felsefe bas sayfalar layout 1 -...

224
Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI Talim ve Terbiye Kurulunun 26.12.2012 tarih ve 246 sayılı kararıyla 2013-2014 öğretim yılından itibaren 5 (beş) yıl süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiştir.

Upload: others

Post on 01-Sep-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Ortaöğretim

DERS KİTABI

FELSEFEFELSEFE

Yazar

Neriman KARAVELİOĞULLARI

Talim ve Terbiye Kurulunun 26.12.2012 tarih ve 246 sayılı kararıyla 2013-2014 öğretim yılından itibaren 5 (beş) yıl

süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiştir.

Page 2: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Editör

Suat ÇAKAN

Dil Uzmanı

Himmet AÇIKGÖZ

Görsel Tasarımcı

Ümit YÜKSEL

Program Geliştirme Uzmanı

İsmet KEBAPÇI

Ölçme Değerlendirme Uzmanı

Tolga İNCE

Rehberlik

Yağmur KAYNAK ÇIKARAY

ISBN: 978-975-7386-90-2

Baskı: Semih Ofset Matbaacılık Ltd. Şti.Ankara - 2015

www.semihofset.com.tr

Page 3: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

İSTİKLÂL MARŞIKorkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl.Hakkıdır Hakkʼa tapan milletimin istiklâl.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.Doğacaktır sana vaʼdettiği günler Hakkʼın;Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naʼşım;O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet; Hakkıdır Hakkʼa tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Âkif ERSOY

3

Page 4: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

4

GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhu-

riyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel,

senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden

mahrum etmek isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,

vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şe-

raitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir

mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek

düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mü-

messili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri

zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış

ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şe-

raitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhi-

linde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde

bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müs-

tevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret

içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi

vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç oldu-

ğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Mustafa Kemal Atatürk

Page 5: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

MUSTAFA KEMAL ATATURKMUSTAFA KEMAL ATATÜRK1881-1938

5

Page 6: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

6

ORGANİZASYON ŞEMASI ..................................................................................................................8

BİLGİNİN OLUŞUM SÜRECİ .............................................................................................................34

BİLGİ TÜRLERİ ..................................................................................................................................37

DOĞRULUK VE GERÇEKLİK............................................................................................................41

BİLGİNİN DOĞRULUK ÖLÇÜTLERİ..................................................................................................43

FELSEFENİN BİLGİYE BAKIŞI..........................................................................................................46

BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ .............................................................................................48

DOĞRU BİLGİNİN İMKÂNI PROBLEMİ.............................................................................................51

BİLGİLERİMİZİN KAYNAĞI NEDİR?..................................................................................................54

BİLGİ VE YAŞAM ...............................................................................................................................63

2. ÜNİTE: BİLGİ FELSEFESİ

4. ÜNİTE: AHLAK FELSEFESİ

AHLAK VE FELSEFE .......................................................................................................................100

İYİ VE KÖTÜ NEDİR? ......................................................................................................................106

ERDEMLİ YAŞAM VE BİLGELİK......................................................................................................112

İNSAN VE ÖZGÜRLÜK ....................................................................................................................115

AHLAKİ EYLEM VE EVRENSEL AHLAKİ İLKELER.........................................................................118

FELSEFE VE VARLIK ........................................................................................................................68

ONTOLOJİ VE METAFİZİK ................................................................................................................71

BİLİM VE FELSEFEDE VARLIK.........................................................................................................74

VARLIK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI ....................................................................................77

VARLIĞA FARKLI YAKLAŞIMLAR .....................................................................................................80

ÇAĞDAŞ VARLIK GÖRÜŞLERİ VE BİR VARLIK OLARAK İNSAN...................................................88

3. ÜNİTE: VARLIK FELSEFESİ

1. ÜNİTE: FELSEFEYLE TANIŞMA

FELSEFE NEDİR? .............................................................................................................................12

FELSEFE VE HİKMET .......................................................................................................................16

FELSEFENİN TEMEL KONULARI NELERDİR? ................................................................................18

FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ ............................................................................................23

FELSEFE VE TUTARLI DÜŞÜNME ...................................................................................................25

FELSEFE VE YAŞAM.........................................................................................................................28

FELSEFE VE DİL ...............................................................................................................................30

İÇİNDEKİLER

Page 7: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

ANADOLU BİLGELİĞİ VE EVRENSEL AHLAK YASASI..................................................................123

UYGULAMALI ETİK VE SORUNLARIMIZ .......................................................................................126

5. ÜNİTE: SANAT FELSEFESİ

SANAT VE FELSEFE .......................................................................................................................132

SANATA TEORİK YAKLAŞIM...........................................................................................................135

SANAT VE GÜZELLİK......................................................................................................................138

SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ ....................................................................................................142

SANAT, SANATÇI VE TOPLUMSAL ETKİ........................................................................................146

ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI ........................................................................................149

6. ÜNİTE: DİN FELSEFESİ

DİN VE FELSEFE.............................................................................................................................154

DİNÎ ALANIN TEMEL KAVRAMLARI ................................................................................................157

DİN FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR......................................................................................159

TANRININ VARLIĞINA DAİR FELSEFİ DÜŞÜNCELER ..................................................................162

7. ÜNİTE: SİYASET FELSEFESİ

SİYASET, FELSEFE VE TOPLUM ...................................................................................................168

SİYASET FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR VE SORULAR.....................................................171

DEVLETİN ORTAYA ÇIKIŞI ..............................................................................................................175

İDEAL TOPLUM ARAYIŞLARI..........................................................................................................178

BİREY VE DEVLET İLİŞKİSİ ............................................................................................................183

8. ÜNİTE: BİLİM FELSEFESİ

BİLİME FELSEFİ BAKIŞ...................................................................................................................188

FELSEFE VE BİLİM .........................................................................................................................191

BİLİMİN KISA TARİHİ .......................................................................................................................193

BİLİM FELSEFESİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR..............................................................................196

BİLİMSEL YÖNTEM .........................................................................................................................200

YAŞAM VE BİLİM .............................................................................................................................203

EKLER..............................................................................................................................................211

SÖZLÜK ...........................................................................................................................................214

KAYNAKÇA .....................................................................................................................................216

7

Page 8: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

8

ORGANİZASYON ŞEMASI

11

• FELSEFE NEDİR?

• FELSEFE VE HİKMET

• FELSEFENİN TEMEL KONULARI NELERDİR?

• FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ

• FELSEFE VE TUTARLI DÜŞÜNME

• FELSEFE VE YAŞAM

• FELSEFE VE DİL

1. ÜNİTEFELSEFEYLE TANIŞMA

Rafaello Sanzio, Atina Okulu, 1511

12

FELSEFE İLE BAKIŞ

Kazanım: 1. Felsefenin ne demek olduğunu sorgular.

3. Felsefenin anlamını açıklar.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE NEDİR?

Sorular

• Daha önce felsefe kelimesini duydunuz mu? Duyduysanız hangi alanda ne yapılırken kullanıldı?

• İnsanlar daha çok hangi konularda düşünür?

• Size göre bir filozofu diğer insanlardan ayıran özellikleri nelerdir?

– Filozoflar ne yapar?

– Onlar düşünür vefelsefe yaparlar.

– Felsefe nedir?

Ünite Kapağı: Bu bölümde ünite ile ilgiligörseller ve ünite içindeki konu başlıkları yeralır.

Kazanım kartı: Bu bölümde konuyla ilgilikazanım ve ders saati yer alır.

Felsefi Bakış: Bu bölümde derse hazırlık,dikkat çekme ve motivasyon yer alır. Öğrenci-lerin ortaya koyduğu görüşler doğru ya da yan-lış olarak değerlendirilmez, fakat öğrencilerinsorgulama yeteneklerini geliştirmeleri için soru-lar yöneltilebilir. Genellikle resim, gazete haberivb. materyaller ile sorulardan oluşan bu bö-lümde basit etkinlikler yer alır.

Page 9: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Felsefi düşünme: Bu bölümde etkinlik me-tinleri ile görsel ve diğer yardımcı unsurlarla bir-likte verilen etkinlikler vardır.

Etkinlik adı: Ünite kapağında yer alan konubaşlıkları ile aynı ya da onunla uyumlu başlıklarbulunur.

Metin bölümü: Etkinlik metinlerinin olduğubölümdür.

Etkinlik bölümü: Etkinlik şemaları ve diğeretkinlik materyalleri yer alır.

Görseller: Konuyla ilgili görseller yer alır.

Düşünme kutusu: Konuyla ilgili açıklayıcıya da ek bilgiler yer alır.

107

• Metnin altında verilen kavramları işlevsel benzerlik yönünden eşleştirerek aşağıdaki üçlü şemalarayazınız.

Aşağıdaki metni ve tabloyu inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

İYİ VE KÖTÜ NEDİR?Ahlak felsefesi değerler alanını inceleyen felsefenin alt disiplinidir. İnsan davranışları iyi-kötü,

doğru-yanlış, güzel-çirkin olarak değerlendirilebilir. Kavramların ne anlama geldiğinin anlaşılmasıonlara değer atfedilmesi sonucunu doğurduğu için anlamlıdır. Ahlaki tutumlar yargılarımızın ifade-sidir. İnsanın yapıp etmesinin duygu, istek ve ihtiyaçlarına göre değerlendirilmesi iyi-kötü vb. yargı-lardan her birini içeren bir nitelemeye maruz kalması sonucunu doğurur. Ayrıca bu, değeryargılarının iyi ve kötü kavramlarına dayandığının göstergesidir.

Herhangi bir davranışın ahlaki değer taşımasının anlamı basit ölçekteki kişisel çıkar ilişkileriylekolay anlaşılır olsa da sosyo kültürel alanda gittikçe karmaşıklaşan farklı kodlarda algılanmalıdır.Yakın veya uzak çevremize karşı gösterdiğimiz davranışlar değerlerle yüklü ve onlar tarafından be-lirlenen edimlerimizdir. Ahlaksal değerler ahlaki eylemin iyi ya da kötü diye tanımlanmasını mümkünkılan davranışları içerir. Örneğin yalan söylemenin nasıl bir davranış olduğu sorusuna günahtır,yanlıştır veya çirkindir cevaplarından birisi verilebilir. Yanlıştır derken olgusal bir doğruluk – yanlışlıkilişkisinden farklı bir algı söz konusudur. Çirkindir cevabı da estetikteki örneğin, bir resim karşısındaverilen güzel ya da çirkin cevabından farklı olacaktır. Yalan söylemenin günah olduğunu söyleyenbirisi davranış hakkında dinsel değerlendirme formunu kullanmıştır. O iyi olmayan bir şey olduğunusöylemekle aslında “kötü” olan bir şey olduğunu söylemektedir. Bütün bunların karşısında insan“iyi” olanı da ister. Özgür iradesi sonucu oluşturduğu kararlarında ve uygulamalarında iyiyi seçebilir.Özverili oluşu, fedakârlığı, çalışkanlığı, diğer insanların haklarına saygılı oluşu ile davra-nışlarını ahlaki eylemlilik olarak yansıtır. Ahlaki iyi, benimsenen davranış kalıbı olarak ki-şiye erdemli bir tavır katar.

Güzel Doğru Çirkin Kötü İyi Yanlış

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

............. .............

.............

............. .............

.............

147

SANAT-SANATÇI VE TOPLUMSAL ETKİ

Aşağıdaki görseli, düşünme kutusunu ve metni inceledikten sonra etkinliği yapınız.

Sanatçı, toplum ve sanat arasındaki bağı kuran kişidir. Bu iki kavram arasındaki ilişki sanatçı saye-sinde devam eder. Sanatçının içinde bulunduğu toplum kendisini, kendisi de sanat eserini, eser de tekrartoplumu etkileyerek zorunlu bir döngü içine girerler. Sanatçı yaşadığı çağın özelliklerinden - dinî inançlar,yazın ürünleri, yaşam tarzı, coğrafi koşullar - etkilenerek eserini ortaya koyar. Ortaya çıkan sanat eseride çağının mimari özelliklerinin, düşünüş biçim ve tarzlarının, teknolojik ve sosyokültürel gelişmelerininizlerini yansıtır.

Sanat insanın hem kendisini hem de çevresini dolayısıyla da evreni anlama çabası olarak anlaşıl-malıdır.

Sanatçı içinde bulunduğu toplumun ve dönemin siyasetinden, kültüründen, başka insanlarca görül-meyen nitelikleri ayrıntılı bir duyumsallıkla -sezgisi ve duygusal zekâsıyla-alımlar ve onları eserlerindeyansıtır.

Sanat eseri artık güzellik değerinin tüm başka çevresel bileşenlerinin etkisini hissettiren taşıyıcısı

• Sınıfta üçer ya da beşer kişilik iki tartışma grubu oluşturulur.• Gruplar metin, görseller, düşünme kutusu ve motivasyon bölümü sorularından yararlanarak “sanat-

sanatçı-çevre etkileşimi” üzerine tartışma başlatmak için hazırlık yaparlar (10 dakika süre verilir.).• Tartışma grupları dışındaki öğrenciler aynı süre içerisinde tartışma konusuyla ilgili sorular hazırlarlar.• Gruplar görüşlerini temsilcileri vasıtasıyla özetleyerek sunarlar. Gruplara sunularını tamamlamak

için 10 dakika süre verilir.• Sunuları izleyen sınıfın diğer öğrencileri sunulardan edindikleri izlenimler doğrultusunda hazırladık-

ları sorulara cevap bulup bulmadıklarını belirtirler.• Cevaplanamayan sorular metin ve görsellere dönülerek cevaplandırılır ve etkinlik sonlandırılır.• Etkinlik, ekler bölümünde verilen “grup değerlendirme formu”yla değerlendirilir.

• Ekonomi • Zekâ

• Bilim • Sezgi

• Felsefe • Duygu

• Siyaset • Yetenek

• Kültür (dil-din)

• Coğrafya

Toplumsal veÇevreselFaktörler

BireyselFaktörler

SANAT

+

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Düşünme Kutusu

www.istanbulvar.com

Tophane Çeşmesi: 1. Mahmuttarafından 1732 yılında Ahmet Ağaʼyayaptırılmıştır. İlk yapıldığı dönemdeTophane iskelesine çok yakın ve ha-reketli bir meydanda bulunan çeşme,kıyının doldurulması sonucu denizdenuzaklaşmıştır.

9

Page 10: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

10

186

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.1. Siyaset biliminin toplum yaşamına katkısı nelerdir?2. Siyaset felsefesinin temel sorunları nelerdir?3. Devletin ortaya çıkışı ile ilgili kaç farklı görüş ileri sürülebilir? Başlıklar hâlinde yazınız.4. İdeal düzenin olabileceğini reddedenlerin görüşleri hangileridir?5. Devlet mi bireye, birey mi devlete hizmet etmelidir? Düşüncelerinizi kısaca ifade ediniz.

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.1. ........................ devletin işlerini ve toplumla ilişkilerini, insanların yaşamını yönetim olgusu çerçe-

vesinde ele alıp incelemektir.2. İktidarda bulunanların yasal yetkileri çerçevesinde toplumu idare etmelerine .......................... denir.3. ...................................... herkese hak ettiğini vermektir.4. ...................................... Weberʼe göre demokratik toplumlarda görülen bir egemenlik biçimidir.5. Düşünür .............................. insanların kendi iradeleriyle toplumsal sözleşmeyi oluşturarak siyasal

bir özne haline geldiklerini söyler.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.1. Siyaset felsefesi yönetimle ilgili olandan hareketle olması gerekeni ortaya koyar. (.....)2. İktidarı elinde bulunduranların yasalara uygun davranmasına meşruiyet denir. (.....)3. Sofistler ideal düzenin olabileceğini ortaya koyan düşünürlerdir. (.....)4. Farabi, “Erdemli Şehir” adlı eserinde devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatır. (.....)5. “Kanunların Ruhu” adlı eserinde Montesquieu, kuvvetler birliği ilkesini savunur. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.1. Bilimin diğer alanlarda yaptığı gibi konusunu var olduğu şekliyle inceleme ve açıklamaya çalışır.

Temel konusu devlet olmakla birlikte ona eşlik eden siyasi mekanizmaları irdeler, yönetim alanındakiproblemlerin çözümüne yönelik teoriler geliştirir.

Paragrafta sözü edilen alan aşağıdakilerden hangisidir?A) Siyaset felsefesi B) Tarih C) Siyaset BilimiD) Egemenlik E) Demokrasi2. İktidar gücünün iç ya da dış herhangi bir baskı olmaksızın meşru siyasal erkler tarafından kullanıl-

masını ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?A) Yönetim B) İktidar C) BürokrasiD) Egemenlik E) Sivil toplum3. Aşağıdakilerden hangisi siyaset felsefesinin temel sorularından biri değildir?A) İktidarın kaynağı nedir? B) En iyi yönetim biçimi hangisidir?C) Meşruiyetin ölçütü nedir? D) Egemenlik türleri nelerdir?E) Bireyin davranışlarını yönlendiren kurallar nelerdir?4. Gücünü geleneklerden alan bu egemenlik tarzında yönetim babadan oğula geçer. Daha çok mo-

narşi ve feodal yapının oluştuğu toplumlarda görülür.Yukarıda ifade edilen egemenlik biçimi aşağıdakilerden hangisidir?A) Karizmatik Egemenlik B) Geleneksel EgemenlikC) Oligarşi D) DemokrasiE) Teokrasi5. Siyaset felsefesinde “hiçbir yerde bulunmayan”, “düş ülke” diye ifade edilen kavram aşağıdakiler-

den hangisidir?A) Ütopya B) Toplum C) DevletD) Sivil toplum E) Vatan

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

211

EKLER

GRUP DEĞERLENDİRME FORMU

Yönerge: Aşağıdaki her bir ölçütü grubun hangi düzeyde yeterli olduğunu göz önüne alarak değer-lendiriniz.

YORUMLAR......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

BECERİLER

DERECELER

(5)Her zaman

(4)Sıklıkla

(3)Bazen

(2)Nadiren

(1)Hiçbir zaman

Grup üyelerinin her biri çalışmalarda rol alır.

Grup üyeleri birbirlerinin düşüncelerini dinlerler.

Grup üyeleri birbirlerinin düşüncelerine ve ça-balarına saygı gösterirler.

Grup üyeleri birlikte çalışmaktan hoşlanırlar.

Grup üyeleri birbirleriyle yardımlaşırlar.

Grup üyeleri söz hakkının adil bir biçimde pay-laşılmasına özen gösterirler.

Grup üyeleri bireysel sorumluluklarını yerinegetirirler.

Grubun her üyesi diğer üyelerle etkileşim içeri-sinde tartışır.

Grup üyeleri bilgilerini diğerleriyle tartışır.

Grup üyeleri ulaştıkları sonucu birbirlerine ile-tirler.

Grup üyeleri, çalıştıkları konuda, ortak bir görüşoluştururlar.

Grup içinde birbiriyle çatışan görüşler oldu-ğunda, grup üyeleri bunları tartışmaya açarlar.

TOPLAM

Ölçme Değerlendirme : Her ünitenin so-nunda yer alır. Açık uçlu, boşluk doldurma,doğru / yanlış ve çoktan seçmeli sorulara yerverilmiştir.

216

KAYNAKÇA

Arslan, Ahmet, Felsefeye Giriş, Vadi Yayınları, Ankara, 1994.

Aster, Ernst Von, İlk Çağ ve Orta Çağ Felsefe Tarihi, İm Yayın Tasarım, İstanbul, 2005.

Aydın, Mehmet S., Din Felsefesi, Selçuk Yayınları, İstanbul, 1992.

Bergson, Henri, Ahlak ile Dinin İki Kaynağı, çev. Mehmet Karasan, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul,1986.

Bolay, Süleyman Hayri, Felsefeye Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara, 2004.

Bozkurt, Nejat, Bilimler Tarihi ve Felsefesi, Morpa Kültür Yayınları, İstanbul, 2003.

Bryan, Magee, Felsefenin Öyküsü, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2000.

Bulaç, Ali, Din-Felsefe, Vahiy-Akıl İlişkisi, İz Yayıncılık, İstanbul, 1995.

Cevizci, Ahmet, Felsefe, Sentez Yayıncılık, İstanbul, 2008.

Cevizci, Ahmet, Felsefe Tarihine Giriş, Paradigma Yayınları, İstanbul, 2002.

Cihan, A. Kamil, İbni Sina ve Gazaliʼde Bilgi Problemi, İnsan Yayınları, İstanbul, 1998.

Cihan, A. Kamil, İbni Sina ve Estetik, Beyaz Kule Yayınevi, Ankara, 2009.

Croce, Benedetto, Estetik, çev. İsmail Tunalı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1983.

Çüçen, A. Kadir, Bilgi Felsefesi, Asa Kitabevi, Bursa, 2001.

Çüçen, A. Kadir, Felsefeye Giriş, Asa Yayınları, Bursa, 2003.

Çüçen, A. Kadir, Heideggerʼde Varlık ve Zaman, Asa Kitabevi, Bursa, 2003.

Daver, Bülent, Siyaset Bilimine Giriş, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1993.

Demir, Ömer, Bilim Felsefesi, Ağaç Yayıncılık, İstanbul, 1992.

Descartes, Rene, Metot Üzerine Konuşma, çev. K. Sahir Sel, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1994.

Fahri, Macit, İslam Felsefesi Tarihi, çev. Kasım Turhan, İklim Yayınları, İstanbul, 1992.

Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2010.

Güçlü, Abdulbaki ve Diğerleri, Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003.

Gündoğan, Ali Osman, Felsefeye Giriş, Dem Yayınları, İstanbul, 2010.

Gürsoy, Kenan, Bir Felsefe Geleneğimiz Var mı?, Etkileşim Yayınları, İstanbul, 2006.

Gürsoy, Kenan, Ekzistans ve Felsefe, Akçağ Yayınları, Ankara, 1986.

Heimsoth, Heinz, Immanuel Kantʼın Felsefesi, çev. Takiyettin Mengüşoğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul,1986.

Jaspers, Karl, Felsefeye Giriş, çev. Mehmet Akalın, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1981.

Kara, Mustafa, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2010.

Kaya Mahmut, Felsefe Metinleri, Klasik Yayınları, İstanbul, 2003.

Leibniz, Metafizik Üzerine Konuşma, çev. Nusret Hızır, MEB Yayınları, İstanbul, 1949.

Locke, John, İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme, çev. Vehbi Hacıkadiroğlu, Kabalcı Yayınevi, İstanbul,1992.

Lukas, George, Estetik, çev. Ahmet Cemal, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1992.

Marinoff, Lou, Felsefe Terapisi, çev. Erhan Sökmen, Gendaş Kültür A.Ş., İstanbul, 2005.

Ekler: Grup değerlendirme formu, öğrencigözlem formu ve proje değerlendirme ölçeği yeralır.

Kaynakça: Bu bölümde yararlanılan kay-nak kitapların yazarı, isimleri, yayınevi, yayınyeri ve tarihi yer alır. Görsel kaynakçada, kitap-taki görsellerin alındıkları İnternet adresleri ilekullanıldıkları sayfalar yer almaktadır.

Sanal kaynakçada ise yararlanılan metinle-rin ve İnternet haberlerinin adresleri ile nere-lerde kullanıldıkları yer alır.

Page 11: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

11

• FELSEFE NEDİR?

• FELSEFE VE HİKMET

• FELSEFENİN TEMEL KONULARI NELERDİR?

• FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ

• FELSEFE VE TUTARLI DÜŞÜNME

• FELSEFE VE YAŞAM

• FELSEFE VE DİL

1. ÜNİTEFELSEFEYLE TANIŞMA

Rafaello Sanzio, Atina Okulu, 1511

Page 12: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

12

FELSEFE İLE BAKIŞ

Kazanım: 1. Felsefenin ne demek olduğunu sorgular.

3. Felsefenin anlamını açıklar.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE NEDİR?

Sorular

• Daha önce felsefe kelimesini duydunuz mu? Duyduysanız hangi alanda ne yapılırken kullanıldı?

• İnsanlar daha çok hangi konularda düşünür?

• Size göre bir filozofu diğer insanlardan ayıran özellikleri nelerdir?

– Filozoflar ne yapar?

– Onlar düşünür vefelsefe yaparlar.

– Felsefe nedir?

Page 13: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

13

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Aşağıdaki sözleri okuyup 14. sayfadaki etkinlikleri yapınız.

1. Felsefe yapmak doğru düşünmektir.T. Hobbes

2. Felsefe inanılanı anlamaya çalışmaktır.Anselmus

3. İnsan, insanın kurdudur.T. Hobbes

4. Felsefe, insanın gücü ölçüsünde varlığın hakikatini bilmesidir.El Kindi

5. Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.Sokrates

6. Felsefe, bilgeliği inceleme, bilgelik ise işlerimizde ölçülülüktür.R. Descartes

7. Felsefe Tanrıʼyı bilmektir ve gerçek felsefe ile din özdeştir.Augustinus

8. Güzellik, mutlak ruhun nesnelerde belirmesidir.F. Hegel

9. Ahlakın temelinde iyilik ideası vardır ve insan onun peşinden koşmalıdır.Platon

10. Bilgi, egemen olmaktır.F. Bacon

11. Filozoflar kral, krallar filozof olmadıkça hiçbir şey iyiye gitmeyecektir.Platon

12. Asıl güzellik, bir olan varlıkta bulunur.Plotinos

13. Felsefe, ilkeler ya da ilk nedenler bilimidir.Aristoteles

14. Sadece tecrübe ile test edilmiş bir sistemi ampirik ve bilimsel kabul edebiliriz.K. Popper

15. Felsefe, mutlu bir yaşam sağlamak için tutarlı eylemsel bir sistemdir.Epikuros

16. Felsefe, inanılanın inanılmaya değer olup olmadığını araştırmaktır.Abelardus

17. Tanrıʼdır konusu, Tanrıʼnın tanıtlanmasıdır.Akinolu Thomas

18. Felsefe eleştiridir.Campanella

19. Felsefe, deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerine düşünmektir.F. Bacon

20. Felsefe, genelleştirilmiş bir matematiktir.Spinoza

21. Felsefe bir bilimdir ve felsefeyi kesin bir bilim yapmak için geometrik yöntemi me-tafiziğe uygulamak gerekir.

Descartes

Page 14: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

14

1. Birbirine anlamca yakın olan sözleri örnekteki gibi eşleştiriniz.

2. Felsefe tanımı kapsamına girmeyen sözleri ve bu sözleri söyleyen filozofları örnekteki gibieşleştiriniz.

3. Kendi felsefe tanımınızı noktalı yerlere yazınız.

..........................................................................................................................................................

................................................................................................................................................................

................................................................................................................................................................

................................................................................................................................................................

................................................................................................................................................................

7

.........

.........

.........

.........

.........

.........

17

.........

.........

.........

.........

.........

.........

FİLOZOFLAR

Platon

...........................

...........................

...........................

...........................

...........................

...........................

İFADELERİN KONUSU NO

Devlet yönetimi 11

........................... ...............

........................... ...............

........................... ...............

........................... ...............

........................... ...............

........................... ...............

Page 15: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

15

Aşağıdaki metni okuduktan sonra etkinlikleri yapınız.

1. Felsefenin temel problem alanları nelerdir? Aşağıdaki kutucuklara yazınız.

3. Felsefede aynı soru ve sorunlara neden farklı cevaplar verildiğini arkadaşlarınızla tartışınızve okuduğunuz metinden de yararlanarak noktalı yerlere yazınız.

..........................................................................................................................................................

..........................................................................................................................................................

2. Aşağıda verilen felsefe disiplinlerinin karşılarına 13. sayfadaki sözlerden ilgili olanlarınınnumaralarını yazınız.

FELSEFENİN ANLAMI

Felsefe; evreni, doğayı tanımaya dönük bilme ve anlama çabası olarak günümüze kadar gel-miştir. İyonya kıyıları da denen bugünkü Batı Anadoluʼda Thales (MÖ 624-MÖ 546), evrenin anamaddesinin ne olduğunu; arkhe problemini sorgular. Felsefe böylece sofistlere kadar doğayı sor-gulamayı temele almıştır. Sokrates öncesi dönemde sofistlerle birlikte felsefe, insanı ve toplumu dasorgulamaya başlamıştır.

“Felsefe nedir?” sorusuna cevap vermeden önce, onun günümüze kadar gelen serüvenindeçok çeşitli anlamlar içerdiğini belirtmemiz gerekir. Soruya dönecek olursak hemen ifade etmeliyiz ki“Şudur.” diye kesin ve net bir cevap veremeyiz. Ancak diyebiliriz ki felsefe tüm zamanlarda evrenianlama çabası olarak kabul edilir.

Felsefe terimi etimolojik olarak bilgeliği sevme (philia: sevgi, sophia: bilgi veya bilmek) anlamındakullanılmıştır. Genel olarak felsefe; varlık, bilgi, değer alanlarıyla ilgili soruları akla uygun ve eleştirelbiçimde değerlendirip evrenin varoluşunu anlama, açıklama çabası olarak görülebilir. Bu çabayı an-lamlı kılan da felsefenin ele aldığı problemi belli bir sistematik çerçevede bütün olarak incelemesidir.

Denilebilir ki felsefe, hiç kesintiye uğramayan bir düşünme etkinliğidir. Felsefe ele aldığı soruve sorunları akıl ve mantık ilkeleri çerçevesinde tutarlı bir bilgi olarak evrensel düzeyde ortak insanaklına sunar. Felsefe, verilen cevaplarla yetinmeyip yeni soru ve cevaplarla kendisini sürekli olarakyeniler. Felsefe, temel disiplinleri olan varlık, bilgi ve değer alanlarında sorgulamalar yapar.Bu etkinlikler, Whitehead (Vaytted, 1861-1947)ʼin adlandırmasıyla “düşünceler serüveni”olarak karşımıza çıkar.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

• Bilgi felsefesi (epistemoloji) ......................................• Ahlak felsefesi (etik) ......................................• Varlık felsefesi (ontoloji) ......................................• Siyaset felsefesi ......................................• Bilim felsefesi ......................................• Estetik ve sanat felsefesi ......................................• Din felsefesi ......................................

FELSEFE

.................. ....................................

Page 16: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

16

Aşağıdaki metni okuduktan sonra, filozofların felsefe ve hikmet hakkındaki görüşlerini ikigruba ayrılarak tartışınız. 17. sayfadaki etkinlikleri yapınız.

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

Kazanım: 2. Felsefe ve hikmet (bilgelik / sophia) arasında bağ kurar.

Süre: 1 ders saati

www.antalyainternethaber.com

FELSEFE VE HİKMET

FELSEFE HİKMET İLİŞKİSİ

Antik Yunanʼda sophos (hakim, bilge) “bilgileri kendisinde bulunduran hikmet sahibi kimse” ola-rak bilinirdi. Ancak insanın her şeyi bilemeyeceği gerçeği karşısında “sophos” kelimesi “philo” söz-cüğü ile birleştirilerek hikmeti arayan / seven anlamına gelen “filozof (philosophia)”a dönüştürüldü.İlk defa Pythagoras (Pisagor, MÖ 580-500)ʼun kullandığı bu kavram ondan sonra yaygınlaşmayabaşladı. Sokrates de kendisini bilgici (sofist) olarak değil, filozof (bilgi seven) olarak tanıtmıştır.

İslamiyet, Hz. Muhammed (571 - 632) ile yayılmaya başladıktan sonra yeni dinin ayrıntıları ara-sında “hikmet bilgisi” de önemli bir yer bulmaya başladı. Müslümanlar çeviri faaliyetleriyle 7. yüzyıl-dan itibaren felsefi eserleri Arapçaya tercüme ederken “filozof” sözcüğünü “feylesof” ve bazen de“hakim” olarak çeviriyorlardı. Hakim (filozof) ve hikmet (felsefe) arasında bazı farklılıklar olmaklaberaber, anlam ve işlev bakımından bu iki sözcüğün birbirine çok yakın anlamlar içerdiği bir ger-çektir.

FELSEFEYE BAKIŞFELSEFE İLE BAKIŞ

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Sorular

• Görseldeki insan neler düşünüyor olabilir?

• Evren, insan ve hakikat arasında nasıl bir ilişki vardır?

Page 17: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

17

Bazı filozoflar felsefenin sadece insan aklına dayandığını, hikmetin ise vahiy gibi ilahî bir kay-nağının olduğunu iddia etmişlerdir.

Genel olarak İslam filozofları ise felsefe ve hikmet kavramlarını aynı anlamda kullanmışlardır.

İbni Sina (980-1037)ʼya göre felsefenin veya hikmetin amacı nesnelerin hakikatlerine bir insanınulaşabileceği kadar bilmesidir.

Gazali (1058 - 1111)ʼye göre hikmet, insani aklın elde edebileceği bilginin kesin ve gerçek delil-lere – ilahi kaynağa – dayandırılarak elde edilmesidir.

El Kindi (801 - 866/873)ʼye göre felsefe (hikmet), değer ve mertebe yönünden sanatların en üs-tünüdür. Felsefe, varlığın hakikatını insanın gücü ölçüsünde bilmesidir.

İbni Rüşd (1126 - 1198)ʼe göre din ile felsefe bir gerçeğin iki ayrı izah tarzıdır.

1. Antik Yunanʼda sophos kavramının kazandığı yeni anlamı kutucuğa, bu anlamın kullanılma ge-rekçesini de noktalı yerlere yazınız.

Kullanılma Gerekçesi

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

2. İslam filozoflarının felsefeden çok hikmet kavramına önem verdiklerini söyleyebilir miyiz?Niçin? Noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

3. Antik Yunanʼdaki “hakim” ile günümüzdeki “düşünür” kavramları arasındaki benzerlik vefarklılıkları ilgili kutucuklara yazınız.

Sophos

Benzerlikler Farklılıklar

Page 18: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

18

Aşağıdaki İnternet haberlerini okuduktan sonra soruları cevaplayınız.

Kazanım: 4. Felsefenin soruları, disiplinleri hakkında bilgi sahibi olur.

Süre: 2 ders saati

FELSEFENİN TEMEL KONULARI NELERDİR?

Birinci Uluslararası Felsefe Kongresi “Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik”

14 Ekim 2010 - 16 Ekim 2010Uludağ Üniversitesi Kongre Merkezi, Rektörlük Salonları, Merinos Kongre Merkezi, Ördekli

Hamamı Kültür Merkezi, Tayyare Kültür Merkezi, Konak Kültür Merkezi, TÜBİTAK Fuar ve Kon-gre Merkezi

Kongre, bir devletin yurttaşlarıyla ilişkisinde veya devletler ve kültürler arası ilişkilerde birçok ki-şinin kafasını kurcalayan, üzerinde çok konuşulan ve tartışılan ama bir mutabakatın sağlanamadığı“eşitlik, özgürlük ve kardeşlik” kavramlarını ele almaktadır. Bugün, herkesin dilinden düşürmediği bukavramlar genelde bağlamından kopuk bir şekilde ele alınmakta ve farklı şekillerde içeriklendirilmek-tedir. Ancak, dünyamızda ama özellikle - Kafkaslar ve Ortadoğu olmak üzere- bölgemizde yaşananlarbu kavramlar üzerine daha geniş kapsamlı düşünmeyi gerekli kılmaktadır. Bunu yaparken en önemlidayanak noktası felsefi bir donanımla şekillenmiş bir bakıştır. Ancak felsefi bir bakışın yanında farklıdisiplinlerden bakışların da katkısını göz ardı etmediğimiz için kongreyi disiplinler arası bir zemindedüzenlemeyi uygun bulduk.

www.tumkongreler.com

1. Ulusal Uygulamalı Etik Kongresi Kongre Programı12 Kasım 2011, Pazartesi

1. ULUSAL UYGULAMALI ETİK KONGRESİ12-13 KASIM 2001

ODTÜ KÜLTÜR VE KONGRE MERKEZİDÜZENLEYEN

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜAmaç1. Ulusal Uygulamalı Etik Kongresi tüm mesleklerden düşünürlerimizin toplumsal yaşamımıza

ilişkin etik sorunları olanaklı en geniş katılımla tartışmalarını sağlamayı ve böylece bir değer bilgisibirikimi yaratmayı amaçlamaktadır.

Konularİş, siyaset, medya, bilim, tıp, teknoloji, mühendislik, çevre, kamu yönetimi, eğitim, öğretim, ilahiyat

ve tüm diğer alanlarda etik sorunlar ve tartışmalar. Uygulamalı Etik: Değer Kuramları ve Uygulama;Etikte Uslamlama.

OturumlarEtik Nedir? Uygulamalı Etik Nedir? Etik: Kendi ve Öteki. Değer Kuramları ve Uygulama. Söylem

ve Etik. Medyada Etik Sorunlar. Kamu Karşısında Etik Sorumluluklar. İş Etiği. Tıp Etiği. Bilimde ve Tek-nolojide Etik. Çevre Etiği. Kurumlarda Etik Sorunlar. Etikte Eleştirel Uslamlama vb.

www.phil.metu.edu.tr

FELSEFE İLE BAKIŞ

Page 19: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

19

Felsefe; varlık, ahlak, bilgi, güzellik, din, bilim, siyaset, insan, doğa gibi konularla ilgilenmiş ve bu ko-nulara ilişkin sorulara cevaplar bulmaya çalışmıştır. Bu çaba sonucunda belli başlı felsefe disiplinleri or-taya çıkmıştır.

Aşağıda (19 ve 20. sayfalar) filozofların düşüncelerini yansıtan yedi metin ve iki tabloda (21.sayfa) felsefe disiplinleri ile bu disiplinlere ait temel sorular yer almaktadır. Metinleri ve tablolarıinceledikten sonra soruları cevaplayıp etkinlikleri yapınız.

FİLOZOFLAR VE FELSEFENİN TEMEL DİSİPLİNLERİ

1. Metin: Elealı Zenon (MÖ 490-430) ve Hareketin Yokluğu

Zenonʼun hareketin gerçekliğine yaptığı eleştiri için verdiği örneklerden biri Aşil paradoksudur.Bu paradoks, zamanın hızlı koşucusu ile kaplumbağanın yarışmasını varsayan hikâyedir. Aşil, yarışakendisinden önce başlaması için kaplumbağaya izin verir. Bir müddet sonra da kendisi yarışa başlarancak açılan arayı kapatmak zorundadır. Bunun için Aşil, kaplumbağanın koştuğu mesafenin yarısınıve onunda yarısını koşmak zorundadır. Bu yarılar hiç bitmeyecektir. Aşil, koşarken kaplumbağa dabelli bir yol katetmiştir. Aşil, kaplumbağanın geride bıraktığı mesafeyi koşmak için yeniden bir zamanaihtiyaç duyar. Aşil, hiçbir zaman kaplumbağaya yetişemeyecektir. Bu böylece sürüp gider.

Zenon, paradoks olarak sunduğu bu hikâye kanıtı ile uzay ve zamanın sonsuz bölünebileceğitezinin içinde taşıdığı çelişkileri ve hareketin yokluğunu anlatır.

2. Metin: Bertrant Russell (Bertrant Rasıl, 1872-1970) ve Realite Teorisi

Çok yönlü bir filozof oluşuyla bilinen ve kendi sistemini geliştiren Russell, fizik dünyanın asıllarıolarak atomları görmemekteydi. O, Einstein (Aynştayn)ʼın etkisi ile “olaylar”ın son birimler olduğunudüşünüyordu. Russell, maddeyi olayların bir araya toplandığı bir biçim olarak görüyor ve maddeiçin mutlak olan (değişmeyen) bir şeyin bulunmadığını söylüyordu.

Felsefe Kongresi Bu Yıl “Akdeniz”deydi.Türkiye Felsefe Öğrencileri Birliği Kongresi (TÜFÖB)ʼne bu

yıl Akdeniz Üniversitesi ev sahipliği yaptı.

Kongre, 2000 yılından bu yana her sene farklı bir üniversi-tede yapılıyor ve Türkiyeʼdeki bütün felsefe öğrencilerini biraraya getiriyor. Kongrede öğrenciler yaptıkları sunum, konuşmave benzeri uygulamalarla bakış açılarını onlarca kişi ile pay-laşma fırsatı buluyorlar.

www.haberler.com

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Sorular

• Felsefe kongrelerini kimler hangi konularda düzenleyebilmektedir?

• Bu tür kongrelere neden gereksinim duyulmaktadır?

• Size göre hangi konularda felsefe kongreleri yapılabilir?

Page 20: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

20

3. Metin: Farabi (870-950) ve Erdemli Şehir

Farabi, Medinetül Fazıla (Erdemli Şehir) adlı eseriyle İslam dünyasında siyaset felsefesinin en

önemli temsilcisi olarak bilinir. Ona göre mutlu bir toplum, erdemli insanlardan oluşur ve erdemli

şehrin başkanının da on iki tane özelliği olmalıdır. Farabiʼye göre başkan bir peygamber veya onun

vekili ya da fizolof olmalıdır ki o etkin akıl ile bağ kurabilsin. Bu başkan sağlam ve sağlıklı bir vücuda,

kuvvetli bir hafızaya, keskin bir zekâya, üstün bir kavrayışa, öğrenme ve öğretme özelliğine sahip

olmalı, güzel konuşmalı, doğruluğu sevmeli, yalandan nefret etmeli, eğlence ve mala düşkün ol-

mamalıdır. Ayrıca başkan uyanık olmalıdır.

Farabi, bu özellikleri taşıyan bir başkanın zor bulunabileceğini dikkate alarak onun yerine ikinci

başkanın filozof olmakla birlikte altı özelliğe sahip olması gerektiğini söyler. Böylece Farabi daha

gerçekçi bir yaklaşımla sorunu çözmüş olmaktadır.

4. Metin: Benedetto Croce (Benedetto Kroçe, 1866 - 1952) ve Sanat

Croce sezginin, bize sanatı tanıtan ve ona ışık tutan özel bir yönü olduğunu; gerçeğin anlatıl-

masında aracılık ettiğini düşünüyordu. Ona göre sanat eseri, sanatçısının sezgi marifetiyle ortaya

çıkan düşüncesinin somutlaşmış hâlidir. Croceʼye göre sanatın ilimden önce ve ondan değerli olu-

şunun nedeni, alanının daha geniş ve gerçeğin büyük ölçüde açık bir görüntüsünü bize vermesidir.

Bu yönüyle sanat eseri manevi bir yaratma, sanat ise evrensel bir faaliyettir.

5. Metin: Jeremy Behtham (Ceremi Bentam, 1748-1832) ve Mutluluk

Faydacılığın ilk temsilcisi ve kendini varolan hukuk ile toplum dizgelerini eleştirmeye adamış

bir filozof olan Bentham, ahlaki eylemin ölçütünü çok sayıda insanın mutluluğunda görür. Ona göre

“en çok sayıda insana ve olabildiğince yüksek düzeyde mutluluk” ahlakın temel ilkesidir. Bu ilke ki-

şinin davranışını düzenler. Birey çok sayıda insana mümkün olduğu kadar çok mutluluğu sağlaya-

cak oranda davranışta bulunmalıdır. Bu ilke hem kişiye hem de olabildiği kadar çok insana mutluluk

getirecektir.

6. Metin: Rene Descartes (Röne Dekart, 1596-1650) ve Metodik Şüphecilik

Düşünceleriyle çağdaş felsefenin, modern rasyonalizmin ve analitik geometrinin kurucusu sa-

yılan Descartes, gördüğü, duyduğu, öğrendiği ve inandığı bütün bilgilerden şüphe duymaya başlar.

Ancak o bir şeyden emindir, o da şüphe ediyor oluşudur. “Mademki herşeyden şüphe ediyorum,

öyleyse düşünüyorum; mademki düşünüyorum, öyleyse varım.” diyen Descartes, bilgiye sağlam

bir temel bulmuş ve doğru bilgiyi ortaya çıkarmış olmaktaydı. Onun şüpheyi temel alan bu yönte-

mine “metodik şüphecilik” denilmektedir.

7. Metin: İbni Sina (980 - 1037) ve Evrenin Yaratılışı

İbni Sinaʼya göre yaratma Allahʼın kendi zatını idrak etmesi şeklinde tanımlanır. İbni

Sinaʼya göre Allah, zatiyle vacip (zorunlu)tir ve ona hiçbir şey ortaklıkta bulunamaz. Külli

ve cüzi (tümel ve tikel) alanın da âlimidir, her şeyi bilir.

Page 21: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

21

Tablo 1: Felsefe disiplinleri Tablo 2: Filozofların cevap aradıkları sorular

1. Filozoflara ait metinlerde hangi filozofun görüşü daha çok ilginizi çekmiştir? Niçin?

2. Filozoflara ait hangi metin hangi felsefe disipliniyle ilgili olabilir? Arkadaşlarınızla tartışarakmetinlerle felsefe disiplinlerini örnekteki gibi eşleştiriniz.

Filozof ve metni

• Elealı Zenon ve Hareketin Yokluğu

• Bertrand Russell ve Realite Teorisi

• Farabi ve Erdemli Şehir

• Benedetto Croce ve Sanat

• Jeremy Bentham ve Mutluluk

• Rene Descartes ve Metodik Şüphecilik

• İbni Sina ve Evrenin Yaratılışı

Felsefe Disiplinleri

• Bilgi felsefesi

• Ahlak felsefesi

• Sanat felsefesi

• Din felsefesi

• Siyaset felsefesi

• Varlık felsefesi

• Bilim felsefesi

• İnsan eylemlerinde özgür müdür?

• İyi nedir, kötü nedir?

• Vicdan nedir?

• Mutluluğun kaynağı nedir?

• Bilgi nedir?

• Bilginin kaynağı nedir?

• Doğru bilgiyi elde etmek mümkün müdür?

• Güzel nedir?

• Estetik yargılar ne tür yargılardır?

• Hoş - yüce ilişkisi nedir?

• Bilimsel yöntem nedir? Aşamaları nelerdir?

• Bilimin değeri nedir?

• Varlık nedir?

• Varlık tek midir, çok mudur?

• Varlık sonlu mudur, sonsuz mudur?

• Tanrı var mıdır, yok mudur?

• Dinsel yargıların kaynağı nedir?

• İdeal bir yönetim biçimi var mıdır?

• Egemenliğin kaynağı nedir?

• Sivil toplum ne anlama gelir?

• Bilgi Felsefesi

• Varlık Felsefesi

• Ahlak Felsefesi

• Sanat Felsefesi

• Din Felsefesi

• Siyaset Felsefesi

• Bilim Felsefesi

Page 22: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

22

3. Aşağıdaki tabloda verilen soruların karşısına ilgili oldukları disiplin isimlerini yazınız.

Size göre insanlık tarihsel süreçte felsefenin birikiminden yararlanmış mıdır? Tartışınız ve öneçıkan görüşleri maddeler hâlinde aşağıya yazınız.

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

Sorular Disiplinler

• İnsan eylemlerinde özgür müdür?• İyi nedir?

..............................................................................

• Bilimin değeri nedir?• Bilimsel yöntem nedir?

..............................................................................

• Bilgi nedir?• Bilginin kaynağı nedir?

..............................................................................

• Tanrı var mıdır, yok mudur?• Dinsel yargıların kaynağı nedir?

..............................................................................

• Varlık tek midir, çok mudur?• Varlık sonlu mudur, sonsuz mudur?

..............................................................................

• İdeal bir yönetim biçimi var mıdır?• Egemenliğin kaynağı nedir?

..............................................................................

• Estetik yargılar ne tür yargılardır?• Hoş - yüce ilişkisi nedir?

..............................................................................

Geçmişten Geleceğe Felsefenin İşlevi

Felsefe denildiğinde, akla İlk Çağdan günümüze varlık, bilgi, değer vb. alanlara dair bütünlükçübir yaklaşımla sorgulama etkinliği gelir. Bu alanlara ait sorulan sorulara verilen cevaplarla yetinil-memiştir. Tarihsel süreçte filozoflar tarafından oluşturulan özgün fikirler, farklı perspektifler aracılı-ğıyla ortaya konulmuştur.

İlk Çağda filozofların var olanı anlama istekleri, var olanın mahiyetini araştırma çabaları ilkmadde (arkhe) sorunuyla karşılaşmalarına ve bu sorunu çözme yolunda adım atmalarına nedenolmuştur. Orta Çağda felsefe, Hristiyanlık dogmalarının rasyonelleştirilmesinde araç işlevi görmüştür.Yeni Çağla beraber felsefe, yeni fikir akımları ve yaklaşımlarının zihinsel alt yapısının oluşturulma-sında ve temellendirilmesinde işlevselliğini sürdürmüştür. Bu süreç içerisinde felsefenin tüm disip-linlerinde (etik, estetik, ontoloji, bilgi, bilim, din, siyaset vb.) hareket ettirici etken, merak itkisi ileoluşan bilme isteğidir. İnsanlığın uzun öyküsünde felsefeyi işlevsel kılan, yoğun düşünsel birçabanın sonucunda oluşmuş hemen hemen her alana ait devasa bilgi yığınları ve insanlığınyararıdır.

4. Aşağıdaki metni okuyup, soruyu cevaplayınız.

Page 23: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

23

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Kazanım: 5. Felsefi düşüncenin niteliklerini fark eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki metni okuyunuz, görselleri inceleyiniz ve soruları cevaplayınız. Yönergeleri takipederek etkinlikleri yapınız.

FELSEFİ DÜŞÜNCENİN TEMEL NİTELİK-LERİ

Felsefe, soru sorma tekniğine sıkı sıkıyabağlı etkinlikler geleneğidir. Verilen cevaplar sonolmaktan öte yeni başlangıçlar için iyi gerekçe-lerdir. Felsefede sorgulamaya dönük şüpheduyma ve merak güdüsüyle sorunu çözmek yada cevap vermekten çok yeni bir sorun alanına

FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ

FELSEFE İLE BAKIŞ

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Sorular

• Karikatürdeki insanların düşünceleri hangi kavramlarla ifade edilebilir?

• Görseldeki kapının arkasında ne olabilir?

www.capsverlan.com www.derindusunce.org

www.e-psikiyatri.com

Page 24: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

24

1. Metinde felsefenin hangi özelliklerinden bahsedilmektedir? Söyleyiniz.

2. Metinde geçen - aşağıda tekrar ettiğimiz - soruların felsefedeki temellendirme ile bağını ku-runuz. Sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

• Ben kimim? • Bütün bunlar nedir? • Varlık var mıdır?

3. Sınıf beş gruba bölünür. Her grup felsefi düşüncenin niteliklerinden birini beyin fırtınası yo-luyla irdeler. Gruplar ürettikleri bilgileri sınıfta paylaşırlar.

4. Aşağıdaki tabloda bazı sorular ve felsefenin temel nitelikleri yer almaktadır. Bu sorulardanfelsefi olanları felsefenin ilgili niteliği ile eşleştiriniz.

Etkinlik sonunda neler öğrendiğinizi, değerlendirmelerinizi aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

işaret etmek daha değerlidir. Öznellik, felsefi bilgide tutarlı olma ile özgünbir yapıya bürünür. Felsefenin eleştirel özelliği ile (kendine veri olarak al-dığı) her türden düşünceyi aklın süzgecinden geçirdiği açıktır.

“Ben kimim?”, “Bütün bunlar nedir?”, “Varlık var mıdır?” gibi bir çırpıdazihnimizde oluşan sorular başka diğer soruları kaçınılmaz biçimde tetiklerve farklı düşüncelerin iklimlerinde alabildiğine keyifli felsefi yolculuklaryapmamızı sağlar.

Felsefe; toplum, tarih, bilim vb. insanı doğrudan ya da dolaylı ola-rak ilgilendiren her alanda yapılabilir. Ancak yapılan felsefe tutarlı ol-malıdır. Tutarlı olmak nedir? Tutarlı olmak, akıl ilkelerine uygun, kendiiçinde çelişki barındırmayan önermeler, bilgiler ortaya koymaktır. Fel-sefede öne sürülen iddiaların temellendirilmesi gerekir. Temellen-dirme iddialarının gerçeklerini, dayanaklarını tutarlı önermelerlegöstermek demektir. Kısaca bir satır önce “ak” dediğimize sonra“kara” demeksizin savunduğumuz, eleştirdiğimiz, ürettiğimiz felsefeadına her ne olursa olsun sağlam dayanaklar oluşturmak ve onun üzerine felsefi düşünce-lerimizi inşa etmektir.

• Sorgulama

• Şüphe duyma

• Merak etme

• Eleştirme

• Öznellik

• İnsan nasıl mutlu olur?

• Yıldızlar ısı ve ışık kaynağı mıdırlar?

• İdeal yönetim biçimi var mıdır?

• Bugün hava sıcak olacak mı?

• Evren sonlu mu, sonsuz mudur?

• Bilgilerimizin doğruluğundan emin olabilir miyiz?

• Bilimsel yargılar en önemli yargılar mıdır?

• Sütlü tatlılar daha mı sağlıklıdır?

Page 25: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

25

Aşağıdaki görselleri ve görsellerin altındaki yazıları inceleyip soruları cevaplayınız.

www.afsinagcasar.com

Hangi yöne gitmeliyim acaba?

www.photoshopmagazin.com

Kalabalıklar için geniş merdivenler ve meydan

www.estanbul.com

Çıkmaya nereden başlasam?

Kazanım: 6. Felsefede tutarlılığın önemini fark eder.Süre: 1 ders saati

FELSEFE VE TUTARLI DÜŞÜNME

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Üstteki iki görsel arasında nasıl bir ilişki vardır?

• Büyük görsel ve altındaki yazı arasında bir tutarsızlık var mıdır?

Page 26: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

26

1. Tutarlı olmak için neden doğruluk yeterli değildir? Düşüncelerinizi yazınız.

...........................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

2. Aşağıda verilen iki farklı önermeyi tutarlılık açısından değerlendiriniz. Düşüncelerinizi nok-talı yerlere yazarak sınıfla paylaşınız.

• Su deniz seviyesinde 100°C ta kaynar.

• Hayvanseverler Cemiyeti üyesi, önüne çıkan kediye tekme attı fakat isabet ettiremedi.

...........................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

3. Filozofların aynı sorulara farklı cevaplar vermiş olmaları onları neden tutarsız kılmaz? Sı-nıfça tartışınız.

Aşağıdaki metni ve düşünürlere ait bilgileri (sayfa 27) okuyup soruları cevaplayınız.

FELSEFE VE TUTARLI DÜŞÜNME

Felsefede tutarlılık, ortaya konulan düşüncelerin kendi içinde çelişki taşımaması, önceki ve son-

raki bilgiler arasında mantıksal bağın kurulabilmesidir. Felsefe tarihinde filozofların aynı sorulara

farklı cevaplar vermiş olmaları felsefenin öznel bilgi oluşundan kaynaklanır. Yeterki filozofa ait dü-

şünce kendi içinde mantıksal tutarlılık ve sistemli bir bütünlük sağlasın, o bilgi tutarlıdır. Her filozofun

aynı soruyu kendi bakış açısına göre farklı biçimde cevaplandırması ve bu farklı düşüncelerin hep-

sinin felsefe içerisinde yer alması doğaldır. Çünkü felsefede tek bir doğru yoktur. O hâlde yapısal

bütünlüğü bozulmadan dile getirilen her anlamlı düşünce - kendi kendini yadsımayacak bilgiler içer-

diği sürece - tutarlı olacaktır. Örneğin Hegel (1770 - 1831)ʼin diyalektiği (diyalektik idealizm) ile Marx

(Marks, 1818-1883)ʼın diyalektiği (diyalektik materyalizm) birbirini reddeden iki ayrı yaklaşım biçimi

olmasına rağmen, her iki filozofun düşüncelerinin kendi iç mantıksal yapısına bakarak her ikisini de

tutarlı felsefi görüş olarak kabul ederiz.

Felsefedeki önermeler, bilimsel önermelerde olduğu gibi doğrulanabilen veya yanlışlanabilen -

test edilen - önermeler olmadığı için bu önermelerin sadece iç yapıları mantıksal dene-

timden geçer ve buna göre tutarlılıkları belirlenir.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 27: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

27

Hegel felsefesinde diyalektik, bir yöntem olarak; tez - antitez - sen-tez biçiminde, idealist kuramsal açıklamayla ortaya konulur. Buna görediyalektik, Mutlak Fikirʼin tez-antitez-sentez diyalektik üçlü hareketiylegerçekleşmesi ve bunun bu şekilde anlaşılması yöntemi olarak değer-lendirilir. Hegel, düşüncenin hareketinden sezinlediği diyalektiği, evreninhareketine yöneltmiştir. Çünkü Hegel, evreni “maddeleşmiş bir fikir” ola-rak görmüştür. Başka bir açıdan Hegelʼe göre düşünce ve varlık özdeş-tirler.

Burada diyalektik, bütün düşüncenin ve varlığın gelişim sürecidir.Georg WilhelmFriedrich Hegel

“Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil,onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam süreci, yani dü-şünme süreci – Hegel bunu “fikir (idea)” adı altında bağımsız bir özneyedönüştürür – gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup gerçek dünya, yal-nızca “fikir”in dışsal ve görüngüsel (phenomenal) biçimidir. Benim için iseHegelʼin tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve dü-şünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir.”

Karl Heinrich Marx

Yukarıdaki filozofların aynı temel kavram (diyalektik) ile yöntemden hareketle farklı ve birbiriniyadsıyan görüşlere varmış olmaları onları neden tutarsız kılmaz? Düşüncelerinizi temellendirereknoktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

Page 28: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

28

Kazanım: 7. Hayatın anlamlandırılmasında felsefenin rolünü sorgular.Süre: 1 ders saati

FELSEFE VE YAŞAM

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.itusozluk.com Neden buradayım?

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

FELSEFE VE YAŞAM“Evrende yerküremizin dışında bir yaşam alanı var mıdır?” sorusu gizemini koruyarak günümüze

kadar gelmiştir. Sorunun cevabını vermeden önce şunu diyebiliriz: “Dünya, insanlığın yegâne ya-şadığı yer olarak tüm yaşamlara ev sahipliği yapmaktadır.”

Eğer ileride uzay fiziği bilgileri bizlere uzayın derinliklerinde yaşama dair kesin kanıtlar sunarsaancak o zaman değerlendirebileceğimiz bir durum ortaya çıkmış olur. Çoğu insanı bu bilgi ilgilen-dirmeyebilir. Ancak (uzay bilgisi dışında) şu sorular insanlık tarihi boyunca hiç önemini yitirmedensorulmuş ve hemen hemen herkesi ilgilendirmiş olan sorulardır. Varlık nedir? Bilgi nedir? Doğrunedir? Doğru bilgi mümkün müdür? Ölüm bir son mudur? Ölümden sonra yaşam var mıdır? Neredengeldik, nereye gideceğiz? Bu ve benzeri sorular çoğaltılabilir. Fakat hiçbir zaman onlara bilimselbilgi türünden kesin cevaplar verilemez. Çünkü bunlar metafizik ve dinî bilgi türünde cevapları olanfelsefi ya da metafizik soru tipleridir. Fakat insanlığın sormaktan, merak etmekten ve cevap ara-maktan kaçınamadığı soru tipleridir. İşte bu soruları felsefe alanı ve felsefenin işlevselliği ile değer-lendirebiliriz. Evreni, insanı, yaşamı “niçiniyle birlikte” bütünlükçü bir bakış açısıyla sorgulamaktamamıyla felsefenin işidir. Örneğin, “Evren nasıl var oldu?” sorusuna karşılık Descar-tesʼin “... Beni aldatmayacak mükemmel bir varlık olmalı.” yargısına ulaşmasını sağlayanfelsefi yaklaşımlardır.

FELSEFE İLE BAKIŞ

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Sorular

• Yaşamın anlamını hiç düşündünüz mü?

• “Yaşamın anlamı felsefeyle bilinir.” sözü size ne ifade etmektedir?

Page 29: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

29

1. Yaşamımızda felsefenin rolü nedir? Tartışınız.

• Tartışma sonunda kabul gören / öne çıkan görüşleri aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

2. İnsanlar neden bilimin cevapladığı sorularla yetinmeyip felsefenin sorularına (metafizik vb.)cevap ararlar? Düşününüz.

• Sınıf üçerli ya da beşerli gruplara ayrılır. Beyin fırtınası yöntemiyle öne çıkan görüşler tahtaya yazılırve sınıfça değerlendirilir.

Sokratesʼin “hayatın anlamına, felsefi sorulara ve bu soruların cevaplarına dair” örneklerinyer aldığı aşağıdaki diyalogları okuyup soruları cevaplayınız.

