diyorlar ki: ‘ya af dileyin! ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdffaflizmden...

50
Yasal Haklar› Gasp Edip, Boyun E¤meyi Dayat›yorlar Güler Zere’yi Katlediyor ve Yalan Söylüyorlar Boyun E¤meyece¤iz! Özgürlü¤ün bedeli, merhamet dilenmek, boyun e¤mek de¤ildir! El Fetih 6. Kongresi’nin ‘Direniflten Vazgeçmek’ Karar›, ‹flgal Alt›ndaki Filistin’e ve Filistin fiehitlerine ‹hanettir! Direnmek ve savaflmak, zorunludur! Halklar›n baflka kurtulufl yolu yoktur! Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm Be¤enin!’ www.yuruyus.com Say›:193 [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 193 16 A¤ustos 2009 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) [email protected]

Upload: others

Post on 16-Jan-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Yasal Haklar›Gasp Edip, Boyun E¤meyiDayat›yorlar

Güler Zere’yiKatlediyor

ve Yalan Söylüyorlar

Boyun E¤meyece¤iz! Özgürlü¤ün bedeli,

merhamet dilenmek, boyun e¤mek de¤ildir!

El Fetih 6. Kongresi’nin ‘Direniflten Vazgeçmek’ Karar›, ‹flgal Alt›ndaki Filistin’e ve Filistin fiehitlerine ‹hanettir!

Direnmek ve savaflmak,zorunludur!

Halklar›n baflka kurtuluflyolu yoktur!

Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm Be¤enin!’

www.yuruyus.com Say›:193 [email protected] 1133000055 -- 77994444

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 193

16 A¤ustos 2009

Fiyat›: 1 TL

(kdv dahil)

[email protected]

Page 2: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz21 AA¤ustos -- 227 AA¤ustos

Kütahya Hapishanesi’nde 5. Ekip’te ölüm orucu dire-niflçisiydi. Tam 14 ay açl›¤a, zulme, zamana karfl› di-rendi.Gülnihal, Sivas do¤umlu ve Çerkez milliyetindendi.1980’li y›llar›n sonunda Ankara Üniversitesi HukukFakültesi ö¤rencisiyken kat›ld› devrim mücadelesine.

Legal, illegal çeflitli alanlarda çal›flt›, sorumluluklar ald›. 1993’te tutsak düfltü. Bulundu¤u hapishanelerde yönetici olarak görev-ler üstlendi. Ölüm orucuna bafl›ndan itibaren gönüllüydü. 26 A¤ustos2002’de çelikten iradenin sembolü olarak ölümsüzleflti.

fiehit Gerillalar An›ld›

fiehit gerillalar BülentPak ve Ali HaydarÇakmak, ‹stanbul'daGazi mezarl›¤›nda 8A¤ustos 2009 Cumar-tesi günü an›ld›.Bülent Pak ve Ali Hay-dar Çakmak, 12 y›lönce, 5 A¤ustos1997'de Ordu FatsaÇöteli Köyü yak›nlar›nda oligarflinin askeri güçleriyle ç›kan çat›flmada fle-hit düflmüfllerdi. Ali Haydar Çakmak, Gazi'nin gecekondular›nda büyüyen bir Liseli Dev-Gençli, ve Gazi ayaklanmas›n›n genç önderlerindendi. Bülent Pak, müca-delesi 1974'ten itibaren devrimci hareketin tarihiyle içiçe geçmifl bir dev-rim emekçisiydi. Ali Haydar ve Bülent, halk›n savafl›n› ülkemizin tümda¤lar›na yaymak için Karadeniz da¤lar›ndayd›lar.‹ki gerilla için yap›lan sayg› durufluyla bafllayan anmada, Ali HaydarÇakmak'›n babas› Sad›k Çakmak o¤lunun devrim mücadelesini anlat›.Yaklafl›k 75 kiflinin kat›ld›¤› anmada flehitlere sahip ç›kman›n onlar›nmücadelesini büyütmek oldu¤u vurguland›.Konuflman›n ard›ndan "Ali Haydar Çakmak Ölümsüzdür!, Bülent PakÖlümsüzdür!" sloganlar› at›ld›. Son olarak, 'Hakl›y›z Kazanaca¤›z' ve 'Bi-ze Ölüm Yok' marfllar› kitlesel bir flekilde söylendi ve topluca cem evinegidildi. Burada verilen yemekle anma sona erdi. Anmaya TAYAD’l› Ailelerve Gazi Özgürlükler Derne¤i de kat›ld›.

GGüüllnniihhaall YYIILLMMAAZZ

A¤ustos 1979Hisarüstü’nde birgecekondu ma-hallesinde, gece-kondu y›k›m›nakarfl› koyarken

jandarmalar taraf›ndan katledildi.

MM.. AAllii BBAALLOO⁄⁄LLUU

A¤ustos 1977’defaflistler taraf›ndankatledildi.

AAhhmmeett EERREEKKLL‹‹

A¤ustos 1979’daflehit düfltü.

ÖÖmmeerr EERRMM‹‹fifi

A¤ustos 1979’daflehit düfltü.

ZZeekkaaii BBÖÖLLÜÜKKBBAAfifiII

Tecrite karfl› Malatya hapishanesinde ölüm orucuna bafllad›;direniflinin ilerleyen günlerinde Ankara Numune Hastanesi’nesevkedildi ve 22 A¤ustos 2002’de flehit düfltü. Birsen Hofl-ver, Rizeli’ydi. Ana dili Lazcad›r. AÜ. Dil Tarih Co¤rafya Fa-kültesi ö¤rencisiyken bir DEV-GENÇ’li olarak mücadeleye ka-t›ld›. 1997’de Dersim k›r birliklerine kat›ld›. fiubat 1999’datutsak düfltü. Mücadele devam ediyordu. 26 Eylül 2001’de 7.

Ölüm Orucu Ekibi Direniflçisi olarak ölüme yatt›.

BBiirrsseenn HHOOfifiVVEERR

‹zmir-Alia¤a Rafinerisi’nde sürdürülen direniflte 22A¤ustos 1970’te patronun adamlar› taraf›ndan vurula-rak katledildi. Cephe’nin iflçi alan›ndaki kadrolar›ndan-d›.NNeeccmmeettttiinn

GG‹‹RR‹‹TTOO⁄⁄LLUU

22 A¤ustos 1993’te Ayd›n polisi taraf›ndan iflkence-de katledildi. Baki, mücadeleye 1984’te Ayd›n TurizmMeslek Yüksek Okulu ö¤rencisiyken kat›ld›. TÖDEF’inkurucular›ndan biri oldu. 1991 sonunda farkl› görevlerüstlendi. fiehit düfltü¤ünde devrimci hareketin Ege Böl-gesi Siyasi Sorumlusu’ydu. BBaakkii EERRDDOO⁄⁄AANN

Sacco ile Vanzetti’nin idam›,burjuva hukukunun ve yarg›s›-n›n nas›l “s›n›f ç›karlar›” do¤-rultusunda kullan›ld›¤›n›n tari-hi bir örne¤idir. ‹flçi önderle-riydiler onlar. ABD’deki “ko-münist av›” döneminde birkomplo sonucu tutukland›larve burjuva hukukukunkomploya uygun olarak

verdi¤i kararla, 23 A¤ustos1927’de idam edildiler.

Öfke, umut, sevda benim

orak benim

cekiç benim

y›ld›z benim

Ben umudun ad›

Sevdan›n ad›

zaferin ad›

...

H›nç benim

gelece¤e köprü kuran

kan›n üstünde y›ld›z benim

ben Cepheyim

Çocuklar›n dillerinde

umudun ad›

mangal yüreklerde

sevdan›n ad›

ölümün kuca¤›nda zaferinad›

SSeellaammii KKuurrnnaazz

KKiittaabb››nn AAdd››:: DDaayy›› SSEEÇÇMMEE YYAAZZIILLAARRYYaazzaarr››:: DDuurrssuunn KKAARRAATTAAfifiYYaayy››nnllaayyaann:: BBoorraann YYaayy››nneevvii

Boran Yay›nevi geçti¤imiz günlerde “Day› SEÇMEYAZILAR” kitab›n› yay›nlad›. Yay›nevi kitaba iliflkinolarak Önsöz’de fluna vurgu yap›yordu.

““Seçme Yaz›lar’, inan›yoruz ki, Türkiye devrimini an-lamak ve kavramak isteyenler için önemli bir kaynak,devrim yolunda yürüyenlere ise tükenmez bir ›fl›k kayna-¤› olacakt›r.””

“Seçme Yaz›lar” devrimci hareketin önderinin çeflitlitarihlerde kaleme ald›¤› yaz›lar›ndan oluflmaktad›r. Seç-me Yaz›lar›n ilk bölümü, 1995-1996 ve1997 y›llar›nda“Halk için KURTULUfi”, “Zafer Yolunda KURTU-LUfi”, “Emperyalizme ve Oligarfliye Karfl› KURTU-LUfi”ta ç›kan yaz›lar›ndan oluflmaktad›r.

Yine yaz›lar›n bir di¤er bölümü, 1996-1999 y›llar›aras›nda Devrimci Sol dergilerinde yay›nlanm›flt›r.

510 sayfal›k kitab›n son bölümünde ise devrimci ö¤-retmenin 2002-2008 y›llar› aras›nda halka ve devrimcile-re yönelik olarak yay›nlad›¤› y›lbafl› mesajlar› bulunmak-tad›r.

Yaflan›lan dönemlerin ve bu dönemlerde siyasi arena-

da yer alan güçlerin do¤ru de¤erlenderilmesini sa¤lamak,mücadelenin çeflitli sorunlar›na çözümler sunmak, dev-rimci politikan›n halk kitleleri taraf›ndan kavranmas›n›sa¤lamak amac›yla kaleme al›nm›fl yaz›larda, Day›, he-men her konuyu tart›flm›flt›r.

Bu yaz›larda tek tek eylemlere iliflkin de¤erlendirme-lerden, emperyalizmin dünya çap›ndaki politikalar›na,örgüt anlay›fl›na, çal›flma tarz›na iliflkin devrimci bir ilke-nin aç›lmas›ndan devrimci hareketin durumunun de¤er-lendirilmesine, solun elefltirilerine, burjuvazinin teflhirinekadar hemen her alana ve konuya iliflkin görüflleri vard›r.Devrimci hareketin önderi, prati¤iyle oldu¤u kadar, yaz›-lar›yla da burjuva ideolojisine karfl› afl›lmaz bir set olufl-turmufltur.

Day›, 38 y›ll›k devrimci yaflam›n›n her döneminde,ideolojik-politik olarak da üretkendir. Kitab›n önsözündeyay›nevi bu konuya iliflkin olarak flunlar› belirtmifltir.

“Her Marksist-Leninist önderde oldu¤u gibi, tteeoorrii vveepprraattii¤¤iinn bbiirrllii¤¤iinnii kendi yaflam›nda somutlam›fl bir dev-rimciydi.

Uzun devrimcilik y›llar›nda sürekli olarak teorik, po-litik üretkenlik içinde oldu. Devrimci hareketin politika-lar›na, çeflitli dönemlerdeki örgütlenme biçimlerine ba-k›ld›¤›nda görülen zenginlik, somutluk, Dursun Kara-tafl’›n bu üretkenli¤inin bir ifadesiydi ayn› zamanda.

Bu üretkenli¤inin bir yan› da yaz›lar›yd› elbette.

Ve göreceksiniz ki, teori, O’nun için, olmas› gerekti¤igibi, hayat›n sorunlar›n› çözmek, s›n›flar mücadelesinigelifltirmek için bir araçt›r. Daha özet olarak söylemekgerekirse, teori O’nun için, “dünyan›n Türkiyesi’ndedevrim yapmak için”dir. Day›’n›n yaz›lar›nda iflte bununsadeli¤i ve bunun gücü görülür. Teorik spekülasyonlar,devrime, devrimci e¤itime hiçbir katk›s› olmayan ve ol-mayacak flaflaal› çözümlemeler yoktur onun yaz›lar›nda.

Dünyay› ve ülkemizi de¤ifltirmek isteyen biri, devri-min sorunlar›n› çözmek isteyen biri, Day›’n›n yaz›lar›n-da sorular›na cevap bulabilir. Ama Marksizm-Leninizmi,devrim için de¤il de lafazanl›k için ö¤renen biri, bu yaz›-larda istedi¤ini bulamayacakt›r.”

“Day› SEÇME YAZILAR” ayn› zamanda ““DDeevvrriimmeeOO’’nnssuuzz aammaa OO’’nnuunnllaa”” yürüdü¤ümüz sözünü anlamlan-d›ran, onu düflünceleri ve devrimci politikalar› ile bir kezdaha yan›bafl›m›zda hissetti¤imiz bir eserdir.

Day›m›z, önderimiz, kaleme ald›¤› görüflleri ile bizle-re devrimci politikay› ö¤retmekte, ufkumuzu açmaktad›r.

Onun içindir ki, her devrimcinin okumas›-kavramas›gereken temel kitaplardan birisidir “Day› SEÇME YAZI-LAR”...

Day›, yaflam›yla, flehitli¤iyle, politika tarz›yla, sorun-lara bak›fl› ile ve bunlardan, 38 y›l›n tecrübelererinden,birikiminden süzülüp gelmifl yaz›lar›yla, bizlere ö¤ret-meye devam edecektir.

Boran Yay›nevi; ““SSeeççmmee YYaazz››llaarr,, oonnuunn kk››llaavvuuzzlluu¤¤uu--nnuunn bbeellggeessiiddiirr”” derken bu gerçe¤i anlat›yor...

toplat›ld›Ç›kt›!

NicolaSACCO

BartolomeoVANZETT‹

YILDIZ BEN‹M

Page 3: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Faflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 44

Güler Zere nezdinde tüm direnenlere gözda¤›Ya af dileyin! Ya ölümlerden ölüm be¤enin! 66

AKP zulmünün aklay›c›lar› Sadullah Ergin ve Zafer Üskül 88

Güler Zere hakk›nda bas›ndan 1111

Adana Balcal›’da oturma eylemi sürüyor “Güler Zere’ye Özgürlük” 1122

Gülay Çelik’le röportaj: “Kald›¤› yer befl y›ld›zl› otel olsa neye yarar” 1133

Güler Zere’ye özgürlük! 1144

Adli t›p önünde Güler Zere’ye özgürlük nöbeti 1177

Day›’n›n miras› - 3 Örgüt kültürümüz çal›flma tarz›m›z 1199

Önderli¤imiz ve anti-emperyalist kavgam›zbölüm 3 2222

Day›’y› anmak ve yaflatmak, anti-emperyalistanti-oligarflik mücadelemizi büyütmektir 2266

Bir Dev-Genç’imiz var... 2288

Çarp›k bir tarih anlay›fl› Nergizler’i yok sayarak Nergiz’i anlatmak 3311

17 A¤ustos 1999 On y›l oldu unutmayal›m!Depremler önlenemez felaketler de¤ildir 3333

Ö¤rencileri baflucundayd› 3355

Munzur Festivali 12 Eylül festivallerinden birine dönüfltürülemez 3366

DDeevvrriimmccii ‹‹flflççii HHaarreekkeettii:: AKP soygun fonunu soyuyor 3388

KESK Baflbakanl›¤a siyah çelenk b›rakt› 3399

GGeennççlliikk:: Amerika’ya karfl› olmak suç de¤ildir 4400

Emperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl› direnmek ve savaflmak, zorunludur! 4411

Kürt aç›l›m› ad›na, demokratik aç›l›m ad›na büyük riyakarl›k 4444

‹flah olmaz flovenizm, iflah olmaz inkarc›l›k... 4455

Eruh’tan, fiemdinli’den nereye? Umut nerede? 4466

Gülsuyu’nda yozlaflmaya karfl› halk pikni¤i 5500

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo¤lu/ ‹STANBULTelefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 TL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

TTaarriihh:: 99 AA¤¤uussttooss2244 AA¤¤uussttooss

YYeerr:: GGüüllssuuyyuu ‹‹SSTTAANNBBUULL

TTaarriihh:: 1155 AA¤¤uussttooss3300 AA¤¤uussttooss

YYeerr:: ‹‹kkiitteellllii //‹‹SSTTAANNBBUULL

KKüüllttüürr SSaannaattYYaaflflaamm››nnddaa

TTaavv››rrAA¤¤uussttooss SSaayy››ss››

ÇIKTI!!!

ÖZGÜRLÜK NÖBET‹NE

ÇA⁄RI

Güler Zere’yeÖzgürlükYer: Adli T›p Önü

Yenibosna / ‹STANBUL

S‹VAS’TA TUTUKLANANLARSERBEST BIRAKILSIN...

Tarih: 18 A¤ustosSaat: 09.30

Yer: Erzurum 2. A¤›r CezaMahkemesi

ÖÖ¤¤rreettmmeenniimmiizz 1188Seninleyiz seni seviyoruz

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488Trafik kazas›

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

Page 4: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Bir halk›n kur-tuluflunun nas›l

sa¤lanaca¤›na ilifl-kin tart›flmalar›n oülkenin sosyo-ekonomik yap›s›-n› tahlil edip tan›mlaya-rak bafllamas›, tesadüfide¤ildir. E¤er ekonomi,siyasal, sosyal olarak nas›l bir sis-temde yaflad›¤›n›z› do¤ru tesbit ede-mezseniz, o sistemi nas›l ve hangiaraçlarla de¤ifltirebilece¤inizi dedo¤ru tesbit edemezsiniz. Bu zorun-luluk, asl›nda mücadelenin her dü-zeyi, her alan› için geçerlidir. Mese-la, sendikal mücadeleyi do¤ru birbak›fl aç›s›yla yürütebilmek için deçal›flt›¤›n›z fabrikay›, çal›flt›¤›n›zfabrikan›n patronunun nas›l bir ege-men s›n›f bloku içinde yer ald›¤›n›,o egemen s›n›f›n yönetti¤i ülkeninnas›l bir yap›ya sahip oldu¤unu bil-melisiniz. Bunlar› teorik olarak bi-lip bilmemenin ötesinde ülke ger-çeklerini ç›plak olarak görmektiresas önemli olan.

Türkiye gerçe¤ini görenler, buülkede kendili¤inden bir de-

mokrasiye rastlanamayaca¤›n›, buülkenin kendili¤inden demokratik-leflemeyece¤ini, bu ülkede adaletinemeksiz, mücadelesiz elde edileme-yece¤ini de bilirler. Güler Zere için,onun yasalarda yeralan bir hakk›n›kullanabilmesini sa¤lamak için mü-cadele ediyoruz. Bunun için meselabir savc›l›¤a dilekçe vermek yetmi-yor. Bir kaç eylem de yetmiyor.Mücadele edeceksiniz, sab›rla, ka-rarl›l›kla, militanca... Neden bunazorunluyuz? Çünkü ülkemizde fa-flizm var. Faflizmde demokrasi yok-tur. Faflizmde adalet yoktur. Bunla-ra ancak k›smen ulaflabilirsiniz, o dazorlu mücadelelerle mümkün olabi-lir.

AKP, oligarflinin demokrasicilikoyununda, halk›n karfl›s›na ç›-

kar›lan en büyük aldatmacalardanbiri olmufltur. Y›llarca Ecevit’in sol-culu¤u, nas›l ki oligarflinin demok-rasicilik oyunu aç›s›ndan oligarfliye“nefes ald›ran” bir ifllev görmüflse,AKP’nin “demokratl›¤› da benzer

bir misyon üstlenmifltir. Emperya-lizmin deste¤iyle çeflitli sol kesim-leri bile beklentilere sokan bir görü-nüm yarat›lm›flt›r. ÖDP gibi refor-mist kesimler, “AB sürecini sürdür-dü¤ü müddetçe AKP’yi destekle-meyi” bir parti politikas› olarak tes-bit edebilmifllerdir. Sol, hatta kendi-lerini sosyalist olarak tan›mlayanayd›nlar, “iyi fleyler yapt›¤› süreceAKP’yi destekleriz” gibi apolitikbir bak›fl aç›s›yla AKP’ye destekverebildiler. Bu aldatmacay› sa¤la-yan unsurlar aras›nda AKP’nin “ifl-kenceye s›f›r tolerans” gibi sözleriolsa da, esas unsur, ““AABB’’yyee uuyyuumm””yasalar›yd›.

Bu aldatmacay› sa¤layan AB’yeuyum süreci bir anlamda “ya-

r›m” kald›. AKP’nin o süreci em-peryalizmin çizdi¤i ölçüler içindedahi sonuna kadar götürmeyece¤ianlafl›ld›. Dahas›, ç›kar›lan “AB’yeuyum yasalar›”n›n ne kadar uygu-land›¤›, ülkemizi ne kadar demok-ratiklefltirdi¤i de iflbirlikçilerin veyalakalar›n d›fl›nda herkesin görebi-lece¤i aç›kl›ktad›r. Hala göremiyo-rum diyenlerin, Engin Çeberler’e,hapishanelerden ç›kan tabutlara,Diyarbak›r sokaklar›nda yatan ölü-lere, hapishanelere at›lan çocuklara,hücrelerde gün gün öldürülen hastatutsaklara, sadece demokratik hak-lar›n› kulland›klar› için tutuklan›phapsedilen devrimci ö¤rencilere,sendikac›lara, memurlara... bakmas›yeter. Burada ancak çok küçük birk›sm› s›ralanan bu zulüm, bu katli-amc›l›k ve keyfilik, bu düflmanl›k,AKP’nindir. Demokratikleflme, aç›-l›m beklenen AKP’nin...

Ba¤›ms›zl›k, demokrasi, hukuk,adalet, soyut sözler de¤ildir.

Evet, kitabi olarak bunlar›n teoriktan›mlar› vard›r; fakat herhangi birülke, herhangi bir yönetim, ba¤›m-

s›z›m demekle ba¤›ms›z, demokra-siyim demekle demokrasi olmaya-ca¤› gibi, bir ülkede yasalar›n olma-s›, yarg› mekanizmas›n›n olmas› dao ülkede adaletin varl›¤›n› kan›tla-maya yetmez. Ülkenin en ücra kasa-balar›na kadar mahkemeler var; ge-ce gündüz çal›fl›yorlar üstelik. Amaadalet yok. Düzenin hukuku sömü-rücü, asalak kapitalistten yana. Dü-zenin hukuku faflist. Ve üstelik böy-le oldu¤u halde bile, kendi yasalar›-n› uygulam›yorlar. Faflist bir ülkedeoldu¤umuz, faflizmle yönetildi¤i-miz halde, ““kkeennddii yyaassaallaarr››nn››zz›› uuyy--gguullaayy››nn”” demek, demokratik bir ta-lep halini alabiliyor.

Bir fleyi boyun e¤erek al›rsan›z,bir gücün, üstelik de s›n›flar

mücadelesinde karfl› saflarda olanbir gücün icazetine s›¤›narak al›rsa-n›z, karfl›l›¤›nda o sizden fazlas›n›isteyecek ve alacakt›r. Gerçek fludurki, s›n›flar mücadelesinde iyi niyet-lerin, kötü niyetlerin yeri yoktur. S›-n›flar mücadelesi, s›n›fsal ç›karlarüzerinde flekillenir. Bu yüzdendirki, oligarflik iktidarla halk aras›ndaortaya ç›kan herhangi bir sorunda,kimse düzenden merhamet dilene-mez. Sömürü düzenlerinin merham-leti yoktur. Olsayd›, bu zulüm, buaçl›k olur muydu zaten?! KimseGüler Zere’yle ilgili t›bbi ve hukukibir karar verilece¤ini sanmas›n.T›bbi, hukuki gerçekler ve gerekçe-ler, siyasal etkenlerin yan›nda ço¤ukez ikincildir. Mücadelenin bir ko-nusu haline gelen hemen her fleyde,kararlar t›bbi, hukuki biçimlere debürünse, özünde siyasal kararlard›r.Güler Zere için de öyle olacakt›r.

GGüülleerr ZZeerree...... Onu flimdi çok ge-nifl bir kesim tan›d›. Duvarlar›

dolduran afifllerinden, bildirilerden,devrimci bas›ndan, televizyonlar-dan, burjuva bas›ndan... “Güler Ze-

4 GÜNDEM 16 AA¤ustos 22009

Faflizmden ddemokrasizulümden mmerhamet

‹STENEMEZ, BBEKLENEMEZ!

Page 5: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

re’ye Özgürlük!” istemi dalga dalgayay›ld›. Kimsenin duymazdan gele-meyece¤i boyutlara ulaflt›... Kuflku-suz bunlar çok önemli, ama dahafazlas› gerek... Yapabiliriz, baflara-biliriz... Belki bazen büyük bedellerödemek gerekir, Büyük Direnifl’teoldu¤u gibi... Ama iflte 122 flehitverdi¤imiz Büyük Direnifl netice-sinde tecrit statüsünün karfl›s›naafl›lmaz bir barikat ördük... Bu bari-kat› ören flehitler, hiç tan›mad›klar›,tan›mayacaklar› insanlar için flehitdüfltüler.. Güler Zere nezdindetecrite karfl› mücadele de böylebir mücadeledir. fiimdi Güler’içok genifl bir kesim tan›d›. Kimio hücrelerden çekip alaca¤›n›biliyor genifl kesimler. Kuflkuyok ki, yar›n o hücrelerde tan›-mad›¤›m›z, belki hiç tan›maya-ca¤›m› binlerce Güler olacak.Biz flimdi, bugünden o Gülerleriçin de mücadele ediyoruz. Mü-cadelenin simgesi, odak noktas›bugün Güler’dir.

Arguvan türkü festivalinden,Evvel Temmuz festivaline,

Dersim’deki Munzur Festiva-li’nden Ad›yaman’›n P›narbafl›beldesindeki Zerban fienlikle-ri’ne, Malatya'n›n Fethiye Belde-si'ndeki Kültür ve Sanat Festivali'nekadar, Güler Zere’nin ad›, resimleriher yere ulafl›yor. Reformist bir par-tinin genel baflkan›, bir festivaldeyapt›¤› konuflmay› halka “cezaevle-rindeki Güler Zere’yi ve devrimcile-ri unutmamalar›” ça¤r›s› yaparakbitiriyor. Say›s›z yerde, sahnelerdesanatç›lar, flark›lar›n›, türküleriniGüler Zere için söylüyorlar. ‹flçileryürüyor ve kendi taleplerinin yan›n-da ““GGüülleerr ZZeerree’’yyee ÖÖzzggüürrllüükk”” slo-gan›n› hayk›r›yorlar.

Adli T›p’›n faflist yöneticisi NurBirgen art›k “Güler Zere’ye

tahliye raporunu vermeyen Menge-le” diye tan›mlan›yor... Fotokopici-lerin bir ço¤u para alm›yor Güler’inafifllerini ço¤altmak için. Bir CHPmilletvekili -Canan Ar›tman-, ken-disi için asla yapmayaca¤› bir fleyyap›yor Güler Zere için, Cumhur-baflkan›’na baflvuruyor. Cumhur-

baflkan›’na baflvuru onaylamad›¤›-m›z bir tutum, ama dikkat çekmekistedi¤imiz, bu hakl›, meflru talebin,toplumun çok çeflitli kesimlerini et-kilemifl olmas›d›r... Türkiye solundaortak bir platform, belki ilk kez bukadar çabuk ve bu kadar tart›flmas›zkuruluyor... Güler Zere’ye özgürlüktalebinde birlefliliyor hemen. Ve ilkortak eyleme, hemen hiçbir siyasihareket, hiçbir demokratik kitle ör-gütü salt “temsili” düzeyde kat›l-makla yetinmiyor, solun ortak ey-

lemlerinde uzun süredir görülme-yen bir kitlesellik ortaya ç›k›yor.

Mücadele ö¤retir. Bu tart›flma-s›zd›r. Güler Zere’yle ilgili

mücadele de ö¤retiyor hepimize.Mücadelede ›srar› ö¤retiyor. Müca-delede sonuç al›c› olmay› ö¤retiyor.Yapt›¤›n ifli ciddiye alacaks›n. Yap-t›¤›n ifle inanacaks›n. Kurald›r;inanm›yorsan, baflkalar›n› da inan-d›ramazs›n. Kendin ciddiye alm›-yorsan, baflkalar›n›n ciddiye almas›-n› da sa¤layamazs›n. Mücadeleyiböyle ö¤rendik, böyle uyguluyoruz.Güler Zere’nin tecritte, zulmünelinde katledilmek istenmesi soru-nunu da böyle ele ald›k. Demokra-tik mücadelede böylesi kavgalar ge-lece¤i flekillendiren bir nitelik kaza-nan kavgalard›r. Yukar›da da belirt-ti¤imiz gibi, her fleyden önce, yar›nbu ülkenin hapishanelerinde yata-cak binlerce Güler için de veriyoruzbu kavgay›. Demokratik talepleri-

mizi kabul ettirmek anlam›nda, tümhalk için veriyoruz. Böylesi kavga-lar, grupçulu¤un, rekabetçili¤in or-tadan kald›r›lmas›n› gerekli k›lar.

AKP demokratikleflmesi, bofl birbeklentidir. Ne yaz›k ki, böyle

bir beklentiyi bugün de Kürt sorunuiçin yaratm›fllard›r. AB’ye uyum ya-salar›, Engin Çeber için dilenen“özür”ler, “muhafazakar demok-rat”l›¤›n demokratl›k yan›, “iflken-ceye s›f›r tolerans” sözleri, demok-ratikleflme aç›s›ndan ne ifade edi-

yorsa, Kürt sorunundaki “aç›l›m”da ancak o kadar›n› ifade eder. Okadar yasa ç›kar›ld›; Halk›nmevcut yönetimi denetlemesinin,halk›n haks›zl›klar›n hesab›n› so-rabilmesinin önünü k›smen deolsa açan herhangi bir geliflmehat›rl›yor musunuz?

AKP, Güler Zere’ye özgürlüktalebinin yayg›nlaflmas› kar-

fl›s›nda bakan›n›, komisyon üye-lerine seferber ederek gerçekleriçarp›tmaya çal›fl›yor. AKP, za-limli¤inin teflhir olmas›ndan ra-hats›z: AKP zulmediyor ve kim-se sesini ç›kartmas›n istiyor. Bu-nun karfl›s›na cüretimizle ve ka-rarl›l›¤›m›zla dikilmeliyiz: ZUL-

MÜNÜZÜ HER YERDE, herkeseANLATACA⁄IZ! Anlatmal›y›z.AKP’nin her konudaki politikalar›-n›n özü riyakarl›kt›r. ZZuullüümm politi-kalar›yla ddeemmookkrraassiicciilliikk ooyyuunnuunnuuiç içe sürdürüyor. Kimse direnmez-se, hak, hukuk adalet demezse, mü-cadele etmezse al›n size demokrasi!E¤er Güler Zereler gibi zulme bo-yun e¤mezsen, o zaman yasa hukuktan›mam “öldürürüm” diyor. Fa-flizmle demokrasi mücadelesinin buiçiçeli¤i, “ya teslim olun, ya ölüm-lerden ölüm be¤enin” dayatmas›n›nhayat›n her alan›nda karfl›m›za çe-flitli biçimlerde ç›kmas›, bizim gibiülkelerde haklar›n nas›l al›nabilece-¤ini, demokratik mücadelenin nas›lsürdürülmesi gerekti¤ini de belirli-yor. Haklar söke söke al›n›r faflizm-de. Güler’i zulmün elinden kopar›palaca¤›z. “Güler Zere’ye özgürlük!”talebini bu gerçe¤e uygun bir cüretve kararl›l›kla savunmal›y›z.

Say›: 193 5GÜNDEM

AAKKPP’’nniinnhheerr kkoonnuuddaakkii ppoolliittiikkaallaarr››nn››nn

öözzüü rriiyyaakkaarrll››kktt››rr.. ZZuullüümmppoolliittiikkaallaarr››yyllaa ddeemmookkrraassiicciilliikk

ooyyuunnuunnuu iiçç iiççee ssüürrddüürrüüyyoorr..KKiimmssee ddiirreennmmeezzssee,, hhaakk,, hhuukkuukk

aaddaalleett ddeemmeezzssee,, mmüüccaaddeelleeeettmmeezzssee aall››nn ssiizzee ddeemmookkrraassii!!

EE¤¤eerr GGüülleerr ZZeerreelleerr ggiibbii zzuullmmeebbooyyuunn ee¤¤mmeezzsseenn,, oo zzaammaann yyaassaahhuukkuukk ttaann››mmaamm ““ööllddüürrüürrüümm””ddiiyyoorr..

Page 6: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

6 GÜLER ZERE 16 AA¤ustos 22009

Kanserin 4. aflamas›ndaki tutsakGüler Zere, her geçen gün ölüme bi-raz daha yaklafl›yor. ““GGüülleerr ZZee--rree’’yyee ÖÖzzggüürrllüükk!!”” talebi, her geçengün yayg›nlafl›yor. Ve AKP iktidar›-n›n ‹nsan Haklar› ‹nceleme Komis-yonu Baflkan› Zafer Üskül, hastane-de “incelemeler”(!) yapt›ktan sonraaç›kl›yor: “hiçbir sorun yok... bod-rumda de¤il, zemin katta kal›yor...dün sütlaç istemifl ve getirilmifl.”

Ölüme yürüyen bir tutukluyla il-gili bu sözleri söylettiren, nas›l birahlakt›r?

Bu sözleri söylettiren, zulmünacizlik ve sald›rganl›¤›d›r.

AAKKPP iikkttiiddaarr›› aacciizzlleeflflmmiiflflttiirr;;“Güler Zere’ye Özgürlük!” talebininhakl›l›¤› ve meflrulu¤unu kimse red-dedemez haldedir. Bu hakl›l›k vemeflruluk, AKP iktidar›n› s›k›flt›r-m›flt›r. Güler Zere’yi hala demir par-makl›klar ard›nda, tecrit alt›nda tut-malar›n›n hukuki, ahlaki hiçbir ge-rekçesi ve aç›klamas› kalmam›flt›r.

AKP iktidar›, bu nedenle kendi-ni aklamak için bakanlar›n›, komis-yonlar›n› seferber etmifltir.

Adalet Bakan› Sadullah Ergin,katliamc›l›klar›n› gizlemek için Gü-ler Zere’nin durumunun “bas›n ta-raf›ndan abart›ld›¤›n›” iddia etmifl-tir. Zulmün bir baflka yöneticisi,TBMM ‹nsan Haklar› ‹nceleme Ko-misyonu Baflkan› Zafer Üskül de,bu “iddiay›” kan›tlamak için, GülerZere’nin Adana’da kald›¤› ko¤uflakadar gönderilmifltir.

Üskül’ün Zere’yi görmek gibibir derdi yoktur.

Hastane odas›n› görmüfl ama as-l›nda hiçbir fleyi görmemifltir.

Bas›na, halka, Güler Zere’nindurumuna iliflkin her fleyi yalanyanl›fl anlatm›flt›r.

Bu yalanlar›n›n hepsine buradatek tek de¤inecek de¤iliz.

Güler’in kald›¤› yerin zemin mi,bodrum mu oldu¤unu, çarflaflar›n,odan›n kaç günde bir temizlendi¤i-ni, sütlaç getirilip getirilmedi¤initart›flacak de¤iliz. Hay›r, konu bun-lar de¤ildir.

TTEECCRR‹‹TT AALLTTIINNDDAA BB‹‹RR ‹‹NN--SSAANN KKAATTLLEEDD‹‹LL‹‹YYOORR.. Konu bu-dur.

GGÜÜLLEERR NNEEDDEENN KKAATTLLEEDD‹‹LL‹‹--YYOORR?? Anlafl›lmas› gereken budur.

19 Temmuz tarihli 5 No’lu aç›k-lamam›zda flunu söylemifltik: ““AAKKPPvvee AAddllii TT››pp,, HHuukkuukkaa,, BBiilliimmee GGöörreeDDee¤¤iill;; DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ DDÜÜfifiMMAANNLLII--⁄⁄IIYYLLAA KKaarraarr VVeerriiyyoorrllaarr””

AAKKPP,, kkeennddii yyaassaallaarr››nnaaggöörree ddaahhii,, GGüülleerr ZZeerree’’yyii ttaahh--lliiyyee eettmmeekk zzoorruunnddaadd››rr..

AKP iktidar›, karfl›s›nda, ““aaff ddii--lleeyyeenn,, AAKKPP’’nniinn mmeerrhhaammeettiinnee ss››¤¤››--nnaann”” insanlar görmek istiyor. Göre-medi¤i için pervas›zlafl›yor, göre-medi¤i için sald›rganlafl›yor, kendiyasalar›n› bile çi¤niyor.

GGüülleerr ZZeerree bbiirr ddeevvrriimmcciiddiirr..Mücadele yaflam› boyunca AF dile-yecek hiçbir fley yapmam›flt›r.

GGüülleerr ZZeerree bbiirr ddeevvrriimmcciiddiirr..AKP ve benzeri zalimlerin iktidar›-na karfl› mücadele etmifltir. Dün mü-cadele etti¤i zalime, bugün biat et-meyecektir, kimsenin merhametines›¤›nmayacakt›r.

AKP iktidar›, karfl›s›nda af dile-

yen, merhamet dilenen kim-seyi bulamayacak!

Güler Zere için, merha-met de¤il, ADALET istiyo-ruz. Af de¤il, lütuf de¤il,HAK istiyoruz.

AKP, düzenin kendi ya-salar›na göre dahi, Güler

Zere’yi tahliye etmek zorundad›r.Güler Zere’nin ailesi ve avukatlar›,Cumhurbaflkan›’ndan af istemiyor;hasta tutuklular›n yasal hakk› olan;tedavisinin daha sa¤l›kl› sürdürüle-bilmesi için ““iinnffaazz››nn››nn 66 aayy eerrttee--lleennmmeessiinnii”” istiyorlar. AKP iflte buhakk› gasp ediyor.

Oligarflinin uymay› taahhüt etti-¤i ulusal ve uluslararas› yasalar, budurumdaki bir tutuklunun, hala ha-pishanede tutulmas›n›n ‹fiKENCEve ZAL‹MANE bir uygulama oldu-¤unu söyler.

AKP, bunu yapmaktad›r ve bunuörtbas etmek için de bakanlar, ko-misyonlar seferber edilmifltir.

GGüülleerr’’iinn bbooyyuunn ee¤¤mmeemmee--ssiinnddeenn,, GGüülleerr’’iinn ssaahhiipplleenniill--mmeessiinnddeenn rraahhaattss››zzdd››rrllaarr!!

Güler Zere bir devrimcidir. Dü-zene karfl› mücadele eden ve ölü-mün efli¤inde bile bu mücadelesin-den vazgeçmeyen, piflmanl›k getir-meyen biridir.

‹flte bu tutarl›l›¤›, iflte bu kararl›-l›¤› cezaland›rmak istiyor AKP.

Güler Zere’ye ölümün efli¤indezulüm yapmaya devam eden bu po-litikas›yla, düzene karfl› mücadeleedenler, ööllüümmlleerrddeenn ööllüümm bbee¤¤eenn--ssiinn diyor.

Hapishanelerde onlarca insan›-m›z› tecrit alt›nda öldüren AKP’dir.Engin Çeber’i iflkencede katledenAKP’dir. Halka ve devrimcilerekarfl› polis infazlar›n› uygulay›p sa-vunan AKP’dir. Güler Zere’yi detecrit iflkencesi alt›nda öldürmeyeçal›flmaktad›r.

BBUUNNAA ‹‹ZZ‹‹NN VVEERRMMEEYYEELL‹‹MM..

GGÜÜLLEERR’’‹‹ ‹‹fifiKKEENNCCEE AALLTTIINN--DDAA BBIIRRAAKKMMAAYYAALLIIMM!!

Poliste, hapishanede iflkencede

hhttttpp::////wwwwww..bbaaggiimmssiizzlliikk--ddeemmookk--rraassiiiicciinn--hhaallkkcceepphheessii..ccoomm

Güler Zere NNezdinde TTüm DDirenenlere GGözda¤›

YYaa AAff DDiilleeyyiinn!! YYaa ÖÖllüümmlleerrddeenn ÖÖllüümm BBee¤¤eenniinn!!

Zulmün iki yetkilisi: ZaferÜskül ve Sadullah Ergin‹nsan haklar›n›, adaleti de¤ilöldürmeyi savunuyorlar Yasal haklar› gasp edip,boyun e¤meyi dayat›yorlar

HHaallkk CCeepphheessiiHHaallkk CCeepphheessii

Page 7: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

katledilenlerden genellikle katledil-dikten sonra haberdar oluruz. AmaGüler Zere’nin kanserin 4. aflama-s›nda hala tecrit alt›nda, iflkence al-t›nda tutuldu¤unu biliyoruz. Tecritiflkencedir. Onu oradan çekip alma-l›y›z.

Adalet Bakan› diyor ki, “Herkendisine sahip bulan, destek bulanböyle yaparsa sonuçlar› itibar›ylado¤ru olmaz.”.. Zafer Üskül de ay-n› tahammülsüzlü¤ü “Zere’ye des-tek vermek isteyen bir grubun baz›iddialar› var... bas›nda yanl›fl baz›bilgileri yayarak kamuoyu olufltur-maya çal›flman›n kimseye yarar› ol-mad›¤›n› düflünüyorum.” diyerekortaya koymaktad›r. En temel de-mokratik haklar›n kullan›m› karfl›-s›nda iflte böyle bir tahammülsüzlükiçindedirler. Bu tahammülsüzlü¤üsergileyenler de bu ülkenin AdaletBakan› ve TBMM ‹nsan Haklar›‹nceleme Komisyonu Baflkan›’d›r.Böyle bir kafadan demokratik aç›-l›mlar ve adalet beklenemez.

Öyleyse, biz mücadelemizi, Gü-ler’i sahiplenmemizi daha da büyü-tecek, daha da güçlendirece¤iz.

AKP’den flunu istiyoruz: Kendiyasalar›n›za uyun!

Kendi yasalar›n›za uymad›¤›n›zsürece, zulmünüzle, keyfili¤inizle,iflkencecili¤inizle teflhir olmaya de-vam edeceksiniz.

‹‹lleerriicciilleerr,, ddeemmookkrraattllaarr,, hhaall--kk››mm››zz,, sseessiimmiizzii ddaahhaa ddaa yyüükk--sseelltteelliimm::

GGüülleerr ZZeerree’’yyee ÖÖzzggüürrllüükk!!

HHeerrkkeess bbiillssiinn:: GGüülleerr ZZeerree’’nniinn öözzggüürrllüü¤¤üü--

nnüü,, bbooyyuunn ee¤¤mmeeddeenn,, mmeerrhhaa--mmeett ddiilleemmeeddeenn kkaazzaannaaccaa¤¤››zz!!

GGüülleerr,, ttaahhlliiyyee eeddiillmmeeyyiippööllüürrssee,, bbooyyuunn ee¤¤mmeemmiiflfl,, zzaalliimm--ddeenn mmeerrhhaammeett ddiilleemmeemmiiflfl ooll--mmaann››nn oonnuurruuyyllaa öölleecceekk;; GGüü--lleerr’’iinn kkaattlleeddiillmmeessiinniinn ssuuççuu,,AAKKPP’’nniinn bbooyynnuunnaa aa¤¤››rr bbiirr bboo--yyuunndduurruukk ggiibbii aass››ll›› kkaallaaccaakktt››rr..

Say›: 193 7GÜLER ZERE

Merhaba,

Mektubunu burada ald›m. Me-ral’e yazd›¤›n da buraya gelmiflti.Onunkini de yeni bir zarfa koyupgönderece¤im... Çünkü benim ora-ya ne zaman dönece¤im belli de¤il.

fiu su meselesi nereden ç›kt›?Keflke her fley su gibi olsa, su çoktali kal›yor. Bilsem ki su ile iyilefle-ce¤im, günde 1,5 litre de¤il 3 litrebile içerim vallahi.

K›ymet anlatm›flt›r içeri yan›magirebildi¤ini. Ben ameliyat olal› bir-kaç gün oldu¤u için onu öyle misa-fir edemedim ama iyiydi. Onu gör-mek de, fiemsettin Day›’ya sar›lmakda güzeldi. Hele ilk fiemsettin Da-y›’y› gördüm ya, kap› aç›ld› ve Da-y› içeride. Nas›l heyecanland›m, fla-fl›rd›m, inanamad›m. Sonra sar›l›ncas›k›ca, gerçek oldu¤unu anlad›m! Oda çok zay›f ama. Hep biliyorum kibabamla beraber dolafl›yorlar hasta-hanede.

