eskİŞehİr bİna envanterİnde yer alan betonarme … · gerçekletirilmiútir. İlk aamada pilot...
TRANSCRIPT
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
ESKİŞEHİR BİNA ENVANTERİNDE YER ALAN BETONARME BİNALARIN
DEPREM PERFORMANSLARININ BİR HIZLI DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ
İLE BELİRLENMESİ
O. Kaplan1, Y. Güney
2, Y. Özçelikörs
3 ve A. Topçu
3
1 Araştırma Görevlisi, Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir
2 Profesör, Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir
3 Profesör, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir
Email: [email protected]
ÖZET:
Deprem tehdidi altındaki bölgelerde, mevcut yapıların yaşanabilecek büyük bir depremde nasıl performans
göstereceği hızlı bir şekilde belirlenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Çeşitli fayların etki alanında bulunan ve
geçmiş büyük depremlerde zarar görmüş olan Eskişehir de bu bölgelerden biridir. Eskişehir kent merkezinde
bulunan binaların deprem performanslarının belirlenmesi ve binalar ile ilgili önemli verilerin kayıt altına alınması
amacıyla bina envanteri çalışması gerçekleştirilmiştir. Çalışma 8 mahalleyi kapsayan bir pilot bölgede
yürütülmüştür. Konut tipi betonarme binalar irdelenmiştir. Binaların deprem performansları Anadolu Üniversitesi
Hızlı Değerlendirme Yöntemi (AURAP) kullanılarak tahmin edilmeye çalışılmıştır. Depremde can ve mal
kayıplarına neden olma ihtimali bakımından; irdelenen binaların %26’sının yüksek risk, %33’ünün orta risk ve
%41’inin ise düşük riskli olduğu görülmüştür. AURAP yöntemine göre orta ve yüksek riskli olduğu öngörülen
binaların deprem performanslarının; Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik 2007 (TDY-
2007)’de tanımlanan yönteme göre belirlenerek, binalar ile ilgili kararların alınması gerektiği
değerlendirilmektedir.
ANAHTAR KELİMELER: Deprem performansı, Bina envanteri, Betonarme, Hızlı değerlendirme yöntemi
DETERMINATION OF SEISMIC PERFORMANCE OF REINFORCED
CONCRETE BUILDINGS IN ESKISEHIR BUILDING INVENTORY WITH A
RAPID ASSESSMENT METHOD
ABSTRACT:
In earthquake-prone regions, the seismic performance of existing buildings have to be assessed rapidly and
necessary measures have to be taken. Eskisehir is one of these regions, surrounded by some faults and has been
damaged by past major earthquakes. In order to determine the seismic performance of the reinforced concrete
buildings in Eskisehir city center and to record important data about the buildings, a building inventory database
was established. The study was conducted in a pilot area covering 8 neighborhoods. Residential reinforced
concrete buildings were examined. The seismic performance of the buildings were estimated using Anadolu
University Rapid Assessment Method (AURAP). In terms of the possibility of causing life and property losses in
an earthquake; 26% of the investigated buildings were found to have high risk, 33% to moderate risk and 41% to
low risk level. The buildings which their seismic performance is projected as high risk according to AURAP
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
method; should be assessed with the detailed assessment method, defined in Turkish Earthquake Code 2007 and
according to results, decision about the buildings should be taken.
KEYWORDS: Seismic performance assessment, Building inventory, Reinforced concrete, Rapid assessment
method
1.GİRİŞ
Türkiye, sismik açıdan son derece aktif bir bölgede bulunmaktadır ve tarih boyunca büyük depremlerle defalarca
sarsılmıştır. 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi (Mw=7.4) Türkiye'de deprem riskinin ne derece büyük olduğunu
göstermiştir. Bu deprem, resmi kayıtlara göre 17000'den fazla kişinin hayatını kaybetmesine ve yaklaşık 20 milyar
dolarlık ekonomik kayba neden olmuştur (Sezen vd., 2003). Eskişehir’de, 20.02.1956 tarihinde Mw=6.4
büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir (KOERI, 2017). Eskişehir ovası, alüvyal zemin özelliğine sahiptir.
