burçak evren - sinema tarihimizin bilinmeyen İlk filmleri (1905-1914)

2

Click here to load reader

Upload: soyluu

Post on 06-Aug-2015

33 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Page 1: Burçak Evren - Sinema Tarihimizin Bilinmeyen İlk Filmleri (1905-1914)

\

Sinema tarihimizin bilinmeyen ilk filmleri(1905·1914)

BURÇAK EVREN

Manııki Kardeşler, 5-26 Ha::iran ı9ıı'd", Manastır ve 5danik'j ::iyan;( eden V_ Sultan ~leh.

met Reşat'ın Bitola tren istasyonunda mmiııi çekmişlerdi. Hatta bu filmin çekilişi sırasında

Manaki Kardeşler'eengelolmak isteyen maiyetine "Bırakın çocuk oynasm" sözünü söylemiş,

onlara bir açıdan yardımcı olmuştu.

ineınamızııı geçmişi bilinmezlik­lerle dolu. Bu bilinmezlikler tü·

ndinde z.aman. yolculuğuna çıkıldığında kimihoş sürprizlerle karşılaşmak da olası. Çünkü;bugüne dek, sinemamızın geçmişine ilişkin araş·

tırılma.mış-, incelenmemiş o kadar fazla şey varkO,.-

Ülkemizdeki sinema tarihçiliği bir bakıma

arkeologların çalışma yöntemleri ve metodoloji.siyte büyük benzerlikler gösteriyor. Her ikisi debilinmezliklerle dolu bir alanı eşelerken, küçükbir bulunmdan (ayrınndan) bütünü kavramayı,

anlamayı hedeOiyor.·Örneğin,bir raslantı sonu·cu bulunmuş küçük bir obje-haber bile bütüneulaşmakta büyük olanaklar sağlıyor araştırma,ı·

ya. Her ikisinde de sabır, dikkat, konuya ilişkin

birikim ile neyi nerede arama sezgisi büyük birönem taşıyor.

Sinema tarihçiliğiylc arkeolog arasındaki enönemli ayırım ise, malzemeııin niteieği rle nice·liğinde: ortaya çıkıyor. Birisinde istemediğiniz

kadar olan malzemc, diğerinde bir elin parmak·larını geçmeyecek denli sayılı oluyor. Bu· da or­taya Uyazma" ile yapılan araştırmanın "kazma"ile yapılandan daha zor oJduğunu koy~ _

Amaç, elbetteki sinema ile arkeolojinin bir yeterli derecede olmayan ya da çok az sayıda

kıyasl"amasını yapmak değiL. Yalnıua sinemanın olan bu belgelerin başına gelenlerdir. Bir za·geçmişini kendilerine uğraş alanı seçen kişilerin manlar Türk Sinematek Derneği'nin bağış yerönlerine çıkan ya da çıkacak engellerle güçluk. luyla topladığl belgelerin akıbetini anımsayan-

lerinin altını çizmekten kaynaklanan bir analo· lar, yalnızca [Oplamanın, tasnif etmenin yeterliji yapma gereksinmesidir. olmayıp, saklamanın, gelecek kuşaklara ahar·

Gerçekten de sinemamızın geçmişine ilişkin manın da ne denli önemli olduğunu farketmiş·

belgeler/bilgiler yok denecek denli az sayıdadır. terclif hemalda Tiirk sinemasının ilk dönemle­Bunlara ulaşmak ise, bütünüyle araştırmacının rine ait el ilanları, afişler, herbiri bir daha yeri·bilimsel çalışma yönetiminden çok, bir rastlantı ne konmayacak denli önemli fotoğraflar, elyazı·

sonucudur. Bugüne dek, sine.mamızm geçmişine lı senaryolar, özel arşivler, sinemayla ilgili kimiilişkin çoğu belge, araştırma sonucu değil, aksi· küçük objeter (rahmetli Onta Kutlar'ın isteği ilene bir raslancı sonucu ele geçmiştir. Ele geçmiş. yine rahmetli Nezih eoş ile birlikte gece gündüztir diyorum, çünkü bunların bulunduğu yerler tasnif etmeye çal~tığımız sinema tarihimizin birkütüphaneler, özel arşivler, bu konuyla ilgili ku· daha yerine konmayacak O çok önemli belge·rumlar değil de, tam aksi eskiciler, sahaflar, bit ler...) derneğin el değiştirmesi sonra da kapatıI­

pazarları ya da ephemera gibi kağn antikası sa- ması sonucu bağ~ıanmayacak bir aymazlık so­UŞI yapan yerler olmuştur. Geçmişe ilişkin belge. nucu yok olup gitmişti.

