hsmmmo yaiam temmuz - afustos 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/yasam/45yasam/18-23.pdfsosyal medya,...

6
TEMMUZ - AĞUSTOS 2013 18 l İSMMMO YAŞAM insanları, gençleri bunalttı.” Gezi Parkı eylemlerinde dayanışmanın ve yardımlaşmanın boyutları en sıradan insanlardan uzmanına, politikacılara kadar herkesi şaşırttı. Öyle ki, asla yan yana gelmeyeceği düşünülen si- yasi kesimlerden eylemcilerin bile biber gazına karşı ellerini birbirleri- ne uzattığına tanıklık ettik. Paylaşım ve en tehlikeli anlarda bile yar- dımlaşma dorukta kaldı… Protestocular arasındaki yoğun dayanışmaya doktorlar da destek verdi. Bu nedenle iktidarın hedefi oldular, ancak dok- torlar canlarını dişlerine takarak meydanlarda direndiler. Bu doktorlar arasında yer alan Hekim Mustafa Sülkü, “Gönüllü çalışmasaydım çok uta- nırdım, ettiğim yeminden utanırdım” diyor. İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi de olan Mustafa Sülkü, Sağ- lık Bakanlığı’nın revirler oluşturulmasından dolayı Türk Tabipler Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası hakkında soruşturma başlattığını anımsatarak “Bizim Adapazarı, Gölcük, Van depremlerinden, Saddam döneminde kim- yasal gaz kullanımıyla ilgili insanların Türkiye sınırlarına girdiği za- manlardan da deneyimlerimiz var. Uluslararası bilimsel kuruluşların da meslek örgütlerinin nasıl bir tutum alması gerektiğine ilişkin kuralları açık. Yapmasaydık Bakanlık bizi sorgulamalıydı. Biz de utanmalıydık. Şimdi göğsümüzü gere gere, utanç bizim değil. Buralara revirler oluş- turmayan Bakanlığın diyoruz.”

Upload: others

Post on 24-Sep-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

TEMMUZ - AĞUSTOS 201318 l İSMMMO YAŞAM

insanları, gençleri bunalttı.” Gezi Parkı eylemlerinde dayanışmanın veyardımlaşmanın boyutları en sıradan insanlardan uzmanına, politikacılarakadar herkesi şaşırttı. Öyle ki, asla yan yana gelmeyeceği düşünülen si-yasi kesimlerden eylemcilerin bile biber gazına karşı ellerini birbirleri-ne uzattığına tanıklık ettik. Paylaşım ve en tehlikeli anlarda bile yar-dımlaşma dorukta kaldı… Protestocular arasındaki yoğun dayanışmayadoktorlar da destek verdi. Bu nedenle iktidarın hedefi oldular, ancak dok-torlar canlarını dişlerine takarak meydanlarda direndiler. Bu doktorlararasında yer alan Hekim Mustafa Sülkü, “Gönüllü çalışmasaydım çok uta-nırdım, ettiğim yeminden utanırdım” diyor.

İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu Üyesi de olan Mustafa Sülkü, Sağ-lık Bakanlığı’nın revirler oluşturulmasından dolayı Türk Tabipler Birliği(TTB) ve İstanbul Tabip Odası hakkında soruşturma başlattığını anımsatarak“Bizim Adapazarı, Gölcük, Van depremlerinden, Saddam döneminde kim-yasal gaz kullanımıyla ilgili insanların Türkiye sınırlarına girdiği za-manlardan da deneyimlerimiz var. Uluslararası bilimsel kuruluşların dameslek örgütlerinin nasıl bir tutum alması gerektiğine ilişkin kurallarıaçık. Yapmasaydık Bakanlık bizi sorgulamalıydı. Biz de utanmalıydık.Şimdi göğsümüzü gere gere, utanç bizim değil. Buralara revirler oluş-turmayan Bakanlığın diyoruz.”

