gÖz boncuĞu - İztoonların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve...

35
GÖZ BONCUĞU Hazırlayan Ümit ÇİÇEK Nisan 2009

Upload: others

Post on 13-Jan-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

GÖZ BONCUĞU

Hazırlayan

Ümit ÇİÇEK

Nisan 2009

Page 2: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

1

İÇİNDEKİLER

1. Camın Bulunuşu ve Tarihsel Gelişimi (Kısa Özet) 4

2. Nazar İnanışı 5

3. İzmir’de Nazar Boncuğu Yapımı ve Geleneği 8

4. İzmir Kurudere ve Görece’deki Üretim Atölyeleri 9

5. Mavi Göz Boncukları 14

6. Göz Boncukları Üzerinde Kullanılan Renkler ve Anlamları 15

7. Nazar Boncuğunun ve Nazar Boncuğu Motifinin Kullanım Alanları 17

8. Mavi Göz Boncuğunun Kullanım Alanlarının Farklılaştırılarak

Ticari Kazancın Artırılması 18

9. Çeşitli Uygulama Örnekleri

9.1. Nazara Karşı 20

9.2. Takı – Aksesuar 21

9.3. Ev ve Çeşitli Açık Mekanlar 24

9.4. Araçlar 27

9.5. Ev Tekstili 28

9.6. Hediyelik Eşya 29

9.7. Seramik Süsleme 33

9.8. Pastacılık 34

Önemli Not: Bu araştırma raporu, Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Mastır Öğrencisi Emre Taştemur tarafından verilen makalelerin yanı sıra internet ortamında çeşitli sitelerden elde edilen bilgi ve fotoğraflardan derlenmiştir.

Page 3: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

2

Nuh Tufanına yakın bir ahir zamandı, insanlar ilk kez camı eline aldığında.

Onlar ki Mezopotamya’nın bilge halkı Sümerlerdir.

En eskilerini, en güzellerini hediye ettiler cam boncukların.

Onların toprağıdır ki Anadolu’nun bağrından doğan, büyüklüğüne ve kudretine aldırmaz

alçakgönüllü bir cömertlikle akan ve aktığı yerden bereket fışkıran Fıratla Dicle’nin gönül

birlikteliğinin meyvesi Mezopotamya’nın kadim şehri Eshnunna.

Gözümüzün gördüğü, iliklerimizin ısındığı güneşin 3500 yıl önce doğduğu zamanlardı Kral 3.

Tutmosis’in Mısır’ı Mezopotomya’ya kadar uzandığında.

Sonra boncuklar, ustalarını da alarak Kral Tutmosis ile birlikte Mısır’a doğru yola çıktılar,

Kralın sarayına layık oldular.

This gold-and-glass pectoral amulet was discovered in the tomb of Tutankhamun near Luxor, Egypt. It depicts the familiar

eye of Horus, a symbol of protection from evil, flanked by the cobra goddess representing Lower Egypt and

the vulture goddess representing Upper Egypt.

Photograph by Robert Harding

Page 4: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

3

Gökyüzü tanrısı Horus’la karşılaştı ustalar; göz boncuğa değdi, boncuk gözü gördü.

Kem gözlerin nazarından korudu kralı.

Yolculuk Mısır da bitmedi ya, gözün gördüğü, nazarın olduğu tüm coğrafyalara ulaştı.

Anadolu’dan geçerken kral yolunu takip etti Persopolis, Babil, Susa, Kültepe, Smyrna.

En çok da Doğu Akdeniz’i sevdi: Fenike, İzmir, İskenderiye.

Yüzyıllar boyunca dolaştı kıyılar boyunca ama her yolculuğunda İzmir’e mutlaka uğradı.

İzmir öyle bir liman ki Selanik’e de gitsen, İskenderiye’ye de gitsen uğramadan geçemezsin.

Bin yıllar sürdü seyahati ta ki Hebronlu Arap ustalar gelip İzmir’e yerleşene kadar.

İzmir’de kaldı.

İzmirli oldu.

Renklerini İzmir’den aldı;

Mavisini körfezinden,

Sarısını muhteşem gün batımından.

İzmir’de öyledir çok renklidir, çok kültürlüdür;

Her kültüre, her inanca, her dile kucak açar sevgiyle.

Page 5: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

4

1. CAMIN BULUNUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ (KISA ÖZET)

Sümer yerleşimlerinde ele geçen MÖ 28. yüzyıla tarihlenen cam boncuklar, tarih içindeki camın

en eski örneklerini oluşturmaktadır. Bu en erken dönemlerde cam, yarı değerli ve değerli taşlara

alternatif olarak üretilmiştir.

Tüm erken dönemler boyunca, cam soğukken işlenmiş ve taşçılar tarafından kullanılan tekniklerle

kesilmiştir. Camın “madde” olarak üretilmesi sonrasında, uzun süre boncuk ve benzeri küçük

nesnelerin yapımında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Camdan silindir mühür, küçük objeler yapıldığı

ve kakma olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Mezopotamya’da üretilmiş cam eserler ve yapım teknikleri, çok kısa bir süre içerisinde Geç Bronz

Çağ medeniyetini oluşturan diğer merkezlere ihraç edilmişlerdir. Suriyeli cam ustaları tarafından

Mısır’a taşınan cam sanatı kısa bir süre sonra yayılmış ve MÖ 15. yüzyılda en parlak dönemini

yaşamıştır.

