kuzey kıbrıs'taki sulak alanları tehdit eden faktörler

11
Su, Çevre ve Tarım Kongresi 20-21 Şubat 2014, AKM,, Lefkoşa KUZEY KIBRIS’TAKİ SULAK ALANLARI TEHDİT EDEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER Nazım KAŞOT 1 Gökmen DAĞLI 2 Şerife GÜNDÜZ 3 Asuman KUYUCU 4 ÖZET Bu çalışmada Kuzey Kıbrıs’taki bazı sulak alanların avifauna ve herpetofauna (sürüngen ve amphibia faunası) türlerinin tespiti açısından gözlemler yapılırken dikkat çeken insan kaynaklı çevre sorunları da, sürüngen ve kuş türleri kaydedilirken listelenmiş ve fotoğraflarla sunuma uygun bir şekilde tespiti yapılmıştır. Avifauna sayım ve tür teşhisleri yapılırken farklı sulak alanlara farklı periyodik aralıklarla ziyaret yapılmış, bu ziyaretlerin en az ayda iki kez yapılmış olmasına özen gösterilmiştir. Ziyaretler sırasında tesbit edilen kuş türleri sayı ve cinsiyet bakımından tespit edilmeye çalışılmış ve bu türlerin Kıbrıs’taki bulunuş durumları not edilmiştir. Arazi gözlemleri sırasında dikkat çeken çevre sorunları da kaydedilerek, nedenleri konusunda tartışılmış ve Neapolis Sulak Alanı Çevresinde Yaşayan Halkın Sulak Alanla İlgili Bilinç Düzeyi adlı çalışmanın sonuçları ile aynı nedenlere bağlı olduğu ve halkın sulak alanlar konusundaki bilinç düzeylerinin yeterli olmadığı fikri ortaya çıkmıştır. Bazı göletlerde özellikle olta balıkçılığının yoğunluğu dikkat çekmiş ve ciddi şekilde sulak alanların biyolojik zenginliğini tehdit edebileceğinden endişe edilmiş, araştırmaya değer bir başka tehdit faktörü olduğu düşünülmüştür. Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs’ta Halkın Sulak Alanlarla İlgili Bilinç Düzeyi çalışmasının ada çapında tekrarlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Gözlem sonuçlarının tamamen görsel olması nedeniyle mevcut makro kirlilik ve görünmeyen başka etkenlerin sulara zarar verip vermediğinin ayrıca kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerle kontrol edilmesi gerektiği, bazı katı evsel atık kirliliğine karşı acil önlem olarak gölet kıyılarına araba girişi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılabileceği sonucuna varılmıştır. Gözlemler sırasında dikkat çeken bir başka unsur ise bazı avcıların silahları açık halde ellerindeyken gölet kenarlarına indiği, polisin ihbar üzerine gölet kenarlarına geldiğidir. Çalışma olası çözüm önerilerine de ışık tutmayı amaçlayarak hazırlanmıştır. 1. GİRİŞ Kıbrıs, kuş göç yolları üstünde sulak alanları, ormanları, sık çalılıkları, kıraç alanları ve kayalıkları ile birlikte farklı ekosistemler içeren; ekosistemlerin çeşitliliği oranında, farklı kuş tür çeşitliliği barındıran Akdenizin doğusunda önemli bir soluklanma, kışlama ve 1 Uz. Biyolog ,Kaşot, N., Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Koleji, YDÜ Çevre Eğitimi ve Yönetimi Doktora Öğrencisi [email protected] 2 Doç. Dr.,Dağlı, G., Yakın Doğu Üniversitesi,[email protected] 3 Doç. Dr.,Gündüz, Ş., Yakın Doğu Üniversitesi, [email protected] 4 Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı,Biyolog,Kuyucu, A., Yakın Doğu Üniversitesi Çevre Eğitimi ve Yönetimi Doktora Öğrencisi [email protected]

Upload: neu-tr

Post on 17-Jan-2023

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Su, Çevre ve Tarım Kongresi 20-21 Şubat 2014, AKM,, Lefkoşa

KUZEY KIBRIS’TAKİ SULAK ALANLARI TEHDİT EDEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Nazım KAŞOT1 Gökmen DAĞLI 2 Şerife GÜNDÜZ 3 Asuman KUYUCU4

