bu kongre, - kabsiskabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman...

21

Upload: others

Post on 20-Mar-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta
Page 2: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

BU KONGRE, SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ,

ISPARTA VALİLİĞİ, ISPARTA BELEDİYESİ,

ISPARTA TİCARET VE SANAYİ ODASI, ISPARTA TİCARET BORSASI

VE T.C. MERKEZ BANKASI

HİMAYELERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

Page 3: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

T.C

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMER FAKÜLTESİ

ULUSLARARASI DAVRAZ KONGRESİ INTERNATIONAL DAVRAZ CONGRESS

SOCIAL AND ECONOMIC ISSUES SHAPING THE WORLD’S FUTURE NEW GLOBAL DIALOGUE

KÜRESEL DİYALOG

24-27 EYLÜL 2009/ 24-27 SEPTEMBER 2009

ISPARTA

Page 4: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Yayına Hazırlayanlar: Yrd. Doç. Dr. Uysal KERMAN Yrd. Doç. Dr. Yakup ALTAN

Arş. Gör. Selim KANAT Arş. Gör. Hakan KİRİŞ

Arş. Gör. Yurdanur URAL Ramazan DAĞ

ISBN: 978-9944-452-34-2

Eylül 2009

Baskı: Süleyman Demirel Üniversitesi

İ.İ.B.F

Page 5: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

ULUSLARARASI DAVRAZ KONGRESİ YÜRÜTME KURULU BAŞKAN Prof.Dr. Metin Lütfi BAYDAR (Süleyman Demirel Üniversitesi, Rektör) KONGRE BAŞKANI Prof.Dr. Hasan İBİCİOĞLU (Süleyman Demirel Üniversitesi, İİBF Dekanı) YÜRÜTME KURULU BAŞKANI Yrd.Doç.Dr. İrfan ATEŞOĞLU (Süleyman Demirel Üniversitesi, İşletme Bölümü) YÜRÜTME KURULU ÜYELERİ Doç. Dr. Adem KORKMAZ Doç.Dr. Hüseyin GÜL Doç.Dr. İbrahim Attila ACAR Doç.Dr. İlker Hüseyin ÇARIKÇI Yrd.Doç.Dr. Suat KOLUKIRIK Arş.Gör. Dilek Göze KAYA DANIŞMA KURULU Prof. Dr. A. Thirlwall Prof. Dr. Ahmet İncekara Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar Prof. Dr. Ali Aslan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu Prof. Dr. Alp Aslan Açıkgenç Prof. Dr. Aydın Kolay Prof. Dr. B.Kemal Yeşilbursa Prof. Dr. Bekir Parlak Prof. Dr. Belkıs Özkara Prof. Dr. Bilal Eryılmaz Prof. Dr. Cemal Şanlı Prof. Dr. Coşkun Can Aktan Prof. Dr. Doğu Ergil Prof. Dr. Durmuş Günay Prof. Dr. Ekrem Erdem Prof. Dr. Engin Yıldırım Prof. Dr. Ercan Öztemel Prof. Dr. Ercan Tatlıdil Prof. Dr. Erdener Kaynak Prof. Dr. Erdoğan Alkin Prof. Dr. Erol Eren

Prof. Dr. Erol Taymaz Prof. Dr. Ethem Köklükaya Prof. Dr. Fevzi Okumuş Prof. Dr. Feyzullah Eroğlu Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Prof. Dr. Gülsüm Sağlamer Prof. Dr. Güngör Turan Prof. Dr. Hakan Yavuz Prof. Dr. Halit Targan Ünal Prof. Dr. Hasan Pirkul Prof. Dr. Hasan Tunç Prof. Dr. Hayri Ülgen Prof. Dr. Hüseyin A. Egeli Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Prof. Dr. Hüseyin Özgen Prof. Dr. İlber Ortaylı Prof. Dr. İnci Varinli Prof. Dr. İzzet Er Prof. Dr. Kamil Tüğen Prof. Dr. Kemal Gözler Prof. Dr. Kemal Silay Prof. Dr. Kemal Sözen Prof. Dr. Mahmut Paksoy Prof. Dr. Mehmet Görez Prof. Dr. Musa Eken Prof. Dr. Mustafa Akgül Prof. Dr. Mümin Ertürk Prof. Dr. Neşe Özgen Prof. Dr. Nurullah Genç Prof. Dr. Nükhet Yetiş Prof. Dr. Osman Horata Prof. Dr. Ömer Torlak Prof. Dr. Önal Sayın Prof. Dr. Özer Ertuna Prof. Dr. R. Wickerman Prof. Dr. Recep Kök Prof. Dr. Recep Şentürk Prof. Dr. Rıdvan Karluk Prof. Dr. Ruşen Keles Prof. Dr. Serkan Bayraktaroğlu Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay Prof. Dr. Şaban Sitembölükbaşı Prof. Dr. Şerif Şimşek Prof. Dr. Şirin Elçi Prof. Dr. Yasin Aktay Prof. Dr. Yavuz Atar Prof. Dr. Zühtü Arslan Doç. Dr. Abdullah Yılmaz

Page 6: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

Doç. Dr. B.Berat Özipek Doç. Dr. Cihat Göktepe Doç. Dr. Faysal Gökalp Doç. Dr. Hüseyin Özgür Doç. Dr. İhsan Bal Doç. Dr. Mehmet Merdan Hekimoğlu Doç. Dr. Muhammet Kösecik Doç. Dr. Sedat Laçiner Doç. Dr. Turgay Uzun Doç. Dr. Yusuf Ş. Hakyemez KONGRE KOORDİNATÖRLERİ ORGANİZASYON Basın ve Halkla İlişkiler Yrd. Doç. Dr. Ali YAVUZ Ulaşım ve Transfer Yrd. Doç. Dr. İsmail GÖKDAYI Konaklama ve Catering Doç. Dr. Yusuf DEMİR Basım Yayım Yrd. Doç. Dr. Uysal KERMAN Protokol Davetlileri Yrd. Doç. Dr. Serpil AĞCAKAYA Mavi Kurdele Öğrenci Grubu Yrd. Doç. Dr. Nilüfer NEGİZ Sosyal Program Öğr. Gör. Oğuzhan ÖZALTIN Katkı ve Katılım Belgeleri Arş. Gör. Onur DEMİREL

Kayıt Kabul Arş. Gör. Hüseyin Güçlü ÇİÇEK Davetiye Gönderimi Arş. Gör. Gamze GÖÇMEN YAĞCILAR Davetli Misafirler Arş. Gör. Münire ÇİFTÇİ BİLİMSEL KOORDİNATÖRLER Genel Bilim Koordinatörü Doç. Dr. Levent KÖSEKAHYAOĞLU Kalkınma, Enerji, Çevre Sorunları ve Ekonomik Sistem Arayışları Doç. Dr. Mesut ALBENİ Demokratikleşme ve İnsan Hakları, Kimlik Doç. Dr. Yüksel METİN Terör ve Güvenlik Doç. Dr. Süleyman SEYDİ Uluslararası Göç ve İnsan Kaçakçılığı Doç. Dr. Hüseyin GÜL Din, Kültür ve Medeniyet Doç. Dr. Haluk SONGUR Yeni Yönetim Tartışmaları Yrd. Doç. Dr. Mehmet AKTEL Bilim, Teknoloji ve Yenilik Doç. Dr. Murat Ali DULUPÇU KONGRE OFİSİ Büşra TEZGEL Dilek KARAGÖZ Emin KAYA

Page 7: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

v

III. OTURUM OTURUM KONUSU

KALKINMA VE ÇEVRE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA POLİTİKASINDA ATIK YÖNETİMİ VE BİR UYGULAMA: ATIK BORSASI ........................................................ 171

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: KALKINMA VE DOĞA ARASINDA DENGE ARAYIŞLARI.................................................................................... 195

SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ UYGULAMALARI VE KRİZDEN ÇIKIŞ İÇİN ÇEVRECİ (YEŞİL) EKONOMİ ANLAYIŞI ................................. 207

IV. OTURUM OTURUM KONUSU

KÜRESEL ISINMA VE ÇEVRE SORUNLARI

KÜRESEL ISINMA TEHDİTİNE KARŞI KENT ORMANLARININ ÖNEMİ.................. 221

KÜRESEL ISINMA VE ÇOKULUSLU İŞLETMELERDE KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK: VAKA ANALİZLERİ...................................... 235

