gençlik ve spor dergisi - sayı 5

Gençlik ve Spor İÇİNDEKİLERGençlik Spor Vakfı’nın aylık ücretsiz yayınıdır.

Ekim 2009 Sayı: 5

İmtiyaz SahibiGençlik Spor Vakfı adınaYaşar Kaptan BAŞARAN

Genel Yayın YönetmeniŞehnaz [email protected]

Genel KoordinatörBurak [email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüAdnan GÜ[email protected]

Yayın DanışmanıÖzkan EMİNOĞLU

Yayın KuruluMehmet Ali BABACAN, Mehmet KOCATEPE, Nuri DEMİRCİ, Sezai BAĞBAŞI, Alaettin ÇILGIN, Necati ÖZTÜRK, Sultan SEYHAN, Mustafa KÜÇÜKAYTAN, Nurettin ÖZEN, İbrahim AYDIN, Levent KAYIŞ, Ahmet AK

Yazı İşleriİlhan DEMİR, Elkame BULUT, Ahmet TÜZÜN, Emine UYGUN, Tülay ARIKAN, Sultan UYAR, Halis HAKYEMEZOĞLU, Murat UZUN, Hasan KILINÇ, Çiğdem KOŞU

Görsel YönetmenFatih [email protected]

Halkla İlişkiler ve Pazarlama DirektörüKader TÜ[email protected]

Haber ve FotoğraflarGSGM Basın ve Halkla İlişkiler MüdürlüğüGençlik ve Spor İl MüdürlükleriAnadolu Ajansı

Bölgesel Yayın Kurulu

MarmaraTamer TAŞPINAR, Ömer GÜMÜŞ, Kenan MALKOÇ

EgeSabri SADIKLAR, Burhanettin HACICAFEROĞLU, Zeki KUŞ

AkdenizEmrullah TAŞKIN, Fazlı Bayram HADİ, Nadir YAPSAKALOĞLU

İç AnadoluMetin ODABAŞ, Lale ÖZTÜRK, Yahya ŞAHAN

KaradenizŞerif ÖZGÜR, Korhan ÖZTEKİN, Ömer YILMAZ

Doğu AnadoluFatih ÇİNTİMAR, Sedat ACAR, Ahmet SANCAR

Güney Doğu AnadoluSeyit Ahmet BAĞCI, M.Sadi FINDIKLI, Hakan ALTU

Yayın TürüAylık Süreli Yayın

Yönetim Yeri: Gençlik Spor VakfıKültür Sokak No: 3 (06570) Tandoğan/ANKARATel: (312) 232 10 12-13-14-23 Fax: (312) 232 14 24

Yapım: Rekor Reklam İletişim Org.Medya Hiz. Halk. İlişk. Tic. Ltd. Şti.İnönü Mah. Turna Sok. No: 17 Elmadağ, Taksim/İSTANBULTel: (212) 247 91 30 - 247 91 28 Fax: (212) 247 92 42E-mail: [email protected]

Baskı / Cilt: Seçil Ofset

Dergide yer alan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir.Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

05 Başyazı / Yunus Akgül07 Editörden / Şehnaz Yeygel

08-10 Kısa haberler12-15 Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’ndan Avrupa Konseyi, gençlik uzmanlarını bir araya getirdi

18-21 Röportaj Dünya Tekvando Federasyonu Başkanı Chungwong Choue

22-26 2009 Dünya Güreş Şampiyonası Türk minderi Danimarka’da şahlandı

32-33 2011 Trabzon haber Logo ve maskot yarışması başladı

34-37 Euro Basket 2009 Polonya Teşekkürler 12 Dev Adam

38-39 Şampiyon halterci Şaziye Okur Tek hayali babasına bir ev almak

40-41 26. Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası Ev sahipliğinde şampiyonluk bizim, kupa Polonya’nın

44-45 2010’a doğru48-49 2009 İşitme Engelliler Olimpiyatı Tayvan’da Türk rüzgârı

50-51 GSGM Özel Haber Gülleci Mahmut

52-53 Federasyon Haber Modern Pentatlon Avrupa Yıldızlar Şampiyonası Alanya

55 Spor Toto Türk sporunun doğal sponsoru

56-57 Abdi İpekçi zarar görmeyecek58-59 Türkiye’nin ilk sürat patencisi Selim Tanrıkulu

60-61 Şimdi ne yapıyorlar? Efsane basketbolcu Erdal Poyrazoğlu

62-63 GSİM Tesis Başkent’e süper spor kompleksi

İÇİNDEKİLER

40/41Ev sahipliğinde şampiyonluk bizim, kupa Polonya’nın

12/15

48/49Tayvan’da Türk Rüzgarı

18/21RöportajChungwong Choue

Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’ndan

22/26Türk minderi Danimarka’da şahlandış

34/37Teşekkürler 12 Dev Adam

Başyazı

Genç nüfus bakımın-dan zengin bir ülke olarak, yaptığımız tüm çalışmalarda

öncelikli hedefimiz hep ‘Olim-piyatlar’ oldu. ‘Aslanın ağzın-dan ekmek almak’ kadar zor olan organizasyonları alarak, başarıyla ev sahipliği yaptık. Attığımız tüm bu dev adım-lar, 2020 yılında İstanbul’da Olimpiyat Oyunları’nı gerçek-leştirme hedefimizin lokomo-tifidir.

***2013 yılında, 2020

Olimpiyatı’nı düzenleyecek kente karar verileceğinden, o tarihe kadar çok ciddi kulis çalışmaları yapmamız, kara-rı verecek 110 civarında IOC üyesi nezdinde lobi çalışma-larına başlamamız gerekiyor. Her şeyi çok hızlı değerlendi-rerek, 2020 yolculuğuna çı-kacağız.

***2000, 2004, 2008 ve 2012

Olimpiyatları’na talip olmamı-za rağmen, tesislerimiz ve u-luslararası organizasyon dene-

yimimiz buna müsait olmadı-ğı için, olimpiyatları bize ver-mediler. 2016’yı es geçerek, 2020’yi hedef seçmedeki ama-cımız, hem İstanbul’un alt-yapı olarak hazırlanma süre-ci, hem de spor organizasyon-larıyla kendimizi test etmekti. 2011’de başlayacak ve 2013’te karar verilecek bu zaman di-limi öncesinde olmazsa olmaz bütün organizasyonları yap-mış olacağız. Artık çok daha iddialı bir şekilde, Uluslarara-sı Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin karşısına çıkmış olacağız.

***2016 Yaz Olimpiyat

Oyunları’nın Rio De Janerio’ya verilmesi, bizim açımızdan çok güzel olmuş, 2020 yılın-da olimpiyatı düzenlenme-yi istediğimiz İstanbul’un şan-sını artırmıştır. 2016 Avru-pa kıtasına verilseydi, 2012 de Londra’da yapılacağın-dan 2020 ile birlikte üst üs-te 3 olimpiyatın Avrupa’da düzenlenmesi zor olacak ve İstanbul’un şansı azalacaktı.

***

Olimpiyat düzenleyen ülke-ler sonraki olimpiyatlarda hep başarılı ve güçlü olmuşlardır. Şu anda olimpiyatlarda ilk 10 sırayı alan ülkelerin tamamı, daha önce olimpiyat organi-ze eden ülkelerdir. Türkiye de 2020’de Olimpiyat Oyunları’nı İstanbul’da organize ederek, olimpiyatlarda daha başarı-lı olma hedefini gerçekleştire-cektir.

***Takım sporlarında da o-

limpiyatlara katılarak dere-ce elde eden, sporda ileri git-miş ülkeler gibi olimpiyatlara 400 kişilik bir sporcu ordu-suyla iştirak eden, daha çok spor adamıyla dünya sporu-nu yöneten, hakemiyle, orga-nizatörüyle, doktoruyla ulus-lararası kurullarda yer alan ve dünyanın A takımı ülke-lerinden biri olan bir Türkiye arzuluyoruz.

Bunu el birliğiyle gerçek-leştireceğiz.

Ümidimiz büyük, kararlılı-ğımız kesindir.

Sevgiyle ve sporda kalın.

Yunus AKGÜLGençlik ve Spor Genel Müdürü

Rio, İstanbul’un şansını artırdı

“Ekim’de, doğum gü-nümde buluşmak üzere...” diyerek bi-tirmiştim Eylül’deki

yazımı. Bir baktım ki ilk ge-len, hem de tam 7 Ekim’de değerli büyüğüm Erdo-ğan Arıpınar olmuş. Posta Gazetesi’ndeki köşesin-de ‘Aferin Şehnaz’ başlıklı bir yazıyla şahsımdan yo-la çıkıp, sporda aslında GSGM de dahil her kuru-mu ilgilendiren önemli bir konuya neşter vurmuş. Çok düşündüm, başlığını ken-dimin teşkil ettiği bir köşe yazısını, genel yayın yönet-meni olduğum dergiye girip girmemek için ama, hem konunun önemine binaen, hem de dergiyle ilgili beğeni-sini sunmak adına koydum ‘Medya Penceresi’ne.

***Bu arada, özellikle al-

tını çizmeden geçemem. Hiç kimse, tek başına bir şey değildir. Biz GSGM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde, 4-5 kişi-lik uyumlu ve çalışkan bir ekibiz. Eksiğimizle, fazla-mızla ne yapıyorsak birlikte yapıyoruz. Bu övgüyü he-pimizin adına kabul ediyor ve Arıpınar’a teşekkür edi-yorum. Yazısında değindiği bazı gerçeklere, yeri gel-mişken ben de ilaveler yapmak istiyorum.

***

Sporla ilgili kuruluşların neredeyse tamamına yakı-nı, hem medyada hak ettiği gibi yer bulamamaktan ya-kınırken, hem de kendi algısına göre iletişim sistemi oluşturmaktan vazgeçme-miştir. Klasik hatır-gönül iletişimini benimseyen cid-di kurumların, kamuoyu ile ciddi iletişimsizlik yaşadığı-nı bilmemek için müneccim olmaya gerek yok.

Örneğin, son yıllar-da özerkleşen ve devasa bütçelerle yönetilen fe-derasyonları ele alırsak, bütçelerinin ne kadarını ‘piar’ları için ayırmakta-dırlar? Hepsi olmasa bile, dünyada sportif değeri çok yüksek birçok uluslararası organizasyona ev sahipli-ği yapan veya yurt dışında misafir olan federasyon-dan, kaçının profesyonel anlamda medya ve tanıtım merkezi var? ”Hep futbolu yazıyor, çiziyorlar” diye-rek hem ağlamak, hem de

iletişime gereken özeni göstermemek, zaten ama-tör spora meraklı olmayan medyanın işini iyice ko-laylaştırmak değildir de nedir? 5N+1K’dan nasibi-ni almamış iki satırlık basın duyuruları yollamakla, in-sanüstü emekler verilerek yapılan onca önemli faa-liyeti, kamuoyuna nasıl layıkıyla yansıtacaksınız? Gençlik ve Spor Genel Mü-dürlüğü başta olmak üzere tüm federasyonların, ku-lüplerin, sporla alakalı tüm kurum ve kuruluşların ta-nıtım, halkla ilişkiler ve iletişim konularında profes-yonel birimler oluşturmaları ve itibar yönetimlerini güç-lendirmeleri ‘olmazsa olmaz’larıdır artık.

***2005’ten itibaren uluslar-

arası sportif organizasyon hareketi hız kazanan, baş-ta 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası, 2011 Erzu-rum Dünya Üniversite Kış Oyunları ve 2011 Trabzon Avrupa Gençlik Oyunları ile 2020 Olimpiyatları’na ev sa-hibi olmak için görücüye çıkacak Türkiye’nin, artık el yordamıyla yol alması düşü-nülemez.

Gerçek bu. Kimse de kızmasın, ken-

dimi yazdım. ***

Bu nedenle bu ay, içeriğe ka-lem oynatacak yerim kalmadı.

İçerisi gene, sayfa sayfa dopdolu.

Sağlıcakla kalın.

Editörden

Kimse kızmasın kendimi yazdım

Şehnaz YEYGELGenel Yayın Yönetmeni

Kısa Kısa

8 Gençlik ve Spor EKİM ’09

GENÇLİK ve Spor Genel Müdürlüğü verilerine göre, Basket-bol Federasyonu 37 bin 884 en faal sporcuyla 56 federasyon arasında ilk sırada yer alırken, onu 31 bin 450 sporcuyla sat-ranç, 27 bin 802 sporcuyla da tekvando takip ediyor. İzcilik 25

bin 590 sporcuyla 4., kick boks 19 bin 260 sporcuyla 5., karate 13 bin 976 sporcuyla 6., yüzme 11 bin 674 sporcuyla 7., atletizm 11 bin 518 sporcuyla 8., halk oyunları 10 bin 810 sporcuyla 9. ve tenis 8 bin 295 sporcuyla 10. sırada yer aldı. 7 bin 118 sporcuyla boks, 4 bin 256 sporcuyla judo ve kurash, 2 bin 454 sporcuyla güreş, bin 435 sporcuyla voleybol, 971 sporcuyla halter, 429 sporcuyla hentbol ve 122 sporcuyla cimnastik gibi sporun lokomotifi

olan federasyonlar ise çok gerilerde kaldı. Gençlik ve Spor Ge-nel Müdürlüğü’nün verilerine göre, faal sporcusu sayısı bakı-mından son sıralarda yer alan federasyonlar ise şöyle:Kano 354 sporcuyla 47., triatlon 325 sporcuyla 48., motosiklet 260 sporcuyla 49., bilardo 207 sporcuyla 50., bedensel engelliler 155 sporcuyla 51., kayak 132 sporcuyla 52., cimnastik 122 spor-cuyla 53., buz pateni 52 sporcuyla 54., buz hokeyi 41 sporcuyla 55., hava sporları ise 1 sporcuyla 56. ve son sırada.

Türkiye’de faaliyet gösteren 56 özerk spor federasyonunda lisansı bulunan 1 milyon 583 bin 737 sporcudan, 269 bin 151’i faal durumda bulunuyor.

Horse Show büyüledi‘BOSPHORUS International Horse Show’da ‘FEI World Cup Grand Prix of İstanbul’ yarışını, Sencer Horasan kazandı. SIEC İstinye tesislerinde 38 binicinin mücadele ettiği Grand Prix’yi Türk binici Sencer Horasan, ‘‘Lavaro’’ isimli atıyla kazandı.Ya-rışmada ikinciliği Suriye’den Wasim Anzarouti, ‘‘Cyber Boy’’ isimli atıyla ele ederken, İrlanda’dan Gerrry Flynn da ‘‘Janico’’ isimli atıyla 3. sırada yer aldı. SIEC-FEI World Youth Series Grand Prix’nin birincisi ise, Derin Demirsoy oldu.

en faal federasyonBASKETBOL

2017 Deaflympics’e adayız DÖRT yılda bir yapılan ve en son Ey-lül ayında Tayvan’da düzenlenen De-aflympics Yaz Spor Oyunları’nın 2017 yılında ülkemizde düzenlenmesi için çalışmalar başlatıldı. Deaflympics Yaz Spor Oyunları’nın ülkemizde yapılması için girişimlere başlayan Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Oktay Aktaş, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül’den destek aldı-ğını söyledi. Bu organizasyonun olim-piyatlar gibi tüm dünya tarafından çok büyük bir ilgiyle karşılandığını belirten Aktaş, şehir olarak Bursa’da yapmayı düşündükleri oyunların, Türkiye’de düzenlenmesi için çok şanslı oldukları-nı ve önümüzdeki günlerde daha uzman bir kadro ile oyunlara talip olmak için yeni protokoller yapacaklarını açıkladı.

9

‘Boğaziçi Artistik Cimnastik’te birincilikler geldi23. Uluslararası Boğaziçi Artistik Cimnastik Turnuvası’na 66 sporcu ka-tıldı. Ahmet Cömert Spor Salonu’nda yapılan turnuvaya Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Öz-bekistan, Macaristan, Yemen, Irak, Slovenya, Tunus, Ürdün, Bulgaristan, Romanya ve Makedonya’dan toplam 66 sporcu katıldı. Türk sporcular, büyük bayanlarda 2 birincilik 1’er ikincilik ve üçüncülük elde ederken, genç bayanlarda 1 ikincilik 4 üçün-cülük aldı. Büyük erkeklerde 1’er birincilik, ikincilik ve üçüncülük alan Türk sporcular, genç erkeklerde ise 2’şer birincilik ve ikincilik, 4 üçüncü-lük kazandı.

TÜRK vatandaşlığına ge-çen ve güreşte iki yıl içinde Avrupa, dünya, olimpiyat şampiyonu olan Çeçen asıllı Milli güreşçi Ramazan Şahin, “Türkiye benim vatanım” dedi. Rusya Güreş Federasyo-nu Başkanı Mamiaşvili’nin, kendisini Rusya adına gü-reştirmek için çok mücadele verdiğini ancak kendisinin Türkiye’yi tercih ettiği-ni belirten Şahin, “Buraya geldikten sonra çok doğru bir karar verdiğimi şimdi daha iyi anlıyorum” dedi. Türkiye’de

yaşamaktan ve Türkiye adına güreşmekten çok mutlu olduğunu ifade eden, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyo-nu olmasından dolayı Türk devletinin kendisine ödül yönetmeliğinden 1.5 milyon lira verdiğini belirten şam-piyon güreşçi, yeni doğan oğluna Hamza ismini vermiş. Şahin, Dağıstan’da yaşayan eşi ve çocuğunu en kısa sü-rede Türkiye’ye getireceğini, onların Türkiye’ye gelmesiyle kendisini güreşe daha çok verebileceğini söylüyor.

