asya’nin bahtinin mİftahi, meŞveret ve ŞûrÂdirkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği...

24
www. yeniasya.com.tr 21 ŞUBAT 2014 CUMA l ÜCRETSİZ İLAVEDİR ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIR GERÇEKTEN HABER VERİR + Bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’âniye omuzumuza ihsan-ı İlâhî tarafından konulmuş. Bediüzzaman, Yirmi Birinci Lem’a

Upload: others

Post on 24-Jul-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

www. yeniasya.com.tr21 ŞUBAT 2014 CUMA l ÜCRETSİZ İLAVEDİR

ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIR

GERÇEKTEN HABER VERİR

+

Bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsizolduğumuz halde, gayet ağırve büyük ve umumî ve kudsîbir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’âniye omuzumuza ihsan-ı İlâhîtarafından konulmuş.

Bediüzzaman,

Yirmi Birinci Lem’a

Page 2: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

21 Şubat 1970 – 21 Şubat2014...Bu iki tarih arasına sıkışan 44

senede, dünya ve Türkiye çok yo-ğun hadiselere, çalkantılara sahneoldu.

Dinin yerine ikame edilmek iste-nen ideolojiler çöktü. Demokrasive hürriyet rüzgârları bütün dünya-yı sarstı. İkinci Dünya Savaşı sonra-sının soğuk savaş dönemi sona er-di. Demirperde yıkıldı.

Türkiye'nin gündeminden anarşive terör olayları hiç eksik olmadı.Milletin seçtiği iktidarlar, üç defaaskerî müdahaleye muhatap oldu.

70'li yıllar, daha 27 Mayıs'ın tahri-batından arınamamış olan Türki-ye'yi, 12 Mart’ın sebebiyet verdiğiilâve sıkıntılarla karşı karşıya getirdi.

80'li yıllar, önceki iki müdahale-nin biriktirdiği sorunları istismarederek gerçekleştirilen üçüncü birmüdahalenin gölgesinde geçti.

90'lı yıllar bunların tümünün biri-kimi olan sıkıntı ve problemlerin,

demokrasiyi koruma sancılarıyla içiçe yaşandığı bir dönem oldu.

Bu sancıların ayyuka çıktığı 28Şubat krizinin toplum ve siyasethayatındaki yansımaları, 2000'li yıl-ların gündemini şekillendirdi.

Bunca çalkantı ve kargaşa için-de, 21 Şubat 1970 günü ilk sayısı-nı çıkaran Yeni Asya, daima hak-kın, hukukun, hürriyetlerin, meş-ruiyetin savunucusu oldu. Din vevicdan hürriyetinin, fikir hürriye-tinin kemaliyle işler hale getiril-mesi için çalıştı. Antidemokratikuygulamalara, haksızlıklara, zu-lümlere meşruiyet sınırları içindebütün gücüyle karşı çıktı.

Yeni Asya'nın 44 yıl zarfında çı-kardığı 16 bine yakın sayı, verdiğişerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir.

Çıktığı günden bu yana ulvî bir ide-al ve inancın bayraktarlığını üstle-nen Yeni Asya, çok zor şartlar altın-da, birçok çetin engelle mücadeleederek bugünlere gelmeyi başardı.

Yeni Asya bugün her şeye rağmendimdik ayakta ise, bunu, sağlaminançlarına, ulvî bir dâvaya hizmetetme şuuruna ve aynı ortak idealipaylaşan ihlâslı okuyucularının hiç-bir zaman eksilmeyen samimî ve sı-cak desteğine borçlu.

1920'lerde Barla’da yakılan "Nur"meş'alesini, devraldığı 21 Şubat1970’ten itibaren her türlü zorluğa,engellemeye ve sarsıntılara rağ-men başarıyla, şanla, şerefle, vakar-la bugünlere taşıyan Yeni Asya,2010'lu yıllarda, inançlarından vemazisinden aldığı güçle, yep yeniufuklara kanat açıyor.

Ve, geride kalan 44 yıl boyunca,bu ulvî dâvaya emeği geçen hizmeterlerinden rahmet-i Rahman'a ka-vuşmuş olanları rahmetle anıp, ha-yatta olanlara minnet ve şükranları-nı sunarken, bu "nur" hizmetine gö-nül vermiş herkesi, yeni hamle vehizmetler için el ele, gönül gönüle,omuz omuza birlikte çalışmaya da-vet ediyor.

TakdimYeni ufuklara doğru...

Ye ni As ya Ga ze te ci lik Mat ba a cý lýk ve Ya yýn cý lýk Sa na yi ve Ti ca ret A.Þ.

a dý na im ti yaz sa hi bi

Meh met KUT LU LAR

Ge nel Yayın Mü dürü

Kâ zým GÜ LEÇ YÜZ

Genel Ya yýn Ko or di na tö rü

Mustafa DÖKÜLER

Görsel YönetmenÝbrahim ÖZDABAK

TasarımMurat SAYAN

Rek lamKo or di na tö rü

Ender KÜÇÜK

Mer kez: Gül ba har Cd., Gü nay Sk., No:4 Gü neþ li 34212 Ýs tan bul Tel: (0212)655 88 59 Ya zý iþ le ri fax: (0212) 515 6762 Ki tap sa týþ fax: (0212) 651 92 09Ga ze te da ðý tým: Te le fax (0212) 63048 35 Ý lân- Rek lâm ser vi si fax: 515 2481 Ca ða loð lu: Ce mal Na dir Sk., Nur Ýþ -ha ný, No: 1/2, 34410 Ýs tan bul. Tel:(0212) 513 09 41 AN KA RA TEM SÝL CÝ LÝ ÐÝ:

Meþ ru ti yet Cad. A li bey Ap. No: 29/24,Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax:425 03 36 AL MAN YA:Zep pe lin Str. 25,59229 Ah len, Tel: 004923827668631,Fax: 004923827668632 KKTC TEM -SÝL CÝ LÝ ÐÝ: Tel: 0 533 868 40 24 İs-tanbul Bas ký: Ye ni As ya Mat ba a cý lýkAŞ. Ankara, Adana Bas ký: İhlasGazetecilik A.Ş. Da ðý tým: Do ðan Da -ðý tým Sat. ve Paz. A.Þ.

