Download - Antakya gezi rehberi
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
1/9
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
*Antakya Mozaik Müzesi Mozaikleri bakımından Dünyada ikinci sırada...*St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın yayıldığı ilk mağara kilise...*Asi Nehri Güney’den Kuzey’e ters akan tek nehirdir...*Habib‐i Neccar Camii Anadolu'da yapılan ilk camidir...
*Hatay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Devlet olma özelliğini kazanmış tek vilayettir...
ANTAKYA’NIN KURULUŞUBüyük İskender’in komutanlarında Antigonus ve Seleucus, Mezopotamya ile Suriye’nin yönetimi için
aralarında savaşmış, zafer Seleucus’un olmuştur. Yeni bir kent kurmak isteyen Seleucus, Zeus’tan kendisine yol
göstermesini ister ve bir kurban keser. Kurban etini kaparak uçan bir kartal, Silpius Dağı’nın eteği ile Oronte (Asi)
Nehri’nin arasına konar. Seleucus, bunun Zeus’un bir işareti olduğuna inanır. M.Ö. 300 yılında kentin temeli atılır.
Kenti planlama işi mimar Xenarius’a verilir. Xenarius şehri kışın güneş görecek, yazın rüzgarlardan faydalanacak
şekilde planlar.
Kente Seleucus’un babası Antiochus’un adı verilir. M.Ö.64 yılında Roma hakimiyetine geçene dek Antakya,
Seleucus Krallığı’nın başkenti olmuştur. Seleucus hanedanlığı döneminde kısa zamanda gelişen şehir büyük bir
üne kavuşur. Roma hakimiyetine geçmesi ile birlikte şehir, Roma ve İskenderiye’den sonra, Romaİmparatorluğu’nun üçüncü büyük eyaleti haline gelerek, çok parlak bir dönem geçirir.
Uygarlıkların medeniyetle tanıştığı ,inançların tanrı askıyla birleştiği ve özgürlüğe kavuştuğu yer
“ANTIOCH”...
Ayşe Serra Şeyhoğlu "Antioch'tan Hatay'a" adlı kitabından alıntıdır...
ANTAKYA TARİHİ YERLER
St.Pierre Kilisesi; Antakya’nın 2 Km. kuzeydoğusunda,
Reyhanlı karayolu üzerinde, Habib‐i Neccar Dağı’nın uzantısıolan Haç (Stauris) Dağının eteğindedir. 13 metre
uzunluğunda, 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre
yüksekliğinde doğal bir mağaradır. Hz. İsa’nın ölümünden
sonra havarilerinden St. Pierre Antakya’ya gelerek
(M.S.1.y.y.ilk yarısında) burada telkinlere başlamıştır.
İsa’ya inananlara “Hıristiyan” adı ilk kez burada verilmiştir. 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından burası
Hıristiyanların Hac yeri olarak kabul edilmiştir. Her yıl 29 Haziran’da St.Pierre günü (bayram) kutlamaları
yapılmaktadır.
HARON (Cehennem Kayıkçısı);Haron, St. PierreKilisesinin 20 m. uzağındadır. Burada kayalara oyulmuş dev
bir büst bulunmaktadır. Büst, başında örtü bulunan
tamamlanmış kabartma bir insan portresidir. Bu kabartma
Antiochus zamanında bir veba salgını sırasında yapılmıştır.
Çok sayıda insanın ölümüne yol açan salgını önlemek için bir
kahine danışılmış ve onun tavsiyesi üzerine dağa şehre
yüksekten bakan bir mask oyularak üzerine ölümleri
önleyecek sözler yazılmıştır. Günümüzde bu yazılar mevcut
Hatay Arkeoloji Müzesi (Antakya Mozaik Müzesi);Mozaik koleksiyonu zenginliği yönünden dünyada ikinci,
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
2/9
para koleksiyonu yönünden ise üçüncü sırada yer alır.
Harbiye, Antakya, Aççana, Çevlik, ve İskenderun'da yapılan
kazılarda bulunan çeşitli süs eşyaları, heykeller, mezarlar da
sergilenen eserler arasındadır.