ÖZET Bu çalışmada Kuzey Kıbrıs’taki bazı sulak alanların avifauna ve herpetofauna (sürüngen ve amphibia faunası) türlerinin tespiti açısından gözlemler yapılırken dikkat çeken insan kaynaklı çevre sorunları da, sürüngen ve kuş türleri kaydedilirken listelenmiş ve fotoğraflarla sunuma uygun bir şekilde tespiti yapılmıştır. Avifauna sayım ve tür teşhisleri yapılırken farklı sulak alanlara farklı periyodik aralıklarla ziyaret yapılmış, bu ziyaretlerin en az ayda iki kez yapılmış olmasına özen gösterilmiştir. Ziyaretler sırasında tesbit edilen kuş türleri sayı ve cinsiyet bakımından tespit edilmeye çalışılmış ve bu türlerin Kıbrıs’taki bulunuş durumları not edilmiştir. Arazi gözlemleri sırasında dikkat çeken çevre sorunları da kaydedilerek, nedenleri konusunda tartışılmış ve Neapolis Sulak Alanı Çevresinde Yaşayan Halkın Sulak Alanla İlgili Bilinç Düzeyi adlı çalışmanın sonuçları ile aynı nedenlere bağlı olduğu ve halkın sulak alanlar konusundaki bilinç düzeylerinin yeterli olmadığı fikri ortaya çıkmıştır. Bazı göletlerde özellikle olta balıkçılığının yoğunluğu dikkat çekmiş ve ciddi şekilde sulak alanların biyolojik zenginliğini tehdit edebileceğinden endişe edilmiş, araştırmaya değer bir başka tehdit faktörü olduğu düşünülmüştür. Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs’ta Halkın Sulak Alanlarla İlgili Bilinç Düzeyi çalışmasının ada çapında tekrarlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Gözlem sonuçlarının tamamen görsel olması nedeniyle mevcut makro kirlilik ve görünmeyen başka etkenlerin sulara zarar verip vermediğinin ayrıca kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerle kontrol edilmesi gerektiği, bazı katı evsel atık kirliliğine karşı acil önlem olarak gölet kıyılarına araba girişi ile ilgili yeni düzenlemeler yapılabileceği sonucuna varılmıştır. Gözlemler sırasında dikkat çeken bir başka unsur ise bazı avcıların silahları açık halde ellerindeyken gölet kenarlarına indiği, polisin ihbar üzerine gölet kenarlarına geldiğidir. Çalışma olası çözüm önerilerine de ışık tutmayı amaçlayarak hazırlanmıştır.

1. GİRİŞ Kıbrıs, kuş göç yolları üstünde sulak alanları, ormanları, sık çalılıkları, kıraç alanları ve kayalıkları ile birlikte farklı ekosistemler içeren; ekosistemlerin çeşitliliği oranında, farklı kuş tür çeşitliliği barındıran Akdenizin doğusunda önemli bir soluklanma, kışlama ve 1 Uz. Biyolog ,Kaşot, N., Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Koleji, YDÜ Çevre Eğitimi ve Yönetimi Doktora Öğrencisi [email protected] 2 Doç. Dr.,Dağlı, G., Yakın Doğu Üniversitesi,[email protected] 3 Doç. Dr.,Gündüz, Ş., Yakın Doğu Üniversitesi, [email protected] 4Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı,Biyolog,Kuyucu, A., Yakın Doğu Üniversitesi Çevre Eğitimi ve Yönetimi Doktora Öğrencisi [email protected]