En son buraya gelirken kendimizorlad›m ve ring cam›ndan d›flar›bakt›m. SSeeyyhhaann’dan geçiyorduk,bilen vard›, o söyledi. Ne kadar gü-zelmifl Seyhan. Çok hofluma gitti.Herkes Seyhan Seyhan diyordu, hiçböylesi akl›ma gelmemiflti... Yan›m-daki kad›n tahliye olacakt›. ““BBeenniimmyyeerriimmee ddee ddoollaaflfl”” dedim, duygusal-laflt› ama tamam da dedi. Adana’yageldi¤imde keflke görseymiflimSeyhan’›. Kaç›rm›fl›m. Bir daha na-sip olur mu onu bilemem tabii. Se-nin memleketin ya, sen bir gün na-sip olursa dolafl›rs›n art›k orada. De-niz pardon barajd› de¤il mi? Yem-yeflildi. Mart› gördüm sonra. Hiçdemifl miydim, ben mart›lar› çok se-verim. Yok, hiç yak›ndan görme-dim. Ama benim ilk okudu¤um ço-cuk roman› “MMaarrtt››llaarr AAddaass››”d›r. ‹l-kokul 5’deydim. Hop ile Lup diyeiki kardefl mart›y›, mart›lar›n yafla-m›n› anlat›yordu. Ondan sonra benhep mart›lar› sevdim. Paylafl›mlar›,

destek olufllar› birbirlerine... etkile-di iflte. fiimdi mart› görsem hemenbakar›m TV’de. Ve bir de 盤l›klar›içime çok farkl› sevinçler düflürür-ler.

Size yazarken, bir yandan da ha-berleri izliyorum. Zaten haberler deolmasa flu TV’yi hiç açmayaca¤›m.Babam radyo alacakt›, yok dediler.

Bütün gün pencereden bak›yor-lar aral›kl›. ““GGöözz öönnüünnddee”” olmal›y-m›fl›m. Hele benim yo¤un bak›mdaoldu¤um s›rada bir kendime geldimki, flöyle söyleniyor: ““AAlltt kkaattaa iinn--ddiirrmmeelliiyyiizz.. ÖÖrrggüüttüü kkaaçç››rr››pp ccaannll››bboommbbaa yyaapptt››rraaccaakk..”” Doktorlar daflöyle diyor: “Avukatlar› hastaneyiflikayet peflinde.”

Sonunda ertesi güne kadar iknaedebildiler.

Bitireyim. Böyle k›sa k›sa baz›hapishanelere yazmaya çal›fl›yo-rum. D›flar›ya da bir daha f›rsatolursa. Ramadan abiye selamlar,kucakl›yorum. Sizin oradan Halilmektup yazm›fl, gazetede haberokumufl. Belki bir ara yazar›m te-flekkür için. Güzel fleyler yazm›flt›.Sevgiyle kucakl›yorum. Kendine iyibakas›n. Güler Zere

Ameliyattan çç›kt›¤› aanda GGüler Zere’nin bbaflucunda yap›lan bbir konuflma:

‘AAlltt kkaattaa iinnddiirrmmeelliiyyiizz.. ÖÖrrggüüttüü kkaaçç››rr››pp ccaannll›› bboommbbaa yyaapptt››rraaccaakk..’’

Page 8: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

8 AKP 16 AA¤ustos 22009

Güler Zere devrimci bir tutsak.Oligarflinin hapishanelerinde 14 y›l-d›r tutuklu. Hapishanelerde kansereyakaland›. Hastal›¤›, erken teflhisedilmedi¤i ve teflhisten sonra dauzun süre “hastanede bofl yer yok”denilerek tedavisi engellendi¤i içinson aflamas›na kadar ilerledi.

Güler’in “tedavisi” ÇukurovaÜniversitesi Balcal› Hastanesi’ndeyap›l›yor(!) Güler, hastanenin bod-rum kat›nda morgun yan›nda bulu-nan “mahkum hücresi”nde tutulu-yor. Mahkum hücresi toplam 10metre kare. 10 metre karenin içindeüç tane yatak var. Hücre duvar›n›ntavana bitiflik noktas›nda 50X30ebat›nda d›flardan demir parmakl›bir kör pencere ve hücre üzerine ka-panan demir kap›... Hücrenin do¤alayd›nlatmas› yok. Günefl girmiyorhücreye. Hücrenin içinde bir kad›ngardiyan, d›fl›nda jandarma 24 saatnöbet tutuyor.

Doktorlar, hastal›¤›n›n 4. evresi-ne gelmifl Güler’in “tutukluluk ko-flullar›nda tedavisinin mümkün ol-mad›¤›n›” söylüyor. Bu konuda Çu-kurova Üniversitesi T›p FakültesiAdli T›p Ana Bilimdal› taraf›ndanverilmifl raporlar var.

Ceza ‹nfaz Yasas›’n›n 16. mad-desi ““TTuuttuukklluulluukk kkooflfluullllaarr››nnddaa ttee--ddaavviissii mmüümmkküünn oollmmaayyaann ttuuttuukklluuvvee hhüükküümmllüülleerriinn cceezzaallaarr›› tteeddaavviissiiyyaapp››ll››nnccaayyaa kkaaddaarr eerrtteelleenniirr”” diyor.

Fakat AKP iktidar› yasa-hukuktan›m›yor. Kendi yasalar›na uymu-yor. Adeta Nazi hukukunu uygulu-yor. Sessiz imha politikas›yla tut-saklar› hapishanelerde katlediyor.Evet; SESS‹Z ‹MHA!

F tiplerinin aç›ld›¤› günden bu-güne 300’ün üzerinde tutuklu ve hü-kümlü bu politikalar sonucunda öl-dü. Daha do¤rusu ÖLDÜRÜLDÜ.

300’ün üzerinde tutuklu hapisha-nelerde öldürüldü. Duydunuz mu hiç?

AAKKPP,, sseessssiizz iimmhhaayyllaa ttuuttssaakkllaarr›› kkaattlleeddiiyyoorrKKiimmssee sseessiinniiçç››kkaarrttmmaass››nn iissttiiyyoorr

fiu anda 20 civar›nda tutuklu vehükümlü hapishanelerin ya da has-tanelerin tecrit hücrelerinde güngün sessizce katlediliyor.

Güler Zere bunlardan birisi. Fa-kat Güler Zere’nin yoldafllar›, ailesi,dostlar›, “Güler’i AKP ZULMÜ-NÜN EL‹NDEN ÇEK‹P ALACA-⁄IZ” diyorlar.

AKP’ye “sizden merhamet iste-miyoruz, kendi yasalar›n›za uyun,ADALET ‹ST‹YORUZ” diyor.

ZULMÜ DUYMAYAN, ZAL‹-M‹ TANIMAYAN KALMAYA-CAK diyorlar.

Bu ses her geçen gün daha dabüyüyor. Devrimciler, demokratlar,sendikalar, ayd›nlar, sanatç›lar “Gü-ler Zere’ye Özgürlük, Hasta Tutsak-lar Serbest B›rak›ls›n” talebi etra-f›nda birlefliyorlar.

AAKKPP,, zzuullmmüünnüüggiizzlleeyyeemmiiyyoorr,, yyaallaann vveeddeemmaaggoojjiiyyee ssaarr››ll››yyoorrGüler Zere’ye özgürlük talebiningenifl kesimler taraf›ndan sahiple-nilmesi AKP’yi rahats›z etti. Çünkübu mücadele ve bu sahiplenmeAKP’nin sessiz imha politikalar›n›bozdu. AKP, hasta tutsaklar›n so-runlar›n› çözece¤i yerde kendini ak-lamaya, zalim olmad›klar›n› kan›t-lamaya çal›fl›yor. Fakat bunu yapar-ken de söyledikleri her söz, tam daonlar›n zalimliklerini kan›tl›yor.

AAddaalleett BBaakkaann›› ddee¤¤iill zzuullmmüünn bbaakkaann››

Adalet Bakan› Sadullah Erginyapt›¤› aç›klamada ; “ rapor alma-n›z mümkün de¤il, ama gazetecidostlar›n›z var, yay›n yap›yorsu-

nuz.” diyor. Sadullah Ergin, GülerZere’nin rapor alamayaca¤›n› ner-den biliyor? Güler Zere kanser has-tas› de¤il mi? Doktorlar›n GülerZere hakk›nda “tutukluluk koflulla-r›nda tedavisi mümkün de¤ildir” di-yen 4 ayr› raporu var. Zere’ye raporverilmiyorsa neden verilmedi¤iniaç›klamak zorundad›r Bakan. Ze-re’ye Adli T›p’tan rapor verilmiyor-sa nedeni Güler’in hastal›¤›n›n va-him olmamas› de¤il, Adli T›p Kuru-mu’nun da AKP’nin sessiz imha po-litikas›n›n sürdürücüsü olmas›d›r.Sadullah Ergin, bas›n›n Güler Ze-re’yi her gün yazmas›ndan da rahat-s›z. Güler’e Adli T›p Kurumu’nuntahliye raporu vermemesini eleflti-ren bas›na k›z›yor, Adli T›p Kuru-mu’nun doktorlar›na toz kondurmu-yor, konunun uzman› diyormufl ki;‘Hastanede kontrol alt›nda cezas›infaz edilebilir’mifl. “ihtisas sahip-lerinin görüfllerine sayg› duymam›zlaz›m” m›fl.

Kimmifl “konunun uzmanlar›”kimmifl “sayg› duyulmas› gerekenihtisas sahipleri”?

‹flkencecilerin, tecavüzcülerinhamisi Nur Birgen ve ekibi.

“Her kendisine sahip bulan,destek bulan böyle yaparsa” diyorSadullah Ergin. Aç›k konufluyor;““kkiimmssee ssaahhiipp çç››kkmmaass››nn”” diyor.““KKoonnuuflflmmaass››nn,, yyaazzmmaass››nn”” istiyor.Konuflmas›n, yazmas›n ki, sessizimha sürsün, tutsaklar ÖLSÜN!

ZZuullmmüünn bbiirr bbaaflflkkaa aakkllaayy››cc››ss›› ZZaaffeerr ÜÜsskküüll

Zafer Üskül TBMM ‹nsan Hak-lar› ‹nceleme Komisyonu Baflkan›.

4 A¤ustos’ta Güler Zere içinTBMM’ye giderek kendisiyle gö-rüflmek isteyenlere randevu verme-yen Üskül, 7 A¤ustos’da apar topar

AKP ZULMÜNÜN AAKLAYICILARI

Sadullah Ergin ve Zafer Üskül

Page 9: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Çukurova Üniversitesi Balcal› Has-tahanesi’ne gidip Güler Zere’yi zi-yaret etti.

Üskül’ün derdi Güler’in tedaviside¤ildi. AKP’nin görevlendirmesiy-le oradayd› Üskül. Görevi AAKKPP’’nniinntteeflflhhiirr oollmmuuflfllluu¤¤uunnuu aakkllaammaakktt››..

Fakat, AKP zulmünü aklamak,zulmün üstünü örtmek mümkün de-¤il. Zafer Üskül, yalan ve demago-jiyle yapmaya çal›fl›yor bunu.

Üskül, Çukurova ÜniversitesiBalcal› Hastahanesi’nde Güler’legörüfltükten sonra alelacele bir ba-s›n toplant›s› düzenliyor ve bafll›yoryalanlar›n› döktürmeye; “Zere'yedestek vermek isteyen bir grubunbaz› iddialar› var. Öncelikle Ze-re'nin bodrum katta kald›¤›n› iddiaediyorlar. Zere'nin de kald›¤› mah-kum ko¤uflu bodrum katta de¤ildir.Zemin kattad›r.”

Zafer Üskül, zemin kat-bodrumkat demagojisi yap›yor. Güler Zereeenn üüsstt kkaattttaa kalsa ne olur? Kald›¤›yer, bir penceresi bile olmayan, üze-rine demir kap›lar›n kapat›ld›¤› 10metrekarelik bir hücre mi, de¤il mi?Güler ölümle pençeleflirken bafl›nda24 saat gardiyan ve jandarma nöbettutuyor mu, tutmuyor mu? Tedaviiçin hücre d›fl›na ç›kt›¤›nda kolunakelepçe tak›l›yor mu, tak›lm›yor mu?

Doktorlar›n “tutsakl›k koflulla-r›nda tedavisi mümkün de¤ildir”denkastettikleri budur.

ÜÜsskküüll,, zzuullmmüü aakkllaammaayyaa ççaall››flfltt››kkççaa bbaatt››yyoorr

Devam ediyor Zafer Üskül;“Güler Zere olay›, bas›nda çok gün-deme getirildi ama ayn› hastanedehemen karfl› ko¤uflta ondan çok da-ha kötü durumda bir hasta yat›yor.Ad› Eyüp Coflkun, beyin tümörüvar. Ameliyat edilemiyor. Ifl›n teda-visi ve kemoterapi yap›l›yor. BBeellkkiioonnuunn dduurruummuu ööbbüürrüünnddeenn ççookk ddaa--hhaa aa¤¤››rr.. Onun infaz›n›n ertelenmesiçok daha acil say›labilir. Ama onunyak›nlar›n›n böyle bir talebinin ol-mad›¤›n› saptad›m.”

Zafer Üskül, kör ve sa¤›rd›r.AKP zulmünü aklayaca¤›m derken

gözü hiçbir fley görmemektedir. Oy-sa hemen hastane önünde oturmaeylemi yapanlar›n açt›¤› pankart vedövizlere baksayd›, haftalard›rmeydanlardan hayk›ran insanlar›nsesine kulak verseydi, “Güler Ze-re’ye Özgürlük, Hasta TutsaklarSerbest B›rak›ls›n” talebini görür veduyard›. Özürü kabahat›ndan büyükÜskül’ün. Neyi bekliyorsunuz Gü-ler’i tahliye etmek için? Bahsetti¤i-niz karfl› hücredeki Eyüp Cofl-kun’un durumuna gelmesini mi? Yada üç hafta önce ölen ‹smet Ablakgibi ölmesini mi?

Haftalard›r TAYAD’l›lar, tutsakyak›nlar›, devrimci demokrat ku-rumlar meydanlardan hayk›r›yor:“20’nin üzerinde tutsak hastanehücrelerinde gün gün katlediliyor”diye.

Utanm›yor Zafer Üskül. Ad›nda“‹nsan Haklar›” gibi bir s›fat›n yerald›¤› bir kurumun baflkan› olarakda utanm›yor. Güler Zere’nin karfl›hücresinde yatan Eyüp Coflkun’ukim o hale getirdi. Eyüp Coflkun ne-den tutuluyor o hücrede? “Onun in-faz›n›n ertelenmesi çok daha acil”ise nneeddeenn eerrtteelleemmiiyyoorrssuunnuuzz?? Erte-lemiyorsunuz, çünkü sizin derdinizhasta tutsaklar›n tedavisini yapmakde¤il, ‹NFAZ ETMEK!

“AKP’nin hukuku, Nazi hukuku-dur” diyoruz. ‹flte kastetti¤imiz bu-dur. Utanm›yorlar.

Katilliklerini, zalimliklerini ört-bas etmek için de “niye bu kadarçok ses ç›kart›yorsunuz?” diyeherfleyi bir “propagandadan ibaret-mifl” gibi gösteriyorlar.

Halk›m›z;

GÖRÜN, DUYUN, AKP ZAL‹-M‹N‹ TANIYIN. ZULÜM BUDUR.

Zulmün utanmazl›¤› konuflmayadevam ediyor: Güler Zere’ye, iddiaedildi¤i gibi g›da verilmemesi diyebir fley söz konusu de¤ilmifl, ddaahhaaddüünn ssüüttllaaçç vveerriillmmiiflfl,, hhüüccrreessii ggüünn--llüükk tteemmiizzlleenniiyyoorrmmuuflfl,, ççaarrflflaaffllaarr››ddee¤¤iiflflttiirriilliiyyoorrmmuuflfl......

Bu ars›zl›kt›r, sayg›s›zl›kt›r. Tar-t›flma sütlaç, çarflaf tart›flmas› de¤il-dir. Zafer Üskül, Güler’in tedavisini

nas›l yapt›r›r›z, nas›l sa¤l›¤›na ka-vufltururuz diye düflünmüyor. O,AKP’ye yönelen ‘iddialar› nas›l bo-fla ç›kart›r›m’›n derdinde.

GGüülleerr’’iinn yyaann››nnaa rreeffaakkaattçç›› vveerriillmmeessiinnii ““llüüttuuff”” oollaarraakk ggöörrüüyyoorr

Güler Zere’nin yan›nda 28 Tem-muz’dan itibaren ailesi ve arkadafl-lar›ndan 4 kifli refakatçi olarak kal-maktad›r. Zafer Üskül bunun içinbak›n ne diyor: “Refakatçinin sü-rekli yan›nda kalmas› büyük bir iyiniyet göstergesidir. Asl›nda refakat-çi d›flar›da kal›r ve yaln›zca ihtiyaçzaman›nda içeri girer. Oysa, buradaZere’nin yan›nda 24 saat kalmas›naizin veriliyor. Bu Türkiye’de bir ilkuygulamad›r ve do¤ru bir uygula-mad›r. Bütün bunlar ortadayken ba-s›nda asl› olmayan yanl›fl baz› bilgi-leri yayarak kamuoyu oluflturmayaçal›flman›n do¤ru olmad›¤›n› ve bu-nun kimseye yarar› olmad›¤›n› dü-flünüyorum”.

fiu bilinmeli ki,, Güler Zere’ninyan›na refakatçi verildiyse; bu birlütuf de¤ildir, verilen mücadeleninsonucudur. Meflru bir hakk›n müca-deleyle kazan›lmas›d›r.

GGüülleerr’’iinn tteeddaavviissii iiççiinn hhaassttaanneeddee kkaallmmaass›› ddaahhaa iiyyiiyymmiiflfl

Üskül, ars›zl›kta, yüzsüzlükte s›-n›r tan›m›yor. ‹nsanlarla alay edi-yor. Bak›n ne diyor: “Zere'nin has-tanede kal›yor olmas› tedavisini ko-laylaflt›r›yor. Aksi takdirde her günd›flar›ya ç›k›p, buraya ›fl›n tedavisiiçin gelmesi gerekirdi.'' diyor.

Kim diyor Güler’in tedavisi has-tanede yap›lmas›n? Tipik AKP poli-tikas›. Yalan söylüyor, demagoji ya-p›yor, insanlar› aptal yerine koyu-yor. O zaman tüm kanser hastalar›n›tutuklay›n, hastanelerdeki odalar›hücreye çevirin, Güler’e yapt›¤›n›zgibi hücrelerde yap›n “tedaviyi.”

Gerçekler Zafer Üskül’ün söyle-di¤i gibi de¤il. Hapishane ve hasta-ne hücrelerinden ttaabbuuttllaarr çç››kkmmaayyaadevam ediyor. Daha üç hafta önce

Say›: 1193 9AKP

Page 10: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

‹smet Ablak’›n ölümü Zafer Üs-kül’ün her sözünü yalanl›yor.

AKP yasa hukuk tan›m›yor. “Yaaf dileyeceksin, ya da öleceksin” di-yor.

ZZaaffeerr ÜÜsskküüll,, ““BBiirr iinnssaann oollaarraakk”” kkiiflfliisseell ggöörrüüflfl bbiillddiirrmmeezz!!

Zafer Üskül 12 A¤ustos tarihin-de ‹stanbul’da Adli T›p Kurumu’nayapt›¤› bir ziyaretten sonra bas›nayapt›¤› aç›klamada diyor ki; “birinsan olarak art›k yaflam› tehdit al-t›nda bulunan hükümlülerin yaflam-lar›n›n geri kalan›n› kendi çevrele-rinde istedikleri biçimde geçirmele-rini sa¤layacak bir esnekli¤in gös-terilmesinin do¤ru olaca¤›n› düflü-nüyorum.”

Zafer Üskül TBMM ‹nsan Hak-lar› ‹nceleme Komisyonu Baflkan›’-d›r. Bulundu¤u makam kiflisel görüflbildirme yeri de¤ildir. KimseninZafer Üskül’ün kiflisel görüfllerineihtiyac› yoktur. Zafer Üskül, sorum-luluklar›n› yerine getirmelidir. Sözkonusu olan insanlar›n yaflam›d›r.Hapishanelerden sürekli tabutlar

ç›kmaktad›r. ‹nsan Haklar› ‹ncele-me Komisyonu Baflkan› olarak bu-güne kadar ne yapm›flt›r ssuuççllaarr››nnüüzzeerriinnii öörrttmmeekktteenn bbaaflflkkaa..

Üskül, “Tutuklu ve hükümlüleriniçinde gerçekten çok a¤›r hastal›klamücadele edenler var. Bu kiflilerincezalar›n›n ertelenmesi ya da tutuk-luluk kararlar›n›n yeniden de¤er-lendirilmesi yönünde bir tav›r tak›-n›lmas› o insanlar›n yaflam haklar›-n›n korunmas› bak›m›ndan önem ta-fl›maktad›r" diyor.

Biz de; “GÜNAYDIN” diyoruzÜskül’e. Kaç y›ld›r TBMM ‹nsanHaklar› ‹nceleme Komisyonu Bafl-kanl›¤›’nda bulunuyor. Sanki hapis-hanelerden, ç›kan tabutlardan, duru-mu a¤›r olan hastalardan yeni ha-berdar oluyormufl gibi konufluyor.Zafer Üskül bunlar›n hepsinden ha-berdard›r. “Bir insan olarak” diyeaç›klamalar yaparak sorumluluktankurtulamaz.

HHaallkk››mm››zz,, aayydd››nnllaarr,, ddeemmookkrraattiikk kkiittllee öörrggüüttlleerrii,, sseennddiikkaallaarr......

AKP, tam› tam›na bunu söylü-

yor. AKP’nin hukuku Nazi hukuku-dur. Halk›n tüm kesimlerine ayn›fleyi dayat›yor: Bana bbiiaatt edeceksi-niz diyor. Merhamet dileneceksinizdiyor. Susacaks›n›z, ölseniz dahi se-sinizi ç›kartmayacaks›n›z diyor.

Güler Zereler, bunun için direni-yor. Gün gün öldürülürken dahi afdilemiyor. Zalimlerden merhametdilenmiyor. Zulmün karfl›s›nda bo-yun e¤miyor. Zulmün uygulay›c›la-r›na, kendi koydu¤unuz yasalarauyun diyor. Adalet istiyor.

“Güler Zere’ye Özgürlük!” iste-mek, adalet istemektir. Hukuk iste-mektir. Kendi haklar›m›z› sahiplen-mektir. Zalimlerin zulmüne karfl›insanl›¤› savunmakt›r. En temelhaklar›m›za sahip ç›kmakt›r.

Kendi yasalar›na bile uymayanfaflist iktidara karfl› demokrasi mü-cadelesidir.

AKP’yi rahats›z eden “Güler Ze-re’ye Özgürlük” talebi etraf›ndayükselen bu mücadeledir.

En temel haklar›m›za sahip ç›k-mak için, adalet için sesimizi yük-seltelim!

10 AKP 16 AA¤ustos 22009

Zafer Üskül'e Aç›k MektupÇa¤dafl Hukukçular Derne¤i Genel Baflkan› Selçuk

Koza¤açl›, TBMM ‹nsan Haklar›n› ‹nceleme Komisyo-nu Baflkan› Zafer Üskül'e aç›k mektup yazd›.

Zafer Üskül için; “Dama¤›ndan tükürük bezlerinekadar kaybetmifl terminal durumdaki kanser hastas›n›nyüzüne ‘maflallah iyi gördüm" diyebilecek kadar enginbir amatör t›p bilgini. Ama bir yandan da, yatakhanedenetimine gitti¤i Çukurova Üniversitesi T›p FakültesiAdli T›p Anabilim Dal›’n›n, Onkoloji ve Kulak BurunBo¤az uzmanlar›yla birlikte haz›rlad›¤› iki rapora gözatmaya tenezzül etmeyecek kadar gerçek bilgiye kay›t-s›z bir ‘bilimadam›’ benzetmesini yapt›.

Üskül’e, “Sizi AKP'ye kendilerinde olmayan› temsiletmeniz için ça¤›rm›fllard›. Onlar›n görmeme al›flkanl›-¤›nda oldu¤unu "gösterip", siyasal iktidar› gereksizhalk tepkisinden koruman›z için” diyen Koza¤açl›,“Kocam›fll›ktan ERBAKAN'›, bunam›fll›ktan fiAH‹N'i,incitmeden kudurmuflluktan ÜZMEZ'i” sal›verme ifli-nin zaten AKP’lilere ait oldu¤unu belirtti.

Koza¤açl› devam›nda; “Siz, düzmece sa¤l›k rapo-ruyla sal›verilenlerin ve onlar› sal›verenlerin itibar›n›

korumak için orada bulunuyordunuz. Birkaç da haket-mifl olan›n araya kat›lmas›n› sa¤layarak, kesintisiz ada-letsizli¤in yaratt›¤› toplumsal bas›nca, ayar vermeniz,düzeni koruman›z için sizi aralar›na alm›fllard›. Bu ka-dar›n› beceremediniz” dedi.

“Bizim zaten sizden bir beklentimiz yoktu” diyenKoza¤açl›; Üskül’ün yapt›¤›n› AKP’de yapacak çok ki-flinin zaten s›rada bekledi¤ini belirtti.

Koza¤açl›; “Onu yan›m›za ald›ktan sonra pervas›z-l›¤›n›z yüzünden kaybetmek gibi bir talihsizli¤e u¤rar-sak; zaman›nda "iflinizi yapmayarak" hatta korkar›mzaten ne ifl görmek için orada bulundu¤unuzu hiç anla-mam›fl olarak, partinize verdi¤iniz zarar› hissedeceksi-niz; çünkü hiç susmayaca¤›z ve sizinkilere asla unut-turmayaca¤›z” dedi¤i mektubunda, Üskül’ün butavr›yla AKP’lilerin ondan beklentilerini boflaç›kard›¤›n› söyledi.

Üskül’ün yapt›klar›yla AKP’nin yaratmaya çal›flt›¤›imaja zarar verdi¤ini söyleyen Koza¤açl›, “‹stifaetmeniz yersiz olur, vakti gelince, bugün ad›na iflyapt›klar›n›z nezdinde siyaseten gözden ç›kar›lman›z›seyretmeyi tercih ederim” diyerek, kendi içlerinde buzarar›n faturas›n›n kesilece¤ini belirtti.

Page 11: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

GGüülleerr ZZEERREE hhaakkkk››nnddaa

BASINDAN

Ifl›l ÖÖZGENTÜRK“... evet ölüme yaklaflan

gencecik bir k›z›n gözlerin-den korkuyorlar.

Ve devlet flefkatini de¤il,gücünü gösteriyor. Güler Ze-re’yi ölüme göndererek kur-da kufla, Türk-Kürt, genç-yafll› bütün vatandafllar›nagücünü gösteriyor. “BBeenn bbaa--¤¤››flflllaammaamm” diyor, “bbeenn bbuuddüüzzeennii ddee¤¤iiflflttiirrmmeekk iisstteeyyeenniieezziipp ggeeççeerriimm” diyor.

“BBeenn uummuudduu sseevvmmeemm”diyor. Do¤rudur, çünküumudun yok oldu¤u toprak-larda insanlar› yönetmek ko-layd›r, kardefli kardefle dü-flürmek kolayd›r. O¤ullar›babalar›na karfl› k›flk›rtmakkolayd›r.

Çünkü umut yok oldu-¤unda, ö¤retilmifl bir çare-sizlik toplumun bütün kat-manlar›na yay›l›r ve sari birhastal›k gibi önüne ne ç›kar-sa silip süpürür, geriye dev-let ve iktidarlar›n gücüne ta-pan, ›fl›¤› gördüklerinde kuy-tu karanl›klara gizlenen in-san müsveddeleri ortal›¤›kaplar.

Evet, Güler Zere’nin ölü-me yaklafl›rken bile umutlapar›ldayan gözlerinden kor-kuyorlar, bu merhametsizinad›n nedeni bu!” ( Cumhu-riyet, 9 A¤ustos 2009)

*

Enver AYSEVER“Kenan Evren Yaflamad›

ki!

Yafll›, suçlu, halk›na karfl›ihanet etmifl bir insan hak-k›nda yazmak hem güç, hemde gereksiz asl›nda. Peki ne-den yazma gereksinimi du-

yuyorum, diye sorarsan›z,çok yal›n bir yan›t›m var“Güler Zere’yi görmeyendevlet, özel ambulansla birhalk düflman›n› kurtarmayakofluyor da, ondan!” Bu ca-n›m› yak›yor… ” (Birgün, 6A¤ustos 2009)

*

Melih AAfiIK“Kanser hastas› mahkum

Güler Zere, bütün dünyan›ngözü önünde katlediliyor.Sadece iktidardakilerin gözükapal›..” ( Milliyet, 7 A¤us-tos 2009)

*

Hidayet fifiEFKATL‹

TUKSAL“Ma¤durlar›n Müslüman-

lar oldu¤u durumlarda gös-terdi¤imiz hassasiyeti, ma¤-durlar baflkalar› oldu¤undaayn› istek ve kararl›l›kla gös-teremiyoruz. En az›ndan il-gisiz kal›yoruz ki, bu da zul-me önemli oranda destek ol-mak ve bir anlamda suça ifl-tirak etmek anlam›na geli-yor. “Dilsiz fleytan” sözü ‹s-lami literatürde bu suçun ta--n›mlanmas› için üretilmifl birsöz olsa da, biz ba¤lam› hepMüslümanlarla s›n›rl› tut--makla malul ve özürlü birkesim olmaktan kurtulam›--yoruz. ‹flte en taze meseleler--den biri, Güler Zere’nin veonun gibi a¤›r hastal›klardanmuzdarip olan mahkumlar›ntahliyesi meselesi önümüzdeduruyor. Ben sorumlulu¤u--mu yerine getiriyorum veÇa¤dafl Hukukçular Derne¤iGenel Merkezi’nden yap›lanaç›klaman›n bir bölümünüsütunuma tafl›yorum...”(Star, 12 A¤ustos 2009)

Say›: 193 11GÜLER ZERE

ZERE’yle ‹‹lgili Giriflimler

CCHHPP ‹‹ssttaannbbuull MMiilllleettvveekkiillii ÇÇeettiinn SSooyyssaall veCCHHPP KKoonnyyaa MMiilllleettvveekkiillii AAttiillllaa KKaarrtt,, Güler Ze-re’nin durumuyla ilgili olarak Adalet Bakan› Er-gin’in cevaplamas› istemiyle TBMM’de soruönergeleri verdiler.

Soysal soru önergesinde “Güler Zere ölümemahkûm edilmektedir. Oysa ki; Adalet Bakanl›-¤›’n›n ataca¤› bir imza, Zere’nin tedavisini ko-laylaflt›rabilir, yaflam›n› kurtarabilir.” derken,Kart da Zere konusunda Adalet Bakanl›¤›’n›ndevreye girip girmeyece¤ini soruyordu.

*

CCHHPP ‹‹zzmmiirr MMiilllleettvveekkiillii CCaannaann AArr››ttmmaann,,hapishanelerde ölümcül hastal›klarla mücadeleeden birçok tutuklu ve hükümlü oldu¤unu belir-terek, Cumhurbaflkan› Abdullah Gül'den bafltaGüler Zere olmak üzere hasta tutuklular için yet-kisini kullanmas›n› istedi.

*

DD‹‹SSKK GGeenneell BBaaflflkkaann›› SSüülleeyymmeenn ÇÇeelleebbii,yapt›¤› yaz›l› aç›klamada, "‹nsan yaflam› dünya-daki en de¤erli fley. Cezaevindeki bir insan›n ya-flam› daha az de¤erli de¤il. Tersine, cezaevininolumsuz koflullar›nda, ölümcül bir hastal›¤a ya-kalanan mahkûmun daha çok özene, daha dikkat-li bak›ma gereksinmesi var" diyerek, Güler Zere,Erol Zavar ve hapishanelerdeki hastal›¤› ilerle-mifl tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmesiniistedi.

*

PSAKD fifiubeleri: MMuaviye'ninyandafllar›na ssesleniyor

“Sistemin yeni hedefi 14 y›ld›r özgürlü¤ün-den mahrum olan 37 yafl›ndaki tutsak Güler ZE-RE. 34 y›l hapis cezas›na çarpt›r›lan Güler ZE-RE, hapishanede 14. y›l›nda damak kanserineyakaland›. Dama¤›n›n yar›s› kula¤›na kadar al›-nan 37 yafl›ndaki ZERE yaflam savafl› veriyor.Gün gün eriyen bedeniyle yok oluyor.

Hukuksuzluk ve adaletsizlik h›z tan›m›yor. Zu-lüm dursun istiyoruz, Muaviye'nin Ebu Süfyansoyunun yandafllar› elindeki Güler can›m›z kur-tulsun. ‘Zaman ölüme akmas›n" istiyoruz.”

6 A¤ustos 2009

PSAKD ‹zmir fiubeleri

PSAKD Datça fiubesi

PSAKD Ayval›k fiubesi

Page 12: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

12 GÜLER ZERE 16 AA¤ustos 22009

Adana'da Balcal› Hastanesiönünde “Güler Zere'ye Özgürlük”talebiyle bafllat›lan ve Güler Zeretedavi olmas› için serbest b›rak›l›n-caya kadar sürece¤i aç›klanan otur-ma eylemi devam ediyor.

Oturma eylemi yapan TAYAD’l›Aileler’i çeflitli kurum ve kifliler deziyaret ederek destek veriyorlar. Buziyaretlerden de anlafl›lmaktad›r ki,Güler Zere’nin özgürlü¤üne kavu-flabilmesi için herkesin yapabilece¤ibirfleyler vard›r.

Ziyarete gelenler ya yap›lacakeylemlere kat›laca¤›n› söylüyor yabroflür al›p da¤›t›yor ya da AdaletBakanl›¤›’na telefon aç›p “Güler

Zere’ye özgürlük” istiyor. Özelliklehastanede hastalar› buluna hasta ya-k›nar›n›n hiç eksik olmad›¤› bir yer.Kimileri ise belli bir süreli¤ine otur-ma eyleimi yaparak destek veriyor.

Bu hafta ziyaretçiler aras›nda‹‹ttaallyyaa''ddaann 88 kkiiflfliilliikk bbiirr hheeyyeett ddeevvaarrdd››.. HHeeyyeett öönnccee bbaass››nn bbiirr aaçç››kk--llaammaass›› yyaapptt››.. DDaahhaa ssoonnrraa ddaa GGüü--lleerr iillee ggöörrüüflflmmeekk iiççiinn ssaavvcc››ll››kkttaannggöörrüüflflmmee ttaalleebbiinnddee bbuulluunndduullaarr..FFaakkaatt ssaavvcc››ll››kkttaann ggöörrüüflflmmeelleerriinneeiizziinn vveerriillmmnneeddii.. ‹‹ttaallyyaann hheeyyeett,,Güler'in yaln›z olmad›¤›n› dile geti-rerek bu adaletsizli¤i Avrupa'da du-yuracaklar›n› söylediler.

TAYAD’l›lar›n ziyaretçilerindenbirisi de Gençlik DDerne¤i FFede-rasyonu iidi.

8 A¤ustos’da Gençlik Federas-

yonu, Adana Çukurova ÜniversitesiBalcal› Hastanesi önünde Güler Ze-re’nin tedavisi için serbest b›rak›l-mas› talebiyle oturma eylemi yapanTAYAD’l›lar› ziyaret etti ve bir ba-s›n aç›klamas› yapt›.

18 ö¤rencinin yapt›¤› eylemdeGÜLER ZERE'YE ÖZGÜRLÜKpankart› aç›l›rken, "Tecrit sürüyor,kanser hastas› Güler Zere serbestb›rak›ls›n!" yaz›l› dövizler tafl›nd›.

Aç›klamada Gençlik Federasyo-nu olarak gençli¤in akademik,de-mokratik sorunlar› için mücadeleetti¤imiz gibi ülkede yaflanan hiçbirsoruna kay›ts›z kalmad›klar›n› veGüler Zere’nin tedavisinin yap›la-bilmesi için serbest b›rak›lmas›n› is-tediler. Güler Zere'nin kardefli Gü-lay Çelik 4 gün ablas›n›n yan›ndarefakatç› olarak kald›. Zafer Üs-

Adana Balcal›’da Oturma Eylemi Sürüyor

“Güler Zere'ye Özgürlük”

Tecrite Karfl› MücadelePlatformu Adana’da Kuruldu

Bir süre önce ‹stanbul’da kamuoyuna aç›kla--nan Tecrite Karfl› Mücadele Platformu’nun ard›n--dan Adana’da da platformun kuruldu¤u bildirildi.

10 A¤ustos günü Adana’n›n ‹nönü Park›’ndatoplanan “Adana Tecrite Karfl› Mücadele Platfor--mu” bir pankart açarak aç›klamada bulundu.

Platform ad›na ESP’den ‹brahim Yap›c›’n›nokudu¤u bas›n aç›klamas›nda, “Kararl›y›z, tecritzulmü sona erene kadar mücadelemiz sürecektir.‹nançl›y›z, bu insanl›k d›fl› sald›r›ya boyun e¤me--yece¤iz. Tecrite karfl› mücadelemizde kendinedevrimci, demokrat›m diyen herkesi birlikte mü--cadele etmeye ça¤›r›yoruz.” dedi.

40’a yak›n kiflinin kat›ld›¤›, ESP, HALK CEP--HES‹, ODAK veDHF’den oluflan Ada--na Tecrite Karfli Müca--dele Platformu üyeleri“Tecrite Son, GülerZere’ye Özgürlük, Ya--flas›n Devrimci Daya--n›flma” sloganlar›n›atarak eylemi sona er--dirdi.

Güler Zere’yeÖzgürlük Afiflleri...

Kanser hastas›, devrimci tut--sak Güler Zere’nin serbest b›ra--k›lmas› talebiyle birçok yerdesokaklar “Güler Zere’ye Özgür--lük” afiflleriyle donat›ld›.

‹‹ssttaannbbuull’da 6 A¤ustos günüBa¤c›lar sokaklar›nda, 7 A¤ustos günü de, Sar›gazi’nin Mey--dan, Sultanbeyli Yolu, Dörtyol ve Demokrasi Caddesi’’ne, 8A¤ustos günü Avc›lar Metrobüs üst geçidine, Marmara, Pos--tane, Reflitpafla caddelerine as›ld›. AAddaannaa’da 7 A¤ustos günüDenizli ve ‹smetpafla mahallerinde, 9 A¤ustos’ta fiakirpafla,Beflevler caddelerinde, 10 A¤ustos günü de Hastaneler Kav--fla¤›nda, Kenan Evren Bulvar›nda, Baraj Yolu’nda afifller as›l--d›. 8 A¤ustos’ta KKooccaaeellii’nin merkezi yerlerine, Halkevi dura--¤›, Cumhuriyet park› önü gibi halk›n yo¤un olarak geçti¤iyerlerdeki as›lan pankartlarda özgürlük talebi vard›.

AAnnttaallyyaa'da 9 A¤ustos günü Halk Cepheliler, Fahrettin Al--tay ve Adnan Menderes caddelerinde, Gebizli mahallesindeülkemizdeki hapishaneler gerçe¤ini Güler Zere ile bir kez da--ha sa¤›r kulaklara, kör gözlere göstermek için büyük boy afifl--ler ast›lar. Ayn› gün AAnnkkaarr aa’da halk›n en yo¤un oldu¤u K›z›--lay’da ‹zmir caddesi, Kolej, Kurtulufl Karanfil Sokak, S›hhi--ye, Dikmen, Mamak’ta afifller as›ld›.

‹STANBUL / SARIGAZ‹

Page 13: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

kül'ün Güler'i ziyareti s›ras›nda davard›. Gülay’a Güller’in durumu veZafer Üskül’ün ziyaretini sorduk.

YYüürrüüyyüüflfl-- Yan›nda refakatçi ola-rak kald›¤›n›z Ablan›z›n durumuhakk›nda bilgi verebilir misin?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Ablamla 17 y›lsonra ilk kez yan yana olacakt›k.Onun yan›na giderken çok heyecan-l›yd›m. Kap›dan içeri girer girmezonunla kucaklaflt›m. Yüre¤inin s›-cakl›¤›n› içimde hissettim. A¤lama-mak için kendimi zor tuttum.

Öyleki kendi iç dünyamda ken-dimle savafl›yordum. Onu güldür-mek için geçmiflteki an›lar›m›z›paylaflt›k. Ama onu tek hücrede oflartlar alt›nda sevdiklerinden bizler-den uzak kalmak zorunda b›rak›l-mas›na yüre¤im parçalan›yordu.Kald›¤›m›z yerin hergün temizlen-mesi çarflaflar›n her gün de¤ifltiril-mesi gerekirken bunlar›n hiçbirisiyap›lm›yordu. Kald›¤›m süre içeri-sinde kendimi mahkum gibi hisse-diyordum. Benim bile bu süre içeri-sinde psikolojim bozulmufltu.

YYüürrüüyyüüflfl-- Ablan›z›n kald›¤› hüc-renin fiziki durumundan bahsedermisiniz?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Ablam›n içindebulundu¤u ortam kesinlikle tedavisiiçin iyi bir ortam de¤ildir. Odas›ndaklima, bir tane televizyon ve üç adetranza var. KKaalldd››¤¤›› yyeerr bbeeflfl yy››lldd››zzll››ootteell oollssaa nneeyyee yyaarraarr kkii.. Oradakigardiyan›n askerin bir haraketi bileonu k›zd›rabiliyor. Böyle bir ortam-da nas›l iyileflebilir?

Söyledi¤im gibi, bbeenniimm bbiillee bbuuddöörrtt ggüünn iiççiinnddee ppssiikkoolloojjiimm bboozzuull--dduu.. Halbuki günde üç kez d›flar›yaç›kabiliyordum. Buna ra¤men bbeennbbuu ddöörrtt ggüünn iiççeerriissiinnddee bbuu hhaalleeggeellddiiyysseemm,, oonnuunn dduurruummuunnuu ddüü--flflüünnmmeekk bbiillee iisstteemmiiyyoorruumm..

YYüürrüüyyüüflfl-- Kald›¤›n›z süre içeri-sinde ne gibi eksiklikler gördünüz?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Doktor bile kendidemeçlerinde bu tür hastalar›n kal-mas› gereken yerin havadar, temiz,rahat hareket edebilece¤i bir yer ol-mas› gerekti¤ini söylerken, ablam›nkald›¤› yerde bunlar›n hiç birindenbir eser yok. ÖÖyyllee kkii ggüünnlleerrccee ççaarr--flflaaffllaarr››mm››zz kkiirrllii kkaalldd››¤¤›› hhaallddee ggeelliippddee¤¤iiflflttiirriillmmiiyyoorrdduu.. Ablam›n hhaavvaaaallmmaass›› iiççiinn bbiillee bbiirr ppeenncceerree yyookk..Odan›n içerisinde sadece sözde ha-valand›rma niyetiyle ooddaann››nn eenn üüssttttaarraaff››nnaa bbooyyuummuuzzuunn bbiillee yyeettiiflflmmee--yyeeccee¤¤ii kküüççüüccüükk bbiirr ppeenncceerree konul-mufltu.

YYüürrüüyyüüflfl-- 7 A¤ustos’daMeclis‹nsan Haklar› Komisyonu Baflkan›Zafer Üskül Güler'i ziyaret etti. Zi-yareti anlat›r m›s›n›z?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Ablamla oturur-ken akflam saatlerinde cezaevlerisavc›s› gelerek ortam› kontrol etti.Kliman›n çal›fl›p çal›flmad›¤›na bak-t›, bir eksi¤imizin olup olmad›¤›n›sordu. Ben de odan›n çarflaflar›n›nkirli oldu¤unu söyledim, sonra gitti.Buna bir anlam verememifltik. fia-fl›rm›flt›k. Ertesi gün TBMM ‹nsanHaklar› Komisyonu Baflkan› oldu-¤unu söyleyen Zafer Üskül geldi.Akflamki temizli¤in neden yap›ld›¤›flimdi anlafl›l›yordu.

Kendini tan›tt› ve "Bas›ndanGüler Zere'nin durumunu takip edi-yorum, ben bizzat görmek için gel-dim. Buraya gelmeden, karfl› erkekmahkum ko¤uflunda senden dahakötü durumda olan bir mahkum da-ha var onunla görüfltüm. Onun du-rumu senden çok daha kötü. Amanedense hep Güler Zere söyleniyor"dedi. Ben de "tamam ç›kar›n, onuç›kar›n. Sonuçta o da bir insan.Onun da ölmesini istemiyoruz" de-dim.

O da, bulundu¤u ortam›n temizoldu¤unu söyledi.. Ben de "siz gele-ce¤iniz için akflam temizlik yap›ld›"dedim. Ve sonra ona "Sizce her fleytemizlik midir, her fley bu mudur,böyle bir hastan›n morale ihtiyac›yok mudur?” diye sordum. “Benpazartesi gününden beri buraday›mbenim psikolojim bozuldu..." dedim.O da bana “hakl›s›n” dedi ve "asl›n-da Güler'e çok tolerans tan›n›yor.Dört ayr› rafakatç›n›n yan›nda kal-mas›na izin verdik. Ben flimdi d›fla-r› ç›kt›¤›mda bulundu¤um yerin ga-yet iyi temiz, ve tedavisinin eksiksizyap›ld›¤›n› söyleyece¤im" dedi. Enson giderken ablama "bir iste¤in varm›?" diye sordu. Ablam, "sevdikle-rimle birlikte olmak istiyorum" de-di.

Zafer Üskül’de, "herkes beniaray›p, 'Güler ölmesin' diyor. Biz deölmesin istiyoruz, ama evinde miölsün" dedi.

