da”mn istismarım açılan kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... ·...

4
i Çarşamba m 3 MAYIS 1961 B o z h u y t i95i H f » n i ? l '4 t f l * « ı ,ı f i r T r ı i ,,ı ı i r ı tııw i ı ■ ı YlL : ıo iZiirih Anlaşması Aleyhine Açılan Kampanya Kıbrıs Mücahitler Cemiyeti, “ Digenisin Takbih Ettiğini Biz Kabul Edemeyiz” Diyor İDA ğITILAN BEYANNAMELERDE ENOSİS MÜCADELESİ İÇİN EOKACILARIN EL ELE VERMELERİ İSTENMEKTE Y IL : 10 SAYI : 1808 IN Glme Cadden, Lefkoşa - Kıbrıs Fiyatı: 15 MU. Sı? C ıÇtK l EH ı SEV lBılıRSıN ıZ FAKAT„. OTOMOBİLİNİZ mm SHELL) w İStVEB.lÇİNM isie g ı VARDIR f i Kıbrıs Rum toplumu arasında Ucı faaliyetler devam et- ESrtedir. Bir takını gizli veya Erikfir teşkilâtlar dağıttıkları EJnnamelerde, Ziirih anlaş- an ı yıkmak için harekete geçilmesi hususunda halkı kış- kırtmaktadır. r Kıbrıs Rum Mücahitler Ce- miyeti imzası ile dün dağıtılan levannamelerde, Diğenis ın Zu- rih anlaşmasını takbih ettiği belirtildikten sonra, Enosism Gerçekleştirilmesi için Rum hal- tı savaşa davet edilmektedir. Beyannamede, Zürih anlaşması nın uygulanması ve Kıbrıs Cum Buriyetinin yaşatılması için Rum Mücahitlerin asla işbirliği yapmıyacağı, fakat anlaşmala- .hazır rın yıkılması ve millî idealin ! dir. oldukları belirtilmekte- bih ettiği bir anlaşmayı Müca- ... ................................. ,^ 1 $ ^ Kıbns Ordusunun İlk Partisi Törenle And İçti iki bin kişiden teşekkül ede- cek o,'an Kıbrıs Ordu-au'nıır. lk partisini teşkil eden 85 ki. şi, dün Letfkoşa’da üçlü Karar gâhda yapılan bir törenle and içmişlerdir. Kıbr's Ordusu Komutam f,’c neral Pantelitis ile Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Hüsa- mettin Tanyar’ın da hazır bu. lunduğ'u bu törende, ordu men supları and içenken şu sözleri söylemişlerdir : "Bütün ciddiyet ve vekârım. la Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ima- nımı teyld eder ve Cumııur.yet anayasası ve kanunlarına say. g'i gös>tereeeğm,e ve Cumhuri- yete hizmet edeceğime söz ve. ririm.” ÇİFTÇİLERE YARDİM I niRKAÇ yıldanberi havaların [| üst üste kurak geçmesi yü- zünden çiftçiler umulan mahsulü alamamışlardır. Bu ha zln durum, memleketimizin eko nomlsi İçin büyük bir darbedir. Birçok fakir çiftçiler, borçlana- rak sUrüp ektikleri tarlaların- dan bekledikleri veıimi alama- yınca şüphesiz hayal kırıklığı- na uğramaktadırlar. Hükümetin, bu durumda, gereken tedbirle- ri alarak, çiftçilerin yardımına koşacağı tabiîdir. Tarım ve Tabiî Kaynaklar Bakanı evvelki gün gazetecile- re verdiği bir demeçte; kurak- lık yüzünden bilhassa Lefkoşa, Mağusa ve Lârnaka kazasında- ki çiftçilerin büyük ölçüde za- rara uğradıklarını bildirmiş ve zararın ilgili tarım memurları- nın huzurunda tesbiı edilerek, listeler hazırlanması gerektiği- ni açıklamıştır. Anlaşıldığına göre hükümet henüz zararın telâfisi hususun- da kesin bir karar almış de- ğildir. Fakat, öyle bir karar »Idığı takdirde, şimdi hazırla nacak olan listelerin esas ola- rak ele alınacağı ve zararın »unlara göre ödeneceği şüp- hesizdir. işte bu sebepten ötü [“'Türk çiftçileri ekinlerini “Kili tarım memurlarına göster- jjeyl ve zararı tesbit ettirmeyi ihmal etmemelidirler. ,Klbrlsİ1 Çiftçilerin kuraklık » en gördükleri zararın elâiisinde hükümetin yapaca- » yardımlar, çiftçileri müşkül î . durumdan kısmen olsun Kurtaracaktır. Şayet böyle bir »ardım yapılmıyacak olursa, ri»a .Snn borçlu bulunan birçok î'nçUer . batmak tehlikesine “■aruz kalacaklardır, işte bu J!,Pfen, ötUrü hükümetin müs- «ektedir r Vel™eSİ 8erek‘ BOZKURT Kıbrıs Ordusuna ilk kayıtlarını yaptıran ve resmen diln yemin veren Türk gençlerinden Wr grup Tuğgeneral Hüsamettin Tanyar He konuşurken. Alttaki resim muameleleri ta marnlanan diğer bir Türk gencini yemin verirken tesbit etmektedir............... .... T.Tarih Kurumu üyeleri Kıbrıs- ta Gördükleri ilgiden Memnun Şemsettin Günallay Kıbrıs Türk Toplıımunun ~Refah ve Saadeti İçin Öz Dileklerini Belirtti »0 Bir süre önce adamıza gele- rek tetkiklerde bulunmuş olan Türk Tarih Kurumu Hey’etine Kıbrısta gösterilen yakın ilgi- den dolayı, Türk Tarih Kurumu Başkanı ve C.H.P. Temsilciler Meclisi Üyesi Ordinaryüs Pro- fesör Şemseddin Günaltay ta- (Devamı 4. Sayfada) 6 ip ^ ı t r i * * » «■ r ^ LEFKOŞA TÜRK BANKASI SİZİN KENDİ BANKANIZDIR Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırınız. Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA BANKASI’NA yatırılırsa en yükseli FAİZ getirir. _ FECİ KAZA: Bir kaç gün evvel İstanbul’da Kartal ile Maltepe - jb5 ua-ij ııc[nqn>|n a epuısıuır pışmasında 15 kişi ölmliş ve 49 kişi de yaralanmıştır. Kazadan bir kaç dakika sonra çekilen resim, kazaya uğrayanların feci durumlarını ve kurtarma çalışmalarını tesbit etmektedir. Savunma Bakam “Prav- da”mn istismarım Reddetti İNGİLİZ HAVA VE KABA KUVVETLERİNİN YAPTIĞI TATBİKAT AV ÖNCE HAZIRLANMIŞTI Kıbrıs Savunma B'aıkant Os- man örek, verdiği bir demeç, te, Rus Komünist Partisi’n n organı "Pravda” gazetesinde Kıbrıs'ta yapılan ve “Falbu- list” d-ye isimlendirilen tatbi. kafcn bir "kuvvet gösterisi” olduğuna dair Heri sürülen id- diaları reddetmiştir. “Pravda” bu tatbikatın Kiıb- ri'SlUiirı korkulmak ve adadaki Uükümran İngiliz Uslef ne kar ,fi olan mukavemetlerini kır. (Devamı 4. Sayfada) IIlHlIMIIMIttUllIMtlIlMMIlIlIMMIMttlfMItMMlIllltll Türk Maarif Müdür Muavini ile Mülakat Merkezî Türk öğretmenler Birliği idare Hey’eti ile Lârna- ka öğretmenler-Birliği mümes- sili Bay Ahmet I. Gürsel, 1 Ma- yıs Pazartesi günü Türk Maarif Müdür Muavini Sayın Mustafa Raif Bey’i makamında ziyaret ederek kendileriyle muhtelif meslekî mes’eleleri müzakere etmişlerdir. Bir saat kadar süren bu top- lantıda sorulan muhtelif soru- ları, Sayın Müdür Muavinimiz aşağıda kaydedildiği gibi cevap landırmak lûtfunda bulunmuş- tur. (Devamı 4. Sayfada) Amerika Feza Dene- mesini Tehir Etti ALBAY SHEPHERD FEZA KAPSÜLÜNE GİREREK FIRLAMA ANINI BEKLEMİŞSE DE DÜĞMEYE BASILMAMIŞTIR - — — ------------- Diin Cape CanaveraPda Heyecanlı Bir Gün Geçmiştir CAPE CANAVERAI. 2: Bir-ılı Deniz Komutanı Allan Shep-.ğındaki Mercury kapsülü içeri-1çıkarak mürettebata ait bir leşik Amerika fezaya insan herd, önceki akşam bütün ge- sine girerek fırlatma anını bek- hangara gitmiş ve kesin kararın göndermek için dün yapacağı ceyi teşhis altında geçirmiş ve lemiştir. verilmesi için orada iki saat denemeyi tehir etmiştir. dün kendisini fezaya gönderil- Fırlatmanın tehir edileceğini beklemiştir. Feza yolculuğunun Fezaya ilk gidecek Amerika-1mesi beklenen bir ton ağırlı- |anlayan Shepherd, kapsülden! (Davamı 4. Sayfada) Vaşington’da Yeni Bir Sefaret Binası Satın Alındı ŞEHRİN EN MUHTESEM”YERİNDE"6lAN BİNA ŞATAFATLI BİR ŞEKİLDE YENİ MOBİLYALARLA DÖŞENECEK NEW YORK (Royter) 2: Kıb-5 rısın Birleşik Amerika’daki Bü- yükelçisi Zenon Rossidis, Kıb- rıs Büyükelçiliği binası ve Bü- yükelçilik ikametgâhı olarak yeni bir bina satın alındığını açıklamıştır. Yeni Büyükelçilik binası, Vaşington’un sefaret bölgesinin göbeğinde olup Ame rikayı ziyaret eden devlet re- islerinin misafir edildiği meş- hur ‘‘Anderson House”dan an- cak bir blok ötede bulunmak- (Devamı 4. Sayfada) Tiirk Maarif Müdürü Londra’ya Gidiyor öğrendiğimize göre, Türk Maarif Müdürü Dr. Hüsnü Fe- ridun, British Council’in özel davetlisi olarak bugün Lond. ra’ya hareket edecektir. t,ki hafta İngiltere de Eği- tim, merkezlerinde in üçlemeler de bulunacak olan Hü nü Fe. ridun, ordan Fransız hüküme- tinin davetlisi olarak Pari-s’u geçecek ve ilki haftalık irteele. melerde bulunduktan sonra Kıbrıs’a dönecekti''. Değerli Piyanist ve Refakatçi FERHUNDE ERKİN Röportaj: İZZET-RIZA YALIN Son günlerde Berlin ve Miinster’e davet edilen Ferhunde Erkin’in belir- tilmesi gereken bir başka yönü de ‘san'atçı bir yuva' kurmuş olmasıdır. Sevin adlı kızı, tiyatro yazarı ve münek kidliği; İçten adlı kızı ise tarih öğre nimi yapmaktadır. Unlü Türk besteci lerinden olan eşi Ulvi Cemal Erkin, ay- nı zamanda güçlii bir orkestra şefidir. Bu bakımdan hayatını birleştirdiği sevinçlerine, acılarına ortak yaptığı Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU • 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar eşiyle ilişkin soru sormadan edeme deşi de nröik dersi alırdı. Annesinin dim. Hayat hikâyesini, nasıl evlendik I piyanosu ve halen diphmat oton hiivük Fabulist Manevrasını takip etmek üzere 26 Nisanda Kıbrısa gelmiş olan beş İngiliz Meb’usu, dUn öğleden sonra Piskoboshanede Cumhurbaşkanı Başpiskobos Makarios ve Birleşik Kırat- lık Yüksek Komiseri Ekselâns W.A.W. Clark’ın evinde Cumhurbaşkan Muavini Ekselans Küçük’ü ziyaret etmişlerdir. Resimde soldan sağa: Harry Gourlay (İşçi Partili), Ekselans W.A.W. Clark, Ekselans KüçükJullan Crltchley (Muhafazakâr Partili), Harry Hynd (İşçi Par- tili), .fohn Hail O.B.E., (Muhafazakâr Partili), Hon Cilve Bossonı (Muhafazakâr Partili) görülmektedir. t'nlli Piyanist Ferhunde Erkin objektif mılz karşıcında . , . Nol yandaki resim Ferhunde Erkln’tn eşi modem Türk beste clsl Ulvi Cemal Erlün’dlr. lerini, nasıl çalıştığını, neler bestele kardeşi Feridun Cemal Erkin’den duy tfiğini birer birer anlattı bana.. duğu keman sesleri O'nda büyiik te “ Ulvi, 1906 yılında İstanbul'da doğ sirler bırakmıştı. B yaşında piyanoya ı. Riiçük yaşta babasını kaybetti. (Devamı 4 . Sayfada)

Upload: others

Post on 07-Jun-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: da”mn istismarım Açılan Kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... · Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU • 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar eşiyle

i Çarşambam 3

M A Y I S

1961B o z h u y t

i9 5 i H f » n i ? l '4 t f l * « ı ,ı f i r T r ıi ,,ı ı i r ı tııw i ı ■ ■ ı Y lL : ıo

iZiirih Anlaşması Aleyhine Açılan Kampanya

Kıbrıs Mücahitler Cemiyeti,“ Digenisin Takbih Ettiğini Biz Kabul Edemeyiz” Diyor

İDAğITILAN BEYANNAMELERDE ENOSİS MÜCADELESİ İÇİN EOKACILARIN EL ELE VERMELERİ İSTENMEKTE

Y I L : 10 SAYI : 1808

INGlme Cadden, Lefkoşa - Kıbrıs Fiyatı: 15 MU.