Page 2: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

TEMMUZ - AĞUSTOS 2013 İSMMMO YAŞAM l 19

KA

PA

K

Gezi’nin bileşenlerini oluşturan isimler; çevreciler, müzisyenler, oyun-cular, sanatçılar, yazarlar, mimarlar, öğrenciler, dernekler, odalar, sen-dikalar, hekimler, taraftarlar, işçiler, sivil toplum örgütleri, siyasi oluşumlar,partiler... Bu oluşumlar içerisinde zaman zaman öne çıkan pek çok grupoldu. Bu gruplardan biri de Kızıl Hackerlar ya da Kızıl Hackerlar Birliği.Kendilerini Marksist ve sosyalist olarak tanımlayan 15 yıl geçmişi olanhacker grubu RedHack; İktidara bağlı kurumlara yaptıkları siber saldı-rılar ve açıkladıkları belgelerle sarsıcı eylemler yapıyor. RedHack, Cum-huriyet Gazetesi’nin “Çapulcular Anlatıyor” başlıklı yazı dizisinde GeziDirenişi şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu eylem Lenin’in ampirik felse-fe yaklaşımında olduğu gibi iyi niyetinden hareketle önyargıları ve kor-kuları olmayan bir kitlenin kendi özgürlüğüne sahip çıkmasının; özgürlüğüise partiler, eğilimler üstü bir kavram olarak görmesinin; sevmeyi bilenlerinve ötekileştirilmekten yorulmuş insanların direniş pratiğidir. En yalın ha-liyle insanların kendi besledikleri, kendi iradelerini temsil etmesi için “seç-tiği” tüm parlamenter yapının sorgulanması meselesidir. Bu nedenledirki farklı yaşam pratiklerinden, eğilimlerden, tercihlerden ve yönelimlerden

gelen koca bir kitle kendilerine tahsis edilmiş toplu ulaşım araçları ye-rine TOMA’yı; miting alanlarında dağıtılan bedava belediye suyu yerinetazyikli suyu; kamu spotlarında sahip çıkılması için seferberlik ilan edi-len “Gesi Bağları” yerine “Gezi Bağları”nı tercih etmiş ve bu sağlam bağ-ların aslında nasıl da Anadolu insanının tüm bileşenlerini bir araya ge-tirebileceğini göstermiştir. Bir eylem düşünün ki heavy metalci ile hur-da toplayan çocuğu bir araya getirsin ama iktidar tarafından “marjinalgruplar, molotofçular” olarak adlandırılsın. Bir eylem düşünün ki ülke-de pek çok ana unsurun yani medyanın, parlamentonun, bürokrasininsorgulanmasına; geçmişten taşınan negatif ve ayrıştırıcı algıların yeni-den sorgulanmasına sebep olsun... Siyaseti bir yaşam tarzı değilse bilegündelik yaşam döngüsünün ayrılmaz bir parçası haline getirmiş çok cid-di bir kitleden söz ediyoruz ve bu kitle yanı başındakiyle eşit olmaktan,eşit anılmaktan, hakaretamiz ne kadar sıfat varsa omuzlarına almaktanbir an bile çekinmiyor. Bizler RedHack olarak bu iktidarın dokunulmazolmadığını göstermeyi başarmıştık, tereddütü olanlar bu kez dokunaraktest ettiler.”

HERKES DOKUNARAK TEST ETTİ

Page 3: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

TEMMUZ - AĞUSTOS 201320 l İSMMMO YAŞAM

ND

EMİN

SES

İ

Dergicilik gazetelerigeliştirdi

Habercilikteki acımasız rekabetehaftalık yayın çıkararak katılanEkonomist’in kaptanı TalatYeşiloğlu, dergiciliğin gazetelerinözellikle ekonomi sayfalarınıgeliştirdiğini düşünüyor. Deneyimligazeteci, Gezi Parkı eylemlerinde delokomotif olan sosyal medyanınyaşamımızda pek çok şeyi değiştiripdönüştürdüğü kanısında.

