deneme sinavi soru daĞilimi - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... nervus...

64
TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI 1 - 14 : Anatomi 15 - 22 : Histoloji Embriyoloji 23 - 32 : Fizyoloji 33 - 54 : Biyokimya 55 - 76 : Mikrobiyoloji 77 - 98 : Patoloji 99 - 120 : Farmakoloji 1 - 42 : Dahiliye (Dahiliye + Dahiliye Küçük Stajlar) 43 - 72 : Pediatri 73 - 108 : Genel Cerrahi (Genel Cerrahi + Cerrahi Küçük Stajlar) 109 - 120: Kadın Doğum 6. DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI Bu cevap anahtarı ile ilgili tarşmalı ve değişiklikleri (www.tusem.com.tr) adresinden takip edebilirsiniz. TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER 1 A 2 C 3 E 4 C 5 D 6 B 7 D 8 D 9 B 10 A 11 E 12 D 13 A 14 B 15 D 16 A 17 D 18 C 19 B 20 C 21 B 22 D 23 A 24 C 25 D 26 B 27 A 28 C 29 E 30 A 61 A 62 C 63 C 64 D 65 B 66 C 67 A 68 D 69 C 70 E 71 B 72 D 73 C 74 B 75 A 76 D 77 D 78 E 79 B 80 B 81 D 82 D 83 A 84 E 85 E 86 C 87 C 88 E 89 B 90 C 91 C 92 A 93 D 94 C 95 B 96 C 97 D 98 D 99 B 100 D 101 A 102 C 103 E 104 D 105 E 106 C 107 A 108 C 109 B 110 E 111 A 112 D 113 A 114 D 115 B 116 B 117 E 118 C 119 E 120 C 1 B 2 D 3 C 4 E 5 A 6 C 7 C 8 B 9 D 10 E 11 D 12 C 13 E 14 E 15 A 16 E 17 C 18 C 19 A 20 D 21 D 22 B 23 D 24 E 25 E 26 A 27 D 28 A 29 A 30 E 31 D 32 B 33 D 34 D 35 A 36 D 37 C 38 E 39 B 40 A 41 B 42 D 43 A 44 D 45 C 46 E 47 B 48 C 49 A 50 D 51 E 52 B 53 A 54 C 55 D 56 A 57 B 58 E 59 A 60 B 61 D 62 E 63 D 64 E 65 A 66 D 67 E 68 E 69 B 70 E 71 C 72 D 73 B 74 A 75 D 76 E 77 C 78 C 79 C 80 B 81 A 82 E 83 A 84 B 85 B 86 B 87 E 88 E 89 C 90 D 91 A 92 B 93 C 94 A 95 A 96 A 97 D 98 D 99 E 100 B 101 A 102 D 103 D 104 B 105 B 106 A 107 E 108 E 109 D 110 A 111 B 112 D 113 D 114 E 115 D 116 C 117 B 118 C 119 A 120 D 31 B 32 D 33 A 34 B 35 C 36 B 37 C 38 B 39 E 40 D 41 B 42 B 43 B 44 C 45 C 46 C 47 B 48 B 49 E 50 D 51 E 52 E 53 C 54 C 55 B 56 E 57 C 58 C 59 B 60 D

Upload: lybao

Post on 23-Mar-2019

239 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER

DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI

1 - 14 : Anatomi

15 - 22 : Histoloji Embriyoloji

23 - 32 : Fizyoloji

33 - 54 : Biyokimya

55 - 76 : Mikrobiyoloji

77 - 98 : Patoloji

99 - 120 : Farmakoloji

1 - 42 : Dahiliye

(Dahiliye + Dahiliye Küçük Stajlar)

43 - 72 : Pediatri

73 - 108 : Genel Cerrahi

(Genel Cerrahi + Cerrahi Küçük Stajlar)

109 - 120: Kadın Doğum

6. DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI

Bu cevap anahtarı ile ilgili tartışmalı ve değişiklikleri (www.tusem.com.tr) adresinden takip edebilirsiniz.

TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER1 A2 C3 E 4 C5 D6 B7 D8 D9 B

10 A11 E 12 D13 A14 B15 D16 A17 D18 C 19 B20 C 21 B22 D23 A24 C 25 D26 B27 A28 C 29 E 30 A

61 A62 C63 C64 D65 B66 C67 A68 D69 C70 E71 B72 D73 C74 B75 A76 D77 D78 E79 B80 B81 D82 D83 A84 E85 E86 C87 C88 E89 B90 C

91 C92 A93 D94 C95 B96 C97 D98 D99 B

100 D101 A102 C 103 E 104 D105 E 106 C 107 A108 C 109 B110 E 111 A112 D113 A114 D115 B116 B117 E 118 C119 E 120 C

1 B 2 D 3 C 4 E 5 A6 C 7 C 8 B 9 D

10 E 11 D12 C 13 E14 E 15 A16 E 17 C 18 C 19 A20 D21 D22 B 23 D 24 E 25 E 26 A 27 D 28 A 29 A 30 E

31 D 32 B 33 D 34 D 35 A 36 D 37 C 38 E 39 B 40 A 41 B 42 D 43 A44 D45 C46 E 47 B 48 C 49 A 50 D 51 E 52 B 53 A 54 C 55 D56 A 57 B 58 E59 A60 B

61 D62 E63 D64 E65 A66 D67 E68 E69 B70 E71 C72 D73 B74 A75 D76 E77 C78 C79 C80 B81 A82 E83 A84 B85 B86 B87 E88 E89 C90 D

91 A92 B93 C94 A95 A96 A97 D98 D99 E

100 B101 A102 D103 D104 B105 B106 A107 E108 E109 D110 A111 B112 D113 D114 E115 D116 C117 B118 C119 A120 D

31 B32 D33 A34 B35 C 36 B37 C 38 B39 E 40 D41 B42 B43 B44 C45 C46 C47 B48 B49 E 50 D51 E 52 E 53 C54 C55 B56 E 57 C58 C59 B60 D

Page 2: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

2www.tusem.com.tr

TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

1. Aşağıdaki kaslardan hangisi costa prima’ya tutunur?

A) Musculus scalenus medius

B) Musculus scalenus posterior

C) Musculus obliquus posterior superior

D) Musculus obliquus posterior inferior

E) Musculus rectus capitis posterior minor

1 – A

1. kosta(costa prima) yassıdır ve angulusu yoktur. (m. scale-nus anterior, m. scalenus medius, m. subclavius, m. serratus anterior yapışır)

M. scalenus anterior ve m. scalenus medius’un arasına inters-kalen aralık denir. Bu aralıktan a. subclavia ve plexus brachi-alis geçer.

2. Aşağıdakilerden hangisi diz ekleminin ekstrakapsüler bağlarından biridir?

A) Ligamentum meniscofemorale

B) Ligamentum transversum genu

C) Ligamentum popliteum obliquum

D) Ligamentum coronarium

E) Ligamentum cruciatum posterius

2 – C

Lig. popliteum obliquum diz ekleminin ekstrakapsüler bağla-rından biridir ve m.semimembranosus tendonunun sonlanma kısmından ayrılan liflerle oluşur. Eklem kapsülünün arka yüzü-nü destekler.

Diz ekleminin intrakapsüler bağları:

• Lig. coronarium

• Lig. transversum genu

• Lig. meniscofemorale’ler

• Lig. cruciatum anterius

• Lig. cruciatum posterius

Diz ekleminin extrakapsüler bağları:

• Lig. collaterale laterale

• Lig. collaterale mediale

• Lig. patella

• Lig. popliteum obliquum

• Lig. popliteum arcuatum

3. Aşağıdaki sinirlerden hangisi, musculus buccinatorius’u inerve eder?

A) Nervus accessorius B) Nervus mandibularis

C) Nervus buccalis D) Nervus maxillaris

E) Nervus facialis

3 – E

4. Aşağıdakilerden hangisi plexus cervicalis’in duyu dalla-rından değildir?

A) Nervus supraclavicularis

B) Nervus auricularis magnus

C) Nervus occipitalis major

D) Nervus occiptalis minor

E) Nervus transversus colli

4 – C

Plexus cervicalis ilk 4 servikal spinal sinirin ön dallarının yap-tığı basit halkalardan oluşur. Boyunda prevertebral fascianın altında musculus scalenius medius kası üzerindedir ve ster-nocleidomastoideus kasının üst kısmının arkasında yer alır ve genellikle arka boyun üçgenine geçmez. Plexus cervicalis’in duyu dalları (Punctum nervorum’dan çı-kanlar):− n. occipitalis minor− n. auricularis magnus− n. transversus colli− nn. supraclaviculares

5. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin hasarında “kanat sca-pula” bulgusu görülür?

A) Nervus dorsalis scapulae

B) Nervus pectoralis medialis

C) Nervus suprascapularis

D) Nervus thoracicus longus

E) Nervus pectoralis lateralis

M.buccinator: Yanakta, diğer yüz kaslarının derininde, maxilla ve mandibula arasında oluşan aralığı dolduran kastır. Kendine ait fasyası olan tek mimik kasıdır. Bütün mimik kasları ile beraber n. facialis’ten innerve olur. Bu fasyaya fascia buccopharyngea denir. Ductus parotidei (Stenon kanalı) bu kası delerek üst 2. molar diş hizasında vestibulum oris’e açılır. M. buccinator’un dış yüzünde corpus adiposum buccae adı verilen bir yağ tabakası vardır. Ka-sın iç yüzü ise ağız mukozası ile kaplıdır. Yanakları dişlere doğru sıkıştırarak üfleme, çiğneme, emme fonksiyonlarında rol oynar.

Page 3: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

3 www.tusem.com.tr

5 - D

N. thoracicus longus (C5-C7): Plexus brachialis radix dalıdır. M. serratus anterior’u innerve eder. Bu sinire “Bell” siniri de denir. Felcinde scapula alata (Kanat skapula) belirtisi görülür (Her iki sinir de m.scalenus medius’u deler).

6. Aşağıdakilerden hangisi kadınlarda canalis inguinalis içinde yer alır?

A) Ligamentum transversum cervicis

B) Ligamentum teres uteri

C) Arteria ovarica

D) Ligamentum inguinale

E) Arteria pudenda interna

6 – B

Canalis inguinalis’ten erkeklerde funiculus spermaticus, kadınlarda lig. teres uteri geçer. Ayrıca her iki cinste n. genitofemoralis’in genital dalı ve n. ilioinguinalis geçer.

7. Aşağıda isimleri verilen bağlardan hangisi canalis ver-tebralis içinde bulunur?

A) Ligamentum longitudinalis anterior

B) Liganmentum deltoideum

C) Ligamentum supraspinale

D) Ligamentum denticulatum

E) Ligamentum reflexum

7 – D

Lig. denticulatum: Pia mater’in bir uzantısı olup filum termi-nale gibi medulla spinalis’i canalis vertebralis içinde yerinde tutan oluşumlardandır. Spinal sinir kökleri arasında bulunurlar ve sayıları 21 adettir.

8. Aşağıdaki oluşumlardan hangisi spatium perinei super-ficialede bulunmaz?

A) Crus clitoridis

B) Musculus ischiocavernosus

C) Bulbus vestibulitoris

D) Glandula bulbourethrales

E) Centrum tendineum perinei

8 – D

Erkekte ve kadında Spatium superficiale perinei içeriği:

• M. bulbospongiosus

• M. ischiocavernosus

• M. transversus perinei superficialis

• Crus clitoridis, clitoris ve bulbus vestibulitoris (radix penis ve spongioz üretranın bir kısmı)

• Gl. vestibularis majoris (Bartholin bezi)

• Centrum tendineum perinei bulunur.

Glandula bulbourethrales ise erkekte spatium profundum pe-rinei içeriğine ait bir oluşumdur.

9. Vena jugularis externa aşağıdaki damarlardan hangisi-ne dökülür?

A) Vena cephalica

B) Vena subclavia

C) Vena jugularis anterior

D) Vena brachiocephalica

E) Vena retromandibularis

9 – B

V. temporalis superficialis ile v. maxillaris birleşerek pa-rotis bezinin içinde v. retromandibularis’i oluştururlar. V. retromandibularis’in ramus posterior’u kulak arkası ve saçlı derinin venöz kanını toplayan v. auricularis posterior ile birle-şir ve vena jugularis externa oluşur. V. jugularis externa SCM kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-da v. subclavia’ya dökülür.

10. Glandula pinealis beynin hangi bölgesinde yer alır?

A) Epithalamus B) Metathalamus

C) Hypothalamus D) Thalamus

E) Subthamalus

10 – A

Epifiz bezi (gl. pinealis) serotonin veya melotonin sekrete eden bu bez diensefalonda epithalamus’da yer alır. Retinaya düşen ışıkla inhibe olan bez, endokrin bezler üzerinde etki ederek (hipofiz, pankreas, adrenal, paratiroid, gonadlar) akti-vite azalmasına sebep olur.

11. Aşağıdakilerden hangisi limbik sistem ile ilgili insan beynindeki yapılardan değildir?

A) Gyrus cinguli B) Gyris supracallosi

C) Gyris dentatus D) Gyrus hippocampi

E) Gyrus precentralis

Page 4: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

4www.tusem.com.tr

11 – E

LİMBİK SİSTEM

(Emosyonel Beyin) Yeme içme isteği, huzursuzluk, heyecan seksüel istek veya isteksizlik, giyim alışkanlığı, korunma ha-reketleri otonom sistem etkileri, emosyonel değişiklikler gibi fonksiyonlarda etkisi olduğu bilinir.

Limbik lob: Diensefalonu halka şeklinde çevreler.

Gyrus cinguli

Gyrus hippocampi (parahippocampalis)

Gyrus supracallosi ve gyrus dentatus

Formatio hippocampi

Corpus amygdaloideum

Area septales

Hypothalamus

Epithalamus

Thalamus

Tegmentum mesencephali’nin medial bölümü

12. Aşağıdaki larynx kaslarından hangisi plica vocalis’lere ab-düksiyon yaptırarak rima glottidis’in genişlemesini sağlar?

A) M. arytenoideus

B) M. cricothyroideus

C) M. cricoarytenoideus lateralis

D) M. cricoarytenoideus posterior

E) M. thyroarytenoideus

12 – D

Fonksiyonlarına göre larynx kasları:

a. Plica vocalis adductorları (Rima glottisi daraltanlar):

• M. cricoarytenoideus lateralis

• M. arytenoideus transversus et obliquus

• M. cricothyroideus (M. anticus)

b. Plica vocalis abductoru:

• M. cricoarytenoideus posterior (M. posticus): Miz-mar aralığı’nı genişleten tek kastır.

c. Plica vocalis tensoru:

• M. cricothyroideus: Plica vocalisleri geren tek kastır. N. laryngeus superior r. externus tarafından innerve edilir. Ses tellerini gererek sesi inceltir.

d. Plica vocalis relaksörü:

• M. thyroarytenoideus (membrana quadrangularis’in içinde yer alır)

13. Aşağıdakilerden hangisi gözün tunica vasculosa taba-kasına ait değildir?

A) Retina B) Corpus ciliare

C) İris D) Choroidea

E) Lens

13 – A

BULBUS OCULIOrbitaya yerleşmiştir. 3 tabakası vardır. Dıştan içe doğru:1. Tunica fibrosa (externa)a. Sclera: Gözü koruyan ve şeklini veren dıştaki beyaz renkli

kısımdır. Vv. vorticosae adı verilen damarlar tarafından delinir. Arka

tarafta n. opticus liflerinin geçtiği lamina cribrosa en zayıf yeridir.

Ön tarafı konjunktiva ile örtülü, arka tarafı vagina bulbi (Tenon kapsülü) ile kaplıdır.

b. Cornea: Öndeki şeffaf, dışbükey tabakadır. Damar içer-mez, humor aqueus ile beslenir. Işığı en fazla kıran ta-bakadır. Ön tarafında konjunctiva bulunmaz. Cornea’nın duyusunu n. ophthalmicus alır.

2. Tunica vasculosa (media)a. Choroidea: Damarları barındıran esas tabakadırb. Corpus ciliare: Mm. ciliares’in bulunduğu tabakadır. Mm.

ciliares kasıldığında bağlı bulundukları fibrae zonulares gevşer ve lens kalınlaşır. Lensin kırıcılığını artırarak ako-modasyondan ( gözün mesafeye uyumu) sorumludur.

c. İris: Göze rengini veren tabakadır. 2 adet otonom kas içerir.

M. sphincter pupilla (ışık şiddeti fazlayken göz bebeği-ni (pupilla) daraltan (myozis) kastır.

M. dilatator pupilla ışık şiddeti azken pupillayı genişle-terek (midriazis) karanlığa uyumu sağlar.

d. Lens: (Mercek). Işığı kıran yapılardandır.3. Tunica nervosa (Interna) (Retina) Işığa duyarlı hücreler sayesinde ışık duyumunu n. opticus’a ak-taran tabakadır. Pars optica retina, choridea’nın içini döşeyen ve gören kısmıdır. Bu bölümü önde ora serrata adı verilen çiz-gide sona erer. Corpus ciliare ve iris’in arkasındaki bölümüne pars caeca retina denir ve görme ile alakalı değildir.

14. Aşağıdakilerden hangisi arteria mesenterica superior’un dalı değildir?

A) Arteria colica media

B) Arteria colica sinistra

C) Arteria pancreticoduodenalis inferior

D) Arteria jejunales

E) Arteria marginalis coli

Page 5: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

5 www.tusem.com.tr

14 – B

Arteria colica sinistra, arteria mesenterica inferior’un dalıdır.

Arteria mesenterica superior’un dalları:

A.pancreaticoduodenalis inferior

Aa.jejunales

Aa.ileales

Aa.ileocolica

A.colica dextra

A. flexurae dextrae

A.colica media

A.marginalis coli

15. Aşağıdakilerden hangisi normal embriyolojik gelişimin 3. haftasında ortaya çıkan oluşumlardan biri değildir?

A) Primitif çizgi

B) Notokord

C) Allantois

D) Ekstraembriyonik mezoderm

E) Nöral plak

15 – D

Ekstraembriyonik mezoderm gebeliğin 2. haftasında oluşur.

16. Aşağıdakilerden hangisi mezonefrik kanaldan gelişen yapılardan biri değildir?

A) Prostat

B) Epididim

C) Ductus deferens

D) Ductus ejaculatorius

E) Vesicula seminalis

16 – A

Prostat üretra epitelinin oluşturduğu bir tomurcuktan gelişir. Mezonefrik kanaldan gelişen yapılar tablodaki gibidir.

Erkek ve dişide genital kanalların gelişimiCinsiyet Mezonefrik kanal Paramezonefrik kanalErkek Epididim

Ductus deferensDuctus ejaculatoriusVesicula seminalis

Tamamen geriler

Dişi Tamamen geriler. Tuba uterinaUterusVajinanın üst 4/5’i (1/5’i “ürogenital sinüs endoderm”inden)

17. Lizozomlar ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi/han-gileri yanlıştır?

I. Asit hidrolazlar içerir.

II. Etil alkolün en önemli yıkım yeri lizozomlardır.

III. Lizomal enzimler sitoplazmadaki serbest ribozomlar tarafından sentezlenir.

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız III D) II ve III

E) I, II ve III

17 – D

Lizozomlar membranla çevrili organellerdir. Fazla miktarda hidrolitik enzim (asit hidrolazlar) içerirler. Bunlar asit pH’da ça-lışan sindirim enzimleridir. Granüllü endoplazmik retikulumda yapılan lizozomal enzimler golgi kompleksinde mannoz-6-fosfatla (M6P) işaretlenir.

Etil alkol alan kişilerde alınan alkolün yarısı peroksizomlarda asetaldehite çevrilir.

18. Aşağıdakilerden hangisi holokrin salgı yapan bir bezdir?

A) Laktasyondaki meme bezi

B) Göz kapağının silier bezleri

C) Göz kapağındaki tarsal bezler

D) Dış kulak yolu seruminöz bezleri

E) Pankreasın ekzokrin bölümü

18 – C

Merokrin salgılama: Salgı vezikülleri ekzositozla boşaltılarak salgı yapılır. Ekrin ter bezleri, pankreas ekzokrin salgısı örnek olarak verilebilir.

Apokrin salgılama: Salgılama sırasında hücre sitoplazmasının bir kısmı da salgılanır.

• Laktasyondaki meme bezi,

• Apokrin bezler (koltuk altı, genital bölge),

• Göz kapağının silier bezleri (Moll bezleri),

• Dış kulak yolu seruminöz bezleri örnek olarak verilebilir.

Holokrin salgılama: Salgı yapılırken sitoplazmanın tamamı salgılanır ve hücre ölür. Derinin sebase bezleri, göz kapağında-ki tarsal bezler (Meibomian) bu tip salgı yapar.

Page 6: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

6www.tusem.com.tr

19. İskelet kasında sarkoplazmik retikulumdan sitoplazma-ya kalsiyum girişini sağlayan protein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dihidropiridin sensitif kalsiyum kanalı

B) Riyanodin sensitif kalsiyum kanalı

C) T-tipi kalsiyum kanalı

D) Voltaj kapılı kalsiyum kanalı

E) Nikotinik reseptör

19 – B

T tübüllerinde yayılan aksiyon potansiyeli komşu terminal sis-ternalardan sitoplazmaya kalsiyum serbestlenmesine neden olur. T tübüllerde dihidropiridin ile inhibe olduğu için dihid-ropiridin reseptörleri adı verilen reseptörler vardır. İskelet kası T tübül membranında bulunan dihidropiridin reseptörü sarkoplazmik retikulumda bulunan riyanodin reseptörlerinin etkinleştirerek kalsiyumun sitoplazmaya geçişini sağlar.

20. Sağlıklı bir çocukta yapılan timus biyopsisinde aşağıda-kilerden hangisi görülmez?

A) T lenfositler B) Retiküler hücre

C) Afferent lenf damarı D) Kan damarı

E) Hassal cisimciği

20 – C

Timusun afferent lenf damarı yoktur. Lenf için lenf düğümle-ri gibi bir filtre oluşturmaz. Timusta bulunan az sayıdaki lenf damarları kan damarlarının duvarında, bağ dokusu bölmele-rinde ve kapsülde bulunan efferent lenf damarlarıdır. Medulla korteks ile aynı hücre gruplarını içermekle birlikte buradaki epitelyal retiküler hücreler sayıca daha fazladır. Medullada halkasal yapıda, yassılaşmış epitel ve keratin filamanları ile dolu, dejenere ve bazen kalsifiye retiküler hücrelerden oluşan Hassal cisimcikleri bulunmaktadır.

21. Aşağıdaki verilere göre filtrasyon fraksiyonunu hesap-layınız.

PAH (Para amino hippurik asit) klirensi = 600 ml/dk

İdrar akım hızı = 1 ml/dk

Plazma inülin= 1 mg/dL

İdrar inülin= 120 mg/dL

A) 0.18 B) 0.20

C) 0.22 D) 0.24

E) 0.26

21 – B

GFR’nin böbrek plazma akımına oranı filtrasyon fraksiyonu-nu verir (FF=GFR/Böbrek plazma akımı). İnülin klirensi GFR saptanmasında en duyarlı yöntemdir. PAH klirensi ise böbrek plazma akımını vermektedir. PAH klirensi soruda zaten belirtil-miştir. İnülin klirensini ise aşağıdaki formülle hesaplayabiliriz:

22. Pozitif inotropik etkili bir ilaç kullanıldığında aşağıdaki-lerden hangisi beklenmez?

A) Kardiyak debide artış

B) Atım hacminde artış

C) Ejeksiyon fraksiyonunda artış

D) Sistol sonu hacminde artış

E) Pulmoner debide artış

22 – D

Düz çizgiler pozitif inotropik etki sonucunda oluşan hacim-ba-sınç eğrisini, kesikli çizgi ise normal eğriyi göstermektedir. Nor-mal eğride sistol sonu hacmi 50 ml iken, pozitif inotropide sistol sonu hacminin artmak yerine, tam tersine azaldığı izlenebilir.

23. Beyin kumu olarak da bilinen oluşum aşağıdakilerden hangisinin yapısında bulunur?

A) Epifiz

B) Hipotalamusun ventromedial çekirdeği

C) Area postrema

D) Hipofizin ara lobu

E) Amigdala

Page 7: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

7 www.tusem.com.tr

23 – A

Epifiz bezi; diensefalon tabanında bulunan küçük bir bezdir. Piamater ile kaplıdır.Epifiz yapısında;• Pinealositler: İyi gelişmiş düz endoplazmik retikulum, ser-

best ribozomlar ve mitokondri içerirler. Sitoplazmalarında C vitamini ve diğer inklüzyon cisimcikleri görülür.

• Nöroglia hücreleri (astrositler ve mikrogliya)• Miyelinli ve miyelinsiz Sinir lifleri bulunur (norepinefrin ve

serotonin)Epifiz bezinden karanlıkta salınımı çok artan “melatonin” adlı hormon üretilir (triptofandan-serotoninin asetillenme ve me-tilasyonu ile).Epifiz bezinde, “beyin kumu” denilen kalsiyum fosfat ve kalsiyum karbonat bileşikleri bulunur. Bunlar yaşla birlikte belirgin artar.

24.

Yukarıdaki şekilde yirmi sekiz yaşındaki sağlıklı bir kadın-da menstruasyon kanamasının başlamasından sonraki 30 günlük hormon değişimleri izlenmektedir.

Buna göre * ile işaretli homon aşağıdakilerden hangisidir?

A) FSH B) LH

C) HCG D) Progesteron

E) Östrojen

24 – C

Normal menstrüel siklusta görevli hormonların değişimi aşa-ğıdaki şekildeki gibidir.

Buna göre östrojen ve progesteronun siklusun ikinci yarısının bitimine doğru azaldığı görülebilir. Buna karşın sorudaki şekil-de östrojen ve progesteron tam tersine artarken * ile işaretli yeni bir hormon çıkmıştır. Bu hormon değişimlerine bakarak bir gebelik oluştuğu ve * ile işaretli hormonun HCG olduğu rahatlıkla anlaşılabilir.

25. Progesteron ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi/han-gileri yanlıştır?

I. Plazmada en çok seks hormonu bağlayıcı globuline bağlanır.

II. Belirgin anabolik etkisi vardır.

III. Desidual hücrelerin gelişmesine neden olur.

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) Yalnız III D) I ve II

E) I, II ve III

25 – D

Dolaşımdaki progesteronun yaklaşık %2’si serbesttir. %80’i al-bumine, %18’i kortikosteroid bağlayıcı globuline (transkortin) bağlanır. Uterustaki en önemli etkisi, luteal fazda, endometri-umdaki sekretuar değişiklikler ile uterusu implantasyona ha-zırlamasıdır. Progesteronun önemli bir anabolik etkisi yoktur.

26. Aşağıdakilerin hangisinde hem hiyalin hem de elastik kıkırdak bulunur?

A) Epifiz B) Aritenoid

C) Kornikulat D) Epiglot

E) Menisküsler

26 – B

Kıkırdak Tipleri ve ÖzellikleriHiyalin kıkırdak Elastik kıkırdak Fibröz kıkırdak

Yerleşim Fetal iskeletEpifiz plağıHareketli eklem yüzeyleriLarinks kıkırdakları (tiroid, krikoid ve aritenoidlerin büyük bölümü)Trakea halkalarıBronşlarKostokondral eklemlerBurun

Kulak aurikulasıDış kulak yoluÖstakiLarinks kıkırdakları (Epiglot, korniku-lat ve küneiform ve aritenoidin vokal uzantıları)

İntervertebral disklerSimfizis pubisSternoklavikuler eklemTemporomandibu-ler eklemMenisküslerTendon kemik yapışma bölgesiTriangular fibrokı-kırdak kompleksi (bilek eklemi)

Bulunan ana hücre tipi

Kondroblastlar ve kondrositler

Kondroblastlar ve kondrositler

Kondrositler ve fibroblastlar

Ekstrasellüler matriks

Tip II kollajen, agrekan

Tip II kollajen, agrekan, elastik lifler

Tip I ve II kollajen, versikan

27. Aşağıdaki proteinlerden hangisi ekzositozda görevli G proteinidir?

A) rab3 B) Sintaksin

C) Sinaptotagmin D) SNAP25

E) Sinaptobrevin

Page 8: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

8www.tusem.com.tr

27 – A

Ekzositozla vezikül boşalması için tuzak proteinlerin birbirine bağlanması gerekir. Vezikül membranında bulunan synaptobre-vin (v-SNARE) ile hedef membrandaki syntaxin (t-SNARE) protei-ni anahtar-kilit şeklinde etkileşerek vezikülün hücre membranına yönlenmesini sağlarlar. Bu bağlanma küçük G proteinlerinden biri olan Rab3 proteini tarafından yönetilir. Ca++ hücreye girince sinaptotagmine bağlanır ve tuzaklanmayı tetikler. Ayrıca alfa ve gama SNAP proteinleri, NSF proteini (ATPaz) ve nöron membra-nına ait SNAP25 proteini bu bağlanmada rol alır.

28. İskelet kasında ince filamentin boyunun düzenlenme-sinde görevli protein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Titin B) Miyomezin

C) Nebulin D) Alfa aktinin

E) Plektin

28 – C

Titin: Büyük ve esnek bir proteindir. Sarkomerin aşırı gerilme-sini önler. Z çizgisi ile M çizgisi arasındadır. Miyozinin sarko-merdeki santral pozisyonunu sağlar. Aktin ve miyozin mole-küllerini bir arada tutar.

Alfa aktinin: İnce flamentleri diziler halinde demetler ve on-ları Z çizgisine bağlar.

Nebulin: Z çizgisine tutunur ve ince filamentlere paralel uzanır. İnce filamentlerin boyunu düzenler. G aktinleri birbirine tutturur.

Plektin: Komşu desminleri birbirine bağlayarak desminin sta-bilizasyonunu sağlar.

Miyomezin: M çizgisinde bulunur. Kalın filametleri M çizgisi hizasında tutar.

29. Aşağıdakilerden hangisinin/hangilerinin reseptörü hücre içinde bulunur?

I. Büyüme hormonu

II. Somatomedin C

III. Aldosteron

IV. Retinoik asit

A) Yalnız I B) I ve II

C) Yalnız III D) II ve III

E) III ve IV

29 – E

Steroid yapılı hormonların ve T3 ile T4’ün reseptörleri hücre içindedir. Büyüme hormonu ve somatomedin C peptid yapılı-dır ve reseptörleri hücre membranındadır.

30. Aşağıdakilerden hangisi yüksekliğe uyum (aklimatizas-yon) sırasında olan olaylardan biri değildir?

A) Hemoglobinin oksijenle saturasyonunda artış

B) Pulmoner ventilasyondaki artış.

C) Eritrosit sayısının artması.

D) Akciğerlerin difüzyon kapasitesinin yükselmesi.

E) Dokuların oksijen kullanma yeteneklerinde artış.

30-A

Aklimatizasyon gelişmesinden sorumlu mekanizmalar şunlardır:

• Pulmoner ventilasyondaki artış.

• Eritrosit sayısının artması.

• Akciğerlerin difüzyon kapasitesinin yükselmesi.

• Dokulardaki damarların artması.

• Dokuların oksijen kullanma yeteneklerinde artış.

31. Yardımcı solunum kaslarını çalıştırmak için gerekli sin-yaller hangisinden köken alır?

A) Dorsal solunum nöronları

B) Ventral solunum nöronları

C) Santral kemoreseptörler

D) Apnöstik merkez

E) Pnömotaksik merkez

31 – B

Ventral solunum grubu nöronlan medullanın iki tarafında nuc. ambigius ve nuc. retroambigiusta yerleşmiş nöronlardır. Nor-mal sakin solunum sırasında neredeyse tamamen inaktiftirler. Bununla birlikte artan solunum ihtiyacında (egzersiz vb.) vent-ral solunum grubu devreye girerek inspirasyon ve ekspirasyon sırasında sinyaller oluşturmaya başlar. Yardımcı solunum kas-ları uyarılır. Bu sinyaller özellikle abdominal ekspirasyon kasla-rının kasılması için önemlidir.

32. Mide asit salgısı yapılırken paryetal hücreden klorun mide lümenine çıkışını sağlayan aşağıdakilerden han-gisidir?

A) Bikarbonat/klor değiştiricisi

B) Klor pompası

C) Sodyum/klor taşıyıcısı

D) Hücrenin hiperpolarize olması

E) cAMP’nin azalması

Page 9: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

9 www.tusem.com.tr

32 – D

Parietal hücrenin bazolateral tarafında 2 türlü K+ kanalı bulu-nur. Biri cAMP, diğeri Ca++ tarafından açılır. K+’un dışarı çıkışı hücreyi hiperpolarize eder. Böylece Cl-’un dışarı çıkması için itici güç artmış olur. cAMP artışı ve Ca++ luminal membrana daha fazla Cl- kanalı yerleşmesine neden olur.

33. Glukoz 6-fosfataz enzim eksikliği sonucu, hipoglisemi, laktik asidemi, hiperürisemi, ketozis ve taş bebek yüzü görünümüne yol açan glikojen depo hastalığı aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Von Gierke hastalığı B) Pompe hastalığı

C) Forbes hastalığı D) Mc Ardle hastalığı

E) Hers hastalığı

33 – A

Tip-I Von Gierke hastalığında glukoz 6-fosfataz enzim eksikliği olmakta ve sadece karaciğer etkilenmektedir.

34. Sitoplazmik karbamoil fosfat sentetaz enzimi için yanlış olan ifade aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pirimidin biyosentezine katılır.

B) N-Asetil glutamat tarafından aktive edilir.

C) Çekirdeği olan tüm hücrelerde yer alır.

D) Üridin monofosfat tarafından inhibe edilir.

E) Glutaminin gama amid grubu ile CO2’i birleştirerek, karbamoil fosfat’ı oluşturur.

34 – B

Sitoplazmik karbamoil fosfat sentetaz enzimi pirimidin sentezinde yer alır. N-Asetil glutamat ise üre siklüsünde yer alan mitokondrial karbamoil fosfat sentetaz enziminin en potent aktivatörüdür.

35. Aşağıdaki bileşiklerden hangisi amino asitlerden köken almaz?

A) Gangliozid B) Sfingomiyelin

C) Ubiqinon D) Melatonin

E) T4

35 – C

Glikolipidler seramid türevidirler. Seramid, serinden köken alır. Seramid türevi olan glikolipidler (gangliozidler ve sereb-rozidler) ve sfingolipidler amino asit türevleridir. Melatonin, triptofan üzerinden sentezlenir. T4 fenilalanin ve tirozin üze-rinden sentezlenir. Ubiqinon izopren yapıdır.