Ayrıca yer altı su seviyesi yüksektir. Bu durum, zeminde sıvılaşma, taşıma gücü kaybı ve büyütme etkisi gibi
riskleri beraberinde getirmektedir. Bütün bunlar olası bir depremde kentin büyük yara alabileceğinin işaretleridir.
Nitekim 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi’nde depremin odak noktasından yaklaşık 300 km uzakta olmasına
rağmen Eskişehir kent merkezinde bulunan Tarhan Apartmanı yıkılarak 33 kişinin hayatını kaybetmesine neden
olmuştur. Şekil 1’de Tarhan Apartmanı’nın kalıp planı görülmektedir. Tarhan apartmanının kalıp planları
incelendiğinde; sürekli çerçeve sayısının yok denecek kadar az olduğu, sistemin çoğunlukla saplama kirişler ile
oluşturulduğu, düşey taşıyıcı sistem elemanlarının en kesit boyutlarının yetersiz olduğu ve yeterli sayıda ve doğru
yerlerde deprem perdelerinin bulunmadığı görülmüştür. Deprem sonrasında oluşturulan fen heyetinin raporuna
göre; 103 adet binada incelemeler yapılmış, 9 adet ağır hasarlı, 17 adet orta hasarlı, 71 adet hafif hasarlı ve 6 adet
hasarsız bina tespit edilmiştir. Ağır hasarlı olduğu için boşaltılan ve yıktırılmasına karar verilen Uğur Apartmanı,
17.09.1999 tarihinde kendiliğinden yıkılmış ve yıkılırken yanında bulunan Mutlu Apartmanı’nda da hasara neden
olmuştur. Şekil 2’de Uğur Apartmanı için yıkım kararı verilen fen heyeti incelemesi sırasında çekilmiş olan hasar
fotoğrafları görülmektedir. Fen heyeti raporları doğrultusunda; kendiliğinden yıkılan Uğur Apartmanına ek olarak
ağır hasarlı olduğu değerlendirilen 8 adet binanın yıktırılmasına karar verilmiştir (Çavga, 2012).
Kocaeli depreminin Eskişehir’de ortaya çıkarmış olduğu tablo incelendiğinde; Eskişehir kent merkezindeki bina
stokunun deprem performansı açısından riskli binalar içerdiği ve odak noktası Eskişehir yakınında olabilecek
büyük bir depremin sonuçlarının korkutucu olabileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle Eskişehir kent
merkezindeki binaların deprem performanslarının hızlıca irdelenerek riskli binaların belirlenmesi ve gerekli
tedbirlerin alınması gerekmektedir
Çalışmanın amacı, Eskişehir'deki mevcut bina stokunun genel durumunu ortaya koymaktır. Gerçekleştirilen bina
envanter çalışması ile kentteki binaların olası bir depreme karşı hali hazırdaki durumu irdelenmiştir. Bu
doğrultuda; zemini alüvyon, binaların ve nüfusun yoğun olduğu, kentin en hızlı gelişim gösteren bölgesi olan
Tepebaşı Belediyesi'ne bağlı sekiz mahalle pilot bölge olarak seçilmiştir. Şekil 3'de görülmekte olan bu
mahallelerde bulunan konut tipi betonarme binalarda incelemeler yapılmıştır. Taşıyıcı sistemi yığma veya çelik
olan binalar, çalışma kapsamı dışında tutulmuştur.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 1. Tarhan Apartmanı Normal Kat Kalıp Planı (Ölçeksiz)
Şekil 2. Uğur Apartmanı hasar fotoğrafları
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Şekil 3. Çalışma alanı
1.1. Bina Envanteri Çalışmasının Aşamaları
Çalışmada, Afet Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik 1997 (TDY-1997) (TDY, 1997) esas
alınmış olup yönetmelikte tanımlanan düzensizliklere ek olarak kısa kolon problemi, güçlü kiriş- zayıf kolon
problemi, köşe kolon problemi, yetersiz deprem derzi, çerçeve süreksizliği gibi kusurlar göz önünde
bulundurulmuştur. TDY-1997’nin esas alınması, pilot bölgedeki binaların genelde eski olmasından ve TDY-
1997’nin bir dönüm noktası olarak kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır. Binaların deprem performansları, bir
hızlı değerlendirme yöntemi olan Anadolu Üniversitesi Hızlı Değerlendirme Yöntemi (AURAP) kullanılarak
tahmin edilmeye çalışılmıştır. AURAP yöntemi, Hızlı Durum Tespit Yöntemi (DURTES) (Temür, 2006)
yönteminin temelleri üzerinde kurulmuş ve geliştirilmiştir. Bina envanteri oluşturma çalışması iki aşamada
gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada pilot bölge kapsamındaki binaların mimari ve statik-betonarme projeleri Eskişehir
Tepebaşı Belediyesi'nden temin edilerek incelenmiştir. İkinci aşamada pilot bölge içerisinde bulunan binalara
gidilerek konut olarak kullanılmayan bodrum katlarında incelemelerde bulunulmuştur. Yerinde incelemeler için
ortalama 25-30 dakika ayrılarak hızlı bir değerlendirme yöntemi benimsenmiştir. Proje ve bina inceleme
çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülmüştür.