+

Yeni Asya Gazetesinin ücretsiz ekidir.

1 21 ŞUBAT 2014

KAPAK KARİKATÜRÜ: İBRAHİM ÖZDABAK

Page 3: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Hür, demokrat ve şahsiyetli basın. Demokrasi-nin vazgeçilmez müesseselerinden biri. Aynı

zamanda da teminatı. Hür basının bulunmadığı bir yer-de demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Çünkühür basının dayanağı olan basın hürriyetinin, temel hak-ların başında gelen din ve vicdan hürriyetinden, fikir veifade hürriyetinden ayrılması imkânsızdır. Demokrasi,bu temel hak ve hürriyetlerin kemaliyle işlediği rejimeverilen ad olduğuna göre, hür basın, bütün bu hak vehürriyetleri temsil eden, savunan, bunların yerleşmesive gelişmesi için mücadele veren bir müessese olmakdurumundadır. Peki, Türkiye’de basın, gerçekten"hür" basın olma vasfına sahip olabilmiş midir?

Dilerseniz, bu sualin cevabını, 1930'lu yıllara gi-derek araştırmaya başlayalım. Çünkü o yıllar,Türk basınına yep yeni bir şekil ve misyonun ve-rildiği yıllardır. Bu misyonun ne olduğunu ise,1935'te toplanan Birinci Basın Kurultayındayaşanan bir tablo açıkça ortaya koyuyor. Ba-sın Yayın Genel Müdürlüğünce 1975'te ya-yınlanan Birinci Basın Kongresi isimli ki-tapçıktan özetleyerek aktarıyoruz:

1970'lerden 2010'lara tavizsiz istikrar çizgisi ALPER GÖRMÜŞ:

Benim için Yeni Asyagazetesi, solcular ve

büyük medya da dahil olmak üzere

hepsinden daha sivil...Yeni Asya gazetesinin

AB konusundaki tavrı ilgimiçekiyor. AB konusunda en az

“ama” diyenlerden... Aktüel dergisinde çalışırken,

okuyuculara, “Şaşıracaksınız amaAB konusunda en açık desteği

veren gazete Yeni Asya” demiştim.Bu yazımdan sonra çok sayıda

“Allah Allah nasıl olur?” diye birçokmesaj geldi. İnsanların kafasında farklı

ve doğru olmayan bir imajı var. Yeni Asya gazetesi sivillik ve

AB konusunda ilkeli bir tutum izliyor.

221 ŞUBAT 2014

Page 4: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Tarih, 25 Mayıs 1935. İstanbul ve Anadolu'dan gelenbasın temsilcileri kurultay için Ankara'da. ProgramdaAtatürk anıtına çelenk koyma, CHP Genel Merkezini zi-yaret, Çankaya Köşkünü ziyaret, İsmet İnönü'nün evinekart bırakma gibi maddeler var.

Kongrenin açış konuşmasını İçişleri Bakanı Şükrü Ka-ya yapıyor. Kaya, "Bayağı ve hayın erkelere (hedeflere)hizmet eden bozguncu ve kaytak (gerici) basın, ulusunhaklı ve yerinde iğrentisi ve tiksintisi önünde, lâyık ol-duğu sonu bulmuştur" diyor. "Atatürk'ün yarattığı dev-rime lâyık bir Türk basını kurma" isteğini dile getiriyor.

Daha sonra söz alan Basın Genel Direktörü Vedat Ne-dim Tör, Türk tarihinin hiçbir devrinde, devletin, basınkurumuna Kemalist rejimin verdiği değeri ve önemivermediğini söylüyor. Tör, "Atatürk Türkiye'si"nde ga-zetenin görevlerini şöyle sıralıyor:

SELâhAttİn YAzıcı:

TİYEMDER (Tüm İlâhiyat Fakülteleri veYüksek İslâm Enstitüleri Mezunları

Derneği) Başkanı

Yeni Asya; yaşayarak, hissederek vede bedel ödeyerek insan hakları ve

hukuk savunuculuğu yapıyor. Konjonktürün neresinde olduğunabakmadan, rüzgârın en sert estiği

ortamda cesurca bunu yapıyor.Bence hakkını veriyor.

Bir mukayese gerekirse bir kısım medya, konjonktürün

normalleşmesini ve rüzgârındinmesini beklerken

Yeni Asya “tatlı su balığı”olmak yerine her ne şartta olursa olsun

“haksızlık karşısındasusmanın dilsiz şeytan”

olma, vebal ve inancını yaşıyor.

Ve, “En güzel ibadetpadişaha karşı

söylenen hak sözdür”

prensibinden hiç taviz

vermiyor.

3 21 ŞUBAT 2014

Page 5: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

421 ŞUBAT 2014

Page 6: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

(1) Devrim prensip ve ideallerinin genişhalk yığınları içinde yayılması için en kuvvetlibir propaganda organı.

(2) Devrim fütuhatının kaytaklığa (irticaa)karşı en uyanık bir müdafaa aracı.

(3) Devrimci hükümetin yaptığı işlerde ensamimî bir yardımcı ve uyarıcı...

