ataköy gazete 210

30
TÜKETİCİLER DERNEĞİ’NDEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI “İLÇE HAKEM HEYET- LERİNE BAŞVU- RARAK ELEKTRİK FATU- RALARINIZA YANSI- TILAN K/K BEDELİNİ GERİ ALIN” (Yazısı 17. sayfada) SORUNLARINIZDAN “HİPNOZ” İLE KURTULUN Eğitim alanında, psikolojik sorunlarda, psikosomatik sorunlarda, bağımlıklarda, kilo sorunlarında, cinsel sorunlarda, tıp alanında, ağrısız kadın doğumda, hukukta, sporda, sanatta, fobil- erde, kötü davranış alışkanlıklarında, diş hekimliğinde, uyku sorunlarında, ağrı kon- trolünde, tüp bebek tedavisinde ve daha birçok alanda hipnoz yoluyla sorunlarınız- dan kurtulabilirsiniz. Yavuz ARPACIK’ın haberi sayfa 29’da Bakırköy Osmaniye’de bir süre önce yapımına başlanan, 94 bin metrekare alanda yapılacak Türkiye’nin en büyük botanik parkı ile ilgili sorunlar çözüldü. Başkan Erzen gazetemize yap- tığı açıklamada; “Botanik Park’ın yapılacağı arazide daha önceden özürlüler için bir yer yapmıştık, o da tam botaniğin ortasında kalıy- or. Onu taşımak zordu. Onun protokolleriyle uğraşıyorduk. Bugün itibariyle protokolü ben de, vali de imzaladık. Onu ön tarafta, gümrüklü malların yedieminliğin olduğu bir yer var, oraya taşıy- oruz. Betonunu döktük. Ve bun- dan sonraki süreçte bu projede hızlanıyoruz” dedi. SAYI: 210 ARALIK 2011 FİYAT: 2 TL Sürek li, Et kili, Ýlkeli. ATAKÖY 19 19 Yaþýnda Bakýrköy’de 1 Numara http://www.atakoygazete.com.tr Ataköy 1. Kısım’da bulunan (Bakırköy Zeytinlik Mahallesi) imar planlarında “Turistik Tesis Alanı” olarak gözüken 564 ada, 14 parsel 2.649.69 metrekare arsa Emlak Bankası’nın kapatılmasıyla TOKİ’ye geçen arsalardan birisiydi. 12.06.1964 tarihinden bu yana imar planlarında “İmar parseli” olarak gözüken bu arsayı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Turistik Otel yapılmak üzere 30.06.2004 tarihinde Mustafa Yılmaz isimli şahsa satmış. Daha sonra bu arsa 07.05.2007 tarihinde TOKİ’nin muvafakatı ile devir sözleşmesi yapılarak Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredilmiş. Bu arada Ataköy Turizm Merkezi Alanı ile 1. Kısım’- daki yer ile ilgili çok sayıda dava açıldı. Tüm bu davaların sonunda davayı açanlar kaybetti ve yargı yapılan işlemlerin doğru olduğunu onayladı. Turizm Merkez Alanı ve 14 parsel sayılı arsa ile ilgili açılan davalar ve sonuçları; (Devamı 19. sayfada) Açılan davalar sonuçlandı. Planların geçerli olduğunu mahkemeler onayladı. ATAKÖY 1. KISIM’DA OTEL YAPILACAK ÇEKİCİ REZALETİ Araçları çekilenlerden gelen şikayetler göz ardı ediliyor. Çekiciler özellikle trafiği aksatan yerlere park eden araçlar yerine ara sokaklarda trafik akışını engellemeyen yer- lere park eden araçları çekiyor. Konuştuğumuz çekici başındaki görevli trafik memurları “trafiğin yoğun olduğu yerlerde araçları çekemiyoruz çünkü trafik daha çok tıkanıyor”(!) diyor. Yasa ve yönetmelikler çok açık. Bir aracın çek- ilebilmesi için önce anons yapılacak. Makul bir süre beklenecek. Araç sahibi gelmezse fotoğraf çekilerek aracın park ettiği yer tespit edilip araç kaldırılacak. Ama iş hiç de böyle olmuyor. Çekiciler canlarının istedikleri aracı kaldırıp götürüyorlar. Trafiği tıkasa dahi torpilli işyer- lerinin önündeki araçlara dokunulmuyor. Geçtiğimiz günlerde çeki- ciler ile ilgili bir haber gazetelerin iç sayfalarında yayımlandı. Bu haberi aşağıda bulacaksınız. Haberi dikkatle okuyun, bu çekiciler için ödenen kiralara bakın … Çekici- lerin bu kiraları çıkarmak ve kâra geçmek için yasa ve yönetmelikleri neden ihlal ettiklerini anlayacaksınız. (Yazısı 25. Sayfada) Yapımı devam eden Osmaniye’deki Botanik park, SORUN ÇÖZÜLDÜ BOTANİK PARK’A DEVAM... Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü HÜSEYİN ÖZCAN Edirne’ye tayin edildi. Hüseyin Özcan 30 Ekim 2005 tarihinden bu yana Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini sürdürüyordu. BAKIRKÖY’ÜN ÖDÜLLÜ ECZACISI “Altın Havan İlaç ve Eczacılık Sek- törü 2011 Başarı Ödülleri” Ecz. Lev- ent Kamacık Özel Ödülü’ne “Meslek örgütlerindeki başarılı çalışmaları nedeniyle” Bakırköy Uçkunkaya Eczanesi’nin sahibi Bakırköylü Eczacı Asal Uçkunkaya layık görüldü. (Yazısı 15. sayfada) Gelişen Tıp Bilimi ve Teknolojisi ile ESTETİK CERRAHİ’DE DEVRİM Gelişen tıp bilimi ve teknolojisi insanların güzelleşmesinde sözcüğün tam anlamıyla bir “devrim” yapmıştır. Arzu BERA- TOĞLU, Op. Dr. Hanife AKI- NOĞLU’ya sordu. (Yazısı 31. sayfada) Hayvan Hakları Federasyonu Bakırköy Temsilciliği HAYTAP’TAN GAZETEMİZE ZİYARET Hayvan Hakları Federasyonu Bakırköy temsilcisi İlknur Sak Özkan, gönüllü üyeler Handan Göçer ve Erkan Özkan ile birlikte gazetemizi ziyaret etti. (Yazısı 27. sayfada) ( SAYFA 21’DE )

Upload: gokhan-atamer

Post on 09-Mar-2016

272 views

Category:

Documents


12 download

DESCRIPTION

19 yıldır surekli,etkili,ilkeli yayın

TRANSCRIPT

Page 1: Ataköy Gazete 210

TÜKETİCİLER DERNEĞİ’NDEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI

“İLÇE HAKEM HEYET-LERİNE BAŞVU-

RARAKELEKTRİK FATU-

RALARINIZA YANSI-TILAN

K/K BEDELİNİ GERİ ALIN”

(Yazısı 17. sayfada)

SORUNLARINIZDAN “HİPNOZ” İLE KURTULUNEğitim alanında, psikolojik sorunlarda, psikosomatik sorunlarda,bağımlıklarda, kilo sorunlarında, cinselsorunlarda, tıp alanında, ağrısız kadındoğumda, hukukta, sporda, sanatta, fobil-erde, kötü davranış alışkanlıklarında, dişhekimliğinde, uyku sorunlarında, ağrı kon-trolünde, tüp bebek tedavisinde ve dahabirçok alanda hipnoz yoluyla sorunlarınız-dan kurtulabilirsiniz.Yavuz ARPACIK’ın haberi sayfa 29’da

Bakırköy Osmaniye’de bir süre önce yapımınabaşlanan, 94 bin metrekare alanda yapılacakTürkiye’nin en büyük botanik parkı ile ilgili

sorunlar çözüldü. Başkan Erzen gazetemize yap-tığı açıklamada;“Botanik Park’ın yapılacağı arazide daha önceden

özürlüler için bir yer yapmıştık, oda tam botaniğin ortasında kalıy-or. Onu taşımak zordu. Onunprotokolleriyle uğraşıyorduk.Bugün itibariyle protokolü ben de,vali de imzaladık. Onu ön tarafta,gümrüklü malların yedieminliğinolduğu bir yer var, oraya taşıy-oruz. Betonunu döktük. Ve bun-dan sonraki süreçte bu projedehızlanıyoruz” dedi.

SAYI: 210 ARALIK 2011 FİYAT: 2 TL

Sürekli ,

Etkil i ,

Ý lkeli .

ATAKÖY1 91 9Yaþýnda

Bakýrköy’de1 Numara

http://www.atakoygazete.com.tr

Ataköy 1. Kısım’da bulunan (Bakırköy ZeytinlikMahallesi) imar planlarında “Turistik Tesis Alanı”olarak gözüken 564 ada, 14 parsel 2.649.69metrekare arsa Emlak Bankası’nın kapatılmasıylaTOKİ’ye geçen arsalardan birisiydi. 12.06.1964 tarihinden bu yana imar planlarında“İmar parseli” olarak gözüken bu arsayı Toplu Konutİdaresi Başkanlığı, Turistik Otel yapılmak üzere30.06.2004 tarihinde Mustafa Yılmaz isimli şahsasatmış. Daha sonra bu arsa 07.05.2007 tarihindeTOKİ’nin muvafakatı ile devir sözleşmesi yapılarakAlbatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’nedevredilmiş.Bu arada Ataköy Turizm Merkezi Alanı ile 1. Kısım’-daki yer ile ilgili çok sayıda dava açıldı. Tüm budavaların sonunda davayı açanlar kaybetti ve yargıyapılan işlemlerin doğru olduğunu onayladı.Turizm Merkez Alanı ve 14 parsel sayılı arsa ile ilgiliaçılan davalar ve sonuçları; (Devamı 19. sayfada)

Açılan davalar sonuçlandı. Planların geçerli olduğunu mahkemeler onayladı.

ATAKÖY 1. KISIM’DA OTEL YAPILACAK

ÇEKİCİ REZALETİAraçları çekilenlerden gelen şikayetler göz ardıediliyor. Çekiciler özellikle trafiği aksatan yerlerepark eden araçlar yerine ara sokaklarda trafikakışını engellemeyen yer-lere park eden araçlarıçekiyor. Konuştuğumuz çekicibaşındaki görevli trafikmemurları “trafiğin yoğunolduğu yerlerde araçlarıçekemiyoruz çünkü trafikdaha çok tıkanıyor”(!)diyor.Yasa ve yönetmelikler çokaçık. Bir aracın çek-ilebilmesi için önce anons yapılacak. Makul birsüre beklenecek. Araç sahibi gelmezse fotoğrafçekilerek aracın park ettiği yer tespit edilip araç

kaldırılacak.Ama iş hiç de böyle olmuyor. Çekiciler canlarınınistedikleri aracı kaldırıp götürüyorlar. Trafiği

tıkasa dahi torpilli işyer-lerinin önündeki araçlaradokunulmuyor. Geçtiğimiz günlerde çeki-ciler ile ilgili bir habergazetelerin iç sayfalarındayayımlandı. Bu haberiaşağıda bulacaksınız. Haberi dikkatle okuyun, buçekiciler için ödenenkiralara bakın … Çekici-lerin bu kiraları çıkarmak

ve kâra geçmek için yasa ve yönetmelikleri nedenihlal ettiklerini anlayacaksınız.

(Yazısı 25. Sayfada)

Yapımı devam eden Osmaniye’deki Botanik park,

SORUN ÇÖZÜLDÜ BOTANİK PARK’A DEVAM...

Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü

HÜSEYİN ÖZCANEdirne’ye tayinedildi. HüseyinÖzcan 30 Ekim 2005tarihinden bu yanaBakırköy İlçe MilliEğitim Müdürlüğügörevini sürdürüyordu.

BAKIRKÖY’ÜN ÖDÜLLÜECZACISI

“Altın Havan İlaç ve Eczacılık Sek-törü 2011 Başarı Ödülleri” Ecz. Lev-ent Kamacık Özel Ödülü’ne “Meslekörgütlerindeki başarılı çalışmalarınedeniyle” Bakırköy UçkunkayaEczanesi’nin sahibi BakırköylüEczacı Asal Uçkunkaya layıkgörüldü. (Yazısı 15. sayfada)

Gelişen Tıp Bilimi ve Teknolojisi ileESTETİK CERRAHİ’DE DEVRİMGelişen tıp bilimi ve teknolojisiinsanların güzelleşmesindesözcüğün tam anlamıyla bir“devrim” yapmıştır. Arzu BERA-TOĞLU, Op. Dr. Hanife AKI-NOĞLU’ya sordu.

(Yazısı 31. sayfada)

Hayvan Hakları Federasyonu Bakırköy TemsilciliğiHAYTAP’TAN GAZETEMİZE ZİYARET

Hayvan Hakları FederasyonuBakırköy temsilcisi İlknurSak Özkan, gönüllü üyelerHandan Göçer ve ErkanÖzkan ile birlikte gazetemiziziyaret etti.

(Yazısı 27. sayfada)

( SAYFA 21’DE )

Page 2: Ataköy Gazete 210

AYIN YAZISI

HUKUK HERKES İÇİN GEÇERLİ OLMALI

Özcan Atamere-mail

[email protected]

3

Bu yılın da son ayına girdik. 30 gün sonra yeni yıla gireceğiz. Yeniyıl demek hayallerin gerçekleşmesi anlamına geliyor. Her yeni yılagirişte bu düşünceler içinde, umutlarımızın gerçekleşmesini diliy-oruz. Ama hiç de öyle olmuyor.Bizi yönetenler açıklıyorlar; “Kişi başına düşen Milli Gelir 10 bindolar”. Bu demektir ki verilere göre Türk ailesi 4 kişi olduğudüşünülürse her eve giren para ortalama 60 bin TL. 12’ye bölers-eniz ayda 5 bin TL eder. Emeklinin, işçinin, çalışanların durumuortada. Bu rakamlara kim inanır? Yasalar var, ama yasaları uygulayan yok. Hukuk MuhakemeleriKanunu’nda Ekim ayında bir değişiklik yapıldı. Eskiden bir hukuk-suzluk karşısında dava açıyordunuz. Davanın seyrine göre mahke-menin tespit ettiği bedelleri ödüyordunuz. Yapılan bu değişiklikleherhangi bir konuda dava açabilmeniz için ortalama 1.500 TL’yipeşin olarak yatırmak zorundasınız.Bu ne demektir biliyor musunuz? Toplumu ilgilendiren konulardaduyarsız kalın, sakın dava açmayın. Bir noktada yaşadığınız yöredecebinde parası, arkasında siyasi gücü olanların, gözlerinizin içinebaka baka yapmış oldukları yasadışı işleri görmezlikten gelin, sin-eye çekin...Dediğimiz gibi yasalar var ama yasalar amiyane tabir ile “garibanvatandaşa” uygulanıyor...Bu konuda o kadar çok örnek var ki bir kaç tanesini verelim;Mutlaka dikkatinizden kaçmamıştır. Görsel ve yazılı basında konutilanları yayınlanıyor. “Hava alanına 5 dakika, Taksim’e 10 dakika,metroya 1 dakika, alışveriş merkezlerine yürüme mesafesi...” Builanlarda konutların yapıldığı yerle söylenen yerlere “kuş” olsanız osürelerde varamazsınız. Bunun gibi tüketiciyi yanıltıcı bilgilerle ilanhazırlayıp, yayınlama “Tüketici Yasası”na göre suç. Bunun önünegeçmek için iki yol var. Birincisi; Yasaların uygulanıp uygulan-madığını denetlemekle görevli yöneticiler. İkincisi; Duyarlı vatandaşolarak kişisel dava açmak. Türkiye’de yaşayıp cebinde parası olanve bu parayı nerden kazandığı belli olmayan çok az sayıda vatan-daş için problem değil. Onların umurlarında bile değil. Ancak geçi-mini zor şartlar altında idame ettirip bir şey sahibi olmak isteyenleriçin hak aramak yukarıda belirttiğim Hukuk MuhakemeleriKanunu’na göre mümkün değil. Çünkü dava açabilmeniz için orta-lama 1.500 TL para yatırmanız gerekiyor. Yani kısaca bugüne kadaryasal olmayan her şeyi yapanlar bu tutum ve icraatlarına aynendevam edecekler demektir.Bakırköy’de yaşayan bizler yapılan bu yasadışı uygulamaları gün-deme getirip defaatle yazmamıza rağmen gerekeni yapmasıgerekenler “sağır ve dilsiz” olmayı tercih ediyorlar. Bakırköy trafiğini içinden çıkılmaz hale getiren, otopark girişi kimtarafından yapıldığı belli olmayan, AVM’ye gelen araçların otopark-tan çıkışlarını rahatlatabilmek için devlete ait yolun yarısını kendiözel mülkleriymiş gibi kullanan kişilere hiçbir yaptırım uygulanmıy-or. Yasalar ve yönetmelikler çok açık ve net olmasına rağmen otoparkücreti almaya devam eden Capacity AVM’ye karşı yasaların uygu-lanmasını sağlamakla görevli yöneticilerimizin hiçbir işlem yapma-ması ne ile izah edilebilir?Bizler yine “duyarlı ve sorumlu” vatandaş olarak yasaların uygulan-ması için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Değerli okuyucularım; gazetemizin 13. sayfasında yayınladığımız“Bu ankete mutlaka katılın” başlıklı anketemize katılımlarınızı bek-liyorum. Anket sonucunda bu konuyla ilgili belge ve yayınlarımızainanamayacaksınız. İstenirse bazı kişilerin nasıl kayırıldığını göre-ceksiniz. 2012 yılında buluşmak üzere, yeni yılda herşeyin gönlünüzceolmasını diliyorum.

Bakırköy’de özel bir banka engellivatandaşların bankacılık işlemleriniATM’den kolay ve güvenli şekilde yapa-bilmesini sağlayan Erişilebilir Bank24projesi başlattı.Bakırköy Ebu Ziya Caddesi’ndekonuşlandırılan

Erişilebilir Bank24’tebedensel engellibireyler ATM'denyapılabilen her türlüişlemi gerçekleştire-biliyor. Görmeengelli vatandaşlarise kendilerine ait yada banka tarafındansağlanan kulaklık veaktif ekranda yazıyısese çeviren özel birprogram sayesindehesap bakiyesisorgulama ve paraçekme işlemleriniyapabiliyorlar.Özel bir bankanınengelli bireylereyönelik başlatmışolduğu hizmet ileilgili görüşlerinialdığımız TürkiyeOmurilik FelçlileriDerneği YönetimKurulu Üyesi SemraÇetinkaya, geç olsada engellilerinyaşamlarını kolay-laştıran bu tür yeni-liklerin yapılmasınınkendilerini mutluettiğini belirterek,tüm bankaların butür ATM’leri çoğalt-maları gerektiğinisöyledi.Engelli insanlarınBakırköy ve Türkiyegenelinde birçok ATM’yi kullanamadık-larını da belirten Çetinkaya, “Bu türATM’ler aslında olması gereken

hizmetler. Ama ülkemizde çok azolduğu için dikkat çekiyor. Bizimdileğimiz bunların dikkat çekici değil,doğal hizmetler olması. Ayrıca halenengellileri düşünen projeler yapılmıyor.

Her gün sokakta,kaldırımlarda, birçokalanda zorluklar çekiy-oruz. Burada belediyelerbaşta olmak üzere tümyetkililere görevlerdüşüyor. Hala banka-matiklerin önündekaldırımlar var. Bu

ATM Bakırköy için bir örnek olmalı.”dedi.

(Yavuz ARPACIK )

Bakırköy’de Bir İlkENGELLİLER İÇİN BANKAMATİK

KAZAKİSTAN VE KIRGIZİSTAN’DA İNCELEMEKDM (Kiralama Danış-manlık Merkezi) Yöne-tim Danışmanı MalikKubilay Kazakistan veKırgızistan’da devameden proje çalış-malarını yerindeinceleyerek yerel yöne-tim ve bu ülkelerdekiortak Türk Dernekleriile toplan-tılarakatılarakgörüş alışver-işinde bulun-du.Malik Kubilayyaptığı açık-

lamada “Bu ülkelerdeyapımı süren ve yapıla-cak alışveriş merkezleriile ilgili çalışmalarıyerinde görerek,inceleme fırsatı buldum.Bu ülkelerle işbirliğiiçine girerek bilgibirikimlerimizi onlarlapaylaşmaktan memnun-

luk duyuy-oruz. Buülkelerde işhacmimizgiderek artacak”dedi.

Page 3: Ataköy Gazete 210

5

Lise yıllarından bu yana hem mesleki anlamdahem üniversite bazındaturizm ve turizmotelcilik üzerineeğitimlerinidevam ettiren,2011 yılındanbu yana da pro-fesyonel anlam-da restoran verestoran gru-plarında görevyapan West MixGenel Müdürü Kayhan Aksoy ile Pelican Mall'-da yepyeni konsepti ve özgün mimarisiyleaçılan, kısa zamanda İstanbul’lu lezzetdüşkünlerinin durağı olan West Mix Cafe &Restaurant hakkında konuştuk.

Mart ayından bu yana Pelican Mall’dagörevdeyiz diyen ve bundan sonrakiamaçlarının West Mix’i markalaştırmak,marka değerini arttırmak hem de yenişubeleri devam ettirmek olduğunu söyleyenKayhan Aksoy; “Kameroğlu Grup bünyesindehayata geçirilen West Mix Cafe & Restaurantmarkasını, ilk şubemizi burada hizmete sok-tuk. Hem yaratım anlamında hem tümoperasyonel kurulum anlamında hem de

mönü anlamında ve benzeri bir takımşeylerin görevini üstlendik. Ve bundansonraki şubelerimizde de aynı şekildedevam ettireceğiz” diyor.

Zengin mönü, eşsiz sunumAdı gibi birçok lezzetin harmanlandığı

mönüsüyle oldukça iddialı olan mekan

yemeklerin sunumuyla da dikkat çekiyor. WestMix Cafe & Restaurant, zengin mönü seçenek-leri ve ödüllü şefinin yönetimindeki iddalımutfağında misafirlerine Türk damak tadınınünlü ve lezzetli seçimlerinin yanı sıra dünyamutfaklarından da seçkin örnekler sunuyor.Uzakdoğu, Meksika ve İtalyan mutfağındanesintiler taşıyor.Tamamıyla enternasyonel dünya mutfağınınbilinen lezzetlerini ön plana çıkartarak birmönü hazırladıklarını belirten West MixGenel Müdürü Kayhan Aksoy; “Siz buradaUzak Doğu’dan da esintiler görüyorsunuz, birİtalyan mutfağından da esintiler görüyor-sunuz, Fransız Mutfağı da var, Meksika’danda görüyorsunuz. İçecek kısmına geldiğinizzaman Fransa, İtalya, Şili tarzında şaraplardagörüyorsunuz” diyor.Zengin kahvaltı tabağıyla da hayli iddialı olanWest Mix’in, pekmez soslu veya pesto sosluköy pilicini mutlaka deneyin. Tatlı menüsün-den de Panna Cotta’yı yemenizi öneriyoruz.Şarapseverleri de unutmayan West Mix zenginbir şarap menüsü oluşturmuş. Onun dışındamönüde makarnalar, pizzalar, salatalar vehamburgerler de yer alıyor. Sabah 9:00’dangece 12:00’a kadar 7 den 77’ye herkese tümdoğrultuda hizmet veren West Mix Cafe veRestaurant’a, akşam 22:00’da da gelseniz,burada çok nezih bir kahvaltı yapabilirsiniz. Farklı bir lokasyonda farklı bir konsepti gözlerönüne seren mekan, misafirlerini evinde gibi

hissettirecek her türlü konforu ve hizmeti

sunuyor. Henüz Nisan ayındakapılarını açmış olmasına rağmen birmekandan beklenenin fazlasını sunanWest Mix, her yaşa ve her kesimehitap ediyor. Lezzetli yemekler yemekya da bir kahve molası vermekisteyenler için dört bir yanı camekanlaçevrili bir ortamda keyifli bir zamangeçirmemek elde değil...Modern bir atmosfere sahip genişbahçesiyle aynı anda 350 kişiyekadar hizmet veren West Mix; en bili-nen tatları, bir çok yere göre fiyatpolitikasını çok daha uygun tutarakama aynı servis kalitesinde, çok dahaiyi bir şekilde, hem görüntüsüyle hemde çıkan porsiyon gramajlarıyla, her

türlü şeyin marka değeri anlamın-da kalitesiyle sunulan bir mekan.

“Avcılar bana uzak” demeyin;Bu rahat ve modern atmosferlimekâna uğramadangeçmeyin...

Konfor ve şıklığı bir arada bulunduran West Mix, damaklara olduğu kadar gözlerinize de hitap ediyor.

AVCILAR’IN YENİ LEZZET DURAĞI’NDA SOLUKLANINAVCILAR’IN YENİ LEZZET DURAĞI’NDA SOLUKLANIN

Arzu BERATOĞLUArzu BERATOĞLU

Page 4: Ataköy Gazete 210

İstanbul 3. Bölge Milletvekili Meral Akşener Türkiye Omurilik FelçlileriDerneği’ni (TOFD) ziyaret ederek dernek faaliyetleri hakkında bilgi aldı.İstanbul Milletvekili Meral Akşener, TOFD Genel Merkezi’ne gerçek-

leştirdiği ziyaret ile dernek çalış-malarını TOFD Genel BaşkanıRamazan Baş’tan dinledi. Meral Akşener TOFD Çalışma Atö-lyelerini gezdikten sonra gerçekleştir-ilen sohbette derneğin faaliyetlerinehayran kaldığını dile getirirken, “Yaşa-ma bu kadar tutunmanız inanın beniçok mutlu etti. Şu günden sonrasadece bir politikacı olarak değil, birvatandaş olarak da her çalışmanızasonsuz destek vermek istiyorum”dedi.TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş iseziyaretin kendileri için oldukça önemliolduğunu dile getirirken, “Derneğimiz

omurilik felçlilerinin yaşam standart-larını yükseltmek için yürüttüğü çalışmalar ile Türkiye’de saygın bir yeredindi. Çalışmalarımızagöstermiş olduğunuzilgi doğru işler yap-tığımızın bir kanıtı gibi”dedi.TOFD üyesi engelliler,Meral Akşener’ekendileri hazırladıklarıhavluyu hediyeederken, bol bol hatırafotoğrafı çektirdi.

Adım Adım Oluşumu’nun 33.Avrasya Maratonu’nda Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği içintopladığı bağışlarla alınan 79 akülü tekerlekli sandalyenin, İstan-

bul’da dağıtılan 32 tanesinin, dağıtım töreniTOFD Genel Merkezi’nde gerçekleşti.TOFD Genel Merkezi’ndeki dağıtıma AdımAdım koşucularının yanı sıra TOFD GenelBaşkanı Ramazan Baş ve çok sayıda üyekatıldı. Avrasya Maratonu çerçevesinde toplananbağışlarla alınan 79 akülü tekerlekli sanda-lyenin 47 adeti Anadolu’daki şehirlerde bulu-nan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılırken 32 adetide İstanbul’da dağıtıldı. İhtiyaç sahiplerini sandalyeleriyle buluşturan

törende konuşan TOFD Genel BaşkanıRamazan Baş, “Adım Adım Oluşumu her

zaman olduğu gibi yine derneğimizin en büyük destekçilerindenolduğunu ispatlar bir organizasyonla Avrasya Maratonuçerçevesinde 79 adet akülü tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahipler-ine iletmemiz için bizlere bağışladı. Bu büyük çalışmaya imza

atan herkesi tebrik ediyorum” dedi.Adım Adım Oluşumu adına konuşan, Avrasya Maratonu’ndaTOFD için bağış toplayan Yegane Güley de çalışmalarınınsonuçlarını görmekten dolayı duydukları memnuniyeti dilegetirirken, “TOFD’ye ve çalışmalarına olan sonsuz güvenimizsayesinde yaptığımız bu bağışların nereye gideceğinden en ufakbir şüphemiz olmuyor. Bu güzel görüntülerin oluşmasına yardımcıolmak isteyen herkesi Adım Adım ile birlikte koşmaya çağırıy-oruz” dedi.Törenin ardından TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş üzerindeBoğaz Köprüsü ve akülü tekerlekli sandalye olan bir plaketi AdımAdım Oluşumu adına Yegane Güler’e armağan ettiDaha sonra ise akülü tekerlekli sandalyelerini alan engelli vatan-daşlar ve ailelerine akülü tekerlekli sandalyelerin nasıl kullanıla-cağı konusunda eğitim verildi. Akülü tekerlekli sandalyedağıtımının ardından TOFD Merkez Binası’nın bahçesinde sucukekmek partisi yapıldı.

(Yavuz ARPACIK)

7

Engelsiz Bir Dünya İçin Adım Adım KoştularEngelsiz Bir Dünya İçin Adım Adım Koştular

79 ENGELLİYİ ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞTURDULAR79 ENGELLİYİ ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞTURDULAR

MERAL AKŞENER’DENMERAL AKŞENER’DENTOFDTOFD’YE ZİYARET’YE ZİYARET

BAKIRKÖYLÜ YARDIMSEVERLER BİR ARAYA GELDİBAKIRKÖYLÜ YARDIMSEVERLER BİR ARAYA GELDİ

Türkiye YardımseverlerDerneği Bakırköy Şubesi, düzenlediği yemekte üyeleri ilebir araya geldi. Ataköy 9-10 Kısım’da bulunan AtaköyKültür Eğitim ve Spor Vakfı tesislerinde düzenlenenyemekte, Dernek Başkanı Türkan Baytar ve yönetim kuru-lu üyeleri ile çok sayıda yardımsever davetli topluluğuhazır bulundu. Etkinlikte ayrıca küçük bir kermesteyapılarak ihtiyaç sahipleri için yardım da toplanıldı.