TÜRKİYEBayan judocularımız Erivan’a damga vurdu ERMENİSTAN’IN başkenti Erivan’da yapılan Avrupa Gençler Judo Şampiyonası’nda Derya Cıbır gümüş, Ebru Şahin ile Büşra Kati-poğlu bronz madalya kazandı. 38 ülkeden 295 sporcunun katılımıyla K.Demirchyan Spor Salonu’nda yapılan Avrupa Gençler Judo Şampiyonası’nda yüzümüz üç bayan sporcumuzla güldü. 48 kiloda Derya Cıbır, finale gelinceye kadar dört ra-kibini saf dışı bıraktı ve altın madal-ya maçında Avrupa şampiyonluğunu kaçırarak, gümüş madalyada kaldı. 44 kiloda Ebru Şahin, üçüncülük maçında güçlü Rus rakibini yene-rek boynuna bronz madalyayı taktı. Şampiyonanın üçüncü gününde min-dere çıkan 63 kilo sporcumuz Büşrü Katipoğlu ise, üçüncülük maçında Yunanlı rakibini alt ederek Avrupa üçüncüsü olmayı başardı.

benim vatanım

TÜRK Telekom, yılın en başarı-lı foto muhabirleri ve eserlerini seçti. Türk Telekom’un, basketbol heyecanını ölümsüzleştiren foto muhabirlerine yönelik düzenlemiş olduğu gelenekselleşen “Türk Telekom Foto Muhabirleri Bas-ketbol Fotoğrafları Yarışması”nda Gençlik ve Spor Dergisi görsel yönetmeni Fatih Geren üçüncülü-ğe layık görüldü. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan Fenerbahçe-Türk Telekom maçında çektiği fotoğrafla dereceye giren Ge-ren, Türk basınında birçok özel fotoğraf ve habere imza atmış bir

gazeteci. 21 muhabirin 2008-2009 sezonunda çekilmiş 61 eserinin çekiştiği yarışmada, Yeni Şa-fak Gazetesi’nden Halil Özkan hem birincilik hem de ikinci-lik ödülü kazanırken, Anadolu Ajansı’ndan Volkan Furuncu Türk Telekom Özel Ödülü’nü

aldı. Jüri Özel Ödülleri ise Sabah Gazetesi’nden Selçuk Mumcu ve Hürriyet Gazetesi’nden Celal Demirbilek’in çektiği fotoğraflara verildi. Yarışmada dereceye giren eserler, Türk Telekom tarafından yapılacak bir ödül töreniyle tanı-tılacak.

Kısa Kısa

Genç ve Yıldız kızlar dünyada ilk üçe girdi TÜRKİYE, Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) tarafından yapı-lan değerlendirmede, yıldız ve genç bayan voleybolunda üçüncü sırada. FIVB’nin yaptığı sıralamada ülkelerin Avrupa ve dünya şampiyonalarındaki başarıları baz alınıyor. Ülkemiz de alt yapıya yapılan yatırımlar sonucun-da, Yıldız ve Genç Milli Takımların dünya ve Avrupa şampiyonalarında elde ettiği derecelerle listenin üçün-cü basamağına oturdu. Daha önce 6. sırada bulunan genç ve yıldız bayan voleybolumuz, son dönem başarı-ları da göz önüne alınarak yapılan sıralamada, 2009 Ağustos ayı itibarı ile 146 puanla dünya üçüncülüğüne yükseldi. Birinciliği 240 puanla Bre-zilya, ikinciliği 153 puanla Dominik Cumhuriyeti’nin elde ettiği listede Türkiye; Almanya, Sırbistan, Japon-ya, Belçika, Tayvan, Peru, Meksika, Tayland, İtalya, ABD, Çin ve Bulga-ristan gibi ülkeleri geride bıraktı.


DAR gelirli ailelerin çocuklarını spora kazandırmak amacıyla kurulan Fenerbahçe Ankara Boks Okulu, Avrupa ve Türkiye’de aldığı birçok başarının ardından şimdi de Avrupa Şampiyonasın-da 4 sıklette Türkiye’yi temsil edecek. 28 Eylül – 4 Ekim 2009 tarihleri arasında Rusya’nın Ana-pa kentinde yapılacak Avrupa Öğrenciler Boks Şampiyonası’na katılacak 38 kişilik sporcu kafile-sinin 9’u Fenerbahçe Boks Okulu öğrencisi… Büyük emeklerle kurulan okulun bir Avrupa ikin-ciliği, birçok Türkiye derecesi var. Okul, geçtiğimiz günlerde yapılan Türkiye şampiyonasında

beş birincilik alarak kırılması zor bir rekora imza attı. 2005 yılında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın talimatı üzerine Fenerbahçe Boks Şube Kaptanı Mert Öztemel tarafından açılan Fenerbahçe Ankara Boks Okulu, kısa sürede Türkiye’nin en başa-rılı takımı oldu. Çoğunluğunu so-kakta çalışan çocukların oluştur-duğu boks okulu, 4 yıldır Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Boks Federasyonu, Fenerbahçe Spor Kulübü ve Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün katkıları ile, 4 yıl içinde Türk boksunun alt yapısına 11 elit sporcu kazan-dırdı.

Gecekondudan Milli Takım’a

Dergimizin görsel yönetmeni Fatih Geren’e ödül

Gençlik Haber


Avrupa Konseyi, gençlik uzmanlarını bir araya getirdi

43. AVRUPA Konseyi Gençlik Yönetim Komitesi (CDEJ) ve 21. Gençlik Karma Konseyi (CMJ) toplantı-ları Macaristan’ın Budapeşte şehrinde yapıldı. Söz ko-nusu toplantılara Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanı Adnan Gül ve Uluslararası İlişkiler Şube Müdürü Vil-dan Görbil katıldı.

ÖNÜMÜZDEKİ süreçte gençlik alanında yapılabile-cek çalışmaların vurgulandığı toplantıda, üye ülkelerde gerçekleştirilen etkinliklere değinildi ve ülkemizde 22-29 Haziran 2009 tarihlerinde düzenlenen “Gençlik Ka-tılımı ve Gençlik Politikası Geliştirilmesi” konulu eği-tim kursu ile 12 Temmuz – 01 Ağustos 2009 tarihlerin-de İstanbul ve Trabzon’da yapılan “Gençlik Çalışmala-rında Kültürlerarası Diyalog” eğitiminin başarıyla ger-çekleştirildiğinden söz edilerek gerek personel, gerek ekipman, gerekse sağlanan koşullar açısından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na teşekkür edildi.

KONSEY’E üye ülkeler ve Avrupa kültür sözleşmesi-ne taraf ülkeler dahil olmak üzere toplam 49 ülkenin üst düzey resmi görevlisinden oluşan Avrupa Genç-lik Yönetim Komitesi, gençlik alanında ülkelerarası işbirliğini geliştirmek için çalışmalar yürütmekte, gençlik politikalarına ilişkin düşüncelerin dile getiril-mesi için ortam sağlamakta ve üye ülkelerde gençlik politikalarını düzenleyen ve geliştirmeyi amaçlayan taslak yasal metinler hazırlamaktadır. Gençlikten Sorumlu Bakanlar Konferansı da Avrupa Gençlik Yö-netim Komitesi tarafından düzenlenmektedir.

Gençlik Yönetim Komitesi (CDEJ)

GENÇLİK sivil toplum örgütleri ve ağlarından 30 temsilcinin bir araya geldiği Gençlik Danışma Kon-seyi ile Avrupa Gençlik Yönetim Komitesi temsilci-lerinin bir araya gelmesiyle oluşan Gençlik Ortak Konseyi, gençlik alanının önceliklerini saptamak ve Bakanlar Komitesine rapor vermekle yükümlüdür.

Gençlik Karma Konseyi (CMJ)

13

İLK başvuru çağrılarında aldığı pay, uygulanan projelerin başarısı ve şehirde S-UN Fonu Gençlik Projesi kapsamında yürütülecek çalışma-ların potansiyeli dikkate alınarak, Kocaeli ilinde yeniden başvuru çağrılarına çıkılmasına karar veril-di. S-UN Fonu kriterleri göz önünde bulundurularak incelenen iller ara-sında ise Adana ve Balıkesir’in yeni başvuru çağrılarında yer alması kararlaştırıldı.

KASIM ayı itibariyle Adana, Balıkesir ve Kocaeli’nde proje çalışmalarına başlanırken, pilot illerdeki Gençlik Merkezleri öncülüğünde uygulanacak projeler, gençlerin hayallerini gerçe-ğe dönüştürmeye devam ediyor…

Güneş ışıldamaya devam ediyor...

Hazır olun, GÜNEŞ GENÇLERLE DOĞUYOR...

Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile yürütülen S-UN Fonu Gençlik Projesi ikinci dönem başvuru çağrılarına çıkıyor.

2007 yılında imzalanan protokol çer-çevesinde, İsviçre Kalkınma ve İş-birliği Ajansı tarafından Türkiye’de

Gençlik alanında kullanılmak üzere, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na devredilen 750 bin do-

larlık fon, Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın ulusal yürütücülüğünde projelendirildi.

PROJE çerçevesinde ‘iç göçten etkilenerek sosyal haya-tın dışında kalmış gençlerin, kültür ve turizm değerleri ekseninde topluma adaptasyonu ve gençlik çalışmalarına katılımı’ ana tema olarak belirlendi. Bu doğrultuda, proje-yi yerelde yürütecek Gençlik Merkezlerinin aktifliği, illerin almakta oldukları iç göç oranları ve sahip oldukları kültür ve turizm varlıkları dikkate alınarak Konya, Muğla ve Ko-caeli illeri pilot uygulamanın yürütülmesi için belirlendi. 1 Şubat 2009 ve 15 Mart 2009 tarihleri arasında, 3 ilden top-lam 55 geçerli başvuru alındı, 20 proje başvurusunun hibe talepleri kabul edildi. Projeler, 12-25 yaşları arasındaki gençlerden oluşan proje ekiplerince yürütülmektedir. Her biri 3-20 bin dolar arasında hibe desteği alan projelere ak-tarılan toplam kaynak 303.766 dolardır.

AKTARILMASI planlanan 500 bin dolarlık hibeden geriye kalan yak-laşık 200 bin dolarlık kaynağın ne şekilde kullanılacağını belirlemek üzere gerçekleştirilen yönlendirme kurulu toplantısına, Gençlik Hizmet-

leri Dairesi Başkanlığı’nın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Kalkınma Progra-mı, İsviçre Büyükelçiliği ve Devlet Planlama Teşkilatı temsilcileri katıldı. Toplantıda S-UN Fonu Genç-lik Projesi’nin bugüne kadar hibe

verdiği 20 proje gözden geçirilerek, meydana getirdikleri etki incelendi. Bu bilgiler ışığında aktarılması plan-lanan hibenin geleceği şekillendiri-lerek yeni pilot illerin belirlenmesi kararlaştırıldı.

Gençlik Haber

Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile yürütülen S-UN Fonu Gençlik Projesi desteğiyle, gençler projelerinin meyvelerini toplayarak, kişisel, kültürel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunuyor...

Güneş Yarınlara Doğdu...S-UN Fonu Gençlik Projesi kapsamın-da Kulu Belediyesi ortaklığında hibe talebinde bulunan Konya’nın Kulu il-çesinde yaşayan gençler, şimdi yarın-ların temsilcisi oldu.

KONYA’NIN Kulu ilçesinde bir grup gencin ortak girişimi ve Kulu Belediyesi’nin desteğiyle geliştirilen “Yarına Umutla” projesi ilçeye bilgi ziyafeti yaşattı.

TOBB Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan’dan, kişisel gelişim uzmanı Oğuz Saygın’a, Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’den,

yazar Ahmet Köseoğlu’na pek çok konuk, hem başarı öykülerini Kulu’lu gençlerle paylaştılar; hem de genç-liği ilgilendiren pek çok konuda bilgi verdiler.

PROGRAMLARA katılan gençler, kendi ifadeleriyle daha önce Kulu’yu sadece Ankara-Konya yolu arasında otomobille geçtikle-ri bir yer olarak ve sadece televizyondan adını duydukları kişilerin de aslında kendileri gibi bir insan olduğunu fark ederken, inanarak ve okuyarak benzer başarılar kazanabileceklerine de ikna oldular.

PROJENİN oluşturduğu potansiyel ve Kulu’daki kurumların genç-lik alanına ilgisinin çekilmesi sonucunda, Kulu Belediyesi Başka-nı Ahmet Yıldız öncülüğünde Kulu’da belediyeye bağlı bir Gençlik Merkezi açılması çalışmalarına hız verildi. Ekim ayı sonu itibariyle açılması planlanan Kulu Gençlik Merkezi, hem gençlik eğitimlerine hem de sosyal yapılanma çalışmalarına daha da nitelikli bir şekil-de kendi özünden aldığı güçle devam edecek.

Kulu’lu gençler, artık yarına umutla bakıyor..

Gençler projelerinin


S-UN Fonu Gençlik Projesi desteğiy-le Kocaeli ilinde uygulanmakta olan 4 projeden biri olan “Kültür Avcı-ları” projesi sona erdi. 8 gençten oluşan proje ekibi, Toplum Gönüllü-

leri Vakfı ile İzmit Evleri ve Tarihini Koruma ve Yaşatma Derneği ortaklığında “Aynı yerde, başka bir farkındalık” sloganıyla yürütülen projenin çıktılarını, Gölcük Sanat Galerisi’nde düzenlenen sonuç kokteylinde paylaştılar.

S-UN Fonu Gençlik Projesi’nden 17.214 dolarlık bir hibe alan proje, Kocaeli’de yaşayan ya da yaşamının bir bölü-münde yolu Kocaeli’den geçen gençleri bir araya getirdi. Proje kapsamında Kocaeli’nin saklı kalmış kültürel mira-sını ve bu mirasın önemini anlatan sıra dışı bir eğitimden geçirilen katılımcıların, gençlik çalışması alanında güç-lendirilmesi amaçlandı. Başvurular üzerinden belirlenen 26 gencin katıldığı eğitimler, Kocaeli İzci Evi’nin tabiatla iç içe olan kamp alanında yapıldı.

“Aynı yerde başka bir farkındalık” sloganıyla yola çıkan kültür avcıları, uyguladıkları eğitim metoduyla birbirin-den farklı 26 genci kültürlerarası diyalog, hoşgörü ve farkındalık gibi konuları içeren temel eğitimlerden geçir-diler. Gençlerin eğitimler sırasında öğrendiklerini yansıt-maları üzerine, atölye çalışmaları oluşturuldu. Eğitim ve atölye çalışmaları, katılımcıları eğitimin temel taşı olan dış alan aşamasına hazır hale getirmek için gereken fark-lı içeriklerle şekillendi.

İÇ alan çalışması sonunda katılımcı-lara, herhangi bir iletişim ve alışveriş aracı olmadan ve kendilerine verilen görevleri yerine getirerek, toplam 360 km.’lik bir parkuru tamamlama misyonu yüklendi. Görevlerini yerine getirmek için yerel halkla yoğun bir iletişim kuran gençler, kimi zaman farklı bireylerle iletişim kurma ve işbirliği geliştirme konusundaki ek-sikliklerinin ve önyargılarının farkına vardılar, kimi zamansa yıllardır içinde yaşadıkları şehrin sahip olduğu kültü-rel mirasa neden bunca uzak kaldıkla-rını sorguladılar.

TÜM proje süreci, Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilerek, internet televizyonu aracılığıyla yayınlan-dı. Basılan sonuç kitapçığıyla ise, gençlik çalışmaları literatürüne güzel bir eser kazandırıldı.

KOCAELİ Gençlik Merkezi ve Gölcük Belediyesi’nin de aktif desteğini alan Kültür Avcıları Pro-jesi, S-UN Fonu Gençlik Projesi ile başlayan kıvılcımını uluslararası boyuta taşımayı da başardı. Yeni

dönemde Ulusal Ajans tarafından desteklenecek proje, “Cultur Hunters” adıyla farklı ülkelerden gençlerin katılımıyla uluslararası gençlik çalışması şeklinde uygula-nacak.

Kültür Avcıları Her Yerde...

www.kulturavcilari.com

meyvelerini topluyor

15

Erzurum’da 2011 yılında yapılacak Kış Üniversite Oyunları’nın Hazırlık ve Düzenleme Kurulu

Toplantısı için şehre gelen Genç-lik ve Spor’dan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, Genç-lik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Başbakan Danışmanı ve Uluslararası Spor Organizasyonları Başkoordinatörü Mehmet Atalay, Universiade 2011 Koordinatörü Bekir Korkmaz’la birlikte tesislerle ilgili olarak bir dizi incelemelerde bulundu. Konaklı, Kandilli, Palan-döken, Tabyalaraltı ve Yenişehir’de yapılan tesislerde incelemelerde bulunan Bakan Özak, yetkililerden detaylı bilgi aldı.

Bakan, Genel Müdür ve Baş-koordinatör akşam saatlerinde Hazırlık ve Düzenleme Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Erzurum dünya şehri olacakErzurum’da 2011 yılında

gerçekleştirilecek Universiade Kış Oyunları’nın Erzurum’u cazibe merkezi haline getireceğini belir-ten Gençlik ve Spordan Sorumlu

Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak “Erzurum, Universiade Oyunları ile dünya şehri olacak.” dedi. 2011 Universiade Kış Oyunları’yla ilgili olarak Atatürk Üniversitesi Kampü-sü içerisinde konaklama tesislerinin rehabilite edileceğini ve buraya 1500 yataklı, dört bloktan oluşan yeni yurtlar yapılacağını söyledi. “Erzurum, 2011 sonrası bölgenin aynı zamanda turizm merkezi olacak. Dünyanın en uzun atlama kulesini Erzurum’da inşa ediyoruz. Bu tesislerin Erzurum’a kazandırıl-masıyla, kış oyunlarında dev pro-jelere talip olacağız. Tüm bunların ardından, Erzurum’a lüks oteller yapılarak bu şehir kış turizminin de merkezi olacak. Bu sayede, Erzurum’un çehresi değişecek, böl-geye yatırımlar artacak ve insanı-mıza iş alanları oluşacak.” diyerek, Erzurum’a yapacakları yatırımlarla, başta şehrin ve bölgenin çehresinin değişeceğinin altını çizdi.


