saĞlik İnsan gÜcÜ adaylarinin İletİŞİm becerİsİ algilari: kirklarelİ Ünİversİtesİ...

10
SAĞLIK İNSAN GÜCÜ ADAYLARININ İLETİŞİM BECERİSİ ALGILARI: KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ * Esra BOZKANAT Özet Sağlık, insanların hangi sosyo-kültürel ya da sosyo-ekonomik kesiminden olduğuna bakılmaksızın toplumun her kesimi için birincil derecede önem taşıyan konudur. Sağlığın sadece gerekli tıbbi müdahale yapılarak elde edilemeyeceğinin anlaşılmasıyla tıp disiplini ile sosyal disiplinler entegre biçimde ele alınmaya başlanmıştır. Böylece iletişim disiplinin önemi sağlık disiplini tarafından anlaşılmıştır. Sağlık sektörünün önemli sorunlarından biri sağlık hizmet personeli ve hasta iletişiminde yaşanan aksaklıklardır. Sektörün bu mevcut durumu, henüz okulu bitirmemiş olan sağlık insan gücü adaylarının iletişim becerisi bağlamında kendilerinin nasıl değerlendirdikleri sorusunu akla getirmektedir. Bu nedenle bu araştırma sağlık hizmeti personel adaylarının kendilerine ilişkin iletişim beceri algılarının ne olduğu sorusuna cevap vermesi bakımından önem taşımaktadır. Araştırmanın örneklemi 350 kişiden oluşmaktadır. Çalışma betimleyici bir araştırmadır ve araştırmanın ölçeği Korkut (1996) tarafından hazırlanan “İletişim Becerilerini Değerlendirme Ölçeği” (İBDÖ)’dir. Buna ek olarak öğrencilerin öğrenim durumları ve yaşadıkları yerlerle ilgili bilgileri ölçen kısımlar ölçeğe eklenmiştir. Korkut (1996) anketin güvenirliğini .80 olarak bulmuştur. Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleştirilen anketin güvenirliği ise, .91 bulunmuştur. Veriler SPSS 15.0 sürümü ile analiz edilmiş ve Independent Sample t-test ile One-Way Anowa testi uygulanmıştır. İstatistikî analizlerde anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak seçilmiştir. Bulgulara göre öğrencilerin iletişim becerisi algılarının oldukça yüksek olduğu ortaya çıkmıştır (X:103.80). Sonuç olarak öğrencilerin demografik özellikleri ve kişisel bilgileri arasında anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. Anahtar Kelimeler: İletişim, iletişim Becerisi, iletişim sorunu, sağlık insan gücü *Bu bildiri Yalova Üniversitesi’nde gerçekleşen 4. Uluslararası Meslek Yüksekokulları Sempozyumu’nda (21-23 Mayıs 2015) sunulmuştur. Kırklareli Üniversitesi, Öğretim Görevlisi: [email protected], [email protected] İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi

Upload: kirklareliuniversity

Post on 13-Nov-2023

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

SAĞLIK İNSAN GÜCÜ ADAYLARININ İLETİŞİM BECERİSİ ALGILARI: KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ*

Esra BOZKANAT†

Özet

Sağlık, insanların hangi sosyo-kültürel ya da sosyo-ekonomik kesiminden olduğuna bakılmaksızın toplumun her kesimi için birincil derecede önem taşıyan konudur. Sağlığın sadece gerekli tıbbi müdahale yapılarak elde edilemeyeceğinin anlaşılmasıyla tıp disiplini ile sosyal disiplinler entegre biçimde ele alınmaya başlanmıştır. Böylece iletişim disiplinin önemi sağlık disiplini tarafından anlaşılmıştır. Sağlık sektörünün önemli sorunlarından biri sağlık hizmet personeli ve hasta iletişiminde yaşanan aksaklıklardır. Sektörün bu mevcut durumu, henüz okulu bitirmemiş olan sağlık insan gücü adaylarının iletişim becerisi bağlamında kendilerinin nasıl değerlendirdikleri sorusunu akla getirmektedir. Bu nedenle bu araştırma sağlık hizmeti personel adaylarının kendilerine ilişkin iletişim beceri algılarının ne olduğu sorusuna cevap vermesi bakımından önem taşımaktadır. Araştırmanın örneklemi 350 kişiden oluşmaktadır.

