gazze raporu - ihh · en son 14-21 kasım 2012 tarihleri arasında gazze’ye savunma sütunu...
TRANSCRIPT
Kasım 2012GAZZE RAPORU
Gazze Raporu Kasım 2012II
Gazze Raporu Kasım 2012 1
Gazze Şeridi’nin sınırları 1948 yılında
Arap-İsrail Savaşı sonrasında
yapılan 1949 Ateşkes Anlaşması
ile BM tarafından çizilmiştir. 1967
yılına kadar Mısır’ın kontrolünde kalan
bölge 67 Savaşı’nın ardından yaşanan sınır
değişiklikleriyle doğrudan İsrail’in işgali
altına girmiştir. 1993 yılında imzalanan Oslo
Anlaşması ile İsrail, en geç 1999 yılında,
Gazze’yi de içine alan bağımsız bir Filistin
Devleti kurulmasını kabul etmiş fakat işgal
ettiği Gazze topraklarından -bölgenin
geleceğini kendi başına şekillendirmek
amacıyla- 2005 yılında çekilmiştir. Ancak bu
çekilmenin ardından kısmi bir rahatlamaya
kavuşmuş gibi görünen Gazze’de İsrail’in
hukuki olmayan denetimi sürmüş ve İsrail
bölgeyi fiili olarak her alanda kontrolü
altında tutmaya devam etmiştir. Bugün hâlâ
Gazze’nin Refah hariç tüm sınırları, kara
suları ve hava sahası İsrail’in kontrolü altında
bulunmaktadır. İsrail, 2007 yılında bölge
halkının seçimle başa getirdiği hükûmet
sebebiyle Gazze’ye ambargo uygulamaya
başlamış, insani ihtiyaçların bölgeye giriş
çıkışlarını yasaklamış, keyfî olarak kamu
kurumları, hastaneler, okullar ve evlere
saldırılarda bulunmuş ve bulunmaya da
devam etmektedir. İsrail’in 2007 yılından
bu yana Gazze’ye uyguladığı ambargonun
boyutlarını ve sonuçlarını ana başlıklarla
ortaya koyan bu çalışma, aynı zamanda
bölgede sürekli yardım faaliyeti yürüten
İHH İnsani Yardım Vakfı görevlileri ile
2012 yılında bölgeye giden ekiplerimizin
gözlem ve tespitlerine yer vermektedir.
Giriş
Gazze Raporu Kasım 20122
FİLİSTİN
MISIR
AKDENİZ
Refah Kapısı
Karni Kapısı
Sufa Kapısı
GAZZE
Erez Kapısı
Tal es-Sultan
Refah
Ben-i Süheyla
El Kurara
Ez Zeveyda
Beyt LahiyaBeyt Hanun
İsrail t
arafın
dan uygulanan zo
runlu ulaşım
sınırı Cebelia
Deyir el Bela
Han Yunus
Absan el Kibriya
Kerem ShalomCrossing point
-
-
-
Uzunluğu 41 kilometre genişliği ise 6
ila 12 kilometre arasında değişen 360
kilometrekarelik bir alandan oluşan Gazze
Şeridi Mısır sınırında, Filistin’in batısında,
Akdeniz’e kıyısı olan bir bölgedir. Bölge,
Filistin Ulusal Otoritesi’nin kontrolündedir.
Bugün 1.657.155 kişinin yaşadığı Gazze’de
nüfusun yaklaşık 1.105.000’i sekiz mülteci
kampına (Jabalya, Gazze, Beyt Lahya, Beyt
Hanun, Dir el-Belah, Hanyunus, Refah ve
Abasan Kebir) dağılmış vaziyettedir.
Bu mültecilerin sağlık, eğitim ve diğer
insani ihtiyaçları Birleşmiş Milletler (BM),
uluslararası yardım kuruluşları ve İslam
ülkelerinden gönderilen yardımlarla
karşılanmaktadır.
Gazze nerededir?
Kızılhaç Komitesi (International Committee of the Red Cross-ICRC) 14
Haziran 2010’da yaptığı açıklamada
ablukanın Gazze’deki durum ve 1,5 milyon
insan üzerindeki etkisini “dayanılmaz ve
yıkıcı” olarak tanımlamış ve “ablukanın
İsrail’in uluslararası insancıl hukuk
çerçevesindeki yükümlülüklerini açıkça
ihlal ettiği bir toplu cezalandırma niteliği
taşıdığını” vurgulayarak bu duruma kalıcı
çare olabilecek tek çözümün ablukanın
kaldırılması olduğunu söylemiştir.
BM İnsan Hakları Konseyi Uluslararası Vaka İnceleme Heyeti Raporu (Madde 38), 27 Eylül 2010
Gazze Raporu Kasım 2012 3
2006 yılının Şubat ayında Filistin’de yapılan seçimlerde
Hamas’ın Gazze’de büyük bir başarı kazanmasının ve
2007’de yönetime geçmesinin ardından İsrail, uluslar
arası hukuk kurallarına tamamen aykırı bir şekilde,
Gazze halkını seçiminden ötürü cezalandırmak için
bölgeye siyasi ve ekonomik birçok yaptırım uygulamaya
başladı. Gazze Şeridi’ni “düşman bölge” ilan edip
“terör”ü bahane eden İsrail, Hamas yönetimi üzerinde
baskı oluşturmak amacıyla Gazze’ye mal ve eşya
giriş çıkışının sınırlamalara tabi tutulacağını açıkladı.
