farabi'nin Üç eseri
TRANSCRIPT
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 1/183
ANKARA ÜNIVERSiTESI İ LIIIİ YAT FAKÜLTES İ
YAYINLARI NO: 115
F A R A B P N İ N Ü Ç E S E R I
MUTLULU ĞU KAZANMA
(Tahsllu's - Sa'ade)
EF'LATUN FELSEFES İ
ve
AR İ STO FELSEFES İ
Çeviren:
Prof. Dr. Hüseyin ATAY
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 2/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 3/183
ANKARA ÜNIVERSITESI II.A.111YAT FAKÜLTESI
YAYINLARI NO 115
F A R A B İ ' N İ N Ü ç E S E R I
MUTLULUĞU KAZANMA
(Tahsilu's - Sa'ade)EFLATUN FELSEFES İ
ve
AR İ STO FELSEFES İ
Çeviren:
Prof. Dr. Hüseyin ATAY
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 4/183
ANKARA UNIVERS İ TES İ BAS 1 MEVİ .1974
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 5/183
ÖNSÖZ
Farabi Türktür. Türklerin övünecekleri filo-zoflardan biridir. Farabi müslüman oldu ğundanmüslümanları n da iftihar edecekleri bir filozoflar ı dı r.Buna ra ğmen ne Türkler ve ne de müslümanlarFarabi'ye gereken önemi vermi ş lerdir. Memleketi-mizde özellikle felsefeye ve genellikle ilme içten bircephe alma hüküm sürmektedir. Denebilir ki, ilimmemleketimizde bir üvey evlat muamelesi görmek-
tedir. iline ve felsefeye kar ş ı cephe alın
ı ş ı
n sebebinisadece ilimle u ğ ra ş anlar ı n tutumlar ı na bağ lamakçok yanl ı ş tı r.
Cumhuriyet döneminde kurulan merkezi fa-kültelerin birinde, mesela, felsefe kürsüsünün bugünbir kaç profesör veya doçenti olmas ı öyle dursun,ne profesörü, ne doçenti ve de bir asistan ı vard ı r.
Ba ş ka bir fakültede haftada yedi saatten fazla dersiolan kürsünün sadece bir asistan ı vardı r. Buradakürsü veya fakülte idarecilerinin de sorumlulu ğuvard ı r. Felsefecisi olmayan milletin filozofu olmaz.Ne bileyim! fakat be ş kilo sütten, be ş kilo yağ çı kma-yaca ğ ı na göre, bir felsefeciden de bir filozof ç ı kmaz.Kim bilir, kaç felsefeciden bir filozof ç ı kar. Bize göre
milleti bütünle ş tiren, onu millet yapan önce o mil-letin yeti ş tirdiğ i filozoflard ı r. Filozof, insan ı filozofcadü ş ünmeye al ı ş tı rı r. Böylece bir millet kendini için-den yiyip tüketmez. Milletin kendini yiyip tüketme-
III
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 6/183
sinden kasdetti ğ imiz mana, inançlar ı n ve manevi de-ğerlerin tenakuzlar içinde birbiriyle sava ş mas ı dı r.
Milleti manevi değerlerindeki tenakuzdan kurtara-
racak oldu ğuna inand ı ğ ı m z ş ey felsefe, mant ı k veilmi dü ş üncedir. İ nanç ve manevi değerlerin kanunzoruyla bütünle ş meye götürülmesine imkân yoktur.On be ş sene tahsil gören üniversitenin son s ı nı f ndakiöğrencinin dü ş ünme melekesi hiç geli ş memiş , ilkokuldaki gibi ezbercidir. Hem yetersiz ve hem de
yetersizlikte standart adam yetiştirmekten öteyegidemeyiş imizin sebebi, felsefe ve kollar ı na gere ğ i
gibi değer vermediğ imizdendir.195o de bir özel sayı çkaran "Belleten",
Farabi'nin anlaş ı lmas ı için ilk adı m say ı labilirdi,ama onun ikinci ad ı m atı lm ş olsayd ı . Her ne ise,Farabi ad ı na, bir felsefe enstitüsü kurulmal ı ve orada
ilk iş
olarak Farabi'nin eserleri incelenip hem asıl-
lar ı ve hem türkçq tercümeleri ile birlikte ne ş redil-meIidir. Bunun örne ğ ini Say ı n Prof. Dr. MübahatKüyel, Farabi'nin mant ı k eserlerini tercüme ederekasl ı ile beraber ne ş retmekle vermi ş tir. Say ı n Ord.Prof. H. Z. Ülken, yazd ı ğ ı "İ slam Felsefesi Tarihi'-nde, Say ı n Prof. Dr. N. Keklik, yazd ı ğ ı "Islam Man-
tık Tarihi ve Farabi Mant ı ğ ı " adl
ıeserinde, Say
ı nProf. Dr. C. Sunar da yazd ı ğ ı "İ slamda Felsefe veFarabi" adl ı eserinde ve Prof. Dr. Hüseyin Atay"Farabi ve İ bn Sinada Yaratma" adl ı eserinde Fara-biye önemli yer vererek onun Türk felsefe dünyas ı natan ı tı lmas ı na hizmet etmi ş lerdir.
Farabi biz demektir. Bizim, "biz" olabilmemizş ahsiyetimizin temeli olan geçmi ş teki değerleri-mizi iyi inceleyip öğ renmemize ba ğ l ı d ı r. İ ş te ş imdilikbiz de burada elimizden geldi ğ i kadar Farabiyeait olduğ u ş üphe götürmeyen üç eseri ilk defatam ve asl ı na uygun olarak türkçeye çeviriyoruz.
IV
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 7/183
Geçmi ş insanlar ı nı ve tarihini de ğ erlendiremiyen top-luluk birle ş emez ve ş ahsiyet kazanamaz.
Bu eserlerin ingilizce tercümelerini ne ş reden
"Agora yay ı nlar ı "mn genel editörünün İ ngiliz oku-yucuları na yazd ı ğ ı takdim sözünden ş unlar ı n buradazikredilmesinde fayda vard ı r:
"Eflatun ve Aristo felsefesi, bu iki müellif üze-rine yaz ı lm ş en selâhiyetli ş erhtir. Bu yaln ı z islamfelsefesini anlamak için de ğ eri ölçülmez bir eser olma-yı p, ayn ı zamanda Eflatun ve Aristonun güvenilir
tefsiridir. Bu eser modern felsefenin men ş eine iner, veonun oldukça zikri geçen fakat üzerinde çok az çal ı ş ı -
lan islam felsefesinin eski dü ş üncesiyle olan ilgisini degösterece ğ i umulur". Bu sözler hem türk ve hem demüslüman olmayan bir insan taraf ı ndan, FarabVninnas ı l değerlendirilmesi gerekti ğ inin örneğ ini veriyor.
Prof. Dr. Muhsin Mehdi'nin İ ngilizce tercüme-sine yazd ı ğ ı mukaddimesinden al ı nan baz ı parçalareser hakkı nda bir fikir verecektir. Eser, Islam fel-sefesinin, Aristo ve Eflatunun, yeni Eflatunculu ğunelbette islamiyetin kar ı ş ı m, birle ş im ve terkibindenibaret oldu ğ unu gösteriyor. Müslüman filozoflar ı ndeğ i ş ik felsefeler, dini fikirler ve geleneklerin bir- •
leş
tirilmesi gerektiğ
i inancı
nı
n tesiri altı
nda uzlaş-tı rmaya çal ı ş t ı klar ı unsurlar ı n gerekli tecanüsünden
biraz haberdar olduklar ı nı göstermektedir. Ferd
olarak müslüman filozoflar ı n felsefe ile din aras ı ndamümkün olacak çat ı ş madan haberdar olduklar ı -
n ı n sahası nı tahmin etmek değ i ş iklik gösterse de,hâkim olan görü ş , filozoflar ı n böyle bir çatı ş may ı
dini inançların
ın ve islam
ın dünya görü
şünün le-hine çözmeye kâdir olduklar ı ndan emin olduklar ı n ı
yans ı tı r. Islam n felsefi gelene ğinin genel olarak
böyle anla ş ı l ı ş ı tamamen yanlı ş değ ildir. Gerçek-
V
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 8/183
ten, islam filozoflar ı , yapm ş olduklar ı çal ı ş malardamüslüman karde ş lerini raz ı etmek için felsefe öğ reti-'erinin vahyedilmi ş öğ reti ile çat ı ş mad ı ğ ı n ı ve fel-sefi faaliyetin dini alttan dinamitlemekten uzakolduğunu ve iman ı müdafaay ı üzerine ald ı ğ ı n ı propa-ganda ediyorlard ı .
"Son neslin bilginleri bu gelene ğ in müessisininFarabi (87o — 95o) oldu ğuna dair inand ı rı c ı delil-ler ileri sürmektedirler. Di ğ er bir çok müslüman fi-
lozoflarıgibi, Farabrnin ba
şl
ıca me
şhur ve siyasi eser-leri olan "Aristo ve Eflatunun fikirlerini birle ş tir-
me", el—cem .) "Medine Fad ı la", Siyaseti Mede-niyye" v.s. gibi eserleri islam felsefesinin yukar ı dageçen genel görünü ş ünü aksettirmektedir.
"Farabi, kâinat ı n yarat ı lmas ı , öldükten sonranefsin bekâs ı , ahirette sevab ve ceza gibi meselelerde,
önder iki filozofun Aristo ve Eflatunun ayn ı fikirdeolmad ı kları , bu meselelerin Eflatunun hilafina Aris-to tarafı ndan mümkün görülmeyip inkâr edildik-leri ve bunlar ı n din inancı na aykı rı olduklar ı gibigenel itirazlar ı yle kar ş ı la ş m ş tı r. Farabi, önce "Aris-to ile Eflatunun fikirlerinin aras ı nı Birleş tirme"adl ı eserini yazarak bu iki filozof aras ı nda iyi anla ş ı l-
mak ş artiyle ad ı geçen meselelerde aralar ı nda ih-tilaf olmad ı ğ ı nı ortaya koyup sonra fikirlerinin diniinançlara aykı r ı olmad ı ğ ı nı gösterir."
Muhsin Mehdi de, Farabi hakk nda yazanherkes gibi, Farabinin yanl ı ş l ı kla Aristoya atfedilen"el—Rububiyye" adli eserin Aristo ile Eflatun'u
birleştirmede büyük rol oynad ı ğ ı n
ızikreder. Ve
böylece Farabinin "el—Cem" eserinde ileri sürmü ş
olduğu fikir ve anlay ı ş lar ı bir anda bir kenara it-miş olur.
V I
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 9/183
Farabinin "el—Cem" adl ı eseri hakkı nda ilmi'bir inceleme yap ı lmas ı na ihtiyaç vardı r. Ancakş unu söylemeliyiz ki "el—Rububiyye" eseri, "el—Cem"
in içinde dört yerde kaynak gösterilmektedir. Birin-cisi "Sani"' ı n ispat edilmesi meselesi ki, buradaFarabi Aristonun ba ş ka eserine de dayan ı r. Ayn ı
meselede "Bir" ile ilgili olarak "el—Rububiyye"kaynak gösterilir. Gerçekten burada "Bir" in aç ı k-
lanmas ı nda dolayl ı yoldan bu eserden istifade
edilir, ancak mesele gene "Sâni"' ı n ispatı na aittir.
Üçüncü olarak Eflatunun "Müsül" ideler meselesin-de "el—Rububiyye" kaynak verilir ve burada Aris-tonun kendi kendine tenakuza dü ş üp düş mediğ i
incelenir. Eserin kaynak olarak zikredildi ğ i en önemlimesele budur. Farabi burada Aristonun kendininakzetmesini Eflatunla uyu ş acağ ı ekilde yorumlar.Ancak bu esere dayanmadan Eflatunun "Müsül"üAristonun "külli" lerini bir sayarak birle ş tirmeye gi-denler de vard ı r. Buna göre bu meselede FarabininAristo ile Eflatunu birle ş tirmesinde "el—rubibiyye",-ye dayanmas ı nda yan ı lm ş olabilir. Yoksa birle ş tiril-
mesi imkans ı z bir meselede birle ş tiklerini ilan et-miş say lmaz. "El—Rubibiyye" eserinin dördüncü
olarak zikredildiğ
i yer "nefs" meselesidir. Fakatburada da bu eserden ba ş ka kayna ğa da dayanmı ş
olduğundan, ayn ı kaynak olmasayd ı , Farabi geneaynı neticeye varacakt ı demek mümkündür.
Doğ rusu Farabinin açt ı ğ ı felsefe ile dinin gaye-sinin ayn ı l ı ğ ı hakkı ndaki çı ğ ı r, tesirini göstermi ş vesonraki islam filozoflar ı n ı ayn ı mesele üzerinde dur-maya sürüklemi ş tir.
Muhsin Mehdi, mukaddimesine ş öyle devameder: Bu eser Farabinin Aristo ve Eflatun felsefe-
V II
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 10/183
lerini anlay ı ş ı nı n ayrı bir önemini taş ı dı ğ ı gibi
felsefe ve dinin mahiyetleri hakk ı ndaki Farabininfikirlerini ortaya koyar. Burada yeni Eflatunculuk
vas ı tas ı yla Aristo ve Eflatun aras ı nda uzlaş mayadair eserdeki meselelerle cevap vermek mümkünolacaktı r. Felsefe ile din aras ı ndaki uzla ş tı rmayaayn ı cevab ı bulmak mümkündür.
Farabi burada felsefenin üç ayr ı ve müstakilaçı klamas ı n ı yapmaktad ı r. Biri kendi nam na, diğeri
Eflatun adına ve üçüncüsü de Aristo ad
ınad
ır.
Şu var ki bunları n hiç birinde Aristo ve Eflatununbirle ş tirilmesine çal ı ş ı lmaz. Farabi bu tutumdan
iki ş ekilde ayr ı l ı r. ı ) Mutlulu ğu kazanman ı n sonun-da (64. Bl.) Farabi, okuyucunun. Aristo ve Efla-tunun felsefelerinin ayn ı hedef ve maksad ı taı d ı k-
lar ı n ı ve her ikisinin ayn ı gaye ve hadefi anlatmay ı
amaç edindiklerini aç ı kça anlamas ı n ı ister. 2) Aris-to felsefesinin ba ş tarafnda (B1. ) Farabi, Aristo-nun "olgun insan" görü ş ünün Eflatununkinin ayn ı
olduğunu söyler. Ama bu hususu aç ı k l ı ğ a kavu ş tu-ran delili zikretmez ve burada ayr ı bir noktadan
hareket eder. Oabilir ki okuyucu bu iki ibareyi
ba ş ka ş ekilde tefsir eder ve Farabinin, Aristo ile
Eflatunun aras ı ndaki münasebeti anlay ı ş ı hususun-da bu ibarenin ta ş ı dı ğ ı önemi baş ka türlü anlar.
Eflatunun ve Aristonun felsefesinde yeni Eflatuncu-luğ a dair hiç bir söz ve bir i ş aret bulamay ı z. Ayn ı
ş ekilde Aristoya atfedilen el—Rububiyye'ye ve
"sudur" nazariyesine bir at ı f ve i ş aret de görülmemek-tedir.
Felsefe ile din aras ı ndaki münasebete gelince,okuyucu, Farabinin bas ı lm ş meş hur ve siyasi eser-lerinin hiç birinde bu konunun do ğ rudan do ğ ruya
VIII
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 11/183
ve aç ı kça ele al ı nmad ı ğ ı n ı görür. Ne var ki, Farabi,Aristo ve Eflatunun felsefesinde ve özellikle kendieseri "Mutlulu ğu Kazanma" da konuyu ele ald ı .
"Mutluluğu kazanma"n ı n ana münakaş as ı (1-49Bl.) din ile felsefe aras ı ndaki münasebete hasredilmekte, ancak netice itibariyle eski filozoflaranisbet edilmektedir.
Bu eseri tercüme ederken Prof. Dr. MuhsinMehdi'nin İ ngilizce tercümesine esas ald ı ğ ı neş ir-leri, biz de esas alarak tercümeyi yapt ı k ve bunuyaparken İ ngilizce tercümesinden faydaland ı k. An-cak tercümemizin arapça metne uygun olmas ı naönem verdik. Dayand ı ğ ı m z arapca metinler ş un-lard ı r:
a) Tahsilu's— Sa'ade (Mutlulu ğu Kazanma).Haydarabat 1354. Fakat bu bask ı ilmi olmadı ğ ı
için bir çok yanl ı ş larıvard
ır. Bunun British Museum
(7518) ile Emanet Hazinesi Topkap ı Saray ı (173o)da bulunan yazmalar ı yan nda Falaquera, Res-chit Chokmah (M. David ne ş ri ı go2 Berlin) ile Fa-rabinin "Fusulu'l Medeni" (D.M. Dunlop ne ş ri,Cambridge 1961) kaynaklar ı na dayanarak Muh-sin Mehdi tarafindan tashih edilmi ş nüshas ı .
b) Eflatun felsefesi, (Felsefet Eflatun) Franz Ro-zenthal ve Richard Walzer ne ş ri, (London .1943). Bueser Ayasofya Kütüphanesinde 4833 no'da bulunanyazmaya istinaden ne ş redilmi ş tir.
c ) Aristo felsefesi (Felsefet Aristutalis) MuhsinMehdi ne ş ri, Beyrut 1961. Bu da Ayasofya kütüp-
hanesinde mevcud 8433 no'lu yazmaya göre neş-redilmi ş tir :
Mutluluğu Kazanma 'Tahsilu's—Sa'ade' de kul-lanı lan i ş aretler:
IX
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 12/183
BM= British Museum, add. 7518
EH = Emanet Hazinesi, Topkap ı Saray ı ,
no : i73o
F = Falaquera, Reschit Chokma.
Yukardaki zikredilen arabça metinlerin sayfa-lar ı n ı kenarda ( ) içinde koydu ğumuz rakamlarla,İ ngilizce tercümenin sayfalar ı n ı da düz rakam ola-rak gösterdik. Alt ı nda "Çeviren" sözü olmayannotlar M. Mehdi'nin İ ngilizce tercümelerindeki not-
lardan alınm
şt
ır.
H. Atay
X
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 13/183
IÇINDEKILER
Sayfa
ÖnsözII—X
MUTLULUĞU KAZANMA (TAHS İ LU'S—SA'ADE)Mutluluğu Kazanma3Hakikata Ula ş mada Metotlar ı n Çokluğu3Metotlar ı n bir Sanat Oldu ğunu Bilmek5Öğretim ve Varl ı k Ilkeleri Matematik ilimler ve Bunlara Ba ğ l ı Diğer İ limlerin Ö ğ renilmesi 11Cisimler ve Cisimlerde Olan Nesnelerin İ ncelenmesi15Varl
ık ilkelerinin Ö
ğretim Ilkelerine Önceli
ğ i16Metafizik ve Ruhsal Varl ı klar ı n İ ncelenmesi17İ nsani Olgunluğun Kazan ı lmas ı18İ lâhiyat İ lmi20İ nsan İ limleri21Nazar! İ limlerin Nitelikleri22Tabii ve İ râdi Varl ı klar24Düş ünülürlerin Durum ve Nitelikleri26Gaye ve Vas
ı
taları
n Keşfi27Düş ünme Gücünün S ı nı flar ı28Düş ünme Erdemi28Ahlâki Erdemlerin Ölçüsü30Sanat ve Erdemlilik Ili ş kisi33Gerçek ve Göreli Erdem33Düş ünme Erdemi ile Nazar! Erdemin Birli ğ i34Ahlâki Erdemle Dü ş ünme Erdeminin Kar ş ı l ı kl ı Durumlar ı35
Tabii Erdem İ râdi Erdemle Ayn ı m d ı r?36Öğretim ve Eğ itim38İ mamlar ve Hakaniar ı n Eğ itme ve Ö ğretme Yöntemleri: Harp
Sanatı , İ dâre Sanat ı , Hatiplik Sanat ı , v.b40Halk ve Seçkinlere Özgü Bilgiler48XI
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 14/183
Sayfa
Ba ş kan ı n İ lmi ve bu İ lmin Yard ı mcı lar ı50İ limlerin Araplara İ ntikali ve Gerçek Hikmet51Gerçek Filozof (Hakim)52Öğ renme ve Ö ğ retme53Din ve Felsefe Münasebeti54Kanun Koyucu, İ mam ve Filozof55Bo ş ve Yalanc ı Filozof59EFLÂTUN'UN FELSEFES İ . KISIMLARI65Mutluluğ a götüren Bilgi Yollar ı65ARİ STO'NUN FELSEFES İ , FELSEFES İ N İ N BÖLÜMLER İ 87
Zaruri ve Faydalıolan Bilgi87Amen İ limlerle elde edilen Kavramlar ve ula ş ı lan Gayeler2Mantı k102
Genel olarak Bilgi ve Kesin Bilgi106Hikmet ve Çe ş itleri107Eğ itim Sanat ı 111
Safsata ve Gayesi113Hitâbet ve Ş iir117Kategoriler118
Varl ı ğ ı n Birliğ i ve Çoklu ğ u123Tabiat İ lmi125
Unsurlar132
Bitkiler ve Hayvanlar146Nefs148
Duyular153
Nefsin Kuvvetleri154Ak l Gücü ve Akı llar156İ râde ve Seçme165Genel Indeks169
XII
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 15/183
M U T L U L U Ğ U K A Z A N M A(TAHS'İ LU'S - SA'ADE)
FARABİ (78o-95o)
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 16/183
MUTLULUĞU KAZANMA4ı — Kendileri ile, milletlerin ve ş ehirlerin bu (2)
hayatta dünya mutlulu ğu ve öteki hayatta' üstünmutluluğu elde ettikleri insani nesneler dört türlüdür :ı ) nazari erdemler, 2) dü ş ünme erdemleri, 3) ah-lâkî 4) i ş lek (amen.) sanatlar.;
2— Nazan erdemler, en son gayeleri, varl ı kları
ve onlar ı n ihtiva ettiklerinin yaln ı z anla ş ı lmas ı n ı
kesinlikle 4 sağ layan ilimlerden ibarettir. 5 Bu ilim-lerin bir kı sm ı , farkı na varmadan, nereden ve nas ı l
meydana geldiğ ini bilmeden, ilk andan itibareninsanda bulunur. Bunlar ilk bilgilerdir. 6 Diğer birk ı sm ı da düş ünmek, ara ş tı rmak, istidlâ1 (istinbat)suretiyle, öğ renmek ve öğretmekle elde edilir. İ lk
1 Bu ve öteki hayat hakkında daha fazla bilgi için bk: Farabl,
Fusulu'l-Medeni, 25, 76. Bölümler (Cambridge 1961); Risale
44. Bölüm (Beyrut 1938).
2 Bk; gelecek 26. Bölüm.
3 Aristotle, Nicomachean Ethics I.A 1138 b. 35,VI. 2-13. Magno
Moralia 1183 a 15; Farabi, Fusulu'l—Medeni, 6-7. Bölüm. Risale fi'l
—AM, 9-11. Bölüm. Ahlâktan Mant ı ğa ve ı spatlama nazariyesine
geçiş için bk: Aristotle, Nicomachean Ethics VI 3 İ kinci Analitikler
I. 1.4 BM, E H, F. nüshalar ı
5 Bk: 46. Bölüm. Orada nazari erdemlerin (fazilet) bilgi olduk-lar ı teyidedilmi ş tir. (53. Bölüm Aristotle, Magna, Moralia 1. 34.1197a-16-19).
3
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 17/183
bilgilerle bilinen ş eyler ilk öncüllerdir. Onlara
dayanarak elde edilecek sonraki 6 bil ilere araş -
tı rmak, istidlal etmek, öğrenmek ve öğ retmekle
var ı l ı r.
( 3 )
ra ş t ı rma veya öğ retimle bilinmesi arzulanan-
lar baş langı çta bilinmeyen nesnelerdir: Onlar ara ş -
tı r ı l ı p bilinmeleri istenince mesele olurlar; ve bundansonra, insanda onlara dair istidlal veya ö ğ renim yo-
luyla inanç, fikir veya bilgi 7 hası l olunca, onlar
sonuçlar (netice)8
olmuş
olur.3— Her meselede aranan, onun hakk ı nda kesin
gerçe ğ i elde etmektir. Ama, çok defa kesinli ğ i eldeedemeyiz. Buna kar ş ı l ı k biz, arad ı ğ ı m z ı n bir kı sm na
dair kesinlik, geri kalanlara dair de zan ve kanâatelde edebiliriz. Belki, ona dair bir tasavvura (tahay-yül) ula ş abiliriz veya ondan sapar ve, ona raslama-
d ı ğ ı m z halde onunla kar ş ı la ş tı ğ ı m za inan ı rı z veyalehde ve alehteki deliller bize eş it olarak gözü-
künce ş a ş akahr ı z. Bunun nedeni, bir sorunu
çözümlerken kulland ı ğ ı m z metotlar ı n değ i ş ik ol-
mas ı d ı r; çünkü tek metot bizi sorunlar hakkı nda
çe ş itli kanaatlara sürükliyemez. Bir çok sorunlar ı n
s ı n ı flar ı na dair bizi de ğ i ş ik kanaatlara götüren yolla-
r ı n ancak de ğ i ş ik metot 9 olmalar ı lâzı md ı r. Aralar ı n-
daki farklar ı veya türlü değ i ş iklikleri bilmediğ i-
mizden, her meselede ayn ı metodu kullanmad ı ğ ı -
6 İ ki türlü bilgi için bk: Aristotle, İ kinci Analitikler I. 1, II. 9,
Nicomachean, Ethic VI. 6. Farabi, fi'l—Akl, 8. Bölüm.
7 Bu kelimelerin burada Terim manas ı nda kullanı lmad ı klar ı
anlaş ı
lı
yor. Farabi, Mantı
k, 112 b. Hamidiye (Süleymaniye) 812 yaz-ma. Aristotle İ kinci Analitikler I. 33.
8 Bk: Aristo Felsefesi. 3. Bölüm.
9 Gelecek 4. Bölüm. Bu metotlar ı n dört çe ş idi ş unlard ı r: Burhani,
hitabi, ş iiri, safsatai.
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 18/183
m za inan ı yoruz. Bu suretle, bir meselede kesinli ğ e
götüren bir metot baş kas ı nda bir benzerliğe veyatasarlamaya götüren bir metot ya da 1 0 kanaat ve
inanca götüren bir metot kullanmağa mecbur olur-
sak, metodun tek ve aynı oldu ğunu ve sonrakindekulland ı ğ ı m z metodun ilk tekinde kulland ı ğ ı m z ı naynı olduğunu düş ünürüz. Bir çok defa kendimiziiçinde buldu ğumuz ve etraf m zda 1 1 gördüğümüzara ş tı r ı c ı ları n ve düş ünürlerin büyük bir k sm ndada gördü ğümüz durum böyledir.
4— Bu meseleleri ara ş tı rmağ a koyulmadan ön-ce, bütün bu metotlar ı n bir sanat 2 olduğunu bil-meye, türlerle bu de ğ i ş ik metodlar ı ve bu metod-
larm her birine ait âlametlerini ay ı rd edecek bir ilmezorunlu olarak muhtaç oldu ğumuz aç ı klı ğ a kavu ş mu ş -
tur.
Bu farkların bilgisini bize sa
ğ l ıyan sanat
ıte
şkil (4)
edecek doğu ş tan ilim kabiliyetimiz olmal ı d ı r; zira,yaln ı z yaratı l ı ş ı mz, bu metodları , biribirinden 1 3
farketmek için yeterli de ğ ildir. Bu ş udur: Ara ş tı rı -
tı r ı c ı yı zorunlu olarak gerçe ğ i kendisine ve ona dairkesinliğ e sürüklemek ş art ı yla, ilk öncüllerin durumve ş artlar ı ve onlar ı n (nas ı l düzenlenmelerinin gerek-
tiğ ini), 2— Ara ş tı rmay ı gerçekten sap ı tmaya sebepolmak ve meselede gerçe ğ in ne oldu ğunu anlamamakiçin ş a ş ı rtmak ş art ı yla ilk öncüllerin ş art ve durum-lar ı onları n (nası l düzenlenmeleri gerektiğ ini),3— Bir mesele hakkı nda inand ı rma ve inanç teminedip bir nesneyi kesin olmad ı ğ ı halde kesin vehmet-
10 F nüshas ı ndan
11 Farabi, Ihsau'l—Ulum, fas ı l 2, S. 53-58, Kahire 1949
12 Farabi der ki, bütün bu metotlar bir sanatt ı r.
13 Farabi, Ihsau'l—Ulüm, fas ı l 2, 58-60
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 19/183
tiren ilk öncülerin ş artlar ı , durumlar ı ve onlar ı n
(nas ı l düzenlenmeleri gerekti ğ ini), 4— ara ş tı r ı c ı yı ger-
çeğ in kendisine de ğ il, gerçe ğ in benzerine ve onun
hayaline t 4 götüren ilk öncüllerin ş artlar ı , durumları
ve düzenlerinin (tertibinin) ne oldu ğunu, kesincebilmeliyiz.
Bunlar ı n hepsini bildikten sonra varl ı klar ı ken-
dimiz ara ş tı rarak m yoksa ba ş kalar ı tarafindan öğ -
retilerek mi bildiğ imizi arama ğ a koyulmal ı yı z. Çün-kü, yaln z, bu zikredilen ş eyleri bilme hususunda
nas ı l araş tı raca ğ ı m z ı ve nası l öğretip öğ reteceğ i-
mizi biliriz. Bu (mant ı ki) kuvvetle biz, istidlâlimizin15 kesin bir bilgi veya s ı rf inanç olup olmad ı ğ ı n ı , bir
nesnenin kendisi mi yoksa onun hayali ve benzeriolup olmad ı ğ ı n ı ay ı rt ederiz ; bu, bize ba ş kalar ı ndanne öğrenebilece ğimizi ve onlara ne öğ retebilece ğ i-mizi de denemeyi Sa ğ lar.
5— Bir ara ş tı rmacı n ı n, bir cinsi' s bilmek için
arad ı ğ ı nesne hakk nda kendileriyle kesin gerçe ğ e
ula ş tı ğ ı artlara ve durumlara (sahip olmak ş artiy-le) varl ı klar ı n her cinsiyle ilgili ilk bilgiler o cinsedair öğretim ilkeleridiri 6 Cinsin içerdiğ i türlerinbütününün veya ço ğunun bu türlerin bulundu ğu ne
ile, ne' den veya ne için 17 nedenlerine sahip olması
gerekince bunlar bilinmesi istenen cinsin içerdi ğ i
türlerin varl ı k ilkeleridir. 6
14 Eflatun Felsefesi, 7-12. Bölüm; Aristo Felsefesi, 3, 16. Bölüm-ler. Aristotle, Topics I, 1.
15 Aristotle İ kinci Analitikler I, 37, 9.16 "Ö ğ retim ilkesi" ile "varl ı k ilkesi" "Bizce iyi bilinen" ile
"doğu ş tan iyi bilinen" ve "illeti muarrife" ile "illeti vücüdiyye"
aralarındaki fark için bk: Aristotle, Physics, I. 1. 184 a 16-23, 1,5.
189 a 4, ikinci Analitikler 1.2. 71 b 34-72 a 6, Nicomachean, EthicsI. 4, 1095 a 3 a, VI. 3. 1139 b 25. Farabi, Mant ı k 76 a-77b. 11 a,Famidiye (Süleymaniye) 812; Aristo Felsefesi 7, 20 Bölümler.
17 gelecek 6. Bölüm.
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 20/183
Ş imdi, bazı -cinslerle ilgili ilk bilgiler, bu cins- (5)lerin içerdiği türlerin nedenleri ile ayn ı olunca"
ondaki öğretim ilkeleri ile varl ı k ilkeleri de ayn ı
olur. Bu ilk bilgilerden meydana gelen delillere, nes-nenin niçin var oldu ğunun delilleri ad ı verilir, zirabilgi ile beraber nesnenin var olup olmad ı ğ ı ve nes-nenin niçin var oldu ğunu anlat ı rlar. Fakat varl ı k-
larm bir cinsine dair bilmek istedi ğ imiz nesne hak-kı nda kesin gerçe ğe götüren ş artlar ı ve durumlar ı
haiz olan bilgiler, o cinsin ihtiva ettiğ
i nesnenin var-l ı ğ ı nı bilme sebeplerini—hiç birinin varl ı ğ ı n ı n sebebleriolmadan— te ş kil edince, bu cinse dair öğretim ilkelerivarl ı k ilkelerinden ayr ı olmuş olur. Bu bilgilerdenmeydana gelen deliller, nesnenin var olup olmad ı ğ ı -
n ı n delilleri ve net 9 oldu ğunun delilleridir, yoksaniçin 2 0 var oldu ğunun delilleri de ğ ildir.21
6— Varl ı ğ ı n ilkeleri dörttür22:esneninne, ne ile ve nas ı l var23 olduğu ki bunlar ı n anlam
aynı d ı r. 2-3) Ne24den var oldu ğudur. 4) Niçin varolduğudur. Zira' ne'den var olduğu sorusuna 2.
18 Ş imdilunca: F.nüshas ı
19 Delil-i inni yani inniyet delili, varl ı k delili, bir nesnenin varl ı -
ğ ı nı n, ne oldu ğunun delili. (Çev.)
20 Delil-i limmi, yani neden bildiren delil, gaye delili, bir nesne-
nin var olu ş unun gayesi, nedeni delili (Çev.)
21 - Aristotle, Ikinci Analitikler I. 13. II 1-2 Farabi, Mant ı k 62a
-63 b. 94b. gelecek 8.11.15. Bölüm.
22 Bunlar ı "niçin"in dört izah ve soru ş eklidir, geçen 5. Bölüm.
Aristo geçen 5. Bölüm. Aristotle, İ kinci Analitikler II 8-11, Metaph-
hysics 1 3. V 2. Phyasics H 3, 7. Aristo Felsefesi, 7. Bölüm.
23 Hangi ş ekil, durum ve surette. Farabi, Mant ı k, 94 ab (No.
812 Hamidiyye, Süleymaniye).24 Aristonun nedenleri saymas ı için bk: İ kinci Analitikler II.
11 94 a 20-23. Belki Farabi'ye göre bir önemi vard ı r ki, önce üçlü tak-simi zikretmi ş sonra ona sorunun hem maddi ve hem kafi neden ol-du ğunu anlatmı ş t ı r.
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 21/183
fail ilkeler veya 3. maddelerle 2 5 (cevap) verilir;bunun üzerine varlı ğ ı n nedenleri ve ilkeleri dörtolmu ş olur. Varl ı klar ı n cinsleri (nedenlerinin say ı s ı nagöre üçe ayr ı labilirler26: a) varl ı ğ ı n hiç bir nedeniolmamas ı n ı n mümteni olmay ı ş ı d ı r. Bunun bir ilke
olu ş u, ancak onun hakk ı nda malik oldu ğumuz bil-ginin ilkelerine göredir, (yoksa varl ı ğ ı n ı n ilkelerinegöre değ ildir ). O, diğer bütün varlı klar ı n var olma-s ı nı n en son ilkesidir. b) Bütün bu dört ilkeye sahip
16 bulunur. c) Yalnı
z onların üçünü haiz olmas
ı
naimkân verir 2 2 . Ilkeler aras ı nda yaln z maddeyi28haiz olmayan budur.
(6)— Sadece varl ı klar ı n anlaş ı lmas ı n ı sağ lamak-tan ba ş ka bir iste ğ i olmayan her ilmin gayesi, türle-rinin bilinmesi istenen cinsin29 içine ald ı ğ ı her nes-nenin varl ı ğ ı n ı kesince bilmek. İ kinci olarak, bu
gibi ilkelere sahip olan türlerin varl ı k ilkelerinikesince bilmek ve o cinste bulunan ilkelerin hepsineula ş maktı r. Eğer, o cins bütün dört ilkeye sahip
ise, insan kendini bir k ı sm na hasredip di ğerlerini
hariç tutmaktansa, hepsini ara ş tı rmal ı d ı r, eğer o
cins bütün dördünü haiz de ğ il ise, insan onda nekadar ilkenin bulunabilece ğ ini, üç, iki veya bir olup
olmad ı ğ ı nı 3 0 anlamaya çal ı ş mal ı d ı r. Bununla beraber,cinsini yakı n ilkelerinin hiç bir cinsine hasretmemeli,
25 Bunlar "niçin" "neden" ilk ikisinin manas ı olduğu Aristo
tarafı ndan, Metaphysics V 24, V 2.
26 Bk. Aristotle. Metaphysics, III. XII. 1 . 1069 a 30
27 Buradaki imkân,imkân- ı âm manası nad ı r. Yani varl ı ğ ı
mümkün demek, iki türlü anlaş ı l ı r. Varlı ğ ı zorunlu veya varl ı ğ ı
zorunsuz (mümkün) olur. (Çev.)28 gelecek 11. Bölüm.
29 Aristotle, Ikinci Analitikler I. 28. 87 a 38—b4. Metaphysisc
1, IV. 2.
30 Bk. geçmi ş 6. Bölüm gelecek 11. Bölüm Aristotle, Physics I. 6.
8
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 22/183
o cinste bulunabilecek ilkelerini ve bu ilkelerin deilkelerini, kendisinde durmas ı gereken en son ilkeyevarana kadar ara ş tı rmal ı d ı r. Bu cinse göre en son
ilke olan, bu son ilkenin bir ilkesi daha varsa, bu aynı
cinsten olmay ı p ba ş k as ı ndan ise, insan ona gitmeme-li, onu ancak bir yana bı rakarak ba ş ka cinsleri "içine alan ilmi incelemeye s ı ra gelene kadar bundakiincelemeyi ertelemelidir.
8— Incelenen cinse dair öğ retim ilkeleri ocinsin içine ald ı ğ ı türlerin varlı k ilkeleri ile ayn ı
iseler, o öğretim ilkelerini kullanmas ı ve elindekimadde ile o cinsin ihtiva etti ğ i bütün türleri kap-sayana kadar ilerlemesi gerekir. Böylece, her meseledecinste ula ş ı lacak en son ilkeye varana kadar nesne-nin var olup olmadı ğ ı n ı ve niçin var olduğunuöğrenir. Diğer yönden, varl ı kları n cinsine dair öğre-
tim ilkeleri varlı
k ilkelerinden ayrı
olursa, bu yal-nı z varl ı k ilkeleri ba ş langı çta gizli kalmı ş ve bilinme-mi ş olan ve kendindeki öğ retim ilkeleri varl ı k ilke-lerinden ba ş ka olan ve varl ı k ilkelerinden sonragelen cinste vuku bulur; öyle ise varl ı k ilkelerinibilmenin tek yolu, öğretim ilkelerinden ba ş lamak 3 2 veonlardan zorunlu olarak sonuç gerekece ğ i ş ekilde (7)
onlarıdüzenlemektir. Bu durumda meydana geleceksonuç birle ş tirilmiş ve düzenlenmi ş nesnelerin var-
l ı kları nı n ilke kayna ğ ı olur. Böylece öğ retim ilkelerivarl ı k ilkeleri hakk ı ndaki bilgimizin sebebleri ol- 17mu ş olur. "Oysa onlardan 3 3 meydana gelen sonuç-
31 Bk: Aristo Felsefesi, 66. 74.78. 90.95. 98. Bölümler.
32 "Öyle ise... ba ş lamak" cümlesi arapçan ı n Haydarabad met-ninde 6 ı ncı sayfan ı n baş ı ndaki "türlerin bilinmesi istenen" ibare-
sinden önce gelmi ş tir.
33 "Varl ı k ilkeleri"ni kasdeder.
9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 23/183
lar rasgele öğretim ilkeleri3 4 olarak bulunmu ş olannesnelerin varl ı klar ı n ı n ilkeleri ve sebepleridir. Butarzda, varl ı k ilkelerinden geride kalan nesnelerin
biliminden varl ı kça daha önce gelen ve olan nesnelerinilkeleri hakkı ndaki kesinliğe yükselinir. Bu suretlekendisine vard ı ğ ı m z varl ı k ilkesinin yine daha yüksekve ilkinden uzak olan ba ş ka bir ilkesi varsa, bizilkini bir öncül yapar ve ondan ilkenin ilkesine yük-seliriz. Biz, o cinste ula ş ı lacak en son ilkenin kendi-sini bulana kadar bu usulu takip ederiz.
9— Bilinen ve varl ı kları n ı ayn ı ilkeye borçlu olan(A, Al A2) 3 5 nesnelerin vas ı tasiyle B ilkesine yüksel-mi ş olunca, varl ı kları n ı bu ilkeye borçlu olduklar ı
bilinmeyen (A3. A 4 ) nesnelerinin de bulunmas ı
mümkündür. İ lk andan beri sonuncular bizdengizli kalm ş ve haklar ı nda bilgimiz olmayan nesne-
lerdir. Fakat, biz, bizce,şimdi bilinen B ilkesini biröncül olarak kullan ı p ve ondan meydana gelen di
ğer (A3, A nesnelerini öğ renmeğe koyulursak,B hem o nesnelerin var olup olmad ı kları nı ve hem deniçin var olduklar ı nı n bilgisini, bize sa ğ layacakt ı r.
Çünkü, bir çok nesnelerin (A, Al, A 2 . ) tek birilke olan B den meydana gelmeleri ve ba ş langı çta;
yalnız onlardan biri A bizce bilindi
ği, oysa B ilkesi
ve ondan ç ı kan diğer (At A2) nesnelerinin gizli kal-m ş olmalar ı mümkündür.
Biz bildiğ imiz bir ş eyden A dan B ilkesi hakk ı n-
da bilgi elde etmek için yükseliriz ve bu tek A bizesadece B ilkesinin var oldu ğu bilgisini sağ lar. Sonrabiz B ilkesini, kendisinden meydana gelen di ğer
34 Bk. Aristotle, İ kinci Analitikler 1.2. 71 b 21-23. yukardageçen 5. Bölüm.
35 Bu A.B i ş aretleri yaln ı z İ ngilizce tercümede kullan ı lm ş t r,
10
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 24/183
gizli kalm ş (A',A2 ) nesnelerini aç ı klamak için biröncül olarak kullan ı r ı z ve böylece onlar ı n var ol-
duklar ı n ı ve varl ı kları nı n nedenini birden öğ renmeye
koyulmu ş oluruz. Eğer bu B ilkesinin ba ş ka bir C (8 )ilkesi daha varsa, biz B yi tekrar onun ilkesi olan Cyi aç ı klama için kullan ı r ı z; B, s ı ras ı na göre kendi-sinin daha yüksek ilkesi olan C nin var oldu ğuna dairbilgiyi bize temin eder. Bu suretle biz, B yi iki nesneyiaç ı klamak için kullanmı ş oluyoruz : Birincide C il-kesinde3 6 bize yaln ı z onun var oldu ğuna dair bilgiveriyor; oysa ikincisinde ondan meydana gelen,fakat ilk defa bizce bilinmeyen (Al A 2 . .) nesneleri3 6
bize onun var oldu ğunun bilgisini ve varl ı ğ ı n ı n ne-denini birlikte sa ğ l ı yor. Bunun gibi e ğer bir ilkeninilkesi olan C nin de Dnin ilkesi, ve ayn ı ekilde ondanmeydana gelen (B ı B2 . ..) nesneleri varsa, biz,bir ilkenin ilkesi olan C yi, onun ilkesi olan D yiaç ı klamak için kulland ı ğ ı m z gibi ve ondan mey-dana gelen diğer gizli nesneleri (Bi B 2 . ..) de onun-la aç ı kları z .
Bunun üzerine, bu C ilkesi de kendi ilkesi Dhakk nda, bize onun yaln ı z var olduğunun bilgisinive diğer ş eyler (B t B2 ..) hakk ı nda onlar ı n var
olduklarıbilgisini ve varl
ıklar
ın
ın nedeni sa
ğlar.
'o— Incelenmesi gereken varl ı kları n ilk cinsi,insan için en kolay olan ve kendinde zihni kar ı ş ı k-l ı k ve ş a ş k ı nlı k en az ihtimalle vuku buland ı r.37
Bu, say ı lar ı n ve büyüklüklerin (hacimlerin) cinsidir.Sayı lar ı n ve büyüklüklerin cinslerini ihata eden ilim
matematiktir. Önce sayı
larla başl
ı
yalı
m, bu nesne-36 İ ngilizceden
37 Bk: Aristotle, N ı comachean Ethics V, 8. 1142 a 12-19, ikinciAnalitikler I, 12, 77b 27-33.
11
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 25/183
lerin kendileriye ölçüldü ğü say ı lar ı n (veya birim-
lerin38) ve ayn ı ekilde say ı lar ı n ölçülebilecek di ğ er
büyüklükleri (veya nicelikleri 3 9 ) ölçmenin nas ı l kul-lan ı laca ğ ı n ı anlat ı r. Bundan ba ş ka, bu büyüklüklerinş ekillerini, durumlar ı nı ve iyi sı ralanmas ı nı , terkip-lerini ve güzel düzenini bildirir. İ nsan say ı nı n içine
girecek (say ı labilecek) :
a) büyüklükleri (hacim) incelemelidir. Bu büyük-lüklere, say ı dan ötürü ölçü, iyi s ı ralama, sa ğ lam yapı m
ve güzel düzen lazım oldukça bu büyüklükler ölçünün,
iyi s ı ralanman ı n, sa ğ lam yap ı m n ve güzel düzeninözelliklerini iki sebepten ötürü haiz olurlar. Zira,
( 9) bu onları n hem büyüklükler hem de say ı olmalar ı
yönündendir.
b) sayı nı n içine girmeyen büyüklüklere gelince,bu büyüklüklerin bu gibi ölçü, iyi s ı ralanma, sa ğ lam
yapı m veya kendilerinde bulunan güzel düzene sa-hip olmaları yaln z büyüklükler olması ndand ı r.
İ kinci olarak, ölçü, iyi s ı ralanma ve güzel düzenkendilerine yaln ı z say ı labilmekten ötürü gerekli olandiğ er bütün varl ı klar ı incelemeli ve onlar ı niteleme-lidir. Büyüklüğü haiz olan di ğer ş eyleri de incelemelive büyüklüklere, büyüklükler olarak ş ekiller, durum-
lar, ölçü, s ı ralanma, yap ı m ve düzen gibi her ş eyivermelidir. Hem say ı ve hem büyüklükten ötürü
(matematik özelliklerin)38 bulundu ğu ş eylere (mate-matik özelliklerin) her iki türünü atfetmelidir ki,
38 İ ngilizden
39 Büyüklük ( ı zam) burada geni ş anlamda kullan ı lm ş tı rr. Kem-
mi munfası
l olan sayı
yı
ve kemmi muttası
l olan çizgi, alan ve hacimiiçine al ı r. "Diğer" sözü ile büyükler (veya nitelikler) den muttas ı l
olanlar ı kasdeder. Bundan sonrakinde Farabi muttas ı l olandan öl-
çülebilen ve ölçülemeyenleri kasdeder. Bk. Aristotle, İ kinci Analitik-
ler I. 7.75b 4; Catogories Böl. 6. Metaphysics V. 13. 1020 a 11.
12
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 26/183
sayı ve büyüklükten ötürü, bu özelliklerin bulundu-ğu bütün varl ı klar etrafl ı ca ele al ı nm ş olsun. Bu da 40ı ş ı k bilgisi (optik), hareketli küreler ilmi, astronomi,
musiki ilmi, a ğ ı rlı klar ilmi ve mekanik 4 1 ilminegötürür.
İ nsan ş imdi ba ş layı p, incelediği cinse dair öğ -
retim ilkelerini te ş kil eden her ş eyi büyüklük vesay ı ya göre farzetmeli, yukarda ad ı geçen (mant ı ld)
kuvvet vas ı tas ı yla elde edilen düzeni takip edecek
ş ekilde bu ilkeleri düzenlemeli ve inceledi ğ i ş eylerdebulunan her bir (matematik özelli ğ i)38 anlatmaküzere aramal ı d ı r ki onlar ı n hepsinden etrafl ı ca bah-bahsetmi ş olsun ve sanatı n usullerini elde edecekölçüde (zorunlu olan) o cins bilinmi ş olsun. İ nsandaha ileri gitme ğe muhtaç de ğ ildir 4 2 . Çünkü 4 3
geri kalan tür de ayn ı d ı r.
1 1— Say ı lar ve büyüklüklerin incelendiğ i bu ilmin
matematik özelliğ i,3 8 öğ retim ilkeleri ile varl ı k ilkeleri-nin onda ayn ı olması d ı r. Bundan dolay ı bunun ilke-lerinden meydana gelen bütün deliller iki nesneyite ş kil ederler, yani nesnenin varl ı ğ ı nı ve niçin varolduğunu bildirirler. Bunlar ı n hepsi hem nesnenin var
olduğunun ve hem de niçin var oldu ğunun delilleri- (10)dir. Varl ı k ilkelerinden (yaln ı z , ş ekil yani) 4 4 nesne-nin ne olduğu, ne ile oldu ğu ve nas ı l olduğu kullan ı -
l ı r, diğer üçü kullan ı lmaz. Çünkü say ı lar ve büyüklük-
40 Aritmetik ve geometriden ba ş ka alan ı kasdeder.
41 Aritmetik, geometri ve burada zikredilen be ş ilim geniş anlam-
da matematiğ in bölümlerini te ş kil ederler. Her biri için bk: Farabi,Ihsau'l—Ulum, Fas ı l 3.
42 EH. Nüshas ı ndan
43 BM, EH. nüshalar ı
44 İ ngilizceden
13
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 27/183
ler zihinde 4 5 maddeden s ı yrı lm ş olup, ş imdi ad ı
geçen varl ı k ilkelerinden ba ş ka onlar ı n cinsleriyleilgili hiç bir ilkesi yoktur. Bunlar, yaln ı z tabiat veirade ile var olduklar ı na göre madde içinde farze-dildikleri zaman, diğer ilkeleri haizdirler. Bununiçin bu ilim onları maddede var olarak incelemez,maddelerde bulunmad ı klar ı ndan dolay ı , onlarda bu-lunmayan ı onlar için kullanmaz 4 6 .
1 2— Öyleyse, önce say ı larla (yani aritmatik
il e ) 4 4 başlar
ız, 47 sonra büyüklüklere (yani geometri)
4 4 ve daha sonra say ı nı n ve büyüklüğün zorunluolarak bulundu ğu, ı ş ı k bilgisi (menazı r =optic),gök cisimleri olan hareketli büyüklükler, müzik,ağ ı rl ı klar ve mekanik gibi her nesneye do ğ ru iler-leriz. Bu yolda, herhangi bir madde gözönünealı nmadan, kavran ı labilen ve anla ş ı labilen nesne-
lerle ba ş lan ı lm ş olur. Sonra, dü ş ünülmesinde, kav-ran ı lmas ı nda ve anla ş ı lmas ı nda pek az ölçüde madde- .
ye muhtaç olan nesnelere ç ı k ı hr. Daha sonra, anla-ş ı lmas ı nda, kavran ı lması nda, düş ünülmesinde mad-
20 deye biraz daha muhtaç nesnelere ç ı k ı l ı r. Böylecesay ı lar ı n ve büyüklüklerin kendilerine ariz olannesneler içinde anla ş ı lması maddeye daha çok muh-
taç olana yükselme ğe devam edilir Bu, insan ı zoranla ş ı labilen veya madde olmadan var olmayan nes-neleri ele alma ğa zorlad ı ğ ı gök cisimlerine, sonramüziğe, sonra ağ ı rl ı klar bilimine ve mekanik'egötürür. İ mdi insan ne, ne ile ve nas ı l ilkelerindenba ş ka ilkeler katmaya mecbur olur. O, geride kal-
45 BM, EH. nüshalar ı
46 Aristotle, Metophysics VI 1. 1026 a 8-9. XI. 3. 1061 a 28,
De Anima III. 8. 431 b 15, physics II 2. 193b 25.