36. Glikoproteinlerde karbonhidrat yapı ile proteinlerin bağlanmasında yer alan aminoasitler aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

A) Triptofan, aspartik asit, sistein

B) Asparajin, serin, treonin

C) Glisin, alanin, aspartik asit

D) Aspartik asit, glutamat, serin

E) Glutamin, arjinin, sistein

36 – B

Glikoproteinlerde hem O - glikozidik bağ (tirozin, serin ve treonin üzerinden) hem de N-glikozidik bağ (asparajin, glutamin) bulunur.

37. Çok uzun zincirli yağ asitlerinin 26 karbona kadar kısal-tıldığı organel aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mitokondri B) Golgi

C) Peroksizom D) Lizozom

E) Endoplazmik retikulum

37 – C

Peroksizomlar: H2O2 etkin bir oksidan ajan olup, aminoasit-ler ve yağ asitlerinin katabolize eden enzimlerin sonucu oluş-maktadır. Katalaz H2O2’i zarasız hale getiren bir enzimdir ve peroksizomlarda bol miktarda bulunur. Ayrıca çok uzun yağ asitleri peroksizomlarda 26 karbona kadar kısaltılır.

Page 10: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

10www.tusem.com.tr

38. Hemolizli bir kan örneğinde, aşağıdaki laboratuar test-lerinden hangisi etkilenir?

A) Sodyum B) LDH

C) Üre D) Ürik asit

E) Glukoz

38 – B

Aslında hemoliz, derecesine göre farklı şekilde de olsa hepsini etkiler. Ancak hücre içi ve dışındaki konsantrasyon farkı çok fazla olduğundan az düzeydeki hemolizde bile LDH, ALT, AST ve potasyum değerleri belirgin yükselecektir.

39. Piterisidin A zehirlenmesinde aşağıdaki enzimlerden hangisinin inhibisyonu ölüme neden olur?

A) Sitokrom c redüktaz

B) Süksinat dehidrogenaz

C) Sitokrom oksidaz

D) Koenzim Q redüktaz

E) NADH dehidrogenaz

39 – E

Piterisidin A, kompleks -1’in yani diğer adı ile NADH dehidrogenaz’ın inhibitörüdür.

ETKİ YERİ İNHİBİTÖR Kompleks I Amobarbital (barbitürat), piterisidin A

(antibiyotik) ve rotenon (bir balık zehiri) Kompleks II Karboksin ve TTFA (tenoiltrifluoroaseton) Kompleks III Dimerkaprol ile antimisin, miksotiazol ve

stigmatellin gibi antibiyotiklerelektronların sitokrom b-c, kompleksi içinden geçişini engeller.

Kompleks IV Siyanür, sodyum azid ve karbon monoksid (CO),

Kompleks V Oligomisin Patalojik olarak eşleşmeyi ayıran ajanlar

2,4-Dinitrofenol, pentaklorofenol, Valinomisin, Nigerisin

Fizyolojik olarak eşleşmeyi ayıran ajan

Termogenin

Adenin-nükleotid taşıyıcısını inhibe eden

Atraktilozid

40. Pirüvik asitten Asetil CoA oluşumunu katalizleyen en-zim ve lokalizasyonu hangi seçenekte doğru olarak ve-rilmiştir?

ENZİM    LOKALİZASYON

A) Pirüvat karboksilaz Sitoplazma

B) Fosfofrüktokinaz Mitokondri

C) Pirüvat kinaz Sitoplazma

D) Pirüvat dehidrogenaz Mitokondri

E) Transaminaz Sitoplazma

40 – D

Pirüvat Dehidrogenaz mitokondride pirüvatı asetil CoA’ya de-karboksile eden bir enzim kompleksidir. Bu enzim alfa-ketog-lutarat dehidrogenaz enziminin benzeridir.

157

pirüvatdehidrogenaz

Dihidrolipoiltransasetilaz

Dihidrolipoildehidrogenaz

AsetilAsetil--KoAKoA

PirPirüüvatvat

AAççilil--TPPTPP

AAççilil--lipoatlipoat

KoAKoA--SHSH

41. Aşağıda verilen amino asitlerden hangisi diamino gru-bu taşır?

A) Glisin B) Arginin

C) Prolin D) Triptofan

E) Serin

41 – B

İki amino grubu taşıyan bazik amino asitler; lizin, arjinin ve histidindir.

42. Karbon iskeleti pirüvat ya da TCA siklüsünün ara ürün-leri üzerinden katabolize edilmeyen amino asit hangi-sidir?

A) Valin B) Lizin

C) Serin D) Alanin

E) Glutamat

Lösin ve Lizin saf ketojenik amino asitler olduğundan asetil KoA ve asetoasetat üzerinden katabolizmaya dahil olurlar.

43. Hem sentezinde hız sınırlayıcı basamağı katalizleyen enzim ve lokalizasyonu hangisidir?

Enzim Lokalizasyon

A) Delta aminolevulinat dehidraz Sitoplazma

B) Delta aminolevulinik asit sentaz Mitokondri

C) Ürobilinojen kosentaz III Sitoplazma

D) Ferroşelataz Mitokondri

E) Hiçbiri

42 – B

Page 11: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

11 www.tusem.com.tr

43 – B

Delta-aminolevülinik asit (Δ-ALA) oluşumu: Porfirin molekülü-nün tüm karbon ve azot atomları iki yapıtaşından elde edilir: Glisin ve süksinil KoA. Bu iki bileşik ALA sentetazın katalizlediği bir reaksiyonla ALA oluşturmak üzere bir araya gelirler. Bu re-aksiyon mitokondride gerçekleşir ve koenzim olarak piridoksal fosfat kullanılır. Porfirin sentezinde hız kısıtlayıcı basamaktır.

44. Aşağıdaki patolojik durumlardan hangisinde konjuge hiperbilirubinemi görülür?

A) Hemolitik anemi

B) Criggler Najar sendromu

C) Rotor Sendromu

D) Fizyolojik neonatal sarılık

E) Gilbert sendromu

44 – C

Rotor sendromunda konjige bilirubinin safra yollarına atılı-mında bozukluk vardır. Diğer seçeneklerde verilen sendrom-larda un-konjige bilirubin artar. Gilbert hastalığı: Bilirubinin karaciğer parankimal hücreleri tarafından tutulumumda defekt ve glukuronil transferaz en-zim aktivitesi de azalma ile karakterizedir. Yeni doğanın fizyolojik sarılığı: UDP-glukuronil aktivites azal-mıştır.Crigler -Najjar Tip sendromu: UDP-glukuronil aktivitesi yoktur veya çok düşüktür.

45. Elektron transport zinciri ve oksidatif fosforilasyonde protonların pompalandığı noktalar hangileridir?

A) Sadece Kompleks-I

B) Sadece Kompleks-II

C) Kompleks-I, III ve IV

D) Kompleks-II, IV

E) Kompleks-III, IV ve V

45 – C

Elektron transport zinciri ve oksidatif fosforilasyonda proton-ların pompalandığı noktalar Kompleks-I, III ve IV’dür.

İç mitokondrial membran

Dış mitokondrial membran

H+ H+

H+H+

H+H+H+

H+H+

H+

H+

H+ H+

H+

H+

ADP + Pi ATP

ElektronTransport

Zinciri

ElektronTransport

ZinciriATP

SentazKompleksi

ATPSentaz

Kompleksi

46. Aseto asetat ve 3-hidroksibütiratın sentezlendiği or-gan-doku ve hücresel lokalizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

Doku-Organ LOKALİZASYON

A) Akciğer Sitoplazma

B) Böbrek Mitokondri

C) Karaciğer Mitokondri

D) Kas dokusu Sitoplazma

E) Yağ dokusu Mitokondri

46 – C

Keton cisimcikleri ve metabolizmaları: Karaciğer mitokondri-si yağ asit veya piruvat oksidasyonu ile oluşan fazla miktardaki asetil CoA’ları keton cisimciklerine çevirebilir. Bunlar asetoa-setat, β-hidroksi bütirat ve asetondur. Kanla perifere taşınır ve yeniden asetil CoA’ya çevrilip TCA’ya girebilirler. Perifer doku-lar için önemli enerji kaynağıdır. Karaciğer ise tiyoforaz enzimi içermediğinden kullanamaz.

47. Aşağıda verilen hastalıklardan hangisi elastin proteini ile ilişkilidir?

A) Ehler Danlos sendromu B) Akciğer amfizemi

C) Menkes hastalığı D) Epidermolizis Bulloza

E) Marfan sendromu

47 – B

Elastin ile ilgili patalojiler:

Akciğer Anfizemi: Normalde alfa-1 antitripsin, nötrofil elasta-zı inhibe ederek akciğerdeki elastinin yıkımını önlemektedir. Anfizemde alfa-1 antitripsin eksikliğine bağlı olarak elastin parçalanması söz konusudur.

Page 12: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

12www.tusem.com.tr

William sendromu: Bağ dokusu ve merkezi sinir sistemini tutan bir gelişme hastalığı olan William sendromlu olguların yaklaşık %90’ında, elastin geninde kopmalar belirlenmiştir. Mutasyonlar, elastin sentezini etkileyerek bu hastalıkta çoğunlukla bulunan supravalvüler aort stenozunun oluşmasında da bir neden olabilir.

Skleroderma: Bir çok deri hastalığı (örn.skleroderma) elastin birikmesiyle ilişkilidir.

Diğerleri; kütis laksa ve derinin yaşlanması gibi hallerde elas-tinin parçalanması veya azalması görülür

48. Aşağıda verilen enzimlerden hangisi fonksiyonel plaz-ma enzimidir?

A) Laktat dehidrogenaz B) Psödokolinesteraz

C) Aldolaz D) Hormona duyarlı lipaz

E) Sitrat sentaz

48 – B

Fonksiyonel plazma enzimleri: Sentezlendikleri dokudan plaz-maya salınırlar ve kanda daha yüksek düzeyde bulunurlar. Örn. lipoprotein lipaz, psödokolinesteraz, pıhtılaşma faktörleri

49. Aşağıda verilen enzimlerden hangisi glikolizde ATP sen-tezinin yapıldığı reaksiyonlardan birini katalizler?

A) Fosfofruktokinaz

B) Gliseraldehid 3-fosfat dehidrogenaz

C) Glukokinaz

D) Aldolaz

E) Pirüvat kinaz

49 – E

Substrat düzeyinde fosforilasyon; ATP eldesi için mitokondri iç membranında yer alan elektron transport zinciri ve oksidatif fosforilasyona ihtiyaç duymadan direkt ATP sentezlenmesidir. Glikolizde iki reaksiyon sırasında direkt ATP sentezi yapılır.

Bu noktalar:

1. Fosfogliserat kinaz

2. Pirüvat kinaz’dır.

50. Fosfatidilkolinin (lesitin) yapısında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?

A) Yağ asidi B) Gliserol

C) Ester bağları D) Seramid

E) Gliserol dışında bir polialkol

50 – D

Fosfatidilkolin (lesitin): Fosfatidik asitin kolinle birleşmiş şeklidir. Hücre membranlarında en bol bulunan fosfolipiddir ve vücut ko-lin deposunun önemli bir kısmını oluşturur. Kolin, asetilkolin ha-linde sinir iletiminde önemlidir ve labil metil gruplarının bir depo-sudur. Dipalmitoil lesitin akciğer sürfaktanının başlıca bileşenidir. Prematürelerde eksikliği solunum güçlüğü sendromuna yol açar.

FOSFOGLİSERİDLERFOSFOGLİSERİDLER

LESİTİN - fosfotidilkolin

Non-polar kuyruk

Polar baş

O CO

O CO

C

C

CH2

HH

H

POO

O-CH2CH2N

H3C

H3C

H3C

51. Aşağıdaki bileşiklerden hangisi sekonder safra asitidir?

A) Kenodeoksikolik asit

B) Kolik asit

C) Glikokolik asit

D) Taurokenodeoksikolik asit

E) Deoksikolik asit

51 – E

Safra asitlerinin yapıları: 24 karbonludurlar. 2-3 OH grubu ve bir yan zincir bulunur.

Fizyolojik pH’da tamamen iyonize olmazlar. Hem polar hem nonpolar yüzleri vardır ve bağırsakta lipidleri emülsifiye eder-ler. Sekonder safra asitleri, konjuge safra asitlerinin barsak bakterileri tarafından dekonjuge edilmesi sonucu oluşurlar. İki tane sekonde safra asiti bulunur. Bunlar; litokolik asit ve deoksikolik asittir.

Safra asitlerinin sentezi ve yıkımı

Page 13: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

13 www.tusem.com.tr

52. Aşağıdaki amino asitlerden hangisi, transaminasyon reaksiyonlarına girmez?

A) Glisin

B) Fenilalanin

C) Triptofan

D) Aspartik asit

E) Lizin

52 – E

Transaminasyon reaksiyonları bir amino grubunun, bir aminoa-sitten, bir alfa-keto asite transferidir. Bu reaksiyon sonucu ami-noasit, alfa-ketoasite dönüşürken alfa-keto asit de alfa-amino asite çevrilir. Lizin, treonin ve prolin transaminasyona girmezler.

53. Aşağıdakilerden hangisi pirimidin nükleotidlerinin in-sandaki yıkımı sonucu oluşur?

A) Üre

B) Glisin

C) Beta aminoizobitüratalanin

D) Bilirübin

E) Ürik asit

53 – C

İnsan hücrelerinde pürin halkaları kırılıp açılmazken, pirimidin halkası açılarak,

Beta -alanin ve beta -aminoizobütirat gibi daha kolay çözünen maddelere parçalanabilir.

Beta-alanin’den asetil-CoA, beta-aminoizobütirat’tan ise sük-sinil-CoA oluşabilir.

54. Kolesterol sentezinin kontrol noktası hangi enzim tara-fından katalize edilir?

A) HMG-KoA Sentetaz

B) 7-Alfa hidroksilaz

C) HMG-KoA Redüktaz

D) 3-Beta hidroksisentetaz

E) AsetilKoA karboksilaz

54 – C

Kolesterol sentezinin kontrol noktasıHMG-KoARedüktaz’dır. Bu enzim düz endoplazmikretikulumda yer alır.

55. Aşağıdaki bakterilerden hangisi peritriköz flagellaya sahiptir?

A) Pseudomonas aeruginosa

B) Escherichia coli

C) Acinetobacter baumanni

D) Vibrio cholera

E) Campylobacter coli

55 – B

Flagella tipleri

56. Aşağıdaki toksinlerden hangisi AB toksin özelliği gösterir?

A) Staphylococcus aureus’un enterotoksini

B) Toksik şok sendromu toksini

C) Clostridium perfringens’in enterotoksini

D) Clostridium perfringens’in lesitinazı

E) Clostridium tetani toksini

Page 14: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

14www.tusem.com.tr

56 – E

AB toksinler

B BB

B B

B

B

A AA A

A+BDifteri toksini P. aeruginosa (ekzotoksin A) Tetanoz toksini Botulinum toksini

A+5BKolera toksini E. coli LT Shiga toksin Pertusis toksini

2A+BAntraks toksini

Ekzotoksin bakteriyofaj ve plazmid tarafından kodlanır.

Toksik ve antijenik gücü yüksek olduğundan bunlara karşı aşı üretilebilmiştir. Isı ve formaldehit ile toksoid (anatoksin) hale getirilebilir.

Isıya duyarlıdır (S. aureus ve B. cereus’un enterotoksini hariç).

Ateşe neden olmazlar (TSST ve eritrojenik toksin hariç)

Her bir ekzotoksin ayrı klinik tablo oluşturur.

Üç Tip Ekzotoksin vardır;

1. A-B toksin, hedef hücre fonksiyonlarını etkiler (Tip III toksin).

2. Süperantijen (Tip I toksin).

3. Ekzotoksin, hedef hücre membranını hasara uğratır (Tip II toksin).

1. A-B Toksinler

A. ADP ribozilasyonu ile adenilat siklaz aktivasyonu yapan toksinler

1. Vibrio cholerae toksini: Kolera ekzotoksini lizonenik bir bakteriyofajla (CTX faj) kodlanır. V. cholerae toksini AB toksindir ve B (bağlanma) alt birimi ile barsak hücre-lerinin GM1 gangliozit resptörlerine bağlanarak hücre içine girer. Toksinin A (aktif) parçası aynı ETEC’nin labil toksininde olduğu gibi ADP ribozilasyonu aracılığıy-la adenilat siklazı aktive ederek ATP’den siklik AMP (cAMP) oluşturur. cAMP klorun hücre dışına çıkışını sağaldığı gibi barsak lümeninden NaCI emilimini azalttı-ğından yüksek oranda sıvı barsak lümenine geçer.

2. ETEC (turist diyaresi)’nin labil toksini

3. Bordetella pertusis (Boğmaca) toksini

B. ADP ribozilasyonu ile EF2 inhibisyonu sonucu protein sentezini engelleyen toksinler

1. Difteri ekzotoksini (Corynebacterium diphtheriae)

2. Pseudomonas aeruginosa’nın Ekzotoksin A’sı

57. Sık antijenik değişiklik nedeniyle tekrarlayan reenfeksi-yonlara neden olan ve bu nedenle aşı geliştirilemeyen, bir milyonun üzerinde serotipi bulunan etken aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Chlamydia trachomatis

B) Neisseria meningitidis

C) Neiseria gonorrhoeae

D) Streptococcus pneumonia

E) Treponema pallidum

57 – C

Sık antijenik değişiklik gösterenBakteriler: Neisseria gonorrhoeae (pili proteinleri)Borrelia recurrentis (antijenik şift ile dış membran proteinle-rinde değişiklik) Salmonella typhimurium (2 flagellar varyant) Parazitler: Trypanosoma, membran glikoproteinlerinde sü-rekli değişiklik (homolog rekombinasyon), plasmodium, ba-besia ve giardia’dır. Virusler: İnfluenza (genetik reassortment ile antijenik şift), rinovirus ve HIV virusu.

58. Toll ile ilişkili reseptörlerden (TLR) hangisi sitoplazmiktir?A) TLR- 1 B) TLR- 2C) TLR- 3 D) TLR- 4E) TLR- 5

58 – C Doğal immün sistem reseptörleriReseptör tipi

Yerleşim yeri Reseptör Patojenik yapı Klinik

Toll like reseptör

Ekstrasellüler TLR- 1, 2, 6 Bakteriyel lipopeptit

TLR mutasyonu sonucunda rekürren ve şiddetli enfeksiyonlar (pnömoni)

TLR- 2 Peptidoglikan TLR- 4 LipopolisakkaritTLR- 5 Flagella

İntrasellüler (endozomal)

TLR- 3 ds RNATLR- 7, 8 ss RNATLR- 9 Metile

olmayan CpG oligonükleotit

NOD like reseptör

İntrasellüler (sitozolik)

NOD- 1, 2 Peptidoglikan NOD-2 mutasyonu sonucunda inflematuar barsak hastalığı

NLRP- 3 Mikrobiyal ürünler (ATP, ürik a. vb)

İnflamazom mutasyonu sonucunda Gut, aterosikleroz, tip II DM.

RIG like reseptör

Stoplazmik RIG- 1, MDA- 1

Viral RNA’ ya etki ile interferon üretimi

Page 15: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

15 www.tusem.com.tr

59. Asiklovir aşağıdaki enzimlerden hangisini inhibe ederek etkinlik gösterir?

A) Timidin kinaz

B) DNA polimeraz

C) RNA bağımlı DNA polimeraz

D) Helikaz

E) İntegraz

59 – B

Antiviral ilaçlarİLAÇ ETKİN OLDUGU VİRUS ve ÖNEMLİ NOTLARDNA polimeraz enzim inhibitörleri (genellike herpes virüs enfeksiyonlarında kullanılır)Asiklovir (Zovirax) HSV ve VZV.

Etkili olabilmeleri için viral timidin kinaz enzimiyle aktif metabolitine dönüşmesi gerekir. CMV’ün timidin kinazı yoktur. Nörotoksik (deliryum, tremor) ve nefrotoksik yan etkileri vardır. Asiklovir, intratübüler kristal oluşumu ile obstrüksiyona neden olduğundan akut böbrek yetmezliğine yol açar.

FamsiklovirPensiklovirValasiklovirVidarabin HSV ve HBVIdoxuridine Herpes keratitinde kullanılır, Timidin kinaz inhibitörüdür ve sadece lokal uygulanır.Trifluorotimidin Herpes keratitinde kullanılır, sadece lokal uygulanır.Gansiklovir Valgansiklovir

CMV. Timidin kinaza ihtiyacı yoktur, virüsün kodladığı fosfokinaz (UL 97 protein kinaz) enzimiyle aktivite kazanır. Kullanımını kısıtlayan en önemli yan etkisi kemik iliği süpresyonudur.

Fomivirsen CMV. Sentetik tek iplikli DNA molekülü. CMV mRNA’sının komplementeri olduğundan sadece sitomegalovirüs mRNA’sını inhibe eder. Sitomegalovirüs retinitinin tedavisinde intravitreal uygulanır.

Sidafovir Herpes grubu virüsler, HPV, adenovirüs, poxvirüsüne etkili nükleotid analoğudur. Yarı ömrü uzundur, doz kısıtlayıcı yan etkisi nefrotoksik etkisidir. Oral yoldan absorbe olmaz. Sidafovir ve Foskarnet aktivasyona (fosforilasyon) ihtiyaç duymaz bu nedenle enfekte olmamış hücrelerde de etki eder ve oldukça toksiktir.

Fosfonoformat CMV. Aktivasyona gerek duymaz.FOScarnet PiroFOSfat analoğu olduğundan pirofosfat bağlarını inhibe eder. DNA polimeraz enzim inhibitörlerine dirençli suşların tedavisinde

kullanılır. Geri dönüşümlü nefrotoksisite ve fosfatemi oluşturur.Nükleozid analoğu olan ters transkriptaz enzim inhibitorleriZidovudin (Azidotimidin) İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV).

Rekabete dayalı inhibisyon ve timidin analoğu olduğundan timidin yerine zidovudin girmesiyle zincirin sonlanması. Kemik iliği süpresyo-nu yapar (makrositik anemi vb).

Lamivudin HIV ve HBVDidanosine HIV (pankreatit yapabilir)Zalsitabin HIVAbakavir HIV (Hipersensitivite- HLA 5701)Nükleotid analoğu olan ters transkriptaz enzim inhibitorleriTenofovir HIV ve HBVAdefovir HIV ve HBVNükleozid analoğu olmayan ters transkriptaz enzim inhibitörleri Nevirapin HIVDelaviridin HBVProteaz enzim inhibitörleri (virüsün hücre dışına çıkışını inhibe ederler-assembly)İndinavir Sadece HIV virüs enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.

Proteaz enzimi Pol geni tarafından kodlanır. Proteaz enzim inhibitörü ilaçlar santral obezite, lipodistrofi ve bufalo hörgücü görünümü-ne neden olur. İndinavir radyolusent böbrek taşına neden olur.

SaquinavirRitonavirFüzyon inhibitörüEnfuvirtidin HIV (gp 41)Kapsidin soyulmasını (uncoating) inhibe eden ilaçlarAmantadin Amantadin dopamin salınımını arttırıp geri emilimini azalttığından parkinson hastalığının tedavisinde kullanılır. İnfluenza A’nın iyon kanal-

larını oluşturan M2 proteininin fonksiyonunu bozar. Amantadin ayak bileğinde morarma (livedo reticularis) yapar. Rimantadinin yan etkileri daha azdır ve karaciğerde metabolize olur. Amantadin ise böbrekte metabolize olur.

Rimantadin

Nöraminidaz enzim inhibitörleriOseltamivir Influenza A, B, kuş gribi (H5N1) ve domuz gribine (H1N1) etkili. Oseltamivirin oral kapsüleri var ve karaciğerde metabolize olur. Zana-

mivirin inhaler formu var.ZanamivirGuanin analoğu sentez inhibitörü (viral genomda hipermutasyona neden olur) Ribavirin İnozin monofosfat dehidrogenazı inhibe eder. Influenza A ve B virüsu, Solunum sinsityal virüsü (RSV), HCV, Kırım kongo, SARS ve Hanta

virüs. Viral RNA polimerazı inhibe eder. Hemolitik anemiye neden olabilir (%10). Teratojendir.

Page 16: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

16www.tusem.com.tr

60. Tax proteini IL-2 aracılığıyla lenfositik lösemi gelişimin-den sorumlu tutulan virus aşağıdakilerden hangisidir?A) Human papillom B) Ebstain BarrC) HIV D) Onkovirüs E) Adenovirüs

60 – D Retrovirüslerin özellikleriAile Lentivirüs OnkovirüsVirüs HIV-1 ve HIV-2: AIDS

HIV-1: Tüm dünyadaHIV-2: Afrikada sık (Patojenitesi düşüktür)

HTLV-1: Erişkin T hücreli lenfo-sitik lösemi (Tax proteini, IL-2) ve Myelopati (Tropikal spastik pareparezi veya kronik progresif myelopati) T lenfosit çekirdeği çiçek demeti şeklindedir.HTLV-2: Saçlı hücreli lösemi (Ha-iry cell leukemia) -markr TRAPHTLV-5: Kutanöz lenfoma

Sitopatik etki Var (litik enfeksiyon) YokOnkogenez Yok VarTemel genler (gag, pol, env)

Var Var

Aksesuar proteinler

Var Yok

Hedef hücre CD4 T lenfosit ve makrofaj CD4 T lenfosit

61. İnfluenza virüsünün A, B ve C olarak isimlendirmesinde temel rol oynayan proteinler aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nükleokapsid ve Matriks proteinleri

B) Hemaglutinin ve Noraminidaz

C) Nonstriktürel protein 1 ve 2

D) Polimeraz 1 ve 2 proteinleri

E) Füzyon ve glikoprotein

61 – A İnfluenza virüsü nükleokapsid (internal proteinler) prote-inindeki antijenik farklılıklara göre A, B, C olmak üzere üç serotipe ayrılır.Antijenik farklılıklar en sık influenza A virüsünde (insanlar ve hayvanlarda bulunduğundan) daha az oranda infuenza B’de gö-rülürken influenza C’de görülmez. Hemaglutinin ve nöraminida-zın ikiside immünojeniktir. Yani ikiside antijenik değişiklik gös-terir. Hemaglutinine karşı oluşan antikorlar koruyucu olmasına rağmen nöraminidaza karşı oluşan antikorlar koruyucu değildir fakat virüsün yayılmasını engelleyerek hastalık semptomlarını hafifletir.

62. Aşağıdakilerden hangisi virüslerin sağlıklı hücreleri enfek-te etmesini engelleyen adaptif mekanizmalardan birisidir?

A) Doğal öldürücü (NK) hücre yanıtı

B) Sitotoksik T lenfosit yanıtı

C) Antikor yanıtı

D) Makrofaj yanıtı

E) İnterforon yanıtı

62 – C Antikorlar: Antikor cevabının üç sonucu vardır.a. Virüsün nötralizasyonu (nötralizan antikorlar IgG, IgA ve IgM). Antikorlar virüs reseptörlerini bloke ettiği için virüsün hedef hücrelere tutunması engellenmiş olur. Antikorlar intra-sellüler virüse etki etmez. Bu nedenle aşılama ile kazanılmış antikorlar kişiyi yeni virüs enfeksiyonlarına karşı korurken yer-leşmiş eski enfeksiyona etkisizdir. Parainfluenza, rotavirüs, RSV, rinovirüs ve parvovirüs gibi bazı viral enfeksiyonlardan korunmak için mukozal immünglobülin A yanıtı gereklidir. b. Antikor bağımlı hücresel sitotoksisite (ADCC). HBV, parvovirüs B19 ve rubellaya bağlı deri döküntüleri ve art-rit Tip III aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucunda gelişir. Ayrıca solunum sinsidyal virüse bağlı gelişen pnömonide (viral antijen + anneye ait IgG) immünkomplekse bağlı olarak ortaya çıkar.

63. Aşağıdakilerden hangisinde antibiyotik kullanma endi-kasyonu vardır? A) Bir yaşında çocukta Salmonella typhi gastroenteritiB) 10 yaşında bir çocukta Entamoeba dispar enteritiC) 14 yaşında bir çocukta Shigella gastroenteritiD) İkii aylık bebekte S. aureus enteritiE) İki yaşında Rotavirus enteriti

63 – C TEDAVİ: Hastalık genellikle bir haftada kendiliğinden iyileşir. Sıvı ve elektrolit replasmanı ile birlikte antibiyotik tedavisi klinik iyileşmeyi hızlandırır. Tedavide kinolonlar veya tetrasik-linler tercih edilir. Antiperistaltikler bakterinin sistemik yayı-lımına neden olabileceğinden kullanılmamalıdır. Salgınlarda fekal-oral bulaşın engellenmesi için en etkili müdahale su ve sabunla ellerin yıkanmasıdır.

64. Pnömonili bir hastanın balgamında bol miktarda PNL ve gram pozitif diplokoklar tespit edilmiştir. Etkenin özellik-leri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Katalaz negatiftir.B) Fakültatif anaeroptur.C) Quellung testi pozitiftirD) Safra varlığında üreyebilir.E) Optokine duyarlıdır.

64 – D TANI: Gram pozitif lanset şeklinde diplokok. Besiyerinde alfa hemolitik mukoid koloniler oluşturur. Kapsül şişme re-aksiyonu (Quellung) ile tiplendirilir. BOS örneğinden lateks aglutinasyon testiyle gösterilebilir. Optokine duyarlı olması, safrada (%10) veya sodyum deoksikolatta (%2) erime dene-yiyle diğer streptokoklardan ayırt edilebilir. S. pneumoniae

Page 17: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

17 www.tusem.com.tr

pnömonisinde kan kültürü % 60 oranında pozitiftir. Pnömo-kok (duyarlılığı %50-80) ve legionellada (duyarlılığı %65-95) üriner antijen tespit edilebilir.TEDAVİ VE KORUNMA: Pnömokoklarda beta laktamaz (peni-silinaz) üretimi tespit edilmemiştir. Pnömokoklarda görülen penisilin direncinin nedeni PBP’de yapı değişikliğidir. Penisi-line orta düzeyde direnç durumunda pnömokoklara en etkili sefalosporinler olan seftriakson ve sefotaksim kullanılabilir. Penisiline yüksek düzeyde direnç (≥ 2 µg/ml) durumunda van-komisin verilebilir.İki yaşın altındaki çocuklara 13 serovarlı konjuge polisak-karit aşı uygulanırken erişkinlere ve risk altında olanlara 23 serovarlı polisakkarit aşı uygulanır. Hipogammaglobülinemi ve splenektomili çocuklarda aşı cevabı yeterli olmadığından aşıyla birlikte oral penisilin proflaksisi uygulanmalıdır.

65. Menenjiti olan 15 günlük bir yeni doğanda beyin omu-rilik sıvısının incelenmesi sonucunda beta hemoliz ya-pan, CAMP testi pozitif gram pozitif basil aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Streptococcus agalactiae

B) Listeria monocytogenes

C) Escherichia coli

D) Staphylococcus aureus

E) Bacillus anthracis

65 – B

TANI: Gram pozitif L vaya V şekinde görünüm arzeden bir ba-sildir, bu nedenle derinin normal flora üyesi olan corynebac-terium (difteroidler) ile karışır. Klinik örnekler 4 oC’de bek-letildiğinde bakteri çoğalır ve buna soğukta zenginleştirme denir. Soğukta zenginleştirme listeria ve yersinia’da görülür. 37 oC’de hareketsiz, 22 oC’de takla atar şekilde hareket eden listeriya hareketsiz olan corynebacteriumlardan bu sayede ayrılır. Koyun kanlı agar besiyerinde üreyen kolonilerin etrafın-da hemolitik streptokoklarda olduğu gibi beta hemoliz zonu oluşur fakat katalazının pozitif olmasıyla streptokoklardan ayrılır. CAMP testi pozitif olup şekerleri fermentasyonla par-çalar fakat gaz oluşturmazlar. BOS incelemesinde bakterinin tespit edilememesi çok önemli bir özelliğidir, çünkü BOS’ta bakterinin tespit edilebilmesi için gerekli olan sınır konsant-rasyonun (104 /ml) altında bakteri bulunur.

66. Glioblastom nedeniyle hospitalize edilen hastanın ateşi 40 oC çıktığı için alınan kan kültüründe küçük gram po-zitif basiller görülmüştür. Yapılan subkültürde etkenin katalaz pozitif ve birçok antibiyotiğe dirençli olmasına rağmen vankomisine duyarlı olduğu tespit edilmiştir.

Buna göre etken olarak aşağıdakilerden hangisi düşü-nülmelidir?

A) Arcanobacterium haemolyticum

B) Lactobacillus casei

C) Corynebacterium jeikeium

D) Listeria monocytogenes

E) Propionibacterium acnes

66 – C

Corynebacterium jeikeium

İnsanda en sık enfeksiyona neden olan ve immünsüpresse konakta en fazla kolonize olan corynebakterium türüdür. Li-pofiliktir ve hospitalize hastalarda ciltte kolonize olur. Lipofilik olduğundan koyun kanlı agarda üremesine rağmen çukulatalı agarda üremez. İmmünyetmezlikli (AIDS, kanser vb.) hastalar-da, geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı ve nötropeni varlı-ğında fırsatçı enfeksiyonlara yol açar. Bir çok antibiyotiğe di-rençli (beta laktam vb.) olduğundan tedavisinde glikopeptid (vankomisin vb.) antibiyotikler kullanılır.

67. Üriner inkontinans nedeniyle üriner kateter takılan Alz-haimer hastasında idrar yolu enfeksiyonu ve subakut endokardit gelişmiştir. Hastadan alınan idrar ve kan kül-türünde PYR testi pozitif gram pozitif koklar üremiştir.

Buna göre etken olarak aşağıdakilerden hangisi düşü-nülmelidir?

A) Enterococcus faecalis

B) Streptococcus viridans

C) Streptococcus bovis

D) Streptococcus pneumonia

E) Staphylococcus aureus

67 – A

Enterokoklar

• Penisilinaza dayanıklı penisilinlere (metisilin, nafsilin vb)

• Sefalosporinlere (Listeria gibi)

• Sülfanamidlere (dışarıdan folik asiti alıp kullanabildikleri için)

• Aztreonama ve

• Ertapeneme doğal dirençlidir. Ayrıca E. faecalis streptog-raminlere doğal dirençlidir.