Erzurum 2011 Haber

Erzurum’un başındaki talih kuşu ‘2011’Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, Erzurum’da incelemelerde bulundu.

HDK TOPLANDI2011 Universiade Oyunları’yla il-gili olarak HDK (Hazırlık ve Düzen-leme Kurulu) Toplantısı, Erzurum merkez ofiste Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Na-fız Özak başkanlığında yapıldı. Toplantıya Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Uluslararası Spor Organizasyonları Başkoor-dinatörü Mehmet Atalay, 2011 Erzurum Genel Koordinatörü Be-kir Korkmaz, Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ah-met Küçükler, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürü Hasan Albayrak, GSGM Tesisler Daire Başkanı Ha-san Hüseyin Şen ve şehrin kamu kuruluşlarının önde gelen isimleri katıldı. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar’ın yaptığı sunumun ardından, tesislerle ilgi-li ortaya çıkan hukuki problemler masaya yatırıldı. Bakan Özak, te-sislerin bir an önce bitirilmesi ko-nusunda, kamu kuruluşlarının tek tek bilgilerine başvurarak çözüm yollarını belirledi.

Gençlik ve Spor’dan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Başbakan Danışmanı ve Uluslararası Spor Organizasyonları Başkoordi-natörü Mehmet Atalay, Universiade 2011 Koordinatörü Bekir Korkmaz’la birlikte tesislerle ilgili olarak bir dizi incelemelerde bulundu.

HABER: Hanife USTA

17

ERZURUM Universiade 2011 Ge-nel Koordinatörlüğüne atanan Be-kir Korkmaz, Hazırlık ve Denetle-me Kurulu toplantısını ardından şehrin ileri gelenleriyle seri top-lantılar yaptı. Korkmaz, başarı i-çin Erzurum’da heyecan fırtına-sı estireceklerini söyledi. Genç-lik ve Spordan Sorumlu Devlet Ba-kanı Faruk Nafız Özak ile Genç-lik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül tarafından Erzurum 2011 Universiade Kış Oyunları Genel Koordinatörlüğü’ne atanan Bekir Korkmaz, işe Erzurum’u yöneten bürokratları ziyaret ederek baş-ladı.

Kolları sıvayan Korkmaz, Erzu-rum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniver-sitesi Rektör Yardımcısı Sabahat-tin Tüzemen ve Erzurum Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur’a nezaket ziyaretlerinde bulundu.

Erzurum 2011 UNIVERSIAD’ın başarılı olması için şehirde top-

yekün bir seferberlik düzenlen-mesi gerektiğini söyleyen Bekir Korkmaz, Küçükler, Tüzemen ve Çalkavur’un yakın ilgisiyle karşı-landı. Dünya çapında büyük bir organizasyonun şehirlerinde dü-zenlenmesinden dolayı büyük bir mutluluk yaşadığını ifade eden Er-zurum Büyükşehir Belediye Baş-kanı Ahmet Küçükler, Korkmaz’a her türlü desteği vermenin öte-sinde, bir ekip ruhuyla birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi. Er-zurum Atatürk Üniversitesi Rek-tör Yardımcısı Sabahattin Tüze-men ise 2011 UNIVERSIAD’ın bir vizyon projesi olduğunu ve bunun içinde bulunmaktan dolayı bah-tiyarlık duyduklarını dile getir-di. Emniyet Müdürü Yusuf Çalka-vur da, Korkmaz’ı İstanbul Büyük-şehir Belediyesi Personel Dairesi Başkanlığı’ndaki başarılı çalışma-larından tanıdığını ve üzerlerine düşen her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını ifade etti.

Korkmaz, işe hızlı başladı

GSGM ANA OMURGA Erzurum 2011UNİversite Kış Oyunları’nda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün ana omurgayı teşkil ettiğini an-cak oluşturulacak yeni kadroyla da en mükemmeli yapmaya gayret ede-ceklerini dile getiren Bekir Korkmaz, Erzurum halkının yediden yetmi-şe bu projenin içinde gönüllü olması gerektiğini söyledi.

Erzurum’a 400 milyon TL bütçeTESİSLERİN düşünülen zaman-dan önce teslim edileceğinin müj-desini de veren Bakan Özak, “Te-sisler planlanandan önce tamam-lanacak çünkü problemi olmayan tek şey para. Biz para gönderiyo-ruz, müteahhitler gönderdiğimiz paraları kullanamıyor. Buraya, 400 milyon TL gibi çok büyük bir büt-çe aktarıyoruz. 400 tır malzeme a-lındı ve sürekli olarak bu malze-meler Erzurum’a aktarılıyor. 2010 Eylül’ünde tesislerimizin hemen hemen tümü bitecek. Tesislerin bi-timinden sonra Erzurum’un önce Türkiye’ye, sonra da dünyaya tanı-tılmasına başlayacağız. 2011 Uni-versiade, Türkiye’nin gururu ola-cak.” dedi.

‘‘Takım ruhu oluşturacağız’’Türkiye’nin uluslararası orga-

nizasyonlarda çok başarılı işlere imza attığını hatırlatan Bakan Ö-zak, “Erzurum’da tam anlamıyla bir takım ruhu oluşturmak lazım. Erzurum’daki sivil toplum örgüt-leri, Büyükşehir Belediyesi, Vali-lik, Üniversite, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile halk el ele vererek, Universiade Oyunları’ndan yüzü-nün akıyla çıkmalı. Erzurumlu’nun bunu gerçekleştireceğine inanıyo-rum” dedi.


Röportaj

‘Türkiye’ deyince aklıma

Metin Şahingeliyor

zak Doğulu’lar hem ilgimi çekmiş, hem de beni çok ürkütmüştür. Uzak Doğu’dan, uzak dururum ben

nedense… Ancak bu defa öyle olmadı. Dünya Tekvando Federasyonu’nun (WTF) Güney Koreli Başkanı Chungwong Choue’nun çekik gözlerinden çekinmedim. Hatta çok ağrıyan sol dizini bana şikayet edince, tarihten bize yansıttığı sıcak sevgisine dayanamayıp, bir uzak doğulunun dizini bile ovaladım şifacıymışım gibi. Şaka bir yana WTF Başkanı, Türk tekvandosunu Kore tekvandosu kadar başarılı buluyor ve bize çok güveniyor. Ben de, Tekvando Federasyonu Başkanımız Metin Şahin’in, başkana yaptığı Korece fasıl ile 32 dişinizi gösteren o meşhur ‘Helva’ kasidesini dinledikten sonra, onun kanatları altında yaptım bu söyleşiyi…

Türk tekvandosu nereye koşuyor?Türkiye’de Türk tekvandosu

Metin ile (Metin Şahin’i kaste-diyor) birlikte, son üç dört yıldır büyük bir aşama kaydetti. Metin Şahin Türkiye’de tekvandonun en büyük emekçisi ve destek-çisidir. Tekvando konusunda o

kadar hırslı ki, her organizasyonu Türkiye’ye almak istiyor. Türkiye Tekvando Federasyonu çok çalış-kan bir federasyon ve başkan tek-vando konusunda o kadar hırslı ki, WTF’nin yaptığı her organizasyo-nu Türkiye’ye almak istiyorlar.

“Türkiye, tekvandonun ikinci Mekkesi’dir.” demiştiniz. Öyle mi gerçekten? Evet… Türkiye, Kore’den

sonra tekvandonun 2. ülkesi haline gelmiştir. Tekvando-nun Türkiye’deki sunumu ve Türkiye’deki seviyesi gerçekten çok güzel, gerçekten çok yüksek seviyede. Bildiğiniz gibi tekvan-do Kore orijini bir spor, Kore ve Türkiye’nin kendi aralarındaki ilişkileri gerçekten çok özel. Kar-deş gibi. Diğer Asya ülkelerine nazaran, biz Koreliler Türkleri çok seviyoruz. Türklerin de Korelilere karşı sevgileri olduğunu biliyoruz. Bu özel ilişkilerimizden, özel ken-dimize ait duygularımızdan dolayı sanıyorum Tekvando Türkiye’de çok güçlü. Biz bunu böyle hisse-diyoruz.

U

RÖPORTAJ: Şehnaz YEYGEL

19

WTF Başkanı Chungwong Choue


Türk tekvandosunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? 2012 Londra Olimpiyatları’nda Türkiye ne yapar?

2012 Londra Olimpiyatları’nda Türkiye’nin altın madalya alma-sı şansı çok yüksek. Çünkü Türk sporcuları gerçekten hem çok ye-tenekli, hem de çok zekiler. Alma-maları için her hangi bir sebep gö-remiyorum.

Kore’de bir eğitim kurumunuz olduğunu biliyoruz. Türkiye’de Beykent üniversitesiyle bir eğitim işbirliğiniz olduğunu da.. Biz de eğitimle sporun birlikte yürümesi kolay olmuyor. Kore bu sorunu çözdü mü?

Kore’deki öğrencilerin man-taliteleri tekvandoya göre işliyor. Hayatlarının bir parçası, onu

ayrı bir spor olarak görmüyor-lar. Dersten çıkan öğrenci gider antremanını yapar, ondan sonra evine gider.

Kaç saat antrenman yapar bir tekvandocu? Orada her okulda antrenman

yapacak salonlarımız var. Ayrıca, okuldan çıksalar bile, her semtte insanların çok rahat antrenman yapabileceği tekvando salonları var.

Samsung ve Hundai firmalarınız, sponsorluk alanında da isim sahibi oldular. Türk Tekvando Milli Takımına sponsor olmaları için neler yapılabilir?Evet.Neden olmasın, mesela

2005 de Madrid’de Kia sponsor olmuştu. Kore’nin bu büyük firmalarının buradaki lokal fir-malarından, müdürlüklerinden

Röportaj

Dünya Tekvando Feedrasyonu Başkanı Chungwong Choue ve Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin

21

sponsorluk alınabilir. Destek ola-caklarına inanıyorum.

Tekvando çok büyük bir değişime girdi. Bütün sistem hakemlikten elektroniğe döndü. Olimpiyatlara ne gibi katkısı ne olacak? Karşılaşmaların elektronik ko-

ruyucularla oynanmasına yönelik bir çalışma içindeyiz. Hakemlerin şeffaflığı ve adaletli maç sonuç-ları için gerçekten çok yardımcı olacak.Elektronik koruyucu saye-sinde, vuruşların şiddeti ölçülerek puanlama yapılmasını planlıyo-ruz. Bu sayede insani hataların, yani hakem hatalarının en aza indirilmesi hedefimiz. Bu sistem işimizi çok kolaylaştıracak. 2009 yılında Kopenhag’da yapılacak Dünya Şampiyonası sırasında bu sistemin denemesini yapacağız. Ancak, 2012 Olimpiyat Oyunları kesinlikle bu sistemle gerçek-leştirilecek. 2009 Ekim ayında Kopenhag’da yapılacak olan Dünya Ferdi Şampiyonası’ndan sonra 2012 Olimpiyatları’nda kullanıp kullanmayacağımıza ka-rar vereceğiz. Bundan geri adım yok.

‘Türkiye’ denince aklınıza ilk ne geliyor?Metin Şahin… Tabii önce-

likle, biraz önce de söylediğim gibi, biz Koreliler sizlere karşı özel duygular içindeyiz. Yalnızca kendim için değil, bütün Kore-liler için geçerli bu. Sizler için içimizde yumuşak duygular, sevgi kaynaklı bir kardeşlik hissedi-yoruz. Ayrıca şunu hiçbir zaman unutmuyoruz. Kore savaşında genç Türk askerleri geldiler ve bizler için hayatlarını kaybettiler. Bu bizim her zaman müteşekkir olduğumuz, çok iyi duygular bes-lediğimiz, unutamayacağımız bir

hatıra. Metin başkanın Kore ziya-reti sırasında, Türk Şehitliği’ni, Pusan’daki şehitliği beraber ziya-ret ettik.

Ekim ayının ortasında Danimarka’da WTF kongresi var ve tekrar adaysınız. Şansınızı nasıl görüyorsunuz?

Ben ve üye ülkeler, biz hep beraber bundan önceki 4 senelik dönemde tekvandonun gelece-ği için gerçekten çok önemli adımlar attık. İyi işler yaptığımız kanısındayım. Bu seçimlerde de, bunun sonucunu alacağımızı bek-liyorum.

Mükemmel bir hoca,

mükemmel iyi iş yapıyor.

Kore’de çok seviliyor.

Türk futbolu, Kore

futbolundan ilerde.

Özellikle Şenol Güneş

orada çok iyi işler yaptı

ve takımı bir yerlere

getirdi. Kendisini çok

başarılı buluyorum.

FUTBOL VE ŞENOL GÜNEŞ

Kapak


TÜRK

23

Danimarka’nın Herning şehrinde yapılan ve

Türk güreşinin özellikle grekoromende zirve yaptığı şampiyonada birçok ‘ilk’e imza

atıldı. Herning şehrinde yapılan Dünya Serbest, Grekoromen

ve Bayanlar Güreş Şampiyonası’nda Türk

güreşçiler 2 altın, 1 gümüş 2 bronz

madalya kazanarak mindere damga vurdu. Özellikle grekoromen stilde 84 kiloda Nazmi Avluca ile 74 kiloda Selçuk Çebi, altın

madalya kazanarak muhteşem bir başarıya imza atarlarken, 120 kiloda 20 yaşındaki

genç güreşçimiz Rıza Kayaalp ise bronz

madalyaya ulaşarak dünya üçüncülüğü elde

etti.

MiNDERiŞAHLANDIDanimarka’da

Kapak

Nazmi Avluca’dan en güzel altın

2008 Pekin Olimpiyatları’nda üçün-cü olan Nazmi Avluca, Danimarka’nın Herning

kentinde yapılan dünya şampi-yonasında altın madalya kazana-rak bu alanda ikinci dünya şam-piyonluğunu elde etti. 10 yıl ara-dan sonra ikinci defa aynı başarı-yı yakalayan Avluca, 1999 yılında Atina’da dünya şampiyonasında altın madalya kazanmıştı.

Spor yaşantısında henüz o-limpiyat şampiyonluğuna ula-şamayan Nazmi Avluca, dün-ya şampiyonasındaki başarısı-nın ardından gözünü 2012 Lond-ra Olimpiyatları’na dikti. Tecrü-beli güreşçimiz, 2012 yılında ya-pılacak Londra Olimpiyatları’nda altın madalya kazandıktan sonra minderlere veda edeceğini açıkla-dı. Bugünden itibaren 2012 Lond-ra Olimpiyatları’nın hazırlıkları-na başlayacağını ifade eden şam-piyon güreşçi, “Spor yaşantımı o-limpiyat şampiyonu olarak taçlan-dırmak istiyorum. Allah’tan bir sakatlık gelmediği sürece bu he-defi gerçekleştirip çok sevdiğim güreşe veda etmek istiyorum. Ay-rıca gözüm arkada kalmayacak,

çünkü alttan gelen çok kabiliyetli gençlerimiz var” dedi.

Çebi, muradına erdi Selçuk Çebi, Danimarka’da ta-

rih yazan bir diğer güreşçimiz-di. Eroğlu ile yıllarca aynı kilo-da (66) mücadele veren Çebi, da-ha sonra çıktığı 74 kiloda bü-yük başarılara imza attı. 27 yaşın-da Danimarka’da dünya şampiyo-nu olan Selçuk Çebi, daha önce de 2005’te İzmir’de yapılan 23. Üni-versite Oyunları’nda, 1998 yılında Güney Afrika’da, 1999 yılında ise Danimarka’daki yıldızlarda dünya şampiyonlukları kazanmıştı.

DANİMARKA’DA tüm bu güzellikler yaşanırken, geç-

mişte elde ettikleri büyük başarılarla Türk Güreş

Tarihi’ne isimlerini altın harflerle yazdıran ve spor

yaşantısı boyunca bir defa bile mağlup olmayan

Mustafa Dağıstanlı ile 17 yaşında dünya şampiyo-

nu olarak FILA tarafından asrın güreşçisi ilan edi-

len Hamza Yerlikaya’ya da yine FILA tarafından o-

nurlandırıldı. FILA Başkanı Martinetti’nin Dağıstan-

lı ve Yerlika’ya, “Hall of Fame” ödülü vermesi ise

kafilemizi onurlandıran güzelliklerdi.

MUSTAFA DAĞISTANLI VE HAMZA YERLİKAYA’YA BÜYÜK ONUR


120 kiloda mindere çıkan 20 ya-şındaki genç güreşçimiz Rıza Ka-yaalp, ise tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Şampiyona boyunca birbirin-den mükemmel maçlar çıkaran Ka-yaalp, grup finalinde dünya, olim-piyat şampiyonu Kübalı Lopez’e, her iki devrede de 1-0 yenilerek al-tına uzanamadı. Hele, Rıza’nın çeyrek finalde karşılaştığı dünya şampiyonu Rus rakibini yendiği bir maç vardı ki, dillere destan.