İsrail ve İsrail’in uluslar arası destekçileri tarafından
ağır bir şekilde hukuksuz olarak uygulanan ambargo,
Gazze’yi eğitimden sağlığa, ekonomiden güvenliğe pek
çok sorunun yaşandığı bir açık hava hapishanesine
dönüştürdü. 2007 ortalarında İsrail’in hiç bitmeyen
operasyonları ve iç kışkırtmalar sebebiyle Gazze’de yer
alan iki güçlü taraf -Hamas ve Fetih- arasında ciddi bir
çatışma yaşandı. Olaylarda 200’ü aşkın Filistinli hayatını
kaybetti. Seçimlerin galibi olması dolayısıyla yasal
olarak bölge yönetiminin başında bulunan Hamas, bu
defa uluslararası camianın ekonomik ve siyasi alanda
uyguladığı ambargoyla karşı karşıya kaldı. Ambargoyla
birlikte Gazze’nin dünyaya açılan sınır kapıları bir bir
kapatıldı, Gazzelilerin dünyayla tüm bağlantısı kesildi.
Seçimlerinden ötürü
cezalandırılan bir halk
27 Aralık 2008 tarihine gelindiğinde İsrail, ambargoyla
ölüme terk ettiği insanları tamamen yok etmek
istercesine, 22 gün süren Dökme Kurşun Operasyonu’nu
başlattı. Operasyonda sivil halka karşı kullanımı yasak
olan kitle imha silahı beyaz fosfor bombaları kullandı. 17
Ocak 2009 tarihine kadar bölgeye havadan ve karadan
Gazze Raporu Kasım 20124
düzenlediği saldırılarda 1.500 sivili katletti; ölenlerin
çoğunluğu ise nüfusun yarısından fazlasını oluşturan
çocuklardı. Saldırılarda 5.000’den fazla kişi yaralandı,
4.000’in üzerinde bina yıkıldı, 200.000 ev zarar gördü,
50.000 Gazzeli evsiz kaldı. Hastaneler, camiler, okullar,
fabrikalar, iş yerleri ve hatta BM tesisleri yerle bir edildi.
Gazze’nin tek üniversitesi olan Gazze İslam Üniversitesi
vuruldu. 29 ambulans tahrip edildi. 122 sağlık merkezi
vuruldu. Kurtarma ve tedavi hizmetleri engellendi. 280
okul zarar gördü. Saldırılardan etkilenen 9.000 öğrenci
tahliye edildi. 164 öğrenci ve 12 öğretmen öldürüldü.
454 öğrenci ile 5 öğretmen yaralandı. Saldırılar boyunca
Gazze’de eğitim-öğretim durdu, okullar kapatılmak
zorunda kaldı. 1.500 imalathane/fabrika, 31 güvenlik
tesisi, 20 cami harap oldu. 400.000 Gazzeli temiz içme
suyuna erişemeyecek duruma geldi. Sebze seraları,
zeytinlikler ve diğer tarım arazileri büyük zarar gördü.
Gazze’nin kuzeyinde bulunan tarım alanlarının %60’tan
fazlası kullanılamaz hâle geldi. İsrail’in saldırılarda orantısız
ve sistematik bir güç kullandığı, ağırlaştırılmış metal
patlayıcılar (Dense Inter Metal Explosive/DIME) ve fosfor
bombası gibi hâlen uluslararası hukuk çerçevesinde
herhangi bir düzenlemeye tabi tutulmamış türden
imha edici silahlar kullandığı BM İnsan Hakları Konseyi
tarafından oluşturulan soruşturma komisyonunca
hazırlanan Goldstone Raporu’yla da belgelendi.
En son 14-21 Kasım 2012 tarihleri arasında Gazze’ye
Savunma Sütunu Operasyonu adıyla bir hava
saldırısı başlatan İsrail, Hamas’ın askerî kanadı
İzzettin Kassam Tugayları lideri Ahmed Cebari’yi
seyir hâlindeki aracında nokta atışı ile şehit etti. İsrail,
kara operasyonu hazırlığı için 75.000 yedek askeri
göreve çağırdı. Sivil halkı hedef alan saldırılarda
26’sı çocuk, 12’si kadın toplam 162 Filistinli hayatını
kaybetti, 1.200 kişi yaralandı. 10.000 kişi ise evlerini
terk etmek zorunda kaldı. Saldırılar nedeniyle
2007’den bu yana devam eden İsrail ambargosu
sebebiyle sağlıktan barınmaya, eğitimden gıdaya
pek çok temel ihtiyaç maddesine erişimde sıkıntı
yaşanan Gazze’de hastaneler acil durumlarda
yaralılara hızlı müdahale etmekte yetersiz kalıyor.
Gazze Raporu Kasım 2012 5
2007’de Hamas’ın fiili olarak Gazze’nin yönetimine
gelmesinin ardından bölgeye yönelik ağır bir ambargo
uygulamaya başlayan İsrail, Gazze’ye giriş-çıkışın
sağlandığı beş kapıdan dördünün kontrolünü elinde
bulundurmaktadır. İsrail, haftalar ya da aylarca bu
kapıları kapatmakta ve temel ihtiyaç maddelerinin,
sağlık malzemelerinin ve insani yardımların bölgeye
giriş-çıkışını keyfî olarak engellemektedir.
Geçiş noktaları
1. Refah Kapısı: Mısır kontrolündedir. Bu kapıdan
günde ortalama 300 kişinin Gazze’den çıkışına izin
verilmektedir. İhtiyaç malzemelerinin ve insanların
Gazze’ye girişi ise çok büyük sorun olmaktadır.
Ramallah yönetimi tarafından verilen Filistin
kimliği olmayan kişiler Gazze’ye girememektedir.
Gazze’den çıkış talep eden kişilere aylarca
sonraya gün verilmekte; bu süre içerisinde
hastalar hayatlarını, işçiler işlerini, öğrenciler
devamsızlıktan okullarını kaybetmektedir.
2. Erez Kapısı: Geçimlerini sağlamak için İsrail’e
giden Gazzeliler için ana çıkış noktası olan bu
kapı, 2007’den bu yana Filistinlilerin geçişine
kapatılmıştır.