47 Farabi, Fusulu'l Medeni 89. Bölüm. Burada 12-20 Bölümlerde
dağ ı nı k cümle ve ifadeler tekrar edilmi ş tir.
14
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 28/183
m ş ve varl ı ğ ı n ne oldu ğundan ba ş ka hiç bir varl ı k
ilkesi olmayan cins ile türleri dört ilkeyi haiz olancins aras ı nda orta s ı n ı ra gelmi ş olur. Bu noktadatabii ilkeler ona apaç ı k görünür. 48
ı 3— Bu anda, insan, varl ı ğ ı n dört ilkesini haiz (11)olan varl ı kları bilmeye ba' lamalid ı r. Bu, ancak
maddede bulunduklar ı nda ak l tarafindan kavra-nı labilen varl ı klar ı içine alan cinsdir. Gerçektenmaddelere (bazı lar ı nca 4 9 tabii nesneler denir. İ ncele-
yici, cüz'i so nesnelerden meydana gelen cinse aitilk öncüller olan bütün öğ retim ilkelerini ele almal ı d ı r.O, gene ilk bilgiden elde ettiğ ini inceler ve ondanbu bilimde öğretim ilkeleri olmas ı n ı uygun gördüğünüseçer al ı r.
14.— O, sonra, cisimleri ve cisimlerde olan nes-neleri inceleme ğe baş lamalı d ı r. Cisimlerin cinslerikffinatı ve kffinatı n içinde olan nesneleri meydanagetirir. K ı saca, bunlar, duyulur cisimlerin veya duyu-lur nitelikleri haiz olan bu gibi cisimlerin cinsleri-dir. Onlar, gök cisimleri, sonra, toprak, su, havave ayn ı cinsten olan ate ş , buhar ve saire, sonra yeriçindeki ve yüzündeki ta ş l ı ve madenli cisimler,
48 Aristotle, Metaphysics III. 1 995b 15-18. III 2. 997a
34-998 a 19
49 Bk. Aristotle, Metaphysics I 3. 983 b. 6.
50 "Cüz'i" veya "ferdi","bütün" veya "tümel" kar ş ı l ı ğ ı nda kul-
lan ı l ı yor. Farabi bunun varl ı klar ı ve bilinmeleri maddi ş eylerle ilgili
olan varl ı kları nitelemek için kullan ı r Bunlar matematik ş ekil ve maddi
olmayan ilkelere kar ş ı ttı rlar. (Bk. geçen 12. Bl. gelecek 16, 19. Bl)
ve tabiiş
eyleri ve iradiş
eyleri de ihata ederler. Farabi, bunları
n,tür veya cins içinde kavran ı labilir birer mana (mana makul) olduk-lar ı n ı ve "cüz'i" veya "ferdi" denen nesnelerin zihinin d ı ş ı nda fiilen
var olabileceğ ini veya varl ı ğa sahip olduklar ı nı anlatı r. Bk. gelecek
22— 26, 34, 38. Bl. Aristo Felsefesi 52-53, 91, 99 Bl.)
15
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 29/183
ve sonunda, bitkiler, ak ı ls ı z hayvanlar ve ak ı ll ı
hayvanlard ı r. O, a) varl ı ğ ı n gerçekliğ ini, ve b) bucinslerin her birinin ve her cinsin türlerinin herbirinin varl ı k ilkelerini anlatmand ı r. O, bu husustaher bir meselede a) nesnenin var oldu ğu, ve b) ne,ne ile ve nas ı l oldu ğ unu, ne'den oldu ğunu ve ne
için olduğunu arilatmal ı d ı r. Kendisini bunları n hiç21 birinde, onun yakı n ilkelerine hasretmemelidir. Buna
karş ı o, ilkelerinin ilkelerini ve onun ilkelerinin
ilkelerini, en son cisimli ilkesine 51 ulaş
ana kadaranlatmal ı d ı r.
15— Bu bilimin ihata etti ğ inin çoğundaki öğ -
retim ilkeleri varl ı k" ilkelerinden ayr ı d ı r, ve öğretimilkeleri vas ı tas ı yla insan varl ı k ilkelerini bilebilir.Zira tabii nesnelerin her bir cinsinde ö ğ retim ilkeleri
(12) varl ı k ilkelerinden sonra gelen nesnelerdir, çünkü
böyle bir cinsteki varl ı k ilkeleri, öğ retim ilkelerininvarl ı kları nı n nedenleridir. Bunun için, her cinsinveya türün varl ı k ilkelerini bilmeye yükseli ş , ancakbu ilkelerle meydana gelen nesneler vas ı tas ı yla ya-pı labilir. Eğer, bunlar s ı rayla ba ş ka ilkeleri B olanrasgele yakı n ilkeler A ise, yakı n A ilkeleri, kendi-leriyle B ilkelerini bilme ğ e yükselinen öğ retim il-
keleri gibi kullan ı lmal ı d ı r. Sonra, bu B ilkeleri bi-linince, insan, bunlardan, bu ilkelerin ilkelerine (C)ula ş ı r ki, sonunda cinste varl ı ğ ı n ı n en son ilkelerinevarm ş olur.
Öğ retim ilkelerinden varl ı k ilkelerine gidilince,varl ı k ilkeleri öğ renilmi ş olur. Sonra bu ilkelerden
(varlı
k) kendileriyle ilkelere vardı ğ ı
m z ilk bilinenş eylerden ba ş ka bilinmeyen ş eyler meydana gelince,
51 Bk: Aristo Felsefesi 17 Bölüm. 8.
52 Bk: geçmi ş 5. not 1.
16
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 30/183
biz o varl ı k ilkelerini öğ retim ilkeleri olarak kullan ı -
r ı z. Eğer, öğ retim ilkelerinden varl ı k ilkelerine vevarl ı k ilkelerinin bilinmesine giderken, ilkelere ken-
leriyle ula ş tı ğ ı m z ilk bilgilerden ba ş ka, bu ilkelerdenmeydana gelen ve hâlâ bilinmeyen baş ka nesne-ler varsa, biz, bu varl ı k ilkelerini öğ retim ilkeleriolarak kullanmaya ba ş lar ı z, bu suretle onlardan
sonra gelen diğer nesneleri bilme ğe gideriz. Bu
durumda (bu varl ı k) ilkeleri, (bilinmeyen) bu nes-nelere nispetle hem ö ğretim ilkeleri ve hem varl ı k
ilkeleri olur. Biz, bu usulü duyulur cisimlerin hercinsinde ve her cinsin 5 3 her bir türünde izleriz.
16—Sonunda insan, gök cisimlerini inceleme-ğe ve onlar ı n varlı k ilkelerini ara ş tı rmaya, varl ı k-
lar ı n ilkelerine dair bu inceleme onu tabiat ve
tabii nesneler olmayan, cisim ve cisimde de olmayan,
fakat tabiat ve tabii nesnelerden daha olgun olanvarl ı klar ı n ilkelerini araş tı rmaya zorlayacakt ı r.
Bunun için, insan burada ba ş ka türlü araş tı rmayave özellikle metafizik varl ı klar ı n ı inceleyecek ba ş kabir ilime muhtaçt ı r. Bu noktada o, yine iki ilim ara-s ı nda bulunmaktad ı r.
Tabiat ilmi ve araş tı rmak ve öğ retmek üzeretabii nesnelerin ötesinde ve var olma yönünden on-lar ı n üstünde 5 4 metafizik ilmidir.
17—Sonunda onun incelemesi hayvanlar ı n varolma ilkelerinin ara ş t ı rma mertebesine ula ş ı nca 5 5 ,
ruhsal (canl ı ) 5 6 ilkeleri öğrenmeğ e ve nefsi inceleme ğ e
mecbur olur ve oradan ak ı ll ı hayvan inceleme ğ e
53 Bk: geçmi ş 8, 9. Bölüm.
54 Bk: Aristo Felsefesi 31. Bölüm.
55 Bk: Aristo Felsefesi 68, 69 Bl.
56 İ ngilizceden
2 2( 13 )
17
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 31/183
yükselir. O, sonraki ilkeleri ara ş tı r ı rken, ) ne, ne
ile ve nas ı l, 2-3 ne, neden 4) ne için, var oldu ğunuincelemeğ e mecbur olur. Buradan akla ve dü ş ünülürnesnelere muttali' olur.
O, ı ) akl ı n ne oldu ğunu, ne ile ve nas ı l olduğu-
nu,ve 2-3) ne'den ve 4) ne için var oldu ğunu ara ş tı r-
maya muhtaç olur. Bu ara ş tı rma, onu, cisim ve cisim-de olmayan, cisimde asla bulunmam ı ş ve olmayacakolan ba ş ka ilkeler aramaya zorlayacakt ı r. Akı ll ı hay-
vanlara dair bu inceleme, gök cisimlerine dair ince-lemedeki gibi ayn ı sonuca sürüklüyecektir 57. Ş imdi,o, gök cisimlerini incelerken muttali oldu ğu cisimsizilkelerin gök cisimlerine göreki durumu, cisimsiz il-kelerin, gök cisimlerinin alt ı ndaki varl ı klara olan nis-beti gibi oldu ğuna muttali olur, Kendileri için, nefsve akl ı n yaratı ld ı ğ ı ilkelere ve insan ı n yaratı ld ı ğ ı
en son olgunluk ile gayelere muttali olacakt ı r.O, insanda ve kâinatta 5 8 bulunan tabii ilkelerinuğ runda insan ı n yarat ı ldı ğ ı olgunlu ğ a insan ı n ula-ş abilmesine yeter olmad ı ğ ı n ı bilir, ve insan n o ol-gunluğ a 59 doğ ru kendileriyle çal ı ş abilecek bir ta-k ı m akfi ve dü ş ünülür ilkelere muhtaç oldu ğu aç ı ktı r.
18— Bu noktada inceleyici metafizikten 60 ayr ı
nesnelerin diğ er cinsini görmü ş olacakt ı r. Bu cinsin
57 Bu araş tı rmasürükleyecektir. EH. nüshas ı ndan
58 St. F. nüshalar ı ndan
59 Bk: Aristo Felsefesi, 69. Bölüm.
60 Farabi, Fusulu'l—Medeni, 89. Bl. Aristo Felsefesi 99. Bl. Bel-
ki bu ifadeyi düzeltmeye yard ı m eder ve ş öyle olur: "fiziksel "veya
tabii) olandan ayrı". Her ne ise bu ve sonraki bölümde "
ş
eylerincinsi" söz konusudur. İ nsan ı n olgunluğu için kendisiyle çal ı ş tı ğ ı "ak l
ilkeleri" "Metafizik nesnelerden ayr ı "olandan maksat "ilahi ilim"
değil "siyasi ilim" olabilir [gelecek 19.20. B1.], veya "nazari"
değ il "ameli" ak ı l olur. [Aristo Felsefesi 99. Bl. ].
18
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 32/183
içinde olan ı araş tı rmak insana dü ş en bir ödevdirBunlar, insanda mevcut dü ş ünce ilkeleri vası ta-s ı yla insan ı n gayesini gerçekle ş tiren nesneler, ve
kendileriyle tabii bilimde bilinen olgunluğu eldeettiğ i nesnelerdir. Bu akli ilkelerin, insan ı n kendisiiçin yarat ı lm ş oldu ğu olgunlu ğu kendileriyle eldeettiğ i halis nedenler olmad ı ğ ı artı k aç ı ktı r. Mama-fih, o, bu aklî ilkelerin tabii varl ı klara, tabiat tara- (14)findan sağ lanan nesneden ba ş ka, bir çok nesnelerde sa ğ lad ı ğ ı n ı bilecektir. İ nsan, gerçekten kendisi- 23nin özle ş mesini (tecevhur) sa ğ layan en son olgun-luğa, ancak, bu ilkelerle çal ı ş tı ğ ı anda bu olgunlu ğuelde etmeye ula ş ı r. Bununla beraber, o, tabii varl ı k-
lar ı n büyük bir k smnı kullanmadan ve onları
gerçekle ş tirmesi gereken en son olgunlu ğ a 61 götür-mekte faydal ı klacak i ş lemler yapmad ı kça, bu
olgunluğ
u elde edemiyecektir.Bundan ba ş ka, bu ilimde her insan ı n o olgun-luktan yaln ı z bir kı smı nı baş ard ı ğ ı ve bu k s ı mdanba ş ard ı ğ ı nı n kendi ölçüsüne göre değ i ş tiği, ziratek ş ahs ı n yaln ı z ba ş ı na, diğer bir çok kimselerinyard ı m olmadan bütün olgunluklar ı elde edemiye-c e ğ i kendisine aç ı kça belirmi ş tir. Her insan ı n yapmas ı
gereken i ş te ba ş ka bir insana veya insanlara ba ğ lan-mas ı doğu ş tan bir meylidir : Bu, her bir insan ı ndurumudur. Bunun için, o olgunluktan gücününyettiğini elde etmek için her insan ba ş kalariylekom uluk etmeğe ve onlarla 6 2 bir araya gelmeyemuhtaçtı r. Bu hayvan ı n tabii yaratı l ı ş ı nda bir sı -
ğ ı nak aramak ve ayn ı türe ait olan kimselerin mahal-
lesinde oturmak da vard ı r; insana bundan dolay ı ic-
61 Bk: Aristo Felsefesi 91. Bl.62 Bk: Farabi, Medine Fâd ı la Fr. Dieterici ne ş ri, 1895. Leiden,
s: 53; Siyaset Medeniye, Haydarabad 1346, 38-39 sayfalar ı .
19
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 33/183
timai ve siyasi bir hayvan ad ı verilmi ş tir. Ş imdi bu-rada ba ş ka bir ilim ve insan ı n bu olgunlu ğa doğrukendileriyle çal ı ş acağ ı bu düş ünce ilkelerini, i ş le-
ri ve hasletlerini ara ş tı ran baş ka bir inceleme or-taya ç ı kar. Buradan, sı rayla insan ilmi (antropo-loj i) 6 3 ve siyasi ilim doğ ar.6 4
ı 9— O, metafizik varl ı kları incelemeye ba ş lar-ken ve onlar ı incelerken, tabii varl ı kları incelerkenkulland ı ğ ı metodlar ı kullanmalı d ı r. O bu cinse
uygun ve rasgele bulunabilen ilk öncülleri, onlar ı nöğretim ilkeleri, ve bundan ba ş ka uygun olan tabiat
(15) ilminin delillerini de bu cins öğretim ilkeleri olarakkullanmal ı d ı r. Bunlar, yukarda ad ı geçen düzenegöre düzenlenmelidir ki, insan bu cinsteki her var-l ı ğ ı teker teker incelesin. Bu varl ı kları ara ş t ı ran herhangi bir kimseye bunlar ı n hiç birisinin maddeyi
hiç haiz olmad ı ğ ı belirmi ş olacaktı r. İ nsan bunla-rı n her birini sadece 1-2) ne ve nas ı l olduğunu, 3)hangi failden ve 4) ne için oldu ğunu ara ş tı rmal ı d ı r.O, sonunda, ne oldu ğu, ne'den oldu ğu veya ne içinolduğu ilkelerinden hiç biri kendisinde bulunma-yan, fakat kendisi, ad ı geçen bütün varl ı kları n ilkilkesi olan varl ı ğa ulaş ana kadar bu ara ş tı rmayadevam etmelidir. O, ad ı geçen6 5 nesneler'in kendisiy-le, kendisinden ve kendisi için var olduklar ı varl ı k-
tı r ; bir nesnenin varl ı klar için bir ilke olabilmesindekien olgun yönleri bulunan varl ı k, bütün eksiklikler-
24 den uzakta olan varl ı ktı r. Bunu anlamı ş bulunarak,o, varl ı kları n ı n nedeni ve ilkesi olarak bu varl ı ğ ı
haiz olması
nı
n neticesinde diğ
er varlı
klarda mey-
63 Çeviren
64 Bk: gelecek 20. Bl.
65 Bk: 4. Bl.
20
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 34/183
dana gelmesi gerekenleri özelliklerini incelemelidir.Mertebesi diğ erlerinden daha yüksek, (ilk ilkeye enyak n olan) 6 6 varl ı kla ba ş lama'', (mertebesi geri ka-
lan ı n en a ş ağ ı s ı nda) 6 6 ilk ilkeden en uzak bulunanvarl ı kta (bitirmelidir). O, böylece varl ı klar ı n en sonnedenlerini bilmeğe varacaktı r. Bu, varl ı klar hak-kı ndaki ilahiyat ilminin (theology) 6 7 görüş üdür ;çünkü, ilk ilke Tanr ı 'd ı r, 6 8 ondan sonraki cisim vecisimde olmayan ilkeler ilahi ilkelerdir.
zo— Sonra insan ilmine başlamal
ıve insan n
uğ runda yarat ı ld ı ğ ı gayenin, yani elde etmek zorun-da olduğu olgunluğun ne ve nas ı l olduğunu ara ş tı r-
mal ı d ı r. Sonra, o, insan ı n bu olgunlu ğu kendileriyleelde ettiğ i bütün ş eyleri veya kendisine onu elde et-mek hususunda faydal ı olacak nesneleri inceleme-lidir. Bunlar, iyi faziletli ve güzel ş eylerdir. O, onlar ı
bu olgunluğu elde etmesinden al ı koyan nesneleri ay ı rd (16)etmelidir. Bunlar da kötü, rezaletve adi ş eylerdir 6 9 . O,bunlardan her birinin ne ve nas ı l olduğunu, ne'denve ne için olduğunu, hepsinin bilinip, anla ş ı l ı pbirbirinden ay ı rt edilene kadar tan ı mlamal ı d ı r. Busiyasi70 ilimdir. Bu, yarat ı l ı ş taki kabiliyetin her birinesağ lad ı ğ ı ölçüdeki siyasi toplum yoluyla ş ehirlilerin
kendileriyle mutluluğu elde ettikleri nesneleri bil-mekten ibarettir. Siyasi toplum ve ş ehirlerdeki hal-k ı n birle ş mesinden meyana gelen topluluk dünya
66 F. nüshas ı ndan.
67 Farabi, Aristoya uyarak Metafiziki ş eylere "ilahi inceleme"veya "theology=Kelam ilmi" demektedir. Ihsau'l — Ulum fas ı l 4,
100. Garaz Aristotalis fima ba'del-tabia 34-38, Diet.68 Lah: yerine BM, EH, F da el—ilah't ı r.
69 "Nazmi" kı sm nı kasdeder. Bk. gelecek 26. Bl. Ihsau'l—Ulum.
Fas ı l 5 (103-4).
70 Arapças ı nda: medeni; Farabi, Medine Fad ı la, 46.
21
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 35/183
bütünlüğünü te ş kil eden cisimlerin birle ş mesine uydu-ğu kendisine belli olmu ş tur.
Ş
ehir tarafindan meydana gelen topluluktabunları ve bütün dünyada bulunanlara benzerli ğ i olanmilleti görecektir. Nas ı l ki, dünyada oldu ğu gibi birilk ilke vard ı r, sonra di ğ er ilkeler s ı ra ile onu takipeder. Bu ilkelerden meydana gelen varl ı klar vediğer varl ı klar s ı rayla bu varl ı klar ı takip eder, böyle-ce varl ı k dizisinde en a ş ağ ı mertebedeki varl ı klarda
son bulurlar, aynı
ekilde millet veyaşehir bir üst
kumandan ihtiva eder, bunu ba ş ka kumandanlar71takip eder, ve onlar ı diğ er ş ehirliler takip eder kis ı ras ı yla kendilerini de daha ba ş ka ş ehirliler takipeder, ve böylece ş ehirlilerin sonu ş ehirlilerin ve insan
25 varlı kları n ı n en aş a ğ ı mertebesinde son bulur. Busuretle ş ehir bütün dünyan ı n72 ihtiva ettiğ i ş eylerin
benzerini ihtiva eder.
2 1 — İ ş te, bu nazari olgunluktur. Görüldü ğü
gibi, bu, ş ehirlilerin ve milletlerin kendileriyle enüstün mutlulu ğ u kazand ı ğ ı dört türlü nesneyi bil-meyi içine al ı r. Mamafih bundan sonra nazari bil-gilerle" anlat ı lana uygun olarak bu dördün bilfiil
gerçekleşmesi milletler ve
şehirlere kal
ır.
71 Farabi, "Ilk ilke" ve "ilkeler" ifadeleri kar ş ı l ı kl ı sözler. Fizi-
ki-Metafiziki tabirleri gibi.
72 Bk. Eflatun, Statesman 274B Aristo Felsefesi. 3. Bl. Farabi
el. Mille el. Fad ı la, yazma Leiden No: 1002, 59a-60a, SiyasetiMedeniye 54. Şehir ve kâinat aras ı ndaki benzerlik için bk. gelecek
55. Bl.
73 Bk: geçmi ş 17-20 Bl. gelecek 22-26 Bl. Buna göre nazar':ilimler "nazari" be ş eri ve siyasi ilimleri içine al ı r ki, onlar ı n konu-
lar ı iradi ş eylerin kavramlar ı veya fikirleridir. Bunlar cüz'î mekân
ve zamanda bulunan fili varl ı ktan ayr ı l ı rlar. [Aristotle, Nicomachean,
Ethics, I. 5-6, IV. 3. 5, X 9.1180b 14.
2 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 36/183
II
22—Bu nazari ilimlerin, bu dört ilmin millet- (17)
lerde veşehirlerdeki halkta kendileriyle gerçekle-
ş ebileceğ i nesneleri anlatt ı ğ ı n ı san ı yor musun, yok-sa sanm yor musunu? Ama onlar ı , ak l tarafn-
dan kavrand ı kları gibi vermi ş se, onlar ı anlatmı ş tı r.Ş imdi, eğer bu ş eyler, akl ı n kendilerini kavrad ı ğ ı
gibi anlatı ld ı ğ ı nda onlara varl ı k verilmi ş ise, nazarlbilgilerin bu ş eyleri fiili varl ı k olarak anlatmı ş olmas ı
gerekir. Meselâ, e ğer durum, yap
ı c ı l ı ğ ı n (mimarlı -
ğ ı n) akı l olarak anlat ı lmas ı ve (mimarl ı ğ ı ) yapı -
c ı l ı ğ ı meydana getiren nesnenin ve bir yap ı yı mey-dana getiren nesnenin ak ı l taraf ndan kavran ı lmas ı
ise, bu, yap ı sanatı n ı n ne tarzda oldu ğunu dü ş üneninsan ı n yapı c ı l ı ğ ı sanatı n ı var eder, veya e ğer durum,bir binan ı n aklî olarak anlat ı lmas ı , onun fiili var-l ı ğ ı n ı vermek ise, nazarl bilgiler her ikisini yapmı ş
olur. Fakat eğer durum, bir ş eyin dü ş ünülmesinin ak ı l
d ı ş ı nda varolmas ı ve akli olarak anlat ı lmas ı , onunfiili varl ı ğ ı nı vermek de ğil ise, bir kimse bu dörtnesnenin var edilmesine 74 niyet etti ği takdirdenazari bilgilerin 7 5 yanı nda zorunlu olarak ba ş kabir ş eye muhtaçtı r.
23—Bu ş u demektir: Ak ı lla kavranan nesne-ler, kavrand ı klar ı sürece, nefsin d ı ş ı nda var olarak,içinde bulunacaklar ı durumlar ve olaylardan (uzak)serbest olarak bulunurlar. (Araz) Nitelikler say ı cabir olarak devam eden nesneden asla de ğ i ş mezve de ğ i ş ik olamazlar, mamafih onlar say ı bakı m n-
7 4 İ cad: BM. EH. nüshalar ı
75 Bu ve gelecek bölümlerde Farabi, Aristonun Eflatunun"ide"lerine kar ş ı ortaya attı ğ ı zorluklar ı çözme ğe çalı ş ı yor [Aristotle,Nicomachean Ethics 1.6.
23
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 37/183
dan değ il tür 7 6 bakı m ndan bir olarak devam edennesneden değ i ş ik olurlar. Bunun için, ak ı l tarafin-dan kavran ı lan ve türlerce bir olarak devam edennesnelerin zihnin (nefsin) dı ş ı nda var edilmeleri
26 zorunlu ise, eğer nefsin d ı ş ı nda fiili varhklar ı var iseonlarla beraber bulunmas ı gereken durumlar ı n veniteliklerin (araz) onlara bağ lanmas ı gerekir. Bu,kendi türlerinde tek olarak bulunan ve devam edentabii dü ş ünülür (makulat) ş eylere ve iradeye ait dü-ş
ünülür7 7
eylereş
amildir.24— Bundan dolay ı , zihnin (nefsin) d ı ş ı nda var
olan tabii dü ş ünülür nesneler, yaln ı z tabiattan varolurlar, ve tabii olarak, o niteliklerle (araza) 7 8
beraber bulunurlar. Nefsin d ı ş ı nda iradeyle var
(18) edilebilen düş ünülürlere gelince, bunlarla beraberbulunan durumlar ve nitelikler (araz) da irade ile-dir. Ş imdi, iradeye dü ş ünülür ş eyler bu durum veniteliklerce (araz) beraber bulunmad ı kça, var ola-mazlar. Varl ı ğ ı irade ile olan her nesne, önce
bilinmedikçe, var edilemez. Bunun için iradeyledü ş ünülür her hangi bir nesnenin, nefsin d ı ş ı ndafiilen var olmas ı planland ı ğ ı zaman, var oldu ğu anda 7 9
onunla beraber bulunması
gereken durumları
n ön-ce bilinmesi gerekir. Çünkü, iradeye ait dü ş ünülürler(makuller) say ı ca bir olanlara de ğ il, fakat, tür veyacinste bir olanlara aittirler, onlarla beraber bulun-mas ı gereken durumlar ve nitelikler (araz) devaml ı
değ i ş ir, çoğahr, azalı r; ve asla değ i ş mez, intikal-
76 Aristotle, Metaphysics V. 6. 1016 b 31.77 Tabii ile iradi dü ş ünülürler ve iradi dü ş ünülürlerin manas ı
için bk: gelecek 24. BI.
78 Aristotle, Nicomachean Ethics III. 3. VI. 4. 1140 a 14-1579 Ayn ı eser. III. 1. 1110 b. 16. III. 3.
2 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 38/183
etmez, ş eklinin kurallar ı tarafindan ihata edilemiyeceksurette birbiriyle birle ş irler. Gerçekten, onlar ı n birkı sm ı için konulan bir kural yoktur. Di ğerleri için
kurallar konulabilir, fakat bunlar de ğ i ş ebilen kural-lar ve değ i ş ik olabilen tan ı mlardan ibaret kal ı r.
Kendileri için asla kural konulamayan ş eylerdaima de ğ i ş en ve kı sa devrelidirler. Kendileri içinkural konulabilen diğerleri, durumlar ı uzun zamanladeğ i ş en nesnelerdir. Bunlardan var olanlar, çok
defa onları
isteyip yapan failin bulunduğ
u durumagöre gerçekle ş irler. Ama, yollar ı nda duran zı tmanialardan dolay ı ki bir k smı tabii ve bir k sm ı
diğ er fertlerin iradesinden do ğ an iradi nesneler-dir—bazan hiç biri asla gerçekle ş mez. Bundan ba ş ka,iradeyle dü ş ünülürler sadece zaman farklar ı na göre_değ i ş ik olmazlar, öyleki her hangi bir vakitte önceki
veya sonraki bir zamanda durumların
ın ve nitelik-lerinin bulunacaklar ı nesneye göre ayr ı olabilir, bu-
lunduklar ı de ğ i ş ik yerlere göre de durumlar ı değ i ş ik
olur. Nitekim, bu, tabii nesnelerde ortaya ç ı kar. Me-sela, insan zihnin d ı ş ı nda fiili varl ı k olduğu za-
man, bir anda içinde bulunduklar ı durumlar venitelikler (araz) önce veya sonra ba ş ka bir zaman-
da haiz olduğu durumdan ayrı d ı rlar. Değ i ş ikyerlere göreki durumda böyledir. Bir memlekette 27bulunan nitelikler ve durumlar ba ş ka bir memlekettebulunanlardan farkl ı d ı r. Fakat bütün bunlarda, insananlam nı n (mana) tek kavram80 oldu ğu anla ş ı l ı r. iradinesneler de bunun gibidir. Mesela, iffet, zenginlik veve benzeri nesneler de ak ı lca kavranan iradi fikirler-
dir. Biz bunlar ı fiilen var etme ğ e karar verdiğ imiz
80 İ nsan ı n zatı ile insan ferdi aras ı ndaki fark ı n bir manası -
vard ı r. Aristotle, Nicomachean Ethics 1. 6. 1096 a 34.
(19)
2 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 39/183
zaman, bir zamanda onlarla beraber bulunmas ı
gereken nitelikler (araz), ba ş ka bir zamanda onlarlaberaber bulunan niteliklerden (araz) ayr ı olacak,
ve bir millette bulunurken haiz olmalar ı gereken nite-likler, ba ş ka bir millette bulundu ğunda haiz olacak-lar ı niteliklerden farkl ı olacaktı r. Bu iradi mana-
lar ı n bir k smı nda bulunan bu nitelikler (araz),saattan saata, di ğer kı s ı mda, günden güne, ba ş ka
bir kı s ı mda aydan aya, di ğer bir k s ı mda y ı ldany ı la, ba ş kalar ı nda as ı rdan as ı ra (on y ı ldan on y ı la)
diğ erlerinde de as ı rlardan as ı rlara de ğ i ş irler.
Bunun için manalardan her hangi biri iradeile var edilmek istenince, bir kimse bunlardan biri-ni nefsin d ı ş ı nda fiilen var etmek isterse, var olmas ı n ı
arzulad ı ğ ı belli bir devrede ve yer yüzünde buluna-cağ ı belirli meskün bir yerde (onunla beraber bulun-
masıgerekens t de
ğ i şen nitelikleri (araz) bilmi
ş
olmal ı d ı r. Böylece, saatten saate, aydan aya, y ı ldanyı la, as ı rdan as ı ra, veya belirli sürenin ba ş ka bir dev-resinde, küçük veya büyük hacmin belirli bir yerin-de iradeyle var edilen nesneyle beraber bulunmas ı
gereken nitelikleri (araz) bilmelidir. Ayn ı ekilde,bu niteliklerin hangisinin bütün milletlerde, veya
bir kı s ı m milletlerde, ya da bir ş ehirde uzun bir za-man ortak oldu ğunu yahut onlarda kı sa bir süredeortak oldu ğunu, veya özellikle k ı sa bir süre onlar ı nbir kı smna ait olduğunu bilmelidir.
25— Bu dü ş ünülürlerin durum ve nitelikleri(20) (araz), yer yüzünün meskû n k ı sm ı nda bir takı m olay-
lar, bütün milletlere, bir millete veyaş
ehre ya da birş ehirdeki bir gruba veya tek insana ait olarak vuku
81 İ ngilizceden
82 Aristotle, ikinci Analitikler 1. 6.9.
2 6
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 40/183
buldukça de ğ i ş ik olurlar. Bu gibi olaylar ya tabiiveya irade ile olurlar.
26—Bu çe ş it nesneler, nazarl ilimler tarafindan
ihata edilmez. Asla de ğ i ş meyen83 sadece dü ş ünülürler(makuller =Kavramlar) tarafindan kapsan ı r. Bununiçin iradl düş ünülürleri (olduklar ı gibi değil fakat)değ i ş ecek nitelikleri (araz) haiz oldu ğu ölçüde ba ş kabir kuvvet ve ba ş ka bir maharet83 ile ay ı rt edilmeleriistenir. Bunlar kendileriyle her hangi belirli bir olayvuku bulduğunda, her hangi belirli bir zaman ve herhangi belirli bir yerde irade ile fiilen var edilebildikleriyönlerdir. Bu kuvvet, cii±i örnekleri irade ile var edilendü ş ünülürlerin değ i ş en nitelikleri kendileriyle ke ş fedi- 28
len ve ayı rt edilen kuvvet ve meharet83 budur. Onlar ı nirade ile her hangi belirtilmi ş bir ançla ve s ı n ı rl ı herhangi bir yerde fiilen var edilme ğe uğ ra ş ı ld ı ğ ı nda, ve
zaman ister uzun ister kı
sa olsun, yer ister büyük isterküçük olsun, her hangi belirtilmi ş bir olay vuku
bulduğunda mevcut olan bu dü ş ünen kuvvetdir.
27—Nesneler, bir gaye ve maksad ı 8 4 elde etmekiçin faydal ı olabileceğ i ölçüde dü ş ünme kuvveti tara-findan ke ş fedilirler. Ke ş feden kimse 5 önce gayeyi göz-önüne kor ve sonra bu gaye ve bu maksad ı n kendisiyle
elde edileceğ i vas ı talan ara ş tı rı r. Dü ş ünme gücü, bugayeleri elde etmek için en faydal ı olan nesneyi ke ş fet-
tiğ i anda, en olgundur. Gayeler gerçekten iyi olabilir,kötü de olabilir, veya sadece iyi olabilece ğ ine inanı l ı r."Eğer ke ş fedilen vas ı talar faziletli bir gaye için en (21)faydal ı iseler, onlar iyi ve güzeldir. Gayeler kötü
83 EH. nüshas ı
84 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 5. 1140 b 16-17, VI.9.1142 b, 8.
85 BM, EH, F nüshalar ı
86 Arostotle, Nicomachean, Ethics III. 4-5.
2 7
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 41/183
ise, dü ş ünme gücü ile ke ş fedilen vas ı talar da, kötü,adi, ve fenad ı r. Ve eğer, gayelerin iyi oldu ğunainanı l ı yorsa, onlar ı elde etmek ve kazanmak
için faydal ı vas ı talar ı n da iyi oldu ğuna inan ı l ı r.
Düş ünme gücü ş u s ı nı flara ayr ı l ı r : a) Dü ş ünmefazileti, üstün faziletli bir gaye için en faydal ı olan ı
ke ş feden kuvvettir. b) Nitekim dü ş ünme gücü kötübir gaye için en faydal ı olan ı n kendisiyle ke ş fedildi-ğ i nesne ise, bu dü ş ünme fazileti de ğ il, fakat ba ş ka
adları
olmalıd
ı
r87. c) Eğ
er düş
ünme gücü yalnı
z iyiolduğuna inan ı lan nesneler için en faydal ı olan nes-neyi ke ş fetmekte kullan ı l ı rsa, bu dü ş üme gücününyalnı z dü ş ünme fazileti oldu ğuna inan ı lm ş demektir.
2 8 — ı ) Birçok milletlerin, bir milletin veya birş ehrin ba ş ı na ortak88 bir olay geldiğ inde, onları n or-tak (erdemli) faziletli gayeleri için en faydal ı olan
nesneyi iyice ke ş fetmeyi sağ layan bir dü ş ünme er-demi (fazileti) vard ı r. Bir erdemli gaye için en fay-dal ı olan ile en güzel olan sözleri aras ı nda fark yoktur.Çünkü, hem en güzel ve hem en faydal ı olan zorunluolarak erdemli bir gaye u ğ runad ı r ve faziletli birgaye için en faydal ı olan, gerçekten o gayeye göreen güzel oland ı r. Bu düş ünme erdemi siyasi birdü ş ünme erdemidir. Ortak erdemli gayeler ya
uzun bir zaman sürer veya k ı sa devreler içinde de-ğ i ş ebilir.89 Mamafih, bu siyasi dü ş ünce erdemi (fa-
2 9 zileti) bir çok milletler bir millet veya bir ş ehir içinke ş fedilenin uzun bir süre sürmesi veya k ı sa bir
87 Farabi, Fusul, 90.B1. Fil—Akl 3-4 Bl. Bu cümlenin bir kı
sm
tekrarlanm ş t ı r. Kr ş : Fusul, 88. Bl.
88 Kr ş : geçmi ş 25. Bl. Bu ve di ğer cümlelerin baz ı ks ı mlar ı
tekrarlanm ş tı r. Bk: Farabi, Fusul 90.B1.
89 F. nüshas ı
2 8
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 42/183
sürede değ i ş mesine bakmadan ortak olan en güzelve en faydal ı nesneyi ke ş efeden dü ş ünme erdemidir.Bu siyasi dü ş ünme erdemi e ğ er bir çok milletlere,
bütün bir millete, veya bütün bir ş ehre Ş amil olan ve (22)bir çok as ı rlar geçmeden de ğ i ş meyen veya uzunlu ğubelli uzun sürelerde değ i ş en nesneleri ke ş fetmekle ilgili
ise o kanun koyma kabiliyetine 9 ° daha çok benzer.
2 ) Kı sa sürelerle de ğ i ş enin kendisiyle ke ş fedil-
diğ i düş ünce erdemine gelince, bu, bir ş ehri, ya bir
milletin veya milletlerin bir bir kar ş ı laşt
ı
kları
nes-nelerde zamana ba ğ l ı çe ş itli cüz'i i ş lere tesir eden birgüçtür. Bu ikincisi birinciden91 sonra gelir.
3 ) En faydal ı en güzel olan veya bir ş ehrin halkaras ı nda bir grub ya da bir ev halk ı n ı n üyeleri ileilgili olarak erdemli bir gayeye en faydal ı olan ı n
kendisiyle ke ş fedildiğ i güce gelince, bu, her biri bir
gurubun sorunu ile ilgili olan dü ş ünme erdemlerinindeğ i ş ikliğ inden ibarettir: Mesela bu, iktisadi dü ş ün-me erdemi ya da askeri dü ş ünme erdemidir. Bun-lar ı n her biri ikinci defa bölümlenir. a) uzun zamangeçmeden de ğ i ş mez olan, b) veya k sa süreierledeğ i ş ir oland ı r.
Cüzi sanatlar ı n gayesine veya zaman zamanmeydana gelen cüzi gayelere göre en faydal ı ve engüzelin kendisiyle ke ş fedildiği dü ş ünme erdemi gibi,bu (dü ş ünme) erdemi, bu guruplara göre bölünme-lerden daha küçük k s ı mlara ayr ı labilir. Böylece,bu çe ş it erdem, sanatlar ve ya ş ama yollar ı 92 say ı s ı
kadar kı s ı mlara sahip olacakt ı r.
90 "Hikmet-i te ş ri" ile genel olarak bilinen "hikmet-i siyasiye"aras ı nda münasebetin ne oldu ğu için bk: Aristotle, Nicomachean,Ethics VI. 8. 1141b. 23-26 X. 9. 1181 a 25—b1.
91 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 8. 1141 b 27-28.92 BM, EH nüshalar ı
2 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 43/183
5— Bununla beraber, bu güç ş u ş ekilde de bölüm-lenir : a) Özellikle bu, insan ı n kendini ilgilendirenbir olay vuku buldu ğunda, onu, kendi gayesine göreen faydal ı ve en güzel olan ı n iyi ke ş fedilme ş ine sürük-ler, ve b) o, ba ş kas ı tarafndan elde edilen erdemlibir gayeye göre en güzel ve en faydal ı olan ı n, ken-disiyle ke ş fedildiğ i bir dü ş ünme kuvvetidir; bu sonun-cusu dan ı ş ı lan dü ş ünme erdemidir.93 Bu ikisi bazanbir insanda birle ş ec e ğ i gibi bazan da ayr ı bulunurlar.
2 9 — A ra ş tı rı lan nesne, ister insan ı n kendisi içinarzulad ı ğ ı gerçek bir iyi, ister ba ş kas ı n ı n sahip
olmas ı n ı istediğ i gerçek iyi veya onu arzulayacakkimse tarafindan iyi oldu ğuna inan ı lan bir nesne
(23) olsun, bu en faydal ı , en güzel olan ı n ve iyi erdemlibir gayenin kendisiyle ara ş t ı r ı ld ı ğ ı bir erdeme sahipolan kimsenin ahlâki bir erdeme" sahip olmadan bu
3 0 güce sahip olm yaca ğ ı aç ı ktı r. Çünkü bir insan ba ş -
kalar ı na iyilik istediğ inden dolay ı , isterse gerçek-ten iyi olsun isterse iyili ğ i istediğ i kimseler tarafin-dan iyi olduğuna inan ls ı n, o iyi ve erdemli
sayı lmaz 9 5. Ayn ı ekilde gerçek iyiyi kendisi içinarzu eden, yaln ı z dü ş üncesinde de ğil, ahlaki davra-
nı ş ı
nda ve iş
inde de iyi ve erdemli olmalıd
ı
r. Erdemi,ahlaki davran ı ş ı ve i ş leri, dü ş ünme gücünün en fay-dal ı ve en güzel olanı keş fetme kabiliyeti oldu ğuölçüdedir. Buradan e ğer o, dü ş ünce erdemi ile yal-nı z bütün bir milletin, bir çok milletlerin veya bü-tün bir ş ehrin ortak erdemli bir gayesi için en fay-dal ı olan ve uzun süre geçmeden de ğ i ş miyen nesne
93 Ayn ı eser VI. 8. 1141 b 29. Farabi, Fusul 38.41. Bl.
94 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 5.1140 b 16, VI. 9.1142 b
18-23, VI. 12.1144 a 6-36.
95 BM, EH nüshalar ı
3 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 44/183
gibi, en faydal ı ve en güzel nesnenin büyük kuvvetinike ş federse, onun ahlaki erdemleri buna (k ı yaslanacakbir ölçüye) 9 6 göre olmal ı d ı r. Ayn ı ekilde, eğer onun
dü ş ünme erdemleri, özel bir olay ı n vukuunda, özelbir gaye için en faydal ı olan nesnelere hasredilmi ş
ise, bu da onun (ahlaki) erdemlerinin ölçüsündedir.Buna göre bu, dü ş ünme erdeminin en olgun nüfuz-lusu en kuvvetlisi olunca, onlarla beraber bulunanahlaki erdemlerin nüfuzu, en çok ve kuvvetçe enbüyük olur.
3 o — ı ) Uzun bir süre geçmeden de ğ i ş meyen vebir çok milletlerde, bütün bir millette veya bütünbir ş ehirde ortak olan gayelere göre en faydal ı veen güzel olan ı n kendisiyle ke ş fedilen dü ş ünme erdemi,ortak bir olay kar ş ı s ı nda en olgun reisli ğe (nüfuz'a)ve en büyük kuvvete sahip olursa, onunla beraber
bulunan (ahlaki) erdemler hepsinden en üstünnüfuzu ve en büyük kuvveti haiz olurlar.
2 ) Bunu, her ne kadar k ı sa süreli muvakkat (24)olsa da, ortak bir gaye için en faydal ı olan ı n kendi-siyle iyi ara ş t ı rmay ı sa ğ layan dü ş ünme erdemi takipeder; onunla beraber bulunan (ahlaki) erdemler onagöre kı yaslanabilecekdir.
3 ) Sonra sava ş c ı , zengin ve saire olarak ş ehrinferdi kı s ı mları na hasredilen dü ş ünme erdemlerigelir; bu k ı s ı mlardaki ahlaki erdemler kendilerinegöre kı yaslanabilecekdir.
4 ) Sonunda gayeleriyle beraber tek tek sanat-larla, tek tek evlerle, tek tek evler halk ı olarak tek
tek insan varl ı klar ı yla , — olaylar ı n birbirini saatten sa-ata, günden güne takip ederek (onlara ait olana
96 İ ngilizceden
31
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 45/183
dikkat etmek suretiyle 97) — ilgili olan dü ş ünme erdem-lerine gelinir ki bunlar da onlara göre k ı yaslanabilen(ahlaki) bir erdem ile beraber bulunurlar.
3 1— Bunun için, hangi erdemin olgun ve en ku-vetli erdem98 oldu ğ unu ara ş t ı rmalid ı r. Bu, bütün
erdemlerin tümü müdür? Yoksa, bütün erdemlerinkuvvetine e ş it bir kuvvete sahip olan tek bir erdem mi,ya da her hangi bir erdem midir? Hangi erdeminkuvvetli, bütün erdemlerin kuvvetine e ş it olmal ı -
dır ki en kuvvetli bir erdem olsun. Bu erdem, insan,
onun i ş lerini yapmaya karar verdi ğ i zaman diğ erbütün erdemlerin i ş lerini kullanmadan onlar ı yapa-myacağ ı bir erdemdir. Kazara, o, bütün bu erdem-lere sahip de ğ ilse, — öyle ki, bu erdemin i ş leriniicraya karar verince, kendinde bulunan cüz'i erdem-lerin i ş lerini kullanamazsa— Onun bu erdemi,mil-
letler, veya bir milletin ş ehirleri, yahut bir ş ehirdekigruplar ya da her guruptaki fertler olsun, bütün ba ş ka-lar ı nca sahip olunan erdemlerin i ş lerini kulland ı ğ ı birerdem ahlaki bir erdem olacakt ı r.
(25)yleyse, bu erdem ba ş k as ı taraf ndan ba ş kan-hkta önüne geçilmeyen ba ş erdemdir. Bundan
sonra onu, kuvveti, ş ehrin münferit k ı s ı mları ndabulunan kuvvete benzeyen erdemler takip eder.Mesela kumandan, sava ş c ı lar ı için ortak olan en
güzeli ve en faydal ı y ı kendisi ile ke ş fettiği düş üncekuvvetine sahip olma yan ı nda ahlaki bir erdemede sahip olmal ı d ı r. Ahlaki erdemin i ş lerini yapmağ a
karar verirse, sava ş c ı olarak savaş c ı lar ı n sahip
olduğ
u erdemleri kullanı
r. Mesela onun, yiğ
itliğ
i,sava ş c ı lar ı n cüzl yiğ itliklerinin i ş lerini kullanacak
97 İ ngilizceden
98 Bk: Aristotle, Nicomachean Ethics. 1. 13. V 1. 1129b 25.
3 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 46/183
ş ekilde olmal ı d ı r. Bunun gibi, ş ehirde servet eldeedenlerin gayeleri için en güzel ve pek faydal ı olan ı
kendisiyle ke ş fettiği bir düş ünme erdemine sahip
olan kimse, servet elde etmekle me ş gul olan halks ı nı flar ı nı n cüzi erdemlerini kullanacak ahlaki erdemesahip olmal ı d ı r.
32— Sanatlar da bu örne ğ e uymal ı d ı r. Baş kan-lı kta baş kas ı tarafindan geçilemeyen baş sanat-
lar, ki bunlar ı n iş lerini yapma ğa karar verdiğ imiz
zaman, bütün sanatları
n iş
lerini kullanmadan onları
yapmayaca ğ ı m z sanatlard ı r. O, gayesini diğer bü-tün sanatlarda arad ı ğ ı m z bir sanatt ı r. Öyleyse, busanat, sanatlar ı n ba ş ı ve sanat bakı m ndan en kuvvet-lisidir. Bu ahlaki erdem, bütün ahlaki erdemlerinen kuvvetlisidir. Sonra bu sanat ı , geri kalan sanat-lar takip eder. Bir s ı n ı f n sanatı , eğer gayesi ancak 32
sın
ıfinda bulunan di
ğer sanatlar
ın i
şlerini kullanarak
yapı labiliyorsa, s ı nı findaki geri kalan sanatlardandaha güçlü ve daha olgundur. İ ş te bu cüzi ba ş sa-natları n durumudur. Mesela, orduya kumanda etmesanatı , sava ş man ı n cüzi sanatlar ı n i ş lerini kullanmaksuretiyle ancak gayesine ula ş abilir bir sanatt ı r. Bunun (26)gibi ş ehirdeki servetin ba ş sanat ı , ancak servet elde
etmek olan cüzi sanatları
kullanarak servete ulaşma
gayesi olan bir sanatt ı r. Ş ehrin diğ er büyük her birk sm nda durum budur.
33— Mamafih, her durumda en faydal ı nı n ve
en güzelin ne oldu ğu, ister kamu dü ş üncesine99 göre
99 "Me ş hurat" ile "makbulat ı " birbirinden ay ı rdetmek gerekir.
Makbulat birş
ahsı
n veya bir gurubun kabul ettiğ
iş
ekilde tarif edilebilir. Farabi, Mantı k, 61 a. Hamidiyye 812. Burada öyle görülü-yorki Farabi milleti makbulat yerinde kullan ı yor Bk: gelecek 55.
Bl. ve 57. Bi. de "mutakabbil" kelimesini "imam"la ilgili olarakkullan ı yor.
3 3
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 47/183
en güzel olsun ister tek bir dineigo göre en güzelolsun, isterse gerçekten en güzel olsun, aç ı ktı r. Ayn ı
ş ekilde, erdemli gayeler, ya kamu dü ş üncesine göreerdem ve güzeldir, veya bir tek dine göre erdem vegüzeldir, ya da gerçekten erdem ve güzeldir. Hiçbir kimse, tek bir dine tâbi kimselere göre en güzelolan ı , kendi erdemleri özellikle o dinin erdemlerideğ ilse, ke ş fedemiyecektir. Ba ş kas ı ı o ı da böyledir.
Daha az güçlü olan cüzi nesnelerin ve daha kuvvet-li olan erdemlerin durumu budur. Bunun için engüçlü dü ş ünme erdemi ve en güçlü ahlak erdemibirbirinden ayr ı lamaz.
34— Dü ş ünce ba ş erdemin ancak nazari erdemeboyun e ğebileceği aç ktı r; çünkü, o, yaln z nazarierdem 1 ° 2 taraf ndan kazan ı lan düş ünülürlerin ni-
teliklerini, bu nitelikler onlarla beraber bulunmadan
önce, ay ı rt eder. Dü ş ünme erdemi olan kimsenin,haklar ı nda ş ahsi bilgisi ve ş ahsi görü ş ü oldu ğu dü-ş ünülürlerin de ğ i ş ik nitelik ve durumalar ı n ı ke ş fetmesi
gerektiğ i kararla ş ı nca - ki böylece vukubulamayacaknesneleri ke ş fetmemek gibi bir durumda- dü ş ünce
erdemi nazari erdemden ayr ı lmaz. Bundan, nazarierdemin, dü ş ünme ba ş erdeminin, ahlaki ba ş erdemin
100 "Millet" kelimesi Kul-anda geçen ve "din" anlama gelen bir
kelimedir. Ancak 55 Bl. den anla ş ı lacak ki, Farabi" millet" kelimesini
fikirleri ve bir toplumun fiillerini anlatmak için kullanı yor. Bir
dini kasdettiğ i zaman "bir dinin ehli" ifadesini kullan ı r.
101 "Ba ş kas ı "ndan ş u manalar kasdedilebilir. 1) Daha çok özel
iş ler yapan kimse, 2) ba ş ka din sahiplerine göre en iyi olan ı ke ş fetmeğe
çal ı ş an, 3) kamu görü ş üne göre en iyinin ne oldu ğunu keş fetmeğ e
uğ
raş
an; 4) gerçekten en iyinin ne olduğ
unu keş
fetmeyi arzuluyankimse olabilir. Dü ş ünce erdemi ile ahlaki erdem aras ı ndaki fark için
bk : geçmi ş 29. Bl. ve gelecek 35. Bl.
