bİrey aİleler ve sosyal hİzmetauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... ·...

280
BİREY, AİLELER VE SOSYAL HİZMET SOSYAL HİZMET LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI Uzm. S. Ç. Kemal Güdek (MSc) İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Upload: others

Post on 25-Jul-2020

42 views

Category:

Documents


9 download

TRANSCRIPT

Page 1: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

BİREY, AİLELER VE SOSYAL HİZMET

SOSYAL HİZMET LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI

Uzm. S. Ç. Kemal Güdek (MSc)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Page 2: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

SOSYAL HİZMET LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI

BİREY, AİLELER VE SOSYAL HİZMET

Uzm. S. Ç. Kemal Güdek (MSc)

Bu doküman İÜ AUZEF Sosyal Hizmet Programında okutulmakta olan Birey, Aileler

ve Sosyal Hizmet dersi için derste asıl kaynak olarak okutulacak eğitimci yazar Kemal

GÜDEK’in “Birey & Aile ve Sosyal Çalışma” NOBEL KİTABEVİ adlı kitabı esas alınarak

bu dersi veren öğretim üyesi tarafından hazırlanmıştır. Dokümanda yer alan “Bu Bölümde

Neler Öğreneceğiz?, Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular, Bölümde Hedeflenen

Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri, Anahtar Kavramlar, Uygulamalar, Uygulama Soruları,

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti, Bölüm Soruları” bu dersi veren öğretim üyesi tarafından

hazırlanmıştır.

Page 3: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

I

ÖNSÖZ

Olgu ve ailelerle çalışmak sosyal hizmetin mikro düzey uygulama alanıdır. Birey

aileden, aile toplumdan bağımsız olarak ele alınamaz. Özellikle çocuklardaki psikososyal

sorunların değerlendirilmesinde, psiko-sosyal tanı ve tedavi formülasyonunda odak “ailedir.”

Birey ve aile ile çalışmak, sosyal çalışmacı için bir dizi terapötik teknik ve beceri

gerektirmektedir. Bu teknik ve becerilerin alan çalışmaları ile de pekişmesi gerekmektedir.

Aile ile çalışmak, grup çalışması olarak algılanmamalıdır. Gruplarla sosyal hizmet

uygulaması, mezzo düzey bir uygulamadır, aile ise kurulmuş olan, doğal bir gruptur; sosyal

çalışmacı gruplarla çalışırken, grubu kendisi kurmaktadır.

Aile terapilerinin-çalışmalarının birçok kavramı, sosyal çalışmada üretilmiştir. Sosyal

çalışmada aile ile ilgili teknik ve kavramların gelişim süreci çok eski yıllara dayanmaktadır ve

bu sosyal çalışmanın uygulamalı bir disiplin olma niteliğindendir.

Ailelerle çalışmak birçok teori ve bilgi temelini zorunlu kılmaktadır. Kitabın ilk

bölümlerinde aile terapilerinin-çalışmalarının beslendiği ve üzerine inşa edildiği meta teoriler

ve bilgiler sistematik olarak işlenmiştir. Sonrada aile çalışmalarına uyarlanarak kuramsal

çerçeve ve teknikler verilmiş, sosyal çalışmacı rolleri ilede sentez edilmiştir.

Kitap yazımı için beni teşvik eden, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanımız Prof. Dr.

Haydar Sur hocama teşekkür ve minnettarlığım sonsuzdur. Ayrıca desteklerini yanımda

hissettiğim Prof. Dr. Hacer Karanisoğlu hocama, Yard. Doç. Dr. Gülbahar Keskin hocama

teşekkür ediyorum.

Birlikte çalıştığım, kitabın bölüm yazarı Yard. Doç. Dr. Tümer Ulus hocama ve

desteğini hep yanımda hissettiğim Doç. Dr. Osman Abalı hocama sonsuz teşekkürlerimi arz

ederim.

Sosyal çalışmacılara ve terapistlere ithaf olunur...

Uzm. S.Ç. Kemal Güdek

Öğretim Görevlisi

İstanbul - 2012

Page 4: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

II

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ........................................................................................................................................ I

İÇİNDEKİLER .......................................................................................................................... II

1.SOSYAL CALIŞMANIN NİTELİKLERİ .............................................................................. 1

1.1.Meslek Olarak Sosyal Çalışma ............................................................................................ 5

1.1.1.Sosyal Çalışmanın Meslek Olma Özelliği ........................................................................ 5

1.1.2.Sosyal Çalışmanın Amaçları ............................................................................................. 5

1.1.3.Yöntem .............................................................................................................................. 6

1.1.4.Bilgi ................................................................................................................................... 7

1.1.5.Beceri ................................................................................................................................ 9

1.1.6.Sosyal Çalışma Uygulaması ve Uygulayıcı Kadrolar ..................................................... 12

1.2.Disiplin Olarak Sosyal Çalışma ......................................................................................... 13

1.2.1.Değer ve Etik Kavramları ............................................................................................... 13

2.SOSYAL ÇALIŞMADA KULLANILAN TEORİLER ....................................................... 20

2.1.1.Sistemle İlgili Temel Kavramlar ..................................................................................... 24

2.1.2.Sistemler ve Sosyal Çalışma ........................................................................................... 28

2.2.Ekolojik Teori .................................................................................................................... 31

2.2.1.Ekolojik Kavramlar ......................................................................................................... 32

2.2.2.Ekolojik Değerlendirme .................................................................................................. 35

2.2.3.Davranış Dinamiklerini Değerlendirme .......................................................................... 36

2.3.Güçlendirme Teorisi ........................................................................................................... 36

2.3.1.Güçlendirme İlkeleri ....................................................................................................... 37

2.3.2.Güçlendirme Sürecinde, Sosyal Çalışmacının Görevleri ................................................ 37

2.3.3.Güçlendirme Tutumları ................................................................................................... 37

2.3.4.Güçlendirme Boyutları .................................................................................................... 38

Page 5: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

III

3.PSİKANALİTİK KURAM ................................................................................................... 46

3.1.Topografik Kuram .............................................................................................................. 50

3.2.Yapısal Kuram (Structural Model) ..................................................................................... 51

3.3.İçdüler Kuramı ................................................................................................................... 53

3.4.Psiko-Seksüel Gelişim Dönemleri ..................................................................................... 54

3.5.Diğer Kişilik Kuramları ..................................................................................................... 57

3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ................................................................................ 57

3.5.2.Jung ve Analitik Kuramı ................................................................................................. 58

3.5.3.Otto Rank ........................................................................................................................ 59

3.5.4.Eridi Fromm .................................................................................................................... 60

3.5.5.Karen Horney .................................................................................................................. 60

3.5.6.Harry Stack Sullivan ....................................................................................................... 61

4.DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM ............................................................................................. 67

4.1.Klasik Koşullanma ............................................................................................................. 71

4.1.1.Diğer Koşullandırma Kavramları .................................................................................... 73

4.1.2.Klasik Koşullanma ve Duygularımız .............................................................................. 74

4.1.3.Klasik Koşullanma Teorileri ........................................................................................... 75

4.1.4.Sistematik Duyarsızlaştırma ............................................................................................ 76

4.2.Edimsel Koşullanma .......................................................................................................... 77

4.2.1.Edimsel Koşullanma Örnekleri ....................................................................................... 77

4.2.2.Pekiştiriciler .................................................................................................................... 78

4.2.3.Klasik Koşullanma ve Edimsel Koşullanmanın Karşılaştırılması .................................. 80

5.BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİLER ............................................................................. 86

5.1.Bilişsel Terapilerinin Temel İlkeleri .................................................................................. 91

5.2.Uygulamalarda Dikkat Edilmesi Gerekenler ..................................................................... 93

Page 6: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

IV

5.3.Bilişsel-Davranışçı Terapinin Güçlü ve Sınırlı Öğeleri ..................................................... 96

5.4.BDT'de Kullanılan Teknikler ............................................................................................. 97

6.KRİZ MÜDAHALE TERAPİSİ ......................................................................................... 104

6.1.Krizin Ayırıcı Kriterleri ................................................................................................... 109

6.2.Kriz Süreç Şeması ............................................................................................................ 110

6.3.Kriz Yaklaşımları ............................................................................................................. 111

6.4.Kriz Odaklı Sosyal Çalışma ............................................................................................. 111

6.5.Kriz Müdahale Terapisi ve Tanatoloji ............................................................................. 115

7.PSİKO-SOSYAL YAKLAŞIM .......................................................................................... 123

7.1.Kuramsal Çerçeve ............................................................................................................ 127

7.2.Teknikler .......................................................................................................................... 129

8.YAŞANTISAL AİLE TERAPİSİ ....................................................................................... 141

8.1.Kuramsal Çerçeve ............................................................................................................ 145

8.2.Yaşantısal Aile Terapisi Teknikleri .................................................................................. 150

9.STRATEJİK AİLE TERAPİSİ ........................................................................................... 159

9.1.Kuramsal Çerçeve ............................................................................................................ 163

9.2.Teknikler .......................................................................................................................... 167

10.YAPISAL AİLE TERAPİSİ ............................................................................................. 179

10.1.Kuramsal Çerçeve .......................................................................................................... 183

10.2.Teknikler ........................................................................................................................ 186

11.BİLİŞSEL-DAVRANIŞSAL AİLE TERAPİSİ................................................................ 196

11.1.Teknikler ........................................................................................................................ 203

12.FONKSİYONEL AİLE TERAPİSİ .................................................................................. 210

12.1.Kuramsal Çerçeve ve Teknikler ..................................................................................... 214

13.PSİKANALİTİK AİLE TERAPİSİ .................................................................................. 222

Page 7: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

V

13.1.Kuramsal Çerçeve .......................................................................................................... 226

13.2.Teknikler ........................................................................................................................ 230

14.DAVRANIŞÇI-SİSTEMİK AİLE TERAPİSİ .................................................................. 242

14.1.Kuramsal Çerçeve .......................................................................................................... 246

14.2.Teknikler ........................................................................................................................ 249

15.2.Non-direktif Aile Çalışması ........................................................................................... 258

KAYNAKÇA ......................................................................................................................... 268

Page 8: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

1

1.SOSYAL CALIŞMANIN NİTELİKLERİ

Page 9: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

2

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu bölümde sosyal çalışmaları meslek olarak nitelikleri ve disiplin olarak nitelikleri

öğrenilecektir.

1.1. Meslek Olarak Sosyal Çalışma

1.1.1. Sosyal Çalışmanın Meslek Olma Özelliği

1.1.2. Sosyal Çalışmanın Amaçları

1.1.3. Yöntem

1.1.4. Bilgi

1.1.5. Beceri

1.1.6. Sosyal Çalışma Uygulaması ve Uygulayıcı Kadrolar

1.2. Disiplin Olarak Sosyal Çalışma

1.2.1. Değer ve Etik Kavramları

Page 10: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

3

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Bir bilimin amacının, yönteminin, bilgisinin, becerisinin, uygulayıcı kadrolarının

olması, onun niteliklerini tamamlar mı, analiz ediniz.

2.Etik ikileme düştüğünüzde neler yapabilirsiniz?

3.Sosyal çalışmayı diğer benzer disiplinlerden ayıran temel nitelik neden

“uygulamadır”, analiz ediniz.

Page 11: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

4

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Sosyal çalışmanın

nitelikleri

Sosyal çalışmanın meslek

olarak nitelikleri ve disiplin

olarak nitelikleri öğrenilir

Sosyal çalışmasını araçları

yöntemi, bilgisi, becerisi,

değeri ve etik ilkelerinin daha

kolay anlaşılması sağlanacaktır.

Page 12: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

5

1.Sosyal Çalışmanın Nitelikleri

Sosyal çalışmanın iki niteliği vardır. Bunlardan biri, meslek olarak nitelikleri, ikincisi

de bir disiplin olarak, nitelikleridir. Sosyal çalışmanın tanımı ancak bu iki grup niteliklerinin

açıklığa kavuşturulması ile yapılabilir (Kongar, 1972).

1- Meslek olarak sosyal çalışma.

2- Disiplin olarak sosyal çalışma.

1.1.Meslek Olarak Sosyal Çalışma

1.1.1.Sosyal Çalışmanın Meslek Olma Özelliği

Sosyal çalışma mesleğinin toplumda işlevsel olabilmesi ve uygulanabilmesi için,

birçok kaynak tarafından onay, izin ya da yetki verilmesine gereksinim vardır. Onay, izin ya

da yetki mesleği uygulayabilmek için çeşitli düzeylerdeki insanlar etkili olmaktadır. Alınan

onay, izin ya da yetkiler sosyal çalışmacılara, insanlarla çalışırken gerekli olan desteği

vermekle birlikte, bazen birbirleriyle uyuşmayan yetkiler nedeniyle kimi zorluklarda ortaya

çıkmaktadır (Landon ve Feit, 1999).

Sosyal çalışmacılar, yetkilerini toplum, meslek, müracaatçı, kurum ve kendisi olmak

üzere beş kaynaktan almaktadır (Kut, 1988).

1.1.2.Sosyal Çalışmanın Amaçları

Sosyal çalışma mesleğinin amacı, mesleğin sınırlarını oluşturur. Mesleği uygularken

kullanılacak yöntemleri ve yollar hakkında bilgi verir (Landon ve Feit, 1999). Sosyal çalış-

mayı anlamak, insanı sosyal bir varlık olarak derinlemesine değerlendirmekle başlar. İnsanlar

gerçek anlamda, sosyal yaratıklardır ve başkalarına gereksinim duyar. Bir bireyin büyümesi

ve gelişmesi büyük ölçüde başkaları tarafından sağlanan yönlendirme, beslenme ve koruma

ile gerçekleşir, insanın kendilik kavramı-onun fiziksel ve ruhsal olarak hayatta kalması dahil,

başka insanların karar ve eylemlerine bağlıdır (Sheafor ve Horesji, 2003).

Zastrow, (1999) sosyal çalışmanın amaçlarını ayrıntılı olarak açıklamıştır. Bu açık-

lamalara ilişkin bilgiler aşağıda maddeler hâlinde verilmiştir.

1- Sosyal çalışmacılar, insanların sorun çözme, baş etme ve gelişimsel kapasitelerini

artırmak kapsamında, çevresi içinde birey, kavramını kullanır. Bu uygulama düzeyinde,

sosyal çalışma uygulamasının temel odağı bireydir. Bu odak çerçevesinde sosyal çalışmacı,

muktedir kılıcı rolünü üstlenir. Ayrıca bu rol sosyal çalışmacının, kendi sorunlarını tam olarak

çözmeyenler ve gereksinimlerini karşılayamayanlar için, danışman, eğitmen, bakım verici ve

davranış değiştirici olarak destekleyici hizmetler sunmasını gerektirir.

2- İnsanlara, kaynak, hizmet ve fırsat sağlayan sistemler ile insanları

bağlantılandırmak kapsamında sosyal çalışmacı yine, çevresi içinde birey kavramını kullanır

ve bu uygulama düzeyinde odak; bireyler ve bireylerin etkileşimde olduğu sistemler

üzerinedir. Bu odakla sosyal çalışmacı, bağlantı kurucu hizmetler sunar.

Page 13: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

6

3- Sosyal çalışmacılar, sistemlerin etkili ve insancıl olarak işlev görmesinin sağlamak

kapsamında, çevresi içinde birey odağını korur ve sosyal çalışma uygulamasının odağı,

insanların etkileşimde bulunduğu sistemler üzerinedir. Bu düzeyde, sosyal çalışmacının

üstleneceği rol, savunuculuk rolüdür. Bu role ilave olarak program geliştirici, süpervizör,

koordinatör, danışman rollerini de üstlenir.

4- Sosyal politikanın geliştirilmesine ve ilerletilmesinde katkı vermek kapsamında,

sistemlerin etkili ve insancıl çalışmasını geliştirmek amacında olduğu gibi, sosyal çalışma

uygulamasının odağı, insanların etkileşimde olduğu sistemler üzerindedir. 3.amaç ile 4.cüsü

arasında fark vardır. 3.amaç, hali hazırdaki kaynakların insanlara hizmet vermesi ile ilgilidir.

4.Amaç ise, bu kaynakların temelini oluşturan sosyal politikalar ve statüler ile ilgilidir. Bu

düzeyde ana roller planlayıcı ve politika geliştiricidir. Bu roller kapsamında, sosyal

çalışmacılar, etkisiz veya uygun olmayan politikalar yerine, yeni statüler ve yeni politikalar

oluşturmayı amaçlar. Planlama ve politika oluşturma sürecinde, sosyal çalışmacılar savunucu

ve kimi örneklerde aktivist rolünü üstlenir.

5- Risk altındaki grupları güçlendirmek ve sosyal ve ekonomik adaleti geliştirmek

amacı kapsamında öncelikle risk altındaki grupları tanımlamak gereklidir. Risk altındaki

gruplara kadınlar, gey ve lezbiyenler, yaşlılar, fiziksel ya da zihinsel engelli olanlar, yoksullar,

AİDS’le yaşayan kişiler örnek olarak verilebilir. Sosyal adalet toplumun her üyesinin aynı

temel haklara, korumaya, fırsata, yükümlülüklere ve sosyal olanaklara sahip olduğu ideal

koşullara işaret etmektedir. Ekonomik adalet ise toplumun her üyesinin maddi kaynaklara,

gelire ve refaha ulaştığı ideal koşulları ifade etmektedir. Sosyal çalışmacılar, risk altındaki

grupların koşullarını iyileştirmek ve geliştirmek suretiyle, kendi kişisel, kişiler arası, sosyo-

ekonomik ve siyasal güçlerini ve etkilerini artırmakla yükümlüdür. Güçlendirme odaklı,

sosyal çalışmacılar, kaynakların ve gücün toplumdaki çeşitli gruplar arasında daha eşitlikçi

dağılımı için çaba harcamaktadır.

6- Profesyonel bilgi ve becerileri geliştirmek ve test etmek amacı çerçevesinde, sosyal

çalışmacılardan, sosyal hizmet uygulamasına, bilgi ve becerileri ile katkı sağlamaları bek-

lenmektedir. Bu beklenti, sosyal çalışmacıların kendi uygulamalarını ve hizmet verdiği

program ve hizmetleri nesnel bir şekilde değerlendirmelerini zorunlu kılmaktadır.

Yukarıda ifade edilen konular dikkate alındığında, sosyal çalışmanın amacının, her

türlü etik araçları mümkün olduğu ölçüde kullanmak suretiyle, gereksinim içindeki insanlara

yardım etmek olduğu kolaylıkla anlaşılacaktır.

(Kongar, 1972; Zastrow, 1999; Çakmaklı, 2000; Duyan, 2010).

1.1.3.Yöntem

Yöntemi; metod kavramı daha iyi ifade etmektedir. Bazı kaynaklarda metod yerine

yöntemde kullanılmaktadır. Sosyal çalışmanın üç ana metodu vardır.

1- Bireysel çalışma = Bireysel terapi= Mikro

2- Grup çalışması= Grup terapisi= Mezzo

3- Toplumla çalışma = Toplum örgütlemesi= Makro

Page 14: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

7

Bireysel terapi çatı kavram olup, sosyal çalışmanın 1.Metodu ve mikro düzeyde uy-

gulamasıdır. Bilişsel davranışsal terapi, yöntem, empati ise tekniktir. Yorum, tekniktir. Teknik

yöntemin bir parçası olarak kullanılan araçtır. Birkaç yöntem ve teknik birlikte

kullanılmalıdır. Tek terapi yöntemiyle, sorunlara çözüm bulmak, çok eskilerde kalmıştır ve

terapistin narsizmini ifade eder.

Sosyal çalışma, amaçlarına ulaşmak için, birey, grup ve toplum düzeyinde değişme

yaratmaya çalışır. Bu değişmeyi yaratma çabası, şu aşamalarla belirlenir.

1- İnceleme

2- Teşhis

3- Değiştirme planı

4- Uygulama

5- Değerlendirme (Kongar, 1972 - Çakmaklı, 1980).

Genelci sosyal çalışma uygulamalarında yukarıdaki beş aşama şu şekilde, alt aşama-

lardan oluşur.

1-Tanışma - Bağlantı kurma

2-Ön değerlendirme

3-Planlama

4-Uygulama

5- Son değerlendirme

6- Sonlandırma

7- İzleme'dir.

1.1.4.Bilgi

Sosyal çalışmanın, bilgi, beceri, değer üçlüsünün ilk unsuru bilgi temeli ile ilgilidir.

Sosyal çalışma uygulamaları, birçok beceriyi gerektiren bir eylemdir, bu nedenle, uy-

gulamalarda, kapsamlı bir bilgi temeline, dikkate değer ölçüde, entellektüel yeteneğe

gereksinim duyulmaktadır.

Bilgi, olgu ve araştırma gibi geleneksel formlara ve geniş anlamda sezgiye ve kültürel

farkındalığa işaret etmektedir. Bilgi, olguları, tarihi, insan gelişimini, politikayı, araştırmayı

ve uygulamayı kapsar, bilgi, gruplanabilir, biyo-psiko-sosyal bilgi olarak adlandırılabilir.

Sosyal çalışmacılar, normal ve beklenen davranışları anlamak için, biyo-psiko-sosyal alanla

tanışık olmak zorundadır (Dewees, 2005).

Page 15: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

8

Kurumlar tek başına değişimi yaratmaz, ancak sosyal çalışmacılar, uygulama

ortamlarında, istenen değişiklikleri gerçekleştirmek için, çeşitli kavramlara başvurur. Sosyal

çalışmacılar, kuramsal çerçeveyi, hangi kurama başvurulacağını belirlemek için kullanır.

Kuramsal çerçeve, değişimin nasıl gerçekleştirileceğine rehberlik edecek kuramları, görüşleri

ve varsayımları bütünleştirir. Çerçeve, sosyal çalışmacıların, durumları nasıl ele alacağı

konusunda bir temel ve nasıl tepki vereceği konusunda rehberlik sağlar (Segal, Gerdes ve

Steiner, 2007).

Bir mesleği belirleyen önemli niteliklerde biri de, onun sahip olduğu bilgi birikimidir.

Sosyal çalışmanın bilgi birikimi iki kaynaktan gelir. Bu kaynaklardan biri, başka sosyal bilim

dalları, öteki de, sosyal çalışmanın kendi yarattığı bilgidir (Kongar, 1972).

Sosyal çalışma bilgisi, birbiriyle örtüşen ve birbiriyle birleşen, kuramsal bilgi, olgusal

bilgi, uygulamaya dayalı, kişisel bilgi olmak üzere, üç başlık altında sınıflandırılabilir

(Duyan, 2010).

Kuramsal bilgi

1- İnsanları, durumları ve olaylara ilişkin anlayışımızı açıklayan kuramlar

2- Sosyal çalışmanın rolü, görevi ve amacını açıklayan kuramlar

3- Uygulamayla doğrudan ilişkisi olan kuramlar

olmak üzere üç başlık altında toplanabilir. İnsanları, durumları ve olaylara ilişkin

anlayışımızı açıklayan kuramlar, temelde diğer disiplinlerden (psikoloji, sosyoloji, hukuk,

sosyal politika, örgüt kuramı, tıp, siyaset bilimi, ekonomi, felsefe, tarih ve antropoloji) ve

daha geniş alanlardan, ödünç alınan kuramlardır. İnsanları, durumları ve olaylara ilişkin

anlayışımızı açıklayan kuramların yanı sıra, sosyal çalışmanın rolü, görevi ve amacını analiz

eden kuramlar ve eğitim programlarında öğretilen ve müracaatçıların ve sosyal çalışmacıların

doğrudan uygulamalarında kullandıkları kuramlar, kuramsal bilgi sınıflamamızda yer alır

(Duyan, 2010).

Olgusal bilgi

1- Hukuk mevzuat

2- Sosyal politika

3- Kurum politikası

4- İşlemler ve sistemler

5-Belirli insan grupları ile ilgili bilgi, belirli bireysel ve toplumsal sorunlar, Olarak beş

anahtar alan toplanmaktadır, ancak bu alanların her biri farklı türde bilgiyi içermektedir

(Duyan, 2010).

Page 16: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

9

Kişisel bilgi

Uygulamaya dayalı, uygulama bilgisinin ayrılmaz bir parçasıdır; uygulayıcıların

edindiği yaşam deneyimlerini ve daha da önemlisi, müracaatçıların ve bakım vericilerin

edindiği kişisel bilgiyi kapsamaktadır (Duyan, 2010).

Sonuç olarak sosyal çalışmacılar

1- İnsan davranışı ve sosyal çevre bilgisine

2- Mesleki değerler ve etik bilgisine

3- Sosyal ve ekonomik adaleti geliştirmek, baskının kuramsal nedenleri ve sonuçları

ile mücadele etmek için müdahale stratejileri, hakkında kuramsal ve uygulamalı içerik

bilgisine

4- Sosyal politika bilgisine

5- Ekonomik yoksunluğun, ayrımcılığın, baskının kalıpları, dinamikleri ve sonuçları

hakkında bilgiye

6- Her bir alanda yardıma gereksinim duyan insanlar hakkında bilgiye

7- Sosyal çalışma uygulamasında, hangi durumda hangi becerilerin en etkili olduğu

bilgisine

8- İnsan farklılıkları bilgisine

9- Alan uygulaması bilgisine

10- Araştırma bilgisine

sahip olmalıdır (Çakmaklı, 1980 - Duyan, 2010).

Bilgi edinmek için, alınan mesleki eğitim, yeterli değildir, anahtardır. Mesleki eğitimin

tamamlanması, bilgi edinmenin sonlanması anlamına gelmez. Kendine özgü farklı sorunlar,

farklı bilgileri öğrenmeyi gerektirir. Bu bir süreçtir. Bunun için beşikten, mezara kadar, ilim

denir.

1.1.5.Beceri

Sosyal çalışmanın, bilgi-beceri-değer üçlüsünün 2.Unsuru beceri temelidir.

Beceri Belirli bir zaman diliminde belirli bir aktiviteyi etkili ve sürekli olarak yapa-

bilme yetisidir. Beceriler aşamalı olarak öğrenilir ve becerileri kazanmada tekrar etme ve

deneyim önemlidir (Duyan, 2010).

Sosyal çalışmanın becerileri üç başlık altında ele alınır.

1- Bireysel çalışma becerileri : Mikro düzey

2- Grup çalışması becerileri : Mezzo düzey

3- Toplumla çalışma becerileri : Makro düzey

Page 17: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

10

Temel yardım becerileri kapsamında; etkili sözsüz dinleme davranışını kullana-

bilmek, müracaatçının kendini keşfetmesini kolaylaştıracak şekilde, sözel tepkilerden oluşan

iletişim şeklinizi değiştirebilmek, yardım isteyene kendi duygularınızı ve tepkilerinizi yapıcı

bir şekilde iletebilmek, yardım isteyenin ifade ettiği ve etmediği iletişim şeklini anlayabilmek

ve etkili yardım ilişkisini kurarken temel becerileri birleştirebilmek gereklidir (Duyan, 2010).

Sosyal çalışma becerisi, bir sorun ve olay karşısında, uygun terapi seçimini, terapi

içindeki teknikler seçimini kapsar. Bir sağaltım yöntemi ile değil de birkaç sağaltımla birlikte

müdahale daha anlamlıdır. Sosyal çalışmanın, değerleri, hangi becerilerin kullanılabileceği

konusunda, sosyal çalışmacıya bilgi süzgeci görevi, oluşturur. Böylece psiko-sosyal tanı ile,

müdahale süreci harekete geçirilmiş olur.

Sosyal çalışmacının sahip olması gereken beceriler;

o Amaç doğrultusunda dinleme becerisi

o İnceleme-değerlendirme-rapor yazma becerisi

o Mesleki yardım ilişkisini oluşturma, sürdürme becerisi

o Yardım ilişkisinde, uzmanın kendisini kullanma becerisi

o Sözlü ve sözsüz olmayan davranışları gözleme becerisi

o Yorumlama becerisi

o Kişilik teorileri ve tanı yöntemlerini kullanma becerisi

o Sorun çözme sürecine, olguyu da dahil etme becerisi

o Olgulara ve ailelere güven kazandırma becerisi

o Hassas duygusal konuları, tehdit edici olmayan, destekleyici bir tarzda ele alma

becerisi

o Sorunlara yenilikçi çözümler getirebilme becerisi

o Terapötik ilişkiyi kurma-sürdürme-sonlandırma becerisi

o Mesleki literatürü ve araştırma sonuçlarını yorumlama becerisi

o Çatışan kesimler arasında arabuluculuk yapma, müzakere edebilme becerisi

o Örgütler arası liyezon becerisi

o Sosyal gereksinimleri sağlayıcı kurumlara, yöneticilere ve halka kavramları anlatma

ve sağlama becerisi

Page 18: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

11

o Ekiple birlikte hareket etme becerisi

o Yönlendirme teknikleri becerisi

o Mülakat becerisi

o Meslektaşlarının bulgularına ve uygulamalarına saygı becerisi

o Empati ve nezaket becerileri

o Bilişsel beceriler

o Etkileşimsel beceriler

o Örgüt ve toplumla da çalışma becerileri olmak şekliyle sıralanabilir.

(Çakmaklı, 1980 - Duyan, 2010).

Beceri olmaksızın, bilgi ve değer ikilisi etkin olarak uygulanamaz. Beceri mesleki

eğitimle gelişir, şekillenir, uygulamalarla da pekişir. Uygulamada farkında olmadan

uygulanır, gelişir.

Sosyal çalışmacının sahip olması gereken yetkinlikler; iletişim ve bağlantı kurma,

geliştirme ve muktedir kılma, değerlendirme ve plan yapma, müdahale etme ve hizmet

sunma, örgüt içinde çalışma, mesleki yetkinliğini geliştirmedir (Duyan, 2010).

Sosyal çalışmacının ortak becerileri

Genelci sosyal çalışma uygulaması bakışı altında mikro-mezzo-makro uygulamalar

için 8 adet ortak beceri sıralanmıştır. Kısaca bunlar,

1- Hazırlık yapma becerisi

2- İletişim kurma becerisi

3- Sorunu durumu çözümleme (analiz etme) becerisi

4- Sözleşme yapma becerisi

5- Mesleki rolleri üstlenme becerisi

6- Dengeyi sağlama becerisi

7- Müdahalenin etkinliğini değerlendirme becerisi

8-Amaçlara ulaşıldığını belirleme ve sosyal çalışma müdahalesini sonlandırma

becerisi olarak sıralabilir. (Kirst - Ashman ve Hull, 1999).

Page 19: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

12

Doğrudan sosyal çalışma uygulama becerileri

1- Gözlem becerileri

2- Dinleme becerileri

3- Soru sorma becerileri

4- Odaklanma, rehberlik etme ve yorumlama becerileri

5- İklim oluşturma becerileri'dir (Johnson, 1998).

Dolaylı sosyal çalışma uygulama becerileri

1- Fon oluşturma becerisi

2- Bütçe yapma becerisi

3- Sonuçları değerlendirme becerisi

4- Müzakere yapma becerisi

5- Aracılık yapma becerisi

6- Karar vericileri etkileme becerisi

7- Gereksinimleri değerlendirme becerisi

8- Planlama yapma becerisi

9- Eş yönetimlerle çalışma becerisi'dir.

(Kirst-Ashman ve Hull, 1999).

1.1.6.Sosyal Çalışma Uygulaması ve Uygulayıcı Kadrolar

Sosyal çalışma bir meslektir. Sosyal hizmetler ise, çeşitli hizmet alanlarını belirler. Bu

iki kavram birbirlerinden tamamen farklıdır. Beraber düşünülmelerine yol açan öge, sosyal

çalışma mesleğinin, sosyal hizmet alanların da, etkinlikte bulunmakta oluşudur (Kongar,

1972).

Sosyal hizmet alanlarında, uygulayıcı kadrolar, birinci olarak sosyal çalışmacılardır,

sosyal çalışmacılar, sosyal hizmet bölümü mezunu, 4 yıllık lisans eğitimi alıp, tezle mezun

olan meslek sahibidir. Uygulama temeldir. Stajlardan geçerlilik alınmalı, bilgi ve becerilerine

sahip olunmalıdır.

Alan uygulamaları ile öğrenciler, gerçek yaşama hazırlanır ve bağımsız olarak sosyal

çalışma uygulaması yapma yolunda ilk adımları atarlar (Duyan, 2010).

}

Page 20: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

13

Sosyal çalışmada, alan uygulaması çerçevesinde bireylerle, ailelerle, gruplarla, ör-

gütlerle ve toplumla, sosyal çalışma yapabilme deneyimi kazanılır. Bu yolla öğrenciler psiko-

sosyal, politik, kültürel ve ekonomik sistemlerin insanların yaşamları üzerindeki etkisini

anlama ve değerlendirme becerisi kazanılır. Sınıf ortamında öğrendiği kuramsal bilgileri

uygulamaya aktarabilir, farklı müracaatçılarla, farklı düzeylerde çalışabilir (Duyan, 2010).

1.2.Disiplin Olarak Sosyal Çalışma

Genellikle disiplinler bilgi biriktirir ve bu birikimi mesleklere aktarırlar. Sosyal ça-

lışma bakımından bu tersine olmuştur. Önce mesleki uygulama ortaya çıkmış ve daha sonra

bu uygulamadan kazanılan bilgilerle bir disiplinin anahatları belirlenmeye başlanmıştır.

Anahatları belirlenen bu disiplin yan disiplinlerle ilişki kurmuş, mesleki uygulama ile de alış-

verişini arttırarak bilgi birikimini belli bir sistematiğe oturtmuştur

(Kongar, 1972).

Ayrıca disiplini belirleyen niteliklerle mesleği belirleyen niteliklerde birbirlerinden

farklı olmaktan çok, birbirlerini tamamlayıcıdır. Bu nedenle sosyal çalışma ele alınırken hem

bir meslek hem de bir disiplin olarak incelenmelidir (Kongar, 1972).

Sosyal çalışma bir sosyal bilimdir ve diğer sosyal bilimlerden bağımsızdır. Sosyal

çalışmayı diğer sosyal bilimlerden ayıran üç temel nokta vardır.

1- Sorun çözmeye yöneliktir

2- Uygulama niteliği vardır

3- İnsanı tüm olarak ele alır

Mesleki uygulamalar (mikro-mezzo-makro) disiplini beslenmektedir.

1.2.1.Değer ve Etik Kavramları

Sosyal çalışmanın bilgi-beceri ve değer üçlüsünün 3.unsuru değer temeli ile ilgilidir.

Değerler, neyi yapmanın ve neyi yapmamanın önemli olduğu ile ilgilidir. Değerler, aynı

zamanda, neyin daha fazla ve neyin daha az değerli olduğu anlamına gelen, göreli değer

hakkında karar verebilmeyi ve yargıya ulaşabilmeyi de kapsamaktadır. Etik ise, neyin iyi ve

neyin kötü olduğunu belirlemeye ve neyin yapılması ve yapılmaması gerektiğini açığa

kavuşturmaya yardımcı olan ilkeler ile ilgilidir. Sosyal çalışmacılar, mesleki değerlere

dayanan belirli etik kurallara sahiptir. Etik ve değerler birbirleriyle çok yakından ilişkilidir;

ancak bunların her ikisi aynı şey değildir. Değerler hangi inançların uygun olduğunu belirler.

Etik ise, neyi kimle yapacağına ve değerlere nasıl başvuracağına işaret etmektedir. Bir

mesleğin, ahlak kuralları, mesleğin teminatıdır ve meslek bu yolla toplumun kendisine olan

güveninin sürekliliğini sağlar. Meslek ahlak kuralları açıktır, sistematiktir ve bağlayıcıdır. Bu

kurallar, müracaatçı-meslek elemanı ve meslektaşlar arasındaki ilişkileri tanımlar (Duyan,

2010).

Page 21: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

14

Meslek: etik, sosyal çalışmanın temelini teşkil eder, meslek temel değerlerini, etik

standartlarını beyan etmek zorundadır.

Sosyal çalışmanın temel değerleri, insanın refahı, adaleti ve onuru üzerinde odak-

lanmaktadır. Sosyal çalışmacılar, rollerini değerler kümesine göre oluştururlar. Bu kümenin

içinde, eşitlik, adalet, barış, şiddete maruz bırakmama, gelişim, dayanışma vb. vardır.

Örnek 1:

Değer: Sosyal adalet

Etik ilke: Sosyal çalışmacı, adaletsizlikle mücadele eder.

Örnek 2:

Değer: İnsan, insan olduğu için bir değere layıktır.

Etik ilke: Sosyal çalışmacı bireyin onuruna saygı gösterir.

Örnekler çoğaltılabilir.

Kişisel mesleki değerlerin çatışması sonucu, etik ikilemler ortaya çıkar. Bu ikilemin

çözümü, mesleki değerlere göre hareket ve uygulamadan geçer. Kişisel değerlerle, mesleki

değerlerin aynı paralelde olması durumunda sorun yoktur. Eğer sosyal çalışmacı, etik

ikilemde kaldığını düşünürse, olgu ve aileyi başka bir meslektaşına havale etmelidir.

Etik kuralların formüle edilmesi konusunda bilinen ilk girişim, Mary Richmond ta-

rafından yapılan taslak çalışmasıdır. 1960 yılında NASW kurulmuş, sonrada etik kurallar

oluşturulmuştur.

Etik kurallar içinde, sosyal çalışmacıların, müracaatçılarına, meslektaşlarına, iş-

verenlerine, işveren kuruluşlarına, sosyal çalışma mesleğine ve topluma yönelik olarak genel

uygulamaları, davranışları ve etik sorumlulukları ile ilgili ana bölümler yer almaktaydı

(Reamer, 1998). Bu ayırım halen devam etmekte olup, Türkiye'deki sosyal çalışma etiğinin

oluşturulması çalışmalarında bu bölümler esas alınmıştır (Duyan, 2010).

Page 22: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

15

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde sosyal çalışmanın nitelikleri ile alındı. Sosyal çalışmanın meslek olarak

niteliği ve disiplin olarak niteliği işlemdi. Meslek olarak nitelikler arasında, araçlar, bilgiler,

yöntem ve beceriler, uygulayıcı kadrolar hakkında bilgi verildi. Disiplin olarak sosyal

çalışmanın değeri ve değerden türetilen etik ilkeler örneklerle açıklandı.

Page 23: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

16

Bölüm Soruları

A. Aşağıda cümlelerde boş bırakılan yerlere gelmesi gereken seçenekleri işaretleyiniz.

1.Sosyal çalışmanın iki niteliği vardır. Bunlardan biri, meslek olarak nitelikleri,

ikincisi de ______________________________ nitelikleridir.

a. Hukuk

b. Disiplin

c. Sağlık

d. Bilim

e. Makro

2.Sosyal çalışmanın bilgi ________________, değer üçlüsünün ilk unsuru bilgi temeli

ile ilgilidir.

a. Ahlak

b. Beceri

c. Etik

d. Mentor

e. Genel

3.Risk altındaki grupları güçlendirmek, sosyal ve ekonomik adaleti geliştirmek amacı

kapsamında öncelikle risk altındaki grupları _____________________________ gereklidir.

a. Yakınlaştırmak

b. Özetlemek

c. Yapılandırmak

d. Tanımlamak

e. Öngörmek

4.Kurumlar tek başına değişimi yaratmak ancak ______________, uygulama

ortamlarında, istenen değişiklikleri gerçekleştirmek için, çeşitli kavramlara başvurur.

a. Sosyal çalışmacılar

b. Ekonomistler

c. Eczacılar

d. İnsanlar

e. Ülkeler

Page 24: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

17

5.Bir mesleği belirleyen önemli niteliklerden biri de, onun sahip olduğu bilgi

birikimidir. Sosyal çalışmanın bilgi birikimi iki kaynaktan gelir. Bu kaynaklardan biri, başka

sosyal bilim dalları, öteki de, _____________________ kendi yarattığı bilgidir.

a. Sosyolojinin

b. Psikolojinin

c. Sosyal çalışmanın

d. Diğer bilimlerin

e. Ekolojinin

6.Sosyal çalışmayı diğer sosyal bilimlerden ayıran üç temel özellik; sorun çözmeye

yönelik olması, uygulama niteliği olması ve insanı _______________________ olarak ele

almasıdır.

a. Tüm

b. Ekonomik

c. Sosyal

d. Psikolojik

e. Kurumsal

7.Bilgi-beceri-değer üçlüsünün son elementi olan değerlerden _______________

kurallar türetilmiştir.

a. Kurumsal

b. Hukuki

c. Tıbbi

d. Etik

e. Sosyal

B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru şıklarını işaretleyiniz.

8.Aşağıdakilerden hangisi doğrudan sosyal çalışma uygulama becerileri içinde yer

almaz?

a. Gözlem becerileri

b. Dinlenme becerileri

c. Soru sorma becerileri

d. İklim oluşturma becerileri

e. Hiçbiri

Page 25: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

18

9.Aşağıdakilerden hangisi dolaylı sosyal çalışma uygulama becerisidir?

a. Gözlem

b. Fon oluşturma

c. Dinleme

d. Odaklanma

e. Yorumlama

10.Aşağıdakilerden hangisi dolaylı sosyal çalışma uygulama becerisi içinde yer

almaz?

a. Bütçe yapma

b. Aracılık

c. Müzakere

d. Fon oluşturma

e. Odaklanma

11.Aşağıdakilrden hangisi sosyal çalışmacının ortak becerileri içinde yer alır?

a. Müzakere

b. Planlama

c. İletişim kurma

d. Gözlem

e. Aracılık

12.Aşağıdakilerden hangisi sosyal çalışmacının ortak becerileri içinde yer almaz.

a. Hazırlık yapma becerisi

b. İletişim kurma becerisi

c. Sözleşme yapma becerisi

d. Karar vericileri etkileme becerisi

e. Analiz etme becerisi

Page 26: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

19

13.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi olgusal bilgi içinde yer almaz?

a. Hiçbiri

b. Sosyal politika

c. Kurum politikası

d. İşlemler ve sistemler

e. Hukuki mevzuat

14.Belirli bir zaman diliminde belirli bir aktiviteyi etkili ve sürekli olarak yapabilme

yetisine ne denir?

a. Bilgi

b. Beceri

c. Değer

d. Etik

e. Politika

15.Etik kuralların formüle edilmesi konusunda bilinen ilk girişim hangi ünlü sosyal

çalışmacı akademisyen tarafından yapılmıştır.

a. Froma Walsh

b. Michael White

c. Betty Carter

d. Mary Richamond

e. Virgina Satir

Cevaplar

1) b, 2) b, 3) d, 4) a, 5) c , 6) a, 7) d, 8) e, 9) b, 10) e, 11) c, 12) d, 13) a, 14) b, 15) d

Page 27: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

20

2.SOSYAL ÇALIŞMADA KULLANILAN TEORİLER

Page 28: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

21

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu bölümde sosyal çalışmanın meta teorileri öğrenilecektir.

2.1.Sistem Teorisi

2.1.1. Sistemle İlgili Temel Kavramlar

2.1.2. Sistemler ve Sosyal Çalışma

2.2.Ekolojik Teori

2.2.1. Ekolojik Kavramlar

2.2.2. Ekolojik Değerlendirme

2.2.3. Davranış Dinamiklerini Değerlendirme

2.3.Güçlendirme Teorisi

2.3.1. Güçlendirme İlkeleri

2.3.2. Güçlendirme Sürecinde, Sosyal Çalışmacının Görevleri

2.3.3. Güçlendirme Tutumları

2.3.4. Güçlendirme Boyutları

Page 29: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

22

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Herhangi bir psiko-sosyal sorun, sorunun çevresel etkenleri dikkate alınmazsa,

çözülebilir mi?

2.Geniş aile özellikleri içinde oluşan problemler çifti ve çocuğu ne oranda etkiliyor.

Bu özellikler içinde sistemin parçaları, sistemin topların faydasına nasıl yansıyor, analiz

ediniz.

3.Sadece psikonalitik kuramla, herhangi bir davranış örüntüsü açıklanabilir mi?

Page 30: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

23

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Sosyal çalışmada

kullanılan teoriler

Mesleki uygulamaların

teori temelini teşkil eden

meta teoriler öğrenilir

Mesleki uygulamaların teori

temeli, teorilerin kavramsal

ilişkileri ve sorunların

çözümüne uygulanmasının

anlaşılması sağlanacaktır.

Page 31: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

24

2.Sosyal Çalışmada Kullanılan Teoriler

Sosyal çalışmanın beslendiği, üzerine inşa edildiği üç ana teori vardır. Sosyal çalış-

mada uygulanan sağaltımların beslendiği metateoriler olarak da bilinmektedir. Bazı

kaynaklarda teorilere yaklaşımda denmektedir. Oysa, sağaltım, terapi, model, yaklaşım,

yöntem aynı şeyi ifade etmektedir. Sosyal çalışmanın üç ana metodu olan, birey-grup ve

toplumla çalışmada kullanılan terapilere veya yaklaşımlara, metateoriler açık-layıcılık

sağlanmaktadır. 3 adet metateori vardır.

1- Sistem teorisi

2- Ekolojik teori

3- Güç ve güçlendirme teorisi

2.1.Sistem Teorisi

Sistem kuramı, temelde biyolojik bir kuramdır ve organizmaların tümünün birer

sistem olduğu, alt sistemlerden oluştuğu ve üst sistemlerin parçası olduğu önermesine

dayanmaktadır. Kuram, daha sonraki yıllarda biyolojik sistemlerin yanı sıra, gruplara, ailelere

ve toplumlara da uygulanmıştır (Duyan, 2010).

Sistem kuramı, psikodinamik kuramdan duyulan memnuniyetsizliğe karşı gelişen bir

dizi kuramsal gelişmeden biridir. Kuramın sosyolojik odağı, psikodinamik kuramın, sosyal

hizmetteki, sosyal kavramını yeterince ele alma konusundaki başarısızlığına karşı

durmaktadır. Sosyal çalışmadaki sistem düşüncesi, kökeni, Von Bertalanffy'nin genel sistem

kuramından almaktadır ve kuram, genelci sosyal hizmet uygulaması açısından etkili olmuştur

(Duyan, 2010).

Sistem-- Belli bir işlevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş aralarında karşılıklı

bağlantı ve etkileşim olan elemanlar kümesidir. Bir sistemin var olmasının temel nedeni bir

işleve sahip bulunmasıdır.

Sistemler açık ve kapalı sistemler olmak üzere ikiye ayrılır. Pil, fotoğraf makinası,

güneş sistemi, dinamo vb. kapalı sisteme örnektir ve fizik biliminin konusudur. Sosyal

çalışmada, yaşayan ve canlı sistem, açık sistem olan insan, çevreden beslenir, enerji tüketir,

bilgi alış verişinde bulunur. Sistemde düzenin sürekliliği sağlanırsa, dinamik denge kavramı

hâkimdir. Tersi durumunda sistem entropi (yıkım) ile karşı karşıya kalır.

2.1.1.Sistemle İlgili Temel Kavramlar

Sistem teorisinin anahtar kavramları; bütüncülük, ilişki ve dengedir. Bu üç kavram

birbiriyle son derece ilişkilidir ve birbirine bağlıdır. Bütüncüllük kavramıyla anlatılmak

istenen, bir sistemi meydana getiren nesnelerin veya öğelerin bütüncül katkısının her ögenin

ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğudur. Sistem teorisi, hiçbir sistemin bileşen lerine

ayrılmadıkça yeterli bir şekilde anlaşılamayacağını ya da yeterince açıklanamayacağını ileri

sürer. İlişki kavramı, bir sistemin içindeki ögelerin birbirleriyle yapılanma biçiminin, tek

başına da ögeler kadar önemli olduğunu ifade etmektedir. Sistem teorisi, basit neden-sonuç

Page 32: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

25

ilişkilerine karşıdır. Bir sorunun açıklanmasında tüm değişkenlerin hesaba katılmasını

öngörür. Bu da bütüncül bakış ve bileşenler arasındaki ilişkileri anlamayla gerçekleşir. Denge

kavramı, yaşayan birçok sistemin varlığını sürdürebilmesi için denge arayışı içinde olduğunu

anlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Sistem teorisi, müdahale etme konusunda dengenin göz

ardı edilmemesi gerektiğini savunur (Zastrow, 1999).

Odak sistem; Müracaatcıların ve sosyal çalışmacıların ilgisini çeken sistemik katman

ya da katmanlardır. Sorun ve amacın tanımı ve olası çözümlerin odağı, ilgilenilecek sistem

veya alt sistemlerin belirlenmesine yardımcı olur. Sistem, düzeylerden (katman) oluşur ve

katman bireyin içinden başlar ve durumun en genel katmanlarına kadar genişler. Genelci

sosyal çalışma, birey, bireyler arası, grup, gruplar arası, örgüt, örgütler arası, topluluk,

topluluklar arası olarak sıralanabilecek şekilde, katmanlı (düzeylerde) düşünmeyi önerir. Bu

katmanlar, hem doğası hem de terminoloji açısından durağan değildir. Odak sistem, birbiriyle

bitişik olan sistemik düzeylerdeki bir sorun veya çözüm ile ilgili olabileceğinden birden fazla

katman ile ilgili olabilir. Son olarak, odak sistem, sorun çözme sürecinde, sorun tanımının

değişmesine ya da çözümüne göre, değişebilir (Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

Sınırlar, bir sistemin ya da alt sistemin sonlandığı ve bir başka sistemin ya da alt

sistemin başladığı yeri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Birçok insanın, sınır kavramını

fiziksel varlıklar, için kullanmasına rağmen, sosyal ve sembolik sistemlerde de, kullanılabilir

(Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

Sınırlar, bireyleri ve alt sistemleri çevreleyen, diğerleriyle temas miktarını düzenlyen,

görünmeyen bariyerlerdir. Bir aile sisteminde sınırlar, kimlerin aile üyesi olduğunu ya da

olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Ebeveynler ve çocuklar aile sisteminin sınırların içinde

yer alır. Sınırlar aynı zamanda bir sistem içindeki alt sistemleri tanımlayabilir. Örneğin

sınırlar bir ailedeki, eş sistemi ile bu sistemin kardeş sistemini birbirinden ayırır. Her bir alt

sistemin, kendine özgü üyesi ya da üyeleri vardır. Bir aile üyesi, bu alt sistemin üyesi olabilir

ya da olmayabilir (Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990).

Sistemler büyüyebilmek, gelişebilmek, hayatta kalabilmek için, diğer sistemlerden

girdi almaya açık olması gerekir. Sistemler hayatta kalabilmek için, bilgi, kaynak ve enerji

alışverişine izin veren, geçirgen sınırlara sahip olmalıdır. Kısmen ya da tamamen açık ya da

kapalı olma, sistemin uyumuna katkı sağlar.

Amaç; Sistemin varlığının nedenidir. Her sistemin amacı vardır. Bazen, bir örgütün

görev tanımı ya da bir ülkenin anayasasında olduğu gibi, amaçlar açıktır. Birey, aile ve

komşuluk örneklerinde ise amaçlar sıklıkla örtükdür. Sosyal çalışmacı, sistemlerin, belirli

amaçları ve hedefleri ortaya koyma eğiliminde olduğunu bilir.

Gelişim; Bir sistemin gelişim boyutu değişme süreci ile ilgilidir. Her sistem belirli

gelişim aşamalarından geçer, eğer bu gerçekleşmezse, sistem kendi enerjisini kullanamaz,

işlevlerini yerine getiremez.

Page 33: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

26

Gelişim süreci süreklidir ve sistemler sürekli olarak değişir. Sistemin herhangi bir

parçasında meydana gelen değişim, sisteminde değişmesini beraberinde getirir (Johnson,

1998).

Yapı -> Her sistemin bir yapısı vardır, bunlar tablolar ya da grafiklerle gösterilebilir.

Sosyal hizmet kuruluşları gibi resmi sistemler, çeşitli üyelerinin kimliğini, statüsünü ya da

konumunu, iletişim ya da onlar arasındaki ilişkilerin yapısını göstermek için genellikle

hiyerarşik geleneğe uygun olarak örgütsel tablolar hazırlar. Resmi olmayan gruplarda örgütsel

yapıya sahiptir. Kimin kime rapor vereceği ve kimin kim ile iletişim kuracağı çizgilerle ortaya

konulabilir.

Sosyal çalışmacılar, aile sistemlerinde örgütsel yapıyı göstermek için, genogram, çevre

haritası, ilişki ağı haritası ve diğer şemaları kullanabilir. Bireylerde sosyal boyutlardan oluşur.

Bireyin kişiliği, yönetici, duygusal dışa vurum ve kural oluşturma olarak düzenlenebilir.

Bunlar birer statü oluşturur ve bu statüler grafik olarak da gösterilebilir. Transaksiyonel

analizde ebeveyn, yetişkin ve çocuk ego durumlarının görece büyüklüğü ve gücü kardan

adama benzer bir şekilde gösterilir (Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

Roller - Bir sosyal sistemde, bir diğer ilişkiyi tanımlayan bir statüyle bağlantılı bir

düşünce setidir. Statü terimi, rol kavramının vazgeçilmez bir parçasıdır. Rol, bireyin, bir

sosyal sistem içinde işgal ettiği konumu gösterir. Sosyal sistemler büyüdükçe rol sayısı artar

ve daha uzmanlaşır. Roller, statü ve beklenti, profesyonel ilişkimizin bir parçasıdır (Compton,

Galaway ve Cournoyer, 2005).

Kurallar - Sosyal normlar ve kültürel kurallar, insanların tutumlarına, inançlarına,

duygularına, görünümlerine ve beklenen, izin verilen ve yasaklanan davranışlarına rehberlik

eder ve onları belirler. Kurallara uyanlar ödüllendirilir, uymayanlar ise cezalandırılır. Sıklıkla,

bu yaptırımlar çeşitli sosyal sonuçlarıyla toplumsal yaşamı kontrol eder ya da düzenler,

normlar, davranışları ve görünümü düzenler ve bu yolla bir sosyal sistemi ya da durumu bir

diğerinden ayırmaya yardımcı olan fark edilebilir kalıplar oluşturur, içtekileri ve dıştakileri

ayıran sınırların tanımlanmasına ve sürdürülmesine yardımcı olur. Normlara uyma, bir sosyal

sisteme dahil olmanın bir göstergesi iken; normların ihlal edilmesi, dışlanma veya kovulma

ile sonuçlanır. Normlar, ayrıca kültürel değerleri de destekler; insanların alternatiflerine

yaptırımlar uygular. Sosyal normlar insanların temel inanç sisteminin esas parçasını oluşturur,

psikolojik deneyimler kültürün sosyolojik parçasını yansıtır. Son olarak, bireysel inançlar ve

davranışlar da kültürü etkiler (Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

İletişim -> Sosyal sistemlerdeki üyeler, bilgi alışverişi için çeşitli yollara ve araçlara

gereksinim duyar. İletişim düşünceleri, duyguları ve bilgiyi ifade etmek ve anlamak için

kullanılan her türlü sözel, sözel olmayan ve teknolojik süreçleri ifade etmektedir. Sosyal

çalışmacılar, sistematik amaç ve işlev için olduğu kadar bireysel ve toplumsal iyilik hali için

de önemli olan iletişimin doğası, kalitesi, miktar ve etkinliği ile ilgilenir. İletişimin sistemler

ve sosyal çalışma uygulaması için önemini vurgulamak zordur. Üzerinde anlaşılmış amaçların

gerçekleştirilmesi için sosyal çalışmacı, müracaat çılarla ve müracaatçılar adına iletişim

kurmak zorundadır (Compton, Galaway ve Co-urnoyer, 2005).

Page 34: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

27

Yaptırımlar — Sistemler, hedeflerini gerçekleştirmeye ve amaçlarına ulaşmaya ça-

lışırken insanları motive etmek ve belirli koşulları, görünümleri ve davranışları ödüllendirmek

ve cezalandırmak için bilerek ya da bilmeyerek araçlar ve yöntemler oluşturur. Örgütler, ödül

için para ya da unvan verir, cezalandırmak içinde belirli bir statü ve konumu geri alır.

Toplumlar istenmeyen davranışları kontrol etmek için sansür uygulayabilir, para cezası

verebilir ve cezaevine gönderebilir. Aileler teşvik amacıyla övgü, onay, duygusal destek,

sevgi ve özgürlük verebilir, ceza amacıyla onaylamama, reddetme, sevgisini esirgeme ve

sınırlandırma yapabilir. İnsanlar, istendik davranışların olası yararlarını ve istendik olmayan

davranışların olumsuz sonuçlarını hayal ederek, kendi kendilerini motive edebilir,

ödüllendirebilir ve cezalandırabilir. Suçluluk, korku ve endişe bazı düşünceleri, duyguları ve

davranışları sınırlandırırken; memnuniyet, haz ve heyecan da bazı düşünceleri, duyguları ve

davranışları teşvik edebilir, destekleyebilir. Durum içinde birey bakış açısıyla uyumlu olarak

sistem için teşvikler ya da ödüller içsel ve dışsal olabilir, amaçlanan durumun veya davranışın

öncesinde veya sonrasında olabilir (Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

Güç - Güç, yaşamın her yanının bir parçasıdır ve gücün incelenmesi sosyal sistem-

lerde ana süreçtir. Farklı güç türleri vardır. Otorite gücü, yasal ya da sosyal statünün yanı sıra,

olayları ve insanları kontrol etme veya etkileme hakkına işaret etmektedir. Uzmanlık ya da

yetkinlik gücü, belirli eylemleri veya etkiyi yapabilmek için bilgi, beceri ve yetenek ile

ilgilidir. Polis ve yargıçlar açık bir şekilde otorite gücüne sahiptirler. Doktor, avukat ve sosyal

çalışmacı gibi yardım personellerinin de gücü vardır. Otorite olarak statü, açık gücü ifade eder

ve sosyal çalışmacılara dikkate değer bir kontrol ve etki yapmaya olanak sağlar. Büyük

sistemler, daha küçük sistemleri baskılama ya da özgürleştirme gücüne sahiptir. Bu sistemler

küçük sistemlerin büyüme ve güçlenme fırsatlarına ulaşmasını sağlayabilir ya da

engelleyebilir. Güç, çeşitli büyüklükteki sistemler arasındaki ilişkiyi analiz etmek için anahtar

bir kavramdır. Sosyal çalışmacılar, güç-güçsüzlük ve insan gelişimi ve büyümesi süreci

arasındaki ilişkiyi dikkate almak zorundadır. Büyük sosyal sistemler, küçük sistemlerin yaşam

kaynaklarını sınırlayabilir. Küçük sistemlerdeki bireyler, sosyal işlevsellik sorunlarını çözmek

için gereksinim duyduğu bilgi, enerji ve özelliklere ulaşamayabilir. Basit bir şekilde söylemek

gerekirse, çok az insan yaşamlarının tüm boyutları üzerinde kontrol ve güce sahiptir. İnsanlar

yaşamla baş edebilmek için kişisel özelliklere ve güçlere sahip olabilir; ancak daha büyük

sosyal sistem onu gereksinim duyulan fırsat ve kaynaklardan yoksun bırakabilir (Compton,

Galaway ve Cournoyer, 2005).

İşlemler -> Yaşayan sistemler amaçlarına ulaşmak ve hayatta kalabilmek için bilgi,

enerji ve kaynakları işlemek zorundadır. Sosyal çalışmacılar sistemik işlemleri ele alırken,

girdi, akım, çıktı ve geri bildirimleri dikkate almalıdır. Girdi, diğer sistemlerden alınan enerji,

bilgi ya da iletişim akışıdır (Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990), ve sisteme etki eden herhangi

bir dışsal olaya, bilgiye ve enerjiye karşılık gelmektedir. İnsanlar için, yiyecek su ve havanın

yanı sıra sosyal temas ve uyaranlarda birer girdidir. Otomobil fabrikaları için çelik, plastik ve

diğer meteryaller girdidir. Okullar ve üniversiteler ise girdi olarak para ve öğrenciye

gereksinim duyar (Compton, Galaway ve Cournoyer, 2005).

Page 35: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

28

İşlem, girdi ve çıktıyı değiştiren ya da dönüştüren sistematik süreçlerdir. Hazmetme ve

nefes verme insan bedenindeki işlemleri gösterir. Aile içinde, çocuğun toplum-sallaştırılması,

okullarda çocuğun eğitimi, çeşitli parçalardan otomobil üretilmesi, işleme süreçleridir. Bir

sistem bu gibi işlemleri, çoklu çıktılara neden olacak şekilde sayısız kere yapar (Compton,

Galaway ve Cournoyer, 2005).

Sistem kuramı ile ilgili kavramlar açıklandıktan sonra, kuramın sosyal çalışma uy-

gulamasındaki yerinin, anlatımına geçilebilir.

2.1.2.Sistemler ve Sosyal Çalışma

Sistem kuramı, sosyal çalışmacılara dünyayı nasıl inceleyecekleri ve görecekleri ko-

nusunda bir kuramsal bakış açısı sağlamaktadır. Sosyal çalışmacılar çevre içindeki bireyler,

gruplar, aileler, örgütler ve topluluklar gibi çeşitli sistemlerin etkileşimleri üzerinde odaklanır.

Bir sistem, işlevsel bir bütünü oluşturmak için derli toplu bir şekilde, yani sistemli bir şekilde

ve karşılıklı ilişkileri olan bir dizi unsurun oluşturduğu bir takımdır. Birey, sınıf, aile, okul,

üniversite bir sistemdir. Her biri işlev görebilmek için birlikte çalışan birçok unsurdan oluşur

(Kirst - Ashman ve Hull, 1999).

1960'lardan bu yana sosyal çalışma, insan davranışlarını değerlendirmede birincil

olarak sistem yaklaşımını kullanmaktadır. Sosyal çalışmacılar bireyler, gruplar, aileler,

kurumlar ve toplumla, sosyal çalışma uygulamalarını gerçekleştirebilmek için, sistem

yaklaşımı bilgisine sahip olacak şekilde eğitim almaktadır. Sistem yaklaşımı müracaatçıların

yaşam koşullarının karmaşıklığını ve birbirleriyle ilişkilerini değerlendirmek için sorunlarının

ardında yatan etmenlere bakmayı vurgular. Bu anlamda, sistem yaklaşımı, yalnızca kavramsal

bir çerçeve değildir, aynı zamanda sosyal çalışma uygulamasını güçlendiren bir araçtır

(Duyan, 2010).

Sistem teorisi; sosyal çalışmada; başlatıcı sistem, değişim ajanı sistemi, müracaatçı

sistemi, hedef sistem, destek kontrol ve konak sistemleri, eylem sistemi, profesyonel sistem,

katkıları açılarından uygulamalarda kolaylık sağlayıcıdır.

Başlatıcı Sistem

Başlatıcı sistem, bir sorunun varlığını ilk kez fark eden ve ona dikkat çeken bireyler-

den oluşur. Okullarında şiddetin arttığını yönetime bildiren bir grup anne-baba veya bir

hizmet programından yararlanmak üzere başvuranların çokluğunu yönetime bildiren personel

buna örnek olarak verilebilir. Sorunun varlığını ilk fark eden kişiler ilk planlama sürecine

dahil edilebilir ya da edilemeyebilir. Bununla birlikte sorunu ilk fark edenlerin kim olduğu ve

bunların değişim sürecine dahil olup olmayacağını belirlemek gereklidir (Netting, Kettner ve

McMurtry, 1998; Akt.: Duyan, 2010).

Değişim Ajanı Sistemi

Başlatıcı sistemden hareketle, değişim ajanı sisteminin belirlenmesi konusu gündeme

gelir. Profesyonel yardımla değişimin gerçekleştirilebilmesi için, değişim faaliyetinin lideri

olarak birinin belirlenmesi gerekir. Bu kişi değişim ajanı sistemidir. Değişim ajanı, çekirdek

Page 36: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

29

planlama komitesi ya da görev gücüyle birlikte, değişim ajanı sistemini oluşturur. Değişim

sürecinde bir örgütün kaynakları kullanılacaksa, örgütün de değişim ajanı sistemin bir parçası

olması gereklidir. Değişim sürecinin nasıl ilerleyeceği değişim ajanı sisteminin bakış açısına

göre şekilleneceğinden, değişim ajanının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Değişim

ajanı, sistemin işlevi yapılacak faaliyetlerin merkezi eşgüdümcüsü olarak hareket etmektir

(Netting, Kettner ve McMurtry, 1998; Akt.: Duyan, 2010).

Değişim ajanı sistemi, planlı değişim sürecini başlatan kişidir (Kirst - Ashman ve

Hull, 1999).

Değişim ajanı sistemi sosyal çalışmacının kendisidir (Landon ve Feit, 1999). Değişim

ajanı sistemi, çalışılan kurumla birlikte, sosyal çalışmacı, değişme sürecine dahil olan diğer

formel ve enformel kaynaklardır (Hoffman ve Salle, 1994).

Müracaatçı Sistemi

İnsanlar, sosyal çalışma müdahalesini talep ettiği ya da kabul ettiği zaman müracaatçı

sisteminin bir parçası hâline gelir. Birçok insan profesyonel yardımı gönüllü olarak istemesine

rağmen, bazıları hizmetlerden farklı şekillerde yararlanabilir.

Müracaatçı sistemi, değişim ajanı sistemi ile işbirliği hâlinde çalışmayı kabul eden

sistemdir (Landon ve Feit, 1999).

Müracaatçı sistemi, sosyal çalışma müdahalesinde nihai yardımı alacak olan herhangi

bir birey, aile, grup, örgüt ya da toplum olabilir (Kirst - Ashman ve Hull, 1999).

Hedef Sistem

Hedef sistem ya da değişim hedefi, sosyal çalışmacıların kendi hedeflerini - amaçlarını

yerine getirmek için "değiştirme ya da etkileme" gereksinimi duyduğu sistemdir. Değişim

hedefi, neyi değiştirmeye gereksinim duyduğumuza göre, bireyler, aileler, resmi gruplar,

yöneticiler ya da politika yapıcılar olabilir. Mikro düzeyde davranış sorunları olan bir çocuk

değişim hedefi olabilir, amaç davranışı değiştirmektir. Mezzo düzeyde, yeme bozukluğu olan

insanların oluşturduğu bir destek grubu değişim hedefi olabilir; amaç yeme davranışını

kontrol etmektir. Son olarak makro düzeyde, eğer amaç kurum politikalarını değiştirmekse ve

kurum yöneticisi değişimin gerçekleşmesinde, ana karar verici ise, bu kişi değişim hedefi

olabilir (Kirst - Ashman ve Hull, 1999).

Hedef sistem, genellikle müracaatçı sistemi ile karıştırılır. Hedef sistem, planlanan

değişimin gerçekleştirilmesi için harekete geçirilmesi gereken sistemdir. Kimi durumlarda

hedef sistem ile müracaatçı sistemi aynı olabilirken, bazı durumlarda da tamamen farklı

olabilir (Landon ve Feit, 1999).