Genç güreşçimiz, ünlü rakibi-ne yaptığı çırpma ile Rus’un ka-burgasını kırmış ve yarı finale çık-mıştı. Genç yaşına rağmen, dün-ya şampiyonasında mükemmel bir performans ortaya koyan Rıza Kayaalp’e, güreş otoriteleri gelece-

ğin olimpiyat şampiyonu gözüyle bakıyor.

Takım halinde de şampiyonuzGrekoromende muhteşem bir tab-

lo ortaya koyan sporcularımız, 2006 yılında Çin’de yapılan dünya şampi-yonasının ardından ikinci defa takım şampiyonluğuna ulaşarak, Türk Spor Tarihi’ne altın harflerle geçmeyi ba-şardı. 44 puanla takım şampi- yon-luğuna ulaşan Türkiye’yi İran ve A-zerbaycan takip ederken, yıllarca dünya güreşinde söz sahibi olan ve takım şampiyonluklarını hiçbir ülke-ye kaptırmayan Rusya’nın dördüncü sıraya düşmesi ise, Danimarka’nın ilklerinden birisi oldu.

25

Rıza, geleceğin şampiyonu

Kapak

DANİMARKA’DA ilk ola-rak mindere çıkan serbestçileri-miz ise şampiyonayı 1 gümüş, 1 bronz madalya ile tamamlaya-rak takım sıralamasında dördün-cülüğü elde etti. Genç bir ekiple Danimarka’ya giden Serbest Gü-reş Milli Takımı’nda 55 kiloda Se-zar Akgül, yaptığı başarılı maç-larla gelecek için büyük umut va-ad etti. Akgül, finalde Kuzey Ko-reli rakibine yenilerek gümüş ma-dalyada kalırken, hedefinin 2012 Londra Olimpiyatları’nda altın madalya almak olduğunu söyledi. Serbest stilde 96 kiloda ise Ser-hat Balcı, bronz madalya kazana-rak dünya üçüncüsü olan bir diğer güreşçimiz oldu. Türkiye, bu stil-de takım sıralamasında dünya 4. olurken, bayanlarda ise sıralama-da 26.’lıkta kaldık.

Tebrik trafiğiÖzellikle grekoromen stilde

gelen ferdi ve takım şampiyon-lukların üzerine Cumhurbaşka-nı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Re-cep Tayyip Erdoğan, Gençlik ve Spor’dan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak ile Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, gerek sporcuları gerek Federasyon Başkanı Osman Aşkın Bak’ı tele-fonla arayarak başarılarından do-layı tebrik etti.

Türk’ün gücünü bir kez daha gösterdikGüreşçilerimizin

Danimarka’daki bu büyük başarı-sından en çok memnun olan kişi, şüphesiz federasyon başkanı Os-man Aşkın Bak’tı. Bak, gelecek a-dına daha da ümitlendiğini belir-terek, “ Genç güreşçilerimizin el-de ettiği bu büyük başarı, bizleri i-lerisi için daha çok umutlandırıyor. Burada elde edilen ferdi ve takım şampiyonlukları, Türk’ün gücünü bir kez daha dünyaya göstermiştir. Bizim asıl hedefimiz, 2012 yılında-ki Londra Olimpiyatları’dır” dedi.

Serbestte dördüncü olduk


2011 DÜNYA ŞAMPİYONASI İSTANBUL’DA

GÜREŞÇİLERİMİZ minderde rakiplerini ardı ardına devirirken federas-

yon yetkilileri de, Danimarka’da masa başında çok büyük başarılara

imza attı. 2012 Londra Olimpiyatları öncesi baraj niteliği taşıyan ve o-

limpiyat oyunlarına katılacak sporcuların büyük bölümünün belirlene-

ceği dünya güreş şampiyonasını İstanbul’a kazandıran Osman Aşkın Bak

ve ekibi, elde ettikleri bu sonuçla 2012 Londra Olimpiyatları için mü-

kemmel bir yöneticilik örneği sergilediler. Türkiye’nin yanı sıra Özbe-

kistan, Macaristan, İsveç, Çin, Kanada ve ABD’nin de aday olduğu 2011

Dünya Güreş Şampiyonası’nı İstanbul’a kazandırarak, olimpiyatlara da-

ha çok güreşçiyle katılma imkanını elde eden Osman Aşkın Bak ve fede-

rasyon yetkililerini, spor teşkilatı yöneticileri içtenlikle kutladı.

BEKİR ÇEKER’E ALTIN DÜDÜK ÖDÜLÜDANİMARKA’NIN Herning şehrindeki dünya güreş şampiyonasında sporcularımız minderde zafer üstüne zafer kazanırken, uluslararası hakemimiz Bekir Çeker ise bir başka alanda tarih yazıyordu. Tecrübeli güreş hakemimiz Çeker, FILA tarafından şampiyonanın en başarılı hakemi seçilirken, Türk sporu adına bir başka başarıya imza atıyordu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından Aydın Spor İl Müdürlüğü’ne atanan Çeker, hakemlik yaşantısında en verimli dönemini yaşıyor.

27

Başbakan, şampiyon güreşçileri bağrına bastı BAŞBAKAN Recep Tayyip Er-doğan, Danimarka’nın Herning kentinde yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda takım halinde şampiyon olan Grekoromen Güreş Milli takımı ve madalya kazanan güreşçileri makamında kabul etti.

Başbakanlık yeni binada ya-pılan kabulde, Gençlik ve Spor-dan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, AK Parti Milletvekili Hamza Yerlikaya, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Tür-kiye Güreş Federasyonu Başkanı

Osman Aşkın Bak da, dünya şam-piyonasında takım halinde birin-ci gelerek büyük bir başarıya im-za atan güreşçiler ve teknik heyet ile birlikte yer aldı. Güreş ve tüm sporları yakından izlediğini ifa-de eden Başbakan Erdoğan, Genç-lik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül’den detaylı bilgi aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dünya şampiyonasın-da şampiyon olan ve madalya ka-zanan güreşçi ve antrenörleri ö-düllendireceği açıklandı.

Öte yandan takım şampiyonu olan grekoromen milli takım spor-cularına ise ayrıca 50’şer cumhu-riyet altını ödülün verileceği öğ-renildi. Ödül olarak verilecek o-lan 4927.5 adet Cumhuriyet Al-tının Türk Lirası olarak karşılığı-nın ise 1.566.945 TL olduğu belir-tildi. Başbakan Recep Tayyip Er-doğan tarafından güreşçilere veri-lecek olan ödüller, doping muaye-ne sonuçları açıklandıktan sonra nakit olarak hesaplara geçirileceği kaydedildi.


Bakanlardan güreşçilere kutlama

Takım halinde dün-ya şampiyonu olan ve Türkiye’ye döner dön-mez Başbakan Recep

Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen Milli takım sporcu ve tek-nik heyetine bakanlar büyük ilgi gösterdi.

Bakan Çağlayan, el-ense çekti Başbakan Recep Tayyip

Erdoğan’ın güreşçileri kabul et-mesinin ardından Bakanlar Ku-rulu toplantısı sona erdi. Bir an-da Milli Takım sporcularını karşı-larında gören bakanlar, güreşçi ve

antrenörlere çok yakın ilgi gös-terdi. Çalışma ve Sosyal Güven-lik Bakanı Faruk Çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Dev-let Bakanı Hayati Yazıcı, Mali-

ye Bakanı Mehmet Şimşek, Dev-let Bakanı Zafer Çağlayan, Dev-let Bakanı Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Gü-nay, güreşçi ve antrenörlerle soh-bet ederek başarılarından dola-yı tebrik etti. Özelikle Milli Ta-kım Teknik Direktörü Salih Bora, dünya şampiyonları Nazmi Avlu-ca ile Selçuk Çebi’nin bakanlar tarafından büyük ilgi görmesi ise gözden kaçmadı. Bu arada Dev-let Bakanı Zafer Çağlayan’ın eski 120 kilo güreşçisi ve milli takım antrenörü Şaban Donat’a el ense çekmesi, etrafta bulunanları kah-kahaya boğdu.

Kapak

Federasyon Haber

SultanlarBayan Voleybol Milli

takımımız Polonya’da yapılan 26.Avrupa Bayanlar Voley-

bol Şampiyonası’nda Çek Cumhuriyeti’ni 3-0 yenerek Av-rupa beşincisi oldu. 26. Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası B Grubu ilk maçında Fransa ile karşılaşan Türkiye, rakibini 3-0 yenerek turnuvaya süper başla-dı. A Bayan Milli Takımımız, B Grubundaki 2. maçında Avrupa şampiyonu apoletli İtalya’ya 3-0 yenildi.

Grubundaki üçüncü maçı-nı Almanya ile oynayan Filenin Sultanları 3-2 yenilerek grubunu üçüncü sırada bitirdi. A Bayanlar

Play-Off ilk maçında Sırbistan’la karşılaşan A Bayan Milli Takımı, Sırbistan’3-1 yendi. Ardından (F) grubundaki 2. maçında Azer-baycan ile oynayan Türkiye, mü-sabakayı 3-1 kazandı.

Play-off’larda yer aldığı F Grubu’ndaki üçüncü ve son ma-çında Çek Cumhuriyeti’ni 3-0 yenerek grubunu 8 puanla 3. sı-rada bitiren A Milli Takım yarı final şansını yitirdi.

F Grubu’nda yaptığı 3 maç-tan da galip ayrılan ve şampiyo-nayı 5. sırada tamamlayan sul-tanlarımız, böylece 2011 yılın-da yapılacak Avrupa Şampiyo-nası finallerine doğrudan katılma hakkı kazandı.

2011 biletini kesti

-


Filenin sultanlarına

özel karşılama

POLONYA’DA düzenlenen 26. Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda Avrupa beşincisi olan A Milli Bayan Voleybol Ta-kımımız, İstanbul’a dönüşünde törenle karşılandı. Sporculara çeşit-li armağanların verildiği karşılama töreninde, Voleybol Milli Takım Kaptanı Esra’nın doğum günü nedeni ile Gençlik ve Spordan So-rumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın gönderdiği çiçeği, İstanbul İl Müdürü Ömer Gümüş Esra’ya takdim etti. Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık ve federasyon yöneticileri de, karşıla-mada hazır bulundu.

31


Trabzon 2011 Haber

Başbakan Danışmanı ve Uluslararası Organizasyonlardan Sorumlu Baş Koordinatör Mehmet Atalay, 2011 Avrupa Gençlik Oyunları (EYOF) organizasyonu ile ilgili bir panele katıldı.

Panelde, oyunlar konusunda değerlen-dirme yapan Başbakan Danışmanı ve Ulus-

lararası Organizasyonlardan Sorumlu Baş Koordinatör Mehmet Atalay, bugüne ka-dar oyunlar tarihindeki en iyi organizasyonu Trabzon’da yapacaklarına inandıklarını söyledi. Trabzon’un Avrupa Gençlik Oyunları’na önceden hazırlıklı olduğunu ifade eden Atalay, ‘’Biz zaten Trabzon’u bir yerlere hazırlıyorduk. Kara-deniz Oyunları’nı da bu kentte

yaptık. Buraya Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün en başa-rılı ve çalışkan genel sekreteri Nihat Doker’i atadık.”diye ko-nuştu. 2011 yılına kadar gerekli çalışmaların yapılması için za-manlarının olduğunu kaydeden Atalay, Gençlik Oyunları’nın yöreyi çok değiştireceğini, Trabzonspor’un Barcelona, Liverpool ile oynadığı yıllarda

rakip takımların başka otel olmadığı için

Vakfıkebir

Büyük Liman Oteli’nde kal-dıklarını hatırlatarak, “Bu organizasyonla Trabzon, büyük oteller ve konaklayacak yerler kazanacak. Peş peşe aldığımız organizasyonlardan alnımı-zın akıyla, gururla çıktık. Bu oyunlar İstanbul’un olimpiyat yolunu açacaktır’’ dedi.

Panele Atalay’ın yanı sıra Ümit Milli Takım Antrenörü Hami Mandıralı, Trabzonspor eski teknik direktörü Giray

Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Trabzon Şubesi tarafından Zorlu Grand Otel’de, 2011 Avrupa Gençlik Oyunları (EYOF) organizasyonu ile ilgili bir panel düzenlendi.

‘‘Trabzon, zirve yapacak’’

33

Trabzon’da 2011 yılında gerçekleştirilecek Avrupa Gençlik Oyunları’yla ilgili logo ve maskot tasarım yarışması düzenlendi.

TRABZON 2011 Avrupa Genç-lik Oyunları Genel Koordinatörü Nihat Doker yaptığı açıklama-da, 23-30 Temmuz 2011’de Trabzon’da düzenlenecek Av-rupa Gençlik Oyunları (EYOF)

kapsamında, organizasyonun tüm kurumsal kimlik çalışmala-rında, her türlü görsel baskı ve elektronik ortamda kullanılmak üzere Trabzon ilinin kültürünü, tarihi ve doğal güzellikleri-ni, spor ve gençlik temasıyla özdeşleştirebilen bir logo ve maskotun oluşturulabilmesini sağlamak amacıyla tasarım ya-rışması düzenlendiğini ifade etti.Yarışmaya son başvuru tarihi 28 Ekim 2009, büyük ödül de 3 bin lira olarak belirlendi.

2011 Trabzon için logo ve maskot yarışması

‘Gönül isterdi ki Euro Basket 2009


böyle bitmesin’

35


Euro Basket 2009

A Milli Basketbol Ta-kımı ilk tur D Gru-bu ilk maçında kar-şılaştığı Litvanya’yı

84-76 yenerken, ikinci maçında Bulgaristan’ı 94-66 gibi farklı bir skorla devirdi. Ay-yıldızlılar gruptaki son karşılaşmada, ev sa-hibi Polonya’yı 87-69 mağlup e-

derek, ikinci tura yenilgisiz lider olarak yükseldi.

Çeyrek finalde elendik16 takımın katıldığı şampi-

yonada, son dünya şampiyonu İspanya’yı da devirerek, F Gru-bu ikinci tura fırtına gibi başla-yan Milliler, 63-60 aldıkları maç-la çeyrek finali garantiledi. Ardın-dan, ikinci tur ikinci maçı Sırbis-tan ile yapan 12 Dev Adam, nor-mal süresi 64-64 eşitlikle tamam-lanan maçın uzatma periyodun-da Sırbistan’ı 69-64 yendi. İkin-ci tur son maçında Slovenya kar-şısında 18 sayı geriden geldi-ği karşılaşmayı, son topta 69-67

Polonya’da, 07-20 Eylül tarihleri arasında yapılan 36.Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda, 12 Dev Adam sekizinci oldu.

‘Dev’ gibi uğurlandılar12 DEV ADAM, 36. Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın yapıldığı Polonya’ya, 25 kişilik bir kafilenin yer aldığı özel uçakla gitti. Ay-yıldızlıları Polonya’ya uğurlamak üzere Atatürk Havalimanı’na gelen basketbolseverlerin dış hatlar terminalindeki yoğun sevgisi görülmeye değerdi. A Basketbol Milli Takımı ile birlikte, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel,TBF yetkilileri, sponsor firma yetkilileri ve çok sayıda basın mensubu da Polonya’ya gitti.

Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı

Faruk Nafız Özak, Millilere destek için Polonya’daydı

Teşekkürler 12 Dev Adam

37

36. AVRUPA Basketbol Şampiyonası’nda (Euro Basket 2009) 12 Dev Adam kadar, önümüz-deki yıl ev sahipliği yapacağımız 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın tanıtım standı da göz kamaştır-dı. 28 Ağustos-12 Eylül tarihleri a-rasında Türkiye’de düzenlenecek olan 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası ile ilgili, A Milli Bas-ketbol Takımı’nın Wroclaw ken-tinde ilk tur grup maçlarını oyna-dığı Centennial Salonu’nda tanı-tım stantları kuruldu. Tanıtım ça-lışmaları, Millilerin ikinci tur maç-larını yaptığı Lodz şehrinde de de-vam etti. Avrupa Şampiyonası’nda F Grubu maçlarının oynandığı

Lodz Arena’nın seyirci giriş kapısı-nın karşısına kurulan 2010 tanıtım standı, özellikle Litvanya ve Po-lonyalı basketbolseverler olmak ü-zere, maçları izlemeye gelen tüm izleyiciler tarafından yoğun il-gi gördü. Tanıtım standında, Tu-rizm Bakanlığı’nın hazırlatmış ol-duğu Türkiye tanıtım filmi ve 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın Krea-tif Ajansı Iconisus’un hazırlamış ol-duğu dünya şampiyonası tanıtım filmleri sürekli yayınlandı. Turizm Bakanlığı’na ait Türkiye tanıtım broşürü ve TBF tarafından hazırla-nan 2010 FIBA Dünya Şampiyona-sı promosyon malzemeleri ile tanı-tım broşürleri dağıtıldı.

2010 Türkiye standına yoğun ilgi

36. AVRUPA BŞampiyonası’n

kaybeden ay-yıldızlılar Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk yenilgile-rini aldılar. F Grubu’nu ikinci sı-rada tamamlayarak çeyrek final-de E Grubu üçüncüsü Yunanistan ile eşleşen A Milliler, ne yazık ki Yunanistan'a 76-74 yenilerek, tur-nuvaya çeyrek finalde veda ettiler.

Turnuvanın kalan bölümü-nü en iyi yerde bitirmek için mü-cadelesine devam eden ve klas-man maçına çıkan 12 Dev Adam, Fransa’ya 80-68 yenilip, Rusya i-le oynadığı maçı da 89-66 kay-bedince 36. Avrupa Basketbol Şampiyonası’nı sekizinci olarak tamamladı.

