eczacilik termİnolojİsİnek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/kitap/2011-26771.pdfeczacılık...
TRANSCRIPT
ECZACILIK TERMİNOLOJİSİ
DERS NOTLARI
üzeni yen
Prof. Dr. Nuriye AKEV
İTA B L 2008
Eczacılık Terminolojisi Ders Notları I dzln. uriye Akev.-İstanbul: tü Eczacılık Fakültesi, 2008.
iii, 103 s.: şkl., res.; 24 cm.-- (İstanbul Üniversitesi yayınlan; 4824. Eczacılık Fakültesi yayınları; 84.) ·
ISBN 978-975-404-839-l
l. ECZACILIK - SÖZLÜKLER. 2. ECZACILlK - TERMİNOLOJİ.
F.1
İstanbul Üniversitesi Yayın No. 4824 Eczacılık Fakültesi Yayın No. 84
ISBN 978-975-404-839-1
ECZACILIK TERMİNOLOJİSİ DERS NOTLARI
Düzenleyen Prof.Dr. Nuriye AKEV
ISTANBUL ÜNiVERSiTESi MERKEZ KÜTÜPHANESi
2011/26771
i.ü. Kütüph~n ve Dok. O. Bşk.
Dem . . o: '1 0 11 /1b )1
Sıra No :
İSTANBUL 2008
OM No: 040668 *11
lstanbul üniversitesi Basım ve Yayınevi MüdürtO~ü
lSTANBUL-2009 31 35 04 - 631 35 05- 440 00 00 / 26500
I
1. BASKININ ÖNSÖZÜ
Mesleki Latince dersi, 1982 yılında yayınlanan Yüksek Öğretim Yasasına göre hazır]anan Eczacılık Fakülteleri çerçeve programından kaldırılmıştır.
Eczacılık öğretiminde birçok ders (Farmasötik Botanik, Biokimya, Farmakognozi, Farmakoloji, Farmasi ve Teknolojisi gibi) için önemli ve yardımcı bir dil olan Latince özel bir konumda zaman içinde tekrar Eczacılık Fakülteleri programlarında yer almıştır. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi programında ise 1996-97 öğretim yılından itibaren Eczacılık
Terminolojisi adı altında (haftada l saat olarak) okutulmaktadır. Ancak bir Latince dil öğretimi şeklinde olmayan Eczacılık Terminolojisi dersinde, öğrencilerin öğrenim hayatları boyunca karşılaşacakları terimlerin anlamlarını kavramalarını sağlamak, okunuşlarını öğretmek ve bu kelimelerden kendilerinin bazı yeni şekiller üretmelerine yardımcı olacak kadar gramer bilgisi verilmektedir. Gramer bilgisi Dr. H. Brunner ve Prof. Dr. N.Tanker tarafından yazılmış ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi yayını olan Mesleki Latince kitabından faydanılarak derlenmiştir. Eczacılık Terminolojisi dersi, 4 dersin öğretim üyeleri tarafından ve Latince'nin en çok kullanıldığı Farmasötik Botanik Anabilim Dalı'nın koordinatörlüğünde verilmektedir. Bu ders notları 4 Bölüm altında derlenmiştir:
Bölüm I: Temel Latince ve Farmasötik Botanik ile ilgili terimler (Yard. Doç. Dr. Şükran Kültür)
Bölüm II: Önekler ve Sonekler, Reçeteler, Biokimya ile ilgili terimler (Prof. Dr. Nuriye Akev)
Bölüm III: Farmakognozi ile ilgili terimler (Prof. Dr. Afife Mat)
Bölüm IV: Farmakoloji ile ilgili terimler (Prof. Dr. Gül Baktır)
D rs notlarının öğrencilerimize gerek eğitim gerekse meslek hayatlarında yararlı olmasını ümit ve temenni ediyoruz.
Prof. Dr. Neriman Özhatay Farrnasötik Botanik Anabilim Dalı
Başkan
II
2. B SKi Ö SÖZÜ
2000 yılında basılan Eczacılık Terminolojisi Ders Notları tükendiğinden tekrar basılması gerekliliği doğmuştur. 2. baskıda bazı kısımlarda eklemeler yapılmış, tekrardan kaçınmak için de bazı kı ımlar çıkarılmıştır. Ders Notlarına, dersler sırasında gösterilen resimler ve terminoloji ile ilgili bazı genel kültür bilgileri eklenmiştir.
Eczacılık Terminolojisi Ders otlarının ikinci baskısının öğrencilerimizin gerek fakülte gerekse meslek yaşamları sırasında yararlanabilecekleri bir kaynak olmasını ümit ederiz.
Prof. Dr. Nuriye Akev Biokimya Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
LECTURE NOTES of PHARMACEUTICAL TERMINOLOGY
Editor: Prof. Dr. Nuriye AKEV
IlI
These notes given to students of Pharmacy comprises four parts. The fırst part gives the elements of Latin language, pronunciation, articles, nouns, verbs and their declinations, adjectives, adverbs, prepositions and terms used in Pharmaceutical Botany. The second part comprises some prefixes and suffixes important for Pharmaceutical Terminology, explanation about some medical terms frequently encountered, technical terms in English Latin terms and abbreviations used in prescriptions, terms used in Biochemistry and some Latin phrases used in English. The third part gives clues for the Latin nomenclature of plants and terms often used in Pharmacognosy. Finally the fourth part gives the meaning of words used in Pharmacology.
Bölüm 1:
Bölüm 2:
Bölüm 3:
Bölüm 4:
İÇİNDEKİLER
Temel Latince ve Farmasötik Botanik ile İlgili Terimler .. 1
Yani. Doç. Dr. Şükran KÜLTÜR
Önekler ve Sonekler, Reçeteler ve Biokimya ile
İlgili Terimler ... . . .. ...... ... . .. . . .... . .. ... . . . .. . . .. ............ ... ... . ........ .. 57
Prof Dr. Nuriye AKEV
Farmakognozi ile İlgili Terimler... ..................................... 85
Prof Dr. Afife MAT
Farmakoloji ile İlgili Terimler............................................. 95
Prof Dr. Gül BAKTIR
BÖLÜMl
TEMEL LATİNCE FARMASÖTİK BOTANİK İLE İLGİLİ
TERİMLER
Yard. Doç. Dr. Şükran KÜLTÜR Farnıasötik Botanik Anabilim Dalı
2
MESLEKİ LATİNCE İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER
1-GRAMER
1- Sesli harfler: a e, i o u y (il veya i)'dir.
ae ve oe bir tek harf gibi (e) ve (ö) olarak okunur. Örnek: anaemia (anemia=kansızhk); aestas (estas=yaz)· aether (eter=kimyasal madde); oedema (ödema=ödem); oesophagus ösofagus=yemek borusu).
au ve eu birbirine kaynaştırıJarak, bir h ce içinde okunur. Örnek: aurum (Au. Altın); auris (kuJak); eucalyptus (botanikte cins ismi).
ei ve ie iki hece olarak okunur (ei) ve (ie). Örnek: rei, dies (gün).
2- Sessiz harfler ve okunuşları:
Sessiz harflerin çoğu Türkçe 'deki gibi okunur yalnız bazıları farklıdır.
Ses iz harfler okunuşları ve örnekleri
c sessiz harfler ve a, o, u au önünde (k), örneğin: icterus (ikterus=sarılık). carie (karie =diş çürümesi). Muscari (Muskari-botanikte cins ismi), Crocus (Krokus- b tanikte cins i mi). Colchicum (Kolşikum- botanikte cins ismi); e, i, y ae oe önünde (s) okunur. Örneğin: cera (sera), medicina (medisina).
g (g) Genellikle Türkçe' deki gibi okunur. Örneğin: gutta; e ve i önünde (j) olarak okunabilir. Öm ğin: gingiva Uinjiva)
h (h) Türkçe' deki gibi okunur. Örneğin: hilum, haustorium
j (y) jo<lum (yodum=iyot), jalapa (yalapa=bitki), jucca (yukka=bitki)
k (k) kcratitis (k rn a iltihabı). kar<liographia (kardiografi)
qu (ku) tek bir harf larak kabul dilcbiJir. Örneğin: qucrcus
(kuerkus=bitki . rıua ia ( ·ua ya=bitki)
3
t (t) Genellikle Türkçedeki gibi okunur. Örneğin: tinctura, tilia; ia, ie io önünde (s) okunur. Örneğin: potio (posio), patientia (pasiensia)
w Yalnız diğer dillerden Mesleki Latince'ye alınan özel isim ve sıfatlarda bulunur.
x (ks) xylem, taxus, saxum
z (z) ve (dz) de okunabilir, influenza
ph. th, rh (f, t, r), örneğin l!harynx (farinks), therapia (terapia), rhizoma (rizom) f r
eh (k) psychologia (psikologia) chamomilla (kamomilla)
k k
sch (ş) schizocarpus (şizokarpus=meyve tipi), schoenocaulon (bitki)
3- Vurgu
Çok heceJi kelimelerde vurgu, bazı kurallara göre kelimenin sondan ikinci veya üçüncü hecesindcdir.
4- Yazım
Bütün Avrupa dillerinde olduğu gibi Latince'de de özel isimler büyük harfle başlar örneğin: Hcracles, Pergamum Aurum, Argentum gibi element isimleri de genellikle özel isim olarak kabul edilir. Özel isimlerden türetilen sıfatlar ise Mesleki Latince'de hem küçük, hem de büyük harfle yazılabilir.
Örneğin: Turcicus veya turcicus. Fakat botanikle, tür isimleri olarak her zaman küçük haıflc yazılır.
11- i İM Türkçe'de olduğu gibi Latince de de isimlerin tekillik, çoğulluk ve
nicelik halleri vardır.
Tekil ingularis (Sg.) Çoğul Pluralis (Pi.)
4
Nicelik hali: Latince'de kullanılan halJer Türkçe'de kullanılan hallere çoğunlukla benzetilebilir bazen de farklıdır. Burada bilhassa benzerlik gösterilecektir.
Yalın hal ominativus ( .)
- in hali Genetivus (G.)
- e hali DatiYu (D.)
- i hali ccu ativus ( cc.)
- de / - den hali blativu (Abl.)
Mesleki Latince·de en çok kullanılan haller yalın hal (N.) ve - in hali (G.)' dir.
Bir kelimenin değişmeyen kısmına gövde, değişen kısmına da takı (veya burada hal takısı) denir.
Bir ismin doğru olarak çekilebilmesi için N. halinin, G. takısının ve cinsinin bilinmesi zorunludur.
Belirtili isimler ile belirti izi imler arasında Latince'de bir ayrılık yoktur, gemma hem bir gonca hem gonca demektir.
Cins: Bazı Avnıpa dillerinde olduğu gibi Latince'de de her ismin bir cinsi vardır. Bir isim ya erkek (ma CL linuın. m.) ya dişi (feınininum, f.) ya da cinssiz, tarafslZ (neutruın. n. 'dır. D ğal bakımdan cinsi olmayan bir isim gramer bakımından ma culinum veya femininum olabilir.
Çekim: Türkçe'den farklı olarak Latince'de birkaç çeşit çekim vardır, yani i imler birkaç gruba ayrılır v her bir gruba ait isim kendine özgü hal takılarını alarak çekilir.
I. Grup (a çekimi)
IJ. Grup (o çekimi)
111. Grup (ü üncü çekim
iV. rup (uç kimi)
• Grup ( ekimi
I. Grup (a çekimi)
Örnek:
Sg. N. gemma
o. gemmae
D. gemınae
Acc. gemmam
Abl. gemma
Pi. N. gemmac
G. gemınarum
D. gem mis
Acc. gem mas
Abl. gemmis
5
gonca (isim tamlamasında: goncası)
goncanın (goncasının)
goncaya (goncasına)
goncayı (goncasını)
goncada (n) (goncasında (n))
goncalar (goncaları)
goncaların (goncalannın)
goncalara (goncalarına)
goncaları (goncalarmı)
goncalarda (n) (goncalarında)
Burada gemm - gövde, bu gövdeye değişik hallerde takılan ekler (-a, -ae, -ae, v.s.) takıdır. "Gemma-gonca" kelimesinin öğrenilmesi gereken sözlük şekli ise genuna, - ae f. '<lir.
Kural: N. sg. takısı -a, G. sg. takısı - ae olan isimler a çekimine girer ve femininum'dur. İstisna olarak collega. -ae "meslektaş" m. ve f. olarak kullanılır.
Not: Grekçe'den gelen ve a çekimine giren bazı isimler bazı hallerde farklı takılar alır.
a) N. sg. -e, G. sg. -es takısı alan femininum isimler acc. sg. da -en abl. sg. da -e takısı alırlar.
Örneğin: aloe, -es f. sarısabır (bitki)
b) N. g. -es, G. sg. -ac takısı alan masculinum isimler acc. Sg.'da -en veya -am abl. sg.'da -c veya -a takısı alırlar. Örneğin: diabetes -ae m. şeker hastalığı, a cites -ae m. asit.
Gcnctivus un kullanılışı: Türkçe'deki isim tamlamalar hem yalın hal (gül goncası) hem de -in hali (gülün goncası) ile yapıldığı halde, Latince tamlamalarda her zaman genetivus hali (gcmma rosae) kullanılır. Örneğin:
6
gül goncası (gülün goncası) gemma rosae; gemma (gonca), -ae f. rosa (gül), -ae f.
gül suyu (gülün suyu) aqu rosae; aqua, -ae f. (su)
Tamlamada (veya isim takımında) yalın halde bulunan ve yardımcı
formda -in eki alan tamlayan Latince'de G. halindedir ve genelJikle arkada bulunur.
Miktar göstermek için de G. hali kullanılır1 genellikle miktarı belirtilen maddeyi gösteren kelime önde. ölçü gösteren kelime ise arkada bulunur. Örneğin:
bir damla su (suyun bir damlası) aquac gutta
aqua -ae f.: su
gutta -ae f.: damla
a çekimine giren kelimeler:
vita, -ae f.: hayat
narura: tabiat
therapia: tedavi
vitamina: vitamin
medicina: tıbbi
anatomia: anatomi
m ntha: nane (bitki)
serra: testere
malva: hatmi (bitki)
scilla: adasoğanı (bitki)
gentiana: centiyane (bitki)
valcr1ana: kediotu (bitki)
yucca: avize ağacı (bitki)
tilia: ıhlamur (bitki)
amygdalus: badem (bitki)
ephedra: deniz üzümü (bitki)
flora: bitki örtüsü
familia: familya, aile
planta: bitki
hcrba: ot
stipula: kulakçık
1, mina: yaprak ayası
gemma: gonca
corol la: taç
anlhera: anter
glandula: algı tüyü
7
il. Grup (o çekimi)
Bu çekime giren isimler üç altgrupta toplanır.
A) Bu altgruba giren isimler N. sg' de -us, G. sg. 'de -i takısını alır ve masculinum'dur; ağaç isimleri ile carbasus, -i "gaz" ve bolus, -i, "kil" femininum' dur.
Örnek:
Sg. N. succus usare (isim tamlamasında: usaresi)
G. succi usarenin (usaresinjn)
D. succo usareye (usaresi ne)
Acc. succunı usareyi (usaresini)
Abl. succo usarede(n) [usaresinde(n)]
Pi. N. succi usareler (usareleri)
G. succarum usarelerin (usarelerinin)
D. succis usa relere (usare] erine)
Acc. succos usareleri (usarelerini)
Abl. succis usarelerde(n) [ usarelerinde(n)]
İsim gövdesi: succ- Sözlük şekli : succus, -i m.
B) Gövdesi -r ile bitenler: N. sg'de takı almaz, bazı kelimelerde N. sg'de v harfinin önüne bir -e harfi girer. Diğer hal takılan önceki grupta olduğu gibidir. Bu çok küçük gruba giren isimler de masculinum'dur.
Örnek:
Sg. N.
G.
D.
İsim gövdesi: agr-
ager tarla
agri tarı anın
agro tarlaya
(tarlası)
(tarlasının)
(tarlasına) v.s.
Sözlük şekli: ager, agri m.
C) Bu alt gruba gin;n isimler N. sg'dc -um, G. sg.'de -i takısını alır ve neutrum' dur.
8
Örnek:
Sg. N. folium y prak (yaprağı)
o. folii yaprağın (yaprağının)
D. folio yaprağa (yaprağ111a)
Acc. folium yaprağı (yaprağını)
Abl. folio yaprakta(n) [yaprağında(n)]
Pt. N. folia yapraklar (yaprakları)
o. foliorum yaprakların (yapraklarının)
D. foliis yaprak) ara (yaprakları na)
Acc. folia yapraklan (yapraklarını)
AbL foliis yapraklarda(n) [yapraklarında(n)]
İsim gövdesi: foli- Sözlük şekli: folium, -i n.
Kural: Neutrum isimlerin Acc. hali, bütün çekimlerde, N. halinin aynıdır ve p1. 'da her zaman -a takısını alır.
İsim tamlaması örnekleri:
lignum, -i. odun. acetum, -i n. sirke:
aceturn ligni: odun sirke i (odunun sirkesi)
belladonna. -ae f. belladon. folium, -in. yaprak:
folia belladonnae: belladon yaprakları (bdladonun yaprakları)
A altgrubuna giren keJimclcr:
medicus, -i m.: doktor
annus: bir yıllık
autumnus: sonbahar
typus: tip, örnek
succus/sucu : usare
petiolus: yaprak apı
stylus: stilu · (di i organın bir kı mı)
pappu : papus
bulbu : bulbu , toprak altı soğanı
angulus: köşe
racenıus: salkım
corymbus: koremb
scapus: skapus
fungu : mantar
thymu : kekik (bitki)
eucalyplus f.: ökaliptus (bitki)
F.2
o çekiminin C altgrubuna giren isimler:
oleum: yağ
vaselinum: vazelin
lanolinuın: lanolin
hilum: hilum (göbek)
cambium: kambiyum (kök ve gövdede ikinci büyümeyi yapan doku)
folium: yaprak
capitulum: başcık
receptaculuın: reseptakulum (çiçek tablası)
111. Grup (üçüncü çekim)
Iabellum: dudak
petalum: petal (taç yaprağı)
sepalum: sepal
tepalum: tepal
filarnentum: fılament
pistillum: pisti!
carpellum: karpel
amylurn: nişasta
opium: afyon
penicillinum: penisilin
9
Bu gruba giren isimlerde N. sg.' in yapılışı için kesin bir kural yoktur. N. sg. şeklinin bilinmesj, cinsin saptanmasına yarar diğer ha11eri yapabilmek için zorunlu olan G. sg. şeklinin bilinmesidir.