Van Depremi’nde zarar gören Türkiye YardımseverlerDerneği Van Şubesi’ne ve depremzedelere yardımcı olmakamacıyla bir yemek düzenlediklerimi belirten TürkiyeYardımseverler Derneği Bakırköy Şubesi Başkanı TürkanBaytar, gazetemize yaptığı açıklamada, ‘’Daha önce Van’-da yaşanan deprem sonrası depremzedelere yardımcıolmak amacıyla bir miktar para toplayarak Van Şubemizaracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ilettik. Fakat ikinci deprem-den sonra Van Şubemiz de zarar gördü. Bu yemeğinamacı hem depremde mağdur olan Van Şubemiz iledepremzedelere yardımcı olmak hem de okuttuğumuztalebelere katkıda bulunmak” dedi.

Page 5: Ataköy Gazete 210

9

UULLUU ÖÖNNDDEERR,, DDOOĞĞDDUUĞĞUU EEVVDDEE SSEEVVDDİİĞĞİİ ŞŞAARRKKIILLAARRLLAA AANNII LLDDII

Ulu Önder MustafaKemal Atatürk,ölümünün 73. yılın-da doğduğuSelanik’teki evindeanıldı. Anma töre-nine Türkiye’dençok sayıda öğrencikatıldı. .Atatürk’ü doğduğuevinde anmak içinTürkiye’den gelenlerarasında BakırköyBelediyesi’nin orga-nizasyonundaöğrenciler veengelliler de yeraldı.Törende konuşanBakırköy BelediyesiBasın-Halkla İlişkiler Müdürü RuhsanTezkan; bu anlamlı günde buradaolmaktan gurur duyduklarını belirterek,“Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’üölümünün 73. yılında Bakırköy BelediyeBaşkanı Ateş Ünal Erzen’in önderliğindeilk kez Selanik’te Bakırköylü öğretmenve öğrencilerimizle doğduğu evdeanmaktan büyük bir gurur ve onur duy-maktayız. Ayrıca burada bulunmamızdakatkıları olan Fevziye Mektepleri Vakfı’-na ve Selanik Başkonsolosluğumuzagösterdikleri ilgi ve sevgiden dolayıteşekkür ederim. Bu evde, bu balkondaolmak anlatılamaz ve tarif edilemez birduygu. Görme engelli ikiz kardeşler Kerim-SelimAltınok da Atamızın sevdiği şarkıları sizlerin dekatılımıyla söyleyecekler” dedi. Törenlerle birlikte Atatürk’ün müze evi ziyaretçiakınına uğradı.

BAKIRKÖYLÜ ÇOCUKLARSELANİK VE KAVALI’YI GEZDİLER

Bakırköy Belediyesi’nin, Bakırköy İlçe MilliEğitim Müdürlüğü işbirliği ile Ulu Önder MustafaKemal Atatürk’ü ölümünün 73. yılında Selanik’tedoğduğu evde anma programı kapsamındaBakırköylü çocuklar Atamızın Selanik’te doğ-

duğu evin yanı sıraSelanik ve Kavala’-da şehir turu da

yaptılar. Tur kapsamında Bakırköylü çocuklarSelanik’te Beyaz Kule, Aya Dimitros Katedrali,Büyük İskender Heykeli, Selanik Kalesi, SelanikMeydanı, Kavala’da da Kavalalı Mehmet AliPaşa Külliyesi, Kavala Kalesi gibi tarih ve turistikyerleri de ziyaret ettiler.

NE SÖYLEDİLER?Batuhan Berk Çetin(14): Büyük dedelerim1924 yılında yapılan Lozan MübadelesiyleKavala’dan İstanbul’a göç ettirilmişler. Bu yüz-den Bakırköy Belediyesi’nin düzenlediği bugeziye katılmanın benim açımdan çok ayrı bir

önemi vardı. Çünkü dedemin dedesinin doğduğutoprakları yani aslında kendi memleketimigörme olanağım oldu. Yıllardır kendi

arkadaşlarım arasında hepnerelisin dendiği zamanAtatürk’ün hemşehrisiyimdemenin onurunu yaşarım.Bugün bu ziyaretle TürkiyeCumhuriyeti’ni yoktan var edenve her türlü saldırılara rağmendimdik ayakta durmasınısağlayacak ilkelerini yerleştirenhemşehrim Mustafa KemalAtatürk’ün Selanik’te doğduğuevi ziyaret ederek 73. ölüm

yıldönümünde saygı duruşumuzu yapmanın daayrı bir önemi oldu. Bu anlamlı günde buradabulunmamızı sağlayan Bakırköy Belediye

Başkanı Ateş Ünal Erzen’e çok teşekkürediyorum. Çünkü 75 yaşındaki dedemingörmediği memleketimizi ben gördüğümiçin. Su Doğan(13): İlk kez 10 Kasım tören-lerinde bu kadar heyecanlandım.Atamızın çocukluluğunun geçtiği evdeO’nun ölüm yıl dönümünde bulunmamınkattığı heyecan çok fazlaydı.Hakan Köroğlu(17): Atatürk’ün doğ-duğu evi görmek çok güzel. Hep resim-lerinden gördüğümüz evinin bahçesindeO’nunla aynı havayı solumanın da ayrıbir önemi oldu. Bizlere güvenip buradaolmamızı sağlayanöğretmenlerime,aileme ve BelediyeBaşkanımız Ateş Ünal Erzen’e çokteşekkür ederim.Selin Dülger(13): Her şeyden önceburada bulunmak benim için gurur veri-ciydi. Bakırköy Belediyesi’ne çokteşekkür ediyorum çok güzel bir organi-zasyonla bizleri ağırladılar. Ömrümünsonuna kadar Ateş Ünal ErzenAmcamızı ve Bakırköy Belediyesi’nibana yaşattığı bu güzel anılardan dolayıunutmayacağım.

Page 6: Ataköy Gazete 210

11

24 Kasım Öğretmenler Günü, Bakırköy’de düzenlenen bir dizietkinlikle kutlandı.Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan pro-gram çerçevesinde ilkolarak BakırköyCumhuriyet(Özgürlük) Mey-danı’nda çelenksunma töreniyapıldı. Buradakitörene İlçe MilliEğitim MüdürüHüseyin Özcan,BakırköyCumhuriyetBaşsavcı VekiliMustafa Atagün,Bakırköy BelediyeBaşkan Vekili HasanErsoy, CHP, DSP ve Fazilet Partisi’nin ilçe başkanları ile okulmüdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve hayatınıkaybeden tüm öğretmenler anısına yapılan saygıduruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayantören, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelengininsunumu ile sona erdi.Cumhuriyet Meydanı’ndaki çelenk sunma törenininardından Yenimahalle Cem Karaca Kültür Merkez-i’nde düzenlenen etkinlikle 24 Kasım ÖğretmenlerGünü programına devam edildi.Buradaki programa ise İlçe Milli Eğitim MüdürüHüseyin Özcan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vek-ili Mustafa Atagün, Bakırköy Belediye Başkan VekiliHasan Ersoy, Bakırköy Garnizon Komutanı Alb.İhsan Bursalı, ilçedeki okul yöneticileri, öğretmenlerve öğrenciler katıldı.

Mustafa Kemal Atatürk ve VanDepremi’nde hayatını kaybedenöğretmenler anısına yapılan saygıduruşu ve İstiklal Marşı’nın okun-ması ile başlayan ikinci törendekonuşan İlçe Milli Eğitim MüdürüHüseyin Özcan, eğitimden yoksunolan ve eğitimden uzaklaşantoplumların sonunun felaket ola-cağını belirterek, “Bugün heyecan-lı ve gururlu bir gün yaşıyoruz.Atatürk’ün 24 Kasım’da başlatmış

olduğu bu savaş Kurtuluş Savaşı gibi hayati önem arz ediyor.Mustafa Kemal’in “Asıl savaşımız şimdi başlıyor” sözü bu

gerçeğin en değerli ifade-sidir.” dedi.Öğretmenler olarakdün olduğu gibi bu günde her türlü gayret vefedakarlık içindeolduklarını kaydedenÖzcan, Bakırköy İlçesiolarak öğretmenlerinkendilerini geliştirmesiiçin her türlü fırsatıyaratmaya çalıştık-larını söyledi.İlçe Milli EğitimMüdürü Hüseyin

Özcan’ın konuşmasınınardından Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu Emekli MüdürYardımcısı Meral Cansev, emekli öğretmenler adına bir konuş-ma yaptı. Cansev, genç öğretmenlerin kendilerinde olan aynı

coşku, azim ve kararlılıklaçalışacaklarını bildiklerinive onlara güvendikleriniifade etti.Cansev’in konuşmasınınardından sahneye çıkanBakırköy İlçe Milli EğitimMüdürlüğü Ar-Ge Birimiüyesi ve Edebiyat Öğret-meni Mümin Düzgün iseVan Depremi’nde hay-atını kaybeden öğretmen-ler anısına yazdığı “Yitik”şiirini okudu. Düzgün, şiirsonunda salonda bulunankatılımcılar tarafındanuzun süre alkışlandı.Daha sonra ise Kartalte-pe İlköğretim OkuluMüdürü Tuncer Avcıtarafından metni yazılan“Öğretmenim” konuluslayt gösterisi yapıldı.Slayt gösterisinin ardın-dan ise öğretmenler arasışiir yarışmasında derec-eye giren MüminDüzgün, Mustafa Arslanve Medine Türkbayalı’yaİlçe Milli Eğitim MüdürüHüseyin Özcan tarafındanplaket verildi.Programın devamında

Bakırköy KızTeknik veMeslek Lisesiöğretmenlerkorosu müziköğretmenleri Nurbanu Kutlu yönetiminde salondabulunanlara mini bir müzik ziyafeti sundular.Programın sonunda ise emekli öğretmenlere hizmetşeref belgeleri verildi.Emekli öğretmenlere hizmetşeref belgeleri Bakırköy Garnizon Komutanı Alb.İhsan Bursalı, Bakırköy Belediye Başkan Vekili HasanErsoy ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği BaşkanıÜstün Asutay tarafından takdim edildi.

(Yavuz ARPACIK)

Bakırköy’de düzenlenen etkinliklerleBakırköy’de düzenlenen etkinliklerle

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLANDIÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLANDI

Bakırköy Halk Eğitim Merkezi’nde resim eğitimi alan 18kadının eserlerinden oluşan resim sergisi Ataköy YunusEmre Kültür Merkezi’nde düzenlendi.Halk Eğitim Merkezi resim öğretmeni Letafet MemmedovaHafiz Kızı’ndan eğitim alan 18 kadının yağlı boya resim-lerinden oluşan karma sergide 55 eser yer aldı.Ressam Letafet Memmedova Hafiz Kızı sergi ile ilgiligazetemize yaptığı açıklamada, Türk Kadını’nın çokyetenekli olduğunu belirterek, “Öğrencilerimizle birlikte birçok kez sergi açtık. Bu da onlardan birisi. Sergimizde 55 tane

yağlı boya eser yer almaktadır. Her öğrencimizin 3 resmineyer verdik. Karma bir resim sergisi. Öğrencilerimin çalış-malarından gayet memnunum. Türk Kadını’nın sanata olan

sevgisi ve yeteneği çok fazla. Çalışmalarımız devam ede-cek. Bize katılmak isteyen tüm kadınlarımızı Bakırköy HalkEğitim Merkezi’nin Yeşilköy’deki binasına bekliyoruz” dedi.Bakırköy Halk Merkezi Resim Sergisi’nde eserleri bulunanisimler ise şöyle: Kudret Ustaoğludursun, Saliha Er, MazimeKuyucuoğlu, Zehra Erdağ, Hamiyet Adiloğlu, GültenBağırkan, Güher Tetik, Hilmiye Varnalı, Ç. Bahar Ertuyun,Handan Uzer, Ümran Tepret, F. Ülker Kökpınar, Nurten

Osmanusta, Salvi Koçhisarlı, Nuray Güney, Semra Laçinel,Alev Z. Caran, Gülsüm Aydın.

Bakırköy Halk Eğitim MerkeziBakırköy Halk Eğitim Merkezi

RESİM SERGİSİRESİM SERGİSİ

Page 7: Ataköy Gazete 210

13

BU ANKETE MUTLAKA KATILINYanda ve altta fotoğrafını gördüğünüzbu bina bahçe içinde ve Bakırköy’ün enişlek caddesinin üzerinde Yüce TarlaCaddesi ile Fişekhane Caddesi’ninkesiştiği yerde, Capacity kapalıotoparkının girişinin tam karşısında.Sizce bu binanın aylık kirası neolmalıdır?

Görüşlerinizi;[email protected]

mail adresimize mesaj göndererek veya(0212) 543 86 65

no’lu telefonumuzu arayarakbildirebilirsiniz.

Türkiye’de her gün erkek şiddetine maruz kalan 3 kadın hayatını kaybediyor!

ŞŞ İİDDDDEETTEE SSEESSSSİİZZ KKAALLMMAA,, SSEENNSSİİZZ KKAALLMMAAYYAALLIIMM.. .. ..Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, 25 KasımKadına Karşı Şiddeti Engelleme Günü’nde FotoğrafSanatçısı Ümit Karalar’ın “SHEDDEATH” isimlifotoğraf sergisini ziyaretçilerinin beğenisine sundu.Carousel Sahne’de gerçekleştirilen serginin açılışkokteyline Carousel Yönetimi, BakırköyBelediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,Bakırköy Kent Konseyi Kadın MeclisiBaşkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem ÜnalErzen ile çok sayıda davetli katıldı.Zeynep Beşerler, Deniz Çakır, DoğaRutkay ve Zeynep Mansur gibi 50’yeyakın ünlü kadına uygulanan plastikmakyajla şiddet gören kadının yaşadığıduygusal çöküntüyü ve çaresizliğitopluma aktarmak, kadının güvenlik veözgürlük haklarına destek verebilmekadına gerçekleştirilen projede,“Türkiye’de her gün erkek şiddetinemaruz kalan 3 kadın hayatını kaybediy-or! Kadına Karşı Şiddete DuyarsızKalmayalım” sloganıyla yola çıkan ÜmitKaralar, kadınların sesine fotoğralarıylases veriyor.Sergi hakkında gazetemize açıklama yapanfotoğraf sanatçısı Ümit Karalar, “Projeye destekveren ünlü kadınlara profesyonel plastik makyajuygulanarak, onlara şiddet görmüş bir görünümkazandırıldı. Sergi, yüzlerde morluklar, sigara izi,deride görülen yaralar makyajın ardından portefotoğrafları çekilerek elde edildi. Serginin anaamacı, kadının fiziksel, duygusal, cinsel veekonomik açıdan zarar görmesini engellemek ve

toplumsal yaraya dikkat çekmektir. Ayrıca bubenim ilk sergim. Onun içinde ayrı bir heyecanduyuyorum” dedi.Projeye Destek Veren ÜnlülerAyçe Abana, Ayten Soykök, Bahar Yanılmaz,

Begüm Birgören, Bikem Karavus, BihterÖzdemir, Berrin Arısoy, Cansu Dağdelen, CerenEnginsoy, Çiçek Dilligil, Deniz Çakır, DoğaRutkay, Ebru Helvacıoğlu, Emel Çölgeçen, EmelYalçın, Enise Ütük, Füsun Erbulak, GökçeNahadır, Gözde Kansu, Güneş Hayat, HülyaKarakaş, Jülide Kayaş, Latife Geçkin, Melekİçmeli, Meryem Yılmaz, Meyra, MineTüfekçioğlu, Münire Apaydın, Nilüfer Açıkalın,

Perihan Kılıçcıoğlu, Öykü Gürman, Özge Özder,Özgecan Ardıç, Özge Çeçen, Pelin Ermiş, PınarDura, Rojda Demirer, Selen Uçar, Sennur Canpo-lat, Sinemis Candemir, Sevinç Erbulak, SedaOrhan, Tuğçe Güder, Ümide Aysu, Zeynep Beşer-

ler, Zeyno Eracar, Zeynep Kaçar,Zeynep Leventoğlu, Zeynep Mansur.

KADIN MECLİSİ’NDEN BİL-GİLENDİRME

Kadına Karşı Şiddeti EngellemeGünü’nde Carousel Alışveriş veYaşam Merkezi’nde ayrıca BakırköyKent Konseyi Kadın Meclisi’de birstand açarak, kadınları bilgilendirdi.Kadın Meclisi üyeleri tarafındanziyaretçilere broşürler dağıtılırken,aynı zamanda kadın hakları konusun-da bilgilendirmeler yapıldı.Bakırköy Kent Konseyi Kadın MeclisiBaşkanı Yrd. Doç. Dr Meltem ÜnalErzen’de gazetemize yaptığı açıkla-mada, bugün burada hem güzel bir

sergi hem de bizim açmış olduğumuzstand ile kadınlarımızı bilgilendiriyor, insanlarındikkatini bu yöne çekiyoruz. Carousel yönetimi debu konuya duyarlı yaklaşarak iyi bir iş çıkardı.Halen Türkiye’de töre cinayetleri, kadına uygu-lanan şiddet aralıksız devam ediyor. Bu gibietkinliklerle insanlarımızı bilinçlendirmek veonlara haklarını nasıl aramaları gerektiğiniöğretiyoruz” dedi.

(Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK)

Page 8: Ataköy Gazete 210

Değerli okuyucularım;Ülkemizin birinci sınıf deprem kuşağı altındabulunduğunu herhalde hepimiz biliyoruz.

Yüzyıllar öncesinde İstanbul’un çevresinideğiştiren büyük hasarlı sarsıntılar, Erzincan,Varto, 1999 Körfez, Yalova, İstanbul, Bingölderken şimdi de Van Erciş felaketleri bizi halauyandırmamıştır.

Bu depremler ve gelmesi mutlak olan kuzey fayhattı depremi bizim beyinlerimize ancak bir şeyiçakmıştır, o da “DEPREM ÖLDÜRMEZ, BİNAÖLDÜRÜR” gerçeğidir. Buna rağmen bu gibidepremlere şimdiye kadar somut bir kurtarmaçareleri ve ilkyardımlar ön plana çıkarıla-mamıştır.

Halbuki, yukarıda örneklediğimiz büyük küçükdepremler sonucunda onbinlerce insanımız hay-atını yitirmiş, milli değerler yok olmuştur. Bu nok-tada ilgililere sormak lazım.

Bunların hangisi sizlere ders olmuştur ve hangisomut, kalıcı önlemler alınmıştır. Ve yahut hangiyeni sistemler, teknolojiler devreye sokulmuş,yenilikler uygulanmaya başlanmıştır. Sorun bura-da odaklanmaktadır.

Bu bakış açısı, bu adamsendecilik, denetimsiz,gelişi güzel yerleşimlerle yukarıdaki sorunlara birçözüm getirileceğine inanmak mümkün müdür?Bence değildir, hatta gelmiş geçmişler ile birlikteen son yaşanan Van Erciş felaketi de 3-5 ayiçerisinde unutulup gidecektir.

Tüm sorumluluklarda gelmiş geçmiş hükümet-lerin, belediyelerin, bayındırlık mensuplarınınbu konuda payı olduğunu düşünmekteyim.

İstanbul gibi “MEGA KÜLTÜR ŞEHRİ” diyeyüceltilen yerlerdeki plansız, kaçak, denetimsiz,ruhsatsız binalar yüzde 80 oranını bulmaktadır.

Anadolu’dan hayat şartları nedeniyle göç edenişsiz, evsiz yurttaşların büyükşehirlerdeki sahip-siz, korumasız Milli Emlak alanlarında“GECEKONDU CENNETİ” yaratarak hayatlarınısürdürmeleri kimin, hangi yönetim ve sistemineseridir, sebepleri nedir, düşünülmelidir.

Eğer son günlerde medyada, televizyonlardasergilenen konu ile ilgili toplantılar, görüşmeler,öne sürülen önlemler; yine boş laflarla, CEK-CAK’larla geçiştirilirse artık gelecek vaatlere,yenileşmelere, kentsel dönüşmelere kimselerinanmayacaktır, bu böyle biline...

YAPI DENETİMİNDEKİ SİSTEM BOZUKLUĞU:

Birinci sınıf deprem bölgesinde bulunanTürkiyemiz’de çarpık yapılaşmanın en önemlinedeni eskiden hiç olmayan şimdi ise var oluptadoğru uygulanmayan bir denetim sistemininmevcut olması bize bu felaketleri her defasındaağır faturalarla ödetmektedir.

Kent merkezlerimizde yüzde 70, köy ve mezralar-da yüzde 90 oranında resmi veya özel inşaatlarkaçak, ruhsatsız, iskansızdır. Varsa da projelerineaykırıdır.

Bu rakamların yüksekliği zaten yukarıda arzettiğimiz olması gereken kontrollerin düzgünyapılmadığı gerçeğini kanıtlamaktadır.

Son 15-20 yıldır uygulanan “Yapı DenetimKurum Çalışmaları” kağıt üzerinde kalmaktadır,sorumsuzluklarla doludur, gayrı ciddidir, istenensonucu vermemektedir. Çünkü denetim eleman-larına ücretlerini yapı sahipleri ödemektedir.

Yani benim verdiğim ücret karşılığında; benimyaptığım binaları denetlemek akıl karı mıdır,mantıklı mıdır?

Oysa bu ve benzeri ciddi denetimlerde dünyanıngelişmiş tüm ülkelerinde, hem bina, proje vetasarımı özellikle statik ve zemin emniyetihesaplarının özerk, yeminli yetkili müşavirlerce(ehil kişiler) tanzim edilmektedir, bunlar hiçbirkuruma bağlı değillerdir, tamamen sorumlulukiçinde serbest meslek sahipleridir. Böylesinebağımsız, sınırsız yetkilere sahip kurum ve kişilerolmadıkça denetim elemanlarının ücreti, inşaatsahibince ödendiği sürece sonuç elde edilemez.(trafik ve başka sektörlerde olduğu gibi)

İNŞAATLARDA ESAS SORUNLAR:Erciş Depremi sonrası inşaat mühendisleri, yerbilimciler ve öğretim üyelerinden oluşan 27 kişilik

heyet bir rapor açıklamıştır. Düzenlenen busonuç raporunda özellikle depremli yapılardademir donatım ve detaylarının normunauymadığı, betonun kalitesizliği ve işçilik kusurlarıortaya konmuş, ayrıca betonlarda “DERE KUMU”kullanıldığı ve beton agrega (beton karışımmalzemesi) boyutlarının da normsuz ve gelişigüzel olduğu ortaya konmuştur.

İlgili bu teknik heyetin raporu dışında medya vetelevizyon ekranlarında çeşitli kişiler ve bilimadamları, aynı eksikliklere benzer görüş, açıkla-malarla bir sürü laflar etmişlerdir, ancak hiçbirgörüş sahibi veya öğretim üyesi hastalığın teme-line inmemiş, şantiyedeki tatbikat yanlışlıklarınadeğinmemişlerdir.

Nedir esas olan sebepler, hastalığın özü, bir deona bakalım: İzninizle ilkokuldan sonra yapı meslek lisesi dahil50 yıla varan bir süreçte şantiyecilik ve müteah-hitlik, 1973-1980 arası İstanbul İnşaatçılarDerneği’nde (Eski Yapsatçılar) başkanlık,mahkemelerde bilirkişilik, ayrıca 7-8 yıldaAlmanya’da bu sektörde şantiye ve ofislerdeçalışan birisi olarak işin esasını sizlerle paylaş-mak isterim.

İnşaat sektöründe “DIN” denen (DeutscheIndüstriel Norm) yani Alman Endüstri Normu kul-lanılmakta, bizim ülkede de tüm tasarımlar vehesaplar; özellikle demir donatım ve ölçüleri, bunormdan alınmaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz denetimlerin kapsamınagiren inşaat sektörünün temelinden başlayıpçatısına kadar hastalığına teşhis koymak ondansonra tedavisine gitmek gerekmektedir. Bu konu-ların bazılarına değinecek olursak mesela “bina-da dere kumu kullanılmıştır” denmektedir. Aslın-da bir sürü ivme ve işlemlerden geçtikten sonrabeton karışımının en sağlıklı malzemeleriindenbirisidir. Çünkü deniz kumundaki zararlıunsurlarından tuz, istiridye, midye vs. kabuklarıkarışık değildir. (1970 öncesi İstanbul’da tümbinalarda malesef bu malzeme kullanılmıştır)

Daha sonraları mıcır dediğimiz kırma taş ve kumkarışımı, karışımın en iyi şekli haline getirilmiştir.Ancak mıcır ile birlikte kullanılan temiz kumun daönemi büyüktür. O nedenle kumun kalitesinedönersek derelerden alınan kum, norm ölçülerinegöre düzenlenmiş eleklerden yıkanarak geçir-ildiği taktirde karışıma büyük yararı vardır.

Dolayısıyla bu yanlış ve eksiklikler açıklanmadan

“Dere kumu kullanılmıştır” söylemi eksikkalmıştır. Zaten yeni dönemlerde mıcır da, kumgörevini gören mıcır tozu karışımı ile yapılmak-tadır.

Tatbikattaki önemli hususlardan biri de temeldençatıya kadar zemin emniyeti, temel sistemi,kolon, kiriş, tabliye bağlantısı, perde donatımı daaynı normlar içinde yapılmalı ve denetilmeli,kalıp sisteminin şartnameye uygun şekildesökülme süreci, betonun günlük, haftalık sulan-ması ve bakımı en sonunda da dökülen betondannumune küplerin kırılma testinin yapılması şart-tır. Bence bu anlattıklarımız basit ama çok önemliuygulamaların ülkemizde tam olarak uygulan-malarının ve denetimlerinin yapıldığını söylemekzordur.

İnşaatta dikkat edilecek bu önlemler uzun yıllarhem tahsilini yapmış deneyim sahibi olmuş, ilaveolarak da kalifiye işçilerimizle ancak doğruyapılabilir. Aksi halde can kayıplarına bedavaölümlere alışmak zorundayız.

Şimdiki süreçte İstanbul ve büyükşehirlerde onay-lanmış şehircilik planı bulunmamasına rağmenözel imar durumları ile her köşede, her yeşilalanda 30-40 katlı kulelerin yapılması, o sitelereait ulaşım, okul, altyapı ve alışveriş imkanlarısağlanması da yapılması gereken eksikliklerdir.Esas önemli noktada sevgili okuyucularım ilkbaşta belirttiğim gibi mesele sistem, anlayış,sorumluluk ve kanun koyucularının sorumluhareket etmeleridir. Bu bağlamda son yapılan birkanun hükmünde kararname ile denetime çelmetakan bir yasadan bahsetmek isterim. 1954yılından beri özerk bir önemli kurum olan vebence en iyi çalışan sivil toplum örgütlerindenolan TMMOB’nin (Türkiye Mimar, MühendilerOdası Birliği) yeni kurulan Şehircilik Bakanlığı’-

na monte edilmiş olması yapı denetiminin benceen büyük eksiği olmuştur. Bu verimli çalışanşehircilik ve bu konuda yanlışları takip edenOdalar Birliği baypass edilmiştir, icraatları vesicilleri bile bu bakanlığa bağlanmıştır. Şimdisoruyorum, bu kurumun yapı sektöründe ciddiyanlışlara el koyarak icabında dava açmalarıbundan böyle kolay olacak mıdır, genellemeyaparsak deprem denetimleri dahil tüm inşaatsektöründeki saydığımız eksiklikleri dürüstçedenetlemek mümkün müdür? Bu ne perhiz, bune lahana turşusudur.

Mimar ve mühendisleri kontrol altına alırsan,onların sicillerini dahi kontrol altında tutarsan, buinsanların özerk bir şekilde bu meslekte sözsahibi olabilmeleri imkanı kalır mı, yani artıkdepremler de dahil, alınması gereken her türlüinşaat sektörü tedbirleri işlevlik kazanır mı?

Bir taraftan soruna çözüm için tüm öğretimüyeleri, hükümet sözcüleri, belediye başkanlarıve ilgililer tarafından yapılan toplantılarda çarel-er tartışılacak, diğer yandan bu denetimi çok iyiyaptığını iddaa ettiğim bir mesleki kuruluşTMMOB devreden çıkarılacak, özerkliği kaldırıla-cak ve bedenini, dalını budayacaksın ondansonra da denetimi nasıl yapalım diye yenidençözümsüz toplantılar yapaccaksın. “HADİ CANIMSENDE”

Şimdilik bu konulara özellikle değindikten sonrayazımızın devamı olarak gelecek sayıda yine aynısektörle ilişkili yapı denetim sistemi, moda olan“Yapı Güçlendirme Tekniği”, çürük olan binalarınhemen yıkılması söylemleri, bazı bölgelere katilavesi verilmesi, binalarda deprem dayanıklılığıtesti ve maliyeti, kesilen kolonlar ve betonarmekarkas konusu ile kentsel dönüşüm projeleri,ayrıca bence yine bir yeşil talanı olan yeni B2Orman Kanunu uygulamalarına değinecek, bukonuların pratikte yarar ve zararlarını sizlerlepaylaşacağız.