Sı? CıÇtKl EHı SEVlBılıRSıNıZ FAKAT„.OTOMOBİLİNİZ

mmSHELL)

w

İ S t V E B . lÇ İ N M

isie g ıVARDIR

fi K ıb rıs R u m toplumu arasında U cı faaliyetler devam et- ESrtedir. Bir takını gizli veya Erikfir teşkilâtlar dağıttıkları EJnnamelerde, Ziirih anlaş­a n ı y ık m a k için harekete geçilmesi hususunda halkı kış­k ır tm a k ta d ır .r K ıb rıs R u m Mücahitler Ce­miyeti imzası ile dün dağıtılan le v a n n a m e le rd e , Diğenis ın Z u -

rih a n la ş m a s ın ı takbih ettiği b e lir t ild ik ten sonra, Enosism G e rç e k le ş t ir i lm e s i için Rum hal­tı sa vaşa d a v e t edilmektedir. Beyannamede, Zürih anlaşması

nın u y g u la n m a s ı ve Kıbrıs Cum Buriyetin in yaşatılması için Rum Mücahitlerin asla işbirliği

yapmıyacağı, fakat anlaşmala- .hazır rın yıkılması ve millî idealin ! dir.

oldukları belirtilmekte- bih ettiği bir anlaşmayı Müca-

... ................................. , ^ 1 $ ^

Kıbns Ordusunun İlk Partisi Törenle And İçtiiki bin kişiden teşekkül ede­

cek o,'an Kıbrıs Ordu-au'nıır. lk partisini teşkil eden 85 ki. şi, dün Letfkoşa’da üçlü Karar gâhda yapılan bir törenle and içmişlerdir.

Kıbr's Ordusu Komutam f,’c

neral Pantelitis ile Komutan

Yardımcısı Tuğgeneral Hüsa­

mettin Tanyar’ın da hazır bu.

lunduğ'u bu törende, ordu men

supları and içenken şu sözleri söylemişlerdir :

"Bütün ciddiyet ve vekârım. la Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ima­nımı teyld eder ve Cumııur.yet anayasası ve kanunlarına say. g'i gös>tereeeğm,e ve Cumhuri­yete hizmet edeceğime söz ve. ririm.”

ÇİFTÇİLERE YARDİM

IniRKAÇ yıldanberi havaların [| üst üste kurak geçmesi yü­

zünden çiftçiler umulan mahsulü alamamışlardır. Bu ha zln durum, memleketimizin eko nomlsi İçin büyük bir darbedir. Birçok fakir çiftçiler, borçlana­rak sUrüp ektikleri tarlaların­dan bekledikleri veıimi alama­yınca şüphesiz hayal kırıklığı­na uğramaktadırlar. Hükümetin, bu durumda, gereken tedbirle­ri alarak, çiftçilerin yardımına koşacağı tabiîdir.

Tarım ve Tabiî Kaynaklar Bakanı evvelki gün gazetecile­re verdiği bir demeçte; kurak­lık yüzünden bilhassa Lefkoşa, Mağusa ve Lârnaka kazasında­ki çiftçilerin büyük ölçüde za­rara uğradıklarını bildirmiş ve zararın ilgili tarım memurları­nın huzurunda tesbiı edilerek, listeler hazırlanması gerektiği­ni açıklamıştır.

Anlaşıldığına göre hükümet henüz zararın telâfisi hususun­da kesin bir karar almış de­ğildir. Fakat, öyle bir karar »Idığı takdirde, şimdi hazırla nacak olan listelerin esas ola­rak ele alınacağı ve zararın»unlara göre ödeneceği şüp­hesizdir. işte bu sebepten ötü [“'Türk çiftçileri ekinlerini “Kili tarım memurlarına göster- jjeyl ve zararı tesbit ettirmeyi ihmal etmemelidirler.,Klbrlsİ1 Çiftçilerin kuraklık

» en gördükleri zararınelâiisinde hükümetin yapaca- » yardımlar, çiftçileri müşkül î . durumdan kısmen olsun Kurtaracaktır. Şayet böyle bir »ardım yapılmıyacak olursa,ri»a.Snn borçlu bulunan birçok î'nçUer . batmak tehlikesine “■aruz kalacaklardır, işte bu

J!,Pfen, ötUrü hükümetin müs-

«ektedir r Vel™eSİ 8erek‘

BOZKURT

Kıbrıs Ordusuna ilk kayıtlarını yaptıran ve resmen diln yemin veren Türk gençlerinden Wr grup Tuğgeneral Hüsamettin Tanyar He konuşurken. Alttaki resim muameleleri ta

marnlanan diğer bir Türk gencini yemin verirken tesbit etmektedir............... ....

T.Tarih Kurumu üyeleri Kıbrıs- ta Gördükleri ilgiden Memnun

Şemsettin Günallay Kıbrıs Türk Toplıımunun ~ Refah ve Saadeti İçin Öz Dileklerini Belirtti

»0 Bir süre önce adamıza gele­rek tetkiklerde bulunmuş olan Türk Tarih Kurumu Hey’etine Kıbrısta gösterilen yakın ilgi­den dolayı, Türk Tarih Kurumu Başkanı ve C.H.P. Temsilciler Meclisi Üyesi Ordinaryüs Pro­fesör Şemseddin Günaltay ta-

(Devamı 4. Sayfada)

6 ip ^ ı t r i * * ■ » «■ r ^

LEFKOŞA TÜRK BANKASISİZİN KENDİ BANK ANIZDIR

Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırınız.

Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA BANKASI’NA yatırılırsa en yükseli FAİZ getirir. _

FECİ KAZA: Bir kaç gün evvel İstanbul’da Kartal ile Maltepe -jb5 ua-ij ııc[nqn>|n a epuısıuır pışmasında 15 kişi ölmliş ve 49 kişi de yaralanmıştır. Kazadan bir kaç dakika sonra çekilen resim, kazaya uğrayanların feci durumlarını ve kurtarma çalışmalarını tesbit etmektedir.

Savunma Bakam “Prav­da”mn istismarım

ReddettiİN G İL İZ HAVA VE KABA KUVVETLERİNİN YAPTIĞI TATBİKAT VÇ AV ÖNCE

HAZIRLANMIŞTI

Kıbrıs Savunma B'aıkant Os­m an örek, verdiği bir demeç, te, Rus Komünist Partisi’n n organı "Pravda” gazetesinde Kıbrıs'ta yapılan ve “Falbu- list” d-ye isimlendirilen tatbi. kafcn bir "kuvvet gösterisi” olduğuna dair Heri sürülen id­diaları reddetmiştir.

“Pravda” b u tatbikatın Kiıb- ri'SlUiirı korkulmak ve adadaki Uükümran İngiliz Uslef ne kar ,fi olan mukavemetlerini kır.

(Devamı 4. Sayfada)IIlHlIMIIMIttUllIMtlIlMMIlIlIMMIMttlfMItMMlIllltll

Türk Maarif Müdür Muavini ile Mülakat

Merkezî Türk öğretmenler Birliği idare Hey’eti ile Lârna­ka öğretmenler-Birliği mümes­sili Bay Ahmet I. Gürsel, 1 Ma­yıs Pazartesi günü Türk Maarif Müdür Muavini Sayın Mustafa Raif Bey’i makamında ziyaret ederek kendileriyle muhtelif meslekî mes’eleleri müzakere etmişlerdir.Bir saat kadar süren bu top­lantıda sorulan muhtelif soru­ları, Sayın Müdür Muavinimiz aşağıda kaydedildiği gibi cevap landırmak lûtfunda bulunmuş­tur.

(Devamı 4. Sayfada)

Amerika Feza Dene­mesini Tehir Etti

ALBAY SHEPHERD FEZA KAPSÜLÜNE GİREREK FIRLAMA ANINI BEKLEMİŞSE DE DÜĞMEYE BASILMAMIŞTIR

- — — -------------

Diin Cape Cana ver aP da Heyecanlı Bir Gün GeçmiştirCAPE CANAVERAI. 2: Bir-ılı Deniz Komutanı Allan Shep-.ğındaki Mercury kapsülü içeri-1çıkarak mürettebata ait bir

leşik Amerika fezaya insan herd, önceki akşam bütün ge- sine girerek fırlatma anını bek- hangara gitmiş ve kesin kararın göndermek için dün yapacağı ceyi teşhis altında geçirmiş ve lemiştir. verilmesi için orada iki saatdenemeyi tehir etmiştir. dün kendisini fezaya gönderil- Fırlatmanın tehir edileceğini beklemiştir. Feza yolculuğunun

Fezaya ilk gidecek Amerika-1mesi beklenen bir ton ağırlı- |anlayan Shepherd, kapsülden! (Davamı 4. Sayfada)

Vaşington’da Yeni Bir Sefaret Binası Satın Alındı

ŞEHRİN EN MUHTESEM”YERİNDE"6lAN BİNA ŞATAFATLI BİR ŞEKİLDE YENİ MOBİLYALARLA DÖŞENECEK

NEW YORK (Royter) 2: Kıb-5 rısın Birleşik Amerika’daki Bü­yükelçisi Zenon Rossidis, Kıb­rıs Büyükelçiliği binası ve Bü­yükelçilik ikametgâhı olarak yeni bir bina satın alındığını açıklamıştır. Yeni Büyükelçilik binası, Vaşington’un sefaret bölgesinin göbeğinde olup Ame rikayı ziyaret eden devlet re­islerinin misafir edildiği meş­hur ‘‘Anderson House”dan an­cak bir blok ötede bulunmak-

(Devamı 4. Sayfada)

Tiirk Maarif Müdürü Londra’ya Gidiyoröğrendiğimize göre, Türk

Maarif Müdürü Dr. Hüsnü Fe­ridun, British Council’in özel davetlisi olarak bugün Lond. ra’ya hareket edecektir.

t,ki hafta İngiltere de Eği­tim, merkezlerinde in üçlemeler de bulunacak olan Hü nü Fe. ridun, ordan Fransız hüküme­tinin davetlisi olarak Pari-s’u geçecek ve ilki haftalık irteele. melerde bulunduktan sonra Kıbrıs’a dönecekti''.

Değerli Piyanist ve RefakatçiFERHUNDE ERKİNRöportaj: İZZET-RIZA YALIN

Son günlerde Berlin ve Miinster’e davet edilen Ferhunde Erkin’in belir­tilmesi gereken bir başka yönü de ‘san'atçı bir yuva' kurmuş olmasıdır.Sevin adlı kızı, tiyatro yazarı ve münek kidliği; İçten adlı kızı ise tarih öğre nimi yapmaktadır. Unlü Türk besteci lerinden olan eşi Ulvi Cemal Erkin, ay­nı zamanda güçlii bir orkestra şefidir.