leri toplama, biriktirme, t'l.~nif etme, saklama Olanı hoyratça h:ırcadığım~, az bulunanı

gibi bir alışkanlığımlZ ne yazık ki pek fazla dere· ise toplama gereksinimi duymadığımız bu beige­cede yok. Hele hele sinema gibi uzun süre pana' lere erişmezsek, sinernamızin yeterince bilinme·yır eğlencesi sayılan, bırakın bir sanat dalı olma- yen tarihini nasıl zenginleştirebilirizki? Bu türyı, ciddi bir uğraş bile sayılmayan bu alandaki çalışmaları yapmayan, daha da kötüsü yapmabelgelerin ne durumda olduğunu kestirmek ise gereksinimi duymayan bir alanın (ki söz konu·o de~li zor_ d~i~_ Ama ondan daha kötüsü ise su sinemadır) o taman tek bir seçeneği kalmak-

,-' -,.- t:idır.-o-ıt.ı.;;mgiinedek yazılanları değişmez-

doğru olarak kabul edip, ezberlemek. irdele­mek, aksi kanıtlansa bile rağbet etmemek. Böy·Iesine bir eğilim yıııarın suregelen eğitim siste·mimize de tam denk düşmektedir: "Eğitim sis­temimiz doğruların bir kerede hiçbir zaman de­ğişmeyecek bir şekilde keşfedilcliğine inanır vebunların ezberletilmesi gerektiğini düşünür.

Herhangi bir kuşku veya tutarlılık çözümlemesialışkanlığı elde edemeyen araştırmacı ya da da·ha geniş anlamda Türk aydını, kendi doğruları­

na mahkum olmaya mahku,m olur..."Örneğin tarafımızdan ilk Türk fitmi olarak

bilinen Fuat Uzkınay'ıo "Ayastefanostaki RusAbidesi'nin Yıkılışı"na ilişkin yaptığmlZ araştır·

ma, tüm sinema tarihçiteri ve yazarları tarafın·

dan kabul görmesine karşılık, nedense, eserie­rinde pek yer almamış, yine bildikleri, ezberle­dikleri türden FU3.t Uzkmay'm sözü cdilen fil·mini ilk film olarak yazıp durmuşlardır. Bu dayazarlarımızın ve tarihçilerimizin ne kadar yeni·liklere açık olduğunu ortaya koymanın ötesin­de, daha önce yazılanların de.ğişmezliği üzerindeinatla durma alışkanlığını ve de kolayııgını ser·gilemektcdir.

Belgelerle aksi isparlanan, ama ne yazık ki

Page 2: Burçak Evren - Sinema Tarihimizin Bilinmeyen İlk Filmleri (1905-1914)

.',

\

le geçen maiyetindekilere "bırakın çocuk oyna­Sııı..." deyişi ise bu ilk filmin unutulmaz bir di­ğer ilginç tarafını oluşturmuştur.

Bu filmin tartışmaya açık tarafı ise filmi çe·kenlerinden ötüru ilk Türk filmi sayılıp sayıla.

mayacağıdır. Makedonya'nın o dönemde Os­manlı Imparatorlogu'nun bir parçası olması bufilmi ilk Türk filmleri arasında saymammmümkün kılar. Öte yandan The Angelopo.ulos'un . geçtiğimiz yıl Cannes'da Jüri BüyükÖdülü katanan "Le Reg:ı.rd d'Ullyssc·Ulis'in Ba·kışı" filminde Manaki Ka.rdeşleri konu abrakonları Rum asıllı göstermesi, başta Makedonya.Iı sinemacılar olmak uzere buyük te~pkiıerc yOlaçmış, Manaki Kardeşler'in kimliğini saptırma­

sından dolayı bir dizi protestolara neden olmuş.