102 Bk: Bu iki kuvvet aras ı ndaki münasebetin münaka ş as ı için
Aristotle, Nicomachean VI. 5.7.
3 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 48/183
ve ba ş sanat ı n birbirinden ayr ı lam yacaklar ı gerekir,yoksa, bu üçü sakat, eksik ve ba ş kanl ı kta bir gaye-leri olm yacakt ı r.
35— Fakat, eğer nazari erdem, ahlaki erdem- (27)
lerin kavran ı lmas ı nı sa ğ lad ı ktan sonra ancak ahlaki 33
erdem var olabilirse e ğer düş ünme erdemi onlar ı
ay ı rd eder ve dü ş ünülürlerin (kavram) beraber bulu-nacaklar ı niteliklerle birlikte var eden ahlaki erdeminniteliklerini ke ş federse, bu takdirde, dü ş ünme erdemi
ahlaki erdemlerden önce gelir.Eğer dü ş ünme erdemi onlardan önce ise, dü ş ün-
me erdemi olan kimse, bununla yaln z 1 0 3 ahlaki
erdemlerin dü ş ünme 1 0 3 erdemlerinden müstakil ola-rak bulunduğunu ke ş feder. Fakat, eğer düş ünmeerdemi ahlaki erdemden müstakil ise, iyilikler olanerdemleri ke ş fetme kabiliyeti olan kimse, kendi ken-
dine tek bir erdemle 10 4 iyi olamaz. Eğ er kendisiiyi değ ilse, kendisi veya ba ş kalar ı için iyiyi veya ger-çek iyiyi nas ı l isteyebilir. Eğ er kendisi iyi de ğ ilse, onubir gaye olarak gözünün önüne koymadan nas ı l
onu ke ş fetmeğ e kabiliyetli olur? Böylece dü ş ünce er-demi ahlaki erdemden müstakil olunca onunla ah-laki erdemi keş fetmek imkans ı zd ı r. Fakat, eğerahlaki erdem, dü ş ünce erdeminden ayr ı olmadan
beraber varsalar, dü ş ünce erdemi ahlâkiyi nası lke ş feder ve sonra kendine ba ğ lar ! Çünkü, ayr ı değ il
iseler, dü ş ünce erdeminin ahlaki erdemi ke ş fedemi-yeceğ i gerekir; oysa dü ş ünce erdemi ahlaki erdemike ş federse, bu dü ş ünce erdeminin ahlaki erdemdenmüstakil olmas ı nı
gerektirir. Bundan dolayı
, düş
ünceerdemi kendisi ya iyilik erdemidir, veya dü ş ünme
103 F. nüshas ı
104 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 12.
3 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 49/183
gücü tarafindan ke ş fedilen ahlaki erdemden farkl ı
olan dü ş ünme erdemi ile beraber, ba ş ka bir erdeminolduğu san ı lmal ı d ı r.
Eğer bu ahlaki erdem irade ile de te ş ekkül
etmi ş se, dü ş ünme erdeminin onu ke ş fetmesi gerekir,böylece önceki ş üphe tekerrür eder. Öyleyse dü ş ünmeerdeminin ke ş fettiğ inden ba ş ka, dü ş ünme erdemiyleberaber bulunan bir ahlaki 1 0 3 erdemin bulunmas ı
gerekir, ki dü ş ünme i" erdeminin, sahibine iyiyi 0 1 5
ve erdemli gayeyi arzulaması
nı
sağ
lamşolsun.(28) Bu erdem tabii olmal ı d ı r ve tabiat taraf ndan
var edilmelidir, doğu ş tan var olan ve irade ile
te ş ekkül eden ahlaki erdemler kendisi ile ke ş fedilen
bir dü ş ünme erdemi ile beraber olmal ı d ı r. Irade
ile teş ekkül eden erdem, hadi nesnelerin, insan
tarafindan elde edildi ğ i yolda insanda has ı l olduk-
tan sonra meydana gelen insanlık dü
şünme erdemi,'"insanl ı k erdemim olacakt ı r.
36— İ nsan, bu tabii erdemin ne tarz bir nesneolduğunu incelemelidir. Bu hadi erdemle aynı
34 mı d ı r yoksa de ğ il mi dir? veya akı ls ı z hayvanlardabulunan niteli ğ in durumlar ı na (melekeler) benzerbir ş ekilde olduğunu mu söyleyecektir?
Meselâ, aslanda yiğ itliğ in bulunmas ı , tilkinin
los kurnazl ı ğ ı , kurdun hilecili ğ i, saksa ğ an ı n hı rs ı z-
l ı ğ ı ve saire gibi havanlarda huylar bulunur. Çünkü,her insan ı n doğu ş tan temayül edecek ruhunun öylebir kuvveti vard ı r ki her hangi bir erdemi veya her
105 BM. EH. F.
106 Bk: Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 12. 1144ab. VI. 13.Farabi, el-cem 16, 19 Leiden 1890.
107 "iradi" tabii" ye kar ş ı l ı ktı r. Bk. geçmi ş 22. Bl. Aristo Fel-
sefesi 3. BI.
108 BM. EH. F. nüshalar ı
3 6
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 50/183
hangi bir huyu elde etme ğe doğ ru hareket etmesikendisine onun zı dd ı olan ı yapmakdan, daha kolaygelmesi mümkündür. Gerçekten ba ş ka bir ş eyi yap-
ma zorunda kalmamak ş artiyle, insan önce kendisi-ne hareket etmesi daha kolay olan yönde hareketeder, mesela insan, e ğer tehlikelere kar ş ı geri çekil-mekten çok, direnmek, onlara kar ş ı koymağ a doğu ş -
tan mütemayil ise bunun iradi bir al ı ş kanl ı k (me-leke, huy) olabilmesi için yeter say ı da tekrarlanma-s ı gerekir. Daha önce, o, buna benzer tabii bir hu-
ya (meleke) sahiptirlo 9. E ğer her cüzi dü ş ünme er-demleri ile beraber bulunan cüzi ahlakî erdemlerde böyle ise, en yüksek dü ş ünme erdemleri ile be-raber bulunan en yüksek ahlaki erdemlerdeki duru-mun da böyle olmas ı gerekir. Bu böyle ise, tabiatenen üstün dü ş ünme kuvvetiyle beraber bulunan enyüksek (insani ahlak ı ı o) erdemine benzer ı ı ı bir er-deme doğu ş tan temayüllü baz ı insanlar ı n bulunma-s ı gerekir. Sonra di ğ er mertebeler buna göredir.Öyleyse rastgele her insan sanata, ahlaki erdeme (29)ve dü ş ünme erdemine büyük kuvvetle sahip olama-yacakt ı r.
37— Bunun için hakanlar, s ı rf irade II 2 ile değ il
doğ
uş
tan da hakandı
rlar. Bunun gibi, memurlar daönce doğu ş tan, ikinci olarak ta do ğu ş tan haz ı rl ı kl ı
olduklar ı nesneyi olgunla ş t ı ran irade ile kendi mevki-lerini i ş gal ederler. Durum böyle olunca, nazarierdem, en yüksek dü ş ünme erdemi, en yüksek ahlakierdem ve en yüksek i ş ı ı 3 sanatı doğu ş tan techiz edil-
109 Farabi, Fusul 9. 131.
110 geçmi ş 35. Bl.
111 BM, EH, F. nüshalar ı
112 gelecek 60. Bl.
113 BM. EH. F nüshalari
3 7
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 51/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 52/183
lar, yukarda anlat ı lm ş ilemlerdir. 1 2 0 Birincisi,onlar ilk öncülleri ve nazarl filmin her çe ş idine aitilkel bilgiyi bilmelidirler. Diğeri öncüllerin durum-
ları nı n s ı nı flar ı n ı ve yukarda anlat ı ldı ğ ı gibi değ i ş ik
tertiplerini bilmeleri ve zikredilen konular112 1 ta
- k i p e t m i olmal ı d ı rlar. Daha önce tabiatlar ı taraf ndankendilerinin, insanl ı ğ ı n bu mertebesinde olmas ı sağ -
lanan gençlere uygun e ğ itimle, ruhlar ı terbiye edil-mi ş olmal ı d ı r. Onlar bütün nazari ilimlerde bütünmantı k metodlar ı
nı kullanmaya al ı ş m ş olmal ı d ı rlar.
Ve bir öğrenim devresi takip etmeye ve her birinin,çocuklar ı ndan, Eflatunun anlatt ı ğ ı plana göre, 122
olgunluğa ula ş mas ı na kadar di ğer al ı ş kanl ı kları da
te ş kil etmeye zorlanmal ı d ı rlar. Sonra aralar ı nda bulu-nan emirler a ş a ğ ı derecedeki küçük ba ş kanl ı klara geti-rilmeli ve elli 1 2 3 ya ş ı na gelene kadar bu mevkilerde ya-
vaş
yavaş
ilerletilmelidirler. Sonra en yüksek başkan-
l ı k olan mevkie tayin edilirler.Bu, öyleyse, bu gurubunö ğ retim yoludur ; bunlar, nazari bilgilerinde denenme-miş umumi fikirlere124 uygun olanlara hasredilmeme-
120 4üncü Bl.
121 ayn ı yer.
122 Eflatun, Cumhuriyet II. 376 E. IV, VIII. 521 C. 541B. Farabi,Mantı k, 91 b 4-5.
123 Eflatun, Cumhuriyet 540 insan ı n 30 ya ş ı ndan sonra be ş sene
felsefe okumas ı ve 15 sene de memurluk ve müdürlüklerde bulunupelli ya ş ı ndan sonra ancak devlet ba ş kan ı olmas ı gerektiğ ini anlatı r.
Farabi "elli y ı l ı " "n "semaniy Esabi`" olarak ifade eder. Muhsin
Mehdiye yazd ı ğ ı m mektuba verdiği cevapta "esabi, usbu"un
çoğuludur. Usbu` yedi olduğuna göre 7 x 7=49+1 =50 oldu ğunu
ifade etti ki, Eflatunun sözüne uygundur (çeviren)124 Farabinin burada kulland ı ğ ı tâbir "badi ra'yil Mü ş terek"
"meş hur" sözüne e ş ittir (bk: geçmi ş 33. Bl. not 99). Ancak burada"denenmemi ş niteliğ i eklenmiş tir, Herkes taraf ndan genelliklekabul edilen "fi bâdi' el—re'y" ve "bâdi'el-re'y" iyice incelenmemi ş
3 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 53/183
leri gereken seçkinliklerdir. Nazan erdemleri kazana-na kadar, inand ı rı c ı yöntemler vas ı tasiyle nazari ş ey -
36 ler kendilerine öğ retilmelidir. Onlar, bir çok naza-ri nesneleri tahayyül ederek kavramal ı d ı rlar.12S
Bunlar—en uzak ilkeler ve en son cisimsiz ilkeler ola-rak— insan ı n, ba ş ka bir çok nesneler bilmedikçe, kavra-yamayaca ğ ı ş eylerdir. Bunlar ı n örnekleri halka anlatı l-
mal ı ve inand ı rı c ı yollarla ilkelerin misalleri nefislerineyerle ş tirilmedir. İ nsan, bunlardan her millete sunul-
ması
gereken bütün milletlerin ve birş
ehrin bütünhalkı nı n ortakla ş mas ı gereken misallerle milletlerdenbirine, bir ş ehre, bir ş ehrin vatanda ş lar ı aras ı ndabir guruba sunulmas ı gerekenlerin aras ı n ı ayı rtetmesi lâzı md ı r. Bütün bunları n yolu, insanlar ı n
(31) nazari erdemleri kazanmalar ı na kadar dü ş ünmeerdemi tarafindan ay ı rt edilmeleridir.
4 1 — İ mamlar ve hakanlar ı n iki yöntemden biriile amell 1 2 6 erdemlerin i ş lerinde ve sanat i ş lerindeal ı ş kanl ı k elde etmeleri gerekir. Birinci, inand ı rı c ı
yöntemler, heyecanl ı sözler ve iş leri isteyerekyapma azmini uyand ı rana kadar bu iş leri ve tamolarak melekeleri nefse yerle ş tircek diğer yollard ı r.
Bu yöntem mant ı ki sanatlar ı n kullanı lmas ı na ve bun-
lar ı n i ş letilmesinden meydana gelen faydalar ı sağ la-yan al ı ş kanl ı klara göre mümkün olabilir. Di ğer yön-tem, zor i 27 kullanma yöntemidir. Bu, isteyerek kendi-
demektir. (bk: Farabi, Mant ı k 89 a . fi l— Ak ı l 7, 12. Bl.) "Denenmemi ş "
fikir ile tam incelemeye maruz" aras ı ndaki farkı kar ş ı laş tı rmak için
bk: gelecek 50-51 Bl. Bu kar ş ı laş t ı rmadan anla ş ı l ı yor ki deneme
ile inceleme ifadesi ilk anda gerçekten kabul edilmi ş veya sadece
öyle görünmüş fikirler olup olmad ı ğ ı aç kça ifade edilmi ş değildir.
Farabi, Mant ı k 88 a, Aristotle, De Sophisticis Elenchis 1 Bl. 125125 Bk: 55. Bi. not 10126 Düş ünme ve ahlakiyi kasdediyor.127 Aristotle, Nicomachean,,Ethics X 9. 1180 a 4
40
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 54/183
liklerinden veya sözlerle do ğru olan ı n lehine aya ğ a
kalkmayan milletler ve ş ehirler arası nda inatçı
ve isyankâr olanlara ve üzerlerine ald ı klar ı nazari bil-
gileri öğ retmeyi128 rededenlere de kar ş ı kullan ı l ı r.
42 — Ş imdi, cüzi sanatlarda iş leyen kimselerinsanatlar ı ve cüzî erdemlere sahip kimselerin erdemlii ş lerini kullanarak erdem veya hakanl ı k sanatı naal ı ş ı l ı yorsa, bu zorunlu olarak hakan ı n, ş ehirlere vemilletlere e ğ itme hususunda kullanaca ğ ı erdemlilerin
ve sanatkârlarm ilk iki gurubu olması
neticesinidoğurur. Huyunu isteyerek meydana getirmekte
müstait olan kimsenin huyunu te ş kil etmek üzereçal ı ş ı tı r ı lan grup ve huylar ı yaln ı z zorla teş kil edi-lebilecek kimselerin huylar ı n ı teş kil etmek üzere ça-l ı ş tı r ı lan guruptur. Bu, evlerin 1 2 9 baş kalar ı n ı n, genç-ler ve çocuklara bakanlar ı n bulunduklar ı duruma129.
benzetilir. Çünkü, hakan milletlerin huyunu ş ekillen-dirir ve onlar ı eğ itir, nitekim bir ev ba ş kan ı ev üye- 37lerinin huyunu ş ekillendirip e ğ ittiğ i gibi, çocuklarave gençlere bakanlarda onlar ı n huyunu ş ekillendirip
eğ itir.
Bu son iki gurubun her biri, kendi nezaretinde (32)olanları n bir kı sm nı n huyunu onlara yumu ş ak dav-ranarak ve inand ı rma ile huyları nı ekillendirdiğ i
ve diğ erlerininkini de zorla ş ekillendirdiği gibi i te
hakan da böyle yapar. Gerçekten, 1 3 0 hem huylar ı nı n
zorla ş ekillenmesi ve hem de isteyerek ş ekillenme-
sinin sebebi, bu i ş i yapan ve e ğ iten insanlar ı n s ı nı f-
128 Öğretmeyi, EH. nüshas ı
129 BM. EH. nüshalar ı Aristotle, Nicomachean, Ethics 1.9.
1180 a 19 Farabi, Nevamis Eflatun II. (12:1-2) III. (20:1) London
1952
130 BM. EH, F. nüshalar ı
41
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 55/183
lar ı nda mevcut olan ayn ı meharettir. Meharet, yaln ı z
azl ı k ve çokluk derecesine göre ve kuvvetin büyük-lük 1 3 1 miktar ı na göre de ğ i ş ir. Böylece, milletlerin hu-
yunu ş ekillendirme ve onlara bakmay ı gerektiren kuv-vetin büyüklüğünün ölçüsü, çocuklar ı n ve gençlerinhuyunu ş ekillendirmeyi gerektiren kuvvetten veyaev halk n ı n huyunun ev ba ş kanlar ı tarafı ndan ş ekil-
lendirilmesi için gereken kuvvetten de büyüktür.
Bunun gibi, milletlere, ş ehirlere bakan ve onlar ı n
huylarm ş ekillendiren hakanlar ı n kuvvetleri,kim olur-sa olsun, ve ne olursa olsun, bu i ş i yapmakta kullan-d ı kları kimsenin ve nesnenin kuvvetinden daha büyük-tür. Hakan ba ş kalar ı n ı n huylar ı nı kendi arzular ı ndanötürü ş ekillendirecek en kuvvetli meharete ve huy-ları nı zorla ş ekillendirecekler için de en kuvvetlimeharete muhtaçt ı r.
43— Sonuncusu harb sanat ı d ı r13 2 bu ve insan ı nyarat ı l ı ş ı nda gaye olan mutlulu ğu kendisiyle elde ede-cekleri i ş e boyun eğmeyen ş ehirleri ve milletleriboyun eğdirmek için, ordular düzenleyip yürütmede,sava ş aletlerinden ve sava ş c ı lardan faydalanmadakendisine üstünlük veren kuvvettir, nesnedir. Zira
her varlı
k, son olgunluğ
u elde etmek için yaratı
l-m ş t ı r, ve varl ı k düzeninde kendine has olan yereuygun ba ş ar ı gösterebilecek durumdad ı r. Bu olgun-luktan insana ayr ı lana en üstün mutluluk 133 denir;ve bu, her insana insanl ı k düzenindeki yerine göre,
131 Bölümün sonunda ve gelecek bölümde bu meharetin iki
yönlü olduğ
u üzererinde durulur.132 F. BM, EH. nüshalar ı
133 Aristotle, Nichomachean Ethics 1.9,1099 b 32-10.1100a 20,
x,6. 1176 a 32, X.8. 1178b 24-27. Farabi, Medine Fad ı la 46. gelecek
52. BI.
42
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 56/183
kendi nevi olan insana 13 4 özgü en yüksek mutluluktur.Bu maksad ı güden sava ş c ı 13 5 adi l sava ş ç ı d ı r ve bumaksad ı güden savaş sanatı da adil ve erdemli
sava ş sanatı d ı r13 6 .
4 4 — Ş ehirlerin ve milletlerin kendi arzularilehuyları n ı ekillendirmekte kullan ı lan insanlar, ak-lî e sanatlara sahip olan kimselerdenibarettir. Zira, aç ı ktı r ki, hakan, bilgisi belli de- 38
Hile elde edilmi ş olan nazari dü ş ünülür nesnelere131
dönmeğ
e her biri için kullanı
labilen inandı
rıc
ı
yöntemleri aramaya, ve bu hususta kullan ı labilecek (33)inand ı r ı c ı yöntemlerin hepsini ara ş tı rmaya muhtaç-tı r; o bunu yapabilir, çünkü, i ş lerin her birindeinand ı r ı c ı olacak güce sahiptir. Sonra, o bu peknazari nesnelere yönelmeli137 ve onlar ı n örnekleriniyakalamal ı d ı r. O, bu örneklerin bütün milletler için
ortak nazarl nesnelerin hayaledilen örneklee" olmalar ı nı sa ğ lamal ı d ı r, bu suretle inand ı rı c ı yöntemlerinkabul edilmelerine sebeb olabilecek benzerliklerite ş kil etmeli ve bu hususta tamamen bütün millet-lerin ve ş ehirlerin i ş tirak edece ğ i inand ı rı c ı yöntem-lerin 8 ve benzerlikleri yapma ğa uğra ş mal ı d ı r. İ kin-
ci olarak, cüzi i ş erdemlerinin i ş lerini ve ad ı geçenş artlar ı 1 3 9 koş ulduğu cüzi iş sanatları n ı sayma ğamuhtaçtı r. Onun, milletler ve ş ehirlerde bunabenzer i ş lere azmi uyand ı racak nesneye ait siyasi 137
134 Farabi, Siyase Medeniye, 59, Medine Fâd ı la 65-66.
135 F. BM, EH. nüshalar ı . Bu iki cümlede geçen sava ş ve sava ş c ı
sözleri Haydar abad matbu nüshas ı nda her "cüzi" olarak geçmek-tedir. Ad ı geçen nüshalarda "harbi" geçer.
136 Farabi, Nevamis Eflatun VI 122: 16, Medine Fad ı la 60-61
137 BM, EH. nüshalar ı
138 BM.
139 41-43 cvvelki 28. Bl.
43
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 57/183
hatipciliğ in yöntemlerini icad etmesi gerekir. O,burada!
) Huyunun (doğrulu
ğunu) destekliyen söz-ler; 2) a) ş ehirlilerin nefislerinin hürmet, itaat, sessiz-
lik ve uysall ı kları n ı n artmas ı na sebeb olan heye-canl ı ve ahlaki sözler kullanmal ı d ı r. Fakat bu iş -
lerin zı dd ı na her ş eye göre, b) ş ehirlilerin nefis-lerinin, güvenliğ ini, kinini küstahl ı ğ ı n ı , küçük gör-mekliğ ini artı ran heyacanl ı ve ahlaki sözleri kullan-
mal ı d ı r. O, bu iki çe ş it tartı ş mayı (a ve b) kar ş ı l ı kl ı ,
kendine muvafakat eden ve kendisine muhalefeteden hakanlara kendisinin kulland ı ğ ı yardı mcı larave insanlara, kendisine muhalif olanlar tarafindankullan ı lan kimselere, faziletli kimselere ve bunlaramuhalif olanlara kar ş ı kullanmand ı r. Bu suretle,kendi mevkiine göre, nefislerin itaatkâr ve hür-
metkârl ı ğ ı n ı artı racak sözleri kullan ı r. Ama, mua-rı zlar ı na kar ş ı , nefislerin istihfafç ı , küstah ve hâ-
kir görücülü ğ ünü çoğaltacak sözleri kullanmal ı d ı r,
inand ı rı c ı yöntemleri kullanarak kendi fikirlerine vei ş lerine muvafakat etmeyenleri nakzedecek sözlerive muar ı zlar ı n ı n fikirlerini ve i ş lerini adi olarakgösterip onlar ı n zay ı flı ğ ı n ı ve kötü ş öhretini.'" ortaya
koyacak sözleri kullanmal ı d ı r. O, biri burada her iki(34) s ı n ı f sözleri kullanmal ı d ı r: yani, devrelik, günlük,
muvakkat olarak kullan ı lmas ı gereken saklanmamı ş ,
devaml ı tutulmam ş veya yazı lmam ş s ı nı f sözler; diğ e-
ri, sözlü veya yazı l ı olarak saklanmas ı , devaml ı tutul-mas ı gereken s ı n ı f sözler. (Sonuncusu, fikirler ve i ş lerkitabı olarak iki kitapta muhafaza edilmelidir 14i).
39 O, milletlerin ve ş ehirlerin benimseme ğ e çağ rı ld ı kla-
140 Aristotle, Rhetoric, 1. 2.
141 İ ngilizceden
44
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 58/183
rı iş lerin ve fikirlerin, aralar ı nda muhafaza edilmesinive benimsemeğe çağ r ı ld ı klar ı eyleri unutmamakiçin nefislerine yerle ş tirilmesini ve bu i ş lere ve fi-kirlere muar ı z olanlar ı kendileriyle nakzetti ğ i tar-tı ş malar ı bu iki kitaba koymal ı dı r. Bunun için (mil-letlerin ve ş ehirlerin' 4 1 huyalar ı n ı te ş kil eden ilimlerüç mertebeli düzendedir. (Birincisi Dü ş üncelerKitabı nda bulunan ilimlere aittir, ikincisi i ş ler Ki-tapı nda bulunan ilimlere aittir ve üçüncüsü de
yazı
lmamş
ilimlere aittir 4 1.
Her bir türün kendisinikoruyan bir grubu vard ı r, bunları n koruduklar ı
cinse göre aç ı kca ifade edilmemi ş olan n güzelceke ş fetme, onu savunmaya kalkma, kar ş ı t olana kar-ş ı ç ı kmaya, zı t olanla zı tla ş maya ve bunlar ı n hepsi-ni ba ş kalar ı na iyi öğretmeyi sa ğ layan güce, bütünbunlara, onlar milletler ve ş ehirler 4 2 hakkı nda yük-
sek hâkimin gayesini gerçekle ş tirmeyi hedef almal ı -d ı rlar.
45— Sonra, hakan her milleti ve onlarda ortakolan tabiat tarafindan bütün milletlerin techiz edil-miş olduklar ı insani i ş ler ve melekeleri, milletlerindeğ i ş ik s ı nı flar ı nı , bütün milletleri veya en ço ğunuincelemesinin içine alacak ş ekilde incelemelidir.O, bütün milletlerin ortak oldu ğu insani tabiat vesonra özellikle her milletini 43 içindeki her gurubaait olan bütün ş eyleri incelemelidir. O, bunlar ı nhepsini ay ı rt etmeli 1 4 4 , her milletin do ğ ruya götü-rüleceğ i ve mutluluğa yedileceğ i i ş lerin ve melekelerintakribi listesini yapmal ı ve onlar14 5 için kullan ı l-
142 Farabi, Millet el-Fâd ı la 53 a —54 a143 Farabi Siyaset Medeneye 40.
144 BM. EH. nüshalar ı
145 Farabi, Nevamis Eflatun 1. (5:4-5), II (13: 1415 (16:12-19)
Siyase Medeniye46.
4 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 59/183
mas ı gereken inand ı r ı c ı tartı ş man ı n sı n ı flar ı n ı , na-zari ve i ş erdemlerine göre, bil fiil incelemelidir14 4 .
Böylece her milletin neye kabiliyetli olduğ
unu or-taya koyacaktı r, her milleti guruplara bölüp ve hangi(35) gurubun nazari bilimleri korumaya uygun oldu ğunu
ve diğerlerinin yaygı n nazari veya hayal edilen
nazari bilimleri 1 4 6 koruyabileceklerin bulunup bu-lunmad ı ğ ı n ı incelemi ş olacaktı r.
46—Bütün bu guruplar ı n bütün milletlerde
bulunmas ı has ı l olunca dört ilim ortaya ç ı kar. Bi-40 rincisi, varl ı klar ı n kesin delillerle kendisiyle dü ş ünülür
olduklar ı nazari erdemdir. Sonra, bu ayn ı düş ünü-lürler inand ı r ı c ı yöntemlerle elde edilirler. Sonunda,bu dü ş ünülürlerin misallerini ihtiva eden, inand ı r ı c ı
yönlerle kabul edilen ilimdir. Sonuncusu, her birmillet için bu üçünden ç ı kar ı lan ilimlerdir. Millet-lerin say ı s ı kadar bunlardan ç ı karı lan ilimler de çokolacaktı r ki, her bir ilim o milletin olgun ve mutluolacağ ı her ş eyi içine al ı r.
47—Bunun için yüksek hakan her hangi milletinmutlu olmas ı na sebeb olacak ilim kendilerine öğ retile-cek kimseleri, bir milletin yaln ı z ba ş ı na huyunu mey-
dana getirebilecek nesneyi koruyacak kimseleri ve omilletin melekesini (huy) te ş kil etmekte kullan ı lmas ı
gereken inand ı rı c ı yöntemi öğ renerek fertleri veyainsan gruplar ı n ı tertiplemelidir. O, milletin bilmesigereken bilginin bir gurup veya bir insan taraf ı ndankorunmas ı n ı sağ lamal ı himaye edilmesi gereken cins-ten 47 bu gurup veya bu insana i 4 7 fiilen verilmemi ş
146 Bu son iki ilim felsefi veya nazaridir. bk: 55 Bl. Bunlara)fikirlerle uğ ra ş ı r, b) konular ı asl ı nda nazarl ilimlere dayan ı r. Geçmi ş
44. ve gelecek 46. Bl.
147 EM. BM. nüshalar ı
46
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 60/183
olan ı iyi keş fetmeden kendilerini yeterli k ı lacak,
bir güce de sahip olmal ı , onu savunmak, ona kar ş ı
olanı bertaraf etmek ve o milletin"' ö ğ retimini iyi
yapmak yetenekleri olmal ı d ı r. Bunlar ı n hepsinde, on-lar ı n, yüksek hakan ı n millet için zihninde olan ı yerine
getirmeyi hedef edinmeleri gerekir ki o milletin ha-tı rı için, o, bu gurup veya bu insana, verece ğ ini ver-miş tir. Milletleri kendi istekleriyle terbiye etmektekullan ı lacak insanlar böyle olmal ı d ı r.
48— En iyi hareket, milletlerin huylar ı n ı n te ş kilikendilerine teslim edilen gurubun her bir üyesininsava ş ta birlikleri iyi sevketme ihtiyac ı an nda ken-dilerinden faydalan ı lacak 49 dü ş ünce erdemine vesava ş G ı l ı k ı 4 9 erdemine sahip bulunmas ı d ı r. Bu suretle, (36)her kes, her iki yöntemle, milletlerin huyunu te ş kil
edecek meharetel" sahip olur. E ğer bu tek bir insan-da bulunmazsa, hakan, milletleri, arzular ı yla huy-lar ı n ı ekillendiren bu adama, bu sava ş i 5 sanatı nasahip olan birini katmalı d ı r. Bu her hangi bir
milletin huyunun ş ekillenmesi kendisine verilen insa-nı n töresi olarak bir milletin isteyerek veya zorlahuyunu ş ekillendirecek bir gurup insan ı kullanma-
lı
dı
r, o, isterse bunları
iki guruba ayı
rı
r, isterse heriki yöntemi uygulama meharetine sahip tek bir guru-bu kullan ı r. Sonra bu tek gurup veya iki gurubu altbölümlere ay ı rarak, huy meydana getirmekte en kü-çük bölümlere veya en az kuvveti olanlara inene ka-dar bölümlere ay ı rmağa devam eder. Bu guruplar ı n 41içindeki mertebeler her ferdin dü ş ünme erdemine
148 Farabi, Millet Fad ı la, 54. varak.
149 BM. nüshas ı
150 BM. EH. nüshalar ı
151 BM. nüshas ı
4 7
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 61/183
göre kurulmal ı d ı r : Burada dü ş ünme erdemi alttaki-leri kullan ı r, veya dü ş ünme erdeminin kendisi, üstün° 5 2
ndan kullanıl
ı
r. Düş
ünme erdemininwkuvvetine göre önceki hükmedeceki", sonrakinin hiz-met etme vazifesi olacakt ı r. Bu iki gurup her hangibir millet veya ş ehirde te ş ekkül edince onlara göregeri kalanlar düzenleneceklerdir.
49— İ ş te bunlar yön ve yöntemlerdir ki onlaryoluyla en üstün mutluluğun elde edildiği dört
insani nesne milletlerde ve ş ehirlerde gerçekle ş ir.
IV
50—Bütün bu (dört) ilim"5 arası nda en öndeolan, kesin delillerle ak ı l taraf ndan kavrand ı klar ı
gibi varl ı klar ı bildirendir. Diğ erleri yaln ı z bu ayn ı
varlıklar
ıal
ır, onlara dair inand
ırmay
ıkullan
ır veya
onlar ı hayallerle temsil eder, öyle ki, milletlerin ço-ğunluğunun ve ş ehirlilerinin öğ retimini sağ lar. Bununböyle olu ş u, milletlerin ve ş ehirlilerin seçkinler ileavamdan olan iki guruptan meydana gelmi ş olma-mas ı d ı r. Halk, kendilerini, denenmemi ş ortak fikir-lere 5 6 uygun olan nazari bilgilere hasretmi ş veya
(37) onlara hasredilmi ş lerdir. Seçkinler kendilerini, de-nenmemi ş ortak fikirlere uygun olan nazari bilgilerinhiç birine ba ğ lamazlar, fakat, tam incelemeye da-yanm ş öncüller esas ı na göre inandı klar ı na inan rve bildiklerini bilirler. Bunun için her kim, inceleme-sinde denenmemi ş ortak fikre uygun olana bağ l ı
152 İ ngilizceden
153 Farabi, Siyaset Medeniyye 48-49, 53 54
154 BM. EH. nüshalar ı
155 geçmi ş 46. Bl.
156 geçmi ş 40. Bl. not 124. Farabi Siyaset Medeniyye 55-56
48
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 62/183
kalmayaca ğ ı nı düş ünürse, kendisinin seçkinlerdenolduğuna ve baş kas ı nı n halktan oldu ğuna inan ı r.Bundan dolayı o, her sanatkârdan iyi i ş göreni seçkin-
lerden biri olarak ça ğ ı rmaya ba ş layacaktı r, çünkühalk, onun kendisini sanat ı nı n konular ı na göre,denenmemi ş ortak fikre bağ layamyaca ğ ı m, fakatonlar ı tam olarak say ı p son derece tetkik edece ğ i-
ni bilir. Yine, her kim siyasi bir iş tutmuyorsa,veya siyasi bir i ş e tâlib olmas ı n ı sağ layacak bir
sanata sahip değ
ilse, ama, ister asla sanat sahibiolmas ı n ı n veya sanat ı , kendisini ş ehirde yaln ı z küçük
bir i ş tutmaya yeterli kı lm ş olsun, onun halktan ol- 42duğu söylenir; her kim, siyasi bir i ş tutar veya kendisinisiyasi bir i ş i gaye edinmeye yeterli kı lacak bir sanatasahip olursa, o "seçkinler"dendir. Bunun için, herkim siyasi bir i ş i üzerine almaya kendini selahiyetli
kılan bir sanat
ıoldu
ğunu dü
şünürse, kendi duru-munun, mesela ünlü sülaleden gelen insanlar ve
bunları n büyük servete sahip çocuklar ı gibi, siyasi biri ş te tam uygun oldu ğunu dü ş ünürse kendisine, seç-kinlerden ve devlet adamlar ı ndan 1 5 7 biri denir.
51— Her kimin bir i ş i üzerine almaya kendini
salahiyetli kı
lan daha tam bir sanat üstadlı ğ ı
varsa,seçkinler aras ı na sokulmaya daha lay ı ktı r. Bunun için,seçkinlerin en seçkini yüksek ba ş kand ı r. Bunun böyleolduğu aç ı ktı r, çünkü, o, kendini her hangi bir ş ey-
de asla denenmemi ş ortak fikre uygun olana ba ğ la-
yan biridir. O meharetil 5 5 ve melekesinden"9
kan ı n i ş ini tutmal ı , seçkinlerin en
seçkini olmalıd
ır. En üstün hakimin gayesini yerine (33)
157 BM. nüshas ı
158 BM. nüshas ı
159 BM.E1-1.nüshalan
4 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 63/183
getirmeye niyyet ederek siyasi bir i ş i üzerine alankimseye gelince, o, tamamen tetkik edilmi ş fikirlerebağ lan ı
r. Ama, onu bağ l ı
' 6 ° k lan fikirler, veya enüstün hakime hizmet edecek sanat ı n' kullanmas ı
gerektiğ ine inand ı rı lm ş olmas ı , ancak denenmemi ş or-
tak fikirlere uygun olana dayanmı ş olmas ı ndand ı r. O,nazari bilgilerinde denenmemi ş ortak fikirleriyle iyiceuyu ş ur. Sonuç ş udur: en üstün hakim ve kesin
delillerle dü ş ünülürleri (makulât) içine alan ilme sahip
kimse, seçkinlerdendir. Geri kalanlar avam ve ço-ğunluktur (halkt ı r) . Bu suretle inand ı rma yöntem-leri ve hayal ettirme, ancak, milletlerin ve ş ehrinço ğunluğunu ve halkı öğretmede kullan ı l ı r, varl ı k-
lar ı n kendileriyle dü ş ünülür (ma'kul) kı l ı nd ı klar ı kesindelil yöntemleri seçkinlerden olan çok kimseleriöğ retmede kullan ı l ı r.
52— Bu en üstün bilgi ve hükmetme ğe veya ba ş -
kanlı ğ a tam bir iddias ı olan n ilmidir. Ba ş kanl ı k
ilimlerinin geri kalan ı bu ilmM hizmetçisidir. Ba ş kan-l ı k ilimlerinin geri kalan ı ndan ikinci ve üçüncü ile ı 6 1
onlardan ç ı kar ı lam162 kasdediyorum, zira bu ilim-ler, ancak, o ilmM pe ş ini takip eder ve insan '63 ta-
160 veya tabi olan, ard ı ndan gelen halef. Bu, yüksek bakan ı n,
kanunlar ı n' uygulamakta ve onlar ı korumakta isihdametmi ş olduğu
yard ı mcı veya yaver, iş ini yapar (geçmi ş 44. 47-48BI). Yüksekhakan bulunmad ı ğ ı zaman, yaver onun halefi olarak tasarlan ı r. Bu
en iyi ikinci nizamd ı r. Buna göre hâkim nazari bilgiden ve gerçek bir
kanuncu olmak yeteneğinden mahrum olur. (Bk. geçmi ş 45. B1). Bu
mevkiye kanun muhafı z ı veya kanun emiri diyenler var ı d ı r (bk: Fa
rabi, Millet Fad ı la 56, b, 58 b. Meine Fad ı la 60-61, 69-70, siyaset
Medeniyye 51, 54.161 BM.F. nüshalar ı
162 geçmiş 1,6. Bl.
163 Aristotle Nicomachean Ethics X 7-8 geçmi ş 1.43,45-46,49Bl. 43 ile 52 aras ı ndaki münasebete dikkat et.
5 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 64/183
rafindan elde edilecek son olgunluk ve en üstünmutluluk olan o filmin gayesini tamamlamaktakullan ı l ı r.
53— Rivayete göre bu ilim eskiden Irak 1 6 4 halkı
olan Kildanilerdei 6 5 meydana gelmi ş , sonradanMisiri 6 6 halkna ulaş m ı ş , oradan Yunanl ı lara,onlardan da Süryanilere' 6 7 geçmi ş ve sonra Arap-lara geçmi ş tir. Bu filmin içerdi ğ i her nesne Yunandilinde, sonra Süryancada ve sonunda da Arapçada
anlatı lm ş tı r. Bu ilme sahip olan Yunanl ı lar onagerçek hikmet ve en yüksek hikmet derlerdi. Onukazanmaya ilim ve zihnin ilmi (meleke) durumunafelsefe derlerdi ki onunla en yüksek hikmeti sevme ve (39)tercih etmeyi kasdederlerdi. Ve onu elde edene fi-lozof ve bununla en yüksek hikmeti sevme ve benim-seme derler ve onun kuvve halinde bütün erdemleriiçerdiğine inan ı rlard ı . Ona ilimlerin ilmi, ilimlerinanas ı , hikmetlerin hikmeti, sanatlar ı n sanat ı derler-di, ve bununla sanatta kulland ı klar ı 1 6 8 her sanat ı ,
erdem ile bütün erdemleri kullanmay ı 1 68 hikmetlede bütün hikmetleri kullanmay ı " kasdederlerdi. Ş im-di, hikmet, ne olursa olsun, her hangi bir sanata
dair tam ve aş ı
rı
derecede yeterli olarak kullanı
labilir;
164 Güney Mezopotamya Anbar'dan Takrit'e kadar olan yer.165 Felsefi ilimlerden matematik astronomi vesaire K ı ldaniler
den gelmedir. bk: Said Endelusi, Tabakatul Umem IV.3. Beyrut
1912.
166 Bk: geçen kaynak, IV. 6. da Said Endelusi, Felsefenin gerçek
hikmetten ibaret oldu ğu iddias ı na göre Farabi (geçmi ş 55. Bl.)
zaman bakım ndan felsefenin dinden önce geldi
ğinde israr eder.
167 Süryaniler, Yakubiler ve Nesturiler olup h ı ristiyanlar Suriye,
Mezopotamya ve İ randan mü ş terek bir edebiyat dili olarak Süryan-
cay ı kullanm ş lard ı r.
168 BM.EH nüshalar ı
51
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 65/183
öyleki o sanatla uğ ra ş anlar ı n ço ğunun âciz ı 6 9 oldukları
i ş lerin üstesinden gelir. Burada, hikmet ş artl ı 17 0 bir
anlamda kullan ı lm ş tı r. Böylece her kim bir sanatta
son derecede yeterli ise, o sanatta "hakim" oldu ğu
söylenir. Bunun gibi hükmü geçerli ve dirayetli (an-layı ş lı ) kimseye hükmünün geçerli olmas ı na göre onesne hakk nda kendisine hakim denebilir. Her neise, gerçek hikmet yaln ı z bu ilimdir ve onun birmelekesidir171.
54- Nazan bilimler ayrılm
şsa ve onlara sahip
olanı n, onlar ı baş ka yerlerde kullanma gücü yoksa,onlar sahte172 felsefedir, gerçekten olgun bir filozofolmak için insan hem nazari bilimlere ve hem de ba ş -
ka yerlerde mümkün oldu ğu ölçüde o (bilimleri)kullanma gücüne sahip olmal ı dı r. Eğ er insan gerçekfilozofun durumunu dü ş ünecek olursa, onun ile yük-
sek hâkim aras ı nda bir fark bulunmı yacakt ı r. Çünkünazari ş eylerin ihtiva ettiğ i nesneyi ba ş kalar ı nda kul-lanma gücüne kim sahip olursa, bu gibi nesneleridü ş ünülür makul olarak varetme ve iradeye daya-nanlar ı fiilen var etme gücüne de sahip olur. Sonun-cusunu yapma kuvveti ne kadar büyükse felsefesio kadar olgundur. Bunun için gerçekten olgun
44 olan kimse kesin (basiret) iç görü ş le önce nazarierdemler ve sonra da amell erdemlere 1 7 3 sahip olur.
169 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 7. 1140b 9-12. Aristo
Felsefesi 7-9B1.
170 BM.EH. nüshalar ı Bk: Aristotle, Nicomachan Ethcis VI.7.
1140 a 12-15. genel anlamda hikmet için bk: 1141 b 4.
171 Aynı
yer VI.7. 1141 b 16. Farabi, Fusul 34. Bl.172 Krş . Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 7.1140 b 20 (ve
Anaxogaras ile Thales'e müracat için bk 1141b 3), X. 8.9. 1180d 32,
1180b' 14 (Magna Moralia 1.2. 1184 a 32). Farabi, el-Cem', 4-5.173 geçmi ş 41. Bl. not: 126
52
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 66/183
Daha sonra, o, bu ikisini birden milletler ve ş ehirlerdeher birine göre mümkün olan ölçü ve tarzda meydanagetirme yetene ğ ine sahiptir. Onun, kesin deliller,inand ı rı c ı yöntemler ve hayal ettirme yollar ı kul-lanmadan onlar ı meydana getirecek güce sahipolamaz ve bu ister ba ş kanlar ı n ı n isteğ iyle, ister zorlaolsun, bu mutlaka (gerçek) filozofun en üstün hakim (40)olduğunu gerektirir.
55— Her öğretim iki ş eyden meydana gelir:
a) Okunanşeyi anlatma 174 ve onun fikrinin nefse
yerle ş tirilmesi, ve b) kavranan ı n ve manas ı nefseyerle ş tirilmi ş olan n kabul ve tasdik ettirilmesidir.Bir ş eyi kavratabilmek için iki yol vard ı r. Birincisimahiyetinin akı lca kavranmas ı ve ikincisi ona uyanbir misal yoluyla hayal edilebilmesidir. Kabul ettirmede iki yöntemin biriyle meyana gelir: Ya kesin delil
yöntemi, veya inand ı rma yöntemidir. İ mdi, eğer birkimse varl ı kları n bilgisini elde ediyorsa, veya on-lar hakkı nda öğretim görüyorsa, ama onlar ı n mana-lar ı nı n kendilerini aklen kavr ı yor ve onlar ı n tasdikl,kesin delil vas ı tas ı yle ise, i ş te bu bilgileri içine alanilim felsefedir. Fakat bunlar onlara uyan misalleryoluyla hayal edilerek biliniyorlarsa ve onlardan
hayal edilenin tasdiki, inand ı r ı c ı yöntemlerle sa ğ -lan ı yorsa, i ş te eskiler bu bilgileri içine alana din 175diyorlar. Ve eğ er bu bilgilerin kendileri benimsen-mi ş ve hakları nda inandı rı c ı yöntem kullan -
l ı yorsa, o zaman, onlar ı içine alan dine yaygı n
174 Burada anlatma—tefhim, tasavvur etmeye e ş it anlamda
kullanı
lmş
rı
r. Bu kelime tasdik ile ilgilidir. Her ne ise, Farabininburada kulland ı ğ ı tefhim ile tasdik mantı kta kullanmı ş olduğu
anlamlardan daha geni ş niteliktedir.
175 BM.EH. nüshalar ı Bk: geçmi ş 33. Bl. Farabi, Nevamis II.13 (14-19), 15: 7. Siyaset Medeniyye 55-57. Medini Fad ı la 51-53
53
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 67/183
me ş hur ve d ı ş (zahiri) felsefe'" denir. Bunun için,eskilere göre din felsefeye 77 benzer. Her ikisi ayn ı
konular ı içermekte ve varl ı klar ı n en son ilkelerinivermektedir. Zira her ikisi ilk ilke ve varl ı klar ı n ilknedenine dair bilgi sa ğ lamaktad ı r, ve her ikisi insan ı nkendisi için yarat ı ldı ğ ı en üstün mutluluk olan enson gayesini ve diğ er varl ı kları n her birinin en songayesini verirler.
Felsefe, her ş eyde aklen tasavvur edilerek ve kav-
ranarak bilgi verir, din hayal edilerek bilgi verir.Felsefe tarafindan delil getirilen her ş eyde, din45 inanmayı kullan r. Felsefe, ilk ilkenin mahiyetini
ve en son ilkeleri olan ikinci derecedeki cisimsizilkelerin 1 7 8 mahiyetlerini akı lca kavrand ı klar ı gibi
(41) öğ retin Din, maddi ilkelerden ald ı ğ ı benzerlikleryoluyla onlar ı (ilkeleri) hayal ederek ileri sürer ve
onlarısosya1179 ilkelerdeki180 benzeyi
şleri ile anlat
ır.
O, ilahi i ş leri sosyal 17 9 ilkelerin i ş leri vas ı tasiyle an-latı r. O, tabii kuvvetlerin ve ilkelerin i ş lerini de güç-lere (melekeler) durumlara ve irade ile yap ı lan sanat-lara olan benzerlikleriyle, tam Eflatunun Timaios'-da 181 y apt ı ğ ı gibi, anlat ı r. O, dü ş ünürleri (makulât)duyulurlara (mahsusat) benzemeleriyle anlat ı r. Mese-
la, bazılar
ımaddeyi, uçurum, karanl
ık, su ile ve 1 8 2
yokluğu da karanl ı kla anlatı r. O, en üstün mutlulu ğun
176 Bk: geçmi ş 45. Bl.
177 Bk. Farabi, millet Fad ı la, 53 b.178 Göksel cisimlerin nedenleri veya ilkeleri. Farabi. Siyaset
Medeniyye 2, Medine Fad ı la 19-20, 69
179 "Medeni" kelimesini, Muhsin Mehdi yukarda yapt ı ğ ı gibi
burada da "siyasi" olarak Ingilizceye çevirmiş
biz burada "sosyal"demeyi uygun görüyoruz.
180 Muhsin Mehdi, "ilkeleri" "i ş ler=offices" olarak düzeltmi ş tir.
Bk: geçmi ş 20 BI.
181 Timaeus 19D, 21 B—C, 29B, bk: Eflatun Felsefesi 33.35 Bl.
5 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 68/183
s ı n ı fiları m yani, insani erdemlerin i ş lerinin gayelerini,gaye olduklar ı na inan ı lan iyiliklere benzemeleriyleanlatı r. O, mutluluk olduklar ı na inan ı lan ş eyler vas ı -
tas ı yla gerçek mutlulu ğun sı n ı flar ı n ı anlatı r. Ovarl ı klar ı n mertebelerini mekâni 1 8 2 mertebelerine vemuvakkat mertebelerine benzemeleriyle anlat ı r. Veo, bu ş eylerin benzerlerini (mümkün oldu ğu kadar) 1 "
mahiyetlerine 1 8 4 ; yakı nla ş tı rmaya çal ı ş ı r. Gene felsefekesin delilli olduğu bilgilerini verdiğ i her ş eyde, din
inandı
rı
cı
delillere dayanan bilgi verir. Sonuç olarak,felsefe zamanca dinden önce gelir.
56— Tekrar, aç ı ktı r ki, ne zaman, insan, amelifelsefenin 1 8 5 sağ lad ı ğ ı iradeye dayal ı nesnelerin dü-ş ünülürleri bilfiil var etmesini ara ş tı rı rsa, onlar ı nbilfiiil varl ı ğ ı nı 1 8 6 mümkün k lacak ş artlar ı tavsiye et-mesi gerekir. Eğ er fiili varl ı kları nı mümkün k lan ş art-lar tavsiye edilmi ş se (iradeye ba ğ l ı dü ş ünülürlerin) 1 8 7
88 tecessüm eder. Bundanötürü, kanuncu üstün dü ş üncesiyle, en üstün mut-luluğu elde etme ğe götürecek ş ekilde (iradeli dü ş ü-
nülürlerin 187) fiili varl ı ğ ı nı gerektiren ş artlar ı bulmakabiliyeti olan kimsedir. Gene aç ı ktı r ki, kanuncu daha
önce aklen onları
kavramaya veyaşartlar
ı
nı
keşfet-
meğe u ğra ş maz dolay ı s ı yle kendi akhyla 18 9 en üstün
182 BM. EH. nüshalar ı
183 İ ngilizceden
184 Farabi, bu konuyu Millet Fadila 58 varak, Siyaset Mede-
niyye 55: 8-57:10. Burada iki tasnif verir.185 geçmi ş 54. Bl.
186 geçmiş 23. Bl.187 İ ngilizceden
188 Farabi, Millet Fadila 51 a -52 a.
189 Bk: Aristotle, Nicomachean Ethics X. 9. 1180 a 32-b 23
Farabi, Nevamis Eflatun II. (15:11).
55
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 69/183
mutluluğu anlamayacak veya en üstün mutlulu ğ a
götürecek° 9 ° ş artlar ı bulm yacakt ı r. O felsefeyi eldeetmi ş olmadan kanun koyma sanat ı 191 kendileriyle
en yüksek ba ş kanl ı k olacak nesneler kendisince kavra-46 namaz. Bunun için, hizmetçilikten çok, ba ş kanl ı k me-
haretine sahip (olmak niyeti) 1 9 2 olan kanuncunun fi-lozof olmas ı gerekir. Bunun gibi nazari erdemleri eldeetmi ş olan filozofun, di ğ er herkesini" mümkün oldu ğu
kadar onlar ı meydana getirme gücü yoksa, onlardan
elde ettiğ
inin de bir değ
eri yoktur. Bununla beraber,e ğer dü ş ünme erdemine sahip de ğ ilse, iradeli dü ş ü-nülürlerin (akledilir) kendileriyle fiili varliklar ı l 9 4
olan durumlar ı ve ş artlar ı bulamaz ; i ş 19 5 erdemi ol-
madan da dü ş ünme erdemi kendinde var olamaz.Bundan ba ş ka, kendisinde iyi inand ı rma ve ş eylerihayalle anlatma gücü olmazsa, mümkün oldu ğu ka-
dar herkeste onları
meydana getiremez.