YYüürrüüyyüüflfl-- Zafer Üskül'ün gelme-den önceki Güler'in kald›¤› ortamile sonraki ortam aras›nda bir farkvar m›yd›?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Önce de belirtti-¤im gibi, ortam son derece kirli, te-mizlik yap›lm›yor. Zafer Üskül ge-lecek diye akflamdan bütün temizli-¤i yapt›lar. Çarflaflar her gün de¤ifl-tirilmiyordu.

YYüürrüüyyüüflfl-- Zafer Üskül'ün bas›nayapt›¤› aç›klama hakk›nda ne düflü-nüyorsunuz?

GGüüllaayy ÇÇeelliikk:: Ne diyebilirim ki,Zafer Üskül yalan söylüyor. Bizimorada neler yaflad›¤›m›z›, yap›lantemizli¤in formalite oldu¤unu bildi-¤i halde, her fleyin çok mükemmeloldu¤unu söylemesi onun orayagöstermelik geldi¤inin aç›kça gös-tergesidir. Buradan onu k›n›yorum.

Say›: 193 13GÜLER ZERE

“Kald›¤› yer befl y›ld›zl›otel olsa neye yarar”

Page 14: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Bizler kimseden af istemiyoruz.Kimseden merhamet, insaf bekle-miyoruz. Kendimize, Güler’e özelbir muamele ya da lütuf da de¤il is-tedi¤imiz. Hakk›m›z olan› istiyoruz.Y›llard›r verilen mücadeleyi bucümle özetliyor. Biz adalet istiyo-ruz, ekmek istiyoruz, insanca yafla-mak istiyoruz... ‹nsanca yaflam›m›z›sa¤layacak haklar›m›z› istiyoruz...Her mücadele buna hizmet ediyor.Bunun bilinciyle Taksim’e üç hafta-d›r binlerce kifli ç›k›yor “özgürlük”slogan›n› hayk›r›yor.

Devrimci-demokratkurumlar ve demokratikkitle örgütleri taraf›ndankanser hastas› devrimci

tutsak GGüülleerr ZZeerree’’nniinn ttaahhlliiyyee eeddiill-mmeessii iiççiinn ‹‹ssttaannbbuull TTaakkssiimm’’ddee ddüü-zzeennlleenneenn yyüürr üüyyüüflfl üüççüünnccüü hhaaffttaa-ss››nnddaa devam etti. 14 A¤ustos günüsaat 19.30’da Taksim Tramvay Du-ra¤›’ndan Galatasaray Lisesi önünekadar yap›lan yürüyüflte en öndeGüler Zere’nin hastanede çekilmiflve zafer iflaretiyle herkesi selamla-yan resmi tafl›nd›. “Kanser Hastas›Güler Zere’ye Özgürlük, Hasta Tut-saklar Serbest B›rak›ls›n” pan-kart›n›n ve “Güler Zere’ye Özgür-

lük” yazan dövizlerin tafl›nd›¤› ey-lemde ÇHD ‹stanbul fiube Baflkan›Av. Taylan Tanay bir konuflmayaparak; Güler Zere’nin hala zul-mün elinde oldu¤una dikkat çekti.Baz› yerlerde durularak yap›lan yü-rüyüflte “Güler Zere Serbest B›ra-k›ls›n, Devrimci Tutsaklar Onuru-muzdur, Güler Zere’ye Özgürlük veTecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” sloganlar› at›ld› ve Çav Bellamarfl› söylendi.

Galatasaray Lisesiönünde yine söz alan Av.Tanay Adli T›p genel kuru-lu, 27 A¤ustos’ta Güler Ze-re için ya yaflam ya ölümkarar› vereceklerine de¤i-nildi. ‹stanbul Tabip Odas›Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Nazmi Algan ortakaç›klamay› okuyarak “On-lar katletemek istiyor, bizyaflatmak istiyoruz. Onlarzulmediyor biz direniyo-ruz. Onlar merhamet bekli-yor, biz adalet istiyoruz”dedi. 3000 kiflinin kat›ld›¤›

eylemde coflkulu sloganlar at›ld›.

Halk Cephesi üyeleri,"‹slamc›lar, AKP' ye OyVeren Halk›m›z! GülerZere'den Haberiniz Var

M›? Gözlerini AKP Zulmüne Kapa-l›?" bafll›kl› bbiillddiirriilleerrii ccaammii öönnllee-rriinnddee ddaa¤¤››ttaarraakk AKP'nin uygula-d›¤› zulmü anlatt›lar. 7 A¤ustos gü-nü, Cuma namaz›ndan sonra fifiiiflfllliiCCaammiissii’’nnddeenn da¤›lanlara bildirida¤›t›ld›. Bildiri da¤›t›m›na kat›lanGüler Zere'nin babas› Haydar Zerebu zulme sessiz kal›nmamas›n› iste-di. 12 A¤ustos günü ö¤le namaz›n-dan sonra SSuullttaannaahhmmeett CCaammiissiinnddeebildiri da¤›t›m› yap›ld›. Turistlerinde ilgi gösterdi¤i bildiri da¤›t›m›natürbanl› kad›nlar›n ilgisi de vard›.

Halk Cepheliler ‹stanbul OOkk-mmeeyyddaann››''ddaa bbiirr yyüürr üüyyüüflfl ddüüzzeennllee-yyeerreekk Güler Zere'ye Özgürlük ta-leplerini hayk›rd›lar. 10 A¤ustos gü-nü Dikilifl Park› önünde toplanan230 Halk Cepheli "E¤er Güler ZereSerbest B›rak›lmaz ve Ölürse KatiliAKP Olacakt›r" ve "AKP'nin Huku-ku Nazi Hukukudur Nazi HukukuGüler Zere'yi Öldürüyor" pankartla-r› tafl›d›lar. Sa¤l›k Oca¤›'n›n önündeyap›lan aç›klamada "kendi yasalar›-na uymayan bir düzene karfl›, hertürlü direnme meflrudur" denildi.

‹HD AAnnkkaarr aa fiubesi7 A¤ustos günü, SincanHapishanesi’nde yafla-nan sald›r›lar› protesto

14 GÜLER ZERE 16 AA¤ustos 22009

22000099..0088..0066

OODDTTÜÜ''llüü ÖÖ¤¤rreenncciilleerriinn AAddaalleettBBaakkaannll››¤¤››''nnaa vvee GGüülleerr ZZeerree''yyee FFaakkss››

"Merhaba, sevgili Güler AblaNas›ls›n? Hastal›¤›na ra¤men iyi

oldu¤unu biliyoruz asl›nda. Çünkü se--nin de dedi¤in gibi, bbiizzlleerrii iiyyii yyaappaannaaiilleemmiizziinn vvaarrll››¤¤›› vvee vveerrddii¤¤ii ggüüvveennddiirr..

Ülkemizdeki hukukun nas›l ve kiminiçin iflledi¤i ortadad›r. Bugün, bütünhukuksuzluklara ra¤men Türkiye'nindört bir yan›ndan "Güler Zere'ye Öz--gürlük" sesleri yükseliyor. Biz de bu se--sin bir parças› olarak Adalet Bakanl›--¤›'na toplu protesto faks› çektik.

Sevgili Güler Abla; sana OD--TÜ'den umut dolu sevgi ve selamlar›--m›z› gönderiyor, ailemizin s›cakl›¤›ylakucakl›yoruz. Hoflçakal...”

Onlar Katletmek ‹stiyor Biz Yaflatmak ‹stiyoruzOnlar Katletmek ‹stiyor Biz Yaflatmak ‹stiyoruz

TTaakkssiimm

TTTTaakkssiimmaakkssiimm

Page 15: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

etmek ve hapishanelerdeki iflkence-nin son bulmas› talebini iletmekiçin Adalet Bakanl›¤›’na faks gön-derdi. KK››zz››llaayy PPoossttaanneessii öönnüünnddeeyyaapp››llaann eeyylleemmee Halk Cephesi,EMEP, Partizan, ESP, Kald›raç,Al›nteri gibi kurumlar da destekverdi.

8 A¤ustos günü, ‹‹HHDD AAnnkkaa-rraa’’ddaa ‹‹nnssaann HHaakkllaarr›› AAnn››tt›› öönnüünnddee“Hasta Tutuklular Serbest B›rak›l-s›n” pankart› aç›lan eylemde, “Gü-ler Zere’ye Özgürlük, Hasta Tutsak-lar Serbest B›rak›ls›n” sloganlar›at›ld›.

Aralar›nda Halk Cephesi, TA-YAD, Genel ‹fl, KESK fiubeler Plat-formu, Erol Zavar’a Yaflam Koordi-nasyonu ve devrimci demokratik kit-le örgütleri 12 A¤ustos günüAnkara’da AAddaalleett BBaakkaannll››¤¤›› eekk bbii-nnaass›› öönnüünnddee “Kanser Hastas› GülerZere’ye Özgürlük, Hasta TutsaklarSerbest B›rak›ls›n” pankart› arkas›n-da biraraya geldiler. Güler b›rak›lanakadar her çarflamba günü Adalet Ba-kanl›¤› önünde olunaca¤›n›n ilanedildi¤i eyleme Genel-‹fl, KESK,BES, Sosyal ‹fl, ÇHD, ‹HD, SES,Halkevleri gibi kurumlar yönetimkurumlar›yla kat›ld›lar. ÇHD GenelBaflkan› Av. Selçuk Koza¤açl› tara-f›ndan yap›lan ortak aç›klamada“Onlar› Öldürtmeyece¤iz” kararl›l›¤›vurguland›.

‹‹zzmmiirr’de, Güler Zereserbest b›rak›lana kadaryap›lacak olan befl daki-kal›k oturma eylemi bu

hafta yine Kemeralt› giriflinde ya-p›ld›. 7 A¤ustos günü bir araya ge-len Halk Cepheliler, “Yaflama hakk›en temel haksa, bizler hasta tutsak-lar›n yaflama hakk›n› savunuyoruz”diyerek oturma eylemi yapt›lar.

Ayn› gün ‹‹zzmmiirr BBaayyrraakkll›› AAddlliiTT››pp öönnüünnddee Halk Cephesi, ESP,DHF, ÖMP, Partizan, Erol Zavar’aYaflam Hakk› Koordinasyonu ortakbir eylem yaparak Adli T›p’› protes-

to ettiler.

EE rrzziinnccaann’›n ‹zzetpa-fla, Barboros ve Cumhu-

riyet mahallelerinde 6 A¤ustos günüHalk Cepheliler taraf›ndan GülerZere için afifller as›ld›, yaz›lamalaryap›ld›. Milli E¤itim önünde ““GGüü-lleerr ZZeerree ‹‹ççiinn AAddaalleett ‹‹ssttiiyyoorruuzz""ppaannkkaarrtt›› aassaarrkkeenn ppoolliisslleerriinn ssaalldd››-rr››ss››nnaa u¤rad›lar. Güler Zere’yi ya-flatmamak için içeride ve d›flar›daelinden geleni yapan AKP, bu seferpolisleri ile Güler'e Özgürlük iste-yen Halk Cepheliler’e sald›rd› vedört kifliyi yaka paça gözalt›na ald›.

MMeerrssiinn’de TAYAD’ l›Aileler 11 A¤ustos günüGüler Zere’ye Özgürlük

taleplerini dile getirmeye ve di¤erhasta tutsaklar›n da sesini duyurma-ya devam ettiler. Eyleme EMEP,‹HD, EHP, DTP, ESP, Petrol-‹fl,KESK destek verdi.

BBuurrssaa’da 6 A¤ustosgünü demokratik kitleörgütleri ve siyasi parti-ler, Güler Zere’ye özgür-

lük talebi ile biraraya gelerek KK››zz››-llaayy KKaann MMeerrkkeezzii’’nnddeenn AAddllii TT››ppKKuurr uummuu öönnüünnee kkaaddaarr yyüürr üüddüü..“Güler Zere’ye Özgürlük-HastaTutsaklar Serbest B›rak›ls›n” pan-kart› ve üzerinde hasta tutsaklar›nisminin yaz›l› oldu¤u pankart›n ta-fl›nd›¤› yürüyüflte Güler Zere’nindurumu anlat›larak, bu duruma ses-siz kal›nmamas› ça¤r›s› yap›ld›.

Eyleme Batis, BDSP, ÇHD,DHF, ESP, Halk Cephesi, Halkevle-ri, ÖDP, SDP, Partizan, SosyalistParti, DS‹P, SODAP kat›ld›.

13 A¤ustos günü Bursa KentMeydan›’ndan AKP il binas›na ya-p›lan yürüyüflün ikincisi yap›ld›.Ayn› gün Adana Kad›n Platformutaraf›ndan Güler Zere’ye destek ey-lemi yap›ld›.

MMaallaattyyaa'n›n Yaz›han‹lçesi'ne ba¤l› FethiyeBeldesi'nde her y›l dü-zenlenen Kültür ve Sanat

Festivali'nin bu y›l beflincisi gerçek-leflti.Festival'de Malatya HaklarDerne¤i 11 A¤ustos’ta "YozlaflmayaVe Yoksullu¤a Karfl› Birleflelim" ve

Say›: 193 15GÜLER ZERE

OOkkmmeeyyddaann››

BBuurrssaa

AAddaannaaAAddaannaa

AAdd››yyaammaann

Page 16: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

16 GÜLER ZERE 16 AA¤ustos 22009

"Güler Zere'ye Özgürlük" pankart-lar›yla stant açt›.

Halk Cepheliler’in Güler Ze-re'ye özgürlük için açt›¤› imza kam-panyas›na Fethiye halk› büyük ilgigösterdi. Festivalde ayr›ca Yürüyüflokurlar› dergilerinin tan›t›m›n› vesat›fl›n› yapt›lar.

AAdd››yyaammaann’›n Çelik-han ilçesi P›narbafl› bel-desinde her y›l düzenle-nen Zerban fienlikle-

ri’nin bu y›l 8’cisi düzenlendi. Zer-ban flenliklerinde Agire Jiyan, ErdalErzincan ve birçok yerel sanatç›sahne ald›. Alevi vatandafllar tara-f›ndan kutsal say›lan Zerban Suyuetraf›nda gerçeklefltirilen ZZeerrbbaannfifieennlliikklleerriinnddee MMaallaattyyaa HHaakkllaarrDDeerrnnee¤¤ii ssttaanntt aaççaarraakk flfleennlliikklleerreekkaatt››lldd››.. “Güler Zere’ye Özgürlük”pankart›n alt›nda stant açan HalkCepheliler’in stand›nda bulunantutsak ürünleri k›sa sürede tükendi.“Dursun Karatafl Seçme Yaz›lar” ve“Mahir Çayan Bütün Yaz›lar” kitap-lar› standa en çok ilgi gören kitap-lard›. Demokratik Toplum Partisi-nin(DTP) stant görevlisine jandar-ma ve polis sald›rarak linç etmeyeçal›flt›. Halk Cepheliler DTP’lilere

destek verince jandarma Halk Cep-heliler’e de sald›rarak bir kifliyi ko-lundan yaralad›.

‹‹sskkeennddeerruunn E¤itim-Sen flubesinde, 12 A¤us-tos günü Güler Zere'ninsa¤l›k ve hukuki duru-

muyla ilgili bas›n toplant›s› yap›ld›.‹HD ‹skenderun flubesi ad›na Sadul-lah Ça¤lar, E¤itim Sen fiube Baflka-n› Hüsamettin Gezici ve TAYAD'l›Aileler’in birlikte düzenledi¤i top-lant›da Güler Zere'nin hayat›n› kay-betmesi durumunda AKP iktidar›-n›n ve Adli T›p 3.‹htisas Kuru-mu'nun, birinci dereceden sorumluolacaklar› belirtildi.

AAddaannaa TTaabbiipplleerrOOddaass›› GGüülleerr ZZeerree’’nniinnssaa¤¤ll››kk dduurr uummuu hhaakkkk››nn-ddaa 13 A¤ustos’ta bas›na

bilgi verdi. Adana Tabip Odas› ‹n-san Haklar› Komisyonu Baflkan›Balcal› hastanesi’nde görevli Doç.Dr. Osman Küçükosmano¤lu herçarflamba Güler Zere’yi muayeneetti¤ini ve dduurr uummuunnuunn kkööttüüyyee ggiitt-ttii¤¤iinnii söyleyerek Zafer Üskül’ün,Adli T›p Ana Bilim dal›ndakiGüler’in doktorlar›yla görüflmeden,

gerçe¤i yans›tmayan beyanlardabulundu¤unu söyledi.

Avrupa’da Güler Zere’nin ser--best b›rak›lmas› için yürütülenkampanya Almanya’n›n Duisburg,Avusturya’n›n Viyana ve ‹ngilte--re’nin Londra flehirlerinde devamediyor.

77 AA¤¤uussttooss ggüünnüü VViiyyaannaa’’ddaaTTüürrkkiiyyee KKoonnssoo--lloosslluu¤¤uu öönnüünnddeeGüler Zere’ninserbest b›rak›l--mas› için “Kan--ser Hastas› GülerZere’ye Özgür--lük” pankart›aç›larak bir ey--lem gerçekleflti--rildi. Güler Ze--

re’nin foto¤raflar›--n›n tafl›nd›¤› bir pro--testo eylemi yap›ld›.Halk Cephesi’nin

“Güler Zere’den Haberiniz Var m›?Gözleriniz AKP Zulmüne Kapal›m›” bafll›kl› aç›klamas›n›n okundu--¤u eylem Eylem Güler Zere’ye Öz--gürlük sloganlar›n›n at›lmas›ylason buldu.

88 AA¤¤uussttooss ggüünnüü DDuuiissbbuurrgg’’uunnHHaammbboorrnn sseemmtt ppaazzaarr››nnddaa Halk›nHukuk Bürosu’nun yay›nlad›¤›“Bu Bir Acil Hayat Ça¤r›s›d›r” bafl--l›kl› aç›klamalar Türkçe ve Alman--ca olarak da¤›t›ld›. Bildiri da¤›t›m›s›ras›nda halka yönelik yap›lan ko--nuflmalarla AKP iktidar›n›n adalet--siz uygulamalar› anlat›ld›.

77 AA¤¤uussttooss ggüünnüü LLoonnddrraa’’ddaa

WWooooddggrreeeenn KKüüttüüpphhaanneessii öönnüünnddeeGüler Zere’ye Özürlük talebi dilegetirildi. Yüzlerce ‹ngilizce veTürkçe bildirilerin da¤›t›ld›¤› ey--lemde “Türkiye F tipi Hapishane--sinde Kanser Hastas› Güler Zere’yeÖzgürlük, Tecriti Kald›r›n ÖlümleriDurdurun!” pankart› aç›ld›, “Türki--ye Hapishanelerinde Ölümleri Dur--durun!, Türkiye HapishanelerindeFaflist sald›r›lara Son!, Güler Ze--re’ye Özgürlük!” sloganlar› at›ld›

Avrupa’da ““Güler ZZere’yeÖzgürlük” EEylemleri

LLoonnddrraaHHaammbbuurrgg

Taksim

SSaakkaarryyaa AAddaalleett GGii-rriiflfliimmii BBaaflflöörrttüüssüü PPllaatt-ffoorrmmuu taraf›ndan baflla-t›lan ve her Cumartesi

Türkiye'nin çeflitli flehirlerindekiplatformlarla paralel yürütülen ba-flörtüsüne özgürlük eylemleri, 8A¤ustos günü, 204. haftay› gerideb›rakt›. "Baflörtüsü islam›n emri,müslüman kad›n›n kimli¤idir"pankart› açan eylemciler her haftaülke gündemine de yer verdiklerieylemlerinde, bu hafta Güler Ze-re'ye özgürlük istediler. Eylemde"Kanser hastas› Güler Zere serbestb›rak›ls›n! Tecrit öldürüyor, sessizkalma!" yaz›l› dövizleriyle hapis-hanelerdeki tecrit politikalar›nadikkat çektiler.

Page 17: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Güler Zere’nin serbest b›rak›l-mas› için ‹stanbul Adli T›p Kurumuönünde “ÖÖzzggüürrllüükk NNööbbeettii”” baflla-t›ld›.

“GGüülleerr ZZeerree’’yyee ÖÖzzggüürrllüükk--HHaass--ttaa TTuuttssaakkllaarr SSeerrbbeesstt BB››rraakk››llss››nn””talebiyle biraraya gelen siyasi grup-lar ve demokratik kitle örgütleriningerçeklefltirdi¤i “ÖÖzzggüürrllüükk NNööbbee--ttii” Güler Zere serbest kal›ncaya ka-dar devam edecek.

Nöbet, 10 A¤ustos günü Adli T›pKurumu önünde yap›lan aç›klamay-la bafllat›ld›.

Nöbete iliflkin olarak ÇHD üyesiavukat Oya Aslan, Adli T›p Kuru-mu’nun vermifl oldu¤u tutuklulukkarar›n›n ölüm ferman› oldu¤unu,karara itiraz ettiklerini söyledi.

Daha sonra, eylemi yapan ku-rumlar›n haz›rlad›klar› ortak aç›kla-may› avukat Naciye Demir okudu.“Eti¤e, t›p bilimine, hukuka ayk›r›raporlar› ile ba¤›ms›zl›¤›n›, bilim-selli¤ini, güvenilirli¤ini yitiren vela¤vedilmesi gereken Adli T›p Ku-rumu’nun önünde ‘Özgürlük Nöbe-ti’ne bafll›yoruz” diyen Demir, AdliT›p’›n niteli¤ine de¤indi.

“Adalet ‹stiyoruz”, “Güler ZereSerbest B›rak›ls›n”, “Devrimci Tut-saklar Onurumuzdur”, “Güler Ze-re’ye Özgürlük” sloganlar›n›n at›l-d›¤› eylemde Güler Zere’nin resim-leri ve “Güler Zere’ye Özgürlük”yaz›l› dövizler tafl›nd›.

Av. Demir’den sonra söz alanflair Ruhan Mavruk, flimdiye kadar

hapishanelerde yüzlercetabutun ç›kt›¤›n› belirte-rek, Güler Zere’nin ya-flayabilmesi için serbestb›rak›lmas›n› istedi.

Aç›klaman›n ard›ndanoturma eylemi bafllad›.Güler Zere’nin sesini tafl›-yanlar, zulmün suç orta¤›olan Adli T›p önündeydiler

Özgürlük Nöbeti tutan-lar, Güler Zere’yi zalim-den zorla çekip alacaklar-

d›. Onun için ordayd›lar. “Güler Ze-re’ye Özgürlük” slogan›ndan kaça-mam›flt› zalimler.

Güler’i ölüme mahkum edenler,flimdi, onun resmi ile, onun için at›-lan sloganlarla ve Güler’e özgürlükisteyenlerle karfl›l›fl›yorlar. Onlar›Adli T›p’a girer ve ç›karken GülerZere’nin pankart› karfl›l›yor.

Adli TT›p’ta AAvukatlarlaGörüflecek KKimse YYok!

Avukatlardan oluflan bir heyetGüler Zere’nin sa¤l›k dosyas›yla il-gili bilgi almak için Adli T›p Kuru-mu’na girmek istedi. Ancak kap›-daki güvenlik amirinin keyfi tutu-muyla karfl›laflt›lar.

Adli T›p Baflkan›’n›n olmad›¤›-n› söyleyen güvenlik görevlileri, sa-dece baflkan yard›mc›s›n›n oldu¤u-nu, onun da misafiri oldu¤u içinavukatlardan oluflan heyeti kabul et-meyece¤ini belirtti.

Nöbet’in ilk günü daha çok soh-betlerle geçti. Gece’de orada, AdliT›p önünde kal›nacak.

Güler Zere'ye özgürlük için‹stanbul Adli T›p önünde tutu-lan nöbet, 11 A¤ustos 2009 Sa-l›, ikinci gününde devam etti.

Adli T›p Kurumu önünde"Güler Zere'ye Özgürlük ‹çinNöbetteyiz" yazan bir pankart›nsürekli aç›k oldu¤u nöbette,günlük tutularak ziyarete gelen-lerin ve orada nöbet bekleyenle-

rin görüflleri yaz›ld›.

Özellikle ifl ç›k›fllar› sonras› or-dan geçen emekçiler, Güler Ze-re’nin pankart›n› görerek, nöbet ye-rine u¤ruyor ve bilgi al›yorlar.

Nöbet yerinin karfl›s›nda bulu-nan inflaatta çal›flan iflçiler içindede¤iflik saatlerde “Güler Zere’yeözgürlük” sloganlar›n› atanlar olu-yor.

Özgürlük nöbetinin ikinci günüsabah›n erken saatlerinden itibarengün boyunca ziyarete gelenler oldu.‹stanbul’un çeflitli yerlerinden des-tek amac›yla gelenler, eylemin hak-l›l›¤›na vurgu yapt›lar. Adli T›pönündeki özgürlük nöbeti Güler Ze-re’ye özgürlük mücadelesine yenibir güç katm›flt›r.

Bu ayn› zamanda Güler Zere’ninözgürlü¤ü konusundaki ›srar›n, ka-rarl›l›¤›n da bir göstergesidir.

Güler Zere’nin özgürlü¤ü içinsürdürülen mücadelede Adli T›pönü yeni bir direnifl mevzisi olacak.

Özgürlük nöbeti, ayn› zamandaAdli T›p’›n suç ortakl›¤›na, keyfili-¤ine de bir cevapt›r. Güler Zere’ninavukatlar› Adli T›p’ta görüflecekmuhatap bulam›yor. Yine, avukatla-r›n›n itirazlar›n›n genel kurulda gö-rüflülmesi gerekiyor.

Ancak genel kurul günlerdir birtürlü toplanam›yor. Güler Zere içinkaybedilecek bir saatin olmad›¤› bukoflullarda Adli T›p önündeki özgür-lük nöbetinin anlam› daha da büyük.

Adli T›p genel kurulu yap›lanitirazla ilgili olarak Güler Zere hak-k›nda karar›n› 2277 AA¤¤uussttooss 22000099’’ddaaaç›klayacak.

Karar aç›klan›ncaya kadar Gü-ler’e özgürlük sloganlar›n› duyma-ya devam edecekler.

Say›: 193 17ÖZGÜRLÜK NÖBET‹

Adli T›p ÖnündeGüler Zere’ye Özgürlük Nöbeti

Page 18: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

18 Ö⁄RETMEN 16 AA¤ustos 22009

- Bir numaral› düflman›m›z›nemperyalizm oldu¤unu asla ak-l›m›zdan ç›kartmayaca¤›z.

- Emperyalizme karfl› ba-¤›ms›zl›k,

faflizme karfl› demokrasi, sömürüye karfl› sosyalizmiçin; TÜM DÜNYAYA MEY-

DAN OKUYACA⁄IZ. - Adalet çözmektir; bunu

unutmayaca¤›z. Her sorununçözümünü bulaca-¤›z, halk›m›z› adalet-siz b›rakmayaca¤›z.

- Adalet intikam-d›r; intikam duygu-muzu büyütece¤iz.fiehitlerimizi adalet-siz b›rakmayaca¤›z.

- Zor da olsa, hepadil olaca¤›z.

- Adaletsizlik ya-panlar kendi içimiz-dense, onlara karfl› çok kat›olaca¤›z.

- Örgüt içinde örgütsüz dav-rananlar›n asalakl›klar›na ‹Z‹NVERMEYECE⁄‹Z.

- Direnenleri hiç kimseninyok edemeyece¤i defalarca ka-n›tland›, TESL‹M OLMAYACA-⁄IZ.

- Ortalama solcu de¤il, DA-VA ADAMI OLACA⁄IZ.

- Elefltiri-özelefltiri savafl-makt›r; SAVAfiDAN KAÇMAYA-CA⁄IZ.

Ac›lar›m›za duvar olmay›ö¤renece¤iz, bizi y›kamayacak-lar, aflamayacaklar.

Zaferimiz için, tüm ac›larakatlanmaya haz›r olaca¤›z.

- Düflman ne diyorsa tersinidüflünece¤iz. Onlar asla do¤ru-yu söylemez, biliyoruz.

- Düflman bizim için iyi birfley söylerse kendimizden kufl-ku duyaca¤›z, merak etme.

- Dünyada temiz kalantek yer devrimdir, devrim-ciliktir, kirletilmesine izinvermeyece¤iz.

- Devrimci safl›¤›m›z›yitirmeden, ama siyasi uyan›k-l›¤›m›zla düflünecek ve savafla-ca¤›z.

- Her akl›m›za geleni de¤il,olanaklar›m›z ölçüsünde do¤ru-yu yapaca¤›z.

- fiartlar zorlafl›yorsa s›zlan-mayaca¤›z, flartlardan dahagüçlü olman›n yollar›n› araya-ca¤›z.

- Kurallar›m›z bizi düflman-dan koruyan siperlerdir, ilkele-

rimiz tek silah›m›zd›r. ‹lkesiz vekurals›z davranarak, düflmanahedef olmayaca¤›z.

- OOllmmaazzcc››ll››kk y›lg›nl›kt›r, herfleyin bir yolunu bulup, oldurta-ca¤›z.

- ÇÇaarreessiizzllii¤¤ii yenmeye yara-yacak tek güç kendimize gü-vendir. KKeennddiimmiizzee ggüüvveenn;; örgü-te güvendir, örgüte güven; ide-olojimize güvendir. BU GÜVEN‹BÜYÜTECE⁄‹Z.

- Umut, kendini bile yenidenyarat›r; UMUDUMUZU BÜYÜ-TECE⁄‹Z.

Kendi gücümüzden baflka,hiç kimseye güvenmeyece¤iz.

Dahi olmam›z beklenmiyorbiliyoruz, yürekli ve dikkatliolaca¤›z.

EErrtteelleemmeeyyeeccee¤¤iizz,, programl›olaca¤›z, zzaammaannaa yyeenniillmmeeyyeeccee--¤¤iizz..

Panik ve telafl içinde de¤il;so¤ukkanl› ve kararl› olaca¤›z.

Telafllar›m›z içinde bo¤ulmaya-ca¤›z. Tehlikeleri hiç akl›m›z-dan ç›kartmayaca¤›z, sonuçolumsuz bile olsa “yap›labile-cek mutlaka bir fley vard›r”do¤rusuna s›k› s›k› sar›laca¤›z.Yan›labiliriz, anlayamayabiliriz,ama hergün hergün yenidenbafllama ve kazanma inanc›m›-z› kaybetmeyece¤iz.

Bir devrimcinin ilk görevikendine karfl› dürüst olmakt›r.KKeennddii yyaannll››flflllaarr››mm››zzddaann kaçma-yaca¤›z, onlar› aflaca¤›z.

Düflmana s›rt›n› dönmek in-tihard›r: zafere kadar onu, akl›-m›z›n ortas›nda, gözümüzün

önünde, yüre¤imizinen so¤uk yerinde tuta-ca¤›z.

Tereddüt yenilmek-tir, direnmek ve savafl-makta asla tereddütedüflmeyece¤iz.

Ve sen hiç meraketme, birbirimizin gö-zünün içine bakaraksavaflaca¤›z.

Birbirimizi ggöözzbbeebbee--¤¤iimmiizz bbiilleerreekk direnece¤iz.

E¤er ki, bunlarda bir tered-düt edersek hakk›n› helal etmebize.

BÜYÜK B‹R ACININ SES‹, BÜYÜK B‹R D‹REN‹fi‹N SE-

S‹, BÜYÜK B‹R ‹NADIN SES‹, BÜYÜK B‹R ‹NANCIN SES‹, BÜYÜK B‹R HAYATIN SES‹...olarak kulaklar›m›zda, yü-

reklerimizde, beynimizde ola-caks›n.

Gittin. Gidiflinle ebedi bir s›nav

bafllad›. Bu s›nav için hep çal›-flaca¤›z, bir ilkokul ö¤rencisigibi saatlerce, günlerce çal›fla-ca¤›z.

Ö¤rettiklerini ne kadar akl›-m›za yazar›z, hayata iflleriz bi-lemeyiz. Ama bbuu uu¤¤uurrddaa ööllmmee--yyii bbeecceerreebbiilleeccee¤¤iimmiizzddeenn eminol.

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

SEN‹NLEY‹ZSEN‹

SEV‹YORUZ

Page 19: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Day› Kurtulufl Grubu’ndan,Devrimci Sol’a, Parti-Cephe’ye ka-dar, önderlik yapt›¤› tüm örgütlen-melerde, iikkttiiddaarr›› aallmmaayyaa odaklan-m›fl, buna göre flekillenmifl bir örgütyaratmay› hedefledi. Devrimci ha-reketi iktidara tafl›ma görevini yeri-ne getirebilmek, öncelikle Day›’n›nörgüt anlay›fl›n›, örgüt kültürünü,kadro politikas›n›, çal›flma tarz›n›,do¤ru kavramay› gerektirir.

“Her parti, ülkesi için çizdi¤idevrim stratejisine, temel mücadelebiçimlerine ve s›n›flar›n mevzilen-mesine göre biçimlenerek kkeennddii ççaa--ll››flflmmaa ttaarrzz››nn›› ve buna uygun kkaaddrroottiippiinnii üretir. Biz devrimi uzun ssüürreelliibbiirr hhaallkk ssaavvaaflfl›› olarak düflünüyor-sak, ssiillaahhll›› mmüüccaaddeelleeyyii tteemmeell al›-yorsak, çal›flma tarz›m›z, kadro tipi-miz bu tür bir savafl› sürdürmeyegöre flekillenmeli ve böyle bir ssaavvaaflflkküüllttüürrüüyyllee donanmal›d›r.” (KongreBelgeleri I, sf. 253)

Day›’n›n örgüt anlay›fl›n› ve kül-türünü belirleyen örgütün bir ““ssaa--vvaaflfl öörrggüüttüü”” olmas›d›r. ‹lkeler, ku-rallar, disiplin, iflleyifl, kadro yap›s›buna göre oluflturulmufltur. Dahaayr›flma ve Devrimci Sol’un yeni-den örgütlenmesi süreci, ilkeli, ku-rall› bir örgüt anlay›fl›n›n savunul-mas›yla flekillenmifltir.

‹‹llkkeelleerrii,, kkuurraallllaarr››,, ssaavvaaflflmmaarruuhhuuyyllaa iihhttiillaallccii bbiirr öörrggüütt,,DDaayy››’’ddaann bbiizzee mmiirraasstt››rr

‹ktidar› alma iddias›nda olan bir

örgüt her fleyden önce buna uy-gun olarak flekillenmek zorunda-d›r. Böyle olmad›¤›nda er ya dageç yenilgi kaç›n›lmaz olacakt›r.Düflman karfl›s›nda yaflanan ba-flar›s›zl›klar›n, verilen kay›plar›nesas nedeni bizim hatalar›m›z,eksik ve zaaflar›m›zd›r. ‹flte buyüzden Day› bir savafl örgütününen baflta ilkeli, kurall›, disiplinli

olmas› gerekti¤ine vurgu yapm›fl vebuna paralel olarak da küçük-burju-va zaaflarla sürekli savafl halindeolmufltur.

“Yüzlerce insan›n küçük hata vezaaflar›, disiplinde, yaflamda, sa-vaflta yüzlerce kural ve ilke hatas›demektir. Dolay›s›yla, düflmana ve-rilen yüzlerce koz demektir. ‹ç düfl-man, önlem al›nmad›¤›nda önce bi-reyleri, bireyler de örgütü kuflata-rak, etkisiz hale gelmesini sa¤laya-cakt›r. Ad›n›n iç veya d›fl düflman ol-mas› çok önemli de¤ildir. Önemliolan, niçin ‘‘ddüüflflmmaann’’ olarak adlan-d›rd›¤›m›zda. Savafl›m›z› gerileten,disiplinimizi gevfleten, moral vecoflkumuzu düflüren, birli¤imizi par-çalayan, ideolojimizi geriletip sa¤açekmeye, günlük yaflamda yozlafl-may› hakim k›lmaya çal›flan, kküü--ççüükk--bbuurrjjuuvvaa yyaaflflaanntt››ss››nn›› ddaayyaattaannllaarrddüüflflmmaann››mm››zzdd››rr..” (Kongre BelgeleriI, syf. 192)

Gerek iç gerekse de d›fl düflman-la aram›zdaki çizgilerin kal›n olma-s› gerekti¤i, Day›’n›n en s›k vurgu-lad›¤› yanlardan biridir. Mücadeleküçük zaaflar›n, kurals›zl›klar›n ye-ri geldi¤inde nas›l büyük bedellerödenmesine yol açt›¤›n› defalarcagöstermifltir. Bu nedenle de bir sa-vafl örgütü ççeelliikk bbiirr ddiissiipplliinnllee do-nanmak zorundad›r. Bu sa¤lanama-d›¤›nda düflman içten ve d›fltan sü-rekli darbeler vurmaya, devrim yü-rüyüflümüzün h›z›n› kesmeye de-

vam edecektir.

Savafl örgütü olmak, legal ya daillegal, demokratik alanda veya as-keri örgütlenmede, hangi alandaolursa olsun ssaavvaaflfl kküüllttüürrüüyyllee do-nanmak demektir.

“Bir savafl örgütü yaln›z bafl›nasilahl› birliklerimizin eylemleriyle,savafl örgütü s›fat›na lay›k olamaz.Yukar›dan afla¤›ya ttüümm öörrggüütt eellee--mmaannllaarr››nn›› kkaappssaayyaann bir kültür veçal›flma tarz›yla bu s›fat› hak eder.”(Kongre Belgeleri I. syf. 294)

Bu kültür ve çal›flma tarz›n›noda¤›nda ise ilkeler, kurallar vard›r.Savafl örgütü hiç tart›flmas›z, ilkeli,kurall› bir örgüttür. Day›’da ilke vekurallar, öörrggüüttüünn kkoorruunnmmaass›› vekkaaddrroollaarr››nn ggöörreevvlleerriinnii eekkssiikkssiizzyyeerriinnee ggeettiirreebbiillmmeessii için olmazsaolmazd›r. O’nun da dedi¤i gibi ku-rallar bizim içindir, örgütümüzüngüvenli¤i ve devrimci faaliyetleri-mizin sa¤l›kl› sürebilmesi içindir.

LLeenniinniisstt öörrggüütt aannllaayy››flfl›› vvee öörrggüütt kkoonnuussuunnddaakkii hheerrttüürrllüü ççaarrpp››ttmmaayyaa kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee mmiirraass››mm››zzdd››rr

Lenin'in öngördü¤ü parti, herfleyden önce proletaryan›n çeliktendisiplinine sahip dar devrimciler ör-gütüdür. Parti, bafllang›çta profes-yonel devrimcilerin yer ald›¤›, iflle-yiflte merkezi yan›n a¤›r bast›¤›, herkoflulda mücadeleyi sürdürebileceknitelikte bir örgütlenmedir. DDeevv--rriimmlleerrddee iirraaddii yyaann››nn bbeelliirrlleeyyiicciillii¤¤iiöne ç›kt›kça, Leninist partinin dev-rimdeki rolü de büyümüfltür.

Partimiz, Türkiye halklar›n› an-ti-emperyalist, anti-oligarflik devri-me tafl›ma iddias›yla yola ç›km›flt›r.Bu nedenle de Parti Türkiye halkla-r›n›n politik önderi, öncü müfreze-sidir.

Say›: 193 19DAYI

Örgüt KültürümüzÇal›flma Tarz›m›z

Page 20: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Nas›l bir parti konusunun cevap-lar› Hakl›y›z Kazanaca¤›z ’da flu fle-kilde verilmifltir:

““PPrroolleettaarryyaann››nn iiddeeoolloojjiissiiyyllee ddoo--nnaatt››llmm››flfl,, TTüürrkkiiyyee hhaallkkllaarr››nn››nn kkuurr--ttuulluuflfl mmüüccaaddeelleessiinnee iiddeeoolloojjiikk vvee ssii--yyaassii öönnddeerrlliikk eeddeebbiilleecceekk,, PPoolliittiikk--lleeflflmmiiflfl AAsskkeerrii SSaavvaaflfl SSttrraatteejjiissii ççiizzggii--ssiinnii hhaayyaattaa ggeeççiirreebbiilleecceekk bbiirr öörrggüütt--lleennmmeeyyee ssaahhiipp,, ggiizzlliillii¤¤ii eessaass aallaann,,ççeelliikk ggiibbii bbiirr ddiissiipplliinnee ssaahhiipp,, aazz››nnll››--¤¤››nn ççoo¤¤uunnlluu¤¤aa ttaabbii oolldduu¤¤uu,, yyuukkaarr››--ddaann aaflflaa¤¤››yyaa hhiiyyeerraarrflfliikk bbiirr mmeekkaa--nniizzmmaass›› oollaann,, eelleeflflttiirrii--öözzeelleeflflttiirrii mmee--kkaanniizzmmaass››nn›› ççaall››flfltt››rraann,, ddüüflflüünncceeüürreettiimmiinnii ssüürreekkllii kk››llaann,, hhiizziipplleerreeyyeerr vveerrmmeeyyeenn bbiirr ppaarrttii....””

Day› nas›l bir parti olmal› soru-suna flu cevab› vermifltir:

“Parti her fleyden önce, neyi na-s›l yapacaklar›n› bilen, bir ddaavvaayyaakkeennddiinnii aaddaamm››flfl,, ddeenneennmmiiflfl,, ssaavvaa--flflaann ve ssaavvaaflfltt››rraann rruuhh vvee ddaavvrraann››flflbbiirrllii¤¤iiddiirr.. Parti, laf›zlar›n ve kariz-malar›n da ötesinde ortak bir kültürve savaflç› ruhtur. Bu savaflç› ruhhali ve kültür yarat›lmadan, pratik-te s›nanmadan flematik olarak kuru-lacak her parti y›k›lmaya mahkum-dur. Bu yan›yla parti, hiçbir flemayave kal›ba s›¤d›r›lamaz. Savafl kültü-rüyle donanm›fl, sars›lmaz bir flekil-de ideolojik birli¤ini sa¤lam›fl vesavaflma azmini kaybetmemifl ör-gütlenmeler, geçici bir süre savafl-ma kapasitelerini yitirseler de, tümörgütlenmeler da¤›lsa da parti olmamisyonlar›n› yitirmezler.” (KongreBelgeleri I, syf. 123)

Day› özellikle 1980’lerin sonla-r›ndan itibaren reformist cenahtanörgüt anlay›fl›na yöneltilen sald›r›larkarfl›s›nda, hem devrimci örgütüpratikte gerçeklefltirmeye çal›flarak,hem de ideolojik düzeyde mücadeleetmifltir. Say›s›z örgüt, silahl› müca-deleyi savunanlar dahil, örgüt anla-y›fl› aç›s›ndan liberalizme kayarken,devrimci hareket Marksist-Leninistilkelerinden ayr›lmam›flt›r.

Leninist parti anlay›fl›n›n, prole-terya diktatörlü¤ünün reddedilmesi,demokratik merkeziyetçili¤in yeri-ne ““ggeevvflfleekk”” örgüt anlay›fllar›n›ngelifltirilmesi, illegalitenin reddedi-

lerek, yasal particili¤in savunulma-s›, örgüt konusunda tam bir dejene-rasyonu da beraberinde getirdi.“Parti olmayan parti”, “az›nl›¤›nço¤unlu¤a uymama hakk›”, “tem-bellik hakk›” gibi çarp›kl›klar teori-lefltirilerek solun kültürüne sokul-mufltur.

Sorunun temelinde elbette düzenörgütü mü, savafl örgütü mü oluna-ca¤› vard›r. Day› her koflulda Leni-nist örgüt anlay›fl›nda ›srarc› ve ka-rarl› olmufltur. Savaflanlar›n ve sa-vaflmayanlar›n örgüt anlay›fl› da bu-na göre flekillenecektir.

ÖÖrrggüütt iiççii iiflfllleeyyiiflflttee ggüüvveenn vvee iillkkeelleerrii eessaass aallmmaakk,, mmiirraass››mm››zzdd››rr

Day› örgütsel iflleyiflimizin hiç-bir flemaya, kal›ba s›¤d›r›lamayaca-¤›n› bir çok kez ifade etmifltir.“Devrimin ve savafl›n sorunlar›,hiçbir flemaya, programa ve takti¤es›¤d›r›lamayacak kadar büyük vede¤iflkendir. Örgütlenmeler, prog-ramlar, tüzükler, taktikler, yeni ça-l›flma biçimleri, yeni politikalar vehemen her fley devrim yürüyüflünüh›zland›rmak, engelleri aflmak, t›ka-n›kl›klar› ortadan kald›rmak ve dev-rime biraz daha yaklaflmak için-dir…” (Kongre Belgeleri I, syf.248)

Bu yaklafl›m› nedeniyledir ki,Day›, örgütsel iflleyiflte klasik örgütmodellerinin taklitçisi olmam›flt›r.