KÜRESEL ÇEVRE SORUNLARINA KARŞI ULUSLARARASI YEŞİL DİYALOG ................................................................................................................. 250

ÇEVRE SORUNLARI DERSİNİN ÇEVRE KORUMA BİLİNCİ OLUŞTURMA DÜZEYİNİN TESPİT EDİLMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ............................................................................................................... 265

KENTLERİN GELECEĞİ İÇİN BİR ZORUNLULUK; BÜTÜNCÜL EKOLOJİK YAKLAŞIM (BEY) .................................................................... 281

V. OTURUM

OTURUM KONUSU ENERJİ VE ENERJİ POLİTİKALARI

RECOMMENDATIONS FOR ELECTRICITY AND NATURAL GAS SECTORS IN TURKEY............................................................................................... 296

ENERJİ TÜKETİMİNİ AZALTMAYA DAYALI POLİTİKALAR UYGULANABİLİR Mİ? TÜRKİYE İÇİN ZAMAN SERİSİ ANALİZİ ............................. 310

ENERJİ TÜKETİMİ VE BÜYÜME ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR İNCELEME.................................. 320

TÜRKİYE’NİN ENERJİ POLİTİKALARI, ENERJİ GÜVENLİĞİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ................................................................................ 330

ALTERNATİF DOGALGAZ BORU HATTI NABUCCO’NUN,

Page 8: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

281

KENTLERİN GELECEĞİ İÇİN BİR ZORUNLULUK;

BÜTÜNCÜL EKOLOJİK YAKLAŞIM (BEY)

Doç. Dr. Atila GÜL Süleyman Demirle Üniversitesi Or. Fak

[email protected]

Yrd. Doç. Dr. Erkan POLAT Süleyman Demirle Üniversitesi MMF

[email protected]

Özet Kent farklı açılardan sistemik, mekanik ya da organizmik bir yapıdır. Kent ekosistemi ise kendine özgü dinamikleri veya bileşenleri ile yaşayan canlı bir organizma ya da metabolizmadır. Bu organizmanın birbirleriyle ilişkileri ve etkileşimleri ne kadar ekolojik ilkeler (özellikle doğaya yakın ve çevreyle uyumlu çözümler) çerçevesinde gerçekleştirilirse istenilen ideal, yaşanabilir ve sağlıklı kentsel mekanların oluşturulması mümkün olabilecektir. Bütüncül ekolojik yaklaşım birey ve toplumun, kurum ve kuruluşların ve her bir dinamiğin temel hedefi olmalıdır. İnsanoğlunun tahripkâr ve ekonomik kaygıları nedeniyle gerçekleştirdiği eylemleriyle bozduğu ve kırdan ödünç aldığı bünyeyi artık geri ödeme zamanı gelmiştir. Günümüzde mevcut kentsel alanlarda sürdürülebilirlik (sustainability) ve ekoloji (ecology) yaklaşımının kentin tüm bileşenlerine entegre edilebilmesi için bütüncül bağlamda kentsel yönetimi ve politikalarında, kentin planlama ve tasarımında, kurumsal/toplumsal ve bireysel ölçekte yapılacak sorumluluk ve çözümlemeler gerekmektedir. Ekolojik kent yaklaşımında, doğal ve yeşil alanların yoğunluğunun artırılması, temiz enerji kullanımı, çevre dostu teknolojinin kullanımı, ekolojik tabanlı kentsel-mekansal ve mimari yapıların planlama ve tasarımı, ekoloji ve çevre koruma konusunda eğitim (bilgilendirme ve bilinçlendirme) faaliyetleri, ekolojik ulaşım çözümleri, denetleme ve izleme, tasarrufun yaygınlaştırılması, çevre dostu ve uyumlu malzemelerin kullanımı gibi çok yönlü bileşenlerle eyleme dönüşümü gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bütüncül Ekolojik Yaklaşım, Kent, Kentleşme, Kentsel Gelecek, Sürdürülebilirlik

A NECESSITY FOR URBAN FUTURE;

INTEGRATED ECOLOGICAL APPROACH (IEA)

Assoc. Prof. Dr. Atila GÜL Süleyman Demirel University Faculty of Forestry,

[email protected]

Assist. Prof. Dr Erkan POLAT Süleyman Demirel University

Faculty of Engineering and Architecture, [email protected]

Page 9: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

282

Abstract The city is a systemic, mechanical or organizmic structure from different angles. Urban ecosystem is a living organism or metabolism with its own dynamics or components. Relations and interactions of this organism with each other that within the framework the ecological principles (especially close to nature and environmentally compatible solutions) is performed, the desired ideal, livable and healthy urban spaces will be possible. individuals and society, institutions and organizations, and each of the dynamic’s basic goal should be integrated ecological approach. People realized that action and cash borrowed from the rural reimbursement time due to shattering and economic concerns has come now. Today, sustainability and ecology in the existing urban areas of the city's approach to integrating all the components, that and policies in the context of integrated urban management, urban planning and design of the institutional / social and individual responsibility and the scale must be resolved. In the ecological approach to urban, multi-faceted components transformation to action is required to increase the intensity of natural and green spaces, clean energy use, the use of environmentally friendly technology, ecological-based urban, spatial and architectural planning and design of structures, on ecology and environmental protection education (information and awareness) activities, ecological transport solutions, supervision and monitoring, promoting savings, environmentally friendly and harmonious use of materials, etc.

Keywords: Integrated Ecological Approach, City, Urbanization, Urban Future, Sustainability

1. GİRİŞ Nüfus artışı ile belli alanlarda yoğunlaşan insan toplulukları sanayi ve ticaretle gelişip ekonomik ölçekte farklılaşma, çeşitlenme, sanat, kültür ve eğitimle değişme, örgütlenme ve uzmanlaşmanın yaygınlaşması, etik, kimlik, kavram ve kurallarının oluşumu sonucu kentsel mekanları oluşturmakta, şekillendirmekte ve tanımlamaktadır. Kentsel mekanlar, bunun yanısıra, sahip olduğu bütüncül ve karmaşık özellikleri ile kent insanına ve çevresine çok yönlü hizmet ve işlevler sunan yaşam alanlarıdır. Bilimsel, teknik ve ekonomik gelişmelerle birlikte kentsel yaşam standardının tatmin edici niteliğe yükselmesi özellikle kentleşme olgusunun artmasına, kenti tanımlayan özelliklerin farklılaşmasına neden olur. Bu durum toplumların kültürel, siyasi, ekonomik ve toplumsal yaşamlarında, ilişki biçim ve türlerinde köklü değişimler de yaratmaktadır. Bu özellikleriyle kentleşme, son yıllarda gelişmişlik düzeyinin önemli bir göstergesi olarak kendini göstermektedir.

21. yüzyıla girdiğimiz süreçte dünyada yaşanmakta olan ekonomik, sosyal, teknolojik, kültürel ve politik değişimler/dönüşümler sonucunda başlayan çok yönlü küreselleşme süreci hızlı bir kentsel değişim ve dönüşümü de beraberinde getirmiştir (Khondker, 2000). Bu ‘modaya uygun’ süreçte uygulanan politika ve stratejiler, plansız, sağlıksız ve kimliksiz kentsel çevrelerin oluşmasını hızlandırmış, aynı zamanda insanların fiziksel, sosyo-kültürel ve psikolojik gereksinimlerinin yeterince karşılanamamasına da neden olmuştur (Waters, 1995; Larner, 1998; Marcuse, 2000). Bu bağlamda, Türkiye için de önem taşıyan ve çözümü giderek ivedilik kazanan sorunlardan bir tanesi de sağlıksız ve çarpık gelişim gösteren "kentler ve kentleşme” olgularıdır. Kırdan kente ve küçük ölçekli yerleşim birimlerinden (örneğin köy-bucak gibi) anakent bütünü ölçeğine ve hatta bölgesel ölçeğe kadar uzanan ölçeklerde aynı sorun ve süreçlerin izleri okunabilmektedir. Başta ekonomik olmak üzere, sosyal, kültürel, politik, yasal, yönetsel vb. boyutlarda birbirleriyle yetersiz ilişki ve etkileşimlerden dolayı genelde olumsuz bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu durum kentten beklenen çok yönlü hizmet ve işlevleri karşılayamamakta, yapılan yanlış/gereksiz yatırımlar ve harcamalarla ya da gerekli olanların yapılmamasıyla, kent insanın fiziksel ve zihinsel

Page 10: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

283

sağlık sorunlarına yol açmakta ve kentin gelişme dinamiklerinin yitirilmesine yol açmaktadır. Özellikle kırdan kentsel alanlara ve küçük ölçekli yerleşmelerden büyük kentlere doğru olan hızlı göç ve nüfus artışıyla beraber, kentsel alanların sayısı ve hacmi de büyük oranda artmaktadır. Özellikle sanayi ve teknolojik bağlantılı olarak hızla gelişen tüketim ve atık madde üretimi sonucu, doğal kaynakların giderek azalması ve kirletilmesiyle ekolojik denge bozulmaktadır.