Türk basınında aradığı vasıflan bu minvalüzere sıralamaya devam eden Vedat NedimTör'e göre, "Türk basın ailesinde bu anaprensipleri kabul etmeyecek tek bir kişi bu-lunamaz." Şöyle diyor Tör: "İşte bizim bası-nımızı diğer bütün memleketlerin basınla-rından ayırd eden yüksek kalite de budur...Türk basını, kendini devrim ideallerine ver-miş, tam anlamı ile ulusal bir matbuattır."

Aynı günün akşamında, Bakan Şükrü Kaya,Şehir Lokantasında Basın Kurultayı üyelerişerefine bir yemek veriyor. Ziyafete Ata-türk'ün telgrafı geldiğinde, sürekli alkışlarlakarşılanıyor. Daha sonra Yunus Nadi oradaki-lere şunu teklif ediyor:

"Şimdi derhal Atatürk'e bir telgraf çekelimve diyelim ki, senin kurduğun yolda ve seninizinde yürüyen insanlarız."

Bu teklif alkışlarla karşılanıyor ve kabul edi-liyor. Ardından, Başbakan İsmet İnönü konu-şuyor:

"Yurdun her tarafında tuzun üç kuruşa satıl-ması için Kamutaya bir teklif yapmaya kararverdik. Bu kararın verilmesinde âmil olan Fi-nans Bakanının şerefine hep birlikte içelim."

Bilâhare salondaki en yaşlı gazetecilerdenve musahhihler delegesi olarak ziyafette bu-lunan Celal Davut, Başbakanın isteği üzerinekonuşuyor:

"61 yaşındayım ve 40 senelik gazeteciyim.Müsaade et, İnönü, şerefine içeyim."

Şölen boyunca defalarca kadeh kaldırılıyorve geç vakitte Şükrü Saraçoğlu coşuyor:

“Türkün İnönüsü bizden bir şey istiyor:Matbuat şerefine içmek.”

hÜSnÜ MAhALLİ:

Kendi mantığı içinde, kendi siyasal ve sosyal anlayışıçerçevesinde kararlı bir şekildeyayın hayatına devam ettiğini

düşünüyorum. Sınırlı imkânlarlagazetecilik yaptığını ve

bunun karşısında taviz vermediğini

biliyorum.

ÖMER DÖnGELoğLu:İLAHİYATÇI-YAZAR

Yeni Asya gazetemizgeçmişten bu günehalkımızın manevî

değerlerine çok duyarlı bir tavra sahip.

5 21 ŞUBAT 2014

Page 7: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

621 ŞUBAT 2014

Son olarak da Şükrü Kaya, "Gazetecileri yaz-dıran ve söyleten okuyucular şerefine içiyo-rum" diyor ve saat 23:00'de İstiklâl Marşı çalına-rak ziyafete son veriliyor. Kurultay üyeleri hepbirlikte Onuncu Yıl Marşını söyleyerek davetyerinden ayrılıyorlar.

1930'ların "Türk basını" böyleydi. Bediüzza-man Said Nursî'nin "dünyayı dine tercih rejimi"tabir ettiği bir yeni düzenin hizmetindeydi. Za-manın üst seviyeli idarecilerince dile getirilen"devrime lâyık olma" ideali, böyle olmasını ge-rektiriyordu. "Devrim prensip ve ideallerinin ge-niş halk yığınları içinde yayılması için bir propa-ganda organı" ve "irticaa karşı devrimin uyanıkbir müdafaa aracı" olması isteniyordu Türk bası-nının ve o dönemin basın organları da bu isteğeuygun bir şekillenmenin gayreti içindeydi.

Devrimin başta gelen hedeflerinden biri, di-nin ferdî ve içtimaî hayattaki tesirlerini tama-men silmek ve dini vicdanlara hapsetmekti. Buistikamette amansız bir propaganda başlatıldı.Devlet eliyle yürütülen bu propagandaya, za-manın basın organları da aşkla şevkle katıldılar.Devlet okullarında verilen eğitim dinden tama-men tecrit edilirken, dinin yerine ikame edil-mek istenen maddeci anlayışı yaygınlaştırmakiçin basından alabildiğine istifade edildi. Mille-timizin bin yıllık tarihini şereflendiren manevîdeğerleri yok etmek için her yola başvuruldu.Ahlâkî ölçülerin ve aile hayatının tahribine çalı-şıldı. Müstehcenliğin teşviki, güzellik yarışma-ları, 19 Mayıs kıyafetleri, açık saçık roman, re-sim, film ve tiyatro oyunlarının tervici, bu gay-retlere verilebilecek örneklerin yalnızca birka-çıydı.

Bu dönemin gazete ve sair yayınlarında din-den ve din büyüklerinden mümkün mertebesöz edilmiyor; din vakıası ve halka yön verebile-cek çaptaki din büyükleri unutturulmak, giz-lenmek isteniyordu. Dinle ve din büyükleriyleilgili yazı ve haberlere, ancak kötüleme ve tah-rip maksadıyla yer veriliyordu.

AhMEt tAŞGEtİREn:

İslâmî camiada önemli bir yeri olanYeni Asya gazetesi, geçmişiyle de

basın camiasında duyarlı bir geleneği temsil etmektedir.

türkiye’de demokrasinin zaafa uğradığı, nefes almanın

zorlaştığı dönemlerde ciddî bedeller ödemiştir.

Bunun yanında Risale-i nurçizgisini de yansıtmasıbakımından önemli bir

misyona sahip olduğunudüşünüyorum.

MEhMEt ALtAn:

Demokratikleşme yolunda ısrarlı takibini

sürdüren Yeni Asyagazetesinin bu

süreçteki önemini vurgulamak

isterim.

