emir cr-ol ;,?l · 2020. 8. 28. · ermitaj müzesi'nde muhafaza edilen ve bu türbeden geldiği...

3
bundan eserin Abdülka- dir-i ait ileri sürül- bu ifadeye dayanarak Ebu Hanife'yi Hanefi olmayan ba- Sünniler de onlara Abdülhak ed-Dihlevl'ye göre eser Ab- dülkadir-i Geylani'ye ait eJ-Gun- ye'yi Farsça'ya tercüme eden Siyalkutl ile Abdülganl en-Nablusl, söz konusu ifa- deyi el-Gunye'ye ilave Ali el-Karl ise biri bid'at ehli, Sünni iki Mürcie mezhebinin Ebu Hanife'nin Sünni bir Mürcil Abdülkadir-i Geylani'- nin onu bu anlamda Mürcil öne Bu ifade, özellikle Kadiriyye mensup HanefTier'i zor durum- da Kur'an mahluk söyle- yen Matürldller'i tenkit eden Abdülkadir-i Geylani ariler'in "Kelam Al- kaim bir sözünü kaydettikten sonra, yoldan ve da Al- lah yeter" der. Bu bir Hanbeli olan Abdülkadir-i Geylani'nin mezhebine uygun olmakla beraber onun bir olarak kabul tir (Abdülhay el-Leknevl, s. 166 vd.). tarihlerde eJ-Gunye'nin (Bulak I 288; Mekke 3 (4; Kahire 376) tenkitli Tevfik el-Velid . dan Bagdad 1404/1983). Eser Farsça'ya (tre. Abdü lhaklm SiyalkOtl, La hor 282; Del hi 300) ve Urduca'ya (La- hor 1327) tercüme eJ-Gunye'- yi ll . Abdülhamid'in emriyle Umdetü's- salihin fi tercemeti Türkçe'ye çeviren Süleyman Hasbl · istanbu l 1303). eserde Hanefiler'e ters gelecek na dikkat (1, 9) ve söz konusu ifa- delere tercümesinde yer Eser Abdülkadir Akçiçek dan Gunyet'üt Talibin Arayan- Iann tercüme (is- tanbul 1980). : Abdülkadir-i Geylani. el-Gunye ( Ferec Tev- fik el-Vel!d), 1404/1983, bk. rin mukaddimesi, 1, 15-29; a.e.: Umdetü's-sali- hin (tre Süleyman Hasb!), istanbul 1303, müter- cimin 9; ll, 1211; Serkis, Mu'cem, 728; Abdülhay ei-Leknevl. er-Ref ve't-tekmU Abdülfettah EbO Gudde), Haleb 1383, s. 166 vd.; Brockelmann. GAL, !, 561; Suppl., 778; Selahaddin Abdülkadir M. Faiz, Sultanü'l-'arifin 'Abdü lkadir el-Geyla- ni, s. 20-21; W. Braune. "'Abd al- ]5adir El' (ing.). i, 69; Abdünnebi Kev- keb. ei-Cilf", UDMi, XII , 931-932. SüLEYMAN ULUDAG r L r L GUNYETÜ'l-MÜTEMELLI Sedidüddin Münyetü eserine el-Halebi (ö. 956/1549) ve lfa/ebi da (bk. MÜNYErtJ'l-MUSALil). EMIR Cr-ol ;,?l Timur'un Semerkant'taki türbesi ve buna olan külliye. _j -, _j 11murlu en güzel ve en önemli eserlerinden biri olup islam tür- be mimarisinin gelen örneklerin- dendir. hankah, medrese ve de- mimari eden bir külliye tür- be ge- olaylar neticesinde önceleri Ruhabad verilen Emir'in (GOr-i Mlr türbe- si") ilk bölümlerinin banisi. Timur'un ge- nellikle seferler yerine saltanat naibi ve kendisine veliaht tayin Emirzade-i A'zam büyük Cihangir Mirza'dan olma bü- · yük tarunu Muhammed Sultan Mirza'- 1399 1403'e kadar devam ve bu sürede. tarihi kaynaklardan, asilzade biye ve tahsiline bir medrese ile misafirlerinin Emir'in E MIR na mahsus bir külliye olarak tir. Zaman içinde ortadan kalkan bu ilk bölümlerin mimari durumu an- cak arkeolajik sonunda bilgi sahi- bi ve ortaya külliyenin Timurlu mimarisine uygun bir göre mer- kezi bir tören ile ona han- kah ve medreseden anla- Muhammed Sultan Ankara sonra görevlendiril- askeri faaliyetler ölmesi (Sivrihisar 1403) 11mur'u çok ve Semerkant'a nakledilen büyük ölçüde olmakla beraber mimari faaliyetleri henüz sürdürü- len külliye içinde geçici bir kabre kon- 1404 seterinden dönen Timur külliyede bir türbe edilmesini iste- ve derhal son boyunca sürdürülen bir ile 1405 Ocak ta- Ancak günlerde 11- mur'un ölmesi üzerine (18 1405) türbeye Timur ve bu tarih- ten sonra külliye Emir Bir aile olarak türbeye il- gisi büyük en önemli ikisi ve bu- raya Bunlar Muhammed Sultan Mirza'dan onun Pir Muhammed Mirza, Timur'un dan Celaleddin Miran Mirza ve ruh Mirza ile Bey'dir. Türbede 2. H ankah 3. Medrese 4. Türbe 5. galerisi 6. Kuzey galerisi 7. Abidevi 197