Bu gruptaki G. sg. takısı daima -is'tir. Bu takı kaldırılarak ismin gövdesi elde edilir ki, buna aşağıdaki tabloda gösterilen takılar eklenerek diğer hallere geçilir.
N.
G.
D.
g.
-is (-ios, -eos)
-ı
Pi.
(m.f.) -es, (n.) -a(ia)
-um (-ium)
-ibus
Acc. (m.f.) -em (-im -in; -a), (n.)=N. = N.
Abl. -e (-i) = D.
Üçüncü çekimdeki isimler, çoğunlukla N. sg. ve G. sg'deki şekillerine ve cinslerine göre, birkaç altgrupta toplanabilir. Çekim bakımından en önemli fark, yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, masculinum ve femininum isimler ile neutrum i imler ara ındadır.
10
Örnekler:
isim gövdeleri: liquor-. region- Sözlük şekilleri: Jiquor,-oris m.; regio,-onis f.
A grubu C grubu
Sg. N. liquor çözelti regio bölge
G. liquoris çözeltinin regionis bölgenin
D. liquoıi çözelıtiye regioni bölgeye
Acc. liquorem çözeltiyi regionem bölgeyi
Abl. liquore çözeltide(n) regione bölgede(n)
Pi. N. liquores çözeltiler regiones bölgeler
G. liquorum çözeltilerin regionum bölgelerin
D. liquoribus çözelti ere regionibus bölgelere
Acc. liquores çözeltileri regiones bölgeleri
Abl. liquoribus çözeltilerde(n) regionibus bölgelerde(n)
Ç grubu G grubu
İsim gövdeleri: radic- class- özlük şek'lleri: radix,-icis f.~ classis,-is f.
Sg. radix kök classis sınıf
G. radicis kökün classis sınıfın
D. radici köke classi sınıfa
Acc. radicem kökü classem sınıfı
Abl. radice kökte n) classe sınıfta(n)
Pi. N. radices kökler classes sınıflar
G. radicum köklerin clas iuın sınıfların
D. radicibu köklere classibus sınıflara
Acc. radice k'"kleri ela s s sınıfları
Abl. nıdicibus kökl rde(n) clas ibus sındlarda(n)
11
Altgruplar
A) N. sg.'i -or G. sg.'i -oris ile biten isimler bu gruba girer ve bunlar m.'dir.
istisna: arbor, -oris f. "ağaç".
Örnekler: di latator: genişletici
tumor: tümör
liquor: likör, çözelti
odor: koku
B) N. sg.'i -er, G. sg.'i -eris ile biten isimler. Bunların bazıları m., bazıları da n.'dur.
Örnekler: papaver, -eris n.: haşhaş (bitki)
piper, -eris n.: biber (bitki)
zingiber, -eris n.: zencefil (bitki)
ver, veris -: ilkbahar
C) N. sg. biçimi -o ile biten isimler bu gruba girer. Bunlardan N. sg. ve G. sg. biçimleri -do, -dinis, -go, -ginis, -io, -ionis olanlar f., diğerleri ise m.'dur.
İstisna: ordo, -inis rn. "takım'' papHio, -onis m. "kelebek"; tendo, -inis m. "kiriş"; turio, -onis m. ''yeni açılmış tomurcuk"; caro, carnis f. "et".
Örnekler: extractio, -onis f.: tüketme
suspensio, -onis f.: süspansiyon
emulsio, -onis f.: emülsiyon
carbo, -onis m.: kömür
Ç) N. sg.'de -x ile biten isimler bu gruba girer ve genellikle f. olup -x, -xy, -ynx ile biten isimlere thorax, -acis "göğüs kafesi, toraks' m. 'dur.
Örnekler: radix. -icis f.: kök
pix, picis f.: katran
cortex, -icis m.: kabuk
latex, -icis m.: süt borusu
D) N. sg. de -as ile biten isimler. Bunlar genellikle f., yalnız kimyasal terimler m.'dur.
Örnekler: varietas, -atis f.: çeşitlilik, varyete
summitatcs, -um f.: dal uçları
sterilitas, -atis f.: steril
aestas, -atis f.: yaz
E) N. sg' i se siz bir harften sonra -s ile biten isimler. Bunlar genellikle f., bazı lan da m.' dur.
Örnekler: glans glandis f.: botanikte palamut
pars, partis f.: kısım
fons, fontis m.: memba kaynak
dens, dentis m.: diş
12
F) N. sg.'i -es veya -is ile biten ve G. sg.'deki hece adedi N. tekinden bir fazla olan isimler. Bunlardan -is, -idis ve -is -iti ile biten isimler f. diğerleri m.'dur. İstisna: lapis,-idis 'taş" ve -is, -itis ile biten kimyasal terimler de m.'dur.
Örnekler: stipes. stipitis m. f.: sap
iris, -idis f.: süsen (bitki)
paries parietis m.: duvar
epidermis. -idis f.: epiderma
G) N. sg.'i -es veya -is ile biten e G. sg'deki hece adedi N. tekine eşit olan isimler. Bunlar genellikle f. bazıları da m.' dur. Bu grupta G. Pl. takısı
-ium'dur.
Örnekler: epes, -is f.: çit
orbis, -is m.: daire
ensis, -is m.: kılıç
axis. -is f.: eksen
collis, -is m.: tepe
canali , -is m.: kanal
G) . sg ve G. sg. halleri -us, -eri · -us -ori ; -men -minis; -ma, -matis ile biten isimler. Bu gruba giren isimler n:dur.
Örnekler: genus. -eris n.: cins corpus, -oris n.: vücut, cisim
rhizorna, -atis n.: rizom ystema, -atis n.: sistem
stigma, -atis n.: stigma stoma, -atis n.: stoma
H) Bu gruba giren isimler bl. sg.'de -i, . Pl.'da -ia, G. Pl.'dc -ium takılarını alır ve bunlar da n.'dur.
Örnekler: mare, mari n.: deniz rcte -is n.: ağ
ani mal. -ali n.: hay an calcar, -aris n.: mahmuz
1) Gruplara girmeyen m., f. ve n. isimler.
Örnekler: lichen, lichenis m.: liken
flos floris m.: çiç k
IV. Grup (u çekimi)
ren. rcnis m.: böbrek
palu , paludi f.: bataklık
Bu gruba giren i imler . sg. c g.'dc -u takısını alır ve masculinum'dur; manus, -u f. .. l ·• a us. -us f. "iğn '', domu , -us f. 11ev", qucrcu , -us 'meşe'' i e ağaç oldu'lu için) fcrnininum'dur.
İsim gövdesi: fruct
Örnek:
Sg. N. fructus
G. fructus
D. fructui
Acc. fructum
Abl. fructu
Pl. N. fructus
G. fructuum
D. fructibus
Acc. fructus
Abl. fructibus
13
Sözlük şekli: fructus, -us m.
meyve
meyvenin
meyveye
meyveyi
rneyvede(n)
meyveler
meyvelerin
meyvelere
meyvıeleri
meyvelerde(n)
Neutrum isimlerden oluşan çok küçük bir grup Sg. N. D. Acc. hallerinde -u, Pi. N. Acc. hallerinde de -ua t.: kılarını alır. Diğer haller fructus'ta olduğu gibi yapılır.
Örnekler: cornu. -us n. ·'boynuz"
u çekimine giren maskulin isimler:
apparatu , us m.: cihaz
spiritus: alkol
potu : içecek
haustus: içilecek ilaç
arcus: yay, kavis
ductus: kanal
proc ssus: çıkıntı
gustus: tat duyu u
auditus: işitme duyusu
tatus: hal, vaziyet
a pectus: görlinüş
genu, -us n. ''diz"
14
pulsus: nabız
fetus: embriyo
casus: hal
relapsus: tekrarlamak (hastalık)
ictus: felç
abcessus: abse
V. Grup (e çekimi)
Bu gruba giren isimler . g.'de -e , G. sg.'de -ei takılarını alır ve femininum dur. Yalnız dies diei 'gün· ve meridies, -ei 'öğle" masculinum'dur.
Sözlük şekli: species -ei f.
Örnek:
Sg. species tür
G. speciei türün
D. speciei türe
Acc. speciem f"rü
Abl. specie türde(n)
Bu gruba giren bazı isimler:
dies, -ei m.: gün
facies -ei f.: yüz. surat
caries -ei f.: çürüme, di çürüm
materie -ei f.: madde
Küçüklük gö teren içtakılı i imler
Pi. N. species türler
G. specierum türlerin
D. specicbus türlere
Acc. specics türleri
Abl. speciebus türlerde(n)
res, -ei f.: şey
glacies, -ei f.: buz
scabie , -ei f.: uyuz
Latince'de gen ilikle isim g .. v c i dc7i m den eklenen -ol-, -ul- ve bazen de -el- içtakıları Türkçe· d -cik -cık. -cuk takı tarı gibi çoğunlukla bir şeyin küçüldüğünü 'fade eder.
15
a veya o çekim grubundaki bir isimden türetilen içtakılı yeni isimde cins ve çekim bakımından bir değişiklik görülmez; halbuki III. IV. ve V. isim gruplarına giren bir isimden türetilen ve küçüklük gösteren içtakılı yeni ismin cinsi aynı kaldığı halde grubu değişerek, f. olduğu takdirde a çekim grubuna, m. veyan. olduğu takdirde de o çekiminin A veya C grubuna girer.
Örnekler:
arteri a, -ae f. arter arteriola, -ae f. küçük arter
bractea, -ae f. brakte brakteola, -ae f. küçük brakte, brakteol
siliqua, -ae f. silikva (botanikte) si licula, -ae f. küçük silikva (botanikte)
umbella, -ae f. şem iye (botanikte) umbellula, -ae f. küçük şemsiye (botanikte)
bulbus, -im soğan bulbulus, -i m. küçük soğan
calyx. -yci m. kalik calyculus, -i m. kliçük kaliks
radix, -ici f. kök radicula, -ae f. küçük kök
Bazen esas isim ile içtakı alan isim anlamca, hem büyüklük hem de biçim bakımından ayrılık gösterir.
lingua, -ae f. dil lingula, -ae f. dikik
ligula, -ae f. gramine yaprağında dil şeklinde çıkmtı
pluma, -ae f. tüy pJumula, -ae f. bitki embriyosunda gövde
locu -ı m. yer loculus, -i m. küçük boşluk, ovaryumun veya karpellerin gözlerinin her biri
ovum, -in. yumurta ovulum. -i n. ovül, tohum taslağı
Bazen de Mesleki Latince'de esas sözcük ile içtakı almış sözcük arasmda anlamca hiç bir ilişki yoktur.
forma, -ac f.
clavis, is f.
biçim
anahtar
formula, -ae f. formül
clavicula, -ae f. köprücük kemiği
16
Küçüklük gösteren içtakıh isimlerden bazılannın yalnız takılı şekilleri
kullanılır takısız şekilleri kullanılmaz.
capsula, -ae f. kapsül pilula -ae f. hap
cellula, -ae f. hücre petiolus, -i m. yaprak sapı, petiyol
cupula -ae f. kubbe. kadeh scrupulu . -i m. ufacık parça
YER GÖSTERE ÖZEL İSİ ILER
Latince yazılmış botanik kitaplarında bitkilerin yayıhş alanlan, eski Latince bölge isimleri ile gösterilmiştir. Bu konuda botanikle ilgili Latince kitaplarında tarih atlaslanndan ve coğrafya sözlüklerinden geniş ölçüde yararlanılabilir.
Yer gösteren isimler Latince de büyük harfle yazılır. Eski Anadolu'daki bölgelerin isimleri ve Latince yaz lmış botanik kitaplarında kabul edilen sınırlan şöyledir:
Armenia
Bithynia
Caria
Galatia
/onia
Lycaonica
Lycia
Lydia
Mysia
Pwnphylia
Plırygia
Pisidia
(Türkiye mırlar içindeki kısmı) Kars-Erzurum-Tunceli-Elazığ-Diyarbaktr-Siirt-Bitlis-Van bölgesi
Bursa-İzmit-Bolu·Z nguldak bölgesi
Muğla-Aydın çevre i
Ankara ve çevresi
Gediz nehri ile Bodrum arasında İzmir- "ke çevresi
Konya ve çevresi
Fethiye ile ntalya arasında kalan yarımada
Manisa-E me çevr i
Çanakkale-Bahke ir bölgesi
Antalya- lany bölge i
Denizli- şak-Kütahya-E kişehir-Af yon çevresi
Güneyde Toroslar'a kadar Burdur-1 parla çevresi
Aman us
Taurus
111~ SIFAT
Hatay çevresi
Toros dağları
17
· Bir sıfatın görevi. yanında bulunduğu ismi nitelemektir. Nitelediği isimle ilgili olduğundan, Latince'de isimle beraber sıfat da çekilir.
Kural: 1. Bir sıfat, yanında bulunduğu isim ile beraber çekilir, yani ismin cinsine, haline ve sayısına (tekilli~-çoğulluk) uyar.
2. sıfat genel olarak isimden sonra gelir. Türkçe'ye çevirirken sıfat öne alınmalıdır.
Sıfatlar çekim bakımından 2 gruba ayrılır:
1. Grup: l. ve Il. isim grubunun takılarını alan sıfatlar,
il. Grup: Genellikle III. isim grubunun takılarını alan sıfatlardır.
Sıfatlar gövde yapısı bakımından da 3 gruba ayrılabilirler:
a) Yalın sıfatlar: Esas gövdelerine doğrudan doğruya hal takısı alan sıfatlar.
b) İçtakıb ıfatlar: ismin ve nadiren yalın sıfatın veya fiilin gövdesine bir içtakı eklenmesinden sonra hal takısı alan sıfatlardır. İsim, yalın sıfat ve fiil gövdesi ile içtakının anlamları biliniyorsa meydana gelen sıfatın anlamı da, genellikle tahmin edilebilir,
c) Bileşik sıfatlar: Gövdesi iki kelimeden oluşan sıfatlar.
1. Gruba giren sıfatlar
Bunlar. 1. ve IJ. isim grubu'nun takılarını alır. bu gruba giren bir sıfat
a. Masculinum isimler yanında o çekiminin A (nadiren B) grubunda geçen takıları ahr, yani succus (nadiren ager, puer) gibi çekilir.
b. Femininum isimler yanında a çekiminde geçen takıları alır, yani gemma gibi çekilir.
c. Ncutnım isimler yanında o çekiminin C grubunda geçen takıları alır yani folium gibi çekilir.
18
Örnekler:
Gövdesi magn- olan sıfat (sözlük şekli: magnus,-a,-um "büyük") şu
şekilde çekilir.
m.isimler yanında f.isimler yanında o.isimler yanında
Sg. N. magnus magna magnum
G. magni magnae magni
D. magno magnae magno
Acc. magnum magnam magnum
Abl. magno magna magno
Pi. N. magni magnac magna
G. magnorum magnarum magnorum
D. magnis magnis magnis
Acc. magno magnas magna
Abl. magni magnis magnis
Gövdesi nigr- olan sıfat (sözlük ekli: niger, nigra, nignıın "siyah") şu şekilde çekilir:
Sg. N.
G.
niger
nigri
nigra
nigrac
nigrum
nigri
Diğer haller de magnus, -a, -um'da olduğu gibi yapılır, yani fark sadece N. Sg. m.'dadır.
a. Birinci gruba giren nfatlann ma culinum i imler ile beraber çekimi
hortus, -i m. bahçe; magmıs, -a, -um büyük
Sg. N. hortu magnus büyük bahçe
G. horti magni büyük bahçenin
D. horto magno büyük bahçeye
Acc. hortum rnagnum büyük bahçeyi
Abl. horto magno büyük bahçcdc(n)
19
Pi. N. horti magni büyük bahçeler
o. hortorum magnorum büyük bahçelerin
D. hortis magnis büyük bahçelere
Acc. hortos magnos büyük bahçeleri
Abl. hortis magnis büyük bahçelerde(n)
b. Birinci gruba giren sıfatların femininum isimlerle beraber çekimi
spatha, -ae f. spata; magnus, -a, -um büyük
Sg. N. spatha magna büyük spata
o. spathae magnae büyük spatanın
D. spathae magnae büyük spataya
Acc. spatham magnam büyük spatayı
Abl. spatha magna büyük spatada(n)
Pl. N. spathac magnae büyük spatalar
o. spatharum magnarum büyük spataların
D. spathis magnis büyük spatalara
Acc. spathas magnas büyük spataları
AbL spathis magnis büyük spatalarda(n)
c. Birinci gruba giren ıfatlarrn neutrum isimlerle beraber çekimi
folium, -in. yaprak; magnus, -a, -um büyük
Sg. N. folium magnum büyük yaprak
G. folii magni büyük yaprağın
D. folio magno büyük yaprağa
Acc. fol ium magnuın büyük yaprağı
AbJ. folio magno büyük yaprakta(n)
Pi. N. folia magnae büyük yapraklar
o. foliorum magnorum büyük yaprakların
20
D.
Acc.
Abl.
fo1iis magnis
folia magna
foliis magni
büyük yapraklara
büyük yaprakları
büyük yapraklarda(n)
Birinci gruba giren sıfatlar. m. isimler yanında o çekiminin A (veya nadiren B) grubunda geçen takı lan alır.
A. Masculinum isimler yanında o çekiminin A grubunda geçen takıları alan sıfatlar gövde yapısı bakıIDJndan a ağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
a. Yahn sıfatlar: Gövdesine doğrudan doğruya hal takısı alan sıfatlardır.
magnus -a, -um: büyük
excelcus, -a -um: yüksek
longus, -a. -um: uzun
multu , -a, -um: çok
veru , -a. -um: doğal
parvus, -a, -um: küçük
siccus, -a, -um: kuru
crudus, -a, -um: ham
b. İç takılı sıfatlar: Gövdey iç takı ilavesindcn sonra hal takısı alan sıfatlardır. Latince'de çok fazla rastlanan iç takılar ıfatlara genellikle belirli bir anlam verirler e de kurallara uymayan anlamdaki kelimelerin sayısı hiç te az değildir.