Sokratesʼin Galukon Diyaloğuʼndan bir kesit: Belki arayıp bir adamı buluruz da bu adam bize iyive kötü hayatları ayırt etme gücünü ve bilgisini kazandırır. İşte Galukon, insan için en zor an, bir seçmeanıdır. O zaman belki bütün bu yolların hangilerini birleştirip hangilerini ayırarak yaşarken hangilerininbize ne hayrı olacağını hesaplayarak her yerde ve her zaman mümkün olan en iyi hayatı seçebiliriz. Öylebir adam bulursak öğrenelim ondan güzelliğin, yoksullukla zenginliğin, şu ya da bu yakınlıkla ne türlü bir-leşmesinden iyilik ya da kötülük çıkacağını. Bütün bunları düşünür, ruhun aslını da göz önünde tutarsakhayatların iyisiyle kötüsünü ayırt edebiliriz. İyisi derken başka her şeyi bir yana atıp ruhu daha iyi edecekhayatı anlarız. Kötüsü derken de ruhu daha kötü edecek hayatı... Çünkü yaşarken de öldükten sonra daböyle bir seçmeden ne çok iyilik göreceğimizi biliyoruz artık. Bu inanç, çelik gibi sert olmalı içimizde. Öyleolmalı ki orada para hırsı ve o cinsten kötülükler gözlerimizi kamaştırmasın.”

Kriton Diyaloğuʼndan bir kesit: “Bilirim ki benim gibi bir adamı öldürmekle beni değil, kendinizi ce-zalandırıyorsunuz. Ben size Tanrıʼnın bir vergisiyim. Beni mahkûm etmekle Tanrıʼya karşı bir günah işle-meyiniz dediğim zaman, kendimi değil, sadece sizi düşünüyorum... Ey Atinalılar, ben bu dünyada olduğugibi öbür dünyada da bilgeliği araştırmakta devam edeceğim. Kimin bilgili, kimin bilgisiz olduğunu dahaiyi öğreneceğim. Hem orada bu araştırmalar yüzünden ölüme mahkûm edilmek tehlikesi de yok.”

1. Sokrates, Galukan Diyaloğuʼnda bir filozof olarak hayatı nasıl yorumlamaktadır? Buna sor-gulama diyebilir miyiz? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

2. Sokratesʼin Kriton Diyaloğuʼnda yaşama dair söylevini – düşünce kutusundaki biyografi-siyle ilgili bilgileri de göz önünde bulundurarak – “tutarlılık ve erdem” kavramları çerçevesindedeğerlendirip düşüncelerinizi aşağıya yazınız, yazdıklarınızı sınıfla paylaşınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

Sokrates yaşadığı toplumun düzenini bozduğu, insanları yoldan çıkardığı,Atinaʼnın tanrılarına – çok sayıda tanrının olmasının mantıksız olacağı gerek-çesiyle – karşı çıktığı için idama mahkûm edilir. Öğrencileri tarafından yapılankaçırılma teklifini erdemli ve tutarlı olmak adına reddeder.

Düşünme Kutusu

Page 30: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

30

Kazanım: 8. Felsefe açısından dilin önemini kavrar.

Süre: 1 ders saati

FELSEFE VE DİL

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Dil ve iletişim açısından görselleri sıralamak gerekirse nasıl sıralarsınız? Niçin?

• Dil ile felsefe arasında ilişki kurulabilir mi?

• Ortak bir dil kullanmamıza rağmen neden bir kavramdan farklı anlamlar çıkarırız? Düşünceleriniziarkadaşlarınızla paylaşınız.

Page 31: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

31

Aşağıdaki metinleri okuduktan sonra soruları cevaplayıp etkinlikleri yapınız.

FELSEFE, DİL VE KAVRAM AĞI

Dil, farklı türdeki yapıp etmelerimizi ifade etme aracıdır. Her dil kendine özgü sembolleri kullanır:müzik, notaları; resim, çizgi, gölge ve ışığı; şairler sözcükleri. Felsefe yapmak için filozoflar da –şairler gibi – sözcük, kavram ve terimleri kullanırlar. Elbette bunlar zihinsel bir düzenleme aşama-sından sonra felsefi cümleleri oluştururlar.

Filozof kendine özgü bir üslupla dil oluşturabilir. Felsefi cümlelerde anlatılmak istenenleri, üslupve dili tanıdığımız ölçüde anlamamız kolay olur. Felsefi metinlerde oluşturulan anlam bütünlüğü, fi-lozofun yeteneğine bağlı olarak ürettiği kavramlar ağı silsilesiyle görünür ve anlaşılır kılınır. Dilinkendisine özgü oluşum sürecinin başlangıcını, kavram üretme ve genel kavramsal an-lamlar bütünlüğüne ulaşma ya da kavramlar ağı oluşturulması olarak anlayabiliriz.

DİL VE ANLAM, ANLAMA VE İLETİŞİM“Beni yanlış anladın.”, “Her şeyi anlatamadık.” türünden serzenişlerle gündelik hayatınızda sıkça

karşılaşmışsınızdır. Hayatı kimi zaman bizim için çekilmez kılan anlam ve anlama sorunlarıdır. Herinsan iletişimde zihninden geçenleri karşısındakine tam olarak yansıtamayabilir ya da karşısındakiyansıtılanları tam olarak anlamayabilir. Her iki durumda da karşımıza bir anlam ve anlamlandırmasorunu çıkar.

Dil, kısaca ifade etmek gerekirse bir uzlaşma ve uzlaşımın taraflarca kabulüdür. Yaşayan canlıbir kategoridir. Gelenek, görenek, tarihsel birikim, gelişim süreci de bizlere, oluşturulan uzlaşımıanlatır. Örnek vermek gerekirse “Bugün hava yağışlıdır.” önermesinin bildirdiği yargıyı hepimiz an-larız: Bugün yağmur veya kar yağmıştır. Bu örnek bize dilin en basit uzlaşılmış anlamını vermektedir.Örnekleri daha karmaşık olanlarına doğru çoğaltabiliriz. Uzmanlık alanlarına ait dillerin anlamlarıgittikçe karmaşıklaşır, anlayıcı kitle de neredeyse doğrusal olarak azalır ve kendi uzmanlarıyla sınırlıhâle gelir.

Bütün anlam ve anlamlandırmalar – sözcük, önerme, cümle ya da paragraf – uzlaşımın ürünü-dür.

İletişim bu uzun sürecin sonunda ortaya çıkan iletmek için söz, yazı veyahut herhangibir sembolik dil yoluyla verilmek, gönderilmek istenen mesajın, haberin tek yönlü iletmek-ten; çift yönlü iletişime geçişin de başlangıcını oluşturur.

1. “Dil, objelerin zihnimizdeki karşılıklarından (kavram ve terimlerden) oluşmuştur.” yargısınakatılıp katılmadığınızı nedenleriyle birlikte noktalı yerlere yazınız.

EVET HAYIR................................................................ .......................................................................................................................... ..........................................................2. Filozof için kavramlar ağı oluşturmak neden önemlidir? Düşüncelerinizi sınıfla paylaşınız.3. Dil neden uzlaşımın ürünü olmak zorundadır? Düşüncelerinizi kısaca ifade ediniz.4. Basit uzlaşım örneği olan iki önerme (cümle) bularak aşağıya yazınız...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................5. Felsefe açısından dilin önemini anlatan kısa bir paragraf yazınız....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

FELSEFEYE DÜŞÜNME

Page 32: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

32

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Felsefe nedir?

2. Felsefede tutarlılık neden önemlidir?

3. Felsefe ve hikmet arasında nasıl bir ilişki vardır?

4. Geçmişten geleceğe felsefenin işleviyle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

5. Bir felsefe sorusu yazınız.

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Felsefe bilgisinin özelliklerinden birisi de ............................................... olmasıdır.

2. İyi, kötü gibi kavramların yer aldığı alana ................................................ felsefesi denir.

3. Güzel, çirkin kavramları ile ..................................................................... felsefesi ilgilenir.

4. Doğruluk, yanlışlık sorunları ......................................................... felsefesinin içerisinde ele alınır.

5. Tabiatla ilgili olan olay ve olgular ............................................................. felsefesi içinde yer alır.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. Felsefe hiç kesintiye uğramayan bir bilgi dalı ya da düşünce etkinliğidir. (....)

2. Felsefede sorulardan çok cevaplar önemlidir. (....)

3. Temellendirme, ileri sürülen görüş için dayanak oluşturmaktır. (....)

4. Filozof kelimesi, philo ve sophia kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve bilgi sever

anlamına gelir. (....)

5. Felsefe insan yaşamının hiçbir problemiyle ilgilenmez. (....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Aşağıdakilerden hangisi felsefe disiplinlerinden biri değildir?

A) Etik B) Estetik C) Metafizik

D) Bilim felsefesi E) Dil bilim

2. Aşağıdakilerden hangisi filozoftur?

A) Platon B) Einstein C) İbni Batuta

D) Dostoyevski E) Namık Kemal

3. Aşağıdakilerden hangisi felsefe bilgisinin özelliklerinden değildir?

A) Sorgulayıcı olma B) Akla dayalı olma C) Eleştirel olma

D) Nesnel olma E) Öznel olma

4. Yaşadığı dönemde toplum düzenini bozduğu, insanları yoldan çıkardığı, Atinaʼnın tanrılarına karşıçıktığı için idama mahkum edilen filozof aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sokrates B) Aristoteles C) İbni Sina

D) Hegel E) Thales

5. Aşağıdakilerden hangisi bir felsefe sorusu değildir?

A) Bilgi nedir?

B) Varlık var mıdır?

C) Maddenin en küçük yapı taşı nedir?

D) Güzel nedir?

E) Mutluluğun ölçütü nedir?

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

Page 33: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

33

• BİLGİNİN OLUŞUM SÜRECİ

• BİLGİ TÜRLERİ

• DOĞRULUK VE GERÇEKLİK

• BİLGİNİN DOĞRULUK ÖLÇÜTLERİ

• FELSEFENİN BİLGİYE BAKIŞI

• BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ

• DOĞRU BİLGİNİN İMKÂNI PROBLEMİ

• BİLGİLERİMİZİN KAYNAĞI NEDİR?

• BİLGİ VE YAŞAM

2. ÜNİTEBİLGİ FELSEFESİ

Page 34: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

34

Kazanım: 1. Bilginin oluşum sürecinin farkına varır.

Süre: 1 ders saati

Dünyayı anlamak için hem okumak hem de düşünüp uygun parçaları birleştirmek gerekir.

Aşağıdaki görselleri ve alt yazıyı inceleyip soruları cevaplayınız.

Aşağıdaki şemayı ve metni inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

SÜJE

(Özne-bilen)

OBJE

(Nesne-bilinen)

İlişki

bağ

(ÜRÜN)BİLGİ

BİLGİNİN OLUŞUM SÜRECİ

FELSEFE İLE BAKIŞ

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Sorular

• Çevremizde olup bitenleri bilebilir miyiz? Nasıl?

• Çevrede olup bitenleri sadece insan mı bilebilir? Neden?

• Neleri bilebiliriz? Düşününüz.

Page 35: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

35

BİLGİNİN OLUŞUMU

Bilgi nedir? Bilgi, bilen özne (süje) ile bilinen nesne (obje) arasında kurulan ilgi ve bağdan oluşur.Süje; düşünen, algılayan ve başka birçok işlevselliği ile var olan insandır. Objeler, varlıklar dünya-sında renk, koku, yer kaplama gibi özellikleriyle var olan nesneler ve varoluş biçimleridir. O hâldebilgi, özne ile nesne arasında kurulan bağdan oluşan üründür.

Akt, var olanlar arasındaki özne-nesne ilgisini kuran bağın adıdır. Nesnesine yönelen insanınbilen olarak edindiği şeyin oluşumunu sağlayandır. Klasik mantıkta “dır” bağıyla ifade edilendir:Ahmet insandır. Özne ve yüklem arasındaki ilgiyi kurandır. Bütün bu etkileşim bilme süreçlerininsonucunda ortaya çıkan, oluşan bilgidir.

Bilgi aktları nelerdir? Bilgi aktları denilince ilk olarak akla düşünme, algı, anlama ve açıklamaaktları gelir. Sanat bilgisini kuran beğeni aktı, dinî bilgiyi kuran inanç aktı da yukarıda saydığımızdört temel akt arasında yer alır. Biz yalnızca bu temel dört aktı vermekle yetineceğiz.

Düşünme aktı, somut, nesnel, duyu verilerine kaynaklık eden objelerin dünyası olduğu kadar;gerçekliği olmayan soyut, ideal ve gerçeküstü algıların da oluşabildiği varlıkları içeren akttır. Dü-şünmenin, düşünebilmenin iz düşümlerini kolaylıkla anlamlı kılan olanaklılıklar ve zorunluluklarındeğişim, dönüşüm ve oluşum etkileridir.

Düşünme aktı gündelik hayatımızla ilgili kurgu, soru, olgu, olay vb. örneklerde nispeten kolaykavranabilir. Algı aktıyla birlikte düşünüldüğünde (Her bilgi aktının bir diğeri ile ilgi ve irtibatı vardır.)bizim için vazgeçilmez olduğunu anlarız.

Algı aktı, bizim dışımızdaki dünyanın duyu verileri (ham bilgi) yoluyla yorumlanmasını (mamulbilgi) sağlarken kendi iç dünyamıza dair zihinsel süreçler ile ilgili de bilgiler edinmemizi sağlar. Algıaktı, süje ile reel (gerçek) varlık dünyası arasında bağ kurmasıyla temel bilgi aktları arasında yeralır. Süjenin ideal varlık alanıyla ilgi kurmasında da algı aktı işlevseldir. Kısaca algı aktı, hem dışı-mızdaki dünyanın hem de kendi iç dünyamıza dair bilgilerin tanınmasının adıdır.

Anlama aktı, obje ve süje arasında bağ kuran bir başka önemli akttır. Düşünme aktını anlatırkenher bilgi aktı bir diğeriyle ilgilidir demiştik. Anlama, düşünme ve algı aktları daha başka aktlarla bir-likte etkileşerek oluşur. Kısaca, anlamak herhangi bir şeyin bilinmesidir. Buradaki bilme doğrudan(araçsız) oluşan bir kavramadır. Öyleyse dolaylı (araçlı) oluşan bilme ve kavrama, anlama değildirdiyemeyiz. Çünkü kavrama derecesindeki her türlü bilme, anlama içeren bir zorunluluktur. Belki bil-menin ezber formülasyonlarının birkaç formu için bunu söyleyebiliriz. Örneğin öğrenci ezberlediğifizik, kimya veya matematik formülünü anlamadan da bilebilir. Bu düzeydeki bir bilmenin dışındaanlama aktı iş görür niteliktedir ve anlama gerçekleşir.

Açıklama aktı, düşünülmüş, algılanmış, anlaşılmış olanın açıklaması denildiğinde ortaya çıkanşeyi verendir. Açıklama, matematiksel ve mantıksal türden olabileceği gibi nedensel bir durum hak-kında veya kimyasal, biyolojik içeriklerle de ilgili olabilir. Ayrıca bu durum, tarihî olayların açıklan-masını, “mantıksal ilkeden hareketle başka bir şey çıkarmak ve bir sonuca varmakla sınırlamakisteyen tezlere karşı; bizlere salt nedensel bakış açısının ötesindeki alanlar hakkında da açıklama-lar” yapılabileceğini hatırlatıyor.

“Öyleyse açıklama aktı nedir?” diye sorulduğunda yukarıda saydığımız bütün alanları ilgilendirenkonular hakkında onların ne olduklarını ve ne olmadıklarını bilmemize yarayan bilgilere ulaşmamızısağlayan akttır diyebiliriz.

Page 36: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

36

1. Aşağıda verilen cümledeki “özne, nesne ve aktı” bulunuz, noktalı yerlere yazınız.

“Akşam yediğimiz yemekler çok lezzetliydi.”

2. “Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180° dir.” önermesinde hangi akt kullanılmıştır? Yazınız.

...........................................................................................................................................................

3. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” atasözünde hangi akt daha çok işlevseldir?

...........................................................................................................................................................

4. “Derse beş dakika geç gelen öğrenci öğretmenine mazeretini bildirdi.” ifadesinde hangi akt

etkin olarak kullanılmıştır?

...........................................................................................................................................................

5. Aşağıdaki fıkrayı okuyunuz. Fıkrada geçen nesne, özne ve aktları noktalı yerlere yazınız.

“Temel, yolda yürürken muz kabuğunu görür ve ʻEyvah gene düşeceğiz!ʼ der.”

Özne

Akt

Nesne

.................

.................

.................

Özne

Aktlar

Nesne

.................

.................

.................

Page 37: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

37

Kazanım: 2. Bilgi türlerini ayırt eder.

Süre: 1 ders saati

BİLGİ TÜRLERİ

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Dünyayı anlama ve açıklamanın kaç yolu vardır? Düşününüz.

• İnsanı hayatta neler mutlu edebilir?

• Görseller sizde ne tür bilgileri çağrıştırıyor?

Page 38: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

38

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

BİLGİ TÜRLERİ

İnsanın çervesiyle kurduğu ilişkinin birçok boyutunun olması bizlere onun zorunlu olarak top-

lumsal varlık olduğunu gösterir. Toplumsal özne olarak insanı genel varlık kategorisinde yönelmiş

olduğu alanlara dair bilgiler oluşturmuştur. Oluşan bilgi türleri alanlara ve kullanılan bilgi elde etme

yöntemlerine göre farklı şekilde isimlendirilmiştir.

• Gündelik Bilgi: Tecrübi bilgi de diyebileceği-

miz bu düzensiz bilgilerin elde edilmesinin belli bir

yöntemi yoktur. Fakat bu bilgiler hayatı kolaylaştı-

rıcı niteliğe sahiptir. Kişisel deneyimlere ve bunların

aktarılmalarına dayalıdır. Her insan tarafından sis-

temsiz biçimde oluşturulabilir. Birikimler basit bir

dille ifade edilip aktarılır. Örneğin bazı hastalıkların

tedavi edilmesinde şifalı bitkilerden yararlanılır. Kül-

türlere göre farklılık gösteren bu bilgiler insanların

hayatını kolaylaştırır. Süje-obje ilgisi tecrübe ak-

tıyla kurulur.

• Dinsel Bilgi: Vahiy kaynaklıdır. İnsanın diğer insanlarla, evrenle olan ilişkilerini, yaratıcısına

(Mutlak varlık: Tanrı) karşı sorumluluklarını (ibadetlerini) ve toplumla ilgili ahlak kurallarını içeren

bilgilerden oluşur. Suje-obje ilişkisinin çok farklı ilgilerle oluştuğu bir bilgi alanıdır. Dinsel bilgilerin

vahiy kaynaklı oluşu ve peygamberler aracılığıyla diğer insanlara ulaşması süjenin yöneliş ilgisinin

inanç aktıyla kurulmasını gerekli kılar. Bu yönüyle diğer bilgi türlerinden ayrılır.

• Teknik Bilgi: Gündelik bilgiler gibi hayatı kolaylaştıran işleve sahiptir. Mucit olan insanın icat-

larından oluşturularak günümüze kadar gelmiştir. İnsan iklimlerin yıpratıcı etkilerinden kendisini

korumak amacıyla evini yaparken basit teknik bilgilerden yararlanmıştır. Başlangıçta el becerisine

dayalı aletler yerini daha girift teknik bilgi içeren araçlara bırakmıştır. Bu bilgi günümüze gelinceye

kadar birçok aşamadan geçmiştir. Teknik bilgiyi kullanan insanoğlu şimdi ise uzaya araçlar yollayıp

bilgileri tasnifleyen teknolojilere sahiptir. Süje - obje ilişkisi beceri aktıyla kurulur.

• Sanat Bilgisi: Güzeli konu edinen bilgidir. Sanat bilgisi, sanatçının duyumlarını ve duygularını

kendine özgü yaratıcılık becerisiyle somutlaştırdığı nesnelerden oluşan özgün bilgilerin dünyasıdır.

Süje - obje ilgisi beğeni aktıyla kurulur. Sonuçta ortaya çıkan sanat eseri (resim, müzik, şiir vb.)

oldukça öznel bir çaba ve özgünlükle ortaya konur, insanların beğenisine sunulur.

• Bilimsel Bilgi: Bu bilginin ayırt edici özelliği gözlem ve deneyle elde edilen bilgilerin birikimsel

artışıyla ilerleme ve gelişme göstermesidir. Bilimsel bilgi, kendi içinde “Bilim nedir?” sorusuna ve-

rilen cevaplardan oluşan, belli bir yöntemle elde edilmiş bilgilerin düzenli ve sistemli hâle getirilmesi;

belirlenmiş bir konu üzerinde etkinlik ve bilgi kümesidir. Bilimsel bilgi türünün konusuna uygun ola-

rak düşünme, algı, anlama ve açıklama aktlarını öncelikli olarak kullanır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 39: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

39

Bilimsel bilgi kendi içerisinde formel, doğa ve insan bilimleri olmak üzere üçe ayrılır.

• Felsefi Bilgi: Sorgulama bilgisidir. İnsan, içinde yaşadığı toplumsal düzeni, evrenin yapısını,hayatın anlamını ve amacını araştırır; merakını giderecek bilgiler edinir. Elbette bunlar için değişiktürde sorgulamalar yapar. Böylelikle felsefi bilgiler oluşturur. Bütünlükçü bir bakış açısı ile oluşanfelsefe bilgisi akla ve mantığa uygun olmasından dolayı sistemli ve tutarlı bilgidir. Felsefibilgi, bilimde olduğu gibi düşünme, algı, anlama ve açıklama aktlarından yerine göreher birini kullanır.

Formel Bilimler

Konusu Soyut olan sayı, sem-bol, şekil ve kavramlar

Doğa ve doğa olayları

Tümdengelim Tümevarım

Matematik, mantık vb. Fizik, kimya vb. Sosyoloji, tarih vb.

Anlama ve BirleşikYöntem

İnsan ve yaşamı

Yöntemi

Örnek Bilimler

Doğa Bilimleri İnsan Bilimleri

1. Aşağıdaki tabloda verilenlerden yararlanarak verilmeyenleri noktalı yerlere yazınız.

2. Aşağıdaki tabloda yer alan noktalı yerleri örnekteki gibi doldurunuz.

Bilgi Türleri Kullanılan Aktlar

Gündelik bilgi ................................................

................................................ İnanç aktı

Teknik bilgi ................................................

................................................ Beğeni aktı

Bilimsel bilgi ................................................

................................................ Düşünme, algı, anlama, açıklama aktları

Bilgiler Bilgi Türü Kullanılan Akt

Yağmur yağabilir şemsiyemi almalıyım. Gündelik Tecrübe

Ne güzel bir tablo. ...................................... ......................................

Tanrı her şeyin yaratıcısıdır. ...................................... ......................................

Bisikletimin bozulan zincirini değiştirdim. ...................................... ......................................

Dalından kopan elmanın yere düşme ne-deni yerçekimidir.

...................................... ......................................

Düşünüyorum o hâlde varım. ...................................... ......................................

Page 40: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

40

Aşağıdaki tabloda felsefe, bilim, din ve sanat bilgisinin özellikleri karşılaştırmalı olarak veril-miştir. Tabloyu inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE - BİLİM - DİN - SANAT BİLGİSİNİN ÖZELLİKLERİ

Felsefe Bilgisi Bilimsel Bilgi Dinsel Bilgi Sanat Bilgisi

• Akla ve mantığa da-yalıdır.

• Sistemli ve tutarlıdır.

• Eleştireldir.

• Sorgulayıcıdır.

• Özneldir (subjektif).

• Doğru bilgiye ulaş-maya çalışır.

• İnsana, hayata veevrene dair bilgilerverir.

• Bütünlükçüdür.

• Refleksiftir.

• Evrenseldir (Ele al-dığı konu ve sorularıitibariyle).

• Yığılandır.

• Akla ve mantığa da-yalıdır.

• Sistemli ve tutarlıdır.

• Eleştireldir.

• Sınanabilirdir.

• Nesneldir (objektif).

• Doğru bilgiye ulaş-maya çalışır.

• İnsana, hayata veevrene dair bilgilerverir.

• Olgusaldır.

• Birikimseldir.

• Genelgeçerdir.

• Evrenseldir

(Sonuçları itibarıyla).

• Vahye dayalıdır.

• İnanma temellidir.

• Ahiret inancı ve son-suz bir hayat vaadivardır.

• Aklı zorunlu ve ge-rekli görür.

• İnsana, hayata veevrene dair bilgilerverir.

• Yetenek ve hayalgücü gereklidir.

• Duygular ön planda-dır.

• Güzellik amaçlanır.

• Özneldir (subjektif).

• İnsan, hayat veevren konu edilir.

Felsefe - Bilim

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

Felsefe - Din

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

Felsefe - Sanat

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

.............................................

Aşağıda verilen bilgi türlerinin felsefe ile benzeşen yönlerini ilgili kutucuklara yazınız.

Page 41: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

41

Kazanım: 3. Doğruluk ve gerçeklik arasındaki farkı anlar.

Süre: 1 ders saati

DOĞRULUK VE GERÇEKLİK

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görseller gerçeği çağrıştırıyor mu?

• Günlük yaşantınızda gerçek diyebileceğiniz olaylar nelerdir?

• Sizce doğruluk ne demektir?

• Her gerçek doğru mudur, her doğru gerçek midir?

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.gencmekan.com

Kesin bipislik

var! Vardi mi?

Yok dedimya oğlum!Valla çoklezzetli.

Page 42: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

42

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

DOĞRULUK, GERÇEKLİK VE TUTARLILIK ÜZERİNEDoğruluk bilginin özne - nesne ilişkisi üzerine kurulu yapısının değeri hakkında yargıda bulun-

maktır. Doğruluğun (hakikat) gündelik yaşamdaki kullanımı ile bilimsel bilgideki kullanımı farklıdır.Doğruluk ve gerçeklik arasında bağ kuran insandır. Doğruluk düşüncenin ya da bilginin nesnesineolan uygunluğudur.

Gerçeklik bilimin de kendisine konu edindiği olgusal olarak var olan alandır. Doğruluk hem bilgikuramı hem bilimsel bilgiler alanı için farklı kullanım değerine sahip kavramdır. Örneğin, yüksekçebir yerden bıraktığınız nesneler aşağıya doğru düşer. Gözlerimizle tanıklık ettiğimiz bu durum ger-çekliktir. Nesnelerin aşağıya doğru düşmesinin nedeni yer çekimidir. Bu hiç tartışmasız bilimseldoğruluk yani hakikattir.

Felsefenin bilgileri ise bilimsel gerçeklik ve bilgilerden farklıdır. Felsefe bilgilerine nesnel dünyabilgileri kaynaklık etmiş olsa da asıl olan felsefe bilgisinin kavramsal bilgilerden oluşmasıdır. Felsefeönermelerinin doğru ya da yanlış oluşu hakkında yargıya varamayız. Ancak bu bilgilerintutarlı olup olmadığını denetleyebiliriz. Felsefede tutarlılık, bilgi kuramı ve bilimsel bilgileriçin doğruluğun anlamı kadar önemlidir.

1. Aşağıda verilen ifadelerin “doğruluk” ve “gerçeklik” kavramlarından hangisine ait olduğunudüşünüyorsanız o ifadenin karşısındaki kutucuklara “x” işareti koyunuz.

2. Düşünce kutusundaki bilgiler ışığında herhangi bir konuda tutarlı bir metin örneği yazınız.........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Önermeler Doğruluk Gerçeklik

İstanbul 1453 yılında fethedilmiştir.

Üçgenin iç açıları toplamı 180° dir.

Güneş ısıtıcıdır.

Demir serttir.

Bütün onu oluşturan parçalardan büyüktür.

TUTARLILIKFelsefi tutarlılık, mantıksal ve sistemli düşünmeyi gerektirir. Aklını kullanan

özne, yöneldiği nesneye dair bilgi edinme sürecinde ulaştığı verileri mantık ilke-lerine uygun olarak sistematize eder. Mantıksal bağ kurularak örülen düşüncelersürecin her aşamasında birbirini destekler niteliktedir. Düşünmenin başında yük-lenen anlamı sonuna kadar koruyan kavramlarla düşünme etkinliği gerçekleşti-rilir. Öyleki önceki ve sonraki yargılar birbirini destekler niteliktedir. Birbiriniyadsıyan yargılar içeren düşünme etkinliği, mantıksal tutarlılıktan yoksun, sis-tematik hatalar zinciri oluşturur. Böyle bir düşünce felsefi tutarlılıkla örtüşmez.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Düşünme Kutusu

Page 43: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

43

Kazanım: 4. Bilginin doğruluk ölçütleri konusundaki farklı görüşleri kavrar.Süre: 1 ders saati

www.kervankolik.com

www.zeytintanesi.com

FELSEFE İLE BAKIŞ

BİLGİNİN DOĞRULUK ÖLÇÜTLERİ

Sorular

• Sahip olduğumuz bilgilerin doğruluğundan emin olabilir miyiz?

• Doğruluğun ölçütü tek midir? Size göre doğruluğun ölçütleri neler olabilir.

• Doğruya ulaşmak için neler yapılabilir?

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Page 44: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

44

Aşağıdaki metni ve görselleri inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

UYGUNLUK, TUTARLILIK, UZLAŞIM, APAÇIKLIK VE YARAR

UYGUNLUK: Bilgilerin doğru olmalarının başka bir adıdır. Bilgitürlerinin çeşitliliği, onları doğrulamanın önemli oluşunun yanı sırafarklı türde doğrulama ölçütlerine sahip olduklarını da bizlere ha-tırlatır. Nesnelerin farklı olmalarından dolayı bilimin önermeleri vebilim dışı önermeler birbirlerinden farklıdır. Olgusal alana dair öner-melerin doğruluk ölçütü, uygunluk olacaktır. Edinilen ya da üretilenbilgiler nesnelerine uygunsa doğru, doğruysa uygun olacaklardır.Ancak nesnesi olgusal olmayan alana (felsefe, etik, sanat gibi) aitbilgilerin doğrulanmaları mümkün değildir. Bu yüzden kendi içle-rinde tutarlı olup olmadıklarına bakılmalıdır.

TUTARLILIK: Öne sürülen düşünce ve görüş çelişkioluşturmayacak şekilde ortaya konmalıdır. Önermelerarası ilişkileri inceleyen mantık bilimi açısından konuyayaklaşırsak mantık bakımından birbirleriyle tutarlı öner-melerin her zaman doğru olmalarının zorunlu olmadığınıgörürüz. Çünkü deney ve gözleme konu olmayan bilgile-rin nesnelerine uygunluğunu denetlemek zordur. Bu ne-denle olgusal ve mantıksal doğruluklar farklı şeylerdir. Denizliʼde evinin önündeki ağacı budarken çı-

kışta basamak olarak kullandığı dalları kesinceağaçta mahsur kaldı. www.haber365.com.tr

UZLAŞMA: Bazı bilgilerimizin doğru olduğunu tümel uzla-şım sonucu kabul ederiz. Bu daha ziyade kendisini toplumsalalanda hissettirir. Herkes büyüklere saygı duyulması gerektiğiuzlaşmasını geleneksel bilgi aktarımı yoluyla benimsemiş vekabul etmiştir. Hukukun, etiğin bilgilerinin uzlaşımın ürünü ol-duğu açıktır. Modern bilim anlayışı eskiyen pozitivist anlayışınaksine bilimsel ilerlemelerin bilim insanları topluluğunun birlikteuzlaşması sonucu yeni paradigmaların oluştuğunu ileri sürer.Her alanda az ya da çok, bir şekilde karşımıza çıkması mümkün “tümel uzlaşım”a dönük kabullerimiz,toplumsal bilgi ve bilimsel gerçekliklerle örtüştüğü müddetçe geçerli olur.

Bak uzlaşalım. Sen sana dediğim herşeyi yap ben desana yapacağın herşeyi söyleyeyim.

APAÇIKLIK: Descartesʼe göre açık-seçiklik matematik ve geometrinin ak-siyomları, Hegelʼe göre ise kavramların bir özelliğidir. Beyaza siyah deneme-yecek bir açıklıkla seçilebilen her şeyde kendisini gösterebilir. Birşeyin hiçbirkuşku ve anlaşmazlık ihtimaline yer bırakmaksızın muhataplarının hepsindeaynı etkiyi uyandırmasına ya da aynı düşünceleri çağrıştırmasına apaçıklıkveya açık-seçik oluş denir. Örneğin dişimizin ağrıdığını bilmemize açık bilgi,hangi dişimizin ağrıdığını bilmemiz seçik bilgi; ikisinin bize bildirdiklerine iseapaçıklık denir.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 45: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

45

YARAR: Bilginin doğru ve yanlışlığını belirlemek üzere geliştirilen nesnel ölçüttür. Eğer bir bilgi,sonuçta yarar sağlıyorsa doğru, sağlamıyorsa yanlıştır. Jeremy Bentham, J. Stuart Mill (1806-1873)gibi düşünürler tarafından geliştirilen ahlaki kuramın temelinde birden fazla insanın yararı vardır. Bukurama göre en çok sayıda insana en büyük ölçüde mutluluk sağlayan bir bilgi ve eylem doğru ve ya-rarlıdır. Örneğin ağaç dikmek doğa ile insana yarar sağlayacağı için doğrudur.

Doğruluk ölçütleri yukarıda açıklananlarla sınırlı değildir. Gözlem ve deneyleelde edilen bilgilerin sınanmasına dayalı somut, nesnel olgusallık bir diğer öl-çüttür.

Vahiy kaynaklı, peygamberler tarafından insanlara iletilen, kutsal kitaplardayaşama ve sonsuzluğa ait ontolojik-epistemolojik bilgiler ihtiva eden Tanrıʼyadayanma ölçütü de vardır.

Sezgiye dayanma; akıl-bilgi ve deneyi aşan, kalbe doğan, sezilen, hissedi-len, subjektif sayılsa da doğru kabul edilen bilgi ölçütüdür.

1. Aşağıda verilen önermelerin karşısındaki kutuya önermeyle örtüşen doğruluk ölçütününnumarasını yazınız.

2. Sınıf 4 gruba ayrılır. Metin ve düşünme kutusunda verilen doğruluğun ölçütlerini ikişerli ola-rak gruplar paylaşır. Her grup verilen ölçütlerle ilgili düşünce, anı veya tecrübelerini kısa öyküoluşturacak biçimde olgunlaştırdıktan sonra grup sözcüsü aracılığıyla sınıfa aktarır.

Etkinlik sonunda gruplar tarafından sunulan bilgiler sınıfça değerlendirilir. Değerlendirmenin sonucuolarak her ölçütün öyküsünü ifade eden temel cümleler aşağıdaki tabloda yer alan boşluklara yazılır.

Kutuplardaki hayvanlar yağlı ve tüylüdürler.

Azı dişim çok ağrıyor.

Mahallemizin çeşmesinden herkes su alır.

Babaannem günlük olarak tansiyonunu ölçtürür.

Anneannem her ibadetinden sora hepimize dua eder.

Yaşlılara yardım etmek insan olmanın gereğidir.

Bugünün güzel geçeceğini hissediyorum.

Yağmur yağarsa yerler ıslanır.

Uygunluk 1

Tutarlılık 2

Tümel uzlaşım 3

Apaçıklık 4

Yarar 5

Olguya dayanma 6

Tanrıya dayanma 7

Sezgiye dayanma 8

I. Grup1. ölçüt

2. ölçüt

II. Grup1. ölçüt

2. ölçüt

III. Grup1. ölçüt

2. ölçüt

IV. Grup1. ölçüt

2. ölçüt

Düşünme Kutusu

Page 46: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

46

Kazanım: 5. Felsefinin bilgiye bakışını kavrar.Süre: 1 ders saati

FELSEFENİN BİLGİYE BAKIŞI

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görsellerden hangisi felsefe bilgisi içermektedir?

• Görsellerden hareketle bilgi ve felsefe ilişkisini düşününüz.

• Felsefi bilgi üretmek için neler gereklidir?

www.cengizpak.com.tr

www.gencbaro.org

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Page 47: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

47

1. Metinde geçen felsefenin üç temel alanıyla ilgili kavram ve ifadeleri, tablodaki ilgili alanınaltına yazınız.

2. Felsefenin üç temel alanıyla ilgili kavramlar bulunuz ve tablodaki ilgili alanın altına yazınız.

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

FELSEFENİN BİLGİYE BAKIŞIAklını kullanabilme becerisi ile donatılmış olan insan bu özelliğinden yararlanmasını bilmiştir.

Kendi hayatını kolaylaştırıcı bilgiler üretmiş ve onları, yararlanmak için yaşamına aktarmıştır. Basitdüzlemde başlayan insanlık aktiviteleri yerini daha üst düzey bilişsel beceri ve sorgulamalara bı-rakmıştır. İçinde yaşadığı evrenin yapısını, düzenini, hayatın değer ve amacını bilmeye, anlamayadönük araştırmalar yapmıştır. Bütünlükçü bakış açısıyla yaklaştığı varlıklar dünyasında var olanlarınbir var edicisi olması gerektiğinden hareketle Tanrı kavramının zorunluluğu fikrine ulaşmış, doğruve güzelin niteliklerini bilmek istemiştir. Sonuçta insan, tüm bilme isteklerini karşılayan, merakınıgideren felsefi bilgiler alanını keşfetmiştir.

Bilgi Kuramı (Bilgi Felsefesi): Batı düşünce tarihinde John Locke (Con Lok, 1632-1704) ilefelsefenin özel disiplini hâline gelmiştir. Grekçe, gnesoloji ve epistemoloji terimleri ile ifade edilmiştir.Gnesoloji, gnesis - tanıma, bilme kavramlarından türetilmiştir. Varoluşun gerçek bilgisi demektir.Epistemoloji kavramı da bilgi bilimi (episteme = bilgi, loji = bilim) anlamına gelmektedir. Bilgiyle ilgiliolan kavram, süje, obje, doğruluk, gerçeklik, temellendirme, bilgiyi oluşturan unsurlar ve yapısı,elde ediliş yöntemleri, sınırları, değeri gibi bilgi felsefesi içinde ele alınmıştır.

Varlık, bilgi ve değer felsefenin üç temel alanını oluşturur. Bu üç temel alandaki herşey bilgileraracılığıyla ortaya konulmuştur. Bilgiyle varlığı kavrar ve değerler üretiriz. Bilgiyle bilgileri sorgularız.Bilim, sanat, din alanının ilke, yöntem ve kuralları da bilgilerden oluşur. Bu nedenle bilgi felsefesininhayatımızda vazgeçilmez bir yeri vardır.

Varlık Bilgi Değer

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

Varlık Bilgi Değer

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

................................................. ................................................. .................................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 48: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

48

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

Kazanım: 6. Bilgi felsefesinin problemlerini açıklar.

Süre: 1 ders saati

BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bilgiye nasıl ulaşırız?

• Bildiklerimizden emin olabilir miyiz?

• Görsel bilgiyle ilgili neler anlatıyor?

Page 49: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

49

Aşağıdaki metni okuyup soruları cevaplayınız.

BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ

Bilgi felsefesi, diğer adıyla bilgi kuramı, bilginin imkânı problemi üzerinde durmuştur. Sorunİlk Çağdan bu yana ele alınmış, işlenmiş olmasına karşın soruları değişmemiştir: Doğru bilgi eldeetmek mümkün müdür? Genelgeçer bir bilgi var mıdır? Hem bilen özne hem bilinen nesne bakımı-dan doğru diyebileceğimiz, nesnesine uygun bilgi ile formüle edilebilen cevaplar çerçevesinde bil-ginin imkânı problemi gönümüze kadar gelmiştir.

Bilginin kaynağı problemi bilgi teorisi ya da bilgi felsefesinin üzerinde çözmek için uğraştığıikinci bir problemdir. “Doğru bilgi elde edilebiliyorsa burada aktif olan aklımız mıdır yoksa düşünce-lerimiz midir?”, “Onların dışında da bir işlevsellikten bahsedebilir miyiz?”, “Zihin, akıl, düşünme ye-tilerimizle mi, yoksa duyu verileri olarak mı bilgilerimizi elde ederiz?” Genelde akıl-duyu ikilemiçerçevesi temel olmak üzere bu iki kavramın terkipleri şeklinde yaklaşımların olduğunu görürüz.Akıl ve duyuları eşit ölçüde önemseyen veya bunlardan yanlızca birine değer verilen bir kombinas-yonla karşılaşırız.

Bilginin sınırları bilgi felsefesinin uğraştığı bir diğer problem alanıdır. Bu problemle ilgili un-surlar, bilginin imkânı problemindeki saptanmış durumların devamı niteliğindedir. Bilginin sadeceakıl yoluyla elde edilebileceğini savunan bir düşünür için ya da bilginin yalnızca deneyle elde edi-lebileceğini savunan başka bir düşünür için şunları söyleyebiliriz: Her iki düşünüre göre bilginin sı-nırları akıl veya deney alanlarından birisiyle çizilmiştir. Bilginin kaynağını akıl ve deneyin dışındasezgi, fenomen, vb. kavramlarla açıklayan filozoflara göre bilginin sınırı da kaynakları için tarif edilendinamiklerin gösterdiği alanla belirlenmiştir.

Bilgi felsefesi kuramı kapsamında ele alınan problemlerden biri de bilginin ölçütüdür. Doğrubilgi varsa bunun bir de bizi doğruluğundan emin kılan ölçütünün olması gerekir. Kim bilebilir? Kimbiliyor? Doğru nedir? sorularına kestirmeden şöyle bir cevap verilebilir. Doğru, düşüncemizin nes-nesiyle olan uygunluğudur. Başka bir ifadeyle gerçekle örtüşmesidir.

Pragmatistlere göre doğruluğun ölçütü yarardır. Sonuçta bir şey herhangi bir durum için yarar-lıysa doğrudur. Enstrümantalist pragmatist (Araçsal yararcı) J. Deweyʼye göre doğru, problemleri-mizin çözümünde araç rolü oynadığı sürece doğrudur.

Bilginin değeri bilgi felsefesi çerçevesinde ele alacağımız son problemdir. Değer kavramı“Özne ile nesne arasındaki ilgi ve bağın sonucunda oluşan bilginin niteliği nedir?” sorusuyla anlamkazanmaktadır. Özne ilgisi ve bağ, bilginin nesneleşmesinde değer kavramı kadar önemli bir fonk-siyon üstlenir. Bilgi, değerlerle eylem alanında görünür hâle gelir. “Bilgide doğru ve yanlışnedir?” sorusuyla “Bilginin yanlış kullanımı nasıl önlenmelidir?” sorusuna da cevap ara-mak için zemin hazırlanır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 50: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

50

1. Şemadaki noktalı yerlere bilgi felsefesinin temel problemlerini yazınız.

2. Aşağıdaki soruların karşısına bilgi felsefesindeki problem alanını yazınız.

Bilgi felsefesinintemel problemleri

.......................... .......................... ....................................................

.......................... ....................................................

Sorular Problem Alanı

Doğru bilgi mümkün müdür? .......................................................

Gerçeğin bilgisine ulaşabilir miyiz? .......................................................

Doğuştan gelen bilgi var mıdır? .......................................................

Bilmek insana ne sağlar? .......................................................

Bilgimizin bir sınırı var mıdır? .......................................................

Bilginin hayatımızdaki yeri nedir? .......................................................

Gözlem ve deney bilgi elde etmede yeterli midir? .......................................................

Bilgi elde etmede duyu organlarına güvenebilir miyiz? .......................................................

Genelgeçer bilgi elde etmenin bir yolu var mıdır? .......................................................

Akıl, geçerli bir bilgi kaynağı mıdır? .......................................................

Sezgiyle doğru bilgi elde edilebilir mi? .......................................................

Bilmenin bir sınırı var mıdır? .......................................................

Page 51: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

51

Kazanım: 7. Bilginin mümkün olup olmadığı konusundaki görüşleri açıklar.

Süre: 1 ders saati

Sorular

• Bilmek mümkün müdür? Söyleyiniz.

• Bildiklerimizin doğruluğundan emin olabilir miyiz? Düşüncelerinizi ifade ediniz.

• Bugüne kadar bildiklerinizin yanlış olduğunu öğrenseydiniz ne düşünürdünüz?

www.pdrkariyer.com.tr www.arpacik.net

http://atgunlukleri.blogspot.com

DOĞRU BİLGİNİN İMKÂNI PROBLEMİ

FELSEFE İLE BAKIŞ

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

SENİ KARGOİLE GETİRDİLER

YAVRUCUM

Page 52: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

52

Aşağıdaki metni okuyup etkinliği yapınız.

DOĞRU BİLGİNİN İMKÂNI PROBLEMİ

Doğa felsefesi örnekleriyle Antik İyonya felsefelerinin ilk döneminde beş duyu organı verilerinedayalı bir sorgulama yöntemiyle evreni ve onu oluşturan ana maddeyi (arkhe) anlamaya, bilmeyeve açıklamaya çalışıyorlardı. Onların çağlar sonrasına kaynaklık eden bu çabalarına naiv empirizim(saf empirizm) denir. Nedeni sistemli ve disiplinli araştırma yöntemleri kullanmamış olmalarıdır. Mi-tolojik bilgilerin tecrübe, gözlem ve akıl üçgenindeki karışımı ile evrenin oluşumunu bilmeye, anamadde araştırmalarını yapmaya çalışıyorlardı. Dönemin bütün filozoflarının aynı konuda uzlaşmalarıimkânsızdı. Üstelik birbirleriyle de çelişik sonuçlara ulaşıyorlardı. Bu uzlaşmasız durum onları çokdaha ciddi başka bir sorunla karşı karşıya getiriyordu. O da doğru ve güvenilir bilgiyi elde etmeninmümkün olup olmadığı fikriydi.

Doğru bilgiyi elde etmenin mümkün olmadığını, imkânsız olduğunu söyleyen düşünürlere sep-tikler, düşüncelerine septisizm (şüphecilik); doğru bilgiyi elde etmek mümkündür diyen düşünürleredogmatikler, düşüncelerine ise dogmatizm denir.

Septisizmi önceleyen düşünürlere bilgide rölativist (görececi) olduklarından sofistler, düşün-celerine de sofizm denir. Bilgeliği kullanma sanatı ustaları olarak da adlandırılırlar. Sofistlerin enünlülerinden Protagoras (MÖ 480-410)ʼa göre “İnsan gerçeğin ölçüsüdür.” Bu ünlü söz bizlere so-fistlerin penceresinden kişinin tecrübe ettiği bilginin göreceli oluşunu özetler.

Sofistlerin bir başka ünlü düşünürü Gorgias (Gorgias, MÖ 483-375) dir. Düşüncelerinin nihi-lizme kaynaklık ettiği iddia edilir. Ona göre hiçbir şey var değildir, var olsaydı bile bilinemezdi, bilin-seydi bile başkalarına aktarılamazdı.

Septisizmin ortaya çıkışı Pyrrhon (Piron, MÖ 365-275) ile birlikte başlar. Pyrrhonʼa göre ge-nelgeçer evrensel bir bilgiden söz edemeyiz. Biz hiçbir şeyin gerçeğini bilemeyiz ve yargıda bulu-namayız. Varlıkların ne olduğuna dair yargılar doğru ya da yanlış değildir. Nesneler dünyasınınkaynaklık ettiği, beş duyu organının verileriyle oluşan duyumlar ve algılar yer, durum veya kişiyegöre değişir. Bu nedenle hiçbir şey bilemeyiz. Timon (MÖ 320-230)ʼa göre; “Nesneler nasıldır?”,“Nesneler karşısında nasıl tavır alırız?”, “Nesneler karşısında alınan tavırdan nasıl bir sonuç çıkar/doğar?” sorularına verilecek cevap şudur: Nesneler değişme içindedir ve kesin olarak ayırt edile-mezler. Bu sebeple hüküm vermekten kaçınmak gerekir. Bu tavır da bizi ruh sükûnetine götürür.Timon, septisizmi üç kavram ile özetler. Bunlar “kavranamazlık”, “hüküm vermeme” ve “ruh dingin-liği”dir. Kavranamaz olan herhangi bir konuda hüküm vermezsek, yargıyı askıya alırsak ruh dingin-liğine yani mutluluğa ulaşırız.

Şüphecilik, duyumcu ve akademi şüphecileri olmak üzere ikiye ayrılır.

Doğru bilginin imkânı konusunda genelgeçer bilginin elde edilebileceğini savunan düşünürleredogmatikler denir. İnsan bilgisinin gerçeğe erişebileceğini, aklın mutlak bir değeri olduğunu, insanınbilgi ve varlık bakımından doğruya ulaşılabileceğini savunan felsefi akıma da dogmatizm denir.Dogmatizme göre varlık vardır ve bu varlık bilinebilir. “Varlığın bilgisini elde edebilir miyiz?”, “Bilgi-lerimizin kaynağı nedir?”, “Hangi tür şeyleri bilebiliriz?” soruların cevaplarını üç grupta toplayabiliriz:1. Akılcılar (Rasyonalistler) 2. Deneyciler (Empiristler) 3. Eleştiriciler (Kritisistler).

İlk Çağ rasyonalistlerinden Sokratesʼe göre insan zihninde doğuştan gelen bilgiler vardır. Doğrubilgi akıldadır ve akılla elde edilir. Sokrates, doğru sorular sorarak bir köleye bile geometri probleminiçözdürmüştür. Yöntemi ironi (alay) ile maiotik (fikir doğrutma)dır. Akıllıca sorgulamalar, mantığın il-keleri, yerinde kullanıldıklarında çelişkiler içeren yanlış bilgiler fark edilir. Sofistlerin aksine Sokrates

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 53: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

53

1. Metinden hareketle tablo Iʼde septik ve dogmatik filozofların isimlerinin karşısına nedenkarşıt görüşü savunamayacaklarına dair düşüncelerinizi yansıtan ifadeleri yazınız.

2. Tablo Iʼde ifade edilen düşünceleri tartışınız tablo IIʼdeki D/Y sütununda işaretleyiniz.

doğruyu bilmenin mümkün olduğunu ve doğru bilginin de insanı doğru davranışa götürdüğünü söy-ler. Bilgisizliğin sonucunda kötülük oluşur. Hiç kimse bilerek kötülük yapmaz.

J. Lockeʼa göre, genelgeçer doğru bilgi elde etmenin yolu deney ve tecrübedir. Zihindeki bilgi-lerimiz dış düyadan gelen duyumlarla oluşur. Duyu organlarından gelmeyen hiçbir bilgi yoktur. Zihindoğuştan boş bir levha (tabula rasa) gibidir. Bütün bilgilerimiz deneyden gelir.

I. Kantʼa göre zihindeki kategoriler doğuştandır ve duyumlar aracılığıyla oluşan algıların düzen-lenme yeridir. Varlık sadece duyu organlarımızla algılayabildiğimizin sınırını oluşturmaz. Duyu or-ganları fenomenler (görüngüler) evrenini algılar. Bir de numenler evreni vardır, duyu organlarımızbu alanı algılayamaz. Bununla beraber fenomenlere ait bilgilerimiz kesin ve doğrudur. Doğruluğun-dan kuşku duyulmayan bilgi elde edilebilir. Bunun için iki şey gerekir: doğuştan bilgi işleme yetene-ğine sahip kategorilerle donatılmış zihin ve bu zihne duyu verilerini iletecek deneyimler. Sonuçolarak Kantʼta bilgi, akıl ve deneyin birlikte işlemesinden doğar.

Tablo I

Dogmatikler Düşüncelerimiz

Sokrates

Locke

Kant

Septikler Düşüncelerimiz

Protagoras

Gorgias

Pyrrhon

Timon

Tablo II

D Y

D Y

Page 54: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

54

Kazanım: 8. Bilginin kaynağı konusundaki farklı yaklaşımları tanır.

Süre: 4 ders saati

BİLGİLERİMİZİN KAYNAĞI NEDİR?

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bilmek, gerçekten söylemek midir?

• Bildiklerimizden kuşku duyar mıyız?

• Doğru ve yanlışı ayırt edebilir miyiz? Söyleyiniz.

Aşağıdaki diyaloğu inceleyip soruları cevaplayınız.

– Bilmek nedir?

– Söylediklerimizden ya da bildikle-rimizden emin olabilir miyiz?

– Ama nasıl?

– Yalnızca akıl mı?

– Olgular ve dil çözümlemesi di-yenleri de unutma.

– Hatta “Yarar mı, görüngüler midoğru bilgiyi verir?” diye eklememizlazım.

– Yani nereden biliyorum? soru-sunu cevaplıyorlar değil mi?

– Bilmek söylemektir.

– Olabiliriz.

– Aklımızla.

– Belki deneyi de ekleyebiliriz.

– Kesinlikle. Ayrıca sezgi, hem akılhem de deney diyenler de var.

– Herkesin bir şeyler bildiği kesin.Bu söylenenlerin bilginin kaynağına aitoldukları açık.

– Evet, tam olarak öyle.

Page 55: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

55

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

BİLGİLERİMİZİN KAYNAĞI NEDİR?Duyumlanabilir nesneler sürekli değişmektedir. Doğru ve gü-

venilir bilgilerin oluştuğundan emin olmak için duyulardan dahafazla güvenebileceğimiz bir kaynak gerekmektedir. Bize bu gü-veni sağlayan şey düşünce, akıl, sezgi, deney, fayda vb. unsur-lardır. Genelgeçer bilginin olmadığını savunan sofist ve septiklerfelsefi bir sistem kuramamış ve varlıklarını sürdürememişlerdir.Onların bu iddialarının karşıtını savunan felsefi akımlar ise şun-lardır: rasyonalizm, empirizm, kritisizm, entüisyonizm, pozitivizm,analitik felsefe, pragmatizm ve fenomenoloji.

Rasyonalizm: Mantık ilkeleri ile düşünebilen insan doğru ve açıklayıcı bilgileri şüphe dumak-sızın akıl ile kavrar. Rasyonalizme göre, duyularımızla nesnelerin var olduklarını bilemeyiz. Bilgivaroluştan beri sahip olduğumuz düşüncelerin adıdır. Zihinde bilgi, apriori (öncel) olarak her türlüdeneyden öncedir. Bu nedenle bilgi, ezeli değişmeyen idelere ve formlara ait olan bilgidir. Duyusalbilgi, akılcı olmayan değişken tikellerin bilgisidir. Yaşadığımız dünyaya ait olay ve olgulardan mey-dana gelir.

Empirizm: Bilginin kaynağı sorununda rasyonalizmin karşıtıdır. Bilgilerin kaynağı akıl değil,duyum ve deneydir. İnsan zihni başlangıçta boş bir levhadır (tabula rasa), doğuştan gelen hiçbirbilgi yoktur. Eğer doğuştan gelen bilgiler olsaydı doğayı gözlem ve deneylerle araştırma konusuedinmek anlamsızlaşırdı. Bilinen herşey sonradan yaşayıp deneyerek öğrenilir. Bilgilerin doğrulu-ğundan yine onları deneyleyerek test eder ve emin oluruz.

Kritisizm: Kelime anlamı eleştirme, yargılama, ayırt etme, değerlendirme olan Grekçe“kriteke”den türetilmiştir. Kant, rasyonalizmin ve empirizmin bilgi anlayışlarını eleştirmiş, onları daaşan bir yaklaşım olarak kritisizmi kurmuştur. Akıl ve deney bilgi edinmede tek başına yeterli birölçüt değildir. Duyumlar olmadan akıl, akıl olmadan da duyumlar kendi başlarına bilgi üretemezler.Bu nedenle bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz. Rasyonalistlerin doğuştan geldiğini söy-ledikleri kavramlarla, empiristlerin duyu bilgileri salt ögelerdir. Bilgide, sözü edilen her iki unsur dabulunur. Doğuştan bilgi duyuların verilerinden elde edilmemiş olan bilgidir. Deneyle hiçbir şekildekarşılaşmamıştır. Bu bilgi zorunlu-genelgeçer bilgidir. Duyumlarla elde edilen bilgi (aposteriori) iseböyle değildir. Gözlemlerle düzeltilmeye ihtiyaç duyar. Genelgeçer bilgi olması için yargı ifade et-melidir. Yargı ifadesi de köklerini deney ve tecrübeden alır.

Entüisyonizm: Bilginin kaynağının sezgi olduğunu savunan felsefi öğretidir. Sezgiciliğe görebilinç, nesneleri doğrudan, aracısız, olduğu biçimiyle kavrar. Objektif ve genelgeçer bilginin varlığınıkanıtlamak için deney ve gözleme gerek yoktur. Akıl bunları sezgi yoluyla kavrar. Herhangi bir bul-guyu analiz etmek, ondan hüküm çıkarmak için okul ve zekâ yetmez. Bunun ötesinde başka bir ye-tinin daha işe karışması gerekir ki o da sezgidir. Sezgi, bilgiyi bir anda yakalama ve kavrama özelliğiile içgüdü ve aklın birleşimidir.

Pozitivizm: Bilinebilir olanın yalnızca olgular olduğunu varsaydığı için olguculuk denmiştir. Bil-ginin kaynağı gözlem, duyu, deney ve araştırmadır. Bu nedenle gözlenebilir, algılanabilir gerçekbilginin temeli olan olgulardır. Salt akıl bilginin temeli olamayacağı gibi; metafizik problemlerle uğ-raşmayı da gereksiz görür. Bu nedenle metafiziği tümden reddeder. Yalnızca bilimsel yöntemlerleelde edilen bilgileri doğru kabul eder.

Analitik felsefe: Mantıkçı pozitivizm, bilimsel empirizm, neo pozitivizm de denen Viyana çevresidüşünürleri tarafından temsil edilen felsefi yaklaşıma denir. Bu akımı benimseyen filozoflara göre fel-sefenin sahip olması gereken bir tek işlevi vardır, o da dili analiz etmektir. Felsefenin görevi bilimselyöntemlerle elde edilemeyen bilgileri elde etmek değildir. Onun görevi, dilsel önermeleri doğrulamak-tır. Anlamlı önermeler doğrulanabilir önermelerdir. Bunun için de dil çözümlemeleri yapılmalıdır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 56: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

56

Pragmatizm: İş, oluş, eylem olarak çevirebileceğimiz pragma kavramından doğmuştur. Öğre-tisi, insan için uygulamada yararlı olan şey doğrudur, ilkesidir. Buna göre doğruluk ölçütü yarar, ya-rayışlı olan tüm bilgi ve düşüncelerdir. İnsan için tek gerçeklik, uygulama alanında kişinin işineyaradığı gerçekliktir; bilginin mantıksal, akılsal tutarlılığı ve çelişmezliği değil. Ayrıca pragmatizminbelirli bir yöntemi ve kuralı da yoktur.

Fenomenoloji: Genelgeçer doğru bilgi elde etme yolunun fenomenolojik yöntemde - parantezealma ile öz bilgisine ulaşma şeklinde – var olduğunu söyler. Öz bilgisi fenomenlerin ancak akılla bi-linen idelerle ilgili içeriğinin temelidir ve bir yöntem bilgisidir. Öze ulaşmak için bilinç - parantezealma yöntemiyle - yöneldiği nesnenin bütün renk, koku, ilinek, araç vb. duyu verilerini soyutlayaraköze indirger. Bütün bu araştırma çabasına fenomenoloji (görüngü bilim) denir.

1. Okuduğunuz metinlerde dogmatik filozofların epistemolojileri kısaca tanıtılmıştır. Bu bilgilerdenyararlanarak aşağıda verilen yaklaşımların yanlarındaki noktalı yerlere örnekteki gibi Türkçe karşılık-larını yazınız.

2. Sayfa 57-61ʼdeki metinlerden yararlanarak felsefi akımların karşısına temsilcileri olan filo-zofların adlarını - örnekte olduğu gibi - yazınız.

3. Aşağıda verilen felsefi akımları karşıtlarıyla eşleştiriniz.

4. Aşağıdaki ifadelerin sonundaki yay ayraçlara ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.1) Görüngübilim (fenomenoloji) bir yöntem önermez. ( )

2) Doğru bilginin akılla elde edilebileceğini savunan yaklaşım rasyonalizmdir. ( )

3) Sezgiciliğe göre bilgiler faydalı ise doğrudur. ( )

4) Pragmatizme göre tek gerçeklik uygulamada işe yarayandır. ( )

5) Kritisizm, akıl ve deney bilgilerini birleştirmiştir. ( )

Rasyonalizm (Akılcılık)

Rasyonalizm Pozitivizm Dogmatizim

Entüisyonizm Empirizm Septisizm

Empirizm (............) Kritisizm (..............) Entüisyonizm (..............)

Pozitivizm (...............) Analitik felsefe (............) Pragmatizm (...........) Fenomenoloji (..............)

RasyonalizmPlaton

Farabi

Empirizm................

................

Kritisizm................

................

Entüisyonizm................

................

Pozitivizm................

................

Analitik

felsefe

................

................

Pragmatizm................

................

Fenomenoloji................

................

Page 57: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

57

Aşağıdaki metinlerde daha önce öğrendiğiniz felsefi akımların temsilcisi olan filozoflar ve gö-rüşleri tanıtılmaktadır. Metinleri okuyunuz, etkinlikleri yapınız.