Sonuç olarakta inşaat sektörünün çok derin birkonu olduğu tıpkı tıp, ekonomi ve benzeriparasal işlemler gibi yönetilmesi gereken bir sek-tör olduğunun algılanması ve bunun bir devletyönetim ve uygulama projesine bağlı bulun-masının gerektiğini sizlere izah etmeye uğraşa-cağım.

Bu vesileyle hala çözüm bekleyendepremzedelere, sokakta kalanlara kolaylıklar,ölenlere rahmet diliyorum.

Fikret TORAMAN

YYAAÞÞAAMMII NN

ÝÝÇÇ ÝÝNNDDEENN

ÇARPIK YAPILAŞMAYA NEDENLER VEDENETİM SİSTEMLERİ

14

Page 9: Ataköy Gazete 210

Eczacı Dergisi tarafından busene ikincisi düzenlenen,başarılı kişi ve kurumlaraverilen “Altın Havan İlaç veEczacılık Sektörü 2011Başarı Ödülleri” Kasımayında İstanbul ÜniversitesiEczacılık Fakültesi Keçe-cizade Fuat Paşa Konağı’n-da yapıldı.

İlaç ve eczacılık dünyasınınOscarları sayılan her bir parçası özel

olarak tasarlanan 18 ayar altın kaplama olanAltın Havanlar sahiplerini buldu.

“Altın Havan İlaç ve Eczacılık Sektörü 2011Başarı Ödülleri” Ecz. Levent Kamacık ÖzelÖdülü’nü ise “Meslek örgütlerindeki başarılıçalışmaları nedeniyle” Bakırköy UçkunkayaEczanesi’nin sahibi Bakırköylü Eczacı AsalUçkunkaya layık görüldü.

Eczacılık sektörünün önemli yayın organların-dan Eczacı Dergisi’nin bu yıl ikincisini düzen-lediği ödül töreninde, meslek örgütlerindekibaşarılı çalışmaları nedeniyle Eczacı LeventKamacık Özel Ödülü’ne layık görülen AsalUçkunkaya, kazandığı ödülün hem kendisihem de Bakırköy için büyük anlam taşıdığınısöyledi.1977’den beri Bakırköy’de eczacılık yapanAsal Uçkunkaya, aldığı ödül, sektördeki çalış-maları ve eczacılık sektörüne dair sorularımızıyanıtladı.

Sayın Uçkunkaya, sektöriçin büyük önem taşıyanAltın Havan 2011 Ödüller-i’nde Ecz. Levent KamacıkÖzel Ödülü’ne layıkgörüldünüz. Bu konudaneler söyleyeceksiniz.Duygularınız,düşünceleriniz nelerdir?Bakırköylü olarak bu ödülüalmam hem kendi adımahem de Bakırköylüleradına sevindirici. 35 yıldırBakırköy’de eczalık yapıyo-rum. Çok önemli isimlerinbulunduğu 12 kişilik jürikurulu tarafından bu ödülelayık görülmek bana büyükbir onur ve mutluluk verdi.Aldığım ödül benim içinçok anlamlı. 3 sene evvelrahmetli olan Eczacı LeventKamacık, uzun yıllar İzmirEczacı Odası Başkanlığı,Türkiye Eczacılar Odası 2.Başkanlığı yapmış ve aynı zamanda İstanbul’daEDAK Kooperati-fi’nin kurulmasın-da çok büyükkatkıları olan,sektörde çokönemli bir isim.Onun ismininverildiği ödülelayık görülmek-ten dolayıgururluyum.

Mesleki örgütlen-medekibaşarılarınızdandolayı bu ödülelayık görüldünüz.Meslek hayatınız-daki çalış-malarınızdanbahseder misiniz?

Mesleki örgütlenme konusunda bugüne kadar bir çok dernek, kooper-atif, vakıf ve odalarda hizmetverdim. Uçkunkaya Eczane-si’ni Bakırköy’de açtığım 1977yılında ilk olarakörgütsel çalışmayabaşladım. İlk önce bura-da Bakırköy BölgeTemsilciliği’ni aldımve 6 yıl bu görevdeçalıştım. İstan-bul EczacıOdası’nda 12 yılTEB (Türkiye Ecza-cılar Birliği)delegasyonüyesi olarakçalıştım. 6 yıldaTürkiye Ecza-cılar Birliği’ndeYüksek HaysiyetDivanı’ndaçalıştım.Buradaki görevimTürkiye içinde etikdışı çalışaneczaneler, devleti birşekilde dolandıraneczaneler hakkındagelen dosyaları değer-lendirmekti. Aynı zamandaşu anda Parmatik GirişimciEczacılar Derneği’nde görev yapıyo-rum. Eğitim ağırlıklı bir dernek.Dermo kozmetik ürünlerin eğitimli kişilertarafından satılması konusunda çalışmalar yapıy-

oruz. Buradaki amacımız sıradan ürünü almak vehalka vermek yer-ine yurt dışındagüvenilir olanürünleri alıptüketicilere sun-mak. Onunharicinde Yeşilköyve Yeşilyurt SporKulübü’nün üye-siyim. AyrıcaYeşilköy SahilleriKoruma veGüzelleştirmeDerneği’nin üye-siyim. Yani nekadar dernekvarsa hepsinehem katkıdabulundum hemde üye oldum.

Biraz da genel olarak eczacılık sek-töründen bahseder misiniz? Sek-

törün şu anki durumu nasıl?Eczacılıkta sıkıntılar artarakdevam ediyor. Gerek internet-

ten yapılan bilinçsiz vekontrolsüz satışlar

gerekse aktarlardayapılan satışlar

bizleri etkiliyor. Butür ürünlerin satışı

kesinlikleeczaneler

tarafından yapıl-malıdır. Bitkisel

destek ürün-leri, nasıl olsa

bu bitkiseldir, hiçbirşey yapmaz diye

bir şey yok.Bir bitkinin

yaprağından fay-dalanacaksak obitkinin

yaprağının ne zamantoplanacağı, hangi

kalitede kurutula-cağı nasıl saklanacağıçok önemli. Çünkü öylebitkiler var ki, yaprağını

güneşte fazla tuttuğunuzzaman oradaki faydalı maddegüneş ışığı ile zararlı hale

gelip kişiyi zehirleyebiliyor. Bumeyvesinde de böyledir, gövdesinde

de böyledir. Artık bu tür ürünlerin sadeceeczanede satılması, bu ürünleri yapanlarında

muhakkak bitkisel ürün olsadahi, Gıda Tarım Bakan-lığı’ndan ruhsat almakyerine kesinlikle SağlıkBakanlığı’na bağlanmalı.Dışarıdan getirilen tümdermo kozmetik ürünler,bitkisel ürünler, destekürünleri muhakkak ecza-cılık fakültelerinde analizedildikten sonra piyasayaverilmelidir. Artık çan-tacılardan, komşuma iyigeldi diyerek ürün almakyerine muhakkak çokrahat danışabileceklerieczacılara sormalıdırlar.İnternetten sağlık ürün-lerinin alınmasına kesin-likle karşıyım. Miadıyakın, içeriği belliolmayan bir takım ürünlersatılmaktadır. İlacın alı-nacağı tek noktaeczanedir.

Son olarak Bakırköylülere neler söylemekistersiniz?Bakırköy halkı ile herzaman iç içeoldum. Kendime,eşime, anne vebabama, çocuk-larıma vermeye-ceğim hiçbir ilacıbugüne kadarkimseye vermed-im. Halkımatavsiyem şu, birinciderece sağlıkdanışmanınız herzaman ecza-cınızdır. Ve herailenin muhakkakgüvendiği her şeyidanışabildiği bireczacısı olmalıdır.

15

BAKIRKÖY’ÜN ÖDÜLLÜ ECZACISIBAKIRKÖY’ÜN ÖDÜLLÜ ECZACISI

Arzu BERATOĞLU

Page 10: Ataköy Gazete 210

Gençliğimizde ailemizle birçok kez tarihiyapıları, kaplıcaları, kestane şekeri, İskenderkebabı, ipeği ve yeşilliğiyle ünlü kentimiz Bur-sa’ya gittik. Özellikle sömestrtatillerinde Uludağ’a kayak içingittiğimizde dahi İskender yeme-den İstanbul’a dönmezdik. Belkide işte bu nedenle hala o tadıunutamadığımı düşünürüm.Neden mi? Ne zaman İskenderyesem, çocukluğumda damağı-ma kazınmış Bursa İskenderkebabının tadının karşılaştır-masını yaparım. İşte neredeyse kırk yıl sonra bukez biz, çocuklarımızla lokan-tadan içeri girdiğimizde çevremebaktım. Her şey yine eskisi gibiy-di. Çocukluğumuzdaki masalar,iskemleler, mavi renkteki ahşappencereler ve kapı… Kapıönünde kuyrukta bekleyenmüşteriler… İskender’in ohoş kokusu… Her şey ama her şey eskisigibiydi. Değişen, zamanayenik düşen yalnızcabizlerdik. Geçen yıllarlayitirilen sevdiklerimiz…Güzel annemin tatlı bakışı,yakışıklı babamın otoriter duruşu, pamuksaçlarını tepesine topuz yapan anneannem, kır-laşmış sarı saçlarıyla babaannem ve dedeler-im… Onlara duyduğum özlemin acısını kimbilebilir ki? Yüreğimin acısını hissettim…Ardından bizlerin de yalnızca görüntüde

değiştiğini düşündüm. Yüzümüzdeki çizgilerdibizi değiştiren. Ailemizin verdiği terbiye,eğitim… Velhasıl bize öğrettikleri her şey yineaynı kalmıştı.Biz de onlarıkendi çocuk-larımızaaktarmıştık.Hüznümünhafiftenüstümdenuçtuğunuhissettim. Yemeklerim-iz geldi.Büyük biriştahlayerken,çocukluğu-mun ağıztadını bul-muş olduğu-mu geçirdimiçimden ses-sizce.

Tabağımı herkesten önce silip süpürdüm.Üstüne de güzel demlenmiş bir çay…Birden kızım “Aaa, Anne! Ataköy’e bak!” dedi

ve hemen ayağa kalkıp fotoğrafçekmeye başladı: Sağdan, sol-dan, bir o köşeden bir bu köşe-den… Orta masada oturan bir hanımlabir bey “Biz de Ataköy’de otu-ruyoruz.” dediler. “Evet, tabii bu Ataköy’ünfotoğrafı… Ataköy’de, bizimAtaköy İlkokulu’na gittiğimiz yıl-lar… “ dedim.1960’lı yıllarda Ataköy… Sevgili,güzel Ataköy… Sakin, modern,eğitimli, kültürlü, nazik ve sıcakAtaköy… O yıllar Ataköy Pla-jı’mız vardı, denize girersaatlerce yüzerdik. Çoğumuz

yüzmeyi orada öğrendi.Deniz tertemizdi. Dibigörünürdü. Herkes birbiri-ni tanır, herkes birbirineselam verirdi.İşte öyle masal gibizamanlar… Tam o sırada garson geldi. “Bu fotoğraf şimdiki gençkuşağa pek bir şey anlat-

mıyor. Ama sizin gibi ellili, altmışlı kuşak geldimi hemen fotoğrafa bakıyor. Ve gülümsüyor.”dedi kibarca.Ben de fotoğrafa bakarken gülümsemeyle birlik-te gökyüzüne yükselen hüznün esintisini duyum-sadım. İnsanın kimi zaman geçmişi bu kadaryakınında bulması büyük mutluluk… Bursa-Mudanya’dan deniz otobüsüne girerken,arkamda bıraktığım çocukluğuma son bir kez

daha baktım.Ah, ne degüzel zaman-larmışderken,aslında biz-lerin de epeyyaş aldığınıalgıladım.Amayaşanananlarındeğerinibilmek,kuşkusuzyaşamıanlamlı kılıy-or. Sonuçtahiç kimse budünyadakalıcı değil

ki…

16

YASEMİN BAYER

BURSA’DA İSKENDERATAKÖY’DE ZAMAN

Kamuoyunda merkezi özürlü memur alım sınavı olarak bilinenÖzürlü Memur Seçme Sınavı’nı (ÖMSS) ve kamu kurum vekuruluşlarınca istihdam edilecek olan özürlü memurların alımusulünü belirleyen “Özürlülerin Devlet Memurluğuna AlınmaŞartları ile Yapılacak Merkezi Sınav ve Kura Usulü HakkındaYönetmelik” 3 Ekim 2011 günkü Resmi Gazete’de yayımla-narak yürürlüğe girdi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı HizmetleriGenel Müdürlüğü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıDevlet Personel Başkanlığı işbirliğinde hazırlanan ve BakanlarKurulu’nca imzalanıp Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğegiren Yönetmelik özürlü memur alım sistemine pek çok yenilikgetiriyor.Yönetmeliğin getirdiği ilk ve belki de en önemli yenilik TümTürkiye için merkezi olarak yapılacak “Özürlü Memur SeçmeSınavı (ÖMSS)” düzenlenmesinin kararlaştırılmış olmasıdır.Ortaöğretim, ön lisans veya lisans düzeyinde eğitim verenkurumlardan mezun olanlar için düzenlenecek olan sınavınsoruları ve değerlendirmeleri özürlülerin eğitim durumları veözür grupları göz önünde bulundurularak yapılacaktır. Ayrıcasınava katılacak olan özürlülerin özür grupları ve sınava ulaşa-bilirlik şartları da göz önünde bulundurulacak ve talep etmelerihalinde özürlülere özür gruplarına uygun olarak refakatçi teminedilecektir. Orta ve yüksek öğretim mezunu özürlüler için yapılacak olanÖMSS, diğer kamu yerleştirme sınavlarından ayrı olarak vekamu kurum ve kuruluşlarında özürlü kontenjanı açığı bulun-duğu sürece yapılacaktır. Sınav soruları özür grupları itibariyleözürlülerin bilgi, yetenek ve becerilerini ölçecek şekilde ayrıayrı hazırlanırken, ortaöğretim mezunları için Milli EğitimBakanlığı’na bağlı ortaöğretim kurumlarında uygulanan eğitimprogramları, yüksek öğretim mezunları için ise yüksek öğretimkurumlarında okutulan ders kitapları esas alınacaktır. Sınavınuygulanmasında ise, özür grupları ve ulaşabilirlikleri göz önünealınacaktır.İki yıl süreyle geçerli olacak olan ÖMSS, iki yıl içerisinde yenibir sınavın yapılamaması durumunda sınav sonuçları yeni birsınav yapılıncaya kadar geçerli olmaya devam edecektir.ÖMSS’ye katılan özürlü memur adaylarının yerleştirme işlem-leri, eğitim durumları ve özür gruplarına ilişkin şartları taşı-maları kaydıyla, ÖMSS puanları, tercihleri, kadro sayıları vekoşulları göz önünde tutularak belirlenecektir. Aynı kadro içinbaşvuran adayların yerleştirilmesinde her bir adaya aitgeçerlilik süresi bitmeyen ÖMSS sonuçlarından en yüksekpuan dikkate alınacak, aynı puana sahip adaylar arasındandiploma tarihi itibariyle daha önce mezun olmuş olana, bununda aynı olması halinde yaşı büyük olana, yine aynı olmasıdurumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya önceliktanınacaktır. Yönetmelik ile getirilen Kur’a sistemi ise; 657 sayılı DevletMemurları Kanunu’nun 41. maddesine göre Devlet memuruolabilmek için aranan asgari eğitim şartını haiz eğitim verenkurumlardan mezun olan özürlülerden kamu kurum ve kuru-luşlarına tercihlerine göre yerleştirileceklerin tespiti amacıylanoter huzurunda yapılacaktır. Kura ile yerleştirme talep eden kamu kurum ve kuruluşlarınınuygun kadroları için tercihte bulunarak yapılacak, tercih edilenkadrolara birden fazla istekli olması halinde ise ilgili kadrolarayerleştirilecek adaylar istekliler arasında kur’a çekilerek belir-lenecektir. Adaylar tercih olarak belirledikleri kadrolar dışında,tercih edilmeyen münhal kadrolara genel kur’ayla yerleştirilmetalebinde bulunabileceklerdir.Yönetmelik gereğince ÖMSS ya da kura ile herhangi birkadroya yerleştirilen adaylar, iki yıl geçmedikçe tekrar yer-leştirilemeyeceklerdir. Kamu kurum ve kuruluşları ise, kanun,tüzük ve yönetmeliklerde yer alan özel hükümler haricinde, yer-leştirme yapılmasını talep ettikleri kadrolar için üst yaş sınırıbelirleyemeyecektir.Yönetmelik gereği kamu kurum ve kuruluşları ayrıca çalışmayerlerini özürlülerin erişilebilirliğine uygun hale getirmek, çalış-malarını kolaylaştıracak gerekli tedbirleri almak ve özür durum-larına göre gerek duyulan yardımcı ve destekleyici araç vegereçleri temin etmek zorundadır. Ayrıca Yönetmelikle özürlü-lerin, özürlülüklerini arttırıcı veya ek özür getirici işlerdeçalıştırılamayacağı da hükme bağlanmıştır.ÖMSS ve Kura usulünün uygulama, detay ve sınav tarihineilişkin bilgiler ileriki tarihlerde Devlet Personel Başkanlığıtarafından açıklanacaktır.

ÖZÜRLÜ MEMUR KADROLARISINAV VE KURA İLE DOLACAK

Page 11: Ataköy Gazete 210

17

Kahramanmaraş'ta bir tüketicinin başvurusunu değerlendiren Tüketici Sorun-ları İl Hakem Heyeti, elektrik faturasına yansıtılan yüzde 15 oranındaki kayıp

kaçak bedelinin tüketiciye iade-sine karar verdi. TüketiciSorunları İl Hakem Heyeti'nebaşvuran Emine Saygılı, Eylülayında kendisine gönderilenelektrik faturasındaki 11.17liralık kayıp kaçak bedelininhaksız olduğunu ileri sürerek,şikayetçi oldu. Bununüzerine toplananheyet, dağıtım şirketiAkedaş'tan savunmaistedi. İlgili firma butahsilatının kendi-lerinin keyfi bir

uygulamasıolmadığını Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından alı-nan kararı uyguladıklarını belirtti. Heyet, Saygılı'nın müracaatınıinceleyerek, elektrik faturasına yansıtılan yüzde 15 oranındaki11.17 liranın iadesine karar verdi.Bu gelişmeler üzerine gündeme gelen konu ile ilgili merak edilen-leri Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Ali Kenan Kır’a sorduk.Kır, gazetemize yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş İl HakemHeyeti tarafından verilen kararın emsal teşkil ettiğini belirterek,tüm vatandaşların oturduğu ilçedeki Kaymakamlıklarda bulu-nan İlçe Hakem Heyetleri’ne başvurmalarını istedi.Kır, Tüketiciler Derneği’nin internet sitesinde konu ile ilgili örnekbir dilekçe hazırladıklarını belirterek, “Bu konuda ilgili yasalsebepleri, yasaları ve anayasal hakları içeren örnek bir dilekçe hazır-ladık. Tüketiciler bu dilekçe ve Nisan 2011’den bu yana olan elektrik fat-uralarının fotokopileri ile oturduğu ilçenin Kaymakamlığında bulunanİlçe Hakem Heyetleri’ne başvurularını yapabilirler.’’ dedi. Son dönemde gündemde olan elektrik faturalarına yansıtılan K/K(Kayıp/Kaçak) Bedeli hakkında bilgi verir misiniz?Elektrik dağıtım şirketleri tarafından 2011 nisan ayından bu yanaabonelere elektrik faturalarında K/K (Kaçıp ve Kaçak) Bedeli adı altındabir bedel şarj ediliyor. Bu da faturanın yaklaşık yüzde 10’na tekabülediyor. Bir örnek verecek olursak, elimdeki 191 TL’lik faturada kaçakkullanım bedeli 18 lira 98 kuruş. Yani fatura toplamının nerdeyse yüzde10’u. Bunun dışında yine sayaç okuma bedeli diye bir bedel var. Bu birelektrik faturasını incelediğiniz zaman bir tüketicinin kullanmış olduğu604 kw saatlik bir elektrik faturasına 17 kuruş şarj edildiğinde 107 lirabir tüketim bedeli doğuyor. Faturanın toplamına baktığınız zaman 191lira 30 kuruş oluyor. Yani şöyle toparlarsak 107 liralık bir tüketim yapanbir tüketici yurttaş 191 TL ödüyor. 84 lira fark ediyor. Bu ne demektir ,tükettiğin elektriğin bedeli 107 lira ise 80 lira yani yüzde 80 fazlasınıödüyorsun. Bu nasıl bir hesaptır, bu nasıl vicdandır diye sorgulamaklazım. 100 lira fatura, 80 lira; KDV okuma bedeli, enerji bedeli, sözleşmegücü, enerji fonu payı, TRT payı, elektrik tüketim vergisi, topladığınızzaman KDV’yi 80 lirayı geçiyor. 100 liralık bir tüketim yapan bir yurttaş80 lirada devlete veri veriyor. Gündemde olan K/K bedeli de nisan2011’den bu yana bunların üzerine limon sıktı. Yani dolaylı yoldanödediklerimiz yüzde 70 idi. Yüzde 10’da oradan geldi. Yüzde 80 oldu. Bunasıl izah edilebilir bilemiyoruz. Bu konuda Enerji Piyasası DüzenlemeKurulu’na olsun, Enerji Bakanlığı’na olsun kamu duyurusu adı altında biryazı yazmıştık. Bunun cevabını halen 12 Ağustos 2011’den beriderneğimiz almış durumda değil. Bugün gündeme geldi, güneydoğudayurttaş bir bayan hakem heyetine müracaat edip parasını geri alınca çokiyi bir emsal oldu ve bu tamamen kamuoyunun gündemine düşmüşdurumda. Bunun kaldırılmasından yanayız.Peki vatandaşlar bu bedelin taraflarına iadesi için nasıl bir yol izleyecek-ler. Hangi makamlara başvuru yapacaklar?Bu konuda bizim TÜDER web sayfamıza girerlerse örnek bir dilekçe for-matladık. Bu konuyla ilgili yasal sebeplerini ve yasaları da içeren birmaddeyle anayasal hakları da içeren bir maddeyle bir dilekçe örneğihazırladık. Bu dilekçenin sadece üstünü dolduracaklar altına isimleriniyazacaklar altını imzalayacaklar ve tüm ilçelerdeki kaymakamlıklaramüracaat edecekler hakem heyetlerinde bunlar görüşülecek. Diğer birhakem heyetinde alınan bu kararda emsal teşkil edecektir. Burada birkeyfiyet olmaması lazım. Hakem heyetlerinin buna özen göstermesilazım. Tüketici mahkemelerine taşımamaları lazım. Ne için taşımamalarılazım.15 lira 20 lira 30 lira gibi K/K Bedeli için açılacak olan davanın biray önceki yeni bir düzenlemede Adalet Bakanlığı harçları maalesef buülkede 15-29 lirayı geçmeyen dava açma harcı şu anda en az 350 ile500 TL arasına getirildi. Yani 20 lira 30 lira için bir kişi kalkıp 350-400lira dava harcı ödeyemez. Bu da çok yanlış bir şey. Tüketicinin Hak-ları’nın Korunması konusunda kardeşim hakkınızı korumayın davaaçmayın demekten öte bir şey değil. Yani bence bu iki konu bir bütünlükarz eder. Hakem heyetlerinin bu konuda sonuca kesinlikle varmalarıgerekir. Hakem heyeti bu sonuca kendisi varabilir mi?

Tabi. Hakem heyetleri yasal kuruluşlardır kaymakamlıklarda. Her ilçede de oilçede örgütlenmiş tüketici derneği varsa onların da temsilcileri vardır, baro-dan bir avukat vardır. Belediyenin bir temsilcisi vardır, Maliye Bakanlığı’ndan,mal müdürü veya vergi dairesi müdürü seviyesinde bir yetkilide hakemheyetinde bulunur. Burada verdikleri kararlarda yaptırıcı kararlardır. Hakem heyetlerine başvurmak için gerekli evraklar nelerdir? Sayfamızda hazır olan dilekçeleri doldurarak, Fatura ve saat aboneliği kiminüzerine ise faturalarının da fotokopilerini eklerine koyarak müracaatlarınıyapabilecekler. Herkesin aynı sonucu alması gerekir. Nisan ayından itibaren herkes bu fatu-

ralarını alabilir. Nisan ayın-dan önceki faturalardaK/K bedeli tahsil edilmiy-ordu. Hakem heyetlerinin hızlıçalışmasına bağlı. Tabi bukonuda çok büyük biryüklenme olacak. Hakemheyetleri de sonuçlarıbitirebilme açısındanbaya bir sıkıntıya girecek.

(Yavuz ARPACIK)

....... KAYMAKAMLIĞITÜKETİCİ SORUNLARI İLÇE HAKEM HEYETİ BAŞKAN-

LIĞI’NA

ŞİKAYET EDEN :ŞİKAYET EDİLEN :KONU : …….(Elektrik Kurumunun Unvanı)’nca tanzim edilen …/…/….tarihli elektrik faturasındaki K/K (Kayıp/Kaçak Kullanım) bedelinin iptali ile kurum-ca elde edilen haksız kazancın iadesi talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:…….’ca tanzim edilen …/…/2011 tarihli elektrik faturasında Kaçak ve Kayıp Kul-lanım bedeli adı altında …. TL ücret faturama yansıtılmıştır. Kurumca tüketiciyeyansıtılan bu ek yükümlülük hukuka aykırıdır. Şöyle ki:

1. Elektrik Piyasa Kurumu’nun geçici 9. maddesine binaen çıkarılan “ELEKTRİKDAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASIHAKKINDA TEBLİĞ’de dayanağını bulan bu ek yükümlülük, Anayasa’nın 172.maddesinde “devletin, tüketicileri koruyucu tedbirler alması” konusundaki göre-viyle tamamen çelişen bir uygulamadır. İlgili tebliğin amacı “tüketicilerin dağıtımbölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmenveya tamamen korunmasını sağlamaktır”. Oysaki işbu tebliğin elektrik kurumların-ca uygulaması, tüketicinin mali anlamda korunmasından ziyade ona ek yüküm-lülüklerin yansıması şeklinde tezahür etmiştir. Diğer tüketicilerden tahsil edile-meyen ücretlerin yahut onların kaçak kullanımından doğan zararların, elektrik kul-lanımı karşılığını ödeyen tüketicilere yansıtılması, Anayasa’nın 172. maddesi ilebağdaşamayacağı gibi, Anayasa’nın 167. maddesindeki “devletin, mal ve hizmetpiyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alma,piyasalardaki fiili veya anlaşma sonucu tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önleme” şek-lindeki yükümlülüklerine de aykırıdır.2. Keza Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 6. maddesine göre “birveya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde veya bir bölümünde bir mal veyahizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına veya başkaları ile yapacağıanlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanılması hukuka aykırı veyasaktır”. Elektrik dağıtımı konusunda tekel konumuna sahip kurumun eşit durum-daki kişilere ayrımcılık yapması ve ticari ilişkinin gereği olmayan ek yükümlüklergetirmesi Rekabet Kanunu’na da aykırıdır. Bu bağlamda Rekabetin KorunmasıHakkındaki Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrasının b) bendindeki “eşit durumdakialıcılara aynı ve eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı şartlar ileri sürerek,doğrudan veya dolaylı olarak ayrımcılık yapılması” hali ilgili “Kayıp ve Kaçak Kul-lanım Bedeli” konusundaki uygulamada açıkça sabittir.3. İlgili Kanunu’nun 56. maddesine göre “kanunun 4. maddesine aykırı olan hertürlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararı geçersizdir. Bu anlaşmalardan ve karar-lardan doğan edimlerin ifası istenemez. Daha önce yerine getirilmiş edimleringeçersizliği nedeniyle geri istenmesi halinde tarafların iade borcu Borçlar Kanunu’-nun 63 ve 64’üncü maddelerine tabidir”.4. Anılan düzenlemeler gereğince hukuka aykırı bir şekilde tüketicilerden tahsiledilen kaçak ve kayıp kullanım bedellerinin BK md. 53. maddesine uygun olaraksebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geriye dönük olarak iadesi gerek-mektedir.5. BK md. 65’deki zamanaşımına ilişkin düzenleme de göz önünde bulundurularakekteki son 1 yıla ilişkin faturalarda yansıtılan toplam ….. tutarındaki kayıp vekaçak kullanım bedeli altında tahsil edilen ücretin tarafıma iadesi arz ve talepolunur.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarı da arz ve izah edilen nedenlerle toplam ….. tutarındakurumca elde edilen haksız kazancın tarafıma iadesine karar verilmesinisaygılarımla arz ve talep ederim.

