gırgır avcılığında kullanılan işık sistemlerinin balıkçılığa etkisi

79

Upload: ege

Post on 22-Nov-2023

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

GIRGIR AVCILIĞINDA KULLANILAN IŞIK SİSTEMLERİNİN BALIKÇILIĞA ETKİSİ

PROJE NO: 199Y123

Yrd.Doç.Dr. Raşit GURBET Prof.Dr.Adnan TOKAÇ

Prof.Dr.Hikmet HOŞSUCU Prof.Dr.Sumru ÜNSAL

Prof.Dr.Baha BÜYÜKIŞIK Doç.Dr.Ali KARA

Prof.Dr.H.Tuncay KINACIGİL Doç.Dr.Cengiz METİN

Doç.Dr.Altan LÖK Öğr.Gör.Dr.Gülnur METİN Araş.Gör.Akın T.İLKYAZ

Yrd.Doç.Dr.Ali ULAŞ

Haziran – 2002 İzmir

II

ÖNSÖZ

Türkiye deniz balıkları üretiminin büyük bir bölümü gırgır balıkçılığı ile

yapılmaktadır. Ege Denizi ve Akdeniz hariç diğer denizlerimizde pelajik balık sürüleri

sonar ve ekosounder yardımı ile tespit edilerek gırgır takımlarıyla avcılığı yapılır. Bu

tip avcılık Ege ve Akdeniz’de nadir olarak gerçekleştirilir. Çünkü, bu denizlerimiz

nisbeten daha sıcak olduğundan balıklar yoğun sürüler oluşturmazlar. Bu nedenle,

Ege ve Akdeniz’de balıkları bir araya toplamak ve ekonomik bir avcılık

gerçekleştirmek için yapay ışık sistemlerinden faydalanılır.

Ülkemizde ışıkla balık avcılığında, jeneratör vasıtasıyla elde edilen elektrik

gücü kullanarak akkor telli ampuller ile deniz yüzeyinin aydınlatılmasıyla

gerçekleştirilmektedir. Kullanılan bu ışık sistemlerinde, ne kadarlık bir ışık gücü

kullanılması gerektiği konusu önem arz etmekte ve ışık sistemlerinin ekosisteme ve

canlılar üzerine etkileri gibi konular belirlenmeye çalışılmıştır.

Bu çalışma ile, sirkülerde belirtilen 4,000, bundan önceki sirkülerdeki 8,000 ve

balıkçıların genellikle tercih ettiği 10,000 watt elektrik gücünün verdiği ışık şiddetleri

ile kullanılan ışık şiddetlerine balıkların temel besinlerini oluşturan fito ve

zooplanktonların ve balık sürülerinin farklı ışık şiddetlerine verdiği tepkiler gibi

bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun YDABÇAG–199Y123 No’lu

bu projeye vermiş oldukları destek sayesinde ve bir ekip çalışması ile yapılan bu

projenin, bu konuda yapılacak ilerideki çalışmalara yararlı olması dileği ile TÜBİTAK

ve YDABÇAG Grubu Yürütme Komitesi Sekreterliğine teşekkür ederiz.

Ayrıca, proje kapsamında yapılan çalışmalarda bize her türlü desteği gösteren

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığına ve Tarım Köyişleri Bakanlığı

Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü Su Ürünleri Daire Başkanlığına teşekkür ederiz.

Yrd.Doç.Dr. Raşit GURBET

Proje Yürütücüsü

III

İçindekiler

Tablo Listesi..............................................................................................................V

Şekil Listesi ..............................................................................................................VI

Özet .......................................................................................................................VIII

Abstract....................................................................................................................IX

1. Giriş....................................................................................................................... 1

2. Materyal ve Metot ................................................................................................. 6

3. Bulgular............................................................................................................... 10

3.1. Sıcaklık.................................................................................................... 10

3.2. Gün Işığı Ölçümleri .................................................................................. 11

3.3. Yapay Işığın Su Üstündeki Şiddeti ve Su İçindeki Dağılımı ..................... 18

3.3.1. 4,000 Watt.................................................................................... 18

3.3.2. 8,000 Watt.................................................................................... 19

3.3.3. 10,000 Watt.................................................................................. 25

3.4. Farlık Işık Şiddetlerinde Balık Yoğunluğu ................................................ 26

3.5. Yapay Işıklandırmada ve Işık Söndükten Sonra Balıklarda

Gözlenen Davranışlar............................................................................... 33

3.6. Farlık Işık Şiddetlerinde Planktonların Dağılımı ....................................... 35

3.6.1. Sonbahar...................................................................................... 35

3.6.1.1. 4,000 Watt ........................................................................ 35

3.6.1.2. 8,000 Watt ........................................................................ 38

3.6.1.3. 10,000 Watt ...................................................................... 40

3.6.2. İlkbahar ........................................................................................ 43

3.6.2.1. 4,000 Watt ........................................................................ 43

3.6.2.2. 8,000 Watt ........................................................................ 45

IV

3.6.2.3. 10,000 Watt ...................................................................... 46

3.6.3. Karanlıkta ve Yapay Işıklandırma ile Planktonun

Spatio-TemporalDağılımları........................................................... 50

3.6.3.1. Sonbahar .......................................................................... 50

3.6.3.2. İlkbahar............................................................................. 51

4. Tartışma ve Sonuç.............................................................................................. 52

Teşekkür ................................................................................................................. 56

Kaynaklar ................................................................................................................ 57

Ekler........................................................................................................................ 60

V

Tablo Listesi

Tablo 1. Güneş ve ay ışığının yeryüzündeki yoğunluğu............................................ 3

Tablo 2. 4,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde

su üstü ışık şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2) ............................................. 18

Tablo 3. 4,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı

ışık şiddeti değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık

değerine oranı (%) ................................................................................... 19

Tablo 4. 8,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde

su üstü ışık şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2) ............................................. 22

Tablo 5. 8,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı

ışık şiddeti değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık

değerine oranı (%) ................................................................................... 22

Tablo 6. 10,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde

su üstü ışık şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2) ............................................. 25

Tablo 7. 10,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı

ışık şiddeti değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık

değerine oranı (%) ................................................................................... 26

Tablo 8. Kullanılan elektrik enerjisi miktarına göre derinliğe bağlı fitoplankton,

tintinit, siliyat , zooplankton ve askı yük miktarları (Sonbahar) ................. 42

Tablo 9. Kullanılan elektrik enerjisi miktarına göre derinliğe bağlı fitoplankton,

tintinit, siliyat , zooplankton ve askı yük miktarları (İlkbahar) .................... 49

Tablo 10. µmol s-1m-2’nin çok kulanılan bazı ışık şiddeti ölçü birimlerine

dönüşümü ................................................................................................ 67

Tablo 11. Video CD bölümleri ve içerikleri .............................................................. 68

VI

Şekil Listesi

Şekil 1. Çeşitli dalga boylarındaki ışığın su içindeki vertikal dağılımları

(Kocataş, 1986, Ben-Yami, 1976) ................................................................ 2

Şekil 2. Araştırma sahası .......................................................................................... 6

Şekil 3. Sıcaklığın derinliğe bağlı değişimi .............................................................. 10

Şekil 4. Gün içi ışık şiddeti ...................................................................................... 12

Şekil 5. Gün içi beklenen ışık şiddeti....................................................................... 13

Şekil 6. Gün ışığının su altı ışık şiddetleri ............................................................... 14

Şekil 7. Gün içindeki ışık şiddetinin en yüksek olduğu saat 12:00’deki

su içindeki ışığın derinliğe bağlı değişimi ................................................... 15

Şekil 8. Sonbahar ışıksız ortamda su üstü ve su altı ışık şiddetleri......................... 16

Şekil 9. İlkbahar ışıksız ortamda su üstü ve su altı ışık şiddetleri............................ 17

Şekil 10. 4,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 20

Şekil 11. 4,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 21

Şekil 12. 8,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 23

Şekil 13. 8,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 24

Şekil 14. 10,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 27

Şekil 15. 10,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı

ışık şiddetleri .............................................................................................. 28

Şekil 16. 4,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan

balıkların zamana bağlı ekosounder görüntüleri......................................... 29

VII

Şekil 17. 8,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan

balıkların zamana bağlı ekosounder görüntüleri......................................... 31

Şekil 18. 10,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan

balıkların zamana bağlı ekosounder görüntüleri......................................... 32

Şekil 19. Işık söndükten sonra ışık altında toplanan balıkların sürü davranışı ........ 34

Şekil 20. 4,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 37

Şekil 21. 8,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 39

Şekil 22. 10,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 41

Şekil 23. 4,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 44

Şekil 24. 8,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 47

Şekil 25. 10,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c),

zooplankton(d), askı yük(e) ........................................................................... 48

VIII

Özet

Türkiye pelajik balık üretimi 448.500 ton olup bu üretimin 30.200 ton’u Ege Denizi ve Akdeniz’den üretilmektedir. Bu bölgeler, Türkiye pelajik balık üretiminin %7’lik kısmını gerçekleştirirken, üretimin %60’ını sardalya (Sardina sp.) ve %22’sini hamsi (Engraulis sp.) oluşturmaktadır.

Ege Denizi ve Akdeniz’deki pelajik balık türleri dağınık sürü oluşturmaktadır ve bu sürüleri bir araya toplayarak daha ekonomik bir avcılık yapılması için, yapay ışık sistemlerinin kullanılması zorunluluğu vardır. Yapay ışık sistemlerini kullanan balıkçılar ile avcılığı düzenleyen kurumlar arasında, gırgır balıkçılığında kullanılacak ışık gücünün ne olması gerektiği konusunda farklı görüşlerin dile getirilmesi, bu araştırmanın yapılmasını zorunu hale getirmiştir.

Çalışma, Kasım 1999–Mayıs 2001 tarihlerinde, gırgır av gücünün yoğun olduğu İzmir Körfezi’nde yürütülmüştür. Saha çalışmalarında karanlıkta ve yapay ışıklandırmadaki su üstü ve su altı ışık şiddetlerine eş zamanlı olarak plankton ve askı yük su örnekleri toplanmıştır. Denemelerde 4,000, 8,000 ve 10,000 watt’lık akkor telli lambalar kullanılmıştır. Farklı ışık güçlerinde, ışık teknesi altında toplanan balıkların sürü davranışları ekosounder ve su altı video kamerası ile gözlenmiştir. Kaldırma ağı ile ışık altında toplanan balıklardan örnek alınarak yaşatma tankı içindeki davranışları incelenmiştir.

Sonbahar ve İlkbaharda 4.000, 8.000 ve 10.000 watt ışık gücünün su yüzeyinde ölçülen ortalama değerleri sırasıyla 20.3-21.9, 29.3-34.5 ve 41.3-47.7 µmol s-1m-2 ölçülürken, su yüzeyinin hemen altında 3.0-4.0, 6.8-4.1 ve 6.0-6.4 µmol s-

1m-2 ölçülmüştür. Bu değerler 3 metre derinlikten sonra 1 µmol s-1m-2’nin altına düşmektedir. Ekosounder görüntülerinde balıklar 4,000 watt’ta su yüzeyine kadar yükselmiştir. 8,000 ve 10,000 watt ışık gücü altında toplanan balıkların 6 metre derinliğin altındaki su tabakalarında yoğunlaştığı görülmüştür. Işıklar söndükten yaklaşık 80 saniye sonra sürünün dağılarak gruplar halinde derine doğru indikleri gözlenmiştir.

Siliyat ve zooplanktonun yapay ışıklandırmada yüzeye çıktığı ve miktarının azaldığı, tintinidin yüzeye hareket ettiği ve miktarının arttığı, fitaplanktonun ise hücre sayısının yüzeyde azaldığı bulunmuştur.

Elde edilen bulgular ışığında 4,000, 8,000 ve 10,000 watt’lık akkor telli lamba ile yapılan yapay ışıklandırmanın, balıklar üzerinde herhangi bir davranış bozukluğuna neden olmadığı gözlenmiştir. Balıklar tercih ettikleri ışık şiddetinin olduğu derinlikte kalmaktadırlar.

Anahtar kelimeler: Gırgır balıkçılığı, yapay ışık, pelajik balık, echosounder.

IX

Abstract

Turkish pelagic fish production is 448.500 ton and 30200 ton of this production is obtained from the Aegean Sea and the Mediterranean. While 7% of the Turkish pelagic fish is obtained from these seas, 60% of this production is sardine (Sardina sp.) and 22% is anchovies (Engraulis sp.).

To increase the density of the pelagic fish schools living in the Aegean Sea and the Mediterranean for economically efficient capture operation; there is a need to use artificial illumination systems. Differences of the opinions between the fishermen involved in light fishing and the administrators on the power limitations of the light used in such fisheries made the investigation of the subject necessary.

The study was carried out between November 1999 and May 2001 in İzmir bay. In the field experiments water samples were taken to investigate the amounts of plankton and suspended materials both in darkness and when artificial illumination was made. Light sources of 4,000, 8,000 and 10,000 watts were used in the experiments. Schooling behaviour of the fish under these three illumination levels were observed by echo sounder and under-water video camera. Fish aggregated under the artificial light boat was sampled by using a lift net and their response to the visual stimuli was observed in a sea water tank on deck.

In autumn and spring, artificial illumination with 4,000, 8,000 and 10,000 watts produced a mean light density of 20.3-21.9 at surface and 29.3-34.5 µmol s-1m-2 just below the surface, respectively. These values are observed to decrease below 3.0-4.0, 6.8-4.1 and 6.0-6.4 µmol s-1m-2 under 3 m of water depth. From the echo-sounder monitor it was observed that fish were raising almost to the surface when 4000 watt was used. When 8,000 and 10,000 watts were used, the schools were observed to congregate below 6 meters. About 80 seconds after the lights were switched off, schools were observed to disperse and descend to the deeper water.

It was found that under the artificial illumination, the ciliates and zooplankton raised to the surface and their quantity decreased; tintinids raised to the surface and their density increased; and cell number of phytoplanktons decreased at the surface.

In conclusion, it was observed that artificial illumination made with 4,000, 8,000 and 10,000 watt incandescent lamps did not cause any significant behavioral abnormalities in fish. Fish choose the stay at the depth where the preferred light density exists.

Key words: Purse seine fisheries, artificial light, pelagic fish, echo sounder.

1. Giriş

Işıkla avcılık, balıkları cezbedip bir araya toplamak ve av sahası içinde tutmak

için kullanılan optik yemlerin başka formudur. Bu yöntem, çok eski zamanlardan beri

deniz ve tatlı sularda tek veya sürü oluşturan balıkların avcılığında kullanılmaktadır

(Kara, 1996).