FİLOZOFLAR VE BİLGİNİN KAYNAĞI

PLATON: Sokratesʼin öğrencisi olan Platon, rasyonalist bir filozoftur.Ona göre genelgeçer, zorunlu ve kesin bilgi doğuştan gelir. Bu bilgilerancak akılla elde edilir. Platon, duyusal bilgilerin insan için yanıltıcı vegöreli (rölatif) olduğunu, asıl bilginin ise değişmeyen varlıklar dünyasın-dan elde edileceğini söyler. Bilgi konusundaki görüşleri varlık anlayışınadayalı olarak sistematik bir yaklaşımı yansıtır. İki ayrı evren olduğunuiddia eden Platon, değişmeyen varlık alemi idealar evreni ve gelip geçiciolan duyular evreni olduğunu düşünmektedir. Ona göre idealar evrenigerçektir ve yalnız akılla kavranabilir; duyular evreni ise gelip geçicidir.Ancak duyumlanabilir ve algılanabilir. Platonʼa göre idealar evreni asılvarlıklar evrenini oluşturur, duyular evreni ise onların gölgesidir.

Platon (MÖ 427-347)

ARİSTOTELES: Platonʼun öğrencisi olan Aristoteles, rasyonaliz-min İlk Çağdaki önemli bir temsilcisidir. Aynı zamanda Makedonyakralı Filipʼin özel hekimi ve İskenderʼin öğretmenidir. Aristoteles, ho-cası Platonʼdan farklı olarak ideaların bu dünyadaki nesnelerin içindeolduğunu ve içeriklerini duyusal dünyadan aldığını düşünür. Ona göregerçek varlıklar tekil olan, bireysel olan şeylerdir. Yani şu kitap, bubardak, şuradaki otomobil vb. tekil varlıklar gerçekten var olanlardır.Klasik mantığı (Aristo mantığını) geliştiren Aristoteles kıyası kullana-rak tekilin bilgisine tümdengelim yöntemiyle ulaşmıştır. Çünkü onagöre bilgi tümel önermelerden elde edilir ve tekil olanın bilgisi tümel-lerde vardır. Bu nedenle tümdengelim, tekilin bilgisine ulaşmayı sağ-layacaktır. Ancak Aristoteles, Sokrates ve Platonʼdan farklı biryaklaşımla rasyonalizmini ortaya koyar. Ona göre doğuştan bilgiyesahip olmayan akıl, yalnızca bilgi üretme özelliğine sahiptir. Yani duyuorganlarının verileri akıl tarafından işlenerek bilgi açığa çıkar. Aristoteles (MÖ 384-322)

FARABİ: İslam felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen Farabiʼyegöre zorunlu varlık olan Allah, mutlak gerçekliktir ve Allahʼın doğrudan ilkyarattığı varlık akıldır. Aklın temel işlevi Allahʼı bilmektir ve akıl kendini debilir. Farabi insanda var olduğu şekliyle aklın bazı bilgileri doğuştan getir-diğini ancak potansiyel hâldeki bu aklın mantıksal çıkarım yoluyla ve du-yulara dayalı olarak bilgiyi açığa çıkardığını düşünmektedir. Bu yönüyleAristotelesçi bir düşünür olarak Farabi duyusal ve akli olmak üzere iki türbilgiden bahseder. Ona göre insandaki en güvenilir yeti olan akıl genel-geçer kesin bilgiyi elde eder. Öyleki bu bilgi insan için en yüce erdemdir.Çünkü insanı yönlendiren ona doğru ve yanlışın ne olduğunu gösterenböylece de insanın Tanrıʼya ulaşmasını sağlayan bir hazinedir.

Farabi (870-950)

Page 58: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

HEGEL: Alman idealizminin ve rasyonalizminin zirvesi kabul edilenGeorg Wilhelm Friedrich Hegel (Georg Wilhelm Fridrih Hegel), düşüncesi-nin temeline tüm gerçeklik olarak kabul ettiği ideyi yerleştirmiştir. Ona göredoğru bilgi yalnızca akıl ile elde edilir. Hegelʼe göre felsefe, salt düşünmeile deneye başvurmadan objelerin görülmesidir. Çünkü o bilen ile bilineninaynı aklın farklı şekillenmeleri olduğunu, böylece gerçek olanın akla uygun,akla uygun olanın da gerçek olduğunu düşünmektedir. İlk defa Herakleitostarafından kullanılan diyalektik yöntemi geliştiren Hegel, düşüncenin bu sü-reçte gerçeği bir bütün olarak vereceğini ortaya koyar. O düşünmenin vevarlığın diyalektik olarak gelişme gösterdiğini ifade ederken karşıtların bir-liğine dayalı bir yol izler. Hegelʼe göre ide önce kendi kendindedir tez aşa-ması, yani düşünce potansiyel hâlde vardır. İde antitez aşamasında isekendini tanımak, gerçekleştirmek için başkalaşır ve özüne yabancılaşarak kendi dışına çıkar. Sonaşama olan sentez aşamasında ise artık ide yabancılaşmadan kurtulmuş ve kendi kendine (özüne)dönmüştür. Böylece Hegel diyalektik süreçte akla özel bir önem verirken onu mutlak varlığın (geist)ta kendisi olarak görür.

58

Hegel (1770-1831)

DESCARTES: Descartesʼe göre açık ve seçik olarak bilmek doğru bil-mektir. Onun felsefesinde basit ve kesin düşüncelerden kompleks düşün-celere geçilir. Genelgeçer, açık-seçik bilgi elde etmek için şüphe yönteminikullanır. Metodik şüphe septisizmin amaçladığı şüpheden oldukça farklıdır.Descartes şüpheyi doğru bilgiye ulaşmada bir araç olarak kullanır. Şüphebir tür düşünme olup şüphe eden bir “ben”in varlığını gösterir. Şüphe etti-ğinden şüphe etmemekle ilk temellendirme ilkesini açığa çıkarır. Düşün-düğü kesindir. Sonra “Düşünmek var olmaktır.” bu da kesindir. Öyleyse“Düşünüyorum o hâlde varım.” ilkesi apaçık ve doğru bir ilkedir. Bu ilkearaçsız, doğrudan sezgiyle elde edilmiştir. Matematiksel bu sezgi kişinindoğuştan getirdiği bir yetidir. Bir de Tanrıʼya ait fikirler doğuştandır. Bunlarındışındaki bütün bilgiler duyularla kavranır, doğrulukları da şüpheye açıktır.Descartesʼe göre insan zihninde bir dış dünya fikri vardır ve mükemmelolan Tanrı bizi aldatmayacağına göre nesneler dünyası vardır. Descartes önce “ben”in varlığını, sonraTanrı ve dış dünyanın varlığını rasyonalist bir tarzda kanıtlamaya çalışmıştır. Her şeyden şüphe ilebaşlayan kanıtlama, düşüncenin doğuştan var olan ve sezgiyle kavradığımız kesin bilgiye temel ola-bileceğini gösterir.

R. Descartes (1596-1650)

JOHN LOCKE: John Lockeʼa göre doğuştan sahip olduğumuz hiçbirbilgi yoktur. Aklımızda, düşüncemizde bulunan fikirlerin kaynağı deneyim-lerimizdir. 17. yüzyılda akıl ve doğru bilgi arasında zorunlu bir yakınlık ilişkisikuran matematik temelli rasyonalizmin metafizik kurguları Locke ile terke-dilmeye başlanmıştır. Boş bir levha (tabula rasa) olan insan zihnindeki ide-ler deneyden gelir. Bu deney ikiye ayrılır: 1. Dış duyum ve deney (Beş duyuile temel duyumlar alınır ve test edilir.). 2. İç duyum ve deney (Bu düşün-medir “refleksiyon”.). Lockeʼa göre bilgiler bu yolla gelmektedir. Dış deney,nesnelerin duyulur niteliklerini (renk, koku, vb.) sağlar, iç deney ise bu ve-rileri işler. Bilginin oluşumu basit fikirlerden karmaşık fikirlere doğru du-yumla ve deneyle başlayıp oluşan bir süreçtir. Lockeʼa göre nesnelerinmadde özellikleri (birincil nitelikler) ile duyusal özellikler (ikincil nitelikler)birbirinden farklıdır. Birincil niteliklerde duyulara güvenilir, bunların sayılarında ve ağırlığında yanılmaolmaz. Renk, koku, tat gibi ikincil niteliklerde ise görecelik bulunur.

J. Locke (1632-1704)

Page 59: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

59

DAVİD HUME: David Hume (Deyvid Hiyum) bütün fikirlerimizin kayna-ğının duyular ve deney olduğunu söyleyerek empirist anlayışı devam ettir-miştir. Humeʼa göre aklımızın kavradığı gerçekler iki türlüdür. İlki aritmetikteoremler gibi olanlardır. Bu tür gerçekler ya fikirlerle bağlantıların ele alın-masından ya da içeriklerin analizinden elde edilir. Olguya ait olan şeylerise ikincilerdir. Bizim dışımızda bizden bağımsız olarak var olanlardır. Zihninbütün tasarımlarının kaynağı bu iki türdür. İlkine fikirler, ikincisine izlenimler,(impression) denir. Fikirler, hayal gücü ve hatırlatma tasarımlarıdır. Ruhun,zihnin duyumlar üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. İzlenimler, duyum (his-setme, duyma, vb.) ve duygulanımları (sevgi, nefret gibi) kapsar. Düşün-menin işlevi, duyumlarla edindiğimiz unsurları birleştirmek, sıraya koymak,değiştirmek veya genişletmektir. Düşüncelerimiz, izlenimlerin, tecrübelerinsilik birer kopyalarıdır. Fikirler, duyumlardan çıkar ve bunlar arasında bağ vardır. Ayrıca fikirler dü-şünme ilkelerini belirler ve bu bağı açıklamaya çalışır. Bu ilkeler; benzerlik, aykırılık, zaman veyamekân bakımından yakınlık, neden-sonuç ilişkileridir. Humeʼa göre bunların dışında bir doğruluk ta-sarımı olmaz. Var olmak algılanmak demektir. Doğruluk da ancak algılar arasında doğru bağlantılarınkurulmasıyla ortaya çıkar.

D. Hume (1711-1776)

IMMANUEL KANT: Immanuel Kant, bir eleştiri felsefesi yaparak bilgi-nin yalnızca rasyonalistlerin iddia ettiği gibi akılla ya da empiristlerin iddiaettiği gibi deneyle elde edilemeyeceğini savunmuştur. O, rasyonalismle em-pirizmi uzlaştırmış ve bunu şu sözle ifade etmiştir: “Bütün bilgi deney ilebaşlar, fakat deneyden doğmaz.” Ona göre duyu organlarının verileri bilgi-nin ham maddesini oluştururken ham maddeyi işleyerek bilgiye dönüştürenise akıldır. Akıl, bunu deney öncesi (apriori) özellik gösteren kategoriler ara-cılığıyla yapar. Yani deneyle elde edilen işlenmemiş olan verilerin zihin ka-lıpları (kategoriler) tarafından işlenip düzene sokulması ve şekillendirilmesisonucunda bilgi ortaya çıkar. Bu nedenle de Kant, “Deneysiz kavramlarboş, kavramsız deneyler kördür.” diyor. Bilginin bir yanıyla deneyle, diğeryanıyla da akıla dayalı olarak elde edileceğini söylüyor. Böylece Kant, ras-yonalizm ve empirizmin bir sentezini yaparken fenomenlerin bilgisine ula-şılabileceğini ancak numen alanının bilinemeyeceğini de ifade etmektedir. Kantʼa göre fenomenlerlesınırlı olan insan bilgisi numen alanına ait olan Tanrı, ruh, ölüm gibi metafizik konuları kapsamamak-tadır. Çünkü bunlar deneyle, duyu verileri ile elde edilemezler. Oysaki görünüşler evreni (fenomenler)bütün insanlarda ortak olan aklın yapısına göre aynı şekilde bilinecek ve ortak bir doğruluk değerinesahip olacaktır.

Immanuel Kant (1724-1804)

GAZALİ: Şüphesi ve sezgisiyle Descartes ve Bergsonʼu önceleyen, et-kileyen, kaynaklık eden İslam düşünürüdür. Gazali, doğru bilginin elde edil-mesinde duyu ve akıl bilgisinin fonksiyonlarını vurgulamakla birlikte onlarıyeterli bulmadığı için bir diğer faktörden de bahseder ki o da sezgidir. Sez-giyi kendi diliyle “kalp gözü” olarak kavramlaştırır. Genelgeçer doğru - ha-kikat bilgisine sezgiyle (kalp gözüyle) ulaşılabileceğini söyler. Gazali kalpgözünün bütün insanlarda bulunduğunu ancak herkesin bununla aynı bil-giye ulaşamayacağını söyler. Ona göre insan günah işlediği için kalp gö-zünün önünde perdeler oluşur ve hakikati kavraması zorlaşır. Bunun içininsan Allahʼın emir ve yasaklarına uymalı, bedeni ve ruhunu günahlardanarındırmalıdır. Böylece kalp gözünün önündeki perdeler açılacak ve insanyalnız görünenlerin değil, onların arkasındaki hakikatlerin bilgisine de kalpgözüyle ulaşacaktır.

Gazali (1058-1111)

Page 60: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

60

HENRİ BERGSON: Henri Bergson sezgiyi doğru, genelgeçer bilgiedinmenin aracı olarak görür. Ona göre yaşam, eşya bir bütün ve süreklibir oluş hâlindedir. Bergson, yaşamı ileri götüren gücü yaşama atılımı (elanvital) olarak adlandırır. Akıl ve zekânın varlığın bu akıp giden sonsuzluğunukavrayamayacağını ancak sınırlı ve art arda gelen şeyleri bilebileceğini dü-şünür. Bergsonʼda zamansal varoluş da diyebileceğimiz yaşama atılımı yal-nızca sezgi gücü ile doğrudan ve aracısız olarak kavranır. BöyleceBergson sezgiyi zekâdan ayırır. Ona göre zekâ veya aklın bize verdiği bil-giler eksiktir; biz onlarla nesnelerin bilgisini elde eder ve durağan hâldekimaddeyi kavrarız. Ancak asıl kavranması gereken doğanın iç yüzündekigerçeğin özüdür ki bu da zekâ ile değil sezgi ile kavranır. H. Bergson (1859-1941)

AUGUSTE COMTE: Aydınlanma geleneğine uygun olarak reform yo-luyla toplumsal yaşamın düzenlenmesini isteyen Auguste Comte (OgüstKomt) düşüncelerini pozitivizm üzerine inşa ederken felsefeye de bu dü-zenleme işinde bilimsel temelleri esas alma görevi yüklemiştir. Comteʼagöre felsefe, çağın pozitivist bilimsel gelişmelerine paralel olarak yalnızcaolgulara dayalı olan ve duyu verilerine dayanan konuları (fenomenleri) elealmalıdır. Comte, yalnızca deneyle elde edilen bilgilerin felsefenin konu-sunu oluşturmasını savunur. Böylece olgusal olarak test edilemeyen hiçbir önerme doğru olarak değerlendirilmeyecek ve felsefenin konusuna dâhiledilmeyecektir. Bu tür, örneğin ölüm ve ölümden sonraki hayat gibi konularmetafizik önermelerdir; bunlar felsefenin konusunun dışında kalmalıdır.

A. Comteʼun pozitivist anlayışını en iyi yansıtan onun “üç hâl yasası”olarak bilinen görüşleridir. Ona göre insanlık ve toplumlar şu üç aşamadan geçerler: teolojik dönem,metafizik dönem, pozitif dönem.

Teolojik dönemde her şey Tanrısal güçlerle, metafizik dönemde olaylar ruh, töz gibi metafizikögelerle, pozitif dönemde ise evren, dünya ve olaylar doğa yasalarıyla açıklanır.

A. Comte (1789-1857)

LUDWİG WİTTGENSTEİN: Ludwing Wittgenstein (Ludvig Vitgenş-tayn) mantıksal pozitivizm, modern deneycilik, neo pozitivizm gibi isimlerlede anılan analitik felsefenin en önemli temsilcilerinden biridir. Tractatus(Traktatus) adlı eserinde dünyanın “olguların toplamı” olduğunu ifade eder.Temel problem olarak da dilin, gerçekliğin (dünyanın) yapısını açıklayıpaçıklayamayacağı olduğunu düşünür. Bu nedenle de felsefenin görevininbilimsel önerme ve kavramları ele almak olduğunu söyler. Çünkü düşün-cenin aracı olan önermelerle düşünürüz. Önermeler de dil ile ifade edilir.Bu nedenle de Wittgensteinʼa göre dilin mantıksal yapısını çözümlersek -ki bu önermelerin yapısını çözümlemektir - gerçekliğin yapısını da çözüm-lemiş oluruz. Bu aynı zamanda şu sorunu da ortaya koyar: Dilin yapısı dü-şünceyi sınırlar. Bu sınırın dışında kalan her şey ona göre saçma veanlamsızdır çünkü doğrulanamazlar ve bilgi değeri taşımazlar.

Ancak 1929ʼdan sonra Wittgenstein (felsefe tarihinde ilk kez bir filozof için açıktan görülen hâliyle)kendi düşüncelerindeki yanlışlığı itiraf etmiş ve yanıldığını kabul etmiştir. Ona göre dil, düşüncelerive gerçekliği belirleyen bir sınır değil, sadece onları ifade etme aracıdır. Böylece Wittgenstein önce-den anlamsız olarak kabul edip reddettiği estetik, etik, dinî ve metafizik önermelerin de anlamlı ol-duğunu kabul etmiştir.

L. Wittgenstein (1889-1951)

Page 61: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

61

WİLLİAM JAMES: Amerikan ve İngiliz toplumlarının yaşam felsefesiniyansıtan pragmatizmin öncüsü Charles Peirce (Çarls Piirs, 1839-1914)kabul edilmesine rağmen onu sistematik hâle getiren filozof William James(Vilyım Ceymıs)ʼdir. Jamesʼe göre bilginin doğruluğu pratik yararı ile ölçülür.Bir bilgi hayatımızda işlevsel olarak yararlıysa doğrudur, değilse yanlıştır.Düşüncelerimizin doğruluğunu hayatta karşılaştığımız problemleri çözmegücü ile test edebiliriz. Jamesʼe göre temel amaç insanın kendi varlığınıkorumasıdır. İnsan bunu eylemleriyle sağlar. Bu nedenle düşüncenin ey-lemden ayrı olarak görülemeyeceğini söyler ve düşüncenin doğruluğundayararı temel ölçüt olarak alır. Ona göre bir düşünce yararlıdır çünkü doğru-dur, doğrudur çünkü yararlıdır.

James, bilgi için temel ölçüt olarak gördüğü yararı ahlak, din ya dadiğer toplumsal kurumlar için de görür. Örneğin dinsel inançlar bireyi mutlukılıyor, hayata uyumunu kolaylaştırıp pratik yarar sağlıyorsa doğrudur.

W. James(1842-1910)

JOHN DEWEY: Biyoloji ve psikolojiye dayalı yaklaşımıyla pragmatizmieğitime uygulayan düşünür John Dewey (Con Dövi)ʼdir. Ona göre insaniçin hayatta yarar sağlayan, başarılı olmasını mümkün kılan düşünce vebilgiler doğrudur. Bunun için o insanın karşılaştığı problemleri çözme gü-cüne sahip bilgileri, kanun ve kavramları yararlı (başarılı) birer alet olarakgörür. Dewey bu yaklaşımıyla özellikle eğitim alanında işlevselliği, problemçözmeyi öncelediği için görüşü enstrümantalizm (aletçilik) olarak adlandı-rılır. Dewey bilgiyi de insanın çevresine uyumunu kolaylaştırıyor ve onumutlu kılıyorsa doğru kabul eder. Böylece 20. yüzyıl eğitim anlayışına prag-matizmi uygulamaya çalışmış ve eğitimi de insanı hedefine ulaştıran biraraç olarak görmüştür.

J. Dewey (1859-1952)

EDMUND HUSSERL: Fenomenolojinin kurucusu olan Edmund Hus-serl (Edmont Huserl)ʼe göre özneden hareketle nesnenin bilgisine varıla-bilir. Geliştirdiği fenomenolojik yöntemden anlaşılabileceği gibi özneolmadan nesne olmaz. Çünkü bütün nesneler özneden ve onun düşünce-sinden ayrılamaz. Nesnesine yönelen bilinç öz bilgisine ulaşmak için “pa-ranteze alma” tekniği denilen fenomenolojik yöntemi kullanır. Fenomenleyani nesneyle ilgili bütün verileri paranteze alır. Duyu verilerini bu parantezedahil ederek fenomenolojik indirgeme yöntemi aracılığıyla nesnelerin özüneulaşılır. Varılan öz bilgisi bilincin fonksiyonel dönüşümüdür. Husserl tara-fından bu yöntem “öz bilimi” olduğu için “bilimlerin bilimi” diye adlandırılır.Varoluşçuluk (Heidegger) ve yeni ontoloji (N. Hartman) akımlarına kaynak-lık etmiş metafiziksel bir yöntemdir. E. Husserl (1859-1938)

Page 62: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

62

1. “Filozoflar ve Bilginin Kaynağı” adlı metinde geçen “İtalik” ifadeleri bulup filozof isimlerininaltındaki noktalı yerlere yazınız.

PLATON ARİSTOTELES FARABİ HEGEL

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

DESCARTES J. LOCKE D. HUME I. KANT

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

GAZALİ H. BERGSON A. COMTE L. WİTTGENSTEİN

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

............................. ............................. ............................. .............................

W. JAMES J. DEWEY E. HUSSERL

............................. ............................. .............................

............................. ............................. .............................

............................. ............................. .............................

............................. ............................. .............................

2. Metinde geçen filozofların isimlerinin karşısına bu filozofların görüşlerini yansıtan birercümle yazınız.

• Platon: ..............................................................................................................................................

• Aristoteles: ........................................................................................................................................

• Farabi: ..............................................................................................................................................

• Hegel: ...............................................................................................................................................

• Descartes: ........................................................................................................................................

• J. Locke: ...........................................................................................................................................

• D. Hume: ..........................................................................................................................................

• I. Kant: ..............................................................................................................................................

• Gazali: ..............................................................................................................................................

• H. Bergson: ......................................................................................................................................

• A. Comte: .........................................................................................................................................

• L. Wittgenstein: ................................................................................................................................

• W. James: ........................................................................................................................................

• J. Dewey: .........................................................................................................................................

• E. Husserl: .......................................................................................................................................

Page 63: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

63

Kazanım: 9. Bilginin insan yaşamındaki önemini sorgular.

Süre: 1 ders saati

BİLGİ VE YAŞAM

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bütün bildiklerimizi unutsaydık ne olurdu?

• Sahip olduğumuz tarihsel bilgiler ışığında İlk Çağ ve günümüz yaşam biçimlerini karşılaştırınız.Ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

• 25. yüzyılı hayal ediniz, acaba insanlık, dünya ve evrende ne gibi değişiklikler olabilir?

www.yeniansiklopedi.com

www.panoramio.com

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Page 64: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

64

Aşağıdaki metni okuyup soruları cevaplandırınız.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİLGİ

İlk uygarlıklarda bilgi; Sümer, Babil, Mısır, Hint ve Çin gibi Doğu kültürlerinde ağırlıklı olarakaritmetik ve geometri çerçevesinde var olmuştur. Gündelik hayatlarında, tarım ve astronomide butür bilgilerden yararlanmışlardır. İslam dünyasında çeviri faaliyetleriyle birlikte Antik Yunanʼdaki bilgibirikimi fizik, kimya ve astronomi başta olmak üzere insanlığın faydasına sunulmuştur. Kullanılır el-verişlilikteki bu bilgiler insan yaşamı için vazgeçilmez niteliktedir. Günümüzde bilimsel bilgi, tekno-lojideki uygulamaları ile hayatın vazgeçilmez bir unsurudur. Ancak teknolojinin yaşam ve çevreyeyansıyan olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için teknolojilerin fonksiyonel sonuçları eleştirel birdeğerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Böyle bir sorgulama, zarar ve fayda ihtimalleri çerçevesinde bil-gilerin hayatı kolaylaştırıcı niteliğinden yararlanmak isteyenlerin işini hafifletecektir.

1. İlk uygarlıklarda bilginin sorgulanması gerekli midir? Neden? Düşüncelerinizi belirtiniz.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

2. Bilimsel bilgi ile üretilen teknolojilerin hayatımızın içindeki yerinin sorgulanması gerektiğifikrine katılıyor musunuz? Neden? Düşüncelerinizi aşağıdaki alana yazınız.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 65: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

65

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Doğruluk ve gerçeklik nedir? Birer örnekle anlatınız.

2. Genelgeçer ve doğru bilgi edinebilir miyiz? Neden?

3. “İnsan zihni boş bir levhadır.” görüşüne katılıyor musunuz? Tartışınız.

4. Temellendirme nedir? Örnekle ifade ediniz.

5. Bilginin doğruluk ölçütleri nelerdir? Bu ölçütlerden ikisini söyleyiniz.

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Düşünme, algı, anlama, açıklama gibi aktlara ............................... aktları denir.

2. ........................ ........................ gündelik bilgiler gibi hayatı kolaylaştırıcı işleve sahiptir.

3. ......................., ......................., ........................ felsefenin üç temel alanıdır.

4. .......................... bilgi ve varlık bakımından doğruya ulaşılabileceğini savunan felsefi akımdır.

5. ......................... şüphesi ve sezgisiyle Descartes ve Bergsonʼu önceleyen, etkileyen, kaynaklıkeden İslam düşünürüdür.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. Gündelik bilgiler tecrübelerimiz sonucunda oluşur. (.....)

2. Rasyonalizme göre doğru bilginin ölçütü deneydir. (.....)

3. Süje ve obje arasındaki bağdan bilgi oluşur. (.....)

4. Platonʼa göre insan zihni doğuştan bilgilerle donatılmıştır. (.....)

5. Tümel uzlaşım, apaçıklık gibi kavramlar bilginin doğruluk ölçütü ile ilgili değildir. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Bilen özne (süje) ile bilinen nesne (obje) arasında kurulan bağın felsefedeki karşılığı aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Bilgi Aktları

B) Varlık

C) Metafizik

D) Değer

E) Hiçbiri

2. “Tecrübi bilgi de diyebileceğimiz düzensiz bilgilerdir ve belli bir yöntemi yoktur ancak hayatı kolay-laştırıcı niteliğe sahiptir.” şeklinde tanımlanan bilgi türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Teknik bilgi

B) Gündelik bilgi

C) Sanat bilgisi

D) Dinsel bilgi

E) Bilimsel bilgi

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

Page 66: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

66

3. Aşağıdakilerden hangisi bilgi felsefesinin (bilgi kuramı) ele aldığı sorulardan biri değildir?

A) Doğru bilgi var mıdır?

B) Bilgilerimizin kaynağı nedir?

C) Varlık var mıdır?

D) Bilgilerimizin bir sınırı var mıdır?

E) Bilginin doğruluk ölçütleri nelerdir?

4. Doğru bilgi elde etmenin mümkün olmadığını, genelgeçer doğru bilgiye ulaşmanın imkânsız oldu-

ğunu savunan felsefi görüş aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dogmatizm

B) Rasyonalizm

C) Entüisyonizm

D) Septisizm

E) Fenomenoloji

5. Aşağıdaki filozoflardan hangisi rasyonalizmin temsilcisi değildir?

A) Platon

B) Aristoteles

C) Farabi

D) Hegel

E) Bergson

Page 67: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

67

• FELSEFE VE VARLIK

• ONTOLOJİ VE METAFİZİK

• BİLİM VE FELSEFEDE VARLIK

• VARLIK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI

• VARLIĞA FARKLI YAKLAŞIMLAR

• ÇAĞDAŞ VARLIK GÖRÜŞLERİ VE BİR VARLIK OLARAK İNSAN

3. ÜNİTEVARLIK FELSEFESİ

Page 68: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

68

Kazanım: 1. Felsefenin varlık konusunu nasıl ele aldığını fark eder.

Süre: 1 ders saati

FELSEFE VE VARLIK

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular• Çevrenizde gördüğünüz şeyler birbirlerine benziyor mu?• Odanızdaki eşyaları sınıflandırmanız gerekirse bunu nasıl yaparsınız?• Size göre varlık nedir?• Felsefe varlıkla ilgilenir mi? Niçin?

Aşağıdaki görsel ve haber metnini inceleyip soruları cevaplayınız.

Varlık felsefesi irdeleniyorBu sene dokuzuncusu düzenlenen “Felsefe Söyleşileri”, varlık felsefesini işlerken

“varlık”, “varolan”, “varoluş”, “gerçeklik”, “sanal gerçeklik” kavramlarını ele alıyor.Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ile İstanbul Marmara Eğitim Vakfının

her yıl düzenlediği “Felsefe Söyleşileri” bu kez “varlık”, “varolan”, “varoluş”, “gerçeklik”, “sanal gerçeklik”kavramlarını ele alıyor. Dokuzuncusu düzenlenen söyleşilerin ana başlığını ise “Varlık Felsefesi (On-toloji)” oluşturuyor. 4 Nisandan bu yana cumartesi günleri 10.00 ila 12.00 saatleri arası yapılan ve 30Mayısa kadar sürecek olan söyleşilerin koordinatörlüğünü Prof. Dr. Betül Çotuksöken üstleniyor...

http://basin.malteme.edu.tr

www.felsefesinifi.com

SÖYLE BAKALIM 262 NİHAT.GORGIAS DEMİŞ Kİ:“HİÇBİR ŞEY YOKTUR,OLSA BİLE BİLİNMEZ.BİLİNSE BİLE BAŞKALARINAAKTARILAMAZ.”BU SÖZÜNDENNE ANLIYORSUN?

Ders: FelsefeKonu: Varlık felsefesi

VALLA,NASIL ANLATSAMHOCAM!KAFAMI KARIŞTIRANBİR DURUM VAR.ÖRNEK VERSEMOLUR MU ACABA?

Page 69: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

69

Aşağıdaki görselleri ve metni inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

FELSEFEDE VARLIK

Varlık felsefesi (ontoloji), felsefenin “varlık” kavramını konu edinen alt dalıdır. “Varlık nedir?”, “Varlıkne türdendir?” ya da “Varlığın özü nedir?” gibi sorular sorarak varlık kavramını sorgular, anlamaya vekavramaya çalışır. Var olanları bir bütün olarak incelemek, varlığın özü ve değişik biçimlerini (türlerini)düşünmek, felsefeler üretmek varlık felsefesinin görevidir.

Felsefede varlık var olan her şeydir. Var olanların bir kısmı benim çantam, arkadaşımın telefonu,yoldan geçen otomobil gibi tek tek sayılabilir ve duyularla algılanabilir olan somut türden şeylerdir. Felsefebu tür varlıkları gerçek (reel) varlık olarak adlandırır. Bunların dışında, insanın düşüncesinde var olanveya aklıyla kavradığı beş rakamı, küp ve üçgen gibi geometrik şekiller vb. soyut türden varlıklar vardır.Dış dünyada - zaman ve mekânda - bulunmayan türden varlıklar ise felsefede düşünsel (ideal) varlıkolarak adlandırılırlar.

1. Okuduğunuz metinden hareketle kaç tür varlık olduğunu genel başlıklar hâlinde aşağıdakiçerçeveli kısmın içine yazınız. Başlıkların altındaki noktalı yerlere metinde geçen varlık türlerininisimlerini yazınız.

................................ varlık................................ varlık

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

• .......................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

5

Page 70: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

70

2. Aşağıdaki metni okuyup metnin altında verilen sözcükleri kutucukta yer alan noktalı yerlereyazarak cümleleri tamamlayınız.

Düşünsel ve gerçek varlık isimlerinin özelliklerini genel olarak ikiye ayırırız:

Maddi olanlarını; çanta, telefon, araba ve bunlara eklediğiniz kendi örnekleriniz de dahil olmak

üzere hepsine birden ......................... ve ...................... olanlardır diye .................... olarak sınıf-

landırabiliriz.

Duyumlanabilir olmayan; beş rakamı, küp, üçgen gibi geometrik şekillere ve bunlara ekledik-

lerinizi ..................... ve ...................... varlıklar olarak adlandırabiliriz.

Nesnelerde gerçekten onlara ait olan niteliklerle, onların biraraya gelişlerinden ve onları algı-

layan bir varlığın özel yapısından ileri gelen nitelikleri birbirinden ayırmak gerekir. Birinciler büyük-

lük, biçim ve hareket gibi niteliklerdir. İkinciler ise renk, ses, tat gibi niteliklerdir. Demokritosʼa göre

atomların gerçekten de bir büyüklüğü, biçimi, hareketi vardır. Ancak onların sıcak veya soğuk, ekşi

veya tatlı, güzel kokulu veya çirkin kokulu olma gibi nitelikleri yoktur. Bunlar onların biraraya gel-

meleri ve bizim duyu organlarımız üzerine yaptıkları etkinin sonucu bizde var olan duyumlardır.

Demokritos bunu şöyle dile getirir. “Tatlı, acı, sıcak, soğuk, renk ancak zihinde vardır. Gerçekte ise

atom ve boşluktan başka bir şey yoktur.”

(Ahmet Arslan, Felsefeye Giriş, sayfa 72)

SOMUT DUYUMLANABİLİR

DÜŞÜNSEL ALGILANABİLİR

SOYUT

Page 71: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

71

Kazanım: 2. Ontoloji ve metafizik hakkında bilgi sahibi olur.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

ONTOLOJİ VE METAFİZİK

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görsel size ne düşündürüyor?

• Görselde ne tür varlıklar görüyorsunuz?

• Görsel için sokak mı, mekân mı, yoksa herhangi bir varlık alanı mı demeliyiz? Niçin?

www.senselogic.wordpress.com

Page 72: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

72

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

ONTOLOJİ VE METAFİZİK

Filozoflar için varlık sorunu, felsefe tarihi boyunca güncelliğini yitirmemiştir. Varlık Parmenides,Herakleitos (Heraklit), Anaksimandrosʼdan beri varlık felsefesiyle uğraşanların yoğunlaştıklarıaraştırma konusudur.

Aristoteles, varlık araştırmalarını ilk felsefe olarak nitelendirmiş; kendinden sonra gelen Ro-doslu Andronicus da bu çalışmalara meta ta physika (fizik ötesi - metafizik) adını vermiştir.

Platonʼda aldatıcı olan görünür gerçekliğin (nesneler dünyası) dışındaki gerçek varlığı (idealardünyasını) asıl varlık olarak niteler. Tanrısal saydığı varlığı inceleyen bu ilk felsefe metafiziksel ni-teliktedir.

Kantʼa göre metafizik, aklı aşan (transendental) bir felsefedir. Kant klasik metafizik öğretilerinieleştirir. Fiziksel alanın ardında var olduğu düşünülen şeyi değil, onun insan aklı tarafından bilinmeşartını araştırır.

Christian Wolf (Kristiyan Volf, 1679 - 1754), genel olarak varlık öğretisi anlamında ontolojiyiisim olarak kullanan ilk düşünürdür.

Hegel, Kantʼın “kendinde şey” ile fenomen arasındaki ayrımını aşarak metafizik (ontoloji) an-layışını temellendirir. Ona göre akılsal olan gerçek, gerçek olan akılsaldır.

Felsefenin amacının varlığın gerçekten ne olduğunu kavrama olarak düşünen başkabir filozof da Heidegger (Haydeger)ʼdir. Ona göre felsefe yapmak varlığın anlamını sor-gulamak ve açıklama yapmaktır.

1. Aşağıdaki tabloya okuduğunuz metinde ismi geçen filozofların metafizik ve ontoloji hak-kındaki görüşlerini yansıtan kavram veya ifadeleri örnekteki gibi yazınız.

Filozoflar Kullandıkları kavram veya ifadeleri

Parmenides

Herakleitos

Anaksimandros

Varlık felsefesi

Aristoteles ....................................................

Platon ....................................................

Kant ....................................................

C. Wolf ....................................................

Hegel ....................................................

Heidegger ....................................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 73: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

73

2. Aşağıdaki noktalı yerlere metafizik ve ontoloji ilişkisini ifade eden bir metin yazınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

İbni Sina ve Varlık Felsefesi

İbni Sina 980 yılında Buhara yakınlarındaki Belhʼde doğdu. 1037 yılında He-medanʼda vefat etti. İbni Sina ilmî bir çevrede büyüdü. Kurʼân, edebiyat, Yunanve Hint Felsefesi, mantık, tıp öğrenimi gördü.

İbni Sina her şeyin temeli olarak varlığı görür. Ona göre varlığın yaratıcısı ve metafizik âlemininsahibi ve hükümranı olan Allahʼtır. Allah ile varlık arasındaki münasebetleri felsefî olarak ortaya koy-maya ve izah etmeye çalışır. Ama metafizik âlemi kavramak görünen fizik âlemini kavramaya ve an-lamaya bağlıdır.

Fiziki âlemi anlama ve anlamlandırmaya yarayan aritmetik, geometri, mantık, müzik, estetik, ta-biat, astronomi, psikoloji ve fizik yardımcı ilimlerdir. Bütün bu ilimler ancak metafizik âlemi anlamakve kavramak için vardırlar. İnsan da kendisini ve ilişkili olduğu varlık âlemini bilmek ve kavramaklayaratıcı olan Allahʼı tanıyabilir ve gerçek kulluk şuuruna erebilir.

İbni Sinaʼya göre “ruh”; akıl, hayal, düşünce, duyular ve hislerin tamamını içine alan bir manevivarlıktır. “Kâinat” da atom, element, esir, nur, arş ve kürsiʼnin tamamını kapsayan bir fiziki âlemdir.Allah kudreti ile her şeyi kuşatmıştır. Hiçbir mekâna bağlı değildir. Geçmişte ve gelecekte olan herşeyi bilir ve değiştirmeye gücü yeter. Fiziki âlemin arkasında o olmazsa hiçbir şey olmaz. Her şeyinvarlığı Allahʼın onları yaratmasına bağlıdır.

İbni Sina fizik ile metafizik alem arasındaki ilişkiyi sağlayan ruh konusunda da çalışmalar yapmışve ruh bilimi denen psikolojiyi; ruhani akıl, deneye dayanan tecrübi akıl ve vahiyle bütünleşen ve onayönelen sezgiye değer veren akıl olarak ruh bilimini üçe ayırmıştır.

www.fikirbahcesi.org(Sadeleştirilerek alınmıştır.)

Düşünme Kutusu

Page 74: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

74

Kazanım: 3. Bilim ve felsefenin varlığa bakış açılarını ayırt eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.sehirler.net

Sorular

• Görsellerin hangi bilim dallarıyla ilgili olduğunu söyleyiniz.

• Birinci görseldeki insanlar ne yapıyor olabilirler? Düşününüz.

• İkinci görseldeki canlılar bütün canlıları kapsıyor mu?

• Görsellerin çağrıştırdığı bilgi alanlarıyla astronomi bilimi neden ilgilenmez?

FELSEFE İLE BAKIŞ

BİLİM VE FELSEFEDE VARLIK

Page 75: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

75

Aşağıdaki metinleri inceleyip yönergeleri takip ederek etkinlikleri gerçekleştiriniz.

BİLİM VE FELSEFEDE VARLIK

Bilim ve felsefe, yöneldikleri varlık alanında sor-dukları sorular, inceleme tarzları ve yöntemleriylebirbirinden ayrılır. Bilim “Varlık nedir?”, “Varlık varmıdır?” gibi soruların cevaplarını öğrenmeye çalış-madığı için genel olarak varlığı bir problem alanı ola-rak görmez. Ancak farklı bilim dalları, varlıkçeşitlerini ve olayları uzmanlıklarına göre ayrı ayrıinceler. Onlarla ilgili yasalara ulaşmaya çalışır. Bunuyaparken de matematik ve mantık gibi formel bilim-lerden yararlanır. Genel olarak fizik, hareketi; kimya,maddenin yapısını; biyoloji, canlılığı; jeoloji, yerinyapısını inceler. Bunların dışında psikoloji, insandavranışlarını; sosyoloji, toplumsal yapıyı; tarih, yerve zaman belirterek yaşanmış olayları; ekonomi,üretim - tüketim ilişkilerini inceler.

Buna karşılık felsefe; “Varlık var mıdır?”, “Varsane türdendir?” gibi sorularla varlığı tartışma konusuyapar. Felsefe var olanı bilimlerin yaptığı gibi - var-lığı parçalara ayırarak - indirgemeci bir yaklaşımladeğil, bir bütün olarak inceler, yani bütüncül bir yak-laşım sergiler. Örneğin sosyoloji, aile toplumsal gru-bunu incelerken dikey ya da yatay hareketlilik veyagöç olgusuyla uğraşmaz, yalnızca aile grubunu in-celer. İşte bu duruma bilimlerin indirgemeciliği denir.Bilimlerin aksine felsefe, indirgemeci değil bütün-lükçü bir yaklaşım sergiler. Örneğin, “Varlık varmıdır?”, “Varlık nedir?” gibi bilimin sormadığı bütünedair soruları ele almasından ve cevap aramasındanbütünlükçü bakış açısına sahip olduğu anlaşılır.

Jeoloji

Fizik

Kimya

Tarih

Psikol

ojiEko

nomi

Sosyoloji

Biyoloji

Toplumsalyapı

Harek

et

Maddenin

yapısı

Yer ve zaman

olarak olaylar

Davranış

Üretim-tüketim

ilişkileri

Yerin

yapısı

Canlılık

FELSEFE

VARLIK - VAR OLAN HERŞEY

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 76: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

76

1. Aşağıdaki tabloda verilen ifadelerin ilgili oldukları alanları “X” işareti koyarak belirleyiniz.

2. Okuduğunuz metinden hareketle bilim ve felsefenin varlığa bakış açıları arasındaki farklılığıyansıtan bir metin yazınız.

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

İfadeler Felsefe Bilim

Varlık var mıdır, varsa ne türdendir?

Toplumsal olay ve olgular toplumsal yapıda meydana gelen değişme-leri ifade eder.

İdeal bir yönetim biçimi olabilir mi?

Organizmanın davranışlarını inceleyen bilim dalı hangi araştırma tek-niklerinden yararlanır?

Günümüzde çözülmesi gereken önemli sorunlardan biri de üretim-tü-ketim ilişkileridir.

İnsan ahlâkî eylemde bulunurken özgür müdür?

Page 77: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

77

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Kazanım: 4. Felsefenin varlıkla ilgili temel sorularının farkına varır.

Süre: 2 ders saati

www.gelisenbeyin.net

www.bilimdefteri.com

VARLIK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Üstteki görselde yer alan varlıklar gerçekten var mıdır? Bunların var olduğundan nasıl emin ola-biliriz?

• Alttaki görselde yer alan varlıklar ne türdendir ve bu varlıkların türlerini nasıl bilebiliriz?

• “Varlık yoktur?” sözü sizce anlamlı mıdır?

Page 78: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

78

Aşağıdaki metni ve görselleri inceleyiniz. Yönergeleri takip ederek etkinlikleri yapınız.

VARLIK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI

Varlık, varoluşun özü, varoluş da varlığın özüdür. Çünkü “varlık” genel bir oluşu, “varoluş” iseözel bir oluşu ifade eder. Varlık genel bir oluş kategorisini anlatırken varoluş özelinde bir genellikifade eder.

Özel veya genel olsun var olmak, özolmak nedir? Aristotelesʼe göre “öz” kendibaşına varolandır. İlk ve temel kategoridir.Varlık felsefesi bakımından çağlar boyuncaönemini yitirmemiş olan soru “Varlık varmıdır?” sorusudur. Bu soruya “Varlık yoktur.”diye cevap veren “nihilizm” akımı olmuş-tur. İlk Çağ sofist düşünürü Gorgiasʼı nihi-lizmi önceleyen ve ona kaynaklık edenfilozof olarak niteleyebiliriz. Nihilizm (hiçcilik)olarak adlandırılan varlığın yokluğunu, varolmadığını savunan öğretinin kökü AntikÇağa uzansa da 19. yüzyıl Rusyaʼsında si-yasi açıdan kabul görmüş felsefi bir görüşolarak bilinir. Tözsel hiçbir gerçekliği kabuletmez. Varlık var değildir (ontolojik nihilizm),biz gerçeği bilemeyiz (eleştirel nihilizm)diyen nihilizm ikiye ayrılabilir.

“Gerçekten bir şey var mıdır?”, “Varlığınmahiyeti nedir?”, “Varlık değişken midir?”,“Varlık bir midir, çok mudur?”, “Evrendedüzen var mıdır?”, “Evrende özgürlük varmıdır?”, “Evren sonlu mudur, sonsuzmudur?”, “Evrende amaçlılık var mıdır?” gibisorular felsefenin varlıkla ilgili temel sorula-rını oluşturur. Bunlara verilen cevaplarla davarlık felsefesi bilgileri meydana gelir.

“Gerçekten birşey var mıdır?”, “Varlıkvar mıdır?” sorularına nihilizmin verdiğicevap diğer sorular için kolaylıkla verilemez.Çünkü nihilizm varlığın yokluğunu kabul et-tiğinde diğer soruların anlamsızlığı ortayaçıkar.

“Varlık var mıdır?” sorusuna “Varlık yok-tur.” diyerek cevap veren bir başka öğreti detaoizmdir.

Felsefi bir öğreti olarak ortaya konanfakat zamanla dinî bir anlayış olarak ortaya

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Uzakdoğu dinlerinden Taoizm

www.blogspot.com

Page 79: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

79

1. Aşağıda tanımları verilen yaklaşımların başındaki noktalı yerlere kutucuktaki sözcüklerdenuygun olanlarını yazınız.

.................. “Varlık yoktur diyen ve Gorgiasʼın öncülük ettiği yaklaşımdır.”

.................. “Lao Tse tarafından felsefi bir öğreti olarak ortaya konan ancak zamanla dinî öğreti hâlinedönüşen ve varlık yoktur diyen yaklaşımdır.”

................. “Varlık vardır ve varlık bizim bilincimizin dışında – dış dünyada – bizden bağımsız olarakvardır.” diyen yaklaşımdır.

2. Okuduğunuz metinde geçen varlıkla ilgili sorulardan beşini aşağıdaki noktalı yerlere yazı-nız.

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

• ..........................................................................................................................................................

3. Yukarıya yazdığınız sorulardan birinin cevabını kısaca temellendirerek noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

Realizm – Nihilizm – Taoizm

çıkan bu yaklaşımın kurucusu Lao Tse(Lao Tızu, MÖ 6. yy.)ʼdır. Taoʼnun iki an-lamı vardır. Birincisine göre Tao “yol,düzen” demektir. Doğal düzene, nesnele-rin düzenine uygun bir işleyişle yaşamakgerekir. İnsan hiçbir amaç gütmeden ya-şamak için yaşamalıdır. İkinci anlamınagöre Tao, mutlak gerçekliktir. Bütün var-lıklar ondan çıkmıştır ve yine ona döne-cektir. Taoizm, Tao dışındaki nesnelerdünyasının aldatıcı olduğunu, gerçek ol-madığını söyleyerek varlık problemi konu-sundaki nihilist tavrını sürdürür.

“Gerçekten bir şey var mıdır?” ya da “Varlık var mıdır?” sorularına “Varlık vardır.” diye cevapveren görüş realizm dir. Varlık, insanın bilmesinden ve bilincinden bağımsız olarak vardır. Dış dün-yanın varlığı nesneldir. Kendiliğinden gerçeklik denilen bu anlayışa “naif realizm” denir. Du-yuların verileri olarak gerçekliğin bilinmesini yetersiz gören, işe zihin ve aklı da karıştırıpişlevsel kılan anlayış ise “eleştirel realizm” dir.

www.frmtr.com

Page 80: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

80

Kazanım: 5. Varlığın niceliği ve temel niteliği ile ilgili görüşleri karşılaştırır.Süre: 4 ders saati

Aşağıdaki görselleri ve ifadeleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.webbatti.com

www.evrenseldusunce.tr

VARLIĞA FARKLI YAKLAŞIMLAR

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Çevrenizdeki varlıkları sınıflandırmanız istenseydi bunu nasıl yapardınız?

• Çevremizdeki canlıların değiştiğini, cansızların ise değişmediğini söyleyebilir miyiz? Neden?

• Evrende her şey değişirse ondaki düzen de değişir mi? Yoksa değişmeyen şeyler var mıdır?

• Varlıkların tamamı aynı türden midir?

• Size göre varlığın temel/ana maddesi nedir?

• Görmediğim bir şey yoktur.

• Görüyorum ancak akla uygun değil.

• Her şey durmadan değişiyor.

• Beden yaşlansa da ruh hep genç kalacaktır.

• Görünen şeyler bize göründükleri gibi değildir, gerçek olan onların içlerindeki özlerdir.

Page 81: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

81

Aşağıdaki önermelerle ilgili oldukları yaklaşımları örnekteki gibi eşleştiriniz (Bir yaklaşım bir-den fazla önermeyle ilgili olabilir.).

Aşağıdaki metni ve görselleri inceledikten sonra etkinliği yapınız.

A. Varlığın Niceliğiyle İlgili Görüşler

Varlığın mahiyetinin ne olduğuna dair problemi ele alıp cevaplandıran farklı düşünüş ve yakla-şım biçimleri vardır. Bunlar; monizm (tekçilik), dualizm (ikicilik) ve pluralizm (çokçuluk) olmak üzereüç ana başlık altında incelenebilir.

Monizm: Türkçede tekçilik olarak bilinir. Varlıkların varoluşlarının tek bir gerçeklikten meydana geldiğini iddia edenanlayışa denir. Hegel, varlıklar dünyasındaki her şey içintinin (geist) farklı görünümleridir diyerek idealist bir varlıkteorisi geliştirmiştir. Bu yönüyle Hegel monist bir filozoftur.

Düalizm: Türkçede ikicilik denir. Varlığa bakışında in-dirgenemezcidir. Temelde iki varlık ögesinin bir diğerine in-dirgenemez oluşu üzerine varlık teorisini geliştirmiştir.Descartes dualist anlayışa sahip bir filozoftur. Ona göre ruhve beden birbirine indirgenemeyen iki ayrı töz olarak varlığıntemelini oluştururlar.

Plüralizm: Türkçe karşılığı çokçuluktur. Varlık teorisindetekçi ve ikici görüşlerden farklı olarak ikiden fazla unsurlanesneler dünyasının varlığını açıklar. Empedokles (MÖ492-432) pluralist anlayışa sahip bir filozoftur. Hava, su veateş kendinden önceki filozofların buldukları – varlığı oluş-turan – unsurlardır. Kendisi bunlara toprak ögesini de ekle-diği için varlık görüşünde “dört unsurcu” filozof olarak bilinir.

2İki varlık ögesinin bir diğerine indirgenemez oluşu üzerine varlık

teorisi geliştiren görüştür.

Varlıkların var oluşlarının tek bir gerçeklikten meydana geldiğinisöyleyen görüştür.

Empedokles varlığın temel unsurları olarak hava, su, ateş ve top-rağı kabul eder.

Descartes, ruh ve bedeni iki ayrı töz olarak kabul eder.

Varlığın temelinde ikiden fazla unsuru kabul eden görüştür.

1 Monizm

2 Düalizm

3 Plüralizm

Önermeler Yaklaşımlar

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Page 82: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

82

Okuduğunuz metinde geçen ve aşağıdaki tabloda verilen kavramları kullanarak “Varlık, oluş-tur.” görüşünü savunan kısa bir metin yazınız.

82, 83, 84 ve 85. sayfalardaki metin ve görselleri inceledikten sonra verilen yönergelere göreetkinlikleri yapınız.

B. Varlığın Niteliğiyle İlgili Görüşler

“Varlık nedir?” sorusuna verilen “Varlık oluş, idea, madde, hem idea hem madde, fenomendir.” şek-lindeki cevaplar bu bölümde ele alınacak ve işlenecektir.

1. Varlığı Oluş Olarak Kabul Edenler

Herakleitos (MÖ 540-480)ʼa göre evre-nin ana maddesi ateştir. O ateşi ana maddeolarak kabul etmekle varlıkların bir maddedeğil, oluş olduğunu anlatmak istemiştir. He-rakleitosʼa göre evrende değişmeden kalanbir şey yoktur. Her şey ateş gibi sürekli bir de-ğişim hâlindedir. Ona göre evren bir yönüyleateşe, diğer yönüyle de bir nehrin akışınabenzer. Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz. İlkgirdiğimiz nehir akıp gitmiştir. İkinci kez nehregirdiğimizde nehir artık aynı nehir değildir. De-ğişmeden kalan, değişmeyen şey maddedeğil, değişmenin yasasıdır. Yasa, kısa ve ba-sittir. Her şey değişir ve yasa bu değişimi yönetir. Bu yasa maddenin karşıtına dönüşümü yasasıdır. He-rakleitosʼa göre her şeyin başlangıcını varlıklar arasındaki karşıtlık oluşturur. Evrendeki tüm olaylara“logos (akıl)” hükmeder. Herakleitosʼun tanrısal akıl dediği bu tümel aklın bir parçası da insandaki akıldır.İnsan, aklı sayesinde olayları ve değişimi kavrayabilir.

Alfred North Whiteheadʼe göre evrendeki her şey oluş hâlindedir. Bir şeyin varoluşu başka bir şeyinsebep oluşu nedeniyledir. Whiteheadʼin öğretisinin adı “süreç felsefesi” dir. Ona göre evrende yaratıcıbir Tanrı vardır ve onun dışında evrende hiçbir şey kendi başına var olamaz. Evrendeki varlıkların oluşhâlinde değişimini sağlayan Tanrıʼnın yaratıcılık ve süreklilik özelliğidir.

Herakleitosʼun kavramları Whiteheadʼın kavramları

• tanrısal akıl – oluş

• logos – ateş

• karşıta dönüşen

• yaratıcılık

• süreklilik

• süreç felsefesi

Varlık Oluştur.

...............................................................................................................................................................

...............................................................................................................................................................

...............................................................................................................................................................

...............................................................................................................................................................

...............................................................................................................................................................

...............................................................................................................................................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

www.manzara.gen.tr

Page 83: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

83

Platon (MÖ 427-342): Görünüş ve gerçeklik arasındaki farkı idealar kuramıyla anlatır. Kuramındaideaları hakiki / gerçek varlık olarak kabul eder. Duyularla algılanan görünüşleri ise değişmeyen ideaların/ asılların gölgeleri olarak görür. Bu kalem, şu silgi gibi algıladığımız her şey idealar dünyasındaki asılla-rından / idelerden pay aldığı ölçüde varlığa kavuşur. Ancak bu varlık kategorisi gölgeler metaforuyla an-latılan oluş ve bozuluşun olduğu aldatıcı bir evrendir. Yalnızca düşünceyle / akılla kavranabilen artma veeksilmenin olmadığı kendisiyle hep aynı kalan şey olan idealar evreni ise iyi ideasından pay alır. İdealararasında oluşan bu pay alma fenomenler dünyasındaki nesneler / şeyler için de geçerlidir. Fakat onlarındeğişen ve yok olan nesneler oluşu özelliklerini etkilemez, onlar sonunda yok olurlar.

Aristoteles (MÖ 384 - 322): Aristoteles de varlığı idea olarakkabul eden filozoflar arasında yer alır. Ancak o hocası Platonʼun ideleriçin söylediği, onların nesnelerin dışında ve kendi âlemlerinde (idealardünyası) oldukları fikrini reddeder.

Aristotelesʼe göre ideler duyularımızla algıladığımız nesnelerin,varlıkların içindedir. Aristoteles “salt madde” ile “salt form” arası hare-ketliliği “madde-form nazariyesi” ile anlatır. Ona göre madde ve form-dan oluşan varlıklar gerçek varlıklardır. Formu varlığın oluşma sebebi,maddeyi ise formun kendisinde gerçekleştiği varlık olarak görür.

Aristoteles bunu heykel örneği ile açıklar. Aristotelesʼe göre hey-kelin yapılabilmesi için şu dört sebep gerekir:

1. Heykelin yapıldığı madde için (Bu tahta, tunç, mermer olabilir.)“maddi sebep”

2. Heykeltıraşın zihnindeki heykel örneği için (form, biçim) “formelsebep”

3. Heykeltıraşın kullandığı aletler ve bizzat kendisi için “hareket ettirici sebep”

4. Heykeltıraşın heykeli yapma amacı için de “amaca yönelik sebep”.

2. Varlığı İdea Olarak Kabul Edenler

Hood (Hud) Dağıʼnın, Trillium (Trilyum) Gölüʼndeki yansıması

www.arabadauckisi.blogspot.com

* Performans görevi: Platonʼun “mağara benzetmesi” araştırılır, sınıfta tartışma yöntemiyle de-ğerlendirme yapılabilir.

Page 84: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

84

3. Varlığı Madde Olarak Kabul Edenler

Demokritos (MÖ 460-370): İlk Çağda varlığın atomlardanmeydana geldiğini söyleyen Demokritos, mekanist bir yaklaşımlamateryalizmin önde gelen temsilcileri arasında yer almıştır. Onagöre evrendeki her şey atomlardan oluşmuştur. Yapısal özellikleriaynı olan atomlar öncesiz ve sonrasız oldukları için yok olmaya-caklardır, niteliksel bir değişim de geçirmeyeceklerdir. Ancak nice-liksel olarak birbirlerinden farklıdırlar. Aralarında bulunan boşluktafarklı hızlarda hareket eden atomlar sonsuz sayıda, sonsuz küçük-lükte, farklı renk ve kokudadırlar. Her birinin hızının farklı olmasın-dan kaynaklanan hareketleriyle bazen birleşerek bazen deayrışarak farklı cisimleri meydana getirirler. Atomların hızlarıylaaçıklanan bu durum onların çarpışmalarıyla ve birbirlerine uygu-ladıkları basınçla belirlenir. Demokritosʼa göre evren bir zorunluluk sonucu oluşmuştur ve ondaki düzenkendiliğinden meydana gelir. Evrendeki her şeyi maddi türden olan atomlarla ve onların mekanik birleşi-miyle açıklayan Demokritos, maddeci bir filozof olarak anılır.

Farabi (870 - 950): Farabi, varlığın aşikâr olduğunu, zihinde anlamı-nın bulunduğunu düşünür. Varlığı, idea olarak kabul eder ve varlığı ikişekilde sınıflandırır: Birincisi, var olmadığı düşünülemeyecek olan varlıkyani “vacibülvücud”, ikincisi ise var olmak için başka varlığa bağımlı olan“mümkünülvücud” tur. İkinci varlık var ya da yok olabilir özelliğe sahiptir.Birinci varlık (zorunlu varlık) her şeyin kendinden “sudur ettiği (meydanageldiği, olduğu)” varlıktır. Varlığı zorunlu olan Tanrı, var olmak için hiçbirşeye ihtiyaç duymaz ancak mümkünülvücud yani Tanrı dışındaki varlıklarvar olmak için ona ihtiyaç duyarlar. Tanrı, yaratıcı varlık olarak mükem-meldir, birdir, mutlak olandır. Farabiʼye göre evrendeki ve içindeki tümvarlıklar Tanrıʼdan sudur edip varlığa gelirler. Sonra yine ona rücu ederler(aslına dönerler).

Bu görüşleriyle Farabi, bilgi de olduğu gibi varlık konusunda da Aris-toteles geleneğine bağlı bir İslam filozofu olarak bilinir.

Hegel (1770-1831): Hegelʼe göre asıl varlık olan geist (mutlak akıl, mutlak ruh, tin) oluş hâlindedir.Doğa, toplum ve tarih onun tarafından diyalektik oluş sürecinde meydana getirilir. Hegelʼe göre öncekendi kendinde bulunan yalnızca “geist” vardır (tez aşaması). Ancak o kendini açar ve doğada dışa vurur(antitez aşaması). Bu aşamada geist doğada gerçeklik kazanmış fakat kendine yabancılaşmış, özgürlü-ğünü kaybetmiştir. Üçüncü aşamada ise geist öncelikle insanda ve onu takip eden süreçte aile, toplumve devlette benliğini bulur, özgürleşir (sentez aşaması). Artık geist, kültür dünyasında kendini ortaya koy-muş ve diyalektik olarak gelişimini tamamlamıştır. Bu son aşamada geist, mutlak ruh olarak kendisinidin, sanat ve felsefede gerçekleştirir.

Varlığı idea olarak kabul eden Hegel, gerçek olanın ide olduğunu, her şeyin kendi gerçekliğini ondanaldığını ifade eder. İde, mutlak ve evrensel olan gerçekliktir. Oʼnun taşıdığı zıtlıkların çatışmasıyla diya-lektik süreçte (tez - antitez - sentez) varlık oluşa gelir.

Tez Tez Tez

Antitez Antitez Antitez

Hegelʼde Diyalektik Oluş Süreci.

Sentez Sentez Sentez

www.atanjumusul.com

Page 85: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

85

Thomas Hobbes (Tomas Hobs, 1558-1679): Ona göre varlık maddedir. Töz niteli-ğinde madde dışında hiçbir şey yoktur. Bilinçde buna dahildir. Doğal olarak bilgi maddidünyadan deney ve gözlemle elde edilir. Var-lıklar dünyasındaki olay, harekettir veya tektek olandır ama maddi cinstendir. Mekanikve doğal nedenler evreni bütünüyle açıkla-yan olguları meydana getirirler. Hobbesmaddeden ayrı bir ruhun varlığını da redde-der. Doğal ve fiziksel süreçlerle ruhsal olay-ları açıklar. Ruhu “ince fizik bir cisim” olarakgörür. Hobbes, “Nesnelerin maddi olarakvarlığa nasıl kavuştuklarını yapı ve biçimle-rindeki değişikliklerin nasıl gerçekleştiğinionların hareketlerine bakarak çıkarabiliriz.”der.