Page 37: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

30

Destek, Kontrol ve Konak Sistemleri

Toplumda ya da örgütte önerilen değişimin başarısıyla ilgilenen herkes destek sistemi

içinde yer alır. Bunlardan bazıları, ikincil yararlar sağlayabilir. Destek sisteminin değişimin

gerçekleşmesi için olumlu yaklaşımının olduğu ve gereksinim duyulduğu zaman değişim için

destek sağlayacağı ve savunuculuk yapabileceği beklenir. Değişim sistemi sorunun niteliğine

göre az ya da çok sayıdaki sistemlerden oluşabilir. Baş-latıcı sistem, değişme ajanı ve

müracaatçı sistemi, destek sisteminin sınırları içinde yer alır ve değişimin gerekliliğine işaret

eder. Başlatıcı sistem, değişme ajanı ve müracaatçı sistemi bazen üst üste gelebilir ya da ayrı

ve bağımsız sistemler olarak işlev görebilirler. Kontrol sistemi, önerilen değişimin

gerçekleştirilmesini önerme ve onaylama gücüne sahip olan ve formel olarak, otorite olarak

tanımlanan bireyler ya da gruplar olarak tanımlanır. Değişim kamuya ait bir örgüt ya da kamu

tarafından desteklenen ya da düzenlenen hizmetler ile ilgili ise kontrol seçilmiş ya da atanmış

personel tarafından gerçekleştirilir. Değişim özel bir örgütle ilgiliyse kontrol bu örgütün

yöneticileri olabilir. Konak sistem, değişimin gerçekleştirilmesinden sorumlu örgüt, bölüm,

ünite ya da gruptur. Konak sistemin içinde çalışanlar ya da gönüllüler değişimin gerçekleşti-

rilmesinden sorumludur. Buna uygulama sistemi adı verilir. Uygulayıcılar, konak sistem

tarafından istihdam edilir ya da gönüllüler arasından seçilir (Netting, Kettnner ve McMurtry,

1998; Akt.: Duyan, 2010).

Eylem Sistemi

Eylem sistemi, diğer sistemlerinin tamamı belirlendikten sonra ve katılımcılar se-

çildikten sonra oluşturulur. Eylem sistemi, değişimin planlanmasında ve uygulanmasında

aktif rol alan diğer sistemlerdeki bireylerden oluşur. Burada profesyonel değişim sistemi,

kontrol edici örgüt ve bazen de çekirdek planlama grubuyla bir örtüşme olabilmektedir.

Değişim ajanı sistemi, eylem sisteminin çekirdeğini oluşturmakla birlikte, diğer aktörler karar

verme ve değişme sürecine önemli katkılar sağlayabilirler. Eylem sistemi, diğer sistemlerin

temsilcilerinden oluşur. Önemli katılımcıların tamamı belirlendiği zaman, bu grup değişim

sürecini belirlemede merkezi karar verme yapısı hâline gelir ve bundan sonra, eylem sistemi

olarak tanımlanır (Netting, Kettner ve McMurtry, 1998; Akt.: Duyan, 2010).

Eylem sistemi, sosyal çalışmacının sorun çözme sürecine kattıklarını kapsamaktadır.

Bazen bir birey ya da bir grup kendiliğinden, eylem sistemi, hedef sistem ya da müracaatçı

sistemi olabilir.

Eylem sistemi, amaçların başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için sürece katıl-

ması gereken tüm insanları, formel ve enformel kaynakları kapsar (Hoffman ve Sal-le, 1994).

Eylem sistemi, amaca başarılı bir şekilde ulaşmak için dahil olması gereken veya

planlı değişim sürecinin gerçekleştirilmesi için, sosyal çalışmacı tarafından sürece katılan

sistemlerdir (Landon ve Feit, 1999).

Page 38: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

31

Profesyonel Sistem

Profesyonel sistem, sosyal çalışma dernekleri, sosyal çalışma okulları, sosyal çalışma

akreditasyon kurumları, Lisans veren kurumlar ile sosyal çalışmacılara ve uygulamalarına

rehberlik eden değerler, etik kurallar, yasalar ve yaptırımlar, profesyonel sistemi oluşturur.

Sistem kuramı, sosyal çalışmacıların, müracaatçı sistemlerine, yaklaşımı açısından

kavramsallaştırmaya yardımcı olan bir şema sağlamakta ve müdahale düzeyleri arasındaki

geçişleri görmeye de fırsat yaratmaktadır. Sonuç olarak, sistem teorisi, bireylerle, ailelerle,

gruplarla, örgütlerle ve toplumla sosyal çalışma uygulaması yöntem ve tekniklerinin

bütünleştirilmesi için büyük önem taşımaktadır.

2.2.Ekolojik Teori

Ekolojik sistem, kuramı genel sistem kuramının bir biçimidir ve yaşayan varlıklar

arasındaki ilişkiler ve varlıklar ile çevrelerinin diğer görünümleri arasındaki ilişkilere

odaklanır (Germain, 1979).

Ekoloji, organizma ile çevre ilişkilerinin incelenmesi anlamına gelmektedir (Germain,

1985).

Ekolojik yaklaşım, sosyal çalışmada, çevreleri ve aralarındaki etkileşimin doğasını

anlamayı vurgulayan bir yönelimdir. Profesyonel müdahalelerde odak; birey, grup, aile ve

toplum ve çevresi arasındaki kesişme üzerinedir (Barker, 1999).

Sosyal çalışmacılar arasında ilk zamanlarda psikanalitik görüş hâkimdi. Sosyal ça-

lışma uygulamalarında, Frend'un geliştirdiği medikal model kullanılarak, insan davranışları ve

sorunları anlaşılmaya çalışılmıştır. Medikal modelde, müracaatçı hasta olarak nitelendirilir ve

duygularının ve davranışlarının temelinde, ruhsal hastalıklar aranır. Çeşitli sorunlar yaşayan

müracaatçılara; şizofreni, manik-depresif veya deli gibi medikal etiketlerle yaklaşılır.

Davranışsal ve duygusal sorunları olanların bu sorunlarının temelinde genetik etkenler,

metabolik rahatsızlıklar bulaşıcı hastalıklar, içsel çelişkiler, erken dönem travmaları gibi

nedenlerin yattığı görüşü hakimdir. İnsanların yaşadığı koşullara ve çevrelerine uyum

sağlayamamasının nedeni olarak; bireysel ve içsel yetersizlikler gösterilirdi. 1960'lı yıllarda,

sosyal çalışma medikal modelin yararlılığını sorgulamaya başlamıştır. Müracaatçıların

sorunlarında çevresel faktörlerin de en az içsel faktörler kadar önemli olduğu ortaya

konulmuştur. Araştırma sonuçları, muhtemelen psikanalizin müracaatçıların sorunlarını tedavi

etmede etkisiz olduğunu göstermekteydi. 1960'lı yıllardan sonra, sosyal çalışma vurgusunun

en azından bir kısmını reform yaklaşımına doğru çevirmiştir. Reform yaklaşımı sistemleri

müracaatçılar yararına değiştirmeyi hedeflemektedir. Yoksulluğu önlemeye yönelik, program-

lar, sistemleri müracaatçılar yararına, değiştirmenin örnekleridir. Son yıllarda sosyal çalışma,

ekolojik yaklaşımın kullanılması üzerinde giderek yoğunlaşmaya başlamışıtır (Zastrow ve

Kirst - Ashman, 1990 - Zastrow, 1999).

Psikanalitik modelin önemi azalmış ancak sonlanmamıştır. Psikanalitik model,

ekolojik modelle birlikte uygulanırsa daha etkinliği arttırılmış olacaktır.

Page 39: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

32

Ekolojik teori, birey ve çevresi arasındaki etkileşime ve uyuma yoğunlaşan bir

yaklaşımdır. Sosyal çalışmacılar, bu yaklaşım çerçevesinde, savunuculuk, organizatörlük ve

arabuluculuk rolleri ile bireyin çevre ile iletişim ve etkileşiminin olumlu yönde olması için

çalışır. Değişen koşullara uyum sağlama konusunda bireylere destek verir, onların

çevrelerindeki sistemlerle etkileşime geçmesine ve onlardan yararlanmasına yönelik mesleki

çalışmalar yapar. Sosyal çalışmacılar, müracaatçıları, birey olarak, bir bütün halinde, fiziksel,

ruhsal, duygusal, psikolojik, sosyal ve entellektüelliği de kapsayan farklı boyutlarla ve

müracaatçıyı durum içinde ya da ekolojik bağlamda ele alır (Payne, 1997).

Tablo 1: Çevresi İçinde Birey Kavramsallaştırması

2.2.1.Ekolojik Kavramlar

Ekolojik kavramlar; sistem, sosyal çevre, çevresi içinde birey, etkileşim, enerji, ke-

sişme, adaptasyon, baş etme ve karşılıklı bağımlılık olarak ele alınmış olup bu kavramlara

ilişkin açıklamalar aşağıda verilmiştir.

Page 40: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

33

Sistem

Sistem bir kompleks ya da üniter bir bütün oluşturan karşılıklık içeren ve belirli sı-

nırları olan elemanların kombinasyonudur. Sistemler fiziksel ve mekanik, yaşayan ve sosyal

ya da bunların kombinasyonudur. Aileler, gruplar spesifik bir sosyal hizmet kuruluşu, bir

ulusun bütün eğitim sistemi, sosyal sistemlere örnek olarak gösterilebilir (Barker, 1999).

Sistem, belli bir işlevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş ve aralarında karşılıklı

bağımlılık ve etkileşim olan elemanlar kümesidir.

Sosyal Çevre

Kişinin etrafında bulunan bütün sistemler onun sosyal çevresini oluştururlar.

Sosyal çevreyi, aile, akraba, arkadaşlar, komşular ve iş yerindeki ilişkiler oluşturur.

Bunların bir kısmı günlük yaşantıyı doldururken, sosyal yardım kurumuna başvurma,

hastaneye yatma veya yargılanma gibi kurumlarla olan ilişkiler daha seyrek olarak bireyin

hayatında yer almaktadır. Toplumun politik ve ekonomik yapısı, yasalar ve kurallar da bireyin

sosyal çevresini oluşturan diğer unsurlar arasında yer alır (Turan, 2009).

Çevresi İçinde Birey

Çevresi içinde birey odağı, insanları çevrelerindeki tüm sistemlerle sürekli olarak

etkileşim içinde görür. Bu sistemler aile, arkadaşlar, iş, sosyal hizmetler, politikalar, din, mal

ve hizmetler ve eğitime ilişkin sistemleri kapsamaktadır. Bu nedenle sosyal çalışma

uygulaması, bireyler ve çeşitli sistemler arasındaki etkileşimleri geliştirmeye yönelmektedir.

Bu odak, birey ve içinde bulunduğu, çevre arasındaki uyumu geliştirme olarak tanımlanabilir

(Kirst - Ashman Hull, 1999).

Etkileşim

Etkileşim, insanlar çevrelerindeki diğerleri ile iletişim ve etkileşim kurar. Bu etki-

leşimlerin (transaksiyon) her biri aktif ve dinamik (etkileşim aktarılabilir ve değiş tokuş

yapılabilir) bir şeydir. Bununla birlikte, etkileşimler olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu

bir etkileşim, derinden sevdiğimiz bir kişinin sizi de aynı şekilde sevmesi olabilir. Olumsuz

bir etkileşim ise, on beş yıldan beri çalıştığınız işten çıkarılmanız olabilir (Kirst - Ashman ve

Hull, 1999; Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990).

Enerji

Enerji, insanlar ve çevreleri arasındaki aktif katılımın doğan gücüdür. Enerji, girdi ya

da çıktı biçiminde olabilir. Girdi, insanın yaşamına giren ve bu yaşama ilave katan bir tür

enerjidir. Örneğin, sağlığı bozuk bir yaşlı günlük yaşam için gerekli olan, görevleri yerine

getirebilmesi için fiziksel yardıma ve duygusal desteğe gereksinim duyabilir. Diğer taraftan

çıktı ise, bir kişinin yaşamından çıkan ve ondan ayrılan bir tür enerjidir. Örneğin bir kişi,

siyasal bir kampanyada çalışmak için gönüllü olabilir ve çaba harcayabilir (Zastrow ve Kirst -

Ashman 1990; Kirst - Ashman ve Hull, 1999).

Page 41: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

34

Kesişme

Kesişme, birey ve çevresi arasındaki etkileşimin yer aldığı esas noktadır. Çevresi

içinde bireyin değerlendirilmesi sırasında, kesişme, değişime yönelik uygun etkileşimleri

belirleyebilmek için açık olarak odak olmalıdır. Örneğin; evlilik sorunları nedeniyle sosyal

çalışmacıya başvuran bir çift, sorunların çocukların nasıl yetiştirileceği konusundaki

anlaşmazlık olduğunu ifade eder. Daha derinlemesine inceleme yapıldığı zaman, çiftin gerçek

duygularını birbirlerine ifade etme konusunda, becerilerinin olmadığı yüzeye çıkar. Gerçek

sorun, iletişim becerilerindeki eksiklik bir bireyin diğer bireyi etkilediği kesişme noktasıdır.

Her bir birey diğerlerinin sosyal çevresinin bir parçasıdır. Eğer kesişme noktası hatalı bir

şekilde belirlenirse, gerçek soruna ulaşıncaya kadar çok fazla zaman ve enerji harcanacaktır

(Kirst - Ashman ve Hull, 1999; Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990).

Kesişme, farklı sistemler veya organizasyonlar arasındaki temas ya da iletişim nok-

tasıdır (Barker, 1999).

Adaptasyon

Adaptasyon, çevresel koşullara uyum yapma kapasitesidir. Bireyin etkili bir şekilde

işlev görmeye devam edebilmesi için değişmesi ya da yeni koşullara ve durumlara uyum

sağlaması gerekir. İnsanların sürekli olarak değişikliklerle ve stresli yaşam olaylarıyla karşı

karşıya gelmesi nedeniyle, esnek olması ve bu durumlara kendisini uyar-layabilmesi gerekir.

Sosyal çalışmacılar, sıklıkla uyarlama sürecinde insanlara yardım eder. Bireyin, önemli bir

kişiye, yeni bir kişiye ve yeni bir çevreye uyum sağlaması gerekebilir. Adaptasyon, genellikle

enerji gerektirir. Sosyal çalışmacılar insanların enerjilerini yönetmelerine, yani daha üretici

olmalarına, yardımcı olur. İnsanlar çevreleri tarafından etkilenir ve benzer şekilde de

çevrelerini etkiler. İnsanlar çevrelerine başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmek için

değişebilir ya da çevrelerini değiştirebilir. İnsanlar çevrelerini değiştirebilirlerse, ona daha iyi

uyum sağlayabilir. Bu nedenle adaptasyon, sıklıkla, hem bireyi, hem de çevreyle ilgili olan,

iki yönlü bir süreci ifade eder (Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990; Kirst - Ashman ve Hull,

1999).

Adaptasyon, birey ve çevre arasındaki karşılıklı bir süreçtir ve sıklıkla çevreyi değiş-

tirmeyi ya da çevre tarafından değiştirilmeyi kapsar (Barker, 1999).

Başetme

Başetme, insanların uyum sağlamasının bir biçimidir ve sorunların üstesinden ge-

lebilmek için mücadele etmesi anlamına gelir. Adaptasyon, ister pozitif, ister negatif olsun,

yeni durumlara tepki verme ile ilgili olmasına rağmen, başetme karşılaştığımız sorunları ele

alma biçimimiz ile ilgilidir. Örneğin, bir kişi ebeveyninin aniden ölümü ya da yeni bir

bebeğin doğması ile başetmek zorunda kalabilir (Zastrow ve Kirst - Ash-man, 1990; Kirst -

Ashman ve Hull, 1990).

Başetme, bireyin stres kaynaklarına tepki verme ya da bu kaynaklardan kaçma ko-

nusunda kullandığı etkili davranıştır (Barker, 1999).

Page 42: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

35

Karşılıklı Bağımlılık

Karşılıklı bağımlılık, hayatta kalabilmek ya da iyilik hali için gerekli olan sorum-

lulukları ve fırsatları paylaşmaktır (Barker, 1999). Bir bireyin, başka bir bireyle karşılıklı

bağlantı içinde olmasıdır. Bireyler, sosyal çevredeki diğer bireylere ve bireylerin oluşturduğu

gruplara bağlıdır ya da onlarla karşılıklı olarak bağımlılık içindedir. Benzer şekilde diğer

insanlarda girdi, enerji, hizmetler ve süreklilik için bir diğerine karşılıklı olarak bağımlıdır.

İnsanlar başkası olmadan var olamaz. İnsanlar karşılıklı olarak birbirlerine bağımlıdır ve

hayatta kalabilmek için bir diğerine gereksinim duyar (Kirst - Ashman ve Hull, 1999 -

Zastrow ve Kirst - Ashman, 1990).

2.2.2.Ekolojik Değerlendirme

Ekolojik değerlendirme, uygulamada kullanılan bilgilerin toplamını içeren kapsayıcı

bir yaklaşımdır. Ekolojik kuram, sosyal çalışmacıların, herhangi özel bir durumda, birbiriyle

ilişkisi olan birçok faktör hakkında, tam bir inceleme yapmasına yardım eden sistematik bir

yapıdır. İnsan gelişiminin fiziksel, duygusal, bilişsel, ruhsal ve sosyal olmak üzere, beş

boyutu ile ilgili, yedi ekolojik düzeyin her birinde değerlendirilebilir. Bu düzeyler, insan

gelişimini etkileyen faktörlerin bileşimlerini içerir, ancak düzeyler arasındaki sınırlama

yapaydır ve düzeylerin her biri diğeriyle ilişki içerisindedir (Derezotes, 2000). Ekolojik

değerlendirmede, sosyal çalışmacıların göz önünde bulundurulması gereken yedi düzeye

ilişkin bilgiler aşağıda verilmiştir.

1- Biogenetik faktörler

2- Ailevi faktörler

3- Kültürel faktörler

4- Çevresel koşullar

5- Kaynaklar ve fırsatlar

6- Özbakım kalıpları

7- Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri

Biogenetik faktörler: Biogenetik faktörler, bireyin kalıtsal ve diğer fiziksel özellik-

lerini içermektedir. Ailenin geçmişi genellikle muhtemel genetik faktörlerin ve eğilimlerin

kanıtını sağlamaktadır.

Ailevi faktörler: Ailevi faktörler, bireyin yakın ve geniş ailesinin özelliklerini içer-

mektedir. Burada tanımlanan aile terimi, müracaatçının resmi olmayan destek sistemin birçok

en önemli üyelerini kapsamaktadır. Yakın aile, biyolojik aile üyeleri ile diğer aile üyeleri

kapsayabilir de, kapsamayabilir de.

Kültürel faktörler: Kültürel faktörler, bireyin psiko-sosyal çevresinin niteliklerine

yapılan yüklemeleri içerir. Psiko-sosyal çevre, bireylerin aile üyelerinin dışındaki ilişkide

olduğu diğer grupların özelliklerini içermektedir. Bunlar, birincil grubun (sevgililer,

arkadaşlar ve diğer ilişkiler), ikincil grubun (bireyin birlikte çalıştığı profesyonelleri) üyeleri

ile diğer resmi ve resmi olmayan destek ağını içermektedir.

Page 43: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

36

Çevresel koşullar: Çevresel koşullar, bireyin yaşam kalitesini etkileyen onun yaşam

alanına karşılık gelen özellikleri içerir. Bu özellikler yerel ve küresel toplum da yer alan doğal

çevre ile insan tarafından yapılan çevrelerle ilgili olabilir.

Kaynaklar ve fırsatlar: Kaynaklar ve fırsatlar, bireyce elde edilebilir olan güvenlik,

özgürlük, kabul, zenginlik, güç, hizmetler ve tüketim mallarını içerir. Bu kaynaklar ve

fırsatlar genellikle yerel ve ulusal liderliğin hoşgörü, istikrar, politikalar, etkililik ve çatışma

çözüm metadolojisiyle ilgilidir.

Özbakım kalıpları: Özbakım kalıpları, bireyin kişisel gelişimini besleyen ve geliş-

tiren çabalarıdır. Bu kalıplar, bireyin içsel motivasyonu, enerji düzeyi ve bilinç düzeyi gibi

içsel faktörlerle ilgilidir.

Gelişim ve Sağlığın Güncel Göstergeleri: Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri,

bireylerin, çift ilişkilerinin, ailelerin ve toplumun gelişimsel büyüme ve refah durumunun

ölçülebilir işaretlerini içermektedir (Derezotes, 2000).

Ekolojik yaklaşım, mikro, mezzo düzeydeki insani hizmetlere uygulanmaktadır.

Makro düzeyde de yararlı olduğu kanıtlanmıştır.

2.2.3.Davranış Dinamiklerini Değerlendirme

Davranış dinamiklerini değerlendirme modeli, insanlar ve çevre arasındaki etkileşimin

üç temel boyutunu odak almaktadır. Bu üç boyut, değerlendirmenin amaçlarını anlamak için,

dinamik bir anlayış sağlamaktadır.

1- Normal gelişimin kilometre taşlarını göz önünde bulundurmaktadır (biyolojik -

psikolojik ve sosyal gelişim).

2- Mikro, mezzo ve makro düzeyde, yaşam boyunca meydana gelebilecek ortak yaşam

olaylarına vurgu yapmaktadır.

3- İnsan farklılığı, bu farklılığın insan davranışına etkileri ile ilgilidir (etnik farklılık,

ırk, sınıf, cinsel yönelim ve kültür farklılıkları) (Duyan, 2010).

Ekolojik teori, mesleki uygulamalarda, geniş bakış açısı sunmaktadır.

2.3.Güçlendirme Teorisi

Güç, bireylerin bir şeyi bağımsız olarak yapabilmesi veya başkaları üzerinde kontrol

ve etkilemeye olanak sağlayan kaynaklara sahip olmak olarak tanımlanmaktadır

(Barker, 1999).

Güçlendirme ise, sözcük olarak güç kökünden gelmektedir. Sözcük anlamı itibariyle

var olan bir şeyi, durumu daha güçlü hâle getirmek anlamına gelmektedir.

Sosyal çalışma uygulamasında sıklıkla kullanılan bir yaklaşım olan güçlendirme,

insanların, örgütlerin veya toplumların kendi yaşamları üzerinde kontrol yetisine sahip

olabilmesi olarak tanımlanabilir (Anuradha, 2004).

Güçlendirme yaklaşımının literatürde ilk olarak sağlık alanında, uygulandığı bildi-

rilmektedir.

Page 44: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

37

2.3.1.Güçlendirme İlkeleri

Müracaatçıların güçlendirilmesi için, sosyal çalışmacılara, yol gösterici dokuz ilke,

önerilmiştir. Bu ilkeler aşağıda sıralanmıştır.

1- Programları, müracaatçıların ve toplum üyelerinin ifade ettikleri tercihlere ve ortaya

koydukları gereksinimlerine göre şekillendir.

2- Program ve hizmetlerin müracaatçılar ve toplum için en üst düzeyde uygun ol-

masını, müracaatçıların ve toplumun onlardan yararlanmasını sağla.

3- Müracaatçıların kendi kendine sorun çözebilmesi yaklaşımını benimse.

4- Müracaatçıların ve toplumun güçlerini gündeme getir ve onları bu yönde yapılandır.

5- En tercih edilen müdahale yöntemini uygulamak yerine, müdahaleyi müracaatçının

veya müracaatçı gruplarının kendine özgü taleplerine, sorunlarına ve gereksinimlerine uygun

olarak düzenle ve yeniden tanımla.

6- Uygulamanın ve politika geliştirmenin önceliklerini belirlemek için liderlik yap-

malarını sağla.

7- Güçlendirme, dikkate değer bir zaman ve sürekli bir çaba gerektirdiği için sabırlı ol.

8- Sosyal çalışmacıların, işteki kendi güçsüzlüğü ve gücünü sürekli olarak dikkate al.

9-Genel iyilik durumuna katkı vermek için yerel bilgiyi kullan (Simon, 1994;

Çakmaklı, 1980).

2.3.2.Güçlendirme Sürecinde, Sosyal Çalışmacının Görevleri

Sosyal çalışmacılara, yerine getirmesi gereken beş görev önerilmektedir.

1- Her birey, grup, aile ve toplumun güçleri vardır.

2- Travma ve istismar, hastalık ve bunlarla mücadele etme örseleyicidir, ancak bunlar

birer meydan okuma ve fırsat kaynağı da olabilir.

3- Büyüme ve değişme kapasitesinin üst sınırlarını bilmediğinizi varsayın ve bireyle-

rin, grupların ve toplumun emellerini / amaçlarını ciddi bir şekilde dikkate alın.

4- Müracaatçılara en iyi hizmet, onlarla işbirliği yapılarak verilebilir.

5-Her çevre kaynaklarla doludur. (Çakmaklı, 1980; Saleebey, 1997 - Duyan, 2010).

2.3.3.Güçlendirme Tutumları

Sosyal çalışmacılara, sekiz adet, güçlendirme tutumu önerilmektedir.

1- Bir damga veya tanıyla değil, bir kişiyle ilişki kurduğunu düşün.

2- Bireyin kendi kararını kendisinin vermesi hakkına saygı duy.

3- Bireyin yaşam kalitesini ve çevresel faktörleri dikkate almak suretiyle bireye karşı

bir bütün olarak sorumlu ol.

Page 45: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

38

4- Değerlendirme ve uygulama için, eksiklikleri gören modeller yerine, güçler

perspektifini temel al.

5- Müracaatçıların ilişkiye getirdiği farklı beceri ve bilgilere saygı duy.

6- Müracaatçıların öğrenme ve yaşamlarını yönetmeleri için içsel motivasyonlarına

güven.

7- Müracaatçıların size, diğer müracaatçılara, kuruma ve topluma katkı verme be-

cerisine ve hakkına saygı duy.

8- İnsanların bireyselliklerini kabul et, her bir bireyin kendine özgü özelliklerine,

değerlerine ve gereksinimlerine saygı duy. (Çakmaklı, 1980; Manning, 1998; Duyan, 2010).

2.3.4.Güçlendirme Boyutları

Bir kavram olarak güçlendirmenin kişisel, kişilerarası ve sosyo-politik olmak üzere alt

üç boyutu bulunmaktadır.

1- Kişisel güç; insanların yetkinlikleri, ustalık, denetim (kontrol) duygusu, öz saygı ve

iyi olma durumu ile ilgilidir.

2- Kişiler arası güç; karşılıklı bağımlılık, etkileme gücü, ortaklık, sosyal destek, saygın

bir statü (tanınma) ile ilişkilidir.

3- Sosyo-politik güç ise, tanınma (imtiyaz), vatandaşlık hakları, kaynakların kontrolü,

olanaklara erişme ve sosyal adalet ile ilgilidir.

(Çakmaklı, 1980 - Duyan, 2010).

Kişisel güç, insanların tamamen kendisi ve kendisini nasıl algıladığı ile ilgilidir. Ki-

şisel güç kapsamında, insanların kendilerini yetkin ve usta bir birey olarak görmeleri,

yaşamları üzerinde kontrol duygusuna sahip olmaları, kendilerini değerli ve aranan, istenen

bireyler olarak görmeleri ve kendilerini "iyi" olarak tanımlamaları çok önemlidir (Miley,

O'Melia ve Du Bois, 1998; Akt.: Duyan, 2010).

Kişilerarası güç; insanların diğer insanlarla girmiş olduğu etkileşim ve ilişkilerinde

statüsünü belirleme bakımından önem arz etmektedir.

İnsanlar olarak varlığımızın değerli olabilmesi, bir anlam kazanabilmesi için, bir baş-

kasının varlığı gereklidir. Bir anlamda bizim varlığımız başkasının varlığı ve tersinde de,

başkasının varlığı, bizim varlığımız ile ilişkilidir. Bu durum, karşılıklı bağımlılık durumunu

ortaya çıkartmaktadır. Karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde diğerleri üzerinde etkileme

gücümüzün olması, onlarla ilişkilerimizin niteliğini belirleyen bir unsurdur. Karşılıklı olarak

etkileme ve etkilenme sürecinde diğer insanlarla kurmuş olduğumuz ortaklıklar, yaşamımızı

olumlu yönde etkilemekte ve varlığımıza değer katmaktadır. İnsanların karşılaştıkları zor

durumlarda kişilerarası ilişkilerin önemi bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. İnsanların sahip

olduğu sosyal destek, bu süreci nasıl yaşayacağını etkilemektedir. Sosyal desteğin varlığı

tanınma ile de ilişkili olup, zor durumlarda sorunları ortaklaşa çözme konusunda kolaylaştırıcı

bir etmen olarak görünmektedir (Duyan, 2010).

Page 46: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

39

Sosyo-politik güç; sözcük olarak, iki ana sözcükten oluşmaktadır. Bunlardan birincisi

sosyal olanla, yani toplumsal olanla; diğeri de politik olanla yani siyasal olanla ilişkilidir.

İnsanların kaynaklara ulaşabilmelerinin ve sosyal işlevselliklerini sürdürebilmelerinin önünde,

kimi güç engelleri bulunmaktadır. Bunlar, Solomon (1984)'e göre; insanların kaynaklara

ulaşmasını, teknolojik ve kişilerarası beceriler edinmesini ve toplumda değerli bir statüye

sahip olmasını engellemektedir.

Sosyo-politik güç kapsamında güçsüzlük, baskı ve kurbanı suçlama kavramları öne

çıkmaktadır (Miley, O'Melia ve Du Bois, 1998; Akt.: Duyan, 2010). Bu kavramlar aşağıda

açıklanmıştır.

Güçsüzlük; kişinin kendi kendisini suçlamasını, genelleştirilmiş bir güvensizliği ve

toplumsal etki için kaynaklardan yabancılaşma duygusunu, oy hakkına sahip olmamayı,

ekonomik kırılganlığı ve sosyo-politik mücadelede umutsuzluk duygusunu ifade eden çok

boyutlu bir kavramdır.

Baskı; bireyler arasında, gruplar ve sınıflar içinde ve arasında, daha da geniş, kap-

samda toplumlar arasında ve içinde ekonomik, sosyal ve psikolojik hakimiyet ve sömürü ile

ilişkili olup, insanların adaletsizlikler yaşamasına, işsizlik, yoksulluk, evsizlik, eğitimsizlik,

tıbbi bakıma ulaşmaması, sonuçlarını doğurmaktadır. Irkçılık, sınıfçılık, yapabilircilik, karşı

cinselcilik, bölgecilik, cinsiyetçilik, benmerkezcilik ve yaşcılık; baskı sömürü ve adaletsizliğe

neden olmaktadır.

Kurbanı suçlama; sosyo-politik güce ulaşmanın önündeki bir diğer faktördür ve sinsi

bir baskı türüdür. Değersiz, genetik olarak özürlü ya da uygunsuz olarak tanımlama ve

çevresel koşulları öne sürme, kurbanı suçlamanın farklı biçimidir. Sıralanan her iki durumda

insanların topluma aktif ve üretken bireyler olarak katılmasının önünde bir engeldir ve

insanları sinsice baskılamaktadır.

(Miley, O'Melia ve Du Bois, 1998; Akt.: Duyan, 2010).

Sosyal çalışmacılara, müracaatçılarıyla çalışmalarında kişisel, kişiler arası ve sosyo-

politik güçlendirmeyi kolaylaştırmak için, aşağıdaki ilkelerin benimsenmesi önerilmektedir.

1- İnsanları, bireysel ya da kolektif olarak, sorun çözme ve başetme kapasitelerini

daha etkili kullanabilmeleri için güçlendir.

2- Bireyleri ve toplumu meydana gelen sorunlardan koruyabilmek için sosyal ve

ekonomik politika geliştirilmesini destekle.

3- Sosyal çalışma uygulamasının her boyutunda mesleğin bütünlüğünü koru.

Süreç olarak güçlendirme, uygulayıcının işini nasıl yapacağını tanımlamaktadır.

Buna göre; kendini gerçekleştirme, kendi olmasını sağlama, işbirliğine girme, saygı

duyma, bilinç artırma, keşfetme, onaylama, destekleme, güçlendirme, geliştirme,

etkileştirme, bağlantılandırma, yaratıcı olma, inşa etme, genişletme ve bütünleştirme

sosyal çalışmacıların süreç olarak güçlendirme kapsamında müracaatcılarında meydana getireceği değişimleri ifade etmektedir.

Page 47: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

40

4- İleri düzeyde sosyal işlevsellik ve yaşam kalitesinin artırılması için kurumsal

kaynak sisteminin işleyişini kolaylaştırır.

5- Kurumsal kaynak sistemi içinde işbirliğine dayalı ilişkiler geliştir.

6- Sağlık ve insani hizmet gereksinimlerini karşılayabilmek için kurumsal kaynak

sisteminin işleyişini kolaylaştır.

7- Her insanın toplumsal yaşama tümüyle katılımını arttırabilmek için sosyal adalet ve

eşitliği geliştir.

8- Araştırma ve değerlendirme yoluyla sosyal çalışma mesleği için bilgi geliştiril-

mesine katkı ver.

9- Hem sorunların hem de kaynak fırsatlarının üretildiği kurumsal sistemlerde bilgi

alış-verişini destekle.

10-Farklılıkları göz önünde, etik olarak duyarlı ve cinsiyetçi olmayan sosyal çalışma

uygulaması yoluyla iletişimi güçlendir. 11-Sorunların önlenmesi ve çözümlenmesi için

eğitim stratejileri geliştir. 12- İnsani meseleler ve sorunların çözümü için bir dünya görüşü

benimse.

Sonuç olarak, uygulamalarda, güçlendirme teorisinin kullanılması, olgu ve ailelerin

kendi kendilerine yardım etme sürecine katkı verir. Müracaatçıların güçlerine vurgu yapmak,

örselenmişliklerini, olumsuz duygularını azaltmalarında, terk etmelerinde yardım sağlar.

Güçlendirme teorisi, sistem ve ekolojik kuramların uygulama süreçleri içinde kendine yer

bulur ve terapilerde kolaylık sağlayıcıdır. Mikro, mezzo ve makro sistemler üzerinde, yaşanan

sorunlarda güçlendirme teorisi önemlidir ve sosyal çalışmacı önce ilkeleri kendine uygulamalı

ve bunu uygulama ile bütünleştirmelidir.

Page 48: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

41

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde sistem teorisi, sistemle ilgili kavramlar ve sonrasında, sosyal çalışma

ilişkisi açıklandı. Ekolojik teori, ekolojik değerlendirme ve ekdozik değerlendirmenin sosyal

çalışma ilişkisi açıklanmaya çalışıldı. Güçlendirme teorisi ve güçlendirme ilke, tutum ve

boyutlarının sosyal çalışma ilişkisi üzerindeki ilişkisi örneklerle açıklandı.

Page 49: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

42

Bölüm Soruları

A. Aşağıda cümlelerde boş bırakılan yerlere gelmesi gereken uygun seçenekleri

işaretleyiniz.

1.Sistem kuramı, _______________________________ kuramdan duyulan

memnuniyetsizliğe karşı gelişen bir dizi kurumsal gelişmeden biridir.

a. Psikodinamik

b. Ekolojik

c. Sistematik

d. Bilşsel

e. Davranışçı

2.Belirli bir işlevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş aralarında karşılıklı bağlantı

ve etkileşim olan elemanlar kümesi _____________________ olarak tanımlanır.

a. Ekoloji

b. Ekonomi

c. Sistem

d. Kuram

e. Güçlendirme

3.Sistem teorisinin anahtar kavramları; bütüncüllük, ilişki ve

______________________’dir.

a. Ekoloji

b. Denge

c. Güçler

d. Aile

e. Psikoterapi

4.Sistem teorisi sosyal çalışmada; başlatıcı sistem, değişim ajanı sistemi, müracaatçı

sistemi, hedef sistem, destek kontrol ve konak sistemleri, eylem sistemi ve

____________________ katkıları açısından uygulamalarda kolaylık sağlayıcıdır.

a. Ekolojik sistem

b. Güçler perspektifi

c. Ekonomik

d. Profesyonel sistem

e. Girdi sistemleri

Page 50: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

43

5.Sosyal çalışmada ________________________ yaklaşım çevreleri ve aralarındaki

etkileşimin doğasını anlamayı vurgulayan bir yönelimdir.

a. Ekolojik

b. Bilişsel

c. Davranışsal

d. Bireysel

e. Psikodinamik

6.Ekolojik kavramlar; sistem sosyal çevre, çevresi içinde birey, _______________,

enerji, kesişme, adaptasyon, boş etme ve karşılıklı bağımlılıktır.

a. Psikoloji

b. Sosyoloji

c. Sosyal psikoloji

d. İletişim

e. Etkileşim

7.___________________, birey ve çevresi arasındaki etkileşimin yer aldığı esas

noktadır.

a. Kesişme

b. Siyaset

c. Sistem

d. Güç

e. Enerji

8.___________________, insanların uyum sağlamasının bir biçimidir. Sorunların

üstesinden gelebilmek için mücadele etmesi anlamına gelir.

a. Adaptasyon

b. Başetme

c. Keşisme

d. Enerji

e. Çevresi içinde birey

Page 51: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

44

B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru şıklarını işaretleyiniz.

9.Aşağıdaki kavramların hangisi ekolojik teori kavramları içinde yer almaz?

a. Sistem

b. Sosyal çevre

c. Etkileşim

d. Neopolitika

e. Adaptasyon

10.Güçlendirme yaklaşımı ilk olarak hangi alanda uygulanmıştır.

a. Ekonomi

b. Hukuk

c. Sağlık

d. Sosyoloji

e. Siyasal bilimler

11.Aşağıdakilerden hangisi güçlendirme boyutları içinde yer alır?

a. Kişisel güç

b. İklimlendime

c. Probe

d. Hastalık

e. Hiçbiri

12.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi “ekolojik değerlendirme” kriterleri içinde yer

almaz.

a. Biogenetik aktörler

b. Ailevi faktörler

c. Kültürel faktörler

d. çevresel koşullar

e. Hiçbiri

Page 52: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

45

13.Bireyin kalıtsal ve diğer fiziksel özelliklerini içeren ekolojik değerlendirme

kriterlerini aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlamaktadır?

a. Özbakım kalıpları

b. Çevresel koşullar

c. Biogenetik faktörler

d. Kültürel faktörler

e. Ailevi faktörler

14.Bireyin kişisel gelişimini besleyen ve geliştiren, bireyin içsel motivasyonunu, enerji

düzeyi ve bilinç düzeyi gibi içsel faktörlerle ilgili ekolojik değerlendirme kriterleri, aşağıdaki

seçeneklerden hangisidir?

a. Özbakım kalıpları

b. Kaynaklar ve fırsatlar

c. Çevresel koşullar

d. Kültürel faktörler

e. Ailevi faktörler

15.Okullarda şiddetin arttığını yönetime ve ilgililere bildiren bir grup anne, sistem

teorisi içinde, hangi sisteme bir örnek teşkil eder?

a. Değişim ajanı sistemi

b. Müracaatçı sistemi

c. Konak sistem

d. Başlatıcı sistem

e. Hedef sistem

Cevaplar

1) a, 2) c, 3) b, 4) d, 5) a, 6) e, 7) a, 8) b, 9) d, 10) c, 11) a, 12) e, 13) c, 14) a, 15) d

Page 53: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

46

3.PSİKANALİTİK KURAM

Page 54: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

47

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Üçüncü bölümde, psikanalitik kuram içinde, topografik kuram, yapısal kuram,

içgüdüler kuramı, psiko-seksüel gelişim kuramları ve ayrıca diğer kişilik kuramları

öğrenilecektir.

3.1. Topografik Kuram

3.2. Yapısal Kuram

3.3. İçgüdüler Kuramı

3.4. Psiko-Seksüel Gelişim Dönemleri

3.5. Diğer Kişilik Kuramları

3.5.1. Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı

3.5.2. Jung ve Analitik Kuramı

3.5.3. Otto Rank

3.5.4. Erıch Fromm

3.5.5. Karen Horney

3.5.6. Harry Stack Sullivan

Page 55: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

48

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Aile ve Sosyal Politakalar Bakanlığına bağlı kuruluşlarda kalan bazı çocuklar,

dışkılarını, tuvaletlere neden püskürterek yapmaktadırlar?

2.Herhangi bir topluluk içinde, elma yediğimizde neden utanırız, utanmaya vesile olan

kavramı analiz ediniz.

3.Kavga eden çiftlerin herbirinin, doğum anında, çocukken yaşadığı “birincil kaygı”

ile, duyduğu kaygı ve kavgaya neden olan kaygı arasında bir ilişkisi varmıdır?

Page 56: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

49

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği

veya geliştirileceği

Psikanalitik kuram

Aile çalışmalarında

davranışların geçmişe ait

nedenleri hakkında

beceriler öğrenilir

Topografik kuram yapısal

kuram, içgüdüler kuramı Psiko-

seksüel gelişim dönemleri ve

diğer kişilik kuramları ve

kavramlarının kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 57: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

50

3.Psikanalitik Kuram (Psychoanalytic Theory)

Bu kuram, 1856-1939 yılları arasında yaşayan Sigmund Freud tarafından geliştiril-

miştir. Freud kuramını ilk oluşturmaya başladığı yıllardan yaşamının sonuna dek kuramını

geliştirmiştir.

3.1.Topografik Kuram

Freud, 1923 yılına kadar geçen sürede, topografik kuram ya da bölmesel model,

diye tanımlanan, bilinç, bilinçöncesi, bilinçdışını incelemiştir.

Bilinç (conscious): Herhangi bir anda haberdar olduğumuz bütün duygu ve yaşantıları

içerir. Bedensel algılar, düşünce süreçleri ve coşku durumları da bilincin kapsamı içindedir.

Freud'a göre algı, anı, duygu ve düşüncelerin yalnızca küçük bir bölümü kişinin bilinç

alanındadır. Böyle olmasaydı çok sayıda uyaranın etkisi altında, karmakarışık ve dayanılması

güç olan uyaran saldırısı ile karşı karşıya kalırdık (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır,

G., 1993).

Bilinç, farkında olduğumuz yaşantılar alanıdır (Duyan, 2008).

Bilinçöncesi (Preconscious): Herhangi bir anda, bilinç düzeyinde olmayan fakat

küçük bir çabayla ya da kendiliğinden kolayca bilince çıkarılabilen yaşantılar bilinçön-cesinin

içeriğindedirler. Bilinçten silindiği sanılan, çeşitli uyaran ya da çağrışımla yeniden bilinç

düzeyine gelebilen anılar, duygular ya da dürtüler bilinçöncesinin kapsa-mındadırlar (Köknel,

Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Bilinçdışı (Unconscious): Kişinin özel bir çaba ile bilincine getiremediği, farkına

varamadığı yaşantılar bilinçdışının içeriğini oluşturur. Bilinçdışının kapsamında dürtüler,

içgüdüler, bastırılmış karmaşalar vardır. Bunlar istenildiği anda bilinç alanına çıkarılamazlar.

Günlük davranışlara simgeler yoluyla yansırlar. Fakat bilinçdışı ruhsal süreçlerin simgesi

sözcükler değildir. Diğer bir deyişle, bilinçdışı bir dürtü ya da yaşantı bilinçli sözcüklerle

anlatılacak şekilde simgeleştirilemez. Örneğin, bir dürtü bir insanı etkilediğinde, kişi sıkıntı

duyar, ama bunun ne olduğunu sözcüklerle açıklaya-maz. Özetle, bilindışı, gerçeğe ve

mantığa uymayan, insanın içinden geldiği gibi doyurulmak istenen dürtülerden; bastırılmış

karmaşalardan ve anılardan oluşur. Bu yaşantılar, ancak uyutum (hipnoz), serbest çağrışım

(free association), rüyaların incelenmesi yoluyla açığa çıkarılabilir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K.

Aytar Bahadır, G., 1993).

Bilinçaltı, bilincinde olmadığımız yaşantılar alanıdır; burada, bilinç dışında olan ve

özel bir takım tekniklerle bilince çıkarılabilen yaşantılar yer alır. Freud kişiliği bir buzdağına

benzetmiş, kişiliğin daha çok bilinçdışı etkenler tarafından yönlendirildiğini savunmuştur.

Psikanaliz yöntemi kişinin bilinç dışındaki sorunlarını gün ışığına çıkararak çözümlemeye

çalışır (Duyan, 2008).

Freud'un topografik kuramında bilinç, bilinçöncesi ve bilinçdışı diye tanımladığı üç

zihinsel bölge, beyinde, anatomik bir yapıya ya da bölgelere karşılık olarak düşünülmemiştir.

Page 58: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

51

Zihinsel işlemlerin tümü kavramsal olarak bölmelere ayrılmıştır. Bu üç bölge tamamen

birbirinden kopuk olarak ayrı-ayrı çalışan bölgeler değildir. Bilin, bi-linçöncesi ve bilinçdışı

arasında bağlantı ve süreklilik olup; aralarında dinamik bir etkileşim söz konusudur (Köknel,

Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

3.2.Yapısal Kuram (Structural Model)

Freud, 1926 yılında yayınlanan, ego ve id adlı yapıtında, yeni geliştirdiği yapısal bir

kişilik modelinden bahsetmiştir. Yapısal kurama göre, kişilik üç sistemden oluşur. Bunlar

kısaca aşağıda verilmiştir.

1-Id ( altbenlik)

2-Ego (benlik)

3-Süperego (üstbenlik)

ID (Altbenlik)

Altbenlik kişiliğin temel sistemidir. Benlik ve üstbenlik, altbenlikten ayrımlaşarak

gelişir. Altbenlik, doğuştan ve kalıtımsal olan içgüdüleri de kapsayan psikolojik gizil güçlerin

tümüdür.

Bedenden kaynaklanan içgüdü ve dürtüler ruhsal anlatımlarını alt benlikte bulurlar.

Alt benliğin diğer özellikleri şunlardır.

- Tümden bilinçdışıdır.

- Zaman ve yer kavramı tanımaz.

- Birbirine karşıt dürtü ve eğilimler bir arada bulunabilir.

- Kural ve yasa tanımaz.

- Özellikle cinsellik ve saldırganlık içgüdülerine yapılandırılmıştır.

- Bireyin yaşamı boyunca varlığını sürdürür.

Alt benlik, Freud'un "Haz ilkesi" olarak adlandırdığı ilke uyarınca çalışır. Haz ilkesi,

bütün dürtü ve isteklerin anında doyurulmasına yönelme olarak tanımlanmıştır. Diğer bir

deyişle, fazla enerji birikimine dayanamayan altbenlik, gerilimi gidermek amacıyla enerji

birikimini bir an önce boşaltma eğilimi gösterir. Buna haz ilkesi denir. Bu ilke uyarınca

hareket ederken acıdan kaçınma ve haz duyabilme amacıyla altbenlik iki süreçten yararlanır.

Bunlar refleks eylemleri ve birincil süreçler'dir. Göz kırpma, hapşırma gibi doğuştan

varolan otomatik tepkiler refleks eylemleridir. Birincil süreç, içgüdüsel gereksinimlerin düşler

aracılığıyla doyumlanmasıdır. Birincil süreç mantık öncesidir, insan düşüncesinin gelişmemiş,

çocuksu şeklidir. Gerçekle, gerçek olmayanı ayırt edemez, içtepileri (impulse) ketleyemez.

Birincil süreç örneklerine rüyalarda, küçük çocuklarda ve psikozların sanrılarında

(hallusination) rastlanır (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Page 59: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

52

İd, kişiliğin temel taşıdır. Doğuştan getirilir ve ruhsal enerjinin kaynağıdır. Aynı za-

manda içgüdülerin de kaynağıdır. Yani insanlarda bulunan iki içgüdü (Libido ve saldırganlık)

id'den kaynaklanır. İd içgüdüler şeklinde ortaya çıkar, acilen doyurulmak ister (Duyan, 2008).

EGO (Benlik)

Ego, altbenliğin istek ve gereksinimlerini, dış gerçeklerin ve üstbenliğin koyduğu

sınırlar içinde doyurmaya çalışan kişilik yapısıdır. Ego, akılcı, mantıklı bir kişilik bölümüdür

ve bir anlamda kişiliğin karar organıdır. İd'in hangi isteklerinin karşılanacağına ego karar

verir, id'in isteklerini süperegonun onayından geçirerek dış dünyadaki nesnelerle doyurmaya

çalışır (Duyan, 2008).

Benliğin en önemli işlevi uyum (adaptation) sağlamaktır. Altbenliğin yer ve zaman

tanımaksızın gereksinim ve dürtüleri anında doyurmaya çalışmasını, benlik, uygun yer

zamanda doyurmak üzere bekletebilir, erteleyebilir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K.

Aytar Bahadır, G., 1993).

Benlik "gerçeklik ilkesi" (reality principle) uyarınca çalışır. Gerçeklik ilkesi, alt

benliğin istek ve dürtülerini uygun yer ve zamanda, başka bir deyişle ancak dış gerçeklerin ve

toplumsal kuralların izin verdiği ölçüde doyurulması olarak tanımlanır (Köknel, Ö. Özuğurlu,

K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Benlik "ikincil süreç" (Secondary Process) aracılığıyla işler, ikincil süreç, gerçekçi

düşüncedir. Bu süreç aracılığıyla benlik bir gereksinimin giderilmesi için bir tasarı oluşturur.

Sonra geliştirilen bu tasarının geçerli olup olmadığını araştırıcı bazı eylemlerde bulunur.

Örneğin, susayan bir kişi önce suyu nerede bulabileceğini araştırır. Sonra oraya gidip

susuzluğunu giderir. Bu olaya gerçeklik sınaması (reality testing) denir (Köknel, Ö. Özuğurlu,

K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Özetle, benlik içeriden gelen uyaranlarla dış koşullar arasında bir denge kurmaya ça-

lışır. Benlik, bu dengeyi bir yandan algı, bellek, zeka gibi organizmanın doğal gelişme yetileri

ile bir yandan da çatışma ve kaygıdan kaçmak için geliştirdiği savunma düzenekleri (defense

mechanisms) ile sağlar (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

SÜPEREGO (üstbenlik)

Kişiliğin son ve üçüncü, gelişen sistemi süperegodur. Süperego çocuğa anne ve baba

tarafından aktarılır. Ödül ve ceza sistemi ile pekişip gelişir, var olur. Geleneklerin ve

toplumsal yargı sistemlerinin içselleştirilmiş bir şeklidir.

Süperegonun üç işlevi bildirilmektedir.

1- Alt benlikten gelen istek ve dürtüleri bastırıp - engellemek.

2- Benliği, geleneksel, töresel amaçlara yöneltmek.

3- Kusursuz olmak için çabalamak olarak özetlenebilir.

Page 60: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

53

Süperego, geleneksel ve toplumsal değerlerin içsel temsilcileridir; kişiliğin ahlaki

yönünü temsil etmektedir. Süperego ve toplumsal çevre tarafından onaylanmış ölçütlere göre

davranır ve toplumsal yasakları içerir. Süperego "vicdan" ve "ideal benlik" 'i içerir, ideal

benlik, çocuğun nasıl bir kişi olmak istediğine ilişkin düşünceleridir. Çocuk çevrenin

onaylamadığı düşünce ve davranışları süperegonun bir parçası olan vicdanı sayesinde kendi

kendine denetleyerek kurallara uyar. Örneğin, kimsenin görmediği durumlarda bile yere çöp

atmaz. Bu davranışıyla ideal benlik, gurur duygusuyla bireyi ödüllendirir; aksi davranışta ise

vicdan, kişiyi suçlu hissettirerek cezalandırır (Duyan, 2008).

Freud, üstbenliği, vicdan ve ideal benlik olmak üzere iki alt sisteme ayırmıştır.

Vicdan; anne-babanın onaylamadığı düşünce ve davranışları yaptığında, çocuğun

kendini suçlu hissetmesiyle kazanılır. Anne-babanın cezalandırmaları (örneğin, azarlama,

sevgi azalması vb. ) aracılığı ile oluşur (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

İdeal benlik; anne-babanın onayladığı ve ödüllendirdiği davranışlar ideal benliği

oluşturur. İdeal benlik kişinin kendine amaçlar ve istekler belirlemesini sağlar. Birey hedefine

ulaştığın da kendine güven, gurur ve kıvanç duyar. Örneğin, okulda başarılı olan bir çocuk

ailesi tarafından onaylandığında ve ödüllendirildiğinde özsaygısının (selfesteem) arttığını

duyumsar. Anne-babanın denetimi öz-denetimle (self-control) yerdeğiştirdiğinde üstbenliğin

tümden geliştiği söylenebilir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K.

Aytar Bahadır, G., 1993).

3.3.İçdüler Kuramı

Freud, içgüdüyü doğuştan var olan, bedensel bir gerginlik durumu olarak tanımlamış

ve içgüdülerin zihinsel temsilcilerinin istekler şeklinde yansıdığını ileri sürmüştür.

Bütün içgüdülerin dört bileşeni olduğu bildirmektedir.

1- İçgüdünün kaynağı; bedensel durum ya da gereksinimdir. Örnek; açlık, susuzluk,

vb.

2- İçgüdünün amacı; gereksinim sonucu oluşan gerginlikten kurtulmak ya da ger-

ginliği azaltmaktır.

3- İçgüdünün nesnesi; kişinin kendi bedeninde ya da çevresinde bulunan ve içgüdünün

doyumunu sağlayan herhangi bir nesne ya da kişidir.

4- İçgüdünün itici gücü; içgüdünün doyumunu sağlayan enerji miktarıdır. İçgüdünün

gereksinimi arttığı oranda güçlenir.

Freud, içgüdüleri ikiye ayırmıştır. Yaşam içgüdüsü (Eros) ve ölüm içgüdüsü (Tho-

natos). Yaşam içgüdüleri, bireysel yaşamın ve insan türünün sürekliliğini sağlayan açlık,

susuzluk ve cinsellik içgüdüleridir. Freud, yaşam içgüdülerini çalıştıran enerji türüne

"Libido" adını vermiştir. Freud, yıkıcı içgüdüler olarak nitelendirdiği ölüm içgüdülerinin

bütün saldırganlık, intihar ve cinayet eylemlerinin altında yatan içgüdüler olduğunu ileri

sürmüştür. Freud'a göre her bireyin bilindışında, ölüm isteği vardır. Freud, yaşamın amacı

ölümdür demiştir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Page 61: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

54

3.4.Psiko-Seksüel Gelişim Dönemleri

Freud, psiko-seksüel gelişim dönemini beş aşamada incelemiştir. Bu dönemler ad-

larıyla şunlardır.

1- Oral dönem (0-18 ay)

2- Anal dönem (18 ay - 3 yaş)

3- Fallik dönem (3-7 yaş)

4- Gizil dönem (7-13 yaş)

5- Genital dönem'dir (11-13 - genç erişkin).

Oral Dönem

En önemli ağızdır. Ağız haz ve zevk kaynağıdır. Döneme adını vermiştir.

Bu dönemin iki alt dönemi vardır. Libidoya yönelik ağız dönemi (oral erotism) ve

saldırgan dönem (oral sadism). Libidoya yönelik dönemde amaç, oral gerginliğin yarattığı

duruma (örneğin açlık) son vermektir. Oral doyum sağlandığında, örneğin emzirme bittiğinde,

bir rahatlama ve gevşeme olur. Saldırgan dönem oral dönemin son aylarında oral erotik

davranışlarla birlikte varlığını sürdürür. Çiğneme, ısırma, tükürme ve ağlama tepkileri ile oral

saldırganlık anlatım bulur (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Ay-

tar Bahadır, G., 1993).

Oral erotik ya da oral saldırganlık döneminde oral gereksinimler yeterince karşı-

lanmazsa ya da aşırı şekilde doyurulursa bireyde normal dışı kişilik özellikleri yerleşebilir.

Oral gereksinimler yeterince, doyumlanmadığında ya da aşırı doyumlandığında "oral-edilgin

kişilik yapısı" adı verilen bir yapı oluşur. Bu kişilik yapısındaki insanlarda abartılmış

iyimserlik, aşırı bağımlılık, sürekli olarak başkaları tarafından onaylanma isteği ve edilginlik

özellikleri olur. Oral-saldırganlık dönemine takılan, saplanan (fixation) kişilerde ise

kötümserlik, aşırı tartışıcılık, alaycılık ve başkalarını sömürme eğilimleri görülebilir. Oral

dönem başarılı bir şekilde tamamlandığında kişi başka insanlarla güvenli ilişkiler kurabilir,

aşırı bağımlılık ve kıskanma duyguları olmaz ve sömürmeden ya da sömürülmeden,

başkalarına verip alabilir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Anal Dönem

Bu dönemde, enerjinin odak noktası, ağız bölgesinde, anüs bölgesine kayar. Anal

dönemde, oral dönemde gereksinimlerin karşılanması için anneye olan tam bağımlılık yerine

çocuğun yürümeye, konuşmaya ve kendi benliğini çevresinden ayrı algılamaya başlaması ile

edilginlikten etkinliğe, bağımlılıktan bağımsızlığa doğru bir geçiş oluşmaya başlar. Bu

dönemde yer alan tuvalet eğitimi sırasında dışkıyı tutma ya da boşaltma konusunda anneyle

ortaya çıkan çatışmaların bir sonucu olarak, çocuk bir yandan bağımlılık duygularını bir

yandan da bireyleşme ve bağımsızlaşma duygularını, diğer bir deyişle, karşıt duyguları

(ambivalance) birlikte yaşar. Tuvalet eğitiminin başlaması ile birlikte çocuk altbenliğin

istekleri (anında dışkılanma haz alma) ile anne aracılığıyla konan toplumsal sınırlamaları

Page 62: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

55

(dışkılamayı daha sonraya erteleme) ayırt etmeye başlar (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar

Bahadır, G., 1993).

Bu dönemde, baskıcı, katı bir disiplin anlayışı ya da çocuğu tümüyle başıboş bırakma,

bağımsızlık duygularının gelişmesini geciktirir. Katı ve baskıcı tuvalet eğitimi, kişilikte;

yıkıcılık, kızgınlık, dağınıklık gibi sonuçlara yol açar (Duyan, 2008).

Freud, anal dönemde tuvalet eğitimine ilişkin iki çeşit anne tutumundan söz eder. Eğer

anne aşırı baskıcı bir tutum içindeyse çocuk dışkısını tutma eğilimindedir, dışkının barsak

çeperine yaptığı basınçtan da haz alır. Bu dışkıyı tutma eğilimi aşırı bir şekilde olursa ve diğer

davranışlara da genellenmeye başlarsa çocukda, anal-tutucu kişilik yapısı oluşur. Anal-tutucu

kişilik yapısında olan yetişkin bireylerde, inatçılık, cimrilik, aşırı düzenlilik ya da aşırı

dağınıklık, katı görüşlülük gibi kişilik özelliklerine rastlanır. Annenin tutarsız davranışları ya

da ilgisizliğine karşı duyduğu öfkeyi, dışkıyı bir silah gibi püskürtme eğiliminde olan

çocuklarda insan, ilişkilerinde karşıt duyguları (sevgi ve nefret gibi) birlikte yaşama, aşırı

düzensizlik, yıkıcılık yetkeye karşı hiçbir öneri getirmeksizin karşı çıkma gibi özelliklerle

karakterize olan anal saldırganlık kişilik yapısı oluşabilir. Anal dönem, anne ile çocuk

arasındaki ilişkilerde uyumlu olarak sürdürüldüğünde kişi özerk bir birey olarak seçimlerini

yapabilir, gereksiz inatlardan kaçınır, bağımsız ilişkiler kurar ve sürdürür, diğer insanlarla

işbirliği yaparak olgun ilişkiler içinde yaşamını sürdürür (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar

Bahadır, G., 1993).

Fallik Dönem

"Fallus" erkek cinsel organı anlamına gelir ve bu döneme adını verir. Bu dönemin en

önemli haz kaynağı, penis ve vajinadır. Cinsel organdır. Bu dönem mastürbasyon denemeleri

ve cinsel soruların çok sık sorulduğu dönemdir.

Freud'a göre, fallik dönemde penis hem erkek, hem kız çocuklarda başlıca ilgi ko-

nusudur. Kız çocuklarında bu organa daha önce sahipken sonra yitirdikleri yönünde bir

yorumlama eğilimi gözlenir. Bu durumun yarattığı düş kırıklığı ve eksiklik duygusunu Freud,

penise imrenme (penis envy) olarak adlandırmıştır. Bu dönemde penis erkek çocuk için bir

haz organı olmanın ötesinde bütün benlik duygusu açısından önem taşır. Erkek çocuk önce

penisin bütün insanlarda var olduğunu sanır. Daha sonra kız cinsel organını görmesi ile

penisin yok edilebileceği, kesileceği korkusunu yaşamaya başlar. Freud bu durumu iğdişlik

korkusu (castration fear) olarak adlandırılmıştır (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G.,

1993).

İğdişlik korkusunu Duyan, 2008'de şu şekilde açıklamıştır. Erkek çocuklar, kız ço-

cuklarda penisin olmadığını fark edince, kendi penisinin yok olacağı kaygısı yaşar. Çocuklara

yapılan "sünnet ederim" gibi şakalar ve tehditler bu korkuyu devamlı hâle getirir ve kişilik

bozukluğuna yol açar.

Fallik dönem içinde çocuklarda özduyum yapma eğilimi artar, karşı cinsdeki anne ya

da babaya dönük, çoğu bilinçdışı cinsel düşler geliştirilir. Freud, bu dönemdeki baskın

Page 63: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

56

çatışmayı erkek çocuklar için Oedipus karmaşası, kız çocuklar için, Elektera karmaşası olarak

adlandırmıştır (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Bu dönem, erkek çocuğun annesine, onun sevgilisiymiş gibi, anneyle zaman geçirmeyi

isteme, annesine evlenme önerisinde bulunduğu, dönemdir. Erkek çocuk annesini, kardeşleri

ve babasıyla paylaşamaz ve bu duygularından dolayı babası tarafından cezalandırılacağını

düşünür, iğdişlik korkuları yaşanır. Oedipus karmaşası olarak bu özellikler, erkek çocuklar

için, adlandırılır.

Kız çocuk kendinde ve annesinde penis yokluğundan dolayı, kızgınlık duyar ve penise

imrenme ile karakterize olur. Eksiklik duygularını kapatmak için, babasına yönelir, babasıyla

evlenmek isteyebilir. Bu durum sonuna doğru, kız çocuk anneye, erkek çocuk babaya yönelir

ve karmaşadan kurtulurlar.

Fallik dönem sağlıklı bir şekilde atlatılırsa, çocuk kendi cinsiyetini benimser, eğer

karmaşalar çözümlenmezse, bu durum yaşamın sonraki yıllarında karakter bozukluklarına ve

ruhsal rahatsızlıklara neden olur.

Gizil Dönem

Bu dönemde, daha önceki dönemlerin ruhsal-cinsel çatışmaların yatıştığı görülür.

Bunların yerine, arkadaşlar ve onlarla yapılan oyunlar ve okul oturur. Kız ve erkek çocuklar,

kendi cinslerine yakınlaşırlar, özdeşim anne ve babaya olduğu kadar, arkadaş ve öğretmene

veya başka yetişkinlere de olur.

Dördüncü gelişim dönemi Latans ya da gizil dönemdir. " Latans" gizil ve örtülü de-

mektir. Çocuk cinsel konulardan hoşlanmaz ve kendisini oyuna verir. Ergenlik öncesi

durgunluk, geçiş veya bekleyiş dönemidir. Arkadaşları, öğretmenleri ve diğer iletişim

biçimleri önemli yer tutar. Birey bu dönemde, doğal olarak karşı cinsten hoşlanmaz,

hemcinsleriyle gruplaşır. Karşı cins ile olan olumsuzluklar kalıcı iz bırakabilir. Bu dönemde

oral, anal ve fallik dönemlerde geliştirilen özelliklerin, yeni bir özümlemesi yapılarak,

kazanılan özellikler pekiştirilir (Duyan, 2008).

Gizil dönem başarılı bir şekilde yaşandığında çocuk özerk bir birey olarak girişimlerde

bulunmayı öğrenir, çalışmadan doyum sağlar. Yenilgiye uğradığında aşağılık duygusuna

kapılmaz. Gizil dönem, başarılı bir biçimde yaşanamazsa çocuk dürtülerinin denetimini

sağlayamaz, enerjisini öğrenme ve beceri geliştirmeye yöneltmez. Ya da bunu tam karşıtı

olarak aşırı bir denetim düzeneği oluşturur, kişiliğinin gelişim yollarını kapatır (Köknel, Ö.

Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Genital Dönem

Freud'un psiko-sosyal gelişim dönemlerindeki son dönem ergenlik dönemidir. Üreme

ile ilgili değişimlerin, psikolojik gelişimi etkilediğini düşünen Freud, bu yüzden bu adı

vermiştir. Cinsel organların gelişimi artık üremeye doğru gelişir. Cinsel olgunluk gelişir ve

karşı cins ile ilişkiler kurulur. Ergenlik yılları ve daha sonrasına uzanan son gelişim dönemi

Page 64: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

57

olan genital dönemde ise, kişilik bir çocuk kişiliğinden yetişkin kişiliğine dönüşür. Genital

dönemde özellikle, fallik dönemde kişiliğe eklenen öğelerin niteliği, ergenlik dönemindeki

gelişimin niteliğini belirler. Freud'a göre, ilk üç döneme oranla son iki dönemin kişilik

üzerindeki etkileri daha azdır (Duyan, 2008).

Genital dönem, içindeki ergen bir yanda yetişkin kadın ya da erkeğin bedensel özel-

liklerini kazanırken, bir yandan da toplumun kendinden beklediği kadın ya da erkek rolünü

benimsemeye çabalar. Bu dönemde geçici rol çatışmaları görülür. Çeşitli düşünce, değer ve

roller benimsenir, sonra bunlar terkedilir ve yenileri aranıp yerlerine konurlar. Genital dönemi

başarılı bir şekilde geçiren kişiler tutarlı bir kimlik geliştirirler, diğer insanlarla sağlıklı

toplumsal ve cinsel ilişkilerle yaratıcı ve üretken bir insan olurlar. Bu dönemi başarılı şekilde

atlatamayan kişiler ise gerek toplumsal gerek bireysel düzeyde sağlıklı, tutarlı bir kişilik

oluşturamazlar, karşı cinsle, sevgiye dayanan olumlu ilişkiler kurmakta zorlanırlar (Köknel,

Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G.,

1993).

Freud, psikoanalitik temele dayanan kişilik kuramında kliniğine gelen hastalar ile

yaptığı çalışmalardan yola çıkarak, bu hastaların üzerinde uyguladığı hipnoz, rüya yorumları,

serbest çağrışım gibi psikoanalitik temelli teknikleri kullanmıştır. Bu nedenle kuram, sağlıklı

kişilikten çok hastalıklı kişiliğin nasıl oluştuğunu açıklamakta olduğu, hastalık ve

yetersizlikleri üzerine odaklanıldığı, kuram geliştirilirken objektif verilere dayanılmadığı,

geçerli ve güvenilir kaynaklar kullanılmadığı, kişilik gelişiminde yaşamın ilk altı yılına özel

bir önem verilerek, daha sonraki dönemlere ait yaşantıların fazla önemsenmediği gibi

eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır (Duyan, 2008).