Page 18: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

18www.tusem.com.tr

Enterokoklara en etkili penisilin ampisilindir (Listeria gibi). Ampisilin tek başına kullanıldığında bakteriyostatik etkilidir, bu neden-le aminoglikozitlerle birlikte kullanılır. Enterokokların betalaktamazı konjugatif bir plazmidle kodlanır ve benzer gen S. aureusta da tespit edilmiştir. Penisiline dirençli enterokok enfeksiyonlarının tedavisinde vankomisin kullanılır fakat vankomisine en fazla direnç geliştirmiş bakteride (kazanılmış direnç) enterokoktur. Yüksek düzey aminoglikozit direnci özellikle enterokoklarda ta-nımlanmıştır. Aminoglikozit direnci genellikle ilacı modifiye eden enzim sentezi aracılığıyla gelişir, vankomisin direnci ise hedef bölge değişikliği (D-alanin, D-serin yada D-laktata dönüşür) sonucunda ortaya çıkar. Vankomisine en fazla görülen direnç vanA tipi dirençtir (Van A, B, C, D, E, G ve L) ve bu suşlar genellikle teikoplanine’de direçlidir. Van C tipi direnç doğal (intrensek) direnç-tir, E. gallinarum ve E. casseliflavus’ta görülür.

Vankomisine dirençli suşların tedavisinde linezolit, streptograminler, daptomisin + aminoglikozit ve tigesiklin kullanılabilir.

TANI: Katalaz negatiftir ve eskülini hidrolize eder (bile eskülin agarda siyah pigment oluşturur). %6.5 NaCl’de üreyebildiği için S. bovisten ayrıt edilir. Ayrıca PYR testi pozitiftir ve % 40 safra varlığında üreyebilir.

68. Escherichia coli K1 suşlarıyla sıklıkla bir arada görülen enfeksiyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Üst solunum yolu enfeksiyonu

B) İdrar yolu enfeksiyonu

C) Orşit

D) Menenjit

E) Peritonit

68 – D

E. coli türleri ve özellikleriE. coli türü Etki mekanizması KlinikEnterotoksijenik E. coli (ETEC)

Plazmid’le kodlanan iki tür toksini var. Isıya duyarlı (Labil toksin= LT) toksin kole-ra toksini gibi GM1 gangliozite bağlanarak ADP ribozilasyonuyla adenilat siklazı aktive eder. Isıya dirençli (Stabil toksin= ST, 100°C de 30 dakika’da tahrip olur) toksin guanilat siklazı aktive ederek cGMP’yi arttırır ve sekretuar ishal yapar.

Turist ishalinin en sık etkenidir.Aniden başlayan sulu ishal ve abdominal kramp 1-3 gün içinde iyileşir.

Enterohemorajik E. coli (EHEC, O157: H7)

Lizojenik bir bakteriyofaj ile kodlanan Verotoksin (VT1 ve VT2) salgılar. Ve-rotoksine, Shigella dysenteria tip 1’in şiga toksiniyle antijenik benzerliğinden dolayı Shiga benzeri toksin (Shiga like toxin)’de denir. Vero ve şiga toksin konak hücrede 60S ribozoma (28S alt birimi) bağlanarak protein sentezini inhibe eder. Diğer E. coli lerden farklı olarak SORBİTOLÜ FERMENTE ETMEZ.

Enfektif dozu düşüktür (50-100 bakteri). Hamburger etiyle bulaşabilir. Hemorajik kolit (ATEŞSİZ, LÖKOSİTSİZ kanlı ishal) ve HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM: Akut böbrek yetmezliği + mikroanjiyopatik hemolitik anemi (Şistosit) + trombosito-peniye neden olur. Şistosit en sık aort stenozunda görülür. Antibiyotik tedavisi HUS riskini arttırdığı için uygulanmaz.

Enteroinvazif E. coli (EIEC)

140 MDa büyüklüğünde plazmid invaziv özellik kazandırır (shigella gibi). Şigellaya benzer şekilde laktoza etki etmez veya geç etki eder. Hareketsizdir (H antijeni yoktur).

Dizanteriform ishal ve yüksek ateş

Enteropatojenik E. coli (EPEC)

Enterositlerde YAPIŞMA-BOZMA “attaching-effacing” mekanizmasıyla mikro-villuslarda hasara neden olur.

Genellikle çocuklarda görülür.Bol sulu ishal, subfebril ateş ve bulantı/kusma.

Enteroagregatif E. coli (EAEC)

Bakterinin etrafı müsinöz bir biyofilm ile kaplı olduğundan emilim bozu-lur. Agregasyonu sağlayan fimbriya ve stabil toksine benzer toksini vardır (EAST1).

Sulu ishal ve subfebril ateşe neden olur. Kusma genellikle görülmez.

Diffüz adheren E. coli (DAEC)

Epitel hücrelerinin diffüz tutulumu Sulu ishal

E. coli K1 K1 polisakkarit kapsül antijeni N. meningitidis’in grup B kapsüler polisak-kariti ile çapraz immünolojik reaksiyon verir. BOS’ta lateks aglutinasyonuyla gösterilebilir.

Neonatal menenjit etkeni (2.)

E. coli (flora) P pili en önemli virülans faktörüdür. Assenden yolla bulaşır. İdrar yolu enfeksiyonlarının en sık etkeni ve en sık gram (-) sepsis etkeni (endotoksiniyle).

69. Aynı tür vektörle bulaşması nedeniyle özellikle endemik bölgelerde Borrelia burgdorferi ile koenfeksiyon oluşturan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Borrelia recurrentis

B) Leptospira interrogans

C) Babesia microti

D) Rickettsia prowazekii

E) Rickettsia ricketsi

Page 19: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

19 www.tusem.com.tr

69 – C

Borrelia

B. bugdorferi: Lyme hastalığı (kene kaynaklı). ABD’de en sık rastlanan vektör kaynaklı hastalıktır.

B. recurrentis: Dönek ateş

B. hermsii: Dönek ateşe (kene kaynaklı) neden olur.

Diğer sipiroketlerden farklı olarak Borrelialar anilin boyalarıy-la (giemsa ve Wright) boyanabilir ve lineer genoma sahiptir. İnfekte kanda birkaç ay canlı kalabilir.

Borrelia bugdorferi: Lyme hastalığına neden olur. Ixodes cinsi kenenin sokmasıyla bulaşır. Ixodes cinsi sert kenelerle bulaşan Ehrlichia ve Babesia ile koenfeksiyon oluşturabilir. Keneler bakteriyi yavrularına transovaryan geçiş ile aktarabi-lirler bu nedenle bulaşta nimf (yavru) formlar önem taşır. Tıpkı sifilizde olduğu gibi kronik persistan bir enfeksiyondur.

1. dönem: Eritema kronikum migrans: Kene ısırığından 1-4 hafta sonra ısırılan bölgede ortası soluk yaklaşık 20 cm çapın-da kızarıklık görülür.

Sistemik semptomlar: Baş ağrısı, subfebril ateş, bölgesel LAP

2. dönem: Etkenin hematojen yolla yayılımına bağlı olarak yorgunluk ve gezici ağrı (%50)

Nörolojik bozukluklar (%15): En sık rastlanan nörolojik komplikasyon fasiyal (tipik olarak bilateral) sinir felci’dir. Ayrıca menenjit, (BOS’ta lenfositik pleositoz, protein artmış, glikoz normaldir) ensefalit, bell paralizisi ve periferal nöropa-ti görülür. Kronik SSS tutulumunun en sık görülen formu ise subakut ensefalopatidir.

Kardiyak bozukluklar (%8): En sık geçici atrioventriküler blok görülür. Ayrıca miyoperikardit ve konjestif kalp yetmezliği gelişir.

Lenfositoma (lenfositoma kutis) kulak memesinde mavi- kır-mızı renkte tümör benzeri deri döküntüleri görülür.

2. dönem semptomlarını fibromyalji ve kronik yorgunluk sendromundan ayırmak oldukça güçtür.

3. dönem: Monoartrit veya poliartrit (%60): En sık diz ekle-mini tutan gezici otoimmün artrittir. HLA-DR2 ve HLA- DR4 pozitiftir. Birinci dönemden 5-24 ay sonra meydana gelir aylar veya yıllarca sürebilir. Ekstremitelerin distalinde akrodermatitis kronikum atrofikansa (etken izole edilemez) neden olabilir.

TANI: Mikroskobik inceleme tavsiye edilemez. Çünkü Bor-relia bugdorferi kan ve doku örneklerinde nadiren bulunur.

Kültür: Birinci dönemdeki cilt lezyonları dışında tüm örnek-lerden kültürün duyarlılığı düşüktür (kelly medium) ve 6-8 haftada sonuçlanır.

Antikor tespiti: ELISA veya IFA yöntemi ile Osp A ve Osp B proteinlerine karşı meydana gelen antikorlar hastalığın baş-langıcından 4-6 hafta sonra tespit edilebilir (%90). Özellikle

sifiliz hastalığı olanlarda yalancı pozitiflik görüldüğünden pozitif sonuçlar en güvenilir tanı yöntemi olan Western blot ile doğrulanmalıdır.

Cilt biyopsisi, sinovial sıvı ve BOS örneklerinden PCR yönte-mi ile etken gösterilebilir.

TEDAVİ: Erken dönemde doksisiklin kullanılır fakat hamilede ve çocuklarda amoksisilin tercih edilir. İlerlemiş vakalarda sip-rofloksasin (18-21 gün) kullanılır.

Borrelia recurrentis: Dönek ateş (Febris recurrens) etkenidir. Epidemik tip insan bitiyle, endemik tipi ise kenelerle bulaşır. 3-5 gün süren ateşli dönemden sonra ateşsiz döneme girer. Prog-ramlanmış yeniden düzenlenmeyle her ateşsiz dönemde MSS’de gizlenerek yapısını değiştirip tekrar kana karışır ve ateşe neden olur. 8-10 atak sonra şiddetini kaybederek kendiliğinden iyileşir. Antijenik yapısını oldukça sık değiştirdiğinden seroloji tanı ama-cıyla kullanılmaz. Ateşli dönemde alınacak periferik yaymanın giemza ile boyanması veya karanlık alan mikroskobuyla erit-rositlerin çevresinde yılan benzeri borreliyaların görülmesi en duyarlı tanı yöntemdir. Tedavi ateşsiz dönemde tetrasiklin ile yapılır. Ateşli dönemde tedavi verilirse bakteri lizisine bağlı ola-rak Jarisch-Herxheimer reaksiyonuna neden olabilir.

70. Etken ve bulaş kaynağı verilen eşleşmelerden hangisi yanlıştır?

A) Taenia saginata- sığır eti

B) Toxoplasma gondii- kedi dışkısı

C) Toxocara canis- köpek dışkısı

D) Trichinella spiralis- domuz eti

E) Fasciola hepatica- artropot

70 – E

FASCİOLA HEPATİCA

Koyun paraziti diye bilinir, insanlar rastlantısal konaktır. Ko-yun, keçi ve sığırlarda bulunur. Koyun karaciğerini yiyen insan-lar enfekte olmuş gibi gaitayla yumurtayı atar fakat enfekte olmazlar buna yalancı parazitizim denir. Etken metaserkarya içeren su terelerinin yenmesiyle insana bulaşır. Gastrointes-tinal sisteme gelen metaserkarya transperitoneal yayılımla karaciğer ve safra yollarına yerleşir. Hermafrodit olan erişkin-ler safra yollarında yumurta üretir ve safra yolu tıkanıklığına neden olabilir. Gaitayla kapaklı yumurta atılır.

Enfeksiyon asemptomatik olmasına rağmen semptomatik hastalıkta sağ üst kadran ağrısı, nedeni bilinmeyen ateş, he-patomegali ve kalıcı eozinofili (%95) görülür. Aylar veya yıllar sonra tıkanma sarılığı, kolanjit, safra kesesi taşı, pankreatit, biliyer siroz ve karaciğer nekrozu görülebilir. Karaciğer aralık-lı olarak büyür ve küçülür (akordion karaciğer).

Page 20: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

20www.tusem.com.tr

71. Aşağıdaki parazitlerden hangisi yumurta veya kistleriy-le bulaşmaz?

A) Giardia lamblia

B) Trichomonas vaginalis

C) Entamoeba histolytica

D) Echinococcus granulosus

E) Enterobius vermicularis

71 – BTRİCHOMONAS VAGİNALİSÜrogenital sistem paraziti olup anaerob’dur (mitokondrisi yok). Kist formu bulunmaz sadece trofozoid formla hastalık oluşturur (monoksen parazit). Trofozoid form idrar içinde 24 saat canlı kalabildiği için klozetlerden bulaşabilir fakat temel olarak cinsel yolla bulaşır. KLİNİK: Bayanlarda genellikle semptomatik olup vajinite ne-den olur. Semptomlar tipik olarak menstruasyon dönemin-den sonra görülür. Yeşil vajinal akıntı, kötü koku, kaşıntı, yanma, vajinal eritem ve servikste peteşiler (çilek serviks) görülür. Vajen pH’sı artmıştır (>4.5). Erkeklerde genellikle asemptomatik olmasına rağmen prosta-tit veya üretrite neden olabilir. TANI: Vajinal sürüntü veya beyaz üretral akıntıdan trofozoid-ler gösterilebilir. Trofozoidler 4 adet anteriyor flagellasıyla titreme veya dönme hareketi yapar. Kültürü yapılabilir. Tedavi: Metranidazol kullanılır ve mutlaka partneriyle birlik-te tedavi edilmesi gerekir.

72. Pneumocystis jirovecii’nin metanamin gümüş bayası ile incelenmesi durumunda en güvenilir tanı koyduru-cu form aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trofozoid B) Metakistik trofozoid

C) Prekist D) Kist

E) Metakist

72 – D PNEUMOCYSTİS JİROVECİ (ESKİ ADI P. CARİNİ)Temel olarak solunum yoluyla bulaşmasına rağmen bulaş yol-ları ve rezervuarı tam aydınlığa kavuşmamıştır. Pneumocystis pnömonisi için risk faktörleri (Pneumocystis pneumonia= PCP)HIV enfeksiyonu Kanserler (özellikle hematolojik malignite)Kemoterapotik, immünsüpressif ve kortikosteroid tedavisiHücresel immün yetmezlik Organ transplantlı hastalar (proflaksi uygulanmazsa ilk yıl için-de pulmoner enfeksiyon gelişme riski %10- 15 dir). AIDS’lilerde en sık rastalanan fırsatçı patojen, en sık rast-lanan pnömoni etkeni, en sık rastlanan mantar (eskiden

kandidaydı) ve ölüme en sık neden olan etkendir. Yaptığı pnömoniye plazma hücreli pnömoni denir (diffüz bilateral interstisyel plazma hücreleri) fakat AIDS’lilerde plazma hüc-releri bulunmaz. Ekstrasellüler bir patojendir. Tip 1 alveolar epitel hücre yüzeyini kapatarak gaz alışverişini bozar. Ateş, nonprodüktif öksürük ve prodüktif dispne görülür. Laktat dehidrogenaz seviyesi 500 mg /dl’nin üzerindedir fakat spe-sifik değildir. HIV enfeksiyonu olanlarda pnömotoraks geliş-tiğinde P. jiroveci’den şüphelenilmelidir.

TANI: Kültürü yapılamamıştır ve gramla boyanmaz. Giem-za ve metanamin gümüş boyasıyla kistleri boyanabilir. İnce duvarlı trofozoid ve kalın duvarlı kisti vardır. Kistinin içinde sekiz adet intrakistik cisimcik bulunur.

73. Aspergillus düşünülen bir hastanın kültür materyalinin laktofenol pamuk mavisi ile incelenmesi sonucunda aşağıdaki yapılardan hangisinin görülmesi beklenmez?

A) Phialid B) Metula

C) Sporangiospor D) Konidia

E) Konidiofor

73 – C

Bazı mantarların ayırt edici özellikleri

Aspergillus fumigatus

45o açıyla dallanan (dikotom) septalı hifKonidiofor

Mukor, rhizopus

90o AÇIYLA DALLANANSEPTASIZ HİF (nadiren septalı)

Sporangiospor

Konidia

Sterigma

45o açıyla dallanan

septalı hif

Fusariyum spp.

Mutipl septalı MakrokonidyumuFusiform yada Muz şeklinde

45o açıyla dallanan

septalı hif

Armut şeklinde spor

Scedosporium apiospermumPseudallescheria boydii

Anjioinvazif

74. Aşağıdaki mantar hücresi komponentlerinden hangi kompleman sistemini harekete geçirerek inflamatuar yanıtı başlatır?

A) Kitin

B) Mannan

C) Ergosterol

D) Zigosterol

E) Beta glukan

74 – B

Page 21: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

21 www.tusem.com.tr

75. Aşağıdaki moleküllerden hangisi apopitozun ekstren-sek yolunu başlatan moleküllerdendir?

A) FAS B) CTLA- 4

C) CD40 L D) CD28

E) ICAM-1

75 – A

TCR’nin yanında bulunan CD3 primer sinyal iletimi, CD28 ise sekonder sinyal iletiminde görev alır.

CD8 T lenfositlerinden salınan perforin membranda delik açar. Eğer fazla miktarda perforin salınırsa hücrede ozmotik li-zis meydana gelir fakat az miktarda salınırsa hücre apopitoza (programlanmış hücre ölümü) gider. CD8 T lenfositleri ve NK hücrelerinden salınan granzim (granül enzim) bir serin prote-azdır ve apopitozu indükler. Yine CD8 T lenfositlerinde bulu-nan FAS-ligant (FASL) reseptörüyle FAS reseptörü birleştiğinde hedef hücre apopitoza gider. Fas-FasL etkileşimi ekstrensek caspas 8’i aktive eder. FADD (Fas associated death domain) caspas 8’in düzenleyicisi ve aktivatörüdür. Apaf-1 (apopitozis aktive edici faktör) ve mitokondriden salınan sitokrom-c ise intrensek caspas 9’u aktive ederek apopitozise neden olur. Cas-pas sitolitik bir enzim olan sistein proteazdır. Fas ya da FasL pro-teininin olmadığı veya inaktif olduğu Fas/ FasL mutasyonları sonucu ortaya çıkan hastalık otoimmün lenfoproliferatif send-rom (Canale-Smith sendromu)’dur. Çok büyük boyutlarda da-lak ve lenf bezleri görülür. Lenfomadan farklı olarak dokularda kromozomal anomali ve klonalite olmaz. Parakortikal bölgede artmış duble negatif T lenfositlerinin görülmesiyle maligniteler-den ayrılır. Hemolitik anemi ve trombositopeniye neden olur.

76. Aşağıdakilerden hangisi NK hücrelerinin yüzeyinde bu-lunan inhibitor reseptör “KIR” için bir liganttır?

A) CD56 B) CD16

C) KAR D) MHC sınıf I molekül

E) C3b

76 – D

Tc ve NK hücrelerinin etki mekanizmaları

Bazı virüslar (örneğin sitomegalovirüs) enfekte ettiği hücrede MHC-1 sunumunu baskılar bu durumda NK bu hücreyi perforim, glanzin ve Fas-FasL ile parçalar. Virüsle enfekte hücre yüzeyine IgG bağlanırsa bu durumda NK hücre CD16 aracılığıyla bu hücreyi tanıyarak perforim, glanzin ve Fas-FasL ile virüste enfekte hücreyi parçalar (ADCC). Virüsla enfekte hücre antijeni MHC-1 ile CD8 T lenfositlerine sunabilir.

77. Kronik irritasyona bağlı olarak matür bir hücre tipinin başka bir matür hücre dönüşümü ile kendini gösteren adaptif yanıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atrofi B) Hipertrofi

C) Hiperplazi D) Metaplazi

E) Displazi

77 – D

METAPLAZİ: Kronik irritasyon (kimyasal veya fiziksel) sonucu oluşur. Normal matür hücrelerin yerini başka matür hücrele-rin almasına denir. Sıklıkla epitel dokuda meydana gelir. En yaygın formu skuamöz metaplazidir.

Metaplazik dokularda irritasyon devam ettiği süre içerisinde metaplastik dokudan displazi ve bununda zemininden malign transformasyon gelişebilir. Mezenkimal dokularda kıkırdak, kemik, yağ dokusuna metaplaziler olabilir. Travmadan sonra intramuskuler hemoroji sonrası iskelet kasında kemik metap-lazisi görülebilir ve “myositis ossifikans” adı verilir.

Metaplazi patogenezi: Metaplazi zaten differansiye olmuş matür bir hücrenin fenotipik değişiminden ziyade, normal do-kudaki kök hücrelerin yeniden programlanması sonucu gelişir.

Metaplazi örnekleri;

• Sigara içenlerde ve vitamin A eksikliğinde solunum siste-minde kolumnar epitel, skuamöz epitele dönüşür.

• Sekretuar duktuslardaki taş (pankreas, safra kanalı) nor-mal sekretuar kolumnar epitelin stratifiye skuamöz epite-le dönüşmesine neden olur.

• Kronik sistitte transisyonel mesane epiteli skuamöz epite-le dönüşür.

• Barret özefajitinde skuamöz epitel, kolumnar epitele dönü-şür.

78. Aşağıdakilerden hangisi akut inflamasyona neden olmaz?

A) Bakteriyal enfeksiyonlar B) Travma

C) Nekroz D) İmmün reaksiyonlar

E) Apoptozis

78 – E

AKUT İNFLAMATUAR YANITI UYARAN FAKTÖRLER

Enfeksiyonlar

Doku nekrozuna neden olacak her şey (iskemi, travma, fizik-sel ve kimyasal hasar) Hipoksinin kendiside inflamasyona ne-den olur. Hipoksik hücrelerde HıF 1-alfa (hipoksi ile uyarılmış faktör) proteini kodlanır ve böylelikle inflamasyonda rol oy-nayan mediatörlerin, VEGF gibi mediatörlerin salınımı artar.

Page 22: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

22www.tusem.com.tr

Yabancı cisimler

Hipersensitivite reaksiyonları (immün yanıtın kendisi)

Apoptozis programlanmış hücre ölümüdür. Kaspaz enzimleri-nin aktivasyonuna bağlı olarak hücre ve çekirdekçikleri küçük parçacıklara ayrılır. Apoptoziste gplazma membranı sağlam kalır, bu yüzden inflamasyon beklenmez.

79. Aşağıdaki enzimlerden hangisi hücre yaşlanmasının ge-cikmesinde rol oynar?

A) Myeloperoksidaz B) Telomeraz

C) Kaspaz D) Asit hidrolaz

E) Fosfolipaz

79 – B

HÜCRESEL YAŞLANMA

Uzun süreli yaşamanın bilinen en önemli etkili yolu kalori kı-sıtlamasıdır.

Kalori kısıtlamasının yaşam süresini uzatması sirtuinler yardı-mıyla olur.

Sirtuinlerin hücre ölümünü üzerine olumlu etkileri:

Metabolik aktiviteyi artırırlar.

Apoptozisi azaltırlar.

Protein katlanmasını artırırlar

Serbest oksijen radikallerinin zararlı etkilerini azaltırlar.

İnsülin sensitivitesini artırırlar ve glukoz metabolizmasını artırlar.

Hücresel yaşlanmada rol alan mekanizmalar

1. Hücre replikasyonunun azalması: Hücrelerde kromozo-mun son kısmına telomer denir ve hücre bölünmesinde bir miktar azalar. Telomeraz enzimi kısalan telomeri tek-rar sentezler, fakat her seferinde eksik olur ve bir nokta-dan sonra telomeraz aktivitesi sonlanarak bölünme durur. Telomeraz aktivitesi en yüksek olan hücreler germ hüc-releridir. Normal hücrede telomeraz aktivite azalması ile büyüme durur. Kanserleşen hücrelerde ise telomeraz ak-tivitesi tekrar başlar ve germ hücresi gibi yüksek olur.

2. DNA zedelenmesi

3. Metabolik hasarın birikmesi

4. Yaşlanmayı hızlandıran büyüme faktörlerinin etkileri

5. Dokudaki kök hücrelerin rejenerasyon kapasitesinde azalma

80. Aşağıdaki araşidonik asit metabolitlerinden hangisi va-zodilatasyona neden olur ve trombosit agregasyonunu inhibe eder?

A) Tromboksan A2 B) Prostosiklin (PGI2)

C) Lökotrien B4 D) Lökotrien E4

E) Lipoksin A4

80 – B

ARAŞİDONİK ASİT METABOLİTLERİ

Araşidonik asit linoleik asitten oluşur. Araşidonik asit hücre membranındaki fosfolipidlerden Fosfolipaz A2 enzimi ile sentezle-nip üretim bölgelerinde lokal etki eden ve çok kısa sürede elimine edilen yapılardır. Araşidonik asit ürünlerine eikosanoid denir ve ei-kosanoidler birçok hücrede G protein bağlı reseptörlere bağlana-rak inflamasyonun birçok basamağını tetikler. Araşidonik asitten;

• 5-lipooksijenaz yolu ile Lökotrienler sentezlenir.

• Siklooksijenaz yolu ile Prostoglandinler sentezlenir.

Lökotrienler:

Lipoksijenaz yolu ile oluşur. 5-lipooksijenaz nötrofilde baskın yoldur. AA’in 5-hidroperoksi türevi olan 5-HPETE oldukça la-bildir; ya 5-HETE’ye indirgenir, (nötrofiller için kemotaktik) ya da lökotrienlere dönüşür (LT). Önce LTA4 oluşur, bu da ya LTB4 ya da LTC4’e dönüşür.

Kemotaksi, nötrofil agregasyonuna neden olur.

LTC4 ve LTD4, LTE4 ‘ e anaflaksinin yavaş reaktan substans-ları adı verilir (SRS-A) ve vazokonstrüksiyon, bronkospazm ve artmış damar geçirgenliğine yol açarlar. SRS-A histamin gibi venüllerde damar geçirgenliğini artırır, fakat histamin-den daha potent etkiye sahiptirler.

Lipoksinler: (LXA4 ve LXB4)

12 lipooksijenaz enzimi ile oluşur. (Transselüler biyosentez: Nötrofil ve trombosit etkileşimi sonucu oluşur) Antiinflama-tuar etkilidir (Nötrofil kemotaksisini ve adezyon inhibisyonu). Lökotrienlerin etkisini antagonize eder.

Prostoglandinler:

Siklooksijenaz yolu ile oluşur.

PGE2, PGD2, PGF2α vasodilatatör maddelerdir.

PGD2 mast hücrelerinden salınan major prostoglandindir ve PGE2 ile birlikte vazodilatasyon ve postkapiller venül-lerde artmış permeabiliteden sorumludurlar.

PGD2 nötrofiller için kemaotraktan görevi görür.

PGF2α uterus düz kas, bronşiyal düz kas ve küçük arteri-ollerin kontraksiyonunu stimüle eder. PGE2 ağrı ve ateş oluşmasında etkilidir.

Page 23: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

23 www.tusem.com.tr

TXA2 trombositlerden salınır. Trombosit agregasyonu, va-zokonstruksiyona yol açar.

PGI2 (prostasiklin) ise endotelden salınıp vazodilatasyon yapar ve trombosit agregasyonunu engeller.

Prostasiklin ve TXA2 imbalansı koroner ve serebrovasküler da-marlarda trombüs oluşumunun erken dönemlerinde izlenmiştir.

81.

I. Good Pasture sendromu

II. Poststreptokoksik glomerülonefrit

III. Pemfigus vulgaris

IV. Sistemik Lupus Eritematozis

Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Tip II hiper-sensitivite reaksiyonuna örnek olarak verilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız IV

C) I ve II D) I ve III

E) I-II ve III

81 – D

TİP II (SİTOTOKSİK) HİPERSENSİTİVİTE:

Normal veya antijenik özellik kazanan dokulara karşı gelişen di-rekt antikorlarla meydana gelen reaksiyonuna denir. Tip 3 hiper-sensitiviteden major farkı kan dolaşımında immun kompleksler oluşmaz, patogenezde immun komplekslerin rolü yoktur.

Doku hasarı 3 yolla gelişebilir.

1. KOMPLEMANA BAĞLI REAKSİYON: Hasarlanmış yada de-ğişime uğrayarak antijenik özellik kazanmış hücrelerin yü-zeyinde antikorlar toplanır. Bu otoantikorlar, kompleman sistemini aktive ederler.

Komplemana bağlı olarak iki şekilde hasar oluşur.

• Direkt komplemanların etkisi ile lizis (membran atak kompleksi C5-9)

• C3b’nin opsonizan etkisi ile makrofajlar tarafından fagosi-tozla hücrenin öldürülmesi

2. ANTİKORA BAĞIMLI HÜCRESEL SİTOTOKSİSİTE: Komple-mana ihtiyaç duyulmaksızın hedef hücrelerin fagositozu ve lizisine denir. Hasarlı hücre IgG ile kaplanır ve Fc resep-törü taşıyan hücreler tarafından IgG aracılığı ile yakalanır ve fagositoz oluşmaksızın osmotik lizisle öldürülür.

3. ANTİKOR NEDENLİ HÜCRESEL DİSFONKSİYON: Bazı du-rumlarda hücre yüzeyindeki reseptörlere karşı , hücre ha-sarı ve inflamasyon olmaksızın antikor gelişimi olmaktadır. Myastenia Gravis, Graves Hastalığı

TİP II ADR ÖRNEKLERİ

Otoimmün hemolitik anemi

Otoimmün trombositopenik purpura

İnsülin Rezistan Diyabet (Tip 2 DM)

Eritroblastozis fetalis

Goodpasture sendromu

Pernisyöz Anemi

Pemfigus Vulgaris

ANCA+ vaskülitler (Wegener, mikroskopik PAN, CSS)

Akut Romatizmal Ateş

Graves Hastalığı

Myastenia gravis

82.

I. Metastaz

II. Bazal membran destrüksiyonu ve subepitelyal in-vazyon

III. Pleomorfizm

IV. Artmış mitotik aktivite

Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri in situ karsi-nomlarda görülmez?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve II

E) III ve IV

Page 24: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

24www.tusem.com.tr

82 – D

Epitel hücrelerinde pleomorfizm, hiperkromazi, nukleomegali ve anormal mitozlarla karekterize düzensiz proliferasyona disp-lazi denir. Displazi sıklıkla metaplastik dokulardan gelişir. Displa-ziye neden olan etken ortadan kalkarsa displazi de yok olabilir. Displaziler düşük dereceli yada yüksek dereceli olabilir. Düşük dereceli displaziler tamamıyla normale dönebilir. Yüksek dere-celi displaziler geri dönebilir ancak sıklıkla önce in situ karrsino-mu ve sonra infiltratif karsinomu meydana getirebilir.

Eepitel hücrelerinde displastik değişiklikler epitelin tüm katla-rında olursa buna in situ karsinom denir. in situ karsinom ba-zal membran invazyonu yapmamıştır ve bu nedenle metastaz yapma olasılığı yoktur. Eğer bazal membran invazyonu veya stromal invazyon var ise buna invaziv karsinom veya infiltratif karsinom denir.

83. Aşağıdaki gen mutasyonlarından hangisi Familyal Ade-nomatozis Polipozis Koli (FAP) Sendromunda görülür?

A) 5q21 delesyonu

B) 3p delesyonu

C) PTCH gen mutasyonu

D) 13q14 delesyonu

E) CerbB2 amplifikasyonu

83 – A

FAMİLYAL ADENOMATÖZ POLİPOZİS (FAP) KOLİ SENDROMU

Kolonda çok sayıda polip ( en az 100 polip) bulunur. Sindirim sisteminin her segmentinde adenomatöz polip izlenebilir. Ço-ğunluğu tubüler adenomdur. Sıklıkla adölesan ve erken eriş-kin çağda izlenirler. Bu olgularda 5q21 delesyonu (APC gen mutasyonu) söz konusudur. Olguların hepsinde karsinom ge-lişimi izlenir, bu nedenle saptandığında profilaktik kolektomi zorunludur. Kolektomi kolorektal kanser gelişimini önlesede diğer yerlerdeki malignite riskini azaltmaz, kolektomi sonrası en sık ampulla lokalizasyonunda kanserler izlenir.

84. Aşağıdaki translokasyonlardan hangisinde lenfoid tü-mör görülmesi beklenmez?

A) t(8;14) translokasyonu

B) t(14;18) translokasyonu

C) t(9;22) translokasyonu

D) t(11;14) translokasyonu

E) t(11;22) translokasyonu

84 – E

Lenfoid tümörlerin (lösemi ve lenfoma) gelişiminde gen mu-tasyonları önemli rol oynar. Bu mutasyonlardan translokas-yonlar çeşitli lösemi ve lenfomaların gelişiminde önemli rol oynar.

t(8;14) translokasyonu: 8. kromozumda bulunan MYC geni ile 14. kromozomda bulunan IgH geni arasındaki translokasyonda; MYC aktivasyonu gelişir ve buna bağlı Burkitt lenfomalar görülebilir.

t(14;18) translokasyonu: 14. kromozomda bulunan IgH geni ile 18. Kromozomda bulunan Bcl-2 geni arasındaki translo-kasyondur. Bu mutasyona bağlı olarak Bcl-2 aktivasyonu ar-tar, apoptozis engellenir ve Foliküler lenfomalar görülebilir.

t(11;14) translokasyonu: 11. kromozumda bulunan Cyclin D1 geni ile 14. kromozomda bulunan IgH geni arasındaki translokasyonda; Cyclin D1 ekspresyonu artar ve buna bağlı Mantle hücreli lenfomalar görülebilir.

t(9;22) translokasyonu: 9. kromozumda bulunan ABL geni ile 22. kromozomda bulunan BCR geni arasındaki translo-kasyonda; BCR-ABL hibrid proteni oluşur, ABL aktivasyo-nu artar ve sonuçta tirozin kinaz aktivasyonuna bağlı ola-rak Kronik Myeloid Lösemiler ve bazen Akut Lenfoblastik Lösemiler gelişebilir.

t(11;22) translokasyonu: 11. kromozumda bulunan Fili-1 geni ile 22 kromozmda bulunan EWS geni arasında gelişir. Bu translokasyon Ewing sarkomların %80’inde görülür.

85. Otuz dört yaşında kadın hastanın el bileklerinde; simet-rik, mor renkli, plak tarzında lezyonlar izleniyor. Lezyon-ların üzerinde beyaz renkli noktalanmalar ve dantelimsi bir görüntü dikkati çekiyor. Hastadan tanı amaçlı yapılan biyopsinin rutin boyalı preparatlarının incelenmesinde; epitelde hiperkeratoz, hipergranülozis, bazal membran-da testere dişi görünümü ve epitel-subepitelyal bileşke-de bant tarzında lenfosittik infiltrasyon görülüyor.

Bu olguda öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünül-melidir?