Bu bakımdan hayatını birleştirdiği sevinçlerine, acılarına ortak yaptığı

Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU• 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar

eşiyle ilişkin soru sormadan edeme deşi de nröik dersi alırdı. Annesinin dim. Hayat hikâyesini, nasıl evlendik I piyanosu ve halen diphmat oton hiivük

Fabulist Manevrasını takip etmek üzere 26 Nisanda Kıbrısa gelmiş olan beş İngiliz Meb’usu, dUn öğleden sonra Piskoboshanede Cumhurbaşkanı Başpiskobos Makarios ve Birleşik Kırat­lık Yüksek Komiseri Ekselâns W.A.W. Clark’ın evinde Cumhurbaşkan Muavini Ekselans Küçük’ü ziyaret etmişlerdir. Resimde soldan sağa: Harry Gourlay (İşçi Partili), Ekselans W.A.W. Clark, Ekselans KüçükJullan Crltchley (Muhafazakâr Partili), Harry Hynd (İşçi Par­tili), .fohn Hail O.B.E., (Muhafazakâr Partili), Hon Cilve Bossonı (Muhafazakâr Partili)

görülmektedir.

t'nlli Piyanist Ferhunde Erkin objektif mılz karşıcında . , . Nol yandaki resim Ferhunde Erkln’tn eşi modem Türk beste

clsl Ulvi Cemal Erlün’dlr.

lerini, nasıl çalıştığını, neler bestele kardeşi Feridun Cemal Erkin’den duy tfiğini birer birer anlattı bana.. duğu keman sesleri O'nda büyiik te

“Ulvi, 1906 yılında İstanbul'da doğ sirler bırakmıştı. B yaşında piyanoya ı. Riiçük yaşta babasını kaybetti. (Devamı 4 . Sayfada)

Page 2: da”mn istismarım Açılan Kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... · Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU • 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar eşiyle

SAYFA * ( B O Z K U R T )

AKİSLER

İSTİHSAL BAYRAMIOSMAN TÜRKAY

Dinî günlerimiz gibi millî günleri­mizi de parlak törenlerle ve içten gelen heyecanla kutlamaktayız.. Türk ve Müs­lüman olarak bu bizim en büyük hakkı­mızdır. Dinimizin kutsiyeti gibi milleti­mizin ululuğunu da kafalarımızda şuur- laştırmak; Türklüğe yaraşır sağkım ka­rakterli, gürbüz nesiller yetiştirmemizi sağlamaktadır. Milletimizin yarattığı kahramanlık destanlarıyla şüphesiz gu­rur duymaktayız. O kahramanlık destan-

1*1 larım yaşamak ve yaşatmak, geleceğimiz !jî için bize gür bir ilham kaynağı olacak- X tır. Fakat, pek tabii olarak bu bizim var-

•j* lık dûvâmızı halletmiyecektir. Içirule ya- Jjji şadığımız dünyayı ve zamanın şartlarını | unutarak geçmişin ihtişamı içinde veya X bu ihtişamın hayali ile yaşamak, yaratıcı *!* gücümüzü kısmen olsun öldürmekten

öteye geçemez. Şanlı bir geçmişe, asil bir * soya sahip olmakla haklı bir kıvanç ve ? sevinç duyarken; geleceği hatırımızdan | çıkarmamak lâzımdır. Geleceğimizin de S geçmişimiz gibi parlak olması için bütün X enerjtmizi yaratıcı çalışmalara harcama-

lıyız. Dedelerimiz bu gerçeği bizden evvel görerek: “FaJıreyleme neslinle, on­dan sana bir faide yok - Sen, sende ara var ise âsâr-ı meali” diye mısralar söyle­mişlerdi.

Çağımızın mânâsı ve ruhu nedir? Bu çağ çok çalışanların, geceyi gündüze ka­tarak çalışanların çağıdır. Bu çağ mad­denin mucizeler yarattığı bir çağdır. Bu çağ istihsal çağıdır. Milletlerin var olma­sı ve yaşayabilmesi sair milletlerle olan rekabetinde başarı sağlamasına bağlıdır. Milletlerin refah ve saadetleri istihsalle­rini artırmakla mümkündür. Genel reka­bette ve istihsalde geri kalan milletler veya toplumlar sefalete düşmeye, sürün­meye mahkûmdurlar. Çağımızın gerçek­lerini kavramadan, onu genç nesillere benimsetmeden, bir başarı sağlanabilir mi? Bugünkü silâhlar karşısında artık kahramanlığın sözü bile edilmiyor. En

| büyük kahramanlık, çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmek ve ileri toplumlar arasında sağlam■ bir yer yapmaktan baş­ka bir şey değildir.

Millî günlerimizi kutlarken, dünün ihtişam ve kahramanlıkları ile öğünmek- I

?XXVV * •?V

iIsiV

s

yy

I

le yetinmiyelim. Gençlerimizi yarını ya­ratmaya teşvik etmeli ve onlara bu yönde bilgi, ışık ve cesaret vermeliyiz. Nutukçu, fazla konuşan ve az iş yapan bir gençlik hiç bir zaman bu çağın ağır sorumlulu­ğunu ve görevlerini omuzlayacak bir ka­rakter taşıyamaz. Kaybettiğimiz zamanı telâfi etmemiz için çalışmamız, çok ça­lışmamız gereklidir. Bugün gündüz oldu­ğu kadar gece de fabrikaları harıl harıl çalışan büyük devletler bile geçmişte yaşamaktan ötürü makine medeniyeti ve istihsal savaşında geri kalmışlardır, işte İngiltere karşımızda misal. Ingiliz en­düstrisinde iş hayatı gündüz nasılsa, gece de öyledir. Fakat bununla beraber, geç­mişin rüyasıyla yaşayan ve gelenekleri­ne inalla bağlı kalan bu ülke, birçok bakımlardan yarışı kaybetmektedir.

Biz bir millet veıja bir toplum olarak çalışmak, çok çalışmak mecburiyetinde­yiz. Bizim en büyük bayramımız istihsa­limizi artırdığımız, çağın gidişine ayak uydurduğumuz gün olacaktır. İstihsal sa­vaşını kazandığımız gün ise yeniden dün­yaya gelmiş olacağız.

Gençlik maalesef hâlâ gerici kişiler tarafından yanlış yollara ve tembelliğe sürüklenmektedir. Hâlâ radyolarımızda bile, Köroğlu’na destanlar yazanlar ve destan okuyanlar bulunduğuna şahit ol­maktayız. Köroğlu Türk Milletinin yükselmesi için ne yapmıştı? Devlet oto- ' j ritesine baş kaldıran; yol kesen, kafa ke- sen eşkiyalara hâlâ bu çağda duyulan & bu süfli hayranlığın sebebi nedir? Türk | Milleti dünya tarihini altın harflerle süs- % leyecek kahramanlar ve idareciler yetiş- || tirmiştir.Gençliğe bunların kahramanlık­ları ve üstün vasıfları anlatılmalıdır. Bu­nu yaparken çağımızın bilimlerinin de ihmal edilmemesi de lâzımdır. Gençlik eşkiya olarak yetiştirilmemelidir.. Genç­lik çağımızın idealist dâıvâ ve iş adam­ları olarak geleceğin büyük savaşlarına hazırlanmalıdır. Toplum ancak bundan sonra yoluna ışık tutanlarla birlikte çalı- Ş şacak ve yükselecektir. |

Müsbet bilimlerin ışığı altında ileri X çalışmalarımıza bir çekidüzen vermek zorundayız. Yılmadan çalışmalı ve istih­salimizi artırmalıyız.

ıy i y

y X İ y y y y y y y y y î X y y y y y y ¥ y y y y y y y Xy

¥ i i y y y

¥i V

î X y y v y x y

1 i i y ¥ ¥

t

s

Tanınmış feza mütehassısı Lucien Barnier’ye göre Ruslar yakında 700

tonluk bir fiize ile aya 7 tonluk bir rasathane atacaklar

Yıl sonunda aya uçurulacak rasathane günde 3.000 şifreli mesaj göndererek

Feza istasyonunda, 20 kadar elektronik ölçü aleti Radyo ve otomatik telsiz cihazları da bulunacak

Teleskoplar

ÇARŞAMBA,

Manevi SilâhlanmaRenuvl MÜUERRı

Radyo bültenlerinde kulaklarımı t.ırmahy,ıu

kelime var : Silahsızlanma. Batıhlarle kom/üjv, 1lertn bu hususu görüşmek ve birşpyler yapmak üzort toplandıklarını ve neticede amlaşamayıp da£üdı<|<|am| ve bu mahut silâhsızlanma konferanslarının da iböyıc sine devam edip gittiğimi sik sik duyuyoruz.

Silâhsızlanma yerine manevi silahlanmayı mıSin jy

tünmüyorlar? Bilnuyorlarmı kİ, manevi Silâhlanmanın

insan hayatına girdiyle maddi shlâhsısslamna bağlar

Hayatını manevi sJlâhlanmıa İçinde yürütebilenin

$ nın düşünüş ve hareketleri artık değ.şmıiş dernektir'

^ Okadar ki, vücudun her azasuıın yapmakta olduğuyanlış ve 'başkaları için zararlı hardketleri bile o en

* ince -teferruatına .kadar görmlye ve unlamaya başlar

| Ve bunları iyllılk ve güzelli ğe çevirmeyince (huzur vP saS adeti bulamaz olur.

% tasan özünün en derinliklerinde saklı duratı m ine

f , vi silâhlanmanın dışarıya çııkmasıyle, şimdiye kadar

% akü ve hislerinin adamı olaraık yaşıyan kişi, bundan

* böyle ruhunum adamfi olarak yaşamasını da bilecek vc

$ ırk, renik ve din farkı gözetmeden insanilik MeallerinS hakiki miüdaftf olacaktır.

AY İCiN HAZIRLIKLAR İLERLİYOR : Bir ressamın çizdiği bu hayalî resimde, in­sanlar Ay’a gittikleri takdirde orada kuracakları ‘serler” görülmektedir. Bu serlerde, Ayda oksijen temin edecek bitkiler yetiştirilecektir. Serlerin kubbesi şeffaf bir plastik maddeden yapılacaktır. Aynı zamanda bu madde insanları Ay’daki şiddetli ültraviyole şua.

farından da koruyacak .

Fransa’nın bir numaralı fc- edilen astronoma âlımı K ir i

M BAHİSLER?DERİNLERİN CANAVARI

Deprem dalgalan” ismi verilen muazzam su kitleleri zaman zaman Pasifik Okyanusundaki adalarda korkunç hasarlara sebep olur

1954 SENESİNİN BİR YAZ GÜNÜ, Chicago’da Montrose Caddesinin dalga kıranının üstüne yerleşmiş ba lıkçılar ansızın çığlığı bastı- lar.Oltalarıyla yemlerini fırla­tarak ve telâştan birbirlerini devirerek sahile doğru koşma ğa ve Michigan Gölünden üzerlerine gelen heyulâdan kaçmağa çalıştılar.

Aralarında yedisi sahile u- laşamıyarak Okyanus sahille­rini tehdit eden ve şimdi de bu gölü pençesine alan tabiat hâdisesinin kurbanı oldular.

Chicago’nun geçirdiği bu dehşet dolu dakikalar, tabiat ın en haşin kuvvetlerinden bi rinin faaliyetinin ancak hafi: bir misalidir. Zira Chicago dalga kıranım allak bullak e- den canavar, okyanuslarda yol alan muazzam deprem dalgalarının yavrusuydu. Bunların hakikatte med-cezir le ve Okyanus dalgalarıyla alâkası yoktur. İlim adamları, deprem dalgalarının Okya­nusları kasıp kavuran büyük çeşitlerine, Japoncadan alın­ma “Tsunami” adını takmış lardır.

Bu korkunç dalgalar sinsice ve çok kere sakin denizlerde patlak verirler. 1 Nisan 1946 İa sabahın loş erken saatlerin de onlan ele alalım.

Dalga, Pasifik Okyanusun da Aleutyen Adaları açıkların da, şiddetli bir depremin Ok­yanus dibini çöktürerek açtı­ğı muazzam çukura, her taraf tan su hücum etmesi netice­sinde meydana gelmişti.

Bu denizaltı sarsıntısının hâsıl ettiği dalgalar çok geç­meden su yüzünde dört biı istikamette yol alarak ıssız kara parçalarına çarpmağa başladılar. Ne çare ki güneşe doğru giden dalgaların önün­de, onları durduracak kara kütlesi yoktu. Araları belki 160 Km. olan dalgalar, saatte 040 Km. hızla yollarına de­vam ettiler. Aradan dört saat geçmeden, Aleutyenler civa­rındaki girdaptan 3200 Km. uzaktaki Hawai’nin Hilo şeh­ri kıyılarına yaklaşmaktaydı­

lar.SAHİLE YAKIN bir evde

oturan genç Kay Ishui koca- Vnlıvaltıva çağıracağı sı­

rada korku dolu feryatlar işit ti. Camdan dışarı bakınca, bir su duvarının tüyler ürper­tici bir sessizlik içinde eve doğru gelmekte olduğunu gördü.

Bir, iki saniye sonra temel lerinden kopan ev. adanın iç­lerine sürüklendi. Dışarı sav rulan Kay Ishui hayatı için mücadele ediyordu.

Muazzam dalga çekilirken onu da açık dezine sürükledi. Fakat arkadan gelen ikinci dalga genç kadını tekrar sa­hile götürdü. Kay Islıui tam bir ağacı yakalayacağı sırada dalga ile tekrar denize dönüp üçüncü bir dalganın kucağı­na düştü. Karaya üçüncü savruluşunda beton bir dire­ğe nasılsa sanlabildî ve sular çekilinceye kadar orada kal­dı.

Hilo'nun Wailuku Nehrine de tesir eden dev dalgalar, demiryolu köprüsünü yıkmış lar ve koca çelik kütleyi 225 m. uzağa savurmuşlardı. Ko­ca çelik vagonlar suların o- yuncağı olmuş: gemiler, ev­ler ve hükümet binaları en­kaz yığınları haline gelmişti

Bu felâket llawai’ye, 159 ölüye, 25 milyon dolarlık ralı ve evsiz barksıza ma muştu.