Literatürde, psikoanalitik teori ve psikodinamik teori eş anlamda kullanılmaktadır. Bu

teori, kişilik kuramlarında ilk ele alınan teori özelliğini taşımaktadır. Diğer kişilik kuramları

ya bu teoriye karşı çıkmış ya da güçsüz yönlerini desteklemek amacıyla sonradan

oluşturulmuştur. Psikoanalitik teori veya psikodinamik teori, ruhsal çözümleme kuramı olarak

da adlandırılmaktadır. Plotnik (2009) Freud'un psikodinamik teorisi için, 1900'ların başında

Freud'un hastaları ile olan çalışmalarından, çıktığını ifade etmektedir.

3.5.Diğer Kişilik Kuramları

Freud yaklaşımını benimsemeyen ve eksik bulan öğrencileri sonradan kendi ku-

ramlarını oluşturmuşlardır.

3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı

Adler'in geliştirdiği kuram II. Dünya savaşından bu yana gittikçe daha çok önem

kazanmıştır. Geliştirdiği birçok kavram gerek psikoloji ve psikiyatri alanında çalışanlarca,

gerekse halkın günlük konuşmaların da sıkça kullanılır. Bu kavramlar arasında, aşağılık ve

güvensizlik duyguları, kardeş kıskançlığı, tek çocuk olma gibi kavramlar vardır (Köknel, Ö.

Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Page 65: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

58

Adler kuramına bireysel psikoloji adını vermiştir. Çünkü ona göre her birey, tek,

bölünmez, öz-tutarlılığı olan ve kendine özgüdür. Freud'dan farklı olarak Adler, bireyi içgüdü,

dürtü ve çocukluk yaşantılarının bir kurbanı olarak görmez. Adler'e göre, insan yaratıcı bir

varlıktır kendi kişiliğini doğrudan doğruya kendi oluşturur. Adlere göre, kişilik, bireyin

kendine, diğer insanlara ve topluma karşı geliştirdiği tutumların bir ürünü olarak gelişir

(Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Aşağılık duygusu ve bu duygu ile başa çıkma çabalarına Adler, önem arzetmiştir ve

geliştirdiği kavram, günümüz konuşma diline girmiştir.

Adler bireyin toplumsallığına vurgu yapmış, kişiliğin şekillenmesinde birey-çevre

etkileşimine değinmiştir. Adlerin, bireyin toplumsallığına, birey-çevre ilişkisine dair bildirimi,

sosyal çalışmanın, çevresiyle birlikte kişi odağına, benzerdir, önemli mesleki bilgi-beceri

öğelerini kapsamaktadır.

Adlerin ruhsal sağaltım yöntemi, kişinin kendi öz olanaklarını kabul edip toplumsal

yaşama katılmasını sağlar. Ruhsal sorunlar da toplumsal nedenlere dikkati çeken Adler,

kişideki toplumsal duyguyu kuvvetlendirerek başarısızlıkların esas nedenlerinin ortaya

çıkarılmasının yaşamı anlamlandıracağına inanmaktadır (Gürün, 1991).

Toplumsal duyguya büyük bir önem veren Adler örgensel eksikliğin ve şımartılmanın

çocuğun yeterli bir toplumsal duyguya sahip olmamasına neden olduğunu ileri sürer (Gürün,

1991). Ayrıca, çocuğun doğum sırası ile, kişilik yapısı arasında bağlantı olduğunu,

bildirmiştir. Adler, büyük çocuk, ikinci çocuk, tek çocuk, küçük çocuk gibi kavramlara vurgu

yapmıştır.

Adler, kişinin çocukluk dönemindeki etkileşimleri sonucunda geliştirdiği kendine

özgü davranış görüntüsüne "yaşam biçimi" adını vermiştir. Yaşam biçimi bireyin kendine ve

dünyaya ilişkin geliştirdiği görüşlerini, amaç ve beklentilerini bunlara ulaşmak için edindiği

alışılmış davranışları içerir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

3.5.2.Jung ve Analitik Kuramı

Jung, önce Freud'la çalışmış, sonra ayrılarak kendi kuramını oluşturmuştur. Kişilik

hakkında, günümüz konuşma diline mal olmuş, Adler gibi, birçok kavramı, literatüre

kazandırmıştır. Jung'un kişilik hakkında ileri sürdüğü kavramlar şunlardır.

• Benlik

• Bilinç

• Psişe

• Kişisel bilinçdışı

• Ortak bilinçdışı

• Karmaşalar

• Arketipler

Page 66: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

59

Jung, oluşturduğu derinlikler psikolojisinde bilinç, kişisel bilinçdışı ve kollektif bi-

linçdışı olmak üzere üç ayrı boyuttan söz ediyordu. Bilinç, özeğinde "Ben (ego)", çevresinde

de persona adı verilen ve nesneler dünyasıyla ilişkisini sağlayan işlemler bütünüyle

oluşuyordu. Kişisel bilinçdışı pek derinlerde olmayıp geriye itilmiş ya da unutulmuş

unsurlardan oluşmuştu. Kollektif bilindışına gelince bu katta, tüm insanlığın ortak malı olan

bir kalıt söz konusu oluyordu (Gürün, 1991).

Jung, kişiliğin tümünü "psişe" olarak adlandırmıştır. Psişe, Latince bir sözcüktür ve

ruh anlamına gelir. Bilinçli ya da bilinçdışı tüm duygu, düşünce ve davranışlar psişe-yi

oluştururlar. Psişe, bir bütündür ve kişi yaşamı boyunca ona yeni boyutlar katmaya ve onun

bölünmemesine çalışır. Psişe, birbiriyle etkileşim içinde olan, ancak birbirinden farklı bir

biçimde çalışan bilinç, kişisel bilinçdışı ve ortak bilinçdışı adı verilen üç sistemden oluşur.

Bilinç, kişinin açık bir şekilde farkında olduğu ve tanıdığı bir zihin bölümüdür. Düşünme,

hissetme ve sezgi gibi zihinsel işlevlerin günlük yaşamda sürekli olarak uygulanması ile bilinç

gelişir. Jung, bilinçli zihnin örgütlenmesi sonucu oluşan ögeyi "benlik" (ego) olarak

tanımlamıştır. Benlik, bilinç düzeyinde algılanan anı, düşünce ve duygulardan oluşur. Benlik

bir damıtma aygıtı gibi kendine ulaşan anı, düşünce ve duygulardan bazılarını seçer. Kişi

ancak benliğin seçip bilince çıkardıklarından haberdar olur. Kişinin, yaşadığı ancak benlik

tarafından seçilmedikleri için bilince çıkarılmayan, anı, düşünce ve duygular varlıklarını

yitirmezler. Jung'un "kişisel bilinçdışı" diye adlandırdığı kişilik düzeyinde birikiler. Kişisel

bilinçdışımızda depolanan yaşantılar, ya benlik izin verdiği zaman ya da rüyalarda bilinç

düzeyine çıkarlar. Jung'un "karmaşa" adını verdiği durumlar, kişisel bilinçdışının içeriğinde

bulunan bazı düşünce ve duyguların aralarında gruplaşmaları sonucu oluşan durumlardır.

Jung'un "arketipler" olarak adlandırdığı ögeler ortak bilindışının içeriğini oluştururlar.

Arketip, ilk örnek (prototip) anlamına gelen bir sözcüktür. Jung, kişiliğin oluşumunda önemli

yerleri olan persona, anima ve animus, gölge ve ben arketiplerine kuramında özel bir yer

vermiştir. Persona, tiyatro oyuncularının çeşitli rolleri canlandırdıkları maskelere verilen

isimdir. Jung'a göre, persona, kişinin kendi olmayan bir karakteri yaşaması anlamına gelir.

Diğer bir deyişle, bireylerin toplumun onayını sağlamak amacı ile dış dünyaya karşı

takındıkları kimliklerine persona denir. Örneğin, insanların çalışırken kullandıkları persona

evdekinden farklıdır. Anima arketipi erkek psişenin kadın yönü, animus arketipi ise kadın

psişenin erkek yönüdür. "Gölge", insanın kendi cinsiyetini temsil eden ve kendi cinsinden

kişilerle olan ilişkisini etkileyen arketipdir. "Ben" kişiliği örgütleyen ögedir. Ben, ortak

bilindışının merkez arketipi-dir. Ben, bilindışında bulunan diğer, arketiplerin bilinç düzeyine

çıkmalarını düzenler. Kişi kendini uyum içinde, hissettiği sürece ben görevini iyi yapıyor

demektir. Bilindışı dünya, bilinç düzeyine çıkarılabildiği oranda, kişi kendisiyle uzlaşır. Bu

olmazsa kendisi ve çevresiyle çatışır (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

3.5.3.Otto Rank

Otto Rank, Adler ve Jung gibi, Freud'un çevresinde olan bir kuramcıdır.

Doğum travması, bunaltı yaşantısının ilk örneğini ve kaynağını doğumda bulduğunu

söyleyen Freud'un doğum travmasına yönelik bu fikri öğrencilerinden Otto Rank tarafından

etraflı bir biçimde ele alınmıştır. Rank'a göre doğum olayı, yalnızca fizyolojik değil, ruhsal

alanda da yankılar uyandıran ve sarsıntı yaratan bir yaşantıdır (Gürün, 1991).

Page 67: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

60

Rank, annenin döl yatağında, rahat ve güven içindeki mutlu bir dönemden sonra,

bebeğin çaba ve girişim gerektiren doğum sonrası koşullara geçişte dehşete kapıldığını; bu

dehşet duygusunun sonraki yaşamda en sağlıklı insanda bile, sürekli olarak varolan "birincil

kaygı" kaynağını oluşturduğunu ileri sürmüştür. Rank ayrılk kaygısı (separation anxiety) adını

verdiği doğum anında yaşanmış olan kaygı durumunun insanın ileriki yaşamında da

tekrarlandığını ileri sürmüştür. Örneğin bebeğin memeden kesilmesi, bebek için bir

içgüdünün engellenmesi değil, doğum sarsıntısı benzer ayrılığın bir kez daha yaşanmasıdır.

Doğum sarsıntısı sonucu yitirdiği rahatlık ve güven duygusuna karşılık, bebek annesiyle,

etkileşime geçerek, bu yolla çevresiyle etkileşime girer (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar

Bahadır, G., 1993).

3.5.4.Eridi Fromm

Erich Fromm, Almanya'da, sosyoloji ve psikoloji eğitimi gördükten sonra, psikanaliz

alanında eğitim almıştır. Kültür süreçleri ve toplumsallaşmaya önem verdiği için, sosyal

çalışma açısından görüşleri anlamlıdır. Sosyal çalışmada, çevresiyle birlikte kişi odağı içinde,

kültürel süreçler ve toplumsallaşma, incelenen mesleki alanlardır.

Fromm'a göre, insan tarihsel ve bireysel gelişim süreci içinde, geliştikçe kendini yalnız

ve soyutlanmış hisseder. Bu durum kaygı yaratır. Kişi egemen olma, yok etme, robotlaşma

gibi savunma düzeneklerini kullanarak kaygıdan kurtulmaya çalışır. Fromm, kişilik

gelişmesinde kültürlenmeye ve toplumsallaşmaya önem vermiştir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K.

Aytar Bahadır, G., 1993).

3.5.5.Karen Horney

Karen Horney, Freud'un analitik kuramı paralelinde bir süre çalıştıktan sonra, kendi

kuramını oluşturmuştur. Horney oluşturduğu kuramında, kişilik ve davranış oluşumunda,

kültür ve toplumsal çevreye öncelik tanımıştır. Bu yönü ile Horney'in kuramı, sosyal çalışma

açısından, mesleki uygulama yönüyle anlamlıdır.

Horney, çocuğun doğduğu andan başlayarak yabancı, düşman bir dünya karşısında,

yalnız, yardımcısız ve çaresiz olduğunu bu durumdan kaygı duyduğunu ileri sürmüştür. Bu

kaygıya "temel kaygı" adını veren Horney, bunun çocukluk döneminden başlayarak kişilik

bütünlüğü üzerinde etkili olduğunu ileri sürer. Horney temel kaygının gelişmesinde en önemli

etken olarak kusurlu anne-baba tutumlarını göstermiştir. Bu tutumları aşırı koruyucu, başat,

rededici, ürkütücü, tutarsız vb. anne-baba tutumları şeklinde ayırarak incelemiştir. Ailenin ve

çevrenin ilgisiz, soğuk, yetersiz ve tutarsız davranması sonucu çocukta çevreye karşı

saldırgan ve düşmanca duygular uyanır. Temel kaygıdan kurtulmak için, sevgi, boyun eğme,

içe dönme, güçlü olma gibi davranış biçimleri ortaya çıkar (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar

Bahadır, G., 1993).

Horney'in anne + çocuk ve çevre arasındaki ilişkiler hakkında geliştirdiği kuramı,

istismar konularına açıklık sağlayıcıdır. Geliştirilen kavramlar, istismar bulguları açısından da

anlamlıdır.

Page 68: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

61

Freud uygunculuğundan (ortodoksi) uzaklaşarak Adler psikolojisindeki bazı kav-

ramları özümleyen Horney'in S. Freud'le olan anlaşmazlığı kadın cinselliği konusunda ortaya

çıkar. Horney, Freud'ün kadındaki penis arzusu kavramını eleştirir. Libido gelişimiyle ve

nevrozlarla ilgili froudçu kuramları bir yana iterek kültür ve çevrenin bu görüngülerin

oluşmmasındaki rolü üzerinde durur (Gürün, 1991).

3.5.6.Harry Stack Sullivan

Sullivan psikiyatri alanında uzmanlaştıkdan sonra kendi kuramını oluşturmuştur.

Horney gibi, Erick Fromm gibi, kültürleme ve toplumsallaştırmaya önem vermiştir. Ayrıca

iletişim hakkında açıklayıcı kavramlar oluşturmuştur. Sosyal çalışmada, çevresiyle birlikte

kişi odağına, açıklanan kavramlar, netlik uygulamalarda, etkinlik kazandırmıştır.

Sullivan kuramında, insanlar arası (interpersonal) ilişkilerdeki davranışlar üzerinde

durmuştur. Kişilik gelişiminde, kültürlenme ve toplumsallaşmaya önem vermiştir. Kişilik

gelişiminde, kültürlenme ve toplumsallaşma üzerinde duran Sullivan, davranışın kişilerarası

ilişki sonucu oluştuğunu ileri sürmüştür. Bu nedenle bir insanın davranışlarının tek başına ele

alınarak yorumlanmasının doğru olmayacağını, davranışı insanlararası etkileşim içinde

incelemek gerektiğini savunmuştur. Sullivan'a göre, insan ilişkilerinin en önemli yönü

iletişimdir. Sullivan, iletişimi ikiye ayırarak incelemiştir. 1) Sözlü iletişim: Bir insanın diğer

insanlarla olan konuşmasıdır. 2) Sözsüz iletişim: İnsanın kendisiyle kurduğu "sessiz

konuşma" denebilir, içsel iletişimdir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Sullivan kişiler arasında ilişkiler ve psikoterapi çalışmalarında iletişime önem vermesi,

ailenin fonksiyonları içinde, iletişim fonksiyonunu, öne çıkardığını görmekteyiz. İletişim ve

kişiler arası ilişkiler, sosyal çalışmada, psiko-sosyal kirlenmişlik alanlarını tanımlamada,

önemli kavramlardır. Psiko-sosyal tanıyı oluşturmak için, ilk bakılan noktalardır.

Sullivan ayrıca, dinamizmler, kişileştirmeler ve bilişsel süreçler hakkında da tanım-

lamalar yapmıştır.

Page 69: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

62

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Üçüncü bölümde, topografik kuram içinde bilinç kavramı nedir sorusu cevaplandı.

Yapısal kuran içinde, id-egosüperego kavramları açıklandı. İçgüdüler kuramı içinde,

içgüdülerin bileşenleri üzerinde duruldu. Psiko-seksüel gelişim dönemleri beş başlık altında

tanımlandı. Ayrıca diğer kişilik kuramları ve sosyal hizmetle ilişkileri açısından ele alınıp

açıklandı.

Page 70: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

63

Bölüm Soruları

A. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru şıklarını işaretleyiniz.

1.Bilinç, bilinçdışı ve bilinç öncesi kavramlarının yer aldığı kuramın adı nedir?

a. Topografik kuram

b. Ekolojik kuram

c. Sistem kuramı

d. Güç ve güçlerbirliği teorisi

e. Yapısal kuram

2.Herhangi bir anda, bilinç düzeyinde olmayan fakat küçük bir çabayla ya da

kendiliğinden kolayca bilince çıkarılabilen yaşantılara ne ad verilir?

a. Bilinç dışı

b. Bilinç

c. Bilinç öncesi

d. Ego

e. Süperego

3.Aşağıdakilerden hangisi alt benliğin özellikleri içinde yer almaz?

a. Tümden bilinç dışıdır.

b. Zaman ve yer kavramı tanımaz.

c. Kural ve yasa tanımaz.

d. Ahlaki değerlere öncelik verir.

e. Cinsellik, saldırganlık içgüdülerini barındırır.

4.Alt benliğin istek ve gereksinimlerini, dış gerçeklerin ve üst benliğin koyduğu

sınırlar içinde doyurmaya çalışan kişilik yapısını aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Süperego

b. Ego

c. İd

d. Bilinç dışı

e. Bilinç öncesi

Page 71: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

64

5.18 ay ve 3 yaş dilimleri arasında kalan psiko-seksüel gelişimi aşağıdaki

seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Genital dönem

b. Gizil dönem

c. Anal dönem

d. Falik dönem

e. Oral dönem

6.3 ve 7 yaş dilimleri arasında kalan psiko-seksüel gelişimi aşağıdaki seçeneklerden

hangisi tanımlar?

a. Genital dönem

b. Gizil dönem

c. Fallik dönem

d. Anal dönem

e. Oral dönem

7.Enerjinin odak noktası olarak ağız ve anüs bölgesinin olduğu psiko-seksüel gelişim

dönemine ne ad verilir?

a. Oral dönem

b. Anal dönem

c. Fallik dönem

d. Gizil dönem

e. Genital dönem

8.Adler’in bireyin toplumsallığına, birey çevre ilişkisine dair bildirimi, sosyal

çalışmanın “çevresiyle birlikte kişi” odağına benzerdir. Adler kuramını hangi kavramla

tanımlamıştır?

a. Sosyal psikoloji

b. Klinik psikoloji

c. Bireysel psikoloji

d. Analitik kuram

e. İçgüdüler kuramı

Page 72: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

65

9.Adler, kişinin çocukluk dönemindeki etkileşimleri sonucunda geliştirdiği kendine

özgü davranış görüntüsünü nasıl tanımlamıştır?

a. Ölüm biçimi

b. Çocukluk biçimi

c. Yaşlılık biçimi

d. Yaşam biçimi

e. Anılar

10.Aşağıdakilerden hangisi Jung’un kişilik hakkında söylediği kavramlar içinde yer

almaz?

a. Benlik

b. Bilinç

c. Pşise

d. Ortak bilinçdışı

e. Pd

11.Jung kişiliğin tümünü nasıl adlandırmıştır?

a. Pşise

b. Karmaşa

c. Arketip

d. Kişisel bilinçdışı

e. Ortak bilinçdışı

12.Otto Rank çocuğun, annenin döl yatağı gibi rahat ve güven içindeki yaşamdan çaba

ve girişim gerektiren doğum sonrası koşullara geçişin zorlu mücadelesi kuramında nasıl

tanımlamıştır?

a. Ayrılık kaygısı

b. İd

c. Karmaşalar

d. Pşise

e. Süperego

Page 73: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

66

13.Erich Fromm kişilik gelişmesinde hangi kavramlara vurgu yapmıştır.

a. Ekonomi-psikoloji

b. Psikoloji-Psikanaliz

c. Sosyoloji-Kültür

d. Kültürlenme-toplumsallaşma

e. Hiçbiri

14.Karen Horney, çocuğun doğduğu andan başlayarak yabancı, düşman bir dünya

karşısında, yalnız yardımcısız ve çaresiz olduğunu ve bu durumdan kaygı duyduğunu ifade

etmiştir. Kuramında Horney kaygıyı nasıl tanımlamıştır?

a. Arketip

b. Pşise

c. İd

d. Temel kaygı

e. Ayrılık kaygısı

15.Sullivan bir insan davranışının tek başına ele alınarak yorumlanmasının doğru

olmayacağını, davranışı insanlararası süreçler içinde incelemek gerektiğini savunmuştur.

Sulivan aşağıdaki kavramlardan en çok hangi kavrama atıf yapmıştır?

a. Süper ego

b. Dinanizm

c. İletişim

d. Sessiz konuşma

e. Kaygı

Cevaplar

1) a, 2) c, 3) d, 4) b, 5) c, 6) c, 7) b, 8) c, 9) d, 10) e, 11) a, 12)a, 13) d, 14) d, 15) c

Page 74: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

67

4.DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM

Page 75: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

68

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu bölümde klasik koşullanma ve edimsel koşullanmanın kavramları öğrenilecektir.

4.1.Klasik Koşullanma

4.1.1. Diğer Koşullandırma Kavramları

4.1.2. Klasik Koşullanma ve Duygularımız

4.1.3. Klasik Koşullanma Teorileri

4.1.4. Sistematik Duyarsızlaştırma

4.2.Edimsel Koşullanma

4.2.1. Edimsel Koşullanma Örnekleri

4.2.2. Pekiştiriciler

4.2.3. Klasik Koşullanma ve Edimsel Koşullanmanın Karşılaştırılması

Page 76: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

69

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Toplumumuzda “Marifet iltifata tabidir” söz davranışsal yaklaşım içinde nasıl

karşılık bulmuştur?

2.Çocuğuna tuvalet eğitimi veren bir aileyle sorun yaşadığında, edinsel koşullanma ile

nasıl yardımcı olabilirsiniz?

3.İğne olmaktan korkan birisinin, enjeksiyon korkusunu, nasıl giderebilirsiniz?

Page 77: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

70

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Davranışsal yaklaşım

Klasik koşullanma ve

edimsel koşullanmanın işlem

ve kavramları öğrenilir

Klasik koşullanma ve edimsel

koşullanma teori ve

kavramlarının örnekler kolay

anlaşılması sağlanacaktır.

Page 78: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

71

4.Davranışsal Yaklaşım

Davranışsal terapi, bireyin davranışlarını değerlendirme ve değiştirme konularına

pratik katkısından dolayı, uygulamalar için sıklıkla kullanılmaktadır.

Deneysel psikoloji dalındaki çalışmalar, özellikle Pawlow (şartlanma yoluyla öğren-

me) ve Thorndike (sınama yoluyla öğrenme)'ın şartlanma ve öğrenme konularındaki görüşleri

bu yaklaşıma temel oluşturmuştur (Turan, 2009).

Davranışçı psikoloji, normal ve normal dışı bütün davranışların öğrenme ürünü ol-

duğunu ileri sürmektedir. Davranış gözlemlenebilen, kaydedilebilen, ölçülebilen eylem,

hareket ya da yanıtlardır. Davranışçı kuramlar öğrenmenin uyarıcı nesne ile davranış arasında

bir bağ kurularak geliştiğini, pekiştirme yoluyla davranış değiştirmenin gerçekleşeceğini

kabul eder (Duyan, 2008).

Tedavi süreci, kişinin uyumlu davranışlarının devamını, uyumsuz davranışlarının-da,

önlenmesini, düzeltilmesini yani değiştirilip, arzulanan biçime getirilmesini amaçlar.

İstenmeyen bir davranış, ona yol açan faktörler ortadan kaldırılarak, bireyin çevresindeki

diğer insanların davranışları değiştirilerek düzeltilebilir. Diğer bir anlatımla, tedavinin amacı

bireye yeni ve beğenilen bir davranış kazandırmak, uyumlu davranışlarını güçlendirip yerleşik

duruma getirmektir (Turan, 2009).

Öğrenme, klasik koşullu öğrenme, edimsel (operant) koşullanma ve bilişsel öğrenme

olarak üçe ayrılarak incelenir. Burada önce, klasik öğrenme ve edimsel öğrenme işlenecek,

bilişsel öğrenme, bilişsel-davranışçı yaklaşımda incelenecektir.

Davranışçı yaklaşım, gözlenebilen davranışlar üzerinde odaklaşır. Açıkça ifade edil-

meyen, bilinç altına itilmiş duygu ve düşünceler hakkındaki bazı varsayımlara dayanılarak

yapılan davranış tanımlarını geçerli kabul etmez. İstenmeyen davranışın uygun teknikler

kullanılmadan önce ve kullanıldıktan sonra ölçülmek suretiyle değişip değişmediği

saptanmalıdır. Kişiye yeni davranışına alışması ve yeterince deneyim kazanması için zaman

tanınmalıdır, çünkü atılan ileri adımlardan sonra geri dönüşler gözlenebilir (Turan, 2009).

Davranışsal yaklaşım, davranışların yapıldığı sosyal çevre içinde, onunla birlikte

değerlendirilmesini öngürür. Nitekim tedavi sürecinin amacı da onaylanmayan bir hareketin

çevrede neden olduğu olumsuz sonuçları kontrol etmektir. Davranışın hangi koşullar da

yapıldığı ve ne gibi sonuçlara yol açtığı gözlendiğinde davranış ve çevre arasındaki ilişki

belirlenebilmektedir (Turan, 2009).

4.1.Klasik Koşullanma

Klasik koşullanma, nötr bir uyarıcının normalde başka uyarıcılar tarafından meydana

getirilen bir tepkiyi, meydana getirme becerisini kazandığı bir tür öğrenmedir (Plotnik, 2009).

Pavlov'un laboratuvarında bir asistan olduğunuzu ve konunuzun Sam adında bir köpek

olduğunu düşünün. Sam'ın zil sesi duyduğu zaman tükürük salgılamasına yol açacak bir

prosedür kullanacaksınız. Pavlov bu prosedüre şartlı refleks diyordu. Bugün Pavlov'un

prosedürüne klasik koşullanma deniyor (Plotnik, 2009).

Page 79: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

72

Burada öncelikle, şu üç terim tanımlanmalıdır.

a- Nötr uyarıcı

b- Koşulsuz uyarıcı

c- Koşulsuz tepki

Nötr uyarı, görülerek, duyularak veya kokusu alınarak duyusal bir tepkiye yol aça-

bilen ancak test edilen refleksi meydana getirmeyen bir uyarıcıdır (Plotnik, 2009).

Örnek Sam'ın duyduğu, ancak normalde, tükürük salgılama refleksini meydana

getirmeyen bir zil sesi olabilir.

Koşulsuz uyarıcı, tükürük salgılanması ya da göz kırpmak gibi fizyolojik bir refleksi

tetikleyen ya da sağlayan bir uyarıcıdır (Plotnik, 2009).

Örnek — Kullanacağınız koşulsuz uyarıcı yiyecek olabilir. Yiyecek köpek Sam'e ve-

rildiği zaman tükürük salgılama refleksinin ortaya çıkmasını sağlayacak, yani köpek Sam'in

salyaları akacak.

Koşulsuz tepki, koşulsuz uyarıcı tarafından meydana getirilen, öğrenilmemiş, iç-

güdüsel istemsiz bir fizyolojik reflekstir (Plotnik, 2009).

Örnek - Tükürük salgılamak, yiyecek tarafından tetiklenen koşulsuz tepkiye örnek

olarak gösterilebilir.

Klasik koşullanmayı, meydana getirmenin basit bir yöntemi; önce nötr uyarıcıyı

sunmak, kısa bir süre sonrada, koşulsuz uyarıcıyı sunmaktadır. Her iki uyarıcının sunulmasına

deneme denir (Plotnik, 2009).

Koşullanmayı test etmek için, Sam'le 10 ile 100 arası deneme yaptıktan sonra, klasik

koşullanmanın meydana gelişini test edersiniz. Sesi (koşullu uyarıcı) sunarsınız ama Sam'e

yiyecek (koşulsuz uyarıcı) vermezsiniz (Plotnik, 2009).

Page 80: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

73

Koşullu uyarıcı, önceden nötr uyarıcıyken, koşulsuz uyarıcı tarafından meydana

getirilen bir tepkiye yol açma özelliğini kazanmış olan uyarıcıdır (Plotnik, 2009). Bu örnekte,

daha önce nötr uyarıcı olan ses, koşullu uyarıcı hâline gelmiştir.

Koşullu tepki, koşullu uyarıcı tarafından meydana getirilir ve koşulsuz tepkiye

benzese de boyut ya da miktar olarak koşulsuz tepkiye eşit değildir (Plotnik, 2009).

4.1.1.Diğer Koşullandırma Kavramları

Pavlov klasik koşullanma ile ilgili ayrıca dört kavramdan bahsetmiştir. a- Genelleme

b- Ayırt etme c- Sönme d- Kendiliğinden geri gelme

Genelleme, gerçek koşullu uyarıcıya benzeyen bir uyarıcının, gerçek koşullu tepkiye

benzer bir tepkiyi tetikleme eğilimidir. Genellikle yeni uyarıcı orjinal uyarıcıya ne kadar

yakın olursa koşullu tepki de o denli şiddetli olur (Plotnik, 2009).

Pavlov, bir köpeğin zil sesi duyduğunda salya sağılamaya koşullandırıldığında, benzer

zil seslerine, çıngırak ya da metronom sesine de salya salgıladığını farketmiş-tir. Diğer bir

deyişle, koşullu davranış, asıl koşullu uyarıcıya benzeyen uyarıcılarla da tekrarlanmıştır. Bu

genelleme olgusudur. Günlük yaşamda da bir durumda, öğrendiklerimizi benzer başka

durumlara genelleme yaparız. Böylece aynı şeyleri yeniden tekrar-tekrar öğrenmemiz

gerekmez. Aynı olgu bazen olumsuz koşullanmalara da yol açabilir. Örn: Rahatsızlığı

nedeniyle sık sık doktora giden küçük bir çocuk bir lokantaya gittiğinde, beyaz gömlekli

garsonları gördüğünde korkup ağlayabilir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Ayır etme, bir organizmanın klasik koşullanma esnasında sadece bir uyarıcıya belli

bir tepki vermeyi öğrendiği zaman meydana gelir (Plotnik, 2009).

Uyaran genellemesini engellemek için Pavlov laboratuvar hayvanlarını uyaranları

ayırtetmeye koşullandırmıştır. Pavlov bunu şu şekilde gerçekleştirmiştir: Düzenli olarak zil

sesinin ardından yiyecek vererek, hayvanın zil sesine koşullanmasından sonra, çıngırak sesi

uyaran olarak verilmiştir. Başlangıçta hayvan çıngırak sesinde salya salgı-lamıştır. Ama

Page 81: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

74

çıngırak sesinin ardından yiyecek verilmemesi ve bu durumun tekrarlanması ile salya

salgılanması bir süre sonra durmuştur. Böylece hayvana ayırt etme davranışı öğretilmiştir.

Burada zil sesinden sonra yiyeceğin verilmesi ile hayvanın zil sesine koşullanması

pekiştirilmiş; çıngırak sesinden sonra, yiyecek verilmeyerek benzer bir uyaranın ayırtedilmesi

sağlanmıştır. Klasik koşullanmada pekiştirmenin anlamı koşullu uyaranın ardından, koşulsuz

uyaran vererek koşullu tepkinin kuvvetlen-mesidir (Köknel, Ö. Özuğurlu. K. Aytar Bahadır,

G., 1993).

Sönme, koşullu uyarıcının üst üste koşulsuz uyarıcı olmadan sunulduğu ve sonuç

olarak koşullu uyarıcının artık koşullu tepkiyi meydana getirmeme eğilimi gösterdiği sürece

denir (Plotnik, 2009).

Koşullu bir tepki oluştuktan sonra bunu ortadan kaldırmanın yolu uyaranı ver-

meksizin, koşullu uyaranı düzenli olarak vermektir. Yani, koşullu uyaran olan zil sesi

verildikten sonra, koşulsuz uyaran olan yiyecek maddesi verilmez. Bir süre sonra hayvanın,

zil sesine salya salgılamadığı görülür. Bu işleme sönme (extinction) davranışı denir (Köknel,

Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Koşullu bir tepkiyi söndürme işlemi, terapide korku ve fobileri azaltmak için kulla-

nılıyor. Örneğin, iğne ve enjeksiyon korkusu olan hastalara sürekli olarak iğne gösterildi ve

ardından uzman hemşireler tarafından iğne yapılır. Koşullu uyarıcıya 3 saatlik bir süre

boyunca maruz bırakıldıktan sonra hastaların %81'i iğne ve enjeksiyon korkularının belirgin

şekilde azaldığını bildirdi (Ostet al., 1992),

Kendiliğinden geri gelme, koşullu tepkinin söndükten sonra, başka koşullanma

denemesi yapılmamış olmasına rağmen tekrar belirme eğilimidir (Plotnik, 2009).

Yapılan birçok araştırmada, sönme davranışının kalıcı olmadığı da görülmüştür. Bir

zaman aralığının geçmesinden sonra koşullu uyarana yeniden koşullu tepki verilebilir. Bu

durum kendiliğin geri gelme olarak bilinir. Her defasında koşullu uyaranın verilmesi ile

birlikte geri gelen tepki yavaş yavaş güçlenir. Fakat tepkinin güçlenmesinin artması için

pekiştirilmenin de sürmesi gerekir. Pekiştirme olmaksızın kendiliğinden geri gelen tepkinin

yavaş yavaş kaybolduğu görülür (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).

Klasik koşullanma, korkuların ortaya çıkmasına sebep olabileceği gibi, aynı zamanda

tedavi edilmesinde kullanılabilir. Koşulsuzlaştırma süreci ile tedavi gerçekleşir.

4.1.2.Klasik Koşullanma ve Duygularımız

Koşullu duygusal tepki, daha önceden keyifli ya da acı verici bir olay ile beraber ger-

çekleşen bir uyarıcıyla karşılaştığımızda mutluluk, korku ve kaygı gibi olumlu ya da olumsuz

bir duygu yaşamayı tanımlar (Plotnik, 2009).

Koşullu duygusal tepkilerin hayati değerleri olabilir, örneğin çıngıraklı yılan ya da

siren sesi gibi tehlikeli durumları bildiren uyarıcılardan korkmayı ve sakınmayı öğrenmek

gibi (Forsyth et al, 2000).

Page 82: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

75

Koşullu duygusal tepkiler keyifli durumlara da işaret edebilir. Örneğin, birçok çiftin,

ilişkileri ile duygusal bir bağ oluşturdukları özel bir şarkısı vardır. Eşlerden bir tanesi bu

şarkıyı diğerinin yokluğunda duyduğunda şarkı çok güçlü ve romantik duyguları ortaya

çıkarabilir. Yani farklı türde uyarıcılar, güçlü koşullu duygusal tepkiler ortaya çıkartmak

üzere klasik koşullanmaya maruz bırakılabilir (Plotnik, 2009). Davranışsal yaklaşımın

dayandığı başka ilkeler aşağıdadır.

1- Davranışlar, öğrenme yoluyla kazanılır ve insan organizmasını etkileyen pekiş-tirici

uyaranların ürünüdür.

2- Davranışının değişmesi, kontrol edilmesi için uyarıcı faktörlerle, davranışı izleyen

sonuçları belirlemek gerekir.

3- Aynı zaman dilimi içinde, ya da çok az zaman farkı ile meydana gelen bir olay veya

karşılaşılan bir durum kişiyi aynı şekilde etkiler.

4- Davranış insan organizmasının genetik yapısından etkilenir.

5- Bir uyurana verilen cevap veya gösterilen tepki, kişinin onun hakkındaki olumlu ya

da olumsuz duygularının etkisi altındadır.

Bireyin korku, öfke, nefret, kaygı gibi duygusal tepkilerinin yerleşik duruma gelme-

sinde aynı kural geçerlidir (Turan, 2009).

4.1.3.Klasik Koşullanma Teorileri

Üç tane klasik koşullanma teorisi vardır.

1- Uyarıcının yer değiştirmesi teorisi

2- Bitişiklik teorisi

3- Bilişsel perspektif teorisi

Uyarıcının yer değiştirmesi, beyinde nötr uyarıcı (ses) ile koşulsuz tepki (yiyecek)

arasında nöral bir bağ ya da çağrışım oluşması anlamına geliyor. Tekrarlanan denemelerden

sonra, nötr uyarıcı koşullu uyarıcı (ses) hâline gelir ve koşulsuz uyarıcının (yiyecek) yerini

alır. Bundan sonra koşullu uyarıcı (ses) koşulsuz uyarıcıya benzeyen koşullu davranımı

(tükürük salgılanması) meydana getirir (Plotnik, 2009).

Klasik koşullanma ile ilgili, ilk açıklama Pavlov'dan geliyor. Pavlov, köpeğin, zil se-

sini duyduğu zaman, tükürük salgılanmasının sebebinin, zil sesinin yiyeceğin yerini alması

olduğunu söylüyordu. Pavlov bu teoriyi, uyarıcıların yer değiştirmesi adını verdi (Plotnik,

2009).

Bitişiklik teorisi, klasik koşullanmanın, iki uyarıcının (Nötr uyarıcı ve koşulsuz

uyarıcı) zaman içinde birbirine yakın bir şekilde (birbirine bitişik) eşleştirilmesinden dolayı

meydana geldiğini söylüyor. Bu bitişik eşleşmenin sonucu olarak, nötr uyarıcı koşullu tepkiyi

meydana getiren koşullu uyarıcı hâline gelir (Plotnik, 2009).

Page 83: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

76

Pizzayı görme hareketinin zaman içinde pizzayı yeme hareketi ile bitişik bir şekilde

eşleştirildiği için, sadece görmenin bile tükürük salgılanmasına yeterli olduğunu söyleyen

bitişiklik teorisi, 1960'lara kadar klasik koşullanmaya getirilen en popüler açıklamaydı

(Plotnik, 2009).

1966'da Robert Rescolla, araştırmaları sonucu, bilişsel perspektif teorisini açıkladı. Bu

konu bilişsel-davranışsal terapide işlenecektir.

4.1.4.Sistematik Duyarsızlaştırma

Klasik koşullanmaya dayalı, kişinin korkutucu ya da kaygı uyandıran uyarıcıları

düşündüğü ya da gözünde canlandırdığı ve hemen ardından kaygının üstesinden gelmek için

derin gevşemeye başvurduğu bir presedürdür. Sistematik duyarsızlaştırma, bir tür karşı

koşullanmadır, çünkü korku ve kaygının yerine ya da karşılığına gevşemeyi koyar (Plotnik,

2009).

Sistematik duyarsızlaştırma, kaygı uyandıran düşünce ya da görüntüleri gevşeme

duygusu ile eşleştirerek korku uyandıran uyarıcıları yenmeye yönelik bir "koşulsuzlaş-tırma"

prosedürüdür. Sistematik duyarsızlaştırma, 1950'lerde Joseph Wolpe tarafından geliştirildi ve

o zamandan beri yetişkin ve çocuklardaki kaygı ve korkuların iyileştirilmesinde en sık

kullanılan ilaçsız tedavi hâline geldi (M.A. Williams ve Gross, 1994).

Sistematik duyarsızlaştırma, tıpkı beklenen bulantı gibi, Pavlov'un klasik koşullan-

masına dayanıyor (Wolpe ve Plaud, 1997).

Sistematik duyarsızlaştırma üç adımlık bir süreçtir.

1- Gevşemeyi öğrenmektir

2- Kaygı hiyerarşisi veya kaygıya yol açan şeyler listelenir

3- Kaygı listesinde yer alan ifadelerin, gevşeme ile bağdaştırmadır.

Vücudun gevşemeyi öğrenmesi için, ayak parmaklarından başlayarak, baldır, kasık,

sırt, kollar, omuzlar, boyun ve yüzdeki kasları gerip-gevşetmek gerekir. 1-3 hafta boyunca

günlük 15-20-25 dk. bu hareketler tekrarlanır. Vücut, gevşemeyi öğrendikten sonra, 2.adıma

geçilir. 2.adım yapılacak kaygıyı listelemektir. Liste en az rahatsızlık verenden en çok

rahatsızlık verene doğru hazırlanır. 2.Adım, kriz müdahale terapisinin tam tersidir. Sonra

3.adıma geçilir. 3.adımda ilk listelenen olay, gevşeme sürecinde, vaka tarafından, gözünde

canlandırılır. Canlandırma esnasında vaka, gözünde canlandırdığı olayda gevşeme değilde,

gerginlik duyuyorsa, tekrar başa dönmeli, 3.Basamağın ilk maddesi tekrarlanmalıdır. Sonra

adım-adım, sistematik bir şekilde yol alınmalıdır. Her basamakta başarısızlık, aynı basamağı

tekrarlamayı gerektirir.

Sistematik duyarsızlaştırmanın koşullu mide bulantısı ve kan, enjeksiyon, yılan,

toplum önünde konuşma korkusu gibi çeşitli korku ve kaygı yaratan davranışların tedavisinde

oldukça etkili olduğu tespit edildi (Hasselt ve Hersen, 1994).

Page 84: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

77

Klasik koşullanma; düşünce, duygu, davranış üçlüsü üzerinde etkindir.

4.2.Edimsel Koşullanma

Edimsel koşullanmanın ortaya çıkışında iki araştırmacının katkısı vardır.

1- Thorndike'in etki yasası

2- Skinner'in edimsel koşullanması

Etki yasası Etki yasası, ardından olumlu sonuçları gelen davranışların pekiş-

tirildiğini, ardından olumsuz sonuçları gelen davranışların ise zayıfladığını söylüyor (Plotnik,

2009).

Bir kediyi kutunun içine koyup, mandallı çıkış kapısı yapılır. Kedi önce rastgele

bastığı mandalın kapıyı açtığını çözünce, önce 240 sn.de kutudan çıkarken bu süre, sonra 60

sn.'ye kadar düşmüştür. Kutunun çıkışında ise, kediyi ödül olarak bir balık beklemektedir.

Thordike'nin amaca yönelik davranışların sonuçlarının incelenmesine yaptığı katkı, B.

F. Skinner tarafından daha da geliştirildi (Plotnik, 2009).

Edimsel tepki Sonuçları tarafından değiştirilebilen bir tepkidir ve kolayca ölçülebilen

anlamlı bir davranış birimidir.

Örneğin, bir oyuncak mağazasında çocuğun bir ayıyı ele aldığını düşünelim. Çocuğun

oyuncak ayıyı eline alması, edimsel tepkiye bir örnektir. Eğer çocuğa oyuncak ayıyı eline

almasının sonunda, ona bir elma verilseydi, çocuğun oyuncak ayıyı eline alması ihtimalini

arttırarak tepkisini değiştirmiş olurduk.

Edimsel koşullanma dört aşamalı bir süreçtir.

1- Hedef davranış

2- Hazırlık

3- Pekiştiriciler

4- Şekillendirme'dir.

Genelleme, ayırt etme, sönme ve kendiliğinden geri gelme, klasik koşullanma da iş-

lenmiştir. Edimsel koşullanma içinde dört kavram geçerlidir.

4.2.1.Edimsel Koşullanma Örnekleri

Örnek - 1.Tuvalet eğitimi.

1- Hedef davranış: Çişin tuvalete yapılması

2- Hazırlık: Çocuğun dikkatinin dağılmaması için, oyuncak vb. eşyalar kaldırılır.

Tuvalete gitmeden önce çocuğa, çişinin gelmesi için, su vb. sıvı gıdalar verilir.

Page 85: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

78

3- Pekiştiriciler: Pekiştirme, istenen davranışın tekrarlanma olasılığını arttırır. Maddi

ve manevi pekiştireçler seçilir. Çikolata, şeker, sarılma ve öpme, pekişti-reç olabilir. Her bir

davranış için seçilir.

4- Şekillendirme: Hedef davranışın tuvalet öncesi ve tuvalet sonrası şekillendiril-

mesidir. Çocuk pantolonunu kendi indirirse, tuvalete yalnız giderse, çişim geldi derse, maddi

ve manevi ödüllerle, pekiştireçlerin devamı olarak yapılan eylemleri kapsar.

Örnek - 2: Yemek reddi.

1- Hedef davranış: Reddedilen bir yemeğin tadına bakılması, çüğnenmesi ve son-

rasında yenmesi.

2- Hazırlık: Yemek masasının çocuğa göre uyarlanması, yeme işlevine etki eden

faktörlerden arınma vb. gibi.

3- Pekiştiriciler: Hedef davranışın her defasında, anne veya babanın çocuğa ilgi

göstermesi, gülümsemesi, övmesi vb. gibi.

4- Şekillendirme: Önce çocuk yiyeceği fark etmeli, ağzına koyup çiğnemesi, tadına

bakması ve son olarak da yutmasıyla şekillendirilmesidir. Şekillendirme için yukarıdaki her

bir davranış için ödülle pekiştirilip, davranışlar şekillendirilir. Edimsel koşullanma ile klasik

koşullanma arasındaki önemli farklardan bir tanesi, edimsel koşullanmada bir davranışın

gerçekleşmesinin, ardından gelen sonuca (ödül ya da ceza) bağlı olmasıdır (Plotnik, 2009).

4.2.2.Pekiştiriciler

Pekiştiriciler üç ana başlık altında incelenir.

1- Olumlu-olumsuz pekiştirme

2- Birincil-ikincil pekiştirme

3- Sürekli-aralıklı pekiştirme

1Olumlu pekiştirme: Bir davranışın tekrar meydana gelme ihtimalini arttıran bir

uyarıcının sunulmasını tanımlar (Plotnik, 2009).

Örnek: Arkadaşlarınızdan borç para isteyip, alırsınız, tekrar ardakaşınızdan borç

isteme davranışınız pekişmiş olur.

Olumsuz pekiştirme: Ortadan kaldırıldığında, kendinden önce gerçekleşen tepkinin

tekrar meydana gelme ihtimalini arttıran, itici (rahatsız edici) bir uyarıcıdır (Plotnik, 2009).

Örnek: Aspirin alarak baş ağrınız kesildiğinde, ikinci defa aspirinin tadı iticide olsa,

aspirin almanız pekişmiştir. Diğer bir örnek de, çocuklardan harçlık kesilmesi olabilir.

Page 86: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

79

2Birincil pekiştirici: Yiyecek, su ya da cinsel ilişki gibi kendiliğinden keyif verici

olan ve keyif vermek için deneğin öğrenmesini gerektirmeyen uyarıcıdır (Plotnik, 2009).

Örnek: Köfte ekmek yemek, su içmek, ders çalışmak vb. gibi.

Birçok davranış ikincil pekiştiriciler tarafından desteklenir.

Beyin taramaları, bu davranışların beyindeki ödül-zevk merkezini harekete geçirdiğini

gösteriyor (Begley, 2001).

İkincil pekiştirici: Pekiştirme gücünü tecrübeyle elde etmiş olan herhangi bir uyarı-

cıdır. İkincil pekiştiriciler, birincil pekiştiriciler ya da başka ikincil pekiştiriciler ile eş-

leştirilerek öğrenilir (Plotnik, 2009).

Kupon, para, not ve övgü, ikincil pekiştiricilere birer örnektir. Çünkü değerleri tecrübe

ile öğrenilmiştir (Le Blanc et al., 2000).

Lokantalarda ticket ile yemek almak da ikincil pekiştiricidir.

3Sürekli pekiştirme: Edinsel tepki her meydana geldiğinde pekiştiricinin gerçek-

leşmesi ile sonuçlandığı anlamına gelir (Plotnik, 2009). Sürekli pekiştirme, genellikle edimsel

koşullanmanın ilk evrelerinde kullanılır. Davranışlarımızın çok azı sürekli pekiştirmeye

tabidir.

Örnek: Köpeğe gel denildiğinde her bir sefer için ödül verilmesi. Çocuğun her bir

davranışı için, her defasından ödüllendirilmesi.

Aralıklı pekiştirme:Tepkinin sadece arada bir pekiştirildiği durumu tanımlar

(Plotnik, 2009).

Hayatımızda davranışlarımızın çoğunluğu, aralıklı pekiştirmedir. Aralıklı pekiştirme,

davranışların uzun vadede devamı açısından etkilidir.

Aralıklı pekiştirmeye örnek, köpeğin 4-6 defa çağrıldığında arada bir

ödüllendirilmesidir.

Aralıklı pekiştirmenin; sabit oranlı pekiştirme sabit aralıklı pekiştirme, değişken oranlı

pekiştirme, değişken aralıklı pekiştirme olmak üzere dört farklı tipi vardır. Bu pekiştireçlerin,

her biri hayvan ve insan davranışlarının devamı ve kontrolünde etkindir.

Sabit oranlı pekiştirme: Pekiştiricinin ancak belli sayıda tepkide bulunulmasından

sonra meydana geldiği anlamına gelir (Plotnik, 2009).

Örnek: Fabrikada bir işçi 10 çuvalı doldurduktan sonra, ücret alıyorsa, bu sabit oranlı

pekiştirmedir.

Page 87: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

80

Sabit aralıklı pekiştirme: Pekiştiricinin sabit bir zaman aralığından sonra meydana

gelen davranışın ardından meydana geldiği anlamına gelir (Plotnik, 2009).

Örnek: Bir sörfçü 30 sn. bir sörf yapabileceği bir dalga yakalarsa, bu sabit aralıklı bir

pekiştirmedir.

Değişken oranlı pekiştirme: Pekiştiricinin ortalama sayıda doğru tepki meydana

geldikten sonra meydana geldiği anlamına gelir (Plotnik, 2009).

Örnek: Eğer bir kumar makinası 30 elden sonra, oyuncuya kazandırıyorsa, pekiştirme

değişken oranlıdır.

Değişken aralıklı pekiştirme: Pekiştiricinin, ortalama bir süre geçtikten sonra

meydana gelen doğru tepkiden sonra, meydana gelmesi anlamına gelir (Plotnik, 2009).

Örnek: Durakta beklediğimizde otobüsün 10 dk durağa geç gelmesi.

Gerçek hayatta davranışlarımızın çoğunluk bölümü aralıklı pekiştirmenin, çeşitleri ile

karakterizedir.

4.2.3.Klasik Koşullanma ve Edimsel Koşullanmanın Karşılaştırılması

Tablo 1: Klasik Koşullanma ve Edimsel Koşullanmanın Karşılaştırılması

Klasik Koşullanma (Uyarıcı Tipi) Edimsel Koşullanma (Tepki Tipi)

1. Refleksiv davranışlara dayalıdır. 1. Organizmanın ihtiyaç duyması gerekir.

2. Tepki çevreden gelen uyarıcılarla

başlatılır. 2. Davranımlar birey tarafından başlatılır.

3. Öğrenme durumunda, birey istekli

olmalıdır.

3. Birey amaca ilerlerken ipuçlarından

faydalanır.

4. İhtiyaç karşılığında-karşılandığında

doyuma ulaşılır. 4. Bireyin sergilediği tutumlar, dönüttür.

5. Davranışın öğrenilmesinde aralıklı

tekrar önemlidir.

5. Davranışın sonunda elde edilen doyum

pekiştireç niteliği taşır.

(Ülgen, 1997. ,Akt: Duyan, 2008).

Page 88: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

81

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Dördüncü bölümde klasik koşullanma kavramları, teorileri, koşullanma ve

duygularımız tanımlandı. Edinsel koşullanma, pekiştiriciler kavramlar ve tanımları örneklerle

açıklandı. Klasik koşullanma ve edinsel koşullanma, karşılaştırılarak örnekle açıklandı.

Page 89: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

82

Bölüm Soruları

A. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru karşılıklarını işaretleyiniz.

1.Sınama yoluyla öğrenme, şartlanma yoluyla öğrenme hangi yaklaşımın temelini

oluşturmuştur.

a. Bilişsel yaklaşım

b. Bilişsel-davranışsal yaklaşım

c. Davranışsal yaklaşım

d. Ekolojik yaklaşım

e. Sistem yaklaşımı

2.Davranışsal yaklaşım açıkça ifade edilmeyen, bilinçaltına itilmiş duygu ve

düşünceler hakkındaki bazı varsayımlara dayanılarak yapılan davranış tanımlarını geçerli

kabul etmez. Davranışçı yaklaşım hangi davranışlar üzerinde odaklaşır?

a. Gözlenebilen

b. Bilinçdışı

c. Bilinçaltı

d. Arketip

e. Dürtü

3.Nötr bir uyarıcının normalde başka uyarıcılar tarafından meydana getirilen bir

tepkiyi, meydana getirme becerisini kazandığı öğrenme türüne ne denir?

a. Bilişsel öğrenme

b. Sosyal öğrenme

c. Koşulsuz uyarıcı

d. Klasik koşullanma

e. Sönme

4.Aşağıdakilerden hangisi klasik koşullanma kavramları içinde yer almaz.

a. Genelleme

b. Ayırt etme

c. Sönme

d. Kendiliğinden geri gelme

e. Arketip

Page 90: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

83

5.Bir organizmanın klasik koşullanma esasında sadece bir uyarıcıya belli bir tepki

vermeyi öğrendiği zaman meydana gelen durum nasıl tanımlanır?

a. Sönme

b. Ayırt etme

c. Genelleme

d. Koşulsuz uyaran

e. Koşullu uyaran

6.Önce nötr uyarıcıyı kısa bir süre sonra da koşulsuz uyarıcıyı sunarak, her iki

uyarıcının sunulması nasıl tanımlanır?

a. Deneme

b. Sönme

c. Karmaşa

d. İd

e. Genelleme

7.Koşullu tepkinin söndükten sonra, başka koşullanma denemesi yapılmamış olmasına

rağmen tekrar belirme eğilimi aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Kendiliğinden sönme

b. Kendiliğinden geri gelme

c. Sönme

d. Nötr uyarıcı

e. Koşulsuz tepki

8.Daha önceden keyifli ya da acı verici bir olay ile beraber gerçekleşen bir uyarıcıyla

karşılaştığımızda mutluluk, korku ve kaygı gibi olumlu ya da olumsuz bir duygu yaşantısını

aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Bitişik

b. Sönme

c. Bilişsel perspektif

d. Koşullu duygusal tepki

e. Arketip

Page 91: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

84

9.Aşağıdakilerden hangisi edimsel koşullanma teorileri içinde yer alır?

a. Ekolojik teori

b. Güçler perspektifi

c. Pekiştiriciler

d. Sistem teorisi

e. Psikososyal teori

10.Aşağıdakilerden hangisi edinsel koşullanma kavramları arasında yer almaz?

a. Hedef davranış

b. Hazırlık

c. Pekiştiriciler

d. Bitişiklik

e. Şekillendirme

11.Çocuklarda tuvalet eğitimi sırasında “çişin tuvalete yapılması”, edinsel

koşullanmada hangi kavramla açıklanır?

a. Şekillendirme

b. Hedef davranış

c. Sönme

d. Hazırlık

e. Etkileşim

12.Çocuklarla yemek reddi üzerinde çalışırken, yemek masasının çocuğa göre

uyarlanması, yeme işlevine etki eden faktörlerden arınma, edinsel koşullanmada hangi

kavramla açıklanır?

a. Hedef davranış

b. Pekiştirici

c. Hazırlık

d. Şekillendirme

e. Bitişiklik

Page 92: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

85

13.Tepkinin sadece arada bir pekiştirildiği durumu aşağıdaki seçeneklerden hangisi

tanımlar?

a. Sabit oranlı pekiştirme

b. Sabit aralıklı pekiştirme

c. Değişken oranlı pekiştirme

d. Aralıklı pekiştirme

e. Değişken aralıklı pekiştirme

14.Durakta beklediğimiz otobüsün-metrobüsün durağa 10 dk. geç gelmesini aşağıdaki

kavramlardan hangisi tanımlar?

a. Aralıklı pekiştirme

b. Sabit aralıklı pekiştirme

c. Değişken oranlı pekiştirme

d. Olumlu pekiştirme

e. Değişken aralıklı pekiştirme

15.Aşağıdakilerden hangisi sistematik duyarsızlaştırmanın adımları içinde yer alır?

a. Gevşemeyi öğrenme

b. Pşise

c. Arketip

d. Şekillendirme

e. Nötr uyarıcı

Cevaplar

1) c, 2) a, 3) d, 4) e, 5) b, 6) a, 7) b, 8) d, 9) c, 10) d, 11) b, 12) c, 13) d, 14) e, 15) a

Page 93: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

86

5.BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI TERAPİLER

Page 94: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

87

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Beşinci bölümde, bilişsel terapilerin genel ilkeleri, uygulamada dikkat edilmesi

gereken ilkeler, tekniksel ifadeler ve ilgi yöntemin güçlü ve sınırlı öğeleri öğrenilecektir.

5.1. Bilişsel Terapilerinin Genel İlkeleri

5.2. Uygulamalarda Dikkat Edilmesi Gerekenler

5.3. Bilişsel-Davranışçı Terapinin Güçlü ve Sınırlı Öğeleri

5.4. BDT'de Kullanılan Teknikler

Page 95: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

88

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Aile çalışmalarında, her aile üyesi bakış açısından sorunların tanımı yaplırken,

sosyal çalışmacı hangi tekniği uygulamış olur?

2.Toplumsal ifade kültürümüzde, “korkulan mesmenisel, durumun üstüne git”

ifadesini sosyal çalışmacılar neden eliştirir, analiz ediniz.

3.Sosyal çalışmacı akademizyen ve yazarlar, bilişsel davranışçı uygulamaları kaç

odağa yerleştirmişlerdir ve bunun anlamını nedir, analiz ediniz.

Page 96: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

89

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği

veya geliştirileceği

Bilişsel-davranışçı

terapiler

Bilişsel-davranışçı teorilerin

kavram ve teknikleri

öğrenilir

Bilişsel-davranışçı tekniklerin

aile çalışmalarına katkısının

örneklerle ve tekniksel

ifadelerle kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 97: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

90

5.Bilişsel - Davranışçı Terapiler

Bilişsel öğrenme: Dikkat ve hafıza gibi zihinsel süreçleri içerir. Öğrenmenin gözlem

ve taklitle de gerçekleşebileceğini, bu tür öğrenmenin herhangi bir ödül ya da gözlemlenebilir

hareket yapmayı gerektirmediğini söyleyebiliriz (Plotnik, 2009).

Bilişsel öğrenmenin kökleri, Wundt'un 1800'lerin sonlarındaki çalışmalarına ve

psikolog Edward Tolman'ın 1930'lardaki çalışmalarına kadar uzanıyor. Bilişsel öğrenme

1950'lerde öldü, 1960'lada yeniden doğdu ve 1990'larda popüler oldu. Bilişsel öğrenme hem

hayvanların hem de insanların davranışlarının açıklanmasında oldukça faydalıdır (Bandura,

2001).

Bilişsel harita: Bir çevrenin planının ve özelliklerinin beyindeki zihinsel bir temsilidir

(Plotnik, 2009).

Edward Tolman, farelerin bilişsel bir harita çıkartmanın yanı sıra, labirentin planını

herhangi bir pekiştirme olmadan öğrenildiğini göstermiştir.

Sosyal - bilişsel öğrenme: İzleme, taklit etme ve örnek almanın sonucunda meydana

gelir; gözlemleyen kişinin herhangi bir gözlemlenebilir davranışda bulunmasını ya da

gözlemlenebilir bir ödül almasını gerektirmez (Plotnik, 2009).

Albert Bandura, (1986) insanların gözlemleyerek öğrenmesine odaklandı. Örneğin,

çocukların örümcek korkusu yaşayan birini izleyerek, örümceklerden nefret etmeyi

öğrenebildiğini söylüyor. Bu sosyal bilişsel öğrenmeye bir örnektir.

Bandura (1986)'da, sosyal-bilişsel öğrenme esnasında dört sürecin işlediğine inanıyor.

Dikkat, hafıza, taklit, güdülenme.

Öğrenmenin, davranışlar üzerindeki etkisini artık biliyoruz. Yukarıdaki üç kavram,

bilişsel-davranışçı yaklaşım için iyi bilinmelidir.

Tedavide, alıştırma aşamasında, olgunun anksiyetesi, korkusu, kaçınma davranışları

azalıncaya kadar, nesne veya durumlarla karşı-karşıya getirilir. Gerçekle yüzleşti-rilir. Ancak

her karşılaşma bazı olgularda, terapötik olmayabilir. Bazı olgularda tera-pötik olup, fobinin

tedavisini sağlayabilir. Sosyal çalışmacı, terapötik olmayacak olgularda ısrarla bu tedaviyi

uygulamamalı, diğer terapileri devreye sokmalıdır. BDT, batılı ülkelerde, günümüzde, yaygın

olarak kullanılmaktadır. BDT. İle %75-90 oranında etkinlik sağlanmaktadır.

Davranışçı tekniklerin iki temel bileşeni vardır.

1- Alıştırma

2- Ev ödevleri

Alıştırma, öğrenme kuramları açısından, anksiyete oluşturan uyarana karşı yapılan bir

söndürrme işlemidir (Sungur, 2007).

Page 98: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

91

Genel olarak, alıştırma oturumları sırasında terapist, kaçınılan ortamda hasta ile

birlikte bulunur ve buna "terapist varlığında yapılan alıştırma tedavisi" adı verilir.

Hastaların, terapist refakati olmaksızın kendi kendilerine yürüttükleri alıştırma tedavilerinin

önemi ve etkinliği anlaşıldıkça tedavinin uygulama biçiminde bir yenileşme hareketine

geçilmiştir (Sungur, 2007).

Alıştırmayı terapist varlığında yapma veya olgunun kendi çabaları ile yapması kar-

şılaştırıldığında, etkinlik yönünden anlamlı bir farkın olmadığı, araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Ev ödevleri, seanslarda kazanılan bilgi ve deneyimlerin, beceriye dönüşümlerinin,

olgu tarafından yürütülen çalışmalarla sağlanmasıdır. Ev ödevleri olguyu özgürleştirir, sosyal

çalışmacının da azalan zamanını ekonomik olarak kullanmasına yardım eder.

Ev ödevleri hastaya veya olguya uyarlanan bir şey değil, hasta veya olguyla birlikte

yürütülen bir çalışmadır. Açık-net-anlaşılır olmasına dikkat edilmeli, bir sonraki seansa kadar,

tamamlanabilir özellikler taşıması gerekmektedir.

Ödevlerin, olgu ve ailelerin tolere edebileceği düzeyde olmasına sosyal çalışmacı

dikkat etmelidir. Ev ödevleri, olgu ve aileye uygulanan bir dizi işlem değilde, olgu ve

ailelerle, yürütülen somut işlemlerdir.

5.1.Bilişsel Terapilerinin Temel İlkeleri

1- Bilişsel terapiler bilişsel model üzerine kurulmuşlardır. Başka bir deyişle, yaşanan

bir olay sonunda hangi türden bir duygunun ortaya çıkacağını belirleyen olayla ilgili yapılan

yorumlar, yani düşünce biçimleridir.

2- Bilişsel terapiler, davranış tedavileri gibi soruna yönelik, zamanla sınırlı, hastayla

işbirliği üzerine kurulu, yapılanmış terapilerdir.

3- Bilişsel terapiler, terapist ile hastanın ortak çabalarını ve işbirliğini gerektirir. Bu

bağlamda bilişsel terapiler aynen davranış terapileri gibi hastaya yapılan işlemler değil, hasta

ile birlikte yürütülen işlemlerdir.

4- Hasta ile yapılan işbirliği hastanın düşünce ve inançlarını birer hipotez gibi kabul

etmesine yöneliktir. Her bir düşünce veya hipotez uygunluğu (doğruluğu değil) gözden

geçirilmesi gereken ve bu işlem sonunda desteklenen veya çürütülen hipotez ve düşüncelerdir.

5- Hipotezlerin sorgulanması sırasında soru sorma biçimi temel terapötik araçtır.

Başka bir deyişle sorgulama hastanın temel düşünce ve inançlarını tehdit etmeden

yapılabilmelidir. Hastaya yönlendirme aracılığıyla bir farkındalık sağlamak inançlarındaki ve

düşüncelerindeki tutarsızlıkları göstermekten çok daha etkilidir. Örneğin tedavi oturumu

sırasında amaçlı olarak panik oluşturulduğunda ve hastanın panik sonucu kontrolünü

kaybetmediğini, çıldırmadığını veya ölmediğini görmesi sağlandığında, "Gördüğün gibi

ölmüyorsun, çıldırmıyorsun" demek yerine "Bu deneyimden nasıl bir sonuç çıkarıyorsun?"

şeklinde bir soru daha az tedit edici ve daha uygun bir yaklaşım olabilir.

Page 99: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

92

6- Sorulan sorular,

a. Hastanın düşünce biçimlerini anlamasını

b. Düşüncelerindeki çeşitli bilişsel çarpıtmaların farkına varmasını

c. Düşünce biçim ve içeriğinin daha uyumlu olanlarla yer değiştimesini

d. Düşünce ve buna bağlı davranışları ile ilgili olarak geleceğe yönelik daha ger-

çekçi planlar yapmasını sağlamalıdır.

7- Anksiyeteli hastalarla çalışırken sorulan kapalı uçlu sorular bazen açık uçlu so-

rulardan daha uygun olabilir. Örneğin, "Sizi terapiye getiren sorun nedir?" yerine " Sizi

terapiye getiren üç temel neden nedir?" şeklinde soru sormak gibi.

8- Bilişsel terapiler, yapılanmış terapilerdir. Yaşamını yeniden düzenlemek amacıyla

terapiye gelen çoğu kez "serbest yüzen anksiyetesi" olan pek çok hasta için yeterince

yapılandırılmamış "serbest yüzen bir terapi" uygun olmayabilir. Çeşitli belirsizlikleri

nedeniyle anksiyetesi artmış hastalar için en azından başlangıçta yönlendirici bir yaklaşım

oldukça yarar sağlayacaktır.

9- Bilişsel terapiler, davranış terapileri gibi sorun çözmeye yönelik yaklaşımlardır.

Önce sorunlar sıralanır, ardından bu sorunlar üzerinde ayrı ayrı çalışılır. Nihai amaç,

birbirlerinden bağımsız gibi görünen bu sorunlar arasındaki bağlantıları kurmaktır. Böyle bir

yaklaşım sorunların çözümüne terapistin istediği yerden değil, hastanın istediği yerden

başlamak anlamına da gelir. Böylelikle, hastanın terapiye uyumu arttırılmış olur.

10-Bilişsel terapiler, eğitim modeli üzerine kurulmuştur. Terapide, terapist, hasta için

kolay ulaşılabilir bir bilgi kaynağı olmaktadır. Eğitim daha ilk değerlendirme aşamasında

itibaren başlar ve tüm terapi süreci içinde devam eder. Bilişsel terapiler anlaşılmayanı anlaşılır

duruma getirmeyi amaçladığından, bilgilendirme çok önemlidir. Karşılıklı bilgi alışverişi,

tedavide sık olarak yapılmakta, terapistle hasta, hasta-hekim ilişkisinden öteye insan-insana

bir ilişki içine girmektedir.

11-Bilişsel terapiler, tümevarım metoduna dayalıdır. Hipotezler kurulur, uygunluk ve

gerekirse doğrulukları araştırılır. Hiç bir hipotez yeterince araştırılmadan doğru veya yanlış

kabul edilemez. Bu yönüyle bilişsel terapiler hastaya bir bili-madamı gibi düşünmeyi

aşılamaktadır.