La Mettrie (La Metri, 1709-1751): La Mettrieʼye göre evrendebütün varlıkların ondan meydana geldiği tek bir töz vardır o da mad-dedir. Evrendeki varlıklar mekanik yer değiştirme ve hareketin ne-densel etkileriyle oluşur. İnsanı da makine gibi tasavvur eder ve“makine insan” kavramını kullanır. Onu ruhsal hayatıyla birlikte do-ğanın bir parçası olarak görür. Varlığı mekanik bir hareketlilikleaçıkladığı için mekanik maddeci (materyalist) bir filozof olarak bili-nir.

Karl Marx (1818-1883): Marx evrenin maddesel yapıda olduğunu, maddenin insan zihninden ba-ğımsız bir gerçeklik olarak var olduğunu savunduğu için maddeci bir filozoftur. Hegelʼin idealist diyalek-tiğini “materyalist diyalektik” şeklinde düşünmüş ve teorileştirmiştir. Hegelʼde tepesi üstüne durandiyalektiği ayakları üstüne çevirdiğini söylemiştir. Diyalektik materyalizmi tarihe ve topluma uyarlayaraktarihi olayları, toplumsal gelişmeleri açıklamak istemiştir. Ona göre evren, diyalektik biçimde ilerleyenmaddi nitelikli bir süreçtir. Tarihin bütün olaylarını – toplumsal, ekonomik, siyasal olaylarla birlikte – “tez-antitez-sentez” diyalektiği ile açıklamıştır.

Demokritos, Hobbes ve La Mettrie “me-kanik materyalizm”i, Karl Marx ise “diyalek-tik materyalizm”i temsil ederler.

Spiritüalizm (ruhçuluk): Latince “ruh” anlamına gelen “spiritüalis” sözcüğün-den türetilmiştir ve ruhçuluk anlamına gelir. Maddecilik karşıtı bir görüş olarakda bilinir. Dünyanın ruhsal kökeni olduğunu öne süren idealist bir öğretidir.

Düşünme Kutusu

Düşünme Kutusu

www.paylasimkampi.com

Doğal Cisimler

Yapma Cisimler

Toplumsal /Ahlaki Cisimler

Cisim

Hobbes cisimleri üçe ayırır.

Page 86: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

86

4. Varlığı Hem Ruh Hem Madde Olarak Kabul Edenler

Rene Descartes (1585-1650): Varlığı hem ruh hem madde olarak kabul eden filozoftur. Düalist biranlayışla bütün varlıkları ruh – beden ikiciliğinin birbirine indirgenemez oluşuyla açıklamıştır. Bu iki temeltöz (varlık ögesi) de yaratılmıştır, biri somut diğeri soyut iki varlık alanını açıklar. Ancak varlık hem maddehem de ruhtur. Maddi (somut) nesneler dünyası bilincimizden bağımsız şekilde vardır. Düşünce, ruh vebilinç de bağımsızdır. Duyuların verilerini işler ve biçimlendirir. Madde ve ruh iki bağımsız töz olmalarınarağmen, varlıkları ancak özne (bilinç) tarafından bilinebilir. Descartesʼe göre ruhun görevi düşünmek,maddenin görevi ise yer kaplamaktır.

5. Varlığı Fenomen Olarak Kabul Edenler

Edmund Husserl (1859-1938): Fenomenolojinin kurucusu olan Husserl, varlığı fenomen olarak kabuleder. Ona göre varlıkların özünü doğrudan, bir tür sezgiyle kavrayabiliriz. Fenomenolojik yöntem olarakadlandırılan bu bilme yöntemine Husserl “paranteze alma” der. Ona göre varlıkların özelliklerini (renk,koku, tat vb.) paranteze aldığımızda varlıkların özüne ulaşabiliriz. Asıl gerçeklik de bu özlerden oluşur.

1. Aşağıda verilen görüşleri filozof adlarıyla örnekteki gibi eşleştiriniz.

1“Makine insan” kavramını kullanan mekanik materyalizmi sa-

vunan filozoftur.

2Görünüş ve gerçeklik arasındaki farkı “idealar kuramı”yla an-

latır.

3Ona göre “madde” ve “form”dan oluşan varlıklar gerçek var-

lıklardır.

4Varlığı “atom”lardan meydana geldiğini savunan maddeci

düşünürdür.

5Hegelʼin idealist diyalektiğini “materyalist diyalektik” olarak

dönüştüren filozoftur.

6Varlığı idea (geist) olarak kabul eder ve onu diyalektik oluş

olarak açıklar.

7Varlığı “vacibülvücud”, “mümkünülvücud” olarak ikiye ayı-

rır.

8Ona göre varlık fenomendir ve varlıkların “özü”ne paran-

teze alma yöntemiyle ulaşılır.

9Varlığı maddi cinsten hareketle açıklar ve ruhu ince bir

cisim olarak görür.

10 Varlığı ruh-beden ikiciliği ile açıklayan düşünürdür.

..... Platon

..... Aristoteles

..... Farabi

..... Hegel

..... Demokritos

..... Hobbes

..... Marx

..... La Mettrie

10 Descartes

..... Husserl

Görüşler Filozoflar

Page 87: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

87

2. “Varlık nedir?” sorusuna verilen cevapları noktalı yerlere yazınız.

3. Aşağıdaki filozofların varlık görüşleri bakımından hangi akımı savunduklarını karşılarınayazınız.

Varlık Nedir?

.................... ....................

....................

........................................

Husserl ................................................................................

Descartes ................................................................................

Platon

Aristoteles

Farabi

Hegel

................................................................................

................................................................................

................................................................................

Demokritos

Hobbes

Marx

La Mettrie

Herakleitos

Whitehead

Page 88: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

88

Kazanım: 6. Çağdaş varlık görüşlerini değerlendirir.7. Varlığı ve kendi varlığını sorgular.

Süre: 3 ders saati

www.tramvayduragi.com

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

ÇAĞDAŞ VARLIK GÖRÜŞLERİ VE BİR VARLIK OLARAK İNSAN

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Varlık ve varoluş ne demektir? Hiç düşündünüz mü?

• İnsanın evrendeki varoluş nedeni ne olabilir?

• Sizce hayatın anlamı ne olabilir?

• Hayatınızda merak, hayret ve şüphe duyduğunuz olaylar oldu mu? Örnek veriniz.

• Hayatı anlamsız bulduğunuz zamanlar oldu mu? Böyle durumlarda ne yaparsınız?

Page 89: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

89

Verilen metin ve görselleri inceledikten sonra 91 ve 92. sayfadaki etkinlikleri yapınız.

1. Çağdaş Varlık Görüşleri

Yeni Ontoloji

Yeni ontoloji varlığı, var olanların alanı olarak görür. Varlığıvar oluşları bakımından; temel yapıları, ilkeleri, biçimi olarak in-celer. İncelemesine temel oluşturmak için varlık teorisi geliştirmez,bir değer yüklemez. Var olanlardan hareketle varlık hakkında bilgiüretir.

Yeni ontolojinin kurucusu Nicolai Hartmann (Nikola Hart-mın, 1882-1950)ʼa göre tüm felsefi problemler ontolojik problem-ler olarak nitelendirilebilir. Varlık, insan bilincinden bağımsızolarak var olduğundan özne bilgi edinmek için kendisinin dışındabulunan nesneyi kavramak zorundadır. Nicolai Hartman dört var-lık tabakasını temel alan yeni ontolojisini kurduğunda hem varolanlarla ilgili yapısal sınırları hem de ontolojinin doğal sınırlarınıbelirlemiştir.

Yeni ontoloji kendine özgü kavramlar üreterek farklı bir “varlıkbilim” çabası ortaya koymuştur. Ancak metafiziğin duyumlanabilirolanın ötesini içeren – sınır genişliği dolayısıyla – serbestliği yeniontolojide yoktur.

Günümüze kadar varlık hakkında dört farklı yaklaşım biçimi ortaya çıkmıştır:

1. Duyularla algılanan varlık ve düşüncelerle kavranılan varlık şeklinde ayrımı yapılarak varlık, bi-çimleri bakımından ele alınmıştır.

2. Varlık öz ve varoluş olarak ayrılmadan birlikte düşünülmüştür.

3. Varlığı değil varoluşu “soyut” ve “somut” olarak ayıran ve düşünceyle kavranılır olana ideal varoluştarzı ya da biçimleri denilmiştir.

4. Dört katmanlı varlık tabakası oluşturulmuştur. Bu tabakanın en altında “inorganik katman” bulunur.Onun üstünde “organik katman” vardır. Organik katmanın üstünde “ruhlu varlıklar katmanı” yer alır. Enüst katman ise insanın ürettikleri ve onun değerleri gibi “tinsel varlıkları” içerir. En altta fizik en üstte felsefealanı vardır ve varlık aşağıdan yukarıya doğru özgürleşerek etki gücünü artırır.

Pragmatizm

Amerikan ve İngiliz toplumlarının belirgin / tipik özelliğini yansıtan pragmatizm, aynı zamanda alışı-lagelmiş – geleneksel değerler ve yerleşik ahlak kalıplarına bir tepki – karşıt hareket olarak kabul edilebilir.Pragmatizm bilgiyi değil deneyimi / pratiği değerli sayan bir yaklaşımdır. Bu yönüyle hayatta işe yarayan,pratik değeri olan fayda sağlayan her şey doğru ve meşru kabul edilir.

Pragmatizmin en önemli temsilcisi olan William James, “Hayattan korkma, hayatın değerli bir ya-şama olduğuna inan.” sözü ile insanın aksiyoner yönünü ve özgürlükleri öne çıkarır.

Düşüncenin değerini pratik sonuçlarına bağlayan C. S. Peirce (Piyırs, 1839 - 1914) ise pragmatizmterimini ilk defa kullanmış olmakla – bazı düşünürlerce – bu akımın kurucusu olarak da kabul edilir.

Düşüncelerimizi çevreye uyum sağlama ve mutlu olmanın aracı (enstrümantalizm – araççılık) olarakgören John Dewey de pragmatizmin diğer bir temsilcisidir. Bu yönüyle pragmatizmi eğitime uygulayanDewey yararlı ve başarılı olmayı hayatın ve bilgide doğruluğun temel ölçütü olarak kabul eder.

Pragmatizm metafiziği reddederek olguları bilginin alanı olarak belirlemesiyle pozitivizmin bir versi-yonu olarak kabul edilebilir. Bireysel yarar ilkesi onu göreceliğe götürürken bilgi ve hakikat dahil her şeyi

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

www.mutlaktoz.wordpress.com

Page 90: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

90

birer araç olarak görür. Pragmatizmin, yararı tek ölçüt olarak kabul etmesi, epistemolojik olarak savunu-lamaz olmasını da beraberinde getirmiş ve eleştirilen yönü olarak görülmüştür. Çünkü her yararlı olanşey doğru, her doğru olan da yararlı olmayabilir.

Egzistansiyalizm

Egzistansiyalizm (varoluşçuluk) insanda varlığınözden önce geldiğini yani insanın önce var olduğunu,hayatını yönlendiren tutum ve eylemlerini ise sonraoluşturduğunu savunan öğretidir.

İnsanların yaşadıkları hayal kırıklığı ve savaş (II.Dünya Savaşı) sonrası insan psikolojisinde oluşan ter-kedilmiş, yalnızlaşmış olma, ümitsizlik hâli egzistansi-yalizmin yayılmasını kolaylaştırmıştır.

Sören Kierkegaard (Sören Kiekegard 1813-1855), modern varoluşçuluğun öncüsü olarak JeanPaul Sartre (Jan Pol Sartır, 1905-1980) gibi diğertemsilcilerden ayrılır. Egzistansiyalist düşüncenin en tanınmışı olan Sartre, metafizik bilgileri ve yaratıcınınvarlığını reddeder. Kierkegaard gibi düşünürler ise tam da bunun aksine bir yaratıcının varlığını kabulederler. Kierkegaardʼa göre insanın asıl görevi dini yaşamaktır.

Egzistansiyalizmin en belirgin yanlarından biri de ümitsizlik tavrıdır ki bu tavır insanın bir kaybı değilkazancı (kendi hiçliğinin farkına varma) olarak görülür. Bu yönüyle egzistansiyalizmin evrene bakışı insanmerkezli olarak belirlenir. İnsan anlamını kendi iç benliğinde ve yaşamında bulur. Böylece insan kendikaderini belirler. Seçimlerinde özgür olarak kabul edilir. Egzistansiyalistlere göre hayata yön verecek olanşey insanın kendi doğal varlığı ve iradesidir. Sartre gibi egzistansiyalistler insanın bunu hür olmakla ba-şarabileceğini düşünürler. Bireysel varlığa önem veren bu yaklaşıma göre insan dinamik bir yol izleyip işhayatını geliştirebilmelidir. Bu yönüyle egzistansiyalizm öznel bir yaklaşım olarak kabul edilirken diğeryandan toplumsal yaşamın gereği olan ortak akıl gibi demokratik ve sosyal değer ögelerinden yoksunolmakla – dikkate almamakla – eleştirilebilir.

2. Bir Varlık Olarak İnsan

İnsan doğası gereği aklını kullanabilen, düşünen bir varlıktır. Etrafında gördüğü eşyanın, nesnelerinfarklı ve çeşitli oluşunu idrak edebilir. Benzerlikleri veya çeşitli özellikleri bakımından onları sınıflandırabilir.“Belli ve sınırlı özelliklere sahip bir şeyden farklı ve çeşitli niteliklere sahip özellikler nasıl çıkabilir?” diyekendisine merak ve hayretle sorabilir. Bu merak ve hayret hem kendi varlığı hem de diğer varlıklar kar-şısındaki tavrını anlattığı gibi kendisi için yoğun ve uzun erimli bir çalışmanın ilk adımı da olabilir.

www.dusunkarafanzin.blogspot.com

www.mardinklas.com

Kendimi Keşfediyorum

(Ben Kimim?)

İş Olanaklarımız

(Nasıl Bir İşte Çalışsam?)

Eğitim Fırsatlarımız

(Nasıl Bir Eğitim Alsam?)

Page 91: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

91

Gözlem yapma, varsayımda bulunma, kuram oluş-turma, zihinsel işlemler yapma, sonuç çıkarma vb. insa-nın aklını kullanan bir varlık olarak diğer varlıklardanfarkını gösterir. Elde ettiği sonuçlar karşısında şüpheetme yalnızca insana has özellikler arasında yer alır.İnsan dışında diğer hiçbir varlıkta merak ve hayret etme,şüphe duyma gibi akli melekeler bulunmaz.

Karmaşık ve anlaşılması güç bir yapısı bulunaninsan soru ve sorunları uygun bir şekilde çözmenin me-todu olarak geliştirdiği “indirgemeciliği” kullanmıştır.

İndirgemecilik bir yaklaşım biçimi olarak tavır ve tu-tumları ifade eder. Örneğin, pozitivizm bilgi edinmeyideney ve gözlem çerçevesiyle sınırlandırırken bilgiyi du-yumlar üstü önermelere kapatmış oluyordu.

Kimi düşünürler insanın varoluşuna dair yaptıklarıaçıklamalarda onu yalnızca biyolojik bir varlık olarak dü-şünmüşlerdir. Bu durum indirgemeci tavrın örneği olarakdeğerlendirilebilir.

“Bütünlükçü” bakış hiçbir indirgeme olmaksızın var-lığı parçalara ayırmadan üzerinde düşünmektir. Felsefitavır tam bir bütünlükçü bakış açısıdır. Örneğin, varlıkfelsefesi, kendi alanıyla ilgili sorgulamalar yaparken var-lığı parçalara ayırmaz, olanı olduğu gibi görür ve düşü-nür.

İnsanın varlık olarak evrendeki yeri bütüncü bir yak-laşımla ele alındığında biyolojik, sosyolojik, psikolojik,kültürel varlık olarak parçalanmadan değerlendirilmesigerekir. Sonuçta onun biyo / psiko / sosyo kültürel birvarlık olduğu ve bu yönleriyle – olmazsa olmaz – bir bü-tünü oluşturduğu bütüncü bakış açısıyla ortaya konul-muş olur.

1. Okuduğunuz metinden hareketle çağdaş varlık görüşleri ve temsilcilerinin adlarını aşağıdakinoktalı yerlere yazınız.

Çağdaş Varlık Görüşleri ve Temsilcileri

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

................................

www.mizahvesiirhaber.blogspot.com

Page 92: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

92

2. Kutucukta verilenleri uygun şekilde şemaya yerleştiriniz.

3. Okuduğunuz metinden yararlanarak aşağıdaki şemaya uygun kavramları yazınız.

a) İnsanın varlık olarak evrendeki yeri hangi yaklaşımlar dikkate alınarak verilebilir?

b) İnsan doğası gereği hangi temel özellikleri ile diğer varlıklardan ayrılır?

Filozoflar: ............................

•Enstrümantalizm •C. S. Peirce

•W. James •J. Dewey •Fayda

............................

Kavramlar:

a)

b)

............................

............................

............................

............................ ............................

............................ ........................................................

İnsan

Page 93: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

93

Heideggerʼde varlık sorunu

1. Varlık Sorusunun Öncelliği, Yapısı ve Zorunluluğu

Araştırılan konu eşsiz ve zordur: “Varlık sorusu”, “Varolmanın anlamı nedir?” sorusudur. Varlık

sorusu, bugün unutulmuştur. Hatta günümüzde bile bu soruya verilen cevaplar metafiziksel yakla-

şımlarla doludur. Sorgulanan ve ele alınan soru herhangi bir soru değildir. Platon ve Aristotelesʼten

beri, düşünürlerin sorguladığı “Varlık sorusu” gittikçe açık ve belirgin olmak yerine daha karmaşık

olmaya devam etmiştir. Bu belirsizlik aslında Yunanlıların varlık yorumuna yaptıkları ilk katkılarından

biri olan “Varlık en evrensel ve en boş kavramdır.” dogmasından kaynaklanmaktadır.

Heidegger öncelikli amacının “Varlık sorununu” açıkça yeniden belirlemek olduğunu belirterek

niçin yeni bir belirleme gereksinimi duyduğunu da varlık tarihindeki varlık tanımlarının eksikliğine

ve yetersizliğine dayanarak açıklar. Çünkü bu sorun çağımızda unutulmuş ve geleneksel metafiziğin

kavramları tarafından üstü örtülmüştür. Heideggerʼe göre, Varlıkʼın anlamı sorusunu yeniden formüle

etme zorunluluğu için geleneksel varlık tarihindeki üç yanlış tanıma bakmamız yeterlidir: a) En genel

evrensel kavram olarak Varlık, b) Tanımlanamaz şey olarak Varlık, c) Kanıtını kendi içinde taşıyan

şey olarak Varlık.

Varlıkʼın anlamını yanlış yorumlardan kurtarıp onu yeniden formüle etmek gereklidir. Bunlar var-

lık sorusuna cevap arayan gelenekçi düşünürlerin ön yargılarıdır. Bu yargılar sorunu daha belirsiz

ve karmaşık yapar. Bu nedenle, önce ne hakkında soru sorduğumuzu ve inceleme yaptığımızı açık

bir biçimde tanımlamalıyız. Her sorgulama bir incelemedir veya araştırmadır. Her araştırma, araş-

tırma yapılacak konu tarafından “önsel yönlendirilme”ye açıktır. Her sorgulama, bir şeyin hem ne-

liğinin hem de görünüşünün bilinçli araştırmasıdır. Bir şey üzerine olan tüm sorgulama,

soruşturmada ortaya çıkan, bulunan, niyetlenen veya yönelinen şeydir. Kısaca her sorgulama,

amaçsal veya erekseldir. O hâlde, soruşturmanın kendisi de araştırılacak ve tartışılacak bir konudur.

Araştırılacak olan, soruşturma yapan varlığın kendisinden başka bir şey değildir.

Sorgulama bir tür inceleme olarak sorgulananın neliği tarafından yönlendiriliyorsa, Varlıkʼın an-

lamı da bize bir şekilde önsel olarak verilmiştir. Çünkü biz varlığın anlaşılmasında kendi eylemleri-

mizle her zaman birlikteyiz veya ilişki içindeyiz. Böylece biz, Varlıkʼın anlamını kaba bir şekilde

anlamaktayız. Bu anlama geleneksel kuram ve teorilerle kuşatılmıştır. Fakat yine de incelenen var-

lık, bize yabancı ya da tanıdık olmayan bir şey değildir. Eğer olsaydı, onu hiç kavrayamazdık.

İncelenen, “Varlıkʼın Anlamı Nedir?” sorunudur. Sorulan ve incelenen, Varlıkʼın ne tür bir şey ol-

duğu değil, varolmanın (Varlıkʼın) ne anlama geldiğidir. Anlaşılması gereken şey, bir şey hakkında

yapılan inceleme ile bir şeyin anlamı hakkında yapılan incelemenin aynı şey olmadığıdır. İkinci tür

inceleme ve sorgulama -bir şeyin anlamı hakkında yapılan inceleme-Heideggerʼin amaçladığı in-

celemedir, çünkü bu tür sorgulama, felsefenin temel disiplinlerinin oluşmasının önsel koşuludur.

Varlık, varlıkların Varlıkʼı olarak kendini nerede ve nasıl ortaya çıkarır? Sorgulanan varlık olarak

Varlık, Daseinʼın olanaklı varoluş tarzlarında kendini açar.

Aşağıdaki metni okuyup soruları cevaplayınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

Page 94: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

94

Heideggerʼin “her sorgulama, bir şeyin sorgulaması” önermesiyle vurgu yapmak istediği şey,fenomenolojik sorgulama anlayışıdır. Çünkü fenomenolojiye göre bilinç, bir şeyin bilinci olarak bi-linçtir. Başka bir söylemle boş ya da saf bilinç yoktur; bilinç her zaman yönelmişliktir. Aynı analojiyle,Heideggerʼin sorgulaması da her zaman bir şeyin ne olduğu sorgulamasıdır. Böyle bir sorgulamada kendi içinde bazı önsel yönlendirmeye sahiptir.

… Heidegger yorumcuları ve çevirmenleri, Dasein terimini çevirmeden kullanmışlardır. İki te-rimden oluşan Daseinʼın günlük ve sıradan Almanca anlamı, insan varlığıdır. Fakat Heidegger buanlamıyla değil, Daseinʼa felsefi bir anlam yükleyerek Daseinʼı felsefesinin temel kavramlarındanbiri yapmıştır. Daseinʼın felsefi anlamını anlamak için terimin etimolojik irdelemesini yapmak gerekir.“Da” ve “Sein”dan oluşan Dasein, iki terimin birlikteliğini içeren bir anlama sahiptir. “Da”, Almancada“hier” ve aynı zamanda “dort” anlamına gelmektedir. “Hier” burada, “dort” ise orada demektir. “Sein”ise varolmak, varlık veya varoluş anlamlarına gelir. Dasein, burada veya orada varolan varlık anla-mına gelir. Genellikle Heidegger yorumcuları Daseinʼı orada varolan varlık olarak tanımlarlar.

Varlıkʼın anlamı üzerine yapılan sorgulama, Dasein denilen varlıkta kendini açık ve belirginyapar. Dasein, varlığın anlamının sorgulandığı varlıktır. Bu varlık, kavramsal bir sorgulamanın ya-pılacağı varlık değil, ontolojik bir sorgulamanın yapılacağı varlıktır.

Heidegger, “Varlığı ancak onun ontolojik öncelliğinde kavrayabiliriz.” der. Kavranılan ve sorgu-lanan Varlık, önermelerden oluşan kuramlar ve hipotezlerde değil, Dasein denilen varlığın kendi-sinde açtığı varolmanın anlamındaki varoluşsal yapısında anlamını bulur. O hâlde, Varlıkʼınvaroluşsal yapısı ancak temel (fundamental) ontoloji tarafından kavranabilir. Matematik, teoloji,doğa bilimleri veya insan bilimleri Varlıkʼın anlamını veremez. Çünkü tüm bu bilgi alanları, varlığıkavramsal olarak ele alan disiplinlerdir. Varlıkʼı, bir bilgi nesnesi olarak gören bu disiplinler Varlıkʼınanlamını değil, varlıkların kavramsal betimlemesini verirler. Daseinʼı bilgi nesnesi yapmak, onu va-roluşsal yapısından değil, kavramsal yapısından açıklamak demektir. Dasein, öncelikle bilgi nesnesideğil, kendinde varolmanın tarzlarını veren Varlıkʼtır. Daseinʼın varlığını ancak kendi varoluşu vere-bilir. Bu ise ancak iki yolla olabilir: Öncelikle Dasein, kendi existential-ontik yapısını kavrar ve ikinciolarak kendi existential-ontolojik yapısını kavrar. Fakat amaç, ontolojik yapısını anlayan Daseinʼınbunu kendi ontik yapısı üzerinde kurmasıdır.

Dasein, ilkin ontik bir varlık olsa da ikincil öncelliği onun ontolojik yapısıdır. Çünkü Daseinʼın on-tolojik karakteri hem kendisini hem de kendisinin dışında olanları kavrayabilir.

Heideggerʼe göre, bu tür bir sorgulamada dairesel veya döngüsel akıl yürütme bulunmaz. Başkabir söyleyişle Varlıkʼı, kendi varlığında inceleme bir tür döngüsellik değildir. Bu sorgulama varlığınkendiliğini sorgulayan varlığın varolma tarzlarının doğrudan sorgulanmasıdır.

Heideggerʼin Varlık ve Zamanʼda bazı yeni kavramlar kullanılmıştır. Bunlardan bir çift olanexistential ve ontik Heidegger felsefesinde önemli bir yer tutar. Existential ve ontik, nesnelere, şey-lere veya varlıklara ait bir özellik olup varoluşsal ve ontolojik bir yapı yerine tekil bir yapı özelliğigösterir. Bir şeyin kendini ontik ve existential yapıda kavraması, onun temel varoluşsal yapısınıotantik değil de sadece nesne olarak kavradığını gösterir. Ontik ve existential yapıdaki varlıklar veyaşeyler “dünya-içinde-varlık” olamazlar, yani varoluşları yoktur.

Existential-ontolojik yapı Varlığın varoluşsal yapısını veren ve onu dünya-içinde-varlık yapanözelliğidir. Bu nedenle Dasein, ontiko-ontolojiktir. Daseinʼın existential çözümlemesi onun kendi var-lığını yani ontik yapısını, buna karşın onun existential çözümlemesi, Daseinʼın ontolojik yapısınıverir. Daseinʼın varlığının anlamını ancak Daseinʼın ontik varlığı üzerinde onun ontolojik varoluşununyapısı verir.

Page 95: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

95

Kısaca, varolmanın anlamının ne olduğu üzerine olan incelemeye, ontolojik inceleme denir.Buna karşılık varlık hakkındaki incelemeye ontik inceleme adı verilir. Ontik incelemeyi tanımlayanterimler, kategorilerdir. Ontolojik incelemeyi tanımlayan terimler, varoluşlardır. Heideggerʼin bu ta-nımlamalarını bir şema ile vermek, konuyu anlamamızı kolaylaştıracaktır:

Sorgulanan nesne: Varlık varlık

Sorgulanan soru: Varlığın anlamı nedir? Varlık nedir?

Sorgulama türü: ontolojik ontik

Sorgulama terimleri: varoluşlar kategoriler

Sorgulamada oluşan durumlar: anlama /olgusal betimleme / nesnel

Sorgulamadaki farkındalık türü: varoluşsal nesnesel

Şemadan anlaşılacağı gibi ikinci tarafta verilen özellikler, bir nesnenin bilimsel incelemesindenfarklı bir şey değildir. Nesneler (varlıklar) hakkındaki herhangi bir bilimsel inceleme, ontik, katego-riksel ve nesneldir. Varolmanın anlamı hakkındaki herhangi bir sorgulama, felsefi sorgulamadır; busorgulama varlığın anlamını, ontolojik ve olgusal vermenin yanı sıra Varlıkʼın varoluşsal yapısınıaçığa çıkarır. Bu terimler ve anlamlan, Heidegger tarafından daha sonraki bölümlerde daha açıkve anlaşılır olacak şekilde yeniden ele alınmıştır.

Heidegger, “Varlıkʼın anlamı nedir?” sorusunun yeniden sorulması gerektiği üzerinde ısrarladurur; çünkü ona göre bu sorunun defalarca üstü örtülmüş ve sorgulanan varlık kendini değil, nes-neleri ele almıştır. Özellikle Descartes sonrası felsefelerden pozitivizm ve Yeni Kantçılık, varlığı objeveya nesne olarak sorgulamış ve bilgi açısından tanımlamışlardır. Bilgi açısından ele alınan varlık,varoluşsal yapısını açığa çıkaramaz.

Ontiko-ontolojik varlık olmak demek, varlığını öncelikle kendi ontik yapısı üzerine temellendir-mektir; fakat burada kalmadan kendi ontikliği üzerinde ontolojik yapısını koymak gerekir. Biyolojive fizik gibi bilimler, incelediği varlığın varolmasını değil, onun niteliklerinin ve niceliklerinin betim-lemesini veya tanımlamasını yapar. Yapılan betimleme işleminde hiçbir zaman kendi ilke ve özel-liklerini sorgulamaz. Başka bir söylemle, bilimler kendi üzerlerine refleksif düşünemedikleri gibiinceledikleri nesneler üzerine de refleksif düşünme gerçekleştiremezler. Kısaca, “Varlıkʼın anlamınedir?” sorusu bilimsel bir inceleme ile değil, temel ontoloji yani felsefeyle olanaklı olur.

Heidegger, ontoloji tarihi içindeki varlığın tarihsel göreceliliğini ve değişik anlamlarını belirlemekve bunların insan varlığı ile olan ilişkilerini göstermek amacındadır. Bu nedenle, geleneksel ontolo-jilerin insan varlığını nasıl yanlış tanımladıklarını ve yorumladıklarını öne sürer. İlk anlamıyla onunamacı, insan olmanın ne olduğunun çözümlemelerini serimlemektir.

Aristoteles geleneğine bağlı olarak insanın “ussal, problem çözen ve inançları doğrultusundaeyleyen hayvan” tanımı, ruh teorilerinin geliştirilmesine yol açmıştır. Hatta geleneksel insan varlığıteorileri ta Platonʼa kadar uzanır. İnsan, evreni ve evrenseli anlayan ve keşfeden varlıktır. İşte Platon

Page 96: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

96

ve geleneksel felsefenin bu insan tanımlaması yanlış bir yol üzerine kurulmuştur. Bu yanlış düşünmebiçimi her şeyi kuramlaştırma ve teorileştirme üzerine dayandırılmıştır. Heidegger teorileştirmeyitamamen yanlış bulmaz, ama sınırlı olduğunu söyler.

Kuramların sınırlılığı içinde Heidegger, Varlıkʼın anlamını Platon, Aristoteles, Descartes, Kantve Husserlʼde yeniden sorgulayarak, varlık tarihini tahrip ederek kendi temel ontolojisini oluşturmayıamaçlar. Fundamental ontoloji, Daseinʼın varlığı ve onun analitik yapısının serimlenmesi ile ilgilidir.Dasein, günlük Almancada “insan varlığı” demektir. “Varlık ve Zaman”ın birinci bölümünün amacı,Daseinʼın günlük yaşamındaki varlık yapısını ortaya koymaktır. İkinci bölümü ise Daseinʼın varlığınıZaman fenomeni ile temellendirmek suretiyle sonuçta “Varlığın anlamı nedir?” sorusuna cevap içinbir yol hazırlamaktır.

Dasein, basit anlamda “insan varlığı” demektir. Onun cins, tür ve ayrımla tanımlanan gerçek vesomut bir varlık olduğu anlamına gelir. Bu anlamıyla yapılan Dasein sorgulaması ontik sorgulamadır.Her ne kadar Daseinʼın ontikliği onun önselliği ve kendine yakın olan tarafı olsa da amaç Daseinʼınvarolmasında ontolojik yapının açığa çıkarılmasıdır. Çünkü varlığın anlamı soruşturması ancak Da-seinʼın ontiko-ontolojik varolma yapısında açığa çıkar. Bu nedenle Daseinʼı insan varlığı olarak ta-nımlamak Heideggerʼin amacı olmadığı gibi böyle bir sorgulamayı da temel ontolojinin konusuyapmaz. Heideggerʼe göre, Dasein, kendi ontikliğinde ontolojik varolmayı açabilen ve varolmanınanlamını olanaklı yapan varlıktır. Bu anlamıyla Dasein, insan varlığı değil, “insan olma olanağı”dır.

2. Varlık Sorununu Araştırma Metodu

Dasein ontiko-ontolojik bir varlıktır. Ontik yapısı, kendi varlığını yakından tanıyabilmesini ifadeederken ontolojik yapısı ise kendi varlığına uzak durabilmesini ifade eder. İşte Daseinʼın bu yapısını,onun “günübirlik yaşam” durumlarında ve zamansallığında bulmak Heidegger için iki görevdir.Zaman tüm varlıkların kavranmasının ufku olarak Daseinʼa kendi Varlıkʼını da kavratır. Böylecetemel ontolojinin taslağı, Varlıkʼın anlamını zaman fenomeni ile birlikte araştırmak ve Varlıkʼın za-mansallığını ortaya çıkarmaktır.

Heidegger bu görevleri gerçekleştirirken kendine “varlık tarihini yok etme” taslağını hedef olarakseçer ve bunun da fenomenolojik metotla yapılabileceğini öne sürer. O hâlde taslak, Varlık tarihininyeniden yorumlanması (tahrip edilmesi); yöntem ise fenomenolojidir.

Varlık tarihinin niçin yok edilmesi veya tahrip edilmesi gerekmektedir? Çünkü varlık tarihi bugünekadar Varlıkʼı kavramak için usavurmayı, tümdengelimi, klasik mantığı ve soyut kavramlaştırmayıkendine yöntem almıştı. Varlık, kavramlaştırılmış ve soyutlaştırılmıştı. Oysa Varlık bir tür soyutlamaile değil, Varlıkʼın varoluş yapısı ortaya konularak çözümlenebilir. Varlık, Daseinʼın varlığının varo-luşsal çözümünde kendini varolan olarak verir.

Heidegger, geleneksel filozofların “Varlık nedir?” sorusunu araştırırken onlarda birtakım kate-gorilerin bulunduklarını (örneğin, Aristotelesʼte 10 tane, Kantʼta 12 tane olduğu gibi) ve buna görevarlığı anlamaya çalıştıklarını ifade eder. Ancak böyle bir anlama tematik bir anlamadır. Yani kate-gorilerle anlaşılan bir varlığın yorumu, onu tematik bir obje yapar. Bu yol onu şemasal yapar. Buşemasal anlamanın nedeni bilgimizin yetersiz olmasından değil, bizim onu kolay bir yol olarak yada hazır bir reçete olarak kabul etmemizden kaynaklanır. Başka bir deyişle, araştırmamızın tematikyöntemiyle “Varlıkʼın anlamı nedir?” sorusuna bir çözüm bulmuş gibi görünürüz. Gerçekte buradaontolojinin görevi, varlığın kendi kendisini açıklamasıdır. Yani, Daseinʼın kendini kendi dünyasallı-ğında ve zamansallığında açıklamasıdır. Böylece bir araştırmada tematik yöntem anlamındaki birontoloji terimi, “Varlık nedir?” sorusunu soran geleneksel filozofların yöntemine -kategorileştirmeye-karşılık gelir ve böyle bir yöntemle “Varlıkʼın anlamı nedir?” sorusuna ulaşmak imkânsız-dır…

A. Kadir Çüçen, Heideggerʼde Varlık ve Zaman (38-43.sayfalar)

Page 97: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

97

Okuduğunuz metinde ifade edilen görüşleri arkadaşlarınızla tartışınız. Tartışmadan edindiğinizbilgilerden ve görselden hareketle noktalı yerlere düşüncelerinizi ifade eden bir metin yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

http://piktobet.blogspot.com

Page 98: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

98

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.1. Ontoloji nedir? Kısaca anlatınız.2. Felsefenin varlıkla ilgili temel sorularının sorulma nedeni nedir?3. Varlığı oluş ve idea olarak gören filozoflar hangileridir?4. Pragmatizm ve varoluşçuluk gibi akımların özellikleri nelerdir?5. Kendiniz ya da varlık hakkında hiç soru sordunuz mu? Arkadaşlarınızla paylaşınız.

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.1. ........................... “makine insan” kavramını kullanan ve mekanik materyalizmi savunan filozoftur.2. ..........................., varlığı zorunlu ve mümkün varlık olarak ikiye ayırır.3. J. P. Sartre ve S. Kierkegaard .............................. akımının temsilcileridir.4. ........................, varlık teorisinde ikiden fazla unsurla nesneler dünyasının varlığını açıklayan yak-

laşımdır.5. Felsefede varlık “............................” ve “..............................” varlık olarak ikiye ayrılır.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.1. Felsefede varlık var olan her şeydir. (.....)2. C. Wolf, genel olarak varlık öğretisi anlamında ontolojiyi isim olarak kullanan ilk düşünürdür. (.....)3. Platon görünüş ve gerçeklik arasındaki farkı realite kuramıyla anlatır. (.....)4. Nihilizm, “Varlık yoktur.” diyen ve Gorgiasʼın öncülük ettiği yaklaşımdır. (.....)5. Varlığı, birbirine indirgenemeyen iki ayrı tözle açıklayan yaklaşıma plüralizm denir. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.1. Varlık kavramını ve “Varlık nedir?”, “Varlık ne türdendir?” gibi soruları ele alan felsefe dalı aşağı-

dakilerden hangisidir?A) Epistemoloji B) Kozmoloji C) OntolojiD) Ahlak felsefesi E) Estetik2. Bilimler varlığı parçalara ayırarak (her biri bir parçasını) konu edinir. Buna karşılık felsefe varlığı

bir bütün olarak ele alır kavramaya çalışır.Paragrafta sözü edilen yaklaşım çifti aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır.A) Realizm - septisizmB) Dogmatizm - metafizikC) İndirgemeci yaklaşım – realizmD) İndirgemeci yaklaşım – bütüncü yaklaşımE) Bütüncü yaklaşım – indirgemeci yaklaşım3. Aşağıdakilerden hangisi varlık felsefesinin (ontoloji) sorduğu sorulardan biri değildir?A) Varlık değişken midir?B) Varlık bir midir, çok mudur?C) Evrende düzen var mıdır?D) Evrende özgürlük var mıdır?E) Evrendeki varlıkların bilgisine nasıl ulaşılır?4. Aşağıdakilerden hangisi varlık felsefesinde “Varlık nedir?” sorusuna verilen cevaplardan biri değildir?A) Varlık oluştur. D) Varlık maddedir.B) Varlık yokluktur. E) Varlık hem idea hem maddedir.C) Varlık ideadır.5. Varlığı idea (geist) olarak kabul eden, diyalektik oluş süreci olarak tanımlayan filozof aşağıdakiler-

den hangisidir?A) Hegel B) Hobbes C) DescartesD) Farabi E) Husserl

Page 99: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

• AHLAK VE FELSEFE

• İYİ VE KÖTÜ NEDİR?

• ERDEMLİ YAŞAM VE BİLGELİK

• İNSAN VE ÖZGÜRLÜK

• AHLAKİ EYLEM VE EVRENSEL AHLAKİ İLKELER

• ANADOLU BİLGELİĞİ VE EVRENSEL AHLAK

• UYGULAMALI ETİK VE SORUNLARIMIZ

4. ÜNİTEAHLAK FELSEFESİ

www.radikal.com.tr

99

Page 100: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 1. Ahlakın ne olduğunu açıklar.2. Ahlak felsefesinin konusunu kavrar.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki metni ve görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

Etik Derneği, genel merkez binamız 10.12.2011 düzenlenen törenle hizmeteaçıldı.

Törende bir konuşma yapan Etik Derneği Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Kılıç, “Dünyamızdayaşanan olaylar ve durumlar etik değerlere olan gereksinimi artırmıştır. Her geçen gün etik değerlerinyok olmaya veya yok edilmeye başlandığı aşikâr bir durumdur. Bizim bir araya gelmemizin nedeni,etik değerler konusunda bilinç ve duyarlılığın oluşturulması için kamu görevlilerine ve toplumun tümfertlerine ortam sağlamak ve bu alanda faaliyetler yapmaktır.” dedi. Derneğin amaçları, yapılan çalış-malar, yapılacak olan faaliyetler hakkında da bilgiler veren Kılıç, “Kurum ve kuruluşlara talepleri doğ-rultusunda seminerler verdik. Etik alanda yetkin olan kişileri ziyaret ettik. Bundan sonraki süreçte deetikle ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içindeolacağız. Etik haftasında ulusal bazda etik dav-ranışları teşvik ödülü programı düzenleyeceğiz.Etik ile ilgili kongrelere destek vereceğiz. Dernekçatısı altında dergi çıkaracağız. Anaokullarındaetik değerler ile ilgili bilinçlendirme projesi hazır-layacağız. Etik ile ilgili panel, sempozyum düzen-leyip kurum ve kuruluşlara seminer vereceğiz.”dedi. Etik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbra-him Kılıç sözlerine, “Etik değerleri benimsemişher ferdin bu çatının altında yeri vardır.” diyerekson verdi. Vali Ali Kolat ise dernek üyelerine ça-lışmalarında başarılar diledi.

www.etikder.org

100

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular• Ahlak kavramından ne anlıyorsunuz?• Ahlaklı olmakla ahlak arasında nasıl bir ilişki vardır?• Ahlakla ilgili bildiğiniz kavramlar nelerdir?• Ahlakla eylem arasında nasıl bir ilişki vardır?• İnsanın yapıp etmelerini kim, neye göre değerlendirir?• Ahlak kavramı hayatın hangi alanlarıyla ilgilidir?• Etik Derneğinin “Ahlak” ile ilişkisi nedir? Söyleyiniz.

AHLAK VE FELSEFE

Page 101: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki metinleri okuyup etkinlikleri yapınız.

Aşağıdaki kutuda “ahlak” ve “ahlak felsefesi”ni tanımlayan ifadeler karışık olarak verilmiştir.Okuduğunuz metinden yararlanarak bu ifadeleri ilgili olduğu kavramın altındaki noktalı yerlereyazınız.

Ahlak ve Felsefe

Ahlak kavramı birey olarak insanın yapıp etmelerini değerlendirmek için kullanılır. Ahlak teriminidüşündüğümüzde kendimiz ve başka insanların eylemleri için yapılan nitelemeler akla gelir. Ahlakkişiler arası ilişkilerde oluşturulan değerler sistemidir.

Önce toplumda ahlaki değerler oluşmuştur. Toplumdaki bu değerler üzerine düşünürler tarafın-dan yapılan değerlendirmeler ise ahlak felsefesinin doğmasına yol açmıştır.

Ahlak felsefesinin konusu, insanın eylemlerinin toplumsal yaşamdaki eylemlerle benzerliğinindayanağı olan ilkelerin oluşturulması ve açığa çıkarılması çabasıdır. Örneğin ahlak, davranışlarınolgusal içeriğinin belirlenmiş değerlendirmesi, oluşturulan değer yargısı iken ahlak felsefesi (etik)ise oluşturulan değerlerin yargılarını araştıran, inceleyen felsefenin bir alt disiplinidir.

Ahlak felsefesinin ele aldığı “ahlak, ahlaki eylem, ahlaki sorumluluk, ahlaki karar, ahlakinormlar, vicdan, ahlaki değer, değer yargısı, iyi ve kötü” gibi kavramlar aynı zamanda hertoplumda var olan ahlakın da temel kavramlarıdır.

• Felsefenin bir alt disiplinidir.

• İnsanın yapıp etmelerini değerlendirir.

• İnsan eylemlerinin ilkelerini oluşturur.

• Kişiler arası ilişkileri oluşturan değerler sistemidir.

• İnsan eylemlerini niteler.

• Değer yargılarını araştırır, inceler.

Ahlak

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

Ahlak felsefesi

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

101

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Page 102: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları

Ahlaki Eylem: Ahlaki eylem, normatif değerler bakımından davranışların konusunu oluşturan insan

edimlerine denir. “Ahlaki eylemin amacı nedir?” sorusuna “Ahlaki eylemin amacı haz almaktır.”, “Mutlu

olmaktır.”, “Fayda elde etmektir.” ya da “Yalnızca ödevdir.” cevaplarından biri verilebilir. Bu cevaplar

felsefe tarihi boyunca da verilmiştir. İnsanın ahlaki eylemlerinin amacı, yönelimleri çerçevesinde belirlenir.

İnsan yapıp etmelerini ödev ahlakı anlayışı çerçevesinde belirginleştirmiş ise ahlaki eylemleri bu doğrul-

tuda oluşur.

Ahlaki Sorumluluk: İnsanın özgür iradesiyle düşünüp karar vererek yaptığı eylemlerin sonucuna

katlanmasına ahlaki sorumluluk denir. Eylemin bize bağlı olarak gerçekleşmesi yaptığımız iş veya oluşun

sorumluluğunu da yine bize yükler. Bir eylemi özgür irademizle yapıp yapmama konusunda karar vere-

biliyorsak bu eylemin – olumlu veya olumsuz – yaptırımına da katlanabilmeliyiz.

Ahlaki Karar: İnsanın özgür iradesiyle ahlak yasalarını kabul edip bağlanması ve eylemini yapmaya

karar vermesidir. Korku, baskı gibi iradeyi yok sayacak nedenlerle insan eylemlerinin ahlak yasasına uy-

ması ahlaki sayılmaz. Kişinin özgür iradesiyle seçmeye karar vermesi sonucu ahlaki karar ortaya çıkar.

Ahlaki Norm: İnsanın toplumsal bir varlık olarak yapıp etmelerinde ahlaki değeri verecek olan ilkedir.

İnsan eylemlerinin iyiye doğru yönlendirilebilmesi için konulan bu yasa hem eylemi yapanın hem de başka

insanların olmasını isteyeceği bir yasadır. Yalnızca düşünebilen akıllı varlıklarda norm bilinci ve eylemde

bulunma yetisi vardır.

Vicdan: İyi ve kötüyü dolaysız bir sezgiyle birbirinden ayırt etme gücüdür. Doğuştan her insanda var

olan bir yetidir. Rousseauʼda (Ruso) ilahi bir içgüdü iken Kantʼta vicdan salt aklın pratik olarak kendisini

gösterdiği bir durumdur. Bireysel vicdanın genel / kamusal vicdanın bir yansıması olduğu düşünüldüğünde

vicdan “sağduyu” olarak değerlendirilebilir.

Ahlaki Değer: İnsan eylemleri normatif ölçüde yorumlanır, iyi ve kötü kavramları ile ifade edilir. Kişinin

ya da toplumun herhangi bir şey, olay, olgu vb. hakkında verdiği hüküm ya da yaptığı değerlendirmelere

ahlaki değer denir.

Değer Yargısı: Toplumsal yaşamda ahlaki normlar bulunur. Normlar çerçevesinde insan eylemlerinin

belirli değer ölçüsünde bir yargıya bağlanmasına, hüküm verilmesine değer yargısı denir.

İyi ve Kötü: Bu kavramlar kişilere, toplumlara, çağlara göre değişen anlam ve içeriğe sahiptir. Ahlaki

normlara uygun olan, yapılması istenilen, onaylanan davranışların tümü iyi olarak kabul edilir. Ahlaki

normlara uygun olmayan, yapılması istenilmeyen ya da onaylanmayan, ahlakça olumsuz bulunan şey

ise kötüdür.

Özgürlük: İnsanın iradesi ile düşünmesi sonucu karar vermesi ve eylemini gerçekleştirmesidir. Ne

istediğinin bilincinde olarak akılcı bir şekilde hareket etmesidir. Ahlaki özgürlükten söz edildiğinde keyfi

ve ölçüsüz bir özgürlük akla gelmemelidir. Başkasının hak ve özgürlüklerini ihlal edecek bir anlayışın ah-

laki olmayacağı açıktır.

Erdem: İnsanın iyi ve kötü arasında tercih yapması gerektiğinde iyiyi seçmesidir. Bunun böyle olması

gerektiği hissini de sürekli olarak taşımasıdır.

102

Page 103: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

AHLAK FELSEFESİNİN

TEMEL KAVRAMLARI

Ahlaki eylem Ahlaki karar

Ahlaki normlar

Ahlaki sorumluluk

Değer yargısıİyi-kötü Ahlaki değer

Vicdan

Özgürlük

Erdem

• Yapılan davranışların sonuçlarının üstlenilmesidir.

• Ahlakça iyi olana yönelme, sürekli bu hissi taşımadır.

• İnsan yapıp etmelerinde ahlaki değeri verecek olan ilkedir.

• İnsan eylemlerinin belirli değer ölçüsünde bir yargıya bağlanmasıdır.

• Değerler bakımından davranışların konusunu oluşturan insan edimleridir.

• Kişinin ya da toplumun verdiği hüküm ya da yaptığı değerlendirmelerdir.

• Yapılması istenilen, onaylanan davranıştır.

• Yapılması istenilmeyen, onaylanmayan davranıştır.

• İnsanın özgür iradesiyle ahlak yasalarını kabul edip bağlanmasıdır.

• Doğuştan her insanda var olan iyi ve kötüyü ayırt etme gücüdür.

• İnsanın iradesiyle ne istediğinin bilincinde olarak hareket etmesidir.

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

.......................

103

Aşağıdaki kavram haritasını inceleyiniz. Kavram haritasının altındaki ifadelerin karşısınauygun kavramları yazınız.

Page 104: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

104

Aşağıdaki metni okuduktan sonra verilen soruyu cevaplayıp etkinliği yapınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

AHLAK VE ETİK

Bu deyimlerin çoğu gereksiz yere bir arada kullanılır (Hem ahlaki hem etik davrandı.). İnsanlarabu deyimler arasındaki farkı sorsanız çoğu bilmez. Bu sözleri sırf ahenkli oldukları sırf kulağa hoşgeldiği için tekrarlayıp durmuşlardır. Fakat biz ikisi arasında bir ayrım yapabiliriz. Etik, neyin iyi vebuna paralel olarak neyin kötü olduğunu tarif eden bir kuram veya sistemden söz eder. Bugün çoğukez felsefi sistemler daha fazla tartışılsa da mitoloji ve tanrı bilimi etiğin en eski kaynaklarıdır. Ahlakbize ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini söyleyen kurallardan bahseder. Ahlak, eylemleridoğru ve yanlış olarak ikiye böler.

Ahlak, kişisel yaşamımızla ilgilidir. Etik ise daha kuramsal odaklıdır. Ahlak, yaşarken uyduğumuzkurallardır, etik ise bu kurallara yol açan sistemlerdir.

Bu ikisini başarılı biçimde birleştirdiğinizde kişisel felsefi tavrınız en sağlam durumda olacaktır.Eğer neyin iyi, neyin kötü olduğunu biliyorsanız, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu hesaplayabil-meniz gerekir. Seçeneklerinizi bilmeniz, olumlu ve olumsuz taraflarını ölçüp biçmeniz ve karşı kar-şıya olduğunuz şey ve tasarladığınız tepki konusunda kendinizi savunulabilir şekilde haklıhissedeceğiniz bir ahlaki mantık yürütme yolu bulabilmeniz gerekir. Kendinizi haklı hissetmiyorsanız,belki yapmayı düşündüğünüz şeyi yapmamanız lazımdır. Eğer yaptığınız şey doğruysa daima onuhaklı çıkaracak bir yol bulunacaktır. Rasyonelleştirmenin tamamen farklı bir şey olduğuna dikkatedin. Herhangi bir fikri bir şekle sokarak veya yanlış aktararak her şeyi rasyonelleştirebilirsiniz (kim-senin haberi olmaz, hiç kimse mükemmel değil, bunu bana şeytan yaptırdı, Tanrı beni affeder, benbaşkanım). Haklı çıkma ise hak ve haklı ile aynı köktendir. Daha ağırlıklı düşünüp taşınma gerektirirve karşılığında ayak basacak daha emin bir yer sağlar.

Önemli olan ahlaki ilkeler için bağlanabileceğiniz bir etik sistemi ayakta ve işler vaziyette tut-manızdır. Neyin iyi, neyin kötü olduğunu tefekkür ederek işe başlamanız gerekecektir. Bu sorun fi-lozofları çağlar boyunca yanıtsız bırakmıştır. Platon, “Cumhuriyet” adlı eserinde Sokratʼın ondaniyiliği tarif etmesini istediği bir diyaloğa yer verir: Platon “Bilgi mi, zevk mi, yoksa başka bir şey mi?”diye sorunca Sokrat daha önce, itidal ve adalet dahil bazı erdemleri saptamıştır fakat bu meydanokuma karşısında “Korkarım, bu beni aşar.” diye yanıtlar.

Yüzyıllar sonra, görüşümüz daha berrak hâle gelmiş değildir. G. E. Moore (Muur), “Bu yüzdenʻiyilikʼ kelimenin gerçek anlamında tarif edilmekten âcizdir.” diye yazmıştı. Nietzsche (Niçe), “İyilikve kötülük denen çok eski zamanlardan kalma bir yanılsamadan” yakınırdı. Daha önce deneyenlergibi siz de bu bilmeceyi kesin olarak çözemeyebilirsiniz. Çözmeyi denemeniz yine de çok önemlidir.Sağlam bir temel oluşturmanın tek yolu budur.

Platon iyilik konusunda insanların sezgisel bir kavrayışı olduğuna, bununla birlikte gerçek dün-yamızda, ideal olanın sadece kötü kopyalarının bulunduğuna inanırdı. “Bilginin en yüce amacı iyi-liğin esas tabiatıdır. İyi ve doğru olan her şey bizim için değerini iyiliğin bu esas tabiatından alır.”diye yazmıştı. Fakat Platon, görmüş olduğumuz gibi kendi en yüce amacına erişemedi ve asla birtanım saptamadı.

Hobbes farklı bir görüşe sahipti: “Herhangi bir insanın iştah veya arzusunun nesnesi her ne iseona göre ʻiyilikʼ denen şey odur. İğrenme ve nefretinin nesnesi de ʻkötülüktür.ʼ Yani Hobbes, Platonʼa

Page 105: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

105

karşı çıkar ve iyiliğin evrensel bir özü olmadığını söyler. İyilik ve kötülük sadece sevdiğimiz ve sev-mediğimiz şeyler için kullandığımız etiketlerdir.

Tao ise iyiliği ancak kötülükle karşılaştırarak tanıyabileceğimizi öğretir fakat pratik bir tanım ver-mez.

“... Bilginin en yüce amacı iyiliğin esas tabiatıdır, iyi ve doğru olan her şey bizim için değeriniiyiliğin bu esas tabiatından alır.”

– Platon

“... Bu iyi ve kötü kelimeleri ... hep onları kullanan kişiye bağlı olarak kullanılmıştır: Açıkça vekesinlikle öyle olan hiçbir şey yoktur.”

– Thomas Hobbes

Niye iyi veya ahlaklı veya etik olmalı? Doğru ve yanlış konusunda niye kaygılanmalı? Bunlardanbize ne? İyi ile kötüyü sizin için Tanrı otoritesiyle belirleyen bir dine girdiğinizde bütün bunlar dahakolaydır. Bütün büyük dinler tanrısal bir güçten kaynaklanan ahlaki rehberlik verirler. Kuralları Tan-rıʼya atfetmekle bir taşla iki kuş vurulmuş olur. Hem eylemlerinize yol gösterecek çok kesin bir ah-lakınız hem de onu dayandırabileceğiniz mutlak bir etik sisteminiz olur. Doğru olmak demekTanrıʼnın emirlerine uymak demektir. Kurallar Tanrıʼdan gelir, Tanrı da iyidir.

Eğer din sizin işinizi görüyorsa bu oyunda öne geçtiniz demektir. Bir dine inanmasanız bile, eskitanrı bilimcilerin sundukları bilgeliği, bir tanrısal varlığa sadakat borcunuz olmadan da kullanabilir-siniz. Bütün büyük dinlerin kutsal yazıları, ahlak konusunda herkesin yararlanabileceği derin kav-rayışları içerir. Fakat, imanla veya imansız, yaşam meselelerinde çözümler elde etmek istiyorsanız,önemli ilkeleri arayıp bulmanız, kavramanız ve onları kendi kişisel dünya görüşünüze katmaya ça-lışmanız gerekecektir. Mutlaka, “lafı konuşmak” kadar “yolu da yürümek” gerektiğini daha önce deduymuşsunuzdur. Bu iyi bir öğüt olmakla birlikte ben, yolu yürümek kadar lafı da konuşmak taraf-tarıyım. Eylemlerinizin ardındaki düşünüş ve mantık, yolunuza ne çıkarsa çıksın, onunla yüzleş-menin ve çözmenin anahtarıdır.

(Prof. Dr. Lou Marinoff (Lui Marinof), Felsefe Terapisi, Sayfa 213-216)

1. “Hem ahlaklı hem etik davrandı.” sözü sizce bir arada gerçekleşebilir mi? Tartışınız.

2. “Eğer yaptığınız şey doğruysa daima onu haklı çıkaracak bir yol bulunacaktır.” sözünü,“Her doğru tutarlı değildir.” sözüyle karşılaştırınız, düşüncelerinizi noktalı yerlere kısaca yazınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

Page 106: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

106

Kazanım: 3. İyi ve kötü kavramlarını değerlendirir.

4. Ahlaki yargıları diğer yargılardan ayırt eder.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.klashabergazetesi.com

www.kkgm.gov.tr

İYİ VE KÖTÜ NEDİR?

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görseller size iyi ve kötü hakkında neler anlatıyor?

• Size göre iyi ve kötü ne demektir?

• Bir eylemin iyi ya da kötü olması nasıl değerlendirilebilir?

Page 107: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

107

• Metnin altında verilen kavramları işlevsel benzerlik yönünden eşleştirerek aşağıdaki üçlü şe-malara yazınız.

Aşağıdaki metni inceledikten sonra etkinliği yapınız.

İYİ VE KÖTÜ NEDİR?Ahlak felsefesi değerler alanını inceleyen felsefenin alt disiplinidir. İnsan davranışları iyi-kötü,

doğru-yanlış, güzel-çirkin olarak değerlendirilebilir. Kavramların ne anlama geldiğinin anlaşılmasıonlara değer atfedilmesi sonucunu doğurduğu için anlamlıdır. Ahlaki tutumlar yargılarımızın ifade-sidir. İnsanın yapıp etmesinin duygu, istek ve ihtiyaçlarına göre değerlendirilmesi iyi-kötü vb. yargı-lardan her birini içeren bir nitelemeye maruz kalması sonucunu doğurur. Ayrıca bu, değeryargılarının iyi ve kötü kavramlarına dayandığının göstergesidir.

Herhangi bir davranışın ahlaki değer taşımasının anlamı basit ölçekteki kişisel çıkar ilişkileriylekolay anlaşılır olsa da sosyo kültürel alanda gittikçe karmaşıklaşan farklı kodlarda algılanmalıdır.Yakın veya uzak çevremize karşı gösterdiğimiz davranışlar değerlerle yüklü ve onlar tarafından be-lirlenen edimlerimizdir. Ahlaksal değerler ahlaki eylemin iyi ya da kötü diye tanımlanmasını mümkünkılan davranışları içerir. Örneğin yalan söylemenin nasıl bir davranış olduğu sorusuna günahtır,yanlıştır veya çirkindir cevaplarından birisi verilebilir. Yanlıştır derken olgusal bir doğruluk – yanlışlıkilişkisinden farklı bir algı söz konusudur. Çirkindir cevabı da estetikteki örneğin, bir resim karşısındaverilen güzel ya da çirkin cevabından farklı olacaktır. Yalan söylemenin günah olduğunu söyleyenbirisi davranış hakkında dinsel değerlendirme formunu kullanmıştır. O iyi olmayan bir şey olduğunusöylemekle aslında “kötü” olan bir şey olduğunu söylemektedir. Bütün bunların karşısında insan“iyi” olanı da ister. Özgür iradesi sonucu oluşturduğu kararlarında ve uygulamalarında iyiyi seçebilir.Özverili oluşu, fedakârlığı, çalışkanlığı, diğer insanların haklarına saygılı oluşu ile davra-nışlarını ahlaki eylemlilik olarak yansıtır. Ahlaki iyi, benimsenen davranış kalıbı olarak ki-şiye erdemli bir tavır katar.

Güzel Doğru Çirkin Kötü İyi Yanlış

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

............. .............

.............

............. .............

.............