Devrimci hareket içinde örgütseliliflkiler güven iliflkisi üzerine flekil-lenirken, örgütsel iflleyiflin süreklili-

¤ini, tutarl›l›¤›n›, istikrar›n› sa¤la-yacak ilkeler, kurallar, geleneklerde oluflturulmaya çal›fl›lm›flt›r. Bunoktada önemli mesafeler katedil-mifl olmas›n›n sonucu olarak, örgütiçinde herhangi bir eksiklikle, her-hangi bir sorunla karfl›lafl›ld›¤›nda,ne yap›laca¤› bellidir. Hem teorikanlay›fl›m›z, hem geleneklerimiz,bize bu netli¤i sa¤lamaktad›r. Bunetli¤in temelinde güven, kolekti-vizm ve kurallar vard›r. Day›, bu ol-gular› ve bunlar›n yerini Parti Kon-gresi’nde delegelere hitap ederkenflöyle ortaya koyuyordu:

“sizler... bu tür toplant›lar, se-çimler olmadan esas olarak ggüüvveenneeddaayyaannaarraakk,, hareketin politikalar›n›,perspektiflerini, emir ve talimatlar›-n› yerine getirmeye çal›flt›n›z. El-bette, çok farkl› biçimlerde, hhiiççkkiimmsseenniinn uuyygguullaammaayyaa cceessaarreett eeddee--mmeeddii¤¤ii oorraannllaarrddaa kkaatt››ll››mmcc››ll››¤¤›› vveeddeemmookkrraassiiyyii ddee iiflfllleettttiikk.. Ama bunla-r›n hiçbiri güvenin yerini alama-m›flt›r. Bu yan›yla, d›fl›m›zdakilerin,hatta içimizdeki baz› kimselerin bilekolayca anlayamayaca¤› özgün birifllerlik yaratt›k” (Kongre BelgeleriI, syf. 251)

ÇÇaall››flflmmaa ttaarrzz››nnddaa pp rrooggrraammll››ll››¤¤››,, kkoolleekkttiivviizzmmiieessaass aallmmaakk,, mmiirraass››mm››zzdd››rr

Day›’n›n çal›flma tarz›nda enay›rdedici yanlardan biri kkeennddiillii--¤¤iinnddeenncciillii¤¤ee hiçbir zaman primvermemesidir. Kendili¤indenciliközünde Leninist parti anlay›fl›n›n in-kar›d›r. Opotünizmdir, kitle kuyruk-çulu¤udur, partinin iradili¤ini redetmektir. Mücadelenin kendili¤in-den yükselmesini beklemek kitleçal›flmas›ndan kaç›flt›r. Devriminkitlelerin eseri olaca¤› gerçe¤inegözlerini kapatmakt›r. Devrim birörgütlenme sorunuysa o zaman esasolan kitleleri örgütleyerek, devrimekanalize edebilmektir. Devrimci bu-nun için vard›r. Aksi, halka güven-sizlik, inançs›zl›kt›r. Day› kendili-¤indencili¤e karfl› mücadele eder-ken, bu mücadeleyi kadrolar aç›s›n-dan ideolojik bir e¤itime dönüfltür-me çabas› içinde olmufltur.

20 DAYI 16 AA¤ustos 22009

““SSaavvaaflfl››mm››zz›› ggeerriilleetteenn,,ddiissiipplliinniimmiizzii ggeevvflfleetteenn,,mmoorraall vvee ccooflflkkuummuuzzuuddüüflflüürreenn,, bbiirrllii¤¤iimmiizzii

ppaarrççaallaayyaann,, iiddeeoolloojjiimmiizziiggeerriilleettiipp ssaa¤¤aa ççeekkmmeeyyee,,

ggüünnllüükk yyaaflflaammddaayyoozzllaaflflmmaayy›› hhaakkiimm kk››llmmaayyaa

ççaall››flflaann,, kküüççüükk--bbuurrjjuuvvaayyaaflflaanntt››ss››nn›› ddaayyaattaannllaarr

ddüüflflmmaann››mm››zzdd››rr..””

Page 21: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Parti-Cepheli çal›flma tarz› bafltakendi¤indencili¤e düflmeden, örgüt-lenmenin oda¤›na kendini koyarak,halka gitmek ve kitle çal›flmas› yap-makt›r. Day› kendili¤indencili¤ekarfl› pp rrooggrraammll›› bbiirr ççaall››flflmmaa ttaarrzz››--nn›› hakim k›lmaya çal›flm›flt›r.

“Çal›flt›¤› alanda kadro yoksa,kadro e¤itmek için bizzat seferberolanlar... en küçük bir olana¤›, enküçük bir iliflkiyi de¤erlendirerek,gecesini gündüzüne katarak ‘mutla-ka partiyi ve cepheyi burada örgüt-leyece¤im, hareketin istediklerinibulaca¤›m’ anlay›fl›yla gerekti¤indeher türlü riski göze alarak, olmazgibi görünen fleyleri ortadan kald›-r›r, hatta yoktan var eder. ‘Yok, ol-maz’ türü gerekçeleri getirmeyi,kendini afla¤›lama olarak kabuleder. Haz›rlopçulu¤a asla tenezzületmez.” (Kongre Belgeleri I, syf.259)

Day›’ya göre hayatta mucize di-ye birfley yoktur, herfley bizim ira-demize, bizim örgütçülü¤ümüzeba¤l›d›r. O’nun literatüründe “mu-cize”ler olmad›¤› gibi, “olmaz”larda yoktur. Gerçek bir devrimci yok-tan var etmesini, yarat›c› olmas›n›bilendir.

Day›’n›n hakim k›lmaya çal›flt›¤›çal›flma tarz›nda en temel unsurlar-dan biri de, kkoolleekkttiivviizzmm ve bunungerçekleflece¤i yerler olarak kkoommii--tteelleerrddiirr.. Bir örgütü örgüt yapan, ya-rat›c›l›¤›n›, üretkenli¤ini art›rankollektivizmdir. Bunun karfl›s›ndaçal›flma tarz›ndaki bürokratizme,hantall›¤a, statükoculu¤a, liberaliz-me, sekterizme her zaman karfl› ç›k-m›fl, bu e¤ilimlerle sürekli savafl-m›flt›r.

‹‹nnaannçç,, ccooflflkkuu,, ssoorruummlluulluukk vvee ffeeddaakkaarrll››kkllaa ttaann››mmllaannaannPPaarrttii--CCeepphheelliilliikk aannllaayy››flfl›› mmiirraass››mm››zzdd››rr

“En do¤ru politikalar, en parlakfikirler dahi onlar› hayata geçirebi-lecek kadrolar yoksa birer hiçtirler.Ka¤›t üzerinde kalmaya mahkum-durlar. Bu yan›yla kadrolar partininsadece gözü, kula¤› de¤il, ayn› za-

manda eli, aya¤›d›rlar. Politikalar,taktikler, stratejiler kadrolarla ha-yata geçer.” (Devrimci Sol, 11. Sa-y›)

Ancak do¤ru bir kadro politika-s›na sahip olanlar halk› örgütleyip,savaflt›rabilirler. Day› da bunu bafla-ran önderlerden biri olarak tarihegeçmifltir. Yüzlerce insan kendinitereddütsüzce harekete sunmufl,ölüme meydan okumufl, feda ey-lemleri yapm›flt›r. Yüzlerce insanaölüme meydan okuma cüretini ka-zand›ran hiç flüphe yok ki Day›’n›nkadrolara duydu¤u ggüüvveenn vvee sseevvggiiolmufltur.

Kadro anlay›fl›nda hem tteeccrrüübbee--yyee,, hem ggeennççllii¤¤iinn ddiinnaammiizzmmiinneeönem vermifltir. Her zaman gençkadrolara güven duymufltur. Genç-lere sorumluluklar vermekte çokccüürreettllii olmufltur. 90 At›l›m›, gençkadrolara güvenip, görevler veril-mesiyle sa¤lanm›flt›r. Darbecilik sü-reci Day›’n›n kadrolara güveni,aç›kl›¤›, onlar› sürecin içine dahilederek sorunu çözmeye çal›flmas›y-la afl›lm›flt›r.

“Parti ve örgüt, stratejinin ha-yata geçmesi için, devrim için biraraçt›r. BBuu aarraacc››nn mmoottoorruu kkaaddrroo--llaarrdd››rr.. Kadrolar veya bölge, alan,birim yöneticileri, kendilerini buarac›n motoru gibi görmez, onunfonksiyonunu yüklenmezse araç ifl-lemez hale gelir. Bu ne demektir?Bu, partinin, giderek kendisini inkâretmesi, bütün söylemlere ra¤men,pratikte stratejik hedefinden veprogram›ndan vazgeçmesi demektir.Kadro ve yöneticiler hangi alan vebirimde, hangi konumda olursa ol-sun, stratejik hedeften uzaklaflt›¤›noktada, geçici olarak baz› baflar›-lar elde etse de t›kanmaya, k›s›rlafl-maya mahkûmdur.” (Kongre Belge-leri I, syf. 255)

Day›’n›n kadrolarda önem verdi-¤i unsurlar›n bafl›nda ddiissiipplliinn,, öözz--vveerrii,, eemmeekkççiilliikk ve hhaallkkaa,, ddeevvrriimmeebbaa¤¤ll››ll››kk gelir.

Bu anlay›fl› temelinde hhaallkkttaanniinnssaannllaarr››nn kkaaddrroollaaflfltt››rr››llmmaass››nnaahep özel vurgu yapm›flt›r. Seçkinci,ayd›n yaklafl›mlara karfl›n, halk›n

i ç i n d e nk a d r o l a rç›kart›labi-lece¤ini veç›kart›lma-s› gerekti¤ini savun-mufltur sürekli. 2000Ölüm Orucu Direnifli,Day›’n›n bu politikas›-n›n ete kemi¤e bürün-müfl halidir. Day›’ya gö-re bir insan›n kadro ola-bilmesi için s›radan, sadeama istekli olmas› yeterli-dir. O en s›radan olanlar-dan komutanlar, yönetici-ler, kahramanlar yaratmas›n›baflarm›flt›r.

Day› kadrolar›n politika olufltur-ma, karar alma süreçlerine kat›l›m›-n›, sorunlar›n çözümüne dahil edil-mesini, örgütsel iflleyiflin bir parças›olarak görmüfltür. Devrimci harekethiçbir döneminde bürokratik bir ifl-lerli¤e sahip olmam›flt›r. O nedenlede revizyonist örgütler gibi resmihiyerarflik konumland›rmalara görede¤il, mücadelenin ihtiyaçlar›na, in-sanlar›n kendilerini mücadeleninneresinde gördü¤üne, yetenekleri-ne, güvene göre görevlendirmeleryap›lm›flt›r. Bu anlay›flla yüzlerce,binlerce insan resmi bir adland›rma,konumland›rma olmadan Partili,Cepheli olarak büyük, önemli gö-revler üstlenip, flehit düflmüfllerdir.

Day› bize böyle bir savafl örgütüb›rakt›. Bu örgütü gelece¤e tafl›mak,gelifltirip güçlendirmek bizlere ba¤-l›d›r. Yaz›m›z› yine Day›’m›z›n birsözüyle, daha do¤rusu tüm Parti-Cepheliler’in görevini somutlayanbir ça¤r›s›yla bitirelim.

““AArrtt››kk ttüümm kkaaddrroo vvee ssaavvaaflflçç››llaarr››--mm››zz››,, ddaahhaa bbüüyyüükk ggöörreevvlleerr,, ddaahhaabbüüyyüükk ssoorruummlluulluukkllaarr bbeekklliiyyoorr..PPaarrttii vvee CCeepphhee eelliimmiizzddeeddiirr.. SSiizzlleerriinneelllleerriinnddeeddiirr.. OOnnuu bbüüyyüüttmmeekk,, ggeelliiflfl--ttiirrmmeekk vvee ttüümm hhaallkkllaarr››mm››zz nneezzddiinn--ddee ssaayygg››nnll››¤¤››nn›› aarrtttt››rrmmaakk,, ddaahhaa eett--kkiillii ssaavvaaflfltt››rrmmaakk,, hheerr ggüünn ddaahhaa ççookkbbüüyyüüttmmeekk,, hhaallkk››nn kkuurrttuulluuflfl bbaayyrraa¤¤››hhaalliinnee ggeettiirrmmeekk ggöörreevvii vvaarrdd››rr.. BBuuggöörreevvii bbaaflflaarraabbiillmmeekk iiççiinn,, ppaarrttiilliioollmmaakk ssaavvaaflfl››nn›› kkaazzaannmmaall››yy››zz..””

Say›: 193 21DAYI

Ad›And›m›z

Miras›m›zBayra¤›m›zd›r

Page 22: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Emperyalizm sorunu aç›s›ndanülkemizdeki mücadelede 1960’la-r›n, 1970’lerin, 1990’lar›n, 2000’le-rin birbirinden oldukça farkl›, öz-gün yanlar› vard›r. Day›, ilki hariç,bu süreçlerin hepsini, devrimci birönder olarak yaflam›fl ve diyebilirizki, hheerr kkooflfluullddaa anti-emperyalistmücadele bayra¤›n› dalgaland›r-man›n temsilcisi olmufltur. Day›ve devrimci hareket, bütün busüreçlerde emperyalizm karfl›-s›nda hiçbir sapma, hiçbir sav-rulma yaflamayan, emperyalizmkarfl›s›nda asla tav›rs›z kalmayanbir tarih yaratm›fllard›r. Türkiyesolunda böyle bir tavr›n baflkabir örne¤i yoktur.

Sözünü etti¤imiz dönemlere k›-saca bakal›m. 11996600’’llaarr,, anti-emper-yalist mücadelenin, ba¤›ms›zl›k flia-r›n›n yükseldi¤i, anti-emperyalistöfkenin uyand›¤› y›llard›r. 11997700’’lleerr,,anti-faflist mücadelenin öne ç›kt›¤›,buna paralel olarak da çeflitli kesim-lerin anti-emperyalist mücadeleyiadeta geri plana itti¤i, fakat devrim-ci hareket önderli¤inde oligarfliyeyönelik mücadelenin do¤rudan em-peryalist hedeflere yönelik mücade-leyle birlefltirildi¤i y›llard›r (ilk kezbu dönemde emperyalist flirketlereyönelik askeri eylemler yap›lm›flt›r.)

11999900’’ll›› yy››llllaarr, em-peryalizm konusundasoldaki sapmalar›n vesavrulmalar›n öne ç›k-t›¤› bir dönem olurken,bu dönem ülkemiz öze-linde, özellikle 1990bafllar›nda emperyaliz-min Körfez sald›r›s›na

karfl›l›k olarak anti-emperyalist mü-cadelenin yükseldi¤i bir dönem ol-du.

22000000’’llii yy››llllaarr››nn bafllar›, Ameri-kan emperyalizminin Irak’› iflgal et-mesine karfl› kitlesel bir mücadele-nin geliflti¤i y›llard›. Fakat bu dö-

nem ayn› zamanda emperyalizmkonusundaki en yayg›n ve derinçarp›kl›klar›n da görüldü¤ü bir dö-nemdi.

Bu çarp›kl›k kendini en aç›k bi-çimde eemmppeerryyaalliizzmmee yyüükklleenneennmmiissyyoonnllaarrddaa gösteriyordu.

Çarp›k bak›fl aç›lar›ndan bbiirriinnccii--ssii, Irak’› iflgal eden Amerikan em-peryalizmine “halklar› diktatörlük-lerden kurtaran, ülkeleri özgürleflti-ren” bir misyon yüklüyor ve bumisyonu da ““ddeemmookkrraattiikk eemmppeerr--yyaalliizzmm”” diye teorilefltiriyordu. Birdi¤er çarp›k bak›fl aç›s› da, Avrupa

emperyalizmine karfl› benzer biryaklafl›m içindeydi; Irak iflgali nez-dinde Amerika’ya karfl› ç›kan refor-mist sol, Avrupa emperyalizmi kar-fl›s›nda ise baflka bir yaklafl›m için-deydi. Türkiye’nin Avrupa Birli¤iüyeli¤ini “Türkiye’yi demokratik-lefltirece¤i” iddias›yla savunan buçarp›kl›k, ortaya ““iiyyii eemmppeerryyaalliizzmm,,kkööttüü eemmppeerryyaalliizzmm”” gibi bir tabloç›karm›flt›.

‹flte bu iki çarp›k bak›fl aç›s›,2000’li y›llar boyunca, Day›’n›nideolojik mücadelede, en çok a¤›rl›kverdi¤i konulardan biri oldu. Bir çokyaz›s›nda, mesaj›nda, kadrolara ilet-ti¤i notlar›nda, sorun üzerinde dur-

du. Emperyalizm konusunda netolmayan bir solun, devrimi ba-flarmas›, ba¤›ms›zl›k, demokrasive sosyalizmi kurmas› mümkünde¤ildi.

EEmmppeerryyaalliizzmmee iilliiflflkkiinnççaarrpp››kkll››kkllaarraa pprraattiikk mmüüddaahhaalleeDevrimci hareketin 2000’li y›l-

lar boyunca anti-emperyalist muh-tevada gerçeklefltirdi¤i eylemler vekampanyalar, ayn› zamanda bu ide-olojik çarp›kl›¤a da bir müdahaleniteli¤i tafl›yordu.

Bu dönemin ilk kapsaml› ve ol-dukça uzun süreli kampanyas› he-men hemen 2003 y›l›n›n ilk yar›s›boyunca yo¤un bir biçimde süren““IIrraakk’’ttaa ‹‹flflggaallee HHaayy››rr KKaammppaannyyaa--ss››””d›r.

Devrimci hareketin kendi ey-lemlerinin d›fl›nda, Irak’ta SavaflaHay›r Koordinasyonu taraf›ndan

Æ

Önderli¤imiz VeAnti-Emperyalist

Kavgam›z

Emperyalizme iliflkin çarp›kl›klar veDay›’daki netlik

“Emperyalizm ve kapitalizm halk kitlelerine iflgal,sömürü, katliam, yoksulluk ve ac›dan baflka hiçbir

fley getirmemifltir. Halk›n devrimci iktidar› ve sosyalizm d›fl›ndaüretilen bütün teoriler, emperyalistlerin ve kapitalistlerin sömürüpolitikalar›n› desteklemek ve onlara güç vermekten baflka hiçbir

ifle yaramam›flt›r.”

“Kazanan emperyalistler ve iflbirlikçileri de¤il, ezilen halklar olacak. Biz olaca¤›z. Bu kaç›n›lmazd›r... halklar›n mücadelesi daha çok geliflecek. Mutlaka kazanaca¤›z.”

‘‘

’’

22 DAYI 16 AA¤ustos 22009

Page 23: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

gerçeklefltirilen eylemler de, bu dö-nemde ülkemizde anti-emperyalistmücadele aç›s›ndan genifl kesimlerietkilieyen bir ortam yaratm›flt›r.1991’deki Körfez savafl›ndaki yan-l›fl saflaflmalara karfl› sürdürülenideolojik mücadeleler, belli ölçüdesonuç vermiflti. Hemen hiç kimse,““NNee SSaamm,, nnee SSaaddddaamm”” demiyorduart›k... Ancak bu birliktelik, yukar›-da iflaret edildi¤i gibi, ABD’ye kar-fl› ç›k›p, AB’ye karfl› ç›kmayan çar-p›kl›klar› bar›nd›rmaya devam edi-yordu. Irak’ta iflgale karfl› mücade-le, devrimci hareket aç›s›ndan heraflamas›yla, her slogan›yla Day›’n›nkurmayl›¤›nda sürdürülen bir müca-deleydi.

22000044’’ttee ülkemizde düzenlenenNATO Zirvesi dolay›s›yla yo¤un birflekilde ““NNaattoo ÜÜllkkeemmiizzddeenn DDeeffooll!!””eylemleri gerçeklefltirildi. Bu dadevrimci hareketin önderli¤inde,solun bir çok kesiminin kat›l›m›ylagerçeklefltirilen yayg›n ve militanbir anti-emperyalist tav›r oldu.

22000055’’ttee Devrimci Gençlik, Dev-Genç gelene¤ini, Day›lar’›n gelene-¤ini sürdürürek ba¤›ms›zl›k fliar›n›yükseltti. Bu anti-emperyalist kam-panyan›n temel slogan› flöyleydi:""NNee AAvvrruuppaa NNee AAmmeerriikkaa,, BBaa¤¤››mm--ss››zz TTüürrkkiiyyee,, ‹‹flflbbiirrlliikkççiillii¤¤ee SSoonn!!""

Do¤rudan emperyalizm konu-sundaki çarp›kl›klara vuruyordu bueylemler. Amerika’ya ve Avrupa’yakarfl› oldu¤u kadar, ABD’cili¤e,AB’cili¤e de karfl›yd›.

Devrimci bir bak›fl aç›s› böyleolmak zorundayd›. Türkiye gibi, an-ti-emperyalist mücadele gelene¤i-nin oldukça güçlü oldu¤u bir ülke-

de, sol ad›na kimileri kalk›p Ameri-ka’n›n iflgallerle ülkeleri özgürleflti-ren “demokratik bir emperyalist”oldu¤unu, kimileri ise, bir emperya-list birli¤in bir “demokrasi projesi”oldu¤unu savunabiliyordu. Da-y›’n›n kulland›¤› kavramla, bu uuccuu--bbee görüfller, Türkiye soluna maledi-lemez, savunulamazd›. Gerek bukonuda yaz›lan yaz›lara, gerekse deyap›lan eylemlere önem vermesibundand›.

22000077 KKaass››mm››nnddaa gerçeklefltiri-len bir di¤er anti-emperyalist kam-panya ise, ““OORRTTAAKK DDÜÜfifiMMAANNAAMMEERR‹‹KKAA’’DDIIRR” kampanyas›yd›.

Dünya halklar›n›n ortak düflma-n›yd› Amerika. Irak’ta oldu¤u gibi,solu, ilericileri yan›ltmas›na, halkla-r› aldatmas›na izin verilemezdi.“ORTAK DÜfiMAN AMER‹KA-DIR” slogan› da, Day›’n›n bu konu-daki netli¤inin ve mücadeledeki ya-l›nl›¤›n›n ürünü olan bir slogand›.

GGeenniiflfl cceepphhee ppoolliittiikkaass››vvee iissllaammcc››ll››¤¤››nn,,mmiilllliiyyeettççiillii¤¤iinn ttuuttaarrss››zzaannttii--eemmppeerryyaalliizzmmiinniinneelleeflflttiirriissii

Milliyetçilerin, islamc›lar›n tu-tars›z anti-emperyalizmi de Da-y›’n›n son y›llarda ideolojik müca-delede s›k s›k ele ald›¤› konulardanbiriydi.

Day›, bir yandan anti-emperya-list cepheyi geniflletmeye büyükönem veriyordu. Bu çerçevede,IIrraakk’’ttaa SSaavvaaflflaa HHaayy››rr KKoooorrddiinnaass--yyoonnuu içinde baz› islamc› güçlerinbulunmas›n› olumlu bulan bir tutum

tak›nm›fl, Koordinasyon içindeislamc›lara karfl› gelifltirilen sek-ter veya yanl›fl tutumlar günde-me geldi¤inde, bunlara karfl› ç›-k›lmas› do¤rultusunda politikabelirlemifltir.

Fakat bu konunun bir di¤eryan›n› da, islamc›l›¤›n tutars›zanti-Amerikanc›l›¤›n›n do¤ru birzemine çekilmesi oluflturuyordu.

“Denebilir ki, bugün siyasia renada emperyalizme karfl› sa-vaflan ‹slamc› bir kesim vard›r.

Do¤rudur.Özel l ik leSosya l i s tBlok’un y›-k›lmas›n-dan sonra sosyalistlerbüyük bir teorik karma-fla içine girmifl, birçokdinami¤ini yitirmifl, halkkitlelerine öncülükte ge-ri noktalara düflmüfltür.... ‹flte bu ortamda ‹slam-c›lar anti-emperyalist mü-cadelede ön plana ç›km›fl-lard›r. ”

Day›, anti-amerikan, an-ti-emperyalist tepkilerinkendi içinde bir de¤eri oldu¤unusöylüyor, fakat bunun süreklileflme-si ve kal›c›laflmas› için baflka unsur-lar›n olmas› gerekti¤ini belirtiyor-du. ‹slamc›lar bu konuda hem tarih-lerinden, hem mevcut durumda ka-pitalizmle içiçeliklerinden dolay›,ciddi açmazlarla karfl› karfl›yayd›lar.Day› islamc›lar›n bu durumunu ga-yet net ortaya koymufltu:

“Baz› iissllaammcc›› kkeessiimmlleerriinn ... yal-n›z bafl›na anti-amerikan veya anti-emperyalist tepki[si], kendi içindebir de¤eri olsa da halk kitlelerinikurtulufla götüremez. Nitekim buanlay›fl sahipleri hiçbir yerde halk›nkurtuluflunu sa¤lamam›fl, ne emper-yalizmi ne de kapitalist sömürüyüyok edememifllerdir. ...

Kapitalizmi ve özel mülkiyeti sa-vunmak anlay›fllar›na ayk›r› olma-d›¤›ndan, güçlü bir aannttii--kkoommüünniisstt--llii¤¤ii beyinlerinde tafl›maya devametmektedirler. Bu nedenle de emper-yalist ve kapitalistler taraf›ndan s›ks›k kullan›lmaktad›rlar. Geçmiflleribunun bolca örnekleri ile doludur.Bugün anti-amerikan, anti-bat› gö-rünenlerin dahi, yar›n neyi savuna-caklar› ve nerede kullan›lacaklar›belirsizdir. ...

Bugün dünya çap›nda emperya-lizmle bir savafl içinde olduklar›aç›kt›r. Bu kal›c› olmayan geçici birdurumdur. YYaa ddüüflflüünncceelleerriinnii ddee¤¤iiflfl--ttiirreecceekk,, kapitalist sistemi tümdenkarfl›lar›na al›p sosyalizmi savuna-caklar yyaa ddaa yyeenniiddeenn emperyalist

Ad›And›m›z

Miras›m›zBayra¤›m›zd›r

Say›: 193 23DAYI

Page 24: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

kapitalistler taraf›ndan kullan›la-caklard›r. Baflka yol yoktur.” (2006YYeennii YY››ll MMeessaajj›››)

Bir baflka yerde de ayn› konudaflunlar› belirtiyordu:

“Biz ‹slamc› da olsa, fleriat dev-leti de istese faflizme ve emperyaliz-me karfl› savaflan bütün güçlerinmevcut devlete karfl› savaflmas›ndanyana olmal›y›z. Elbette devrimcile-rin fleriatç›larla ortak yanlar› yoktur.Ama düzen içi olmalar›na, emperya-lizm ve devletle iflbirli¤i yapmalar›-na ra¤men hala büyük ço¤unluk fle-riatç› kesim emperyalizme, sömürü-ye ve zulme karfl› olduklar›n› söyle-mektedirler. Onlar› bu söylemlerinesahip ç›kmaya ça¤›rmak, devletekarfl› mücadele etme rotas›na sok-mak için çaba sarf etmeliyiz.” (Halk‹çin Kurtulufl, Say›: 41, 2 A¤ustos1997)

Day› bu noktadaki politikay›,onlar› d›fltalamadan, onlar› anti-em-peryalist cephenin bir parças› olarakgörmek ama ayn› zamanda özellikleAmerika’ya karfl› ç›karkenki aç-mazlar›n›, bu konudaki tarihsel tu-tars›zl›klar›n› göstermek olarak fle-killendirmiflti. Bu politika, ideolojikve politik anlamda kendine güvenide yans›t›yordu ayn› zamanda.

Ülkemizde emperyalizme, Ame-rika’ya karfl› görünen bir di¤er ke-sim de kendilerini ““uulluussaallcc››”” olarakadland›ran çevrelerdi. Milliyetçile-rin sahte vatanseverli¤ine karfl› daanti-emperyalist olman›n temel öl-çülerini göstermifltir:

“Emperyalizme karfl› olmakla,iflbirlikçilerine karfl› olmak birbirin-den ayr›lamaz. Sözde anti-emperya-

list söylemi sürdürerek iflbirlikçile-riyle ittifaklar içerisine girmek ve buiflbirlikçilerle birlikte devrimci hare-kete karfl› tav›r almak do¤rudan em-peryalizmin bir faaliyetidir. ” (Eok.Kurtulufl, Say›: 20, 24 Haziran 1995)

Ulusalc› kesimlerin bu demago-jileri, ülkemizde y›llard›r sürüyor.1995’te yukar›daki tespitleri yapanDay›, son yaz›lar›ndan birinde yinebu kesimin riyakarl›k ve halk›n an-ti-emperyalist duygular›n› istismaretmesine de¤iniyordu:

“Bütün ›rkç›lar, milliyetçiler,dinciler, anti-Amerikan, anti-em-peryalist olduklar›n› söylerler. ...Bu, büyük bir yaland›r. Bu kesimlerhemen her dönem emperyalizm veiflbirlikçilerin ç›karlar› do¤rultu-sunda hareket etmifl, devrimcilerekarfl› savaflm›fl, devrimcileri katlet-mifl kesimlerdir. ... Emperyalizm vekapitalizmin ç›karlar› için anti-em-peryalist, anti-Amerikan söylemlerikullanmakta, ama ba¤›ms›zl›k vedemokrasi mücadelesinden, sömü-rüye karfl› mücadeleden uzak dur-maktad›rlar.” (2008 Y›l›, Yeni Y›lMesaj›)

Ulusalc›lar, islamc›lar dahil, em-peryalizme bütün olarak tav›r ala-mayanlar›n açmaz›n›, tutars›zl›¤›n›bir baflka yaz›s›nda flöyle özetlemifl-ti: “Bugün dünyadaki Amerika’yakarfl› direnifller, hangi siyasi motif-le, hangi kimlikle yap›l›rsa yap›ls›n,bbaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookkrraassiiyyii ssaavvuunn--mmuuyyoorrssaa,, bu anlay›flla hareket etmi-yorsa er geç emperyalizme teslimolmak zorundad›r.” (22000088 YY››ll››,, YYeenniiYY››ll MMeessaajj››))

Yaz› dizimizin ikinci bölümündevurgulad›¤›m›z gibi, sorun yine Da-y›’n›n ›srarla ve ›srarla üzerinde dur-du¤u ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mü-cadelesinin bütünlü¤üne gelip daya-n›yordu.

DDaayy›› vvee PPaarrttii--CCeepphhee,, eemmppeerryyaalliizzmm kkoonnuussuunnddaa nneettlliikkttiirr

1990’lar›n bafllar›nda, Roman-ya’da, Do¤u Almanya’da oldu¤ugibi, emperyalizmin karfl›-devrim-

lerini, darbelerini ““hhaallkk aayyaakkllaann--mmaass››”” olarak de¤erlendirenler,1990’lar boyunca, emperyalizmingelifltirdi¤i bir çok “milliyetçi” ha-reketi de ““uulluussaall ttaalleepplleerrii”” destek-leme ad›na destekleme yan›lg›s›nasürüklendiler. Evet, 1990’lar milli-yetçilik dalgas›n›n adeta dünyay›sard›¤› bir dönemdi. Kimileri, bunu“tüm uluslar ulusal haklar›na, ulusaldevletlerine kavufluyor” diye olum-lasa da gerçek bu de¤ildi:

“Emperyalizmin sosyalist siste-mi y›kmas›yla dünyan›n birçok böl-gesinde milli hareketler çeflitli bi-çimlerde gelifltirildi veya geliflti.Bunlar›n bir kesimi sosyalizmden et-kilenmesine ra¤men, büyük bir kesi-mi do¤rudan emperyalizmin ‘bölparçala ve yönet’ politikalar›n›n veemperyalist tekellerin pazar kavgas›sonucu ortaya ç›kar›ld›.” (Zy. Kur-tulufl, Say›: 28, 20 Ocak 1996)

Day› 1994’te, henüz sürecin ba-fl›nda, bu milliyetçi hareketlerin ni-teli¤ini son derece aç›k tesbit etmifl-ti: “Emperyalistler, bu [sosyalistsistemin çöküflünden sonra a盤aç›kan] pazar alanlar›n› ele geçir-mek için, öncelikle daha bafltankendilerine ba¤›ml› olarak geliflmiflburjuva s›n›flar›n yarat›lmas› u¤-runda mmiilllliiyyeettççiillii¤¤ii kköörrüükklleeyyeerreekkve bu temelde bölgesel savafllar ç›-kartarak, bir yandan burjuvazininkendi s›n›f bilincine sahip olmas›n›sa¤larken, bir yandan da hhaallkkllaarr››bbiirrbbiirriinnee kk››rrdd››rr››pp,, maddi servetleri-ni tüketerek ekonomik, politik herkonuda emperyalizme muhtaç halegetirerek kendi egemenli¤ini pekifl-tirmek istemektedir.” (Kongre Ra-poru)

Bütün bunlar› görmek zor de¤il-di elbette. Ama bunlar› görmek içinemperyalizm konusunda net olmakgerekirdi. Emperyalizme iliflkin bunetli¤e sahip olunmad›¤›nda sapma-lar, yan›lg›lar kaç›n›lmazd›r.

Emperyalizmi, içinde bulunulandönemin temel özelliklerini do¤rutespit etmek, do¤ru devrimci politi-kalar için flartt›r. Emperyalizm tari-hini unutanlar›n, mevcut koflullar›do¤ru tahlil edebilmesi de mümkün

24 DAYI 16 AA¤ustos 22009

Page 25: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

olmaz. “Tarih bilinci olmayanlar neemperyalizmin nas›l flekillendi¤ini,ne kapitalizmin nas›l olufltu¤unu, nede dost ve düflman› do¤ru saptaya-mazlar.” ((HHaallkk ‹‹ççiinn KKUURRTTUULLUUfifi,,SSaayy››:: 2200 // TTaarriihh:: 88 MMaarrtt 11999977))

Ki, soldaki bir çok çarp›kl›¤›n,sapman›n da temelinde bu vard›r.Bu, daha 1960’lardan itibaren böy-ledir: “ Türkiye’yi, emperyalizmi,oligarfliyi ve bu tarihi do¤ru tahliledemeyenler yanl›fl strateji ve tak-tikler oluflturdu. Bu yan›yla THKP-C hareketi Türkiye sol tarihinde engerçekçi ve devrimci düflünceleresahiptir.”

Emperyalizme bir tak›m “olumlu”misyonlar yüklemeye bafllaman›n de-vam›, emperyalizme direnmemeninteorisidir. Bunun sonucu, belli ki tes-limiyet ve saf de¤ifltirmektir. DahaKongre Raporu’nda, yani 1994’te Da-y› aç›kça ortaya koymufltur:

“Hangi söylemle yola ç›karsaç›ks›n, ne tür büyük silahl› bir gücüelinde bulundurursa bulundursun,emperyalizme tav›r almayan, onun-la uzlaflan her hareket, nihai, so-nuçta emperyalizmin denetimi alt›-na girmeye ve ülkesini sömürgelefl-tirmeye mahkumdur. Emperyalizm,kendisine tav›r almayan özellikleri-ni koruduklar› sürece, bu örgütlerindünyadaki politik dengeleri ve ç›-karlar› çerçevesinde yaflamalar›na,geliflmelerine izin vermekte bir sa-k›nca görmeyecektir.” (Kongre Ra-poru)

Bu sat›rlar›n yaz›lmas›ndan yakla-fl›k on y›l sonra, Kuzey Irak’ta bununç›plak sonuçlar›ndan birini gördük.

Daha vahim olan› ise, emperyaliz-min denetimi ve hizmeti alt›na girenbu hareketlerin politikalar›n›n “Ulus-lar›n kendi kaderini tayin hakk›” ad›-na meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›lmas›d›r.2000’lerin ortas›nda, emperyalizmkonusundaki yan›lg›, Kuzey Irak’takigeliflmeler ve teorik olarak da “Ulus-lar›n kendi kaderini tayin hakk›” ko-nusundaki yaklafl›mda kendini göste-riyordu. Day›’n›n yönlendiricili¤iylehaz›rlanan ““AAmmeerriikkaann ‹‹mmppaarraattoorrlluu--¤¤uu,, MMiilllliiyyeettççiilliikk vvee DDeemmookkrraassii”” ki-tab›, iflte bu yan›lg›ya bir cevap olufl-

turuyordu.

GGüüççllüü oollaann eemmppeerryyaalliizzmm ddee¤¤iill,, hhaallkkllaarrdd››rr!!

Day›, her dönem kadr-i mutlakemperyalizm de¤erlendirmelerininkarfl›s›na ç›km›fl, buna hep özel vur-gular yapm›flt›r. Bu noktada elbettesorun devrimcilerin, halklar›n ken-dine güvenmeleri sorunuydu.

“Emperyalizm hakimdir, boyune¤mek laz›m... onlar›n d›fl›nda birfley yap›lamaz... emperyalizmin devaskeri gücü altedilemez...” diye dü-flünülmeye baflland›¤›nda zaten, ba-¤›ms›zl›k hedefinden, halklar›n kur-tulufl düfllerinden vazgeçilmifl de-mektir. Oysa emperyalizm güçsüz-dü; “kara listeler” haz›rlay›p, ony›l-lard›r devrimcileri yoketmeye çal›-flan politikalar izlemeleri, korkular›-n› gösteriyordu. Day› bütün bunla-r›n karfl›s›nda flunu söylüyordu:

“Güçlü olan emperyalizm de¤ildevrimcilerdir. Yüksek moral de¤er-lerle halka gidip, halka güven ver-meliyiz. De¤ifltirebilece¤imizi gös-termeliyiz. Her devrimci bunlar› ya-pabilecek yetenekte ve güçtedir. Bu-nun için her devrimci, emperyalizmve iflbirlikçilerinin korkulu rüyas›-d›r. Emperyalistler, bundan dolay›,onlar› tutsak etmek, katletmek içinsürekli sald›r›rlar, planlar yaparlar.Her devrimci bu gücünü bilmek vekendine güvenmek zorundad›r. ”(2008 Y›l› Yeni Y›l Mesaj›)

Nitekim, Day›’n›n ve tüm Mark-sist-Leninistlerin halka güveni boflaç›kmam›flt›r: Emperyalizme dairtüm sapk›n teorilerin karfl›s›na halk-lar›n direnifli ç›km›flt›r. Halklarainanan, halklara güvenenler, tarihönünde bir kez daha hakl› ç›km›flt›r.

“Emperyalizm özellikle de ABDemperyalizmi, bütün dünyay› ele ge-çirdim, bütün pazarlar benim dü-flüncesiyle ideolojik ve politik zafersarhofllu¤u yaflarken, geri b›rakt›-r›lm›fl ülkelerden emperyalizminmerkezlerine kadar dünyan›n he-men her yan›nda silahl› silahs›zama bir bütün olarak halk kitleleri-nin direnifli ortaya ç›kt›.” (2002 Y›l›

Yeni Y›lMesaj›)

E v e t ,emperya-lizmin gü-cünü kadr-i mutlak sa-y›p, onun politikalar›nauymak, boyun e¤mekgerekti¤ini söyleyenler,soldaki reformistler, ica-zetçilerdi. Halklar öylebir fley demiyordu.

Tam tersine emperyaliz-me karfl› bedeli ne olursaolsun direnmek gerekti¤inisöylüyor ve feda silah›n› dakuflanarak bunu yerine geti-riyorlard›.

“Bugün, belki hemen yar›n yenibir sosyalizmi kuracak güçte de¤ilizama bütün dünyada emperyalizminiflgal, ya¤ma ve talan politikas›nakarfl› halklar›n barikat›n› oluflturduk.Bu barikatta yer al›p sosyalist olma-yanlar da bizimdir, bizim saf›m›zda-d›r. Ve bu güçlü bir barikatt›r. Bu-günkü çeflitlili¤i yar›n yeni saflaflma-lara, yeni aray›fllara dönüflecek,do¤ru olan› bulacak ve güçlenecek-tir. Bu kaç›n›lmaz bir geliflimdir.

Emperyalistler ve iflbirlikçileripes etmeyecekler, daha büyük birgüçle sald›racaklar, daha çok iflgal,daha çok katliam yapacak daha çoktecrite baflvuracaklar. Dünya halk-lar›n›n s›rt›n› dayayabilece¤i, des-tek alabilece¤i, cephe gerisini olufl-turabilece¤i hemen hiçbir güç veyer yoktur. Bu durum dünyadaki bü-tün ezilen halklara, bütün devrimci-lere çok daha zorlu yeni görevleryüklemektedir, iflte bu sürecin oda-¤›na feda eylemlerinin oturmas› bunedenledir. Halklar›n gerekti¤indebedenlerini silah yap›p ssaavvaaflflmmaakk--ttaann bbaaflflkkaa hhiiççbbiirr yyoolluu yyookkttuurr. ”(2005 Y›l› Yeni Y›l Mesaj›)

Emperyalizme do¤ru bakman›nözü, özeti buydu. Emperyalizmi tan›-yanlar›n varaca¤› baflka bir sonuç ola-mazd›. Yukar›da aktard›¤›m›z sonal›nt›, bir bak›ma, Day›’n›n anti-em-peryalist mücadelesini ve görüflleriniözeti niteli¤indedir.

- bitti -

Say›: 193 25DAYI

Ad›And›m›z

Miras›m›zBayra¤›m›zd›r

Page 26: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

11 A¤ustos 2008’de flehit düflendevrimci hareketin önderi DursunKaratafl’›n 1. ölüm y›ldönümü nede-niyle, flehit düflünceye kadar önderli-¤ini ve Genel Sektereterli¤i’ni üst-lendi¤i Parti taraf›ndan bir aç›klamayap›ld›. 11 A¤ustos 2009 tarihli 42No’lu aç›klaman›n bafll›¤›nda “Da-y›’y› Anmak ve Yaflatmak, Anti-Em-peryalist, Anti-Oligarflik Mücadele-mizi Büyütmektir” denilirken, Da-y›’s›z geçen bir y›l hakk›nda k›sa birde¤erlendirme yap›ld›. Aç›klamadaflöyle deniliyordu:

“HHaallkk››mm››zz,, YYoollddaaflflllaarr

Hareketimizin kuruluflundan2008 y›l›n›n 11 A¤ustos’una kadar,devrim yürüyüflümüzün her an›nda,her alan›nda önümüzde, yan›m›zdak›lavuzumuz olan Day›’s›z ilk bir y›-l›m›z› geride b›rakt›k. Onsuz zor ola-ca¤›n› biliyorduk; fakat, kesin olanbir fley daha vard› ki; devrim yürü-yüflümüz bir an bile duraksamaks›-z›n ve rotas›ndan bir milim bile sap-maks›z›n sürecekti.

Bu bir y›l boyunca da, Türkiyehalklar›n›n anti-emperyalist, anti-oligarflik devrim yürüyüflü, kesinti-siz ve yolundan sapmaks›z›n sür-müfltür.

Baflta önderimiz olmak üzere fle-hitlerimize verdi¤imiz sözleri yerinegetirmek için tereddütsüz, kesintisizsavafl› sürdürece¤iz. Day›, bize ön-celikli olarak iki temel görev b›rak-m›flt›r: BBiirriinncciissii:: Örgütlenmek.‹‹kkiinncciissii:: Silahl› savafl› yükseltmek.Bu görevler, halen önümüzde dur-maktad›r. Sözümüzü, silahl› savafl›yükselterek, kitleleri örgütleyerekyerine getirece¤iz. Onun bize örnek-lerini gösterdi¤i, onurunu yaflatt›¤›at›l›mlar›n, büyük direnifllerin, yeni-lerini yarataca¤›z. Halk›m›z›n adaletözlemine cevap olaca¤›z. At›l›mlar›daha ileriye tafl›yaca¤›z. Yapt›¤›m›z

hiçbir fleyi yeterli bulmayaca¤›z.Çünkü hedefimizde devrim var. Em-peryalizmi kovup, oligarflik diktatör-lü¤ü y›k›p yerine devrimci halk ikti-dar›n› kurana dek, her fley bize yyee--tteerrssiizz gelmeye devam edecektir. ‹fltebu yüzden, bilmemiz ve kavramam›zgereken fludur ki; Day›’y› ve tüm fle-hitlerimizi anmak ve yaflatmak, anti-emperyalist, anti-oligarflik mücade-leyi büyütmek ve bu mücadeleyi za-fere tafl›makt›r.

Day›’n›n bize ö¤retti¤i, s›k s›khat›rlatt›¤› iikkttiiddaarr ppeerrssppeekkttiiffii, böy-le bakmam›z› gerektirir.

DDeevvrriimmiimmiizziinn kk››llaavvuuzzuu,,ddeevvrriimmcciillii¤¤iimmiizziinnöö¤¤rreettmmeennii,, yyoollggöösstteerrmmeeyyee vvee öö¤¤rreettmmeeyyeeddeevvaamm eeddiiyyoorr

Geçen bir y›lda, fiziki anlamdaO’nsuz, fakat, ideolojik, politik an-lamda O’nunlayd›k. Çünkü, Day›,bu hareketin ideolojisi, politikalar›,gelenekleriyle adeta özdeflleflmifltir.Böyle oldu¤u içindir ki, her eylemi-mizde, her ad›m›m›zda, her örgüt-lenmemizde, her kampanyam›zda Oda vard›.