Titus‐Vespasianus Tüneli ve Kaya Mezarları; AntikSeleucia Kent ve limanını dağlardan inen sel sularından
korumak amacıyla M.S. 69 tarihinde Vespasianus
döneminde başlayan ve oğlu Titus (M.S.81) tarafından
tamamlanan bir tünel ve kanaldan ibarettir. Kanal 1.330
metre uzunluğundadır. Tünelin kapalı kısmının uzunluğu
130
metre, yüksekliği 7 metre, genişliği 6 metredir. Kaya mezarları; Titus‐Vespasianus tüneline
yakın Roma Dönemine ait 13 kaya mezardan oluşmaktadır. Bunlardan “Beşikli Mağara”
en geniş ve ünlüsüdür.
Beşikli Mağara ; Samandağı Çevlikköyünde deniz kenarında 300 hektarlık alana
yayılan “Seleukeia pieria” yada bir diğer söyleyişle
“Pieria’daki Seleukeia” antik kentinin en önemli
kalıntılarından biri olan Beşikli mağara tamamen
kayaya oyulmuş mezar kompleksidir. 18. Ve 19.
Yüzyıl seyyahlarınca seyahat kitaplarında krallar
Mezarı olarak tanımlanmış W.Barlett tarafından
gravülleri çizilmiştir.
Mezar odasının bulunduğu alan eski çağlarda ölüler şehri olarak adlandırılan bir nekropol alanı
olarak düzenlenmiştir.
St. Simeon Manastırı ; Samandağ İlçesi yolu üzerindeDeğirmenbaşı beldesinden ayrılan bir yolla gidilen Aknehir
Beldesi sınırları içinde 479 metre yüksekliğinde bir tepe
üzerinde kurulmuştur. M.S. 6 yüzyılda yapılan Manastırın
sekizgen avlusunun ortasında doğal bir kayadan yapılmış
sütun mevcuttur. St. Simeon buraya M.S. 541 yılında gelmişve 592 yılında ölmüş olup. St.Simeon’un ölünceye kadar bu
sütün üzerinde yaşadığına inanılır.
Harbiye (Daphne) ;Antakya’ya 10 Km.uzaklıktadır. Vadinin güneyinden çıkan kaynaklar
şelaleler oluşturduktan sonra Asi Nehrine
kavuşur. Harbiye olarak bilinen bölgenin antik
dönemindeki isimleri Kastalia, Pallas ve
Saramanna’dır.
Helenistik ve Roma dönemlerinde çağlayanlarıyla tanınan ve dünyaca ünlü bir sayfiye yeri
olarak kullanılan Defne, o dönemde zengin halk kesimi tarafından yapılan çok sayıda köşkleri,
tapınakları ve eğlence yerleriyle ünlüydü. İmparator Gallus döneminde Harbiye eski ihtişamına
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
3/9
kaybetmeye başlamış, Arap istilasından sonra da bir daha parlak dönemlerine dönememiştir.
Günümüzde Harbiye her biri 300‐500 kişilik Restaurantları ile bölgemizin en önemli eğlence ve
gostronomi turizm merkezidir.
Seleukeia Pierria (Çevlik) Ören Yeri ;Samandağ İlçesi, Kapısuyu Köyü sınırları içerisindedir.
M.Ö.305 yılında Selevkoslar tarafından başkent yapılmak
amacı ile kurulmuş, ancak dış saldırılara açık olmasınedeni ile Antakya kurularak başkentlik oraya
taşınmıştır. Seleukeia ise bir ticaret şehri olarak
genişlemiştir. Şehir Roma çağında en parlak günlerini
yaşamıştır. Şehirden günümüze Antik Liman kalıntısı,
Titus‐Vespasianus Tüneli, Dor mabedi ve Kaya mezarları kalmıştır.
