chris harman dergisinin editörlüğünü yürüttü. 2009 yılında

529

Upload: others

Post on 15-May-2022

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Halklarn Dünya TarihiBritanyal Marksist gazeteci ve siyasetçi. Sosyalist çi Partisi’nin liderlerindendi. Uzun yllar International Socialism dergisinin editörlüünü yürüttü. 2009 ylnda bir konferans için gittii Kahire’de öldü. Yaynlanm eserlerinden bazlar unlardr: The First Last Time: 1968 and After, Explaining the Crisis, Economics of the Madhouse, How Marxism Works, The Lost Revolution: Germany 1918 to 1923, Revolution in the 21st Century.
Eserin Orijinal Ad: A People’s History of the World
From the Stone Age to the New Millennium (Verso, Londra, 2008)
Yordam Kitap: 122 • Halklarn Dünya Tarihi • Chris Harman • ISBN-978-605-5541-24-8 Çeviri: Uygur Kocabaolu • Redaksiyon: Selin Dingilolu - Zeynep Hale Akman Kapak ve ç Tasarm: Sava Çekiç • Sayfa Düzeni: Gönül Göner Birinci Basm: Ekim 2010 • kinci Basm: Ekim 2011 • Üçüncü Basm: Temmuz 2013 Yayn Yönetmeni: Hayri Erdoan • © Verso, 2008; © Yordam Kitap, 2009
Yordam Kitap Basn ve Yayn Tic. Ltd. ti. (Sertifika No: 10829) Çatalçeme Soka Genda Han No: 19 Kat:3 34110 Caalolu - stanbul T: 0212 528 19 10 F: 0212 528 19 09 W: www.yordamkitap.com E: [email protected]
GR
Yedi kapl Teb ehrini kuran kim? Kitaplar yalnz krallarn adn yazar. Yoksa kayalar tayan krallar m? Bir de Babil varm boyuna yklan, kim yapm Babil’i her seferinde? Yap içileri hangi evinde oturmular altnlar içinde yüzen Lima’nn? Ne oldular dersin duvarclar Çin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer antlar dikenler? Sezar kimleri yendi de kazand bu zaferleri? Yok muydu saraylardan baka oturacak yer dillere destan olmu koca Bizans’ta? Atlantid’de, o masallar ülkesinde bile, boulurken insanlar uluyan denizde bir gece yars, barp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan’ nasl aldyd tüysüz skender? Tek bana m aldyd oray? Nasl yendiydi Galyallar Sezar? Bir ahç olsun yok muydu yannda onun? spanyal Filip alad derler, batnca tekmil filosu. Ondan bakas acaba alamad m? Yedi Yl Sava’n kinci Frederik kazanm ha? Yok muydu ondan baka kazanan?
Kitaplarn her sayfasnda bir zafer yazl. Ama piiren kimler zafer an? Her admda frt demi frlam bir büyük adam. Ama ödeyen kimler harcanan paralar?
te bir sürü olay sana ve bir sürü soru.
“Okumu Bir çi Soruyor”, Bertolt Brecht1
Brecht’in iirinde sorulan sorular cevap bekliyor. Bu cevaplar vermek tarihin görevi olmaldr. Bu i, küçük bir uzman grubunun av sahas ya da onu göze alabilenlerin lüksü deildir. Seri otomobil üretiminin öncüsü, sendikacln kararl düman ve Adolf Hitler’i ilk takdir edenlerden Henry Ford, ‘tarih bo laftr’ diye iddia etmiti.
Tarih, bugün yaadmz hayatlarn ardndaki olaylar dizisi hakkndadr. Bizim nasl biz
olduumuzun öyküsüdür. Onu anlamak, içinde yaadmz dünyay deitirebilmenin anahtardr. George Orwell’in 1984’ünde devleti kontrol eden totaliter yönetim yanllarnn sloganlarndan biri, ‘Geçmii kontrol eden, gelecei de kontrol eder’dir. Bu, saraylarda yaayanlar ve Brecht’in Sorular’nda anlatlan ziyafetlerde yemek yiyenler tarafndan ciddiye alnm bir slogandr.
Yirmi iki yüzyl kadar önce, bir Çin imparatoru, ‘günü eletirmek için geçmii kullananlara’ ölüm cezas hükmetmiti. Aztekler, 15. yüzylda Meksika Vadisi’ni fethettiklerinde daha önceki devletlerin belgelerini yok etti ve spanyollar bölgeyi 1520’lerde ele geçirdiklerinde bütün Aztek belgelerini yok etmeye kalkt.
Son yüzylda da iler pek farkl deildi. Stalin ya da Hitler’in resmi tarihçilerine kafa tutmak hapis, sürgün ya da ölüm demekti. Bundan yalnzca otuz yl öncesine kadar spanyol tarihçilerin Bask ehri Guernica’nn bombalanmasn aratrmalarna ya da Macar tarihçilerin 1956 olaylarn irdelemelerine izin verilmiyordu. Daha da yaknlarda, Birinci Dünya Sava’nda Makedonya’nn ilhakna ilikin resmi görüe itiraz eden Yunanistan’daki arkadalarm, hapis cezasyla kar karya kalmlard.
Batl sanayi ülkelerinde açk devlet basks pek görülen bir ey deildir. Ama çok daha kurnazca kontrol yöntemleri hep vardr. Ben bunlar yazarken, Yeni çi Partisi hükümeti, okullarda Britanya tarihinin ve Britanya’nn baarlarnn okutulmas ve örencilerin Büyük Britanyallarn adlarn örenmeleri gerektii konusunda srar ediyordu. Yükseköretim kurumlarnda hâlâ resmi söylemi devam ettiren tarihçiler takdir edilirken, bu söylemi sorgulayan kesim önemli mevkilerden uzak tutulabiliyor. ‘Uzla, uzla, senin için yükselmenin yolu budur’.
lk Firavunlarn zamanndan (5.000 yl önce) bu yana, yöneticiler tarihi kendilerinin ve atalarnn ‘baarlarnn’ bir listesi olarak sunmulardr. Bu ‘Büyük Adamlar’, ehirler ve antlar ina etmiler, refah getirmiler, büyük eserler ve askerî zaferlerin sorumluluunu üstlenmiler; ve tersine, dünyadaki iyi olmayan her eyden ‘Kötü Adamlar’ sorumlu tutulmutur. lk tarih çalmalar ‘Krallarn Listesi’ diye bilinen monark ve hanedan listeleriydi. Benzer listeleri örenmek, krk yl önce Britanya’daki okullarda okutulduu ekliyle tarihin hâlâ önemlice bir ksmn oluturuyordu. Hem Yeni çi partisi, hem de muhafazakâr (Tory) muhalefet bunu empoze etmekte kararl görünüyor.
Bu tür bir tarih anlaynda bilgi, böyle listeleri, Mastermind yarmasnn müsabklar ya da ‘Bellek Adam’ gibi ezberleyebilmekten ibarettir. Bu, tarihin, ne geçmii ne de günümüzü anlamada hiçbir ie yaramayan Abesle tigal uyarlamasdr.
Tarihe, ‘Büyük Adam’ yaklamna bilinçli ekilde muhalefet ederek baka bir ekilde bakmak da mümkün. Bu, belirli olaylar sradan insanlar açsndan alr ve onlarn öyküsünü anlatr. Bu, insanlar büyüleyebilir. Televizyon programlar –hatta tüm kanallar– büyük seyirci kitleleri için bu tür bir malzemeden yararlanabilirler. Okul çocuklar, kendilerine sunulduunda buna, ‘krallar, tarihler ve olaylar’ yöntemine olmad kadar ilgi gösterebilirler.
Ama bu tür bir ‘aadan tarih’ çok önemli bir eyi, olaylarn birbirine karlkl bamlln, gözden kaçrabilir.
Bir olayda yer alan insanlara yaknlk duymak, kendiliinden, onlarn hayatlarn ve hatta
bizim hayatmz biçimlendiren daha kapsaml güçleri anlamamza yetmez. Örnein, Hristiyanln yükseliini, Roma mparatorluu’nun yükseliini ve çöküünü anlamadan anlayamazsnz. Rönesans’ta sanatn gelimesini, Avrupa feodalizminin büyük ehirlerini ve de Avrupa dndaki ktalarda uygarln ilerlemesini anlamadan anlayamazsnz. 19. yüzyldaki içi hareketlerini, sanayi devrimini anlamadan anlayamazsnz. nsanln mevcut duruma nasl geldiini, bu ve benzer pek çok olayn karlkl ilikisini anlamadan anlayamazsnz.
Bu kitabn amac böyle bir bak açs sunmaktr. nsanlk tarihinin eksiksiz bir öyküsünü anlatacam iddia etmiyorum. Herhangi bir dönemin ayrntl tarihi için zorunlu olan pek çok kii ve pek çok olay eksik
kalabilir. Ancak, günümüze ulaan yapy anlamak için insanln geçmiinin her ayrntsn bilmeniz gerekmez.
Bu genel öyküyü kavramamz salayan Karl Marx oldu. nsanlarn bu gezegende ancak hayatlarn idame ettirmeye dönük kolektif bir çaba sayesinde var olabildiklerini ve bu tür bir varoluun her yeni yolunun, daha geni bir ilikiler anda deiiklii zorunlu kldn o gösterdi. ‘Üretim güçleri’ dedii eylerdeki deiikliin ‘üretim ilikileri’ndeki deiikliliklerle balantl olduunu ve son tahlilde bunlarn genel olarak toplumdaki daha yaygn ilikileri dönütürdüünü o söyledi.
Bununla birlikte bu tür deiiklikler, mekanik bir ekilde olumaz. nsanlar her noktada, u ya da bu yoldan devam etmeye ilikin seçimler yapar ve bu seçimler için büyük toplumsal çatmalara girerler. Tarihte belirli bir noktadan sonra insanlarn seçimlerini nasl yapacaklar, onlarn snfsal konumlaryla ilgilidir. Kölenin köle sahibinden, feodal zanaatkârn feodal lorddan farkl bir seçim yapmas olasdr. nsanln gelecei üzerindeki büyük mücadeleler, snf mücadelesinden unsurlar tar. Bu büyük mücadelelerin ak, tarihin etrafnda gelitii iskeleti verir.
Bu yaklam bireylerin ya da onlarn savunduklar düüncelerin rolünü inkâr etmez. Bu yaklamn yapt ey, toplumun daha önceki maddi gelimesi, insanlarn hayatlarn kazan biçimi ve de snflarn ve devletlerin yaps nedeniyle birey ya da düüncenin, yalnzca belirli bir rol oynayabilecei konusunda srar etmektir. skelet, yaayan vücutla ayn ey deildir. Ama iskelet olmadan vücut belirli bir salaml kazanamaz ve varln sürdüremez. Tarihin maddi ‘temel’ini anlamak, baka her eyi anlamak için bir önkouludur, ama yeterli deildir.
Dolaysyla bu kitap, dünya tarihine giri niteliinde bir çerçeve sunma giriimidir; ötesi deil. Ancak, umuyorum ki, bu kimilerinin hem geçmile hem de bugünle uzlamalarna yardmc olacaktr.
Kitab yazarken sürekli iki önyarg ile yüzleeceimin farkndaydm. Birincisi, birbirini izleyen toplumlarn ve insanlk tarihinin önde gelen figürleri, ‘deimez’
bir insan doasnn ürünü saylmtr. Bu, akademik yazlara, ana akm gazetecilie ve popüler kültüre ayn ekilde yaylm bir önyargdr. Bize, insanolunun, her zaman açgözlü, rekabetçi ve saldrgan olduu ve bunun da sava, sömürü, kölelik ve kadnlarn ezilmesi gibi korkunçluklar açklad söylenmitir. Bu ‘maara adam’ imgesi, bir dünya savanda Bat Cephesi’nde dökülen kann, bir baka dünya savanda ise Holocaust’un açklamas
olmaktadr. Ben çok farkl bir eyi savunuyorum. Bizim bugün bildiimiz ekliyle ‘insan doas’ tarihimizin bir ürünüdür, nedeni deil. Bizim tarihimiz, kendinden önce gelenleri büyük ekonomik, siyasi ve ideolojik savalarla bertaraf etmeye çalan farkl insan doalarn içerir.