Işık olarak ilk zamanlar çıralı çam, üstüne gaz dökülmüş ardıç, keten ve kendir

lifleri ile asbest meşalesi kullanılmıştır. Sonraki yıllarda bunların yerine gazlı lüks

lambaları, asetilen feneri, bütan gaz feneri almıştır. Günümüzde, elektrik, jeneratör,

akümülatör veya pillerle çalışan su üstü ve su altı lambaları (akkor telli, florasan,

iyotlu, sodyumlu) kullanılmaktadır (Ben Yami, 1976; Kara,1996; Hoşsucu 1998).

Yapay ışığın kaynağı farklı olmasına rağmen, doğal ışığın fiziksel özelliklerine

(kırılma, yansıma) sahiptir (Blaxter, 1970). Beyaz ışık, bir prizma vasıtasıyla kolayca

kendini oluşturan monokromatik bileşenlere ayrılabilir. Buna ışığın görünüm tayfı

denir. Bu bileşenlerden her biri farklı dalga boyunda bir ışınımdır. Tayfın alt ucunda

mor ışık (400 nm), üst uçunda ise kırmızı ışık (800 nm) bulunur. Tayfta kısa dalgadan

uzuna doğru sırasıyla, mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı yer alır.

Denizlerin hemen yüzeye yakın bölgesinde kırmızı renkli ışık tutulurken, mavi ve yeşil

renkli ışık suyun berraklığına paralel olarak derinlere ulaşabilmektedir (Şekil 1). Işığın

su içine girmesi ve derinlere inmesi, çevresel ve meteorolojik koşullar ile türbidite

(askı yük) gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir (Kocataş, 1986; Denton, 1990).

Balıklar, ışık spektrumunu algılamada ve renk ve ışık yoğunluğunu ayırt

etmede çomak ve koni biçimli göz hücrelerini kullanarak ışıktan daha iyi

yararlanabilmektedirler. Balıklarda görme işlemi, uyarıcı ışınların korneadan, göz

merceğiğinden ve camsı cisimden geçerek algılayıcı hücrelere (retina) varması

şeklinde özetlenebilir. (Blaxter, 1965; Çelikkale, 1986; Fernald, 1990).

Farklı balık türlerinin, farklı dalga boylarını algılama yeteneğine sahip oldukları

tespit edilmiştir. Suyun üst tabakalarında yaşayan balıklar insanların algıladığı ışık

dalga aralığına yakın bir spektruma sahiptir. Derin deniz balıkları ise, ışık

spektrumunun mavi ve yeşil alanıyla sınırlı ışık algısına sahiptir (Blaxter, 1970;

Denten, 1990).

2

0

50

100

150

200

250

300

Mor

Mav

i

Yeş

il

Sarı

Por

taka

l

Kırm

ızı

Der

inlik

(m)

Şekil 1. Çeşitli dalga boylarındaki ışığın su içindeki

vertikal dağılımları (Kocataş, 1986, Ben-Yami, 1976).

Deniz, okyanus ve yeryüzündeki bütün sular, güneş ışığı ve gökyüzünden

yansıyan ışıklarla aydınlanır. Gündüzleri güneşten direkt, geceleri gökyüzü

cisimlerinden (ay, yıldız vb) yansıyarak aydınlanma gerçekleşir. Farklı periyotlarda

(gece, gündüz) ve farklı meteorolojik koşullarda (açık, kapalı) denizlere ulaşan ışık

şiddetleri farklı olmaktadır (Tablo 1) (Blaxter, 1965; Ben-Yami, 1976).

Ayın evreleri ile balıkçılık arasında yakın bir ilişki vardır. Yeniay, ilkdördün,

dolunay ve sondördün gibi ay evreleri, balığın türüne ve su ortamına bağlı olarak av

verimini etkilediği bilinmektedir. Yeni ay, ilkdördün, sondördün ve ayın olmadığı

gecelerde avcılığın daha verimli olduğu bildirilmektedir. Gökyüzü tamamen kapalı

olduğunda dolunayın balıkçılık üzerindeki olumsuz etkisi daha az olur. Derin sularda

yapılan balıkçılıkta (>50 m) ay ışığının balıklar üzerindeki etkisi zayıf olur ve bu

durum av verimi olumsuz yönde etkilemez. Avcılığı yapılacak balık türü ve türün ışığa

karşı olan davranışları ay ışığının avcılığa olan etkisini değiştirebilir (Ben-Yami, 1988,

Kara ve Lök, 1994).

Doğal koşullarda balıkların su içindeki ritmik hareketleri, güneş ve ay

ışığındaki günlük değişmelere bağlıdır. Balık cezbedici lambalar ise, doğal olmayan

bir aydınlatmaya sahiptir. Işıkla avcılıkta ışık kaynağından su yüzeyine gelen ışığın

yarıdan fazlası, yansıma ve kırılma ile kaybolur. Bu durum su içine geçen

aydınlanma miktarının azalmasına neden olur. Su altı lambaları, su üstünde ışık

3

veren lambalara göre, su içindeki ışık kaybı az olduğundan daha az enerjilerle aynı

ışık miktarını elde etmek mümkündür (Benyami, 1976, 1988).

Tablo 1. Güneş ve ay ışığının yeryüzündeki yoğunluğu.

Aydınlanma Tipi Aydınlanma (µmol s-1m-2) Açık bir günde güneş tepede 1953.663 - 2735.129

Kapalı bir günde güneş tepede 19.53663

Açık bir gecede ay tepede 0.003907 - 0.004884

Açık bir gecede ay ilkdördün 0.000391

Açık bir gecede aysız 0.000005861

Balıkların ışık ile cezbedilmesinde; çevre, balık türü, akıntı, rüzgarın yönü ve

hızı, gel-git, su sıcaklığı, ayın evreleri, besin miktarı, hava şartları gibi faktörler etkili

olmaktadır (Kara, 1996; Fréon ve Misund, 1999).

Işık ile avlanan balıkların çoğu, sabah tanı ile beraber dibe doğru yüzme

eğilimi göstermekte ve yüzeyden uzaklaşmaktadırlar. Akşam saatlerinde, gün ışığının

yoğunluğunun azalmasıyla yüzeye yaklaşmaktadırlar.

Işığın balıklar üzerindeki etkisi hakkında fototaksi, Franz ve Zusser olmak

üzere üç teori bulunmaktadır. Fototaksi; çoğu organizmada olduğu gibi balıklarında

bedenleri çift taraflı simetriye sahiptir. Balığın sağ veya sol gözünün farklı

aydınlanması, kasların gerginlik simetrisinin değişmesine neden olur ve böylelikle

balık ışık kaynağına doğru hareket eder. Franz; ışık balığın bir tehlikeden kaçması

için bir biyolojik uyarıyı temsil eden bir faktör olarak yorumlamıştır. Zusser; ışığa karşı

olumlu tepki gösteren balıklar genellikle planktonla beslenmektedir. Balıkların çoğu

için beslenme sırasında belli miktarda ışığın olması şarttır. Gece beslenen balıklar

ışığa olumsuz tepki gösterirken, gündüz beslenen balıklar ışığa karşı olumlu tepki

gösterirler. Işıkla, larvalar ve zooplanktonlar cezbedilebilir. Zooplanktonlarla beslenen

balıklar ışığa ilgi duymasalar bile beslenmek amacıyla ışıklı bölgeye yönelirler (Ben-

Yami, 1976, 1988; Cetinic ve Swiniarski, 1985; Fréon ve Misund, 1999).

Champalbert ve Boursier (1998), kalkan balıklarının larva ve genç bireylerinde

biotik faktörlerden besinin ve abiyotik faktörlerden ışığın etkisini araştırmışlardır.

4

Işığın 0.1 µ W cm-2 den düşük yoğunlukta olduğu zaman, larva ve genç bireylerin

ışığa tepki vermediği ve aktivitelerinin normal, düzenli bir ritimde olmadığı

görülmüştür. Benzer periyodikliğin yapay ışık koşullarındaki gibi doğal aydınlanma

altında, larvaların gece ve gündüz yüzdükleri gözlenmiştir. Çalışmada, ışık

koşullarının kalkan larvaları ve genç bireyleri üzerinde daha az etkili olduğu ve aktif

yüzme ritimleri üzerinde tropik koşulların öneminin açık olduğunu vurgulanmışlardır.

Farklı ortamların sığ sularında (mangrov, yosunlu, kumlu ve mercan resifi)

kaldırma ağı ile yapılan çalışmalarda, ayın farklı dönemlerinde farklı av miktarları

görülmüştür. Denemelerde, aydınlık sürenin uzamasıyla larval balık yoğunluğunun

arttığı görülmüştür (Rooker ve diğ, 1996). Mercan resiflerinde, balık larva

populasyonlarının yerleşim yerleri üzerinde yapılan incelemelerde, yapay ışıklı

tuzaklar kullanıldığında göçmen balık türlerinin çeşitliliği ve larval balık yoğunluğunun

arttığı görülmüştür (Munday ve diğ., 1998).

Uskumrunun (Scomber sp.) görme (ışık yoğunluğu eşiği) reaksiyonu farklı

renkler için; 0.4 mm çapındaki monofilament materyalden yapılmış galsama ağları

-0.60 ile -1.0 log lx (0.005 – 0,002 µmol s-1m-2), 1.73 mm çapında multi filament

ağlarda ise -1.8 ile -3.6 log lx (3.096 – 4,907 µmol s-1m-2) tespit edilmiştir. Uskumru

balığının kırmızı ve boyanmamış mono filament ağlara karşı olumlu reaksiyonu sarı,

mavi, yeşil ve gri renkli mono filament ağlara göre daha düşük bulunmuştur (Cui ve

diğ., 1991).

Sardalya balığının (Sardina philchardus) vertikal göçü, su kolonundaki

sardalya yoğunluğu ile aydınlanma profili incelendiğinde, derinlik ile ışık

yoğunluğunun sardalyanın dikey dağılımı üzerinde etkili olduğu bulunmuştur.

Sardalya balığı yoğunluğunun, merkezi ışık yoğunluğunun dışındaki yerlerde arttığı

ve tercih edilen ışık yoğunluğunun geniş bir aralığa sahip olduğu gözlenmiştir. Sabah

ve akşam karanlığında beklenmedik artış ve azalışlar olmaktadır. Gün ortasında

sardalyanın bulunduğu derinlik hemen hemen aynı kalmaktadır (Giannoulaki ve diğ.,

1999).

Dünyada 1994 yılı küçük pelajik balık üretimi 40 milyon ton ve bu miktar dünya

total üretiminin %36’sını oluşturmaktadır. Küçük pelajik balıklardan sardalya (Sardina

phichardus) ve hamsi (Engraulis encrasicolus) Doğu Atlantik ve Akdeniz’de yoğun

olarak avlanılmaktadır (Fréon ve Misund, 1999).

5

1999 yılı Türkiye pelajik balık (sardalya, hamsi, uskumru, kolyos vb) üretimi

448.500 ton, bu üretimin 22.238 ton’u Ege Denizi’nde ve 7.951 ton’u Akdeniz’de

gerçekleşitirilmiştir (DİE, 1999). 1997 yılında Ege Denizi’nde avlanan gırgır

teknelerinin toplam üretimleri 37.700 ton olup bu üretimin %60’ını sardalya, %22’sini

hamsi, ve %3’ünü kolyoz oluşturmaktadır (Kara ve Gurbet, 1999; Gurbet, 2001).

Türkiye pelajik balık üretiminde gırgır balıkçılığı çok önemli bir yere sahiptir.

Gırgır balıkçılığında Karadeniz hariç özellikle Ege Denizi ve Akdeniz’de ışık kullanımı

ile balıkların toplanması sağlanır ve daha sonra gırgır ağı ile balık sürüsü etrafı

çevrilerek avcılık yapılmaktadır. Akdeniz ve Ege Denizi Karadeniz’e göre nispeten

daha sıcak olduğu için pelajik balıkların sardalya, uskumru, hamsi, istavrit vb sürü

oluşturmaları daha az görülür. Söz konusu bu türler genellikle Ege ve Akdeniz’de

dağınık bir halde bulunmalarından verimli bir gırgır avcılığı için yeterli yoğunluk

oluşturmazlar. Bu nedenle Ege ve Akdeniz’de gırgır avcılığından önce ışık yardımıyla

balıkları biraraya toplamak ve sonra avcılık yapmak durumunda kalınmaktadır.

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı Ege ve Akdeniz’de Gırgır Balıkçılığında

kullanılan ışık sistemlerinde ne kadar ışık kullanılması gerektiği konusu önem arz

etmektedir. Kullanılan ışık sistemlerinin ekosisteme ve canlılar üzerine etkileri gibi

konuların belirlenmesi oldukça önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ve

“Denizlerde ve İçsularda Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 2000-2002

Av Dönemine Ait 34/1 Numaralı Sirküler”’de ana tekne, yardımcı ve taşıyıcı tekneler

dahil olmak üzere, kullanılabilecek en yüksek ışık gücü toplamı; akkor telli

lambalarda 4,000, florasan lambalarda 1,000, buharlı lambalarda 500 watt’ı geçemez

ve iki ışık teknesi arasındaki mesafenin en az 200 metre olması gerektiği hükmünü

getirmiştir.

6

2. Materyal ve Metot

Çalışma, Kasım 1999 ile Mayıs 2001 tarihleri arasında İzmir Körfez’inde

Hekim Ada’sının doğusu ve Uzun Ada’nın İsareis Burnu ile Karaburun arasında kalan

bölgede gerçekleştirilmiştir (Şekil 2). Çalışma yeri olarak İzmir Körfezi’nin

seçilmesinin nedenleri; Ege Denizi’nde gırgır balıkçılığının yoğun olması, balıkçıların

askı yükün fazla olmasından dolayı bu bölgede yüksek ışık şiddeti kullanma

isteklerinin araştırılması ve çalışma bütçesinin daha uzak sahalarda çalışmaya

elverişli olmamasıdır.

Şekil 2. Araştırma sahası.

Çalışmanın başlangıç tarihi Kasım 1999 olmasına karşın, ışık ölçerin alımının

gecikmesi ve gırgır balıkçılığının yasak sezona girmesi nedenlerinden dolayı, deniz

çalışmaları Temmuz 2000 tarihinde başlanabilmiştir.

İlk deniz çalışmalarında ticari balıkçı tekneleri kullanılmış, fakat araştırmada

balıkçı teknelerinin kullanılmasının denemelerin kurulmasında bazı sakıncaları

olduğu görülerek bundan vazgeçilmiştir. Örneğin; ışık ölçerin sarkıtılması, ışık

7

yakıldıktan belli bir süre sonra balıkların hareketlerini izlemek için video kameranın

sürünün olduğu bölgeye sarkıtılması ya da balıkadam tarafından gözlenmesi ve

görüntü alması, toplanan balıktan örnek almak gibi istekler olduğunda balıkçının

rahatsız olduğu görülmüştür.