üreme alanıdır. Kıbrıs’ta kuşlarla ilgili, yazılı ve basılı kaynak olarak bugüne kadar toplam, 316 eser üretilmiştir, Kıbrıs’ta kuşlarla ilgili eserlerin yazımı, 1818 yılında Sipthorp,J. ile başlar (Kuyucu,2013).1958 yılında Bannerman&Bannerman, Birds of Cyprus adlı eserlerinde, Kıbrıs’ta görülen türleri, görüldükleri yerler ve bazı özellikleriyle birlikte, Kıbrıs’ta kuşlarla ilgili kaynakların bir kronolojisini vererek anlatmış ve çizimleriyle destekledikleri bir kaynak oluşturmuşlardır. Bu kaynak içindeki eserlerin birçoğu Kıbrıs dışından kuşları gözlemlemek amacıyla gelen gözlemcilerin ürettiği eserlerdir. Bu sayı Kıbrıs’ın kuşlar ve kuş göçlerinin izlenmesi bakımından önemini anlatmaktadır. Kıbrıs’ta görülebilecek toplam kuş türü sayısı Bird Life Cyprus’un 2011 yıllık gözlem raporuna göre, ender görülenler, kazara göçmenleri ve ilk kez görülenler dahil; 394 türdür. Kıbrıs’taki sulak alanlardan Tafur, P.(1435-1439),The Travels of Tafur eserlerindeki gezi yazılarında, Mağusa Gölü’nden Mağusa’daki büyük bataklık olarak sözetmiştir. 2013 yılında Kıbrıs’ta Kuşlarla ilgili Kaynakların Kronolojik Dizini ve Neapolis Sulak Alanı Çevresi’nde Yaşayan Halkın Sulak Alanlarla İlgili Bilinç Düzeyi çalışmasında kuş gözlem ve sayımlarının yapıldığı 68 sulak alandan ve bu sulak alanlarda ve yakın çevrelerinde yapılan gözlemlerde kaydedilen 199 tür kuştan söz edilmiştir (Kuyucu, 2013). 1991 yılında hazırlanan Bird Conservation Priorities in North Cyprus adlı çalışma raporunda Sigg, Kuzey Kıbrıs’ta 12 sulak alanda 3 yıl boyunca yaptığı kuş gözlemlerine ve bu gözlemlerinde kaydı tutulan kuş türlerine yer vermiş, özellikle doğal sulak alan olan; Glapsides, Kanlıdere ve Mehmetçik Gölü’nün öneminden sözetmiştir. Flint, P. ve Stewart, P. Birds of Cyprus (1992), adlı eserlerinde; Kıbrıs Adası’nın iki büyük göç rotasının ortasında olduğunu anlatmıştır. 2005 yılında Çevre Koruma Dairesi tarafından yaptırılan Kuzey Kıbrıs’ta Ekolojik Açıdan Önemli Sulak Alanların Araştırılması çalışmasında 78 alan araştırılmış ve bunlar arasındaki 66 adet sulak alanın acilen koruma altına alınması vurgulanmıştır (Beton,Meraklı,Tertemiz ve Gücel). 2007 Yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Mağusa Belediyesi işbirliği ile yapılan Mağusa Sempozyumu’nda Çiçek, Gündüz ve Alkan, Mağusa Ayluga Gölü için yönetim planı önermişler ve Mağusa Ayluga Gölü’nün KKTC sınırları içinde kalan en önemli karasal sulak alan olduğunu kaydetmişlerdir. Aynı sempozyum sunumlarında Çiçek, Mağusa’da Sıkışan Gülseren Sazlığı örneğini ve çevre sorunlarını anlatarak çözümler önermiştir. Waterbirds in Cyprus Gözlem Raporları dizisinde, Charalambidou, Gücel, Kassinis ve arkadaşları, Kıbrıs’ın Güney ve Kuzey’inde gerçekleştirilen aylık kuş sayımlarını 4 kitapçıkta toplayarak, yıl boyunca sulak alanlarımızda görülen türlerin sayı ve zaman dilimine yayılışlarını çizelgelerle rapor etmişlerdir. Su Ortamlarının ve Sulak Alanların Korunması Tüzüğü Kuzey Kıbrıs’ta mevcut yasalarla koruma altına alınmış sulak alanların bir listesini içermektedir. Bu Listeye göre; Kuzey Kıbrıs’ta yasalarla koruma altında bulunan ve sulak alan tanımına uyan, 35 sulak alan Çevre Yasası adı altında yapılmış (7.(4) ve 9.(3) maddeler altında) tüzükle koruma altındadır. Bu sulak alanlar arasında Göletler, barajlar ve doğal göllerle lagünler vardır. 2008 yılında Mağusa’da mevcut 6 sulak alan Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. 2011 yılında Mağusa Sulak Alanlarının Natura 2000 Bilgi Ağı çerçevesinde Seffer ve diğerleri tarafından habitat, herpetofauna ve avifauna araştırması yapılarak yönetim planları önerilmiştir. Yıllar boyunca farklı şekillerde tekrarlanan sulak alanlarla ilgili çalışmalar Kıbrıs’ın Kuzeyi’nde sulak alanların, kuş göç yollarındaki türlerin ve göçmen kuş türlerinin ekosistemlerin devamı için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Gözlemlenen tehlikeler de halkın sulak alanlarla ilgili bilinç düzeyini yansıtmaktadır.

