geleceği Şekillendirmek - dat.net.tr filegeleceği Şekillendirmenin temel ilkeleri 1 İlk adım:...

23
Geleceği Şekillendirmek Yaşam Kalitesi için Stratejik Düşünmek Yılmaz Argüden

Upload: others

Post on 30-Aug-2019

22 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Geleceği ŞekillendirmekYaşam Kalitesi için Stratejik Düşünmek

Yılm az Argüden

Teknik
Vurgu

içindekilerIV

Ö n s ö z X

Bölüm 1

Geleceği Şekillendirmenin Tem el ilkeleri 1

İlk Adım: Hayâl Kurmak ve Etkili Bir Vizyon Belirlemek 6Doğru Takımı Kurabilmek ve Motivasyonu Sağlamak 10Değişim için Koalisyon 11

Lider, Yeni Liderlerin Yaratıcısıdır 12inandırmak için inanmak Gerekir 12

iletişim, Liderlerin inandırıcılık Silahıdır 12

Eylem ve Söylem Birliği 14

Değişim Noktalarını Yakalayabilmek 14

Belirsizlikler Özgüvenle Aşılabilir 15

Liderin Özgüveni Bulaşıcıdır, Çevresine Yayılır 15

Belirsizliği ve Riskleri Yönetebilmek 16Değerlerle Beslenmeyen Kuralların içi Boştur 17

Değerlerle Yönetmek: Düşünce-Söylem-Eylem-Sonuç Bütünlüğü 19Sosyal Girişimcilik 19

STK'lar da Yönetimde Kaliteyi Yakalayabilmen 21Geleceği Şekillendirebilmenin Ortak ilkeleri 23Neden Olmasın! 25Geleceği Şekillendirme Modeli 27

Bölüm II

Birey Öncelikle Kendi Geleceğini Şekillendirmeli 29

Olumlu Düşüncenin Gücü: 31Başanlı insanlar, Hayatı Yönetebilen insanlardır 34Zamanı Yönetmek Yaşamı Yönetmektir 37Zamanımızı Vizyonumuza Uygun Olarak Kullanmalıyız 38

Yöneticilere Öneriler 39

insan, Alışkanlıklannın Eseridir 4 1

Yaşamın Kritik Boyutu: İş ve Kariyer 43Çalışırken Yaşamak, Yaşarken Çalışmak 46Zihinlerdeki Uçurum: ‘Biz ve Onlar’ 48

^Â’ Banş ve Hoşgörünün Anahtan Olarak, Eğitim 50Farklılıklar, Zenginliktir 52Ağ Dünyasının Getirdikleri 53

Kültürel Değişim için Eğitim Reformu 55Toplumsal Davranışlarımızda da Değişim 56Toplumsal Sorunlar, Küresel Barışı Tehdit Ediyor 57

Herbirimiz, ‘Dünya Vatandaşı' Olabilmeliyiz 58Toplumsal Sorunlan 'Hoşgörü ve Ahenk’ Çözer 58Demokrasi, Katılımcılıkla Güçlendirilmeli 59Küresel Vatandaşlık Müfredatı 6 1içimizdeki Leonardo 63

Bölüm III

Şirketlerin Hedefi: Sürekli Değer Yaratabilmek_______________________ 69_

1. Kurumsal Yönetişim 7 1Yönetim Kurullannda Kritik Bakış 73Yönetim Kurullarına Öneriler 16Yönetim Anlayışı Yönetim Yapısından da Önemli 8 1Güven Kazanmanın Alt Yapısı Olarak Etik Değerler 83Değişimin Gerekliliği 85

2. Yönetimde Kalite 87Kalite Nedir? 87Kaliteyi Yakalamak için Ne Yapmalıyız? 88

3. Vizyon ve Stratejik Bakış 90Müşteri Odaklı Yapılanma 92Sadık Müşteri mi, Kârlı Müşteri mi? 95Zihin Payı: Tanıtım, iletişim ve Ar-Ge 97iletişimin Önemi 98

Marka Oluşturmak 100

V!

Büyüme ve Kârlılık IOICoğrafi Açılım ve Birleşmeler 103Ekonomik Boyut ve Birleşmeler 104Çok Merkezli Yönetim 108Hızlı Şirket 110Strateji ve Simülasyon Modelleri 111Strateji Senaryolan 113

4. Kurumsallaşma 114Aile Şirketleri ve Yönetimde Kurumsallaşma 115iyi CEO 116Genç Liderleri Yetiştirmek 12 1

Şirketi Satışa Hazırlamak 1225. insan Kaynaklan Yönetimi 125

Organizasyon Yapılandırılması 127Başarılı Takımlar 129Kurum içi Güven 13 1Şirket içi Eğitim 133insanı Kazanmak: Motivasyon ve Katılım 134

6. Yenilikçilik, Yaratıcılık 135Her Hata Zenginlik Fırsatıdır 139Yamaha'nın Piyanosu 141Bilgiyi Paylaşmak 143Risk Yönetimi 145Belirsizlik Yönetimi 147

7. Toplumsal Sorumluluk-Kurumsal Vatandaşlık ve itibar 149Sosyal Sorumluluk 151Kurumsal Vatandaşlık 153itibar 156

Bölüm IV

Yaşam Kalitesini A rtırm ak için Sorumluluk Üstlenmek:Sivil Toplum Kuruluşları__________________________________________________ 159

Yönetim’den YönetişimeYönetişimin Aracı: Sivil Toplum Kuruluşları

161162

STK: Özverili Gönüllülerin Evi 163

Sosyal Girişimcilik Planlı ve Bilinçli Olmalı 163Sosyal Girişimcilikte de Verimlilik Esas Olmalı 164STK'lar için iyi Yönetişim Önerileri 166Kaynak ve Koalisyon 166Uygulamada Kritik Noktalar, işbirliği, Odaklanma, jKaynak Kullanımı ve iletişimEğitim, Yenilikçilik ve Kurumsallaşma 170