Bütün “Tsuııami” lerin en müthişlerinden biri ihtimal 1755 teki Lizbon depreminin peşi sıra patlak verendir. 15 m. yüksekliğindeki dalgalar şehrin üzerine boşandıktan sonra geri çekilmişler ve At lantiğin Ingiltere ve Batı Hint Adaları gibi birbirlerine uzak sahillerine saldırmışlar dı.

Bütün Okyanuslarda mey­dana gelebilirse de “tsunami” nin asıl vatanı Pasifik Okya nusudur. Japonyaııın 1896 da maruz kaldığı tsunami felâke tinin bilançosu, 27,000 ölü ve 10>000 den fazla yerle bir o- lan ev ve binadır.

Sahillerde sebep olduğu hercümerce rağmen, tsunami. denizlerdeki gemilere zarar vermez. Gemiler hiç hasar görmeden deprem dalgaları­nın üzerinden geçebilirler. Japon köylerini balıkçıları, 1896 felâketi esnasında, açık denizde balık tutmağa devam

etmişlerdi.IKI DEPREM DALGASI­

NIN arasındaki büyük mesa fe dolayısiyle, dalga üzerine binen gemilerdeki insanlar, daha alçak nokta göremiye- rek âni irtifa artışının farkın­da olmazlar. Esasen, kara ma niasiyle karşılaşınca bu dere ce yıkıcı olan dalga açık de­nizde nisbeten mülayimdir.

Yirmi yedi yıl önce, berrak mavi ir ge^'in altında kopan dev dair .,ur, Güney Kalifor niya salıillerini dövmeğe boş lamıştı. Civarda fırtına olma dığı ve seismograflar herhan gi bir deprem alâmeti göster­mediği için, âlimler hayret içinde kalmışlardı.

[ Devamı üçüncü sayfada)

za işleri mütehassısı olarak, Yari Gagarinin fezaya gön deı'ilmesi münasebetiyle, Moskovaya giden Lucien Barnier oradan dünmüş ve feza araştırmaları ile ilgili çevrelere enteresan bilgiler vermiştir.

I>ucien Barnier Moskovada iken eülnu.gi biiguere ve dolaşan aeıi.Kou ulara istinat edereu top.auıağa muvaffak ouluğu uutıuuıatı sûyıe izah etmiştir: •'lKüiıyaaıın ılıt. ıeza adaını Vur/ (iagaıin kendısaıe Vostok geınj sinrn n .ya gidip gltuıiyecegı so ruldugu zamıan, VostoKuıı Aya Edecek bir şekilde yapılmamış olduğunıi( takat halen Rusyada Aya gidecek birtakım füzeler imal edildiğini .İöyledi.

"Moıskovada, Aliımıer Birli gi binasında yapJan basın top lanUsında cereyan eden ;bu ko­nuşmadan edindiğim intaiba şu dur: Rusiar, Yuri Gagarüun yaptığı : ik l'eza uçuşu hakkın­da en küçük ıbır malûmat sız­dırmamak için kati surette ta- limıat verdikleri halde_ hâlen Rusyada Aya gitmek üzeıe fü zeler yahut feza gemileri hazır laodığı husıusunda söz söyleme sine ve ıböylece dünyayı bu ha zıHıklardan, haberdar etmesine müsaade etmi şlerdir.

RASATHANENİN AĞIRLIĞI 7 TON OLACAK

Moskovada bulunduğum za­man zarfında kati surette şuna kani oldum ki Sovyet âlimleri bu sene içinde ve belki sene so nuna doğru dünyadan 380.000 klametre mesafede bulunan Aya bir feza rasathanesi gön derecelilerdir. Bu feza istasyo­nunun ağırlığı 7 ilâ 8 tondur. Vazifesi de dünyaya daimî bir şekilde Ay hakkında türlü ma­lûmat göndermıek olacaktır. Bu feza istasyonunda aşağı yukarı 20 kadar elektronik ölçü âletle ri, teleskoplar, radyo - teleskop lar ve otomatik olarak şleyen gayet kuvvetli telsiz ciiıazlan bulunacaktır.

TEKZİP ETMEDİ“ Bu mevzuda feza araştırma

ları ile doğrudan doğruya meş gul olan Profesör Leonid Se- dovun sağ kolu olarak kabul

rlo

Sayın Halkımıza BildiriLOZAN

O T O B Ü S S E R V İ S İ yaz saatlerine 1 Mayıs 1961 Pazartesi gününden itibaren bağ­lıyacağını müjdeler

LEFKOŞADAN LEYMOSUNA ve BAFA ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. 1.30 ö.s. saat 5.00 yalnız Leymosuna. LEYMOSUNDAN LEFKOŞAYA

ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. saat 1.30 — 5.00

LEYMOSUNDAN BAFA ö.e. saat 6.30 — 11.00 ö.s. saat 2.00 — 4.30

BAFTAN LEYMOSUNA ve LEFKOŞAYA ö.e. saat 5.30 — 7.00 — 10.00 ö.s. 1.30

NOT: PAZAR GÜNLERİ Lefkoşa-Leymosun ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Leymosun-Lefkoşa ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Baf - Leymosun ö.e. saat 7.00 ö.s. 1.30 Leymosun Baf ö.e. saat 7.00 ö.s. 2.00

Ogorodrı.kovla görüştüm. Baııa aynen şunları söyledi:

“Ayda kurulacak bir ra­

sathaneye son derecei ihtiyacı­mız var. Ancak tau takdirde bi z n ı için enteresan, olan bazı yıldızlar hakkında ve 'bilhassa Merih İle Zühre hakkında mialû mat edebileceğiz. Ayni zaman­da dünyanın etrafında fezaya yağan (meteorlar hakkında kati malûmat elde eddbiliriz..,,

FÜZENİN AĞIRLIĞI 700 TON!

“Söylendiğine göre hâlen Rusyadaki fabrikalardan birin de monte edilme s. ne 'başlanan ve Aya bir raısathane götüre­cek olan füze Venüziki fezaya göndermiş olan füzeden daha büyüktür. Ağırlığının ceman 600 ilâ 700 ton e varında oldu­ğu tahmin edilmektedir.

“Rus İlimler Akademi isinin üyelerinden A. Dorodnitzi>ı ile görüştüm. Bu şahıs ıbana bu fü ze hakkında b ;r malûmat ver­memekle beraber böyle bir fü zenln çok kuvvetli motörlerie teçhiz edilmesi gerektiğini ve bu motörlerin belki de 90.000. 000.000 ıkilovatlık enerji temin edeceklerini söyledi. Ayni za manda böyle bir füzede otoma­tik seyir kontrol cihazlarının bulunması icap ettiğin' zira o o tip bir füzenin icabında Mer'h yahut Zühre yıldızına da g*:de bileceğini son derece sağlam olması ve tam bir emniyet tert •batını haiz olmasî şarttîr.

KADEMELERİ AYRI AYRITECRÜBE EDİLECEK“Bü füzenin fezada karşıla­

şacağı şartlar ne olursa olsun, yoluna devam edebilmesi, yo­lundan inhiraf etmemesi deşarttır. Bunun için füzeninkendisi tamamlanıp yol ı çık­madan çok evvel füzeye ait muhtelif kademeler defalarca tecrübe edilecektir. Bu kade melerden birisinin ya-', .sonun­da fırlatılacağını tahmin edi­yorum.

"'Hâlen yapılmakta olan fü­zede herhangi bir aksaklık husule gelmediği takdirde Ava gönderilecek olan otomatik ra sathanenln dünyaya günde 3000 i bulan şifre!'" mesajlar

D A V E TResim öğretmeni Mahir

Gürsel’in, Namık Kemal L'sed

salonlarında açtığı 70 parça

seçilmiş resimden ibaret ser­

ginin görülmesine bütün halkı­mız davetlidir.

Sergi 1 - 10 Mayıs 1961 ta­

rihleri arasında her gün öğle­

den sonra saat 5 e kad<ır açık

bulundurulacaktır.

I—n« If I "ur "»i»1 "9"

ŞİİR GECESİ İLE İLGİLİ

AÇIKLAMA4 Mayıs, 1961 Perşembe akşamı yapılacağı ilgi-

Tilere mektupla bildirilen Şiir Gecesi 11 Mayıs Per­

şembe akşamına tehir edilmiştir. Şairlerin, söz konu­

su gecede, başlama zamanından bir saat önce Ata­

türk İlkokulu Salonunda hazır bulunmaları rica olu­

nur.

Hazırlayıcı Kurul

göndermesi muhtemeldir. Ayuj zamanda bu rasathane Ayın sathının resimlerini otomatik olarak çekecek ve bunları ,üün yaya telefoto ile otomatik ola­rak gönderecektir. O tf'm atk kamera hir mihver etrafında dönecektir. Ayni zamanda bu rasathane Aydan bak.ldığı v-ı kit göğün ve yıldız*a rın da na sil göründüklerini beli edecek birçok resimler çekecektir:

AYDA BİR Üri KUı.tMAKİSTİYORLAR“Sovyet âl'imlerine göre,

Aya bir insan gönderilmesi an caık insanin Aydaıki şartlara tamamen intikab edebileceği anlaşıl d'ğı takdir le mümkün olacaktır. Şimd lik ise bu şart­ların insanin yaşamasına im ­kân vermiyecek kadar sert ol dukları tahmin edilmektedir. Ancak birçok yeni imkânlarla insanin Ayda yasayahiieceğ- anlaşılırsa, o zaman Ayda bir üıs kurulacak ve bu üsse son de rece titizlikle seçilmiş mütelıas Şislar gönderilecektir Bıımun için hâen Len';ngracUa bir ens titü sırf Aydaki şartların ta|h İlli ve tetkiki ile meşguldür. Bu Kozmobiyoloji enstitüsünün vazifesi Ayda mevcut şartlan tefernüatı ile incelemektir.

DEV “ HELİ ANTTI US,,“Bu enstitü hususî surette

yapılmış eserlerin içinde,Ayda yine serlerde yetlştirilebllecek. btkiler yetiştirmektedir. Eun lar cam bir kuibbe alt'nda, in­sanların yaşaması için şart olan oksijeni temin edecektir, Bu bitkilerin, arasında bilhassa de‘v 'Hei anthus,, isminde bir bitki üzerinde durulmaktadır, Bu bitki çok kısa bir zaman içinde muazzam miktarda kar bon gaızı massetmekte ve çok müktarda oksijen çıkarmakta­dır.

‘Söylendiğine göre daha Ki m aiden Ayda kurulması muhte­mel olan elektrik santralleri mevzuunda da çalışmalar ya­pılmaktadır. Bunların esasını foto - elektrik hücreler, termo. elektrik hücreler ve gün ş ener jisini toplayan dev aynalar teş kü etmektedir. Bu şekilde ya­pılan elektrik istasyonlarının b ,r nci vazifesi A'yna sathının altında, ‘toprağın, altında bu­lunan birtakım madenlerin kimyevî teritibinl bozarak su elde etmek olacaktır.EVVELA DEPOLARg id e c e k

‘Ay ile dünya arasında mu­habere meselesi tamamen hal­ledilmiş gibi görünmektedir, Görüştüğüm Sovyet âlimlerine göre Aya, içinde dünyaya dö­nüş için lâzım olacak olan bir

(Devam ı üçüncü say fada )

L FUZULİ . Bugunkii Türkçtsi: M.MRVK

Î m u m f f c h im 20

Bir gün yolu, bir menzJe düıştü kİ, sevgilisi orada gezin­mekteydi. Leylâ, bir kaç peri yanaklı arkadaşiyle, gönlü kınk Mecnundan önce oraya gellmiş, lâle ve güller üzerine gölge salmıştı.. Çemenlik üzerine yeşil ıblr çadır ıkurımıştu. Sanki, göğün ortasında ay hâlelenmişti. O güzel çadır 'bir gonca gi bi idi. O ay da, goncanın çinde gül yaprağı gibiydi

TeklifnameHlikûmet Merkezî Ambarlarına Konçluk potin tedariki için

teklifname davet olunur.

Teklifnameler 13 Mayıs, 1961, Cumartesi günü ö.e. saat 10

dan geç olmamak üzere Lefkoşada Defterdarlıkta Teklifname

Encümeni Başkanına vasıl olmalıdır.

Daha fazla tafsilât Hükümet Merkezî Ambarları Dairesinden

temin edilebilir.

Kiralık EvLefkoşa’da Köşklü Çiftlikte

İlkokul yakınında ve Cengiz Sokağı No. 19 B. de 4 odalı, garajlı bir ev kimliktir, is­tekliler Lefkoşa’da O'rııe Cad desi No. 66 Berber Kaya veya Kemal Balcıya müracaat ede­bilirler.

ilânGayrı Menkl Mal (Kayıt,,

Tasarruf ve Takdiri Kıymet) Kanununun 25 inci maddesi tahtında ilân olunur ki Kan- du sakinlerinden Mustafa Abdullah Kaymak aşağıda ta rif edilen malı £1000.000 Mil mukabilinde Kandulıı Hüseyin Mustafa Kaymağa satmıştır. Evrak No. 1282/ 961.