2. KUZEY KIBRIS’TAKİ SULAK ALANLARI TEHDİT EDEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER Çalışma sırasında 14 farklı gölette tespit edilen çevresel sorunlar belirlenmiştir. Çalışma sulak alanların çevresel sorunlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma sulak alanların sorunlarını ortaya koymak ve bunlara çözüm önerisi getirmek amacıyla ön çalışma niteliğindedir. Yazarlar tüm sulak alanların çevresel sorunlarını araştıracak ve çalışmayı genişleteceklerdir. Sorunların tespit edildiği sulak alanlar Tablo 1’de belirtilmiştir. Sulak alanları konumlarını gösteren harita da Şekil 1’de gösterilmiştir. Tablo 1. Sorunları Tespit Edilen Sulak Alanlar Ayluga (Mağusa) Haravdi (İskele) Fresh Water Lake (Mağusa) Güvercinlik (Mağusa) Neapolis (Mağusa) Gönendere Glapsides (Mağusa) Kanlıköy Silver Beach (Mağusa) Uzundere (Girne) Tuzla (Mağusa) Gönyeli Salamis (Mağusa) Asi Dere

Şekil 1. Sulak Alanların Konumlarını Gösteren Harita (TC Harita Genel Komutanlığı, 2009) 2.1. Ayluga’da Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Mağusa Ayluga Gölü; Önemli Çevre Koruma Bölgesi ve Natura 2000 alanıdır; ancak çok yakın çevresindeki çiftlikler tarafından oluşturulan atıklar, sudaki mineral madde miktarını artırdığı ve buna bağlı olarak ötrofikasyona neden olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında göle evsel katı atıkların atılmasına bağlı olarak kirletildiği ve çevresindeki çarpık yapılaşma tarafından da sıkıştırılmakta olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle birçok üreyen su kuşuna ev sahipliği yapan Ayluga’da; kuşların, fotoğrafçılar tarafından rahatsız edildiği de tespit edilen bulgular arasındadır. 2.2 Fresh Water Lake’de Tespit Edilen Çevresel Sorunlar

Fresh Water Lake sınırları içinde oluşmaya başlayan çiftliksel anlamda yapılaşma, sulak alanı tehdit eden ciddi çevresel faktörlerden biridir. Sulak alan ekosisteminde çiftliklerde kullanılan plastik boru ve sera naylonu atıklarını gözlemlemek mümkündür. Buna ilaveten sulak alan içinde kurulan bahçelerdeki insan aktivitelerinin de üreme amaçlı sulak alanı kullanan kuşları rahatsız ettiği belirlenen bir diğer faktördür. Lefkoşa-Mağusa anayolunun Ayluga ve Fresh Water Lake’i bölmesi de ayrıca habitat degredasyonuna sebep olmuştur. Ayrıca bir üniversitenin sulak alan sınırındaki yapılaşması da habitat kayıplarına sebep olmuştur. 2.3 Neapolis Sulak Alanı’nda Tespit Edilen Çevresel Sorunlar

Mağusa Neapolis Sulak Alanı Önemli Çevre Koruma Bölgesi ve Natura 2000 alanı olmasına rağmen kendi haline terk edilmiş durumda olduğu ve yaklaşık yarısının da taşıma toprakla doldurulduğu tespit edilmiştir. Sulak alanın ayrıca Glapsides Koyu ile olan doğal bağlantısını koparıldığı belirlenen faktörler arasındadır. Sulak alanın sınırında meydana gelen yapılaşmanın da sulak alanının doğal alanından çalarak habitat degredasyonuna sebep olduğu ayrıca belirlenen faktörler arasındadır. 2.4. Glapsides’de Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Glapsides Sulak Alanı’nda asfaltlaşma ve yapılaşmanın sulak alanın varlığını tehlikeye attığı gözlemlenmiştir. Sulak alan çevresine gelen taşıtlı ziyaretçilerin ve bazı model araba çalışmalarının gürültü kirlenmesine neden olduğu ve arabalardan bırakılan katı atıkların çevreyi kirlettiği gözlemlenmiştir. 2.5. Silver Beach Sulak Alanı’nda Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Silver Beach Sulak Alanı’nda, sulak alan karakterli toprak ve bitki örtüsünün üzerine kültür ve kongre merkezi kurulmuştur. Yapılaşmaya bağlı olarak birçok bitkinin bundan zarar gördüğü, Viney (1994)’e göre Kuzey Kıbrıs’ta sadece bu alanda bulunan bazı bitki türlerinin populasyonun zarar gördüğü de belirlenen sorunlar arasındadır. Ayrıca insan faaliyetlerinin yoğunlaştığı bölgede kuşların rahatsız olduğu da belirlenen faktörler arasındadır. Eski yıllarda yapılan kuş gözlemlerindeki kuş sayılarına bakıldığında, bölgede barınan kuşların da sayıca azaldığı belirlenmiştir. Bölgeye köpek gezdirmeye gelen avcıların bu etkinliklerinin, sulak alandaki kuşları rahatsız ettiği de gözlemlenmiştir. 2.6. Tuzla Sulak Alanı’nda Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Mağusa Tuzla Sulak Alanı üzerine sitelerin inşa edilmesine bağlı olarak habitat degredasyonu meydana geldiği belirlenmiştir. Sitelere ilaveten, inşa edilen büyük sanayi bölgesi ve sulak alan üzerinden geçirilen yolların da habitat kayıplarına neden olduğu belirlenmiştir. Bölgeyi üreme ve yaşama amaçlı kullanan hayvanlar tarafından sulak alanın eskisi kadar tercih edilmediği de belirlenen bir diğer faktördür. Siteleşmenin meydana gelmesinden bu yana kış göçmeni olarak görülen yüzlerce beyaz önlü kaz, artık bu sulak alana gelmemektedir (deneyimli kuş gözlemcilerin(1989-2012) alan gözlem notları).