Page 4: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

F E R İ D E C E M

Sosyal medya, internet haberciliği, televizyon, telefonlarda haber

paketleri gibi iletişim çağında iyice yaygınlaşan haberleşme kanalları, gün-

lük gazetelerin, bilhassa dergilerin işini zorlaştırıyor elbette. Haftalık, ay-

lık yayınlar uzun bir süre sonra okura ulaştığında, gündemi kucaklarken

yeni açılımlar yapmak durumunda. Bu zorlu süreçte ayakta kalan başa-

rılı yayın organlarından biri de haftalık olarak yayınlanan Ekonomist Der-

gisi. 1991’den bu yana başarı grafiğini yükseltiyor. Ekonomist Gezi Par-

kı eylemleriyle ilgili süreçte bile habercilikte büyük bir farklılık yarattı.

“Çapulcu CEO’lar” haberini hatırlamayanınız yoktur. Şirketlerin üst düzey

yöneticilerine  konuyla  ilgili  sorular  yönelten  Ekonomist’in  haberine

göre, her iki CEO’dan biri Gezi Parkı eylemleri için Taksim’e gitti. Bu ha-

ber, Ekonomist’in akıllara kazınan çalışmalarından sadece biri…  

Habercilikteki acımasız rekabetin üstesinden gelerek her hafta okur-

larıyla paylaşan Ekonomist’in kaptanı Talat Yeşiloğlu. Ekonomist Dergi-

si’nin Genel Yayın Yönetmenliği görevini 2004’ten bu yana sürdüren Ye-

şiloğlu, deyim yerindeyse “çekirdekten yetişme.” Haberciliğin hemen her

aşamasında çalışmış bir gazeteci. Kendisi mutfağının yanı sıra artık direniş

geceleriyle de ünlü Antakya doğumlu. 1966 doğumlu Yeşiloğlu, Antak-

ya Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik

ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuş. 1987’den beri basın dün-

yasında yer alıyor. 

Son 20 yıldır Doğan Burda Dergi Grubu’nda Ekonomist ve Capital

dergilerinde, muhabir, finans editörü, haber koordinatörü olarak görev

yaptı. Ocak 2004’te de Ekonomist’in yayın yönetmenliğini üstlendi. Ye-

şiloğlu’nun TV’de deneyimi olduğunu da ekleyelim. SKYTürk360’ta Kobi

Pusulası ve Vergide Gündem programlarından kendisini tanıyoruz. Talat

Yeşiloğlu, medyadaki durum ve güncel gelişmeler konusunda sorularımızı

yanıtladı:

Yazılı basın, dergiler bitecek derken, Ekonomist yıllardırbaşarılı bir grafik çiziyor. Nasıl bir habercilik anlayışı izleme-ye çalışıyorsunuz?

Ekonomist dergisi, 6 Ocak 1991’den bu yana her hafta okurlarıyla

buluştu ve buluşmaya devam ediyor. Temel ilkemiz, ekonomiye, ekono-

mideki gelişmelere pozitif yaklaşımdır. Yenilikçi yaklaşımla, 23 yıllık ge-

lişlere ayak uydurarak, yenilikleri katarak, iş ve ekonomi dünyasını okur-

larımıza aktarmaya çalışıyoruz. Finans, bu içeriğin önemli bir ayağı. Çün-

kü, finans, büyümenin, girişimciliğin yükselmesinde en önemli kaldıraç.

Dolayısıyla finanstaki gelişmeleri aktarmak, mali piyasaların ve reel eko-

nomideki beklentiler içerimizde önemli yer tutuyor. Ayrıca, girişimcilik,

yeni iş fikirleri, aile şirketleri, yeni trendler, inovasyon, içerik yapımızın

ayrılmaz parçalarını oluşturuyor. 