12-Ev ödevleri, davranış tedavileri gibi bilişsel terapilerin de değişmez ve vazgeçilmez

öğeleridir. Örneğin hastaya ABC modeli içinde olay-düşünce-duygu analizi yapma ödevleri

verilir. Aklına otomatik bir düşünce gelince bu düşünceyi destekleyen ve desteklemeyen

kanıtları yazması ve daha sonra bu kanıtlar ışığında düşüncelerini yeniden gözden geçirmesi

istenebilir. Örneğin panik hastalarında duyum (çarpıntı), düşünce (kalp krizi geçireceğim),

duygu (korku-kaygı) arasındaki bağlantıların kurulmasının ev ödevleri biçiminde verilmesi,

seans içinde öğrenilenlerin pekiştirilmesinde büyük önem taşır (Sungur, 2007).

Page 100: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

93

Bilişsel-davranışçı terapiler çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ve aile ile çalışmak için

uygundur; bireysel olarak ya da gruplarla çalışılabilir. Genel olarak bu terapilerin amaçladığı

hedefler bireyin hoşnutluk durumunun artması, sosyal becereilerinin geliştirilmesi ve is-

tenmeyen davranışının azaltılmasıdır. Bilişsel-davranışçı terapi teknikleri tek başına ya da

diğer tedavilerle birlikte kullanılabilmekte ve hem hasta hem de uygulayıcı için uygulama

becerisini gerektirmektedir. Terapi, sırasında yapılan etkinlikler, klinik ortam dışında da

gerçekleştirilebilir (asansöre binerken, alışverişe giderken). Bilişsel-davranışçı terapi üç grup

altında incelenmektedir (Stuart, 2011, akt: Duyan, 2008).

1- Anksiyete azaltan terapi stratejileri: Gevşeme eğitimi, sistematik duyarsızlaş-

tırma, alıştırma, tepki önleme, göz hareketlerini duyarsızlaştırma ve yeniden iş-lemleme gibi.

2- Bilişsel yeniden yapılandırma: Duygu ve düşünceleri izleme, kanıtsal sorgulama,

alternatifleri sınama, yeniden düzenleme çerçeveleme, düşünceleri durdurma.

3- Yeni davranışlar öğrenme stratejileri: Modelleme, biçimlendirme, ödüllendirme,

rol oynama, beceri eğitimi, itici uyarıcılara koşullama terapisi, olasılıklı anlaşma.

5.2.Uygulamalarda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Öğrenme teorilerinin, davranışlar üzerinde, önemli etkileri vardır. Öğrenme teorilerine

göre, oluşan tepkiler, alıştırmaya bağlıdır. Aynı tip bir uyaran sürekli verilmeye devam

ederse, uyarana bağlı tepkininde, şiddeti azalacağı düşünülür. İnsanlarda, davranışı söndürme

seanslarında, kaçınma davranışı engellenerek, anksiyeteye, korku uyaranları ile, yüzyüze

gelme süreleri uzatılmış olur. Aslında bu işlemin diğer teknikle ifadesi, gerçekle yüz-yüze

getirmedir. Davranışçı yaklaşımların temelinde, bireyde anksiyete ve korku oluşturan, nesne,

durum, düşünce, imaj, yer ya da şeyle, yeterince sürede yüzyüze gelmesi, kaçınma

davranışının söndürülmesi, alışma durumun sağlanması yatar.

Araştırmalar BDT'nin %75-90 arasında etkinliğinden bahsetmektedir. Bu önermeye

tersinden bakacak olursak, %25-15 aralığında da başarısızlığından bahsedebiliriz. Bu

özelliğinden dolayı BDT'de her yüzyüze gelme deneyiminin terapötik olmadığını

söyleyebiliriz. Uyaranlarla yüzyüze gelme deneyimi, anksiyete ve korkuyu azaltmasına

karşın, oluşumunada zemin hazırlmaktadır. Bundan dolayı, alıştırma temeline dayalı,

tedavilerin iyi sonuçlanması için, bu işlemin, sistematik olarak uygulanması temeldir. Burada

yönlendirme teknikleri hatırlanmalı, anlamlı bir hız ve olgunun hızına göre, sistematik işlem,

tedavi için uyarlanmalıdır. İyi bir süpervizyon almak elzemdir.

Toplumumuzda, korkulan durum ya da nesnenin üzerine gidilmesi gerektiği bilin-

mekte olan bir kavramdır. Sosyal çalışmacı olgu ve ailelerle çalışırken, "korktuğun şeylerin

veya durumun üstüne git" söylemini, yapmamalıdır. Olgu ve aileler, korkulan şeyin üzerine

gitmeleri gerektiğini bilmekte ama bunu nasıl yapabileceklerine dair far-kındalık ve bilgi

beklemektedirler.

Alıştırma ilkesine dayalı, davranışçı yaklaşımların, belirli ilke ve kuralları olduğunu,

tedavinin kolay önerilerle değil, sistematik bir biçimde düzenlenmesi ve her şeyden önce,

hastanın uygulanan yöntemi benimsemesi gerektiğini göstermektedir. O halde, uygulamada

Page 101: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

94

alıştırma ilkesine dayalı tekniklerden önce, hastanın anlayabileceği bir tedavi rasyonelinin

sunulması şarttır. Bireyin uzun yıllardır kaçındığı anksiyete ile yüzyüze getirmeyi amaçlayan

bir tedavi içine sokabilmek, ancak iyi planlanmış ve hasta tarafından iyice anlaşılmış tedavi

rasyoneli ile mümkün olabilir (Sungur, 2007).

Olgu tarafından, uygulanan tedavi rasyonelinin anlaşılması, aynı zamanda olguda

motivasyonu arttıranlar işlemdir. Sosyal çalışmacı burada yönlendirme tekniklerinden,

işbirliği tekniğini uygulamalı, rollerinden de, güçlendirici, eğitici rollerini uygulamalıdır.

Tedavi rasyoneli aktarılırken, alıştırma tedavisi sırasında anksiyetenin azalmayacağı,

hatta tersine artacağı vurgulanmalı ve hastanın artan anksiyete ile başa çıkmaya yönelik

olarak kullanabileceği bilişsel stratejiler olduğu belirtilmelidir (Sungur, 2007).

Kriz müdahale terapilerinde, en fazla uyaran veren, rahatsızlık veren uyaran başa

alınarak bir sıralama ile, erken müdahale esastır. Alıştırma tedavisinin yapıldığı, bilişsel

terapilerde ise en az kaygı veren uyarandan, en çok kaygı veren uyarana doğru, sistematik bir

sıralama yapılır. Uyaranlar açısından kriz müdahale terapisinin tam tersi, erken davranma

açısından da doğru orantılı müdahale süreci benimsenmektedir. Bazı olgularda ise, alıştırma

tedavisi, en çok rahatsızlık veren uyarandan, başlanmaktadır. Böylesi de doğrudur, çünkü

müdahale sürecinde, alıştırma tedavileri tek seçenek olabilir. Hızlı veya yavaş yapılan

alıştırma tedavileri benzer şekilde etkili olduğu, ancak, hızlı yapılan alıştırma tedavilerinden,

çabuk sonuç alındığı, araştırmalarda bildirilmektedir. Burada sosyal çalışmacı, yönlendirme

tekniklerinden, olgunun bulunduğu yerden işe başlamalı ve olguya özgü davranma ilkesini

atlamamalıdır.

Alıştırma tedavisinin süreside önemlidir. Konuyla ilgili bildirimler, 45-50 dk. en az,

90-95 dakika en çok şeklinde bir zaman limitidir. Zaman limitinin kısa olduğu oturumlar,

duyarlılığı arttırıp, anksiyeteyi pekiştirmektedir.

Alıştırma tedavisinde, yapılan en önemli reform, tedaviyi terapist varlığında yapılan

alıştırma tedavilerinden, hastanın kendi kendine yürüttüğü alıştırma tedavilerine kaydırmak

olmuştur (Sungur, 2007).

Davranışçı ve bilişsel davranışçı tedavide, olgular, anksiyete ve korkuları açısından

beceri kazanırlar. Amaç semptomun değil de, semptomun oluşturduğu, olgunun yaşamında

engelleri ve kısıtlamaları kaldırmaktır. Birey anksiyetesi ve korkusu nedeniyle, sosyal ve özel

yaşamında, engellerle başa çıkamaz, yaşam kalitesi azalır ya da sekteye uğrar. Dolayısıyla

bilişsel tedavinin, amacının, bireyin ya da ailenin yaşam kalitesini arttırıp, psiko-sosyal

işlevselliğini olumlu etkilediğini söyleyebiliriz. Sosyal çalışmanın, çevresiyle birlikte kişi

odağını, davranışçı tedaviler, desteklenmektedir.

Bilişsel-davranışçı terapilerde sosyal çalışmacı, somutlaştırmaya özen göstermek-

tedir. Çünkü iki farklı kişideki bilişsel süreç, kısır döngü oluşturursa, sorunun kendini

yenileyeceği ve nüksedeceğini söyleyebiliriz. Çiftlerle çalışırken, çiftlerden biri, genellikle

anne, eşinin ilgisizliğinden bahseder, karşı tarafta baba ise böyle bir şeyin olmadığını, eşine

Page 102: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

95

ilgi gösterdiğini söyleyebilir. Burada sosyal çalışmacı, somutlaştırma yapıp, ilgiyi somut

hâle getirici, çerçeve belirlemelidir. Örneğin ilgi açısından, çiftlere, birlikte kahve içip,

satranç oynamaları veya ortak bir filme bakmaları vb. önerilebilir. Burada ilgi soyut kavram

olmaktan çıkıp, somutlaşmıştır. Somutlaştırma, yönlendirme teknikleri ile yapılır ve olgulara

özgüdür. Sosyal çalışmacının da bilgi ve beceri temeli, sağlam olmalıdır, antropolojik olarak

kültür temelli somutlaştırma, yönlendirme tekniklerinde, anlamlıdır.

Sosyal çalışmacı, olgunun en yakınındaki kişiden, duygusal destek alınan kişiden,

vaka için yardım istemeli kısaca onu koterapist olarak belirlemelidir. Bu durum iki mikro

sistem arasında, uygulamaya dayalı bir işbirliğidir.

Bilişsel-terapi uygulamaları için iyi bir sosyal inceleme raporu alınmalı ve formü-

lasyona gidilmelidir, hipotezler kurulup, test edilmelidir. Çift ve aile terapilerinde de, mülakat

teknikleri açısından hipotezin ve test işleminin ayrı bir önemi vardır, hipotezlerin testi

esnasında varsa, dirençlerde görülebilir.

Bilişsel terapi sürecinde, olgunun, kendi şeması kadar, terapistin de kendi bilişsel

şeması önemlidir. İki şemada, hem formülasyon hem de hipotez için önemli olup, bilgi ve

beceri temeline dayalıdır.

Bilişsel davranışçı terapi uygulamaları sırasında üzerinde önemle durulması gereken

bazı noktalar vardır. Öğrenme sürecindeki bir terapist adayı için bir semptom listesi

oluşturmak, ardından bu semptomların bilişsel-davranışçı model çerçevesinde oluşumunu

açıklayabilmek ve anlayabilmek, psiko-eğitim modeli içine oturduğu için hastaya eğitim

materyalleri vermek, ev ödevleri düzenleme formları oluşturmak, tedavi planı içeren bir

formülasyon yapmak, hatta her bir bozukluğa ilişkin, birbirini izleyen seanslarda neler

yapılacağına dair didaktik tedavi planları oluşturabilmek, elbette son derece yararlı ve değerli

olacaktır. Ancak bu tür standart, paket tedavi programlarının, uygulamada tüm olgularda

başarı sağlamayacağı unutulmamalıdır. Her tedavi yaklaşımının kendine özgü ilke ve

teknikleri olsa da tümüyle bu tür protokollere sıkı sıkıya yapışarak, tedavi yapmaya çalışmak,

hastayı unutup kuram ve tekniklere odaklanmak anlamına gelir. Böyle bir tutum her tür terapi

yaklaşımında, önemli bir etken olan terapist-hasta ilişkisinin olumsuz etkilenmesine ve

terapistin esnekliğinin kaybolmasına neden olacak ve onu "uygulayıcı" rolünden çıkarıp

"kuramcı" rolüne sokacaktır. Oysa terapist kuramcı değil, uygulayıcıdır (Sungur, 2007).

Bilişsel-davranışçı teorilerin sosyal çalışma uygulamasındaki temel amacı, müraca-

atçının algılama, düşünme ve kendi yaşam deneyimlerini anlamlandırmada daha pozitif ve

gerçekçi yolları öğrenmesine yardımcı olarak sosyal işlevselliğini geliştirmektir (Sheafor ve

Horej, 2003).

Bilişsel-davranışçı uygulamalar; birey çift, aile, grup ve toplumla çalışma uygula-

malarında kullanılmaktadır. Mikro-mezzo-makro boyutlarda uygulanabilirliği vardır ve sosyal

çalışma öğretim üyeleri aynı paralelde görüşler bildirmektedir.

(Derezotes, 1999., Sheafor ve Horej, 2003.Duyan, 2008).

Page 103: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

96

5.3.Bilişsel-Davranışçı Terapinin Güçlü ve Sınırlı Öğeleri

Bütün terapiler, etkinlikleri açısından, birbirine yakın etkinlik oranı taşırlar ve bu oran,

uygulama süreci içinde de devam eder. Günümüzde BDT. diğer terapilere göre, etkinliğinin

daha fazla olduğu bildirilmektedir. BDT.'nin etkin olması, deneysel yönüne ve araştırma

sonuçlarına bağlanmaktadır.

BDT.'nin güçlü yanlarının olduğu kadar, sınırlılıkları da bildirilmektedir. Sosyal

çalışmacı sınırlılıkları bilip, uygulamasını bu sınırlılıklara göre, diğer terapi tekniklerini

devreye sokarak, daha parlak sonuçlar almasını bilmelidir. Aslında bu durum sadece BDT.

için değil, diğer terapiler içinde geçerli bir ilkedir. Tek terapi tipi ile değil, kombine

terapilerle, eylem planının temel amacı budur.

BDT, çocuk ve ergenlerle, çiftlerle ve ailelerle uygulanan etkin bir terapidir.

Gillis ve Simpson (1991), aile ile olumlu ilişkinin kurulması ile yapılan davranışçı

programların etkili olduğunu bulmuşlardır.

Kolko, 1996'da şiddete uğramış yaşları 6-13 arasındaki ellibeş çocuk üzerinde yaptığı

araştırma da bilişsel-davranışçı yaklaşımı etkili bulmuştur.

BDT.'nin güçlü yanları şunlardır.

1- Sosyal çalışmacı ya da terapist, sürecin aktif bir üyesidir ve modeldir.

2- Kontrat dolayısıyla 'hedefler kolayca tanımlanabilir.

3- Tekniklerin çokluğu ve varlığı, teknikler arasındaki seçimde, BDT.'nin güçlü yö-

nünü işaret etmektedir.

4- Ailenin bir sistem olarak kabülü, ailenin öğrenme tekniklerini, diğer problemlerine

de uygulamaları, diğer bir güçlü yöndür.

5- BDT. kısa süreli bir süreçte, etkiye sahiptir.

6- Problemlere odaklanma güçlü bir yönüdür.

(Harper, 1975., Fenell ve Weinhold, 1989., Gladding, 1998).

BDT.'nin sınırlı yanları ise şunlardır.

1- Düşünce, duygu, davranış üçlüsünde, duygular üzerinde yeterince odaklanılmamak

da, düşünce, davranış ikilisinde daha ağırlıklı durulmaktadır.

2- Sosyal çalışmacı ve bazı terapistlerin, tekniklere çok sıkı bağlanmaları, katı ol-

maları, spontan olamamaları, sınırlı bir özelliktir. Bu durumda, olgu ve aileler seansı kendileri

sonlandırmaktadırlar.

Page 104: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

97

3- BDT.'de çok sayıda tekniğin varlığı güçlü bir yönken, teknikler arası uyumun

sağlanamaması sınırlı bir özelliktir. Sosyal çalışmacı teknikler arası uyuma dikkat etmelidir.

4- BDT.'de ailenin ya da bireyin, geçmiş hikayelerini dikkate almama, diğer bir sınırlı

özelliktir. Çünkü, davranışların, geçmişteki aile dinamikleri ve kültürel özelliklerinden

etkilendiği bilinen gerçektir.

5- BDT.'de semptomlara ve davranışlara odaklanma, dolayısıyla problemin altında

yatan nedenlerin görülmemesi, eleştirilmektedir.

6- BDT.'nin yüksek oranda, yönlendirici olması, etik olarak eleştirilmektedir. (Harper,

1975., Fenell ve Weinhold, 1989., Gladding, 1998).

5.4.BDT'de Kullanılan Teknikler

BDT.'de davranışsal yaklaşımın teknikleri, aile terapilerinin teknikleri kullanılmak-

tadır. Öncelikle, davranışsal yaklaşımın, çocuk odaklı aile terapilerinde, etkinliği bil-

dirmektedir. Sosyal çalışmacı, teknikler arası uyuma ve bu uyum içinde, rolleri arasındaki

tutarlılığa dikkat etmelidir. Teknikler adları ile şunlardır.

1- Klasik şartlanma

2- Edimsel şartlanma

3- Olumlu pekiştirme

4- Diğer pekiştireçler

5- Söndürme

6- Sistematik duyarsızlaştırma

7- Dışlama

8- Mukabele

9- Karşılılık

10- Tablolaştırma

11- Premack tekniği

12- ABC (mantıksız düşünceleri tartışma)

13- Düşünceyi durdurma (nötr olma)

14- Model olma

15- Rol tekniği

Page 105: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

98

16- Kendini eğitme

17- İletişim beceri eğitimi

18- Eğitmen (antronörlük)

19- Karar verme (mutabakat)

20- Somutlaştırma

21- Kontrat

22- Ev ödevleri

23- Aile üyeleri arasında anlayış geliştirme

24- Yorumlama

25- Hipotez ve mülakat tekniklerini kullanma

26- Yönlendirme teknikleri

Page 106: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

99

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde, bilişsel-davranışçı terapilerin genel ilkeleri, sosyal çalışma

uygulamalarına katkıları ve dikkat edilmesi gerekenler, yöntemin güçlü ve sınırlı yanları

işlendi. Teknikler sosyal çalışmacının rolleri çevçevesinde örneklerle açıklandı.

Page 107: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

100

Bölüm Soruları

1.Dikkat ve hafıza gibi zihinsel süreçleri içeren, öğrenmenin gözlem ve taklitle

gerçekleşebileceğini, bu tür öğrenmenin herhangi bir ödül ya da gözlemlenebilir hareket

yapmayı gerektirmediğini söyleyen öğrenme şeklini aşağıdaki seçeneklerden hangisi

tanımlar?

a. Bilişsel harita

b. Bilişsel öğrenme

c. Öğrenme

d. Ezberleme

e. Sosyal bilişsel öğrenme

2.Bir çevrenin planının ve özelliklerinin beyindeki zihinsel temsili nasıl tanımlanır?

a. Ezberleme

b. Bilişsel öğrenme

c. Öğrenme

d. Bilişsel harita

e. Sosyal öğrenme

3.Bir çocuğun örümcek korkusu yaşayan annesini izleyerek örümceklerden nefret

etmesi, hangi tür öğrenmeye örnektir.

a. Sosyal-bilişsel öğrenme

b. Sosyal öğrenme

c. Ezberleme

d. Bilişsel öğrenme

e. Bilişsel harita

4.Bandura sosyal-bilişsel öğrenme esnasında dört kavramın süreç içinde işlediğini

ifade etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi Bandura’nın ifade ettiği süreç içinde yer almayan

kavramdır?

a. Dikkat

b. Hafıza

c. Taklit

d. güdülenme

e. Harita

Page 108: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

101

5.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi davranışçı tekniklerin iki temel bileşeni arasında

yer alır.

a. Dikkat

b. Taklit

c. Süperego

d. Bilişsel harita

e. Ev ödevleri

6.Öğrenme kuramları açısından, anksiyete oluşturan uyarana karşı yapılan söndürme

işlemini aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar.

a. Alıştırma

b. Bilişsel harita

c. Arketip

d. Pşise

e. Hiçbiri

7.Bilişsel-davranışçı teorilerden beslenen, bilişsel-davranışçı terapiler aşağıdaki

seçeneklerden hangisinde uygulanırsa başarı oranı yüksektir?

a. Kronik hastalık

b. Bilişsel yeniden yapılandırma gereken olgular

c. Bilinci kapalı müracaatçılar

d. Mental retardasyon

e. Embesil olgular

8.Bilişsel davranışsal terapilerin araştırmalarda bildirilen etkinliğini aşağıdaki

seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. %50-60

b. %60-65

c. %75-90

d. %65-70

e. %70-75

Page 109: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

102

9.Bilişsel davranışçı teorilerin sosyal çalışma uygulamalarındaki etkinliği sonucunda,

pozitif ve gerekçi yollar öğrenen müracaatçı grupları için, sağlanan temel amacı aşağıdaki

seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Sosyal işlevsellik

b. Sosyal öğrenme

c. Öğrenme

d. Bilişsel harita

e. Mülakat

10.Bilişsel-davranışçı terapilerin güçlü yönleri araştırmalarla ifade edilmektedir.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi ilgili yaklaşımın güçlü yönünü ifade etmez?

a. Kısa süreli bir süreçte etkiye sahiptir.

b. Sosyal çalışmacı sürecin aktif bir üyesidir.

c. Klinik ortamlarda uygulanır.

d. Problemlere odaklanma

e. Hedefler kolayca tanımlanmıştır.

11.Bilşsel-davranışçı terapilerin eleştiri aldığı durum aşağıdaki seçeneklerden

hangisidir?

a. Yönlendirici oluşu

b. Ev ödevleri verilmesi

c. Kontrat

d. yorumlama

e. Klasik şartlanma

12.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi BDT tekniklerinden biri değildir?

a. Söndürme

b. Model olma

c. Ev ödevleri

d. Yasaklama

e. Pekiştiriciler

Page 110: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

103

13.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi BDT teknikleri içinde yer almaz?

a. Model olma

b. Olumlu pekiştirme

c. Söndürme

d. Edinsel şartlanma

e. Zorlama

14.Bütün psikoterapiler, etkinlikleri açısından birbirine yakın etkinlik oranı taşırlar.

Günümüzde hangi terapi modeli diğer terapilere göre, etkinliği açısından öne çıkarılmıştır?

a. Davranışsal yöntem

b. Bilişsel-davranışsal yöntem

c. Kriz müdahale yöntemi

d. Sistemik model

e. Ekolojik model

15.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel terapilerin ilkeleri arasında yer almaz?

a. Eğitim modeli üzerine kuruludur.

b. Soru sorma biçimi terapötik değildir

c. Ev ödevleri verilir

d. Bilişsel model üzerine kuruludur

e. Müracaatçılarla işbirliği vardır

Cevaplar

1) b, 2) d, 3) a, 4) e, 5) e, 6) a, 7) b, 8) c, 9) a, 10) c, 11) a, 12) d, 13) e, 14) b, 15) b

Page 111: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

104

6.KRİZ MÜDAHALE TERAPİSİ

Page 112: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

105

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu bölümde kriz müdahale terapisi, krizin ayırıcı kriterleri ve kriz odaklı sosyal

çalışma ve tamatoloji kavramları öğrenilecektir.

6.1. Krizin Ayırıcı Kriterleri

6.2. Kriz Süreç Şeması

6.3. Kriz Yaklaşımları

6.4. Kriz Odaklı Sosyal Çalışma

6.5. Kriz Müdahale Terapisi ve Tanatoloji

Page 113: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

106

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Kriz yaşayan birey ve aileler, krizin şiddetini ilk anlarda neden yoğun olarak

hisederler?

2.Herhangi bir ailenin günlük sorunları ile, kriz durumunu ifade eden sorunlarını nasıl

ayırd edebilirsiniz?

3.Eşini kaybeden bazı çiftlerin, ilk iki hafta yas yaşamamasını nasıl açıklarsınız?

Page 114: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

107

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Kriz müdahele terapisi

Kriz süreç şeması, krizin

ayırıcı kriterleri kriz

yaklaşımları öğrenilir

Aile çalışmalarında kriz

müdahale terapisi ayırt edici

kriterleri yas kavramlarının

kolay anlaşılması

Page 115: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

108

6.Kriz Müdahale Terapisi

Kriz tedavisi yaklaşımı, davranış değiştirme odaklı kişisel çalışma uygulaması ile

birçok yönden benzerlik gösteren ve sıklıkla uygulanan bir sorun çözme modelidir. Başlıca

özellikleri; kısa sürede uygulanması, ağırlıklı olarak kişi, ailenin günlük yaşamda karşılaştığı

sorunlar üzerine geçmişte yaşanan olay ve tecrübelere değinmeksizin, eğilmesi ve sosyal

çalışmacının aktif katılımını gerektirmesidir. İkinci Dünya savaşı sonrasında, ruhsal sorunları

nedeniyle kliniklere başvuran insanların sayısındaki hızlı artış, bazı hastaların uzun süre

beklemek zorunda kalarak tedaviden vazgeçmelerine neden olmuştur. Bunun yanında

hastanede yatarak tedavi olmanın giderek pahalılaşması ile hastane hizmetlerindeki

yetersizliklerinde, kriz tedavi yaklaşımının gelişmesinde önemli payı bulunmaktadır (Turan,

2009).

Krize müdahale, yetkin bir sosyal çalışma uygulaması için gerekli olan modellerden

biridir. Sosyal çalışmacılar, ani krizlerle başa çıkma konusunda hazırlıklı olmalıdır; çünkü

müracaatçıların birçoğu aniden yaşamlarında beliren kriz durumlarıyla başa çıkmada

zorluklarla karşılaşmaktadır. Travmatik yaşam olaylarıyla karşılaşan kişiler için hızlı bir

değerlendirme ve kriz müdahalesi gereklidir. Kriz danışmanlığında, kısa, zaman sınırlı, görev

merkezli ve çözüm odaklı uygulama modellerini içeren ilke ve uygulamalar söz konusudur

(Duyan, 2008).

Kriz terimi ilk defa, E. Lindeman ve G. Caplan tarafından ortaya atılmıştır.

Lindeman ve Caplan'a göre yakın sevgi objesinin kaybedilmesi durumunda, geride

kalan yakınların buna gösterecekleri tepkinin süresi, yas dönemini atlatmadaki başarı düzeyi

ile ters orantılıdır. Kişi böyle bir duruma ne kadar kısa sürede adapte olabilirse ruh sağlığını, o

ölçüde, uzun süre koruyabilecektir.

Şu hâlde böyle durumlarla karşılaşan kişi ve ailelere, en kısa zamanda mesleki yar-

dımda bulunulması zorunludur (Turan, 2009).

Kriz müdahale terapisi önce, sosyal çalışma kuruluşlarında uygulanmıştır. Terapinin

öncülüğünü, L. Rapaport yapmıştır. Kriz terapisi bireyi ve aileyi yakın çevresiyle ele almayı

gerektirir ve bu özelliği ile, sosyal çalışmanın odak noktasını gerçekleştirmiş olur.

Kriz teorisinin çıkış noktası, Yunanca karşılığı "homeostasis" olan denge kavramıdır.

Birey, günlük yaşamda karşılaştığı sorunlarla baş edebilmek için, önceden denediği ve olumlu

sonuç aldığı yolları kullanarak, ruhsal dengesini korumayı başarabilmiştir. Ancak bazı

sorunlar insanın psikolojik dengesini ileri derecede sarsacak güçtedir. Böyle durumlarda

başvuralan yollar çözüm getirmeyince birey bunalıma girer. Öyleyse kriz durumu "kişinin

üzücü, benliğini zedeleyici bir durum karşısındaki tepkisi" biçiminde tanımlanabilir.

Ruhsal dengenin bozulması ile ruhsal bunalımın meydana gelmesi arasında kalan döneme

"kriz dönemi" adı verilir (Turan, 2009).

Kriz durumu bir mücadeleyi ifade eder. Bu, bireyin eskiden sahip olduğu ruhsal

dengesine kavuşma, dönme mücadelesidir. Psikolojik çökünlü ya da kriz dönemi genelde 4-6

hafta sürer ve şiddeti giderek azalır. Sonuçta kişi duygu, düşünce ve davranışlarına hakim

Page 116: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

109

olabilecek düzeye gelir. Kriz durumu kişiye biyolojik, psikolojik veya sosyal bir baskının

üstesinden gelme deneyimi kazandırdığı için benliğinin güçlenmesini sağlar. Şu şarttaki,

baskının çok yoğun olması ve kişinin başetmekte yetersiz kalması durumda, ruhsal hastalık

geliştirme olasılığı gündeme gelir. Kendine güveni ciddi biçimde sarsılmış olan ve klinik

sendromlar sergileyen kişi, mesleki yardım görmediği takdirde tepkileri giderek

kronikleşecektir. Krize müdahalenin bu bakımdan semptomların kronikleşmesini önleyici

fonksiyonu vardır. Amaç kişi, aileye en kısa zamanda ulaşıp ihtiyaç duydukları güven ve

desteği vererek eski denge durumuna dönmelerine yardımcı olmaktır (Turan, 2009).

Öldürmeyen kriz yıpratır ama güç de verir, krize müdahalenin ilk saatlerde bile önemi

büyüktür, şiddet genelde bir ay gibi süreçte, azalır, müdahale edilmezse, klinik tablo

derinleşir, zaman ve metaryal kaybı, iş kaybı, işlevselliğin olmaması gibi, tablolar karşımıza

çıkar.

Sosyal çalışmacı kriz durumunu ile, normal hayat sürecindeki sorunların ayrımını

yapabilmelidir.

6.1.Krizin Ayırıcı Kriterleri

Başvuran tarafından bir felaket, dünyanın başına yıkılması biçiminde tanımlanan olay

ve bu durum bazen kolaylıkla ortaya konamadığı için, olaydan önceki bir hafta içinde neler

olup bittiği kişi, aileden öğrenilmelidir. Kişinin bunalıma girmek üzere olduğunu gösteren

bazı belirtiler aşağıdadır.

a- Günlük alışkanlıklarda gerilime (temizlik, giyim, bakımlı olma, tertipli olma gibi

alışkanlıkları ihmal etme)

b- Okul ve iş yaşamıyla ilgili verimin azalması

c- Zevk alınan aktivitelerden uzaklaşma (spor, sanatsal ve sosyal etkinlikler vb. ) d-

Sık sık ağlama, herşeyden sıkılma, kendini bir işe verememe, genel memnuniyetsizlik.

e- Uyku alışkanlığında değişme, (aşırı uyku ya da uykusuzluk şikayeti)

f- İçki ve bağımlılık yapan maddeleri kullanma eğilimi.

g- Şaka veya tehdit biçiminde ölümden söz etme

h- Aile üyeleri, akraba ve arkadaşlarla ilişkisini kesme

i- Kendini ifade etmede güçlük çekme

j- Belli bir amacı olmayan, aşırı hareketler yapma

k- Bedensel şikayetler (ağrı, çarpıntı, nefes darlığı, bulantı, kusma, ishal vb. )

(Turan, 2009).

Kriz durumu, günlük hayatta karşılaştığımızdan daha farklıdır. Birey ve ailede

genellikle beklenmeyen durumların varlığı, krize neden olabilir. Trafik kazası ve sonucundaki

vefat, göç, deprem vb. beklemediğimiz, hayat sürecinde, karşımıza çıkan, kriz durumlarıdır.

Kriz tek bir olaydan kaynaklanabilir, ya da birbirine bağlı olaylar zinciri sonucu ortaya çı-

kabilir. Birçok neden krize sebep olmuşsa, öncelik sırasına göre (bireyi ya da aileyi rahatsız

edici özelliğine göre) sosyal çalışmacı tarafından sıralama yapılır.

Page 117: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

110

6.2.Kriz Süreç Şeması

Page 118: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

111

6.3.Kriz Yaklaşımları

Tablo 3: Kriz Yaklaşımları

Denge Yaklaşımı Bilişsel Yaklaşım Psiko-sosyal Yaklaşım

Kriz nedir?

Organizmanın

duygusal işlevinde

dengenin bozulma

sonucu karşılaştığı

problem sahip

olduğu problemi

çözme becerileri ile

çözememesidir.

Böylece, gerilim ve

duygusal karışıklık

gibi kriz belirtileri

ortaya çıkar.

Düşüncenin parçalanması,

çok farklı bir bilginin

bilişsel haritanın şimdiki

organizasyonuna

alınmaması sonucu bilişsel

haritanın şimdiki

organizasyonunu

değiştirme gereksiniminin

ortaya çıkmasıdır. Böylece

bilişsel karışılık gibi kriz

belirtileri ortaya çıkar.

Bir kişinin yaşam

alanında büyük bir

değişiklik sonucu, yaşam

alanıyla sayıltı dünyası

arasında çelişkilerin

oluşması ve sayıltı

dünyasında değişiklik

yapma gereksiniminin

ortaya çıkmasıdır. Sayıltı

dünyasında değişiklik

yapma gereksinimi

duygusal rahatsızlığa

sebep olur.

Krizi ne

belirler?

Önemli yaşam

amacına bir tehdit

olarak algılanan

kriz başlatan olayın

algısıdır.

Çok farklı bir bilgi olan

krizi başlatan olayın

bilişsel

değerlendirmesidir.

Yaşam alanındaki büyük

değişikliğin kazanç veya

kayıp diye

değerlendirilmesidir.

Başlatan olay

nedir?

Tehdit diye

algılanan

fizyolojik,

psikolojik veya

sosyal zorlamadır.

Bilgiyi işlemede işlev

bozukluğuna sebep olan

çok farklı algılanan bir şey

veya olaydır.

İnsanın yaşam alanında

büyük bir değişiklik

yaparak duygusal

değerleri etkileyen bir

olaydır.

İnsan

organizmasının

tabiatı nedir?

Duygusaldır.

Denge bozulmasına

otomatik olarak

tepkide bulunur.

Bilişseldir. Bilişsel ve

algısal değerlendirme

sonucu harekete geçer.

Zihinsel ve duygusaldır.

Yaşam alanında duygusal

değerlere sahip

değişikliklerin

değerlendirilmesi sonucu

harekete geçer.

(Ersever, 2001, Akt: Duyan, 2008).

6.4.Kriz Odaklı Sosyal Çalışma

Kriz müdahale terapisi, şiddet veren ögeye göre, sıralaması yapılıp, bütüncül bir sü-

reçte, uygulaması yapılır. Krize neden olan olay ve durumlar zinciri ve bu süreçte sorunların

Page 119: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

112

çözümü, genelci sosyal çalışmanın bütün ögelerini kapsar. Krize neden olan olay ya da durum

önce bireyi ve aileyi, suya atılan taşın halkaları gibi, tüm toplumu kapsar, etkiler.

Sosyal çalışmada, uygulamalarda teknikler arası uyum ve sosyal çalışmacının rolleri

arasındaki uyum, çalışmalardan parlak sonuçlar alınmasını sağlar. Aile terapilerinde ve

bilişsel-davranışçı terapide uygulanan premack tekniği, (davranış değişimi için önce

olumsuzdan başlayıp, olumluya hareket etme) kriz müdahale terapisinde uygulanmamalıdır.

Kriz müdahale terapisinde, krize neden olan, şiddeti en fazla olan, bireyi ve aileyi en fazla

yıpratan ögelerden işe başlanmalı ve hızlı hareket edilmelidir. Pre-mack tekniği ise tersi,

yavaştır. Krize müdahale, kriz öncesi duruma bir an önce dönme çabalarını kapsamalı,

aksayan denge, yeniden kurulmalıdır.

Kriz müdahalesinin birincil amacı, müracaatçıların en kısa sürede kriz öncesi

fonksiyonelliğine dönmesini sağlamaktır (Okun, 1997, Akt: Aktaş, 2003).

Ülkemizde, ekonomik krizler ve depremin oluşturduğu krizler de, öncesinde ve

sonrasında geç davranıldığı görülmektedir. Özellikle, 2000 yılı öncesi ekonomik krizler, işaret

vererek gelmiş, hepimizi toplum olarak geriye götürmüştür. Krize neden olan olay ve

etmenler önceden öngörülebilir olmalı ve kriz oluşturma potansiyeline göre, kriz öncesi ve

kriz durumda hızlı hareket edilmelidir, kaplumbağa hızı değil, jet hızıyla eylem planları

oluşturulmalıdır.

Kriz müdahalesi göreli olarak kısa dönemli bir müdahaledir (Okun, 1997, Akt: Aktaş,

2003).

Ülkemizdeki krizlerde, sosyal çalışmanın, koordinatörlük rolünün iyi uygulanmadığını

ya da yeterince uygulanamadığını söyleyebiliriz. Bu durumun, sosyal çalışmacı sayısının

azlığından mesleklerarası eşgüdümün eksikliğinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Sosyal

çalışmacı, kriz odaklı müdahale terapisinde, mesleğinden kaynaklanan rolleri iyi uygulamalı,

etkin çalışmalıdır.

Kriz müdahalesindeki sosyal çalışmacı, genelci yaklaşımdaki diğer uzmanlık rolle-

rinden daha aktif bir rol üstlenir (Okun, 1997, Akt: Aktaş, 2003).

Bireyin, ailenin ve toplumun, kriz oluşumunda, geçmiş yaşantı ve deneyimlerinin rolü

olmasına rağmen, kriz müdahalesinde geçmişten ziyade, "şimdi ve burada" tekniği önem

kazanmaktadır. Kriz oluşturan durumla ilgisi olmayan, geçmiş yaşantı ve deneyimler,

müdahalenin odağında değildir.

Kriz müdahale terapisi kavram ve teknikleriyle literatürde iyi tanımlanmıştır. Bu

tanımlama, kriz müdahale terapisine, fonksiyonellik ve etkinlik yüklemektedir.

Kriz müdahalesi, stratejileri krizle ilgili diğer yaklaşımlardan daha fonksiyoneldir.

Kriz müdahalesi iyi tanımlanmış bir yaklaşımdır. Bu nedenle, kriz durumlarında en iyi

müdahale bu yolla gerçekleştirilir. Bu nedenle diğer sosyal hizmet müdahalelerinden daha

fonksiyoneldir (Aktaş, 2003).

Page 120: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

113

Kriz tedavisinde literatürde birey, aile ve çevresine yönelik dört müdahale tarif edil-

mektedir.

1- Birey odaklı kriz müdahale terapisi

2- Kısa süreli kriz müdahale terapisi

3- Baskı odaklı kriz müdahale terapisi

4- Sistem odaklı kriz müdahale terapisi (Sayıl, I 1987., Turan, 2009).

Birey Odaklı Kriz Müdahale Terapisi

Birey odaklı, kriz müdahale terapisinde, bireye en çok baskı yapan ve onun hayat

kalitesini azaltan, psiko-sosyal faktörlerin tespiti yapılır. Burada psiko-sosyal kirlenmişliklere

bakılır ve bu verilerle, psiko-sosyal teşhis konulur (Sosyal çalışmada, teşhisin ismi psiko-

sosyaldir, tıbbi sosyal çalışma mevzuatı da bu yöndedir).

Psiko-sosyal teşhis de bireye en çok rahatsızlık veren ve onun fonksiyonelliğini

azaltan ögeler, korku, endişe, kaygı, ümitsizli ve çaresizlik olarak sıralanabilir.

Öncelikle yukarıda anlatılan ifadeler, sosyal çalışmacıya rehber olmalı ve bireyin

anlatarak, rahatlaması sağlanmalıdır. Sonraki adımda da, bireyin durumuna özgü karşı koyma

stratejileri ile çalışılmalıdır.

Kriz anında bireyler, önündeki riskleri ya olduğundan fazla hesaplar, korkar, başa

çıkma kaynaklarını da, değer açısından, düzeyinin altında görür. Sosyal çalışmacı, birey

odaklı kriz müdahale terapisinde, güçlendirici rolünü etkin kullanmalıdır. Yüz yüze gelinen

krizin, olgular açısından, doğru ölçülüp, ölçülmediğini tespit etmelidir.

Endişe ileriye dönüktür ve bireylerin şu andaki fonksiyonlarını sınırlar, kendi kendine

yardım, çaresizlik içinde, kısır döngüye dönüşür. Sosyal çalışmacı algılarını açık tutmalıdır.

Birey odaklı tedavi modeli, bunalımdan en çok etkilenen kişinin hasta olduğunu kabul

eder. Amacı halen kişiye psikolojik baskı yapan faktörleri hafifletmek ve bastırmaya çalıştığı

korku, endişe vb. duygularını terapiste anlatarak rahatlmasını sağlamaktır (Turan, 2009).

Kısa Süreli Kriz Müdahale Terapisi

Bireylerin geçmiş yaşamlarında, deneyimleri içinde, korku ve endişe oluşturan ve bu

özelliğinden dolayı bastırdığı, bilinç altına ittiği, olumlu-olumsuz deneyimleri vardır.

Herkesin duygusal kostümü, buna benzer özellik ya da özellikler barındırır. Kısa süreli kriz

tedavi modelinde, yeni bir sarsıntı ile meydana çıkan, olumlu ya da olumsuz deneyimlerden,

yararlanılır. Sosyal çalışmacı, olumlu bir deneyimi, olgu hakkında, "önceden benzer bir olay

için uyguladığın tekniği, şimdide kullanabilirsin" mesajını vermelidir. Böylece, duygular

Page 121: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

114

hakkında ve deneyimler hakkında, önceki yaşantıların güçlü yönü vurgulanıp, yeni sorun

çözme stratejileri geliştirilmiş olur.

Bu model, kişinin geçmişteki olumsuz deneyimleriyle ilgili, bastırmış olduğu bir

üzüntü ya da psikolojik sarsıntının yeni bir baskı sonucu harekete geçmesi halinde, kişiyi bu

duyguları hakkında bilinçlendirerek, yeni sorun çözme yollarını bulmasına yardım etmek,

şeklinde uygulanır (Turan, 2009).

Sosyal çalışmacı "önceden iyi hissettiysen, şimdide kendini iyi hissedebilirsin, fela-

ketlerin üstesinden gelebildiysen, şimdide gelebilirsin" mesajını vurgulamalıdır.

Geçmişteki olumsuz deneyimlerden, olgu söz ederse, sosyal çalışmacı, olumsuz de-

neyimlerin sonucunda, neler olduğunu anlattırarak, içgörü kazandırmalıdır.

Baskı Odaklı Kriz Müdahale Terapisi

Yakın sevgi objesini kaybetme durumunda öfke, korku, suçluluk vb. gibi duyguların

kontrol edilebilmesi için kişiye yeni rol ve beceriler kazandırılması amacıyla rol yapma

tekniği kullanılarak uygulanır (Turan, 2009).

Baskı odaklı kriz müdahale terapisinde, bireyin duygusal kostümünde yer alan, öfke,

korku, suçluluk, endişe, etiket vb. için bireye özgü karşı koyma stratejileri geliştirilir.

Çocuğunun vefatıyla, iyi bakım veremediğini düşünen anne, kendini, eşini hatta tedavi

profesyonellerini suçlayabilir. Sosyal çalışmacı bu durumda, bireyde, suçluluk duyma

mekanizmasında, nedenleri hakkında ve neden tespitinden sonra, karşı koyma stratejilerini,

tekniklerle verebilmelidir. Çocuğunun vefatını, eşine bağlayan bir anne için, tedavide kendisi

kadar etkin olduğunu, maddi katkılarını, duygusal destek katkıları, eşi adına geri bildirim

yapılmalıdır. Tedavi adına, tıp olarak yapılabileceklerin yapıldığını ifade edilmelidir, anneye,

düşünürken, söylenenleri de katması istenerek, yeniden değerlendirme yapması istenebilir.

Böylece oluşan suçluluğa, karşı koyma stratejileri ile, davranış değişimi ve yeniden

değerlendirmenin yolu açılmış olur.

Sistem Odaklı Kriz Müdahale Terapisi

Sistem odaklı kriz müdahale terapisinde, krizden etkilenen sistem, krizin hasarının

onarılmasında etkili olan sistemle çalışılır. Sosyal çevrenin, kriz oluşumu ve giderilmesinde

etkili olduğu düşünülerek uygulamalar gerçekleştirilir.

Krizden çıkabilmek, kriz öncesi duruma dönebilmek için, aile ve çevre ile çalışılır.

Burada krizden çıkabilmek için, sosyal çalışmacı, aile ve çevrede yapılacak değişimleri ve

değişimi sağlayıcı, mesleki uygulamaları dikkate alır.

Bu modelde, sosyal çevrenin sorunun oluşması ve giderilmesinde etkili olduğu kabul

edilir ve sosyal çevreye yapay aile adı verilir. Bireyin bunalımdan kurtulmasında, aile

ilişkilerindeki yapılacak ve istikrar ögeleri ön planda tutulur (Turan, 2009).

Page 122: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

115

Kriz tedavisinde kullanılan teknikler diğer yaklaşımlarda daha önce ele alınan tek-

nikler olup uygulamaları sorunun niteliği, hasta ve yakınları tarafından algılanış biçimi,

etkilenme derecesi vb. faktörlerle, terapistin deneyimi ve kullanma becerisine bağlı

bulunmaktadır (Turan, 2009).

Kriz müdahalesinde yukarıda sayılan teknikler birlikte ve sosyal çalışmacının rolleri

arasındaki tutarlılık göz önünde bulundurularak, süreç devam ettirilmelidir. Yönlendirme

teknikleri, insan ve sosyal çevre bilgileri, birlikte harmanlanarak, terapi süreci devam

ettirilmelidir.

6.5.Kriz Müdahale Terapisi ve Tanatoloji

Tanatoloji, ölüm ve ölüm süreci ile ilgili düşünce, duygu ve davranışları inceleyen

bilim dalının adıdır. Topcuoğlu, (2007) de ölümü, vital işlevlerin tamamen durması olarak

tanımlamıştır.

Kriz müdahale terapisinde, ölüm, olgu ve ailelerde krize yol açtığı için, sosyal ça-

lışmayı kapsar ve çalışılacak, öncelikli konular arasında kendine yer bulur. Sosyal çalışmacı

yas sürecinin sağlıklı atlatılması için, gerekli mesleki müdahaleyi yapmalıdır.

Ülkemiz coğrafi konum olarak, deprem bölgesi içinde yer almaktadır. Depremin

kendisi krizdir ve beraberinde birçok krizlerede zemin hazırlamaktadır. Ölüm, ölümden

dönme, ağır yaralanma ya da ölümü bekleme, krizler zinciri içinde yer alırlar. Sosyal

çalışmacılar ölüm ve ölüm öncesi ve sonrası hakkında, tanatoloji odaklı kriz müdahale

terapisini uygulamalıdırlar.

Sosyal çalışmacı, kaygılı ve sıkıntılı bir duurm sergilemekten kaçınmalıdır, herşey-den

önce empati tekniğini iyi kullanmalıdır. Tanatoloji odaklı çalışırken aile ve yakın çevre,

duygusal destek için, sorun çözücü sistem olarak, süreçe katılmalıdır.

Kliniklerde ya da deprem bölgelerinde, tanı ve prognoz kesinleştikden sonra, hasta ve

yakınlarını, ailesini durumdan haberdar etmek, öncelikle hekimin görevidir. Hekimle beraber,

sosyal çalışmacıda, aynı görevi birlikte yapmaları durumunda, duygusal anlam yüklenen

ölümün, aile ve olgu tarafından, yas sürecine, olumlu katkı yapacağı düşünülmektedir.

Elizabeth Kübler - Ross, (1960) kanserli hastalarla yaptığı çalışmalarda, ölümcül bir

hastalığı olduğunu fark eden, olgular için beş aşama tanımlanmıştır. Bu aşamalar şunlardır.

1- İnkâr

2- Öfke

3- Pazarlık

4- Depresyon

5- Kabullenme

(Özkan, 1994).

Page 123: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

116

İnkâr evresi kötü prognozun karşısında verilen ilk tepkileri içerir. Hastaların çoğunda

"Hayır, bu bana olamaz, bu doğru değil" şeklinde dile getirilir. İnkâr azaldıkça, bireyde,

kendisine, ailesine, arkadaşlarına, hekimlere, hemşirelere veya Tanrıya yönelik olabilen öfke

yüzeye çıkar. Bu evredeki tepki "Neden ben?"dir. Pazarlık evresinde bireyin ölümü

erteleyebilmek için bir takım anlaşmalar yapamaya çalıştığı gözlemlenir. Bu anlaşmalar

genellikle Tanrıyla yapılır. Hastaların bu evredeki tepkisi "Peki, fakat... " şeklindedir. Hasta,

belirtileri ağırlaştığında, tekrar tekrar hastaneye yatması gerektiğinde veya güçsüz

düştüğünde, yoğun bir kayıp duygusu ve karamsarlık geliştirir. Bu evrede "Evet, ben..."

tepkisi yerleşir. Son evre olan kabullenmede, hastanın ne öfkeli, ne de üzüntülü olduğu

gözlenir. Hasta yasını tutmuştur ve yaklaşan ölümü düşünmektedir. Bu evre hastalar

tarafından genellikle "Evet, ben... ve hazırım" şeklinde ifade edilir. Tüm hastaların bu

evrelerin hepsinden geçmeyebileceği, evrelerin iç içe geçmiş olarak görülebileceği veya bu

sıra ile yaşanmayabileceği belirlenmiştir (Topcuoğlu, 2007).

Sosyal çalışmacı, çocukların ve aile yakınlarının, özellikle hastanın duygusal destek

aldığı kişi ve kişilerin olguyu ziyaret etmesini sağlamalıdır. Araştırmalar, aile üyeleri ara-

sındaki bağlılığın, olguları rahatlattığını bildirmektedir. Ölmekte olan olguların, kendilerine,

durumları söylenmemiş olsa dahi, bunu bildikleri ve ölüm hakkında konuşmak istedikleri E.

Kupler - Ross tarafından bildirilmektedir. Dolayısıyla olgunun çevresinde tedavi

profesyonelleri ve yakın çevresi bulunmalıdır. Tüm bunlar içinde, sosyal çalışmacı

koordinatör rolünü gerçekleştirmelidir. Sosyal çalışmacı, ağrılar çekmekten korkan ve ağrıları

ile yüzleşen olgular içinde, ağrılarının azaltılacağı, mesajını vermelidir.

Kriz oluşturan, hastalıklarda, mezzo düzey uygulama olan grup terapilerinin tedavi ve

sağ kalım oranlarına olumlu katkı yaptığı araştırmalarla bildirilmektedir.

Sosyal çalışmacı konu ile ilgili aşağıdaki kavramları bilip, uygulamalarını etkin olarak

yapmalıdır.

Yas, sevilen ya da yatırım yapılmş bir nesnenin kaybına verilen duygusal, bilişsel,

davranışsal ve bedensel tepkileri tanımlar.

Yitim, bir yakının ölümü ile ortaya çıkan ayrılık anlamına gelir.

Matem, yasın cenaze töreni, mezar ziyareti ve diğer ritüeller gibi sosyal ifadeleridir.

Komplike yas, yas tutmanın normal sürede tamamlanamaması evrelerden birinde

takılıp kalma, yas sırasında patolojik nitelikte ve aşırı şiddette tepkiler oluşması veya

beklenen belirtilerin görülmemesi şeklinde kendini gösterir.Kronik yas, yas belirtilerinin

tümünün altı ayda ortadan kalkmaması veya belirtilerin şiddetinin zamanla azalmaması olarak

tanımlanır.

Gecikmiş yas, ilk iki haftada yas belirtilerinin görülmemesidir.

İnhibe yas, yas belirtilerinin hiç ortaya çıkmamasıdır.

Page 124: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

117

Hipertrofik yas, kayıptan sonra yas belirtilerinin aşırı derecede şiddetle ortaya çık-

masıdır.

(Topçuoğlu, 2007).

Yas tepkileri ilk kez 1944 yılında Lindeman tarafından tanımlanmıştır. Lindeman,

(1944) yas belirtilerini şu şekilde özetlemiştir.

• Bedensel yakınmalar

• Suçluluk

• Öfke

• İsteksizlik

• Amaçsızlık

• İrritabilite

• Kayıpla ilgili düşüncelerle aşırı meşguliyet

• Kaybedilen kişiye ait davranışlarla özdeşim

Kriz müdahale terapisi ve yas süreci, bireyin, kriz ya da yas öncesi, durumuna dönme

çabalarıdır. Yas sağlıklı atlatılıp, birey önceki yaşam standartlarına dönmüşse, yas davranışı

sönmüş demektir. Kriz ve yas aynı zaman da, yeniden bir yapılanma çabaları olarak

görülmelidir. Temelinde bağlanma kuramı yatar.

Bağlanma kuramına göre, insanlar kalıcı duygusal bağlar kurmak isterler. Böyle bir

bağın kaybı veya kayıp tehdidi karşısında birey ayrılık aksiyetesi yaşar ve kaybettiği ilişkiyi

tekrar kazanmak ister. Yas sürecine bireyin bağlanma-ayrılık pradigmasını çözme çabası

olarak bakılabilir. Birey, kaybın kabul edilmesi ve yaşamın gerekliliklerinin yerine

getirilmesini talep eden gerçeklik ile kaybettiği ilişkiyle kurduğu bağlardan vazgeçmek

istemeyen psikolojik ihtiyaçlarının etkisi altında kalır (Topçuoğlu, 2007).

Yas sürecinde, literatürde major depresyon bildirilmektedir. Sosyal çalışmacı, havale

mekanizmasında, psikiyatrik konsültasyonu asla atlamamalıdır.

Page 125: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

118

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Kriz müdahale kavramı öğrenilmeye çalışıldı. Krize müdahalenin ayrı kriterleri, kriz

süreç şeması ve kriz yaklaşımları işlemdi. Ayrıca tomatoloji ve sosyal çalışma ilişkisi

incelendi.

Page 126: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

119

Bölüm Soruları

1.Kriz terimi ilk defa kim tarafından tanımlanmıştır.

a. Lindeman

b. Satir

c. White

d. Stuart

e. Kadushin

2.Kriz teorisinin çıkış noktasını aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Zaman

b. Olgu

c. Denge

d. Öğrenme

e. Pşise

3.Ruhsal dengenin bozulması ile ruhsal bunalımın meydana gelmesi arasında kalan

dönemi, aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. Öğrenme dönemi

b. Arketip süreci

c. Yaşam dönemi

d. Kriz dönemi

e. Hiçbiri

4.Psikolojik çöküntü ya da kriz dönemi genellikle kaç hafta sürüp şiddeti giderek

azalır?

a. 1-2 hafta

b. 2-3 hafta

c. 1-3 hafta

d. 2-4 hafta

e. 4-6 hafta

Page 127: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

120

5.Aşağıdakilerden hangisi kişinin bunalıma girmek üzere olduğunu gösteren seçenek

değildir.

a. Günlük alışkanlıklarda gerileme

b. Okul ve iş yaşamıyla ilgili verimin azalması

c. Sık sık ağlama

d. Normal uyku düzeyi

e. Her şeyden sıklıma

6.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi kriz müdahale terapisi içinde yer almaz?

a. Birey odaklı kriz müdahale terapisi

b. Öğrenme odaklı kriz müdahale terapisi

c. Kısa süreli kriz müdahale terapisi

d. Baskı odaklı kriz müdahale terapisi

e. Sistem odaklı kriz müdahale terapisi

7.İnsana en çok baskı yapan, hayat kalitesini azaltan, hayat kalitesini azaltan psiko-

sosyal faktörleri tespitinin yapıldığı kriz müdahale tarzını aşağıdaki seçeneklerden hangisini

ifade eder?

a. Birey odaklı kriz müdahale

b. Öğrenme odaklı kriz müdahale

c. Kısa süreli kriz müdahale

d. Baskı odaklı kriz müdahale

e. Sistem odaklı kriz müdahale

8.Kişinin geçmişteki olumsuz deneyimleriyle ilgili bastırılmış olduğu bir üzüntü ya da

psikolojik sarsıntının yeni bir baskı sonucu harekete geçmesi durumunda uygulanan kriz

müdahale tarzına ne denir?

a. Birey odaklı kriz müdahale

b. Öğrenme odaklı kriz müdahale

c. Kısa süreli kriz müdahale

d. Baskı odaklı kriz müdahale

e. Sistem odaklı kriz müdahale

Page 128: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

121

9.Sistem odaklı kriz müdahale terapisinde sosyal çevre nasıl tanımlanmıştır?

a. Geniş aile

b. Yapay aile

c. Çekirdek aile

d. Kriz müdahale

e. Çift aile

10.Krizden etkilenen sistem, krizin hasarının onarılmasında etkili olan sistemle çalışan

sosyal hizmet uzmanı, kriz müdahale terapisi modellerinden hangisini kullanmaktadır?

a. Birey odaklı kriz müdahale

b. Öğrenme odaklı kriz müdahale

c. Kısa süreli kriz müdahale

d. Baskı odaklı kriz müdahale

e. Sistem odaklı kriz müdahale

11.Elizabeth Kübler-Ross, ölümcül bir hastalığı olduğunu fark eden olgular için beş

aşama tanımlanmıştır. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi beş aşamalı süreçte sıralaması yanlış

ifade edilmiştir?

a. İnkar

b. Öfke

c. Pazarlık

d. Kabullenme

e. Depresyon

12.Kriz yaşayan bir bireyde ilk iki hafta yas belirtilerinin görülmemesini aşağıdaki

seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. İnhibe yas

b. Gecikmiş yas

c. Yitim

d. Yas

e. Hipertrofik yas

Page 129: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

122

13.Yas belirtilerinin hiç ortaya çıkmamasına ne denir?

a. Matem

b. Gecikmiş yas

c. Yitim

d. Yas

e. Hipertrofik yas

14.Lindeman’ın yas belirtileri içinde bildirdiği kavramları aşağıdaki seçeneklerden

hangisi ifade etmez?

a. Bedensel yakınmalar

b. Suçluluk

c. Öfke

d. İsteksizlik

e. Evlenmek

15.Literatürde yas sürecinde majör depresyon bildirilmektedir. Bu durumda sosyal

çalışmacının öncelik vereceği ve atlamaması gereken konsültan birim hangisidir?

a. Psikiyatrik konsültasyon

b. BDT

c. Eğitim

d. Evlatlık edinme hizmetleri

e. Koruyucu aile hizmetleri

Cevaplar

1) a, 2) c, 3) d, 4) e, 5) d, 6) b, 7) a, 8) c, 9) b, 10) e, 11) d, 12) b, 13) d, 14) e, 15) a

Page 130: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

123

7.PSİKO-SOSYAL YAKLAŞIM

Page 131: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

124

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Yedinci bölümde, psiko-sosyal yaklaşımın kurumsal çerçevesi ve teknikleri

öğrenilecektir.

7.1. Kurumsal Çerçeve

7.2. Teknikler

Page 132: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

125

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Sosyal çalışma disiplininin ilk teorisi ve teoriden beslenen mesleki müdahalelerde

kullandığı yaklaşım, hangi yaklaşımdır?

2.Birey, aile, grup ve toplumda çalışırken, psiko-sosyal müdahale tarzında teşhis ve

tedavi 1930’lu yıllardan beri nasıl formülü edilmiştir?

3.Davranışsal ve kişilik teorileri ile psiko-sosyal teorinin kavramları arasında nasıl bir

ilişki tarzı vardır, benzer ve farklılıklar nelerdir, analiz ediniz.

Page 133: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

126

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Psiko sosyal yaklaşım Psiko-sosyal yaklaşımın

teori ve teknikleri öğrenilir

Aile çalışmalarınla psiko-

sosyal formülasyonu nasıl

oluşturulacağı ve tekniksel

kümelerin kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 134: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

127

7.Psiko- Sosyal Yaklaşım

Psiko-sosyal yaklaşımın temelleri, 1930'lu yıllarda atılmıştır. Gordon Hamilton ta-

rafından da 1937 yılında formüle edilmiştir. Sosyal çalışma literatüründe, "teşhis ekolü"

olarak tanımlanmaktadır. Sosyal çalışma uygulamalarında kullanılan ilk yaklaşım tarzı olarak

dikkat çekmektedir. Daha sonraki yıllarda aile terapileri ve fonksiyonel terapilerin

gelişmesine katkıda bulunan, yaklaşım tarzıdır. Zaten sosyal çalışma meslek olarak "psiko-

sosyal" olarak bilinmektedir.

Psiko-sosyal yaklaşım, insanların yoksullaşmasına yol açan faktörleri ortaya çıkarmak,

teşhis ve tedavi süreçlerini kavramsallaştırmak için oluşturulmuştur. Mary Rich-mond ilk

uygulayıcılardandır. Sonraki yıllarda yaklaşım, psikanalitik teoriden etkilenmiştir.

Psiko-sosyal yaklaşım bireyi ve aileyi hem psikolojik öğeleri hem de çevresiyle bir-

likte ele alır ve bu ele alış sosyal çalışmada "çevresiyle birlikte kişi" odağının oluşmasına

zemin hazırlamıştır.

7.1.Kuramsal Çerçeve

Psiko-sosyal yaklaşım, sorunları olan bireyi iç dünyası, yani içsel psikolojik özellikleri

ve yaşadığı sosyal çevrenin gerçekleri ile birlikte ele alır, "kişi ve içinde bulunduğu durum"

ifadesi kişinin etkileşimde bulunduğu ailesi, arkadaşları, komşuları, öğretmeni, işvereni vb.

gibi yakın çevresindeki insanlardan meydana gelen bir bütünü tanımlar. Hastane, okul, iş yeri,

mahkeme gibi resmi kuruluşlar da bu bütün içinde yer alır (Minnahan, 1987).

Sistem teorisi, bireyin çevresinde bulunan sistemlerle ilişkilerini, etkileşimlerini an-

lamamızı kolaylaştıran, sosyal çalışmanın meta teorilerindendir. Psiko-sosyal yaklaşımın,

sistem teorisine benzer ifadeleri barındırdığını göstermekteyiz. Kısaca, sistem teorisi ile ilgili

kavramlar psiko-sosyal yaklaşım ile bağdaşmaktadır.

Psiko-sosyal yaklaşımın pratik amacı, bireyin, ailenin içinde bulunduğu durumu,

koşulları değiştirme sorumluluğunu duyması ve sosyal işlevselliğini gerçekleştirmesidir.

Bu yaklaşım, yardım almak üzere, başvuran kişinin sosyal refahına önem verir; her

türlü ihtiyacının karşılanmasını, önüne çıkan çeşitli engellerle başedebilmesi yönünde

desteklenmesini ve sorumluklarını yerine getirebilmesi için kendine güven duygusunun

güçlendirilmesini hedef alır (Turan, 2009).

Psiko-sosyal yaklaşımda ilk görüşme veya görüşmeler, müracaat sahibinin karşılaştığı

durumla ilgili düşüncesini öğrenmek yanında, meslek elemanına güvenmesini, kendisine

yardım edeceğine inanmasını, güçlüklerinin anlayış ve saygıyla karşılandığını hissetmesini

sağlamak amacıyla yapılır. Daha açık bir deyişle, ilk görüşmeler kişiyi rahatlatıcı kendisini ve

sorununu, içinde bulunduğu durumu, daha objektif değerlendirmesini sağlayıcı, benlik

saygısını, özgüvenini arttırıcı nitelikte olmalıdır. Genellikle sorun, müracaat sahibinin

anlattığından daha farklı ve çok yönlüdür. Bireyin içsel, psişik kökenli ihtiyaçları strese yol

açar, onu bunaltırlar. Diğer yandan çevresel etkenler kişi üzerinde baskı unsuru olurlar.

Dolayısıyla sorun iç ve dış etmenler arasındaki karmaşık etkileşimlerin ürünüdür (Payne,

1997).

Page 135: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

128

Psiko-sosyal yaklaşımda, sorunun teşhisi ve değerlendirilmesi, mesleki çalışmanın

odak noktasıdır. Sorun çeşitli açılardan incelenerek, psiko-sosyal kirlenmişlik alanlarına dair

bilgi, psiko-sosyal inceleme raporu ile alınmalıdır. Sosyal çalışmacı çevresiyle birlikte kişi

odağını iyi belirlemeli, formülasyon içi dolu olarak oluşturmalıdır.

Tedavi için, müracaatçı ve sosyal hizmet uzmanı arasında yapıcı bir ilişkinin kurulmuş

olması şarttır. Bu ilişki sayesinde, birey endişe ve suçluluk duygusundan kurtulur. Kendine

güveni artar, sosyal çevre hakkındaki yanlış düşüncelerini ve uyumsuzluk kaynağı olan

duygusal tepkilerini bizzat farkeder. Çocukluk yıllarında yaşadığı üzücü deneyimlerin duygu,

düşünce ve davranışları üzerindeki olumsuz etkisini kavrar (Turan, 2009).

Psiko-sosyal yaklaşım, çocuk, ergen, genç, yetişkin, çift ve ailelerle uygulamalarda

hatta mezzo düzeyde grup terapisi uygulamalarında kullanılan bir yaklaşımdır. Sosyal

çalışmanın, meslek ve disiplin olarak var olmasına katkıları olan diğer yaklaşımlara ilham

veren bir modeldir. Psiko-sosyal model için sosyal çalışmacı, psiko-sosyal sağlığın evrelerini

beceri temelinde uygulayabilmelidir.

Çakmaklı (2007)'ya göre psiko-sosyal sağlığın evreleri şunlardır.

1- Evlenmeden önce yapılacak işler

2- Evlenirken yapılacak işler

3- Evlendikten sonra yapılacak işler

4- Hamile kalmadan önce yapılacak işler

5- Hamile kaldıktan sonra yapılacak işler

6- Doğum anı ve çevresiyle ilgili yapılacak işler

7- Doğum sonrası faktörlerle ilgili yapılacak işlerdir.

Psiko-sosyal teşhis için, bireyin, ailenin ve çocuğun yaşam döngüsü, çevresiyle bir-

likte ele alınır. Psiko-sosyal yaklaşımda uygulama süreci birbirini izleyen dört aşamadan

oluşmaktadır.

1- Psiko-sosyal inceleme

2- Teşhis ve değerlendirme

3- Tedavi süreci

4- Sonlandırmadır.

Sosyal çalışmanın diğer yaklaşımları gibi, psiko-sosyal yaklaşımda, yukarıdaki dört

aşamalı süreç baz alınarak, yedi aşamalı bir müdahale planı ile uygulanmaya devam et-

mektedir. Yedi aşamalı müdahale planı şunlardır.

1- Tanışma, bağlantı kurma

2- Ön değerlendirme

3- Planlama

Page 136: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

129

4- Uygulama

5- Son değerlendirme

6- Sonlandırma, bağlantıyı kesme

7- İzleme'dir.

Psiko-sosyal yaklaşımda çalışmacı, sosyal servisde, psiko-sosyal evreleri dikkate ala-

rak, psiko-sosyal hizmetleri yürütür. Psiko-sosyal evreler, insanın yaşam süresi içinde değişik

zamanlarda ardıl olarak yer alan sekiz ayrı kişilik gelişim evreleridir. Erickson tarafından

oluşturulan bu kavramlar, psikolojiye giriş dersi içinde işlenmiştir.