A) Pemfigus vulgaris

B) Büllöz pemfigoid

C) Dermatitis herpetiformis

D) Psoriazis

E) Liken planus

Page 25: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

25 www.tusem.com.tr

85 – E

Deri ve mukozal membranların hastalığı olan liken planus, sık-lıkla orta yaşlarda görülen nadir bir hastalıktır. Kaşıntılı, mor, poligonal plaklar ile karakterizedir. Multipl lezyonlar sıklıkla ekstremitelerde ve tipik olarak simetriktir. En sık tutulan yer-ler; bilekler, dirsek ve glans penistir. Olguların %70 inde oral lezyonlar izlenir. Bu hastalıkta önemli klinik bulgular:• Wickham çizgisi ( papüller üzerinde beyaz noktalanmalar

ve çizgilerdir)• Koebner fenomeni pozitifiliği (travma alanlarında yeni

lezyonlar oluşmasıdır) Liken planusta izlenen morfolojik değişiklikler:Dermoepidermal bileşkede yoğun bant tarzında lenfosit

infiltrasyonuDermoepidermal yüzeyin testere dişi görünümüNükleussuz, nekrotik bazal hücreler (Kolloid veya Civatta

body)Epidermal hiperplaziHipergranülozisHiperkeratoz

86. Aşağıdaki tümörlerden hangisinde spontan regresyon beklenen bir özellik değildir?

A) Nöroblastom

B) Kongenital infantil fibrosarkom

C) Osteosarkom

D) Retinoblastom

E) Kapiller hemanjiom

86 – C

Çocukluk çağında daha sık izlediğimiz bazı tümörlerde spon-tan regresyon, spontan veya tedavi ile matürasyon görülebilir.

Spontan regresyon görülebilen tümörler şunlardır:

• Nöroblastom

• Retinoblastom

• Willms tümörü

• Sellüler fibromatozis

• Konjenital infantil fibrosarkom

• Kapiller hemanjiom

87. Aşağıdakilerden hangisinde böbrek arteriollerinin du-varında “soğan-zarı” benzeri konsantrik laminer fibröz kalınlaşmalar ve fibrinoid nekroz izlenir?

A) Hyalin arterioloskleroz

B) Mönckeberg’in medial kalsifik sklerozu

C) Hiperplastik arterioloskleroz

D) Renal atreoskleroz

E) Fibromusküler displazi

87 – C

Hiperplastik (nekrotizan) arterioloskleroz

• Malign hipertansiyonda oluşur.

• Böbrek arteriollerinin duvarında “soğan-zarı” benzeri konsantrik laminer fibröz kalınlaşma ve damarlarda da-ralmalar izlenir.

• Sıklıkla arter duvarında fibrinoid depozit ve nekroz görü-lür. Bu nedenle nekrotizan arteriolit de denir.

• Bu patolojik değişiklikler sonucunda böbrekte küçülme ve kontraksiyon gelişir. (Malign nefroskleroz)

88. Aşağıdakilerden hangisinde pürülan perikardit görüle-bilir?

A) Sistemik lupus eritematozis

B) Myokard infarktüsü

C) Üremi

D) Akut romatizmal ateş

E) İnfektif endokardit

88 – E

Perikarditler

• Seröz perikardit: SLE, Romatizmal ateş, skleroderma, tü-mörler ve üremi gibi noninfeksiyoz inflamasyonlarla oluşur.

• Seröfibrinöz ve fibrinöz perikardit: En sık izlenen tiptir. MI, Dressler sendromu, üremi, radyasyon, romatizmal atei, SLE nedendir.

• Pürülan perikardit: Enfeksiyoz ve supuratif patolijerle oluşur

• Hemorojik perikardit: Sıklıkla malignitelerle ilişkilidir. Ek olarak tüberkuloz ve kalp cerrahisi sonrası bazen bakteri-yel enfeksiyon sonrası görülür.

Page 26: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

26www.tusem.com.tr

89. Amfizemde akciğerlerde primer tutulan bölge aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Büyük bronşlar

B) Asinuslar

C) İntertisyal bölge

D) Alveoler bazal membran

E) Pulmoner arter duvarı

89 – B

Obstruktif akciğer hastalıkları trakea ve büyük bronşlardan, terminal ve respiratuar bronşiollere kadar çeşitli düzeylerde kısmı veya tam tıkanma sonucu hava akımına artmış direnç ile karakterizedir. Majör obstruktif akciğer hastalıkları kronik bronşit, bronşiektazi, astım, amfizem ve bronşiolittir. Kronik bronşit, bronşiektazi ve astım bronşlarda, bronşiolit bronşi-ollerde meydana gelir. Amfizem ise terminal bronşiolün dis-talindeki hava boşluklarının (asinusların) belirgin fibrozisin olmadığı, duvar yıkımının eşlik ettiği kalıcı genişlemesidir.

90. Nedene bağlı olmaksızın histolojik olarak glomerülle-rin çoğunda kresentlerin oluştuğu ve erken dönemde renal yetmezlikle sonuçlanan glomerülonefrit tipi aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Poststreptokoksik glomerülonefrit

B) Membranoproliferatif glomerülonefrit

C) Rapidly progressive glomerülonefrit

D) Membranöz glomerülopati

E) Kronik glomerülonefrit

90 – C

Rapidly progressive (Hızlı ilerleyen) glomerülonefrit (RPGN) ağır glomerül zedelenmesi ile ilişkili bir sendromdur. Bu has-talık klinik olarak hızlı ve ilerleyici renal fonksiyon kaybı, ağır oligoüri ve tedavi edilmezse haftalar içerisinde renal yetmez-lik ve ölümle sonuçlanır. Nedene bağlı olmaksızın klasik his-tolojik görünümü glomerüllerin çoğunda kresent (yarımay) oluşumudur. Bu yüzden kresentik GN’de denir.

91. Elli sekiz yaşında erkek hasta rutin kontrolleri sırasında se-rum PSA düzeyi 18 ng/mlt ölçülüyor ve rektal muayene-de prostat dokusunda nodüler sertlik saptanıyor. Yapılan transrektal biyopsinin incelenmesinde; bazı kadranlarda stromaya invaze olmuş, sırt sırta vermiş küçük asiner ya-pılar görülüyor. Asinuslarda bazal tabaka hücrelerin izlen-mediği, tek tabakalı büyük nüveli, makronükleollü, amfo-bilik sitolazmalı hücreler izleniyor. Yer yer asiner yapıların nöral liflerin etrafında yoğunlaştığı dikkati çekiyor.

Bu olguda en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yüksek dereceli prostatik intraepitelyal neoplazi

B) Nodüler hiperplazi

C) Prostatik adenokarsinom

D) Ürotelyal karsinom

E) Kronik bakteriyal prostatit

91 – C

Erkeklerde en sık izlenen ve akciğerden sonra ikini sıklıkta ölü-me neden olan kanser prostat kanseridir. Genellikle 50 yaş üstünde gelişir ve yaşla sıklığı artar. Etiyolojide yaş, ırk, aile öy-küsü, hormon düzeyi (androjen) ve çevresel etkiler sorumlu tu-tulmaktadır. Diyette yüksek oranda yağ bulunmasının riski art-tırdığı; likopenler, A ve E vitamini, selenyum ve soya ürünlerinin riski azalttığı düşünülmektedir. Kanser gelişiminde en önemli risk faktörü yaş ve ırktır. 70-80 yaş arası erkeklerin %70’inde görülür. Prostat kanseri Asya’da daha az iken, zencilerde çok sık-tır. Prostat kanserlerinin yaklaşık %95’i asiner (konvansiyonel/klasik) adenokarsinomdur. Prostat adenokarsinomu terimi aksi belirtlmedikçe asiner adenokarsinomu tanımlar.

Erkelerde kemiklerde osteoblastik metastaz varlığında ilk araştırılması gereken prostat kanseridir. Böyle bir hastada rek-tal muayene ve serum PSA düzeyi ölçülmeli ve transrektal pros-tat biyopsisi yapılmalıdır. Prostat kanserlerinde en sık metastaz yeri kemiklerdir ve en sık lomber vertebralara metastaz yapar.

Prostat adenokarsinomun histolojik özellikleri;

• Neoplastik glandlar daha küçüktür ve daha kalabalıktır. (sırt sırta vermiş görünüm)

• Glandlar tek sıralı epitelle döşelidir, myoepitelyal (bazal) hücre tabakası izlenmez.

• Hücrelerde nüvelerde büyüklük ve özellikle nükleol belir-ginliği tanıda önemlidir (Nüvelerde pleomorfizm azdır ve mitoz seyrektir).

• Perinöral invazyon

• Neoplastik glandların lümeninde musinöz mavimsı mater-yal veya eozinofilik amorf materyal veya kristaloid yapıları malignite lehinedir.

Page 27: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

27 www.tusem.com.tr

• Corpora amylacea, prostat kanserinde nadirdir. Daha çok BPH’de izlenir.

• Ekstraprostatik yayılım

• Çevre dokuda yüksek grade’li PIN odakları

• Tümör hücreleri AMACR (+) (%80)

92. Aşağıdakilerden hangisi tubal ektopik gebelik oluşma-sında en önemli risk faktörüdür?

A) Pelvik inflmataur hastalık (kronik salpenjit)

B) Rahim içi araç

C) Endometriozis

D) Salfinjitis istmika nodoza

E) Konjenital tubal anomaliler

92 – A

Tubal ektopik gebelikte risk faktörleri:

• Geçirilmiş PID (kronik salpenjit) (en önemli neden)

• Konjenital tubal anomaliler

• Salfinjitis istmika nodoza

• Rahim içi araç kullanımı

• Endometriozis

• Geçirilmiş tubal cerrahi

93. Aşağıdakilerden hangisi özofagusta adenokarsinom ge-lişmesinde en önemli risk faktörüdür?

A) Heterotopik mide dokusu

B) Sigara

C) Obezite

D) Barret özofagusu

E) Alkol

93 – D

Distal özofagusta en sık görülen malign tümörler adenokarsi-nomlardır. Son yıllarda sıklığı giderek artmaktadır. Özofagial adenokarsinom gelişmesinde en önemli risk faktörü Barret özofagusudur. Diğer risk faktörleri hiatal herni, radyasyon, si-gara, obesite ve heterotopik mide dokusudur.

94. Kolonda adenomatozis polipozis ile birlikte beyinde medülloblastomun izlendiği hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Peutz Jeghers sendromu

B) Gardner sendromu

C) Turcot sendromu

D) Lynch sendromu

E) Cowden sendromu

94 – C

Turcot sendromunda kolonda adenomatozis polipozis ile birlikte SSS tümörleri görülebilir. Hastaların 2/3’de APC gen mutasyonu vardır ve beyinde medülloblastom; kalanında ise HNPCC ile ilişkili genlerden birinde mutasyon vardır ve beyin-de glioblastom izlenir.

95.

I. İntranükleer inklüzyon, grooving

II. Psammom cismi

III. Kapsül ve/veya damar invazyonu

IV. Stromada amiloid varlığı

V. Hurthle hücre varlığı

Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri tiroid foliküler karsinom tanısı için gerekli kriterlerdendir?

A) Yalnız I B) Yalnız III

C) Yalnız IV D) Yalnız V

E) I ve II

95 – B

Foliküler karsinom tiroidde 2. en sık görülen kanserdir. İyot yetmezliği olan bölgelerde en sık görülen tiroid kanseridir. Tü-mör kapsüllüdür. Kadınlarda daha sıktır ve papiller kansere göre daha ileri yaşlarda görülür. Sindigrafide genellikle soğuk nodül olarak izlenirler. Foliküler karsinomlar çok az lenfatik yayılım gösterirler. Hematojen yayılım daha sıktır. Prognozu invazyon derecesi ve evresine bağlıdır. İİAB sonucu foliküler neoplazi ile uyumlu gelen hastada özellikle foliküler adenom-foliküler karsinom ayrımı için lezyonun histopatolojik incele-mesi gereklidir. Foliküler karsinom tanısı tümör hücrelerinin kapsül ve/veya damar invazyonu ile konulur.

Page 28: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

28www.tusem.com.tr

96. Antimitokondriyal antikor yüksekliği ile seyreden,orta boy intrahepatik safra kanallarında non süpüratif gra-nülomatöz yıkımla karakterize, siroza ilerleyen hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Primer sklerozan kolanjit

B) Sekonder biliyer siroz

C) Primer biliyer siroz

D) Fokal nodüler hiperplazi

E) Wilson hastalığı

96 – C

Primer biliyer siroz, orta yaşlı (30-65) kadınlarda görülen oto-immün bir hastalıktır.

Diğer otoimmün hastalıklarla beraber görülebilir. Ana histolojik bulgusu; orta boy intrahepatik safra kanallarında non supuratif, granülomatöz yıkım olmasıdır. Serum IgM yüksekliği, hipokomp-lenemi, anti mitokondriyal immunoglobulin yüksektir, düz kaslara karşı antikorlar (ASMA) ve romatoid faktör yüksekliği de vardır. Bilier sirozlardan hepatosellüler karsinom gelişme oranı düşüktür.

97. Elli bir yaşında erkek hasta 6 aydır devam eden baş ağrısı ve baş dönmesi, şikayetleri ile araştırılıyor. Kranial BT’de sağ frontal bölgede kitle saptanan hastadan yapılan biyopside; GFAP ile pozitif boyanan, pleomorfik, selüler glial hücreler, bol mitoz, fokal alanlarda vasküler endotelyal proliferasyon saptanıyor. Nekroz alanlarının etrafında pleomorfik selüler glial hücrelerin psödopalizadlaştığı izleniyor.

Hastada tanımlanan tümör aşağıdakilerden hangisine uymaktadır?

A) Pilositik astrositom (WHO grade I)

B) Low grade diffüz astrositom (WHO grade II)

C) Anaplastik astrositom (WHO grade III)

D) Glioblastom (WHO grade IV)

E) Oligodendrogliom

97 – D

Astrositomlar Dünya Sağlık Örgütü (WHO) grade’leme siste-mine göre değerlendirilir. Buna göre;

• Low grade astrositom (WHO grade I ve II)

• Anaplastik astrositom (WHO grade III)

• Glioblastom (WHO grade IV)

Low grade astrositomlarda glial hücre nükleuslarının sayısın-da hafif artış ve hafif pleomorfizm izlenir. Nekroz, psödopali-zadlaşma ve vasküler endotelyal proliferasyon görülmez. Ne-oplastik ve tümöral doku arasında geçiş belirgin değildir.

Anaplastik astrositomda (WHO grade III) low grade astrosi-tomlara göre daha belirgin selülarite ve pleomorfizm, sıklıkla mitotik aktif hücreler izlenir. Bir miktar vasküler proliferas-yon görülebilir.

Glioblastom (WHO grade IV)’da ise anaplastik astrositoma ek olarak daha belirgin vasküler endotelyal proliferasyon ve nekroz izlenir. Ayrımda en önemli histolojik kriter nekrozdur. Glioblastomda sıklıkla yılan gibi kıvrımlı şekilde görülen nek-roz (serpentin nekroz) ve malign tümör hücrelerinin nekroz alanlarının etrafında toplanması ile psödopalizadlaşma izle-nir. Vasküler proliferasyon çok şiddetli ise glomerüloid cisim-ler denen top şeklinde yapılar izlenebilir.

98. Aşağıdakilerden hangisinde kemikte kallus oluşumu görülür?

A) Paget hastalığı B) Osteomyelit

C) Osteosarkom D) Kırıkların iyileşmesinde

E) Osteonekroz

98 – D

Kemik kırıklarının iyileşmesi:

Kemik uçları arasında kanama ve fibrin eksudasyonu

İnflamatuar hücreler, fibroblastlar ve kapiller damarların ortama gelmesi

Bunların salgıladığı TGF-β, FGF, PDGF etkisi ile osteopro-genitör hücrelerin uyarılması

1 hafta içinde granülasyon dokusuna benzer prokallus oluşumu

Periosteal kısımda osteoblast proliferasyonu, osteoid ve immatür kemik üretimi

Kırık uçları arasında fibröz ve hyalin kıkırdak oluşumu

Bu kıkırdağın enkondral kemikleşmesi ile sekonder veya kemiksi kallus oluşumu

99. Aşağıda verilen ilaç çiftlerinden hangisinde metaboliz-ma düzeyinde farmakokinetik etkileşme vardır?

A) Doksisiklin – Demir preparatları

B) Siprofloksasin – Teofilin

C) Probenesid – Penisilin G

D) Narkotik analjezikler – Naloksan

E) Heparin – Protamin sülfat

Page 29: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

29 www.tusem.com.tr

99 – B

Demir preparatları tetrasiklinlerin emilimini azaltır (absorp-siyon düzeyi). Probenesid, penisilin G’nin tubüler sekresyo-nunu azaltır (itrah düzeyi). Opiyat zehirlenmesinde naloksan, heparine bağlı kanamada protamin sülfat kullanılır (farmako-dinamik düzey). Siprofloksasin CYP enzimlerini inhibe ederek teofilinin metabolizmasını azaltır (metabolizma düzeyi).

100. Aşağıdakilerden hangisinde fizyolojik antagonizma yoktur?

A) Vagus uyarısına bağlı bradikardinin adrenalin tara-fından önlenmesi

B) Histamine bağlı bronkokonstriksiyonun adrenalin tarafından önlenmesi

C) Fenilefrine bağlı vazokonstriksiyonun nitrogliserin tarafından önlenmesi

D) Midazolama bağlı solunum depresyonunun fluma-zenil tarafından önlenmesi

E) Kortizole bağlı hipergliseminin insülin tarafından önlenmesi

100 – D

Fizyolojik Antagonizma

Farklı reseptörler üzerinden antagonizma vardır. İlaçlardan ikisi de agonist, ikisi de antagonist, biri agonist diğeri antagonist olabilir.

Fizyolojik antagonizma örnekleri

Asetilkolin – Adrenalin

Histamin – Adrenalin

Fenilefrin – NO donörleri

Kortizol – İnsülin

Beta blokör – Glukagon

Beta blokör – Atropin

101. Aşağıdaki kolinerjik ilaçlardan hangisi sistemik olarak kullanıldığında santral sinir sisteminde, iskelet kasla-rında ve gangliyonlarda etki yapmaz?

A) Betanekol

B) Karbakol

C) Pilokarpin

D) Fizostigmin

E) Neostigmin

101 – A

Betanekol

Santral sinir sistemine geçemeyen kolin esteridir. Asetilkolineste-raza dirençlidir. Yalnızca muskarinik reseptörleri uyarır. Farmako-lojik etkileri atropin tarafından tamamen önlenir. Nikotinik etkisi olmadığı için gangliyonlarda ve iskelet kaslarında etki yapmaz.

Gastrointestinal ve üriner sistemdeki muskarinik reseptörlere afinitesi yüksektir. Postoperatif üriner retansiyon (nörojenik mesane), ileus ve diyabetik gastroparazi tedavisinde oral yol-dan kullanılır. Taşa veya tümöre bağlı ileusta (obstrüktif ileus) kontrendikedir.

102.

I. Pozitif inotropik etki

II. Vazokonstriksiyon

III. Renal kan akımında artma

Dopamin infüzyonuna bağlı oluşan yukarıdaki etkilerin en düşük dozdan en yüksek doza meydana geliş sırası aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

A) I, II, III B) I, III, II

C) III, I, II D) III, II, I

E) II, III, I

102 – C

Dopamin

Düşük dozda D1 reseptörleri aracılığı ile renal, mezenter, ko-roner ve serebral damarları dilate eder. İdrar çıkışını artırır ve natriürezise neden olur. Orta dozda β1 reseptörleri uyararak kardiyak kontraktiliteyi artırır.

Yüksek dozda α1 reseptörleri aktive ederek vazokonstriksiyon yapar. Akut kalp yetmezliği, kardiyojenik ve septik şok tedavi-sinde parenteral yoldan kullanılır.

103. Aşağıdaki antimuskarinik ilaçlardan hangisi retina mu-ayenesinde sikloplejik midriyazis oluşturmak, uveit ve iritiste sineşileri önlemek için lokal yoldan kullanılır?

A) Benztropin

B) Glikopirolat

C) Tiotropium

D) Skopolamin (Hyosin)

E) Homatropin

Page 30: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

30www.tusem.com.tr

103 – E

Tropikamid / Siklopentolat / Homatropin: Gözdeki etki süre-leri atropine göre daha kısa olan (tropikamid en kısa) ve lokal verilen antimuskarinik ilaçlardır. Sikloplejik midriyazis yaparak retina muayenesinde topikal kullanılırlar. Homatropin, uveit ve iritiste sineşileri önlemek için de yararlıdır. Dar açılı glo-komda kontrendikedirler.

104. Yaygın anksiyete bozukluğu için buspiron başlanan has-taya yapılan aşağıdaki önerilerden hangisi doğrudur?

A) İlacın etkisi 1-2 gün içerisinde ortaya çıkacaktır.

B) İlacın bağımlılık potansiyeli olduğu için bir anda kes-memek gerekecektir.

C) İlacın anksiyolitik etkisine tolerans gelişeceği için za-man içinde dozunu artırmak gerekecektir.

D) İlaç sedasyon yapmadığı için taşıt kullanmayı olum-suz etkilemeyecektir.

E) İlaca bağlı öfori, amnezi ve kas gevşemesi gibi yan tesirler zamanla azalacaktır.

104 – D

Buspiron

GABAB reseptörü ile aynı potasyum kanalını paylaşan, hiper-polarizasyon yapan ve raphe nükleusta yaygın olan 5-HT1A re-septörlerine parsiyel agonist etki yapar. Dopamin D2 reseptör-lerine de afinite gösterir. Anksiyete profilaksisinde kullanılır. GABA ve benzodiazepin reseptörlerini etkilemez.

Raphe kaynaklı serotonerjik sistemi baskılar. Anksiyolitik etkisi 1-2 hafta sonra başlar. Akut tedavide uygun değildir. Sedas-yon, amnezi, öfori, bağımlılık, kas gevşemesi ve antikonvulsan etki yapmaz. Panik bozuklukta etkisi sınırlıdır. Taşıt kullanmayı olumsuz etkilemez.

Anksiyolitik etkisine tolerans gelişmez, yoksunluk krizine ne-den olmaz. Alkol ve ve antidepresanlarla etkileşmeye girmez. Yaşlı hastalarda etkinliği değişmez.

105. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi alkol ve opiyat alımından sonra kişinin kendini daha iyi hissetme duygusunu azaltarak psişik arzuyu baskılar, alkol ve opiyatları tek-rar kullanma istemi yüzdesini düşürür?

A) Vareniklin B) Bupropion

C) Disülfiram D) Baklofen

E) Naltrekson

105 – E

Naltrekson: Naloksana kıyasla daha uzun etkili oral ve pa-renteral verilebilen pür opiyat reseptör antagonistidir. Bulan-tı-kusma yapmadan psişik arzuyu baskılar, morfin ve etanol bağımlılığında kullanılır.

106. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisinin muskari-nik reseptör blokajına bağlı ağız kuruluğu, α1 reseptör blokajına bağlı postural hipotansiyon ve H1 reseptör blokajına bağlı sedasyon yapma riski en yüksektir?

A) Venlafaksin B) Bupropion

C) Klomipramin D) S-sitalopram

E) Duloksetin

106 – C

Antidepresanların muskarinik (m), histaminik (h1) ve alfa1 reseptörleri bloke edici derişimleri

Antidepresan Muskarinik H1 α1

Amitriptilin 18 1.1 27İmpramin 91 11 91Protriptilin 25 25 130Klomipramin 37 31.2 39S-sitalopram 1240 1970 3870Fluoksetin 2000 6250 5900Paroksetin 108 22000 >100000Sertralin 625 24000 370Reboksetin 6700 312 11900Atomoksetin >1000 >1000 >1000Venlafaksin >100000 >100000 >100000Duloksetin 3000 2300 8300Bupropion 40000 6700 4550Trazodon >100000 345 35.7Mirtazapin 670 0.1 500

107. Aşağıdakilerden hangisi seçici serotonin geri alım in-hibitörleri (SSRI) ile alındığında hipertansiyon, hiper-refleksi, tremor, hipertermi, barsak hiperaktivitesi ve ajitasyona neden olabilen ilaçlardan biri değildir?

A) Klorpromazin B) Linezolid

C) Tranilsipromin D) Sumatriptan

E) Amfetamin

107 – A

Serotonin Sendromu

5-HT etkinliğini artıran ilaçların birlikte kullanılması ile hipertan-siyon, hiperrefleksi, tremor, hipertermi, barsak hiperaktivitesi, ajitasyon ve koma gibi bulgular ortaya çıkar. Genellikle fluokse-

Page 31: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

31 www.tusem.com.tr

tin gibi serotonin re-uptake’ni selektif inhibe eden ilaçla 5-HT etkisini artıran başka bir ilacın kombine kullanımı söz konusu-dur. Tedavide diazepam, siproheptadin ve klorpromazin verilir.

SSRI ile alındığında serotonin sendromu yapan ilaçlar

Antidepresanlar (amitriptilin ve venlafaksin gibi)

MAO inhibitörleri (moklobemid, fenelzin ve tranilsipro-min gibi)

Opiyatlar (tramadol ve meperidin gibi)

Antibiyotikler (linezolid gibi)

Lityum

5-HT reseptör agonistleri (triptan gibi)

Santral sinir sistemi stimülanları (amfetamin, LSD ve MDMA gibi)

108.

I. PGF2alfa

II. PGI2

III. PGE2

Yukarıdaki prostaglandinlerden hangilerinin fosfolipaz C aktivasyonu yapan reseptörü vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I ve III D) II ve III

E) I, II ve III

108 – C

Tablo: Eikonazoid ReseptörleriReseptör G-protein Eksikliğinde Etki

DP1 Gs Alerjik astım ↓ / Hipertansiyon / TrombozDP2 Gi Alerjik inflamasyon ↑ EP1 Gq Kolon kanser riskinde ↓EP2 Gs Fertilizasyonun bozulması / Hipertansiyon / Tümör

riskinde ↓EP3 Gi Pirojenlere direnç / Alerjik inflamasyonda ↓ / ObeziteEP4 Gs Patent duktus arteriyozus / Kolon kanser riskinde ↓FP Gq Aterosklerozda ↓ / Bazal kan basıncında ↓ / Doğum

yetmezliğiIP Gs Tromboz / Ateroskleroz / Kardiyak fibrozis / HipertansiyonTP Gq Kanama zamanında ↑ / Aterosklerozda ↓

Sis-LT1 Gq Vasküler permeabilitede ↓ / Pulmoner inflamasyonda ↓

109. Aşağıdaki sitokrom p450 (CYP) enzimlerinden hangi-sini aşırı içeren hastalarda H.pilori pozitif peptik ülser tedavisinde başarısızlık oranı daha yüksek olmaktadır?

A) CYP2C9 B) CYP2C19

C) CYP2D6 D) CYP2E1

E) CYP3A4

109 – B

Proton pompa inhibitörleri esas CYP2C19 ile metabolize olurlar. Genetik olarak bu enzimi aşırı içeren bireylerde H.pilori pozitif peptik ülser tedavisinde başarısızlık sıkça görülmektedir. Omep-razol ve lansoprazol, CYP2C19 enzimini inhibe ederek ön ilaç olan klopidogrelin aktif metabolite dönüşmesini önler.

110. Aşağıdaki mekanizmalardan hangisi ile prokinetik etki elde edilemez?

A) 5-HT4 reseptör aktivasyonu

B) Tip 2 klorür kanal aktivasyonu

C) Guanilat siklaz 2C aktivasyonu

D) Muskarinik reseptör aktivasyonu

E) µ (mü) reseptör aktivasyonu

110 – E

Prokinetik Mekanizma

Motilin reseptör aktivasyonu – Eritromisin

5-HT4 reseptör aktivasyonu – Prukaloprid

Guanilat siklaz 2C aktivasyonu – Linaklotid

Tip 2 klorür kanal aktivasyonu – Lubiproston

Muskarinik reseptör aktivasyonu – Betanekol

111. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH) kullanı-lan Roflumilast’ın etki mekanizması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fosfodiesteraz-4 inhibisyonu

B) Adenozin reseptör blokajı

C) Histon deasetilaz aktivasyonu

D) Mast hücresi stabilizasyonu

E) Adenilat siklaz aktivasyonu

111 – A

Roflumilast

Fosfodiesteraz IV enzimini selektif inhibe ederek antiinflama-tuvar etki yapar. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH) oral yoldan kullanılır. Astım için endikasyonu yoktur.

Page 32: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

32www.tusem.com.tr

112. Romatoid artrit tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaç-lardan hangisi bağlandığı veya inhibe ettiği molekül ile birlikte verilmemiştir?

A) Siklosporin – Kalsinörin fosfataz

B) Anakinra – İnterlökin-1

C) Adalimumab – TNFalfa

D) Tocilizumab – IL-2

E) Tofasitinib – Janus kinaz

112 – D

Tocilizumab

IL-6 reseptör antikorudur. Doza bağımlı eliminasyona uğrar. IL-6’nın inhibe edilmesi ile varfarin ve siklosporin gibi terapötik indeksi dar ilaçların CYP ile metabolizması azalır.

TNFalfa antikorlarına yanıt vermeyen romatoid artrit ve SJIA te-davisinde parenteral yoldan kullanılır. Tüberküloz ve sistemik mantar enfeksiyonlarına neden olabilir. Tüberküloz reaktivas-yonu açısından kullanmadan önce PPD testi yapılmalıdır.

113. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi geç sodyum akımını bloke ederek intraselüler kalsiyumu azaltır ve kronik stabil koroner arter hastalarında anjina tedavisinde kullanılır?

A) Ranolazin B) Trimetazidin

C) Ivabradin D) Levosimendan

E) Sakubitril

113 – A

Ranolazin: Geç sodyum kanallarını inhibe eder. Na/Ca değiş-to-kuş pompasını etkileyerek intraselüler kalsiyum derişimini azaltır. Miyokartta yağ asitlerinin oksidasyonunu (pFOX) inhibe edebilir. Kalbin kasılma gücünü azaltarak kronik stabil anjina tedavisinde kullanılır. Akut koroner sendromlarda mortaliteyi azaltmaz.

114. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan Aliskiren’in plaz-ma renin konsantrasyonu (PRK) ve plazma renin akti-vitesinde (PRA) yaptığı değişiklikler aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

PRK PRA

A) Azalır Artar

B) Azalır Artar

C) Artar Artar

D) Artar Azalır

E) Değişmez Azalır

114 – D

Tablo: Antihipertansif İlaçlar

Antihipertansif ilaç Plazma renin konsantrasyonu

Plazma renin aktivitesi

Aliskiren ↑ ↓ACE inhibitörleri ↑ ↑Anjiotensin reseptör blokörleri

↑ ↑

Diüretikler ↑ ↑Beta blokörler ↓ ↓Kalsiyum kanal blokörleri

0 0

115. Valvüler kalp hastalığı olmayan atrial fibrilasyonlu hastalarda embolinin önlenmesi, kalça ve diz cerra-hilerinden sonra venöz tromboembolinin tedavisi ve önlenmesinde oral yoldan kullanılan Rivaroksaban ve Apiksaban’ın antikoagulan etki mekanizması aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Doğrudan trombin inhibisyonu

B) Doğrudan faktör Xa inhibisyonu

C) Antitrombin III aracılı trombin inhibisyonu

D) Antitrombin III aracılı faktör Xa inhibisyonu

E) Protrombinin γ-karboksilasyonunun inhibisyonu

115 – B

Rivaroksaban / Apiksaban / Edoksaban

Antitrombin III’e gereksinim duymadan faktör Xa’yı doğrudan inhibe ederler. Oral yoldan aktiftirler. Antikoagulan etkileri varfarinden hızlı başlar, yarı ömürleri varfarinden daha kısadır. Terapötik dozda verildiklerinde izleme gerek yoktur.

Valvüler kalp hastalığı olmayan atrial fibrilasyonlu hastalarda embolinin önlenmesi, kalça ve diz cerrahilerinden sonra ve-nöz tromboembolinin tedavisi ve önlenmesinde oral yoldan kullanılırlar. Karaciğer ve böbrek yoluyla elimine edildikleri için ileri derece karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hasta-larda kullanılmazlar.

En sık yan tesirleri kanamadır. Spesifik antidotları yoktur. Fak-tör Xa’nın rekombinant derivesi andeksanat alfa, oral faktör Xa inhibitörleri için geliştirilme aşamasında olan antidottur.

Page 33: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

33 www.tusem.com.tr

116.

I. Lanreotid

II. Pegvisomant

III. Bromokriptin

IV. Mekasermin

Yukarıdaki ilaçlardan hangileri büyüme hormon salgısı-nı azaltarak akromegali tedavisinde kullanılır?

A) I, II ve III B) I ve III

C) II ve IV D) Yalnız IV

E) I, II, III ve IV

116 – B

Akromegali Tedavisi

Somatostatin analogları (Oktreotid / Lanreotid / Vapreotid)

Somatostatin pankreasın delta (D) ve hipotalamusta sentez-lenen peptit yapılı hormondur. G protein kenetli reseptörle-ri üzerinden adenilat siklazı inhibe eder. Tedavide uzun yarı ömürlü analogları kullanılır.

Oktreotid ve lanretotid gibi somatostatin analogları, büyüme hormon sekresyonunu somatostatinden daha güçlü inhibe eder.

Bromokriptin: Dopamin D2 reseptörlerine agonist etki yapan ergot türevidir. Büyüme hormonu sekresyonunu baskılar. Ak-romegali, Parkinson, erkek ve kadında prolaktin salgılayan adenom tedavisinde kullanılır.

Pegvisomant: Büyüme hormonu reseptör antagonistidir. Ak-romegali tedavisinde subkutan yoldan kullanılır. Büyüme hor-monu sekresyonunu azaltmaz, aksine artırabilir. Adenomun büyümesine neden olabilir.

117. Aşağıdakilerden hangisi infertilite, uterus myomlarının küçültülmesi ve prostat kanserinde kullanılan GnRH re-septör antagonistlerinden biridir?

A) Eksemestan B) Siproteron asetat

C) Gonadarelin D) Anastazol

E) Degareliks

117 – E

GnRH Reseptör Antagonistleri (Ganireliks / Setroreliks / Abareliks / Degareliks)

GnRH reseptörlerini bloke ederler. Kullanıldıkları andan itiba-ren gonadotropin ve seks steroidlerinin sekresyonunu baskı-larlar. İnfertilite, uterus myomlarının küçültülmesi ve ilerlemiş prostat kanserinde subkutan yoldan kullanılırlar.

118. Aşağıdaki sefalosporinlerden hangisi metisiline direnç-li stafilokok aureus ve enterokok enfeksiyonlarında di-ğerlerine kıyasla daha etkilidir?

A) Sefeperazon B) Seftazidim

C) Seftarolin D) Seftriakson

E) Sefoksitin

118 – C

V. Kuşak Sefalosporinler:

Seftarolin ve seftobiprol, penisilin bağlayan protein 2a’ya güçlü şekilde bağlanırlar. Metisiline dirençli stafilokok aureus enfeksiyonlarınında kullanılır. Enterokoklara ve gram(-) bak-terilere de etki gösterirler. Seftarolin, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları ile pnömoni tedavisinde yararlıdır.