Antakya Surları ;Antakya şehir surları M.S. 526yılında İmparator Justinyen tarafından
yaptırılmıştır. Eski devirlerde Antakya’nın etrafı
yüksek surlarla çevriliydi. Selevkos ve Roma
dönemlerinde daha uzun ve yüksek olarak
yapılan surlar üzerinde 360 nöbetçi kulesi ve
Habib‐i Neccar dağı’nın en yüksek
ve sarp tepesi üzerinde bir iç kale bulunuyordu. Bugün surların sadece Hacıkürüş deresine bakan
yamaçlarındaki bazı bölümleri sağlam kalmıştır.
Habib‐i Neccar Camii ; Anadolu’nun ilkcamii olan Habib‐i Neccar Antakya’dayapılmış ve Müslümanlık Anadolu’ya
buradan yayılmaya başlamıştır. Habib‐i
Neccar Camii Hz. Ömer’in
Komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah
Tarafından M.S 636 yılında inşa
edilmiştir.Hz. İsa’nın Havarilerine ilk
inanan Habib‐i Neccar bir inanç abidesi
ve Kuran‐ı Kerimde Yasin suresinde övülen bir şehittir. Mezarı camide bulunmaktadır. Çok tanrılı
dönemde Roma halkını Allah’a inanmaları için Antakya’ya iknaya Hz. İsa tarafından gönderilenelçiler Yuhanna, Pavlos ve Şemun Safa’nın da mezarları cami içinde yer aldığına inanılmakta ve
kabirleri bulunmaktadır.
Şeyh Ahmet Kuseyri Camii ve Türbesi ; Antakya –Yayladağı güzergahında, Antakya’ya 25 kilometre
uzaklıkta bulunan Şenköy beldesindedir. Osmanlı
döneminde yaşamış bir veli olan Şeyh Ahmet
Kuseyri’nin türbesi ve aynı avluda bulunan cami 16.
yüzyıl eseridir.
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
4/9
Hızır Türbesi ve Musa Ağacı ;Antakya’da veSamandağ ilçesinde pek çok yerde Hızır (a.s) adına
yapılmış türbe ve ziyaretler vardır. Ancak bunların en
ünlüsü Samandağ sahilinde, Hz. Hızır ile Hz.
Musa’nın buluştuğu yer olarak kabul edilen kayanın
üzerinde kurulan Hızır (a.s) ziyaretidir.
Samandağ ilçesi Hıdırbey Köyünde koruma altına alınmış ulu bir çınar ağacı vardır. 800‐1000yaşlarında olduğu tahmin edilen, ancak halk arasında 2000‐3000 yaşları arasında olduğuna
inanılan bir ağaçtır. Gövdesinin çevresi 35 metredir. Bu ağacın Hz. Musa’nın asasının ab‐ı
hayat (ölümsüzlük suyu) sayesinde filizlenip kök salması sayesinde meydana geldiğine dair
efsaneler anlatılmaktadır.
Ulu Camii ;Antakya'nın Ata Köprüsüyakınında bulunan ve yapıldığı dönem itibariyleAntakya’nın en eski camisi olan Ulu Cami’ninMemlük dönemi eseri olduğu sanılmaktadır.Kitabelerden, ve minaresinin çeşitlidönemlerde tamir edildiği sanılmaktadır.
Ortodoks Kilisesi (Aziz Piyer ve AzizPaul) ;
Antakya’da Hürriyet Caddesinde bulunankilisenin yapımına 1860’lı yıllarda
başlanmış,ancak 1872 depreminde büyük
hasar görmüş,tekrar başlayan yapım
çalışmaları 1900 yılında tamamlanmıştır.
Katolik Kilisesi; 1977’deKapusu rahiplerine verilen ev1991’de geçirdiği restorasyonun üzerinden kilise olark işlev
gören Katolik Kilisesi klasik bir Antakya mimarisi
örneğidir.Kilisenin 71 yaşındaki Papazı Domenico Antakya’yayı şöyle tanımlıyor;İlk havariler buraya geldiler ve burada
yaşadılar.Hıristiyanlar için Kudüs'ten sonra ANTAKYA ve
ardından Roma gelir.