Psiko-sosyal hizmetler, sosyal çalışmacı tarafından, ruhsal ve sosyal sorunları olan

bireylerin iyileştirilmeleri için verilecek mesleksel hizmetlerdir (Tomanbay, 1999).

Psiko-sosyal yaklaşımda, sosyal çalışmacı, daha önce ismi sosyal inceleme raporu

olan, şu andaki ismi ile psiko-sosyal inceleme raporu olan, raporu hazırlar. Çalışılan bireyin,

grubun, ailenin psiko-sosyal özellikleri ve mesleki müdahale, formülasyon raporda yer alması

gereken bilgilerdir. Psiko-sosyal inceleme raporu, ilgili mahkemeye, evlatlık ve koruyucu aile

için, sosyal hizmetler il müdürlüğü ilgili servisine, terapi görüşmelerindeki seanslar için

dosyalarına, muhtaçlık tespiti için sosyal servis dosyalarına vb. düzenlenerek konulur. Psiko-

sosyal servis en az iki sosyal çalışmacının çalıştığı kurumda, yasal bir gerekliliktir.

7.2.Teknikler

Psiko-sosyal yaklaşım, sosyal çalışmanın meta teorilerinde olan sistem teorisi ve

ekolojik teoriden beslenmektedir. Bunun yanı sıra, kişilik kurmalarını da kullanmaktadır.

Sosyal çalışmanın en eski yaklaşımı olduğu için, meslek psiko-sosyal olarak tanınmakta ve

teşhis psiko-sosyal olarak adlandırılmaktadır. Psiko-sosyal yaklaşımda sistemik teknikler,

kişilik kuramları ile ilgili teknikler kullanılmaktadır. Yaklaşımın kendine özgü teknikleri ise

şunlardır.

• Psiko-sosyal inceleme

• Teşhis

• Tedavi süreci

• Toplumsal kaynaklar

• Terapistin uygulama esnekliği

• Yönlendirme teknikleri

• Mülakat teknikleri

• Geçmiş yaşantılar

• Davranışsal teknikler

• Psikodrama

• Sosyodrama

Page 137: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

130

Psiko-sosyal inceleme

İlk seansta veya ilk birkaç seansta, olgu ve ailelerin, sosyal çalışmacıya, sorunlarını

anlattığı, mesleki ilişkinin kurulduğu, formülasyonun oluşturulmaya çalışıldığı tekniktir. Bu

teknik içinde, olgu ve ailelere problemlerin çözümüyle ilgili, nasıl bir yardımda

bulunulabileceği, mesleki ilişkinin süreci ve sıklığı ile ilgili açıklamalarda bulunulur.

Kişinin, sorununu ayrıntılarıyla anlatmasına yardım edilir ve arasına yapılan bilinçli

müdahalelerle endişe, suçluluk ve çaresizlik duyguları azaltılmaya çalışılır (Turan, 2009).

Teşhis

Psiko-sosyal yaklaşıma ismini veren tekniktir. Literatürde psiko-sosyal yaklaşım için

"teşhiş ekolü" ifadesi kullanılmaktadır. Model, sosyal çalışma değerlendirmesinin

müracaatçıya özgü olmasına, birey ve ailenin kendi koşulları içinde ve özellikleri göz önüne

alınarak teşhisine önem vermektedir.

Teşhiste problem çeşitli açılardan incelenerek, gözlem ve doküman bilgileriyle har-

manlanarak analiz edilmelidir. Teşhis ve somutlaştırma tekniği birlikte uygulanır. Çünkü

teşhis için somutlaştırmaya gerek vardır.

Teşhiste, güçlüklerin hangi konularda olduğu tespit edilip, nedenleri ortaya kon-

malıdır. Örneğin, aile reisinin hastalanması durumunda meslek elemanı, hastalığın tedavi

edilme olasılığı, süresi, kişinin çalışma kapasitesine etkisi, ailenin gelir düzeyinde değişme

yaratıp yaratmadığı gibi hususlar yanında, ailedeki diğer bireylerin kişilik özellikleri, yaş,

cinsiyet, eğitim düzeyi itibariyle, bu duruma nasıl uyum sağlayacakları, aile içi ilişkilerde ne

gibi değişiklikler olabileceği, ailenin yakınlarından sağlanması mümkün olan yardımlar,

kurumun ve toplumdaki diğer kuruluşların yararlanılabilecek hizmetleri, olanakları

değerlendirilmelidir (Turan, 2009).

Teşhiste, bireyin ego fonksiyonları, içgüdüleri, düşünce yapısı, davranış kriterleri,

gelecekle ilgili beklentileri, kendi olanakları ve çevre imkânlarını kullanmaya ilişkin tutumu

vb. gözden geçirilmelidir (Turan, 2009).

Bireylerin çevresiyle, aile üyelerinin birbirleriyle, ilişkilerinin bozuk olması, var olan

sorunlarını ve gelecekte karşılaşacakları sorunları olumsuz etkileyeceği bilinen bir durumdur.

Bu nedenle psiko-sosyal yaklaşımda, teşhisin esnek olması, gelişmelere göre gözden geçirilip

şekillendirilmesi, yeniden formülasyon oluşturulması önemlidir. Turan (2009)'a göre, doğal

olarak her değişme yardım planının yeniden gözden geçirilmesini gerektirecektir.

Psiko-sosyal yaklaşımda teşhis, tıbbi ya da psikiyatrik teşhisle eş anlamlı değildir.

Psiko-sosyal teşhis, tıbbi ve psikiyatrik teşhise kolaylık sağlayıcıdır, sosyal çalışma mesleğine

özgüdür. Diğer sağlık grubu meslekleri bu gerçeği unutmamalıdır, böylece disiplinler arası

konsültasyon daha rahatlıkla yapılacaktır. Ekip çalışması anlam kazanacaktır.

Sosyal çalışmacı, psiko-sosyal yaklaşımda ve diğer yaklaşımlarda, çevresiyle birlikte

birey, çevresiyle birlikte aile odağını baz alarak teşhisi ve değerlendirmeyi yapmalıdır.

Page 138: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

131

Tedavi süreci

Psiko-sosyal yaklaşımda tedavi süreci, teşhis gibi psiko-sosyal öğelere sahiptir. Yak-

laşımın ortaya çıktığı 1930'lu yıllarda tedavi iki şekilde ele alınmaktaydı. Bu ele alış, sosyal

ve psikolojik olmak üzere iki kurguda şekilleniyordu. Günümüzde tedavi ve tanı için sosyal

çalışmada "psiko-sosyal" kavramı birlikte ifade edilmektedir. Genelci sosyal hizmetin

vurguladığı "psiko-sosyal işlem" kavramı bu yöndedir.

Psiko-sosyal yaklaşımda tedavi süreci, kişinin güçlü yönlerini kullanması yönünde

desteklenmesi, suçluluk, öfke, endişe gibi duygularının açığa çıkması, sosyal çevreye

uyumunu engelleyen davranışlarının kontrol altına alınması ve yapıcı olanların yerleşik hâle

getirilmesi gibi etkinlikleri içerir (Turan, 2009 - Çakmaklı, 2007).

Tedavi sürecinde sorun veya sorunların teşhisinden sonra, kullanılacak teknikler ve

diğer terapi modelleri esnek bir şekilde tespit edilmelidir. Psiko-sosyal yaklaşım, aile

terapileri ve BDT, kombine uygulanırsa, modeller arası uyum sağlanmış olacaktır.

Tedavi sürecinde, birey ve ailenin kendilik ve çevresel faktörleri arasındaki ilişkiyi

açıklamak anlamlı olacaktır. Bazen de, sosyal çalışmacı, kendilik ve çevresel faktörler

arasındaki ilişkiyi açıklamak yerine, olgu ve ailelerin, kavramalarına yardım etmeyi

amaçlayabilir. Bu iki tercih sosyal çalışmacıya ve olgu-ailelerin bilişsel kapasitelerine

bağlıdır.

Tedavi sürecinde, süpervizyonlarda ortaya çıkan sık karşılaşılan hataları Minnahan

(1987) şu şekilde ifade etmektedir.

1- Açık olmayan belirsiz hedefler seçmek.

2- Kişi ve ailenin yakınlarından sağlanabilecek yardımları dikkate almamak.

3- Yapıcı ve ilişkileri düzeltecek davranışları arttırmaktan çok yıkıcı davranışları yok

etme üzerinde odaklaşmak.

4- Fiziksel çevre koşullarını düzenlerken var olan bazı olanakları göz ardı etmek.

5- Yetersiz çevre koşullarının sorunun çözümü üzerindeki olumsuz etkisini kü-

çümsemek.

6- Yukarıdaki hususların önemini görmezlikten gelmek.

Olgu ve ailelerin, kendileri, sorunları ve yakın çevreleri hakkındaki olumsuz düşünce,

duygu ve davranışları, tedavi sürecini bloke ettiği için, 3D. (düşünce-duygu-davranış)

üzerinde çalışmalar formüle edilmelidir.

Tedavi sürecinde, onaylanmayan ya da kontrolsüz davranışlara yol açan faktörleri bir

dereceye kadar önlemek mümkündür. Ancak burada teşvik faktörü insanlar arası etkileşim

biçiminden ise, istenmeyen davranışı ortadan kaldırabilmek için başka yöntemler

kullanılmalıdır. Tedavi planının amacı bazı davranışları arttırmak veya azaltmak yahut da

tekrar edilmesini önlemek olabilir. İstenen bir davranışın sık yapılması için onu özendiren,

teşvik edici faktörler üzerinde durulmalıdır. Cezalandırma ise, istenmeyen davranışların

Page 139: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

132

yapılmasını belli koşullarda önleyebilir. Davranışın neden olduğu olumsuz sonuçların kişi

üzerinde caydırıcı etkisi vardır (Turan, 2009).

Turan'ın (2009) yukarıda ifade ettiği gibi, tedavi rasyonelinde davranışsal tekniklerin

kullanımı psiko-sosyal yaklaşım içinde varlığını sürdürmüştür.

Psiko-sosyal yaklaşımda Hepworth (1990) on adım önermektedir.

1- Kişi ve ailenin ilişkilerini düzene koymak.

2- Kişi ve ailenin olanaklarını arttırmak.

3- Kişi ve ailenin destek sistemlerini harekete geçirmek.

4- Kişi ve ailenin yaşadığı çevreyi değiştirmek.

5- Kişi ve ailenin çeşitli kurumlardaki işlerinin, sorunları ile ilişkisinin belirlenmesi.

6- Kişi ve ailenin kurumlarla ilişkilerini geliştirmek.

7- Kurum sistemini geliştirmek.

8- Kişi ve aileye duygusal yönden destek olmak.

9-Yeni toplumsal kaynaklar yaratmak.

10-Kişi ve ailenin haklarını savunmak.

Psiko-sosyal yaklaşım birey ve aile ile ilgili çalışmalarda sıklıkla uygulanan bir yak-

laşımdır. Hepworth (1990) olgu ve ailelerle çalışırken yukarıda ifade edilen on işlemle

beraber, aile ve aile üyeleri için, sosyal çalışmacılara on dört adımda tedavi rasyoneli

önermektedir.

1- Aile üyeleri ile yakınlaşma sağlamak.

2- Yardım süreci hakkında aile üyelerinin düşünce ve beklentilerini öğrenmek.

3- Aile üyelerinin yardım süreci içindeki rollerini ve yardım sürecinin içeriğini

açıklamak.

4- Ailenin sorun hakkındaki düşüncelerine açıklık getirmek.

5- Aile üyelerinin ihtiyaç ve isteklerini belirlemek.

6- Sorunun belli bir üyeye değil, aileye ait olduğunu vurgulamak.

7- Ailedeki üyelerin ve aile sisteminin sorunun çözümüne yarayacak güçlü yönlerini

ortaya koymak.

8- Aile ilişkilerini olumsuz şekilde etkileyen ve tekrarlanan üyeler arasındaki etki-

leşim biçimine dikkat çekerek bu durumun değişmesini isteyip istemediklerini sormak.

9- Aile üyelerinin birbirlerine, daha anlayışlı, sevecen, olumlu yaklaşımlarına yardım

etmek.

10- Aile üyelerinin değişebileceklerine olan güvenimizi kendilerine ifade etmek.

Page 140: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

133

11- Ailenin ve üyelerinin ileriye dönük amaçlarını tanımlamak.

12- Sorun çözme sürecinin koşulları, yürütülme biçimi ve uzman ile aile üyelerinin

süreçle ilgili sorumlulukları üzerinde görüş birliği, anlaşma sağlamak.

13-Bir sonraki seansa kadar geçecek zaman içinde aile üyelerinin yapacağı işleri aile

ile görüşerek birlikte karara bağlamak.

14-Görüşmenin sonunda üzerinde durulan sorunlar, ulaşılmak istenen hedefler ve

kaydedilen gelişmeleri özetlemek.

Psiko-sosyal yaklaşım, sosyal çalışmanın en eski yaklaşım tarzı ve uygulamalarda sık

kullanılan model olma özelliğine sahiptir. Tedavi rasyonelinde kuramsal çerçeve iyi bilinmeli,

uygulamalarla pekiştirilmelidir. Terapist olarak sosyal çalışmacı, kuramcı değil,

uygulayıcıdır. Başarılı bir tedavi rasyoneli için, kuramlar gerekli ancak yeterli değildir.

Kuramların ağırlık kazanması gereken yerler, teorik eğitim ve ilgili araştırmalardır, uygulama

ise, beceri temelli psiko-sosyal modelli seanslarda önemlidir.

Toplumsal kaynaklar

Psiko-sosyal yaklaşımda, olgu ve ailelerle çalışırken, sorunların çözümü için, top-

lumsal kaynaklardan yararlanmayı öngören uygulamaların, tekniksel ifadesidir. Toplumsal

kaynaklar çalışılan alana özgü ve devletlerin gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır.

Teknik içinde, yoksulluk sorunu için maddi kaynaklar, aileler için, koruyucu aile

olma, evlatlık işlemleri, ailenin maddi ve manevi destek kaynakları, bireyin kendine özgü

duygusal ve dış çevre destek kavramları vb. yer alır.

Terapistin uygulama esnekliği

Olgu ve aile ile ilgili sorunların varlığı çok çeşitlilik arz etmekte ve zamanla da de-

ğişime uğramaktadır. Uygulama için, tedavi rasyoneli esnek olmalıdır ve seanslar içinde, bu

esneklik göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin her bireyin ya da aile üyesinin endişe formu

farklıdır. Bazı insanlar yakın gelecek için endişe duyarken, bazı insanlar, özellikle ihtiyarlar,

şu anda yapamayacakları hayat görevleri ya da ilerisi için yaşam koşulları hakkında endişe

formlarına dair kaygılanırlar. Anneler çocukları hakkında, endişeye sahiptir. Ayrıca sözü

edilen endişe formları, zaman limitleri içinde de farklılıklar gösterir. Tüm bunlar endişe formu

ile ilgili, formülasyonun, uygulamaların esneklik içinde ele alınmasını gerektirmektedir.

Sosyal çalışmacının özenle ve daima uyması gereken bir tekniktir, esneklik sorunun çözümü

içindir. Sorunun çözümüne uygun olmayan esneklik, içi boş olan bir esnekliktir.

Yönlendirme teknikleri ve mülakat

Pisko-sosyal yaklaşım ve kitabın ilgili bölümlerinde, sözü edilen modeller için, mezzo

uygulama modelleri için, sosyal çalışmacının olmazsa olmaz şeklinde ifade edilen, tekniksel

kümeleridir.

Sosyal hizmet bölümü birinci sınıf, sosyal çalışmaya giriş dersinde ayrıntılı olarak

anlatılmış, klinik uygulamalarla da pekiştirilmiştir. Bu bölümde ayrıca anlatılmayacaktır.

Page 141: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

134

Geçmiş yaşantılar

Sorunun teşhisi ve formülasyonu için, olgu ve aile üyelerinin özgeçmişine bakılıp,

bugünkü düşünce, duygu ve davranışlar üzerindeki etkinliğine bakıldığı tekniktir. Geçmişte

olup bitenler yaşanmıştır ve değişmeyecektir ama bugünkü davranışlar üzerinde geçmiş

varlığını sürdürmektedir. Geçmiş yaşantı ve deneyimlerin, bugüne dair varlıkları, sorunların

çözümünü güçleştirmekte ve direnç oluşumuna neden olmaktadır. Tüm bunlardan dolayı

sosyal çalışmacı geçmişle bu günü karşılaştırmakta nedensel ilişki zincirine dair yorumlar

yapmaktadır.

Davranışsal teknikler

Psiko-sosyal yaklaşımda, istenen davranışların yerleşmesi, istenmeyen davranışların

sönmesi için uygulanan tekniksel kümelerdir. Kitabın ilgili bölümünde ayrıntılı olarak

açıklanmıştır.

Psikodrama

Süjelerin, kendilerinde var olduğu düşünülen bozukluklarla ilgili bir temayı, tiyatro

vari bir egzersiz şeklinde sahnede oynayarak, kendi benliklerini keşfetmelerini ve

komplekslerinden kurtulmalarını sağlama tekniğidir (Foulquie, 1994).

Psikodrama, bireyin duygularını, düşüncelerini, davranışlarını kaygı ve korkularını,

algılarını, iç dünyasını tiyatro gibi temsili olarak sergilemesidir. Tekniğin yaratıcısı

Moreno'dur.

Psikodrama tekniği, psko-sosyal yaklaşıma, sonradan eklenmiş bir teknik olmasına

rağmen, sosyal çalışmacılar ve diğer terapist grubu meslekler arasında popülaritesini

korumuştur.

Teknikte, problemi kişi, diğer kişi ya da kişilerin yardımı ile problemini oynar. Böy-

lece, temsil sırasında yaptığı hareketlerin, tavırların, reaksiyonların arka planında yer alan

duygu, düşünce ve davranışlarının, sebep ve anlamlarını anlatmaya-anlamaya-diğer kişilerin

anlamasına yardım etmiş olur. Temsilden sonra, sosyal çalışmacı, sergilenen oyunun

sonuçlarını tahlil eder, problemin görülmesini sağlar, olgunun bundan sonra, hareketlerini

daha iyi düzenlemesine olanak sağlar.

Psikodramada, kendi problemini canlandıran, temsil eden birey, sorunlara sebep olan

diğer bireyin yerini alarak da o bireyi canlandırabilir. Böylece, birey sorunlarını yalnız kendi

bakış açısından değil, karşındaki bireyin bakış açısından da anlamaya başlar. Örnek olarak,

kendi problemini sergileyen çocuğun, daha sonra, annesini oynaması, gösterilebilir.

Psikodramda birinci unsur sahne, ikinci unsur sahnenin baş oyuncusudur. Moreno

(1965) baş oyuncudan, sahnede kendi kendisini oynaması, kendi özel dünyasını ifade

etmesini, bir aktör gibi davranmamasını, kendi kendisini oynamasını, istemektedir.

Page 142: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

135

Psikodramanın amacı, ona katılanları gerçek bir durum içine sokmak; onları, karşı-

laşmış oldukları, ya da karşılaşacakları problemlerle yüz yüze getirmek ve bu durumda neler

hissettiklerini açıkça göstermeye teşvik etmektir (Foulquie, 1994).

Çocuklarda psikodrama oyun terapisi ile iç içe geçmiştir ve benzer kavramlar taşı-

maktadır. Psikodramada, çocuk oyunsal şekli ile, kendi iç çatışmalarını yeniden yaşar,

kendiliğinden ifade eder. Bu işlem katarsisde sağlar.

Amaçlarına göre farklı psikodramlar vardır.

1- Teşhis psikodramı

2- Formasyon psikodramı

3- Eğitici psikodram

4- Tedavi psikodramıdır (Foulquie, 1994).

Sosyodrama

Psikodramanın merkezi birey, sosyodramının merkezi ise gurptur. Psikodramada

bireyin sorunları, sosyodramada grubun sorunları ele alınmaktadır.

Sosyodrama bir grubun ortak sosyal probleminin-problemlerinin sahnelenip dramatize

edilerek incelenmesinin tekniksel ifadesidir. Dikkat ve yönelim bir kişiden, grup veya grubun

ortak problemi üstünde yoğunlaşır. Oynanan veya dramatize edilen problem, grubun ortak

sosyal problemidir. Örnek olarak iş arayan bir kişinin iş problemini, birkaç kişi temsil

şeklinde sahnelemesi, verilebilir.

Sosyodrama, küçük gruplar hâlinde uygulanan ve iştirak edenlerin ihtiyaçlarına uygun

bir tema üzerine irticalen oynanan tiyatromsu sahnelerden oluşan psikoterapi veya eğitim

tekniğidir (Foulquie, 1994).

Psiko-sosyal yaklaşım, sosyal çalışmanın tarihsel bir uygulama modeli olma özelliğini

taşımaktadır, sosyal çalışmanın birçok yaklaşımına da temel teşkil etmiştir. Bu iki ayırıcı

nitelik yaklaşımın güçlü yönüdür. Ayrıca sosyal çalışmanın "çevresi içinde birey odağı" ve

"psiko-sosyal tanı" kavramlarının oluşumuna zemin hazırlaması diğer bir güçlü yönüdür.

Psiko-sosyal sağaltımının birey ve aile üzerinde 1930'lardan bu yana uygulanması, aile

terapilerinin de, çalışmada temellerinin atıldığı bir zaman limitine tekabül etmesi, "ailenin

işlevselliğine" atıf yapılması diğer güçlü yönleridir.

Psiko-sosyal yaklaşımı tek başına uygulayan sosyal çalışmacılar eleştirilmekte, diğer

modellerle birlikte uygulanması önerilmektedir.

Page 143: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

136

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Bu bölümde psiko-sosyal yaklaşımın tanımı ve kavramları anlatıldı. Sosyal hizmet

uygulamalarında psiko-sosyal formülasyon, teşhis ve tedavinin nasıl olacağı konuları işlendi.

Ayrıca yaklaşımın güçlü ve sınırlı yanlarına, sosyal çalışma uygulamalarındaki tarihsel

önemine değinildi.

Page 144: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

137

Bölüm Soruları

1.Psiko-sosyal yaklaşım kaç yılında formüle edilmiştir.

a. 1930

b. 1932

c. 1937

d. 1938

e. 1940

2.Psiko-sosyal yaklaşımı formüle eden kişi aşağıdaki seçeneklerden hangisidir.

a. Gordon Hamilton

b. Virginia Satir

c. Lynn Hoffman

d. Froma Walsh

e. Michael White

3.Sosyal çalışmada “çevresiyle birlikte kişi” odağının oluşmasını sağlayan yaklaşım

aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?

a. Kriz müdahale yaklaşımı

b. Sistem odaklı kriz müdahale

c. Davranışsal yaklaşım

d. Psiko-sosyal yaklaşım

e. Ekolojik yaklaşım

4.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Çakmaklı’nın ifade ettiği psiko-sosyal sağlığın

evreleri arasında yer almaz?

a. Evlenmeden önce yapılacak işler

b. Doğum anı ve çevresiyle ilgili yapılacak işler

c. Hamile kalınmadan önce yapılacak işler

d. Evlendikten sonra yapılacak işler

e. Sonlandırma aşamasında yapılacak işler

Page 145: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

138

5.Aşağıdaki teorilerden hangisi sosyal çalışma disiplinine ait bir teoridir?

a. Ekolojik teori

b. Psiko-sosyal teori

c. Davranışçı teori

d. Psikonalitik teori

e. BDT

6.Psiko-sosyal yaklaşımı ilk kullanan uygulayıcı kimdir?

a. Mary Richmond

b. Virginia Satir

c. Michael White

d. Charles Zastron

e. Kadushin

7.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi psiko-sosyal tedavi sürecinde ve süpervizyonlarda

ortaya çıkan ve sık karşılaşılan hatalı seçeneklerden biri değildir?

a. Açık olmayan belirsiz hedefler seçmek

b. Çevreden sağlanacak yardımları dikkate almamak

c. Çok yıkıcı davranışlar üzerinde fazla odaklanmak

d. Olanakları gözardı etmek.

e. Ayni nakdi yardımı gözden kaçırmamak

8.Psiko-sosyal tedavide aşağıdaki seçeneklerden hangisi yapılmaz

a. Kişinin güçlü yönlerine dikkat edilir.

b. Endişeyle ilgili çalışılır

c. Düşünce-duygu-davranış üçlüsüyle çalışılır

d. Aile değerlendirmesi yapılmaz

e. Suçluluk duygusuyla çalışılır.

Page 146: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

139

9.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Hepworth’un psiko-sosyal yaklaşım için önerdiği

adımlardan biri değildir?

a. Kişi ve ailenin ilişkilerini düzene koymak

b. Kişi ve ailenin olanaklarını arttırmak

c. Destek sistemlerini harekete geçirmemek

d. Çevre değişikliğini düşünmek

e. Kişi ve aileye duygusal yönden destek olmak

10.Aşağıdaki tekniklerden hangisi psiko-sosyal yaklaşımda kullanılmaz.

a. Psikodrama

b. Sosyodrama

c. Geçmiş yaşantılar

d. Psikanaliz

e. Toplumsal kaynaklar

11.Psiko-sosyal yaklaşımda, olgu ve ailelerle çalışırken sorunların çözümü için,

toplumsal kaynaklardan yararlanmayı öngören uygulamaların tekniksel ifadesi hangi teknik

ismiyle adlandırılır?

a. Terapistin uygulama esnekliği

b. Toplumsal kaynaklar

c. Mülakat

d. Yönlendirme teknikleri

e. Geçmiş yaşantılar

12.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi amaçlarına göre psikodramlar arasında yer almaz?

a. Teşhis psikodramı

b. Formasyon psikodramı

c. Sosyodrama

d. Eğitici psikodram

e. Tedavi psikodramı

Page 147: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

140

13.Küçük gruplar hâlinde uygulanan ve iştirak edenlerin ihtiyaçlarına uygun bir tema

üzerine irticalen oynanan tiyatromsu sahnelerden oluşan psikoterapi veya eğitim tekniğini

aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. Tedavi psikodramı

b. Formasyon psikodramı

c. Teşhis psikodramı

d. Sosyodrama

e. Hiçbiri

14.Psiko-sosyal yaklaşımda istenen davranışların yerleşmesi, istemeyen davranışların

sönmesi için uygulanan tekniksel kümeyi, aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. Davranışsal teknikler

b. Mülakat

c. ABC tekniği

d. Teşhis psikodramı

e. Yönlendirme teknikleri

15.Psiko-sosyal yaklaşımı tek başına uygulayan sosyal çalışmacılar niçin

eleştirilmektedir?

a. Mülakatı uyguladığı için

b. Uygulama esnekliği gösterdiği için

c. Diğer psikoterapi modelleriyle kombine uygulamadığı için

d. Davranışsal teknikleri uyguladığı için

e. Toplumsal kaynakları kullandığı için

Cevaplar

1) c, 2) a, 3) d, 4) e, 5) b, 6) a, 7) e, 8) d, 9) c, 10) d, 11) b, 12) c, 13) d, 14) a, 15) c

Page 148: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

141

8.YAŞANTISAL AİLE TERAPİSİ

Page 149: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

142

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Sekizinci bölümde, yaşantısal aile çalışmanın kurumsal çerçevesi ve teknikleri

öğrenilecektir.

8.1. Kuramsal Çerçeve

8.2. Yaşantısal Aile Terapisi Teknikleri

Page 150: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

143

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Aile terapilerinin birçok kavramı neden sosyal çalışmada üretilmiştir?

2.İletişimin yaşantısal aile terapisi için önemini tartışınız?

3.Virginia Satir’in sosyal çalışmaya katkılarını analiz ediniz?

Page 151: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

144

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Yaşantısal aile terapisi

Yaşantısal aile terapisinin

kuramsal çerçevisi ve

teknikleri öğrenilir.

Aile çalışmalarına, yaşantısal

aile terapisinin katkıları ve

teknik kazanımlarının

anlaşılması sağlanacaktır.

Page 152: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

145

8.Yaşantısal Aile Terapisi

Aile terapilerinin, Ackermann'dan sonra, en önemli temsilcisi, sosyal çalışmacı

Satir'dir. Satir, sosyal çalışmada sistem teorisini bilmeden çok öncede, sistem yaklaşımına

göre, çalıştığını ifade etmiş, uygulamaya dönük kavramlar geliştirmiştir.

Satir aileyi, üyelerinin birbirini desteklediği, kişilerarası etkileşimle oluşan bir sistem

olarak kabul eder. Aileyi tanımlamak için kullandığı kelimeler onun hümanist yaklaşımını

gösterir. Aileleri hasta, patolojik yerine işlevsel olan-olmayan; acı duyan, üzüntülü, birbirini

destekleyen-desteklenmeyen aileler olarak isimlendirmektedir. İsmi ne olursa olsun Satir'e

göre aile işleyişini açıklayan temel kavram denge (homeostasis-balance) kavramıdır. Aile

sistemi, dengesi için gerekli olan davranışları geliştirir ve devam ettirir (Goldenberg ve

Goldenberg, 1996).

Yaşantısal aile terapisinin odak görüşü şöyledir; ailedeki bireyler duygularının far-

kında değildir. Eğer duygularını fark ederlerse onları bastırırlar. Duygular yaşanmadığı zaman

ailenin bir veya daha fazla üyesinde duygusal rahatsızlık ortaya çıkar. Bu tip atmosferde aile

üyeleri birbirlerinden uzaklaşırlar ve başka meşguliyetler, aile dışı akti-viteler edinirler. Bu

tür davranışlar ailede fonksiyonelsizliğe yol açar. Bu durumu giderebilmek için aile üyeleri

arasında ve aile içinde duygusallık, duyguları ifade etme vurgulanır. Duygular sözel olduğu

gibi, sözel olmayan biçimde de ifade edilebilir. Bu yaklaşımda, aile üyelerinin şimdi ve

burada davranması sağlanarak benlik farkındalıkları arttırılmaya çalışılır (Gladding, 1998).

Yaşantısal aile terapisinin, en önemli temsilcisi Virgina Satir'dir. Whitaker ve Wal-ter

Kempler'de yaşantısal aile terapisi ile ilgilenmişlerdir.

Carl Whitaker otuz yaşından sonra, şizofrenilerle çalışmaya başlamış, çalışmalarında

aileyide içine almıştır. Whitaker, hem iç ruhsal hem de kişilerarası sınırların gelişiminde

önemli olduğunu vurgulamıştır. Terapötik süreç hem gerçek hem de sembolik yaşantılarından

yararlanma üzerine planlanmıştır. Gestalt yaklaşımının temsilcilerinden olan Kempler, ısrarla

yalnızca, "şimdi" ile ilgilenir. Yaşantısal yaklaşımlarından etkilenen terapistler, bireysel aile

üyelerinin yaşantıları ile ilgilendikleri kadar bütün aile fonksiyonları ile de ilgilenmişlerdir.

Yaşantısalcılar dolaysız olarak insan yaşantıları ile ilgilenirken, Gestaltçılar bu yaşantıların

nasıl algılandığı ile ilgilenir (Nazlı, 2003).

8.1.Kuramsal Çerçeve

Aile işleyişi ile ilgili olarak, var olan iletişim ve değişiklik yapabilme özelliklerine

bakarak aileler açık ve kapalı sistemler olarak ikiye ayrılabilir. Açık sistemin karşıtı

özelliklere sahip kapalı sistemler, aile işleyişi açısından riskli sistemlerdir. Bu tür ailelerde

farklılaşmaya, kendini ifade etmeye olanak tanınmaz. Korunmaya çalışılan denge içinde

değişikliğe önem verilmez ve tüm aile üyelerinin aynı duygu ve düşüncede olmalarına ağırlık

verilir (Satir, 1988).

Açık ve kapalı sistemleri tanımlamada satir, iletişimi temel kavram olarak vurgu-

lanmıştır.

Page 153: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

146

İletişim, kişiler arası ve aile içi ilişkileri belirleyen en önemli faktördür. Bir anlamda

kişinin ne tür ilişkiler kuracağını, ne tür yaşantılar geçireceğini iletişiminin özellikleri belirler.

Nasıl iletişim kurulacağı ise karmaşık bir olay olmasına rağmen, iletişimin kendisi öğrenmeye

dayanır (Satir, 1983).

Satir (1983)'e göre, iletişim üç düzeyde tanımlanmıştır.

1- Anlam düzeyi (sözel iletişim - kelimeler ve anlamları).

2- Çağrışım düzeyi (Vücut ve ses iletişimi - mesajlarla ilgili mesaj).

3- Çevre düzeyi (iletişim sürecinin yeri ve zamanı).

Bu üç iletişim düzeyi dışında iki iletişim şekli daha vardır.

1- Uygun iletişim (söz, vücut ve çevrenin birbirine uygunluğu).

2- Uygun olmayan iletişim (söz, vücut ve çevrenin birbirine uygun olmadığı iletişim).

Satir (1983)'e göre, bireyler arası ilişkilerde, uygun iletişim ve uygun olmayan iletişim

dışında, beş iletişim şekli vardır.

1- Yatıştırıcı iletişim: iletişim bütünü içindeki benlik, diğer kişi ve çevre boyutlarından

benliğe hiç önem verilmez, diğer kişi ve çevre dikkate alınır. Bu iletişim şeklinde kişi, ne

olursa olsun kabul eder, katılır.

2- Suçlayıcı iletişim: İletişim bütünü içinde, diğerleri ve çevreye önem verilmez,

önemli olan sadece benliktir. Bu iletişim şeklinde kişi var oluşunu, suçlayarak kabul

etmeyerek devam ettirir.

3- Süper mantıklı iletişim: İletişimin bütünü içinde benlik ve diğer kişiye önem ve-

rilmez, önemli olan sadece çevredir. Bu iletişim şeklinde kişi genelde katı, prensipli, objektif,

obsesif kompulsifdir.

4- İlgisiz iletişim: İletişim bütünü içinde benlik, diğer kişi ve çevre boyutlarının tümü

dikkate alınmaz. Bu iletişim şeklinde kişinin söylediği hiçbir şeyle ilgili değildir.

5- Uygun iletişim: İletişim bütünü içinde benlik, diğerleri ve çevre boyutlarının tümü

dikkate alınır. Belirtilen bu beş iletişim çeşitlerinden ilk dördü işlev bozukluğu olan ailelerin

kullandığı iletişim şekilleridir.

Ailedeki işlev bozukluğunu belirleyen iletişim özelliği dışında Satir aileleri değer-

lendirirken bireysel boyutta bireylerin benlik saygılarına ve kişiliklerinin değişik yönlerini

kabul edip etmediklerine bakar. Aile düzeyinde ise tanıda, ailenin bireysel farklılıkları yaşayış

şekillerine dikkat edilerek, aile içi rollerin değerlendirilmesi yapılır. Semptom ise bir anlamda

birey veya ailenin işareti olarak kabul edilir. Satir semptomu terapi için, kapıda verilip içeri

girilen bir bilet olarak değerlendirir (Hansen ve L'Abate, 1982, akt: Fışıloğlu, 1992).

Satir'in, sosyal çalışma açısından, uygulamalarında hümanist yönü ağır basmıştır.

Çünkü, sosyal çalışmanın, meslek niteliği olarak, "insan, insan olduğu için bir değer layıktır"

ilkesini uygulamalara adapte ettiğini görmekteyiz.

Page 154: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

147

Satir'e göre, ailedeki kurallar ebeveynlerin kendi kendilerine saygı duymayı başar-

maları ve bunu sürdürmeleri ile ilgilidir. Bu kurallar, çocukların kendilerine saygı duy-

malarını da biçimlendirir (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Satir, aile içinde ailenin önemli bir fonksiyonu olan rol kavramına vurgu yapmış,

çocuklar açısından da, psiko-sosyal iyilik haline, etki edeceğini bildirmiştir.

Aile değerlendirmesine bağlı olarak oluşturulan tedavi sürecinin iki temel amacı

vardır. Birinci amaç, her üyenin başkalarının yanında kendi ve diğerleri hakkında düşündüğü,

hissettiği, gördüğü şeyleri uygun ifade biçimleri içinde açıklayabilmesini sağlamaktır. İkinci

amaç ise, bireyselliğe saygının var olduğu bir bütün içinde kararların güç yerine pazarlık,

araştırma ile alınmasını gerçekleştirmektir (Hansen ve L'Abate, 1982, akt. Fışıloğlu, 1992).

Satir'in sağlıklı veya sağlıksız aileden bahsederken, odak noktası olarak, iletişimi baz

aldığını görmekteyiz. Sosyal çalışmanın meslek niteliği olarak, benlik saygısını öne

çıkarması, insancıl yönüne yapılan bir atıf olduğunu görmekteyiz.

Düşünce, duygu davranış üçlüsünde, duyguları açık hâle getirmek ve somutlaştırmak

ve böylece değişim yönünde adım atmak, sosyal çalışmacının beceri temelinde, atması

gereken bir adımdır. Ailede, duyguların ifadesine izin verilmelidir. Satir, ailelere duygularının

kabul edilebilir olmasını göstermiştir. Diğer aile üyelerine, bir üye kızgınlığını, öfkesini,

duygusal boyutunu, sözel olarak ve suçlamadan, uygun bir dille ifade edip, sorumluluk alırsa,

Satir ailede, iyi etkileşim kalıplarının gelişeceğini ifade etmektedir.

Satir (1998)'e göre, insanlar büyüme ve gelişim için çaba gösterir ve bu çaba için in-

sanların içinde kaynakları vardır. İnsanın büyüyüp gelişmesinde üç faktör önemlidir.

1- Genetik özellikler (insanın fiziksel ve duygusal özelliklerini belirler).

2- Gelişim sürecinde öğrenme yoluyla kazanılan özellikler.

3- Akıl, beden etkileşimidir.

Satir, ilk anne - baba çocuk yaşantısının önemini vurgular. Bunlar kimliğin temel

kavramarıdır. Üçlü etkileşim ile benlik faydalı veya yıkıcı olarak etkilenir.

Bireysel gelişimde bir diğer önemli üçgende, akıl, beden, duygu üçgenidir. Her bir

parça kendi başına olumlu ya da olumsuz girişimde bulunur. Bir parça hoşlanırken, diğer

parça hoşlanmayabilir, bazılarının bilinçli olmayan ihtiyaçları olabilir. Satir bunu "terapötik

parçalar partisi" olarak adlandırır (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Satir bireylerin düşünce, duygu ve davranışlarında değişim yapmaları için, "tam insan"

olmaları kavramını geliştirmiştir.

Satir'e göre, bireylerin değişim yapabilmeleri için "daha tam insan" (Fully human)

olması gerekir (Gross, 1994).

Page 155: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

148

Satir, tam insan, için "olgunluk" ve " kendine saygı" kavramlarını ifade etmiştir. İn-

sanın kendine olan saygısı ile olgunluk arasında doğru orantı kurmuştur. İnsanın sağlıklı

fonksiyonları içinde, aileden "özerk olabilmesi" kavramını geliştirmiştir. Satir'e göre, benlik

saygısı düşük insanlar, evliliklerinden umduklarını bulamazlar ve hayal kırıklığına uğrarlar,

bu tip insanların mesajları karışık ve çocukları da problemlidir. Olgun ise, etkili iletişim kurar,

farkındalıkları vardır, başka insanların da farkındadır ve tüm bunları öğrenme için fırsat

görürler.

Kalk (1985), benlik saygısı için, bireyin yaşamının ilk yıllarında bulunması gereken

beş ögeden bahsetmiştir.

1- Fiziksel ihtiyaçların karşılanması

2- Başkaları ile sıcak ilişkiler

3- Başkalarının üstünde, egemenlik kurma deneyimi

4- Değerli ve ayrı birey ihtiyacının onaylanması

5- Cinsiyetini kabul etmedir.

Satir (1988)'e göre, aile iletişimi, aile üyelerinin kendilerine olan saygılarının ifade-

sidir. Fonksiyonelsiz iletişim, fonksiyonelsiz aile sisteminin özelliğidir.

Tablo 4: Fonksiyonelsiz Aile İletişim Modelleri

İletişim Biçimi Potresi Tipik Sözlü İfade Beden Seçimi İç Duygular

Sakinleştirici Hizmet

“Her ne isterse

tamam. Ben

yalnızca seni

mutlu etmek için

burdayım.”

Minnettar,

Dalkavuk

zavallı,

kendini döven

“Ben hiçbir

şeyim. Sensiz

ölüyüm.

Değersizim.”

Suçlayıcı Güç

“Hiçbir şeyi doğru

yapamazsın. Senin

derdin ne?”

Gürültü, zorba,

çileden

çıkarıcı

“ Yalnızım ve

başarısızım.”

Akılcı Zihinsel

“Daha dikkatli

olsaydınız, bunları

anlardınız.”

Monoton ses

tonu, robot

gibi

“Kendimi

savunmasız

hissediyorum.”

Patavatsız Spontan

Aile tartışmasının

ortasında “Akşam

yemeğinde ne var

diyebilir.”

Konuşkanlık,

rahatsız etme,

oyalama

“Hiç kimse beni

umursamıyor.

Burada bana yer

yok.”

Kaynak: (Satir, 1988; Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Page 156: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

149

Satir'in çalışmalarının odağında, aile üyelerinin "olumlu benlik saygısı" geliştirmele-

rine yardımcı olmak vardır. Aile üyeleri kendi düşünce, duygu ve davranışları hakkında iyi ve

olumlu şeyler hissetmelidir ve bu kabul edilebilir olmalıdır. Fonksiyonelsiz ailede ise,

bunların tersi vardır ve iletişim kalıpları da olumsuzdur. Sosyal çalışmacı yaşantısal aile

terapisinde, iletişim kanallarını açıp, aile üyelerini cesaretlendirmeli, duyguların ifadesine ve

diğer aile üyelerinin bu ifadeleri anlamasına, çalışılmalıdır. Benlik saygısına yönelik

çalışmalı, Satir gibi, hümanist uygulamaları gerçekleştirmelidir.

Satir, ailenin kendi kaynaklarının ve potansiyelinin varlığına işaret eder, uygulama-

larında da bu kaynak ve potansiyelin kullanılmasında aileye yardım eder. Aileler kendi

potansiyellerini fark ettikten sonra, benzer ve diğer sorunlar içinde, aynı potansiyeli değişim

için kullanabilirler. Satir'in burada aileye, yeni bir dili, eğitmen rolüne göre kullandığını

görmekteyiz.

Satir (1988) terapi sürecinde beş öğeden bahsetmiştir.

1- Aile ile güven oluşturma. Satir bunu "bağlantı kurma" olarak tanımlamıştır.

2- Yaşantılara karşı farkındalığı geliştirme. Mülakat teknikleri ve soru sorma biçimleri

ile, fonksiyonlar (aile fonk.) hakkında farkındalık geliştirmedir. Satir bu ilkeyi "karışıklık"

olarak tanımlamıştır.

3- Aile dinamiklerine karşı, artan farkındalıklara karşı, aile üyelerinde yeni anlayışlar

geliştirme.

4- Ailede, davranışlara karşı gelişen, yeni anlayışlar ifade etme ve açıklama

5- Aile üyelerinin kazandıkları yeni davranışları, terapötik çevrenin dışında da kul-

lanılmasını sağlamak. Satir bunu "bütünleşme" olarak tanımlamıştır.

Satir, aileler kendi yaşantılarını açmayı istedikçe onlardan bilgi toplar. Örneğin, ba-

şarılı olmak için, aile hangi kaynakları araştırdı ve hâlihazırda hangi kaynaklara sahip gibi.

Sosyal çalışmacı için bu bilgiler aile sistemini anlamaya yardım eder. Terapi sürecinde bu

bilgilerin tartışılmasıyla, aile üyeleri, şimdi nerede olduklarını ve nerede değişiklik

yapmalarının gerekli olduğunu anlarlar. Anladıktan sonra birbirlerine güvenirler. Aile üyeleri

arasındaki sözlü iletişimle, sözlü olmayan davranışlar arasındaki benzerlik artar. Burada,

sosyal çalışmacı bir amir gibi davranır ve istenilen değişim için model olur. Sosyal

çalışmacının mesajları uygun olmalıdır, jest ve ses tonu kelimelere benzer olmalıdır

(Goldenberg ve Godenberg, 1996).

Goldenberg ve Goldenberg (1996)'in ifade ettiği gibi, Satir'in mülakat ilke ve tek-

niklerini, yönlendirme tekniklerini ve iletişim için, sosyal çalışmanın rollerini, etkin

kullandığını söyleyebiliriz.

Page 157: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

150

8.2.Yaşantısal Aile Terapisi Teknikleri

Satir'in uygulamalarında kullandığı teknik isimleri ile şunlardır.

1- İletişim

2-Aile yaşam kronolojisi

3-Aile haritası

4-Yeniden biçim verme

5-Aileyi yeniden kurma

6-Eğretileme

7-Bağlama

8-Drama

9-Dokunma

10-Şaka

11-Pandomim

12-Adlandırma

13-Sözlü farz etme

14-Ben iletileri

15-Sağlamlaştırma

16-Çoklu aile çalışmaları (Satir, 1983., Satir, 1988).

Aile terapilerinde, Satir'in görüşleri ve teknikleri en çok kabul gören, uygulamalarda

etkinliği bildirilmiş, tekniklerdir. Sosyal çalışmacılar ve terapistler için, elzemdir. Sosyal

çalışma eğitiminde, blok-1.(Birey ve aile ile sosyal çalışma-mikro düzey) uygulama için, aile

terapileri içinde, kuramsal ve uygulamalı olarak öğrenilmesi gerekmektedir. Genelci sosyal

çalışma açısından mikro düzey uygulamalı bilgiler içinde yer alır.

İletişim: Satir'in, aile terapisinde kullandığı temel kavram olup, diğer tekniklerinde

hizmet ettiği, meta tekniktir. Önceki bölümde Satir'in iletişim kavramları açıklanmıştır.

Aile Yaşam Kronolojisi: Satir, aileyi anlamak için, anahtar kavram olarak, bu tekniği

geliştirmiştir. Bu teknikte üstte, yaşlı büyük ebeveyn bulunur, üstten başlayarak, aile

üyelerinin geçmiş olaylar hakkında bilgileri toplanır, bireyin şimdiki davranışlarına etkileri ve

bu etkilere tesir eden, geçmişteki olayların, anlaşılmasına, çalışılır. Ailede bireylerin, aile ile

ilgili fikir ve düşünceleri iyi kavramaları için, çalışmalar yapılır.

Aile Haritası: Bu teknikte ailenin üç kuşak yapısına bakılır. Annenin, babanın ve

şimdiki aile yapısının genograma benzeyen haritaları çizilir. Çizilen haritada kuşaklar arası

benzerlikler ve farklılıklara bakılır, davranışlara etkileri yönünden, üyelerle çalışılır.

Page 158: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

151

Aileyi Yeniden Kurma: Aile haritasından sonra, teknik uygulanırsa, teknikler arası

uyum sağlanmış olur. Bu teknik de, sosyal çalışmacı, aile menşei kaynaklı, sağlıksız iletişim

ve düşünce kalıpları ile, aile üyelerinin bu kalıpları aşmalarına yardım için çalışılır. Böylece

aile üyeleri, kendi yönlerini görme ve yakalama şansı elde ederler. Algılar, düşünceler,

inançlar yeniden değerlendirilip, değişim için ivme kazanılır.

Satir (1983), tekniğin amacını üç başlık altında toplanmıştır.

1- Aile üyelerine, öğrenerek kazandıkları davranışlarının eski kaynaklarını gösterme.

2- Aile üyelerinin, ebeveynlerine ve kişiliklerini somut bakmalarına yardımcı olma.

3- Böylece aile üyelerinin kendilik çabalarını destekleme, şeklindedir.

Yeniden Biçim Verme: Bu teknikte aile üyeleri fikirlerine ve düşüncelerini aktarırlar.

Sosyal çalışmacı, sağlıklı olanlarını ayıklayarak, diğer üyelere gösterir. Böylece, suçluluk

tehdidi ve yanlış algılar azaltılmaya çalışılır. Eğer suçluluk aile üyelerinde, "artık suçluluk"

şeklinde ise, sosyal çalışmacı, suçluluğa yönelik, stratejiler oluşturmalıdır.

Eğretileme: Aile üyelerine fikirleri alındıktan sonra, benzer fikirlerle benzeşim ku-

rularak, tartışılmasıdır. Literatürde diğer bir ismi de metafor kullanımıdır. Sosyal çalışmacı bu

teknikte, ailede davranış değişimi sağlamak için, ailenin fikirlerine, benzer başka fikirlerle

ayna tutar. Eğretilemeden önce sosyal çalışmacı ABC tekniğini kullanarak, öncelikle fikirleri

ortaya koymalı ve tartışma için, hazırlamalıdır.

Aile terapisine gelen aileler kendi sorunlarıyla ilgili bir hikaye (ailevi bir sorun) an-

latmaktadırlar. Hikaye anlatmayı aileler ancak güvenli buldukları bir ortamda yapabilirler.

Ailelerin anlattıkları öykünün terapist tarafından doğru duyulup duyulmadığı ve anlaşılıp

anlaşılmadığı terapinin gidişi ve sonucu açısından önemlidir (Eskin, 2007).

Bağlama: Aile üyeleri arasında güçlü ve güçsüz yönleri ile, ilişki-ilişkiler sistemi bu-

lunur. Sosyal çalışmacının, güçsüz konumdaki aile üyeleri arasında bir bağ kurup, güçlüye

karşı, aile içinde denge oluşturma müdahaleleri, bağlama tekniği olarak ifade edilir.

Böylece aile üyeleri birbirlerine nasıl bağlandıkları ve bu süreç de, fay hatlarında, nasıl

gerilim çıktığı, konularında farkındalık kazanırlar. Ailede fay hatlarında, gerilim, aile

sistemindeki olumlu ya da olumsuz dinamiklerinin somut göstergeleridir.

Aile terapilerinde sosyal çalışmacı, tekniğin lüzumu halinde, güçsüzleştirilmiş hanımın

tarafını tutabilir, bu tekniği, hanımı diğer eş ile aynı paralele getirmek için uygular, amaç aile

içinde ebeveynler arası dengeyi kurup, davranış değişimi sağlamaktır.

Drama: Aile üyelerinden, birinin, yaşamında var olan herhangi bir sorunu ele alınır.

Ele alınan sorun, aile dengesini bozan bir psiko-sosyal kirlenmişlik alanıdır. Bu durum şimdi

ve burada canlandırılarak oyunlaştırılır. Oyunlaştırılan sorun; olduğu, canlandırdığı, tablo ile,

aile üyelerinin perspektifinden, çözüm bulmak için ABC. tekniği ile ortaya dökülür. Sosyal

çalışmacı bu teknik ile, aile üyeleri arasında, düşünce ve algılarda, dolayısıyla davranışlarda,

değişiklik yapma fırsatını yakalamış olur.

Page 159: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

152

Yukarıda da görüldüğü gibi, aile içindeki, yeniden canlandırmalar, drama tekniği,

ABC tekniği, şimdi ve burada tekniği ve bu teknikler arasındaki uyum ifade edilmektedir.

Dokunma: Satir'in, aile terapilerinde kullandığı bir tekniktir. Sosyal çalışmacının,

seansın başında veya sonunda aile üyeleri ile hoşgeldiniz, güle güle mesajını vermeye çalıştığı

bir tekniktir. Bazı durumlarda, aile üyelerinde duygusal atmosfer olumlu ise, pekiştirme

amaçlı olarak da kullanılabilir.

Bu teknik kullanılırken, dokunma kavram olarak, saldırı şeklinde nitelendirilirse,

fayda yerine zarar verir. Teknik kullanılırken, aile üyelerinin sınırları ihlal edilmemelidir.

Şaka: Satir'in, aile görüşmelerinde, atmosferi yumuşatmak, amacı ile kullandığı, diğer

tekniklere göre, daha az kullandığı bir teknikdir.

Sosyal çalışmacı, mesleki sınırlar çerçevesinde bu tekniği kullanırken dikkatli ve se-

çici olmalıdır. Mizah kullanımı, mülakat içinde de ele alınan, sık kullanımı önerilme-yen bir

tekniktir.

Teknik genel saygı çerçevesinde yapılırsa, aile ve üyelerini incitmez, küçük düşür-

mez.

Genellikle aileler, aile terapisine gelirken, akıllarında birçok soru vardır ve karam-

sarlık içindedirler. Sosyal çalışmacının yerinde ve zamanında kullandığı mizah dili, her şeye

rağmen, gülünebileceğini, aile üyelerine gösterdiği veya mesaj olarak ilettiği bir tekniktir.

Pandomim: Bir aile üyesinin aile üyelerinden birinin ya da bir kaçının, jest ve mi-

miklerini, iletişim kalıplarını kullanarak tasvir etmesi, tekniğidir. Aile üyeleri arasında empati

kazanma, bir aile üyesinin davranışlarını, diğer aile üyesinin tasviri ile görme fırsatını, elde

etme şeklinde, özetlendiği tekniktir.

Adlandırma: Aile üyeleri arasında, bazı davranış ve düşüncelerin ne anlama gel-

diğinin, ifadesi olarak kullanılan tekniktir. Sosyal çalışmacı, bazı davranış ve ifadelerinin ne

anlama geldiğini, nasıl adlandırıldığını, anlatma konusunda, açık ve anlaşılır olmalıdır.

Aile içindeki bazı davranış ve ifadeler, etiketlenerek öne çıkarılır. Sevgi, saygı, an-

lamlı duruş, etiketlenip öne çıkarılırken, aslında pekiştirilmiş olur. Saygısızlık veya hırsızlık

etiketlenip, öne çıkarılarak, adlandırılırsa, aile üyelerinin iç görü kazandığı düşünülür.

Olumsuz davranış kalıplarını adlandırma veya etiketleme, yaşadığı sorunları reddeden,

görmezden gelen ailelerde, işe yaramaktadır. Olumlu davranış kalıplarını (saygı, sevgi,

dürüstlük vb. ) mütevazilik adına, görmezden gelen, aileler içinde, teknik işe yaramaktadır.

Sözlü Farzetme: Satir'in kullandığı önemli tekniklerden biridir. Sosyal çalışmacının,

ailelerle çalışırken, süreç içinde, beklentilerini ve değişime dair umutlarının, sözlü olarak

ifadesi olarak tanımlanır. Böylece aile içinde, gelişebilecek olay ve olaylar zinciri, önceden

açıklanıp, farkındalık oluşturulur.

Page 160: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

153

Ben İletileri: Aile üyelerinin, kendi duygularına, sahip çıkmaları için, sosyal çalış-

macının, cesaretlendirdiği, yüreklendirdiği bir tekniktir. Yine Satir tarafından, sık kullanılan

bir tekniktir. Sosyal çalışmacı, ben iletileri için, önce oturumlarda, alıştırmalar yapmalı ve

duyguların, diğer aile üyelerinin de farkında olmalarına, katkı vermelidir.

Sosyal çalışmacı aile üyeleri arasında ben iletileri ve biz iletileri ile ilgili kavramlarla

çalışıp, davranış değişimi sağlamaya çalışmalıdır.

Satir, bu teknikle, düşünce-duygu-davranış üçlüsünde, duygulara ağırlık verip, aile

dengesini oluşturmaya çalışmıştır.

Sağlamlaştırma: Bir tepki ile, tepki ve tepkiler arasındaki çağrışımı kurup, öğrenip,

nedensellerin öğretildiği, öğrenildiği bir tekniktir. Babanın, eşine karşı, söylediği bir sözle,

eşin ağlaması ve sonucunda, tepkisel davranması örnek olabilir. Sosyal çalışmacı, gözyaşı ile,

eşin ve eşlerin tepkilerinin farkındalığını, aile üyelerine göstermeli, davranış-tepki arasındaki

iletileri, çağrışım yaptırarak, değişim amaçlı kullanmalıdır.

Sağlamlaştırma tekniği, dönüt oluşturabilir, eğer dönüt oluşturmamışsa, döngüsel

nedensellik oluşturabilir. Dolayısıyla, dönüt ve döngüsel nedensellik ile sağlamlaştırma

tekniği birlikte kullanılırsa, teknikler arası uyum sağlanmış olur.

Çoklu Aile Çalışmaları: Birbiri ile benzerlikleri, ilişkileri olmayan, birkaç ailenin bir

arada bulunduğu seansların yapılandırdığı bir tekniktir. Böylece aileler, diğer aile üyelerine

bakarak içgörü kazanırlar ve kendileri hakkında, fikir ve anlayış geliştirebilirler. Şimdi ve

burada, tekniği ile, teknikler arası uyum sağlanabilir. Grup terapisine, benzer bir tekniktir

ama, grup çalışması olarak adlandırılmaz.

Satir'in görüşleri ve teknikleri, kendisinin sosyal çalışmacı olması, aile terapileri

alanında, reform niteliğindedir ve her sosyal çalışmacının beceri temelinde, kullanabildiği,

mikro düzey bir uygulamadır. Prof. Dr. Kemal Çakmaklı'nın da ifade ettiği gibi "Satir'in

tekniklerini kullanan, sosyal çalışmacı, iyi bir teknisyendir."

Satir'in iletişim temelli ve duygularla çalışması, benliğe vurgu yapması, aile içindeki

yaşantılara dikkat çekmesi, kuramının güçlü ve hümsanist yönünü göstermektedir.

Yaşantısal aile terapisi ile çalışan bir diğer uygulayıcı da Carl Whitaker'dir. Whi-taker,

aile ve aile üyelerinin, yaratıcılığına vurgu yapmış, sosyal uyuma vurgu yapmamıştır.

Spontanlığa önem vermiş, sosyal uyumu atlamıştır. Carl Whitaker'in, yaratıcılığa, spontanlığa

vurgu yapması, anlamlı, sosyal uyum ve dolayışla, sosyal işlevselliğe dokunmaması,

jinekolog eğitimi almış olmasından kaynaklanmaktadır.

Page 161: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

154

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Sekizinci bölümde, yaşantısal aile terapisinin teori ve kavramları açıklandı. Yaşantısal

aile terapisinin sosyal çalışma uygulamalarına, ünlü bir sosyal çalışmacının açıklamalarıyla

katkıları işlendi. Ayrıca teknikler sosyal çalışmacıların nedeni çerçevesinde ele alındı.

Page 162: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

155

Bölüm Soruları

1.Aile terapilerinin, Ackermann’dan sonra en önemli temsilcisi sosyal çalışmacı

kimdir?

a. Virginia satir

b. Gordon Hamilton

c. Peggy Penn

d. Lynn Hoffman

e. Richard Stuart

2.Yaşantısal aile terapisinin en önemli temsilcisi Virginia Satir’den sonraki,

uygulayıcısı aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?

a. Lynn Hoffman

b. Kadushin

c. Whitaker

d. Hepworth

e. Hiçbiri

3.Satir’e göre; aile işleyişini açıklayan temel kavramı aşağıdaki seçeneklerden hangisi

ifade eder?

a. Yas

b. Denge

c. Arketip

d. Kriz

e. Geçmiş

4.Virginia Satir, açık ve kapalı sistemlerde, sistemi tanımlamak için hangi kavramı

kullanmıştır?

a. Yas

b. Geçmiş

c. İletişim

d. Kapalı sistem

e. Pşise

Page 163: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

156

5.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Satir’in tanımladığı iletişim düzeyinde yer almaz.

a. Sözel iletişim

b. Kelimeler ve anlamları

c. Çağrışım düzeyi

d. İletişimin zamanı ve yeri

e. Söz-vücut ve çevreyle ilgilenmeyen iletişim

6.Kişilerarası iletişimde uygun olan ve uygun olmayan iletişim dışında Satir’e göre

aşağıdaki seçeneklerden hangisi, beş iletişim şekli içinde yer almaz?

a. Yakıştırıcı iletişim

b. Suçlayıcı iletişim

c. İdego iletişimi

d. Süpermantıklı iletişim

e. İlgisiz iletişim

7.Satir sağlıklı veya sağlıksız aileden bahsederken odak noktası olarak hangi kavramı

baz almıştır?

a. Ego

b. İletişim

c. İd

d. Yas

e. Ölüm

8.Aşağıdaki tekniklerden hangisi, yaşantısal aile terapisi teknikleri içinde yer almaz.

a. İletişim

b. Aile yaşam kronolojisi

c. Aile haritası

d. Premak tekniği

e. Paxdomim

Page 164: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

157

9.Ailenin üç kuşak yapısına bakıldığı, anemisi babanın ve şimdiki aile yapısının

genogroma benzeyen haritasının çizildiği, çizilen haritada kuşaklararası benzerlikleri ve

farklılıkları ifade eden tekniğin adımı aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. Aileyi yeniden kurma

b. Aile haritası

c. Bağlamcı

d. Eğretileme

e. Dokuma

10.Aile üyelerine, fikirleri alındıktan sonra, benzer fikirlerle benzeşim kurularak

tartışılmasını aşağıdaki tekniklerden hangisi ifade eder?

a. Aileyi yeniden kurma

b. Aile haritası

c. Bağlama

d. Eğretileme

e. Drama

11.Sosyal çalışmanın aile terapilerinde mülakatın başında veya sonunda aile üyeleriyle

hoş geldiniz ve güle güle mesajını vermeye çalıştığı, bazı durumlarda da aile üyelerinde

duysal atmosfer olumluysa, pekiştirme amaçlı kullandığı tekniğin ismi nedir?

a. Drama

b. Aile haritası

c. Dokunma

d. Eğretilme

e. Şaka

12.Bir aile üyesinin aile üyelerinden birinin ya da bir kaçının, gest ve mimiklerini,

iletişim kalıplarını kullanarak tasvir edildiği tekniğin adı nedir?

a. Eğretileme

b. Pardomim

c. Sözlü farzetme

d. Ben iletileri

e. Dokunma

Page 165: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

158

13.Sosyal çalışmacının ailelerle çalışırken, süreç içinde, beklentilerinin ve değişime

dair umutlarının sözlü olarak ifadesi biçiminde uygulandığı tekniğe ve ad verilir?

a. Eğretileme

b. Pandomim

c. Sözlü farzetme

d. Ben iletileri

e. Dokunma

14.Aile üyelerinin kendi duygularına sahip çıkmaları için sosyal çalışmacının

cesaretlendirdiği, yüreklendirdiği tekniği aşağıdaki şıklardan hangisi tanımlar?

a. Eğretileme

b. Sözlü farzetme

c. Dokunma

d. Aile haritası

e. Ben iletileri

15.Satir’e göre; fonksiyonelsiz iletişim nasıl bir aile sisteminin özelliğidir.

a. Fonksiyonel ailemin

b. Fonksiyonelsiz ailenin

c. Çekirdek ailenin

d. Geniş ailenin

e. Hiçbirinin

Cevaplar

1) a, 2) c, 3) b, 4) c, 5) e, 6) c, 7) b, 8) d, 9) b, 10) d, 11) c, 12) b, 13) c, 14) e, 15) b

Page 166: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

159

9.STRATEJİK AİLE TERAPİSİ

Page 167: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

160

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Dokuncu bölümde, stratejik aile terapisi kuramsal çerçevesi ve teknikleri

öğrenilecektir.

9.1. Kuramsal Çerçeve

9.2. Teknikler

Page 168: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

161

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Stratejik aile terapisi geçmişle değilde neden “şimdi ve burdayla” ilgilenir?

2.Aile çalışmalarında problemin belirlenmesi için, sibernetik, yapısal ve fonksiyonel

açıdan bir değerlendirme yapmaya çalışmanız.

3.Sağlıksız ve fonksiyonelsiz bir ailenin, aile fonksiyonları nasıl olur, analiz ediniz.

Page 169: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

162

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Stratejik aile

çalışması

Aile çalışmaları için

stratajik aile terapisi

kavramları ve teknikleri

öğrenilir

Aile çalışmalarında

kullanılması stratejik aile

terapisi kurumsal çerçevesi,

teknikler ve “şimdi ve burda”

nın kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 170: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

163

9.Stratejik Aile Terapisi

Stratejik aile terapileri, iletişim teorilerini temel almış, uygulamalarda iletişim teorileri

kullanılmıştır. Bu aile terapisi modelinde, davranış değişimi sağlamak için, stratejilerin

kullanılması, modele stratejik aile terapisi, adını vermiştir.

Stratejik aile terapileri en çok, Jay Haley ile tanınır olmuştur. Jay Haley'in yanı sıra;

Don Jackson, Gregory Bateson, Paul Watzlawick'in katkıları ile model gelişmiştir.

Don Jackson MRI (Mental Research Institute)'ı kurduktan bir süre sonra, Satir'de bu

oluşuma katılmıştır.

Stratejik aile terapisi Erickson'un kuramından etkilenmiş, uygulamalarda, semptom ve

problemlere odaklanılmıştır.

Stratejik aile terapisinin bir diğer önemli ismi de, Cloe Madanes'tir. Madanes sevgi ve

şiddet arasındaki ilişkilere dikkat çekmiştir.

9.1.Kuramsal Çerçeve

Stratejik aile terapileri, "şimdi ve burada" tekniğine odaklı bir aile terapisidir. Aile ve

aile üyeleri ile çalışılırken, bu modelde sosyal çalışmacı, ailenin geçmişi ile uğraşmaz, şimdi

ve burada tekniği ile, geliştirdiği stratejilerle çalışır. Bu modelde sosyal çalışmacı, değişim

sağlamak için, değişimin yöneticisi ve düzenleyicisidir. Sosyal çalışmacı, terapist olarak

etkindir.

Stratejik aile terapisinin amacı, işlevsel olmayan davranış, örüntü ve silsileleri üze-

rinde durarak ailenin terapiye getirdiği sorunu çözmektir. Bunu yapabilmek için terapist aile

içi işlevsel olmayan davranış örüntü ve alışkanlıklarını değiştirmeyi hedefler (Eskin, 2007).

Stratejik aile tedavisi modelinin yedi anahtar ögesi vardır. Bu ögeler, birim, güç, ki-

şiler arası etkileşim, yardımseverlik, ileriye yönelik planlar, hiyerarşi ve metefordur. Bu

ögeler bağlamında stratejik aile tedavisi özetlenecektir (Yalın, 1996).

Güç

Aile birim olarak kabul edilmeye başlandığında, güç konusu da gündeme gelmeye

başlamıştır. Ancak, bireyin davranışının başka birisinin etkisi ile belirlendiği düşüncesi pek

çok düşünüre ters gelmiştir. Hatta, gücün bir "mit" olduğu, güvenilmemesi gereken tehlikeli

bir metefor olduğu tartışılmıştır (Bateson, 1980).

Pek çok insana, güç konusunu tartışma itici gelmekte ve dahası bu insanlar, terapi gibi

bir alanda gücün manipülasyonu düşüncesine tümden karşı çıkmaktadır. Ancak güç stratejik

yaklaşıma göre, insan ilişkilerinde önemli bir etkendir. Dolayısıyla ailenin yeniden

düzenlenmesi söz konusu olduğunda, güç konusu gündeme gelecektir. İnsanlar birbirlerini

öldürürken ya da yaşamlarını başkalarına odaklarken ilişkiler de gücün öneminin nasıl

yatsınabileceğini düşünmek bile zordur.