Upload: others

Post on 21-Oct-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • çekmiş. bundan dolayı eserin Abdülka-dir-i Geyl~mi'ye ait olmadığı ileri sürül-müştür. Şiiler bu ifadeye dayanarak Ebu Hanife'yi kötülemişler. Hanefi olmayan ba-zı mutaassıp Sünniler de onlara uymuşlardır. Abdülhak ed-Dihlevl'ye göre eser Ab-dülkadir-i Geylani'ye ait değildir. eJ-Gun-ye'yi Farsça'ya tercüme eden Siyalkutl ile Abdülganl en-Nablusl, söz konusu ifa-deyi el-Gunye'ye Şiiler'in ilave ettiğini söylemişlerdir. Ali el-Karl ise biri bid'at ehli, diğeri Sünni iki Mürcie mezhebinin bulunduğunu. Ebu Hanife'nin Sünni bir Mürcil olduğunu, Abdülkadir-i Geylani'-nin onu bu anlamda Mürcil saydığım öne sürmüştür. Bu ifade, özellikle Kadiriyye tarikatına mensup HanefTier'i zor durum-da bırakmıştır.

    Kur'an lafzının mahluk olduğunu söyle-yen Eş'arller'le Matürldller'i tenkit eden Abdülkadir-i Geylani Eş' ariler'in "Kelam Al-lah'ın zatıyla kaim bir manadır" sözünü kaydettikten sonra, "Bid'atçılara, yoldan çıkanlara ve başkalarını da çıkaranlara Al-lah yeter" der. Bu görüşler, bir Hanbeli olan Abdülkadir-i Geylani'nin mezhebine uygun olmakla beraber onun maksadını aşan hatalı bir beyanı olarak kabul edilmiştir (Abdülhay el-Leknevl, s. 166 vd.).

    Çeşitli tarihlerde basılan eJ-Gunye'nin (Bulak I 288; Mekke ı 3 (4; Kahire ı 376) tenkitli neşriFerec Tevfik el-Velid tarafın- . dan yapılmıştır ( I-llı , Bagdad 1404/1983). Eser Farsça'ya (tre. Abdü lhaklm SiyalkOtl, La hor ı 282; Del hi ı 300) ve Urduca'ya (La-hor 1327) tercüme edilmiştir. eJ-Gunye'-yi ll . Abdülhamid'in emriyle Umdetü's-salihin fi tercemeti Gunyeti't-tıilibiiı .· adıyla Türkçe'ye çeviren Süleyman Hasbl · (ı-ıı. istanbu l 1303). eserde Hanefiler'e ters gelecek bazı hususların bulunduğuna dikkat çekmiş (1, 9) ve söz konusu ifa-delere tercümesinde yer vermemiştir. Eser ayrıca Abdülkadir Akçiçek tarafından Gunyet'üt Talibin (Hakkı Arayan-Iann Kitabı) adıyla tercüme edilmiştir (is-tanbul 1980).