119. Aminoglikozidlerin farmakolojik özellikleri ile ilgili aşa-ğıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Bakteri ribozomlarında 30S’e irreversibl bağlanarak bakterisid etki yaparlar.

B) Oksijen bağımlı transporta gereksinim duyarlar.

C) Sistemik etki için oral yoldan kullanılmazlar.

D) Metabolize olmadan renal eliminasyona uğrarlar.

E) Doz kısıtlayan yan tesirleri psödomembranöz ente-rokolittir.

119 – E

Aminoglikozidler (Gentamisin / Streptomisin / Amikasin / Neomisin)

Bakteri ribozomlarında 30S’e bağlanarak protein sentezini ir-reversibl inhibe ederler. 50S ribozoma da bağlanırlar. Konsant-rasyon bağımlı bakterisid etki yaparlar.

Etkilerine adenilasyon, asetilasyon ve fosforilasyon ile direnç gelişir. Amikasine direnç gelişme olasılığı diğerlerine göre daha düşüktür.

Penisilinler ve vankomisin hücre membranını geçişlerini artırır. Postantibiyotik etkiye sahiptirler. Güvenlik indeksleri dardır.

Dar spektrumlu antibiyotiklerdir. Oksijen bağımlı transporta gereksinim duyarlar. Yalnızca gram(-) aerobik basillere (psö-domanas dahil) ve tüberküloz basiline etkilidirler. Gram(+) ve aneorobik bakterilere etki yapmazlar.

Polar (hidrofilik) ilaçlardır. Sistemik etki için yalnızca parente-ral yoldan verilirler. Yağ dokusuna dağılmadıkları için dozları yağsız vücut kitlesine göre hesaplanmalıdır.

Page 34: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Temel Bilimler / T 42 - 6

34www.tusem.com.tr

Menenjit varlığında bile serebrospinal sıvıya yeterli derişimde geçemezler. Menenjitte intratekal veya intraventriküler yol-dan kullanılırlar. Gruptaki ilaçların hepsi, renal korteks ve iç kulakta birikerek nefrotoksik ve ototoksik yan tesirlere neden olurlar.

Gruptaki ilaçların hepsi, metabolize olmadan böbreklerden glomerüler filtrasyonla elimine edilir. Dozları kreatinin kle-rensine göre ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliğinde dozları azaltılmalıdır. Gruptaki ilaçların hepsi, plasentayı geçerek fetal plazma ve amniyotik sıvıda bulunurlar.

120. Otuz iki yaşındaki bayan hastaya Non-Hodgkin lenfoma-da için siklofosfamid, doksurobisin, vinkristin ve predni-zon (CHOP) kombinasyonu başlanıyor.

Yukarıdaki hastada aşağıdaki yan tesirlerden hangisi-nin ortaya çıkma olasılığı en düşüktür?

A) Steril hemorajik sistit

B) Kardiyotoksisite

C) Kapiller sızma reaksiyonu

D) Periferik nöropati

E) Kemik iliği depresyonu

120 – C

Siklofosfamid ve doksurobisin kemik iliği depresyonu, siklo-fosfamid hemorajik sistit, vinkristin periferik nöropati, doksu-robisin kardiyotoksisite yapar.

Kapiller sızma reaksiyonu aldeslökinin (IL-2) yan tesirleri ara-sındadır.

Page 35: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

35 www.tusem.com.tr

KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

1. Seksen iki yaşında erkek hasta acil servise nefes darlığı, oturarak nefes alma ve bilinç bulanıklığı ile başvurmuş-tur. Hastanın bilinen koroner arter bypass cerrahisi öy-küsü, hipertansiyonu ve diyabetes mellitusu mevcuttur. Yapılan fiziksel muayenede TA: 88/55 mmHg, Nb: 114/dk/ritmik, periferik siyanoz mevcuttu. Hastanın nabız palpasyonunda atımdan atıma nabız vurusunda kuvvet farkı tespit edilmiştir.

Bu hastada tespit edilen nabız tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pulsus bigeminus

B) Pulsus alternans

C) Pulsus filiformis

D) Pulsus defisit

E) Pulsus parvus et tardus

1 – B

Vaka bir kalp yetersizliği vakasıdır. Hastada özellikle fiziksel muayenede ve klinik özgeçmişinde iskemik kardiyomiyopati mevcuttur. Hastanın nabız kuvveti atımdan atıma değişiklik göstermekte olup bu nabız tipi sorulmuştur. Pulsus alternans nabızın kuvvetinin atımdan atıma değiştiği ve ritmik olduğu bir nabız tipidir. Özellikle miyokardın bozulduğu yani EF düşük kalp yetersizliği olduğu durumlarda gözlenir.

2. Otuz üç yaşında kadın hasta efor dispnesi ve pretibial ödem nedeni ile kardiyoloji kliniğine başvuruyor. Hasta-nın yapılan fiziksel muayenesinde juguler venöz dalga-lardan sağ atrial kontraksiyon dalgası ile sağ atrium dol-ması sonucu oluşan dalgada eşitlenme tespit ediliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atrial fibrilasyon

B) Konstrüktif perikardit

C) Sağ atrial miksoma

D) Atrial septal defekt

E) Triküspit darlık

2 – D

Zor bir fiziksel muayene sorusu. Juguler venöz basınç dalgaları sorulmuş ve özellikle tanımlamaları verilmiş. Sağ atrial kontrak-siyon dalgası ‘a’ dalgasıdır, sağ atrium dolması sonucu oluşan dalga ise ‘v’ dalgasıdır. a ve v dalga eşitlenmesi ASD’de olur.

3.

Yetmiş altı yaşında erkek hasta son 1 saatir devam gö-ğüs ağrısı ile acil servise başvuruyor. Hastanın çekilen EKG’si yukardaki gibidir. EKG’ye göre bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yaygın anteriyor Mİ B) Yüksek lateral Mİ

C) Komplet sol dal bloğu D) Anteroseptal Mİ

E) Brugada sendromu

3 – C

Vaka özellikle EKG soruları içinde beklediğimiz bir örnektir. Hastanın kısa anamnezi verilmiştir ve angina pectoristen bah-sedilmiştir. Ancak soru EKG üstüne yıkılmıştır ve sol dal bloğu-dur. Aşağıda sol ve sağ dal bloğu kriterleri verilmiştir.

Sol dal bloğu;

• QRS 120 msn

• D1, AVL, V5, V6’da geniş, çentikli veya tavşan kulağı R

• V1, V2’de küçük r , derin S

• D1, V5, V6’da septal q dalgasının olmaması

• QRS yönüne ters ST segmenti ve T dalgası

Sağ dal bloğu;

• QRS ≥ 120 msn

• V1 ve V2’de rsr’, rsR’ veya rSR’

• D1 ve V6’da S dalgası 40 msn’den uzun

4. Bilinen EF düşük kalp yetersizliği ve kronik böbrek ye-tersizliği olan hasta baş ağrısı şikayetleri ile acil servise başvuruyor. Hastanın ölçülen ofis kan basıncı 190/100 mmHg olarak tespit ediliyor. Hastanın laboratuar anali-zinde Na: 136 meq/lt, K: 4.8 meq/lt, kre: 3,2 mg/dl’dir.

Bu hasta için aşağıdaki tedavilerden hangisi önerilmez?

A) Amlodipin

B) Hidroklorotiazid

C) Karvedilol

D) Ramipiril

E) Prazosin

Page 36: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

36www.tusem.com.tr

4 – E

Vakada verilen hipertansiyon tedavisi için alfa blokerler uygun değildir. Vazodilatasyon sonrası renin sekresyonunu artırarak sıvı retansiyonu yapar ve kalp yetersizliği hastalarında önerilmez. Unutmamamız gereken önemli diğer nokta kronik böbrek yet-mezliğinde hipertansiyon tedavisinde birinci tercih ACEi’leridir.

5. Elli beş yaşında diabetik bir hasta sol dizinde şişlik, ağrı, ısı artışı ve kızarıklık şikayetleriyle acil servise başvuruyor. Anamnezinden 3 gün önce diz eklemine enjeksiyon yaptır-dığı öğreniliyor. Sınoviyal sıvıda lökosit sayısı 50.000/mm3

olarak saptanıyor. Gram boyamada etken görülemiyor.

Bu hastada en olası septik artrit etkeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Staphylococcus aureus

B) Proteus vulgaris

C) Strpetococus pyogenes

D) Neisseria gonorrhoeae

E) E.coli

5 – A

Septik artrit tanısı için sinoviyal sıvıda hücre sayısının 30.000/mm3 olması gerekir. Cinsel yolla bulaşan hastalığı olmayanlar, eklem içi enjeksiyon yaptıranlarda ve diabetik hastalarda en sık septik artrit etkeni Staphylococcus aureus’dur.

6. Altmış sekiz yaşında erkek hasta özellikle kış aylarında artış gösteren balgamlı öksürük şikayeti ve nefes darlığı çekmektedir. Hastanın öyküsünde 40 paket/yıl sigara kul-lanımı mevcuttur. Yapılan fiziksel muayenede ekspiryumda uzama, akciger grafisinde; havalanma artışı, gögüs ön arka çapında artış ve interkostal mesafelerde atrış görülüyor.

Yapılan solunum fonksiyon testinde aşağıdaki bulgu-lardan hangisinin görülme ihtimali en düşüktür?

A) FEV 1’de azalma

B) FEV1/FVC’de azalma

C) FVC’de artma

D) Rezidüel volümde artma

E) Total akciğer kapasitesinde artma

6 – C

Vakada tipik olarak obstrüktif akciğer hastalığı kliniği verilmiş-tir. Sıklıkla sorulan her zaman sorulma potansiyeli olan obs-trüktif ve restriktif akciğer hastalıklarının solunum fonksiyon testi ile ayrımı sorgulanmıştır. Obstrüktif akciğer hastalıkların-da FVC normal yada hafif azalmış bulunurken artış beklenmez.

7. Otuz altı yaşında kadın hasta öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı ile kliniğe başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde akciğer tüm zonlarda solunum sesi azal-mış olarak tespit ediliyor. Hastanın laboratuar incele-mesinde sedimantasyonda artış ve hiperkalsemi tespit ediliyor. Çekilen akciğer grafisinde; bilateral akciğerde tutulum ve bilateral mediastinal lenfadenopatiler tespit ediliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kronik böbrek yetmezliği

B) Multipl myeloma

C) Sarkoidoz

D) Primer pulmoner hipertansiyon

E) Toplum kaynaklı pnömoni

7 – C

Vakada genç yaşta kadın hasta verilmiştir. Hastanın hiperkal-semisinin olması ve sedimantasyon yüksekliği ile birlikte akci-ğer parankim tutulumu ile bilateral mediastinal lenfadenopa-tilerin varlığı sarkoidozu düşündürür. Hastanın yaşı itibari ile multipl myelomadan uzaklaşırız.

8. Otuz yaşında kadın hasta oral kontraseptif tedavi kul-lanırken ani gelişen nefes darlığı ile kliniğe başvuruyor. Hastanın fiziksel muayenede TA: 70/20 mmHg olarak tespit ediliyor. Hastada ön planda pulmoner emboli dü-şünülmektedir.

Hastanın yapılan kan gazı analizinde aşağıdakilerden hangisi tespit edilebilir?

A) Ph: 7.25, PCO2: 30 mmHg, PO2: 60 mmHg

B) Ph: 7.55, PCO2: 24 mmHg: PO2: 55 mmHg

C) Ph: 7.40, PCO2: 65 mmHg, PO2: 70 mmHg

D) Ph: 7.43, PCO2: 55 mmHg, PO2: 80 mmHg

E) Ph: 7.30, PCO2: 50 mmHg, PO2: 65 mmHg

8 – B

Vaka erken başvuran bir pulmoner emboli vakasıdır. Pulmoner emboli kan gazı analizinde erken dönemde hipoksik, hipokar-bik, respiratuar alkaloz mevcuttur.

Page 37: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

37 www.tusem.com.tr

9. Yirmi sekiz yaşında kadın hasta doğum sonrası halsizlik, yorgunluk şikayeti ile kliniğe başvuruyor. Hastanın ya-pılan laboratuar tetkiklerinde Hb: 10,7 mg/dl, T3,T4 ve TSH düşük, LH, FSH ve ACTH düşük, prolaktin yüksek tes-pit ediliyor. Hastanın çekilen hipofiz MR’ında büyümüş hipofiz bezi tespit ediliyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hipofiz metastazı B) Sheehan sendromu

C) Orak hücre anemisi D) Lenfositik hipofisitis

E) Primer empty sella

9 – D

Vaka postpartum dönemde lenfositik hipfisitis vakasıdır. Diğer-lerinden önemli ayrımı ön hipofiz hormonlarından prolaktin yüksek diğerlerinin düşük olmasıdır ayrıca MR’da kitlesel görü-nüm olması özellikle sheehan sendromundan ayrımında önem-lidir. Lenfositik hipofisitiste ayrıca sedimantasyonda yükselir.

10. Kırk bir yaşında kadın hasta son 1 yıldır seste kabalaşma, terlemede artma, yüzde kabalaşma ve el, ayaklarda bü-yüme şikayetleri ile kliniğe başvuruyor. Hastada yapılan tetkikler sonrasında hipofizinde 8 mm boyutunda bir kitle tespit ediliyor. Cerrahi önerilen hasta cerrahiyi ke-bul etmiyor. Hastaya diğer tedavi seçeneklerinden biri uygulanıyor. Yaklaşık sekiz ay sonra hasta görme kaybı ile kliniğe tekrar başvuruyor. Yapılan görüntülemelerde hipofizdeki kitlenin 14 mm’ye çapa ulaştığı gösteriliyor.

Aşağıdaki tedavilerden hangisi mevcut klinik duruma neden olmuştur?

A) Lantreotid B) Radyoterapi

C) Kabergolin D) Oktreotid

E) Pegvisomant

10 – E

Vaka bir akromegali vakasıdır. Akromegalinin en sık nedeni hipofiz adenomlarıdır ve tedavisi cerrahidir. Vakada verilen hasta cerrahiyi kabul etmemiştir. Bu nedenle hastaya medi-kal tedavi veya radyoterapi yapılmalıdır. Sorunun devamında görme kaybı ve kitlede belirgin büyüme ile tekrar kliniğe gelen hastada verilen tedavilerden hangisinin bu kitleyi büyütücü etkisi olduğu sorgulanmıştır. Pegvisomant (GH reseptör anta-gonisti) yan etkilerinden biri kitleyi büyütücü etkisinin olması-dır vaka bunu sorgulamıştır.

11. Elli altı yaşında kadın hastaya tip 2 DM tanısı koyuluyor. HbA1c değeri %9.2 olan hastaya oral antidiyabetik teda-vi başlanıyor.

Aşağıdaki tedavilerden hangisi HbA1c düzeyini en fazla düşürür?

A) Nateglinid B) İnsülin

C) Dapagliflozin D) Metformin

E) Sitagliptin

11 – D

Seçeneklerde verilen tedavilerden HbA1c’yi en çok düşüren tedavi insülindir ancak soruda oral antidiyabetik sorulmuştur ve verilenler içinde en fazla düşüren metformindir.

12. Otuz altı yaşında kadın hasta baş ağrısı şikayeti ile kliniğe başvuruyor. Hastaya kraniyal görüntüleme yapılıyor. Hi-pofizde kitle tespit ediliyor.

Aşağıdaki hipofiz kitle tiplerinden hangisinin görülme ihtimali en düşüktür?

A) TSH sekrete eden adenom

B) GH sekrete eden adenom

C) Onkistoma

D) Prolaktinoma

E) FSH sekrete eden adenom

12 – C

Hipofiz adenomları içinde en nadir görülen onkistomadır sonra-sında TSHomadır. Bu spot bilgi sorulmak istenmiştir. Çoğu eski TUS sorularında onkistom şıklarda yoktur eğer seçeneklerde onkistom yoksa TSHoma’dır. En sık görülen hipofiz tümörü ise non-fonksiyone adenom sonrasında ise prolaktinoma görülür.

13. Akut bakteriyel menenjit ampirik tedavisinde kullanı-labilen antibiyotik aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sefazolin B) Sefuroksim

C) Sefalotin D) Sefoksitin

E) Sefotaksim

13 – E

Sefotaksim, seftriakson ve seftazidim akut bakteriyel menen-jitlerin ampirik tedavisinde kullanılabilen 3. kuşak sefalospo-rinlerdir. Seçeneklerde yer alan sefazolin (cerrahi profilakside anestezi indüksiyonu esnasında i.v. yolla tek doz kullanılır) ve sefalotin 1. kuşak sefalosporinler; sefoksitin (antianaerob et-kinliğe sahiptir) ve sefuroksim ise 2. kuşak sefalosporindir.

Page 38: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

38www.tusem.com.tr

14. Özefagus kanserli bir hastanın evrelemesi için hangisi bilgi vermez/gereksizdir?

A) Endoskopi B) Baryumlu grafi

C) Endosonografi D) BT

E) Manometrik çalışma

14 – E

Özefagus kanserinin tanısı endoskopik biyopsi ile konur. Öze-fagus kanseri evrelemesinde ise ilerlemiş vakalarda BT yeterli iken, erken dönemde küçük lezyonlarda en duyarlı yöntem en-dosonografidir. Endoskopi ve baryumlu grafilerde evrelemede bilgi verir. Manometrinin faydası yoktur, manometri motilite bozukluklarında (akalazya vb, gastroparezi, intestinal psödo-obstrüksiyonlar) ve reflü hastalığında kullanılır.

15. Altmış beş yaşında bayan hasta halsizlik, sarılık ve dişeti kanamaları nedeniyle başvurduğunda; AST>ALT artışı, PTZ 18 sn, Plt 90.000, USG’de karaciğer heterojen, portal ven dilate, splenomegali ve asit saptanıyor. Siroz tanısı konup “kriptojenik/nedeni belirsiz” denilmiş (alkol kul-lanımı yok, viral-otoimmün seroloji negatif, demir-bakır normal); yıllardır obezite ve hiperlipidemi öyküsü var.

Bu vakada en olası siroz nedeni aşağıdakilerden hangi-sidir?

A) NASH B) Wilson hastalığı

C) Hemokromatozis D) Primer biliyer siroz

E) Kronik HCV

15 – A

Obezite ve hiperlipidemi öyküsü kriptojenik sirozlu bir hasta-da yağlı karaciğer etyolojisi lehine önemli ipuçlarıdır.

16. Altmış yaşında erkek hasta, smoker; dispne, ortopne, karın şişliği nedeniyle başvurduğunda; KCFT hafif artmış, USG’de yaygın asit, hepatomegali, inferior vena cava-hepatik ven-ler dilate; serum-asit albümin gradienti 1.8 saptanıyor.

Bu vakada en olası asit nedeni aşağdakilerden hangisidir?

A) Malign asit (GİS tm-peritoneal karsinomatozis)

B) Siroz

C) Sekonder bakteryel peritonit

D) Tüberküloz peritoniti

E) Konjestif kalp yetmezliği

16 – E

Dispne, ortopne şikayetleri ile birlikte gradienti yüksek asit ve USG’de konjesyon bulguları asit nedeninin kalp yetmezliği ol-duğunu göstermektedir.

17. Kronik hepatit B tedavisinde tercih edilen oral antiviral ilaçlar hangi seçenekte doğru verilmiştir?

A) Lamivudin, telbuvidin B) Sofosbuvir, ledipasvir

C) Tenofovir, entekavir D) İnterferon, ribavirin

E) Pegile interferon

17 – C

HBV de tenofovir, entekavir gibi oral ilaçlarla viral supresyon te-mel amaçtır-kür çok nadirdir, HDV’de ise etkili bir tedavi henüz yoktur, pegile-interferon kısmen faydalıdır. HCV tedavisinde ise direkt etkili antivirallerin kullanıma girmesiyle % 100’e ya-kın başarı ve kür sağlanmaktadır. Virüsün NS5A ve NS5B RNA-polymerase enziminin inhibitörleri olan bu ilaçların başlıcaları sofosbuvir, ledipasvir, simeprevir, daclatasvir veombitasvir/paritaprevir/ ritonavir kombinasyonlarıdır. HCV genotipi tedavi seçeneğini/kombinasyonunu belirleyen temel faktördür. HAV-HEV viral infeksiyonları ise kronik hepatit-siroz yapmaz.

18. Altmış yaşında kadın hasta ateş, baş ağrısı, oryntasyon bozukluğu ve bilinç bulanıklığı ile nöroloji polikliniğine getiriliyor. Anamnezinden şikayetlerinin 2 gün önce baş-ladığı ve arttığı öğreniliyor. Fizik muayenede 39 C° ateş, bilinç bulanıklığı, uykuya eğilim ve epileptik atak sapta-nıyor. Beyin BT’de kitle ve KİBAS saptanmayan hastaya yapılan lomber ponksiyonda BOS incelemesinde; basınç normal, 100 hücre/mm3 (lenfosit hakimiyeti), protein 110 mg/dL, glukoz :60 mg/dLl(normal) saptanıyor.

Bu hastada en uygun tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut viral menenjit

B) Akut pürülan (bakteriyel) menenjit

C) Akut viral ensefalit

D) Subdural ampiyem

E) Subakut sklerozan panensefalit

18 – C

Akut viral ensefalitlerde bilinç bulanıklığı ve oryantasyon bo-zukluğu olması önemli özelliklerdir. Hastada BOS incelemesin-de; BOS basıncının normal, BOS’da lenfosit hakimiyeti olması, BOS proteini ve glukozunun normal olmasıda viral ensefaliti destekler. Viral ensefalitlerden Herpes simpleks tip 1 (tedavi uygulanmazsa moralitesi %70’dir) ve variella zoster ensefali-tinde i.v. yolla asiklovir tedavisi uygulanır.Diğer ensefalitlerde destek tedavisi uygulanır.

Page 39: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

39 www.tusem.com.tr

19. Periferik yaymasında şiddetli retikülositoz ve çekirdek-li eritrositler (normoblast) görülen anemik bir hastada aşağıdakilerden hangisi daha olası bir tanıdır?

A) Otoimmün hemolitik anemi

B) Demir eksikliği anemisi

C) B12 eksikliği anemisi

D) Folat eksikliği anemisi

E) Kurşun zehirlenmesi

19 – A

Perferik yayma bulguları bu hastada kemik iliğinde bir üretim problemi olmadığını, aneminin temel nedeninin periferde erit-rositlerim bir şekilde yıkılması ile giden bir süreç olduğunu pa-tofizyolojik olarak düşündürmelidir. Kemik iliğinde yapım/matu-rasyonu etkileyen anemi nedenlerinde retikülositoz genellikle olmaz, olsa bile çok hafiftir. Çekirdekli eritrositler eritropoezin çok ciddi hızlandığı durumlarda periferik yaymada görülebilir.

20. Ferritin düzeyi yüksek (>1.000 ng/mL) ve daha önce hiç eritrosit transfüzyonu almamış bir hastada aşağıdaki hastalıklardan hangisi ayırıcı tanıda en olasıdır?

A) Demir eksikliği anemisi

B) Glukoz-6-P dehidrogenaz eksikliği

C) Pütivat kinaz eksikliği

D) Sideroblastik anemi

E) Beta talasemi

20 – D

Ferritin düzeyinin yükselmesi genel olarak tıpta bazı durum-ları aklımıza getirmeli. Pozitif bir akut faz reaktanı olduğu için inflamasyonlar en başta düşünülmelidir. Özellikle still hasta-lığı, hemofagositik sendrom, goucher hastalığı ve hemokro-matozis hastalarında bu düzel 5.000 seviyelerini bile geçebilir. Transfüzyon almamış bir anemide ferritin yüksek ise kronik hastalık anemisi (nadiren ferritini 1000 üzerine çıkarır) ve si-deroblastik anemiler gelmelidir.

21. Kırk iki yaşında erkek başka bir merkezdeki sonuçları ile başvuruyor. Lökosit sayısı 40.000/mm3, nötrofil sayısı 36.000/mm3, trombosit sayısı 700.000/mm3 ve hemog-lobin 13g/dL olarak tespit ediliyor. Periferik yaymasında lökoeritroblastik tablo mevcut. Yapılan moleküler ince-lemesinde BCR-ABL geni pozitif olarak saptanıyor.

Aşağıdaki ilaçlardan hangisi bu hastada için tedavi se-çeneklerinden değildir?

A) İmatinib B) Nilotinib

C) Dasatinib D) Erlotinib

E) Bosutinib

21 – D

Soruda kısaca bir kronik myeloid lösemi hastası tarif edilmiş. KML hastalarında BCR-ABL tirozin kinazını inhibe eden spesi-fik ilaçlar kullanılır. Şıklardaki erlotinib ise bir EGFR kinaz inhi-bitörüdür ve bu anomalinin bulunduğu akciğer adenokanser-lerinin tedavisinde popüler bir ilaçtır.

22. Halsizlik ve ateş şikayetleri ile başvuran bir hastanın yapı-lan tetkiklerinde total proteini belirgin yüksek saptanıyor. Elektrolit anormalliği yok, böbrek/karaciğer fonksiyonları normal. Hastanın yapılan fizik muayenesinde boyun böl-gesinde ele gelen lenf nodları mevcut. Protein elektrofo-rezinde monoklonal pik görülmesi üzerine gönderilen im-münglobülin seviyelerinde IgM belirgin yüksek saptanıyor. Genetik analiz sonucunda MYD88 mutasyonu saptanıyor.

Bu vakada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Multiple myelom

B) Waldenstrom makroglobulinemisi

C) Ağır zincir hastalığı

D) Önemi belirsiz monoklonal gamopati

E) Smoldering myelom

22 – B

Multiple myelom ile bazen karışabilen waldenstrom hasta-lığında temel özellikler IgM yüksekliği, kalsiyum-kreatinin normal olması, kemiklerde litik lezyon olmamasıdır. Genetik analiz sonucunda MYD88 mutasyonunun tespit edilmesi çok karakteristik bir özelliktir. Myelom spektrumu Plazma hücre diskrazilerinde bu mutasyon görülmez. Aynı zamanda lenfadenopati bulunması yine waldenstrom lehine plazma hc diskrazisi alehine bir fizik muayene bulgusudur. Tedavisinde rituximab ve yanında bir kemoterapötik ajan (fludarabin/siklofosfamid gibi) kombine olarak kullanılabilir.

Page 40: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

40www.tusem.com.tr

23. Non-Hodgkin lenfoma (Diffüz büyük B hücreli) tanısı alan bir hastada aşağıdakilerden hangisi uluslararası prognostik kriterler arasında kötü prognozu gösteren-lerden biri değildir?

A) Yaşının 85 olması

B) 2 bölgede ekstra-nodal tutulum olması

C) Yüksek LDH

D) Yüksek ALP

E) Ann-Arbor evre 3

23 – D

DBBHL hastalarında uluslararası prognostik indeks (İPİ) kri-terleri

Yaş>60

>1 ekstranodal tutulum

Ann-arbor evre 3-4

Yüksek LDH

ECOG performans statüsü >1

24. Böbrek yetmezliği olan bir kanser hastasında aşağıdaki ilaçlardan hangisinden çok şiddetli akut tubuler nekroz yapabileceği ve yetmezliği şiddetlendireceği için müm-kün oldukça kaçınılmalıdır?

A) İrinotekan B) Dosetaksel

C) Pomalidomide D) Karboplatin

E) Sisplatin

24 – E

Sisplatin bilinen en ciddi nefrotoksik kemoterapilerden biridir. Aynı zamanda bilinen en şiddetli bulantı yapan ilaçtır (tedavisinde aprepitant genellikle kliniklerde proflaktik olarak 3 gün boyunca oral tablet olarak verilir). Böbrek fonksiyonları kötü olan hasta-larda sisplatine alternatif ajanlar aranmalıdır. Bunlardan biri aslında kardeşi olan ama nefrotoksisitesi çok daha düşük olan karboplatindir. Sisplatin birçok yapabilir ama kemik iliği baskılan-ması yapmaması nedeniyle febril nötropeni riski çok düşüktür.

25. Kronik böbrek yetmezliği ile takip edilen bir hastada prog-resif olarak glomerüler filtrasyon hızı (GFR) düşüşüyle beraber aşağıdaki bulgulardan hangisinin tespit edilmesi hastanın son döneme daha yakın olduğunu gösterir?

A) Hipertansiyon B) Parathormon yüksekliği

C) Anemi D) Hiperfosfatemi

E) Hiperkalemi

25 – E

Kronik böbrek yetmezliğinde hastalarda GFR düşüşüyle korele bir takım bulgular beklenmektedir. Hastalığın her evresinde değişik komplikasyonlar beklenmektedir. Genel olarak esas komplikas-yon döneminin evre 3-4 olduğu bilinmelidir. Yukarıdaki şıklarda aslında A şıkkından E şıkkına doğru verilmiş olan tüm komplikas-yonlar GFR ile paraleldir. Sırasıyla GFR yüksek olan hastadan dü-şüğe doğru gidildikçe beklenenler şu şekilde özetlenebilir.

Hipertansiyon - Evre 2

PTH yüksekliği - Evre 3

Anemi - Evre 3

Hiperfosfatemi - Evre 4

Hiperkalemi ve asidoz - Evre 4-5

Üremik sendrom - Evre 5

26. Aşağıdakilerden hangisi yüksek anyon açıklı (gap) me-tabolik asidoz nedenleri arasında yer almaz?

A) Tip 4 renal tübüler asidoz

B) Diyabetik ketoasidoz

C) Etilen glikol toksikasyonu

D) Uzun süren açlık

E) Laktik asidoz

26 – A

Metabolik asidoz ayırıcı tanı algoıritmasında anyok açığı he-saplanması önemli bir basamaktır. Normalde anyon açığı 6-12 mEq aralığındadır. Herhangibir nedenle ölçülemeyen anyon-ların artması durumunda hesaplanan açık artacaktır. Hızlı bir şekilde: Na+ - (HCO3

- - Cl-) formülü ile hesaplanabilir. Renal tubüler asidozlar anyon açığı olmadan metabolik asi-doza neden olurlar. Esas neden bu grup hastalıkta klor retan-siyonunun artmasıdır. Ketoasidoz yapan nedenler (diyabet,alkol,açlık ..), laktik asi-doz, kronik böbrek yetmezliği, salisilat toksikasyonu, metanol toksikasyonu ve etilen glikol toksikasyonu önemli anyan açığı artmış metabolik asidoz nedenlerindendir.

27. Romatoid artrit tedavisinde kullanılanlardan hangisi TNF inhibitörü değildir?

A) Etanercept

B) Infliksimab

C) Adalimumab

D) Rituksimab

E) Certolizumab

Page 41: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

41 www.tusem.com.tr

27 – D

Etanercept; çözünür rekombinant TNF reseptör:Fc füzyon pro-teinidir; subkutan olarak kullanılır. Infliksimab; şimerik monoklo-nal antikordur, intravenöz olarak kullanılır. Adalımumab; human monoklonal antikordur, subkutan olarak kullanılır. Golimumab; human anti-TNF monoklonal antikoru, subkutan olarak kullanılır. Certolizumab pegol; PEGylated monoklonal antikor TNF inhibi-törüdür, subkutan olarak kullanılır. Rituksimab ise Humanize fare monoklonal antikorudur; B hücrelerini azaltır. TNF inhibitörlerine refrakter vakalarda Metotreksat ile kombine edilir

28. Aşağıdakilerden hangisi ilaca bağlı lupus ile ilgili olarak yanlıştır?

A) Kadınlarda erkeklere nazaran daha sık görülür.

B) Nefrit saptanmaz.

C) Hipokomplementemi görülmez.

D) İlaç kesilince laboratuvar ve klinik normale döner.

E) Merkezi sinir sistemi tutulumu olmaz.

28 – A

İlaca bağlı lupusta cinsiyet dağılımı eşittir. Nefrit ve MSS tutu-lumu görülmez. Hipokomplementemi ve anti-ds DNA saptan-maz. İlaç kesilince laboratuvar ve klinik normale döner.

29. Aşağıdakilerden hangisi ekstübasyon sonrasında görü-len komplikasyonlardan değildir?

A) Laringospazm B) Glottik ödem

C) Enfeksiyon D) Laringeal fibrozis

E) Trakeal fibrozi

29 – A

Laringospazm ekstübasyon sırasında meydana gelirken, diğer şıkar ekstübasyon sonrasında görülmektedir. Postoperatif dönemdeErken komplikasyonlar (0-72 saat)Boğaz ağrısıGlottik ödemEnfeksiyonVokal kord paralizisiGeç komplikasyonlarLaringeal ülser ve granülomLaringotrakeal membran ve vebLaringeal fibrozisTrakeal fibrozis, stenozTrakeal dilatasyonBurun deliğinde daralmaDisfaji

30. ‘Amaurosis fugax’ için aşağıdakiifadelerden hangisi doğrudur?

A) Tek taraflı gelip-geçici körlük,görme kaybına yol açar

B) Ataktan sorumlu damar, ipsilateral karotis internadır.

C) Görme bozukluğunun nedeni oftalmik arterde akım azalmasına bağlı retinal iskemidir.

D) Kontralateral beden yarısında hemipareziler eşlik edebilir.

E) Hepsi

30 – E

Amaurosis fugax geçici iskemik atakta görülebilen, oftalmik arter kan akımının azalması ile ortaya çıkan geçici körlüktür. Oftalmik arter, karotis arter sisteminde yer alır. Tabloya taraf bulguları eşlik edebilir.

31. Serebrovasküler hastalık öyküsü olan 65 yaşındaki ka-dın hastanın aşırı konuşma ve konuşmalarının anlamsız olduğu gözlenmiştir. Zaman zaman hasta bir kelimeyi defalarca tekrar etmekte, son zamanlarda da eşyaların isimlerini bulmada zorlanmaktadır.

Bu hastadaki mevcut tablo aşağıdakilerden hangisi ile uyumludur?