TÜKETİCİLER DERNEĞİ’NDEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI:TÜKETİCİLER DERNEĞİ’NDEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI:

“İLÇE HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURARAK“İLÇE HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURARAKELEKTRİK FATURALARINIZA YANSITILAN K/K BEDELİNİ GERİ ALIN”ELEKTRİK FATURALARINIZA YANSITILAN K/K BEDELİNİ GERİ ALIN”

DİLEKÇEDİLEKÇE

ÖRNEĞİÖRNEĞİ

Page 12: Ataköy Gazete 210

18

İnsanın içinden geldimi duramıyor.Öyle bir şeylerfokurdarken,hadi sendebu oluşumvar diyen sesönce ıslıkgibikulağınızafısıldarken, biranda çığlığadönüştü mü sizi kimsedurduramıyor. Bu sonradaolacak bir şeydeğil veya zorla,ite, kakaüniversitesınavınıevladımkazansındiye olacak iş de değil. Her şeye, çevrenizde olup biten olay-lara (menfi veya müspet) bakışınız elkadarken bile farklı şekillerle yoğru-luyor. Kimse sizi çoğu zaman farketmiyor. Çünkü Onlar sizin kendilerigibi düşünmenizi ister. Farklıdüşünürseniz aykırısınızdır. Ama sizhiç vazgeçmezsiniz kendi içinizdeyarattığınız ayrıcalığınızdan. Sizianlamadıklarını düşünüp, düşün-mekle kalmaz, muhakkak içinizdeki-leri bir şekilde yaratmanın peşinedüşersiniz. Bu yaratma işi öyle zorla-ma ile belli formülle değil, birazgenlerden biraz doğuştan ve bun-ların karmasına kendi gelişimlerinizieklediniz mi, yok başka ala hayat. Evde geçen gün, çekmecede birşeyler ararken, elime geçmiştenkalan bir defter geçti. Ama çokgeçmişten. Tarih 28.01.1989 yanitam tamına, dolu dolu on üç yaşın-dayken, bendenizin öyküler karal-adığı defterden, bir demet öyküsunacağım. Bu sefer köşe yazısınıküçük Pınar huzurlarınıza sunarefendim…

ÖYKÜ İSMİ: GÜVERCİN AVIKONUSU: MERAKLI İNSANKONUSU

Tanıtacağım insan şöyle; 55 yaşların-da bir yaşlı amca. Kendisi emekliorgeneral. İsmi de meraklı Osman idi.Çünkü merak ettiği her şeyi uyguluy-ordu. Her şeyi herkese sorardı. Kimne konuşuyorsa, kapıları bacalarıdinleyip dururdu. Kendisinin merakettiği bir konuda çiçeklerdi. İlk önce çiçekler hakkında hiçbir fikriyoktu. Fakat yaşlı olduğu için birazçocukluk duyguları tabi ki de üstünbasıyordu. Yaşlı İstanbul kadınların-dan Hayriye teyzenin çiçeklerinigörünce ona özenmiş ve böyleceçiçek merakı başlamıştı. Hayriyeteyze, çiçeklerine o kadar güzelbakıyordu ki siz bile görseniz özenir-diniz. Bir çocuğa bakar gibi bakıyor-du. Kendisi her gün yemeğini yeryemez çiçeklerini sulardı. Tabi ki deölçülü biçimde. Yoksa sonra ona göreçiçekleri aç kalırdı. Neyse… Bizimmeraklı Osman amca kimseye hiçbirşey söylemeden bir çiçekçiye gitmişve her türlü çiçeği almıştı. Çünkükendi çiçeklerini hiç kimseyesöylemeden güzel yetiştirmek istiyor-

du. Zaten kendisi bununyanı sıra Hayriye

teyzeyi izliyorduve her şeyi bildiği-

ni zannediyor-du. Aslında

hiçbir şeybilmiyordu.

Neyse… Çiçek-leri saksıya bir

güzel yerleştirdik-ten sonra Hayriye

teyze ne yapıyorsa O daaynısını yapıyordu. Mesela

Hayriye teyzeçiçeklerine boncuk

koymuşsa,bizim OsmanAmcadakoyuyordu.Osman

Amcanın evinin her köşesi, camönleri çiçeklerle süslenmişti. Hayriyeteyze işi ilk önce çakmadıysa da,sonra hemen her şeyi anlamıştı. Amagörüyordu ki ilk önceleri çokgüzeldiler hepsi rengarenkti amagünden güne çiçekler solmuştu.Bunun üzerine Hayriye teyze bizimOsman amca ile konuşmaya gitti.Onunla herkesin alay etmesine gözyumamazdı. Hayriye teyze onunlaçiçekler hakkında konuştu. Bilgiverdi. İlk önce bunları duymak iste-meyen Osman amca daha sonra din-ledi ve Hayriye teyzeye teşekkür etti.Bir daha hiç kimseyi taklit etmeye-ceğini ve her şeyi fazla merak edipuygulamasının yanlış olduğununfarkına varmıştı. Biz biz olalım her şeyi merak etmeye-lim . Her şeyi merak konusu edebilirve uygulamaya çalışabiliriz. Ama lüt-fen bütün meraklarımız doğru yöndeolsun. Osman amca gibi her şeyimerak edip yanlış uygulamayalım.

Öykünün tek bir yerine dokunmadanaynen yazdım. Yukardaki öykü deimla hataları var, kurgu hatası varve nice hata olabilir. On üç yaşında-ki çocuk hatalı da olsa, defterinintamamını öykülerle dolduruyorsa, buiçinden geldiği içindir. Ve o çocukbüyür, bir öykü kitabı çıkarır ardın-dan romanı yayınevinde sırasını bek-lemektedir. O çocuk büyürkenyazma eylemini desteklemek adına,günlerden bir gün, Nişantaşı’nda kiseramik atölyesinin kapısını çalar. İkiyıl boyunca, kar, kış, yaz demedenher hafta sonunu seramik öğrenm-eye ayırır. Yazma eyleminin dahafazla beslenmesini sağlar. Zamanzamanı kovalarken, bir bakmıştır,hocası ile ortak atölyesi vardır.

SON SÖZ 1: Sanatın hiçbir dalızorla olmaz, içinden gelirse olur. Benhep içimden geldiği gibi davrandım.İçinizden geliyorsa, tavsiye ederim...

SON SÖZ 2: Atölyemizde kurs,work shop, evlere dekorasyon veokullara üretimimiz vardır. Mailadresimden bilgi almak için banaulaşabilirsiniz. ([email protected]) İçinizden geldiği gibiyapın efendim.

SEVGİYLE KALIN…

PINAR KUMSALPINAR KUMSAL

İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ...

YENİ CEZALAR CEP YAKACAKYENİ CEZALAR CEP YAKACAKTrafik cezaları yılbaşındanitibaren yaklaşık yüzde 10oranında artacak.Trafik cezaları, Maliye Bakan-lığı'nın yeniden değerleme oranıçerçevesinde yılbaşından itibarenyaklaşık yüzde 10 oranında arta-cak. Yılbaşından sonra alkollü

araç kullananlar 650 lira, kırmızı ışık ihlaliyapanlar ile hız limitini aşanlar 154 lira ceza ödeyecek.Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranına esasteşkil eden Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) üretici fiyat endek-si, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 10,2 oranında arttı. Vergi veharçlarla ilgili kanunlarda trafik cezalarının her yıl yeniden değer-leme oranı kadar artması öngörülüyor.Bu artışla, alkollü araç kullananlar 1. defada 650 lira, 2. defada814 lira, 3 ve üçten sonra ise bin 327 lira ceza ödeyecek. Uyuştu-rucu veya keyif verici madde alarak araç kullananlar da bin 327lira ceza verecek. Zamla birlikte kırmızı ışık ihlali yapanlar 154lira, yasak yerlere park eden sürücüler de 72 lira ceza ödeyecek.İzin alınmaksızın araca reklam, yazı, resim, ilan, flama ve bayraktakanlar ve araçta sesli, ışıklı donanım bulunduranlar 72 lira ilecezalandırılacak. Araçların muayene süresini geçiren sürücüler ileservis freni, lastikleri, dış ışık donanımından yakını ve uzağıgösteren ışıklar ile park, fren ve dönüş ışıkları noksan, bozuk veyateknik şartlara aykırı olan araçları kullananlara da 72 lira cezauygulanacak.Sürücü belgesi almak için yanlış bilgi veya sahte belge vermenincezası 814, araç kullanırken sürücü belgesini yanında bulundur-mamanın cezası 154, sürücü belgesi olmadan araç kullanmak vesürülmesine izin vermenin cezası da 320 lira olarak belirlendi.Kamyon, otobüs ve çekicilerde takograf, taksilerde ise taksimetrekullanmayanların cezası da 319 lira olarak tespit edildi.Tescil belgesi, trafik belgesi ve tescil plakalarını araç üzerinde veuygun durumdabulundur-madan trafiğeçıkanlara 72lira ceza ver-ilecek.Ses, müzik,görüntü vehaberleşmecihazlarınışartlarınauygunolmadanaraçlardabulunduran vebu cihazlarıvatandaşların huzurunu bozacak şekilde kullananlara da 72 liraceza verilecek.Park yerlerindeki araçlardan yetkisi olmadığı halde park ücretialanlar ile karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmeyenyayalara da 72 lira ceza yazılacak. Toplu taşıma araçlarında sigaraiçmenin cezası da 82 liraya yükselecek.

HIZ SINIRINI AŞANLARHız sınırlarını yüzde 10'dan yüzde 30'a kadar aşanlar (yüzde 30dahil) 154 lira, yüzde 30'dan fazla aşanlar da 319 lira ceza ödeye-cek.Hız sınırlarını tespite yarayan cihazların yerlerini belirleyen veyasürücüyü ikaz eden cihazları imal veya ithal edenler bin 965 TL ile3 bin 278 TL, bu cihazları araçlarında bulunduranlar da bin 305 TLile bin 965 TL para cezası ödeyecekler.Gerekli yerlerde hızını azaltmayan, öndeki aracı güvenli birmesafeden takip etmeyen, sağa, sola dönüş kurallarına uymayanve emniyet kemeri takmayan sürücüler 72 lira para cezasıylakarşılaşacak.Geçme kurallarına uymayan ve geçmenin yasak olduğu yerlerdegeçen ve trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şeritdeğiştiren sürücülere 154 lira ceza verilecek. Şerit izleme vedeğiştirme kurallarına uymayanlara da 72 lira ceza yazılacakZorunlu mali sorumluluk sigortası yapmamanın cezası 4 bin 919lira olacak.Araçları, vatandaşların rahat ve huzurunu bozacak veya kişilerezarar verecek şekilde saygısızca sürmek, araçlardan bir şey atmak,dökmek, seyir halinde cep veya araç telefonu ile benzer haber-leşme cihazlarını kullanmak ve taşıma sınırı üzerinde yolcu almakda 72 lira ile cezalandırılacak.Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında polisten izin almadanolay yerinden ayrılanlar 321 lira ceza ödeyecek.

Page 13: Ataköy Gazete 210

19

Ataköy 1. Kısım’da bulunan (Bakırköy ZeytinlikMahallesi ) 564 ada, 14 parsel imar planlarında“Turistik Tesis Alanı” olarak gözüken 2.649.69metrekare arsa Emlak Bankası’nın kapatılmasıyaTOKİ’ye geçen arsalardan birisiydi. 12.06.1964 tarihinden bu yana imar planlarında“İmar parseli” olarak gözüken bu arsayı TopluKonut İdaresi Başkanlığı, Turistik Otel yapılmaküzere 30.06.2004 tarihinde Mustafa Yılmaz isimlişahsa satmış. Daha sonra bu arsa 07.05.2007 tari-hinde TOKİ’nin muvafakatı ile devir sözleşmesiyapılarak Albatros Turizm ve OtelcilikAnonim Şirketi’ne devredilmiş.Bu arada Atatöy Turizm Merkezi Alanı ve1. Kısım’daki yer ile ilgili çok sayıda davaaçıldı. Tüm bu davaların sonunda davayıaçanlar kaybetti ve yargı yapılan işlem-lerin doğru olduğunu onayladı.Turizm Merkez Alanı ve 14 parsel sayılıarsa ile ilgili açılan davalar ve sonuçları;

TURİZM MERKEZİ İLANININ İPTALİ İÇİNAÇILAN DAVALAR VE SONUÇLARI

1) Ataköy 1. Kısımda içinde yer aldığıbölge, 13.09.1989 gün ve 20281 sayılıResmi Gazete’de yayımlanan 89/14499sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “İstanbulAtaköy Turizm Merkezi” kapsamına alın-mıştı. Bakanlar Kurulu bu Kararının“15.9.1989 günlü 20281 sayılı ResmiGazetede yayımlanan İstanbul AtaköyTurizm Merkezi ilanına ilişkin 89/14499 BakanlarKurulu kararının : Kıyı Kanununa aykırı olduğu,planların Turizm Bakanlığınca hazırlanmadığı ilerisürülerek iptaline karar vermesi istemiyle TMMOBMimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi,TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasıİstanbul ve Celal Beşiktepe tarafından dava açıldı. Danıştay 6. Dairesi 16.11.1999 tarihinde verdiği

karar ile davayı reddetti. Daha sonra karar Danış-tay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından18.04.2003 tarihinde oy birliği ile onanarak kesin-leşti.2) Ataköy 1.Kısımda daire sahibi Nuray Aktaştaşınmazının yer aldığı bölgenin Turizm Merkeziolarak ilan edilmesiyle blokların inşaat alanlarının1/3 oranında düşürüldüğü, müktesep haklarınınihlal edildiği, pars elin girişsiz bırakıldığını sürerekiptal davası açmı. Danıştay 6. Dairesinde 2007/4490 E. Numarası ile

Bakanlar Kurulu kararının iptali açılan davayımahkeme 15.12.2010 tarihli 2011/11385 K. sayılıkararı ile davanın reddine karar verdi.

İMAR PLANLARINA KARŞI AÇILAN DAVALAR VE SONUÇLARI

1) 13.04.2006 tarihinde onanmış İstanbul Bakırköyve Zeytinburnu İlçeleri kapsamında kalan 1/5000ölçekli Ataköy Turizm Merkezi Nazım İmar Planınınve plan notlarının iptali istemiyle . İstanbulBüyükşehir Belediyesi tarafından 2006/3852 E.Numarası ile açılan davada yürütmenin durdurul-ması istenmiş. Danıştay 6. Dairesi 30.4.2007 tarihlikararı ile;

1/5000 ölçekli nazım imar planında şehircilikilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararınaaykırılık bulunmadığı gerekçesi ile 13.4.2006 tar-ihli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı yönündenyürütmeyi durdurma talebini 30.4.2007 tarihindereddetmiş.2) Yürütmenin Durdurulması kararına karşıyapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava DaireleriKurulu 20.09.2007 tarihli 2007/560 YD. İtiraznumaralı kararı ile 6. İdare Mahkemesininkararını oy birliği ile onaylamış.3) Davacı İBB vekili 13.04.2006 tarihinde onay-lanan 1/5000 ölçekli Ataköy Turizm MerkeziNazım İmar Planları ve plan notlarının iptalineilişkin davadan 02.12.2008 tarihinde feragatdilekçesi sunduğundan Mahkeme 26.01.2009 tari-hinde “Karar Verilmesine Yer Olamadığına” kararverilmiş.

Bu arada İstanbul Büşükşehir Belediye Başkanlığıdışında Burada dairesi bulunan Nuray AKTAŞ, AliSuavi TOPÇUOĞLU, Belkıs SARAÇOĞLU’nun aynigerekçelerle açtığı dava Danıştay 6. Daire tarafın-dan reddedildi.3)Ataköy 1. Kısımda konut sahibi Azize Kaynar,2008/2811 E. – 2008/6712 E. ve 2009/4834 E.numaraları ile ve 13.4.2006 günü onaylanan1/5000 ölçekli nazım imar planının özgün birmimari anlayışla inşa edilen Ataköy 1. Kısmayönelik olarak tarihi süreci ve yapıldığı dönemdeki

yapılaşma dikkate alınmadan yapıldığı, müktesephakları ihlal ettiği, tercihli kullanımın yerine konutkullanımının korunması gerektiği, gerekçesiyleaçılan iptal davası Danıştay 6. Dairesi tarafından2008/2811 E. -2011/11390 K. Oybirliği ile red-dedildi.4) Azize Kaynar’ın açmış olduğu ( 2008/6712 E. –2008/7827 K. )davada süre yönünden reddediliyor5) Davası süre yönünden reddedilen Azize Kaynar,bu defa hukukçuların yorumlarına göre yasalaraaykırı bir şekildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nagönderdiği 12.03.2009 tarihli ihbarname ile, 564ada 157 parsel üzerinde bulunan bir otel inşaatın-dan bahsederek inşaatın dayanağı 18.10.2006 tar-ihli 1/1000 ölçekli planın yürürlükten kaldırıl-masını talep ediyor. . İhbarnamesine cevabenBakanlık tarafından gönderilen yazı üzerine de18.12.2007 tarihli 1/1000 ölçekli planın iptalitalebiyle Danıştay 6. Dairesi’nde 2009/4834 Esasnumaralı davayı açmış etmiş ve yargılama sonun-da Danıştay 6. Dairesi’nce dava reddedilmiş.5)Özcan Mutlu ‘da 18.12.2007 tarihinde onay-lanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlı iledayanağı olan 13.04.2006 günü onaylanan1/5000 ölçekli nazım imar plan ile bu planlarıngeri alınarak yeni plan yapılması isteminin red-dine ilişkin 1156 sayılı işlemin hukuka aykırıolduğu gerekçesiyle iptali istemi ile açtığı dava daDanıştay Altıncı Daire tarafından )– 2010/1096 E. –2010/11392 K.) dava reddedilmiş.6) Ataköy 1. Kısım Koruma ve GüzelleştirmeDerneği tarafından Ataköy 1. Kısım’ın kentsel sitalanı olarak tescil edilmesi için İstanbul Kültür veTabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuruyapılmış. Yapılan çalışmalar sonucunda İstanbul VII Numar-alı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma BölgeKurulu 23.06.2009 tarih ve 70 sayılı kararı ile böl-genin kentsel sit alanı olarak tescil edilmesininuygun bulunmadığına karar vermiş.A. Bu karara karşı Ataköy 1. Kısım Koruma veGüzelleştirme Derneği, İstanbul 2. İdareMahkemesi’nde 2009/1447 Esas sayısı ile kayıtlıdavayı açmış.Mahkeme yargılama sonucunda bilirkişi raporunadayanarak davayı reddetmiş.B. Koruma Kurulunun söz konusu kararına karşıAtaköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneğibaşkanı Mesture Ayfer Kaynar tarafından da İstan-bul 3. İdare Mahkemesine 2009/1502 Esas sayısıile kayıt davası açılmıştır.

Mahkeme yargılama sonunda davayı reddetmiş vekarar temyiz edilmediğinden kesinleşmiş.Bakırköy 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün kayıt-

larında sözü edilen 14 sayılı parsel 12.06.1964tarihinden buyana “imar parseli” olarak gözük-mektedir. Bazı kişilerin iddia ettiği gibi bu parselin yeşil alanolmadığı tapu kayıtlarında açıkça görülmektedir .Bu arada TOKİ bu arsasını ihaleye çıkardığında parselin Turizm Alanında olduğu, onaylı imar

planında “Turistik tesis alanında” kaldığı açıkçabelirtilmiş. Bu arada semt sakinlerinin parselüzerinde “Anıt Ağaç” bulunduğu iddi-aları karşısında İstanbul ÜniversitesiOrman Fakültesi’nden rapor istenmiş,Orman Fakültesi öğretim üyeleri 2009yılında bir rapor düzenleyerek “Ağaçröleve ve plana konu olan parselüzerinde anıt özelliği taşıyan ağaç yok-tur” raporu verilmiş.

ŞİMDİ NE OLACAKGelişmeler üzerine Bakırköy BelediyeBaşkanı Ateş Ünal Erzen’e sorduk Şimdine olcak?1964 imar planlarında o arsa 2649metrekare. Orası planlı yer, imarlı biryer. Turizm Alanı kararlarının iptali vebu arsa ile ilgili davalar açmışlar bütündavaları kaybedilmiş. Danıştay İdariDava Daireleri Genel Kurulu tarafndan

da onanmış Bu konuda neler söylersiniz?Daha bize gelmedi. Mülk sahibi daha ne yapmakistediğine dair bize müracaat etmedi. Turizm böl-gesi, Turizm Bakanlığı’ndan onay alacaklar, oradaotel nasıl olur, butik otel mi olur, yüksek otel miolur. Şu anda bütün davalar kaybedilmiş. Turizm Alanıplanları mahkemelerce de uygun görülmüş.Ayfer hanım gelip gidiyor. Ona hep aynı şeyi diyo-rum. Diyorum ki, benim burası aşiret değil, bendeaşiret reisi değilim ki, silahlı adamları mı alayımgideyim buraya kimse hiçbirşey yapamaz diyeyim.Sahil içinde aynı şeyi söyledim. Sonuçta yasa nediyorsa onu yapacağız.Planları Turizm Bakanları onaylıyor. Yasalar İlçebelediyelere söz hakkı tanımıyor. Öyle değil mi?Zaten bizim değil söz. Turizm Bakanlığı onayladık-tan sonra hiçbir şey yapamazsınız. Eğer Türkiyehala bir hukuk devleti diyorsak mahkeme ne kararverirse onu yaparız. Ayfer Hanım hep yanlıştaraftan hareket ediyor. Yeterli bilgiyi biz onaveriyoruz, yine de o bilgiyi kabul etmiyor, hayırbunu yaparsınız isterseniz mani olursunuz diyor.Oranın planları olmadığı için mahreçleri de yoktu.Biz oranın mahreçlerini de verdik. Buna karşınAyfer Hanım diyor ki, hayır buranın planları var,her şeyi tamam. Yok. Hatta 1. Kısım’ın tümünü tur-izm alanı ilan etmişlerdi. Biz dilekçeleri topladık,herkese imza attırdık, Ankara’ya Turizm Bakan-lığı’na verdik ve değiştirdik. Turizm veya konutyaptı. En azından konut hakları korunmuş oldu.Bunu bile bilmiyorlar. Ben onu anlamıyorum. Diy-orsun ki, yasa bu, ilçe belediyesinin yetkisi bu, ilçebelediyesi kendisine gelen 1/5000’lik planın1000’liğini yapar veya bir kere itiraz eder, bir keremahkemeye verir, yapmazsa da zaten Büyükşehironu 3 ay içinde yapar, ama Turizm Bakanlığıolsun, TOKİ olsun böyle yerlerde zaten 5000’liğinide 1000’liğini de kendisi yapar. Büyükşehir’i dekenara ayırır. TOKİ ruhsatını verir. İşini bitirir. Sayın başkan, o binalar 1962’de yapımı bitmişbinalar. 50 senelik yani ömrünü tamamlamışbinalar. Halbuki bunlar bir fırsattır. Oturup birkonsensüs sağlansa örnek bir binada yıkılıp aynışekilde yapılsa sonra buna göre kısa bir zamandilimi içinde binaların tamamı yenilense. İyi olur. Biz onlara bu imkanı tanıdık. TurizmBakanlığı’na yaptığımız müracaatlar vemücadelemiz sonucunda, o binaları yıkıp aynıbinayı yapabiliyorlar. Başka yerlerde böyle birşans yok. Bunu sağladık.

Açılan davalar sonuçlandı. Planların geçerli olduğunu mahkemeler onayladı.

ATAKÖY 1. KISIM’DA OTEL YAPILACAK

Page 14: Ataköy Gazete 210

2-B ORMAN-LARIMIZ

Doğayı seviyorum. Nasıl kideniz, kumsal ve güneşinsanlara yaz turizminiarmağan ediyorsa; orman,su, hayvanlar ve kar da kışturizmini sunuyor. Elbettebu değerler korunmalı vekollanmalıdır. Ormanlartarih boyu sanatoryum-lara mekan olarakdertlere deva, sayfiyelereyataklık ederekgönüllere reha olmuşlardır. Sanayinin hammadde-si, ekonominin cevheri ve istihdamın da fabrikasıgibidirler.Son günlerde orman niteliğini yitirmiş arazilerinhak sahiplerine doğrudan satılmasını sağlayan 2-Byasası ile ilgili ayrıntıların netleştiğini sıkça okuyorolduk. Sanıyorum peşin ya da taksitle satılacakolan 2-B’lerden sağlanacak gelir orman köylüsüiçin kullanılacakmış. Orman içi köy halkına ait buaraziler önce kamulaştırılacak, tapuda hazineadına tescil edilecek ve devlet ormanı olarak ağaç-landırılacak.Eğer böyle olursa sevinelim. Zaten "orman içi köy"deyimi bana biraz hatalı gibi geliyor. Orman içindeisdihtam edilen insanlar olabilir. Orman içinde tur-izme yönelik tesisler olabilir. Hatta istihdam edilenpersoneller için barınaklar ve sosyal tesisler deolabilir. Ancak orman içinde köy asla olamaz,olmamalıdır; çünkü ormanlar korunamaz halegelir. Talan ve telef edilmelerine el birliği ile zeminhazırlamış oluruz. Bu yasayla orman içinde bulunan köy halkından

bulundukları yerlerde kalkındırılmaları mümkünolmayanlar başvuru halinde 2-A alanlarına, bumümkün olmadığı taktirde diğer yerlere kısmenveya tamamen nakledilecekler. Bu yolla boşaltılanorman içindeki arazi, yapı ve tesis yerleri öncelikleprojelendirilip devlet ormanı olarak ağaçlandırıla-cak; hak sahipleri bedeli karşılğında bu yerlerdensatın alma hakkına sahip olacaklardır. Ben buraya bir parantez açmak istiyorum. Bu

arazilerin kamulaştırılması, projelendirilmesi veağaçlandırılması sanırım hepimizin ortakisteğimizdir. Asla politik çıkarlara alet ve rantçetelerine kaynak sağlanmamalı. Zira zilliyet yöne-timiyle orman arazilerini sahiplenen binlerceuyanık, bu yasanın çıkmasını dört gözle beklemek-tedirler. Bir basıp yüz almayı hedefleyen hatırlıkişileri biliyor ve çevremizden zaman zamanduyuyoruz. Böyle bir fırsat verilmemesi yeganetemennimizdir. Fırsat eşitliği ancak böyle korun-abilir. Yasaya göre işlemler sonuçlanıncaya kadar 2-Balanları hakkında hazine tarafından kişiler aley-hine davalar açılmayacak, açılmış ve devam edendavalar durdurulacak. Fiili durumuna uygunolarak ifraz edilerek müstakil parsel olarak satıl-ması mümkün olmayan araziler müşterek tapuolarak, üzerinde çok katlı bina bulunan gayri-menkuller de kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bununmümküm olmaması halinde hisseli olarak satıla-bilecek. Neden hep satılmayı kolaylaştıracakönlemler düşünülüyor da, zorlaştıracak, hattaimkansızlaştıracak önlemler düşünülmüyor acaba...Biliyoruz ve inanıyoruz ki, ormanlar bizim ortakdeğerlerimizdir. Yediden yetmişe herkes pay vehak sahibidir. Toplumsal yasalar ve uygulamalarbu hakları sahiplerine teslimetmekle mükellefolmalıdırlar.Beykoz ve Sarıyer sırtları işgalcilerden temizlenerekdoğal mecrası içinde toplumun menfaatlerineuygun biçimde fidanlar dikilerek sosyal tesislerlebiçimlendirilmelidirler. İyi niyetlerinden şüphe etmediğim seçilmişlerim-

izin ve görevlerinde yetki ve sorumluluklarınıdoğrudan yana kullanacaklarına inandığım atan-mışlarımızın şu yılan hikayesine dönen 2-B denyüzakı ile çıkacaklarına inanıyorum...

Sevgi ve saygılarımla...

Ferhan KILIÇFerhan KILIÇ

20

Dünya Diyabet Haftası etkinlikleri kapsamındaBakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’ndaBakırköylülere ücretsiz kan şekeri ölçümü yapıldı.Türkiye Diyabet Vakfı ve Abbott İlaç Firmasıişbirliği ile gerçekleştirilen etkinlikte, TürkiyeDiyabet Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi MehmetKamil Atkın ve Abbott İlaç Firması TemsilcisiÖner Kaban tarafından vatandaşların kan şeker-leri ölçüldü.38 yıllık diyabetli olan ve Türkiye Diyabet VakfıMütevelli Heyeti üyeliği yapan Mehmet KamilAtkın, kan şekeri ölçümlerini Bakırköy’ün çeşitlinoktalarında her yıl ücretsiz olarak gerçek-

leştirdiklerini belirterek, vatandaşların ölçümleri-ni yaptıktan sonra risk altında bulunan insanlarıyönlendirdiklerini ifade etti. Atkın, kan şekerideğerlerinin standart ortalamasının 70-110arasındaolması gerek-tiğini söyledi.Atkın, budeğerlerinçok üzerindeveya çokaltında değer-lere sahipolan vatan-daşların biran önce birsağlıkmerkezinegiderek kon-trollerini yap-tırmalarıgerektiğini debelirtti.Vatandaşlarınyoğun ilgi gösterdiği kan şekeri ölçümü etkinliğiBakırköy’ün çeşitli merkezlerinde 5 gün boyuncasürdü.