Son on ylda çok fazla propagandas yaplan ikinci önyarg ise insan toplumunun her ne kadar geçmite deimise de artk deimeyecei yönündedir.
Amerika Birleik Devletleri Dileri Bakanlnn bir danman, Francis Fukuyama, bu mesaj 1990’da dile getirdiinde uluslararas bir öhret kazanmt. Bütün dünyada, gazetelerde pek çok dilde tekrarlanan makalesinde iddia ettii gibi ‘tarihin sonunun geldiine’ tank oluyorduk. Büyük toplumsal çatmalar ve büyük ideolojik mücadeleler geçmite kalmt ve binlerce gazete editörü ve televizyon sunucusu ayn görüteydi.
London School of Economics’in müdürü Antony Giddens ve Britanya’nn Yeni çi Partisi’nin babakan 1998 ylnda ayn mesaj, çok sözü edilen ama az okunan Üçüncü Yol adl kitapta tekrarlyorlard. Fukuyama, ‘kapitalizmin alternatifinin olmad bir dünyada yayoruz’ diye yazyordu. Çok yaygn bir varsaym kabul ediyor, tekrarlyordu. Bu ispat edilemeyecek bir varsaymd.
Bir ülkenin tüm üretimini düzenlemenin yollarndan biri olarak kapitalizm en çok üç ya da dört yüzyllkt. Bütün dünyann üretimini düzenlemenin yollarndan biri olarak ise en çok 150 yllkt. Sanayi kapitalizmi, ehirlerin muazzam gelimesi, yaygn okur-yazarlk ve pazarlara evrensel ballk açsndan ancak son elli ylda dünyann her tarafnda geni alanlar bulmutu. Bununla birlikte, insan türleri bir milyon yldr ve modern insan 100.000 yldan biraz fazla bir süredir dünya yüzündeydi. Eer bir insann yaam süresinin yüzde yarmdan daha az bir süre boyunca ileri yürütme ekli, yaamnn geri kalannda da geçerli olsayd –bu yaam süresi çok ksa olmamak kaydyla– bir hayli ilginç olurdu. Fukuyama ve Giddens’in bütün yazdklar, Karl Marx’n en azndan bir konuda hakl olduunu kantlyordu: ‘Burjuvazi için tarih vardr ve baka bir ey yoktur’.
Türümüzün yakn geçmii, yukarya doru öyle yumuak bir gelime seyri izlemez. Korkunç savalar, kanl iç savalar, iddetli devrimler ve kar-devrimlerle damgalanmtr. nsanln geni kesimleri için bir iyileme anlamna gelen dönemleri, hemen hemen her zaman, kitlesel yoksulluk ve korkunç ykm onyllar, hatta yüzyllar izlemitir.
Bütün bu felâketler içinde insanolunun doa güçlerini kontrol etme ve yönetme yetenei konusunda önemli atlmlar olduu dorudur. Bugün, bu kapasiteye bin yl öncesinden çok daha fazla sahibiz. Artk doa güçlerinin insanlar açlktan ya da souktan öldürdüü bir dünyada yaamyoruz; bir zamanlar insanlar dehete düüren hastalklar çoktan yeryüzünden silinmi olmalyd.
Ama bu kendi bana, yüz milyonlarca insann dönemsel olarak açlk, yetersiz beslenme ve savalar nedeniyle mahvolmasn sona erdirmedi. Yirminci yüzyln sicili bunu gösteriyor. Bu yüzyl, sanayi kapitalizminin bütün dünyay sard, en ücra noktadaki köylü ya da çobann bile artk u ya da bu ölçüde pazara bal olduu bir yüzyl oldu. Bu, geçmiteki hiçbir dönemle boy ölçüemeyecek bir sava, katliam ve yoksulluk yüzyl oldu; o kadar ki, liberal filozof Isaiah Berlin bu yüzyl ‘Bat tarihindeki en korkunç yüzyl’ olarak tanmlad. Yüzyln son on
yllarnda durumun bir bütün olarak insanlk için sihirli bir ekilde düzeldii yolunda herhangi bir iaret yoktu. Bu yllar, eski Dou Bloku’nun toptan yoksullamasn, Afrika’nn deiik yörelerinde sonu gelmeyecek gibi görünen iç savalar ve tekrarlanan ktlklar, Latin Amerika halklarnn neredeyse yarsnn yoksulluk snr altnda yaadn, Irak’la ran arasnda sekiz yl süren sava ve dünyann en güçlü devletlerinin koalisyonunun Irak ve Srbistan’a yönelik iddetli saldrlarn gördü.
Tarih sona ermedi ve onun temel özelliklerini anlama ihtiyac her zaman olduu gibi büyük. Bu kitab yazmamdaki amaç, insanlarn bu durumu anlamasna yardmc olmaktr.
Bunu yaparken, bundan önceki çok sayda eserden yararlanmak zorunda kaldm. Örnein, snfl toplumun douuyla ilgili bölüm, Avustralyal büyük arkeolog V. Gordon Childe’n yazdklar olmadan mümkün olamazd. Onun kitab Tarihte Neler Oldu?, kimi önemli ayrntlar eskimi olsa da, defalarca okunmay hak eder. Ayn ekilde, Orta Ça dünyasna ilikin bölüm Marc Bloc’un klasik eserine ve Fransz Annales Okulu’nun tarihçilerine, erken 20. yüzyl tarihine ilikin bölüm Leon Troçki’nin eserlerine ve yirminci yüzyln daha sonraki bölümü Tony Cliff’in analizlerine çok ey borçludur. Bu kitabn malzemesine aina olan okurlar, bir ksm metinde ya da dipnotlarda açkça zikredilmi, bir ksmna ise –daha az önemli olmasalar da– açkça göndermede bulunulmam pek çok etkinin farkna varacaktr. Bunlar arasnda ilk akla gelenler Christopher Hill, Geoffrey de Ste Croix, Guy Bois, Albert Soboul, Edward Thompson, James McPherson ve D. D. Kosambi. Umarm kitabm onlarn çalmalarnn okunmasn özendirir. Belirli dönemleri izlemek isteyecek okuyucular için kitabn sonuna ileri okuma için bir liste ekledim.
Tarihler, tarihin olmazsa olmaz deildir. Ama olaylarn sras kimi zaman çok önemlidir ve kimi zaman okuyucular (ve hatta yazarlar) için tarihleri dikkatle takip etmek kolay deildir. Bu nedenle, her bölümün banda belirli dönemlerin belli bal olaylarnn ksa bir kronolojisi yer almaktadr. Benzer nedenlerle kitabn sonunda isimler, yerler ve iyi bilinmeyen terimler için birer sözlükçe bulunmaktadr. Bunlar çok detayl deil; ama her bölümde baka bölümlerde daha ayrntl bir ekilde ele alnan insanlar, olaylar ve corafi mekânlarn okuyucular tarafndan daha iyi anlalmasn amaçlamaktadr. Son olarak, ham bir müsveddeyi tamamlanm bir kitaba dönütürmede bana yardm eden pek çok kiiye, Ian Birchall, Lindsay German, Talat Ahmed, Hassan Mahamdallie, Serth Harman, Paul McGarr, Mike Haynes, Tithi Bhattacharya, Barry Pavier, John Molyneux, John Rees, Kevin Ovenden ve Sam Ashman’a, müsveddenin tümünü ya da bölümlerini okuduklar, pek çok hataya dikkat çektikleri ve kimi zaman beni yazdm eyleri bir kez daha deerlendirmeye zorladklar için teekkür borçluyum. Kukusuz bu insanlarn hiçbiri, kimi yerlerde tarih hakknda verdiim hükümlerden kaynaklanabilecek hatalardan sorumlu deildir. Müsveddeyi basma hazrlayan Ian Taylor’a ve kitabn basmn denetleyen Rob Hoveman’a özel teekkür borçluyum.
1 Çeviri: A. Kadir, Halkn Ekmei içinde, evrensel kültür kitapl, 1997.
BRNC KISIM
KRONOLOJ
4 milyon yl önce ki ayak üzerinde yürüyen ilk maymunlar Australopithecus.
1.5 - 0.5 milyon yl önce Açkça insan türleri, homo erectus, Ta, aaç ve kemik aletler. Erken ‘Eski Ta Devri’.
400.000 - 30.000 yl önce Avrupa’da ve Ortadou’da Neanderthal insanlar Kültür belirtileri ve muhtemel dil kullanm.
150.000 yl önce Muhtemelen Afrika’da ortaya çkan ilk ‘Modern nsanlar’ (Homo sapiens sapiens) (küçük göçebe gruplar halinde snf, devlet ya da cinsel bask olmadan) toplayclkla yaayan insanlar Orta ‘Eski Ta Devri).
80.000 - 14.000 yl önce Modern insan Ortadou’ya geliyor (80.000 yl önce); Avustralya’ya geçiyor (40.000 yl önce);Avrupa’ya ulayor (30.000 yl önce); Amerikalar kuruyor (14.000 yl önce). Geç Eski Ta Devri.
13.000 yl önce klim insanlarn birkaç yüz nüfuslu köylere yerlemesine olanak veriyor bu arada toplaycla devam ediyorlar. ‘Orta Ta Devri’ (‘Mesolithic’).
10.000 yl önce lk tarm devrimi. Hayvanlarn ve bitkilerin evcilletirilmesi. Neolithic (‘Yeni Ta Ça’) Daha gelimi aletler, kap kacak kullanm. Köy yaamnn yaygnlamas. Gruplar arasnda ilk sistemli sava. Henüz snflar ya da devletler olarak bir ayrm yok.
7.000 yl önce Avrasya ve Afrika’da saban kullanlmaya balanyor. Tarm Kuzeybat Avrupa’ya ulayor. Kimi gruplar arasnda kabile reislii, ama snf ve devlet yok.
6.000 - 5.000 yl önce Ortadou’nun nehir vadilerinde ve Nil Vadisi’nde ‘Kentsel Devrim’, bakr kullanmna balanmas.
5.000 yl önce (M.Ö. 3.000) Msr ‘Eski Krallk’ta ve Mezopotamya’da devletler ortaya çkyor. lk alfabeler, bronz bulunuyor; açk olarak toplumsal snflara, dinsel hiyerarilere bölünmeler ve mabetler. Yaklak M.Ö. 2.800’de ilk Piramitler. ‘Bronz Ça’. Kadnn erkee göre aa görünmesinin belirtileri.
4.500 - 4.000 yl önce (M. Ö. 2.500-2.000) ndus Vadisi’nde ehir devletlerinin gelimesi. Ortadou’yu birletirmek için Sargon ilk imparatorluu kuruyor. Bat Avrupa’da Ta yüzüklerin yapm. Msr’n güneyinde muhtemelen Nübye uygarl.
4.000 yl önce (yaklak M.Ö. 2.000) ‘Karanlk Ça’ – Mezopotamya mparatorluu ve Msr’da Eski Kralln çöküü. Küçük Asya’da demirin ergitilmesi.
4.000 - 3.600 yl önce (M.Ö. 2.000-1.600) Girit’te Minos uygarlnn yükselii; Msr’da ‘Orta Krallk’ ve Hammurabi ile Mezopotamya uygarlnda yeniden canlanma. Kuzey Çin’de kentsel devrim hz kazanyor; Yunanistan’da Miken uygarl.
3.600 yl önce (M. Ö. 1.600) Msr’da Orta Kralln çöküüyle kriz, ‘ikinci ara dönem’. Girit, ndus ve daha sonra Miken uygarlklarnn çöküüyle ‘Karanlk Ça’. Bu yörelerde okur-yazarln ortadan kalk. ang mparatorluu ile Çin’de ‘Bronz Ça’.
3.000 yl önce ( M. Ö. 1.000) Etiyopya’da (Habeistan) Uxum uygarl. Akdeniz Çevresinde Fenike ehir devletlerinin gelimesi. ‘Orta Amerika’da Olmec kültürü, And bölgesinde Chavin kültürü ile ‘kentsel devrim’.