    BİBLİYOGRAFYA :

    Abdülkadir-i Geylani. el-Gunye ( nşr Ferec Tev-fik el-Vel!d), Bağdad 1404/1983, ayrıca bk. nilşirin mukaddimesi, 1, 15-29; a.e.: Umdetü's-sali-hin (tre Süleyman Hasb!), istanbul 1303, müter-cimin girişi,!, 9; Keş{ü'?-?unün, ll, 1211; Serkis, Mu'cem, ı , 728; Abdülhay ei-Leknevl. er-Ref ve't-tekmU (nşr. Abdülfettah EbO Gudde), Haleb 1383, s. 166 vd.; Brockelmann. GAL, !, 561; Suppl., ı, 778; Selahaddin Abdülkadir M. Faiz, Sultanü'l-'arifin eş-Şeytı 'Abdülkadir el-Geyla-ni, Bağdact' 1979, s. 20-21; W. Braune. "'Abd al-]5adir a ı-wnani", El' (ing.). i, 69; Abdünnebi Kev-keb. "'Abdüll5iıdir ei-Cilf", UDMi, XII, 931-932.

    ~ SüLEYMAN ULUDAG

    r

    L

    r

    L

    GUNYETÜ'l-MÜTEMELLI (~1~)

    Sedidüddin el-Kaşgari'nin Münyetü 1-muşal/iadlı eserine

    İbrahim el-Halebi (ö. 956/1549)

    tarafından yazılan ve lfa/ebi Kebiradıyla da anılan şerh

    (bk. MÜNYErtJ'l-MUSALil).

    GÜR-ı EMIR Cr-ol ;,?l

    Timur'un Semerkant'taki türbesi ve buna bağlı olan külliye.

    _j

    -,

    _j

    11murlu mimarısının en güzel ve en önemli eserlerinden biri olup islam tür-be mimarisinin başta gelen örneklerin-dendir. Aslında hankah, medrese ve de-ğişik mimari kısımlardan teşekkül eden geniş bir külliye niteliğiyle kurulmuş. tür-be özelliğini inşaatın sonlarına doğru ge-lişen olaylar neticesinde kazanmıştır.

    önceleri Ruhabad adı verilen Gür-ı Emir'in (GOr-i Mlr " hükümdarın türbe-si") ilk bölümlerinin banisi. Timur'un ge-nellikle seferler sırasında yerine saltanat naibi bıraktığı ve kendisine veliaht tayin ettiği, Emirzade-i A'zam adıyla tanınan. · büyük oğlu Cihangir Mirza'dan olma bü- · yük tarunu Muhammed Sultan Mirza'-dır. 1399 yılında başlayan inşaat 1403'e kadar devam etmiş ve bu sürede. tarihi kaynaklardan, asilzade çocuklarının t~rbiye ve tahsiline aynlmış bir medrese ile hükümdarlık misafirlerinin ağırlanması-

    Gür-ı Emir'in planı

    GÜR-ı EMIR

    na mahsus bir külliye olarak teşkilatiandınidığı öğrenilen ilkyapılar inşa edilmiş