2.7.İskele Haravdi Deresi Haravdi Deresi üzerine kurulan İskele Belediyesi’ne ait yazlık plaj tesislerinin, derenin doğal yolunu değiştirdiği, kumullar üzerine taşıma taş ve toprak dökülmesine ilaveten, yabancı bitki türlerinin transplantasyonunun da doğal yapının bozulmasına neden olduğu belirlenmiştir. Doğal yapının bozulması dolayısıyla derenin denize açılan deltasını ziyaret eden türlerin artık görülmediği belirlenmiştir. 2.8. Salamis Doğal Sulak Alanı’nda Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Salamis doğal sulak alanının; yaklaşık olarak yarısı üzerinden geçirilen Gazimağusa Karpaz Anayolu’nun, habitat kayıplarına, sulak alana gelen kuşların rahatsız olmasına ve yer tercihlerini değiştirmelerine neden olduğu belirlenmiştir. Yolun tamamlanmasından bu yana kış ve ilk bahar mevsiminde görülen; sakarmeke,yeşilbaş ördek, uzunbacak ve yeşil düdükçün türlerinin de eskiden bu sulak alanda görülmesine rağmen, artık (son 3 yıldır) sulak alanda görülmediği tespit edilmiştir. 2.9. Güvercinlik Sulak Alanı Üstünde Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Güvercinlik Sulak Alanı üzerinde küçük esnaf ve sanayi bölgesinin kurulmakta olduğu ve bunların faaliyetlerine bağlı olarak oluşan atıkların da sulak alanda kirliliğe neden olduğu belirlenmiştir. Habitat kayıplarına ilaveten bölgede bulunan kuşların artık bölgeyi tercih etmedikleri belirlenen faktörler arasındadır. 2.10. Gönendere Göleti Çevresinde Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Gönendere Göleti, ülkemizin yapay sulak alanları içinde sınıflandırılmaktadır. (Beton ve diğerleri, 2005). Sulak alanlar biyolojik çeşitlilik bakımından zengindirler. Sulak alanlar, yerli ve göçmen kuşlar, ayrıca suya gereksinimi olan karasal canlılar bakımından özellikle yaz aylarında oldukça önem taşımaktadırlar. Sulak alan çevresinde maki bitki örtüsünün hakim olduğu ve bölgeye yanlış ağaçlandırma yapıldığı tespit edilen çevresel sorunlardandır. Yanlış ağaçlandırmalar habitatın yapısının bozulmasına neden olacağından, bu konudaki uygulamaların titizlik ve bilimsellik çerçevesinde konunun uzmanlarıyla yapılması gerekmektedir. Sulak alanın etrafına evsel katı atıkların döküldüğü ve bunların yığınlar oluşturduğu belirlenen çevresel faktörler arasındadır. Ayrıca özellikle büyük av sezonunda avcıların; yasanın ilgili maddesi olan, sulak alanlara 500 metre yaklaşmak yasaktır, ibaresini ihlal ederek silahları açık durumda ve ellerinde kıyıya kadar indiği belirlenen faktörler arasındadır. Gölet çevresinde boş fişek kovanlarına rastlanmıştır. 2.11. Kanlıköy Göleti’nde Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Kanlıköy Göleti çevresine insanlar tarafından evsel atıklar atıldığı, olta balıkçılığı yüzünden göletin kirlendiği ve üreme amaçlı olarak bölgeye gelen kuşların oltacılar tarafında strese sokulduğu, oltacıların çöplerini çevreye attıkları, ayrıca özellikle büyük av sezonunda avcıların; yasanın ilgili maddesi olan, sulak alanlara 500 metre yaklaşmak yasaktır, ibaresini ihlal ederek silahları açık durumda ve ellerinde kıyıya kadar indiği de belirlenen faktörler arasındadır. Gölet çevresinde boş fişek kovanlarına rastlanmıştır.