2.800 - 2.500 yl önce ( M. Ö. 800-500) Hindistan, Yunanistan ve talya’da yeni uygarlklar ortaya çkyor. Nübye’de Meroe uygarl.
2.500 - 2.000 yl önce (M. Ö. 400- 1) Orta Amerika’daki Olmec uygarl kendi yaz biçimini icat ediyor.
2.000 yl önce (M. S. 1. Yüzyl) Meksika Vadisinde Teotihaucan –sert madenlerin kullanlmamasna ramen– muhtemelen dünyadaki en büyük ehir. 400 yl sonra terk ediliyor. Güney Meksika ve Guatemala’da Monte Alban ve Maya uygarlklar izliyor.
Prolog
Biz 21. yüzyla girerken dünya; açgözlülük, zenginle yoksul arasnda muazzam eitsizlikler, rkç ve milliyetçi ovenist önyarglar, barbarca uygulamalar ve korkunç savalarn dünyasdr. lerin her zaman böyle olduuna, dolaysyla baka türlü olamayacana inanmak çok kolaydr. Böyle bir mesaj çok sayda yazar, düünür, politikac, sosyolog ve psikiyatrist tarafndan etrafa yaylmaktadr. Bunlar hiyerari, itaat, açgözlülük ve zorbal, insan davrannn ‘doal’ özelliiymi gibi sunmaktadrlar. Gerçekten de bunlar, tüm hayvanlar âleminde sözde genetiin ‘yasalar’nca empoze edilen sosyo-biyolojik zorunluluklar olarak görenler vardr.1 Çok sayda popüler, sözde ‘bilimsel’ ucuz kitap bu tür bir görüün propagandasn yapar: insanlardan ‘çplak maymun’ diye söz ederek (Desmond Morris)2, ‘öldürücü zorunluluk’ diyerek (Robert Ardrey) 3, ve daha karmak bir üslupta, tüm bunlarn ‘bencil gen’ tarafndan programlandn ileri sürerek (Richard Dawkins).4
Bununla birlikte, insan davrannn bu Ta Devri karikatürleri, yazl tarihten önceki saysz nesil boyunca atalarmzn hayat deneyimlerince onaylanamyor. Bilimsel kantlarn toplam, atalarmzn toplumlarnn rekabet, eitsizlik ve zulümle nitelenemeyeceini gösteriyor. Dünyann her yerinde insan davran kalplar hakknda arkeolojik kazlardan elde edilen kantlar yalnzca 5000 yl öncesine kadar geri gidiyor. Antropolog Richard Lee bulgular öyle özetlemitir:
Devletin ortaya çk ve toplumsal eitsizliin yerlemesinden önce, insanlar binlerce yl boyunca küçük çapl, akrabalk temelli toplumsal gruplarda yayorlard ve bunlarn ekonomik hayatndaki temel kurumlar, toprak ve kaynaklarn kolektif ya da ortak mülkiyetini içeriyor; yiyeceklerin datmnda genelletirilmi bir karlkllk uygulanyor ve görece eitlikçi
siyasal ilikiler kuruluyordu.5
Bir baka deyile insanlar, yöneten ve yönetilen, zengin ve yoksul olmadan birbirleriyle paylayorlar ve birbirlerine yardm ediyorlard. Lee, 1880’lerde Friedrich Engels tarafndan bu dönemi anlatmak için kullanlan ‘ilkel komünizm’ terimini tekrar kullanmaktadr. Bizim türümüzün (modern insanlar, Homo sapiens sapiens) ya 100.000 yln üzerindedir. Bu sürenin yüzde 95’inde, bugün ‘insan doas’ olarak nitelenen davran biçimlerinin pek çou kesinlikle görülmüyordu. Günümüz toplumlarn bugün olduklar gibi yapan, biyolojimize ilenmi herhangi bir ey yoktur. Yeni bir binyla girerken kar karya bulunduumuz musibet buna balanamaz.
Türümüzün balangc 100.000 yldan çok daha önceye, zamann karanlklarna kadar gider. Uzak atalarmz Afrika’nn kimi bölgelerinde dört ya da be milyon yl önce yaam bir maymun türünden evrimlemitir. Bilinmeyen bir nedenle bu türün üyeleri, en yakn hayvan akrabalarmz, sradan empanze ve (çou kez pigme-empanze denilen) bonobo gibi aaçlarda yaamay brakmlar ve iki ayaklar üzerinde yürümeye balamlardr. Bunlar yeni
çevrelerinde herhangi bir memeli türünden çok daha fazla ibirlii yaparak ve (bazen empanzelerin de yapt gibi) kökleri kazp çkarmak, yüksek meyvelere ulamak böcek ve trtllar toplamak için temel aletleri üretirken yardmlaarak varlklarn sürdürmeyi baarmlardr. Burada deerli olan ey birbirlerine kar rekabet etmeleri deil, yardmlamalaryd. Bu tür yardmlama biçimlerine ve bunlarla el ele giden yeni zihinsel davran kalplarna kendilerini uyarlamay baaramayanlar ölüp gidiyorlard. Baarabilenler ise varlklarn sürdürüyor ve ürüyorlard.
Milyonlarca yl içinde bu durum, genetik miras dier memelilerden çok farkl olan bir memeli türünün evrimiyle sonuçland. Bu tür öteki memelilerin kendilerini korumak için (büyük diler ve pençeler), snmak için (kaln kürk) ve kaçmak için (uzun bacaklar) sahip olduklar hayli gelimi fiziki özelliklere sahip deildi. Bunlarn yerine ilk insanlar, genetik olarak çevrelerindeki dünyaya son derece esnek tepkiler verebilecek ekilde programlanmlard. lk insanlar nesneleri tutmak ve biçimlendirmek için ellerini, birbirleriyle iletiimde bulunabilmek için seslerini kullanabiliyorlar ve çevrelerindeki dünya hakknda aratrma, inceleme ve genelleme yapabiliyorlard. Ve uzun yllar süren çocuk yetitirme sayesinde bu becerilerini ve örendiklerini yeni nesillere aktarabiliyorlard. Bütün bunlar büyük beyinlerin ve toplumsallamak için istek ve yetenein gelimesini gerektirdi. Bu ayrca, insanlarn herhangi bir baka hayvandan niteliksel olarak farkl iletiim yollar (dil) gelitirmesine ve bunun yan sra maddi olmayan eyleri kavramsallatrabilmelerine, yani etraflarndaki dünyann ve onun içinde kendilerinin bilincine varma yeteneinin gelimesine yol açt.6 Muhtemelen Afrika’da 150.000 yl önce modern insanlarn ortaya çk, bu sürecin tepe noktasyd.7
zleyen 90.000 yl boyunca atalarmz yava yava Afrika’dan ayrlarak ve bu arada Neandearthaller gibi öteki insan türlerinin yerini alarak, dünyann dier bölgelerine yerlemeye baladlar. En geç 60.000 yl önce Ortadou’ya ulamlard. 40.000 yl kadar önce Bat Avrupa’da yerlerini almlar ve bir ekilde Güneydou Asya adalarn Avustralya’dan ayran deniz eridini amay baarmlard. En geç 12.000 yl kadar önce, donmu Bering Boaz’n geçerek Amerika’ya ulamlar ve Antartika dndaki bütün ktalara dalmlard. Deiik yörelere yerleen küçük gruplar çou kez binlerce yl süreyle birbirlerinden hemen hemen tamamen kopuk yaadlar (eriyen buzlar Bering Boaz’n geçilmez klm ve su seviyesini yükselterek Güneydou Asya’dan Avustralya’ya geçii zorlatrmt). Bu insanlarn dilleri çok farkl geliti ve her biri kendi bilgi daarcn oluturdu, belirgin toplumsal örgütlenme ve kültür biçimleri gelitirdi. Kimi küçük (göz rengi, klllk, deri rengi vs.) kaltsal özellikler kimi gruplarda dierlerine göre daha belirgin bir hâl ald. Ancak, deiik gruplarn genetik miras birbirine son derece benzer olmay sürdürdü. Grup içi farkllklar her zaman gruplar arasndaki farkllklardan büyüktü. Bütün gruplar birbirlerinin dilini örenmede eit derecede yetenekliydi ve hepsinde ayn entelektüel yetenek dalm gözleniyordu. nsan türleri, birbirlerinden oldukça uzak bölgelere dalmlard. Ama tek bir tür olarak kaldlar. Her grubun kendi geliim seyrini belirleyen, genetik yaplarndaki herhangi bir özellik deil, yaamlarn kazanmak için ellerini kullanma becerilerini ve ibirliini somut çevresel koullara uyarlama biçimleri oldu. Bu uyarlamann
ald biçim ortaya çkan deiik toplumlarn her birinin kendine özgü adet, tutum, mitos ve ritüelleri arasndaki farklar belirledi.8
Yaklak 10.000 yl öncesine kadar deiik toplumlar belirli ortak temel özellikleri paylayordu. Bunun nedeni hepsinin yiyecek, barnak ve giysilerini aa yukar ayn ekilde, ‘toplayclk’ yoluyla elde etmeleri; yani meyve, kabuklu yemiler, kökler, yabanl hayvanlar, balk ve deniz kabuklular gibi doal ürünleri ayn ekilde toplamalar ve ayn ekilde kullanma hazrlamalaryd. Bu toplumlar doal olarak ‘avc ve toplayc’ ya da ‘toplayc’ olarak adlandrlan toplumlardr.9
Bu toplumlarn birçou dünyann geni kesiminde yalnzca birkaç yüzyl öncesine kadar varlklarn sürdürdü ve daha az sayda bazlar ise bu kitabn yazld srada hâlâ varln sürdürüyordu. Richard Lee gibi antropologlar bu toplumlar inceleyerek türümüzün tümünün tarihinin en az yüzde doksanlk bir bölümünde hayatn nasl bir ey olduu konusunda sonuçlara ulamay baarmlardr.10
Ulalan gerçek, geleneksel Bat imgesinden çok farklyd: Bu insanlar ne bir “doa durumunda” yaayan kültürsüz “vahiler”di, ne de ac dolu ve kanl mücadeleler içinde “herkesin herkesle savat” ve hayat “irenç, vahi ve ksa” yapan zor ve sefil hayatlar sürdürüyorlard.11
nsanlar, 30 ya da 40 kiilik gevek-bal gruplar halinde yayor, zaman zaman öteki gruplarla bir araya gelerek 200 kiiye varan topluluklar oluturabiliyorlard. Ancak bu tür ‘sürü toplumlar’nda hayat, tarmsal ya da sanayi uygarlklarndaki milyonlarca insann hayatndan kesinlikle daha zor deildi. Seçkin bir antropolog bunlar, ‘ilk refah toplumu’ olarak bile adlandrmtr.12
Bu toplumlarda yönetici, patron ya da snf bölünmeleri bulunmuyordu. Turnbull, Kongo’daki Mbuti pigmeleri hakknda ‘Reisleri yoktu, biçimsel kurullar yoktu. Hayatn çeitli yönleriyle ilgili olarak, ama genellikle hakl pratik nedenlerden ötürü dierlerinden daha önde gelen bir ya da iki erkek ya da kadn bulunabilirdi... Hukukun korunmas ortak bir iti...’ diyor.13 Geçim kaynaklarn elde etmek için insanlar bir büyük öndere boyun emeden ya da birbirleriyle sonsuz didimelere girmeden ibirlii yapyorlar. Ernestine Friedl, çalmalarna dayanarak, ‘Erkek ve kadn fark etmeksizin her günü nasl geçireceklerine özgürce karar verirlerdi: avlanmaya m yoksa toplamaya m çkacaklar ve kimlerle çkacaklar’ diye yazyor.14 Eleanor Leacock kendi bulgular hakknda unlar söylüyor: ‘Toprakta özel mülkiyet yoktu... Cinsiyet dnda ite uzmanlama yoktu... nsanlar, hangi faaliyetten sorumlu olacaklarna kendileri karar veriyordu. Kolektif etkinlii hangi grubun üstleneceine ilikin kararlarda görü birliine ulalrd’.15 Davranlar, bencillik yerine cömertlik belirlerdi ve bireyler birbirine yardm eder, yiyecekleri kendileri almadan önce öteki zümre mensuplarna ikram ederlerdi. Lee öyle anlatyor: ‘Yiyecek, hiçbir zaman bir aile tarafndan tek bana tüketilmez: Mutlaka yaayan grubun ya da sürünün üyeleri arasnda paylalr. (...) Bu genelletirilmi karlkllk ilkesi her ktadaki ve her çevredeki avc- toplayclar hakknda da aktarlmtr’.16 Lee ayrca, inceledii grubun –Kalahari’nin Kung17
halk (Bushmen denilenler)– ileri derecede eitlikçi bir halk olduunu ve erdemlerini devam ettirebilmek için bir dizi önemli kültürel pratik gelitirdiklerini, küstah ve palavraclar önce
hizaya getirip daha sonra onlara yeniden oyuna katlmalar için yardm ettiklerini aktarr.18