Teknoloji gelişirken yazılı basının sonunun yaklaştığı tar-

TEMMUZ - AĞUSTOS 2013 İSMMMO YAŞAM l 21

ND

EM

İN S

ES

İ

EĞİTİM YAŞAMIN BİRPARÇASI

Talat Yeşiloğlu, muhabirlikle başla-

yan 25 yıllık çalışma süresinin 2 yılını po-

lis-adliye muhabiri olarak geçirdi. Daha son-

ra, mesleki kariyerini ekonomi basını ala-

nında sürdürdü. Finans alanındaki ça-

lışmalara ağırlık verdi. Ekonomist’i yö-

netirken haber değerlendirmelerini

de “pozitif bakış açısı” ile yaptığını

söylüyor.  Aslında,  yazılı  basın

olarak gazete ve dergi dene-

yimlerinin  kendisine  büyük

katkısı  olduğunu  belirtiyor.

Yeşiloğlu,  sosyal  medyanın

önemine dikkat çekerken kendisinin

de ağları etkin kullandığına dikkat çe-

kiyor.  Girişimcilik  ruhu  ve  girişimci

zengini ülke olmakla gündemde kalan

Türkiye’de  girişimciliğin  öğrenilebilece-

ğine, bunun için de eğitim sisteminin öne-

mine değiniyor. Talat Yeşiloğlu, girişimcilik ile

gözlemlerini şöyle aktarıyor: 

“Girişimcilik öğrenilebilir mi? Evet öğ-

renilebilir. Nasıl? Bana göre, ‘girişimci’ kim-

liğini iyi taşıdığı, temsil ettiği söylenebilecek

aktörlerin  hareketleri,  yaptıkları  ve  yap-

maktan çekindikleri, verdikleri ince mesajlar

izlenerek bir yol haritası oluşturulabilir. Giri-

şimcilik, yaratıcılık gibidir denilebilir. Her in-

sanın genlerinde bir miktar vardır, yeter ki, on-

ları varlıkları fark edilsin ve bu yönden adım-

lar atılsın. Eğitimle girişimcilik arasında çok ya-

kın bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Eğitimi

de ‘diploma sahibi olma’ olarak görmediğimi

de burada ifade etmek isterim.”

Page 5: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

tışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?Teknolojideki gelişmeler günlük yaşantımızın bir parçası haline gel-

di. İnternetin, tablete indirilmiş içeriklerin yazılı basının sonunu yaklaştı-

ğı fikri için “aceleci” tanımlamasını yapıyorum. Geçmişte de bu tür ben-

zetmeler yapıldı, fakat yazılı basının olmadığı bir dünya düşünemiyorum

açıkçası. Günlük yaşantımıza bir göz atmak, bu fikrin oluşması için yeterlidir. 

Ben teknolojinin olmadığı veya her şeyin teknolojiye bağlandığı bir

yaşamdan ziyade, karma bir düzenin geçerli olacağını düşünüyorum. So-

nuçta, internet siteniz de çok iyi olacak, tablette de olacaksınız, bayide de

okurlarınız size ulaşabilecek. Herkesin gündemi bir değil, bundan sonra

da olmayacak.

Türkiye'de ekonomi gazeteciliği nereden nereye geldi? Bu-günkü durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekonomi gazeteciliği, geçmişe göre ciddi bir aşamaya geldi. Gaze-

telerin içeriğine bakıldığında, ekonomi, sayfa sayısı en yüksek bölümü oluş-

turuyor. İlan verenlerin büyük bir bölümü, ilanlarının ekonomi sayfalarında

yayınlanmasını istiyor. Dergicilik, gazetelerin ekonomi sayfalarının içeri-

ğini geliştirmesine çok ciddi bir katkı yaptı. Gazeteler, günlük haberlerin

yanı sıra dergilerin de içerik yapısına benzer haberlerle ilgi düzeyini yük-

selttiler. Ki, artık ekonomi haberleri için özel portallar devreye girmeye baş-

ladı. Bu da ekonomi basını açısından kaynak zenginliği sağlıyor.