3. Karni Kapısı: Bu kapı ticari malların bölgeye girişi
için kullanılmaktaydı. 2007’den önce de sıklıkla
kapatılan kapı, Hamas’ın 2007’de yönetime
gelmesinin ardından tamamen kapatılmıştır.
4. Sufa Kapısı: İnşaat malzemelerinin Gazze’ye girişi
için kullanılan kapı 2007’den bu yana çoğu zaman
kapalıdır.
5. Kerem Şalom Kapısı: Ticari ürünler ve insani
yardım malzemelerinin girişinin yapıldığı kapı
2007’den bu yana çoğu zaman kapalıdır.
Gazze’de uygulanan ambargo
Heyet, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 33. Maddesi’ne
göre sivillerin işgal altında toplu cezalandırmaya maruz
bırakılmasının yasak olduğunun önemine dikkat çekmekte-
dir: “Hiçbir ‘korunan kişi’ şahsen işlemediği bir suçtan ötürü
cezalandırılamaz. Toplu cezalandırmalar ve bütün buna
benzer korkutma ve terör yaptırımları yasaklanmıştır.”
Heyet, Gazze’ye abluka uygulanmasının arkasında yatan
temel sebeplerden birinin Hamas’ı seçtikleri için Gazze
halkının cezalandırılması olduğunu düşünmektedir. Bu
hususun yanı sıra Gazze’ye yönelik kısıtlamalar birlikte ele
alındığında İsrail’in eylem ve politikalarının uluslar arası
hukukta “toplu cezalandırma” olarak tanımlanan eyleme
eş değer olduğu konusunda şüpheye yer kalmamaktadır.
BM İnsan Hakları Konseyi Uluslararası Vaka İnceleme Heyeti Raporu (Madde 54), 27 Eylül 2010
Gazze Raporu Kasım 20126
Ambargonun
Gazze’de Yol Açtığı
TahribatlarGazze’de ambargo nedeniyle sivil halk ekonomi,
sağlık, eğitim vb. birçok alanda temel haklarından
mahrum yaşamaktadır. İsrail tarafından orantısız
olarak kullanılan güç, hem çevrede hem de insanlar
üzerinde ciddi tahribatlara yol açmaktadır. Gazze’de
Erez, Karni, Sufa, Kerem Şalom ve Refah olmak üzere
beş sınır kapısı bulunmaktadır. Ancak bölgeye yiyecek,
yakıt ve tıbbi malzeme vb. insani yardımların geçişini
sağlayan bu kapıların kullanımı 2007’den bu yana İsrail
tarafından tamamen engellenmektedir. Ağır bir yokluk
ve yoksulluk içerisinde olan Gazze halkı, Refah’a sınır
olan topraklarından kazdığı tüneller aracılığıyla temel
ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır.
Gazze’de içler acısı bir durum olduğu
tespitinde Heyet yalnız değildir. Gazze’deki
durum “sürdürülemez” olarak tanımlanmıştır.
21. yüzyılda böyle bir durumun müsamaha
ve kabul ile karşılanması tamamıyla
gayrimümkündür. Birilerinin Gazze halkının
yaşam standartlarını kabul edilebilir sınırlar
dâhilinde görmesi inanılmaz bir şeydir.
BM İnsan Hakları Konseyi Uluslararası Vaka İnceleme Heyeti Raporu (Madde 275), 27 Eylül 2010
Gazze Raporu Kasım 2012 7
A. Ekonomi
● Temel geçim kaynakları tarım, küçük imalat
ve balıkçılık olan Gazze’de uygulanan sistemli
fakirleştirme siyaseti nedeniyle bugün 15 yıl önceki
üretimin yarısı dahi yapılamamaktadır.
● Gazze’de pek çok insan yiyecek bulma sıkıntısıyla
ya da yiyecek satın almak için gerekli parayı bulma
sıkıntısıyla karşı karşıyadır.
● İsrail, Gazze sahili boyunca denizin üç mil açığından
itibaren başlayan alanı “yasak bölge” ilan ederek
Filistinlilerin kendilerine ait deniz sahasının %85’ine
erişimlerini engellemektedir. Geçimini balıkçılıkla
sağlayan aileler bu durumdan büyük ölçüde
etkilenmektedir.
● Gazze’de endüstri alanında çalışan iş yerlerinin
%95’i kapanmıştır. Mevcutların %5’i de %20 ila %50
kapasiteyle çalışmaktadır.
● Gazze’de işsizlik %45’in üzerindedir.
● Gazze’de insanlar günlük 2 dolardan az bir gelirle
yaşamlarını sürdürmek zorunda bırakılmıştır.
● Özellikle 2007’den bu yana yaklaşık 180.000 memur
ile 210.000 işçi ve serbest meslek sahibinin %80’i
işsiz kaldığından halkın alım gücü düşmüş, emtia
girişinin çok sınırlı olduğu bölgede fiyatlar hızla
artmıştır.
● 2005 yılında İsrail’e çalışmaya giden 21.000 işçinin
işine son verilmiş, bu durumdan kaynaklanan
ekonomik kayıp bir milyar doları aşmıştır. Ayrıca İsrail
bazen aylar boyunca sınır kapılarını kapatmaktadır.
Gazze’den İsrail’e çalışmaya giden ve her akşam
geri dönen işçiler geçişlerin kapatılması nedeniyle
çalışamamakta, aileler geçim sıkıntısı ve açlık
tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Gazze Raporu Kasım 20128
B. Enerji
● Ekim 2007’den itibaren Gazze’de yakıt tedarikine
ilişkin büyük sınırlamalar getirilmiş, elektrik ve yakıt
elde etme imkânları büyük ölçüde kısıtlanmıştır.