BAKIRKÖYLÜLER’E ÜCRETSİZ KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜ YAPILDI

CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı düzenlediği kahvaltılı sohbettoplantısı ile Bakırköy’deki Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK)başkan ve yöneticileri ile bir arayaheldi.İlçe sorunlarının yanı sıra siviltoplum kuruluşlarının sorun-larının tartışıldığı ve CHPBakırköy İlçe Başkanı MehmetSait Yücel’ın evsahipliğineyapılan programa CHP GenelBaşkan Yardımcısı ErdoğanToprak, İstanbul MilletvekiliSüleyman Çelebi, il BaşkanıOğuz Kaan Salıcı, Malatya Mil-letvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu,Bakırköy Belediye BaşkanYardımcıları Yervant Özuzun,Güngör Gün, CHP’li BakırköyBelediye Meclis Üyeleri,Bakırköy Kadın Meclisi BaşkanıYrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzenve çok sayıda sivil toplum kuru-luşunun başkan ve yöneticilerikatıldı.“Yeşil alanlarımız yok ediliyor” CHP Bakırköy ilçe Başkanı SaitYücel, hazırlanan slayt gösterisiile katılımcılara ilçe hakkındasunum yaparken, sık sık BüyükşehirBelediyesi ve TOKİ’yi eleştirdi.Yeşil alanların yapılan imar değişiklikleri ile yok edildiğinibelirten Yücel şunları söyledi;“İlçemizde bulunan 15 mahallede yeşil alanlar halkın kullanımı-na yetecek açılacağına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ninyaptığı imar değişiklikleri ile bu alanlar katlediliyor. Bu yeşilalanlar için imar veren İBB yönetimi, Bakırköy’de bulunan10.200 hasarlı durumdaki ve ilk depremde yıkılması muhtemelbina için hiçbir önlemde bulunmamaktadır. Bakırköy Belediye-si’nin bu yönde yaptığı çalışmaları görmezden gelen ve verilenteklifleri geri çeviren İBB yönetimi, bizleri vatandaşlar önündezor durumda bırakmaktadır” dedi.

Başkan Yücel’in konuşmasından sonra söz alan STK yönetici-leri sıkıntılarını ve beklentilerini CHP İlçe yönetimi ile paylaştı.

AÇEYSAD Derneği BaşkanıJeolfizik Yüksek MühendisiDilek Baki, Bakırköy’ün birinciderecede deprem kuşağındayer almasına rağmen bu konu-da yeterli tepkinin ortayakonulamadığını ifade etti. Bakırköy Mimarlar OdasıBaşkanı Ali Hacı Alioğlu ise“Kanun hükmünde karar-nameler ile Belediyelerinyetkisi elinden alındı.Belediyeler ve CHP ilçe örgüt-leri neden yeterli tepkiyiortaya koyamıyorlar” dedi.

“Toprak’tan Topbaş’asuçlama”

CHP Genel Başkan Yardım-cısı Erdoğan Toprak tüm STKtemsilcilerini dinlediktensonra eleştirileri ve önerileridikkate alacaklarını söyledi.Toprak, konuşmasındaBakırköy’deki hasarlı binalaradikkat çekerek ve İBB yöne-timini eleştirdi. “Bakırköy’de

10.200 hasarlı bina olmasınarağmen AK Parti’li İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş veBelediye Meclis Üyesi arkadaşları Bakırköy İlçe Belediyemeclisimizin 3 sefer alıp İBB’ye sevk ettikleri planları onayla-mayarak muhtemel bir depremde on binlerce yurttaşımızınhayatı kaybetmesi haklinde tek sorumlunun İBB. Başkanı Top-baş olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Kısa bir süre önce CHP İstanbul İl Başkanlığına atanan OğuzKaan Salıcı ise “Bu tarz toplantılarda yapılan eleştiriler bizleriçin çok önemli. Yaptığınız bütün eleştirileri ve önerileri notaldım. Sorunların çözümü noktasında İl Yönetimi olarak hertürlü fedakarlığı yapacağımızı bilmenizi isterim” diye konuştu.

(Yavuz ARPACIK)

CHP, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE BULUŞTUCHP, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE BULUŞTU

ÖĞRETMENLER GÜNÜ TÖRENİNDE İKTİDAR PARTİSİ YOKTU24 Kasım 2011 Perşembe günü Öğretmenler Günükutlandı. Saat 9.30’da Bakırköy Cumhuriyet Mey-danı’nda Atatürk Heykeli’ne çelenk koyma törenindeBelediye’yi temsilen Hasan Aksoy, CumhuriyetBaşsavcı Vekili Mustafa Atagün, İlçe Milli EğitimMüdürü Hüseyin Özcan, CHP, DSP VE Saadet Partisitemsilcileri törende hazır bulundu. Törene Ak Parti’-den hiçbir temsilcinin katılmaması dikkatlerden kaç-madı.

Page 15: Ataköy Gazete 210

Bakırköy’de herkesin gözü önünde bir tarih dahayok oluyor. Bakırköy Belediyesi’nin Kasım AyıMeclis Toplantısı’ndagörüşülen ve bu binanınkamulaştrılarak KültürMerkezi haline getirilme-si ile ilgili olarak bütçeye10 milyon TL konduhaberimiz üzerine onlar-ca kişi telefonla arayarak“Resneliler Köşkü açıkçaçürümeye terk edilmişdurumda. Televizyondagörüyor ve gazetelerdeokuyoruz nedensehergün tarihi bir binarant uğruna yakılıyor.Resneliler Köşkü için deaynı endişeyi duyuyoruz” diyorlar.Konuyu birkez daha Bakırköy Belediye Başkanı Ate

Ünal Erzen’e sordukSayın Erzen, bütçe görüşmelerinde Resneliler

Köşkü’nün kamulaştırılması için bütçeden bir payayrıldı. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Resneliler Köşkü ile ilgili çalışmalarımız devamediyor. Anıtlar’dan da bir kamulaştırma çıkması

lazım. Biz hazırız.

Çıkma ihtimali var mı?Başka yerlerde çıkmış burada niyeçıkmasın. Eğer kimse partizanlıkyapmazsa çıkar. Orası hep hayal-imdeydi. Bugün oranın sahibiylekarşılaştım. Ona da bize sat dedim.Satmayacağını söyledi. Tabi onlar-da bir gün buraya imar planı çıkar,arkada müthiş bahçe var, bizdeoraya çok büyük siteler dikeriz diyedüşünüyorlar.

Tarihi eser niteliğindeki bu binalarıkorumak gerekmiyor mu?

Ben görevde kaldığım süre imar planı çıkarttır-mam. O yüzden uğraşıyoruz.

Araçları çekilenlerdengelen şikayetler göz ardıediliyor. Çekiciler, özel-likle trafiği aksatan yer-lere park eden araçlaryerine ara sokaklardatrafik akışını engelle-meyen yerlere park eden araçları çekiyor. Konuştuğumuz çekici başındaki görevli trafikmemurları “trafiğin yoğun olduğu yerlerdearaçları çekemiyoruz çünkü trafik daha çoktıkanıyor(!)” diyor.Yasa ve yönetmelikler çok açık. Bir aracın çek-ilebilmesi için önce anons yapılacak. Makul birsüre beklenecek. Araç sahibi gelmezse fotoğrafçekilerek aracın park ettiği yer tespit edilip araçkaldırılacak.Ama iş hiç de böyle olmuyor. Çekiciler canlarınınistedikleri aracı kaldırıp götürüyorlar. Trafiği tıkasadahi torpilli işyerlerinin önündeki araçlaradokunulmuyor. Geçtiğimiz günlerde çekiciler ile ilgili bir habergazetelerin iç sayfalarında yayımlandı. Bu haberiaşağıda bulacaksınız. Haberi dikkatle okuyun bu çekiciler için ödenenkiralara bakın … Çekicilerin bu kiraları çıkarmakve kâra geçmek için yasa ve yönetmelikleri nedenihlal ettiklerini anlayacaksnız.

İŞTE O HABER

ÇEKİCİNİN AHTAPOTU ARABAYI EZDİ, POLİSDERNEĞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU YAPTI

Öğretmen Harun Reşit Ünüvar 1 Şubat 2010’daChevrolet marka otomobilini Beylikdüzü’ndeki birapartmanın önüne park etti. Bir saat sonra otomo-bili park ettiği yerde bulamadı. Çevredekiler oto-

mobilin polis tarafından çekildiğini söyledi. Ünüvarotomobilini almak için Duran Otoparkı’na git-

tiğinde büyük bir şok yaşadı. Kapısında Beylikdüzüİlçe Emniyet Müdürlüğü yazan ancak sivil plakalıçekicinin ahtapot kolu otomobilinin üzerinedüşmüş, ağır hasar vermişti.

Tutanak tutuldu Polis olayla ilgili tutanak tuttu. Harun Reşit Ünü-var’ın otomobilinin masraflarını sigorta şirketiödedi. Birkaç ay sonra otomobilini satmak isteyenHarun Reşit Ünüvar, 17 bin TL’lik otomobilinintavanından aldığı hasar nedeniyle ancak 7 bin 500TL edeceğini öğrendi. Harun Reşit Ünüvar kazanınyaşandığı gün kendisine kartını veren BeylikdüzüPolis Hizmetleri Geliştirme ve Destekleme Derneği

Başkanı Refik Akdağ’ı aradı,ulaşamadı. Beylikdüzü İlçeEmniyet Müdürlüğü ilegörüşme de sonuç vermedi.

Noterden ihtar Harun Reşit Ünüvar bununüzerine avukatı İlyas Har-

mandalı aracılığıyla çekicinin ruhsat sahibi olanmerkezi Üsküdar’daki ADR İlker Otomotiv’eBüyükçekmece 3. Noterliği’nden ihtar gönderdi.ADR İlker Otomotiv cevap olarak 1 sayfalık kirasözleşmesi gönderdi. Çekici 11 Ocak 2010’da, 30Haziran 2010’a kadar aylık 3 bin TL’ye HismakMühendislik Şirketi’ne kiralanmıştı. Harun ReşitÜnüvar’ın avukatı bu kez merkezi 4. Levent’tebulunan Hismak Mühendislik Şirketi’ne ihtarnamegönderip zararın tazminini istedi. HismakMühendislik de ihtarnameye 2 sayfalık bir kirakontratıyla yanıt verdi.

Polis Derneği’ne suç duyurusuÇekici 7 Ocak 2010’da, yani henüz çekiciyi ADRİlker Otomotiv’den kiralamadan Beylikdüzü PolisHizmetlerini Geliştirme ve Destekleme Derneği İkti-sadi İşletmesi’ne kiralanmıştı. ADR İlker Otomo-tiv’le 30 Haziran 2010’da sözleşmeleri bitmesinerağmen Hismak Mühendislik çekiciyi 30 Ekim2010’a kadar kiraya vermişti. Hismak Mühendislik çekilen her araçtan yüzde 50 pay alacak,aracın masraflarını da üstlenecekti. Sözleşmeninaltında Dernek Başkanı Refik Akdağ’ın imzasıbulunuyordu. Akdağ, Hismak Mühendislik Şir-keti’nin de ağabeyi Engin Akdağ ile birliktesahibiydi. Avukat İlyas Harmandalı bu gelişmelerüzerine Hismak şirketi ile Beylikdüzü Polis Hizmet-lerini Geliştirme ve Destekleme Derneği hakkındasuç duyurusunda bulundu.

25

ÇEKİCİ REZALETİ

Tarihimize sahip çıkamıyoruz

RREESSNNEELL İİ LLEERR KKÖÖŞŞKKÜÜ YY IIKKII LLAACCAAKK MMII ?? YYAAKKII LLAACCAAKK MMII??

YYEEDDİİKKUULLEE’’YYEE 220000 YYAATTAAKKLLII EEKK HHİİZZMMEETT BBİİNNAASSII

İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yaptırılanYedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin 200yataklı ek hizmet binası düzenlenen törenle veSağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın katılımıy-la açıldı.

28 milyon TL bedelle tamamlanan ek hastanebinası açılışında Sağlık Bakanı Prof. Dr. RecepAkdağ, törende yaptığı konuşmada, Yedikule’ninkısa zamanda Avrupa’nın önde gelen göğüshatalıklar merkezi haline geldiğini söyledi. Bakan

Akdağ, hastanenin hizmetlerinin 9 yıl öncesinegöre 5 kat arttığını belirterek, “Sağlıkta dönüşümprogramı hastanelerimizde verimliliği artırdı.Sağlık hizmetlerinde çok mesafe aldık.” diyekonuştu.

Page 16: Ataköy Gazete 210

26

ZÜLKANÝ SÝRMEN

SAKINCALI PİYADE…

Ustamız Uğur Mumcu’nun SAKIN-CALI PİYADE ve BİR PULSUZDİLEKÇE kitabını okuyanlar çok iyibilirler. Kitaplardaki ana temamantığın bittiği yerde tüm olumsu-zlukların geliştiği bir ortam.Günümüzde parası olan askerlikyapmaz, olmayan ise kendineHakkari – Çukurca’da bulurzamanla. Askerlik “Yan gelipyatılacak yer değildir” diye açıkla-ma yapanlar şimdi küresel krizinetkisinden kurtulmak için paralıaskerliği tekrar gündeme getiripyasalaştırdılar. TÜSİAD BaşkanıBoyner’in sözlerine katılmamakelde değil. Boyner: “Vicdanımrahat değil.” Düşüncelerinden dolayı cezaev-lerinde yatanlar en çok Türkiye’debulunuyor. Avrupa’da basılmamışkitaptan dolayı cezaevinde yatanbir tek kişiyi gösterebilir misiniz?Cezaevlerinde insanlar göz göregöre ölüyor. Hiçbir tıbbi müdahaleyapılmıyor. Ve kişiler kendi kader-lerine terk ediliyor. Bu durum ikiülke arasındaki savaşta bile yoktur.Ülkemizde yaşanan bu tip durum-ların artık çekilemez hale geldiğinisöylemek durumdayız. Söylen-memiş sözle, kanıtlanmamış bel-geyle kişilerin özgürlükleri kısıt-lanıyorsa o ülkede her şey tersinegidiyor demektir. Eğri oturalımdoğru konuşalım. Bütün bu gerçek-ler Türkiye’ye çok zarar veriyor.Atatürk’ün kurduğu mecliste güngeçmiyor ki kavgalar, didişmelerküfürlü sözler her akşam ekran-larımıza yansıyor. Van’da yaşanan ikinci birdepremin artık büyük kentlerdebelediyelerimizin şapkasını önünekoyup düşünme zamanının geldiği-ni gösteriyor. Yeni yapılacak konut-ların depreme dayanıklılık testin-den mutlaka geçirilmesi gerek-tiğine inanıyoruz. Kaçak ve çürükbinalar mutlaka her iki tarafındagönlü alınarak yıkılmalı. İnsanlarbeton yığınlarının altında kalma-malı. Burada her kesime görevdüşüyor.Küresel krizin Türkiye’deki etkileriyavaş yavaş yüzünü göstermeyebaşladı. Vatandaşlar işsiz her günkahvehaneler, eğlence yerleridolup taşıyor. Alım gücü azalmışinsanlar mutsuz, devamlı kemersıkıyor. Bakalım nereye kadar.Ekonomik krizin Avrupa’daki etkisive soğuk duş etkisi Yunanistan’ıezdi geçti. Acil önlem planları alın-mazsa Türkiye’nin geleceği de bu.

Herşey gönlünüzce olsun.

RENT A CAR (!)

HER YERDE ONLAR VAR...Bakırköy’ün hemen her cadde ve sokağında onlar var.Adeta her tarafı istila etmişler. Kurdukları Rent a Car şirketleri, araçlarını cadde vesokaklara park ediyor.Geçtiğimiz günlerde Ataköy Atrium çevresinde parkeden Rent a Car şirketine ait araçlar sıkıntı yarattı. Bunailave A-7 bloğun otoparkı ile caddeye park edenaraçların plakalarının ( GT) olması bir okuyucumuzun

dikkatini çekmiş. Cadde ve otoparkta o gün sayılan bukuruluşa ait araç sayısı 48.Bu durum aşağıdaki fotoğraflarda da açıkca görülüyor.Trafiği aksatan, cadde ve sokakları istila eden bunlarlakim se ilgilenmiyor. Pek çok yetkili önlerinden geçiyorama görmezlikten geliyor.Cadde ve sokaklara park eden bu araçlarla ilgili emniyetgüçlerinin ne yapacağı merakla bekleniyor.

Page 17: Ataköy Gazete 210

27

Hayvan Hakları Federasyonu Bakırköy temsilcisiİlknur Sak Özkan, gönüllü üyeler Handan Göçerve Erkan Özkan ile birlikte gazetemizi ziyaret etti.Federasyon ve çalışmaları konusunda sorularımızıyanıtlayan İlknur Sak Özkan, Türkiye’de hayvanhakları konusunda kurulan ilk federasyon olduk-larını belirterek,amaçlarının sahipliveya sahipsizgözetmeksizin tüm hay-vanlara eşit şekildeyaşam hakkı sağlaya-bilmek olduğunu söyle-di.

Haytap kimdir, amacınedir?2008 yılında kurulanfederasyonumuz bu yıl3. yaşını kutladı. İnter-net ortamında dışarıyakapalı basit bir grup-ken doğru insanlarınbiraraya gelmesi ileTürkiye’de hayvan hak-larının savunulması açısından bir kilometre taşıoldu. Bugün 20’ye yakın dernek, 80’e yakın resmitemsilci ve yüzlerce gönüllüile ülkede adından bahset-tirmektedir.

YAŞAM HAKKINASAYGI VE HAYTAP

Haytap; sesi, dili olmayanhayvan dostlarımızın sesioldu, derdini anlattı. Havu-zlarda gösteri amaçlı tutulanhapis yunuslardan, bavullar içinde kaçak yollagetirilen petshop hayvanlarına, bakımevlerindekiterkedilmiş köpeklerden, deney merkezlerindekihayvanlara, kürkleri için yok edilen vahşi hayvan-lardan, sirklerde işkenceli eğitime maruz kalanhayvanlara kadar tüm hayvanların yaşam hakkını

korumak için yola çıktık. Sadece ulusal çapta değiluluslararası birçok çalışmada da yer aldık, takdirkazandık.Haytap olarak öncelikli amaçlarınız nelerdir?Öncelikli amacımız 5199 sayılı Hayvanları KorumaKanunu’nu değiştirmek. 5199 sayılı HayvanlarıKoruma Kanunu çok yetersiz ve eksik. ÖzellikleYasa’nın sahipsiz hayvanlar için kabahatlerkanununda ele alınması çok yanlış. Yabani veyaevcil, sahipli veya sahipsiz tüm hayvanlar, insan-larla eşit yaşam hakkına sahiptirler. Yani “YAŞAMHAKKI TÜM CANLILAR İÇİN EN TEMEL HAK-TIR” ve “KUTSALDIR”Sahipli ya da sahipsiz, orda, burda, şurda, havada,denizde, karada HEPSİ BİZİM, doğanın ve ekolojikdengenin birer parçası. Onların yaşam haklarına

saygı duymak insan olmanın gereğidir. Önceliklehedefimiz bu bilince sahip olmayan kişilere bunuanlatabilmek, vicdani ve insani sorumluluklarınınfarkına varmalarını sağlayabilmek,devletin resmi kurumlarını harekete

geçirmek, bilgilendirmektir.Toplumda farkındalık yaratmayaçalışıyoruz.Birçok insan çevresindeki,sokağındaki sahipsiz hayvanınbarınaklara alınmasını istemekte.Nasıl ki ağaç, deniz, güneşdoğanın bir parçası hayvan dadoğanın bir parçasıdır. Yok etmekya da barınaklara tıkmak çözümdeğildir.

Peki nedir çözüm?Öncelikle toplum olarak farkınavarmalıyız. Onlar da bizler gibinefes alan, acıkan, üşüyen, hastaolan, hisseden varlıklar.Sahipsiz hayvanların barınaklara

alınmasını isteyen bazı insanlarındurumun farkında olmadıklarını sanıy-orum. Çünkü vicdanı olan ve ben

insanım diyebilen hiç kimse suçu günahıolmayan bir hayvanın ömrü boyuncaufacık bir fayans odada kışın donarak,yazın yanarak ömrünün sonuna kadarsevgisizliğe ve ilgisizliğe mahkumolmasını isteyemez. Ya da onların alınıp

ormanlara atıl-masını,öldürülmesiniisteyemez. Belkide iyi niyetleonlara daha iyibakılacağınısandıkları için,sosyal çevrenintrafik, açlık, susu-zluk vs. gibi olaylarındandaha iyi korunacağınıdüşündükleri için barı-naklara alınmasını istiyorolabilirler. O zaman şusoruyu sormak istiyorum bukişilere HAYATINIZ DAHİÇ BİR BARINAK(BAKIM EVİ) ZİYARETETTİNİZ Mİ? Ben cevap

verebilirim bu kişiler adına; HAYIR!!! Eğer Türkiye şartlarında bir bakım evi ziyaret etmişolsaydınız buraların ne kadar içler açısı birdurumda olduğunu görürdünüz ve öncelikle insanolarak böyle bir düşüncenin yanında değilKARŞISINDA dururdunuz.Yasanın da emrettiği gibi sahipsiz hayvanlarbelediyelerce kurulan rehabilitasyon merkezlerindekısırlaştırılıp, aşılandıktan sonra iyileşme döneminide geçirip ALINDIKLARI YERE geri bırakılarak hay-atlarını devam ettirirler. Kısırlaştırma hayvansayısının kontrol altına alınmasındaki en insaniyoldur. Hayvan sayısının kontrol altına alınmasın-da kısırlaştırma kadar petshop ve üretim çiftlik-lerinin denetlenmesi ve merdiven altı üretimdediğimiz kişilerin kendi hayvanlarını sürekli

çiftleştirip satmalarının da önüne geçilmesi gerek-mektedir. Belediyeler kısırlaştırma yapsalar dailgili kurumlar kontrolsüz evcil hayvan satışının

önüne geçemiyorlarsa çözüme ulaşılması çok zor.5199 sayılı Hayvan HaklarıKanunu’na göre belediyelersahipsiz ve güçten düşmüş,yaralı, sakat hayvanlar içinbakım evleri kurmak zorun-dadır. Bu yerler “doğal yaşamalanı” şeklinde olmalıdır. Yanihayvanların toprağa basabile-ceği, ağaçlıklı, gölgelikli, kulü-

beleri olan bir yaşam alanı.Son olarak Bakırköy için yaptığınız çalışmalardanbahseder misiniz?Tabi. 2008 yılından beri Haytap Bakırköy temsilcisive Bakırköy bakımevi gönüllüsüyüm. Bakırköybelediyesi İstanbul’daki bir çok belediyeye göre bukonuda bir nebze daha iyi olsa da yeterli değil.Şartların daha iyiye ulaşabilmesi için ben vegönüllü arkadaşlarım çalışıyoruz. Bakırköy için öncelikli isteğimiz yapılacak yenibakımevinin “doğal yaşam merkezi” olarak inşaedilmesi. Şu anki mevcut barınak beton , fayansodalı, köpeklerin yaşam şartlarına uygun olmayanbir yer. Bu konuda belediyedeki ilgili kişilere talep-lerimizi ilettik. Net cevaplarını bekliyoruz. Dahaönce de belirttiğim gibi hem insani ve vicdani hemde yasal olan bu talebin reddedilmeyeceğinisanıyorum. Bakırköy’de yeni yapılacakbakımevinin örnek teşkil edecek bir doğal yaşammerkezi olması sadece hayvan-lar için değil İNSANLIK için deçok önemli. Bizi insan yapandeğerlerimizi, vicdanımızı,sorumluluklarımızı, merhametduygumuzu unutmamalıyız.

Hayvan Hakları Federasyonu Bakırköy TemsilciliğiHayvan Hakları Federasyonu Bakırköy Temsilciliği

HAYTAP’TANHAYTAP’TANGAZETEMİZE ZİYARETGAZETEMİZE ZİYARET

( Arzu BERATOĞLU )

Page 18: Ataköy Gazete 210

28

Bu hastalık mani ve depresyon atak-ları ile karakterizedir. Hastanınduygulanımı mani dönemlerindeneşe, depresyon dönemlerindeumutsuzluk ve çökkünlükle karakter-izedir. Ara dönemlerde kişi normaledöner. Bazı hastalarda mani vedepresyon belirtileri bir aradagörülürken, bazı hastalarda belirtil-er hafif düzeydedir (hipomani).

Toplumda görülme sıklığı %1-2’dir.Kadınlar ve erkeklerde eşit oranlar-da görülür. Hastalar ilk atağıgenelde yirmi yaşlarında geçirirlerancak daha önce veya daha sonrada olabilir. Beş altı yaşlarında veyaelli yaşından sonra ilk atağınıgeçiren hastalara da rastlanabilmek-tedir. Bazen ilk atak depresyondur,bu durumda tanı koymak zordur vegenelde gecikir. Hastalığın ortayaçıkışı sıklıkla kişinin meslek ve eşseçimi dönemine rastlar ve kısasürede tanı konulup önlem alın-mazsa kişinin hayatında önemlisekeller bırakır. Hastalık taşkınlıkyani mani döneminde ise aşırı paraharcama cinsel ilgi ve aktivitedeartma ile kişiye ve aileye ciddimaddi ve manevi zararlar verir.Çökkünlük dönemleri ise diğerdepresyonlara göre daha ağırdır veintihar riski daha yüksektir. Hastalığın belirtileri, süresi ve şiddetikişiden kişiye değişir. Bazı hastalar-da mani bazılarında ise depresyondaha baskındır. Bazen de mani vedepresyon eşit oranda görülür.Ataklar birkaç günden birkaç ayakadar değişir. Özellikle tedaviedilmediğinde uzun sürer. Hastalaryaşamları boyunca ortalama 10 atakgeçirirler ancak bundan az veyafazla sayıda atak olabilir. Atak sayısıarttıkça ataklar arasındaki sürekısalır. Bir yıl içinde dört veya dahafazla sayıda atak olduğunda hızlıdöngülü mani olarak adlandırılır.

HASTALIK NEDEN ORTAYA ÇIKAR?Pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi buhastalığın nedeni de tam olarakbilinememektedir. Diğer psikiyatrikhastalıklar içinde genetik geçişi enfazla olan rahatsızlık manidir.Hastaların %50’sinin anne veyababasında aynı hastalık olduğutespit edilmiştir. Tek yumurta ikiz-lerinden birinde mani olduğundadiğerinde mani görülme oranı %70tir. Bu hastaların birinci dereceyakınlarında mani ve depresyongörülme oranı normal topluma göredaha sıktır. Akrabalık derecesiazaldıkça risk azalmaktadır. Örneğinhastanın kuzeninin aynı hastalığayakalanma riski kardeşine göredaha düşüktür. Hastalığın beyindeki nörotransmittermaddelerin işlevlerinde bozulma ileortaya çıktığı düşünülmektedir.

Doğum sonrası hastalığın aktiveolması hormonal değişikliklerin derolü olduğunu düşündürmektedir.Uykusuzluğun mani atağı ile yakınilişkisi vardır. Hastalar genelde ilkatağın uykusuzlukla başladığınıifade ederler. Multiple skleroz, kafa travması veyaepilepsi gibi bazı hastalıklarda manide görülebilmektedir. Yine bazıilaçlar da mani ortaya çıkarabilmek-tedir.

MANİ BELİRTİLERİ NELERDİR? 1. Enerji artışı, kolay yorulmama,2. Aşırı neşelenme veya aşırısinirlilik

3. Dikkatin çabukdağılması4. Uyku ihtiyacındaazalma,5. Muhakemeyeteneğinde bozulma,düşüncelerde aşırıartma,6. Cinsel istek veaktivitede artma,7. Hastalığı kabuletmeme,8. Aşırı para harca-ma,9. Riskli davranışlariçine girme,10. Konuşmada aşırıartma, konuş-manın bölüne-memesi, hızlıkonuşma,11. Kendine aşırı güven, kendinibüyük ve önemli biri olarak görme...Bu belirtilerin tek başına bulunmasıbir anlam ifade etmez tanı koya-bilmek için birkaçının bir aradaolması ve bir süredir devam ediyorolması gerekir. Mani atağı hızlıbaşlangıçlıdır ve hastalar atağınuykusuzlukla başladığını ifade eder-ler. Kişi kendini aşırı iyi hisseder,dikkati çok artmıştır, kendine çokgüvenmektedir ve sosyal ilişkilerikolayca kurar hale gelmiştir, çevre-deki insanlara sataşma, laf atma sık-tır. Başkalarının konuşmalarınakatılır çevredekileri bu nedenlerahatsız ederler. Duygulanımdakişinin kendisini iyi hissetmesininyanında ani duygu değişmeleri vedengesizlik sıktır. Hasta gülerkenaniden ağlamaya veya bağırmayabaşlayabilir. Mani ve depresyonunbirlikte bulunduğu durumdadepresyon ve mani belirtileri aynıanda bir arada bulunabilir veyabirinden diğerine geçiş sıktır.Hastalık ilerledikçe aşırı konuşma vehareketlilikte artış görülür. Bazenkonuşma o kadar artar ki kişi cüm-leleri tamamlayamaz olur, konuşma-da birbiri ile bağlantısı olmayankelimelerin art arda sıralanmasıdikkati çeker. Kişi önemli birisidir,önemli görevler üstlenmiştir, aklındagerçekleştirilmesi güç planlar vardır,hatta bu nedenle kendisine zararvermeye veya yok etmeye çalışanlarvardır. Davranışlar kontrolsüzdür.Toplum kurallarını hiçe sayar. Karşıcinse sakıntılık edebilir, trafik kural-larını hiçe sayabilir. Aşırı para har-cama, aşırı makyaj yapma, gözeçarpan giysilerle dolaşma olabilir.Hasta ödeyemeyeceği borçlar altınagirebilir, kredi kartlarını sonunakadar kullanabilir. Yine kontrolsüzşekilde kumar oynayabilir. Gayri-menkullerini yok pahasına satmayaveya başkalarına bağışlamaya kalk-abilir. Bazı hastalar kendilerini kon-trol edebilmek için alkole yönelir.Bazen kişi gerçek hayatla ilgisinikoparıp hayal dünyasında yaşamayabaşlayabilir. Bu durumdaşizofreniden ayrımı güçtür. Bazıbedensel hastalıklar ve ilaç kul-lanımlarında da benzer tablolarortaya çıkabilir bunların ayrımıgerekir. Hastalar genelde hastalık-larının farkında değildir ve bunedenle doktora gelmek istemezler.