2.12. Uzundere Göleti’nde Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Uzundere Göleti’nin çevresine evsel atıklar döküldüğü, ağılların atık maddelerini çevreye attıkları, göletten motorlar yardımıyla su çekilmesine bağlı olarak su seviyesinin azaldığı, olta balıkçılığı yüzünden göletin kirlendiği ve üreme amaçlı olarak bölgeye gelen kuşların oltacılar tarafında strese sokulduğu, oltacıların çöplerini çevreye attıkları, oltacılardan birinin kopan oltasındaki besini yiyerek bir kuşun öldüğü ve bu durumun kuşlar için ciddi bir tehdit oluşturduğu, büyük av sezonunda avcıların; yasanın ilgili maddesi olan, sulak alanlara 500 metreden fazla yaklaşmak yasaktır ibaresini ihlal edip silahları açık durumda ellerinde kıyıya kadar indiği belirlenen faktörler arasındadır. Geçen büyük av sezonunda ördek vurulduğu belirlenmiş ve polis tarafından soruşturulmuştur. Gölet çevresinde boş fişek kovanlarına rastlanmıştır. Tüm bunlara ilaveten, kuzeyde nadir olarak gözlemlenen ve gölette bulunan Alacayalıçapkını kuşunun da oltacı ve doğa fotoğrafçılarının yarattığı stres nedeniyle göleti terk ettiği belirlenmiştir.(Kaşot, Kuyucu, Oğuz, Oğuz, Çiçek, Gündüz in prep.) 2.13. Gönyeli Göleti’nde Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Gönyeli Göleti’nde, göletten motorlar yardımıyla su çekilmesine bağlı olarak su seviyesinin eskiye nazaran azaldığı, olta balıkçılığı yüzünden göletin kirlendiği ve üreme amaçlı olarak bölgeye gelen kuşların oltacılar tarafında strese sokulduğu, oltacıların çöplerini çevreye attıkları, oltacılardan birinin kopan oltasındaki besini yiyerek bir kuşun öldüğü ve bu durumun kuşlar için ciddi bir tehdit oluşturduğu ayrıca özellikle büyük av sezonunda avcıların; yasanın ilgili maddesi olan, sulak alanlara 500 metreden fazla yaklaşmak yasaktır, ibaresini ihlal ederek silahları açık durumda ve ellerinde kıyıya kadar indiği de belirlenen faktörler arasındadır.Gölet çevresinde boş fişek kovanlarına rastlanmıştır. Bunlara ilaveten doğa fotoğraçılarının da kuşlar üzerinde baskı yarattığı ayrıca belirlenen faktörler arasındadır. 2.14. Asi Dere’de Tespit Edilen Çevresel Sorunlar Asi Dere’si 90 km’ye yakın yatak uzunluğuyla Kıbrıs Adası’nda en uzun akışa sahip olan Kanlı Dere ile 35 o 12’ 21.53’’ K ve 33 o 21’ 58.27’’ D koordinatlarında birleşerek onu beslemektedir. Asi Dere’si; Çınar, Bakır ve Sıraselvi derelerinin 35 o 11’ 48.12’’ K ve 33 o

19’ 03.65’’ D koordinatlarında birleşmesi ile oluşan bir deredir. Asi Dere’si, hem Trodos Dağları’ndan gelen dereler tarafından beslendiğinden hem de kışın belli dönemlerinde Rum Kesimi’nde bulunan barajların dolup taşmasından dolayı yüksek akış debisi ile coşkun bir şekilde akabilmektedir (Kaşot, 2013). Yol yapım çalışmalarının habitat degredasyonuna sebep olduğu Asi Dere’de, köprü yapım çalışmaları sırasında derenin birçok kısmının önüne set çekilerek kurutulduğu, buna bağlı olarak derenin flora ve faunasında ciddi kayıplar oluştuğu, dereye evsel atıkların atıldığı, ayrıca dereye vidanjörler tarafından da sıvı evsel atıklar atıldığı belirlenmiştir. Kaşot (2013), Asi Dere’de yaşayan Çizgili kaplumbağaların biyolojisi ve ekolojisi ile ilgili yaptığı çalışmasında dereden su örneği alarak analiz yaptığını belirtmiştir. Su analizinde ise 100 ml suda 2400 koliform bakteri olduğunu belirlemiştir. Sayının fazla olması da bu bulguyu destekler niteliktedir.