MAL: Kanududa köy için­de Hane ile havlı 49/50 ııssası (50/53 köy kıt’a 121) Kayıt Numarası" 5793 ve 18 10.49 tarihli..

Leymosun Tapu Dairesi

Leylâ, Mecnun’la karşılaştı. Derdinin selikam, denizine V!U* Leıylâ öemjek: Meclisi aydınlatan ışık. Mecnun deme*.

Vanan gjönül ateşiLeylâ demek: Cennetin fcçinde tar huri. Mecnun dem»

Karanlık içinde bir nur.Leylâ demek: Güzeli ğin zirvesinde bir ay. Mecnun «-’•

mek: Aşk ülkesinde bir Halkan.Leylâ demek: Zamanın bir tanesi. Mecnun dernek: •1®"r

b>r efsanesi • ■dfimBLLeylâ: Belâ çimenliğinin bir fidanı Mecnun: Vefa S

lerinin hilâli,Leyıâ : Haşmet sem tısının Ay’ı Mecnun : Muzdaripler Ü1 0

sinin hükümdan. nLeylâ: Güzellik -ah plerinin saflarında Emir.

Gam bucağında bir fakir. .-‘VJgMLeylânin işi: işve, kırışma, cilveleşme. Mecnunun 8"

nün yaşı: Çeşme çeşme. ......Leylâ’da: Güzellik sevinci dileği. Mecnunda aşkın|

tuzağı.

!bel49

İNCE BİR ZEVKİN ÜSTÜN KALİTENİN İFADESİDİR

★ DAtMA ÇOK ZENGİN DESENLER

★ HUSUSÎ VE SON MODA RENKLER r

★ KALİTE ÜSTÜNLÜK

★ SAĞLAMLIKTA ÜSTÜNLÜK.

noinEnS0l geI®n ÎNG1L1Z ERKEK KUMAŞLARININ içi»deİ YS ve yazllk 100% yüz HALİS YÜN, 70% HA

V r * v n ° v ^ P A K A ’ 1()p/o H A L ts Y ü N ve 30^° MOî rî ;kpndi? • T ve 55% TERLİN olan kumaşlardan mutlaka

garantiHdir™ rUm etmeyiniz- Bir defa deneyin, satışımız

CLIFFORD HOLMES & CO. LTD.Kıbns Acenti ve Komisyoncusu

Hü s e y in h . s o n g u r (VADILILI)18 - 20 iplik Pazar Sokak

Lefkoşa, Tel. 72202.

Page 3: da”mn istismarım Açılan Kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... · Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU • 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar eşiyle

ÎAJU> - UZAKTAN

üçüncü Dünya Harbi Yakın mı?

SEDAT TOKEL

Laoa ve Kongo devam edericen âniden Küba ve

m Ceasayir - Fransa mteaeletemnin çıkışı, sonra

yanın bugünkü karışıklığı insanı derin derin düşün­

ülüyor.... Hakikate bakarsak bugün dünyada, sağlam.efnin ıbir memleket kalmadığını görürüz..

ıftlto ve Av rupaAfrika’da bugün önenüi hareketler olmaktadır. Fa­

al, bunların Mr bakıma da doğrudan doğruya Avru-

jle ntfloadele olduğunu kabul etmek lâzımdır. Porte-

j ve Angola, Kongo ve Belçika> Oeaayir ve Fransa,

ney Afrika ve AvrupalI Beyazlar şimdilik sayılacak

İtler....Bu yüayıkla sönnürgecilik can çekişmekte, ancak

l Sömürgenler de didinmektedir [ işte kafadan sakat

sız Generallerinin maceraları... İşte Kongo’dan bir

aynlamıyan Bel<jJkalılar... Bunlar hiç de iyi Ka­

der değil-.

v» ve Bata0 ugün Laos kaynıyor. İlk Çin realitesi tehlike

Larak duruyor. Hollanda ile Endonezya arasında her

an hart) çUkıuMUr. Afganistan - Pakistan H nd - Çin

(dnasebetleri meydanda... Seylân’da seferberlik var.

;0ra karışık. Hele Orta Doğu - hiç dokunulacak tarafı

Kıbrıs'ın vaziyeti de malûrru.. Bunlar hiîç de iyi

erler değil-

Kûlba olayı şimdilik yatışmış, Castro ayakta kal-

<Ja; AmeTiıkalar karışık! Latin Amterka’da ya-

sesler geleceğe benziyor. Komlunizm onlara da

vaziyette.. Bunlar da hiç iyi (haber değil..

ıya Harbi Yakın Mı ?

Rus - Amerikan mücadelesinin gittikçe arttığı bu-

ler cidden çok tedılıkeli... Küçük ıbir yanLşliikia

/a Harbi I I I olabilir. Fakat şimdilik her iki taraf

çekimser. Bunun da en iyi misali yine Küba oldu,

ni Rus roketleri New York’a düşecekti? Han Amc-

a Küba’yı ezecekti ?

Dünya Harbi f Kızıl Çin kuvvetlendikçe yakınlaş-

tadir bence...Çviııkü onlar 10-12 mdİyonu feda edip

/ayı ele geçirmekten bahsetmektedrler...

Her ne olursa dünyanın gidişatı hiç de iyi degiL.

edelim insanlık mahvolmaiSin!

______________ ___________________ ( B 0

Aya fırlatılacak füze ve rasathane

dan evvel, oraya depo vazifesi Gm ° lan her :Jöt A-V^«* r« c e k ve içlen tamamen Io o ^N o k ta ,bulacaklat d,r- yakıtla dolu olan füzeier tönde . A '■ı .lecektir. Böylece Aya <ideeeu için Ranarl*n A9 & güdebilmesi olan insanlar dünyaya dönmek Rusyada uzu« umumlan ‘Çin elzem olan v a k , t 'sayislz mütehassıslar, ast-vii»riftrt : ı— * __ .... ronamj âl ınjlcrl ve fizikçiler

Ayin, ıbir haritasını meydanayüzden, insanları Aya götüre­cek olan tüzeye sadece gudtş için elzem olan füzeye sadece gidiş için elzem olan yakıt konulacaktır. Yakıtın gönderi­leceği gibi Aydaki üste her hangi 'bir ârızayı gidermek için yedek parçalarla dolu ve atölye vazifesini görecek fezagemileri de orayalnsan7 -,Jnı7 î T ^eningraddakide-n evvel g ö X i l S i n Böy !ab° ratuvann(la ««rOstüm va

Resim SergisiSayın Türk Halkına.Türk Maarif Müdürü

Eski Eserler ve Müzeler U- mum Müdürünün Müsadesiyle Lefkoşa Müzesinde açılacak

b ir in c i

KIBRISLI TÜRK RESSAMLARI RESİM SERGİSİNE

teşrifinizi saygıyle rica eder. NOT: Sergi; 4 Mayıstan - 12

Mayısa kadar her gün aşağıdaki saatlarda açık bulundurulacaktır.

Sabah: 8.00— 1.00 ö.s : 2.30—6.30

Pazar: ö.e. 10.00—ö.s. 1.00

Sergiye DavetTatlısu Köy Kadın Kursu öğretmen

ve öğrencileri, İlkokul Talim Hey eti. Köy Muhtar ve Azalan 7 Mayıs, 1961 Pazar günü ö. s. saat 5.30 • 7.30 ve Pazartesi günü ö. e. saat 9 - 12 ile ö. s. saat 4 - 6 arasında Tatlısu Köy Kadın Kursu Binasında tertiplenecek Evidaresi. Diki;, Nakış, Çamaşır sergi­sine Sayın Halkımızın teşriflerini rica ederler.

Tertip Hey'eti

ATATÜRK ENSTİTÜSÜNE BAĞLI KADIN KURSLARININ

YILLIK SERGİLERİNİN AÇILIŞ GÜNLERİ

Krsun çalıştığı ve

Serginin açılacağı yer

Lefkoşa - Cihangir (Abohor)

Lefkoşa - Gönyeli

Lâmaka Beyarmudu (Pergama)

Limasol - Yalova (Piskobu)

Lâmaka - Tatlısu

Lâmaka - Boğaziçi (Aytotro)

Lâmaka - Geçitkale (Köfünye)

Mağusa - İnönü (Sinde)

Mağusa - Gönendere (Konedra)

Mağusa - Serdarlı Çatoz)

Lefkoşa - Doğancı (Elve)

Gime - Yorgos

Mağusa - Kalebumu

Lâmaka - Pile

Baf - Kukla

Baf - Aydın (Ayyanni)

Limasol - Bağlarbaşı (Malya)

Serginin Açılış Tarihi

4 Mayıs 1961 Perşembe Saat 16.30

5 Mayıs 1961 Cuma Saat 16.30

6 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 15.30

7 Mayıs 1961 Pazar Saat 14.30

7 Mayıs 1961 Pazar Saat 16.30

10 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 15.00

10 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 17.00

12 Mayıs 1961 Cuma Saat 16.30

13 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 15.00

13 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 17.00

14 Mayıs 1961 Pazar Saat 10.30

14 Mayıs 1961 Pazar Saat 15.00

17 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 11.30

20 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 10.30

21 Mayıs 1961 Pazar Saat 10.00

21 Mayıs 1961 Pazar Saatl4.00

21 Mavıs 1961 Pazar Saat 16.00

Köy kadınlarına pek lüzumlu bilgi ve maharetleri kazandırmak üzere köy-

ie çalışmakta olan Kadın Kurslarımızın yıllık faaliyetlerini gösteren sergileri-

ı açılış günleri ve saatları yukarıda gösterilmiştir. Savın halkımızın sergilere

Eleri saygı ile rica olunur.

Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü

İ t A D Y O - T V

1.30

KIBRIS RADYOSU

3 Majyis 1961

Yayım

•89 Açılıp ve Program

•00 Beraber ve Solo Şarkı. İ' lar

Haberler

Avrupadan Melodiler

İngilizce Program

Yayını

Açılıp ve Program

Sazln Türküler ve Oyun Havalan

J0 Oıkestralar Geçidi ‘0o Zeki Müren Söylüyor

30 Haberler .45 tngiuace p ^g ^n

Kapanış

Yayım

«*1*8 ve Program

Karma Tüık Müziği

Sevilen Şarkıcı ve Top - Muklar

E® tetelkler Programı Kadın Saati Karma Müzik

îag1illzc<‘ Program Haberler

® Aile İstekleri Fasıl Heyeti

Rady° Teanf&i: Bo-Han

Valaler v« Tangolar

I Klasik TUr*t Müzdgl HaberlerOpera ve Operetlerden

« ®®9meler Kapam^

TELEVİZYON' Açıhq ve Program

» ‘ Karikatür filmi (Mİ.‘*unxaı&<3)

.IKIIIMIIIIOKIIIİIIII'

M5►.00

Lo«e Ranger DergUsi'nden

I GOT STUNG

Holy sınoke, ıılnnd saken aUve I never thoUKİıl tlüs could happ<ln to me

Mm, yeaiı; Mm yeah;I Got Stung, by a .suettt honey bee

Oh ı«4hat a fetftllLngr conııe över rne It started İn my eye» crept up to ın(y lıead

FIew to my he«rt tlll I «t»»11» dead

I ’jn done, hııh-lıu,

1 Got StungMm yeah, Mil» vefthShe hml ali thııtI w ant*Kİ and moreAnd I ’ve seeıı lıtvney bee» before

She »tarted buram in my<tor

Buzzm ta my brutaGot Stung aU över, but I feel no paln

l ’m done, huh-luı

I Got StungNow don’t thlııiı I ’m eomplalnln

I ’m ınlghty plt a^tf we met

Cauae yoıı glnuıu* one flitle peck

On fhe back o’ıny neck And I bre)ak out İn a cold, oold «weet

WeU, lf I t İve to a hundred and Two

I won’t Let nolmdy »tlng me but you

Be bu*Mn round your hlve every da.y at «ve

And Pm never gonna leave one I arrlve

Cause I ’donev huh-hu

I Got Stung

Mm yeah, Mm y««*

getirmişlerdir, insanların Aya tneb! ilmesi İçin müsait 400 nok ta tesb.it edildiği rivayet edil mektedir.

Bütün bu malûmata py.r<;a halinde toplamağa çalınırken, bu arada astronomi alimi Nıko ia Kupreviç He L/eningradıdaki

bu âlirnSn yaptığı yen;, bir tele vizyon kampı-ası ııe Ayın «on derece net fotoğraflar).m alabil dig’ini g'ör'düm.

AYİN “BOY FOTOĞRAFI, "Ay bu hususi d haz sayesin

de televizyon ekranında b rbi- rin. takip eden son derece net ve parlak sahne;er halinde gö­rünmektedir. Otomatik bir te- .eskop Ayın seyrini takip et­mekte ve bu -hususî cihazın, ka meraları Ayın kraterler tıl vâ- dller.nl karıg karış tetkik et­mektedir. Bu şeklide taıbiri ca­izse,ayan ıbir “boy fotoğrafı, çe İtilmiştir ve beş metre kutrun da olup bütün, bir duvarı kap­lamaktadır.