İnsanlık bir kent medeniyetine doğru gitmektedir. 2025’e kadar, kentler kırsal alanlara oranla giderek artacak, nüfus % 80-90 oranında kentlerde yaşayacaktır (WB, 1996). Kentlerde yaşamın gerektirdiği enerji miktarının, bu güne göre on kat artması, buna karşılık çevre kirliliğinin de bu oranda yükselmesi oldukça gerçeğe yakın bir olasılıktır (Tuncer, 1994). Kentler, dünya üzerinde karaların yalnızca yüzde ikisini kaplamasına rağmen her yıl azalmakta olan kaynakların yüzde 75’ini de tüketmektedir. Günümüzde mevcut yerleşim yerleri ve kentler giderek gelişerek daha büyük kentlere dönüşmesi kaynak kullanımını ve ortaya çıkacak çevresel etkileri daha da artırabilecektir. Bugünkü ve gelecek kuşakların yaşantısını etkileyecek bu durum karşısında, özellikle son yıllarda, konuyla ilgili pek çok uzmanlar, politikacılar ve yerel yöneticiler soruna çözümler bulabilmek için yeni arayışlar içersindedir.

Günümüz kentleri, kirlilik, karbondioksit salınımı, gürültü gibi birçok çevre probleminin başlıca kaynağı olarak kabul edilmektedir. Çözüm ise çoğumuzun düşündüğü gibi kentten kırsala kaçmak veya göç değildir. Eğer doğanın geri kalan kısmını korumak ve gelişmekte olan ülkelerdeki yaşam kalitesini iyileştirmek istiyorsak yeni bir anlayışa ve radikal bir değişikliğe ihtiyacı bulunmaktadır; Bu bağlamda sürdürülebilirlik (sustainability) ve ekoloji (ecology) kavram ve ilkelerini kentin tüm bileşenlerine entegre edilebilecek bir çözüm üretilmelidir (Therborn, 2000).

Doğal ekosistemde üretim ve tüketim bir denge içinde ve birbirinin tamamlayıcısı şeklinde gerçekleşiyorsa, doğayı taklit bağlamında kent ekosisteminde de kendi tüketimini kendi üretimi ile karşılayan ‘çevre dostu’ kentler yaratılması zorunlu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum yeni bir kentsel yaşam biçimini ortaya koymakta ve onu anlama, algılama, sorgulama, değişim ve gelişime yönelik yeni açılımlara da yol açabilecektir. Kentsel ekolojik yaşam biçimi ve yaklaşımın nasıl, ne şekilde ve kimler tarafından yapılacağı konusunda belirsizlikler olup tam olarak netlik kazanmış değildir.

"Ekoloji" sözcüğü ilk olarak 1970' de bir Alman biyoloğu olan Ernest Haeckel tarafından kullanıldı; kökenini yunanca "ev" (oikos) ve "anlama" (logos) sözcüklerinden türetilmiştir. Ekoloji tanım olarak "gezegenimizi anlamamıza aracılık eden" anlamına gelmektedir. Ekoloji, canlıların birbirleri ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim olarak tanımlanır. Kentsel ekoloji veya kentsel alanlarda ekolojik yaklaşımı ise, kentin doğal yani ekolojik değerlere göre verilerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi, kent merkezinde madde ve enerjinin ekonomik kullanılması ve geliştirilmesi, alt yapının çevre duyarlı olarak sağlıklaştırılması ve atıkların geri kazandırılması, kentsel verimliliği, üretkenliği, korumayı ve yeniden kullanımı destekleyen yöntem ve uygulamalara öncelik veren, sürdürülebilir kent yaşamı yaklaşımı olarak özetlenebilir.

Hatta günümüzde sadece ekolojik özellikli kentler değil aynı zamanda akıllı (smart) olması gerektiğini de ifade eden Ercoşkun ve Karaaslan (2009) ekolojik, sürdürülebilir, yüksek performanslı, yeşil eko kent ile akıllı donanımlı, yüksek teknolojili barınma ve çalışma mekanlarından oluşan eko-tek kentler modelini (tekno kentler) önermiştir. Pek çok gelişmiş ülkede örneğin Kanada’da Milton kent projesi, Yeni Zelanda’da Waitakere kenti, Finlandiya- Helsinki kenti çeperinde oluşturulan Eco-Wiikki tekno kenti, İsveç- Malmö kentinin Bo01 örneği, Amerika Arcosanti kenti gibi çok sayıda eko tek kent modeli oluşturulmaya

Page 11: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

284

çalışılmaktadır (Ercoşkun ve Karaaslan, 2009). Ayrıca Çin de 2010 yılında tamamlanacak olan ve ekolojik kent olarak planlanan “Dongtan”, kentinde; Kendine yeterli su ve enerji sistemleri bulunacak, tarımsal sulama yağmur sularıyla yapılacak, ev atıkları yakıt olarak kullanılacak, kentin ancak yüzde 40’ını oluşturacak yapıların çatıları çimle kaplanacak, bu da en iyi ısı yalıtımını sağlayacak ve enerji tüketimi yüzde 70 azaltacaktır, kentin diğer bölümleri tarıma ve doğaya ayrılacak, araçlarda benzin yada mazot kullanılmayacak, tüm enerji ihtiyaçlarını kendi karşılayabilen kentteki enerji kaynakları kendi kendini yenileme gücüne de sahip olacak, rüzgar trafoları, biyo yakıtlar ve tekrar kullanılmış organik malzemeler kullanılarak enerji üretilecek, kentte yaşayanlar yerel çiftliklerde yetiştirilecek ekolojik ürünleri tüketecek, kentin atıklarının yüzde 90’ınını dönüştürüp yeniden kullanıma sunacak ve böylece sera etkisi üretiminin sıfır seviyede olacağı bir kent gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

2. KENTSEL SÜRDÜRÜLEBİLİR ve BÜTÜNCÜL EKOLOJİK YAKLAŞIM (BEY) KONSEPTİ Pepper’le (1984) ve Ortolano’yla (1984) başlayan modern çevresel düşünme biçiminin kentle olan etkileşiminin geçmişi oldukça yenidir. Bu bağlamda, ideal bir kent-çevre etkileşiminin kurgulanması, çereye olan çağdaş yaklaşımların anlaşılmasıyla mümkündür. Küresel ölçekten başlayarak, yerele kadar tüm etkenleri birarada ele alan bir planlama anlayışının ortaya konulması için McHarg’dan (1969) başlayan, Park (1980), Westman (1985), Steiner (1991) ve Archibusi’ye (1997) kadar gelen yolu takip etmek gerekir. Planlama için ekolojik olanı tarif eden bu çalışmalar sonucu kentsel alanı bir ‘organizmik yapı’ ya da ‘metabolizma’ olarak değerlendirmek doğru olacaktır (Buchholz, 1993). Daha sürdürülebilir, yaşanabilir ve ekolojik açıdan bütüncül bir metabolik yaklaşımın geçen yüzyıldan bugüne izlediği yol bugün Bütüncül Ekolojik Yaklaşım (BEY) ile tanımlanmaktadır (Şekil 1).