İç takılı ıfatlar birkaç alt grupta toplanabilir:
l. -aceus -a, -um: benz rlik gö terir. örneğin herbaceu , -a, -um (herba, -ac f.):
otsu
foliaceus (folium. -i n.): yapraksı
olivaceus (oliva, -ae f.): zeytuni
violaceus (viola, -ae f.): menekşe renginde
vitaceu (vitis, -is f.): üzüme benzer
Anlamca yukarıdaki kurala doğrudan doğruya uymayan sıfatlar <la vardır.
amylaceus (amylum, -i n.): nişa ta i eren
oleraceus (olu , -eris n.): sebz y b 'nzer: ebze olarak yetiştirilen
2. -aeu , -a -um: yer gö ter n ıfat !ar
europaeu : A rupalı
3. -anus -a. -um: durum ve ilgi gö tcrir.
montamıs (mon . nıonti nı.): dağlard bulunan
humanu (hon10, -ini . m. : in an il ilgili
4. -arius, -a, -um: genellikle ilgi gösterir.
örneğin agrarius, -a -um (ager, agri m.): tarla ile ilgili, tarlalarda yetişen
arenarius (arena, -ae f.): kum ile ilgili, kumlu toprakta yetişen
veterinarius: veteriner, baytarlık ile ilgili
5. -aticus, -a, -um: yetişme yerini gösterir.
silvaticus/sylvaticus (silva, -ae f.): ormanda yetişen
aquaticus (aqua, -ae f.): suda yetişen
21
6. -atus -a, -um: benzerlik, içerme, ait olma, ilişki ya da bir eylemin sonucunu belirtir.
stellatus (stella, -ae f. ): yıldızlı
lanatus (lana, -ae f.): yünlü
siccatus (siccare): kurutulmuş
7. -bundus, -a, -um: bir işi yapanı gösterir.
floribundus (flos noris m.): çiçeklenen
ridibun<lus (ridere): gülen
8. -cus -a, -um: renk, şekil ve kalite bakımından benzerlik veya kullanılan materyeli belirtir, örneğin vitreus, -a, -um (vitrum, -i n.): camdan yapılmış; arboreus, -a, -um (arbor, -oris f.): ağaç şeklinde.
cameus -a, -um (caro, camis m.): açık kırmızı
corneus -a, -um (cornu, -us n.): boynuzsu
niveus (nix, nivis f.): kar renginde
piceus (pix. picis f.): katran renginde
Anlamca yukarıdaki kurala doğrudan doğruya uymayan sıfatlar da vardır:
aereu. (aer, aeris m.): hava içeren
ccrcus (ccra, -ae f.): balmumundan yapılmış, balmumu içeren; renk ve koku bakımından balmumuna benzer.
9. -icius, -a -um ve -itiu , -a, -um: bir eylemin sonucunu ifade eder.
advcnticu (advenire): dışarıdan gelmiş, yabancı. normal dışı
22
insiticius: (meyva ağaçlarına) aşılanmış
10. -icus,-a.-um: ilgi ifade
diabeticus, -a -um (diabetes. -is m. : şeker hastalığı ile ilgili
aromaticus: aromatik technicus: teknik
domesticus (domus, -us f.): e cil boricus: borik, bor içeren
11. -idus, -a, -um: bir hali ifade eder. örneğin humidus, -a, -um (humar, -oris m.): rutubetli
acidus: ekşi
aridus: kuru
nitidus; parlak
hybridus / hibridus: hibrid
12. -inus, -a, -um: ilgi. ilişki ya da hal. benzerlik veya biçim ifade eder. nervinus. -a, -um (nervus -i m.): sinirler ile ilgili, sinir teskin edici amygdalinus, -a -um (amygdala. -ae f. : bademe benzer
betulinus (betula, -ae f.): bet ula' ya benzer
cannabinus (cannabis. -is f.): cannabis'e benzer
uterinus (uteris, -i m.): uterusa benzer
vitellinus (vitellu , -i m.): yumurta ansına benzer
13. -orius, -a, -um: bir eylem ile ilgiy• gösterir.
masticatorius: çigneme (hareketi) ile ilgili
exploratorius (explorare : araştırma yapmak ile ilgili
14. -osus -a, -um: bolluk, çokluk, bir şeyce zerıginlik gösterir; birçok hallerde ise miktar kastedilmcyebilir. GranuJosus, -a, -um (granulum, -i n.): çok granüllü veya granüllü rarnosu • -a, -um (ramus, -i m.): çok dallı vinosus, -a -um (vinum -i n.): çok şarap içeren veya şarap 'çcren.
adip sus (adeps, adipis rn.): yağ i ren
farinosus (f arina. -ae f. : un i eren
angulosus (angulus, -i m.): çok köşeli
pulposus (pulpa, -ae f.): pulpa içeren
vesiculosus (ve icula. -ae f.): küçiık k >seciklcr içeren
Anlamca yukarıdaki kurala doğrudan doğruya uymayan sıfatlar <la vardır:
fruticosus (frutex, -ici m. : alı ş ·klind
bracteosus (bractea, -ae f.): brakteye benzer
globosus (globus, -i m.): küre şeklinde
23
c. Gövdesi iki sözcükten yapılmış bileşik sıfatlar: Bu sıfatlardaki ikinci sözcük birinci tarafından nitelenir. Öğrenciler için önemli 3 alt grup vardır.
1. -folius, -a, -um; -phyllus, -a, -um (Gr.) " ........... yapraklı" demektir.
Örnekler:
acutifolius, -a, -um (acutus, -a, -um): (yaprakları sivri olan) sivri yapraklı
quadrifolius, -a, -um (quattuor): dört yapraklı
aphyllus, -a, -um: yapraksız
micro-: küçük
pauci-: az
2. florus, -a, -um; -anthus, -a, -um: " ......... çiçekli" demektir.
Örnekler:
amentiflorus, -a, -um (amentum, -i n): (çiçekleri tırtıla benzer) tırtıl
çiçekli
dianthus. -a, -um (di-): iki çiçekli
pycnanthus. -a, -um (pync-): sık çiçekli
1ongi- (longus -a, -um): uzun
laxi- (laxus, -a -um): seyrek
tubuli- (tubulus, -i m.): tüpsü
sessili- (sessiJis, -e): sapsız
3. -ideus, -a, -um: " .......... şeklinde olan, benzer" demektir.
Örnekler:
cephaloideus, -a, -um (cephalo-): (baş şeklinde) başa benzer
conoideus, -a -um (conus, -im.): koniye benzer
ovoideus, -a, -um (ovum, -i n.): yumurtaya benzer
amygdaloideus: bademe benzer
Not: Grekçe'den gelen ~id- gövdesi "biçim" dernektir.
24
d. GrupJandınlmayan sıfatlar: Bu sıfatlar A alt grubundaki takıları ahr, fakat yukarıdaki grupların hiçbirine sokulmamıştır.
sectus, -a, -um: kesilmiş
fractus: kırılm1ş
diffusus: dağılmış, dağıtılmış, yayılmış
sativus: ekilen yetiştiril n
noctumus: gece ile ilgili
arrectus: dik
succulentus: etli
ustus: yanmış
superus: üstte olan
maturus: olgun
B. Masculinum isimler yanında o çekiminin B grubunda geçen takıları alan, yani ager veya puer gibi çekilen sıfatlar. nispeten az olduğundan
sınıflandırılmadan eritecektir. Yalnız burada1 gövdenin sonundaki r'nin önünde bulunan e harfinin bazı sıfatl· arda bütün biçimlerde, bazılarında ise sadece m. N. sg. biçiminde var olduğuna dikkat edilmelidir.
asper, -era -erum
tener, -era. -erum
liber, -era, -erum
dexter, -(e)ra, -(e)rum
ert. kaba. pürüzlü
ince. narin
serbe t. özgür
sağ tarafta olan
Birleşik sıfatlarda geçen -fer u . -fera, -ferum ve bazen -ger, -gera, -gerum ' .......... taşıyan."" ....... g tiren" demektir.
Örnekler:
somnifcr, -fora, -ferum (somnu , - m.): uyku getiren. uyutucu
sudorifer. -fera, -ferum _ udor.-ori m.): terletici
spiciger, -gera. -gerum ( pica, -ac f. : başak taşıyan
F=,3
25
il. Gruba giren sıfatlar
Bu gruba giren sıfatlar, Ill. isim grubunun hal takılannı, fakat Abl. sg' de -i, N. Pl. n.'da -ia ve G. Pl.'de -ium alır.
Bu sıfatlar N. sg.'delci takı sayısına göre üç bölüme ayrılır:
N. sg.'de 2 takı alan sıfatlar
N. sg.' de 3 takı alan sıfatlar
N. sg. 'de l takı alan sıfatlar
N. sg.' de 2 takı alan sıfatlar: N. sg. 'de m. ve f. için aynı, n. için ise farklı
takı gösterenler, örneğin m. f. isim yanında similis, n. isim yanında simile "benzer".
Sözlük şekli: siınilis, -e
m. f. isim yanında
Sg. N. si milis
G. si milis
D. si mili
Acc. simi lem
Abl. simili
Pi. N. similes
G. similium
D. similibus
Acc. similcs
Abl. similibus
n. isim yanında
simi le
si milis
si mili
si mile
si mili
similia
similium
similibus
similia
similibus
N. sg. de 3 takı alan sıfatlar: İki takı alan sıfatlar gibi çekilir fakat N.
sg. 'de üç cins için de farklı takı alırlar örneğin m. isim yanında acer, f. isim yanında acris. n. isim yanında acre "keskin". Bu sıfatlar sözlüğe kısaltma
yapılmadan alınır: acer, acris, acre.
26
m .isim yanında f. isim yanında o.isim yanında
Sg. N. acer acris acre
G. acıis acris acris
D. acri acri acri
Acc. acrem acrem acre
Abl. acri acri acri
Pl. N. acres acres acria
G. acrium acrium acrium
D. acribus acribus acribus
Acc. acre acres acria
Abl. acribus acribus acribus
Çekimde görüldüğü gibi 2 takılı sıfatlardan tek fark N. sg.'dedir.
N. sg. 'de l takı alan sıfatlar ve -ns ile biten partisipler (sıfat fiiller): Bu bölüme giren sıfatlann . sg. 'de m. f. n. cinsleri için bir tek şekil vardır, yalnız Acc. sg. ve . Acc. pl.'de cinsler bakımından fark görülür örneğin m. f. n. isim yanında simplex, G. sg. simplicis 'basit'.
Sözlük şekli: imple '-icis.
m.f. isim yanında n. isim yanında
Sg. simplex simplex
G. simlici imlids
D. sirnplici simplici
Acc. sirnplicem simplex
Abl. implici simplici
Pi. N. simplic simplicia
G. irnplicium sirnplicium
D. simplicibu simplicibus
Acc. simpli simplicia
Abl. simpli ibu simplicibus
27
Bu bölüme giren bazı örnekler:
Sözlük şekli: par, paris sapiens, -ntis repens, -ntis
eşit aklllı sürünen (sıfat fiil)
Sg. N. m. f. n. par sapiens re pens
G. paris sapientis repentis
D. parı sapienti repenti
v.s. v.s. v.s.
İki takı alan sıfatlar da gövde yapısı bakımından sınıflandırılabilir.
a. Yalın sıfatlar
gravis, -e: ağır levis: hafif
brevis: kısa mitis: ılıman, hafif
b. ic takılı sıfatlar: Bu sıfatlar da iç takılarına göre gruplandırılmıştır, fakat bu iç takıların anlamını kesin olarak saptamak, her zaman olası değildir.
centralis (centrum, -i n.): ortada bulunan
basalis (basis, -is f.): tabanda bulunan
arvensis (arvum, -i n.): tarlada bulunan
terminalis (terminus, -i m.):
sonda bulunan
marginalis (margo, -inis f.): kenarda bulunan
c. Bileşik sıfatlar: iki sözcükten yapılmış bileşik sıfatlarda geçen -formis, -e '\ ........ şeklinde" demektir: örneğin fıliformis, -e "iplik biçiminde, ipliksi" demektir.
Örnekler:
calcei- (calceus, -i m.): ayakkabı biçiminde
carini- (carina, -ae f.): kayık şeklinde
fungi- (fungus, -i m.): mantar biçiminde
Üç takı alan sıfatlar:
acer, acris acre: keskin
celer. ccleris, cclere: çabuk, hızlı
28
silvester, silvestris. silve tre (sil va. -ae f.): ormanda yetişen
Bir takı alan sıfatlar: Bu başlık altında toplanan sıfatlar temel sözcükleri bakımından çok değişiktir. Bunları iç yapılarına göre düzenlemek yerine takılanna göre sıralamanın öğrenci için daha yararlı olacağı düşünülmüştür.
fugax -acis: düşen veya bozulan
fallax, -acis: aldatıcı
simplex, -icis: basit
duplex, -icis: iki misli
-ides ve -odes ekleri ile de benzerlik anlatan bileşik sıfatlar yapılır:
aloides, -is: aloe ye benzer
fragaroides: fragaria·ya benzer
pinoides: pinus'a benzer
iridoides: iris'e benzer
Sıfat-fiiller (ortaçlar) ve gövdesi -nt eki ile biten sıfatlar:
Örnekler:
dilatans, -ntis: genişletici
repens: slirünen
frutescens: çalım ı
Sıfatların Üstünlük Der celeri
bulliens: kaynıyan, kaynar
natan : suyun yüzeyinde duran
pube cens: ince tüylü
Sıfat1arm şimdiye kadar gösterilen tem l şeklind n başka üstünlük ve en üstünlük şek11Ieri de vardır.
1- .. stünfük Derece i ( omparativu )
Üstünlük derecesi. s1fat gövde in . g.'de m. ve f. cinsler için -ior. n. cın t için de -ins eklenerek yapılır. ·· tlinlük derecesinde bulunan her sıfat,
isimlerin JII. grubu gibi ç kilir.
Örnekleri:
longus, -a, -um: uzun
sapien , -ntis: akıllı
longior (m. f.): daha uzun
apicntior, -iu : daha akıllı
Sg.
PL
m. ve f. isim yanında n. isim yanında
N. acrior acrius
G. acrioris acrioris
D. acriori acriori
Acc. acriorem acrius
Abl. acriore acriore
m. ve f. isim yanında n. isim yanında
N. acriores acriora
G. acriorum acrioruın
D. acrioribus acrioribus
Acc. acriores acriora
Abl. acrioribus acrioribus
Bazı sıfatlar eczacılıkta, yalnız üstünlük derecesinde kullanılırlar
Örneğin:
superior, -ius: (daha) üstte bulunan
inferior, -ius: (daha) altta bulunan
exterior, -ius: (daha) dışta bulunan
2 .. En Üstünlük Derecesi (Superlativus)
29
En üstünlük derecesinde bulunan bütün sıfatlar a ve o çekimlerine göre çekilir. Bunlar. sıfat gövdesi ile -us, -a, -um çekim takısı arasına giren ve en üstünlük durumunu belirten içtakı bakımından 3 gruba aynJabilir:
a. En üstünlük belirtisi olarak -issim- içtakısı alan sıfatlar. Bunlar çok fazla sayıdadır.
30
Örnekler:
longus -a, -um
sapiens -ntis
brevis, -e
longissimus, -a, -um: en uzun, çok uzun
sapientissimus. -a, -um: en akıllı, çok akıllı
bre issimus, -a, -um: en kısa, çok kısa
b. En üstünlük şekillerinde -errim- hecelerini içeren sıfatlar:
l. N.sg. m. şekli -r ile biten I. sıfat grubuna girenler
Örnek:
pulcher, pulchra, pulchrum pulcherrimus, -a, -um: en güzel, çok güzel
2. Gövdeleri -r ile biten ve II. sıfat bölümüne girenler:
Örnek:
acer, acris, acre acerrimus, -a -um: en keskin, çok keskin
c. -ilis ile biten ve en üstünlük şekillerinde -illim- hecelerini içeren sıfatlar şunlardır:
Örnekler:
facilis. -e
similis. -e
hurnilis, -e
facillimus, -a. -um: en kolay çok kolay
simillimu , -a. -um: en benzer, çok benzer
humillimus, -a. -um: en alçak, çok alçak
Dereceleri kurallara uymayan sıfatlar:
bonus. -a, -um: iyi melior, -ius: daha iyi optimus, -a, -um: en iyi
malus -a, -um: fena magnus, -a, -um: büyük
RE KL R
a1bus (beyaz): calcareu , candidu , gypscu
griseus (gri): caesitıs. murinus. schistaceus
niger (siyah): atratu , piceus pullus
fuscus (kahverengi): adiu , hcpaticus, ca taneu
Jutcus ( arı): alutaccu . croc ı , gilvu ·
viridis (yeşil): olivaceus, prasinus, smaragdinus, ch1oro
caeruleus (mavi): azureus, glaucescens, g1aucus
ruber (kırmızı): corallinus, rubes, erythro-, sclareus
Renklerle ilgili diğer bazı terimler:
coloratus: renkli, boyanmış
discolor: alaca, çeşitli renkli; (yaprağın) iki yüzü değişik renkte olan
opacus: mat, donuk, apak
pallidus: sararmış, benzi atmış; soluk
YER GÖSTEREN SIFATLAR
31
Bitkiler isimlerini bazen yetiştikleri yer ve yöreden alırlar. (örneğin:
Digitalis trojana Cyclamen cilicicum). Bu sözcükler çoğunlukla yer gösteren isimlerden oluşturulmuş sıfatlardır ve Mesleki Latince'de hem küçük hem de büyük harfle başlıyabilir, fakat botanikte tür ismi olarak hep küçük harfle başlar.
Örnek:
Turcicus turcicus: Türk Türkiye ile ilgili, Türkiye'de yetişen, Türkiye'de bulunan, Türkiye'den gelen
Yer gösteren isimlerden oluşturulan sıfatların bir kısmı 1. grup sıfatlara, bir kısmı da Il. grup sıfatlara girer.