Page 171: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

164

Güç kavramına karşı çıkma, genellikle gücün, başkalarını bencil nedenlerle etkileme

bağlamında düşünülmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak güç nasıl kullanıldığına bağlı olarak

değişir. Eğer insanların düşmancıl ve saldırgan olduğu varsayımından hareket edersek güç

olumsuz bir kavramdır. Eğer tersine insanların verici, yardımsever olma eğiliminde

olduklarını düşünürsek güç olumlu sonuçlar elde etmek üzere kullanılır (Yalın, 1996).

Birim

Freud, bilim tarihi boyunca, insanın kendini anlaması ya da kavramsallaştırmasına

neden olan üç büyük keşif olduğunu söylemiştir. Bunlar;

• Dünyanın, evrenin merkezi olmadığının keşfi,

• İnsan soyunun hayvanlardan evrimleşmiş olduğunun keşfi,

• İnsanın kendi içinde yer alan ve denetleyemediği bilinç dışı güçler tarafından

yönetildiğinin tartışılmasıdır.

(Yalın, 1996).

Freud'un üç önemli keşfin, olduğunu söylemesi ve yukarıda yazılan 2.maddesini

sosyal çalışmacılar eleştirmektedir.

Hayley, 4.keşfin, insan davranışını yönlendiren nedenin kendi içinde olmadığı,

davranışın dışardaki güçler tarafından yönlendirildiği tartışmasının gündeme gelmesi

olduğunu vurgulamasıdır. Böylece birim olarak insanın odak noktası olduğu, düşüncesinden,

ailenin ve toplumun diğer birimlerinin odak noktası olduğu düşüncesi ön plana çıkmıştır.

Ancak, sorun davranış gelişirken, bu gelişim ile en çok aile biriminin ilgili olduğu

vurgulanmaktadır (Yalın, 1996).

Haley'in 4.madde olarak bahsettiği öge, sosyal çalışmada, çevresiyle birlikte kişi

odağına, paralel olduğu için, itibar görmüştür.

Kişilerarası Etkileşim

Kişilerarası etkileşim, grup terapisinde etkin olduğu kadar, aile içinde ve bireyler arası

ilişkilerde de önemlidir.

Kişilerarası etkileşim sonucunda, bireyler ve aile üyeleri etkileşim sonucunda davranış

değişikliğine gidebilir. Davranış değişimi olumlu ya da olumsuz olabilir. Sosyal çalışmacı, bir

insan davranışının, diğer bir insan davranışı üzerinde etkin olduğunu ve bu etkiyi olumlu

yönde kullanabileceğini, ilke olarak benimsemiştir.

Yardımseverlik

Aile bireylerinin yardım etmek amacı ile birbirlerini etkilemeleri genelde, şanssız-

lıklara yol açabilmektedir. Çoğu zaman, sorunu çözmek yerine, sorundan uzaklaşmaya ve

çözümü engellemeye neden olabilirler. Sonuçda da yeni bir sorun ortaya çıkar. Örneğin, bir

Page 172: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

165

çocuğun ana baba'nın ayrılma tehdidi sırasında ortaya çıkardığı sorun davranış, ana babanın

tüm ilgisinin çocuğun üzerine odaklaşmasına neden olabilir ve böylece ana baba arasında

çözüm bekleyen sorunlardan uzaklaşılır. Anne, sorunlu çocuğu ile daha fazla ilgilenerek

eşinin eksikliklerini görmeyecek baba da eşi tarafından reddedildiğini hissetiği zamanlarda,

çocuğunun güçlükleri nedeniyle kendisine gereksinim duyulduğunu yaşayacaktır (Yalın,

1996).

Yalın'ın (1996) yukarıdaki ifadesinde çocuk, ebeveynlerinin çatışmasında, zayıf gö-

rülmekle birlikte, aileye yardımcı olduğu içinde güçlü görünmektedir. Çocuk, zayıf

göründüğü için, ebeveynler kendi sorunlarını görmeyecek, çocuk da bu sorunlu davranışı,

dolaylı veya direkt olarak, kendine çektiği ilgi yönüyle güçlü olacaktır. İnsanlar birbirlerine

çok farklı şekillerde yardım vermektedirler ve yardımseverlik olgusu davranış değişimi

sağlamaktadır.

İleriye Yönelik Planlar

Stratejik aile terapileri, şimdi ve buraya odaklanırken, problem çözümü için, zamana

yayma ve stratejileri, belli bir zaman limiti içinde çözme, gerçekleştirme ilkesini be-

nimsemiştir. Uygulamalarda, zaten, şimdi ve burada'nın birbirlerine eklenmesiyle, ileriye

yönelik adımların oluşturulması, planların uygulanması söz konusudur.

Sosyal çalışmacı önemli bir uygulama kavramı olarak, aile ve aile üyelerinin bulun-

duğu noktayı ve problem çözümü için, hızlarını iyi hesaplamalıdır. Anlamlı bir hızla, ileriye

yönelik planlar oluşturulmalıdır.

Sosyal çalışmacı, stratejik aile çalışmasında, strateji oluştururken, bireysel özelliklere

dikkat etmelidir. Çünkü, aile ve aile üyeleri arasında sorun veya sorunların çözümü için,

bireylerin beklentileri ve katkıları farklılıklar taşır.

Hiyerarşi

Stratejik aile terapisinde, bazen sorunlar, aile yapısından kaynaklanır. Aile yapısındaki

bozulma, ailenin hiyerarşisi ve dolayısıyle, sınırlardaki bozulmalara yol açar. Şimdi ve burada

yapısal sorunların çözümü için, aile hiyerarşisi göz önünde bulundurulması gereken, kriter

oluşturur. Aile üyeleri arasındaki güç dengesine göre, hiyerarşik yapı oluşur. Ailede son

sözün kimden çıktığı ve olası tepkiler, hiyerarşik yapı, dikkate alınmazsa, sorunlara tam

manası ile müdahale edilmemiş, dolayısıyle, aile fonksiyonları yıpranmış demektir.

Aile üyeleri arasındaki hiyerarşi ve sorunların çözümü sonrası oluşan yapı, ailenin

ortalaması olarak adlandırılır. Hiyerarşi ve aile fonksiyonlarına etkisi, her aile açısından

farklıdır ve bu farklılığı sosyal çalışmacı, beceri temelinde, dikkate almalıdır.

Page 173: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

166

Metefor

Metefor kavramı, diğer aile terapilerinde de kullanılmaktadır. Bu yönü ile tıpkı em-

pati gibi temel teknikler arasında sayılabilir.

Aile içinde herhangi bir davranış, başka bir davranışı simgelediğinde, bir davranış,

başka bir davranışın yerine kullanıldığında metefor olur. Okul reddinde, çocuk kendi

korkuları kadar, annesinin korkularını da ifade ediyor olabilir. Burada, okul korkusu veya

reddi metefor olmuştur. Korkuların benzerliği, okul korkusu ve annenin çocuğa bağımlılığını

ve korkularını metefor olarak ele alma, fırsatını ve çözümünü, sosyal çalışmacıya vermiş olur.

Stratejik aile tedavisinin, bireysel psikodinamik ve yaşantısal terapilerle paylaştığı

ortak konu, meteforu anlamaya odaklaşmasıdır Diğer aile tedavileri ile ortak yanı ise ailenin

organizasyonu ile ilgilenmesidir. Bu iki ilgi alanı bir araya gelerek tedavide, etkileşimsel

meteforları değiştirme ve ailelerdeki gücü ele alma temel amaçtır (Yalın, 1996).

Özetle, stratejik aile tedavisi yaklaşımında, odak aile sistemidir, bu güne odaklıdır.

Sorun davranış, bu günkü etkileşimin bir meteforudur. Hiyerarşi aile sistemi ilişkilerinde

önemlidir. Sorun davranış, her türlü davranışı hiyerarşik organizasyon belirler.

Sorun davranış, hiyerarşik düzenlenmenin karıştığı, işlev görmeyen bir organizas-

yonun ürünüdür. İşlev görmeyen hiyerarşi, karşıt-zıt güç yapıları ile ilgilidir. Değişim,

hiyerarşik düzenin yeniden sağlanmasına bağlıdır. Girişim yöntemi, pragmatik ve

yönlendiricidir. Öneriler doğrudan ya da paradoksaldır (yalın, 1996).

Nichols ve Schwartz (1998), stratej,k aile terapisinde, ailede problemlerin üç şekilde

oluştuğunu bildirmişlerdir.

1- Sibernetik

2- Yapısal

3- Fonksiyonel

Aile içinde meydana gelen zorlukların ve zorlanmaların, zamanla kronikleşen prob-

lemlere dönüşmesi sibernetik kavramı ile açıklanmaktadır. Aile üyeleri arasında, sınırlardaki

bozulmaların, hiyerarşik düzenin normalden sapması, problemlere dönüşmesi, yapısal

kavramı ile açıklanmaktadır. Aile üyelerinin birbirlerini dolaylı ve dolaysız kontrol

çabalarının, problemlere dönüşmesi, fonksiyonel kavramı ile açıklanmıştır.

Ailede oluşan problemler, yapısal, fonksiyonel ve sibernetik işleyişten kaynaklana-

bilir. Uygulamalarda üç faktör birbirleri ile örtüşmüş olarak, komplike, görüntü ar-zedebilir.

Sosyal çalışmacı, iyi bir anamnezle, mülakatla, ayırıcı bilgileri alıp, ayrışma yapmalı ve

stratejiler geliştirmelidir. Ayrışmanın yapılamadığı durumlar, problem odaklı stratejilerle,

şimdi ve burada tekniği ile çözülmelidir.

Page 174: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

167

Aile fonksiyonlarının normal olduğu aileler, stratejik aile terapisinde, sağlıklı aile,

fonksiyonel aile olarak, kavramsallaştırılmıştır. Sağlıklı ve fonksiyonel aile ve özellikleri, aile

yaşam döngüsü üzerinde, geçişlerin sağlıklı atlatıldığı, aileler olarak bildirilmiştir. Sağlıksız

ve fonksiyonelsiz ailelerin, aile yaşam döngüsünde, geçişlerde, zorlandığı bildirilmiştir.

Stratejik aile terapisinde, sosyal çalışmacı, ailenin sağlıksız ve fonksiyonelsizliğine, şu

kriterleri baz alarak, değerlendirme yapmalıdır.

• İstenen davranış değişimini oluşturmak için, her zaman içgörü önemli değildir.

İçgörü sağlayamayan ailelerinde davranış değişimine ihtiyacı vardır. Sosyal çalışmacı burada

uzlaşmacı ve koordinatör rollerini devreye katmalıdır.

• Etiketlenmiş aile bireyleri, problemden ayrı tutulmalıdır.

• Aile üyelerinden birinin veya bir kaçının değişmesi, aile sisteminde değişme ol-

madan, tam olarak sağlanamaz.

• Semptomlar, aile fonksiyonları ile birlikte ele alınmalıdır.

• Aile sistemi içinde, suçluluk, işlevsellik, endişe formları, hiyerarşi ve sorun oluş-

turan aile üyelerinin duygusal kostümleri, aile dengesi, gözetilerek ele alınmalıdır.

(Ailenin fonksiyonları, aile değerlendirme ölçeği ile, bilimsel nitelikte ele alınmak-

tadır.)

Stratejik aile terapisinde, sosyal çalışmacı, düşünce - duygu - davranış üçlüsünde,

problemli davranışı değiştirmeye çalışır. Strateji belirlenirken, işlevsel olmayan davranışlara

özgü, terapötik müdahaleler yerine, her probleme özgü, spesifik stratejiler belirlenir. İletişim -

etkileşim, şimdi ve burada teknikleri, yönlendirme teknikleri, beceri temelinde uygulanır.

9.2.Teknikler

Stratejik aile terapisinde sıklıkla kullanılan teknikler şunlardır.

• Aile homeostazisi

• Aile kuralları

• Şimdi ve burada

• İletişim

• Güç

• Mesajlar

• Yeniden oluşturma

• Direktif

• Gereksiz ilke

• Döngüsel nedensellik

Page 175: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

168

• Yönlendirici olma

• Tavsiye verme

• Karşılık

• Tasarlama teknikler

• Mecaz

• Noktalama

• Güvenilirlik ve sıcak ilişki

• Dini törenler

Aile homeostazisi

Ailenin fonksiyonlarının dengesini ifade eder. Sosyal çalışmacı, fonksiyonların genel

dengesine dikkat ettiği kadar, aile fonksiyonlarının yıpranması durumunda, yıpranan

fonksiyonun, hangi aile üyeleri tarafından nasıl ve ne şekilde tamamlanıp, denge kurulmaya

çalışıldığını da tespit etmelidir. Örneğin, babanın çocuğu ile ilgili yapması gereken "rol"

fonksiyonunu eşi yapar ve böylece ailede bir denge oluşur ama oluşan denge, anneyi güçsüz

kıldığı için, yeniden kırılacaktır.

Aile kuralları

Aile sisteminin kendi yaşamının devam etmesini sağlayan, kendine özgü kuralları

vardır. Kurallar açık, kapalı ya da ima edilebilir şekillerde olup, aile üyeleri arasında

konsensus oluştururlar. Örneğin, babanız konuştuğu zaman dinlemelisiniz, sabah şu saatte

kalkılacak, argo jargon kullanılmayacak vb. şekilde olabilir, örnekler çoğaltılabilir. Sosyal

çalışmacı, aile kurallarını ailenin gelişimi, gelişim dolayısıyle davranış değişimi için kullanır,

oluşacak yeni aile dengesine katkı veya katkılar verir.

Şimdi ve burada

Stratejik aile terapisinin temel tekniğidir. Soruna veya sorunlara özgü müdahale

teknikleri, geçmiş yerine - adına, şimdi ve burada uygulanır. Sorun ailede şu andaki bir

fonksiyona hizmet eder ve hizmet edilen fonksiyonun fark edilip, dengenin yeniden

sağlanması gerekir. Grup çalışmalarında da etkin bir tekniktir.

İletişim

İletişim ailenin önemli bir fonksiyonudur. Sağlıklı iletişim aile üyeleri arasında kaliteli

bir ilişkiyi tanımlarken, iletişim kanallarının açık olmaması ya da yeterince oluşmaması, vasat

ve ortalamanın altında bir aile fonksiyonelliğini ifade eder.

Haley, aile üyeleri arasındaki ilişkinin onların iletişim tarzlarını belirleyebileceğini

söylemiştir (Nystul, 1993). İyi bir iletişim, eşler arasında ve aile üyeleri arasında ilişkinin

kalitesi açısından da önemlidir.

Page 176: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

169

Aile üyeleri arasında ağırlıklı olarak üç tipde iletişim olduğu söylenebilir.

1. Metakominikasyon

2. Simetrik iletişim

3. Tamamlayıcı iletişim

Metakominikasyon, aile üyeleri arasında bir mesajın yanında diğer bir mesajın dolaylı

olarak verilmesidir. Bu durumda aile üyeleri arasında gerginlik oluşur, aile dengesi yara alır.

Metakominikasyon, toplumumuzda "kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" tarzında

ifadeyle varlık bulmuştur.

Simetrik iletişim, aile üyeleri arasında oluşan iletişimin olumsuz olduğunu ifade eder.

Eşlerin tartışması simetrik iletişime örnek olarak verilebilir. Simetrik iletişimde, aile üyeleri

arasında gerginlik oluşur ve oluşan bu gerginlik, farkı sorunlarada zemin hazırlar ve aile

dengesini bozar.

Tamamlayıcı iletişim, aile üyelerinden birinin, diğer bir aile üyesinin ihtiyacını gör-

mesi ve tamamlamasıdır. Annenin çocuğunun ağlaması durumunda, karnını doyurması örnek

olarak verilebilir. Tamamlayıcı iletişim bir noktaya kadar normal ve sağlıklıdır. Bütün

ihtiyaçları, annesi veya babası tarafından karşılanan çocuk, bağımsızlığını kazanıp,

sosyalleşemez, bağımlı bir ilişkinin dengesi oluşur. Bu durumda aile fonksiyonel değildir.

Sosyal çalışmacı, aile değerlendirme ölçeği ile, iletişim puanlarını tespit edip, yeni

denge için, puanları ve ailenin olası skorlarını karşılaştırmalıdır.

Güç

Stratejik aile terapisinde güç, aile üyeleri ve insanlararası ilişkide önemli bir faktördür.

Aile içindeki güç dengeleri, davranışlara olumlu ve olumsuz katkıları açısından

incelenmelidir. Aile dengesinin yeniden sağlanmasında, kullanılmalıdır. Güç olumsuzsa,

davranışlara tesiri olumsuz olacaktır, güç olumlu ise davranışlara tesiride olumlu olacaktır.

Sosyal çalışmacı, ailede gücün, olumsuz kullanılmasından hangi birey ya da bireylerin ne tür

kazanımları var, kazanımlar aile dengesinde hangi fonksiyonuna hizmet ediyor, belirlemelidir.

Dikkatli kullanılması önerilen bir tekniktir.

Mesajlar

Aile üyelerinin, hangi koşullarda ve güç dengesi içinde, birbirlerine ne tür mesajlar

verdiğine, verilenn mesajın karşı tarafda oluşturduğu atmosferin nasıl olup, şekillendiğine

bakılan tekniktir. Baba, ailede kendisi çalıştığı, ekonomik yük kendisi tarafından sağlandığı

için, çocuklarla ilgili, aile fonksiyonlarını, eşine devretmiş ve bunu sözel olarak, ima ederek,

mesajlaştırmış olabilir. Bu durumda ailenin dengesi oluşmayacaktır ya da aile ortalaması

vasatın bile altında kalacaktır. Sosyal çalışmacı, mesajın içeriğine ve algısına dikkat etmeli,

davranışlar ve aile dengesi üzerindeki tesirleri açısından konuyu incelemelidir.

Page 177: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

170

Yeniden oluşturma

Herhangi bir probleme, devam ettiği şeklin dışında bir bakış açısının, kazandırıldı-ğı

tekniktir. Aile üyeleri arasında, davranışa, yeni anlamlar yükleme, yüklenen anlamla, problem

arasında ilişki kurma-oluşturma amacıyla kullanılan bir tekniktir.

Örneğin, sürekli halılarıyla uğraşan onların çok temiz olmasını isteyen bir bayanı ele

alalım. Bu bayan, halıların üzerinde ne zaman bir ayak izi görse şiddetle onları temizlemeye

çalışır. Önce kadına halının mükemmel temiz, yumuşacık ve lekesiz olduğu hayal ettirilmiş ve

bunun kendisi için ne anlama geldiği sorulmuştur. Sonra bayana, bu davranışı sevgisizlikten

ve yalnızlıktan yaptığı açıklanmıştır. Daha sonra bayana ayak izleri olan halıyı kafasında

canlandırması istenmiş ve ona "bu izlere bak ve en çok endişendiğin insanların yakınında

olduğunu düşün" denilmiştir. Böylece ayak izleri yeni bir anlam kazanır, kadın daha toleranslı

olabilir ( Barker, 1992).

Direktif

Stratejik aile terapisinde sık kullanılan bir tekniktir. Diğer bi ismide literatürde "emir

verme" şeklindedir. Sosyal çalışmacı, problemlere karşı, açık, net ve basit emirler vererek,

davranışı değiştirmeye çalışır. Direktif ya da emirler vererek, davranış değişimi ise her zaman

sağlanamaz. Aile üyelerinin bir davranışı bırakmaları için, emir verme, başarısız da olabilir.

Sosyal çalışmacı, kurum içinde konumuna, olguların bu konumu kabulüne ve direktiflerin

özelliğine göre, tekniği kullanmalı ve özenli davranmalıdır.

Aile üyeleri, terapi sürecinde, verilen direktiflere, direnç gösterirse, sosyal çalışmacı,

direktiflerin ikinci ögesi olan, paradoksal direktiflere geçmelidir. Paradoksal direktiflerde iki

şekilde yapılır.

1. Tavsiye verici direktifler

2. Betimsel direktifler

Aile üyelerinin, kontratta belirtilen anlaşma maddelerine uyulmaması durumunda,

neler kaybettiklerini not etmeleri istenir. Bir sonraki seansda aile üyelerinin, uyulması istenen

madde dolayısıyle, neler kaybettikleri sorgulanır, böylece arkasından, olumsuz davranışı

söndürme, olumlu davranışı pekiştirme açısından, zemin hazırlamış olur. Tavsiye verme

anlam kazanmış olur.

Betimsel direktifler için ise, olgudan, sıkıntı oluşturan problem için, benzer bir proble-

me yönelik daha zor bir görev verilir, verilen bu zor görevle, problem oluşturan ilk davranış

arasında paradoksal ilişki kurdurulur. Nasreddin Hocanın, evim dar diyen komşusuna, evine

birde buzağı al öyle dene, demesinin tekniksel ifadesi, betimsel direktiftir.

Paradoksal müdahale düzenlemesinin, üç büyük adımı vardır. Bunlar, yeniden be-

lirleme, betimleme, sınırlamadır. Terapist semptomdan önce, sürdürülen davranışları yeniden

belirlemelidir. Örneğin, kızgınlık sevgi olarak, acı kendini kurban etme olarak nitelendirilmiş

Page 178: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

171

olabilir. Sonra yapılacak betimleyici cümleler, kısa, probleme özgü ve kabul edilemez

olmalıdır. Örneğin, depresyonu yaşa, ebeveynlerine karşı gelmeye devam et gibi. Ancak

bunlar, akılcı şekilde ikna edilerek kabul ettirilmelidir. (Golden-berg ve Goldenberg, 1996).

Teknik özenli kullanılmalı, işe yaramayacağı düşünülen aile üyelerine, direnç gösterebilecek

aile üyelerine, uygulanmamalıdır.

Gereksiz ilke

Aile üyelerinin can sıkıcı, gereksiz tekrarlar ile iletişimde bulunmasının tekniksel

ifadesidir. Gereksiz ilke ile sağlanan etkileşim, aile üyeleri arasında bir denge oluşturmaz,

oluşan denge için ise, risk teşkil eder.

Aile üyeleri arasında, dönüt ya da döngüsel nedensellik varsa, ailede de birçok ge-

reksiz ilke vardır psiko-sosyal teşhisini koyabiliriz. Ailede doğum günü kutlaması, her

seferinde aynı mekan ve metaryallerle yapılırsa, ilk ve devamındaki bir-kaç kutlama hariç,

diğerleri gereksiz ilkedir. Sosyal çalışmacı, dönüt ya da döngüsel nedensellik teknikleri kadar,

gereksiz ilkelerede müdahale etmelidir. Ailenin duygusal kostümüne sinmiş bir gereksiz ilke,

zamanla ailenin fonksiyonelliğini sınırlar.

Döngüsel nedensellik

Ailede bir etki her zaman, aynı tepki ve davranışlarla karakterize ise dönüt, bir etki

başka bir davranışın nedeni değilse, tepki-davranış, birbirine bağlı, faktörlerin etkisiyle

gerçekleşiyorsa, döngüsel nedenselliktir. Babanın her seferinde eşine "iyi değilsin" mesajı

sonrası, anne kızına "iyi değilsin" şeklinde, oluşuyorsa bu dönüttür. "İyi değilsin" mesajı her

seferinde dönüt olarak karşımıza çıkmıştır. Anne, kızının kendisine tepkisel davranışına karşı

onu istismar ediyorsa bu, döngüsel nedenselliktir. Her iki durumda da birçok "gereksiz ilke"

vardır.

Sosyal çalışmacı aile üyelerine, etki tepki davranışları ve oluşumu ve gereksiz ilkeleri,

göstermeli, iç görü kazandırmalıdır. Kazanılan iç görü aile dengesini kurmaya yardım

edecektir. Burada amaç, semptomları yok etmektir, iç görü arkadan gelir ya da gelmez.

Dönüt, döngüsel nedensellik, gereksiz ilke, ikna etme, iç görü kazandırma teknikleri,

bir arada kullanılırsa, teknikler arası uyum sağlanmış olur. Bu arada sosyal çalışmacının

rollerini de tekniklerle harmanlamak, teknikler ve roller arasındaki uyumun sağlanmasıdır.

Yönlendirici olma

Semptomları ortadan kaldırmak için, gerekszi ilkelere dikkat çekmek için, sosyal

çalışmacının, aile üyelerini, yönlendirmesi, aile dengesini sağlamaya çalışmasıdır. Bu teknik,

yönlendirme teknikleri ile beraber kullanılırsa, sonuç alma oranı yüksektir. Tek başına

kullanılması durumunda, her zaman istenen sonuç alınmayabilir. Bazı aile üyeleri bu tekniğe

direnç gösterirler.

Page 179: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

172

Tavsiye verme

Semptomları ortadan kaldırmak için, aile üyelerinin konumlarına ve güçlerine göre,

tavsiyelerin verildiği tekniktir. Tek başına ya da "direktif" tekniği ile kullanılabilir.

Uygulamalar da daha çok, direktif tekniği içinde, paradokslarla kullanılır.

Karşılık

Aile üyeleri arasında, bir davranışı, diğer bir aile üyesinin davranışına endekslen-diği

tekniktir. Çocuğun kendi odasını toplaması durumunda, ebeveynlerinin haftaso-nu,

arkadaşları ile daha fazla süre birlikte kalmalarına izin vermesi, örnek olarak verilebilir. Bu

örnekte karşılık olarak verilen davranış, çocuğun, arkadaşları ile daha uzun süre birlikteliğidir.

Çocuğun kendi odasını toplaması ise "karşılık" değil, istenen bir davranıştır.

Tasarlama teknikler

Semptomların, aile üyeleri tarafından, sanki olmuş gibi tasarlanıp, yeniden yaşantı-

lanmasıdır. Burada var olan sorunlar, zihinde canlandırılıp, olası nedenleri ve sonuçları itibari

ile, yeniden sahneye dökülür. Amaç, semptomlara çare bulmak, olası etkinliklerinden aile

üyelerini korumaktır. Sosyal çalışmacı tasarlama teknikleri aile üyeleri ile seansda

uygulayabilir ya da aile üyelerine ödev olarak verip, sonraki seansda görebilir.

İşsiz kalmaktan korkan ve bu korkusunu bri şekilde davranışlarına yansıtmış aile

üyesine, işsiz kalması durumunda, neler yapılabileceğini tasarlaması ve sahneye dökmesinin

istenmesi, tekniğe örnek olarak gösterilebilir.

Mecaz

Aile içinde, aile üyelerinin davranışlarında, ilişki zinciri içinde, farklı bir şekilde,

ifadelerinin tekniksel adıdır. Davranışların dolaylı mesajlarla aile içinde ifadesidir.

İnsanlar fikrilerini ve bilgilerini ilerletmek için uzun yıllar mecazi metodlar kullan-

mışlardır. Yunan mitolojisi, kutsal kitaplar vs. gibi. Nesnelerin, ilişkilerin ve davranışların

aynı zamanda mecazi anlamı vardır. Eğer direkt iletişim etkisiz kalırsa, bazı mesajları mecazi

olarak iletmek başarılı olabilir (Barker, 1992).

Noktalama

Aile üyelerinin söylediği bir ifade ve komutun, ailenin diğer üyelerinin söylediklerine,

ifadelerine neden olduğu, düşünülen şeyin, tekniksel ifadesidir. Dönütle karıştırılmamalıdır.

Noktalamada, bir söz, diğer bir sözün etkilenmiş şeklinin ifadesidir.

Güvenilirlik ve sıcak ilişki

Mülakat ilke ve tekniklerinin beceri temelinde iyi uygulanmasıyla, yapılan bir tek-

niktir. Sosyal çalışmaya giriş, bilgileri içinde ayrıca ele alınmıştır. Aile çalışmalarında birçok

tekniğin uygulanabilmesi için, sosyal çalışmacının, temel tekniklerinden biridir. "Düşünce-

duygu-davranış", "empati" kadar etkin bir tekniktir.

Page 180: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

173

Dini törenler

Dini ritüellerin, aile üyelerinin davranışlarına etkileri açısından, kullanılan tekniktir.

Din kurumu, toplumsal düzeni korumak için, kendine ait, ritüellere sahiptir, davranışlara

etkisi, genel bir yelpaze içinde ele alınmalıdır. Tekniğin uygulanması için, aile ya da aile

üyelerinin dini inançlarının bulunması gerekir.

Davranış değiştirimede, bir fikri iletmede bir başka yol da dinsel ayinler, törenlerdir.

Evlilik ve cenaze merasimleri, doğum günü partileri ve günlük birçok dinsel olaylar terapi

sürecinde kullanılmıştır (Barker, 1992).

Stratejik aile terapisinde, tekniklerle sıcak ilişkilerin kurulması, terapi sürecinin somut

amaçlarının olması, yöntemin güçlü yanlarını göstermektedir. Yöntemin yönlendirici olması

ise eleştirilmektedir.

Page 181: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

174

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Dokuzuncu bölümde, stratejik aile terapisi kurumsal çerçevesi ve teknikleri açıklandı.

Stratejik aile çalışması teknikleri, sosyal çalışması rolleri ile analiz edildi. Ayrıca temel

kavram olan “şimdi ve burda” örneklerle anlatılıp, güçlü ve sınırlı yazılar işlendi.

Page 182: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

175

Bölüm Soruları

1.Stratejik aile terapileri en çok hangi uygulayıcı isimle tanınır olmuştur?

a. Don Jackson

b. Caregory Bateson

c. Paul Watzlawick

d. Jay Haley

e. Virgina Satir

2.Stratejik aile terapisinin bir diğer önemli ismi Madenes’tir. Madenes

uygulamalarında en çok hangi iki kavram arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir?

a. Sevgi-şiddet

b. Yas-ölüm

c. Yas-kronik yas

d. Şiddet-iletişim

e. İletişim-çevre

3.Stratejik aile terapilerin kuramsal alt yapısının oluşturan temel iki kavram aşağıdaki

şıklardan hangisinde ifade edilmiştir?

a. Ben ve Biz iletileri

b. Şimdi ve burada

c. Şimdi ve öncede

d. Şimdi ve geçmişte

e. Yas-ölüm

4.Aşağıdaki tekniklerin hangisi stratejik aile terapisi kavramları içinde yer almaz?

a. Birim

b. Güç

c. Etkileşim

d. Metafor

e. Pandomim

Page 183: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

176

5.Aşağıdaki kavramlardan hangisi stratejik aile terapisi içinde ifade edilmez?

a. Güç

b. Şaka

c. Hiyerorşi

d. Metafor

e. İleriye yönelik planlar

6.Aile üyeleri arasında bazen sorunlar “aile yapısındaki” kaynaklanır, aile yapısındaki

bozulma ailemin sınırlarında ve hiyerarşisinde bozulmalara ve kırılmalara neden olabilir.

Stratejik aile terapisinde bu ifade hangi kavramla ifade edilmektedir.

a. İleriye yönelik planlar

b. Kişiler arası etkileşim

c. Hiyerarşi

d. Birim

d. Yardımseverlik

7.Stratejik aile terapisinde ailede problem oluşumunu aşağıdaki kavramlardan hangisi

ifade eder?

a. Sibermetik

b. Mesaj

c. Karşılık

d. Aile kuralları

e. Mecaz

8.Strotejik aile terapisinde, aile üyelerinin davranışlarına etkileri açısından dini

ritüellerin kullanıldığı tekniği aşağıdaki şıklardan hangisi tanımlar?

a. Noktalama

b. Mecaz

c. Aile kuralları

d. Dini törenler

e. Mesaj

Page 184: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

177

9.Aile üyeleri arasında bir söz diğer bir sözün etkilenmiş hali ise, bu durum stratejik

aile terapisinde hangi teknikle ifade edilir?

a. Mecaz

b. Noktalama

c. Fonksiyonel

d. Tasarlama teknikler

e. Güç

10.Semptomların, aile üyeleri tarafından, sanki olmuş gibi tasarlanıp yeniden

yaşantılanmasını aşağıdaki tekniklerden hangisi ifade eder?

a. Mecaz

b. Güç

c. Karşılık

d. Tavsiye verme

e. Tasarlama teknikler

11.Semptomları ortadan kaldırmak için, gereksiz ilkelere dikkat çekmek için, sosyal

çalışmacının, aile üyelerini yönlendirerek, aile dengesini kurmaya çalıştığı tekniğin ismini

aşağıdaki şıklardan hangisi ifede eder?

a. Döngüsel nedensellik

b. Direktif

c. Yönlendirici olma

d. Gereksiz ilke

e. Pandomim

12.Çocuğun kendi odasını toplaması, ebeveynlerinde hafta sonucu çocuğa arkadaşları

ile daha fazla süre geçirmesine izin vermesi hangi tekniğe bir örnektir?

a. Karşılık

b. Güç

c. Mecaz

d. Direktif

e. Şaka

Page 185: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

178

13.Aile üyeleri arasında bir etki her zaman ayrı tepki ve davranışlarla karakterize ise,

bu durumu ifade eden tekniği aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Güç

b. Karşılık

c. Tavsiye verme

d. Dönüt

e. Döngüsel medensellik

14.Nasreddin Hocanın, “evim dar” diyen komşusuna, “evime birde buzağı al öyle

deme” demesinin tekniksel ifadesini aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Güç

b. Yönlendirici olma

c. Betimsel direktif

d. Dömüt

e. Pandomim

15.Aile içinde aile üyelerinin kendileri arasında aldığı; “argo targon kullanılmayacak”,

“evde sigara içilmeyecek”, “sabah şu saatte kahvaltıya oturulacak” vb. hakkında aldığı

kararların tekniksel ifadesi aşağıdaki seçeneklerden hangisiyle tanımlanır?

a. Aile kuralları

b. Pandomim

c. Dönüş

d. Tavsiye verme

e. Mesaj

Cevaplar

1) d, 2) a, 3) b, 4) e, 5) b, 6) c, 7) a, 8) d, 9) b, 10) e, 11) c, 12) a, 13) d, 14) c, 15) a

Page 186: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

179

10.YAPISAL AİLE TERAPİSİ

Page 187: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

180

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Onuncu bölümde yapısal aile çalışmasının kurumsal çerçevesi ve teknikleri

öğrenilecektir.

10.1. Kuramsal Çerçeve

10.2. Teknikler

Page 188: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

181

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Sağlıklı aileler ile fonksiyonelsiz aileler arasında nasıl farklılıklar vardır, analiz

ediniz.

2.Aile çalışmalarında aile haritası oluşturma, çalışmalara nasıl katkı sağlar?

3.Bir babanın amirinden fırça yemesi babanında eve gelmesi ve eşiyle tartışması,

annenin de sonucunda çocuğunu dövmesini ve bu davranışların her defasında aynı şekilde

sonuçlanmasını nasıl izah edersiniz?

Page 189: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

182

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği

veya geliştirileceği

Yapısal aile terapisi Kurumsal çerçeve ve

teknikler öğrenilir

Aile çalışmalarında, yapısal aile

terapisinin kurumsal çerçevesi

ve teknikleri katkılarının kolay

anlaşılması sağlanacaktır.

Page 190: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

183

10.Yapısal Aile Terapisi

Salvador Minuchin tarafından 1970'li yıllarda geliştirilen bir aile çalışmasıdır. Mi-

nuchin önce suçlu çocuklarla çalışmış, daha sonrada aileleri ile ilgilenmiştir. Minuchin önce,

ailenin bir "sosyal sistem" olarak görülmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Yapısal aile çalışmasında, sosyal çalışmacı, bilgi ve beceri temelinde aileyi iyi analiz

etmeli, anlamalı, müdahale çerçevesini net ve açık bir şekilde ortaya koymalıdır.

Yapısal aile çalışmasında, sosyal çalışmanın meta teorilerinden sistem teorisi kul-

lanılmaktadır. Sistem teorisi, kitabın ilgili bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Birçok sistemci aile kuramcılarına göre, yapısal aile terapistleri bir sistemin parça-

larının nasıl etkileşime girdiği, denge veya homeostaziyi nasıl sağladıkları, aile dönüt

mekanizmasının nasıl işlediği, nasıl fonksiyonelsiz iletişim kalıplarının geliştiği vs. ile

ilgilenirler. Yapısal aile terapisi özellikle transaksiyonel kalıplara çok önem verir. Çünkü

transsaksiyonel kalıplar ailenin yapısı, alt sistemlerinin sınırlarının geçirgenliği ve gruplaşma

veya koalisyonların varlığı hakkında ipuçları verir (Goldenberg ve Goldenber g, 1996).

10.1.Kuramsal Çerçeve

Minuchin (1981)'e göre çocuk gelişiminin ilk evresinde ailesiyle etkileşimde bulu-

narak biyo-psikolojisinin belli bölümlerini geliştirir ve bunları benimser. Çocuk diğer sosyal

grupların içerisine girip yeteneklerinin ve kişiler arası becerilerinin yeni alanlarını

geliştirdiğinde, benzer kişilerle kurmuş olduğu tamamlayıcı ilişkide kişiliğinin belli yönleri

harekete geçer. Böylece bireyin kişiliği gelişmiş olur ve belirli tiplerle kurmuş olduğu

ilişkilerle daha benzer ve daha elde edilebilir hâle gelir. Bireyin bu tür tepkileri benlik gibi

aynı olma eğilimindedir.

Minuchin (1981)'e göre, aileler sosyalleşme sürecinin başlangıcında çocuklarının

kimlik duygularını programlar ve şekillendirirler. Aile içinde çocuklar ait olma duygularını

hissederler. Aile transaksiyonlarının algılanması bu konuda önemlidir. Özerklik duygusu

farklı genel koşullara sahip farklı alt sistemlerle, üyelikte ortaya çıkar. Aile ait olma ve farklı

olma duygularına sahip üyelerin matriksidir. Ailenin başlıca en önemli görevi üyelerin

psikolojik gelişmeleri ve genel olarak yaşamlarının iyi olmasını sağlamaktır. Aile toplumun

en küçük birimidir. Bu birim toplumun isteklerini, değerlerini yayar ve böylece devamlılığını

korur. Bu nedenle aileyi, bireyler ile toplum arasında bağlantı sağlayan bir halka olarak

görmelidir. Aile üyelerinin gelişimini sağlarken topluma da uyumunu sağlamalıdır.

Aile transaksiyonu içinde, her bir aile üyesinin bir kaç seçimi vardır. Üyelerin ne

kadar çok seçim şansları varsa o kadar çok aile sistemi içinde özgür olurlar. Bireyin özgürlük

için yaşantısı önemlidir. Aynı zamanda birey için bir gruba ait olma duygularını da yaşamak

önemlidir. Bağımlılık ve özerklik birbirini tamamlar ve insanın doğası ile çatışmaz

(Munichin, 1981).

Page 191: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

184

Çocuk, aile, toplum üçgeninde, Munichin'in, yaptığı kavramsal katkılar, yapısal aile

çalışmasını, popüler kılmıştır. Sosyal çalışmanın, çevresiyle birlikte kişi odağı, yapısal aile

çalışmasına da uygunluğu açısından anlamlıdır.

Duyan (2008)'a göre, yapısal aile çalışmasında, davranışsal değişimi yaratmak için,

aile içindeki sınırları, birliktelikleri ve diğer aile yapıları, değiştirilmeye çalışılır.

Jansen ve Harris (1986)'e göre, ailenin yapısal unsurları çerçevesinde ailenin kuralları,

ailedeki alt sistemler ve sınırlarının dikkate alınması gerekir. Ailenin alt sistemleri, aileye yeni

üyelerin katılımıyla birlikte oluşur. Sınırlar bireyler ve alt sistemleri çevreleyen görülmez

engellerdir. Aile içindeki alt sistemleri çevreleyen görülmez engellerdir. Aile içindeki alt

sistemler eş alt sistemi, ebeveyn alt sistemi, çocuk alt sistemi ve ebeveyn-çocuk alt sistemi

olarak sıralanabilir. Eş alt sistemi ilk sistemdir ve iki yetişkinin aile oluşturmak amacıyla bir

araya gelmesiyle oluşur. Çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte eş sisteminin yanı sıra ebeveyn

sistemi ve çocuk sistemi oluşur. Çocuklarla girilen etkileşimle birlikte ebeveyn-çocuk sistemi

ortaya çıkar (Akt. Duyan, 2010).

Aile yapısının bir diğer parçası onun alt sistemleri olan ebeveynler, kardeşler ve

ebeveynler, kardeşler ve ebeveyn-çocuk alt sistemidir. Evlilik alt sistemi birbiri ile evlenen

karı kocayı kapsar. Karı-kocanın ilişkileri, kendi ailelerinden ayrılması ve her bir eşin diğer

eşi desteklemesi şeklinde tanımlanmalıdır (Duyan, 2010).

Yapısal aie terapisine göre problem, aile yapısındaki bozukluk tarafından, beslendiği

için, tedavinin amacı, ailenin var olan yapısında değişiklik yapmaktır. Sonuç olarak yapılan

bu değişikliğe bağlı olarak aile problemini çözebilir konuma gelecektir. Aile yapısında

değişiklik yapmak ve problemin çözümü birbirine bağlı iki amaç olmakla birlikte tedavinin

asıl hedefi problemin çözümü değildir. Aile sistemi içinde alt sistemlerdeki, sınırlardaki

düzenlemeler ailenin davranış ve yaşantılarında değişiklik yaratacaktır. Ortaya çıkan bu

değişiklikte var olan sorunların çözümünü sağlayacak ya da sağlamaya yardımcı olacaktır.

Yalnız bu yakın amaç olarak semptomların çalışmadığı anlamına gelmemelidir. Gerekli

olduğu durumlarda öncelikle bu değişikliklerin sağlanması amaçlanabilir (Hansen ve L'Abate,

1982, Nichols ve Schwartz, 1991).

Nichols ve Schwartz (1991)'e göre, her ailenin kendine özgü, kendi yapısal özellikleri

sonucunda problemler oluşmasına rağmen tüm aileler için söz konusu olan genel amaç ve

yapısal özellikler vardır. Bunlar;

a- Etkili hiyerarşik bir yapının oluşturulması.

b- Anne-baba alt sisteminin (eşlerin birbirlerini desteklemesi, birbirlerine bağlılıkları

ile) yönetici alt sistem olarak işlev görmesinin sağlanması.

c- Alt sistemlerin sağlıklı bir şekilde oluşup, (belirgin sınırlar ile) işlev görmesi.

d- İç içe geçmiş ailelerde alt sistem farklılaşmasının, sınırların güçlendirilmesinin

sağlanması.

e- Kopuk ailelerde sınırların geçirgenliğinin arttırılmasıdır.

Page 192: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

185

Fonksiyonelsiz aile, aile üyelerinin yapması gereken aile fonksiyonlarını yerine ge-

tirmemiş aile demektir. Yapısal aile çalışmasında beş fonksiyonelsiz aile yapısı literatürde

bildirilmektedir.

1. Kopuk aileler

2. İlgisiz, ebeveynli aileler

3. Olgunlaşmamış ebeveynli aileler

4. Evine bağlı olmayan kocanın olduğu aileler

5. İç-içe aileler

Normal ve sağlıklı aileler, yaşam döngülerinde stres faktörleri ile karşılaşırlarsa, aile

yapılarını yeniden kurma esnekliğine sahiptir. Oysa, yukarıda sayılan beş tip aile modeli,

yaşam döngülerinde, stres faktörleri ile karşılaşırlarsa, sınırlarını ve kalıplarını daha fazla

katılaştırırlar. Minuchin'de yukarıda sayılan beş tip aile modeli için, "patolojik aileler" olarak

söz etmiştir.

Sosyal çalışmacı çekirdek aile ile çalışırken, eş (anne, baba), ebeveyn, kardeş alt sis-

temlerini ve bu üç sistemin fonksiyonlarını beceri temelinde, uygulamaya döker. Alt sistemler

kurallar ve oluşan sınırlarla varlık bulur. Aile değerlendirme ölçeğinde sağlıklı puan alan aile

bireyleri, fonksiyonel bir ailede, aile bireyleri, yukarıda sözü edilen üç sistem içinde, bütünlük

arzederler, birlikte hareket ederler.

Eş alt sisteminin güçlü ve devamlı olması ailenin istikrarında önemlidir. Eşler bir-

birleriyle farklı görüşme yollarını öğrenir, birbirlerinin ihitiyaçlarını karşılar ve birbirlerinin

rollerini tamamlarlarsa, ailenin devamlılık olasılığı yüksektir. Ayrıca bu tip aileler,

gelecekteki değişim taleplerine karşı esneklerdir (Nazlı, 2003).

Hedeflenen yapısal değişikliği oluşturmanın üç evresi vardır.

1. Terapistin aileye lider konumda katılması, aileye uyumu: Minuchin, terapistin

aileye katılmasının önemini vurgulayarak, ailenin terapisti kabul etmesinden önce değişiklik

sağlamanın olanaksızlığını belirtmektedir. Terapist, ailenin çok dışında kalırsa, aile onu

reddedebilir. Tersine, ailenin çok içine girmesi durumunda da aileye yapılan müdahaleyi, var

olan davranış örüntüleri içinde yok edebilir. Sonuç olarak, her iki durumda da, yapısal

değişikliği sağlamak olanaksızdır. Terapist aileye katılım ve ona uyum ile ailenin esnek,

değişime açık alanlarını araştırır. Bu aşamada terapist koruma, izleme, benzeme

tekniklerinden yararlanır.

2. Aile yapısının haritasının çıkartılması: Terapist bu evrede aile içi etkileşimleri

gözler. Yaptığı gözleme dayalı olarak semboller kullanarak ailenin yapısal haritasını çıkartır.

Çıkartılan aile haritası hem ailenin var olan ilişkilerini (yapısını) görme hem de yapılması

gereken değişiklikleri daha net belirlemede yardımcı olur.

Page 193: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

186

3. Var olan yapının değişimi için müdahalelerde bulunmak: Bu evrede amaçlanan

değişiklikler gerçekleştirilmeye çalışılır. Değişikliğin olabilmesi için ailenin terapistin

müdahalelerine yeni bir duruma tepki gibi cevap vermesi gerekir. Bu yeni duruma tepki

verme olasılığı ailedeki stresi arttırır. Artan stres düzeyi ailenin var olan dengesini bozar.

Bozulan dengenin yeniden sağlanma gereksinimi de yapılacak yapısal değişikliklere olanak

tanır. Yapısal değişiklik denince terapistin aile içi etkileşimleri ve var olan sınırlar üzerindeki

çalışmanın gerçekleştirilmesi, sınırların belirlenmesi, stresi arttırmak, görev vermek,

semptomdan yararlanmak, ailenin duygusal ortamında değişiklik yapmak ve ailenin

desteklenmesi, eğitilmesi ve ailelere yol gösterilmesi gibi tekniklerden yararlanılabilir (Han-

sen ve L'Abate, 1982; Nichols ve Schwartz, 1991; Minuchin, 1974; Minuchin ve Nichols,

1994; akt. Fışıloğlu, 1996).

Yapısal aile çalışmasında, literatürde üç evre, bulunduğu ve bazı yazarların bu evreleri

teknik olarak da bildirdiğini görmekteyiz. Bu teknik ve evreler yukarıda açıklandığı üzere

kısaca şunlardır.

1. Dahil olma

2. Aile iletişim kalıplarını harekete geçirme

3. Ailenin yapısı ve aile fonksiyonlarını yeniden yapılandırma.

a. Sistemi yeniden kompoze etme

b. Semptoma odaklaşma

c. Yapısal değişiklik

Fenel ve Weinhold, 1989; Goldenberg ve Goldenberg, 1996; Gladding, 1998).

Yapısal aile danışmasına göre, aile sisteminin yapısı bozulduğu için sağlıksız hâle ge-

lir. Ailede değişiklik sağlayabilmek için genel olarak üç müdahale tekniği kullanılır; dahil

olma, aile işlem kalıplarını harekete geçirme ve yeniden yapılandırma (Nazlı, 2003).

Aile yapısı, alt sistemler ve sınırlar gibi kavramlar kolay anlaşılır ve uygulanır kav-

ramlardır. Bu yaklaşıma göre her ailenin ancak aile etkileşim içindeyken belirginleşen bir

yapısı vardır. Aile yaşadığı sorun-problem ancak aile yapısında gerçekleştirilecek değişiklik

ile ortadan kaldırılabilir. Aile yapısında amaçlanan değişiklik ise terapistin aileye katılması-

uyumu, aile yapısının haritasının çıkartılması ve aile içi etkileşimlerin-sınırların çalışmasını

içeren evrelerden oluşur (Fışıloğlu, 1996).

10.2.Teknikler

Yapısal aile çalışmasında, sıklıkla kullanılan teknikler şunlardır.

- Problem belirleme

- Psiko-sosyal inceleme

- Dönüt

Page 194: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

187

- Hipotez

- Amaç belirleme

- Transaksiyonel analiz

- Dahil olma

- Aile iletişim kalıpları

- Sosyal çalışmacının rolleri

- Aile haritası

Problem belirleme

Ailenin problem veya problemlerinin belirlendiği, sosyal çalışmanın mikro düzey

uygulamalarına temel bir tekniktir. Problem belirlenirken birçok veri ile hareket etmeli,

ayrıntılı bir psiko-sosyal inceleme raporu alınmalıdır.

Sosyal çalışmacı, ailede problemi belirlerken, psiko-sosyal kirlenmişlik alanlarını iyi

tahlil etmeli, buradan hareketle de, psiko-sosyal tanıya gitmelidir. Yataklı Tedavi Kurumları

İşletme Yönetmeliği, temel alınarak oluşturulan Tıbbi Sosyal Hizmet Yönerge'sinde, psiko-

sosyal inceleme, sosyal çalışmaya atfedilmiştir. Psiko-sosyal tanı, tıbbi ve psikiyatrik tanıyla

eş değer değildir, tıbbi ve psikiyatrik tanıya kolaylık sağlayıcıdır.

Sosyal çalışmacı, problem belirlerken, bir problemin bağımsız oluşabileceği gibi,

problemlerin birbirlerini etkileyeceği, tetikleyeceği gerçeğini unutmamalıdır.

Psiko-sosyal inceleme

Psiko-sosyal inceleme, süreci sonunda, oluşturulan, rapora götürecek bilgilerin

alındığı tekniktir. Sosyal inceleme olarak da adlandırılır. Problem için bilgi toplanılan

tekniktir.

Dönüt

Aile çalışmalarının empati gibi temel bir tekniğidir. Ailede bir etkinin her zaman aynı

tepki ile karakterize olduğu tekniktir. Döngüsel nedensellik tekniği ile karıştırılmamalıdır.

Hipotez

Hipotez hem bir mülakat tekniği, hem de aile çalışmalarında kullanılan tekniktir.

Sosyal çalışmacının, topladığı verileri dikkate alarak, problem ve problemlerin çözümü için,

öngördüğü önermedir. Burada, matematikde yapılan işlem gibi, bilinen verilerle, bilinmeyen

verinin, problem oluşturma nedenin, nedenlerinin test edildiği bir süreç vardır. Hipotez bir

tahmindir, test edilip, sağlamasının yapılması gerekir. Ayrıntılı bilgi için sosyal çalışmaya

giriş dersinde işlenen, ilgili mülakat bölümüne bakılabilir.

Page 195: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

188

Amaç belirleme

Ailenin dengede tutulması, problemin belirlenip, hipotezlerin test edilip, çözüm odaklı

amaçların belirlendiği tekniktir. Sosyal çalışmacı amaçları aile üyeleri ile ya da, problem

çözümü için aktif olarak kendisi belirler. Amaç veua amaçlar belirlenirken, problemin niteliği,

ailenin ortalaması, aile üyelerinin işlevselliği, dikkate alınmalıdır, anlamlı bir hızla

giderilmelidir.

Transaksiyonel analiz

Eric Berne tarafından kuramsal çerçevesi oluşturulan, ego benlik kavramlarının dikka-

te alındığı bir tekniktir. Yapısal aile çalışmasının temel tekniklerinden olduğu gibi,

transaksiyonel analiz, kendi başınada bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Eric Berne,

bireyin kişiliğinin üç temel benlik durumundan oluştuğunu ifade etmiştir. Bunlar,

1. Ebeveyn

2. Yetişkin

3. Çocuk benlik durumları

Transaksiyonel analizin temelini, yukarıda ifade edilen, ebeveyn, yetişkin, çocuk

benlikleri ile, bu üç benlik arasındaki etkileşimler, oluşturur. Transaksiyon ise, bireyler arası

3d'nin (düşünce-duygu-davranış) iletişim ve etkileşimleridir. Sosyal çalışmanın mezzo

düzeyde diğer bir uygulaması olan, grup çalışmasında görülen, grup dinamiğine benzer bir

yapıda, transaksiyonel analizde görülebilir. "Burada ve şimdi", "iletişim ve etkileşim",

dinamikleri "ben iyiyim, sen iyisin" kavramları transaksiyonel analizde olduğu kadar, grup

çalışmasında da önemli kavramlardır.

Eric Berne, bireylerin hayatta kalabilme, başarılı olabilme için, tanınmasının da bir

parçası olan, "okşanmaya" gereksinim duyduklarını ifade etmiştir. Bu yönü ile, sosyal

çalışmanın, sosyal işlevsellik kavramı, Eric Berne, ile bir kez daha anlamlı olmuştur.

Yetişkin ego durumu Eric Berne tarafından kişinin "mantıklı" ve sağduyulu" yanı

olarak tanımlanmıştır. Yetişkin ego durumu çevreyi objektif olarak değerlendiren, de-

neyimleri çerçevesinde olasılıkları hesaplayan ego durumudur. Yetişkin ego durumunun

belkide en önemli özelliği "şimdi ve burada" ki gerçeği göz önüne alarak, verilere dayalı

hareket etmesidir (Transaksiyonel Analiz Derneği, 2012).

Dahil olma

Yapısal aile çalışmasında, sosyal çalışmacının, her aile üyesi ile iletişim kurma süreci

ve işbirliğinin tekniksel ifadesidir. Amaç belirleme, problem çözme, hipotez kurma, izleme

aşamalarında sosyal çalışmacı, aktif olmak için, koordinatör, mediatör rollerini iyi kullanmalı,

dirençleri dikkatle gözlemlenmelidir.

Page 196: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

189

Sosyal çalışmacı "dahil olma" tekniğini kullanmakta yetersiz kalırsa, teknikden

beklenen fayda sağlanmamış demektir. İletişim dilini iyi kullanmak, teknikten beklenen

faydayı sağlar.

Aile iletişim kalıpları

Her ailenin kendine ait bir yapısı vardır, bu yapı içinde ait sistemler, roller şekil-

lenmiştir. Aile üyeleride alışık oldukları yapı içinde, oluşan rollere göre hareket eder,

iletişimde bulunurlar. Aile fonksiyonlarının, belirlenip, sağlıklı bir yapıya kavuşması için,

iletişim kalıplarına müdahale edilir, zaten iletişim ve rol, aile fonksiyonlarının en önemli iki

fonksiyonudur. Aile üyeleri ile, oluşan bu iki fonksiyon (rol-iletişim) ayrıntılı ele alınmalıdır,

çünkü çoğunlukla problemler iki fonksiyonun sağlıksız bir nitelemesi olarak karşımıza çıkar.

Roller

Rol kavramı, yapısal aile terapisinde iki açıdan ele alınır.

1.Aile üyelerinin kendilerine ait rolleri

2.Sosyal çalışmacının mesleki sorumluluk, etik gereği rolleri

Aile üyeleri arasında bir dengenin kurulması, rollerin sağlıklı işlemesi ve mesleki

roller, problem çözme ve aile dengesinin sağlanmasında etkindirler. Sosyal çalışmacı aile

içinde-yapısında oluşan rolleri tanımlamalı hem de kendi mesleki rollerini beceri temelinde

kullanabilmelidir.

Aile haritası

Sistem teorisine göre, mikrosistem içinde, her aile üyesinin iletişim ve etkileşim

üzerinde, bir fonksiyonu ve karşı tarafı algılayış tarzı vardır. Aile haritası bu durumun, şekil

olarak ifade edilmesidir, sembolik ifadesidir. Şekil veya sembol, problemi çözmez ama,

probleme açıklık kazandırır. Ayrıca şekillerle gösterilen haritalar, ailede nelerin değişmesi

gerektiği konularında da, sosyal çalışmacıya fikir-fikirler verir.

Page 197: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

190

Aile haritasında, literatürde sık kullanılan, aile haritasını oluşturan semboller aşağıda

gösterilmiştir.

Aile haritası kullanılarak, aile içinde oluşan ilişki kalıpları, dosyaya not edilir ve bir

sonraki seansda gözlenip-bakılıp daha anlaşılırlık sağlanabilir.

Yapısal aile çalışmasının en güçlü yönü, sosyal çalışmada meta teori olarak bilinen,

sistem teorisinden beslenmesidir. Diğer bir güçlü yönde, düşük sosyo-ekonomik düzeydeki

ailelere rahatlıkla uygulanabilirliğidir. Litaretürde, intihar, yeme bozukluğu, bağımlılık

tedavilerinde etkinliği bildirilmektedir. Geçmiş dönemdeki aile kalıpları üzerinde yeterince

durmadığı içinde, eleştirilmektedir, bazı teknikleri samimi olarak görülmemektedir.

Page 198: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

191

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Onuncu bölümde yapısal aile terapisi öncüleri ve kurumsal çerçevesi açıklandı.

Ailelerin fonksiyonelsiz olmasının özellikleri incelendi. Yapısal aile terapisi teknikleri, sosyal

çalışmasının rolleri çerçevesinde açıklandı.

Page 199: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

192

Bölüm Soruları

1.Yapısal aile terapisi kim tarafından geliştirilmiştir?

a. Virginia Satir

b. Salvador Minuchin

c. Peggy Penn

d. Betty Carter

e. Olga Silverstein

2.Yapısal aile çalışmasında beş fonksiyonelsiz aile yapısı bildirilmektedir. Aşağıdaki

seçeneklerden hangi bildirilen fonksiyonelsiz aile içinde yer almaz?

a. Kopuk aileler

b. İlgisiz ebeveynli aileler

c. İç-içe aileler

d. Evine bağlı olmayan kocamın olduğu aileler

e. İlgili-olumlu aileler

3.Minuchin ailemin nasıl bir sistem olmasını ifade etmiştir?

a. Genel sistem

b. Birim sistem

c. Sosyal sistem

d. Makro sistem

e. Geniş aile sistemi

4.Minuchin fonksiyonelsiz aile modelleri için kullandığı kavramı aşağıdaki şıklardan

hangisi ifade eder?

a. Kopuk aileler

b. İlgisiz aileler

c. İç-içe aileler

d. Makro sistem

e. Geniş aile sistemi

Page 200: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

193

5.Aşağıdaki tekniklerden hangisi yapısal aile terapisi teknikleri içinde yer almaz?

a. Problem belirleme

b. Dönüt

c. Hipotez

d. Mecaz

e. Transaksiyonel analiz

6.Sosyal çalışmacı ailede psiko-sosyal kirlenmişlik alanlarına bakarken yapısal aile

tekniklerinden hangisini kullanılıyor olabilir?

a. Problem belirleme

b. Dönüt

c. Dahil olma

d. Aile haritası

e. Transaksiyonel analiz

7.Matematikte yapı bu işlem gibi, bilinen verilerle, bilinmeyen verinin problem

oluşturma nedeninin test edildiği ve mülakat tekniklerinde bulunan, ortak bir tekniği ifade

eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir?

a. Pandomim

b. Güç

c. Hipotez

d. Karşılık

e. Dönüt

8.Ailenin dengede tutulması problemin belirlenip, hipotezlerin test edildiği, çözüm

odaklı ereklerin tekniği aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade eder.

a. Amaç belirleme

b. Güç

c. Dönüt

d. Hipotez

e. Aile haritası

Page 201: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

194

9.Transaksiyonel analizin kuramsal çerçevesini aşağıdaki seçeneklerden hangisi

oluşturmuştur?

a. Virginia Satir

b. Eric Berne

c. G. Hamilton

d. David R. Dupper

e. Charles Zastrow

10.Eric Berne yetişkin ego durumunu, kişilerin hangi yönlerine atıf yaparak

tanımlanmıştır?

a. Mantıklı-sağduyulu

b. Duygusuz-içeriksiz

c. Mantıklı

d. Sağduyulu

e. Hareketsiz-Yaşlı

11.Aile haritasında koku ve sürekli çizilen çizgiyle (--------) iafde edilen sembol

aşağıdaki şıklardan hangisini ifade eder?

a. Koalisyon

b. Çatışma

c. Aşırı ilgi

d. Katı sınır

e. Yakın ilişki

12.Sosyal çalışmacının her aile üyesi ile iletişim kurma süreci ve işbirliğinin tekniksel

ifadesini aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Roller

b. Dahil olma

c. Aile haritası

d. Mecaz

e. Dönüt

Page 202: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

195

13.Aile haritasında noktalı çizgilerle (------------) ifade edilen sembol, aşağıdaki

seçeneklerden hangisini ifade eder?

a. Belirgin sınır

b. Dolaylı sürtüşme

c. Belirsiz sınır

d. Koalisyon

e. Çatışma

14.Aile haritasında teğet iki çizgiyle (======) ifade edilen sembolü aşağıdaki

seçeneklerden hangisi ifade eder?

a. Belirgin sınır

b. Koalisyon

c. Çatışma

d. Yakın ilişki

e. Dolaylı sürtüşme

15.Aile haritasında üç teğet çizgiyle () ifade edilen sembol, aşağıdaki seçeneklerden

hangisini ifade eder?

a. Koalisyon

b. Çatışma

c. Belirgin sınır

d. Belirsiz sınır

e. Aşırı ilgi

Cevaplar

1) b, 2) e, 3) c, 4) d, 5) d, 6) a, 7) c, 8) a, 9) b, 10) a, 11) d, 12) b, 13) c, 14) d, 15) c

Page 203: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

196

11.BİLİŞSEL-DAVRANIŞSAL AİLE TERAPİSİ

Page 204: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

197

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

On birinci bölümde, bilişsel-davranışsal aile terapisi kurumsal çerçevesi ve teknikleri

öğrenilecektir.

11.1.Teknikler

Page 205: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

198

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Herhangi bir davranış hakkında, çiftler için fonksiyonel ve topografik analizi nasıl

yaparsınız?

2.Bilişsel-davranışsal aile çalışmaları neden popülerdir, tartışınız.

3.Öğrenme teorileri ve bilişsel-davranışsal aile terapileri arasında nasıl bir bağ vardır,

analiz ediniz.

Page 206: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

199

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği

veya geliştirileceği

Bilişsel-davranışsal

aile terapisi

Aile çalışmalarında

kullanılan bilişsel-davranışsal

kuram ve teknikleri

öğrelinilir.

Aile çalışmalarında kullanılan

teknikler ve sosyal çalışmacı

rollerinin kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 207: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

200

11.Bilişsel-Davranışsal Aile Terapisi

Bilişsel-davranışsal aile çalışması, öğrenme teorilerinin, davranışlar üzerindeki et-

kisinin görülmesinden sonra, ağırlık kazanmıştır ve günümüzde popülerdir. Kitabın ilgili

bölümünde, kuramsal görüşler ve temsilcileri, ilgili kavramları ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Bu bölümde kısaca açıklama yapılacaktır.

Bilişsel yaklaşımın öncüleri, Albert Ellis, Aaron Beck ve Victor Raimy'dir. Davranışa

yaklaşımın en önemli öncüleri John Kurumboltz, Carl Thoreson, Josep Wolpe, Gerald

Patterson ve Arnold Lazarus'dur (Fenell ve Weinhold, 1989).

Davranışçı yaklaşımın temelini, önce Pavlow ve Watson, sonrada Bandu-ra ve

Thorndike'nin öğrenme teorileri ile ilgili deneysel çalışmaları oluşturmuştur. Gabrill(1981)'e

göre, ailedeki bir problem aslında yanlış öğrenmelerden kaynaklanır. Yanlış öğrenmeler

çeşitli öğrenme yolları ile giderilebilir.

Son yıllarda davranışçılar insan insana etkileşimde bilişsel faktörlerin önemini kabul

etmişlerdir. Geçmişe oranla bugün davranışçılar insanların ne içsel çatışmalar ne de dış güçler

tarafından yönlendirildiğine inanırlar. Bunun yerine bilişsel faktörlerin de (düşünce ve seçim

yapma yetisi) hesaba katılması gerektiğini savunurlar. Önceleri istenmeyen davranışın ortadan

kalkması için çevre koşullarının değişmesi gerektiğini savunan davranışçılar şimdi ise

davranışların değimesi için kendi kendine düzenleme ve kendi kendini yönlendirmenin

önemini vurgular (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Bilişsel-davranışsal aile çalışmasında, düşünce, duygu ve davranış üçlüsü ve bu üç-

lünün, bireyin yaşantılarına ve aile üyeleri üzerinde, etkilerine odaklanılır. Bilişsel yaklaşımın

iki genel amacı vardır.

1- Kendini suçlamayı azaltma

2- Başkalarını suçlamayı azaltma (Fenell ve Weinhold, 1989).

Fenell ve Weinhold, (1989)'a göre, bilişsel-davranışsal aile terapisinin evreleri şöy-

ledir.

1- İlişki kurma evresi

2- Taahüt evresi

3- Evlilik evresi

4- Ayrılma evresi

Gambrill (1981)'e göre; davranışın iki analiz şekli vardır.

1- Fonksiyonel analiz

2- Topografik analiz

Page 208: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

201

Fonksiyonel analiz, bir davranışın, hangi durumlardan sonra, hangi durumlarda ve

nerede yapıldığının ortaya konması demektir. Topografik analiz olmadıkça davranışı devam

ettiren olaylar ortaya konmaz. Ayrıca davranışın ne kadar süre devam ettiği, hangi şiddette

olduğu saptanmalıdır. Görüldüğü gibi, topografik davranış analizinde davranışları tanımlama,

betimleme amacı ön görülmektedir. Fonksiyonel davranış analizinde ise davranışın

oluşmasına muhtemel etki eden olaylar belirlenir (Gambrill, 1981).

Bilişsel-davranışsal aile çalışması için, kuramsal çerçeveyi kısaca şu şekilde formüle

edebiliriz.

Page 209: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

202

Bilişsel-davranışçı aile çalışmalarında, davanış değişimi için, sosyal çalışmacı rolleri

gereği, nitelikli yönlendirme yapabilir. Yönlendirme sonucunda, davranış değişimi sağlanır

veya sağlanmayabilir. Eğer davranış değişimi sağlanmamışsa, yeni niteliklerin ve bu

niteliklere uygun pekiştireçlerin kullanılması gerekir. Bu iki süreçten sonra direnç oluşabilir,

eğer direnç oluşmuşsa, direnç çözülmeli, hipotez kurulmalı, test edilmelidir.

Page 210: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

203

Sosyal çalışmacının eğitmen rolü, bilişsel-davranışçı aile çalışmasında, ağırlıklı ola-

rak, uygulanmalıdır. Sosyal çalışmacının eğitmen rolü yelpazesinde, psiko-eğitim, kitaplar,

anlamlı hikayeler, samimi ABC tartışmaları, işitsel ve görsel araçlar bulunur. Bu araçlar

sayesinde aile üyeleri, kendi düşünce ve davranışlarının, duygularının, geri planda

barındırdığı önermeler hakkında, bilinçlenirler.