    tir. Zaman içinde ortadan kalkan bu ilk bölümlerin mimari durumu hakkında an-cak arkeolajik kazılar sonunda bilgi sahi-bi olunabilmiş ve ortaya çıkarılan kalıntılardan. külliyenin Timurlu mimarisine uygun bir teşkilata göre planlanmış mer-kezi bir tören meydanı ile ona açılan han-kah ve medreseden teşekkül ettiği anla-şılmıştır. Muhammed Sultan Mirza'nın Ankara Savaşı'ndan sonra görevlendiril-diği askeri faaliyetler sırasında ölmesi (Sivrihisar 1403) 11mur'u çok üzmüş ve Semerkant'a nakledilen veliahtın naaşı, büyük ölçüde bitmiş olmakla beraber bazı mimari faaliyetleri henüz sürdürü-len külliye içinde geçici bir kabre kon-muştur. 1404 yazında batı seterinden dönen Timur külliyede bazı değişiklikler yapılarak bir türbe inşa edilmesini iste-miş ve derhal başlatılan inşaat. aynı yılın son ayları boyunca sürdürülen hızlı bir çalışma ile 1405 yılının Ocak ayında ta-mamlanmıştır. Ancak aynı günlerde 11-mur'un ölmesi üzerine (18 Şubat 1405) türbeye Timur defnedilmiş ve bu tarih-ten sonra külliye Gür-ı Emir adıyla anılmıştır. Bir aile kabristanı olarak kullanı lınaya başlah~rt türbeye Timurlular'ın il-gisi büyük olmuş, Mnedanın en önemli hükümdarlarından ikisi ve şehzadeler bu-raya defnedilmiştir. Bunlar Muhammed Sultan Mirza'dan başka onun kardeşi Pir Muhammed Mirza, Timur'un oğullarından Celaleddin Miran Şah Mirza ve Şahruh Mirza ile oğlu Uluğ Bey'dir. Türbede

    2. Hankah

    3. Medrese

    4. Türbe

    5. Doğu galerisi

    6. Kuzey galerisi

    7. Abidevi kap ı

    197

  • GÜR-ı EMTR

    gömülü hanedandan gelmeyen tek kişi. Timur'un hacası ve yakın dostu olan Aziz Nur Seyyid Bereke'dir.

    GQr-ı Emir'in inşasından sonra bakım , onarım ve yeni birimler eklenerek geniş-

    Bunların en meşhuru, 1404 yılının son aylarındaki inşaat faaliyetine bizzat şahit olan, Kastilya Kralı III. Enrique'nin Timur nezdindeki elçisi Ruy Gonzalez de Cla-vijo'dur.

    letilmesi işlerini üstlenen şahıslar içinde XVII. yüzyıldan sonra bakımsızlık sebe-en önemli kişi Uluğ Bey' dir. Otuz sekiz yıl biyle harap olmaya başlamış ve zamanla süren veliahtlık ve Semerkant valiliği sü- mimari bölümlerin bazıları yıkılıp tezyi-resince türbeyle yakından ilgilenen ve hü- natın da büyük bir kısmı bozulmuştur. kümdarlığı sırasında da Semerkant'ta XIX. yüzyıl seyahatnamelerinde harap. oturarak bu ilgisini devam ettiren Uluğ fakat hala muhteşem olduğundan bah-Bey, ilk önce Aziz Nur Seyyid Bereke'nin sedilen GOr-ı Emir XX. yüzyıla kubbesinin

    . defnedildiği yıl içinde türbenin büyük önemli bir bölümü yıkılmış. iç ve dış tez-meydana açılan ana eyvanı ile bağlantılı yinatı çok bozulmuş. büyük cümle kapısı kapısını kapattırmış ve bugün Uluğ Bey dışındaki diğer bölümleri ortadan kalk-Koridoru adıyla tanınan doğu tarafındaki mış vaziyette girmiş ve yüzyılın ikinci çey-ilave giriş kısmını. 1434 yılında da külli- reğinden itibaren Sovyet yetkilileriyle ilim yenin günümüze kadar ayakta kalabilen adamlarının dikkatini çekmeye başla-diğer bir önemli kısmı olan büyük cümle mıştır. 1940-1950 yılları arasında M. E. kapısını inşa ettirmiştir. Öteki bölümle- Masson ve V. A. Şişkin' in başkanlığında rin zaman içinde harap olması sebebiyle yürütülen arkeotojik çalışmalarla külliye-bugün bu kapı ana külliye ve türbeden nin birimlerine ait temeller ortaya çıka-ayrı imiş gibi bir intiba bırakmaktaysa da rılarak kampteksin plan durumu tesbit kampteksin önemli bir parçasıdır. Türbe- edildikten sonra v. H. Zasipkine başkan-deki son imar faaliyeti XVII. yüzyılda ger- lığındaki bir heyet tarafından dış kısım-çekleştirilerek batı kısmına büyük bir ey- ların restorasyonuna başlanmış. 1960-van eklenmiştir; ancak bu inşaatın bitiri- 1970 yıllarında da iç kısımlar restore edil-lemediği görülmektedir. miştir. 1941'deki arkeotojik araştırmalar