Toplam Kalite Anlayışının Bayraktan: KalDer Örneği 170

Kal Der Yönetiminin Özgünlüğü 112KalDer'de iyi Yönetişim i 73STK'larla işbirliğinin Temel Esaslan 174STK'lara Yönetici Desteği 175ARGE Danışmanlık Örneği 178

"f* Gönüllü Çalışmanın Yararlan 178

STK’lardan iş Dünyasına Katkı 179

Bölüm V

Etkin Kamu Yönetim i: Toplumsal Güveni Kazanmak________________183

Devletin Rolü Ne Olmalı? 185Tutumluluk, Verimlilik, Etkililik 187Savurganlıklarla Mücadele 190Zihinlerimizdeki Güvensizlik 192Etkin Devlete Ulaşmanın Gerekleri 194

Temsili Demokrasi, Katılımcılıkla Güçlendirilmeli 195Kamuda Yönetişim 196Etik Değerler 197Toplumun Güvenini Kazanmak 198

"Bizden Birini" değil, "En iyiyi" tercih edebilmek 2 0 1Vergi Reformu 203Düzenleyici ve Denetleyici Kurullar 205Özelleştirme 2 10

Yerel Yönetimde Reform 2 11Yaşlılığın Finansmanı 2 14

VIII

Eğitimde ReformEğitimde Kısa ve Uzun Vadeli ReformlarEğitimde içeriği ÇağdaşiaştırmalıyızEleştirel Bakış Açısını YerleştirebilmekEğitimde Bilgi Üretmek Öncelik AlmalıÜniversitelerde Reforma Gidilmeli

Üniversitelerin Finansman Sistemine Değişiklik ÖnerileriHukuk Sistemimizin Geleceği için Hukuk EğitimiÇağımızın Sanayi Devrimi: Dijital Teknolojik DevrimDevlet, E-teknolojinin Yaygın Kullanım Altyapısını Acilen Kurmalı

E-devlet Olabilmek

Bölüm VI

Türkiye Vizyonu Oluşturm ak_____________________________________

Önce Vizyon

iç ve Dış Kaynaklanmızı Artırmalıyız

Kaynak Sorununa Çözüm için Rekabet Gücümüzü Artırmak ve Zihinlere Yer EtmekKüresel Rekabette Pek İyi Değiliz

En Ciddi Zaaflanmız Kamu YönetimindeRekabet Gücünü Artırmanın YollarıÇin'den Alınacak DerslerÇin, Zihinlerde de Yer Ediyor

Türkiye ismini Zihinlere YerleştirebiimeliyizTürkiye'nin Gücü, Özgünlüğünü KullanabilmekteTürkiye, AB'ye Güç KatabilirAB’nin Üretim Merkezi

Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasiann Finans, Ticaret ve Kültür Merkezi "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh"

Dünyanın Medeniyet, Tarih ve Kültür Beşiği Farklılıkların Bütünleştiği Hoşgörü Merkezi AB’nin Florida'sıGençler için Yaşanacak En iyi Ülke

Yaşanacak ve Düşünce Üretilecek Bir Ülke: AB'nin Silicon Vadisi

217220220221

223224 224 226 232 234 234

239

241

242

242

242

243245

246247248

248249 249 249

252253254

254

255 255

IX

Türkiye’yi Marka Yapmak 257

içerik Geliştirmede iyileşmeliyiz 258ABD ile İlişkiler 260

Yarını Arayışlar 263

Bölüm VII

insanlığın Geleceği için Küresel Yönetim ______________________________267

Küresel Sorunlardan Hiçbirimiz Saklanamayız 269Çözümsüzlüğün Nedeni 'Biz ve Onlar' Ayrımcılığı 2 7 1

^ Farklılıkları Zenginlik Olarak Görebilmek 212

Küresel Sorunlar, Küresel Bakış Açısıyla Çözümlenebilir 273Dünya Vatandaşı Olabilmek 273

iyi Yönetim, Hoşgörüye Dayalı Eğitim ve Katılımcılıkla Sağlanır 274

Sorumluluk da Küresel Olabilmeli 2 75

Eğitimle Dünya Vatandaşlığı 276Katılımcı Demokrasiyi Güçlendirmeliyiz 277Gelişmiş Ülkelere Düşen Görevler 277Gelişmiş Ülkelerin Söylem/Eylem Tutarsızlığı 278Tarımda Korumacılık 279Dünya Ticaretinde Bencillik 280Fikri Mülkiyette Tekelci Yaklaşımlar 282Seçici Göç Politikaları 283

Dünya Liderliği Sadece Güçle Korunamaz 285

ABD Kendi Değerleriyle Çelişiyor 287Dünya Liderliğinde AB’nin Önündeki Fırsatlar 290Barış Projesi Olarak AB 292

Değerleri Öne Çıkartmak 293insanlığın Karşısındaki Yeni Tehdit: Uluslararası Terör 294Küresel Zekat 297

O kum a Önerileri 303

ÖnsözBu kitap, geleceği karşılarında bulmak yerine, geleceği

bugünden hazırlamak üzere harekete geçmek isteyenler için kaleme alındı. Çünkü her gün aldığımız kararlar ve yaptığımız uygulamalar sadece o günün değil, aynı zamanda geleceğin de belirlenmesine katkıda bulunuyor.

Oysa birçok kişi ve kuruluş günü kurtarmanın peşine düştüğünde geleceği şekillendirebilme fırsatlarım kaçırdığının farkına bile varamıyor. Her gün karşısına çıkan gelecek ile uğraşmak zorunda kalıyor. Özellikle son dönemlerde yaşanan yüksek enflasyon ve yüksek reel faizler, Türkiye’de yatırım açısından görüş alanının önemli ölçüde kısalmasına yol açtı. Sadece fiziksel veya mali yatırımlarımızın değil, aynı zamanda düşünsel boyuttaki bakış açımızın da vadesi kısaldı.