Çalışma betimleyici bir araştırmadır ve araştırmanın ölçeği Korkut (1996) tarafından hazırlanan “İletişim Becerilerini Değerlendirme Ölçeği” (İBDÖ)’dir. Buna ek olarak öğrencilerin öğrenim durumları ve yaşadıkları yerlerle ilgili bilgileri ölçen kısımlar ölçeğe eklenmiştir. Korkut (1996) anketin güvenirliğini .80 olarak bulmuştur. Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleştirilen anketin güvenirliği ise, .91 bulunmuştur.

Veriler SPSS 15.0 sürümü ile analiz edilmiş ve Independent Sample t-test ile One-Way Anowa testi uygulanmıştır. İstatistikî analizlerde anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak seçilmiştir.

Bulgulara göre öğrencilerin iletişim becerisi algılarının oldukça yüksek olduğu ortaya çıkmıştır (X:103.80). Sonuç olarak öğrencilerin demografik özellikleri ve kişisel bilgileri arasında anlamlı farklılıklar saptanmamıştır.

Anahtar Kelimeler: İletişim, iletişim Becerisi, iletişim sorunu, sağlık insan gücü

*Bu bildiri Yalova Üniversitesi’nde gerçekleşen 4. Uluslararası Meslek Yüksekokulları

Sempozyumu’nda (21-23 Mayıs 2015) sunulmuştur. † Kırklareli Üniversitesi, Öğretim Görevlisi: [email protected], [email protected]

İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi

PERCEPTION OF HEALTH MANPOWER CANDIDATE’S COMMUNICATION SKİLLS: THE CASE OF HEALTHCARE SERVICES VOCATIONAL SCHOOL OF

KIRKLARELİ UNIVERSİTY

Abstract

Health is highly crucial issue for each of parts of society regardless of their socio-cultural and socio-economical backgrounds. Following the concept of health which utters it can not be received by only medical treatment, medicine discipline and social disciplines have been considered integrated. Thus the significance of communication discipline has been understood in heatlh discipline. One of the most important problems in the health sector is communication struggles between patient and healthcare staff. The current situation of the sector brings to the mind the question of how health workforce evaluate themself in the context of communication skills. This research is important as it answers the question on how healthcare staff candidates see their communication skill level. The sample of the search is composed of 350 students.

This study is a descriptive research. The data has been gathered by “ The Scale of Evaluation of Communication Skills” which was prepared by Korkut and some other questions about student’s education situation has been added by the researcher. The data has been evaluated by SPSS 15.0 sta¬tistics programme. In the analysis of the data; Independent Sample t-test and One-Way Anowa Test, has been used. Korkut has found the reliability of survey to be 80. The survey carried out in Health Services Vocational School of Kırklareli University has happened to be 91. Signifance level has been chosen as p<0.05.

Study has demonstrated that the senses of communication skills of students are quite high. (X:103,80). As a result it has been found out that variances have not compose any differences upon the senses of communication skills.

Keywords: Communication, skills of communication, communication problem, healthcare workforce.

GİRİŞ

Sağlık, insanların hangi sosyo-kültürel ya da sosyo-ekonomik kesiminden olduğuna bakılmaksızın toplumun her kesimi için birincil derecede önem taşıyan konudur. Bu önemi nedeniyle sağlık sektörünün herhangi bir basamağında yaşanan bir aksaklık hayati risk taşıyan vakalarla sonuçlanabilir. İletişim olgusu ise sektörün en çok sorun yaşanan konuların başında gelmektedir.