tu,

tık Thrk filmlt:ri arasına koyacağlJlUı bir di·ğer çalışma da, 1913 yılında yapılmıştır. Hamidi­ye kravözurünli konu alan bu film de, ne ya:z.ık

ki günümüze kadar ulaşmamıştır. Ama filminçekim aşamalarıru anlaran gaıete haberleri ilefilmih sinemalarda gösterildiğine ilişkin kanıt­

Ijr e1imi:de bulunmaktadı.r. Bu film hakkında

bilinmeyen tck şey ise, kim ya da kimler tara­fından çekildiğidir_

Yukarda kısaca değindiğimiz, her biri ilkfilm olma özelliğine sahip tüm yapımlar hakkın·

da ayrıntllı değilse bile inandırıcı ve kabul cdilirkanıtlara sahibiz. Artık birilerinin ilk Türk fil·mi "Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılı·

şı~dır diye.1Srar edip sinemamızm kuruluşunu

14 Kasım 1914 olarak inatla sürdürmesini cid·diye almamak lazıındır. Araştırmalar dcrinlı::ş.

tikçe ilk filme ilişkin kimi bilgiler daha nct veinandırıcı bir şekilde: ortaya çık:ıcaktır. Amaç;Türk sinema tarihinin ilkieriyle oynamak değil,

aksine gerçeği yakalamakur. Sincma tarihdıeri

bilinen yanlışları yineleme ve surdürme yerinc,yeni belgeleri değerlendirmeye alıp bunlar Ü!e'

rinde araştırmalara girişerck·gereğindeyeni bcl­geler bularak· doğruları bulm;). ve aktarma uğra·

şını hızbndıl'malıdırl:ır.Yoksa yann, Türk sine·nıa tarihini yanıı.~lardan armdırma uğraşı birçok nedenden dolayı sonuçsuz kalacak, giderekkendi sinemanuta yabancılaşmışabca:;ı::.

imizdekf i ı m

dia ettiği gibi aralarında bir akrabalık hele heleb:ıba-oğul gibi bir yakınlık yoktur.) Fotografm iL·ginçliği bu kadarla da bitmiyor. Çünkü Sig'mund Weinberg'in çektiği fotoğrafta, kılıçalayı.

na katılan şehtadcleri taşıy;ın arabanın yanısıra

bir ilginç görüntü daha var. O da, bu alayı filmeçeken kişiler. Weinberg. bilerek bu sinernacılan

da kadrajımn içine dahil etmiş. KamerOlmanın

arkasında duran kişilerin kim oldukları ise meç·hul. Giysileri ve başlarınd.aki melon şapka nedc·niyle yabancı oldukları ileri sürülebilir :ıma bukişilerin çalıştırdıkl:ı.rı ale.tin fotoğraf makinesideğil dc bıııera okluğu kesin. Fotoğr:ıfa baka·rak yer tayini yapmak olanaksız değil ama ol·dukça zor. Benzer bir yeri görüntüleyen karı,

postaldan h:ıreket ederek buranın Kabataş ol·duğu söylenebilir.

Bugün e1imizdc çekenin bilindiği, çekileninise gunünıüze kadar geldiği tek bir film bulun·maktadır. Bu da llikedonya asıllı Manaki Kar·deşler'in 5·26 Ha:!inın 1911'de V. Sultan Meh·met Reş.1.t'ın Manasur ve Selanik ziyareti sıra­

smda çekilen filmdir. Makedonya'nın Bitolatren istasyonunda çekilen ve Makedonya filmarşivindc bulunan bu film, karşılıklı kültürelilişkiler çerçevesinde ülkemizde de farklı tarih·lerde iki kez göstcrilmiştir. Manaki Kardeşler'in

film çekimi sırasında SUilan Reşat'a kımıldama'

dan durmasını rica etmelcri karşısınd:ı hareke-

mE it e k

çekildit e

f i 1 m

~~.:;'!lO' ~

'!:'~~:;,ô·..;....;:'~i'>:-:~;.,;~;rt.:a~'.·~:·f:,~:~W~:l~~~i~~~~?:il;-'?,"1," .Serveti(ünun'un say(atanmla,)e~,~lan.'b.i!:fih~·ğr:af.:-rr.:i:?iı.I:ı_90.9,;'J?toğnifıçeken, üıkemi:dc sineıu:ıyı getiren Sigmund Weinbcrg. FotoğruCmbir küşcsindı" ise şehzadclcri filme:alan,:kişiLc..r.va~i.~~lk:.Tü'rk\~fil;ni·'olar:i.k iddia edilen "Ayastcfanostnki Rus Abidesi'nin Yıkılışı"ndan yıllar