● Sadece %30 kapasiteyle çalışan bir elektrik
santralinin bulunduğu Gazze’de her gün 8 ila 12 saat
düzenli elektrik kesintileri uygulanmaktadır. Sürekli
bir enerji probleminin yaşandığı Gazze’de hastaneler,
iş yerleri ve evler bu durumdan son derece olumsuz
etkilenmektedir.
● Gazze’de elektrik ve su gibi kamu hizmet alanlarında
UPS cihazlarına ve jeneratörlere zaruri bir bağımlılık
söz konusudur; ancak yedek parça bulmada yaşanan
sıkıntılar nedeniyle bu cihazlardan da yeterli verim
alınamamaktadır.
C. Su
● Ambargo nedeniyle kamu hizmetlerinin sekteye
uğradığı Gazze’de her gün yaklaşık 80 milyon litre
kanalizasyon suyu hiçbir işlemden geçmeden doğaya
boşaltılmaktadır. Deniz suyundaki kirlenmeden dolayı
artan sağlık sorunlarına bir de yer altı ve yer üstü
su kaynaklarına kanalizasyon suyunun karışması
durumu eklenince bölgedeki suyun yalnızca %5 ila
%10’u güvenli bir şekilde kullanılabilmektedir.
● Su yoluyla bulaşan hastalıklar nedeniyle nüfusun
%26’sında çeşitli hastalıklar görülmektedir.
D. Sağlık
● Elektrik kesintileri, temiz su sıkıntısı, yedek parça
olmayışı gibi birçok faktör tıbbi cihazların çalışır
ve hazır hâlde bulundurulmasını ve bakımlarının
yapılmasını zorlaştırmaktadır.
● Sivillerin seyahat özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar
nedeniyle acil tıbbi bakım ihtiyacı içerisindeki
hastalar yaşamlarını yitirmektedir. Hastaların
tedavi maksadıyla yurt dışına çıkış izinleri uzun ve
bezdirici prosedürlere bağlanmıştır.
● Yurt dışına çıkışa getirilen sınırlandırmalar
tıbbi personelin mesleki bilgi ve becerilerini
geliştirmeleri imkânını da ortadan kaldırmaktadır.
Gazze Raporu Kasım 2012 9
● Gazze’de yaşanan elektrik kesintileri sürekli tedavisi
gereken -diyaliz hastaları, kanser hastaları gibi-
hastaların hayatını tehlikeye sokmaktadır.
● İlaç ve tıbbi araç-gerecin bölgeye girişinin
engellenmesi sebebiyle hastalar ölüm tehlikesiyle
karşı karşıya kalmaktadır.
● Gazze’deki saldırılar bölgede maddi alanda tahribata
yol açarken insanların psikolojileri üzerinde de
büyük bir sarsıntıya yol açmaktadır. Bölgedeki
çocukların %90’ında travma sonrası stres bozukluğu
görülmektedir.
E. Güvenlik ve keyfî uygulamalar
● İsrail, elinde bulundurduğu nükleer silahlarla
Hamas’ın elindeki kısa menzilli roketleri
karşılaştırarak tehdit altında olduğunu iddia etmekte
ve bu bahaneyle sık sık Gazze’ye saldırmaktadır.
● Hamas hükûmeti 2006 yılı başından bu yana İsrail’e
yönelik kışkırtıcı eylemlerden özellikle kaçınmıştır.
Ancak buna rağmen İsrail, bombalama ve tutuklama
eylemlerini sürdürmüş, bölgedeki gerilim siyasetini
kendi güvenlik kaygılarını dünyaya ispatlamada
gerekçe olarak kullanmıştır.
● İsrail askerleri keyfî olarak sivillerin üzerine ateş
açmakta, sivil ölümleri ve yaralanmalarına sebep
olmaktadır.
● İsrail, Gazze ve Batı Şeria’da 10.000’den fazla
Filistinliyi keyfî olarak tutuklamış ve hapsetmiştir.
Gazze Raporu Kasım 201210
F. Saldırılar
● İsrail topçu birlikleri 2005 yılının Eylül ayında
başlattıkları ve dokuz ay süren saldırılarında Gazze’nin
kuzey bölgesine 6.000’den fazla top mermisi fırlatarak
bölgede yıkıcı bir etki yaratmış, plajda piknik yapan
çocukların dahi ölümüne yol açmıştır.
● BM İnsani İlişkiler Koordinasyon Dairesi (Office for
the Coordination of Humanitarian Affairs/OCHA)
2008’deki Dökme Kurşun Operasyonu’nun hemen
öncesinde Gazzeli balıkçılara yönelik kısıtlamaların
daha da genişletildiğini açıklamıştır. Kısıtlama
uygulanan bölgeye giren Filistinli balıkçılar İsrail
Donanma Kuvvetleri’nin açtığı uyarı ateşlerine maruz
kalırken bazı durumlarda da doğrudan saldırılara hedef
olmaktadır. İsrail askerleri balıkçı teknelerine yaptıkları
müdahaleler sonrasında teknelere el koymaktadır.
● Bölgeyi işgal ettiği günden bu yana keyfî olarak
insanların üzerine tank sürme, ateş açma, bilinçli
yaralama, hanelere zarar verme, tarım alanlarını tahrip
etme gibi saldırılar düzenleyen İsrail, sadece 27 Aralık
2008-17 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleştirdiği
Dökme Kurşun Operasyonu’nda 1.400 sivili katletmiş,
Gazze Raporu Kasım 2012 11
bu rakam ağır yaralı olup daha sonra hayatını
kaybedenlerle birlikte 1.500’ü aşmıştır.
● Gazze’de 28 Eylül 2000’den Ocak 2011’e kadar Yahudi
yerleşimcilerin saldırıları, İsrail’in bombalamaları ve
geçiş noktalarında İsrail’in Filistinli hastaların tedavilerini
engellemesi sonucu 5.081 kişi hayatını kaybetmiştir.