"öğrendiğ\me göre, 1958 se nesi 3 Mâ 4ESkim. günii alim Ko zirevin Ayda müşahade etttğ"’ "indifa.,, da bu husuai televiz­yon, kam(erası ile tesb t edilmiş ti.Bu ind ıfain neye delâlet etti

de lıenüz biiioımemektedir,, Lucien Barniernin toplama­

ğa çalıştığı bu malûmattan fe za araştırmalarının önümüzde ki sene içinde çok enteresan safhalar arzedecegi anlaşılmak tadır.

DoğumTürk Kooperatif Dairesi

Memurlarımdan Halil Mustafa ile Jale Halil 30. 4. 61 tarihin

de bir oğullarının dünyaya gel

lendürildiğlni dost ve akraba ia nna duyururlar.

Hazırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 91 □ □ □ □ □ □ □ ■ □ 2

3 □ □ □ » □ □ □ □ ■

4 □ □ □ □ □ ■ □ □ □ 5 □ □ □ □ □ ■ □ □ ■

6 ■ □ ■ □ » □ □ □ □

7 □ □ □ □ □ □ □ ■ □

8

9

Soldan Sağa:1. İstiklâl harbine ismi geç

miş bir nehirdir, 2. Onun ol­madığı yerde duman çıkmaz derler. Bir meyvedir, 3. On yüz. Bir çeşit devlet reisi, 4. çok bilmiş geçinen geveze. Söz, 5. İnce yapılı, Yabani hayvan yakalama, 6. Bir işe sarfedilen güç, 7. Omuz omu­za, 8. Bir emirdir. Vilâyet,, Saç hastalığıdır, 9. Her işe burnunu sokan. Harf okunu şu.

Yukarıdan Aşağıya:1. Temizlikte kullanılır.

Hayvan gıdası, 2. Ayağına ve işe çabuk olan kimse (iki ke.) 3. Etraf, 4. Yemek, Bir cins maden kömürü, 5. Damar suyu, İyi, 6. Zemin, Genişlik, 7. Kındırık bırakmak, 8. Üste koyma, Benzer olanın her bi­ri, 9. Yay ile atılır, Esir.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ

Soldan Sağa:1. Gevezelik, 2. Ikınan, La,

3. Cinas 4. Ikın. Lala, 5. Kek, Çakal, 6. Be, Af. 7. \ysel, 8. Asiller, 9. Aylak. Isı.

Yukarıdan Aşağıya:1. Gıdıklama, 2. Ek, Ke, 3.

dağını ve OLGAY olarak Km- Vıcık, Sal, 4. Emin, Besa, 5.Zan, Çelik, 6. Enala, 7. Sakal­lı, S. 11, Lâf, es 9. Kanal, Arı.

ıı m m im im i ıııiMUlMMnMMmımmHimunMMHfMUMiıımu um um im »ı «HmuMinunM

Derinlerin Canavarı(İkinci sayfadan kalan)

Araştırma genişletilince, iki gün önce Filipinlerde bir tayfun olduğu tesbit edildi. Uzaklardaki bu rüzgâr, Pasi- fikten kopup gelen bu dalga­ları doğurmuş olabilir miydi acaba? Seneler süren müşa­hedeler buna benzer anormal dalgaların hemen daima iki giiu önceki bir tayfunu takip etiklerini meydana çıkardı.

Hadisenin izahı böylece bir deprem olmayıp atmosfe rik basınçtaki değişikliklerdi. Esasen bu dalgalar “tsunami” değildi; adları ‘‘Seiehe” olan bu dalgalar yüksek basınçlı bir havanın sebep olduğu bir su çukurunu doldurmak için suların ileri atılmasından mey dana geliyordu.

“Seiehe” 1er yalnız göllerde ve karalarda çevrili denizler­de husule gelmektedir.

' Tsunami” nin yaklaştığım tehlikeye maruz kıyılarda yaşıyaıılara bildirmenin im­kânı var mıdır acaba? Dep­rem dalgası husule getirebile cek kudrette bir depremi Seis mograflarm kaydetmesine im kân yoksa da bu tertip dep­remlerin pek azı “tsunami” yaratır. Denizaltında her dep rem oluşunda ise bütün Pa­sifik kıyıları ahalisini boşu boşuna telâşlandırmağa mâ­

na yoktur.Birleşik Amerika buna da

çare bulmuştur. Paşifiğin muhtelif yerlerine yerleştiril­miş çapraşık borular ağı alelâ de Okyanus dalgalarını kay- detmemektedir. Fakat 10 ile 40 dakika mesafeli iri dalga­lar geçmeğe başlayınca kapa nan elektrik devresi Honollu- daki merkeze alarm işareti vermektedir.

Bu tertibat ilk mühim imti hanını 1952 de geçirmiştir.1 Kasım sabahı Kalifoniya, Alasya ve Arizonadaki seis- mograflar, 51 derece kuzey arz ve 158 derece doğu tûl dairelerinin kesiştiği yerde mühim bir Okyanus depremi nin vukuunu kaydetmişlerdi. Hemen arkadan Midway Ada sındaki merkez “tsunami” nin Hawai’ye doğru ilerlediğini haber verdi.

Adalardaki ilgili makamla­ra halkı yüksek yerelere çıkar maları ve su kenarlarındaki mülkü emniyet altına alma­ları ihtar edildi.

Dev dalgalar çok geçme­den göründüler. Fakat yollar da otomobil olmadığı gibi kıyıya yakın evler de tahliye edilmişti, neticede tek can kaybı olmadı.

■ r n <«• <♦> <♦> <♦>

NOT: Bu şarkıyı plâkta El Via Prosley'den din- |

liyoruz.

.M..».....-............................20.02 Ara

sav 20.08 The tntruder adlı tam toqyda tnglltoce film

................rollerde: Jaok

Denn'ıs Pri-

Medwln.

BaşHawfkln»,

ce Miclıael

BİLDİRİŞAKIR ÖZEL, mobilye mağazasını, |

MüftLi Raci Efendi Sokak (Türk Kız Lise­si giriş kapısı yanı) No. 33 - 35’e nakletti­ğini ve ödemede büyük kolaylıklarla sayın müşterilerini kabule başladığını müjdeler.

Telefon: 3572 - LEFKOŞA.

BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) - Nefsinize son derece güveniyor

sunuz. Bu itimad, bazı sahalarda sizi yanlış yollara sevkediyor. Dikkat ediniz.BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) ■ Vaktinizi boşuna harcayacağınız

bir kimseyle karşılaşmanız çok muhtemel. Ona kapılmadan sıyrılmalısımtKOÇ BURCU :(21 Mart - 20 Nisan) - Bazı sahalarda, bilhassa sizi ilgi­

lendirecek konularda son derece uyanık bulunmanız menfaatiniz için lâzımdır.BOGA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) - Müsait bir fırsattan faydalan

mak imkânını elde edecek ve bundan şahsen kazancınız olacak iyidi'İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 ^ ı n ) * Bir arıza yüzünden canınızın

sıkılması "ok muhtemel. Soğukkanlılığınızı muhafazaya çalışmanız icap edecekYENGEÇ BURCU: (21 Haziran • 20 Temmuz) - Çevreninle cereyan ede­

cek bazı olaylar sizi rahatsız edecek. Yine dostlarınızın tavsiyelerine uyma nız lâzım.

ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) ■ Başkalanyle olan müna­sebetlerinizde çekingen ve aykırı durumunuz başarılarınızı kösteklemekte­dir. Dikkat edin.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) - Siji maddi cepheden olduk­ça sarsacak bir beceriksizlikten sakınmanız icabediyor. Çok dikkatli bulununum

TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) - Birisiyle yapacağınız önemli bir görüşmeden sonra bir işinizi normal mecraya sokmak imkânı bulunacak.

AKREPBURCU : 31 Ekim - 20 Kasım) • Aksi insanlarla karşılaşacak­sınız. Onlarla bir işiniz olacak. Sinirlenmeden anlaşmak sizin menfaa­tinize olacak.

YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık) - Çevrenizde nâhoş olaylar geçe­cek. İhtilâfları yatıştırmak size düşecek. Bu konuda anlayış göstermeniz gerekiyor.

OĞLAK BURCU: (21 Aralık • 20 Ocak) - Bütün dikkatinizi, üzerinde önem le durdurduğunuz ise teksif etmeniz lâzım. Muhitin dedikodusuna bakmayınız

İ5E55İZ HARPTahminlerimde hiç yanılmamıştım. Deli dediğimiz bu arkadaş, değme usta mu­habiri fırıldak gibi döndürecek bir ze­kâya sahipti. Allah biliyor ya, bu, be­nim aklıma gelmemişti bile..

— "Eeee... Sonra?"— “Sonra., firmanın sahibiyle ko­

nuştum. Bir Kaddilâk almak istediğimi söyledim..”

Hoppala... Herif yine tozutmaya başlıyordu..

— “Adam ‘Deli mi ne?” der gibi, bir kere beni baştan aşağıya kadar süz dü.”

— "Pek de yanılmamış.."— "Kesme lâfımı... Sonra susarım

haaa!"— “ Peki, pek, seni dinliyorum, an­

lat!”Susar mı susardı. Delinin biriydi zi

ra..— "Adam., kılık ve kıyafetimle Ka

dillâk'ı bağdaştırmamış olacak ki, te­reddüt içindeydi. Ben de bunun üzerine, ona hemen bir Adanalı amca masalı uy- duruverdim. Aslında arabaya tâlip olan pamukçu amcamdı. 0 tiaman herifin suratı yumuşadı. Bana iltifata başla­dı. Renk sordu boy sordu, model soı d it ‘Model mi? Durun bakayım.' dedim. 'Ben geçenlerde bir Kadillâk gördüm, ounıın gibi olmasını istiyorum.. ‘Nasıl Kadillâk?' dedi adam. ‘Nasıl olduğum bilemiyeceğim şimdi,’ diye cevap ver­dim. ‘Yanız numarası aklımda kaldı. 0 zaman adam gülümsedi: ‘Bizde o nııma ranın listesi yoktur beyim’, dedi. “ Ne

renk arabaydı?' Sen bana renk filân söylememiştin ki.. Ama susmak olmazdı, hemen savurdum : ‘Siyah renkliydi".

— "Hay aklınla bin yaşa sen be! Hakikaten araba siyah renkliymiş.."

— “Ke o? Arabayı yoksa sen de mı görmedin?"

Buna lâf anlatmak şimdi nztın siiıe çekti:

— “Boş ver sen!” dedim. “ Devam et, sonra ne oldu?”

— "Adam ensesini kaşıyıp düşüh meye başlayınca; ‘Ama,’ dedim. ‘0 ara bada İstanbul plâkası vardı. Herhalde burada sattığınız müşterilerinizden biri ne ait elmalı. Onların listesine de ba karsak birşey bulamaz mıyız’ Herifin birden gözleri parladı. 'Bakın,' dedi. "Bununla belki birşey çıkarabiliriz’ Hemen raftan kocaman bir klasör çe kik, sayfalarını çevirmeye başladı.”

Burada, lâfına ara verip, tekrar sanû viçini dişlemeye başladı..

— "Ulan!" dedim. "Anlatsana, hmzır!”0, avurdu patlıyacakmış gibi tiolu,

boş olan elini iç cebine kaydırıp buru sıık bir kâğıt parçası çıkardı. Sonra homurdanır gibi cevap verdi-

“ Ne anlatayım işte... İstanbul' daki Kadillâk şahinlerinin listesini al ılım; hepsi bu kadar..”

Kâğıt parçasını yutacakmış gibi kaptım. Üzerinde yirmiyedi isim vardı Kargacık burgacık yazıların son sırala rında şu isim gözlerimi yaktı:

HÜSEYİN ATALAY...Demek tahminlerimde yanılmamıştım

Ankaraya gelen, çetenin elcbaşsıyâOra da adamlarına icabeden direktifi ver miş, sonra da İstanbul’a arabasıyla dönmek istemiş ama, kar yüzünden Es kişehir yolunda tıkanıp kalmıştı. Demoh Alpıköy İstasyonunda eksprese atlayan üç kişi, casuslardan başkası değildi.

— “ Aferin Burhan!" dedim. "Kedi olalı kırk yılda bir fare yakaladın!”

Yine homurdandı. Sonra-— "Artık buradan çıkıp gidebilir

miyim?”— “ Tabî, canın nereye ister­

se” . . .— "Peki., bizim masrafları kim

verecek şimdi?"Portföyümden üç adet yüz liralık

çıkarıp uzattım:— "Al bakalım., kemali âfivetlü ye!''- - "Hayrola banka filân mı soydun

yoksa?”Güldüm:

— “ Merak etme, helâl paradır. Dev let Baha’dan geçiniyouz!"