Şekil 1. Planlama Ajandasında Ekoloji Eksenli Gelişme Süreci

Günümüzde, mevcut kentsel alanlarda sürdürülebilirlik (sustainability) ve ekoloji (ecology) yaklaşımının kentin tüm bileşenlerine entegre edilebilmesi için, bu olguların bütüncül bağlamda kentsel yönetimi ve politikalarında, kentin planlama ve tasarımında, kurumsal/toplumsal ve bireysel ölçekte yapılacak sorumluluk ve çözümlerle

Page 12: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

285

gerçekleştirilmesi gereklidir (Blowers & Pain, 1999; Polese & Stren, 2000). Böylece, bütüncül ekolojik kent yaklaşımında, doğal ve yeşil alanların yoğunluğunun artırılması, temiz enerji kullanımı, çevre dostu teknolojinin kullanımı, ekolojik tabanlı kentsel, mekansal ve mimari yapıların planlama ve tasarımı, ekolojik ve çevre koruma konusunda eğitim (bilgilendirme ve bilinçlendirme) faaliyetleri, ekolojik ulaşım çözümleri, denetleme ve izleme, tasarrufun yaygınlaştırılması, çevre dostu ve uyumlu malzemelerin kullanımı gibi çok yönlü bileşenlerle eyleme dönüşüm gerekmektedir (Şekil 2).

Şekil 2. Bütüncül Ekolojik Kentler Konsepti Yaklaşımı Bileşenleri

2.1. Kentsel Yönetim ve Politikalar Ölçeğinde Ekolojik Yaklaşımlar :

EKOLOJİK KENTLER

Tasarruf

Ekolojik mimari yapı ve bina tasarımı

Ekolojik Planlama ve Tasarım

Ekolojik Merkezli Kentsel Yönetim ve Politika Yaklaşımları

Yeşil Alanların Korunması ve Geliştirilmesi

Sürekli Ekolojik Eğitim (Bilgilenme ve

Ekolojik Yapı Malzemelerinin kullanımı

Doğal ve Tarım Alanların Korunması ve GeliştirilmesiEkolojik Merkezli

Kurumsal, Toplumsal ve

Kent Kimliği

Kentin Mevcut Doğal Değerleri

Kentin Mevcut Sosyal ve Kültürel Değerleri

Estetik

Kamu ve Çevre Yararı

Katılımcılık

Bilinçli ve Ekolojik Tüketim

Atık ve Artıkların

Doğal Enerji Kullanımı

Ekolojik amaca uygun ulaşım türleri ve çözümler

Denetleme ve İzleme

Doğa dostu teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesi

Page 13: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

286

Kentleşme süreci ile birlikte ön plana çıkan toplumsal ve ekonomik yaşama ilişkin kaynak kullanımı ve büyüme sorunlarının mekansal boyutu günümüzde merkezi ve yerel yönetimlerin siyasi istismara dayalı uygulamaları, tarım, orman ve yeşil alanların imara açılımı, kamusal alanların özelleştirilmesi, neo-liberasyon politikası, rant ekonomisi gibi ‘Yeni Dünya Düzeni’ olarak özetlenebilecek politikalar belirleyici olup, gerçek anlamda ekolojik planlama reddedilmektedir. Ancak, geleceğe yönelik ekolojik kentler oluşturulması gerekiyorsa ve isteniyorsa kentsel alandaki yöneticiden kentli insana kadar herkesçe öncelikle ekonomik çıkarlar ve kaygılar yerine kapitalist ve bireysel ilişkilerin reddedildiği, hayatın merkezine insanı ve çevre sağlığını koyan bir kentsel yaşam ortam yani ‘Bütüncül Ekolojik Yaklaşım (BEY)’ hedeflenmelidir.

• Bu amaçla öncelikle kenti yöneten ve karar verici konumunda olan kişi ve kurumların ekoloji ve sürdürülebilirlik kavramları ve genel çerçevesi konusunda doğru ve tam bilgilendirme, anlama ve algılama kapsamında çalışmaların yapılması öngörülmelidir. Çünkü karar verici konumundaki yöneticilerin bilgisi olmadığı ve benimsemediği bir konunun uygulama şansı kesinlikle bulunmamaktadır. Bilgilenme ve bilinçlendirme süreci en üst yönetim kademesinden en alt kademeye kadar iki yönde gerçekleştirilmelidir. Bunun yanısıra etik ve seçimler de oldukça önemlidir.

• Kentlerin yaşadıkları sorunları tanımlama, bu sorunları kavrama, sorunların çözüm yollarının bilincine varma ve çözümü için uğraş verme sürecinin başarılı olabilmesi kent insanının karar verme sürecine aktif olarak katılımı ile mümkündür. Bu bağlamda kent yöneticileri kent insanın talep ve eğilimlerini dikkate almalı ve aktif katılımı için istek ve eğilimde olmalıdır. Kentin yönetimi ve karar mekanizmaları, kişilerin ya da küçük grupların çıkarlarına göre değil geniş halk kitlelerinin beklentileri ve kararları doğrultusunda ve katılımcı bir biçimde şekillenmelidir. Bu amaçla örneğin çevre ve ekoloji konusunda sivil toplum örgütlerinin oluşturulması ve yaygınlaştırılması desteklenmelidir. Yerel yönetimlerini izleme ve denetleme işlemlerini kent insanlarının yapacağı bir formata kavuşturulmalıdır.

• Kent ekosistemini iyileştirme ve geliştirme bağlamında uygulanabilir ve bütüncül kurallar oluşturulmalı ve cezalandırma ile pekiştirilmelidir. Bu amaçla yasal dayanağa sahip olacak şekilde kentsel mevzuat kurallar çerçevesi geliştirilmelidir.

• Kent korumacılığında kavramsal çerçeve, uygulamada sorun çözücü olmalı, koruma alanları siyasal iktidarlardan özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kentleşme ve çevre ilişkinin doğru kurulması ve kent korumacılığı, bölgesel planlama ve nazım plan kararlarında, sosyal içerikli bir bakışla olmalıdır. Çünkü kentin sosyolojik gözlemine dayandırılmayan plan süreçleri başarısız olmaktadır.

• Kentsel ekolojiye katkı sağlayabilecek her türlü faaliyet ve projeleri kent yönetimi teşvik etmeli, desteklemeli ve uygulamaya koymalıdır. Yerel, temiz ve bağımsız enerji kaynaklarını ve teknolojilerini hayata geçiren politikalar benimsenmeli, kent yakın çevresindeki kaynaklar değerlendirilmelidir. Yeniden dönüşüm projeleri geliştirilmeli ve kâğıt, cam, metal, plastik maddelerin organik çöplerden ayrışmasının, yeniden kazanımını sağlayacak politikalar üretilmelidir.

• Kent yönetiminde kır-kent ayrımını ortadan kaldırarak eşit koşulların yaratılmasına yönelik, kır-kent bütünleşmesine (rurbanity) öncelik veren politikalar ve uygulamalar ön planda tutulmalıdır.

• Kent yönetimi kent insanın ihtiyaç ve taleplerini karşılarken ekolojik temel hedefler çerçevesinde gerçekleştirmeli, çelişen durumlarda ekolojik yaklaşıma uygun çözümler üretmelidir; çifte standart uygulamamalıdır.

Page 14: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

287

• Kent kimliği korunmalı ve geliştirmeye yönelik uygulanabilir politikalar oluşturulmalıdır.

• Kentin işlevsel amaçlı kullanımı ile birlikte estetik kalite en üst düzeyde olacak şekilde düşünülmelidir.

• Kent yönetimi, topraktaki özel mülkiyet hakkını kentsel gelişmeyi yönlendiren, rant yaratmayı ve bu rantlara el koymayı belirleyen bir hak olmaktan mutlaka çıkarmalı, bu anlamda kentsel toprak rantlarını toplumsal bir değer olarak algılamalı, kabul etmelidir. Bu rantlar topluma geri dönmeli ve toplumsallaştırılmalıdır.

• Hızlı nüfus artışı ve kentleşme, konut açığının her geçen gün biraz daha büyümesine neden olmaktadır. Gereksinimin ulaştığı boyutun karşısında, sağlıklı bir konut çevresinin geleneksel tek parsel üretim yönetimi ile gerçekleştirilmesi hemen hemen olanaksızdır. Özellikle kentlerde, sosyal ve teknik altyapısı ile birlikte kısa zamanda çok sayıda konutun üretilmesine olanak verecek teknoloji ve örgütlenme süreçlerine gereksinim vardır. Giderek artan konut açığının kapatılması ve her yıl ortaya çıkan konut ihtiyacının karşılanabilmesi için toplu konut üretiminin teşvik edilmesi gerekmektedir. Konut sorunu ile karşılaşan ülkelerin çoğu; kar amacı gütmeyen, çağdaş anlamda toplu konut kuruluşları ile şehir dışında veya çevresinde yeni yerleşim alanları oluşturarak ya da şehir içinde yeni konutlar yaparak, eskilerini yenileyerek bu sorunun çözümüne eğilmektedirler.