Bir eski Cizvit misyoneri, bir dier avc-toplayc halk, Kanadal Montagnais hakknda unlar not ediyor: ‘Biz Avrupallarn pek çou için cehennemi ve ikenceyi bulup çkaran iki tiran, yani ihtiras ve hrs... onlarn büyük ormanlarnda hüküm sürmez... çlerinden hiçbiri, zenginlik elde etmek için kendini eytana satmamtr’.19
Friedl’in göstermi olduu gibi, sava olarak tabir edilebilecek çok az eye rastlanr:
Komu toplayc gruplarn erkekleri arasnda bir bölge için mücadele görülmemi deildir... Ama genelde erkeklerin dövüme eitimi için ayrdklar enerji miktar ya da sava keifleri için avc-toplayclar arasnda harcanan zaman fazla
deildir... Sürülerin içindeki anlamazlklar normal olarak taraflardan birinin ayrlmasyla çözülür.20
Bu tür kantlar, Ardrey gibi insanlarn, Australopithecus’tan (iki aya üzerinde yürüyen ilk maymun benzeri hayvan) okuma-yazmann ortaya çkna kadar geçen döneme ilikin iddialarn tamamen çürütmektedir: nsann tüm tarih öncesi hakkndaki “öldürücü zorunlulua dayanyordu”; “avc-toplayc gruplar, yakc Afrika günei altnda sk sk kuruma eilimi gösteren su kuyular için savarlard”; biz hepimiz Kabil’in çocuklar olduumuz için “insanlk tarihi ... genetik zorunluluk nedeniyle daha mükemmel silahlarn gelitirilmesine tank olmutur” ve dolaysyla “katliam, kölelik, idi etme ve yamyamlktan alnan içgüdüsel ‘hazz’ sadece ince bir ‘uygarlk’ yaldz gizlemektedir” iddialar yanllanmaktadr.21
‘nsan doas’ hakkndaki herhangi bir tartma için bu muazzam önem tamaktadr. Eer böyle bir doa mevcutsa, bu, uzun avclk ve toplayclk evresindeki doal ayklanma srasnda ortaya çkm olmaldr. Richard Lee srar etmekte oldukça hakldr:
Bizim geçmiimizi ekillendiren uzun süren eitlikçi paylam deneyimidir. Hiyerarik toplumlardaki hayata görünürdeki uyumumuza ve dünyann pek çok yerindeki insan haklar sicilinin oldukça karanlk izlerine ramen, insanln, kökleri derinde bir eitlikçilik duygusunu, kökleri derinde karlkllk normuna ball, kökleri derinde... bir topluluk ruhunu
koruduu yolunda iaretler vardr.22
Margaret Thatcher’in gözde ekonomisti Friedrich von Hayek, “insan doas”n tersi bir noktadan eletiriyordu: nsanolunun onlar “tandk insanlara iyilik yapmak için” yönlendiren “uzun süre gizli kalm, doutan gelen içgüdülerinden” ve “küçük gruplar için iyi olan duygulara” dayal “ilkel cokular”ndan ikayet ediyordu.23
Aslnda ‘insan doas’ son derece esnektir. Günümüz toplumunda en azndan baz insanlar Hayek’in cokuyla savunduu hrs ve rekabete katlmaya sevk edebilir. Snfl toplumlarda bu ayrca en korkunç barbarlklara –ikence, kitlesel tecavüz, ehirleri yakma, zevk için insan öldürme– yol açmtr. Toplayc halklar arasndaki davran ise çok farklyd, çünkü yaamak için gerekli olan eyleri elde etmek, eitlikçilii ve dierkâml gerektiriyordu.
Avclar ve toplayclar zorunlu olarak birbirlerine sk bir ekilde bamlyd. Toplayclar genellikle en güvenilir yiyecek kaynaklarn temin ederlerdi, avclarsa en deerli olanlar. Dolaysyla avclkta uzmanlaanlar günlük yaamlarn toplayclarn cömertliine borçluydu; buna karlk toplayclkta uzmanlaanlar –ve geçici olarak avclkta baar salayamayanlar– yiyeceklerine yapacaklar deerli katklar için hayvanlar öldürmeyi baarabilenlere muhtaçtlar. Av, erkek bir kahramann bireysel olarak bir hayvan öldürmesi demek deildi; bir grup erkein (kimi zaman kadn ve çocuklarn da desteiyle) bir av
kovalamak ve yakalamak için kolektif çabasyd. Her noktada gözetilen ey, ibirlii ve kolektif deerlerdi. Bunlar olmadan hiçbir toplayc sürüsü varln birkaç günden fazla sürdüremezdi.
Bununla balantl bir baka ey de, erkeklerin kadnlardan üstün olmamasyd. Cinsiyetler arasnda her zaman, erkeklerin avlanmay, kadnlarn toplaycl üstlendii bir ibölümü vard. Bunun nedeni, hamile olan ya da çocuklarn emziren kadnlarn, ava katldklar takdirde kendi hayatlarn ve dolaysyla da sürünün üretkenliini riske atma ihtimalleriydi. Ama bu ibölümü, bizim anladmz anlamda erkek egemenliine yol açmad. Hem erkekler hem de kadnlar, kamp nakledecekleri yer ya da bir sürüden ayrlp dierine katlma gibi temel konularda karar alma süreçlerine katlrlard. Evlilik bann kendisi gevekti. Çiftler kendilerinin ya da çocuklarn hayatlarn ani olarak tehlikeye atmamak kouluyla ayrlabilirlerdi. Sk sk ‘insan doas’nn bir parças varsaylan erkek üstünlüü yoktu.24
Son olarak, bugün bizim mutlak kabul ettiimiz özel mülkiyet taknts söz konusu deildi. Toplayc sürülerin normal büyüklüü, her zaman, o gün için o kampn civarnda yeterli
yiyecei bulabilmesiyle snrlyd. O bölge içinde bireysel üyeler yiyecek için sürekli olarak bir bitki kaynandan dierine ya da av peinde hareket ediyorlard ve bu arada sürünün bütünü de besin kaynaklar için sk sk yer deitirmek zorunda kalyordu. Bu sürekli hareket, her eyin kolaylkla tanmas gerektii için, herhangi bir sürü mensubunun her türlü servet biriktirmesini olanaksz hale getiriyordu. Bir birey, en çok bir mzrak, ok ya da yaya sahip olabiliyor, bir torba ya da birkaç ufak süs eyas tayabiliyordu. Kiisel servet biriktirme diye bir mefhum yoktu. nsanolunun içinde yaad maddi koullar, bugün mutlak kabul edilen egemen düüncelerden çok farkl düünceler ve çok farkl toplumlar üretmek için elbirlii yapyordu. Tarih, her biri kendisi, arkadalar ve sevdikleri için düzgün bir hayat yaratmaya çalan, kimi zaman dünyay olduu gibi kabul eden, kimi zaman onu deitirmek için çrpnan, çou kez baarsz, kimi zaman baarl çok sayda erkek ve kadnn eylemlerinden olumutur. Bununla birlikte, birbiriyle balantl bu sonsuz öykülerde iki ey ortaya çkar. Bir yanda, insanolunun doadan bir “hayat” çkarma yeteneinin artarak çoalmas, ‘ilkel komünizm’ koullarnn bir parças olan ilkel maddi koullarn üstesinden gelinmesi; öte yanda, insanlarn çounluunu küçük, ayrcalkl bir aznln yararna bask altnda tutan ve sömüren toplum örgütlenme biçimlerinin ard sra ortaya çk.
Eer bu birbirine paralel gelime dizilerini izlersek, sonuçta, yirmi birinci yüzyln banda kar karya olduumuz dünyann nasl olutuunu görebiliriz. Bu, zenginliin büyükanne ve büyükbabalarmz tarafndan bile hayal edilemeyecek çapta üretilebildii, buna karlk ayn zamanda snf egemenliinin, basknn ve iddetin her zamankinden daha fazla yerlemi olduu bir dünyadr. Bir milyar insan umutsuz bir yoksulluk içinde yaar; milyarlarca bakalar yerleik hale gelmi güvensizlik, sava ve iç sava musibetiyle kar karyadr ve insan hayatnn temelleri, kontrol edilemeyen teknolojik deiimin tehdidi altndadr. Herkesin u soruyu sormas gerekiyor: Baskc yaplar ortadan kaldrarak, tüm zenginlii, atalarmzn yüzlerce nesil süren ilkel komünizmini belirleyen deerlere tabi klacak bir toplum kurmak ve temel insan ihtiyaçlarn karlamak mümkün müdür?
Ama önce, snf egemenliinin ve devletin nasl ortaya çktna bakmamz gerekir.
1 Aslnda bu tür tezler kesinlikle genetiin gerçekten bilimsel aratrmalarndan çkarlamaz. Örnein baknz, S Rose, Lifelines (Londra),1997; R Hubbard, The Politics of Women’s Biology (New Jersey, 1990); R Lewontin, The Doctrine of DNA (Londra, 1993). 2 D Morris, The Naked Ape (Londra, 1967) [Çplak Maymun, nklâp Kitabevi, 2009, çev. Nuran Yavuz]. 3 R Ardrey, African Genesis (Londra, 1969). 4 R Dawkins, The Selfish Gene (Oxford, 1976) [Gen Bencildir, TÜBTAK Yaynlar, 2007, 9. Basm, çev. Asuman Ü. Müftüolu]. 5 R Lee, ‘Reflections on Primitive Communism’, T Ingold, D Riches ve J Woodburn (drl.) içinde, Hunters and Gatherers, Cilt 1 (Oxford, 1988). 6 Dil kullanma becerisi, Noam Chomsky’nin genellikle kabul gören teorisine göre, bütün modern insanlarn genetik olarak belirlenmi bir özelliidir. Dil, soyutlama ve insan bilinçlilii arasndaki iliki 1920’lerde yazan Rus Marksisti Volonikov’un kitaplarnda ve Macar Marksisti George Lukács’n Ontology’si ile Labour’n ikinci ksmnda anlatlmtr. 7 Ben burada çok uzun tartmalarn çok ksa bir özetini veriyorum. Daha fazla ayrnt ve kaynak için benim makalemin ilk ksmlarna baklabilir: ‘Engels and the Origin of Human Society’, International Socialism 65 (K 1994) içinde. 8 Neanderthal ve modern insan arasndaki gerçek iliki konusunda yüz yl süren bir tartma söz konusudur. Örnein, kendi içlerinde üreyip ürememi olabilecekleri gibi. Burada o tartmaya giremem. u kadarn söylemek gerekir ki Neanderthaller’in yok olmalar zorunlu olarak, kökenlerimiz konusunda, Ardrey’inki gibi ‘asil domu’ olduumuz öykülerine bizi inandrmak isteyenlerin ileri sürdükleri gibi modern insanlar tarafndan kesilmi olmalar anlamna gelmez. Bu noktann geniletilmesi için benim makaleme baknz: ‘Engels and the Origins of Human Society’. 9 ‘Avc ve toplayc’ biraz yanltc bir terimdir zira sebze/meyve türünden yiyeceklerin toplanmas, insanlarn beslenmesinde hayvanlarn avlanmasndan daha büyük yer tutmutur. 10 Dolaysyla bu tür toplumlar tanmlamak için, Lewis Morgan, Friedrich Engels ve C Gordon Child gibi konuya bilimsel bir açklama getirmeye çalanlarn da bavurduu ‘vahet’ sözcüünün eski kullanm. 11 Bu ibareler 17. yüzyl ngiliz düünürü Thomas Hobbes’a aittir ama 1960’lara kadar bu tür toplumlara ilikin anlatlan pek çok öykünün ‘saduyulu’ tavrn özetlemektedir ve hâlâ R Ardrey’in African Genesis’i gibi popüler kitaplarda bulunabilir. 12 M Sahlins, Stone Age Economics (Londra, 1974). 13 C Turnbull, The Forest People (New York, 1962), s. 107,110,124-125. 14 E Friedl, Women and Men:the Anthropologist’s View (New York, 1975), s. 28. 15 E Leacock, Myths of Male Dominance (New York, 1981), s. 139-149. 16 R Lee, The !Kung San (Cambridge, 1979), s. 118. 17 !Kung’un bandaki !, Hint-Avrupa dillerinde olmayan bir ‘tk’ sesini ifade eder. 18 R Lee, The !Kung San, s. 244. 19 Le P P LeJeune (1635), aktaran M Sahlins, Stone Age Economics, s. 14. 20 E Friedl, Women and Men:the Anthropologist’s View (New York, 1975), s. 15, 28. 21 Bütün alntlar R Ardrey, African Genesis (Londra, 1969)’dan. 22 R Lee, Reflections on Primitive Communism. 23 Aktaran E Gellner, Plough, Sword and Book (Londra, 1991). 24 Engels bu tür toplumlarda kadnn sistemli olarak egemenlik altnda tutulmadnda srar ederken haklyd. Bununla birlikte önemli bir ayrntda yanlyordu – avc-toplayc toplumlarda soyun oynad rolü ileri derecede abartyordu. Bu konunun tam bir tartmas için benim ‘Engels and the Origins of Human Society’ adl makaleme baknz.