I. gruba giren sıfatlar: Bunlar genellikle şu ekleri alırlar.
-icus, -a, -um
cappadocicus. -a. -um: Cappadocia'da yetişen
caricus, -a, -um: Caria'da yetişen
-anu , -a, -um; -enus, -a -um; -inus, .. a, -um
trojanus~ -a, -um: eski Truva yakınlarında yetişen
alpinus ·a, -um: Alplerde yetişen
·(a)eu , -a -um· -ius, -a, ·um
europaeus, -a, -um: A vnıpa' da yetişen
32
lycius. -a, -um: Lycia' da yetişen
-iacus, -a, -um
armeniacus, -a, -um: Eski Erm nistan'da yetişen
syriacus -a, -um: Suriye' de yetişen
II. gruba giren yer sıfattan:
.. ensis .. e
halepensis, -e: Halep te yetişen
chinensis, -e: Çin de yeti en
SAYILAR
Mesleki Latince de sayılar genellikle sayıyla (Romen veya Arap sayısı) nadiren de sözcük halinde yaztlır.
1. Asri Sayılar (bir. iki. on, yüz gibi)
Sayılar. onluk dizilerdeki son iki sayı (8, 9) hariç, Türkçe' deki gibi yapılır (Örn. 25= viginti quinque, 36= triginta sex). Onluk dizilerin son iki sayısı ise kendisinden sonra gelen diziden 2 \'eya l çıkartmak suretiyle yapılar (örn. 38= duodequadraginta 59= undesexaginta).
2. Sıra ayılan (birinci. ikinci, onuncu gibi)
Sıra sayıları da I. gruptaki sıfatlar gibi çekilir ve sıfatlar gibi isimlerle beraber kullanılır .
• primus -a, -um, il. s cundu . -a. -um, HI. tertiu , -a. -um, iV. quartus, -a, -um, V. quintus. -a, -um, 1. sextu , -a. -um, VU. scplimus -a, -um, VIII. octavu , -a, -um, 1 . nonu . -a, -um. . decimu , -a, -um.
xı. undecims, -a, -um, il. duodecimu '-a -uın, 111. lertiu decimu -a, -um, 111. duode icesimus. -a. -um, 1 . undevicesimu , -a. -um, XX. vicesimus,
-a, -um.
X. tricesimus, -a, -um, . quadrag simu , -a, -um, L. quinquagcsimus, -a, -um, L . sexagesimus, -~, -um, L cptuagcsimus, -a, -um, LXXX. octogesimus, -a. -um, • nonage imu . - . -um.
C. cente imus -a. -um, • du ·ent imu , -a, -um. M. millesimus, -a, -um.
3. Sayı Zarfları (bir defa, iki defa gibi):
semel-bir defa
quater-dört defa
septies-yedi defa
decies-on defa
bis-iki defa
quinquies-beş defa
octies-sekiz defa
vicies-yirmi defa
SAYI BELİRTEN ÖRNEKLER
ter-üç defa
sexies-altı defa
novies-dokuz defa
33
Klasik Latince'den gelen bazı sözcük gövdeleriyle eski Grekçe'den gelen sözcük gövdelerinde kullanılan ve sayı belirten örnekler birbirinden farklıdır.
Örneğin. Lat. biflorus, -a -um "iki çiçekli"
Gr. d ianthus, -a, -um "iki çiçekli"
Latince'den Grekçe'den
gelen örnekler gelen örnekler
uni- mon(o)- bir, tek unidentatus
monanthu
2 bi(s)- di- iki(defa), çift bialatu
diantherus
3 tri- tri(ch )- ÜÇ tric lor
trigonusüç
Latince Grekçe
4 quadr(i/u)- tetr(a)- dört
5 quinqu(e)-
quinci pent(a)- beş
6 ex hex(a)- allı
7 scptem- hept(a)- yedi
8 cto- oct(a/o - sekiz
9 novem/n- cnne(a)- dokuz
tek dişli
tek çiçekli
iki kanatlı
iki anterli
üç renkli
köşeli
34
10 decem-
100 cent(i)-
1000 mille
semi- hemi-
esqui-
pauci- olig(o)-
mult(i)- pleio-
poly-
iV- ZARF
dec(a)- on
hekato(n)- yüz
chili(o)- bin
yarım semiapenu
hemi phaericus
birbuçuk e quipedali
az pau ispinu
oligocarpu
çok mu itan gulu
p ly tichu
yarı(m) açık
yarım küre şeklinde
birbuçuk ayak uzunluğunda
az dikenli
az meyveli
çok köşeli
çok ıralı
Zarflar föl ve sıfatları niteleyen ve çekilmeyen sözcüklerdir. Çoğunlukla sıfatlardan yapıldığt gibi diğer gövdelerden de türetilebilir ve hatta doğrudan doğruya kendisi zarf olan sözcükler de vardır.
Sıfatlardan yap lan zarflarda, zarfın aldığı ekler türediği sıfatın eklerinden farklıdır. Bir sıfattan türetilecek zarfm.
a) temel şekli
b) üstünlük derecesi
c) en üstünlük derece i olmak üz r~ 3 grupta toplanır.
a) Zarfın temel şekti:
· ~ I. grup sıfatlarda gövdeye -e takı
Örneğin:
35
Sıfat Sıfat Gövdesi Zarf Türk~e anlamı
1. grup sıfatlar purus,-a,-um pur- pure temiz (bir)şekilde
pulcher,pukhra, pulchr- pulchre güzel (bir)şekilde
İstisna: bonus,-a,-um ben- bene iyi (bir) şekilde
il. gruba girenlerde sıfatın gövdesine genellikle -iter takısı ve gövdesi -nt ile biten sıfatlara -er takısı eklenir.
Örneğin:
Sıfat Sıfat
Gövdesi Zarf
acriter sapienter
Türkçe anlamı
keskin(bir)şeki ide akı llı(bir)şekilde
il. grup acer ,acri s,acre acr-sıfatlar sapiens -ntis sapient-
istisna: facilis,-e facil-
b) Zarfın üstünlük derecesi
Sıfat
Gövdesi
purus,-a,-um pur-
acer, acris, acre acr-
İstisna:
bonus,-a,-um mel-
c) Zarfın en üstOnlük derecesi
Sıfat
Sıfat Gövdesi
purus,-a -um puri sim-
acer, acris, acrc acerrim-
facillis, -e focillim
facile
Zarf
purius
acrius
meli us
Zarf
purisime
acerrime
facillime
kolay(bir)şekilde
Türkçe anlamı
daha temiz şeki ide
daha keskin şekilde
daha iyi şekilde
Tiirk~e anlamı
en temiz şeki ide
en keskin şekilde
en kolay şekilde
36
Zarflara örnekler:
alternatim: almaşık olarak
cochleatim: tek tek kaşık halinde. kaşık kaşık
statim: hemen
demum: bazen
ibi: orada
nunc: şimdi
semper: daima v.s.
Bir cümlede kavramlar arasında anlam ve ilgi kurmaya yarıyan
kelimelerden edatlar. Avrupa dillerinde olduğu gibi, Latince'de de isim ile beraber kullanılır.
Bu sözcükler. bazen isme bir takı ekleyerek (-e, -a; -de, -da; -den, -dan) bazen bir edat kullanarak (dolayı, için. ile, göre) ve bazen da takı almış bir isim yardımıyla (etrafında, yanında) Türkçe· ye çevrilir.
Latince'de edatlarla beraber kullanılan isimler, edatına göre, ya Acc. veya Abl. takısı alır. Bu kuralın isti nalan da vardır, örneğin in edatı hazan Acc. bazan da Abl. takılarının çekim cetvellerinde gösterilen Türkçe anlamı dikkate alınmaz.
Ab1. ile bağlanan edatlar:
a,ab
cum
e,ex
in
pro
sine
-dan. -den
ile (beraber)
-den. i inden
-de (yer . içinde (yer. vakit)
için. ol rak kullanılan
- JZ. • iz, - UZ, - ÜZ
Acc. ile bağlanan edatlar:
ad
adversus
apud
circa
in
infra
in ter
intra
-e kadar (azami miktar, yer) yanın (da)
-e karşı, -e doğru
yanında
etrafında, takriben, yaklaşık olarak
içine
altında, -den az
arasın(d)a
için(d)e, etrafında
FARMASÖTİK BOTANİK İLE İLGİLİ LATİNCE SÖZCÜKLER
37
Farmasötik Botanik, kelime anlamı olarak eczacılık ile ilgili "bitki bilimi" demektir. Bu derste tıbbi, faydah, zehirli bitkiler bilimsel bir sistem içinde öğretilir. Bitkilerin adları, tanıtıcı özellikleri, yetiştiği yerler, tıbbi ve halk arasındaki kullanılışları bu dersin konusu içindedir. Bitkiler uluslararası bir ad ile tanınır ve bu dil Latince olarak kabul edilmiştir. Bu bölümde Farmasötik Botanik'te "ilaç ilkel maddesi olarak kullanılan bitkileri çeşitli yönlerden inceleyen bilim daJı" nda en çok geçen Latince kelime ve terimlerin Türkçe karşılıkları verilmiştir.
A
a, ab ahi.ile -den,-dan
a-, -sız
abnormis,-e anormal
acantha,-ac diken
acanthocarpu -a,-um meyveleri dikenli
acaulc ccns,-ntis gövdesiz
acauli , .. c gövdesiz
accr acri · ecre, keskin
38
-aceus,-a,-um benzerlik gösterir
acutifolius,-a,-um sivri yapraklı
acutus,-a,-um sivri
ad acc.ile, -e kadar. yanında, için
aestivalis -e yazın çiçek açan, yetişen.yaz ile ilgili
-aceus,-a -um yer gösterir
affinis,-e yakın. ilgili
ager, agri, tarla
agresti ,·e tarla ile ilgili
ala -ae kanat
alatus -a um kanath
albescens -ntis beyazımsı
albidus,-a,-um beyazımsı
albus -a -um beyaz
alpe tris -c Alpler' de yetişen
alternu -a,-um alteman, almaşık
altus -a -um yüksek
amentifloru -a -um tırtıl çiçekli
amplifolius,-a,-um geniş yaprakh
anemogamu -a -um rüzgarla tozlaşan
angulatu -a -um kö eli
anni ,-i yıl. sene
annuu -a -um bir yıllı ·. her ene çıkan
apex -ici uç. t pe
aphyllu ,-a -um yaprak ız
aqua ·c e su
aquaticus,-a,-um suyu seven, suda yetişen
aquifolius,-a,-um yaprakları bat1cı olan
arbor,-oris ağaç
arboreus,-a,-um ağaç şeklinde
arboretum, canlı ağaç koleksiyonu
arenarius,-a,-um kumlu toprakta yetişen
argentinus,-a,-um gümüş renginde
-arius,-a,-um ilgi belirtir
aromaticus, -a,-um aromatik, aromalı, güzel kokulu
arvensis,-e tarlalarda bulunan
-aticus,-a,-um yetişme yerini gösterir
-atus,-a -um benzerlik, ihtiva etme, özgü olmak
australis,-e güneyde bulunan
autumnalis,-c sonbahar ile ilgili sonbaharda çiçek açan
azureus,-a,-um mavi
B
babylonicus,-a -um BabiJ çevresinde yetişen
balcaııicus,-a -um Ba.lkanlar' da yetişen
balsamum,-i balsam
bicolor,-ori iki renkli
bienni -e iki senelik
bifolius -a,-um iki yapraklı
his iki defa
bi( )- iki, çift, iki defa, ikinci derecede
bractea -ac brakle,çiçek sapının tabanında bulunan yaprakçık
39
40
bracteatus -a,-um brakteli
bracteola,-ae brakteol
bulbiformis -e soğan şeklinde
byzantinus,-a -um İstanbul bölgesinde yetişen
c caesius,-a,-um gri mavi
caespitosus,-a -um çim gibi sık dizilmiş
calycinus,-a,-um kal iks 'e benzer
calyx,-ycis kaliks. çanak
campe ter -stris,- tre tarlalarda yetişen
candidus,-a,-um parlak beyaz
canescens,-ntis grimsi
caninus -a,-um sık sık rastlanan
capitatus,-a,-um baş şeklinde
capitulum,-i başçık
castaneus,-a -um kestane r ngi
cauca icus -a -um Kafka dağlarında yetişen
cauli ,-is gövde
cellula,-ae hücre
ccrcali -e hububat ' r n
chinen i -e Çin'd yeti n, in'e özgü
cineraceu .. !-um kül rengine bakan
cinereu ,-a,-um kü r n i
circulari ,-e daire eklinde
citrcllu -a -um s rım ı
•
F,4
citrinus,-a,-um limon sarısı
classis,-is sınıf
communis -e müşterek
conoideus,-a,-um koniye benzer
cordatus,-a,-um kalp şeklinde
coriaceus,-a,-um derimsi
creticus,-a,-um Girit'te yetişen
croceus,-a,-um safran rengi
crucifer,-fera, -ferum haç taşıyan
cryptogamus,-a,-um üreme organlan saklı olan, kriptogam
D
damascenus, -a, -um Şam yakınlarında yetişen
41
davisianus, -a -um Davis'e (Türkiye Florası'nın· yazarı, P.H.Davis) ait
decem, on
decies, on defa
decumbens ~ntis yatıcı, sürünücü
dehiscens -ntis açllan yarılan
dendroideus, -a, -um ağaca benziyen
dentatus, -a, -um dişli
describere, tarif etmek, tanımlamak
diacanthu -a, -um iki diken1i
dialypctalus, -a, -um ayrı petalli, petal1eri ayrı olan
dialyscpalu , -a -um ayn sepalli, sepalleri ayrı olan
Flora of Turkey and ıhc Easl Acgearı blands (Yol. l -1 1 ): TUrkiyc'nin bitki örtUsUnUn listesini oluşturan 1 J
ciltlik bir c cı
42
diandrus, -a, -um [iki erkekli] iki stamenli
diantherus -a, -um iki anterli
diantbus, -a, -um iki çiçekli. çift çiçekli
dicotyledoneus, -a -um iki kotiledonlu, çift çenekli, <likotil
dipetalus, -a, -um iki p talJi
diphyllus, -a, -um iki yapraklı
discolor, -oris alaca, çeşitli renkli; öz. yaprağın) iki yüzü değişik renkte olan
divisio, -onis bölüm
domesticus -a, -um [ev ile ilgili] bahçede yetiştirilen, bostan bitkisi olarak yetiştirilen
E
ecbinatus -a, -um [kirpi gibi dikenliJ sert kıl veya diiz dikenlerle kaplı
echinus -i kirpi
edulis -e yenir, yenilebilir
ellipsoide -is elips şeklinde
endocarpium -im yve kabuğunun iç tabaka ı, endokarp
ensifoliu a -um yaprakları kılıç biçiminde
ensiformis -e kılıç şeklinde oldukça düz, tepesi sivri)
-ensis, -e yer gösterir
-enus, -a, -um yer gösterir
epicalyx -yci kalik 'in üstünde bulunan tabaka
epigynus, -a, -um ovaryumun ü tünde bulunan
epiphyllu , -a -um yaprak ii tün c bulunan veya yetişen
curopaeu -a, .. um ·rupa'<la y ti n
·cus .. a -um renk, şekil. knlic ba · ıınrndan benzerlik gösterir
F
facialis,-e yüz ile ilgili
facies,-ei yüz, çehre, surat; yüzey
falciformis, -e orak şeklinde, oraksı
farfara,-ae unla kaplı gibi
ferrugineus, -a, -um pas rengi
fertilis, -e verimli fertil
filamentum, -i fılament. stamenin sap kısmı
fili form is, -e iplik şek] inde
fistulosus, -a, -um boru şeklinde
flavescens, -ntis sarımsı
flora, -ae flora, bir bölgede yetişen bitkiler
floralis, -e çiçeğe ait
floridus, -a,-um çok çiçekli
flos, floris, çiçek
foetidu ,-a,-um fena kokulu
foliaccus,-a,-um yaprağa benzer
foliari -c yaprak ile ilgili, yapraksı, yaprağa benzer
folium,-i yaprak
fragariodes -is çilek bitkisine benzer
fragrans,-ntis güzel kokulu
fructu ,-us meyva
frute ·cen -ntis çalımsı
fruticans,-ntis çalımsı
fu catu ,-a,-um kahverengi
43
44
G
gemma,-ae gonca, dal tomurcuğu
gemmifer -fera.-ferum gonca dal tomurcuğu taşıyan
genus,-eris cins (sistematik)
-ger,-gera,-gerum taşıyan, getiren
glandula -ae salgı tüyti, gudde
glandularis -e gudde ile ilgili
globosus -a -um küre şeklinde
glomeratus -a -um yumak şeklinde, yumakJaşmış
graminosus,-a,-um çok otlu
granulari -e granüle şeklinde
granulosus -a,-um çok granüllü
graveolens,-ntis çok kokulu
gummi zamk
gummo us -a,-um zamk içeren, zamklı
gymno permus.-a,-um tohumlan açıkta olan
H
halepensis,-e Halep yakınlarında yetişen
hederaceu ,-a,-um arm ıga benz r
hemispbaera -ae yanmküre
herba -ae ot
heterophyllu -a -um çe itli yapr kit
homogenu ,-a.-um kökeni aynı 1 n, homogen, homojen
hunıili ,-e alçak
i
-iacus -a,-um yer gösterir
irnrnaturus,-a,-um olgunlaşmamış, ham, olmamış
indurnentum,-i bitkiyi kaplıyan her türlü öıtü (örtü veya salgı tüyü )
L
lactifer,-fera,-ferum süt taşıyan
laınina,-ae yaprak ayası
lobulus,-i küçük lob
Joculus,-i küçük boşluk, ovaryumun veya karpellerin gözlerinin her biri
luteus,-a -um sarı
Lycaonia -ae Konya ve dolayları
Lycia,-ae Fethiye ile Antalya arasında kalan yarımada
Lydia,-ae Manisa-Eşme çevresi
M
macrocarpus,-a,-um büyük meyveli
macrocephalus -a,-um büyük başlı
magnus -a -um büyük
maritimus,-a,-um denizde veya deniz kenarında bulunan
membranaceus -a,-um zarımsı, ince yarı geçirgen dokulu
micranthu ·,-a,-um küçük çiçekli
microcarpus -a,-um küçük meyveli
microphyllus,-a,-um ufak yapraklı
monanthu ,-a,-unı tek çiçekli
monocephalu ,-a,-um tek başlı
45
46
monocotyledonous,-a.-um tek kotiledonlu, tek çenekli, monokotil
monogynus,-a,-um tek pistilli
monoicus,-a,-um tek evcikli, monoik
monophyllus -a,-um tek yapraklı
mons -montis dağ
montanus,-a,-um dağlarda bulunan
multiflorus -a,-um ço çiçekli
multifolius,-a.-um çok yaprakh
N
natura,-ae tabiat, doğal özellik
naturalis -e doğa ile ilgili. doğal
nectarium,-i nektaryum, balözü salgılayan gudde
nemoralis,-e orman ve korularda yetişen
niger, nigra. nigrum siyah
nivalis -e kar ile ilgili
nobilis -e asil soylu
nucleus,-i nucleus, çekirdek
o obcordatu -a.-um ter kalp klinde
obdeltatu -a,-um ter d ita · inde
obovatu -a,-um ters yumurta şeklinde. ters oval, bovat
octavus -a,-um sekizinci
octie , sekiz defa
octoginta, eks n
odoratus,-a,-um güzel kokulu
-odorus,-a,-um kokulu
oleaceus,-a -um yağa benzer, yağlı
oleraceus -a,-um sebzeye benzer, sebze olarak yetiştirilen
olivaceus,-a -um zeytuni, zeytin yeşili
olivaris, -e zeytin ile ilgili
orientalis,-e doğuda bulunan
ovalis,-e oval, yumurta şeklinde
ovatus,-a,-um ovat, yumurta şeklinde
p
palmatus,-a,-um el şeklinde
palustris,-e bataklıkta yetişen
pamphylicus,-a,-um Pamphylia da yetişen
papaver,-eris n. haşhaş
pap~lagonicus,-a -um Paphlagonia' da yetişen
pentanthus,-a,-um beş çiçekli
peotapbyllus,-a,-um beş yapraklı
penta epalus -a,-um beş sepalli
pcrforatum -a,-um delinmiş, çok delikli
petiolu ,-i sap, yaprak sapı
phanerogamu ,-a -um açık tohumlu, fanerogam
-phyllu , .. a,-um .. .. yapraklı
plumosus,-a -um tüylü
polyanthu ,-a -um çok çiçekli
polyınorphus -a,-um çok şekilli
47
48
polypetalus -a -um çok petalli
pratensis,-e çayırlarda yetişen
primus,-a,-um ilk birinci
pubiger -gera -gerum tüy t şıyan
purpureus -a -um erguvani
purus,-a,-um temiz saf. sade
Q
quadrangularis,-e dört köşeli
quadr(i)-, dört
quartus -a -um dördüncü
quarter, dört ez
R
racemosus -a,-um rasem ş klinde
racemes -i m. salkım rasemus
radicula -ae kök ük
radix -icis kök
ramosus -a,-um dalh
ramus -i dal
rhizoma -atis rizom. kö 'Sap. t prakaltı gövde i
ro aceu -a,-um gül nzer. p m
roseus -a,-um gü p mbesi
ruber rubra, rubrum, ktrmızı
rupe tri -e kaya ard yeti n
s sativus -a,-um ekilen, yetiştirilen
saxatilis,-e kayalarda yetişen
saxum,-i kaya
scaber, scabra, scabrum keskin; pürüzlü, düz olmayan; sert
schizocarpus,-a,-um meyvesi ayrılan
secundus,-a -um ikinci; izleyen
semi-, yarım
semioifer,-fera,-ferum tohum taşıyan
sempervivus -a,-um her zaman canlı olan
septies, yedi kez
septimus,-a -um yedinci
sex, altı
sexies, altı kez
scxtus,-a,-um altıncı
sibiricus,-a,-um Sibirya'da yetişen
silvaticu ,-a,-um ormanda yetişen
similis,-e benzer
sincnsi ,-e Çin' de yetişen
singulari -e tek
somnifer,-fera,-ferum uyku getiren, uyutucu
specie -ei tür
pcrmatophyta,-orum n. tohumlu bitkiler
spici 1er,-gera,-gerum başak taşıyan
uper .. , üstte, üstünde
ym-, syn- beraberJik gösterir
yriacu -a.-um uriye'de yetişen
49
50
T
Taurus -i Toros dağlan
terminalis -e uçta, sonda bulunan
tetrandrus -a, -um dört stam n 1 i
tetraphyllu -a,-um dört yapraklı
trojanus -a.-um e ki Truva yakınlarında y tişen
tropicus -a -um tropiklerde yetişen
Turcia,-ae Türkiye
turcicus -a -um Türkiye ile ilgili. Türkiye' de yetişen
u uliginosu -a.-um bataklıkta yeti n
umbella -ae şem iye
umbellifcr -f ra -f rum ş m iye ta ıyan
umbcllula~-a küçük m iye
unda -ae dalga
undatu ,-a,-um d lgalı
undecim onbir
unifloru -a,-um tekçi e li
unifoliu -a -um te · yapraklı
uniforrni -e t k killi
v vici yirmi kez
viol ceu ,-a,-um ın nek r ngin<lt;
ire cen · -nli. 'e itim. i
viridis,-e yeşil
viscidus,-a,-um zamklı, yapışkan
vitreus,-a,-um camdan yapılmış, cama benzer
KAYNAKLAR
51
• Altınayar, G., Bitki Bilimi Terimleri Sözlüğü, T.C. Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı, Devlet Su Genel Müdürlüğü, DSİ Basım ve Foto-Film İşletme Müdürlüğü Matbaası, Ankara (1987).