Page 8: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

7 21 ŞUBAT 2014

1940'lara da bu hava içinde giril-di. Bu yıllarda devletin "devrim ide-alleri" istikametinde yayın yapanbasın organlarına desteğini sürdü-rürken, sayısı bir-ikiyi geçmeyendinî neşriyatın sesini kesmek içinözel yollara başvurduğu görüldü.

Nitekim, Matbuat Umum Müdürügörevine devam eden Vedat NedimTör, 17 Mayıs 1942'de gazeteleregönderdiği bir tamimle, dindenbahseden bütün yazı ve tefrikalarınen geç on gün içinde hitama erdiril-mesini emrediyor ve sebebini de

şöyle açıklıyordu: "Biz her ne şekil-de ve surette olursa olsun, memle-ket dahilinde dinî neşriyat yapıla-rak dinî bir atmosfer yaratılmasınave gençlik için dinî bir zihniyet fide-liği vücuda getirilmesine taraftardeğiliz."

1950'lere gelindiğinde, 27 yıllıktek parti hâkimiyeti sona erdi ve ül-keye kısmî bir hürriyet havası hâ-kim oldu. Demokratların iktidarıy-la birlikte, bilhassa devletin dinkarşısındaki tavrında çok büyükdeğişiklikler meydana geldi. Tek

parti devrinde Türkçeleştirilenezan aslî şekliyle okunmaya başla-dı, din eğitimine ağırlık verildi, ön-ceki devirde kapatılan veya başkamaksatlarla kullanılan mabedleraslî vazifelerine döndürüldü, halkdinini büyük ölçüde gönül rahatlığıiçinde yaşama imkânına kavuştu.Ülkede esen hürriyet havası, insa-nımızda mevcut gelişme potansi-yelini harekete geçirdi. Türkiye, yıl-lardır hasretini çektiği maddî vemanevî kalkınma yolunda hızlıadımlarla ilerlemeye başladı.

Page 9: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

821 ŞUBAT 2014

Ama bu gelişmelerden hoşlanmayanlar vardı. Bunlarınbaşında da, iktidarı kaybeden tek parti devrimcileri geli-yordu. Demokratların iş başında kaldığı dönemde basın,büyük ölçüde, bu devrimcilerin sözcülüğünü yaptı. Basınhürriyetini, sair hak ve hürriyetlerin yerleşip kökleşmesiiçin değil; onların rağmına da olsa, devrimlerin korunupkökleşmesi istikametinde sürdürdüğü gayretler için kul-landı. "İrtica" edebiyatının basın tarihimizde en fazla yer vezaman işgal ettiği dönemlerden biridir 1950-60 dönemi.

Millet iradesiyle gelen bir iktidarı yıpratmak için ağız bir-liği eden basın organlarının karşısında, anladıkları dildencevap verecek, haksız iddialara göğüs gerip hakkı ve haki-kati savunacak gazete ve yayınların pek bulunmayışı, olan-ların da zayıf kalışı, o dönemin hazin bir gerçeğiydi.

"Devrimleri korumak" maksadıyla yapılan 27 Mayıs İhti-lâli için gerekli ortamın hazırlanmasında, basın büyükpay sahibiydi. İhtilâl sonrasında dine ve dindarlara yönel-tilen hücumlarda da. Buna karşılık, dini ve dindarları sa-vunan yayın organları susturulmuştu. Sinan Omur'un HürAdam isimli gazetesi bunlardan biriydi.

ERGun BABAhAn:

Gazetelerin kendinden olmayan farklı kesimlerin

uğradıkları haksızlıklara yer vermesini ve

acılarını paylaşmasıgerekliliğini savunuyorum.

Yaşadığımız hrant Dink cinayeti sonrasında

Yeni Asya’nın takındığı tavır

sağduyulu olduğunugöstermiştir.

Page 10: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

9 21 ŞUBAT 2014

Bu durumu gören bir kısım hamiyetsahibi dindarlar, dini hedef alan tertip-lere karşı basın silahıyla cevap verme-nin zaruret haline geldiğini anladılarve teşebbüse geçtiler. 1960 sonrasın-da İzmir'de 11 sayı çıkaran ve bunların10'u sıkıyönetim tarafından toplatılanZülfikar gazetesi, böyle bir teşebbü-

sün ürünüdür. O dönemde hâkim olankorku ve tereddüt havasının dağıtıl-masında önemli hizmeti geçen bu ga-zete, cesur manşetleriyle dindarlaramoral vermişti. Bu gazete bilâhareUhuvvet adıyla bir süre daha yayınınadevam etti. 1965 seçimleri öncesindeYargıtay'ın Nurculuk aleyhindeki bir

kararını tahlil ve tenkit eden bir röpor-taj Sabah gazetesinde yayınlanırken,bazı çevrelerden gelen tehditler üzeri-ne bu yayının kesilmesi ve akabindeaynı gazetede Yargıtay'ın söz konusukararının yayınına başlanması, dürüstve dâvasına sahip bir gazeteye duyu-lan ihtiyacı iyice hissettirmişti.

Page 11: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Bediüzzaman Said Nursî'nin talebelerinden Zübeyir Gündüzalp,bu uğurda en fazla emek ve gayret sarf eden insanlardan biriydi.Neticede, onun ve yakın birkaç arkadaşının gayretiyle, haftalık İt-tihad gazetesinin kurulması gündeme geldi. Ve 24 Ekim 1967'deİttihad çıkmaya başladı. Çıkar çıkmaz da halkın büyük teveccühü-ne mazhar oldu. Canlı ve güçlü manşetleriyle, dolgun muhtevasıy-la büyük bir ihtiyaca cevap verdi, önemli hizmetlere medar oldu.