Sağlık kuruluşlarında personel-hasta iletişimiyle ilgili yaşanan sıkıntılar herkesçe bilinmektedir. Personelin hastalar ile ilgili, hastalarınsa personel ile ilgili yaşadığı iletişim çıkmazları hem tıp camiasını hem de iletişim camiasını meşgul eden bir konu olagelmiştir. 2014 yılının Mayıs ayında Resmi Gazetede‡ yayınlanmasıyla birlikte Hasta Hakları Biriminin isminin Hasta İletişim Birimlerine dönüştürülmesi sağlık sektöründeki iletişim sorunlarının boyutunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün sağlığın tanımına getirdiği yeni bakış açısıyla (1948) birlikte sağlık artık sadece kişilerin ruhsal, fiziksel ya da zihinsel olarak hasta veya sakat olmama durumu değil, aynı zamanda “sosyal” yönden de tam bir iyi olma hali olarak ifade edilmektedir. Sağlığın sosyal yönüne yapılan bu vurgu tıp disiplini ile iletişim disiplinin buluşma noktası olarak değerlendirilebilir. Sağlığın sadece gerekli tıbbi müdahale yapılarak elde edilemeyeceğinin anlaşılmasıyla tıp disiplini ile sosyal disiplinler entegre biçimde ele alınmaya başlanmıştır.

Disiplinler arası bir çalışma alanı olan iletişimin yüzlerce tanımı yapılmıştır. İletişimin ve buna bağlı olarak sağlık iletişimin yapılan tanımları içerisinde karşılıklı etkileşime önem verenleri dikkat çekmektedir. Bu bağlamda iletişim; bireylerin fiziksel, bilişsel ya da ruhsal ihtiyaçlarını gidermek amaçlı alıcıyla girdikleri karşılıklı süreç, sağlık iletişimi (Okay 201: 11) ise sağlık konusuyla ilgili kişi veya grupların, ilgili hedef gruplarına yönelik gerçekleştirmiş olduğu iletişim şekli olarak tanımlanmaktadır.

Günümüz mesleklerinde, işin gereklerini yerine getirmenin yanı sıra bunun nasıl yapıldığı da artan eğitim seviyesi ve beklentilere bağlı olarak değişkenlik göstermiştir. Bir öğretmenin derste anlatması gerekenleri aktarmasının yanı sıra bunu hangi yöntemlerle yaptığı ve hangi iletişim tekniklerini kullandığı da artık önem arz etmektedir. Aynı şekilde bir sağlık personelinin de işini yaparken sağlık hizmeti alıcısı ile olan iletişimi en az sağlık hizmet kalitesi kadar aranan bir özellik olmuştur.

Günümüzde sağlık sektörüne ilişkin öneri ve şikâyetler göz önünde bulundurulduğunda sağlık hizmeti kalitesine ilişkin yapılan eleştiriler ile neredeyse eş önemde sağlık personelinin iletişim konusundaki isteksizliği ve eksikliği gelmektedir denilebilir. Bu nedenle bu çalışmada birer sağlık profesyoneli adayı olan Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda eğitim gören ve sağlık teknisyeni, tıbbi sekreter

‡Hasta hakları yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına Dair yönetmelik: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/05/20140508-3.htm

ve/veya sağlık memuru unvanı alacak öğrencilerin iletişim beceri algıları ölçülecektir. Elde edilen bulguların değerlendirilmesinden sonra sektörün iletişim geleceği ile ilgili öngörüde bulunmak amaçlamıştır. Öncesinde ise literatür taraması il elde edilen bilgilerle iletişim ediminin sağlık sektöründeki önemine değinilecektir.

SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İLETİŞİMİN ÖNEMİ

Etkili iletişimin hastaların sağlık davranışlarında ve sağlıklarında olumlu etkiler yarattığı bilinmektedir. Bunu ortaya koyan araştırmalardan bir tanesi Türkiye’de 9089 hasta üzerinde uygulanan bir anket ile 2011 yılında gerçekleştirilmiştir (Tütüncü vd.2013). Analizler neticesinde olumlu ve güçlü ilişki içinde olan 3 iletişim boyutu ortaya çıkmıştır. Bunlar: ilişki inşa etme, fiziksel muayene süreci ve iletişimi bitirme boyutlarıdır. Çalışmada iletişim boyutları ile Sağlıkta Dönüşüm Projesinin sağlık hizmet personeli-hasta iletişim ve etkileşimi üzerindeki etkisi ölçülmüştür. İstatistiksel olarak iletişim boyutlarının sağlık çalışanı-hasta arasındaki iletişim ve etkileşime önemli ölçüde etki ettiği ortaya çıkmıştır. Araştırma sonuçlarından da anlaşıldığı gibi hastaların en hassas ve savunmasız oldukları anlara tanıklık eden sağlık hizmet personellerinin iletişim konusundaki becerileri hastaların sağlık durumlarını doğrudan etkilemektedir.

Sağlıkta iletişimin önemini koyan bir başka çalışma ise 2000 ile 2009 yılları arasında “Sağlık İletişimi” (Health Communication) ve “Sağlık İletişimi Dergisi” (Journal of Health Communication) isimli dergilerde yayınlanan 776 adet makalenin içerik analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre en çok ele alınan fiziksel sağlık konusu kanser iken, fiziksel olmayan sağlık konusu ise sağlıkta medyanın rolü olarak belirlenmiştir (Nazionna vd, 2013). Sağlık iletişiminin amacı toplumun sağlık davranışlarında değişiklik meydana getirmektir. Toplumun geniş kesimlerine ise medya aracılığıyla ulaşmak son derece etkili bir yöntemdir. Televizyonda yayınlanan kamu spotları, son dönemde popülerliği artan sağlık programları, radyo programlarına uzman kişilerin konuk edilmesi gibi biçimlerle sağlık iletişimi medyada kendine yer bulmaktadır.

Tıptaki gelişmeler, toplumun hastalıklara ilişkin tutumları, hastalık, sağlık ve ölümle ilgili yaklaşımlar, psikiyatri bilimindeki gelişmeler birbirlerini karşılıklı etkilemiştir. Günümüzde birçok hastalığın tedavisinde etkili bir hasta-sağlık çalışanı ilişkisinin ve buna bağlı olarak moralin önemini ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Sağlık profesyonelleri hastalıklara biyopsikososyal (Özkan: 2010) bakış açısıyla yaklaşmakta ve her hastalığın tedavisinde psikolojinin ve moralin etkisini kabul etmektedirler. Özellikle kanser hastalığının tedavisinde moralin etkisi kabul edilmekte ve kanserin artık psiko-onkolojik bir hastalık olarak kabul edilmesi bu durumu güçlendirmektedir. Moralin ve psikolojinin düzgün olması ise etkili iletişim ile sağlanabilecek bir durumdur.

Sadece kitle iletişim araçlarıyla gerçekleştirilen iletişimin etkili olduğunu söylemek elbette mümkün değildir. Hastalar ve ilaç sağlayıcıları arasında gerçekleşen etkili iletişimin ilaç kullanım miktarlarına yansıdığını gösteren çalışmalar mevcuttur. White ve diğerleri (2014) gerçekleştirdikleri çalışmada anket tekniği ile topladıkları veriler ışığında Düşük gelirli hastalar ile ilaç sağlayıcılar arasındaki daha iyi bir iletişimin bağımsız olarak düşük ilaç kullanımı ve tedavi tatmini ile ilişkili olduğu sonucuna varmışlardır.

Hasta ve sağlık profesyoneli arasındaki ilişki, kişiler arası iletişime örnektir. Kişilerarası iletişim; rahatlama, problem çözme, stresi giderme, bilgi verme, ilişkileri biçimlendirme ve sürdürme, duyguları açıklama, ikna etme, karar verme gibi birçok amaca hizmet eder (Lloyd and Bor: 1996; akt. Babadağlı vd.). Amaçlardan da anlaşılacağı üzere hastanın stresini giderme, sağlık problemlerini çözme, tedavi için ikna etme, duyguları açıklama gibi iyileşme sürecini doğrudan etkileyen sorumlulukları sağlık profesyonelleri üstlenmektedir. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren, biçimlendiren ve sonuçlarını değiştirme gücünü elinde bulunduran özelliğe sahip olması nedeniyle iletişim önem taşımaktadır. Sağlık personeli adaylarının iletişim beceri algılarını ölçen bu çalışmanın önemi bu bağlamda ortaya çıkmaktadır.