Mısır cam üretimi: boncuklar, bilezikler, muskalar, küçük parfüm ve yağ kapları, mobilya kaplaması

olarak karşımıza çıkar. Mısır’ın cam yapımcıları genellikle mavi camı tercih ediyorlardı. Beyaz, sarı,

yeşil, kırmızı daha çok cam süslemesinde kullanıyorlardı.

Anadolu’da en erken cam boncuklar Boğazköy’de bulunmuştur ve en erken MÖ 700’den

sonraya tarihlenir.

MÖ 3. yüzyıldan itibaren cam üreten başlıca iki önemli merkez vardır. Bunlardan ilki Suriye sahil

şeridinde bulunan şehirler (Fenike), diğeri ise İskenderiye’dir.

Roma dönemi cam endüstrisi, Helenistik dönem cam üreticilerinden alınan ilham ve tecrübe ile

kurulmuştur.

Roma döneminde ortaya çıkan üfleme tekniği ile camın seri üretimi mümkün hale gelmiş,

böylece günlük kullanım kapları yapılmaya başlanmış ve cam kaplar günlük yaşamın bir parçası

haline gelmiştir.

Page 6: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

5

2. NAZAR İNANIŞI

Nazar, bazı kişilerin bakışlarında bulunduğu kabul edilen ve insanlara, özellikle çocuklara, evcil

hayvanlara ve eşyalara zarar verdiğine inanılan kuvvet olarak tanımlanmaktadır. İnanışa göre kötü

gözlü kimselerin gözleri daha çukur, kaşları daha bitişik ve renkleri açık olur. En çok nazar değen

kişiler ise çocuklar, güzeller, toplum içerisinde sivrilmiş kişilerdir.

İnsanlık tarihi boyunca her kültür ve dinsel inanç, göz figürünü kötülükleri savan güçlü bir tılsım

olarak kabul etmiştir. Bakışların sahip olduğu potansiyel güce dair inançlara, dünyanın her yerinde

ve hemen her kültürde rastlanmaktadır. Örneğin firavunluk döneminde antik Mısır’da kral

mezarlarında, antik gemilerde koruyucu olarak sıklıkla kullanılmıştır.

Tanrının gözü gerek cam gerekse seramik pandantif olarak oldukça popülerleşmiştir. Mısır’da

ortaya çıkan göz figürünün antik yunan çağında da oldukça sevildiği anlaşılmaktadır. Bir grup içki

kabı, üzerindeki göz figüründen dolayı “gözlü kylix” olarak adlandırılmaktadır.

Page 7: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

6

Folklorik araştırmalar yapan Berkeley Üniversitesi profesörlerinden Alan Dundes’a göre nazarın

merkezi, Ortadoğu’nun çöl ve yarı çöl bölgeleridir. Batıda Sümer’den Mısır’a, oradan

Yunanistan’a, Roma’ya yayılmış ve bütün Avrupa’yı kaplamıştır.

Doğuda Hindistan’a geçmiş, güneyde Büyük Sahra’yı sarmıştır. Dundes, nazar inanışının

Hindistan’dan öteye gidemediğini; Yeni Zelanda, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika

yerlilerinde görülmediğini; Tayvan’da, Endonezya’da, Tayland’da, Vietnam’da, Çin’de, Japonya’da,

Sahra altı Afrika’da bulunmadığını söylemektedir. Dundes’a göre bu coğrafyaların insanları nazarla

Avrupa kültürü yoluyla tanışmıştır.

Kötü göz ve nazar inancının en tipik örnekleri Ortadoğu ve Akdeniz’de görülür. Ortadoğu’da ve

Anadolu’da çok ender görülen mavi gözlü insanların nazar gücü olduğuna inanılır. Diğer bir

inanca göre nazar gücü her insanda vardır ve herhangi bir şeye, büyük bir kıskançlık ya da ilgiyle

bakıldığında açığa çıkabilir.

Nazar değmesi, baş, mide ağrısı ya da bulantı gibi daha çok fiziksel rahatsızlıklarla ve sonrasında

şansın kötüye gitmesi ile kendini belli eder. Daha da ötesi, nazarın bir vazonun, bir cam eşyanın

kırılmasına sebep olacak kadar güçlü bir enerji olduğuna inanılmaktadır. İnsan beyninde bu

potansiyel enerji bulunmaktadır. Çok güçlü olan bu enerji kinetik enerjiye (maddeye etki eden)

dönüştüğünde, etkisi oldukça fazla olmaktadır. Eğer bu enerji dışarı atılmazsa, beyin damarlarının

çatlamasına bile sebep olduğu düşünülmektedir.

Antropologlar çeşitli toplumların geleneklerindeki nazar anlayışını “iyi şansın nadirliği” olarak

açıklıyorlar. Bu saptama, eğer bir insan iyi şansı yakalayıp zenginleşiyor ve yaşamı gelişiyorsa,

diğerlerinin aynı oranda şanssızlık ve yoksullukla karşılaşacakları varsayımına dayanır. Yani nazarın,

toplumsal eşitsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlik sonucunda doğmuş bir inanış olduğu

düşünülmektedir.

İnanışlara göre nazardan korunmanın en yaygın yöntemi, çeşitli nazarlıklar taşımaktır. Nazar inancı

ile birlikte nazardan korunma inancı da artmış, bu amaçla çeşitli nazarlıklar geliştirilmiştir.

Anadolu’da en çok kullanılan nazarlık, nazar boncuğudur.

Nazar boncukları, nazar değme ihtimali bulunduğuna inanılan canlı ve cansızların ilk bakışta

görülecek yerine asılır. Bazen bir çocuğun omzu, bir dananın alnı, bir evin giriş kapısı yada saksı

ucuna yerleştirilen bir sopanın ucu olabilir.