• Kent yönetimi ekolojiyi kentle bütünleştirmeye yönelik uygun bir örgütlenme ve finansman modeli oluşturmak durumundadır. Örneğin her kentte “Kentsel Ekolojik Merkez” ve bu merkezde “Ekoloji veya Çevre Üst Kurulu” oluşturulmalıdır. Bu kurulda her kurum ve kuruluşta ekoloji veya çevre biriminin oluşturulması ve koordinasyonun sağlanması gerçekleştirilmelidir. Ayrıca gönüllü kontrol ve denetleme komisyonlarının oluşturulması, dikey ve yatay rantlardan kamunun pay alması, kamu/vakıf arazilerinin birbiri ile ve özel mülkiyet ile takas edilme işlemleri, yap-işlet-devret modeli ile benzer modeller için özel uygulama imkanları sağlanması gibi diğer eylemler de hayata geçirilmelidir.

• Yapılan ve yapılacak olan kent planlarında kentsel rantları kontrol eden mekanizmalar oluşturulmalı, kentsel rantın kamu (merkezi ve yerel yönetimler, yerel birimler) ve özel sektör arasında kamu yararlı paylaşımı sağlanacak şekilde gerekli tedbirler alınmalıdır.

• Kente ait her türlü atık ve artıkların yeniden dönüşümü, işlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik politikalar üretilmeli ve teşvik edici kararlar alınmalıdır.

2.2. Kentsel Planlama/Tasarım Boyutunda Ekolojik Konsept Yaklaşımları: Kentsellik ve kentleşme birçok farklı aktör arasındaki dinamik etkileşimlerin bir çıktısıdır (Waddell, 1998). Verilen kararların ve uygulamaların niteliği kentleşmenin ve kentteki aktörlerin kalitesini belirler. Bu etkileşimin bir ayağı da çevreyle ya da kentin kırla olan ilişkisi üzerinden kurulabilir. Böylece kentsel-ekolojik sistemlerin doğa ve insan sistemleri arasındaki etkileşim bu sistemik ve organik varlığın farklı planlama araçları, yöntemleri ve teknikleri ile çözülebilir.

Kentleşme ve planlama / tasarım kavramları bir bütünlük arz eden birbirlerine bağlı süreçlerdir. Kentleşmenin başlıca olumlu çözümü planlama kararlarından geçmektedir. Planlama ise kent arazisi üzerinde yapılmaktadır. Bu açıdan özellikle kamu arazilerinin kamu adına, kamu yararına dönük olarak değerlendirilmesi ve yaşayanlar adına gerekli olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının artırılması dolayısıyla yaşam standardının yükselmesi amaçlanmalıdır.

Page 15: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

288

Değişen ve gelişen günümüz koşullarında kent planının ve plancıların/tasarımcıların temel amacı ne olmalıdır? sorusuna; “Kentlinin sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamayı, sağlıklı ve güvenli bir çevre oluşturmayı, yaşam kalitesini artırmayı hedeflemek ve bu amaçla başta doğal, ekonomik, demografik, toplumsal, kültürel, tarihsel, fiziksel vb. özellikleri dikkate alarak kentsel alanların sektörel bazda kullanımı, koruma, kısıtlama kararlarını, örgütlenme, tasarım, planlama, uygulama ve yönetim ilkelerini ortaya koymaktır” şeklinde yanıt vermek mümkündür. Kent planlaması da, nesnesinin bu yapısını algılayan ve ona yeni/özgün bir biçim veren süreci içerecek biçimde kurgulanmalıdır. Bu yolla ulaşılacak yeni stratejik yönetim planlama modeli/yaklaşımı, kentlerin özgün koşullarından, sosyo-mekansal yapılarından, iç ve dış dinamiklerinden hareketle, kentte yaşayan herkesin haklarını gözeten ve ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilecek (özellikle engelli, yaşlılar ve çocuklar olmak üzere), doğal ve kültürel değerleri dikkate alan, aktörleri sürecin içine alan/çeken, daha katılımcı/etkileşimsel/iletişimsel, farklı uzmanlık alanlarını kapsar ve eşgüdümlü biçimde olacak sürdürülebilir ve ekolojik tabanlı hedefleri alternatif seçmelerle gerçekleştirmeye yönelik eylem odaklı, sağlıklı ve yaşanabilir kentsel mekanların tasarlamasını hedeflemelidir (Polat ve Gül, 2007).

Bu bağlamda kentin ekolojik planlama &tasarım boyutundaki yaklaşımlar şu şekilde özetlenebilir;

• Ülkemizde gerçekleştirilen ve tamamen yapılaşma mantığı çerçevesinde hazırlanan mevcut imar planları gerçek kent planı olarak değerlendirilmemelidir. Tartışılan bu konu çerçevesinde kenti bütüncül olarak, çevreyle uyumlu ve tüm sektörleri birbirleriyle entegre edebilecek “Bütüncül, Katılımcı ve Ekolojik Kent Planlama” yaklaşımı öncelikli bir çözüm olarak düşünülmelidir. Son dönemli Stratejik Mekansal Planlama paradigması ile örtüşmesi de sağlanmalıdır.

• Ekolojik kent planlama&tasarımında temel amaç doğal çeşitliliğin artırılarak ekosisteme yeni yaşam mekanları ve süreçlerinin katılımının sağlanmasıdır. Bununla birlikte arazinin doğal özelliklerine (iklim, jeomorfoloji, hidroloji, flora-fauna vb.) göre yapılan arazi sınıflandırması sonucu uygun arazi kullanım tipleri geliştirilerek, kullanımlarla doğal yapı arasında bir uyumun sağlanmasına çalışılır. Ekolojik planlamada yaklaşımında malzemenin yeniden kullanımı, dengelenmiş ve yenilebilir enerji sağlanması, su yönetimi vb. yöntemlerle kapalı ve dengeli bir döngünün kurulması amaçlanır.

• Gerçek kent planı, sadece yapılaşma (imar) amaçlı değil diğer tüm alan kullanım ve koruma amaçlı sektörlerin ve/veya alt sektörlerin ihtiyaçlarını karşılayacak ve optimize edecek şekilde bütüncül karar üreten, eylem programı içeren ve bugün ve gelecekteki temel koşullara uyum sağlayabilecek bir anlayışa ve sürece sahip olmalıdır. Bu kent planlarında; kentsel, arkeolojjk, tarihsel koruma alanları, doğal parklar, doğal çevre koruma alanları, verimli tarım toprakları, orman alanları, akarsu çevreleri, su kaynakları ve havzaları vd. kesin koruma alanları olarak belirlenmelidir. Bu planlarda; yerel ve merkezi yönetimler ve yörede yaşayanlarda yaşam merkezli bir kültür yaratmak üzere koruma koşulları, yapı ve nüfus yoğunlukları belirlenmelidir. Kent planı içinde koruma ve kullanım alanları veya zonları öncelikli olarak belirlenmelidir.

• Sürdürülebilir ekolojik kent planı içinde, “Yerleşim Ana planı”, “Ulaşım Ana Planı”, “Yeşil Sistem Ana Planı”, “Doğa Koruma ve Geliştirme Rezerv Ana Planı”, “Kültürel Tarihi ve Arkeolojik Koruma ve Geliştirme Ana Planı”, “Alt yapı Ana Planı”, “İşyeri Merkezleri ve Sanayi Gelişim Ana Planı”, “Kentsel Enerji Ana Planı” gibi kente ait bileşenler ayrı plan düzlemlerinde yer almalıdır.

Page 16: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

289

• Yerel yöneticiler, kentlerde daha nitelikli hizmet sunabilmek için; doğru ve hızla erişilebilecek veri/bilgiye ihtiyaç duyacaklarından “Kent Bilgi Sistemleri” alt yapısının oluşturulması zorunludur. “Kent Bilgi Sistemleri (KBS)”, kentsel faaliyetlerin yerine getirilmesinde optimum-karar verebilmek için ihtiyaç duyulan planlama, altyapı, mühendislik, temel hizmetler ve yönetimsel bilgileri hızlı ve sağlıklı bir şekilde irdelemek amacıyla oluşturulan, konumsal bilgi sistemlerinden biridir. Kent bilgi sistemleri, yönetimsel amaçlı fonksiyonları yerine getirirken, veri, yazılım, donanım, insanlar ve yöntemler gibi temel bazı bileşenlere de ihtiyaç duymaktadır (Yomralıoğlu, 2000).