önce .~ckilcn bir film. Ki~:'i~1;~:f:f~~~~~{i;~;~:'~'~~\·.:1~~l;~~~4~I~:"::"sinema literatürümüze girm~si.~~kol;Y··~lışb~ılk.~. ~---------~----

I" nedeniyle, in.,I, engdl~ne~, ,yai~,,~. ilk .. ,Bügün bilinen ilk film 1905'reTü,k filmin, il~kin ku'şk~'la;dCğltıi"i~'n'ü;" c,ekiln1is,. C,ekenin kim olduopuilk gös~eri, sinem3nın ül~e;:n\Tz,%:!lk'gifdigT~f~'ı%. ,ilk salon, bilinmeyen öndıl~2vr:'kÔ'nGlarj~da d';)" bilinmiyor. Yalnızca Selim Sırrı Tar·bugun 'çeşitli belgeler ele g~-rilmiş~'(Iüne" kadar:dağ," almk bilinen he, ,cy ideta gci;ecsiiiayd. can' ın bu fl\min çekiminde rehberlikmış, hatta sinemamız.ın ilk, y,ı.ııa,~ı~.~~~~i~,~~,ı: dı?ı;e.. yaptığı billniyor kiı bu da filmimin yeniden, bu belgeler ışığında goıdcn geçiri.lerek yazılması 'kaçınl'lmaz ;ol~·~~;i~r: Y~~i b~lu. çekenlerin yabancı olduğunan belgeler eşliğind~ F~( 'Uzki;Ç;-v';n :"A}'3S(e-fanosta'ki Rus Abidesi'riin~;Yıkılişl"ndan önce kanısını güçlendiriyaL Çekilişüç filmin varlığı ortaya ,çık~iştır: Bundan da yeri ise Yıldız Camii' nin ikinci avlusu.Uzkıııay'ın filmi çekilmiş de.~~ls:ı. ilk Türk filmiolmayacağı, dolayısıyla sinemamızm dogum tari·hindc kimi değişikliğin kaçl~ı1maz olduğudur.Tabii bu kaçınılmaz değişikli'ğin bir başka yenibelgenin bulunmasına dek sürcceğini de belirt·rnek gerek.

e İ i kı 9 o 5

Bugün bilinen ilk film ı 90S'tc çekilmiş. Çe­kenin kim olduğu bilinıniyOr_ Yalnızca Selim Sır·

rı Tarcan'ın bu filmin çekiminde rehberlik yap·tıgı biliniyor ki, bu da filmi çckenlcrin yab.ıl1cı

olduğu kanısıııı güçlendiriyor. Çekiliş y~ri iseYıldız Camii'nin ikinci avlusu. 1905'te. çekilenbu filrnin ülkemizde çekilen en eski film oldu­ğunu söyleyebiliri,:. Tabii bu filme ilişkin doğru·

luğu tartışılma:: yeni belgeler bulununca.ıkinci filmi n çekimi isç.).909'da gerçckleşi.

yar. Bu filmlc ilgili elimi:=de oldukça ilginç birbelge var. Daha dogrusu bu belgc ServctifününDergisi'ndc yayımlanan bir fotQ<~raf. Belgenin il,ginçliği focoğrafı çeken kişinin kimliğinden geli.yor. Çunkü bu fotoğrafı, bugüne Jck Turkiyc'yesinemayı getiren, Galatasaray dönemecindekiSponcck'tc ilk gösteriyi yapan. ilk yerleşik sinc·ma Padıe'yi açan adam olarak tanıdıgınm Sig.mund Weinbcrg çekmiş. Weinberg'in sinemacı·

Iıgının yanısıra fotoğraf malzemcsi sauıgı bilini·yordu ama, bugüne dek bizzat fotoğr:ıf çektiği

pek bilinmiyordu. (Kimileri Sigmund Wein·berg'iıı fotoğrafçılığını Jı:an Wcinbcrg ile karış·

tırmakt:ıclır. Fowğrafııı altındaki iııı::al::ır olduk­ça farklı ve açıktır. Üstelik yine kimilerinin id·

~ANTRAKT· Erıt'I.·9,'j .. s9