gymnospermae 1. hafta - karadeniz teknik Üniversitesi · 7rpxufxnodu v uj qohu ]hulqgh roxçwxnwdq...

68
GYMNOSPERMAE (Açık Tohumlular)

Upload: others

Post on 25-Sep-2019

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

GYMNOSPERMAE(Açık Tohumlular)

1. Arasınav %50

2. Final sınav %303. Örnek tanıma%20Örnek tanımada %50 baraj

GENEL BİLGİLER

Bu ders kapsamında Türkiye Ormanlarınınoluşmasında önemli bir yere sahip olanGymnospermae (Açık Tohumlular)’ler heryönüyle ele alınacaktır.

Bu amaçla öncelikle işe, bu bitkilerin bitkileralemindeki yerini belirleyerek başlamakgerekir…

Bitkiler Alemi

1. Kütük : Thallophyta (Talli Bitkiler)Bacteriophyta (Bakteriler) Mycophyta (Mantarlar)Phycophyta (Algler):

Cyanophyceae (Mavi-Yeşil Algler)Chlorophyceae (Yeşil Algler)Pheaophyceae (Esmer Algler)Rhodophyceae (Kızıl Algler)Diatomeae (Diyatomeler)

Ara Grup : Lichenes (Likenler) Alg + Mantar

2. Kütük : Cormophyta (Gövdeli Bitkiler)

1. Alt Kütük : -Bryophyta (Kara Yosunları)-Pteridophyta (Eğreltiler)

2. Alt Kütük : -Spermatophyta :Gymnospermae(Tohumlu Bitkiler) (Açık Tohumlular)

Angiospermae : Liliatae(Kapalı Tohumlular) (Monokotiller)

Magnoliatae(Dikotiller)

1 yıllık Çok yıllık

GYMNOSPERMLERİN TÜMÜ ODUNSU

Odunsu bitkiler; ağaç ve çalı olarak ikiye ayrılır

AĞAÇ: Tek gövdeli, en az 5-8 m. boy ve 10 cm.çapı olanlar

ÇALILAR: Genellikle birkaç gövdeli, boyları 5m’ye kadar, çapları ise 10 cm’den az olanlar

Boylu Çalı, Çalı, Bodur Çalı

AĞAÇLAR

•Kısa boylu ağaç (ya da ağaççıklar) 5-10 m

•Orta boylu ağaçlar 10-20 m

•Boylu ağaçlar 20-30 m

•Çok boylu ya da büyük ağaçlar 30-50 m

•Dev (görkemli) ağaçlar > 50 m.

Dersin Önemi:

Ormancılığın, bir başka deyişle mesleğimizinkonusunu öncelikle odun ve ağaçoluşturmaktadır. (Bu ifade ormanlara ağaç veodun olarak bakıldığı zamanlarda çok doğru birifadedir. Ancak günümüzde ormanlara odunharicinde başka gözlerle de bakabilmekdurumundayız.)

Dersin Önemi:

Ormancılık işlevlerinin başında en iyi kalitede vedevamlı olarak odun, yani asal orman ürünü eldeetmek gelmektedir.

O halde odunu oluşturan ağaç ve çalısaltaksonların tüm botaniksel özellikleri tanınmasıgerekmektedir. Ancak ondan sonra, diğerormancılık işlevleri olan Silvikültür, Hasılat,Orman Amenajmanı, Orman İşletmeciliği gibiormancılık dallarının uygulanması gelmektedir.

ORMANCILIĞIN İLK KURALI :

BİTKİYİ

TANIMAKTIR !!!

TANIMLAR:

Gymnospermae – Botanik – BİYOLOJİ altındadır.

•Bitki Morfolojisi

•Bitki Fizyolojisi

•Uygulamalı (Ekonomik) Botanik - Farmasötik, Orman Botaniği

•Paleobotanik

•Bitki Çoğrafyası (Geobotanik)

•Bitki Sosyolojisi

•Bitki Ekolojisi

•Genetik (Kalıtım)

•Evrim (Evolüsyon)

•Palinoloji

•Biyoteknoloji (gen mühendisliği, gen teknolojisi)

•Eksobiyoloji

gibi bilim dallarını sayabiliriz.