YÖNTEM

Araştırma Modeli

Bu araştırma, betimsel bir çalışma olup, var olan durum ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Çalışma nicel bir araştırmadır ve veriler anket tekniği ile toplanmıştır. Ankette Korkut’un (1996) İletişim Becerilerini Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ) esas alınmıştır.

Araştırmada mezuniyet sonrası sağlık sektöründe çalışacak öğrencilerin iletişim beceri algı düzeylerinin saptanması ve sonuçlara bağlı olarak gelecekte sektörün iletişimsel durum değerlendirmesini öngörmek amaçlanmıştır.

Verilerin toplanması ve Örneklem

Veriler 2013 yılının Haziran ayında Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerine uygulanmıştır.

Evren, okulun Çocuk Gelişimi Programı dışında kalan programlardır. Bu programın evrenin dışında bırakılmasının nedeni mezuniyet sonrası sağlık sektöründe hizmet vermeyecek olmalarıdır. Bu durumda araştırmanın evrenini Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu “Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik”, “Sağlık Kurumları İşletmeciliği” “Tıbbi Laboratuar Teknikleri”, “Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama” ile “Yaşlı Bakımı” Programlarının 1. ve 2. Sınıf öğrencileri ile örgün ve öğrencisi olan 2. Öğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Anket için gerekli izinler alındıktan sonra evrenin tümüne ulaşmak hedeflendiği için örneklem seçilmemiştir.

Buna göre evreni 619 kişi oluşturmaktadır. Anket ile ulaşılan öğrenci sayısı ise 350’dir. Bazı anketlerin geçersiz sayılması neticesinde toplam 340 anket değerlendirilmiştir.

Veri Analizleri

Analizler için SPSS programının 15.0 sürümü kullanılmıştır. İstatistikî analizlerde anlamlılık düzeyi p<.05 olarak seçilmiştir. İBDÖ puan ortalamasına ulaşmak için Independent sample t-test uygulanmıştır. İBDÖ puan ortalamaları ile demografik özellikler arasında anlamlı ilişki olup olmadığını ortaya koymak için ise One-Way Anowa testi uygulanmıştır.

BULGULAR

Ankete katılan öğrencilerin %66,8’ini kız, %33,2’sini ise erkek öğrenciler oluşturmaktadır. Katılımcıların %19,7’si Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik, %17,1’i Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama, %33,2’si Tıbbi Laboratuar ve Görüntüleme Teknikleri, %18,2’si Yaşlı Bakımı, %11,8’i Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programı öğrencisidir. Öğrencilerin İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçek ortalamaları 103,80 olarak bulunmuştur. Bu sonuca göre İBDÖ puan ortalamalarının yüksek olduğunu söylemek mümkündür.

İBDÖ’nün güvenirlik çalışmasında testin tekrarı yöntemi sonucunda güvenirlik katsayısı, .76 olarak bulunmuştur. Ölçeğin iç tutarlılığını saptamak amacıyla hesaplanan Cronbach Alfa Katsayısı ise, .80 olarak bulunmuştur (Korkut,1996). Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleştirilen anketin güvenirliği ise, .91 bulunmuştur.

Tablo 1’de öğrencilerin İBDÖ puan ortalamaları 103,80 olarak gösterilmektedir. Bu sonuca göre iletişim beceri ortalamalarının yüksek olduğunu söylemek mümkündür.