Page 108: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

108

Aşağıdaki tabloyu ve metni inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

AHLAK – BİLİM VE SANAT YARGILARI

Yargı Alanı Olumlu Yargı Olumsuz Yargı

Ahlak

Bilim

Sanat

İyi

Doğru

Güzel

Kötü

Yanlış

Çirkin

Ahlak felsefesinde bireyin davranışları dikkate alınırken bu davranışları belirleyen değer yargı-larından hareketle belirleme yapılır. Örneğin, herhangi bir insanın sokakta karşılaştığı zor durumdakibir insana yardım etmesi onun ahlaki ilkeleri benimsemiş olduğunu gösterir. Bireyin sahip olduğu,benimsediği değerler ve ahlak anlayışı onun nasıl davranacağını da belirler. Değer yargılarıyla olu-şan değerlerimiz davranışlarımızla açığa çıkar. Ahlakça olumlu kabul edilen şey “iyi”, olumlu kabuledilmeyen şey “kötü”dür ve davranışlarınız bu ölçütlerle değerlendirilir. İnsanın çevresinde yardımaihtiyacı olan kimselere yardım etmesi iyi, etmemesi ise kötüdür. Erdemli olan davranış iyi olanı birkarşılık beklemeden gerçekleştirmeyi içerir.

Görüldüğü gibi ahlak yargıları “iyi” ve “kötü” ölçütünü kullanarak davranışları değerlendirir. Ahlakyargılarının dışındaki (bilim, sanat vb.) yargılar ise farklı ölçütler kullanır.

Bilimde yargılar “doğruluk” ve “yanlışlık” ölçütüne göre oluşur. Bilimsel yöntemlerle ortaya ko-nulan tutarlı ve sistemli bilgiler doğru kabul edilir. Bilimsel ölçütlerle yani olgusal olarak ispatlana-mayan bilgiler ise yanlış kabul edilir. Örneğin matematikte üçgenin iç açıları toplamının 180° olmasıdoğru, bunun dışında bir değer verilmesi ise yanlıştır.

Sanat yargılarında ise ölçüt güzelliktir. Herhangi bir obje güzellik ölçütü ile değerlendirilir vebuna göre “güzel” ya da “çirkin” kabul edilir. Ancak sanat subjektif bir bilgi olarak kabul edildiğindenortaya koyduğu ölçüt de subjektiftir. Örneğin okuduğumuz herhangi bir şiiri duygularımıza hitap edi-yorsa beğenir ve güzel olduğunu ifade ederiz. Bir başkası ise yine subjektif bir değerlendirme ile(duygularına hitap etmediği vb. gerekçelerle) aynı şiiri güzel bulmayabilir ve çirkin olarak kabul eder.Aynı şekilde beğendiğimiz bir ressamın herhangi bir tablosu bizim için güzel, beğenmeyen içinseçirkindir veya güzel değildir.

Görülüyor ki ahlaki yargılar değer yargısı olarak “iyi” ve “kötü” kavramları ile ifade edilirken bilimyargıları “doğru” ve “yanlış”, sanat yargıları ise “güzel” ve “çirkin” olarak ifade edilir. Ahlak yargılarıda sanat yargılarında olduğu gibi subjektif yargılardır. Bireylerin içinde yaşadıkları toplumların ahlakianlayışlarına göre davranışları doğru ve yanlış olarak kabul edilir. Ahlak, toplumdan topluma ve za-mana göre değişiklik gösterir. Bu nedenle subjektif kabul ettiğimiz ahlak yargıları bireysel düzeydeöznelliğini daha çok hissettirir. Sanat yargıları da bireyden bireye, toplumdan topluma de-ğişiklik gösterdiğinden subjektiftir. Buna karşılık bilimsel yargılar “doğru” ve “yanlış” olaraknitelenebilen nesnel yargılardır.

Page 109: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

109

1. Okuduğunuz metinden yararlanarak tablodaki noktalı yerleri doldurunuz.

2. Aşağıda verilen yargı türlerinin karşısındaki noktalı yerlere yargıların özelliklerini birer cümleile yazınız.

3. Aşağıdaki noktalı yerlere ahlak yargılarını içeren kısa bir metin yazınız.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Yargı Türleri Yargı Kavramı Örnek

.................... İyi ...........................................................................

.................... .................... 2 x 2 = 5

Sanat yargısı ...........................................................................

.................... Güzel ...........................................................................

.................... .................... Su sıfır derecede donmaya başlar.

Ahlak yargısı .................... ...........................................................................

Yargı türleri Özellikleri

Ahlaki yargılar ...........................................................................

Bilimsel yargılar ...........................................................................

Sanat yargıları ...........................................................................

Page 110: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

110

Aşağıdaki metni okuyup etkinliği yapınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

İYİ NEDİR?

“İyi nedir?” felsefedeki en eski sorudur. Batı felsefesi, bu sorunun yanıtını düşünmenin en az

üç ana tarzını sunmaktadır: doğalcılık, doğalcılık karşıtlığı ve erdem etiği. Bunların her birinin birkaç

türü vardır.

En başta gelen doğalcı Platonʼdur. Platon, iyiliğin evrensel bir biçimi olduğunu savunan esasçı

(essentialist) geleneği kurmuştur. Platonʼa göre biçim bir ideadır, maddesel bir şey değildir ama

yine de gerçektir. O, görünümler dünyasını – gözlemlediğimiz hâlleriyle somut şeyleri– idealar dün-

yasından veya biçimlerden ayırır. Dünyadaki bütün şeyler biçimlerin kopyalarıdır ve biçimler mü-

kemmel (yani ideal) olmakla birlikte, kopyalar ister istemez kusurludur. Platon ve yandaşlarına göre

bir iyilik ideali mevcuttur. Ahlaki varlıklar olarak bizim görevimiz, ideali yapabildiğimiz kadar iyi kop-

yalamaktır. Zaman geçtikçe ve biz bilgi kazandıkça iyilik idealine hep yakınlaşarak gittikçe daha iyi

kopyalar yapabilmeliyiz. İdealar âleminde iyilik güneş rolü oynar, onun parlaklığı bütün öbür ideaları

da aydınlatır.

Platon, bununla birlikte iyiliğin belli bir tanımını vermez, veremeyeceğini de söyler. Zihnin bunun

özünü sözcüklere sığdıramadığı hâlde kavrayabileceğine inanır. Bu yuvarlak bir şeydir. İyi bir insan,

bu (tanımlanamaz) özle dolu bir insandır; bu (tanımlanamaz) özle dolu bir insan, iyi bir insandır. Bu

yüzden, bu akıma katılmak için, açık olmaktan ziyade sezgisel bir iyilik bilgisiyle barış yapmanız

gerekir.

Platon, ahlaki davranış için etik eğitiminin can alıcı önemi olduğuna sıkı sıkıya inanıyordu. Eleş-

tirel düşünme yeteneklerinin (Onun zamanında bu, Öklitçi geometri demekti.) ahlaki mantığın zo-

runlu işaretçisi olduğu konusunda ısrarcıydı. Bu bakımdan, bizim küçük çocuklara etik öğretme

biçimimizden dehşete düşerdi. Platon, Amerikan eğitimini bir bütün olarak değerlendirme imkânına

sahip olsaydı, bu eğitimi etik bakımdan zayıflatılmış ve ahlaki olarak iflas etmiş bulurdu.

Biz de etiğe girmeden önce Platonʼun öğüdünü dinleyip eleştirel düşünme ve matematik konu-

sunda bir temel oluşturmalıyız. En azından çocuklara sebep ve sonuç üzerinde düşünmeyi öğret-

meliyiz. Eğer küçük bir çocuk ebeveyniyseniz günde kaç defa “Filan şey yapılmaz.” veya “İyi bir kız

olup, ... yap!” veya “Bu yaptığın kötü!” dediğinizi bir düşünün. Doğru, iki yaşında bir çocuğa her

şeyin nedeni konusunda açıklama yapmayız. Fakat çocuğunuz büyüdükçe onlara nedenlerin ve

niçinlerin daha fazlasını vermeli ve çocukların eylemleri hakkında kendi ahlaki mantık yürütme ye-

teneklerini geliştirmelerine yardımcı olmalısınız yoksa kurallarınız görünüşte, sadece gelişigüzel bir

düzenleme listesi olarak kalacaktır. Okullar artık bu eğitimi sizin için vermiyorlar ve bunlar olmadıkça

çocuklarınız kişisel ve sosyal olgunluğun gerektirdiği gibi kendilerini ahlaki olarak denetleme yete-

neğine sahip olamayacaklardır.

Wilson (Vilsın) gibi sosyal biyologlar, Platonʼun temel görüşlerini paylaşmasalar bile etiğin do-

ğadan çıktığına inandıkları ölçüde doğalcıdırlar. Dinler de doğalcıdır çünkü onlar da iyiliği, onu bize

ihsan ettiği farz edilen Tanrıʼya atfediyorlar.

Page 111: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

111

“İyi Nedir?” sorusu konusunda ikinci büyük Batılı düşünceekolü, kendisinin de çeşitli türleri olan, doğalcılık karşıtlığıdır.Doğalcılık karşıtlığı, genel olarak doğadaki hiçbir şeyin iyi yada kötü olmadığını söyler. Yani, doğal olan ile ahlaki olan fark-lıdır. Bir nominalist (adcı) olan Hobbes, bu ekolün en önemlitaraftarıdır. Görmüş olduğumuz gibi, nominalistler evrenselkuralların bulunmadığını ve iyi ile kötünün sadece şeylerebizim verdiğimiz isimler olduğunu savunurlar. Uygulamadaahlak, dar, kişisel ve özneldir. Temel kurallar konusunda hem-fikir olan iki kişi bulunamaz. Bu da neden bu kadar kolay an-laşmazlığa düştüğümüzü açıklayan bir şeydir.

Başka önemli bir doğalcılık karşıtı olan G. E. Moore (Muur), aletler ile ölçebileceğimiz birçokşey bulunduğu hâlde iyiliğin bunlardan biri olmadığına inanırdı. İyilik, tersine, tarif ve tahlil edilemezbir şeydir. Ona değer biçmeye kalktığımızda “doğalcı mantık hatası” yapmış oluruz. Moore, ölçüle-bilir bir iyilik özü kabul etmez. Ona göre iyinin ne demek olduğunu kimse söyleyemez ve bu, kesin-likle şeyleri bir nitelendirme meselesi değildir (Bu noktada Hobbesʼtan ayrılır.). Moore, doğru veyanlış hareketlerin olduğuna fakat bunların herhangi somut bir iyilik kavramından türetilemeyeceğineinanırdı.

“O hâlde ʻiyilikʼ, bir şeyin iyi olduğunu söylediğimizde, bununla eğer onun sahip olduğunu önesürdüğümüz niteliği kastediyorsak kelimenin gerçek anlamında bir tariften yoksundur.”

– G. E. MOORE

Hume, Mooreʼun düşünce dizisini önceden ortaya koydu. Ona göre “olması gerekenin, olandantüretilmesi” asla mümkün değildi. Bunun anlamı, yapılması gereken konusunda sadece yapılmışolandan sonuç çıkarılamayacağıydı. Örneğin, sadece X, Yʼye zarar verdiği için, Xʼin Yʼye zarar ver-mesinin mutlaka yanlış olduğu söylenemez. Bu sonuç ancak başkasına zarar vermenin yanlış ol-duğu ek varsayımından çıkar. Fakat o zaman ahlaki bir ilkeyi ispatlamış değil, varsaymış olursunuz.Hume, bazı değer yargılarına varmakla birlikte, bunların katı gerçeklerden çıkarılmadığını kabul et-memiz gerektiğini vurgulamıştı.

İyilik konusunda düşünmenin üçüncü bir yolu, şimdiye kadar çeşitli nedenlerle görmüş olduğu-muz, Aristoʼnun sözde erdem etiğidir. Erdem etiği, iyiliğin erdemlerin bir ürünü olduğuna inanır. On-lara erdemleri aşılarsak insanlar iyi olacaklardır. Bu görüş, Konfüçyüsçüler ve birçok dinî ahlakçıtarafından da geliştirilmiştir.

“Bu yüzden, genel olarak korku, gurur, şehvet, öfke, merhamet, haz ve acı nedeniyle fazla ilerigitmek veya yeterince ileri gitmemek mümkündür. Fazlalık ve eksiklik aynı şekilde yanlıştır fakatbu duyguları doğru zamanda, doğru amaçla, doğru kişiye karşı, doğru nedenle ve doğru tavırdaduymak, erdem anlamına gelen, vasat veya en uygun iyiliktir.”

– Aristo

(Prof. Dr. Lou Marinoff, Felsefe Terapisi, Sayfa 213-216)

Aşağıdaki sorular üzerinde arkadaşlarınızla tartışıp ortaya çıkan görüşleri maddeler hâlindetahtaya yazınız.

1. İyi, doğal mı yoksa yapay bir şey midir?

2. İyinin ne olduğuna kim karar verecektir?

Page 112: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

112

Kazanım: 5. Erdem ve yaşam ilişkisini kavrar.Süre: 1 ders saati

KARAR SENİN

Adaletsizlik Adalet

Cehalet Bilgelik

Korkaklık Cesaret

Tembellik Çalışkanlık

Dürüst olmamak Doğruluk / dürüstlük

Ölçüsüzlük Ölçülülük

Erdemli eylem, ahlakça iyi olanı gerçekleştirmektir.

Aşağıdaki kavram haritasını ve alt yazıyı okuduktan sonra soruları cevaplayınız.

ERDEMLİ YAŞAM VE BİLGELİK

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Erdemli olmak ne demektir?

• Erdem ve yaşam arasında nasıl bir ilişki vardır?

• İyi olanı yapmayı düşündüğümüzde erdemli sayılır mıyız?

• Ahlakça olumlu bulunan şeyleri bilmek erdemli olmak için yeterli midir?

Page 113: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

113

Aşağıdaki metni ve görselleri inceledikten sonra etkinliği yapınız.

Erdemli Eylem Nedir?

Erdemli eylem insanın bütünüyle yetkin ahlaki olgunluğa ulaşma durumudur. Ahlaki ilkelereuygun olarak yaşayan insanlara ahlaklı deriz. Erdemli insan için ise söylediğimiz şeyden daha faz-lasını söylememiz gerekir. Çünkü erdemli olmak ahlaklı olmayı içerdiği gibi beklenenden - yapıpetme bakımından - fazla olmayı da gerekli kılar. Erdemli insan vicdanlı ve sabırlı insandır. Karşılaş-tığı yoksunluklar onu kesinlikle yıldırmaz. Diğer insanlara karşı yardımseverlik hususunda ise ol-dukça aktif bir tutum sergiler. Bu nedenle erdemli insan ahlaksal olarak doğru bildiklerini yaşayaninsandır. Çünkü yalnızca bilmek ahlaklı olarak yaşamak değildir.

Adalet

Adalet kavramı hakka hukuka uygunluğu ve bi-reylerin edimleri sonucu kazanımlarını anlatır. Haklıve haksız olanın birbirinden ayırt edilmesini ve her-kesin hak ettiği şekilde karşılık bulmasını ifade eder.Suç ve ceza ile yakından ilgili ve ilişkilidir. İnsanınyetenekleri doğrultusunda toplumda kabul görmesihaklar ve yapılması gerekenler çerçevesinde karşı-lıklı etkileşimin sonuçlandırıldığını anlatan temel kav-ramdır. Kısacası haklının hakkını vermek ve herkesehak ettiği şekilde davranmaktır.

Bilgelik

Sahip olunan bilgileri eşyaya hikmetle uygulayabilme becerisidir. İnsan etkinliklerinin toplumsaldüzlemde karşılık bulduğu bilgilerin bilgece bir yaklaşımla toplumsallaştırılmasıdır.

Cesaret

Aristotelesʼe göre cesaret, korkaklık ile cüretlilikarasında yer alan doğru ortadır. Ona göre akıl,büyük acı veren şeylere karşı durmayı buyurmaz.Bu olsa olsa cüretin işi olabilir. Platonʼa göre ise ce-saret, nelerden korkulup nelerden korkulmayacağı-nın akla dayalı olarak bilinmesidir. Yine Platon,cesaretin haz ve acıya karşı insanı koruduğunu söy-ler.

Görülüyor ki ceraset, akıl ölçüsünde yapılmasıgerekenleri yapabilme gücü olarak anlaşılması ge-reken bir niteliktir.

Güç işlerin üstesinden gelebilme azim ve kararlılığında olma hâli ise günümüz dünyasının ce-saret anlayışı kabulünün işlevsel yanını anlatır. Cesaret kendine güvenen bir rasyonellik içerisindeeksikliklerini gidermeyi hedefleyip bu doğrultuda çalışıp başarılı olabilmeyi bilmektir.

Çalışkanlık

İnsanlık tarihi kadar eski zamanların ve aynı ölçüde toplumsal yaşamın vazgeçilmez kavramla-rından biridir. Bu nedenle çalışmaya her dönem özel bir önem atfedilmiştir. Örneğin Aristotelesʼegöre çalışma toplumsal bir değerdir. Protagorasʼa göre ise çalışmak bir erdemdir ve ancak eğitim

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 114: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

114

• Okuduğunuz metinde geçen kavramları aşağıdaki kutucukların içine yazınız. Karşısındakiboşluklara da bu kavramların kendinizce kısa tanımlarını yazınız.

yoluyla kazanılır. Çalışma disiplini içerisinde olan insan hem manevi mutluluk kaynağını bulma hemde maddi imkânlara sahip olma yolundadır.

Doğruluk

İnsan davranışlarının genel kabul görürlük içerisinde değerlendirilmesi sonucu toplumca dü-zenlenmiş onaylama biçimine uygun olarak doğru olanı yapmak, doğru eylemde bulunmak demektir.Bireylerin davranışlarının toplumun ahlak değerlerine uygun biçimde gerçekleştirilmesi ve ahlakigerekliliklerin uygulanabilir olmasıdır. Doğruluk, eylemlilik gerektiren bir kavram olmasına rağmençoğu zaman dürüstlük kavramını da beraberinde çağrıştırır.

Ölçülülük

Belirli standartlarda oluşmuş ahlaki tutum ve tavırlar denilen ölçülülük, Aristoteles felsefesindekendini “orta yolculuk” olarak dışa vurur. Toplumsal yaşamın insan yapıp etmelerine dönük yönündetoplumsal kurumların işleyişine dair gerekliliklerin uygun biçimde yerine getirilişidir. Örneğin“Sana yapılmasını istemediğin davranışı bir başkasına yapma.” düsturu ölçülülüğü anlatangüzel bir özdeyiştir.

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

...........................................................................................................................................

......................................................................................................................

Page 115: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

115

Kazanım: 6. Özgürlüğün ne olduğunu değerlendirir.Süre: 1 ders saati

İNSAN VE ÖZGÜRLÜK

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra soruları cevaplayınız.

http://ankakedisi.com

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Size göre özgürlük nedir?

• Özgürlüğün olmadığını söyleyebilir miyiz? Neden?

• İnsan için mutlak anlamda bir özgürlük var mıdır? Tartışınız.

Page 116: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

116

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

Görseldeki martı gibi özgürce uçmak veya özgür olmak

İNSAN VE ÖZGÜRLÜK

İnsanı iradesi ile verdiği kararını eylem hâline dönüştürdüğünde özgürdür. Özgürlük kişisel ira-denin başkaları karşısındaki özgür tavrının engellenmeksizin hayata geçirilmesidir. Uygulamayadönüştürülen tavır alışların arasında düşünebilmeyi, düşündüklerimizi ifade edebilmeyi, istemelerimiziyapıp etmelerimiz hâline getirebilmemizi vb. de sayabiliriz.

Determinizm, liberteryanizm, indeterminizm, otodeterminizm ve fatalizm insan davranışlarınınözgür olup olmayışlarıyla ilgili farklı felsefi yaklaşımlardır.

Determinizm: İnsanın ahlaki eylemde bulunurken özgür olmadığını savunan görüştür. Bu an-layışa göre insan, pek çok etken tarafından belirlenen bir doğa içerisindedir. Böyle bir durumdaonun özgürce seçim yapabilmesi mümkün değildir. Çünkü seçimlerini belirleyen insanın kendisi de-ğildir. İnsan, davranışlarını onu da kuşatmış olan koşullar altında gerçekleştirir. Bu nedenle insanözgür değildir, davranışları ve onun sonuçlarından da sorumlu tutulamaz.

Liberteryanizm: Baskıcı bir devlette özgürlük anlayışı yok denecek kadar azdır. Oysa hukukkurallarının hâkim olduğu ülkelerde yaşayan insanların özgürlüklerinin kimi zaman birbirlerini kısıt-lıyor olsalar bile bir arada yaşamalarına imkân veren yapısı onları güçlü kılar. Özgürlük anlayışınınve duygusunun iyi bir şekilde korunması, kollanması gerekir. Çünkü doğabilecek sorunların insanözgürlüklerine engel oluşturmadan çözülmesi, yasalarla denetlenmesi gerekir. Bu durumu çok zor-lamadan sağlayan sistemler arasında liberal demokrasileri sayabiliriz.

Terim olarak otoriterliğin karşıtı bir anlamda kullanılan liberteryanizm, bireysel özgürlüklerin ko-runup geliştirilmesinden yanadır. Toplumsal yaşamda bireylerin yapıp etmelerinin hiçbir kısıtlamaylakarşılaşmaması gerektiğini savunan görüştür. Toplumda yaşayan diğer insanların haklarını da yasalsınırlar içerisinde gözeten bir özgürlük anlayışına sahiptir.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 117: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

117

1. Aşağıdaki kutucukta yer alan sözcükleri ilgili ifadelerin başına yazınız.

• ............................. insanın kendisi için belirlenmiş olanın dışında hareket etmesinin imkânsız oldu-ğunu savunan görüştür.

• .......................... bireysel özgürlüklerin hiçbir kısıtlamayla karşılaşmaması gerektiğini savunan vediğer insanların yasal haklarını gözeten bir özgürlük anlayışına sahip olan görüştür.

• ..........................: Bu anlayışa göre insan pek çok etken tarafından belirlenmiş bir doğa içerisindedir.

• .......................... insanın kendisini geliştirebildiği, deneyimini artırabildiği oranda özgür olduğunuiddia eden görüştür.

• .......................... bireyin tercihlerini belirleme ve bunları uygulama gücüne sahip olduğunu ileri sürenyaklaşımdır.

2. Okuduğunuz metinlerden hareketle noktalı yerlere özgürlük ve sorumluluk ilişkisini anlatankısa bir metin yazınız.

...................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

....................................................................................................................................................................

• Determinizm • İndeterminizm • Fatalizm • Otodeterminizm • Liberteryanizm

İndeterminizm: Bu görüşe göre insan tam anlamıyla özgürdür. Çünkü onun davranışlarınınnedenini önceden belirleyecek olan hiçbir şey yoktur. İnsan; sınırlandırma, yönlendirme, belirleme,etkileme ve kısıtlama olmaksızın kendi iradesiyle kararlarını verip bunu davranışa dönüştürmekteözgürdür. Çünkü birey tercihlerini belirleme gücüne sahiptir. Bu durum onun davranışlarından so-rumlu olmasını da – özgürlüğünün gereği olarak – beraberinde getirir.

Otodeterminizm: Özgürlüğün kişinin kendisine bağlı olduğunu öne süren görüştür. Buna göreinsan kendisini geliştirebildiği, bilgi ve deneyimini artırabildiği oranda özgürdür. Kişi kendi iradesinikullanma ile değerlerini oluşturabilme imkânına sahiptir. Bu imkân ölçüsünde bilgi birikimi ile orantılıolarak özgürlüğü de artar.

Fatalizm: İnsanın yazgısının önceden üstün bir doğaüstü güç tarafından belirlendiğini savunangörüştür. İnsan, davranışlarını seçme ve uygulamada özgür değildir. Kendisi için belirlenmiş olanındışında hareket etmesi imkânsızdır. Bundan dolayı insan için eylemlerinden ötürü hiçbirsorumluluk yoktur. Çünkü sorumlu tutulacak bir ahlaki eylemden söz etmek mümkün de-ğildir.

Page 118: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

118

Kazanım: 7. Ahlaki eylemin amacının ne olduğunu tartışır.8. Evrensel ahlaki ilkelerin olup olmadığını tartışır.

Süre: 3 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayın.

http://ozgurokul.org

AHLAKİ EYLEM VE EVRENSEL AHLAKİ İLKELER

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• İnsan, ahlaki eylemde bulunurken bir amaç gözetir mi?

• İnsanların uymaları gereken ahlaki ilkeler var mıdır? Neden?

• İnsan eylemlerini belirleyen evrensel ilkeler neler olabilir?

• Görsel ve üzerindeki yazı hakkında neler düşünüyorsunuz? Söyleyiniz.

Page 119: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

119

Aşağıdaki metni okuyup soruları cevaplayınız.

Ahlaki Eylemin Amacı Nedir?

İnsan, davranışlarını gerçekleştirirken bir nedene dayanır. Dayanakların çok çeşitli olması düşünce-lerimizi karıştırabilir. Fakat bir sebeple “yapıp–ettikleri” gerçeğini değiştirmez. Öyleyse bu sebepli davra-nışların bir amaca yönelik olması fikri hiç de yabana atılamaz. Ahlak felsefesi ahlaki eylemlerin amacınıtarihteki filozofların penceresinden bakarak farklı şekillerde görmüştür.

Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi düşünürler ahlaki eylemin amacının “mutluluk” olduğunu öne sü-rerler.

Sokrates mutluluğu en yüksek iyi ve insan eylemlerinin nihai amacı olarak görür. Ona göre mutlulu-ğun temelinde yer alan şey “bilgi”dir. Bilgi bizi ahlaki bakımdan iyi olana götürür. Bu nedenle bilen insanbilerek kötülük yapmaz. Kötülük ise bilgisizlikten kaynaklanır.

Platonʼa göre mutluluk, kaynağını insanın değişken doğasından değil, ahlaka da kaynaklık edennesnel doğrulardan alır. Platonʼa göre idealar dünyasının tepesinde bulunan “iyi ideası” mutluluğun dakaynağıdır.

Aristoteles mutluluğu “ölçülülük” olarak açıklar. Ölçülü olmak aşırılıktan kaçınmayı gerektirir. Bunagöre aklını kullanan insan ılımlı / ölçülü olmayı öğrenir ve bu ona mutluluğu sağlar.

Ahlaki eylemin amacının“dinginlik” olduğunu düşünenstoacılara göre bunu sağlaya-bilmenin yolu dış etkilere karşıkayıtsız kalmaktan geçer. Stoa-cılar kaderci bir yaklaşımla herşeyin önceden belirlenmiş oldu-ğuna inanırlar. Bu belirlenmişlikTanrı tarafından sağlanır. Tanrıise sonsuz akıl ve sonsuz iyidir.Demek ki bu dünyadaki her şeyakla uygun ve iyidir. Öyleysemutluluk Tanrısal iradeyi kabuleden bir kaderci anlayışla bulu-nur.

Aristippos ve Epikuros (Epikür) gibi düşünürler ahlaki eylemin amacının “haz” olduğunu söylerler.Hazcılığın (hedonizm) temsilcisi Aristipposʼa göre iyi olan yalnızca hazdır. Epikuros da hazcı bir filozofolarak bilinir. Fakat onun haz anlayışı bedensel hazlardan bahseden Aristipposʼtan farklıdır. Epikurosʼagöre mutlu yaşamayı sağlayan ruhsal olan hazlardır.

Jeremy Bentham ahlaki eylemin amacının “fayda” olduğunu söyler. Ona göre ölçüt tek kişinin değil,olabildiğince çok sayıda insanın elde edebileceği türden faydadır. İnsan davranışları bu ahlaki prensipdoğrultusunda değerlendirilir. Birden fazla insanın yararlanacağı davranışlar iyidir ve bu yüzden insanamutluluk verir.

Kantʼa göre insan davranışlarının amacı mutluluk değildir. Ona göre ölçüt “iyi isteme” diye nitelenen“ödev ahlakı”dır. Kantʼa göre ödev ahlakı bütün zorunluluklardan arınmış, sadece kişinin kendisinin iste-ğinden kaynaklanan ve bu nedenle ahlaki “isteme yasası” şekline dönüşen bir zorunluluktur.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 120: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

120

1. Okuduğunuz metinlerden yararlanarak “Ahlaki eylemin amacı nedir?” sorusuna verilen ce-vapları ve bu cevapları veren filozofları noktalı yerlere yazınız.

2. Aşağıda karışık olarak verilen kavramları ve onları kullanan filozofları doğru şekilde eşleş-tirerek kutulara yazınız.

Ahlaki Eylemin Amacı Filozoflar

• bilgi • ödev • haz • ölçülülük • fayda • iyi ideası • dinginlik

..............................

..............................

..............................

..............................

..............................

..............................

............................................................

............................................................

..............................

..............................

.............................. ..............................

..............................

..............................

..............................

..............................

Filozoflar Kavramlar

............................................................

............................................................

............................................................

............................................................

Page 121: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

121

Kişi Vicdanı Karşısında Evrensel Ahlak Yasası Var mıdır?

Bu soruya düşünürler iki farklı yanıt vermişlerdir. Bir kısım filozoflara göre evrensel bir ahlaki ilkelerinvarlığından söz etmek mümkün değildir. Bazı filozoflar ise kişi vicdanı karşısında evrensel bir ahlaki il-kenin varlığını kabul ederken kendi aralarında da iki ayrı düşünce ortaya koymuşlardır. Bunlardan birkısmı evrensel ahlak yasasını subjektif bir özellikle açıklarken diğerleri de ahlak yasasını objektif bir özel-likle temellendirmişlerdir.

Evrensel bir ahlak yasasının varlığını reddeden görüşler genel olarak şunlardır: hedonizm, utilitarizm,egoizm, anarşizm.

I. Hedonizm (Hazcılık): İnsanın ahlaki eylemlerinde amacının “haz” elde etmek olduğunu savunanyaklaşımdır.

Bu yaklaşıma göre insanlar geçici hazların peşinde koşarlar. Herkesin kendi hazzının peşinde koştuğuyerde de evrensel ahlak yasasının varlığından söz etmek mümkün değildir. Temsilcileri Aristippos ve Epi-kurosʼtur.

II. Utilitarizm (Fayda Ahlakı): Her bireyin kendi yararını gözeteceğini savunan yaklaşımdır. Bu an-layışa göre herkesin kendi faydasını gözettiği yerde evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez. Tem-silcileri Bentham ve Mill gibi düşünürlerdir.

III. Egoizm (Bencillik): Her insanın kendi benliğini öncelikle dikkate aldığını ve eylemlerini bunauygun olarak düzenlediğini öne süren öğretidir. Bu nedenle evrensel ahlak yasasının olamayacağını sa-vunan bu görüşün başlıca temsilcisi, “İnsan insanın kurdudur.” sözünü de söyleyen Hobbesʼtur.

IV. Anarşizm: Bireyin önemli olduğunu ve onun isteklerinin üzerinde daha değerli bir şeyin buluna-mayacağını savunur. Bu nedenle de devlet, ahlak, din vb. bütün kural koyucu kurumlara karşı olan gö-rüştür. Temsilcileri arasında Stirner (Şitırner), Proudhon (Prudon), Bakuonine (Bakunin), Kropotkin(Kıropotkin) sayılabilir. Nietzsche ve Sartre gibi düşünürlerin görüşleri de bu yaklaşımla benzerlik göste-rir.

Evrensel bir ahlak yasasının varlığını kabul eden ve bunu subjektif özelliklerle açıklayan filozoflarınbaşında Bentham, Mill ve Bergson gelir.

Ahlak Yasasını Subjektif Özelliklerle Açıklayanlar

• Bentham: Kendi yararını düşünen insanın toplumsal yaşam ve düzen açısından olabildiğince çokinsanın mutluluğunu dikkate alması gerektiğini söyler. Bentham genelgeçer bir ahlak yasasının olduğunusöylemiş ve bunu insanların eylemleriyle ilişkilendirerek ahlak yasasını subjektif bir temelde açıklamış-tır.

• Mill: Bu düşünüre göre bireyin mutluluğu toplumun mutluluğunun önünde değildir. Bireylerin yap-ması gereken kendi çıkarından önce toplumun çıkar ve mutluluğunu düşünmektir. Ancak insan böyledavrandığında genelgeçer bir ahlak yasasından söz edebiliriz.

• Bergson: Ona göre “sezgi” iyi ve kötünün ölçütüdür. İnsanlar sezgilerine uyarlarsa hem kendilerihem de başkaları için iyi olanı yapmış olurlar. Böylelikle Bergson, ahlak yasasını sezgi gibi subjektif birözellikle açıklamış olur.

Ahlak Yasasını Objektif Özelliklerle Açıklayanlar

• Sokrates: Ahlaki eylemin amacının mutluluk olduğunu söyleyen Sokrates, “bilgi”yi mutluluğun kay-nağı olarak görür. Çünkü bilgi insanı her türlü kötülükten korur. Böylece Sokrates bilgiyi ahlak yasasınıntemeline koyar.

• Platon: Felsefesinin temeline “idealar dünyası”nı yerleştiren Platon, ahlak yasasını da “iyi ideası”ile temellendirir. Ona göre insan akılla kavranabilir olan idealar dünyasındaki iyi ideası ile kurduğu ilişkisonucunda ahlak yasasına uygun hareket etmiş olur.

• Farabi: Aristoteles felsefesinin takipçisi olan Farabi hem İslâm dünyası hem de Batı için önemli birisimdir. Farabi, Batılılar için “ilk öğretmen” kabul edilen Aristotelesʼin eserlerini Arapçaʼya çevirerek bueserlerle Batılıların tekrar felsefeyi hatırlamalarına yardımcı olmuştur. Bu nedenle Farabiʼye Batılılar “ikinciöğretmen” unvanını vermişlerdir.

Page 122: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

122

Farabi, “Zorunlu varlık (vacibülvücud)” olan Tanrıʼnın bütün iyiliklerin kaynağı olduğunu ifade eder.Ona göre insan Tanrıʼnın yarattığı akılla yine onun emirlerini kavrar. Tanrıʼnın emirlerine uygun davran-dıkça da ahlaklı ve mutlu olur.

• Spinoza: Tanrı ile evreni bir ve aynı varlık olarak gören “pante-ist” bir filozoftur. Ona göre evrenin yasaları Tanrıʼnın yasalarıdır. İnsanbunları bilmekle ve ona uygun hareket etmekle mutlu olur. Spinozaʼyagöre ahlaki eylemin temelinde “Tanrı” vardır.

• Kant: Kantʼa göre ahlaki eylemin amacı mutluluk değildir. Çünkümutluluk göreceli bir kavramdır. O hâlde ahlaki bakımdan davranış-larımızı belirleyen değişmez / objektif bir ilkeye ihtiyaç vardır. Onagöre değişmeyen bu ilke “iyiyi isteme”dir. Kant, iyiyi istemeyle ahlakibakımdan yükümlülükleri yerine getirmeyi bir görev sayar. Kant böy-lece ahlak yasasını “ödev ahlakı” ile temellendirmiş olur. “Öyle davranki istencin genel bir yasa koyucu gibi saygın olabilsin.” sözüyle ah-laksal eylemin iyi niyete dayandığını belirtmiş olur.

• Değerlerin evrenselliği ve değişmezliği

İnsan davranışları içinde bulunulan koşullara göre değişkenlik gösterir. Ancak değerler, toplumsal-kültürel bir öge olarak varlığını sürdürür. Örneğin toplumumuzda el öpme davranışı geçmişe oranla azal-mış olmasına rağmen “büyüklere saygılı olma” bir değer olarak korunmaktadır. Her ülkenin kendi kültürelözelliklerine göre saygı ifade eden davranışlar değişiklik gösterir. Fakat büyüklere saygılı olma evrenselbir değer olarak yaşatılır.

Şemadaki noktalı yerlere “Evrensel Ahlak Yasası”nın olup olmadığına ilişkin görüşleri ve bugörüşlerin temsilcilerini yazınız.

Evrensel Ahlak Yasası

Yoktur Diyen Yaklaşımlar ve Temsilcileri Vardır Diyen Yaklaşımlar ve Temsilcileri

........... ........... ........... ...........

...........

...........

.............................. ..............................

........... ........... ...........

.................

.................

.................

.................

.................

...........

...........

...........

...........

...........

...........

Spinoza

Page 123: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

123

Kazanım: 9. Evrensel bir ahlaki tavır olarak Anadolu bilgeliğinin başlıca örneklerini tanır.

Süre: 2 ders saati

Mevlâna İçin İngiltereʼde Görkemli Kutlama

Mevlâna Celâlettin Rumiʼnin 800. doğum yıl dönümü ve Unescoʼnun 2007 yılını Mevlâna yılı ilan et-mesi nedeni ile dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi İngiltereʼde de coşkulu bir tören düzenlendi.

Londraʼdaki tarihî Cadogan Hall (Kadogan Hol)ʼde düzenlenen ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığıtarafından da desteklenen etkinliğe, İngilizler ve İngiltereʼdeki Türkler yoğun ilgi gösterdi. 900 kişilik sa-lonun tamamının dolu olduğu Mevlâna etkinliği Türkiyeʼdeki tarihî ve turistik yerlerin gösterildiği tanıtımfilmi ile başladı.

www.avrupagazete.com

Aşağıdaki görseli ve haber metnini inceledikten sonra soruları cevaplayınız.

ANADOLU BİLGELİĞİ VE EVRENSEL AHLAK YASASI

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bilge olmakla bilgili olmak aynı şeyler midir? Tartışınız.

• Diğer Anadolu bilgelerinin de Mevlâna gibi ritüelleri var mıdır? Neden?

• Bilge olmakla ahlaklılık arasında bir ilişki var mıdır? Tartışınız.

Page 124: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

124

Aşağıdaki metinleri ve görselleri inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.Anadolu Bilgeliği: Maddi dünyanın geçiciliğine işaret etmekle birlikte asıl sağlamak istediği gönül

terbiyesidir. Ahlak ve sevgi temelli düşünce sistemini kendisine yol edinen Anadolu bilgeleri her şeyinvarlık sahibi ve var edeni olarak Tanrıʼyı görür. Tanrı evren ilişkisini anlamaya çalışırken “aşk” ve “sevgi”yi temele alırlar.

Hoca Ahmet Yesevi (1093-1166)Seher VaktiNe hoş tatlı Hû yâdı,

Seher vakti olunca,

Baldan tatlı Hû adı,

Seher vakti olunca

Seher vakti hoş saat,

Kalkanlar eder rahat,

Aşk bitmez istirahat,

Seher vakti olunca.

Ahmet Yesevi

Anadoluʼda tasavvuf düşüncesinin doğup yayılmasında etkili olan ilk mutasavvıflardandır. Öğretisini“ehlibeyt” sevgisini de içeren ilahî aşk doğrultusunda biçimlenen tasavvuf anlayışı üzerine kurmuştur.Hoca Ahmed Yesevi, Türkçe yazdığı dinî şiirlerde Allah sevgisini işlemiştir. Onun Yaratıcıya karşı duyduğusevgi ve bağlılık tüm yaratılmışları sevmesinin ve onlar için de iyiyi istemesinin temel nedenidir. Her şeyinilahî bir tecelli olduğunu ve her şeyi gönülden sevmek gerektiğini ancak bu şekilde Tanrıʼya ulaşılabile-ceğini söyler. Bunu ırk, din, dil, mezhep vb. ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa karşı hoşgörülü olmakgerektiğini söyleyerek formüle eder. Şiirleriyle de bunu gerçekleştirir.

Mevlâna Celâlettin Rumi (1207-1273)İlk Anadolu bilgelerindendir. Allah sevgisi, öğretisinin temelini oluşturur. Mevlânaʼya göre sevgi duy-

gusuna sahip olmasıyla insan diğer varlıklardan ayrılır. Bu nedenle insan özel bir öneme sahiptir. Tanrıʼnınkudret numunesi şeklinde yaratmış olduğu varlıklar dünyasının güzelliklerini keşfetmek, görmek ve takdiretmek yaratılmışların en şereflisi (eşrefi mahlukat) olan insana mahsus bir özelliktir. Mevlânaʼya göreidrak özelliğine sahip olan insan, evrendeki birlikten hareketle Tanrıʼnın yüceliğine ulaşır. Varlıkları varolma nedeniyle birlikte görebilme yetisi ancak insanın yaratıcısına karşı olan sevgisiyle mümkündür.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.arbuz.com

www.semazen.biz

Mevlâna

MEVLÂNAʼNIN YEDİ ÖĞÜDÜ

1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5. Tevazu ve alçakgönüllükte toprak gibi ol.

6. Hoşgörürlükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.

Page 125: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

125

Hacı Bektaş VeliBir diğer Anadolu bilgesi ve mutasavvıfı 13. yy.da yaşamış olan

Hacı Bektaş Veliʼdir. Ona göre Allah her şeyin aslı ve onu sevmekde ahlakın temelidir. Bu sevgi, bilgi ve ahlaklılıkla ortaya çıkar. HacıBektaş Veli, Tanrı sevgisine bağlı olarak bütün yaratılmışlar ve diğerinsanlara karşı sevgi duymak gerektiğini söyler. Onun felsefesi budoğrultuda evrensel bir nitelik kazanarak günümüze kadar gelmiştir.Dikkate değer şu sözleri onun düşüncelerini özetler:

“Hiçbir milleti ve insanı ayıplama.”“İncinsen de incitme.”“Eline, diline, beline sahip ol.”“Daimi mutlu olmak istersen herkesle dost ol, kimseye kin ve

haset besleme.”“Yolumuz ilim, irfan ve sevgi yoludur.”

Yunus Emre (1240-1321)“Gelin tanış olalım,İşi kolay kılalım,Sevelim sevilelim,Dünya kimseye kalmaz.”Yaşamı ve şiirleriyle Anadolu bilgeliğinin önemli temsilcilerinden

biridir. Ona göre mutlak varlık olan Tanrı tektir ve her şey onun ta-rafından yaratılmıştır. Yunusʼa göre Tanrıʼya ulaşmanın tek yolu var-dır o da sevgidir.

İnsandaki bu Tanrı sevgisi insanın diğer varlıkları da sevmesini gerektirir. İnsan varlıklar âlemine sev-giyle bakabilmeli ve onda Tanrıʼnın kudret ve merhametini görebilmelidir. Yunus Emreʼye göre sevgi bir-leştirici ve bütünleştiricidir. Tanrı ve onun yarattığı tüm varlıklara karşı duyulan bir yakınlıktır. Sevgininolmadığı yerde öfke, kırgınlık, çözülme ortaya çıkar. Öyleyse insan her şeye sevgiyle bakabilmelidir.Sevgi, bilgelik ve olgunluk işidir. İnsan kendini, varlığı ve Allahʼı sevgiyle bilir.

Ahmet Yesevi, Mevlâna, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi mutasavvıfların görüşleri Anadoluʼda hemhalkın eğitimi ve toplumsal barışın korunmasında hem de manevi birliğin sağlanmasında etkili olmuştur.Onların fikirleri Hacı Bayram Veli, Aşık Paşa, Ahmedi gibi şahıslar eliyle sonraki dönemlerde Anadoluʼdatoplumsal birliği sağlayıcı işlev görmüştür.

1. Anadolu bilgelerinin isimlerini ve bu bilgelerin Tanrı sevgisi kaynaklı ahlakla ilgili düşünce-lerini ifade eden sözlerinden birini tablodaki noktalı yerlere yazınız.

2. Anadolu bilgelerinin düşüncelerinden hareketle noktalı yerlere onların sevgi ve ahlak anla-yışlarını yansıtan kısa bir metin yazınız.

.........................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Bilge İsimleri Sözleri

.................... ...........................................................................................

.................... ...........................................................................................

.................... ...........................................................................................

.................... ...........................................................................................

www.sivaslilar.net

www.trabzonhavadis.blogspot.com

Page 126: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

126

Kazanım: 10. Uygulamalı etik alanlarına ilişkin problemleri fark eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki haber metnini inceleyip soruları cevaplayınız.

ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ VE ŞEFFAFLIK PANELİ

22 EYLÜL 2011

Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve Şeffaflık Derneği iş birliğinde 22 Eylül 2011tarihinde saat 14.00-17.30 arasında Kalkınma Bakanlığı (Eski DPT Binası) Top-lantı Salonuʼnda (20. kat) “Etik Kültürün Geliştirilmesi ve Şeffaflık Paneli” düzen-lenmiştir.

Söz konusu Panelʼde açılış konuşmasını yapan Kurul başkanı Prof. Dr. Bilal ERYILMAZ etik il-kelerin yöneticileri, kişileri ve kurumları özgürleştirip karar ve eylemlerinde tutarlı olmalarını sağladı-ğını belirtmiştir. ERYILMAZ konuşmasında, etik çalışmaların başarılı olması için iyi düzenlenmiş biretik organizasyona ihtiyaç olduğunu, etik davranış ilkelerinin geliştirilmesi gerektiğini, yöneticilerinpersoneline etik liderlik ederek etik eğitim çalışmaları ve personel politikaları oluşturulmasının öneminivurgulamıştır. ERYILMAZ ayrıca etik dışılıklara karşı modern uygulamalar örnek alınarak yaptırımlaruygulamanın da önemine değinmiştir. ERYILMAZ konuşmasının devamında ise tüm bu çalışmalarınsivil toplum örgütleri, özek sektör ve kamu arasında oluşturulacak etkin iş birliği ile yürütülebileceğiniifade etmiştir. Şeffaflık Derneğinden proje koordinatörü Şehriban TUNÇBİLEK tarafından “ŞeffaflığaÇağrı Merkezi Projesi” hakkında bilgi verilmiştir.

Açılış konuşmalarının ardından Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk BATUMʼun mode-ratörlüğünde panel oturumuna geçilmiştir. Prof. Dr. Canan ÖZGEN (ODTÜ Uygulamalı Etik AraştırmaMerkezi) konuşmasında, şeffaflık ilkesinin anlamı ve önemi üzerinde durmuş ve bir kurumun şeffaf-lığının, erişilmesine müsaade ettiği bilgilerin derinliği, kurumsal süreçler hakkında açıkladığı bilgininniteliği ve vatandaşların tepkilerine gösterdiği dikkat ve ilgi ile ölçülebileceğini belirtmiştir. Ardındankonuşan Turhan ÇAKIR (Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı) vatandaşların kamu hizmetlerindenyararlanma süreçlerinde karşılaştıkları etik sorunlar ve şeffaflık ilkesinin önemi üzerinde durmuştur.Panelistlerden Doç. Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN (Hacettepe Üniversitesi Siyaset ve Kamu YönetimiBölümü) ise konuşmalarında, kamu kaynaklarının kişisel amaçlar için kullanılması riskinin azaltılmasıyolunda şeffaflık ilkesinin önemli bir araç olduğunu vurgulamıştır.

www.etik.gov.tr

UYGULAMALI ETİK VE SORUNLARIMIZ

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular• Kurallar varken etiğe gerek var mıdır?• Etiği kimler oluşturur ve etik ne işe yarar?• Etik hangi alanlarda uygulanabilir?• Etiğin alt dallarına niçin ihtiyaç duyulmuştur?

Page 127: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

127

Aşağıdaki metni okuduktan sonra kutucukta verilen kavramları haber metinlerinin başlığınıoluşturacak şekilde noktalı yerlere yazınız.

UYGULAMALI ETİK VE SORUNLARIMIZ

Yeni ahlaki sorunların küreselleşen bilgi çağının sonucu olarak karşımıza çıktığı açıktır. Yazılı ve gör-sel medyanın, üretilen ve topluma sunulan yeni teknolojilerin, globalizasyon sürecindeki iş dünyasının,toplumu yönetmede alınan kararların doğurduğu şartların zorlaması sonucu “uygulamalı etik” ortaya çık-mıştır. Bu durum çözülmesi zorunlu olan yeni ahlaki sorunları da beraberinde getirmektedir. Adaletli birtoplumsal düzenin sürekliliğini temin etmek için insanların üzerinde anlaşabilecekleri toplumsal değerlerve temel ilkeleri uzlaşarak ortaya çıkarmak gerekmektedir. Uygulamalı etik yeni ortaya çıkan sorunlarakarşı toplum dinamiğinin bulduğu bir çözüm yöntemi olarak gözükmektedir. Uygulamalı etik var olan ku-ralları, düşünce ve fiilleri yadsımadan yeni davranış biçimleri sağlayabilen etik kurallar ortaya koymayaçalışır.

...............................................

Enformasyon Etiği - Meslek Etiği -Bilgi Etiği - Çevre Etiği - Biyoetik - Siyaset Etiği

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Zaman hızla geçiyor (!) Çok geç olmadan harekete geçin.

www.erimsever.com

Page 128: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

128

...............................................Uşak Üniversitesinde “Kurumsal Etik” KonferansıUşak Üniversitesinde temizlik görevlilerine yönelik “kurumsal etik” konulu konferans düzenlendi.

Güzel Sanatlar Fakültesi Mustafa Kemal Paşa Amfisiʼnde gerçekleştirilen konferansta Uşak ÜniversitesiEğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Akif Helvacı, üniversitenin değişik birimlerinde görevyapan temizlik personeline meslek ahlakı konulu bir sunum yaptı.

Kurum, kurumsal ahlak ve iş ahlakı hakkında bilgiler veren Helvacı, “Çalışmak kutsaldır. Mesleğimizihakkıyla yapmamız gerekir. İş yaşamında doğruluk, dürüstlük önemlidir. Sorumluluk sahibi olmak gerekir.Mesleğe bağlılık iş ahlakını da getirir.” dedi.

www.haberler.com...............................................Avrupa Tıp Etiği Cemiyeti Yıllık Kongresi(EACME 2010 Annual Conference)16-18 Eylül tarihlerinde Norveçʼin başkenti Osloʼda yapıldı. Oslo Üni-

versitesi Tıp Etiği Bölümünün ev sahipliğinde gerçekleşen, dört kıtadan100 civarında uzmanın katıldığı kongrede, amprik etik ana teması, meto-doloji, klinik uygulamalar, araştırmalarda yararın paylaşımı, biyopolitikalarve insan hakları açılımlarının işlendiği konferanslar ile ele alındı. Biyoetik,sağlık uğraşları etiği uzmanları, niteliksel, niceliksel ve karma yöntemlerlegerçekleştirdikleri çalışmalarını sözlü ve poster bildiriler biçiminde sunarak tartışmaya açtılar. Ülkemizdensözlü ve poster bildiriler ile katkı sunulan EACME Kongresi, gelecek yıl Türkiye Biyoetik Derneği ev sa-hipliğinde 15-17 Eylül 2011 tarihinde İstanbulʼda düzenleniyor.

www.biyoetik.org.tr...............................................Antalyaʼda Yerel Medya SemineriBasın Yayın ve Enformasyon Antalya İl Müdürlüğü tarafından, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakülte-

sinin katkılarıyla Antalyaʼdaki medya çalışanları için “Yerel Medya Eğitim Semineri” düzenlenecek.23 ve 24 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek seminerde, haber toplama ve yazma teknikleri, röportaj,

medya ve çeşitlilik, basın etiği ve hukuku, grafik tasarım ve haber fotoğrafçılığı konuları anlatılacak.Eğitim seminerine katılacak medya mensupları, 16 Kasımʼa kadar isimlerini Basın Yayın Enformasyon

İl Müdürlüğüne bildirecek. Seminere sadece Antalyaʼda görev yapan medya mensupları katılabilecek.İki gün sürecek seminer, “Duayenlerle Sohbet” bölümünün ardından yapılacak sertifika töreni ile son

bulacak. www.haberler.com

...............................................Açe Barışı Tehlikede mi?10 Kasım 2011ʼde adaylık başvurularının sona erdiği Açeʼde seçimlerin

16 Şubat 2012 tarihinde yapılacağı açıklandı. Ancak seçimlerin bu tarihteyapılıp yapılmayacağı Cakarta nezdinde henüz net değil.

Devlet Başkanının Tarafsızlığı!Anayasa Mahkemesinin kararının ardından, Devlet Başkanı Susilo

Bambang Yudhoyonoʼnun yedi günlük sürede beklenen müdahaleyi yap-maması sürecin farklı yorumlanmasına neden olmadı değil. Yudhoyonoʼnun,Açe iç siyasetine karışmama kararı, ilk etapta “olumlu” izlenim verse de si-yasal gözlemciler SBYʼnin Anayasa Mahkemesinin Açe Özel Yasasıʼna müdahale edemeyeceği, bu ne-denle sürece normallik kazandırmak için Mahkemenin kararını bozması gerektiğini dile getiriyorlar. Ancakgelişmelerin seyrinin -beklenenin aksine- farklı bir yön takip etmesi, Açeʼde siyasal krizin bugüne taşın-masına neden olduğunu tahmin etmek pek de zor olmasa gerek.

Not: Bu yazıyı tamamladıktan kısa bir süre sonra acil bir gelişmenin haberini aldım. Açeʼde ortakbasın toplantısı düzenleyen önemli sayıda yerel ve ulusal partilerin temsilcileri seçimlerin ertelenmesikonusunda görüş birliğine vardıklarını kamuoyuna açıkladılar.

www.dunyabulteni.net

Page 129: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

129

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Ahlak nedir? Kısaca anlatınız.

2. Ahlak felsefesinin konusunu oluşturan kavramlar nelerdir? Bunlardan üç tanesini söyleyiniz.

3. Erdemli yaşamak ne demektir? Kısaca anlatınız.

4. Özgürlük ve sorumluluk ilişkisi ahlak felsefesi çerçevesinde nasıl değerlendirilmelidir?

5. Uygulamalı etik alanları nelerdir?

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Ahlak kişiler arası ilişkilerde oluşturulan ......................... sistemidir.

2. Normatif değerler bakımından davranışların konusunu oluşturan insan edimlerine .......................

denir.

3. İyi ve kötüyü dolaysız bir sezgiyle birbirinden ayırt etme gücüne ................................... denir.

4. Anadolu bilgeleri için ............................. her şeyin var edeni ve varlık sahibidir.

5. ................................................ yeni ortaya çıkan sorunlara karşı toplum dinamiğinin bulduğu bir

çözüm yöntemi olarak gözükmektedir.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. Ahlak kavramı birey olarak insanın yapıp etmelerini değerlendirmek için kullanılır. (.....)

2. Toplumda önce ahlaki değerler oluşmuş, bu ise ahlak felsefesinin doğmasına yol açmıştır. (.....)

3. Ahlak felsefesi bilimsel ölçütlerle davranışların altında yatan nedenleri bulmaya

çalışan bir alandır. (.....)

4. Ahlak yargıları “güzel - çirkin” kavramları ile ifade edilir. (.....)

5. Sokratesʼe göre ahlaki eylemin amacı mutluluk, kaynağı da bilgidir. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Bir davranışın ahlak felsefesinin konusu olabilmesi için onu gerçekleştirecek bireyin karar ve uy-

gulama aşamalarında hem özgür olabilmesi hem de vicdanının sesine kulak verebilmesi önemlidir. Buna

göre aşağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinin konularından değildir?

A) Özgürlük B) Ahlaki karar C) Vicdan

D) Ahlaki eylem E) Yasa (Kanun)

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

Page 130: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

2. Ahlakın tanımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ahlakça iyi olana yönelmedir.

B) Yapılması istenilen, onaylanan davranıştır.

C) Kişinin ya da toplumun verdiği hükümdür.

D) İnsan davranışlarını yönlendiren yazılı olmayan kurallar bütünüdür.

E) Toplum ve insanın nasıl yönetileceğini belirleyen kurallardır.

3. İnsan eylemlerini konu edinen ahlak felsefesinde hangi davranışın iyi ya da erdemli olduğu, dav-ranışların yapılma nedeni ve bütün insanları ilgilendiren ahlak kurallarının olup olmadığı çok önemlidir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinin sorularından değildir?

A) İyi nedir?

B) Erdemli eylem nedir?

C) Hukuk kurallarının kaynağı nedir?

D) Ahlaki eylemin amacı nedir?

E) Evrensel bir ahlak yasası var mıdır?

4. Ahlak felsefesinde insanın eylemlerinde özgür olup olmadığı tartışılmıştır. Kimilerine göre insanözgürdür ve onun davranışlarını kısıtlayan hiçbir ilke ya da yasa yoktur. Kimi düşünürlere göre ise insan,onu çepeçevre kuşatan değer, norm ya da kurumlarca belirli bir biçimde davranmaya zorlanmaktadır.Bazı düşünürler ise insanın özgürlüğünün kendine bağlı olduğunu yani insanın kendini geliştirebildiğioranda özgür olduğunu düşünmektedirler.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinde “insan ve özgürlük” konusunu açıklayan biryaklaşımdır?

A) Nihilizm

B) İndeterminizm

C) Realizm

D) Kritisizm

E) Pozitivizm

5. Bazı düşünürler ahlak yasasının varlığını reddederken bazıları da onun var olmasını insana veyapıp etmelerine bağlı olarak subjektif temelde açıklamışlardır. Düşünürlerden bazıları ise ahlak yasasınıbir ilke ya da üstün bir varlık gibi objektif temelde açıklamışlardır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi ahlak yasasını “objektif özelliklerle” açıklayan filozoflardan biri-dir?

A) Sokrates

B) Bentham

C) Mill

D) Bergson

E) Descartes

130

Page 131: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

• SANAT VE FELSEFE

• SANATA TEORİK YAKLAŞIM

• SANAT VE GÜZELLİK

• SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ

• SANAT, SANATÇI VE TOPLUMSAL ETKİ

• ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI

5. ÜNİTESANAT FELSEFESİ

www.cizimerkezi.com

131

Page 132: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 1. Sanata felsefe ile bakmanın anlamını kavrar.

Süre: 2 ders saati

SANAT VE FELSEFE

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

132

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Yukarıdaki görseller ne tür etkinlikleri yansıtmaktadır?

• Görsellerden hangisi daha çok ilginizi çekti? Niçin?

• Görselleri anlamlı kılan sebep nedir?

www.resimyagmuru.com

www.sekerkokusu.blogspot.com www.odogan.com

Page 133: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

SANAT VE FELSEFESanat felsefesi sanat olarak ortaya konulan ürünlerin değerlendirilmelerini ve onlarla ilgili so-

runların çözümünü kendisine iş hâline getirmiş felsefe disiplinine denir. Sanat felsefesi “Sanatnedir?”, “Sanatın tanımı yapılabilir mi?”, “Sanatçının vermek istediği bir mesaj olmalı mıdır?” gibisorularla uğraşmaktadır. Sanat felsefesinin kavramları için söyleyebileceklerimiz estetik için de ge-çerlidir. Estetik doğadaki güzellik kavramıyla da ilgili olduğu hâlde sanat felsefesi yalnızca sanateserleri ve onlardaki güzel kavramıyla ilgilidir.

SANAT“(...)Bugün Türkçeʼde iyi yapılan her işe sanat denmektedir. Güzel konuşma sanatı, resim sanatı,

müzik sanatı gibi. Üzerinde varılan ortak nokta da bir iş veya hareket güzelse, etkileyici ise, geliştiriciise burada bir sanattan söz edilebilir. Sanat günlük tekrarlanan tek düze iş ve hareketlerden bu yö-nüyle ayrılır. Sanat olgusunun içinde zekâ, akıl ve yaratıcılık vardır. Sanat deyince güzel sanat aklagelir. Güzel sanat açısından ele alırsak sanatı şöyle tarif etmemiz gerekir. Sanat, insanların tabiatkarşısındaki duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi unsurlarla güzel ve etkilibir biçimde ve kişisel bir üslupla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir.

Tolstoy “İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra, aynıduyguyu başkalarının da hissedebilmeleri için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenenbiçimlerde ifade etme ihtiyacı sanatı doğurmuştur.” der. Buna göre insan duygu ve düşüncelerininbelirli işaret ve simgelerle anlatılmaya başlamasından itibaren sanat doğmuştur. Aslında insan buyolla kendisinin doğada ne kadar güçlü olduğunu da ortaya koymaktadır. Burada sanatçının yaptığışey insandaki bu gücü ortaya koymak ve göstermektir. Sanat kelimesi estetik ve sanat felsefesikavramlarını da ihtiva eder. Estetik kelimesi Yunancada duygu, algı, duyu ile algılamak anlamlarındakullanılır. Bu kelime ilk olarak Alman felsefeci A.G. Baumgarten (Bomgarten, 1714-1762) tarafındankullanılmıştır. Bu düşünür yayınladığı Estetik adlı kitabında estetik ve sanat felsefesini temellendirmişve sınırlarını çizmiştir. Bir şey, bir iş ve hareketin güzel olması yeterli değildir. Bunların insana hazvermesi de gereklidir. Ancak daha sonraki düşünürler Kant ve Schillerʼin (Şila, 1759-1805) estetiksözcüğüne yükledikleri anlamla bu konudaki tartışmalar da bitmiştir. Bundan sonra estetik kelime-sinin anlamı bugün anladığımız anlamda kullanılmaya başlanmıştır. Buna göre estetik kelimesi; sa-natın doğası, amacı, sanatçının kim olduğu, yaratıcı süreç ve sanatın değerine yönelik araştırmalarıkapsayan bir bilgi dalıdır.