Karşımıza çıkan sorunların çokluğu ve karmaşıklığı, zamanımızı günlük konuların çözümüne odaklamayı zorunlu kılıyor. Oysa, her gün yangın söndürmekle meşgul olan bir toplum, refah düzeyini ve huzuru artırabilmek için, yangınları önlemeye yönelik yaklaşımlar geliştirmek zorunda.

Geleceği şekillendirebilecek yaklaşımlar ise, ister bireysel, ister özel sektör, ister kamu sektörü, ister sivil toplum kuruluşları, isterse küresel yönetim boyutunda olsun ortak değer ve ilkeleri içeriyor. Aslında toplumun farklı katmanlarda değişik rolleri üstlenen kişiler, aynı kişiler. Dolayısıyla, bu ortak değer ve ilkelerin bütünselliği aynı zamanda bir tutarlılık oluşturarak farklı rolleri uyum ile yürütebilme yeteneği de sağlıyor.

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Önsöz

Bu bütünsel yaklaşım, sahibi biz olalım ya da olmayalım, sonuçta fiilen kullandığımız kaynaklan etkin ve etkili olarak kullanmayı ve getirisini paydaşlar arasında adil olarak paylaşmayı sağlayacak bir yönetim anlayışının, yönetim kalitesinin hayata geçirilmesini gerektiriyor.

Bu yaklaşımın temelinde batının analitik bakışı ile doğunun manevi ve bütünsel bakışının kesişmesi, kendi hayatını aşan uzun vadeli bir bakış açısı ve olumlu düşüncenin gücü var; doğu ile batının kesiştiği Anadolu kültürünün hoşgörü geleneği var; değer yaratmanın, "kendin için ne istiyorsan, karşındaki için de onu iste" yaklaşımının ve sorumluluk üstlenmenin getirdiği anlamlı bir yaşamın hazzı var.

Hayatta paylaştıkça artan iki değer var: Sevgi ve bilgi. Bu kitap da geleceğimizi şekillendirme çabası içinde olanlarla ve yönetim kalitesini sürekli geliştirmek isteyenlerle, bu hedef doğrultusundaki deneyimlerden oluşan bir anlayışı paylaşmayı hedefliyor.

Kitabın giriş bölümünde geleceği şekillendirebilmek için atılması gereken adımlar anlatılıyor. Bölümün sonunda geleceği şekillendirme ilkeleri bir model olarak sunuluyor. Bundan sonraki her bölümün sonunda da bu model çerçevesinde birer özet sunuluyor. Bu bölümü izleyen dört bölümde bireyler, şirketler, sivil toplum örgütleri ve kamu sektörü için geleceğin nasıl şekillendirilebileceği anlatılıyor. Son iki bölümde ise Türkiye’nin ve küresel yönetimin geleceğini şekillendirmede faydalanılabilecek fikirler ortaya konuyor. Her bölüm birbirinden bağımsız olarak okunabilir. Ayrıca, ana fikirlerin takibini kolaylaştırmak için bazı cümleler sayfa kenarlannda daha göze çarpıcı şekilde işleniyor.

Yaşam sorumluluk gerektirir. Bu sorumluluğu yerine getirirken üstlendiği her rolde yönetim kalitesini geliştirmeye gayret edebilen; birer yurttaş olarak devletten, birer müşteri olarak şirketlerden ve birer birey olarak sivil toplum kuruluşlarından kaliteli yönetimi talep edebilen insanların

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

oluşturduğu bir toplum, özlenen bir geleceği şekillendirmeye başlamış olur. Çözüm, insanın kendi içinden başlar, yaygınlaştıkça başarıyı getirir. Sürdürülebilir kalkınma ve dünya barışı için aldığı kararlann başkalannı nasıl etkilediğini iyi anlayan, kendisini bencillikten arındıracak bilgelik düzeyine erişen, insanlık için değer yaratmayı öncelik haline getirebilen ve gelecek için sorumluluk üstlenenlerin artması umuduyla.....

Ahlaki ve etik değerlerin önemini öğreten babama, olumlu düşünme deneyimini kazandıran anneme, bilgi ve bilimin yol gösterici rolünü işleyen hocalarıma, deneyimleri ile fikirlerin zenginleşmesine katkıda bulunan ARGE Danışmanlıktaki çalışma arkadaşlanma ve geleceğe hazırlanmak üzere bizimle birlikte çalışmayı tercih eden müşterilerimize; yöneticilik yaptığım Dünya Bankası, Özelleştirme Programı, Erdemir; Anadolu Endüstri Holding, Borusan Holding ve Koç Holding şirketlerinde birlikte çalışma zevkini tattığım arkadaşlarıma; sorularıyla sürekli gelişmeyi teşvik eden öğrencilerime; topluma katkı sağlamak üzere BÜMED, KalDer, TESEV, TEGV, TÜSİAD, DEİK ve Özel Sektör Gönüllüler Derneği’nde birlikte çalıştığım gönüllülere; yaşamıma renk katan eşime ve gelecekle ilgili umutlarımı yeşerten çocuklarıma müteşekkirim.

Ayrıca, bu kitabı yazmaya teşvik eden, fikirlerine değer verdiğim Agah Uğur ve A. Cem Ilhan’a; kitabın ilk taslaklarına görüş ve önerileriyle katkıda bulunan Abdullah Akyüz, Ali Tiğrel, Ayşe Günaysu, Bahadır Kaleağası, Cengiz Solakoğlu, Ege Cansen, Mehmet Öğütçü ve Rauf Gönenç’e; fikirlerin modelleştirilmesine katkıda bulunan Pınar İlgaz’a; çizimleriyle kitabın görselleşmesine katkıda bulunan Ali Tanju’ya ve bu projenin gerçekleşmesine çok değerli katkıları olan editörüm Tayfun Ertan’a teşekkür ediyorum.