G. İnsani yardım çalışmalarına yönelik
engelleme ve saldırılar
● 2009 yılında Gazze’ye yardım götürmek için
“Filistin’e Yol Açık” isimli bir kara yolu konvoyu
oluşturulmuştur. Konvoyda 200 araç, sağlık
malzemeleri ve insani yardım malzemeleri yer
almıştır. Mısır üzerinden Gazze’ye giriş yapacak
olan konvoy Mısır’ın engellemesiyle karşılaşmış,
uzun bir bekleyişin ardından Refah Sınır
Kapısı’ndan Gazze’ye giriş yapmıştır. Konvoy,
araçları ve insani yardım malzemelerini bölge
halkına bağışlamıştır.
● 31 Mayıs 2010’da uluslararası sulardan Gazze’ye
insani yardım götüren Özgürlük Filosu’na saldıran
İsrail, 9 insani yardım gönüllüsünü katletmiş, 56’sını
yaralamıştır. Saldırının ardından BM Güvenlik
Konseyi, Gazze’deki duruma atıfta bulunarak
ambargoyu “sürdürülemez” olarak nitelemiştir.
H. İnsani durum
● 2007 yılından bu yana Gazze’de uygulanan
ambargonun sebep olduğu insani durum endişe
verici boyutlara ulaşmıştır. Uluslararası kamuoyu ve
BM Güvenlik Konseyi konu ile ilgili kaygılarını çeşitli
raporlarla karar alıcı mercilere duyurmuş ve çözüm
için ivedilikle harekete geçilmesini istemiştir.
● Ambargo nedeniyle genel bir fakirliğin söz konusu
olduğu Gazze’de insani yardımlara zaruri bağımlılık
oranı %80’lere ulaşmıştır.
● Gazze’de yaşayanların %54’ü gıdaya ulaşamazken
%12’si sınırlı oranda ulaşabilmektedir.
● Ambargonun uygulamaya konduğu tarihte mülteciler
arasında “aşırı yoksulluk” çekenlerin sayısı 100.000
iken bu rakam bugün üç katına çıkarak 300.000’e
ulaşmıştır.
● Gazze’de yaşayanların %61’i açlık tehlikesiyle karşı
karşıyadır.
● Beslenme alışkanlıklarında meydana gelen zorunlu
değişiklik nedeniyle özellikle çocuklarda vitamin ve
mineral eksikliğine bağlı sorunlar yaşanmaktadır.
● İsrail’in saldırı ve yıkımları sonucu Gazze’de 86.000
evin yeniden inşası gerekmektedir.
● Gazze’de 25.000 yetim çocuk bulunmaktadır.
● Gazze’nin bugün 1.657.155 olan nüfusunun 1.105.000’i
mülteci kamplarında yaşamaktadır.
Gazze Raporu Kasım 201212
● Gazze’ye uygulanan ambargo bir an
öce kayıtsız şartsız son bulmalıdır.
● Bölgedeki insanların gıda güvenliği
garanti altına alınmalıdır.
● Yardımların bölgeye ulaştırılması önündeki
siyasi ve askerî engeller kaldırılmalı ve Gazze’ye
yönelik yardımlar sistemli biçimde arttırılmalıdır.
● Gazze’ye giriş-çıkışların önündeki
keyfî engeller kaldırılmalıdır.
● İsrail saldırılarının son bulması için İslam İşbirliği
Teşkilatı, Arap Birliği ve BM’nin yanı sıra tüm İslam
ülkeleri birlikte hareket etme kararı almalıdır.
● Gazze’de ekonomik hayatın canlandırılabilmesi
için insanlara iş imkânı sağlanmalı, bunun için
de İsrail’in engellemeleri sona erdirilmelidir.
● Filistin ürünlerinin bölge dışına çıkışı
uluslararası güvence altına alınmalı, ülkeler
Filistin ürünlerini ithal etme konusunda
belirli teşvik kotaları oluşturmalıdır.
● Filistin’in enerji ihtiyacı konusunda İsrail’e
bağımlılığını sona erdirecek yatırımlar teşvik
edilmeli, yatırımların ve yatırımcıların korunması
için uluslararası bir mekanizma kurulmalıdır.
● Bağımsız Filistin Devleti’nin kuruluşu
çalışmaları hızlandırılmalıdır.
● İsrail’in geri adım atmaması durumunda Gazze’deki
Filistinli memur ve işçilere iş başı yaptırılmalı,
Filistin Devleti kurulana kadar uluslararası bir fon
oluşturularak maaşlar bu fondan ödenmelidir.
● İnsani yardımların bölgeye ulaşabilmesi için
güvenli bir yardım koridoru açılmalıdır.
Çözüm önerileriGazze’de yaşanan insani krizin çözülmesi için bölgeye uygulanan ambargonun tamamen kaldırılması gerekmektedir.
Bu çerçevede Gazze için çözüme yönelik yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Gazze Raporu Kasım 2012 13
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Gazze’de
gerçekleştirdiği yardım faaliyetleri
İHH İnsani Yardım Vakfı kurulduğu günden bu yana
Filistin meselesini yakından takip etmekte ve çözüm için
destek olmaktadır. İHH, işgal altındaki Filistinlilere insani
yardım götürürken insan hakları alanında da Filistinlilerin
haklarını savunmak için azami gayret sarf etmektedir.
Ayrıca Suriye, Lübnan, Ürdün ve diasporada yaşayan
Filistinli muhacirlere de destek vermektedir. Aşağıda
Gazze Şeridi’nde 2009 yılından bu yana gerçekleştirilen
yardım çalışmalarından bazı örnekler yer almaktadır:
A. Ayni-nakdi ve dönemsel yardımlar
● 2009 yılında “Sponsor Aile Sistemi” ile 2.533
Filistinli yetimin bakımı üstlenilmiş, bu rakam
Kasım 2012’de 10.746’ya ulaşmıştır.