Bunun sonucunda, Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi’ne ait “EGESÜF”

araştırma gemisi çalışmaya uygun hale getirilmiş ve deniz çalışmaları bu gemi ile

yapılmıştır. Bu amaçla, gemiye 220 volt, 50 Hz’lik güç üreten 85 hp’lik dizel motora

sahip jeneratör adapte edilmiştir. Araştırma gemisinin sancak ve iskele tarafında,

herbiride beş adet ampul duyu olan küpeşteden denize uzanan lamba tabağı

yerleşirilmiştir. Lamba tabaklarının ayaklarına matafora gibi şekil verilerek, lamba

tabaklarının yüzü deniz yüzeyine paralel olacak şekilde monte edilmiştir. Tabakların

gemi küpeştesine olan uzaklığı 1.5 m olacak şekilde düzenlenmiştir. Denemede,

herbiri 1,000 watt olan ve General Electric firması tarafından üretilmiş akkor telli

ampuller kullanılmıştır. Çalışmada, sirkülerde belirtilen 4,000, bundan önceki

sirkülerdeki 8,000 ve balıkçıların genellikle tercih ettiği 10,000 watt elektrik gücünün

verdiği ışık şiddetleri kullanılmıştır.

Su üstü ışık ölçümünde, Licor firması tarafından üretilen LI-190SA Quantum

sensörü, su altı ölçümlerinde ise yine aynı firma tarafından üretilen LI-192SA

Quantum sensöründen faydalanılmıştır. Işık şiddeti ölçümleri aynı firma tarafından

üretilen LI-1400 DataLogger (veri kaydedici) kullanılarak depolanmış ve veriler daha

sonra bilgisayara aktarılarak değerlendirilmiştir (LI-COR,1998). Su altı ölçümleri için,

sensör ile datalogger arasındaki iletişimi 100 m uzunluğundaki 2222UWB su altı veri

kablosu sağlamıştır. Ölçümlerde ışık şiddeti birimi olarak μmol m-2 sn-1 kullanılmıştır.

Su üstüne gelen ışık şiddetinin tespiti için; sabah gün doğumundan akşam gün

batımına kadar ışık ölçümleri yapılmıştır. Çalışma esnasında meteorolojik koşullar

nedeni ile (bulutlanma vb.) su üzerine gelen ışık şiddetlerinde değişimler

gözlenmiştir. Bu değişimleri düzeltmek için, birbirini takip eden günlerdeki ışık şiddeti

ölçümleri bir araya getirilmiştir. Bu değerlerin günün aynı saatinde aynı ışık şiddetine

yakın değer olduğu düşünülerek, en yüksek ölçülen ışık değeri o zamana ait

beklenen ışık şiddeti olarak kabul edilmiştir. Elde edilen bu değerler kullanılarak gün

içindeki derinliğe bağlı su altı ışık şiddetleri hesaplanmıştır.

8

Hesaplamada; McLellan (1977)’in önerdiği xx eII *

0 * ∈= eşitliğinden

yararlanılmıştır. Eşitlikde; xI herhangi bir derinlikteki ışık şiddetini, 0I su yüzeyinde

ölçülen ışık şiddetini, ∈ suyun fiziksel ve kimyasal yapısından meydana gelen ve o

su katmanı için geçerli olan soğrulma sabitini, x ise; derinliği temsil etmektedir.

Eşitlikdeki tek bilinmeyen ∈ ;

∈=

0

ln*1II

zz eşitliğinden faydalanarak

hesaplanmıştır. Eşitlikde z , ışık şiddeti bilinen derinliği (m), zI ise; z metredeki ışık

şiddetini ifade etmektedir.

Çalışma dönemleri ayın karanlık evreleri dikkate alınarak seçilmiş ve ışık

ölçümleri su üstü ve su altı olmak üzere iki kademede gerçekleştirilmiştir. Su üstü ışık

ölçümleri, gündüz süresince su üstü sensörü kullanarak 15 dakikalık periyotlar ile

ölçülüp kaydedilmiştir. Karanlık ölçümleri, ay tamamen kaybolduktan sonra su üstü

sensörü kullanılarak ölçülmüştür. Bu ölçümler tüm çalışma boyunca ışık yakılmadan

önce tekrarlanmıştır. Yapay ışıklandırmada, su üstü sensörü ile su altı sensöründen

veriler eş zamanlı olarak alınmış ve kaydedilmiştir.

Su altı ışık ölçümleri, ay tamamen kaybolduktan sonra su altı ışık sensörünün

gemiden sarkıtılması ile yüzeyin hemen altından başlıyarak her bir metrede birer

dakikalık zaman periyotlarında 25 metre derinliğe kadar ölçülmüştür. Yapay

ışıklandırmada aynı işlem en fazla 45 metre derinliğe kadar ışıklandırmanın başladığı

anda ve sabah gün doğumundan önce tekrarlanmıştır.

Kantitatif plankton örnekleri için, nansen şişesi yardımı ile ışıklandırmadan

önce ve ışıklandırmadan dört saat sonra yüzey, 3, 5, 10 ve 15 metre derinliklerden

birer litrelik su örnekleri alınmıştır. Örneklerin fiksasyonu için %4’lük formaldehit

kullanılmıştır.

Örneklerin bir litereden bir mililitreye indirgenmesinde çökeltme yöntemi,

sayımda ise tek damla yöntemi kullanılmıştır. 3-10 sayım yapılarak ortalama değer

hesaplanmıştır. Değerlendirmelerde, fitoplankton gruplara ayrılmadan toplam

yoğunluk, zooplankton grupları ise; tintinit, siliyat ve zooplankton (diğer türler) olarak

üç gruba ayrılmıştır.

Askı yük ölçümleri için, 0.45μ membran filitre kullanılmıştır. Filitreler, etüvde

50°C’de bir saat kurutularak boş tartımları yapılmıştır. Örnekleme derinliklerinden

9

alınan bir litrelik su örnekleri membran filitrelereden süzülerek, tekrar etüvde bir saat

kurutulduktan sonra tartılmışlardır. İki tartım arasındaki fark, mg/l cinsinden askıdaki

katı madde miktarını vermiştir.

Derinliğe bağlı su sıcaklığı ölçümleri sıcaklık sensörü ile yapılmıştır. Yüzeyin

hemen altından başlıyarak her bir metrede, sensörün adaptasyon süresi olan bir

dakika bekletilerek en fazla 60 metre derinliğe kadar ölçülmüştür.

Çalışma alanına gelindiğinde yapay ışıklandırmadan önce bölgedeki balık

miktarının belirlenmesi için ekosounder görüntüsü alınmıştır. Yapay ışıklandırmanın

başlamasından sonra, ışık teknesi altında toplanan balıkların sürü davranışlarını

incelemek için birer saatlik arayla ekosounder görüntüleri webcam yardımı ile

bilgisayara kaydedilmiştir.

Işık teknesi altında toplanan balıklardan canlı örnek almak amacıyla 4 m

çapında çember; galvaniz borudan sekiz metre torba uzunluğuna sahip kaldırma ağı

kullanılmıştır. Kepçe ışık ilk yakıldığı zamanda deniz dibine indirilerek balığın en

yoğun olduğu saatlerde geminin tel ırgat makarası yardımı ile hızla kaldırılarak balık

örnekleri elde edilmiştir. Alınan örnekleri canlı tutmak amacıyla 1x1x0.5 m

boyutlarındaki balık tankı kullanılmıştır.

10

3. Bulgular

3.1. Sıcaklık

Karışmış tabaka derinliği yüzeyden beş metre tabakaya kadar inmektedir. Bu

tabakada su sıcaklığı 17.3°C’dir. Beş metreden 50 metreye kadar bir uzamış

termoklin (sıcaklık geçiş tabakası) mevcuttur. Elli metre derinliklerde su sıcaklığı sabit

ve 15.9°C’dir. Su kolonunun zayıf tabakalmasından dolayı ışık şiddeti ölçümlerinde

bozukluk gözlenmemiştir. Aynı zamanda, eksounder kayıtlarında ışık ölçümünde

olduğu gibi deniz dibine kadar ses dalgaları gidip gelebilmiştir. Fiziksel faktörlerden

deniz suyu sıcaklığının dikey dağılımı gerek ışık ölçümlerinde gerekse ekosounder

gözlemlerini bir etkide bulunmamıştır (Şekil 3).

Çalışmada, ışık yakılmadan önce ve ışık yakıldıktan sonra görünürlüğün

tespiti için sechi disk ile ölçümler yapılmıştır. Buna göre ışıksız ortamda diskin

görünebildiği derinlik 6.1 metre olarak tespit edilmiştir. Bu durum ışık yakıldığında ise

15.8 metre olarak bulunmuştur.

15.8

16.0

16.2

16.4

16.6

16.8

17.0

17.2

17.4

0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60

Derinlik (m)

Sıca

klık

(C°)

Şekil 3. Sıcaklığın derinliğe bağlı değişimi.

11

3.2. Gün Işığı

Çalışmada Kasım ayında, ayın karanlık olduğu dönemde su üstü sensörü ile

gün boyunca ölçüm yapılmıştır. En yüksek ışık şiddeti değerlerinin 10:30-13:45

saatleri arasında olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4). I ve IV. günlerde, havanın diğer

günlere oranla daha açık olması nedeniyle, en yüksek ışık şiddetinin; 09:30-14:00

saatleri arasında olduğu tespit edilmiştir. II ve III. günlerde, öğleden önceki ışık

şiddetlerinin I ve IV. günkü ışık şiddetlerinden daha düşük olduğu görülmektedir

(Şekil 5).

Sabah gün doğumundan akşam gün batımına kadar olan süre içinde gün

ışığının derinliğe bağlı emilimi Şekil 6’da sunulmuştur. Buna göre, güneşin doğumu

ve batımı sırasında yüzeye gelen ışık şiddeti 19-50 µmol s-1m-2, yüzeyin hemen

altında 6.2 µmol s-1m-2 ışık şiddeti ölçülürken, bu değer 8,000 ve 10,000 watt elektrik

enerjisi ile elde edilen ışık şiddeti değerlerine yakın bulunmuştur. Gün içindeki diğer

değerler, çalışılan 4,000, 8,000 ve 10,000 watt’lık yapay ışığın suyun hemen altındaki

değerlerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Gün içinde güneşin tepede olduğu saat 12:00’deki ışık şiddeti yüzeyde 1220

µmol s-1m-2 (Şekil 4), yüzeğin hemen altında ise 217 µmol s-1m-2 (Şekil 6, 7) olarak

tespit edilmiş olup bu değerler çalışılan en güçlü yapay ışığın (10,000 watt) deniz

yüzeyinde 27, yüzeyin hemen altında ise 34 kat daha şiddetli olduğu tespit edilmiştir.

Işık yakmadan önce, ortamın ışığını bilmek amacıyla, karanlıkta ışık şiddeti

ölçümleri yapılmıştır. Bu ölçümlerde, su üstü ışık şiddetinin su altı ışık değerlerinden

daha düşük olduğu tespit edilmiştir (Şekil 8 - 9). Kasım ayında, su üstü ışık şiddeti

0.000-0.001 µmol s-1m-2, su altı ışık şiddetinin ise 0.01-0.26 µmol s-1m-2 arasında

değiştiği görülmüştür (Şekil 8). Mayıs ayında ise, su üstü ışık şiddeti 0.000-0008

µmol s-1m-2, su altı işik şiddeti ise 0.12-0.79 µmol s-1m-2 arasında değişiklik gösterdiği

gözlenmiştir (Şekil 9). Su altı ışık değerleri su üstündeki ışık değerlerinden daha

yüksek bulunmuştur.

0

100

200

300

400

500

600

700

800

900

1000

1100

1200

1300

4:00 6:00 8:00 10:00 12:00 14:00 16:00 18:00 20:00

Zaman (Saat)

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Gün 1Gün 2Gün 3Gün 4

Şekil 4. Gün içi beklenen ışık şiddeti.

0

100

200

300

400

500

600

700

800

900

1000

1100

1200

1300

4:00 6:00 8:00 10:00 12:00 14:00 16:00 18:00 20:00

Zaman (Saat)

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Şekil 5. Gün içi beklenen ışık şiddeti.

0

20

40

60

80

100

120

140

160

180

200

220

4:00 5:00 6:00 7:00 8:00 9:00 10:00 11:00 12:00 13:00 14:00 15:00 16:00 17:00 18:00 19:00 20:00

Zaman (Saat)

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0 metre1 metre2 metre3 metre4 metre5 metre10 metre20 metre30 metre

Şekil 6. Gün ışığının su altı ışık şiddetleri.

0

20

40

60

80

100

120

140

160

180

200

220

0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Şekil 7. Gün içindeki ışık şiddetinin en yüksek olduğu saat 12:00’deki su içindeki ışığın derinliğe bağlı değişimi.

0.0

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

0.8

0.9

0 3 6 9 12 15

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0.0000

0.0002

0.0004

0.0006

0.0008

0.0010

0.0012

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Üstü Ölçülen

Şekil 8. Sonbahar ışıksız ortamda su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

0.0

0.1

0.2

0.3

0.4

0.5

0.6

0.7

0.8

0.9

0 5 10 15 20

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0.0000

0.0002

0.0004

0.0006

0.0008

0.0010

0.0012

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Üstü Ölçülen

Şekil 9. İlkbahar ışıksız ortamda su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

18

3.3. Yapay Işığın Su Üstündeki Şiddeti ve Su İçindeki Dağılımı

3.3.1. 4,000 Watt

Sonbahar ve ilkbaharda; 4,000 watt elektrik gücünün, su yüzeyine gelen ışık

şiddeti ile, bu ışığın su içindeki derinliğe bağlı değişimleri araştırılmıştır. Su yüzeyine

gelen ışığın sonbaharda 20.11-20.53 µmol s-1m-2 arasında değiştiği ve ortalamasının

20.35±0.01 µmol s-1m-2 olduğu bulunmuştur. İlkbahar’da ise, ışık şiddetinin 19.91-

22.38 µmol s-1m-2 arasında değişiklik gösterdiği ve ortalamasının 21.99±0.05

µmol s-1m-2 olduğu hesaplanmıştır (Tablo 2). Işık kaynağından gelen ışığın, derinliğe

bağlı geçiş yüzdeleri Tablo 3’de verilmiştir. Buna göre yüzeye gelen ışığın

sonbaharda; yüzeyin hemen altında %14.9’unun, 10 metrede %0.1’inin, 20 metrede

%0.2’sinin ve 30 metrede %0.1’inin ulaştığı, ilkbaharda; yüzeyin hemen altında

%18.7, 10 metrede %0.9, 20 metrede %0.5, 30 metrede %1.0, 40 metrede %4.9 ve

50 metrede 0.8’inin inebildiği tespit edilmiştir.