Geleceği Şekillendirmek

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Bölüm

Geleceği Şekillendirmenin

Temel ilkeleri

Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmenin Tem el İlkeleri

İnsanların en büyük özlemi, refah ve barış içinde, sağlıklı, mutlu bir yaşam sürdürmek. ‘Hayat mücadelesi’ dediğimiz uğraş rahat bir gelecek sağlayacak adımları atmaktan başka nedir ki?

Aslında, daha iyiye varmak için, koşullan lehimize değiştirmemiz gerektiğini, bunun için de ‘geleceğe hazırlanmanın’ ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz.

Ancak, ‘geleceği şekillendirmek’ gibi kavramlar, bizim kültürümüze bir hayli yabancı, epeyce uzak. Kültürümüzün derinlerinde, ‘varolanla yetinmek’ gibi hayli güçlü bir kadercilik yatıyor. ‘Olacağına varır’, ‘olacağı varmış’ gibi ifadeleri günlük dilde çok sık, hem de inanarak kullanırız. İçinde yaşadığımız çevre de bu kaderci havamızı dağıtmamıza pek yardımcı olmaz.Sadece kendimizin değil, çevremizdekilerin de ‘yumurta kapıya’ dayandığında harekete geçtiğinibiliriz, gözleriz. Karşımıza çıkan r ................olumsuzluklarda ihmalin önemini Geleceği şekillendirmekgörmez, onları kaderin cilvesi olarak kültürümüze uzak bir kavram.algılarız.

İşte bu nedenlerle, düşüncelerimiz ve kararlarımız genellikle kısa erimli ve yüzeysel kalıyor, uzun soluklu stratejik planlama yapamıyoruz. Bireyler olarak geçerli olan bu durum, kamu ya da özel sektör tarafından yönetilen bir çok kurumun yönetimine de siniyor. Böyle davranmamız, aslında yaşadığımız koşullar altında pek de anlaşılmaz gelmemeli. Hepimiz, sürekli krizlerle uğraşan, hep ciddi risklerle karşı karşıya olan bir toplumun parçasıyız.Devamlı krizlerle karşılaşıp, bir itfaiyeci gibi hep günlük sorunların ateşini söndürmekle uğraştığımızdan, ufkumuzun dar olmasına, perspektiflerimizin üç beş seneyle sınırlı kalmasına şaşmamak gerek. Örneğin şirketleri düşündüğümüzde, reel faizlerin yüzde yirmilerde dolaştığı bir ortamda perspektiflerin birkaç yılı geçmemesi son derece normal. Kriz dönemlerini de ‘acaba bir iki sene daha ayakta kalabilecek miyiz’ endişesiyle, içine kapanarak atlatmaya çalışanların ileriye bakabilmesi pek mümkün olamıyor. Yıllardır sürüp giden enflasyon ortamında, kısa vadede gelişen hızlı iniş çıkışları takip ederek, büyük

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmek

kazançlar sağlanırken, şirketlerden uzun vadeli yatırım stratejileri oluşturmalarını beklemek gerçekçi olabilir mi?

Böylesi bir ortamda, bırakın geleceği şekillendirecek köklü değişimlere girişmeyi, geleceği öngörerek ona göre önlem almak bile zor. Nitekim, uzun zamandır, krizlerden en az yarayla kurtulmak için ‘günlük tedbirler’ almayı tercih ettik. Iş dünyasında en değerli yöneticilerin, yangınları hemen söndürebilen, günlük problemleri çözen yöneticiler olduğuna inandık. Acil işlere zaman ayırmaktan, önemli işlere zamanımız kalmadı!

Dahası, onlarca yıl bu hava içinde nefes alıp verdiğimiz için, bu koşullan doğal kabul ettik. Aslında içinde savrulduğumuz bu ortam, daha önce başkalarının şekillendirmiş olduğu koşullar altında yaşamayı kabul etmeye zorluyorlu bizi. Gelecek, hazırlıklı olsak da olmasak da, istesek de istemesek de, bir gün tüm sonuçlarıyla karşımıza dikilecekti ve dikildi de. Nitekim, binbir emekle oluşturulan değerlerin neredeyse bir gecede kaybedildiği bir dönemde, en değerli zamanımızı krizlerden çıkabilmek için harcamadık mı?

Pek iç açıcı bir ortam değil bu. Yaşadığımız toplumda, her dört kişiden üçü hayatından mutlu değil. Ülke olarak da, kendimize koyduğumuz ‘çağdaş uygarlık’ hedefini yakalamış sayılmayız. İş dünyamız, tekil başarı örneklerinin dışında, uluslararası koşullann gerekli kıldığı rekabetçi yapıya henüz kavuşabilmiş değil. Toplum olarak otuz yıldır aynı sorunlarla uğraşıyoruz. Enflasyon, yolsuzluk, savurganlık, yoksulluk, Avrupa Birliği ve Kuzey Irak gibi sorunlan babalarımızdan devraldık, şimdi çocuklanmıza miras bırakıyoruz, umalım torunlanmızm da gündemini bu sorunlar belirlemez.

Aslında küresel düzeyde baktığımızda da karşımızdaki tablonun çok parlak olduğunu söyleyemeyiz. Dünya çok ciddi bir terör tehdidiyle yüz yüze. Avrupa kıtasının göbeğinde hepsi hepsi birkaç yıl öncesinde yaşanan etnik temizlik felaketi hafızalanmızda hâlâ çok taze. Türkiye’nin yakın çevresindeki

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmenin Tem el İlkeleri

ülkelerin de barış, refah ve güvenlik içinde yaşadığını söyleyebilmek çok güç.