57— Öyleyse imam, filozof ve kanuncu deyimle-
rinin ayni 9 6 anlamda olmas ı gerekir. Her ne ise,
filozof ad ı baş l ı ca 1 9 7 nazari erdemi ifade eder. Fakat,nazari erdemin her yönden en son olgunlu ğa ula ş aca ğ ı
kesinle ş ince, bu yeteri kadar di ğer 198 bütün güclere
sahip olduğ
unu zorunlu olarak gerektirir. Kanuncu,
190 BM. EH. nüshalar ı .
191 BM. EH. F. nüshalar ı
192 İ ngilizceden
193 BM. EH. nüshalar ı
194 geçmi ş 23. Bl.195 "Ahlaki erdem" kasdediliyor bk: geçmi ş 35. Bl. 41. Bl.
not 126196 K ş t. Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 7. 1141 a 20.
197 BM. EH. F. nüshalar ı
198 Aristotle, ayn ı eser X 7. 1177 a 33. Farabi, Medine Fad ı la
57.
56
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 70/183
ameli19 9 dü ş ünülürlerin (ma'kulat) ş artlar ı yla ilgile-nen bilginin iyiliğ ini, onlar ı bulacak gücü, milletlerde
veşehirlerde onlar
ı
meydana getirecek gücü gösterir.Ne zaman bilgi esas ı na göre var edildikleri kesinle-ş irse, nazari erdemin ba ş kalar ı ndan önce gelmesiniyani geride olan ı n varl ı ğ ı öndekinin varl ı ğ ı nı 200 fax _
zettirir. Hakan sözü hükümranl ı k ve yetenek bildirir.Tam yetenekli olmak için insan en büyük yeti kuvve- (43)tine sahip olmal ı d ı r. Bir ş eyi yapma yeteneğ i yaln ı z
d ı ş nesnelerden meyana gelmemelidir ; kendisi bü-yük yetene ğe sahip olmal ı d ı r. Çünkü, sanat ı , meharetive erdemi201 son derece büyük kuvvettir. Bu, elbettebilgisinin büyük kuvveti, dü ş ünmesinin büyük kuv-veti ve (ahlaki) erdem ve sanat ı n büyük kuvvetiolmadan imkâns ı zd ı r. Yoksa, o gerçekten yeterlive hâkim de ğ ildir. Zira 2ot gücü buna yetmiyorsa
o hala eksiktir. Bunun gibi, yetenekli ği, en üstünmutluluğun altı ndaki iyilere hasredilirse, kabiliyetitam de ğil ve kendisi de olgun de ğ ildir. Bundan ötürü gerçek ba ş kan olan filozof, kanuncunun ayn ı d ı r.
Arapçada imam sözünün manas ı na gelince, o sadeceörnek olarak uyulan ve iyi kabul gören kimseyigösterir; yani, ya olgunlu ğu iyi kabul görmü ş veyagayesinin iyiliğ i kabul edilmi ş tir. O, bütün, sonsuzolan i ş ler, erdemler ve sanatlarda iyi kabul görmezsedemek ki o gerçekten iyi kabul edilmemi ş tir. Ne zaman 47diğer bütün sanatlar, erdemler ve i ş ler, ba ş ka bir ş ey
değ il yaln ı z onun maksad ı nı gerçekle ş tirmeyi ara ş -
tı r ı rsa, onun sanat ı en kuvvetli sanat, onun (ahlaki)
199"ameli" gayri cismani ve tabii olandan ayr ı l ı r, ki bunlar ı n
gerçekle ş mesi dü ş ünce, ahlâki karakter ve sanata dayanan kavram-lard ı r.
200 Farabi, Nevamis Eflatun II.
201 BM. EH.F. nüshalar ı
57
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 71/183
erdemi en güçlü erdem, onun dü ş üncesi en kuvvetlidü ş ünce, onun ilmi en yüksek ilim olur. Zira bütün
2"u kuvvetlerle o, kendi gayesini 2 0 3 yerine getir-mek için baş kalar ı n ı n kuvvetini istismar etmi ş ola-caktı r. Bu, nazari ilimler olmadan, bütün dü ş ün-me erdemlerinin en büyü ğü olmadan ve filozofta 2 "
bulunan diğer ş eyler bulunmadan, mümkün de ğ ildir.
58—A ç ı klanm ş oldu ki, filozofun, en üstün
ba ş kan ı n, hakan ı n, kanuncunun ve imam n manas ı
(44) yaln ı z tek manad ı r. Bu kelimelerden2" hangi birial ı nı rsa al ı ns ı n bir mahsuru yoktur. Dilimizi konu-ş anlar ı n çoğ unluğuna göre her birinin gösterdi ğ i
manaya bakı lacak olursa, sonunda hepisinin tek veaynı manay ı göstermekte birle ş tikleri görülür.
59—Bir defa nazari ilimlerde ispatlanan naza-
ri nesneleri20 6 temsil eden hayaller çoğ
unluğ
un nefis-lerine girmi ş olup, hayallerini kabul etme ğe hazı r-
lanm ş olunca ve bir defa var olma imkân ı n ı n ş art-lar ı ile birlikte ame11.207 nesneler, onlar ı n nefislerindemeydana gelirse ve ba ş ka bir ş ey yapmağ a karar vere-miyecek ş ekilde onlara hükmedince, nazari ve amellnesneler gerçekle ş ir. İ ş te bunlar ı n kendileri, kanun-
koyucunun nefsinde mevcut olduğu zaman, bu nes-
neler felsefedir. Bunlar ço ğunluğun nefislerinde is-
202 BM. nüshas ı
203 Bk: Aristonun itirazlar ı , Nicomachan Ethics 1. 6. 1096 b 35
204 gelecek 60. BI.
205 Bk: Eflatun Felsefesi 8. BI.
206 Şeyler= nesneler, ş ey ba ş tan sona kadar de ğ i ş ik manalar'-
da kullan ı lm ş t ı r, umumiyetle "varl ı k" kasdedilir. Cüz'i ve küllilerigösterebilir (Geçmi ş I. BI.) Burada oldu ğu gibi zihnin olu ş unda veya
kavran ı labilen fikirler d ı ş ı nda bilgi konular ı , veya fikirler yahut ha-
yal olabilirler. Bk: Aristo Felsefesi 4.B1. 19.B1.
207 Gecmiş 57.B1. not 199.
58
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 72/183
eler, dindir208. Zira ne zaman kanunkoyucu bun-lar ı bilirse onlar kendisine iç görü ş ün kesinliğ i ileaç ı k olmu ş lard ı r, oysa çoğunluğun nefislerinde yer-le ş tirilmiş olan nesne bir hayal ve inand ı rı c ı yön-tem (delil) yoluylad ı r. Her ne kadar, bunlar ı hayalyoluyla temsil eden kanun koyucu ise de, ne hayallerve ne de inand ı rı c ı deliller ,kendisince kesin de ğ il-
dir. Bunun için onlar kesindir. O hayalleri ve inan-d ı rı c ı delilleri icad eden biridir, fakat bunlar ı kendi-nefsinde, kendisinin bir dini 2 0 8 olarak yerle ş tirmek
için değ ildir. Fakat, hayaller ve inand ı r ı c ı delillerba ş kalar ı için kasdedilmi ş tir, oysa kendisi için bunlarkesindir208. Bunlar ba ş kalar ı için dindir208, ama ken-disine göre onlar felsefedir, 2 0 9 İ ş te bunlar gerçek felsefeve o gerçek filozoftur.
6o— Sakatlanm ş felsefeye gelince, sahte filozof, 48
boş
filozof; yalancı
filozof ilimlere hazırlanmadan
onlar ı incelemeye koyulan kimsedir. Zira ara ş tı rmayakoyulacak kimse, Eflatunun Cumhuriyetinde 2 1 0 anlat-tı ğ ı artlar ı yerine getiren nazari bilgilere do ğu ş tanhazı rl ı kl ı olmak zorundad ı r. Zorunlu olan ı anlamakve kavramakta üstünlü ğü olmal ı d ı r. Buna ilaveten,iyi bir hafizas ı olmal ı ve okuma zahmetine katlana-
bilmelidir. O, doğu ş tan doğruluğu ve doğru insanlar ı ,
adaleti ve adil insanlar ı sevmelidir, arzulad ı ğ ı nesnehususunda dik kafal ı ve kavgacı olmamal ı dı r.0,yemekve içmek için aç gözlü olmamal ı d ı r, tabii bir e ğ ilimle (45)ş ehvetleri, alt ı n ı , gümü ş ü ve benzerini hakir görmeli-dir. O, yüksek ruhlu olmal ı ve halkı n gözünde küçük
208 BM.EH. nüshalar ı
209 Bk: 53. Bl. Farabi, Millet Fad ı la 53 b, Medine Fad ı la 69-70,Siyaset Medeneyye 56.
210 Arapça "Siyaset" denmi ş tir. Cumhuriyet. II. 375 A. VI.487B. Farabi, Medine Fad ı la 596. 33. BI. not: 99.
5 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 73/183
dü ş ürücü ş eylerden kaç ı nmal ı d ı r. Zahid olmal ı , iyi-
liğe ve adalete kolayca teslim olmal ı ve kötülüğ e
haks ı z l ı ğ a teslim olmakta direnmelidir. Ve o, do ğ ru
ş ey hakkı nda kuvvetlice, azimli olmal ı d ı r. Bundanba ş ka o, tabii eğ ilimini temsil eden kanun ve al ı ş -
kanl ı klara göre yetiş tirilmelidir. O yetiş tirildiğ i
dinin fikirlerine inanc ı doğ ru olmal ı ve dinindeki
erdemli i ş lere s ı kı tutunmal ı d ı r, onlar ı n çoğunluğunuveya hepsini bozmuş olmamalı d ı r. Bununla be-
raber, o, umumiyetle kabul edilmi ş güzel iş leri 211
ihlal etmeden umumiyetle kabul edilmi ş erdemleres ı kı tutunmal ı d ı r. Zira, e ğer bir genç böyle olur dafelsefe okumaya koyulur ve onu öğ renirse, mümkün-
dür ki, o, artı k sahte, veya bo ş veyahut da aldat ı c ı
filozof olmaz.
6 ı — Yalancı fizlozof en son olgunlu ğu elde etme-
den nazarl ilimleri kazanan kimsedir, öyle ki mümkünolduğu ölçüde kendi bildiklerini ba ş kalar ı na öğ rete-
bilsin. Bo ş filozof; daha ileri gitmeden bir din tara-f ndan benimsenmi ş erdemli iş leri veya ço ğunluk-ça kabul edilmi ş güzel ş eyleri yapmaya al ı ş madan,nazar': ilimleri öğ renip rasgele olan her ş eyde kendieğ ilim ve ş ehvetlerine uyar. Aldat ı c ı filozof, nazari
bilgilere do ğu ş tan hazı l ı kl ı olmadı ğ ı halde onları
öğrenen kimsedir. Bunun için, her ne kadar aldat ı c ı
ve bo ş filozoflar, nazar": ilimlerin tahsilini tamaml ı -
yabilirlerse de sonunda onlara sahip olmalar ı azar a-
zar yok olur. Onlar, zamanla insan ı n erdemler bakı -
(46) m ndan olgun oldu ğu zamana ula ş tı klar ı nda bilgileri,
49 hatta Eflatunm tarafı ndan zikredilen Heraclitusun
ate ş inin (güne ş ) sönmesinden de daha kötü bir ş ekilde
211 Farabi, Fusulul — Medeni, 93. Bl. geçmi ş
212 Cumhuriyet, VI 498B. Aristotle, Meteorologica II 2. 355a9.
60
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 74/183
tamamen sönmü ş olacakt ı r. Zira ilkenin tabii' e ğ ilim-
leri ve sonuncusunun adeti, gençliklerinde hat ı rlaya-bilmi ş olduklar ı n ı n hakkı ndan gelir 2 1 3 ve sabı rla zah-metini çektikleri nesneyi saklamay ı kendilerine yük ya-
par. Onlar bunu ihmal etti ve kendilerine al ı koyduklar ı
nesne, ate ş tesirsiz kal ı p sönene kadar azar azar yok ol-maya ba ş lar ve ondan bir meyve toplayamazlar. Ya-lancı filozofa gelince, felsefenin takip etti ğ i gayedenhabersiz olan kimsedir. O, nazari ilimleri veya sadece
bazı
kı
sı
mları
nı
kazanı
r ve elde etmiş
olduğ
u kadarı
nı
ngayesi, mutluluk oldu ğ una inan ı lan veya ço ğunluktarafindan iyi ş eyler olduğu kabuledilen mutlulu ğunbazı türleri oldu ğunu görür. Bunun için, o, kendibilgisiyle bu gayeyi gerçekle ş tirmeyi arzulayarak, ora-da o gaye ile e ğ lenip durur. O, kendi maksad ı m belkielde eder ve üzerinde durur, veya gayesinin zor
gerçekleşec e
ğini ve böylece sahip oldu
ğu bilginin faz-lal ı k olduğunu görür. İ ş te yalancı filozof böyledir.
62— Gerçek filozof önceden zikcedilmi ş tir. 214
Bu mertebeye ula ş tı ktan sonra e ğer ondan faydala-nı lm yorsa, gerçek ş udur ki baş kalar ı na faydas ı
olmamas ı onun hatas ı değ ildir, fakat hata, dinleme-yenlerin veya onu dinlemeyi2 ı 5 gerekli görmeyenin-dir. Bundan ötürü, hakan ve imam meharet 2 1 6 vesanatı ndan dolay ı hakan veya imamd ı r, her hangikimsenin onu bilip bilmedi ğine bak lmaz, isteritaat edilsin veya edilmesin, her hangi bir gurup tara-f ndan gayesinde ister desteklensin veya desteklen-mesin bu tam bir doktorun (tabib) hastalara Ş ifa
213 BM. EH. nüshalar ı
214 53.57. 59. Bl.
215 Eflatun, Cumhuriyet VI. 498 A.
216 BM. EH. nüshalar ı
61
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 75/183
verecek kabiliyet ve meharetinden217 ötürü doktorolmas ı gibidir; tedavi edece ğ i insan olsun veya ol-mas ı n, i inde kullanaca ğ ı aletleri bulsun veya bul-rnas ı n, ister refah içinde olsun ister fakir olsun, bun-lardan hiç birine sahip olmamas ı doktorlu ğunu2lsgideremez. Bunun gibi, imamı n imaml ı ğ ı filozofun
(47) felsefesi veya hakan ı n hakanl ı ğ ı , iş lerinde kullanaca ğ ı
aletleri olmamas ı , gayesine ula ş mada kullanaca ğ ı
insanları n bulunmamas ı ndan ötürü giderilemez 2 ' 9 .
63—Bu tavsife cevap veren felsefe Yunanl ı -
lardan yaln ı z Eflatun ve Aristo taraf ı ndan bize iletil-miş tir. Her ikisi bize felsefeyi verdiler, fakat, onlar
50 bize onun yollar nı ve o bozuldu ğu veya sönmü ş
(y ı kı lm ş ) oldu ğunda onu tekrar kurman ı n yollar ı nı
da verdiler. Biz, önce Eflatunun felsefesini ve felse-fesinin düzeninin s ı rası nı ortaya koymaya ba ş l ı -
yaca ğ ı z. Biz Eflatunun felsefesinin ilk k ı smı ile baş l ı -
yacağ ı z ve sonra felsefesinin sonuna gelene kadark ı s ı mlar ı nı bir bir ard ı ndan düzene koyaca ğ ı z. Ayn ı
ş eyi, Aristonun bize verdi ğ i felsefesinde, felsefesi-nin ilk kı smı ile ba ş layarak yapaca ğ ı z .
64—Böylece aç ı klanm ş tı r ki, sunduklar ı nes-
nede gayeleri aynıd
ır220 ve kendileri tek ve ayn
ı
felsefeyi sunmay ı kasdetmi ş lerdir.
217 BM. F. nüshalar ı
218 BM. EH. F. nüshalar ı
219 Farabi, Fusnl, 29. Bl. Plato statesmen 25 9 A—B.
220 geçmi ş 61. Bl.
62
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 76/183
E F L A T U N F E L S E F E S İ
EFLATUN (M . Ö . 4 2 7 -3 4 7 )
FARABT
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 77/183
EFLATUN' UN FELSEFES İ
KISIMLARI
BA ŞTAN SONUNA KADAR KISIMLARINDIZILI Ş I
ı — O, önce, her varl ı ğ ı n bir olgunlu ğu olduğun-dan dolay ı , insan ı n da insan olarak olgunlu ğunumeydana getiren ve insan ı kı skan ı l ı r bir varl ı k yapannesnelerin ne olduğunu inceledi.
Böylece o, insan ı n olgunlu ğ unun, yaln ı z vücutorganlar ı n ı n bozulmamı ş güzel yüzlü ve yumu ş akciltli olmas ı ndan ibaret olup olmad ı ğ ı n ı , veya bununyan ı nda soy ve kabilesi içinde say ı l ı r bir kimse olmas ı ,
veya geni ş bir kabilesi ve çok arkada ş ı ve sevenlerininbulunmas ı ndan ibaret olup olmad ı ğ ı n ı ; ya da bu-nunla beraber, refah içinde olmas ı veya saygı göste-rilen, yüksek tutulan, buyru ğu geçerli olan ve arzusuna
boyun eğ
en bir gruba veyaşehre hâkim olmas
ı
ndanibaret olup olmad ı ğ ı n ı araş tı rd ı . Kendisine en sonolgunluğu veren mutlulu ğu elde etmek için, insan ı n
bunlarda bir kı sm ı nı veya hepsini haiz olmas ı yetermidir? Bu ş eyleri ara ş tı r ı rken onlar ı n ya hiç mutlu-luk olmad ı kları , fakat mutluluk olabileceklerine ina-nı ldı ğ ı , ama bunlara veya onlar ı n bir k sm ı na ba ş ka
birşey katmadan, insan
ın mutlulu
ğu elde etmesiiçin yeter olmad ı kları kendisine belirmi ş ti.
2- Sonra bu diğer ş eyin ne olmas ı gerekti ğ iniinceledi. Elde edilmesiyle mutluluk elde edilecek
65
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 78/183
olan bu diğer ş eyin bir çe ş it bilgi ve bir türlü ya ş a-
yı ş yolu olduğu kendisince anla ş ı lm ş oldu.
5 4
ütün buşeylerin hepsi, "Birinci Alkibiades"yani model ad ı n ı verdiğ i " İ nsana Dair" olarak bili-
nen kitabı nda bulunur.
(4 )— Bundan sonra bu bilginin ne oldu ğunu veonun nas ı l bir bilgi olduğunu inceleyip onun ne ol-duğunu, nas ı l bir ilim olduğunu, niteliğ inin ne oldu-ğunun ve onun, varl ı kları ndan her birinin özünübilmek olduğunu buldu. Bu bilgi, insan için en sonolgunluk ve elde edebilece ğ i en yüksek olgunluktur.Bu, iradeli anlamı nda olan "Theaitetos" ad ı n ı ver-diğ i kitabı nda bulunur.
4—Bundan sonra da gerçekten mutluluk olanmutluluğun ne olduğunu, hangi tür bilgiden meydana
geldiğ ini, nas ı l bir al ı ş ı kl ı k yetisi (meleke) olduğunu
ve nas ı l bir i ş olduğunu inceledi. Mutluluk olmad ı ğ ı
halde mutluluk oldu ğu san ı lan ş eyden onu ay ı rdetti.Faziletli ya ş ama tarz ı n ı n, bu mutlulu ğun elde edil-mesine götüren ş ey olduğunu tan ı ttı . Bu, sevgili anla-m ı adı n ı verdiğ i "Philebus" kitab ı nda bulunur.
II
5—Insan ı mutlu ve olgun yapan bilginin veyaş ama tarz ı n ı n ne oldu ğunu öğrenince, önce o bilgi-
yi ara ş tı rmaya ba ş lad ı . Insan ı n arzulayaca ğ ı gibi
varl ı kları bu niteliğe göre bilmesi mümkün müdür?Yoksa bu husustaki durum, Protagoras' ı n (tuğ la
yapan) : insanın varl
ıklar hakk
ında böyle bir bilgiyi
kazanam yaca ğ ı n ı , bunun mümkün olan ve insan ı n
doğu ş tan kazanmaya yetenekli oldu ğu bilginin bu
( 5 ) olmadı ğ ı n ı , varl ı klara dair elde etti ğ i bilginin daha
66
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 79/183
çok nesneleri inceleyenlerin her birinin fikri oldu ğu,
her birinin inanabildiğ i nesne olduğunu, insan ı n tabiibilgisinin, her fert tarafı ndan te ş kil edilen kanaate
göre oldu ğunu ve bunun, insan ı n arzulay ı p ta ulaş a-mad ı ğ ı bilgi olmad ı ğ ı n ı ifade etti ğ i gibi midir? Prota-goras' ı n delilini inceledikten sonra, Eflatun Prota-goras' ı n ifade etti ğ inin hilaf na, bu bilginin "Thea-itetos"da özelli ğ i aç ı kland ı ğ ı gibi elde edilebilece ğ ini
ve var oldu ğunu ve insani olgunlu ğa ait olan bil-
ginin Protagoras tarafı ndan ileri sürülenin
bu bilgi oldu ğunu açı klad ı . Bu "Protagoras" ı adlı
kitabı nda bulunur.56— Sonra elde edilen bu bilginin rasgele mi,
yoksa ara ş tı rmayla mı , ya da öğretme ile mi olupolmad ı ğ ı nı , bu bilginin kendisiyle elde edilen
yolun ara ş tı rma veya öğretme ya da öğ renmenin
var olup olmad ı ğ ı nı, ya da Menon'un (anlam
ısabit)
ileri sürmekte oldu ğu gibi bu bilginin kendileriy-le elde edildiğ i ara ş t ı rma, öğretme veya öğrenmedenhiç birisinin asla mevcut olup olmad ı ğ ı nı araş tı rd ı .
Çünkü, Menon, araş tı rman ı n, öğretimin ve öğ -
renimin bo ş , faydas ı z olduğunu ve bilgiye götür-mediğini, insan n bir ş eyi ister ara ş tı rma veya
ö ğretim, ya da öğ renim yoluyla de ğ il de doğu ş tanve rasgele bildiğ ini, ya da bilmedi ğ ini; bilinmeyenin is-ter ara ş tı rma, ister öğ renim, ister istidlal yoluyla olsunbilinemeyece ğ ini, bilinmeyenin ebediyen bilinmeyen ,
olarak kalaca ğ ı nı , ara ş tı rma taraftarlar ı nı n ara ş t ı rma,öğ retim veya öğ renim vas ı tas ı yla kavranan bir ş eyin
varl ı ğ ı na dair ileri sürdüklerinin z ı dd ı na olarak iddia (6)
etti. Eflatun'a göre bu bilginin ara ş tı rma ile ve ara ş
t ı rman ı n kendisi meydana geldi ği bir sanat gücü
1 Bk: Aristotle, Metophysics IV. 5-6
67
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 80/183
ile elde edilebilece ği aç ktı r. Bu, "Menon" olaraktan ı nan kitab ı nda bulunur.
III
7 — İ limlerden insan ı n olgunlu ğunun kendisiy-le elde edilmesi gereken filmin bu oldu ğu, bu ilmielde edecek derecede varl ı klar ı n kendisiyle ara ş tı -
rilabilecek bir sanat ve kuvvetin var oldu ğu, ve bu
bilginin yolu olan bir ara ş tı rma, öğ renim ve öğ reti-
rnin bulundu ğu kendisince anla ş ı ld ı ğ ı zaman bu bilgi-yi hangi sanat ı n sa ğ lad ı ğ ı nı ve hangi ara ş tı rma ileelde edildiğini aramaya baş lad ı . Meş hur sanatlar ı
ve me ş hur araş t ı rmalar ı , yani ş ehirliler ve milletler
tarafindan kabul edilenleri incelemeye giri ş iti.
Önce dini dü ş üncenin ve varl ı klar ı n dini ara ş -
tı
rması
nı
n bu bilgiyi ve arzulanan yaş
ama yolunusağ lay ı p sağ lamad ı ğ ı m ve varl ı klar ı n ve ya ş ama yol-
lar ı n ı n bu tür ara ş tı rmasiyle u ğ ra ş an dini kyas sa-
nat ı nı n bu bilgiyi sağ lay ı p, sağ lamad ı ğ ı n ı veya
varl ı klar ı n bu bilgisini ve yaş ayı ş ı n bu yolunu
sağ lamağa yeter olup olmadı ğ ı nı araş tı rmaya ba ş -
56 ladı . Bununla beraber, dini ara ş tı rman ı n ve dini
kıyas sanat
ın
ın ya
şama yollar
ı
na dair ne kadar bilgi,ve varl ı klara dair ne kadar bilgi sağ lad ı ğ ı ve
bunlar ı n sağ lad ı klar ı n ı n yeter olmadı ğ ı kendi-
since açı klı ğ a kavuş mu ş tu. Bunları n hepsi, (bir
adam n adı olan) "Dindarl ı ğ a Dair" "Euthyphron"kitabı nda bulunur.
2 Bu bölümde kullanılan kelime dindir. (Mutlulu
ğu kazanma
33, 55 Bl. de millet kullan ı r). Farabi Millet Fadila'da din ve millet'in
ayn ı oldu ğunu söyler. (52 b). İ slamda "dini dü ş ünce" Kelâm olup
"dini k yas sanat ı " fkı h demektir. Ihsau'l —Ulum, fas ı l 5. Kelam-
c ı lar da Kyas ı kullanmı ş lard ı r.
68
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 81/183
8—Bundan sonra, bu sanat ı n dil bilim olup ol- ()mad ı ğ ı n ı , insan, adı geçen dili konuş an milletinço ğunluğunun anlay ı ş ı na göre manalar ı , fikirleri gös-
teren isimleri' kavray ı nca ve onlar ı dil bilgilerininmetoduna uygun inceler ve bilirse, ş eylerin özlerineait ku ş atı c ı bir bilgisi olaca ğ ı nı ve onlar vas ı tas ı y-
la arzulanan bilgiyi elde edece ğini, zira bu sanat ı n
ö ğrencilerinin kendilerinin böyle dü ş ündüğünü incele-di. Bu sanat ı n asla o bilgiyi vermediğ i kendisince anla-la ş ı ld ı ve bu bilgiye yol olabilecek ne kadar bilgisağ lad ı ğ ı nı aç klad ı . Bu, "Cratylus" olarak bilinenkitabı nda bulunur.
9—Sonra, önceki sanatlar bu bilgiyi vermedik-lerinden, onu sağ layan sanat ı n ş iir olup olmad ı ğ ı nı ,
varl ı klar ı n bu bilgisini elde eden kuvvetin ş iir yapmayeteneğ i ve ş iirlerin ve ş iirli ifadelerin kendilerindenyapı ld ı ğ ı eyleri elde etme yetene ği olup olmad ı ğ ı nı ,
ş iirleri okuma, manalar ı n ı anlaman ı n, ve ihtiva
ettikleri düsturlar ı n, tabii varlı kları n bilgisini vearzulanan hayat yolunun bilgisini bize verip verme-diğini; bir kimsenin ş iirle e ğ itilmesinin ve onlar ı nihtiva ettikleri düsturlar vas ı tas ı yla kendini geli ş
tirmenin, insan ı , olgun insanl ı k gidiş ine sürmeye
yeter olup olmadı ğ ı
nı
; varlı
kları
n ve yaş
ama yolları-nı n ş iir metoduyla ara ş tı rmas ı n ı n, o bilgiye ve o
gidi ş e bir yol olup olmad ı ğ ı nı araş t ı rd ı . Bununlaberaber, ş iirin ne kadar bilgi verdiği ve insanl ı k içinş iirin de ğ erinin ne oldu ğu kendisine aç ı k olmu ş tu.Me ş hur ş iir metodunun bunun hiç bir ş eyini aslasağ lamad ı ğ ı nı , fakat sadece ondan uzakla ş tı rd ı ğ ı -
nıaç klad
ı. Bu, "Ion" olarak tan
ınan kitab
ındabulunur.
3 Kş l. Farabi. Tenbih ala Sabili's-Saade 25-26, Haydarabad1346; Mantı k, 4. varak
69
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 82/183
ı o— Sonra, ayn ı incelemeyi hitabet sanat ı ndada yapt ı : Hitabet veya hitabi fikirlerin kullan ı lmas ı
—varl ı klar incelenirken—onlar hakkı nda bize bilgi sa ğ -
57 lar mı , yoksa öyle bir tarz ya ş ayı ş ı n bilgisini mi bizeSağlar? O bunu sağ lamad ı ğ ı n ı açı klad ı . Bununlaberaber, hitabet ile ne kadar bilgi sa ğ land ı ğ ı ve onunsa ğ lad ı ğ ı miktarı n değerinin ne olduğu kendisinebelli oldu. Bu, hizmet anlamı nda olan "Gorgias"olarak bilinen kitab ı nda bulunur.
(8) Sonra, safsata sanatı
na ve safsatanı
n arzu-lanan bilgiyi sa ğ layan bir inceleme olup olmad ı ğ ı nadair ayn araş t ı rmay ı yaptı . Safsatan ı n o bilgiyi
vermeyece ğ ini ve safsatal ı araş tı rman ı n o bilginin
yolu olmad ı ğ ı nı aç ı klad ı . Bununla beraber, safsatan ı n
değerini anlatt ı . Bu, (yanı ltan), Sofist ve (adam)Euthydemos kitaplar ı nda bulunur. Zira, Sofist
olarak tanınan bu kitab
ında safsata sanat
ın
ın ne
olduğunu, ne yaptı ğ ı n ı , ne kadar gaye güttü ğünü,safsatacı insan ı n ne oldu ğunu, kaç türlü olduklar ı n ı ,
hangi iş leri incelediğini, ve insanı istenilen bilgi-ye götüren araş tı rmay ı yapmadı ğ ı n ı ve bilgiye
ait konular ı asla incelemediğ ini anlatt ı . Euthydemos
kitabı na gelince, onda safsataca ara ş tı rman ı n nas ı l
olduğunu ve safsataca öğ renimin nas ı l oldu ğunuve onun bir oyun oldu ğunu ve o bilgiyi sağlayama-
(9)d ı ğ ı n ı veya hem nazari ve hem amell olarak faydal ı
bir bilgiye götürmediğ ini aç ı klad ı .
12- Bundan sonra, cedelcilerin ara ş tı rmalar ı nı
ve cedelce ara ş t ı rman ı n o bilgiye götürüp götürme-diğini ve onu sağ lamaya elveri ş li olup olmad ı ğ ı n ı
inceledi. O bilgiye ula ş mak için son derece de ğ erliolduğunu aç ı klad ı ; bir çok i ş te cedelce inceleme ya-
pı lmad ı kça o bilgiye gelmek imkâns ı zd ı r. Ma-
mafih, ba ş langı çta ayn ı bilgiyi sağ lamaz. Ama bun-
7 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 83/183
unla beraber o bilgiyi elde etmek için, cedel al ı ş tı r-
ma kuvvetine eklenen ba ş ka bir kuvvete muhtaçt ı r.
Bu, acı ma anlam nda "Parmenides" olarak bili-
nen kitabı nda bulunur.
IV
13— O, bütün me ş hur ilim ve nazarl sanatlar ı
teferruat ı na kadar say ı p onlardan hiç birinin varl ı k-
lar ı n bu bilgisini veya öyle bir ya ş ayı ş yolunu sağ- 58
lad ı ğ ı nıbulamay
ı
nca, amen' sanatları
ve bu sanat-lardan meydana gelen i ş leri ara ş t ı rmaya ba ş lad ı . Aca-ba insan, bütün (ameli) sanatlar ı veya onlar ı n ihtivaettiğ i bilgi miktar ı n ı ku ş at ı rsa, bütün varl ı kları n bu
bilgisini elde etmi ş olacak m ? Bu sanatlar bilgi ve i ş i
birle ş tirdiklerinden ötürü, bu sanatlar tarafindan sunulan i ş ler, arzulanan ya ş ayı ş yolunu sağ layacak m ,
yoksa sağlamayacak m d
ır? Bunun için, bu sanat-
larla sağ lanan bilgilerin, o bilgiyi te ş kil edip etmedi-ğ ini ve bunlardan meydana gelen i ş lerin o ya ş ayı ş
yolunu (siret) ortaya koyup koymad ı ğ ı n ı araş tı rd ı . (10)
Bunlar ı n o bilgiyi sağ lamad ı ğ ı n ı veya o tarz ya ş ayı ş ı
te ş kil etmediğ ini ve onlar ı kazanmı ş lar ı n niyetlerininson derecede olgunluk olmad ı ğ ı n ı , tersine, onlarla
faydal ı ve kazançl ı eyler elde etmek oldu ğunu aç ı k-lad ı . Ama faydal ı , zorunlu olabilir, fakat kazand ı
daima iyi 4 olabilirse de zorunlu olamaz. Bu sanat-larla elde etmi ş olduklar ı eylerle ya zorunlu nes-neleri veya iyi (faziletli) olan ı kasdederler.
V
14— Bundan dolayı (faydal ı ve kazandı ) bu
iki ş ey, bütün amen sanatlara göre ayd ı nlı ğ a kavu-
4 13-16, 20 Bl. de arapça kullan ı lan kelime "fadil" dir.
71
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 84/183
ş unca zorunlunun ve kazançl ı eyin ne oldu ğunuara ş tı rmaya ba ş lad ı . Kazanç ve kazanç sa ğ layan ileerdemli olan ı ara ş t ı rma aras ı nda fark yoktur. Çünkü,
bunlar çok defa ayn ı manaya gelen eş anlaml ı
kelimelerdir. O, ço ğunluğun gözünde erdemli olanerdemlinin ve çoğunluğun gözünde kazanç sa ğ layanş eylerin gerçekten kazançl ı ve erdemli olup olmad ı k-
lar ı n ı ara ş tı rd ı . O, yine çoğunluğun gözünde faydal ı
olan ı n gerçekten inand ı klar ı gibi olup olmad ı ğ ı n ı
da ara ş tı rd ı . Öyle olmad ı kları n ı açı klad ı ve bu husustaçoğunluğun gözünde erdemli kazançlar olan bütünş eyleri inceledi.
Bu, ikinci "Alkibiades" olarak bilinen kitab ı ndabulunur.
15—Bundan sonra, gerçekten faydal ı eyleri,
gerçekten kazançl ı eyleri ve gerçekten iyi olan ka-
zançlarıve nas
ıl bir kimsenin bunlardan birini me
ş -hur sanatlarla elde edemiyece ğ ini ara ş tı rd ı .
16—Sonra, ço ğunluğun gözünde faydal ı ve59 kazançl ı eyleri gerçekten faydal ı ve kazançl ı olan ş ey
lerle ilgisinin ne oldu ğ unu ve kazançlar ı n ve erdemli(11) ş eylerin bu bilgisi ve arzulanan ya ş ama tarzı olduk-
lar ı n ı ve amen sanatlar ı n gerçek kazanç olan kazanc ı
elde etmek için elveri ş li olmad ı ğ ı nı aç ı klad ı .
Bu, gözetleme anlamı nda olan "Hipparkhos"ad ı n ı verdi ğ i kitab ı nda bulunur.
İrzulanan olgunlu ğ un ve istenilen gayeniniki yüzlü kimselerin ve insanlara kar ş ı asalet gösteripdiğer bir gayeyi gizlemek suretiyle kendi maksatlar ı -
nıyanl ı ş gösteren kimselerin ya
şama tarz
ıile elde
edilip edilmiyeceğ ini inceledi. İ ş te çoğunluğun (halk)
dayanma ve yiğ itlik oldu ğ unu gördüğü ve insan ı n
ancak kendisiyle kı skan ı ld ı ğ ı yaş ama tarz ı budur.
7 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 85/183
Burada, bu ya ş ama tarz ı n ı n çoğunluğun inand ı ğ ı
gibi olup olmad ı ğ ı nı da ara ş t ı rd ı . Bu, ya ş ayı ş lar ı ndave i ş lerinde son derece iki yüzlü ve a ş ı rı yalancı olanve ş üpheci say ı lan, sonradan iki insan ad ı nı verdiğ i
iki kitabı nda vard ı r. Iş lerinde ve sözlerinde kendi-lerine dair safsatal ı kand ı rmaları ndan ve kavgadason derece kavgac ı olduklar ı ndan ötürü dayan ı kl ı k
ve yiğitlikle ün yapmı ş lard ı r. Bunlar, biri BüyükHippias ( ş üpheci) ve diğeri de Küçük Hippias ( ş üp-
heci) adı
nı
verdiğ
i iki kitabı
ndadı
r. Bu tarz bir haya-tı göz önünde bulundurarak, onun istenilen gayeyitemin edemediğini, tersine, ondan uzakla ş tı rd ı ğ ı nı
aç ı klad ı .
18— Sonra, zevk sahiplerinin ya ş ama tarzlar ı nı n, (18)ve insanı n istenilen olgunlu ğu kendisiyle elde edece ğ i
bir ya ş ama tarzı olup olmad ı ğ ı n ı inceledi. Gerçek-
ten zevk olan zevkin ne oldu ğunu, çoğunlukça is-tenen ve umumiyetle kabul edilen zevkin ne oldu ğunu,gerçek zevkin arzulanan olgunluktan meydana gelenzevkten ibaret oldu ğunu; ve zevk sahiplerinin ya ş a-ma tarzlar ı nı n hiç birinin arzulanan olgunluktanmeydana gelecek zevke götürmedi ğ ini açı klad ı . Bu,Sokrat'a nisbet edilen Zevke Dair (Symposium)kitabı nda bulunmaktad ı r.
VI
19- Çoğunlukça i ş lenen sanatlar ı n hiç birio bilgiyi sağ layan ilmi bir sanat ı n o bilgiyi sağ layani ş (ameli) sanat ı veya o biçim bir yaş ayı ş tarzı nı 60
sağlayan bir iş sanatı (iş çilik) olmad ı ğ ı ve umu-miyetle kabul edilen ya ş ayı ş tarzlar ı ndan hiç birininmutluluğ a götürmediği kendisine aç ı kça görününce,kendisi varl ı klara dair bilgiyi sa ğ layan nazari sanat ı n
7 3
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 86/183
nas ı l olmas ı gerektiğ ini ve istenilen ya ş ama tarz ı mn
insana temin etti ği iş (ameli) sanat ı n ı n nas ı l olmas ı
lazı m geldiğ ini aç ı klamak zorunda kald ı . "Theages"Deneme adl ı kitabı nda nazari sanat ı n ne oldu ğunu
ve onun felsefe oldu ğunu; bilgiyi anlatan insan ı n kim
olduğunu ve onun filozof oldu ğunu; filozofun fikir-lerinin ne oldu ğunu ve i ş inin ne oldu ğunu aç ı klad ı .
(13)0- Sonra, sevenler olarak bilinen (Erastai)kitabı nda felsefenin sadece iyi bir ş ey oldu ğunu
söylemekle kalmad ı ayni zamanda gerçekten faydal ı
olduğunu da aç ı klad ı . Maamafih, zorunsuzdur diyefaydas ı z değ ildir, zira insan olan için hem faydal ı
ve hem zorunludur.
21— Bundan sonra, arzulanan ya ş ama yolunusağ layan, i ş leri düzenleyen, nefisteki mutlulu ğa doğru
götüren i ş sanat ı n ı araş tı rd ı . Onun bakanl ı k ve siyasi
bir sanat oldu ğunu aç ı klad ı . Hakan ve devlet adamı
fikrini de aç ı klad ı .
22- Sonra filozof olan insan ile hakan olan in-san ı n ayn olduğunu aç ı klad ı ; her biri, tek hüner
ve tek kuvvetle olgunla ş ı r, her biri baş langı çtanberi istenen ilmi verir ve ba ş langı çtan beri istenen
ya ş ayı ş tarzı n ı sağ layan tek hünere sahiptir; iki hü-ner veya kuvvetten her biri, kendisini elde edenlerde
ve diğ er herkeste, gerçekten mutluluk olan mutlu-luğu meydana getiren bir âmildir.
23— Sonra iffetin ne oldu ğunu inceledi. Umu-miyetle ş ehirlerde kabul edilmi ş olan iffeti, gerçek-ten iffet olan iffetin ne oldu ğunu, iffetli oldu ğu san ı l-
lan iffetlinin ne oldu ğunu, ve gerçekten iffetli olaninsan ı n ne olduğunu; gerçekten iffetli olanlar ı n ya-ş ayı ş tarzı nı n ne olduğunu ve çoğunluğun gerçekiffetin ne oldu ğundan habersiz oldu ğunu ara ş tı rd ı .
7 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 87/183
Bunlar, "Kharmides" diye bilinen kitab ı nda nulu-nurlar.
Aynı ekilde ş ehirler halkı yiğit olmakla ün
yaptı klar ı ndan ötürü, yi ğ itliğ i inceledi.
Çoğunluk tarafı ndan yiğ itlik oldu ğuna inan ı lan
yiğ itliğin ne olduğunu açı klad ı , gerçekten yi ğ itlik
olan yiğ itliği de açı klad ı . Bu, hazı rl ı k manas ı nda
(Lackes) ad ı nı verdiğ i kitabı nda vard ı r.
24— Sonra, sevgiyi ve arkada ş l ı ğ ı ara ş t ı rd ı . Ço- (14)
ğunluğun gözünde neyin arkadaş l ı k olduğunu veneyin gerçek arkada ş l ı k ve sevgi olduğunu, ve gerçek- 61ten neyin sevgili oldu ğunu ve çoğunluğun gözündeneyin sevgili oldu ğunu ara ş tı rd ı .
2 5 — Sonra bir devlet adamı veya filozof olmağa
niyet eden ve erdemli ş ey yapan insan ı n nası l
olmas ı gerektiğini ve baş ka bir ş ey düş ünmeden,
insan ı n aradı ğ ı nesnenin nas ı l kendisine hâkim vekendisinin ona dü ş kün olmas ı gerektiğ ini yakı ndan
ara ş tı rd ı . Bu ş eye dü ş künlük ve onunla ayartmak,a ş k' ı n cinsi alt ı na girdiklerinden ötürü, a ş k ı n ve onuncinsinin ne oldu ğunu ara ş tı rd ı .
Bazı dükünlük ve ayartma yerilir ve baz ı s ı
övülmeğ
e değ
er olunca, ve bazı
övülmeğ
e değ
erş
ey-lerin çoğunlukca övülme ğe deer oldukları na
inamlinca, bir kı sm gerçekten övülme ğe değ erken,
diğer bir k sm belki gerçekten övülme ğe değmez
diye her ikisini inceledi. Ve ayartma ve dü ş kün-
lüğün a ş ı r ı lı ğ ı ku ş kuya ve deliliğe nisbet edilince vebirinci görü ş e göre bunları n yerilir oldukları na
inamlınca, yerilir olduklar
ı
söylenen kuşku ve deli-
liğ i de inceledi. Bu iki ş eye dil uzatanlar ı n bazan on-lar ı övdüklerini zikretmi ş tir. Çünkü, deliren ve ku ş -
kuya dü ş enlerin çoğu ancak ilâhl sebeblerden ötürü
7 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 88/183
deli ve ku ş kulu olduklar ı na inan ı rlar. Öyle ki, on-lar ı n bir kı sm ı gelecek olaylar ı önceden haber verirve bir kı sm ı na, iyilik sevgisi, cami ve ibadet hane-lerde yap ı lan faziletleri arama hakim olur.
(15) Ba ş kalar ı iir yapmakta meharetli olan ş air-leri, ruhani ş eylerle deli ve ku ş kulu olduklar ı nabağ lar. Bunlar ve benzeri ş eyler övülme ğ e değer de-lilik ve ku ş kuya aittirler. Övülen ayartma, dü ş künlüka ş k, ku ş ku ve deliliğ i inceledi. Bunlar ilahi ise netarzda vuku bulur,hangi nefiste olur, ve hangi insandaolur? Bunlar ı öven kimsenin, onun ilahi' ruhlu in-sanda vuku buldu ğuna kani olduğunu zikretti :Yani, ilahi ş eylere dü ş kün ve mu ş tak insan. Bu nef-sin özelliğ inin nas ı l olduğunu incelemeğe ba ş lad ı .
Düş künlüğün, ayartman ı n, aş k ı n, deliliğin ve kuş -
kunun bir kısm
ı, ilahi olur, övülür ve bir k
ısm
ı
insani olur yerilir. Insani olana gelince, insan deli-liğ i çok defa hayvani delilikle birle ş ir ki, deliliğ i
aslanı nki ve ku ş kuları öküzünkü gibi olanlar ve deli-62 liğ i, ve ku ş kusu tekeninki gibi olanlar vard ı r. O
bütün bu ş eyleri inceledi, ilahi ş eylere dü ş künlüğü
hayavani dü ş künlükten ay ı rdetti, ilahi nesnelere
bağlanan faziletli
şeylere dü
şkünlük ve ku
şkunun
çe ş itlerini inceledi. Ve felsefenin devlet adaml ı -
ğ ı n ı n ve olgunlu ğun, onlar ı arayan insan nefsininonlara ve arad ı ğ ı gayeye dü ş kün olmad ı kça eldeedilemediklerini; ne filozof veya ne de devlet adam ı ,
faziletli bir gaye aramas ı na uygun faaliyetini, ş iddetliarzu kendisinde mevcut olmakta devam etmedikçe,
icra edemiyeceğ ini açı klad ı .
26— Sonra felsefeyi gaye edinen insan ı n ara ş -
(16) tı rmas ı nda kullanmas ı gereken metodlar ı inceledi.
76
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 89/183
Onları n bölme metodu ve toplama metodu olduk-lar ı n ı anlattı 5 .
27— Sonra öğretim metodunu ve onun hitabetmetodu ve öbürüne cedel (dialectic) metodu dedi ğ i
iki metodla (nas ı l yütütüldüğünü ve) bu metodlar ı n
her ikisinin söyle ş mede, konu ş mada nas ı l kullan ı l-
d ı ğ ı n ı ve yazmada nas ı l kullan ı ld ı ğ ı n ı araş tı rd ı .
28—Sonra, söyle ş menin değerini ve yazman ı n
değ erini söyle ş mede göre öğ retimin yazı ile yapı lan ı -nı n eksik olu ş unun ölçüsünü ve yaz ı n ı n neyi ba ş ar-d ı ğ ı n ı , söyle ş menin bu bak mdan ba ş ar ı s ı z l ı ğ ı nı nderecesini ve yazma metodunun ikinci' derecedeolduğu halde, söyle ş menin nas ı l birinci öğretim meto-du olduğunu aç ı klad ı . Insan ı n filozof olmas ı için ne-leri bilmek mecburiyetinde oldu ğunu da aç ı klad ı .
Bunları n hepsi, Arapçada ı ş ı ldayan ve ayd ı n-
latan anlam nda olan Pheadrus ad ı nı verdiği birkitabı nda bulunur.
VII
29—Bu sanatı n me ş hur sanatlardan biri olmad ı -
ğ ı , ş ehirler ve milletlerce genellikle kabul edilmi ş
olan gerçekten faziletli ya ş ama tarzı nı n bu yaş amayolu olmad ı ğ ı , olgun filozof ve olgun l ı akan ı n kendizamanlar ı nda bulunan ş ehirler ve milletlerde i ş -
lerini kullanamad ı ğ ı , bu iki (olgunlu ğu) bu gibi
ş ehir ve milletlerde onlar ı öğ renerek veya ara ş tı rarak
5 Plato phaedrus 265 D, 266; Farabi, el Cem beyn, 80,87,Beyrut 1960.
6 Farabi, el—cem beyna 84, 85.
77
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 90/183
erdemli (faziletli) ya ş ama yolunu aramaya dü ş kün63 kimsenin de yapamad ı ğ ı kendisine aç ı kça belli olun-
ca, ve bu olgunlukları
n bulunmaları
çok zor olunca,insanı n atalar ı içinde veya hemş ehrileri aras ı ndabulaca ğ ı fikirlere (veya bir ş ehir halkı n ı n içindebulunduğu ya ş ayı ş tarzları na ve fikirlere) devametmek mecburiyetinde olup olmad ı ğ ı n ı ve kendi
hem ehrileri veya milleti aras ı nda bulduğu ya ş ama(17) tarzlar ı na devam etmenin gerekip gerekmedi ğ ini
araşt
ırmaya ba
şlad
ı. Onlar
ıara
şt
ırmadan ve hem-
ş ehrilerinin fikirlerinin ve ya ş ayı ş tarzlar ı n ı n ayn ı s ı
veya onlara z ı t ve gerçekten faziletli olan faziletli ş ey -
lere ula ş mayı aramadan, insan n onlara devametmek mecburiyetinde olmad ı ğ ı nı ; fikirler ara-
s ı nda gerçe ği, yaş ayı ş tarzlar ı aras ı nda gerçektenfaziletli olan faziletliyi aramas ı nı n gerektiğini aç ı k-
lad ı . Bu "Critos" ad ı n ı verdiğ i kitabı nda bulunur;buna "Sokrat ı n Mudafaas ı " (itiraz ı ) da denilir.
3 o— Ba ş ka bir kitabı nda insan ı n, cehaleti, adibir ya ş ayı ş tarzı ve kötü i ş ler içinde ya ş amayı ve emni-yeti tercih etmesinin gerekip gerekmedi ğ ini, insa-nı n varl ı ğ ı (yaş amas ı ) ve böyle bir hayat sürmesi
ile insan olarak değ
il, bir hayvan ve hayvandanda kötü durumda olarak varl ı ğ ı ve yaayı ş ı
aras ı nda bir farkı n olup olmadı ğ ı n ı aratı rd ı .
İ nsanı n, ölümü ve var olmas ı ile cehalet içinde
ve bu adi hayatı sürmesi, hayvan ve hayvan-dan da daha kötü olma halindeki varl ı ğ ı aras ı ndabir fark var m d ı r?
Hayvan tarz ı ya ş ayı ş ve hayvan tarz ı yaş ayı ş -
tan daha kötü bir tarzda ya ş ayı ş m , yoksa ölmek mitercih edilmelidir? İ nsan son günlerinin faziletlihayat tarz ı na ve felsefeye uygun olmas ı ndan ümidini
7 8
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 91/183
kesince ve son günlerinin sonuna do ğ ru, ancak, hay-yani bir hayat tarz ı veya hayvandan daha kötü olanbir hayat sürdüğü zaman ya ş ayabilece ğ ini kestirince,
böyle bir ya ş am yaş amas ı ve onu tercih etmesi migerekir, yoksa ölmeyi mi uygun görmelidir? E ğer
o, iffetli veya yiğ it olmaya veya ba ş ka bir faziletesahip olmaya muhtaçsa, bu fazilet ve bu iffet (itidal)ve bu yiğitlik gerçekten bir fazilet ve iffet ya da yi-ğ itlik değil de, ancak öyle olduğuna inan ı lm ş sa
insan bunun üzerine hayatı
mı tercih etmelidir,
yoksa ölümü mü tercih etmek mecburiyetindedir?Bunları iki kitabı nda incelemi ş tir: Birincisi "Sokrat ı n (18)Atinal ı lar ı Protestosu" ve ikincisi "Phaidon"7 ol-arak bilinen kitab ı d ı r.