Deniz yüzeyine gelen ışığın şiddeti; sonbaharda 20.35, ilkbaharda 21.99

µmol s-1m-2 olmasına karşın, yüzeyin hemen altındaki ışığın şiddeti; sonbaharda 3.00

µmol s-1m-2, ilkbaharda ise 4.00 µmol s-1m-2 olarak ölçülmüştür. Işığın hava ve su ara

yüzeyinden geçerken sonbaharda yüzeyin hemen altında %85.1’inin, ilkbaharda ise

%81.3’ünün ortamdan soğurulması nedeni ile kaybetmiştir (Tablo 3). Su içinde

ölçülen minimum ışık şiddeti sonbaharda 0.004, ilkbaharda 0.044 µmol s-1m-2 olarak

bulunmuştur. Işık şiddeti ile derinlik arasında ters bir orantı olduğu bulunmuştur (Şekil

10-11).

Tablo 2. 4,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde su üstü ışık

şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2).

Sonbahar İlkbahar Minimum 20.11 19.91 Maksimum 20.53 22.38 Ortalama 20.35 21.99 Standart Hata ± 0.01 ± 0.05

19

Tablo 3. 4,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı ışık şiddeti

değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık değerine oranı (%).

Sonbahar İlkbahar Derinlik (m) µmol s-1m-2 % µmol s-1m-2 %

0 3.02 14.93 4.00 18.69

1 1.44 7.09 1.92 8.97

2 0.51 2.52 0.90 4.20

3 0.40 1.94 0.48 2.25

4 0.22 1.07 0.33 1.54

5 0.13 0.65 0.28 1.33

10 0.03 0.14 0.20 0.88

20 0.04 0.21 0.10 0.45

30 0.02 0.09 0.22 1.00

40 1.07 4.86

50 0.17 0.76

3.3.2. 8,000 Watt

Sonbahar ve ilkbaharda; 8,000 watt elektrik gücünün, su yüzeyine gelen ışık

şiddeti ile, bu ışığın su içindeki derinliğe bağlı değişimleri araştırılmıştır. Su yüzeyine

gelen ışığın sonbaharda 29.78- 28.73 µmol s-1m-2 arasında değiştiği ve ortalamasının

29.33± 0.044 µmol s-1m-2 olduğu bulunmuştur. İlkbahar’da ise, ışık şiddetinin 34.87-

34.29 µmol s-1m-2 arasında değişiklik gösterdiği ve ortalamasının 34.53± 0.024

µmol s-1m-2 olduğu hesaplanmıştır (Tablo 4). Işık kaynağından gelen ışığın, derinliğe

bağlı geçiş yüzdeleri Tablo 5’de verilmiştir. Buna göre yüzeye gelen ışığın

sonbaharda; yüzeyin hemen altında %23.6’sının, 10 metrede %0.4’ünün, 20 metrede

%0.5’inin, 30 metrede %1.0’inin ve 40 metrede %0.2’sinin ulaştığı, ilkbaharda;

yüzeyin hemen altında %11.7, 10 metrede %0.4, 20 metrede %0.3 ve 30 metrede

%0.3’inin inebildiği tespit edilmiştir. Sonbaharda yüzeyin hemen altından 3 metreye

kadar olan su katmanındaki ışık değerlerinin ilkbahara göre %50 daha yoğun olduğu

görülmektedir (Tablo 5, Şekil 12-13).

0.0

0.5

1.0

1.5

2.0

2.5

3.0

3.5

0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=3.02079000*e-0.58008763*x

Şekil 10. 4,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

0.0

0.5

1.0

1.5

2.0

2.5

3.0

3.5

4.0

4.5

0 5 10 15 20 25 30 35

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=4.00396410*e-0.53803023*x

Şekil 11. 4,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

22

Tablo 4. 8,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde su üstü ışık

şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2).

Sonbahar İlkbahar Minimum 28.73 34.29 Maksimum 29.78 34.87 Ortalama 29.33 34.53 Standart Hata ± 0.04 ± 0.02

Tablo 5. 8,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı ışık şiddeti

değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık değerine oranı (%).

Sonbahar İlkbahar

Derinlik (m) µmol s-1m-2 % µmol s-1m-2 %

0 6.79 23.63 4.08 11.71

1 3.63 12.57 2.14 6.14

2 1.66 5.73 1.11 3.20

3 0.80 2.74 0.64 1.83

4 0.42 1.44 0.36 1.03

5 0.29 0.99 0.24 0.68

10 0.11 0.38 0.15 0.43

20 0.14 0.46 0.09 0.26

30 0.30 1.02 0.11 0.33

40 0.07 0.23

Deniz yüzeyine gelen ışığın şiddeti; sonbaharda 29.33, ilkbaharda 34.53

µmol s-1m-2 olmasına karşın, yüzeyin hemen altındaki ışığın şiddeti; sonbaharda 6.79

µmol s-1m-2, ilkbaharda ise 4.08 µmol s-1m-2 olarak ölçülmüştür. Işığın hava ve su ara

yüzeyinden geçerken sonbaharda yüzeyin hemen altında %76.4’ünü, ilkbaharda ise

%88.3’ünü ortamdan soğurulması ile kaybetmiştir (Tablo 4). Su içinde ölçülen

minimum ışık şiddeti sonbaharda 0.036, ilkbaharda 0.045 µmol s-1m-2 olarak

bulunmuştur (Şekil 12-13).

0

1

2

3

4

5

6

7

8

0 4 8 12 16 20 24 28 32 36 40

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

30

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=6.79015333*e-0.59285710*x

Şekil 12. 8,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

0.0

0.5

1.0

1.5

2.0

2.5

3.0

3.5

4.0

4.5

0 5 10 15 20 25 30 35

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

30

35

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=4.08442250*e-0.54852598*x

Şekil 13. 8,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

25

3.3.3. 10,000 Watt

Sonbahar ve ilkbaharda; 10,000 watt elektrik gücünün, su yüzeyine gelen ışık

şiddeti ile, bu ışığın su içindeki derinliğe bağlı değişimleri araştırılmıştır. Su yüzeyine

gelen ışığın sonbaharda 41.92-40.84 µmol s-1m-2 arasında değiştiği ve ortalamasının

41.33±0.049 µmol s-1m-2 olduğu bulunmuştur. İlkbahar’da ise, ışık şiddetinin

48.08-46.84 µmol s-1m-2 arasında değişiklik gösterdiği ve ortalamasının 47.72±0.051

µmol s-1m-2 olduğu hesaplanmıştır (Tablo 6). Işık kaynağından gelen ışığın, derinliğe

bağlı soğurulma yüzdeleri Tablo 7’de verilmiştir. Buna göre yüzeye gelen ışığın

sonbaharda; yüzeyin hemen altında %15.0’ının, 10 metrede %0.2’sinin, 20 metrede

%0.6’sının ve 30 metrede %0.6’sının ulaştığı, ilkbaharda; yüzeyin hemen altında

%13.3, 10 metrede %0.3, 20 metrede %0.2, 30 metrede %0.2 ve 40 metrede

%0.1’inin inebildiği tespit edilmiştir.

Tablo 6. 10,000 watt elektrik gücünün, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde su üstü

ışık şiddetlerinin özeti (µmol s-1m-2).

Sonbahar İlkbahar Minimum 40.84 46.84 Maksimum 41.92 48.08 Ortalama 41.33 47.72 Standart Hata ± 0.05 ± 0.05

Deniz yüzeyine gelen ışığın şiddeti; sonbaharda 41.33, ilkbaharda 47.72 µmol

s-1m-2 olmasına karşın, yüzeyin hemen altındaki ışığın şiddeti; sonbaharda 6.18 µmol

s-1m-2, ilkbaharda ise 6.38 µmol s-1m-2 olarak ölçülmüştür. Işığın hava ve su ara

yüzeyinden geçerken sonbaharda yüzeyin hemen altında %85.0’ını, ilkbaharda ise

%86.7’sini ortamdan soğurulması nedeni ile kaybetmiştir (Tablo 7). Su içinde ölçülen

minimum ışık şiddeti sonbaharda 0.007, ilkbaharda 0.056 µmol s-1m-2 olarak

bulunmuştur (Şekil 14-15).

26

Tablo 7. 10,000 watt yapay aydınlatma ile farklı derinliklerde ölçülen su altı ışık

şiddeti değerleri ve bu değerlerin su üstünde ölçülen ışık değerine oranı

(%).

Sonbahar İlkbahar

Derinlik (m) µmol s-1m-2 % µmol s-1m-2 %

0 6.18 14.97 6.38 13.33

1 3.71 8.99 3.34 7.00

2 1.51 3.65 1.74 3.66

3 0.81 1.96 0.87 1.82

4 0.47 1.15 0.55 1.14

5 0.38 0.92 0.35 0.73

10 0.08 0.20 0.12 0.25

20 0.23 0.55 0.12 0.24

30 0.23 0.56 0.11 0.22

40 0.06 0.13

3.4. Farlık Işık Şiddetlerinde Balık Yoğunluğu

4,000 watt’lık ışık çalışması 33.5 kulaç (61 m) derinlikteki sularda

gerçekleştirilmiştir. Şekil 16’da 4,000 watt elektrik gücü kullanarak elde edilen ışık ile

cezbedilen balıkların, birer saatlik zaman aralıklarında alınan eko kayıtları

görülmektedir. Işık kaynağından yüzeye gelen ışık şiddeti 21.99 µmol s-1m-2

olduğunda, suyun hemen altındaki ışık miktarı 4.003 µmol s-1m-2 olduğu ve su

derinliğine bağlı olarak ışık şiddetinde de azalma görülmektedir (Tablo 2-3, Şekil 11).

Saat 23:00’da, yüzeyin altındaki 4-8 kulaç derinliklerde birbirinden kopuk

küçük balık sürüleri görülmektedir. 10 kulaç derinlikten sonra, deniz dibine kadar

balık, küçük balık, plankton ve askı yük olduğu varsayılan yeşil, sarı ve nadir olarak

kırmızı renkli ekolar görülmektedir. 20-30 kulaçlık tabakada, seyrek yoğunluk

oluşturan balık kitleleri farkedilmektedir. Saat 00:00’da, balık yoğunluğu tamamen

yüzeye yakınlaşmış ve balığın yoğunluğundan dolayı ekosounder derinliği 1.5 kulaç

olarak göstermiştir.

0

1

2

3

4

5

6

7

0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=6.18432667*e-0.55175571*x

Şekil 14. 10,000 watt elektrik gücünün sonbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

0

1

2

3

4

5

6

7

8

0 5 10 15 20 25 30 35 40

Derinlik (m)

Su A

ltı Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

Su Ü

stü

Işık

Şid

deti

(µm

ol/s

/m²)

Su Altı ÖlçülenSu Altı BeklenenSu Üstü Ölçülen

y=6.37618621*e-0.52281758*x

Şekil 15. 10,000 watt elektrik gücünün ilkbahardaki su üstü ve su altı ışık şiddetleri.

29

23:00

00:00

02:00

03:00

04:00

05:00

Şekil 16. 4,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan balıkların

zamana bağlı ekosounder görüntüleri.

Saat 02:00, 03:00 ve 04:00’de balık 00:00’da olduğu gibi 0-15 kulaç arasındaki

derinlik katmanında yoğun olarak kaldığı görülmektedir. Saat 05:00’de yüzeyden 22

kulaç derinliğe kadar yoğun ve kalın bir tabaka halinde balık sürüsü gözlenmiştir.

Yüzeyin hemen altından 10 kulaç (18 m) derinliğe kadar ışık şiddeti 4.00

µmol s-1m-2’den 0.14 µmol s-1m-2’e düşmektedir. Balık saat 02:00’ye kadar lamba

teknesinin altındaki ilk 10 kulaç derinlikte kalmıştır. Saat 02:00’den sonra, balık

yoğunluğu kalınlaşmaya başlamış ve 15 kulaç derinliğe kadar gelişmiştir. Sabah saat

05:00’de, hem balık yoğunluğu ve hemde balık sürüsünün dikey kalınlığı daha da

30

büyüyerek 23 kulaça (42 m) kadar inmiştir. 23 kulaç derinliklerde ışık şiddeti 0.16-

0.49 µmol s-1m-2 arasında değişmektedir (Şekil 11).

8,000 watt’lık ışık çalışması 18.7 kulaç (34 m) derinlikteki sularda

gerçekleştirilmiştir. Şekil 13’de 8,000 watt elektrik gücü kullanarak elde edilen ışıkla

cezbedilen balıkların, birer saatlik zaman aralıklarında alınan eko kayıtları

görülmektedir (Şekil 17).

Saat 22:30 ile 00:00’daki ekosounder görüntülerinde askı yük, plankton ve

ince balık sürüleri olduğu tahmin edilen yeşil renkli alanlar görülmektedir. Saat

01:00’deki ekosounder görüntüleri incelendiğinde, 15 kulaç derinliklerde ince bir hat

şeklinde gelişmeye başlamış balık sürüsü gözlenmektedir. Saat 02:00’de bir önceki

derinlikte gelişmeye başlayan balık sürüsü 3-4 kulaç kalınlığa ulaştığı görülmektedir.

03:00’de 10 kulaç derinliğin altında iki ayrı yoğun balık sürüsü gelişerek saat

04:00’de büyük çoğunluğu birleşmiş ve balık sürüsü dipten ayrılarak yukarıya doğru

harakete başlamıştır. Çalışma istasyonu derinliği 18.7 kulaç derinlikte olmasına

rağmen balık yoğunluğundan dolayı ekosounder saat 02:00’de 15, 03:00’da 10 ve

04:00’de 14.2 kulaç derinliği göstermektedir.

Balık sürüsü, 04:00’den 05:00’e kadar olan sürede yoğunlaşarak ve yukarıya

doğru haraket ederek sürünün 4-14 kulaç derinlik arasında yer aldığı görülmektedir.

Sabah saat 05:45 ekosounder görüntüleri ile, balığın tekrar dibe doğru harekete

geçtiği gözlenmiştir.

Balık sürüsü 05:00’de 4 kulaç derinliğe kadar yükselmiştir. Balık sürüsünün

dağılım gösterdiği derinliklerdeki ışık şiddeti 0.14-0.06 µmol s-1m-2 arasında olduğu

tespit edilmiştir (Şekil 13).