● İHH kurulduğu günden bu yana her kurban
döneminde Gazze’de kurban kesimi yapmakta
ve ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktadır.
● Gazze’de her yıl Ramazan ayında gıda yardımı
yapılmakta ve sıcak yemek dağıtılmaktadır.
● Her yıl devlet okullarında okuyan ihtiyaç sahibi
öğrencilere kitap, kırtasiye malzemesi ve çanta
dağıtımı yapılmaktadır. Her sezon yaklaşık
30.000 avroluk dağıtım gerçekleştirilmektedir.
● Her yıl kurban ve Ramazan bayramlarında yetim
öğrencilere kıyafet yardımı yapılmaktadır.
● İsrail saldırıları sonucu evleri yıkılan 1.000 aileye
2.000’er avro nakdi yardım yapılmıştır.
● 1.300 şehit ailesine aile başı 1.000
avro nakdi yardım yapılmıştır.
● Bir yıl boyunca Gazze genelinde tanesi 40 avrodan
1.250 adet gıda paketi dağıtımı yapılmıştır.
● Dökme Kurşun Operasyonu’ndan sonra 70 devlet
okulunda Gazze Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte
psikolojik destek ve rehabilitasyon çalışmaları
yapılmıştır. Yaklaşık 20.000 öğrencinin katıldığı
programların maliyeti 25.000 avro olmuştur.
Gazze Raporu Kasım 201214
● 2010 yılında Gazze’nin Mugraga bölgesinde meydana
gelen sel felaketinin ardından bölgede arama-kurtarma
çalışmaları yapılarak güvenlik nedeniyle evlerinde
kalamayan mağdurlara sıcak yemek dağıtılmış, selden
zarar gören evler için nakdi yardım yapılmıştır. Yapılan
yardımların toplam değeri 55.000 avrodur.
● 2010 yılında Gazze Şeridi’nde yaşayan 30 çiftin
evlenmesine destek olunmuştur. Projenin toplam
maliyeti 30.000 dolardır.
● Gazze’nin çeşitli noktalarında Gazze Sağlık
Bakanlığı’na bağlı doktorlar ile ortaklaşa iki ay
boyunca 600 kişiye ilk yardım dersi verilmiştir.
Programın maliyeti 20.000 avrodur.
● Gazze’nin üç bölgesinde toplam 1.200 çocuğa altı
aylık psikolojik destek ve rehabilitasyon programı
sağlanmıştır. Programın maliyeti 35.000 avrodur.
● Beyt Lahya bölgesinde 100 aileye mantar üreticiliği
konusunda eğitim verilerek yetiştirmeleri için mantar
temin edilmiştir. Projenin maliyeti 13.000 avrodur.
● 10 aile için üçer çift tavşan, tavşanlar için kümes ve
altı aylık yem yardımında bulunulmuştur. Proje için
aile başına 600 avro yardım yapılmıştır.
● Unlu mamullerin üretimi ile ilgili altı aylık bir kurs
düzenlenmiştir. 300 kadının faydalandığı kurs
süresince yapılan mamuller satılarak katılımcıların
aile bütçelerine katkı sağlamalarına da imkân
tanınmıştır. Programın maliyeti 23.000 avrodur.
● 2012 Mayıs ayında Gazze’de 8.800 aileye 1.000 adet
yatak, 2.000 adet battaniye ve 2.960 adet kıyafet
yardımı yapılmıştır. Projenin maliyeti 85.600 avrodur.
● 2012 Haziran ayında Beyt Hanun Belediyesi’ne çöp
kamyonu alınmış ve yakıt temini yapılmıştır. Projeden
50.000 kişi istifade etmektedir. Projenin maliyeti
165.000 dolardır.
● 2012 Haziran ayında Gazze’de adak kurban kesimi
gerçekleştirilmiş. Dağıtımlardan 1.050 kişi istifade
etmiştir. Projenin maliyeti 8.750 avrodur.
● 2012 Eylül ayında Gazze Yetim Ofisi’ne 11.000 yetim
için kullanılmak üzere temel ihtiyaç maddeleri
alınmıştır. Projenin maliyeti 10.000 avrodur.
● 2012 Kasım ayında 2.223 ihtiyaç sahibi aileye gıda
kumanyası dağıtımı yapılmıştır. Projenin maliyeti
80.000 avrodur.
● Gazze’de 2.000 aileye yönelik gıda dağıtımı
yapılmaktadır. Kasım ayında başlayan projenin
maliyeti 56.000 avrodur.
● 2012 Kasım ayında Gazze Sağlık Bakanlığı’na
jeneratörlerin çalıştırılabilmesi için yakıt yardımı
yapılmıştır. Projenin maliyeti 50.000 dolardır.
● Gazze’de 360 kadına mesleki eğitim veren Refah
Kadın Eğitim Merkezi’nin yıllık masrafı karşılanmıştır.
Projenin maliyeti 18.200 avrodur.
Gazze Raporu Kasım 2012 15
B. Eğitim, sağlık ve iskân
alanındaki çalışmalar
Eğitim
● 750 öğrencinin eğitim gördüğü Daru’l-Erkam Türkiye
Filistin İlkokulu’nun tamir, tadil ve tefriş çalışmaları
yapılmış, sınıflara LCD projektör takılmış ve 60
bilgisayarlık iki bilgisayar merkezi kurulmuştur.
● Öğrencilerin yaklaşık yarısının şehit ve esir
çocuklarından oluştuğu okulda çocuklar ücretsiz
eğitim görmektedir.
● Refah, Hanyunus, Tell el-İslam, Nasır Bölgesi ve
Cebaliye’de kadınlar için dikiş-nakış kursları açılmıştır.