İ nsan ı n ölümü böyle bir hayata tercih etmesi 64gerektiğ ini ve böyle bir hayat ı n insan ı iki durumdan
birine sikükleyece ğ ini aç ı klad ı : Ya yaln ı z hayvanfaaliyetlerinin yap ı lacağ ı durum veya hayvani olan-dan daha kötü di ğer faaliyetlerin yap ı lacağ ı durum.Çünkü en olgun hayvanl ı k olarak bu hayvanl ı ğ a sahipve bu hayvanl ı ğ ı n en olgun faaliyetlerini icra edeninsan olmak ile onun ölmü ş olduğu, hayvana ve onunş ekline intikal etti ğ inin farzedil ı nesi aras ı nda hiç
bir fark yoktur. Öyleyse, bir bal ı k gibi hareketeden insans ile insan ş eklinde bir bal ı k arası n-da hiç bir fark yoktur. Onun fazileti, yaln ı z ş ekli-
nin insan ş ekli olmas ı ve tam bir bal ı k gibi hareketetmesi vakas ı d ı r. Bunun ile ş eklinin bir bal ı k ş ekli
gibi olmas ı , bir bal ı k gibi hareket etmesi ve bununla
beraber hareketlerini bir insanı
nki gibi iyi düş
ünmesiaras ı nda da hiç bir fark yoktur. Zira bütün bunlarda,
7 Farabi, el—cem beyn... 98, 99, nefsin ölümsüzlü ğüne iş aret eder
8 Bk: Aristotle, Historia Animalium II. 13, 505 a 28
7 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 92/183
kendisiyle o hayvan ı n faaliyetini iyice icra etti ğ i
insan dü ş üncesine benzer öyle bir dü ş üncesindenba ş ka insanl ı ğ a sahip değildir. Eflatun, insan ne kadarhayvanca eylemde bulunursa, onun insan olmaktano kadar uzak oldu ğunu aç ı klad ı . Bu hayvan ı n fa-aliyetleri, bu gibi faaliyetler bir insan dü ş üncesi ile
(19) hayvan ş eklini haiz olan bir canl ı cisimden meydanagelmiş se, bu gibi faaliyetler o hayvandan meydanagelebilen en olgun faaliyetlerden olup ba ş ka bir-şey de
ğildir. (Canl
ı
cisim) o hayvanın faaliyetleri-ni ne kadar olgun ve tesirli ş ekilde yaparsa insan
olmaktan o kadar uzak olur.
Bunun için ara ş t ı rmayan kimsenin hayat ı ve
zaman ı n ı n her hangi bir insan ı nki olmad ı ğ ı nı ve
Sokrat' ı n yaptı ğ ı gibi ölmeye ve ölümü hayata ter-cih etmeye ald ı rı ş etmemesi gerekti ğ ini gördü.Zira, o (Sokrat) yanl ı ş fikirleri tasdik etmek ve a ş a ğ ı
bir hayat tarz ı n ı yaş amaktan ba ş ka ş ekilde hayatsürdürmeyece ğ ini bilince, ölümü hayata tercih et-miş tir. Bu aç ı kca ortaya koymaktad ı r ki, insan bu ş e-
hirlilerin ve milletlerin veya onlar ı temsil edenlerin fi-kirlerine ve hayat tarzlar ı na i tirak edince, onun
hayatı
bir insan hayatı
olmayacaktı
r; ve eğ
er onları
nyolundan ayr ı lmak ve onlardan ayr ı bulunmak isterve olgunluğu elde etmeyi ararsa o bedbaht bir hayatsürecektir. O istedi ğ ini elde etmekten uzakt ı r. Zirazorunlu olarak iki durumdan biriyle kar ş ı karş ı yakalacakt ı r; Ya ölüm, ya olgunluktan mahrumiyet.
Bunun için, insan ı n, o anda bulunan millet ve65 ş ehirlerden ayr ı baş ka bir ş ehir ve millete muhtaç
olduğu aç kça ortaya ç ı km ş tı r. Bundan ötürü, oş ehri ayı rd edecek nesneyi ara ş t ı rmak mecbu-riyetinde kald ı . Gerçek adaletin ne oldu ğunu, nas ı l
80
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 93/183
olmas ı gerektiğ ini ve nas ı l tatbik edilmesi gerek-tiğ ini ara ş tı rmaya ba ş lad ı . O, bu ara ş tı rmayı yapar- (20)ken ş ehirlerde me ş hur olan ve kullan ı lan adaleti
incelemek zorunda oldu ğunu anlad ı .
VIII
31—Bunu ara ş tı rı p etrafina bak nı nca, onuntam bir haks ı z l ı k ve a ş ı rı kötülük oldu ğu kendisinebelli oldu; bu büyük kötülükler —son derece büyük-türler— ş ehirler olduklar ı gibi devam ettikçe, gevş emezve kaybolup gitmezler, bu ş ehirlerden farkl ı olanba ş ka bir ş ehrin bulunmas ı gerekir, ki orada ve onungibilerde gerçek adalet ve gerçekten iyi olan bütüniyilikler kurulmu ş olsun. Bu, kendi halk ı n ı mutlu-luğa götüren, hiç bir ş eyi eksik olmayan bir ş ehirolacaktı r. Ş imdi, bu ş ehir, mutlulu ğun kendisiyleelde edilecek vas ı talar ı n bütününe sahip olaca ğ ı nakarar verilmi ş se, onun sakinleri için kaç ı n ı lmaz olanş ey o dur ki, ondaki hakanl ı k sanatı gerçek felsefedir.Filozoflar, onun en yüksek k ı sm ı n ı te ş kil edecek ve di-ğer rütbelerde olanlar ise onlardan sonra gelecektir.
32—Sonra, ona dü ş man olan ş ehirleri ve her
birinin hayat tarz ı nı anlatt ı , ve de ğ i ş ip zı t ş ehirlereinkilab etmesi için faziletli ş ehirlerde bulunan de ğ i ş -
melerin nedenlerini anlatt ı , iş te baş kas ı ndayaln ı z bu ş ehirde, insan istenilen olgunlu ğa ula ş a-bilecektir.
Bu, Cumhuriyet (Siyaset) 9 kitabı nda bulunur.
9 Bk: Farabi el—cem beyn... 110; Eflatun, Cumhuriyet Kitab10. da öldükten sonra dirilme ğe i ş aret eder. Farabi, Mutlulu ğu Ka-zanma 40, 60 bölümlerc.
81
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 94/183
IX
33— Sonra bu ş ehir halkı nda söz tamamlan ı nca,
Timaios'da tabii ve ilahi varliklarm 10 akıl tara-
f ndan kavran lm ş ve o ilimce bilinmiş olduk-
lar ı n ı ve hangilerinin o ş ehirde tertiplenmesi gerekenilimler olduklar ı nı ve henüz bunlardan arta kalan
bilinmeyenlerinin incelenmesi gerektiğini anlattı .
O, o ş ehirde bunun tam bir ara ş tı rmas ı n ı yapar vebu ilmi araş tı racak ve hepsi bulunana kadar II
ke ş fettiklerini muhafaza edecek insanlar ı n ardı n-dan baş ka insanlar gelecektir.
(21)4— Sonra, kanunlar (Nevamis) da bu ş ehrin
sakinlerinin uymalar ı gereken faziletli hayat yol-
lar ı nı anlatt ı .
35— Sonra nazari bilgileri, siyasi ve amen bil-
gileri meydana getiren insan tarafindan elde edileninsani olgunlu ğu ay ı rdeden nesneyi ve bu ş ehirdemertebesinin ne olmas ı lâzı m geldiğini açı klad ı .
Onun ş ehri idare eden rutbe olduğunu izah etti.
Critias' ı n Timaios tarafindan meydana getirilen veSokrat tarafindan büyütülüp e ğ itilen kimsenin nas ı l
olmas ı gerektiğ ini, nas ı l tavsif ettiğ ini, Eflatun'un
anlattı ğ ı "Critias" (gerçeklerden sıyr
ı
lma) kitabındabulunur.
Bununla, Timaios ve Kanunlar'da sunulan herbirinin sanat ve bilgisi için yetene ğ i olan kimseyikasdeder.
Artı k ş imdi geri kalan bu ş ehri fiilen ortaya koy-
maktı r. Bunun ancak ş ehrin kanuncusu tarafindan
10 Farabi, el Cem beyn 102, Mutlulu ğu Kazanma 40, 60 bölüm-
leri.
11 Farabi, Mutlulu ğu Kazanma 55. bölüm.
66
82
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 95/183
tamamlanaca ğ ı n ı zikretti. Bunun için, bundan son-ra kanuncunun nas ı l olmas ı lazı m geldiğ ini ara ş tı rd ı .
Bu, ara ş t ı ran anlamı nda "Epinomis" ad ı nı verdiğ i
kitabı nda bulunur.
X
36—Bunu yapı nca, ondan sonra ş ehirliler vemilletlere bu ilmin kendileriyle öğ retilmesi gerekenve hayat ı n bu yollar ı ile teş kil ettirilen özelliklerin
metod ve tutumu olarak Sokrat'ı
n kullanmı ş olduğ
umetod veya Thrasymachus'un kulland ı ğ ı metod
olması nı n gerekip gerekmediğ ini ara ş tı rdı . Burada birdefa daha halk n" içinde bulunduklar ı cehaleti,ilmi ara ş tı rma vas ı tas ı yla kendilerine anlatmak içinSokrat' ı n metodunu tasvir etti. O, Thrasymachus'unmetodunu aç ı klad ı ve Thrasymachus'un gençli ğ ini,
karakterlerini teşkil etmek ve ço
ğunlu
ğu ö
ğretmek-
te Sokrat'tan daha kabiliyetli oldu ğunu anlattı .
Sokrat yaln ı z adalet ve faziletlerin ilmi 12 ara ş tı rma-s ı nı yapma kabiliyetine ve sevme kuvvetine sahip-tir, yoksa, çoğ unluğun 1 3 ve gençliğ in ş ahsiyetinite ş kil etme kabiliyetine sahip de ğ ildi. Filozof, ve ka-nuncu her iki metodu kullanmaya yeterli olmal ı -
d ı r: Seçkinlere Sokrat' ı n metodu, genç ve çoğunluğa"Thrasymachus'un metodu uygundur.
37—Bundan sonra hakanlar ı n, filozoflar ı n ve
faziletlilerin ,mertebelerinin, ş ehirlilerin gözünde nas ı l
olmas ı gerektiğ ini, ne ile ş ehirlilerin onlar ı yücelt-
12 Bk. Aristtle, Metophysics 987b 1-4, 1078b 17-21, 1086b 3-5
13 Aristotle, Nicomachean Ethics VI. 13. Magna Mosalia 1183
8—b8 —18 1187a5, 1198a 10-21.
14 Aristotle, Magna Marlia 1182a - 15a - 29; Farabi Mutlulu ğu
kazanma 27. bölüm.
(22)
67
83
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 96/183
meleri gerektiğini ve ne ile faziletlilerin yüceltil-mesi ve hakanlar ı n yüceltilmesi gerektiğ ini ara ş tı rd ı .
Bunlar, "Meneksenos" ad ı nı verdiğ i kitabda bulunur-
lar. Kendinden öncekilerin bunu gözden kaç ı rd ı k-ları nı anlattı .
38— Bundan sonra, kendi zaman ı nda yaş ayanmilletlerin ve ş ehirlilerin çoğunluğunu bir defa dahazikretti. Olgun insan ı n, araş tı ran insan ı n ve fazilet-li insan ı n kendi ortamlar ı nda büyük tehlikede ol-duklar ı n ı anlattı . İ nsan çoğunlu ğunu bulunduklar ı
hayat tarzlar ı ndan uzakla ş tı rmak ve fikirleri ger-çeğe ve erdemli yaş ama tarz ı na doğ ru hareket et-tirmek veya onlara yakla ş tı rmak için bir plan dü ş ün-melidir. Yazd ı ğ ı bazı mektupları nda milletlerinhayat tarz ı nı n ve ş ehirlere hakim olan bozuk kanun-lar ı n nası l lağvedilece ğ ini, milletlerin ve ş ehirlile-rin onlardan nas ı l uzaklaş tı r ı lacağ ı n ı ve hayat
tarzlar ı nı n nas ı l yeniden teş kil edilece ğini anlattı .
Obu mektupları nda, çoğ unluğu yavaş ca erdemliya ş ama yollar ı na doğ ru hareket ettirmek ve kanun-lar ı düzeltmek için tatbik edilmesi gereken idaretarzı na dair kendi görü ş ünü tasvir etti. Buna
bir misal olarak kendi halkı olan Atinal ı lar ı veonlar ı n hayat tazları n ı zikretti. Kanunları n nası l
lağvedilebilece ğ ini ve onlar ı n nas ı l onlardan çevirile-bileceğ ini anlatt ı . Yava ş ca hareket ettirilebileceklerine
dair kendi görü ş ünü tasvir etti ve kendi kanun ve(23) hayat tarzları n ı n lağvinden sonra onlar ı n kendile-
rine doğ ru hareket ettirilebilecek fikir ve kanunlar ı
tasvir etti.
İ ş
te Eflatun'un felsefesinin bittiğ
i yer bura-s ı d ı r.
Övülme yaln ı z Allah'ad ı r, salat da PeygamberMuhammed'e ve onun temiz taraftarlar ı nad ı r.
84
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 97/183
A R İ S T O F E IS E F E S İ
ARİ STO (M.Ğ• . 385-322)
FARAB İ
Çeviren: Prof. Dr. Hüseyin ATAY
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 98/183
ARİ STO'NUN FELSEFES İ
FELSEFES İ Nİ N BÖLÜMLERI
BÖLÜMLERININ D İ Z İ L İ Ş İ , BAŞLADİĞİ
VE BITTIĞI YER
- Aristo, Eflatun'un insan ı n olgunluğunu gör-düğü gibi görür ve daha da ileri gider. Mama-
fih o, insan ı n olgunluğu kendiliğ inden aç ı k bulun-mad ı ğ ı ndan veya kesinlik ta ş ı yan bir delil ile aç ı k-
lanmasıkolay olmad ı ğ ı ndan, Eflatun'un ba
şlad ı ğ ı
durumun 2. öncesinden ba ş lamayı uygun görmü ş tür.
Çünkü, Aristo ba ş langı çtan beri herkesin ta-kip ettiğ i, arzulanan iyi ş eyler olduklar ı n ı dü ş ün-düğü,-sanki ba ş tan beri arzulan ı p istenildikleri gibiVe zamanca da hiç bir nesnenin kendilerinden öncegelmediğ i - dört ş ey görmü ş tü :
1 "ve ekser" ifadesi Farabinin, Siyaset Medeniyye'sinin 70:10 da
bulunur. Manas ı , daha çok, ekseriyat, daha fazla pek çok, hu-
duttan ötesine gitme, pek çok ş ey yapmak gibi manalard ı r. Farabi, bu
ş ekilde Eflatun ile Aristo aras ı ndaki ayr ı l ı ğ ı izah eder. (Bk: el—cem
5: 10-21). Bu, Ariston'un Tabiî kuvvetin a ş ı r ı bir derecede övülmesi
veya yerilmesi kasdedilebilir. Bu kapal ı l ı k, Farabinin Aristo Felsefesi-
ni bir bütün olarak karakterize eder.
2 Aristonun "başlamas
ı" ndan "insan
ın olgunlu
ğuna" dair
olan "siyasi, medeni" veya "mantiki" münakaş alar ı kasdedilmi ş
olmal ı d ı r. Yap ı lan izah "geli ş me" değ il, tedrici geli ş me ile olmad ı ğ ı
yukarda kullan ı lan münaka ş a türünden anlaş ı lı r. [Eflatun Felse-
felsefesi 27, 3 6 Bl. ve gelecek 15, 16. Bl.]
87
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 99/183
) Vücut Sa ğ l ı ğ ı .
2) Duyuları n sa ğ l ı ğ ı .
3) Vücut ve duyuları
n sağ
lı ğ ı
, kendileriylesağlanacak nesneleri ayı rdetme bilgisine gerekenkudret sa ğ l ı ğ ı ,
4) Bunları n sağ l ı ğ ı na götüren çal ı ş may ı yapa-
cak kuvvet sa ğ l ı ğ ı d ı r.
Zaruri ve faydal ı olan bilgi bu (3) çe ş it bir bil-gidir. Faydal ı , zaruri ve her ş eye tercih edilen çal ı ş -
ma, bu (4) çeş it bir çalı ş mad ı r; bu çal ı ş ma, isterinsanı n kendi çal ı ş mas ı ile ilgili, ister ba ş kalar ı içinolan ba ş kalar ı nı n çal ı ş mas ı ile ilgili, ister kendisiiçin kendi çal ı ş mas ı yla ilgili olsun, bunu ister sözleister hareketle yaps ı n. Bu çalı ş ma ile meydana
getirilen i ş , faydal ı , zaruri ve önce gelen bir i ş tir ve
72 bu çalı ş
maya uygun olan söz, faydalı
ve zaruri birsözdür. Bundan sonra, bu dört ş eyin, sağ l ı ğ ı n en üs-tün durumunda olmalar ı da tercih edilir 4.
(60)— O, arzulanan bu dört ş eyden sonra, duyu-lur ş eylerin, gökte ve yerde mü ş ahade edilen, insan ı n
kendi nefsinde gördüğ ü ş eyin ve nefsini üzerinde bul-du ğu durumun nedenlerini öğrenmek, ve zihin-
lere doğ an ve hatı ra gelenlerde gerçe ğ in ne olduğunu,nefsin bilmek istedi ğ ini gördü. Bu ş ey ister insan ı ngönlüne doğ sun, ister kendisinden duydu ğu baş kabirinin içine do ğmu ş bulunsun, bu türlü ş eyler, budört ş eyle alakal ı değ ildir. Bunlar ı bilmek, dörttenher hangi birinin sa ğ laml ı ğ ı na veya ba ş ka bir ş eye
nazaran, ya da ba ş ka bir ş eyin nam na - sadece birş eyi bilmemek veya sadece onu bilme ğ e dayanmaktan
3 Bk: Eflatun Felsefesi 1. Bl.
4 Her birinin saglaml ı g ı n ı "gerçek zorunlulu ğunun üstünde
olan kasdedilir. Gelecek 2. Bl.
88
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 100/183
ba ş ka—bir faydas ı yoktur. İ ş te insan bunlardan bi-rini anlad ı ğ ı zaman bir zevk bulur ve onunla ne ş e-
lenir 5 . Bilgisi kesinli ğe nekadar yakı n ve kuvvetli olur-
sa, anlad ı ğ ı eylerdeki zevki ve ne ş esi o kadar büyükolur. Anlad ı ğ ı ve kavrad ı ğ ı nesne varl ı k bakı m ndandaha olgun oldukça, onu kavray ı ş ı ndan dolay ı zevkive ne ş esi de daha üstün olur.
Sonra insan, kendisinin bu anlay ı ş ı ndan ötürüerdeme, bir güzelliğe, bir ş erefe, bir yüceli ğe sahip
olduğ
u görüşüne ula ş ı r ama bunlar
ın kendisinde bu-lunduğunu diğ er insanlar bilmezler. Fakat ba ş ka in-
sanlar farkı na varmazlarsa da kendi kendine olgunlukve erdem elde etmi ş olduğuna inan ı r, kendini yücelmi ş
ve ş erefli sayar, kendine ve anlay ı ş ı na hayret eder.Sonra belki bunun ba ş kalar ı nca kendisine gerekti-ğ i görü ş üne de sahip olur, veya bunlar ı n içinde her
kes tarafından ihtimalen bilinmeyen ve herkesin
kavramas ı nı n zor oldu ğu ş eyler bulunmas ı ndan ö-türü, kendisinin insanlar taraf ı ndan ş erefli say ı lmas ı
büyük ve yüksek tutulmas ı , övülmesi gerekti ğ i fik-rine sahip olur 6 .
Bununla beraber, bütün insanlar. bu tip bilgive bilgilerin, bu dört ş eyden her hangi biri içinzaruri ve faydal ı olmad ı ğ ı n ı , onlar ı faydal ı ve za-
rurinin ötesinde, art ı k ve fazla görmelerine ra ğ -
men yine de onlar ı bir yücelik ve bir ş eref olarakgörürler. Bundan dolay ı , onlara göre ba ş langı çtanberi, insan tarafindan arzulanan bilgi iki çe ş ide ay-rı l ı r: Biri, bu dört ş eyin sağ lam veya sağ laml ı klar ı nı n
en üstün oldukları
durumda insanı
n faydalanması
73için, arzu etti ği ilim, ve diğ eri, faydal ı bilgiden
5 Eflatun FeLsefesi 18. BI.
6 Eflatun Felsefesi 37.B1.
89
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 101/183
art ı k, fazla olan ve ba ş k as ı için değ il, s ı rf kendisiiçin arzu edilen ilimdir. Bu taksim, me ş ruluğunu,aralar ı nda hangisinin al ı nmas ı ve hangisinden kaç ı -
nı lmas ı gerekecek ili ş kilerin vuku bulmas ı ndan önce,nefislerin bu iki çe ş it bilgiyi arzulamas ı ndan al-
(61) maktad ı r. O, birinci çe ş ide ameli ve ikinci çe ş idenazari bilgi ad ı n ı vermi ş ti7.
Ancak, insanlar duyular ı n ı bazen bu dört
ara ş tı rma hususunda faydalanacaklar ı nesneleri ay ı rt-
etmede kullamrlar, bazan da duyulan bunların
hiç birinde, kendisiyle faydalanam ı yacaklar ı nesneyibilmek ve kavramak için kullamrlar. İ nsanlar, du-yulur nesneleri—duyumlar alg ı land ı klar ı zaman, hey-keller, zarif görünü ş ler, i ş itilecekler ve ho ş kokular,tatl ı dokunulmalar gibi ş eyde kendilerinden yarar-lan ı lmaz—sadece duyulur bir tat almaktan ba ş ka
hiç bir ş ey için arzulanmazlar. Çünkü "zevkli"ninkavram , en üstünün en üstünce kavran ı lmas ı ndanba ş ka bir ş eyi ifade etmez ; zira kavran ı lmadan tad ı nvarl ı ğ ı imkans ı zd ı r, bu duyumla kavrayan (hayavan)larda bulunur ve duyumla kavramayanlarda bu-lunmaz8 .
Bunun gibi, duyulurş
eylerin sebeblerinin bilimid ı ş ı nda, insan ı n arzu edebilece ğ i durumla elde edilenbilgiler de vard ı r; mamafih, insan kendini s ı rf on-lar ı bilmeye, kavramaya ve onlar ı kavramaktankendisine ula ş acak sevince hasredebilir. Mesela,efsane, roman, insanlar ı n tarihi ve milletler tarihi,ki insan onlar ı ancak içi aç ı ls ı n diye anlatı r ve din-
ler. Çünkü birş
eye sevinmek, insan için rahatlıkve zevk elde etmekten ba ş ka bir ş ey ifade etmez.
7 Gelecek 3. 4. 91. BL.
8 BK: Aristotle, Metophysaics I. I. 980a 21—b25
90
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 102/183
Bunun gibi, taklitcileri seyretmesi taklit edilensözleri dinlemesi ve ş iirlere kulak vermesi ve insan ı n,
anlad ı ğ ı iirleri, okudu ğu veya anlattı ğ ı efsaneleri
gözden geçirmesi, i ş te bütün bunlar ı , yaln ı z anlad ı ğ ı 9
kadar ı yla onlardan zevk almak için, onlarla ne ş ele-
nen ve onlarla dinlenen kimse yapar. Kavrad ı ğ ı n ı
nekadar kesin kavrarsa, sevinci o kadar tam olur.Kavrayan insan, içten, üstün ve olgun oldukça,kavrayı ş ı ndaki sevinç o kadar olgun ve tam olur.Bunun için, bunlar da yaln ı z kavrama ve kavrama
zevki için üzerlerinde durulan bilgiler ve kavra-yı ş larchr ; yoksa bunlarla o dört ş ey hususunda birfayda sa ğ lamak de ğ ildir. Ama, bununla beraber, 74insanlar bu nesneleri de o dört ş eyden yararl ı olacakş ekilde kullanabilirler; fakat bunlar ı zevk alma kasdiy- (62)le kullanan kimse, bu dört ş eyden biri için sadecerasgele kullanm ş olur.
3— Hem de o, duyular tarafindan alg ı lanandanartı k olarak, sanki do ğ u ş tan ve yarad ı l ı ş tan insanlaberaber doğmu ş gibi olan zaruri bilgilerin bulun-duğunu ke ş fetmi ş tir. İ nsan, s ı kça duyularla kazand. ğ ı
bilgileri bu (dört) ş eyin sağ l ı ğ ı için yaptı ğ ı çal ı ş madakullanı r; böyle iken duyularla kazand ı ğ ı bilgilerin
yeter olmad ı ğ ı nıke
şfeder ve kendisiyle birlikte do
ğ -mu ş ve yarat ı lm ş olan bilgileri kullanmaya yönelir.Bütün ihtiyaçlar ı nı aramaya koyulunca, kendisindedoğu ş tan olan bilgilerin ço ğu zaman bir çok ş eylereyetmediğini görür ve onları n, kendisinin bütünihtiyaçlar ı nı kuş atmad ı ğ ı n ı anlar. Sonunda, ihti-
yaçlar ı nı n çoğunda tereddüde dü ş er ve teemmül
edip dü ş ünene ve ara ş t ı rı p zihin yorana kadar onlarüzerinde çal ı ş maz. Çoğu zaman, bu bilgiyi ba ş ka-
9 Eflatun Felsefesi 9. Bl.
91
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 103/183
lar ı ndan elde etme ğ e u ğra ş ı r: Kendi ba ş ı na ke ş fedipmeydana koymı yaca ğ ı n ı sand ı ğ ı eyler husunda ba ş -
k as ı na sorar ve dan ı ş ı r. Bunlar ı n nedeni, doğu ş tan
böyle bir kuvvete sahip olmad ı ğ ı içindir. Ara ş tı rma,teemmül, dü ş ünme ve istidlâ1 (akı l yürütme) yoluyla,ilk andan beri sahip olmad ı ğ ı bir bilgiyi ke ş feder.Fakat, bazan ş a ş ı rı r ve iki ş eyden hangisinin faydal ı
ve hangisinin zararl ı oldu ğunu bilmez, veya bazanara ş tı rma sonunda istidlâllerinin ço ğunda, ba ş lan-g ı çta farkı nda olmadan yanl ı ş yaptı ğ ı kendine belir-miş olur.
Kendi isteği, araş tı rmas ı ve düş üncesiyle eldeettiğ i ilimlerin özelliğ i de, bir kı smı n ı n daha sa ğ lamve bir k sm ı nı n diğerinden daha zay ı f olmas ı d ı r.
Her ne ise, ara ş tı rd ı ğ ı ey hakkı nda bir defa kesinlikelde edince, onun bu ş ey hakkı nda öğ renmek istedi ğ i
tam bilgi budur, güven ve emniyet bak ı m ndan bun-dan ötede bir gaye de yoktur. İ ş te, ameli bilimlerleinsan ı n durumu budur.
(63)etice olarak, o, amelî ilimlerle üç türlü kav-rayı ş ı n bulundu ğunu aç ı klam ş tı r : İ lki, duyularlaolan kavramlar, ikincisi, duyularla kavrananlar ı n
dı ş ı
nda ilk bilgilerle olan kavramlar ve üçüncüsüara ş tı rarak, teemmül ederek, dü ş ünerek elde edilenkavramlard ı r. Kavramı n bu türlerinin aynı s ı nı n
75 nazari ilimlerde de bulundu ğu görülür. Bundan dolay ı
bütün kavramlar üç olmu ş olur: ) Duyu kavram-lar ı , 2) Duyular ı n sağ land ı ğ ı ndan artı k bir bilgi
ile elde edilen ilk bilgiler, ve 3) teemmül ve ara ş -
tırman
ın sonunda elde edilen bilgiler. Ara
şt
ırmak
ve dü ş ünmekden has ı l olan bilgiler, ilk önce bilin-mesi ara ş tı rma ve dü ş ünme ile olmayan ilk bilgilervas ı tas ı yla elde edilir. Onlar bilinmeden önce, ara ş tı r-
9 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 104/183
mak istendiklerinden ve duyu alg ı lar ı (mahsusat)ad ı nı alı rlar. Insan ı n bilmek istedi ğ i ş eyi aç ı klamakiçin kullan ı lan ilk bilgilere "öncüller" (mukaddimat)denir. İ nsan, bilmek istedi ğ i ş eylere meseleler 10
ve bilindikten sonra onlara sonuçlar (netice) ad ı nı
verir. Böylece bunlar ı n hepsi ilk anda üç nesnedir 2.
Açı ktı r ki insan ı n uğ runda çal ı ş mas ı gerektiğ i
gayeyi bilmeden ve o gaye tayin edilip kendisincebelirli olmadan önce12, insan ne faydal ı eyler bula-
bilecek, ne çal ı ş manın nas
ıl oldu
ğunu ve ne de, neiçin çal ı ş aca ğ ı nı bilecektir. Insan ı n yukarda adı
geçen dört ş eyin sağ l ı ğ ı için çalı ş tı ğ ı nı biliyoruz.Fakat, insan bu dörtten hangi birinin di ğerlerinin ga-yesi olarak aranmı ş oldu ğunu ve hangilerinin, han-gilerine gaye oldu ğunu ara ş tı rmağa ve dü ş ünmeğ e
koyulursa bu hususta ş a ş k ı nlı ğ a dü ş er, ve ş öyle dü ş ün-
müş olur: Vücut sa ğ l ı ğ ı duyulann sağ lı ğ ı için midir,yoksa insan, duyular ı nı n sağ l ı ğ ı n ı vücudunun sağ -
lı ğ ı için mi kullanmak ister? Öyle ise insan, s ı rfvücut sağ l ı ğ ı nı kendisiyle elde edecek nesneyi ay ı rtetmek için mi duyular bulunmal ı dı r veya bu dörtş ey, ancak her faydal ı eyi elde etmek için mi veril-miş lerdir ? Çünkü, duyulann kendileri gaye olursa,
o zaman insan ı n duyulan vücut sa ğ l ı ğ ı na hizmetiçin kullanmamas ı gerekir. Bu durumda vücut,
ya duyulann bir aleti, ya yard ı mcı s ı veya duyular ı
te ş kil eden bir madde olur. Bundan dolay ı vücut
sağ ı l ı ğ ı na götüren ş eyi iyi ay ı rdetme kuvveti, çal ı ş - (64)
10 Veya problemler olarak ingilizceye tercüme edilen "matlubat"
kelimesinin terim olarak türkçe kar ş ı l ı ğ ı yoktur. Biz mesele olarakTürkçeyi çevirdik. Asl ı nda "mesele" ile matlub" Farabi taraf ı ndanayr ı ayr ı kullan ı lm ş tı r. [gelecek 5. Bl. Farabi Mant ı k 30a : 12-14[.
11 Mutluluğu kazanma 2. Bl.
12 Mutluluğu Kazanma 20. Bl.; Eflatun Felsefesi 13-16. Bl.
93
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 105/183
ma kuvveti ve çal ı ş ma kuvvetinin sa ğ l ı ğ ı , bunla-rı n hepsi, duyular ı n sağ l ı ğ ı içindir. Öyleyse duyular ı n
faaliyeti ve insanı
n onlarla elde ettiğ
iş
eyler gayeolacaklard ı r.
Yine de biri ç ı k ı p bunlar ı n hepsinin aksini diye-bilir. Çünkü biz, kendimizi duyular ı vücutlar ı m z ı n
76 sağ l ı ğ ı na ve diğerlerinin( . . .) sa ğ l ı ğ ı na faydal ı olanş eyleri kavramakta kulland ı ğ ı m z ı görüyoruz; veyabiz her birini diğ erinin hizmetinde kullan ı yoruz.
Öyleyse, her biri sı
rayla diğ
eri için ve diğ
eri ileolur. Her ikisinden biri ya di ğerinin gayesi yap ı lmal ı
— v e bu n as ı l mümkün olur?—ya da her birinin parças ı
gaye yap ı lmal ı d ı r. İ nsan, çal ı ş ması nı n gayesiz, veyagaye olmayacak bir ş ey u ğrunda olmay ı p, ancakbelirli bir gayeye yönelmesi için bunlar ı n hakikatı nı
bilmeğe muhtaçtı r. Bundan ba ş ka, niçin insan do-ğ
uştan kendinde bulunan, vücud sa
ğl ı ğ ı n
ın ve du-
yular ı n sağ l ı ğ ı nı n gaye oldu ğunu ç ı kar ı yor? Bu dadelile muhtaçt ı r. Çünkü, insan, ba ş langı çta olgunlukkendisine verilemeyen varl ı klardan biridir. Doğru-su o, kendisine en az olgunluk verilenlerden biridir,fakat, ister do ğu ş tan ister irade ve seçme ile olsunolgunluk için çal ı ş ma prensipleri, kendisine veril-
miş tir. Bu suretle insana verilen vücut sa ğ l ı ğ ı veduyuları n sağ l ı ğ ı çocuklukta ve gençlikte kendisineverilenlere benzer. Kendini vücudun iyili ğ ine ve duyu-lar ı n sağ l ı ğ ı na hasretmesi, çocukluk ve gençliktekinehasretmesine benzeyebilir. Vücudun sa ğ l ı ğ ı baş kabir gayeye haz ı rlayı c ı olabilir ve duyular ı n sa ğ lamoluş u, vücut sa ğ l ı ğ ı nı n kendisi için bir hazı rlama
olduğ u gayeye doğ ru çal ı ş makda bir prensip olarakkullan ı labilir.
Artı k insan vücut sa ğ lı ğ ı , duyular sağ l ı ğ ı na,bu ikisinin sağ l ı ğ ı na götüren ş eyi ayı rdetme yetene ğ i-
94
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 106/183
nin sağ l ı ğ ı na ve çal ı ş acak kuvvetin sa ğ l ı ğ ı na kendiniyerse sonra, insan, vücut sa ğ l ı ğ ı n ı n en üstün durumu-nun ne oldu ğunu, duyular ı n en üstün sağ l ı ğ ı n ı n ne ol-
du ğ unu,—ki duyular ı n niçin en iyi durumda olduk- (65)
lar ı anlatı lm ş tı r—, en üstün ay ı rt etmenin ne oldu ğu-
nu, en üstün çal ı ş man ı n ne olduğunu ve bunu yapacaken üstün yeteneğ in ne oldu ğunu dü ş ünmeğe koyul-mal ı m d ı r? İ ş te burada ş a ş k ı nl ı k ve ayr ı fikirlerortaya ç ı kar.
Yine insan ı n, kendini dört ş eyden her birinins ı rf zorunlu sa ğ l ı ğ ı na hasretmesinin gerekip gerek-mediğ ini, veya her birinin en üstün durumu için hare-ket etmemesinin gerekip gerekmedi ğ ini tekrar incelemeve dü ş ünmeğe yöneldiğ ini bir dü ş ün. Nefsin arzusuolan, ş ehvetlerde en yüksek ta ş k ı nlı ğ a ula ş mak, veinsan ı n baş aram yaca ğ ı bir ş eyin ötesine geçmek,ya da bunlardan her birinin en yüksek derecesini 77yapmak veya elde etmek, insana en elveri ş li olan veinsanl ı k aç ı s ı ndan en olgun olan ş ey nedir?
Sonra, eğer insan tekrar kendi nefsine do ğ anş eyler hakkı nda, ruhunun gerçe ğ i anlamaya ça ğ ı r-
mas ı n ı ve görülen ş eylerin nedenlerini anlama i ş -
tiyakı n ı düş ünür ve onu incelemeye koyulursa :Bu, insani bilgi için, ya ta ş k ı n ş ehvet ve gereksiz birbilgi ve asla insani olmayan veya gerçekten insaniolan —çünkü bu, özellikle dört ş eyden daha insani-dir— bir ş ey için bir arzu mudur? İ nsan bu dörtş eyde diğer hayvanlara i ş tirak etmektedir. Çünküher hayvan ı n, vücudu, duyular ı , vücudunun ve du-yular ı n ı n sağ l ı ğ ı için çal ı ş an vas ı talar ı bir dereceyekadar ay ı rt edecek bir kuvveti vard ı r. Fakat hayvan ı n,
duyulur ş eylerin nedenlerini anlamaya bir arzusu,gökte ve yer yüzünde gördü ğü ş eylerin nedenle-
95
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 107/183
rine dair bir fikri yoktur; ş eylerin nedenlerini anlama-ya yönelen bir duygusu, bir ş a ş k ı nlı ğ ı da yoktur.
Öyle tekrar düşünülecek olursa (
şu da ortaya
ç ı kar) : Niçin insan ı n bu ş eyleri anlamas ı için ya-ratı l ı ş tan bir arzusu vard ı r? Ve — bu bilgi, insanideğ ilse—niçin insan, doğu ş tan bu arzusu olacak ve bu
(66) ş eyler hususunda kendisine gerçe ği gösteren ilk
bilgilere sahip olacak ş ekilde yaratı lm ş tı r? Böylece
bu ş eyler belki insanidir, ya da belki insan onlar ı
bilmek suretiyle özünde ve niteliklerinden birindeinsanlı kça daha olgun olur. Onlar ı bilmesi insan ı nözünün kendisi veya özünün faaliyetlerinden biriolur. Eğer özünün fiillerinden ise ve bu fiilin aitolduğu özü, bu fiil fiilleş tiğ inde, son olgunlu ğunaula ş ı rsa, o takdirde, bu fiilin hangi ş eyden doğduğunu,bütün i ş lerde bunun arzulanan bir gaye olup ol-mad ı ğ ı nı bilmesi gerekir.
Aynı ekilde, nefisler, zaruri olanlarda faydala-nı lmayan nesneleri bilmeyi arzu eder. Böylece, art ı k
ş eyler biliniyor diye, bilgi zorunlular hususundafaydalan ı lmayan art ı k bir nesne değ ildir. Oysa,zorunlu ve faydal ı eyleri bilme keyfiyetinin miktar ı ,
zorunlu nesnenin faydaland ı ğ ı zorunlu miktarı a-
maktad ı r.
Öyleyse, nefsin bu ş eyleri arzusu, insan tarafı n-dan yapı lan bir tecavüz, uzakla ş tı rı lmas ı ve kökündenkazı nmas ı gereken veya taml ı ğ ı na eri ş ilmesi mecburlolan doğu ş tan insanda bulunan bir hastal ı k ve ta ş kı nbir ş ehvet midir? Bütün bu sorularda fikir ayr ı l ı ğ ı nave ş a ş kı nlı ğ a götüren bir yer ve dü ş ünülecek yerler
78 vardı r. İ nsan, kendini veya ba ş kaları n ı inand ı racakbir delil olmadan, bunlardan birini ötekine tercihedemez ve bunda ara ş tı rma yapanlar ı n görüş leri
96
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 108/183
aras ı nda bulunan anla ş mazl ı k durumu çoktur. Yok-sa, gaye olm yacak bir ş eye kendini vermek, insan ı
kendi varl ı k mertebesinin a ş ağ ı s ı nda bir yere indir-mekle suçlu kı lar.
Aynı ekilde, insan, kendisine do ğu ş tan verilmiş olan duyular ve vücut sa ğ l ı ğ ı nı ay rt etme ka-biliyetini, ve doğu ş tan öğrenme yetene ğ ini düş ünecekolursa, sonra kendisine verilen irade ve seçme ye-teneğ ini inceleyecek olursa, ş unu araş tı racaktı r:
Tabiatça kendisine verilen âletler, diğ
er hayvanlar,bitkiler, cisimler ve tabiat varl ı kları nda olan durum-lar gibi insann vücut ve duyuları nı n sağ l ı ğ ı nı
elde etmeğe yeter midir? Bu vücut ve duyular gayeiseler ve doğu ş tan insan ı n sahip olduğu aletler on- (67)lar ı n sağ l ı ğ ı nı sağ layabilecekse, öyleyse, irade veseçme niçin kendisine verilmi ş tir. İ rade ve seçme,
belki, tabiattan gelen taşk
ınl
ık ve eksiklikten dolay
ı
var olabilmiş tir; bu durumda bu ta ş k ı nlı ğ ı n yok edil-mesi ve sökülmesi lazı md ı r. Fakat ne ile irade ve seç-me sökülüp at ı lacaktı r; irade ve seçme ile mi, yoksadoğ u ş tan m ? İ rade ve seçme insani iseler, onlar,doğuş tan insana ait olan duyular ve vücudun sa ğ -
l ı ğ ı için midirler? Ya da doğu ş tan insana ait olan ş ey ,
irade ve seçme ile elde edilen ş eyler için midir?Yoksa, tabiat ve seçme insan ı n kendileriyle halâba ş ka bir ş eyi elde etmeğe çalı ş mas ı için yar-
d ı mlaş acaklar mı ? Insan taraf ndan elde edilenen son olgunluk, do ğu ş tan kendisine verilen mik-tar kadar mı d ı r? Ya da do ğ u ş , iradesiz ve seçmesizinsana en son olgunlu ğunu ba ş armas ı için yetersiz
midir? Ve insan ı n irade ve seçmesi, ya da her ikisive doğu ş tan ula ş tı ğ ı olgunluk, insan ı özleş tiren olgun-luk mudur? Ya da kendisine özgü (has) bir niteli ğ inolgunluğu mudur?
97
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 109/183
Özet olarak, insan kendisinin en son olgunlu ğuolan gayenin ne oldu ğunu araş tı rmal ı d ı r, o ister
kendi özü, ister kendi özünden sonra icra etti ğ i biri ş in vücut bulmas ı olsun ve ister do ğu ş tan kendisiiçin gerçekle ş miş olsun, isterse doğu ş kendisine sadecebu olgunluk için madde ve haz ı rl ı k ve onu eldeetmekte iradesi ile kullanaca ğ ı ilke ve aleti sa ğ lam ş
olsun. Öyleyse, onun vücudunun ve duyular ı nı n
sağ lı ğ ı , kendisini özlü kı lan ş eyin sağ l ı ğ ı m d ı r— yada
79 bütün hayvanlar için ortak olması
ndan ötürü, bumanas ı z m dı r? — Yoksa onlar insan oldukça onu,özlü kı lan ş eyler için hem haz ı rl ı k ve hem alet
midir? Ve ş eyleri bilip, yaln ı z onlar ı n hakikat ı nı
bilmeye hasretti ğ i bilim arzusu, kendisini özlü kı -
lacak olgunlu ğu verir mi, veya kendisini özle ş tirecekş eyin uydu ğ u nitelikte bulunan bir olgunluk mudur?
Yoksa gerçeği bilme, son olgunlu
ğuna göre özügerçekle ş ec e ğ inden ötürü, kendi özünün fiillerinden
biri midir?(68)unun için, insan kendi özünün ne oldu ğunu,
son olgunluğunun ne oldu ğunu ve bir iş i yaptı ğ ı
zaman — o i ş ten ötürü — özünün son olgunlu ğu
kendisinden meydana gelen o i ş in ne oldu ğunu ara ş -
tı rı p dü ş ünmeye mecbur olur. Ama bu, insan ı n ne,ne ile ve nas ı l olduğ unu ve neden, niçin var oldu ğunubilmeyi içerir, böylece çal ı ş ı rsa, çal ı ş mas ı bu gayeyeula ş maya yönelecektir. Çünkü kendili ğ inden buolgunluğun ne oldu ğunu öğrenmezse, çal ı ş ması nı ngayesini de bilemiyecektir.
O, kâinattan bir parça olarak ve kâinat o parçaile tamamlanmı ş bulunarak kâinatta insana bir yerverilmesinin gayesini bildikten sonra ancak insana
13 Mutlulu ğu Kazanma 6. Bl.
98
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 110/183
uygun faaliyetin bilinebilece ğ ini aç ı klad ı . Nitekim, her
hangi bir kimse, dokumac ı n ı n iş inin ne olduğunu,ayakkabı c ı nı n iş inin ne oldu ğunu veya ş ehrin diğ er
her hangi bir bölümünün ne oldu ğunu, bunlardanher birine niçin ş ehirde yer verildi ğ inin gayesini vefaydas ı nı n miktar ı n ı bilmeden, bilemiyecektir. Ken-disinin bir parças ı olduğu bütünün gayesini ve bütü-
nün içindeki ve fertleri aras ı ndaki yerini bilmeden,kendi gayesini bilmesi de imkâns ı zd ı r; bu, tamamen
bir kimsenin eli, elin özünü, gayesini, vücudun bütünorganlar ı arası ndaki yerini bilmeden ve daha öncede bütün vücudun en son gayesini bilmeden parma-ğ ı n özünü, gayesini ve iş ini bilemiyece ği gibidir.
Çünkü, bir yekûnun her parças ı nı n maksad ı ya tümüntoplam maksad ı nı n bir parças ı d ı r, ya da tümün
en son maksad ı nı n gerçekle ş mesi için zaruri ve faydal ı
ba ş ka bir ş eydir.
Bu suretle, insan kâinattan bir parça ise, bizde onun yerini, faydas ı n ı , iş ini ve maksad ı nı an-
lamak istersek, önce bütün kâinat ı n maksad ı m bil-
mek zorunday ı z. Böylece insan ı n gayesinin ne ol-
duğunu açı kça görebiliriz ve ayn ı ekilde insan ı n
kâinatta bir parça olmas ı gerekir, çünkü onun ga-yesi bütün kâinat ı n en son gayesini gerçekle ş tirmek (69)
için zaruridir. Bundan dolay ı uğ runda çal ı ş mam z
gereken ş eyi bilmek istersek, insan ı n gayesini ve 80
kendisi için çalı ş mak mecburiyetinde oldu ğumuz
insani olgunlu ğu bilmek zorunday ı z. Kâinat ı n top
yekun maksad ı n ı bilmek zorunda olu ş umuzun nedenibudur. Ve bütün kaniat cüzlerini ve onlar ı n prensip-
lerini bilmeden, bunu bilemeyiz. Biz, kâinat ı mey-
dana getiren parçalar ı n her birini ve tüm kâinat ı n
9 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 111/183
ne oldu ğunu bilmemiz için, ne, nas ı l, neden, niçininibilmeliyiz.
Zira, insanda ikiş
ey vardır: biri do
ğu
ş
tan, di-ğ eri irade iledir.
a) Biz, insan ı n doğu ş tan elde etti ğ i olgunlu ğu
ve doğ u ş tan elde etti ğ i olgunlu ğun gayesini öğ ren-
mek istiyorsak, tabii bütünün tabii bir parças ı olaninsandaki gayeyi o bütünün gayesinden öğ renmeliyiz.
Kâinat tabii ise —ki onun bir çok parças ı tabiidir—o
halde, ister tüm, ister parça olsun, kainatta do ğu ş tanolan her ş ey, ister bu ş ey doğ u ş tan ayr ı bir ara ş t ı rma,görü ş ve ilim vas ı tas ı yla insana ait olsun, özellikleizlenip incelenmelidir. Bu incelemeye tabii incelemedenir.
b) Diğ eri de, insan ı n ve diğ er bütün ş eylerin
irade ile sahip oldukları
eyleri araşt
ırma ve iradeden
meydana gelen ş eyler için ayr ı ca özel bir incelemeve ilim yapmad ı r. Buna insani ve iradeli bilgi denir,zira bu, insanidir ve yaln ı z insana hast ı r ı 5 .
İ nsan ı n yarat ı lma gayesindeki olgunlu ğu da ve
bu olgunlu ğun yaln ı z doğu ş ve yaln ı z irade ile eldeedilen de ğ il; fakat do ğ u ş ve irade ile birlikte elde
edilmiş olduğunu bilince, bu olgunlukla elde edilen(70) iş ler ve ya ş ama yollar ı insani ve erdemli ya ş ama yol-
lar ı n ı teş kil eder. Bunlar erdemler, iyilikler, güzeli ş ler ve yaş ama yollar ı d ı r. İ nsani bu olgunluktansaptı ran ş eyler, insani olmayan i ş leri ve ya ş ama yol-lar ı nı teş kil edecektir: Onlar, alçakl ı klar, kötülük-
ler, baya ğ ı i ler ve hayatı
n çirkin gidişleri olacaklar.Bu noktada, ilkinkilerin tercih edilmelerinin gerek-
14 Ayn ı Yer
15 Aynı eser 23. Bl.
1 0 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 112/183
tiğini ve sondakilerin ise kaç ı nı lmas ı gerektiğ inibiliyoruz 1 6 .
Insanda doğu ş tan ve yarat ı l ı ş tan var olan ş ey -
ler, zaman bak m ndan irade ve seç ı rı eden; irade veseçmeyle bulunan ş eylerden önce gelirse, do ğu ş tanvar olan ı ara ş t ı rmak genel olarak irade ve seçme ilevar olan ı aratı rmaktan önce gelmediir. Yine,doğu ş tan insana ait olanlar ı daha önce bilmeden,irade, seçme ve her ikisinden meydana gelenlerianlamak imkans ı
z olunca, doğ
uş
tan var olanı
n araş-tı rı lmas ı n ı n, irade ve seçme ile var olan ı ara ş tı rma-
dan önce gelmesi laz ı md ı r. Ve insan ı n sahip olmas ı 81
ve gereğ ine göre i ş görmesi gereken bilgi, ba ş kas ı değ ilkesin bilgi olunca, bu, onun, ister tabii, ister ihtiyariolsun, ara ş t ı rma yapaca ğ ı her ş eyde kesin biliminard ı ndan gitmesinin gerekti ğ ini gösterir.
Bundan dolay ı , Aristo, ba ş langı çta, a) Kesin bil-ginin ne olduğu, kaç s ı n ı f olduğu, hangi konulardabulunduğu, nas ı l var oldu ğu, ve her meselede ne ileve neden bulundu ğu; b) inançlar ı n ne oldu ğu veikna ı n ne olduğu, nekadar s ı nı flar ı olduğu, var olu ş -
lar ı na göre ne ile, nas ı l ve neden var bulunduklar ı ;
c) kesin bilgiden haberi olmadan, ara ş tı r ı c ı yı kesin
bilgiden uzakla ş tı ran ş eylerin ne oldukları , nekadarolduklar ı , onlardan her birinin ne oldu ğu; d) öğ re-timde kullan ı lan münaka ş an ı n türünün ne oldu ğu,
neden te ş ekkül ettiğ i ve kaç s ı nı f olduğu; e) öğ retim-de kullan ı lan mütearifenin her bir s ı nı f ile elde edi-len kesin bilginin türlerinin hangisi oldu ğ u; f) öğ -
retimin çe ş
itlerinin hangi sı nı
f kesin bilgiyi meydanagetirdiğ i, kesinliğ in çe ş itlerinin hangi s ı mf nı mey-
dana getirdiği; g) insan ı n öğ retmek istedi ğ i ş ey (71)
16 Aynı Eser 20 . I3 1 .
101
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 113/183
hususunda öğ retimin hangi s ı nı f nı n kanaat ve ta-
hayyülü meydana getirdi ği; h) insan n kesinliğ i
ö ğ retme ve onu kavrama kuvvetini elde etti ğ i sanat ı n
ne oldu ğu, kaç s ı n ı f olduğu ve her birinin ne oldu ğ u;i) ve öğ retim yollar ı n ı n bütün s ı mflarma hâkim olankuvvetin kendinden meydana geldi ği sanatı n ne
olduğunun tarif olunmas ı n ı uygun görmü ş tü.