10,000 watt’lık ışık çalışması 23.2 kulaç (42 m) derinlikteki sularda

gerçekleştirilmiştir. Şekil 18’de 10,000 watt elektrik gücü kullanarak elde edilen ışıkla

cezbedilen balıkların, birer saatlik zaman aralıklarında alınan eko kayıtları

görülmektedir (Şekil 18).

31

22:30

00:00

01:00

02:00

03:00

04:00

05:00

05:45 Şekil 17. 8,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan balıkların

zamana bağlı ekosounder görüntüleri.

32

21:00

00:00

01:00

02:00

03:00

04:00

05:00

05:53

Şekil 18. 10,000 watt elektrik gücünün verdiği ışığın altında toplanan balıkların

zamana bağlı ekosounder görüntüleri.

33

Saat 21:00’de ışık yakıldığında ekosounder görüntülerine göre yüzeyden dibe

kadar herhangi bir eko kaydına rastlanılmamıştır. Saat 00:00’da balık ve plankton

olduğunu varsaydığımız 10 kulaç derinlikte ince bir eko görülmektedir. Saat 01:00’de

kaydedilen ekoda 00:00’daki eko daha da gelişerek yaklaşık 5-6 kulaç kalınlığa

ulaşmıştır. 02:00 ve 03:00’de küçük balık sürüsü ekosu 10 kulaç derinliklerde

alınmaya başlamıştır. 04:00’de 8,000 watt’da olduğu gibi balık sürüsü 4 ile 11 kulaç

arasındaki derinliğe doğru yükselmiştir.

Saat 05:00’de balık, 7-20 kulaç arasındaki derinliklerde görülmektedir. Saat

05:53’de balık sürüsü sabah tanı nedeniyle parçalanarak dağılmaya başlamıştır.

10.000 watt ışığın yakıldığında ortamda herhangi bir balık ekosu olmamasına

rağmen 5 saat sonra ekosounderda yoğun balık görülmüştür. Üç saatlık zaman

diliminin (02:00-05:00) balığın yoğun bir sürü oluşturması için yeteli bir zaman olduğu

ekosounder görüntülerinden anlaşılmaktadır. 10,000 watt elektrik gücünün verdiği

ışık şiddeti yüzeyin hemen altında 6.38 µmol s-1m-2 olmasına rağmen balığın

yoğunluk kazandığı derinliklerde ışık şiddeti 0.21-0.06 µmol s-1m-2 arasında

ölçülmüştür (Şekil 15).

3.5. Yapay Işıklandırmada ve Işık Söndükten Sonra Balıklarda Gözlenen

Davranışlar

Gırgır avcılığında kullanılan yapay ışık sistemlerinin cezbettiği balıklar

(sardalya, hamsi, istavrit, kolyos vb) çevresel ve dipten yukarıya doğru yavaş yavaş

toplanmaktadırlar. Bu toplanan balıklarda gerek ekosounderdan gerekse su altı

kamerası ile yapılan gözlemlerde herhangi bir panik davranışına rastlanılmamıştır.

Hatta uskumru ve kolyozun zaman zaman beslenme amacı ile ışık şiddetinin en

yüksek olduğu yüzeye doğru çıktıkları gözlenmiştir. Lambuka balığının yüzeye

çıkarak yüzeyde lamba teknesinin etrafında küçük sürüler halinde dairesel olarak

yüzdükleri gözlenmiştir.

Araştırma gemisinin güvertesindeki taşıma tankına alınan sardalya ve istavrit

örneklerinin 15-30 dakika sonra, tank üzerinden yapılan görsel uyarılara karşı kesin

kaçma ve sardalyalarda bunu takiben sürü formu oluşturma davranışı gözlendi.

Görsel uyarılardan kaçma ve sürü oluşturma davranışı görsel algılamanın sağlıklı

34

çalıştığını göstermektedir. Sardalya ve hamsinin sürü halinde yüzme davranışı, ışıkla

yapılan ticari gırgır operasyonlarında, ışıklar karartılıp ağın tekneye basılması

tamamlanırken bocilikte sıkışmasından önceki son aşamada da gözlenmiştir.

00s 20s 40s 70s 80s ↓ ↓ ↓ ↓ ↓

80s 120s 160s ↓ ↓ ↓

Şekil 19. Işık söndükten sonra ışık altında toplanan balıkların sürü davranışı.

Şekil 19’da ışık teknesinin altında pozitif fototaksi davranış gösteren ve

beslenme amacı ile sürü oluşturan balıkların ışık söndükten sonraki sürü davranışları

görülmektedir. Ekosounderın ekran geçme hızı 40 saniye olarak hesaplanmış ve

görüntüler birbirini takip eden bir dizi halinde sıralanmıştır. 8,000 watt elektrik enerjisi

35

kullanıldığı gün saat 05:45’de ışıklar söndürüldükten sonra 20. saniyedeki ekoda

sürüde bir tedirginliğin başladığı gözlenmektedir. 40. saniyede ise balık sürüsünün

dağılmaya başladığı 70. saniyede küçük gruplara ayrılarak dibe ve çevreye doğru

dağıldıkları görülmüştür. 80. saniyeden sonra balık sürüsü yoğunluğunu kaybederek

küçük gruplara bölündüğü görülmektedir.

3.6. Farklı Işık Şiddetlerinde Planktonun Dağılımı

Plankton, karanlık ve aydınlık olmak üzere iki grupta örneklenmiştir. Karanlık

örnekleri, aysız ve herhangi bir yapay ışığın olmadığı zamanda alınmıştır. Aydınlık

örnekleri ise, yapay ışıklandırmanın dördüncü saatinde alınmıştır.

3.6.1. Sonbahar

3.6.1.1. 4,000 Watt

4,000 watt elektrik enerjisi kullanılarak aydınlatma yapıldığı gün, ışık

yakılmadan önce fitoplankton miktarının en düşük olduğu üç metre derinlikte

litrede 22,872 hücrenin bulunduğu tespit edilmiştir. Üç metredeki su

tabakasının üzerinde kalan kısımdaki hücre sayısında yaklaşık %30’luk bir artış

gözlenirken, üç metredeki tabakanın altında kalan kısımda yaklaşık iki katına

kadar hücre sayısında bir artışın olduğu tespit edilmiştir. Işığın yakılmasından

sonra, yüzeydeki fitoplankton sayısında diğer derinliklere göre yaklaşık 1/3

oranında, aynı derinlikteki karanlık periyottaki hücre sayısından %50 daha

düşük bulunmuştur (Tablo 8, Şekil 20a).

Işık yakılmadan önce, tintinit adedinin 75 ile 100 h/l arasında değiştiği

görülmektedir. Deniz yüzeyi ile üç metre derinliğe kadar olan su katmanında birim

hacimdeki hücre sayısı fazla iken, bu derinliklerin altında kalan su katmanında tintinit

sayısında dörtte birlik bir azalma görüldüğü ve bunun 15 metreye kadar bu şekilde

devam ettiği tespit edilmiştir. Işıklı ortamda, yüzey ile 5 metre arasında kalan su

tabakasındaki tintinit adedinde belirgin bir artış olduğu dikkati çekmektedir. Bu artış

özellikle yüzey suyunda 177 h/l’ye ulaşmıştır. On metrenin altında kalan su

36

tabakasında ise, belirgin bir azalma olmuş ve birim hacimdeki hücre sayısı 46 adete

kadar düşmüştür (Tablo 8, Şekil 20b).

Işık yakılmadan önce, siliyatların beş metredeki su katmanında yoğunluk

gösterdiği görülmektedir. Bu katmanın üstünde ve altında kalan su kütlesinde

ise, birim hacimdeki hücre miktarı birbirine yakın denebilecek miktarlarda

düşme göstermiştir. En yüksek hücre sayısı üç metrede 900 h/l olmasına

rağmen, derinliğe bağlı olarak hücre sayısında önemli şekilde azalma, yüzeyde

ve 15 metrede 200 h/l’ye düşmüştür. Işıklandırmanın başlaması ile birlikte

deniz yüzeyindeki siliyat sayısında karanlık periyoduna göre iki katından daha

fazla bir artış olmuş ve birim hacimdeki hücre sayısı 484 adede çıkmıştır. Üç

metrenin altında kalan su tabakasında ise litredeki siliyat sayısı 250 civarında

olduğu bulunmuştur (Tablo 8, Şekil 20c).

Toplam sayılabilir zooplankton sayısının ışık yakılmadan önce ve ışık

yakıldıktan sonraki adetleri birbirinin tam tersi bir durum oluşturduğu gözlenmektedir.

Karanlıkta, üç ile beş metreler arasında kalan su katmanında en yüksek hücre

sayısına rastlanırken, aydınlıkta bu su katmanında en düşük hücre sayısına

rastlanmıştır. Karanlıkta en yüksek hücre sayısı beş metrede 150 iken, en düşük

hücre sayısı yüzey katmanında 50 adet olarak tespit edilmiştir. Aydınlıkta ise, en

yüksek hücre sayısı yüzeyde 135, en düşük hücre sayısı ise üç metrede 42 adet

bulunmuştur (Tablo 8, Şekil 20d).

Deniz suyundaki askı madde miktarı, karanlık ve aydınlıkta yüzeyden on

metre derinliğe kadar olan su katmanında birbirine yakın değerlerde doğru orantılı bir

artış göstermiştir. Onbeş metre su derinliğinde, yapay ışıklı ormanda litredeki askı

madde miktarı 0.03 mg iken, ışıksız ortamda bu miktarın 0.09 mg olduğu tespit

edilmiştir (Tablo 8, Şekil 20e).

37

01000020000300004000050000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

0

50

100

150

200

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0200400600800

1000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

050

100150200250

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

d

0.000.020.040.060.080.10

0 3 5 10 15Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 20. 4,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı

yük(e).

38

3.6.1.2. 8,000 Watt

Karanlık ortamda deniz yüzeyindeki ve on metre derinlikteki su

katmanlarındaki fitoplankton miktarlarının birbirine yakın olduğu tespit edilmiştir. Aynı

durumun aydınlık ortam için de benzer olduğu görülmektedir. Karanlık ortamdaki en

düşük hücre sayısı beş metre su derinliğinde 34,500 adet, en yüksek hücre

yoğunluğunun olduğu yüzeyde ise 197,625 adet olarak bulunmuştur. Aydınlık

ortamın en düşük hücre sayısının üç metre su derinliğinde 64,976 adet, en yüksek

hücre sayısı ise 173,600 adet hücre ile on metrede olduğu tespit edilmiştir (Tablo 8,

Şekil 21a).

Işık yakılmadan önce, tintinit adedinin 150 ile 400 h/l arasında değiştiği

görülmektedir. Deniz yüzeyinde 150 ve 10 metrede 400 h/l olmasına rağmen 3 ve 5

metrelerde 200 h/l olduğu bulunmuştur. Aydınlık ortamda ise, yüzeyde 100, üç

metrede 50, beş metrede 150 ve on metrede 200 h/l titntinite rastlanmıştır. Üç

metreden on metreye doğru belirgin bir artış dikkati çekmektedir (Tablo 8, Şekil 21b).

Karanlıkta, yüzey ile 5 metre derinlik arasında kalan su tabakasındaki siliyat

mikarı birbirine yakın seviyelerde bulunmuştur. On metrede ise birim hacimdeki siliyat

adedinle %100’lük bir artış olarak 400 h/l’ye ulaşmıştır. Aydınlık ortamda ise, yüzeye

göre üçmetrede %33, beş metrede %66 azalma görülmesine rağmen on metrede

yüzeydeki siliyat miktarına eşit hücre sayısınıa ulaşarak birim hacimdeki hücre sayısı

300 h/l’ olarak bulunmuştur (Tablo 8, Şekil 21c).

Toplam sayılabilir zooplankton sayısının karanlıkta yüzey ve on metrede hücre

sayısı 200-250 h/l olmasına rağmen üç ve beş metrelerde 50 h/l adet bulunmuştur.

Aydınlıkta da, karanlığa benzer bir durum görünmesine rağmen, yüzeyin altındaki

derinliklerde yaklaşık karanlığa göre iki kat daha fazla zooplanktona rastlanmıştır

(Tablo 8, Şekil 21d).

Deniz suyundaki askı madde miktarı, yüzey suyunda karanlık ve aydınlık

ortamda maksimum, on metre derinlikte ise minimum değerlere sahip olduğu

görülmüştür. Karanlıkta, üç ve beş metrelerde birbirine yakın değerler görünürken

(0.07 mg/l), aydınlıkta bu durum yüzeyden beş metreye kadar (0.1 mg/l) aynı olduğu

görülmektedir (Tablo 8, Şekil 21e).

39

050000

100000150000200000250000

0 3 5 10Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

0100200300400500

0 3 5 10Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0100200300400500

0 3 5 10Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

0100200300400500

0 3 5 10Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

d

00.020.040.060.08

0.10.12

0 3 5 10Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 21. 8,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı

yük(e).

40

3.6.1.3. 10,000 Watt

Karanlık ortamda, en düşük fitoplankton miktarı üç metrede 18,200 h/l, en

yüksek hücre adedi ise üç ve onbeş metrelerde yaklaşık 45,000 h/l olarak tespit

edilmiştir. Aydınlık ortamda tüm derinliklerdeki fitoplankton miktarı, karanlık

fitoplankton miktarlarından daha yüksek bulunmuştur. Aydınlık ortamda, yüzey

suyunda 70,000 h/l bireye rastlanırken bu durum diğer örnekleme derinliklerinde

yaklaşık 50,000 h/l’ye kadar düşme göstermiştir (Tablo 8, Şekil 22a).

Karanlık ortamdaki tintinit miktarı on metre derinlikte 217 h/l ile en yüksek

değere ulaşmasına rağmen, diğer derinliklerde bu sayı 76-125 h/l arasında değişim

göstermiştir. Aydınlık ortamda, yüzey suyundaki tintinit miktarı diğer derinliklere

oranla en yüksek seviyesine ulaşarak litrede 200 hücreye ulaşmıştır. Üç metre ile

onbeş metreler arasında kalan su tabakasında ise 80-100 h/l birey sayısı

bulunmuştur (Tablo 8, Şekil 22b).

Karanlık ortamdaki siliyat miktarı üç metrede en düşük hücre sayısı (150 h/l)

görülürken, beş metrede en yüksek miktara (750 h/l) ulaşmıştır. Aydınlıkta, 1,300 h/l

ile yüzey suyunda en yoğun görülürken, diğer örnekleme derinliklerinde 271-362 h/l

arasında değişim göstermektedir (Tablo 8, Şekil 22c).