Dünya üzerinde yaşayan 500. 000 civarında bitki var

2/3’sini tohumlu bitkiler oluşturur.

Gymnospermler ise sayı olarak 600-1000 arasındadır.

Sayı olarak az ama….

Ülkemizde ise;

ormanlarımızın %54 ‘ü Gymnospermlerden oluşmakta

Pinus % 38.5 Picea % 2.0

Abies % 6.8 Taxus-Cupressus % 0.1

Cedrus % 3.5

Juniperus % 3.5 Angiospermler : % 46

Türkiye’nin Gymnospermleri

4 familya da 23 tür

40 takson (alt tür-varyete)

Gymnospermae > Eğreltiler•Erkek ve dişi çiçekler dışarıya çıkmazlar

•Yumurta ana bitki üzerinde döllenir

•Eğreltilerde döllenen yumurtadan oluşan embriyolar, anabitki dışında bir eğrelti bitkisi (sporofit) geliştirirler. OysaGymnolarda embriyo tohum halini alıncaya kadar bitkiüzerindedir.

Yani gymnolarda sporofit evresi, eğreltilerde habloidgametofitle-diploit sporofit vardır.

•Eğrelti sporu uygun ortamda dinlenme süresi geçirmedençimlenir. Gymno tohumları uzun ya da kısa bir dinlenme süresigeçirip çimlenir.

Gymnospermae < Angiospermae•Tohum tomurcukları karpeller tarafından örtülmeyip açıktır.

•Gerçek Meyve Angiospermlerde vardır. Gymnolarda meyveyoktur. KOZALAK vardır

•Angiospermlerin erkek ve dişi gametofitlerinde belirginsadeleşme vardır. Ginkgo ve Cycas gibi ilksel örneklerde, erkekgametler suda yüzen aktif spermatozoitler olmasına karşınhiçbir Angiospermae de bu durum yoktur.

•Gymnospermlerin tohum tomurcukları içinde bulunanerkegonlar Angiospermlerde yoktur, burada embriyo kesesibelirli sayıda 8 kadar hücreden oluşur.

•Endosperm Gymnospermlerde döllenmeden önce oluşur.Angiospermlerde ise döllenmeden sonra oluşur.

Gymnospermae < Angiospermae

•Gymnospermlerde tek döllenme, Angiolarda ise Çift

•Gymnospermlerde çiçekler bir cinslidir. OysaAngiospermlerde ise erselik- erdişi, hermafrotid,perfect çiçekler bulunmaktadır.

•Gymnosperm çiçeklerinde çiçek örtüsü periantyoktur. (Gnetinae Sınıfı hariç)

•Gymnosperm çiçekleri sade yapılı olup, tozlaşmarüzgarla (anemogami), Angiospermae lerde anemogamive entomogami (böcekler) ile gerçekleşmektedir.

Gymnospermae < Angiospermae

•Tüm yaşayan Gymnosperm örnekleri odunsudur.Oysa Angiospermlerin çoğu otsu yapıdadır.

•Gymnosperm odunları oldukça basit yapılıdır.Boyuna traheit ve özışını paranşimlerinden oluşur.Oysa Angiospermler de su ileten eleman TRAHE dirve bunun yanında özışını paranşimi, odun paranşimive lifler de odunun yapısını oluşturur. Daha gelişmişbir odun yapısı vardır.

•Gymnospermlerde traheler en gelişmiş sınıfı olanGnetinae sınıfında bulunmaktadır.

Çiçekli bitkilerde Generatif (Üreme)organlar, çiçek denilen yapıda bulunur.

Eşeyli üremeye yarayan ve buna uygunşekilde metamorfoze olmuş yapraklartaşıyan sürgün veya sürgün kısımları Çiçekadını alır.

• Sporlu bitkilerdeki mikrosporofil, çiçeklibitkilerde stamen’e, makrosporofil dekarpel’lere tekabül etmektedir.