Altın madalya ‘Boğalar’ın boynunda…A Milli Basketbol Takımı’nın

yendiği iki takımdan, Sırbistan-İspanya finalini kazanan İspanya şampiyon oldu.

Yunanistan, Slovenya’yı 57-56 yenerek bronz madalyayı alırken, Hırvatistan’ı 69-62 yenen Fransa da 5. oldu.

Keçiören’de müteva-zı bir apartman katın-da, kirada yaşayan O-kur ailesi şampiyon

Şaziye’nin üzerine titriyor. Baba İsmet Okur işsiz. Zaman zaman inşaatlarda çalışırsa, evine ekmek getirebiliyor. Anne Hatun Okur, kızının başarısından dolayı gurur-lu mu gururlu. Ağabeyi Gökhan i-se kardeşi gibi halterci. Ancak ku-

lübü Goncaspor ile arasında prob-lemler olunca, kızmış ve sporu bı-rakmış. Yeniden haltere dönmek istiyor ama “Goncaspor’da ol-maz” diyor...

10 yaşında haltere ‘merhaba’Şaziye Okur, ilköğretim dör-

düncü sınıfa giderken yani 10 ya-şındayken bugünkü kulüp baş-kanı ve antrenörü Ömer Öztürk gelmiş Daniş Tunalı İlköğretim Okulu’na...

Hemen farketmiş Şaziye’yi ve 10 yaşında halter ile tanışmış Şa-ziye… Konuyu annesi ve babası-na, korka korka söylediğinde ise beklemediği bir hoşgörüyle kar-şılaşmış. Baba İsmet ile anne Ha-tun Okur, kızlarının hep arkasında olmuşlar destek vermişler.Ne var ki amcalar, dayılar, teyzeler, hala-lar veryansın etmiş. “Kız çocuğu-nun ne işi var halterde” diye. Şazi-

ye ve ailesi kulaklarını tıkamışlar bu seslere ve başarılar ardı ardına gelince, bu defa tüm sülale destek oluvermiş genç şampiyona...

Kulübü ile problemliSpora Goncaspor’da başlayan

Şaziye Okur, daha sonra kulüp başkanı ve antrenörü Ömer Öztürk ile ters düşmüş. Hatta mahkemelik bile olmuş ancak mahkemeyi kay-beden taraf Şaziye olunca, kulü-bünde kalıvermiş mecburen. Şazi-ye Okur, bir başka kulübe gitmek istiyor ancak Öztürk’le bonservis konusundaki zorlukları aşamıyor. Türkiye şampiyonalarına kulübü olmadığı için katılamıyor. Halter Federasyonu Başkanı Hasan Ak-kuş ile Konya’dan antrenör Talat Ünlü’nün yakın destekleriyle bu problemleri aşıyor aşmasına ama bir defa gönlü kırılmış Şaziye’nin. Kendisine yardımcı olacak bir ka-pı arıyor bu sıralar genç sporcu...

GSGM Özel Haber

Tek hayali babasınaev almak

1992 yılında Ankara’da doğan ve 10 yaşında haltere başlayan Şaziye Okur, elde ettiği başarıyla Türk spor kamuoyunun gündemine

oturan başarılı bir sporcu...

İsrail’in Eliat şehrinde 06-13 tarihinde yapılan Avrupa Yıldızlar Halter Şampiyonası’nda 4 dünya, 5 Avrupa rekoru kırarak 3 altın madalya kazanan Şaziye Okur’un evine misafir olduk...

HABER: İlhan DEMİR


Günde 3 saat idman Kulüpsüz ve antrenörsüz kalın-

ca da iş başa düşüyor. Şaziye, Ata-türk Spor Salonu’ndaki halter sa-

lonunda tek başına idman ya-pıyor. Günde 3 saat çalışan Şaziye Okur, “Tek başıma nasıl aşama yapabilirim ki”

diye yakınıyor. Nurcan Tay-lan ile aynı kiloda bulunduğunu

ve Taylan’ın kendisine çok destek verdiğini ifade eden Şaziye, za-man zaman nasıl çalışması konu-sunda ablası Nurcan’dan prog-ramlar aldığını da belirtiyor.

Babama ev alacağımSporda büyük hedef-

lerinin olduğunu belir-ten Şaziye Okur, “Da-ha yaşım genç. İnşallah

ciddi bir sakatlık geçirme-

den büyüklerde dünya, olimpi-yat şampiyonu olmak istiyorum. En büyük hedefim, 2012 Lond-ra Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak. Spordan kazandıkla-rımla da, babama bir ev satın ala-rak onu kiradan kurtarmak istiyo-rum. En büyük hayalim bu” şek-linde konuşuyor.

Ödülleri merak ediyorŞimdiye kadar elde etti-

ği başarılar sonucu 30 mil-yar para kazandığı-

nı ifade eden genç şampiyon, Av-rupa Yıldızlar Şampiyonası’ndan sonra kendisine ne kadar ödül verilece-ğini merak ediyor. Şa-

ziye, 4 dünya, 5 Avru-pa rekoru kır-

dığı-

nı hatırlatarak, “Umarım alaca-ğım para babama ev almama ye-ter” diyor.

Kendi halinde bir şampiyonZamanın büyük bir kısmına

maçlar, kamplar ve seyahatlerde geçirdiğini ifade eden Şaziye O-

kur, en mutlu oldu-ğu yerin ise oda-sı olduğunu söy-lüyor. Eve geldi-ğinde büyük bir rahatlama içine

girdiğini ifade e-den Şaziye Okur, saatlerce odasın-dan çıkmıyor. Bil-

gisayarının ba-şında oya-lanan ve dışarda-

ki hayatı pek sevme-

yen genç şam-piyon, sık olmasa da za-

man zaman ailesiyle bir-likte alışverişe çıkıyor.

En sevdiği yemek sarmaŞAZİYE Okur’un babası İsmet bey işsiz. 6-7 aydır düzenli bir işi olmadığını ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü belirten İsmet Okur, kızının başarılarından dolayı büyük gurur duyuyor. Annesi Hatun Okur ise ilk başlarda, kızının sık sık kamplarda kalmasına alışamamış. Ancak bu sıralar rahat. Şaziye kamp dönüşü, en çok annesinden sarma ve patates yemeği yapmasını istiyor. Ayrıca baklava da, en çok sevdiği tatlı Şaziye’nin. “Hele o fıstık sarması yok mu?” dediğinde yüzünde sanki güller açıyor. Şaziye için olmazsa olmaz bir sevda da, Fenerbahçe tabii. “Fenerbahçe adına yarışmak için neler vermezdim ki” diyerek, sarı-lacivert forma aşkının kendisi için çok büyük bir anlam taşıdığını da dile getirmeden edemiyor.

39

26.Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası, 03-13 Eylül tarihinde İzmir ve İstanbul’da 16 ülkenin katılımı ile yapıldı.

ampiyonanın, A ve C grup maçlarının yanı sıra final müsabakaları İzmir Halkapınar, B ve D gru-bu maçları da İstanbul

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oy-nandı. Türkiye’nin de yer aldığı A grubu’nda Almanya, Fransa ve Po-lonya, B grubunda Rusya, Finlan-diya, Estonya ve Hollanda, C gru-bunda İspanya, Yunanistan, Slo-vakya ile Slovenya, D grubunda i-se Sırbistan, İtalya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti yer aldı.

Efeler elendiTürkiye, ilk maçında İzmir’de

Almanya ile karşı karşıya geldi ve karşılaşmadan 3-2 yenik ayrıldı. Grubundaki 2. maçını Polonya ile yapan Türkiye, maçı 3-0 kaybet-ti. Müsabakayı Devlet Bakanı Fa-ruk Özak’ın ile 26. Avrupa Şam-piyonası finallerine İzmir’de ha-zırlanan (A) Milli Bayan Voleybol Takımı oyuncuları ve teknik he-yeti de izledi. 26. Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası’ndaki son maçında, Fransa’ya da 3-0 yenile-rek hiç galibiyet alamayan Türki-ye, grubu, 3 puanla son sırada bi-tirerek şampiyonadan elendi.

Şampiyon Polonya 26. Avrupa Erkekler Vo-

leybol Şampiyonası’nda zafer Polonya’nın oldu. İzmir Halka-

pınar Salonu’ndaki final maçında Fransa ile karşılaşan Polonya, ra-kibini 3-1 yenerek şampiyon ol-du. Daha önceki şampiyonalarda 5 gümüş ve 1 bronz madalyası bu-lunan Polonya, altın madalyaya Türkiye’de kavuştu.

Ev sahipliğinde şampiyonluk bizim, kupa Polonya’nın

Federasyon Haber


Ş

1948’de Çekoslovakya, Fransa, İtalya, Portekiz, Belçika ve Hollanda’nın katılımıyla başlayan şampiyona, daha sonra 1950, 1951, 1955, 1958, 1963, 1967 ve 1971 yıllarında yapıldı. 1975’ten itibaren 12 ülkenin katılımıyla, 2 yılda bir gerçekleştirildi. 2007’den itibaren katılan takım sayısı 16’ya çıkan şampiyonada, Rusya 12 kez şampiyon olurken, İtalya 6, Çekoslovakya 3, Hollanda, Romanya, Yugoslavya, İspanya ve Polonya, birer kez kupayı evlerine götürdüler.

DÜNDEN BUGÜNE ŞAMPİYONA

1948 ve 1971’de ev sahipliği ya-pan ve 2005’te de Sırbistan Ka-radağ ile ortak organizasyona gi-den İtalya 3 kez, Almanya, Bulga-ristan, Çekoslovakya, Finlandiya,

Fransa, Hollanda, Romanya 2 kez kupaya ev sahibi olurken Avustur-ya, Belçika, Doğu Almanya, İs-veç, Rusya, Yugoslavya ile Yuna-nistan 1 kez şampiyonaya ev sa-hipliği yaptı. Türkiye, Avrupa ku-pasına ilk ev sahipliğini 1967’de yapmıştı. 2009 Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası, kupayı i-kinci ağırlayışımız…

Türkiye ikinci kez ev sahibi

41

İZMİR Swissotel Grand Efes’teki toplantıya Genç-lik ve Spordan Sorumlu Dev-let Bakanı Faruk Nafız Özak,

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, İzmir Vali Yardımcı-sı Sait Topoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Voleybol Federasyonu Başkanı E-rol Ünal Karabıyık ve Avrupa’nın farklı ülkelerinden 55 federasyon temsilcisi katıldı.

Bakan Faruk Nafız Özak, top-lantıda yaptığı konuşmaya, kong-reye katılanları ağırlamaktan duy-duğu memnuniyeti dile getirerek başladı. Kongreye gelen konukla-rın Akdeniz Oyunları, Universia-de ve daha birçok uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği ya-pan İzmir’den memnun ayrılaca-ğına inandığını, 26. Erkekler Av-rupa Şampiyonası’nda gösterilen organizasyon performansı ve or-taya konulan voleybolun, Avru-pa voleybol ailesinin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne serdiği-ni söyledi. Dünya voleybolunda-ki saygınlığını her geçen gün daha fazla artıran Avrupa voleybolunun mimarı olarak Avrupa Voleybol

Konfederasyonu’nun ve onun ku-rucu unsuru olan Avrupa voleybol ailesinin bu yükselişini takdirle iz-liyorum. Biz, Türk Spor Teşkila-tı ve Spor Bakanlığı olarak, görev-de bulunduğu her an voleybol için daha iyisini yapmaya çalışan Tür-kiye Voleybol Federasyonu’nun yanında ve destekçisi olmaya de-vam edeceğiz’’ diye sözlerine de-vam eden Bakan Özak, konuşma-sının ardından CEV Başkanı And-

re Meyer’e şükran madalyası taktı. Gençlik ve Spor Genel Müdürü

Yunus Akgül de Türkiye’nin artık, dünyanın büyük spor organizas-yonlarının merkezi olduğunu ve olmaya da devam edeceğini söy-ledi ve Avrupa Voleybol Federas-yonunun 30. Olağan Kongresi’nin İzmir’de yapılmasından ve 55 ül-kenin saygı değer başkanları-nı Türkiye’de görmekten, büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Avrupa Voleybol

Konfederasyonu’nun

(CEV) 30. Olağan

Kongresi, 11 Eylül’de

İzmir’de toplandı.

ZMİR Swissotel Grand Avrupa Voleybol

CEV 30. Olağan Kongresi İzmir’de toplandı


Federasyon Haber

43

GSİM Haber

“2013 yılında yapılacak olan Akdeniz Oyunları’na aday olan Mersin kentinde, o zaman halk arasında büyük bir heyecan ve istek oluşmuştu. Sadece aday olmanın bile Mersin sporuna çok olumlu yansıdığı görülmektedir. Şu anda da aynı istek ve heyecan oluşmaya başlamış durumda. Ayrıca, 2017 Akdeniz Oyunla-rı adaylığı için, çok deneyimli

bir ekibin olması da şansımızı artırmaktadır.” diyen Taşkın, ge-rek sporcu potansiyeli, gerekse tesis alt yapısı açısından Mersin olarak böyle bir organizasyona şimdiden hazır olduklarını ve bu doğrultuda Mersin Valiliği’nce 18.Akdeniz Oyunları adaylığı için Gençlik ve Spordan Sorum-lu Devlet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Tür-kiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı’na başvuru yapıldığı-nı, adaylık sürecinde, Mersin’de tüm kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları, yerel yöne-timler ve Mersin halkının aday-lığı benimseyerek büyük destek verdiklerini söyledi.

Emrullah Taşkın, ‘‘16.Akde-

niz Oyunları sırasında, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Ba-sın Müşaviri Şehnaz Yeygel’e Türkiye ile ilgili röportaj veren Akdeniz Oyunları Başkanı Amar Addadi, Mersin’in adaylık dene-yimi olduğunu ayrıca 18. Akde-niz Oyunları için yeni başvurusu bulunduğu takdirde önceki aday-lık çalışmalarında gösterdiğimiz performansın da göz önünde bulundurulacağının altını çizmesi ve Mersin’in şansının yüksek olduğunu belirtmesi bizi mutlu etti. İlimizin adaylığı onaylandığı takdirde; Akdeniz Oyunları gibi büyük ve prestijli bir uluslar arası spor organizasyonuna ev sahipli-ği yapmaktan ülkemiz ve Mersin adına onur duyacağız.” dedi.

Mersin, 2017 yılında yapılacak 18.Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yapmak üzere adaylık çalışmalarına başladı. Konuyla ilgili, Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Taşkın bir açıklama yaptı.

Mersin, Akdeniz Oyunları’na yeniden aday

ME

RS

İN

FIBA’dan soru ve sorun yok

2010’a Doğru


Organizasyon hazırlık-ları kapsamında yapı-lan 3 günlük ziyare-tin son gününde, Genç-

lik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Türki-ye Basketbol Federasyonu (TBF) yetkilileri ile FIBA Genel Sekre-teri Patrick Baumann ve FIBA he-yeti bir araya geldi. Bakan Faruk Nafız Özak başkanlığında Ataköy Olimpiyatevi’nde yapılan toplantı-ya, Gençlik ve Spor Genel Müdü-rü Yunus Akgül, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay De-mirel, FIBA Genel Sekreteri Pat-rick Baumann ve FIBA heyetinin yanı sıra, Türkiye Basketbol Fede-rasyonu Genel Sekreteri Ali Özsoy, 2010 Yerel Organizasyon Direktö-rü Emin Balcı, Türkiye Basketbol Federasyonu FIBA ve Dış İlişkiler Direktörü Emir Turam katıldılar.

‘‘2010 ülke meselemiz’’Bakan Faruk Özak, 2010 Dün-

ya Basketbol Şampiyonası’nı ül-ke meselesi olarak gördüklerini, Ankara ve İstanbul’da devam e-den salonların sadece belediye-lerin değil, bütün ülkenin işi ol-duğunu ifade etti. Finansal ola-rak desteklerinin sürdüğünü, Baş-bakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu işin yakın takipçisi olduğunu son durum hakkında bilgiler aldı-ğını söyleyen Özak, “2010 Dünya Şampiyonası’nı Türkiye olarak en iyi şekilde gerçekleştireceğiz’’ di-ye konuştu.

TBF Genel Sekreteri Ali Özsoy’un şampiyonanın tüm konu-ları ve çalışmalarıyla ilgili yaptığı sunumdan sonra, FIBA Genel Sek-teri Patrick Baumann söz aldı.

‘‘Organizasyon için hiçbir endişemiz yok’’FIBA Genel Sekteri Patrick

Baumann da İstanbul’da toplantı-lardan memnun kaldıklarını söyle-yerek hiç bir endişelerinin bulun-madığını, yapılan işlerin yolunda ve planlanan şekilde devam ettiği için hiçbir endişeleri olmadığını i-fade etti. Organizasyonun çok bü-

Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) heyeti, 28 Ağustos-12 Eylül 2010 tarihleri arasında ev sahipliğini yapacağımız Dünya Basketbol Şampiyonası hazırlıklarını incelemek için İstanbul’a geldi.