HİPOMANİ BELİRTİLERİ NELERDİR?Hipomani belirtileri, maniye göredaha hafiftir. Sıklıkla hastalık olarakgörülmeyip gözden kaçabilir. Ataksırasında aşağıdaki belirtilerdenüçünün bir arada bulunması gerekir:

1. Kişinin kendinegüveninde aşırı artma,2.Uyku ihtiyacındaazalma,3.Dikkatin kolaycadağılması,4.Fiziksel ve zihinselaktivitede aşırı artma,5.Kötü sonuçlardoğurabilecekaktiviteler içine girme.Tanı koyabilmek içinbu belirtilerin birsüredir devam ediyorolması gerekir. Hasta-lar genelde neşelidir,bazen neşe yerine

aşırı sinirlilikolabilir. Konuş-ma artmış,hareketler

hızlanmıştır. Hasta bir şey anlatırkenbir başka konuya kolayca geçmekte,bazen konuştukları anlaşılması güçhale gelebilmektedir. Karşı cinse ilgiartmıştır. Cinsel istek ve aktivitelerdeartış görülmektedir. Kişi sorumsuzcapara harcayabilir. Ödeyemeyeceğiborçlar altına girebilir, riskli işlerikolayca üstüne alabilir. Çok hızlıaraba kullanabilir, karşı cinsesarkıntılık yapabilir. Bu nedenle polisve yargı ile başı derde girebilir.Topluma uygun olmayan giysilerledolaşma veya aşırı makyaj yapmagörülebilir. Sosyal aktivitelerde artışmevcuttur. İnsanlarla kolayca ilişkikurabilir, çok arkadaş edinir, etrafailgi artmıştır. Bazen en ufak ayrın-tılar dikkatini çeker, bu nedenle bellibir konu üzerinde uzun süre dura-maz. Hastaların çoğunun iç görüsüyoktur. Hasta olduklarının farkındadeğildir veya hasta olduklarını kabuletmek istemezler.

DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?Mani hastalarında görülen depresy-on belirtileri diğer depresyon ileaynıdır. Aradaki tek fark bu hasta-larda depresyon ataklarından başkamani ataklarının da görülmesidir.

HASTALIĞIN SINIFLANDIRILMASINASILDIR?

Atakların görülme şekli ve sürelerinegöre hastalığı alt başlıklar halindesınıflandırabiliriz:Bipolar I bozukluk: Hasta en az birmani veya karışık mani depresyonatağı geçirmiş olmalıdır. Hastanındepresyon atağı geçirmiş olması şartdeğildir.Bipolar II bozukluk: Hastaların en azbir depresyon ve bir hipomani atağıgeçirmiş olması gerekir. Hastanınmani atağı geçirmemiş olmasıgerekir. Bu hastalarda özelliklehipomani atağı daha zor tespit edilirve tanı konması zordur.Siklotimik bozukluk: En az iki yıldırdevam eden depresyon ve hipomaniatakları olmalıdır. Yine bu grupta damani atağı geçirmemiş olmakgerekir. Süresi ve görülüş zamanına göre dehastalık şu alt gruplara ayrılır:- Hızlı döngülü mani: hastalar bir yıliçinde dört veya daha fazla sayıdaatak geçirirler.- Aşırı hızlı döngülü mani: bir haftaiçinde dört veya daha fazla sayıdaatak görülür. Bazen hasta bir güniçinde dört mani depresyon atağıgeçirebilir.- Mevsimsel özellik gösteren mani:bu hastalarda atakların ortaya çıkışıgenelde belli mevsimlere rastlar.- Doğum sonrası mani: doğumdan

sonra dört hafta içinde hastalıkgörülür.

HASTALIKTA GİDİŞ VE SONLANIŞNASILDIR?

Hastalık tedavi edilmediği takdir degenelde üç ay içinde kendiliğindendüzelir.Tedavi ile hastaların çoğu birkaç ayiçinde normal hayatlarına dönerler.Bununla birlikte hastalığın tekrarla-ma şansı yüksektir. Ataklar arası iyi-lik dönemlerinin süresini kestirmekzordur. Birkaç ataktan sonra geneldearadaki süre kısalır. Ortalama beşataktan sonra ataklar arası süresabitleşir ve genelde 6-9 aydır.Hastalığın seyrinin nasıl olacağınıönceden belirlemek zordur. Hastalıkçok geniş bir yelpazede kendini gös-terir. Bazı hastalar tek bir atakgeçirip bir daha uzun süre hastalan-mayabilirler (%7). Bazı hastalardepresyon ve mani ataklarını arkaarkaya geçirirler, bazen de hızlıdöngülü mani dediğimiz durumortaya çıkar ve hastalar gün içindemaniden depresyona değişim gös-terirler. Sadece mani atağı geçirenhastalar %10-20 oranındadır. Geriyekalanlar mani ve depresyon atağınıbirlikte geçirirler. Erken yaştabaşlayan ve ailesinde mani öyküsüolan hastalarda bu hastalığınsüreğenleşme olasılığı artar.Hastalık döneminde kişilerin alkol vemadde kullanımında artma olabilir.Hastalar yaşamları boyunca ortala-ma 10 atak geçirir, atak sayısı bun-dan az olabileceği gibi daha fazlada olabilir. Hastaların %15’i düzelir,%10’u süreğenleşir, kalanında kısmidüzelme ve ataklar devam eder.

HASTALIK NASIL TEDAVİ EDİLİR?Hastalığın tedavisi iki aşamalıdır.Birinci aşamada var olan atak tedaviedilir. İkinci aşamada ise amaçtekrar atak geçirilmesini önlemektir.Atak sırasında hastaneye yatırılaraktedavi edilmesi gerekebilir. Hastalığın en önemli özelliği koruyu-cu ilaç kullanımı ile ataklarınönlenebilmesidir. Bunun pek çokhasta için hayati önemi vardır. Herbir atak hastanın hayatında önemliizler bırakmaktadır. Okula devamsı-zlık nedeni ile okul başarısındadüşme, aile içi sorunlar nedeni ileeşlerin arasının açılması veya boşan-malar, işini kaybetme, büyük borçlaraltına girme görülebilmektedir.Hastalar yılda bir veya daha fazlasayıda atak geçiriyorsa korumatedavisi gereklidir. Hastaların %60’ılityum ile koruma tedavisine iyi yanıtverirler. Bu ilaçla koruma altına alı-namayan hastalarda başka ilaçlarlakoruma denenmelidir. Bu ilaçlarınönemli özelliği belli kanseviyelerinde etkili olmalarıdır. Bellideğerlerin altında olduğundailaçların koruyucu etkisi olmamakta,bu değerlerin üzerine çıkıldığındayan etkiler ortaya çıkmaktadır. Bunedenle bu ilaçların düzenli olarakkullanılması ve belli aralıklarla kankontrollerinin yapılması şarttır. Buhastalıktan dolayı ölüm depresyonve buna bağlı intihar nedeniyledir.Koruyucu tedaviye devam ederek, burisk azaltılabilir. İlaç tedavisine ilaveolarak psikoterapi önemlidir. Düzen-li ilaç kullanarak ve doktor kon-trolünde kalarak hayatını normalşekilde sürdüren çok sayıda hastavardır.

Saygılarımla...

Esra ERDOĞANEsra ERDOĞAN

MANİK DEPRESİF PSİKOZ

Page 19: Ataköy Gazete 210

29

Eğitim alanında, psikolojik sorunlarda, psikosomatik sorunlarda,bağımlıklarda, kilo sorunlarında, cinsel sorunlarda, tıp alanında, ağrısızkadın doğumda, hukukta, sporda, sanatta, fobilerde, kötü davranışalışkanlıklarında, diş hekimliğinde, uyku sorunlarında, ağrıkontrolünde, tüp bebek tedavisinde ve daha birçok alandahipnoz yoluyla sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.Hipnoz yönteminin kullanım alanlarının bu kadargeniş olmasının nedeni hayatımızdaki bir çok sorunalanının bilinçaltı zihnimizin ürünü olmasıdır.Dolayısıyla siz bilinçaltı zihin gücünü kullanarak busorunları düzenleyebilirsiniz.

Bakırköy Duygu Analiz Merkezi’nden Psikolojik Danış-man ve Hidnoterapist Tayfun Şahin ile hipnoz yöneti-minin ne olduğunu, kullanım alanlarını, insanların hip-nozdan neden korktuklarını ve hipnoz yöntemi ileilgili merak edilenleri konuştuk.

Hipnoz’un kişinin sorununun çözümüne yönelik olarakhipnotik trans altında telkinler alması ve bu yolla bilinçaltıdüzeyde bir değişimi yakalaması olduğunu ifade edenŞahin, insanoğlunun zihin gücünün önemli bir bölümünükullanmadığını, hipnozun bu oranı daha yukarılara çekerekinsandaki potansiyel zihin gücünü kişinin istifadesine sun-duğunu, bunu da bilinçaltı zihnin dili olan hayal diliyle yaptığınısöyledi.

Hipnoz nedir? Ne değildir? Hipnozda amaç nedir?Hipnoz, kişinin sorununun çözümüne yönelik olarak hipnotik trans altındatelkinler alması ve bu yolla bilinçaltı düzeyde bir değişimi yakalamasıdır. Hip-nozun hedefi dolayısıylaamacı ise; bilimselolarak yapılan nörolojikaraştırmalardainsanoğlunun zihingücünün önemli birbölümünü kullanmadığıtespit edilmiştir. Hipnozbu oranı daha yukarılaraçekerek insandaki potan-siyel zihin gücünü kişininistifadesine sunar. Bunubilinçaltı zihnin dili olanhayal (tahayyül) diliyleyapar.Hipnozun neolduğuna dair özelliklefilmler üzerinden oluşanyanlış algılamalar var.Öncelikle hipnoz fan-tastik, ütopik bir olgudeğildir. Tamamen bilimsel bir metottur. Hipnoz 1958 yılında Amerikan TıpCemiyeti, 1961 yılında ise İngiliz Tıp Cemiyeti tarafından resmi tedavi yöntemiolarak kabul edilmiştir. Kişininiradesini yapan kişiye vermesi,kişinin kendinden geçmesideğildir. Girilince çıkamamakgibi bir durum yoktur. Hipnozlaistemediğiniz bir şeyi söylemezve yapmazsınız. Hipnozda bilinçaçıktır, devre dışı değildir. Geceuykusuyla herhangi bir ilgisiyoktur. Hipnoz bir gösteri aracıdeğildir.

Peki Hipnoterapi ile Hipnozarasında bir fark var mıdır? Hipnozun terapi teknikleriyleentegre edilerek tedavi amaçlıkullanılmasıdır hipnoterapi. Hip-noz durumsal bir olgu iken hip-noterapi bu olgunun eşlik ettiğibir yol haritasıdır diyebiliriz. Ter-api teknikleri lisans yahut yük-sek lisans düzeyinde eğitimigerekli kılar. Yani hipnozubilmekle birlikte psikoloji/psikiy-atri eğitimi almak gerekir. Hip-noz hangi alanlarda kullanılıy-orsa o alanın da eğitimini enazından kurs düzeyinde almışolmak birçok avantaj sağlar.

Hipnoz hangi sorun alanlarında bizlere yardımcı olur?Eğitim alanında, psikolojik sorunlarda, psikosomatik sorunlarda, bağımlıklar-da, kilo sorunlarında, cinsel sorunlarda, tıp alanında, ağrısız kadın doğumda,hukukta, sporda, sanatta, fobilerde, kötü davranış alışkanlıklarında, diş

hekimliğinde, uyku sorunlarında, ağrı kontrolünde, tüp bebek tedavisinde vedaha birçok alanda kullanılır. Akla şu soru gelebilir kullanım alanları nasıl bukadar geniş olabiliyor? Kullanım alanı geniştir çünkü esasında hayatımızdaki

birçok sorun alanı bilinçaltı zihnimizin ürünüdür. Dolayısıyla siz yinebilinçaltı zihin gücünü kullanarak bu sorun alanlarını düzenleye-

bilirsiniz.

Hipnoz bu saydığınız sorun alanlarında nasıl bir yol izley-erek yardımcı olur?

Hipnotik transla birlikte yani derin bir bedensel ve zihin-sel gevşemeyle birlikte zihnimizin eleştiren, sorgulayan

bilinçli kısmı aşılmış olur. Bu noktada sorununçözümüne yönelik telkinler bilince takılmadan direkt

olarak bilinçaltı düzeyde sorgulanmadan kabul görür.Bilimsel olarak ise şöyle ifade edebiliriz. Beyin hip-

notik transta alfa düzeyinde titreşim boyutuna geçer kibu uykuya yakın olduğumuz anlarda oluşan beynin

dalga frekansıdır. Bu boyutta bilinç sorgulamaz veeleştirmez. Bu boyutta verilen telkinler bilinçaltıdüzeyde kabul görür. Telkinin bilinçaltı düzeyde kab-

ulü seans öncesinde üzerinde konuşularak anlaşılan birfikrin, inancın zihnimizin bir parçası haline gelmesi

demektir.Kimler hipnoza giremez ya da kimler daha kolay girer?

Kimlerin giremeyeceğini ortaya koyarsak kimlerin girebileceğide ortaya çıkmış olur. İletişime geçilemeyecek derecede zeka

geriliği olanlar, bunamış olan yaşlılar, işitmesinde sorun olanlar, 6yaşından küçük çocuklar, 75 yaş üstünde yaşlılar, hipnoz olmayı iste-

meyenler, aşırı kontrolcü ve katı gerçekçi olanlar, hipnoterapistle güven ilişk-isini yakalayamayanlar hipnoza (hipnotik transa) giremezler. Bu grupların

dışında kalan herkes hipnoza girer.

Hipnotik Transt’ta insanlar ne hisseder?Kişiler fiziksel ve ruhsal olarak etkilenimde bulunurlar. Fizikselolarak hissedilenler ortaktır. Herkeste solunum, nabız yavaşlar,beden ağırlaşır, vücutta yer yer uyuşma keçeleşme oluşur. Ruhsalolarak ise; duygular spesifik olmakla birlikte genel olarak derin birrahatlama, gevşeme, dünyadan, stresten kendilerini yalıtılmış his-setme gibi duygular yaşarlar.

Bir kişinin daha kolay hipnoz olması için yapması gereken bir şeyvar mıdır?Rahmetli hocam Dr. Mehmet Ayvacı’nın bu noktada belirttiği 4İKuralı vardır. Bu kurallar bir kişinin hipnozdan rahatlıkla yararlan-masını sağlar. Bunlar 1. İhtiyaç (sorun alanı) 2. İnanç (sorununçözümüne ve hipnoza) 3. İstek (hipnoza girmeyi istemek) 4. İtimat(yapan kişiye karşı). Kişi hipnozla ilgili temel olarak bilgilendirilir vebu 4 madde karşılık olarak sağlanırsa çok kolay ve rahat bir şekildehipnoz gerçekleşir.

Hipnozu kimler uygular ya da uygulamalıdır?Hipnozun kullanım alanları geniştir. Kişinin sadece hipnoz eğitimi

almış olması yeterli değildir. İlke olarak hangi alanda kullanılacaksa oalanda eğitim alınmış olunması uygulamaların niteliğini belirler. HenüzSağlık Bakanlığı bu konuda yasal bir düzenlemeye gitmedi fakat hipnoz

talebinde bulunacak kişilerin, git-tikleri adresteki kişinin üniversiteya da yüksek lisans eğitimlerinebakmaları gerekir. Hipnoz teorikolarak psikoloji ve psikiyatrininçalışma alanına girer.

Merkezinizde bilgilendirme veuygulama çalışmalarınız var mı?Şu an merkezimizde daha önce-den de yaptığımız Grup HipnozÇalışmalarına başladık. 5’ erkişilik gruplar halinde yapıyoruzseansları. Önce katılımcılar hip-nozla ilgili temel olarak bil-gilendiriliyorlar sonra hipnozutecrübe etmeleri bağlamında,Stresten Arınma ve Rahatlamaamacıyla yaklaşık 40 dakikasüren grup hipnozu seansınakatılıyorlar. Kişiler katılım sağla-mak amacıyla merkezimiziarayıp kayıt yaptırabiliyorlar.Ayrıca merkezimizde hipnozlazayıflamak ve iştahsızlığa bağlızayıflık sorunuüzerinde çalışa-biliyoruz. Ek

olarak hipnozlasigara bıraktırma çalışmaları da alanımız içinde. Bunlar dışında daha farklı bilgiler için www.hipnotelkin.comve merkezimizin duyguanaliz.comweb siteleri ziyaret edilebilir.

SORUNLARINIZDAN SORUNLARINIZDAN ““HİPNOZHİPNOZ”” İLE KURTULUNİLE KURTULUN

Yavuz ARPACIK

Page 20: Ataköy Gazete 210

Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin

www.atakoygazete.com.trsitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.

01 KASIM 2011 SALIEkseriyetin bulunduğu tespit edilerek bir-leşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoytarafından açıldı. Bahar Sunman ve İlknurMeral’in ayrıca gelmeyen üyelerin izinli sayıl-masına oybirliği ile karar verildi. Gündemokundu, ilçemiz sınırları içinde yer alaneğitim ve dini tesis alanlarının engellilerinkullanımına uygun hale getirilmesine dairverilen önergenin meclis gündemine alın-masının oybirliği ile kabulüne karar verildi.Eklenmiş haliyle kasım ayı gündeminin oybir-liği ile kabulüne karar verildi. Gündem mad-delerinin görüşülmesi neticesinde Özel KalemMüdürlüğü’nün Van ilinde meydana gelendeprem felaketi nedeniyle deprem bölgesin-den gelecek yurttaşlarımızın barınmasınısağlayabilmek amacıyla kiralama, gıda alım-ları yardımlarının deprem bölgesine ulaştırıl-ması için araç kiralanması, personel, araçgörevlendirilmesi, deprem bölgesinden gele-cek tüm yardım taleplerini karşılama vesadece bu amaçla kullanılmak üzere BelediyeBaşkanı Ateş Ünal Erzen’e harcama yetkisiverilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliğiile kabulüne, Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün11.02.2011 tarih ve 14 nolu meclis kararı ilealınan 12 milyon TL’lik borçlanma talebininiptaline dair başkanlık teklifinin oybirliği ilekabulüne, Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68. mad-desinin d bendine istinaden 5 milyon liralıkborçlanma talebine dair evrakın Bütçe PlanKomisyonu’na havalesinin oybirliği ile kab-

ulüne karar verilerek birleşim meclis 1.Başkan vekili hasan Ersoy tarafından02.11.2011 Çarşamba günü saat 16:00’datoplanmak üzere kapatıldı.

02 KASIM 2011 ÇARŞAMBAEkseriyetin bulunduğu tespit edilerek bir-leşim meclis 2. başkan vekili Cavit Ganiçtarafından açıldı. Uğur Özhabeş, Bahar Sun-man, İlknur Meral, Semih Cemali, ElifArıkancan ve gelmeyen üyelerin izinli sayıl-masına oybirliği ile karar verildi. Geçen bir-leşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ilekabul edildi. Gündem maddeleriningörüşülmesi neticesinde, 1- İnsan Kaynaklarıve Eğitim Müdürlüğü’nün belediye ve bağlıkuruluşları ile mahalli idare birlikleri normkadro ilke ve standartlarına dair yönelikgereği 2 adet memur dolu kadro derecedeğişikliğine dair başkanlık teklifinin oybir-liği ile kabulüne, 2- Yazı İşleri Müdür-lüğü’nün 2012 mali yılı evlendirme müdür-lüğü ücret tarifesine dair evrakın tarifekomisyonuna havalesinin oybirliği ile kab-

ulüne karar verilerek birleşim Meclis 2.Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından03.11.2011 Perşembe günü saat 16:00’dakapatıldı.

03 KASIM 2011 PERŞEMBEEkseriyetin bulunduğu tespit edilerek bir-leşim Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiçtarafından açıldı. Bahar Sunman vegelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliğiile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıtözeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gün-dem maddelerinin görüşülmesi neticesinde,1- Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün belediyebaşkanlığımıza ait giderleri karşılamak üzereyurt içi bankalardan 30 ay vadeli 5 milyon Tlkredinin kullanılabilmesi için İller Bankası’n-dan teminat mektubu alınılmasına dairbaşkanlık teklifinin 3 ret oya karşın oyçok-luğuyla kabulüne, 2- İlçemiz sınırlarında yeralan eğitim ve dini tesis alanlarınınengellilerin kullanımına uygun hale getir-ilmesi ile ilgili verilen önergenin EngellilerKomisyonu’na havalesinin oybirliği ile kab-ulüne, 3- Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68. madde-si d bendine istinaden 5 milyon TL borçlan-ma talebine dair Bütçe Plan komisyonuRaporu’nun 3 ret oya karşın oyçokluğuylakabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2.Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından 05Aralık 2011 Pazartesi günü saat 16:00’datoplanmak üzere kapatıldı.

KASIM 2011BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE

NELER GÖRÜÞÜLDÜ

30

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)Meclisi’nin 2011 yılı Kasım ayı toplan-tılarının 21 Kasım Pazartesi günkü birleşi-minde İETT Genel Müdürlüğü 2012 Yılı Bütçeve 2012 yılı Performans Programı raporlarıgörüşüldü. İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı bir sunumgerçekleştirerek yaptığı konuşmada gerçek-leşen ve gerçekleştirilecek olan çalışmalar-dan bahsetti.

Birleşimde, Plan ve Bütçe Komisyonu Raporuolarak görüşülen raporlar üzerine CHP İBBMeclis Grubu adına Başakşehir ve İBB MeclisÜyesi Serdar Bayraktar, İBB Meclis kürsüsündemeclis üyelerine hitaben görüş ve eleştirilerinişöyle sıraladı; “Bugün 2 milyon 800 bin araçİstanbul trafiğinde seyir halinde, 10 yıl sonrada İstanbul trafiğinde 5 milyon araç olacak,en az 125 kilometrekare karayolu alanınaihtiyaç duyulacak. 2005 yılından bu yanaözelleştirilmesi planlanan İETT'de sona gelin-miş gibi. Kiralanan hatlardaki koordinasyonve üst denetim yetkisi yine kendisinde olsa dabu konuda fiili olarak İDO gibi blok satış yön-temiyle satılamayan İETT’nin ekonomik anlamıve temel özellikleri özelleşmiş olacak. Aynıihtiyaç için iki ayrı sunucudan (Phileas, Capac-ity) iki ayrı marka araç alınarak Kamu İhaleKanunu ihlal edilmiştir. Söz konusu alımlarınyapıldığı dönemde karar vericiler üzerinde

baskı oluşturabilecek nitelikte genel müdürataması yapılmamış, Genel müdürlükmakamı vekaleten temsil edilmiştir. Satınalmaları takip eden dönemde genel müdür-lüğe atama yapılmıştır. Metrobüs kapasitesi-ni artırmak için 15 saniye aralıklarlaaraçların sefere gönderilmesi, kaza risk-lerinin alınması anlamına gelmektedir.Araçlar arası süre değerinin acilen doğrudeğerlere getirilmesi gerekmektedir.Ulaşımda enerji tercihimiz, ulaşımda anakavşağımızdır. Benzin ve dizel gibi ithalettiğimiz pahalı yakıt yerine ucuz doğa dostudoğal gazın kullanım oranının artmasınısağlayacaktır. Yüksek ve orta ölçek ulaşımhatlarında devreye alınacak raylı sistemlerve elektrikli otobüsler ile ekonomiklik dahada artırılacaktır. İETT’de kurumsal yapıdasorunlar var. Murakıp seçimlerinde siyasi kim-likten uzak kişilerin bu göreve seçilmelerindefayda olduğunu düşünüyoruz. İETT geneluygulamalarında birçok sorun var. İETT’deişlerin taşerona ihale edilmesi ile ortaya çıkanyetkinleşme sorunu giderilmelidir. Bu, bakımve onarım işlemlerinin, gereken yatırımlaryapılarak, tecrübeli ve yetişmiş elemanlarcakendi bünyesinde yapılması sağlanmalıdır.İETT ve uygulamaları ile ilgili basında birçokşikâyet görmekteyiz ve bunların bir kısmı datarafımıza gelmektedir. İETT toplu taşımaücretlerine son yapılan zamlar İstanbulhalkının günlük yaşamında önemli bir yük

oluşturmuştur. Son zamlarla birlikte neredeyseşehir içi özel servis fiyatlarına denk gelenaylık mavi kart ücretleri belirlenmiştir. Sınırlıkullanımlı elektronik bilet; BİRgeç, İKİgeç,BEŞgeç ve ONgeç fiyatları hem yüksek belir-lenmiş, hem de uygulamada sorunlara nedenolmaktadır. Güzergah ve araç belir-lemelerinde hatalı olunduğu, yolculuk talep-lerine uygun sayı ve araç belirlenmediği, İET-T’nin bazı semtlere yaptığı sefer saatlerininakşam erken saatlerde sona erdiği veya çokseyrekleştiği, bu boşluğu dolmuş gibi ulaşımaçısından pahalı olan araçların doldurduğubiliniyor.”

CHP İBB Meclis GrubuCHP İBB Meclis GrubuİETT’NİN BÜTÇE VE PERFORMANS PROGRAMINA GEÇER NOT VERMEDİİETT’NİN BÜTÇE VE PERFORMANS PROGRAMINA GEÇER NOT VERMEDİ

Page 21: Ataköy Gazete 210

31

Gelişen tıp bilimi ve teknolojisi insanların güzelleşmesindesözcüğün tam anlamıyla bir “devrim” yapmıştır. İnsanların,doğal halleriyle yetinmeyip kendilerini daha güzel göstermekya da ufak tefek kusurlarını az çok örtmek, gizlemek gibi sonderece insanca bir kaygıdan kaynaklanan makyaj, bu yoldabir yana bırakılmadan, aşılmıştır. Zira günümüzde maddiolanakları elverdiği takdirde kadınlar, artık büyük burunlarınımakyajla küçük göstermeye ya dakırışıklıklarını birtakım kremler altın-da gizlemeye, sarkık göğüsleriniaskılar ve sutyenlerle kaldırmayagerek duymadan, bir başka deyim-le yüzlerinde ve vücutlarındayüzeysel bir iki düzeltimden öteyegitmeyen önlemlerle yetinmedensorunu kökünden çözmenin yolunututmaktadırlar: bir estetik müda-hale ile kemerli bir burnu kalkık birburna dönüştürmek, deriyi gerdi-rerek kırışıklıkları yok etmek,ameliyatla göğüsleri dikleştirmek...Artık bedelini ödedikten vecesaret ettikten sonra kolaycagerçekleştirilecek işler arasına gir-miştir.İnsanlar çirkinliğe katlanmak iste-memekte, fiziksel kusurlarıylabarış içinde birarada yaşamak-tansa ellerinde olanak olduğutakdirde güzelleşmek üzere plastikcerrahi ya da estetik cerrahi dok-torlarının bıçağı altına yatmaktapek duraksamamaktadırlar.Estetik cerrahinin bu dereceyaygınlık kazanması kuşkusuzzamanımıza özgü bir durumdur. Ancak insanlar çok eskizamanlardan beri vücutlarının belli organlarını yaygın güzellikanlayışına göre yeniden biçimlendirmek istemişlerdir. Afrika’-da kadınların kulaklarına ağırlık takarak kulak memelerinibüyütüp sarkıtmaları, Çin’de kadınların ayaklarının küçükkalması için belli bir yaştan başlayarak yani henüz büyümeçağında iken kızların özel ayakkabılar giymeye zorlanmaları ilk“estetik müdahaleler”e örnek gösterilebilir. Tam anlamıyla“cerrahi estetik müdahale” ya da “plastik cerrahi müdahale”de yine oldukça uzun bir geçmişe dayanır.Bu alanda bilinen ilk uygulama Antik Çağ’da Hindistan’dakiSusrutalara aittir. O devirde esirlerin burnu kesilirdi. Susruta-lar ise bu kesik burunları onararak tarihin bilinen ilk plastikcerrahi uygulamasını başlatmış oldular. Bu tür ameliyatlarsonradan Hindistan’dan Mısır’a geçti. Fakat tıp tarihi uzman-ları bilimsel anlamda ilk plastik carrahi uygulamasının 16.yüzyılda italya’da Gaspare Taeliacozzi tarafından başlatıldığınıve koldan buruna doku aktarılarak gerçekleştirildiğini önesürüyorlar.Çok uzun bir aradan sonra plastik cerrahi yine Avrupa’da I.Dünya Savaşı yıllarında önemli bir aşama yapmıştır. ÖzellikleFransız Hyppolyte Morestin, yüz yaralarını onarmada göster-diği başarıyla büyük bir ün kazanıyor. Amerika’dan S.Kazancıyan, İngiltere’den H. Gillies gibi doktorlar Morestin’inyanında bir süre staj yaptıktan sonra ülkelerine dönerek plas-tik cerrahi uygulamasının yaygınlık kazanmasına hizmet ediy-orlar. II. Dünya Savaşı da bu cerrahinin gelişmesi içinkuşkusuz çok uygun bir ortam oluşturuyor. 1950 yıllarındansonra ise plastik cerrahi yara-bereyi onarmaktaki daha ileri biraşamaya sıçrayarak kusurlu ya da kusurlu sayılan organlarıgüzelleştirmeye yönelik bir uygulama içine giriyor ve bugünküanlamıyla “estetik cerrahi” doğmuş oluyor.