Page 8: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

7

Amaç, kötü bakışa sahip olan gözün dikkatini parlak ve cazip objelere çekmektir, çünkü nazarın

tüm potansiyelinin ilk bakışta açığa çıktığı düşünülür.

Nazar için, bakıştan kaynaklanıyor olması nedeniyle bazı yörelerde göz değmesi, göze gelme gibi

deyimler kullanılmaktadır. Bu nedenle nazar boncuğuna “göz boncuğu” da denmektedir.

Bu motife Yahudi, Hıristiyan ve İslam kültürlerinin yanı sıra Budist ve Hindu toplumlarda da

rastlanır. Bu ortak gelenek Anadolu’nun 3000 yıla dayanan cam sanatında yeni bir kimlik

kazanmıştır.

Doğruluğu kesin olmamakla birlikte bazı ustaların ifadelerine göre, nazar boncuğu Anadolu

kültürüne Suriye’den geçmiştir.

Ancak gerçekte Anadolulu cam ustası, göz figürünün gücünü ateşin gücüyle birleştirerek yepyeni

bir tılsım yaratmıştır.

Bir inanışa göre nazar boncuğu, vücutta bulunan negatif enerjiyi en aza indirmekte veya yok

etmektedir. Kötülüklerden ve kötü gözlerden korunmak amacıyla üretilen nazar boncukları, yeni

doğan bebeklerin zıbınlarından tutun da evlerin duvarlarını, genç kızların bileklerini ve boyunlarını

süslemektedir.

3000 yıldır Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasında oldukça güçlü bir inanan kitlesi bulunan nazar

(kem göz), kültürler arası alışveriş nedeniyle neredeyse tüm dünyaya yayılmış ve insanların günlük

yaşamının bir parçası olmuştur.

“Göz motifinin nazar boncuğunda kullanımı araştırıldığında, günümüzden beş bin yıl önceki Mısır

inançlarına kadar geriye gider. Osiris’in simgesi göz, alt beyin sistemi gözlerle iletişim kurar. Yani

alt beyinden gelen bir nevrotik enerjinin, güçlü bir nevrotik enerjinin karşı tarafın alt beynini

etkilemesidir. Aşırı nevrotik enerji sirayet edici, irrite edici-rahatsızlık verici bir enerji olduğu için

hastalık yapabilir. Nazar boncuklarında da örneğin mavi renk kullanılmıştır. Gözden yayılan nazara,

mavi renkli gözü simgeleyen nazar boncuğu kullanarak karşı durma… ikisinde de göz var.”

Prof. Dr. Nusret Kaya / Psikiyatrist

Page 9: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

8

3. İZMİR’DE NAZAR BONCUĞU YAPIMI VE GELENEĞİ

Günümüzde Batı Anadolu’da yaşayan boncuk ustaları, geçen yüzyılın sonunda İzmir’e yerleşen

Arap ustaların soyundan gelmektedir. Uzun yıllar boyunca Levantın cam ustaları, yaz döneminde,

zamanının popüler ve kuyumculuğun birçok alanında kullanılan cam bileziklerini yapmak ve

satmak için, bugünkü Romanya ve Bulgaristan’ı kapsayan Osmanlı İmparatorluğu’nun en kuzeybatı

eyaletlerine gelmekteydi.

1878’de Türkiye’nin yıkılması süreci ile devam eden Balkanlar’daki karışıklıkların bir sonucu olarak,

Osmanlı İmparatorluğu’nun neredeyse Avrupa kıtasındaki tüm topraklarını kaybettiği bir zamanda

cam ustaları İzmir’e geldiler.

Onların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı

kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu Hebron cam atölyeleri ile bir ilişkileri

olmalıdır.

Abdülhamit Natçe ve Hebronlu diğer cam ustalarının, Birinci Dünya Savaşına kadar, yaz ayları

boyunca cam bilezik üretmek ve satmak için Balkan yarımadasına geldiklerini kesin olarak

biliyoruz. Bununla birlikte, eski geleneksel cam atölyelerinin görüldüğü Suriye ve Lübnan’dan

gelen cam ustaları da vardı.

Hayatta olan yaşlı cam ustalarına göre, cam ustası Abdülazim İzmir’e ilk gelenlerden bir tanesiydi.

Abdülazim’in oğlu Selim’in her ikisi de baba mesleğini yaşatan Mehmet Özboncuk ve

Abdurrahman Özboncuk isminde iki oğlu vardı. Soy isimleri meslekten gelmeydi.

Seyahat eden cam ustaları, kısa ve uzun sürelerle, Kemeraltı’ndaki çok sayıdaki kervan

otellerinden biri olan Arap Hanı’na yerleşmekteydi. Burada kerpiçle sıvanmış küçük fırınlarını

kurarak kap üretir ve satarlardı.

Bir süre sonra pazardaki semer üreticilerine ve kervanlara satmak üzere sadece cam boncuk

üretir oldular. Zaman içerisinde Arap Hanı ve civarındaki çok sayıdaki cam üreticisinin fırınlarının

yarattığı kirlilik, duman ve is nedeniyle Handa kalan diğer konuklar ciddi bir biçimde rahatsız

olmaya başladılar ve cam ustaları nihayetinde Arap Hanında istemeyen insanlar oldular. Aynı

zamanda bölgenin İzmir’in merkezi konumuna gelmesi ile birlikte cam fırınlarının yangın riskleri de

arttı.