45

yük bir organizasyon olması ne-deniyle, her işlemin adım adım ta-kip edilmesi gerektiğini söyle-yen Baumman, ‘‘Yapılanları ye-rinde görmekten mutluluk duy-duk. Şampiyonanın gelecek yıl tüm dünyada konuşulacak seviye-ye getirilmesi için iletişim kana-larının, tanıtım faaliyetlerinin, eşi benzeri görülmemiş seviyede ya-pılmasından büyük mutluluk du-yacağız. Belki bunu tüm şehirler-de gerçekleştiremeyebiliriz ama sadece İstanbul’da sanki olimpi-yat düzenleniyormuş gibi her tara-fa yayabilirsek, İstanbul’u bir bas-ket şehrine dönüştürebilirsek çok güzel olur. Çünkü şimdiye kadar böyle bir şey hiç olmadı. İstanbul, 2010 yılı boyunca zaten Avrupa Kültür Başkenti olarak dünyada konuşulacak. Bunu başarabiliriz. Bu konuda biz de her türlü des-tek ve katkıda bulunmaya hazırız. Güçlü sponsor veya finansal des-tek oldukça önemli. Tüm güçleri-mizi birleştirerek pazarlama çalış-malarına önem vermemiz gereki-yor. Ne kadar çok kaynak bulur-sak o oranda kaynakları basketbo-la döndürürüz’’ dedi.

Demirel: Çalışmalar tüm hızıyla sürüyorTBF Başkanı Turgay Demi-

rel ise çalışmalara tüm hızıyla de-vam ettiklerini belirterek, tanı-tım konularıyla ilgili Turizm Ba-kanlığı ile İstanbul 2010 Kül-tür Başkenti’nden destek almak i-çin temasa geçtiklerini ve tanı-tım çalışmalarını daha da arttıra-rak zaten yüksek olan bilinirli-ği daha da arttıracaklarını söyle-

di. Toplantının sonunda Bakan Fa-ruk Nafiz Özak, ‘‘Her şey sizin beklediğinizden daha güzel ola-cak. Bakan olarak spor camiası ol-sun, iş dünyası olsun, Türk med-yası olsun, bu konuda destek vere-cek herkesin kapısını çalmaya ha-zırım ve çalacağım. Benim önce-likli işim, önümüzdeki 2 yıl için-de ülkemizde yapılacak 3 önem-li spor organizasyonunu en iyi şe-kilde gerçekleştirmek” derken ay-rıca FIBA Genel Sekreteri Patrick Baumann’nın altını çizdiği önem-li noktalar için de, ilgili bakanlar-la temaslarda bulunacağını ve en kısa sürede hayata geçirerek pro-jeleri kendilerine sunacağını söy-ledi.

Bakan ve diğer yetkililerle Si-nan Erdem Spor Salonu’nu ge-zen FIBA heyeti daha sonra İstanbul’dan ayrıldı.

Bir Türk markası ilk kez sponsor Beko, Türkiye’de düzenle-necek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası`nın presenting spon-soru (Şampiyonayı tüm dünyaya sunan en büyük sponsor) oldu. FI-BA Genel Sekreteri Patrick Bau-mann, TBF Başkanı Turgay Demi-rel, Koç Holding Dayanıklı Tüke-tim Grubu Başkanı Aka Gündüz Özdemir ve Arçelik A.Ş. Genel Mü-dürü Levent Çakıroğlu`nun katılı-mıyla imzalanan sponsorluk anlaş-masıyla, ilk kez bir Türk markası dünya sporunun en önemli turnu-valarından birinin sponsorluğunu yapacak. Anlaşma sonrası, Türki-ye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel “Ülkemizde 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’na sponsor desteği sağlanması ve en önemlisi bu desteğin bir Türk markası tarafından verilmesi bizi çok mutlu ediyor” dedi.

Medya Penceresi

Basın hayatıma başla-dığım ilk günden beri spor basınının en bü-yük sorunu; ülkemizde-

ki başta GSGM (Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü) olmak üze-re, spor kuruluşları, federasyonlar ve kulüplerle iletişimdir. Son yıl-larda kulüpler bu sorunu iyi kötü çözmeye çalışsalar da, tam ola-rak birer haber merkezi kurama-dılar. Medya haberleri ikinci ağız-dan değil, haberin ana kaynağın-dan almalıdır.

Son 6 ay içinde GSGM’de gü-zel bir hamle gördük. Orta ka-rar devam eden web sitesinin yanı sıra; genç bir kızımız Şehnaz Yey-gel, son Akdeniz Oyunları’ndan başlayarak GSGM’de gerçek ha-ber merkezinin görevlerini üstlen-meye başladı. Medyaya yerli ve yabancı yetkililerle yaptığı röpor-tajları ulaştırdı. Haberleri munta-zaman, tarafsız olarak verdi. Bu-nun yanı sıra, editörlüğünü yaptı-ğı GSGM’nin yayın organı Genç-lik ve Spor Dergisi’ni de adam gibi bir dergi olarak kamuoyuna sundu.

Defalarca yazdım. Hem kulüp-lerin hem federasyonların hem de medyanın ilgilendiği haber kay-nakları olan kuruluşların birer ha-ber merkezi kurmaları şart. Tabii eğer, kendileri ile ilgili haberlerin doğru alınmasını, doğru yayınlan-masını istiyorlarsa.

Dünyamızda spor kuruluşla-rının da bir ticari şirket gibi tanı-tıma ihtiyacı vardır. Bunun için-de sporu bilen, yabancı medya-yı takip eden profesyonel spor habercileri ile çalışmaları zo-runludur. Son günlerde voley-bol da bu yolda adımlar atı-yor, amma bu kişisel haberleş-me şeklinde olmamalıdır. Örnek vermek gerekirse; internetle ge-len haber ve fotoğraflar ciddiyet bakımından federasyonun adını taşımalıdır. Voleybol Federasyo-nu Haber Merkezinin adının kul-lanılması gibi.

İletişim dünyadaki pek çok so-runu ortadan kaldırır, yalan haberi engeller, yanlış anlamayı düzeltir ve kamuoyunu doğrularla aydınla-tır. Spor kuruluşlarında bu göreve talip olan arkadaşlarımız da (haber

merkezini bir metih ve abartma merkezi haline getirmeden) doğ-ru yerlere, medya zamanlamasına uygun şekilde görev aldıkları ku-ruluşların haber ve fotoğraflarını ulaştırarak görevlerini iyi yapma-larını ve ülke sporuna yararlı ol-malarını bekleriz. Modern dünya-da en önemli konu, devamlı geli-şen iletişimdir. Bu sporda da böy-ledir ve böyle olmalıdır.

Aferin Şehnaz

ERDOĞAN ARIPINARSpor Yazarı

o-rir a-eer


07 Ekim 2009

Posta Gazetesi

25 takımın mücadele ettiği ‘Şırnak Tek Pota Basketbol Turnuvası’ 11 Eylül 2009 Cuma gecesi Cumhuriyet meydanında 3.4’lük maçı, 3 sayı yarışması ve final maçı sonrası düzenlenen ödül töreni ile sona erdi.

BAŞLAMA pasını Şırnak Valisi Ali Yerlikaya’nın, baş hakemliği-ni de Gençlik ve Spor İl Müdürü Necat Pehlivan’ın yaptığı final maçı oldukça zevkli ve çekişme-li geçti. Rakibini 16-12 yenen Beyaz Gölge takımı birinci, Efsaneler takımı 2’inci ve Cudi Lakers takımı da üçüncü oldu. Beyaz Gölge takımından Özgür Özcan’da 3 sayı kralı oldu. Bi-rinci olan takım oyuncularına kupa, madalya, yarımşar altın ve spor ayakkabısı, ikinci ve üçüncü takımların oyuncularına çeyrek

altın ve t-shirt, hakem ve görev-lilere de eşofman takımı verildi. Ayrıca 50 adet basketbol topu dağıtıldı.

Müsabakaları başta Şırnak Valisi Ali Yerlikaya olmak üzere, Cumhuriyet Başsavcısı, Şırnak Üniversitesi Rektörü, İl Özel İda-re Genel Sekreteri, Vali Yardım-

cısı, İl Müftüsü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve büyük bir seyir-ci kitlesi izledi. Gençlik ve Spor İl Müdürü Necat Pehlivan ödül töreni öncesinde yaptığı konuş-mada maddi-manevi hiçbir des-teği esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, sporun önemini vurguladı.

Şırnak’ta ‘Tek Pota Basketbol Turnuvası’ yapıldı

47

GSİM Haber

ŞIR

NA

K

Türkiye, bir önceki oyunla-ra göre madalya sayısı ve başarı oranını artırarak, organizasyondan alnı-

nın akıyla çıkmasını bildi.2005’de Avustralya’nın Sdyney kentinde ya-pılan oyunlarda 2 altın, 4 gümüş, 4 bronz olmak üzere 10 madalya ka-zanan ülkemiz, bu defa 4 altın, 6 gümüş ve 7 bronz olmak üzere top-lam 17 madalya alarak büyük bir başarıya imza attı ve 91 ülke arasın-da 11’inci oldu. 2013’de Atina’da yapılacak 22. Summer Deafly-mpics Games için temennimiz, fer-di branşlarda gösterdiğimiz başarı-yı futbol, basketbol, voleybol, hent-bol gibi takım sporlarında da göste-rerek, ülkemizi zirveye taşımak o-lacaktır.

Muhteşem açılışBaşkent Taipei’deki 22 ayrı spor

tesisinde yapılan 21. İşitme Engel-liler Yaz Oyunları, görkemli bir açı-lışla başladı. İşitme Engelliler Dün-

ya Yaz Oyunları’na 135 kişilik bir kafileyle katılan Türkiye, açılış tö-reninin yapıldığı Taipei Stadı’nda tribünlerden gelen yoğun alkış ve sevgi gösterileri eşliğinde törende-ki yerini aldı.

91 ülkeden 5 bini aşkın ka-tılımcının iştirak ettiği Taipe-i Stadı’ndaki açılış töreni, adeta bir olimpiyat açılış töreni, birbirinden güzel ve nefes kesen tablolara sah-ne oldu. Organizasyonu mükem-mel bir şekilde yürüten Tayvanlılar, törende havai fişekler, yerel halk dansları ve Uzakdoğu folklorundan çeşitli örneklerin sunulduğu göste-rilerle “Summer Deaflympics Ga-mes” tarihinde, hafızalardan silin-meyecek olağanüstü bir açılış orga-nizasyonuna başarıyla imza attı.

Madalyalar peşpeşe geldiTayvan’ın Taipei kentinde de-

vam eden Deafolimpik Yaz Spor Oyunları’nda Tekvando’da 58 kilo-da Muhammet Güler altın madal-ya kazanırken, 68 kiloda Serkan Sa-ğır bronz madalya elde etti. Şampi-yon sporcumuz, birinci turda Çin-li rakibini yenerek yarı finale çık-tı. Yarı finalde İngiliz rakibini de-viren Güler, finalde Rus tekvando-cuyla karşılaştı. Final karşılaşma-sında müthiş bir performans ortaya koyan Muhammet Güler, minder-den galip ayrılarak altın madalyanın sahibi oldu.

Judoda bir ilk Judoda bir ilki başaran Murat

Baştuğ, Türkiye’ye gümüş madalya

Tayvan’da Türk rüzgârı

Federasyon Haber

Türkiye 12 branşta mücadele ettiği 21. Dünya İşit-me Engelliler Yaz Oyunları’nda (Summer Deafly-mpics Games) 4 altın, 6 gümüş ve 7 bronz madalya kazanarak, oyunlar öncesi koyduğu hedefi aştı.

HABER: Ahmet TÜZÜN


kazandırdı. Bu, aynı zamanda De-aflympics Oyunları tarihinde, ju-doda Türkiye adına aldığımız ilk madalya oldu. 90 kiloda Murat Baş-tuğ Brezilyalı ve Japon rakiplerini yenerek finale çıktı ve Türkiye’ye gümüş madalya kazandırdı. Kocae-li Belediye Kağıtspor’un sporcusu olan Murat Baştuğ, şampiyon ola-madığı için üzgün olduğunu ancak bundan sonra, mutlaka Türkiye’ye bir altın madalya armağan edeceği-ni söyledi.

Atletizmde gümüş madalya21. İşitme Engelliler Yaz Oyun-

ları atletizm gülle at-ma dalında Mahmut Kılıç, 15 metre 21 san-timlik derecesiyle ikin-ci olarak, Türkiye’ye

atletizm branşın-daki ilk madalya-

sını kazandırdı. Bu derece, aynı za-manda işitme engelliler Türkiye re-koru.

Güreşte madalya yağmuru96 kiloda İlhan Çıtak altın, 74

kiloda Dursun Güzel gümüş ve 60 kiloda Şenol Aydın, ülkemize bronz madalya kazandırdı. Finalde Rus güreşçiye minderi dar eden İlhan, altın madalyanın sahibi oldu.

Dursun Güzel, finalde Rus gü-

reşçiye son saniyede şanssız bir şe-kilde puan vererek gümüşle yetin-di. Şenol Aydın, üçüncülük maçın-da Belaruslu rakibini yenerek bronz madalyaya ulaştı. 55 kiloda Niya-zi Başaran Rus rakibine yenilerek i-kinci oldu. 66 kiloda Erkan Kara-kaş, üçüncülük maçında Kazak gü-reşçiyi yenerek bronz madalya aldı. 84 kiloda Seyfullah Karadeniz, fi-nalde muhteşem bir güreşten sonra İranlı rakibini yenerek Türkiye’ye altın madalya kazandırırken, 120 kiloda Mustafa Dede, Ukraynalı ra-kibine yenilerek gümüş madalya-da kaldı.

Grekoromen güreş 76 kiloda Mahmut Irk, üçüncülük müsabaka-sında Ukraynalı’yı yenerek bronz madalya elde etti.

49

Tekvando’da Muhammed Güler altın madalya kazandı

Muhammed Güler ve Serkan Sağır madalya sevincini paylaştılar.

GSGM özel HaberHaber

21. İşitme Engelliler Yaz Oyunları’nda (Summer Deaflympics Games) atletizm gülle atma dalında Mahmut Kılıç, 15 metre 21 santimlik derecesiyle ikinci olarak Türkiye’ye atletizm branşında oyunların ilk madalyasını kazandırdı. Bu derece aynı zamanda işitme engelliler Türkiye rekoru. Mahmut’un dramatik ama bir o kadar da örnek olması gereken, hayat hikayesine uzandık.

Mahmut, 5 aylıkken babası bıçaklanarak öldürülüyor. Annesi de başka biriyle ev-

lenip, 3 çocuğunu yurda terk edi-yor.Böylece Mahmut’un, uzun yıl-lara yayılan yurt hayatı başlıyor. 9 yaşındayken şiddetli bir menen-jit hastalığı geçirerek, duyma ye-tisini kaybediyor. Çocukluk süreci tam 12 ayrı yurtta geçen ve burada sporla tanışan Mahmut Kılıç , gü-reşe başlıyor. Daha sonra omzun-dan sakatlanarak, güreşi bırakmak zorunda kalıyor.

Vücudunun son derece güçlü olmasından dolayı, kendini dene-

mek amacıyla atletizmin gülle at-ma dalında kendini deniyor ve ilk atışında 9 metreyi tutturunca gül-leci olmaya karar veriyor.

Daha sonra katıldığı ilk Tür-kiye şampiyonasında birinci o-lan Mahmut, ardından katıldı-ğı ilk Avrupa şampiyonasın-da da, Bulgaristan’da 15.02 met-re atarak Avrupa Şampiyonu olu-yor. Geçen yıl İzmir’de yapılan Dünya İşitme Engelliler Atletizm Şampiyonası’nda 14.04’le dünya üçüncüsü olan Mahmut, bu arada gönlünü Ayşe isimli bir kıza kaptı-rıyor. Ayşe ile 2007’de evleniyor. Eşinden ayrı kalamayan Mahmut,

GÜLL

ECİ

Bütün engelleri yıktı, sporla hayata bağlandı


HABER: Burak ASLAN

çok ısrar edince İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı Oktay Ak-taş, Mahmut’un eşi Ayşe ile bera-ber kampta kalmasına izin veriyor.

Yıkılmadım, ayaktayımHayatı boyunca karşılaştığı

tüm zorluklara rağmen yılmamış ve hayata olan bağlılığını hiç kay-betmemiş biri Mahmut Kılıç. Me-nenjit hastalığıyla birlikte küçük yaşta büyük bir darbe aldığını, kü-çük yaşta dünya sesleriyle bağ-lantısının kesildiğini belirtiyor ve ‘‘Hastalıktan sonra uzun süre bu durumu kabullenemedim. Çok zor günlerdi benim için ama başka ça-

rem yoktu. Zamanla alıştım, haya-ta tutunmaya çalıştım’’ diyor.

Aşılamayacak engel yokArtık 26 yaşında olgun bir

sporcu olan Mahmut Kılıç, bel-li bir çalışma sistemi oturtama-yan ilk antrenöründen memnun ol-madığını belirterek, ‘‘2007 yılında şimdiki antrenörüm Sedef Kurt’a giderek beni çalıştırmasını iste-dim. Çok az süremiz vardı. O süre içinde öğrendiğim 1-2 teknikle Av-rupa Şampiyonası’nda altın madal-ya kazandım. Daha sonra ayrılma-dık zaten. Sedef hoca beni çok i-yi anlıyor ve bana büyük güç veri-yor. O yanımda olduğu sürece be-nim için aşılamayacak hiçbir zor-luk, hiçbir engel yok’’ şeklinde ko-nuşuyor. Niğde Adliyesi’nde me-mur olan Kılıç, ‘‘Evliyim, memur maaşıyla geçinip, spor yapıyorum. Daha önce kazandığım 3 altın ma-dalyada da hiç ödül alamadım’’ di-ye sitem etmekten de kendini ala-mıyor.

Kılıç ile 2,5 yıldır birlikte çalış-tıklarını ifade eden ve aynı zaman-da Niğde Üniversitesi Beden Eği-timi ve Spor Yüksekokulu’nda öğ-retim görevlisi olan Sedef Kurt,

“Ben de eski milli atletim. Gül-le ve disk atmada şampiyonlukla-rım var. İlk başlarda yazarak an-laştık. Teknik terimlerle başladık. Ben tekniğin adını yazdım, o da bana işaret dilinde nasıl olduğunu gösterdi. Şimdi işaret dilini çok i-yi konuşuyorum. 3 ay gibi kısa bir sürede öğrendim” diyor.