Bu kurslardan her üç ayda bir 200 kişi mezun olarak
diploma almaktadır. Üç yılda yaklaşık 2.400 kişi bu
kurslarda eğitim alarak meslek sahibi olmuştur. Bir
kurs merkezinin yıllık gideri yaklaşık 20.000 avrodur.
● Refah, Tell el-İslam, Cebaliye bölgelerinde üç
bilgisayar merkezi kurulmuştur. Şehit ve esir
çocukları için kurulan merkezlerden ihtiyaç sahibi
ailelerin çocukları da istifade etmektedir. Merkezlerin
yıllık gideri 60.000 avrodur.
● Gazze İslam Üniversitesi’nin İsrail saldırılarında
yıkılan laboratuvar ve bilgisayar merkezleri yeniden
inşa edilmiş, konferans salonunun tamiri yapılmıştır.
Proje 720.000 avroya mal olmuştur.
● 2009’daki Furkan Savaşı’nda bir bölümü zarar gören
Teknoloji Üniversitesi’nin tamiratı yapılmıştır. Projenin
maliyeti 30.000 avrodur.
● Gazze İHH Ofisi’nde bulunan Osmanlı Kültür
Merkezi’nde bilgisayar, yabancı dil (İngilizce), yöneticilik
ve iş idaresi kursları verilmektedir. Kurslardan yılda
250 kişi mezun olmaktadır. Programın maliyeti 20.000
avrodur.
● Refah bölgesinde açılan hafızlık kursundan yılda 240
çocuk hafız olarak mezun olmaktadır. Programın
maliyeti 20.000 avrodur.
● 2012 Haziran ayında Tel el-Hava Kadın Eğitim
Merkezi’nde kadınlara mesleki eğitim verecek bir yıl
süreli bir program başlatılmıştır. Projenin maliyeti
20.000 avrodur.
● 65 öğrencinin faydalanacağı Tel el-Hava Bilgisayar ve
Kültür Merkezi 2012 Haziran ayında hizmete açılmıştır.
Projenin bir yıllık maliyeti 29.500 avrodur.
● 160 kadının eğitim göreceği Han Yunus Mesleki Eğitim
Kursu 2012 Haziran ayında hizmete açılmıştır. Projenin
bir yıllık maliyeti 20.000 avrodur.
Gazze Raporu Kasım 201216
Sağlık
● Kurulduğu günden bu yana Filistin’deki ihtiyaç
sahiplerine ilaç ve tıbbi malzeme temini noktasında
çalışan İHH, Furkan Savaşı’ndan sonra Gazze’deki
hastanelerde tedavisi mümkün olmayan 59 yaralıyı
Türkiye’ye getirerek tedavilerini yaptırmıştır.
● 2010 yılında düzenlenen kara konvoyuyla Gazze-
Refah bölgesine götürülen böbrek taşı kırma ünitesi
Cemiyetü’l-İslami Sağlık Merkezi’ne kurulmuştur.
Projenin maliyeti yaklaşık 60.000 avrodur.
● Binası Beythanun Belediyesi tarafından inşa edilen
Kadın Doğum Hastanesi’nin bütün tefrişatı yapılarak
hizmete açılmıştır. Projenin maliyeti 500.000
avrodur.
● 2010 yılında düzenlenen kara konvoyu ile Tell
el-İslam bölgesinde bulunan el-Huda Sağlık
Merkezi’ne ultrason, endoskopi cihazı, çeşitli sarf
malzemeleri ve ilaç götürülmüştür. Bölgedeki diğer
sağlık merkezlerine de çeşitli yardım malzemeleri
dağıtılmıştır.
● 2012 yılı Kasım ayı itibarıyla Sponsor Aile Sistemi
çerçevesinde Gazze’de 10.746 yetimin bakımı
üstlenilmiştir. Yetimlerimize eğitim yardımları ve
sağlık taramaları yapılmaktadır. Projenin bir yıllık
maliyeti 4.384.386 avrodur.
İskân
● Gazze Şeridi’nin sınır bölgesinde evleri İsrail saldırıları
sonucu yıkılan altı aile için üç katlı, altı daireli bir
bina yapılmıştır. Projenin maliyeti yaklaşık 130.000
avrodur.
● Furkan Savaşı’nda Karame, Huzaa (Sadece buradaki
saldırıda 50 ev yerle bir edilmiştir.) ve Nuseyrat
bölgelerinde yıkılan evlerin yapımı için çalışmalar
başlatılmıştır. İnşasına başlanan evlerden üçü 2011 yılı
Kasım ayında sahiplerine teslim edilmiştir. Projenin
maliyeti 160.000 avrodur.
● Karame, Huzaa ve Nuseyrat bölgelerinde ihtiyaç
sahibi ailelere ait evlerin tamiri yapılmış, 10 evin
inşası tamamlanan sahiplerine teslim edilmiştir. Bu
evlere 2010 yılı Mayıs ayında Gazze’ye insani yardım
götüren Özgürlük Filosu’na yapılan İsrail saldırısı
sonucu şehit olan yolcuların isimleri verilmiştir.
Projenin toplam maliyeti 75.000 avrodur.
● İsrail saldırıları nedeniyle kullanılamaz duruma
gelen Gazze Limanı, Özgürlük Filosu’na ait gemilerin
girişi için onarılmıştır. Yaklaşık üç ay süren çalışma
sonrasında liman alanı derinleştirme, kıyı tamir ve
yol yapım çalışmaları yapılmıştır. Projenin maliyeti
100.000 avrodur.
● Cebelya’da İsrail saldırıları sırasında yıkılmış olan
bir ev inşa edilmiş ve Temmuz 2012’de aileye teslim
edilmiştir. Projenin maliyeti 15.000 avrodur.