1. Bölüm
NEOLTK DEVRM
nsanlarn hayatlarnda ve zihinlerindeki ilk büyük deiiklikler sadece 10.000 yl önce olumaya balad. nsanlar dünyann belirli yerlerinde, özellikle Ortadou’nun ‘Bereketli Hilal’ bölgesinde hayatlarn kazanmak için yeni bir yola girdiler.25 Bitkisel besinler temin etmek için doaya baml olmak yerine ekin yetitirmeyi ve hayvanlar yalnzca avlamak yerine evcilletirmeyi örendiler. Bu onlarn bütün yaam biçimlerini dönütürecek bir yenilikti.
Bu dönüüm bu insanlarn zorunlu olarak kendilerinden öncekilere göre daha kolay bir yaam sürmelerini salamad. Ama iklim deiiklikleri, bu insanlarn bir ksmna fazla seçenek brakmyordu.26 ki ya da üç bin yldan beri kendilerine yiyecek olarak bol bol yabani bitkiler ve avlayacak hayvanlar sunan yerlerdeki hayata almlard; örnein Türkiye’nin Güneydousundaki bir bölgede, bir ‘aile grubu’nun ‘çok da fazla çabalamadan’ üç haftada toplayaca yabani tahl ona bir yl yetebiliyordu. Öteki insanlar gibi sürekli hareket halinde olmak zorunda deillerdi.27 Eski derme çatma kamplarn, düzinelerle insan yerine, yüzlerce insan barndran kalc köy yerleimlerine dönütürerek, yiyecek maddelerini ta ya da pimi kil kaplarda saklayarak ve bir dizi gelimi ta aletler edinerek ayn yerde yllarca yaamay baarabildiler. Eski Roma’nn kuruluundan günümüze kadar geçen süreden daha uzun bir süre, toplayc toplumlara özgü düük i yükünü duraan köy yaamnn avantajlaryla birletirmeyi baarabildiler.
Ancak daha sonra dünyann ikliminde meydana gelen deiiklikler, bu insanlarn hayatlarn bu ekilde sürdürmelerini önledi. Bereketli Hilal bölgesindeki koullar daha kurak ve souk olmaya balaynca, doal olarak yetien yabani tahln ve antilop ve geyik sürülerinin miktarnda bir azalma oldu. Avc-toplayc köyler bir krizle kar karya kaldlar. Artk eskiden yaadklar gibi yaayamyorlard. Eer açlktan ölmek istemiyorlarsa ya küçük gruplara ayrlp uzun süredir unuttuklar göçebe yaam biçimine dönecekler ya da doann brakt boluklar kendi emekleriyle telafi etmenin bir yolunu bulacaklard. Bu yol, tarm getirdi. nsanlar yüzlerce nesil yabani bitkilerle beslenerek bitki hayat hakknda muazzam bilgi biriktirmilerdi. imdi kimi gruplar bu bilgiyi yabani bitkilerin tohumlarn ekerek yiyecek stoklarn garanti etmek için kullanmaya baladlar. Gözlemleri onlara belirli bitkilerin tohumlarnn dierlerinden çok daha verimli olduunu öretmiti ve bu tür bitkileri seçerek, kendileri için yabani bitkilerden çok daha yararl olacak yeni, evcilletirilmi türler yetitirmeye baladlar. Düzenli olarak elde ettikleri hasatlar onlara yabani koyun, keçi, sr ve eeklerin daha evcil türlerini balayp besleme olana ve daha da evcil hayvanlar yetitirme olana verdi. Tarmn, çou kez ‘bahçecilik-çapa tarm’ diye adlandrlan ilk biçimi aaçlar ve fundalklar balta ile keserek ve geriye kalanlar yakarak araziyi temizlemeyi, daha sonra tohumlar ekerek hasad kaldrmak için çapa ve kazma çubuu
kullanlmasn gerektirdi. Birkaç yl sonra toprak genellikle verimini kaybediyordu. Dolaysyla oralarn bo braklmas ve yeni alanlarn ekim için hazrlanmas gerekiyordu.
Hayatn bu ekilde kazanlmas, çalma ve birlikte yaama kalplarnda radikal deiiklikleri gerektirdi. nsanlar, köysel yerleimlerine her zamankinden daha skca bal hale geldiler. Ekimle hasat arasnda ürünleriyle ilgilenmeleri gerektiinden avarelik yapamyorlard. Ayrca, araziyi temizlemek, ürünün düzenli bakmn yapmak (zararl otlar temizlemek, sulamak vs.), hasat saklamak, stoklar paylamak ve çocuklar yetitirmek için birbirleriyle ibirlii yapmann yeni yollarn gelitirmek zorundaydlar. Bütünüyle yeni toplumsal hayat kalplar geliti ve onlarla birlikte de çeitli mitoslar, törenler ve ritüellerle ifade edilen yeni dünya görüleri ortaya çkt.
Bu dönüümden genellikle ‘neolitik devrim’28 olarak söz edilir; ‘neolitik’ (Yeni Ta Devri) artan oranda karmak aletlerden hareketle kullanlan bir terimdir. Bu durum insanlarn çalma ve yaama ekillerinin, uzun bir sürece yaylm olsa da, tamamyla yeniden örgütlenmesini gerekli kld.
Bereketli Hilal’den elde edilen arkeolojik kantlar, insanlarn küçük köylerde ayr haneler eklinde yaadklarn bize gösteriyor; ama bu hanelerin temelinin ne olduunu (örnein, birbirinden ayr çiftler ve çocuklarndan m oluuyordu, yoksa bir anne, kz ve onlarn elerinden ya da bir baba, oullar ve onlarn karlarndan m oluuyordu?) bize söylemiyor.29
Yine de tarma geçilmesinden binlerce yl sonrasna kadar snfa ve devlet otoritesine benzeyen herhangi bir ey görünmüyor. ‘Urbaid dönemin sonlarnda (M. Ö. 4000) ‘zenginlik açsndan önemli bir farkllama hemen hemen hiç yoktu’ ve hatta protoliterate (okuma-yazma öncesi) dönemde (M. Ö. 3.000’e doru) bile ‘toplumsal tabakalama sürecinin çok fazla ilerledii’ konusunda herhangi bir iaret yoktu.30 Ayrca erkeklerin üstünlüü konusunda da hiçbir kant bulunmuyordu. Kimi arkeologlar, kil ya da tatan yaplma kadn dourganlk heykelciklerinin varlndan hareketle kadnn statüsünün yüksek olduunu, dolaysyla erkeklerin kadnlara dua etmeyi ‘doal’ saydklarn ileri sürüyorlar.31 Bununla birlikte, sava ve avda kullanlan silahlarn çok daha yaygn hale gelmesi önemli bir gelimeydi.
Çok daha yakn çalara kadar dünyann deiik yörelerinde varln sürdürmü –kimi istisnai durumlarda ise 20. yüzyla bile ulam– çapa tarm temelli toplumlarda, ayn kalba benzer bir yapnn olduu anlalyor. Bu toplumlar birbirlerinden önemli ölçüde farklyd; ama belirli genel özellikleri paylayorlard.32
Hane halklar belirli arazi parçalarn ilemek eilimindeydiler. Ama ne bugün bizim anladmz anlamda toprakta özel mülkiyet vard, ne de bireylerin ya da hane halklarnn bakalar zararna kiisel eya stoklar yapma eilimi. Bunun yerine, tek tek hane halklar daha geni toplumsal gruplara, ayn atay paylaan (ya da paylatn iddia eden) ‘soylara’ entegre olmulard. Bunlar bireylere ve hanelere baz açkça tanmlanm haklar salyor ve evlilik ya da ‘ya grubu’ yoluyla dorudan akraba olduklar kiilere kar kimi yükümlülükler getiriyordu. Her biri dierleriyle yiyeceini paylamak zorundayd; böylelikle hiçbir hanenin hasatnn yetersizlii ya da daha fazla çocuklar olmas nedeniyle sknt çekmemesi salanm oluyordu. tibar, bireysel tüketimden deil, bakalarnn yetersizliklerini tamamlamak için onlara yardm etme yeteneinden geliyordu.
Pek çok temel deer, snfl toplumlarda bugün bizim mutlak kabul ettiimiz deerlerden çok, avc-toplayc toplumlarn deerlerine yaknd. Nitekim, 18. yüzylda Iroquois bahçe tarmclarn gözlemleyen birisi unlar kaydediyordu: ‘Eer aç bir Iroquiois hanesi, yiyecekleri tamamen tükenmemi bakalarna rastlarsa, ikinciler, her ne kadar yardm ettikleriyle ayn yok olma kaderini paylaacak da olsalar, ellerinde kalm pek az eyi, istenmeden yeni gelenlerle paylarlard.’33 Nuer’lerle ilgili klasik bir çalma unu not ediyor: ‘Genel olarak bir Nuer köyünde hiç kimse, herkes açlktan ölmedikçe açlktan ölmez.’34
Bir kez daha, böylesi bir ‘dierkâmln’ açklamas, yaam kazanma koullarnda yatar. Örnein igücü fazla ama doyurmas gereken boaz says az olanlar, igücü az fakat doyuracak boaz (özellikle de küçük çocuklar) fazla olanlara yardm eder.35 Çocuklar bir bütün olarak köyün gelecekteki igücü arzn temsil ederler. Büyük aileler lehine bu tür ‘yeniden datmc’ mekanizmalar, eer grubun ölüp gitmesi önlenmek isteniyorsa zorunluydu.
Avclk ve toplayclk koullarnda çocuklar günlük toplama turlarna götürme zorunluluu ve de bütün kampn sürekli olarak hareketi çok düük doum oranlarna yol açyordu. Kadnlar, ayn anda tanmas gerekecek birden fazla çocua sahip olmay göze alamyorlard; dolaysyla doumlar her üç ya da dört senede bir eklinde (gerekirse cinsel perhiz, çocuk düürme ya da çocuk öldürme yoluyla) ayarlanyordu. Tarma dayal yerleik bir köy hayatnda çocuk, birkaç aylk olduktan sonra tanmak zorunda kalmyor ve de çocuklarn says ne kadar çoksa, temizlenecek ve gelecekte kullanlacak arazinin miktar da o kadar büyük oluyordu. Daha büyük aileler prim yapyordu. Üretim yönetimindeki deiiklik, üreme sistemi üzerinde de muazzam bir etki yapt. Nüfus artmaya balad. Her ne kadar nüfus art hz bugünkü standartlara göre çok düükse de (ylda yüzde 0,1)36 iki bin ylda nüfus dörde katland ve neolitik devrim zamannda belki 10 milyon olan nüfus, kapitalizmin balagcnda 200 milyona ulamt.