• Ekolojik kent oluşturulmasında en önemli yaklaşımlardan birisi kentin açık ve yeşil alanların nitelik ve nicelik olarak artırılmasıdır. Kentlerimizde mevcut imar yönetmeliğindeki kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı 10 m2 nin üzerine çıkarılması hedeflenmelidir. Kent içindeki açık ve yeşil alanlar kent birimindeki nüfus ve yapı yoğunluğu ile ilişkilendirilerek nitelik ve nicelikleri artırılmalıdır. Mevcut ve olası açık ve yeşil alanlar parça veya bağımsız değil mutlaka kent içinde diğer yeşil alanlarla ve hatta kent dışı doğal alanlarla bağlantıyı sağlayacak koridorlarla bir bütünlük oluşturulmalıdır.

• Kent içinde sera gazı etkicisini azaltıcı ve emisyon emici bitkiler özellikle ağaç türleri ve kent ormanları ile zenginleştirilmelidir. Bu bağlamda kent ormanlarına çok yönlü estetik ve işlevsel hizmet ve katkıları nedeniyle daha çok önem verilmeli, kent içinde ve yakın çevresinde konumlandırılmalıdır.

• Kentin mevcut ve olası doğal alanlarında hem bitkisel hem de yaban hayatı açısından biyolojik çeşitliliği artırmak temel amaç olmalıdır.

• Kentin içinde ve çevresindeki yer altı ve yerüstü su kaynakları, üst havzalar sıkı koruma altına alınmalıdır. Bu alanların olumsuz etkilenmesine kesinlikle izin verilmemeli ve yasal düzenlemelerle kontrol ve denetimi sağlanmalıdır.

• Üst ölçekte hazırlanacak ekolojik kent planı kararları alt ölçekte kentsel tasarımını da etkileyecektir ve yönlendirecektir. Kentsel tasarım; temelde planlama kararlarının uygulamaya geçirilmesi ve yaşanabilir kentleri tesis etme sürecidir. Gerek planlama, gerek kentsel tasarım eylemleri teori ile pratik, plan-proje ile uygulama arasındaki bağları kurmakla sorumludur. Bu nedenle kent planı ile kent tasarımı bir bütüncül olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

• Kentsel peyzaj tasarım ve uygulama projeleri daha detaylı olarak hazırlanmalı (1/500, 1/200 .....1/1), yani sadece yapısal değil aynı zamanda bitkisel tasarım projeleri de gerçekleştirilmelidir.

• Mimari yapılar ve binalar mimari projesi yapılırken aynı zamanda peyzaj projesi ile birlikte düşünülmeli ve birlikte tasarlanmalıdır. Bina çatıları ve cepheleri bitkilerle kombine edilerek düşünülmelidir. Özellikle mimarı bina çatılarının bitkilerle (özellikle çim veya yer örtücüler) kombine edilmesi mikroklima ve estetik açıdan önemli katkılar sağlayacaktır.

• Kentin en önemli doğal elemanları olan odunsu ve otsu bitkilerin kent içinde yaygın kullanımı sağlanmalıdır. Çünkü bitkilerle donatılmış yeşil alanlar ekolojik kent konseptinin en önemli bileşenidir. Gerek bina ölçeğinde ve diğer mekansal alanlarla ilişkilendirilerek kent kimliğine uygun bitki türleri kullanılmalı ve öncelikle olarak yöresel doğal türler tercih edilmelidir. Ağaçlardan ve diğer bitkilerden gölgelik oluşturulmalıdır. Kent içindeki ağaç sayısı artırılmalı ve kent insanı başına en az 2 ağaç düşecek şekilde düşünülmelidir.

• Kent ekosistemi içinde önemli işlevleri olan su ögesi ve su kaynakları kent içi ve çevresinde yaygın olarak kullanılmalıdır. Mevcut su kaynakları aynen korunmalı ve

Page 17: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

290

geliştirilmelidir. Kent merkezi mekanlarında su ögesi hareketli veya durağan şekilde kullanımı artırılmalıdır.

• Kent planlaması ve tasarımında önemli rol oynayan disiplinlerin başında başta "Kentsel Planlama", "Mimarlık", "Peyzaj Mimarlığı" olmak üzere diğer ilgili olabilecek tüm mesleki disiplinler ("Altyapı Mühendisliği", "Çevre Mühendisliği" “Orman Mühendisliği” “Sosyoloji” gibi ) bir arada ekolojik çözümler konusunda birlikte hareket etmeli ve ortak paydada buluşmak durumundadırlar. Planlama ekibinde yer alacak ilgili mesleki disiplinlerin ekoloji (çevre) yaşam odaklı kültürün ve anlayışın oluşturulması ve geliştirilmesi gerekmektedir.

• Kent planlamasında doğal kaynaklar değerleri en etkin ve öncelikli bir şekilde kullanılmalı ve değerlendirilmelidir. Özellikle kentin bulunduğu topoğrafik alanın hidrolojik yapısı çok iyi analiz edilmeli ve mevcut su kaynakları öncelikle olarak korunmalıdır. Örneğin dere yatakları veya su akışı güzergahları tamamen doğal koruma rezerv alanı olarak ayrılmalıdır.

• Çevreye duyarlı planlama/tasarım amaçlarının ve çevresel standartlarının (hava, su, toprak kalitesi, gürültü vb.) sistematik olarak belirlenmesi öncelik taşımaktadır. Bu ilkelerin planlamanın/projelendirme ve uygulamanın hangi etabına, ne ölçüde ve nasıl katılması gerektiği belirlenmelidir. Bu doğrultuda yasal, yönetsel ve parasal önlemler düşünülüp oluşturulmalıdır.

• Kent içi sektörel kullanım alanları yerleşim alanları, sanayi alanları, iş merkezleri gibi özgün doğal, topoğrafik, coğrafik koşulları özümseyen bir anlayışla analiz edilmelidir. Araziden kaynaklanacak altyapı ve üstyapı sorunlar minimize edilmelidir. Kent içindeki 1 sınıf tarım arazileri ve bitkisel üretim için uygun alanlar kesinlikle başka kullanım amacı ile ayrılmamalıdır. Kent içinde kent insanının meyve ve sebze ihtiyacını karşılayacak şekilde kentsel tarım alanları ayrılmalıdır.

• Kent içi kitle taşıma araçları yaygınlaştırılmalıdır. Özellikle kent içi ve çevresinde kurulabilecek elektrikli tek raylı sistem/monorail hızlı tren sistemi, tramvay, metro vb. ulaşım gereksinimini büyük ölçüde karşılayacaktır. Otomobil kullanımı minumum düzeye indirilmelidir. Alternatif olarak sürücüsüz çalışan raylı veya manyetik modüller kullanılmalıdır.

• Kentin araç ve yaya ulaşım ağı çok iyi ilişkilendirilmelidir. Kente sadece normal yapıdaki insanlar için değil engelli insanları için de kolay ve rahat ulaşılabilir bir ortam oluşturulmalıdır. Motorlu araç yolu ile birlikte mutlaka motorsuz araç yolları da (bisiklet, Çocuk arabaları gibi) tasarlanmalıdır. Yaya ulaşımı yeterli genişlikte, güvenli ve estetik bir konsepte sahip olmalıdır. Ayrıca kent meydanları tamamen yayaya ait olmalıdır. Bisiklet yolları kentin değişik aksları ile entegre olabilecek ve teşvik edecek şekilde tasarlanmalıdır. Bireysel otomobil kullanımını özendiren gereksiz kavşak yatırımlarına son verilmeli, toplu taşımı özendirip, güçlendiren, yaya ve bisiklet ağırlıklı sistemlere gerekli değeri vererek etkin şekilde kullanan, insan odaklı ve talebi yöneten bir ulaşım yaklaşımı tercih edilmelidir.

• Ekolojiye duyarlı tasarımın amacı doğal çevreye en az zarar verecek şekilde inşa etmek ve inşa edilen çevrenin o bölgenin ekolojik sisteminde entegre edilmesidir. Bu bağlamda, binalarda, düşük enerji sistemleri ve biyoklimatik tasarım prensipleri, güneş enerjisi ve korunma, rüzgar yönü ve rüzgar tutucuları, otriyum ve yüksek bina üst alanları gibi ön cephe çatı tasarımı, elektronik sistem tasarımı, aydınlatma sistemleri, dikey peyzaj, şehir planları, yaşam- ölüm etkileri kent oluşumunda öncelikli, hatta zorunlu olarak dikkate alınması gereken faktörlerdir.