1968'de Ankara İlahiyat Fakültesinde başörtülü olduğu içinokuldan atılan Hatice Babacan'a destek veren yayınları büyük ilgive bazılarından da büyük tepki topladı. İttihad'ın yayınları adetabütün Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Keza, 1969'da, hükümetin devletiçinden gelen baskılarla hazırladığı "Anayasa Nizamını KorumaKanunu Tasarısı"na, bu kanun çıktığı takdirde dindarların mağdurolacağı endişesiyle karşı çıkan İttihad, bu konudaki dinamik ya-yınlarıyla meseleyi kısa zamanda kamuoyuna mal etti. "Müslü-manlar kızıllarla bir tutulamaz" parolasıyla açtığı kampanya üzeri-ne yurdun dört bir yanından Ankara'ya telgraf yağdı ve neticedehükümet tasarıyı geri çekmek durumunda kaldı. 5 Mart 1968'deKurban Bayramında Arapça olarak 150 bin adet basılıp İslâm dün-yasına gönderilen İttihad, İslâm âleminde de büyük ilgiyle karşı-landı. 186 sayı çıkaran ve müsbet iman hizmetinin prensipleri çer-çevesinde Müslümanlara yol gösteren gazete, 7 Haziran 1971'de,12 Mart sonrasının sıkıyönetimi tarafından kapatıldı.

PRoF. DR.hÜSEYİn hAtEMİ:

Yeni Asya gazetesi ciddî, üç kâğıtçılıktan uzak,

inançlarından taviz vermeyen bir gazetecilik

örneği gösteriyor. Bu da Yeni Asya’yı pek çok gazetenin

sahip olduğu maddî kazançtan, şöhretten

uzak tutuyor. Gazeteninbazı görüşlerinekatılmasam bile

inanç ve ilkelerindentaviz vermemesitakdire şayandır.

Yeni Asyagazetesinde belli bir

dönem yazarlıkyaptığımı da

belirtmek isterim.

1021 ŞUBAT 2014

Page 12: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

İttihad haftalık gazete olarak büyük bir hizmete ve-sile olmuştu ve en büyük hizmeti de günlük bir gaze-teye, Yeni Asya'ya zemin hazırlamasıydı.

Yapılan istişareler neticesinde, çıkacak gazeteninismi Yeni Asya olarak tesbit edildi ve temel prensip-leri belirlendi. Buna göre, öncelikle istişareye önemverilecekti. Demokrasi her hal ve şart altında müda-faa edilecek, demokrasiyi tahrip edecek hareketlerekarşı çıkılacaktı. Hak ve hakikat anlatılırken ikna yolubenimsenecekti. İslâmiyet asla istismar edilmeye-cek, istismar girişimleriyle de mücadele edilecekti.Hür dünya ile medenî münasebetler kurma fikri esasalınacak; Hıristiyanların dindar ruhanîleriyle iyi mü-nasebetler kurmanın yollan aranacaktı. Yayın pren-siplerine uymayan reklamlar alınmayacaktı.

Esaslar belirlendikten sonra iş, maddî imkânlarınteminine geldi. Bir miktar borç bulunarak, 21 Şubat1970'te gazetenin neşrine başlandı. Gazete altı aysüreyle resmî ilân hakkından mahrum olarak çıka-caktı. Ve neticede yükü, gazeteye yürekten sahip çı-

kan okuyucularü s t l e n d i .

Hanımlarzinetlerini

çıkarıp ver-diler. Böyle-

ce, Yeni Asya al-tı aylık kritik dev-

reyi aştı.Ne var ki, tam resmî

ilâna geçeceği günler-de, gazetenin kuruluşun-

da büyük emekleri olan Ge-nel Yayın Müdürü Mustafa Po-

lat'ı acı bir trafik kazasında kay-betti Yeni Asya. Ama genç kadro-

suyla birlikte, yayınını kesintisiz de-vam ettirmeyi başardı.

MAhİR KAYnAK:

Dinî bir akımın temsilcisiolarak görüyorum.türkiye’de İslâmın doğruyorumlanması anlamındaönemli katkılar sağladığınıbiliyorum. Din ilimleriylefen ilimlerini birleştirmesinoktasında önemli birgeleneğe sahipolduğunudüşünüyorum.

11 21 ŞUBAT 2014

Page 13: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Yeni Asya, Türkiye'de demokrasi-nin yeni sancılarla yüz yüze olduğubir dönemde yayın hayatına atıl-mıştı. 27 Mayıs’tan sonra da hızkesmeyen demokrasi karşıtı gayret-ler neticesini verdi ve başından berimeşruiyetten haz etmeyen "devrimmuhafızları," iktidarın güçsüz hale ge-tirilmesini fırsat bilerek, 12 Mart müda-halesini gerçekleştirdiler. Türkiye tari-hinde yeni bir istikrarsızlık dönemi başlı-yordu.

Bu dönemde Yeni Asya, tarihî hizmetlerifa etti. İhtilâlcilerin iktidarı teslim ettiği kad-roların gerçek çehresini su yüzüne çıkardı.Cesur manşetleriyle bu kadrolara ve icraatları-na karşı tavrını ortaya koydu. Devlet kuvvetleri-ni dindarlar üzerine yürütme planlarını bozdu.Bilhassa Risale-i Nur hizmeti üzerine peşin hü-kümlerle örtülmek istenen perdeleri, dürüst ve sa-mimî neşriyatıyla yırtıp parçaladı.Bediüzzaman veRisale-i Nur hakkındaki iftiraları çürüttü ve kamuoyu-nu bu konularda doğru bilgilerle aydınlattı.