Page 10: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

9

Bunun bir sonucu olarak, 1930’larda bazı boncuk ustaları daha doğuya Görece civarına taşınmaya

karar verdiler. Bu kararları dolayısıyla şehre yakacak odun getirmenin gün geçtikçe artan

maliyetlerinden de uzak durdular.

1950 civarında odun getirme maliyetlerinin uygun olması, bazı boncuk ustalarının, kuzeye tepeler

boyunca çam ağaçlarının yetiştiği Kurudere civarındaki daha küçük bir köye taşınmasını

beraberinde getirdi.

4. İZMİR KURUDERE VE GÖRECE’DEKİ ÜRETİM ATÖLYELERİ

Bugün tüm cam üretim barakaları bu iki köy civarında yer almaktadır. Baraka genellikle penceresiz

inşa edilmektedir. Bazı barakalar çuvallar ve tahtalarla tamamen kapatıldığında atölyedeki tek ışık

kaynağı olan fırınla koyu bir karanlığa bürünür. Sonucunda çıkrıktaki sıcak cam, cam ustasının

elinde odanın koyu karanlığının aksine parlak bir kora benzer.

Bu üzerinde işlem yapılacak camın en iyi parlaklığa ulaştığı anlamına gelmektedir. Barakalar

çimento bloklarından yapılan diğer binalara benzer ve sıklıkla çatı kısmı yükselen dumanın dışarı

çıkmasına yarayan bir baca fonksiyonu gören panjur benzeri bir açıklıkla yapılır. Atölyenin

ortasında alçak kubbe şekilli bir ocak yer alır.

Sabahın erken saatlerinde hava aydınlanırken işe başlanır ve eritme potaları cam ile doldurulur.

Bir buçuk-iki saat kadar sonra fırın ısınır ve cam iyice eritilerek çalışmaya başlanır. İlk bakışta ocak

basit gibi görünür, fakat gerçekte ısıyı maksimum derece kullanmayı sağlayacak bir şekilde bir

araya getirilmiş karmaşık teknolojik bir yapıdır.

Ocağın yapısı, yapay bir hava akımı yaratmaksızın, mümkün olan minimum yakıtla camın erimesi

için gerekli yüksek sıcaklıkları elde etmeyi mümkün kılmaktadır. Ocak, birkaç farklı ısı transferini

aynı anda yapmayı da mümkün kılar. Çoğunlukla ocağın kubbesinin iç kısmından eritme

potalarındaki camın üzerine yansıyacak şekilde ısı yayan bir formdadır, fakat ısıya yön verildiği ve

yayıldığı da olur.

Cam boncuk ocağı, eklenen tavlama odaları ile tüm atölyelerde aynı yöntemle inşa edilir. Ocağın

büyüklüğü barakadan barakaya değişmekle birlikte genellikle her bir ocakta 3-5 kişinin aynı anda

çalışabileceği çalışma alanı vardır. Cam ocağı, eski geleneklere göre inşa edilir, fonksiyonu ve

kapasitesi binlerce yıllık bir deneyimle belirlenmektedir.

Page 11: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

10

Boncuk ustaları ocaklarını kendileri inşa ederler, bu iş bir kural olarak bir hafta alır. Ocak, kıyılmış

saman ile birlikte kabaca yumuşatılmış kilden yapılır. Ocak yandığında saman tamamen yanar ve

çok gözenekli izolasyonu yapılmış bir ocak duvarı elde edilir. Tabanı genellikle daha önceki bir

ocakta kullanılmış tuğlalardan yapılır. Dairesel tuğla zeminin ortasında ateş çemberi ve üstü içten

kemerli bir formda kül çukuru vardır. Ateş çemberinin en üst tuğlası tabanın bittiği ve eritme

potasının başladığı yerdedir.

Temelin üstüne kubbeyi oluşturan ocağın duvarları inşa edilir. Ateş odası ile ocak odası arasında

hemen ateş odasının üstündeki ocak odasına doğru ısının transfer olduğu, göz denilen, bir hava

kanalı vardır. Kubbenin dış kısmına tavlama odaları yapılır, böylece ocaktan gelen ısı fazlası bitmiş

cam boncukların soğutmasında kullanılabilir.

Kubbe ile tavlama odası arasında, tavlama odasının ihtiyacı kadar havanın geçişini sağlayan bir

küçük ısı kanalı vasıtasıyla bir bağlantı yer alır. Cam ustası ocağın ateşini söndürdüğünde, cam

nazar boncukları bir sonraki güne kadar yavaşça soğuyacakları tavlama odasında tüm gece

boyunca kalır. Tavlama odası da ocak içinde ki yüksek sıcaklıkları korumayı daha kolay hale

getiren bir izolasyon etkisine sahiptir.

Açık eritme tankı formundaki ateşe dayanıklı taşlar arasında tutulan eritilmiş camın içinde

bulunduğu, eritme potasındaki çalışma alanının kendisi “Pencere” olarak adlandırılır. Sola doğru,

hemen pencerenin içinde, renklendirici kabuk olarak ateşe dayanıklı başka bir taş yerleştirilmiştir.

Bu, konulan cam boncukları süslemeye yönelik camın bulunduğu yerdir. Ocak deliği zemin

seviyesindedir.

Ateş odasının içinde zemin açıklığına yatırılırken, metre uzunluğundaki çam ağaçları bunun hemen

dışındaki zemine yatırılır. Boncuk ustası, fırınlama sırasında ara ara yanan odun parçalarını ocağın

içinde ileriye doğru iter, böylece parlayan kor kül yatağına düşer.