• Çiçek, başlıca Çiçek Örtüsü (Periant), ErkekOrgan (Stamen) lar ve Dişi Organ (Pistil-Karpel) lardan meydana gelmiştir.*****

Çiçekler ; ya erkek ve dişi organları birarada taşırlar, böyle çiçeklere Hermafrodit, Er-selik, Er-dişi veya Monoklin, (Perfect Flower) çiçek denir *****

ya da erkek ve dişi organlar ayrı ayrı çiçeklerde bulunur, böyle çiçeklere de Bir Cinsliveya Diklin çiçek adı verilir. ***

Farklı eşem organlarını taşıyan diklin çiçeklerinher ikisi de aynı bitkide bulunuyorlarsa böylebitkilere Bir Evcikli veya Monoik bitki, örnek:Corylus (Fındık), Cedrus, Picea, Abies, Diklinçiçekler ayrı ayrı bitkilerde bulunuyorlarsaböyle bitkilere de İki Evcikli veya Dioik bitkiadı verilir. Örnek: Taxus, Cephalotaxus, Cycas,Ginkgo, Cupressaceae familyasının bazıtaksonları ve Angiospermlerde örneğinPopulus (Kavak). ****

Eşeyli üreme, eşem bakımından farklı iki gamet(Eşem hücresi) in veya nukleusun birleşmesi(Döllenme) sonucunda oluşan hücre (Zigot)nin gelişmesi ile yeni bir canlının meydanagelmesidir.

Angiosperm lerde döllenme olayı genel olarak,önce Tozlaşma (Polinizasyon ) ve sonra,sperma hücresinin yumurta hücresi ilebirleşmesi (Döllenme) şeklinde gerçekleşir.

Polinizasyon (Tozlaşma), Polen tanelerinin herhangi

bir aracı vasıtasıyla dişi organın stigmasına ulaşmasıdır.

Çiçekli bitkilerde tozlaşma genel olarak iki şekildemeydana gelmektedir:

1- Avtogami (Kendine Tozlaşma) : Hermafrodit (Monoklin) yanierkek ve dişi organın birlikte bulunduğu bir çiçekte polentanelerinin aynı çiçeğin stigması üzerine ulaşmasıdır. Bütünbitkileri göz önünde bulundurduğumuzda bu tozlaşma şekli azgörülen bir tozlaşma şeklidir.2- Allogami (Karşı Tozlaşma) : Aynı bitki (Monoik) nin eşembakımından farklı iki çiçeği (Diklin) arasında veya farklı bitki(Dioik) lerin farklı iki çiçeği arasında meydana gelen tozlaşmaşeklidir. Bu şekildeki tozlaşma bitkilerde çok sık görülentozlaşma şeklidir.

• Tozlaşmanın bilhassa farklı çiçekler arasındameydana gelişinde polen tanelerinin dişiorganın stigması üzerine ulaşmasını sağlayanaracı (vasıta) lar doğal kökenli veya hayvansalkökenli olabilirler.

• Doğal kökenliler arasında su ve rüzgarı enönemli iki vasıta olarak sayabiliriz.

Su vasıtasıyla gerçekleşen tozlaşmaya Hidrogami, rüzgarvasıtasıyla gerçekleşen tozlaşmaya da Anemogami adıverilir.

Hayvanlar aracılığıyla gerçekleşen tozlaşma, aracıhayvanlara göre üç tipe ayrılır:

• 1- Ornitogami : Kuşlar aracılığıyla olan tozlaşmaşekline denir.

• 2- Entomogami : Böcekler aracılığıyla olan tozlaşmaşekline denir. En çok görülen tozlaşma biçimidir.

• 3- Krepterogami : Yarasalar aracılığıyla olan tozlaşmaşekline denir.

SÜRGÜNLER

1- Uzun Sürgün

Tomurcukları belirgin internodlarlabirbirinden ayrılmış, ağacın boybüyümesinde ve dalların gelişmesindeetken olan sürgünlerdir.