1.2. Verilerin Değerlendirilmesi
Çalışma alanındaki betonarme binaların tamamı incelenememiştir. Bu durumun nedeni, bina sahiplerinin
bazılarının, araştırma ekibinin binalara girerek veri toplamasına izin vermemesidir. Ayrıca bazı binaların projeleri
de Tepebaşı Belediyesi arşivinde bulunamamıştır. AURAP yönteminin uygulanabilmesi için irdelenecek olan
binanın projesinin bulunması bir zorunluluk değildir ve bina sahiplerinden izin alınarak girilebilen 709 adet binada
gerekli incelemeler yapılmıştır. Ancak bu çalışmada; hem projesi bulunan hem de binaya girilerek inceleme
yapılabilen 310 adet binaya ait veriler değerlendirilmiştir.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
2. BİNALARIN DEPREM PERFORMANSININ TAHMİN EDİLMESİ
Çalışma alanı içindeki 310 adet binanın deprem performansları, Anadolu Üniversitesi Hızlı Değerlendirme
Yöntemi (AURAP) kullanılarak tahmin edilmeye çalışılmıştır. AURAP yöntemi, iki aşamadan oluşmaktadır.
Birinci aşamada; eşdeğer deprem yükü yöntemi ile binaya etkiyecek olan deprem kuvveti (Vb) ve binanın düşey
taşıyıcı sistem elemanlarının en kesit boyutları ve beton sınıfı kullanılarak deprem kuvveti karşılama kapasitesi
(Vc) yaklaşık olarak hesaplanmaya çalışılır. Binaya etkiyen deprem kuvvetinin ne kadarının karşılanabileceğini
ifade eden “Yapısal Emniyet Faktörü” (YEF) Denklem (2.1) ile bulunur.
YEF = Vc/Vb (2.1)
İkinci aşama; “Göreceli Bina Puanı” (GBP)’nın hesaplanmasıdır. Bu aşamada, binaya başlangıçta 100 puan verilir
ve bu puan binada bulunan yapısal kusurlar (kısa kolon problemi, güçlü kiriş- zayıf kolon problemi, köşe kolon
problemi, yetersiz deprem derzi, çerçeve süreksizliği vb.) ve TDY-1997’de tanımlanan düzensizliklerin her biri
için tanımlanan 0’dan büyük 1’den küçük ceza puanları ile çarpılarak Göreceli Bina Puanı hesaplanır (Denk. 2.2).
GBP = 100 ∏ Pi Ni=1 (2.2)
AURAP yönteminde son olarak bina ile ilgili nihai kararın verilebilmesi için Yapısal Emniyet Faktörü (YEF) ile
Göreceli Bina Puanı (GBP) çarpılarak “Bina Sonuç Puanı” (BSP) bulunur (Denk. 2.3).
BSP = YEF · GBP (2.3)
Bina Sonuç Puanı (BSP) bulunduktan sonra, bina performansı ile ilgili karar Şekil 4’teki skalaya göre
verilmektedir.