Sosyal çalışmacının iletişim rolü, bilişsel-davranışsal aile çalışmasında, eğitmen rolü

gibi ağırlıklı olarak uygulanmalıdır. İletişim aile üyelerinin, güçlü ve olgun aynı zamanda

sosyal işlevsellikleri için, gereklidir. Sosyal işlevsellikte güçlü veya olgun olmayan aileler,

çatışma yaşarlar. Problemi, eğitmen ve iletişim rolleri çerçevesinde çözmek, çatışmaları da

azaltır.

11.1.Teknikler

Bilişsel-davranışsal aile çalışmalarında, hem davranışçı yaklaşımın, hem de bilişsel

yaklaşımın kavramları, teknik olarak kullanılır. Sosyal çalışmacı, teknikler arası uyuma ve

mesleki rolleri arası uyuma, kendi rolleri ile teknikler arası uyuma dikkat etmelidir. Bilişsel-

davranışçı aile çalışmalarında sıklıkla kullanılan teknikler şunlardır.

• Klasik şartlanma

• Operant koşullanma

• Sistematik duyarsızlaştırma

• Pekiştireçler

• Mukabele

• Karşılık

• Kontrat

• ABC

• Düşünceyi durdurma

• Karar verme

• Model olma ve rol

• İletişim

• Tablolaştırma

• Premack

• Eğitim

• Antrenörlük

• Dışlama

• Söndürme

Page 211: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

204

Bilişsel-davranışçı aile çalışmasını, Stuart (2001) üç başlık altında ele almıştır (Akt.

Duyan, 2008).

1-Anksiyeteyi azaltan terapi stratejileri

• Gevşeme eğitimi

• Sistematik duyarsızlaştırma

• Alıştırma

• Tepki önleme

• Göz hareketlerini duyarsızlaştırma

• Yeniden işlemleme

2-Bilişsel yeniden yapılandırma stratejileri

• Duygu ve düşünceleri izleme

• Kanıtsal sorgulama

• Alternatif sınama

• Yeniden düzenleme

• Çerçeveleme

• Düşünceleri durdurma

3-Yeni davranışlar öğrenme stratejileri

• Modelleme

• Biçimlendirme

• Ödüllendirme

• Rol oynama

• Sosyal beceri eğitimi

• İtici uyarılara koşullanma terapisi

• Olasılıklı anlaşma

Bilişse-davranışsal aile çalışmaları, sosyal çalışmanın mikro ve mezzo düzey uygu-

lamalarında kullanılmaktadır.

Bilişsel-davranışsal aile çalışması günümüzde popülerdir, üç d üzerinde deneysel

yönün olması, tekniklerin varlığı güçlü yönüdür. BDT'nin daha az sistemli olması,

uygulamalarda gözlenen bazı katılık durumları zayıf yönüdür, eleştirilmektedir, ama BDT,

diğer çalışmalara göre bir adım öndedir.

Page 212: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

205

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

On birinci bölümde bilişsel-davranışsal aile çalışması anlatıldı. Aile çalışmalarına,

bilişsel-davranışsal teorilerin neler olduğu ve teknikler kümeler aktarıldı. Davranışların

çiftlerle çalışırken fonksiyonel ve topografik analizi yapıldı.

Page 213: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

206

Bölüm Soruları

1.Bilişsel-davranışsal aile terapileri hangi teorilerin, davranışlar üzerindeki etkisinin

görülmesinden sonra ağırlık kazanmıştır?

a. Sistem teorisi

b. Öğrenme teorileri

c. Ekdozik teori

d. Güçlerbirliği teorileri

e. x ve y kurumları aşağıdaki seçeneklerden hangisi

2.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel yaklaşımın öncüleri arasında yer alır?

a. Albert Ellis

b. Virginia Satir

c. Jane Addams

d. G. Hamilton

e. Hiçbiri

3.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel yaklaşımını genel amacı içinde yer alır?

a. Başkalarını suçlama

b. Yas sürecinin devamını sağlama

c. Kendisi suçlamayı azaltma

d. Aileyi suçlama

e. Kendini suçlama

4.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel davranışçı aile terapilerinin evreleri

arasında yer almaz?

a. İlişki kurma evresi

b. Taahhüt evresi

c. Evlilik evresi

d. Ayrılma evresi

e. Ölüm evresi

Page 214: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

207

5.Gambrill’e göre; aşağıdaki seçeneklerin hangi davranışın iki analizi içinde yer alır?

a. Topografik analiz

b. Psiko-sosyal analiz yapmama

c. Ekonomik analiz

d. Fonksiyonel analiz yapmama

e. Topografik analiz yapmama

6.Bir davranışın, hangi durumlardan sonra, hangi şartlarda ve nerede yapıldığının

ortaya korumasına ne denir?

a. Topografik analiz

b. Fonksiyonel analiz

c. Yas analizi

d. Hukuki analiz

e. Hiçbiri

7.Bilişsel-davranışsal aile terapilerinde davranışı devam ettiren olayların ortaya

konması nasıl tanımlanır?

a. Fonksiyonel analiz

b. Topografik analiz

c. Ekonomik analiz

d. Hukuki analiz

e. Hiçbiri

8.Aşağıdaki tekniklerden hangisi Bilişsel-davranışçı aile terapisi teknikleri arasında

yer olmaz?

a. Sistematik duyarsızlaştırma

b. Operant koşullanma

c. Pandomim

d. Pekiştiriciler

e. Klasik şartlanma

Page 215: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

208

9.Aşağıdaki tekniklerden hangisi Bilişsel-davranışçı aile terapisi teknikleri arasında

yer alır?

a. Sistematik duyarsızlaştırma

b. Pandomin

c. Aile haritası

d. Söndürmeme

e. Pekiştirici kullanmama

10.Aşağıdaki tekniklerden hangisi bilişsel-davranışçı aile terapisi teknikleri arasında

yer almaz?

a. Kontrat

b. ABC

c. İletişim

d. Pekiştireç kullanmama

e. Söndürme

11.Aşağıdaki tekniklerden hangisi bilişsel-davranışçı aile tekniklerinde, anksiyeteyi

azaltan terapi stratejileri içinde yer almaz?

a. Gevşeme eğitimi

b. Alıştırma

c. Tepki önleme

d. Çerçeveleme

e. Sistematik duyarsızlaştırma

12.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel yeniden yapılandırma stratejileri içinde

yer alır?

a. Çerçeveleme

b. Tepki önleme

c. Alıştırma

d. Gevşeme eğitimi

e. Hiçbiri

Page 216: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

209

13.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bilişsel yeniden yapılandırma stratejileri içinde

yer almaz?

a. Düşünceleri durdurma

b. Çerçeveleme

c. Alternatif

d. Kanıtsal sorgulama

e. Gevşeme eğitimi

14.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, yeni davranışlar öğrenme stratejileri içinde yer

almaz?

a. Madelleme

b. Biçimlendirme

c. Ödüllendirme

d. Yeniden işleme

e. Rol oynama

15.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, yeni davranışlar öğrenme stratejileri içinde yer

alır?

a. Kanıtsal sorgulama

b. Düşünceleri durdurma

c. Tepki önleme

d. Alıştırma

e. Modelleme

Cevaplar

1) b, 2) a, 3) c, 4) e, 5) a, 6) b, 7) b, 8) c, 9) a, 10) d, 11) d, 12) a, 13) e, 14) d, 15) e

Page 217: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

210

12.FONKSİYONEL AİLE TERAPİSİ

Page 218: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

211

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Onikinci bölümde fonksiyonel aile çalışması ve tekniklerini öğreneceğiz.

12.1.Kuramsal Çerçeve ve Teknikler

Page 219: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

212

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Fonksiyonel yaklaşım psiko-sosyal yaklaşımdan hangi yönleriyle ayrışır?

2.Aile üyelerinin birbirinden uzak durmalarını nasıl açıklarsınız?

3.Genel sosyal hizmet aşamalarını, fonksiyonel aile çalışmasında nasıl kullanırdınız?

Page 220: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

213

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği

veya geliştirileceği

Fonksiyonel aile

terapisi

Fonksiyonel aile çalışmasının

kurumsal çerçevesi ve

teknikleri öğrenilir

Aile çalışmalarına fonksiyonel

aile terapisi kurumsal çerçevesi

ve ilgili teknikleri katkılarının

kolay anlaşılması sağlanacaktır.

Page 221: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

214

12.Fonksiyonel Aile Terapisi

Fonksiyonel aile çalışması, psiko-sosyal yaklaşımla aynı teknikleri kullanır. Sosyal

çalışmanın meta teorisi olan sistem teorisinden hareketle 1930'larda ABD'de, Penns-ylvania

sosyal hizmet bölümü, öğretim üyeleri tarafından geliştirimiştir. Psiko-sosyal yaklaşımın

pratiğe elverişli yönlerini, fonksiyonel aile çalışması benimsemiştir.

Fonksiyonel yaklaşım, psiko-sosyal yaklaşımdan üç yönde ayrışım göstermiştir.

1- İnsanın doğasıı anlama yönünden

2- Kişisel çalışmanın amacını kavrama yönünden

3- Kişisel çalışma uygulamasını değerlendirme yönünden (Turner, 1977).

Fonksiyonel aile çalışması, bireylerle, ailelerle ve sosyal hizmet kurumlarında uy-

gulanmaktadır. Ayrıca suçluluk alanında ve ailelerle çalışmada etkin olduğu bildirilmektedir.

Fonksiyonel aile çalışmasında önceleri sistem teorisi kullanılmasına rağmen, daha

sonra, sürece yaklaşımın adından anlaşıldığı gibi, fonksiyonellik açısından, davranış-cı

kuramlar dahil edilmiştir. Ancak fonksiyonel aile çalışmaları, sistem teorisi ve davranışçı

teorilerle karakterize değildir. Sistem teorisi ve davranışçı teorilerden oluşmuştur ama bu iki

teoriden de farklıdır ve klinik yönü ağırdır. O. Rank'ın irade teorisinden de yaklaşım

etkilenmiştir.

Fonksiyonel aile çalışması, 1930'lu yıllarda, sosyal çalışmada doğmuş, daha sonraki

yıllarda 1980'lerde James Alexander, Cole Barton, Bruce Parson tarafından uygulanmıştır.

12.1.Kuramsal Çerçeve ve Teknikler

Turan, (2009)'a göre, fonksiyonel yaklaşımın dayandığı ana düşünceler şunlardır.

1- İnsan doğumundan itibaren kendini geliştirmeye ve gerçekleştirmeye yönelir.

Bireysel farklılıklar, biyolojik ve kültürel yapıdaki farklılıklardan kaynaklanır,

2- Her gelişim aşamasında kişi kendi kapasitelerini, sosyal çevredeki olanakları ve

diğer insanlarla olan ilişkilerini bu yönde kullanır,

3- Kişinin sosyal çevresi, sürekli değişme gösterir (ana-baba, akraba ve yakınlar,

komşular, okul, işyeri vb. ),

4- Kişinin biyolojik ve psikolojik kapasiteleri (kendini yaratma, değiştirme, uyum ve

mücadele etme potansiyeli) sürekli olarak gelişir ve değişir. Yaşlılıkta bu değişme gerileme

biçimindedir,

5- Her gelişim dönemi kişiye belirli olanak sağlar ve toplumun kişiden beklentilerinin

değişmesine yol açar,

6- Her gelişim döneminde, kişi kendine düşen görevleri yerine getirmelidir; ancak bu

durum gerekli kapasite ve motivasyona sahip olmasıyla ilgilidir,

7- Kişinin kendini geliştirebilmesi için, bulunduğu sosyal çevre olanaklarının buna

elverişli olması gerekir.

Page 222: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

215

Fonksiyonel aile çalışmasında, problemin çözümünden birinci derecede sorumlu olan

bireyin veya aile üyelerinin kendisidir. Birey ve aile üyeleri kapasitelerini, aile rol ve

fonksiyonlarını geliştirme yönünde kullanabilmek için, sosyal çalışmacıdan yardım almalıdır.

Sosyal çalışmacıda, birey ve aile üyelerini, sorun çözme sürecine aktif bir şekilde katmak,

belirlenen amaçları gerçekleştirmek için, onları desteklemelidir. Fonksiyonel aile

çalışmasında, sosyal çalışmacı, güncel davranış ve düşünceler kadar, aile üyelerinin öznel

davranış ve düşüncelerini de ele alır. Görünür davranışlar, varsa görünmeyen davranışlarla ele

alınırsa birey ya da aile daha fonksiyonel olurlar. Fonksiyonel aile çalışmasında, davranışlar

bir bütün olarak ele alınır. Çünkü bir aile üyesinin davranışı kendinden başlayarak, diğer aile

üyelerini de etkiler, bu etkileme sonucunda denge bozulur ve fonksiyonelsizlik ortaya çıkar.

Barton ve Alexander (1981) göre, fonksiyonel aile çalışması, aileyi düzenli kişiler

arası davranışların sürdürüldüğü bir yer olarak değerlendirir. Aile üyeleri zamanlarının

çoğunu burada geçirirler. Aileler, bireylerin davranışlarının anlaşılacağı en önemli yerlerdir.

Ailenin belirgin süreçleri ve çıktıları vardır. Bir insanın yaşamında aile değişmez, sabit

davranışların mübadele edildiği yerdir. İçinde yaşadığımız kültürün de bir takım

yasaklamaları vardır.

Fonksiyonel aile çalışmasında, sosyal çalışmacı, aile içinde bir davranışa "fonksiyonel

değil" damgasını vurmamalıdır. Öncelikle yapılması gereken, davranışların nedenleri ve nasıl

oluştuğu, davranış aile üyeleri arasında destekleniyorsa, desteklenme nedeni, devamında aile

üyelerinin ne şekilde kazanımları olduğunun tespitidir. Sosyal çalışmacı hakim ya da savcı

değildir, davranışı iyi ya da kötü olarak nitelendirmez, davranışın aile içinde anlaşılmasını-

desteklenmesini-nedenlerini tespit etmeye çalışır.

Fenell ve Weinhold (1989), davranışı, yalnızca kişiler arası iletişimde özel sonuçlar

yaratmak için bir süreç olarak tanımlamışlardır.

Gladding (1998)'e göre, fonksiyonel aile terapisinde, bütün davranışlar uyum sağ-

layıcıdır. Davranışlar iyi ya da kötü olarak değil, her zaman bir fonksiyona hizmet ediyor

olarak algılanır. Aile üyelerinin kişiler arası fonksiyonları çeşitli biçimlerde olabilir. Örneğin,

bir çocuk öfke nöbeti geçirerek ebeveynlerin dikkatini çekebilir, ergen çocuk dışarıya çıkarak

bağımsız olmaya çalışabilir, koca uzun bir iş gününden sonra evde akşamları tartışmadan

kaçınabilir. Davranışlar, üç kişiler arası durumdan birini başarmak için aileye yardım eder. Bu

üç kişiler arası durumlar şunlardır.

1- Bağlantı-yakınlık: Bağlantı-yakınlık konumlarında, aile üyeleri birlikte hareket

eder.

2- Uzaklık-bağımsızlık: Bu konumda aile üyeleri birbirlerinden uzak dururlar

3- İlk iki durumun karışımı: Bu konumda, aile üyelerinin birbirlerine gösterdikleri

duygusal tepkiler dalgalıdır. Aile üyeleri hem birlikte hem de ayrı hareket ederler.

Fonksiyonel model, yardım sürecinin zamanlamasına önem verir. Buna, ayrılan za-

manın en iyi şekilde kullanılması açısından ihtiyaç vardır. Müracaat sahibi çalışmanın

takriben ne kadar süre devam edeceğini önceden bilirse, bu süreden yararlanmak için çaba

harcar. Zamanı boşa harcamamak için acele edildiğinde kişi alışık olmadığı, farklı sorun

çözme sürecinden tedirgin olabilir (Turan, 2009).

Page 223: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

216

Fonksiyonel aile çalışması, bireyin hayatı boyunca, farklı tecrübeler yaşadığını ve

değiştiğini kabul eder. Zamanın farklılaşması, koşulların zamanla değişmesi, davranışların

neden ve nedenleri üzerinde, aile üyeleri arasında, farklı veya birbirine yakın benzer,

davranışların oluşmasına neden olur. Sosyal çalışmacı bu nedenlerden dolayı, teşhisini de

esnek tutmalıdır.

Fonksiyonel aile çalışması, diğer aile çalışmaları ve bireysel uygulamalarda dikkate

alınan, genelci sosyal hizmet, aşamalarını kullanır. Bu aşamalar şunlardır.

1- Tanışma-bağlantı kurma

2- Ön değerlendirme

3- Planlama

4- Uygulama

5- Son değerlendirme

6- Sonlandırma-bağlantıyı kesme

7- İzlemedir.

Fonksiyonel aile çalışmasında, bilişsel-davranışçı aile çalışmasının teknikleri de

kullanılır. Sosyal çalışmacı önce 3D'nin aile üyeleri üzerindeki etklileri açısından iliş-

kilendirme, bağlantı kurma becerisini uygulamalıdır. Sosyal çalışmacı, ilişki dinamikleri,

ailenin fonksiyonlarını yorumlama (ADÖ ile), suçluluk ve aile üyeleri arasındaki

görünümleri, değişen davranışların, aileyi nasıl etkileyeceği konularında çalışmalıdır.

Fenell ve Weinhold (1989)'a göre, fonksiyonel aile terapistleri üç beceriye sahip ol-

malıdır. Bu beceriler şunlardır.

1- Kavramsal beceriler

2- Tekniksel beceriler

3- Kişiler arası becerilerdir.

Yukarıdaki üç beceri sistemi, sosyal çalışmanın, bilgi-beceri-değer üçlüsünün içinde

kendine varlık bulmuştur.

Fonksiyonel modelde, yardım sürecinin sonlandırılması, O. Rank'a göre kişiye doğum

anındaki gibi hayati desteğini kaybetme, kopma ve ölüm korkularını çağrıştırır. Bazı

kimselerin meslek elemanı ile ilişkilerini devam ettirebilmek için, görüşmeye yeni sorunlar

getirdikleri ya da sorunun devam ettiğini kanıtlamaya çalıştıklarını biliyoruz. Bu nedenlerle

yöntem uygulamasının kişiye sağladığı yarar göz önüne alınarak önceden belirlenen süre

uzatılabilir (Turan, 2009). Mesleki ilişki sürecinin de çok uzatılması, bağımlılık riskine karşı,

anlamlı olmayacaktır.

Fonksiyonel aile çalışmasının sistem odaklı bakış açısı, pratiğe elverişli yönlerinin ve

sağlam temellerinin olması, güçlü yönüdür. Diğer bir güçlü yönünün ise, BDT'nin tekniklerini

kullanıyor olmasıdır. Fonksiyonel aile çalışması, duyguların yeterince ele alınmadığı

konusunda eleştirilmektedir.

Page 224: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

217

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

On ikinci bölümde, fonksiyonel aile terapisi kuramsal çerçevesi açıklandı. Kurumsal

çerçeveden beslenen teknikler ve kavramsal beceriler işlendi. Sosyal çalışmada, fonksiyonel

yaklaşımını dayandığı temel parodigmalar açıklandı.

Page 225: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

218

Bölüm Soruları

1.Fonksiyonel yaklaşım, psiko-sosyal yaklaşımdan üç yönde ayrışım gösterir.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi fonksiyonel yaklaşımın, psiko-sosyal yaklaşımdan ayrıştığı

yönlerden biridir?

a. İnsanın doğasını anlama yönünden

b. insanın doğasını anlamama yönünden

c. Kişisel çalışmanın amacını kavramama yönünden

d. Kişisel çalışmanın uygulamasını değerlendirmeme yönünden

e. Tekniklerin az olması yönünden

2.Fonksiyonel yaklaşım, sosyal çalışmada psiko-sosyal yaklaşımın pratiğe elverişli

yönlerini vurgulaması açısından ayrı bir yaklaşım tarzını teşkil etmiştir. Aşağıdaki

seçeneklerden hangi fonksiyonel yaklaşımın 1980’li yıllardan sonraki gelişiminde etkili

olmuş bir isimdir.

a. Virginia satır

b. James Alexander

c. G. Hamilton

d. Jone Addans

e. Hiçbiri

3.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi fonksiyonel yaklaşımın dayandığı ana düşünceler

içinde yer almaz?

a. Pnson doğumundan itibaren kendini geliştirmeye ve gerçekleştirmeye yönelir.

b. Her gelişim aşamasında kişi kendi kapasitelerini kullanır.

c. Kapasite gelişimi çoğunlukla kötüdür.

d. Sosyal çevredeki olanaklar kapasite gelişiminde kullanılır.

e. Her gelişim dönemi kişiye belirli olanaklar sağlar.

4.Fonksiyonel aile çalışmasında problemin çözümünden birinci derecede sorumlu olan

kimdir?

a. Terapist

b. Baba

c. Öğretmen

d. Bireyin ve aile üyesinin kendisi

e. Hiçbiri

Page 226: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

219

5.Fonksiyonel aile çalışmasında sosyal çalışmacı davranışı nasıl ele alır?

a. Bütün olarak

b. Kısmen

c. Çocuk açısından

d. Büyük ebeveynler açısından

e. Sadece toplum açısından

6.Barton ve Alexander’e göre; fonksiyonel aile çalışmasında aile nasıl bir yer olarak

değerlendirilir?

a. Yuva olarak

b. Mesken olarak

c. Toplumla ilişkilerin sürdüğü yer olarak

d. Düzenli kişilerarası davranışların sürdüğü yer olarak

e. Hiçbiri

7.Fenell ve Weinhold, davranışı kişiler arası iletişimde özel sonuçlar için, nasıl

tanımlamıştır.

a. Çalışkan

b. Güvengenlik

c. Süreç

d. İletişimsizlik

e. Çerçeveleme

8.Fonksiyonel aile terapisinde Gladding’e göre, bütün davranışlar nasıl ifade

edilmiştir?

a. Çocukca

b. Uyumsuzluk

c. Uyum

d. Artık değer

e. Mutlak değer

Page 227: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

220

9.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi fonksiyonel aile terapistleri için sayı bu üç beceri

arasında yer alır?

a. Tekniksel beceri vasatlığı

b. Kavramsal beceriler

c. Kişiler arası iletişimde vasatlık

d. Kavramsal olmayan beceriler

e. Hiçbiri

10.Fonksinol modelde, yardım sürecinin sonlandırılması uygun bir şekilde yapılmazsa,

neyi çağrıştırır?

a. Kopma ve ölüm korkularını

b. Öfkeyi

c. Suçluluğu

d. Yas sürecinin uzamasını

e. Değersizleşmeyi

11.Fonksiyonel aile çalışmasında aile üyelerinin birlikte hareket etmesi nasıl

tamamlanır?

a. Uzaklık

b. Bağımsızlık

c. Uzaklık-Bağımsızlık

d. Yakınlık

e. Bağlantı-Yakınlık

12.Fonksiyonel aile çalışmasında aile üyelerinin birbirinden uzak durması nasıl

tanımlanır?

a. Uzaklık

b. Bağlantı-yakınlık

c. Bağımsızlık

d. Uzaklık-bağımsızlık

e. Hiçbiri

Page 228: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

221

13.Fonksiyonel aile çalışmasını hangi meslekler uygulayabilir?

a. Sosyal çalışmacı

b. Psikolog

c. Psikolojik danışman

d. Psikiyatrist

e. Hepsi

14.Fonksiyonel aile çalışmasında, aile üyelerinin birbirlerine gösterdikleri duygusal

tepkilerin dalgalanması, aile üyelerinin hem birlikte hem de ayrı hareket etmesi nasıl

tanımlanır.

a. Bağlantı yakınlık

b. Uzaklık-bağımsızlık

c. Bağlantı-uzaklık

d. Bağlantı yakınlık ve uzaklık bağımsızlığın karışımı

e. Yakınlık-bağımsızlık

15.Fonksiyonel aile çalışmasında, diğer aile çalışmaları, miro, mezzo ve makro

uygulamalarında kullanılan, yedi basamaklı müdahale tarzını sosyal çalışmacı kullanır. 7

basamaklı müdahale tarzını ön gören kavram, aşağıdaki şıklardan hangisidir?

a. Genelci sosyal hizmet

b. Grup çalışmaları

c. Sosyal politika

d. Örgütlerle çalışma

e. Ailelerle çalışma

Cevaplar

1) a, 2) b, 3) c, 4) d, 5) a, 6) d, 7) c, 8) c , 9) b, 10) a, 11) e, 12) d, 13) e, 14) d, 15) a

Page 229: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

222

13.PSİKANALİTİK AİLE TERAPİSİ

Page 230: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

223

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

On üçüncü bölümde, psikamalitik aile çalışmaları ve teknikleri örneklerle anlatılarak

öğrenilecektir.

13.1. Kuramsal Çerçeve

13.2. Teknikler

Page 231: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

224

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Sosyal çalışma öğretim üyesi ve yazarı derezotes sosyal çalışmacılara psikanalotik

aile terapisi için neler önermektedir. Derezotes’in önerdiği becerilerle kendinizde bulunması

şu andaki mesleki becerilerinizi karşılaştırınız.

2.Güçler birliği teorisinde “güç” önemli bir kavramdır. Psikanalitik aile çalışmalarında

“güce odaklanma” temel tekniklerden biridir. “Güç” kavraması “güce odaklanma” tekniği

içinde, aile çalışmaları için nasıl analiz edersiniz?

3.Sosyal çalışmalar “psikanalitik yaklaşımda” aileleri değerlendirirler ama sadece

burada durmazlar. Sosyal çalışma odağını düşünürek bu soruyu nasıl cevaplardınız?

Page 232: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

225

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Psikanalitik aile terapisi

Psikanalitik aile çalışması

kuramsal çerçevesi ve

teknikleri öğrenilir

Aile çalışmalarına, psikanalitik

bakış açısı ve teknikleri

katkılarının kolay anlaşılması

sağlanacaktır.

Page 233: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

226

13.Psikanalitik Aile Terapisi

Aile terapisi konusundaki literatürün önemli bir kısmı sosyal hizmette üretilmiştir.

(Zastrow, 2004). Ailelerle çalışmak için, terapötik süreçte iki yön, literatürde bildirilmektedir.

1- Sistemik

2- Psikanalitik

Aile çalışmalarında, sistem teorisi, ekolojik teori, güç ve güçlerbirliği teorisi ve diğer

kişilik teorileri kullanılır. Kişilik teorilerinin bir çoğu, psikanalitik teoriyi desteklemiş,

etkilenmiş katkılar yapmış ya da bazı yönlerini eleştirmiştir. Bu konuda ayrıntılı bilgiler

kitabın ilgili bölümünde verilmiştir. Psikanalitik aile çalışmasının teknikleri, psikanalitik

teoriler baz alınarak oluşturulmuştur.

Psikanalitik, psikodinamik yaklaşımlarda odak nokta, bugünkü içsel ve dışsal iş-

levsellik sorunlarını anlayabilmek için geçmişteki deneyimlere bakılmasıdır. Bireyin geçmişte

yaşadığı travmatik deneyimlerin ve içsel çatışmalarının, bireyin sevme ve sevilmeyi

öğrenmesi üzerinde oldukça etkili olduğunu savunur. Geçmiş ve bugün arasındaki ilişkilere

dair içgörü kazanma anlamında sevgi ilişkisinin geliştirilmesi için de psiko-sosyal gelişim

üzerinde durur (Duyan, 2008).

Psikanalitik aile tedavisi kısaca "aktarımın kullanımı ile ruhsallığın en ilkel

biçimlerinin yeniden canlandırılması, aile, grup ruhsal aygıtında, düşsel dolaşımın

oluşturulması ile her aile bireyinin bireysel ruhsallıklarının otonom hâle getirilmesini"

amaçlar (Parman, 1996).

Psikanalistler 1950'lerden önce aileyi bir bütün olarak ele alıp incelememişlerdir. Bu

yıllardan sonra Harry S. Sullivan, Erich Fromm ve E. Erikson psiko-sosyal etmenlere dikkati

çekmeye başlamışlardır (Feneel ve Weinhold, 1989). Nathan Ackerman psikanalitik kuramı

kendi çalışmalarında çok fazla kullanmıştır.

Ackerman'ın modeli, hem bireyin kendisini hem de kişiler arası güçlerin önemini

vurgular. Ackerman'ın çalışmaları değişimi ilerletme, iletişim kalıplarını geliştirme, iç

çatışmaları giderme, aile üyelerine kendi rollerini bulmaları için yardım etme amacındadır

(Nystul, 1993).

Murray Bowen ve James Framo yaklaşımın önemli aktörleridir. Murray Bowen'in

çalışmaları kişilik, anneler ve şizofren çocuklar üzerinde odaklanmıştır. James Framo,

bireylerin gelişim aşamalarında, aileleriyle çıkan sorunları inceleyerek, "aile önemi" hakkında

kuramını geliştirmiştir.

13.1.Kuramsal Çerçeve

Psikanalitik aile terapisi, Sigmund Freud'un kavramlarını kullanır, aile sistemi, anne

çocuk ilişkisinin önemi, kişilik gelişimleri ile ilgili ilk katkıları yapan Freud olmuştur. Freud

yaklaşımını, bireyde yoğunlaştırmıştır, aile çalışması yapmamıştır. Psi-kanalitik kuram

ayrıntılı olarak kitabın ilk bölümlerinde ele alınmıştır.

Page 234: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

227

Psikanalitik kuram her ne kadar tek bir kişinin kişilik gelişimine baksada aslında birey

ile aile arasındaki etkileşimle ilgilenir. Freud bireyin kişilik yapısında ailesinin anahtar rol

oynadığına inanır (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Psikanalitik ve sistemik aile tedavileri benzer klinik nedenlerle ve hemen aynı za-

manlarda ortaya çıkmış olsalar da aralarında kuramsal düzeyde önemli farklılıklar vardır.

Bunlardan ilki, semptoma bakış açılarıdır. Psikanalitik yaklaşımda semptom, itki ile o itkiye

karşı var olan savunma arasında ortaya çıkan bir orta yoldur. Psikanaliz semptomun derin

anlamını çözmeyi amaçlar. Serbest çağrışım yöntemi ile bugünkü sorunları kişinin düşsel

geçmişine bağlamaya çalışır. Klasik uygulamada, psikanaliz küründe, kişinin ailesinin

gerçekliğinden, yani aile bireyleri arasında var olan güncel sorunlardan çok, bunların geçmişte

varolan iç çatışmalarının hangilerini ve neden, yeniden gündeme getirdiği ve canlandırdığı

önemlidir. Bu açıdan kişinin ailesi ile doğrudan ilişki kurmak gerekmez, hatta bundan

kaçınılır (Parman, 1996).

Psikanalitik ve sistemik yaklaşımların farklı olduğu bir başka nokta, "kara kutu"

konusudur. Psikanalistler için çözümün anahtarı kara kutudadır, oysa sistemisyen-ler için kara

kutunun incelenmesi gereksizdir, önemli olan kara kutular arası ilişkilerdir. Ancak yinede

bazı aile terapistlerinin kara kutu ile ilgilendiklerini ve onun için dinamiğini tanımlamaya

çalıştıklarını da biliyoruz. Minuchin için bu "kimlik gereksinimi", V. Satir için "olgunlaşma",

Bowen için "farklılaşma", Selvini Palazzoli için "melezlik"dir (Parman, 1996).

Her iki görüş açısını birbirinden ayıran üçüncü önemli nokta terapistin konumuna

bakış açılarıdır. Psikanalitik kuram, psikanalisti terapötik sürecin tam ortasına yerleştirir.

Aktarım ve karşı aktarımın değerlendirilmesi analitik sürecin temelini oluşturur. Oysa

sistemisyenler için terapist aile sisteminin dışında olan bir gözlemcidir. Özellikler birinci

sibernetik için bu böyledir ve gözlemci sistemin içine dahil edilmez. Ancak Von Foerster'in

görüşleri ile ortaya çıkan ikinci sibernetik, gözlemci ile gözlemlediği sistem arasındaki

ilişkiler üzerinde durmuştur. Bu dönüşümden sonra, sistemik ve psikanalitik görüşlerin bu

alanda birbirlerine yaklaştıkları söylenebilir (Parman, 1996).

Fenell ve Weinhold (1989)'a göre, psikanalitik aile çalışması, eşler ve ebeveyn, çocuk

arasındaki etkileşimin kapalı etkileşim olduğunu vurgular. Bireyler evliliğe çözümlenmemiş

narsistik ihtiyaçları ile başlarlar. Bu ihtiyaçların evlilik yolu ile karşılanmasına gayret ederler.

Çocuklarda ebeveynlerin karşılanamamış bu ihtiyaçlarını giderecek bir obje olarak görülür.

Bu durum çocuğun kendi ihitiyaçlarını karşılayamamasına neden olur. Oluşan bu kısır döngü

kuşaklar boyu devam eder.

Murray Bowen kuramında, birbirleriyle etkileşim içinde olan ve insan davranışlarını

etkileyen üç sistemi belirlemiştir. Bunlar;

1- Heyecansal sistem

2- Duygusal sistem

3- Zihinsel sistem

Page 235: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

228

Heyecansal sistem insan davranışlarını güdüler, yönlendirir, düzenler. Heyecanlar ve

duygular birbirinden ayırt edilmiştir. Heyecanlar bilinçsizdir ve bütün yaşam olay larında

uygulanır. Duygular ise bilinçli olup evrimsel olarak sonra gelişir. Bowen duygusal sistemi

diğer iki sisteme oranla daha az açıklamıştır. Zihinsel sistem yetenekleri kapsar. Yetenekler

duygusal, heyecansal ve öznel durumu dikkate alır ve bu durumlara nasıl tepki vereceğinin

seçimini yapar. Bowen'in kuramı, bu sistemin farklılaşma sürecinin anahtarı gibi gelişmesi

temeline dayanır.

Eğer bu sistem iyi gelişmezse şiddetli duygular ve heyecansal tepkilerin baskı yaptığı

düşünülür. Gelişen zihinsel, sistem duygular ve heyecansal sistemlerin arasına girerek tepkide

bulunur (Martin, 1994).

Bowen kendi kuramında sekiz ana kavramdan bahsetmiştir.

• Üçgen

• Ailenin duygusal sistemi

• Duygusal yoksunluk

• Benliğe farklılaşma

• Aile yansıtma süreci

• Kuşaklar arası aktarma süreci

• Kardeş konumu

• Toplumsal gerilemedir. (Bowen, 1981).

Psikanalitik aile çalışmasının işlevlerini Bowen şöyle açıklamıştır.

• Eşlerarası etkileşimi belirleme, açıklama

• Aile duygusal sisteminden kendisini çekme

• Duygusal sistemin fonksiyonlarını öğretme

• Ben dili ile farklılaşmayı gösterme. (Fenell ve Weinhold, 1989).

Bowen ailenin içine başarılı bir biçimde girer. Terapist, eşler arasındaki duygusal

karışıklıktan etkilenmez, sakindir, objektiftir. Eğer terapist bu konumunu devam ettirebilirse

eşler arasındaki gerilimin azalacağına inanılır. Eşler arasındaki birleşme yavaşça azalır ve

diğer aile üyeleri bundan olumluyönde etkilenirler. Yani benlik farklılaşmasında başarılı

olurlar (Goldenberg ve Godenberg, 1996).

Page 236: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

229

Bowen, aile sisteminin nasıl işlediğini bilmenin tekniklere göre daha önemli olduğuna

inanır. Tedavi geçmişe giderek yapılır. Ebeveynler, büyük ebeveynler, teyzeler, amcaların

birbirleriyle nasıl anlaştıkları öğrenilmeye çalışılır (Nichols ve Scwartz, 1998).

Psikolog olan James Framo'nun kuramsal ilkeleri şu şekildedir;

• İnsanı asıl güdüleyen şey başkaları ile başarılı iletişim kurabilmesidir.

• Çocuğun ebeveynleri ile geçirdiği ilk yaşantısı hüsran, gerilim yaratırsa bunu çocuk

değiştiremez. Bu olumsuz yaşantı çocuğun kişiliği ile birleşir.

• Daha sonra birey evlenerek çocuk sahibi olur, kendisine yakın, samimi etkileşimler

kurar. Birey bu etkileşimi bir bakıma çocukluğundaki aile menşeinde oluşan gerilimli

yaşantıyı bırakmak için oluşturur.

• Aile menşeinde çözülememiş çalışmalar iç ruhsal problemlere neden olur.

• Bireyler kendi aile menşeindeki çözülmemiş çatışmaları yeniden yaşamalarını fırsat

sağlayabilecek kişilerle evlenirler. Bu amaç için evlenecekleri eşlerini seçerler.

• Aile menşeindeki çözülememiş sorunlar genellikle çocuklara yansıtılır. Böyle bir

durum olursa çocukta semptom oluşabilir.

• Terapilerle problemin kaynakları ele alınarak belki en iyi çözüme kavuşturulabilir.

•Eğer bireyler problemleri çözmek için kendi aile menşeilerini incelerse olayları daha

iyi algılayabilirler. Bu problemleri ile kendi eş ve çocuklarının arasındaki ilişkisini

kavrayabilirler. (Fenell ve Weinhold, 1989).

Framo'ya göre, çocuk ebeveynlerinin reddedici, soğuk veya eziyet edici davranışları

karşısında ikilemde kalır. Çocuk bunlardan kurtulamaz ve değiştiremez. Ortaya çıkan

korkular içselleştirilen ebeveynlerin sevgi-nefret davranışları ile ilişkilidir. İçselleştirilen

nesneler hem iyi hem de kötü özelliklerdir. Çocukluk yıllarında ne kadar çok psikolojik olarak

acı yaşantılar geçirmişse o kadar çok içselleştirme yapılır. Birey konuları şimdiki yakın

ilişkilerinde kullanır (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Derezotes (1999) psikanalitik aile çalışması için, sosyal çalışmacılara, bilinçsiz çatış-

maları gidermek ve daha işlevsel davranış örüntülerini geliştirmek için, iç görü kazandırmak

için beş anahtar müdahale tanımlamaktadır.

1- Yorumlama

2- Empatik tepki

3- Sanatsal teknikler

4- Psikoeğitim

5- Hikâye anlatma

Page 237: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

230

Psikanalitik aile çalışmalarının önemli isimleri ve kuramsal çerçeveye katkıları buraya

kadar kısaca özetlenmiştir. Burada analitik ve sistemik katkıların varlığını görmekteyiz fakat,

analitik katkıların daha fazla olduğunu, uygulamada analitik ve siste-mik katkıların

kullanıldığını, bu esnekliğin yararlı olduğunu bilmeliyiz.

13.2.Teknikler

Psikanalitik aile çalışmalarında sıklıkla kullanılan teknikler şunlardır;

• Transferans

• Yüzleştirme

• Yaşam hikayesi

• Genogram

• Üçgen

• Tamamlama

• Güce odaklanma

• Sözleşme

• İlk evre

• Evreler üzerinde çalışma

• Eşlerle grup çalışması

• Eşlerle çalışma

• İlişki yaşantıları

• Antrenörlük

• Yorumlama

• Empatik tepki

• Sanatsal teknikler

• Hikaye anlatma

• Ben dili

• Bitirme

• Rüya ve gündüz rüya analizi

Transferans

Transferans aslında mülakatın bir tekniğidir. Transferans psikanalitik çalışmada, aile

sisteminde hakim olan duygusal kostümü anlamak, üyelerin hangi duygusal sisteme göre

hareket ettiğinin tespitinde, yönlendirilmesinde kullanılan tekniktir.

Page 238: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

231

Yüzleştirme

Aile üyelerinde oluşmuş, davranışlar ve bu davranışların ifadeleri arasında, tutarsızlığa

dikkatin çekildiği tekniktir. Mülakatta görülen, çift seçenekli sorularla tespiti yapılabilir.

Seanslarda eşini sevdiğini söyleyen, eşe sosyal çalışmacı çift seçenekli şöyle bir soru

sorarbilir;

S.Ç.= "Eşinisizi sevdiğinizi söylüyorsunuz ama hiç vakit ayırmıyorsunuz".

S.Ç.= " Çocuklarla ilgileniyor musunuz, yoksa bu rolünüzü eşinize mi devrettiniz".

Örneklerde görüldüğü gibi, burada bir yönlendirme ya da direktif verme yoktur,

sadece iki önermenin davranışlar ile şekillenmesinin karşılaştırılması gerektiği mesajı vardır.

Yaşam hikâyesi

Aile üyelerinin geçmiş yaşam öykülerinin alınıp, düşünce sisteminin, değer yargı-

larının belirlenip, şimdiki yaşamlarına ait, düşünce, davranış ve değer yargılarına atıfların

yapıldığı tekniktir. Bunun için ayrıntılı bir psiko-sosyal inceleme raporuna ihtiyaç vardır.

Ayrıntılı ve kapsamlı bir rapor, sosyal çalışmacıya olan güveni arttırır ve iç-görü için

anlamlıdır.

Genogram

Genogram'a literatürde "aile diagramı" denilmektedir.

Bu tekniğin temel işlevi kuşaklar arasındaki önemli ilişkileri saptamaktır. Yani de-

ğerlendirme aşamasında bilgileri düzenlemek, etkileşim sürecini ve anahtar üçgenleri

izlemektir (Nichols ve Schwartz, 1998).

Bowen'in geliştirdiği bir tekniktir. Şimdiki zamanda oluşan bir problem için, üç

kuşağın ele alındığı, davranış kalıplarının grafiklere dökülüp, görsel materyalle, aile

fonksiyonlarının incelendiği tekniktir.

Soyağacı çizimi deyim yerinde ise, aile tedavilerinin en özgün tekniğidir. Aileden,

soyağacının çizimi istenir. Çizimde yer alan kişilerin isimleri, yaş ve mesleklerin yanı sıra

tüm akrabalık bağları, kişilerin birbirleri ile ilişkilerinin niteliğide belirtilmelidir. Analist

önünde çizilen bu grafiği bir projektif test gibi yorumlar; boşlukların, üzerinde fazla durulan

noktların, belirsizliklerin altını çizer. Bu arada elbette ailesel efsaneler, kuşaklar ötesi

nesneler, sırlar, ülküler, yaslar, utançlar ve borçlarda konuşulmuş olur. Bu çizim bastırılmış

olanın kısmen ortaya çıkmasını sağlar, aile ağacını çizen kişi bunun bilinçdışının elemanlarını

da içerdiğinin farkında değildir, bu grafik aynı zamanda aile grubunun bilinçdışı işleyişine ait

bulguları da içerir (Parman, 1996).

Page 239: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

232

Üçgen

Bowen tarafından geliştirilen bir tekniktir. Üçgen tekniği ile, aile sistemi ve insan

sistemi içinde yer alan süreçleri ve bu süreç içinde kendine varlık bulmuş, ailenin yapısı ve

sosyal çevresi içinde incelemeler yapılır. Anne, baba, çocuk üçgeni hakkında incelemeler

yapılır. Üçgen durağan ve esnek bir özelliğe sahiptir. Bowen üçgeni en küçük etkileşim

sistemi olarak görmüştür, iki kişi ile oluşturulan, iki kişi sistemi sabit değildir, üçüncü kişi

sisteme dahil edilip üçgen oluşturulabilir. Üçüncü kişi terapist ya da aile üyelerinden biri

olabilir.

Eğer üçüncü kişi de gerilimi azaltmıyorsa üçgene başkaları da katılabilir. Bu şekilde

sistem birleşmiş üçgen serisine dönüşür ve problem geniş üçgenle ele alınıp çözülmeye

çalışılır. Üçgen her zaman gerilimi azaltamaz. Üçgenin dördüncü olası çıktısı vardır.

• Sabit, durağan çift üçüncü bir kişinin katılımıyla değişken hâle dönüşebilir. Ör-

neğin, bir bebeğin doğumu ile uyumlu bir evlilik çatışmaya girebilir.

• Sabit, durağan çift üçüncü bir kişinin ayrılmasıyla bozulabilir. Bir çocuğun evden

ayrılmasıyla üçgen bozulur, ebeveyn çatışması artabilir.

• Değişken çift üçüncü bir kişinin katılımıyla sabitleştirilebilir. Çatışmalı bir evlilik

bir bebek doğumuyla uyumlu hâle gelebilir.

• Değişken çift bir üçüncü kişinin ayrılmasıyla sabitleşebilir. Üçüncü bir kişinin

ayrılmasıyla çatışma azalabilir. (Goldenberg ve Goldenberg, 1996).

Tamamlama

Tamamlama, aile fonksiyonlarını, birbirlerini örtme, birbirlerine geçme, birbirlerinin

eksiklerini kapatma, şekillerinin ifade edildiği tekniktir. Ailenin fonksiyonlarından özellikle

rol ve iletişim fonksiyonları, birbirlerini tamamlar. Ebeveynlerden annenin yaptığı bir görev,

aslında babaya aittir. Burada babanın rol fonksiyonunu, anne tamamlamıştır. Aile üyeleri

arasında, fonksiyonlardaki bir tamamlama, bir noktaya kadar, kabul edilebilir ama sınırların

ihlali durumunda sosyal çalışmacı gerekli müdahaleyi yapmalıdır.

Güce odaklanma

Sosyal çalışmanın meta teorilerinden olan güç ve güçler birliği teorisine göre, güç aile

sistemi içinde önemli bir yere sahiptir. Aile üyeleri, seanslara, güçsüzlükleri nedeniyle

geldiklerini bilirler ve güç kazanıp, fonksiyonelsiz davranış kalıplarını değiştirmek isterler.

Oysa aile üyeleri arasında güç dengesi, güçsüz aile üyesi ya da gücün farkında olmayan aile

üyesi genellikle vardır ve odak düzenlemesi yapılmalıdır. Sosyal çalışmacı aile üyeleri ile güç

dengesine odaklanarak, gücün dağılımı ile ilgili uzlaşmaya varmalıdır. Uzlaşma sonrası,

fonksiyonel davranış daha kolay kazanılır.

Page 240: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

233

Sözleşme

Sözleşmei randevu süreci, randevu sıklığı, kaç seans yapılabileceği, seanslarda ya-

pılabilecekler ve ilgili detayların aile üyeleri ile kontrata bağlandığı teknikitir. Sözleşme esnek

olmalı, ailenin düzeyine göre belirlenmelidir, anlamlı bir hızla gidilmelidir.

İlk evre

Sözleşme, ilk evre (ilk görüşme) aslında bir mülakat tekniğidir. Aile üyelerinin ile-

tişim ve etkileşim kalıplarının gözlendiği, ilk bilgilerin alınıp, terapötik sürecin başlatıldığı bir

tekniktir. Sosyal çalışmaya giriş dersinin konusu olan mülakat içinde, ayrıntılı olarak

incelenmiştir.

Evreler üzerinde çalışma

Evreler üzerinde çalışma, daha önce yapılan seanslardaki çalışmaların, ifade edilen ve

edilemeyen duygu ve davranışların karşılaştırılmalı ele alınmasıdır.

Sosyal çalışmacı, mülakat ve yönlendirme tekniklerinden kazandığı becerilerle, direnç,

transferanslar, çatışmalar üzerinde durup, aile üyeleri arasındaki ittifakı güçlendirmelidir.

Özellikle dirençler varsa, hipotez kurulup, test edilmelidir.

Eşlerle grup çalışması

Framo'nun kullandığı, analitik çalışmalara kazandırdığı bir tekniktir. Üç ya da daha

fazla sayıda çiftin, birlikte görüşmelere alındığı bir tekniktir.

Eşlerle çalışırken, birbirlerinden etkilenmenin sonucunda daha az anksiyete yaşa-

dıkları, problemlerinin evrensel olduğunu gördükleri bildirilmektedir. Burada grup dinamiği

kavramı ön plandadır ve değişimin, dönütlerin alındığı, desteklerin sağlandığı terapötik

süreçtir.

Eşlerle çalışma

Bu teknikte, eşlerle, birbirlerinden bağımsız olarak ele alınır, kadın ve koca ayrı ayrı

amaçları ve beklentileri açısından, incelenir. Bireysel farklılıklar ve beklentiler açısından eşler

ele alınır ve bu ele alış, seanslar içinde devam eder. Etkileşim düzeyleri ve eşlerin birbirlerini

algılayış şekilleri incelenir. Amaçlar, beklentiler, etkileşim düzeyleri ve ailedeki probleme

katkıları ve çözülmeyen problemlerin, başka problemlere neden olduğu, vb. çalışmalar

yapılan bir tekniktir. Framo'nun sıklıkla kullandığı bir tekniktir.

Page 241: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

234

İlişki yaşantıları

İlişki yaşantıları, üçgen tekniği ile birlikte kullanılır. Üçgen içinde, yapılabilecek de-

ğişiklikler için, aile üyelerinin bilinçlendirildiği tekniktir.

İlişki yaşantıları, anahtar üçgende değişiklik için onun etrafında yapılır. Bu tekniğin

amacı, aile üyelerinin sistem süreci hakkında bilinçlenmesi ve bunları kendi rollerine göre

düzenlemeyi öğretmektedir. Bu tür deneyimleri en iyi açıklayan kavramlar "takip etme" ve

"uzak durma"dır. Takip etme, bireylerin arayışlarını sınırlamaları, isteklerini durdurmaları ve

duygusal ilişkilerinde gerilimi azaltmaları için onları cesaretlendirir. Böylece bireyin

kendinde ve etkileşimde neler olduğunu görmelerine olanak verir. Bu alıştırma sihirli bir

tedavi için geliştirilmemiştir ancak duygusal süreci belirlemeye yardım eder. Uzak durma ise,

diğer insanlara doğru gitmeyi ve onlarla kişisel duygu ve düşünceleri hakkında konuşması

için cesaretlendirme yapar (Nichols ve Scwartz, 1998).

Antrenörlük

Aile üyelerinin anlama ve kavrama becerilerini geliştirip, kendilerine ve problemlerine

odaklanmanın, dolayısıyle fonksiyonel olmalarına katkıların yapıldığı bir tekniktir. Daha fazla

kişisel ve duygusal elementler içerir. Aile üyelerinin, ailede oluşan duygusal süreçler

hakkında bilgi sahibi olmaları ve sonrasında, rollerini kavrayıp, daha iyi davranmalarına

yardım eden bir tekniktir.

Tekniğin adından da anlaşılacağı gibi, sosyal çalışmacı bu tekniği uygularken,

antrenörlük rolünü uygular.

Yorumlama

Psikanalitik aile tedavisi sözel (verbal) bir tedavi şeklidir ve analitik yorum en önemli

teknik yöntemi oluşturur. Düşsel aktivitenin geliştirilmesi ana amaçtır. Yo rumların uygun

kullanımı düşlemsel çağrışımları başlatır. Analitik yorumlar aile, grubun birincil

simgecilikten, ikincil simgeciliğe geçmesini ve oedipyen bir organizasyonun oluşmasını

sağlarlar (Parman, 1996).

Yorumlama, aile ve bireysel görüşmelerde kullanılan temel bir tekniktir ve kurulan

hipotezlerin test edilmesine de yardımcı olur. Yorum analitik olmalı, aktarımları da

kapsamalıdır.

Empatik tepki

Derezotes (1999)'in sosyal çalışmacılara önerdiği bir tekniktir. Empatinin gerek sosyal

çalışmacılar gerekse aile üyeleri arasında kullanıldığı ve tepki ile (empatik tepki) ka-rakterize

olduğu bir tekniktir. Empati tekniği, mülakat teknikleri içinde de yer alır, uzun yıllardır

genelci sosyal çalışmada ve eklektik uygulamalarda kendine yer edinmiştir. Em-pati ile ilgili,

sosyal çalışmaya giriş, kitabının ilgili bölümünde ayrıntılı bilgi verilmiştir.

Page 242: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

235

Sanatsal Teknikler

Sanatsal ifadelerin, analitik olarak uygulandığı bir tekniktir, özellikle, literatürde

sanatsal teknik olarak, resim çizme, görünmektedir. Aile bireylerinin büyük bir resim

kağıdına ortak resim yapmaları tedavide/çalışmalarda kullanılan resim tekniğidir. Daha sonra

resimde, çizgiler, renkler, ailenin çizdikleri figürler yorumlanır, sorunla bağlantıları kurulur.

Bir regresyon olan resim çizme bireylerin bilinçdışı özelliklerini yansıttığı gibi aile

bireylerinin birlikte resim yapmaları karşılıklı etkilenmeleri anlamında ortak bilinçdı-şından

da ipuçlarını içerir (Parman, 1996).

Tekniğin etkili bir şekilde uygulanması için, renk, figür ve çizgi yorumlarının ne

anlama geldikleri konusunda, teknik bilgilerin bilinmesi gerekmektedir.

Hikâye anlatma

Aile üyelerine, hikâyelerin anlatıldığı ilgili film ve videoların gösterildiği, böylece aile

fonksiyonlarının sağlıklı halinin ifade edildiği, davranış değişiminin sağlanmaya çalışıldığı

tekniktir.

Ben dili

Ben dili, daha az yargılayıcıdır ve tehdit edicidir. Objektif olmayı artıran mükemmel

bir yoldur (Nichols ve Schwartz, 1998).

İletişim ve etkileşim kalıpları içinde, ifade edip, söylediklerimizin içeriği ve ses to-

numuz, suçluluk yükleyici konuşmalarımız, ilişkilerimiz açısından önemli faktörlerdir.

Ebeveynlerin, çocuğuna "sen tembelsin, çalışmıyorsun" demesi, bir yargılama, suçlama ve

sağlıksız bir önermedir. Bu önermenin yerine kullanacakları şu önerme daha az tehdit edici ve

aslında sağlıklı mesajın verildiği önermedir. Ebeveyn "Daha fazla ders çalışman gerektiğini

düşünüyorum". Aile üyelerinin ben dili, yerine göre biz dili, kullanması, davranışlar ve aile

ortalaması için gereklidir.

Rüya ve gündüz rüya analizi

Rüyaların analiz edilerek tartışıldığı ve tartışıldıktan sonra rüyaların neye işaret edip,

belirlendiği bir tekniktir. Önce aile üyelerinin problemle ilişkili veya ilişkisiz rüyalarını bir

kâğıda yazıp getirmesi ya da seanslarda anlatması istenir. Anlatılan rüya veya rüyaların ortak

figürleri tespit edilir, sorunla bağlantısı kurulur, yorumu yapılır.

Sürekli rüyasında yeşillikler gördüğünü ya da kırlarda dolaştığını ifade eden biri için,

dinlenmeye ihtiyacı olduğunu ve çok yorulduğunu söyleyebiliriz. Ya da ailede birçok işin

kendisi tarafından yapıldığı, yüklerin paylaşılması gerekliliğini ifade edebiliriz.

Page 243: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

236

Rüyalar bize mantıksız gibi görünse de, kendi içinde tutarlılığa sahiptir. Yorum ya-

pılırken en önemli nokta, rüyaların kültüre-kültürlere özgü olduğu ve kişilere ait-özgü

figürlerinin bulunduğudur. Rüya analizleri, aile üyelerinin ihtiyaçlarına dikkat etmeleri

açısından kullanışlı bir tekniktir.

Bitirme

Sosyal çalışmanın, genelci sosyal hizmet müdahalesinin yedi aşamalı planının altıncı

basamağıdır. Bu teknikten sonra, izleme aşaması gelir. Bağlantıyı kesme, sonlandır-mak

olarak da adlandırılmaktadır.

Bazı olgu ve aile üyeleri, bitirme aşamasından sonra, yeniden seanslara devam etmeyi

düşünürler. Benzer durumlar için, izleme aşamasına geçilmesi, olgu ve aile üyelerinde,

bağımlılık oluşmaması için, gereklidir.

Bitirme tekniği, aile üyelerinin, anksiyete ve endişelerinin azaldığı, problemelerin

çözülüp, kazanımların elde edildiği ve terapötik kazançların güçlendirildiği ve benzer ögeleri

kapsar. Diğer aile, birey ve grup çalışmaları için ortak bir tekniktir.

Psikanalitik tedavi, hekim grubu içinde, popülerdir. Sosyal çalışmacılar yaklaşımı,

geçmişe çok odaklanılması dolasıyle, eleştirmete ama yaklaşımdan tamamen de vaz-

geçmemekktedirler. Psikanalitik yaklaşımda hem dinamik hem de sistemik kavramların

kullanılması, güçlü bir yöndür.

Derezotes (1999), psikanalitik çalışmalarda, çevre öneminin göz ardı edildiğini bil-

dirmektedir.

Page 244: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

237

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

On üçüncü bölümde, psikanalitik aile çalışması işlendi. Psikanalitik aile çalışmasının

kuram çerçevesi ve kurumsal çerçeveden beslenen tekniksel ifadeler anlatıldı. Sosyal

çalışması akademisyenlerin, psikanalitik aile terapisi için sosyal çalışmalara önerileri ifade

edilip anlatıldı.

Page 245: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

238

Bölüm Soruları

1.Aile terapisi konusundaki literatürün önemli bir kısmı sosyal hizmette üretilmiştir.

Sosyal çalışmacılar aşağıda ifade edilen hangi yönde literatüre önemli katkı yapmıştır?

a. Sistemik

b. Psikonalitik

c. Ekolojik

d. Psiko-sosyal

e. Hepsi

2.Psikonalitik yaklaşımlarda, bu günkü içsel ve dışsal işlevsizlik sorunlarını

anlayabilmek için nelere bakılır?

a. Sisteme

b. Dengeye

c. Geçmişteki deneyimlere

d. Gelecekte deneyimlenecek konulara

e. Hepsi

3.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi psikanalitik aile tedavisi aktörlerinden biridir?

a. Virginia satir

b. James Framo

c. G. Hamilton

d. Mary Richamond

e. Jane Addams

4.Psikanalitik kuram içinde Frend, bireyin kişilik yapısında ailesinin nasıl rol

oynadığına inanır?

a. Kısmen

b. Az olarak

c. Anahtar

d. Süreç

e. Büyük ebeveyn roller

Page 246: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

239

5.Birbirleriyle etkileşim içinde olan ve insan davranışlarını etkileyen üç sistem

literatürde bildirilmektedir. Murray Bowen’e gore aşağıdaki seçeneklerden hangisi ifade

edilen üç sistemden biridir?

a. Duygusal olmayan sistem

b. Duygusal sistem

c. Ekonomik sistem

d. Zihinsel olmayan sistem

e. Heyecansal olmayan sistem

6.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Bowen’in kuramında bildirdiği kavramlardan biri

değildir?

a. Üçgen

b. Kardeş konumu

c. Duygusal yoksunluk

d. Psiko-sosyal işlevsellik

e. Aile yansıtma süreci

7.Bowen’e göre, aşağıdakilerden hangisi psikonalitik aile çalışması işlevleri içinde yer

almaz?

a. Eşlerarası etkileşimi belirleme

b. Eşlerarası etkileşimi açıklama

c. Ben diliyle farklılaşmayı gösterme

d. Aile duygusal sisteminden kendisini çekmeme

e. Duygusal sistemin fonksiyonlarını öğretme

8.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Derezotes’in psikonalitik aile çalışması için sosyal

çalışmacılara, işlevsel davranış örüntülerini geliştirmeye yönelik önerdiği müdahale tarsi

değildir?

a. Yorumlama

b. Empatik tepki

c. Psiko-eğitim

d. Hikaye anlatmama

e. Sanatsal teknikler

Page 247: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

240

9.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi psikanalitik aile çalışmalarında kullanılan

tekniklerden biri değildir?

a. Transferonu

b. Genogram

c. Yorumlama yapmama

d. Ben dili

e. Rüya ve gündüz rüya analizi

10.Aile üyelerinde oluşmuş davranışlar ve bu davranışların ifadeleri arasında

tutarsızlığa dikkatin çekildiği teknik aşağıdaki şıklardan hangisidir?

a. Yaşam hikayesi

b. Yüzleştirme

c. Bendili

d. Üçgen

e. İlk evre

11.Aile sistemi ve insan sistemi içinde yer alan süreçleri ve bu süreç içinde kendine

varlık bulmuş, ailenin yapısı ve sosyal çevresi içinde incelemelerin yapıldığı tekniği ifade

eden tekniğin ismi nedir?

a. Üçgen

b. Genogram

c. İlk evre

d. Ben dili

e. Tamamlama

12.Psikanalitik aile çalışmasında, sanatsal ifadelerin analitik olarak uygulandığı teknik

adı nedir?

a. Üçgen

b. Genogram

c. Sanatsal teknikler

d. Empatik tepki

e. Hikaye anlatma

Page 248: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

241

13.Aşağıdaki şıklardan hangisi, aile üyelerine, hikâyelerin anlatıldığı, ilgili film ve

videoların gösterildiği, böylece aile fonksiyonlarının sağlıklı hâlinin ifade edildiği teknikliği

açıklamaktadır.

a. Empatik tepki

b. Güvengenlik

c. Hikaye anlatma

d. Üçgen

e. İlişki yaşantıları

14.Sosyal çalışma akademisyen ve yazar olan Derezotes psikanalitik çalışmalarda

neyin göz ardı edildiğini bildirmiştir?

a. Geçmişin

b. Çevre öneminin

c. Çocukluğun

d. Mezzo uygulamaların

e. Mikro uygulamaların

15.Üçgen tekniği ile birlikte tekniksel uyumluluğa en çok vurgu yapılan, üzgen içinde

yapılabilecek değişiklikler için, aile üyelerinin bilinçlendirildiği tekniğin adı nedir?

a. İlişki yaşantıları

b. Güvengenlik

c. Güç

d. Yorumlama

e. Genogram

Cevaplar

1) a, 2) c, 3) b, 4) c, 5) b, 6) d, 7) d, 8) d, 9) c, 10) b, 11) a, 12) c, 13) c, 14) b, 15) a

Page 249: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

242

14.DAVRANIŞÇI-SİSTEMİK AİLE TERAPİSİ

Page 250: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

243

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

On dördüncü bölümde, davranışçı, sistemik aile terapisi, bütünleştirilmiş aile terapisi

kuramsal çerçevesi ve teknikleri öğrenilecektir.

14.1. Kuramsal Çerçeve

14.2. Teknikler

15.Diğer Aile Terapileri

15.1 . Bütünleştirilmiş (Integrated) Aile Çalışması

15.2.Non-direktif Aile Çalışması

Page 251: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

244

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1.Aile çalışmalarında çiftler arasında bir sorun ele alınırken süreci kolaylaştırmak için

neler yapardınız, mesleki rollerinizle analiz ediniz.

2.Aile çalışmalarında çiftlerin “eski hataları” her defasında ortaya dökmesini hangi

teknikle açıklardınız?

3.Bütünleştirilmiş aile terapileri ile kombine aile terapilerini karşılaştırarak nasıl ifade

edersiniz?

Page 252: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

245

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

Davranışçı sistemik

aile terapisi ve diğer

aile terapileri

Davranışçı sistemik ve diğer

aile terapilerinin kuramsal

çerçevesi ve teknikleri

öğrenilir

Aile çalışmalarına, davranışçı

sistemik, bütünleştirilmiş aile

terapisi ve mom-direktif aile

terapisi tekniklerinin kolay

anlaşılması sağlanacaktır.

Page 253: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

246

14.Davranışçı-Sistemik Aile Terapisi ve Diğer Aile Terapileri

Davranış terapileri, öğrenme ilkelerini kullanarak insan davranışlarında

gözlemlenebilen ve ölçülebilen değişiklikler oluşturan tedavi yaklaşımıdır. Psikoanalitik

yönelimli psikoterapötik yaklaşımlardan birçok yönü ile farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar

arasında belkide en önemlisi terapistin hipotezler ya da varsayımlar üzerine kurulu iç

çatışmaların analizi yerine, doğrudan "hedef uyumsuz davranış" üzerine odaklanma-sıdır.

Böylelikle incelenen de nesnel olarak ölçümü mümkün olmayan, bilinç dışı süreçler yerine,

gözlemlenebilen ve ölçülebilen uyumsuz davranış biçimleri olmaktadır (Sungur, 1996).

Davranışçı-sistemik aile çalışmasında, davranışçı yaklaşımın ve sistemik yaklaşımın

teknikleri kullanılır. İletişim ve etkileşim kalıpları bu iki yaklaşımın kesiştiği, harmanlandığı

bakışla ele alınmaktadır. Günümüzde herhangi bir terapinin veya yaklaşımın etkinliğinden söz

etmek, psiko-sosyal iyilik halinin sonlandırma çalışmasına kadar değil, izleme sonuna

kadarda psiko-sosyal iyilik halinin devam etmesi ile mümkündür. Davranıçcı yaklaşımlar için,

son yıllarda uzunlamasına ve kontrollü çalışmalarda, elde edilen iyilik halinin, 6-8 yıla uzanan

izleme seansları sonuna kadar kalıcılık gösterdiği bildirilmektedir.

Davranışçı yaklaşımda nüks oranı düşüktür, amaç bireyin ya da aile üyelerinin, ya-

şamını bloke eden, sosyal işlevselliğini engelleyen durumları ortadan kaldırarak, hayat

kalitesini iyileştirmektir. Bu çalışmalarda sosyal refaha katkılar yapacaktır.

Sistem teorisi, birçok aile çalışmalarında kullanıldığı gibi, davranışçı-sistemik aile ve

evlilik çalışmalarında da kullanılmaktadır. Sorunlar önce tanımlanır, sonrada aile ile başa

çıkma stratejileri oluşturulur. Hedeflenen stratejiler, sosyal çalışmacı yardımı ile olgu ve

aileler tarafından belirlenir, yani yönlendirme tekniklerinde olduğu gibi, olgu ve ailenin

bulunduğu noktadan işe başlanılır ve anlamlı bir hızla gidilir.

Davranışçı-sistemik çalışmalar, literatürde daha çok, evlilik terapisi adı altında ele

alınmaktadır. Teknikler, sistemik ve davranışsaldır sistemik ve davranışsal teori kitabın ilgili

bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Davranışçı-sistemik çalışmaların, evlilik kalitesini arttırdığı gibi, diğer aile çalışma-

larının da evlilik kalitesini arttırıp uyum ve doyum sağladığını söyleyebiliriz.

14.1. Davranışçı-Sistemik Aile Terapisi

14.1.1. Kuramsal Çerçeve

Davranışçı-sistemik çalışmalar, davranışçı teoriler ve sistem teorisinden beslen-

mektedir. Aile fonksiyonlarının en önemli fonksiyonu iletişim olduğu için, kuramsal

çerçevede, iletişim ve etkileşim kalıplarının ayrıcalıklı yeri vardır.