Ağacın ömrü boyunca mevcutturlar.

2- Kısa Sürgün

İnternodları birkaç milimetreyigeçmeyen, uzamayan, dallanmayan,ömürleri kısa olan ve vegetatif vegeneratif organları taşıyan sürgünlerdir.

Cedrus deodora (Himalaya Sediri) nın uzun sürgünü üzerinde yapraklı kısa sürgünleri

Tomurcuklar, sürgünler üzerindeoluştuktan sonra vegetatif gelişimlerinimutlaka takip eden yılda tamamlayarakfaaliyete geçmeyebilirler. Bu gibitomurcuklar gelişme kabiliyetlerini uzunyıllar muhafaza ederler, fakat gelişmeyipuyur vaziyette kalırlar. Böyle tomurcuklaraUyuyan Tomurcuklar (PreventifTomurcuklar) denir. Uyuyan tomurcuklar,ağaçlarda su dengesinin bozulduğuzamanlarda veya yaralanmalar sonucundafaaliyete geçerler. Uyuyan tomurcuklarınmeydana getirdiği sürgünlere Su Sürgünleridenir. Su sürgünlerinin oluşturduğu dallarada Yapışık Dallar denir. Yapışık dallarınağacın odun kısmı ile bir bağlantısı yoktur,bunlar adeta kabuğun içerisine yapıştırılmışgibidir. Ancak zamanla gövdeye kaynaşırlar.Bu gibi yapışık dallar gövdenin budaklıolmasına neden olduklarından gövdeninekonomik değerini düşürürler. Bu nedenleormancılık bakımından önemlidirler.

Yapışık dal oluşumunun sebebi ve önemi

Yapışık dallar çeşitli durumlardaoluşmaktadırlar, ancak en fazla normaldalların herhangi bir sebeple yok edildiklerizaman oluşurlar.

Toplu olarak yaşayan ağaçlarseyreltildiğinde veya birden bire açık sahayaçıkarıldıklarında, bu ağaçlardan hiçbir daleksilmemesine karşın yine yapışık dallarmeydana gelir. Bu durum açık sahaya kavuşanağaçların ani olarak bol ışığa ve ferah bir köksistemine kavuşmuş olmalarıyla açıklanır.

Bedri SERDAR - 2008

Sonuç olarak : Ağaçların çeşitli organlarıarasında bir korelasyon mevcuttur. Bu korelasyonsadece ağacın tamamında değil, bu organların ağaçüzerinde dağılışına, çeşitli fizyolojik yerlerdebulunuşuna göre düzenlenmiştir. Bu sebepleağacın herhangi bir yerinde onun gelişme seyribozulmamış ise, yaprak ve kök sistemi, iletimboruları, mekanik dokuları ve sonuçta ağacın doğalhabitusu bir denge göstermektedir. Bu dengeninherhangi bir nedenle bozulması durumunda, ağaçtameydana gelen bir takım fizyolojik olaylara paralelolarak su sürgünleri de oluşabilirler.

Bedri SERDAR - 2008

Bu oluşumunun gerçek sebeplerinin kesinolarak bilinmemesine rağmen, su sürgünlerininbiyolojik önemi açıktır.

Bu sürgünler bitkide kaybolan veya bozulankısımların yerini alarak ölümüne engel olurlar,bu organları tazeler, gençleştirir ve yenidenhayatiyetlerine kavuştururlar, hatta o bitkininçoğalması için gerekli organlarını daüzerlerinde taşıyacaklarından, onlarınnesillerinin sürekliliğini de sağlamış olurlar.

Bedri SERDAR - 2008

Bu sürgünlerin pratik ormancılıkta biriolumlu ve diğeri olumsuz olmak üzere iki çeşitrolleri vardır:

Olumlu rolü: Baltalık işletmesine olanaksağlar. Ayrıca çelikle üretime yardımcı olur.

Olumsuz rolü: Koru ormanlarında düzgüngövdeler üzerinde oluşmaları durumunda ogövdelerin kalitesini düşürürler.