Günümüzde artık popüler hale gelen estetik ameliyatlarıhakkında Plastik Rekonsrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. HanifeAkınoğlu ile konuştuk.

Öncelikle plastik cerrahi ve estetik cerrahi nedir? Plastik ve estetik cerrahi insanlarin fiziksel görünümlerindeiyileştirici, tamamlayıcı ve de onarıcı ve aynı zamanda sağlık-larında iyileştirme için bir ihtiyaca cevap vermek üzere ortayaçıkmış uzmanlık dalıdır.

Günümüzde medyanın sunduğu güzellik anlayışı insan-ların estetik yaptırmasını ne kadar etkiliyor?Günümüzde medyadan güzel insan tanımları, o dönemin

popüler güzellikleri ile popüler olarak sunulan insanların fizikselbenzerliklerinin ön plana çıkarılması ile insanları etkilemekte.Popüler insanların göğüs büyüklüğü, çirkin ya da guzel yaş-landı, boynu sarktı, yaşlandı artık aranmıyor, estetik yaptırdıişleri açıldı, güzelliği ile başdöndürdü tarzı haberlerin hemenhemen medyada alması her yaş kesinimini etkilemekte.Bayanların zaten kendine bakma eğilimi olmakla berabererkeklerin bu tarz haberlerin de etkisi altında kaldığı ve de ona

göre değerlendirme yaptığı,eşlerinden partnerlerinden dahabakımlı olması beklendiğini bizebaşvuran hastalarda gözlemliyorum.Kısaca medya güzellik anlayışını çokyaptığı ve ön plana çıkardığı haber-ler ile çok etkili.

Türkiye’de estetik ameliyatları ileilgili son zamanlarda artma sözkonusu mu?Kesinlikle artış söz konusu, hattayayınlar nedeniyle yeni çıkan teknikya da operasyonlar ile dahi böylebirşey çıkmış öğrenmek ve de yap-tırmak istiyoruz diyerek daha cesur,daha yeniliğe açık insanımız. Çoğuhasta konuya hakim olmak içininternetten ilgili ameliyat videosunubile izlediklerini söylüyor. Benimgözlemim artışın her yaş grubundaözellikle de beylerde daha cokolduğu. Medyanın da teşviki ileinsanlar estetik yaptırmanın utanıla-cak ya da saklanacak birseyolmadığını daha rahat bir şekilde

düşünmekte. Bir de bakımlı ve degüzel insanların sosyal ve özel hayatta daha çok şanslıolduğu gözlenmekte ve de bu şekilde sunulmakta.

Tıp bilimi ve teknolojisi estetik cerrahide ne kadar gelişti?Tıp bilimi son çeyrek yüzyılda teknoloji ile birlikte hızla geliştive de hızla gelişmeye devam etmekte. Öyleki herkes kendiuzmanlığı ile ilgili ilerlemeleri bile belli bir konuda uzman-laşarak daha iyi, ancak, takip edebilecek durumda. Ben bunaözet bir cevap vereyim. Eskiden yılda, plastik cerrahide, bellibirkaç genel kongre olurken şimdi tek bir konu üzerinde bileyılda birkaç kongre yapılıyor. Kasım ayının 25’inde sadecegenital-cinsel organ estetiği konulu bir toplantıya katılıyorum,başka konu yok bu toplantıda . Çünkü sadece bu konu ile ilgilianlatılacak cok detay var.

İnsanların estetik yapma nedenleri nelerdir? Daha çoksosyal baskılar mı?Ben insanımızın artık dahaözgür olduğunugüzelleşme isteğininzaten mevcut olduğunudüşünüyorum. Yalnız kiloaldı diye, göğsü sarktıdiye, kırışıklığı arttı diyeya da saçı döküldü diyezaten mutlu olduklarınıgözlemlemiyorum. Belkiçevrelerinden gelen tale-pler cesaretlerini arttır-mak ve de kararsızlıklarınısonuçlandırmak içinyardımcı olabilir. Bir dehiç bir hekim isteksiz yada mutsuz ameliyatagelen hasta görmek iste-mez, güzel sonuç alamayacağımızı düşünürüz, sosyal baskıyıhissettiğimiz an da hastayı daha sağlıklı değerlendirmek ister-iz, ameliyata hazır mı değil mi diye.

Son dönemde popüler olmaya başlayan estetik cerrahidene tür ameliyatlar yapılıyor?Aslında popülaritesini hiç kaybetmeyen ameliyatlar liposakşın,göğüs büyütme ve de burun ameliyatları iken genital bölgeyeyönelik ameliyatlar gittikçe daha cok ilgi cekiyor, insanlardiğer ameliyatları ile birlikte genital bölgeye de ameliyat yapıl-masını artan taleple tercih ediyor. Çünkü bu bölge ile ilgili

şikayetlerinin de çözülebileceği ve aslında bir sorunlarınınolduğunu bilgilendirmeler ile farkına varmaktadırlar.

Estetik ameliyatlar yaşlanmanın önüne geçer mi? Kimiinsanlar estetik müdahale ile 25 yaş birden gençleşebile-ceklerini düşünmektedir? Bu mümkün mü?Estetik amliyatlar yaşlanmanın önüne geçmez ama geciktirirya da daha güzel yaş geçirmeye yardımcı olur. Dahaözgüvenli, aynalar ile barışık bir sürecin devamında yardımcıolur. Gerekli alanlara; gerekli ve zamanında müdahale ile tabikigençleşmek mümkün ama ne kadar yaş geri gidilebileceğioperasyonun sonuçları ve cilt kalitesi ile değerlendirilebilir.

Estetik müdahele sonrasında beklenen, istenen sonucunalınmaması gibi bir durum söz konusu mu? Bu doktorunyeteneksizliği mi yoksa başka nedenler de var mı?Estetik ameliyat öncesi hastanın beklentisi ve doktorun neleryapabileceği ve hedeflenen sonuçtan uzaklaştırabilecek riskleretraflıca ve dikkatlice değerlendirilmeli ve taraflar çekinmedenaçıkça beklenti ve düşüncelerini paylaşmalıdır. Aksi takdirdeelde edilen ve beklenti arası fark açıkça ifade edilemedenortaya çıkar. Hiç bir doktor hastasını mutsuz etmek istemezve yapılamayacak bir şey için hastasına vaatte bulunmak iste-mez.

Estetik cerrahide en zor ameliyat hangisidir?En zor ameliyat doktor için tecrübesinin az olduğudur. Benimbuna kişisel cevabım hastanın zor olduğu ve tam bir diyalogkuramadığım hastalara, yapılan bırakın ameliyat en basitişlem botox dahi benim için çok zor olur.

Estetik ameliyatlar nerelerde, kimlere yapılmalıdır?Estetik ameliyatlar tam teşekküllü bir hastanede ve tabiki has-tanın iyi bir sonuç alabileceği herkese yapılabilir. Ameliyattalebi ile gelen herkese değil de bundan iyi bir sonuç alabile-cek ve de gerçekten doğru bir talep olduğu tespit edilen, buameliyatı olmasında sakınca olmayacak kişilere yapılabilir.

Estetik ameliyatları ile ilgili bilinen yanlışlar nelerdir?En çok karşılaştığım yanlış düşünceler estetik ameliyatlarınyaşlanmayı önlediği, kilo alıp vermede ciltte bozulma olmaya-cağı, herkesin istediği şartlarda ameliyat olabileceği gibidüşünceler mevcut.

Son olarak mesleğinizle ilgili yaşadığınız sıkıntılar var mı?Neler?Kesinlikle her mesleğin problemleri vardır. Bizde ise insanlarınsosyal ve özel hayatlarındaki başarıları görselliğe bağlayan-ların çoğunlukta olduğu bir kesim başvurduğunda sorunlarımızartmaktadır. Benim kişisel gözlemim hastaya ameliyat öncesidefalarca ameliyatın riskleri anlatıldığında bunun yeterince veciddiyetle algılanmaması. Bizim elimizde ne sihirli bir değnekne de sorunsuz sonuca götürecek ilahi bir güç ve garanti bel-gesi mevcut.

Birde son yıllarda estetikcerrahi eğitimi almayanama çeşitli sertifikalar ilekendilerini estetik ameliyat-lar ya da girişimlerkonusunda uzmangösterenlerinayırdedilemediğini görüy-oruz. Bu kişilerin yaptığıameliyat ya da uygula-malardan sonra kötüsonuçlar estetik faciaolarak sunuluyor. Başka birgözlemim de doktoru ilefarklı konuşup ya da farklıameliyat olup sansasyon yada uyanıklık için konuşulan-

ları unutup karalama yapaninsanların, aklı selim bir şekilde değerlendirilemediğimedyanın istediği gibi yayın yaptığını gözlemliyorum. Hiçbirdoktor hastasının ne ölmesini ne demutsuz olmasını ister, hastanın doktoruile ne kadar iletişim, nasıl bir iletişimkurduğu ve hastanın şartları değer-lendirilmeden yanlış bilgilenmeler veetki altında kalmalar olmaktadır.

Gelişen Tıp Bilimi ve Teknolojisi ileGelişen Tıp Bilimi ve Teknolojisi ile

ESTETİK CERRAHİ’DE DEVRİM

( Arzu BERATOĞLU )

Page 22: Ataköy Gazete 210

E-KİMLİKTE SON AŞAMAYA GEÇİLDİ

TÜBİTAK'ın Ar-Ge sürecini tamamladığı akıllı kim-lik kartlarının kullanıma girmesiyle Türkiye'de pekçok hizmette ''tek kart-tek şifre dönemi'' başlaya-cak. Yeni kimlik kartlarıyla e-devlet kapsamındatüm işlemler yapabilecek, e-imza atılabilecek,ATM'lerden para çekilebilecek, kart pasaportolarak da kullanabilecek. Bolu'daki pilot uygula-manın tamamlanmasıyla elektronik kimlik kartları,e-dönüşüm Türkiye İcra Kurulu'nun alacağı karar-dan sonra, bir yıllık geçiş sürecinin ardından üç yıliçinde tüm Türk vatandaşlarının kullanımınasunulacak. TÜBİTAK BİLGEM UEKAE'de tamamenTürk mühendislerin 5 yıllık Ar-Ge çalışmasındasona geldiği akıllı kimlik kartlarının tanıtımıTÜBİTAK'ın Gebze yerleşkesinde yapıldı. TÜBİTAKe-kimlik proje yöneticisi Oktay Adalıer, gazete-cilere yaptığı sunumda, elektronik kimlik kart-larının Ar-Ge alt yapısı ve gelinen son aşamayailişkin bilgiler aktardı. Adalıer, halen kullanımdakinüfus cüzdanı uygulamasına 1976'da geçildiğinianımsatarak, Türkiye'nin geçeceği elektronik sis-temle yeni bir dönemin başlayacağını söyledi.2006 yılında Türkiye Araştırma Alanı (TARAL) pro-jesi olan e-kimlik projesinin, TÜBİTAK BİLGEMUEKAE tarafından Ar-Ge çalışmaları, pilot uygula-ma ve yaygınlaştırma çalışmalarında sonagelindiğini bildirdi. Bu süreçte yapılan Ar-Gefaaliyetleri sonunda, TC Kimlik Kartının görseltasarımının yapıldığını ve üzerinde bulunacakgüvenlik tedbirlerinin belirlenerek uygulamasınıngerçekleştirildiğini anlatan Adalıer, ayrıca kartıngüvenliği için özgün bir akıllı kart çipi ve milli akıllıkart işletim sisteminin (AKİS) de geliştirildiğinisöyledi. e-kimlik kartının, standart kart okuyucu-larla kullanılabileceğini dile getiren Adalıer, ayrıcakamusal kullanım amacıyla Güvenli Kart ErişimCihazlarının da geliştirildiğini anlattı. Adalıer,vatandaşların akıllı kartları nerelerde kullanacak-larına ilişkin şu bilgileri verdi: ''Vatandaş elektronikortamda kimlik doğrulama yapılabilecek. TC Kim-lik kartıyla tek kart-tek şifre dönemine geçilecek.Hastane, banka, noter, internet, kredi kartları hariçmaster ve visa kartı gibi her alanda kullanılabile-cek. Kimlik sahteciliğinden kaynaklanan vatandaşmağduriyeti önlenecek. e-Devlet kapsamındasunulan hizmetlere evlerden ve iş yerleri de dahilinternetin bulunduğu her yerden kimlik kartıylagüvenli şekilde erişilebilecek. Bu erişim, bilgisa-yarlar üzerindeki kart okuyuculardan ya da taşın-abilir kart okuyucuları aracılığıyla yapılabilecek.Kimlik kartıyla e-imza kullanılabilecek. Kimlikkartı, vizesiz gidilen ülkelerde seyahat belgesiolarak kullanılabilecek. Yani elektronik pasaportözelliğine sahip olacak. Ancak vize gerektirenülkeler için elektronik pasaport alınması ihtiyacıbulunacak.'' Oktay Adalıer, akıllı kimlik kartlarınadamar ve parmak izinin yanında avuç içi damar izi

ile iris tanıma özelliklerinin eklenmesi için de çalış-malar yürüttüklerini sözlerine ekledi.

APPLE KURUCULARINDANWOZNIAK İSTANBUL’DAYDI

Turkcell Teknoloji Zirvesi, teknoloji ve iş dünyasın-dan önde gelen 50’yi aşkın konuşmacınınkatılımıyla gerçekleşti. Etkinliğin yıldızı elbetteApple'ın kurucu ortaklarından Steve Wozniak'tı. Buyıl ikincisi düzenlenen zirvenin açılış konuşmasınıyapan Turkcell CEO'su Süreyye Ciliv, mobil iletişimgündelik hayatımızı olduğu kadar iş yapış biçimler-imizi de değiştirdiğini, daha düne kadar hay-atımızda olmayan bulut bilişime ayak uyduran kişive firmaların rekabette öne geçtiğini söyledi. Ciliv,Turkcell'in 27 bin 200 baz istasyonuyla en genişağa sahip olan mobil operatör olduğunu, bu ista-syonların 9 bin 100'ünün 3G aktarım özelliğitaşıdığını belirtti. Ciliv, "Bugün tüm dünyada 1.5milyar internet kulalnıcısı var. Bu rakam izleyenbeş yılda beş katına çıkacak. Çünkü herkes mobilcihazlardan internete bağlanacak. 2009'danbugüne mobil cihazlarla yaratılan veri transferi 36kat arttı. Bunun 2015'e kadar bir 10 kat daha arta-cağı tahmin ediliyor. Bu veri transferinde de başrolvideoda olacak." dedi.Ciliv'in ardından sahneyeçıkan, Apple'ın kurucu ortaklarından Steve Wozni-ak, öğrencilik yıllarından başlayarak bilgisayarlanasıl tanıştığını ve kendi bilgisayarını nasılgeliştirdiğini oturumdakilerle paylaştı. SilikonVadisi'nde büyüdüğünü söyleyen Wozniak, o tarih-lerde çok pahalı olan bilgisayar teknolojisiyleamatörde ilgilenmeye başladığını, kendi bilgisa-yarını yapabilmek için Stanford Üniversitesi'ndekilaboratuardan yararlandığını belirtti. Geçtiğimiz ayyaşamını yitiren şöhretli işadamı ve yenilikçi SteveJobs'la birlikte çalışmaya gençlik yıllarındabaşladıklarını hatırlatan Wozniak, "Jobs'la iyiarkadaştık. Farklı yönlerimizle birbirimizi tamam-lıyorduk" diye konuştu.

45 OPERATÖRNFC’Lİ SIM KARTLAR İÇİN ANLAŞTI

Aralarında AT&T, T-Mobile, Verizon, China Mobile,China Unicom, Vodafone ve Telefonica gibi dünyadevlerinin bulunduğu operatörler önümüzdekibirkaç yıl içinde NFC destekli SIM kartları müşteri-lerine sunmaya başlayacak. Konu ile ilgili açıkla-ma yapan GSM Birliği Başkanı Franco Bernabe buadımın, güvenli mobil ödemeler için büyük önemtaşıdığını kaydederken, çok sayıda yeni uygula-manın da yaygınlaşmasını sağlayacağını bildirdi.Bernabe açıklamasında mobil bilet, otel odası vearaçlara güvenli erişim gibi birçok uygulamanınNFC ile yaygınlaşacağını belirtti. Strategy Analytic-s'in araştırmasına göre 2016'ya kadar 1,5 milyarSIM tabanlı NFC destekli cihaz satılacak. ABIResearch ise 2016 yılına kadar üretilecek satış ter-minallerinin yüzde 85'inin NFC destekli olacağınıbelirtiyor.

CALL OF DUTY YİNE REKOR KIRDI

Dünyanın en popüler bilgisayar oyunlarından Callof Duty (COD) serisinin yeni sürümü Modern War-fare 3, dağıtımla ilgili sorunlara karşın ilk beşgünde satış rekoru kırdı. Kanlı savaş oyununundağıtımcısı Activision'ın açıkladığına göre MW3sürümü, piyasaya sürüldükten sonraki ilk beşgünde tam 775 milyon dolarlık satış yaptı. Böyleceoyun, beş günlük satış rakamları bazındadünyanın en hızlı ve çok satan oyunu konumunayükseldi. Daha önce satışa sunulan CoD: BlackOps, sahibine aynı sürede 650 milyon dolarkazandırırken, Modern Warfare 2'de bu rakam550 milyon dolardı. Infinity Ward tarafındangeliştirilen Modern Warfare 3'te oyuncular, Modern

Warfare 2'deki senaryoya bağlı kalarak macerayakaldığı yerden devam ediyor. Oyunda ABD veAvrupa'yı kuşatan Rus güçlere karşı mücadele ver-iliyor. Oyunla aynı zamanda piyasaya sürülen TheElder Scrolls V: Skyrim ise beş günde 450 milyondolar satış yaptı.

CEZAEVİNE ROBOT GARDİYAN

Güney Kore'de cezaevi gardiyanlarına robotlaryardım edecek. Robotlar, Mart 2012'de ilk olarakPohang şehrindeki cezaevinde çalışmaya başlaya-cak. Bir aylık deneme başarılı olursa daha fazlasayıda robot yakın gelecekte 'gardiyan' görevi yap-maya başlayacak. DigitalTrends'in haberine göreülkede Adalet Bakanlığı ile işbirliği içinde burobotları geliştiren bilim adamları, bunun için 1milyar won, yani 850 bin dolar harcadı. Daha çokgece görevinde kullanılacak olan robotlar,mahkumlar arasında şüpheli davranışlarıgözlemleyecek. Robottaki algılayıcılar hücrelerdekidurum bilgisini alıp görevli amire rapor verecek.Proje lideri olan Kyonggi Üniversitesi’nden Prof.Lee Baik-chul, “Ekranlar aracılığıyla koğuşlarıdenetleyen CCTV’nin aksine, bu robotlar hapis-hanedeki farklı aktiviteleri analiz etmek veolağandışı davranışları tanımlamak için program-landı. Hapishane yetkilileri de robot görevlifikrinden çok memnun. Çünkü bu onların gecenöbetlerindeki iş yükünü azaltacak” dedi.Mahkumlar bu plana daha temkinli yaklaşıyor.Muhtemelen robotların fiziki olarak çok güçlü ola-cağı endişesine sahip olan mahkumlar, robotlarınfarklı silahlarla donanmış olabileceği tedirginliğinide taşıyor. Ama Lee’nin bu endişelere karşı yanıtınet: Bu robotlar, ‘Terminator’ değil, görevleri demahkumlara şiddet uygulamak değil. Onlar tama-men yardım için var. Bu robotları yapmayı bitiriy-oruz, onların insan gibi ve dostane görünmeleriiçin de özel bir çalışmamız var.” Bu arada, GüneyKore’de robotlar sadece cezaevinde çalışmıyor.Ülkede okullarda da bu yıl sınıflarda öğretmenrobotların testleri yapılmaya başlandı. 1,3 milyardolardan büyük bir yatırımla geliştirilen öğretmenrobotlar, özellikle öğrencilere İngilizce öğretmekiçin tasarlandı.

MICROSOFT YAHOO’YU ALMAK ÜZERE

Eylül ayında CEO’su ile yollarını ayıran ve bir haylizor durumda olduğu bilinen Yahoo’yu satın almakiçin Microsoft bir hamle daha gerçekleştiriyor.Yapılan anlaşmayla Microsoft’un görevlendirdiğiiki finansal kuruluş Yahoo’nun tüm yapısınıinceleyerek yüzde 20′lik hisse alımı ya da şirketintamamını satın almanın neler getireceğini incelem-eye başladı. BTnet'in haberine göre; KKR ve TPGCapital şirketlerinin yaptıkları incelemelere göreMicrosoft’un nihai kararını vereceği belirtildi. AllThings D’nin haberinde de Yahoo’nun da birbaşka yatırım şirketi Silver Lake ile anlaşma imzal-adığı ve çalışmalar yürüttüğü belirtildi. Geçtiğimizay Microsoft’un Yahoo için 57 milyar doları gözdençıkardığı iddia edilmişti. 2008 yılında da Microsoft,Yahoo için 47.5 milyar dolar önermiş, Yahoo teklifireddetmişti. Bahsi geçen rakamlar son dönemdesıkıntılı günler geçiren Yahoo hisse değerlerininçok üzerinde bulunuyor. 2009 yılında iki şirketarasında yapılan anlaşmayla 10 süreyle Yahoo’-nun aramalarında Microsoft teknolojilerinin kul-lanılmasına izin verilmiş, karşılığında da Yahoo’-nun reklam gelirinin yüzde 12′si Microsoft’unolmuştu. Microsoft bu satın almayla Yahoo’nunarama motorundaki gücünün kullanmanın yanısıra katma değerli servislerinden de faydalanmakistiyor. Daha önce Yahoo’yu satın alamayanMicrosoft’un bu kez anlaşmaya daha yakın olduğugörülüyor. Ancak henüz iki şirketten de konuylailgili açıklama gelmedi.

Ofset Baský ; ÜNÝFORM

Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ

Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16

Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.tarafýndan yayýnlanmaktadýr.

Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE

GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINAUYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR

Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul

YIL: 19 Sayý: 210 ARALIK 2011

ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ, GENEL YÖNETMENVE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ

Haber Koordinatörü

Gökhan ATAMER

Ofset Baský : ÜNÝFORM

Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ

Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16

Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.tarafýndan yayýnlanmaktadýr.

Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynakgösterilmeden kullanýlamaz

Özcan ATAMER

Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPEAv. Öner AYBEK

T E K N O LO J Ý D Ü N YA S I

Haber Merkezi

Yavuz ARPACIKArzu BERATOĞLU

A T A K Ö Y

[email protected]

[email protected]

Aylýk Süreli yayýn

Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir

Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul

AYLIK BÖLGE GAZETESÝ

GÖKHAN ATAMER

Page 23: Ataköy Gazete 210

Ekim ayında Ataköy Marina Park’ta kapılarınıaçan Cafe 7 Brasserie; cafe, bar,brasserie olarak hizmet veren, evrahatlığını modern çizgide bir-leştiren bir mekan...Sabah saat 07:00'dengece 01:00'e kadar,gelen misafirleriniağırlayan Cafe 7Brasserie hakkın-da İşletmeMüdürü SedaŞahin’le konuş-tuk.8 yıldır turizmsektöründe çalışanCafe 7 Brasserieİşletme Müdürü SedaŞahin; Cafe 7Brasserie’nın her şeyinikendilerinin yaptığını, iç deko-rasyonun kendilerine ait olduğunubelirterek, “Ev ortamını yaratmayaçalıştık, misafirlerimiz geldiklerinde evlerindekirahat ortamı yaşatmaya çalıştık” diyor ve sözlerineşöyle devam ediyor; “Ataköy Marina Park, Ataköy ve Bakırköyhalkı için gerçekten başarılı bir yer olacak, en favori yerlerden birisi olacak. Bununiçinde, Cafe 7 Brasserie olarak yer almak gerçekten bizim için ayrı bir güzel. Diğer yerlerdenfarkımız var. Çünkü butik bir yeriz, gelen misafirlerimize ev konforunda, rahat bir ortam sunuyoruz.İnsanların burada arayıp da bulamayacakları hiçbir şey yok. Geniş bir mönümüz var ki burayagelen misafirlerimizde diğer konularda da yardımcı oluruz. Çünkü bizim kriterimiz yok, standard-ımız yok. Önemli olan gelen misafirlerimizin buradan mutlu ayrılması.”

Lezzetli sohbetlerin adresi Cafe 7 Brasserie,Dünya Mutfağı ve Türk Mutfağı’nı bir-

leştiren ve Karadeniz pidelerine yerveren menüsüyle, sıcak deko-

rasyonu ve samimi ortamıy-la keyifli mola olanağını

yaratıyor. Sabahlarıkahvaltı yapabile-

ceğiz akşam isegelip şarabınızıiçebileceğiniz şıkbir mekan olanCafe 7 Brasse-ria’nınmönüsünde ise

pidesinden makar-nasına, salatasın-

dan pizzasına, kok-teylerden alkollü içecek-

lere kadar her şey var.Fiyatların da diğer mekanlara

göre %40 daha uygun olduğu Cafe7 Brasserie’ye uğramadan ve bence

Keçi Peynirli Ispanaklı Pidesini denemedenkarar vermeyin...

Bu arada yılbaşı gecesine henüz bir program yapmadıysanızüzülmeyin. Cafe 7 Brasserie’de saz ve söz üstadları eşliğinde Şef Aziz Usta’nın

nefis menüsüyle limitsiz içki dahil yılbaşı yemeği ve kutlamaları için rezervasyonlar başladı. Sadece 80 kişilik bu muhteşem gece için erken rezervasyon öneririz. Bilgi için;

Telefon: (0212) 559 33 07www.cafe7brasserie.com

Cafe 7 Brasserie Marina Park’ta açıldı...Cafe 7 Brasserie Marina Park’ta açıldı...

Arzu BERATOĞLUArzu BERATOĞLU

Page 24: Ataköy Gazete 210

33

Kadın Meclisi’nin, İlçe MilliEğitim Müdürlüğü ve Car-refour’un destekleri ilegerçekleştirdiği “Sana DaYasak Mı?” Projesi ileBakırköy’de 26 ilköğretimokulunda 28 bin öğren-

ciye ÇÖLYAK, PKU vediyetli hastalıklar hakkında eğitim verilecek.

Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin İsveç Kon-solosluğu’nun desteğiyle gerçekleştireceği diğerçalışma ise “Siyaset Sadece Erkek İşi Midir?”Projesi. 1 yıl sürecek bu proje kapsamındaBakırköy’ün 15 mahallesinden 2’şer kadın belir-lenecek ve toplamda 30 kadına politika eğitimiverilecek. Bu projenin amacı ise 2014 yılındayapılacak yerel seçimlerde bu kadınların siyasetteyer almalarını sağlamak olacak.