Protestan Kilisesi;Kayıtlı hiçbir protestan olmamasına rağmen Güney
Kore’den gelen Protestanların maddi kaynak
ayırmasıyla açılan kilise Hatay valiliğine yaklaşık 50 mt
mesafede bulunan eski bir Antakya evinin restoreedilmesiyle kiliseye dönüştürülmüştür.
Taş bina olan kilise Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız Bankası olarak kullanılmıştır. 2000
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
5/9
yılında Güney Kore Kwong Lim Metodist Kilisesi tarafından Protestan Kilisesi olarak kullanılmaya
başlanmıştır.
Havra ; Binanın 1700 yıllarında Havra olarakyapıldığı tahmin edilmektedir. Havrada bulunanmukaddes kitap Tevrat İbranice Ceylan Derisiüzerine yazılmış olup 500yıllık bir tarihibulunmaktadır.
Vakıflı Ermeni Köyü;Hatay’ın en güneyinde, bir yüzüSuriye'ye bir yüzü Kıbrıs'a bakanyeşillikler içerisinde küçük bir köyVakıflı. Onu Türkiye’deki binlerce köyden
ayıran özellik ise Ermenistan sınırlarıdışında yer alıp da tüm nüfusuErmenilerden oluşan, tek yerleşim birimiolması. Bu bakımdan kendisi küçük deolsa ünü sınırları aştı, sorunları AvrupaBirliği (AB) diplomatlarının bilegündemine girdi.
Hatta geçtiğimiz günlerde AB Komisyonu Türkiye Büyükelçisi Kreschmerberaberinde iki AP parlamenteri ile köyü ziyaret etti. Tabii Amerikan CNNİnternational ve Alman Deutsche Welle gibi iki dünya devi medya kuruluşu da.
Meydan Hamamı; Selçuklu dönemiyapılarındandır.1122 yılından itibaren muhtelif tarihlerde İshak,Süleyman Eyyübi ve Cafer ağalartarafından onarılmıştır.
Antakya Sokakları ; Helenistik çağ kentlerinin tipik birörneği olan Antakya’da sokaklar,birbirine dik olarak kesenızgara planına bağlı olarak geliştirilmiştir.
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
6/9
Uzun Çarşı ; Antakya’da yöresel ürün veel sanatlarından baharata kadar hertürlüihtiyaç maddesini bulunduran otantikçarşı.
Antakya Tyche’si ; Samandağ ilçesi Mağaracık köyü
civarında bulunan eser 8 cm boyunda bronz birheykeldir.Roma çağına ait olup 83,5 cmyüksekliğinde, Helenistik çağ heykeltıraşı Eutychidestarafından yapılmıştır.
Bayezid‐i Bestami Makamı; Kırıkhan’ınkuzeyinde Alaybeyli Köyünün hemen önünde yer
alan bir tepe ve Darbısak Kalesinin içinde yer alır. Bu
kale, Antakya Haçlı Prensliğinin önemli kalelerindenbiri idi.
Belen geçidinin kuzey girişinin güvenliğini
sağlayan kale, 1268 yılında Baybars tarafından
alındıktan sonra önemini yitirmiştir.
19. yüzyılın sonlarında buraya Karamürselzade Mustafa Şevki Paşa tarafından İslamevliyalarından Bayezid‐i Bestami adına bir cami ve ziyaret yeri yaptırılmıştır. Kalenin bazıbölümleri kısmen ayaktadır
Payas Sokulu Mehmet Paşa Külliyesi;Dörtyol İlçesi Payas beldesindedir. 1574 yılındaMimar Sinan tarafından yapılan Sokullu
Mehmet Paşa Külliyesi Osmanlı mimarisinin
örneklerindendir. Külliye bünyesinde; 45
dükkanlı han, imaret, çifte hamam, cami ve
medrese bulunmaktadır.
Bakras Kalesi ; Aynı adla anılan köyün hemen üst
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
7/9
tarafındadır.Köyün yolu Antakya‐İskenderun yolunun
27.km.’ sinde ayrılır.Yolun batısında,dağların arasında
sarp bir tepe üzerine yapılmıştır.Önceleri Belen geçidinin
girişini,Antakya kurulduktan sonra sonra ise Seleukos
başkentini koruma gayesine hizmet etmiştir. Haçlılar
döneminde de,Antakya Prensliğinin kuzeyde en önemli
savunma noktasıydı.