Page 18: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

291

• Mimari yapı ve bina tasarımında ekolojik mimari anlayışı yaygınlaştırılmalıdır. Örneğin mikroklimatik verilerin (güneşlenme, rüzgar yönleri, ısı, radyasyon vb) en etkin şekilde kullanılması hedeflenmelidir. Güneş enerjisi doğrudan ve aracısız olarak kullanılabilmeli ve bu amaca yönelik olarak planlama/projelendirmeler yapılmalıdır. Bu amaçla temiz ve doğal enerjilerin kullanılması özendirilmeli, alternatif doğal enerjilerin araştırılıp, kullanılması yönünde yenilikçi bir ülke politikası benimsenmeli, kredi öncelikleri, bağışlar ve teşvikler verilmelidir.

• Mimari yapılarda enerji ve atıkların geri kazanılması için kullanılan elektrik, güneş, doğal gaz vb. enerjinin geri dönüşümüne ilişkin teknolojiler ve atıkların (katı/sıvı çöp, katı sıvı biyolojik atıklar vb.) yerinde ayrıştırılması ve geri kazanımına ilişkin teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ev atıkları yakıt olarak kullanılacak şekilde yapı tasarımıyla birlikte düşünülmelidir. Enerji ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla özellikle yapı (bina) ölçeğinden başlamak üzere mahalle ve kent düzeyinde üretimin sağlanması ve birbirleriyle entegre edilecek şekilde tasarlanmalıdır. Yapı cepheleri de iklimlendirme (ısıtma-soğutma) gereksinimleri göz önüne alınacak biçimde tasarlanması özendirilmelidir.

• Mimari yapılarda enerji ve maddesel sakınımı için ulaşımda, aydınlatma, ısıtma, havalandırma vb. mikroklimatik ortamının (çevre/yapı ölçeklerinde) tasarlanmasında enerjinin minimum kullanımını sağlayacak düzenlemelerin yapılması ve uygun malzemelerin kullanılması hedeflenmelidir. Örneğin plezoelektrik özeliğe sahip materyallere basınç uygulanması sonucu elektrik akımı elde edilmesi mümkün olup özellikle yoğun basınç uygulanabilecek mekanların elektrik ihtiyacı karşılamak mümkün olabilecektir33.

• Ekolojik yapı malzemeleri insan sağlığına zarar vermeyen, doğal malzemelerin kullanıldığı, az enerji tüketen ve bu enerjiyi de doğal güneş ışığı ile elde eden, bakımı kolay ve ekonomik olan bir özelliğe sahip olmalıdır. Bu yapı bulunduğu mekanın özelliğine ve kullanıcının koşullarına göre düşünülmelidir. Kentsel alanda kullanılan malzemeler özellikle kentin aşırı ısınmasına da yol açabilmektedir. Örneğin motorlu araçlar için inşa edilen yollar çoğunlukla asfalt malzeme ile yapılmakta bu durum diğer doğal malzeme ve bitkilerin aksine güneş enerjisini emmekte ve çok az bir kısmını yansıtarak kentin ısınmasını daha da artırmaktadır. Gece ve gündüz sıcaklıkları aşırı değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle ulaşım yollarında kullanılacak malzemeler ısıyı yansıtacak nitelikte ve doğal malzemelerden yapılması tercih edilmelidir.

• İmar parselleri hava sirkülasyonu ve uygun bir mikro klimaya sahip olacak şekilde yerleştirilmelidir.

• Kentsel desantralizasyon ve yenileme sürecinde yeni gelişmeler alçak katlı, düşük yoğunluklu ya da yeşil alanlarla kaplı düşük yoğunluklu yüksek katlı olarak tasarlanmalıdır. Mevcuttaki gecekondu alanlarının düşük yoğunluklu dokusu ve yeşil alanları geleceğin çevresel ve yapısal rehabilitasyon projeleri için korunmalıdır.

• Kadastro parselinden imar parseline geçiş aşamasında mülk sahiplerinden kamuya aktarılan % 40' lık pay şuyulama ifraz ve tevhid uygulamaları ekolojik planlama ve üretim alanları bırakacak biçimde uygulanmalıdır. Kamuya kalan % 40' ın en az yarısının mahaller arasında üretici yeşil kuşak ve su sathı oluşturulmalıdır. Semt ve beldeler arasında yeşil üretim alanları kent koruları ve atıktan temizlenmiş su göletleri oluşturulması amacıyla kullanımı güvence altına alınmalıdır.

33 http://techon.nikkelbp.co.jp/english/NEWS_EN/20081204/162357/

Page 19: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

292

2.3. Kurumsal /Toplumsal/ Bireysel Ölçekte Ekolojik Yaklaşımlar: Kentsel alanda sürdürülebilir ve ekolojik merkezli yaklaşımlar için öncelikle kurumsal, toplumsal ve bireysel (anthropospheric) algılama, anlama, benimseme ve eyleme geçirme ile mümkündür. Bu amaçla karşılıklı öğretenin öğrendiği, öğrenenin öğrettiği tarza bir etkileşim sürecini içeren ‘sürekli eğitim’ yani bütüncül bilgilenme ve bilinçlendirme süreci ile gerçekleştirilmelidir. Kent insanına ekolojik ve çevre bilinci verilmeli ve yaşam biçimi olarak benimsetilmelidir.

• Ekolojik merkezli kentlerde kent insanı kendini yenileyen, araştıran, okuyan, sanat dostu olan, dünyayı seven, felsefeyle ilgilenen, dünyadaki gelişmeleri anlık takip eden, eleştiri ve öz eleştiri mekanizmalarını faaliyete geçirebilen, meta aşkı taşımayan, basit insan ilişkilerinden kaçınan, komün yaşamı savunan ve destekleyen, paylaşan, tüketim kültürünü reddeden bir profile sahip olmalıdır.

• Kamusal ve özel binaların dış mekanlarındaki aydınlatma elemanları güneş enerjisi kullanılarak aydınlatılmalıdır.

• Kentsel yaşamda aşırı ve yanlış su tüketimi önlemeye yönelik yazılı ve görsel medya aracılığıyla bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerine önem verilmeli suyu daha etkin kullanacak endüstriyel tasarımlara kadar bir dizi arayış ve düzenlemeye hız verilmeli, altyapı yenilenmesi ve yeni teknolojiler devreye sokulmalıdır. Evsel su atıkları biriktirip ayrıştırarak bahçe sulama sistemi içinde kullanımı sağlanmalıdır.

• Ulaşım konusunun uygulama ölçeğinde toplumsal ve bireysel olarak acil çözümler üretilmelidir. Örneğin bireysel olarak kent içi ulaşımda otomobil kullanımdan ziyade toplu taşımacılık araçlarını ve hatta bisiklet veya yaya olarak tercih edilmelidir. Kurumsal ölçekte o kurumda çalışan insanların toplu taşıma araçları ile servis ağı yaygınlaştırılmalıdır.

• Toplumun ve bireylerin mevcut üretim ve tüketim alışkanlıkları yeniden sorgulanmalıdır. Savurganlık ve israf en alt düzeye indirilmelidir. Tüketim israfını ve çevre kirliliğini önleyecek bir yaşam biçiminin benimsenmesi önemli katkılar sağlayacaktır. Birey olarak tüketici hakları ve sorumlukları hakkında bilgi sahibi olmalı ve çevre koruma konusunda bilinçlenmelidir. Örneğin katkılı ve genleri değiştirilmiş gıdalar yerine organik gıda tüketiminin benimsenmesi ve uygulanması sonucu söz konusu üreticilerin daha dikkatli ve bilinçli davranmasını sağlayabilecektir. Özellikle su kaynaklarının kirlenmesinde etkili olan temizlik maddeleri yerine az kirletici olan ürünler (örneğin arap sabunu) kullanımı tercih edilmelidir. Ayrıca ev içinde ısınma, aydınlatma ve su kullanımında en uygun tasarrufu sağlayacak şekilde hareket edilmesi, gereksiz alışverişin yapılmaması, kısa mesafelerde araba yerine yürüyerek veya bisiklet ile ulaşılması, çevre korumaya yönelik uyarıda bulunması gibi pek çok çözümler üretmek mümkündür.