• Baytop, A., Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları, İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Üniversite Yayın No. 3889, Eczacılık Fak. Yayın No. 69, İ.Ü. Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul (1995).
• Baytop, A., İngilizce-Türkçe Botanik Kılavuzu, İstanbul Üniversitesi,
Eczacılık Fakülte i, Üniver ite Yayın No. 4058, Eczacılık Fak. Yayın No. 70, İ.Ü. Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul (1998).
• Brunner, H., Tanker, N., Mesleki Latince, Ankara Üniversitesi, Eczacılık
Fakültesi Yayınları Sayı 63, Ankara Üniversite i Basımevi, Ankara (1988).
• W.T. Stcarn, Botanical Latin, Thomas Nelson Ltd, London (1966).
52
Bitkinin bir özelliğini yansıtan epitetlere örnekler
Çiçek rengi:
Taksonomik bir özelliği ile ilgili olarak:
Ono ma albo-ro eum Crataegus monogyna
53
Çiçek durumundaki çiçeklerin yoğun olması:
Arnebia densiflora Papaver cylindricum
Çiçeklerin gevşek olması:
Tüy1ü olması:
Epilobium hir. ·utum Orchis laxiflora
54
Yetiştiği bölgeden:
Hyacinthus orientalis Cousinia sivasica
55
Farmak:olojik etkisi olanlar:
Calendula officinalis
Me/issa officinalis
BÖLÜM2
ÖNEKLERVESONEKLER REÇETELER VE BİOKİMYA İLE
İLGİLİ TERİMLER
Prof. Dr. Nuriye AKEV Biokinıya Anabilim Dalı
57
58
ECZACILIK TEKMi OLOJİSİ iÇİN ÖNEMLİ OLAN ÖNEKLERVESONEKLER
A. LATİ CE DEN GELE LER
Ön ek
a,ab ad-ad versus alb(i/o)alloanteauto-cid circum com-, (con-, cor) de(des) di(s) ex-extra-hom(o)-in-
infrainterintraisojuxta ob-pedperpoet(ic)postproprae-re-se-
Türkçe
-dan, -den (uzatma, uzak durum) -e kadar, yanında, yakınında -e karşı beyaz başka
önceden, ön kendi öldürücü etrafında
beraber, yanyana ayrılma. aşağıya doğru hareket birbirinden hareket (olum uzluk) dışarıya hareket yoksunluk dış
insan -de (yer). i inde, içe doğru har ket altında
arası
içinde eşit
h m n yanında ters, a ağıya, karşı ayak arasından
yapıda
-den sonra i in, olarak kullanılan evvel. öne . ör d geri. tchar ayn ima
sine -sız. -siz stat- dur. durdurma sub- (suc.suf. ug) sublinguali . ub::ıkut
Örnekler
abstract adherens, adrenal advers etki albumin, albinizm allosterik anterior otoanalizör bakterisid sirkumanalis cum(co-, col, kompoze, koagülasyon depresyon . dezenfektan disfonksiyon ekstraksiyon, edentatus ekstraselüler, ekstrasistol homo sapiens
injeksiyon infraruj interkostal inlramüsküler izomer, izotop juxtaglomerular obovatus pedikür perkolasyon hemopoetik post mortem provitamin prcmaturc, prenatal retroversus egregatus ine aqua
hem statik, bakteriostatik 1 .altında; 2.hcmcn hemen
super, supra trans-uro-
üstte, üstünde içinden, arasından idrar
B. GREKÇE'DEN GELENLER
a (n)anüri acanth-
olumsuzluk, -sız
diken acro- uç. sivri aem-, haema(to)- kan ae~o)- hava aetio- neden alg-, -aJgia ağrı
amphi- etrafta, çift iki ana- yukarıya yukarıda
andr(os)- erkek, insan ang(e)(io)- damar anthrop(o)- insan ant(i)- karşı
antho- çiçek arthr(o)- eklem bi(o)- hayat brachy- kısa
brady- yavaş
card(io)- kalp carp-ca tha rcephalchlor(o)chol-chorichrom(ato)chron(o)dec(a)derm(ato)di-dia-diplodynam( o)-
meyve temiz baş
yeşil
safra ayrı, ayrılmış
renk vakit on deri iki, çift birbirinden. -den geçerek arada çift. iki misli kuvvet
59
suprarenalis, supernatant transfer, transaminaz ürobilin, ürokrom, üroloji
aseptik, anemi, anaerob,
brachyacanthus akromegali, akrodini anemi hematom,hemostatik aerob, aerofaji etiyoloji nevralji, analjezik amfiteatr, amfibi analiz androfobi, androjen anj i yokard i yogra fi antropoloji, antropoid antibiyotik,antipati,antipod antoloji, polianthus artrit bioloji, simbioz brakisefal bradikardi kardiyotonik karpel katartik (müshil) ansefalit, makrosefal klorofil kolik asid, kolesterol koripetal kromofor, kromatografı kronometre,kronofarmakoloji dekatlon epiderm, dermatoloji dipeptid, disakkarid, dializ, diafram diabet diploid. diploma dinamik, dinamit
60
dys-ecto-em-, enendo-epi-, epheuerythr(o)exogast(e)rgen-(G ve L) gloss(o)glyc(o)graphgymnogyn(aeco)hemiheterohidr(ot)-? hippo-histo-holohomo-(io)hydr(o)hygr(o)hyperhypnohypo-leuc o)ly(o/s)macr(o)megalo meta-
met(e)r-(G ve L)
micr(o -morph-my(o)-, myosmy-myc(o)-neo-n cro-
normalden ayn, fena.zor dış( arda) iç (-nde.- ine) ıç
üstünde ıyı
kırmızı
dışarıya
mide gelişme, cins, aile, menşe dil tatlı
yazı
çıplak
kadın
yarım
diğer, çeşitli, farklı
ter at doku tam benzer, e it, aynı su yaş, ıslak. nemli normalden fazla uyku normalden az bey z erime, öz ün)m büyük büyük sonra, sonradan. deği ik, deği -m ölçme ölçü küçük şekil
(fare) ka göz kırpma mantar yeni. taze, körpe ölü
dismenore,dispepsi,dizanteri ektoderma emboli endoderma, endokardit epitel ötanazi. ökaryot eritrosit eksotermik, eksoftalmi gastrointestinal. gastrit genetik, gl i kojenez glosit glikol iz, glikoprotein kardiyografi, grafik jimnastik jinekoloji hemiselüloz, hemisfer heteropol isakkarid, heterogen hidrotik=diaforetik (terletici) hippocastanum (atkestanesi) histoloji, histamin holoenzim homozigot homeopati hidrofil, hidroliz higroskopik hiperglisemi, hiperasidite hipnotik. hipnotizma hipoglisemi, hipoasidite lökosit, lösemi hidroliz, hemoliz makrosefal makroskopik hepatomegali mctafaz, metabolizma
termometre, ürometre mikrokarpu , mikr p, mikroskop am rf, morfoloji miyokard, miyoglobin miyopi mikosit, mi lium. ınik zi ne nataL ncotypus nekrofobi, nekroz
61
neur(o)- sinir nöroloji, nörit, nevralji nom- kanun otonomi, astronomi oligo- az oligosakkarid, oligüri op- görme, göz optik ophtalmo- göz oftalrnik, kseroftalmi orth(o)- düz, doğru, dik ortodonti, ortografı -o sis durum asidoz, ketozis osteo- kemik osteoporoz ped(ia)- çocuk pedagog, pediatri par(a)- boyunca, yanında, yakın parapsikoloji, paralel path(o)- hastalık patolojik, psikopat peri- etrafta etrafında perikard, perikarp phag- yemek polifaji, özofaj, fagosit phanero- görülebilen, görünür fanerogam pharmaco- ilaç farmakoloji, farmasötik phil(o)- seven hidrofil, hemofili, klorofil phob-, phobia korkma. korku hidrofob, agorafobi, androfobi -phon ses afoni, telefon phor- taşıyan melanofor, fosfor phos-, photo- ışık fotograf, foton, fosfor phyll- yaprak klorofil phys(o)~ doğa fizyoloji, fizik phyt- bitki fitoterapi pneum(ato)- nefes pnömoni, dipne pod,- ayak makropod, antipod poly- çok polisitemi, polimer, poliüri prot(o)- ön tarafta, önde, ilk, ilkel protoplazma, protozoa, prototip pseud(o)- yalancı, yanlış, benzer psödoef ed rin, psödoparen kima psych(o)- ruh psikoloji, psikopat, psikanaliz pyr(o)- ateş antipiretik rhiz(o)- kök rizom scato- dışkı skatoloji schiz(o)- yarma şizofreni
sclero- sert ateroskleroz cop- bakma teleskop, mi kros kop
sperm( ato )- tohum spermatozoid sten( o)- dar stenoz, stenopetalus stom(ato)- ağız stomatit anastomoz syn- sym~ beraber, ortak sentez, simbiyoz tachy- çabuk taşikardi
tele- uzak son, hedef telefon, teleskop
62
therap(eu)- tedavi terapi, terapötik therm(o)- sıcak, ılık termometre, termofor tom- kesme atom, anatomi ton-(G ve L) (gerilim) ku vet tonik, kardiyotonik toxi- zehir toksin, toksikoloji troph- beslenme atrofi, ototrof typ(o)-(G ve L) cins, çeşit atipik, tip xer-, xero- kuru kseroftal mi xeno- yabancı ksenofobi, ksenobiotik xyl(o)- odun ksiloz zo(o)- canlı zooloji zymo-, zym- fermentasyon enzim, zimojen
ECZACILIK TE~Iİ OLOJİSİ İÇİ Ö EMLİ OLAN ÖNEKLER ve SO EKLERDEKİ B ZI KELİMELERİN AÇIKLAMALARI
aerofaji (aerophagie): hava yutma [aero: hava; phag: yeme] afazi (aphasia): beyindeki bir lezyon nedeniyle hiç konuşamama afoni (aphonia): ses tellerindeki harabiyet nedeniyle hiç ses çıkaramama hali [phon: ses] akrodini (acrodynia):el ve ayaklarda has asiyet ve ağrı [acro: uç; dynia: ağrı] anaerob: havasız ortamda üreyen. oluşan [a(n): olumsuz; aero: hava] androjen: erkeklik karakterlerini meydana getiren [andro: erkek; genesis: gelişme]
anemi (anaemia): kansızhk (a(n): olumsuz: aem=haemo: kan] antipod: karşı kutuplar [anti: karşı; pod: ayak] bradifazi (bradyphasia): beyindeki bir lezyon nedeniyle kelimelerin ağır telaffuzu ile belirgin konu maş kli [brady: yavaş] diabetes mellitu : şeker ha taJığı [dia: aradan geçirme (çok idrar çıkarılması ile ilgili olduğu için)] disfonk iyon (dysfunction): herh, ngi bir organın anormal olarak çahşması [dys: normalden ayrı~ fena] di pne (dyspnea): nefes darıı-ı f pneurnat : nt.:fes] ekskre yon excretion : dı arı~ tma, ıtrah f e, : dı arı]
epicranium: kafata ı kemiklerini örten deri !epi: ü t; cranium: kafatası] er·tro it (erychrocyte): alyuvar erythro: kırmızı; cyto: hücre] exitu : 1. dı arı ıkılacak yer -· ölüm ha ta e. ldu= öldü) fago it (phagocyte): yiyen hücre [phag: y mt;; cyto: hücre] fo for (phosph re): ışık t4 ıyan [pho -: ı, ık; phor: taşımak] foton (photon): ışık en rjisi birimi [pho -. ph to-: tşıkl
insektisid (insectiside): böcek öldürücü [insect: böcek -cid: öldürücü] jimnospor (gymnospore): zarfsız (çıplak) spor [gymno: çıplak] kronoloji (chronology): zaman bilimi [Chronos:mitolojide zaman tanrıst; logos: bilim] lökosit (leucocyte): akyuvar [leuco: beyaz; cyto: hücre] makrofaj (macrophage): büyük fagosit [makro: büyük, phag: yeme] poligami: çok eşle evlilik [poly: çok; gamet:cinsiyet hücresi (yumurta veya spermatozoid)J post mortem: ölümden sonra [post rnortem examination= autopsy (otopsi)] preskripsiyon (prescription): reçete [pre:ön; scribere: yazmak] provitamin: organizmada vitamine dönüşen ön madde [pro-: için] sekresyon: salgı lama, ifraz subakut (subacute): had ve kronik arası, yarı had [sub: alt] supernatant: üstte yüzen (santrifüjden sonra, çökelti aynldıktan sonra üstte kalan sıvı) transaminaz: amino gruplarını aktaran enzimlerin genel adt üroloji: bevliye [Gri-: idrar]
SIKÇA KARŞILAŞILAN TIBBİ TERİMLER
63
anorcksi (anorexia nervosa) çoğunlukla genç kadınlarda görülen ve sıklıkla yaşamı tehdit eden kilo kaybına yol açan, aşırı şişmanlama korkusu ve besinlerden kaçma ile belirgin ruh hastalığı
apse (abscessus)
bulimi (bulimia nervosa) (=hipcrorcxia)
diaforetik (diaphoretic)
dilüsyon (dilution)
dismenore (dysmcnorrhea)
dispep i (dyspcpsia)
irinle dolu çevresi ödemli dokuyla çevrili boşluk
nöbetler halinde ve gizleyerek büyük miktarda besini k1sa sürede kontrolsüz hızla yeme, ardından kilo almayı önlemek için kendini kusturma, suçlululuk duygusu ve kendinden iğrenme, depresyon
terlemeye ilişkin, terlemeye neden olan
seyreltici seyreltme
adet (aybaşı) düzensizliği
gastrik hazımsızlık
64
emboli
endemik (endemic)
enfarkt (infarct)
fa tal
tlatulans (flatulence)
geriatri
gestasyon (gestation) glukopeni glucopenia) ( =hypoglycemia) graviditas
halü ina yon (hallucination)
in situ
invaziv
iskemi (ischemia)
kardiyak (cardiac)
kaşeksi cachexia)
kole taz (cholestasis)
kolit (colitis)
konjcnital congenital)
lubrikan (lubricant)
bir damarda doku parçası, vejetasyon, bakteri kitlesi ya da yabancı bir kitleden oluşan tıkaç
bir toplum veya grup insana sınırlı olarak görülen; sürekli olarak bir bölgede egemen olan hastalık
arteryel veya venöz kan dolaşımının ani bir yetmezliğe girmesi nedeniyle nekroz gelişmiş alan
ölüme ilişkin ölüme yol açan
mide ve bağırsaklarda aşın miktarda gaz varlığı
yaşlı kimselerin tıbbi sorunları ve bakımları ile ilgili tıp ve uzmanlık dalı
gebelik (gestasyonel: gebelikle ilgili) kandaki şekerin normalden düşük düzeyde olması
ge lik
hayal görme
Latince: yerinde olduğu yerde
ilerl me gösteren, komşu dokulara yayı ima gösteren
kanla b slenmenin mekanik tıkanma (e as olarak arteryel daralmaya bağlı) ngellenmesine bağlı ortaya çıkan lokal
an mi
kalple ilgili
kronik bir ha talık veya duygusal bir bozukuğa bağlı olarak ortaya çıkan genel kilo kaybı ve zayıflama
safra akışının ke ilm si durumu
kalın bağırsak (kolon) ilitihabı
do ... u tan gel n, kalıtsal
ydırıcı ya da yağlayıcı madde
nekroz (necrosis)
neoplazma (neoplasm)
obezite (obesite)
polidipsi (polydipsia)
prognoz (prognosis)
progresif (progressi ve)
sedasyon (sedation)
sediment (sedimentum)
sekel (sequela)
serum fizyolojik
sistit ( c ysti tis)
skleroz (sclerosis)
terapi (therapia
tromboz (thrombosis)
tomografi (tomography)
zigot (zygote)
bir veya daha fazla hücrenin veya bir doku bölümü veya organın geri dönüşmez nitelikteki hasarından kaynaklanan patolojik ölüm
tümör, ur
aşırı şişmanlık
aşın susama
bir hastaltğın sonu hakkında önceden hüküm verme
ilerleyici
sakinleştirme, sakin olma hali (sedatif=sakinleştirici)
tortu, çökelti
65
bir hastalık veya ameliyatın hastada bıraktığı bozukluk
% 0.9 sodyum klorür (NaCl) çözeltisi
mesane iltihabı
sertleşme
hastalık veya bozukluğun tedavisi (İstanbulun Tarabya semtinin adı buradan gelir)
kanın damarda pıhtılaşması, trombus (tıkaç) oluşumu veya varlığı. Damarla beslenen dokunun infarktına yol açabilen kan damarları içindeki pıhtılaşma
vücudu kesitler halinde görüntülemeye olanak veren görüntüleme tekniği
l. bir sperm (erkek cinsiyet hücresi) ve bir yumurtanın (dişi cinsiyet hücresi) birleşmesinden doğan diploid hücre 2. döllenmiş yumurtadan gelişen birey
66
Dializ Elektroforez Kolorimetri Kromatografi LiyofiJizasyon Santrifüj
Asetik asit Butirik asit Oleik asit Sitrik asit
TEKNİKLER İLE İLGİLİ TERİMLER
Dialysi Electrophoresi Colorimetry Chromatography Lyophylisation Centrifuge
Acetic acid Butiric acid Oleic acid Sitric acid
yarı geçirgen zardan geçiş yüklü m leküllerin elektrik akımında taşınması renk ölçümü renk!' maddelerin ayrılması vakumda uyu uçurularak soğukta kurutma merkezkaç kuvvet
SİTLER
sirke asidi (acetum:sirke) yağ asidi (butyrum:yağ) zeytin asidi (olea:zeytin; oleum: yağ) limon asidi (citrus:limon)
REÇETELER
Latincenin reçetelerde kullanımı hemen hemen tamamen terkedilmjş
olmakla birlikte, eczacılık eğitimi görmüş olan bir insanın reçetelerde kullanılan ve kökeni Latince olan bazı kısaltma arı bilmesi gerekir. Çünkü reçete, hekim ve eczacının hasta yararına anlaşmasını sağlayan bir vasıtadır.