Day›’n›n önderli¤inde uzun biryol katettik. Bu uzun yolda, kuflat-malar yard›k. Badireler atlatt›k. Bü-yük ideolojik kavgalar verdik. Herbadirede, her ideolojik, politik kav-gam›zda, O’nun ö¤rettikleri yol gös-termeye devam ediyor. Emperyaliz-min de¤iflti¤ini, oligarflinin demok-ratikleflti¤ini ileri süren burjuvazininve düzen içi solun tezlerine karfl› Da-y›’n›n ortaya koydu¤u tespitler, bizegerçe¤i göstermeye devam ediyor.Her geliflme, Day›’n›n, Parti-Cephe-mizin do¤rulu¤unu gösteriyor. PPaarr--ttii--CCeepphhee ggiibbii bbiirr ttaarriihhee,, PPaarrttii--CCeepphhee ggiibbii MMaahhiirr’’ddeenn DDaayy››’’yyaa

uuzzaannaann bbiirr öönnddeerrllii¤¤ee,, PPaarrttii--CCeepphheeggiibbii bbiirr iiddeeoolloojjiikk nneettllii¤¤ee vvee bbiirriikkii--mmee,, PPaarrttii--CCeepphhee ggiibbii ggeelleenneekklleerreesahip bir parti, hiçbir sorun karfl›s›n-da çözümsüz de¤ildir. Ülkemizin vehalk›m›z›n karfl› karfl›ya oldu¤u tümsorunlara çözümümüz vard›r. Em-peryalizmin ülkemizdeki yeri ve ro-lü, ba¤›ms›zl›¤›n ve demokrasininyolu, Kürt sorununun çözümü, hak-lar ve özgürlüklerin kazan›lmas› gi-bi, karfl› karfl›ya oldu¤umuz her so-runda Mahir’in ve Day›’n›n önderli-¤inde flekillenen hedefler ve çözüm-lerin geçerlili¤i kan›tlan›yor.

Bu do¤rular ve bu çözümleri ger-çeklefltirmek için büyük bedellerödedik. Ödemeye devam ediyoruz.Bu bedeller, Mahir Çayan’dan Dur-sun Karatafl’tan Kevser M›rzak’a,Engin Çeber’e kadar uzanan flehitle-rimizde somutlanm›flt›r. Day›’y› vetüm flehitlerimizi anman›n ve yaflat-man›n yolunun, anti-emperyalist,anti-oligarflik devrimi büyütmektengeçmesi, iflte bu nedenledir.

Onlar›n miras›, emeklerini, kan-lar›n›, canlar›n› koyarak gün gün,halka halka büyüttükleri devrim kav-gas›d›r. Bu miras› devralmak, enbaflta ddeevvrriimm vvee iikkttiiddaarr hheeddeeffiinniidevralmakt›r. ““DDaayy››’’nn››nn aadd››,, aanndd››--mm››zz,, mmiirraass››mm››zz,, bbaayyrraa¤¤››mm››zzdd››rr””sözümüzün karfl›l›¤› iflte budur. Dev-rim ve iktidar, dün oldu¤u gibi, bu-gün de partimizin ufkundad›r. Da-y›’n›n k›lavuzlu¤unda bu ufka yürü-yoruz. Hiçbir engel bizi halk›n dev-rimci iktidar› hedefinden al›koyama-yacak, uzlaflmalar, k›r›nt›lar karfl›l›-¤›ndan devrimden vazgeçmeler, biz-den hep uzak olacak.”

*

Aç›klaman›n sonraki bölümün-de, Dursun Karatafl’›n ö¤rencilerine,yoldafllar›na sesleniliyor; Day›’n›nmiras›n› tafl›man›n olmazsa olmaz-

26 DAYI 16 AA¤ustos 22009

fiehitli¤inin 1. Y›l›nda Önderimiz, Day›m›z, Komutan›m›z› An›yoruz

‘DAYI’YI ANMAK VE YAfiATMAK, ANT‹-EMPERYAL‹ST ANT‹-OL‹GARfi‹K

MÜCADELEM‹Z‹ BÜYÜTMEKT‹R’

Page 27: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

lar› belirtilerek, flöyle deniyor:

““YYoollddaaflflllaarr!! BBiizzii ddeevvrriimmeevvee ssoossyyaalliizzmmee bbaa¤¤llaayyaannzziinncciirrddee ssaa¤¤llaamm bbiirreerrhhaallkkaa oollmmaayyaa aaddaayy oollaannDDaayy››’’nn››nn öö¤¤rreenncciilleerrii!!

Hepimiz için aç›kt›r ki; Day›’n›nmiras›n› tafl›yabilmek, “Day› biziz”diyebilmek, daha büyük sorumlu-luklar üstlenmemizi, daha somut,daha kararl›, daha militan, dahaköklü ad›mlar atmam›z› gerektir-mektedir. DDaayy››’’nn››nn mmiirraass››nn›› ttaaflfl››--yyaabbiillmmeekk iiççiinn ddeevvrriimmcciillii¤¤iimmiizziibbüüyyüüttmmeelliiyyiizz.. MMüüccaaddeelleemmiizzii bbüü--yyüüttmmeelliiyyiizz.. Oligarfliye ideolojik,politik, askeri daha büyük darbelervurabilmeli, kitlelere gerçekleri ta-fl›yabilmeli, kitleleri daha genifl bi-çimde örgütleyebilmeliyiz. Day›’n›nve flehitlerimizin b›rakt›¤› bofllukla-r› doldurman›n koflullar›, her Parti-Cepheli’nin kafas›nda aç›k olmal›-d›r. Soyut bir ba¤l›l›k, soyut bir sa-hiplenifl, Day›’n›n miras›n› omuzla-mam›za yetmez. S›radan olan› ya-par, bugüne kadarki devrimcilik bi-çimimizi yeterli görür ve statüleri-mizi sürdürmekte ›srarl› olursak, fle-hitlerimizin b›rakt›¤› boflluklar› dol-duramay›z.

Day›, kendisi için özel anmalaryap›lmamas› vasiyetini b›rak›rkenflunu söylüyordu: ““fifieehhiittlleerriinn yyeerriinniiddoolldduurrmmaakk ‘‘EENN SSAA⁄⁄LLAAMM HHAALLKKAABBEENN OOLLMMAALLIIYYIIMM’’ ddiiyyeebbiillmmeekkttiirr..””fiehitlerimize ba¤l›l›¤›m›z›n en so-mut ifadesi de bu olacakt›r. Bir sa-vaflç› olarak, yönetici olarak, kadroolarak, tutsak olarak ve gerekti¤i an,gerekti¤i yerde bir flehit olarak ba-¤›ms›zl›k demokrasi sosyalizm mü-cadelesinin en sa¤lam halkalar›ndanbiri olmay› hedeflemeliyiz. Day›’n›nyoldafllar›, Day›’n›n ö¤rencileri, Da-y›’dan ö¤renmesini bilen her dev-rimci, bunu baflarabilir.

Day›’n›n yoldafllar› ve ö¤rencile-ri olarak, bunu baflaraca¤›z.

En sa¤lam halka olmak, kendinis›n›rs›zca devrime ve örgütüne sun-makt›r. Kendini sunmak, kendine

güvendir. Kendine güven, örgüte gü-vendir. Örgüte güven, ideolojiye gü-vendir. Halka, devrime inanmakt›r.Day›’n›n miras›n› tafl›mak, bunlar›kendinde somutlamakt›r. Bunlar›kendinde somutlamak, emekçiliktens›ra neferli¤ine, disiplinden fedakar-l›¤a, ““öörrggüütt bbeenniimm”” diyebilmekten““bbeenn hheerr flfleeyyiimmii öörrggüüttee bboorrççlluuyyuumm””diyebilmeye kadar uzanan Day›’n›nö¤reticili¤inin iyi ö¤rencileri olmak-la mümkündür.

“Dursun Karatafl, devrim içinyaflanm›fl bir hayat›n ad›d›r” demifl-tik, Day›’n›n flehitli¤iyle ilgili aç›k-lamam›zda. DDeevvrriimm iiççiinn yyaaflflaannmm››flflyyüüzzlleerrccee,, bbiinnlleerrccee hhaayyaatt›› kkooyyaaccaa--¤¤››zz oonnuunn hhaayyaatt››nn››nn yyaann››nnaa.. Yüzler-ce, binlerce sa¤lam halka ekleyece-¤iz o zincire. O zincir, anti-emperya-list, anti-oligarflik devrimimizi ger-çeklefltirene kadar halka halka uza-yacak. Her halkas›nda bir destan ya-z›l›d›r o zincirin. Her halkas›nda,herkese ve her fleye ra¤men diyebi-len, her koflulda direnen, her kofluldasavaflan, ölen ama yenilmeyen birflehidimizin ad› yaz›l›d›r. Ve flehitle-rimiz zaferimizin güvencesidir.

Yoldafllar, flehitlerimizden dev-rald›¤›m›z görevimiz, 39 y›ld›r dev-rimci hareketin önderli¤inde kesinti-siz süren devrim yürüyüflünün bun-dan sonraki aflamalar›na öncülükedebilmek ve gerekti¤inde flehit ola-bilmektir. Her yoldafl›m›z, bu göreviüstlenebildi¤i ölçüde, Day›’y› ken-dinde yaflatabilecektir.

TTüürrkkiiyyee hhaallkkllaarr››!!Her halk›n emperyalizme ve oli-

garfliye karfl› mücadelesinde yolunuayd›nlatan, mücadelesine k›lavuzlukeden önderleri vard›r. Hareketimizinönderleri olan Mahir Çayan ve Dur-sun Karatafl da iflte onlardan ikisiydi.Bugün aram›zda yoklar. Onlar›n ›fl›-¤›, partimizin elinde yine yolumuzuayd›nlatmaya devam ediyor. Onlar›nk›lavuzlu¤u, partimizde cisimlefl-mifltir. ‹deolojik, politik, askeri, kül-türel, onlar›n tüm birikimleri, parti-mizin birikimidir. Onlar›n inançlar›,coflkular›, cüretleri ve kararl›l›klar›-n›, partimiz temsil etmektedir.

Ö n d e ryoldafl›m›zDursun Ka-ratafl’› fle-hitli¤inin 1.Y›ldönümünde anarkenyoldafllar› olarak, onunömrünü adad›¤› partisiolarak, onun yoklu¤unuhissettirmeyece¤imizi,anti-emperyalist, anti-oli-garflik devrim bayra¤›n›ülkemizin meydanlar›nda,da¤lar›nda, flehirlerinde, ge-cekondular›nda dalgaland›r-maya devam edece¤imizibir kez daha ilan ederiz.

*

42 No’lu aç›klama, bu ilan ediflinard›ndan, Day›’n›n ö¤rencilerininhayat›n her alan›nda devrimin öncü-lü¤ü misyonunu üstleneceklerinivurgulayarak, flu flekilde sona erdiri-liyor:

““TTüürrkkiiyyee ddeevvrriimmii yyoolluunnddaayyüürrüümmeeyyee ddeevvaamm eeddeecceekkttiirr..

TTüürrkkiiyyee ddeevvrriimmii,, DDeevvrriimm--ccii HHaallkk KKuurrttuulluuflfl PPaarrttiissii--CCeepphheessii’’nniinn öönnddeerrllii¤¤iinnddee bbüü--yyüümmeeyyee ddeevvaamm eeddeecceekkttiirr..

PPaarrttii--CCeepphheelliilleerr,, DDaayy››’’nn››nnöö¤¤rreenncciilleerrii oollaarraakk,, hhaayyaatt››nnhheerr aallaann››nnddaa TTüürrkkiiyyee ddeevvrrii--mmiinniinn öönnccüüllüü¤¤üü mmiissyyoonnuunnuuüüssttlleennmmeeyyee ddeevvaamm eeddeecceekk--lleerrddiirr..

DDEEVVRR‹‹MM ‹‹ÇÇ‹‹NN YYAAfifiAANN--MMIIfifi YYÜÜZZLLEERRCCEE,, BB‹‹NNLLEERR--CCEE HHAAYYAATTII KKOOYYAACCAA⁄⁄IIZZDDAAYYII’’NNIINN HHAAYYAATTIINNIINNYYAANNIINNAA..

DDAAYYII VVEE TTÜÜMM fifiEEHH‹‹TT--LLEERR‹‹MM‹‹ZZ,, DDEEVVRR‹‹MMYYÜÜRRÜÜYYÜÜfifiÜÜMMÜÜZZDDEEBB‹‹ZZ‹‹MMLLEEDD‹‹RR!!

ZZAAFFEERR‹‹ OONNLLAARRLLAAKKAAZZAANNAACCAA⁄⁄IIZZ!!

KKUURRTTUULLUUfifiAA KKAADDAARRSSAAVVAAfifi!!””

Say›: 1193 27DAYI

Ad›And›m›z

Miras›m›zBayra¤›m›zd›r

Page 28: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

28 DAYI 16 AA¤ustos 22009

Ülkemizdeki gençlik mücadele-si, esas olarak 1950’li y›llarda bafl-lar. Kuflkusuz o güne kadar da mü-cadele içinde yer alan ö¤renci, iflçi,köylü gençler vard›r, fakat gençli-¤in kendi talepleriyle, kendi özgün-lü¤üyle örgütlü bir güç olarak tarihsahnesine ç›k›fl› bu döneme denkdüfler. Bu anlamda da denilebilir ki,ülkemizdeki gençlik mücadelesi,ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizmmücadelesinin geliflimine büyük öl-çüde paralel bir geliflim seyri izle-mifltir.

Gençlik ülkemizi yeni-sömürgebir ülke haline getiren Mendereshükümetine karfl› anti-emperyalisttemeldeki demokratik taleplerle si-yasi arenaya ç›karak politik bir güçolarak varl›¤›n› duyurmaya baflla-m›flt›r.

Gençlik bu dönemden itibarenyükselen anti-emperyalist, anti-fa-flist mücadelede dinamik bir güçolarak yer almaya bafllam›flt›r.1950’li y›llarda Ankara, ‹stanbul ve‹zmir’de Demokrat Parti’ye (DP)karfl› örgütlenen kitlesel gösterileriniçinde en kitlesel ve aktif güçlerdenbiri gençliktir.

KKaavvggaayyaa BBiirr KKeezz GGiirriill--ddii¤¤iinnddee,, AArrtt››kk BBeeddeell--

lleerr ÖÖddeemmeekk ddee KKaaçç››nn››llmmaazz--dd››rr;; ‹‹llkk fifieehhiitt:: TTuurraann EEmmeekk--ssiizz...... 1960 y›l›nda DP iktidar›n›nhalk ve gençlik üzerindeki bask›la-r›n›n artmas›yla gençli¤in de eylem-leri artmaya bafllad›. 28 fiubat’da ‹s-tanbul Üniversitesi Hukuk Fakülte-si’nde DP’ye karfl› düzenlenen gös-teride TTuurraann EEmmeekkssiizz polisin açt›¤›kurflunla katledildi.

Gençlik, mücadelenin bedelsizolamayaca¤›n› yaflayarak ö¤reni-yordu. Turan Emeksiz’in katledil-mesi ‹stanbul ve Ankara’da yap›langösterilerle protesto edildi. ‹stan-bul’daki gösterilerde NNeeddiimm ÖÖzzppuu--llaatt isimli bir ö¤renci daha polis ta-raf›ndan katledildi. Yüzlerce ö¤ren-ci gözalt›na al›nd›, ‹stanbul ve An-kara’da ss››kk››yyöönneettiimm ilan edildi.Gençlik DP’ye karfl› mücadeleyiyükseltirken ayn› zamanda siyasal-

GelenekleriyleKazan›mlar›yla

40 Y›ll›k Tarihiyle

Dev-Genç’in 20.y›ldönümü vesilesiy-le Day› taraf›ndanDev-Gençliler’e gön-derilen ve ““BBiirr DDeevv--GGeennçç’’iimmiizz VVaarr”” bafl-l›¤›n› tafl›yan tarihimesaj, flöyle bitiyor-du:

““MMüüccaaddeellee ssiizziinnlleebbüüyyüüyyeecceekk,, bbaayyrraakkssiizziinnllee ddaahhaa ddaa yyüükk-sseekklleerrddee ddaallggaallaannaa-ccaakk.. ““

Dev-Gençliler, buöngörüyü, bu beklen-tiyi o günden bu ya-na karfl›l›ks›z b›rak-mad›lar.

Bu y›l, Dev-Genç’in kuruluflunun40. y›l dönümünü.Bu yaz› dizimizdeDev-Genç’in 40 y›l-l›k mücadele tarihini,Dev-Genç’in KAZA-NIMLARINI anlat-maya çal›flaca¤›z.

Dev-Genç, gençli-¤e, halk›m›za, ülke-mizin ba¤›ms›zl›k,demokrasi, sosyalizmmücadelesine say›s›zgelenekler, de¤erlerkazand›rd›. DEV-GENÇ’‹N KAZA-NIMLARI, DEV-

R‹MC‹ HAREKE-T‹N DO⁄RU POL‹-T‹KALARININ VEANLAYIfiININ SO-NUCUDUR. Bu TA-R‹H B‹Z‹MD‹R.DEV-GENÇ, B‹Z‹M-D‹R.

Dev-Genç ismi,Dev-Genç’in müca-dele çizgisiyle yak›n-dan uzaktan ilgisi ol-mayanlar taraf›ndany›llarca istismar edil-di ve hala da bu istis-marc›l›¤a, f›rsatç›l›¤adevam edenler var.Dev-Genç ad› öylesi-ne kullan›labilecekbir ad de¤ildir. Buisim, militanca birmücadeleyle, o günekadar solda efli görül-memifl bir emek, fe-dakarl›k, cüret vecoflkuyla, kanla, can-la yarat›lm›flt›r. 40y›ld›r bu bedelleriödemeyi göze alarakDev-Genç gelene¤inisürdürenlerin d›fl›n-da, kimsenin bu ismikullanmaya ttaarriihhsseell,,ssiiyyaassaall vvee aahhllaakkiioollaarraakk hakk› yoktur.

Tarih flehitlerleyaz›l›yor. Tarihe ya-z›lan isimler, tarihe

damgas›n› vuran ör-gütlenmeler için be-deller ödeniyor. Bun-lar› kimse yok saya-maz.

Bu yaz› dizimizdeiflte bu 40 y›ll›k tari-hi, bu tarihin dönümnoktalar›n›, bu dö-nüm noktalar›ndakiiz b›rakan eylemleri,bu tarihin yaz›c›lar›olan Dev-Genç flehit-lerini anlataca¤›z.

Dev-Genç’in tari-hini anlatmak, ülke-mizdeki anti-emper-yalist mücadeleyi an-latmakt›r. Dev-Gençli olmak, enbaflta anti-emperya-list olmakt›r. Dev-Gençli olmak, mili-tan olmakt›r. Vatansevgisine, halk sevgi-sine, feda ruhuna sa-hip olmakt›r. Bunlarolmadan Dev-Gençliolunamaz. Yaz› dizi-mizde iflte bütün buözellikleriyle, “BirDev-Genç’imiz Var”dememizi mümkünk›lan BB‹‹ZZ‹‹MM DDEEVV--GGEENNÇÇ‹‹MM‹‹ZZ‹‹ veDDEEVV--GGEENNÇÇLL‹‹LLEE-RR’’‹‹MM‹‹ZZ‹‹ tan›yacak-s›n›z.

Page 29: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

lafl›yordu. Bu dönemde gençlik ha-reketine yön veren çizgi a¤›rl›kl›olarak Kemalizm’di.

GGeennççllii¤¤iinn DDeevvrriimmcciilleeflfl--mmeessiinnddeekkii ‹‹llkk AAdd››mm::

FFiikkiirr KKuullüüpplleerrii...... Gençli¤indevrimci do¤rultuda geliflmesininilk ad›mlar› Fikir Kulüpleri’nin ku-rulmas›yla at›ld›. ‹lk Fikir Kulübü11995566 yy››ll››nnddaa AAnnkkaarraa SSiiyyaassaall BBiillggii--lleerr FFaakküülltteessi’nde kuruldu. O y›llar-da gençlik hareketi henüz küçük-burjuva bir ayd›n hareketi niteli¤initafl›yordu ve a¤›rl›kl› olarak daCumhuriyet Halk Partisi paralelindehareket ediyordu.

27 May›s 1960 hareketinin sa¤-lad›¤› göreceli demokratik ortamiçinde gençli¤in de belli demokratiktalepleri karfl›lanm›flt›. Ancak genç-lik k›sa süre içinde sorunlar›n›n ke-sin ve köklü çözümünün bu düzeniçinde olamayaca¤›n› da gördü.Marksist-Leninist eserlerin Türk-çe’ye çevrilmesi gençli¤in bilinç-lenmesinde önemli bir rol oynad›.‹flçi s›n›f›n›n ideolojisini kavramayabafllayan gençlik, yavafl yavafl ba-¤›ms›zl›¤a, halk›n ve ülkenin kurtu-lufluna iliflkin görüflleri sorgulama-ya bafllad›.

1960’l› y›llar boyunca yayg›nla-flacak olan Fikir Kulüpleri’nde, bafl-lang›çta, CHP’nin sol kesimlerinin,YÖN hareketinin ve 1961’de kuru-lan Türkiye ‹flçi Partisi’nin (T‹P) et-kileri görülüyordu. Ama bu etki,mücadelenin geliflmesine paralelolarak azalan ve sorgulanan bir et-kiydi. Gençlik giderek politiklefli-yor, sosyalizme sempatisi art›yordu.

Fikir Kulüpleri’ndeki tart›flmalar,bu geliflmelere ba¤l› olarak, gençli-¤in akademik sorunlar›n›n d›fl›na ç›-karak, Türkiye’nin sosyo-ekonomikyap›s›ndan, devrimin yolunun nas›lolaca¤›na kadar uzan›yordu. Denile-bilir ki, Türkiye halklar›n›n kurtulu-flunu sa¤layacak olan devrimci stra-tejinin ilk ipuçlar› da bu tart›flmalar-da ortaya ç›km›flt›r. Fikir Kulüplerizamanla gençli¤in hem akademik,hem de anti-emperyalist, anti-faflistmücadelesinin örgütlendi¤i merkez-

ler haline dönüfltü.

Gençli¤in politikleflmesine para-lel olarak halk›n di¤er kesimlerininmücadelesiyle, gençlik mücadelesiaras›nda politik ve pratik ba¤lar ku-rulmaya baflland›. Bunun ilk örnek-lerinden biri 1965’de ZonguldakKKoozzlluu KKöömmüürr OOccaakkllaarr›› grevindepolisin 2 iflçiyi katletmesi karfl›s›n-da gençli¤in yapt›¤› pp rrootteessttoo yyüürrüü--yyüüflflüü oldu. Ö¤renci gençli¤in halk›ndi¤er kesimlerinin mücadelesinikendi mücadelesinden ayr› görme-me anlay›fl› daha sonraki y›llardabir ggeelleennee¤¤ee dönüflecekti.

11996655--11996666 y›llar› ssiivviill ffaaflfliissttllee--rriinn Fikir Kulübü üyesi gençlere,T‹P’lilere yönelik sald›r›lar›n› art›r-maya bafllad›¤› bir dönemdir. Ayn›dönemde devletin bask›lar› da ken-dini hissettirmeye bafllam›flt›. Busald›r› ve bask›lar, gençli¤i merkezibir örgütlenmeye yöneltti. Bu ihti-yaç sonucunda 1177 AArraall››kk 11996655’’ddeeFFiikkiirr KKuullüüpplleerrii FFeeddeerraassyyoonnuu((FFKKFF)) kkuurruulldduu.. FKF, k›sa süreiçinde gençli¤in örgütlü merkezigücü haline geldi. Anti-faflist, anti-emperyalist mücadelede en ön saf-larda yer ald›. Bu mücadele anlay›fl›FKF’yi bütün gençlik için bir çekimmerkezi haline getirdi.

MMaahhiirr ÇÇaayyaann FKF’nin o y›llar-daki rolünü flöyle anlatmaktad›r:

“FKF’nin yönetti¤i demokratikö¤renci hareketleri toplumsal dina-mitin fitilini atefllemifltir. Toplumunçeflitli kesimlerinde varolan toplum-sal patlamalar h›zlanm›fl, topraks›zköylünün toprak iflgal hareketleri,iflçi grev ve fabrika iflgalleri yer yerfilizlenmeye bafllam›flt›r.” (BütünYaz›lar-Boran Yay›nlar› say. 35)

FFKKFF’’yyii EEttkkiilleeyyeenn SSiiyyaassiiHHaarreekkeettlleerr...... FKF’nin

Dev-Genç’e nas›l dönüfltü¤ünü an-lamak için, FKF içinde yer alan si-yasi anlay›fllara ve bu anlay›fllarakarfl› yürütülen ideolojik mücadele-ye bakmak gereklidir.

Gençlik mücadelesi Marksist-Leninistler’in önderli¤inde devrim-ci bir rotaya oturmadan önce, ülke-mizde o dönemki mücadele içinde

yer alan çeflitli kesimlerin ideolojikve politik etkisi alt›ndayd›. Yukar›-da da belirtildi¤i gibi, o y›llarda,T‹P revizyonistleri, sosyalizmdenetkilenmifl ama ufuklar› “sosyaladaletçilik”ten öteye geçmeyen kü-çük-burjuva milliyetçi YÖN’cüler,Kemalist küçük-burjuva ayd›nlar,cuntay› savunan MDD’ciler vard›r.Gençlik de öncelikli olarak bu anla-y›fllardan etkileniyordu.

1965’den 1968’e, FKF’nin ikin-ci kongresine kadar FKF, T‹P’in et-kisi alt›ndayd›. T‹P’in oportünistyönetimi gençlik hareketini pasifistbir çizgide tutmaya çal›flsa da bundabaflar›l› olamad›. Gençlik FKF yö-netimini de aflarak anti-emperyalist,anti-faflist mücadelesini yükseltti.Toprak iflgalerinde, grevlerde yeralarak gençlik mücadelesini halk›nmücadelesiyle birlefltirdi.

T‹P’e karfl› mücadele, yaln›zFKF içinde de¤il, ideolojik plandada sürüyordu. Bu dönemde, T‹Piçinde “emperyalizmi kovarak ulu-sal ba¤›ms›zl›¤›n sa¤lanmas› veprekapitalist unsurlar›n tasfiyesiyle,demokratik devrimin tamamlanma-s›n› öngören” Milli DemokratikDevrim (MDD) çizgisi ortaya ç›kt›ve MDD’cilik, T‹P parlamenterizmive pasifizmine karfl›l›k, daha mili-tan ve devrimci bir yönelimin zemi-ni oldu.

11996688’’ddeekkii iikkiinnccii KKoonnggrree’ylebirlikte FKF yönetimine Milli De-mokratik Devrimi (MDD) savunan-lar geldi. T‹P’in FKF içindeki etkin-li¤i sona erdi. O y›llarda Mahir Ça-yan, Deniz Gezmifl, FKF içindeT‹P’e karfl› muhalefet ediyorlard›.

Gençlik T‹P oportünizmini flöyleelefltiriyordu: “T‹P... temsili demok-rasicili¤in parlamentosunu tek ey-lem alan› seçip, aman faflizm geli-yor yaygaralar›yla Amerikan em-peryalizmine karfl› her türlü aktifmücadeleyi reddedip, oportünist bir

Say›: 193 29DAYI

TTuurraannEEmmeekkssiizz

**NNeeddiimm

ÖÖzzppuullaatt

Page 30: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

30 DAYI 16 AA¤ustos 22009

siyaset izliyordu...” (1965-71 Tür-kiye’de Devrimci Mücadele veDev-Genç)

Gençlik, T‹P’in reformist, pasi-fist anlay›fl›n› aflarak anti-emperya-list mücadeleyi yükseltti. 1968 y›l›gençli¤in militanlaflmaya bafllad›¤›bir y›l oldu.

AAnnttii--EEmmppeerryyaalliisstt MMüü--ccaaddeellee GGeelleennee¤¤ii YYaarraa--

tt››ll››yyoorr:: 66.. FFiillooyyaa HHaayy››rr!!......OODDTTÜÜ’’ddee KKoommmmeerr’’iinn AArraa--bbaass›› YYaakk››lldd››…… 1968’in Tem-muz’unda 6. Filo’nun ‹stanbul’agelmesiyle birlikte Dolmabahçe’deAmerikan askerlerinin denize dö-külmesi, anti-emperyalist mücade-leye damgas›n› vuran en önemli di-renifllerden biri olarak tarihe geçti.Bu eylemler s›ras›nda VVeeddaatt DDee--mmiirrcciioo¤¤lluu vvee AAttaallaayy SSaavvaaflfl katle-dildi. Anti-emperyalist mücadeledaha genifl kesimlere yay›l›rken, ül-ke gündemini belirleyen bir niteli¤eeriflti. Gençlik anti-emperyalist mü-cadeleyi yükseltirken, T‹P pasifizmide bunu engellemekle meflguldü.

AAmmeerriikkaann HHaabbeerr MMeerrkkeezzii’neve AAmmeerriikkaann bbaannkkaallaarr››nnaa yönelikeylemler düzenlendi. 6. Filo ‹zmir’egitti¤inde orada da kitlesel olarakprotesto edildi. Gençli¤in anti-em-peryalist mücadele gelene¤inin h›z-la yeflerecek olan tohumlar› bu dire-nifllerle at›l›yordu.

Gençli¤in, iiflflççii vvee kkööyyllüü eeyylleemm--lleerriinnee ddeessttee¤¤ii ddee art›yordu. Elma-l›’da toprak iflgali yapan köylüleriDerby Lastik fabrikas›’nda, Ka-vel’deki iflçi direnifllerini destekle-yen eylemler örgütlendi.

FFKKFF’’nniinn 33.. KKuurruullttaayy›› 11996699

OOccaakk ay›nda yap›ld›.Kurultay’da FKF yö-netimi için mücade-lede, çekiflme T‹P veMDD’ciler aras›ndageçti. SeçimleriMDD’ciler kazand›.

Mahir Çayan’›nönderli¤indeki grup,FKF çerçevesindegençlik hareketinidevrimcilefltirmeye

çal›fl›rken, ad›m ad›m anti-emper-yalist, anti-faflist mücadelenin ön-derleri konumuna geliyorlard›.Gençlik devrimcilefltikçe dinamiz-mi, militanl›¤›, cüreti çeflitli alanlar-da kendini göstermeye bafllam›flt›.

“Vietnam kasab›” olarak bilinenCIA ajan› RRoobbeerrtt KKoommmmeerr’in Tür-kiye’ye Büyükelçi olarak atanmas›üzerine, daha havaalan›ndan iner in-mez protesto edilmeye baflland›.OODDTTÜÜ’yü ziyaret etme cüretinigösteren Kommer’in arabas› dev-rimci ö¤renciler taraf›ndan yak›ld›.Bu eylemin hakl›l›¤›n› ve meflrulu-¤unu savunmak amac›yla ODTÜ’debüyük bir miting düzenlendi. Anti-emperyalist mücadeleye yeni bir di-renifl daha ekleyen FKF içindekidevrimci gençlik, bu eylemle refor-mist anlay›flla aras›ndaki ayr›m› da-ha da derinlefltirdi. Reformistlerinetkinli¤indeki ö¤renci kitlesi de,devrimci gençlik önderli¤i alt›ndatoplanmaya bafllad›.

Kommer’in arabas›n›n yak›lma-s›, Kanl› Pazar, tütün mitingi, Anka-ra, ‹zmir, Adana, Samsun, Trabzon,Malatya’da yap›lan büyük anti-em-peryalist mitingler, gençlik mücade-lesinin daha da militanlaflmas›n›sa¤lad›.

Bu eylemlere paralel olarak FKFiçinde T‹P’in etkisi tamam›yla orta-dan kalk›yor ve mücadeleye ve ör-gütlenmeye devrimci bir anlay›fl ha-kim oluyordu.

DDEEVV--GGEENNÇÇ''iinn AAdd››yyllaa,,SSaann››yyllaa TTaarriihh SSaahhnnee--

ssiinnee ÇÇ››kk››flfl››...... Gençlik mücadele-sinde militanlaflmay›, anti-emperya-

list mücadelenin yükseltilmesinisa¤layan FKF içinde, gençli¤inMarksizm-Leninizme, sosyalizmeyönelifli gün geçtikçe daha güçlü veaç›k bir tercih haline geliyordu. Vebu geliflim, bafllang›çta nas›l ki T‹Ppasifizmini rahats›z etmiflse, flimdide MDD içindeki eski tüfekler ra-hats›zd›.

Gençli¤in Marksist-Leninist ge-liflimini durdurmak istiyorlard› buyüzden de. MDD'ci eski tüfekler,FKF'yi cuntac› anlay›fllarla birarayagetirerek, gençli¤in mücadelesiniburjuvazinin kuyru¤una takarak,devrimci rotas›ndan sapt›rmak iste-diler. Ama devrimci gençli¤in bunabir cevab› vard›.

FFKKFF''nniinn 1100 EEkkiimm 11996699'da yap›-lan Ola¤anüstü Kurultay, FKF'deyer alan T‹P revizyonistleri veMDD'cilerle, devrimci gençli¤inaras›nda ayr›flman›n yafland›¤› birkurultay oldu. Bu kurultaydaFKF'nin ismi TTüürrkkiiyyee DDeevvrriimmcciiGGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu ((DDEEVV--GGEENNÇÇ)) olarak de¤ifltirildi. Elbettede¤iflen yaln›zca isim de¤ildi. Esasolarak FKF'ye egemen olan aannllaayy››flflddee¤¤iiflfliiyyoorrdduu. Devrimci gençlik et-kinli¤ini her kurultayda ad›m ad›martt›r›yordu. Devrimci gençlik 10Ekim kurultay›nda tek bafl›na yöne-time gelemese de art›k gençli¤inmücadelesinde ve örgütlenmesindebelirleyici güç, devrimciler olacakt›.

Bu kurultayda küçük-burjuvadevrimcileri ile proleter devrimcileraras›nda yaflanan ideolojik mücade-le, Türkiye devrim mücadelesindeöönneemmllii bbiirr ddöönnüümm nnookkttaass››nn›› olufl-turur. Devrimci gençli¤in FKF yö-netimine gelebilmesi, gençlik için-de kitle çal›flmas› yapmas›yla ve bü-tün anti-emperyalist, anti-faflist ey-lemlerde, kitle gösterilerinde önder-lik etmesiyle mümkün olabilmifltir.Bu mücadele gençli¤in kendi do¤alönderlerini yaratm›flt›r. Ve mücade-le giderek bütün üniversiteleri etki-si alt›na alm›fl, Dev-Genç gençli¤intteekk kkiittllee öörrggüüttüü haline gelmifltir.

- sürecek-

Page 31: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Solda adeta yeni bir tarih anlay›-fl› gelifliyor. Bu anlay›fl flimdi kendi-ni daha çok Büyük Direnifl’e dair ta-rihsel anlat›mlarda gösteriyor. Buanlay›fl› ortaya ç›karan ise, en bafltagrupçuluk, iflah olmaz bir rekabetçi-liktir. Sonuçta kayna¤›, grupçuluk,rekabetçilik veya baflka hangi nedenolursa olsun, tarih çarp›t›lm›fl, o tari-hi yazanlara, yaratanlara sayg›s›zl›kyap›lm›fl olmaktad›r. Tarihe ve flehit-lere sayg› ad›na bu çarp›k anlay›fl›reddetmelidir sol.

Umut Yay›nc›l›k taraf›ndan birsüre önce yay›nlanan Nergiz adl› ki-tap da bu çarp›k anlay›fl›n yeni birörne¤idir. Do¤umundan ölümsüzlefl-mesine Nergiz Gülmez’i anlatan“Nergiz”, tan›yanlar›n anlat›mlar›-n›n derlenmesiyle oluflturulmufl birkitap. Aralarda da, kitab› yay›nla-yanlar›n yorumlar› var.

Kimdir Nergiz Gülmez?TKP/ML davas›ndan bir tutsakt›r,Büyük Direnifl’imizin otuz beflinciflehidi olmay› baflarm›fl devrimci birkad›nd›r. O büyük sald›r›n›n ve dire-niflin yafland›¤› 2000 y›l›n›n 19-22Aral›k günlerinde de Ümraniye Ha-pishanesi’nde bulunmufltur.

176 sayfal›k kitab›n 73. sayfas›n-dan sonuna kadar olan bölüm, 19Aral›k Ümraniye Direnifli ve ölümorucu ekseninde ilerliyor. Ama oku-dukça görüyoruz ki, ilgili süreç hay-li eekkssiikk,, daha do¤rusu eekkssiilltteerreekkanlat›l›yor. Çarp›k tarih anlay›fl›n›nkitaptaki ilk yans›mas› budur.

Dünya halklar›n›n direnifl tarihinekanla yaz›lan Büyük Direnifl’e dairyaz›l›p söylenen herfley bizi do¤ru-dan ilgilendirir. fiu ya da bu hesaplatoz kondurulmas›n› da eekkssiikk ve ççaarr--pp››kk anlat›lmas›n› da kabul etmeyiz.Böyle davrananlar daima karfl›lar›n-da bizi bulacaklard›r. Eksikleri ta-mamlayacak, eksik b›rakanlar›n ne-den eksik b›rakt›¤›n› sorgulayaca¤›z.Çarp›tt›klar›n› düzeltecek, çarp›k dü-flünce yap›lar›n› ortaya serece¤iz. Yi-ne öyle yapacak ve “Nergiz” kitab›n-da gördü¤ümüz eksiklikleri vurgula-

yaca¤›z.

1) Büyük Direnifl’e evrilen sü-reç ve kimin, neyi savundu¤u

geçifltirilmifl, böylece tarih çarp›t›c›-l›¤› yap›lm›flt›r. Bu yaklafl›m, hemtarihe karfl› bir sorumsuzluk, hem deo tarihi kanlar›yla yazan flehitlerimi-ze karfl› bir sayg›s›zl›kt›r.

Kitab›n, direniflin nas›l bafllad›¤›-na iliflkin bölümünde: “Hapishane-lerdeki tutsaklar, F tipi hapishanele-re karfl› neler yapabilecekleri üzeri-ne bir tart›flma bafllat›rlar” denil-dikten sonra, ortak imzal› bir bildirihayli eksik ve tarihsiz biçimde al›n-t›lan›yor. Sonra da “T‹KB,DHKP/C, TKP/ML, TKP(ML),MLKP, Direnifl Hareketi, TDP davatutsaklar›n›n imzas›n› tafl›yan bu or-takl›k, bafllat›lacak eylem konusundasa¤lanamaz. DHKP/C, TKP(ML) veTK‹P dava tutsaklar› 20 Ekim’deSüresiz Açl›k Grevi eylemine baflla-d›lar.” deniyor.

Evet, 2000-2007 ölüm orucu di-renifli 20 Ekim 2000’de DHKP/C,TKP(ML), TK‹P Davas› Tutsaklar›taraf›ndan bafllat›lm›flt›r. Peki ya di-¤er gruplar neden direnifli bafllataniradeyi gösteremediler?

‹flte bu sorunun cevab›ndan ka-ç›nmak için sadece flöyle deniyor:“Di¤er dava tutsaklar› ölüm orucudirenifline bafllaman›n koflullar›n›noluflmad›¤›n›, koflullar olufltu¤undaölüm orucundan fiili eylemlere ka-dar her türlü eylem biçimine baflla-yacaklar›n› belirttiler.” (syf: 73)

Geçifltirilmeye çal›fl›lan gerçekli-¤in do¤rusu fludur ki, Özgür Tutsak-lar, 29 fiubat 2000’de CezaevleriMerkezi Koordinasyonu’na (CMK),oda¤›nda ölüm orucu olan bir dire-nifl program› sundular. fiubat-Ekimaylar› aras›nda da hem CMK içindehem de teker teker di¤er gruplarlagörüflmeler sürdürdüler. Ama diren-me iradesi olmayan bu gruplar için okoflullar bir türlü oluflmad›. Sald›r›-n›n karfl›s›na geçme noktas›nda ya-

fl a d › k l a r ›iradesizlik-le, direniflib a fl l a t m acüretine desahip ola-m a d › l a r .Peki neyapt›lar ogünlerde?

Sürecin sertleflti¤i, ölüm orucu-nun sürdü¤ü o koflullarda ne yapm›fl-lard›r? Sorunun cevab›n› yine “Ner-giz” kitab›ndan aktar›yoruz: “Ner-giz’in siyasetinin de aralar›nda bu-lundu¤u di¤er dava tutsaklar› say›mvermeme, DGM’lerde slogan atmave 14-19 Kas›m tarihleri aras›nda 5günlük açl›k grevleri yaparak dire-nifllerini sürdürdüler.” (syf: 74)

Bir yanda F Tipleri haz›rlanm›flve art›k sald›r› için gün say›l›yor, biryandan ölüm orucu sürüyor ve opor-tünizm, befl günlük açl›k greviyle“uyar›” yap›yor(!)

Arkadafllar o dönem iflte böyle“büyük” uyar›larla durumu idare et-meye çal›fl›yorlard›. Bunun d›fl›ndada bir politikalar› yoktu. Böylesi“uyar›” eylemleriyle belki kendileri-ni aldatt›lar ama tarih aldanmaz veherkese haketti¤i de¤eri verir.

Evet, di¤er gruplar için koflullarancak katliam›n ard›ndan F Tiple-ri’ne götürüldüklerinde “olgunlafla-bildi”. Bafllatma cüreti göstereme-dikleri direnifle, mecburen dahil ol-mak zorunda kald›lar...

2) 19 Aral›k sald›r›s›na karfl› enuzun süreli direnifl Ümraniye

Hapishanesi’nde yaflanm›flt›r. 19-22Aral›k günlerine yay›lan bu direnifliçinde, bbeeflfl CCeepphheellii TTuuttssaakk (AAhhmmeett‹‹bbiillii,, EErrccaann PPoollaatt,, UUmmuutt GGeeddiikk,,AAllpp AAttaa AAkkççaayyüüzz,, RR››zzaa PPooyyrraazz)ölümsüzleflti.

‹lgili kitap, hayli eksik biçimiyleÜmraniye Direnifli’nden bahsediyor.Ama bu direniflte flehit düflen dev-rimcilerden bir bütün olarak bahset-

Say›: 193 31NERG‹Z

Çarp›k BBir Tarih AAnlay›fl›NNeerrgg ii zz lleerr ’’ ii YYookk SSaayyaarraakk NNeerrgg ii zz ’’ ii AAnnllaa ttmmaakk

Page 32: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

miyor. KKaaçç flfleehhiitt vvaarr,, kkiimm bbuunnllaarr,,görmezden geliniyor.

E¤er, tarihe kanla yaz›lm›fl bir di-reniflten bahsediyorsan›z, o direnifliçinde ölümsüzleflenleri bir biçimiy-le anmak, devrimci sorumluluk ge-re¤idir. fiu ya da bu hesapla bunuyapmaktan kaç›nd›¤›n›z nokta, dev-rimcili¤in bozuldu¤u noktad›r. Bun-dan ötesi, örneklerine daha önce ta-n›k oldu¤umuz, oportünist tarih ya-z›c›l›¤›d›r zaten. ‹fline gelenleri ya-zar, ifline gelmiyorsa flehitleri bilegörmezden gelir...

Grupçuluk öyle bir fleydir ki, bafl-ka bir siyasetten diye flehitleri yoksayar, baflka bir siyasete “malolmufl”diye içeri¤ine itiraz edemeyece¤isloganlar› reddeder. Bak›n kitaptakiflu sat›rlara: “... Bu süreçte en huzurverici, en güç ald›¤›m fley nedir bili-yor musun? HHaakkll››ll››¤¤››mm››zz!! Nas›l dahakl› bir durumday›z. Her hakl› herzaman güçlü de¤ildir ve her zamankazanamaz, bilirim ama bu hakl›l›¤›-m›z bile tek bafl›na öylesine güçlü k›-l›yor ki beni...” (syf. 96) Grupçuluk,iflte böyle bir fley; tarihsel hakl›l›¤›n›anlat›rken bile, sak›n yanl›fl anlafl›l-mas›n(!), baflka bir siyasetin bir slo-gan›n› övmüfl olmas›n diye “Hakl›-y›z Kazanaca¤›z”a söz söylemektenkendini alam›yor.

3) 19 Aral›k Ümraniyesi, kita-b›n bir yerinde flöyle anlat›l›r:

“... Bizden uzakta ve ayr› bir ko¤ufl-ta kalan dostlar›m›z› merak ediyor-duk ... Sadece duydu¤umuz sesler-den onlar›n bulundu¤u yerde yöne-limde yo¤unlaflmalar oldu¤unu vs.anlayabiliyorduk. Bu arada belirt-mem gerekir ki operasyon timleri,asker, idare vs. ölüm oruççular›n›nhangi ko¤uflta, hangi blokta kald›¤›-n› çok iyi biliyordu.” (syf: 137)

Bildikleri için de Cepheli tutsak-lar›n bulundu¤u yerlere, Nergiz’inde vurgulad›¤› gibi, yo¤un olarakyöneliyorlard›. Bunun böyle olaca-¤›n› bilen di¤er gruplar›n tavr› ne ol-mal›yd› peki? Elbette, ölüm orucudireniflçilerini savunmak temelindebir karfl› koyufl sergilenmeliydi.Ama içinde TKP/ML’nin de oldu¤ugruplar, direnifl boyunca Cepheli tut-

saklar›n bulundu¤u ko¤ufllardanuuzzaakk kkaallmmaayy›› tercih etmifllerdir. Di-renifl s›ras›nda flehit düflenlerin hep-sinin Cepheli tutsaklardan oluflununbir nedeni de budur...