(...)“Sanatçı kimdir?” gibi bir soru insanın aklına gelebilir. Sanatçı insandır. Ancak sanatçıyı diğer

insanlardan ayıran çizgi, sanatçının duyma üstünlüğü ve objeyi algılama gücüne sahip olmasıdır.Sanatçının meydana getirdiği sanat eseri de çeşitli ögelerin kaynaşmasıyla biçimlenen duygu, dü-şünce, renk, çizgi ve ses bileşimi taşıyan eser demektir. İçerikten ziyade biçim ve biçimsel bakıştır.Sanatçının yaptığı, ortaya koyduğu eser diğer insanlarla karşılaşır. İşte bu eser bu karşılaştığı in-sanlarda haz yaratabiliyorsa o zaman estetik de ortaya çıkmış demektir. Örneğin bir resim karşısındaresmi seyreden insan günlük düşüncelerinden ve duygularından sıyrılıyorsa o insan da sanatse-verdir. İşte daha genel bir anlatımla ele alırsak eser yapan ve eseriyle estetik duygusu ve haz uyan-dırabilen kimse de sanatçıdır. Artık eser ortaya konduktan sonra eserin taşıdığı çizgi,renk, şekil, parlaklık sanaçının ruh hâlinden çıkmıştır.”

(Ömer Eru, www.boluolay.comʼdan düzenlenerek alınmıştır.)

133

Aşağıdaki metinleri inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 134: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Sanat ile felsefe arasında konu ve yöntem bakımından benzerlik vardır. Her ikisi de insanı, hayatı,evreni konu edinir ve “şudur” denilebilecek belirlenmiş yöntemleri de yoktur. Ancak felsefenin akla dayalıdüşüncelerden oluşan bilgilerin evrenselliği iddiasına karşılık, sanatın duyu verileri ve duyguya dayalıöznel bir etkinlikler alanı olduğu kesindir.

Sanat ile felsefe arasındaki ilişkiden doğan sanat felsefesi, doğasında bulunan özgürlüğü, felsefeninkatkısıyla geliştirebilmiştir.

Sanat felsefesi insanın yapıp etmeleri arasında yer alan insan ürünü sanat eserleri çerçevesinde olu-şur. Estetik yargılar güzellik kavramı ile şekillendirilir. İnsanın yaratıcı etkinliklerinde somutlaşan, anlamıve haz veren yapıyı çözümlemeyi kendine iş edinmiş felsefenin bir alt disiplinidir. Sanat eserini yanlızcahaz veren öge olarak algılamanın ötesinde arayan ve değerlendiren bilgi dalları da onu kendisine konuedinmiştir. Bunlar sanat tarihi ve sanat sosyolojisidir.

Sanat tarihi, sanat eserini kronoloji temelli bir perspektiften incelerken sanat sosyolojisi sanat eserinintoplumsal işlevleri ve anlamı üzerinde yoğunlaşır.

Zanaat: Yapılmak istenen işleri aletleri de kul-lanarak belli bir el becerisi ile sonuçlandırmaktır.Burada yapılan işi sanattaki işten ayıran en önemlinokta onun herhangi bir ihtiyacı gidermek için stan-dart boyutlarda üretiliyor olmasıdır. Oysa sanateseri salt estetik haz duyulan obje olarak sunulanşeydir. Estetik haz özneye ya da nesneye bağlı ola-rak oluşan dirimsel durumlar olarak nitelenir.

Estetik Değer: Herhangi bir sanat eserindeoluştuğu varsayılan değerin bizatihi sanat eserininkendisinden kaynaklanan niteliğine işaret eder.

1. Aşağıdaki kavramların karşısındaki noktalı yerlere bu kavramları ifade eden birer cümle ya-zınız.

2. Aşağıda sanat ile ilgili ifadeler yer almaktadır. Bu ifadeleri karşılayan uygun kavramları ifa-delerin üzerlerindeki kutucuklara yazınız.

3. Düşünme kutusunun yanındaki görselin estetik değerini zanaattan farkını da ortaya koyacakşekilde noktalı yerlere yazınız.

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Sanat ......................................................................................................................................

Sanat eseri ......................................................................................................................................

Zanaat ......................................................................................................................................

Sanatçı ......................................................................................................................................

Sanat

...........................

“Sanat ve felsefe iliş-kisinden doğmuştur.”

...........................

“Sanatı kronolojik ola-rak ele alır.”

...........................

“Sanatı toplumsal bo-yutu ile değerlendirir.”

134

Düşünme Kutusu

www.frmtr.com

Page 135: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

135

Kazanım: 2. Sanatın açıklamasına ilişkin farklı felsefi görüşleri kavrar.

Süre: 1 ders saati

SANATA TEORİK YAKLAŞIM

Aşağıdaki görselleri ve sözleri inceleyip soruları cevaplayınız.

• “Sanat, taklidin bittiği yerde başlar.”

Oscar Wilde

• “Sanat, tabiatı taklitten başka birşey değildir.”

Seneca

• “İnsan oynadığı sürece insandır.”

F. Schiller

www.dha.com.tr www.onurerdogann.blogcu.com

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Sözlerle görseller arasında nasıl bir bağlantı vardır?

• Sizce sanat nedir?

• Görsellerdeki eserlerin benzer ve farklı yönleri nelerdir?

Page 136: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

136

“Sanat Nedir?” sorusuna verilecek farklı cevapları aşağıdaki kutulara yazınız. Cevaplarınızı ar-kadaşlarınızın cevaplarıyla karşılaştırarak kontrol ediniz.

SANAT NEDİR?

Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerin altındaki resimlerden hareketle “Sanat nedir?” so-rusuna verdiğiniz cevapları bu metinlere başlık olarak yazınız.

.................................................Sanat felsefesi ve estetiğin konusu olan sanat eseri, sanatçının kendisinin dışındaki dünyayı algılaması

ve algılanan dünyanın yansıtılmasının sonucu ortaya çıkar. Sanata taklit gözüyle bakan ve kavramı ilkkullanan filozof Platonʼdur. Ona göre sanat, mükemmel ve değişmeyen bir formun yansıması olarak an-laşılmalıdır. Sanatçı da bu kurama göre gerçeği taklit eden kimse olur. Taklit ne kadar çok başarılı bir be-ceriyle yansıtılmışsa sanat eseri de o kadar büyük ve değerli olacaktır. Güzel niteliği kazanacaktır. Sanatadına ortaya konan formlar sanatçı tarafından sonradan ortaya konmuş olsalar da hepsinde ortak olanyön; değişmeden kalan, asıl olan, kendinde ve kendisi için varlık olan idenin / özün elde edilme çabasıdır.

.................................................Taklit kuramında olağanüstü güzellikte olan tabiatın yansıtılmasında, taklit edilmesinde sanatçının

hayal gücü ve yaratıcılığı olabildiğince kısıtlanmış iken bu kuramda bunun tam tersi bir anlayış geçerlidir.Sanatçı vermiş olduğu ürünlerinde esinlendiği nesneleri oldukları gibi algılayıp yansıtmaya çalışmaz.Tam tersine onlardan, algıladıklarından çok daha fazla, hissettiklerini de sanat eserine katarak yorumlarve farklı bir ürün ortaya çıkarır. Eseri benzetme, taklit, kopya olmaksızın sanatçının yaratıcı kişiliğinin sü-

....................................... ....................................... .......................................

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Claude Monet, Resim Yapan Ressam

Page 137: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

137

rece katıldığı ve ortaya çıkarıldığı özgün bir nesnedir. “Asıllarına hayran olmadığımız şeylerin benzerlerinehayran olmamız şaşılacak bir şeydir.” diyen Pascalʼın sözlerinde kuramın anlayışı özetlenmiş gibidir.Çünkü benzer olan, sanatçının yorumuyla ayrı bir teknik ve ruh katılarak başka birşey haline dönüştü-rülmüştür. Özgün ve biricik olmuştur.

.................................................Sanat eseri, sanatçı ruhunun özgün bir şekilde kurduğu madde form birliğidir. Schiller (Şiler), “İnsan

güzellikle ancak oynamalıdır.” derken, âdeta sanatçıyı oyun yerine davet ederek çocuksu bir merak vekurmacayla onu yeni ve özgün estetik hazlara konu olabilen eserler üretmesi için teşvik etmektedir.

İnsan gerçek dışı bir dünyayı sanat ve oyun benzeşimi ile gerçeklikler arasında yeniden kurabilir.Düş gücü ile sanatçı realiteden uzaklaşarak özgürleşir. Varsayılabilecek her türlü baskı ve bunalımlarınetkisinden kurtularak özgün eserler verir. Sanatçının uzaklaştığı bağımlılıklardan kurtularak özgürleştiğirealiteye özgünleşerek dönmesi (yeni bir eser meydana getirmesi) onun yeniden doğuşu demektir. Heryeniden doğuş yeni bir kurmaca ve yeni bir oyundur. Sanatçı gerçekliğin her alanıyla (tabiat vb.) oyna-yabilir. Madde ve formda yeni tasarımlar yaparak yeni gerçeklikler oluşturabilir.

www.frmtr.com

www.anadolusanat.org.tr

Page 138: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

138

Kazanım: 3. Sanat felsefesinin temel kavramı olarak güzellik karvamını tanır.

4. Güzelliğin kaynağını tartışır.

Süre: 2 ders saati

SANAT VE GÜZELLİK

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Sürrealist ressam Salvador Daliʼnin bir eseri. Sonbahardan bir manzara

Kurt Wennerʼın (Kurt Venır) üç boyutlu resim izlenimi veren çalışması

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görselleri karşılaştırınız ve farklarını söyleyiniz.

• Görsellerden hangisi daha çok ilginizi çekti. Niçin?

• Bir eseri (roman, resim, müzik, tiyatro vb.) güzel kılan şey nedir?

• Güzel olmayan bir sanat eseri olabilir mi?

• Üç boyutlu bir film izlediniz mi? Diğer sinema filmlerinden farkı nedir?

• Kurt Wenner üç boyutlu resim izlenimi veren çalışmasını nerede yapıyor?

Page 139: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

139

SANAT VE GÜZELLİK

İnsanın dışında doğada hazır bulunan çevreden algılanan nesnelerin bireylerde farklı bir duygu

ve heyecan uyandırdığı, bunun sonucu olarak onların “güzel” kavramıyla nitelendirildiği bilinen bir

tariftir. Güzellik kavramıyla sanat felsefesi ve estetik ilgilenir. Ancak estetiği yalnız “güzel kavramıyla

ilgili bilgi dalı” diye nitelemek onu sadece bir değer felsefesine indirgemek olur. Oysa estetik bilgisi

alanına güzelden başka zarif, yüce, dramatik, trajik, komik gibi kavramlar da girer.

Sanat felsefesi ve estetik kavramları arasında ilgili oldukları alanları itibariyle de bir ayrım yap-

mak gerekir. Çünkü güzellik kavramının bizde oluşturduğu duygular, değer ifade etmeleri bakımın-

dan hem doğada hem de sanat eserlerinde var olan niteliklerdir.

Sanat felsefesi, sanat eserleriyle ya da sanat eserleriyle ilgili olarak ortaya çıkan güzel kavra-

mıyla ve onun değerlendirilmesi konusuyla ilgilenir. Estetiğin ilgi alanına giren konulardan biri olan

doğadaki güzellik kavramıyla ilgilenmez.

GÜZELLİĞİN KAYNAĞI VE ÖLÇÜTLERİ

Doğadaki güzel ile sanat güzelliği birbirine karıştırıldığı gibi güzellik ve doğruluk kavramları da

aynı şeylermiş gibi algılanır. Güzeli, hakikat ile eşleştirmek mümkün müdür? Birisi için heyecan

verici olan ve güzel diye nitelenen şey bir diğeri için tam tersi olabilir. Öyleyse güzeli hakikat ile öz-

deşleştiremeyiz. Çünkü hakikat, tanımlanan önermenin gerçekliğe uygunluğunu içeren mantıksal

bir doğruluk gerektirir. Bütün bunlara rağmen bir sanat eseri salt bir fenomen olarak görülebilir.

Sanat eserinin konusunu bireyin algı alanında oluşan ve aynı zamanda insanları heyecanlandıran,

coşturan, sonuçta güzel diye nitelenen şeyler oluşturur. İlk Çağ felsefesinde iyi-güzel ve değer kav-

ramları arasında benzerlik kurulmuştur. Güzeli iyi olarak ele alan ilk düşünür Xenephon (Kısenefon,

MÖ 430-354)ʼdur. Platon güzel-iyi benzeşmesini devam ettirir. Ona göre güzel ve iyi aynı şeydir.

Çünkü güzel olmayan iyi, iyi olmayan da güzel olmaz.

Aristoteles ise güzeli ölçülerdeki uyumla açıklamaya çalışır. Plotinosʼa göre güzel ve iyi aynıdır.

Bir olan hem güzel hem de iyi olduğu için aynı zamanda Tanrısaldır.

Kantʼa göre güzel, karşılıksız hoşlanmadır. Ahlaki iyi ise istemeyle ilgilidir. Ayrıca güzelde nesnel

olmayan öznel ve zorunlu bir hoşlanma söz konusudur. Böylece Kant güzel ile doğruyu birbirinden

ayırır. Çünkü doğru kavramı zihinsel bir etkinliktir. Hegelʼe göre güzel doğru olan şeydir. Güzellik

ideanın bir görünüşü olduğu için doğrulukla ilgilidir. Heidegger de Hegel ile benzer bir düşünceye

sahiptir. Ona göre güzellik varlığın aydınlatılmasıdır ki bu doğruluktur. Yani güzellik doğruluğun va-

roluş türlerinden biridir. Estetiğin kurucusu olan Baumgartenʼe göre estetik, açık-seçik ve rasyonel

olmayan duygusal bilginin ortaya konması ve duyumların -nesneleştirilmesi- ile ilgilidir.

Aşağıdaki metinleri ve 140. sayfadaki görseli inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Page 140: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

140

1. Aşağıdaki kutucuklara okuduğunuz metinlerden hareketle uygun kavramları yazınız.

• Platon:

Estetiğin ilgi alanına giren kavramlar

2. Aşağıdaki noktalı yerlere sanat felsefesi ve estetiğin “güzel” anlayışlarını yansıtan kısa birmetin yazınız.

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Güzel bir nesnenin seyredilmesi ya da güzel bir

melodinin dinlenilmesi insanlara hoş gelir ve haz

verir. Ancak güzel olan her şeyi hoş ve haz kavram-

ları anlatmaya yetmeyebilir. Ayrıca yapmaktan hoş-

landığımız eylemlerin bir kısmı güzel de olmayabilir.

Bütün bunların ötesinde güzel kavramı “yüce” kav-

ramı ile de eşleştirilebilir. Ancak güzel, birçok bakım-

dan yüceden farklıdır. Çünkü yücenin güzeli de aşan

bir yönü vardır. Güzel sınırlı olanla ilgiliyken yüce

sonsuzluk ve sınırsızlığı çağrıştıran bir kavramdır.

Güzelin etkisi geçici iken yücenin zihni de aşan bir

etki gücü vardır.

• Kant: Karşılıksız hoşlanma

................................

................................

.............. .............. .............. .............. .............. .............. ..............

Güzel

Bey Dağları - Antalya

Performans görevi: Kurt Wennerʼin sanatsal çalışmaları hakkında araştırma yapınız, araştırmasonuçlarınızı sınıfta sununuz.

Page 141: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

141

1. Oleg Shuplyakʼın resmini güzel kılan şey nedir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla tartışınız.

2. Oleg Shuplyakʼın aynı tekniği kullanan diğer ressamlardan farkı nedir? Düşüncelerinizi aşa-ğıdaki alana yazınız.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

İçiçe Geçmiş Sanat Harikaları

Ukraynalı ressam Oleg Shuplyak (Oleg Şupılyak), ünlü ressamların en çok tanınan tablolarını

birbirlerinin içine yerleştirerek çok ilginç bir çalışmaya imza attı.

http://haber5.com

Aşağıdaki görselleri ve haber metnini inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

Page 142: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

142

Kazanım: 5. Sanat eserinin niteliklerini fark eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

Armand Fernandez, Uzun Süreli Park

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular• Görsel hakkında ne düşünüyorsunuz?• Bu görsel, bir sanat eseri midir? Niçin?• Size göre, sanat eseri hangi özelliklere sahip olmalıdır?

SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ

Page 143: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

143

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra etkinliği yapınız.

SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ

Farklı alanlarda ve ayrı türlerde sanat eserleri meydana getirilebilir. Bir mimari yapı, bir tiyatro eseri,bir sinema filmi ya da bir müzik bestesi farklı türlerdeki sanat eserleridir. Bu farklı türdeki eserleri sanateseri hâline getiren ortak ve temel özellikler vardır. Her sanat eseri doğal olmayan bir yaratıcılık içerme-sine rağmen kendi varlığı içerisinde ahenkli bir bütünlük, simetrik bir hacim ve orantılı bir uyum gösterir.Bütün güzel eserler gibi sanat eseri özgün ve biriciktir. Sanatçı kendi öznel dünyasında duyumlayıp al-gıladıklarını duyusallıkla sanat eserine yansıtırken ona estetik bir değer katar. Böylece kişiselleştirdiğideneyimini hayal gücüne dayanan yerel motiflerle eserine yansıtır ve onu kalıcı bir şekilde evrensel kılar.

• Metindeki bilgilerle birlikte düşünme kutusundan da yararlanarak sanat eserinin özellikleriniyansıtan kavramları aşağıdaki önermelerin sonlarındaki boşluğa doğru ve uygun bir şekilde yazınız.

Sanat eseri toplumun özelliklerini yansıtsa da bu toplum dışındaki diğer insanlar tarafından da sa-natsal bir öge olarak kabul edilir. (...................)

Sanat eseri, onu diğer eserlerden ayıran kendine özgü nitelikleriyle vardır. (...................)

Sanat eseri kendine özgü nitelikleriyle yalnızca kendine benzeyen bir varoluşa sahiptir. (..................)

Biriciklik

Öznellik Ölçülülük

(Oran ve Simetri)

Kalıcılık

Özgünlük

Estetiklik Yerellik - Evrensellik

SANAT DALLARI

Plastik Sanatlar Ritmik Sanatlar Fonetik Sanatlar

• Grafik • Bale • Edebiyat

• Seramik • Folklor • Müzik

• Vitray • Sinema

• Mimari • Tiyatro

• Resim

• Heykel

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Düşünme Kutusu

Page 144: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

144

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

Aşağıdaki metni okuyup etkinlik sorularını cevaplayınız.

Işık Üzerindeki Bilimsel Araştırmaların Resim Sanatına Yaptığı Etkiler

Bilimsel çalışmaların sanattaki ilk yankılanmalarının izlenimcilerde olduğunu biliyoruz.

İzlenimcilerin yaptıklarını şöyle bir hatırlayalım. Onlar doğa nesneleri üzerindeki ışığın, güneşrenklerinin karşılığı olan boyalarla saptanmasını amaç edinmişlerdi. Onlar, nesne üzerindeki ışıkrenklerini doğada görülmeyen biçimde yani saf olarak kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert vemor boyalarla resmetmek istediklerinden, onlar için doğa biçimlerinin gerçekçi açıdan saptanmasıbir sorun olmaktan çıkıyordu. Dolayısıyla nesnelerin biçimleri, resim yüzeyinde görüntü olarak his-sedilecek derecede azalıyordu. Ayrıca ışık gibi gölgeler de renklerle gösterildiğinden, renge renklekarşılık verilmesi, izlenimci için amaç oluyor ve ışıklar kırmızı, turuncu, sarı; gölgeler de yeşil, mavi,lacivert ve morlarla düzenleniyordu. Demek ki, izlenimciler resimde yeni bir sistem kuruyorlardı. Buyüzden resimdeki nesne biçiminin yerini bir renk sistemi alıyor ve tablo yüzeyi bu sisteme göre ku-ruluyordu. Biçimi ön plana almak için harcadığı bütün çabalarına rağmen bu renk sisteminin Cez-anne'da da büyük önem kazandığı görülüyordu.

Eğer demokratik-parlamenter dönemin hür fikirli romantik sanatçısının, coşkusunun anlatımaracı olarak ilk planda rengi ele aldığını ve hatta Klasisizm'in katı biçimciliğini bu renkle kırdığınıanımsarsak, rengin, XIX. yüzyıldaki resim yaşamında gittikçe önemli bir konu olmaya başladığınıve üstelik doğasal biçimi resimden çıkarma gücünü gösterdiğini de anlamamız zor olmaz.

Bu noktada ikinci bir gerçek ortaya çıkıyor. Bu da, bütün monarşik yönetimli dönemlerde rengin,nesnenin biçimlenmesi için araç olarak kullanıldığı; demokratik-parlamenter dönemin başlamasın-dan bu yana ise rengin doğasal biçime feda edilmek istenmediği anlaşılır. Nesnelerin görüntü olarakyapısal kuruluşlarının ihmali, Rönesans'tan beri ömrünü sürdürmekte olan bilimsel perspektifin deönemini yitirmesi demekti. Dolayısıyla nesnelerin yapısal kuruluşları ile yakından ilişkisi yüzünden,artistik anatomi de gereksiz bir bilgi durumuna düşüyor ve unutulmaya başlıyordu. Yüzyılımızındaha ilk çeyreği içinden başlayarak güzel sanatlar akademilerinde "artistik anatomi" dersinin kaldı-rılmasının nedeni budur.

Her ne kadar yeni izlenimcilerin biçimi tekrar ihya etme çabası varsa da nesne yüzeylerininışık ve gölge renkleriyle gösterilmek istenmesi ve renk tuşlarının egemen olarak yan yana kullanıl-maları, biçimin dağılmasını önleyemiyordu. Ayrıca fırça tuşlarının, karıştırılmamış renkler hâlindesürülmeleri ve gözün retina tabakasında, bunların birbirlerine etki yaparak renk karışımlarının optikyasaya göre oluşmalarının istenmesi, sanatçıyı yaratıcılıktan çok akli bir renk düzenine, kısacasıyine akli bir sisteme doğru sürüklüyordu. Eğer izlenimci sanatçılar yanında yeni izlenimcileri ve üs-telik onlardan sonra gelenleri göz önüne alırsak hepsinin birer renk sistemi peşinde koştukları gö-rülür. Dolayısıyla bunlarda romantik dönemdeki ressamın coşkusu, ikinci planda bir duygu olarakkalır. Bütün biçim niyetlerine rağmen yeni izlenimcilerde de nesnenin ışık renklerinin düzenlenme-siyle elde edilmek istenmesi ön planda idi. Bu husus, onlarda bilimsel bir çaba olarak önem kaza-nıyor; ancak sonuç, uçuşan bir renk kompozisyonu yaratmaktan ileri gidemiyordu. Bunun nedeni,rengin ve onunla ilgili sistemlerin, oylum yaratacak tonlarla yapılan biçim ifadesine olanak verme-mesiydi ve bu da ancak XX. yüzyılın başında anlaşılacaktı.

Doğa nesnesinin biçim bakımından tanınırlığını yitirmesi, aslında ışığın anlatımı için tuval yü-zeyinde yapılan renk çözümlenmesinden oluşuyordu. Yani bilim yolu ile bulunan ışık renkleriyleilgili biçimleme mantıklarının resimde uygulanmak istenmesiyle nesne biçimi de ışık gibi parçalaraayrılıyor ve bu durum hem izlenimcilerde hem yeni izlenimcilerde değişmeyen bir sonuç oluyordu.

Page 145: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

145

Demek ki ışığın çözümlenmesiyle ya da bir başka deyişle parçalara ayrılmasıyla meydana gelenyedi renk, nesne biçiminin parçalanarak anlatılmasının nedeni idi. Işığın birbirlerinden ayrılan renk,yani boya parçaları ile gösterilmesi, ışığın üzerine vurduğu nesne biçiminin katı sınırlarının dağıl-masına neden oluyordu. Işık ve gölgenin renklerle anlatımı sonunda yitirilen nesne biçimini resmeyeniden kazandırmak için Cezanne, Gauguin, Van Gogh ve Munch gibi sanatçıların harcadıklarıçabayı biliyoruz. Üstelik Cezanne, nesnelerin yapısal kuruluşlarını dağıtmamak için renklerin ara-sına siyahı koyduğu gibi, görüntüyü de geometrik biçimler üzerine oturtarak sağlamlaştırmayı pren-sip edinmişti. Cezanne'ın paralelindeki fikirlerle hareket eden Gauguin de biçimin gerektirdiğiboyasal çözümlemelere yönelmiş ve nesne çevresine renkli kalın konturları bu nedenle çizmişti.Bu sağlam biçim düşüncesi, hem Cezanne'ı hem Gauguin'i yapısal birer sistem kurmaya yönelt-mişti.

Adnan Turani, Çağdaş Sanat Felsefesi (sayfa 50-53)

1. Okuduğunuz metinde izlenimcilerin sanata katmış oldukları yenilik nedir? Düşüncelerinizleberaber noktalı yerlere yazınız.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

2. Metinde izlenimcilere yöneltilen eleştirileri bulunuz, bunlara katılıp katılmadığınızı gerekçe-siyle birlikte aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

...........................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Page 146: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

146

Kazanım: 6. Sanata ve sanatçıya etki eden unsurları değerlendirir.Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra soruları cevaplayınız.

Karagöz oyununun toplumun geçmiştengünümüze gelen eğlencelerinin baş aktörüolduğu bilinmektedir. İnsanların özel günle-rinde bahçe, konak, saray vb. mekânlardaeğlence adına oynattığı ve beğeniyle izlediğibir sanat etkinliğidir. Hicvetmeyi görsel sanatögesi içinde sunma becerisini gösteren biroyundur. Karagöz oyununun beslendiği kay-nak, içinde bulunulan toplum ve toplumsaldurumlardır. Batı tiyatrosunun gelmesi vesavaş dönemlerinin etkisiyle zayıflamış olsada varlığını sürdüren eski bir sanat dalıdır.Günümüzde kültürel öge olarak Karagözoyunu devlet tarafından desteklenen ve me-raklılarının kişisel çabalarıyla sürdürülen biretkinliktir. Oyunda abartma, hiciv, taklit vegülmece unsurları sıkça kullanılır. Oyununbaş aktörleri olan Karagöz ve Hacivatʼın di-yalogları, toplumsal dokunun etki ve izlerinitaşır.

Hacivat

www.hatdergisi.com

Karagöz

SANAT, SANATÇI VE TOPLUMSAL ETKİ

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görsel, toplumsal-kültürel bir öge olarak değerlendirilebilir mi? Niçin?

• Bu görsel bir sanat eseri midir? Niçin?

• Size göre bir sanat eserinin toplumla bağı olmalı mıdır? Niçin?

• Görsel ve metinden hareketle sanat ve sanatçı ilişkisi hakkında ne söylenebilir?

Page 147: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

147

SANAT-SANATÇI VE TOPLUMSAL ETKİ

Aşağıdaki görseli, düşünme kutusunu ve metni inceledikten sonra etkinliği yapınız.

Sanatçı, toplum ve sanat arasındaki bağı kuran kişidir. Bu iki kavram arasındaki ilişki sanatçı saye-sinde devam eder. Sanatçının içinde bulunduğu toplum kendisini, kendisi de sanat eserini, eser de tekrartoplumu etkileyerek zorunlu bir döngü içine girerler. Sanatçı yaşadığı çağın özelliklerinden - dinî inançlar,yazın ürünleri, yaşam tarzı, coğrafi koşullar - etkilenerek eserini ortaya koyar. Ortaya çıkan sanat eseride çağının mimari özelliklerinin, düşünüş biçim ve tarzlarının, teknolojik ve sosyokültürel gelişmelerininizlerini yansıtır.

Sanat insanın hem kendisini hem de çevresini dolayısıyla da evreni anlama çabası olarak anlaşıl-malıdır.

Sanatçı içinde bulunduğu toplumun ve dönemin siyasetinden, kültüründen, başka insanlarca görül-meyen nitelikleri ayrıntılı bir duyumsallıkla -sezgisi ve duygusal zekâsıyla-alımlar ve onları eserlerindeyansıtır.

Sanat eseri artık güzellik değerinin tüm başka çevresel bileşenlerinin etkisini hissettiren taşıyıcısıolarak estetik nesne hâline dönüşür.

• Sınıfta üçer ya da beşer kişilik iki tartışma grubu oluşturulur.• Gruplar metin, görseller, düşünme kutusu ve motivasyon bölümü sorularından yararlanarak “sanat-

sanatçı-çevre etkileşimi” üzerine tartışma başlatmak için hazırlık yaparlar (10 dakika süre verilir.).• Tartışma grupları dışındaki öğrenciler aynı süre içerisinde tartışma konusuyla ilgili sorular hazırlarlar.• Gruplar görüşlerini temsilcileri vasıtasıyla özetleyerek sunarlar. Gruplara sunularını tamamlamak

için 10 dakika süre verilir.• Sunuları izleyen sınıfın diğer öğrencileri sunulardan edindikleri izlenimler doğrultusunda hazırladık-

ları sorulara cevap bulup bulmadıklarını belirtirler.• Cevaplanamayan sorular metin ve görsellere dönülerek cevaplandırılır ve etkinlik sonlandırılır.• Etkinlik, ekler bölümünde verilen “Grup Değerlendirme Formu”yla değerlendirilir.

• Ekonomi • Zekâ

• Bilim • Sezgi

• Felsefe • Duygu

• Siyaset • Yetenek

• Kültür (dil-din)

• Coğrafya

Toplumsal veÇevreselFaktörler

BireyselFaktörler

SANAT

+

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (1)

Düşünme Kutusu

www.istanbulvar.com

Tophane Çeşmesi: 1. Mahmuttarafından 1732 yılında Ahmet Ağaʼyayaptırılmıştır. İlk yapıldığı dönemdeTophane iskelesine çok yakın ve ha-reketli bir meydanda bulunan çeşme,kıyının doldurulması sonucu denizdenuzaklaşmıştır.

Page 148: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

148

FELSEFE İLE DÜŞÜNME (2)

Aşağıdaki İnternet haberini okuyup soruları cevaplayınız.

1. Haber metninde geçen ve ezoterik ressam olarak adlandırabileceğimiz Nazım Hajiyeviʼnezoterizmi tuvaline yansıtması hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi noktalı yerlere ya-zınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

2. Ezoterizm, gizemcilik olarak da bilinir. Buna göre ezoterik bakış açısıyla yapılan resimlerintoplumsal hayata etkileri nelerdir? Tartışınız, düşüncelerinizi noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

..................................................................................................................................................................

Felsefeyi Tuvalinde Yansıttı

Ressam Nazım Hajiyevʼin Resimleri Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu

Serginin açılışına Hajiyevʼin yanı sıra Birleşmiş Milletler MültecilerYüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır, komiserlikçalışanları ve sanatseverler katıldı. Altanay Sanat Galerisinde açılansergide 29 resim yer alırken sergi 15 Nisana kadar Başkentliler tara-fından gezilebilecek.

Katkıda Bulundu

17 yıl Türkiyeʼde mülteci olarak yaşayan ve geçen yıl Türk vatandaşlığı hakkını kazanan Hajiyev,yaptığı resimlerle Türk resim sanatına katkıda bulunmayı da ihmal etmedi. Hajiyev, sergide Türkiyekonulu resimlerin de yer aldığını ifade etti.

Ankaraʼyla Tanıştı

Türkiyeʼde mülteci statüsüyle yaşadığı yıllarda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğiolarak yaptıkları bütün etkinliklerde Hajiyevʼin resimleriyle katkıda bulunduğunu hatırlatan Dış İliş-kiler Sorumlusu Metin Çorabatır da sanatçının eserlerini Ankaralı sanatseverlere tanıtmak amacıylabu sergiyi açtıklarını söyledi.

www.hurriyet.com

Ezoterizm, sözcük olarak “sırlar” anlamına gelir. Asıl gerçeklerin yalnızcaanlayabilecek yetenek ve bilgide olanlara bildirilebileceği görüşü üzerine temel-lenen öğreti sistemidir.

Düşünme Kutusu

Page 149: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

149

Kazanım: 7. Ortak estetik yargıların olup olmadığını sorgular.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI

FELSEFE İLE BAKIŞ

www.webhatti.com www.cafer54.blogspot.com

Sorular

• Sizce görsellerden hangisi güzeldir?

• Sizin güzel bulduğunuz görselin dışındaki diğer görsel için ne söylenebilir? Niçin?

• Estetiğin temeli olan “güzel” kavramı, her iki görsel için de kullanılabilir mi? Niçin?

• İnsanların güzellik anlayışı ortak mıdır?

• İnsanlardaki güzellik duygusu eğitimle mi kazandırılır?

• Görsellerden hareketle onlarla ilgili ortak bir yargıya varılabilir mi?

Page 150: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

150

Aşağıdaki metni ve gazete haberini okuyunuz, yönergeleri takip ediniz.

ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI

Sanat felsefesi ve tarihinde insanların tümünün beğenisine konu olabilecek objelerin varlığı tartışıla-gelen bir durumdur. Bu tartışmaların sonucunda iki farklı görüş ortaya çıkmıştır: Ortak estetik yargılarınvarlığını reddedenler ve ortak estetik yargıların varlığını kabul edenler. Sanat ve sanatsal ifadenin ne ol-duğu soruları, sanat eserinin özellikleri, ortak estetik yargıların olup olmadığı ile ilgili sorular temel belir-leyiciliği olan soru ve kavramlardır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.antikas.com

• Aşağıdaki metin ve görselleri inceleyin. Bu metinlere uygun başlıklar bulup noktalı yerlereyazınız.

...................................................

Croceʼye göre bütün insanlar için değişen sezgiselestetik anlayış, farklı algılamalara neden olur. Ona göresanat sezgi sonucu oluşan bir etkinliktir, dolayısıyla sez-gisel bir ifadedir. Bir sanatçının yaşantısı, duyumları veizlenimleri, kişisel tecrübeleri ve yaratıcılığı diğerlerindenfarklı olduğu için ortak estetik yargıların varlığından sözedilemez. Her estetik yaşantı kendine özgüdür. Bu ne-denle de estetik yargılar özneldir. Sanatçının sanat ese-rinde ortaya çıkan estetik değeri, sanat eserinin kişiselbiçim kazanması sonucu oluşur. Sanatçının içsel sezgi-sinin özgürce ifadesi olan sanat eserine yansıyan estetikyargısı başka insanların paylaşabileceği ortak bir yargıolmaktan uzaktır. www.centroarte.com

Page 151: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

151

...................................................

“Bütün insanlar için ortak olan estetik bir yargı var mıdır?” sorusuna Kant Yargı Gücünün Eleştirisiadlı eserinde cevap vermeye çalışır. Kantʼa göre ortak duygunun ortak estetik yargıya dönüşebilmesi es-tetiğin temel kavramı olan “güzel” kavramıyla mümkündür. Ona göre güzel, hoş ve yararlı olandan ayrıbir kavramdır. Çünkü yararlı istenilir bir şeydir ve herkesin çıkarı farklıdır. Dolayısıyla istenilir olan da fark-lıdır. Ancak güzel kavramı istenilir olan değil görülebilir olandır. Bu nedenle her türlü yarar ve çıkardanuzak görsel bir algıdır. Tıpkı akıl nimetinin (düşünme kategorilerinin) bütün insanlarda eşit olarak dağıtıl-ması gibi güzellik kavramı da insanlarda aynı duygulanımı çağrıştıran etkiye neden olur. Bunu Kant, sub-jektif bir zorunluluk olarak nitelendirir. Ona göre bir insan tarafından güzel bulunan şey, diğer insanlarcada güzel bulunan şey olmalıdır. Bu genelgeçer, objektif bir zorunluluk değildir.

Aşağıdaki yönergeleri takip ediniz.

• Öğrenciler üçer veya beşerli iki grup oluşturur.

• Bu gruplardan biri ortak estetik yargıların olamayacağını, diğeri ise olacağını savunur.

• Gruplara hazırlanmaları için 10 dakika süre verilir.

• Her bir grup, sözcüleri aracılığıyla 5 dakika içerisinde sunumunu yapar.

• Sunumların sonunda sınıftaki tüm öğrenciler “ortak estetik yargıların olup - olmayacağı”na dair gö-rüşlerini aşağıdaki boşluğa yazarlar.

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

www.gizliyara.org

Page 152: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Zanaat ile sanat eseri arasındaki fark nedir?

2. Sanat ve doğadaki güzel kavramıyla hangi felsefe dalı ilgilenir? Belirtiniz.

3. Güzelliğin ölçütleri nelerdir?

4. Sanat eserinin nitelikleri nelerdir?

5. Sanat ve sanatçıya etki eden etkenler nelerdir?

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Sanat olarak ortaya konulan ürünlerin değerlendirilmesi ve onlarla ilgili sorunların çözümünü ken-dine iş edinmeyi konusu hâline getiren felsefe disiplinine ..................................... denir.

2. .................................. sanatta oyun kuramının kurucusudur.

3. ................................. için güzel karşılıksız hoşlanmadır.

4. Sanat eseri güzellik değerinin taşıyıcısı olarak ...................... nesne hâline dönüşür.

5. Sanatçının yaşantısı, duyumları ve izlenimleri, kişisel tecrübeleri, yaratıcılığı birbirinden farklı ol-duğu için ortak .................. ................ varlığından söz edilemez.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. “Sanatın tanımı yapılabilir mi?” sanat felsefesinin sorularından biridir. (.....)

2. Sanatı taklit olarak kabul eden ve bu kavramı sanatta ilk kez kullanan filozof Hegelʼdir. (.....)

3. Güzel kavramıyla sanat felsefesi ve estetik ilgilenir. (.....)

4. Biriciklik, özgünlük, hayal gücü gibi nitelikler sanat eserinin özellikleri arasında yer alır. (.....)

5. Toplumsal etkenler sanat ve sanatçı üzerinde etkili değildir. Yalnızca sanatçı toplumuetkileyebilir. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Estetik kavramını ilk kullanan ve kurucusu sayılan Alman filozof aşağıdakilerden hangisidir?

A) Schiller B) Kant C) Baumgarten D) Hegel E) Marx

2. Sanatı bir oyun olarak kabul eden ve “İnsan güzellikle ancak oynamalıdır.” diyen filozof aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Sokrates B) Hume C) Farabi D) Descartes E) Schiller

3. Aşağıdakilerden hangisi estetiğin ilgi alanına giren konulardan biri değildir?

A) Doğruluk B) Güzellik C) Hoş D) Yüce E) Haz

4. Aşağıdakilerden hangisi sanat eserinin özelliklerinden biri değildir?

A) Biriciklik B) Sınanabilirlik C) Kişisellik D) Özgünlük E) Estetiklik

5. Sanat felsefesinde insanların tümünün beğenisine konu olabilecek objelerin varlığı hep tartışıla-gelmiştir. Bu konuda iki temel farklı yaklaşım ortaya çıkmıştır. 

Açıklamalar dikkate alındığında aşağıdaki sorulardan hangisine cevap bulmaya çalışıldığı söylenebilir?

A) Sanatta güzel nedir?

B) Toplum ve sanat ilişkisi nasıl olmalıdır?

C) Sanat kuramları nelerdir?

D) Ortak estetik yargılar var mıdır?

E) Güzel-hoş-yüce ilişkisi nasıldır?

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

152

Page 153: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

• DİN VE FELSEFE

• DİNÎ ALANIN TEMEL KAVRAMLARI

• DİN FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR

• TANRIʼNIN VARLIĞINA DAİR FELSEFİ DÜŞÜNCELER

6. ÜNİTEDİN FELSEFESİ

153

kasim26cg.wordpress.com

www.citypictures.net erasmusdiaries.files.wordpress.com

Page 154: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 1. Din felsefesinin konusunu kavrar.

2. Dine felsefe ile bakmanın anlamını kavrar.

Süre: 1 ders saati

DİN VE FELSEFE

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

154

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Varlığı, evreni nasıl bilebiliriz?

• Varlık ve evreni bilmede “akıl” yeterli midir?

• İnsan varlık ve evreni akıl dışında hangi yollarla açıklamaya çalışmıştır?

• Varlık ve evreni, aklı aşan önermelerle açıklamak mümkün müdür?

Page 155: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

155

Aşağıdaki kavram haritasını, metni ve görselleri inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

DİN VE FELSEFE

Din felsefesi

İnanma, fenomen olarak insana özgüdür. Tarihin her döneminde ve her kültür düzeyinde varlığınısürdürerek günümüze kadar gelmiştir. Gündelik hayatın içinde insanların niyet, tavır ve hareketlerini be-lirleyen bir değer olarak inanma, bir şeye inanmadan çok din kurumunun bildirdiklerine inanma ile dahaziyade anlam kazanmıştır. Din de, felsefenin ilgilendiği, bilgi, bilim, ahlak vb. alanlar gibi bir başka alandır.Bu nedenle din felsefesi için “Din hakkında felsefi düşünmedir.” diyebiliriz. Bu tanım bize din hakkındaaynı anda hem dinî anlayışla yüklü veya ateist hem de agnostik felsefi düşünceler olabileceği fikrini verir.Felsefi düşünüş hakikatin / varoluşun yapısıyla ilgili sorulara cevap ararken farklı temellendirmelerle farklısonuçlara ulaşarak aynı zamanda sorunlar da üretir. Buna karşılık din ve onda içerilmiş hâlde bulunaniman ise din felsefesine kaynaklık eden temel kavramlardır. Din felsefesinin amacı da yaşam hakkındakihakikati arama çabasıdır. Bu açıdan din ve felsefe arasında farklılıklar vardır. Felsefe varlığın yapısı hak-kında kendince hakikati açıklamaya çalışırken kavramları, din ise inanma kesinliğindeki sembolleri kul-lanır. Çünkü yaşam hakkında hakikati arama çabası din ve felsefece açık-seçik olsa da her biri içinilkesel düzeyde olduğu gibi pratikte de farklıdır.

Bu bağlamda “Tanrı var mıdır?”, “Varsa nitelikleri kanıtlanabilir mi?”, “İman, inanç nedir?”, “Tanrı-iman- insan ilişkisi nasıl kurulmalıdır?” sorularına tutarlı temellendirmelerle cevaplar aramaya çalışmakdine felsefe ile bakmak demektir. Dinin ise bu sorulara kesin cevapları zaten vardır.

Teoloji ve Din Felsefesi

Din felsefesi, dinî olguları araştırıp farklı bulgulara varmaya çalışır. Dinin zaman ve mekân üstü olu-şunu kendince temellendirmek ve dinî anlaşılır kılmak ister. Din felsefesi hiç bir dinin yanında ya da kar-şısında değildir. Dinlerde var olan ortak temel kavramlar üzerinden ürettiği bilgi ve tartışmalarla felsefiyaklaşımlar sunar.

Her dinin teolojisi kendine özgüdür ve birbirinden farklıdır. Çünkü Tanrı,ibadet,iman ahiret vb. din-lerde ortak olan kavramlar o dinin teolojisi bakımından farklı anlaşılır ve anlatılır. Bu anlamda teoloji dinfelsefesinin bir alanını oluşturur diyebiliriz. Her ilahi din kendi öğretisini evrensel olarak sunarken yaşa-maya dair ilkeler ve kurallar getirir. Din felsefesi ve teoloji bu sunuşu kendi perspektiflerinden algılar vedeğerlendirmeleriyle ortaya koymaya çalışır.

VAHİYAKIL

FELSEFE DİN

DİN FELSEFESİ

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

* Proje görevi: Akıl - vahiy ilişkisinde aklın sınırları konusunu araştırınız ve hazırladığınız sunuyusınıfta paylaşınız.

Page 156: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

1. Aşağıdaki önermeler için uygun olan kutucukları işaretleyiniz.

İsaak - Synagogue Sinagog cemaati

Akdamar kilisesi Kilise cemaati

Süleymaniye Camisi Cami cemaati

Önermeler Teoloji Din felsefesi

İnancı temel alır.

Koyduğu kurallarla insan yaşamını düzenler.

Dinlerdeki ortak kavramları inceler.

Dini; bilgi, bilim ve ahlak gibi bir olgu olarak ele alır ve değerlendirir.

Dindeki kavramları kendine özgü bakış açısıyla yorumlar.

Yalnızca akla dayalı bilgilerin alanıdır.

Tanrıʼnın varlığı ile ilgilenir.

156

2. Aşağıdaki noktalı yerlere teoloji ve din felsefesinin farkını ortaya koyan kısa bir metin yazı-nız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

Page 157: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 3. Dinî alanın temel kavramlarını tanır.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

www.4kitap.tr

157

FELSEFE İLE BAKIŞ

DİNÎ ALANIN TEMEL KAVRAMLARI

Sorular

• Görseller sizce neyi anlatıyor?

• Bütün dinlerde ortak kavramlar var mıdır?

• Görsellerden hareketle bütün dinlerde ortak olan temel kavramlar neler olabilir?

• Bütün dinlerin amacı aynı olabilir mi? Tartışınız.

• Görselde işaret edilen dört dinin dışında başka dinler de var mıdır? Söyleyiniz.

Kurʼan-ı Kerim İncil

Zebur Tevrat

Page 158: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

DİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Aşağıda kavram haritasını ve metinleri inceledikten sonra metinlerin üstündeki noktalı yerlereuygun kavramları yazınız.

DİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Peygamber Tevhit VahiyYüce

İnanç

İman

Dinî tecrübe İbadet

Yeri, göğü ve ikisi arasın-daki her şeyi yaratan, yüceler-den yüce, sonsuz kudret vegüç sahibi, eksik ve noksansıfatlardan beri olan, âlemle-rin Rabbʼi.

................................................

İnsanların dinî emir ve ya-saklardan hareketle ritüeller-den edindikleri ve kendihisleriyle geliştirdikleri maneviduyguya dayalı birikim.

................................................

Yaratıcıya saygı ve onunemirlerinin gereği olarak ye-rine getirilmesi istenen davra-nışlar. Her dinin kendine özgübelli bir düzendeki biçimselyapıp etmeleri.

................................................

Yaratılış gereği doğuştangetirilen, çevresel faktörler-den etkilenmeyen ve Tanrı ilebağ kurmaya elverişli olan ka-biliyetlerin potansiyel hâli.

................................................

Tanrıʼnın eşsiz, benzersizolduğunu bilmek, onun bir vetek olduğuna inanmaktır. Al-lahʼtan başka ilah olmadığınıkabul etmektir.

................................................

Her türlü insani ölçüleriaşan güç ve özellikleriylesaygı duyulması kendiliğin-den zorunluluk oluşturan Tan-rısal ifadelerdir.

................................................

Yaratıcının, emir ve yasak-larını iletmek için seçtiği; diğerinsanların dışında farklı nitelik-lere sahip olan mükemmelinsan.

................................................

Dinî bakımdan değerli bulunan,Tanrıve peygamberce yüceltilen, genelliklenesnel niteliğe sahip mekânları ifadeeden objelerin tümü.

................................................

Yaratıcının insanlara, melek ve peygamberleri aracı-lığıyla ilettiği, insanların uymaları hâlinde dünya ve ahi-rette mutlu olmalarını sağlayacak emir ve yasaklarınbütünüdür. Ayrıca tanrısal buyrukların iletilme metodudur.

................................................

Herhangi bir sözü ve söy-leneni onaylama, şüphe et-meden huzur içinde dinselolarak kutsal metinleri, Tan-rıʼyı ve peygamberleri kabuletme.

................................................

Gönülden bir düşünceyebağlanma, herhangi bir din veonun öğretisine inanma hâli.

................................................

KutsalFıtrat

Tanrı

158

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 159: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 4. Din felsefesinin temel problemlerini açıklar.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Big Bang

Evrenin Oluşumu

159

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görseller size ne anlatıyor?

• İnsanın, evrenin varoluşunu hiç düşündünüz mü? Bütün bunlar nasıl var olmuş olabilir?

• Evrenin büyük ve geniş oluşu ile ruhun ölümsüzlüğü ve vahyin imkânı konusunda düşüncelerinizibelirtiniz.

DİN FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR

Page 160: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

DİN FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR

Din felsefesinde temel sorunları yansıtan aşağıdaki metin ve görselleri inceleyip tablodaki so-runları metinlerin başındaki noktalı yerlere başlık olarak yazınız.

• Tanrının varlığı • Tanrının varlığına ilişkin kanıtlar

• Ruhun ölümsüzlüğü • Evrenin varlığı

• Vahyin imkânı

160

……………………………………………………………………………………..

Dinlerin kutsal kitaplarında yer alan bilgiler ve kurallar in-sanların inanmalarını gerekli kılan Tanrısal buyruklardır. Buyüzden bir dine mensup biri o dine ait olan bilgileri bilen ol-manın ötesinde, öncelikle onlara inanan biridir. Hangi dindenolursa olsun inanan bir varlık olarak insan inandığı dinin enönemli ögesinin inanç ögesi ve buna iman etmek olduğunubilir. İman etme ve inanma dediğimizde vurgulamak istedi-ğimiz şey bilgi eksikliğinden kaynaklanan sanma, düşünmeedimiyle bu eksikliği giderme değildir. Aksine iman, düşünmeve bilmeyi de aşan aşkın bir varlık olan Tanrıʼya gönüldenbağlanma türündeki iman etme yani inanmadır.

……………………………………………………………………………………..

Düşünce tarihi, Tanrıʼnın varlığı sorununa dair felsefi delillerle çözülmeye çalışılan, filozofların ken-dilerine özgü temellendirmeleriyle ortaya koydukları fikirlerle doludur. Tarihte pek çok filozof Tanrıʼnın var-lığına inanmanın gerekli, doğal olduğunu söylemişler ve bu fikri akli delillerle ispat etmeye çalışmışlardır.Bu delillerden bazıları şunlardır:

• İlk neden delili: İlk neden olarak Tanrıʼnın varlığı görülür. Çünkü evrendeki her şey bir nedenselliksonucu oluşur.

• Hareket delili: Hareket etmeyen bir hareket ettirici olarak Tanrıʼnın varlığı kanıtlanmaya çalışılır.

• Mükemmel varlık delili: Evren varlıkları farklı derecelerdedir fakat Tanrı mükemmel olandır.

Bu delillerin dışında benzer başka deliller de ileri sürülerek Tanrıʼnın varlığı ispat edilmeye çalışılmış-tır.

………………………………………………………………………………,

Zamansal olarak evrenin başlangıcı ve mekânsal sınırlılığıkendi içinde başlı başına bir antinomidir (çatışkı). Çünkü evrenvar ve zaman olarak başlangıcı yok dersek sonsuz bir olaylardizisinin varlığından söz ediyoruz demektir. Olaylar zincirizaman döngüsü içinde yer almak zorundadır. İlk önermeyegöre sonsuz bir zamanı geçmiş olması gerekir. Fakat geçmişolan bir zaman, açıktır ki sonsuz bir zaman değildir. Olaylarıntoplamı denilebilecek olan evren de sonsuz değildir. Çünkü sı-nırlıdır. Demek ki evrenin bir sınırı ve zamansal başlangıcı var-dır. Öyleyse bu sınırı ve başlangıcı var eden nedensiz ilk nedendenilen Tanrı evreni var etmiştir, yani evren yaratılmıştır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.derindusun.com

Page 161: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

…………………………………………………………………………………

Bütün ilahî dinlerdeki bilgilerin temeli olan vahyin mümkün oluşu filozoflar tarafından vahyin mümkünolup olmadığı sorununa dönüştürülerek irdelenmiş ve günümüze kadar taşınmıştır. Vahyin diğer bilgi tür-lerinden kesinlikle farklı olduğu bilgi – iman ilişkisi çerçevesinde ancak anlaşılabilir. Vahyin imkânı prob-lemi, bu ayrıştırma sonrasında daha anlaşılır hâle gelir.

…………………………………………………………………………………

Vahye dayalı dinlerin hemen hemen hepsinde ahiret inancı vardır. Ahiretin varlığı vahiy ile temellen-dirilir ve anlaşılır kılınır. Ruhun ölümsüzlüğü sorunu ise din felsefesinde ele alınır. Çünkü ruh maddedenbağımsız kendi başına bir varlıktır. Ancak ruhun maddeden ayrı ve bağımsız bir varlık oluşuna maddecifilozoflar katılmazlar.

Ölümün insan için bir son olup olmadığı ya da ölümden sonra yaşamın var olup olmadığı gibi prob-lemler ruhun ölümsüzlüğü çerçevesinde farklı fikir gruplarınca ele alınır ve tartışılır.

Aşağıdaki noktalı yerlere insanın ve evrenin varoluşu hakkında şimdiye kadar edinmiş oldu-ğunuz bilgilerden hareketle felsefi bir metin oluşturunuz. Yazdığınız metnin altına bu metinle ilgilisorular sorunuz.

...........................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

Metinle İlgili Sorularınız

...........................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................

161

Page 162: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 5. Tanrı hakkındaki görüşlerin temel özelliklerini açıklar.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki kavram haritasını ve şemayı inceledikten sonra soruları cevaplayınız.

162

Monoteizm

Politeizm

Deizm

Panteizm

Panenteizm

TEİZM AGNOSTİSİZM ATEİZM

ATEİZM TEİZM

Tanrı vardır.

AGNOSTİSİZM

Bilinemez.Tanrı yoktur.

TANRININ VARLIĞINA DAİR FELSEFİDÜŞÜNCELER

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Yukarıdaki kavramların hangilerini biliyorsunuz? Söyleyiniz.

• Tanrıʼya inanıp inanmamak bize onun varlığı hakkında bir fikir verebilir mi?

• Tanrıʼnın varlığı ya da yokluğu bilinebilir mi?

Page 163: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Verilen metin ve görselleri inceledikten sonra 164. sayfadaki etkinliği yapınız.

TANRIʼNIN VARLIĞINA DAİR FELSEFİ DÜŞÜNCELER

Filozofların üzerinde uğraştığı problemlerden biri de Tanrıʼnın varlığına dair insan zihninin oluşturduğuproblemdir. Bu problemin çözümüne dair üç temel yaklaşım vardır:

1. Tanrıʼnın varlığını kabul edenler.

2. Tanrıʼnın varlığını reddedenler.

3. Tanrıʼnın varlığı ya da yokluğunun bilinemeyeceğini ileri sürenler.

1. Tanrıʼnın Varlığını Kabul Edenler

Teizm: Tanrı kavramı, Tanrıʼnın hem evrenle olan ilişkisi hem de yetkin bir varlık olduğu düşünce-sinden hareketle tanımlanır. Tanrı kendisi dışında başka hiçbir nedene ihtiyaç duymaksızın var olan yet-kin varlıktır. Bu tanım teizm olarak bilinen tanrı anlayışını ifade eder. Buna göre Tanrı evrenin yaratıcısıve nedensiz ilk nedendir.

Monoteizm: Tek tanrıcılık olarak bilinen bu anlayışa göre Tanrı, evreni yaratan , öncesiz ve sonrasız,benzeri olmayan, tek mutlak güç sahibi yet-kin varlıktır.

Politeizm: Birden çok Tanrıʼnın varlığınıkabul eden anlayıştır. Bu Tanrı anlayışı AntikÇağda ortaya çıkmıştır. Tek tanrılı dinlerdebulunmayan antropomorfik yaklaşımlar poli-teizme dönüşmüştür.

Deizm: Tanrı, evrenin yaratıcısı ve ilknedenidir. Bu anlayışa göre Tanrı, doğanınyaratıcısı olmakla birlikte onun işleyişine hiç-bir şekilde müdahalede bulunmaz. Evren,kendi kurallarına göre oluş, bozuluş ve yokoluş içerisindedir. Deizm, Tanrı dışındakikitap, vahiy, peygamber ve ahiret gibi tektanrılı dinlerin temel kavramlarını reddeder.

Panteizm: Tüm tanrıcılık da denilen bugörüş, her şeyi Tanrı olarak görür. Evrendeki tüm varlıkların toplamı görülen Tanrı evrene aşkın değil, iç-kindir; yani Tanrı ile evren bir ve aynı şeydir.

Panenteizm: Tanrıʼyı evrenle özdeş kabul eden panteizmden farklı olarak her şey Tanrıʼya bağlanırfakat her şey Tanrı değildir, her şey Tanrıʼda içkindir. Bu anlayışa göre Tanrı, evrene aşkındır, öyleyseTanrı ile evren özdeşliğinden bahsedilemez.

2. Tanrıʼnın Varlığını Reddedenler

Teizmin zıddı olan ateizm, Tanrıʼnın varlığını reddeden görüştür. Bu görüş dinî terminolojiye ait olanTanrı dışındaki ruh, ahiret, peygamber, vahiy gibi diğer kavramları da yok sayar. Ateizmin tarihi en az te-izmin tarihi kadar eskidir.

163

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.karikaturokulu.com

Ama benTanrı

misafiriydim!..

Yürüyürü!!!

Page 164: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

164

3. Tanrıʼnın Varlığı ya da Yokluğunun Bilinemeyeceğini İleri Sürenler

Tanrıʼnın varlığı ve yokluğu hakkında onun bilinemeyeceğini iddia eden görüşe agnostisizm denir.Agnostiklere göre ne teizmin Tanrıʼnın var olduğuna ne de ateizmin Tanrıʼnın yok olduğuna dair görüşleriniispat etmeye gerek vardır. Agnostik yaklaşımı benimseyen bir filozofa göre insan bilebileceği şeylerleyetinmelidir.

Aşağıda verilen önermelerle kavramları eşleştiriniz.

Evrenin yaratıcısı olan Tanrıʼyı yok sayan görüş.

Evren ve Tanrıʼnın bir ve aynı şey olduğunu kabul eden yaklaşım.

Evrenin yaratıcısı olan Tanrı, sonsuz güç ve kuvvet sahibidir.

Tanrı evreni yaratmış ve bir daha müdahale etme gereği duymamıştır.

Birden çok Tanrıʼnın varlığını kabul eden anlayış.

Deizm

Ateizm

Politeizm

Panteizm

Teizm

Ateist oldum ben abi!

Yemin et!

Allah çarpsın ki!!!

www.ilimhazinem.com

Page 165: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

165

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Din felsefesi ile teoloji arasında ne gibi farklar vardır?

2. Dinî alanın temel kavramları nelerdir?

3. Dinî tecrübe fıtrat ile ilgili olabilir mi? Niçin?

4. İnsan neden inanmak ister? Düşüncelerinizi kısaca ifade ediniz.

5. Tanrıʼnın varlığı hakkındaki görüşler nelerdir?

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. Felsefe bilgiye ulaşmada ……….. kullanırken din ……………. dayalı bilgidir.

2. Din felsefesi hiçbir …………….. yanında ya da karşısında değildir.

3. Her dinin ……………………………. kendine özgü ve farklıdır.

4. Her dinin kendine özgü ve belirli düzendeki biçimsel yapıp etmelerine ……………… denir.

5. …………………………….. evrenin yaratıcısı olarak Tanrıʼnın varlığını kabul eden yaklaşımdır.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. Felsefe aklı kullanırken din felsefesi vahye dayalıdır. (.....)

2. Teoloji dinlerdeki ortak kavramları inceler. (.....)

3. Din felsefesi dindeki kavramları kendine özgü bakış açısıyla yorumlar ve açıklar. (.....)

4. Yaratıcının insanlara emir ve yasaklarını iletmek, onlara örnek olmak için özel niteliklerledonattığı elçilerine peygamber denir. (.....)

5. Deizme göre evrenin yaratıcısı olan Tanrı evrene bir düzen vermiş ve ona bir dahamüdahale etme gereği duymamıştır. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Aşağıdakilerden hangisi din felsefesinin bir sorusu olamaz?

A) Tanrı var mıdır?

B) İman, inanç nedir?

C) Tanrı – iman ilişkisi nasıl kurulmalıdır?

D) Ruh ölümsüz müdür?

E) Evrenin / varlığın ana maddesi nedir ?

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

Page 166: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

166

2. “Din felsefesinin bütün dinlere aynı yakın ya da uzak duruşuna karşılık yalnızca bir dinin temel ku-rallarını benimseyerek olayları o dine göre açıklamaktır.”

Anlatılan düşünceyi ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) İman

B) İnanç

C) Teoloji

D) Din felsefesi

E) Ahlak

3. Dini; bilgi, bilim, varlık gibi bir konu olarak ele alıp değerlendiren felsefe dalı aşağıdakilerden han-gisidir ?

A) Etik

B) Din felsefesi

C) Ontoloji

D) Epistemoloji

E) Bilim felsefesi

4. “Tanrıʼnın eşsiz, benzersiz olduğunu bilmek, onun bir ve tek olduğuna inanmaktır. İslamiyetʼteAllahʼtan başka ilah olmadığını kabul etmektir.”

Paragrafta sözü edilen kavram aşağıdakilerden hangisidir.?

A) İnanç

B) Din

C) Vahiy

D) Tevhit

E) Sezgi

5. Tanrıʼnın varlığını ya da yokluğunu bilemeyeceğimizi çünkü onun hakkında “var” ya da “yok” de-nilebilecek bir kanıtlamanın olmadığını dolayısıyla en doğru tavrın bu konuda tarafsız kalarak “Tanrıʼnınbilinemeyeceğini” ileri sürmek olduğunu savunan Tanrı anlayışı aşağıdakilerden hangisidir ?