Türkiye'de he im reçetede Türkçe ve Fransızca kullanır. Ancak halen kullanılan bazı Latince kısaltmalar şunlardır:
Kı altma Latince ran tzca Türkçe a.a. ana h r birinden a.c. ante cibum; ant cibo yemeklerden evvel acet. acetum sirke ad. -e kadar, -a kadar add. adde, addantur ilave ediniz adhaes. adhacsivus yapışkan
ad lib. ad Jibitum arzuya göre ad ver;. ad er um karşı
agit. agita sallaymız
alt. hor. alterni hori iki aatte bir A.M. ante meridiem öğled n evvel ampul ampulla, umpullae ampul. ampuller applicand. applicandu uygulanmalı
67
aq. aqua,aquae su, sular aq. bull. aqua bullines kaynar su aq.cal. aqua calida sıcak su aq. comm. aqua communis adi su aq. dest. aqua destillata, eau distillee damıtık su aq. marin. aqua marina deniz suyu aq. pur. aqua pura saf su bib. bibe içiniz b.i.d. bis in die günde iki defa bol. bol us büyük hap bull. bulli, bulliat kaynat, kaynatsın c. cibus yemek c. cum ile cap. cape, capiat al, alsın caps. capsula, capsulae kapsül, kapsüller caps. gelat. capsula gelatina jelatin kapsül c. aq. cum aqua su ile catapl. cataplasma lapa c.cib. cum cibis yemekler arasında cc. centimetrum cubicum santimetre küp cerat. ceratum sera, balmumu merhem cib. cibus yemek Coch. cochleare, cochlear kaşık, kaşık dolusu Cons. conserva muhafaza et d.,D da ver decoct decoctum, decoction dekoksiyon dentif. dentiföcum diş tozu disp. dispen a, dipensetur dağıt, dağıtılsın
div. divide bölünüz dos. dosis doz D.P. directione propria tarif üzerine eff. e ffervescens köpüren elect. electuarium macun elix. elixir iksir, hülasa emp. emplastrum yakı, plaster en. enema lavman ext. externus harici f. fıat yap fılt. filtra SÜZ
f.l.a fıat !ege artis mesleğe göre yapılsın F. mixt. fial mixtura bileşim yapılsın
68
fol. folium folia yaprak, yapraklar Ft. fac fıat, fiant yap, yapılsın garg. gargarisma gargara gel. gelatum pelte gtt. gutta(ae , goutte(s damla(lar) gum. gummu zamk h .• hr. hora saat i. d.,in d. in die günde in aq. in aqua suda inf. infusum infusion in füzyon inhal. inhalatio buğu
inj., inject injectio, injection enjeksiyon, iğne in vit. in vitro cam içinde, tüpte lig. ligamentum sargı bezi lin. linimentum liniment liq. liquidus mayi liq. liquor likör, mayi, ilaç lot. lotio losyon M.,m. misce karıştır
menth pip. Mentlıa piperita nane mist., mixt. mistura, mi tura karıştır
mor. dict. more dicto talimat üzere n. ,etm. nocte et mane gece ve sabah O.M. omni mane her sabah p. pro. pour için past. pa ta pat, macun pil. pilula, pilul e pilül(ler) P.M. post meridiem öğleden sonra praep. preparalus preparat, hazırlanmış pro dos. pro dose bir doz için pro. us. ex pro usu e t mo haricen kullanılmak üzere q. in d. quater in die günde dört kez q. ). quantum li t arzu edildiği kadar q.s. quantum atis yeteri kadar (k.m: kafi miktar) q.s.p. quantite uffi ante p ur -için yeterli miktar quot., quotid. quotidie her gün R. r cipe alınız
rep. repetatur tekrar edilsin seme! in d. senıet in die güne.le bir defa sig. igna, ignetur etikete yaz, yazıl ın
sin. aq. ine aqua su uz
sine -siz, -sız sir. sirupus şurup
solut., sol. solutio solüsyon solv. sol ve çöz, erit sum. sume, sumat al, alsın supp. suppositorium süpozituar tabl. tablette tablet t. i. d. ter in die günde üç defa ung. unguentum pomat, merhem us. us us kullanma us. ex. usus externus haricen kullanılır vol. volatilis uçucu
İlaçların veriJiş şekilleri i. v. intravenöz (intra veineuse) i.m. inlramüsküler (intra musculaire)
damardan kas içine ağızdan
burundan ağız içine dil altına
p.o.
p.r.
L.D.
peros nazal (nasalis) bukkal (buccal) sublingual rektal (rectal) vajinal (vagina!) pulmonar transdermal intradermal letal dese
Reçetenin yazılışı
rektuma (makata) vajinaya akciğere (spray) deriden geçerek deri içine öldürücü doz
69
Reçete: praescriptio, terimi Latince prae- (ön) ve scribere (yazmak) kelimelerinden oluşan bileşik bir sözcüktür.
Reçetenin en başında sol üst köşede Rp harfleri görülür, bu kısaltma Latince recipcre: al, alın1z anlamına geJir.
Reçetede sayı bildiren rakamlar Romen rakamları ile, yarım kesri hariç diğer kesirler Türkçe rakamlarla yazılır.
Metrik i temi belirten sayılar (ağırlık, hacim) Türkçe sayılarla yaz1lır. Yarım için scmis veya scmis cm'in kısaltılmış hali olan ss kullanılır.
Kullanılacak madde isimlerinin altında, en başta görülen M. harfi: misce karıştır birleştir demektir. Bazı reçetelerde M.s.a işaretini görürüz, misce secwıdum art ~m: mesl ki usule göre karıştırınız, anlamına gelir.
70
Reçetenin sonunda Signa terimi, latince signare: yazmak, etiketlemek fiilinin emir şeklidir; burada ilacın kullanıhşı tarif edilir ve etiketin üzerine yazılacak ifade belirtilir.
Asıl sayılar reçetede iki şekilde kullanılır:
a.Adet göstermede
capsula I, capsula III
b.Ölçmede (ağırlık, uzunluk miktar tayininde)
aquae litra I (Bir litre su)
unguenti gr. C ( l 00 gram merhem)
Reçete örnekleri Rp. Chl. de papaverine Ext. de belladone a.a. Lumina1 Bicarbonate de soude Kaolin Magnesie calcinee p. I paq. No. XXI
Anlamı:
O.Ol g 0.02 g 0.05 g 0.25 g o. 15 g
a.a.: Papaverin klorhidrat ile belladon ekstre inin her birinden O.Ol g alınacaktır. Reçetede belirtilen miktarlar bir paket içindir ve toplam 21 paket hazırlanacaktır.
Rp. Luminal Chlorhydrate de papaverine Pyramidon Beurre de cacao p.I supp. No. III
Anlamı:
Kakao yağından kafi miktar eklenecektir.
0.05 g 0.06g 0.10 g q.s.
Reçetede belirtilen miktarlar bir iıpozituar içindir v toplam 3 adet slipozituar hazırlanacaktır.
Rp. Coffeini Aminophenazoni Phenaceti n i M. f. pulvis
Anlamı:
0.05 g 0.15 g 0.30 g
Misce, fıat, pulvis: karıştırınız, yapınız, toz haline getiriniz.
Rp. Tinctura rosae Mel Aq. ad. (100 ml'ye su ile tamamlayınız).
1.0 mı 48.0ml 100.0 ml
71
72
BİOKİMYA
Terimler, Ecwcıbk Fakiilte i Öğrencileri için Biokimya Dersleri adlı kitaptaki konuların sırası esas almarak verilmiştir. Biokimya: bio=hayat (eski adı hayati kimya) Ökaryot (eucaryotes): eu Gr. :ger ek, karyon Gr. nukleus' tan tiirelilmiştir.
Hücre ile ilgili terimler cyto: Gr. hücre sitoplazma (cytoplasrna): hücrenin sıvı kısmı (cyto:hücre) nükleus (nucleus): çekirdek nükleer (nuclear): çekirdekle ilgili membran (membrane): zar lizozom (lysosome): parçalanma reaksiyonlarının cereyan ettiği hücre organeli (lysis: parçalanma; soma: vücut)
Fizikokimyasal prensiplerle ilgili terimler impermeabl: geçirmez semipermeabl: yarı geçirgen permeabl: geçirgen dispersion: dağılma difüzyon (diffusion): yayılma. dağılma, nüfuz etme ozmoz (osmose): yarı geçirgen zardan su moleküJlerinin geçmesi izotonik (isotonic): organizma sıvıları 'le aynı osmotik basınç gösteren: (iso: eşit; ton-: kuvvet) hemoliz (hemolysis): eritrositlerin parçalanması (haemo: kan; lysis: parçalanma)
Enzimler Enzim terimi Grekçe. zymo-: ferment sözcüğünden türetilmiştir. Tüm enzimlerin sonunda -az eki bulunur. Örneğin: ami/az=nişasta (amylum)'yı parçalayan enzim~ /ipa 7 =lipidleri parçalayan enzim. Iigaz: iki molekülü birbirine bağlayan enzimlerin genel adı (ligare: bağlamak) kompetisyon (comp tition : yan ma inhibisyon (inhibition : durdurma, azaltma kamp titif inhibisyon (comp titif inhibition): yapıları benzer iki substratın enzime bağlanmak için yarı rna. ı onucunda, enzimin etkisiz hale gelmesi substrat: enzimin etki ettiği m <lde ( ·üzeyin altında anlamındadır) aktivite (activite): tkinlik aktif (actif): etkili inaktif (inactif): etkisiz
'.6
proenzim=preenzim=zimojen: enzimin etkinleşmeden önceki şekli izoenzim (isoenzyme): etkiJeri aynı yapılan farklı olan enzimler (iso-: eşit) allosterik enzim (allosteric enzyme): farklı substrat bağlama bölgeleri içeren enzim (allo-: farklı)
73
reseptör (receptor): alıcı, ilaçların, enzimlerin hücrede bağlandığı bölge optimum: en uygun (optimum temperatür: enzimin en yüksek aktivite gösterdiği ısı)
ünite (unite): birim
Metabolizma metabolizma (metabolism): değişik şekle sokma. Biomoleküllerin organizmada uğradığı değişiklikler
hidroliz (hydrolysis): su ile parçalanma (hydro-: su; lysis: parçalanma, çözünme)
Karbohidratlar monosakkarid: hidrolizle daha basil maddelere parçalanmayan şekerler (mono: bir, tek) disakkarid: iki monosakkarid birimi içeren şekerler (di: iki çift) trisakkarid: üç monosakkarid birimi içeren şekerler (tri: üç) tetrasakkarid: dört monosakkarid birimi içeren şekerler (tetra: dört) oligosakkarid: 2-10 monosakkarid birimi içeren şekerler (oligo: az) polisakkarid: IO'dan fazla monosakkarid içeren şekerler (poly-: çok) sakkaroz (saccharose): adi şeker. sakharon (Gr.)=saccharum (L.): şeker laktoz (lactose): süt şekeri (lactis: süt) mel: bal (diabetes mellitus: ballı şeker hastalığı) glukoz=glikoz glyco- (Gr.): tatlı; -ose (oz): şekeri gösteren son ek glikoliz (glycolysis): glukozun organizmada parçalanması fruktoz (fructose): meyva şekeri (fructus: meyva) amylum: nişasta ksiloz (xylose): odun şekeri (xylo-: Gr: odun) dekstrojir: ağa çeviren (dexter: sağ; gyro-: Gr: dönmek). PoJarize ışığın titreşim düzlemini sağa çeviren şekerler d veya+ ile gösterilir. levojir: sola çeviren (levo-: sol). Polarize ışığın titreşim düzlemini sola çeviren şekerler (1) veya (-) ile gösterilir. müküs (mucus): sümüksü sıvı mukoza (mucosa): ağızdan rektuma kadar olan boşluğun yüzeyini örten ince zarımsı tabaka mukopoli akkarid (mucopolysaccharide): daha çok mukozalarda bulunan ve 10' dan fazla monosakkarid içeren şekerler
74
mukoprotein (mucoprotein): mukozalarda bulunan ve kayganlığı sağlayan, % 4 ten fazla karbohidrat içeren proteinler
Lipidler 1 ipos: Gr. yağ hiperlipoproteinemi: kandaki Jipoprotein miktarının normalin üzerine çıkması (hyper-: çok; aemia: kan) ateroskleroz (atherosclerosis): damarlarda plaklar oluşması sonunda damarların tıkanması (sclerosis: sertleşme)
Proteinler labil: dayanıksız endojen: organizmada yapılabilen {endo: iç; genesis: oluşma, meydana getirme) eksojen (exogen): organizmada yapılamadığından dışarıdan alınması gereken = essentiel (esansiyel): esas (e o: dış) fıbr: lif (fıbriler proteinler) glob: küre (globuler proteinler) myoglobin: kasta bulunan globuler protein hemoglobin: kanda bulunan globul r protein (haemo: kan) keratin: (Gr. kerata: boynuz aç tırnak ve boynuzda bulunan bir protein. Sistin amino asidini çok miktarda içerir. -S-S- disülfür) kovalan bağları bu proteinin bulunduğu dokuların sağlamlığınm nedenidir kreatin: (Gr. kreato: et) proteinlerin yapısına girmeyen, kaslarda bulunan ve kas kasılması için gerekli enerjiyi kreatin fosfat şeklinde sağlayan amino asid kreatinin (kreatin' in anhidridi) eklinde vü uttan atı fır. atrofi: beslenme bozukluğu dolayı ıyla bir organın körelmesi distrofı: bir organın beslenme inde bozukluk albinizm: amino asid metabolizma ında. doğuştan bir enzim eksikliğine bağlı hastalık. Deriye siyah rengini veren melanin adlı maddenin sentezi bozulur, ten ve saçlar beyaz gözler kırmızı olur ( lbu : beyaz)
Porfirinler bile: safra bilirubin: safranın kırmızı renkli ma<lde i rubi: kırmızı yakut taşına da verilen ad) ikter icterus): arılık, kan dokularda afra pigmentlerinin aşırı düzeyde birikmesine bağlı. ski ra, d ri ve mukozaların arı bir renk almasıyla karakterize hastalık
ukleik a idler krom zom chr mos m ): clır mn: renk, oma: vücut'tan tür tilmiştir.