Performans SeviyesiPuan
150
50
Düşük Risk
Orta Risk
Yüksek Risk
Şekil 4. AURAP yöntemi bina performans seviyeleri
BSP, 50 puanın altında ise binanın sismik risk seviyesi yüksek, 50 veya 50 ve 150 arasında ise orta ve 150’ye eşit
veya 150 puanın üstünde ise risk seviyesinin düşük olduğu değerlendirilmektedir. Binada hiçbir düzensizlik ve
yapısal kusur yoksa (GBP=100) ve binanın deprem kuvveti karşılama kapasitesi de deprem kuvvetinden %50 daha
fazla ise (YEF=1.5) binanın sismik risk seviyesi düşük kabul edilmektedir. Binanın deprem kuvveti karşılama
kapasitesi, binaya etki edeceği tahmin edilen deprem kuvvetinin yarısından az ise (YEF<0.5) binanın sismik risk
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
seviyesinin yüksek olduğu değerlendirilmektedir. AURAP yöntemine göre, orta veya yüksek risk düzeyine sahip
olduğu düşünülen binaların daha ayrıntılı bir değerlendirme yöntemi ile irdelenmesi ve gerekli kararların
(güçlendirme ya da yıkım) verilmesi gerekmektedir.
AURAP yönteminde, binaya etkiyecek olan deprem kuvveti (Vb) ve binanın deprem kuvveti karşılama kapasitesi
(Vc)’nin hesabı, göreceli bina puanı (GBP) bulunurken kullanılan yapısal kusurlar ve düzensizlikler ile bunlara ait
ceza puanları gibi AURAP yöntemi ile ilgili daha detaylı bilgi (Kaplan vd., 2017)’de bulunmaktadır.
3. SONUÇLAR
Çalışmada, Türkiye'nin deprem yönünden riskli kentlerinden biri olan Eskişehir kent merkezinde bulunan 310 adet
konut tipi betonarme binanın deprem performansları Anadolu Üniversitesi Hızlı Değerlendirme Yöntemi
(AURAP) kullanılarak tahmin edilmeye çalışılmıştır. Binaların risk dağılımlarını gösteren grafik Şekil 5’te
görülmektedir.
Şekil 5. Eskişehir bina envanterindeki 310 adet binanın risk dağılımı
Depremde can ve mal kayıplarına neden olma ihtimali bakımından; irdelenen binaların %26’sının yüksek risk,
%33’ünün orta risk ve %41’inin ise düşük riskli olduğu öngörülmüştür. AURAP yöntemine göre orta ve yüksek
riskli olduğu öngörülen binaların deprem performanslarının; Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında
Yönetmelik 2007’de (TDY, 2007) tanımlanan yönteme göre belirlenerek, binalar ile ilgili nihai kararların alınması
gerektiği değerlendirilmektedir.
TEŞEKKÜR
Bu çalışma, Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Komisyonu tarafından 080240 No’lu
Bilimsel Araştırma Projesi olarak desteklenmiştir.
KAYNAKLAR
Afet Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, Bayındırlık Bakanlığı, 1997
26%
33%
41%
Yüksek Risk Orta Risk Düşük Risk
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR
Çavga, B. (2012). Eskişehir’de 1999 Yılındaki Depremlerde Hasar Alan, Yıkılan ve Ağır Hasar Alıp Yıktırılan
Yapıların İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü,
Eskişehir.
Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, 2007
Kaplan, O., Guney, Y., Topcu, A. and Ozcelikors, Y. (2017). A rapid seismic safety assessment method for mid-
rise reinforced concrete buildings. Bulletin of Earthquake Engineering, 1-27.
Sezen, H., Whittaker, A.S., Elwood, K.J. and Mosalam, K.M. (2003). Performance of reinforced
concrete buildings during the August 17 1999 Kocaeli, Turkey earthquake, and seismic design and construction
practice in Turkey. Engineering Structures 25, pp. 103-114.
Temür, R. (2006). Hızlı Durum Tespit (DURTES) Yöntemi ve Bilgisayar Programının Geliştirilmesi, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, İstanbul.
http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/mudim/il.asp (2017)