4) Kitab› oluflturan anlat›mlariçinde yer almayan, ciddi bir

eksiklik de, TKP/ML temsilcisininmmeeggaaffoonnllaa yyaapptt››¤¤›› ççaa¤¤rr››dd››rr.. Oysa,Ümraniye Direnifli’nin son günündeTKP/ML temsilcisi iflkenceci katil-lerin eline tutuflturdu¤u megafonla,direnen Cepheli tutsaklara ““dd››flflaarr››çç››kk››nn”” ça¤r›s› yapabilecek denlidüflkünlük içinde olabilmifltir.

Gerisini, 19 Aral›k Ümraniye Di-renifli’ni anlatan “Can›m Feda”isimli kitaptan aktar›yoruz:

“... Biraz önce ‘teslim olun’ di-yen düflman da ‘Tamam direndiniz,mesaj›n›z› verdiniz, art›k ç›k›p teslimolun’ diyordu. fiimdi TKP/ML tem-silcisi de ayn› fleyi söylüyor. ... Butemsilcinin düfltü¤ü, düflürüldü¤ü buduruma k›z›yoruz. Keflke o megafo-nu eline hiç almasayd›. Düflmana buf›rsat› hiç vermese, keflke kendinikulland›rtmasayd›. Bu nas›l bir ak›ltutulmas› ki, o megafonu eline al›pkonuflabildi? Keflke, elinde düflmanmegafonuyla karfl›m›za geçece¤ine,s›rt s›rta direniyor olsayd›k. Amamücadele ‘keflke’lerle yürümüyor ifl-te. Herkes kendisine yak›flt›rd›¤›n›yapmaya devam ediyor...” (syf: 359)

Evet, herkes kendisine yak›flt›rd›-¤›n› yapt›¤› gibi, tarihi de öyle yaz›-yor. Kimileri eksiltmeye çal›flarak,kimisi de oldu¤u gibi. Eksiltmeyeçal›flanlar›n tarihinde savunamaya-caklar› fleyler vard›r. Dosdo¤ru anla-tanlar ise, söylediklerini yapan, yap-t›klar›n› da savunan devrimcilerdir...

5) Kitab› düzenleyenler, flehitdüflene dek ölüm orucunu sür-

düren Nergis için flu cümleyi kuru-yorlar: “Ve isyan›n› bitirmeye hiç deniyeti yoktu. Ta ki zafere dek!”

Kiflisel aç›dan Nergiz için do¤ruolan bu cümle, siyasal aç›danTKP/ML için geçerli olmam›flt›r. Zi-ra, TKP/ML, May›s 2002’de direniflsaflar›n› terk etmifltir. Ama kitapbundan hiç bahsetmiyor...

Nergiz’in kiflisel olarak “... ölü-mü de kucaklayarak bir özgürlük yü-rüyüflü olan bu zaptetme eyleminekat›lmak çok onurlu bir fley” fleklin-de tan›mlad›¤› direnifli, TKP/MLkendi aç›s›ndan ssiiyyaassaall bbiirr yyeenniillggiiolarak tan›mlam›flt›r. Ama kitapbundan da hiç bahsetmiyor...

Asl›nda direnifle nas›l bafllad›lar-sa, öyle de b›rakm›fllard›r. Sürecinzorlamas›yla direnifl saflar›na do¤russaavvrruullaannllaarr››nn, direnifl saflar›ndankopuflu da benzer bir savrulmaylaolmufltur. Ödenen bedellerin a¤›rlafl-mas›, direniflin y›llara yay›lmas›ylabirlikte, bu kez bir baflka savrulmayaflay›p direniflten uzaklaflm›fllard›r.

Fakat, bu gerçeklerden bahsedil-miyor. Peki ama Nergiz’in u¤runaölümsüzleflti¤i direniflin ak›betinden(nnee kkaaddaarr ssüürrddüü,, kkaaçç flfleehhiitt vveerriillddii,,kkiimmlleerr bb››rraakktt››,, kkiimmlleerr ssüürrddüürr--ddüü??????) bahsetmek, öncelikle Ner-gizler’e karfl› duyulmas› gereken birsorumluluk de¤il midir? Öyledir!Ama bunu yapm›yor, yapam›yorlar.

Oysa, Nergizler’in böyle bir eekk--ssiillttmmeeyyee ihtiyac› yoktur ve asla ol-mayacakt›r. Onlar, görevlerini kah-ramanca yerine getirmenin ö¤retici-li¤iyle halklar›n özgürlük yürüyü-flünde yaflamaktad›rlar art›k.

Sözlerimizi Büyük Direnifli-miz’in flehitlerinden Hüseyin Çu-kurluöz ve Bekir Baturu’nun söyle-dikleriyle bitiriyoruz: “bugün zafer;devrim ve devrimcili¤e dair tümumutlar›n› yok etmek isteyen emper-yalizm ve iflbirlikçilerine karfl› bafle¤memek, ... demektir. ... Bugün zafe-rin ad› ölümüne direnmektir.”

Nergizler, iflte bu zaferin mmuuzzaaff--ffeerr flfleehhiittlleerrii olarak daima yaflaya-caklard›r. And olsun Nergiz’e veNergizler’e; an›lar›n›z› direngenli¤i-mizin harc›nda tafl›maya devam ede-ce¤iz. Devrimci politika, yerinde,zaman›nda al›nm›fl direnifl kararla-r›yla, politik ve pratik önderli¤iyleNergizler’in gücünü, yenilmezli¤inia盤a ç›kart›p devrimi ve sosyalizmisavunmufltur Büyük Direnifl boyun-ca. ‹flte bu gerçekli¤i içsellefltireme-yenler, görüyoruz ki, hâlâ kendileri-ni subjektivizmle, faydac›l›kla kan-d›rmaya çal›fl›yorlar, hâlâ...

32 NERG‹Z 16 AA¤ustos 22009

Page 33: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

17 A¤ustos 1999 depremi ilkbüyük deprem de¤ildi. Bir katliamadönüflen ilk deprem de¤ildi.

Katliama dönüflen depremlerink›sa tarihini hat›rlayarak bafllayal›msözümüze.

11993399:: EErrzziinnccaann 77..99 flfliiddddeettiinnddeebbiirr ddeepprreemmllee yyeerrllee bbiirr oolldduu.. 3333bbiinn kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11994422:: NNiikkssaarr EErrbbaaaa’’ddaa 33000000kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ

11994433 SSaammssuunn LLaaddiikk 44000000 kkiiflfliiÖÖLLDDÜÜ..

11994444:: BBoolluu GGeerreeddee’’ddee mmeeyyddaa--nnaa ggeelleenn 77..22 flfliiddddeettiinnddeekkii ddeepprreemm--ddee 33995599 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11994466:: VVaarrttoo HH››nn››ss,, 883399 kkiiflfliiÖÖLLDDÜÜ..

11996666:: MMuuflfl VVaarrttoo,, 22339966 kkiiflfliiÖÖLLDDÜÜ..

11997700:: GGeeddiizz''ddee 77..22 flfliiddddeettiinnddee--kkii ddeepprreemmddee 11008866 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11997711 BBiinnggööll;; 887788 kkiiflflii,, 11997755 DDii--yyaarrbbaakk››rr LLiiccee;; 22338855 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11997766:: ÇÇaalldd››rraann MMuurraaddiiyyee’’ddeekkii77..22’’lliikk ddeepprreemm;; 33884400 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11998833 EErrzzuurruumm--KKaarrss ddeepprree--mmiinnddee 11115555 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ..

11999988:: AAddaannaa,, ddeepprreemm 66..33 flfliidd--ddeettiinnddeeyyddii vvee 114455 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ......

11999999 1122 KKaass››mm’’ddaa DDüüzzccee’’ddee776633 kkiiflflii ÖÖLLDDÜÜ......

Türkiye dünyadaen çok depremleringörüldü¤ü Akdeniz,Alp-Himalaya dep-rem kufla¤›nda bulu-nuyor. Türkiye nüfu-sunun yüzde 93’ü,sanayisinin yüzde98’i deprem bölge-sinde yer al›yor. Bi-lim bize bu gerçe¤ibilerek önlemler al›-nabilece¤ini, ölüm-lerin kader olmad›-¤›n› söylüyor. Al›na-cak önlemlerleölümlerin say›s›, ha-

sar›n miktar› en aza indirgenebilir.Ama çarp›k kapitalist sistemin y›l-lard›r halka karfl› sürdürdü¤ü politi-kalar› sonucunda bunlar›n hiçbiriyap›lm›yor.

““DDoo¤¤aall ffeellaakkeett””lleerriinn ssoorruummlluussuu kkiimm??

‹nsan do¤ay› daha fazla denetimalt›na almak istedikçe, do¤aya mü-dahale etttikçe daha büyük y›k›m-larla karfl›laflm›flt›r. Kapitalizminegemenli¤indeki düzen, tekni¤i, bi-limi, insan gücünü do¤a olaylar›n›nverdi¤i zarar› engellemeye yönelt-memifltir. De¤il engellemek, do¤a-n›n dengesini bozarak, kirleterekdo¤al felaketlere davetiye ç›kart-m›flt›r. Önlenebilir bir çok felaket,insana de¤er vermeyen kapitalizmsayesinde binlerce insan›n yaralan-mas›na, ölmesine neden olmufltur.

Ülkemizde de afetlerin katliamadönüflmesi göz göre göre olmakta-d›r. Deprem bölgelerinin nereler ol-du¤u, fay hatlar›n›n nerelerden geç-ti¤i bilinmektedir. Hangi bölgeninne kadar ya¤›fl ald›¤›, nerelerde selbask›n› olaca¤›, nerelerde heyelanolaca¤› bilinmektedir. Fakat bunara¤men iktidarlar ve belediyeler bi-le bile fay hatlar›n›n üzerini, dereyataklar›nı, heyelan bölgelerini

yerleflime açmaktadırlar. Kald› kiteknolojinin geliflmesiyle birlikte“do¤al felaket” denilen her fleyekarfl› çeflitli önlemler almak müm-kündür. Fakat buna ra¤men hiçbirönlem al›nmaz. Adeta ölüme dave-tiye ç›kart›l›r. Sonra ad› “do¤al fela-ket” olur. “Do¤al felaket” denilerek,önlenemez kaç›n›lmaz bir sonmuflgibi yans›t›l›r. Felaketin sorumlular›gizlenir.

17 A¤ustos Marmara depremin-de y›k›lan binalar›n neden y›k›ld›¤›bellidir. Depremin fliddetinden de¤ilas›l y›k›lma sebebi, binaların çürükyap›lmasıdır. Bunun sorumlular›öyle gösterildi¤i gibi üç-befl mütte-ahhit de de¤ildir. Bütün bunlara gözyuman sömürü düzeninin kendisi-dir.

Türkiye’de 1903-1999 aras›ndayaflanan depremlerde (son depremhariç) 7700 bbiinn kkiiflflii hayat›n› kaybetti.

Peki, hangi depremden ne türdersler ç›kart›ld›, ne tür önlemleral›nd›? 17 A¤ustos depreminden bu-güne geliflmeler ortadad›r. Ç›kart›-lan bir ders, al›nan bir önlem yok-tur. Yar›n birgün yaflanacak bir dep-remde karfl›laflaca¤›m›z tablo farkl›olmayacakt›r.

““TTaakkddiirr--ii iillaahhii””,, ““kkaaddeerr””ssööyylleemmlleerrii,, kkaattlliiaammcc››ll››¤¤››nnöörrttüüssüüddüürr

Halk›n depremin etkilerinden enaz zarar görmesini ancak halktanyana bir sistem sa¤layabilir. Ancakhalktan yana bir sistemde bilim,teknoloji halkın yarar›na kullan›la-bilir. Mevcut olanaklarla felaket de-nilen olaylar›n önlenmesi, insanla-r›n en az zarar görece¤i önlemlerinal›nmas› mümkündür. Fakat emper-yalistler, iflbirlikçileri bu önlemlerialmazlar. Bu tür felaketler yans›t›l-d›¤› gibi sadece sömürge ya da bi-zim gibi yeni-sömürge ülkelerde deolmamaktad›r. Bugün her türlü tek-noloji ve imkana sahip emperyalist

Say›: 193 33FELAKET

17 A¤ustos 1999

On Y›l Oldu!Unutmayal›m!

Depremler önlenemezfelaketler de¤ildir

Page 34: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

ülkelerde de durum farkl› de¤ildir.Ayn› fliddetteki bir kas›rgan›n,ABD’de ve Küba’da yaratt›¤› so-nuçlar buna örnektir. Küba’da ka-s›rgan›n vuraca¤› bölgede yaflayanbir milyonun üzerindeki insan bafl-ka bir bölgeye nakledildi ve kas›r-gadan tek bir insan›n burnu kana-mad›. Ayn› haftalarda ABD’deki ay-n› fliddetteki kas›rgada ise göz göregöre binlerce kifli yaflam›n› yitirdi.Burada felaket nedir?

EEmmppeerryyaalliizzmmddeenn bbaaflflkkaa ffeellaa--kkeett vvaarr mm››dd››rr?? Ad› ister deprem ol-sun, ister sel, yang›n, 盤 ya da tra-fik kazas›, ifl kazas›, maden kazas›...bunlar do¤al afet de¤ildir. Önlene-mez olaylar de¤ildir. Fakat bunara¤men yaflan›yorsa, ki her y›l yüz-binlerce kifli do¤al felaket denilenolaylar sonucunda yaflam›n› yitir-mektedir. Felaket de¤il, BU B‹RKATL‹AMDIR.

SSoorruummlluussuu eemmppeerryyaalliizzmm vveeiiflflbbiirrlliikkççiilleerriiddiirr

Yaklaflık 12-13 milyon insan›nyaflad›¤› ‹stanbul, her an fliddetli birdepremi beklemektedir. 17 A¤ustosdepreminden beri bu sürekli söyle-niyor. Her an bir deprem olsa yafla-nan tablo ne olur? 10 y›ld›r ne tür

önlemler al›nm›flt›r? Mimar-Mü-hendis odalar›n›n aç›klamalar›nagöre H‹Ç! Deprem bilimcilerine gö-re H‹Ç!

fiimdi, yaflanacak yeni bir depre-min do¤al bir afet olaca¤› söylene-bilir mi?

Üzerinden 10 y›l geçti, hala 17A¤ustos Marmara depreminde ma¤-dur olanlar›n yaralar› sar›lmam›flt›r.Hala depremde zarar görenlerin se-sini duyan yoktur. Tepkisini dile ge-tiren depremzedeler ise AKP’ninpolisleri taraf›ndan yakapaça yerler-de sürüklenmektedir.

Hay›r bu ölümlerin hiçbiri nedo¤ald›r ne de kaza. Hepsi CC‹‹NNAA--YYEETTTT‹‹RR.. Cinayetin sorumlusudevlettir. Devlet önlenebilir olayla-ra karfl› tedbirler almayarak bu cina-yetleri ifllemeye devam etmektedir.

ÇÇöözzüümm hhaallkk››nn iikkttiiddaarr››dd››rr..SSoossyyaalliizzmmddiirr

Halk›n iktidarda olmad›¤› birsistemde halk›n sorunlar›n›n çözül-mesi mümkün de¤ildir. Faflist zihni-yet halk› katletmekte pervas›zd›r.Bunu ortadan kald›racak olan teksistem sosyalizmdir. ‹nsan ancaksosyalist bir sistem için de¤erlidir.

Ancak sosyalizmde sistem insanagöre flekillendirilmifltir. Esas olaninsan›n can güvenli¤idir. Kapitaliz-min daha çok kar etme h›rs› ortadankalkmayaca¤›na göre bu katliamdevam edecektir. Dünyada sosyalistülkelerde sistemin y›k›lmas›ndansonra çok daha azg›n bir sömürü ya-flanmaktad›r.

Geçti¤imiz y›l yay›nlanan Bir-leflmifl Milletler insan YerleflimleriProgram› (BM-HABiTAT) raporun-da flöyle deniliyordu: "Küba toplu-mu bir güvenlik kültürü gelifltirdi.Ço¤u s›radan insan kendisini fela-kete haz›rl›k ve karfl›l›k verme konu-sunda önemli rol oynayacak kiflilerolarak görüyor. E¤itim, seferberlikve sosyal organizasyon kültürü vebu bak›fl› sa¤lamak üzere, devletinacil durumlarda insan yaflam›n› ko-ruma önceli¤i... Küba'n›n sistemi-nin kalbinde, hükümetin her kade-mesinde bulunan insan yaflam›n›korumaya yönelik aç›k bir politikba¤l›l›k bulunuyor." (Yürüyüfl, 28Aral›k 2008)

‹flte bu sosyalizmin gücüdür. Ka-pitalizmde kâr, Küba’da halk›nç›karlar› esast›r. KKaappiittaalliizzmm vvee ssooss--yyaalliizzmm aarraass››nnddaakkii ffaarrkk ggüünnddüüzz vveeggeeccee ggiibbiiddiirr.. VVee bu yaflananlar›n hiçbiri bizim kaderimiz de¤ildir.

34 FELAKET 16 AA¤ustos 22009

AAddaalleett öözzlleemmii hhaallkk››nn hheerr kkeessii--mmiinnddee...... DDaavvuuttppaaflflaa’’ddaa kkaattlleeddii--lleennlleerr aaddaalleett iissttiiyyoorr......

‹stanbul Davutpafla'da 31 Ocak2008’de bir maytap ve fiflek atöl-yesinde meydana gelen patlama so-nucu 2211 kkiiflflii ööllmmüüflfl vvee 111177 kkiiflfliinniinnyyaarraallaannmm››flfltt››.. Aradan 1,5 y›l geç-mesine ra¤men patlaman›n sorum-lular› hak›nda halen dava aç›lmad›.“Kaza” ad› alt›nda katledilen iflçile-rin aileleri, sorumlular›n yarg›lan-

mas› için herhafta cumartesigünü Galatasa-ray Lisesi önün-de eylem yap›-yorlar.

Fakat, ‹‹ss--

ttaannbbuull VVaalliillii¤¤ii vvee ‹‹ll ‹‹ddaarreeKKuurruulluu, ‹stanbul Büyükfle-

hir Belediye görevlilerinin yarg›-lanmas› için dava aç›lmas›na izinvermiyor. VVaallii MMuuaammmmeerr GGüülleerr,Davutpafla katliam›n›n savunuculu-¤unu yap›yor, suçlular› koruyor.Suçlular›n yarg›lanmas›n› engelle-mek için, yarg›ya müdahale ediyor.Üstelikte bilirkifli raporunda suçlu-lar belli olmas›na ra¤men!

21 kiflinin ölümüne neden olanmaytap ve fiflek atölyesi rruuhhssaattss››zz--dd››. ‹flçiler hiçbir ifl güvencesi olma-dan, ssiiggoorrttaass››zz olarak çal›flt›r›l›yor-du. Her y›l “ifl kazas›” ad› alt›ndayüzlerce insan katlediliyor. Kapita-lizm milyonlarca iflçiyi sigortas›z,sendikas›z, hiçbir ifl güvencesi ol-madan, asgari ücretle çal›flt›rarakeme¤ini sömürüyor. Halk›m›z her-

gün sel, yang›n, deprem, trafik, iflkazas› ad› alt›nda üçer befler, onaryirmifler ölüyorlar. Bu çarp›k kati-palist düzen bir ölüm makinesi gibiinsan ö¤ütüyor.

Bunca sömürü, haks›zl›k, ada-letsizlik içinde halk›n kendili¤in-den bir adalet aray›fl›n›nda ortayaç›kmaya bafllad›¤›n› görüyoruz.Halka düflman bu düzen kaza, afetdiye ölümlerimizi sessizce izleme-mizi, bu katliamlar›n devam etme-sini istiyor.

Sessiz kalmayal›m, suçlulardanhesap sormaya, adalet arama, hakl›mücadelemizi yükseltmeye devamedelim. Nerede bir adalet aray›fl›var oraya destek verelim, güçleri-mizi birlefltirelim, bizi yaln›zlaflt›-rarak adalet arayan sesimizi bo¤-malar›na izin vermeyelim.

ADALETS‹ZL‹K HER YERDE

Page 35: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Özgür Tutsaklardanfienlik Ça¤r›s›

Tekirda¤ 2 No’lu FTipi Hapishanesi’ndekiözgür tutsaklar düzenle-dikleri ““UUmmuuddaa DDaavveettfifieennllii¤¤ii--22”” için herkesekat›lma ça¤r›s› yapt›lar.

“Özgürlük UmudunuBüyütmeye Davetlisin”diyerek, “An›-Deneme-Öykü-Mektup”, “fiiir-Söz”, “Foto¤raf›n dili”,“Çocukça” bölümlerininherbirine kat›lma, ürüngönderme, daveti tan›-d›klar›m›za ulaflt›rma ta-lebinde bulundular.

fienli¤e ürünlerle sonkat›lma tarihi olarak 30Eylül 2009 tarihi belir-lendi.

Say›: 193 35DAYI

Ö¤rencileri Baflucundayd›Bir y›l önce flehit verdi¤imiz devrimci hareketin önderi

Dursun Karatafl’›n mezar›, 1. ölüm y›ldönümünde, ailesi,TAYAD'l›lar, avukatlar›, Dev-Genç'liler, yoksul gecekondusemtlerinin gençleri ve emektarlar›, iflçiler ve halk›n her ke-siminden insanlar taraf›ndan ziyaret edildi.

Day›’n›n vasiyetine uygun olarak özel bir anma düzen-lenmeyece¤i aç›klanm›flt› önceden. Nitekim, gerek mezar›-n›n baflucunda, gerekse de baflka herhangi bir yerde iradiolarak anmalar düzenlenmedi.

Ama yüre¤ine söz dinletemeyenler vard›. ‹flte bu neden-le, 11 A¤ustos’ta Gazi Mezarl›¤›'nda gün boyu Day›’n›n zi-yaretçileri oldu. Ellerinde karanfillerle, çiçeklerle üçerli, be-flerli gruplar halinde genç-yafll› her kesimden insan›n ziya-ret etti¤i mezarl›kta önderimiz bir kez daha selamland›.

Tu t sak la rdanÖnderlerine

Yolculu¤umuz sürüyor!

Sensiz ama seninle

fiafaktan önce varaca¤›zAda’m›za

Birinci y›l›nday›z

tarihe kaydetti¤inhakikatle

dilimizde, bilincimizdesözlerin

“Durmak yok, a¤lamakyok!”

Lay›k olaca¤›z

Karanfillerimize

Adal›lar›m›za

Yürüyece¤iz

ba¤›ms›zl›k yolunda

açl›k, yoksullukson bulana kadar

Seninleyiz, yolunday›z

TTeekkiirrddaa¤¤ 11 NNoo’’lluu FF TTiippiiHHaappiisshhaanneessii

ÖÖzzggüürr TTuuttssaakkllaarr

Girdi¤i HHer Yüre¤iGüzellefltirecek

On bir’inde A¤ustos’un

Kanad› sol yan›m›z

Kavgam›z›n Mahir’iDay›’m›z›

U¤urlad›k Günefle

Ve gömdük halk›n›n

Yüre¤ine

Day›’m›z halk›nyüre¤inde

Yafl›yor flimdi

Kimi fark›nda de¤ilhenüz

Ne büyük bir cevher

Tafl›d›¤›n›n

Ama olacak

Umudu büyütece¤iz

Ve büyüdükçe umut

Daha çok yüre¤i saracak

Day›’m›z

Girdi¤i her yüre¤i

Güzellefltirerek...

EErrmmeenneekk HHaappiisshhaanneessiiÖÖzzggüürr TTuuttssaakkllaarr››......

‹stanbul Küçükarmutlu’da 9 A¤ustos gü-nü y›k›mlara karfl› halk toplant›s› yap›ld›.

Küçükarmutlu Cemevi’nde, “CemeviYönetimi, Muhtarl›k ve Y›k›m Komisyonu”taraf›ndan düzenlenen toplant›da, Pir SultanAbdal Kültür Derne¤i Sar›yer fiubesi Bo¤a-ziçi Cemevi Baflkan› ve ayn› zamanda Bal-taliman› Mahallesi muhtar› olan Ali HaydarAslan, 2 A¤ustos tarihli Sabah gazetesindeç›kan haberle ilgili bilgi vererek konuflmas›-na bafllad›. Aslan; ‹stanbul Valili¤i’nin yü-rüttü¤ü “‹stanbul Finans Merkezi” projesiy-le Küçükarmutlu’yu da içine alan yoksulmahallelerde yaflayanlar›n iflgalci say›larakevlerinin y›k›lmak istendi¤ini anlatt›. Proje-yi iptal ettirmek için mücadele etmek gerek-ti¤ini, Küçükarmutlu halk›n›n bu mücadele-ye haz›r oldu¤unu söyledi.

Daha sonra söz alan Cemevi yönetimin-den ve Y›k›m Komisyonu üyesi ZeynepY›ld›r›m ise daha önce yaflanm›fl baz› ör-

nekler üzerinden insanlar›n kand›rmaya ça-l›flacaklar›n›, inanmamak gerekti¤ini söyle-di. Y›ld›r›m, “Bizi kimse kendi topraklar›-m›zda iflgalci olarak göremez. As›l iflgalci-ler kuleler, plazalar infla edenlerdir, orman-lar› yok ederek villalar kuran Acarlar’d›r.Neden kimse onlara bir fley demiyor” flek-linde sürdürdü¤ü konuflmas›n› mücadelevurgusu yaparak bitirdi. Toplant›ya kat›lanmahallelinin de söz alarak konufltu¤u top-lant›da “evlerimizi y›kt›rmamak için ne ge-rekiyorsa yapmal›y›z. Yürüyüfller düzenle-meliyiz. Gerekirse Ankara’ya gitmeliyiz.Bize destek verecek herkesle görüflüp ortakbir fleyler yapmal›y›z” denildi.

Y›k›mlar›n sadece Küçükarmutlu’yla s›-n›rl› olmay›p çevre yerlerin de bu plana da-hil oldu¤unu; bu nedenle çevre mahalleler-le birlikte y›k›mlara karfl› ç›kmak gerekti¤i-ne vurgu yap›ld›. Bir saat süren halk toplan-t›s›na yaklafl›k 200 kifli kat›ld›.

KÜÇÜKARMUTLU’DA YIKIMLARA KARfiI TOPLANTI

Page 36: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

36 FEST‹VAL 16 AA¤ustos 22009

Oligarfliyle halk aras›nda sürenmücadelenin en önemli cephelerin-den biri de “kültür cephesinde” sü-ren mücadeledir. Bu ço¤u kez aç›kilan edilmifl bir savafl fleklinde de-¤ildir. Ama emin olunmal›d›r ki, ke-sintisiz bir mücadeledir. Fark›ndaolunsun veya olunmas›n, her an öy-le bir mücadelenin içindeyizdir.

Özellikle de kurumsal olarak, be-lediyeler, demokratik kitle örgütlerive çeflitli siyasi örgütlenmeler tara-f›ndan gerçeklefltirilen kültürel faali-yetler de bu çerçevenin d›fl›nda düflü-nülemez. 30 Temmuz-2 A¤ustos ta-rihleri aras›nda yap›lan 9. MunzurDo¤a ve Kültür Festivali de hiç kufl-ku yok ki, kültürel alanda, bir müca-delenin sahnesi oldu. Ve ne yaz›k ki,festivalin örgütlenmesinde belirleyi-ci konumda olanlar, bu sene, bu mü-cadelede düzenin kültürüne güç ve-ren bir tutum içinde oldular.

Festival bu y›l, ““TTaarriihhiimmiizz,, ggeellee--ccee¤¤iimmiizz,, öözzggüürrllüü¤¤üümmüüzz MMuunnzzuurr 11..ddeerreeccee ssiitt aallaann›› iillaann eeddiillssiinn”” sloga-n›yla yap›ld›. Her y›l, farkl› talepler,farkl› sloganlarla yap›labilir festi-val, fakat, hhaallkk››nn kküüllttüürrüünnüü,, hhaall--kk››nn mmüüccaaddeelleessiinnii,, hhaallkk››nn bbiirrllii¤¤iinniivvee öörrggüüttlleennmmeessiinnii gelifltirme ama-c›, de¤iflmez. Bu amaç de¤iflti¤indeveya yok say›ld›¤›nda, orada kültü-rel alandaki mücadelede bir gerile-yifl vard›r.

Dersim’in devrimci demokrathalk›, buna izin vermemelidir. 10.

Munzur Do¤a ve Kültür Festivali,9’ncusunun içine düfltü¤ü eksiklik-ler mahkum edilerek gerçeklefltiril-melidir.

Mesele, nas›l olursa olsun birfestival yapmak de¤ildir. Her türlüsosyal, kültürel faaliyette bizim içinde¤iflmeyen bir bak›fl aç›s› olmal›-d›r. Bu bak›fl aç›s›n›n temeli, örgüt-ledi¤imiz gecenin, konserin, pikni-¤in, festivalin halk›n mücadelesine,örgütlenmesine, kültürüne, birli¤inekatk›da bulunmas›d›r.

Yoksa, bugün ülkenin nerdeyseen küçük kasabalar›nda, beldelerindebile yap›lan, içeri¤i boflalt›lm›fl, dü-zenin e¤lence anlay›fl› ile s›n›rl› kar-puz, çilek ve dut festivallerine döne-cek, her y›l kendini tekrar edecektir.

Festivaller özellikle, 1122 EEyyllüüll ffaa--flfliisstt ccuunnttaass››nn››nn yönetimde oldu¤u vepasifikasyonun, apolitiklefltirmenin,son derece yo¤un bir biçimde uygu-land›¤› y›llardan bafllayarak yayg›n-laflt›r›lm›flt›r. Bu bile, festivallerle il-gili bize önemli bir fleyi hat›rlatmak-tad›r. ‹çki ve biran›n “su gibi” tüke-tildi¤i, içki firmalar›n›n sponsor ol-du¤u, halkla alay edilen bu festival-lerde amaç halk›n yozlaflt›r›lmas›,kültürüne yabanc›laflt›r›lmas›d›r.

Festivaller, ‹spanya ve Porte-kiz’deki faflist diktatörlerin halklar›uyutma yöntemlerinden biri olmufl-tur. Büyük ço¤unlu¤u itibar›yla ül-kemizde de durum farkl› de¤ildir.E¤lence ve paylaflma anlay›fl›ndanuzak, tüketime dayanan festivalle-rin yo¤unlu¤u hesaba kat›ld›¤›nda,ilerici-yurtsever ve devrimci güçle-rin bu konuda daha sorumlu davran-malar› gerekti¤i aç›kt›r.

Festivaldeki ““Ben YYapt›mOldu” AAnlay›fl› vveDayatmac›l›k.....

Munzur festivalinin klasi¤idir.Ve her y›l tekrar edilir. Belediye fes-tival öncesi demokratik kurumlaraça¤r› yapar. Düzenlenecek festivalile ilgili toplant›lar yap›l›r, kararlar

al›n›r. Bu y›l da öyle oldu; ancak so-nuçta biraraya gelen bir çok kuru-mun karar ve iradesi, DTP anlay›fl›taraf›ndan hiçe say›ld›.

Festival s›ras›nda hiç kimseyesormadan al›nan kararlar de¤ifltiril-di. Programlarda de¤ifliklikler ya-p›ld›. Programa ça¤r›lmas› daha ön-ce konuflulmam›fl ve kararlaflt›r›l-mam›fl sanatç›lar “bizdendir” man-t›¤›yla programa sokulurken, prog-ramda olanlar ise DTP’li belediyetaraf›ndan engellendi.

DTP’li belediyeye sorarsan›z“kat›l›mc›l›¤›” esas ald›¤›n›, “her-kesin isteklerini karfl›lad›klar›!”n›söyleyecektir. Ama ortada kat›l›m-c›l›k, herkesin iste¤inin karfl›lanma-s› gibi bir durum yoktur.

DTP’li belediye bu festivalin““kkeennddii ffeessttiivvaalllleerrii”” oldu¤una o ka-dar çok inanm›flt›r ki, her fleye bugözle bakm›fl, her faaliyet bu man-t›kla örgütlenmifltir.

Her siyasi örgütlenmenin kendipolitikalar›n› ve gündemini orayatafl›mak istemesi anlafl›labilirdir.Fakat Kürt milliyetçi hareket bunukendi d›fl›ndaki kesimlere yönelikbir dayatmaya çevirmifltir. Belediyeçerçevesindeki yetki ve konumlar›-n› kullanarak, “bar›fl” politikalar›n›herkese dayatm›fllar, bu anlamdatam bir bbeennmmeerrkkeezzcciilliikk sergilemifl-lerdir.

Dayatmac›l›k ve grupçuluk öylebir noktaya gelmifltir ki, çeflitli ak-sakl›klarla ilgili belediyeye iletile-cek konularda muhatap bulunama-m›fl, havale edilen insanlar ise “na-s›l olsa bizden de¤il” diyerek soru-nu tart›flmam›fl, çözüm için bir fleyyapmam›fllard›r.

Çeflitli etkinliklerdeki konuflmac›say›s› ve konuflma süreleri konusun-da adeta sürekli bir adaletsizlik sergi-lemifltir Kürt milliyetçili¤i. Devrim-ci, militan her faaliyetten ürken, bu-na yasaklar koyan DTP’li belediye,festivali “bar›fl”, “diyalog” politika-s›n› tüm sola dayatmakta bir araç

MMUUNNZZUURR FFeessttiivvaallii,, 1122 EEyyllüüll FFeessttiivvaalllleerriinnddeenn BBiirriinnee DDöönnüüflflttüürrüülleemmeezz!!

Page 37: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

olarak kullanmak istemifltir. Devrimci sanatç›lara karfl› son

derece kaba, lakayt ve sayg›s›zcadavranan görevliler, Sezen Aksu,Zerrin Özer gibi Festival’e eme¤igeçmemifl, halk›n kültürüne katacakbir fleyi olmayan sanatç›lar karfl›s›n-da el pençe divan durmufl, bir de-diklerini iki etmemifllerdir.

Festivalin gerçek emekçileriolan devrimci sanatç›lar bu festival-de örtülü olarak adeta ““iisstteennmmeeyyeennkkiiflfliilleerr”” olarak ilan edilmifllerdir.

Oysa, festivali bugüne tafl›yanlararas›nda devrimci sanatç›lar›n eme-¤i unutulamaz. Yasaklar›n oldu¤u,festivalin keyfi olarak engellendi¤i,bask›larla kat›l›m›n s›n›rland›r›lma-ya çal›fl›ld›¤› dönemlerde Dersimhalk›n›n yan›nda devrimci sanatç›-lar vard›. fiimdi ça¤›rd›klar› ve mas-raflar› için milyarlar döktükleri sa-natç›lar, o dönem bu tür ad› devrim-cilerle birlikte an›lan festivallerekat›lma ça¤r›lar›na cevap bile ver-memekteydiler.

Festivalin ‹‹çini BBoflaltarakSa¤lanacak KKitlesellik, HHalk›nDe¤il DDüzenin GGüçlenmesidir

DTP’li belediyenin festival ko-nusundaki çarp›k anlay›fllar›ndanbiri de, festivali düzene kabul ettir-mek, kitleselleflmesini sa¤lamakad›na düfltü¤ü durumdur.

DTP’li belediye, devrimci, de-mokratik kifli ve kurumlar dururken,y›lg›nlaflm›fl, yozlaflm›fl, devrimcilikad›na söz söyleme hakk› kalmam›fldöneklere küçük hesaplarla görevlerve payeler vermifl, onlar› panel yöne-ticisi yapm›fl, halk›n ve devrimcile-rin karfl›s›na ç›karm›flt›r.

Çarp›kl›k öylesine boyutludur ki,“Kürt sorununda Demokratik ve Ba-r›flç› Çözüm” panelinin yöneticili¤i-nin bir döne¤e verilmesini elefltirenve panele kat›lmayan Halk Cephesitemsilcisi, reformizm ve Kürt milli-yetçili¤i taraf›ndan utanmazca, pifl-kince protesto edilmifltir. O “protes-tocular” aras›nda ESP temsilcisininde olmas› ise, not düflülmesi gerekenbir baflka ayr›nt›d›r.

fiimdi buradan tekrar sormak is-tiyoruz; dönekleri konuflturmaklanas›l bir yarar sa¤layacaks›n›z Kürtsorununda. Bir devrimciyle, bir dö-ne¤i karfl› karfl›ya getirirken ve dö-ne¤i yönetici (moderatör!!!) masa-s›na oturtup devrimciyi protestoederken, hiç utanmad›n›z m›?

Bu bak›fl aç›s› asl›nda festivalinhemen her noktas›ndaki örgütlenifli-ne yans›m›fl bir bak›fl aç›s›d›r. Dev-rimcilere kapat›lmak istenen festival,düzene ise ard›na kadar aç›lm›flt›r.

‹flte bu nedenle, Sezen Aksular’›,Zerrin Özerler’i ça¤›r›p onlar› el üs-tünde tutmufllard›r. Bu anlay›fl, Se-zen Aksu’ya sahnedeki SSeeyyiitt RR››zzaaposteri önünde göbek att›rm›fl,Kürtçe, ayn› sahnede bir flov malze-mesi haline getirilmifltir.

Oysa Kürt halk› dili için büyükbedeller ödemifltir. Bir halk›n diliflov malzemesi haline getirilemez.Kürtçe flark› söyledi diye Sezen Ak-su’yu yere-gö¤e s›¤d›ramayanlarhalk›n de¤erlerini çi¤nettiklerinigörmelidirler.

Sol, demokrat bir tutum içindeyeralmak isteyen bu tür sanatç›lar,bu tür etkinliklere ça¤r›lmaz m›?Ça¤r›labilir. Ama devrimcilerin, de-mokratlar›n çizdikleri çerçevede ka-l›rlar ve düzenin yozlu¤unu bizimfaaliyetlerimize tafl›yamazlar. Dev-rimciler, demokratlar, buna çanaktutamazlar.

Munzur festivalinde ise, bunaçanak tutman›n da ötesine geçilmifl,bu kesimler, festivalin belirleyiciunsuru haline getirilmeye çal›fl›l-m›flt›r. Peki böyle bir festival, kkiimmee,,nneeyyee hhiizzmmeett eeddeerr??

Her da¤ kovu¤unda onlarca fle-hidi olan, gencecik k›zlar›n› veo¤ullar›n› o topraklar için flehit ver-mifl Dersim halk›na, o sahneden,adeta alay edercesine “sivrisinekle-rin de haklar› oldu¤u” nutuklar›at›lmas›na çanak tutanlar, bu man-t›kla festivalleri hhaallkk›› yyoozzllaaflfltt››rrmmaazzeemmiinniinnee ddöönnüüflflttüürrmmeekktteeddiirrlleerr..

Nitekim, Sezen Aksu’nun sahne-de oldu¤u 1,5 saatlik süre boyuncasahne önünde yaflananlar sunucuyu

bile rahats›z etmifl, sunucu Kürtçeolarak flu uyar›y› yapmak zorundahissetmifltir: “Yapmay›n kendinizegelin kendinizi unutmay›n ay›pt›r,munzurun da¤lar›ndan kan ak›yor.”

GGrruupp YYoorruumm’u bekletip bekle-tip gecenin yar›s›nda (01.30) sahne-ye ç›karmak, ‹‹ddiill TTiiyyaattrroo AAttööllyyee--ssii’nin “Yaban O¤lak” oyunu prog-ramda oldu¤u halde ayak oyunlar›y-la sahneye ç›kmas›n› önlemek, han-gi ahlakla aç›klanacak?

Devrimci sanatç›lar düzen tara-f›ndan y›llarca yasakland›lar. fiimdibu yasakç›l›¤›n, engellemecili¤in““yyeerreell iikkttiiddaarr”” taraf›ndan devral›n-m›fl olmas›, ddüüzzeenniiççiilleeflflmmeenniinn üze-rinde ciddiyetle durulmas› gerekenbir yans›mas›d›r.

“Kim ne derse desin, Der-sim’den Sezen geçti. Dersimlilerönümüzdeki festivallere daha çokSezen’lerin kat›lmas›n› dört gözle..... sab›rla ve aflkla bekliyorlar.”diye yaz›yordu reformizm. (HakanTahmaz, Birgün, 7 A¤ustos 2009)

Tahmaz, bilir ki, Sezen Aksu-lar’›n damgas›n› vurdu¤u festivallerhalk›n festivali olmaktan uzak, dü-zenin “e¤lence” anlay›fl›n›n egemenoldu¤u, içi boflalt›lm›fl festivallerdir.Bunu isteyen nniiyyee ister? Bunu iste-yenler, kime hizmet eder?

Festivalin meflrulu¤u halkta,devrimci demokratik mücadele vekültürde aranmal›d›r. Kitleselleflme-nin yolu, yozlaflmakta de¤il, insan-lar›n kültürel ihtiyaçlar›na devrim-ci, ilerici zeminde en genifl ve zen-gin biçimlerde cevap vermektearanmal›d›r. Bu bak›fl aç›s›yla ör-gütlenecek bir festival için Sezen-ler’e ihtiyaç yoktur. Devrimcilerinyaratt›¤› de¤erler, devrimci sanat,her kesime hitap edecek kadar içidolu ve kapsay›c›d›r.

Festival halk› bilinçlendirmek,halk kültürüyle, devrimci-demokra-tik kültürle tan›flt›rmak ve donat-mak bir yana, depolitize eden bir ifl-lev üstlenmeye yönelmifltir. Göster-melik bir kaç panelle, sergiyle, bir-kaç devrimci ilerici sanatç›yla, fes-tival politik bir festival, halk›n festi-vali olmaz.

Say›: 193 37FEST‹VAL

Page 38: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

38 EMEK 16 AA¤ustos 22009

AKP’nin sald›r›lar› devam ediyor. AKP, geç-ti¤imiz günlerde özel istihdam bürolar› yasatasar›s›n› gündeme getirdi. Ard›ndan kiral›kiflçi uygulamas›. fiimdi de iflsizlik fonunun büt-çeye kat›lmas›. AKP 2009 ve 2010 y›l› iflsizlik fonunema gelirlerinin dörtte üçünün bütçeye gelirkaydedilmesini meclis genel kurulundan geçirdi.

Özel ‹stihdam Bürolar›, AKP’nin emekçi düflma-n› politikalar›ndan biri. Örgütsüzlefltirmeyi büyü-ten, güvencesiz çal›flmay› hakim hale getirmeyeçal›flan, k›sacas› açl›k, yoksulluk ve iflsizli¤i dahada büyütecek bir yasa.

Yasan›n “kiral›k iflçi” uygulamas› hükümet tara-f›ndan geri çekildi. Bu durum tepkilerin yo¤unlu-¤undan veya AKP’nin uygulaman›n yanl›fll›¤›n›görmesinden de¤ildir. AKP yasay› geri çekerken“flimdi s›ras› de¤il” diyerek çekiyor.

Ve flimdi de AKP yaklafl›k 42 milyar› bulan ifl-sizlik fonuna gözünü dikmifl durumdad›r! AKP ifl-sizlik fonundan aktar›lacak mebla¤›n karayolu gi-bi altyap› yat›r›mlar›nda kullan›laca¤›n› söylüyor.AKP’nin bu plan›na düzenin muhalefeti, patronlarve iflçi sendikalar›ndan tepkiler gelmifl.

Düzen içi muhalefetin “muhalefet tarz›” da böy-ledir: Hükümet olduklar›nda ayn› fleyi kendileri deyaparlar ancak hükümet de¤ilken de yap›lan herfleye muhalefet ederler. Onlar›n muhalifli¤ini be-lirleyen fley emekçilerin, halk›n ç›karlar› de¤il ken-di ç›karlar›d›r, iktidardan pay kapma derdidir.

Patronlar ad›na T‹SK (Türkiye ‹flveren Sendikala-r› Konfederasyonu) de, hükümetin bu plandanvazgeçmesini aksi durumda dava açacaklar›n›söylüyor. Bu tavra bak›p da patronlar›n iflsizleri,emekçileri düflündükleri san›lmas›n. Patronlar›nkarfl› ç›k›fl› kaynaktan kendilerinin nemalanmakistedi¤indendir. Patronlar bugün krizi gerekçegöstererek, gündemlerine ald›klar› toplu iflten ç›-karmalar için bir k›dem tazminat› fonu oluflturul-mas›n› istiyorlar. ‹flten att›klar› iflçilere ödeyecek-leri k›dem tazminatlar›n› bu fondan karfl›layacak-lar. Bu fonun da, mevcut ‹flsizlik Fonundan aktar›-lacak parayla oluflturulmas›n› istiyorlar.

Peki nedir iflsizlik fonu? Bu fon nas›l oluflur, kim-ler nas›l yararlan›r?