Türkiye’de sosyal medyanın yaşamı ve ekonomiyi nasıl et-kileyeceği düşünüyorsunuz?

Sosyal medyada inanılmaz bir hızla büyüme var. Türkiye de bu bü-

yümenin tam göbeğinde. Öyle ki, artık gazetelerin, haber ajanslarının in-

ternet sitelerinden önce haberler sosyal medyadan izlenebiliyor. Bunun çö-

zümü de basitliktir. Düşünelim, twitter’de 140 vuruşu aşmayacak şekilde

haberlerinizi geçebilirsiniz. Noktayı koymanızdan hemen ardından ‘gön-

der’ tuşuna basar basmaz haberiniz, duyurunuz, görüş ve yorumunuz ek-

randa. O anda online ortamda gezinen kitleye ulaşmak bu kadar kolay.

Sosyal medya, farklı girişimcilik öykülerine yol açabiliyor. Şöyle, Ameri-

ka’da yapılan bir araştırmaya göre, twitter üzerinden yorumların pozitif

olması durumunda o filmin seyirci sayısı artıyor, olumsuz olması durumunda

ise yüzde 20’yi bulan düşüşler olabiliyor. Bu durum hazır giyim mağaza-

ları için de geçerli. Şirketlerin bazıları, stoklarını bile buna göre ayarlayabiliyor.

Bu durum sadece satışı artırma değil, aynı zamanda markayı olası bir zor

durumda düşürmeden yönetebilme olanağı sağlıyor. Tabii sosyal medya-

daki gelişim, özellikle yazılım, uygulama alanında inanılmaz girişimlerin

de yolunu açıyor. Bu girişimciler göz önünde değiller ama bugün kullan-

dığımız akıllı telefonlardaki uygulamaların büyük bir bölümü, yaşantımızın

kalite artışına büyük bir katkı yapıyor. Televizyon izleyebiliyor, oyunlar oy-

nayabiliyor, eşimizin çocuğumuzun okul dönüşünde servisin hangi rotada

olduğunu cep telefonundan görebiliyorsak, bu uygulamalar sayesindedir.

Bugün online ortamda yılda milyonun üzerinde ayakkabı, giysi satılabi-

liyorsa, sosyal medyanın bu fotoğrafta yeri büyük ve son derece önemli-

dir. Kapı sonuna kadar açıktır, yeter ki girişimcilerimiz, günlük yaşamda-

TEMMUZ - AĞUSTOS 201322 l İSMMMO YAŞAM

ND

EM

İN S

ES

İ

VERGİ ADALETİNE

KATKI SAĞLAMALIİSMMMO’nun faaliyetlerini nasıl değerlendiriyor-

sunuz? Vergi, Türkiye’de en çok eleştirilen, ‘adalet, hakkaniyet’ duy-

gularını en çok zedeleyen olgu. Vergi adaleti kavramının güçlen-

dirme konusunda İSMMMO’nun önemli bir katkı sağlayacağını dü-

şünüyorum. Özellikle vergi adaleti konusunda kamuoyu ve giri-

şimciler daha fazla iletişim içinde olmak gerektiğini düşünüyorum.

Eğer öyle faaliyetler varsa da, bunları daha fazla duyurmak, iyi

iyi iletişim yapması gerektiğini düşünüyorum.

Page 6: HSMMMO YAIAM TEMMUZ - AFUSTOS 2013archive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/45YASAM/18-23.pdfSosyal medya, internet haberciliKi, televizyon, telefonlarda haber paketleri gibi iletiNim çaKında

ki  eksiklikleri  görsün  ve

bunu gidermeye yönelik ya-

zılımlara imza atsınlar.

Dergide bir hafta-nız nasıl geçiyor?