Bedri SERDAR - 2008

Bir tomurcuğun ilkbaharda faaliyetegeçmesiyle uzamaya başlayan sürgün, normalolarak bütün vegetasyon mevsimi süresinceuzamasına devam eder ve üzerinde yenitomurcukların meydana gelmesi ile sonbahardauzamasına son verir. Ancak bazen sürgününüzerinde oluşan ve gelecek yılın sürgünlerinimeydana getirecek olan tomurcuklar bir kışdevresi geçirmeden aynı vegetasyondöneminde (Yaz ortasında) faaliyete geçerekyeni bir sürgün daha oluştururlar ki bu sürgüneYaz Sürgünü adı verilir.

Bedri SERDAR - 2008

Bazen kısa sürgün üzerindeki birtomurcuktan bir uzun sürgün meydanagelebilir ki bu sürgünlere de GençleşmeSürgünü (Tazelenme Sürgünü) adı verilir.

Bedri SERDAR - 2008

Doğal Budanma

Doğal budanma ağacın dış görünüşü üzerinde etkili bir olaydır. Bilhassa kapalı meşcerelerde ışık yetersizliğinden dolayı alt dalların kuruyarak düşmesine Doğal Budanma adı verilir.

İğne yapraklı ağaçlarda, özellikle Abies, Picea ve Pinus larda kuruyan dalların gövdeden ayrılıp düşmesi çok yavaş olur, düşen dalların dip tarafındaki canlı kalan kısmın ucunda uzun veya kısa ölü bir parça kalınlaşan gövde içerisinde adeta yabancı bir cisim gibi kalır. Bunlara da Ölü Budaklar denir.

Dal Düşürme

Dal düşürme olayı da orman ağaçları için önemli bir olaydır.Angiosperm lerden Quercus, Populus, Salix, Ulmus, Fraxinus,Acer ile Gymnosperm lerden Cupressus, Chamaecyparis, Thujagibi ağaçların fazla asimilasyon organlarını atması olayına DalDüşürme adı verilir.Dal düşürme olayının gerçekleşmesi yan dalların üzerindeki yıllıksürgünlerin bu dallara birleşme yerlerinde ve gövdenin üst, orta vealt kısımlarında olur. Sürgünlerin yan dallara birleştiği bu yerlerde,bir yıl evvelki yıllık sürgün ile bir yıl sonraki yıllık sürgün arasında,bulundurdukları su bakımından farklı bir durumun meydanagelmesi sonucunda, su bakımından fakir olan, oldukça uç kısımdabulunan birkaç yıllık sürgün, bağlı bulundukları daha evvelki yıllaraait olan yıllık sürgünlerden adeta çözülerek ayrılırlar.

AB

A) Monopodial B) Simpodial

Dallanma Tipleri

Bedri SERDAR - 2008

Boy büyümesi terminal tomurcukfaaliyeti ile gerçekleşen ağaçlaraMonopodial Ağaçlar denir. Monopodialağaçlara Gymnosperm lerden ; Abies(Göknar), Picea (Ladin), Pseudotsuga(Duglas Göknarı), Angiosperm lerden iseFagus (Kayın), Populus (Kavak), Quercus(Meşe) örnek olarak gösterilebilir.

*******

Bedri SERDAR - 2008

Boy büyümesi tepe tomurcuğuna enyakın olan tomurcukla gerçekleşenağaçlara Sympodial Ağaçlar adı verilir.Ulmus (Karaağaç), Betula (Huş), Tilia(Ihlamur), Carpinus (Gürgen) sympodialağaçlara örnek olarak gösterilebilir. *****

Bedri SERDAR - 2008

Tomurcuk -Yaprak Dizilişleri

Tomurcukların - yaprakların gövdeüzerindeki dizilişleri diyagram halindegösterilir. Kaide olarak hiç bir zaman birnoktadan iki tomurcuk çıkmayacağı gibi,bir tomurcuğu izleyen ikinci tomurcukbirincinin tam üzerine rastlamaz.