‹flsizlik fonu as›l olarak iflçi ve emekçilerin ma-afllar›ndan kesintilerle oluflturulan bir fondur. ‹fl-sizlik fonunun ka¤›t üzerindeki amac› iflsizlerin enaz›ndan ifl bulana kadar geçimini asgari de olsasa¤lamakt›r. Ancak ülkemizdeki uygulama hiç deböyle de¤ildir. Burjuvazi emekçileri çal›flt›rarak,

emekleri üzerinden sömürürken, öte yanda iseemekleri karfl›l›¤›nda verdi¤i ücretleri de çeflitliaraç ve yöntemlerle kesip sömürüsünü daha dabüyütür. Sömürü düzeni, kesinti vb. yaparkenemekçilere sormaz, kesintileri “ulvi amaçlarla”aç›klar.

Emekçilerin maafllar›ndan “zorla” kesintiler ya-p›larak oluflturulan tüm fonlar gibi iflsizlik fonu dagerçekte soygun fonundan baflka bir fley de¤ildir.

‹flsizlik fonu 2002 Mart ay›ndan bu yana toplan-makta olan bir fondur. Bu fondan kimlerin yarar-lanaca¤›na düzenin kendisi karar veriyor. Gerçekolan flu ki fondan iflsizler yararlanamazlar. Fonunyüzde 4-5 lik bir k›sm› iflsizlik sigortas› için kulla-n›lmaktad›r. ‹flsizlere verilen sigorta miktar› iseayl›k yaklafl›k 380 TL civar›ndad›r ve bu miktar daalt› ay için verilmektedir. Alt› ay sonra sigorta ke-silmektedir.

AKP iflsizlik fonuna göz dikti deniliyor. Hükü-metin iflsizlik fonuna göz dikmesi yeni de¤ildir.Örne¤in geçti¤imiz y›llarda bu fondan ciddi mik-tarlarda rakamlar bütçeye aktar›lm›flt›r. 1,3 milyarTL’lik bir rakam›n GAP yat›r›mlar› için bütçeye ak-tar›ld›¤› bilinmektedir. Bu da ülkemizin bir klasi¤i-dir; yasad›fl› kullan›m ve uygulamalar bir süre son-ra yasal hale getirilir. Ve çeflitli kesimler uygulamayeni gündeme geliyormufl gibi karfl› ç›karlar. Vekarfl› ç›k›fl politikan›n, uygulaman›n özüne de¤ilbiçimine yönelik olur.

‹flçi sendikalar›n›n AKP’nin iflsizlik fonu ile ilgiliplana karfl› ç›k›fllar› da esas olarak böyledir. Sendi-kalar iflsizlik fonunun nema gelirlerini bütçe gelir-lerine dahil etmesine karfl› ç›k›yor ‹flsizlik fonun-dan iflsizler yararlans›n diyorlar.

‹flsiz say›s›n›n resmi rakamlara göre 6.5 milyonaulaflt›¤› belirtiliyor. ‹flsizlik oran›nda dünya liderli-¤ine oynamaktad›r Türkiye. AKP hükümeti iflsizleriçin çözümler düflünece¤ine, iflsizlerin yaflamlar›n›kolaylaflt›raca¤›na iflsizleri açl›¤a ve sefalete terkeden politikalar› gündeme getiriyor.

‹flsizlik fonu soygun fonudur. ‹flsizli¤i yaratankapitalist düzendir. Karfl› ç›k›lmas› gereken soy-gun düzeninin kendisidir. Düzen partilerinden, dü-zenin kurumlar›ndan, emperyalist kurumlardanmedetler umarak çözümler beklemek düzen ger-çe¤ini görmemek demektir, emekçilerin sefaleti-ne göz yummakt›r.

Devrimci ‹flçiHareketi AKP Soygun

Fonunu Soyuyor!

Page 39: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Say›: 193 39EMEK

KESK Baflbakanl›¤asiyah çelenk b›rakt›

11 A¤ustos günü KESK üye-si kamu emekçileri, sendikalar›-na yönelik bask›, sürgün ve flid-det politikas›n› protesto etmek

için K›z›lay YKM önünden Baflbakanl›¤a kadar yürüdü.Baflbakanl›k önüne siyah çelenk b›rakan KESK’liler,AKP iktidar›n›n emekçi düflman› politikalar›n› yapt›kla-r› aç›klamalarla protesto ettiler.

Polis Emekli-Senüyelerininyürüyüflünüengelledi

11 A¤ustos günü Emek-li-Sen üyeleri, AKP iktida-r›n›n emeklilerle alay eder-cesine yapt›¤› zamma karfl› Baflbakanl›k önüne yürü-mek istedi. “Sadaka De¤il Toplusözleflme” pankart› ileK›z›lay YKM önünde buluflan emeklilerin önü Nam›kKemal Park›’nda polis taraf›ndan kesildi. Baflbakanl›kbinas›na gitmelerine izin verilmeyen emekliler, bir sürecaddede oturma eylemi yapt›. Baflbakanl›¤a gidemeyenemekliler yanlar›nda getirdikleri temsili tabutu caddeüzerine b›rakt›lar.

K›rklareli: TOK‹ iflçilerine gözalt›K›rklareli’nde Toplu Konut ‹daresi (TOK‹) konutla-

r› inflaat›nda çal›flan, 1.5 y›ld›r ücretleri ödenmeyen 7iflçi iflyerini iflgal ettikleri iddias›yla gözalt›na al›nd›. Birsüredir eylemlerle paralar›n› almak isteyen iflçilerin kal-makta oldu¤u flantiyeyi polis 10 A¤ustos sabah› basarak7 iflçiyi gözalt›na ald›. ‹flçiler “Bizler ‹flgalci de¤iliz.Hakk›m›z› istiyoruz” diyerek polis bask›n›n›n ve yafla-nan gözalt›lar›n haks›zl›¤›n› dile getirdiler.

‹ZM‹R’DE ‹ZBETON ‹fiÇ‹LER‹ GREVKARARI ALDI

‹zmir’de Belediye-‹fl Sendikas› ile ‹zmir BüyükflehirBelediyesi’nin ‹ZBETON flirketi aras›nda 1125 iflçiyikapsayan 2 y›ll›k Toplu ‹fl Sözleflmesi görüflmesininolumlu sonuçlanmamas› üzerine 5 A¤ustos günü iflçilerbir aç›klama yaparak grev karar› ald›klar›n› duyurdular.

19 Mart’tan bugüne Belediye-‹fl Sendikas› ile ‹zmirBüyükflehir Belediyesi’nin ‹ZBETON flirketi aras›nda1125 iflçiyi kapsayan 2 y›ll›k Toplu ‹fl Sözleflmesi görüfl-melerinde bir anlaflma sa¤lanmad›¤› belirtilen aç›kla-mada grevin kaç›n›lmaz oldu¤u vurguland›.

Yetkin Mühendislik Uygulamas›2. Kez Durduruldu

‹MO'nun Dan›fltay karar›yla durdurulan Yetkin ‹nfla-at Mühendisli¤i Yönetmeli¤i'nin ard›ndan haz›rlad›¤›Yetkinlik Belgelendirme Yönetmeli¤i de +‹VME Der-gisi'nin açt›¤› davayla durduruldu. 6 A¤ustos günükonuyla ilgili yaz›l› bir aç›klama yay›nlayan +‹vme der-gisinin yetkin mühendisli¤e karfl› yapt›¤› çal›flmalar›özetleyerek “meslektafllar›m›z› sermayenin ucuz iflgücühaline getirecek tüm uygulamalara karfl› mücadelesinikararl›l›kla sürdürecektir.” sözlerine yer verdi.

‹MO Önünde Demokrasi Nöbeti‹vme Dergisi okurlar› “TMMOB'de Demokrasi ‹sti--

yoruz” kampanyas› kapsam›nda “Örgüt ‹çi Demokrasi--nin ‹flletilmesi”, “‹MO'daki Soruflturma Terörüne Son”talepleriyle 4 A¤ustos günü de ‹MO önündeydi. 1 ayd›rnöbette olan ‹vme Dergisi okurlar› “Gerçeklerin aç›klan--mas› ve adaletin yerini bulmas› için TMMOB önündeher Pazartesi tuttu¤umuz demokrasi nöbetini haftada iki--ye ç›kar›yoruz. Hukuk d›fl› bir soruflturma üzerinden sü--ren tasfiye politikas›n› protesto etmek üzere bundanböyle Sal› günleri de ‹MO önündeyiz” dediler.

Ö¤retmen Adaylar›Açl›k Grevinde

Atamas› Yap›lmayan Ö¤ret-menler Platformu, taleplerinianlatmak için 5 A¤ustos günüAnkara Abdi ‹pekçi Park›'nda 3Günlük Açl›k Grevi'ne bafllad›.Y›llard›r devam eden ö¤ret-menlik haklar›n›n gasbedilme-sini engellemek için açl›k gre-

vine bafllad›klar›n› ifade eden ö¤retmenler, atanmama-lar›n›n KPSS ile ilgisi olmad›¤›n›, s›navda "80-90" al›n-sa bile, devletin açt›¤› kontenjana ba¤l› olduklar›n›kaydettiler. Açl›k grevi 7 A¤ustos günü sona erdi.

Polis Bir E¤itim EmekçisininGözünü Kör Etti

E¤itim-Sen Ankara 2 No’lu fiube üyesi, Dengiz Sön-mez, 5 Haziran’da e¤itim emekçilerinin Milli E¤itimBakanl›¤›’na dilekçe verme eylemi s›ras›nda polisin kit-leye sald›r›s› s›ras›nda yaraland›.

Yere düflen bir arkadafl›na yard›m ederken, polisincopuna hedef oldu. ‹ki kez ameliyat olmas›na karfl›n birgözünü kaybetti.

Page 40: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

40 GENÇL‹K 16 AA¤ustos 22009

"Buras› Türkiye…", "Türkiyede yafl›yoruz…" gibi cümleleriinsanlar›n a¤z›ndan s›k s›k duya-r›z. Buras› Türkiye; iflçilere vere-ce¤i asgari ücreti bile IMF’nin be-lirledi¤i, “ifller t›k›r›nda” denir-ken iflsizlerin ço¤ald›¤›, Ameri-ka’ya ve Avrupa’ya ba¤›ml›l›¤›nartt›¤›, adaletsizliklerin her ge-çen gün ço¤ald›¤› bir ülke.

‹flçiler, memurlar, emekliler,ö¤renciler. Bu ülkenin bafl›na çö-reklenmifl bir avuç egemen hariçhemen herkes ülkemizde yafla-n›lan adaletsizliklerden pay›n›al›yor.

2008 May›s’›nda, Sivas'tasendika binalar›nda Amerika'yakarfl› karikatür sergisi açt›klar›için 5 arkadafl›m›z tutukland›.Tutuklanan arkadafllar›m›z›n 15ayd›r mahkemeye ç›kar›lmama-s›, hem bu adaletsizli¤in boyutu-nu gösteriyor hem de hukukunnas›l katledildi¤ini.

Yasad›fl› örgüt üyesi olmak,örgütsel dokümanlar bulundur-mak gibi uydurma nedenlerlesuçlan›yor arkadafllar›m›z. Evle-rinin bas›lmas› sonucu “ele geçi-rilen” kitaplar, dergiler ve SivasE¤itim-Sen’de aç›lan karikatürsergisi de “kan›tlar›” oluyor.

Tüm bunlar 16 May›s 2008günü Cumhuriyet Üniversite-si’nin bahar flenliklerinden dö-nen ö¤rencilere Sivas Adliyesi’-nin yan›nda faflistlerin demir çu-buk ve sopalarla sald›rmas› so-nucu ç›kan olaylara dayan›yor.Sald›r›ya u¤rayan ö¤renciler 17May›s 2008’de Sivas flehir mey-dan›nda sald›r› ve bask›lar› pro-testo ettiler. 20 May›s’ta daCumhuriyet Üniversitesi Kampü-sü’nde 150 ö¤rencinin kat›ld›¤›bir eylem düzenlediler.

Bunlar üzerine bas›n aç›kla-mas›na kat›lmak ve Sivas E¤i-tim-Sen binas›nda Amerika' yakarfl› karikatür sergisi açt›klar›

gerekçesiyle ö¤rencilerin evleri-ne polis taraf›ndan bask›nlar dü-zenlendi. 23 May›s 2008’de, 29ö¤renci evleri ve yurtlar› bas›la-rak gözalt›na al›nd›. Gözalt›ndaki17 ö¤renci serbest b›rak›l›rken12 ö¤renci ise 3 gün boyuncahiçbir aç›klama yap›lmadan vegerekçe gösterilmeden gözalt›n-da tutuldu.

Ö¤renciler 4 gün gözalt›ndakald›lar. Sonuçta mahkeme tara-f›ndan serbest b›rak›ld›lar. Nevar ki, Cumhuriyet Üniversite-si’nde okuyan ve Sivas GençlikDerne¤i Giriflimi üyesi olan ELB‹LÇINAR, ‹LKER EK‹Z, MUSTAFADO⁄AN, ‹BRAH‹M KARATAfi VEAL‹ EKBER KALENDER apar topartekrar gözalt›na al›nd›lar. Ser-best b›rak›lmalar›n›n üzerindenyar›m saat geçmemiflti ki ç›kar›l-d›klar› mahkemede hiçbir yeni,ek delil olmamas›na ra¤men tu-tukland›lar.

Burada bir ayr›nt› var; ö¤ren-cileri serbest b›rakan hâkimletutuklatan hâkim farkl›. Arka-dafllar›m›z o günden bu günetam 15 ayd›r tutuklu. 15 ayd›rmahkeme tarihi ya da olayla il-gili bir aç›klama yok. Birde dava-ya gizlilik karar› konuluyor.

Tüm bu yaflananlar›n ard›n-dan bir de ö¤rencilere karikatürsergisi açmalar› için yer verenE¤itim-Sen üyesi Önder Do¤anve Birleflik Tafl›mac›l›k Çal›flanla-r› Sendikas› üyesi Necdet Sezgi-ner'in ve 7 ö¤rencinin daha 19Ocakta gözalt›na al›n›p "örgüt’eyard›m etmek”ten tutukland›k-lar›n› ö¤reniyoruz.

Karikatür sergisi açabilirsiniz,yasalarda bunu engelleyen birdurum yok; ama yasalar›n uygu-lay›c›s› olan devlet buna izinvermiyor, polis her an müdahaleetmeye haz›r. Bas›n aç›klamas›

da yapabilirsiniz, bu da yasalarlagüvence alt›na al›nm›fl bir hak-t›r. Oligarflinin Ceza Mahkemele-ri Kanunu’nda bile tutuklulukhalinin bir tedbir oldu¤u, tutuk-suz yarg›laman›n esas, tutuklu-luk halinin istisna oldu¤u belirti-lir. Anlafl›laca¤› üzere ö¤renciler15 ayd›r hukuksuz bir flekildetutuklu bulunmaktad›rlar. Soru-nun birkaç polis veya hâkim so-runu de¤il sistemden kaynak-land›¤› da aç›kça ortadad›r. Uzunbir süreden sonra ancak Tem-muz ay› ortalar›nda yani tam 14ay sonra iddianame tamamlan-m›fl ve arkadafllar›m›z›n mahke-me tarihleri belli olmufltur. Mah-keme tarihi 18 A¤ustos 2009günüdür.

15 ay sonra mahkemeye ç›-kar›lacak olan arkadafllar›m›z›desteklemek için 18 A¤ustos’taErzurum’da olaca¤›z. Ve bir kezdaha ülkemizdeki bu adaletsiz-liklere izin vermeyece¤imizi veadaletin peflini b›rakmayaca¤›-m›z› hayk›raca¤›z.

Bu sadece bizim de¤il adalet-ten yana olan herkesin görevi-dir. Orada kitlesel bir flekilde ol-du¤umuzda arkadafllar›m›z›nserbest kalmas›n› sa¤layabiliriz.Onlar emperyalizme, adaletsizli-¤e, sömürüye karfl› ç›kt›klar› içintutukland›lar. Onlar› zulmünelinden almak için hep birlikte18 A¤ustos'ta Erzurum'da “ada-let istiyoruz” diye hayk›ral›m.

14 A¤ustos Cuma günü iseTaksim Tramvay dura¤›nda saat13.00’te bu hukuksuz dava ile il-gili bas›n aç›klamam›z olacak. 17A¤ustos günü Erzurum' a gitmekiçin otobüslerle yola ç›k›lacak.

GENÇL‹K FEDERASYONU

AMER‹KA’YA KARfiI OLMAK SUÇ DE⁄‹LD‹R

Page 41: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

El Fetih'in (Filistin Ulusal Kur-tulufl Hareketi) 6. Kongresi iflgal al-t›ndaki Filistin’de, Bat› fieria’dakiBeytüllahim'de yap›ld›.

5. Kongresi’ni 1989 y›l›nda Tu-nus'ta yapan El Fetih, 6. Kongre-si’ni ancak 20 y›l sonra, 5 A¤ustos2009’da toplayabildi. Ama bu kon-greyi as›l ay›rdeden, El Fetih Kon-gresi’nin ilk kez Filistin toprakla-r›nda düzenlenmesiydi.

Filistinliler’e hemen her konudasorun ç›karan, sald›ran, yasaklar ko-yan ‹srail, bu kongreye karfl› hiçbirfiziki engellemede veya askeri sal-d›r›da bulunmad›. ‹srail’in bu kon-grenin yap›lmas›nda bir “sak›nca”görmesi söz konusu de¤ildi zaten;bu kongrede kendi varl›¤›n› tehditedecek kararlar al›nmayaca¤›ndanemindi.

6. El Fetih Kongresi, ilk kez Fi-listin topraklar›na bu kadar yyaakk››nndd››ve fakat, gerçekte El Fetih ilk kezFilistin davas›na bu kadar uuzzaakktt››..Kongrede, daha da uzaklaflman›nkararlar› al›nd›.

Kongre’ye, Ürdün, M›s›r, Lüb-nan, Cezayir ve Suriye gibi ülkeler-den El Fetih delegelerinin yan› s›raGazze fieridi'nden, Hamas’›n engel-lemelerini aflabilen delegeler kat›l-d›. ‹ki bin delegenin kat›ld›¤› kon-grede konuflan Filistin Devlet Bafl-kan› Mahmud Abbas, delegelerin ElFetih ve Filistin direnifli için tarihikararlar alaca¤›n›, ““‹‹ssrraaiill iillee bbaarr››flflaarraayy››flfl››nnddaa oolldduukkllaarr››nn››”” belirtip,"AAmmaa ddiirreenniiflfl hhaakkkk››mm››zz ddaa ssaakkll››"dedi.

Kararlar›n tarihi oldu¤una kuflkuyok; ama bu tarihilik, Filistin halk›için umuda, kurtulufla aç›lan bir ta-

rihi dönüm noktas› de¤ildir.

Y›llard›r Filistin’i iflgal alt›ndatutan, Filistin halk›na kan kusturan,milyonlarca Filistinli’yi ülkesinesokmayan ‹srail’e karfl› “ddiirreenniiflflhhaakkkk››nn›› ssaakkll›› ttuuttmmaakk” demek, ifl-gale karfl› “bbiizz ssiillaahhllaarr›› ggöömmüüyyoo--rruuzz.. ‹‹ssrraaiill’’ee kkaarrflfl›› ssaavvaaflflmmaayyaaccaa--¤¤››zz” demektir...

6. Kongre’yi önemli k›lan, EEllFFeettiihh’’iinn bbiirr yyooll aayyrr››mm››nnddaa olma-s›yd›. Bu kongre bir tteerrcciihh vvee kkaa--rr aa rr kongresiydi bir bak›ma. Ya di-reniflten yana kararlar al›nacak yada “‹srail’i tan›yarak”, iflgale karfl›direnifli tamamen terkederek, em-peryalizmin Ortado¤u düzeninin birparças› olunacakt›.

SSiiyyoonniizzmmee kkaarrflfl›› ssiillaahhll›› ssaavvaaflflttaann,, ssiillaahhll›› ddiirreenniiflflii ““TTeerröörriizzmm”” oollaarraakk aaddllaanndd››rrmmaayyaa......

El Fetih 1957’de kurulmufltu;kurulufl amac›; tüm Filistin toprak-lar› üzerinde iflgale son verip bbaa--¤¤››mmss››zz bbiirr FFiilliissttiinn ddeevvlleettii kurmak-t›. ‹flgali k›rman›n ise tek yolu vard›.O nedenle 1 Ocak 1965’de siyoniz-me karfl› ssiillaahhll›› mmüüccaaddeellee bafllat›ld›ve bu savafl y›llarca sürdürüldü.

20 y›l aradan sonra toplanankongre, flu sorularla yüzyüzeydi.

El Fetih, ba¤›ms›z bir Filistindevleti için siyonizme karfl› savafl-maya devam edecek miydi?

Savafl› yükseltmek, siyonist ‹sra-il ile hiçbir biçimde uzlaflmamak,intifaday› sürdürmek, Filistin halk›-n›n iflgale karfl› mücadelesinin hak-l›l›¤›n› savunmak, emperyalizm ileuzlaflmamak çizgisini mi tercih ede-

ceklerdi?

YYookkssaa direnifli bir yana b›rak›p,emperyalizmin ve siyonizmin kuy-ru¤una tak›lacak, uzlaflma ad›na Fi-listin halk›n›n hakl› mücadelesinigörüflme masalar›nda pazarl›k ko-nusu mu yapacaklard›?

Kongrenin bu soruya cevab›,ikinci tercihten yana olmufltur. Yani,uzlaflmadan ve emperyalizme tesli-miyetten yana!

Filistin Devlet Baflkan› MahmudAbbas, kongrenin aç›l›fl konuflma-s›nda, s›k s›k ‹srail ile “bar›fl” iste-diklerini vurguluyordu. Peki neydibar›fl? Abbas, “tteerröörriisstt eeyylleemmlleerr--ddeenn kkaaçç››nn››llmmaass››” gerekti¤ini söylü-yor, “protesto eylemleri” ile yetinil-mesini istiyordu:

“ BBiizz tteerröörriisstt ddee¤¤iilliizz vvee yyaassaallmmüüccaaddeelleemmiizziinn tteerröörriizzmm oollaarraakk aadd--llaanndd››rr››llmmaass››nn›› rreeddddeeddiiyyoorruuzz.. BBuubbiizziimm bbuunnddaann ssoonnrraakkii ppoozziissyyoonnuu--mmuuzzdduur.” (Zaman, 5 A¤ustos 2009)

Abbas’›n “bundan sonraki po-zisyonumuz” diye iflaret etti¤i yön-de Filistin halk›n›n silahl› direnifliyoktur. Tersine, emperyalistlerin ve‹srail siyonizminin “kabul edece¤i”bir noktaya gelinmifl, iflgale karfl› si-lahl› direnifl, emperyalistlerin dilin-den “terörizm” olarak mahkumedilmektedir.

Emperyalistler ve ‹srail siyoniz-mi, Filistin halk›n›n hakl› ve meflrudirenifl çizgisini y›llard›r “terörizm”olarak nitelediler. Abbas yönetimi,emperyalistlerin bu adland›rmas›nahak veren bir noktaya gelerek, Filis-tin davas›na, Filistin halk›na s›rtla-r›n› dönmüfl, Filistin flehitlerine iha-net etmifltir.

Filistin davas›n› bugüne tafl›yan

Say›: 193 41F‹L‹ST‹N

Emperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl›direnmek ve savaflmak, zorunludur!

Halklar›n baflka kurtulufl yolu yoktur!

Direniflten Vazgeçme Karar› Alan El Fetih 6. Kongresi, Filistin Davas›’na ve Filistin fiehitlerine ‹hanet Etmifltir

Page 42: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

ssiillaahhll›› ddiirreenniiflfl ççiizzggiissiiddiirr.. ‹srail si-yonizminin katliamlar›na, hapisha-nelerine karfl›n Filistin halk› teslimal›namad›ysa, bu silahl› ve kitleseldirenifl çizgisinin sonucudur.

Abbas yönetimi bugün Filistinhalk›n›n silahl›, silahs›z her türlü di-reniflini mahkum etmektedir. Siyo-nist ‹srail’in sald›r›lar› karfl›s›ndayap›lan ffeeddaa eeyylleemmlleerrii,, silahl› ey-lemler ve intifada tarz› direnifller,““tteerröörriisstt eeyylleemmlleerr”” olarak mah-kum edilmektedir.

Abbas yönetimi ‹srail ile masayaoturmak ve kkuukkllaa,, iirraaddeessiizz bbiirrddeevvlleettççii¤¤ii kabul ettirmek için y›l-lard›r yarat›lan tüm de¤erlere sald›r-maktad›r.

Filistin halk›, vatan›n› ‹srail ifl-galinden kurtarmak için binlerce fle-hit vermifltir. Sürgünü, toplamakamplar›n› yaflam›flt›r. fiu an ‹srailtoplama kamplar›nda 1111 bbiinn FFiilliiss--ttiinnllii ttuuttssaakk vard›r. 6. Kongre’de uz-laflmadan yana kararlar alanlar, bugerçeklere gözlerini kapam›fllard›r.

EEmmppeerryyaalliizzmmee kkaarrflfl›› ssaavvaaflflmmaaddaann bbaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookkrraassiiyyii kkaazzaannmmaann››nn yyoolluu yyookkttuurr

DDee¤¤iiflfleenn nneeddiirr?? Dünya, El Fe-tih’in silahl› mücadeleyi bafllatt›¤›1965’den daha m› özgür, daha m›demokratiktir? Koflullar tam tersinede¤il mi? Irak gibi, Afganistan gibi,emperyalizmin aç›k iflgali alt›ndaülkeler var bugün. Emperyalizm da-ha sald›rgan. Emperyalizm ülkele-rin kaderlerine daha fazla el koy-mufl durumda. ‹srail iflgali ve zulmüsürüyor. Peki bu noktada ““DDiirreenniiflflhhaakkkk››nn›› ssaakkll›› ttuuttuupp”” savaflmamakiçin hangi geçerli nedenler vard›r?

Dünya halklar›na emperyalizmebiat etmenin dayat›ld›¤› bir dönem-de, direnmek, zorunludur, kaç›n›l-mazd›r.

BBaa¤¤››mmss››zz yaflamak isteyen halk-lar›n baflka bir seçene¤i yoktur.

DDeemmookkrraassiiyyii,, öözzggüürrllüü¤¤üü ka-zanmak isteyen halklar›n baflka birseçene¤i yoktur.

DDeevvrriimm vvee ssoossyyaalliizzmmii isteyenhalklar›n baflka bir seçene¤i yoktur.

Abbas yönetiminin ise bunlarla,ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosyalizm-le, bir ilgisi kalmam›flt›r. Tek sorun-lar›, emperyalist düzen nezdindekabul görmektir.

Yurtsever bir örgüt olarak ortayaç›kan El Fetih, silahl› savafl›yla, ön-derleri Yaser Arafat ile Filistin hal-k›n›n mücadelesinde derin izler b›-rakm›flt›r. Ancak aradan geçen y›l-larda bu direnifl çizgisinin terkedil-meye bafllanmas› ile El Fetih h›zlabir düzen örgütü haline geldi.

El Fetih, Bat› fieria ve Gazze’dek›smi anlamda da olsa yönetimidevralmas›n›n ard›ndan halk› yöne-time katan bir sistem kurmad›.Halkç› bir yönetimi de¤il kapitaliz-mi örgütledi. Direniflten uzaklafl›l-d›kça ve ç›kar iliflkileri giderek ege-men olmaya bafllay›nca, yyuurrttsseevveerr--lliikk oorrttaaddaann kkaallkk››nnccaa,, geriye düzeniliflkileri kald›. Rüflvet, çç››kkaarr iliflki-leri, yolsuzluklar kaç›n›lmaz oldu.Bu süreç El Fetih’i gittikçe ççüürrüüttttüü..

Emperyalizm ve siyonizmle uz-laflma çizgisi ve asalak, soyguncuyönetim tarz›, El Fetih’i halktan ko-pard›. Çürüyen, yozlaflan, mücade-leden kopan El Fetih içinde iktidarmücadeleleri bafllad›. Bugün, Filis-tin halk›n›n direnifl simgesi olan Ya-ser Arafat’›n nas›l öldü¤ü tart›flmas›yap›l›yorsa, sorunun ciddiyeti dahaiyi anlafl›lacakt›r. Yozlaflma ve ç›karçat›flmalar› öyle bir noktaya gelmifl-tir ki, BM gibi kurulufllar›n sa¤lad›-

¤› uluslararas› yard›mlarla,gerici Arap ülkelerinin yöneti-mi etkilemek amac›yla sa¤la-d›¤› fonlar yeni zenginler veiflbirlikçiler de yaratm›flt›r.

‹flte bu zeminde, uzlaflma-ya, yozlaflmaya ve çürümeyetepki temelinde Hamas gibiislamc› örgütler geliflti. El Fe-tih Kongresi’nde, al›nan ka-rarlardan biri de ““GGaazzzzee’’nniinnkkaayybbeeddiillmmeessiinnddee ssoorruummlluuoollaannllaarr››nn yyaarrgg››llaannmmaass››”” idi.Bu karar, El Fetih kadrolar›-n›n gerçeklere ne kadar gözle-rini kapatt›klar›n› çok çarp›c›biçimde gösteriyor. Hamas,

bugün önemli bir güç haline gelmifl-se, bunda en temel neden, uzlaflma-c›l›¤a karfl› direnifli savunmas› vehayata geçirmesidir. El Fetih Gaz-ze’nin kkaayybbeeddiillmmeessiinniinn ssoorruummlluu--ssuunnuu ar›yorsa, bulaca¤› yer bellidir;o sorumlu, El Fetih’in uzlaflmac›çizgisi ve çürüyen yap›s›d›r. Ha-mas’›n örgütlenme zeminini El Fe-tih’in yozlaflan, mücadeleden kopanve h›zla düzen örgütü olan bu çizgi-si büyütmüfltür.

Filistin halk› El Fetih’in yozla-flan halini görmüfl ve baflka alterna-tifler aram›flt›r. Ama bu alternatifHamas da de¤ildir. Çünkü Hamas,Gazze’deki iktidar›nda da görüldü-¤ü gibi, gerici bir bask› yönetimikurmakta gecikmemifl, halk›n yok-sullu¤una karfl› gelifltirdi¤i tek yön-tem ise, yard›m ve sadaka olmufltur.Dahas›, dinsel gericili¤i ve emper-yalizmle uzlaflmaya aç›k ideolojikzemini, onun bir alternatif olamaya-ca¤›n›n di¤er esas nedenidir. Ba-¤›ms›zl›k, demokrasi, Hamas veyabenzeri örgütlerle de kazan›lamaz.Geriye tek alternatif kal›r. Devrimcibir önderlik alt›nda emperyalizmive siyonizme karfl› savafl.

EEmmppeerryyaalliizzmmee ddiirreennmmeekk,, oonnuurr vvee nnaammuuss ssoorruunnuudduurr

Kald› ki, emperyalizmin ezilenhalklar›n ulusal onurlar›n› pervas›z-ca çi¤nedi¤i, sömürge halklar›n› aç-l›kla “terbiye” etmeye çal›flt›¤› birdünyada, emperyalizme karfl› tüm

42 F‹L‹ST‹N 16 AA¤ustos 22009

KKoonnggrreeddeekküürrssüünnüünnhheemmeennaarrkkaass››nnddaaEEll FFeettiihh’’iinnttaarriihhsseellöönnddeerriiAArraaffaatt’’››nnrreessmmii vvaarrdd››..BBuuggüünn EEll

FFeettiihh,, AArraaffaatt ççiizzggiissiinniinn ddee ggeerriissiinnddeeddiirr..AAmmaa uuzzllaaflflmmaacc›› ççiizzggiinniinn AArraaffaatt’’llaabbaaflflllaadd››¤¤›› ddaa bbiirr ggeerrççeekkttiirr.. BBuu ggeerrççeekklliikk,,bbiizzee flfluunnuu ggöösstteerriiyyoorr;; uuzzllaaflflmmaacc››ll››¤¤››nn,,ggeerriilleemmeenniinn,, tteesslliimmiiyyeettççiillii¤¤iinn ss››nn››rr››yyookkttuurr.. BBiirr kkeezz bbaaflflllaadd›› mm››,, oonnuudduurrdduurrmmaakk zzoorrdduurr......

Page 43: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

mücadele biçimleriyle direnmekonur sorunudur, namus sorunudur.

Çok kesin olarak söyleyebilirizki, bugünün dünyas›nda emperyaliz-me karfl› mücadele etmeden onurluve namuslu yaflanamaz.

Emperyalizm dünya halklar›n›yok saymaktad›r adeta. Sosyalist sis-temin varl›¤› koflullar›nda kurulan vehalklar›n sesini, taleplerini duyurabi-lece¤i tüm platformlar, yokedilmifl-tir. Halklar yok say›lmaktad›r. Açl›k-tan, bombalamalardan, iflgallerdenölen halk kitlelerine “sinek!” mu-amelesi yap›lmaktad›r. Gazze kufla-t›lmakta, Gazze’nin yoksul halk›, ay-larca aç, elektiriksiz b›rak›lmakta,aylarca tepelerinden bombalar ya¤-d›r›lmakta ve dünya bunu seyretme-ye zorlanmaktad›r. ‹flte emperyaliz-me karfl› mücadele sorununu böylebir dünyada tart›fl›yoruz. Ve iflte ElFetih Kongresi’nin yok sayd›¤› veyaboyun e¤di¤i dünya ve Filistin tablo-su budur. Oysa bu tabloda, emperya-lizme ve siyonizme (tüm iflbirlikçile-re) karfl› direnmek ve savaflmak,halklar›n VVAARRLLIIKK YYOOKKLLUUKK soru-nudur.

Filistin’de Filistin sorununun çö-zümü, “‹srail’e karfl› direnifl hakk›-n›n sakl› tutulmas›” de¤ildir. Emper-yalizm ile uzlaflmak, direnifli “terö-rizm” diye mahkum etmek de¤ildir.Çözüm bir kez daha, silahl› direnifl-tedir. 6. Kongre bu anlamda Filistinhalk›na karfl› davay› terkedifl ve Fi-listin flehitlerine ihanettir.

Her fley çok çarp›c›d›r. ‹srail si-yonizmi, emperyalizmi arkas›na al-m›fl, yeni yerleflimcilerle, Filistintopraklar›n›n içinde ördü¤ü duvar-larla Filistin’deki iflgalini büyütüyor,kal›c›laflt›r›yor, Gazze’deki gibi per-vas›z katliamlar›n› sürdürüyor ve ElFetih bu koflullarda “direnifli ask›yaalma” karar› al›yor. Bunun ad›,TESL‹M OLMAKTIR.

Tüm ilerici, vatansever, devrimciörgütler, emperyalizme ve iflbirlikçiiktidarlara karfl›, dünyan›n her yerin-de aç›k ve gizli emperyalist iflgallerekarfl› savafl› büyütmelidir. HALK-LARIN BAfiKA B‹R KURTULUfiYOLU YOKTUR.

Say›: 193 43F‹L‹ST‹N

Londra'da YÜRÜYÜfi Sat›fl›‹ngiltere'nin baflkenti Londra'n›n Stoke Newing-

ton ve Dolston Bölgelerinde 8 Agustos günü Yürü-yüfl dergisi sat›fl› yap›ld›.

5. y›l›nda "Yürüyüfl'ümüz sürüyor" kampanyas› temelinde, Yürüyüfl der-gisini ‹ngiltere'nin Londra sokaklar›nda tan›tmaya devam ediyoruz." diyenYürüyüfl okurlar› dergilerini Londra'daki halk›m›za götürdü.

Ferhatlar'› vuran, Enginler'i katleden ve Güler Zereleri ölüme mahkumetmeye çal›flan zulmün sahibi zalimleri teflhir eden ve zalimlerden, sömürü-cülerden kurtuluflun yolunu gösteren halk›n ve hakl›n›n sesi Yürüyüfl dergi-si Londra sokaklar›ndayd›.

Kahvelerdeki insanlar›m›za, esnaflar›m›za ve sokaktaki kiflilere Yürüyüfldergisi verildi. Burada her hafta yap›lan dergi da¤›t›m›nda, daha önce 90adet dergi sat›l›rken, bugünkü toplu sat›flla 120 adet dergi halka ulaflt›r›ld›.

Nurhan, Cengiz, Ahmet ‹çin Özgürlük Ça¤r›s›30. Haftas›nda

55 KKaass››mm 22000088 tarihinde gözalt›na al›narak, tutuklanan Anadolu Fede-rasyonu yönetici ve çal›flanlar›ndan Nurhan Erdem, Cengiz Oban ve Ah-met ‹stanbullu için Almanya’n›n Köln, Berlin ve Avusturya’n›n Viyana fle-hirlerinde eylemler düzenlendi.

Özgürlük Komitesi tam 30 haftad›r Köln’de Dom Kilisesi Meydan›’ndaher Cumartesi bildiri da¤›tarak, özgürlük talebini hayk›rmaya, Alman dev-letinin hukuksuzlu¤unu, Türkiye faflizmiyle iflbirli¤ini teflhir etmeye devamediyor.

88 AA¤¤uussttooss ggüünnüü yyiinnee KKööllnn’’ddee DDoomm MMeeyyddaann››’’nnddaa Özgürlük Komitesitaraf›ndan yap›lan bir aç›klama ile tutsaklar için özgürlük istendi ve 30 haf-tad›r devam eden kampanyaya destek ça¤r›s›nda bulunuldu. Aç›klamadatutsaklar›n 10 ayd›r yo¤un bir tecrit alt›nda tutulduklar›, halen mahkemeyeç›kart›lmad›klar›, birinci dereceden yak›nlar›yla bile görüflmelerinin engel-lendi¤i, görüflmelerin bir polis, bir tercüman gözetiminde yap›ld›¤› ve Al-manca konuflma zorunlulu¤unun dayat›ld›¤› bildirildi.

ÖÖZZGGÜÜRRLLÜÜKK KKOOMM‹‹TTEESS‹‹ herkesi hheerr hhaaffttaa CCuummaarrtteessii ggüünnüü SSaaaatt1155..0000––1188..0000 aarraass›› KKööllnn DDoomm KKiilliisseessii öönnüünnddee Nurhan’a Cengiz’e ve Ah-met’e Özgürlük istemeye ça¤›r›yor.

88 AAgguussttooss ggüünnüü BBeerrlliinn KKrreeuuzzbbeerrgg’’ddee de “Devrimci Tutsaklar Onuru-muzdur, Nurhan Cengiz Ahmet’e Özgürlük” ça¤r›s› yank›land›. Eylemdetutsaklar›n resimli pankart› ile birlikte Güler Zere’nin resimli dövizleri aç›-larak, Türkçe ve Almanca bildiriler da¤›t›ld›, “Kahrolsun Emperyalizm Ya-flas›n Mücadelemiz, Kahrolsun Faflizim Yaflas›n Mücadelemiz” sloganlar›at›ld›, tutsaklar›n durumlar› hakk›nda halka yönelik konuflmalar yap›ld›.Eylem sonras›nda Kreuzberg Kottbusser Tor çevresine Güler Zere’nin afifl-leri as›ld›.

77 AA¤¤uussttooss ggüünnüü AAvvuussttuurryyaa ÖÖzzggüürrllüükk KKoommiitteessii ttaarraaff››nnddaann VViiyyaa--nnaa’’nn››nn eenn kkaallaabbaall››kk mmeeyyddaannllaarr››nnddaann SStteepphhaannppllaattzz’’ddaa Almanca ““CCeenn--ggiizz,, NNuurrhhaann vvee AAhhmmeett’’ee ÖÖzzggüürrllüükk”” pankart› aç›larak, tutsaklar›n foto¤-raflar›n› tafl›nd›, bildiriler da¤›t›ld›. Da¤›t›lan bildiri Almanca, ‹ngilizce ve‹spanyolca olarak megafonla okunarak, Alman devletinin hukuksuzlu¤uteflhir edildi, “Cengiz, Nurhan ve Ahmet’e Özgürlük” sloganlar› at›ld›.Avusturyal›, Nepalli, Filipinli ve Latin Amerikal› devrimcilerin de destekverdi¤i eylemde Güler Zere’nin foto¤raflar› tafl›narak, bildiriler da¤›t›ld›.

Page 44: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

44 KÜRT SORUNU 16 AA¤ustos 22009

Bir adam TBMM’nin grup top-lant›lar› için ayr›lm›fl bir salonunda,kürsüde konufluyor. Analar›n ac›s›n-dan, onlar›n ideolojisinin olmad›-¤›ndan söz ediyor. Kürsüdeki adam›dinleyen milletvekillerinden baz›la-r› a¤l›yor. Sanki hepsinin bütün bu“ac›lardan”, bütün bu “ac›l› ana-lar”dan ilk kez haberi oluyor!

Daha önce Kürt sorunu için““YYookk ssaayyaarrssaann››zz yyookk oolluurr”” deyip,sonra ““KKüürrtt ssoorruunnuu vvaarrdd››rr””a ge-lip, daha sonra bunu da unutup Di-yarbak›r sokaklar›nda “kad›n da ol-sa, çocuk da olsa gereken yap›l›r”deyip katliam yapt›rtan da kürsüdekonuflan o adamdan baflkas› de¤il.Burjuva bas›n bu konuflmay› “tarihiaç›l›m konuflmas›” yalakal›¤›yla ve-riyor. Oysa orada alenen bir ““ttiiyyaatt--rroo”” oynan›yor.

Riyakarl›kta, tutars›zl›kta s›n›rtan›mayan bu adam Türkiye Cum-huriyeti’nin Baflbakan› Tayyip Er-do¤an. Bu flov 11 A¤ustos günüAKP Grup toplant›s›nda sergilendi.AKP bugünlerde yine çözümden,“demokratik aç›l›m projesi”ndensöz ediyor. Karfl›m›zda görünen ikiAKP var. Biri 85 y›ll›k iinnkkaarr--iimmhhaa--aassiimmiillaassyyoonnaa dayanan devlet politi-kas›n› sürdüren AKP. Di¤eri, ““ççöö--zzüümmddeenn”” söz eden AKP. Süreç yaniasl›nda, emperyalistlerin ç›kar vepolitikalar› neyi gerektiyorsa onauygun bir senaryo sahneye konulu-yor. DDüünn vvee bbuuggüünn ne söyledikleri-ne bakmak, ikiyüzlülüklerini gör-mek için yeterlidir.

Erdo¤an y›llard›r Kürt halk›nayönelik bask›lar›, yasaklar› uygula-yan, Kürt kimli¤ini inkar eden,Türk halk›n› Kürt halk›na düflmanetmeye çal›flan bir devletin baflba-kan› de¤il de, tüm bu yaflananlardanhabersiz biriymifl gibi konuflu-yor:""BBiinnlleerrccee yy››lldd››rr bbiirr aarraaddaa yyaa--flflaayyaann,, aakkrraabbaa oollaann iinnssaannllaarr›› bbiirr--bbiirriinnee ddüüflflmmaann eeyylleemmeekk mmüümmkküünn

mmüüddüürr..””

Erdo¤an oligarflinin 85 y›ll›kKürt politikas›n› bilmiyormufl gibibir de soru soruyor: ““NNee oolldduu,, nnee--rreeddee yyaannll››flfl yyaapp››lldd››?? NNeerreeddee yyaannll››flflppoolliittiikkaallaarr uuyygguullaanndd››,, nneerreeddeeyyaannll››flfl ttaavv››rrllaarr sseerrggiilleennddii??””

Oysa daha birkaç ay önceki ‘‘tteekkmmiilllleett,, tteekk ddeevvlleett’’ sözlerini hat›rla-sa, sorular›n›n cevab›n› görecek.

Kürtleri zorla Türklefltirme poli-tikas›n› kkiimm uygulad›? Kürt kimli-¤ini inkar ederek y›llarca “Kürt yok,da¤ Türk'ü vard›r” diye kkiimm söyle-di? “Tek millet, tek bayrak, tek va-tan, tek devlet” dayatmas›nda kkiimmbulundu? Kürt halk›n›n dilini kkiimmyasaklad›? Binlerce köyün isminikkiimm Türkçelefltirdi, o köyleri kkiimmyakt›, boflaltt›? Onlarca katliam›kkiimm düzenledi, binlerce insan› kimkatletti, kaybetti? Kürt halk›n› yüz-y›llarca yaflad›¤› topraklardan kimsürdü? ...

AKP iktidar›, bunlar bu toprak-larda hiç yyaaflflaannmmaamm››flfl ggiibbii,, bunlar›yyaappaannllaarr iiççiinnddee kkeennddiilleerrii yyookkmmuuflflggiibbii,, utanmadan riyakarca kardefl-likten, birlikten söz ediyor:

““BBiinnlleerrccee yy››lldd››rr bbiirr aarraaddaa yyaaflflaa--yyaann,, kk››zz aall››pp kk››zz vveerreenn,, bbiirrbbiirriinneeaakkrraabbaa oollaann,, bbiirrbbiirriinnee kkaarrddeeflfl oollaann,,eett iillee tt››rrnnaakk hhaalliinnee ggeelleenn TTüürrkk’’üüyy--llee,, KKüürrtt''üüyyllee,, LLaazz''››yyllaa,, ÇÇeerrkkeezz''iiyyllee,,BBooflflnnaakk''››yyllaa,, GGüürrccüü’’ssüüyyllee bbiirrbbiirriinn--ddeenn aayy››rrmmaakk,, bbiirrbbiirriinnee ddüüflflmmaann eeyy--

lleemmeekk...... mmuuhhtteemmeell mmiiddiirr??””