Ses çıkarmadan, kafasını sallıyarak paraları aldı, cebine soktu.

— “ Ben eve gidiyorum, i'terv*!! seni de Beyoğlu’na veya Taksim'e bira kayım?”

— “Yok, ben gazetede kahca&ım Bu sabahki hâdiseyi duymadın mı?”

Oğlanın yine gazetecilik damarları depreşmişti.

(Devamı Var)

94 KİŞİLİKMişigan üniversite­si Senfoni Bandosu

Amerikan Büyük Elçiliği İle Amerikan Akademik Cemij eîi’nin himayesinde

Akşamı 8’ de STADYUMUNDAAkşamı 8’ de

LEYMOSUN’UN TARİHİ KURİUM AÇIK HAVA

TİYATROSUNDA

5 Mayıs LEFKOŞA6 Mayıs

İKİ KONSER VERECEKTİRBİLETLER LEFKOŞA’DA ö z k e r y a sin k ît a b e v î îl e BÜTÜN KASABALARDAKİ MANTOVÂNI DAİRELERİN­

DEN TEMİN EDİLEBİLİR.

B İ L D İ R İMişigan Üniversitesi Senfoni Bandosu, daha önce tasarlan­

dığı gibi öğrenciler için özel konserler veremiyecektir.Bu sebeble, bu ünlü senfoni bandosunun Lefkoşa Stadyu­

munda ve Leymosun’ıın Tarihî Kurium Açık Hava Tiyatrosunda vereceği konserlere gitmek istiven öğrencilerden sadece 50 mil giriş ücreti alınmasına karar verilmiştir. Giriş ücreti olarak 150 mil ödeyen öğrencilere paraları iade edilecektir.

Konserlerden elde edilecek bütün hasılat Kıbrıs - Amerikan Akademik Cemiyeti’nin Burs Fonuna yatırılacaktır.

Page 4: da”mn istismarım Açılan Kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... · Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU • 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar eşiyle

ÇARŞAMBA,

SAYFA 4( B O Z K U R T )

B o z h u r tBASKETBOL ŞAMPİYONASI

DEVAM EDİYORTÜRKİYE BULGARİSTAN A, İNGİLTERE

FİNLANDİYA YA MAĞLÛP OLDU(48 - 47) ve İspanya Yunanis. tan’ı (73 . 46) mağlûp etmı;ş-

Bclgrad (Royter) 2 — Av­rupa amatör basketbol şamıpi. yonası semi - final maçlarında Çekoslovakya İsrail’i mağlûp etmiştir. Diğer taraftan tesel. li turnuvalarında Hollanda, Finlandiya ve İspanya kazan­mıştır. İlk seride üç maçı kay. beden İngiltere Finlandiya’ya yenilmiştir. Hollanda İsveç’i

iM iıı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ın ıiH iiıo t ıt ı ı ı i !M iiı it ı ı ı ıU iii i i i* t ı ı ı l «

Tokyo Olimpiyatlarının

Tarihi Tesbit EdiliyorTokyo - Japonya Olimpiyat Komite­

si 16 Haziranda Atina'da yapılacak olan Beynelmilel Olimpiyat Komitesi toplantısında 18 nci Olimpiyat Oyunla rının tarihini 15 -2 9 Haziran 1964 olarak teklif edecektir.

Aynı zamanda Atina’da yapılacak olan bu toplantıda Tokyo Olimpiyatla­rının hangi memleket tarafından orga­nize edileceği de görüşülecektir.

IIMIIIIIIMIK

Çetinkaya İsrailde İlk Maçını Kazandı

Uç maç yapmak üzere İsrail'e gitmiş bulunan Kıbrıs Tiirk Lig şampiyonu Çe­tinkaya, ilk maçını Pazartesi günü Ha- posl ile yapmış ve 5 - 2 galip gelmiş tir.

İki takım oyuncuları sahaya büyük bir Türk bayrağı ile çıkmışlar ve hal­kın coşkun tezahüratına vesile olmuş­lardır. Bu maçta Çetinkaya'nın golleri­

ni Debbağoğlu (2), Üzer (2) ve Mus­tafa atmışlardır.

Maçtan sonra Çetinkaya kafile men supları şerefine bir çay partisi veril iniştir. Takımımız bu gün bir antrenıan yapacak ve Perşembe günü ikinci n>a çı Nahapia takımıyle oynayacaktır. Üçüncü maç, Cumartesi Hapoel Tibiri- ya iledir.

ALMAN ANTRENÖRÜ HİPP, TÜRKİYE’YE GELMİYOR

Mili! Takımımızı, C. özarı Hazırlayacak İSTANBUL : Alman antrenörü Hippin sonra Federasyon Teknik Komitesi ile

antrenör Coşkun Ûzarı bir program tesmemleketimize gelmesi dün tekrar bir çıkmaza girmiştir. Federasyonumuz ile Hipp arasında meydana gelen mali an laşmazlık, buna sebep olmuştur.

Alman antrenörünün memleketimize Kati olarak gelmemesi üzerine Fede­rasyon, Dünya Kupasına hazırlanmak- hazırlayan Galatasaray antrenörü Coş- ta olan A milli takımımız inin, bir ant renör tesbitine karar vermiş ve bunu da dün bulmuştur.

A milli takımımızı Romanya ile 14 Mayıs'ta Ankara’da yapacağımız maça kun Özarı, Federasyonun kararı ile ay­nı zamanda millî takımımızı Norveç ve Rusya ile yapacağımız maçlara da ha­tırlayacaktır. Romanya millî maçından

bit edecek, Norveç ve Rusya millî maçları için çalışmalara başlanacaktır

Suat Hâdisesini

Atina’daki Solcu

Gazeteler Büyüimüş! .İSTANBUL - Atina'da oynanan maç

ta, hâdise çıkardığı iddiasiyle hakkın­da idari tedbir alınan GalatasaraylI Suat’ın, affedileceği anlaşılmaktadır. Esasen gerek Yunan takımı futbolcu ve idarecileri ve gerek federasyonu hâdisenin her zaman olabilen cinsten bir olay olduğunu bildirmişlerdir.

Suat hakkında. Solcu Yunan gazete lerinin neşriyatı, hâdisenin bıı şekilde büyümesini intaç ettirmiştir. Federas­yon, şimdi Atina Büyükelçimizden ge­lecek cevaba göre kararını verecektir. Bu cevabın da müsbet olacakı ifade edilmektedir.

DüzeltmePazar günkü sayımızın

Spor Sütününda Pile İle Bey

armudu arasındaki maçın ne

ticesi 3 - 1 yerine 4 . 1 olarak

neşredilmiştir. Mürettip hatası

m düzeltir ve özür dileriz.

tir.

Diğer taraftan ikinci grup semi - final maçlarından 'rür. kiye (60 . 57) Bulgaristan'ayenilmiştir

Millî Maçın Hakemleri

Belli olduA Mili futbol takımımızın yapaca­

ğı iki karşılaşmanın hakemleri belli ol­muştur. Buna göre 14 Mayıs tarihinde Ankara’da oynanacak Türkiye - Roman ya maçını Bulgar Federasyonuna men­sup hakemler : 1 Haziranda Oslo’da yapılacak olan Türkiye • Norveç dünya kupası maçını da Danimarka Federas­yonuna mensup hakemler idare ede­ceklerdir

Açık olacak; rüzgârlar orta şiddette esecek; öğle

ye doğru sertçe deniz meltemleri husule gelecek

tir. Hava dünkü kadar sı- oaık olmayacaktır.

■ •HHIIMII.... ...... ..... ......................... ..........................

T. Tarih Kurumu Üyeleri Kıbrıs- ta Gördükleri İlgiden Memnun

(Birinci Sayfadan Kalan)

rafından T. C. Meclisi Başkanı Rauf Denktaş’a aşağıdaki yazı gönderilmiştir:“Çok sayın Bay Rauf Denktaş,Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı.

Türk Tarih Kurumu tarafın­dan yazılmasına başlanan “Türk Tarihi İçinde Kıbrıs” ad-

AMERİKA FEZA DENE­MESİNİ TEHİR ETTİ

(Birinci Sayfadan Kalan)

en az 48 saat için tehir edildiği Hava şartlan veya herhangiaçıklanınca deneme üssünde bulunan binlerce teknisyen, as­ker, gazeteci ve fotoğrafçı, hay ret içinde kalmış ve deneme üssünde bulunan hemşireler ağ lamışlardır.

Dünkü deneme, yılJardanberi roket ve mermileri geliştirme konusunda süregelen fennî ça­lışmaların en buhranlı anını teş kil edecekti.

Redstone roketi içerisinde insan bulunan kapsülü, 115 mil yüksekliğe ve 290 mil uzaklığa fırlatacaktı.

Amerika, dünkü denemesini yaparak başarı sağlamış olsaydı bile, Rusların Binbaşı Yuri Ga- garin’in 12 Nisan tarihinde Fe­zaya yaptığı yolculuk ile sağ­ladığı başarısı, Amerikan başa­rısını gölgede bırakacaktı.

Hâlâ ilk Amerika Feza yol­cusunun Shepherd olup olmaya­cağı üzerinde sorulan bir soru­ya karşılık veren Amerika Ha­va ve Feza Araştırmaları ida­resine bağlı bir sözcü, hâlen böyle olduğunu söylemiş ve Shepherd’in mürettebata ait hangarda kalacağını belirtmiş­tir.

teknik bir sebepten ötürü Pa­

zara kadar Amerika’nın bu te­şebbüsü yapılamazsa, fırlatma işinin daha uzun bir süre için tehir edileceği bildirilmekte ve

buna, hedefte insanı kurtara­cak olan gemilerin yakıt almak için limana girmek zorunda ka­lacakları sebep olarak gösteril­mektedir.

Amerikanın ilk feza yolculu­ğu için seçtiği Shepherd, 37 yaşında olup evli ve iki küçük kız babasıdır.

lı eseri hazırlamakla görevli üyelerimizin mahallindeki kay­nakları görmek ve Kıbrıs’taki kültür ve sanat eserlerini ince­lemek üzere yapmış oldukları seyahat sırasında başta Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve siz olmak üzere Türk cemaatine mensup bütün yaşlı, genç ırkdaşlarımızdan görmüş oldukları samimi ilgi ve sevginin çeşitli tezahürleriyle vazifelerini kolaylaştırmak hu­susunda kendilerinden esirgen- miyen her türlü yardımları memnunlukla öğrenmiş bulunu yorum. Türk Tarih Kurumunu pek derin duygulandıran bu ya kınlığa ve milli bağlılığa can­dan teşekkürlerimle birlikte Kıbrıs Türk cemaatinin refah ve saadeti hakkınch.ki öz dilek lerimizi saygılarımla sunarım.

Türk Tarih Kurumu Başkanı (İmza)

Ord.Prof. Şemseddin Günaltay”

^Ç25ESHSHSaSHSa5HS2SHSS5HSa?;

Jale Osman HÛDA VERDİ ile

Mehmet Mustafa MEVLİT Nikahlandılar.

Londra 22.4.1961 1£5Hsa5asH5ESH5H£ras2sasasa5^ı

Savunma Bakanı “Pravda”nıı» İsnatlarmı Reddetti

(Birinci Sayfadan Kalan)maık maksadiyle yapılmakta olduğunu ileri sürmüştü.

Bu ithamları reddeden S a v u n m a B a k a , i) ı tatbikatın üç ay önce plânlanmış olduğunu ve üsler, le İlgili olrak İngiltere ile Kiıb ns arasında mevcut a nci 1 aşma

gereğince, Kıbrıs Hükümeti’, nln tasvibi İle yapılmakta ol­duğunu söylemiştir. Saburama Bakanı, tatbiikat sırasında, Kıbns’lılara ant emflâka ciddi hasar yapıldığına dair ha­ber alınmadığını sözlerine ilâ­ve etmtfştir.

Pile Tlirk Spor Kulübü Bölge Şampiyonu Oldu : Lârnaka Hazası luınel küme kul den Pile T. S. K. rakiplerini mağlftp ederek, namağlfu» bölge şampiyonu olmuştur,

nılz Pllell gençleri, Dr. Orhan Müderrlsoğlu ile göstermektedir.

lerin-Resmi.

Değerli Piyanist Ve Refakatçi FERHUNDE ERKİNbaşladı. Kısa zamanda büyük başa-ı gösterdi. Ciddi çalışmaları, Piyano Pe­dagogu Adinolfi'deıı aiu’ıgı derslerle mümkün oldu.

Milli Eğitim Bakanlığının 1S25 yılın da açtığı müsabakayı kazanarak Pa ris'e müzik tahsiline gitti. Bir buçuk yıl kadar özel derslerle çalıştıktan son ra giriş müsabakaları pek çetin olan Paris Konservatuvarı'na alındı. Hoca ları, Jean ve Noel Gallon, I. Philipo ve Camille Decreus’dur. İki sene devanı ettiği Paris Ecole Normale de Musiqua Müessesesi’nden diploma alarak yurda döndü.”