12 Eylül 1980 darbesiyle iktidarı ele geçiren askerî re-jimin, yayın hayatı boyunca demokrasinin muhafaza vegelişmesini esas alıp ihtilâllere bütün gücüyle karşı çıkanYeni Asya'dan haz etmesi beklenemezdi. Bu yüzden, ihti-lâlin daha ilk ayı sona ermeden, sıkıyönetim sudan bir baha-ne göstererek Yeni Asya'yı kapattı. Gazetenin niçin kapatıl-dığı ve ne zaman açılacağı sorularına ilgililerden tatminkârbir cevap alınamadığı için, hemen yeni bir gazete çıkarma ha-zırlıklarına girişildi ve böylece Yeni Nesil doğmuş oldu. Yeni Ne-sil ismi, 12 Eylül’ün bir armağanıydı.

RuŞEn ÇAKıR:

(“Ama siz dindar kesimindarbeye (12 Eylül’e) yeterince

direnmediğini söylüyor-sunuz?” sorusu üzerine...)

hiç direnmediler. Bu konuda tek istisna

Yeni Asya cemaati bildiğim kadarıyla... (...)

Anayasaya karşı çıktı diyeYeni Asya’nın

canına okudular. o dönem askerle işbirliği

yapsaydı, belki bugüntürkiye’nin önde görünen hareket-

lerinden olabilirdi.Ancak fedakârlık

yaptılar, ama doğrubildikleri yoldan

şaşmadılar.(Yeni Asya’daki bir

röportajından)

1221 ŞUBAT 2014

Page 14: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Yeni Nesil çıkmaya başladıktan bir süresonra Yeni Asya'ya izin verildi. Yapılan isti-şareler neticesinde, Yeni Nesil'in devamı-na ve Yeni Asya'nın haklarının Yeni Nesil'edevrine karar verildi. Ve Yeni Nesil aynıminval üzere neşriyatına devam etti. An-cak bu defa işi çok daha zordu. Çünkü 12Eylül çok daha hazırlıklı gelmişti.

Ve 12 Eylülcüler, programlarını kademekademe tatbikata geçirirken, Yeni Nesil,fikir beyan etmeye ihtiyaç duyduğu geliş-meleri, herhangi bir şüphe ve tereddüdekapılmadan değerlendirmekten geri dur-madı. O günlerin olağanüstü şartlarındaihtilâlcileri tenkit etmek, büyük cesaretişiydi.

Ama Yeni Nesil kadrosu, inandığını söy-lemekten çekinecek bir kadro değildi. Sairbasın organları, daha evvelki benzer hal-lerde de görüldüğü gibi, ihtilâli yürektenalkışlarken, Yeni Nesil, yanlış gördüğü tat-bikatı meşru ve mâkul bir üslûp içindeeleştirmekten çekinmedi. Siyasî partilerinkapatılmasını, ihtilâl lideri Kenan Evren'indinî konularda olur olmaz ahkâm kesme-sini, tatbikata konan başörtüsü yasağını,1982 anayasa taslağını, siyasî partiler ka-nununu, Millî Güvenlik Konseyinin vetola-rını, Büyük Türkiye Partisinin kapatılması-nı, seçim kanununu, bazı partilerin seçi-me sokulup bazılarının sokulmamasını çe-kinmeden tenkit etti.

O günün şartlarında bu tenkitleri yap-mak kolay değildi. Gazeteler sıkıyönetim-lerin sımsıkı kontrolü altındaydı. Tahminedilmedik yazı ve haberlerden dolayı ikazve ihtar mesajları alıyor; sık sık da kapatılı-yordu gazeteler. Bu yüzden de, hepsi ala-bildiğine çekingen ve ürkek davranıyordu.

hÜLYA ŞEKERcİ: ÖZGÜRDER (eski) Genel Başkanı

Yeni Asya gazetesinin yayınpolitikası düşünce ve inanç

özgürlüğünden yana; vesayet rejimine,askerî darbelere ve resmî ideolojinin

dogmalarına karşı bir çizgiyi ifadeediyor. Yayın süreci içinde genellikle

eski tcK 163. ve 312. maddelerden, şimdilerde de

301’den yargılanan bir gazetenin vegazete yazarlarının insan hakları vehukukî sistemin normalleştirilmesi

mücadelelerine ilgisiz kalması düşünülemez.

Biz Yeni Asya’yı hep düşünce yasaklarının, keyfîyargılamanın, derin devlet

dayatmalarının, başörtüsü veİslâmî eğitim yasaklarının

karşısında, hakları ve özgürlükleri savunan bir

yayın etkinliği içinde gördük.

13 21 ŞUBAT 2014

Page 15: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

O günlerde Yeni Nesil'in telefonları sıkıyönetim ta-rafından en sık aranan telefonlar arasındaydı. Bir şiirde "nur"kelimesinin geçmesi dahi muaheze konusu olabiliyordu.Veya ihtilâlin ilk günlerinde Mahrukatçılar Derneğiyle ilgilibir habere sıkıyönetim yetkilileri "Biz derneklerin faaliyetle-rini askıya aldık, siz nasıl böyle bir haber yayınlarsınız?" gibi-sinden trajikomik bir tepki gösterebiliyorlardı. "Filan haberiniye yazdınız? Niye böyle yayın yapıyorsunuz? Devam eder-seniz kapatırız ha!" kabilinden ikaz ve ihtarların ardı arkasıgelmiyordu.