Oysa; ayn› Erdo¤an 2 Kas›m2008’de, Hakkari'de flöyle diyordu:

““TTeekk mmiilllleett,, tteekk bbaayyrraakk,, tteekk vvaa--ttaann,, tteekk ddeevvlleett ddeeddiikk.. BBuunnaa kkiimmkkaarrflfl›› çç››kkaabbiilliirr.. BBuunnaa kkaarrflfl›› çç››kkaann››nnbbuu üüllkkeeddee yyeerrii yyookk.. BBuuyyuurrssuunn iissttee--ddii¤¤ii yyeerree ggiittssiinn......””

AKP’nin bu söylemlerinin faflistMHP’nin “Ya Sev Ya Terket” sloga-n›ndan bir fark› var m›yd›? Dün en›rkç›, en flovenist söylemlerle Kürthalk›n› “karfl› ç›kan gitsin” diye teh-dit eden de onlar de¤il miydi? Erdo-¤an riyakarl›kta s›n›r tan›mayarakkonuflmas›na devam ediyor:

““BBuu üüllkkeeddee,, TTüürrkkiiyyee CCuummhhuu--rriiyyeettii vvaattaannddaaflflll››¤¤›› üüsstt kkiimmllii¤¤ii aall--tt››nnddaa yyeerr aallaann hheerr eettnniikk kköökkeennddee--kkii iinnssaann,, TTüürrkk''üüyyllee,, LLaazz''››yyllaa,,KKüürrtt''üüyyllee,, ÇÇeerrkkeezz''iiyyllee,, GGüürrccüü''ssüüiillee bbiizziimm kkaarrddeeflfliimmiizzddiirr..

Oysa; Diyarbak›r'da "Ana dildee¤itim" talebiyle ilgili soru soruldu-¤unda: ““SSaaddeeccee KKüürrttlleerr yyookk,, yyaarr››nnÇÇeerrkkeesslleerr,, LLaazzllaarr ddaa iisstteeyyeecceekk......HHeerrkkeess iisstteerrssee bbiirrlliikktteellii¤¤ii nnaass››llssaa¤¤llaayyaaccaa¤¤››zz??”” cevab›n› veren deErdo¤an’d›.

Dün her halk›n kendi dilini ko-nufltu¤unda birlik sa¤lanamayaca-¤›ndan söz ediyordu. Yaln›zca Türkmilleti ve Türk dili var diyordu.

Erdo¤an, 11 A¤ustos’taki gruptoplant›s›nda, aannaallaarr üzerinden depervas›zca demagoji yap›yor: ““OO¤¤--lluu hheerr nnee sseebbeeppllee hhaayyaatt››nn›› kkaayybbeett--mmiiflfl oolluurrssaa oollssuunn,, YYoozzggaatt''ttaakkii aann--nnee iillee HHaakkkkaarrii''ddeekkii aannnnee,, oo¤¤uullllaa--rr››nn››nn bbaaflfl››nnddaa aayynn›› dduuaayy›› eeddiiyyoorr--ssaa...... cceemmaaaatt aayynn›› kk››bblleeyyee ddöönnüü--yyoorrssaa,, bbuurraaddaa ççookk cciiddddii bbiirr yyaannll››flfloolldduu¤¤uu oorrttaaddaadd››rr..””

Analar› dayaktan geçiren, gözal-t›na alan; o analar›n parçalanm›fl,

Kürt aç›l›m› ad›na, demokratik aç›l›m ad›na

büyük riyakarl›k!

AAKKPP yyeettkkiilliilleerriinniinnppaarrttiilleerrddeenn ppaattrroonn

öörrggüüttlleerriinnddeenn sseennddiikkaallaarraakkaaddaarr uuzzaannaann

ggöörrüüflflmmeelleerriinnddee bbiirr flfleeyyggiiddeerreekk nneettlleeflfliiyyoorr::

KKüürrtt hhaallkk››nn››nn ttaalleepplleerriinneeaassggaarrii aannllaammddaa ddaahhii ddeennkk

ddüüflfleecceekk bbiirr ppllaannllaarr››,,pp rrooggrraammllaarr›› yyookkttuurr..

Page 45: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

yanm›fl evlatlar›n›n cenazeleri-ni nas›l teslim ald›klar›n› bir anolsun düflünmeyen; yüzlerceanaya evlad›n›n bir mezar tafl›-n› bile çok gören; terörist diyekatlederek binlerce anan›n ba-ban›n yüre¤ine evlat atefli dü-flüren AKP, bugün alçakça ana-lar›n ac›s›ndan söz ediyor…

Ayn› zamanda ümmetçili¤ide elden b›rakm›yorlar. Dün""EEttnniikk mmiilllliiyyeettççiillii¤¤ee hhaayy››rr,,bbööllggeesseell mmiilllliiyyeettççiillii¤¤ee hhaayy››rr,,ddiinnsseell mmiilllliiyyeettççiillii¤¤ee ddee hhaayy››rr""diyen AKP bugün analar›n duy-gular›n› istismar ederken ddiinnüüzzeerriinnddeenn politika yap›yor.

AAllddaattmmaa vvaarr,, ooyyaallaammaavvaarr,, iissttiissmmaarr vvaarr,, rriiyyaavvaarr,, ttaassffiiyyee vvaarr...... AAmmaaÇÇÖÖZZÜÜMM yyookk!!

AKP yetkililerinin partiler-den patron örgütlerinden sendi-kalara kadar uzanan görüflmele-rinde bir fley giderek netlefliyor:Kürt halk›n›n taleplerine asgarianlamda dahi denk düflecek birplanlar›, programlar› yoktur.Erdo¤an bunu grup toplant›s›n-da ““PPaakkeett yyookk,, ssüürreeçç vvaarr” diye-rek itiraf etti. Türkçesi, flimdiliksomut bir fley yok, oyal›yoruz,uzat›yoruz, bak›yoruz... diyor-lar. Bu da tek bafl›na Kürt halk›-n›n ulusal kimli¤i ve haklar› ko-nusunda bir somutluk olmad›¤›-n›n baflka bir itiraf›d›r.

Evet do¤rudur, bir “süreç”vard›r ve bu ““aallddaattmmaa,, ooyyaallaa--mmaa vvee ttaassffiiyyee ssüürreeccii””dir. Ge-liflmeler nas›l bir seyir izlerseizlesin, bu arada kim ne dersedesin, AKP veya Kürt milliyet-çi hareket hangi politikalar› ge-lifltirirse gelifltirsin, egemen s›-n›flar aç›s›ndan süreç budur.“Demokratik aç›l›m projesi”nin de, katliam politikalar›n›nda amac› ayn›d›r. AKP bundabaflar›l› oluncaya kadar süreçneyi gerektiriyorsa o politika-n›n uygulay›c›s› olmaya devamedecektir.

Say›: 193 45KÜRT SORUNU

“Kürt aç›l›m›” konusunda muha-lefet partileri de flovenist, ›rkç› söy-lemlerle tart›flmaya kat›ld›. Arada birKürt realitesini tan›ma gibi sözler et-seler, Kürt raporlar› haz›rlasalar da,en küçük bir tart›flmada as›l yüzleriortaya ç›k›yor. CHP lideri DenizBaykal tart›flmalara iliflkin yapt›¤›aç›klamalarla flovenizm konusundaMHP’yle yar›fl halinde oldu¤unu birkez daha göstermifl oldu. ‹flte bak›nBaykal çözümden ne anl›yor:

“Bizim etnik kimli¤imiz, Türkmilli kimli¤i içerisinde herkesin yeralmas› için bir davettir, bir ça¤r›d›r,bir el uzatmad›r… HHeeppiimmiizz TTüürrkkmmiilllleettiinniinn bbiirr ppaarrççaass›› oolldduu¤¤uummuuzzuuuunnuuttmmaayyaaccaa¤¤››zz..” (Milliyet, 10A¤ustos 2009)

Söylenen aç›k. Bu, ttaamm iinnkkaarr po-litikas›na dönmektir yine. CHP oli-garflinin 85 y›ld›r sürdürdü¤ü inkarpolitikas›n› savunmay› sürdürüyor.“Türkleflmeyi” dayat›yor yine.

Baykal, Kürt yoktur, Türk vard›rdiyor. Bu topraklarda yaflayan herke-si Türk olarak kabul etmek, oligarfli-nin Kürt halk›n› ve di¤er halklar›Türklefltirme politikas›n› devam et-tirmektir.

Baykal CHP grup toplant›s›ndaAKP’yi elefltirmek ad›na “Anaya-sa’n›n milli kimlik kavram›yla oyna-may›n, uulluuss ddeevvlleett aannllaayy››flfl››nn›› boz-may›n.” diyerek Kürt sorununa bak›-fl›n›n "Tek millet, tek bayrak, tek va-tan, tek devlet" oldu¤unu en aç›k ha-liyle itiraf ediyor. Baykal ››rrkkçç›› vvee flfloo--vveenniisstt söylemler üzerinden prim top-lamaya çal›fl›yor.

Bahçeli de MHP’nin faflist kimli-¤ine yak›fl›r flekilde konufluyor.

“Ulafl›lacak sonuç Anayasam›z›nde¤iflemeyecek maddelerini de¤ifltir-meye yönelik giriflim olup ‘‘vvaattaannaaiihhaanneett’’le efl de¤erdir… Ancak, hiçkimse milli kimli¤in ve birli¤in vaz-

geçilmez da-yana¤› olanTTüürrkkççee’’nn iinndd››flfl››nnddaa iikkiinn--ccii bbiirr ddiilliinn'kamusal ala-na' tafl›nmas›-n›, e¤itim or-tam›na al›na-rak ayr›flma-ya resmiyetkazand›r›lmas›-n› ve kendi eli-mizle kendi ül-kemizde yyaappaayyaazz››nnll››kkllaarr yara-t›lmas›n› onay-lamam›z› bekle-m e m e l i d i r . ”(Cumhuriyet, 12A¤ustos 2009)

AKP bu ülkeyi emperyalistlerepeflkefl çekerken, ‹srail ile anlaflmalaryap›l›rken, ülkenin her yeri Ameri-kan üsleriyla donat›l›rken, IMF ilekölelik anlaflmalar› imzalan›rken va-tan ihanetten hiç söz etmeyen MHP,bir halk›n ulusal kimli¤ini tan›mayagelince AKP’nin vatan hainli¤indensöz etmeye bafll›yor. Gerek iktidardaolduklar›nda, gerekse de o meclisinçat›s› alt›nda emperyalistlerin istek-leri do¤rultusunda yap›lan her türlüanlaflman›n alt›nda MHP’nin de im-zas› vard›r. MHP de en az AKP kadarvatan hainidir. MHP geleneksel Kürtkimli¤ini inkar politikas›na devamediyor, flovenizmde, ›rkç›l›kta s›n›rtan›mayarak Kürt halk›n› “yapayaz›nl›k” statüsüne indirgiyor. Klasik“terör”, “bölücüler” demagojisinitekrarlamaktan baflka bir fley yapm›-yor.

MHP de, CHP de Kürt halk›nakarfl› inkar ve asimilasyon politikas›-n›n devam›n› savunarak faflist, flove-nist kimliklerini bir kez daha tescilediyorlar.

‹flah Olmaz fiovenizm, ‹flah Olmaz ‹nkarc›l›k...

Page 46: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

46 KÜRT SORUNU 16 AA¤ustos 22009

Her halk›n tarihinde önemli dö-nüm noktalar› vard›r. 1984 y›l›n›n15 A¤ustos’undaki EErruuhh vvee fifieemm--ddiinnllii bbaasskk››nnllaarr›› da iflte onlardan bi-ridir. Eruh ve fiemdinli bask›nlar›,bu eylemleri gerçeklefltiren siyasiçizginin eksiklikleri, yanl›fll›klar›bir yana, silahl› mücadeleyi ve Kürthalk›n›n ulusal taleplerini temelalan ç›k›fl›yla bir umut yaratm›flt›r.Fakat Eruh ve fiemdinli’nin yaratt›-¤› uummuuttllaa, bugün Ahmet Türk’ünTayyip Erdo¤an’la görüflmesindensonra sözünü etti¤i ““uummuutt”” birbi-rinden ççookk ffaarrkkll›› fleylerdir.

Ahmet Türk, Erdo¤an’la görüfl-mesinden sonra diyordu ki, "Tabii,önemli bir gün. Bir diyalog ortam›-n›n sa¤lanmas›ndan dolay› mmuuttlluu--yyuuzz,, uummuuttlluuyyuuzz..”

Erdo¤an da, Türk’le görüflme-sinden sonra yapt›¤› aç›klamada ay-n› kelimeyi kullanm›flt›: “Bugünyapm›fl oldu¤umuz toplant›yla ggeellee--ccee¤¤ee yyöönneelliikk uummuuttllaarr››mm››zz››nn artt›¤›inanc›nday›m.”

Bugün Ahmet Türk’le, Erdo-¤an’› ayn› noktada buluflturan“umut”, Kürt halk› için de¤il oligar-fli için bir umuttur. Evet, oligarfliiçin bir umut do¤mufltur. Bu umut,Kürt halk›n›n ulusal kurtulufl müca-delesini tamam›yla yok etme umu-dudur. Oligarflinin umutlu olmas›n-da flafl›lacak bir fley yoktur. Ancakas›l önemli olan, Kürt halk›n› temsiletmek ad›na bu görüflmeye kat›lan-lar›n oligafliyle ayn› “umut”u payla-fl›yor olmas›d›r.

Oligarfli için Kürt halk›n›n mü-cadelesini bitirmek için yeni birumut do¤arken, Kürt halk› içinseyeni bir umutsuzluk do¤uyor. Bu-nun ad› “umut” de¤il, bunun ad› ye-nilgi, bunun ad› teslimiyettir. AhmetTürk ne derse desin, Eruh ve fiem-dinli’de do¤an umutla, bugün An-kara’da do¤an umut ayn› umut de-¤ildir.

25 y›l önce Eruh ve fiemdin-li’de patlayan silahlar, bir umut ya-rat›yordu. Bir kurtulufl umudu. Bu-gün ise, Ahmet Türk asl›nda “umut”derken, Eruh ve fiemdinli ile yarat›-lan umudu ttaarriihhee ggöömmüüyyoorr.. Birhalk›n umudu, bir halk›n 25 y›l bo-yunca bu umut u¤runa ödedi¤i be-deller, yaratt›¤› de¤erler, oligarflinin“çözüm” ad›na sundu¤u kand›rma-caya kurban ediliyor.

Eruh ve fiemdinli bask›nlar›Kürt halk›n›n ulusal uyan›fl›ndaönemli bir bafllang›ç noktas›d›r.1984’te, 12 Eylül cuntas›n›n karan-l›¤› sürerken gerçeklefltirilen bu ey-lemler, Türk ve Kürt devrimcileri-ne, Türkiye halklar›na büyük birmoral olmufltur. Gerilla mücadelesi-ni temel almas› aç›s›ndan bu eylem-ler tarihsel bir öneme sahipti.

Fakat mücadele biçimleri aç›s›n-dan bu yan›n d›fl›nda, politik anlam-da da eylemi gerçeklefltiren gücün,PKK’nin o gün söyledikleri bugün-kü “umut”tan çok farkl›yd›. PKKmücadelesinin bafllang›ç y›llar›ndaflöyle diyordu:

“... gerek ezen ulus ‘devrimcile-rinden’ gerekse onlarla farkl› nü-anslardan ama ayn› telden çalanezilen ulus ‘devrimcilerinden’ gelenulusal mesele konusundaki ‘bbööllggee--sseell öözzeerrkklliikk’’,, ‘‘ffeeddeerraall bbiirrlliikk’’,, ‘‘ddiill--kküüllttüürr öözzeerrkkllii¤¤ii’’ bbiiççiimmiinnddeekkii ççöö--zzüümm yyoollllaarr›› ggeerriicciiddiirr ve günümüzde“uluslar›n kendi kaderini tayin hak-k›n›n’ biricik do¤ru yorum tarz›olan ‘ba¤›ms›z devlet’ tezine ayk›r›-d›r. BBaa¤¤››mmss››zz ddeevvlleett,, ggüünnüünn flflaarrttllaa--rr››nnddaa tteekk ddoo¤¤rruu, do¤ru oldu¤u içinde ddeevvrriimmccii bbiirr tteezz olup di¤er tezlerve çözüm yollar› devlet s›n›rlar›nadokunmad›¤› için rreeffoorrmmiisstt,, refor-mist oldu¤u için de ggeerriiccii tteezzlleerr--ddiirr.” (Kürdistan Devriminin Yolu)

PKK, 15 A¤ustos eylemleriningerçeklefltirirken hedefinde “BBaa--¤¤››mmss››zz ÖÖzzggüürr KKüürrddiissttaann”” vard›.

Peki bugün? Hak k›r›nt›lar› d›fl›ndane var? ““BBiirriicciikk ddoo¤¤rruuyyaa”” ULUS-LARIN KEND‹ KADER‹N‹ TA-Y‹N HAKKI talebine ne oldu? Neyaz›k ki bu talepten söz edilmeyelihayli zaman oluyor.

Elbette bugün ortaya ç›kan butablo bir sonuçtur. Milliyetçili¤iny›llar içinde yaratt›¤› açmazlar›nderinleflmesi, bunlara devrimci birçözüm bulunamamas› sonucunda,buraya gelinmifltir. Gerilla gücüneve kitle deste¤ine ra¤men ba¤›ms›z-l›k hedefinden uzaklaflarak, silahl›mücadeleyi tali ve pazarl›k unsurunoktas›na indirgeyerek, Eruh’un,fiemdinli’nin ifade etti¤inden farkl›bir çizgiye yönelmifltir. Düzeniçiçözümlere bel ba¤lad›kça, çözümad›na bir modelden di¤erine, bir ta-lepten baflka bir talebe savrulmufl,siyasal anlamda sürekli gerilemifl veen nihayetinde bugün oligarfliyleayn› “umut”tan söz edecek noktayagelinmifltir.

UUlluussaall kkuurrttuulluuflflttaann ddüüzzeennee

Bugünkü sonuç, s›n›fsal bak›flaç›s›ndan uzak, Marksist-Leninist te-mellere oturmayan küçük-burjuvamilliyetçili¤inin iflas›d›r. Bafllang›ç-ta sosyalizmden, ülkemizde geliflendevrimci mücadeleden etkilenmiflolan ulusal bir kurtulufl hareketi, sos-yalist sistemin güç ve prestij yitirme-siyle çözümü düzen s›n›rlar› içindearamaya bafllam›flt›r. TÜS‹AD’tanMGK’ya, BM’den NATO’ya,ABD’den AB’ye varana kadar her-kes “çözüm merci” olarak görülebil-mifltir. Bugün de AKP’nin Kürt soru-nunu çözece¤i yönünde yarat›lan“umut”, Kürt halk›n›n mücadelesinibir ad›m daha geriye çekmekten bafl-ka bir anlam tafl›mamaktad›r.

Eruh’dan, fiemdinli’den Nereye?

UMUT NEREDE?

Page 47: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Eruh ve fiemdinli’de yarat›lanumut, en az›ndan ulusal kurtuluflaaç›lan bir umuttur. Erdo¤an’›n veTürk’ün sözünü etti¤i umut kap›s›ise, ttaassffiiyyeeyyee aç›lan bir kap›d›r. ‹lki,bir halk›n umududur, ikincisi ise,Tayyip Erdo¤an’›n, iflbirlikçi bir sö-mürücünün bile paylaflabildi¤i, hal-ka ait olmayan bir umuttur.

Eruh ve fiemdinli’de Kürt halk›-na çözüm olarak “Ba¤›ms›z Kürdis-tan” hedefi gösterilirken, bugün“çözüm” olarak ddüüzzeenn gösteriliyor.Kürt halk›ndan 25 y›ld›r verdi¤i fle-hitleri, ödedi¤i bedelleri unutmas›isteniyor.

Oligarfli “yeni bir bafllang›ç”(!)için bunlar›n üzerine ssüünnggeerr çekil-meli diyor. Kürt milliyetçi hareke-tinin sözcüleri de farkl› bir fley söy-lemiyor. Bir zamanlar flunlar› söyle-yen de PKK’ydi;

“Ulusal kurtulufl hareketlerindebbaa¤¤››mmss››zzll››kk oollgguussuu dd››flfl››nnddaakkii ttüümmee¤¤iilliimmlleerr rreeffoorrmmiissttttiirr. Her refor-mist e¤ilim de özünde eemmppeerryyaalliizz--mmee,, ssöömmüürrggeecciillii¤¤ee vvee yyeerrllii ggeerriicciillii--¤¤ee mmaaddddii bbaa¤¤llaarrllaa bbaa¤¤ll›› oollaannllaarr››nnee¤¤iilliimmiiddiirr..”” (age)

“... sömürgeci düzende baz› re-formlar› gerçeklefltirmekle sorunuçözüme kavuflturaca¤›n› savunan,sorunun çözümünün devrimde, ulu-sal ba¤›ms›zl›kta oldu¤unu göreme-yen ttüümm ggöörrüüflfllleerr,, özünde ezen ezi-len ulus milliyetcili¤inden kaynak-lan›p ssöömmüürrggeecciillii¤¤ii mmeeflflrruullaaflfltt››rrmmaa--yyaa hhiizzmmeett eeddeerr...” (age)

Söylenenler çok aç›k ve çokdo¤ru. Yak›n zamanda PKK liderle-rinden Murat Karay›lan’n›n söyle-dikleri ise 25 y›lda nereden nereyegelindi¤ini göstermeye yetiyor.

“PKK eskiye göre daha makulbir çizgide. Örne¤in daha evvel ba-¤›ms›z bir Kürt devleti isterdi. BBuuggeeççmmiiflflttee kkaalldd››.. Yani art›k 'bölücü'de¤il.... Bu bir taktik de¤ildir. Bölü-cülü¤ü yani ba¤›ms›z devleti d›flla-yan süreç 1993'de bafllad›, 1999'da‹mral› ile bafllad›. PPaarraaddiiggmmaa ddee--¤¤iiflflttii.

… Bak›n biz art›k 'demokratiközerk Kürdistan' diyoruz. Bu özerk-

likten kas›t, federasyon de¤ildir. S›-n›rlar›n yeniden çizilmesi de¤ildir.DDeevvlleettiinn üünniitteerr yyaapp››ss››nn›› ddaa bboozzmmaa--yyaann bbiirr ççöözzüümmddüürr....”” (6 May›s2009, Milliyet)

HHaannggii ggeelleecceekk??Eruh fiemdinli’de bafllayan si-

lahl› mücadele için bugün “silahlarsusacak” deniliyor. “Ba¤›ms›z Kür-distan” hedefinden ad›m ad›m geri-leyerek “federasyon”, “otonomi”,"demokratik cumhuriyet içinde yeralma” ve “devletin üniter yap›s›n›bozmayan” bir “çözüme” kadar ge-linmifltir. ABD’nin, AB’nin çizdi¤is›n›rlar çerçevesinde bir “çözüme”raz› olunmaktad›r. AKP’nin “çö-züm” ad›na somut olarak söyledi¤iyeni birfley yoktur. Oligarflinin Kürtpolitikas› iinnkkaarr--aassiimmiillaassyyoonn--iimm--hhaa--ttaassffiiyyeeyyii kapsar. Bunlar›n a¤›rl›-¤›, önceli¤i dönem dönem de¤iflir.‹ç ve d›fl etkenler çerçevesinde bupolitika çeflitli manevralarla, hak k›-r›nt›lar›yla beslenir. Bunun d›fl›ndaoligarfliden bir çözüm beklemek,böyle bir beklenti yaymak Kürt hal-k›n› kand›rmaktan, kurtulufl umudu-nu yok etmekten baflka bir anlamagelmez.

Eruh, fiemdinli bask›n›yla çizi-len GELECEK’le, Erdo¤an-Türkgörüflmesinin çizdi¤i GELECEKbirbirinden tamamen farkl›d›r. Bi-rincisinde, stratejik çizgisinin kendi

içindeki eksiklikleri bir yana, ba-¤›ms›zl›k hedefi vard›r. Bir “kurtu-lufl” hedefi vard›r. Bugün bunlar or-tadan kalkm›flt›r...

AKP’yi bugün Kürt kimli¤ini ta-n›mak zorunda b›rakan, çözüm ko-nusunda konuflturan Kürt halk›n›nulusal temeldeki silahl› mücadelesi-dir. Emperyalizm ve oligarfli,1984’den bu yana, Kürt ulusal si-lahl› mücadelesini bitirmek için heryönteme baflvurdu. Ancak bunu ba-flaramad›lar. Bu silahl› mücadeleninbaflar›s›yd›. Bugün Kürt ulusal hak-lar› aç›s›ndan belli kazan›mlar eldeedildiyse, bu hiç tereddütsüz ve tar-t›flmas›z Eruh, fiemdinli bask›nla-r›yla bafllayan silahl› mücadele so-nucudur. Kürt ulusal hareketi, ç›k›-fl›ndan itibaren elefltirilecek bir çokyönü olmas›na ra¤men oligarfliyekarfl› verdi¤i gerilla mücadelesi ne-deniyle devrimci hareket taraf›ndandesteklenmifltir. Kürt halk›n›n gele-ce¤ini oligarfliye teslim etmek, geç-miflini topra¤a gömmektir.

Halklar›m›z›n kurtuluflu emper-yalizme ve oligarfliye karfl› mücade-le etmekten ve ortak örgütlenmedengeçiyor. Ulusal sorunun çözümü veKürt halk›n›n kendi kaderini özgür-ce belirleyebilmesi, aannttii--eemmppeerryyaa--lliisstt,, aannttii--oolliiggaarrflfliikk ddeevvrriimmee ba¤l›-d›r. Emperyalizmle ba¤›ml›l›k ilifl-kileri sona erdirilmeden, oligarflininiktidar› y›k›lmadan, bunu sa¤laya-cak do¤ru strateji ve taktikler izle-nilmeden Kürt halk›n›n ulusal kur-tuluflu gerçekleflemez.

Kürt halk›n›n sahte umutlara,bofl beklentilere de¤il devrimci birçözüme, kendi kaderini tayin hakk›-n› kullanabilece¤i bir çözüme ihti-yac› vard›r. Kürt halk›n›n kurtuluflumudu yok edilemez. Türkiye halk-lar›n›n kurtulufl umudu elinden al›-namaz. Bu topraklarda devrimcileryaflad›¤› sürece bu umut yaflayacak.TTüürrkkiiyyee hhaallkkllaarr››nn››nn ggeelleeccee¤¤iinnddeebbaa¤¤››mmss››zz,, ddeemmookkrraattiikk,, ssoossyyaalliissttbbiirr üüllkkee vvaarrdd››rr. Ve umut da orada-d›r. Tam orada. Bu gelece¤i yaratmamücadelesi devam etti¤i süreceKürt halk›n›n da bir kurtulufl umuduvar demektir.

Say›: 193 47KÜRT SORUNU

Halklar›m›z›n kkurtulufluemperyalizme vve ooligarfliyekarfl› mmücadele eetmekten vve

ortak öörgütlenmeden ggeçiyor.Ulusal ssorunun ççözümü vve

Kürt hhalk›n›n kkendi kkaderiniözgürce bbelirleyebilmesi,

anti-emperyalist, aanti-oligarflikdevrime bba¤l›d›r.

Emperyalizmle bba¤›ml›l›kiliflkileri ssona eerdirilmeden,

oligarflinin iiktidar›y›k›lmadan, bbunu ssa¤layacak

do¤ru sstrateji vve ttaktiklerizlenilmeden KKürt hhalk›n›n

ulusal kkurtuluflu ggerçekleflemez.

Page 48: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

48 DE⁄‹NMELER 16 AA¤ustos 22009

NNaass››llööllddüü¤¤üünnüüzz,,

kkiimmoolldduu¤¤uunnuuzzuu

ggöösstteerriirr..

Octavio PPaz

Aç›l›m!Diyarbak›r Emniyet Müdürü,

Kürtçe bilen personel alacaklar›-n› söyledi.

Ne yapacak o personel, belli.Türkçe bileni ne yap›yorsa,Kürtçe bileni de onu yapacak.Yani iflkence, infaz, gaz, cop...

Art›k sorgular Kürtçe ola-cak... ‹flkenceciniz Kürtçe konu-flacak...

Daha bundan ala ne aç›l›m›istiyorsunuz?

Nöbetçi Komplo Teorisyenleri:Evvelki hafta Sabanc› eylemine iliflkin

komplo teorilerini Ahmet Taflgetiren, Ne-cati Özdemir, Mahir Kaynak, Mehmet Al-tan muhtelif spekülasyonlarla devam ettir-diler. Yeni bir fley yoktu; o yüzden hepsinebirden diyoruz ki;

BBAAKKIINNIIZZ:: wwwwww..oozzgguurrlluukk..ccoomm; oradasizi, ““GGöökkddeelleennlleerrii SSaarrssaann KKuurrflfluunn”” bek-liyor.

Kurflun deyince yanl›fl anlamay›n;kitab›n ad› bu. Tüm sorular›n›z›n, merakettiklerinizin cevab› ve böyle spekülas-yonlar yapanlar›n tan›m›, orada, o kitaptavar.

A¤laklarHer f›rsatta a¤l›-

yorlar. San›rs›n›z kiders alm›fllar bu ko-

nuda. Emel Say›n bir,bunlar iki.

Eskiden televizyonlardaher “ya¤d›r mevlam su”flark›s›nda a¤lat›rlard›Emel Say›n’›.

Bunlar için flark› türküde gerekmiyor... Bu defa“analar›n ac›lar›ndan” ha-berdar olmufl, onun için a¤-l›yorlar. Daha önce Pata-gonyadalarm›fl da!!!

değin elerm

Trafik Kazas›Manisa Emniyet Müdürü Adem Ayde-

mir, 14 y›l önce, devrimcilere yönelik ifl-kence davas›yla ilgili “hasbelkader yaflananbir trafik kazas› olarak kabul ediyorum” de-mifl.

Bu ne biçim trafik kazas›ysa... Her alla-h›n günü, her saat, ülkenin her karakolundakaza oluyor... Bu da yollardan 24 saat hiçeksik olmayan ““ttrraaffiikk ccaannaavvaarr››””n›n iikkiizzkkaarrddeeflflii anlafl›lan.

HED‹YE...Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m, 3G

tan›t›m toplant›s›nda firma yetkilisininkendisine 3G özellikli yeni bir telefon he-diye etmesi üzerine flöyle dedi: ““BBuu kkaa--ddaarr iinnssaann››nn iiççiinnddee hheeddiiyyee oolluurr mmuu??””

Allah söyletmifl. Al›flm›fllar kapal› ka-p›lar ard›nda her türlü rüflveti yemeye...Ayd›nl›kta biraz tedirgin olmufl... Yar›nonu da yaparlar hiç merak etmeyin.

Prof.

Dr.

Nur B

irgen

GÜler

ZERE

Page 49: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

Say›: 193 49HABER

Gülsuyu'da yozlaflmaya karfl›mücadele sürüyor. Gülsuyu-Gülen-su Haklar Derne¤i'nin ''YozlaflmayaKarfl› Halk Pikni¤i'' ad›yla 9 A¤us-tos’ta Gülsuyu Orman›’nda yapt›¤›pikni¤e 2000’i aflk›n kifli kat›ld›.

Gülsuyu Son Durak orman›ndaiçki içilmesine izin verilmemesi veburan›n tüm halk›n kullanabilece¤ibir yer olarak yozluktan temizlen-mesi çal›flmas›na kat›lan Gülsuyuhalk› kendi orman›na sahip ç›kt›.Birçok yere “Piknik Alan›nda ‹çki‹çmek Yasakt›r - Halk Cephesi”pankartlar›n as›ld›¤› görüldü. Pik-nik, Gülsuyu Gülensu Haklar Der-

ne¤i ad›na yap›lan aç›l›fl konufl-mas›yla bafllad›. Konuflmadadüzenin halk›n tüm de¤erlerinikirletmeye, yoketmeye çal›flt›¤›dile getirildi. Yozlaflt›rma poli-

tikas›yla sorgulama-yan, düflünmeyen,ahlak, onur, de¤er,gelenek nedir bilme-yen kiflilerin yarat›l-

mas›n›n amaçland›¤› vurguland›. Piknikte; Grup Baran, Sar›gazi

Özgürlükler Derne¤i müzik grubuve Pendik Haklar Derne¤i müzikgrubunun seslendirdi¤i türkülerdenGülsuyu Haklar Derne¤i bünyesin-de haz›rlanan Gülsuyu Atefli HalkOyunlar› Toplulu¤u’nun sergiledi¤ioyuna kadar yozlaflmaya karfl› yürü-tülen mücadelenin önemi ön planaç›kar›ld›. ‹dil Tiyatro Atölyesi Ya-ban O¤lak oyunuyla kendi de¤erle-rine sahip ç›kan Anadolu halk›n› se-lamlad›. Piknik, Grup Yorum’untürküleri eflli¤inde çekilen halaylar-la sona erdi.

GÜLSUYU'DA YOZLAfiMAYAKARfiI HALK P‹KN‹⁄‹

Keyfi Bask›nlar Protesto EdildiBa¤›ms›z Devrimci S›n›f Platformu 11 A¤ustos’ta Tak-

sim Tramvay Dura¤›’nda yapt›¤› eylemde Ankara’dayap›lan bask›n ve gözalt›lar› protesto etti.

Eylemde yap›lan aç›klamada Ankara polisinin sabah

saatlerinde evlere ve Mamak ‹flçi Kültür Evi’ne düzenledi-¤i bask›nda iki kurum çal›flan›n› gözalt›na ald›¤›n› bildirdi.Kurum bilgisayarlar›na ve arflivlerine el konuldu¤u ifadeedilen aç›klamada “Amaç devrim ve sosyalizm mücadele-sini güçsüz b›rakmakt›r” denilerek gözalt›lar›n serbestb›rak›lmas› istendi.

1 May›s Mahallesi’nde “Y›k›m--lara, Yoksullu¤a ve YozlaflmayaKarfl› Gücümüz Birli¤imizdir Halkfienli¤i” düzenlendi.

8 A¤ustos günü düzenlenen flen--likte Sar›gazi Özgürlükler Derne¤iMüzik Grubu ç›kt›. Halk Cephesiad›na flenli¤in anlam›n› ve öneminianlatan bir konuflma yap›ld›. Konufl--mada, “Y›k›mlara, yoksullu¤a veyozlaflmaya karfl› birleflerek, örgüt--lenerek, direnerek ayakta kalabile--ce¤imizi biliyoruz art›k. Onun içinde ‘‘YY››kk››mmllaarraa,, YYookkssuulllluu¤¤aa vvee YYoozz--llaaflflmmaayyaa KKaarrflfl›› GGüüccüümmüüzz BBiirrllii¤¤ii--mmiizzddiirr’’ dedik flenli¤imizin ad›na”

denildi. fienlik boyunca,““BBuu ÜÜllkkeenniinn HHaappiisshhaannee--lleerriinnddee TTuuttssaakkllaarr ÖÖllddüü--rrüüllüüyyoorr -- KKaannsseerr HHaassttaass››

GGüülleerr ZZeerree’’yyee ÖÖzzggüürrllüükk”” yaz›l›HHaallkk CCeepphheessii imzal› pankart as›l›kald›. TAYAD ad›na kat›lan Meh--met Güvel ise konuflmas›nda TA--YAD’l›lar›n Güler Zere’nin özgürb›rak›lmas› için yapt›¤› eylemlerhakk›nda bilgi vererek bu eylemlerekat›l›m ça¤r›s› yapt›. Erdal Bayra--ko¤lu Karadeniz Türküleriyle 1 Ma--y›s halk›n› selamlarken, Grup Yo--rum üyeleri “Bu duyarl›l›kla fafliz--min hapishanelerinden al›p ba¤r›m›--za basaca¤›z Güler’i” dediler. Yak--lafl›k 2000 kiflinin kat›ld›¤› flenlik,Hakl›y›z Kazanaca¤›z marfl›yla so--na erdi.

Yaban O¤lakBa¤c›lar’da‹dil Tiyatro Atölyesi, “Yaban O¤-lak Mist›r Co’ya Karfl›” adl› ço-cuk oyununu, 7 A¤ustos’ta Ba¤-c›lar’da oynad›. Yenimahalle’deoynanan oyun öncesinde tiyatrooyuncular› mahallede dolaflarakçocuklar› oyuna ça¤›rd›. Mahallenin çocuklar› tiyatronunoynanaca¤› 9. soka¤› doldurdu-lar. Yaban O¤lak, çocuklara; öz-gürlü¤ün ve gelece¤in onlar›nelinde oldu¤u mesaj›n› verdi.120’si çocuk 150 kiflinin kat›ld›-¤› oyun ilgiyle izlendi.

Enginler ‹çin,Güler ‹çin Adalet

Ferhat ve Engin için adalet ta-lebiyle yap›lan eylemler sürüyor.

9 A¤ustos günü Esenler Ka-z›m Karabekir ‹lkö¤retim Okuluönünde toplanan Halk Cepheli-ler’in, “Ferhat’› Vuranlar Engin’iKatledenler Cezaland›r›lmal›d›r.Adalet ‹stiyoruz” pankart› açarakyapt›¤› eylemde adalet istendi.

12 A¤ustos’ta ise GülsuyuHeykel dura¤›nda yap›lan aç›kla-mada “Adalet ‹stiyoruz” denildi.Ayn› gün Okmeydan› ÖrnektepeEtibank Caddesi’nde yap›lan ey-lemde Engin gibi Güler’in de kat-ledilmek istendi¤ine de¤inildi.

“Y›k›mlara, Yozlaflmaya Karfl›Gücümüz Birli¤imizdir”

Page 50: Diyorlar ki: ‘Ya Af Dileyin! Ya Ölümlerden Ölüm …yuruyus.biz/pdf/pdf/193.pdfFaflizmden demokrasi zulümden merhamet istenmez, beklenmez! 4 Güler Zere nezdinde tüm direnenlere

50 HABER 16 AA¤ustos 22009

‹‹zzmmiirr’de 8 A¤ustos günü ise Çi¤-li-Harmandal›’nda dergi sat›fl› yap›l-d›. Güler Zere için "Biz ne yapabili-riz" diyenlere her cuma günü Keme-ralt› giriflinde yap›lan oturma eylemi-ne destek verebilecekleri söylendi.Yürüyüfl okurlar› ayn› gün AAnnttaall-yyaa’n›n Gebizli Mahallesi’ndeydiler.

Mahallede girilen evlerin ço-¤unda Güler ile ilgili son du-rum soruldu. AAddaannaa’n›n Yü-

re¤ir ‹lçesi Süleyman Vahit Cadde-si’nde 12 A¤ustos günü Yürüyüfl der-gisinin 192. say›s›n›n sat›fl› yap›ld›.13 A¤ustos günü AAnnttaakkyyaa’n›n Sinan-l› beldesinde 14 A¤ustos günü EEllaa-zz››¤¤’da Hozat garaj›ndan bafllayarakHastaneler Caddesi’nde Yürüyüfl der-gisinin sat›fl›n› yapt›lar.

Topra¤›n SesiEge Köylerindeydi

Topra¤›n Sesi Gazetesi’nin sat›fl›-n› yapmak için, 2 A¤ustos günü Afla-¤› K›z›lca ve Yukar› K›z›lca köyleri-ne giden gazete okurlar›, köylülerlesohbet ettiler. ‹ki köyde de devletinIMF ile anlaflarak tar›m politikas›n›bitirdi¤i, tar›m›n iflas noktas›na geti-rildi¤i anlat›larak 125 dergi sat›ld›.

ASILSIZ ‹DD‹ALARLA4 TUTUKLAMA

8 A¤ustos günü ‹zmir Gazie-mir-Aktepe’de önce Yürüyüfldergisi ve Topra¤›n Sesi gazete-sinin tan›t›m›n› ve sat›fl›n› yapandört kifliyi polis keyfi bir flekildeengellemeye çal›flt›. Gökhan S›r-maç’›n aranmas› oldu¤unu söyle-yen polis arkadafllar›n› sahiple-nen Ferit Mutlu, ‹smail Hakverdive Ça¤r› Çevik'i gözalt›na ald›. 9A¤ustos günü polisin uydurmaifadeleri sonucunda “görevi yap-t›rmamak için direnme” iddias›y-la 4 devrimci tutukland›. Tutsak-lar K›r›klar 2 No’lu F Tipi Hapis-hanesi’ne götürüldü.

Halk Cephesi, keyfi tutukla-malar› 12 A¤ustos günü Keme-ralt› Girifli'nde yapt›¤› eylemleprotesto etti.

Hatay’›n ‹skenderun ilçesinde 6-9A¤ustos tarihlerinde “Yürüyüfl Der-gisi 5. Y›l›nda, Yürüyüfl’ümüz Sürü-yor” sergisi aç›ld›. Ayakkab› Boyac›-lar Park›’nda aç›lan sergide EnginÇeber’in maket resmi ve Güler Ze-re’nin resimleri dikkat çekti. Sergi-nin ikinci günü sergiyi gezen ‹sken-derun Demir Çelik Fabrikas›’nda ça-l›flan bir iflçi, maafllar›n›n bir bölü-

münün fabrika sa-hipleri taraf›ndankesildi¤ini, sendika-

lar› olan Çelik-‹fl’in bu konuda hiçbirfley yapmad›¤›n› anlatt›. “Milliyetçi”oldu¤unu ve bir süre önce iflten at›-d›¤› söyleyen bir kifli de merak etti¤iiçin geldi¤ini, kendisinin görüflleri-nin Yürüyüfl’le ters oldu¤unu belirtti.Ve Yürüyüfl okurlar›yla sohbet etme-nin kendisini sevindirdi¤ini söyleye-rek ayr›ld›.

Bundan dört ay önce TrabzonHaklar Derne¤i üyelerinin evleribas›lm›fl ve 9 kifli gözalt›na al›naraktutuklanm›fllard›. 9 dernek üyesihakk›nda, mahkemelerine birkaçgün kala özellikle yerel bas›nda “Ha-kim ve Savc›ya Örgüt Takibi” flek-linde mesnetsiz haberlerin ç›kmas›Trabzon Haklar Derne¤i taraf›ndan12 A¤ustos günü yap›lan yaz›l› aç›k-lamayla protesto edildi. Aç›klamadahaks›z ve hukuksuz olarak tutukla-nanlar›n serbest b›rak›lmas› istendi.

‹‹mmzzaa SSttaanndd››-Karadeniz Özgür-

lükler Derne¤i, 6-8-9 A¤ustos tarih-lerinde “Grup Yorum Konseri Dü-zenledikleri ‹çin Tutuklananlar Ser-best B›rak›ls›n!” kampanyas› çerçe-vesinde Atakum sahilinde stant açt›.Stantta toplanan imzalar 10 A¤us-tos’ta Çiftlik Postanesi’nden TBMM‹nsan Haklar› ‹nceleme KomisyonuBaflkanl›¤›’na gönderildi. ÇiftlikPostanesi önünde eylem yapan der-nek çal›flanlar› ad›na Gamze CibelikMucuk yapt›¤› aç›klamada hukuk-suzluklara dikkat çekti.

FAfi‹ZM‹N HUKUKSUZLU⁄UNA YEN‹ B‹R ÖRNEK

Hatay’daTavla Festivali

8–9 A¤ustos günlerinde, Tav--la Sosyal Yard›mlaflma ve Daya--n›flma Derne¤i taraf›ndan festivaldüzenlendi. UMUT VEREN AS‹gazetesi de açt›¤› standla GülerZere’nin sesini festivale tafl›d›.

Festivalin ikinci gününde sah--neye ç›kan Ada Müzik Grubu ko--nuflmas›nda “Sistem Ergenekon--cular› tahliye ederken a¤›r hastaolan Güler Zere’yi tahliye etmi--yor” dedi. ‹lk flark›s›n› Güler Ze--re için söyleyen gruba festivalseyircisi “Güler Zere’ye Özgür--lük” slogan›yla efllik etti. EpikSanat Tiyatro toplulu¤u “Uyu--yorsunuz” adl› tiyatro oyunundaGüler Zere’ye de de¤inildi.

Suavi ise yapt›¤› konuflmada“Bu ülkede adalet halktan yanade¤il. Güler Zere’nin hemen tah--liye edilmesi gerekiyor” dedi.Üç bine yak›n izleyicinin kat›ld›--¤› festival gece 01.30’da sona er--di.

Umudun Sesi Sokaklarda

‹skenderun’da Yürüyüfl Sergisi

Umut Veren Asi Hatay’da9 A¤ustos günü Antakya’n›n Dur-

sunlu Beldesi’nde Umut Veren AsiGazetesi’nin sat›fl› yap›ld›. Asi Gaze-tesi da¤›t›mc›lar›, Beldede kurulmayaçal›fl›lan baz istasyonuna karfl›tepkilerini dile getirerek buna karfl›mücadele ça¤r›s› yapt›lar. Kanserhastas› olan Güler Zere’yle ilgili ge-liflmeleri de halka anlatan okurlar,taleplerini dile getirdiler