    Bir otorite ve hakimiyet timsali olarak . sırasında türbenin ölü mahzeninde de irışa edilen ve gökyüzünü örnek alan tür- ,:_' ·faaliyette bulunulmuş ve antropolojik in- .· be bütün ihtişamıyla uzun yıllar ayakta eelerneler yapılmıştır. Bu geniş kapsamlı . kalmış. bu arada çok sayıda seyyah ve ilmi çalışmalar çerçevesinde Sovyet şar-tarihçi tarafından sitayişle zikredilmiştir. kiyatçısı A. A. Semenov türbe ve külliye

    içinde yer alan kitabeleri yayımlamıştır. Bu kitabelerin en uzun u ve tarihi bakım-

    ortaya çıkarılmışsa da hankahınkini ke-sin biçimiyle çizebilmek mümkün olma-mıştır. Doğu-batı ekseni üzerinde bulu-nan bir giriş eyvanı ve karşısındaki bir ikinci eyvanla, kare bir avlu etrafına sıralanmış bölmelerden teşekkül eden med-rese kendi içinde bağımsız teşkilata sa-hip bir bina olup Timurlu medreselerinin özelliklerini göstermektedir.

    Külliyenin esas merkezi binasını teşkil eden türbe bütün tören meydanına ha-kim durumdadır. Dışarıdan kenar uzun-lukları 8, 75 m. olan bir sekizgen, içeri-den 10,22 x 10,22 m. ölçüsünde kare bir mekan olarak inşa edilen türbenin planı , sekizgen dış görünüme uygun düşen bir iç teşkilata sahiptir. Bu teşkilat hem iç mekanın daha ferah olmasını sağlayacak. hem de kubbenin taşınmasını kolaylaştıracak biçimde tasarlanmış ve oda ·dört yönde 4.56 x 2.83 m. ölçüterindeki dört nişle kenarlara doğru genişletilmiştir. Bu büyük nişlerin üzerinde bulunan gizlen-miş kemerler kubbeye geçişi destekle-mektedir. Verden 22,55 m. yüksekliğe sahip bulunan 1 O m . çaplı iç kubbeye ge-çiş pandantiflerle sağlanmış . bunu örten 37 m. yüksekliğindeki 14.60 m. çaplı dış kubbe ise yuvarlak bir _ yü~ı;ık kasnak üzerine oturtulmuştur. Soğan bi çin'li d iş

    GOr-ı Emir ve önündeki Uluğ Bey'in yaptırdığı abidevi ka-. dan en :d eğerlileri lahitler üzerinde. bul u- ,, • ·. pi ·: senierkant

    · · · rıanlar olup sahiplerinin ' kimliğini ve şe- · ·: ceresini vermektedir. Bugün Leningrad

    Ermitaj Müzesi'nde muhafaza edilen ve bu türbeden geldiği belirtilen mozaik bir çini kitabede binadan Timur'un mezarı diye bahsedilmektedir. Çok sayıda hat örneğinin tezyini eleman olarak kullanıldığı türbe dışında , sanat tarihi ve tarih açısından önem taşıyan bir başka kitabe de külliyenin ana girişini teşkil eden ve merkezi meydana açılan Uluğ Bey'in yap-tırdığı taçkapının cephesinde bulunmak-ta ve bu çini mozaik kitabede eserin mi-marı Muhammed b. Mahmud ei-Benna ei-İsfahani'nin adı okunmak,tadır.