Bu arada, Selimiye Kışlasına en fazla davet edilenlerden bi-ri, gazetenin Yazı-işleri Müdürü Sabahaddin Aksakal'dı. Ak-sakal'ın o dönemle ilgili enteresan hatıraları var. Bunlardanbirkaçını aktaralım:

Bir defasında sıkıyönetimde Aksakal'a şöyle deniyor:"Bu gücü nereden alıyorsunuz? Nasıl böyle yazabiliyorsu-

nuz?"Aksakal'ın cevabı ise şöyle oluyor:"Gücümüzü imanımızdan, Allah'a olan inancımızdan

alıyoruz."Yeni Nesil'in başörtüsüyle ilgili ya-

yınlarının ısrarlı bir şekilde devamıüzerine Aksakal yine sıkıyönetimeçağrılıyor ve görevli subaylardan biryüzbaşı şu soruyu yöneltiyor:

"Başörtüsü hakkında bir daha yazma-yacaksınız dediğimiz halde yazıyorsu-nuz. İkaz ettiğimiz halde niçin yazıyorsu-nuz? Gayeniz nedir?"

Daha sonra sözü alan bir albay şöyle de-vam ediyor:

"Başka yazacak mevzu mu yok? Diğer gaze-teler sesini kesti. Size mi düştü bu şimdi? Yaz-mayın. Bakın, diğer gazeteler bir şeye karışma-yan yazılar yazıyor.

Aksakal, bu sözlere şu cevabı veriyor:"Biz şu an için varız. Şimdi söylemeyeceğiz de ne

zaman söyleyeceğiz? Başörtüsü vatandaşların özhakkıdır. Onların bu hakkı elinden alınmak isteni-yor. Biz de elbette onların bu meselesini dile getire-ceğiz."

Neticede, gazeteninbaşörtüsünü, sıkıyöne-timin müteaddit ikazla-rına rağmen ısrarla sa-vunması, bir defa dahabir ay süreyle kapatılma-sına yol açtı.

Yeni Nesil'in bir yıl bo-yunca kapalı kalmasınasebebiyet veren yayınlarıise, anayasa taslağıyla il-giliydi. Bilhassa emekligeneral Süleyman Tun-cel'in "Hürriyetçi parla-menter rejimi bu anayasaile kurmak mümkün de-ğil" manşetiyle verilenbeyanatı, bardağı taşı-ran son damla oldu vegazete 5 Kasım1982'de, anayasa re-ferandumundan birgün önce kapatıldı;bir yıl boyunca dakapalı kaldı.

Sabahaddin Aksakal

1421 ŞUBAT 2014

Page 16: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

15 21 ŞUBAT 2014

Yeni Nesil kadrosu bu zaman zarfında yine sus-madı. Bu defa resmî ilân hakkı olmayan Tas-vir gazetesinde fikirlerini açıklamaya de-vam etti.

İşin enteresan tarafı, Yeni Asya veYeni Nesil okuyucuları, aradıkları fi-kirlerin bu defa Tasvir'de neşredil-mekte olduğunu çabucak kavra-mış ve hemen Tasvir'e sahip çık-mıştı. Tasvir de sık sık yapılanikazların eşliğinde yayınını de-vam ettirdi. Ama 1 Ekim 1983'egelindiğinde, o da kapatıldı. Enzor şartlar altında dahi fikirlerinisöylemekten geri durmamakta ka-rarlı olan kadronun bu defaki silâhı,Hür Yurt gazetesi oldu. Kısa bir süretabloid boyda basılarak sadece resmîmakamlara dağıtılan Hür Yurt genel da-ğıtıma geçmenin hazırlıklarını yaparken,16 Ekim'de Tasvir'in neşrine izin verildi veböylece buna gerek kalmadı. Ardından da,tam bir yıl aradan sonra, 5 Kasım 1983'te Ye-ni Nesil açıldı.

Bütün bu kapanmaların toplam süresi, 470günü buluyordu. Bu herhalde bir dünya reko-ruydu.

6 Kasım 1983 seçimlerinden sonra girilen "söz-de demokrasi" devrinde, Yeni Nesil, mücadelesineaynı şekilde devam etti. Seçime girmesine müsaa-de edilen partilerin üçünün de ihtilâl ürünü olduğu-na; dolayısıyla bu seçimlerin, milletin gerçek iradesi-ni ortaya koymadığına dikkat çekti. Ardından, 12 Ey-lül'le hesaplaşmayı ilk başlatan basın organı, Yeni Nesiloldu. Rejimin çarpıklıklardan temizlenip tamiri istika-metinde büyük gayret gösterdi. Siyasî yasakların kalkma-sı için başlatılan kampanyanın başarıya ulaşmasında YeniNesil'in büyük payı vardı. 12 Eylül'ün, yıllar süren tek ta-raflı beyin yıkama faaliyetleriyle ülke üzerine sinen kor-ku havasının dağılması için elinden gelen gayreti göster-di. 12 Eylül'ün yegâne malzemesi olan anarşinin ardında-ki gizli hesapları deşifre edip, gerçeklerin kamuoyunamal edilmesine vesile olan yayın organı yine Yeni Nesil'di.

Av. Fatma Benli Türkiye İnsan Hakları

Kurulu Üyesi

Günümüzün en revaçtakikavramları olan insan haklarıve hukuk, sözde kalmaması,

fiilî olarak da uygulanmasıgereken kavramlar.

İnsan hakları ve hukuk ihlâllerinin önlenmesi ise,

ancak dördüncü kuvvetniteliğindeki basının ve

sivil toplum kuruluşlarınıngörevlerini lâyıkı ile yerine getirmesiyle

mümkün olabilir. Yeni Asya gazetesi de,sahip olduğu iyi niyet

ve azim sayesinde,hukuk devleti

ilkesinin yerine getirilmesi

yolunda önemli birişlev görüyor.

Page 17: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

1621 ŞUBAT 2014

Zülfikar-Uhuvvet-İttihad-Yeni As-ya-Yeni Nesil-Tasvir-Hür Yurt vetekrar Yeni Nesil çizgisinde yürü-yen kervan, 1990 başından itiba-ren yeniden Yeni Asya ismi etrafın-da toplanarak yoluna devam etti.