Bedri SERDAR - 2008

1- Dairesel Diziliş

2- Sarmal Diziliş

Tomurcuk dizilişi genelde iki kısma ayrılır

Bedri SERDAR - 2008

1- Dairesel DizilişBir nodda birden fazla tomurcuk bulunan

dizilişe Dairesel diziliş denir. Dairesel dizilişteekvidistans ve alternans kuralları vardır. Yanibir nodun oluşturduğu halkada bulunantomurcuklar arasındaki açılar birbirine eşittirve bir halkadaki tomurcuklar, bir öncekihalkadaki tomurcukların tam arasındabulunurlar. Yani bir önceki halkadakitomurcukların arasındaki açıların adeta açıortaylarında bulunurlar, Nerium , Juniperus,Pinus larda tomurcuklar bu şekildedizilmişlerdir.Bedri SERDAR - 2008

Nerium (Zakkum) da dairesel diziliş

Bedri SERDAR - 2008

2- Sarmal Diziliş

Bu dizilişte her nodda bir tomurcukbulunur ve tomurcuklar eksen etrafındasarmal bir çizgi meydana getirecek şekildeyer almış durumdadırlar. Sarmal diziliş ikişekilde olur:

Bedri SERDAR - 2008

a) İki Sıralı Sarmal :

Tomurcuklar sürgünler üzerinde almaçlıolarak iki sıra halinde dizilmişlerdir. Fagus,Carpinus, Ulmus, Corylus, Castanea datomurcuklar bu şekilde dizilmişlerdir.

Bedri SERDAR - 2008

b) Çok Sıralı Sarmal :

Aşağıdan yukarıya doğru ard arda sarmalvaziyette, sürgünler üzerinde yer alantomurcuklar ikiden fazla sıra meydanagetirirler. Populus, Quercus, Betula, Juglans datomurcuklar bu şekilde dizilmişlerdir.

Bedri SERDAR - 2008

Syringa (Leylak) da Karşılıklı diziliş

Bedri SERDAR - 2008

SİSTEMATİK BOTANİK

Birbiri ile yakınlığı, akrabalığı olan bitkileri bir sistem içinde inceleyen ve okutan bir botanik bilim dalıdır. Bu bilim dalına sistematik botanik denildiği gibi, taksonomi ya da kısaca sistematik de denilebilir.

Sistematik kelimesinin kökeni Yunancada Systema: Dizge, birbütün oluşturacak şekilde karşılıklı olarak birbirlerine bağlıöğelerin tümüdür. O halde sistematik özet olarak“Sınıflandırma İlmi” anlamına gelmektedir.Taksonomi sözcüğünün kökeni de yine Yunancada Taxis:Tertip ya da düzen, nomos ise kanun, yasa sözcüklerindenoluşmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Taksonomi kelimesi detertipleme, düzenleme yani “sınıflandırma ilmi” anlamınagelmektedir.

Bitki sistematiğinin amacı, bitkileri birbirleriyleolan doğal akrabalık derecelerini gözönündetutarak ve filogenetik gelişimlerine dayanarakinceleyip, büyük ve küçük topluluklar halindegruplandırmak, taksonomide belli kurallaragöre bir sınıflandırma içerisine sokmaktır.

Sistematik yapılırken, ana takson (soy) olarakTÜR alınır.

Tür: Ana özellikler yönünden birbirlerineolağanüstü benzerlik gösteren ve kendiaralarında döllenerek verimli ya da üreyimlibireyler oluşturan topluluğa tür denir.Türün üstünde ve altında sırasıyla aşağı dagörülen sistematik birimler bulunmaktadır:

Türün üstünde ve altında sırasıyla aşağı da görülen sistematik birimler bulunmaktadır!!!