Karanlık ortamdaki sayılabilir zooplankton miktarı on metre hariç diğer tüm

derinliklerde 76-113 h/l olmasına rağmen, on metre derinlikte diğer derinliklere oranla

yaklaşık beş kat yoğunluk göstererek 502 h/l seviyesine ulaştığı görülmüştür. Yapay

ışıklandırmada, yüzey ve onbeş metrelerdeki zooplankton sayısı diğer metrelere göre

yaklaşık iki kat daha yoğun (188-225 h/l) olduğu, geri kalan derinliklerde zooplankton

yoğunluğu 63-85 h/l olduğu hesaplanmıştır (Tablo 8, Şekil 22d).

Karanlıkta, üç metredeki askı yük miktarı 1 mg/l bulunurken, geri kalan tüm

derinliklerde 0.07 ile 0.2 mg/l arasında değişmektedir. Aydınlıkta, yüzey ile onbeş

metre arasında kalan su tabakasındaki askı yük miktarında (0.08-0.13 mg/l) önemli

bir değişiklik bulunmamıştır (Tablo 8, Şekil 22e).

41

0

20000

40000

60000

80000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

050

100150200250

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0

500

1000

1500

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

0100200300400500600

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

d

00.20.40.60.8

11.2

0 3 5 10 15Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 22. 10,000 watt sonbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı yük(e).

Tablo 8. Kullanılan elektrik enerjisi miktarına göre derinliğe bağlı fitoplankton, tintinit, siliyat , zooplankton ve askı yük miktarları (Sonbahar).

4,000 watt Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik

(m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık 0 29,050 14,718 100 177 200 484 50 135 0.025 0.018 3 22,872 20,705 100 117 900 253 150 42 0.024 0.027 5 41,800 23,421 75 126 400 254 225 68 0.060 0.045

10 45,000 21,980 75 48 225 292 100 73 0.059 0.076 15 14,600 26,525 75 46 200 250 100 130 0.093 0.037

8,000 watt

Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik (m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık

0 197,625 171,900 150 100 150 300 250 200 0.097 0.109 3 144,900 64,976 200 50 200 200 50 100 0.068 0.107 5 34,500 93,550 200 150 200 100 50 100 0.071 0.101

10 186,475 173,600 400 200 400 300 200 450 0.044 0.052

10,000 watt

Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik (m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık

0 36,700 70,100 76 200 325 1,300 76 188 0.194 0.119 3 18,200 52,704 91 85 150 271 89 63 0.986 0.080 5 46,100 51,100 125 88 750 300 113 75 0.089 0.079

10 34,406 54,997 217 81 434 375 502 85 0.071 0.134 15 44,000 49,904 125 100 325 363 100 225 0.076 0.084

43

3.6.2. İlkbahar

3.6.2.1. 4,000 Watt

Karanlıkta, yüzeyden başlıyarak onbeş metre derinliğe kadar fitoplankton

miktarında bir azalma olduğu tespit edilmiştir. Fitoplankton miktarının en yoğun

olduğu yüzey suyunda litredeki hücre sayısı 14,090 bulunurken, en düşük

fitoplankton yoğunluğu onbeş metrede 2,675 h/l olarak tespit edilmiştir. Aydınlıkta,

yüzey ve onbeş metre derinlikde birim hacimdeki hücre sayısı birbirine yakınken, üç

metre ile on metre arasında kalan tabakada belirgin bir yoğunluk dikkati çekmektedir.

En yoğun hücre sayısının beş metre derinlikte ve 30,325 h/l olduğu tespit edilmiştir

(Tablo 9, Şekil 23a).

Yapay ışıklandırma yapılmadan önce, en düşük titntinit miktarının onbeş

metrede (50 h/l), en yüksek hücre yoğunluğunun ise beş metrede (325 h/l) olduğu

tespit edilmiştir. Aydınlıkda ise, yüzey ile beş metre arasındaki su kolonunda yoğun

(325-350 h/l) olarak tintinite rastlanmıştır. On ve onbeş metre derinliklerde tintinit

miktarı 50-75 h/l olarak tespit edilmiştir (Tablo 9, Şekil 23b).

Siliyatın karanlıkta üç metre ile onbeş su kolonunda yoğun olduğu

görülmektedir. Siliyatın en yoğun olduğu derinlik on metre (675 h/l), en düşük olduğu

derinlik (190 h/l) ise yüzeydir. Aydınlıkta ise, yüzey ile beş metredeki su kolonunda

aynı yoğunlukta (325-350 h/l) olmasına karşın on (75 h/l) ve onbeş (50 h/l)

metrelerde üst tabakalara göre oldukça düşüktür (Tablo 9, Şekil 23c).

Karanlıkta, yüzey ve üç metrede birbirine yakın hücre sayısı (30-38 h/l)

bulunurken, beş ve on metrelerde giderek artan bir yoğunluk (100-175 h/l)

görülmektedir. Zooplankton yoğunluğu onbeş metrede tekrar belirgin miktarda (60

h/l) azalmıştır. Zooplankton aydınlık zamanda karanlık döneme göre biraz daha

derinlere doğru hareket ettiği gözlenmektedir. Maksimum zooplankton (275 h/l) on

metrede bulunurken, derine doğru yoğunlukta azalma olmasına rağmen yüzey ile 10

metre arasında 25-75 h/l bulunmuştur (Tablo 9, Şekil 23d).

44

0

10000

20000

30000

40000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

0

100

200

300

400

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0

200

400

600

800

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

050

100150200250300

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

d

00.010.020.030.040.05

0 3 5 10 15Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 23. 4,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı yük(e).

45

Işıklı ve ışıksız ortamda, yüzeydeki askı yük miktarı (0.02 mg/l) birbirine yakın

bulunmuştur. Yüzeyden itibaren aydınlıkdaki askı yük miktarı hızlı bir artış

gösterirken karanlıkta bu artış kademeli olarak gerçekleşmiştir. Karanlıkve

aydınlıktaki askı yük miktarları onbeş metrede 0.005 mg/l’ye kadar düştüğü tespit

edilmiştir (Tablo 9, Şekil 23e).

3.6.2.2. 8,000 Watt

Karanlık ve aydınlık periyotlarda yüzeyden itibaren on metreye kadar

fitoplankton yoğunluğunda artış olmasına karşın, onbeş metrede en düşük yoğunluğa

rastlanmıştır. Karanlıkta, en düşük miktar 2,300 h/l olmasına rağmen, aydınlıkta

yüzey ve onbeş metrede 7,075-9,712 h/l hücre yoğunluğu bulunmuştur (Tablo 9,

Şekil 24a).

Karanlık dönemde, tintinitin en yoğun olduğu derinlik 300 h/l ile on metredir.

Yüzey ile üç metre derinlikler arasında kalan su tabakasında 55 ile 70 h/l tintinit

yoğunluğuna rastlanmıştır. Karanlık dönemde on metrede rastlanan tintinit

yoğunluğu, aydınlık dönemde de üç ile on metreler arasındaki su katmanında da

devam ettiği görülmektedir (Tablo 9, Şekil 24b).

Karanlık dönemdeki tintinit ile siliyat dağılımının benzer dağılım grafiği

gösterdiği görülmektedir. Maksimum yoğunluk on metrede 700 h/l olmasına karşın,

en düşük yoğunluk yüzeyde 90 h/l olarak tespit edilmiştir. Aydınlık periyodunda beş

metrede 500 h/l en yüksek yoğunluk olmasına karşın hem derine hem de yüzeye

doğru kademeli bir düşüş eğilimi görülmektedir (Tablo 9, Şekil 24c).

Karanlık ve aydınlık dönemlerde üç ile on metre derinlikler arasında kalan su

katmanında, sayılabilir zooplankton miktarının yüzey ve onbeş metrelerdeki

zooplankton yoğunluğa göre daha yüksek bulunmuştur. Maksimum karanlıkta 350

h/l, aydınlıkta 400 h/l, minimum ise karanlıkta 100 h/l, aydınlıkta 125 h/l yoğunluğa

rastlanmıştır (Tablo 9, Şekil 24d).

Karanlık dönemde örneklenen askı yükün birim hacimdeki miktarı aydınlığa

göre daha düşük olduğu görülmektedir. Karanlıkta yüzey ve onbeş metrelerdeki (0.01

mg/l) askı yük diğer derinlik katmanlarına göre daha yüksek bulunmuştur. Aydınlık

dönemde, en düşük askı madde miktarı üç iel beş metre arasındaki su katmanında

46

0.01 mg/l bulunurken, en yüksek askı madde miktarı yüzey suyunda 0.02 mg/l olarak

bulunmuştur (Tablo 9, Şekil 24e).

3.6.2.3. 10,000 Watt

Yapay ışıklandırma yapılmadan önce yüzey, üç ve beş metrelerdeki

fitoplankton miktarları 19,430-21,900 h/l ile en yüksek seviyesinde tespit edilirken, en

düşük fitoplankton mikarı onbeş metrede 3,275 h/l olarak tespit edilmiştir.

Aydınlıkdaki minimum fitoplankton yoğunluğu karanlıkdakine benzer şekilde onbeş

metrede 3,400 h/l olarak tespit edilmiştir. Aydınlıkta maksimum plankton yoğunluğu

ise beş metrede 25,850 h/l olarak bulunmuştur (Tablo 9, Şekil 25a).

Karanlık ortamdaki en düşük tintinit yoğunluğu, onbeş metrede 25 h/l olarak

tespit edilirken, en yoğun tintinitin on metrelik derinlikte 275 h/l olduğu tespit

edilmiştir. Aydınlık ortamda ise, yüzey suyu hariç diğer tüm derinliklerdeki tintinit

yoğunluğu karanlık ortamın maksimum tintinit yoğunluğuna yakın olduğu tespit

edilmiştir. Birim hacimdeki en düşük hücre yoğunluğu ise, yüzey suyunda 40 h/l

olarak bulunmuştur (Tablo 9, Şekil 25b).

Karanlık ortamda bütün derinliklerdeki siliyat yoğunluğu, aydınlık ortamdaki

siliyat yoğunluklarından düşük olduğu tespit edilmiştir. Aydınlık ile karanlık ortam

arasında, biri artarken diğerinin düştüğü ya da bunun tam tersi olduğu durumlar göze

çarpmaktadır. Karanlık ortada en düşük hücre yoğunluğuna on beş metrede (75 h/l)

ratlanırken, en yüksek hücre yoğunluğuna üç metrede (438 h/l) rastlanmıştır. Aydınlık

ortamdaki hücre yoğunlukları ise 400 ile 600 h/l arasında bulunmuştur (Tablo 9, Şekil

25c).

Beş metredeki sayılabilir zooplankton miktarının (250 h/l) ortamın

ışıklandırılması ile bir değişikliğe uğramadığı gözlenmiştir. Karanlık ortamda en

düşük hücre yoğunluğuna üç ve onbeş metrelerde (50-76 h/l) rastlanırken, bu

duruma aydınlık ortam için yüzey ile üç metre (160-175 h/l) arasında kalan su

kolonunda rastlanmıştır (Tablo 9, Şekil 25d).

47

05000

1000015000200002500030000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

0

100

200

300

400

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0

200

400

600

800

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

0100200300400500

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

d

0.0000.0050.0100.0150.0200.025

0 3 5 10 15Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 24. 8,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı yük(e).

48

05000

1000015000200002500030000

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

a

050

100150200250300

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

b

0

200

400

600

800

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

c

0100200300400500

0 3 5 10 15Derinlik (m)

h/l

KaranlıkAydınlık

d

0.000.020.040.060.080.10

0 3 5 10 15Derinlik (m)

mg/

l

KaranlıkAydınlık

e

Şekil 25. 10,000 watt ilkbahar fitoplankton(a), tintinit(b), siliyat(c), zooplankton(d), askı yük(e).

Tablo 9. Kullanılan elektrik enerjisi miktarına göre derinliğe bağlı fitoplankton, tintinit, siliyat , zooplankton ve askı yük miktarları (İlkbahar).

4,000 watt Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik

(m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık 0 14,090 11,805 125 325 190 535 30 40 0.023 0.021 3 12,150 17,750 215 350 325 625 38 75 0.026 0.039 5 14,650 30,325 325 325 525 550 100 25 0.034 0.034

10 9,650 12,675 125 75 675 450 175 275 0.010 0.025 15 2,675 875 50 50 350 75 60 125 0.005 0.004

8,000 watt

Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik (m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık

0 18,680 9,713 55 98 90 288 125 155 0.014 0.023 3 19,100 15,288 70 325 150 425 250 388 0.006 0.007 5 22,850 21,875 175 300 300 500 175 400 0.006 0.011

10 26,550 25,913 300 250 700 438 350 188 0.004 0.017 15 2,300 7,075 100 75 225 150 100 125 0.014 0.013

10,000 watt

Fitoplankton (h/l) Tintinit (h/l) Siliyat (h/l) Zooplankton (h/l) Askı yük (mg/l) Derinlik (m) Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık Karanlık Aydınlık

0 19,430 15,575 65 40 155 550 225 160 0.063 0.077 3 10,615 19,175 138 275 438 525 76 175 0.085 0.081 5 19,600 25,850 225 250 250 600 250 250 0.080 0.077

10 21,900 18,250 275 275 325 400 200 425 0.086 0.069 15 3,275 3,400 25 225 75 525 50 200 0.059 0.073

50

Karanlık ve aydınlık ortamlardaki askı madde miktarları tüm örnekleme

derinliklerinde birbirine yakın bulunmuştur. Karanlık ortamdaki askı madde miktarları

0.06 ile 0.09 mg/l olarak bulunurken, aydınlık ortamdaki askı madde mikatarları 0.07-

0.08 mg/l olarak tespit edilmiştir (Tanlo 9, Şekil 25e).

3.6.3. Karanlıkta ve Yapay Işıklandırma ile Planktonun Spatio-Temporal Dağılımları

3.6.3.1. Sonbahar

Işıklandırma ile fitoplankton bolluğunda ilk günde karanlığa göre yoğunluk

azalışı göstermiştir. 5 ve 10 metredeki maksimumlar keskinliğini kaybetti. Yüzeyde

daha yavaş azalma nedeniyle 8,000 watt’ın yakıldığı günde yüzeyde ve 15 metrede

fitoplankton maksimum oluştu. Diğer gün vertikal karışma ile homojen bir dağılım

meydana geldi ve yüzeyde daha yüksek yoğunluklar derinliğe bağlı gözlendi.

Karanlıkta fitoplanktonun spatio-temporal değişimleri aydınlıktaki ile benzerlik

göstermiştir (Tablo 8, Şekil 20a-21a-22a).