    Gür- ı _ Emir'in içinden bir görünüş ·

    198

    Türbenin de içinde yer aldığı külliyenin planı merkezi bir tören alanına göre ter-tip edilmiştir. Doğuda ve batıda bulunan medrese ile hankah karşı karşıya gelen girişleriyle bu meydana açılmaktadır. An-cak arkeotojik kazılar ·sonucunda tesbit edilen bu binalardan medresenin planı

  • kubbe. kaburga kemerler şeklindeki tez-yinl mahiyet gösteren mimari eleman-larla teşkilatlandırılmıştır. Yüksek kas-naktan bu kaburga kemerli soğan kub-beye geçiş mukarnaslar vasıtasıyla ger-çekleştirilmiştir. Türbe iç mekanının gü-neydoğu köşesindeki bir merdivenle ini-len cenaze mahzeni, dört yöne açılan dört kollu bir plana göre inşa edilmiştir.

    Merasim avlusunun kuzeyinde yer alan büyük ve derin eyvan türbenin esas girişi iken sonradan Uluğ Bey tarafından ör-dürülmüş ve binanın doğu tarafında ya-pılan uzun bir ilave ile giriş bu yöne alınmıştır. Eski girişi teşkil eden kuzeydeki

    rCıze mozaik çiniler kullanılarak yapılmış kCıfi yazı kuşakları ile geometrik motif-lerden oluşmaktadır. Sonradan ilave edi-len mimari kısımların örttüğü bölümie-rin dışında kalan yerlerden anlaşıldığına göre, sekizgen alt gövdenin dış cepheleri ism-i celal ve ism-i nebevl. kubbe kasna-ğı ise "hüvelbaki" ibarelerinin meydana getirdiği küfi hat örnekleriyle tezyin edil-miştir. Minarelerde de bu tip bir tezyina-tın bulunduğu anlaşılmakta , geometrik süsleme şeritleriyle son bulan kasnak üze-rindeki kubbenin ise lacivert ve firüze çi-nilerle yapılmış geometrik tezyinata sa-hip olduğu görülmektedir.

    yüksek sivri kemerli büyük eyvan, bugün Türbenin içi çeşitli malzemenin deği-ancak şerefelerine kadar sağlam kalmış şik tarzlarda kullanılmasıyla ağır ve göz olan iki minareyle desteklenmiştir. Daha alıcı biçimde süslenmiştir. Duvarların alt eski örneklerde olduğu gibi, bütün külli- kısımları akik rengi altıgen çinilerle kap-yeye hakim durumda bulunan giriş eyva- !anmış ve bu kaplamalar bir mukarnas nının ve onun gerisinde yer alan ana ya- şeridiyle sonuçlandırılmıştır. Bu kısmın pının önemini belirtmek için inşa edildiği üstünde ve zeminden 2 m . yükseklikte bilinen bu iki minare ile destekledikleri ey- yeşim zemin üzerine altın yaldız harfler-van teşkilatının, daha sonra yapılan ve bu- le yazılmış bir ayet kuşağı yer almakta. gün temelleri ortaya çıkarılmış olan ilave- daha yukarıda da sıva üzerine yapılmış !erin arkasında gizli kaldığı anlaşılmakta- kalem işlerinin üstünde değişik malze-dır. Uluğ Bey tarafından inşa ettirilen kori- men in kullanıldığı yıldızlardan oluşan bir dor dört bölmeli bir geçittir ve her bölme- bölüm göze çarpmaktadır. Yan nişlerin nin üstünde tonoz örtüler yer almaktadır. üst kısımlarındaki mukarnaslar, firüze

    Restorasyonlarla eski güzelliğine ka- _ rengi boyalı ve altın yaldızlı kalıpianmış vuşturulan türbenin ve büyük taçkapının · : kağıtla kaplanmıştır; bu kısmı ri üstünde -tezyinatı muhteşem olup kapı iie türbe~ · de yine altın yaldız harflerle yazılmış bir nin cephesinde mozaik çinilerden. iç yü- · kitabe şeridi bulunmaktadır. Kubbenin zünde ise değişik malzemelerden fayda- içi de kalıpianmış kağıtla kaplanmış ve lanılarak yapılmıştır. Taçkapının süsleme- tepede karşılaşan palmetlerle süslenmiş-leri, mukarnaslarla birlikte bitkisel mo- . tir. Türbenin içinde bulunan lahitlerin en tiflerin hakim olduğu bir görüntüye sa" rriuhteşemi 11mur'a ait . olup koyu renk

    . hiptir. Türbenin dış cephesinde yer alan . _ yeşimdendir; diğerleri ve ölü mahzenin-tezyinat farklıdır ve daha çok siyah ve fi~ - · :· :cıe bÜiuı:ıanlarsa mermerden dir.