Yine de, bu tablo karşısında, kaderci ve teslimiyetçi olmak zorunda değiliz, olmamalıyız. Bugünden atacağımız adımlarla geleceği şekillendirebilmemiz mümkün. Eğer, krizden krize savrulmayı geride bırakıp, geleceğimiz hakkında söz sahibi olmak istiyorsak, toplumun tüm katmanlarında topyekûn seferberliğe girişmeliyiz. Aksi takdirde zamanımızı ve enerjimizi gelecekte de, bugünden önlemler alamadığımız için ortaya çıkan sorunları çözmek için kullanmak zorunda kalacağız. Oysa önemli olan problem çözmek değil,

toplumun tüm katmanlarında, büyük şekillendirebilmemiz mümkün.bir değişim ve dönüşüm sürecinihayata geçirerek, kendi geleceğimizi, kendi ellerimizle, kendimiz hazırlayabiliriz. Geleceğimizi kendimiz şekillendiremezsek, başkaları tarafından şekillendirilen bir gelecekte oynayabileceğimiz rolün, sınırlı bir rol olacağını kabul etmek zorundayız.

Kaderimizi kendi elimizde tutabilmek için atmamız gereken en kritik adım, zihinlerimizdeki sınırları aşabilmek, ufkumuzu genişletmek, daha uzağa bakabilmek. Zihinsel hazırlığımız ne kadar yüksek olursa, zihinlerimizdeki sınırlan ne kadar aşarsak, o kadar uzağa bakabilir ve geleceği şekillendirme fırsatını o kadar kolay yakalarız. İnsanlar, kurumlar ve ülkeler, geleceği bugünden attıkları adımlarla şekillendiriyorlar. Örneğin, bir çocuğun piyano çalma yeteneğinin sıra dışı olduğunu görebilirseniz, bu çocuğu virtüöz yapmak için gerekli adımları atarak hedefinizi gerçekleştirebilirsiniz. "Ağaç yaşken eğilir" misali, yaşını b,aşını almış bir kimseyi virtüöz yapamazsınız. Dolayısıyla bir çocuğu piyanoya başlatma öngörüsünü gösteren, o çocuğa piyanoyu sevdiren, o çocuğun hayatını da şekillendirmiş oluyor. Serena ve Venüs Williams kardeşlerin

problemleri önleyici yaklaşımları benimsemek.

Aslında çözüm gayet basit:adımlarla geleceği

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

6 Geleceği Şekillendirmek

tenis dünyasının en meşhurlan arasına girmelerini sağlayan, onlann yetenekleri kadar babalarının vizyonu ve bu vizyon doğrultusunda gösterdiği çabalardır.

Kurumlar açısından baktığımızda da, bir kurumun geleceğini, o kurumun hangi değerlerle yola çıktığı, başlangıçta ne tür yatırımlar yaptığı belirleyecektir. Bir şirketin maliyet yapısının önemli bir kısmı, yatırım karan esnasında belirlenir. Gelecek ile ilgili olarak erken aşamalarda ne kadar çok fikri hazırlık yaparsak, yapılan yatırım da o kadar esnek, o kadar verimli, o kadar doğru olur. Bu ilk adımlar, o kurumun hayatiyetini, ne kadar kişiye iş imkanı yaratacağını, müşterisini ne kadar tatmin edeceğini belirleyecektir.

İlk adım: Hayâl Kurmak ve Etkili Bir Vizyon Belirlemek

Geleceği şekillendirmek, geleceği olduğu gibi okumak ya da birebir ortaya koymak değildir. Çünkü geleceğin ruhunda bilinmezlik yatar. Geleceğin nasıl şekilleneceğini belirleyen

etkenler o kadar çoktur ki, bunlann | hepsini birden kontrol etmek

“Hayal gücü, bilgiden daha mümkün olamaz. Ancak değişimin Önemlidir." büyük matrisinde belli değişkenleri

_ etkilemek mümkün olabilir. Önemli■ Albert Einstein . , , „ . , . .olan bu doğrultuda harekete geçmekve ilk adımı atabilmektir.

Bu ilk adım dev bir adımdır ama bir o kadar da kolay atılabilecek bir adımdır. Çünkü geleceği şekillendirmenin başlangıç noktası, hayal kurmaktır. ‘Hayal kurmayı’ küçümse­memek lazım. Albert Einstein’ı ‘görelilik’ kuramını keşfettiği yola sokan, kafasında çakan ilk kıvılcımdı. Elbette "o an"m geri planında büyük bir bilgi birikimi yatıyordu, ama Einstein, bilimsel düşüncede devrim yaratan kuramını şekillendirdikten sonra, bu ilk kıvılcımın ne kadar değerli olduğunu, "hayal gücü bilgiden daha önemlidir" diyerek vurgulamıştı. Galiba başlangıç noktamız, insanın sürekli olarak daha iyiyi arama, ufuklann ötesine açılabilme, bitmeyen bir arayış içinde olma güdüsünde

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmenin Tem el İlkeleri

yatıyor. İnsanları, bu evrenin hakimi yapan özelliği gözlerini kapatıp içinde varolduğu evreni, çevreyi, piyasayı, toplumu ve kendisini düşünüp, sonra daha iyisini daha yenisini hayal etmesidir.

Geleceğin hayalini kurmak, geleceği şekillendirmenin ilk adımıdır. Bizim için gelecekte önemli olan nedir, neyi gerçekleştirmeye çalışmalıyız, gibi sorulan sormaya ve bunlara yanıt aramaya başladığımız andan itibaren doğru yola girmiş oluyoruz. Çünkü bu düşünce tarzı, artık zamanımızı sadece acil problemleri çözmeye değil, aynı zamanda önemli konuları şekillendirmek üzere değerlendirmeye başladığımız anlamına geliyor. Neyin önemli olduğunu saptamak, geleceği şekillendirmeye başlamak demektir. Önemli olanı belirlemek ve onu gerçekleştirecek adımları saptamak ‘hayal kurarak’ sağlanır.