Karanlıkta, tintinit akümülasyonu birinci gün yüzey ve 3 metrelerde gözlendi.

İkinci gün 10 metre derine kaydı. Daha sonraki günlerde yoğunluklarda giderek

düştü. Işıklandırma ile birlikte derinde akümüle olan tintinitler ilerleyen günlerde

yüzeyde yoğunlaştı. Tintinitin spatio-temporal değişimleri karanlık ile aydınlık benzer

olsada daha sonra farklılık gösterdi (Tabo 8, Şekil 20b-21b-22b).

Diğer siliyat’ların karanlıkta ilk gün 3 ve 5 metrelerde >400h/l iken ikinci gün

yoğunluk düşüşü olmasına rağmen ilerleyen günlerde hem yoğunluk arttı.

Işıklandırma ile birlikte yüzeyde maksimum oldu ve son gün yüzeyde (1300h/l)

maksimum oldu. Genel olarak ışıklı zamanda siliyat yoğunluğu >250h/l’nin üzerinde

oldu. Siliyatların karanlıkta ve ışıklandırma ile spatio-temporal dağılımları benzer ise

ışıklandırma ile yüzeyde birikim belirgindir (Tablo 8, Şekil 20c-21c-22c).

Zooplankton karanlıkta birinci gün ve 3 metrenin altındaki derinliklerde bağıl

olarak bol iken takip eden günlerde yüzeydeki zooplankton süratle azaldı. 5

metredeki maksimum yoğunluk tetricen son gün 10 m derinliğe düştü. Işıklandırma ile

birinci gün yüzeyde ve 15 metredeki bağıl olarak yüksek zooplankton yoğunluğu,

yüzeyde karanlığa göre daha yavaş azaldı. Zooplankton ışıklandırmanın olduğunda

51

yüzeyde ve 15 metrede her zaman maksimum oldu. İkinci gün karanlık ile

aydınlatmanın zooplankton dağılımları derinliklere göre benzerdir. Zooplanktonun

spatio-temporal dağılımları benzer ise de aydınlatmada daha az yoğun plankton

görülmüştür (Tablo 8, Şekil 20d-21d-22d).

3.6.3.2. İlkbahar

Karanlıkta ilk güne göre II. ve III. günlerde daha yoğun fito plankton

gözlenmiştir. Her üç gün için 15 metre fitoplanktonun < 3300h/l’nin altında görüldü.

Işıklandırma ile üç gün boyunca yüzey ve 3 metrelerde düşük 5 metre derinlikte

yüksek fitoplankton abundansı belirgindi. 5 ile 10 metre arasında fitoplankton

açısından vertikal bir tabakalanma belirginleşmiştir (Tablo 9, Şekil 23a-24a-25a).

Tintinitler karanlıkta I. Gün 3 ile 5 metrelerde, II. ve III. günlerde 3 ile 10

metrelerde yoğunlaştılar. Işıklandırma ile I. gün yüzey hariç 3 metreden derinlerde

lokalize oldular. Üçüncü gün yüzeyde 40 h/l’e kadar düştü (Tablo 9, Şekil 23b-24b-

25b).

Diğer siliyatlar karanlıkta 3 metre ve derinde yüksek yoğunluklarda lokalize

oldular. II. gün yüzey yoğunluğu kayboldu ve derinliklerdeki yoğunluk >600h/l’ye

ulaştı. Üçüncü gün tekrar derinden 3 metreye kadar su kolonunu kapladı.

Işıklandırma ile 15 metre derinlerde I. ve II gün siliat yoğunluğu düşüktü. Su

kolonunun üst kısmındaki değişimler karanlıktakine benzerdi. Fakat aydınlık

konsantrasyonları yüksekti (Tablo 9, Şekil 23c-24c-25c).

Karanlıkta ilk gün yüzey ve 3 metre yoğunluğu oldukça düşüktü ve ilk günün

karanlık zooplankton yoğunluğu diğer günlere göre oldukça düşüktür. İkinci ve

üçüncü günler 15 metre derinliğin üzerindeki katmanda daha yoğun olmasına

rağmen ikinci gün zooplankton en yoğun olarak görülmüştür. Işıklandırmadaki

dağılım karanlıktakine benzerdi. Birinci gündeki zooplankton yoğunluğu 10 ve 15

metreler kaymıştır. Zooplanktonların karanlık ile aydınlatma spatio-temporal

dağılımları benzer ve 3 ile 10 metre derinliklere akümüle olmuşlardır (Tablo 9, Şekil

23a-24a-25a).

52

4. Tartışma ve Sonuç

Çalışma dönemlerinde su sıcaklığının vertikal değişimlerinde sert sıcaklık

geçiş tabakaları görülmemiştir. Bu nedenle yapay ışıklandırma yapıldığında balıkların

vertikal dağılımlarını sınırlayacak bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Aynı şekilde su

kolonundaki zayıf geçiş tabakası nedeniyle ekosounderın ses dalgalarının dibe gidip

gelmesine engelleyici bir durum gözlenmemiştir.

İlkbaharda 3 gün boyunca yapılan çalışmalarda gece 21.44oC yüzeyde

soğuma ve 10 metreden derin sularda tabakalı bir sıcaklık yapısı mevcut olup 6-17

metrede yüzeydeki karışmayı takiben 25-30 metrelerde bir termoklin yerleştiği

anlaşılmaktadır. Tabakalı sıcaklık yapısı farklı su kütlelerinin varlığını göstermektedir.

Gün ışığının sabah 07:00 civarında yüzeyin hemen altındaki ışık şiddeti 6,25

µmol s-1m-2 ölçülmüştür. Yapay ışıklandırmada kullanılan 4,000, 8,000 ve 10,000

watt’lık ışık gücü ile elde edilen aydınlatmada da yüzeyin hemen altında ölçülen

değerler ile yukarıdaki bulgu benzerlik göstermektedir (Tablo 3-5-7, Şekil 6). Gün

ışığının en yüksek olduğu zamanda (12:00) bulunan 5 m derinlikteki ışık şiddeti ile

denemelerde kullanılan 8,000-10,000 watt’la elde edilen aydınlatmada yüzeyin

hemen altındaki ışık şiddetine yakın değerler bulunmuştur (Tablo 5-7, Şekil 7).

10,000 watt ışıklandırmada yüzeye gelen ışık şiddeti farklılığı geminin yalpa

yapması sonucu oluşmaktadır. Yüzeye gelen ışık şiddeti 48 µmol s-1m-2 olup 4.1

µmol s-1m-2’ye karşılık gelir ve Nisan ayı gün ışığı 38o enlemi için 40 µmol s-1m-2

düzeyindedir (Campbell ve Aarup, 1989). Diğer bir deyişle 10,000 watt ışık deniz

yüzeyinde gün ışığının 1/10’una eşit olmaktadır.

4,000, 8,000 ve 10,000 watt’lık ışık şiddetlerinin su yüzeyinde ölçülen en

yüksek değerleri sırasıyla 22,0, 34,5 ve 47,7 µmol s-1m-2 bulunmasına rağmen deniz

yüzeyinin hemen altında 4,0, 6,8, ve 6,4 µmol s-1m-2 ölçülmüştür. 8,000 ve 10,000

watt 4,000 watt’ın 2-2,5 katı daha fazla elektrik gücü harcamasına rağmen su

yüzeyine gelen ve su yüzeyinin hemen altında ölçülen değerlere baktığımızda

harcanan güç ile elde edilen performansın güç ile paralellik olmadığı görülmüştür.

Aydınlatma için harcanan güç ile yüzeyin hemen altında elde edilen ışık

şiddetleri arasında güç/ışık şiddeti oranlarının paralel olarak artmadığı görülmektedir.

Denemelerde kullanılan ışık güçlerinin 3 metreye kadar olan su kolonunda 1

53

µmol s-1m-2 altına düştüğü tespit edilmiştir. Işık gücünün arttırılması ile elde edilen

performasın doğru orantılı olmadığı görülmüştür. Çünkü ışığın su yüzeyine gelinceye

kadar geçtiği katmandaki toz, sis, dalga vb faktörler ile suyun fiziksel, kimyasal ve

biyolojik faktörleri nedeniyle istenilen verimi engellemektedir.

8.000 ve 10.000 watt elektrik gücü ile elde edilen ekosounder ekoları

incelendiğinde balıkların sabah 04:00’e kadar daha derinlerde kaldıkları

gözlenmektedir (Şekil 17-18). Saat 04:00’den sonra balıkların yüzeye doğru hareket

ettikleri ve yoğunlaştıkları görülmektedir. Bu durum 05:00’de alınan ekolarda açık

olarak görülmektedir. Giannoulaki ve diğ. (1999), sardalya balığının (Sardina

philchardus) vertikal göçünü ortam ışık şiddetinin etkilediğini bildirmişlerdir. Balıkların

tercih ettikleri ışık zonunda kaldıklarını sabah ve akşam tanı sardalya balıkları su

kolonunun üst katmanlara doğru vertikal göç yaptığını ifade etmişlerdir.

Şekil 16, 17 ve 18’de ışık teknesinin altında toplanan balıkların zamana bağlı

olarak yüzeye doğru hareket ettikleri görülmektedir. Şekil 16’da yapay ışıklandırma

yapılmadan önce ortamda balıkların yoğun olarak bulunduğu ilk ekosounder

görüntüsünden de anlaşılmaktadır. Şekil 17’de 2.5 Şekil 18’de ise 4.5-5 saat sonra

balıkların küçük gruplar oluşturduğu ekosounder kayıtlarında izlenebilmektedir. Bu

kayıtlara göre balıkların en çok yüzeye yaklaştıkları derinliklerdeki ışık şiddetleri;

4,000 watt için 0.22-0.4 µmol s-1m-2 (2 kulaç), 8,000 watt için 0.13-0.18 µmol s-1m-2 (5

kulaç) ve 10,000 watt için 0.13-0.14 µmol s-1m-2 (7 kulaç) olduğu gözlenmiştir.

Balıkların yukarda ifade edilen ışık şiddetlerinin altındaki tercih ettikleri derinliklerde

kaldıkları görülmektedir.

Sonbaharda ışıkla yapılan ölçümlerde biyoluminesans olarak önemli ölçüde

yüksek değerler 27, 30, 36 ve 45 metre derinliklerde elde edilmiş olup bu piklerin

oluşmasında çoğalmakta olan dinofilagellat türlerinin sircadian ritimleri etken olabilir

(Sweney, 1987).

Işıklandırma ile fitoplankton spatio temporal (yer ve zamana bağlı) dağılımları

önemli ölçüde etkilenmektedir. Yüzeyde sonbahar çalışması boyunca fitoplankton

abundansının düşüşü, siliat, tintinnid ve zooplanktonnun yüzeyde akümüle olması ve

adveksiyon (su kütlelerinin yer değiştirmesi) sonucu süpürülmeyle açıklanabilir.

54

Işıklandırmanın zooplankton spatia-temporal dağılımları üzerinde etkili olduğu

söylenebilir. Tintinnidler karanlıkta zooplankton ile benzer dağılım göstermekte fakat

ışıklandırma ile zooplanktonun bol olduğu blokları terk etmektedir. Diğer siliyatların

karanlıkta ve ışıklandırma ile spatio temporal dağılımları benzer ise de ışıklandırma

ile yüzeyde birikim belirgindir. Diğer siliyatlar zooplanktonun oluşturduğu kümelerin

çevresinde yığılmaktadır. Bu durum ışığın endirekt etkisini gösteriyor olabilir.

Karanlıkta su üstünde 0,001 µmol s-1m-2 değerinde sabit zayıf ışığın vertikal

dağılımından ışık şiddeti gözlenirken su altında 0,25 µmol s-1m-2’ye kadar artan 11-19

metrelerde ışığı biyoluminesans yapan organizmaların neden olduğu şeklinde

yorumlanabilir. Fitoplankton örneklerinde Noctiluca scintillans’ın varlığı da bunu

kanıtlamaktadır (Hallegraeff, 1995).

Gün aydınlanmadan önce yapılan ölçümlerde 19 ve 29 metrelerde görülen iki

bioluminesans piki gece karanlıkta 11 ve 19 metrelerde gözlenmiş olup 19 metredeki

pik sabit kalmıştır. Bu durum 11 ve 19 metrelerde akümüle olan türlerin farklılığı

dolayısıyla farklı sircadian diel (gün içi) ritimlerden kaynaklanıyor olabilir. Karanlıkta

ve aydınlıkta ışık şiddetleri üzerinde biyoluminesans oluşturan canlıların etksi 10,000

watt lambaların etkisinden daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.

İkinci gün gece ve sabaha doğru 3-10 metreler arasında zayıf bir termoklin ve

daha derinde, 25-30 metrelerde ikinci bir termoklin vardır. Su altında 6, 9 metrelerde

(0,4 µmol s-1m-2) ve 10 metrelerde (1,6 µmol s-1m-2) bioluminesans 10 metrede

Noctiluca scintillans maksimum (225 h/l) ile uyumludur. Işıklandırma ile

bioluminesansın azalması ya ışığın negatif etkisiyle yada türlerin sirkadyan ritimleri

nedeniyledir.

Üçüncü gün sıcaklık derinliğe bağlı tabakaşma göstermektedir. Luminesans

düşük seviyelerde (0,4 µmol s-1m-2) 2, 4 ve 15 metrelerde iki katı seviyede 10

metrede mevcuttur. Işıklandırma ile birlikte 22, 38, 40, 49 ve 54 metrelerde 1,5 µmol

s-1m-2’a ulaşan luminesans pikleri belirgindir. Ayrıca pekçok küçük fakat temel

seviyede yüksek pikler mevcuttur.

Zooplanktonun spatio temporal değişimleri ile değerlendirildiğinde bağıl olarak

yüksek fitoplankton yoğunlukları yüksek zooplankton yoğunlukları ile uyuşmaktadır.

Işıklandırma tintinnidlerin ve diğer siliyatların spatio temporal dağılımlarında bir

55

farklılık yaratmaktadır. Işık şiddeti fitoplanktonu uyaracak seviyede olmasa bile

zooplankton için yeterlidir (Stoecker ve diğ., 1981).

Yapay ışıkla cezbedilen küçük pelajikler ışığa doğru yavaş yavaş

toplanmaktadır. Yapay ışık altında toplanan bu balıklarda herhangi bir anormal

davranış görülmediği gibi bazı balıkların (uskumru, lambuka) su yüzeyine yaklaşarak

beslendikleri gözlenmiştir.