Dergide her bir gün,

diğerlerinden farklı bir yo-

ğunlukta geçiyor. Pazartesi

günleri, bizlerin haftalık top-

lantı  günüdür.  Muhabir  ve

editör  arkadaşlarla  sabah

toplanır ve 2 saat boyunca

ekonomi/siyasi gündemi ko-

nuşur, tartışırız. Ardından o

hafta için haberlerimizi ko-

nuşur,  nasıl  geliştirebilece-

ğimiz  üzerine  katkı  sağla-

maya çalışırız. Öğleden son-

ra  da  yayın  kurulu  işlevi

gören dar kapsamlı bir top-

lantı yapar ve haftalık pla-

nımızı yaparız. Diğer günler

de bu çerçeveyi haberle na-

sıl zenginleştirmenin yollarını

ararız.  Tabii  ki  bazı  geliş-

meler, bazı haberleri geri pla-

na  itmeye,  bazılarını  öne

çıkartmayı gündeme getir-

diğinden, Cuma gününe doğ-

ru heyecan artar. 

Gezi Direnişi hak-kında ne düşünüyorsu-nuz? Türkiye'de bir dö-nüm noktası olduğunakatılıyor musunuz? Gezineleri etkileyecektir?

Demokratik  bir  dü-

zenden bahsediyorsak, gös-

teri  ve  yürüyüş  hakkına

mutlak saygı göstermemiz gerekiyor. Şiddet içermeyen gösteri ve yürüyüş

hakkını savunmamak mümkün değil. Gezi gösterilerinin, Türkiye’de bir dö-

nüm noktası olduğu konusunda hemfikirim. İş dünyasıyla çok yakın bir der-

ginin yöneticisi olarak, yaptığımız anketle, iş dünyasının da fikirde oldu-

ğu ortaya çıktı. Capital dergisiyle birlikte kurduğumuz CEO Club üyeleri ara-

sında  yaptığımız  ankette,

CEO’ların yaklaşık yarısının

Gezi’ye gittiği ortaya çıktı. Ay-

rıca,  özel  sohbetlerde  Ge-

zi’nin bir dönüm noktası ol-

duğu, çok sesli yapıya dönüş,

fikirlerin sesli olarak ifadesi,

çevreden başlayarak, tek ta-

raflı yaklaşımlara muhalefet

etme  yönünde  cesareti  ar-

tırdığı ifade edildi. Gezi gös-

terilerinin en büyük katkısı-

nı, Veliefendi Hipodrumu’nun

büyük bir parka dönüşme-

sinde  görebiliriz.  Eğer  bu

eylemler  olmasaydı,  Veli-

efendi, yeşil alan değil, muh-

temelen yüksek bloklardan

oluşan siteler kurulacağı ko-

nusunda  kimsenin  şüphesi

yok.

Dünyada yeni den-ge kurulurken Ortado-ğu’nun yeniden şekillen-diğine tanıklık ediyoruz.Sizce Türkiye’nin bura-daki politikası doğru mu-dur?

Suriye politikası baş-

tan sona kadar yanlışlıklar-

la doludur. Birincisi, siyasi ola-

rak bu kadar yakınlıktan, or-

tak bakanlar kurulu  topla-

dıktan sonra, vizelerin kal-

dırılmasından sonra bu kadar

keskin bir dönüşün mantığı-

nı açıklamak mümkün değil.

İkincisi, Ortadoğu’ya açılan 8

kapının 7’sini kendi elimizle

kilitledik. Bu işten kimin zararlı, kimin karlı çıktığının takdirini okurlara bı-

rakıyorum. Üçüncüsü, bağlantılı olarak, Ortadoğu’ya açılan kapıları kapatmanın

bir maliyeti vardır. Bir anımsatma yapmak isterim ki, Ortadoğu ve Körfez

bölgesi, Türkiye’nin cari fazla verdiği ülkelerdir. Cari açığın iyileşmesine en

büyük katkıyı yapacak pazarların yolunu kendi elimizle kapattık!

ND

EM

İN

SE

İSMMMO YAŞAM l 23TEMMUZ - AĞUSTOS 2013