4— Bundan sonra da, her s ı nı f insan ı n nası l
öğ retilmesi gerektiğ ini ne ile ve ne öğ renmeleri icap
ettiğini ve bu
ş
eylerden hangi çeşit bilginin her
s ı nı fa verilmesi mecburiyeti oldu ğunu, ki böylece herinsan ı n, uğrunda çal ı ş aca ğ ı gayeyi bilebilece ğ ini vebundan böyle do ğ ru gidi ş e yöneleceğ ini ve kendiniilgilendiren nesne hakkı nda ş üpheli kalmayaca ğ ı n ı
aç ı klam ş t ı .
Ayrı ca münaka ş a ile bir kimsenin amaçladı -
ğ ı safsatamn ne oldu ğunu, neden te ş ekkül ettiğ inive kaç s ı nı f olduğunu anlatt ı . O, safsatan ı n sı n ı f-
lar ı = göre insan ı n zihninde has ı l olan kötü nitelik-
ler ve üslüplar ı n türlerini, türlerinden hangisininhangi safsatac ı hk s ı nı f ndan meydana geldi ğ ini, saf-
satacı l ı ğ ı n hangi türünün, yoluyla bilimin doğ ru
82 üslupları n ı n türlerinden hangisinin elde edildi ğ ini
tan ı mlad ı . Bu üslup ve niteliklerin be ş " olduğunu
anlatt ı ve bir kimsenin bu safsatal ı tutumlara kar ş ı
korunmas ı gerektiğ ini ve safsatalar ı n bu sı nı flar ı n ı
ne ile kar ş ı layaca ğ ı n ı anlatt ı .
O bütün bu ş eyleri içine alan sanata mant ı k
sanatı ad ı n ı vermi ş ti. Çünkü mant ı k, nefsin dü ş ünen
kısm n
ıgeli
ştirir, onu ö
ğretim ve ö
ğrenimlere, fay-
dal ı tutumlara ve kesinli ğe doğ ru yöneltir ve onaö ğretim ve öğ renimde faydal ı olandan ve kesinlik-
17 BK: gelecek 13. BI. not 30.
10 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 114/183
ten sapt ı ran ş eyleri ay ı rt ettirir ve dille nas ı l ifa-de edilece ğini ve öğ retimde ne tarz münaka ş an ı nkullan ı ldı ğ ı n ı gösterir ve ilkdekini kullanma ve son-rakinden kaç ı nma gere ğ ine göre safsatada ne tarzmünaka ş an ı n kullan ı ldı ğ ı n ı ay ı rt ettirir.
Bundan dolay ı , ona göre üç ilim doğar: Mant ı k (72)bilimi, tabiat bilimi ve iradeli bilim18. O, mant ı ğ ı
iki sonraki bilimden öne geçirmi ş tir ve onlarda vakiolan her hangi bir ş eyi denemek ve onlara dair
hüküm vermek salahiyetini ona vermi ş tir. Bu ikiilimle—yani, tabii bilim ve iradeli bilim—ihata edilmi ş
varlı klar cinste bir 19 olduklar ı ndan ve mantı k bilimi-nin ilk maksad ı , iradeli bilim ve tabii bilimle ihata edil-miş olan varl ı klara yukarda ad ı geçen ş eyleri2 0 katmakolunca, bu üç bilimin konular ı n ı n ve maddelerinincinste bir21 oldu ğ u görü ş üne sahip oldu. Ve mant ı k
biliminin diğ er iki bilimden önce gelmesi gerekince,ba ş langı çta üç bilimin konular ı ve maddeleri olanve doğ u ş tan var olanla irade ile var olanlar ı içinealan varl ı klar ı saymaya ba ş lad ı . Tabiatla var olanlartabii bilimin konusudurlar, sade irade ile var olanlariradeli bilimin konusudurlar ve ortak olanlar hem
tabiat ve hem irade ile meydana gelirler, her ikibilimin konusudurlar. Mantı k sanat ı , bu iki biliminkonular ı u ğ runda bilmek mecburiyetinde oldu ğununbir k sm ı n ı verir. Burada, mant ı k bilimi, bu iki bilimleonlar ı n ilk konular ı ve maddelerine ortak olur.
Bundan dolay ı , o, önce ara ş tı r ı lacak meseleleriniçinde bulunduğu ve herkes tarafı ndan umumiyetle
18 Bl. sayfa 69 ( İ ngilizce)
19 Mutluluğu Kazanma 23-24 Bl.
20 geçmiş 3. Bl. s: 69, 4. Bl. s. 71.
21 Aristotle, Metophysics III. 6.
10 3
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 115/183
kabul edilen sözlerin ilk delâlet etti ğ i ilk öncüllerin(mukaddime) meydana geldi ğ i varl ı klar ı n s ı nı flar ı nı
83 saymaya ve incelemeğe baş lam ş tı . Bunlar üstün
cins tir ki onun varl ı ğ ı duyum algı s ı ile tasdik edilmi ş -
tir ve her dü ş ünülür (makul) olandan biri, duyulur(mahsus) bir ş eye göre temellendirilmi ş tir. O, bunlar ı n
hepsini on cinse hasretmi ş , onlara kategoriler (maki ı -
lât) demi ş tir, ve onlar ı Yunanca Kategorias ve Arap-
çada Makulât (Categories) denen bir kitapta yaz-
(73) mı ş tır. Bu ayn
ıcinsler tabiat bilimlerinin de ve umu-
miyetle iradeli bilimlerin 2 2 de konular ı olurlar.
5— Sonra, mantı k sanatı nı n onlara karş ı ald ı ğ ı
hareketin ne oldu ğunu ve onlar ı nası l kulland ı ğ ı nı
anlatmaya koyuldu. Bu s ı nı flar ı n nas ı l meydana gel-
diğ ini, öncüller olan kaziyeleri has ı l etmek için nekadar s ı nı f içinde meydana geldiğ ini; sonra, mesele-
leri elde etmek için bunlardan kaç ı nı n
öncüllere ve meselelere ortak olan ı n ne oldu ğunu veonlardan ayr ı lan ı n ne oldu ğunu aç ı klama ğ a ba ş lad ı .
Her mesele (matlub) umumiyetle iki çeli ş ik öner-meye konudur. Onlardan biri zorunlu olarak gerçekve diğeri yanl ı ş tı r; hiç kimse ikisinden hangisinin
gerçek olduğ
unu belirli olarak bilemez. Fakat ikisin-den birinin doğ ru oldu ğunu farzeder ve onun hangisiolduğunu ara ş tı r ı n Bütün önermelerden a) kimi bulu-
namazl ı k edemez ve kimi de bulunamazd ı r, bunlar ı n
aras ı nda bulunanlar zorunlu önermeleri meydanagetirirler. b) Diğ erleri var olabilir veya var olamaz;bunlar olurlu önermelerdir. c) Ba ş kaları imdi ya
bulunur veya bulunamaz ;şimdi var olduklar
ı gibigeçmi ş te de var olabilirlerdi ve olamazlard ı ve belkigelecekte bu durumda olurlar veya olamazlar;
22 Mutluluğu Kazanma 59. Bl. not 1 ?
104
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 116/183
bunlar varl ı ksal önermelerdir. Bunlar, onun (Aristo)Arapçada el—İ bare ve Yunancada Peri Ermaneiasadl ı kitabı nda bulunur.
6— Bundan sonra, o, öncüllerin nas ı l teş ekkülettiğini ve beraber yan yana bulundu ğunu— öyleki
onları n birle ş mesi, her farazi mesele hakk ı nda kar ş ı t(çeli ş ik) iki önermenin yaln ı z birinden zorunlu
ve belirli olarak bir söz gerekli olur—incelemeninvuku buldu ğu ve zorunlu varl ı ksal ve olurlu öncül-
lerde ara ş tı rı lan ilk i ş ler kaç s ı nı fta bir araya gelipbirle ş tiğ ini anlattı . O, biti ş iklere öncüllerden meydanagelen bile ş ikler ad ı n ı verdi, çünkü k ı yas, bütün me- (74)seleden doğru olanı zorunlu ve daimi olarak meydanagetirir. Önümüze gelen her meselede o meselenindo ğruolamnm kendisinden gerekecek kı y as ı nası l elde edece-ğ imizi anlatt ı . İ leri sürülen sözden do ğru neticenin 84gerekip gerekmiyece ğ ini bilmemiz için denemesiniyapmam z dü ş ünülen sözün nas ı l olaca ğ ı nı aç ı klad ı .
Düş ünce ve ara ş tı rmay ı kullanan her fikri sanattabu kaidelerin (kavanin)23 kullan ı n§ tarzlar ı n ı belirtti.Bu hangi sanat olursa olsun, dü ş ünce ve ara ş tı rmayı
ister çok, ister az kullans ı n ve her fikri sanat—fikri
sanatı
n herhangi birinde kullanı
lan nesne, ne olursaolsun, dü ş ünce tarafindan kullan ı lm ş tı r— bu kural lar ı nbir kı smı nı kullan ı r. Bundan ba ş ka, her fikri sanattaher bir dü ş ünce ve ara ş tı rman ı n kulland ı ğ ı her ş ey i
sayı p döktü. O, bu ş ekilde, bu kitabı nda saym ş ol-duğu ş eylerde mevcut olan dü ş ünme ve ara ş t ı rma-nı n kulland ı ğ ı bütün kurallar ı anlatt ı . Ve bununla
beraber o, öğretimin ve münaka
şan
ın kullan
ıld ı ğ ı
her sanatta her türlü münaka ş an ı n yaln ı z bu kural-lar ı veya bir kı smı nı kullanarak ba ş lad ı ğ ı nı aç ı klad ı .
23 gelecek 13. 14. Bl.
105
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 117/183
Hangi çe ş it bir münaka ş a olursa olsun, münakaş aister öğ retim için, ister safsata ve ister ö ğ renime en-gel olsun, o, bunlar ı Analytika (çözümleme) (Arap-ça: et—Tahlil bil—Aks) (analysis by conversion) dedi ğ i
kitapta toplad ı .
7— Sonra, umumiyetle, bilimin ne oldu ğunu ta-n ı mlad ı : Kesin bilgi nedir ve nas ı l olur; ve kesin bilgi-nin kaç s ı nı fi vard ı r, ki bunlar, ş eyin mahiyetinin kesin-liğ i, ş eyin niçin oldu ğunun kesinliğ i ve var olu ş lar ı
kesin olan varl ı klar ı n her birinin özü hakkı ndakikesinliktir, ş eyin ne ve niçin oldu ğu kesinliğ inde kaçs ı nı f olduğudur ki, bunlar da dörttür : İ — Ne olduğu-nun, 2-3) neden oldu ğunun, 4—ve ne için oldu ğununbilinmesidir.2 4
(75)esin bilginin ara ş tı rı lan her çe ş idiyle mesele-lerinin nas ı l olmas ı gerektiğini ve verilen bu ş artve durumlarda meselelerinin ve öncüllerin, içindebulunduklar ı maddelerin ve varl ı klar ı n ne oldu ğunutan ı mlad ı . Bunlar, zorunlu önermelerin, kendilerindente ş ekkül ettiğ i maddelerdir, yani bunlar yok olamayanve var olamayand ı r. Kesinlik kendisinde olmayan vekendisinden meydana gelmeyen olurlu ve varl ı ksal
önermelerdir. Nesnenin varl ı ğ ı na temel olan öncülleriki insan onlarla nesnenin ne oldu ğunu veya var oldu-ğunu ve niçin olduğunu bilir—öğ retim prensipleriolarak tayin eder. Nitekim nesnenin varl ı ğ ı n ı n sebep-lerine varl ı ğ ı n prensipleri 2 5 denir.
85, bu maddelerin hangi s ı n ı finda kesin bilgininhangi çe ş idinin bulunduğunu belirtti, çünkü kesin-
ligin her çe ş idi zorunlu varl ı kları n rasgele bir s ı nı f n-da bulunamaz : Varl ı k prensibi veya nedeni olmayan
24 Mutlulu ğ u Kazanma 5. 6. Bl.
25 Aynı eser 5.8. BI.
1 0 6
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 118/183
her hangi bir nesne hakk ı nda "niçin" ile kesinlikelde edilmez ; bu durumda elde edilen yaln ı z onunvar olduğu kesinliğ idir. Kesinliğ in her çe ş idi de var-l ı klar ı n her sm finda bulunamaz, çünkü, bir çok-lar ı nda "niçin vard ı r" kesinli ğ inin her çe ş idi değ il
fakat yaln ı z bir kı sm ı 2 6 bulunur. O, bunlar ı n hepsinianlattı .
Kesinliğin var olduğu maddeleri, —zorunluönermelerin kendilerinden te ş ekkül eden maddeler—vevarl ı klar' içine alan sanat ı n ne oldu ğunu anlatt ı .
Ve onlar ı , kesinliğ in bulunm yaca ğ ı varl ı klar' içinealan sanattan ay ı rd ı . Bu sanatlar, yaln ı z olurlu vevarl ı ksal önermelerin kendilerinden meydana gel-diğ i maddeleri inceler veya kullan ı r. O, diğ erlerinid ı ş arda tutarak özellikle bu sanata hikmet ad ı nı verdi.O, hikmet diye adland ı rı lan diğerlerinin hikmet olu ş - (76)
ları
sadece izafi ve bu sanata benzetilmek suretiyleoldu ğ unu iddia etti. Bu sanat ı örnek alan ve kendihareket ve bilgilerinin etrafl ı olmas ı ndan ona ben-zemeğe çal ı ş an diğ er her sanata, buna k ı yasen hik-met denir, bu tamamen kendisine melek veya erdemliinsan ad ı verilen ki ş iye benzer, ki onun hareketlerindeerdemli insan ı n veya mele ğ in hareketlerine benze-
meğe çal ı ş acağ ı umut edilir. Tamamen hareketlerive maiyetindekilere olan muamelesi bahsedilen melekve faziletli insan ı n hareketlerine göre olan insana böy-le bir isim verilebilir, ayn ı ekilde hikmet ad ı verilendiğer sanatlar bu sanata benzetilerek, nisbet edile-rek, kı yaslanarak böyle bir adla adlanm ı ş lard ı r. Çün-kü bunlar ı n, gerçekten bu sanat 27 taraf ı ndan sahip
olunan baz ı kuvvetlere sahip olduklar ı san ı lmakta-d ı r.
26 Aynı eser 6-7 11,20 Bl.
27 Aynı eser 53. B l.
107
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 119/183
8—Daha sonra o, bu sanat ı n ne kadar bölümüolduğunu, ne kadar çe ş itleri oldu ğunu, çe ş itlerindenher birinin ne oldu ğunu, her birinde bulunan madde-lerinin ve varl ı klar ı n ne oldu ğunu, özellikle kendi-siyle ilgili olan meselelerin ne oldu ğunu ve onda bu-lunan öncüllerin ne oldu ğ unu, kendinde bulunanilk öncüller ve meselelerin nas ı l olmalar ı gerektiğ ini,bu sanat ı n her bir mesele ve her bir çe ş idinde netürlü bir ara ş tı rman ı n yapı lmas ı gerektiğ ini anlatt ı .
86 Çünkü, her nazari sanat, özellikle kendisine aitolan baz ı konulardan, kendisiyle ilgili baz ı mese-lelerden ve kendisiyle ilgili olan ilk öncüllerden te ş ek-
kül eder. O bunlar ı hikmet dedi ğ i nazari sanat ı n
bütün çe ş itlerine irca etmek suretiyle aç ı klam ş t ı r.
9—Sonra o, nazari sanatlar ı n çe ş itlerinin birbirlerine göre derecelerini, onlarla ortak olan ı n ve
onlardan ayr ı lan ı n ne oldu ğunu, hangilerinin kesinolarak önce ve hangilerinin kesin olarak sonra oldu ğu-nu, hangisinin hangisine tabi oldu ğunu anlatt ı ; vekendisinden kesin olarak önce hiç bir tür bulunam ı -
yacak ve diğ erlerinin hepsinin bu tek türe tabi ola-cak surette aralar ı nda hepsinden önce gelen bir
(77) sanat olup olmad ı ğ ı n ı araş tı rd ı
. Bir sanatı
n kaçyönden di ğer sanata tabi olabilece ğini aç klad ı .
Geri kalanlara göre kesinlikle önce oldu ğu gösterilensanatı n hikmet ad ı na en çok yara ş an ı n bu olduğunuve ilim ad ı na en çok hak kazanan ı n da o oldu ğunuaçı klad ı . Netice olarak buna gerçek hikmet, gerçekilim, hikmetlerin hikmeti, ilimlerin ilmi ve benzeri"
adlar verilir.ı o— Sonra, ilk—öncüllerin her sanatta her bir
meseleyi ke ş fetmekte nas ı l kullan ld ı ğ ı nı açı klad ı .
28 Aynı yer
108
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 120/183
ı -- Sonra, a) nazarl münaka ş an ı n
kaç s ı mfi olduğunu, nazari sanat ı n bu türlerinin herbirinin nas ı l kullan ı lmas ı gerekti ğ ini ve nazari sa-natı n hangi türlerine özellikle hangi münaka ş a s ı n ı -
fina ait oldu ğunu, b) öğretimin ne oldu ğunu, kaçs ı nı f bulunduğunu, ne ile te ş ekkül ettiğ ini ve nazarisanatı n türlerinin hangisine, özellikle hangi s ı nı finaait olduğunu tan ı mlad ı .
12— Daha sonra o, bu sanat ve kudretin kendi-
sinde gerçekle ş ebilecek insan ı n nas ı l olmas ı gerek-tiğ ini tan ı mlad ı , bu sanat ı elde edebilmek ve ödev-lerini yerine getirecek kudreti geli ş tirebilmek içindoğu ş tan hangi ruhi duruma sahib olmas ı gerektiğ i
ve doğu ş tan bu ruhi durumlar ı n nekadar oldu ğunuanlattı ; doğu ş tan bu duruma sahib olmayan kimse busanatı fiilen yapmamas ı gerektir. Onu fiilen yapar-
sa, onun ödevlerini yapacak kuvveti geli ş tiremiye-cektir ; bu böyle olunca, o, öğ retimin diğ er yolla-rı yla bu sanat ı anlamak istediğ i insani, doğal ve seç-melik ş eyleri ay ı rt etmesi gerekti ğ i ve bu, nefsindediğer çe ş it bir bilgi tarafindan tesis edilmelidir. 87
Bütün insanlar, de ğ i ş ik yönlerle, doğ u ş tan gerçe ğe (78)yönelerek onu ay ı
rt etmek ve bilginin değ i ş
ik türlerivas ı tas ı yle nefislerinde, gerçek yerle ş mi ş olmak üzeretechiz edilmi ş lerdir. Netice olarak Aristo'nun bu ki-tapta sayd ı ğ ı durumlar, kendisinde do ğu ş ve yarat ı l ı ş -
ta bulunan kimse, do ğu ş tan özel kimsedir ve do ğu ş -
tan bu durumlara sahip olmayan kimse de baya ğ ı d ı r.
Bu sonuncusu, bilgilerin diğer bir tak ı m yönleriyle
kesin bilginin kendileriyle elde edilebilecek 29şeyler
bilmelidir. Bunun hepsini kaydetti ğ i kitaba ikinciAnalitika (Burhan) ad ı nı verdi.
29 Ayn ı eser 40. 46. 50. 55. Bl.
109
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 121/183
13— Sonra o, insan ı n her hangi bir nazari sa-natta herhangi bir mesele hakk ı nda mümkün olabile-cek bütün kı
yasları
çabuk bulma kabiliyetini kendi-siyle eğ iteceğ i, inceleyici tarafindan haz ı r bulunmu ş
olan bu gibi kı yaslar ı n, önceki kitapta verdi ğ i ilmikurallar ı n tatbikine haz ı r olmalar ı ve bu kurallarauygun olanlar ı kabul ve uymayanlar ı red etmek
üzere denemek için, ba ş ka bir sanat ı anlatt ı . Çünküsöz konusu meselede insan ı n kendisini kesinliğe götü-
ren delile rasgelebilmesinin kendisine ve hemen de-lili incelemenin ve onu dü ş ünmenin, zihnine pek zorolduğunu görmü ş tü. Bundan dolay ı , kesinlik sanat ı nahazı rl ı k veya hizmetçi ve bir âlet olarak kullanabilecekbir kuvvet ve bir e ğ itme sanatı ara ş tı rd ı . Ara ş tı ranbir kimsenin ara ş t ı rma ve dü ş ünmesinde bir kı sm ı n ı
kendi ba ş ı na ara ş tı rma yaparken ve bir kı sm ı nı ba ş -
kalariyle ara ş tı rmada bulunurken kullan ı labileceğ ibütün kurallar ı burada anlatt ı . Diğerleriyle ara ş tı rmada bulunurken bir kı y as ı çabuk bulma kuvvetini gös-termek için, insan ı n techiz edilece ği bu sanatı
önceden haz ı rlattı . Zira bu sanatla techiz edilince,esasen kendinde olan ve kendi ba ş ı na kullanaca ğ ı
kuvveti de geli ş tirir ve kendisini pek ihtiyatl ı ve dahaçabuk anlay ı ş l ı kı lar. Çünkü insan kendi ba ş ı na ara ş -
tı rı rken her ş eyde sanki kendisini gözliyen ve imti-(79) han eden biri var oldu ğunu tasavvur ederse, zihni
daha çabuk anlay ı ş l ı k lm ş olacak ve daha çok ih-tiyatl ı olacaktı r. Bundan dolay ı o, ba ş kalariyle olansual ve cevapta kullanmak üzere bununla insan ı
techiz eder. O, kendini eğ
itme (talim) ve ilmi eldeetmeğe hazı r olma aleti olan bu e ğ itim ve ara ş tı rma88 sanatı na diyalektik (cedel) sanat ı demiş tir. Bunu
"Konular" ad ı nda Topika olarak bilinen bir kitaptayazm ş tı r.
11 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 122/183
Eğ itim sanat ı yla ba ş langı ç araş tı rmas ı yap ı l ı r,bu, soru ve cevapta kullan ı lan bir vas ı tad ı r. Bundanötürü kendi ba ş ı na ara ş tı rı rken, önündeki meseledekendini gerçek yanl ı ş a sürükleyecek veya kendinigerçek yoldan ba ş kas ı na sapt ı racak ş eylerin vukubulmas ı ndan emin olunamaz.
Her nekadar e ğ itim ara ş tı rmas ı , gerçeğ i bulmakiçin ilk anda hareket edemezse de, insan onun vas ı -
tasiyle gerçeğ i bulma yolunda bulunur bu anda yanl ı ş
yapma korkusu, eğ
itim sanatı
ndan geçip deliller kul-lanmas ı ndakinden daha çoktur. Çünkü insan delil-leri kullan ı rken yan ı lmaz veya az yaml ı r. Diğer yan-dan, mademki bu eğ itim sanatiyle me ş guldür yan ı l-
mağa kar ş ı bir emniyeti yoktur, zira o yaln ı z kesinlikyöntemiyle henüz teyit edilmemi ş kural ve yöntem-lerle ara ş tı rmaktad ı r. Bundan ba ş ka bu sanat insan
taraf ndan yalnız gayesi öğretim ve ö
ğrenim olmayan
münaka ş aları n çe ş itlerinde, ba ş kalar ı na sormak vecevap vermekte bir alet olarak kullan ı l ı r. Fakatbu tart ı ş anları n her biri ayrı olarak kendini zay ı fdü ş ürecek veya maksad ı ndan sap ı tacak her hangibir nesneden kaç ı narak kuvvetini gösteren yaln ı z
bir e ğ itim ise, böyle bir durumda insan ı n hataya
dü ş mesi daha çok muhtemeldir.Bunun için Aristo, e ğ itim sanatı yanı nda, insan
kendi ba ş ı na ara ş tı rd ı ğ ı nda doğru yoldan kendisinisapı tacak her ş eyi anlamas ı n ı sağ layan ba ş ka birsanata (yani safsataya) yer vermek zorunda kald ı ;
ve gerçeğ in yolunda duran ve gerçek yolda olmadan (80)
aynı
yolun üzerinde olduğ
unu hayal etmesine sebebolan münaka ş a s ı nı flar ı n ı n hepsini tamamlamak mec-buriyetinde kald ı . O, bu sanat ı da, i ş leri (münaka ş a-lar ı ) ara ş tı rı c ı n ı n kendisi tarafindan de ğ il, ba ş k as ı tara-findan ileri sürülen bir sanat olarak ş ekillendirmi ş -
111
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 123/183
tir. Böylece, o hem ara ş tı rı c ı ve hem onun muhatab ı
tarafindan ortaya konan e ğ itim sanat ı nı n münaka ş a-
ları
mş
ekillendirirken, onu, yanlı ş
a karş ı
ve ne olursaolsun gerçeğ in, yolunda duran ve kendisini gerçektendöndürene kar ş ı koruyan bu sanat ı , sorucu tarafı n-dan ara ş t ı r ı c ı ya sorulabilen münaka ş alar olarak or-taya koydu. Ara ş t ı rı c ı n ı n kendisine gelince, o, busanatı n münaka ş alar ı nı muhatabı na kar ş ı ileri sürecek
89 durumda de ğildir, buna karş ı l ı k ona, kendisine
sorulacak safsatalı münakaş
aları karş ı layaca ğ ı ve
onlardan kendini kurtaca ğ ı ba ş ka bir kuvvet ve sanat(yani deneme sanat ı )30 vermi ş tir.
O, sanki ara ş tı r ı c ı ya iki sanat verdi: Bunlardanbiri, e ğ itim sanat ı vas ı tasiyle takip edece ğ i gerçe ğ inyolundan kendisini sapı tacak baş kas ı taraf ndankendisine yöneltilen münaka ş alar ı n sanatı d ı r. İ kinci-si, muhatab tarafı ndan kendisine yöneltilen konu ş -
malar ı reddetmek için öğ rendiğ i sanattı r. Bu, kendimuhatabı na gerçeği ayrdettirmek veya eğ itimsanatı nı kullan ı rken bir ara ş tı rmada onu kendisiylebirlikte çal ı ş t ı rmak için de ğ il, fakat e ğ itim sanatı nı
kullanmaktan ister kendi ba ş ı na ister baş kalar ı yla
beraber olsun, kendini alıkoyan nesneyi defetmek vekendisini engelsiz eğ itmek içindir. O, yan ı ltan bu sa-
nata safsata demi ş ti—ki bununla ara ş t ı r ı c ı ya, kendisini
e ğ itim sanat ı n ı n iş lerini kullanmaktan al ı koymak için
muhatabı tarafndan aleyhine kullanabilecek nesne-leri sağ lam ş tı r. Muhatabı taraf ndan gelen ş eylerin
her birini kar ş ı lamas ı için kendisine verdiğ i sanata
gelince (yani deneme sanat ı ), onu eğ itim sanat ı
ile safsata sanat ı aras ı nda orta bir sanat olarak ifa-de etti. Çünkü, bu, insan ister kendi ba ş ı na, ister
30 Aristotle, Topicis VIII. 5. Sophisticis Elenchis, fasil 11. 34
112
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 124/183
ba ş kas ı yla beraber araş tı rs ı n—birinci maksad ı için
— faydal ı bir sanat değ ildir. İ ş i, safsatacı y ı yan lt-mak veya onu kand ı rmak için bir kuvvette de ğ ildir.
Bu daha çok diğer dinleyicilerin veya ara ş tı rı c ı nı nönüne serilmek isteneni k ı sa kestiren ve onu defeden (81)bir kuvvettir ki, has ı mlar veya hâkimler önünde tar-tı ş anlardan biri ister tek, ister bir topluluk olsun,ba ş ar ı kazanmada bundan faydalanabilir. Bunun için,safsatacı ya cevap veren insan, onu kalabal ı k ve seyirci-lerin gözleri önünde haz ı r bulunan çoğunluk ve hâ-kimlerce anla ş ı lacak yolda yapmal ı d ı r. Bu i ş i yaparken,gerçekten safsatac ı yı durdurup susturmas ı nı veya
hazı r bulunan hâkim ve seyircilerin gözlerinde onudurdurmay ı kastetmelidir. Netice olarak, bu e ğ itimsanatı nı n ve diğer münaka ş a sanatlar ı n ı n sahas ı nı nd ı ş ı nda olan bir sanatt ı r.
Safsata sanatın
ın, aleyhinde münaka
şa etti
ği
kimseye göre alt ı " gayesi vard ı r: ı ) Çürütme defetme,(cerh), 2) ş a ş ı rtma32 3) yağ c ı l ı k ve siyaset yaparakçeki ş me 4) konu ş ma ve münaka ş ada dil yanl ı ş l ı ğ ı nagötürme, 5) münakaş ada karı ş ı klı ğa götürme,
6) sust ı ı rmak yani—aleyhinde münaka ş a edilen adam 90
konu ş mağa kudretli olsa bile—onu susmay ı tercih ede-
c e ğ i bir duruma veya bir sebebe zorlamak suretiylekonu ş mas ı na büsbütün engel olmak.
Çürütme (Tebkit) : Hasm ı n, ileri sürmüş
olduğu teze kar ş ı t bir tezi kabule onun ilk davas ı n ı
31 BK: Aristotle De Sophisticis Elechis fas ı l 3. geçmi ş 4. Bl.
Farabi, Mant ı k 52 a. Farabi safsatay ı ikiye ay ı r ı r. Ak l yürütme veya
k yasşeklinde olan, ve ba
şka
şekillerde olan ki, bu mesela insan
ı
yan ı lmaya sevkeden sevme veya nefret gibi insan ı n durum ve davra-n ı ş lar ı olup Rhetorie ve Poetic, de bulunanurlar. Bk: Aristotle DeSophisticis Elenchis 5. 167 b8, 15. 174 b 19.
32 Aristotle, De Sophisticis Elenchis 12. 172 b 10-28.
113
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 125/183
yalanl ı yan ş eyler vas ı tas ı yla, onu zorlamaktı r. İ nsanbu ş eyleri yaln ı z baş ı na kulland ı ğ ı nda, onlar insan ı
saptı rı r ve gerçe ğ i terk ettirmek ve gerçe ğe kar ş ı tolan ı tercih ettirmek suretiyle, onu gerçek olandanona kar ş ı t olana çevirtir.
2 ) Ş a ş ı rtma, ba ş ka bir ş eydir. Çünkü ş a ş kı n-lı k, insan ı n iki çeli ş ik kanaat aras ı nda sersemlik için-de yakalanmas ı demektir. Safsatac ı iki kanaattan biri-nin gerekli olduğunu insana sunar ve ona çeli ş ik
kanaati gerektiren başka bir
şey daha sunar. Bu,
bir nesne ile ilgili soru sordu ğunda ş öyle olur: Böylemidir, veya böyle de ğil midir? herhangisine cevapverirse versin çürütülecektir. Bu ş a ş ı rtma metodudur.Bundan dolay ı , bir kimseyi cürütmek tebkit onumüsbet olarak çeli ş ik iki ş eyin birinden ötekine çevir-
(82) mek, nakletmektir. Halbuki bir kimseyi ş a ş ı rtmak,
onu fikrini birinciden ikinciye, ikinciden birinciyeve birinciden ikinciye nakletmektir: Hemen iki çe-li ş ikten doğan iddialar, ş a ş k ı nlı k vukubuldu ğu an,e ş it kuvvete sahip olurlar.
3 ) Ş aş alatma (beht) ve çeki ş me (mükâbere)yegelince, bu kendiliğ inden aç ı k olan nesneler hakk ı n-
daş
üphe doğ
urarak, insanı
tam açı
k olanş
eyleri red-detmeğe zorlamaktı r, öyleki insan ı n, hiç bir öğ renim
ve öğ retim prensibi kalmaz, ve bunu da, a ş ar, duyualgı s ı ile me ş ruiyeti ispatlanan ş eylerde duyu algı s ı n ı
itham etmeye, umumiyetle kabul edilen ş eyleriithama ve istikrar ile do ğ ru olan ş eyleri ithamavar ı r. Çünkü, bu safsata sanat ı nı n i ş lerinden biri-
dir. Onun gayesi araşt
ırmay
ıengellemek ve ara
şt
ır-
ma ile nesnenin kavramı n ı engellemektir.
Bu üç uslup nefse tesir eder, bunlar pek kötüüsliiplard ı r, bunlar yaln ı z bu safsata sanat ı tarafin-
114
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 126/183
dan ortaya konmu ş lard ı r. Geri kalan di ğer üç üs-lüba gelince, onlar yaln ı z dil burkmas ı d ı r ve zihnideğildir: Oysa üç öncekiler zihin burkmas ı d ı r.
4) Zira, eğer insan münaka ş ada ifade yanl ı ş ı nazorlan ı rsa, o, dil tutuklu ğuna genel olarak ya do-ğu ş tan veya al ı ş kanl ı ktan zorlamr veya kendi aley-hindeki münaka ş ada kullan ı lan dilin sahibi bir mille-tin dilinde yanl ı ş ifadeye zorlamr. Bu gibi dil tutuk- 91luğu ş öyle olur :
a) Mutlak surette, tam olarak izah edilmesizor olan ş eylerde, ve ibareden anla ş ı lan ı n saçmal ı ğ ı -
na götüren terldb gibi bir terkip vuku bulan ş eylerdeolur. Bu, bütün dillerde meydana gelebilir.
b) Bazan bu, belli bir millete ait olan dildevuku bukur. Bundan böyle insan ı n herkesin, ortak,
meş
hur bir ibareden anladı ğ ı
manada çelişikli
ğedü ş ürüldüğü zaman, o, tamamen dil tutuklu ğuna
sürüklenmi ş demektir. Fakat ne zaman bu manas ı z l ı k, (83)özellikle belli bir milletin dilindeki birle ş meden do-ğ arsa ve iki münaka ş ac ı ayn ı milletin dili ile konu ş u-
yorlarsa, gereken dil tutuklu ğu o milletin diline aittir.
5) Gevezeliğe zorlama bunun gibidir. Çünkü
dil tutuklulu ğu nesneleri eksik olarak izah etmekdemektir ve manas ı n ı n saçmal ı ğ ı (çe ş itliliğ i) tam izahedememekten ileri gelir. Gevezelik, sözlerin mana-dan art ı k olduğunu anlat ı r ve imkâns ı zlı k, mana-n ı n mana üzerine art ı k gelmesinden doğar. Çünkü,bilfiil veya bilkuvve kaç ı n ı lmaz surette tekrarlananbir ifade vas ı tas ı ndan ba ş ka bir ş eyle aç ı klanam ya-cak müteaddid fikirler vard ı r ve bu, insan ı manadabir tekrar tevehhüme sürükler ki manadaki o tekrar-dan imkâns ı zhk ileri gelir. Safsatac ı , buna benzersözlerle ve vas ı tayla insan ı gevezeliğe sürükler.
115
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 127/183
6) Susturmağa gelince, bu safsatan ı n en adii ş idir, zira bu korkutarak, utand ı rarak veya ba ş kahissi ş eylerle meydana gelir. Aristo, bu üskiplannher birine göre, safsatac ı n ı n gayesine kendisiyle ula ş a-
cağ ı münaka ş ayı meydana getiriren parçalar ı say-m ş t ı r.
14—Sonra o, insan ı n, riayet etmek ve al ı ş makş artiyle, bu i ş ini yürütmekten al ı koyan safsatac ı y ı
bertaraf etmek gücünü insana veren kurallar ı anlattı .
Bunlar ı n hepsi Sofistika ad ı n ı verdiğ i kitabı ndabulunur. Onun gayesi, e ğ itim sanat ı n ı emniyetli
k ı lmak ve gerçe ğe olan istidad ı n yok olmas ı n ı önle-mektir. Çünkü, gerçek safsata sanat ı , cedel (dialec-tic) yani e ğ itim sanatı na kar ş ı gelir ve onu gerçe ğ e ve
kesinliğe götüren i ş lerini yerine getirmekten al ı kor.Bu yolda Aristo'nun bu kitab ı nda ileri sürdüğü sanatgerçek bakı m ndan faydal ı d ı r. O, gerçe ğ in hizmet-cisini ve vas ı tas ı nı savunur, Zira cedel, kesin bilgininhizmetcisi ve Metidir.
Bunlar, Aristo'nun kesin bilgiyi kendileriyleihata ettiğ i ve ona giden yolu anlatt ı ğ ı ve yolundaduranlar ı bertaraf etti ğ i yöntemlerdir.
II
15—O, kesin bilginin bu derecesine ula ş ı nca,ondan sonra insan ı n mantı k ilmini kullanma veyakesin bilim kendisine verilmemi ş kimseye öğ retmekuvvetine sahip olabilecek sanatlar ve kuvvetleri
anlattı. Bunlar iki gruptur : Do
ğu
ştan ruhi durum-
lara sahip olmayan grup (ikinci Tahlilde=---Burhangeçmi ş tir) 3 3 ve doğu ş tan bu durumlara sahip olan
33 F. nüshas ı ndan ilâve, bk: geçmi ş 12. Bl.
(8 4)
92
116
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 128/183
bir gurup ise, ba ş ka ş eylere al ı ş m ş ve onlarla me ş gulolmakla kendi i ş lerini yerine getirmekte engele u ğ -
ram ş ve bozulmu ş lard ı r. Çünkü Aristo'nun fikrine
göre gayeyi ve gayeye kendisi ile ula ş ı lacak ş eyi ,kesinlikle bilen yani, doğu ş tan gerçe ğe elveri ş li olankimse, insanl ı k gayesi için çalı ş mal ı d ı r. Bununlaberaber, yine onun fikrine göre, ba ş kalar ı çal ı ş tı ğ ı
zaman, çal ı ş malar ı n ı bilgi kabiliyetlerinin ölçüsünegöre bildikleri ş eylere yöneltmelidirler. Bunun içino, öğretimde kendine varl ı klar hakkı nda kesin bilgiverilmesi gereken birine, nas ı l öğreteceğ ini anlatma-ya hasretmemi ş , fakat bu aynı eyler hususundaba ş kalar ı na öğ reteceğ i kuvvet ve sanat ı da anlatmı ş tı r.
Bu sebepten ötürü, insana, kalabal ı ğ ı a) bütünnazari ş eylere ve b) amen' ş eylere göre ikna
etme gücü veren sanat ı (hitabet) aç ı klam ş tı , bu ş ey-
lerde insanl ı ğ ı n ortak işlerinden, —ki bunlar vas
ı -tasiyle insanl ı ğ ı n var edilme gayesi3 4 için çal ı ş maktayard ı mla ş ı rlar — meydana gelen cüzl misaller üzerinekurulan ikna etme ile yetinmek âdet olmu ştur. (85)
16— Bundan sonra o, nazari sanatlarda kesindelillerle ortaya ç ı kan ş eyleri insan ı n hayal etmegücünü ve benzerleri yoluyla onlar ı taklit etme, 93
söz ile taklit etme ve hayal etmenin kullan ı lmas ı âdetolan diğer cüzi ş eyleri hayal ve taklit etme gücünü,insana veren sanat ı ( ş iir) anlattı . Zira, nazari zorş eylerin pek çoğunda hayal etme ve benzeri yerinegöre taklit, etme kabal ı ğ ı ve çoğunluğa bir ş ey öğ -
retme yollar ı ndan biridir, nitekim bu ş eylerin benzer-
leri vası
tasiyle imgeleri insanları
n ruhları
nda mey-dana gelir. Baya ğ ı insanlar bu ş eyleri olduklar ı gibi
34 Aristotic. Rhetorie, bk: Farabi, Mant ı k 112 b, Mutlulu ğu
Kazanma, 44 Bl. Eflatun felsefeyi. 36. BI.
117
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 129/183
anlayı p kavrayamazlar. Eğer, onlar bu ş eylerialâkal ı olduklar ı nesneler vas ı tasiyle kavray ı p dü ş ü-nebilirlerse bu, onlar için yeterlidir. Çünkü, onlar ı
özlerinde olduklar ı gibi kavramak, kendini nazaribilgilere" veren kimseden ba ş kas ı için pek zordur.
O, bundan sonra u ğra ş tı ğ ı gayeyi bilmeğe veyabilgisine ve uğ ra ş mas ı na ilk gaye yaptı ğ ı olgunluğave ba ş kalar ı na hangi s ı n ı f insanlara ait olursa olsunöğ retmek için kendisine kolayl ı k sağ l ı yan herhangi
birşeye kendisiyle ula
şmak mümkün olan hiç bir
nesneyi ihmal etmemi ş tir, bilakis onlar ı n hepsinetam i ş lem, yapmı ş t ı r. O bunlar ı n hepsinde kendinitam eğ itti, kendi ba ş ı na kullanmak üzere insana ver-diğ i aletleri kulland ı ; ya ö ğretimde ve yol göstermedeveya gerçe ğin aletlerine kar ş ı iddiada bulunan kimseile çeki ş me ve tart ı ş mada ba ş kalariyle kullanmak
üzere insana verdi ğ i aletleri de kulland ı . Bu sanat-lardan meydana gelen kuvvete mant ı ki kuvvet3 6ad ı n ı verdi.
III
17— Bu maddeleri tamamlay ı nca tabiat ilmine
başlad
ı. O bir defa daha kategoriler (makülât) kita-
b ı nda saymı ş oluğ u varl ı k misallerine döndü. Onlar ı
(86) ald ı ve onlar n varl ı ğ ı n ı duyular ı n ş ahitlik ettiğ i
varl ı k olarak farzetti. Bu kategoriler, insan ı n ya
kendi ba ş ı na ya da baş kasiyle olan münaka ş adabirbirleri hakkı nda haberdar olmak, birbirlerin-den bilgi edinmek ve birbirleriyle tan ı ş mak hususun-
da kullandı kları
tarzda var olurlar. Fakat, onları
35 Aristotle Poetics, Farabi, Mant ı k, 112 b. Mutluluğu Kazanma
55. Bl. Eflatun Felsefesi, 9. Bl.
36 Geçmi ş 4. Bl.
118
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 130/183
bu tarzda kullanmamı z, doğu ş tan var oldukları
anlam na gelmez. Hay ı r o, ba ş langı çta tabii varl ı k- 94lar ı n tabiat olduklar ı n ı ve mahiyetlerin (zat) tabiatlavar olduklar ı n ı farzetti. Kategorilerin alâmetleri,onları n bildiğimiz ve duyumlarla algı lad ı ğ ı m z
i ş aretleridir. Bu durumlar, tabii varl ı kları kendileriy-le tayin ettiğ imiz mantiki durumlard ı r. Fakat, tabiivarl ı klar mantı kta ele al ı nan bu gibi durumlara sa-hip oldukları ndan dolay ı tabii varl ı klar de ğ ildirler.
Çünkü mantıkta, onlar
ın bu durumlar
ı
ndan sıyr
ıl-
m ş tabiatlar olduklar ı ve bu durumlar ı n onları n ilkandaki alâmetleri olduklar ı farz edilmi ş değ ildir,fakat onlar bu tarzda var olarak al ı nm ş t ı r, mant ı kiolma bakı mndan bu durumlar, varl ı klarm iki par-ças ı ndan biridir.
Ş imdi, duyu algı s ı tabii varl ı kları n çokluğunaş ehadet etmektedir. Bu çokluk, duyular vas ı tas ı y -
la iki yolda algı lan ı r. Ilki duyum algı s ı tabii ş ey-
lerin çoklu ğunu kavrar. Zira ayn ı eyler muhtelifyerlere da ğ ı lm ş tı r, onları igal ettikleri muhtelifyerlere göre birbirinden ay ı rt eder. Öyleyse çoklu-ğun bu ilk türü daha iyi bilinmektedir. İ kincisi,
tabiiş
eylerin çokluğ
u tek ferdin duyu algı
sı
vası-
tas ı yla kavran ı lrnaktad ı r. Bu ş öyle olur:
a) Tek ferdi duyu organ ı kavramas ı ile: ı — çe -
li ş ik olmayan ş eylerin çoklu ğu, bir cisme dokunmakve onun s ı cak, sert ve kaba oldu ğunu anlamak gibi,2— veya çeli ş ik ş eylerin çoklu ğ u has ı l olur. Tek bircismin s ı cak ve soğuk, sert ve yumu ş ak, kaba ve düz-gün olmas ı gibi ki, diğer duyumlu ş eylerde de böyle-dir.
b) Çe ş itli duyu organlar ı eylerin çoklu ğunukavramakta kullan ı ld ı kları ndan çoğunluk meydana
119
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 131/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 132/183
lar ı n (dü ş ünülürlerin) durumlar ı nı n ne olduğunu nef-simizde duyunca, tabii varl ı kları n çoklu ğunu an-
cak kavradı ğ ı
m z kadarı
yla tasarladı ğ ı
m zı
görürüz.Duymu ş oldu ğumuz bir nesneyi, dü ş ünülür oldu ğu
nisbette, çok olarak tasarlar ı z, bundan dolay ı çok-luğunu dü ş ündüğ ümüz ölçüde tasarlad ı ğ ı m z çok-luk, yerinin çoklu ğundan ötürü duyulur ş eylerinçokluğuna benzer. Buradan ayn ı nesnenin tek konu, (88)bir çok nitelik ve yüklem oldu ğu iddia edilir ve oşeyden, bu niteliklerden her birinin bulundu
ğu tek
konu meydana getirilir; diyelim ki bu i ş aret edilenş ey-Zeyd olsun- o hayvan olarak vard ı r, beyazolarak vard ı r, ve uzun olarak vard ı r, böylece onunbir çok varl ı klar ı olduğunu aklen kavrar ı z .
Bununla beraber, bir ş eyde bir çok dü ş ünülür
(ma'kulat) nesnelerden ibaret olan bir çok yüklem-lerin her birinin ifade ettiğ i ş eyi ay ı rt ettiğ imiztakdirde, bir nesnenin özü (cevheri) olarak nesne-nin ne oldu ğunu kavramam z yoluyla bir nesneyitayin edebiliriz. Öyleyse, öz oldu ğunu söylemi ş ol-duğumuz bu ş eyin konusuna göre kendisinin neolduğunu ne kadar oldu ğunu, nas ı l olduğunu veya
ne olduğunun d ı ş ı nda ba
şka bir durumu oldu
ğunuhaber verirse, biz, bu nesnenin-bu dü ş ünülür zatı n-
ne oldu ğunu bildirdiğ i kadar bir öz (cevher-subs-tance) ve ne oldu ğunun d ı ş ı nda ba ş ka bir tarif verdi ğ i
nisbette bir nitelik (araz) oldu ğunu söyleriz.
Ve eğer verilen nesne duyulur ise ve bir çokdü ş ünülür (nesne) 'ler onun niteliğ i ise, aralar ı nda, 96
"ne kadar" oldu ğu ve "nas ı l" olduğu ve "ne" oldu-ğundan ba ş ka bir durumu olmad ı ğ ı na dair herhangibir ş ey bize bildirmeden o duyulur nesnenin sadece"ne" oldu ğunu bize bildiren bir kavram (ma'kul)
12 1
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 133/183
varsa, o ba ş ka bir ş eyin özü ve ba ş ka bir nesneninniteliğ i olacak surette izall bir öz olmakla nitelenme-
meden mutlak olarak öz olduğunu söyleriz. Böyleolana, kavran ı lan ı tabiatlardan olmakla biz ona
mutlak olarak öz deriz. Bundan ba ş ka her nesne,mutlak surette öz olana nisbetle onda mevcut bir nite-lik (araz) oldu ğu aç ı ktı r buna nisbetle öz dediğ imizdiğerine, bu öze benzer oldu ğu ölçüde öz deriz:
(89) Yani o, nensenin ne oldu ğunu bildirir. Öyleyse, öz
tavsif edilmeyen öz (cevher) ne ise o olsun; öbürlerineumumiyetle özde bulunan nitelikler (araz) dedi.
Sonra mantı kta geçen taksimi, taksiminin tamam-layı c ı s ı olarak kabul eder. Yani özün niteliklerininbir kı smı özde (cevher) zorunlu olur ve bir k ı sm ı onasonradan gelir. Zorunlular ı n (zati olanlar ı n) bir
kı sm ı birinci derecede ve di ğerleri ikinci derecede-
dir. Bu öz, ne duyumda, ne de dü ş ünüldüğünde ni-telikten s ı yrı lm ş bir söz değ ildir. Akı l belki onuniteliklerinden ve nitelikleri birbirinden ay ı r ı r ; bu,onlar ı n var olduklar ı ndan dolay ı de ğil, fakat yaln ı z
özü müstakil olarak kavramas ı ndan dolay ı d ı r. Öyley-se, duyumla ispatlanmı ş ve—biz insan varl ı kları
olarak—bu nesneleri kullanmamı zla ispatlanmı ş olanvarl ı k, iş te budur.
Aristo bu ş eyleri, haklar ı nda olan. ilk bilgimizinesas ı na göre ele almı ş t ı . Buna göre, insan ı n irade-siyle var olmayan varl ı kları n tabiî varl ı klar olduğunuileri sürmü ş tü. Insan ı n iradesiyle aslâ var olmayanbu özün türlerinden her birinin kendisinin özelözünün özle ş mesi (substantial) bak ı m ndan ve zat ı ,
kendisini diğer her bir türden ay ı rmas ı na göre bir"mahiyeti" 3 7 olduğunu aç ı klad ı . Öz olduğu derecede
37 Aristotle Physics II. 1. 193 a 30-31, Metaphysics V.B. 1017 b.25. Mahiyet "ma" ve "iyiye" den türemi ş tir. Manas ı "nedir o?" ve
12 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 134/183
herbirinin neliğ ine (mahiyet) onun tabiat' demi ş ti.
Bu türlerin her birinin kendi tabiat ı yla te ş kil edil-diğ ini açı klad ı . A ç ı ktı r ki, her türün neliğ i (mahiyet),türün kendinden meydana gelen i ş i, kendisi içinyaptı ğ ı nesnedir ; bu ayn ı zamanda, onda bulunan,hareket, nitelik, nicelik, durum veya ba ş ka bir ş ey
olan bütün zorunlu niteliklerin sebebidir. Nitekim 97
duvar ı n kendine ait neliği, tavan ı tutmak ve duvar ı nduvar olarak kabul etti ğ i nitelikleri kabul etmek-
tir.Bu özel anlamda "tabiat" ile var olanlar ı n
her birinin bünyesi olan özlerin türlerine, "tabiiözler" ad ı nı vermi ş ti; ve her birinin zorunlu nite- (90)
liklerine tabiî nitelikler demi ş ti. Onun gayesi, yal-nı z duyumda kavrad ı ğ ı ölçüde veya düş ünülürleridoğu ş tafı
kavradı ğ ı
ölçüde onları
incelemek değ
il-di; daha do ğ rusu, mantı kta anlatt ı ğ ı metoda uya-rak orada zikretti ğ i özellikleri incelemek için bunlar ı
ilk öncüller olarak ileri sürdü.