    Gür- ı Emir'in kubbe ve kasnağından birer detay

    GURBAL, Muhammed Sefik

    BİBLİYOGRAFYA :

    A. U. Pope, A Survey of Persian Art from Pre-hisloric Times to the Presenl, New York 1938, tür.yer.; K. A. Shakurin, "Eshcherieraz o Pore-benii Timura", Materialni Po lslorii Uzbekista-na, Tashkent 1963, s. 114-122; ı. E. Pletnev, "Formirovanya Slozhnikh arkhitekturnikh kompleksov u mavzoleev Qusam lbn Abbasi i Gur Emir", Materiali i issledouaniia Po lstorii i Restauratsii Arkhitekturnikh Pamiatnikou materialnoi Kulturi, Tashkent 1967, 1, 43-62; Y. M. Aleskerov - G. 1. Babacanova. Samar-kand, Semerkand 1970, s. 128-142; E. Knob-loch, Beyand the Oxus, London 1972, s. 128-130; 1. F. Borodina. "Dekorativnaya Sistem V Nutevgo Postrarstva Mavzoleia Gur-Emir V Samarkande", Istoriya Kultura 1'/aradou Sred-nii Azii (ed. B. G. Gafurov - B. A. Litvinski). Moskva 1976, s. 116-123; ı. E. Pletnev. "K Voprosi Opogrebeniiakh V Sklepe Pod Mav-zoleem Gur Emir" , Sredniaya Azii i ee Sasedi V Dreunosti Srednevekoue (ed. B. A. Litvins-ki). Moskva 1981 , s. 53-63; G. Mitchell. Archi-lecture of the Islamic World, London 1984, s. 262, ayrıca bk. tür.yer.; J. Hoag, Islam, Stutt-gart 1986, s. 140-141; A. P. Kolbinchev- L. Y. Mankobskaya, Po Dreunim Gorodam Uzbekis-lana, Moskva 1988, s. 166-169; L. Golombek-0. Wilber. The Timurid Archilecture of Iran and Turan, Princeton 1988, s. 260-263, ayrıca bk. tür.yer.; Z. Schubert-Solden. "Das Grab Timur in Samarqand" , OA, ı (ı9ııı. s. 131-139; P. M. Sykes. "Tamerlane" , As.A{., 11/1 ( 191 5). s. 17 -33; O. Grabar. "Epikrafıka V os to-ka, V o ls, 1-V]II by._V. A. Krachkovskaia" , Ars Orientalis, ll ; Washington 1957, s . 547-560; A. A. Seriıenov, "GÖr-i' E'ni.ir Türbesinde Timur'un ve Ahfadının Mezar Kitabeleri " (tre. Abdül--kadir inan). TTK Bellelen, XXIV/93 ( 1960). s. 139-169; V. V. Barthold, "The Burial of Timur" , Iran, sy. 12, Tahran 1974, s. 65-87.

    L

    ı

    L

    ~ A. E NGiN BEKSAÇ

    GURABiYYE (~ljll)

    Hz. Peygamber, iki karganın (gurab) birbirine benzemesi kadar Hz. Ali'ye benzediği için

    Cebrail'in vahyi yanlışlıkla Ali yerine Muhammed' e indirdiğini iddia eden

    aşırı Şii bir grup (bk. GALiYYE).

    GURBAL, Muhammed Şefik (J~Y:~~ı

    (ö. 1894-1961)

    Mısırlı tarihçi ve eğitimci.

    __j

    ı

    __j

    İskenderiye'de doğdu . Mısır'ın ünlü Gurbal (Gırbal) ailesine mensuptur. İlk ve orta öğrenimini burada gördükten sonra 191 S yılında Medresetü'l-muallimlne'l-ulya'yı bitirdi ; aynı yıl İngiltere'ye gönde-rildi ve lisans öğrenimini Liverpool'da ta-

    199