Hedefimiz büyükNiğde’de gülle atma çembe-

ri olmadığını, Niğde Belediyesi ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün kendileri için çember ve atış alanı yaptığını anlatan Kurt, ‘‘Ayrıca İ-şitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Oktay Aktaş hiçbir isteği-mizi geri çevirmedi. En iyi kalite-de malzeme sağladı. Herkese çok teşekkür ediyoruz. Her imkan su-nuldu, bize düşen sadece çok ça-lışmaktı. Mahmut ile karşılıklı gü-vene dayalı bir ilişkimiz var. Onu çok iyi tanıyorum. O da bunu bil-diği için bana çok güveniyor. İşit-me engellilerle iletişim kolay ol-muyor bazen ama Mahmut çok söz dinliyor, hiç asiliği yok. Allah utandırmasın. Hedefimiz büyük. Türkiye’ye kazandıracağımız çok şey var” diyor.

çok ısrar ediçok ısra

51

MAHMUT

17 METRE ATARMİLLİ Takım Antrenö-rü Sedef Kurt, “Biz Tayvan’a gülle atmada birincilik için gelmiştik. Mayıs başından beri ça-lışmalarımız o yöndeydi. Kampın son dönemin-de Mahmut formunun zirvesine çıktı. Saat farkı çok olmasına rağmen Tayvan’a çabuk uyum sağladık. Mahmut’un müsabakadaki perfor-mansı üst seviyedeydi. Burada aynı zamanda Türkiye rekoru kırarak 15.21’le gümüş aldık ama, bundan sonraki hedefimiz 16 metrenin üzerine çıkarak altın madalyayı kazanmak. Kariyerimde gülle atmada ilk çalıştırdığım sporcu Mahmut Kılıç ve ilk kez böylesine büyük kapsamlı bir organi-zasyona katılıyorum. Ve ilk katıldı-ğım yarışta da gümüş madalya ile ülkemize dönüyoruz. İnanıyorum ki beni, kariyerimde en çok mutlu ede-cek şey bu güzel başlangıç olacak. Mahmut’tan ileride çok daha büyük başarılar bekliyoruz. Çünkü onda bu potansiyel var. Mahmut çok iyi bir çalışmayla kariyerinde 17 metreye kadar çıkabilir” şeklinde konuşarak, Türkiye’ye daha çok madalyalar kazandırmak için bundan sonra da var güçleriyle çalışacaklarını kayde-derek, Tayvan’dan Türkiye’ye mesaj gönderdi.

Pentatlonun yıldızları Alanya’da parladıModern Pentatlon Yıldızlar Avrupa Şampiyonası, 09-13 Eylül tarihlerinde Antalya’nın Alanya ilçesinde yapıldı.

Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye, Macaristan, Portekiz, Bulgaristan, Ukrayna, İngiltere, İs-

panya, Fransa, Litvanya, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Belarus, Leton-ya, Polonya, İrlanda, İsviçre, Vene-zuella, Avustralya, ve Almanya ol-mak üzere 19 ülkeden 130 spor-cu yüzme, eskrim, koşu ve atıcılık olmak üzere dört branşta takım ve ferdi olarak yarıştı.

Alanya Belediyesinin ana sponsorluğunda ilk kez gerçek-leştirilen şampiyonayı,Türkiye Modern Pentatlon Federasyonu Başkanı Turgay Çetinkaya ve Av-rupa Pentatlon Federasyonu Ge-nel Sekreteri İvan Popov ile 19 ülkenin teknik delegesi de izledi.

İlk ona giremedikModern Pentatlon Yıldızlar

Avrupa Şampiyonası’nda, takım

olarak erkeklerde Belarus, bayan-larda ise Macaristan birinci oldu.

Erkeklerde takım halinde Be-larus birinci olurken, ikinciliği Macaristan, üçüncülüğü ise Rus-ya elde etti.

Bayanlar da, takım olarak Ma-caristan birinciliği kazanırken, Almanya ikinci, İngiltere ise ü-çüncü oldu.

Ferdi bayanlarda Macar spor-cu Seralta Kovacs birinci, Alman Anna Hackel ikinci, Belaruslu E-katorina Arol ise üçüncü olurken, ferdi erkeklerde birinciliği İngiliz Jamye Cooke, ikinciliği Belarus-lu Wyoch Aslev, üçüncülüğü ise Rus Sergey Terentow kazandı.

Üçüncü ve dördüncü gün ya-pılan bay karışık - bayan karı-şık yarışlarında erkeklerde Polon-ya, bayanlarda Macaristan, bay-rak yarışını birinci olarak tamam-ladılar.

Federasyon Haber


AVRUPA Yıldızlar Modern Pentatlon

Şampiyonası’na gözlemci olarak katı-

lan Uluslararası Modern Pentatlon Birli-

ği Teknik Komite üyesi Bulgar Ivan Popov,

Türkiye’ye övgüler yağdırdı. Türklerin or-

ganizasyon kabiliyetine hayran kaldık-

larını ve Alanya’nın geleceğin San-

ta Tropez’i olacağını söyleyen Po-

pov, “ Son yıllarda Türkiye’yi iz-

liyorum. Adeta bir organizas-

yon ülkesi oldunuz. Ülkenizi gıp-

tayla izliyoruz. Komşumuz ola-

rak yaptığınız organizasyonla-

rı biz de yapmak istiyoruz. Bu-

gün burada Modern Pentatlon-

da ilk defa, önemli ve en yüksek katılımlı bir Av-

rupa Şampiyonası’nı tek kelime ile “mükem-

mel” yapıyorsunuz. Türkiye’nin, bu tempo i-

le giderse Modern Pentatlon dahil her dalda o-

limpiyat şampiyonları çıkaracağına inanıyorum.

Ülkeniz özellikle yüzmede önemli bir potansi-

yele sahip”dedi. 2012’de yapılacak olan Ulusla-

rarası Modern Pentatlon Başkanlık seçiminin de

İstanbul’da yapılması için elinden geleni yapa-

cağını ifade eden Popov, Türkiye’nin bu branş-

ta bir kırılma noktası yaşadığı takdirde bir çok

Avrupa ülkesini geçeceğini, ırk olarak dayanıklı

insanlar olan Türkler’in, Modern Pentatlon gibi

dayanıklılığı esas alan bu sporda dünya ve olim-

piyat şampiyonları çıkartabileceğini söyledi.

Ivan Popov’dan Türkiye’ye övgü

Demir çocuklar doyasıya eğlendi ALANYA’DA yapılan-Yıldızlar Modern Pentatlon Şampiyonası’na katılan sporcular ve teknik heyet, tekne gezisi ile, final müsabakaları öncesinde moral depoladılar. Tekne gezisinde bol bol yüzen sporcular, Alanya’dan çok güzel hatıralarla döneceklerini

söylediler. Sporcular Alanya’yı çok beğendik-

lerini ve aileleriyle de turist olarak bir daha geleceklerini dile getirdiler.

53

GSGM Haber

Alanya, olimpiyat hazırlık merkezi oluyorModern Pentatlon Avrupa Yıldızlar Şampiyonası dolayısıyla Antalya’nın Alanya ilçesine gelen Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kocatepe, tesisleri gezdi.

Kocatepe, Alanya’nın mevcut olan ve ya-pımı devam e-den spor tesisle-

ri ile önemli bir potansiyele sa-hip olduğunu ve Türkiye’nin eksiği olan olimpiyat hazır-lık sürecini önemli ölçüde kar-şılayacağını söyledi. Yapı-mı devam eden 15.000 kişi-lik Alanya Şehir Stadyumu ve 1.000 kişilik Alanya Olimpik

Havuzu’nda incelemelerde bu-lunan Kocatepe, Türkiye’nin olimpiyatlara hazırlık süreci-

ni çok iyi geçirmesi gerektiğini, Alanya’nın var olan turizm po-tansiyeli ve tabiat şartları ile o-lağanüstü bir spor potansiyeli-ni barındırdığını ve bu enerjiyi harekete geçirmenin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün ön-celikli hedefi olduğunu söyledi.

Yapımı devam eden Alan-ya Olimpik Yüzme Havuzu’nun yüzme braşında yapılacak a-tılımlara önemli ölçüde kat-kı sağlayacağını, 15.000 kişilik stadyumun da dünya takımları-nın bir kamp merkezi olacağı-nı söyleyen Mehmet Kocatepe, daha sonra Uluslararası Modern Pentatlon Birliği Teknik Komi-te üyesi Ivan Popov ile karşı-laşmaları izleyerek Milli takım sporcularına başarılar diledi.

Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kocatepe önce tesisleri gezdi daha sonra da Uluslararası Modern Pentatlon Birliği Teknik Komite üyesi Ivan Popov ile karşılaşmaları izledi.


HABER: Hüseyin KÜÇÜKKELEPÇE

Spor Toto Teşkilat Başkanı Bekir Yunus Uçar, Spor Toto’nun federasyonlara sağladığı katkıyla, sponsorluk sorununun büyük ölçüde giderildiğini söyledi.

Bekir Yunus Uçar, ‘‘60 federasyona, bütçe-lerinin yüzde 50’si oranında katkı sağlı-

yoruz’’ derken, federasyonların bütçelerine araştırma adı altında bir kalem ekleyerek, branşla-rıyla ilgili eksikler konusunda kendilerine yardımcı olmaları gerektiğini ifade etti. Uçar, ‘‘Fe-derasyonlar, yılda 25 bin TL’lik bir araştırma bütçesi ayırmalı. Bu araştırmada, branşının tanıtımını, eksiklerini ve diğer öğeleri orta-ya çıkarırlarsa, bizler kendilerine daha fazla katkı sağlarız” dedi.

Türk sporunun doğal sponsoru

SPOR TOTO Teşkilatı’nın yatırım ve işletme giderlerini düzenle-yen Bakanlar Kurulu Kararı bugün Resmi Gazete’de yayımlandı.Özellikle spor kulüplerimizin id-daa oyun bültenlerinde yer almaları halinde müsabaka ba-şına kazandıkları isim hakkı bedellerinin artışını beraberin-de getirecek olan karar, tüm spor camiasında büyük sevinçle karşı-landı.Bakanlar Kurulu tarafından

alınan kararda, “25.12.2008 tarihli ve 2008/14482 sayılı Ba-kanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Şans Oyunları Tertip Eden Kurum ve Kuruluşların Yatı-rım ve İşletme Giderlerine İlişkin Azami Oranların Tespitine Dair Kararın birinci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “% 26” ibaresi “% 33” olarak de-ğiştirilmiştir” ifadesi yer aldı.

Buna göre, Türk sporu ve

sporcusunun her zaman yanın-da ve destekçisi konumunda olan Spor Toto Teşkilatı tarafından ku-lüplerimize ödenen isim hakkı bedelleri yeniden düzenlenecek.

Kulüplerimizin daha iyi şartlarda spor faaliyet ve hiz-metlerini sürdürebilmeleri amacıyla yapılacak düzenleme, Bakanlar Kurulu Kararının yayım-landığı 15.09.2009 Salı gününden itibaren geçerli olacak.

BEKLENEN KARAR RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANDI

55


Federasyon Haber

10 -13 Aralık tarihleri arasında yapılacak olan ve Türkiye için büyük

önem taşıyan 13. Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası ile ilgili soru işaretlerine, Yüzme Federasyonu Başkan Vekili ve Organizasyon Komite Başkanı Onat Yıldırım ta-rafından bir açıklama getirildi.

Abdi İpekçi 2 bin ton ağırlığı taşıyabilir mi? Abdi İpekçi Arena’ya havuz

kurulma projesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yapılan yazışmalar sonrasında 30 kişilik bir kuruldan geçerek onay alındı.

LEN (Avrupa Yüzme Birliği) onay verdi…Bütün bu ve benzeri şampiyo-

naların sahibi olan Avrupa Yüzme Birliği(LEN) yarışın yapılacağı alanı denetlemek üzere ülkemize geldi ve gerekli teknik ve idari anlamda yapılan incelemeler ve denetlemeler sonucunda LEN, Abdi İpekçi Arena’nın 13.Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası için uygunluğuna karar verdi. Son yıllarda sıkça büyük şampiyo-nalarda örneklerine rastlanan portatif havuzlarda yapılan müsa-bakaların bir ilk’i de Türkiye’de 13. Avrupa Kısa Kulvar Şampi-yonası dolayısıyla Abdi İpekçi Arena’da gerçekleştirilecektir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, İstanbul’da LEN kriterlerine uygun bir havuz bulunmamak-tadır. 13. Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası’nın İstanbul dışında başka bir il de yapılması mümkün olamadığı için de, LEN’in portatif

havuz kurulmasını onayladığı Ab-di İpekçi Arena seçilmiştir.

Myrtha Pools inceleme yaptı ve imza atıldıYüzme Federasyonu ve İtalyan

firma Myrtha Pools ile (2009 / İtalya Dünya Şampiyonası ha-vuzunu da inşa eden firma) 26 Ağustos 2009 tarihinde anlaşma yapıldı. İtalyan Firma tarafından Abdi İpekçi’de yapılan detaylı bir inceleme sonrasında, yetkililer teknik ve idari açıdan Abdi İpekçi Arena’nın içine kurulacak olan portatif havuzlar ve diğer tüm detaylarla ilgili onay verdi. 2009 yılında İtalya’da yapılan Dün-ya Kısa Kulvar Şampiyonası ve benzeri pek çok şampiyona için portatif havuzlar kuran İtalyan Firma’nın, Abdi İpekçi Arena’da uygunluk teşkil etmeyen bir du-rum görmesi halinde, olası bir riski göze alarak onay vermesi mümkün değildir. İtalyan firmanın gerekli koşullar olmadığı taktir-de onaylamama hakkı vardır ve montajlama sorumluluğu firmaya ait olduğu için, risk teşkil eden bir duruma kendi adını koyarak bir başarısızlığa ortaklık etmeye kalkması düşünülemez. Lisans

hakları LEN’e ait olan bu ve benzeri şampiyonalar için sade-ce portatif havuzlar için gerekli koşulların oluşması da yeterli değildir. Soyunma odalarından,

duş kapasitesine, basın odala-rından, tribünlere kadar pek çok konuda var olan ve değiştirilmesi mümkün olmayan tüm kurallar dahilinde gerekli olan çalışmalar yapılmaktadır.

Abdi İpekçi zarar görmeyecek

Yüzme Federasyonu Başkan Vekili Onat Yıldırım

57

Abdi İpekçi Arena’da kuru-lacak olan portatif havuzların oluşturabileceği her türlü zarar için gerekli çalışmalar için ön hazırlıklar yapılmaktadır. Bu endi-şeyle, dünyada 600 milyon kişinin gözünün İstanbul’da olacağı bir organizasyona yaklaşmak doğru değildir. Sadece skor board’lar için değil, birçok malzeme için aynı risk her türlü organizasyon-da geçerlidir. Bütün çalışmalar, herhangi bir zarar görmeden başa-

rıyla bu organizasyonun altından kalkmak üzerine kuruldu.

Basketbol maçları hakkında…Abdi İpekçi Arena GSGM’ye

bağlı olan bir spor salonudur. Bas-ketbol Federasyonu da GSGM’nin kiracısıdır. Kiracının Abdi İpekçi Arena ile ilgili nasıl bir görevi varsa, bizim de alt kiracı olarak aynı şekilde görev ve sorum-luluklarımız vardır. Daha önce Güreş Federasyonu, Voleybol Fe-derasyonu Abdi İpekçi Arena’da çeşitli spor organizasyonlarına ev sahipliğini nasıl yaptıysa, biz de Yüzme Federasyonu olarak, aynı

sorumluluk ve bilinçle 13.Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası’nı Türkiye’nin adına yakışır bir şe-kilde gerçekleştireceğiz. Oluşması muhtemel her türlü zarar da fede-rasyonumuzca karşılanacaktır.

Euroleague maçları hakkında…Bu konu Yüzme Federasyonu

ile ilgili olmayıp, bizlerin bir yo-rum yapması söz konusu değildir. Ancak burada değerlendirilmesi

gereken bir konu varsa, Dünya Şampiyonası’ndan sonra en büyük şampiyonaya ev sahipliği yapma-ya hazırlanıyor olmamız. Yüzme Federasyonu olarak talebimiz bu şampiyonayı gerçekleştirmemiz için LEN’in koşullarına uygun bir yer temin edilmesi oldu ve gösterilen adres de Abdi İpekçi Arena oldu. Basketbol Federasyonu yetkililerinin bu konuda Yüzme Federasyonu’na ellerinden gelen tüm desteği göster-diklerinden kuşkumuz yoktur.

11 günlük sürenin 30 güne çıkmasına dair…Bu yola ilk çıkıldığında Abdi

İpekçi’nin belirlenmesi ardından

11 günlük bir süreye ihtiyaç ol-duğu telaffuz edildi. Ardından LEN ve havuz şirketinin nihai tespitlerinden sonra iki havuzun da, içeride bulunması gerekliliği ortaya çıktı ve yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda 20 Kasım-20 Aralık 2009 tarihleri arasında Abdi İpekçi’nin kullanımına ihti-yaç olduğu belirlendi. Bu bir aylık çalışma süreci Abdi İpekçi’nin ha-vuza dönüştürülmesi, yarışmaların yapılması ve havuzun kendi nihai yerine taşınmasını kapsamaktadır. Bu bir aylık süreç içerisinde yapı-lacak tüm çalışmalar sonrasında, Yüzme Federasyonu tarafından gereken saygı ve özen tümüyle gösterilecektir.