Her bir ocak, yoğun orman alanlarından getirilen çam ağaçlarından 150-250 kg arasında civarında

kullanılır. Çam iyi bir yakıttır ve yüksek reçine içeriği geniş sıcak alevler üretir. Ayrıca fazla kül

üretmeden arzu edilen yanma özelliğine sahiptir. Diğer taraftan özellikle kuru olmadığı zaman çok

yoğun duman çıkartır.

Page 12: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

11

Boncuk ustaları, genel olarak İzmir’deki hurdacılardan satın alıkları kırık cam parçalarını ham

madde olarak kullanmaktadır. Şişeler ve atık camlar yeniden kullanılmadan önce yıkanır, etiketler

ve metal parçalar ayrılır ve renklerine göre tasnif edilir.

Boncuk ustaları, boncukları yaparken sıklıkla camların orijinal renklerini kullanılır. Yeşil şarap

şişeleri yeşil boncukların, koyu kahverengi bira şişeleri koyu kahverengi boncukların içine eritilir.

Beyaz opal camlar için, beyaz kozmetik kapları ve beyaz losyon şişeleri kullanılmakla birlikte,

özellikle eski malibu şişeleri eritilerek üretilir.

Örneğin, boncuk ustasının kendisinin bakır ve kobalt oksit ile renklendirdiği camın hammaddesi

olarak çoğunlukla rakı şişesinden elde edilen şeffaf cam kullanılır. Boncuk ustası Sarı cam elde

etmek için renklendirme potasında 3 parça çinko, 6 parça kalay ve 12 parça kurşun ile metalik bir

karışım yapmalıdır. İndirgeme ve eritme durumunda camdaki demir ve sülfür cama sarı rengini

veren demir sülfata dönüşür.

Kullanılan aletler boncuk ustalarının kendisi tarafından yapılır. Hiçbir boncuk ustası artık Arapça

konuşmamasına rağmen aletlerin çoğunun ismi Arapça isimlerini korumaktadır. Çıkrık ve

demirlerin her ikisi de eski arabalar, tarım makineleri ve motosikletlerden elde edilen esnek

çelikten ve darbe emicilerden elde edilen esnek çelik malzemeden yapılır.

Esnek çelik düz bir parça haline getirildiğinde, tekrar tekrar kırmızılaşana kadar ısıtılıp suyun içinde

aniden soğutularak çekiçle konik bir biçimde yassılaştırılır, Çıkrık 80-120 cm uzunluğunda ve 1-1,5

cm genişliğindedir. İnce çıkrıklar küçük boncukların, kalın olanlar daha geniş boncukların

yapımında kullanılır.

Çıkrığın yanı sıra boncuk ustaları iki parça demir kullanırlar. Bunlardan bir tanesi çalışma alanın

hemen dışındaki zeminin hemen üstüne yerleştirilir. Diğeri ise yerde boncuk ustasının yanına

konulur. Toplama demiri, bir kural olarak, bir dereceye kadar daha ince ve kısadır. Demir,

boncukları göz motifi ile süslemek ya da ocağın içindeki eritme potasındaki kızıl kırmızı cam kitleyi

almak için kullanılır.

Epeyce ağır olan karıştırma çubuğu 2 cm enindedir ve eritme sırasında cam ile renklendiricileri

karıştırmak için kullanılır. Çıkrıktaki camı ortalamak ve şekillendirmek için boncuk ustası her ikisi

de eski demir plaktan bir spatula ya da şekillendirici demir kullanır. Şekillendirici demir

Page 13: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

12

oyulmuştur ve yuvarlak oval ve zeytin şekilli boncukların yapımında kullanılır. Silindirik ya da

kesme boncuklar için düz spatula kullanılır.

Boncukların fırının içindeki yumuşak sıcak camın içine doğru çıkrığın batırılması ile yapılan tüm

çeşitleri “ocakta kesme” cam boncuklar olarak bilinir. Pencerenin alt kısmındaki ateşe dayanıklı

taşın üst köşesi boncuk ustasının akışkan camı toplaması sırasında çıkrık için zemin olarak kullanılır.

Boncuk ustasının camı topladığı noktadan eritme potasındaki cam kitle küçük bir tepecik formunu

alacak şekilde yükselir. Küçük boncukları yaparken boncuk ustası çok hızlı çalışabilir, boncuk ustası

bir başka boncuk için daha fazla cam toplamadan önce bu tepecik kitlenin içine doğru sönmez.

Daha geniş boncuklar yapılırken boncuk ustası, ocağın içindeki cam kitleyi yukarı doğru kaldırmak

için toplama demirini kullanmalıdır. Cam toplandığında çıkrık iki parça demir üzerinde ileri-geri

çevrilerek hareket ettirilir. Boncuk ustası, hızlı bir biçimde bir aks olarak çıkrığı kullanarak sıcak

cama doğru bir yandan diğer yana birkaç kez şekillendirici demiri hareket ettirir ve böylece

çalışma alanı önünde yerleştirilen ray demirinin üzerinde boncuğu şekillendirir.

Boncuk bitirildiğinde çıkrık birkaç defa ray demirine sertçe vurulur ve boncuk demirden

kurtularak düşer ve bitmiş boncuk şekillendirme demiri yardımıyla tavlama odasının içine doğru

konik bir biçimde atılır.

Çalışma boyunca ocağı cam ile tekrar doldurmak mümkündür. Boncuk ustası spatula kullanarak

oyuğun ön kısmından camı toplarken eritme potasının arka kısmına yeni küçük ham cam

parçalarını yerleştirebilir.