transkripsiyon (transcription): yazılma (trans: arasından; scribere: yazmak) translasyon (translasyon): tercüme
75
gen: belirli bir proteinin şifresini taşıyan DNA parçası (genesis: oluşma,
meydana getirme) genetik polimorfızm: bazı proteinleri kodlayan genlerin değişik kişilerde farklılık göstermesi (poli: çok; morf: şekil)
Vitaminler Vitamin adı ilk bulunan madde amin yapısında olduğundan ve hayati önemi olduğu saptandığından, verilmiştir (vita=hayat; vitamin=hayat amini).
hipervitaminoz (hypervitaminose): fazla vitamin alınmasına bağlı patolojik durum avitaminoz (avitaminose): vitamjn yokluğuna bağlı patolojik durum=carence (karans) Vitamin eksikliğine bağlı patolojik durumlar kseroftalmi (xerophtalmie): göz konjunktivasınm kuruması niktalopi: gece körlüğü (nycta: gece), zay1f ışıkta görme yeteneğinin azalması
hemeralopi: gündüz körlüğü (hemera: gün) parlak ışıkta nesneleri net olarak görememe osteomalazi (osteomalasie): kemiklerin yumuşaması nörit (neurite): sinir iltihabı (-it soneki: iltihabı gösterir) glossit (glos ite): dil iltihabı (gloss (o)-:dil) dermatit (dermatite): deri iltihabı pernisiyöz anemi (anemie pernicieuse): öldürücü kansızlık skorbüt (scorbut): dişetJerinde şiddetli kanamalarla karakterize hastalık (askorbik asit buradan gelir) megaloblastik anemi (megaloblastic anaemia): normalden büyük eritrositlerin varhğı ile karakterize olan anemi
Hormonlar
A vit.
A vit.
A vit D vit. B vit. B vit B vit B 12 vit.
C vit
folik asit
Hormonlar hücreleri uyardıkları için bu ad, hormon: Gr. uyarma, dan verilmiştir.
insülin: pankrca ın Langerhan adacıklarının (insula: ada) B hücrelerinden salgılandığı için bu ad verilmiştir. androgen (androjen): erkeklik hormonları (andros: erkek) llormonlarla ilgili lıastalıklar eksoftalmi (exophtalmie) gözl rin dışarı fırlaması tiroit hormonları
(Basedow=Gra ves hastalığı) guatr (goitre) tiroit hormonları
76
miksödem (myxoedeme) kretinizm (cretinisme) adi na mi
akromegali (acromegalie jigantizm (gigantism~) nanizm (nanisme) hirsutizm (hir utisme)
virilizm (virilismc)
karışık öd m geri zekalılık güçsüzlük (Addison hastalığı) ekstremitelerin uzaması de lik cücelik aşırı kıllanma
(hirsutus: kılları sert ve dik fakat batıcı değil) erkeklik tezahürleri
Kanla ilgili terimler -aemia eki kan ı gösterir anemi (anaemia): kansızlık hemoliz (haemolysis): eritrosit} rin parçalanması
tiroit hormonları tiroit hormonları sürrenal korteks hormonları
büyüme hormonu büyüme hormonu büyüme hormonu
sürrenal korteks hormon lan
hiperglisemi (hyperglycaemia): kandaki şeker (glukoz) miktarının normal düzeyin üzerine çıkması hipoglisemi=glukopeni (hypoglycaemia=glucopenia): kandaki şeker (glukoz) miktarınm normal düzeyin altına inmesi üremi (uraemia): kandaki üre miktarmın normal düzeyin üzerine çıkması hiperkolesterolemi (hypercholesterolaemia): kandaki kolesterol miktarının normal değ rinin üzerine çıkmast hiperlipidemi (hyperlipemia=hiperlipidaemia): kandaki Jipid miktarının normal değerinin üzerine çıkması talasemi · thalass mia): Akd nizan misi (thala a: deniz)
İdrarla ilgili terimler urina: idrar ·Uri eki idararı gö. terir poliüri polyurie): fazla idrara ıkma
oligüri (oligurie): az idrara ıkma
anüri (anurie): hiç idrara çıkmama proteinüri (proteinurie): idrara pr tein çıkma ı
glukozüri glucosuri )=m litüri: idrara glukoz (şeker) çıkması bilirubinüri : idrara bilirubin çıkma t rılık a görülür) diiiretik (diuretic): idrar söktürücü
77
LABORATUVARDA KULLANILAN ARAÇ-GEREÇ
Türkçe Fransızca Anlamı
Baget baguette ince cam boru Balonjoje balonjauge ölçülü balon Beher becher çeşitli ölçülerde cam
kap Bek bec Bunsen ha va gazı ocağı Benmari bain-Marie kaynar su banyosu Büret bu rette titrasyonda kullanılan
musluklu ölçülü boru Erlenmayer erlenmayer titrasyonda kullanılan
ince boyunlu kap Etüv etuve sıcak kurutma dolabı Kapsül capsule küçük cam veya
porselen kap Kröze creuset küçük çukur porselen
kap Lam lame mikroskobik
incelemelerde kullanılan çok ince cam levha
Mezür mesure ölçü silindiri Pipet pipette sıvıları ölçerek almak
için kullanılan ölçülü cam boru
Pi set pi sette su püskürtmek için kullanılan cam veya plastik kap
Porttüp porte-tube tüp taşıyıcı Santrifüj centrifuge merkezkaç kuvvetle
maddeleri çöktürmeye yarayan alet
Spatül spatule toz maddeleri almaya yarayan porselen veya metal alet
Termometre tlıermometre derece (sıcaklık ölçer)
78
MİTOLOJİ İLE i GİLİ BİLGİLER
HYP OS Gece yks)'nin çocukları: Hypno (Uyku) (hipnoz hipnotikler)
Thanatos Ölüm) (euthanasie=iyi ölüm) Hypnos, Latmos dağlarının çobanı Endymyon 'a tutulmuş ve sevgilisini gece daha iyi görebilmek için onun gözleri açık uyuma mı ağlamıştır.
EUROPA Zeus (Tanrıların tanrısı) bir ilkbahar sabahı gökteki sarayın<l;a oturmuş tembel tembel yeryüzünü gözetlerken, gözleri çiçek toplayan kızlara takılır. Bu kızların arasında bir kralın kızı olan Europa'yı fark eder ve ona sevdalanır. Zaten o sırada Aşk tanrıçası Aphrodite ( aphrodisiaque=afrodizyak: cin el isteği artıran madde terimi bu tanrıçanın adından gelir oğlu Eros erotik:cin ellikle ilgili terimi bu tanrının adından gelir)'a oklarından birini Zeus un kalbine aplamasını öylemiştir. Zeus'un kansı Hera uzaklarda olduğu halde Zeus y ·ne de onun korku undan boğa kılığına girer ve çiçek toplayan kızların arasına dalar. Europa onu ever, okşar, boğa derhal eğilerek Europa'yı sırtına alır ve koşmaya ha lar. Ko ar, ko ar ve bir denizi geçerek yeni bir kıtaya ulaşır bu da Europa=Avrupa'dır. İstanbul Boğazı da bu yüzden Bosphorus (ineğin taşıdığı) adını almıştır.
Bu konudaki ikinci efsane İo'nun masalıdır.
io io, Argos kralının kızıdır ve Argo ş hrinin Hera tapınağında rahibedir. Günün birinde Zeu İo'yu görür e ona evdalanır. Hera durumu öğrenince kıskançlıktan deliye döner. Zeu İo'yu Hera'nm öfke ind n korumak için onu beyaz bir ineğe dönüştürür. Ancak Hera bunu derhal fark ederek öç almak için in ğe bir at sineğini musallat eder. Sinekten kurtulmak i teyen inek (İo deli gibi koşmaya ba lar ve bu arada bir kıtadan bir kıtaya ge er. Bu yüzden i tanbul Boğazı Bo phorus=İnek Geçidi adını alını tır.
H GİE Adı ağlık anlamına gel n Hygiea hekim-tann A klepios 'un kızı ve yardımcı ıdır. Hekimlikle ilgili bütün tanrılar gibi o da yer altı · mgel ri aşu ve öz llikle yer altı yaratıklarının en özgürü olan yılanla bir arada gö terilir. Hijyen terimi bu tannçanm adından g ir. Yılan devamlı deri deği tirip yenil ndiği için g nçliğin ve ölüm üzlüğün mbolü olar k g · rülmüş ve bu yüzden tıbbın da embolü haline gelmi tir.
Hygieia
İNGİLİZCEDE KULLANILAN BAZI LATİNCE CÜMLELER
ad. lib.
a.m. a.p.
(ad libitum un ktsalt1lm1şı) sif. irticalen, on anda yapılmış (Fr. irnpromptu) z. kısınttsız, istediği kadar (ante meridiem'in kısalt1lmtşı) öğleden önce (ante pradium'un kısaltılmışı) Rp. yemekten önce
aq. (aqua ' nın kısaltılmışı) su aurora borealis kutup fecri b.i.d. (bis in die'nin kısaltılmış1) Rp. günde iki defa c, ca carpe diem casus belli
(circa'nın kısaltılmışı) etrafında; aşağı yukarı (miktar için) (günü yakala) yannı düşünmeden gününü gün et savaş nedeni
cogito ergo sum düşünüyonım demek ki vanm (Descartes felsefesinin temeli) c.v. de facto de novo e.g. exit ibid.
idem i.e. in extremis in situ
(curriculum vitae'nin kısaltılmışı) (hayatın akışı) özgeçmiş z. bu nedenle yeniden (exempli gratia ' nın kısaltılmışı) örneğin, meselfi (o dışan çıkıyor) çıkışı gösterir (ibidem'in kısaltılmışı) aynı yerde (kaynak veya referansların sıra/anmasmda daha önce site edilmiş bir kitabın adını tekrar yazmamak için kllllamlır) aynısı (daha önce geçen bir böliim, sayfa v.b. gösterir) (id est'in kısaltılmış1) diğer bir deyişle ölüm noktasında, öllim döşeğinde (o durumda) doğal , orijinal durumunda, yerinde
79
in vitro (camda) organizmanın dışında olan, tüpte yapılan deneyler için kullanılır
in vivo (canlıda) canlı organizmada yapılan deneyler için kullanılır i.q. (idem quod ' un kı altılmışı) aynısı mare nostrum (bjzim denizimiz) Akdeniz materia medica (tıp al maddeler) ha talık tedavisinde kullanılan ilaçlar ve
mea culpa N.B. nihil pcr diem per ona gra ta
bunlarla ilgili bilim dalı (benim ·uçum) bir kişinin suçu kabul etmesi (nota bene'nin kısaltılmışı) ihtar, hatırlatma, dipnot hiç (gün için) her gün (kabul edilir kişi) (diplomatların, elçilerin gönderildikleri iilkenin yönetimi tarafından güvenilir kişi olduklarmı gösterir)
persona non grata i tenmeyen kişi (diplomaside) p.m., P.M. (post meridiem
1 in veya post mortem2 ' in kısaltılmışı) 1.
pr q.l.
öğleden onra 2. ölümden. onra per rectum'un kısaltılmışı) Rp. rektumdan, rektum yolu ile
(quantum Jibet'in kısaltılmışı) Rp. istendiği kadar
80
q.s. res publica rigor mortis risus sardonicus
status quo supra tabula rasa
t.i.d. veni, vidi vici verso versus vice versa
(quantum sufficit'in kı altı1mışı) Rp. yeteri kadar (halkın şeyi) cumhuriyet, devlet (ölüm ertliği) ölü vücudun sertleşme i özellikle tetanozda yüz ka lannın kasılmasıyla oluşan gülüş biçimi var olan durum (Türkçeye statüko olarak geçmiştir) ü tte
(kazınmış tablet) 1. hiçbir bilgisi olmayan orijinal durumundaki zihin 2.her şeyi ilip yeniden başlamak (ter in die'nin kı altılmışı) Rp. günde üç defa geldim, gördüm. yendim Sezar'ın sözü) ba ılı bir kağıdın arka ı
karşıt
buna karşıt, karşıt yönde
LATİNCE ve LATİNCEDE TÜREYE LİSANLARDA GÜN İSİMLERİ
Latince İngilizce Fran ızca Almanca Türkçe
Dies Solis Sunday Dimanche Sontag Pazar
Die Lunae Monday Lundi Montag Pazartesi
Dies Marti Tue day ardi Dienstag Salı
Dies Mercurii Wednesday Mercredi Mittwoch Çarşamba
Die Jovis Thur day Jeudi Donner tag Perşembe
Dies Veneris Friday · \ıendredi Freitag Cuma
Dies Saturii Saturday Samedi Sam tag Cumartesi
Görülüyor ki gün isimleri ay, güneş ve Romalılarca bilinen beş gezegenden alınmıştır.
Yukarıdaki sıraya göre bu kelim !erin nominativu (yalın) şekilleri şöyledir: Sol (güneş), Luna (ay), Mar , Mercurius, Juppiter Venus (gezegenlere de tanrı ve tanrıçaların adı verilmiştir).
81
KAYNAKLAR
• Eczacılık, Botanik ve Tıp öğreniminde yardımcı Mesleki Latince, Dr. H. Brunner ve Prof. Dr. Phann. N.Tanker, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınlan, 2. Baskı (1988).
• Tıp Sözlüğü, Prof. Dr. Pars Tuğlacı, ABC Kitabevi, 7. Baskı, (1995). • Collins Latin Dictionary, Harper Collins, (1998). • Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamlan, Prof. Dr.
Asuman Baytop, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, (1995).
• Eczacının Tıp Sözlüğü, Prof. Dr. Ecz. Gül Baktır, Dr. Ercüment Baktır, Rehber Tıbbi Yayınlar, Genişletilmiş 2. Baskı (1997).
Hepatomegali
(w\\ıw.atla:.or.kr)
Megaloblastik anemi (v.ww.academıc.man t.cdu
82
Ekzoftalmi (v. W\\ .patient.co.uk)
Jbinizm
Kretinizm (www.lysomcd.be)
Akromegali
Dermatit (W\vw.evunix .uevora)
korbüt
Glossit Cwww.patologioral.com)
Ka eki
83
Nekroz (www.ent.ia tate.edu )
Raşitizm
BÖLÜM3
FARMAKOGNOZİ İLE İLGİLİ TERİMLER
Prof. Dr. Afife MAT Farmakognozi Anabilim Dalı
85
86
Farmakognozi: Grekçe 'farmacon" (drog, ilaç) ve "gnosis" (bilgi) kelimelerinden gelmektedir.
Farmakognozi doğal kaynaklı ilaç hammaddelerini inceleyen bilim dalıdır.
Drog: İlaç haline getirilebilen biyolojik(bitkisel ve hayvansal) kaynaklı ilkel madde (hammadde)
Etken bileşik: Bir drogun (bir tıbbi bitkinin) tedavi edici etkisini sağlayan
kimyasal bileşik
Bitki-Drog-Etken bileşik üç farklı kavramdır.
Bitkiden drog elde edilir. Drog tedavide ilaç olarak kullanılır. Drogdan etken bileşik elde edilir.
Dünya Sağlık Teşkilatı'na göre bitkisel ilaç tanımı: Aktif içerik olarak bitkilerin toprakaltı veya topraküstü kısımlarım (çiçek yaprak, meyva, tohum, kabuk, kök) ya da başka bitkisel materyeli yahut ta bunların kombinasyonunu ham halde veya bitkisel preparatlar halinde taşıyan, günümüz ilaç endüstrisi teknolojisinin tüm g rek ve kuraHarına uygun olarak hazırlanmış, bitmiş ve etiketlenmiş tıbbi ürünlerdir.
87
Bitki: Papaver somniferum (haşhaş)
Drog: Papavcris fructus (haşhaş meyvası), Opium (afyon)
88
M.