Gerçekçi hayaller kurabilmek I

içinse çevremizi iyi tanımalıyız. Etkileyici vizyon, gelecek ileDünyayı, teknolojiyi, toplumu, ı w l. r ̂ ı1 ’ J 1 v ilgili bir hayalı ortaya koyan,piyasayı, takımımızı ve kendimizi iyitanımalıyız. Böylelikle, trendleri, k a ra r la n m a yol gö ste recek

ihtiyaçları ve onları nasıl kadar amaca odaklı, ancakkarşılayabileceğimizi hayal edebiliriz. inisiyatif kullanmayı

İşte, bu hayal gücüne, ya da özendirecek kadar esnekdeğişim için attığımız ilk tohuma, kolaylıkla anlatılabilen ve‘vizyon’ (ülkü) deniliyor. Vizyon, değişime konu olanlarıdünyanın nasıl değiştirilebileceği , , , , . , ,1 ö 6 heyecanlandıracak kadar dayönünde fikir yürütmek, yenideğerler üretmektir. Vizyon, yenilikçi Se rÇ ekç olan b ir hülyadır.

bir bakış açısı geliştirerek statükoyameydan okumaktır. Kafamızdaki vizyonun etkileyici bir vizyon olması önemlidir. Etkileyici vizyon, gelecek ile ilgili bir hayali ortaya koyan, kararlanmıza yol gösterecek kadar amaca odaklı, ancak inisiyatif kullanmayı özendirecek kadar esnek, kolaylıkla anlatılabilen ve değişime konu olanlan heyecanlandıracak kadar da gerçekçi bir hülyadır. Vizyon, insanın bir elinde gerçek dünyayı tutarken, diğer eliyle geleceğin dünyasına uzanarak ona

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

8 Geleceği Şekillendirmek

dokunmaya çalışmasıdır. Vizyon var olan gerçeklerden başlar ama zihinlerdeki sınırları aralayıp, yeni ufuklar açar. Örneğin Sony, "Japon malı, tapon malı" denilen bir dönemde vizyonunu

"Japon ürünlerinin dünyada kalite ile özdeşleşmesini sağlamak" olarak belirlemişti.

L

Değişimi yönetecek olan kişiler, önce, neyi değiştirmek

istediklerini, nasıl bir dünya hedeflediklerini, değişimi hangi etki alanında gerçekleştirmek

istediklerini belirliyorlar.

L

Vizyonumuzu çizdikten sonra sıra bunu gerçekleşmek için gereken adımları atmaya gelir. Bu aşamada yanıtlanması gereken soru, "hangi adımları nasıl atacağız?" sorusudur. Bu sorulara sağlıklı yanıtlar getirebilmek için, çevremizi,

kullanacağımız kaynakları ve gelişmekte olan trendleri iyi tanımamız gerekir. İyi vizyonu, ancak içinde bulunduğumuz dünyayı iyi görebilenler, iyi tanıyanlar ve geleceği sürekli sorgulayabilenler çizebiliyor.

İyi vizyönerler, gerçek bir ihtiyacın ne olduğunu tanımlayıp, bu ihtiyacın kimler tarafından, nasıl karşılanabileceğini belirleyen ve odaklanmayı bilenlerdir; soru sormayı, araştırmayı ve başkalarının deneyimlerinden faydalanmayı bilirler. Vizyonerler, şu anda nerede duruyoruz, teknoloji ne gibi

imkanlar sunuyor, nasıl bir çevrede yaşıyorum, dünya nereye gidiyor, piyasa ne gibi açılımlara müsait, hedefe ulaşmak için ne tür kaynakları harekete geçirmeliyiz, düşüncelerimi­zi nasıl bir takımla gerçekleştirilebili- riz ve yetkinliklerimiz yeterli mi gibi sorulara yanıtlar ararlar.

Vizyonun, hedef açısından doğru, uygulanabilirliği

açısından da gerçekçi, ama zorlayıcı olabilmesi büyük

önem taşır.

~ l

Geleceğin önümüze çıkartacağı bilinmezlikleri göz önünde bulundurmadan çizilecek vizyon, ya sadece bir hayâl olarak kalacaktır, ya da bu vizyonun sınırları öylesine dar ve tutucu olacaktır ki, başkaları tarafından kolaylıkla aşılabilecektir. Vizyonun, hedefi açısından doğru,

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmenin Tem el ilkeleri

uygulanabilirliği açısından da gerçekçi, ama zorlayıcı olabilmesi büyük önem taşıyor. Bu öğeler arasındaki dengeyi iyi kurabilmek ve yukarıdaki bir dizi soruyu doğru bir şekilde yanıtlayabilmenin temeli, sağlam bir güncel kavrayışın yanı sıra, geniş bir bilgi birikimine ve bilimsel analitik düşünce yetkinliğine sahip olmayı gerektiriyor.

Amacımız geleceği şekillendirmek olduğuna göre, o geleceğin nasıl olacağını gözlerimizin önünde canlandırabilmek için hayâl gücümüzü mutlaka bilgiyle beslememiz gerekir.

Geleceğe hazırlanırken, bireyden tutun da devlete kadar toplumun her katmanını topyekûn değişim eylemine sokabilmek için elimizdeki en güçlü silah yine bilgidir.