“SANA DA YASAK MI?”Proje kapsamında Bakırköy’deki 26 ilköğretimokulunda 28 bin öğrenciye ÇÖLYAK; PKU ve diyetlihastalıklar hakkında eğitim verilecek. Proje kap-samında ayrıca okul kantinlerinde diyetli öğrencil-er için meyve veglütensiz ürün-lerin de yeralmasısağlanacak.KadınMeclisi’nin, İlçeMilli EğitimMüdürlüğü veCarrefour’undestekleri ilegerçekleştireceğiproje hakkındaBakırköy KentKonseyi KadınMeclisi BaşkanıYrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen’den bilgi aldık. Sayın Erzen, Sana Da Yasak Mı? isimli bir projeyedaha imza atıyorsunuz. Projenin tanıtımı içinBakırköy’ün çeşitli noktalarına asılan afişler insan-ların dikkatini çekiyor. Proje hakkında bilgi verirmisiniz? Projemiz ÇÖLYAK, PKU ve diyetlihastalıklar hakkında toplumun bil-inçlenmesini sağlamak. Bununiçinde ağaç yaş iken eğilirdüşüncesi ile ilköğretim okulların-da bu çalışmayı başlattık.Bakırköy’deki 26 ilköğretim oku-lunda bu bilinçlendirme çalış-malarını yapacağız. Toplumun bil-inçlenmesi her alanda olduğu gibibu alanda da çok önemli. ÇünküTürkiye’de her 100 kişiden biriÇÖLYAK hastası ve 700 binçölyaklı, 15 bin PKU’lu var. Her yıl400-500 çocuk PKU’lu doğuyor.ÇÖLYAK ve PKU metobolitikhastalıklar ve genetik özellik taşıy-or. Doğuştan gelen hastalıklarama ÇÖLYAK çok sonrada çıka-biliyor. PKU hastalığı sadecedoğumda topuktan alınan birdamla kanla ortaya çıkıyor. PKUhastası eğer doğru beslenmezse,diyet yapmazsa bir süre sonrazeka geriliğine neden oluyor vezeka geriliği gittikçe ağır bir vaka haline geliyor.ÇÖLYAK hastalığı da diyet yapılmazsa ince bağır-sakların reaksiyonu sonucu bağırsak kanserine yolaçabiliyor, kalp krizine, deri dökülmelerine nedenolabiliyor. ÇÖLYAK hastalarının glütensiz beslen-mesi, PKU hastalarının da süt ve et ürünlerindenuzak durması gerekiyor. Ama maalesef Türkiye’debu tür hastalıklara yönelik ürünleri bulmak çokkolay olmuyor. Biz bu proje ile aynı zamanda buürünlerin yayılmasını da sağlamayı amaçlıyoruz.Örneğin hayatı boyunca diyet yapmış ÇÖLYAKhastası bir gencin askere gitmesiyle her şey alt üst

oluyor. Diğer bir taraftan bu insanlar doğum günükutlayamıyorlar. Özel pastalar yaptırmalarıgerekiyor. Hep kısıtlamayla hayatlarını devamettiriyorlar. Önümüzdeki dönemde bu hastalıklarkonusunda bilinç oluşturmak için bir kampa-nyaya başlıyoruz. Bakırköy’deki ilköğretimokullarında eğitim gören öğrencilerinbilinçlenmesi için çalışacağız. Ayrıca buöğrencilerin velilerine ve okul yöneti-cilerine yönelik çalışma dayapacağız.”Peki okullardaki bilinçlendirmeçalışmaları doğrultusunda neleryapacaksınız? Proje kapsamında öğrencilerin yaşgruplarına göre hikaye kitapları,çizgi filmler hazırlattık. Öğrencilerim-izin velilerine yönelik konu ile ilgiliCD’ler ve broşürler hazırlattık. Öğren-ciler bu bilinçlenme kampanyası sonucun-da aralarında ÇÖLYAK veya PKU hastalarıvar ise hem onlara karşı daha anlayışlı ola-caklar hem de ileride kendileri anne baba olduk-larında bu hastalıklar hakkında daha bilinçli olmuş

olacaklar.Proje kapsamındaöğrenci, veliler veokul yöneticiler-ine eğitim verile-ceğini belirttiniz.Bu proje kap-samında ulaşa-cağınız kişi sayısınedir?Bakırköy’de 26ilköğretim oku-lunda 28 binöğrenci, veliler veokul yöneticileriile birlikte toplam

80 bin kişiye ulaşacağız. Ulaşacağımız 80 bin kişibir tanıdığına bunu anlatsa 160 bin kişi eder. Busayı Bakırköy için çok önemli bir rakam. Umarımözel okullar da bunu duyarlar, bizden destek ister-ler onlara da ulaşırız.

Peki bilinçlendirme çalışmasının yanı sıra okulkantinlerinde bu diyetli hastalıklara yönelik ürün-lerin bulundurulması konusunda çalışmalar dayapacak mısınız?Okul kantinlerinde meyve ve glütensiz ürünlermutlaka bulundurulmalı. Bunun için bazı firmalarile görüşmeler halindeyiz. Onları da sonuçlandır-mak istiyoruz. Zaten ÇÖLYAK, PKU ve diyetlihastalıklara yönelik bilincin okullarda oluşturul-ması halinde okul aile birlikleri ve okul yöneticileriister istemez bu yöne kanalize olacaklardır.

“SİYASET SADECE ERKEK İŞİ MİDİR?”

Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin İsveç Kon-solosluğu’nun desteğiyle gerçekleştireceği diğerçalışma ise “Siyaset Sadece Erkek İşi Midir?” Proje-

si. 1 yıl sürecek bu proje kapsamındaBakırköy’ün 15 mahallesinden 2’şer kadın

belirlenecek ve toplamda 30 kadına poli-tika eğitimi verilecek. Bu projeninamacı ise 2014 yılında yapılacak genel

seçimlerde bu kadınların siyasetteyer almalarını sağlamak olacak.Sayın Erzen, bu projeniz hakkında

da bilgi verir misiniz?Bu projemizde ise Bakırköy’ün 15

mahallesinden 2’şer kadın belir-lenecek ve toplamda 30 siyaset eğiti-

mi kadına eğitim verilecek. 1 yılsürecek proje kapsamında 4 aylıkperiyotlarla 3 tane seminer

düzenleyeceğiz. İsveç Konsolosluğu ileortaklaşa gerçekleştirilecek olan projekapsamında ayrıca İsveç’ten gelecek olan

katılımcılar Bakırköylü kadınlara eğitimverecek.İlk seminerde çalışma grupları oluşturacağız. Buçalışma gruplarına ödev vereceğiz. Oluşturulacakolan çalışma grupları ile her ay düzenli olaraktoplantılar yapacağız ve o toplantılarda neyiaraştırdılar, neyi buldular ona bakacağız. İkinciseminer 4 ay sonra olacak bu muhtemelen martayı ve marttan sonraki 4 ay süreci ile devam ede-cek. İkinci seminerde İsveç’ten bir konuk getirte-ceğiz. O hem dünyadan örnek verecek hem deİsveç’teki ulusal meclisteki kadın oranındanbahsedecek, İsveç’te ulusal mecliste kadın çokfazla ama Türkiye’de neden yok bundan bahsede-cek. Sonra yine aylık toplantılarımız devam ede-cek. Son seminerde de hazırladığımız çalışma gru-plarında çalışan gruplar siyasette kadın ne yapa-bilir diye çeşitli çözüm önerileri getirecekler. Bu biryıl sürecek bir kampanya olacak. Sonunda da poli-tikanın sadece erkek işi olmadığına kadınları iknaetmeye çalışacağız. İsveç Konsolosluğu projeyedestek veriyor. Bir konsolosluk projesi bu. 6Aralık’ta basın toplantısı ile duyuracağız bu pro-jeyi.

Peki proje sonunda eğitimi tamam-layan kadınlara yönelik farklı çalış-malarınız olacak mı?Bu proje bittiğinde 2013 yılındaolacağız. 2014 Mart’ında seçimlerolacak. Bizim aslında isteğimiz bukadınları siyasetin en küçük birim-leri olan muhtarlık adaylarında varetmek. Eğer isterlerse onlara ücret-siz danışmanlık hizmeti sağlayıpseçim kampanyalarında destekolacağız. Asıl amaç bu aslında.Ama hanımlara gelin bunu yapıngibi bir şey söylemektense önceonları siyasetle biraz tanıştırıp,ısınmalarını sağlayıp daha sonrakiaşamada var olmalarını istiyoruz.O yüzden böyle bir yol izliyoruz. Sayın Erzen, son olarak Bakırköylükadınlara neler söylemekistersiniz?Öncelikle şunu da gazetenizaracılığıyla belirtmek istiyorum.Bildiğiniz gibi bizim devam edenPembe Eller projemiz var. Bu pro-

jeyi şimdiye kadar çeşitli alışverişmerkezlerinde stantlar açarak yaptık. Ama güzelbir haber aldık. Marmara Forum AVM bize büyükbir dükkan verdi. Onun dekorasyonu devam ediy-or. Orada work shoplar yapılacak. Kadınlarımızürünlerini satacaklar, eğitimler düzenleyebileceğiz.Heyecanlı bir süreç yaşıyoruz şu anda. Bakırköylükadınların bizimle beraber hareket etmesini istiy-oruz. Bakırköy’deki tüm kadınlarımızı BakırköyKent Konseyi Kadın Meclisi çatısı altında toplan-maya ve sorunlarına çözüm aramaya davet ediyo-rum.

(Yavuz ARPACIK)

Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi çalışmalarına yeni projeleri ile devam ediyor.Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi çalışmalarına yeni projeleri ile devam ediyor.

KADIN MECLİSİ’NDEN İKİ YENİ PROJE

Page 25: Ataköy Gazete 210

35

ÖĞRENCİLERDEN SELANİK TEŞEKKÜRÜÖĞRENCİLERDEN SELANİK TEŞEKKÜRÜ

Bakırköy Belediyesi tarafından Ulu Önder MustafaKemal Atatürk’ün ölümünün 73. yılında 10 KasımGünü Selanik’e, Atatürk’ün doğduğu evegötürülen bir grup öğrenci, öğretmenleri ve anne-babalarıyla Bakırköy Belediye Başkanı Ateş ÜnalErzen’e teşekkür ziyaretinde bulundular.Atatürk’ün doğduğu evde düzenlenen anmatörenlerinde evin balkonundan Atatürk’ün sevdiğişarkıları seslendiren görme engelli sanatçılarKerim-Selim Altınok’un da katıldığı teşekkürziyaretinde Bakırköy Belediyesi’nin gerçek-leştirdiği anma ziyaretiyle ilk kez yurt dışına çık-tıklarını belirten öğrenciler adına konuşan BenalSiyahhan, “Belediye Başkanı Amcamız Ateş ÜnalErzen’e çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten hay-

atımızın sonuna kadar anılarımızda iz bırakacakbir geziye katıldık. Atamızın doğduğu evinbahçesinde 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinekatılmamız çok anlamlıydı. Atatürk’ün evininbahçesinde oyunlar oynadığı nar ağacının altındaaynı havayı solumamız bile bizim için müthişti.Gezi sırasında bizlerden ilgilerini esirgemeyenbelediye personeli ağabeylerimize de minnetduyuyoruz.”dedi.Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de ilkkez Belediyenin bir organizasyonuyla çocuklarıyurt dışına götürdüklerini ifade ederek, “Öncelik-le çocuklarımızı 3 gün boyunca bizlere emaneteden öğretmen ve velilere ben de teşekkür ediyo-rum. Şimdiye kadar Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler

Müdürlüğümüzün organizasyonuyla Samsun’a,Anıtkabir’e, Çanakkale’ye çocuklarımızı ve büyük-lerimizi götürmüştük. İlk kez yurt dışına çocuk-larımızı götürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tabiibu mutluluğu yaşamamızda en önemli faktör deAtatürk’ün doğduğu evde 10 Kasım Atatürk’üanma törenlerine katılmamız olmuştur. Dünyadabenim bildiğim en fazla kitap okuyan lider olanMustafa Kemal Atatürk her zaman geleceğimiziönemseyerek çocukların gelişimlerine ışık tutmayaçalışmıştır. 1920’li yıllarda bile benim 4 yaşındakreşe devam eden çocuğuma uygulanan eğitimmodelini uygulama çabası içerisine girdiğini göre-biliyoruz. Çocuklarımız için ne yapsak azdır.” diyekonuştu.

Bakırköy Kent KonseyiKadın Meclisi tarafından 14Kasım Dünya DiyabetlilerGünü’nde, BakırköyBelediyesi Sağlık Müdür-lüğü işbirliği ile BakırköyKadın Danışma Evi’ndeşeker taraması yapıldı. Küresel bir sağlık sorunuolan diyabet konusundatoplumsal bilincin arttırıl-ması ve erken tanıya dikkatçekmek amacıyla yapılanşeker taramasına katılankatılımcılar, ücretsiz olarakverilen bu sağlıkhizmetinden çok memnunolduklarını belirttiler.

Bakırköylükadınlarınyoğun ilgigösterdiğişeker tara-masınınsonuçları iseBakırköy KentKonseyi KadınMeclisiBaşkanı Yrd.Doç. Dr.Meltem ÜnalErzen tarafın-dan dağıtıldı.

DÜNYA DİYABETLİLER GÜNÜ’NDEDÜNYA DİYABETLİLER GÜNÜ’NDEÜCRETSİZ ŞEKER TARAMASIÜCRETSİZ ŞEKER TARAMASI Mali Müşavirler Muhasebeciler Bir-

liği (MMMB) Bakırköy Şubesi veİstanbul Mali Müşavirler Odası(İSMMMO) Bakırköy İlçeSekreteryası tarafından ortaklaşadüzenlenen “Beraberlik veDayanışma Kahvaltısı” İncirli Madoda yapıldı. Kahvaltıya İstanbulMMMO Başkanı Yahya Arıkan veBakırköylü Mali müşavir meslek-taşlar katıldı. MMMB Bakırköy Şubesi’ningeçtiğimiz eylül ayında gerçekleşengenel kurulunda geçer-li oyların tamamınıalarak başkanseçilen, İrfan Demircikonuşmasına kah-valtıya katılanlarateşekkür ederekbaşladı. Başkan İrfanDemirci “ÖncelikleBakırköy İlçemizdebirlik ve beraberliğinsağlanmasındaemeği geçen dönemyönetim kuruluüyelerine ve tümmeslektaşlarateşekkür ederimdedi.” Demirci, SivilToplum Örgütleri’ninönemini anlatarak,“Bizler Bakırköy’de1400 civarı olan malimüşavirleriz. Örgütlü

gücümüzü ortaya koyarakBakırköy’de çıtamızı daha yüksek-lere çıkaracağız. Bunun için görevidevraldık. Görevi devraldıktansonra Derneğimize Cevizlik Mah.Mor Sümbül Sok. No.21 Bakırköyadresinde yer kiraladık. Amacımızmeslektaşlarımızı mevzuatlarımızile ilgili güncelleştirmek, bil-gilendirmek, birlik ve beraberliğisağlamaktır. Bu duygu vedüşüncelerimle herkese saygılarımısunuyorum” dedi.

Kahvaltılı toplantıda İSMMMOBaşkanı Yahya Arıkan da söz aldı.Bakırköy’deki birlik ve beraberlikortamından duymuş olduğu mutlu-luğu dile getiren Arıkan konuş-masında 02.11.2011 tarihli ResmiGazete’de yayımlanarak yürürlüğegiren 660 No’lu Kanun HakkındaKararnameden bahsederek gerekliaçıklamalarda bulundu.Keyifli bir ortamda gerçekleşenkahvaltı karşılıklı sohbet ortamı ilesona erdi.

MMMB Bakırköy Şubesi ve İSMMMO İlçe Temsilciliği’nden

BERABERLİK VE DAYANIŞMA KAHVALTISI

Page 26: Ataköy Gazete 210

37

MUTLU GÜNLER

İdil TEKİNİdil TEKİN && Özgür AKALINÖzgür AKALINEvlendilerEvlendiler

Polat RenaissanceOteli Balo Salonu’n-da yapılan düğüne

Tekin ve Akalınailelerinin

akraba ve dostları ileİdil ve Özgür’ünyakın arkadaşları

katıldı.

Ataköy KültürEğitim ve SporVakfı 2011-2012öğretim yılı içinöğrencilereeğitim bursuvermeyebaşladı. İhtiyaç sahibiöğrenciler için buyıl 21 öğrenciyeburs verdiklerinisöyleyen Vakıf Başkanı SefaBirinci, “Bilindiği gibi Vakfımıztesislerinin bir bölümünübirkaç ay önce ancak faaliyetegeçirebildik. Bu yıl başlangıçolarak 21 öğrenciye bursverebildik. Amacımız gelecekeğitim ve öğretim yılındayüzün üzerinde öğrenciye bursverebilmek. Burslu öğrenci sayısını her yılarttırabilmek için gerekli çalış-maları yürütüyoruz” dedi.Geçtiğimiz günlerde burs alanöğrenciler aileleri ile birliktevakıf merkezine gelerek Vakıfyönetcileri ile tanıştı .

Page 27: Ataköy Gazete 210

Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültürve Sanat Merkezi, pazarların dünyasınıfotoğrafın dilinden sanatseverlerle buluş-turan Sanatçı Hacer Karanlık’ın ilk kişiselsergisine ev sahipliği yaptı. Serginin

açılışını Küçükçekmece Belediye BaşkanYardımcısı Hüseyin İpek, fotoğrafsanatçısı HacerKaranlık ile bir-likte yaptı.Pazarlarıngörsel diliniyakalamak içinpek çok ülke-den pazar yer-lerini görün-tüleyensanatçı, ser-gisinde birbakıma dünyaticaretinin ensaf halini desanatseverlerle

paylaşıyor. EN ÇOK HİNDİS-

TAN VEAFRİKA’DAN

ETKİLENDİMGezdiği ülkelerdeki pazar yerlerini

fotoğraflayanve bunları pay-laşarak,sergilemeyekarar verenHacer Karan-lık, 20 yıldırpazar yer-lerininfotoğraflarınıçektiğini dilegetirdi. 2 bineyakın eseriniçinden seçtiği

33 fotoğrafıgörücüyeçıkaran Karanlık,kendisini en çokHindistan veAfrika’daki pazar

yerlerinin etkilediğini ifade etti. Karanlık,“Gün geçtikçe semt pazarlarının yeriniAVM’ler alıyor. Semt pazarlarını iyice kay-betmeden bu yerleri belgelemek istedim”dedi.

39

KOMŞU İLÇELER:KÜÇÜKÇEKMECE

Küçükçekmece’deki çocuklar, boylarından büyük bir işe gir-işti ve dünyanın en büyük açık hava sergisini hayata geçirdi.Hayallerindeki resmi çizen binlerce çocuk, bu resmi anneleriya da babaları ile birlikte boyadı. Evdeki masa örtüleri,

perdeler, çarşaflar minik ressamların tuvali oldu. Minik elleri sanatla buluşturan projede, binlerce çocukvelileri ile birlikte yer aldı. “Sokak Sanatla Güzel” adınıtaşıyan proje sayesinde, sanat kapalı mekanlardançıkıp evlere, balkonlara, pencerelere ve oradan dasokaklara taştı. Öğrenciler, kağıt üzerine hazırladıklarıeskizleri evlerinden getirdikleri 1 ile 1,5 metrekarelikmasa örtüsü, perde ya da tuval bezi gibi yüzeyler üzer-ine velileri ile birlikte aktardı. Çalışmalara, Küçükçek-mece İlçesi’ndeki okullarda eğitim gören 140 binöğrenci ve velileri katıldı. Proje, katılımcı sayısı iledünyada da bir ilki gerçekleştirdi. İlk kez bu kadar çokinsanın yer aldığı bir açık hava sergisi İstanbul’dadüzenlendi.

SSOOKKAAKKLLAARR SSAANNAATTLLAA GGÜÜZZEELL

KÜÇÜK ELLERDEN DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA SERGİSİKÜÇÜK ELLERDEN DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA SERGİSİ

DÜNYA'DAN PAZAR FOTOĞRAFLARIDÜNYA'DAN PAZAR FOTOĞRAFLARI

Page 28: Ataköy Gazete 210

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi MustafaKemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 73. yılındaBahçelievler’de düzenlenen törenlerle anıldı. Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir, GarnizonKomutanlığı adına Personel Teğmen Umut Ekerve Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun yanısıra, resmi ve sivil erkanın da hazır bulunduğu,Hükümet Konağı Meydanındaki Atatürk Anıtıönünde başlayan anma programı, anıta çelenk-lerin sunulması, saat 9’u 5 geçe saygı duruşu,

İstiklal Marşı eşliğindegönlerdeki TürkBayrağı’nın yarıyaindirilmesi şeklindegerçekleşti.Anma programınınBelediye Yeni Sahnededevam eden bölümündeise, aramızdan ayrılışının73. yılında Atatürk’ünfotoğraflarının yer aldığısergi gezildi. Öğrenciler tarafından,Atatürk’ü anlatan marşlarve şiirlerin de okunduğu

törende, Öğretmenlerden oluşan Türk Halk Müziğigrubu da Atatürk’ün sevdiği türküleri seslendirdi.Anma programında ayrıca, resim, kompozisyon,şiir ve atletizm dallarında derece alan öğrenci-lerin ödülleri Bahçelievler Kaymakamı ŞevketCinbir, Belediye Başkanı Osman Develioğlu veİlçe Milli Eğitim Müdürü Basri Özbay tarafındantörenle sunuldu. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Deve-lioğlu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının

73. yılında saygıyla anıy-oruz. Cumhuriyetimizinve Devletimizin kuru-cusu, Bağımsızlığımızınaziz ve eşsiz sembolü,Muzaffer ordularımızınKomutanı, Mareşal GaziMustafa Kemal Atatürk’ümilletçe saygıyla yadederken, kurduğu ve mil-letimize sunduğuCumhuriyetimizi sonsuzakadar yaşatacağımızı dabeyan ediyoruz” dedi.

41

Ekim ayında Van’da meydana gelen 7.2 büyük-lüğündeki depremin ardından, Japonya’dan“Association for Aid and Relief” (AAR) adlı

yardım organizasyonuylaarama-kurtarma çalış-malarına katılmak içingörevli olarak geldiğiErciş’te, kasım ayındameydana gelen 5.6büyüklüğündekidepremde hayatınıkaybeden yardım gönül-lüsü Doktor AtsushiMiyazaki’nin adıBahçelievler’de geçtiğimizyıl hizmete açılan Deprem

Arama Kurtarma, Afet SivilSavunma ve Trafik Eğitim Parkı’na verildi. Van’dacan kurtarmaya çalışan Japonya’nın asil insan-larını Türk Halkı olarak asla unutmayacaklarını

belirten Bahçelievler Belediye Başkanı OsmanDevelioğlu; “Dünya’ya insanlık dersi veren,yüreğimizi saygılarıyla ve sevgileriyle ısıtan,geleneklerimize bile hassasiyetle yaklaşarak,Van’da kurban keserek halkımıza sunan Dr.Atsushi Miyazaki ve ekibini, yalnız Bahçelievlerhalkı değil, Türk halkı sonsuza kadar Van’a cankatanlar olarak asla unutmayacaktır.Bahçelievler’de Dr. Miyazaki Deprem Arama Kur-tarma, Afet Sivil Savunma ve Trafik EğitimParkıyla Kalbimizde ve Ülkemizde yaşatılacaktır.Dili, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun insanolmanın ve insanlığa hizmet edebilmenin heye-canıyla topraklarımıza, ülkemize gelerek, bizlereel veren, destek olan ve can veren Japon dost-larımızı saygıyla ve sevgiyle topraklarımızda ebe-diyete kadar yaşatacağız” dedi.

KOMŞU İLÇELERBAHÇELİEVLER

Türk-Japon dostluğunun sembolü, vefanın ve insanlığın adı, yardım gönüllüsüTürk-Japon dostluğunun sembolü, vefanın ve insanlığın adı, yardım gönüllüsüJapon Doktor Atsushi Miyazaki’nin adı Bahçelievler ’de yaşayacak…Japon Doktor Atsushi Miyazaki’nin adı Bahçelievler ’de yaşayacak…

JAPON KAHRAMAN'A VEFAJAPON KAHRAMAN'A VEFA

73. VEFAT YILDÖNÜMÜNDE ÖZLÜYORUZ73. VEFAT YILDÖNÜMÜNDE ÖZLÜYORUZ

Page 29: Ataköy Gazete 210

42

Sabancı Üniversitesi öğrencileri Toplumsal Duyarlılık Projelerikapsamında iki yıldır proje uyguladıkları Validebağ MustafaNecatibey Öğretmen Huzurevi’ndeki emekli öğretmenlerle keyiflibir öğretmenler günü kutladılar.

Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında Sabancı Üniversitesiöğrencileri, Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevi’n-deki emekli öğretmenlerle iki yıldır her çarşamba günü birarayagelerek emekli öğretmenlerin deneyimlerini aktarabilecekleri bir

ortam yaratarak çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. Sabancı Üniversitesi’nden 11 öğrenci, “Öğretmenler Günü”dolayısıyla düzenledikleri özel etkinlikleri ile emekli öğretmen-leri özlemini duydukları bu özel günde de anarak, onlara keyiflibir gün yaşattılar. Sürpriz “Öğretmenler Günü” kutlamasında; şiir okuma vebelgesel gösteriminin yanı sıra Başöğretmen M. KemalAtatürk ile ilgili bir slayt gösterisi yapıldı. Büyük çoğunluğuköy enstitüsü çıkışlı olan emekli öğretmenler özellikle köyenstitüleriyle ilgili olan videoda duygusal anlar yaşadılar. Eski

günleri yeniden yaşayan emekli öğretmenler günün sonunda yeninesile güvendiklerini ifade ederek öğrencilere teşekkürlerini sun-dular.

Emekli öğretmenler 30 yıl sonra Sabancı Üniversitesi öğrencileriyleEmekli öğretmenler 30 yıl sonra Sabancı Üniversitesi öğrencileriyle

ÖÖĞĞRREETTMMEENNLLEERR GGÜÜNNÜÜNNÜÜ KKUUTTLLAADDIILLAARR

Azeri Ressam Ahmet Şahit Atölyesi’nde kurs gören kursiyerlerin eser-lerinden oluşan yağlı boya resim sergisi geniş bir davetli grubunun katılımıile Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlendi.Ressam Ahmet Şahit’in kursiyerleri ile birlikte gerçekleştirdiği 6. KarmaResim Sergisi’nde 50 eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergininaçılış kokteyline Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci ve çok sayı-da davetli katıldı.Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Ressam Ahmet Şahit, atölyesinde eğitimgören kursiyerlerinin çalışmalarından oluşan sergiye gösterilen ilgidendolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, öğrencilerini çalışmalarındandolayı kutladı. Kursiyerleri ile birlikte yağlı boya çalışmalarından oluşan 6.Karma Sergileri’ni açtıklarını da belirten Şahit, sergide birbirinden güzel 50eserin yer aldığını söyledi (Yavuz ARPACIK)

Ressam Ahmet Şahit ve kursiyerleriFIRÇALARINI KONUŞTURDULAR

1999 depreminde hasar görünce kap-atılan Taş Mektep, İstanbul İl Özelİdaresi tarafından restore ediliyor.

1999 depreminde hasar görünce kapatılan,kullanılamaz ve harap duruma gelen ve2009 yılında çıkan bir yangınla da kül olanTaş Mektep (Bakırköy İlköğretim Okulu)aslına uygun olarak restore ediliyor.Restorasyonu İstanbul İl Özel İdaresi kon-trollüğünde devam eden binanın yığmatuğla ve taş duvarları özgün haliylekorunarak, çürümüş olan ahşapdöşemeleri, pencereleri, tavan kaplamalarıile çökmüş olan çatısı özgün detaylarınauygun olarak yenileniyor. Bina, restorasyon uygulamasının ardından

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlıbir Mesleki Eğitim Merkezi olarak kullanıla-cak.

Taş Mektep’i Kont Alleon yaptırmıştı

Taş Mektep 1864 yılında Paris’ten gelenşehircilik uzmanı Kont Alleon tarafındanİstanbul’da yaz aylarında oturmak için yap-tırıldı. Marsilya kiremit ve tuğlalarıyla 1865yılında inşa edilmeye başlanan yapı, 1874yılında tamamlandı. 1894 yılında İstanbul’-da meydana gelen depreme kadar buradaoturan Kont Alleon, binayı 1898 yılında Pre-veze Mutasarrıfı Ali Rıza Paşa’ya sattı.1900’da Maarif Nezareti’ne devredilen yapıokula dönüştürüldü ve günümüze kadar“Taş Mektep” adıyla eğitim hizmeti sundu.

BAKIRKÖY “TAŞ MEKTEP” KÜLLERİNDEN DOĞUYOR

Page 30: Ataköy Gazete 210

1100 KKAASS IIMM 22001111AATTAATTÜÜRR KK’’ÜÜNN 7733 .. ÖÖLLÜÜMM YYII LLDDÖÖNNÜÜMMÜÜ

Ataköy 9. Kısım’da Yunus EmreKültür Merkezi’nin yanında bulunanAtatürk Anıtı’nın bulunduğu arsaTOKİ tarafından “Sözde” yapılanihaleyle Kızılay’a satılmıştı. BaştaBakırköy Belediyesi olmak üzerekimse ihaleye sokulmadı.Kısaca ihale “adrese teslim” yapıldı.Kızılay bu arsanın etrafını telörgülerle çevirdi. İçeri giriş çıkışyasaklandı. Atatürk’ün 73. ölüm yıldönümündeheykelin durumu ve etrafı fotoğraftagöründüğü gibiydi. Heykelin üzerikuş pislikleri, etrafı kuş beslememerkezi gibiydi. Pislikten geçilmiyor-du.

Bu durum, Bakırköy ve Ataköy’e hiçyakışmadı, heykeli ve çevresini buduruma düşüren, görmezden gelenKızılay’ın Bakırköy’deki yönetici-lerinin ayıbı olarak nitelendiriliyor.

KKIIZZ II LLAAYY ‘‘ IINN AAYYIIBB II

Türkiye’de her gün erkek şiddetine maruz kalan 3 kadın hayatını kaybediyor!

ŞŞ İİDDDDEETTEE SSEESSSSİİZZ KKAALLMMAA,,SSEENNSSİİZZ KKAALLMMAAYYAALLIIMM.. .. ..

Carousel Alışveriş ve Yaşam MerkeziCarousel Sahne’de;

25 Kasım Kadına Karşı Şiddeti Engelleme Günü’nde,Fotoğraf Sanatçısı Ümit Karalar’ın

“SHEDDEATH” isimli fotoğrafları sergilendi.(Haberin devamı 13. sayfada)