Şekil 2. Kopuk Oltanın Ucundaki Besini Yiyerek Ölen Ördek

Şekil 3. Oltacıların Yarattığı Kirlilik

Şekil 4. Göletlerde Canlıların Maruz Kaldığı Evsel Atıklar

Şekil 5. Göletlerde Canlıların Maruz Kaldığı Evsel Atıklar (Şekildeki Kurbağa

Kıbrıs’a endemik olan Kıbrıs Su Kurbağası’dır)

Şekil 6. Göletlerde Canlıların Maruz Kaldığı Evsel Atıklar

Şekil 7. Göletlerden Motorlar Yardımıyla Su Çekilmesi

3.SONUÇ VE KUZEY KIBRIS’TAKİ SULAK ALANLARI TEHDİT EDEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Saptanan çevre sorunları yalnızca deneyimli gözlemcilerin periyodik gözlemlerinde son 5 yılda saptanan sorunlar ve deneyimli kuş gözlemcilerin, yıllardan bu yana not aldıkları alan gözlemlerinin sonuçlarıdır. Sulak alanların çevresindeki tehditlerin saptanması amacıyla yapılacak biyolojik, mikrobiyolojik ve kimyasal analizler, flora ve fauna sayımları, en az iki yıl süreyle, iklimsel faktörler de gözönünde tutularak yorumlanması suretiyle sağlıklı ve daha güvenilir sonuçlar elde edilmelidir. Ancak gözlem sonuçları çevre konusundaki bilinç düzeylerinin yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Bilinç düzeylerinin yeterlilik derecesinin saptanabilmesi için nicel araştırmalara da bölge bölge okullar ve mahalle halkı bazında yer verilmelidir. Sulak alanlarımız ve biyolojik zenginlikleri konusundaki araştırmalar, uluslararası su ve su ortamlarının korunması yönetmelikleri ve KKTC Çevre Yasası altındaki ekosistem ve sulak alanlarımızla ilgili tüzük içeriklerinin, mevcut durumla birleştirilmesi bu konuda alınması gereken önlemlerle ilgili bir yol haritası oluşturacaktır. Çalışmada Kuzey Kıbrıs’taki sulak alanlara tehdit eden faktörler; evsel katı ve sıvı atıklar, doğa fotoğrafçılarının özellikle kuşlar üzerinde yarattığı baskı, habitat degredasyonları, avcılık, olta balıkçılığı, hızlı kentleşmeye bağlı olarak oluşan habitat degredasyonları ve türlerin strese girmesi şeklinde belirlenmiştir. Bildiri, ön çalışma olması nedeniyle konuya dikkat çekmek ve farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. Bu nedenle; belirlenen sorunlar ışığında, sulak alanların farklı nedenlere bağlı olarak tehdit altında olduğu ve daha ayrıntılı bir çalışma yapılarak sulak alanları tehdit eden başka faktörlerin de araştırılması gerekmektedir. Belirlenen sorunlara yönelik çözüm önerileri ise şu şekildedir:

Sulak Alan yönetimi ile ilgili yasaların yeniden, çevre bilimleri uzmanlarının ışığında gözden geçirilerek yorumlanması ve gerekirse düzenleme yapılması,

İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından sulak alanlara yönelik her türlü insan müdahalesine karşı denetimin artırılması,

Olta balıkçılarının ve sulak alanlar çevresinde etkinlik gösteren hobi ve meslek gruplarının çevreye zarar vermesini ve sulak alan türlerini rahatsız etmelerini önlemek amacıyla, iç sularda olta balıkçılığı ve diğer insan etkinliklerinin kontrol altına alınmalı, ekosistemin yaşaması için gerekirse bazı etkinliklerin yeniden düzenlenmeli ve/veya yasaklama getirilmelidir,

Gerçekleştirilecek her türlü doğaya müdahale gerektiren insan etkinliğinden (betonlaşma, tarla bahçe çiftlik, yol yapımı, turistik tesis, pazar ve festival yeri, fabrika, alış veriş merkezi, eğlence yeri v.s.) önce çevresel etki değerlendirmesinin çevre bilimciler,ve/veya ekolog ve biyologlar eşliğinde yapılması gerekmektedir. Bu gereklilik için gereken yasal düzenlemenin yapılması,

Çevre eğitiminin okul öncesi eğitimle birlikte üniversite mezuniyetine kadar her derste, ders konusuyla bağlantılı biçimde müfredatlara yerleştirilmeli, alan bölüm dersleri ve mesleki bilgilerle birlikte çalışanlara ve belli zamanlarda yaygın eğitim etkinlikleri içinde uygulamaya konmalıdır.