Etken bileşik: Morfin
Drogların isimJendirilmesi
Bitki adı tamlama eki) + bitkinin kullanılan kısmı
Latince bitki isimleri son heceye göre aşağıdaki şekilde tamlama eki alırlar:
a ~ae
er~ eris
um~i
ium ~ ii
o~ inis
us ~i
is~ idis
ix ~ icis
F.7
Aqua: Su
Ör: Rosae Aqua (Rosa suyu)
Hamamelidis Aqua (Hamamelis suyu)
Bulbus : Soğan
Ör: Colchici Bulbus (Colchicum soğanı)
Scillae Bulbus (Scilla soğanı)
Cortex: Kabuk (gövde ve kök kabuğu)
Ör: Salicis Cortex (Salix kabuğu)
Cinnamomi Cortex (Cinnamomum kabuğu)
Extractum : Ekstre, hulasa
Ör: Valoneae Extractum (Valonea ekstresi)
Flos: Çiçek
Flores: Çiçekler
Ör: Amicae Flos (Amica çiçeği)
Althaeae Flores (Althaea çiçekleri)
Folium: Yaprak
Folia: Yapraklar
Ör: Plantaginis Folium (Plantago yaprağı)
Eucalypti Folia (Eucalyptus yapraklan)
Fructus: Meyve
Ör: Papaveris fructus (Papaver meyvesi)
ConH Fructus (Conium meyvesi)
Gemma: Tomurcuk
Ör: Populi Gemma (Populus tomurcuğu)
Herba: Ot
Ör: Passiflorae Herba (Passiflora otu)
Hyperici Herba (Hypericum otu)
89
90
Oleum: Yağ
Aetheroleum : Uçucu yağ
Ör: Ricini Oleum (Ricinus yağı)
Lavandulae Aetheroleum (Lavandula uçucu yağı)
Pericarpium: Meyve kabuğu
Ör: Citri Pericarpium (Citrus meyve kabuğu)
Radix: Kök
Ör: Berberidis Radix (Berberis kökü)
Mandragorae Radix (Mandragora kökü)
Rhizoma: Rizom, köksap
Ör: Rhei Rhizoma Rheum rizomu)
Curcumae Rhizoma (Curcuma rizomu)
Semen : Tohum
Ör: Coffeae Semen (Coffea tohumu)
Papaveris Semen (Papaver tohumu)
Tubera: Yumru
Ör: Aconiti Tubera (Aconitum yumrusu)
Jalapae Tubera (Jalapa yumrusu)
Cortex =Kabuk (gövde ve kök kabuğu), Cinnamoıni Cortex
Pericarpium = Meyve kabuğu
Citri Pericarpium
Rhizoma = Rizom, köksap, Zingiberis Rhizoma
91
92
Fructu
B lbu oğan Scillae Bulbus
FARMAKOGNOZİ İLE İLGİLİ TERİMLER
Absorpsiyon: İçinde tutma emme
Adsorpsiyon: Yüzeyde tutma
Anatomik: Yapısal
Dekompozisyon: Ayrışma, bozunma
Dekstrojir: Polarize ışığı sağa çeviren
Dilüe: Seyreltik
Dilüsyon: Seyreltme
Dozaj: Miktar tayini
Ekstraksiyon: TUketme, dışarı çekme
Evaporasyon: Uçurma
Falsifikasyon: Katıştırma, tağşiş
Farmakope: Pharmacopoea, İlaç Kodeksi
Fito: Bitki
Fitokimya: Bitki kimyası
Fitoterapi: Bitkilerle tedavi
Fitoterapötik: Bitkilerle tedaviye dair, bitkilerle tedavide kullanılan
Fitoterapötik ilaç: Bitkisel ilaç
Fitofarmasi: Bitki hastalıklarının tedavisiyle uğraşan bilim dalı
Graviınetrik: Ağırlık ölçülmesine dayanan
Hetero: Farklı
Homo: Benzer
Konsantra yon: Yoğunluk, yoğunlaştırma
Konsantre: Yoğun derişik
Makro kobik: Gözle görü len
Maserasyon: Alkol veya suyla temasta bırakarak bitkilerden bazı maddelerin
çıkartılması
Mikroskobik: Mikroskopla görülen
93
94
Morfolojik: Dış görünüş ile ilgiJi
Organoleptik: Duyu organlan ile algılanabilen
Perkolasyon: Bir sütundan geçirilerek bitkilerdeki maddelerin çözücüye
geçirilmesi
Reaksiyon: Deney
Reaktif: Belirteç
Satürasyon: Doyurma
Satüre: Doymuş
Solüsyon: Çözelti
Solvan: Çözücü
Stabilizasyon: Sabitleştirme, stabil hale getirme
Standardizasyon: Standart hale getirme
Sterilizasyon: Steril mikropsuz hale getirme
Titrimetrik: Titrasyona dayanan
Volümetrik: Hacim ölçülmesine dayanan
BÖLÜM4
FARMAKOLOJİ İLE İLGİLİ TERİMLER
Prof. Dr. Gül BAKTIR Farmakoloji Anabilim Dalı
95
96
FARMAKOLOJİ İLE İLGİLİ TERİMLER
Abortus: Düşük, çocuk düşürme Absorbsiyon: Emilim.İlaçların uygulama bölgesinden kana geçişleri Abstinans: Yoksunluk, geri durma, sakınma Agregasyon: Toplanma biraraya gelme, kümeleşme Aktivite: Etki, etkinlik Akut: !-Keskin, şiddetli, ağır
2-Aniden şiddetli belirtilerle başlayan fakat kısa seyir izleyen Allerji: Vücudun belirli bir maddeye karşı aşın hassas oluşu, bazı allerjenlere karşı organizmada doğuştan bulunan veya sonradan gelişen aşırı duyarlılık Amenore: Adet görmeme hali Analog: Yapılan farklı olmasına karşın aynı özellikleri gösteren iki madde veya bileşikten her biri Analjezik: Ağrıyı önleyen ilaç Anamnez: Bir hastalığın hikayesi. hastanın hasta! ığıyla ilgili özgeçmişi
ngina pectoris: Koroner yetmezliğine bağlı olarak nöbetler halinde görülen, göğüste şiddetli ağrı veya ba kı his ine çoğu kez nefes almada güçlük ve sıkıntı halinin eşlik ettiği durum Anemi:Kanda alyuvarların e hemoglobinin normalden az oluşu Anestezi: Cerrahi müdahale için ilaç veya gaz anestezik vererek kişide acı ve ağn hissini ortadan kaldırma
nestezik: Anesteziye neden olan ilaç Antibiotik: Bazt küf ve ba terilerden elde edilebildiği gibi sentetik olarak da hazırlanan, mikroorganizmalar üzerine öldürücü veya gelişmelerini durdurucu etkiye sahip madde
ntünflamatuar: İltihabı önleyici ntikoagillan: Kanın pıhtılaşma ını önleyen veya geciktiren madde ntipruritik: Kaşıntıyı ön leyi i ilı. ç rteriyo kleroz: Küçük atardamarların (arterlerin) orta tabakalarındaki odak
halinde kireçlenm . Küçük arterJerd , genellikle hipertansiyonla birlikte hiyalinleşme ve ya [anma sonu u esnek doku kaybıyla kireçlenme olarak tanımlanır
97
Atheroskleroz: Arterlerin iç tabakasında, aterom denilen bölgesel lipid birikimlerine bağlı olarak bu iç tabakaların kalınlaşması ve arterlerin daralmasıdır
B
Bakterisid: Bakteriler üzerinde öldürücü etki gösteren madde Bakteriostatik: Bakterilerin üremesini veya gelişmesini önleyen madde Biotransformasyon: Vücuda giren herhangi bir maddenin organizmada kimyasal değişikliğe uğraması (metabolizma), yıkJm ürünlerinin (metabolitlerin) oluşması Bronşit: Bronş mukozasının iltihabı
Akut bronşit: Bronşlarrn öksürük ve cerahatli balgam çıkışıyla belirgin akut iltihabı
Kronik bronşit: Uzun süredir devam eden, müzmin bronşit. Buccal (bukkal): Yanağın iç yüzeyi ile ilgili (Buccal uygulama: Ağız içine, örn. Pastil şeklinde uygulama)
D
Dekonjestan: Konjestiyonu önleyen madde Detoksifikasyon: 1- Bir zehrin veya ilacın meydana getirdiği toksik etkileri
azaltma veya ortadan kaldırma 2- Toksik nitelikte bir maddenin vücutta daha az toksik bir
maddeye çevrilmesi Dermatit: Deri iltihabı Dermatoz: Deri lezyonlarıyla belirgin hastalık, deri hastalığı Diagnoz: Teşhis, tanı Diastol: Kalbin sistol ile ritmik olarak genişlediği faz. Kalbin genişlemesi ile kanın kalpte toplanması sağlanmaktadır Desintegrasyon: Bütünlüğünü kaybetme, parçalara ayrılma, çözülüp dağılma Di menorc: Az ve ağrılı adet Dis olüsyon: Erime. çözünme, çözelti haline geçme Dilata yon: Genişleme Diyare: İshal
98
E
Emboli: Kopmuş bir pıhtı parçası, bakteri kitlesi veya diğer yabancı cisimlerin, bir kan damarını tıkaç gibi tıkaması. Emboli pratikte bir damarın bir kan pıhtısıyla tıkanması anlamında kullanılmaktadır
Enfarkt: Dokuyu besleyici damarın pıhtı ile tıkanması sonucu meydana gelen ölü doku bölgesi Endikasyon: Hastada belirli bir tedavi veya müdahale uygulanmasına karar verilmesini gerektiren durum veya belirti Esansiyel: 1- Diğer bir hastalık nedeniyle oluşmamış, belli bir hastalığa bağlı
olmayan, sebebi bilinmeyen 2- Önemli esaslı. zorunlu, gerekli
Esansiyel aminoasitler: Vücut için gerekli olan aminoasitler Esansiyel hipertansiyon: Belli bir sebebe bağlı olmayan hipertansiyon Ekskresyon: Itrah, yıkım ürünlerinin vücuttan dışarı atılması, atılım
Hepatik ekskresyon: Karaciğer yoluyla itrah Renal ekskresyon: Böbrekler yolıtyla itrah Fecal (fekal) ekskresyon: Dışkı yoluyla itrah
Ekstrasistol: Normal sistol ritm' ne eklenen sistol ritmine eklenen sistol Enteral: Barsaklarla ilgili Enterik tablet: Barsakta açılan tablet Enterit: Barsak ihihabı, özellikle ince barsak iltihabı
F
Farenjit: Boğaz iltihabı Farmakoloji: İlaç bilimi. İlaçlann biyolojik sistemlere etkilerini hücre, doku ve organlar üzerinde in vitro olarak veya d ney hayvanları ve insanlarda in vivo inceleyen bilimdir Farmakodinamik: Farmakolojinin ilaçların çeşitli organ ve yapılarda etkilerinin aydınlatılması. etki y rleri ve etki mekanizmalarının saptanması ve yapı-etki ilişkilerinin aydınlatılma ıyla ilgili dalıdır Farmakokinctik: Farm kol ~inin dallarından biridir. İlaçların vücutta absorpsiyon, dağılım biyotran forma yon ve ıtrahlarını inceler
G
Glo it: Dil iltihabı Gonore: Gonokokların sebep olduğu cinsel birleşmeyle geçen bulaşıcı
hastalık; bel soğukluğu
99
Gut: Kanda ürik asit seviyesının yükselişi, eklemlerde ürat toplanması, iltihaplanma, nöbetler halinde gelen şiddetli eklem ağrılan ile belirgin kalıtsal nitelikte metabolik hastalık, damla hastalığı, nikris
H
Hemoraji: Kanama, herhangi bir damardan yırtılma veya sızma sonucu vücut içine veya dışında oluşan kanama Hemorajik: Kanama bulunan Hemostatik: Kanamayı durdurucu Hepatik: Karaciğerle ilgili karaciğere ait Hepatotoksik: Karaciğer üzerine toksik etkjli Hepatosit: Karaciğer hücresi Heredite: 1- Kalıtsal özelliklerin anne-babadan çocuğa geçmesi, kalıtım,
soyaçekim ırsiyet
2- Kalıtımla geçen özelliklerin tümü Hiperkrom: Koyu renkli Hipokrom: Açık renkli Hipersalivasyon: Aşırı tükrük salgılanması Hipertansiyon: Kan basıncının normalin üstünde oluşu, tansiyon yüksekliği Hipotansiyon: Kan basıncının normalin altında oluşu, tansiyon düşüklüğü Homcopati: Benzeri ile tedavi yöntemi
i
İdyopatik: 1- Nedeni bilinmeyen bir hastalığı ifade etmek için veya 2- Birincil (primer) bir hastalığı ifade etmek için kullanılan bir terim
İngredient: Bir kanşımı veya bileş iği oluşturan maddelerden biri İnsidans: Oluş veya görülüş ıklığı, örn. hastalığın görülüş oranı İntermittent: Aralıklı olarak kesik kesik (kendini belirli aralıklarla gösteren hastalık)
İntramü küJer: Ka içine İntravenöz: Damar (ven) içine İritan: Tahriş edici, uyarıcı İritasyon: Tahriş
Kardiyotonik: Kalbi kuvvetlendirici Koagülasyon: Kanın pıhtılaşması
K
100
Kombinasyon: Karışım bileşim Komplikasyon: Bir hastalığın seyri veya tedavisi esnasında diğer bir hastalık veya bozukluk belirmesi mevcut hastalığa diğer bir hastalık veya bozukluğun eklenmesi Konjestiyon: Organ damarlarının aşın kanla dolması Kontakt dermatit: Herhangi bir kimyasal madde veya alleıjen ile temas sonucu oluşan derrnatit; temas dermatiti Konstipasyon: Kabızlık Kontrendikasyon: Belirli bir tedavi metodunun uygulanmasını engelleyici durum Kortikosteroid: Böbreküstü b zi korteksi tarafından salgılanan steroid hormon Kronik: Uzun süredir devem eden. müzmin
L
Laktasyon: Doğumdan sonra memelerden süt gelmesi Laktasyon dönemi: Süt eme dönemi Lezyon: Pataolojik değişim gösteren doku bölge i Lokal Etki: Bölge el etki
Mature: Olgun, yetişkin Meninks: Beyin veya omuriliği saran zar Menenjit: Beyini saran zarların e beyin omurilik sıvısının iltihaplanması Mikoz: Vücutta mantar hastalığı
orbidite: 1- Hasta olma hali 2- Toplumda belirli bir ha talık gösterenlerin normal kişilere
oranı
Morbus: Hastalık Mortalite: Ölüm oranı
orrno it: H rhangi bir anornı ilik gö tcrmçyen hücre. örodermatit: Sinir l e p işik tk nlcre bağlı olarak gelişen deri üzerindeki
kabartı ve kaşıntılarla belirg·n bir deri ha tahğı.
o
Optimal: En uygun, en iyi şekil veya yol Oral (per os, per oral): Ağız yoluyla
101
Osteoartrit: Eklemi oluşturan kemik yüzlerinde ve eklem kıkırdağında
dejeneratif değişikliklerle belirgin eklemde ağrı, hareket azalması ve şekil
bozukluklarına sebep olan kronik eklem hastalığı Otitis media: Orta kulak iltihabı
ö
Ödem: Hücreler dokular veya seröz boşluklarda aşın miktarda sıvı bulunması durumu
p
Parenteral: Bir maddenin sindirim kanalı dışında damar, kas, deri altı
enjeksiyonu gibi herhangi bir yolla vücuda verilişini belirtmede kullanılan terim Parsiyel: Kısmi Perioral: Ağız çevresinde Pnömoni: Akciğer iltihabı, zatürree Postoperatif: Ameliyat sonrası Prematüre: Erken oluşan, erken doğan bebek Prevansiyon: Önleme Prevantif: Önleyici Preoperatif: Ameliyat öncesi Pruritus: Kaşıntı Profilaksi: Hastalığın önlenmesi, veya kişinin hastalıktan korunması~ hastalığın oluşmaması için uygulanan tedavi ve önlemlerin tümü Profilaktik: Hastalıktan koruyucu, hastalığı önleyen veya kişiyi hastalıktan koruyan ilaç Pulmoner: Akciğer yoluyla
Renal: Böbrekle ilgili. Rigor: 1- ertlik. katılık
R
2- Üşüme hissi ve titremeyle belirgin durum Rinit: Burun mukozasının iltihabı, nezle
Allerjik rinit: Burun nmkozasuwz bazı a/lerjenlere karşı aşm duyarlılığı sonucu gelişen ri11i.
102
s
Sepsis: Kanda veya dokularda çeşitli irin şeklinde maddelerin diğer patolojik organizmaların ya da toksinlerin mevcudiyeti, kan zehirlenmesi Semptom: Hastalık belirtisi Sendrom: Belli belirtilerin oluşturduğu klinik tablo Serebro-spinal sıvı: Beyin-omurilik sıvısı Sifilis: Mikroorganizmaların seb p olduğu, genellikle cinsel birleşmeyle geçen bulaşıcı hastalık, frengi Sinerji: İki veya daha fazla ilacın birlikte kullanıldıklarında birbfrlerinin etkilerini artırmaları olayı Sinüzit: Sinüs iltihaba, kemik içindeki herhangi bir boşluğun iltihabı Sistemik etki: Yaygın et i; vücudun tümünü ilgilendiren etki Sistol: Diastolün tersidir. Kalp kasılarak kanı çevresel organ ve dokulara ulaştırmaktadır
Spektrum: Herhangi bir antibiyotik veya anlibakteriyel ilacın
mikroorganizm lara karşı etki sahası Subkütan: Deri altından Sublingual: Dil altından Süper enfeksiyon: B ili bir mikro rganizmanın sebep olduğu enfeksiyonun tedavisi sırasında diğer bir mikroorganizmanın yeni bir enfeksiyon oluşturması
T
Taşikardi: Kalbjn hızlı atması (çarpıntı) Tremor: Organ arda görülen titreme Trombosit (Platelet): Kanda bulunan ve pıht~laşmayı sağlayan hücreler Trombosit agrega yonu: Trombositlerin bir araya gelip toplanarak damarlan tıkaması
Trombosit agrega yonunu en elleyen ilaçlar: A pirin ve dipiridamol trombosit agregasyonunu önlem k. tromb emboliye mani olmak için kullanılan ilaçlardır
Tonsilit: Badem ik iltihabı Tok emi: Bakteri toksini rinin k na geçme i onucu meydana gelen zehirlenme hali Tok isite: Herhangi bir maddenin zehir etkisi gösterme derecesi, zehirleme yeteneği
Topikal: Belirli bir yer \e , lok liza yona ilişkin romboz (trombu ): Pthtı olu ma ı
Trombocmboli: H rhangi bir damardaki tr ınbü ten kopan pıhtı parçasının kan dolaşımı ile başka bir öl damarında tıkanıklık oluşturma ı
103
u
Utilizasyon: Kullanım
Ü
Ürogenital: Boşaltım ve üreme organlan ile ilgili Üretra: İdrarın mesaneden dışan atılışını temin eden ince kanal şeklindeki geçit Üretrit: Üretra iltihabı
v
Vazokonstriksiyon: Kan damarlarının daralması Vazokonstriktör: 1- Kan damarlarını daraltıcı sinir
2- Kan damarlarını daraltıcı ilaç
IST ANBUL ÜNiVERSiTESi MERKEZ KÜTÜPHANESi
ıııııııııtmıııııı1111tııııHuı~ıınm ı 2011/26771
Kitabın Satış Fiyatı : 5,50 - TL Öğrenciye İnd. Satış Fiyatı : 4,40 - TL