• Divisio (Bölüm) .........phyta • Classis (Sınıf) ........opsida • Ordo (Takım) .......ales • Familia (Familya) .....aceae • Genus (Cins) • Species (Tür) Başlangıç takson• Subspecies (Alttür) • Varieta (Varyete) • Forma (Form)

İkili Adlandırma Sistemi (Biner Nomenclatür)Bir bitkinin tam olarak tanınabilmesi için 1753 yılındaünlü İsveç’li botanikçi Linne, Biner Nomenclatür " yada ikili adlandırma yöntemi, günümüzde halen

kullanılmaktadır.Bu yönteme göre bir bitkinin adı genel olarak ikisözcükten oluşmaktadır. Birinci sözcük “cins”, ikincisözcük ise “epitet” adıdır.Örneğin :

• Pinus silvestris L.• Acer platanoides L.• Picea orientalis (L.) Link.

Alttür: türler arasında en az bir özellikçe farkederekgeniş coğrafik yörelerde yayılan, ya da yetişme yerikoşulları bakımından bir özellikçe ayrılan taksonlardır.Bu tanımlamaya göre alttür, coğrafik alttür ve ekolojikalttür olarak ikiye ayrılır.

Örnek olarak Türkiye'de doğal yetişen Göknar türlerinialırsak, son taksonomik görüşlere göre, ülkemizde doğalolarak yetişen Göknarlar iki türde ve beş alttürdetoplanmaktadır:

•Abies nordmanniana (Stev.} Spach.•A, n. subsp. nordmanniana• A. n. subsp. bornmülleriana (Mattf.) Coode et Cullen•A. n. subsp. egui-trojani (Ascher. et Sint. ) Coode et Cullen

•Abies cilicica (Ant. et Kotschy.) Carr.•A. c. subsp. cilicica•A. c. subsp. isaurica

Varyete: türün yayılış alanı içersinde bulunan ve en az bir özellikçe birbirlerinden ayrılan taksonlardır.

Örnek olarak Pinus brutia Ten. (Kızıl Çam) 'yi verelim:

Pinus brutia Ten. var. pyramidalis : Tek ve düzgün gövdeli Kızıl çam varyetesi

Pinus brutia Ten. var. agrophiotii Pap.: Birkaç gövdeden oluşan Kızıl çam varyetesi

YAZAR İSMİNİN PARANTEZ İÇİNDE GÖSTERİLMESİ

Bazı tür isimlerinin sonunda yer alan yazar isimlerinin parantez içinde yazıldığı, bazılarının da parantezsiz olarak yazıldığı görülür. Bu durum, cins isminde belli bir değişmenin olduğunu gösteren bir simgedir. Bir türün ismi, ait bulunduğu esas cinsten bir diğer cinse aktarıldığında veya tür isminin orjinal cinsi, başka bir cins ismiyle birleştiğinde yazar adı parantez içine alınır. Örneğin Linne, Aslan’ı Felis leo L., 1758 olarak isimlendirmiş ve bilim dünyasına tanıtmıştır. Ancak aradan geçen uzun zaman sonra, bu türün Felis cinsine değil de Panthera cinsine bağlı olduğu anlaşılmış ve Aslan’ın bilimsel ismi Panthera leo (L., 1758) olmuştur. Dikkat edilecek olursa cins ismi değişmiş ve yazar ismi de paranteze alınmıştır. Başka bir örnek: • Cimex norvegicus Gmelin, 1788• Calocoris norvegicus (Gmelin, 1788)Taksonomide bir epitet isminin başka bir cinse aktarılması durumu mutlaka bir yayınla bilim dünyasına duyurulmalıdır. Bu işleme Combinatio Nova adı verilir ve Comb.Nov. şeklinde kısaltılır. Eğer yeni durumu oluşturan araştırıcının ismi de gösterilmek isteniyorsa, düzeltmeyi yapan yazar ismi orjinal yazardan sonra ve parantez dışında gösterilir. Örnek : Limnatis nilotica (Savigny, 1820) Moquintandon, 1826

HİBRİTLERİN GÖSTERİLİŞ ŞEKLİ:

Hibritlerin belirlenmesi, aşağıdaki örneklerden anlaşılacağı üzere iki şekilde olur:

Aynı cinsin iki türü arasında oluşan bir hibrid için x işareti türlerin ortasında gösterilir. Örneğin Picea xlutzii, (Picea glauca x Picea sitchensis) gibi iki türün doğal hibrididir.

x işareti cins adından önce yer alırsa, iki ayrı cinsin türleri arasındaki hibridi ifade eder. x Cupressocyparis leylandii örneğinde olduğu gibi, söz konusu hibrid Cupressus macrocarpa xChamaecyparis nootkatensis gibi iki ayrı cinsin türleri arasında olmuştur.