A) Broca afazisi – Anomik afazi

B) Transkortikal duyusal afazi –Transkortikal motor afazi

C) İletim afazisi – Wernicke afazisi

D) Wernicke afazisi – Anomik afazi

E) Broca afazisi – Wernicke afazisi

31 – D

Wernicke Afazisi (Sensori Afazi): Wernicke afazisinin en önde gelen özelliği, hastanın anlamasının ileri derecede bozuk olu-şudur. Wernicke afaziklerinde okuma, hastanın yazmasına kı-yasla daha ağır olarak zedelenmiştir.Tekrarlama bozukluğu olabilir. Bunun nedeni de, hastanın anlama güçlüğüdür; hasta işittiği kelimenin anlamına da ula-şamadığı, bunun sessel çözümlemesini de yapamadığı için tekrarlayamaz.Konuşma absürd, saçma sapan bir şekilde ağzından dökülür. Hastanın konuşması “akıcı” (fluent) bir konuşmadır.Anomik Afazi: Bu hastalar akıcı ve anlaşılır konuşurlar. Wer-nicke afazisinden farklı olarak anlamaları iyidir; verbal ve neo-lojistik parafazileri de yoktur. Fakat bu hastaların konuşmaları nesnel isimlerden yoksun bir konuşmadır.Anomik Afazi, bu tipik şekli ile sık rastlanılan bir sendrom de-ğildir. Buna karşılık düzelmekte olan bütün Wernicke afazileri, düzelmenin bir aşamasında, anomik afazi düzeyinden geçerler.

Page 42: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

42www.tusem.com.tr

32. Estrapiramidal sistemde yer alan bazal gangliaların gö-revleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?

A) Kas tonusunun ayarlanması

B) Görme ve işitmenin entegrasyonu

C) Hareketlerin koordinasyonu

D) Postürün ayarlanması

E) Ardı sıra hareketlerin yapılması

32 – B

Ekstrapiramidal sistem; piramidal ve serebellar sistemlerle birlikte insanda motor aktiviteyi düzenleyen üç önemli sup-rasegmental sistemden birisidir. Bu sistem, motor korteks tarafından başlatılan hareketlerın bastırılması ve kas tonu-sunun regulasyonu ile ilgilidir. Ekstrapiramidal sistemin asıl yapısını bazal ganglionlar oluşturur. Bunların en önemlileri n.kaudatus ve n.lentiformistir.

33. Multipl skleroz tanısında aşağıdaki özelliklerden hangi-si ilk sırada göz önüne alınmalıdır?

A) Hastanın 20-40 yaşları arasında olması

B) Hastanın kadın olması

C) Hastalığın progresif seyretmesi

D) Öykü ve nörolojik muayenede farklı zamanlarda bir-den fazla santral sinir sistemi bölgesinin etkilendiği-ni gösteren belirti ve bulguların olması

E) Lhermitte bugusunun pozitif olması

33 – D

Klinik ve radyolojik olarak MS’i düşündüren monofazik, ilk bul-gu olarak ortaya çıkan tablo, klinik izole sendrom (KİS) olarak adlandırılır; ve izleyen 5 yıl içersinde MS geliştirme riski taşır.MS için en önemli kriter hastalığın ataklarla seyretmesidir.

34. Yetmiş yaşındaki erkek hasta son 1 aydır geceleri uyku-dan uyandıran bel ağrısı şikayeti ile başvurmuştur. Fizik muayenede L5 sinir kökünde bası bulguları mevcut. Hasta bel bölgesinin her iki tarafına sıcak su torbası koyduğunu; fakat sıcak su torbasını hissetmediğini bu nedenle bel böl-gesinin her iki yanında kuşak tarzında yanık oluştuğunu ifade etmektedir. Yapılan lomber MR görüntülemesinde hastanın L4-5 seviyesinde kitle imajı görülmüştür.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Menengiom

B) Medullablastom

C) Oligodendroglioma

D) Astrositoma

E) Hemanjioblastoma

34 – D

İntradural tümörlerEkstrameduller tümörlerMeningiomlarNörofibromlarİntrameduller tümörlerAstrositomlar %45Ependimomlar %35Diğerleri (Dermoid tümör, Epidermoidtümör, Teratom, Lipom, Hemangioblastom,Ganglioglioma ve Oligodendrioglioma)İntramedüller kitlelerin siringomyeli gelişmesine neden ol-maları göz önüne alınarak rutin incelemelerde siringomyeli tespit edilen olgularda kitle araştırılmalıdır. Kordda gelişen ödem ile kitlenin gerçek boyutlarını ayırd etmek için kontrast-lı tetkikler kullanılmalıdır.

35. Aşağıdakilerden hangisi genellikle kadınlarda görülen sabah yorgunluğu ve uyku bozukluğunun da eşlik ettiği yaygın ağrı ile seyreden non-enflamatuvar kronik ağrılı hastalıklardan biridir?

A) Fibromiyalji sendromu B) Romatoid artrit

C) Spondiloz D) Pannukulit

E) Karpal tünel sendromu

35 – A

Fibromiyalji Sendromu (FMS) kronik, yaygın ağrı ve palpasyona karşı azalmış eşik değer ile karakterize bir klinik sendromdur. Has-sas nokta sayısı kullanılmamaktadır. Yeni kriterler, yaygın ağrının yanı sıra yorgunluk, uyku bozukluğu, bilişsel disfonksiyon ve so-matik semptomların şiddetini de değerlendirmektedir.

36. Ankilozan spondilit (AS) tedavisi ile ilgili aşağıdaki ifa-delerden hangisi yanlıştır?

A) Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ağrı ve tu-tukluluğu azaltır, uzun kullanımda radyolojik prog-resyonu yavaşlatır

B) Anti-TNF ajanlar inflamasyonu baskılar, radyolojik progresyonu yavaşlatır

C) Sulfosalazin periferal artrit tedavisinde etkindir

D) Metotreksat 7.5 mg/hafta dozunda inflamasyonu baskılar, radyolojik progresyonu yavaşlatır

E) Kalça tutulumu olan AS olgularında kalça artroplas-tisi uygulamalarında 20 yıllık prostetik eklem ömrü %60’tır.

Page 43: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

43 www.tusem.com.tr

36 – D

TedaviNSAİİ: Enflamatuvar bel ağrısını hızlı bir şekilde azaltıp tutuk-luğu giderirler. Hastalığın tanısını doğrulamak için de kullanıl-maktadır. Radyolojik progresyonu azaltttıkları belirtilmektedir.Sulfasalazin (SSZ): AS’de en çok çalışılmış ilaç olmasına rağ-men etkinliği açık değildir. Son yapılan çalışmalarda aksiyal tutulumu olan hastalarda etkisiz olduğu saptanmıştır.Anti-TNF ilaçlar: Radyolojik progresyonu azalttığı belirtilmek-tedir. Yaşam kalitesini NSAİİ göre daha çok arttırırlar.Ankilozan spondilitte sistemik steroid ve metotreksat tedavi-lerinin yeri yoktur.

37. Aşağıdaki epidemiyolojik araştırma tiplerinden hangisi tanı yöntemlerinin değerlendirilmesi amacı ile kullanılır?

A) Vaka-kontrol araştırmaları

B) Tanımlayıcı araştırmalar

C) Metodolojik araştırmalar

D) Müdahale araştırmaları

E) Kesitsel

37 – C

Metodolojik Çalışmalar (Tarama Testleri, Validasyon)Tarama; sonuçları çabuk alınabilen ve kolay uygulanabilen pratik yöntemler kullanarak, toplumda görünüşte sağlıklı olan fakat sağlık problemine sahip olma olasılığı bulunan bi-reylerin belirlenmesi veya diğer bir deyişle sağlık problemi olan bireylerin sağlıklı bireylerden ayrılmasıdır.Tarama ve tanı testleri arasındaki farkı daha belirgin olarak an-layabilmek bakımından Cerviks Ca’nın tanısı için yapılan toplum taramasında önce toplumdaki sağlıklı bireylerin tümüne veya özellikle risk altında olabileceği düşünülen bireylere “vajinal smear” yöntemi uygulanır. Vajinal smear ile Cerviks CA şüphesi olan bireyler içinde daha sonra daha komplike ve kesin tanı ko-yan bir yöntem olan “Biopsi” ile kesin hasta olanlar belirlenir.Tarama testlerinin özellikleri• Kolay uygulanabilir olması• Uygulanacak kişiler tarafından kabul edilebilir olması• Aranılan sağlık problemi açısından doğru sonuç verebilir

olması• Mali açıdan ucuz olması• Tekrarlanan ölçümlerinde aynı neticelerin alınabilir olması• Taraması yapılan sağlık problemini tespit edebilme gücü-

nün yeterli olmasıHerhangi bir tarama testinin sağlık problemini belirlemedeki gücünün değerlendirilmesi bu sağlık problemi için kesin so-nuç veren bir referans test (GOLD TEST) ile kıyaslanması so-nucu elde edilmektedir.

38. Yıl ortası nüfusu 200 000, canlı doğum sayısı 1000 olan bir yerleşim yerinde aynı yılki bebek ölümleriyle ilgili bil-giler şöyledir:

0-7 günlükken ölen bebek sayısı: 10

8-28 günlükken ölen bebek sayısı: 10

29-365 günlükken ölen bebek sayısı: 5

Bu bilgilere göre, bu yerleşim yerindeki bebek ölüm hızı binde kaçtır?

A) 5 B) 10

C) 15 D) 20

E) 25

38 – E

Bebek ölüm hızı

Ülkelerin sağlık düzeylerinin kıyaslanmasında sıklıkla kullanı-lan güvenilir bir göstergedir. Toplam bebek ölüm hızı bir top-lumda belli bir zaman periyodu içinde meydana gelen 0-1 yaş grubundaki ölüm sayısının aynı toplumda aynı zaman zarfın-daki canlı doğum sayısına bölünmesi ile bulunan bir ölçüttür.

39. Melanom metastazı için en önemli risk faktörü aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Ülserasyon

B) İnvazyon derinliği

C) Vertikal büyüme fazında olması

D) Nodüler melanom olması

E) Ailede metastatik melanomlu birey olması

39 – B

PROGNOSTİK FAKTÖRLER

• Breslow ve Clark evresi (İnvazyon derinliği)

• Tümör yerleşim yeri(gövde kötü, ekstremitelerde iyi)

• Yaş ve cinsiyet (yaşlılarda daha kötü, kadınlarda daha iyi prognoz)

• Ülserasyon (kalınlıkla birlikte en önemli prognostic faktörler)

• Büyüme fazı, hücre tipi (radial / vertical)

• Tümör vaskülaritesi( fazla olması kötü)

• Lenfovasküler invazyon

• Mitoz sayısı(fazlaysa kötü)

• Regresyon (kötü)

• Tümörün lenfosit ile infiltrasyonu (iyi)

• LDH (yüksekliği kötü)

• Mikrosatellit ve in-transit metastaz

• Lenf nodu ve uzak metastaz

Page 44: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

44www.tusem.com.tr

40. Aşağıdakilerden hangisi pitriyazis rosea etyopatogene-zinde yer alır?

A) Human herpes virüs 6 (HHV-6)

B) İnsan immun yetmezlik virüsü (HIV)

C) Epstein Barr virüsü (EBV)

D) Hepatit B virüsü (HBV)

E) Hepatit C virüsü (HCV)

40 – A

Kendini sınırlayan, eritemli, skuamlı deri lezyonları ile karak-terize bir hastalıktır.• 10-35 yaş arası• Kadınlarda daha sık• Mevsimsel (ilkbahar ve sonbaharda)• Geçirilmiş alt solunum yolu enfeksiyon hikayesi• HHV-6,7 gibi viral enfeksiyonlar etyolojide etken• İlk belirti genellikle gövde ön tarafta yerleşen madalyon

veya herald plağı olarak adlandırılan keskin sınırlı eritemli,• skuamlı lezyondur.• Herald plaktan 1-2 hafta sonra ortaya çıkan bilateral, si-

metrik, gövdede yerleşen ve boyundan yukarı çıkmayan, yaygın lezyonlar

• Lezyonların uzun ekseni doğal deri kıvrımlarına(langer çiz-gileri) paralel olup çam ağacı izlenimi verirler.

• 6-10 haftada spontan remisyon• Köbner fenomeni +• Kaşıntı görülebilir• Epidermiste spongioz, akantoz, st. granülozum incelmesi

parakeratoz

41. Bir şizofreni hastasında aşağıdaki belirtilerden hangisinin antipsikotik tedavisine yanıt verme olasılığı en düşüktür?

A) Kendi kendine gülme

B) Afekt küntlüğü

C) Yönetilme hezeyanları

D) Başkasına zarar verici davranışlar

E) Kendisi hakkında konuşan sesler duymak

41 – B

Bilişsel alandaki bozukluklar ise dikkat ve konsantrasyon so-runlarıdır. Genel olarak negatif belirtiler sürekli olarak belirli bir düzeyde devam ederken, pozitif belirtiler özellikle ilaç te-davisi altındayken kaybolur ya da ihmal edilebilir düzeye iner. Hastaların çoğunda hastalık negatif belirtilerle başlar. Negatif belirtiler çoğu zaman aile tarafından tembellik, irade eksikliği, üşengeçlik olarak değerlendirildiğinden bu belirtiler hastane-ye başvuru nedeni olmaz.

42. Otuz beş yaşında kadın hasta, ev kadını, ilkokul mezu-nu. Yıllardır devam ettiğini söylediği yaygın ağrılar, mi-dede yanma, karında şişkinlik, ellerde uyuşma ve cinsel isteksizlik şikayetleriyle başvurdu. Hastanın yakınmaları zaman zaman hafifliyor ancak çok sayıda doktor ziyareti devam ediyor. Yapılan tıbbi incelemelerinde yakınmala-rını açıklayacak bir organik neden bulunmamış. Hasta şimdiye dek gittiği doktorların kendisini tam anlamadı-ğını ve uygun ilacı veremediğini söylüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hipokondriyazis

B) Ağrı bozukluğu

C) Konversiyon

D) Somatizasyon bozukluğu

E) Beden dismorfik bozukluğu

42 – D

Somatizasyon Bozukluğu

Önceleri “histeri” ya da Briquet sendromu diye adlandırılan somatizasyon bozukluğu, erken yaşta başlayan, çoğunlukla kadınları etkileyen ve tekrarlayıcı, çok sayıda organ sistemi-ni ilgilendiren çoğul bedensel yakınmalarla karakterize poli-semptomatik bir bozukluktur.

Ağrı, sindirim sistemi, cinsel ve yalancı-nörolojik belirtilerin bir bileşkesi şeklinde kendini gösteren somatizasyon bozuklu-ğu, yakınmaların ve tutulan organ sistemlerinin çoğulluğuyla diğer somatoform bozukluklardan ayırt edilir.

En az 4 ayrı yerde ağrı

En az 2 GİS semptomu

En az 1 genitoüriner sistem yakınması

En az 1 pseudonörolojik semptom (parestezi, parezi, bayılma, körlük, sağırlık, kasılmalar, yutma güçlüğü vs.)

43. Aşağıdaki alerjik hastalıklardan hangisinde serum IgE düzeyinin yüksek olma ihtimali diğerlerine göre daha fazladır?

A) Atopik dermatit B) Astım bronşiale

C) Alerjik konjonktivit D) Gıda alerjisi

E) İlaç alerjisi

43 – A

• IgE düzeyinin alerjik hastalarda yüksek olmasının tanısal değeri düşüktür. Alerjik hastaların %50’sinde düzeyi nor-mal olabilir. Bir çok non-alerjik hastada düzeyi yüksektir.

• Fizyolojik olarak yaşamın ilk yılları boyunca düzeyi artar, ergenlikte pik yapar ve daha sonra giderek azalır.

Page 45: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

45 www.tusem.com.tr

• En çok atopik dermatitte yüksektir. Astımda da alerjik rinite göre yüksektir.

• Alerjik bronkopulmoner aspergillozda çok yüksek (>1000ng/dL) olması tanı kriteridir.

• Artmış IgE ile ilişkili non-alerjik hastalıklar:

I. Paraziter (Askariyazis, kapillariyazis, fassiyaliyasis, kancalı kurt, onkoserkozis, paragonomiyazis, şistomi-yazistrişinöz, strongiloidozis, filaryaz, , ekinokokkoz, visseral larva migrans

II. Enfeksiyöz (koksikoidomikozis, alerjik bronkopulmo-ner aspergilloz, sistemik kandidiyaz, CMV, EBV, lepra)

III. İmmun (HiperIgE sendromu, Wiscott-Aldrich, selektif IgA eksikliği, Nezelof sendromu, DiGeorge sendromu)

IV. Diğer (Hodgin, IgE miyelom, yanık, kistik fibroz, erite-ma nododum-streptokok, Guillain-Barre, pulmoner hemosideroz, interstisyel nefrit, Kawasaki, KC hasta-lığı, büllöz pemfigus, infantil PAN, romatoid artrit)

44. Aşağıdakilerden hangisi hücresel immun yetmezlik düşünülen bir çocukta T-hücre yetmezliklerinin ilk ta-raması için kullanılır?

A) Mutlak lenfosit sayısı

B) Akım sitometrisi

C) İzohemaglütinler

D) Candida albicans intradermal testi

E) Respiratuvar ‘burst’ paneli

44 – D

Candida deri testi, T-hücre fonksiyonunun en ekonomik tara-ma testidir. Ancak PPD de kullanılabilir.

Hastalarda öncelikle yapılmış gecikmiş tipte aşırı duyarlılık testlerine yanıt alınmışsa başka teste gerek yoktur. Ancak ya-nıt alınamayan hastalarda total T hücreleri sayılır. Bu hücreler yüzeylerindeki belirleyiciler yardımıyla sayılabilir. (koyun alyu-varları-Rozet ya da immünfloresan yöntemiyle)

T hücre ve hücre alt populasyonların sayımı, T hücreleri (CD2, CD3, CD4, ve CD8) üzerinde bulunan CD antijenleri tanıyan antikorlar kullanarak flow sitometri ile yapılabilir. CD3+ T hüc-releri genellikle periferal lenfositlerin %70’ini oluştururlar.

45. On beş günlük yenidoğan bebek kırmızı idrar yapma ne-deniyle getirilen hastanın yapılan fizik muayenesinde flank bölgede unilateral solid kitle saptanıyor. Kan sayı-mında trombositopeni ve idrarda hematüri tespit ediliyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mezoblastik nefrom

B) Nöroblastom

C) Renal ven trombozu

D) Displastik böbrek

E) Sepsis

45 - C

Renal ven trombozu sıklıkla 1 yaş altında görülür. Yenidoğan-da renal ven trombozunun en sık nedeni diyabetik anne çocu-ğu olmaktır. Hasta genellikle tek taraflı, bazen iki taraflı flank bölgede ele gelen kitle, hematüri, trombositopeni ve hiper-tansiyonla başvurur.

46. Kanlı diyare nedeniyle başvuran 5 yaşındaki erkek has-tanın fizik muayenesinde ciltte yaygın peteşi ve purpu-ralar, yüzde egzematoid döküntü ve dudak kenarında veziküler döküntü saptanıyor. Hastanın anamnezinden çok sık enfeksiyon geçirdiği öğreniliyor. Laboratuvarda trombositopeni dışında bir bulguya rastlanmıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ataksi-telenjiektazi sendromu

B) DiGeorge sendromu

C) Ağır kombine immun yetmezlik

D) Kronik granülamatöz hastalık

E) Wiscott-Aldrich sendromu

46 – E

Wiscott-Aldrich sendromu, X’e bağlı resesif geçişli CD 43 yü-zey proteini ekspresyonunun azalmasına bağlı ortaya çıkan sendrom MPV’si düşük küçük ve sayısı azalmış trombositlere sekonder purpura ve atopik dermatitle (1 yaş civarı ortaya çı-kar) karakterizedir. IgG normal, IgM azalmış, IgA ve IgE artmış-tır. B hücre sayısı normaldir. Polisakkarit antijenlere antikor yanıtı bozulmuştur. T hücre fonksiyonu zaman içinde azalır. Pnömokok, P.jiroveci ve herpes enfeksiyonları sıklığı artmış-tır. İlk bulgu sıklıkla kanlı ishaldir. Kronik böbrek hastalıklarına eğilim görülen sendromda EBV-ilişkili malignite ana ölüm ne-denidir. Tedavide antibiyotik, aylık taze donmuş plazma (TDP) verilir. Kemik iliği transplantasyonu yapılabilir.

Page 46: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

46www.tusem.com.tr

47. On yaşındaki bir çocuk göz kapaklarında ve vücudunda şişlik, idrar miktarında azalma, çay renginde idrar yapma ve baş ağrısı nedeniyle başvurduğu acil serviste konvül-siyon geçirmiştir. Öyküsünde 10 gün önce kriptik tonsillit geçirdiği öğrenilmiştir.

Bu çocukta aşağıdaki komplikasyonlardan hangisinin gelişmesi beklenmez?

A) Beyin kanaması B) Hipofosfatemi

C) Hiponatremi D) Kalp yetmezliği

E) Akut subglottik ödem

47 – B

• Bu çocuğun olası tanısı 5-15 yaş arasında olması, grup A beta hemolitik streptokok farenjitinden 1-2 hafta sonra akut nefritik sendrom bulguları olan gross hematüri (çay renginde idrar yapma), bi füssür tarzı ödem, hipertansi-yon (baş ağrısı, konvülsiyon) ve üremi (oligüri) nedeniyle akut poststreptokoksik tonsillofarenjit (APSGN)’dir.

• APSGN’de görülebilecek komplikasyonlar; beyin kanaması, kalp yetmezliği, hiperkalemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi, asidoz, nöbetler, üremi, dilüsyonel hiponatremi ve akut subg-lottik ödemle hava yolu obstruksiyonu olabilir. Hipofosfatemi değil böbrek yetmezliğine bağlı hiperfosfatemi beklenir.

48. Aşağıdakilerden hangisi küçük bir çocukta hemolitik üre-mik sendromda görülebilen bulgulardan biri değildir?

A) Serebral enfarkt B) Prodromal hafif ateş

C) Masif proteinüri D) Lökositoz

E) Coombs (-) hemolitik anemi

48 – C

Küçük çocukta (< 5yaş) en sık akut renal böbrek yetmezliği ne-denidir. Mikroanjiyopatik hemolitik anemi, trombositopeni, üremi tiradı ile karakterizedir.

Prodromal dönemde sulu diyarenin aniden kanlı hale dönüş-mesi, ciddi karın ağrısı, artmış batın hassasiyeti, kusma, le-tarji, irritabilite, solukluk, hafif ateş, ikter, peteşi ve vakaların %10’unda konvülziyon görülebilir.

Böbrek dışı komplikasyonlar arasında santral sinir sistemi tutulumuna bağlı irritabilite, nöbetler, bazal ganglion ve kor-tekste infarkt, kortikal körlük ve koma görülebilir. Santral Sinir Sistemi tutulumu HÜS’te en sık ölüm sebebidir.

Hemoliz mikroanjiopatiktir. Antikor aracılı olmadığı için Co-ombs testi negatif saptanır. Sadece pnömokok enfeksiyo-nuna sekonder HÜS’da pozitif saptanabilir. Lökosit 30.000/mm3’e çıkabilir.

İdrar hafif düzeyde etkilenmiş, mikroskopik hematüri veya hafif proteinüri olabilir. Hafif böbrek yetmezliğinden diyalize dek gidebilir.

49. Aşağıdakilerden hangisi frontal sinüzit saptanmış 14 yaşındaki bir çocukta başlangıç tedavisi olarak seçilme-si gereken antibiyotiktir?

A) Seftriakson B) Amoksisilin

C) Amoksisilin-klavulonat D) Siprofloksasin

E) Klaritromisin

49 – A

• Akut non-komplike bakteriyel sinüzitte başlangıç tedavisi amoksisilindir. Alternatifler TMP-SMX, sefuroksim aksetil, sefpodoksim, klaritromisin ve azitromisindir. Tedavi süresi semptomlar geriledikten sonra 7 gündür.

• İlk 72 saatte amoksisiline yanıt alınamayan ve rezistan bakteriyel suşlar taşıma riski olan (kreşe giden, son 3 ayda antibiyotik kullanma öyküsü olan, 2 yaştan küçükler) has-talarda yüksek doz amoksisilin-klavulanat önerilir. Azitro-misin ve büyük çocuklarda levofkoksasin alternatifidir.

• Frontal sinüzit, hızla intrakranial komplikasyonlara neden olabileceği için başlangıç tedavisi parenteral seftriakson-dur. Sonra oral antibiyotiklerle devam edilebilir.

50. Bir haftadır burun akıntısı ve hapşırığı olan altı aylık hastanın son 2 gündür ciddi öksürüğü, solunum sıkıntısı ve yüksek ateş geliştiği öğreniliyor. Hastanın fizik mua-yenesinde interkostal retraksiyonlar, dinlemekle her iki akciğerde ronküsler, ekspiratuvar ve inspiratuvar vizing saptanıyor. Çekilen akciğer grafisinde; bilateral havalan-ma artışı ve perihiler interstisyel infiltrasyon görülüyor.

Aşağıdakilerden hangisi bu hastadaki alt solunum yolu enfeksiyonunun en olası etkenidir?

A) Clamidya trochomatis

B) Stafilococcus aureus

C) Streptococcus pnömonia

D) Respiratuvar sinsityal virus

E) Mycoplasma pnömonia

50 – D

Çocukluk çağı alt solunum yolu enfeksiyonlarının en sık ne-deni Respiratuvar sinsityal virus (RSV)’dir. 5 yaş altında daha sıktır. Burun tıkanıklığı ve soğuk algınlığı semptomları ile başlar,1-3 günde ilerler. Öksürük en belirgin bulgudur. Ret-raksiyonlar, hava hapsi, ekspiratuvar ve inspiratuvar vizing, ronküsler saptanır. Akciğer grafisinde hiperinflasyon ve perihiler interstisyel infiltrasyon vardır. Atelektazi ve lobar kollaps (özellikle sağ üst lobda) sıktır. En belirgin laboratuvar bulgusu hipoksemi ve hiperkarbidir.

Page 47: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

47 www.tusem.com.tr

ELISA ile RSV antijenlerinin saptanması ile ile konur. Tedavi semptomatiktir (bronkodilatatörler vb). Ribavirin seçilmiş ol-gularda (Konjenital kalp hastalığı, bronkopulmoner displazi, immun yetmezlik, göğüs duvarı anomalisi ve çok şiddetli va-kalar) denenebilir.

51. Aşağıdakilerden hangisi dermatomiyozitli çocuklarda beklenen bir bulgu değildir?

A) Saçını taramada zorlanma

B) Güneş gören yerlerde eritem

C) Deri altıda kalsinozis

D) Antinükleer antikor varlığı

E) Sekonder malignite

51 – E

• Kas güçsüzlüğü çoğunlukla simetrik, proksimal kaslarda daha belirgin olmak üzere yaygındır. Hastalar güçsüzlük nedeniyle merdiven çıkma, yerden kalkma, saçını tarama gibi günlük işlevlerde zorlanır, koşamama ve sık düşme-ler görülür. Gowers belirtisi saptanır.

• Periorbital menekşe renkli eritem (heliotrop) ve ödem; MİF, diz, dirsek, ayak medial malleol kırmızı-palpabl (Gott-ron papül) ve güneş gören yerlerde eritem ( göğüs ve bo-yunda olursa ‘Şal bulgusu’ denir) en sık cilt bulgularıdır.

• Kalsinozis %10-40 vakada subkutan görülür. Anti-p140 ilişkilidir. Direkt grafilerde gösterilir.

• ANA ≥ %80 hastada pozitiftir. (Spesifitesi bilinmiyor; Anti sm ve anti ds DNA negatiftir)

• Malignite ile birliktelik erişkin formdan farklı olarak ço-cukluk dermatomiyozitinde çok ender görülür.

52. Aşağıdakilerin hangisi tedavi verilmemiş Kawasaki has-talığının seyrinde akut dönemde görülmesi beklenen lezyonlardan değildir?

A) Ateş

B) Ciltte deskuamasyon

C) Miyokardit

D) Bilateral konjonktivit

E) Servikal lenfadenopati

52 – B

Tedavi verilmez ise Kawasaki 3 klinik döneme ayrılır:1. Akut dönem: 1-2 haftada sonlanır. Ateş, hastalığın akut

bulgularının (olduğu dönemdir. 2. Subakut dönem: 2 hafta sürer. Deskuamasyon, trombosi-

toz, koroner anevrizma ve buna bağlı ani ölüm ile karakte-rizedir.

3. Konvalesan faz: Tüm klinik bulguların kaybolmasından ESH normal olana kadar (6-8 hf) sürer.

53. Kabakulağın en sık komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Menenjit B) Orşit

C) Pankreatit D) Miyokardit

E) Glomerülonefrit

53 – A

KABAKULAKİnkübasyon: 15-25 gün; Prodrom: Ateş, baş ağrısı, kusma (1-2 gün)Uni/bilateral (%70) hassas parotit, kulak ağrısı, Ekşi ve asitli gıda ağrıyı artırır.Çene açısı kaybolur, kulak kepçesi dışa-yukarı kalkar. Şişlik 3 günde pik yapar, 10.gün iner, ateş 3-5 gün sürer. Submandibü-ler bez tutulabilir. Sternumda ödem olabilir. Stensen kanalının ağzı kırmızı, ağrılıdır.Tanı: Serum amilaz(↑), lökopeni (lenfositoz), IgG titre artışı tanı koyar.Komplikasyon: Menenjit±Ensefalit (en sık); Transvers miyelit, aquaduktal stenoz, fasyal paralizi (nadir); Orşit (sık); Konjonk-tivit, optik nörit, pnömoni, nefrit, pankreatit, miyokardit, art-rit, tiroidit, trombositopeni (nadir)

Page 48: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

48www.tusem.com.tr

54. Aşağıdakilerden hangisi hamur mayasına anaflaktik re-aksiyonu olan çocukta kontrendikasyon oluşturur?

A) Kızamık B) İnfluenza

C) Hepatit B virusu D) İnaktif polio

E) Suçiçeği

54 – C

AŞI KONTENDİKASYONLARI

DTB/DTaB Bir önceki DPT dozu uygulandıktan sonraki 7 gün içerisinde ensefalopatiBir önceki/aynı dozda anafilaksiProgresif nörolojik hastalık

İnaktif polio aşısı Neomisin veya streptomisine karşı anaflaktik reaksiyon

Oral polio aşısı (OPV) HIV enfeksiyonu/ HIV enfeksiyonu bulunan bi-risi ile aynı ortamda yaşamakİmmunsüpressif tedavi sırasında, Doğumsal immun yetmezlik hastalığıBağışıklık sistemi bozuk bir kişi ile aynı ortamda yaşamak

MMR HamilelikNeomisine karşı anaflaktik reaksiyonJelatine karşı anaflaktik reaksiyonMalignensi, İmmun yetmezlik hastalığı

Hepatit B Hamur mayasına anaflaktik reaksiyon

Su çiçeği HamilelikNeomisine karşı alerjik reaksiyon, Jelatine karşı anaflaktik reaksiyon

İnfluenza Yumurta alerjisi

55. İki yaşındaki çocuğa klinik bulgularla rikets tanısı konu-yor. Laboratuvarda serum kalsiyum 6 mg/dl, fosfor 2.2 mg/dl saptanıyor. Parathormon düzeyi yüksek saptanan hastada 25-hidroksivitamin D3 düzeyi normal ve 1,25-di-hidroksivitamin D3 düzeyi çok yüksek saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Familyal X’e bağlı hipofosfatemi

B) Nutrisyonel kalsiyum eksikliği

C) Vitamin D bağımlı rikets tip 1

D) Vitamin D bağımlı rikets tip 2

E) Nutrisyonel D vitamini eksikliği

55 – D

• Klinik bulgularla rikets düşünüldüğünde Ca, P, alkalen fos-fataz (ALP), paratiroid hormon (PTH), 25-hidroksivitamin D [25(OH)D], 1,25-dihidroksivitamin D3 [1,25(OH)2D3], kreatinin ve elektrolitler çalışılmalıdır.

• Hipofosfatemik riketsde serum Ca ve PTH düzeyleri normal-dir, D vitamini eksikliği, nutrisyonel kalsiyum eksikliği veya D vitamini bağımlı riketslerde serum PTH düzeyi daima yük-

sektir. Normal PTH primer fosfat hastalığını destekler. Dola-yısıyla hastamızda familyal X’e bağlı hipofosfatemi olamaz.

• Vitamin D hastalığı düşünülen bir çocukta 25(OH)D dü-zeyinin düşük olması nutrisyonel eksikliği gösterir. Bizim hastamızda nutrisyonel D vitamini eksikliği olamaz.

• 1,25 (OH)2D3 düzeyi nutrisyonel D vitamini eksikliğinde değişken, kalsiyum eksikliğinde yüksektir. D vitamini ba-ğımlı riketslerin ayırımda yaralıdır: tip 1’de düşük, tip 2’de yüksek bulunur. Dolayısıyla hastamız tip 1 D vitamini ba-ğımlı rikets olamaz.

• 1,25 (OH)2D3 düzeyi reseptör bozukluğundan dolayı tip 2 D vitamini bağımlı riketsde çok yüksek iken, nutrisyonel kalsiyum eksikliğinde o kadar yüksek değildir. Dolayısıyla tanımız tip 2 D vitamini bağımlı rikets olmalıdır.

Rikets klinik bulguları

Rikets Tipi Ca P ALP PTH 25(OH)D 1,25(OH)2D3

Kalsiyum Eksikliği

  Nutrisyonel kalsiyum eksikliği

↓ N,↓ ↑↑ ↑ N ↑

Vitamin D eksikliği

 Hafif (Evre 1) N↓, N,↓ ↑ ↑ ↓ N

 Orta (Evre 2) N, ↓ ↓ ↑↑ ↑ ↓ ↓,N, ↑

 Ağır (Evre 3) ↓ ↓ ↑↑ ↑↑ ↓↓ ↓

Vitamin D Bağımlı

  Tip I (1α-Hidroksilaz eksiliği)

↓↓ ↓,N ↑↑↑ ↑↑↑ N ↓↓↓

  Tip II (kalsitriol direnci)

↓↓ ↓,N ↑↑↑ ↑↑↑ N ↑↑↑

Fosfor Eksikliği

  Primer-X’e bağlı hipofosfatemi

N ↓↓ ↑ N N Rölatif↓

  Fankoni sendromu

N ↓ ↑ N N Rölatif↓, ↑

Riketsi Andıran Durumlar

 Hipofosfatazya N N ↓ N N NMetafizyel displazi

 Jansen tipi ↑ N ↑ ↓ N N

 Schimid tipi N N N N N N

56. Aşağıdakilerden hangisi oligohidroamniyosla ilişkili ye-nidoğan patolojisi değildir?

A) Konjenital diafragma hernisi

B) Üretral atrezi

C) İntrauterin gelişme geriliği

D) Renal agenezi

E) İkizden ikize kan transfüzyonu

Page 49: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

49 www.tusem.com.tr

56 – A

• Oligohidramnios konjenital anomaliler, İUGR (plasental yetmezlik), ağır renal anomaliler ve fetal ürinasyonu bo-zan ilaç alımına eşlik eder. Fetal ürinasyonun amniyotik sıvının ana kaynağı haline geldiği 20. gebelik haftasında sonra belirginleşir.