A) Agnostisizm

B) Deizm

C) Panteizm

D) Monoteizm

E) Politeizm

Page 167: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

• SİYASET, FELSEFE VE TOPLUM

• SİYASET FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR VE SORULAR

• DEVLETİN ORTAYA ÇIKIŞI

• İDEAL TOPLUM ARAYIŞLARI

• BİREY VE DEVLET İLİŞKİSİ

7. ÜNİTESİYASET FELSEFESİ

167

TBMM Genel Kurulu

Page 168: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 1. Siyaset felsefesinin konusunu açıklar.

2. Siyaset felsefesinin temel kavramlarını açıklar.

Süre: 2 ders saati

SİYASET, FELSEFE, TOPLUM

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

www.turkishjournal.com

168

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bir siyasetçinin BMʼde konuşma yapması kendi ülkesi için neyi ifade eder?

• Siyasetin, birey ve toplum için anlamı nedir? Söyleyiniz.

• Siyasetçi, siyaset felsefesi yapar mı? Nasıl?

• Sivil toplum, hukuk, bürokrasi, devlet kavramlarından hangilerini biliyorsunuz? Söyleyiniz.

• Sınıfımızı meclis veya benzeri genel kurullara benzetebilir miyiz? Niçin?

Page 169: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

169

Aşağıdaki metni okuyup etkinliği yapınız.

SİYASET, FELSEFE VE TOPLUM

Siyaset: Devlet ve toplumun yönetimiyle ilgili kavramları tek bir başlık altında toplamak gerekirsehepsini içine alan tek bir genel kavram vardır, o da siyasettir. Siyaset, devletin işlerini ve toplumla ilişki-lerini, insanların yaşamını yönetim olgusu çerçevesinde ele alıp inceleyen temel kavramdır.

Siyaset Bilimi: Bilim diğer alanlarda yaptığı gibi siyaset olgusunu var olduğu şekliyle inceler, onadair kavramları açıklamaya ve bilmeye çalışır. Siyaset biliminin temel konusu devlet olmakla birlikte bunaeşlik eden siyasi mekanizmaları, yönetim biçimleri ve sivil toplum kurumlarını irdeler. Yönetim alanındakiproblemleri çözmek için teoriler geliştirir. Siyaset bilimi, bireylerin siyasi yaşamdaki rolü, yönetim biçiminintoplumsal yaşama etkileri ve siyaset kurumunun işlevlerini inceler.

Siyaset Felsefesi: Devlet ve toplum yaşamında olandan hareketle olması gerekeni ortaya koyupaçıklamaya çalışan felsefe dalıdır. Bireyin siyaset kurumuyla ilişkisini, devlet ve onu oluşturan kurumlarlaetkileşimini olması gerektiği şekliyle belirler. İdeal düzen arayışları, ütopyaların özellikleri, sivil toplum,devlet ve demokrasi gibi kavramlar siyaset felsefesinin ilgi alanı içerisinde yer alır.

Aşağıdaki önermelerle kavramları örnekteki gibi eşleştiriniz.

Aşağıdaki kavram haritasını, metinleri ve görselleri inceledikten sonra metinlerin başındakinoktalı yerlere uygun kavramları yazınız.

Devlet-toplum ilişkilerini ifade eden temel kavramdır.

Siyaseti bir olgu olarak incelemeye çalışır.

Siyaset ve siyasi yaşama dair ideal olanı var olandanhareketle ortaya koymaya çalışır.

Bireyin devlet ve siyaset kurumlarıyla ilişkilerini varolduğu şekliyle inceler.

Siyasal alanla ilgili olması gerekeni ortaya koyan (iyi-kötü gibi) değerlendirmelerde bulunur.

Devletin birey ve toplum yaşamına etkilerini yönetimolgusu çerçevesinde anlatan genel kavramdır.

SİYASET

SİYASET BİLİMİ

SİYASET FELSEFESİ

• Birey • Devlet • İnsan hakları • Toplum

• Bürokrasi • Egemenlik • Hukuk

• Sivil toplum

• İktidar

• Meşruiyet

• Laiklik

• Adalet

• Yönetim

Siyaset Felsefesinde

Temel Kavramlar

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

• Yasa• Demokrasi

Page 170: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

............................... Bir toplumun üyesi olan, düşünceleriyle diğer insanlardan ayrılan, kendisine aitbir kimlikte toplumda yer edinen insanlardan her biri.

............................... Ortak bir kültürle var olan, kendi gereksinimlerini gidermek amacıyla bir aradabulunan, belirli değerlerle donanmış insan topluluğu.

............................... Devlet otoritesinin vekurumlarının etkisini en aza indiren, etkinlik-leriyle hak ve özgürlükleri savunan, belirli birgrup ya da toplumun çıkarları için gönüllü ola-rak bir araya gelmiş insan topluluğu.

............................... Siyasal gücü elindebulunduran egemenliğin meşru temsilcisiolan, yönetme faaliyetini gerçekleştiren bireyya da grup.

............................... İktidarda bulunanla-rın yasal yetkileri çerçevesinde toplumu idareetmeleri.

............................... İktidarı elinde bulunduranların yasalara uygun davranması.

............................... İktidar gücünün iç ya da dış herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın meşru si-yasal erkler tarafından kullanılması.

............................... Bir toplumda bireylerin hem kendi aralarındaki hem de devletle olan ilişkilerinidüzenleyen, kamu gücü ile desteklenen yasal normlar bütünü.

............................... Toplumda bireylerin davranışlarını hukuka uygun olarak düzenleyen ve belirleyenyazılı hukuk kuralları.

............................... Toplum ve devlet işlerini yasalar çerçevesinde yürütmekle görevli, hiyerarşik biryapı arz eden memurlar topluluğu.

............................... Belirli bir toprak parçası üzerinde egemenliğini sürdüren bir toplumun siyasal an-lamdaki en üst organizasyonu.

............................... Genel anlamda herkesehak ettiğini -ödül ya da ceza olarak- vermek.

............................... Hukukun üstünlüğüne da-yalı anayasada insan hak ve özgürlüklerinin gü-vence altına alındığı çoğulcu yönetim anlayışı.

............................... Devletin bütün inaçlara vedinlere aynı mesafede bulunduğunu ve inanç hür-riyetini yasal teminat altına aldığını ifade eden ni-teliklerinden biri.

............................... İnsanların salt insan olarakdoğmalarından kaynaklanan vazgeçilemez, devre-dilemez ve sınırlandırılamaz olan, temel haklar ola-rak anayasada güvence altına alınmış haklarbütünü.

............................... Halkın kendi kendini yönetme şeklidir.

170

www.abgs.gov.tr

www.alanyaeml.k12.tr

Page 171: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 3. Siyaset felsefesinin temel sorularını fark eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

171

SİYASET FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLARVE SORULAR

FELSEFE İLE BAKIŞ

Anayasa Mahkemesi Binası

Sorular

• Anayasa Mahkemesi bireyin temel haklarının güvencesi olabilir mi? Niçin?

• Birey ve devlet arasında çıkabilecek sorunların çözüm yeri neresidir? Hiç düşündünüz mü?

• Ailenizde işlerin yürütülmesinde kararlar nasıl alınır? Ailenizin karar alma biçimi sizce uygunmudur?

• Çevrenizde yardım ya da dayanışma dernekleri var mıdır? Bunlar insanlara ne gibi hizmetlersunar?

Page 172: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

SİYASET FELSEFESİNDE TEMEL SORUNLAR

Aşağıdaki paragrafı ve soruları inceleyiniz. Sorulardan sonra yer alan diğer metinler verilensoruların bir kısmını içermektedir. Bu metinleri okuyarak başlarındaki noktalı yerlere incelediğinizsoru ya da sorulardan uygun olanları yazınız.

Düşünce tarihinde her dönemde tartışılan sorunlar olmuştur. Siyaset felsefesinde de siyasal örgüt-lenme biçimleri, devletin oluşumu, iktidarın kaynağı, meşruiyeti gibi sorunlara çözümler bulunmaya çalı-şılmıştır. Bu sorunları ifade eden sorular ise siyaset felsefesinin temel sorularıdır.

SİYASET FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI

• Bireyin temel hakları nelerdir?

• İktidarın kaynağı nedir?

• Birey - devlet ilişkisi nasıl olmalıdır?

• En iyi yönetim biçimi hangisidir?

• Devletin varlık nedeni nedir?

• Meşruiyetin ölçüsü nedir?

• Sivil toplumun demokratik yaşamda işlevi nedir?

• Devlet gerekli midir?

• Bürokrasiden vazgeçmek mümkün müdür?

• Egemenlik türleri nelerdir?

..........................................................

Bir yerde toplum varsa orada iktidar, iktidarınolduğu yerde de doğaldır ki yöneten ve yönetilen-ler vardır. Yönetici güç ise iktidarı için meşruiyetegereksinim duyar. Bir iktidar meşruiyetini dayan-dığı kaynak ve ilkelerden alır. Bunlara bağlı kal-dığı sürece de meşru olur. Öyleyse meşruiyetinölçütünü o iktidarın dayandığı kaynakta aramakgerekir. İktidar kaynağının dayanaklarını üç başlıkaltında incelemek mümkündür:

1. İnsan çeşitli ihtiyaçları olan bir varlıktır. Buihtiyaçlar, korunma başta olmak üzere, eğitimalma, sağlıklı ve bilgili yetişme, ahlaki bakımdanolgunlaşmadır. İktidar da kaynağı ve meşruiyetinibu türden ihtiyaçları karşılayıp sürdürebilir kılmasından alır. Bu bakış açısını temsil eden filozoflar ara-sında Platon, Aristoteles, Farabi ve İbni Haldun sayılabilir.

2. İktidarın kaynağını Tanrı olarak gören anlayışa göre devlet, Tanrıʼnın isteği doğrultusunda oluştu-rulan bir kurumdur. Öyleyse, Tanrıʼnın yeryüzündeki temsilcileri de devleti yönetenlerdir. Bu nedenle halkyani yönetilenler, yönetici sınıfa tabi olmak zorundadır. Yönetilenlerin yöneticilerine tabi olmaması Tanrıʼyakarşı çıkma anlamına gelir. Bu görüşü temellendiren Orta Çağ filozoflarından St. Augustinus (Agustin,354-430)ʼe göre iktidar, Tanrıʼnın koyduğu yasalara göre yönettiği sürece meşrudur.

3. Günümüzde de ağırlıklı olarak geçerliliğini koruyan görüşe göre iktidar kaynağını sosyal sözleş-meden alır. Bireyler gönüllü olarak birlikte yaşama isteğini bir sözleşme ile ortaya koyarlar ve bunu üstkurum olan devlette somutlaştırırlar. T. Hobbes, J. Locke, J.J. Rousseaueʼnun temsil ettiği bu görüşegöre meşruiyetin ölçütü, halkın özgür iradesiyle ortaya koyduğu toplumsal sözleşmeye dayanır.

172

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.yunusciloglu.com

Page 173: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

173

..............................................................................

İktidar gücünün kullanılması siyaset felsefesinde tartışılan önemli bir başka sorundur. Egemenliğinkullanılışı ile ilgili farklı görüşler ortaya konulmuştur. Bunlardan en çok benimsenen görüş ise Max Weber(1864-1920)ʼe aittir. Weber, egemenliğin kullanılış biçimlerini üçe ayırır:

1. Geleneksel Egemenlik Biçimi: Siyasi otorite egemenli-ğini geleneklere dayandırır. Bu tarz egemenlik babadan oğulageçer. Monarşinin ve feodal yapının oluştuğu toplumlarda gö-rülür.

2. Karizmatik Egemenlik Biçimi: Karizmatik liderlik, gü-venme ve inanmaya dayalı itaat biçimiyle kendisini gösterir.Karizmatik lider başka insanları yönlendirme ve onları etra-fında toplayabilme becerisini doğuştan getirdiği kendi kişiliközelliklerine borçludur. Peygamberler, kahramanlar ve itaatedilen farklı otoriteler bunlara örnektir.

3. Rasyonel - Yasal Egemenlik Biçimi: Demokratik yöne-timlerde görülen bir egemenlik biçimidir. Yazılı hukuk kuralla-rına dayanır. İktidar meşruiyetini bu kurallara bağlı olaraksürdürür. Yalnız yönetilenler değil, yönetenler de hukuk kural-larına uygun hareket etmekle yükümlüdürler. Sınırsız güç veyetki söz konusu değildir. Yönetim kuvvetler ayrılığı ilkesinegöre işler.

Devlet örgütlenmesi, toplum hizmetiyle ilgili işlerin türle-rine göre uzmanlaşma ve iş bölümüne dayalı olarak bürokra-tik yapıyı oluşturur. Kanun, yönetmelik, tüzüklerle memurlarıngörev ve sorumlulukları hiyerarşik olarak (ast-üst ilişkisi biçiminde) düzenlenmiştir. Bürokratik işleyiş meş-ruiyetini mevzuattan alır. Memurlar görevlerini yasalara uygun olarak yerine getirirler. Ancak bürokrasiher zaman idealde olduğu şekilde kusursuz olarak işlemez, zaman zaman vatandaşın işlerinde aksamayada yol açabilir. Bu aksamalar işlerin zamanında ve gereği gibi yapılmaması ya da abartılmış bürokratikişlemler şeklinde kendini gösterebilir.

Bürokrasi kalktı abonelik kolaylaştıASKİ Genel Müdürü, abone sayıları-

nın 1 milyon 660 bine ulaştığını belirterek“Her geçen gün artan abone sayımızla va-tandaşla teması en yüksek olan kuruluş-lardan biriyiz.” dedi.

Bir milyon altı yüz altmış binin üzerindekiabone sayısıyla vatandaşla en çok temasıolan kuruluşlardan biri olduklarını belirtenASKİ Genel Müdürü, bürokratik işlemlerin enaza indirilerek hizmet hızının arttırıldığınısöyledi.

(www.hürriyet.com.tr.den kısaltılarak alınmıştır.)

www.rsmler.com

Page 174: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

174

Florida Devlet Üniversitesi Öğrencileri Stratejik DüşünceEnstitüsünü Ziyaret Etti

Florida Devlet Üniversitesinden gelen on sekiz öğrenci Stratejik Düşünce Enstitüsünü ziyaretederek Prof. Dr. Yasin Aktayʼdan Türkiyeʼnin siyasi gündemi ve komşu ülkelerle olan ilişkileri hak-kında bilgi aldı. Aktay ayrıca Türkiyeʼnin Avrupa Birliğiʼne entegrasyon sürecine ve Türkiyeʼnin böl-gede üstlenmiş olduğu ara buluculuk rolünün önemine değindi. Aktay son olarak Stratejik DüşünceEnstitüsünün vizyonu, yapısı ve stratejik rolü hakkında da öğrencileri bilgilendirdi.

..............................................................................

Toplum içerisinde yaşayan farklı kesimlerin kendilerine uygun bulduğu hak ve çıkarları ya da toplum-sal çıkarları korumak adına oluşturdukları örgütlenme biçimine sivil toplum denir. Hukuk kurallarına dayalıdemokratik toplumlardaki özgürlük ortamında işlevsellik kazanan sivil toplum örgütlenmesi, hak talep et-mesine karşın devlete rağmen ve ona karşı bir örgütlenme biçimi olarak algılanmamalıdır.

www.sde.org.tr

İnsan hakları denilince kişisel, siyasal, sosyal ve ekonomik haklar öncelikliolarak akla gelir.

• Kişisel Haklar: Devlet ve toplum gücü karşısında bireyi koruyan haklardır.Yaşam hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, kişi güvenliği, özel yaşamın gizliliği, dü-şünce ve ifade hürriyeti gibi haklardır.

• Sosyal ve Ekonomik Haklar: İsteme hakları da denilen, kişinin devlettensosyal devlet ilkesi gereğince yerine getirilmesini istediği haklardır. Ailenin korunması, sağlık ve sos-yal güvenlik hakları, eğitim ve öğretim hakkı, çalışma hakkı gibi haklardır.

• Siyasal Haklar: Bireye, yönetime katılma olanağı sağlayan haklardır. Seçme ve seçilme baştaolmak üzere siyasal partilere üye olma ve ayrılma, kamu hizmetine girme, dilekçe verme hakkı gibihakları içerir.

Düşünme Kutusu

Page 175: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

175

Kazanım: 4. Devletin nasıl ve neden ortaya çıktığına ilişkin görüşleri fark eder.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

www.netpano.com

DEVLETİN ORTAYA ÇIKIŞI

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Sizce bu görsel iktidarı sembolize ediyor mu? Niçin?

• Görselin ifade ettiği anlam ile devletin ortaya çıkışı arasında bir paralellik kurulabilir mi? Niçin?

• Çevrenizde gördüğünüz anlaşmazlıklar nasıl çözülüyor?

• İnsanlar aralarındaki sorunları çözmek için neden çözüm mercilerine gereksinim duyarlar?

Page 176: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

176

Aşağıdaki metni ve görselleri inceledikten sonra yönergeleri takip ederek etkinliği yapınız.

DEVLETİN ORTAYA ÇIKIŞI

Toplumda birlikte yaşayan insanlar, zorunlu olarak sosyal ilişki içerisindedirler. İnsanların ihtiyaç veisteklerini, haklarını belirli bir düzen içerisinde tasnif eden, kurallar koyup onları uygulayan kurumlardanoluşan bir yapıya ihtiyacı vardır ki bu yapının adı devlettir. Devletin ortaya çıkışı ile ilgili değişik görüşlerileri sürülmüştür. Bu görüşlerden en önemlisi devletin ortaya çıkışının bir zorunluluktan mı, yoksa doğalbir süreç sonucunda kendiliğinden mi olduğu ile ilgili olanıdır.

Devletin yöneticilerinin bu yetki ile gücü kimden aldıklarına ve iktidarın nasıl değiştiğine dair sorunlarda devletin yapısı ile ilgili ikinci türden soruları anlatır.

Devletin ortaya çıkışı ile ilgili iki farklı görüş vardır. Birincisine göre devlet doğal, ikincisine göre iseyapay bir varlıktır.

1. Doğal varlık olarak devlet

Platon: Platon, devleti doğal düzenin devamı olarak gördüğü için onu organizmaya benzetmiştir.Ona göre devlet de tıpkı insan organizmasına benzeyen bir yapıya sahiptir. Toplumsal yapıyı oluşturanunsurlar farklı fonksiyonları yerine getirirler. Aynı şekilde devlet de bir organizma olarak fonksiyonlarıbünyesinde barındırır. Devlette bulunan yöneticiler sınıfı, insan organizmasındaki akla karşılık gelir. Top-lumda bulunan koruyucu sınıfın insan organizmasındaki karşılığı irade ve cesarettir. Devlette çalışanların

oluşturduğu işçi sınıfının insan organizmasındaki karşılığı isebeslenme güdüsüdür. Bütün bu tasnif ve tasvirler bize dev-letin doğal bir varlık olarak ortaya çıktığını gösterir. Platonʼagöre insan toplumsal düzenini kendi ihtiyaçlarından hareketlebaşkalarına gereksinim duymasıyla oluşturur.

Aristoteles: Aristoteles için de devlet doğal düzenin de-vamıdır. O da devleti toplumdaki yapının canlı bir ögesi olaninsana benzetir. İnsanın toplumsal yalnızlığı başkalarına olanihtiyacını gerektirir. İnsan değişik türden ihtiyaçları olan birvarlıktır ve bunları karşılaması gerekir. Bundan daha fazlaolarak da insan, güvenlik ihtiyacını karşılama gereği duyar.İnsan bunu ancak bir devlet içinde ve ahlaki yetkinliğe ula-şarak sağlar. Aristotelesʼe göre devlet, insanların ahlaki ol-gunluğa ulaşmalarını sağlamak için her türlü düzenlemeyiyapma ve kural koyma yetkisine sahiptir.

Farabi: Topluluk hâlinde yaşayan insanlar, gereksinimlerini gidermek için başkalarına ihtiyaç duyarlar.İnsanın başkalarına olan ihtiyaçlarını düzenleyen güç ise devlettir. Farabiʼye göre doğada bir düzensizlikyoktur, insan bedeni de buna dahildir. O, toplumu canlı bir organizma olarak görür. Ona göre organizma-nın uyumlu işleyebilmesi için düzenli çalışması gerekir. Toplumdaki düzeni devlet, bedendeki düzeni isekalp sağlar. Aristotelesʼdeki ahlaki olgunluk anlayışı Farabi için de geçerlidir ve bu ancak şehir yaşamındamümkündür.

2. Yapay varlık olarak devlet

Hobbes: Hobbes devletin doğal bir varlık olmadığını, aksine yapay bir varlık olduğunu söyler. Birey-lerden oluşan toplum, devleti oluşturmuştur. Bunu atomların cisimleri oluşturmasına benzetir. Maddi olan

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

www.mudremisli.com

Page 177: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

177

gerçekliği atomlar, toplumsal gerçekliği ise bireyler oluşturur. Sosyalgerçekliğe sahip olan insanın bencil bir yapısı vardır. Hobbesʼa göreinsan insanın kurdudur. İnsanların kendisine yönelen bu bencilce teh-likeyi iradeleriyle oluşturdukları devlet bertaraf edecektir. Böylelikleinsanlar üstün bir gücün varlığını kabul etmiş olurlar. Bu güç devlettirve insanlar onun koyduğu yasalara da zorunlu olarak -kendi çıkarlarıadına - uyarlar, böylece siyasal bir varlık olurlar.

J. J. Rousseau (Ruso, 1712-1778): Ona göre insan toplumsalyaşamın ögesi olmadan önce - doğa durumunda iken - kendi eylem-lerini belirleyen hiçbir kurala uymak zorunda değildi. Roussau bu dö-nemi insanlar için özgürlük dönemi olarak nitelendirir. Daha sonrainsanlar kendi iradeleriyle belirledikleri “toplumsal sözleşme” yi oluş-turarak siyasal bir özne (toplumsal bir varlık) hâline geldiler. Bu du-rumda bireysel çıkarlar, yerini herkesin üzerinde uzlaştığı genelçıkarlara bıraktı. Rousseauʼya göre gerçek özgürlük, ortak iradeninbelirlediği kurallara - toplumsal sözleşme ile belirlenen yasalara - uy-maktır. Böylece doğa durumunda kaybedilen özgürlük toplumsal söz-leşme - devlet - ile tekrar kazanılmış olur.

Aşağıdaki filozof isimleriyle ifadeleri eşleştiriniz.

• Devletin kaynağını Tanrıʼya dayandıran filozoflar da vardır. Saint Augustinus(Sen Agustin, 351-430), “Tanrı Devleti” adlı eserinde kendi döneminde kabulgören “Her iktidar Tanrıʼdan gelir.” anlayışını ele almıştır.

• Hobbes ve Rousseau gibi J. Locke da devleti yapay bir varlık olarak görür.

Her türlü düzenlemeyi yapma ve kural koyma yetkisine sahipolan devlet, bunu insanların ahlaki olgunluğa ulaşması için yapar.

Devlette bulunan yöneticiler sınıfı, insan organizmasındakiakla karşılık gelir.

Maddi gerçekliği atomlar, toplumsal gerçekliği ise bireyleroluşturur.

Her iktidar Tanrıʼdan gelir.Platon

Aristoteles

Farabi

Hobbes

Rousseau

Augustinus

İfadelerFilozoflar

İnsanlar kendi iradeleriyle toplumsal sözleşmeyi oluştururlar.

Toplumdaki düzeni devlet, bedendeki düzeni kalp sağlar, buancak medeni bir yaşamla mümkündür.

www.yitiksozler.blogspot.com

Düşünme Kutusu

Page 178: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

178

Kazanım: 5. Toplumun düzenine ilişkin farklı görüşlere imkan veren tartışmaları tanır.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

FELSEFE İLE BAKIŞ

İDEAL TOPLUM ARAYIŞLARI

www.solmazerkan.blogspot.com

Sorular

• Görseldeki insanlar ne yapmaya çalışıyorlar?

• Dünyamızın ve insanlığın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?

• İstediğiniz yere gidebilseydiniz mutlu olur muydunuz? Niçin?

• Yetkili bir kişi olsaydınız siyaset ve toplum yönetimi ile ilgili neler yapmak isterdiniz?

Page 179: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

179

Aşağıdaki metni ve görselleri inceledikten sonra etkinlikleri yapınız.

İDEAL TOPLUM ARAYIŞLARI

İnsanlar yaşadığı toplumun devamlılığını sağlamak için bir düzen arayışı içerisinde olmuşlardır. İn-sanların bu amaç ve arayışlarına siyaset felsefesi hizmet etmektedir. Siyaset felsefesi, toplum düzeninidevletin düzeni ile birlikte değerlendirmiştir. Çünkü siyasi topluluğu oluşturan zorlayıcı / kurucu düzendevlettir. İnsanların ve toplumun, yaşayışlarına uygun ideal bir düzen arayışı zaman zaman ütopyalar bi-çiminde kurgulanmış olsa da günümüze kadar gelmiştir. Düzen arayışları insanların iki farklı görüşü sa-vunmalarına neden olmuştur. Bunlardan birincisi ideal düzenin olabileceğini reddedenler, ikincisi ise idealdüzenin olabileceğini kabul edenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

1. İdeal düzenin olabileceğini reddedenler

Toplumsal olaylar üzerine görüşlerini bildiren so-fistler, insan hareketlerini etkileyen örf, âdet ve ilkelerüzerine düşünmüşlerdir. Protagorasʼa göre, genelge-çer bir kuraldan bahsetmemiz mümkün değildir.Çünkü herkesin üzerinde uzlaşacağı bir kural yoktur.Bu yüzden ideal düzenin varlığından da söz edile-mez. Gorgias da hiçbir şeyin var olmadığını söyleye-rek şüpheciliği son safhaya taşımış ve ideal düzeninolabileceğini reddetmiştir.

Trasymacosʼa (Tirazimakos) göre ise adalet veerdem gibi kavramların hiçbir önemi yoktur. Bunlarsadece insanları kandırmak için üretilmiştir. Öyleyseadaletin olmadığı yerde ideal düzenden de bahsedi-lemez.

Kelime anlamı hiçcilik olan nihilizme göre idealdüzen yoktur. Kaynağını Gorgiasʼın düşüncelerindebulan bu anlayış, her türlü ilke ve kural içeren öğreti-lere karşıdır. Nihilistler toplumsal düzen sembolü olandevlet ve onun bütün kurumlarını yaptırımın kaynağıolması nedeniyle reddederler.

Düzenin koruyucusu olan devletin, insanlar ara-sındaki eşitsizliklerin kaynağı olduğunu ileri sürenanarşizm, her türlü otorite ve düzeni reddeder. Anar-şizme göre insanlar üzerinde baskı oluşturan tüm kı-sıtlama ve zorlamaları meşrulaştıran düzenin somutgöstergesi olan devlet ortadan kaldırılmalıdır.

2. İdeal düzenin olabileceğini kabul edenler

Tarihsel süreçte yaşanan toplumsal, siyasal,ekonomik sorunlar insanları düzen üzerine düşün-meye sevk etmiştir. Bu düşünceler ideal düzenin ola-bileceği fikrini doğurmuştur. Ancak ideal ölçütününne olduğu konusunda farklı yaklaşımlar ortaya çık-mıştır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

ecotopianetwork.files.wordpress.com

ecotopianetwork.files.wordpress.com

Page 180: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

180

Özgürlüğü Temel Alan Yaklaşım

Adam Smith (Edım Simit, 1723-1790)ʼin “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.” sözüyle ifade edilenözgürlükçü anlayış devletin ekonomik, toplumsal ve siyasal yaşama müdahalesini reddeden bir yapıyıanlatır. İdeal düzenin temellerini özgürlüğe dayandıran bu yaklaşım liberalizm olarak bilinir. Devlet-bireyilişkilerinde bireysel özgürlükler alanını olabildiğince genişletmeyi hedefleyen liberalizm, temel hak veözgürlükleri önceleyen siyasal, sosyal, ekonomik yapıyı ifade eder.

Eşitliği Temel Alan Yaklaşım

Liberalizme tepki olarak doğan eşitlikçi anlayış sosyalizm olarak bilinir. Sosyalizm, liberalizmin eko-nomik yönden gelir dağılımında eşitsizliklere yol açtığı eleştirisi ile ideal düzenin ölçütü olamayacağı dü-şüncesini ileri sürer. Sosyalizm eşitliğe dayalı ideal bir sistemi oluşturmak için özel mülkiyetin olmamasıgerektiği düşüncesinden hareketle üretim araçlarının kontrolünün devletin elinde olması gerektiğini sa-vunur.

Adaleti Temel Alan Yaklaşım

Ne eşitliğin ne de özgürlüğün tek başına ideal dü-zenin ölçütü olamayacağını ileri süren anlayışa göreideal düzenin ölçütü ancak adalettir. Hem eşitlikçi hemde özgürlükçü yaklaşımın ideal düzeni oluşturmak içinbirey ve toplumun haklarını savunurken ayrıcalıklı sı-nıfların ortaya çıkmasına yol açtıkları ileri sürülmekte-dir. Adaleti temel alan görüş özgürlük ve eşitliğin ayrıbirer kast sistemi oluşturmayacak dengeli bir biçimdedağıtıldığı sistemi oluşturmayı öngörür. Bu yaklaşımagöre adalet herkese hak ettiğini vermeyi gerektirir. Yal-nızca eşitlik ya da yalnızca özgürlük ideal düzeni oluş-turmaz. Ancak fırsatlarda eşitlik ve ölçülü özgürlüksiyasal, sosyal, ekonomik hakların verilmesini ve idealdüzenin adaletli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlar.

Platon “Devlet” adlı eserinde ideal devlet biçiminin yapısını anlatır. Anlatılan bu yapı istenilen ütop-yaların ilki sayılır. Platonʼun ideal devleti, genel bir tasnifle üreticiler, koruyucular ve yöneticiler sınıfındanoluşur. Üreticiler, devletin ekonomik temelini oluşturur ve toplumun ihtiyaç duyduğu malları üretirler. Gö-revleri çalışmak ve itaat etmekten ibarettir, mal ve mülk sahibi olup evlenebilirler.

Toplumu ve devleti saldırılara karşı savunacak olanlar koruyucular sınıfıdır. Savaş zamanı dışındayöneticilerin belirlediği doğrultuda kanunların uygulanmasında görev alırlar ve böylece devlette sürekliliğinsağlanmasına katkıda bulunurlar. Devletin belirlediği şekilde çocuk sahibi olabilseler de çocukları devlet,yetiştirmek üzere onlardan alır. Koruyucular ayrıca musiki ve beden eğitimi konusunda eğitim alırlar.

Platonʼun ideal devletinde önerdiği yapının önemli sınıfı yöneticilerdir. Onlar vatandaşın eğitiminden,kanunları yapma ve uygulamaktan sorumludurlar. Ayrıca felsefi araştırmalar yapmak, örneğin iyinin neolduğunu belirlemek için filozof olmak zorundadırlar.

Ütopya etimolojik olarak Yunanca“hiçbir yerde bulunmayan” anlamınagelen Türkçeye “düş ülke” diye çevri-len bir kavramdır. Kavramı ilk kullananT. More olmasına karşın tanıma uyanilk eser ise Platonʼa aittir. Ütopyalar, is-tenilen ve korku ütopyaları olarak ikiyeayrılır.

Düşünme Kutusu

www.gerardoromo.com

ifistanbul.com

ÜTOPYALAR

Page 181: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

181

Platonʼun devletinde koruyucular ve yöneticiler sınıfının (savaşma veyönetme yeteneklerini körelteceğinden) mal mülk sahibi olmaları yasak-lanmıştır. İdeal devlette yer alan her üç sınıf da özenle seçilir ve yetiştiri-lirler.

İslam düşüncesinde Farabi “Medinetül Fazıla (Erdemli şehir)” adlıeserinde devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatır. Toplumun mutlu ol-ması için bilgili, adaletli ve ahlaklı insanların devleti yönetmesi gerektiğinisöyler. Devlet başkanının iradesine ayrıca önem verir. Ona göre devletbaşkanı insanları etkilemeli, güzel konuşmalı ve zeki olmalıdır. Halkınmutluluğuna kendini adamalı, kesinlikle adil olmalıdır.

Farabiʼye göre erdemli şehrin karşıtı olan cahil şehirde insanlar ha-yatın aldatıcı zevkleriyle vakit geçirirler. Tanrıʼnın varlığı hakkındaki ger-çeği ve ahireti, gerçek mutluluğun mahiyetini bilmelerine rağmen şehrinyöneticileri bunları dikkate almayarak uygulamazlar. Bu durum onlarınerdemli şehirle aralarındaki kesin farkı oluşturur.

Ütopya kavramını ilk kez kullanan düşünür Thomas More (Mor,1478-1535), “Ütopya” adlı eserinde tasarladığı ideal devlet düzenindesosyal adaletten bahseder. Toplumun mutluluğu için özel mülkiyetin kal-dırılmasını ve eşitlik ilkesinin uygulanmasını gerekli görür. Ütopyaʼda in-sanlar para kullanmazlar, ihtiyaçlarını karşılamak için ellerindeki mallarıdeğişim aracı olarak kullanırlar. T. Moreʼun Ütopyaʼsında caddelerin ge-nişliği ve evler birbirinin aynıdır. Sahiplik duygusunu yok etmek için in-sanlar evlerini on yılda bir değiştirmek zorundadırlar. Bu toplumdaTanrıʼya ve ölümsüzlüğe inanılır, inanmayanlara siyasal hayatta yer ve-rilmez.

“Güneş Ülkesi” adlı eserinde Campanella (Kampanella, 1568-1639)kurguladığı ideal devleti anlatır. Bu devlette bilim ve felsefe önemlidir. Bunedenle çalışma saatleri kısa tutulur ve insanlara etkinlikleri için dahaçok zaman ayrılır. Güneş ülkesinde insanların evleri, aile yaşantısı veçocukları yoktur. Her şey ortaklaşa kullanıldığı için mülkiyet de yoktur.Devletin belirlediği kişiler birbirleriyle yaşar. Çocuklar devlet tarafındanalınıp yetiştirilir.

Ters ütopya da denilen korku ütopyaları, toplumların gelecekte bas-kıcı yönetimlere dönüşeceği kaygısından hareketle, insanları öncedenuyarmak amacıyla, bazı filozoflarca korkutucu nitelikte ütopyalar olaraktasarlanmıştır.

Aldous Huxley (Haksli, 1894-1963) “Cesur Yeni Dünya” adlı ese-rinde bilim ve teknolojiyle ulaşılan son durumdaki bir karşı ütopya yanikorku ütopyası tasarlar. Bu ütopyada, dünya gelişmiş teknolojiyle on ki-şiden oluşan zorba bir yönetici topluluğu tarafından idare edilmektedir.Cesur Yeni Dünyaʼda aile yoktur, insanlar zekâ bakımından üç gruba ay-rılmıştır. İnsanların geçmişle bağ kurmalarını önlemek için müzeler ka-patılmış ve tarihle ilgileri kesilmiştir. Herkes kendisi için belirlenen işleriyapmak üzere programlanmıştır. Huxley bu ütopyasında bilim ve tekno-lojinin her zaman insanları mutlu etmeye yetmeyeceğini, aksine hayatındaha da çekilmez hâle gelebileceğini anlatmaya çalışmıştır.

www.unlulerkervani.com

Page 182: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

182

1. Aşağıdaki ifadelerin karşısındaki noktalı yerlere uygun ölçütleri örnekteki gibi yazınız.

2. Aşağıdaki filozof ve ütopya isimlerini eşleştiriniz.

İfadeler Ölçütler

Herkese hak ettiğinin verilmesidir. adalet

Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler. ...................

Özel mülkiyet olmamalıdır. ...................

Özgürlük ve eşitlik ayrı kast sistemleri oluşturmamalıdır. ...................

Devlet ekonomik, toplumsal ve siyasal yaşama müdahale etmemelidir. ...................

Ekonomi, gelir dağılımında eşitsizliğe yol açmamalıdır. ...................

Filozoflar

G. Orwell

Platon

A. Huxley

Farabi

T. More

Campanella

Ütopyalar

Cesur Yeni Dünya

Ütopya

1984

Güneş Ülkesi

Devlet

Erdemli Şehir

George Orwell (Corç Orvıl, 1903-1950) “1984” adlıeserinde teknolojiyi kullanan yöneticilerin halkına karşı nasılzalimce uygulamalar yaptığını anlatmaktadır. Orwell, roma-nında güçleri birbiriyle dengeli üç ayrı bloktan bahseder.Güçlerin dengeli oluşu büyük savaşları önler fakat yönetici-ler küçük sınır savaşları ile insanların büyük savaş içinde ol-dukları izlenimini canlı tutarlar. Bu da insanların devletebağlılığını sürekli kılar. Her evde “Büyük ağabey seni gözet-liyor.” yazılarıyla birlikte dinleme aygıtları da vardır. Erdemkelimesi anlamını yitirmiş, insanların birbirine güveni kalma-mıştır. Orwell, teknolojik gelişmelerin zorba yönetimler eliylebaskı kurma aracı olarak kullanılabileceğini göstermek iste-miştir.

Page 183: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

183

Kazanım: 6. Toplumsal yaşamda birey-devlet ilişkisini değerlendirir.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

BİREY DEVLET

FELSEFE İLE BAKIŞ

BİREY VE DEVLET İLİŞKİSİ

Sorular

• Birey-devlet ilişkisi deyince aklınıza neler geliyor?

• Birey ve devlet arasında bir çekişmeden söz edebilir miyiz? Niçin?

• Haklar ve özgürlükler bakımından birey ve devletin sorumlulukları neler olabilir? Aklınıza ilk ge-lenleri söyleyiniz.

Page 184: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

184

Aşağıdaki metni ve görseli inceledikten sonra etkinliği yapınız.

Birey ve Devlet

Devletin amacı insanları bir arada yaşatmaya çalışmak ve aralarındaki problemleri adalet ve hak-kaniyet ölçütleri içinde çözmeye yardımcı olmaktır. Problem elbette ki bireyseldir. Devlet, fertler arasındacereyan eden hak ihlallerini gidermeyi amaçlar. Devletin insanları bir arada yaşatmak için gerekli olduğukesindir. Ancak devlet-toplum ve toplum-birey ilişkilerinin ölçü ve sınırlarını belirleme konusunda bazı so-runlar vardır. Bu sorunları şöyle dile getirebiliriz: “Devlet, toplumun haklarını mı, yoksa bireyin hakkınımı koruyacaktır?”, “Devlet mi yoksa birey mi kutsaldır?”, “Birey devlete mi, devlet mi bireye hiz-met edecektir?” “Devlet mi, yoksa birey mi korunacaktır?”, “Devlet hakkı mı önemlidir yoksa bireyhakkı mı?”, “Devlet için fertlerin feda edilmesi doğru mudur?”, “Devlet kendini mi yoksa bireylerimi koruyacaktır?”

Konuya “Devletin toplumsal ilişkileri düzenleme amacı ne olmalıdır?” sorusuna cevap aramaklabaşlamalıyız. Totaliter baskıcı yönetim biçimleri daima “toplumun çıkarı” ve “kamu düzeni” ilkeleriniöne çıkarırlar. Yaptıklarını meşrulaştırmak için toplumun çıkarlarını koruduklarını söyleyerek toplumunçıkarı için fertlerin feda edilebileceğini ve bunun için yaptıklarının meşru olduğunu savunurlar. Kurduklarıyönetim biçimleri ile devleti toplum ile özdeşleştirir ve toplumun iyiliği adına bireyi ve birey haklarını baskıaltına alırlar. Kamu düzeni için bireylerin hak ve hürriyetleri baskı altına alınır ve yasaklar ile etrafları çev-rilerek fertlerin hürriyetleri dar bir alana hapsedilir.

Orta Çağda Batı dünyasında kilise, devletlerin gücünü ilahî kaynaktan aldığını söyler. Kiliseye bağlıkralların teokratik yönetimlerinde birey, yalnızca bir uyruktu. Amaçlarının ilahî adaleti gerçekleştirmekolduğunu söylüyorlardı. Ama bunun dayanakları sadece kendi düşünceleri idi. Kutsal kitaplarda bu ko-nuda bir emir bulunmuyordu. Dini ellerine alanlar din adına dinde olmayan hususları isteklerine göre or-taya çıkararak bireyleri ve toplumu baskı altına almayı amaçlamışlardır. Dinin tahribi ve tahrifi ile insanlarahaksızlık ve zulümler bu şekilde yapılmıştır.

Günümüzde birey-devlet ilişkilerinin, karşılıklı hakların ve ilişkilerin ortaya çıkardığı problemlerin çö-zümü demokratik hukuk devleti kavramında saklıdır. Hukuk devletinde devlet kendi başına bütünleözdeşleştiren ve bir amaç hâline gelen baş edilemez bir güç değildir. Aksine bireyin kendini geliştirmesinisağlayan, bireyin haklarını koruyup, temel hak ve özgürlükleri kullanabilmesine imkân sağlayan bir ku-rumdur.

Bu konuda İslam filozoflarının ve bilginlerinin katkısı göz ardı edilemez. İslam bilginlerinin eserlerive devlet içindeki etkinlikleri, güçlü ve adil yönetimlerin oluşmasına kaynaklık etmiştir. Yusuf Has Hacip“Kutadgu Bilig”, Farabi “Medinetül Fazıla”, Gazali “Nasihatül Müluk”, Maverdi “Ahkâmı Sultaniye”, İbniHaldun “Mukaddime”, Ebu Yusuf “Kitabül Harac” gibi eserlerle adil devletin prensiplerini ortaya koy-muşlar ve Batı filozoflarına ilham kaynağı olmuşlardır.

Batıʼda ise bu konuda önemli açılımlar yapan filozofların başında John Locke gelir. Locke Batıʼdayöneticilerin baskısından bireyi ve toplumu korumak için yönetim erkini farklı ellerde toplanmasını düşü-nür. “İnsanların devlet kurmalarının amacı canlarını, mallarını ve özgürlüklerini korumaktır. Bunun içinyasaları yapanların yürütme erkini de tekellerine almaları tehlikelidir. Kendilerini yaptıkları yasaların üs-tünde görenler toplumu ve bireyleri tehlikeye atabilirler. Yasaları kendi çıkarları doğrultusunda yapabilirler.Bunun için yasama ile yürütmenin ayrılması gerekir. Buna güçler ayrılığı denir.” diyerek bunun gereğinisavunmuştur. Lockeʼa göre bireylerin devlet ile yaptıkları sözleşme gereği doğal hakların çiğnenmesi du-rumunda yargılama ve ceza verme hakkı, devlete verilmiştir. Ama devlete devredilen haklar doğal haklar

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 185: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

185

değildir. Bundan dolayı yönetim hakkı mutlak ve sınırsız değildir. İdareci (devlet), bireyin temel doğalhaklarını korumak için bu görevi üstlenmiştir. Yoksa bireyler ve toplum üzerinde devletin mutlak egemen-liği söz konusu değildir. Yönetim, görevini kötüye kullandığı takdirde halk yönetime verdiği yasama, yü-rütme ve yargı hakkını geri alabilir.

Mustafa CAN, www.fikirbahcesi.orgʼdan düzenlenerek alınmıştır.

Montesquieu (Monteskiyö) ise “Kanunların Ruhu” adlı eserinde kuvvetler ayrılığı ilkesinin yasama,yürütme ve yargı güçlerinin farklı organlarca yürütülmesi anlamına geldiğini ifade eder. Böylece devletgücü, yasalarla sınırlandırılarak bireyin hak ve özgürlükleri koruma altına alınmış olur.

Karl Popper (Popır, 1902-1994) “Açık Toplum ve Düşmanları” adlı eserinde kapalı toplumların bireyinhak ve özgürlüklerini ortadan kaldıran totaliter bir devlet yönetimi olduğunu söyler. Buna karşılık açık top-lum ise katılımcı ve bireylerin özgürlüğünü koruyan devleti temsil eder. Böylece birey düşünme, sorgu-lama, eleştirebilme gibi haklarını kullanırken toplumun da gelişmesine katkıda bulunur.

İslam düşünürleri ve Batılı filozoflarca ortaya konulan bütün bu düşünceler bize bireyin ve devletinvazgeçilmez birer değer olduğunu, birinin diğeri adına feda edilemeyeceğini göstermektedir. Bireyin do-ğuştan getirdiği vazgeçilemez, devredilemez, sınırlandırılamaz olan haklarının devlet tarafından koruna-bileceği ve onun tarafından bu hakların geliştirilebilmesiiçin gerekli ortamın sağlanabileceği açıktır. Örneğin, ya-şama hakkı insanın doğuştan getirdiği en temel haklardanbiridir. Bunun gibi öğrenim, özel yaşamın gizliliği, kişi do-kunulmazlığı gibi hakların korunabilmesi bireyden çok dev-let eliyle gerçekleştirilebilecek bir durumdur. Çünkü bireyinbu haklarını tek başına koruyabilmesi mümkün değildir. Bunedenle temel haklar devlet tarafından anayasal güven-ceye alınmıştır.

• Sınıf, gönüllü öğrencilerden oluşan üçerli ya dabeşerli gruplara ayrılır.

• Her grup kendi içinde birey-devlet ilişkisinin nasılolması gerektiğini tartışır.

• Ortaya çıkan görüşler birkaç önerme biçimindetahtaya yazılır.

• Tahtaya yazılan görüşler aşağıdaki noktalı yerlereyazılır.

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Page 186: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

186

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.1. Siyaset biliminin toplum yaşamına katkısı nelerdir?2. Siyaset felsefesinin temel sorunları nelerdir?3. Devletin ortaya çıkışı ile ilgili kaç farklı görüş ileri sürülebilir? Başlıklar hâlinde yazınız.4. İdeal düzenin olabileceğini reddedenlerin görüşleri hangileridir?5. Devlet mi bireye, birey mi devlete hizmet etmelidir? Düşüncelerinizi kısaca ifade ediniz.

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.1. ........................ devletin işlerini ve toplumla ilişkilerini, insanların yaşamını yönetim olgusu çerçe-

vesinde ele alıp incelemektir.2. İktidarda bulunanların yasal yetkileri çerçevesinde toplumu idare etmelerine .......................... denir.3. ...................................... herkese hak ettiğini vermektir.4. ...................................... Weberʼe göre demokratik toplumlarda görülen bir egemenlik biçimidir.5. Düşünür .............................. insanların kendi iradeleriyle toplumsal sözleşmeyi oluşturarak siyasal

bir özne haline geldiklerini söyler.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.1. Siyaset felsefesi yönetimle ilgili olandan hareketle olması gerekeni ortaya koyar. (.....)2. İktidarı elinde bulunduranların yasalara uygun davranmasına meşruiyet denir. (.....)3. Sofistler ideal düzenin olabileceğini ortaya koyan düşünürlerdir. (.....)4. Farabi, “Erdemli Şehir” adlı eserinde devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatır. (.....)5. “Kanunların Ruhu” adlı eserinde Montesquieu, kuvvetler birliği ilkesini savunur. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.1. Bilimin diğer alanlarda yaptığı gibi konusunu var olduğu şekliyle inceleme ve açıklamaya çalışır.

Temel konusu devlet olmakla birlikte ona eşlik eden siyasi mekanizmaları irdeler, yönetim alanındakiproblemlerin çözümüne yönelik teoriler geliştirir.

Paragrafta sözü edilen alan aşağıdakilerden hangisidir?A) Siyaset felsefesi B) Tarih C) Siyaset BilimiD) Egemenlik E) Demokrasi2. İktidar gücünün iç ya da dış herhangi bir baskı olmaksızın meşru siyasal erkler tarafından kullanıl-

masını ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?A) Yönetim B) İktidar C) BürokrasiD) Egemenlik E) Sivil toplum3. Aşağıdakilerden hangisi siyaset felsefesinin temel sorularından biri değildir?A) İktidarın kaynağı nedir? B) En iyi yönetim biçimi hangisidir?C) Meşruiyetin ölçütü nedir? D) Egemenlik türleri nelerdir?E) Bireyin davranışlarını yönlendiren kurallar nelerdir?4. Gücünü geleneklerden alan bu egemenlik tarzında yönetim babadan oğula geçer. Daha çok mo-

narşi ve feodal yapının oluştuğu toplumlarda görülür.Yukarıda ifade edilen egemenlik biçimi aşağıdakilerden hangisidir?A) Karizmatik Egemenlik B) Geleneksel EgemenlikC) Oligarşi D) DemokrasiE) Teokrasi5. Siyaset felsefesinde “hiçbir yerde bulunmayan”, “düş ülke” diye ifade edilen kavram aşağıdakiler-

den hangisidir?A) Ütopya B) Toplum C) DevletD) Sivil toplum E) Vatan

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

Page 187: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

• BİLİME FELSEFİ BAKIŞ

• FELSEFE VE BİLİM

• BİLİMİN KISA TARİHİ

• BİLİM FELSEFESİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR

• BİLİMSEL YÖNTEM

• YAŞAM VE BİLİM

8. ÜNİTEBİLİM FELSEFESİ

187

www.mehmethocam.com

Page 188: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 1. Bilime felsefi açıdan bakışı açıklar.

Süre: 1 ders saati

BİLİME FELSEFİ BAKIŞ

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

188

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Felsefe neden bilim üzerine düşünme gereği duyar?

• Bilim insanlarının çalışmaları olmasaydı şu anki yaşamınızda neler farklı olurdu?

• Sizce görsel ne anlatıyor?

www.mehmethocam.com

Page 189: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

189

Metni okuyup etkinliği yapınız.

FELSEFİ AÇIDAN BİLİM

Bilim; nesnel, gözleme dayalı, sınanabilir ve ölçülebilir olgu ve olayları ifade eden bilgiler alanıdır. Bi-limin sınırlı ve parçalı alanına ait bilgileri bütünlükçü bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan bilim felsefe-sidir. Felsefe bilimin kendi metotlarıyla ulaşamadığı bilgileri, cevaplayamadığı soruları, alt disiplini olanbilim felsefesi aracılığıyla ele alır ve sorar.

Bilim felsefesi “Bilim nedir?”, “Bilimsel yaklaşım nedir?”, “Bilimsel yöntem nedir?”, “Bilimsel sonuçnedir?”, “Bilimsel düşüncenin işlevi nedir?”, “Bilimi diğer insani etkinlik alanlarından ayıran özellikleri ne-lerdir?” vb. sorular sorarak felsefenin kendine özgü yaklaşımıyla bilime ilişkin soruları cevaplandırmayaçalışır.

Aşağıdaki paragrafların her biri yukarıdaki sorulardan biriyle ilgilidir. Paragrafların başınauygun bulduğunuz soruyu yazınız.

......................................................................................................

Bilim, olgusal, mantıksal ve tutarlıdır. Gözlenebilir olgulara da-yandığı için de nesneldir. Vardığı sonuçlar itibarıyla da evrenseldir.

...................................................................................................

Bilimsel düşünce, merak sonucu, bilmek için araştırma ince-leme pratiği çerçevesinde bilgilerini oluşturmaya başladı. Bilimselbilgilerin hayatın kolaylaştırılmasındaki rolünü gördükçe değişik türve biçimlerde işe yarar pratikler üretmeyi sürdürdü. Süreç içerisindebilimsel bilgilerin ve yöntemlerin sorgulanmasıyla bilimsel gelişme-lere de olanak sağladı.

......................................................................................................

Bilimsel olmak, ön yargılardan uzak, sınanmaya açık tavırlargeliştirebilen bakış açılarının olmasını isteyen bir gerekliliktir.

......................................................................................................

Yapılan gözlemlerin, kurulan hipotezlerin sınanmasıyla ulaşılan aşama-dır. Başka bir ifadeyle elde edilen doğruluğu ispatlanmış bilgilerdir.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 190: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

190

......................................................................................................

İnsan pratiği, toplumsal yönü itibarıyla çeşitli alanlarda tarihsel süreçiçerisinde kendisini göstermiştir. Ahlak, sanat, bilgi ve inanç bakımındanbilgi dallarına ayrılarak insan pratiğini geliştirmiştir. Din inanma ihtiyacınıgiderirken, estetik hayata güzellik penceresinden bakmıştır. Etik, top-lumsal yaşayışında insana yapıp etmelerinin teorik imkânlarını sunmuş-tur. Bilimsel bilgi, insanın yaşamını kolaylaştıran pratik çözümlerekaynaklık ederek evrensel, genelgeçer, nesnel bilgi olmuştur.

......................................................................................................

Saptanan bir hedefe varmak için izlenen sistemli, tutarlı yoldur.

TUTARLI DEĞİLSE

HİPOTEZİ DEĞİŞTİRDENEY

GÖZLEMLER

TAHMİNLER

HİPOTEZ TUTARLI KURAM

(TEORİ)

Paul Feyerabend Kimdir?

Paul Karl Feyerabend (Pol Karl Feyerabend) 13 Ocak 1924 Wien'de doğdu,11 Şubat 1994ʼte öldü. Avusturya kökenli Amerikalı filozof ve bilim felsefecisidir.Karl Popper'ın öğrencisidir ancak daha sonra tamamen Popper'a karşıt bir ku-ramsal konumda düşüncelerini temellendirmiştir. 20. yüzyıl bilim felsefesi ala-nında Karl Popper, Thomas Kuhn ile birlikte en önemli üçüncü isimdir. Kuhn'un

görelikçi kuramına yakın ancak bilimin hem teorik hem de toplumsal statüsüne dair radikal bir ku-ramsal reddiye konumuna sahiptir. Anarşist bilgi kuramının en önemli ismi Paul Feyerabend'dir.

Feyerabend'in bilim felsefesindeki düşünceleri 1968'lerden sonra farklı bir gelişim göstermeyebaşlar. Feyerabend, hocası Popper'ın eleştirel akılcılığını ve bu temelde bilimi şekillendirme girişiminikabul edilmez bulur. Akılcılığın bilim felsefesinden arındırılmasına yönelir. Çünkü Feyerabend'e görerasyonalizm, öncelikle ve esas olarak “yasa ve düzen” rasyonalizmidir. Dolayısıyla o, bilim felsefe-sinde rölativist bir bilim anlayışını savunur.

Feyerabend, “Akla Veda” diyen öncü isimlerden biridir. Aklı tek ve bütünsel bir nitelik, aklın yön-teminin de tek bir yol izlediği fikri Feyerabend'in karşısına aldığı bir görüştür. Feyerabend bunun yanısıra bilimsel kuramlara ve yönteme tanınan ayrıcalığa da itiraz eder. En önemli metinlerinden birininadı “Yönteme Hayır”dır. Bilimsel kuramlar tarihsel olarak görelidirler ve bilgi bakımından diğer kay-naklardan üstün ya da ayrıcalıklı bir konuma sahip olamazlar. Feyerabend'in geç dönem yazıları, biranlamda, Popper'in eleştirel rasyonalizminin geçersizliğini göstermek üzerine kuruludur.

www.msxlabs.orgʼdan kısaltılarak alınmıştır.

Düşünme Kutusu

Page 191: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 2. Felsefe ve bilim arasındaki ilişkiyi değerlendirir.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli ve görselin altındaki yazıları inceledikten sonra soruları cevaplayınız.

www.mehmethocam.com

191

FELSEFİ BAKIŞ

Sorular

• Görseli bilim ve felsefe ilişkisi bakımından nasıl değerlendirebiliriz?

• Görselin altındaki sözler size ne anlatıyor?

• Sizce dünyayı ve hayatı değiştirmede bilim insanları mı, yoksa filozoflar mı daha etkilidir?

• “Bilim bildiklerimiz, felsefe ise bilmediklerimizdir.”

• “Sadece düşünme biçimimizi değiştirerek dünyayı değiştirebilir miyiz?”

FELSEFE VE BİLİM

Page 192: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki metinleri okuyup soruları cevaplayınız.

192

FELSEFE - BİLİM ETKİLEŞİMİ

Bilimsel araştırmalarda yapılan gözlemler neticesinde elde edilen veriler ışığında deneyler ya-pılır. Bilim, gözlemlediği olguları açıklamak için kuramlar geliştirir.

Felsefe, bilimin varsayımları, doğası, anlamı ve yöntemi hakkında sorular sorarak bilime katkı-larda bulunur, ufkunu açar. Buna karşılık felsefe de bilimsel sonuç ve bilgilerden bakış açısını ge-liştirmek için yararlanır.

Bilim felsefesi, felsefenin bir alt dalı olarak bilimle ilişkisini, felsefe-bilim, bilim-felsefe etkileşimişeklinde kurarak sürdürür. Bilim felsefesi bilimin sonuçlarından, bilim ise bilim felsefesinin açımlayıcısorularından faydalanır.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

• Aşağıdaki kurgusal metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. Verdiğiniz cevapları tartışaraköne çıkan görüşleri sınıf panosuna asınız.

İçtiğimiz su kimya biliminden öğrendiğimize göre iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşur. Hidrojenyanıcı, oksijen ise yakıcı bir maddedir. İkisi bir araya geldiğinde ise söndürücü özelliği olan su meydanageliyor. Merak etme özelliğini kaybetmemiş zihinler için oldukça ilginç bir durum değil mi?

Bilim, gözlem ve deneylerle oksijen ve hidrojenin özelliklerini inceleyip ortaya koymasına rağmen iki-sinin bir araya geldiğinde neden söndürücü niteliğe sahip olduğunu sorgulamaz.

İşte felsefe, bilimin yönelmediği alanlara, sormadığı sorulara yönelme ve sorma, bunları mantıksalbiçimde sorgulama işini üstlenmiştir.

Sorular

1. Metinde işaret edilen “suyun söndürücü” özelliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Noktalıyerlere kısaca yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

2. Söndürücü olma gerçekten suyun öz nitelikleri arasında mıdır, yoksa ateşin havayla irtiba-tını kestiği için mi bizde öyle bir algılama oluşturmaktadır? Düşüncelerinizi noktalı yerlere kısacayazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

3. Felsefe, bilimsel araştırmalara ufuk açan sorgulamalarıyla katkıda bulunmuş mudur? Dü-şüncelerinizi noktalı yerlere yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

Page 193: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

193

Kazanım: 3. Bilimin ve bilim anlayışının gelişimi hakkında bilgi sahibi olur.

Süre: 1 ders saati

BİLİMİN KISA TARİHİ

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

Kum Saati

Klasik Duvar Saati

Strasbourg Turret Saati

Modern Saat

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Görseller size bilimle ilgili ne anlatıyor?

• Görsellerdeki saatlerden birini almanız istenseydi hangisini seçerdiniz? Niçin?

• Saatlerden hangisinin çağrıştırdığı zaman diliminde yaşamak isterdiniz? Neden?

Page 194: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki metni okuyup etkinliği yapın.

Bilimin tarih içindeki serüveni incelendiğinde pek çok düşünür ve bilim insanının bu sürece katkısınınolduğu görülür.

Aristotelesʼe göre her bir kürenin hareketi bir dıştaki küre tara-fından yönetilmektedir. En dıştaki küre, yani yıldızları içeren küre isekusursuz hareket ettirici idi ve ilk hareket ettirici Tanrı tarafından ha-rekete geçirilmişti. Çünkü ona göre her hareket eden şeyin bir hare-ket ettiricisi olmalıydı.

Klaudyos Batlamyus (Klodyo Batlamyus, MS 85 ve 165) Aris-totelesʼin dönen kürelerinin, gezegenlerin hareketini ve parlaklıkla-rının değişiminin nedenini açıklamakta yeterli olmadığını farketmiştir. Bu durumu düzeltmek için gezegenlerin Dünya etrafındadolanırken aynı zamanda da Dünya merkezli çember üzerinde dai-resel bir hareket (epicycle) yapmaları gerektiğini düşünmüştür.

Archimedes (Arşimet, MÖ yaklaşık 287 - 212) Kaldıraç Ya-sasıʼnı da ortaya koyarak ağır bir cismin ağırlık merkezine uygulanacak birkuvvetle yerinden oynatabileceğini gösterdi. Ayrıca Archimedesʼin yaptığıalçak bir yerden su çıkarmaya yarayan “Arşimet Burgusu” adlı aygıt, Mısırgibi kurak ülkelerde hâlâ sulama amacıyla kullanılmaktadır.

Avrupaʼda Rönesans ve reformla başlayan uyanış ve çabanın ilk ürünleriastronomide görüldü. Polonyalı Kopernik (1473-1543), Batlamyusʼun Dünyamerkezli evren anlayışının yerine Güneş merkezli evren sistemini koydu. Artıkevrenin ortasında hareketsiz duran Dünya değil, Güneşʼti. Dünya hemGüneşʼin çevresinde hem de kendi ekseni üzerinde dolanan bir gezegendi.Kopernikʼe 17. yüzyılda Kepler (1571-1630) ve Galilei (Galile, 1564-1642),18. yüzyılda da Newton (Nivtın, 1642-1727) doğa ya-salarını açıklayarak katıldılar.