“ — Su halde Ulvi Bey'le konser vatuvarda tanıştınız, değil mi?”

“ — Ulvi’yle 1931’de Almanya'dan döniip konservatuvara tâyin edildiğim zaman tanıştım. O da Paris'ten gelmiş ve benden birkaç ay önce öğretmen olmuştu. Armoni dersi veriyordu, şim­di piyano dersi veriyor. Evlenme tari­hime, 1932’dir."

“ — Nasıl çalışır ve beste ya par ?”

“ — Piyanoda çalışırken gaye» sessizlik ister. Çalışır, çalışır . . Son ra sanki birisi söylemiş gibi çalar söyler ve yazar. Odaya girilmesini kat­iyen istemez. Sessizlik olduğu müd­detçe devamlı çalışmak ister . . Bu anlarda çok verimli çalışır. Son nün lerde konserleri dolayısıyla iyi çalışa

Vaşington’da Yeni Sefa­

ret Binası(Birinci Sayfadan Kalan)

tadır.Büyükelçi Rossidis bugün bu

rada yaptığı bir basm toplantı­sında, yeni Büyükelçilik bina­sında bazı tamirat ve değişik­liklerin yapılacağını, yeni mo­bilyalarla döşeneceğini ve Ha­ziranda açılacağını söylemiştir.

Aynı zamanda New York’ta, Birleşmiş Milletlerdeki Kıbrıs delegasyonunu yönetmekte o- lan Zenon Rossidis, yaz mevsi­mi esnasında Vaşingtonda mümkUn olduğu kadar uzun bir zaman kalacağını belirtmiştir. Bu suretle, Birleşik Amerika Bakanlıklarına mensup memur­larla arzu ettiği temasları yapa bileceğini belirten Rossidis şun ları söylemiştir!

“Vazifemin icap ettirdiği veç­hile New York ile Vaşington arasında seyahate devam ede­ceğim.”

Yeni Büyükelçilik binasının açılacağı tarihi kesin olarak söylemeyen Rossidis, Kıbrıs hakkında bilgi isteyen’ Amerika lılardan çok sayıda mektup a- lındığını ve bunlara cevap ve­rildiğini belirtmiştir.

(Birinci Sayfadan Kalan)

iniyor. Hâlen büyük başarı kazanmış “ Coppelia" balesinin orkestrasını ida­re ediyor.. Şeflikle besteciliği birbi­rine tercih etmiyor. Fakat son yıllar da orkestra şefliğine daha çok vakit ayırıyor."

Bu güçlü çalışmalara göre Ulvi Ce mal Erkin in birçok bestesi olacaktı Bunları öğrenmek, okurlarıma duyur mak istediğimi söyledim.

Ferhunde Erkin,“ — Hepsini hatırlamak güç. . .Size bir liste vereyim.” dedi. Bu listede neler yoktu k i . . .Orkestra için iki dans, Keman ve

piyano için üç parça : (Improvisation,Ninni, Zeybek) Beş Damla : (Piyano için beş parça), Piyano ve Orkestra . . . „ . . .için Konçertino, Orkestra için ‘Bay defnaJ alî ? i ram', Ses ve Piyano için iki melodi Ses ve Orkestra için iki halk türküsü,Yaylı Sazlar Kuarteti, çocuklar için al tı piyano parçası, büyük ve küçükle- ve piyano için beş halk türküsü, or- ve piyano için beş halk türkqsü, or kestra için köçekçe ve dans rapsodi si, piyano ve orkestra için Piyano Kon çertosu, piyano ve yaylı sazlar kuar­teti için Piyanolu Kuintet, orkestra için Senfoni, karışık koro için yedi

halk türküsü, keman ve orkestra için Keman Konçertosu, Piyano Sonatı, II Senfoni, Yaylı Sazlar Orkestrası için Sinfonietta. . . .

Bütün bu eserleri öğrendikten sonra başarı derecelerini sormamak, öğren memek eksiklik olacaktı. Ferhunde Er kin'e bunu anlattım; eşinin en başarı lı eserinin hangisi olduğunu, ödül (mükâfat) kazanıp kazanmadığını, bu konuda önemli bir yön bulunup bulun­madığını sonlum.

“ — Ulvi’nin en başarılı eseri ba na ithaf ettiği konçertodur. 1941 yı lında bestelediği bu Piyano Konçerto su, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tertip lediği besteciler yarışmasında birinci lik kazanmıştır. Bunu Almanya'da iki

Kiralık EvYeni Cami Mahallesi, 4A Barbaros

Sokağındaki üç odalı bir ev kiralıktır. Müracaat : No. 4 Barbaros Sokağı.

Bana ithaf edilen bu konçertoyu iyi çalmam, iyi duymam gayet mühim .Bu benim için çok mühimdir. Çünkü çalarken büyük heyecan duyarım.”

İlk konserini 20 yaşında iken Ede biyat Fakültesi’nde veren, Fakülte ve Konservatuvarı bitirdikten sonra Prae Festivaline katılarak büyük övgü gerek tiren Modern Türk bestecisi Ulvi Ce­mal Erkin’in eşi Ferhunde Erkin, eşiy le beraber san'at dünyasında oynadık ları rolden, Türk sanatını yedi iklim dört bucağa ulaştırmada kazandıkları başarıdan büyük kıvanç duyuyordu.

Hakkı da yok değildi . .İZZET-RIZA Y A L I N

(S O N )

3 MAV*S, 196.

Rodosteııusun Duruşma sına Devam Ediliy,. . ... .____TUl.___________________________ .... ^Hırsızlık ve şantaj yapmaktan

sanık olarak yargılanmakta olan Lefkios Rodostenus ile Andreas Mustakas’m duruşmasına dün Lefkoşa’da devam edilmiştir.

Mahkeme, önce Rodostenus’- un savcı tarafından sorguya çe kümesini istemiş; daha sonra da birçok savunma tanığını din­lemiştir.

Tanıklardan bırı olan Leymo sun’daki Chattered Bankası’nın

Müdürü Thimos „ muıau „ dostenus'un 22 Şubat !’ > • de kendisine dört bin l i r ? 1' diğini ve bu paranın er i t Ver’ nü kendi deyişiyle kurtul 8U' vaşınm muhtelif yetin,. 5-sa' t e . b t a n ,

Birçok polis subayı, nus’un kendilerine tasnrhT 0' ta olan cürümler U/erinf hT verdiğim söylemişlerdir bll«'

.............

Türk Maarif Müdür Muavini ile F ifö al(Birinci Sayfadan Kalan)

1. Türk öğretmenler Birliği tarafından verilen raporun, özel bir komisyon tarafından esaslı bir şekilde müzakere edildik­ten sonra kendi fikir ve düşün­celeriyle birlikte Türk Cemaat Meclisine tevdi edildiğini, Da­irenin hazırlamış olduğu Rapo­run muhteviyatını açıklamağa yetkili olmadığını tebarüz et­tirmiş, mamafın, bu günkü du­rumun elde mevcut malî imkân lar nisbetinde öğretmenler ley- hinde olduğuna işare* etmişler­

dir.2. Halihazırdaki terfi, tâyin

S

D A V E TGönyeli İlkokulu Resim -

İdaresiİş ve Ev

e r g i s i

Gönyeli İlkokulu ve Enstitüsü Mü- dar ve talim hey’eti, 5 Mayıs, 1961 Cuma günü ö.s. saat 4.30 da, kendi okullarında açılacak Resim - İş, Ev İdaresi ve Dikiş sergisine, sayın halkı­mızın şeref vermesini saygı ile rica ederler.

Not : Sergi, 6 ve 7 Mayıs ta, aşağı­daki saatlerde açık bulundurulacaktır.

Sabah : 10 12Ü. S. 3. 6

YILDIZTemizleme Evi

Elbiselerinizi buharla temizlere; ve yepyeni yapar . ❖

32, MÜFTÜ ZIYAI SOKAK! TEL : 72215 • LEFK0$A$

Yardımcı Kadın

ve beçayışhkler, Maarif nail. sinde şube amirleriyle ıwnortI' Müdür Muavininden m> f kıl bir kurul tarafından y 2 ‘ cak ve Cemaat Meclisinin » vıbine sunulacaktır. as'

s. Daha önce doğum ları yüzünden muvakkat ya düşen Bayan ö?e İ ° '

yeni bir kanun çıkınca a ' dar, muvakkat olarak ı.ııJ edileceklerdir. İSlhdam

4. Bu yıl yem tâyin

yışlıkler yapılırken, muvakîS' Bayan ve Bay öğr ‘ yerleri açık olarak çektir.

, . , Bay öğretmenlerinyerler, açık olarak

M e v 1 i d lKıbrıs Postaları Genel Mudürii i merhum Ahmet Aziz Beyin ölii- müniin 7 inci yıl donunu *g. i nasebetiyle (önümüzdeki 5 Ma- v yıs 1961 Cuma günü Lefkoşa - % da Arab Ahmet Paşa Camii $3. rifinde Cuma namazından evvel * Mevlidi Şerif kıraat olunaca % ğından akraba ve dostları da t

* vet olunurlar.m o m K m m u ım fm •:♦>'

1 1 ân

AranıyorHaftada 3 gün ev temizliği yapacak

olan bir kadın aranmaktadır. Uygun ücret verilecektir. Müracaat : Belediye Çarşısı Sokağı No. 11 - i 3, Lefkoşa.

İFLÂS KANUNU, FASIL 5

Teslim Alma Emrinin ilâmLeymosun Kaza Mahkemesinde.İflas Meselesi No. 3/1961.

Leymosun’lu Kosta ürisloi'idi hakkında. Borçlunun ismi - Kosta Hristofidi.Adresi - Leymosun.Meşguliyeti - Dükkâncı.İstidanın dosyaya konduğu tarih -11 Mart 1961. Teslim Alma Emrinin tarihi - 22 Nisan 1961. İstidanın kimin tarafından yapıldığı - Alacaklı. Alacaklının istidasında ispat olunan İflâsı Mucip

îş veya işler -a. - Borçlu, borçlarını ödemekten aciz oldu­

ğunu ve borçlarını ödemeyi durdurduğu­nu kabul etmiştir.

b. - Borçlu aleyhine, emvali menkulesi için biricra müzekkeresi ısdar olunmuş ve bu, eşyalarının müsadere ve satışı ile icra olunmuştur.

Lefkoşa, 28 Nisan 1961.

M. S. AGROTÎS

Fasıl 231 Gayri Menkul Mal

(Tasarruf, Kayıt ve Takdiri

Kıymet Kanunu’nun

25’inci maddesi

Mora sakinlerinden Aloda

Mehmet Cellodi’nin Afanya- da ve Varkes mevkiinde 51/8/941 tarihli ve 61 numa­ralı koçanla namında mukay­yeti 40 dönüm 2 evlek tarla­nın 48/384 hissesi üzerinde ki 48/384 hakkını Mağusa Tapu Dairesinin D.S. 3142/ 60 numaralı satış takriri ile Afanya sakinlerinden Teodo- ıılos Ilristofi’ye £80 muka­bilinde satmaya muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.

W E G AALMAN TELEVİZYONLARI

Dünyaca büyük şöhrete sahib bulunan Alman tekniğinin harikası WEGA TELE­VİZYONLARI, şimdi Kıbnsta satışa çıka­rılmıştır. En son 1961 modeli ve 23“lik televizyonlarımız Kıbrıs çarşısında rakip- g iz d ir

W E G A TELEVİZYONLARILeymosun, Lârnaka, Mağusa, Girne ve

Lefkoşada en güzel ve en net olan televiz­yonlardır.

Garantili satılan televizyonlarımız, 6 ay müddetle mühendisimiz tarafından meccani servise tabidir.

ÖDEMEDE BÜYÜK KOLAYLIKL YAPILIR.

WEGA Genel Acenteliği: SAFA TEVFîK

24 Asmaaltı Sokak - LefkoşaResmî Kabız Memuru.

TAKSİM Sineması Tel: 5081Haftanın

Bu Akşam Saat 8 de

Programını Sunarİngilizce-HERCULES

Türkçe-ŞOFÖR NEBAHAT(SEZER SEZİN - KENAN PARS)

İngilizce -FOOT STEPS

PERŞEMBE VE CUMA AKŞAMLARI

Türkçe-ÜÇ KIZIN HİKÂYESİ(LEYLÂ SAYAR - MUHTEREM NUR)

CUMARTESİ VE PAZAR SAAT 2.30 ve 8.00’de İKİ

Türkçe-SAMAN YOLUGÖKSEL ARSOY - BELGİN DORUK)

İngilizce-HIGH SCHOOL CONFID(RUSS TOMBLYN - JOAN S T E A R L IN G )

Şimdiye kadar gördüğünüz filmlerin en t f ü z e l i ve e" } ecanlısı. Baştan başa kavga ve macera do/u. Bü.vtelIL slskfıı __ • i •