Bahçe tarm temelli toplumlarda avc-toplayc toplumlara göre baka büyük deiiklikler de oldu. Avc-toplayc toplumda büyük bir anlamazlk, basitçe ya bölünme ya da bireylerin topluluu terk etmesiyle çözülebiliyordu. Bu seçenek, araziyi temizleyen ve ekimi gerçekletiren tarmc gruplar için söz konusu deildi. Köy daha büyüktü ve avc-toplayc toplumdakinden daha karmak ve örgütlü etkileime gereksinme duyuluyordu. Ayn zamanda, avc-toplayclar için söz konusu olmayan bir sorunla da kar karya kaldlar: Yiyecek ve eya stoklar, silahl aknclarn saldrlarna bir hedef tekil ediyordu. Avc-toplayclar için esas itibariyle yabanc bir olgu olan sava, çapa tarm yapan pek çok toplum için sradan bir olguydu. Bu durum, toplumsal kontrolü salayacak karar alma mekanizmalarna (örnein her soydan yallardan oluan heyetlerin) ek bir hz katt.
nsanlar onuncu binylda dünyann deiik yerlerinde –Orta Amerika (günümüzdeki Meksika ve Guatemala), Güney Amerika’nn And bölgesi, Afrika’nn en az üç belirgin yeri, Çinhindi, Orta Papua Yeni Gine’nin yüksek vadileri ve Çin’de– birbirlerinden bamsz olarak, avc-toplayc toplumlardan tarmc toplumlara geçtiler.37 Her ne kadar evcilletirilmeye müsait çeitli bitki ve hayvan türlerinin varl, deiimin nasl ve ne derecede yaanacan belirlemi olsa da, bunlarn her birinde Mezopotamya’dakine benzer
deiiklikler meydana geldi. Kantlar, kimi ‘rk’ ya da ‘kültür’lerin insanln geri kalan ksmn ileriye götürecek özel bir ‘deha’ya sahip olduu iddialarn çürütmektedir. Aksine, dünyann farkl yerlerinde iklim ve ekolojideki deiikliklerle kar karya kalan farkl insan gruplar, eski yaam biçimlerine benzer bir hayat sürdürebilmek için yeni tekniklere bavurmak zorunda kald ve yaam biçimlerinin hiç de öngörmedikleri bir ekilde deimeye baladn gördüler. Her durumda, gevek olan topluluk yerini, toplumsal davran konusunda kat normlar ve karmak dinsel ritüel ve mitoslarla, soy gruplarnca güçlü bir ekilde yaplandrlan köy yaamna terk etti.38
Tarmn bamsz geliiminin tipik bir örnei, Yukar Papua Yeni Gine’de görüldü. Burada insanlar çeitli ürünleri –eker kam, çeitli türden muzlar, bir tür fndk aac, dev bataklk kulkas, yenebilir ot saplar, kökler ve yeil sebzeleri– evcilletirip yetitirmeye yaklak M. Ö. 7000 yllarnda baladlar. Baka yerlerde olduu gibi, bu yetitiricilikle birlikte göçebe ya da yar göçebe avc-toplayc hayattan tarm hayatna geçtiler. Toplumsal örgütlenme eitlikçi akrabalk gruplarna dayanyordu ve toprakta özel mülkiyet yoktu. nsanlar uzak ve kydan ulalmas hemen hemen imkânsz bu vadilerde, Batllar tarafndan 1930’larn balarnda ‘kefedilinceye’ kadar, bu ekilde yaadlar.
lk toplumlardan pek çou tarma geçmedi. Kimisi, avclk-toplayclk yoluyla rahat bir hayat yaayabiliyorken gereksiz, ar ve skc bir i olarak gördükleri eye direnç gösterdiler. Kaliforniya, Avustralya ve Güney Afrika gibi, evcilletirilmesi kolay ne bitki ne de hayvan salayan ortamlarda yaamay sürdürdüler.39 Bu ortamlarda binlerce yl yaayan gruplarn, baka yerlerden evcil türler getirilene kadar avclk ve toplayclk yoluyla geçinmekten baka çareleri yoktu.40
Bununla birlikte, dünyann herhangi bir yerinde tarm bir kez baladktan sonra yaygnlamaya devam etti. Kimi zaman tarm uyarlayanlarn elde ettikleri baarlar, bakalarn onlar taklit etmeye tevik etti. Nitekim, Bereketli Hilal’den gelen ürün türlerinin Nil Vadisi’nde, ndus Vadisi’nde ve Bat Avrupa’da tarmn gelimesinde rol oynam olduu anlalyor. Kimi örneklerde tarmn yaygnlamas, halihazrda tarmla geçinen topluluklarn, nüfus arttkça yeni köyler kurmak üzere daha önce tarma açlmam arazilere göç etmesinin kaçnlmaz bir sonucuydu. Bat Avrupa’da Bantu konuanlarn Orta Afrika’ya ve sonunda da ktann güneyine yaylmas ve Güneydou Asya’dan Polinezyallarn Afrika açklarndaki Madagaskar’a (Güney Amerika kysndan yalnzca 1.500 mil uzaklktaki), Easter Adas’na ve Yeni Zelanda’ya geçileri bu yolla oldu.
Tarmc bir toplumun varl çou kez, onlarla temas eden avc-toplayc insanlarn hayatn da deitirdi. Yaknlarndaki tarmclarla balk, av hayvan ve hayvan derisi karlnda tahl, dokunmu kuma ve fermante edilmi içkileri dei toku ederek hayatlarn radikal ekilde iyiletirebileceklerini gördüler. Bu durum, kimilerini, tarmn yalnzca bir yönüyle uramaya, tahl yetitirmeksizin yalnzca hayvan yetitirme ve beslemeye tevik etti. Avrasya, Avrupa, Afrika ve Güney Amerika’nn Güney And Dalar’nda tarm yerleimleri arasnda dolaan, kimi zaman onlara saldran, kimi zaman onlarla ticaret yapan ve kendilerine özgü bir toplumsal hayatn tipik kalplarn gelitiren bu tür ‘çoban halklar’ görüldü.
Kimi durumlarda tahl üretimi ve hayvancln yaygnlamas, toplumsal hayatta önemli bir
nihai deiiklie –toplumsal tabakalamaya– yol açt. Kimi bireylerin ya da soylarn ötekilerden çok daha büyük prestije sahip olduklar ve bunun da kaltsal reislik ve reislere bal soylar yaratt, antropologlarn tabiriyle ‘kabile reislii’ ya da ‘büyük adamlar’ ortaya çkt. Fakat bu tabakalar bile bizim bugün mutlak kabul ettiimiz snfsal farkllamaya, yani toplumun bir kesiminin emeiyle üretilen artn (artk ürünün) dier bir kesim tarafndan tüketilmesine benzemiyordu.
Eitlikçilik ve paylam her tarafta yaygnd. Yüksek statüye sahip kiiler dierlerinin srtndan geçinmez, toplulua hizmet ederdi. Richard Lee’nin iaret ettii avc-toplayc toplumlarda olduu gibi, ‘komünal mülkiyet kavramlar’ geçerliydi: ‘Reisin elde ettii haraç, topluluk üyelerine yeniden datlr ve reisin iktidar, halka ait kurumlar ve kanaatlerce snrlandrlrd’.41 Nitekim, Güney Amerika’nn Nambikwara halk arasnda ‘Cömertlik ...iktidarn olmazsa olmaz öz niteliklerinden birisiydi’ ve ‘reis’, kendi kontrolü altndaki ‘yiyecek, aletler, silahlar ve süs eyalarnn fazlasn’ ‘bir bireyin, ailenin ya da bütün olarak topluluun isteklerine’ ve onlarn ihtiyaçlarna göre kullanmak durumundayd.42 Bu durum liderin, maddi olarak, kendisine bal olanlardan daha zor durumda kalmasna yol açabilirdi. Dolaysyla Yeni Gine Busama’lar arasnda lider, ‘yiyecek stounu hazr bulundurmak için herkesten fazla çalmak zorundayd... Onun sabahtan akamn en geç saatlerine kadar çalmas gerektii kabul edilirdi –‘elleri hiçbir zaman topraksz olmazd ve alnndan sürekli ter damlard’.43
Tarma geçen ‘Yeni Ta Devri’, köy yaayn ve sava yaygnlatrarak insanlarn yaamn dönütürdü. Bu noktaya kadar o, gerçekten bir tür ‘devrim’di. Ama toplum bugün bizim itirazsz kabul ettiimiz öelerin hâlâ pek çoundan yoksundu. Snf bölünmeleri, tam zamanl bürokratlara silahl adamlara dayanan yerleik devlet aygtnn kurulmas ve kadnn ikincilletirilmesi henüz ortaya çkmamt. nsanlarn hayatlarn kazanma biçimlerinde ikinci dizi deiiklikler, “neolitik devrim”in üzerine Gordon Childe’n “kentsel devrim” dedii ey eklenene kadar da ortaya çkmayacakt.
25 Filistin, Suriye, Lübnan, Türkiye’nin güneyi ve Irak. 26 Burada anlatlanlar çizgisinde tam olarak neler olduunun öyküsü konusunda baknz D O Henry, From Foraging to Agriculture (Philedelphia, 1989); J V S Megaw (drl.), Hunters, Gatherers and the First Farmers Beyond Europe (Leicester, 1977); P M Dolukhanov ve G W W Barker’n, C Renfrew (drl.) Explaining Cultural Change (Londra, 1973) içindeki makaleleri; C K Maisels, The Emergence of Civilisation (Londra, 1993) Bölüm 3 ve 4. 27 J Harlan, ‘ A Wild Wheat Harvest in Turkey’, Archaeology 20 (1967), s. 3. 197-20, aktaran C K Maisels, The Emergence of Civilisation, s. 68-69. 28 Gordon Childe’n terimi. 29 Çeitli tahmin ve hesaplamalar C K Maisels, The Emergence of Civilisation, s. 125’te. 30 R M Adams, The Evolution of the Urban Society (London, 1966), s. 96. 31 Her ne kadar bakalar heykelciklerin verimlilikle ilgili olduunu ileri sürmülerse de bu, kadnn daha yüksek bir statüde olduunu Katolik kültünde Bakire Meryem’in kültünün ifade ettiinden daha fazla ifade etmez. 32 1920 ve 1930’larda bunlarla ilgili öncü çalmalar yürüten Batl antropologlar tarafndan kuvvetle vurgulanan bir nokta. Örnein, baknz R Benedicts, Patterns of Culture (Londra, 1935). 33 J-F Lafitan, aktaran R Lee, Reflections on Primitive Communism, s. 252. 34 E Evans-Pritchad, aktaran R Lee, Reflections on Primitive Communism, s. 252. 35 Bu, M Sahlins’in Stone Age Economics’indeki temel tartmalardan birisidir.
36 R M Adams, The Evolution of the Urban Society (London, 1966), s. 96. 37 Baknz J V S Megaw (drl.), Hunters, Gatherers and the First Farmers Beyond Europe ve P M Dolukhanov, G W W Parker, C M Nelson, D R Harris ve M Tosi’nin C Renfrew (drl.), Explaining Cultural Change içindeki makaleleri. 38 F Katz, Ancient American Civilisations (Londra, 1989); W M Bray, F H Swanson ve I S Farrington, The Ancient Americas (Oxford, 1989), s. 14. 39 Biyolog Jared Diamond’un iaret etmi olduu gibi, bu yörelerde hiç kimse imdiye kadar hayvan ya da bitkileri gerektii gibi evcilletirmeyi baaramamtr. Baknz J Diamond, Guns, Germs and Steel (Londra, 1997) [Tüfek , Mikrop ve Çelik, TÜBTAK Yaynlar, 2010, 22. Basm, çev. Ülker nce], s. 163-175. 40 Bu nokta J Diamond, Guns, Germs and Steel, s 139’da çok iyi belirtilmitir. 41 R Lee, Reflections on Primitive Communism, s. 262. 42 C Levi-Strauss, aktaran M Sahlins’in Stone Age Economics, s.132. 43 H I Hogbin, aktaran M Sahlins’in Stone Age Economics, s.135.