• Oligohidramniosdan kuşkulanıldığında membranların rüptürü ekarte edilmelidir.

• Oligohidramnios clubfood ve burun kökünde düzleşme gibi fetal bası belirtilerine neden olur. En ciddi komplikas-yonu ise pulmoner hipoplazidir.

Amniyon sıvı hacminde bozuklukla birlikte olan durumlarOligohidroamnios PolihidroamniosIUGR Fetal anomalilerİkiz-ikize transfüzyon (verici)Amniyos sıvı kaçağıRenal agenezi (POTTER)Uretral atreziPrune-BellyPulmoner hipoplaziAmniyos nodosumİndometazinACE inhibitörİntestinal psödoobstrüksiyon

Konjenital anomalilerAnensefaliHidrosefaliTrakeözofagial fistülDuodenum atrezisi

Spina bifidaYarık damak dudakKistik adenomatoid malformasyonDiafragma hernisi

SendromlarAkondroplaziKlippel-Feil,Trizomi 21,18

TORCHHidrops fetalisMultiple konjenital anomali

DiğerDiabetes MellitusFetal anemiFetal kalp yetmezliği

İkiz-ikize transfüzyon (alıcı)Nöromuskuler hastalıkPoliürik renal hastalık

Konjenital diafragma hernisi polihidroamniyosla ilişkilidir.

57. Aşağıdakilerden hangisi zamanında doğmuş bir yeni-doğanda respiratuvar distres sendromuna neden ola-bilecek durumlardan değildir?

A) Asfiksi

B) Listeria koryoamniyoniti

C) Pnömoni

D) Annede diyabet

E) Mekonyum aspirasyonu

57 – B

• Term bebekte RDS nedenleri: Diabetik anne çocuğu, asfik-si, mekonyum aspirasyonu sendromu, pnömoni ve surfak-tan B protein eksikliği (konjenital alveolar proteinoz) dir.

• Listeria amniyoniti prematür bebeklerde mekonyum aspi-rasyonu sendromuna neden olabilir.

58. Aşağıdaki klinik bulgulardan hangisinin Fanconi aplas-tik anemili bir çocukta görülmesi beklenir?

A) Makrosefali B) Katarakt

C) Dev nevüs D) Uzun boy

E) Mental retardasyon

58 – E

• En sık görülen anomali gövde, boyun ve kıvrım yerlerinde hiperpigmentasyon yanı sıra cafe-au-lait ve vitiligo gibi cilt pigment değişikleridir.

• Kısa boy (%50; GH veya tiroid hormonu eksikliğine bağlı-dır), bifid, yok, çok başparmak, radius yokluğu sıktır. Do-ğumsal kalça çıkığı, ayak-bacak anomalileri görülebilir.

• Erkeklerde hipogonadal (inmemiş testis, atrofik testis, anorşi) ve genital değişiklikler (mikropenis, hipospadias, fimozis) görülür.

• Kızlarda vajina, over ve uterus malformasyonları görülebilir.

• Tipik yüz görünümü (Mikrosefali Mikroftalmi, Epikantus, anormal şekilli ve yerleşimli kulaklar)bir çok hastada olur. Sağırlık olabilir.

• Renal (ektopik, hipoplastik, diplastik, atnalı böbrek; age-nezi), kardiyak ve GİS malformasyonlarıda olabilir.

• Hastaların %10’unda mental retardasyon olur.

59. Orak hücre anemisi olan bir yaşındaki çocukta ani soluk-luk ve dalağın hızla büyümesiyle şok tablosu gelişiyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut sekestrasyon krizi

B) Hemolitik kriz

C) Aplastik kriz

D) Ağrılı kriz

E) Megaloblastik kriz

59 – A

Splenik sekestresyon krizi bebeklerde (en erken 5 haftalık, pik insidans 6 ay–3 yaş), nedeni bilinmeyen, kanın dalakta göl-lenmesidir. OHA’li çocukların %30’unda görülür. Dalak masif büyür, hızla dolaşım kollapsı gelişir. Retikülositoz ve trombo-sitopeni olabilir. Eğer hasta derhal izotonik ve kan transfüzyo-nu ile hidrate edilir. %50’sinde ataklar tekrarlar. Atak en erken bir öncekinden 6 ay sonra tekrarlar. Medikasyona yanıt yoksa veya atak tekrarını önlemeye yönelik splenektomi yapılır.

60. Aşağıdakilerden hangisinin çocuklarda akut lenfoblas-tik lösemide prognostik değeri yoktur?

A) Başvuru anında lökosit sayısı

B) Başvuru anında hemoglobin düzeyi

C) Cinsiyet

D) İmmunfenotipleme

E) Kromozomal anomaliler

Page 50: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

50www.tusem.com.tr

60 – B

En önemli prognostik faktör uygun riske yönelik tedavidir. ALL’de prognoz faktörleriFAKTÖR İYİ KÖTÜTedaviye yanıt Hızlı (< 1ay remisyon) Yavaş (> 1ay )Yaş 1-10 yaş < 1yaş, > 10 yaş

Lökosit sayısı (tanı sırasında)

< 50 bin/mm3 > 50 bin/mm3

İmmunfenotip Erken pre-B T hücreliKromozomal anomaliler

HiperdiploidiTEL-AML 1= t(12;21)Trizomi 4,10, 17

HipodiploidiMLL-AF4 = t(4;11)BCR-ABL= t(9;22)

MSS tutulumu (-) (+)Cinsiyet kız erkekOrganomegali (-) (+)Mediastinal kitle (-) (+)

61. Üç yaşında bir çocuk baş ağrısı, bulantı, kusma, huzur-suzluk ve son zamanlarda hızlı kafa büyümesi şikayeti ile başvuruyor. Yapılan kraniyal görüntülemede; serebel-lumdaki kistik kitlenin duvarında kontrast tutan nodül görünümü saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Medülloblastoma

B) Kraniyofarinjioma

C) Serebellar hemanjioblastoma

D) Juvenil pilositik astrositoma

E) Arnold-Chiari tip 2 malformasyonu

61 – D

Jüvenil pilositik astrositom (JPA)• Beyin tümörlerinin %20’sini oluşturur. WHO grade 1 ola-

rak sınıflanır. • JPA beynin her yerinde görülmekle birlikte en sık serebel-

luma yerleşir. • Klasik radyolojik görünümü kistik kitlenin duvarında

kontrast tutan nodüldür.• Mikroskopik olarak Rosenthal fiberlerinin varlığı tanıya

yardım eder.• Metastaz potansiyeli düşüktür ve nadiren invazifdirler.

JPA çok nadir malign değişime uğrar. Optik sinir ve kiazma bölgesinideki JPA, NF1’li hastalarda nispeten sık (%15) gö-rülen bir bulgudur.

• JPA’nın prognozu fibriller LGA’dan daha iyidir. Cerrahi rezek-siyon primer yaklaşımdır. Tam rezeksiyondan sonra tüm sağ-kalım %80-100’e ulaşır. Parsiyel (<%80) rezeksiyonda sağkalım oranları %50–95 arasında değişir. Bu hastalarda ikinci rezeksi-yon veya radyoterapi yararlıdır. 5 yaş altı çocuklarda radyote-rapinin morbiditesi nedeniyle kemoterapi düşünülebilir.

62. Doğduğundan itibaren başlayan aşırı sulu ishal nedeniy-le başvuran 2 aylık hastanın fizik muayenesinde aşırı de-hidrate olduğu; laboratuarda hiponatremi, hipokalemi, hipokloremi ve metabolik alkaloz saptanıyor. Anamnez-de annede polihidroamniyos olduğu öğreniliyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kronik mikrovillus inklüzyon hastalığı

B) Hipertrofik pylor stenozu

C) Abeta lipoproteinemi

D) Konjenital glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu

E) Konjenital klor diyaresi

62 – E

Klor kaybettiren diyare Klor/bikarbonat transportundaki defekte bağlı nadir bir hastalıktır. Polihidroamniyoz ve intrauterin yalnış-lıkla intestinal obstrüksiyon sanılan dilate ince barsak görülür.

Doğumda aşırı sulu ishal başlar. İshal dehidratasyon, hipo-natremi, hipokalemi, hipokloremi ve alkaloz ile karakterize ağır elektrolit bozukluğuna yol açar

Aynı metabolik tabloyu yapabilecek Hipertrofik pylor steno-zunda diyare görülmez. Diğer diyare yapabilecek hastalıklarda da bu elektrolit bozukluğu beklenmez.

63. Yukarıda bahsedilen hastaya tanı koyabilmek için aşağı-daki tetkiklerden hangisi öncelikli olarak planlanmalıdır?

A) Pylorun ultrasonografik görüntülenmesi

B) Dışkıda yağ analizi

C) Dışkıda redüktan madde

D) Dışkıda klor, sodyum ve potasyum tayini

E) Barsak biopsisi

63 – D

Dışkı Na ve K’un toplamından fazla (125-150 mEq/l) klor içerir.

64. Aşağıdakilerden hangisi absans nöbetin tipik özelliği değildir?

A) Gün içinde tekrarlama

B) Hiperventilasyonla provake olma

C) Tipik EEG bulgusu

D) Kısa seyir

E) Gövdede tonus kaybı

Page 51: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

51 www.tusem.com.tr

64 – E

TİPİK ABSANS NÖBETLER• Ani bilinç kaybı ile motor aktivitenin kısa bir süre durması,

yüzde anlamsız bakış ve göz kırpma ile karakterizedir. Gün içinde yüzlerce kez tekrar edebilir.

• Hiçbir zaman aura görülmez, nöbet genellikle 30 saniye-den uzun sürmez ve postiktal dönem gözlenmez. Nöbet öncesi yaptığa işe hemen döner. Bu özellikleriyle komp-leks parsiyel nöbetten ayrılır. Kas tonusu kaybolmaz, sa-dece baş hafifçe öne düşebilir. Basit otomatik hareketler (dudak şapırdatma, giysisini toplam) nöbete eşlik edebilir.

• Hiperventilasyon ve ışık uyarısı nöbeti provoke eder.• EEG’de tipik olarak 3 Hz diken ve yavaş dalga deşarjları

vardır.ATİPİK ABSANS NÖBETLERİ• Beraberinde baş ve gövdede tonus değişikliği ve myokloni ile

seyreder. Uyuklama ile kolaylaşır. Tedaviye yanıt iyi değildir.• EEG’de 1-2 Hz/sn diken ve yavaş dalga deşarjı görülür.JUVENİL ABSANS NÖBETİ• Tipik absansa benzer ama ileri yaşta görülür. Juvenil mi-

yoklonik epilepsi ile ilişkilidir.• EEG’de 4-6 Hz diken ve yavaş dalga, multiple diken ve ya-

vaş dalga deşarjları birliktedir.

65. Aşağıdaki nörokutan hastalıklardan hangisinde intrak-raniyal kalsifikasyon görülebilir?

A) Sturge-Weber sendromu

B) Von-Hippel-Lindau sendromu

C) Nörofibromatozis tip 1

D) Nörofibromatozis tip 2

E) Ataksi-telenjiektazi sendromu

65 – A

İntrakraniyal kalsifikasyon gösterilebilecek nörokütan hasta-lıklar Sturge-Weber sendromu (tren yolu manzarası) ve Tube-roskleroz (damlayan mum görünümü)’dür.

66. Konvülsiyon nedeniyle getirilen 3 yaşındaki hastanın se-rum kalsiyumu 7 mg/dl, fosforu 7.2 mg/dl ölçülüyor.

Aşağıdakilerden hangisi bu hastada beklenen bulgular-dan değildir?

A) Laringospazm B) Katarakt

C) Konfüzyon D) Kemik fraktürü

E) Elde parestezi

66 – D

Serum kalsiyumu düşük, fostoru yüksek hastada hipoparatiroi-di düşünülür. Hipoparatiroidili hastalar karşımıza hipokalsemiye bağlı klinik ve laboratuar bulgularla başvurur. Hipoparatiroidide kemikten kalsiyum resorbsiyonu azaldığı için kemik fraktürü beklenmez. Kemik fraktürü hiperparatiroidi bulgusudur.Klinik bulgular: Parestezi (oral-el-ayak), Tetani (karpopedal spazmlar-ebe eli-, laringospazm, nöbet), Chovostek, Trous-seau, Laringospazm (inspiratuar stridor, apne, siyanoz), Kon-vülziyon, Psödotümör serebri, Diş çıkması gecikir. Cilt kuru ve pullu, Tırnaklarde enine çizgiler, Katarakt, Mental bozukluk, Depresyon, psikoz, Konfüzyon, demans, stuporLaboratuvar bulgular: Ca düşük (5-7 mg/dl) , P yüksek (7-12 mg/dl), ALP (N/↓), 1-25(OH)2D3 (↓), Mg(N/↓), PTH (↓); EKG’de Uzun QT, uzun ST , pik T Aritmiler, kalp bloku, Hipotan-siyon; BBT’de bazal ganglionlarda kalsifikasyon görülür.

67. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda Graves hastalığının ilk ortaya çıkması beklenen klinik bulgusudur?

A) Ekzoftalmi B) Ellerde tremor

C) Taşikardi D) Kilo alamama

E) Sinirlilik

67 – E

Motor hiperaktivite ve emosyonel bozukluk ( huzursuzluk, sinirlilik, heyecanlanma, kolay ağlama, huzursuz uyku, uy-kuda yorgan tekmeleme) ilk belirtilerdir. Dikkat süresi kısadır ve uyku da problemli olunca okul başarısı düşer.

68. Aşağıdakilerden hangisi klasik homosistinüri tip 1 has-talığında beklenen klinik bulgulardan biri değildir?

A) Zeka geriliği B) Uzun boy

C) Tromboemboli D) Glokom

E) Aort anevrizması

68 – E

• Doğumda normaldir. İnfantta büyüme ve gelişme geriliği görülebilir.

• 3 yaşından sonra lens subluksasyonu (ektopia lentis) ge-liştiğinde tanı konur. Bu ağır miyopi ve iridodonezise (iris titreşmesi) neden olur. Yaşamın daha sonraki döneminde astigmatizma, glokom, katarakt, retina dekolmanı ve op-tik atrofi görülebilir.

• Progressif mental retardasyon sıktır. Ama normal zeka bildirilmiştir. IQ skoru 10-135.

• Psikiyatrik ve davranışsal bozukluklar (%50) ve konvülzi-yon (%20) görülebilir.

Page 52: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

52www.tusem.com.tr

• Marfan sendromuna benzer iskelet anormallikleri (za-yıflık, uzun boy, uzun ekstremite, araknodaktili, skolyoz, pektus ekskavatum veya karinatum, genu valgum, pes ca-vus, yüksek damak ve diş dökülmesi) sıktır.

• Açık ten, mavi sklerası ve özel malar kızarıklık vardır.

• Jeneralize osteoporoz, özellikle omurlarda, ana radyolojik bulgudur.

• Tromboemboli atakları artmış homosistinin vasküler endotelde oluşturduğu harabiyet sonucudur. Özellikle serebral tromboemboliye bağlı paraliziler, ayrıca kor pul-monale, optik atrofi ve ağır hipertansiyon gelişebilir.

***Aort anevrizması Marfan sendromunda görülür.

69. Aşağıdaki metabolik hastalıkların hangisinde idrarda terli ayak kokusu saptanır?

A) Fenilketonüri

B) İzovalerik asidemi

C) Tirozinemi

D) α-ketoasid dehidrogenaz eksikliği

E) Trimetilaminüri

69 – B

ANORMAL KOKU İLE BİRLİKTE OLAN AMİNOASİT METABOLİZMA BOZUKLUKLARIMetabolizma bozukluğu İdrar kokusuGlutarik asidemi (tip 2) Terli ayak, keskinHawkinsüri Yüzme havuzu3-Hidroksi 3-Metilglutarik asidüri Kedi idrarıİzovalerik asidemi Terli ayak, keskinAkçaağacı şurubu hastalığı Akçaağacı şurubu, çemenHipermetioninemi Haşlanmış lahanaMultiple karboksilaz eksikliği Erkek kedi idrarıOasthouse hastalığı Şerbetçi otuFenilketonüri Faremsi veya küflüTrimetilaminüri Kokmuş (çürümüş) balıkTirozinemi Haşlanmış lahana, kokmuş

tereyağı

70. Aşağıdaki kalp hastalıklarından hangisinde diastolik üfürüm duyulmaz?

A) Atrial septal defekt (ASD)

B) Ventriküler septal defekt (VSD)

C) Mitral kapak yetmezliği (MY)

D) Aort kapak yetmezliği (AY)

E) Pulmoner kapak darlığı (PS)

70 – E

• ASD’de pulmoner odakta ve etrafında 2-3/6 şiddetinde sistolik ejeksiyon üfürümü duyulur. Bu üfürümün nedeni pulmoner kapaktaki artmış akıma bağlı oluşan turbulas-yondur. Benzer şekilde triküspiddeki artmış akım da tri-küspid odağında middiyastolik bir rulmana yol açar.

• VSD (orta-geniş)’de 3-4 / 6 şiddetinde pansistolik üfü-rüm ve mitralde geçen kan hacmi arttığından apekste middiyastolik rulman duyulur

• MY’de sistol başında mitral kapak tam kapanamadığından sistol boyunca sol ventrikülden sol atriuma kan kaçağı olur (pan-sistolik üfürüm). Diastolde sol atriumdaki vo-lüm artışının sol ventriküle geçisinde rölatif darlık varmış gibi üfürüm (Mid-diastolik rulman) duyulur. ARA’ya bağlı ise bu üfürüme Carey-Coombs adı verilir.

• AY’de aort kapağının diastolde tam kapanamaması sonu-cu diastolün başında aortadan sol ventriküle kan kaçar. Zamanla sol ventrikül basıncı artıp, aorta basıncı azalaca-ğından kaçakta azalır ve diastolün ortasında durur (dekre-şendo erken diastolik üfürüm).

• PS’da sadece sistolik ejeksiyon üfürümü duyulur. Diastol-de üfürüm duyulmaz.

71. Akut romatizmal ateşte en az görülen major tanı kriteri aşağıdakilerden hangisidir?

A) Artrit B) Kore

C) Cilt altı nodüller D) Eriteme marginatum

E) Kardit

71 – C

ARA tanı kriterleriMajor kriterler Minör kriterler Destekleyici bulguKarditPoliartritEritema marginatumSubkutan nodülKore

ArtraljiAteşAkut faz reaktanı yüksekliği• CRP• ASOEKG’de PR uzaması

Boğaz kültürüHızlı antijen testiStreptokokal antikor yüksekliği

1. Poliartrit:

• %75 ile en sık görülen bulgudur.

• Büyük eklemleri (diz, ayak bileği, el bileği, dirsek) tutar. Spina, kalça ve küçük eklemler tutulmaz veya çok nadiren tutulabilir.

• Gezici tarzdadır. Aspirin tedavisine dramatik yanıt verir. Sekel bırakmadan iyileşir.

• Ciddi artritle ciddi kardit arasında ters ilişki vardır.

Page 53: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

53 www.tusem.com.tr

2-Kardit:

• %50-60 oranında görülür.

• Pankardittir. Genellikle endokard tutulur. Myokardit veya perikardit endokardite eşlik edebilir. Mitral kapak ve/veya aort kapağı tutulumu en sık görülür. Önce kapak yetmezli-ği, yıllar sonra stenozu gelişir.

• İlk atakta kardit olması diğer ataklarda kardit olması riskini artırır. En korkulan komplikasyonu kronik kapak darlığıdır. ARA’nın mortalite ve morbiditesinin tek nedenidir.

3-Kore:

• %10-15’inde görülür. Hastalık başladıktan 1-8 ay sonra gö-rülür. Tek başına tanı koydurucudur.

• Emosyonel labilite, inkoordinasyon, kötü okul performan-sı, kontrolsüz hareket ve yüzünü ekşitmek şeklindedir.

• Stresle artar, uykuda kaybolur. Genellikle unilateraldir. Süt-çü kadın eli, pronator belirtisi, kaşıklama, oynak dil ve mo-tor aktivitenin normal olması fizik muayene bulgularıdır.

4-Eritema marginatum:

• Hastaların sadece %3’ünde görülür. Ortası soluk, eritama-töz ve kaşıntısız maküldür.

• Genellikle göğüs ve ekstremitelerde ortaya çıkar. Sıcaklık döküntüyü artırır.

5-Subkutan nodül:

• %1 ile en az görülen major tanı kriteridir. Kemik çıkın-tılarına yakın ekstansör tendonlarda görülür. Varlığı ciddi hastalığı gösterir.

72. Aşağıdakilerden hangisi şok nedeniyle sıvı ve dopamin tedavisine rağmen bulguların devam etmesi durumun-da sıcak şokta ilk aşamada verilmesi gereken ilaçtır?

A) Terlipresin

B) Dobutamin

C) Adrenalin

D) Noradrenalin

E) Milrinon

72 – D

Sıvıya dirençli şokta hastaya dopamin ve dobutamin (kardiyo-jenik şok) infüzyonu başlanır. Soruda olduğu gibi buna direnç varsa soğuk şokta adrenalin, sıcak şokta noradrenalin infüz-yonu başlanır.

73. Altmış yaşında erkek hasta ülseratif kolit zemininde kolon kanseri nedeniyle kolon rezeksiyonu sonrası ventilatöre bağımlı kaldı. 4. günde ventilatörden ayırma girişimi ön-cesi kan gazı analizinde: pH 7.54, pCO2 30 mmHg, pO2 110 mmHg, HCO3 30 mEq/L ve SaO2 %98 olarak görüldü.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Metabolik asidoz

B) Kombine respiratuar ve metabolik alkaloz

C) Kompanse respiratuar asidoz

D) Kompanse respiratuar alkaloz

E) Respiratuar alkaloz

73 – B

Hastada pH 7.54 ölçülmesi alkalozda olduğunu göstermekte-dir. Bu durumu açıklayan patoloji ise ventilatördeki hastada pCO2 değerinin olağandan daha düşük olması, ayrıca HCO3 değerinin de olağandan yüksek olmasıdır. Sonuçta hastada kombine asit baz denge bozukluğu söz konusudur.

74. Bu hastada en olası metabolik dengesizlik hangisidir?

A) Hipokalemi B) Hiperkalsemi

C) Hiperkalemi D) Hiperkloremi

E) Hipernatremi

74 – A

Hastada mevcut alkaloz, potasyumun hücre içine geçişine yol açacaktır.

75. Akut hiperkalsemi tedavisinde aşağıdakilerden hangisi öncelikli yapılmalıdır?

A) Glikoz+İnsülin B) Kayexelat

C) Diyaliz D) Sıvı replasmanı

E) Vit D replasmanı

75 – D

Akut hiperkalsemik kriz medikal bir acildir. Birlikte bulunan ess volümündeki defisitin düzeltilmesi serum kalsiyumun hız-la düşmesini sağlayacaktır. Sıvı replasmanı bu etksini dilüsyon ve renal kalsiyum klirensini artırarak yapmaktadır. Furosemidin de tedaviye eklenmesi renal etkinliği arttırır. Hiperkalsemi te-davisinde geçici fayda sağlayabilecek diğer önlemler; kalsitonin (akut hiperkalsemi krizlerinde kullanılabi-lir, etkisi kısa süreli-dir), bifosfonatlar (kemik metastazına bağlı hiperkalsemi teda-visinde), mithramycin, glukokortikoidler veya hemodializdir.

Page 54: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

54www.tusem.com.tr

76. Asağıdakilerden hangisi intrasellüler mediatörlerdendir?

A) Platelet Aktive Edici Faktör (PAF)

B) Prostasiklin (PGI2)

C) Atrial Natriüretik Peptit

D) İntercelluler Adezyon Molekülü (ICAM)

E) Isı-Şok Protenleri

76 – E

• Isı-Şok Protenleri, Hücre içi proteinleridir. Travma durumun-da artıyor (yanık, inflamasyon, infeksiyon). Hücreyi travmatik stresin aşırı etkilerinden korur. İmmun yanıtı uyarır.

• Stres durumlarında koruyucu rol oynarlar. Hipoksi, trav-ma, kanama, ağır metal zehirlenmeleri hücre içi HSP sen-tezini arttırır. Steroidler ve ACTH HSP yapımını uyarır.

77. Yirmi beş yaşındaki kadın hasta intihar girişimi sonucu bir binanın 4. katından zemine düşmüş ve acil servise getirilmiştir. Hastaya ilk resüsitatif girişimlerden sonra ameliyata alınmış, kısmi ince barsak rezeksiyonu ve ka-raciğer segmentektomi yapılmış. Bu sırada 14 U eritrro-sit süspansiyonu, 6 U TDP ve 10 L Ringer laktat verilmiş-tir. Hasta kapatılırken sızıntı tarzı kanamalar başlamıştır.

Hastadaki bu duruma yol açan en önemli faktör aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Karaciğer yetmezliği

B) Septik şok

C) Trombosit eksikliği

D) Faktör IX (Christmas faktör) eksikliği

E) Akut böbrek yetmezliği

77 – C

Hastada masif sıvı ve kan ürünü replasmanı yapılmıştır. Ancak bu arada hastaya trombosit süspansiyonu verilmemesi, dilüs-yonel trombositopeni ve kanamalara neden olmnuştur.

78. Aşağıdakilerden hangisi masif transfüzyon sonrası bek-lenebilen komplikasyonlardan değildir?

A) DIC B) Hipokalsemi

C) Hipopotasemi D) Hipotermi

E) Akut akciğer hasarı

78 – C

Komplikasyonları:Dolaşım yetmezliği, hipervolemiDilüsyonel trombositopeni, trombosit fonksiyon bozukluğu

MT’da en sık kanama nedeni trombositopenidirV, FVII, FVIII, FXI eksikliği, DİKAsidoz (rutin bikarbonat yüklenmesi yapılmaz)2,3 DPG eksikliği ve Hb-O2 disosiasyon eğrisinde sola kaymaHiperkalemi, hiperamonyemiHipotermi (koagülasyon bozukluğu ve asidoz)Sitrat toksisitesi (Şoktaki ve KC yetmezliği olanlarda, çocuklar-da) İyonize Ca++ bağlar.Rutin Ca++ infüzyonuna gerek yok.Hemolitik reaksiyonlar

79. Kırk beş yaşında kadın hastanın nütrisyonu ince barsak fistülü nedeniyle TPN ile sağlanmaktadır. Hastaya bu amaçla yaklaşık 3 haftadır standart hipertonik glikoz-aminoasit solüsyonu verilmektedir. Hastanın dirsek, akral bölge ve diz bölgelerinde hiperpigmente, pullu ak-rodermatitis enteropatika benzeri lezyonlar gelişmiştir.

Bu hastada en olası patoloji aşağıdakilerden hangisidir?

A) Molibden eksikliği

B) Esansiyel yağ asidi eksikliği

C) Çinko eksikliği

D) Selenyum eksikliği

E) Bakır eksikliği

79 – C

TPN uygulanan hastalarda en sık görülen eser element eksikli-ği, çinko eksikliğidir. Hastadaki bulgulara ilaveten, yara iyileş-mesinde gecikmeye neden olur.

80. Aşağıdakilerden hangisi ‘’kontamine yara’’ grubunda yer alır?

A) Sistotomi

B) A.kolesistit nedeniyle yapılan kolesistektomi

C) Fekal kontaminasyonlu batın travması

D) Tiroidektomi

E) Tonsillektomi

80 – B

Temiz yaralar: GIS, GÜS veya solunum yollarına kesinlikle gi-rilmeyen ameliyatlardır. Beklenen infeksiyon oranı en fazla % 1-2’dir. Profilaksi yapılmaz

Temiz kontamine yaralar: GIS, GÜS veya solunum yollarının kontrollü ve kontaminasyon minimum olacak şekilde açıldığı durumlardır. Beklenen infeksiyon oranı en fazla %10’dur ve profilaktik antibiyotik kullanımı ile %3-5’ düşer. (sistotomi, en-terotomi, kolesistektomi apendektomi vb.)

Page 55: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

55 www.tusem.com.tr

Kontamine yaralar: Bütün taze açık travmatik yaralar bu gru-ba girer. Organ açılması, GİS içeriğinin sahaya akması, enfekte idrar yada safra varlığında GÜS yada Safra yollarına yapılan girişimler (akut kolesistit) İnflamatuar hastalıklar (Crohn has-talığı), perfore apendisit, obstrükte-nekrotik kolon rezeksiyo-nu vb.. Beklenen infeksiyon oranı %15-20’dir. Antibiyotik pro-filaksisi ile %5-10’a iner.

Enfekte ve kirli yaralar: İnfeksiyon oranı %40-50’dir. perfo-rasyon, intraabdominal apse Bu grupta profilaktik antibiyotik kullanılmaz, tedaviye yönelik antibiyotik verilir.

81. Yirmi beş yaşında erkek hasta sokak kavgası sonucu geti-rildiği acil serviste, karnına darbeler aldığını ifade etmek-tedir. Hastanın özellikle sol üst kadran ve sol omuz ağrı-sından yakındığı öğrenilmiş, muayenede sol üst kadran ve epigastriumda hafif hassiyet dışında patolojik özellik yoktu. Kan basıncı 110/70 mmHg, nabız dakika sayısı 100, solunum sayısı 26/dk olan bu hastada tanısa anlamda ya-pılması ilk yapıması gereken aşağıdakilerden hangisidir?

A) FAST

B) Fizik muayene ile klinik takip

C) Abdomen tomografi

D) Özefagogastroskopi

E) Diagnostik peritoneal lavaj

81 – A

Künt karın travmalı hastada ilk değerlendirme Abdominal USG olmalıdır. Amaç serbest sıvı araştırmak, ayrıca solid organ ya-ralanması hakkında kısmen fikir sahibi olmaktır. Non-invazif, ucuz, hızlı. Obez ve gazlı karınlarda başarısı düşük. Retroperi-tonu ve içi boş organları değerlendiremez

• FAST (Focused Abdominal Sonography for Trauma) bugün invazif yöntemlerin (Lavaj) yerini almıştır.

82. Yirmi beş yaşındaki hasta trafik kazası sonucu gelişen multipl femur ve pelvik kırıkları nedeniyle yaklaşık 24 saattir gözlem altında iken, aniden solunum zorluğu gelişmiştir. Hastanın muayenesinde toraks üst ve bo-yun kısımlarında peteşial lezyonlar ve şuur bulanık-lığı tespit edilmiştir. Labaratuvar olarak hipoksemi ve trombositopeni tespit edilen hastada en olası tanı aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Pnömotoraks B) Septik şok

C) Hava embolisi D) Kardojenik şok

E) Yağ embolisİ

82 – E

Multipl kemik kırıklarında yağ embolisi beklenen bir kompli-kasyondur. Solunum zorluğu ile beraber özellikle peteşial lez-yonlar en önemli klinik bulgulardır.

83. Kırk yaşındaki kadın hastanın sol ekstremitedeki cilt lez-yonuna yapılan biyopsi sonucu 2X1 cm boyutlarında, Clark Level 1 seviyesinde melanom saptanmıştır.

Bu hasta ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Lezyon papiller dermişi invaze etmiştir.

B) Lenf nodu tutulumu nadirdir.

C) En sık görülen malign melanom tipidir.

D) Lezyonun 1 mm cerrahi sınırla alınması yeterlidir.

E) Lezyon kalınlığı 1 mm’nin altındadır.

83 – A

Clark Evreleme

• Level I: Tümör hücreleri bazal membran üstünde epider-misdedir.

Melanoma insitu denir.

• Level II: Tümör bazal membranı aşmıştır. Papiller dermis-dedir.

• Level III: Tümör papiller dermisi doldurmuştur. Ancak re-tiküler dermise inmemiştir.

• Level IV: Retiküler dermisde tümör hücreleri vardır.

• Level V: Tömür hücreleri subkutan yağ dokusuna ulaşmıştır.

İnvazyon derinliği 1 mm'den az olan lezyonlarda 1 cm. cerrahi sınırla eksizyon yeterlidir. Bu evrede lenf nod tutulumu nadir-dir. Lenf nod diseksiyon kararında sentinel lenf nod işaretmesi yapılabilir…

84. Total tiroidektomi sonrası metastaz araştırmasında I131 tarama, tüm tiroid tümörlerinde kullanışlıdır. Bu duruma istisna olan tiroid tümörü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Papiller kanser

B) Hurhle hücreli karsinom

C) Mikropapiller karsinom

D) Foliküler karsinom

E) Minimal invaziv foliküler karsinom

Page 56: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

56www.tusem.com.tr

84 – B

Hurhle hücreli karsinom, Foliküler kanserin varyantıdır.

Tiroid kanserlerinin %3 kadarını oluşturur.

Folikülerden farkı:

& daha sık bilateral ve multifokal

& daha sık lenfojen metastaz ( %40 )

& daha yüksek mortalite

RAI tutulumu düşüktür (% 10 )

Tedavi: Minimum total tiroidektomi ve rutin olarak santral lenf nodu diseksiyonudur

85. Tiroid foliküler karsinomla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kadınlarda daha sık görülür.

B) İİAB tanıda yüksek spesifite ve sensitiviteye sahiptir.

C) Lenf nod invazyonu nadirdir.

D) Tiroidin ikinci en sık görülen karsinomudur.

E) Boyun bölgesine radyasyon hikayesi önemli bir risk faktörüdür.

85 – B

İkinci sırada görülür

50 yaş civarı kadınlarda sıktır

İyot eksikliği olan bölgelerde daha sık görülür.

Hematojen yayılım beklenir. Bu yüzden uzak metastaz daha sıktır. (%50)

İİAB ile foliküler adenom ve kanser ayrımını yapmak oldukça zordur, damar veya kapsül invazyonu değerlendirilemez. Aynı zorluk Hurtle hücreli neoplaziler için de geçerlidir.

Total veya totale yakın tiroidektomi

Lenfatik disseksiyona gerek olmaz

86. Hiperkalsemili hastada PTH düzeyleri normal ise hangi testin öncelikle yapılması uygun olur?

A) Magnezyum bakılması

B) PTHrP bakılması

C) İdrar Ca bakılması

D) ALP bakılması

E) İdrar P düzeyi

86 – B

Bu durumda öncelikle pthrp bakılması gerekir ki yüksek olma-sı durumunda başta akciğer tm’leri olmak üzere PTHrP salını-mı yapan tümörler akla gelmelidir.

87. Feokromasitomalar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Çoğunluğu beningdir.

B) Çoğu adrenal kökenlidir.

C) Von Hippel Lindau Sendromu’nda görülme sıklığı artar.

D) Çoğu tek taraflıdır.

E) Patolojik spesmenlerin % 10'u malign tanısı almak-tadır.