Evlilik terapilerinin temel amacı da evlilik içi uyum ve doyumu arttırarak, evlilik

ilişkisinin niteliğini iyileştirmek ve bu sırada eşlerde görülen uyumsuz tutum ve davranışları

olabildiğince azaltmak ya da ortadan kaldırmaktır. Bu temel amaca ulaşabilmek için eşler

arasındaki iletişim ve uzlaşma becerilerini geliştirmek, sınır ve sorumluluklarını netleştirmek,

Page 254: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

247

eşlerin davranış repertuvarlarını genişletmek ve esnetmek gerekir. Ancak bunların hepsinden

çok daha önemlisi, çiftin mevcut sorunlarını olabildiğince eşlerden birinden kaynaklanan

bireysel semptom veya patoloji olarak görmeleri yerine, eşler arasındaki ilişkinin kendisinden

kaynaklanan sorunlar olarak görmelerini sağlamaktır. Başka bir deyişle benimsenen ve çifte

benimsettirilmeye çalışılan "hastalık modeli" değil "etkileşim modeli" olmalıdır. Yani eşler

tek tek değil bir sistem olarak ele alınmalıdır. Yaklaşımın "sistemik" olarak adlandırılmasının

nedeni budur. Sonuç olarak terapist eşlerin kendilerinden çok eşler arasındaki ilişkiye

odaklanır. Terapistin ilgi ve müdahale odağı yakınma olarak getirilen sorunlar ve şimdiki

durumdur. Eşlerin özgeçmişleri nadiren incelenir ve eğer incelenecekse bu işlem terapinin

daha sonraki evrelerine bırakılır. Çünkü geçmişle-bugün arasında her zaman çizgisel bir

neden sonuç bağlantısı kurulamayacağı gibi, böyle bir bağlantı kurulabilse bile geçmişe yöne-

lik bir tedavi mümkün olamayabilir (Sungur, 1993).

Eşlerin, seanslara birlikte gelmeleri, değişime açık olmalarını göstermesine rağmen,

değişime açık olma, evlilik kalitelerinin iyi olduğu anlamını taşımaz. Sosyal çalışmacı

ailelerle çalışırken hâkim ya da savcı pozisyonunda değildir ama, çiftlerden biri ya da her ikisi

böyle bir rol yüklemiş olabilir, ya da bir eş diğerini suçlayıp, hastalıklı biri olarak görebilir.

Sosyal çalışmacı tüm bunları bilip, beceri temelinde, ailenin somut davranışlarına

odaklanmalı, kendine biçilmiş rol hakkında, farkındalıklı olmalıdır.

Sosyal çalışmacı, evlilik kalitesini, olumlu ve olumsuz yönleri ile birlikte ele almalıdır.

Ailelerle çalışırken çifti bir arada tutan nedenler, açık uçlu sorularla ele alınır, abc tekniği ile

somutlaştırma sağlanır.

Eşlerin yakınmalarının başlangıcı oldukça gerilere gitmesine karşın, neden bugün

geldiklerinin anlaşılması da oldukça önemli bir konudur. Bu anlamda sorulacak bir soru,

birlikteliğin bugünkü durumunun netleştirilmesi, eşleri yardım almak amacıyla getiren tetik

çekici bir etkenin varlığının saptanması ve tedaviden beklentileri konusunda önemli bilgiler

sağlayabilir (Sungur, 1996).

Eşlerden biri evliliğini kurtarmak veya ilişkisini yeniden yapılandırmak için seanslara

katılmış olabilir. Bu ve benzer durumlar için empati en güzel tekniktir. Ayrıca, döngü-sel soru

sistemi ile, eşlerin birbirlerinden beklentileri ve sosyal çalışmacıdan beklentileri, eşlerin tek

tek çalışmalardan neler istediklerinin tespiti net olarak belirlenmelidir. Bu ve benzer tespitler,

ilk seanslarda belirlenmelidir. Böylece çiftlerin beklentilerinin, doğru olup, olmadığı, gerçeğe

ne kadar yakın olup, olmadığı anlaşılmış olur.

Sosyal çalışmacı, eşlerle işbirliği çerçevesinde atacağı ilk adım, düşünce şekillerinin

sağlıksız modelden çıkartılıp, iletişim ve etkileşim kalıp modellerine doğru yönlendirmek

olmalıdır. Bu yönlendirme sorunların, eşler arasındaki ilişkinin, fonksiyonelsizliğinden,

etkileşim kalıplarının işlev görmemesinden dolayı bir tanımlama ile gerçekleştirebilir.

Sosyal çalışmacı çiftlerle çalışırken, sorun alanlarının ve etkileşim kalıplarının ev-

renselliğine de vurgu yapmalıdır. Mevcut sorunların yalnızca çifte özgü olmadığı, diğer

çiftlerinde benzer sorunlarına çare buldukları, içgörü için vurgulanmalıdır.

Page 255: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

248

Çiftler arasında, bir konu ele alınırken bu süreci kolaylaştırmak için yapılması ge-

rekenler şunlardır.

1- Kendinizi eşinizin yerine koyun. Belki haklı tarafları vardır.

2- Önerilerinizin eşinizin değerleri ile çatışmamasına dikkat edin. Onun dilini kul-

lanmaya çalışın.

3- Sabırla dinleyin ve anladığınızı belli edin.

4- Duyguları açıklığa kavuşturun ve geçerli bulduğunuzu belli edin.

5- Karşı tarafın boşalmasına izin verin.

6- Tartışmanın haklı çıkmak için değil, uzlaşmak için yapıldığını unutmayın.

7- Size yönelik bir saldırıyı sanki probleme yönelikmiş gibi ele alın. (Konuk, 1993).

Sorunlu evliliklerde, çoğu çiftin giderek artan bir iletişimsizlik süreci içine girdikleri

bilinen bir gerçektir. Eşler giderek kendi terimleriyle "aynı evde yaşayan iki otelci" gibi

olmakta ve birlikte yürüttükleri aktiviteleri, hatta birbirleriyle olan iletişimlerini en aza

indirmekte ve zorunlu olmadıkça, iletişime girmemeyi tercih etmektedirler. Bunun en önemli

nedeni her türlü iletişim kurma çabalarının tartışma, tatsızlık, öfke ve bazen şiddetle

sonuçlanmasıdır. Öğrenme kuramlarına göre, bir davranışın oluşma sıklığının belirleyen en

önemli etken, o davranışın oluşturduğu sonuçlardır. İletişim çabalarının öfke, şiddet ya da

tartışma ile sonuçlandığını gören eşler giderek iletişimden korkar bir duruma gelebilmektedir.

İletişimi azaltan bir başka önemli neden, iletişim sonundaki beklentidir. Eşler genellikle

iletişim sonunda bir uzlaşma beklemekte ve uzlaşmanın sağlanamadığını gördükçe

iletişimden vazgeçmektedirler. Uzlaşmanın sağlanabilmesi için öncelikle eşlerin birbirlerini

anlamaları ve bunun için öncelikle birbirlerini dinlemeleri gerekmektedir (Sungur, 1996).

Eşler arasındaki, ilişkiyi güçlendirmede, dinleyici tekniği anahtar rol oynar (Eckstein ve

Stanley, 1997).

İletişim uzlaşma için gerekli ancak yeterli değildir. Yani eşler arasında uzlaşma daha

ilerdeki aşamalarda da sağlanabilir ancak karşılıklı anlama sağlanmadan bu mümkün değildir.

İletişimsizliğin en önemli üçüncü bir nedeni de eşlerin birbirlerini çok iyi tanımaları daha

doğrusu birbirlerini çok iyi tanıdıklarını zannetmeleridir. Eşler birbirlerinin ne demek

istediklerini bir bakış, bir yüz ifadesinden anladıkları zaman konuşmaya gerek kalmaz. Başka

bir deyişle eşlerin birbirlerinin akıllarını okumaları ve her şeyi çabuk anlamaları ya da

anladıklarını sanmaları iletişime duyulan gereksinmeyi azaltacaktır (Sungur, 1996).

Sungur, yukarıdaki ifadelerine göre, eşlerin iletişime gerek duymamalarını üç başlık

altında toplamıştır.

Page 256: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

249

1- İletişim çabalarının öfke, şiddet ve tartışma ile sonuçlanması

2- İletişim sonunda oluşan beklentiler

3-Eşlerin yüz okuma sonucunda, iletişime girme arzularının azalmasıdır. İnsanlar,

öncelikle desteği kendi eşlerinde ararlar. Destek, iletişimin en önemli kaynağıdır ve eşin

verdiği desteğin yerini hiç bir şey tutmaz (Cutrona ve Suhr, 1992).

Davranışçı-sistemik evlilik terapileri arasında terapist genel olarak şu ilkeleri temel

alan bir yaklaşım içinde olmalıdır.

1- "Şimdi ve burada" etkileşimine odaklanmalıdır.

2- Çiftin sorunla başa çıkma yöntemlerini anlamaya ve eğer uygunsa bu yöntemleri

sistematize etmeye, değilse değiştirmeye çalışmalıdır.

3- Çiftlerle birlikte her terapi oturumunun sonunda bir sonraki oturuma kadar yü-

rütülücek ödevleri belirlemelidir. Oturumlar sırasında terapist varlığında edinilen bilgilerin

beceriye dönüştürülmesi amacıyla, oturumlar arasında eşler tarafından yürütülen avtivitelere

"ev ödevleri" adı verilir. Ev ödevleri davranışçı yaklaşımların hepsinde terapinin etkin ve

değişmez elemanlarından birisidir (Sungur, 1993).

14.1.2. Teknikler

Davranışçı-sistemik aile çalışmalarında, davranışçı yaklaşımın teknikleri, sistemik aile

çalışmasının teknikleri uygulanır. Bunlara ek olarak kullanılan teknikler şunlardır.

• İletişim

• Biz iletisi

• Ben iletisi

• Konuşmacı tekniği

• Dinleyici tekniği

• Çiftler arası kural tekniği

• Genelleme

• Geçmişi getirme

• Akıl okuma

• Mantık

• Terapistçilik

• Ses tonu

• Hak-haklılık

Page 257: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

250

• Sorumluluk

• Yapıcı eleştiri

• Zorlama

• XYZ tekniği

İletişim

İletişim duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına ak-

tarılmasıdır. İletişim sözcüğü, latince communicare kökünden gelmektedir ve dilimizde

kominikasyon, haberleşme veya bildirim sözcükleriyle de tanımlanır (Baltaş ve Baltaş, 1998).

İletişim, aile fonksiyonlarının en önemli ve belirleyici fonksiyonudur. İletişim yal-

nızca, kişiler arası bir fenomen olarak görülmemeli, ruhsallık ve psiko-sosyal öğeleride

hesaba katılarak değerlendirilmelidir. Günümüzde aileler, iş yoğunluğu ve hayat şartları

gereği ve benzer nedenlerden dolayı, iletişim kalıplarını kullanmamaktadırlar. Sabah

kahvaltıları hiç yapılmamakta, akşam yemekleride geçiştirilmektedir. İletişimin vasat ya da az

olması olmaması, ailenin diğer fonksiyonlarını da olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, aile

dengesi bozulmaktadır. İletişim tekniği ile, sosyal çalışmacı, ailenin dengesini kurmasında,

kapalı ve kısmen açık iletişime dikkat çekerek, davranış değişimine gitmelidir. İletişim kapısı

kapalı ise, aileye yardımcı olamk çok güç hatta imkânsız olacaktır. İletişim tekniği için, sosyal

çalışmacıların kapsamlı bir bilgi ve beceri temeline sahip olması gerekliliği aşikardır.

Sosyal çalışmacı, aile üyeleri ile seanslarda, iletişim hatalarına dikkat çekerek, gele-

cekte benzer kazaların olmasınıda önlemiş olacaktır. Bu çalışma için, çiftlere iletişim eğitimi

verilmelidir. Bu durumda sosyal çalışmacının kullandığı rol, "eğitmen" rolüdür, "mediatör"

rolüdür.

Yıkıcı iletişim biçimlerinin yapıcı ve kabul edilebilir bir biçime sokulması iletişim

eğitiminin önemli bir parçasıdır (Crowe, 1987).

Aile içi iletişim, ailelerle çalışmada kilit bir niteliğe sahiptir ve sosyal çalışmacılar

için, geniş uygulama alanı sunmaktadır. Aile içindeki iletişimin yapıcı, geliştirici olduğu şu

nitelikleriyle anlaşılır.

1- Üyeler birbirlerinin konuşmasına ilgi gösterirler. Bu ilgi bakışlar, mimikler ve

beden hareketleri ile ortaya konur.

2- Üyeler birbirlerini sözlerini dinler ve anladıklarını belli ederler.

3- Söylenenleri daha iyi kavramak için konu ile ilgili soru sorarlar.

4-Konuşmacıyı izlediklerini belli eden kısa karşılıklar verirler.

(Turan, 2009)

Page 258: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

251

Çiftlerin ve aile üyelerinin, evlilik ve aile içindeki iletişim kalıplarının arkasında,

kendi aile menşeili etkileşim kalıpları bulunmaktadır. Bunun için, aile üyelerinin tutumları,

kişiliği, değerleri, güdüleri, davranışları ile ilgili kalıpların, belirlenmesi gerekmektedir. Aile

üyelerinin tutum, değer, güdü, davranış ve kişilik analizleri ve etkileşim kalıpları, sağlıklı

veya sağlıksız, fonksiyonel ve fonksiyonelsiz aile kavramlarının oluşmasına yardım eder.

Sağlıksız ailenin iletişim kalıpları şöyledir; yargılama, denetleme, nötralize etme,

üstünlük taslama, zıt mesajlar, katılık, çift uçlu mesaj, aşırı kabul, aşırı eleştiri, günah keçisi,

hedef değiştirme, kişiselleştirme, mitler, üçgenleme, sırlardır (Humphreys, 1998).

Sağlıklı ailenin iletişim kalıpları şöyledir; empati, tutarlılık, açık olma, hazır olma,

aktif dinleme, özgür bırakma, eşitleme, yargılamamadır (Humphreys, 1998).

İnsanlar arası ilişkinin ön aşaması bilindiği gibi iletişimdir. İletişim, başkalarıyla

birlikte olmak, bağlantı kurmak, bilgi alıp bilgi vermektir. Bilgiyi paylaşmak ve yaymaktır.

İletişim temel insan ihtiyacıdır. İletişim kuramayan insan yalnızlığıyla, iç dünyasındaki

gerilimleriyle başbaşa yaşayan insandır. İletişim iki insanın karı-kocanın yüzyüze birbirine

mesaj verip birbirlerinden mesaj alma davranışlarıdır. İki insanın birbirlerine açılmalarıdır. İki

ayrı dünya olan kadın ile erkeğin, karı-koca birlikteliğinde dünyalarını birleştirme

davranışlarıdır. Böylesi bir davranış içine girmeyen karı-koca arasında birbirlerini etkileme

süreci de ortaya çıkmamaktadır. Etkileşim dediğimiz bu karşılıklı birbirini etkileme ile karı-

koca arasında bir ilişki bağı gelişir. Bu ilişki ya olumludur ya da çatışmalıdır. Fakat insanın

aradığı temel bir ihtiyaçtır (Özuğurlu, 1992).

Üç yüz evli kadın üzerinde, yapılan araştırma sonucunda, şu sonuçlar elde edilmiştir.

• Kadınların % 96'sı eşiyle arasında iletişim yetersizliğinden,

• Kadınların % 93'ü rol paylaşımında anlaşmazlıktan,

• Kadınların % 86'sı evli kadınların bir kişi olarak kendi varlıklarını ortaya koya-

mamaktan şikayetçi oldukları, tespit edilmiştir.(Özuğurlu, 1990).

Özuğurlu'nun yapmış olduğu araştırmaya göre, eşlerden kadın olanın en çok şikayet

ettiği konunun iletişim olması, manidardır. Burada diğer çift olan erkeğin hatalı iletşim ve

psiko-sosyal boyutlarına dikkat çekerek bir dengenin oluşmasına sosyal çalışmacı, özen

göstermeli, beceri temelinde uygulamalarına yansıtmalıdır.

Biz iletisi

Biz iletileri, bireyden ziyade, grubun, düşünce, duygu ve davranışlarını açıklayan

önermelerdir. Aile doğal bir gruptur ve aile üyeleri arasındaki iletiler bu grup içinde ele alınır.

Biz iletisi sağlıksızsa problem gruba aittir. Bir kişi diğerine göre daha az ya da çok

sorumluluk üstlenmez, sorumluluk eşit olarak paylaşılır. Sorumluluğun eşit üstle-nilmemesi,

aile dengesi açısından, fonksiyonel değildir.

Page 259: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

252

Biz iletilerine, aile içinde, problem çıktıktan sonra rastlanır. Aile üyelerinin "biz aile-

mizde ortak, etkili bir bütçe yapamıyoruz" önermesinde, zaten problem önceden oluşmuştur.

Sosyal çalışmacı biz iletileri ile aile ve fonksiyonlarını daha iyi tanıma fırsatı elde eder ve

müdahale sürecine, etkinlik, fonksiyonellik açılarından, değerlilik katar.

Biz iletileri, ile aile danışmanlarının, sosyal çalışmacıların, aile eğitimcilerinin aileyi

daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Ben iletisi bazı konumlarda, biz iletisi de bazı ko-

numlarda iyidir. Bunların aile sistemine olan etkisi farklıdır, her ikisi de ailenin amacına

ulaşmasına yardımcı olur (Burr, 1990; akt. Nazlı, 2003).

Ben iletisi

Ben iletileri, bir bireyin, düşünce, duygu ve davranışlarını açıklayan önermelerdir. Ben

iletilerinin en önemli yanı, bireylerin duygularını açıklamasıdır. Problem birine aittir, gruba

ait değildir. Ben iletisinde kişi, karşısındakinin problemi azaltması için ne yapılması

gerektiğini gösterir. Çiftin tartışırlarken, "ben yüksek sesle konuşmana üzülüyorum"

önermesinde, bireysellik ve karşı tarafın, istenen davranışı göstermesi yani yüksek sesle

konuşmaması gerektiği mesajı vardır. Ben iletisinin burada, iletişimde, problemi açmada

etkili bir yol ve araç olduğu görülmektedir.

Sosyal çalışmacı ben iletileri ile, ailede bireyselliğe, problemin iki kişi arasında an-

laşılmasına ve karşılık davranış oluşumuna katkı yapar, duygu ve düşüncelerin açığa çıkıp,

boşalmasına yardımcı olur. Sosyal çalışmacının burada rolü, uzlaştırıcı, kolaylaştırıcı ve

eğitmenliktir. Böylelikle teknik ve roller arasındaki uyumda sağlanmış olur.

Konuşmacı tekniği

Aile üyeleri arasında, iletişim kanallarının açık olması için, konuşmacı stratejilerinin

uygulandığı tekniktir. Her iki eşinde uyması sağlanmalıdır. Konuşmacı tekniği kuralları dört

strateji ile açıklanmıştır.

1- Sürekli konuşmayınız. Konuşmacı duyguları hakkında konuşur ancak her şeyi bir

anda konuşmayınız. İstediğiniz her şeyi söylemek için birçok fırsat olacaktır.

2- Bir süre konuştuktan sonra durunuz ve dinleyicinin söylemek istediklerine izin

veriniz. Eğer söylemek istedikleriniz yeterince anlaşılmadıysa, tekrar anlatınız. Bu,

dinleyicinin konuşmacının her söylediğini anlaması için bir test değildir.

3- Kendiniz hakkında konuşun. Ben iletişimi ile konuşmayı deneyin. Kendi açınızdan

bunları, duyguları, olayları vs. ele alın.

4- Herhangi bir anda söz hakkını dinleyiciye verip onun neler düşündüğünü öğre-

nebilirsiniz. Konuşmacı dönüt almak için soru sorabilir, dinleyici de yorum yapmak için soru

sorabilir. (Eckstein ve Stanley, 1997).

Page 260: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

253

Dinleyici tekniği

Aile üyeleri arasında, iletişim kanallarının açık olması için, dinleme stratejilerinin

uygulandığı tekniktir. Her iki eşinde uyması sağlanmalıdır. Dinleyici tekniği kuralları dört

strateji ile açıklamıştır.

1- Konuşmacının söylediklerini açıklayınız. Konuşmacının söylediklerini kısaca ona

tekrarlayınız. İsterseniz kendi kelimelerinizi kullanabilirsiniz. Konuşmacının söylediklerini

anladığınıza emin olunuz. Yalnızca duyduklarınızı tekrarlayınız, açıklama getirmeyiniz veya

kendi duygularınızı söylemeyiniz.

2- Konuşmacının söyledikleri hakkında örnek veya açıklama isteyebilirsiniz. Bunlar

konuşmacının o an söyledikleri ile ilgili olmalıdır. Konuyu değiştirici veya meydan okuyucu

sorular sorulmamalıdır. Örneğin, "Benim yaptığımla ilgili üzüntülü olduğunu söylediğinde

seni neyin üzdüğünü anlamadım. Bunu biraz açar mısın?"

3- Söz hakkını alana kadar kendi duygu ve düşüncelerinizi açmayınız. Bu iyi bir

dinleyici olmanın en zor kısmıdır. Sizin işiniz, konuşmacıyı mümkün olduğu kadar anlamaya

çalışmaktır. Kendi görüşlerinizi açıklayıcı hiçbir kelime veya jest, mimiklere izin verilmez.

4- Konuşmacının söylediklerine odaklanınız. Tartışmalarda genellikle insanlar

dinlemezler. Eşinizin bakış açısına odaklanınız. Aynı fikirde olmasanız da, onun

söylediklerini anladığınızı ileterek eşinizi onaylayınız. (Eckstein ve Stanley, 1997).

Çiftler arası kural tekniği

Aile üyeleri arasında, iletişim kanallarının açık olması için, konuşma stratejilerinin

uygulandığı tekniktir. Her iki eşinde, uyması sağlanmalıdır. Çiftler arası kural tekniği, altı

strateji ile açıklanmıştır.

1- Konuşmayı gerçek bir konu ile planlayın. Konuşmacı söz hakkı olan kişidir, eğer

söz hakkınız yoksa siz dinleyicisinizdir.

2- Bir konuşma süresi içinde söz hakkını paylaşınız. Biri söze başladıktan ve birkaç

şey söyledikten sonra söz hakkı dinleyiciye geçmeli ve bu şekilde devam etmelidir.

3- Problemin çözümüne değil, iyi tartışmaya odaklanın.

4- Bir anda bir obje üzerinde durun. Bir objenin birçok temeli olabilir. Bir anda birçok

şey konuşmak için dikkatli olun.

5- Eğer bir şey belirsizleşirse veya yolunda gitmezse o anda akışı durdurabilirsiniz.

Yine de, konuşmayı kesip eşinizle neyin yanlış olduğu hakkında büyük bir tartışmaya

girmeyiniz. Tekrar başa dönünüz ve kuralları inceleyiniz.

6- Gerekirse durunuz veya ara kullanınız. Birşeyler yolundan çıktığında durmak için

bir işaret kullanınız. Teknikler hakkında soru sorabilirsiniz, eşinizin kurallara uyması için

yardım ediniz. (Eckstein ve Stanley, 1997).

Page 261: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

254

Genelleme

Sosyal çalışmacının, aile üyeleri ve çiftler arasında, genellemelerden dolayı, eleştiri

yapmalarının, önüne geçtiği, eleştiri dolayısıyla, yıpranan davranış kalıplarını gösterdiği

tekniktir.

Sorunlu çiftler ve aile üyeleri, kendi özelliklerine göre eleştiri yapıp genellemeler

yapma eğilimindedirler. "Çok sinirlisin" önermesini genelleme yapıp, "Her zaman sinirlisin,

babanda böyleydi" önermelerinde kişisel ifadelerin, nasıl genellendiği, ailenin büyük

ebeveynlerinide içine aldığı görülmektedir. Sosyal çalışmacı, genellemelerden dolayı düşülen

hatalara ve çiftlerin birbirlerini nasıl yıprattıklarına ayna tutmalıdır. Genelleme tuzağı yerine,

daha bireysel ifadelerin kullanısını ve ben iletisini sağlamalıdır. Çiftler veya aile üyelerinin

"Her zaman sinirlisin, babanda böyleydi" önermesinin yerine, "Sinirlendiğin zaman ben çok

üzülüyorum" önermesi, daha anlamlıdır.

Geçmişi getirme

Aile üyeleri ve çiftler, bir problem için, tartıştıklarında geçmiş hataları tartışmaya

kattıkları, iletişim kanallarını bloke ettikleri, olumsuz davranışlarını yansıttıkları öner-

melerdir.

Eşlerden birinin, " Her tartışmada, eski hatalarımı yüzüme vuruyorsun" önermesi,

geçmişin ortaya getirilmesidir. Bu ve benzer durumlarda, tartışmanın boyutlarının ge-

nişleyeceği problemin çözümünün zorlaşacağı, imkânsızlaşacağı aşikârdır. Sosyal çalışmacı,

geçmişin bir kova külden ibaret olduğunu, ders alınması dışında, bir niteliğinin olmadığı,

mesajlarını aileye vermelidir.

Akıl okuma

Aile üyeleri ve çiftlerin, söylenenlerden çok söylenmeyenlere, söylenenlerin perde

arkasına odaklanıp, kendilerince, çıkarsamalar yaptıkları önermelerdir. Akıl okumanın

arkasında, genellikle karşı tarafı suçlama vardır. Eşlerden birinin, "iyiliğime yaptığın her

şeyin, aslında benim kötülüğüme olduğunu biliyormusun" önermesi, bir kanaat ve perdenin

arkasında saklı tutulanın, suçlayıcı ifadelerle ortaya çıktığı önermelerdir. Her iki eş açısından

da ilişkinin gerildiği ve kalitesinin azaldığı söylemler, problemin çözümünü

güçsüzleştirmektedir. Sosyal çalışmacı, akıl okuma sonucunda, yıpranan aile fonksiyonalarına

dikkat çekmeli, ailenin ortalamasını korumalıdır.

Mantık

Çiftlerin ve aile üyelerinin, düşünce sistemindeki, kendi ifadelerini mantık kullanarak,

iletişimi bloke ettiği önermelerdir, kendi düşüncelerini mantık servisiyle, karşı tarafa

sunmasıdır. Eşlerden birinin, "çocuğumuzun disiplini konusunda aynı görüşte değilsek, benim

görüşümün yanlış olduğunu ispat et." önermesi kendi fikrini kabul ettirmenin başka bir

yönüdür. Sosyal çalışmacı, mantık silahının hangi amaçlarla kullanıldığını aile üyelerine

göstermeli, daha yapıcı davranışları abc tekniği ile somutlaştır-malı, somutlaştırmaya,

duyguların katılımını sağlamalıdır.

Page 262: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

255

Terapistçilik

Çiftlerin ve aile üyelerinin, karşı tarafa, problemin çözümü için, hasta veya hatalı

olunduğuna dair önermeleridir. Eşlerden birinin, "Yanlış yapıyorsun, çünkü hasta olduğunu

bilmiyorsun." ifadesi, yanlış yapılan davranış arkasında, hastalık aranmasının, başka bir

ifadesi, aslında erişkinlerin terapistçilik oyunudur. Burada eşler gizli olarak birbirlerini itham

etmişlerdir. Sosyal çalışmacı, seanslarda benzer önermelere müdahale etmeli ve görüşmenin

liderinin kendisi olduğunu bilmelidir.

Ses tonu

Çiftler ve aile üyeleri, düşünce, duygu ve davranışlarını karşı tarafa ses tonunu yük-

selterek karşılık verdiği durumların, tekniksel ifadesidir. Ses tonuna mimiklerde eşlik

ediyorsa, karşı tarafça algısı daha derin olur. Aslında, yüksek ses tonu ile eşlik eden uygunsuz

mimik, karşı tarafı da, aynı davranışı gösterme konusunda cesaretlendirir.

Sosyal çalışmacı, çalışmalarında, ses tonunun kabul edilebilir, suçlayıcı ögelerden

uzak, savunmaya iten, sinirlilik katsayısını yükseltmeyen türevlerine, dikkati çekmeli, çiftlere

ve aile üyelerine ilgili mesajları vermelidir. Bazen aile üyeleri arasında sorun, ses tonu ve

türevleri olabilmektedir. Kabul edilebilir bir ses tonu, iletişim kanallarını açmaktadır.

Hak-haklılık

Çift ve aile üyelerinin, düşünce, duygu ve davranışlarını, ben iletisi ile aktarırken,

kendini haklı bulup, karşı tarafı, kendi haklılığını pekiştirmek için, haksız görünmesinin,

tekniksel ifadesidir. Aile üyeleri, karşı tarafa haklılıkla ilgili verdiği mesajların adalet

temelinden sapması, ailenin fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir. Özellikle iletişim

kanallarının tıkanması, sorunları kronik hâle getirmektedir.

Sosyal çalışmacı benzer ifadeleri, sosyal çalışmanın temel felsefesi olan "adalet" te-

melinde ele almalıdır, adalet temeli içinde, savcı veya hakim rolünün olmadığını aile

üyelerine aktarmalıdır.

Sorumluluk

Aile üyelerinin, ben iletisi ile karşı tarafa aktardığı mesajların, kendisi tarafından

sahiplenilmesidir. Rol ve fonksiyonlarını kabul edip, sorumluluk almasıdır, sorumluluk

almalarının, sosyal çalışmacı tarafından sağlanmasıdır. Eşlerden birinin karşı tarafa, "Beni

dinlememene sinirleniyorum, bundan dolayı saldırgan davranıyorum." mesajı yerine "öfkemi,

beni dinlemediğinde kontrol edemiyorum." mesajı, sorumluluk almaya örnek olabilir.

Yapıcı eleştiri

Aile üyeleri ve çiftler, yaşam koşulları ve problem çözümünde zaman-zaman tartı-

şırlar. Çiftler arasındaki her tartışmanın ayrı bir nedenselliği olsa da, bazen eleştirilerin dozu

ayarlanamamakta, yıkıcı eleştirilerde gündeme gelmektedir. Yapıcı eleştiriler, iletişim

kanallarını açık tutup, çiftlerin arzulanan davranış kalıpları geliştirmelerine yardım eder,

yıkıcı eleştiriler ise tam tersi bir etki yapar.

Page 263: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

256

Sosyal çalışmacı yönlendirme teknikleri ile, aile içinde, yıkıcı eleştirilere dikkat çekip,

yapıcı eleştiriye dair mesajlar vermelidir. Otizm tanılı çocuğa sahip ailelerde, baba genellikle

rollerini eşine devretme, tutumları göstermektedir. Annenin eşine, "Çocuk sadece benim mi,

yardımcı olmamaktan sanki zevk alıyorsun." ifadesi yerine, "yardım etmemen beni incitiyor."

önermesi daha anlamlıdır. Böylece anne eşinin, tutumlarına yönelik, yorum yapmamış, kendi

duygularını dile getirmiş, daha kabul edilebilir bir ileti sunmuş olur.

Zorlama

Aile üyeleri ve eşlerin, düşünce, duygu ve davranışlarını aktarırken, karşı tarafa

suçluluk yüklemesi ve kesin ifade tarzı ile bildirilen, önermeleridir. Karşı tarafın geçmişe ait

davranışlarının yargılanması, problemin çözümünü güçleştirir, bu durumda ilişki daha da

gerilir.

Sosyal çalışmacı, zorlama ile karakterize olmuş önermelere, dikkat çekmelidir. Çift-

lerin ilişkilerini zorlamaları yerine, daha olumlu davranış göstermelerine yönelik mesajlar

vermelidir. Geçmiş yerine bugüne odaklamalıdır.

Eşlerden birinin, tartışmadan sonra, "beni çok incittin, şirin görünmeye çalışma,

evliliğimiz boyunca hep böyle yaptın." mesajı yerine, "Evliliğimiz boyunca yapmadığın, şirin

görünme çabaları beni mutlu etti." önermesi daha anlamlıdır. Anlamlı olan bu önermenin

karşı tarafa ulaşma şansı daha fazladır.

XYZ tekniği

Aile üyeleri ve eşlerin, herhangi bir X davranışını yapmaları sonucu, karşı tarafın Y

davranışını hissetmesi ve aslında Z davranışının yapılması gereğinin vurgulandığı tekniktir.

XYZ tekniği problemin, iletinin bir formülasyonudur. XYZ tekniği ile aile üyeleri arasında

psiko-sosyal destek sağlanırsa, iletişim kanallarının açık olduğu düşünülür. Eşlerden birinin

doğum gününü unutması X., doğum günü unutulan eşin kendini değersiz hissetmesi Y.,

doğum gününü unutan eşin özür dilemesi Z. Olarak adlandırılabilir. Z. Davranışı olumsuz

olarak gerçekleşirse, yani doğum gününü unutan, özür dilemeyen eş, futbol maçına gitmişse

formülasyon eksi değerde, tersi durumunda artı değerdedir.

Sosyal çalışmacı X., Y., Z. davranışlarını formüle ederek, önce Z davranışına

odaklanmalı, Z davranışının olumlu ya da olumsuz şekillerine göre X., ve Y davranışını sen-

tez etmeli, aile üyelerine sentez sonuçlarını mesaj olarak iletmelidir.

Davranışçı-sistemik aile terapilerinde, tekniklerin fazlalığı, iletişime odaklanan tek-

niklerin sayıca çokluğu, güçlü yönlerdir. Davranışçı-sistemik çalışmaların tek başına

uygulanması, çalışmanın zayıf yönü değil, terapistin zayıf bir yönü olarak ele alınmalıdır.

Davranışçı-sistemik aile terapisi, bazen sistemik aile terapisi olarak da uygulan-

maktadır. Sistemik modelde kavramsal çerçeve Von Bertalanffy tarafından oluşturulmuştur.

Sonra sibernetik ve enformasyon teorileri de model üzerinde etkin olmuştur.

Sistemik terapistler kümes terapistleri olarak tanımlanmaktadır. Bu terapistler yu-

muşak sesle konuşurlar, daha alttan alırlar ve küçücük bir sopa taşırlar. Judo uzmanları gibi

değişikliği sağlamak için ailenin kendi momentumunu kullanırlar (Kayatekin, 1996).

Page 264: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

257

14.2. Diğer Aile Terapileri

Bu bölümde iki tür aile çalışması modeli ele alınacaktır.

1- Bütünleştirilmiş aile çalışması

2- Non-direktif aile çalışması

14.2.1. Bütünleştirilmiş (Integrated) Aile Çalışması

Darvid Will ve Robert Wrate tarafından geliştirilmiş, kısa süreli bir aile terapisidir.

Bütünleştirilmiş aile terapisinde, psikodinamik ve yapısal aile çalışmalarının bir araya

getirilmiş ve kısa süreli şekli ifade edilmektedir. Psikodinamik ve yapısal aile çalışmalarının

teknikleri kullanılmaktadır.

Bütünleştirilmiş aile tedavisi İskoçya Psikanaliz Enstitüsünden yetişip Kanada da Mc.

Master Modeli aile tedavisi eğitimi almış iki psikiyatrist (David Will - Robert Wrote)

tarafından geliştirilmiş kısa süreli bir aile tedavisi modelidir (Çuhadaroğlu, 1996).

Bütünleştirilmiş aile terapileri ile kombine aile terapileri karıştırılmamalıdır. Bü-

tünleştirilmiş aile terapilerinde, yapısal ve psikodinamik modellerin kısa süreli uygulanması,

kombine aile çalışmalarında ise, bütün aile çalışmaları tekniklerinin uygulanması söz

konusudur. Kombine aile çalışmaları, tek tek aile çalışmalarının ayrı-ayrı toplam faydasından,

daha üstündür. Çünkü aileler kendine özgü ve bölgesel farklılıkları olan, çevresiyle de sürekli

iletişim ve etkileşim içinde olan bir sistemdir. Sistemin en önemli özelliklerinden biride

değişim ve gelişmedir. Ailede sürekli değişen ve gelişen bir sistemdir.

Bütünleştirilmiş aile terapilerinde dört evreden söz edilmektedir. Çuhadaroğlu,

(1996)'na göre bu dört evre şöyledir.

1-Değerlendirme evresi: Bu da dört aşamada gerçekleştirilen bir süreçtir.

a. Aileyi tedavinin amacına yönlendirme

b. Veri toplama ve sorunu tanımlama

c. Soruna açıklık getirilmesi

d. Formülasyon

2- Anlaşma (Kontrat): Bir sorun olduğu, aileye ait olduğu, çözmek istedikleri

(terapistin yardımıyla ve şimdi başlayarak) konusunda uzlaşma sağlanır.

3- Tedavi

a. Deneyimsel yön, ödevler

• Ödev verilmesi

• Ödevin ne derecede yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi, yeni formülasyonlar.

b- Kognitif yön, yorumlar ve tutabilme (containment)

4-Sonlanım

Page 265: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

258

Bütünleştirilmiş aile çalışmaları için literatürde ödev ve iletişim üzerinde durulması,

odak bir sorun belirlemesi, aile yapıları ile çalışılması önerilmektedir. Hedef sorun ortadan

kalktığında ise sonlanım aşamasına geçilmektedir. Sonlandırma aşamasında pekiştirme ve

izleme yapılmaktadır.

Kombine aile terapilerinde ise, aile terapilerinin temel teknikleri ve soruna özgü

spesifik teknikleri uygulanır. Bütünleştirilmiş aile terapisinde dört aşamalı bir süreç, kombine

aile terapilerinde ise yedi aşamalı bir süreç bulunmaktadır.

Yedi aşamalı genelci sosyal çalışma müdahalesi, sosyal çalışmaya giriş dersinde iş-

lenmiştir.

14.2.2. Non-direktif Aile Çalışması

Non-direktif aile çalışmalarında müracaatçı merkez alınır. Müracaatçı aile veya birey

olabilir. Genellikle aileler, çocuklarının sorunları üzerinden, kendi sorunlarını da yansıtmış

olurlar. Aile üyeleri ile yapılan çalışmalar, dolaylı olarak, çocuklarda problemin çözümünü

sağlamaktadır. Ya da çocuklarla ilgili bir çalışmada, dolaylı olarak, ailenin de sorunları ele

alınmış demektir. Çünkü sistem teorisine göre, aile üyeleri birbirine bağlıdır. Aile

üyelerindeki bir değişim, diğer aile üyelerini varsa çocukları aslında, bütün aileyi

etkilemektedir. Yapılan birçok araştırmada, çocukta görülen bir problemin, kaynağında

ailenin olduğu saptanmıştır. Engelli çocukların ve ergenlerin psiko-sosyal müdahale

programlarına, ailelerini katmanın daha yararlı olduğu belirtilmektedir.

İç-içe geçmiş aile bireyleri ile çalışırken, davranış değişimi diğer aile üyesinin izin

verdiği ölçüde gerçekleşmektedir. Böyle durumlarda non-direktif aile çalışmaları yararlı

olabilmektedir. Sosyal çalışmacı genelci sosyal çalışma müdahale planı içinde, grup dinamiği,

kominikasyon, duyguların işlenmesi gibi kavramlarla çalışmalıdır. Teknik beceri kadar,

sosyal çalışmacının beceri, temeli non-direktif çalışmalarda önemlidir.

Çok basit gibi görünen nondirektif görüşme sıkı bir alıştırma ile kazanılabiliyor. Birey

düzeyinde değişiklik ise yedi faz içinde incelenebilir (Taneli, 1996).

1.Faz

• Kişinin kendisi ve dünyası için yarattığı yapılar (Konstrukt) katı bir düzen içindedir.

• Kendi içinde geçen yaşantılardan bihaberdir.

• Kendini değiştirmek ve geliştirmek için bilinçli bir isteği yoktur.

• Problemleri tanımaz.

• Duyguları ve kendisi için anlamını bilmez ve kabul etmez.

• Yalnızca ekstemal şeyler hakkında konuşur.

• Kendiliğinden tedaviye gelmez.

• Tedaviye gönderilirse yararlanacağı ümidedilmez.

• Kendisinin konuşmadan oturabileceği bir oyun ya da grup tedavisi atmosferi içinde

yumuşayabilir.

Page 266: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

259

2.Faz

•Kişi kendine pek değinmeyen konularda ve dışarıda hissettiği problemler üzerine

konuşabilir.

"Benim yaşamımda tekrar tekrar bozgunluklar ortaya çıkıyor."

•Duygular, arada sırada, geçmişte kalan kendine ait olmayan eşyalar gibi anlatılır.

"Semptom basitti, deprime olmuş gibiydi."

(Ben depresyondayım ya da ben depresyondaydım diyemez)

•Kişisel yapıları katı, öyle kabul edilirler.

(Ben herhangi bir şeyi hiçbir zaman doğru yapamam)

3.Faz

• Kişi 2.Fazda olduğu gibi kabul edildiğini görünce bir gevşeme olur, kendini rahat

ifade etmeye başlar.

• Bugüne ait olmayan duygular ve onların anlamı hakkında konuşur.

• "Bu duygu çocukluğumdan hatırladığım bir duyguydu."

• Bu reaksiyonlar kabul edilemez, negatif kavramlarla örtülür.

"Yaptığım birçok şey vardı, kötü şeyler yapmıştım, kendimi yanlış ve kötü hissedi-

yordum."

•Anlatılan yaşantılar ya geçmişten kalan ya da kendinden uzaklarda.

"Bir yönelme olduğu zaman korkarım yenilmeğe eşdeğer olmaktan başka bir şey

değildir. Bundan nefret ederim, ama ikisini aynı anlamda tutuyorum gibi görünüyor."

•Kişi yapıları tanımaya başlar.

"Bu bir rol, uzun zamandır oynadığım bir rol... Sosyal durumlarda ahengi sağlamayı

biliyorum, insanları mutlu etmek için ne yapmam gerektiğini biliyor ve onu söylüyordum."

• Bir noktada rolünün önceden belirlenmemiş olduğunu anlayabilir.

• Birçok kişi tedaviye geldiğinde 3.fazdadır. Tedavi atmosferini yaşarken süreç

içinde ilerleme kaydeder.

4.Faz

•Duygular şimdiki zamanda ifade edilirler.

"Kendimi bağımlı hissedince cesaretim kırılıyor, kendim için ümidim kalmadığı

anlamına geliyor."

•Bazen o andaki, kendi istemi dışında ortaya çıkan duygu dile getirilir. "Evet, doğru,

sana inanmıyorum."

Page 267: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

260

•Kişi duyguların o anda yaşanmasından korkar.

"İçimde bir düğüm. Öfkeli olma, ağlama ve kaçma isteği yaratıyor."

• Bu fazda problemleri için kendi sorumluluğu duygusu doğar.

• Yakın ilişkiler hala tehlikeli algılanır, başkaları ile karşılaştığında bazen duygularını

söyleyebilir.

• Tedavi uzun süre bu şekilde seyreder.

• Kişi kendini açar, kendini hisseder ve yaşayan bir çocuk olarak algılamaya başlar.

Az hissettiği ya da aniden ortaya çıkan şeyler onu korkutur ve şaşırtır.

5.Faz

•Kişi tedavi ilişkisinde kendini güvende hissettikçe, kendinde keşfedeceklerinden

korkusu azaldıkça 5.faz diyebileceğimiz belirtileri gösterir.

•Duygularının şimdiki zamanda, serbestçe ifade eder, bir ilişkide de anlatır.

"Kuvvetlice reddedileceğimi hesap ediyorum. Sende de böyle olacağını düşünüyorum."

•O ana kadar bilince çıkmasına izin verilmeyen duygular ve önemleri tam olarak

yaşanır. Bazen korku, güvensizlik ve şaşırma içinde;

"İşte böyle oldu, ben anlamıyorum (uzunca bir mola) bu korkunç korku nereden çıktı

bilmek istiyorum."

Kişi birey yaşadığını biliyor, ne olduğu konusunda emin değil.

•Giderek gerçek yaşantısı ile davranışları arasındaki farkı algılar ve tartışır.

6.Faz

• Bu faz sadece değişikliği göstermez, geçmiş fazlardan oldukça farklıdır ve sıklıkla

dramatik bir biçimde ortaya çıkar.

• O ana kadar bilinçten uzak tutulan duygular bütün güçleri ile yaşanır ve kabul

edilirler.

Kişi bu yaşantıdan çok etkilenir, ahlama, gözyaşı ve adalelerin gevşemesi birlikte gi-

den fizyolojik belirtilerdir.

• Kişinin kendisi bilinçte bir obje gibi var olmaz, artık bir yaşantıdır, her an kendini

değiştiren bir süreçtir. Yapılır çözülür. Kişi kendini yaralanabilir ve temelinden kopmuş gibi

hisseder.

• Kişi 6.faza ulaştıktan sonra geri dönmez. Arada bir bilincine karşı yalanlarsa da

uzun süre bilincinden uzak tutamaz. Artık değişmiştir.

• Kendisi ile açık bir iletişim içindedir. Hareket etmeye cesaret etmiş ve bunu da bir

başka kişiye göstermiştir, geri dönmez.

Page 268: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

261

7.Faz

•Bu faz daha çok bir yön ya da bir amaçtır. Bu faz tam yaşama ve davranma yeteneği

olan (fully functioning person) (Rogers, 1961) kişiyi tanımlar.

• Kişi, artık duyguları olduğu gibi ve bütün duyguları ile yaşamaktan korkmaz. Bu

sadece tedavide değil, ilişkilerinde de böyledir.

• Kişi kendisinin kim olduğunu, ne istediğini, kendi davranış ve tutkusunun ne

olduğunu, pozitif ve negatiflerini bilir. Kendisini kabul eder. Kendi sürecine inanır. Kişi

tutarlı olmuştur.

Non-direktif aile çalışmaları, aile ve sosyal çalışmacı tarafından görüşülerek son-

landırılır. Aile problem çözümünü öğrenmiştir, nükslerin önlenmesi için izleme çalışmalarına

geçilebilir.

Non-direktif teknikler "basit ve yalın" olduğu için eleştirilmekte fakat kuramın öncüsü

Rogers "basit ve yalını" güçlü yön olarak ele almaktadır.

Çocuk merkezli görüşmelerde, çocukları, ebeveynleri, öğretmenleri ya da çevresindeki

diğer kişiler, havale etmişlerdir. Genellikle, çocuklar, görüşmeleri başta kendileri talep

etmemişlerdir. Sosyal çalışmacı, seanslarda otorite figürü olarak algılanma riskine karşı,

çocuklarla mülakat tekniklerini beceri temelinde iyi uygulayabilmelidir.

Thompson ve Rudolph (1992) çocuklarla görüşmenin, altı basamakta yapılmasını

önermektedirler.

1- Aktif dinleme ile ilgili problemi belirleme

2- Çocuğun beklentisini belirginleştirme

3- Problemi çözmek için neler yapılabileceğini açıklama

4- Problemi çözmek için yeni şeyler açıklama

5- Problemi çözme yollarından birini denemek için taahhüt etme

6- Sonlandırma

Sosyal çalışmacı, çocuğu, erişkinin küçültülmüşü olarak görmemeli, ebeveynlerinin de

bu algı içinde olmalarına dair çalışmalıdır.

Çocuklarla, çocuk merkezli çalışmalar için, literatürde genellikle üç tür müdahale tarzı

önerilmektedir.

1- Aile çalışmaları

2- Grup çalışmaları

3- Oyun terapisi

Page 269: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

262

Çocuklardaki duygu ve davranış bozukluklarının çoğu aile içi çatışmalardan ve

ebeveynin kişilik bozukluğundan kaynaklanır. Yine, çocukluktaki hastalık belirtilerinin aile

içi ilişkide belirli bir işlevi vardır (Wolff, 1989).

Ebeveynlerin çoğu, çocuklarında meydana gelecek olumlu davranış değişikliklerini

kabullenmeye hazırdır, bu kabullenmeyi çocuklarında bilmeye hakları vardır. Ebeveyn

tartışmaları çocukların önünde yapılıyorsa, çocuklarda oluşan semptomlar bastırılmış

duygular olarak ortaya çıkar ve çözümlenmelidir.

Mezzo düzey grup çalışmasının önemli bir niteliği, çocuklarla da uygulanabilir ol-

masıdır. Mezzo düzey çalışmalarda, çocuklar, psiko-sosyal ve zihinsel olarak, paylaşımlarda

bulunur, olumlu etkilenirler. Çocuklarla grubun boyutu ve problemin niteliği, psiko-sosyal

gelişim aşamalarına göre, çalışılır. Çocukların, yetişkinlere göre daha çok yardıma ve desteğe

ihtiyacı vardır, sosyal çalışmacıya, yetişkinlere göre daha çabuk ve çok güvenirler.

Çocuklarla bir diğer çalışma şeklide, oyun terapisidir. Oyun terapisi, çocuğun doğal

olarak kendini ifade ettiği bir atmosferdir. Böylece çocuklar, kendilerini ifade edip, duygu ve

davranışlarını yansıtırlar. Oyun terapisi bazı durumlarda yönlendirici olduğu gibi, genellikle,

yönlendirici olmayan tarzıyla bilinmektedir.

Sosyal çalışmacı oyun terapisinde, denetleyen, eğitimci ya da ebeveyn rolünde de-

ğildir. Erişkinlerle çalışırken uygulanan rollerin çoğu, çocuklarla çalışırken kullanılmamalıdır.

Sosyal çalışmacı, duygularını serbestçe ifade edebileceği bir ortamı, hoşgörü çerçevesinde

oluşturmalıdır.

Sosyal çalışmacı, oyun terapisinde, zorunlu sınırlamalar hariç (çocuğun zarar gör-

memesi için konulan sınırlamalar), serbest bir ortamı hazırlamalıdır. Çocuğun hareketleri

izlenir, aceleci davranılmaz, gözlem sonucu rapor hazırlanır.

Akademik takvim içinde, seçmeli ders olarak oyun terapisi alınmalı, sosyal hizmet

kuruluşlarında birçok çocuğun bulunduğu ve yardıma ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır.

Page 270: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

263

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

On dördüncü bölümde, davranışçı-sistemik, bütünleştirilmiş ve non-direktif aile

çalışmaları ve teknikleri anlatıldı. Davranışçı-sistemik çalışmalarını daha çok evlilik terapileri

ile literatürde bildirildiği ifade edildi. Bütünleştirilmiş aile terapilerinin, kombine aile

terapileri ile farklı yönleri açıklandı.

Page 271: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

264

Bölüm Soruları

1.Aşağıdaki tekniklerden hangisi davranışçı-sistemik tekniklerinden biri değildir?

a. İletişim

b. Biz iletisi

c. Ben iletisi

d. Genellememe

e. Genelleme

2.Aşağıdaki tekniklerden hangisi davranışçı-sistemik tekniklerinden biri değildir?

a. Sorumluluk

b. İletişim

c. Genelleme

d. Mantık

e. Sorumsuzluk

3.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi sağlıksız ailenin iletişim kalıplarından biri değildir.

a. Yargılama

b. Denetleme

c. Sorumluluk

d. Nötralize etme

e. Katılık

4.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi sağlıklı ailenin iletişim kalıpları içinde yer almaz?

a. Empati

b. Açık olma

c. Hazır olma

d. Günah keçisi

e. Eşitleme

Page 272: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

265

5.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bireyden ziyade grubun, düşünce duygu ve

davranışlarını açıklayan bir tekniktir.

a. Biz iletileri

b. Ben iletileri

c. Genelleme

d. İletişim

e. Güvengenlik

6.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi çiftlerin söylenenlerden çok söylenmeyenlere,

söylenenlerin perde arkasına odaklanıp kendilerince çıkarsamalar yaptıkları tekniği ifade

eder?

a. İletişim

b. Akıl okuma

c. Mantık

d. Genelleme

e. Çiftler arası kural

7.Çiftlerin ve aile üyelerinin karşı tarafa, problemin çözümü için hasta veya hatalı

olduğuna dair bildirimlerin yapıldığı tekniği aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Akıl okuma

b. Genelleme

c. Terapistçilik

d. Biz iletisi

e. Ben iletisi

8.Aile üyeleri ve eşlerin düşünce duygu ve davranışları aktarırken karşı tarafa suçluluk

yüklemesi ve bunu kesin ifade tarzıyla yapmasını aşağıdaki seçeneklerden hangisi tanımlar?

a. Zorlama

b. XYZ

c. ABC

d. Sorumluluk

e. Yapıcı eleştiri

Page 273: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

266

9.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bütünleştirilmiş aile terapileri için bildirilen

evrelerden biri değildir?

a. Aileyi tedavinin amacına yönlendirme

b. Veri toplama

c. Sorunu tanımlamama

d. Soruna açıklık getirilmesi

e. Formülasyon

10.Çift ve aile üyelerinin düşünce duygu ve davranışlarını ben iletisi ile, haklı bulup,

karşı tarafı haklılığını pekiştirmek için haksız görmesini ifade eden teknik hangi şıkta

bildirilmiştir.

a. Sorumluluk

b. Hak, haklılık

c. XYZ

d. ABC

e. Genelleme

11.Her iki eşinde uyması gereken çiftler arası kural tekniği altı stratejiden oluşmuştur.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bu stratejilerden biri değildir.

a. Konuşma gerçek bir konu ile planlanır

b. Söz hakkı paylaşılır

c. Yapıcı tartışmaya odaklanılır

d. Gerekirse durulup ara verilir

e. Bir anda bir obje üzerinde durulmaz

12.Aşağıdaki seçeneklerin hangisi non-direktif aile çalışması, birinci faz içinde yer

almaz.

a. Birey problemleri tanımaz

b. Kişinin kendisi ve dünyası için yarattığı yapılar katı bir düzen içindedir

c. Kendiliğinden seansa gelirler

d. Değişim için bilinçli bir istek yoktur

e. Yaşantılardan bihaberdirler

Page 274: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

267

13.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi non-direktif aile çalışması dördüncü faz içinde yer

almaz.

a. Duygular şimdiki zamanda ifade edilir.

b. Bazen istem dışında ortaya çıkan duygu dile getirilir.

c. Yakın ilişkiler tehlikeli algılanmaz.

d. Kişi o anda duyguların yaşanmasından korkar.

e. Problemler için sorumluluk duygusu doğar.

14.Thompson ve Rudolph, çocuklarla görüşmenin altı basamakta yapılmasını

önermektedir. Aşağıdaki seçeneklerin hangisi ilgili altı basamaktan biri değildir?

a. Sonlandırma

b. Aktif dinleme

c. Problemi belirleme

d. Çocuğun beklentilerini belirginleştirmeme

e. Taahhüt etme

15.Çocuklarla çocuk merkezli çalışmalar için sosyal çalışmada müdahale tarzları

vardır. Aşağıdaki seçeneklerin hangisi bu müdahalelerden biri değildir?

a. Aile çalışmaları

b. Grup çalışmaları

c. Oyun terapisi

d. Çocuklarla mülakat

e. Hiçbiri

Cevaplar

1) d, 2) e, 3) c, 4) d, 5) a, 6) b, 7) c, 8) a, 9) c, 10) b, 11) e, 12) c, 13) c, 14) d, 15) d

Page 275: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

268

KAYNAKÇA

Anuradha K. : Empowering families with mentally ill members, A strengths

perspective, international Journal for the Advancement of Counseling, (2004).

Baltas, A. , Baltas, Z. : Bedenin Dili, Remzi Kitabevi, Istanbul, (1998).

Bandura, A. : Social cognitive theory, An agentic perspective, Annual Review of

Psychology 52, (2001).

Bandura, A. : Social foundations of thought action, A social cognitive theory,

Englewood Cliffs, N3, Prentice-Hall, (1986).

Barker, R. : Basic Family Therapy, Oxford University Press, New York, (1992).

Barker, R. : Social work dictionary, Dc, NASW, Washington, (1999).

Barton, C. , Alexander, J. : Functional Family Therapy, Handbook of family Therapy,

Vol. 1., Brunner-Mazel., (1981).

Bateson, G. : Mind-Nature, in Cloe Madenes, Stratejic Family Therapy, Jossey-Bass,

San Fransisco, (1991).

Begley, S. : How it all starts inside your brain, Newsweek, February 12, (2001).

Bowen, M. : Therapy in the Practice of Psychotherapy, Annual Review of Family

Therapy, Human Sciences Press,

New York, (1981).

Cakmakh, K. : Basilmamis Lisans Ders Notlari, Istanbul, (1980).

Cakmakli, K. : Cocuk ve Gencte Sosyal Gelisim, Yagmur Yayinlari, Istanbul, (2007).

Cakmakli, K. : Turkiye'de Halkin Saglik Hizmetlerinden Daha lyi Yararlanabilmesi

Icin Hastane ve Cesitli Tedavi Kurumlarinda Kurulmakta Olan Sosyal Servislerin Gorevleri

Uzerinde Docentlik Tezi, l. U Tip Fak. Kitapligi, Istanbul, (1980).

Compton, B. R., Galaway, B. , Cournoyer, B. R. : Social work processes, USA.

Brooks-Cole, (2005).

Crowe, M. : The treatment of marital and sexual problems, a behavioural approach,

family therapy, Academic press Ltd. , (1987).

Cuhadaroglu, F. : Aile Tedavileri, Butunlestirilmis Aile Tedavisi, A. U. Basimevi,

Ankara, (1996).

Cutrona, C. E. , Shur, J. A. : Communication Research, Controllability of Sterssful

events and satisfaction with spouse support behaviors, April, vol 19, (1992).

Page 276: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

269

Derezotes, D. S. : Advanced Generalist Social Work Practice, Sage Publications,

(1999).

Derezotes, D. S. : Advanced generalist social work practice, Thousand Oaks, CA,

sage, (2000).

Dewees, M. : Contemporary social work practice, Mc Graw-Hill, Boston, (2005).

Duyan, V. : Sosyal Hizmet Temelleri Yaklasimlari Mudahale Yontemleri, Sosyal

Hizmet Uzm. Dern. Yay., Aydinlar

Matb. , Ankara, (2010).

Duyan, V. : Sosyal Hizmeti Tanimak ve Anlamak, Oncu Basimevi, Ankara, (2008).

Eckstein, D. , Stanley, S. M. : The Family Journal, The Speaker listener Technique,

January, vol 5, (1997).

Eskin, M. : Psikiyatri Temel Kitabi, Aile Terapileri, HYB Basim Yayin, Ankara,

(2007).

Ewalt, P. L. : The Revitalization of improverished Communities, Social Work, Sep.

Vol 42, (1997).

Fenel, D. , Weinhold, B. : Counseling Families, Cove Pub. com., Colorado, (1989).

Fink, A. : Sosyal Hizmet Alani, Balkanoglu Matb. , Ankara, (1962).

Fisiloglu, H. : Aile Tedavileri, Aile Yapisi- Altsistemler-Sinirlar, Ankara Universitesi

Basimevi, Ankara, (1996).

Fisiloglu, H. : Yapisal Aile Terapisi Modeli ve Bir Vaka, Psikoloji Dergisi,

Psikologlar Dern. Yay., (1992).

Forsyth, J. P., Daleiden, E. L., chorpita. B. F. : Psychological Record, (2000).

Foulguie, P. : Pedagoji Sozlugu, Sosyal Yayinlar, Istanbul, (1994).

Gambrill, E. D. :A Behavioral Perpective of Families, Models of Family Treatment,

Colombia University Press, Colombia, (1981).

Germain, C. B. : Ecology and social work, Social work practice, People and

environments, Columbia University Press, New York, (1979).

Gillis, L., Simpson, C. : Project Choices, Adventure-Based Residential Durg

Treatment For Court-Referred Youth, Journal of and Addistions and offenders conselling,

October, vol. 12, (1991).

Page 277: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

270

Gladding, S. T. : Family Therapy, History, Theory and Practice, Merril Prentice Hall,

(1998).

Goldenberg, I., Goldenberg, H. : Family Therapy, Brooks-cole Pub. com., (1996).

Gross, S. J. : The Process of change, Valiations On A Theme By Virginia Satir,

Journal of Humanistic Psychology, Summer, vol 34, (1994).

Gurun, O. A. : Psikoloji Sozlugu, lnkilap Kitabevi, lstanbul, (1991).

Hansen, J. C. , L'Abate, L. : Approaches to family therapy, Mac Millan Publishing

Co., Inc. , New York, (1982).

Harper, R. : The New Psychotherapies, Prentice Hall, New Jersey, (1975).

Hasselt V. B. , Hersen, M. : Advanced abnormal psychology, New York, (1994).

Hepworth, D. H., Larsen, J. A. : Direkt social work practice: Theory and skills,

Wadsworth puplishing Co., California, (1990).

Hoffman, K., Salle, A. : Generalist social work practice, Bridges to change, Boston,

(1994).

Humphreys, T. : Terk Etmemiz Gereken Sevgili, Epsilon Yay., lstanbul, (1998).

Johnson, L. C. : Social work practice, A generalist approach, USA, Allyn and Bacon,

(1998).

Kalk, C. : Family Counselling Interventions, understanding Family Systems and The

Referral Process, Intervation in

School and Clinic, vol 28, (1985).

Kayatekin, E. : Aile Tedavileri, Orneklerle Sistemik Aile Tedavisi Yaklasimi, A. U.

Basimevi, Ankara, (1996).

Kirst-Ashman, K., Hull, G. H. : Understanding generalist practice, Nelson-Hall

Publishers, Chicago, (1999).

Koknel, O., Ozugurlu, K., Aytar Bahadir, G. : Davranis Bilimleri, Yaylim matb.

lstanbul, (1993).

Kolko, D. : Individual Cognitive Behavioral Treatment and Family Therapy For

Physically Abused Children and Their Offending Parents, Chid Maltreatment, November, vol

1, (1996).

Kongar, E. : Sosyal Calismaya Giris, Ayyildiz Matb. Ankara, (1972).

Page 278: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

271

Konuk, E. : Eslerde Problem Cozme, Ana-baba Okulu, Remzi Kitabevi, lstanbul,

(1993).

Kut, S. : Sosyal Hizmet Meslegi Nitelikleri Temel Unsurlari Mudahale Yontemleri,

Ankara, (1988).

Landon, P. S., Feit, M. : Generalist social work practice. Dubuqe, lowa, Eddie bowers

publishing, inc, (1999).

LeBlanc, I. A. , Haqopian, I. P., Maglieri, K. A. : Use of a token economy to eliminate

excessive inappropriate social behavior in an adult with developmental disabilities,

Behavioral Interventions 15, (2000).

Manning, S. : Empowerment in mental health programs, Listening to the voices,

Empowerment in social work practice, CA, Brooks-cole Publishing, (1998).

Martin, C. : The Female Voice, Application To Bowen's Family Systems Therapy,

Journal of Marital and Family Therapy, vol 20, (1994).

Miley, K. K., O'Melia, M., DuBois. : Generalist social work practice, Empowering

approach, Boston, (1998).

Minnahan, A. : Encyclopedia of social work, NASW, Maryland, (1987).

Minuchin, S. : Constructing A Therapeutic Realty, Annual Review of Family Therapy,

Human Sciences Press, New

York, (1981).

Nazli, S. : Aile Danismasi, Nobel Yayinevi, Ankara, (2000).

Netting, E. L., Kettner, P. M. McMurtry, S. L. : Social research methods, qualitative

and quantitative approaches. Allyn and Bacon, (1998).

Nicholds, M., Schwartz, R. C. : Family Therapy, Foreword by Salvador Minuchin,

Baston, Allyn and Bacon, (1998).

Nichols, M. P., Schwartz, R. C. : Family therapy, concepts and methods, Allyn and

Bacon, Boston, (1991).

Nystul, M. S. : The Art and Sciense of Counselling and Psychotherapy, New York,

(1993).

Ozkan, S. : Konsultasyon-Liyezon Psikiyatrisi, lstanbul, (1994).

Ozugurlu, K. : Ana-baba Okulu, Kari-koca lliskilerinden Dogan Sorunlar, Remzi

Kitabevi, lstanbul, (1992).

Page 279: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

272

Ozugurlu, K. : Evlilik Raporu, Altin Kitaplar Yay., Istanbul, (1990).

Parman, T. : Aile Tedavileri, Psikanalitik Aile Tedavisi, Ankara Universitesi

Basimevi, Ankara, (1996).

Payne, M. : Modern social work theory, consultant Editior, Campling, MacMillan

Press, (1997).

Plotnik, R. : Psikolojiye Giris, Kaknus Yay., lstanbul, (2009).

Richmond, M. : Social Diagnosis, Russell Sage Foundation, (1917).

Saleebey, D. : The strenqths perspective in social work practice, Longman, New York,

(1997).

Satir, V., Baldwin, M. : Saitr step by step, A guide to creating change in families, Palo

Alto, CA, Science and Behavior Books, (1983).

Satir, V. : Conjoint Family Therapy, Science and Behavior Books, California, (1967).

Satir, V. : The new peoplemaking, Palo Alto, CA, Secience and Behavior Books,

(1988).

Sayil, I. : Acil Psikiyatri, AUTF, Yay., Ankara, (1987).

Seqal, E. A. , Gerdes, K. E. , Steiner, S. : An introduction to the profession of social

work, Thomson Brooks-Cole, Canada, (2007).

Sheafor, B. W. Horejsi, C. R. : Techniques and guidelines for social work practice, 6th

ed. Boston, (2003).

Simon, B. : The empowerment tradition in American social work, a history, Columbia

Universty Press, New York,

(1994).

Sungur, M: Aile tedavileri, Davranisci-sistemik Evlilik Tedavileri, A. U. Basimevi,

Ankara, (1996).

Sungur, M. : Davranis terapileri, Psikiyatri Bulteni, 2, (1993).

Sungur, M. : Psikiyatri El Kitabi, Bilissel-Davranisci Terapiler, HYB Basim Yayin,

Ankara, (2007).

Taneli, S. : Aile Tedavileri, Aile Tedavisinde Non-direktif Yontem, A. U. Basimevi,

Ankara, (1996).

Page 280: BİREY AİLELER VE SOSYAL HİZMETauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sosyalhizmetlt_ao/... · 2020-03-17 · 3.5.1.Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı ... ve uygulamayı kapsar, bilgi,

273

Thomson, C. , Rudolph, L. : Counselling Children, Brooks-Cole Pub. com, California,

(1992).

Tomanbay, l. : Sosyal Calisma Sozlugu, Selvi Yayinevi, Ankara, (1999).

Topcuoglu, V. : Psikiyatri Temel Kitabi, Tanatoloji, HYB Basim Yayin, Ankara,

(2007).

Transaksiyonel Analiz Dernegi. : Transaksiyonel Analiz, lstanbul, 2012.

Turan, N. : Sosyal Kisisel Calisma, Birey ve Aileler lcin Sosyal Hizmet, Aydinlar

Matb. , Ankara, (2009).

Turner, J. B. ve dig. : Encyclopedia of Social Work. NASW, Maryland, (1977).

W. H. O. CHRONICLE, 27.5, P. 199-200, May, World Health Organization, Geneva,

(1973).

William, M. A. , Gross, A. M. : Behavior therapy, New York, (1994).

Wolff, S. : Psikoterapilere Giris, Cocuk Psikoterapisi, Cerrahpasa Yay. Bir., Istanbul,

(1989).

Wolpe, J. Plaud, J. J. : Pavlov's contributions to behavior, American Psychologist 52,

(1997).

Yalin, A. : Aile Tedavileri, Stratejik Aile Tedavisi, Ankara Universitesi Basimevi,

Ankara, (1996).

Zastrow, C. : Intraduction to Social Work and Social Welfare, Thomson Brooks-Cole,

USA, (2004).

Zastrow, C. H., Kirst-Ashman, K. : Understanding human behavior and the social

environment, Nelson-Hall Publishers, Chicago, (1990).

Zastrow, C. H. : Social work with groups, Nelson-Hall Publishers, Chicago, (1993).

Zastrow, C. H. : The practice of social work, CA: Brooks-Cole Publishing Co., (1999).