Denemeler sırasında kullanılan 4 metre çapında ağız açıklığı olan örnekleme

amaçlı kaldırma ağı, teknenin altında balık olduğu akustik araçlardan gözlenmiş

olmasına rağmen, ışıklar açıkken kaldırıldığında balık yakalanamadı. Bu durum

aydınlık ortamda uskumru balığının kaldırma ağını farketmesi olarak yorumlanabilir

(Cui ve diğ., 1991). Aynı ağ, aynı yöntemle ışığın etki alanında toplanmış balıkları

örneklemek için ışıklar söndürülerek kaldırıldığında, sardalya, uskumru ve istavrit

örnekleri toplayabildi. Bu gözlemler, yapay aydınlatmanın etki alanında balıkların

kendilerini alttan hızlıca kaldırılan bir av aracından sakınacak kadar görebildikleri,

fakat gözleri yapay ışığa adapte olmuş balıkların ışıklar karartıldığında, muhtemel bir

geçici körlüğün etkisiyle, yaklaşan ağdan zamanında uzaklaşacak kadar

göremediklerini göstermektedir.

Kaldırma ağı ile örneklenen balıklarda görsel uyarılara karşı tepki ve sürü

oluşturma davranışı göstermişlerdir. Bu davranış biçimi balıklarda sağlıklı görsel

algılamanın devamlılığının bir ifadesi olarak tanımlanabilir.

Araştırmalardan şu ana kadar elde edilen bulguların doğrultusunda 10.000

watt’a kadar denenmiş ışık şiddetinin balıklarda herhangi bir davranış bozukluğuna

neden olmadığı gözlenmiştir. Küçük pelajik balıkların tercih ettiği ışık zonunda kaldığı

görülmüştür.

Yukarıdaki bilgi ve elde edilen bulguların ışığında, balıkların tercih ettikleri ışık

zonunda kalma eğilimleri ve ışığın su içindeki dağılımı dikkate alındığında 8.000 watt

ışık şiddetinin ışık kullanımına kapalı mevcut alanlar dışında kullanılmasının uygun

olacağı görüşündeyiz.

Bu çalışma; gırgır balıkçığı konusundaki yapay ışık sistemlerinde kullanılacak

ışık şiddetinin tespiti ile ilgili bir ön çalışma niteliğinde olup; yapay ışığın balık

populasyonları üzerine etkilerinin de incelenmesi sürdürülebilir balıkçılık için

önemlidir.

56

Teşekkür

Bu araştırmanın saha çalışmalarında yardımcı olan Doç.Dr.Uğur SUNLU’ya,

Yrd.Doç.Dr.Hüseyin ÖZBİLGİN’e, Araş.Gör.Hakan KAYKAÇ’a, Araş.Gör.Adnan

AYAZ’a Araş.Gör.Dr.Vahdet ÜNAL’a, Araş.Gör.Celalettin AYDIN’a, Yüksek Lisans

öğrencisi Esin YALÇIN’a, Gökhan GÖKÇE’ye ve Yeliz DOĞANYILMAZ’a, gemi

personeli Celal GÜVEN’e, ayrıca projeye teknik desteğinden Araş.Gör.Yaşar

DURMAZ’a ve projeye katkılarından dolayı Araş.Gör.Dr.Mehmet GÖZ’e,

Yrd.Doç.Dr.Hüseyin DERİN’e ve Ege Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği’ne

teşekkür ederiz.

57

Kaynaklar

Ben-Yami, M., Attraction Fish with Light. FAO training series, No:14, Roma, (1988),

Pp:72.

Ben-Yami, M., Fishing with Light. FAO Fishing manuals, Rome, (1976), Pp.121.

Blaxter, J.H.S., Effect of Change of Light Intensity of Fish. ICNAF special publication,

vol:6, (1965), 647-661pp.

Blaxter, J.H.S., Fish Vision and Applied Research. Dunstaffnage Marine Research

Lab., Scotland, (1970), Pp:737-773.

Campbell, J.W., Aarup,T., Photosynthetically Available Radiation at High Latitudes.

Limnol. Oceanogr., No:34(8), (1989), Pp:1490-1499.

Cetınıc, P., Swınıarski, I., Alatı I Technica, Ribolova, Lagos Split, (1985).

Champalbert, G. ve Boursier, L.L.D. Influence of Light and Feeding Conditions on

Swimming Activity Rhythms of Larval and Juvenile Turbot Scophthalmus

maximus L.: An Experimental Study. Journal of Sea Research, V:40 (3-4),

335-345, (1998).

Cui, G., Wardle, C.S., Glass, C.W., Johnstone, A.D.F. ve Mojsiewicz, W.R., Light

Level Thresholds for Visual Reaction of Mackerel, Scomber scombrus L., to

Coulored Monofilament Nylon Gillnet Materials. Fish. Res., Vol:10:255-263,

(1991).

Çelikkale, M.S., Balık Biyolojisi, Karadeniz Üniversitesi, Sürmene Deniz Bilimleri ve

Teknolojisi Yüksekokulu, No:1, Trabzon, (1986), Pp:387.

Denton, E.J., Light and Vision at Depths Greater than 200 Metres. Light and Life in

the Sea, ed: Herring, P.J., Campbell, A.K., Whitfield, M., Maddock, L., The

Marine Biological Association, Cambridge, (1990), Pp:127-148.

DIE, Su Ürünleri İstatistikleri, (1999) Pp:45, Ankara.

Fernald, R.D., The optical System of Fishes, The Visual System of Fish, ed: Douglas,

R., Djamgoz, M., Chapman and Hall, London, (1990), Pp:45-60.

Fréon, P., Misund, O.A., Dynamics of Pelagic Fish Distribution and Behavior: Effects

on Fisheries and Stock Assessment, Fishing News Books, (1999), Pp:348.

58

Giannoulaki, M., Machias, A., Tsimenides, N., Ambient Luminance and Vertical

Migration of the Sardine Sardina philchardus. Marine ecology progress series,

Vol. 178:, pp.29-38, (1999).

Gurbet, R., Aegean Sea Fisheries in Turkish Coast, Technological Developments in

Fisheries, Workshop 19-21 June, 2001, İzmir-Turkey, (2001), Pp:91-105.

Hallegraeff, G.M., Taxonomic Principles, In Manual on Harmful Marine Microalgae ,

Ed: Hallegraeff, G.M., Anderson, D.M., Cembella, A.D., Enevddgen, H.Q.,

UNESCO, (1995) Pp:279-317.

Hoşsucu, H., Balıkçılık I (Avlama Araçları ve Teknolojisi), EÜSÜF Yayın No:55, Ege

Üniversitesi Basımevi, Bornova, (1998), Pp:247.

Kara, A., Işık ile Avcılık, Hayvancılık Ulusal Kongresi, İTO-E.Ü.Z.F. Zootekni Bölümü,

18-20 Eylül 1996, Cilt:1, İzmir, (1996), Pp:638-645.

Kara, A., Lök, A., izmir Körfezi’nde Uzatma Ağları ile Mürekkep Balığı (Spia officinalis

L., 1758) Avcılığında Ay Evrelerinin Av Verimine Etkilerinin Araştırılması, I.

Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, İzmir, (1994), Pp:1619-1630.

Kara, Ö.F., Gurbet, R., Ege Denizi Endüstriyel Balıkçılığı Üzerine Araştırma, TKB

TAGEM Su ürünleri Araştırma Enstitüsü, Seri:B, No:5, Bodrum, (1999),

Pp:138.

Kocataş, A., Oseanoloi (Deniz Bilimlerine Giriş), EÜFFKS No:114, Ege Üniversitesi

Basımevi, Bornova, (1986), Pp:358.

LI-COR, LI-1400 Data Logger Instruction Manual, No:9807-122, (1998), Pp:137.

McLellan, H.J., Elements of Physical Oceanography. International Library of Science,

Technology, Engineering and Social Studies, Pergamon, (1977), Pp:131-138.

Munday, P.L., Jones, G.P., Ohman, M.C., Kaly, U.L., Enhancement of Recruitment to

Coral Reefs Using Light-Attractors. Bulletin of marine science, V:63-3, Florida,

(1998), Pp:581-588.

Rooker, J.R, Dennis, G.D ve Goulet, D., Sampling Larval Fishes With a Nightlight

Lift-Net in Tropical Inshore Waters. Fisheries research, Vol. 26: (1-2), 1-15,

(1996).

59

Stoecker, D., Guillard, R.R.L, ve Kavee, R.M., Selective Predation by Favella

ehrenbergii (Tintinnia) on and Among Diniflagellates, Biol. Bull., 160:136-145p.

(1981).

Sweeney, B.M., Bioluminescence and Circadian Rhytms, in: the Biology of

Dinoflagellates, ed: Taylor, F.J.R., Botanical Monographs Vol.21, Blackwell

Scientific Publications, Oxford, (1987), Pp. 269-281

60

Ekler

Resim 1. Işıkla cezbedilen balıkların gırgır ağının bociliğinde sıkıştırılması.

Resim 2. Işıkla cezbedilen balıkların gırgır ağının bociliğinde sıkıştırılması.

61

Resim 3. Işıkla cezbedilen balıkların gırgır ağının bociliğinde sıkıştırılması.

Resim 4. Işıkla cezbedilen, gırgırla avlanan balıkların kepçe ile güverteye alınması.

62

Resim 5. Işıkla cezbedilen, gırgırla avlanan balıkların güverteye alınması.

Resim 6. Işıkla cezbedilen balıkların güverteye kepçeyle boşaltıltılması.

63

Resim 7. Işıkla cezbedilen balıkların güvertede kasalanması.

Resim 8. Gırgır balıkçılığında kullanılan ışık teknesi.

64

Resim 9. Çalışmada kullanılan elektrik üretim sistemi.

Resim 10. Çalışmada canlı balık örneği almada kullanılan kaldırma ağı.

65

Resim 11. Çalışmada canlı balık örneği almada kullanılan kaldırma ağı.

Resim 12. Işık şiddeti ölçümlerinde kullanılan yardımcı tekne.

66

Resim 13. Lamba tenesinin altını gözleyen balıkadam.

Resim 14. Nansen şişesiyle su örneği alımı.

67

Resim 15. Nansen şişesinin denize sarkıtılması.

Tablo 10. µmol s-1m-2’nin çok kulanılan bazı ışık şiddeti ölçü birimlerine dönüşümü.

Birim

1 µmol s-1m-2 51.186 lux

1 µmol s-1m-2 51.186 luman/m2

1 µmol s-1m-2 4.726 foot-candle

1 µmol s-1m-2 0.2098 W/m2

1 µmol s-1m-2 0.0003094 cal cm-2 min-1

1 µmol s-1m-2 0.0003094 langley min-1

68

Tablo 11. Video CD bölümleri ve içerikleri.

Bölüm Süre (dk) İçerik

01 01:35.29 Işık altında toplanan balıklardan kaldırma ağı yardımı ile örnek alınması.

02 00:39.30 Yakalanan balık örneklerinin konduğu yaşatma tankının üstten görünüşü.

03 01:21.32 Yakalanan balık örneklerinin yaşatma tankı içindeki görüntüleri.

04 00:45.29 Yakalanan balık örneklerinin yaşatma tankı içindeki görüntüleri.

05 00:48.29 Yakalanan balık örneklerinin yaşatma tankı içinde üstten aydınlatmaya verdikleri tepki.

06 00:20.29 Yakalanan balık örneklerinin yaşatma tankı içinde yandan aydınlatmaya verdikleri tepki.

07 00:42.31 Yakalanan balık örneklerinin yaşatma tankı içinde yandan aydınlatmaya verdikleri tepki.

08 01:26.30 Yakalanan balık örnekleri, yaşatma tankı içindeki ışığın önüne yeşil renkli filitre konulduğunda verdikleri tepki.

09 02:11.36 Gemiden deniz dibine doğru video kameranın sarkıtılması yolu ile elde edilen deniz suyundaki askı madde miktarını gösteren görüntü.

10 01:10.31 Gemiden deniz dibine doğru video kameranın sarkıtılması anında, istavrit balıklarının kamera ve kameranın ışığına karşı gösterdikleri tepki. (Video kamera hareketli.)

11 02:02.28 Gemiden deniz dibine doğru video kameranın sarkıtılmasının bittiği anda, istavrit balıklarının kamera ve kamera ışığına karşı göstermiş oldukları tepki. (Derinlik 20 metre.)

12 01:07.31

Video kameranın uzun süre aynı pozisyonda bekletilmesi sonucu, istavrit balıklarının kamera ile ışığına alışmaları ve beslenmeleri. (Sarkıtma işleminin bitmesinden yaklaşık 14 dakika sonra.)

Toplam 14:15.39

PROJE ÖZET BİLGİ FORMU

Proje Kodu: YDABÇAG – 199Y123

Proje Başlığı: Gırgır Avcılığında Kullanılan Işık Sistemlerinin Balıkçılığa Etkisi

Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Yrd.Doç.Dr.Raşit GURBET, Prof.Dr.Adnan TOKAÇ, Prof.Dr.Hikmet HOŞSUCU, Prof.Dr.Sumru ÜNSAL, Prof.Dr.Baha BÜYÜKIŞIK, Doç.Dr.Ali KARA, Prof.Dr.H.Tuncay KINACIGİL, Doç.Dr.Cengiz METİN, Doç.Dr.Altan LÖK, Öğr.Gör.Dr.Gülnur METİN, Araş.Gör.Akın T.İLKYAZ, Yrd.Doç.Dr.Ali ULAŞ

Projenin Yürütüldüğü Kuruluş ve Adresi: Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi,

35100 Bornova, İzmir

Destekleyen Kuruluş(ların) Adı ve Adresi:

Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: 01.11.1999 – 01.05.2001

Öz (en çok 70 kelime):

Çalışmada, gırgır avcılığında balıkları cezbetmede kullanılan ışık sistemlerinde rantabıl

olan ışık gücünün tespiti üzerine çalışılmıştır. Araştırma çalışmaları Kasım 1999-Mayıs 2001

dönemlerinde, İzmir Körfezi’nde 4,000, 8,000 ve 10,000 watt ışık gücünün vertikal dağılımları,

ışık altında toplanan balıkların sürü davranışları, balıkların yemini oluşturan plankton ve askı yük

dağılımları ile ışık arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Sonuçta, balıklar ışık altına geldiklerinde

tercih ettikleri ışık zonunda kaldıkları, 8,000 watt ışık gücünün gırgır avcılığında kullanılması

uygun olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gırgır balıkçılığı, yapay ışık, pelajik balık, echosounder

Projeden Kaynaklanan Yayınlar: Hazırlanma Aşamasında

Bilim Dalı: Su Ürünleri

Doçentlik B. Dalı Kodu: 1207