Sıradan yuvarlak boncuklar, semerci boncuğu olarak isimlendirilir ve geleneksel olarak yular ve at

koşum takımlarını süslemek için kullanılır. Karpuz boncukları yapmak için şekillendirici demirin ön

ucu hala yumuşak olan camın içine doğru bastırılır böylece deliğe paralel olarak yuvarlak boncuk

içinde bir dizi elde edilir.

Silindirik ya da kesme boncuk yapmak için boncuk ustası spatula kullanır. Düz boncuklar

yapıldığında cam, çıkrıkta olduğu sırada spatula ile demir arasında preslenir. Kare boncuklar camın

spatula ile demir arasında iki kez preslenmesi ile elde edilir. Üçgen boncuklar yumuşak camın

çıkrığın her seferinde 120 derece döndürülürken demir üzerinde üç kez preslenmesi ile elde

edilir.

Page 14: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

13

Boncuk ustaları genellikle boncukları, boncuk renginden farklı bir renkte kesintisiz ince bir iz

uygulayarak ya da göz motifi ile dekore eder. Bu ikincil cam renklendirici kaba konulur. Boncuk

ustası, renklendirme kabındaki renkleri ayırabilirken, kanca ile eritme potasına yayılan sıcak camı

toplayabilir. Ocağın içindeki görece düşük ısı nedeniyle, birkaç farklı renkte cam birbirine

karışmadan renklendirme kabında bulunabilir.

Kanca 1 metre uzunluğundadır ve bir ucu 5-6 cm uzunluğunda tam bükülmüş kancayla yapılır.

Basit iz süslemeli yuvarlak boncuklar, hala sıcak olan boncuğun arzu edilen renkteki camın içine

doğru batırılması ile yapılır. İki farklı renkteki camın birleştiği noktada cam birlikte erir ve çıkrığı

dikkatli bir biçimde kaldıran boncuk ustası cam kitlesinden ince bir parçayı çeker.

Çıkrığı ve boncuğu etrafında döndürürken parça bir is olarak boncuğun etrafında erir- çoğunlukla

çıkrık döndürülür, birçok kez iz boncuğun etrafını dolaşır. Daha sonra boncuk daha çok ısıtılır ve

böylece parça ve boncuk tam olarak birlikte erir. Silindirik boncuklar izli süsleme uygulanmış

olarak da yapılır ve boncuk ustası genellikle taraklı bir motif elde etmek için spatulanın ön ucunu

parçanın üstüne bastırır.

Page 15: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

14

5. MAVİ GÖZ BONCUKLARI

Anadolu’da camın ilk kez boncuk tasarımı içerisinde kullanımı

yukarıda anlatıldığı üzere Mısır’dan İzmir’e gelen ustaların

Kemeraltı’ndaki Arap Hanı’nda hal hal ve boncuk bilezikler

yapmalarıyla başlamıştır. Renkli camların ortaya çıkmasıyla da boncuğa

göz motifi koyulmaya başlanmıştır.

Nazar boncuğu ustaları, asıl nazar boncuğunun mavi üzerine sarı renkli olduğunu, sarı rengin

içinde kurşun bulunması nedeni ile nazara etkili olduğunu belirtmektedir.

Göz motifi ile süslenmiş boncuklar farklı renk, şekil ve boylarda olabilir. Kem gözlere karşı nazarlık

ve muska olarak kullanılırlar. Göz motifi uygulanan boncuk üretmek için toplama demiri göz

halkasının dış konturunun formunu oluşturan renkli camın içine batırılır. Bu cam boncuğun

üzerine geniş, yuvarlak, tek renkli bir göz olarak gözün ortasını oluşturan diğer renk veya

renklerin üzerine eritilir.

Göz motifi normalde beyaz, mavi ve sarı renkleri içeren iki ya da üç farklı renk camdan oluşur.

Gözün ortasında, camın içinde her zaman, toplama demiri ile bırakılan demir oksit bir işaret, siyah

bir çizik vardır.

Boncuk ustası göz motifi için yeni bir cam rengi yakalarken göz boncuğu daha fazla ısıtılır ve

böylece uygulanan ve boncuğun kendindeki renkler arasında sıcaklık farkları çok da fazla olmaz.

Sıcaklıktaki büyük farklar boncuğun içindeki gerilimi artırabilir.

Bunlara ek olarak boncuk yapımında boncuk ustaları balık nazarlıklar, küçük bebekler, potinler,

amforalar, küçük yüz boncukları ve diğer cam nazarlık objeleri üretmektedir. Tüm bunlar

ortasında konik delikli geniş boncuklar olarak yapılmaktadır.

Günümüzde üretilen nazar boncuğu türleri;

- Karagöz - Ceviz - Silindir - Yumurta - Plaka

- Plaka Kalp - Zar - Saraç - Danagöz

Page 16: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

15

Günümüzde Suriye’de fuel oil ile çalışan modernize olmuş ocaklarda nazar boncuğu

üretilmektedir.

Bu nedenle dünyada geleneksel tarzda nazar boncuğu üretilen tek yer İzmir’dir.

6. GÖZ BONCUKLARI ÜZERİNDE KULLANILAN RENKLER VE ANLAMLARI

Mavi polarize olmayan bir renktir. Gelen enerjiyi bir noktada topladığı için, emer ve dağıtmaz.

Kolektör görevi yapar. Kendisini polarize etmeden, polarize olmadan bir noktada toplar. Bu

yüzden koruyucu özelliği vardır.