Tablo 1: Tüm Programların İletişim Beceri Ortalamaları

Minimum

Maximum

Ortalama

Std. Sapma

İBDÖ 25,00 125,00

103,8097

12,70916

Tablo 2’de öğrencilerin yaşamlarını uzun süre geçirdikleri yerleşim yerinin türüne göre iletişim becerilerinin algılanması ile bir ilişki olup olmadığı gösterilmektedir. Buna göre uzun süre yaşamın geçirildiği yerleşim yeri ile iletişim becerisinin algılanmasının arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. (p>0.05)

Tablo 2: Uzun Süre Yaşamlarını Geçirdikleri Yere Göre İletişim Becerileri

Uzun Süre yaşamlarını geçirdikleri yerler

n X

Köy/Belde 59 102,3729

İlçe 91 105,9670

İl 85 101,9882

Büyükşehir 53 104,6038

Tablo 3’te öğrencilerin cinsiyetlerine ile iletişim beceri algılarının bir ilişkisi olup

olmadığı gösterilmektedir. Cinsiyet ile iletişim becerisini algılama düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. (p>0.05)

Tablo 3: Cinsiyete Göre İletişim Becerileri Cinsiyet n X

Kadın 195 104,2513

Erkek 92 102,5978

Tablo 4’te öğrencilerin okudukları sınıflara ile iletişim becerinin algılanması arasında

içinde olup olmadığı gösterilmektedir. Analizlere göre 1. Sınıfta okuyan öğrenciler ile 2. Sınıfta okuyan öğrencilerin iletişim becerilerini algılama düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı ilişkiye rastlanmamıştır (p>0.05).

Tablo 4: Sınıflara Göre İletişim Becerileri

Sınıf n X

1.sınıf 166 104,9940

2. sınıf 123 102,2114

Tablo 5’te öğrencilerin program dağılımlarına göre iletişim becerileri algı düzeyleri gösterilmektedir. Buna göre programlar ile iletişim becerilerinin algılanması arasında anlamlı ilişki yoktur (p>0.05).

Tablo 5: Programlara Göre İletişim Becerileri

Program n X

Tibbi Dokümantasyon ve Sekreterlik

58 105,1034

Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama

50 104,5800

Tıbbi Laboratuvar ve Görüntüleme Teknikleri

94 103,1383

Yaşlı bakımı 50 104,4200

Sağlık Kurumları Yöneticiliği

37 101,6216

Tablo 6’da Örgün ve Gece öğretimi öğrencilerinin arasında iletişim becerilerini

algılamada bir ilişki gösterip göstermediğine bakılmıştır. Buna göre öğrenim türünü ile iletişim becerilerinin algılanması arasında anlamlı ilişki yoktur (p>0.05).

Tablo 6: Öğrenim Türüne Göre İletişim Becerileri

Öğrenim Türü n X

1. Öğretim

189 103,4339

2. Öğretim 96 104,1563

SONUÇLAR

Çalışmada Kırklareli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin İBDÖ puan ortalamalarının yüksek olduğu sonucu çıkmıştır (X=103,80). Bu sonuç sektöre girmeden önce iletişim becerilerini algılama düzeyleri yüksek olan adayların sektörde gösterdikleri başarısız iletişim edimlerinin kaynağının sektörün çalışma koşullarında aranması gerektiğinin bir göstergesi olabilir.

Korkut (1997) Eğitim Fakültesi öğrencilerine, Bingöl ve Demir (2011) Sağlık Yüksekokulu öğrencilerine, Tepeköylü ve ark. (2009) Beden Eğitimi bölümü öğrencilerine, Tepeköylü Öztürk ve ark. (2011) Ege Bölgesindeki 4 farklı Üniversitedeki okuyan öğrencilere, Baykara Pehlivan (2005) Sınıf Öğretmenliği bölümü öğrencilerine, Erigüç ve ark. (2014) Hemşirelik bölümü öğrencilerine aynı ölçeği kullandıklarını belirtmişlerdir.