• Toplum içinde ikinci el tüketimi için her türlü ikinci el pazarı oluşturulmalıdır.

• Kent içinde faaliyet gösteren kamusal veya özel teşebbüsün maliyetlerini artırdığı düşüncesi ile çevresel tedbirleri almaktan kaçınmaktadır. Kendi faaliyeti çerçevesinde her türlü çevresel sorunları önleyecek irade ve tedbiri almak zorundadır. Bu amaçla yerel yönetim denetim, izleme ve cezai tedbirlerle gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Pek çok şirket "çevreye duyarlı" bir profil çizmek için çeşitli çabalar harcamaktadır. Örneğin “temiz üretim, çevre dostu ürünler, eko-etiketleme, vb.” kavramları sık sık kullanmaya ek olarak "çevre yönetim sistemleri uygulamaları, yıllık çevresel performans raporları, çevreye duyarlı müşteri hatları, vb." sayılabilir. Ancak çevreye duyarlı yaklaşımı hammadde üretimi, işlemesi ve ürün elde edilmesi gibi tüm işlemlerinde bu anlayış sürdürülmelidir.

Page 20: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

293

• İster kamusal ister özel veya tüzel kişilikler mutlaka kendi bünyesinde çevre ve ekolojik geliştirme merkezi birimi oluşturmalıdır. Kentsel ölçekte oluşturulacak merkezi birimle koordinasyonu sağlamalıdır. Yapı ve binaların peyzaj tasarım projeleri kullanıcı tarafından talep edilmeli ve uygulanmalıdır.

• Kurumsal ve bireysel olarak evsel atıklar organik ve inorganik olarak ayrılmalı, yeniden kazanımı için duyarlı ve bilinçli olmalıdır. Bu amaçla uygun toplama merkezleri oluşturulmalıdır. Kent içinde özellikle hayvansal gübre yerine organik veya bitkisel kompost gübre kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Semt ve bina ölçeklerinde kompost oluşturulması için çözümler üretilmelidir.

3. SONUÇ VE ÖNERİLER

Kentsel alanlar, insan ve doğal değerlerin birlikteliğinden ve bütünleşmesinden ortaya çıkan canlı bir organizmadır (Polat ve Gül, 2007). Kentsel alanlarda kapalı bir doğal ekosistem olarak düşünülürse, kendi ihtiyacını kendi karşılayacak ve sorunları çözecek şekilde birbirleriyle bütünleşmiş bir sistemin oluşturulması hedeflenmelidir. Günümüzde ve gelecekte giderek önem kazanan ekolojik kent (eko-kent) yaklaşımında doğal, sosyal, ekonomik ve teknolojinin bütüncül bir biçimde birbirleriyle uyumlu ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanmayı esas alan ve kentsel yaşam kalitesini maksimum düzeye çıkarmayı amaçlayan bir yaklaşımdır.

Ülkemizde planlama pratiği ve yasal çerçeveden kaynaklanan sorunlar, kentsel planlamanın etkin bir uygulama aracı olmasını engellemekte, yapılan planların statik, kuramsal tabana oturmayan, günü kurtarmaya yönelik, parçacıl çözümler önermesi kemikleşmiş yapıyı daha da pekiştirmektedir. Ekoloji, katılım, eşgüdüm, etkileşim ve sürdürülebilirlik gibi kavramların mevcut planlama bünyesine tam olarak eklemlenememesi, planlamanın artık sadece uygulamayla değil yönetilerek uygulanmasının gereğini ortaya koymaktadır (Polat ve Gül, 2007).

Kentsel alanda karşılaşılan çok yönlü sorunların çözümü için başlangıçta kurumsal, toplumsal ve bireysel boyutta doğayla uyumlu ve bütünleşik bir “yeni yaşam biçiminin” benimsenmesidir. Bu amaçla öncelikli olarak üretim ve tüketim eğilimleri sorgulanmalı ve yeniden şekillendirilmelidir. Mevcut kentlerimiz, halen gelişen küçük kentler ve gelecekte kent potansiyeline sahip alanları zaman geçirmeden ekolojik kent anlayışının benimsetilmesi, oluşturulması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle kent yöneticilerin veya karar verici konumundaki kişilerin bu konuya duyarlı ve ilgili olması bu anlamda olumlu gelişmelere yol açacaktır. Sonuçta kentlerimiz gerçek anlamda ekolojik merkezli planlama&tasarımı gerçekleştirme ve uygulama imkanı bulabilecektir.

Unutulmaması gereken kural “Nasıl ki şu an içinde yaşadığımız kentler geçmişin izlerini taşıyorsa, bugünkü taleplerimiz ve tercihlerimiz de gelecekteki çocuklarımızın ve neslimizin yaşam alanını biçimlendirecek ve bizim izlerimizi taşıyacaktır”. Yarına sağlıklı ve yaşanabilir kentler bırakmak istiyorsak, bugünden başlamamız gerektiğini unutmamalıyız...

Page 21: BU KONGRE, - KABSISkabsis.sdu.edu.tr/belgeler/makale01.pdf · 2018. 5. 18. · bu kongre, sÜleyman demİrel Ünİversİtesİ, isparta valİlİĞİ, isparta beledİyesİ, isparta

294

KAYNAKÇA

ARCHIBUSI, F. (1997), The Ecological City and the City Effect, Ashgate Publishing, Aldershot. BLOWERS, A. and PAİN, K. (1999), ‘The Unsustainable City?’ In Unruly Cities? Order/Disorder (eds) S. Pile, C. Brook and G. Mooney, Routledge, London. ERCOŞKUN, Ö.Y. ve KARAASLAN, Ş. (2009), “Geleceğin Ekolojik ve Teknolojik Kentleri”, Megaron, YTU Mim. Fak. Dergisi, Cilt 3, Sayı 3, ss. 283-296. KHONDKER, H.H. (2000), “Globalization: Against Reductionism and Linearity”, Development and Society, 29, pp. 17–33. LARNER, W. (1998), “Hitching a Ride on the Tiger’s Back: Globalisation and Spatial Imaginaries in New Zealand”, Environment and Planning D: Society and Space, 16, pp. 599–614. McHARG, I. (1969), Design with Nature, Garden City, Natural History Press, NJ. ORTOLANO, L. (1984), Environmental Planning and Decision Making, Wiley and Sons, New York. PARK, C. (1980), Ecology and Environmental Management, Westview Press, Boulder, CO. PEPPER, D. (1984), The Roots of Modern Environmentalism, Croom Helm, London. MARCUSE, P. (2000), “The Language of Globalization”, Monthly Review, 52, pp. 1–4. POLAT, E. ve GÜL, A. (2007), “Kentsel Planlamadaki Statik Anlayışa Bir Alternatif Çözüm: Kentsel Stratejik Yönetim Planlama ve Yönetim Yaklaşımı”, 31. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu (7-9 Kasım 2007), TMMOB Şehir Plancıları Odası, ss. 435-452. POLESE, M. and STREN, R. (2000), The Social Sustainability of Cities: Diversity and the Management of Change, University of Toronto Press, Toronto. STEINER, F. (1991), The Living Landscape: An Ecological Approach to Landscape Planning, McGraw-Hill, New York. THERBORN, G. (2000), “Globalisations: Dimensions, Historical Waves, Regional Effects, Normative Governance”, International Sociology, 15, pp. 151–79. TUNCER, M. (1994), “Kent Merkezleri Planlamasına Ekolojik Yaklaşım”, 5. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ, Mim.Fak., Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul. WADDELL, P. A. (1998), “UrbanSim: The Oregon Prototype Metropolitan Land Use Model”, in Proceedings of the 1988 ASCE Conference on Land Use, Transportation and Air Quality: Making the Connection; copy available from the author. WATERS, M. (1995), Globalization, Routledge, London. WESTMAN, W. (1985), Ecology, Impact Assessment and Environmental Planning, Wiley and Sons, New York. WORLD BANK, (1996), Liveable Cities for the 21st Century, World Bank, Washington. YOMRALIOĞLU, T. ve ÇETE, M. (2000), Kent Bilgi Sistemleri:Çağdaş Yerel Yönetim Aracı, K.T.Ü.MMF, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Trabzon.