Amacımız Basketbol Federasyonu’nu zorda bırakmak değil, GSGM’nin de tüm desteğini aldığımız bu organizasyonla, tüm dünyanın önemsediği bu şampi-yonanın aynı algıyla, ülkemizde de algılanmasına bir nebze olsun doğru ve sağlıklı bir çalışmayla katkıda bulunmaktır.

Havuzlar beton blok mu, çelik mi olacak? Abdi İpekçi Arena’da kurula-

cak olan portatif havuzlar için iki ayrı metod bulunuyor. Birincisi beton bloklar-ki kapıların dar ol-ması ve tırların içeri girememesi nedeniyle bu metod uygulanamı-yor, ikincisi ise çelik. Diğer teknik konular gibi, bu konuda dikkate alınarak bu yönteme başvuruldu.

Abdi İpekçi’nin parkeleri zarar görür mü? Basketbol Federasyonu’nun

satın aldığı, özel bir portatif taşınabilir basketbol zemini kaldı-rılacak ve var olan eski parkelerin de zarar görmemesi için üzerine bir koruma yapılarak, daha son-ra iskeleler kurulacaktır. Daha önce Güreş Federasyonu’nun ev sahipliği yaptığı şampiyonalarda olduğu gibi.

2008 Gençler Dünya Güreş Şampiyonası Abdi İpekçi Arena

HABER: İlhan DEMİR

Selim Tanrıkulu

HAHABEB R: İlhan DEEMİM R

Belçika’nın Başkenti Brüksel’de 1990 yılında dünyaya gelen ve 3 ya-şında sürat pateniyle ta-

nışan Selim Tanrıkulu, Türkiye Sü-rat Pateni Şampiyonası’nda 500, 1000, 1500 metrede tüm birincilik-leri kazanarak Türkiye’nin ilk milli sürat patencisi olmaya aday...

Türkiye’ye, kendi çabaları sonu-cu Buz Sporları Federasyonu’nu a-rayarak gelen ve Belçika adına ya-rışmayarak tercihini Türkiye’den yana kullanan genç sporcu, Erzurum’daki Türkiye Sürat Pate-ni Şampiyonası’nda birinci gelerek, ülkemizin ilk sürat patencisi unva-

nını da eline geçirdi. Hedefinin ay-yıldızlı forma ile olimpiyat şampi-yonluğu olduğunu söyleyen genç sporcu, sık sık Erzurum’a gelerek çalışmalarını burada devam ettiri-yor.

Anne ve babasının ayrıldığını ve Brüksel’de annesiyle birlikte kaldı-ğını belirten Selim Tanrıkulu, bu se-ne Belçika’da üniversiteye başlaya-cak. Brüksel’de ekonomi tahsili gö-receğini ifade eden Selim Tanrıku-lu, ilk etaptaki hedefinin 2011 yılın-da Erzurum’da yapılacak Universi-ade oyunlarında madalya kazanmak olduğunu söylüyor.

Sürat pateninin Türkiye’de yeni yeni yapılmaya başlandığını ifade eden Selim, Türk sporcuların bu ko-nuda çok yetenekli olduğunu belir-tiyor. Türkçe’nin haricinde Flaman-ca, İngilizce, Fransızca, Almanca’yı mükemmel şekilde konuşan Selim, Çinli antrenör Wan Xuemei’nin de adeta göz bebeği konumunda. Bu sporu Türkiye’de yapmak için sık sık Brüksel-Erzurum hattını aşın-dıran Selim Tanrıkulu, Türkiye a-dına yarışacak olmaktan da büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.

Belçika’da dünyaya gelen

annesi Belçikalı babası

Konyalı bir Türk olan Selim

Tanrıkulu, Erzurum’da

yapılan Türkiye Sürat

Pateni Şampiyonası’nda

tüm birinciliklere

ambargo koydu.

TÜRKİYE’NİN İLK SÜRAT PATENCİSİ


n ay-mpi-ençerek ttiri-

ğını vekaldı-bu se-şlaya-ili gö-rıku- yılın-versi-anmak

e yeni fade bu ko-belir-aman-nca’yıı

Selim, in deee Bu

n sık şın-

ye a-üyük iyor.

GSGM Özel Haber

2011 yılının Mayıs ayına kadar ül-kemizde kalacak olan Çinli hoca, sürat pateninin inceliklerini spor-cularımıza öğretiyor. Wan Xue-mei, Üniversite Kış Oyunları’nda Çin adına üçüncü olmuş başarı-lı bir sporcu. 7 yaşında sürat pa-teniyle tanışan ve 23 yaşına kadar bu sporda birçok başarıya imza a-tan Wan, 2011 yılının Mayıs ayına kadar ülkemizde kalacak ve sürat pateninin inceliklerini sporcuları-mıza öğretecek.

Çalışma ortamı mükemmelWan Xuemei, Türk sporcula-

rın bu spora çok yatkın olduğunu belirtiyor. Erzurum’da yeni hiz-mete giren Palandöken Buz Ho-keyi Spor Salonu’nda, günde 4 saat antrenmanla sürat pateninin inceliklerini Türk sporculara ak-taran Wan, gelecekte Türkiye’nin bu branşta çok başarılı sporcu-lar çıkaracağını ifade ediyor. İlk-lerin her zaman zor olduğunu an-cak kendisine verilen çalışma or-tamından memnun kaldığını ifa-de eden Çinli hoca, 10 yaşındaki kızını çok özlediğini de söyleme-den geçemiyor.

Tercümanlığını Doğu Türkis-tanlı Rana Nuri’nin yaptığı Wan, Türkiye’de çok yeni olmasına

rağmen Türkçeyi de öğrenmiş. Derdini anlatacak kadar dil bilen Wan’ın yakın vadedeki hedefi, 2011 yılında Erzurum’da yapıla-cak Üniversite Kış Oyunları’nda Türk sporcuların birkaçını kürsü-ye çıkarmak… Sporcuların çok hırslı ve istekli olması nedeniy-le bunu başaracağına inandığını söylüyor.

Buz Sporları Federasyonu’nun Türk sporcuları eğitmek için Çin’den Türkiye’ye getirdiği Wan Xuemie, Erzurum’da olmaktan çok mutlu…

Sürat pateni ‘Wan’a emanet

59

Sürat pateni hocası Wan Xuemei

Şimdi Ne Yapıyorlar?

‘‘Gerçek basketbol seyircisinin yerini taraftar aldı’’

Erdal Poyrazoğlu…Basketbol sevgisini eğitimi ile bir arada götürebilmiş ender

yeteneklerimizden birisi… Bir koltuğunda Türk Milli Takımı ve kaptanlığıyla sonlanan yirmi yıl, diğer koltuğunda profesörlükle tamamlanan akademik kariyer.

Basketbol oynadığı dönemde zamanının en teknik oyuncula-rından biri olması nedeniyle, ant-renörleri tarafından her bölgede rahatlıkla görevlendirilebilmiş Erdal Poyrazoğlu. En dikkat çe-kici özelliklerinden biri potaya hem yüzü dönük, hem de sırtı dönük oynayabilmesi, diğeri ise sol elini de sağ eli kadar ustaca kullanabilmesiymiş.

Basketbolcu olarak oyunda kalma süresi, kırk dakikanın al-tına düşmeğe başladığı anda “Bu kadar yeter, zirvede bırakmak en doğrusu” demiş ve Milli takımla 1975’ de Avrupa 9. oldukları gün 35 yaşında aktif oyunculuğuna

nokta koymuş. Poyrazoğlu, “Yok canım” diyerek mütevazilik gös-teriyor ancak kendisini oyuncu olarak izlemiş olanların ortak ka-nısı “Bugün oynasaydı, tereddüt-süz NBA’deki temsilcilerimizden biri de o olurdu” şeklinde.

Basketbolu sadece seyirci olarak izlediğini ifade eden büyük usta, kendi zamanında oynanan oyundan çok farklı ol-duğuna işaret ediyor ve “Bizim zamanımızdaki teknik ve görsel

özellikler, yerini fiziksel kuvvete bıraktı. Bu nedenle gerçek bas-ketbol seyircisinin yerini taraftar aldı ve salonlardaki hava değişti” diyor.

Üniversitedeki akademik kariyerinin bitmesine rağmen hastalarının diş sorunlarını kendi özel yerinde çözmeye devam eden Poyrazoğlu’nun en büyük arzusu A Milli Takımımızın 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda final oynaması.


Efsane basketbolcu Erdal Poyrazoğlu

Erdal Poyrazoğlu…Erdal Poyrazoğlu, 1940 yı-

lında Ankara’da doğdu. Basket-bola, öğrenimini yaptığı TED Ankara Koleji’nde başladı. Lise öğrenimini tamamlayıp yüksek öğrenimi için İstanbul’a geldiğin-de, İstanbul Teknik Üniversitesi takımında basketbol oynarken İs-tanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde de yüksek öğreni-mini sürdürdü.

Erdal Poyrazoğlu, 1963’de İTÜ takımından Fenerbahçe’ye transfer oldu. Bu arada 2 kez Genç, 1 kez Ümit ve 138 kez de A Milli olmak üzere, toplam 141 kez Ay-yıldızlı formayı giydi. A Milli Takım’da uzun yıllar kaptanlık yaptı.

Aktif sporculuk hayatında Tür-kiye Basketbol Federasyonu’ndan 50. ve 100. millilik madalyalarını aldı. 1973 yılında Dünya Gazetesi tarafından “Yılın Sporcusu” seçil-di, 1974 yılında Milliyet Gazetesi tarafından “Yılın Sporcusu Aday-ları” arasında yer aldı. 1975 Av-rupa Basketbol Şampiyonası’nda (Belgrade) “Turnuvanın En Teknik Basketbolcusu” unvanını kazandı. Ayrıca, Türk Basketbo-luna yapmış olduğu hizmetlerden dolayı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından 2001 yılında kendisine “Türk Sporuna Hizmet Ödülü” verildi.

Başarılı basketbolunun yanı sıra mesleği olan diş hekimliğinde de aynı büyük başarıyı gösteren Poyrazoğlu, İstanbul Üniversite-si Diş Hekimliği Fakültesi’nde akademik kariyerine devam etti. Mesleğinde hızlı ve istikrarlı bir

yükseliş göstererek önce Doçent, sonra da Profesör oldu. 2007 yı-lında üniversiteden emekli oldu.

İstanbul Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliği yanında uzun süre İstanbul Üniversitesi Spor Birliği Kulübü’nde genel sekreter olarak görev aldı. Basketbol oynarken, oynadığı takımların genç ve yıl-dız takımlarını da çalıştırdı ve bu takımların antrenörü olarak İstan-bul ve Türkiye şampiyonlukları kazandı. Bu arada, 1982 yılında yayın hayatına katılan Güneş Gazetesi’nde 8 yıl süreyle ara-lıksız basketbol kritikleri yazdı, çeşitli televizyon programlarında yorumcu olarak yer aldı.

Erdal Poyrazoğlu, kendisi gibi TED Ankara Koleji mezunlarının bir araya gelerek, 1997 yılında kurdukları TED İstanbul Koleji Vakfı’nın 3. vakıf başkanı oldu ve iki dönem bu görevini sürdürerek, üniversitedeki eğitimciliğini ilk ve orta öğretimde de sürdürdü. Kurulduğu 1997 yılından 1 yıl gibi kısa bir süre sonra eğitime başlayan TED İstanbul Koleji, anaokulundan başlayarak daha sonra ilköğretim ve liseye de öğrenci alarak, mezunlar yetiştir-meye başlamıştır. Ayrıca Turkcell ile ortaklaşa ‘Kardelenler’ projesi kapsamında Doğu ve Güneydoğu illerimizden 25 kız öğrenciyi bün-yesine alarak, eğitimlerine olanak sağlamıştır. Bu projenin ilk me-zunlarını 2010 yılında verecektir. Poyrazoğlu, halen TED İstanbul Koleji Vakfı’nın başkan yardımcılığı görevini sür-dürmektedir.

Birçok bilimsel, sosyal ve sportif derneklerde üye-liği bulunan Prof. Dr. Erdal Poyrazoğlu evli ve bir kız evlat babasıdır. Halen Fe-nerbahçe Spor Kulübü’nün Yüksek Divan Kurulu üye-liğini yapmaktadır.

“1973 yılında Polonya Milli takımıyla İspanya’da oynadığımız maç en unutulmazlardandır. Başa baş giden bir maç, son saniyeler, kazanan Avrupa Şampiyonası finallerine katılacak, skor berabere ve son top bizim tarafımızdan kullanılacak. En iyi şutörümüz topu potaya gönderdi, top çemberden sekti, ben ribaundu aldım ve çok güç, aynı zamanda alışık olmadığım bir durumda topu sepete attım. Çemberde iki tur atan top, filelerden süzülürken maçın bitiş düdüğü çalıyordu. Bir anda kendimi omuzlarda buldum, büyük bir coşku ve sevinç yaşandı. Bu dönüm maçı Türk Milli takımına, 24 takım arasında, Avrupa 8. liğini getirdi.”

Hatıra Defterinden

61


GSİM Tesis

Başkent’e süper

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Başkent Ankara için kolları sıvadı. 19 Mayıs Stadı ve etrafındaki tüm tesislerin yıkılarak, yerine son derece modern bir stat ve farklı aktivitelerin yapılacağı spor kompleksi için düğmeye basıldı.

Gençlik ve Spor Ge-nel Müdürü Yu-nus Akgül, Başkent Ankara’nın spor te-

sisi anlamında en kısa sürede çehresinin değişeceğini söyledi. Ankara’nın şu anda sahip oldu-ğu spor tesisleri bakımından bir-çok ilin gerisinde bulunduğunu i-fade eden ve “Başkent Ankara’ya yakışan en güzel spor komplek-si için kolları sıvadık” diyen Ak-gül, 19 Mayıs Stadyumu’nun ya-nı sıra bu alanda bulunan saha ve salonların yıkılarak buraya 45-50

bin kişilik son derece modern bir stat yapımı için düğmeye bastık-larını belirtti. Akgül, “Ankara’ya Türkiye’nin en modern stat ve te-sislerini kazandırmak için mev-cut araziyle ilgili olarak master planı yapılıyor. Çok kısa bir süre sonra master planıyla ilgili ola-rak ihale yapacağız” dedi.

Ankara bir ilk olacak19 Mayıs Stadı’nın bulundu-

ğu arazinin yerine Türkiye’nin en modern stadını inşa edecekleri-

63

spor kompleksi

ni söyleyen Gençlik ve Spor Ge-nel Müdürü Yunus Akgül, “Bura-da yapacağımız komplike tesis-ler 24 saat yaşanılan alanlar ola-cak. Buradaki stat Ankara’nın de-ğil Türkiye’nin en modern sta-dı olacak. Şu anda buraya 45-50 bin kapasiteli bir stat projesi dü-şünüyoruz. Yapılacak stat komp-leksini Ankara’nın en lüks resto-ranları, alışveriş merkezleri, rek-reasyon alanları ve halkın za-manın büyük bir kısmını geçi-receği muhteşem tesislerle do-

natacağız” diye konuştu. Genel Müdür Yunus Akgül, 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine yapılacak yeni spor kompleksiyle ilgili ola-rak milli komiteden izin alındığı-nı da sözlerine ekledi.

İç Anadolu’nun spor merkezi olacak 19 Mayıs Stadı’nın yerine dü-

şünülen spor kompleksiyle ilgili olarak uzmanlarını görevlendir-diğini ve hukuki alt yapıyla ilgi-li olarak tüm çalışmaları sonlan-dırdıklarını belirten Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Ak-gül, “Buraya amatör futbol maç-larının yapılması için 4-5 adet son derece modern çim sahalar yapacağız. Ayrıca farklı sporların yapıldığı en azından 7-8 spor sa-lonu inşa edilecek. Ankara sade-ce kendi gençliğinin değil İç A-nadolu Bölgesi’nin de spor mer-kezi haline gelecek” diye ko-nuştu. Yunus Akgül, Başkent Ankara’nın geçmiş dönemlerde spor tesisleri bakımından ne ya-zık ki ihmal edildiğini öne süre-

rek, bu anlayışın Mehmet Atalay ve kendisiyle birlikte sona erdiği-ni söyledi.

Ankara’da tesis hamlesine devam…19 Mayıs Stadı’nın bulun-

duğu alanın hemen yanında i-se 2010 yılında Türkiye’de ya-pılacak Dünya Basketbol Şampiyonası’nın yapılacağı An-kara Arena’nın temelini attıkla-rını ve inşaatın çok süratli bir şe-kilde devam ettiğini ifade eden Akgül, “Ankara’da tesis hamle-mizi ilk etapta Eryaman’da in-şa ettiğimiz Olimpik Sporcu Merkezi’ni hizmete sokarak baş-lattık. Bunun ardından Anka-ra Arena Spor Salonu’nun inşa-atı başladı ve gelecek yılın şu-bat ayında teslim edilecek” diyen Gençlik ve Spor Genel Müdürü, Türkiye’yi beş bölgeye ayırdıkla-rını ve buraya yapacakları olim-pik sporcu merkezleriyle kısa va-dedeki hedeflerinin 2012 Londra Olimpiyatları’nda başarı elde et-mek olduğunu söyledi.

Ankara 19 Mayıs Stadı

Ankara 19 Mayıs Tesisleri’nin içinde bulunan Nali Moran Atletizm Pisti

gençlik ve spor dergisi - sayı 5

Documents