Dünyanın en büyük liderlerinden

Atatürk zor bir vizyonla yola çıkmıştı. 'Hayatta en hakikiAncak, hem Türkiye’nin, hem de ... .. r <■ »dünyanın içinde bulunduğu koşullar hakkında gerçekçi ve sağlam bilgilerle donanmış olmasının yanısıra, bubilginin ışığında nereye kadar gidebileceğinin de farkındaydı. Atatürk, Kurtuluş Savaşında, "ordular, ilk hedefiniz Akdeniz, ileri" diyerek insanlara çok açık ve basit bir mesaj vermişti. Anlatılmasında ve anlaşılmasında en ufak bir zorluğu yoktu bu mesajın. Atatürk, savaştan çıkmış bir ulusun elindeki sınırlı kaynaklarla nereye kadar gidebileceğinin bilgisine sahip olarak, o günlerin koşulları altında ulaşılması en zor ama ulaşılabilecek en gerçekçi hedefi seçmişti. Atatürk, vizyonunu, basitliği sayesince kolayca anlatabilmiş, gerçekçiliği sayesince çevresine inandırabilmiş, azmlıktakileri çoğunluk haline getirebilmiş ve vaad ettiği zor hedefi yakalayabilmişti. Atatürk’ün, Osmanlı imparatorluğunu yeni baştan kurmak gibi bir hedef seçmeyişini iyi anlamak lazım. O, elindeki imkanların sınırlı olması ve varolan dünya koşulları altında böyle bir hedefin manasızlığını, tutuculuğunu, hatta imkansızlığını görmüştü. Böyle bir hedef yerine, çok zor ama herkesin algılayabileceği, inanacağı, gereksinim duyduğu bir hedef belirlemiş, toplumu doğru

ilimdir, fendir.

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmek

anlamış, başarısıyla halkını ayağa kaldırabilmiş, etrafındaki diğer liderlerin ortaya çıkmasını cesaretlendirmiş, böylece çevresinin kaynaklarını harekete geçirebilmiştir. Atatürk, bu ilk hedefini gerçekleştirdikten sonra ülkeyi "çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşmaya" yönlendirdi. Maalesef, bugün hala Türkiye Atatürk’ün bu ülküsüne ulaşabilmiş değil.

Doğru Takımı Kurabilmek ve Motivasyonu Sağlamak

Peki vizyonumuzu çizdikten sonra bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Bilgi altyapısıyla desteklenmiş, yönü doğru hedef ve stratejilerle çizilmiş olan bir vizyonu ayağa kaldırabilmek, birçok kaynağı seferber etmeyi gerektiriyor. Bunun için de hangi kaynaklara ve ne tip insanlara ihtiyacımız olacağı, bunları ne ölçekte ve hangi teknolojiyle kullanacağımız gibi sorular özenle yamtlanmalıdır. Çünkü, değişimi

Geleceği sadece kendi büyük olacaktır. Bu nedenle sadece

başkalarının gözünde de başkalarının elindeki kaynaklan da, , , . . . kullanmamız gerekecektir. Başkaları-canlandırabılmelıyız. ö

ve kurumlarla işbirliği kurmayı gerektirir. Bireyden tutun da, şirkete, sivil toplum kuruluşlanndan tutun da devlete kadar kimlerle işbirliğine gidileceği, kimlerle koalisyon kurulacağı, bunun hangi konuda olacağı ve ne şekilde işleyeceği doğal olarak çok farklı nitelikler taşıyacaktır. Ancak belli bir vizyon doğrultusunda başkalanmn kaynaklarını harekete geçirmenin ön koşulu, inandırıcı olmaktan geçer. Vizyonun herkese anlatılması ve kaynak sağlayacak herkesin bu vizyonun getirilerinden yarar sağlayacağına ikna olması önem kazanır.

Vizyonun gerçekleştirilebilmesi doğrultusundaki adımlann atılabilmesi için, vizyonun çok iyi anlatılabilmesi can alıcı niteliktedir. Toplumun bilmediği, anlamadığı ve gereksinim duymadığı bir ideali benimsemesi söz konusu olamaz.

gerçekleştirmek için harekete geçirilmesi gereken kaynaklar da

gözlerimizin önünde değil, kendi kaynaklarımızı değil,

nm kaynaklannı kullanmak, hedefi­mizi bizimle paylaşmaya yakın kişiler

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmenin Tem el ilkeleri

Toplumları sürükleyebilmek, özünde vizyonu iyi anlatmak, paylaşmak ve bu yolla kabul ettirmekten başka nedir ki? Değişimin hayata geçirilmesi demek, dev bir takım oyununu yönetmektir. Sonuç alabilmek için, takımı değişim yönünde motive edebilmek ve oyunculara yeni oyun planını kabul ettirebilmek rgerekir. Oyuncular, eski bakışaçılarını değiştirebildikleri ölçüde başarılı olacaklardır. Değişim, takımı zihniyet değişimine zorlamaktır.Tarih, vizyonların hayata geçirilebil- mesinin emir-komuta zinciri içindeolmadığını göstermektedir. Zihniyet değişimi emir vererek değil, insanların zihinlerine ve gönüllerine hitap ederek gerçekleştirilebiliyor.

Zihniyet değişimi emirle değil, insanların zihinlerine ve gönüllerine hitap ederek gerçekleştirilebiliyor. J

r,

Değişim İçin Koalisyon

Lider olarak değişimi yönetebilmek için ne kadar üstün özellikleriniz olursa olsun, çevrenizi harekete geçirmeden değişimi gerçekleştiremezsiniz. Eğer değişim, başkalarının kaynaklarını belirlenen amaç için seferber etmek ise, o kaynaklan temsil eden kişilerle güç birliğine gidebilmek, onlarla koalisyon kurabilmek ve birlikte yaşayabilmenin koşullarını oluşturabilmek de kritik bir konu olarak öne çıkar. İnandıncılık, güven ve iletişim, vizyonu içinde bulunduğunuz kurumun sımrlannm ötesine taşıyabilmek, tüm paydaşlara ulaştırabilmek ve etkin bir koalisyonoluşturmak için gereklidir. Koalisyon çıkarlann çatıştığı değil, birleştiği noktada oluşuyor, buna yön veren liderin niteliğiyle de verimliliği artıyor.