Öğrenciler uzun süre yaşamlarını geçirdikleri yere göre incelendiğinde %20,1’inin Köy/Belde’de, %33,4’ünün İlçe’de, %28,1’inin İl’de, %18,3’ünün Büyükşehir’de yaşadıkları sonucu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin uzun süre yaşadığı yere ile İBDÖ puan ortalaması arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Bingöl ve Demir (2011) ile Erigüç ve Diğerleri (2014) de çalışmalarında öğrencilerin yaşadıkları yer ile iletişim becerilerinin algılanması arasında anlamlı bir ilişki bulmadıklarını söylemişlerdir. Şehirler büyüdükçe karmaşıklaşır ve sosyal hayat etkinlikleri artış gösterir. Bu nedenle Büyükşehir ve İlde yaşamış öğrencilerin Köy/Belde ve İlçelerde yaşamış öğrencilere oranla iletişim becerilerinin daha yüksek olması beklenebilirdi.

Araştırmaya katılan öğrencilerin %66,8’i kadın, %33,2’si ise erkek öğrencilerdir. Kadın öğrencilerin İBDÖ ortalamaları 104,25 iken erkek öğrencilerin ise 102, 59’dur. Kız öğrencilerde görülen bu küçük olumlu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. (p>0,05). Aynı şekilde Baykara Pehlivan (2005) yaptığı çalışmasında cinsiyet ile iletişim becerisi arasındaki ilişki için p=.05 düzeyinde anlamlı değildir demiştir. Ancak anlamlılık noktasındadır diyerek eklemede bulunmuştur.

Öğrencilerin %59,4’ü 1. Sınıf iken %40,6’sı ikinci sınıf öğrencisidir. Okudukları sınıf ile iletişim becerilerinin algılanması arasında ilişki olup olmadığına bakılmış ve 1. Sınıfların İBDÖ ortalamaları 104,9940, 2. Sınıfların ise 102,2114 gibi çok küçük bir farka rastlanmıştır ancak istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır (p>0,05). Bu durum öğrencilerin mezun olmaya yaklaşmalarının ya da aldıkları sağlık temelli eğitimin iletişim becerilerini algılamada bir değişiklik meydana getirmediği biçiminde yorumlanabilir. Tepeköylü Öztürk vd. (2011) ile Bingöl ve Demir de (2011) yılında gerçekleştirdikleri çalışmalarında aynı şekilde öğrencilerin sınıf düzeylerine göre iletişim becerisi düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığını söylemektedirler.

Programlara göre araştırmaya katılan öğrencilerin yüzdeleri; Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik %19,7, Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama %17,1, Tıbbi Laboratuar ve Görüntüleme Teknikleri %33,2, Yaşlı Bakımı %18,2, Sağlık Kurumları İşletmeciliği %11,8 şeklindedir. En yüksek İBDÖ ortalaması 105,1 ile Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik grubuna ait iken en düşük ortalama 101,6 ile Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programına aittir. İstatistiksel olarak

anlamlı ilişki bulunmayan bu sonuç (p>0,05) hastalar ile doğrudan iletişime en çok geçecek program türü olarak Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik grubunun en yüksek İBDÖ ortalamasına sahip olması olumlu bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Bingöl ve Demir (2011) de çalışmalarında bölümler arasında istatistiksel bir farklılığa rastlamazken Tepeköylü ve ark. (2009) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin iletişim becerilerine yönelik araştırmasında ise bölümlere göre iletişim becerileri algı düzeyi arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmadığı ifade etmişlerdir.

Örgün öğretim öğrencileri ankete katılanların %64,6’sını oluştururken, %35,4’ünü ikinci öğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Örgün öğretim öğrencilerinin İBDÖ ortalamaları 103,4 iken ikinci öğretim öğrencilerinin ortalamaları 104,1’dir. Birbirine oldukça yakın olan sonuçlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05).

Sonuç olarak anlaşılıyor ki sağlık sektöründe yaşanan iletişim sorunlarının kaynağı sağlık personelinin iletişim beceri eksikliğinden değil bunun dışında kalan pek çok faktörden kaynaklanabilmektedir. Bu faktörler; sağlık okur-yazarlığının gelişmemiş olması, mesleki deformasyon ve sağlık hizmeti kalitesindeki yetersizlikler olarak sıralanabilir.