KÜLTİVAR, KÜLTÜR VARYETELERİ:

Kısaltılmış olarak (cv.) olarak gösterilir. Doğada veya fidanlıklarda bir mutasyon sonucu ortaya çıkmışmutantlardır. Bunlar daha sonra vejetatif olarak çoğaltılabilir, özellikleri değişmez, örneğin Picea glauca (Moench) Vos. cv. – Kuzey Amerika ve Kanada’da ‘Conica’’ doğal yetişen Ak ladinin bir kültivarıdır. Bitkinin Latince adı “italik” yazıldığı halde, kültivarlar iki tırnak arasında baş harfi büyük olmak üzere düz ve siyah harflerle yazılır. Chamaecyparis nootkatensis (D.Don). Spach. cv. “Pendula” gibi.

Klon (clone)

Kısaltılmış hali (cl.) dır. Özellikle ormancılıkta Kavak ve Söğütlerin çoğaltılmaları klonlarda olur. Vejetatif yolla, yani çeliklerle çoğaltılırlar. Böylece meyva ağaçları, özellikle gül (Rosa) vejetatif olarak, anacın özellikleri bozulmadan çoğaltılmışolur.

Kozmopolit bitkilerin aksine endemik bitkileryeryüzünün bazı bölgelerinde bulunup her yerderastlanmayan bitkilerdir. Daha doğru bir deyişle dar vesınırlı yayılış alanlarına sahip, özel ekolojik koşullardayetişen bitkilere “ENDEMİK BİTKİLER” adı verilir.Bu olaya “ENDEMİZM” denir. Kıtalardan uzakadalar, dağların doruklarında izole olmuş ya da çevrekoşulları büyük değişiklik geçirmiş yerlerendemiklerce zengin yerlerdendir.

Ülkemiz için endemik olmamakla birliktegenellikle dünyada yalnız komşumuz olan ülkelerdenbilinen, ülkemizde de çok lokal yayılış gösterenbitkilere de “NADİR BİTKİLER” denir.

OrmanBelirli bir alanda kendine özgü bir iklimoluşturabilen, belirli bir yüksekliğe, yapıya vesıklığa sahip ağaç, ağaççık, çalı ve otsu bitkiler,yosun ve mantarlar, çeşitli hayvanlar, toprak üstü vetoprak altında yaşayan mikroorganizmalar iletoprağın meydana getirdiği yaşam birliğine Ormandenir. Orman özelliğini gösteren en küçük birimede Meşcere veya Bük adı verilir.Ormanı oluşturan canlı ve cansız bütün elemanlar,bulundukları bu yaşam birliği içinde doğakanunlarına uygun bir düzen gösterirler.

PARAZİT BİTKİLERGelişmeleri için başka bitkiye ihtiyaç duyan, onlardan besin

maddesi ve su ihtiyacını karşılayan bitkilere parazit bitki denir. Bunlar da tam parazit ve yarı parazit diye ikiye ayrılır.

a)Tam Parazit BitkilerYapraklarında klorofil taşımadığından fotosentez yapamadıkları için

konukçusu olduğu bitkiden besin maddesi ve su emerek bu şekilde yaşamlarını sürdüren bitkilerdir. Lathraea squamaria ve Orobanche ssp.

b) Yarı Parazit Bitkiler

Konukçusu olduğu bitkiden sadece su ve inorganik tuzları alanve klorofil içerdiklerinden fotosentez yaparak yaşamlarınıdevam ettiren bitkilere denir

Viscum album: Ökse Otu