Nazar boncuğunun mavisi, deniz ve gökyüzü mavisinin dinlendirici ve sakinleştirici etkisine

sahiptir.

MAVİ:

Koyu tonlarda ve yoğun olarak kullanıldığında moral bozan, kasvet veren bir etki, açık tonlarda

kullanıldığında veya beyazla karıştırıldığında yatıştırıcı ve güven veren bir etki yaratır. Mavi

sindirmeyi ve korumayı sembolize eder. Fiziksel anlamda sessizlik, sakinlik, memnuniyet ve pasifliği

simgeler. Psikolojik olarak memnuniyet verici ve rahatlatıcı bir etkiye sahiptir.

Mavinin Zihinsel Ve Duygusal Özellikleri:

(Tamamlayıcı rengi: Turuncu)

Yükselen Özellikleri: Mavi renk, derin ruh dünyasını ve sonsuzluğu ifade ederken sakinliği, güven

ve sadakat duygusunu sembolize eder. Yeteneğin, güzelliğin, barışın, sevginin, şifanın ve görev

bilincinin rengidir. Mavi tedavi edicidir. Onur ve gurur yükler.

Kaybolan Özellikler: Mavi renk, sürekli bir arayış içerisindedir. Şüphe, güvensizlik ve yetenek

eksikliği bu rengin olumsuz yönleridir. Kozmosun rengi olan mavi, insanı gerçekleşmesi mümkün

olmayan hayallere de sürükleyebilir. Bu sebepten ötürü kendi özgüveni olmayan, aşırı duygusal

karakterler de yaratır. Mavi insanlar, tekdüzeliğe alıştırabilecek özelliğe sahiptir. Mavi durgun, ağır

ve soğuk bir kişilik de oluşturabilir.

Page 17: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

16

Fiziksel Özellikleri: Mavinin sakinleştirici ve dinlendirici özelliği olduğu gibi yüksek nabız,

hipertansiyon ve ateşli hastalıklarda tedavi için kullanıldığında iyi bir şifacıdır. Bir başka deyimle

kırmızının panzehiridir. Adet kanamaları ve adet sonlarında hanımlar bu rengi denge için

kullanabilirler.

SARI:

Kullanıldığı mekânda uyaran, neşelendiren, dikkat çeken bir etki yaratır. Genişlemeyi, iletişimi ifade

eder. Hatta bazı sanat çevreleri sarının kırılmış tonlarını sorunlu renk olarak tanımlar. Fiziksel

anlamda çözülme, gevşeme ve sınırlamaların genişletilmesini ifade eder. Psikolojik açıdan birey

üzerinde değişiklik, macera duygusu, sevecenlik, atılganlık, mutluluk, neşe etkisi uyandırır.

Sarının Zihinsel Ve Duygusal Özellikleri:

(Tamamlayıcı rengi: MOR)

Yükselen Özellikleri: Spektrumun sıcak renkleri arasında en hafif ama en fazla kozmik gücü olan

sarı renk, Güneşe en çok benzeyen renk oluşu ile insana umut duygusu veren bir potansiyeldir.

Parlak, neşeli ve heyecan yüklü bir güce sahiptir. Hırs ve iddiayı simgelerken özgürlüğe en düşkün

renktir. Açık görüşlülüğü ve ilhamı simgeler. Parlak bir renk oluşu ifade, bilgiyi ve bilgeliği ön plana

çıkarır. Entelektüel bir bakış ve yöneticilik duyguları ile de iç içe yaşar. Üst mental zekayı öne

geçirir, mantığı simgeler.

Kaybolan Özellikleri: Sarı rengin olumsuz özelliği, yıkıcılığa yol açabilmesidir. Aldatma, iki yüzlülük,

kindarlık negatif yönlerinin en belirginleri arasında yer alır. Derin bir karamsarlığa, zihinsel

depresyona sebep olabilecek özellikleri de bünyesin de taşır. Sinir sistemi bozukluğu ve ani

fraksiyonlara sebep olur.

Fiziksel Etkileri: Sinir ve kas sistemini sağlar. Dolaşım sistemini doğru yolda çalıştırarak kalbin daha

rahat çalışmasında yardımcı olur. Karaciğer ve safra kesesinin çalışması gibi bazı vücut

fonksiyonlarında yardımcı olur. Mide sularının salgılanmasını sağlar. Sarı renk hiçbir akıl ve zihin

hastasına tavsiye edilmemelidir.

BEYAZ:

Kullanıldığı mekânda güneş ışığını kullanıyorsa uyarıcı, neşeli bir etki yaratır. Fiziksel anlamda

çözülme, teslimiyet ve bağlanmayı, hoşgörüyü simgeler. Psikolojik olarak açıklık, özgürlük, aydınlık

ve dinginlik ifade eder.

Page 18: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

17

7. NAZAR BONCUĞUNUN VE NAZAR BONCUĞU MOTİFİNİN KULLANIM ALANLARI

Nazar inanışı, tüm dünyaya yayılmış ve günlük yaşamın vazgeçilemez bir parçası haline

gelmiştir. Dünyada geleneksel tarzda mavi göz boncuğu üretilen tek yer İzmir’dir.

Mavi göz boncuğu ve motifi, bilinçaltı algılarda nazarlık görevini yerine getirmekle birlikte

günlük yaşamda kem gözlere karşı nazarlık ve süsleme elemanı olarak iki temel kullanım

şekline sahiptir.