● Beyt Hanun Belediyesi’ne 50.000 kişinin istifade
edeceği içerisinde yüzme havuzu ve spor salonu
bulunan bir rehabilitasyon merkezi açılmıştır. Projenin
maliyeti 57.000 avrodur.
● 2012 Kasım ayında Deyr el-Belç bölgesinde 65.000
kişinin istifade edeceği Belah su kuyusu hizmete
açılmıştır. Projenin maliyeti 5.000 avrodur.
● Gazze’deki hastanelere tıbbi cihaz ve malzeme alımı
yapılmaktadır. 2012 Ekim ayında başlayan ve devam
eden projenin maliyeti 115.000 avrodur.
Gazze Raporu Kasım 2012 17
1948 yılından bu yana işgal altında yaşayan Filistinliler
barış ve huzur istiyor. Ancak İsrail tarafından
Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne sıkıştırılan; yaşama,
çalışma ve özgür hareket etme hakları gasp edilen
Filistinlilerin yaşam koşulları 2006 yılında Gazze’de
yapılan seçimlerin ardından daha da dayanılmaz
bir hâl aldı. Seçimler sonucunda Hamas’ın Gazze
yönetimine gelmesiyle birlikte İsrail Gazze Şeridi’ni
“düşman bölge” ilan etti ve bölgeye yönelik bir
ambargo başlattı. Gazze’ye mal ve eşya giriş-çıkışını
büyük ölçüde yasakladı ve yakıt tedarikine ilişkin katı
sınırlamalar getirdi. Filistinlilerin kendi topraklarından
çıkışlarını engellemek için Gazze’nin birçok
yerine kontrol noktaları kurdu. Erez, Karni, Sufa,
Kerem Şalom gibi noktalarda oluşturduğu kontrol
merkezleriyle Filistinlileri neredeyse hareketsiz
bırakan bir politika yürütmeye başladı. Hükûmetlerin
reel-politik kaygılarla Gazze’de yaşanan hukuka
aykırı bu ambargoyu görmezden gelmelerine karşın,
uluslararası ve ulusal bazı sivil toplum kuruluşları
gerçekleştirdikleri yardım organizasyonları ile
dünya kamuoyunun Gazze’de yaşanan gayriinsani
durumdan haberdar olmasını sağladı.
Kurulduğu günden bu yana Filistinlilerin gasp
edilen haklarının iadesi için çalışmalar yapan
ve bölgeye insani yardım götüren İHH İnsani
Yardım Vakfı, ambargonun son bulması için
iki büyük organizasyona imza attı. İHH, 2009
yılında Avrupa’daki aktivistlerin bir araya gelerek
oluşturdukları Viva Palestina ile “Filistin’e Yol Açık”
kara yolu konvoyunu organize etti. Konvoy Mısır’daki
Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye 200 araçla giriş
yaptı. Bu araçların tamamını beraberinde götürdüğü
ayni ve nakdi yardımlarla bölge halkına bağışladı. İHH,
2010 Mayıs’ında “Gazze Özgürlük Filosu” adı altında
düzenlenen bir başka uluslararası organizasyonun da
ana organizatörlerinden biri oldu. Denizden Gazze’ye
insani yardım götürmek için yola çıkan filo, 31 Mayıs
günü Akdeniz açıklarında, uluslararası sularda,
İsrail silahlı güçlerinin saldırısına uğradı. Gazze’ye
uygulanan ambargonun tüm dünyaya duyurulmasını
amaçlayan Özgürlük Filosu’na yapılan saldırıda
9 insani yardım gönüllüsü öldürüldü, 56 gönüllü
yaralandı ve tüm filo katılımcıları tutuklanarak
hapsedildi. Yaralılardan Uğur Süleyman Söylemez
hâlâ komada. Filoya yapılan saldırının ardından Gazze
ambargosu ve Filistinlilerin maruz kaldığı hak ihlalleri
dünya kamuoyunun gündeminde önemli yer buldu
ve Gazze ambargosunun hukuka aykırı bir yaptırım
olduğu hükûmetler ve dünyanın önde gelen sivil
toplum kuruluşları tarafından yinelendi.
Gazze’de yaşayan Filistinlileri eğitim, sağlık,
ekonomi, güvenlik alanında pek çok sorunla karşı
karşıya bırakan ambargo, bölgeyi bir açık hava
hapishanesine dönüştürmüş durumda. Ambargonun
sebep olduğu insanlık dışı koşullara maruz kalan
Gazze halkı bugün hâlâ bir umut kendilerine
uzatılacak yardım elini bekliyor.
Sonuç
Gazze Raporu Kasım 201218
Kaynakça1. European Union Border Asistance Mission in Rafah, http://www.eubam-rafah.eu/
node/351; http://www.pchrgaza.org/files/2010/Illegal%20Closur.pdf
2. ORSAM (Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi), Gazze Sorunu: İsrail ablukası,
uluslararası hukuk, Palmer Raporu ve Türkiye’nin yaklaşımı, Rapor no: 71, Eylül 2011
3. Dünya Gıda Programı (World Food Programme) Raporu, http://reliefweb.int/sites/
reliefweb.int/files/resources/Full_Report_1389.pdf
4. BM İnsan Hakları Konseyi Uluslararası Vaka İnceleme Heyeti Raporu, 27 Eylül 2010,
http://news.bbc.co.uk/2/shared/spl/hi/middleeast/03/v3_israel_palestinians/maps/
html/population_settlements.stm
5. http://hopeandplay.org/index.php?option=com_content&view=article&id=76%3
Acampaign-to-wake-up-the-british-parliament&catid=15%3Aoccupied-palestine-
territories-fundraising-events&Itemid=51
6. Al-Zaytouna Centre for Studies and Consultations, http://www.alzaytouna.net/
arabic/?c=1523&a=137069
7. http://www.hukuk.gazi.edu.tr/editor/dergi/12_41.pdf