İnandırıcılık, güven ve iletişim, vizyonu içinde bulunduğunuz kurumun sınırlarının ötesine taşıyabilmek, tüm paydaşlara ulaştırabilmek ve etkin bir koalisyon oluşturmak için gereklidir. J

Etkili bir koalisyon kurabilmek, hep aynı çevre içinde kalmanın ve hep aynı ekiple çalışmanın bir süre sonra ufkumuzu

Teknik
Vurgu
Teknik
Vurgu

Geleceği Şekillendirmek

daraltmasını ve karşımızdaki riskleri göremez hale gelmemizi de önleyecektir. Güçlü bir koalisyonun en büyük yararı, değişim için harekete geçirebileceğiniz kaynakları çoğaltmasıdır. Ancak, farklı kesimlerden, farklı çıkarlarla hareket eden insanlardan bir koalisyon kurabilmek o kadar kolay da değil. Değişimin lideri, bunu sağlamak için vizyon doğrultusundaki davranışları, yaratıcılığı ve başarıyı teşvik etmeli, ödüllendirmeli ve yaygın şekilde tanıtmalıdır.

Lider, Yeni Liderlerin Yaratıcısıdır

İyi bir lider, değişimin tek bir liderle gerçekleşmeyeceğini bilen kişidir. Değişimin tek bir liderden kaynaklandığını düşünmek, değişimi öldürmenin etkili araçlarından bir tanesidir.

Kurum içinde ve dışındaki çevrede................................................. ~ ı birçok değişim lideri olabilir. Onlarainsanlar, gerçekleşmesine fırsat vermek, yaratıcılığı teşvik

kendilerinin de katkıda etmek, onları ödüllendirmek,

bulunduklarına inandıkları başkalarının da farklı alanlarda, , , , , , liderlik etmesine fırsat tanımak, daha

vizyona daha çok bağlanırlar. , . .geniş bir çevrenin değişimibenimsemesini sağlayacaktır.

İnandırmak İçin İnanmak Gerekir

İnandırıcı olmak, vizyon doğrultusunda başkalarının kaynaklarını da seferber edebilmeyi sağlar. İnsanları, şirketleri, kurumlan ve toplumlan ikna edebilmek için önce kendinizin vizyona inandığını göstermeniz ve çevrenin güvenini kazanmanız önem taşır. Bu güveni sağlayamayanlar, kolay kolay başkalannm kaynaklarını harekete geçiremiyorlar. Dolayısıyla ‘vizyona inançla bağlılık’, geleceği şekillendirmenin en önemli adımlanndan biri olarak öne çıkıyor.

İletişim, Liderlerin İnandırıcılık Silahıdır

Takımın ve çevrenin vizyona inandırılması, değişime öncülük eden lidere düşer. Lider, çevresiyle çok iyi iletişim kurmak zorundadır. İletişim, özellikle değişimin ilk aşamalannda, toplumda

Geleceği Şekillendirmenin Tem el ilkeleri

genel kabul gören konulann değiştirilmesine inananları bir arada tutabilmek için gereklidir. Liderlik etmenin değişik bir tanımı da, sizinle birlikte yola koyulanlardan azınlık olmalarını kabul etmelerini istemektir. Değişim isteyen insanlar başlangıçta sayıca az olacaktır. İnsanlara en azından bir süre azınlıkta kalacaklannı kabul ettirebilmek hiç de kolay değildir, çünkü insan doğası gereği azınlık olmak istemez, çoğunluk içinde yer almak ister.

İşte değişimin lideri, bu duygular içindeki insanlarla ilişkikurabilmek ve onlara güven aşılayabilmek için iletişimin gücünükullanmalıdır. İletişimi etkili bir araç olarak kullanabilmek için,vizyon olabildiğince net, basit ve anlaşılabilir şekildetanımlanabilmelidir. Kendilerine başanlı bir gelecek hazırlamış olankurumlarm ortak özelliklerinebaktığımızda, bu kurumlarm açık ve r ,şeffaf bir vizyon şekillendirmekle Vizyona inançla bağlılık,kalmayıp, bunu o kurumlarm tüm geleceği şekillendirmeninpaydaşlan tarafından anlaşılabilecek bir önem // adımlarından biribasitliğe indirgediğini, bu sayede , . .. ,.. . . . , olarak one çıkıyor.iletişim kuramamamn yol açacağısorunlan aştığını, nihayet değişim içininanç birliği oluşturabildiğini ğörüyoruz.

Başarı, başarıyı getirir. Bu nedenle değişim yönünde hızlı başarıya ulaşacak küçük adımlara öncelik vermek ve bu başarıların yaygın tanıtımını yapmak öncü koalisyonu güçlendirir.

Örneğin, General Electric şirketinin efsanevi CEO’su Jack Welch iletişim ve değişime büyük önem verirdi. Zamanının yansını kurumda çalışanlarla ilişki kurmaya ayınrdı. Welch’in işi kolay değildi, iki yüz bin kişinin çalıştığı dev şirketini, bir transatlantik misali, bir yerden bir yere götürmeye çalışıyordu.Welch, bizzat eğitim programlarına katılıyor, şirketinin en üst bin yöneticisinin performans değerlendirmelerinde de bizzat bulunuyordu. Welch, yetkin insanları motive ederek, geliştirerek, başarılan ödüllendirerek ve paylaşımı yaygınlaştırarak yirmi beş yıl süreyle başanlı bir CEO olarak görevinin başında kaldı.