Mavi göz boncuğu ve diğer boncuk türleri kendi başına bir ticari değer taşımakta olup,

bugün İzmir’de üretilen nazar boncukları dünyanın 60 ülkesine ihraç edilmektedir.

Mavi göz boncukları, birincil kullanım alanı olarak nazardan korunmak amacıyla tek başına

yetişkinlerin, çocukların ve özellikle bebeklerin elbiselerinin görünen yerlerine takıldığı gibi

bireylerin değer verdikleri evcil hayvanları, yük hayvanları ve yanı sıra ev, araba vb kıymetli

eşyalarının görünen yerlerine de asılmaktadır.

Bunun yanı sıra ikincil kullanım alanı olarak mavi göz boncukları, takı, kitap ayracı, dua gibi

dini metinlerin yer aldığı tablet vb eşyalarda hem nazara karşı hem de süsleme elemanı

olarak; bunların dışında tekstil ve hediyelik eşya sektörlerinde

ana motif ve süsleme elemanı olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca özellikle ülkemizde ürün lansmanı, reklam çalışması gibi

iletişim temelli faaliyetlerde “ürünlere nazar değmesin, satışı

bol olsun” mesajları amacıyla da kullanılmaktadır.

Page 19: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

18

8. MAVİ GÖZ BONCUĞUNUN KULLANIM ALANLARININ FARKLILAŞTIRILARAK TİCARİ KAZANCIN ARTIRILMASI

Yukarıda da bahsedildiği üzere, mavi göz boncukları nazarlık olarak günlük yaşamımızın bir

parçası haline gelmiştir. Bugün aşağıda yer alan mavi göz boncukları İzmir’e özgüdür.

Ancak İzmir’de üretilmekle birlikte İzmir ile değil Türkiye ile birlikte anılmakta ve

anlatılmaktadır. Öncelikle nazar boncuğunun geleneksel yöntemler kullanılarak dünyada

sadece İzmir’de üretildiğinin; Türkiye’de değil İzmir’de üretildiğinin ve İzmir’den satın

alınabilecek bir ürün olduğunun güçlü bir şekilde vurgulanması ve benimsetilmesi

gerekmektedir.

İzmir’in bu konudaki farklılığı, geleneksel yöntemle boncuk üretiminin yapıldığı dünyadaki

tek yer olmasıdır. Geleneksel yöntem 3000 yıllık bir kültür birikimini ve bilgeliği

kapsamaktadır.

Bu kapsamda boncuk köy turizm yönünden değerlendirilmeli, geleneğin yaşatılması

sağlanmalı, maddi olarak desteklenmeli, tanıtım faaliyetleri yapılmalı, Boncuk köydeki

üretim atölyelerine geziler yapılarak yerli ve yabancı turistin ilgisi buraya çekilmelidir.

Özel tasarımcılar veya bir tasarım yarışması ile boncuk ustalarının seri olarak üretebileceği

göz motifini de taşıyan faklı şekillerde boncuk tasarımları yaratılmalı, üretimi yapılarak

satışa sunulmalıdır.

İzmir’deki tüm kurumların her seviyedeki insana verebilecekleri mavi göz boncuğu

tasarımlı özel hediyelik eşyalar hazırlanmalı ve tüm kurumların alıcı olması sağlanmalıdır.

Page 20: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

19

Kullanım alanlarının farklılaştırılması sırasında tasarlanacak ürünlerin günlük kullanıma uygun

olması, insanların göz seviyeleri hizasında ve görebilecekleri yerlerde olması ve nazar

inancına atıfta bulunması noktaları göz ardı edilmemelidir.

Bu doğrultuda;

1) Çeşitli boyutlardaki mavi göz boncukları, İzmir’de üretilen ve ticari satışı yapılan her

türlü malın ambalajında hem nazarlık hem de süsleme elemanı olarak,

2) Yeni endüstriyel tasarımlar yapılarak günlük kullanım kaplarında, tekstil ürünlerinde,

ev tekstilinde, ofis malzemelerinde süsleme elemanı olarak,

3) Hediyelik eşya sektöründe mum, mumluk, yağdanlık, küllük, hap kutusu, iğnelik,

ataç kutusu, kalem kutusu, ofis eşyaları ve benzeri ürünlerin kendisi mavi göz

boncuğu şeklinde tasarlanarak;

4) Yeni takı tasarımlarında süsleme elemanı olarak;

Değerlendirilebilir.

Page 21: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

20

9. ÇEŞİTLİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

9.1. NAZARA KARŞI

Page 22: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

21

9.2. TAKI – AKSESUAR

Page 23: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

22

Page 24: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

23

Page 25: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

24

9.3. EV VE ÇEŞİTLİ AÇIK MEKANLAR

Page 26: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

25

Page 27: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

26

Page 28: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

27

9.4. ARAÇLAR

Page 29: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

28

9.5. EV TEKSTİLİ

Page 30: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

29

9.6. HEDİYELİK EŞYA

Page 31: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

30

Dansöz Kıyafeti Magnet

Page 32: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

31

Ahşap Oyma Tabak Kesecikler

Çocuk Eldiveni Nazar Boncuğu Ayakkabı

Çocuk Ayak İzi Osmanlı Laleleri Pandantif

Page 33: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

32

Page 34: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

33

9.7. SERAMİK SÜSLEME

Page 35: GÖZ BONCUĞU - İztoOnların nereden geldiklerini kesin bir şekilde bilemesek de, cam üfleme ve nazar boncuğu yapımı kadar dayanıklı cam üretiminin 1920’lere kadar var olduğu

34

9.8. PASTACILIK