Kepler, modern astronominin kurucularındandır.Güneş merkezli sistemin taraftarıydı. Özellikle Marsgezegeni üzerine birçok gözlem yaptı ve sonuçtaMarsʼın Güneş etrafında elips çizdiğini ispatladı. Kep-ler 1619ʼda “Dünyaʼnın Uyumu” adlı eserini yayımla-mış ve bu eserde Newtonʼın Evrensel Çekim Kanunuiçin bir yol açmıştır.

Galileo Galilei, İtalyan astronom ve fizikçidir. Ge-nellikle matematik üzerine incelemeler yaptı fakat bu-luşlarıyla çabucak tanındı. Ay üzerinde gözlemleryaptı, dağların yüksekliğini ölçtü. Daha sonra Jüpi-terʼin uydularını, Satürnʼün halkalarını, Güneşʼin ek-seni etrafında döndüğünü, Venüsʼün evrelerini buldu.Tüm buluşlarıyla Batlamyusʼun sistemini çürütüp Ko-pernik sistemini doğruladı.

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

194

Aristoteles

Archimedes

www.muhteva.com

Page 195: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Isaac Newton, İngiliz fizikçi, matematikçidir. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilginlerinden biridir.Yer Çekimi Kuramı üzerinde çalıştı. En önemli yapıtı olan “Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri”, New-tonʼın hareket yasalarını, dalga kuramını ve yer çekimi üzerine çalışmalarını içermektedir.

Aşağıdaki isimlerin karşısına onların bilime katkılarını en iyi biçimde yansıtacak cümleler ya-zınız.

FİLOZOF / BİLİM İNSANI BİLİME KATKILARI

AristotelesHer hareket eden şeyin bir hareket ettiricisi ol-

malıdır.

Batlamyus ......................................................................

Arşimet ......................................................................

Kopernik ......................................................................

Kepler ......................................................................

Galilei ......................................................................

Newton ......................................................................

20. yüzyılda üç önemli teori ortaya ko-

nuldu. Bunlardan biri Alman fizikçisi Albert

Einstein (1879-1955) tarafından ileri sürülen

Görelilik (rölativite) Kuramıʼdır. Bu kuram;

uzay, zaman, kütle gibi kavramların mutlak

değil göreli oldukları görüşüne dayanır.

Diğer bir teori Max Planck (Maks Plenk, 1858-1947)ʼın Kuan-

tum Kuramıʼdır. Bu kurama göre maddenin saldığı ısı ve ışık, sanıl-

dığı gibi sürekli bir akış değil, tam tersine quanta adı verilen süreksiz

ya da kesik paketlerden oluşmaktadır.

Üçüncü teori de Werner Heisenberg (Vörnır Hayzenberg,

1901-1977)ʼin Olasılık Kuramıʼdır. Bu kurama göre de doğa yasaları

kesin ve zorunlu değil, olasılığa dayanan yasalardır.

Sonuçta Görelilik, Kuantum ve Olasılık kuramları karşısında

kesin, zorunlu bir bilgiyi savunmak olanaksızlaşınca bilim insanları

ve filozoflar yeni görüşler geliştirdiler.

195

Düşünme Kutusu

Page 196: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 4. Bilim felsefesi yaklaşımlarını tanır.

Süre: 2 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

www.icosasystems.com

BİLİM FELSEFİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Bilim, tek bir bakış açısını mı yansıtır?

• Farklı bilim anlayışları neler olabilir?

• Görsel, size bilimle ilgili ne çağrıştırıyor?

196

Page 197: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki metinleri okuyup etkinlikleri yapınız.

BİLİM FELSEFESİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR

Bilimsel önermeler gözlenebilir olguların doğrudan veya dolaylı ifadesidir. Gözlem ve deneyle ispat-lanan hipotez ve teori doğru kabul edilir. Pozitivizmin bu kabul görmüş bilim nitelemesini, bilim felsefesisoru hâline getirip kendisine konu edinince başka bilgi dalları da bilim tanımının içerisinde yer almak is-tedi. Psikoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih gibi alanların bilimsellik iddiasında bulunmaları “Bilim nedir?”sorusunun teorik bir çerçevesinin çizilip içeriğinin tasnifini zorunlu kılmıştır.

Gözlem ve deneye konu olmayan açıklamaların, değerlendirmelerin bilimsel sayılıp sayılmaması fi-lozofların aralarında tartıştığı konulardandır. Sonuçta iki önemli yaklaşımın ortaya çıktığını söyleyebili-riz:

1. Bilimi ürün olarak kabul eden yaklaşım: Reichenbach (Rayhınbah), Carnap (Karnap), Hempel,Schlick (Şilik), Mach (Mah) gibi düşünürlerin temsil ettiği; bilimi olmuş, tamamlanmış, sonuçlandırılmışeserlerden ibaret gören yaklaşımdır. Bu görüşün indirgemeci anlayışı temsil ettiği kabul edilir.

2. Bilimi bilim insanlarının bir etkinliği olarak gören yaklaşım: Kuhn (Kun), Toulmin (Tulmin) gibi dü-şünürlerin savunduğu yaklaşımdır. Bütüncü yaklaşım olarak kabul edilir.

Ürün Olarak Bilim

Bilimin ürünlerinin dilsel çözümlemesini yaparak bilimin sembolik mantık diline benzer bir dil kullan-ması gerektiğini ve felsefenin de dili ele alan bir mantık çalışması olmasını öneren yaklaşım / bilim anla-yışıdır. Mantıkçı pozitivizm olarak da bilinen bu yaklaşımın önemli temsilcileri Rudolf Carnap(1891-1970), Gustav Hempel (Gustav Hempel, 1905-1997), Maritz Schlick (Moritz Şilik, 1882-1936)ve Ernst Mach (Örnst Mah, 1838-1916)ʼtır.

Felsefenin, tıpkı bilimde olduğu gibi doğrulanabilir özelliğe sahip olması gerektiğini savunan mantıkçıpozitivistler, duyu verilerinin bilginin tek kaynağı olduğunu; metafizik yargıların anlamsızlığını ileri sürerek“anlamlılığı” ve “doğrulanabilirliği” bilimselliğin ölçütü sayarlar.

Mantıkçı pozitivizme göre bilim, deney ve gözlemle elde edilmiş nesnel, kesin, genelgeçer, evrenselbilgilerden oluşan, yasalaşan kuramlardır. Klasik bilim anlayışı olarak da bilinen bu görüş “indirgemeci”dir.

197

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Hans Reichenback (Hans Rayhınbah,1891-1953) Viyana çevresinin önde gelen tem-silcilerinden biri olup Berlin Mantıksal Olgucu-luk Okulunun kurucusudur. Reichenbachʼagöre evreni yöneten ve genelgeçerlik taşıyanyasalar vardır. Bunlar kendi özleri gereği, nes-

nel ve mantıksal bir yapı oluştururlar. Bunlarla ilgili bilgiler duyularladeğil deney ve gözlemin güçlendirdiği, geliştirdiği mantık ilkelerineuygun bir kavramlar dizisi içinde kavranabilir. İnsanın gerçekliği kav-rayabilmesi için bu mantıksal dizinin içeriğini, kendi anlığında değil,doğada araması gerekir. İnsana doğayı anlaması için apriori bilgi ya da birtakım kurallar verilme-miştir. Her türlü bilgi, gözlem ve deneyin pekiştirdiği mantıksal yapı içinde olanaklıdır.

Düşünme Kutusu

Page 198: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Etkinlik Olarak Bilim

Viyana çevresi filozoflarından farklı olarak Stephan Toulmin (Stefın Tulmin, 1922-2009), ThomasKuhn (Tomas Kun, 1922-1996) bilimi “indirgemeci” değil, “bütüncü” olarak ele alırlar. Onların bütüncüyaklaşımı bilim insanları topluluğu tarafından süreç içerisinde yıkılan ve yeniden oluşturulan “paradigma”kavramına varır. Tarihi, kültürel, psikolojik unsurlara teknik, deney ve gözlem kadar önem vermişlerdir.Bu onların süreç içerisinde etkinlik olarak “bilim filozofları” diye adlandırılmalarına neden olmuştur.

T. Kuhnʼa göre bilim, dilin kavramlaştırdığı toplumsal kültür ve tarih tarafından etkilenmelere açık bil-gilerin düzenlenmesidir. Ona göre bilimsel bilgi sadece doğadan oluşturulan, tanımlanan şey değildir.Bilginin oluşmasında daima tarih ve kültürün etkilediği paradigmalar etkili olur. “Bilimsel Devrimlerin Ya-pısı” adlı ünlü eserinde bilimin – geleneksel yorumların aksine – düz, çizgisel (lineer) bir tarzda birikimselolarak ilerlemediğini, bunalımlar ve problemlerin çözülmesiyle oluştuğunu söyler.

T. Kuhnʼa göre bilim, oluşum aşamalarında şu sırayı takip eder:

1. Bilim öncesi dönem

2. Olağan bilim dönemi

3. Bunalımlar dönemi

4. Bilimsel devrim dönemi.

Eski paradigmanın yerine yeni paradigma geçer. Paradigmal geçişler olarak devam eden süreç bil-ginin değişim ve gelişimini sağlayan döngüsel bir süreçtir.

Kuhnʼun olağan bilim dediği şey paradigmanın kurallarınca yönlendirilen bi-limsel etkinliktir. Olağan bilim, ortaya çıkan bunalımları paradigmaya uygun şe-kilde çözümler. Paradigmanın korunamadığı zaman bilimsel bunalım dönemibaşlar. Olağan bilim döneminin sona erdiği bu dönemi olağanüstü dönem takipeder. Olağanüstü bilim evresi bunalımlı dönemin atlatılması için devrimsel de-ğişimi gerekli kılar. Bu başarılırsa eğer yeni paradigma oluşur ve olağan bilimdönemine geçilir.

198

Düşünme Kutusu

Ernst Machʼa göre, evrenin bilimsel ola-rak anlaşılmasının tek yolu duyumlardır. Bilimancak duyumlarının üzerinde etkide bulunanolguları dikkate aldığında dünyayı kavrayabilir.Duyumların algıladıkları dışında bir şey ara-mak Machʼa saçma gelir ve buna karşı çıkar.

Duyumlar tarafından verilen olayları da sesler, kokular ve tatlar gibişeyler olarak sıralar. Örneğin ona göre fiziğin konusu, cisimler ara-sındaki ilişki değil, duyumlar arasındaki ilişkidir. Deney, bu duyum-ları çoğaltarak gerçeği anlamamıza yardımcı olur. Bilimi duyumlarla sınırlayan Mach, bundan dolayıözellikle Ludwig Boltzmann (Ludvig Boltzmın)ʼın geliştirdiği atom teorisine, atomlar gözlenemezolduğu için, karşı çıkar. Gazların kinetik teorisi gibi teorilere de şüpheyle yaklaşmıştır.

Düşünme Kutusu

Page 199: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Ürün Olarak (Klasik) Bilim Anlayışına Eleştiriler

• Bilim, onu ortaya koyan bilim insanları ve içinden doğduğu tarihsel süreç-ten bağımsız değildir.

• Bütün bilimleri matematiğe dayalı fiziğe indirgemek yanlıştır. Böyle bir in-dirgeme gerçekliğin (tarihi, kültürel vb.) boyutlarını göz ardı ederken insanlarınproblemlerine de çözüm üretemez.

• Bilim, mantıkçı pozitivistlerin iddia ettiği gibi doğrusal olarak ilerlemez, kırılmalar görülür.(T. Kuhnʼun paradigma kavramıyla anlattığı gibi)

• Bilimin bir gün her problemi çözeceği iddiası doğru değildir. Evren sınırsız olmadığı gibi, çözülenproblemlerin de kendi içinde yeni problemler ürettiği göz ardı edilemez. Kaldı ki insanlık (insan gibimükemmel problem üreten bir canlı) var oldukça problem de var olacaktır.

1. Aşağıda verilen kavramları tablodaki başlıklara göre sınıflandırınız.

2. Klasik bilim (ürün olarak bilim) anlayışı neden ürün odaklı ve indirgemecidir? Kısaca dü-şüncelerinizi noktalı yerlere yazınız.

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

3. Etkinlik olarak bilim anlayışı neden süreç odaklı ve bütünlükçüdür? Düşüncelerinizi noktalıyerlere yazınız.

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

...........................................................................................................................................................

– doğrulanabilirlik – bütüncü yaklaşım – anlamlılık – süreç odaklı yaklaşım

– paradigma – bunalım – indirgemeci yaklaşım – ürün odaklı – olağan bilim dönemi

– deney ve gözlemci – bilim öncesi dönem – devrim – mantıkçı pozitivist – yeni paradigma

Ürün Olarak Bilim Etkinlik Olarak Bilim

199

Düşünme Kutusu

Page 200: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Kazanım: 5. Bilimsel yöntem hakkında bilgi sahibi olur.

Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görseli inceleyip soruları cevaplayınız.

www.kazankent.com

BİLİMSEL YÖNTEM

Sorular

• Görsel size bilimsel yöntemle ilgili ne tür bilgiler veriyor?

• Görselin çağrıştırdığından başka bilimsel yöntemler de olabilir mi? Nelerdir?

• Çalıştığınız bilimsel bir yöntem oldu mu? Nedir?

FELSEFE İLE BAKIŞ

200

Page 201: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki metni okuyup etkinlikleri yapınız.

BİLİMİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER

Klasik bilim anlayışına göre bilim şu özellikleri taşır:

Bilim olgusaldır: Gözlenebilir olguları doğrudan ya da dolaylı şekilde ifade eden önermeler bilim-seldir. Bilimsel doğruluk, olgusal gözlem ve deneyle ispatlanan hipotez veya teoridir.

Bilim mantıksaldır: Çelişkisiz, kendi içinde tutarlı sonuçlardan oluşur. Ayrıca hipotez ve kuramlaroluşturulurken mantık ilkelerine ve çıkarım kurallarına bağlı kalınır.

Bilim objektiftir: Bilimsel bilgi evrenseldir. Öznel değerlerden uzaktır, kişinin duygularına bağlı ol-maması nedeniyle nesneldir.

Bilim eleştiricidir: Kuramların doğru kabul edilmesi olgular tarafından desteklenmesiyle ilgilidir.Kuram, olgular tarafından desteklenmezse doğru kabul edilmez. Tüm bu kabul ile reddedişlerde şüpheve eleştiri temeldir.

Bilim genelleyicidir: Bilimsel önermeler genelleme niteliğine sahiptir. Bilim olgu türleri ile ilgilidir. Ör-neğin “Deniz suyu seviyesindeki basınç altında açık kaplarda su 100°C de kaynar.” önermesi bilimselgenelleme niteliğini taşır. Kapsamı geniş olgu sınıfına ait tüm olayları ifade eder.

Bilim evrenseldir: Bilimsel bilgiler kişisel değildir. Topluma sunulmayan, insanlığın kullanımına açıkolmayan bilgiler çok önemli de olsalar bilimsel bilgi olarak kabul görmezler. Bilimsel bilgiler dünyanın hertarafında insanlığın kullanımına açık bilgilerdir.

Bilim seçicidir: Bilimin neredeyse sonsuz sayıda bulunan olguların hepsinden yararlanması imkân-sızdır. Bu nedenle araştırma amacına uygun bir seçme yapılır. Hipotezler ve kuramlar böylelikle oluşur.

BİLİMSEL YÖNTEMİN ÖZELLİKLERİ

bilimsel yöntem gözlem

tümevarım tümdengelim

hipotez hipotezin test edilmesi

betimleme açıklama

teori deney

yasa ön deyi

Probleminsaptanması

Kanun Gerçek

TeoriSonuç

olumsuzHipotezdeğişir.

Hipotezkurulur.

Tahminleryapılır.

Kontrollüdeneyleryapılır.

İspat

Gözlemyapılır.

Verilertoplanır ve

deneyyapılır.

201

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Page 202: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

202

Bilimsel yöntem, saptanan probleme ilişkin gözlem, deney, hipotez, teori, yasa ve bunlara ait be-timleme, açıklama ön deyi aşamalarını kapsayan kavramlar çerçevesinde oluşan sistemli yolun geneladıdır. Bu yönüyle diğer düşünme biçimlerinden ayrılır.

Gözlem: Bilimsel yöntemin ilk aşamasıdır. Araştırmacının dikkatini çeken bir olayı gözlemlemesiyleortaya çıkan durumun adıdır.

Deney: İleri sürülen fikir veya tezlerin bilimsel olarak doğruluk derecelerini belirleyebilmek için yapılanişlemlerdir.

Hipotez: Tespit edilen problemle ilgili elde edilen verilerden hareketle problemin çözümüne yönelikyapılan geçici açıklamalar, denence.

Teori (Kuram): Hipotezlerin gözlem ve deneyle doğrulanması sonucu ortaya çıkan güvenilir açık-lama, yasalaşmadan önceki durum.

Yasa (Kanun): İspatlanmış kuramın matematiksel genellemeler biçiminde ifade edilmesidir.

Betimleme: Problemin gözlem ve deneyle elde edilen veriler yardımıyla kavranılır / anlaşılır durumagetirilmesidir.

Açıklama: Betimlenen olguların birbirleriyle olan ilişkilerinin kavram ve genellemeler yardımıyla izahedilmesidir.

Ön deyi: Olgulara ilişkin genellemelerden hareketle henüz meydana gelmemiş bir olayın öncedentahmin edilmesi, kestirimde bulunma.

Tümevarım: Özelden genele, tekilden tümele doğru yapılan akıl yürütme yoludur.

Tümdengelim: Genelden özele, tümelden tekile doğru yapılan akıl yürütme yoludur.

Hipotezin test edilmesi: Problemin çözümüne yönelik geçici açıklamanın gözlem ve deneyle doğ-rulanması ya da yanlışlanmasının sınanmasına denir.

Sorular

1. Sizce bilimsel yöntem nedir? Noktalı yerlere düşüncelerinizi yazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

2. Tablodaki noktalı yerlere uygun ifadeleri yazınız.

3. Bilimsel yöntemi diğer bilgi edinme yöntemlerinden farklı kılan nedir? Noktalı yerlere kısacayazınız.

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

............................................................................................................................................................

Bilimsel bilginin özellikleri Bilimsel yöntemin özellikleri

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

.............................................................................

Page 203: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

203

Kazanım: 6. Yaşamla bilim arasındaki ilişkiyi değerlendirir.Süre: 1 ders saati

Aşağıdaki görselleri inceleyip soruları cevaplayınız.

YAŞAM VE BİLİM

FELSEFE İLE BAKIŞ

Sorular

• Felsefe neden bilim üzerine düşünme gereği duyar? Düşününüz.

• Bilimin hayatımızdaki yeri nedir?

• Yukarıdaki görseller ne anlatıyor? Yorumlayınız.

Page 204: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

Aşağıdaki görseli ve metni inceledikten sonra etkinliği yapınız.

YAŞAM VE BİLİM İLİŞKİSİ

Bilimsel bilginin uygulamaya dönük yönü olan teknoloji ile yaşam iç içedir. Günlük hayatımızda önemlibir yer tutan ulaşım, iletişim, sağlık, eğitim, konut vb. alanların tümünde teknolojik araçlardan yararlanıldığıaçıktır. Bilimin yaşamla bu denli yakın ilişkisi bizlere birinin diğeri tarafından yadsınamaz oluşunu hatırlatır.Bilimsel bilginin yaşamımızdaki ağırlığı ortadayken bilimin her türdeki uygulamalarını hoş karşılamalı veonaylamalı mıyız? Örneğin, GDO da denilen genetiği değiştirilmiş gıdalar, insan kopyalama ve genomprojesi (insanın gen haritasının çıkarılması) gibi konularda ne düşüneceğiz?

Geriye dönük olarak baktığımızda nükleer enerjinin barışçıl olmayan uygulamasının insanlara yaşat-tığı acı (Hiroşima ve Nagazaki) ortadayken bu soruya evet diyebilmek oldukça zor gözüküyor. Öyleysebu tür sorunları aşmaya yardımcı olacak başka bilgi türleri de olmalıdır, sanat, din, felsefi bilgi gibi.

1. “Kalp pilinin hayatımızın bir evresinde vazgeçilmez bir yeri vardır.” önermesinden hareketleyaşam ve bilim ilişkisi hakkındaki düşüncelerinizi noktalı yerlere kısaca yazınız.

.............................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

...................................................................................................................................................................

Mekanizması ve Kullanımı

Kalp kendi ürettiği elektriksel uyarılarla çalışan birorgandır. Kalpteki bu elektriksel uyarıların üretimindeve/veya iletiminde meydana gelecek herhangi bir bo-zulma normal kalp kasılmalarını engelleyerek hastalık-lara (aritmilere) neden olmaktadır. Meydana gelenhastalıklar sonucu kalp vücudun ihtiyacı olan kanı yeterlimiktarda pompalayamaz ve bayılma, baş dönmesi, yor-gunluk, sersemlik hâli, çarpıntı gibi şikâyetler oluşur.Kalbin yeterli elektriksel uyarıyı oluşturamaması ve/veyatüm kalp dokusuna yeterli şekilde ulaştıramaması duru-munda yeterli elektriksel uyarıyı oluşturmak için kullanı-lan cihazlara “kalp pili” denilmektedir. Kalp pilleri geçicive kalıcı piller olarak ikiye ayrılmaktadır. “Geçici kalp pil-leri” acil şartlarda kullanılmak için dizayn edilmişken “ka-lıcı kalp pilleri” sürekli kullanım için tasarlanmıştır.

204

FELSEFE İLE DÜŞÜNME

Kalp pili

Page 205: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

2. Aşağıdaki önermeleri örnekteki gibi listeleyiniz.

3. İkinci soruda listelediğiniz önermelerden seçtiklerinizi örnekte olduğu gibi uygun şekildedeğiştiriniz.

4. GDOʼların dünyadaki açlık sorununa çözüm olup olamayacağı önermesi hakkındaki düşün-celerinizi noktalı yerlere yazınız.

..............................................................................................................................................................

.............................................................................................................................................................

– Ekmek keserken yanlışlıkla parmağını kesti.

– Nükleer bombalarla yüz binlerce insan öldü, bir o kadarı da sakat kaldı.

– Elektrik kablosundaki kaçak, işçinin yaralanmasına neden oldu.

– Norveçʼte gelişmiş silah ve bomba kullanılarak yapılan saldırıda kamp yapan gençlerden yet-miş altısı hayatını kaybetti.

– Nükleer tıptan sağlık sektöründe de yararlanılıyor.

– Çernobilʼde “1. nesil” reaktördeki sızıntı insanlara ve doğaya zarar verdi.

– Japonyaʼda meydana gelen deprem ve tsunami sonrasında nükleer santralde sızıntı oldu.

– Afganistanʼda militan zannedilen köylüler insansız hava araçları tarafından vuruldu.

– GDOʼların dünyadaki açlık sorununa çözüm olup olamayacağı tartışılıyor.

– Arabayla eve dönerken kaza yaptılar.

Bilimsel Bilginin Kullanım Alanı Bilimsel Bilginin Sorgulamaya Açık Yönü

• Ekmek keserken yanlışlıkla parmağını kesti.

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

• Nükleer bombalarla yüz binlerce insan öldü,bir o kadarı da sakat kaldı.

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

Bilimsel Bilginin Kullanım Alanı Bilimsel Bilginin Sorgulamaya Açık Yönü

• Ekmek keserken dikkatli olsaydı parmağınıkesmeyecekti.

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

• Nükleer bomba kullanımına müsaade edensiyasal kararlar olmasaydı acılar yaşanmaya-caktı.

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

......................................................................

205

Page 206: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Felsefenin bilime katkısı nedir? Kısaca açıklayınız.

2. Klasik bilim anlayışı (ürün olarak bilim) ve modern bilim anlayışı (etkinlik olarak bilim) arasındakitemel fark nedir? Söyleyiniz.

3. Paradigma kavramı size neyi çağrıştırıyor? Anlatınız.

4. Bilimsel yöntem hakkındaki düşüncelerinizi ifade ediniz.

5. Bilimin yaşamımıza katkısı nelerdir?

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1. ...................................... bilimin sınırlı ve parçalı alanına ait bilgileri bütünlükçü bir bakış açısıylayeniden yorumlayan felsefe dalıdır.

2. ................................ tüm buluşlarıyla Batlamyusʼun sistemini çürütüp Kopernik sistemini doğrulayanİtalyan astronom ve fizikçidir.

3. Reichenbach, Carnap, Mach gibi düşünürlerin temsil ettiği, mantıkçı pozitivizm olarak da bilinenyaklaşıma ................................. denir.

4. ................................ ispatlanmış kuramın matematiksel genellemeler biçiminde ifade edilmesidir.

5. Olgulara ilişkin genellemelerden hareketle henüz olmamış bir olayın önceden tahmin edilmesine.................................. denir.

C. Aşağıdaki ifadelerin sonuna ifadeler doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

1. Felsefe, bilimsel araştırmalara ufuk açan sorgulamalarıyla bilime katkıda bulunmuştur. (.....)

2. Kepler, modern astronominin kurucularındandır. (.....)

3. Bilim felsefesinde bilime farklı bakış açısını yansıtan dört önemli bilim anlayışı vardır. (.....)

4. Etkinlik olarak bilim anlayışı, klasik bilim anlayışı olarak da bilinir. (.....)

5. Klasik bilim anlayışına göre bilim olgusal, mantıksal, objektif, eleştirici, genelleyici, seçicive evrenseldir. (.....)

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Aşağıdakilerden hangisi bilim felsefesinin sorularından biri değildir?

A) Felsefe bütün sorularınıza yanıt verir mi?

B) Bilim nedir?

C) Bilimsel düşüncenin işlevi nedir?

D) Bilimsel yöntem nedir?

E) Bilimi, diğer insani etkinlik alanlarından ayıran özellikleri nelerdir?

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

206

Page 207: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

207

2. “Yapılan gözlemlerin, kurulan hipotezlerin sınanmasıyla ulaşılan aşamadır.”

Tanımı verilen kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hipotez

B) Bilimsel sonuç

C) Gözlem

D) Yasa

E) Tümdengelim

3. “İki küreli evren modeli” ile tanınan ve ismi “idea” kavramıyla özdeşleşen filozof aşağıdakilerdenhangisidir?

A) Farabi

B) Kant

C) Reichenbach

D) Platon

E) Hempel

4. Aşağıdakilerden hangisi bilimi ürün olarak kabul eden filozoflardan biri değildir?

A) Carnap

B) Hempel

C) Kuhn

D) Mach

E) Reichenbach

5. “Tespit edilen problemin çözümüne yönelik yapılan geçici açıklama” olarak bilinen bilimsel yöntemaşaması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Deney

B) Gözlem

C) Teori

D) Yasa

E) Hipotez

Page 208: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

208

B. Boşluk doldurma soruları

1. La Mettrie

2. Farabi

3. varoluşculuk

4. pluralizm

5. düşünsel (İdeal), gerçek (Reel)

B. Boşluk doldurma soruları

1. Bilgi

2. Teknik bilgi

3. Varlık, bilgi, değer

4. Dogmatizm

5. Gazali

C. D / Y soruları

1. D 2. Y 3. D 4. D 5. Y

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. A 2. B 3. C 4. D 5. E

B. Boşluk doldurma soruları

1. eleştirel (sorgulayıcı, öznel, refleksiv, tutarlı, akla dayalı, sistemli ...)

2. ahlak

3. sanat

4. bilgi

5. varlık

C. D / Y soruları

1. D 2. Y 3. D 4. D 5. Y

Ç. Çoktan Seçmeli Sorular

1. E 2. B 3. D 4. A 5. C

ÖLÇME - DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI CEVAP ANAHTARI

1. ÜNİTE

2. ÜNİTE

3. ÜNİTE

Page 209: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

209

C. D / Y

1.D 2. D 3. Y 4. D 5. Y

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. C 2. D 3. E 4. B 5. A

B. Boşluk doldurma soruları

1. değerler

2. ahlaki eylem

3. vicdan

4. Tanrı

5. uygulamalı etik

C D/Y soruları

1.D 2. D 3. Y 4. Y 5. D

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. E 2. D 3. C 4. B 5. A

B. Boşluk doldurma soruları

1. sanat felsefesi

2. Schiller

3. Kant

4. estetik

5. estetik yargıların

C. D / Y soruları

1. D 2. Y 3. D 4. D 5. Y

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. C 2. E 3. A 4. B 5. D

B. Boşluk doldurma soruları

1. aklı, vahye

2. dinin

3. teolojisi

4. ibadet

5. Teizm

4. ÜNİTE

5. ÜNİTE

6. ÜNİTE

Page 210: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

210

C. D / Y soruları

1. Y 2. Y 3. D 4. D 5. D

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. E 2. C 3. B 4. D 5. A

B. Boşluk doldurma soruları

1. siyaset

2. yönetim

3. Adalet

4. Rasyonel - yasal egemenlik

5. J. J. Rousseau

C. D / Y soruları

1. D 2. D 3. Y 4. D 5. Y

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. C 2. D 3. E 4. B 5. A

7. ÜNİTE

B. Boşluk doldurma soruları

1. Bilim felsefesi

2. Galilei

3. Ürün olarak bilim

4. Yasa (kanun)

5. ön deyi

C. D / Y soruları

1. D 2. D 3. Y 4. Y 5. D

Ç. Çoktan seçmeli sorular

1. A 2. B 3. D 4. C 5. E

8. ÜNİTE

Page 211: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

211

EKLER

GRUP DEĞERLENDİRME FORMU

Yönerge: Aşağıdaki her bir ölçütü grubun hangi düzeyde yeterli olduğunu göz önüne alarak değer-lendiriniz.

YORUMLAR......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

BECERİLER

DERECELER

(5)Her zaman

(4)Sıklıkla

(3)Bazen

(2)Nadiren

(1)Hiçbir zaman

Grup üyelerinin her biri çalışmalarda rol alır.

Grup üyeleri birbirlerinin düşüncelerini dinlerler.

Grup üyeleri birbirlerinin düşüncelerine ve ça-balarına saygı gösterirler.

Grup üyeleri birlikte çalışmaktan hoşlanırlar.

Grup üyeleri birbirleriyle yardımlaşırlar.

Grup üyeleri söz hakkının adil bir biçimde pay-laşılmasına özen gösterirler.

Grup üyeleri bireysel sorumluluklarını yerinegetirirler.

Grubun her üyesi diğer üyelerle etkileşim içeri-sinde tartışır.

Grup üyeleri bilgilerini diğerleriyle tartışır.

Grup üyeleri ulaştıkları sonucu birbirlerine ile-tirler.

Grup üyeleri, çalıştıkları konuda, ortak bir görüşoluştururlar.

Grup içinde birbiriyle çatışan görüşler oldu-ğunda grup üyeleri bunları tartışmaya açarlar.

TOPLAM

Page 212: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

212

ÖĞRENCİ GÖZLEM FORMU

Ünite Adı:ÖğrencininAdı ve Soyadı:Öğrenci Nu.:Sınıfı:Açıklama: Bu form, etkinlik süresince öğrencilerin, yapılan çalışmalara katılma düzeylerini gözleme-

niz amacıyla hazırlanmıştır.

GÖZLENECEK ÖĞRENCİ KAZANIMLARI

DERECELER

Her zaman

Sıklıkla Bazen NadirenHiçbirzaman

5 4 3 2 1

I. DERSE HAZIRLIK

1. Felsefe dersiyle ilgili kaynaklara nasıl ulaşacağını bilir.

2. Ulaştığı kaynaklardan etkin biçimde yararlanır.

3. Derse farklı kaynaklarla gelir.

4. Derse hazırlıklı gelir.

Toplam

II. ETKİNLİKLERE KATILMA

1. Felsefe ile ilgili görüşlerini çekinmeksizin ifade eder.

2. Görüşü sorulduğunda söyler.

3. Felsefe ile ilgili yeni ve özgün sorular sorar.

4. Belirttiği görüşler ve verdiği örnekler özgündür.

5. Dersi iyi dinlediğini gösteren sorular sorar.

Toplam

III. İNCELEME - ARAŞTIRMA - GÖZLEM

1. Bilgi toplamak için çeşitli kaynaklara başvurur.

2. Kendisine verilen kaynaklarla yetinmeyip felsefe dersi ile ilgilibaşka kaynaklar araştırır.

3. İnceleme ve araştırma ödevlerini özenerek yapar.

4. Felsefe ve hayatla ilgili gözlemlerini dikkatli bir şekilde yapar.

5. Gözlemleri sonucunda mantıksal çıkarımlarda bulunur.

Toplam

IV. BİLİMSEL YÖNTEM

1. Bilinenlerden bilinmeyeni kestirir.

2. Verileri listeler.

3. Verileri sentez ve analiz yapar.

4. Ulaşılan sonuçları doğru yorumlar.

5. Sonuçlara uygun rapor hazırlar.

6. Araştırma ve inceleme sonuçlarından genellemelere ulaşır.

Toplam

GENEL TOPLAM

Page 213: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

213

PROJE DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ

Projenin Adı:Öğrencinin Adı ve Soyadı:Öğrenci Nu.:Sınıfı:

ÖLÇÜTLER

DERECELER

Çok iyi İyi Orta Geçer Yetersiz

5 4 3 2 1

I. PROJE HAZIRLAMA SÜRECİ

Projenin amacını belirleme

Projeye uygun çalışma planı yapma

Grup içinde görev dağılımı yapma

İhtiyaçları belirleme

Farklı kaynaklardan bilgi toplama

Projeyi plana göre gerçekleştirme

TOPLAM

II. PROJENİN İÇERİĞİ

Türkçeyi doğru ve etkili kullanma

Bilgilerin doğruluğu

Toplanan bilgilerin analiz edilmesi

Elde edilen bilgilerden çıkarımda bulunma

Toplanan bilgileri düzenleme

Kritik düşünme becerisini gösterme

TOPLAM

III. SUNU YAPMA

Türkçeyi doğru ve etkili kullanma

Sorulara doğru cevap verebilme

Konuyu dinleyicilerin ilgisini çekecek şekilde sunma

Sunuyu hedefe yönelik materyalle destekleme

Sunuda akıcı bir dil ve beden dilini kullanma

Verilen sürede sunuyu yapma

Sunum sırasında öz güvene sahip olma

Severek sunu yapma

TOPLAM

GENEL TOPLAM

Öğretmenin Yorumu......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Page 214: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

214

SÖZLÜK

– A –

adcılık: Genel kavramların varlıklarının olmadığını, bunların yalnızca birer addan ibaret olduğunusavunan yaklaşım, Nominalizm.

agnostik: Bilinemezciliği savunan, bilinemezci.

anarşizm: Devlet ya da her türlü otoriteyi reddeden, onlarsız toplumun daha mutlu olacağını savunangörüş.

antagonist: Uzlaşmazcı, uzlaşmaz olan.

antropomorfizm: İnsan biçimcilik.

aposteriori: Deneyimin eseri veya sonucu olan, deneyime dayanan bilgi veya ilke.

apriori: Doğuştan gelen, deneyime dayanmayan bilgi veya ilke.

aşkın: Duyular üstü, deneyime edilemeyen, reel varlık alanını aşan ve ötesinde bulunan.

– B –

bilinemezcilik: Gerçek ve mutlak varlığın, kendinde nesnelerin bilinemeyeceği kanı ve öğretisi.

– D –

değer: Ahlaki bakımdan bir niteliğe, bir davranış tarzına verilen önem.

deizm: Tanrıʼnın varlığını kabul eden, dinî ritüelleri reddeden görüş, yaradancılık.

dejenere: Bozulma, yozlaşma.

dirimsel: Hayati, biyolojik.

diyalektik materyalizm: Gerçekten var olanın tez-antitez - sentez süreci ile oluştuğunu savunanmaddeci görüş.

düalizm (ikicilik): Varlığın birbirine indirgenemeyen iki farklı töz (ruh ve madde) den meydana gel-diğini savunan görüş.

– E –

enstrümantalizm: Aletçilik, kuramları araç olarak gören J. Deweyʼnin görüşü.

– F –

fenomen: Duyumlanabilir, algılanabilir olan, görüngü.

– G –

göreceli: Kişiden kişiye değişen, farklı biçimlerde değerlendirilen.

Page 215: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

215

– H –

hiyerarşik: Ast - üst ilişkisini gözeten aşamalı yapı.

– İ –

itki: Dürtüsel, saik.

– K –

kronoloji: Tarihsel sıralama, zamansal dizin.

– L –

liberal: Özgürlükçü, özgürlükten yana olan.

– M –

materyalizm: Yalnızca maddenin gerçek olduğunu öne süren görüş, maddecilik.

metafor: Benzetme yoluyla anlatım.

mevzuat: Kanun, yönetmelik, tüzük, genelge gibi hukuka uygun olarak hazırlanan metinler.

mutasavvıf: Tasavvuf ehli kişi.

– Ö –

özcülük: Varoluşun karşısında her zaman özün önce geldiğini ve gerçekliğe ancak özle ulaşılabile-ceğini savunan öğreti, essentializm.

– P –

paradigma: Genel olarak herhangi bir konuda kavramsal bir çerçeve sunan görüş ya da düşünüş.

paradoks: Kısır döngü biçiminde ve kendi içinde çelişkili olan yapı.

postula: İspat edilmeye gerek duyulmaksızın doğru olarak kabul edilen önerme.

– T –

teoloji: Tanrıʼyla ilgili olan bilgiler.

totaliter: Baskıcı yönetim anlayışı.

töz: Değişmeden kalan şey, cevher.

Page 216: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

216

KAYNAKÇA

Arslan, Ahmet, Felsefeye Giriş, Vadi Yayınları, Ankara, 1994.

Aster, Ernst Von, İlk Çağ ve Orta Çağ Felsefe Tarihi, İm Yayın Tasarım, İstanbul, 2005.

Aydın, Mehmet S., Din Felsefesi, Selçuk Yayınları, İstanbul, 1992.

Bergson, Henri, Ahlak ile Dinin İki Kaynağı, çev. Mehmet Karasan, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul,1986.

Bolay, Süleyman Hayri, Felsefeye Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara, 2004.

Bozkurt, Nejat, Bilimler Tarihi ve Felsefesi, Morpa Kültür Yayınları, İstanbul, 2003.

Bryan, Magee, Felsefenin Öyküsü, Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2000.

Bulaç, Ali, Din-Felsefe, Vahiy-Akıl İlişkisi, İz Yayıncılık, İstanbul, 1995.

Cevizci, Ahmet, Felsefe, Sentez Yayıncılık, İstanbul, 2008.

Cevizci, Ahmet, Felsefe Tarihine Giriş, Paradigma Yayınları, İstanbul, 2002.

Cihan, A. Kamil, İbni Sina ve Gazaliʼde Bilgi Problemi, İnsan Yayınları, İstanbul, 1998.

Cihan, A. Kamil, İbni Sina ve Estetik, Beyaz Kule Yayınevi, Ankara, 2009.

Croce, Benedetto, Estetik, çev. İsmail Tunalı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1983.

Çüçen, A. Kadir, Bilgi Felsefesi, Asa Kitabevi, Bursa, 2001.

Çüçen, A. Kadir, Felsefeye Giriş, Asa Yayınları, Bursa, 2003.

Çüçen, A. Kadir, Heideggerʼde Varlık ve Zaman, Asa Kitabevi, Bursa, 2003.

Daver, Bülent, Siyaset Bilimine Giriş, Siyasal Kitabevi, Ankara, 1993.

Demir, Ömer, Bilim Felsefesi, Ağaç Yayıncılık, İstanbul, 1992.

Descartes, Rene, Metot Üzerine Konuşma, çev. K. Sahir Sel, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1994.

Fahri, Macit, İslam Felsefesi Tarihi, çev. Kasım Turhan, İklim Yayınları, İstanbul, 1992.

Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2010.

Güçlü, Abdulbaki ve Diğerleri, Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003.

Gündoğan, Ali Osman, Felsefeye Giriş, Dem Yayınları, İstanbul, 2010.

Gürsoy, Kenan, Bir Felsefe Geleneğimiz Var mı?, Etkileşim Yayınları, İstanbul, 2006.

Gürsoy, Kenan, Ekzistans ve Felsefe, Akçağ Yayınları, Ankara, 1986.

Heimsoth, Heinz, Immanuel Kantʼın Felsefesi, çev. Takiyettin Mengüşoğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul,1986.

Jaspers, Karl, Felsefeye Giriş, çev. Mehmet Akalın, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1981.

Kara, Mustafa, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2010.

Kaya Mahmut, Felsefe Metinleri, Klasik Yayınları, İstanbul, 2003.

Leibniz, Metafizik Üzerine Konuşma, çev. Nusret Hızır, MEB Yayınları, İstanbul, 1949.

Locke, John, İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme, çev. Vehbi Hacıkadiroğlu, Kabalcı Yayınevi, İstanbul,1992.

Lukas, George, Estetik, çev. Ahmet Cemal, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1992.

Marinoff, Lou, Felsefe Terapisi, çev. Erhan Sökmen, Gendaş Kültür A.Ş., İstanbul, 2005.

Page 217: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

217

Mayer, Frederick, Yirminci Asırda Felsefe, çev. Vahap Mutal, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1992.

Mengüşoğlu, Takiyettin, Felsefeye Giriş, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2008.

Olguner, Fahrettin, Farabi, Ötüken Yayınevi, İstanbul, 1999.

Oliver, Leaman, Orta Çağ İslam Felsefesine Giriş, çev. Turan Koç, Rey Yayıncılık, Kayseri, 1992.

Öner, Necati, Felsefe Yolunda Düşünceler, Akçağ Yayınları, Ankara, 1999.

Özgen, Mehmet Kasım, Farabiʼde Mutlluluk ve Ahlak İlişkisi, İnsan Yayınları, İstanbul, 1997.

Özlem, Doğan, Etik-Ahlak Felsefesi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 2004.

Özlem, Doğan, Günümüzde Felsefe Disiplinleri, Ara Yayıncılık, İstanbul, 1990.

Platon, Devlet, çev. Sabahattin Eyüpoğlu, M. Ali Cimcoz, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul,2004.

Tatçı, Mustafa, Yunus Edebiyatı Divanı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1997.

Tunalı, İsmail, Estetik, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1989.

Turani, Adnan, Çağdaş Sanat Felsefesi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2011.

Weber, Alfred, Felsefe Tarihi, çev. H. Vehbi Eralp, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1998.

Worlander, Karl, Felsefe Tarihi, İz Yayınları, İstanbul, 2004.

GÖRSEL KAYNAKÇA

1. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Sanzio_01.jpg (11. sayfa)

2. http://www.antalyainternethaber.com/wp-content/uploads/2012/02/cd5014b6-6ed0-4fcb-bc53-d085b478e125_felsefe_big_big_big1.jpg (16. sayfa )

3. http://www.capsverlan.com/bloggaleri/galeri/buyuk_resim/640x480_5304selcuk_erdem_karika-turleri_362.gif (23. sayfa sol üst)

4. http://www.derindusunce.org/2009/08/21/din-felsefe-ve-demokrasi-iliskisine-bir-kapi-olaraktasavvuf/ (23. sayfa sağ üst)

5. http://www.e-psikiyatri.com/wp-content/uploads/2011/08/Haber217.jpg?84cd58 (23. sayfa alt)

6. http://www.afsinagcasar.com/siteyazarlari/2008yazilari/sengularslan/yazilar/dusunme.html (25.sayfa sol üst)

7. http://www.estanbul.com/felsefenin-izdusumu-144718.html (25. sayfa sağ üst)

8. http://www.photoshopmagazin.com/dergi/2006/06/eskiz_calismalarinin_photoshop_yardimiyla_gorsellestirilmesi.html (25. sayfa alt)

9. http://www.itusozluk.com/gorseller/hayat % FDn + anlam % FD/170535 (28. sayfa sol)

10. http://fwmail.net/karikatur/karikaturle-felsefe/ (37. sayfa alt)

11. http://www.gencmekan.com/karikaturler/75430-ortaya-karisik.html (41. sayfa alt)

12. http://www.zeytintanesi.com/index.php/gezi/nasrettin-hocaaksehir/ (43. sayfa üst sağ)

13. http://www.kervankolik.com/threads/1249-Felsefi-D%C3%BC%C5%9F%C3%BCncenin-%C3%96zellikleri (43. sayfa sol alt)

14. http://www.gencbaro.org/wp-content/uploads/2009/12/Bilgi-Guvenliği 3.jpg (46. sayfa sol üst)

15. http://www.cengizpak.com.tr/yetkinlikler-kutuphanesi-9-kaliteli-karar-verebilme-ve-problemco-ze-bilme/ (46. sayfa sol alt)

16. http://www.pdrkariyer.com/aileyemektuplar/mek17.html (51. sayfa sol üst)

Page 218: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

218

17. http://www.arpacik.net/guncel_detay.asp?id=97 (51. sayfa sağ üst)

18. http://atgunlukleri.blogspot.com/2011_05_01_archive.html (51. sayfa alt)

19. http://ilgincbuluslar.com/tag/bilim-adamlari-ve-hayati/page/4 (57. sayfa orta)

20. http://www.hafif.org/yazi/yabancilasma-1 (58. sayfa üst)

21. http://www.xtimeline.com/evt/view.aspx?id=72618 (58. sayfa orta)

22. http://ebooks.adelaide.edu.au/l/locke/john/index.html (58. sayfa alt)

23. http://ebooks.adelaide.edu.au/h/hume/david/ (59. sayfa üst)

24. http://craftyass.wordpress.com/2010/06/23/post-enlightenment-political-theory/ (59. sayfa orta)

25. http://melihtorlak.com/2011/06/10/imam-gazaliden-devlet-baskanlarina-ogutler/ (59. sayfa alt)

26. http://www.filozoflar.com/henri-bergson.htm (60. sayfa üst)

27. http://www.philosopherprofiles.com/profile.php?name=wittgenstein_l (60. sayfa alt)

28. http://tr.wikipedia.org/wiki/William_James (61. sayfa üst)

29. http://www.biografiasyvidas.com/biografia/d/dewey.htm (61. sayfa orta)

30. http://www.phillwebb.net/History/Twentieth/Continental/Phenomenology/Husserl/Husserl.htm (61.sayfa alt)

31. http://www.panoramio.com/photo/5884091 (63. sayfa üst)

32. http://www.yeniansiklopedi.com/wp-content/uploads/2011/11/organik-tar%C4%B1m.jpg (63. sayfaalt)

33. http://www.felsefesinifi.com/?pnum=22&pt=Varl%C4%B1k%20Felsefesi (68. sayfa)

34. http://senselogic.wordpress.com/category/ontoloji/ (71. sayfa)

35. http://www.sehirler.net/resim-siirt-resimleri-47-siirt-arkeolojik-kazi-4821.htm (74. sayfa üst)

36. http://www.akvaryumforum.com/forum/geleneksel-akvaryumforum-yarismalari-66/32784-2008-akvaryum-yarismalari-sonuclari.htm (74. sayfa alt)

37. http://www.bilimdefteri.com/index.php/category/haberler/ (77. sayfa üst)

38. http://www.gelisenbeyin.net/forum/forum_posts.asp?TID=4171(77. sayfa alt)

39. http://1.bp.blogspot.com/-mPG58M2Kz9g/UBPXYaXb8-I/AAAAAAAAAGI/4AHYtGNbmvE/s1600/d%C3%BCnya.jpg (78. sayfa üst)

40. http://www.msxlabs.org/forum/din-ilahiyat/18900-uzakdogu-dinleri-taoizm-taoculuk.html (78. sayfaalt)

41. http://www.frmtr.com/garip-olaylar/175034-dunyanin-uzaydan-gorunumu-tek-kelimeyle-mutis.html(79. sayfa)

42. http://www.webhatti.com/felsefe-sosyoloji-ve-psikoloji/641309-postmodern-felsefe.html (80. sayfaüst)

43. http://evrenseldusunce.tr.gg/ (80. sayfa alt)

44. http://resimler.manzara.gen.tr/nehir-21192.html (82. sayfa)

45. http://app.nedir.com/content_imgs/yansima.jpg. (83. sayfa üst)

46. http://arabadauckisi.blogspot.com/ (83. sayfa alt)

47. http://www.atanjumusul.com/?p=4806 (84. sayfa üst Farabi)

48. http://www.paylasimkampi.com/komik-resimler/409-makineler-insan-gucuyle-calisiyorlarsa-ne-olur.html (85. sayfa)

Page 219: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

219

49. http://www.tramvayduragi.com/blog/wp-content/uploads/Kuchao-A-Gum-Boy-Masaki-okuda.jpg(88. sayfa)

50. http://mutlaktoz.wordpress.com/category/masuniyetler/page/3/ (89. sayfa)

51. http://dusunkarafanzin.blogspot.com/2010_12_01_archive.html (90. sayfa üst)

52. http://www.mardinklas.com/haber/3527/meb-mesleki-bilgi-sistemi-ile-ogrencilerimize-yasam-boyu-rehber-olacak.html (90. sayfa alt)

53. http://mizahvesiirhaber.blogspot.com/ (91. sayfa alt)

54. http://piktobet.blogspot.com/2012/04/calnt-kitap-deposu.html (sayfa 97)

55. http://i.radikal.com.tr/150x113/2009/03/18/fft16_mf139345.Jpeg (99. sayfa)

56. http://www.klashabergazetesi.com/wp-content/uploads/2010/08/DSC_01061.jpg (106. sayfa üst)

57. http://www.kkgm.gov.tr/haber/efsa/efsa_seminer_.html (106. sayfa alt)

58. http://ankakedisi.com/yorum/ozgurluk/ (115. sayfa)

59. http://ozgurokul.org/performans-odevleri/mutluluk-ile-ilgili-afis-ornegi (118. sayfa)

60. http://www.arbuz.com/showthread.php?t=39056&page=2 (124. sayfa üst)

61. http://www.semazen.biz/cevheri/mevlana/mevlananin-yedi-ogudu/ (124 sayfa alt)

62. http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=11972&page=3 (125. sayfa üst)

63. http://trabzonhavadis.blogspot.com/2010_06_13_archive.html (125. sayfa alt)

64. http://www.cizimerkezi.com/forum/somut-sanat-nedir-somut-nasil-calisilir-t3758.html?s=ff3e7a47ef06f898659e37b0ddc0d000&amp (131. sayfa)

65. http://www.resimyagmuru.com/r-yagliboya-resimler-35-yagliboya-resimler-8300.htm (132. sayfasol üst )

66. http://sekerkokusu.blogspot.com/2009/11/eti-cocuk-tiyatrosu-pinokyo.html (132. sayfa sol alt)

67. http://odogan.com/wp-content/uploads/2010/07/AyaSofya.jpg (132. sayfa sağ alt)

68. http://www.frmtr.com/wallpaper/1230218-sanatsal-yaraticilik-urunu-duvar-kagitlari.html (134.sayfa ve 137. sayfa üst)

69. http://dha.com.tr/n.php?n=99af6541-2010_03_29 (135. sayfa sol)

70. http://onurerdogann.blogcu.com/etiket/gezi (135. sayfa sağ)

71. http://www.resimler.net/resim-claude-monet--resim-yapan-ressam-kayik-11360.html (136. sayfa)

72. http://www.anadolusanat.org.tr/index.php?attachment_id=62 (137. sayfa alt)

73. http://nedesembegenirsin.blogspot.com/2011/07/salvador-dali.html (138. sayfa sol üst)

74. http://www.guzelresimlerim.com/data/media/18/autumn.jpg (138. sayfa sağ üst)

75. http://www.phombo.com/art-photography/3d-street-paintings/7186/full/popular/# (138. sayfa alt)

76. http://kodbanks.tr.gg/Manzaralar.htm (140. sayfa)

77. http://www.centroarte.com/images/Arman/arman%20%20Long%20Term%20Parking%20.jpg(142. sayfa)

78. http://www.hatdergisi.com/TÜRK%20İSLAM%20SANATLARI/KARAGÖZ/2.jpg (146. sayfa)

79. http://istanbulvar.com/kategori/tarihi-eserler/cesmelersarniclar/page/2 (147. sayfa)

80. http://www.webhatti.com/felsefe-sosyoloji-ve-psikoloji/641309-postmodern-felsefe.html (149.sayfa sol )

Page 220: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

220

81. http://cafer54.blogspot.com/2010/03/guzel-ve-cirkin.html (149. sayfa sağ )

82. http://www.antikas.com/basinantik/RADIKAL_20110516_25.jpg (150. sayfa üst)

83. http://www.centroarte.com/images/Arman/arman.jpg (150. sayfa alt)

84. http://www.gizliyara.org/resim-arsivi/3588-cok-guzel-tablo-resimleri-harika- tablolar.html (151.sayfa alt )

85. http://kasim26cg.wordpress.com/ (153. sayfa üst)

86. http://www.citypictures.net/r-historical-buildings-246-western-wall-and-omar-mosque- jerusalem-israel-1600x1200-3534.htm (153. sayfa sol alt)

87. http://erasmusdiaries.files.wordpress.com/2011/09/img_4211.jpg (153. sayfa sağ alt)

88. http://www.biriz.biz/camiler/c2.jpg (156. sayfa sol üst)

89. http://img826.imageshack.us/img826/5094/namaznamazmuslim.jpg (156. sayfa sağ üst)

90. http://www.sacred-destinations.com/poland/images/krakow/isaak-synagogue.jpg (156. sayfa sol orta)

91. http://www.kentselhaber.com/img/hyh/121/121324/Yahudi-cemaatinden-once-sunne1.jpg (156.sayfa sağ orta)

92. http://www.turkishforum.com.tr/tr/content/wp- content/uploads/2010/10/AKDAMAR.bmp (156.sayfa sol alt)

93. http://cezmyurtsever-ermenler.blogspot.com/2011/04/kilikya-ermeni-kilisesinin-beyruttaki.html(156. sayfa sağ alt)

94. http://www.4kitap.tr.gg/ (157. sayfa)

95. http://derindusun.com/tr/hayata-degil-allaha-tutunmak.html (160. sayfa üst)

96. http://www.karikaturokulu.com/ShowComments.aspx?uId=2124 (163. sayfa)

97. http://www.ilimhazinem.com/ateist-oldu-t103851.html?s=5d24977301a76fe3bb699d6c8786e449& (164. sayfa)

98. http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/dosya.getir?pDosyaAdi=F1214651877_genel kurul hare-ketli.jpg (167. sayfa)

99. http://www.turkishjournal.com/wp-content/uploads/2012/08/suriye_oylama_birlesmis_milletler.jpg(168. sayfa)

100. http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=45649&l=1 (170. sayfa üst)

101. http://www.alanyaeml.k12.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=145:demokrasi-insan-haklar-ve-yurttaslk-kuluebue&catid=100&Itemid=633 (170. sayfa alt)

102. http://www.anayasa.gov.tr/files/images/galeri/yenibina/yb585.jpg (171. sayfa)

103. http://www.yunusciloglu.com/?p=193 (172. sayfa)

104. http://rsmler.com/mustafa-kemal-ataturk (173. sayfa)

105. http://www.netpano.com/haber/981/%C4%B0ktidar/nedir/neden/herkes/pe%C5%9Finden/ko%C5%9Far/ (175. sayfa)

106. http://www.mudremisli.com/wp-content/uploads/2009/06/politika.jpg (176. sayfa)

107. http://yitiksozler.blogspot.com/2009/07/devlet-ve-din.html (177. sayfa)

108. http://solmazerkan.blogspot.com/2011/01/yeni-dunya-duzeni.html (178. sayfa)

109. http://ecotopianetwork.files.wordpress.com/2010/02/stress_automobile.jpg (179. sayfa üst)

110. http://ecotopianetwork.files.wordpress.com/2010/02/brick2-5.jpg (179. sayfa alt)

111. http://www.gerardoromo.com.mx/2012/01/03/democracia-justicia-y-desarrollo-antidotos-contra-la-violencia/ (180. sayfa üst )

Page 221: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

221

112. http://ifistanbul.com/blog/files/2011/01/utopia_in_four_movements.jpg (180. sayfa alt)

113. http://www.unlulerkervani.com/r-unlu-bilim-adamlari-ve-resimleri-1427-farabi-1560-farabi-14109.htm (181. sayfa üst)

114. http://www.saykitap.com/BSWeb/WebClasses/ResimShow.aspx?url=http://www.saykitap.com/BSWEB/images/kitap/98933.jpg (181. sayfa orta -üst)

115. http://www.saykitap.com/BSWeb/WebClasses/ResimShow.aspx?url=http://www.saykitap.com/BSWEB/images/kitap/101591.jpg (181. sayfa orta-alt)

116. http://logos-maialmila-fahl.blogcu.com/etiket/A%C5%9Fk (181. sayfa alt)

117. http://thecoaterack.files.wordpress.com/2011/08/orwell_1984.jpg (182. sayfa)

118. http://www.mehmethocam.com/3-boyutlu-resimler.html (187. sayfa)

119. http://www.mehmethocam.com/3-boyutlu-resimler.html (188. sayfa)

120. http://www.mehmethocam.com/3-boyutlu-resimler.html (191. sayfa)

121. http://www.muhteva.com/bilimin-ozellikleri-t30658.html (194. sayfa)

122. http://www.icosasystems.com.tr/m/urunler/26/1.html (196. sayfa)

123. http://www.bun.kyoto-u.ac.jp/philosophy_and_history_of_science/phs-archives/gallery/ reichen-bach.html (197. sayfa)

124. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Mach,_Ernst_(1905).jpg (198. sayfa)

125. http://www.kazankent.com/sdetay.asp?did=721 (200. sayfa)

SANAL KAYNAKÇA

1. http://www.tumkongreler.com/kongre/birinci-uluslararasi-felsefe-kongresi-%E2%80%9Cesitlik-oz-gurluk-ve-kardeslik%E2%80%9D (18. sayfa üst)

2. http://www.phil.metu.edu.tr/uekong1.htm (18. sayfa alt)

3. http://www.phil.metu.edu.tr/ueprogram.htm (18. sayfa alt)

4.http://www.haberler.com/felsefe-kongresi-bu-yil-akdeniz-deydi-2691865-haberi/ (19. sayfa)

5. http://tr.wikipedia.org/wiki/Diyalektik (27. sayfa üst)

6. http://tr.wikipedia.org/wiki/Diyalektik_Materyalizm (27. sayfa alt)

7. http://www.ulumulhikmekoeln.de/geneldusuncetarihi/sokrat.htm (29. sayfa)

8. http://www.basin.maltepe.edi.tr/files/file/11105872_07.jpeg (68. sayfa)

9. http://fikirbahcesi.org/felsefe/ebu-ali-ibn-i-sina-m.-980-1037-2.html (73. sayfa)

10. http://www.etikder.org/yazdir.asp?ID=11 (100. sayfa)

11. http://www.avrupagazete.com/avrupa.asp?Id=5628 (123. sayfa)

12. http://www.mehmetalidemirbas.com/detay_alfabetik.asp?Aid=5467 (124. sayfa üst)

13. http://www.etik.gov.tr/duyurular/2011/panel_09_2011/panel_09_2011.html (126. sayfa)

14. http://www.erimsever.com/sosyalsorumlu.htm (127. sayfa)

15. http://www.haberler.com/usak-universitesi-nde-kurumsal-etik-konferansi-3086475-haberi/ (128.sayfa/1)

16. http://www.biyoetik.org.tr/eacme.htm (128. sayfa/2)

Page 222: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI

222

17. http://www.haberler.com/kumluca-da-yerel-medya-egitim-semineri-basladi-3371957-haberi/ (128.sayfa/3)

18. http://www.dunyabulteni.net/index.php?aType=haber&ArticleID=183380 (128. sayfa/4)

19. http://www.boluolay.com/makale/883/17/sanat (133. sayfa)

20. ttp://haber5.com/fotogaleri/icice-gecmis-sanat-harikalari/5 (141. sayfa)

21. http://www.dunyabulteni.net/? a Type = haber&ArticleID=203169 (144-145. sayfa)

22. http://www.hurriyet.com.tr/ankara/20177041.asp (148. sayfa)

23. http://www.hurriyet.com.tr/ankara/19494071.asp (173. sayfa)

24. http://www.sde.org.tr/tr/haberler/1160/florida-devlet-universitesi-ogrencileri-stratejik-dusunce-ens-titusunu-ziyaret-etti.aspx (174. sayfa)

25. http://www.fikirbahcesi.org/siyaset/birey-ve-devlet.html (184-185. sayfa)

26. http://www.msxlabs.org/forum/felsefe-ww/11770-paul-feyerabend-paul-feyerabend-kimdir-paul-feyerabend-hakkinda.html (190. sayfa)

27. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ernst_Mach (198. sayfa)

28. http://tr.wikipedia.org/wiki/Kalp_pili (204. sayfa)

Page 223: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI
Page 224: felsefe bas sayfalar Layout 1 - img.eba.gov.trimg.eba.gov.tr/548/7f5/ef7/774/54d/ca4/69d/916/4c3/0f6/3fb/4b6/7c7/6b8/... · Ortaöğretim DERS KİTABI FELSEFE Yazar Neriman KARAVELİOĞULLARI