2. Bölüm
LK UYGARLIKLAR
Dar tanmyla ehirde yaayan insanlar anlamna gelen medeniyetin geçmii, yalnzca 5000 yl öncesine gider. Bunun ilk belirtileri dünyann çok deiik yerlerinde bulunan büyük yaplardr: Msr ve Orta Amerika’nn piramitleri, Irak’n ziguratlar (katl tapnak kuleleri), Girit’teki Knossos Saray, Yunanistan anakarasndaki Miken Kalesi ve ndus’un grid planl 4.000 yandaki Harappa ve Mohenjodero ehirleri. Bu nedenle arkeolog Gordon Childe bu deiimi ‘kentsel devrim’ olarak adlandrd.44 Bu dönemden günümüze kalanlar hayret vericidir. Daha hayret verici olan ise bunlarn daha birkaç nesil önce oldukça temel düzeyde bir tarma dayal basit kr hayatndan baka bir ey bilmeyen insanlar tarafndan ina edilmi olmasdr. Önce büyük kaya parçalarn çkarmak, tamak, dikmek ve oymak gibi ayrntl i gerektiren inaat becerilerine sahip oluyorlar ve daha sonra da bunlar ince ince sanat eserleriyle süslüyorlard. Kimi durumlarda ise (Mezopotamya, Msr, Etiyopya, Çin ve Orta Amerika’da) yazy gelitirerek davranlarn ve hislerini anlatyorlard. Avrasya’da ve Afrika’da bu aamada kaya oksitlerinden bakr ve kalay elde etmeyi örenmiler ve bir süre sonra da bunlar daha sert bir metale, bronza dönütürerek kimi süs eyalar ve silahlar yapmlard. Bu dönem için sk sk kullanlan ‘Bakr’ ve ‘Bronz Ça’ nitelemesinin nedeni budur.
nsanlarn hayatlarn kazanma biçimlerinde daha önce meydana gelen bir deiim, balangçta tarma dayanan bir deiim, olmadan bunlarn hiçbiri gerçekleemezdi. Oldukça basit teknikler kullanan ve doal olarak var olan bitki ve hayvanlarn kullanlmasn gerektiren bu ilk tarm biçimleri, nesiller boyunca tarmn verimliliinde yava artlara yol açabiliyor, (kimi) insanlarn tatminkâr bir yaam elde ederken hatr saylr bir bo zamandan yararlanabilmelerini salyordu.45 Ancak koullar, hiçbir ekilde, yerli halklarn romantikletirilmi ‘soylu barbar’ öykülerinde ileri sürüldüü gibi, saf ve sevimli deildi. Besin miktarndaki artn nüfustaki art ancak karlad pek çok örnek söz konusuydu. nsanlar, kendi kontrolleri dndaki kuraklk ya da sel, frtna ya da don, kavurucu rüzgârlar ya da dolu firtnas gibi doal olaylar nedeniyle ani ktlklara maruz kalyorlard.46 Örnein Orta Amerika’nn spanyollardan önceki halklar, kendilerini, kolaylkla beslendikleri dönemleri kesen, beklenmedik ve harap edici ktlklarn ortasnda buldular.47
Eer bu topluluklar yerleik hayatlarna devam edeceklerse yalnzca iki seçenek vard. Birisi, yiyecek için dier tarmclar talan etmekti ki; bu tür toplumlarda sava, yaygnlaan bir özellik oldu. Tatan sava baltalar ve çakmaktandan kamalar örnein Avrupa’da neolitik devrimin daha sonraki aamalarnda artan oranda yaygnlat. kinci seçenek, daha entansif ve verimli tarmsal yöntemler gelitirmekti. Teknolojik yenilik prim yapyordu. Bunu baarabilen tarmc gruplar açlk tehdidine göüs gerebiliyordu. Baaramayanlar sonunda ya
ölüyor ya da dalyordu. Yenilik, basit olarak, mevcut tahl türlerini gelitirmek ya da evcilletirilmi hayvanlarn
daha etkili bir ekilde semirtilmesini örenmekti. Ama bunlar çok daha uzun erimli deiiklikler anlamna da gelebiliyordu. Bunlardan biri, Avrasya ve Afrika’da evcilletirilmi büyük memelilerin (balangçta öküz ve daha sonra at) ekil verilmi bir odunla (saban) topra sürmesinin, araziyi ekime açmada elle yaplan çapalamadan çok daha etkili olduunun kefedilmesiydi. Bir bakas, ürünleri taknlardan korumak ve suyu kuru ve verimsiz alanlara yönlendirmek için setler ya da hendekler yaplmasyd. Daha sonra, hayvan dksnn gübre olarak toplanmas ve her yl yeni alanlar açmaktansa topran veriminin artrlmas örenildi. Dünyann u ya da bu bölgesinde kefedilen öteki teknikler, bataklklarn kurutulmas, kuyular açlmas, yamaçlarn teraslanmas ve (Güney Çin’de) pirinç yetitirilip ve daha sonra tohumlarnn ekilmesiydi.
Tüm insan emei gibi bu yeni tekniklerin de iki yönü vard. Bir yandan insanlara ek geçim kaynaklar salyordu. Daha önce yalnzca yaamalarna yetecek kadar üretebilen gruplar, artk elde etmeye balayabiliyorlard. Öte yandan, insanlarn toplumsal ilikilerinde de deiiklikler yaanyordu.
Yeni teknikler, insanlar arasnda deiik ibirlii biçimlerine balyd. Örnein sabann kullanl, cinsiyetler arasndaki ibölümünün artn tevik etti; çünkü bu, karnnda çocuk tayan ya da çocua bakan bir kadn tarafndan kolaylkla yaplamayacak kadar ar bir iti. Düzenli su kanallarnn yapm ve bakm düzinelerce, hatta yüzlerce hane halknn ibirliini gerektiriyordu. Bu ayrca ie nezaret edenlerle ii yapanlar arasnda da bir bölünmeyi tevik etti. Yiyeceklerin saklanmas, yiyecek stoklarn yönetecek ve bunlardan sorumlu olacak gruplar ortaya çkard. Artk ürünün varl ilk kez olarak birtakm insanlarn tarmsal faaliyetlerden ayrlp, sava için hazrlk yapan zanaatlar ya da yerel ürünleri bakalarnkiyle deitirmeye younlamasn salad.
nsanlar 5000 ve 6000 yl önce, Mezopotamya’da Dicle ve Frat nehirlerinin vadilerine yerleirken meydana gelen bu dönüümü Gordon Childe anlatmtr. Son derece verimli bir toprak buldular; ama burada ancak ‘kolektif çaba’ gerektiren ‘drenaj ve sulama’ yoluyla tarm yaplabiliyordu.48 Daha sonra Maisels de insanlarn nehirler arasndaki setlerde küçük gedikler açarak geni arazileri sulayabileceklerini ve böylece üretimi ciddi olarak artrabileceklerini kefettiklerini anlatt. Ancak, fazla hasatn tümünü hemen tüketmeyi göze alamyorlar, dolaysyla bunun bir ksmn hasat yetersizliklerine kar kendilerini korumak üzere bir kenara koyuyorlard.49
Tahl çevredeki arazide yükselen oldukça büyük binalarda depolanrd ve bunlar toplumsal hayatn devamlln ve korunmasn temsil eder oldular. Tahl ambarlarn yönetenler, artk ürünü toplar, depolar ve datrken nüfusun geri kalann da yöneterek toplumdaki en prestijli grup haline geldiler. Ambarlar ve onlar denetleyenleri kontrol edenler toplumun üzerinde bir güç, onun baarsnn anahtar gibi görünmeye balad ve bu da geni kitlenin onlara itaatini ve saygsn gerektiriyordu.
Neredeyse insanüstü bir özellik kazandlar. Bu ambarlar ilk tapnaklar ve onlara nezaret edenler de ilk rahipleri oluturdu.50 Dier toplumsal gruplar tapnaklarn etrafnda toplandlar
ve inaat ileri, uzmanlam el zanaatlar, tapnak uzmanlarnn yemek ve giyecekleri, tapnaklara yiyecek tanmas ve de ürünlerin uzak mesafelerde dei tokuuyla ilgilendiler. Yüzyllar içinde köyler kasabalara, kasabalar da Uruk, Laga, Nippur, Ki ve (kutsal kitaplarn din büyüü brahim’in geldii yer olarak varsaylan) Ur gibi ilk ehirlere dönütü.
Az çok benzer bir süreç yaklak iki bin be yüzyl kadar sonra Orta Amerika’da görüldü. Msr (dar) iyi yllarda sulama olmadan da bol artk salayan bir ürün olduundan, en azndan balangçta, burada sulamann o kadar merkezî bir rol oynad görülmüyor.51 Ama hasat yetersizliklerinden etkilenme olasl, artk ürünün depolanmasn ve farkl iklimleri olan yöreler arasnda bir tür egüdümü tevik etmitir. Eer uzman bir grup, üretimi koordine eder, mevsimleri takip eder ve ambarlara nezaret ederse, bunun nüfusun bütünü bakmndan büyük yararlar oluyordu. Burada da yiyecek depolar zamanla tapnaklara ve onlarn yöneticileri de rahiplere dönütü ve muazzam heykelleri, görkemli piramitleri, tapnaklar, törensel tuladan oyun avlular ve ayrntl bir ekilde planlanm ehirleri (Teotihuacan’n nüfusu M. S. ilk yüzyllarda muhtemelen 100.000’e ulamt) ile birbiri ard sra Olmec, Teotihuacan, Zapotek ve Maya kültürlerini yarattlar.
Hem Ortadou’da hem de Orta Amerika’da tarihsel önemi olan bir baka ey daha yaand. Tapnaklara ait stok edilmi ürünleri toplayan ve datan rahip-yönetici gruplar, giren ve çkan ürünlerin kaydn tutabilmek için ta ya da kil üzerine iaretler yapmaya baladlar. Zamanla belirli eylerin resimsel imgeleri standartlat, kimi zaman temsil ettii eyin sesini de ifade etmeye balayarak sonunda insanlarn cümlelerinin ve düüncelerinin kalc bir görsel ifadesi ortaya çkt. Bu yolla yaz bulundu. Tapnak muhafzlar ayrca geceleri gökyüzünü ayrntl bir ekilde gözlemleyecek bo zaman da buldular ve ayn, gezegenlerin ve yldzlarn hareketlerini günein hareketi ile ilikilendirdiler. Ay ve Güne tutulmas gibi gelecekte meydana gelecek hareketleri ve olaylar önceden kestirebilmek neredeyse büyücülüe benzer bir statü kazandrd. Bunlar ayrca, ürünlerini ekmek için en iyi zaman kestirmede insanlara yardmc olan Ay ve Güne takvimlerini gelitirdiler. Bu tür olaylar matematiin ve sihirsel astroloji biçiminde de olsa astronominin tapnaklarda kök salmasna yol açt. Gordon Childe’n söyledii gibi, ‘Tapnak hazinelerinde ya da daha dorusu ambarlarnda, önemli miktarda toplumsal artnn biriktirilmesi, aslnda bizim uygarln kstas olarak gördüümüz kültürel ilerlemelerdi.’52
Yaz, Mezopotamya ve Orta Amerika’nn ilk medeniyetleri tarafndan bir kez gelitirildikten sonra, onlarla temasa geçen pek çok baka halk da yazy kendi diline uyarlad. Yaz, 5.000 yl kadar önce Ortadou’da ve daha sonra Orta, Dou ve Güney Asya’da, Kuzeydou Afrika’da ve Akdeniz Avrupa’snda büyük bir hzla yayld. Olmec’lerden itibaren bütün Orta Amerika halklar tarafndan kullanld. Bununla birlikte, konuulan sözün aktarlabilecei bir yaz gelitirmese de, hafzaya yardmc olmas için iaretler kullanan, oldukça gelikin baka medeniyetler de –özellikle Güney Amerika’da– görüldü.