KAYNAKLAR Bannerman, D.A., and Bannerman, W.M. (1989). “Birds of Cyprus’’,Rüstem Bross,Lefkoşa. BirdLife Cyprus (2012). “Cyprus Bird Report 2011’’, BirdLife Cyprus, Nicosia. Cambaz, M., Gücel, S., Beton, D.,Tertemiz, D.,Meraklı, M.K. (2005). “KKTC Ekolojik Açıdan Önem Taşıyan Sulak Alanların Arazi Tespit Çalışmaları Projesi Raporu’’, KKTC Çevre Koruma Dairesi, Lefkoşa. Charalambidou, I., Gücel, S., Kassinis, N., Turkseven, N., Fuller, W., Kuyucu, A., and Yorgancı, H., (2009). “Waterbirds in Cyprus 2007/2008’’, Unit of Environmental Studies Cyprus Center of European and International Affairs, Nicosia. Çiçek, B. A., Gündüz, Ş., Alkan, İ.(2007). “Büyüyen Şehirlerin Tehdidi Altında Bulunan Doğal Açıdan Önemli Alanlar”, Gazimağusa Sempozyumu. Doğu Akdeniz Üniversitesi, KKTC. Çiçek, B. A.,(2007). “Kıyısal Yerleşimler, Şehirler ve Doğa Koruma Sorunları’’, Gazimağusa Sempozyumu. Doğu Alkdeniz Üniversitesi, KKTC. Flint, P., Stewart,P., (1983). “Birds of Cyprus”, British Ornithologist Union, UK. Gücel, S., Charalambidou, I., Kassinis, N., Turkseven, N., Fuller, W., Kuyucu, A., and Yorgancı, H. (2012). “Waterbirds in Cyprus 2009/10’’. BA/UES-CCEIA/CGF/, Nicosia. Kassinis, N., Gücel, S., Charalambidou, I., Turkseven, N., Fuller, W., Kuyucu, A., and Yorgancı, H. (2010). “Waterbirds in Cyprus 2008/09”, BA/UES-CCEIA/CGF/.Nicosia. Kassinis, N., Gücel, S., Charalambidou, I., Turkseven, N., Fuller, W., Kuyucu, A., and Yorgancı, H., (2012).Waterbirds in Cyprus 2010/2011’’.BA/UES-CCEIA/CGF/.Nicosia. Kaşot, N., (2013). “Kıbrıs Adası’nda Dağılış Gösteren Çizgili Kaplumbağa’nın (Mauremys rivulata) Ekolojisi ve Biyolojisi Hakkında Bir Ön Çalışma”, Journal of Cyprus Studies Vol 40, pp. 35-58. Kuyucu, A., (2013). “Kıbrıs’ta Kuşbilim Kaynaklarının Kronolojik Dizini ve Tehlike Altındaki Neapolis Sulak Alanı Çevresinde Yaşayan Halkın Sulak Alanla İlgili Bilinç Düzeyi”, Yüksek Lisans Tezi, Yakın Doğu Üniversitesi, Lefkoşa. Seffer, J., Yalınca, G.K., Fuller, W., Tuncok, I.K., Stanova, V.S., Özden, Ö., Eroğlu, G. (2011). “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Potansiyel Natura 2000 Alanlarının Korunması İçin Teknik Yardım’’, Lefkoşa. Sigg, H., (1991). “Bird Conservation Priorities in North Cyprus’’. International Council for Bird Preservation Secretariat, Cambridge. Tafur, P. (1435-1439). “The Travels of Pero Tafur’’, (Chapter VII ), London & Harper Brothers, Newyork. TC Harita Genel Komutanlığı., (2009). Kıbrıs Adası Fiziki Haritası, yy. Viney,D., (1996). “An illustrated Flora of North Cyprus.(volume 1)’’,Gartner Verlag K.-G. Liechenstein. Teşekkür: Çalışmamıza fotoğraflarıyla değer katan; Süleyman Oğuz’a, Ayşe Oğuz’a, ayrıca manuskriptin hazırlanmasında emeği geçen Naciye Fikretler Kaşot’a ve harita desteği ile çalışmaya katkı koyan GIS uzmanı Pervin Öznergiz’e teşekkürü bir borç biliriz.