ÖNERİLER

Ankete katılan öğrencilerin iletişim beceri algı düzeyleri yüksek çıkmıştır. İletişim beceri algıları yüksek çıkan öğrencilerin iletişim becerilerinin de yüksek olması beklenmektedir. Ancak pratikte gözlemlenen durum tam tersidir. Bu bağlamda;

Hala önemi tam olarak kavranmamış olan sağlık okur-yazarlığı eğitimi erken yaşlarda verilmelidir.

Sağlık hizmet personelinin mesleki deformasyona uğramasını engellemek için çalışma koşulları, mesai saatleri, nöbet vardiyaları vb. unsurlar tekrar göden geçirilmelidir.

Sağlık hizmet kalite standartlarına uygun olarak hizmet kalitesini artırmaya yönelik çabalar artırılmalıdır.

Çalışmanın gelecekteki araştırmalar için kaynak oluşturması ve örneklem ve ölçek geliştirilerek yeni bulgular elde edilmesine aracı olması temenni edilmektedir.

KAYNAKÇA

Babadağlı, B., Ekiz Erim S., Erdoğan, S.(2006). “Hekimlerin ve Hemşirelerin Hastayla İletişim Becerilerinin Değerlendirilmesi”, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:1, Sayı:3 53-68

Baykara Pehlivan, K. (2005). “Öğretmen Adaylarının İletişim Becerisi Algıları Üzerine Bir Çalıma” İlköğretim-online, 4(2), 17-23.

Bingöl, G., Demir, A. (2011) “Amasya Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İletişim Becerileri”, Göztepe Tıp Dergisi 26(4):152-159

Nazione, S., Pace, K., Russell, J., & Silk, K. (2013). “A 10-Year Content Analysis of Original Research Articles Published in Health Communication and Journal of Health Communication (2000–2009)”. Journal Of Health Communication, 18(2), 223-240.

OKAY, A. (2014). Sağlık İletişimi, Derin Yayınları, İstanbul.

ÖZKAN, S., (2010). Kolorektal Kanserli Hastaya Psikiyatrik Ve Psikososyal Destek, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği, 787-799.

Somunoğlu, S., Erdoğan, M.C., Özer, P., (2013). Sağlık Sektöründe Halkla İlişkiler ve İletişim Uygulamalarına Genel Bir Bakış, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Dergisi, sayı 4, 1-7

Tepeköylü Ö., Soytürk M., Çamlıyer H. (2009). “ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (Besyo) Öğrencilerinin İletişim Becerisi Algılarının Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi”, Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi,7:115-124.

Tepeköylü Öztürk, Ö., Soytürk, M., Daşdan Ada, N., Çamlıyer, H. (2011). “Üniversite Takımlarında Sporcu Olan Öğrencilerle Spor Yapmayan Öğrencilerin İletişim Becerisi Düzeylerinin Karşılaştırılması”, Spor Bilimleri Dergisi, 22 (2), 43–53

Tütüncü, O., Cobaner, A. A., Guzelgoz, O., Cetin, A., Malkoc, M., & Mollahaliloglu, S. (2014). “The effects of health transformation program on patient--healthcare personnel communication and interaction in Turkey”. Quality And Quantity, (6), 3433.

White, O., R., Eden, S. Wallston, A., K., Kripalani, S.,Barto, S., Shintani, A., Rothman, L., R., (2014). “Health communication, self-care, and treatment satisfaction among low-income diabetes patients in a public health setting”. Patient Education and Counseling, Volume 98, Issue 2, February 2015, Pages 144–149

Erigüç, G., Eriş, H., Kabalcıoğlu, F. (2014). “Hemşirelik Öğrencilerinin Duygusal Zekâ ve İletişim Becerileri: Harran Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Örneği” International Online Journal of Educational Sciences, 6 (2), 398-412.