Burada entansif tarma ve ehir hayatna geçii göstermek için yalnzca birkaç örnee yer var. Bu geçi, dünyann deiik yerlerinde, insanlar hayatlarn kazanmak için yeni yollar bulduklarnda meydana geldi. Ayrca bu yolun ancak bir ksmn kateden ve etkileyici ta yaplar dikmek için yüzlerce hatta binlerce insann harekete geçirilebildii tarm toplumu
örnekleri de vard: M. Ö. dördüncü ve üçüncü binyllarda Malta’daki ta tapnaklar (en iyi bileneni Stonegenge); Bat Avrupa’nn tatan daireleri; Easter Adas’nn dev heykelleri ve Tahiti’nin basamakl platformlar gibi.53 Kimi zaman ‘uygarla’ doru yürüyü, bir ölçüde, baka yerlerdeki gelimelerden etkilenir.54 Ama bu kasabalarn ve ehirlerin olumasna ve çou kez yaznn bulunmasna giden sürecin, birbirinden bamsz olarak birkaç deiik yörede, tarmn belirli bir noktaya ulamasndan sonra toplumun iç dinamikleriyle meydana geldii gerçeini deitirmez. Bu, baz halklarn ‘medeniyet’e daha erken ulatklar için dier halklardan ‘üstün’ olduklar yönündeki iddialarn saçmaln gösterir.
44 Ondan önce çr açc 19. yüzyl antropologu Morgan (tümüyle tarmsal bir hayat tarz anlamnda) ‘barbarlk’tan (ehirler etrafnda odaklaan) ‘uygarla’ bir geçiten söz etti. Bu terimler Friedrich Engels tarafnda kullanld ama Morgan’n anlad anlamda ‘uygar’ toplumlarn daha önceki tarmsal toplumlardan çok daha barbar olabileceinin giderek açkça anllmas nedeniyle kullanmdan dütü. 45 M Sahlins’in Stone Age Economics’de verilen örnee baknz. 46 V Gordon Childe, What Happened in History (Harmondsworth, 1948) Tarihte Neler Oldu , Krmz Yaynlar, 2006, çev. Mete Tunçay, Alaeddin enel], s. 59-62. 47 Örnein baknz F Katz, Ancient American Civilisations, s. 78-79,81, 102, 113, 128. 48 V Gordon Childe, What Happened in History, s. 80-81. 49 C K Maisels, The Emergence of Civilisation:From Hunting and Gathering to Agriculture,Cities and the State in the Near East (Londra 1993), s. 297. 50 C K Maisels, The Emergence of Civilisation, s. 297. 51 F Katz, Ancient American Civilisations, s. 29’a göre. 52 V Gordon Childe, Social Evolution (Londra,1963), s. 155-156. 53 Bu ehir öncesi ta yaplarn bir tartmas için baknz R Renfrew, Before Civilisiation (Harmondsworth, 1976). 54 Ege’deki gelimelerin Asya anakarasnda güneydouya doru ve Afrika anakarasnda güneye doru olanlarca tevik edildii kesindir. Msr’daki gelimelerin bir ksmnn (ekilen kimi tahllar ve kimi aletler) snrl bir oranda daha önce gelien Mezopotamya uygarl tarafndan etkilenmi olmas muhtemeldir ve Latin Amerika uygarlklarnn da dou ve güneydou Asya ile bir temasnn olmu olmas mümkündür.
3. Bölüm
LK SINIFSAL AYRIMALAR
Uygarln gelimesinin bir bedeli oldu. Kentsel toplumun ortaya çkn anlatrken Adams der ki, yaklak M. Ö. 3000’de, ön-okuryazarlk döneminin tam sonunda’ “köle kz” iareti tayan tabletler görülür. ‘Erkek köle’ iaretleri bir süre sonra ortaya çkar. Bunu ‘tam, özgür yurtta ve ‘halktan olan kii ya da aa statü’yü ifade eden deiik terimler izler.55 Bu döneme gelindiinde, ‘snf farkllamalarnn kantlar artk çok açktr’. Eski Eshnunna’da56
‘yollarn üzerindeki büyük evler ...çou kez 200 metrekare ya da daha büyük bir zemine sahipti. Öte yandan, ana yollara yalnzca dolambaçl dar sokaklarla çk olan evlerin çounun yüz ölçümleri çok daha küçüktü... Pek çou toplam 50 metrekareyi geçmezdi.’57
Adams devam ediyor:
Toplumsal hiyerarinin en altnda, alnp satlabilen bireyler, köleler vard... Tek bir tablet, muhtemelen merkezîlemi bir dokuma kuruluunda istihdam edilen 205 köle kzn listesini veriyordu... Erkek kölelerden genellikle ‘kör olanlar’ diye söz
edilir ve bunlarn bahçe ilerinde istihdam edildii anlalyor.58
Uygarln ortaya çk genellikle insanlk tarihindeki admlardan biri ve tarihi tarih öncesinden ayran adm olarak düünülür. Ancak, nerede olduysa orada, ilk kez olarak snf bölünmelerinin ortaya çkmas, ayrcalkl bir aznln dierlerinin srtndan geçinmesi ve bu aznlk yönetiminin toplumun geri kalan ksmna kabul ettirilmesi için silahl gruplarn – askerler ve gizli polisler– bir baka deyile devlet mekanizmasnn oluturulmas gibi olumsuz deiiklikleri de beraberinde getirmitir. Yalnzca Mezopotamya’da deil pek çok eski uygarlkta, kölelik, baz insanlarn bakalarnn fiziki varlna sahip olmas, bunun açk kantdr. Toplumsal farkllamann, akrabalk temelli toplumlar ve köy topluluklar zamanndan beri ne kadar ilerlediini gösterir. Ancak kölelik, erken dönem Mezopotamya yönetici snflar için görece düük önem tayordu. Daha da önemlisi, tapnaklara ve üst snflara kendi emek gücünü sunmaya zorlanan köylülerin ve dier emekçilerin sömürülmesiydi. “Bau tapna ya da malikânesinin arazilerinde takm halinde çalan, gemileri çeken, sulama kanallarn kazan ve ehir milisinin nüvesi olarak hizmet eden, ‘shub- lugals’ benzeri statüsü ve özgürlük derecesi düük’ insanlar vard. Yln dört aynda igücü arz karlnda yaayacak kadar tayn alrlard ve ‘tapnan ya da devletin arazilerinde kendilerine küçük arazi parçalar tahsis edilirdi.”59 Bu gruplar bir zamanlar bamsz köylü aileleriydi; ama sonra daha güçlü gruplar, özellikle de tapnaklar tarafndan baml olmaya zorlanmlardr.
Gordon Childe, yaklak M. Ö. 2500 ylnda Laga ehrinde imtiyazl rahiplerin deiik zorbalk yöntemleri (örnein cenazeler için fazla para almak) uyguladklarn ve tanrnn (yani topluluun) arazisini, srn ve hizmetçilerini sanki kendi özel mülkleri ve kiisel köleleriymi gibi kullandklarn anlatan bir ferman özetler. “Yüce rahip, yoksullarn
bahçesine geldi ve oradan odun ald... Eer büyük bir adamn evi sradan bir yurttann eviyle yana yana ise”, birincisi, sahibine herhangi bir tazminat ödemeden bu mütevaz yere el koyabilirdi. Childe u sonuca varr: ‘Bu kadim metin bize gerçek snf çatmasnn tartma götürmez görüntülerini sunar.’60
Sömürünün ölçei muazzam boyutlara ulat. T. B. Jones, M. Ö. yaklak 2100’lerde Laga ehir devletinde bir düzine ya da daha fazla tapnak kurumunun ekilebilir arazinin çounu ilemekten sorumlu olduunu anlatr: “...Ürünün yaklak yars üretim masraflarna (içilerin ücretleri, yük hayvanlarnn beslenmesi vb.), dörtte biri vergi olarak krala giderdi. Geriye kalan yüzde 25 rahiplerin hissesiydi.”61
C. J. Gadd, Sümerlerin ünlü Glgam destannda, ‘Kahraman ksa süre önce ina ettirdii Uruk’un surlarna bakar ve nehrin üzerinde yüzen cesetleri görürken anlatldna iaret eder; en yoksul yurttalarn sonu gerçekten de böyle olmu olabilirdi.’62
Orta Amerika’da esas itibariyle ayn kalp sözkonusu idi. lk uygarlk Olmeclerle ilgili olarak bile Katz, ‘zengin armaanlarla süslenmi gösterili mezar yerleri’, ‘zengin giysiler içinde diz çökmü bir adamn önünde bir bakasnn... soylu biri ile ona bal adamnn görüntüleri’nde ‘göze çarpan bir toplumsal tabakalama’ olduuna iaret eder.63 Mayalarda ‘çok odal binalarn ya da saraylarn’ varl, toplumun ‘keskin bir ekilde seçkin ve sradan insan tabakalarna’ bölünmü olduunu ispat eder.64
Daha önce bakalarn sömürmeyen ve ezmeyen insanlar niçin birdenbire böyle davranmaya balamlard ve toplumun geri kalan ksm niçin bu yeni sömürü ve baskya tahammül ediyordu? Avc-toplayc topluma ait yüz binlerce yllk ve erken tarm toplumlarna ait binlerce yllk kaytlar, ‘insan doas’nn bu tür bir davrana otomatik olarak yönelmediini göstermektedir.65
Bu deiiklie uyum salayan toplumlarn tek izah 1840 ve 1850’lerde Karl Marx tarafndan ana çizgileriyle ortaya konmu ve Friedrich Engels tarafndan gelitirilmiti. Marx ‘üretim ilikileri’ ile ‘üretim güçleri’ arasndaki etkileimin gelimesine vurgu yapyordu. nsanlar yaam için gerekli olan eyleri üretmek için yeni yollar, maddi sorunlar kolaylatrr gibi görünen yollar buluyorlard. Ancak bu yeni üretim tarzlar grup üyeleri arasnda yeni ilikiler yaratmaya balad. Belirli bir noktaya gelindiinde ya birbirleriyle olan yeni iliki biçimlerini kabul etmek ya da yeni hayat kazanmann yeni yollarn reddetmek zorunda kalyorlard.
Snflar, hayat kazanma yollarndaki bu yeni deiikliklerden ortaya çkt. Üretim yöntemleri, yaamak için gerekli olandan fazla ürün üretebilecek olan gruplara açkt. Ama yeni yöntemler, baz insanlarn grubun faaliyetlerini koordine edebilmeleri için tarlalarda çalma yükümlülüünden azat edilmelerini ve artn hemen tüketilmeyip gelecek için ambarlarda depo edilmesini gerektiriyordu.
Üretim koullar hâlâ istikrarszd. Kuraklk, güçlü bir frtna ya da çekirge felaketi ürünleri mahvedebilir ve art aça dönütürerek, genel açlk tehdidi karsnda insanlar ambarlarda saklanan ürünü tüketmeye yöneltebilirdi. Bu gibi koullarda üretimi denetlemek için bedensel çalmadan azat edilmi olanlar, bu ii baarabilmenin tek yolu olarak baka herkesi yorulduklarnda ve aç olduklarnda çalmaya ve açken bile bir kenara yiyecek stoklamaya
zorladlar. Artk “liderler”, kaynaklar üzerindeki kontrollerini toplumun bütününün çkar gibi gören “yöneticilere” dönüebilirlerdi. Bakalarna eziyet etmek pahasna da olsa, toplumsal gelimeyi kendi zindelik ve refahlarna bal görmeye ve kendilerini dönem dönem tüm toplumu tehdit eden açlk ve yoksulluktan korumalar gerektiine inanmaya baladlar. Ksaca, bir ekilde toplumun geni