IV
19— O, bu incelemeye ba ş lamağa karar verince,duyumda aç ı k olan nesnelere z ı t ve onlardan an-la ş ı lan ı n kullan ı lması na zı t olan ifadeler bulmu ş tu.Bu ifadeler varl ı kları n değ i ş tiğ i ve birbirinden farkl ı
olduğu ş üphesini doğurdu. Bu sözler, varl ı klar aras ı n-da farkl ı l ı k ve değ i ş me, varl ı ğ a göre var olduklar ı yön-den değ il, fakat yaln ı z var olmay ı ş yönünden mümkün
olduğ
unu ispat ediyor.Ş
eyin kendisi olmayan bir nes-ne, o ş eyin ayn ı s ı olmad ı ğ ı ndan dolay ı ba ş ka bir nesne
bir cevherin ş ekil, hacim gibi kendine has bir türü gösterir. Co ğu
defa suret (= ş ekil)e e ş manada kullan ı l ı r. (Mut. Kaz. 6. BI. gelecek
22. 25. Zat için 54. Bl. not ?
123
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 135/183
olmu ş tur38. Öyleyse, bu duyulur cüzl ş eylerde, cüzIvarl ı kları n birbirinden ayr ı olduklar ı cüzl varlı klar
yoktur. Bundan dolayı
, onları
n niteliksiz oldukları
ileri sürülecek olursa, bir varl ı k ile diğeri aras ı ndakiayrı l ı k var olmama bak ı m ndand ı r; ama bu asla
var olamaz ve var olmayan nesne de hiç bir ş ey de-ğ ildir. Bunun için farkl ı olduğuna inan ı lan nesnevar değ ildir, zira o, var olmad ı ğ ı na göre ve varl ı k
olmad ı ğ ı na göre vard ı r ve var olmayan nesne var
değildir. Bundan ötürü farkl
ı l ık ve de
ğ işme var
değ ildir. Çünkü çokluk farkl ı lı ğ a göredir, çoklukbundan dolay ı varlı kta mevcut değ ildir. Bununiçin varl ı k tektir. Bununla bir ş eyin, her biri di ğ e-
rinin gösterdiğ i manadan ba ş ka bir manay ı göste-(91) ren bir çok niteliklerle tavsif edilmesi imkans ı z olur,98 bir çok ifadelerin gösterdi ğ i nesne say ı ca bir olur,
gerçekten ne söz ne de kelime vard ı r. Bu faraziye,hem duyumla ispatlanan ş eye ve hem de bu duyulurş eylerin dü ş ünülürlerini (ma'kulat) kulland ı ğ ı m z
zaman buldu ğumuz nesneye z ı d olan ifadelerin doğ -
mas ı na sebeb olur.
İ lkin o, bu ifadeleri reddetmi ş tir. Onlar ı n batı l
olduğunu ve bu (öncüllerden) birini iptal edemedi
ğiniaçı klad ı . Bu sonuncusunun, o çeli ş ik ifadeleri reddet-
mesiyle doğ ru olduğu varid değ ildir. Onlar, duyumave onlardan kavran ı lana göre do ğ rudur.
20— Daha sonra onlar ı inceleme ğe koyuldu.Öz dediğ i ş eylerin her birinin, uzunlu ğu, geniş liğ i
ve derinliğ i olarak bütün yönlere uzand ı ğ ı nı gördü.
38 Yani: A B diye iki ş ey alalm. B. nin kendisi olmayan A,B nin
ayn ı s ı olmad ı ğ ı ndan dolay ı , A,B olmayan ba ş ka bir nesnedir. Burada
varl ı kcı l ı k bak m ndan iki ş eyin ayr ı varlı ğa sahip olduğu anlatı l ı -
yor. Çeviren
12 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 136/183
Bütün yönlerde uzanma özelli ğ i kendilerine veril-diği ölçüde, onlara bazan cisim ve bazan cisimli
özler (cevher) demi ş tir. Bunlar, tabii varl ı klar, ci-
simler, nitelikler, cisimli özler veya bir cisimli ş ekli
olmayı kabul eden özler ve onlardaki niteliklerdenibaret olmu ş olur.
İ ş te bunlar tabiat ilminin konular ı d ı r. Bu ş ey-
lere göre aç ı k olan öncülleri al ı r ve önce her birininincelenmesinde cedel kuvvetinin daha ileri gidemi-
yeceğ i noktaya kadar onlar ı araş tı rmak için cedelmetodlar ı n ı kullan r. Bunun üzerine ilim kural-
lar ı ile tekrar onlar ı n üzerine e ğ ilir ve onlar ı dikkatleinceler. Bunlar ı n içinde kesinliğ e götüren öncüllerinş artlar ı nı yerine getirenlerden bulduklar ı n ı deliller
olarak ileri sürer ve bu ş artlar ı ifade etmeyenleri ken-dinden sonra gelecek ara ş tı rmacı ya malzeme olsundiye kitabı nda kaydedilmi ş olarak, oldukları gibi
bı rakı r. Bu suretle onlar, kesin bilgiyi aramalar ı ndaara ş tı rı lacak malzeme hakkı nda verilmi ş olanları ,
ara ş tı rma metodunu ve cedelin kullan ı l ı ş m inceler-ler. İ ş te bu tabii ilimdeki incelemesinin özetidir.Çünkü incelediğ i her ş eyde, iki usülü-cedel ve kesin (92)
bilgi—,sonunda bilmek istediğ
i herşey hakk
ında kesinolana ula ş ı ncaya kadar beraber götürür.
O, önce bu metodu kullanma ğa baş lar: Tabiivarl ı klarda pek umumi usuller olan baz ı külli usul-leri bu ilimde aç ı klar. Bu usuller, tümel önermeler,öncüller ve bütün tabii varl ı klar ı kaplayan kural-lard ı r. Bundan sonraki bütün ş eylerde öğ retim pren-siplerini kullan ı r. Bunlar kendili ğ inden aç ı k ilk ön-cüller de ğ ildirler, fakat ba ş langı çta bilinmeyen sonderece umumi önermelerdir. Bunlar, kendili ğinden 99aç ı k ilk öncüllerden meydana gelen deliller vas ı ta-
12 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 137/183
s ı yla aç ı k olabilirler. Cedel kuvvetini onlar ı ince-lemekte kullan ı r; bilgileri elde edilince, onlar al ı -
=lar ve sonralar ı araş tı rı
lacak bütün tabii varlı
k-lar ı n aç ı klanmas ı nda kullan ı lan bir malzeme olarakileri sürülürler.
Bu usullerin ilkeleri, bütün cisimli özlerin varl ı k
ilkelerinde tümel kurallard ı r : Nedir onlar ve niçinvard ı rlar? O, önce her birinin iki prensibi oldu ğ unuaç ı klad ı . Bilkuvve olduğuna göre bir ilke ki ona mad-
de denir ve bilfiil var Oldu ğuna göre bir ilke ki bunada ş ekil denir.
21—Sonra, bilkuvve var olan ı n yani maddenin,bilkuvve var olan ı harekete geçirme ğe yeter olma-d ı ğ ı n ı , fakat zorunlu olarak onu bilkuvvelikten bil-fiilliğe hareket ettirerek üçünce bir ilkenin var olmas ı -
n ı n gerekli olduğunu aç ı klad ı . O, bu ilkeye yapanilke demi ş tir.
22—Sonra hareket eden, de ğ i ş en her nesneninzorunlu olarak l jiir gayeye ve belirli bir maksada görehareket etmesi gerekti ğ ini aç ı klad ı . Cisimli öz olanher nesne ya bir maksat ve gaye içindir veya belirlibir maksat ve gaye için olan bir nesneye ba ğ l ı ve
ona bitiş
iktir. Bundan dolayı
cisimli özlerin bütünilkelere sahip olduğu kendisine belli olmu ş tur. Var-l ı ğ ı n bütün ilkeleri ne az ve ne çok, dört çe ş ittir; ve
(93) bu dört madde, yani ş ekil39, fail ve gayedir.
23—Sonra tabiat ı n ne olduğunu ve tabiata
dair konu ş anlar ı n hepsine göre ne oldu ğunu anlatt ı .
Önce, a) eski fizikcilere göre tabiat oldu ğu söylenen
her nesneyi içine alan en umumi ifade içinde neli-ğ ini (mahiyet) ; b) bu ilkelerin toplam ı olarak kendine
39 Whatness= mahiyet= nelik, form= ş ekil. Bk. Aristotle, Phy-
sics, 11.3. 194b 26, 195 a 20.
12 6
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 138/183
göre tabiat neye dendi ğ ini; c) birinin, tabiattanne kasdettiğ ini nas ı l özetleyebileceğini; d) "tabiat"denilen ilkenin mertebesinin ne oldu ğunu; e) "tabiiş eyler" sözümüzün manas ı n ı n ne olduğunu; f)hangi yolda bu nesnelerin var olu ş lar ı nı n ilkelerinin"tabii ilkeler" oldu ğu söylendiğini; g) "tabiatagöre" sözümüzün manas ı n ı n ne oldu ğunu ; h) "do-ğu ş tan" olman ı n manas ı n ı n ne olduğunu, i) "tabiatagöre değil" anlam n ı n ne olduğunu; j) kapsay ı c ı
tabii nazariyenin anlamın
ın ne oldu
ğunu; hangi 100
vas ı tayla bu varl ı kları n tabii nazariyesi, tabii olmayannazariyeden ay ı rd edileceğini; k) dört ilkenin herbirinin diğerine göre tertibindeki kurallar ı n hangi-sinin kesin olarak önce ve hangisinin kesin olaraksonra oldu ğunu; 1) ve hangisinin ara ş t ı rd ı ğ ı var-
l ı klarda daha çok hâkim oldu ğunu ve özellikle tabii
ş eylere daha çok ait olduklar ı n ı anlattı . İ ş te bun-lar ilk usuller ve ilk kurallard ı r.
24—Bundan sonra cisimli özlerin kendilerihakk nda bir takı m kurallar ı ve usulleri aç ı klad ı .
Bütün yönlere uzand ı ğ ı ölçüde önce cismin ne ol-duğunu, uzaman ı n ne olduğunu, cismin ne ile uzad ı ğ ı
ve bu uzaman ı n sebebinin ne oldu ğunu, uzama,uzaman ı n parçalar ı ve durumlar ı n ı n yakı nlı ğ ı ara-s ı nda arac ı veya ba ş ka bir nesne olup olmad ı ğ ı nı vehülâsa uzaman ı n ne olduğunu, nas ı l ve neden oldu-ğunu aç ı klad ı .
25—Sonra tabii cisimli nesnenin özünü ince-ledi. Öz olmas ı n ı n manas ı ile her yönde uzad ı ğ ı nı m
kasdediyor? Cisim ve uzanan olması
ile bütün nitelik- (94)lere konu ve öz oldu ğunu mu kasdediyor? Veya bircisim ve uzanan olmas ı ile özün tümlerinin kendindenmeydana gelen ve kendisi de ğ i ş meden sabit kalaraküzerinde ş ekiller ve niteliklerin birbirini kovalad ı ğ ı
12 7
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 139/183
bir maddeyi mi kasdediyor? Veya uzanan olmas ı ile
uzunlu ğu, geni ş liğ i ve derinliğ i olduğuna göre uzama-
sı
olan bir maddi özü mü kasdediyor?Özün uzanandan ba ş ka bir ş ey oldu ğunu aç ı k-
lad ı : Uzanan, bir öz olduğu ölçüde zatı nı ifade
etmez. "Uzanan" sözümüz, "beyaz"d ı r sözümüzebenzer bir fikri gösterir. "Öz niteliksiz özdür" sözümüzonun uzan ı r oldu ğunu kasdetmez. Uzunlu ğu, ge-
ni ş liğ i ve derinliğ i oldu ğunu da değil, fakat özün
öbür özelliklerini kasdeder. Uzanan fikri ve uzamafikri cisimli özün ne maddesini ve ne de ş eklini kas-
deder, gerçekten maddesi bizatihi gayri cisimidirve ş ekli de öyledir. İ ki ş eyden mürekkeb olanda heryönde uzama bulunur. Bu uzama, varl ı ğ ı sonuncununş ekline bağ l ı olan bile ş ikte bulunur, Çünkü, ş ekilden
101 ötürü öz, tam olarak ve fiil halinde vard ı r. Tabii özünmaddesi ş eklinden ayr ı değ ildir, bunun için öz hiçbir uzamdan teş ekkül etmez. Uzunluk, geni ş lik vederinlik olarak uzam onda en önce gelen niteliktir :Bu nitelik tabii özdeki di ğer bütün nitelikler gibionda vücuda gelir, de ğ i ş ir, artar ve eksilir.
26—O, büyüklükte sonsuz derecede uzanan ci-
simli tabii bir özün bulunup bulunmad ı ğ ı n ı araş -tı rd ı . Sonsuz derecede büyüklükte uzayan tabii
cisimli özün bulunmad ı ğ ı , fakat her tabii cisimli
özün sonlu büyüklük ve uzamas ı oldu ğunu aç ı klad ı .
Tabii nesnelerde sonlunun sonsuzluğunun bulundu ğu-
nu, fakat bunun tabii nesneler hakk ı nda konu ş anlar ta-raf ndan kasdedildiğ ine inan ı lan sonsuzluktan ba ş ka
(95) bir manas ı ve ş ekli bulunduğunu aç ı klad ı , o manan ı nne oldu ğunu, nas ı l ve nerede oldu ğunu özetledi.
27—Sonra, hareketin ne olduğunu, varlı ğ ı nı
ve neliğ ini ara ş tı rd ı . Hareketin tan ı m nı gösteren
128
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 140/183
bir neliğ i ve türleri oldu ğundan ve o bir ş eyden vebir ş eye doğru olduğundan, bir mesafede ve zamandabulunduğundan cisimli bir özde bir nitelik oldu ğun-
dan, o bir hareketciden var oldu ğundan o, bunlar ı nher birini ve zorunlu neticelerini ara ş tı rmağa mecburkald ı . Neliğ ini, niçinliğ ini ve nas ı ll ı ğ ı n ı özetler, vezorunlu sonuçlar ı nı tan mlar. Zira bunlar ı n her
birinden harekete bir çok neticeler gerektirir, çünkühareketten bunlar ı n her biri için neticeler do ğ ar,ve dolayı s ı yla hareketli cisimler için hareketten neti-celer icab eder; o, bunlar ı n her birinin neticesininhareket için ne gerektirdi ğ ini ve hareket neticesiher birine ne gerekti ğini incelemeğe ba ş lad ı .
Bunun için yerin (mekan) ne oldu ğunu inceledi.O, mekân neliğ i ile ilgili olanlar ı özetledi. Cismin,cisim olarak var olmas ı için mekana muhtaç olup
olmad ı ğ ı nı veya daha doğ rusu kendi niteliklerindenbirini kazanmak için mi mekana muhtaç oldu ğunuara ş tı rd ı .
Hareketin bulunmas ı nda hareketli ş eyin bo ş -
luğu gerektirip gerektirmedi ğ ini inceledi. Bo ş luğu,hareketli ş eyce ve hareketin bulunmas ı için gerek-mediğ ini ve hülâsa, ister öz, ister nitelik olsun, tabiibir ş eyin varl ı ğ ı için bo ş luğa asla ihtiyaç olmad ı ğ ı n ı
açı klad ı .
28—Umumiyetle bu bo ş luğun hiç bir ş ekildevar olm yacağ ı n ı aç ı klad ı .
29—Sonra zaman ı n ne olduğunu, zamana,harekete ve tabii varl ı klara lazı m olan her ş eyi ve
tabii varl ı klar ı n veya hareketin var olmalar ı içinzamanda m var olmalar ı gerektiğ ini veya zaman ı n,asla hiç bir varl ı ğ ı n var olmas ı için gerekmeyenikinci derecede bir nitelik mi oldu ğunu anlatt ı .
102
(96)
12 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 141/183
3o— Sonra öbür ş eyler aras ı nda hareketinneliğinin nası l bir zaman içinde zincirli hareketinsonsuzluğu gerektirdiğ ini ara ş tı rd ı .
31— Sonra, kendilerini hareket ettiren ilkelerdenve hareketlerinden meydana gelen cisimlere ait birçok usuller anlatt ı . Bu ş öyledir:
Önümüzde bulunan hareketli cisimler, bera-ber ve temasta bulunduklar ı diğer cisimler tarafin-dan hareket ettiriliyorlar. Ve bunlar da beraber
ve temasta bulunduklar ı baş kalar ı tarafindan vesonuncular da beraber ve temasta bulunduklar ı
ba ş kalar ı tarafndan hareket ettirilirler, birbirini
hareket ettiren cisimler, durumlar ı nda biti ş ik veyatemas halinde olarak birbiri ard ı ndan , gelirler ve busay ı ca sonsuza gitmez
O daha önceden kendi tabiatı
yla baş
ka bircismi hareket ettiren tabii cismin bulundu ğu yol-lar ı ve yönleri anlatmı ş t ı . Kendinden sonra gelen
hareketli cisimleri hareket ettiren cisimlerin sonun-cusu da hareket eder. Ama, ba ş ka değ il, yaln ı z yerli(mekâni) hareketle hareket eder, ki bu hareketi dedüz olmay ı p diğ er hareketli tabii cisimleri çevrele-
yen yörüngede dairevi bir hareketle hareket eder.Bu cismin ard ı nda onu hareket ettiren ba ş ka bircisim bulunmaz. Aslâ sonsuz cismin bulunam ı yaca ğ ı nı
da önceden aç ı klamı ş tı r. Bundan bütün tabii cisimlerihareket ettiren sonlu bir cismin bulundu ğu ve bu
97 cismin içerdiklerinin en d ı ş ı ndakinin, geri kalanlar ı n
etrafinda dairevi bir hareketle, hareket etti ğ i neticesi
ç ı kar.
32— Dairevi bir hareketle hareket eden bu cis-min, bir hareket ettireninin bulunup bulunmad ı ğ ı n ı
ara ş tı rd ı , ve bunun bir hareketcisi oldu ğunu aç ı klad ı .
130
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 142/183
33—Sonra, doğ u ş tan dairevi bir hareketle ha-reket eden cisimleri hareket ettiren ilkelerin kendi-lerinin cisim olup olmad ı ğ ı n ı veya onlar bir madde
ve cisimde var olmakla beraber cisimsiz zatlar olupolmad ı kları nı inceledi.
V03
34—Durumu yakı ndan ara ş tı rı nca en uzaktakicisimlere dairevi hareket verenin tabiat ve tabii
birş
ey veya bir cisim veya bir cisimde, veya aslamaddi hiç bir ş ey olmayan varl ı klardan tek bir var-l ı k olduğu ve tabii ara ş tı rma ve görü ş ten ayr ı ba ş kabir ara ş tı rma ve görü ş le onu incelemek gerekti ğ i
kendisine belirmi ş oldu. Bunlar, fiziğ e dair konu ş ma-lar (Salim' Tabii) ad ı n ı verdiğ i kitabı nda sunduğutabii ilmin usullerinin özetidir.
35—Sonra baş
ka bir kitapta fiziğ
e dair konuşma-larda ula ş tı ğ ı son noktadan ba ş lamaktad ı r. Bu, di-
ğer bütün cisimleri saran ve dairevi hareket eden bircismin bulundu ğ unu ve asla bo ş luğun olmad ı ğ ı n ı zo-runlu olarak gerektirir ve o cismin içinde olan devaml ı
ve temasta olan cisimlerdir, çünkü arac ı olarakaralar ı nda asla bir boş luk yoktur. Devaml ı veya (98)
temasta olan bütün cisimleri içine alan bu toplumadünya demi ş tir. Önce dünyan ı n parçalar ı n ı n benze ş irveya benze ş mez olup olmad ı ğ ı nı inceledi.
36—Sonra, dünyay ı teş kil etmekte ilk olan birtakı m cisimleri—ki dünyan ı n ilk parçalar ı d ı rlar, veonlardan biri yok olunca dünya da yok olur ya daeksik olur ve dünya var olmaz, — içine alan dünyadakicisimlerin yekününü inceledi. Dünyay ı te ş kil eden ci-simlerin ilkelerinin bir takı m cisimler oldu ğunu veyaln ı z onları n dünyan n ilk parçalar ı olduğunuaç ı klad ı .
13 1
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 143/183
V I
37—Bu, ona belli olunca, bu ilk cisimler hakk ı nda
konuş
maya ve onlardan varlıkça sonra gelen öbür-lerinden söz etme ğ e ba ş lad ı . Önce ba ş langı çta dün-
yayı te ş kil eden cisimler aras ı nda ne kadar ilk cisim bu-lundu ğunu ara ş tı rd ı . Bu cisimler aras ı nda geri kalan-lar ı n etrafinda dairevi bir hareketle hareket eden bir
104 cisim olunca, bundan zorunlu olarak önce iki yerinvar oldu ğu gerekir. Merkez ve merkezin etrafin-
da ba ş ka yer. Bundan en basit yerli (mekan) hare-ketle hareket eden cisimlerin üç olduğu gerekir:Merkez etrafı nda hareket eden, merkeze do ğ ruhareket eden ve merkezden hareket eden ve türle-rinde birbirine benzemeyen; bu üçü temas halinde-dir, zira aralar ı nda aslâ bir bo ş luk yoktur.
38—Sonra bu üç hareketi ve merkezden ha-(99) reket edenin bir veya daha çok türü olup olmad ı ğ ı nı
ara ş tı rd ı . Onun üç türden meydana gelmi ş olduğu
kendine belli oldu. O her birini, o s ı nı ftan her birininözünü ve her birinde mevcut özünlü niteliklerin
hepsini inceledi ve her birinin ne olduğunu, ne-
den olduğunu, ve ne için olduğunu anlattı .
Onlar ı n basit cisimler oldukları nı açı klad ı . Dün-yayı tekil eden ilk basit cisimin beş oldu ğunuileri sürdü. Onlar ı n dünyadaki durumlar ı n ı ve mer-tebelerini ve her birinin di ğ erine göre mertebe vedurumları n ı tanı ttı . Hepsinden parças ı olanlar ı ve
parçalar ı nı n mertebelerini anlatt ı . Onlardan biri
dairevi hareketle hareket eden en uzak cisimdir.Geri kalan dördün ortak maddesi vard ı r, fakat
ş ekillerinde de ğ i ş iktirler : Be ş incisi, hem ş ekil ve hemmadde bakı m ndan bu dörtten ayr ı l ı r ve bu dördünvar olmas ı n ı n, bünyelerinin, varl ı klar ı nı n, devam nı n,
13 2
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 144/183
durumlar ı n ı n ve mertebelerinin sebebidir : Bu dört,o en uzak cismin alt ı nda var olan bütün cisimlerinkendilerinden meydana gelen unsurlar ı
dı r; bu unsur-
lar da birbirinden meydana geliyor ve kendilerin-den daha basit veya her hangi bir cisimden aslameydana gelmi ş de ğ ildir.
Bunlar ı n hepsi Gök ve Dünyaya dair (Kitabes-Semâ' vel—Alem) diye adland ı rı ğ ı bir kitabı ndabulunur.
3 9 — Ba ş ka bir kitabı nda, "Gök ve Dünya" ki-tabı nda ula ş tı ğ ı son noktadan ba ş lad ı . Bu dört basitcisim unsurlard ı r, ve ilk tabii özler olduklar ı ndankendi kendilerini te ş kil ederler ve birbirlerindenmeydana gelirler, maddeleri, türden biridir ve ar-darda bir düzende her unsurun maddesi öbürünün
maddesinin aynı
dı
r. Bunları
n yalnı
z unsur olmaları
her birinin diğ erinden meydana gelmesindedir. Çün-kü, meydana gelen diğer cisimler yaln ı z bunlardan (100)meydana gelmi ş tir; ve çünkü onlarda kendileriyle bir- 105
birinden meydana geldikleri kuvvet ve ilkeler var-d ı r, ve bundan dolay ı meydana gelen di ğer cisimleronlardan var olmu ş tur; çünkü olu ş ma ve bozulman ı n
değ i ş
me olduğu baz
ılar
ıtarafindan 40 ifade edilmi
ş -tir, ve olu ş man ı n büyüme ve bozulman ı n eksilmeolduğu aç kland ı , zira oluş man ı n ne olduğu aç k
olunca, birbirinden meydana gelen bir ş eyde zorunluolarak birbirine tesir edecekleri ve birbirinin tesi-sinde kalacaklar ı ortaya ç ı kar, çünkü bundan zorunluolarak bir ş eyin bir parças ı üzerine diğer parças ı nı n
i ş yapmas ı nda, parçalar ı n temasta bulunduklar ı
anla ş ı l ı r. Ve bu unsurlardan meydana gelen nes-
40 Empedocles, Anaxagoras, Leucippus, Bk. Aristtotle, De
Generatione et Corruptione, 1. 1-2.
13 3
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 145/183
neler yaln ı z bu dört unsurun bir k ı sm nı n diğeriyle
uyu ş mas ı ve kar ı ş mas ı suretiyle birle ş mesinden mey-
dana gelmiş
tir, bundan dolayıönce olu
ş
manm neve bozulma= ne olduklar ı n ı , ne yolda meydanageldiklerini ve nerede vuku bulduklar ı n ı inceleme ğ e
ve olu ş man ı n ve bozulman ı n toplanma ve da ğ ı lmaolmad ı ğ ı nı gösterme ğe mecbur olmuş tur. Istihale(değ i ş me)nin ne oldu ğunu ve onun olu ş ma ve bozul-
madan ba ş ka bir ş ey oldu ğunu anlattı .
40— Sonra o, bu büyüme ve küçülmeyi ara ş tı rma-da bunu izledi. Bunlarda yorucu bir ara ş tı rma yapt ı
ve onlar ı n olu ş ma ve bozulmadan ba ş ka bir ş ey oldu-ğunu gösterdi.
41— Sonra, birbirine tesir eden ve birbirindentesir alan cisimlerin temas ı nı araş t ı rarak bunu iz-
ledi. Cisimlerin birbirine tesir etmelerini ve tesir al-malar ı n ı da inceledi.
42—Sonra, fiilin ve infialin (yani kendine iş
yap ı lmaktan do ğ an tesir) ne oldu ğunu inceledi veonlar ı n duyulur niteliklerde olduklar ı n ı gösterdi.Ve bunun ne yolda oldu ğunu aç ı klad ı .
43— Sonra, unsurlar ı ndan meydana gelen bütün
cisimlerin var olduklar ı birle ş me, kar ı ş ma ve imti-zac ı inceleyerek buna ekledi.
VII
(101)4— O, bunlar ı n hepsini etrafl ı ca ara ş tı rı nca, budört cismin41 hangi yolda unsur oldu ğunu ve ne
anlamda unsur olduklar ı n ı : a) kendilerinde unsurolmalar ı n ı sağ layan ilkeler ve kuvvetler bulunup
41 yani, ate ş , hava su, ve toprak. Aristotle, ad ı geçen eser, II 3.
330 b 2-4, gelecek 59. Bl.
134
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 146/183
bulunmadı ğ ı nı , b) Özlerinden (cevher) ötürü veyaözlerinden ba ş ka kendilerinde bulunan tabii kuvet- 106lerden ötürü unsur olup olmad ı klar ı nı , c) kendilerinin
ilk unsurlara, ya da kendilerinden önce gelen ba ş kaunsurlara sahip olup olmad ı klar ı n ı , b) kendileriniunsur yapan kuvvetlerin onlar ı sı n ı rs ı z veya sonluyap ı p yapmad ı ğ ı n ı araş tı rd ı .
Onları n s ı n ı rsı z olup olmad ı ğ ı nı ara ş tı rma, öncekiara ş tı rmadan ayr ı l ı r. Çünkü, önceki kitapta, bunlar ı n
her birinin hacim bakı
m ndan sı
nı
rsı
z olup olmadık-lar ı nı ve kainatı teş kil eden ilk cisimlerin say ı ca
sonsuz 4 2 , olup olmadı kları nı önceden araş t ı rm ş tı r.Diğer yandan burada ara ş tı rd ı ğ ı unsur olarak yön-lerinde (mode) ve onlar ı unsur yapan kuvvetler" yö-nünden sonsuz olup olmad ı klar ı d ı r. Mesela, su bununmisalidir, zira o bu dört cisimden biridir. Çünkü
sonsuz ise kendisiyle tek unsur olduğu bir kuvveti
olabilir, su böylece tek kuvvete göre tek unsurdurve diğer kuvvetine göre bir çok unsurdur. Bunun gibisuyun unsurlar ı n ı n sonsuz say ı s ı olmas ı ndan ötürübir kuvveti olabilir. Bu iki yoldan biri ile olur: Bu yasay ı s ı sonsuz olan suyun içinde da ğ ı l ı r veya suyunher birinin ayr ı unsur olmas ı ndan ötürü her suda
sonsuz say ı da kuvvvet olacakt ı r. Bunun, hepsine göre,imkans ı z olduğunu açı klad ı . Onlar dörtten fazla
olamazlar, kendileriyle unsur olduklar ı kuvvetleri desay ı ca sonludur. Say ı lar ı n ı buluncaya kadar kuvvet-lerin ne kadar oldu ğunu ara ş tı rd ı . Unsurlar ı n birbi-rine tesir etti ğ i ve birbirinden tesirlendi ğ i ile bunlar ı nkuvvet olduklar ı n ı tan ı ttı . Bir ş eyin doğu ş tan ilk ad ı m
42 Geçmi ş 36. Bl. Aristotle, De Caelo, III. 7. 305 b 20.
43 yani esas nitelikler (s ı cak, soğuk, kuru, ya ş ) basit cisimleri te ş -
kil etme bak ı m ndan birle ş irlerer. Aristotle, adi geçen eser II. 1-3.gelecek 54. Bl.
13 5
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 147/183
onun bazı duyulur niteliklere tesir etmesi ve sonra(102) özünde bir de ğ i ş iklik olmas ı d ı r, fakat önceden belli
olduğu gibi dört cismin unsur olduklar ı ndan ötürü
niteliklere göre ş eyin tesir almas ı gerekir.
45—Sonra bunlardan her birinin diğ er birin-den meydana gelip gelmediğini veya üçünün tekbirden doğup doğmad ı ğ ı n ı inceledi.
46— Birbirinden nas ı l teş ekkül ettiklerini ara ş -
tı rd ı . Nas ı l ve hangi ş ekilde bu vuku bulur.
47— Sonra, diğer cisimlerin onlardan doğu ş unuara ş tı rd ı . Nas ı l meydana gelmi ş lerdir, nas ı l birle ş -
107 miş lerdir ve hangi birle ş me tarz ı na göre öyle birle ş -
mi ş tir ki, birle ş mesinden te ş ekkül etmi ş diğ er cisimlervar olabilsin.
VIII
48—O bunlar n hepsini etraflı ca araş tı rı nca,
unsurlar ı n kendileriyle birbirine tesir etti ğ i ve bir-birinden tesirlendi ğ i kuvvetler ve ilkelerin birbirindente ş ekkül etmelerini veya ba ş kalar ı n ı n onlardan te-ş ekkül etmesini sağ lay ı p sağlamad ı ğ ı n ı inceledi.
Dünyan ı n ilk mekânlar ı na göre birbirine nisbetle bu-
lunmu ş oldukları durumlar kendiliklerinden bir-biri ile birle ş meleri ve eklenmeleri için kâfi midir, kigeri kalan diğ er cisimler onlardan var olabilsinler?veya birle ş mek için kendilerine ba ş ka kuvvetler verenve onlar ı birbirine yakla ş tı ran, kendilerinden ba ş ka
bir ş ey meydana getirmek için, kendilerine ilkeler sa ğ -
layan, bütün bunlar ı n hepsinde, d ı ş ardan, ba ş ka bir
(faile) yapana mı muhtaçt ı rlar? Bunlar ı n kendi öz-(103) lerinde ve her hangi bir durumlar ı nda kendilerinden
ba ş ka bir yapan olmadan kendilerinin yeter olmad ı -
ğ ı n ı aç ı klad ı .
1 3 6
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 148/183
49—Sonra bu noktada, birle ş meleri için onlar ı
birbirine yakla ş tı ran ve birbirine tesir eden kuvvet-leri unsurlara sa ğ layan, yapan prensipleri inceledi.Yapan ilkelerin gök cisimleri oldu ğunu aç ı klad ı venası l ve kaç yolda yapan olarak i ş lediklerini tan ı m-
lad ı .
50—Sonra olu ş an ve bozulan cisimleri te ş kil
eden maddelerin umumiyetle hangi maddeler olduk-lar ı n ı inceledi ve özellikle unsurlar ı n maddeleri
oldukları n ı
gösterdi.51—Her ş eyin kendisiyle var oldu ğu tabiatı
inceledi.
52—Bundan sonra, olu ş ma ve bozulmaya ma-ruz olan bu türler için hedef ve gayeyi, birbirindenolu ş man ı n nedenini, olanlar ı n niçin daha önce göç-mü ş olandan meydana geldi ğini ve niçin olu ş an
ş eylerin zincirli olarak birbiri ard ı ndan geldiğ ini
ara ş t ı rd ı . Bu türlerin, diğerleri d ı ş ı nda olu ş ma ve 108bozulmağa maruz kalarak, gaye ve hedefini inceledi.
53—Sonra, bozulan ş eylerin yeniden vuku bulupböylece olduklar ı gibi tekrar var olduklar ı n ı veyaonlardan hiç birinin var olmad ı ğ ı nı veya bir kı sm ı n ı
yeniden olduğunu ve bir k sm
ın
ın olup olmad ı ğ ı n
ı
inceledi; ve yeniden olanlar hangi yolda yeniden olur-lar: Bir kaç defa mı yoksa bir defa m olur? ve bu olu-
ş an ve bozulan nesne say ı l ı ve say ı s ı z defa m olur?
Bütün bu ş eyler (Kevn ve Fesad) Olu ş ma veBozulma adl ı kitabı nda bulnmaktad ı r.
54—Bundan sonra, 44 bu unsurlarda ş imdi zikredilecek ş eyleri inceledi. Bu, bilfiil var olduklar ı na (104)
44 Önceki bölüm, de generatione et tcorruptione'nin son fasl ı na
atı fta bulunur. Meteorologica 1—III. de cuzi nesneler ele al ı namaz.
Burada 54-63 Bl.ri önceki eserde geçen konular ı ele al ı r.
1 3 7
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 149/183
göre neliklerinde (mahiyet) ve kendisiyle unsur-olduklar ı kuvvetlerde çeli ş ir unsurlar olduklar ı ndan
dolayı
, birbirine tesir ettikleri ve birbirinden tesir-lendiklerinden ötürü ve beraber bulunduklar ı ndanher bir unsur ş öyle olabilir : a) Bir k ı sm ı neliğ i n 4 5
kemaline ve özle ş mesinin kemaline göre olan ga-yesine mümkün oldu ğu kadar ula ş ı r, veya zaten ula ş -
m ş tı r, ve kendisiyle halis unsur oldu ğ u kuvvetinmümkün olan en son ve uzak derecesine de ula ş m ş -
tır.
b) Bir kı sm ı olgunlukta bu zikredilenin alt ı n-
dad ı r.
c ) Bir kı sm ı bu ikincinin de alt ı ndad ı r ve böyle-ce, neliğ in mümkün olan en eksik derecesi olanakadar gider. Öyle ki, bundan daha az olunca, onunneliğ i, ba ş ka bir unsurun sahip olabilece ğ i neliğ in
mümkün olabilecek en a ş a ğ ı derecesinde onun birneliğ i (mahiyet) olur. Bu sonuncu ancak iki yoldavuku bulabilecek, bu da onun mahiyetini eksiltmek-le olur:
Birincisi, mahiyetini te ş kil edene kabiliyetindenmadde, kendisine z ı t olan ı n mahiyetinden az ı c ı k
bir nesne kabul eder, ne var ki bunun i ş i açı k değ ildir.Sonra meydana gelen i ş , zı dd ı oldu ğu mahiyetini ş i olana kadar (z ı dd ı nı n neliğ inden daha da kabuletmeğ e) 4 6 devam eder, bu noktada, z ı dd ı n ı n tan ı m
ile tan ı mlan ı r, Oysa önceden kendi tan ı m ile tan ı m-lanm ş t ı .
İ kincisi, neliğ inin eksilrnesi z ı dd ı nı n zatı nda
109 hiç birşey kabul etmeksizin vaki olur. O gayeleri
45 Geri kalan bölümlerde "essence" olarak Ingilizceye tercüme
edilir. "zat" 83 (118), 90 (s. 123), 92 (s. 12 4, 125) BI. den ba ş ka
yerlerde kullan ı lmam ş tı r.
46 İ ngilizce tercümeden.
1 3 8
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 150/183
olan, en üstün olgunluklar ı na ula ş mayı nca, unsurlar ı n
kendi kuvvetlerine 7 göre unsur olup olmad ı kları nı
inceledi.
55— Bundan sonra hangi yolda unsurlar ı n bera-ber oldu ğunu inceledi
t) Her birinin parçalar ı küçük parçalara ke-silip diğerlerinin aras ı na mı yay ı lm ş t ı r? yoksa,
2) Her bir cismin bütünü diğerinin yerindeayrı bir yerle mi ay ı rt edilmi ş tir?
Böylece, a) parçalar ı aras ı na öteki üçün par-çaları ndan hiç bir ş ey girmeden halis olarak bu dörtcisimden biri, merkezde bulunur.
b) Dünyan ı n en üst yerinde olan biri de bu du-rumdad ı r.
c ) Üst ve merkez aras ı nda olan biri de bu biçim- (105)
Bedir.Böylece gök cisimlerine de ğen cisim bu unsur-
lardan biri olmu ş olur, onun alt ı nda ve onunla bera-ber olan di ğ er bir ş ey olur, ve böylece merkez olanen a ş a ğ ı daki yere son bulana kadar devam eder.Yoksa, sonraki de ğ i ş me-mümkün ise—her bir unsurunparçalar ı n ı n öbürlerinin her birinin parçalar ı aras ı n-
da ve bir unsurun parçalar ı n ı n öbüründe oldu ğunumu gerektirir ? Durumun iki ş ekilde olduğunu aç ı k-
lad ı .
56— Sonra cismin hangi durumda gök cisimleretemas etmek mecburiyetinde oldu ğunu inceledi.Bunun en halis mahiyete sahip olmas ı , mahiyetinde
ve kuvvetinde aş ı
rı
lı ğ
a en yakı
n olması
gerektiğ
iniaç ı klam ş t ı r: Orada olan cisim, en hafifi, s ı cakl ı k
47 Bk: Aristotle, De Caelo IV. De gen. et corr, II. 4-5, Mete-orologica 1.3.
13 9
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 151/183
ve kurulukta en a ş ı rı s ı ve öbürleri ile en az kar ı ş ı ğ ı
olmal ı d ı r; onunla beraber ona yak ı n olan unsurmahiyetinde ve kuvvetinde, a ş ı r ı l ı kta ondan daha az
olmal ı d ı r, doğrusu a ş ı rı derecede olmas ı gerekmezama, kusurlu bir mahiyeti ve eksik bir kuvveti olma-l ı d ı r ve merkeze daha yak ı n olan kendisiyle unsurolduğu kuvvetin ve kendisiyle özle ş en mahiyetinen az olmas ı gerekir.
57— Sonra kendisi ile beraber bulunan unsurun
merkezdeki unsur son bulana kadar aynı
tarzdaonun ile ilgili olmas ı n ı gerekli gördü. Özellikle busonuncusu en çok kusurlu ve en çok ba ş k as ı yla kar ı ş ı k
olmalı d ı r; bu suretle üç unsur bir çok ş ekillerle onunlakar ı ş mam ş olur. Maddede ve onda bulunan nesneyönünden bunlar ı yapan gök cisimlerinin her birininnedenini anlatt ı .
1108— Sonra, bu sözlerin gerektirdi ği nesnelerin,görgü ile anla ş ı lm ş olan unsurlarla uyu ş ma halindeolduğunu aç ı klad ı .
(106)9— Daha sonra, bu unsurlar z ı dlariyle hiç bir yol-da kar ı ş mam ş , yaln ı z kendi mahiyetlerini havi olmakş artiyle ar ı k iseler ve kendileriyle unsur olduklar ı
kuvvetler yönünden pek ileride iseler, bir kimseninbunlara ne demesi gerekti ğ ini inceledi. Onlara verecekisim bulamad ı ve diğ erleri ile kar ı ş an bu unsurlara aitalt maddenin (ecram) isimleri olmak üzere umumiyet-le kabul edilen isimler buldu. Bunun üzerine, umumi-yetle kabul edilmi ş isimleri olan unsurlar ı n türlerinedair ara ş tı rma yapt ı ve bu türlerden birinin mekâni
(yerli) hareketi, her hangi bir unsurun mek"anihareketi olma ğa yak nsa veya duyulur nitelikleri herhangi bir unsurun mevcut nitelikleri olmaya yak ı nsao unsurun topuna, unsurlar ı n türünün ad ı nı verdi.
140
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 152/183
Gök cisimlerine yakı n bulunan cisme Ate ş dedi; veonun bizim ate ş imiz olmad ı ğ ı n ı anlatt ı . Çünkü ate ş
diye, halka göre, alev veya kora denir, bu ikisindenba ş kabir ş eye denmez. Ama alevin hareketi, özelliklehavan ı n üstüne ç ı kmak için sanki onu yakmay ı amaç-layan bir harekettir, bundan dolay ı öbür unsurlar ı nüzerinde yüzen ve iki yüzünden biri gök cisimlerininiç bükeyine değen cisme ate ş 4 8 ad ı n ı verdi. Onun alt ı n-
da olana hava, onun alt ı ndakine su ve merkezde ola-
na toprak adın
ı
vermiş
tir. Unsurları
n hepsi merkezdeolan cisimde yani, toprakta birle ş ir, bu nazara olarakve görgü ile aç ı kça gerekmektedir. Zira kar ı ş ma ikitürlüdür; toprak bu iki türe göre di ğer unsurlarlabirle ş ir. Su da ayn ı iki yolda toprak ve hava ile kar ı -
ş ı r, her ne ise onun ate ş ile kar ı ş ı m farkedilemez;fakat onunla kar ı ş abileçeğ i de gerekmektedir. Hava bu
bak mdan sudan daha az kar ı ş ı r, ve ate ş öbürleriile karı ş ı m nda hepsinden daha azd ı r. İ ş te bunlar,etrafl ı ca ara ş tı rma yaptı ğ ı eylerdir.
6o— Daha sonra, iki kar ı ş ı k unsurdan birinin (107)kendi mahiyetini bı rakmad ı ğ ı ilk karı ş ı mları n ı ince-ledi ve bu gibi kar ı ş ı mlar ı n türlerini inceledi. Onlar- 111dan meydana gelen kar ı ş ı mlarm oldukça sonsuz ol-malar ı ndan dolay ı , sadece buhar, duman, alev vesa-ire gibi pek az türleri d ı ş ı nda olanlara de ğ il, aç ı kçabirbirinden farkl ı olanlar için de ad bulamad ı .
IX
61— Birçoklar ı nda ad bulmak zorunda kal ı nca,
her birine onun mahiyetine (neli ğ ine) hâkim unsurunad ı nı vermek mecburiyetinde kald ı . Bu suretle hava-
48 Alev yerine ate ş demeli. Bl: gelecek 60. Bl. Aristotle, De Gen.
et... II. 4.331 b 24.
141
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 153/183
n ı n hâkim oldu ğu ş eye haval ı dedi. Ate ş in hâkim
olduğu ş eye ate ş li ad ı n ı verdi; topra ğ ı n hakim ol-
duğ
uşeye toprakl
ıdedi ve suyun hakim oldu
ğuna
da sulu adı n ı verdi. Onlarda bulunan ayrı mlar
(fas ı llar) vas ı tas ı yla onlar ı n değ i ş ik adlar ı n ı ay ı rdet-
meğe devam etti : Bir k ı sm ı yerli hareketleri dolay ı -
siyle ve öbürleri duyulur nitelikleri dolay ı siyledir ;
bunlardan ikisi nerede birle ş erek yanyana gelirsesulu, toprakl ı ve benzeri ş eylerde adlar ı birle ş tirdi.
62—Bundan sonra durumlar ı n ı anlattı ğ ı bu dört
cisimden meydana gelen nitelikler ve infialleri in-
celedi. Bu infialleri kabul eden neliklerini ve madde-lerini anlattı ve onlar ı yapan (fail) nedenlerini veilkelerini tan ı mlad ı . İ ş te bunlar içinde gök cisimlerine
yak n unsurda olanlar, havada olanlar, suda olanlarve yerde olanlar vard ı r.
63—Bu unsurlar ı n varl ı kları , varl ı k kendisiyle(108) olgunla ş an ş eyler aras ı nda olduklar ı ndan ötürü, kendi-
leri için var olup olmad ı ğ ı n ı ; veya meydana gelen di-ğer cisimlerin kendilerinden olmas ı için var edilip edil-mediklerini—ya da her iki gaye için olur— ancak var-l ı kları n parçalar ı ndan biri, bu tümü tamamlamaküzere devaml ı olup birbirleri ile birle ş melerinden diğercisimler meydana gelen unsurlar olup olmad ı kları nı
inceledi. Onlarda vuku bulan nitelikler ve infiallerinbir takı m gaye ve hedefler için do ğ rudan kasdedilipedilmediklerini veya birtakı m gayeler için meydana
gelenş
eylerin neticeleri ve lâzı
mları
olup olmadı ğ ı
nı
112 veya bir gayenin tabileri olarak, ya da bir gayeninengellemesi için gerekmiyen, sadece elde art ı k bis
parmak gibi art ı klar ve bir parma ğ ı n eksikliğ i gibisakatl ı klar olup olmad ı ğ ı nı inceledi.
142
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 154/183
Bütün bunlar ı n hepsi Yüksek Varl ı klar 4 ') ad ı n ı
verdiğ i eserin özellikle ilk üç makalesinde bulun-maktad ı r.
64— Daha sonra, bu dört unsurun birbiriylebirle ş mesinden meydana gelen cisimlerden umumibir araş t ı rma yapmağ a koyulmu ş tu. Umumiyetlebirle ş melerinden meydana gelen cisimler iki türlüdür :Birinin cüzleri birbirine uygun, di ğerinin cüzleribirbirine uygun de ğ ildir. Cüzleri birbirine uygun
olmayan cisimler, benze ş en cisimlerin her birininmahiyeti (neli ğ i) muhafaza edilen bir bile ş imle ocisimlerin birle ş mesinden meydana gelir: Bu, dokun-mak ve beraber bulunmaktaki birle ş medir. Cüzleriuygun cisimlere gelince, bunlar, ancak biraz öncekendi tarafindan anlat ı ld ı ğ ı yolda parçalar ı ndanher hangi birinin mahiyeti (neli ğ i) korunmayan birbirle ş meden meydana gelirler. Birbirine tesir etmeve birbirinden tesirlenme ile birlikte bulunmalar ı n-
daki birle ş imdir.
Uygun cüzlü cisimler de iki türlüdür: Biri, cüz-leri ayr ı olan cismin parças ı n ı sadece te ş kil edenler. (109)Diğer tür ise, her biri dünyan ı n topundan meydana
gelen cisimlerin topu veya birtakım cins ve türlerin
topundan hiç bir parça te ş kil etmemek üzere meydanagelenler.
Önce uygun cüzlü cisimlerin, unsurlar ı ndannas ı l meydana geldi ğ ini inceleme ğe baş lad ı ; bir
unsur nas ı l diğeri ile birle ş ir, birle ş ik unsurlar ı n hangi-si yapan (fail) olarak i ş görür, ve hangisinin kuvvet-leriyle bazı unsurlar madde yerine geçer ve, hangikuvvvetle bir kı sm ı yapan yerine geçer ve onlarda
49 Arapças ı "e14 s'ar el—Ulviye", Ingilizcesi "Meteorology"d ı r. 54. Bl. not 44'e bk.
143
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 155/183
oluş an niteliklerin hangisi onlar ı n doğu ş una götü-rün O, bu fikirlerin ayn ı s ı nı bozulma durumlar ı nda
da özetledi. Ve onları
n doğ
uş
una götüren infialintürlerini ve bozulmalar ı na götüren infiallerin tür-lerini ve nerede bunun vuku buldu ğunu aç ı klad ı .
Önceki münaka ş aları ndan, yerin merkez olmas ı n ı ngerektiğ i ve yerin merkezine, içine ve üstüne neyinyak n olduğu kendisine belirmi ş oldu.
65-0, uygun cüzlü cisimlerde ve unsurlar ı n
birbirine tesir ettiği ve birbirinden tesir ald ı ğ ı
için ilk kuvvetlerle ilgili birle ş ik parçalarda bu-lunan dokunma niteliklerini ve bu kuvvetlerle
113 bazı unsurları n kendisi ile iş kabul ettiği ve
diğer unsurlar da iş kabul eden nesne üzerindei ş yapan oldu ğunu saymaya ba ş lad ı . O, birle ş ik ci-simdeki varl ı ğ ı , unsurları n fail kuvvetlerine ba ğ l ı
olan dokunmal ı nitelikleri ve kendileriyle cisimlerintesir ald ı ğ ı kuvvetlere ba ğ l ı olanlar ı yak ndan inceledi.
66— D iğer duyularla alg ı lanan bütün cüzlerive nitelikleri inceleme ğe niyet etti. Mamafih, bun-
(110) lar ı , unsurlar ı n birbirine kendileri ile tesir ettiklerikuvvetlerin yans ı mas ı olarak görmek için, onlar ı n
çoğ
undaki nesnenin yeter olmadı ğ ı
kendisine bellioldu veya bu fikirde idi; ya da, unsurlar ı n diğer kuv-vetlerine veya diğer cisimlerin i ş leyi ş inden meydanagelen kuvvetlere muhtaçt ı . Bunun için onları inceleme-yi tabii ilmin ba ş ka bir yerine ertelemenin gerekti-ğ ini uygun gördü. Yani, görme, i ş itme veya diğ erduygularla birle ş ip tamamlanan duyumun incelendi ğ i
yer; çünkü renkler var olmaları
için ı ş ı nlar ister vedokunmaları n dı ş ı nda, diğer duyulur nesneler de havave su 50 ister.
50 Arapçada "hava ve su" yerine "kuvvetler" geçer. M.M. builâveyi Aristotle, De Anima II, 8. 419b, 8, II, 9, 421 b 9 a, göre yapar.
144
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 156/183
Bu ş eylerin hepsi, "Yüksek Varl ı klar" (el-Asar el-Ulviyye) ad ı n ı verdiği kitabı n dördüncümakalesinde bulunmaktad ı r.
67— Sonra, bunu de ğ i ş ik cüzlü cisimler olmayan
unsurlardan meydana gelen, cüzleri benze ş en ci-
simleri—ki, onlar ta ş , taş l ı cisimler ve benzerleridir-incelemesi takip etmi ş tir. O, bu münasebetle top-ra ğ ı ve parçalar ı nı ve yaygı n buharlar ı n s ı nı flar ı nı
inceledi, Sonuncular aras ı nda ate ş li, haval ı , sulu ve
topra ğ ı n parçalar ı na ait olan ş eylerle kar ı ş ı k olan ı
ay ı rt etti; s ı cak buharlardan bir k ı sm bununla beraberkuruluğa daha çok meyyaldir, bir k ı sm daha çok
rutubete meyleder, bir k ı sm daha saf ve daha ince-dir ve bir k sm daha çok dumanlı d ı r. Görülüyorki, bunlar yerin içinde ve üzerinde cisimleri olgun-la ş t ı ran tabii s ı cakl ı ğ a yakla ş ı k buharlard ı r, ki bunlar,su ile, toprakla veya uygun (benze ş en) cüzlü cisimleriniki yapan kuvveti olan so ğuk ve s ı cağ ı n tesirini kabuleden tümün cüzleri olan ya ş ve kuru ile karı ş ı ktı r.