Kızlar Sarayı ; Reyhanlı‐Halep asfaltı üzerinde(Tampon Bölgede)bulunmaktadır.Bu sarayın
bölgeyi kontrol altında tutan bir merkez
olduğu ve Bizans devrine ait olduğu
sanılmaktadır.Saray girişine iki taraflı kesme iri
blok taşlarda oluşan geçitten
girilmektedir.Giriş kısmı yıkılmıştır.Orta
kısmında yüksek kare planlı bir kulebulunmaktadır.
Koz Kalesi ; Altınözü’ne bağlı Koz Köyü’nünyakınındadır.Eski çağlarda kullanılan ve
Altınözü tarafından gelip Harbiye’den geçerek
Antakya’ya gelen Kuseyr yolu üzerindedir.Bu
Kalenin Antakya’nın güney bölgesini emniyet
altına almak amacıyla Antakya Prensliği
döneminde yapıldığı sanılmaktadır.AntakyaLatin Patriğinin de ikamet ettiği yer olan Kale
1268 yılında Baybars tarafından kuşatma
sonucunda teslim alındı.
Darb‐ı Sak Kalesi; Derb yada Darb (El‐Darb) Arapça geçit yolanlamındadır.Sak ise dağ eteği,vadiye bitişik kısım,yamaç
anlamına gelmektedir. Darb‐ı sak kalesi,M.Ö.333 yılında, Pers
Kralı Darius’un Büyük İskender’e karşı İssos savaşından önce
karargah kurduğu mekan olarak dikkat çeker.
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
8/9
Payas Kalesi; Payas’ta Sokullu Külliyesi’ninbatısındadır.Burada eskiden harap bir kale
vardı.Sahile inşa edilen Payas limanı ile
tersanenin güvenliği için 1567 yılında kale ve
hendeği tamamen sökülerek yeniden yapıldı.
Batıayaz ; Antakya‐Samandağ karayolu üzerinde,Antakya’ya20 km uzaklıktadır.Tarih ve doğanın iç içe olduğu,zeytin ve
çam ağaçlarıyla kaplı bir yayla köyüdür.
Yenişehir Gölü ; Antakya‐Cilvegözü yoluüzerinde,Antakya’ya 40 km mesafededir.Şimdi
piknik yeri olarak kullanılan antik dönemyerleşim yeridir.
Barlaam Manastırı ; Yayladağı İlçesinde bulunanAntik Cassius (Keldağı) dağında bulunmaktadır. Burası Hitit
döneminde kutsal alan sayılmış, Romalılar zamanında da bu
özelliğini korumuştur. Manastır ve kilise olmak üzere iki ayrı
ana yapı dönemi geçirmiştir. V. yüzyılın sonunda onarılmış,
daha sonra eklemeler yapılmıştır.
İssos (Epifenya)Harabeleri; Pers Kralı Darius III veMakedonya Kralı Büyük İskender’in M.Ö. 333 tarihinde
savaştığı bu bölge Helenistik döneminde kurulmuş ve Roma
döneminde varlığını sürdürmüştür. Şu an bölgede antik şehirkalıntıları ve su kemerleri bulunmaktadır.
-
8/19/2019 Antakya gezi rehberi
9/9
Aççana Ören yeri ;Antakya‐Reyhanlı karayolunun 22.kilometresinde bulunan bir höyüktür. Yaklaşık 30 dönümlük
bir alanda bulunmakta olup, 10.082 m2’lik kısmında British
Museum tarafından 1936‐1938 yılları arasında arkeolojik
kazılar yapılmış ve 17 kültür katı tespit edilmiştir. Bugün
ören yeri içerisinde; 7’nci katında bulunan Yamhad Kralı
Yarım‐Lim ile 4’ncü katında yer alan Kral Niqne‐Pa’nın
saraylarının kalıntıları mevcuttur.