87 – E

• Baş ağrısı, çarpıntı ve aşırı terleme klasik triadıdır.

• Dolaşımdaki artmış katekolaminlerin etkisi ile hastalarda hipertansif ataklar en yaygın bulgudur.

• Atak süreleri, sayısı, zamanlaması, tetikleyen faktörler de-ğişkenlik gösterebilir.

• %10 bilateral

• %10 extraadrenal

• %10 ailesel

• %10 malign

• %10 çocuklarda

• Adrenal dışı bölgelerde ise (ki paraganglioma diye de ad-landırılır) en çok Zuckerkandle organı denilen bölümde bulunur.

• Feokromasitomalarda malign tanımlaması radyolojik gö-rüntüleme yöntemleri sonucu tümöre ait invazyon bul-guları tümör nüksü veya uzak metastaz bulguları var ise yapılabilir.

88. Otuz sekiz yaşında premenapozal hasta memede ağrı ve kitle yakınmaları ile polikliniğe başvuruyor. Hasta-nın annesinde meme kanseri ve kendisinde fibrokistik hastalık olduğu öğreniliyor. Hastanın meme muaye-nesinde her iki memede de sınırları tam ayrılamayan, hassas, yumuşak kıvamlı nodulariteler ele geldi. Aksil-lada patolojik lenf nodu yoktu. Mamografi sonucu BI-RADS 0 şeklinde raporlanan hastada bu aşamadan, en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) 3 ay sonra yeniden muayene

B) Tru cut biyopsi

C) Duktografi

D) Meme US

E) Meme MRI

Page 57: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

57 www.tusem.com.tr

88 – E

Meme MRI endikasyon tanımlaması tam netleşmiş değildir. BRCA taşıyıcıları, USG ve mamografik tetkiklerin yetersiz kal-dığı durumlarda kullanılabilecek bir tetkikdir. Bahsi geçen has-tada, görüntüleme yönteminin yetersizliği ve riskli aile anam-nezi nedeniyle meme MRI düşünülmelidir.

89. Kırk dört yaşındaki bayan hasta rutin meme muayene-si için başvurmuş. Meme muayenesinde patoloji tespit edilmemiştir. Tarama mamografisi sırasında sağ meme üst dış kadranda 1 cm’lik kitle izlenmiştir. Memenin di-ğer kesimleri ve sol meme normal rapor edilmiştir. Has-taya yapılan kalın iğne biyopsi sonucu DCIS (Duktal kar-sinoma insitu) komedo tip şeklinde rapor edilmiştir.

Bu hastaya sonraki aşama için en uygun yaklaşım aşa-ğıdakilerden hangisidir?

A) Tamoksifen ile takip

B) Sağ MRM

C) Meme koruyucu cerrahi+sentinel lenf nod işaretleme

D) Profilaktik bilateral mastektomi

E) Neoadjuvan tedavi

89 – C

Duktal karsinoma insitular eğer yaygın hastalığı düşündürür bulgu yoksa meme koruyucu cerrahi ile tedavi edilebilirler. İnsitu karsinomların aksiller lenf nodlarına metastaz yapma ihtimali çok düşüktür, bu yüzden rutin diseksiyon önerilmez. Ancak özellikle komedo tipte bu risk fazla olduğu için öncelikle sentinel lenf nodu değerlendirilmesi uygun olur. Hasta da yara iyileşmesi sonrası rt mutlaka verilmelidir.

90. Kırk beş yaşındaki erkek hastada ksifoid ve umbilikus arası mesafede 2 cm çapında ağrılı kitle vardır. Bu has-tada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Desmoid tümör B) Amyand hernisi

C) Spigelian herni D) Epigastrik herni

E) Umbilikal herni

90 – D

Pantolon herni:Direk + Indirekherni. Inf. epigastrik damarla-rın medial ve lateralinden aynı anda herniasyon vardır.Inkomplet: Defektin varlığına rağmen fıtık kesesi veya içindekiler defektten tamamen geçmemiştir (Henüz dış halkadan çıkmamış).Komplet (tam):Hem fıtık kesesi, hem de içeriği tamamen de-fekt dışına uzanmaktadır.Skrotal veya labial fıtık: Fıtık içeriği skrotuma veya labiumlara ulaşmıştır.

Redüktabl:Fıtık içeriği abdomene geri itilebilir.Inkarsere (Irredüktabl):Fıtık içeriği sıkışmıştır, abdomene geri itilmesi mümkün değildir.Obstrüksiyon: Fıtık kesesi içinde kıvrılıp obstrüksiyon yapan barsak ansı mevcuttur.Strangülasyon:Fıtık kesesi içinde bulunan dokunun kan akımı bozulduğu için iskemi ve nekroz varlığı söz konusudur.Richter Fıtığı (Pincement laterale):Kese içersinde barsak duva-rının bir kenarı kese içinde sıkışıp strangüle olabilir ancak ileus görülmez. Yani obstrüksiyon olmadan strangülasyon gelişebilir.Littre Fıtığı:Fıtık kesesi içersinde Meckel divertikülünün bu-lunmasıdır.Amyant Fıtığı: Fıtık kesesi içinde apendik sbulunması duru-mudur.SlidingHerni:Fıtık kesesinin duvarının tamamen peritonla de-ğil, kısmen kayarak fıtık kesesine eşlik eden (en sık kolon veya mesane) retroperitoneal organlarca oluşturulmasıdır. (Sağda en çok çekum, solda ise solda ise sigmoid kolondur.) En sık indire kingüinal hernilerde görülür.Rekürrening.Herni:Tedavi sonrası tekrarlayan fıtıklardır.

91. Epifrenik divertiküllere eşlik edebilen en olası patoloji aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hiatal herni B) Duodenal ülser

C) Gastrik ülser D) Mide GİST

E) Mide lenfoma

91 – A

Epifrenik divertiküller

Genellikle orta yaşta görülürler ve ösefagusun son 10 cm’lik kısmında alt ösefageal sfinkterin hemen üzerinde bulunurlar. Oluşum mekanizması Ösefagus sfinkterinin gevşemesinde inkoordinasyon ve intralüminal basınçta artış sözkonusudur. Diffüz spazm, akalazya ve hiatal herni gibi durumlarda daha sık görülür. Pulsiyon divertikülü özlliğindedir.

92. Elli sekiz yaşında kadın hastaya epigastrik bölgede rahatsız-lık ve erken doyma yakınmaları nedeniyle üst GİS sistem endoskopisi yapılmış. Antrumda submukozal küçük bir kitle tespit ediliyor. GİST olduğu düşünülen hastaya abdomen ve toraks tomografileri yapılmış ve mide distalinde düzgün sı-nırlı yaklaşık 3 cm boyutlarında kitle ile görülmüştür.

Bu aşamadan sonra en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) BT eşliğinde iğne biyopsi

B) Distal gastrektomi

C) Total gastrektomi

D) Tümör eksizyonu ve lenf nod diseksiyonu

E) İmatinib mesilat ile farmakolojik tedavi

Page 58: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

58www.tusem.com.tr

92 – B

Mezenkimal tümörler. İnterstisyel cajal hücrelerinden köken alır. Bu tm ‘lerin çoğunda c-kit protein expresyonu sözkonu-sudur. GİS sarkomları arasında en sık görülen tümördür ve GİS içinde de en sık midede görülür. Genellikle 40 yaşlarından sonra görülür. Kesinleşmiş bir evreleme sistemi yoktur, ancak genel anlamda artmış mitotik aktivite,

5 cm üzeri kitle,

lokal invazyon,

nekroz varlığı

c-kit mutasyon

Metastaz saptanması malignite lehine değerlendirilir. Tedavi cerrahidir. (Lenf diseksiyonuna gerek yok)

Unrezektabl vakalarda veya metastatik olgularda imatinib kul-lanılabilir. İğne bx yapılmamalı.

93. Otuz yaşında erkek hasta akut apandisit kliniği ile ameli-yata alınıyor. Ameliyatta apendiks flegmenoz ve enflame gözlenmiş olup apendektomi yapılmıştır. Patoloji rapo-runda apendiks radiksinde 2.5 cm çapında karsinoid tü-mör raporlanmıştır.

Bu aşamadan sonra yapılması gereken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yapılan işlem yeterlidir

B) Kemoterapi

C) Sağ hemikolektomi

D) Sınırlı ilioçekal rezeksiyon

E) Radyoterapi

93 – C

Apendiksin en sık tümörü

Nadiren (%3) karsinoid sendroma yol açar.

Büyük kısmı distalde

Tm 2 cm. üzeri veya 1-2 cm. ama radiks/mezoapendikse yayı-lım varsa sağ hemikolektomi yapılmalıdır.

Aksi durumlarda apendektomi yeterli.

94. Kalıtsal kolon kanserinin en sık görülen nedeni aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Familyal adenomatöz polipozis (FAP)

B) Peutz Jeghers sendromu

C) Gardner sendromu

D) Lynch sendromu

E) Cronchite Canada sendromu

94 – A

Familial Polipozis Koli

Tüm kolon ca.%1 ‘i

Herediter bir hastalıktır, otozomal dominant geçer (5. Kromo-zomdaki APC geni). Bu gen hastalık için taramalarda kullanılır. (FAP’lıların %75’inde pozitiftir.)

Hastaların %25’inde aile hikayesi yoktur ve spontan mutasyon sonucunda gelişir.

Genellikle 13 yaşından sonra ortaya çıkar.

Kolon ve rektumda multiple polipler gözlenir.

En önemli özelliği; tedavi edilmezse mutlaka kanser gelişir. Bu kanser çoğunlukla multipl odaklıdır.

Bu hastalarda özellikle duodenum olmak üzere gastrointes-tinal sistemin herhangibir yerinde (periampuller ca. riskine dikkat!) polip gelişebilir.

95. Familyal adenomatöz polipoziste kolorektal karsinom riski ne kadardır?

A) % 100 B) % 90

C) % 75 D) % 50

E) % 10

95 – A

Bakınız önceki soru

96. Altmış beş yaşında kadın hasta, 2 gündür devam eden bulantı, kusma yakınmaları ile başvuruyor. Hasta 4 gün-dür gaz gaita çıkaranadığını ifade etmektedir. Direkt ka-rın grafilerinde; dilate ince barsak ansları ve safra yolla-rında hava tespit ediliyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Safra yollarında hava görülmesi, ince barsak tıkanık-lığının safra taşı ileusu olduğunu düşündürür.

B) İnce barsaktaki taşın olduğu segment rezeke edil-meli ve uç uca anostomoz yapılmalıdır.

C) Eş zamanlı kolesistektomi yapılmamalıdır .

D) Obstruksiyon sıklıkla distal jejunumdadır.

E) İnce barsak obstrüksiyonlarının en sık nedenidir.

96 – A

Bilioenterik fistülün en sık geliştiği yer duodenumdur, ikinci sıklıkla kolon.

Taşların en sık obstrüksiyona neden olduğu yer terminal ile-umdur.

Page 59: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

59 www.tusem.com.tr

Tanıda hikaye önemli.

ADBG safra yollarında hava ve karında hava sıvı seviyeleri.

Tedavi kolesistektomi fistül onarımı. Yaşlılarda, terminal ile-um, taşın proksimalinden enterotomi ve çıkarılması.

97. Aşağıdaki karaciğer lezyonlarından hangisinde peruk-tan biyopsi kontrendikedir?

A) Hepatosellüler karsinom

B) Metastatik karsinom

C) Kronik hepatit C

D) Hepatik adenom

E) Fibrolamellar karsinoma

97 – D

Hepatik Adenoma Oral kontraseptif kullanan doğurganlık dönemindeki kadınlar-da daha sık görülürÖzellikle mestranol suçlanıyor. İlacın kesilmesi ile gerileme görü-lebilir. Genelde östrojen kullanımı 5 yıldan fazladır. Ayrıca gebe-lik, DM ve glikojen depo hastalıkları zemininde de gelişebilirler. Komplikasyonlar: • Spontan rüptüre (%25’i böyle tanınır) Ama en sık semp-

tom karın ağrısıdır.) bağl intraabdominal kanama ve ma-lign dejenerasyon gelişebilir.

Tanı: BT en duyarlı tetkiktir. Anjiografide hipervasküler lezyon olarak görülür. Adenom – FNH ayrımı yapılamayan hastalarda sintigrafi ile ayırıcı tanı yapılabilir. Karaciğer adenomunda ka-nama riski nedeni ile perkütan biyopsi kontrendikedir.

98. Aşağıdaki belirteçlerden hangisi sakrokoksigeal tera-tomların takibinde kullanılır?

A) LDH B) B-HCG

C) ALP D) AFP

E) NMP

98 – D

Sakrokoksigeal teratom• %80 kız çocuklarında 30-40.000 doğumda bir görülen bir

kitledir. Malignite potansiyeli 2 aydan önce opere edilen-lerde azdır.Tümör tipi ile malignensi arasında ilişki vardır. Uzak metaztaz en çok akciğer ve kemiğe olur.

Tanı • Pranatal tanı mümkün. Doğum mutlaka sezaryen ile olmalıdır.• AFP değeri, nüks açısından takipte önemlidir. • AFP ve HCG yüksek ise malign olabilir.• Tedavi; koksiks ile beraber tüm tümoral dokuların çıkarıl-

ması esastır. Takipte AFP değerlerinin yükselmesi ve rektal tuşe kontrollarında kitlenin tekrar büyümesi nüksü gösterir.

99. Tpipod kırığı aşağıdaki kemiklerden hangisinin fraktür-lerinde görülebilir?

A) Mandibula B) Orbita

C) Frontal D) Maxilla

E) Zigoma

99 – E

100. Aşağıdakilerden Hangisi konjonktivada psödomemb-ran sebebi değildir?

A) Adenoviral konjonktivit

B) Superior limbik keratokonjonktivit

C) Odunsu konjonktivit

D) Gonokokal konjonktivit

E) Stevens Johnson sendromu

100 – B

Yalancı membran nedenleri: Adenovirus konjiktivit, odunsu ligneous konjiktivit, gonokokal konjiktivit ve otoimmün kon-jiktivit, Stevens-Johnson sendromu

101. Diyabetik retinopati gelişimi için en önemli risk faktörü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diyabetin süresi

B) Metabolik kontrol

C) Gebelikte DM olması

D) Hipertansiyon ile birlikte DM olması

E) Hiperlipidemi ile birlikte DM olması

101 – A

DR risk faktörleri; Diyabetin süresi, en önemli faktör olup ilk 5 yıl ve prepubertal dönemde gelişmez. Tip 2 diyabetiklerin %5’i ilk tanıyı göz kliniklerinde alır. Metabolik kontrol, DR ge-lişimini önlemese de ortaya çıkışını geciktirir. Çok sıkı tedavi-lerle de DR hızlanabilir. Diğer faktörler (bunlar seyrini ağırlaş-tırır.); Gebelik (beraberinde preeklampsi varsa daha ağırlaşır), Hipertansiyon (proliferatif DR için önemlidir), renal hastalık (ağır ise DR’yi ağırlaştırır. Renal transplantasyon ise DR prog-resyonuna faydalı olabilir.) Diğer olumsuz faktörler: şişmanlık, hiperlipidemi, tütün, anemi

Page 60: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

60www.tusem.com.tr

102. Kosta kırığında ağrıyı gidermek için acil yapılması gere-ken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cerrahi kostektomi

B) Flaster stabilizasyonu

C) Torakotomi

D) İnterkostal sinir blokajı

E) Bandaja alınır.

102 – D

Tedavi; Kosta kırıklı hastalarda pnömotoraks veya hemotoraks görülme ihtimali nedeni ile birkaç gün hastaneye yatırılarak tedavileri faydalıdır. Hastalarda atelektaziyi önlemek için de-rin solunum hareketleri tavsiye edilir (Solunum fizyoterapisi). Kırık bölgesine yakı- bandaj tatbikleri solunum hareketlerini azaltıp atelektaziye yol açabileceği için tavsiye edilmez. Birin-ci ve ikinci kosta kırıkları toraks içi organ ve damar (aorta, subklavyan arter) yaralanmalarına yol açabileceği unutılma-malıdır (1. 2. Kot fraktüründe A. V. Subklavia yaralanması, 9-12. Kırıklarda; Dalak, karaciğer, böbrek rüptürü

Kosta kırığında kırık stabilize edilince ağrıda genellikle kontrol geçer. Eğer ağrı kontrol altına alınamazsa interkostal sinirler lokal anestezikler ile bloke edilir

103. Burger hastalığının tedavisinde ilk basamak aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Yağsız tuzsuz diyet

B) Beta bloker kullanımı

C) Vazokonstriktör ilaç kullanımı

D) Sigaranın bırakılması

E) Sempatektomi

103 – D

Burger Hastalığı Tromboanjitis obliterans olarak da bilinen Buerger hastalığı orta ve küçük çaplı atar ve toplar damarların sigaraya bağlı olarak gelişen tıkayıcı hastalığıdır. Buerger hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Has-taların çok büyük bir bölümü sigara kullanan erkeklerdir. Hastalık genellikle 20 ile 40 yaşlarında başlar. Klinik; soğukluk, parastezi, renk değisikliği, lezyonlar, inter-mittant kladiksiyo, istirahat ağrısı ağrılı digital ülserasyonlar, gangren, gezgin flebit (flebitis migrans). Distalden başlar, proksimale ilerlerAyaklardaki yaralar hastaların %70’e yakınında olur. Buerger hastalığının en önemli sonucu sürekli ağrı, ülserler ve kang-renler nedeni ile uzuv kaybıdır. Hastaların dörtte birinden fazlasında bacak ya da ayak amputasyonu gerekmektedir.

104. Aşağıdakilerden hangisi varikosel için yanlıştır?

A) Cerrahi ile düzeltilebilen infertilitenin en sık nedenidir.

B) İntraskrotal ısı varikosele bağlı düşer.

C) Varikoselektomi sonrası sperm parametrelerinde artış gözlenir.

D) Böbrek tümürlerine eşlik edebilir.

E) Sol tarafta daha sıklıkla saptanır.

104 – B

En sık görülen scrotal kitledir.Pampiniform pleksus venlerinin aşarı dilatasyonu ve torsiyonudur.%98 soldadır(sağda ve yaşlılarda varsa retroperitoneal tümör acısından araştırılmalıdır.) sol tarafta oluşunun nedenleri;sol spermatik venin uzun oluşu, sol renal vene dik açı ile açılması, valvüler yetersizlik, süperior mezenterik ven basısıdırKlinik; genelde asemtomatiktir. Semtom verirse ağrı ve çekil-me hissi, infertilite(En sık başvuru nedeni)Cerrahi ile düzelen erkek infertilitesinin en önemli nedenidir.Tanı genelde fizik muayene ile konulsada Dopler USG kesin tanı koydurur.

105. Stres inkontinansın primer tedavisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Antikolinerjik tedavi

B) Cerrahi tedavi

C) Pelvik taban rehabilitasyonu

D) Davranış tedavisi

E) Elektriksel uyarım

105 – B

106. Osteosarkoma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kemiğin diyafiz kısmı en sık tutulan lokalizasyondur

B) En sık hayatın ikinci dekadında görülür

C) Metastazları genellikle hematojendir

D) Osteosarkomlarda benign dev hücrelere sıklıkla rastlanabilir

E) Paget hastalığının bir komplikasyonu olarak gelişebilir

106 – A

Osteosarkoma• Primer malign kemik tümörlerinlerin %20 sini oluşturur

(en sık) (kemik malingliterinde sıklık 1. Metaztaz 2. Mye-lom 3. Osteosarkom)

• Osteoid yapan atipik osteoblastlardan köken alan maling kemik tümörüdür.

Page 61: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

61 www.tusem.com.tr

• Erkelerde ve en sık 2 dekadda görülür.• En sık tutulumu distal femur, proksimal tibia, proksimal

fibula, proksimal humerus, proksimal femurdur. %70 diz çevresi uzun kemiklerin metafizleri tutulur.

• En sık alt tipi konvansiyonel (İntramedüller) tiptir.• Radyolojik olarak; metafizer yerleşimli litik veya sklerotik

kemik yıkım ve yapımının beraber olduğu kortikal dest-rüksiyonla beraber Codman üçgeni ve güneş ışığı manza-rası şeklinde periostal reaksiyonlar.

• Tedavi; Neoadjuvant kemoterapi+eksteremite koruyucu cerrahi.

• En sık akciğer metastazı olur ve %15-45 arasında değişir.

107. Otoskleroz için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Otozomal dominant geçiş gösterir.

B) Miks tip işitme kaybı ortaya çıkar.

C) Schwartze belirtisi görülebilir.

D) Görültülü ortamda daha iyi duyar

E) Kohlear otosklerozda 4000 Hz’de kemik yolunda düşme olur.

107 – E

Otoskleroz• Olgun kortikal kemik yapısında spongioz kemiğe dönüşü-

münde sonuçlanan osteolitik bir lezyonla başlar (Spongi-oz evre), bunun onarımı için başlayan osteoblastik aktivite sonucunda oluşan ossifikasyon odakları ( Sklerotik evre) ve ortaya çıkan enzimler semptomlardan sorumludur.

• Lezyon yeri genellikle oval pencerededir, bu nedenle sta-pes taban plağında fiksasyon meydana gelir.

• Genellikle bilateraldir.• Otozomal dominant geçiş gösterir.• Gebelikte hızlı progresyon gösterir.• İşitme kaybı adelosan dönemde başlar. Hastalarda ilk dö-

nemde iletim tipi işitme kaybı vardır ilerleyen dönemde kemik yoluda etkilenerek miks tip işitme kaybı ortaya çıkar.

108. Aşağıdakilerden hangisi akut otitis medianın çocuklar-da daha sık görülmesinin nedenlerinden değildir?

A) Viral ÜSYE sıklığının fazla olması

B) Yuva, kreş gibi ortamlarda yakın temas nedeniyle damlacık enfeksiyonlarının artması

C) “Eustachian” tüpünün erişkine nazaran daha kısa ve yatay olması

D) Adenoid dokusunun mikrobiyolojik olarak rezervuar oluşturması

E) Çocukta orta kulak mukozasının sekretuvar özellik taşıması

108 – E

Akut süpüratif (bakteriyel) otitis media

• Orta kulak ve mastoidin havalı boşluklarını döşeyen mu-kozanın inflamasyonudur.

• Tüm yaş gruplarında görülse de en sık çoçuklarda görülür.

• Etkenler Step. pnömonia, H. İnfluenza, M. Catarhalistir.

• Etyolojide östaki borusu disfonksiyonu (obstruksiyonu) en önemli nedendir çünkü enfeksiyon üst solunun yolu enfekyonunu takiben asendan yolla gelir.

• Çoçuklarda daha kısa ve yatay olduğu için enfeksiyona eğilimlidir.

Seröz (sekretuar/effüzyonlu) otitis media

• Orta kulağın pürülan olmayan effüzyonudur. Enfeksiyon bulguları genellikle görülmez.

• Çoçuklarda sıktır ve çoçukta görülen işitme azlığının en sık sebebidir.

• Orta ve ileri yaşlarda özellikle tek taraflı seröz otitis media’da nazofarenks karsinomu yönünden incelenmelidir.

• Etiyolojide; viral faktörler, tubal faktörler (En sık adenoid hipertrofisi) ve alerji sorumlu tutulmaktadır.

109. Aşağidakilerden hangisi linea terminalisin yapısına ka-tılmaz?

A) Promontorium

B) Linea Arcuata

C) Sympysiz Pubis

D) Linea Alba

E) Pecten Ossis Pubis

109 – D

linea terminalis: Arkada promontoryum, yanlarda linea arku-ata ve pecten ossis pubis( her ikisine birden linea iliopectinea denir) ve önde symphysis pubicanın oluşturtuğu düzlemdir. Bu düzlemin üstüne yalancı (pelvis major), altına ise gerçek (pelvis minör) pelvis denir

Page 62: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

62www.tusem.com.tr

110. Aşağıdaki kaslardan hangisi perineal cisime (body) tu-tunmaz?

A) M.İschiokavernoz

B) M.Levator Ani

C) M.Bulbokavernöz

D) M.Transversus Perinei Süperfisiailis

E) Eksternal Anal Sfinkter

110 – A

Perineal body: Perineal yapı, santral tendinöz cisimciktir ve esas olarak bulbokavernöz kasın lifleri tarafında oluşturulur. Bu alana m. levator ani, m. bulbokavernöz, m. transversus pe-rinei süperfisialis, eksternal anal sifinkter tutunmaktadır. Peri-neal cismin üzerinde rektovajinal (Denonvilliers) fasia uzanır. Bu fasia douglas çukurunun altında yer alarak anorektal ve ürogenital kompartmanları birbirinden ayırır.

Özellikle vajinal doğum sırasında median epizyotomi ile peri-neal body ve buraya tutunan kas lifleri kesilir. ischiokavernöz kas ise perineal bodye tutunmaz. Epizyotomi veya laseras-yonlar sonucunda zarar görmez.

111. Bakterial vajınozis ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yan-lıştır?

A) Kötü kokulu akıntı

B) Mikroskopide lökösit görülmesi

C) Vajınal pH’da yükselme

D) İp ucu hücreleri

E) Wiff testi pozitifliği

111 – B

Bakteriyel vajinozis (Nonspesifik vajinit): En sık rastlanan va-jinal enfeksiyondur. Normalde vajinal floranın %1’inden azını oluşturan anaeroblar (G. vajinalis, ve Mikoplazma hominisin) anormal çoğalması ile karakterizedir. Bu nedenle aslında bir flora değişimidir. Cinsel yol ile bulaşan hastalıklardan değil-dir ancak sık cinsel ilişki, vajinal duş risk faktörüdür. Lakto-basiller ortamdan kalkmışlardır. Vajinozis terimi ile vajinal sekresyonun artması tariflenir. Tam bir vajinit değildir çünkü akıntıda lökosit bulunmamaktadır. Bu nedenle vajinal inflamasyon, eritem yoktur.Klinik özellikler (amsel tanı kriterleri): • Olguların %50’si asemptomatiktir. • Özellikle cinsel ilişki veya vajinal duş yapılması sonrasında be-

lirgin balık kokusu (en sık şikayet) ve akıntı şikayeti vardır.• Lökore: Grimsi renkte, yoğun ve bol miktarda kötü koku-

lu, lökosit içermeyen akıntı mevcuttur.• Vajen pH: Vajinal pH yükselmiştir.

• Mikroskopi: Dökülen vajen epiteli hücrelerine yapışmış bakterilerden (G. vajinalis) oluşmuş Clue cell (ip ucu) hüc-releri görülür. Lökosit ve döderline basilleri bulunmaz.

Tanı kriterleri(amsel tanı kriterleri): • Özellikle cinsel ilişki sonrası artan kötü koku (balık kokusu) • Gri renkte, ince, yoğun ve bol miktarda vajinal akıntı• Yükselmiş pH (> 4.5)• Clue cell’lerin %20nin üzerinde olması, lökosit bulunmaması• Vajinal sekresyona KOH (potasyum hidroksit) damlatıldığında ortam-

daki aminler nedeni ile ortaya balık kokusu (Whiff Testi) çıkması.• Tanıda kültürün yeri yoktur.

Tedavi: Amaç ortamdaki anaeropları azaltmaktır. Bunu için ilk tercih metronidazoldur(500 mg 2x1 7 gün). Partner tedavisi önerilmemektedir.

112. Aşağıdakilerden hangisi tip 1 endometrium kanseri için yanlıştır?

A) Daha genç ve obez hastalarda görülür

B) Tümör daha iyi diferansiyedir

C) Kromozom yapısı diploiddir

D) p53 overekspresyonu vardır

E) Prognozu daha iyidir

112 – D

TIP 1 TIP 2Risk faktörü Risk faktörü Karşılanmamış estro-

jene bağlı gelişir. Yaş ile insidansı ar-tar, karşılanmamış estrojen ile ilişkili değildir.

Zemininde bulunan durum

Zemininde bulunan durum

Zeminde ati-pili hiperplazi sıklıkla vardır (hiperestrojenizm). Hiperplazi zemininde veya endometrial intraepitelyal neopla-ziden gelişir.

Atrofik endomet-rium(seröz endometrial intraepitelyal carsi-nom-Endometrial glandüler displazi) veya polipten gelişir.

Yaş Yaş Genç (4.-5.- 6.dekad) ve obez hasta

7. - 8. dekad ve zayıf hasta

Diferansiasyon Diferansias-yon

Tümör daha iyi diferansiyedir, estrojen-progesteron reseptörü genelde (+)’dir .

Kötü diferansiyedir, estrojen-proges-teron reseptörü genelde (-)’dir

Grade Grade Düşük YüksekYakalandığı evre

Yakalandığı evre

I-II III-IV

Histolojik tip Histolojik tip Endometrioid tip en-dometrium kanseri

Non endometrioid (Seröz papiller)

Irk Irk Beyaz> siyah Beyaz=SiyahPrognoz Prognoz İyi Kötü

Özellik Tip-1 Tip-2Kromozom Diploid AnöploidK-ras overekspresyon Var VarHER2/ neu overekspresyon Yok VarP53 overekspresyon Yok VarPTEN ve Beta catenin mutasyonu Var YokMikrosatellit instabilitesi(MSI) Var Yok

Page 63: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

63 www.tusem.com.tr

113. Aşağıdakilerden hangisi myomlarda sekonder değişik-likler için yanlıştır?

A) Kalsifik değişiklik en sık postmenopozal hastalarda gözlenir

B) Maling değişiklik en sık submuköz myomda görülür

C) Gebede en sık karneöz değişiklik görülür

D) Kİstik değişiklik en sık görülen değişikliktir

E) Karneöz değişiklik gebelerde ağrı ve ateşe sebep olabilir

113 – D

Myomlarda sekonder değişikliklerMyomlarda sıklıkla sekonder değişiklikler gözlenir (2/3). benign olanlar:• Hyalin değişiklik: En sık görülendir, asemptomatiktir. • Kalsifik : En sık postmenopozal dönemde olur. Myomda küçülme

ve kalsifikasyon beklenir. • Kırmızı (karneöz): En sık gebelikte görülür. Karın ağrısı, uterin has-

sasiyet, ates, ve lökositoz ile • kendisini gösterir. Hızla büyüyen myomun beslenmesi bozulur,

venöz staz ve tromboz gelişir. • Akut nekroz: Sıklıkla saplı subseröz myomun torsiyone olması ile

gelişir. • Diğer: Yağlı-Kistik-Septik değişiklikler

114. Aşagıdaki yapılardan hangisi paramezonefrik kanaldan gelişmez?

A) Uterus B) Tüpler

C) Üst vajen D) Serviks

E) Klitoris

114 – E

Uterus tüpler üst vajen serviks paramezonefrik kanal köken-lidir. Klitoris genital tüberkül kökenlidir.

115. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar için aşağıdakiler-den hangisi yanlıştır?

A) Komplet molde en sık 46XX görülür

B) Önceki gebelik nonmolar gebelik ise her zaman kor-yo karsinom görülür

C) OKS, parsiyel mol için risk faktörüdür

D) Parsiyel molda görülen fazla kromozomların tamamı anneye aittir

E) Parsiyel molda fetüs ve ekleri görülebilir

115 – D

PARSİYEL MOL• Normal ovumun,dispermik fertilizasyonu ile oluşur.Fazla

olan kromozom yine paternaldir.• Kromozomal yapı 69XXY-69XYY-69XXX olabilir. En sık

69XXY (triploidi) ile karşılaşılır. • hCG değerleri daha düşük olduğu için klinik daha az

şiddetlidir.

116. Aşağıdakilerden hangisi oksitosin antagonistidir?

A) Carbetosin B) Dinoproston

C) Atosiban D) Metilergonovin

E) Latonoprost

116 – C

Oksitosin:

• Parenteral yolla verilir. Yarı ömrü 3 dakikadır.

• IV olarak yüksek doz verilmez, şiddetli hipotansiyon, taşikardi ve kardiyak arreste neden olabilir.

• Antidiüretiketkisivardır.Kısazamandayüksekdozoksitosin-beraberindedekstrozsolüsyonuverilmesi su intoksikasyo-nu ve konvülzyona neden olur.

• Carbetocin: Oksitosin angonisti.

• Atosiban: Oksitosin antagonisti.

117. Aşağıdaki steroid yapılı hormanlardan hangisi seks hormon bağlayıcı globuline bağlanmaz?

A) Progesteron B) Kortizol

C) Estrojen D) Steroid

E) DHEA

117 – B

Steroid SHbG albumin Transkortin SerbestÖstrojen %69 %30 - %1Testosteron %69 %30 - %1DHEA %8 %88 - %4Androstenedion %8 %85 - %7Dihidrotestosteron %28 %71 - %1Progesteron %2 %80 %18 <%1Kortizol - %15 %75 %10

118. Aşağıdakilerden hangisi struma overi için doğru değildir?

A) Tiroid dokusu barındırır

B) %25 olguda hipertiroidiye neden olur

C) Her zaman çift taraflıdır

D) En sık monodermal teratomdur

E) Tedavisi premenopozal kistektomidir

118 – C

• En sık monodermal teratomdur.

• Tiroid dokusu barındırır.

• Her zaman tek taraflıdır.

• %25 olguda hipertiroidiye neden olur.

• Tedavisi premenopozal kistektomidir

Page 64: DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI - tusem.com.tr · nus anterior, m. scalenus medius, ... Nervus transversus colli 4 ... kasını önden çaprazlayarak trigonum supraclaviculare major-

Klinik Bilimler / T 42 - 6

64www.tusem.com.tr

119. Aşağıda verilen kontraseptif yöntemlerden hangisinde özellikle emzirme döneminde kullanılmaz?

A) Kombine oral kontraseptif

B) Kondom

C) Depo medroksiprogesteron asetat

D) RİA

E) Sadece progestin içeren hap

119 – A

Doğum sonrası kontrasepsiyon yöntemleri:

• yalnızca progestin içerenler: Minipil-depo Provera(MPA)-Progestin içeren İmplantlar.

• Ria: Postpartum ilk 10’dk da hemen veya geç (ilk 6-8 hafta içerisinde).

• Bariyer yöntemleri

• Laktasyon döneminde KOK kullanımı sütün miktar ve kalitesini bozmaktadır. Bu nedenle laktasyon sırasın- da tercih edilmemektedir.

120. Aşağıdaki prezentasyon şekillerinden hangisi en sık gö-rülendir?

A) Alın geliş

B) Transvers geliş

C) Makat geliş

D) Verteks geliş

E) Kordon prezentasyon

120 – D

Prezentasyon ve pozisyonların sıklıkları: %96 verteks geliş, %3.5 makat geliş, %0.4 transvers geliş, kompound geliş, yüz geliş ve alın geliş olur. En az rastlanan prezentasyon şekli alın geliştir.