Yerin içindeki bu değ i ş ik buharlar ı n doğu ş ununilk nedenlerinin, önce gök cisimler ve sonra topraklaonlar ı n bir araya gelmesine f ı rsat veren ve gök cisim- (111)
lerceı
sı
tıl
ı
p veya soğutulan hava oldu
ğunu aç k-lad ı .
68—Bundan sonra toprakla kar ı ş ı k her parçada 114
bulunan ve böylece o yerin içinde ve üzerinde de-ğ i ş ik tip taş l ı ve madenli cisimler meydana getirennesnenin s ı nı flar ı m açı klamağa baş lad ı . Bu husus-ta onlar ı n mü ş ahede edilmi ş bu gibi türlerini ve on-larda ve her birinin türünde var olan niteliklerdenmü ş ahade edileni saymak zorunda kald ı . Bunlarbirbirinden ay ı rt edilince, her birinin ş ekil ve madde-lerinin neliğ ini anlatma ğ a ve herbirini yapan ilke-
145
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 157/183
leri veya niteliklerinin mahiyetlerine (neliklerine) te-sir eden ilkeleri ve bu niteliklerin herbirini yapan
ilkeleri ve her birinin uğ
runda var oldukları
gayelerianlatmağa ba ş lad ı . Mamafih, insan dünyan ı n topye-kün gayesini önceden bilmedikçe, gayeleri anlatmakkolay olmayaca ğ ı ndan onlar ı n gayesini inceleme ğ e,
dünyan ı n en uzak gayelerini ara ş tı racağ ı ilme bı raktı .
Bunlar ı n hepsi "Madenler" ad ı n ı verdiği kita-b ı nda" bulunur.
69 :- Bundan sonra, de ğ i ş ik cüzlü olan tabiicisimlerde inceleme yapma ğa ba ş lad ı . Hayvanlardanönce bitkilerden ba ş lad ı . Önce, onlara dair duyumve mü ş ahede ile bilinenleri her türü ile bir bir say-d ı . Her türün say ı m ndan mü ş ahede edilebileni veher bir türde ve her türün her bir parças ı nda mü-ş ahede edilebilen nitelikleri, hepsini veya kendisinceelde edip bilineni etrafl ı ca sayd ı .
(112)o— Sonra, bitkilerin her türünün, her bir or-ganı nı n meydana geli ş gayesini anlatma ğa ba ş lad ı .
71—Ve sonra, bitkilerin her bir türünün olu ş u-
nu ara ş t ı rd ı . Her birinde kendisinden meydanagelen maddeyi ve kendisini meydana getiren yapan ı ,
bitkilere dair tabii her ş eyi etrafl ı ca anlattı . O, herbirinde 5 2 mevcut olan niteliklerde de ayn ı eyi yaptı .
72—Ve bundan sonra, hayvanlara dair ara ş tı r-
mağa koyuldu. Önce, hayvanlara dair mü ş ahede veduyumla neyin bilinebileceğ i i ş ini ele ald ı . Hayvan-lar ı n türlerini veya kendilerince bilinenleri sayd ı .
73—Sonra, her bir türün organlann ı saydı .115 Her türün kaç organdan te ş ekkül ettiğ ini aç ı klad ı .
51 Bu eser Aristonun Meteorologica's ı na bir ek mahiyetindedir.
52 69-70. Bl. Aristoya nisbet edilen De plantis"
146
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 158/183
Her bir organa dair neyin mü ş ahede edilebilece ğ ini
sayd ı . Ve hayvanlar ı n her bir türünün niteliklerinedair neyin mü ş ahede edilebilece ğ ini ve her bir türüni ş leyebileceğ i ş eylerde yapaca ğ ı iş leri de sayd ı .
X
74— Bunlar ı n hepsini bitirince, onda hayvan-lara ait bir çok maddelerde ve bitkilere ait bir çokmaddelerde tabiat ve tabii ilkelerin yeter olmad ı -
ğ ı nı gördü; belki tabiat ve tabii prensiplere art ı kolarak, bunun gibi ba ş ka bir ilkenin bu ayn ı türündenba ş ka ilke ve baş ka kuvvetlere ihtiyaç vard ı r; bu
ilkenin hayvanlarda ve bitkilere ait bir çok ş ey-
lerde tabii varl ı klardaki tabiat gibi ayn ı yeri olma-l ı d ı r. Bu esnada hayvanlara ait bir çok ş eylerde tabiat (113)
üzerine dayanan ilkeleri anlatmak zorunda kald ı ,
diğ er bir çok ş eylerin ilkelerinin anlat ı lmas ı , ba ş ka birilkeye dayanmaya muhtaçt ı r. Diğ er o ilkeye nefsad ı nı verdi. Bitkilerin nefsli bitki olduklar ı nı ve
hayvanlar ı n nefsle hayvan oldukları n ı ifade etti.
Nefs gibi ayn ı türden olan ilkelere hayvani (veyaruhsal) ilkeler veya kuvvetler ad ı nı verdi.
Önce, tabiat dolay ı s ı yla hayvanlara ait her ş eyi
ara ş tı r ı na ğa, daha önce tabiat ı n ne oldu ğunu ve tabiiilkelerin ne oldu ğunu özetlemi ş ti, ve tabiat dolay ı -
s ı yla hayvanlara ait her ş eyi anlatma ğa baş lad ı .
O önce, tabiat dolayı s ı yla hayvan ı n her türünün
her bir organ ı n ı n meydana gelmesinin tabii gaye
lerini araş
tı
rdı
. Her birinin mahiyetini (neliğ
ini)kabul eden tabiat ı , yani hayvan ı n her türünün ken-disinden meydana geldi ğ i maddelerin ne maddesiolduğunu anlatt ı . Hayvan ı n her türünü yapan tabiiilkesini tan ı mlad ı . Ve her birinde o, tabii özün
1 47
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 159/183
kendisiyle var oldu ğu tabiat ı ve doğu ş ta her ş eyin
kendisi için meydana getirilen gayeyi anlatt ı .
Bundan, tabii varl ı kları n iki tip oldu ğu kendisinebelirmi ş oldu. Birincisi, her bir tabii üzün mahiyetiolan tabiatla en son derecede özlü kı l ı nan tiptir.
1 16 İ kincisi, hazı rl ı k ve madde yoluyla veya âlet yoluylai ş halindeki tabiat ı olan özünün baş ka bir ilkeye
bir ba ş langı ç olabilmesi için tabiatla özle ş en cevher-
le ş en tiptir. Onun tabiata nisbeti tabii suretin
maddeye veya alet olan kuvvetlere olan nisbeti gibi-dir. İ ş te bu diğ er ilke nefstir. 53
(114)I75— Bundan dolay ı , bunu anlay nca nefsin ne
olduğunu ara ş t ı rmaya muhtaç oldu. Nitekim daha
önce tabiat ı n ne oldu ğunu ara ş t ı rm ş tı . Ve tam tabi-at hususunda yapt ı ğ ı gibi nefsten meydana gelen ruhikuvvet ve i ş leri bilmek zorunda kald ı .
Nefsin ne oldu ğunu ve neden oldu ğunu ve nas ı l
olduğunu ve nas ı l var oldu ğunu öğ renmek kasdiyle
böyle yapmağ a koyulmu ş tu. Onun çok veya tek
olduğ
unu, çoksa hangi bakımdan çok oldu
ğunu ara
ş-
tı rd ı . Onun çok parçalar ı ve çok kuvvetleri var mı -
d ı r? ve birçok parçalar ı varsa, hangi yolda parçalar ı
çoktur. Yerlerin ve maddelerin ve yerlere da ğ ı lm ş
cisimlerin çoklu ğu ile midir? Uygun cüzlü ve de ğ i ş ik
cüzlü ayn ı cismin parçalar ı n ı n çok oldu ğu tarz ı nda
m çokturlar? ya da parçalar ı nı n çoklu ğu baş ka bir
tarzda mı çoktur? ve nefsin kuvvet ve ilkeleri neler-dir?
53 72-74. Bl. Aristotle, De Naturis Animalium (De Partibus
Animalium, De Generation Animalium, and Historia Angimalium)
148
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 160/183
Tam tabiat ı n ne olduğunu araş tı rd ı ğ ı gibi,
umumiyetle nefsin ne oldu ğunu ara ş tı rmağa ba ş lad ı .
Tamamen tabiat dolay ı s ı yla tabii' özün mahiyetiyapı ld ı ğ ı gibi, hayvani tabii özün mahiyetinin nefstaraf ndan meydana getirildi ğ ini aç ı klad ı ; nefs hay-yani' özün, yani hayat kabul eden, bir öz olarak, ken-disiyle gerçekle ş en nesnedir; tabiat gibi nefs de bir ilkeolmak üzere varl ı ğ ı n üç yönünü bir araya getirir.Bu yapan ilke, ş ekil ilkesi ve gaye ilkesidir. Tabiatta
bahsedilen herş
ey bir ilke olarak ve bir öz olaraknefse nakledilmelidir. Nefsin bir madde gibi bir özolup olmad ı ğ ı na gelince, bu hususta henüz aç ı kl ı -
ğ a kavu ş mayan bir ş üphe vard ı r. Çünkü tabiatagelince onun dört yönden bir ilke oldu ğu aç kcaortaya ç ı ktı . Ve ş imdi fiilen cisimli bir öz olarak özün (115)kendisi ile gerçekle ş tiğ i mahiyet tabiatı n nefsin mad-
desi olduğu aç
ıkça ortaya ç
ıkm
şt
ır.
1776— Sonra, tabiat ı n kendisi ile iş lediği tabii
kuvvetleri ve i ş lemleri tabiatla olan tabii cisimlerintabiat aletleri olduklar ı n ı anlattı ğ ı ayn ı yolda hayva-ni kuvvetleri tan ı mlad ı . Tabiatı n aleti olan belli
tabiat ve ba ş ka bir tabiat ı n hizmetcisi olan bir tabi-at, hizmetci veya bir alet olan tabiat ı kullanan hâ-kim bir tabiat bulundu ğ u gibi ayn ı ekilde hakim birnefs ve bir alet veya hizmetci olan ba ş ka bir nefsbulunur. Böylece iki türlü tabii cisim olmu ş olur. Ta-biat tarafindan tam özle ş en bir tür, tabiat dolay ı -
siyle özlü yap ı lmayan, fakat tabiat taraf ı ndan nefsinbir aleti veya maddesi olarak haz ı rlanm ş olan tip,sonuncunun kendisiyle özlü oldu ğu nesne tabiatçaözlü k l ı nd ı ktan sonra nefs olur. Nefsi kabul eden tabiiöz, bu suretle nefsin maddesi olacakt ı r ve tabiat yabir hazı rlı k ya bir madde veya nefsce i ş lerinde kul-lanı lan bir alet olacakt ı r. Böylece hayvani (nefsli)
149
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 161/183
özlerde iki tip tabiat olacakt ı r. Madde olan bir tip,ve alet olan bir tip. Bundan hayvani (nefsli) özlerdetabiat kendisi için değ il, fakat nefs içindir.
Bundan dolay ı , tabii ş eylerde bir âlet veya hiz-metci olan tabiat ile hükmeden tabiat ı n arası nı
ayı rdettiği gibi, nefiste de, bütün bunlar ı n aras ı n ı
ayn ı ekilde ay ı rd etmi ş tir. Ve tam tabiattan do ğ ani ş leri ve tabii özlere ba ğ l ı ve kendilerinde tabiattandoğ an nitelikleri tan ı mlad ı ğ ı gibi ayn ekilde, nefs-
ten doğ
an işleri ve hayvani (nefisli) oldukça hayvani
(nefisli) özlerde var olan ve kendilerinde nefstendoğ an nitelikleri tan ı mlam ş tı r. Tabii özlerde doğ anniteliklerin bir kı sm , maddeleri yönünden onlarda
(116) vard ı r, diğer bir k ı sm ekilleri yönündendir. Hay:yani (nefse) özlerdeki nitelikler bunun gibi aynı
yolda bölünmü ş lerdir : Hayvani olduklar ı kadar,
hayvani özlerde bir k ı sm kendi özel maddeleri yönün-den vard ı rlar ve diğ erleri, ş ekilleri olan nefs yönün-den onlara ba ğ l ı bulunurlar.
118unun için ilk önce nefsin en önce gelen i ş ini,
yani gı dalanma ve gı dalanmaya tabi olan ı inceleme-ğ e ba ş lad ı . Gı dalanman ı n nefsin hangi bir cüzündenve nefsin hangi bir kuvvetinden vuku buldu ğunu ince-lemi ş tir ve bu bakı mdan hâkimolan ile alet ve hizmetçiolan ı n aras ı n ı ay ı rdetmi ş tir. Bu nefs veya bu kuvvettaraf ndan i lerinde kullan ı lan tabii cisimli aletleriara ş tı rd ı . Bu nefs tarafindan kendi i ş lerinde kullan ı -
lan s ı cak ve soğuk gibi tabii aletleri ara ş tı rd ı . Hareket-lerini, ne kadar türü oldu ğunu, her birinin ne oldu ğ u-
nu, neden ve niçin teş
ekkül ettiğ
ini, hangi bir i infaydal ı olduğunu, hayvanlar ı n türlerinin her biri
ile bu nefsin hareketlerinden birinden faydalan ı -
lacak ş ekilde nas ı l her bir organ ı n olmas ı gerektiğ iniara ş tı rd ı .
15 0
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 162/183
77—Sonra bu nefsin veya bu hayvan1 (nefsli)kuvvetin üzerinde i ş lediğ i gı dayı ve onun bir kı smı n ı ,
unsurlardan ibaret tabiat ı n gök cisimlerinin yard ı m
ile hazı rlad ı ğ ı ilk unsurlar ı n kendilerinden ve diğ erbir k sm ı nı unsurlar ı n dı ş ı ndaki baş ka ş eylerdennas ı l ald ı ğ ı n ı ara ş t ı rd ı . Bitkilerin ne ile gı daland ı ğ ı nı
ve hayvanlar ı n ne ile g ı daland ı ğ ı nı ve hayvanlar ı nbirbirinden gı daland ı ğ ı nı , bir kı sm ı nı n bitki ile gı da-land ı ğ ı nı , diğerlerinin bitkilerin g ı daland ı ğ ı eylere
benzerş
eylerle gı
dalandı ğ ı
nı
ve geri kalanları
nı
nbu gı dan ı n hepsini veya çoğunu birle ş tirdiğ ini aç ı k-
lad ı .
78—Gı dalar olan cisimlerin türlerinin ba ş lan- (117)
g ı çta tabiat tarafindan bunlar ı n hayvanlar ve bit-kilerin g ı dalanmas ı için yap l ı p yap lmad ı ğ ı n ı , ya
da bu gibi cisimlerin dünyanı
n cüzleri olarak kendi-leri için yarat ı l ı p yaratı lmad ı kları n ı , fakat onlar ı ng ı dalanmas ı na uygun olur olmaz, ancak rasgeleuygun olduklar ı ndan ötürü, g ı da olarak kullan ı l-
d ı kları nı , veya bu ş eylerin, hayvan ve bitkiler içinrasgele gı da olmad ı klar ı n ı veya kendileri için meydanageli ş leri veya dünyan ı n bir parças ı olarak böylece
kendi olgunluklarıve gayelerinin kendileri ile g
ıdala-nan ş eyler için var olu ş lar ı ndan ibaret olduklar ı nı
ara ş tı rd ı , ve yakı ndan inceledi. Zira bu ş eylerin ara ş -
tı rı lmas ı , unsurlar ı n kendileri için veya ba ş ka cisim-lerin meydana geli ş leri için olup olmadı kları n ı n
geçmi ş ara ş tı rı lmas ı na benzer. Ba ş langı çta bu ş eylerineksik bir ara ş tı rmas ı n ı yapt ı . Çünkü, dünyan ı n ince-
lenmesinde bundan öteye gitmesi ona ho ş görünnaccli.Bundan ötürü, onlar ı bı rak p ba ş ka ş eylere" ba ş lad ı .
54 75-78 Bl. Aristotle, De Anima, gelecek 95. Bl.
151
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 163/183
S ı hhat, hastal ı k, hastal ı klar ve her birinin türleri-119 ni ara ş tı rd ı . S ı hhatin türlerinin ve hastal ı ğ ı n tür-
lerinin her birinin oluşlar
ı
na neden olan nesneyi,hangi ş ey için ve ne u ğurda olduklar ı nı ve ne ş eydenyapı ld ı klar ı n ı incelemeye ba ş lad ı . Çünkü bu sı hhatve hastal ı k özellikle hayvanl ı ğ a ait tabii kuvvetlerve tabiatlar ı ndan ötürü hayvani özde bulunurlar. Bu-nun için, onlar ı n ilk ilkelerinin nefs oldu ğu dü ş ünüle-bilir. Zira, nefis, kendisi gaye olarak ve tabiattan ald ı ğ ı
yardımla, yapan olarak bu özel maddenin nefste bu-
lunmas ı n ı n nedenidir. Tabiat ve kendisiyle madde-nin haz ı rland ı ğ ı özel ayr ı m (hassa) ve özel ayr ı ntı
için maddenin kendisiyle haz ı rlanm ş olduğu tabiataş imdi ait olan tabii kuvvetler, nefsi bulunan bir
(118) nesneye aittirler. Bunun bu yolda, hem gaye ve hemyapan ilke olarak bunlar ı n hepsi nefse nisbet edilir
Bunlar "S ı hhat ve Hastal ı k" adl ı kitabı nda bu-lunur.
79— Sonra, kendisine özgül olan tabiat ı ndan ötü-rü hayvani (nefisli) özde bulunan hayvanlar ı n bir
ya ş tan öbürüne geçi ş ini ara ş tı r&
8o— Sonra, hayvani özün her bir ya ş ı nı , tabiat
ve hayvani (nefsli) özlere has tabii kuvvetlerindenötürü, yaş lar ı n ı n her birinde bulunan nitelikleri
inceledi.
Bunlar "Gençlik ve Ya ş l ı l ı ğa Dair" kitab ı ndabulunur.
81— Sonra, uzun ya ş ayan hayvanlar ı n türlerinin
uzun hayatı
nı
veya kı
sa yaş
ayanları
n türlerinin kı
sahayatlar ı n ı inceledi. Onları n nedenlerini, tabii vehayvani ilkelerini n 5 ara ş tı rd ı .
5 5 Aristotle, De Longitudine et Brevitate Vitae
152
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 164/183
8 2 - Daha sonra ,ya ş ama ve ölümü, nefislerine gö-re hayvanlar ı n bozulmalar ı ve devamlar ı bakm ndanher birinin ne oldu ğu ve ne'den ne u ğurda ve ne için?
olduğunu ara ş tı rd ı .
Bütün bu i ş ler ve nitelikler ancak nefsten ve-ya tabiata benzer ve fakat tabiat olmayan öz vemahiyetinde ona yak ı n hayvani (nefisli) kuvvettenmeydana gelirler. Zira o, hem bitkilerde ve hayvan-larda mevcuttur ve bitkiler bitki olarak hayvanla
taşl
ı
cisimler arası
nda aracıd
ı
rlar. Bazı
kimseler, (119)bitkinin hayvani veya tabii ş eylere ait olup olmad ı -
ğ ı nda ş üpheye dü ş tüler. Ve çoğu onlar ı hayvanlara 120bağ lamaya meyleder. Bunun için bu nefs veya nef-sin kuvvetlerinden olan bu cüz'l kuvvet tabiata 56
yak ndı r.
8 3 - Bundan sonra duyumu ve duyulan nefsin
veya hayvani kuvvetin bir cüzü olarak incelemi ş tir.Duyularm her birinin durumlar ı n ı ve duyuları nüzerinde i ş lediğ i konular ı , yani duyulur ş eyleri, herbirinin ne oldu ğunu, her birinin ne kadar türlü
olduğunu, her birinin türünün ne oldu ğunu ve neuğurda, ne'den ve ne için oldu ğunu ara ş tı r&
8 4 - Sonra bu duyuları
n bulunduğ
u ve kendi-siyle duyduklar ı tabii organlar ı -ki, bu organlar ı nbir kı smı duyular ı n maddeleri ve diğerleri aletleri-dir-bu organlardan her birinin ne olmas ı lâzı m gel-diğ ini ve her birinde bulunmas ı gereken tabii kuvvet-lerin ve niteliklerin ne oldu ğunu yakı ndan ara ş tı rd ı .
istikrâ yoluyla duyular ı n ve i ş lerinin bulunduğu her
organıinceledi. Onlarda bulunan nefsin, bu parça-
s ı veya kuvvetlerinden bu kuvveti yönünden nes-nelerin nedenlerini anlatt ı .
56 Aristotle. De Vitae et Morte
153
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 165/183
Bunlar "Duyu ve Duyulara Dair" ad ı nı verdi-ğ i kitabı nda bulunurlar.
85— Bundan sonra teneffüs eden cisimlerdekinefsten meydana gelen mekâni hareketlerin s ı n ı f-
larm , ne oldukları n ı , her bir türünün nası llı ğ ı n ı
hangi âlet ve organlar ı n vas ı tas ı yla olduğu ve nefsinhangi kuvvetiyle oldu ğunu araş tı rd ı . Nitekim tabiicisimlerde tabiattan meydana gelen mekâni hareket-leri incelemi ş ti. Hayvanları n türlerinin her birtüründe bu gibi hareketleri temin eden organlar ı
(120) sayd ı . İ ster tabiat, tabii kuvvetler veya tabii nitelik-ler olsun, bu organlar ı n her birinde bulunan bütünş eylerin ilkelerini anlatt ı . Nefsin bu kuvvetleri veyaparçalar ı ndan bu parças ı na göre ilkelerini ve neden-lerini anlatt ı . Hayvanlar ı n bir ş eyi arzularken veyabir ş eyden kaçarken kendileriyle çaba gösterdiklerihareketler bu hareketlerdir.
Bu noktada hayvanların yerlerini ve hayvanlar
ın
her bir türünün yerini, niçin hayvanlar ı n bir yeremuhtaç oldu ğunu ve her hayvana uygun yerin neolduğunu ara ş tı rmaya mecbur oldu. Çünkü bir k ı s ı m
yerlerde hayvanlar g ı dalar ı nı takibe çalı ş ı rlar; di-
ğerlerinde hayvanlar çal ı ş amaz veya çal ı ş maya muh-taç olmad ı klar ı artlar alt ı nda ve zaman ı nda kendi-
lerini emin tutacak veya dü ş mana kar ş ı emniyette12 1 tutacak s ı ğ ı nak edinirler; ve öbürlerinde soyla-
rı nı korur ve onları büyütürler. Bir çok hayvan-lar gı daları nı emniyete almak için yerlere muhtaç-tı rlar ; bunlar gelecek uzun zaman için yiyeceklerinikorumaya mecbur olan hayvanlard ı r, diğ erleri gı da-
ları n' günlük olarak temin ederken bir k ı sm da yiye-ceklerini saklar.
Bunlar, "Hayvanlar ı n 57 Mekâni HareketlerineDair" adl ı kitabı nda bulunur.
57 Aristotle, De Incessu Animalium
15 4
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 166/183
86—Bundan sonra nelerin ne oldu ğunu, hangiorgan yoluyla meydana geldi ğ ini, nas ı l vuku buldu-ğunu ve ne için ve nefsin kuvvetlerinden hangi kuv-vetiyle olduğunu 55 ara ş t ı rd ı .
87—Daha sonra uyuman ı n, uyan ı kl ı ğ ı n ve rüya-nı n ne olduklar ı n ı nerede olduklar ı n ı , nas ı l olduk-lar ı n ı ve ne sebepten ve nefsin hangi kuvvetlerindenötürü meydana geldiklerini 59 ara ş tı r& Uykuları nve rüyalar ı n s ı nı fları n ı ve onlar ı n nedenlerini ve il- (121)
kelerini 6 0 araşt
ırd
ı.
Gelecek olaylar ı bildiren rüyalar ı araş tı rd ı ve
rüya görüntülerini 6 1 açklama tarz ı nı araş tı r&
Fakat ara ş tı rma burada onu k ı sa kesmeye zorlamı ş -
tı , zira yaln ı z ba ş ı na ne nefsin ve ne de tabii kuvvet-lerle beraber nefsin gelecek olaylardan haber verenrüyalar ı nı açı klamak için yeterli olmad ı klar ı nı gürdü.
Bu, varl ı kça nefsden daha yüksek bir mertebede olandiğer ilkelere ihtiyaç gösterir. Bundan dolay ı onunara ş tı r ı lmas ı n ı ve onun etrafl ı ca ele al ı nmas ı nı 6 2 geribı raktı .
88—Sonra, hafizay ı , anmay ı , unutmay ı ve ha-tı rda tutmay ı ; her birinin ne oldu ğunu, nas ı l olduğu-
nu ve nefsin kuvvetlerinden hangi kuvvetiyle oldu-ğunu 6 3 araş tı r&
Ak l d ı ş ı nda hayvanlar ı n s ı nı flar ı na ait bilgilerimeydana getiren nefsin kuvvetlerinden hangisiyleolduğunu ara ş tı rd ı ve ne için olduklar ı n ı " tan mlad ı .
58) Aristotle, De Respiratione
59 Aristotle, De Somno et Vigilia
60) A nimalium De Somniis61 Aristotle, De Divinatione per Somnum
62 Gelecek 95. B l.
63 Aristotle, De Memoria et Reminiscentia64 Aristotle, De Anima II.
155
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 167/183
XII
89— Insandan ba ş ka hayvanlar ı n türleriyle ortak
olmasıbak
ım ndan bu
şeyleri ara
şt
ır
ınca, ilkelerininve nedenlerinin hayvâni kuvvetler 6 5 ve nefs oldukla-
rı n ı anlatmakla yetindi.
12 2
III
9 o — İ nsanda bu ş eyleri ara ş tı rmca, insanda buaynı eylerin nedenlerini anlatmak için sadece nef-
(122) sin yeter olmad ı ğ ı nı gördü. Zira insanda mü ş ahedeedilen bu ş eyler nefsin i ş lerinden daha ileri ve dahakuvvetli olan i ş leri için bir hazı rl ı ktı rlar. İ nsanda ne-denleri ve ilkeleri nefis veya hayvanI (nefisli) kuvvet-ler, tabiat ve tabii kuvvetler olamayan, di ğer hay-vanlarda da mevcut olmayan ş eyler bulunmu ş tu. In-sanda bulunan tabiat ve tabii' kuvvetleri deneyince,onlar ı n, tabiat i ş lerinden ve nefsin i ş lerinden dahaüstün ve onları aan i ş ler için temin edildiklerinigördü. İ nsan nefsl ve insandaki hayvan': kuvvetlerideneyince, onlar ı insan ı n özle ş ec e ğ i en üstün dere-cede özle ş mesi için yetersiz buldu. Bundan dolay ı ,
bu noktada bu ş eylerin ne için yap ı ldı ğ ı n ı araş tı r-
mak zorunda kaldı
. Insanı
, söz sahibi ve sözün akıl-dan veya ak ı l ilkeleri ve kuvvetlerinden meydana
gelen nesne oldu ğunu buldu.
Bunun için tamamen nefsin ne oldu ğunu vetabiatı n ne olduğunu ara ş t ı rd ı ğ ı gibi akl ı n da 6 6 ne ol-
duğunu, akl ı n nefs gibi bölünüp bölünemedi ğ ini veparçaları ve kuvvetleri olup olmad ı ğ ı nı araş tı rmaya
mecbur oldu. Akl ı n nefs ve tabiat gibi oldu ğu, akl ı nparçalara ve kuvvetlere bölündü ğü insan ı n mahiye-
65 Bk: De Anima II—III.
66 K ş ı . Farabi, el Akl , 13 . Bl .
156
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 168/183
tinde bir ilke oldu ğu, bir yapan ilke de olduğu,
tabiat ı n olduğu gibi onun da bir gaye tarz ı nda birneden ve ilke oldu ğu, akl ı n ve akı l kuvvetlerinin nefse
ve hayvani kuvvetlere nisbetinin nefsin ve hayvanikuvvetlerin tabiat ve tabiat kuvvetlerine nisbeti gibiolduğu kendisine belli oldu. Tam n tabiî özler gibiiki türü vard ı r. Biri tabiatça tamamen özlü k ı l ı nantür, diğeri nefs için haz ı rlanm ş madde veya aletolarak tabiat ı n özlü kı ld ı ğ ı türdür. Hayvani (nefisli) (123)
özler de aynı
ekilde iki türlüdür : Biri nefis tarafın-dan tamamen özlü k ı l ı nan tür ve öbürü ak ı l ve akı l
kuvvetleri için alet ve madde olarak nefisle özle ş en
türdür. Akl ı n, nefs ve tabiat gibi hâkim ve hizmetçiparçalara bölünebilip bölünemedi ğ ini ara ş tı r& Veakı l kuvvetlerinin ne için oldu ğunu ve akl ı n nefs vetabiat için olup olmad ı ğ ı n ı veya tabiat ve nefsin her
ikisinin ak l için olup olmad ı ğ ı n ıara
şt
ı r&
Bunun için akı l kuvvetinin i ş lerini ve umumi 123olarak akl ı n i lerini ara ş tı rma zorunda kald ı . Özüi ş inin ayn ı olmayan her ş ey, kendi zat ı için değ il,
i ş i için meydana gelmi ş tir. Tabiat ve nefsi incelemek-ten anla ş ı lm ş tı r ki, sonunda insan ı n kendisiyle öz-
leş
tiğ
i ak l, onun en son özleştiğ
i ilk olgunluğ
undakiak ld ı r. Ş imdi onun ilk olgunlu ğunda olan nesnehâlâ kuvve halindedir ve kuvve halinde olan ancakiş i için var edilmi ş tir. Ve bu elbette, özü i ş inin aynı
olmayan ş eydir.
XIV
9 1— A k ı l kuvvetlerinin i ş lerini ve akl ı n i ş leriniara ş tı rı nca, bütün i ş lerinin, varl ı kları ak l için anla ş ı la-bilir yapmaktan ibaret oldu ğunu buldu. Yaln ı z
tabii ş eylerdeki akl ı n dı ş ı nda baz ı anla ş ı labilir ş ey-
157
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 169/183
lerin insan ı n onlara fiilen var edebildiğ i ölçüde,kavran ı ld ı ğ ı n ı buldu, tabii ş eylerde insan ı n fii-
len var edemedi ği baş ka ş eyler de vard ı r, ak l,
var edilebilenlerin bir kı sm nı , var oluş lar ı ndanfaydalan ı lmakta kendisine olan ihtiyaçtan ötürü
(124) daha çok bir çe ş it kavray ı ş la kavrar. Tabii ş eylerde "insan ı n fiilen var edebildi ğ i varl ı klar ı kavrayan ak ı l
gücüne—onları var etmenin kendisine faydal ı olaca-ğ ı n ı bir türlü kavramak ş arhyle—"ameli ak ı l", ve
insanın dü
şünülür
şeylerden her hangi birinin tabii
ş eylerde var etmesinden kendisine faydal ı olmayacaktarzda anla ş ı l ı rlar ı (ma'kulat) kavrayan güce "naza-ri ak l" 6 8 dedi. Ve ameli ak ı l taraf ndan kazan ı lannesnenin tabii varl ı klarda kendisiyle meydana ge-tirilebildiği ak l gücüne "irade" ve "seçme" 6 9
dedi.
XV
9 2 — A k ı l kuvvetlerinden bu son ikisini ara ş tı r ı n-
ca, onlar ı hizmetci ve i ş lerini hizmet i ş leri olarak bul-du. Bu ikisinin hizmet ettikileri ş eyleri ara ş tı rd ı . Ba ş l ı -
ca, onlar ı n insana ait ruhi (nefisli ve insana ait) tabii
12 4 ş eylere hizmet ettiklerini buldu. Maamafih kendi ken-
dilerine insanda var olabilecek ş eyler de ğ ildirlerama, insanda bulunmalar ı , ancak onun akli olgun-luğunun elde edilmesi içindirler. Bu gibi tabii ve rû-hi ş eylerin ba ş langı çta kendisi için temin edildi ğ i
akl ı , onlar ı n kendilerine hizmet eden akl ı n bir parças ı
olan irade ve seçme olup olmad ı kları n ı veya akl ı n
onlara bu tarzda hizmet etmesi sadece baş
ka bir67 Mutluluğu Kazanma, 18. Bl.
68 Geçmi ş 2. Bl. (S: 60, 61), 3. (S: 69), 4. Bl. K ş l. Mut. Kaz.
21. Bl.
69 Mutluluğu Kazanma, 23. Bl.
158
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 170/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 171/183
125 bir varl ı k (ile muttas ı f) olm yacakt ı r, insan ı n kendi-siyle özle ş ti ğ i son ş eyin bu oldu ğuna, ve insan ı n özükendisinden daha çok olgunluk olamayacak sonolgunluğu elde edince, bu özün fiilinden ibaret olmayayakla ş acağ ı na kani oldu. Bundan, her hangi bir ş ey e
hizmet etmek hususunda ak ı l kuvvetlerinin gaye-leri, ancak nazari ak ı l olan aklı n bu parçası n ı n
gerçekle ş mesi için var olmalar ı gerekti ğ i sonucu(126) çı kar. Bu ak ı l insan ı n özüdür. Eğer baş langı çta
özü iş
inin aynı
değ
ilse ve yalnı
z akı
l vasıtas
ı
yla böyleolmas ı akl ı n özü, i ş i olmaya yakla ş mak suretiyle isediğer güçlerin yani, amen ak ı l güçleri— yaln ı z bu cüziçin gerçekle ş ti ğini, nefis ve tabiat ı n, yaln ı z akl ı n bu
parças ı n ı n önce kuvve halinde gerçekle ş mesi ve sonraen tam ş ekilde son olgunluğunu elde etmesi için varedildikleri sonucu ç ı kar.
94— Bundan sonra, nefis ve tabiat ı n, bu olgunluğ aula ş mak için yeterliliğ inin mümkün olup olmad ı ğ ı n ı
inceledi. Tabiat ve nefsin, insan ı n bu olgunlu ğa ula ş -
mas ı için yeter olamı yacağ ı n ı , fakat nefs, tabiat veonun i ş lerine kat ı lm ş olarak iki amell akı l gücüne(yani irade ve seçme) muhtaç oldu ğunu aç ı klad ı .
XVI I
95— Sonunda bu maddeyi inceleyince, insan ı n
doğu ş tan ne oldu ğu ve nefsten70 insanda neyin bu-lunduğu yönünden ara ş tı rma yapmı ş olduğu ş eyleretekrar bir daha dönmü ş tür. Bu akı l güçleri hususudaş eylerin nedenlerini anlatt ı , zira bu ş eyler amel güç-
lerinin ister madde veya âlet olsun onlarımümkünolan en olgun yolda nazari, akl ı gerçekle ş tirmede
kullanabilmesi için hazı rlanm ş lard ı r.
70 Geçmi ş 78, 87, 90, Bl.
160
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 172/183
96— Doğu ş tan insan ı n ne olduğunu ve nefstenötürü insana ait olan ı olgunla ş tı rmada ve bu olgunlu-ğu elde etmek için her ikisini haz ı rlamakta ameli akı l
güçlerinin kendisinden faydalanaca ğ ı , insandan ba ş -
ka hayvani (nefisli) özlerin var olup olmad ı ğ ı n ı ; ve
hayvani özlerin bu ameli akı l güçleri için temin edi- 126lip edilmediklerini veya bunun rasgele vuku bulupbulmad ı ğ ı n ı ara ş tı rd ı . Bu ara ş tı rma, unsurlar ı n ken- (127)dilerinden meydana gelenler için yap ı l ı p yapı lma-
dı
kları
m, tabii özlerin hayvanları
nkiler için olup ol-mad ı ğ ı nı , ve hayvani özlerin ak ı l ve akı l kuvvetleriniçin bulunup bulunmadı ğ ı n ı arat ı rmakla aynı -
d ı r.
XVIII
97—Ama bu maddeleri ara ş tı rı nca, ara ş tı rd ı ğ ı
ş ey kendisine ancak k ı smen belli oldu, diğ erlerindezorlukla kar ş ı la ş tı , zira baş ka bir ara ş t ı rma henüzyapmamı ş tı r. Ameli kuvvetler olmadan , nefsin vekuvvetlerinin olgunla ş mas ı ndan sonra has ı l olan nes-ne, kuvve halinde akı ld ı r, ve kuvve halinde olan buakı l, akı l kuvvetlerine hizmetten ötürü vard ı r. Bun-
dan ötürü, bu ikincisinin tabiat ve nefsin yaptı ğ ı
hizmetin, ba ş ka bir ilkenin yokluğunda, nazari
akl ı n olgunluğunu elde etmek için yeterli olup olmad ı -
ğ ı n ı araş t ı rd ı . Bunun imkans ı z ve yetersiz oldu ğu
açı kça ortaya ç ı ktı . Fiil halinde aklı n kullanaca ğ ı
ba ş ka bir ş eye ihtiyaç vard ı r. Bu ihtiyaç, yalnı z
nazari akı l yönünden değ ildir. Ameli kuvvetler de
başka ilkelere muhtaçt
ırlar. Çünkü, ameli ak
ıl gü-
cünde meydana gelen ile, istek ve dü ş ünme ilenazari cüzde meydana gelen dü ş ünülürlerin, (ma'-
71 geçmi ş 63, 74, 76, 78, 90. BI.
161
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 173/183
kulat) doğu ş tan ilkeler olan dü ş ünülürlerle dahaönce techiz edilmemi ş olmalar ı , ba ş ka dü ş ünülürlerin
meydana geliş
inde kullanı
lmaları
na imkân vermez.Amen kuvvetler ve ba ş ka ilkelere muhtaçt ı rlar.
Bundan dolay ı bu düş ünülürlerin ezelden berikuvve halindeki ak ı lda olup olmad ı ğ ı nı araş tı rmazorunda kalmı ş tı r. Eğ er kuvve halindeki ak ı l ezelldeğ il ise, bu nas ı l mümkün olur? Bu, öyleyse istekile değ il doğu ş tan kuvve halindeki ak ı lda olan bu
ilk dü ş ünülürlerin ba ş tan var olmad ı kları halde son-radan kuvve halindeki akl ı n olgunla ş mak suretiyleonlara sahib oldu ğunu gerektirir ve umumiyetle kuv-ve halinde olan ı n fiil haline geçebilmesi ancak fiil
(128) haline geçebilecek türden yak ı n bir yapan n (fail)127 olmas ı yla mümkün olaca ğ ı anlaş ı lm ş tı r. Bundan
zorunlu olarak ş u gerekir ki, ilk dü ş ünülürleri kuvve
halindeki ak ı lda meydana getiren ve do ğu ş tan onudiğer bütün dü ş ünülürleri kabul etmek üzere haz ı r-
layan bil—fiil i ş ler halde bir akı l vard ı r.
XIX
98— O, bu akl ı ara ş tı r ı nca, onun kuvve halinde
değ il, i ş halinde olan, daima olmu ş ve daima olacakolan bir ak l oldu ğunu gördü, asla kuvve halindeolmayan maddede de ğ ildir, özü ve iş i aynı d ı r
veya ayn olmaya yak nd ı r, insan aklı mn, en
son olgunlu ğunu elde ederken, özünün, bu ak-
l ı n özü olmaya yakı n olduğunu gördü. O bu
akla i ş ler (faal) ak ı l demi ş tir. Ve özünün olgun-
luğunu ba ş ar ı rken, insan akl ı n ı n bu ak l örneğ ini
izlediğ i belli olmu ş tur. Bu ak ı l, örneği bu tarzda
izlendiğ inden ötürü gayedir ve kendisi en olgun tarzda
bir gayedir ve ayn ı zamanda yapan(fail)d ı r. Böylece o
162
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 174/183
insanlı k bakı m ndan en son derecede insan ı n özle ş -
mesini yapan olarak insan ı n ilkesidir. Olgunluğadoğru çal ı ş an bir ilke ve çal ı ş mas ı nda uyacak"' bir
örnek kendisine vermesinden ötürü bir gayedir, kigücünün en son yettiğ i kadar ona yakla ş ı r. Öyleyseo, insamn yapan ı d ı r ve gayesidir ve insan ı n, özüneyakla ş mağa uğ ra ş tı ğ ı olgunluktur. Bundan ötürü o, üçyönden bir ilkedir, o yapand ı r, gayedir ve insan ı nyakla ş mağa uğra ş tı ğ ı olgunluktur. Bundan dolay ı ,
o, insanı n ayrı k (mufarı
kş ekli), ayr ı k gayesi ve önceki
gayesi ve ayr ı k yapan ı d ı r. İ nsan tarafı ndan akledilin-ce, bir türlü birle ş imle onunla birle ş miş olur; ve özüve tabiat ı ancak akı l olan ş ey akledilmesi ve akl ı nd ı ş ı nda bulunmas ı arası nda fark olmad ı ğ ı açı kçaortaya çı km ş tı r. Buradan, insan ı n, ancak bir arac ı
ile ondan ayr ı lmam ş ise, onu kavrayaca ğ ı belli oldu. (129)
Bu yönden, insanın nefsinin kendisi, bu ak
ıl olmu
ş
olur. İ nsan nefsi, bu ak ı l için ve insan için tabii' ola-nı n kendisiyle elde edildiğ i tabiat yaln ı z nefs için,ve nefis en üstün olgunlu ğunda nazari ak ı l için ol-mas ı ndan dolay ı , bütün bu ş eyler insana ait olmal ı 28
ki, varl ı ğ ı n bu mertebesini elde edebilsin
Bu noktada, Aristo kendisini72 kaç ı rtan ş eyleri
incelemeğe tekrar döndü. Bu ş eylerin çoğunda, ken-disine zor gelmi ş olanlar ı n nedenlerine raslad ı .
99— Sonra, i ş ler (faal) akl ı n tekrar tabiat ve tabiiş eylerin, nefsin ve hayvani ş eylerin varl ı kları n ı n ne-deni olup olmad ı ğ ı m incelemi ş tir. Gök cisimlerinin,unsurları ve öbür ş eyleri73 hareket ettiren ilkeler ol-
duklarıkendisine belirmi
şti. Bunun için, akl
ın, gök
cisimleri tarafindan ku ş atı lan varl ı kları n varolma-
7 2 Geçmi ş 97 . Bl.
73 Geçmiş 31-35, 38, 39. BI.
163
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 175/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 176/183
Bunun için, gök cisimlerin, özlerinin tabiat- 129
tan, ya nefs veya ak ı l ya da bunlardan daha olgunba ş ka bir ş eyden ibaret olup olmad ı ğ ı nı da araş tı r-mas ı gerekti. Bu maddeler tabii inceleme sahas ı nı nd ı ş ı ndad ı r. Çünkü tabii inceleme yaln ı z kategori-lerin ihtiva etti ğ i ş eyleri içine al ı r; ve aç ı kça ortayaç ı km ş tı r ki, kategorilerle ku ş atı lmayan ba ş ka varl ı k-
lar vard ı r: Yani, i ş ler ak l, ve gök cisimlerine daimidaireli hareketi sa ğ layan ş ey .
Bu sebepten tabii incelemeden daha çok muh-teval ı bir tarzda varl ı kları incelemeye mecbur oldu.Zira tabii ilimdeki ara ş t ı rmaları sonunda tabii incele-menin, iş ler akı lda ve gök cisimlerini hareket ettirennesnede son bulduğunu ve sonra durdu ğunu açı klam ş -
tı . Daha çok, önceki incelemenin hülasas ı olarak insan-da ve insan nefsindeki tabiat ve bu ikisinin kuvveti ve
işlerinin hepsi ile ameli ak
ı
l kuvveterlinin nazari aklı
nolgunluğu için olduğu neticesine vard ı . Amen aklabağ l ı istek ve seçmenin her ikisinden i ş ler meydanagelmedikce tabiat ve (nefisli) 7 5 ruhi akı l yetersizdirler.
Bu sebepten amen akla ba ğ l ı irade, arzu ve 13 1
seçmeden —ki bunlar insan iradesini meydana getirir-le r— i ş lerin nas ı l meydana geldiğ ini ara ş tı rma zorun-
da kald ı . Çünkü, diğer hayvanlarda olan duyum veay ı rt etmeye ba ğ l ı eyler ve arzu, insani ve nazariolgunluğu elde etmek için faydal ı eyler de ğ ildir;zira ba ş ka her hangi bir hayvan nazari olgunlu ğaula ş mağa kabiliyetli değ ildir. Bunun için, irade veseçmeden meydana gelen bütün i ş leri incelemesi ge-rekti. Zira seçme, amen akla ba ğ l ı iradedir ; bun-
dan ötürü, diğer hayvanlardaki bunun benzeri ş ey -lere seçme denmemi ş tir.
75 Bu, aç ı kça yukarda 87-89. Bl. de anlat ı lan kuvvetlere at ı ftabulunmaktad ı r.
165
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 177/183
Bunun için, bunlardan meydana gelen i ş leriara ş tı rmak ve incelemek, buna giden yolu engel-
leyenş
eylerden en son maksat için faydalı
iş
leri ayı
rtetmek zorunda kalmı ş tı . Tabii ş eylerin, ister aletlerveya madde olsun, bu i ş leri yapmakta faydal ı olupolmad ı kları n ı da inceledi. Bundan, hayvanlar ı n vebitkilerin (nefsli) özlerinde bulunan faydal ı , insaniolgunluğuna götüren ve sürükleyen i ş lerin birle ş me-sine yard ı m olan ş eyleri var eden76 tabiat ı da araş -
tır&
İster ta
ş, maden veya unsurlar olsun, di
ğer
13 0 tabii ş eyleri de incelemeli ve faydal ı olan ı var etme-lidir; ve bunun gibi nedenleri, gök cisimleri olanlararas ı nda faydal ı eyleri var etmeli ve kullanmal ı d ı r.
Ne ise, hayvan, bitki ve sairelerde kullan ı lan bu gibiş eylerin ve değ i ş ik yollar ı n nas ı l kullan ı lacağ ı tartı ş -
ma konusudur; doğ rusu insan tam bir ara ş tı rma ya-
pı nca, varl ı k mertebesinde77 tabii ş eylerin üstündeolan varl ı klar ı n incelenmesini ve ara ş tı rı lmas ı m ta-mamlamadan tabiat ilminde veya insan ilminde aç ı k-
lama yapı lamazd ı . Bunun için tabii ş eyleri daha tam(132) bilmeyi ba ş armak ve tabii felsefeyi ve eksik oldu ğ u78
siyasi insan felsefesini tamamlamak için o incelemeyiöne almak zorundayd ı .
Bundan dolay ı Aristo Metafizik79 ad ı nı verdi ğ i
kitapta varl ı klar ı , tabii incelemeden farkl ı tarzdaara ş t ı rma ve incelemeye koyulmu ş tur.
XXX
Geçenlerden anla ş ı lm ş tı r ki, insan ı n vücudunun
sağ
lı ğ ı
ve duyuları
n sağ
lı ğ ı için faydal ı
olamyacak
76 Geçmi ş 91. Bl.
77 Mutluluğu Kazanma, 16. Bl.
78 Mut. Kaz. 18. Bl.
79 K ş l. Farabi, Aristo'nun Mabadettabias ı , 34-38.
166
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 178/183
dü ş ünülürleri ara ş tı rmak ve incelemek zorunludur,nefsin arzulad ı ğ ı görülen ş eylerin nedenlerini anlamakzorunlu bilgi demek olan o bilgiden daha çok in-
sanidir.
O, zorunlu bilginin bu anlay ı ş için olduğu aç ı k-
tı r, kullanageldi ğ i eskiden beri mükemmel oldu ğunuo sand ı ğ ı mz bilgi üstün değ ildir. İ nsan ı n özle ş mesiveya olgunluğuna ula ş ma için zorunlu olmaktan ba ş -
ka bir ş ey değildir. Ve sadece öyle yapmay ı sevdiğ in-
den ve yukarıda ad
ıgeçen i
şler hakk
ında gerçe
ği aç
ık-
lamak için yaptı ğ ı tefti ş ten ötürü ba ş langı çta o (Aris-to)nun ara ş tı rd ı ğ ı insann kendisi için yarat ı ld ı -
ğ ı akl ı elde etmek için, filmin zaruri bir ilim oldu ğu
anla ş ı lm ş tı r. Sonra gelen ilim, iki gaye için ara ş tı r ı l-
m ş tı r : Biri insan ı n, kendisi uğ runda yarat ı ld ı ğ ı
insani akl ı olgunla ş tı rmak, ikincisi, eksik tabii bil-
gimizi tamamlamakt ı r, zira biz metafizik bilgiyesahip değ iliz.
Bundan dolay ı , felsefe, zorunlu olarak herkestegücü yettiğ i kadar var olmal ı d ı r.
Övülme Allah ı nd ı r, dua Peygamber Hz. Muham-med ve onun taraftarlar ı na olsun.
167
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 179/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 180/183
Erastai: 74
Erdemler: 3, 28, 29, 30, 32
Euthydemos: 70
Euthyphron: 68
G
Gençlik ve Ya ş l ı l ı ğ a Dair: 152Gorgias: 70
H
Hakim: 52
Hayvanları
n Mekâni Hareketlerine Dair: 154Heraclitus: 60
Hikmet: 51, 52, 107
Hipparkhos: 72
İ kinci Alkibiades: 72
İ kinci Analitika (Burhan): 109
İ nsan, ictimai ve siyasi bir hayvan: 20
ton: 69
K
Kategorias: 104
Kevn ve Fesad: 137
Kharmides: 75
Kitâbu's-Semâ' ve'l--‘'Alem: 133
Küçük Hippias: 73
L
Laches: 75
M
Madenler: 146
Matematik: 11, 13 not 41
Meneksenos: 84
Menon: 67, 68Metafizik: 166
N
Nefs: 148
Nevamis (Kanunlar): 82
170
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 181/183
ii
Öğretim İ lkeleri: 6, 7, 9, 10, 13, 15, 16, 17, 20Öğretme: 38
P
Parmenides: 71
Peri Ermeneias (el—Ibare): 105
Phaedrus: 77
Phaidon: 79
Philebus: 66
Protagoras: 66, 67
S
Seçkinler: 49
Sema' Tabii': 131
S ı hhat ve Hastal ı k: 152
Sofist: 70
Sofistika: 116
Sokrat: 73, 80, 82, 83
Sokrat' ı n Atinal ı lara Protestosu: 79Symposium: 73
T
Tabii' nesneler: 15, 16, 17
Theages: 74
Theaitetos: 66, 67
Thrasymachus: 83
Timaios: 54, 82
Topika (Kanunlar): 110
V
Varl ı k İ lkeleri: 6, 7, 8, 9, 10, 13, 14, 15, 16, 17
Y
Yüksek Varlı
klar (el—Âsarul—ulviye): 143, 145
171
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 182/183
8/7/2019 Farabi'nin Üç Eseri
http://slidepdf.com/reader/full/farabinin-uec-eseri 183/183