Kitap yayıncılığını, Köprü, BizimAile, Can Kardeş, Genç Yorumdergilerini ve sair neşriyat hizmet-lerini de beraberinde götürerek.

Yeni Asya aynı yılın sonbaharın-da Bizim Aile Ansiklopedisi ham-lesini gerçekleştirirken, 28 Ekim1990'da Kocatepe Camii’ndeki ilkBediüzzaman mevlidini okuttu.Ve mevlid büyük fırtınalar kopar-dı. Medyanın tahrikleriyle DGMSavcılığı harekete geçti. MehmetKutlular'la birlikte on arkadaşımızon beş gün gözaltında tutuldu.

Ama sonuçta arkadaşlarımızserbest kaldı; haklarında açılandâva, 163. maddenin kaldırılma-sıyla düştü ve hadise kapandı.

Bediüzzaman mevlidleri ise,1991 yılı hariç, her sene muntaza-man devam ettirildi. 1999'a kadar-ki mevlidler ya görmezden gelin-di, ya olabildiğince küçültüldü, yada Aczmendi provokasyonları ilegölgelenmek istendi. 1999 mevli-dinde ise 1990'daki hadiselerintekrarı yaşandı. Mehmet Kutlu-lar'ın mevlid esnasında gazetecile-rin sorularını cevaplandırırkendepremin İlâhî ikaz yönünü vur-gulayan ve 28 Şubat dönemindekibaskıcı uygulamaları eleştirensözler söylemesi, medyayı veDGM'leri bir defa daha hareketegeçirdi. Ve hakkında AnkaraDGM'de dâva açılan Kutlular, sırf"Deprem İlâhî ikazdır" dediği içiniki yıl bir gün hapis cezasına çarp-tırıldı ve bu ceza, Yargıtay 8. CezaDairesi tarafından onaylanarakkesinleşti.Kutlular 276 gün hapisyattı.

Page 18: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

17 21 ŞUBAT 2014

Aynı günlerde, Yeni Asya'nın 15 yazarı birden, deprem için yaptıkları "İlâhîikaz" yorumları gerekçe gösterilerek, polis zoruyla DGM'ye celb edil-mek istendi ve haklarında asılsız suçlamalarla dâva açıldı. Bu dâva-lardan birinde, yazar Halil I. Akgünler "Siyasî deprem kapıda" baş-lıklı yazısı sebebiyle bir yıl sekiz ay hapse mahkûm edilirken,gazeteye de bir ay kapatma cezası verildi. Ve bu karar 11 Ey-lül-10 Ekim 2001 tarihlerinde uygulandı. Ama Yeni Asya yi-ne susmadı, Asya adıyla yoluna devam etti. Sonrasında,Kutlular’a verilen ceza başta olmak üzere Yeni Asya men-supları hakkında hükmedilen mahkûmiyet kararları Avru-pa İnsan Hakları Mahkemesinde haksız bulunarak Türkiyetazminat ödemeye mahkûm edildi.

Böylece Kemalist Ankara hukukunun haksız kararları,çağdaş ve medenî hukuk anlayışının oluşturduğuAİHM’den dönmüş oldu.

AhMEt GÜnDoğDu:Memur-Sen Genel Başkanı

Yeni Asya gazetemizin tavizsiz istikrarlı çizgisinin tarihî

belgelerini her gün manşet vesürmanşetlerinden yakinen

takip etmekteyiz. Sadece manşetleri değil tüm haber ve yorumları

medya tarihinde önemli iz ve belgeler bırakacak niteliktedir. Çünkü;olaylara sivil, demokratik ve özgür-

lük penceresinden bakmakta,haberleri, yorumları ve köşe

yazılarını bu anlayış çerçevesindevermektedir. (...) tiraj kaygısı

gütmeden, provokatif haberlere tenezzül etmeden, sağduyuluve çözüme katkı yaklaşımıyla

yayın hayatını kararlı birşekilde sürdürmektedir. Kes-

imleri ayrıştıran değil bir-birine yaklaştıran bir çizgi

izlemekte, hep iyiyi ara-makta, iyiyi ön plana

çıkarmakta, iyininöncüsü olmaktadır. (...)Batıya karşı kompleksiz,

kendi inanç vekültürünün evrensel

olduğunun bilinciiçinde diyaloğa açık

bir anlayışla yayınhayatına devam

etmektedir.

Page 19: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

1990'lara devam edecek olursak:

YENİ ASYA 1992'de büyük bir dahilî sarsıntı daha geçir-

di ve kadrosunun önemli bir bölümünü kaybetti. Amabu hadise de onu hizmetinden alıkoyamadı. Ve YeniAsya yine aynı kararlılıkla, muhtevasını daha dagüçlendirerek yoluna devam ettiği gibi, yeni yenihamlelere imza attı.

Bu çerçevede, Risale-i Nur Külliyatını, orijinalmetnine sadık kalarak, yeni bir tanzimle, dip-notlu ve lugatçeli olarak neşretti ve farklı tarih-lerde düzenlediği kampanyalarla okurlarına he-diye etti. Şerh, izah ve tanzim mahiyetindeki ki-tap yayınlarıyla da bu hizmetini destekledi.

YENİ ASYA, hizmetlerini, 90'lı yıllarla birlikte te-

sis ettiği yeniden yapılanma hamlesi çerçevesindedaha da geliştirdi. Bu dönemde, Yeni Asya camiasısağlam temeller üzerinde yeni bir yapılanmayı dagerçekleştirdi. İstişareyi ve "şahs-ı manevî"nin ağırlığı-nı herşeyin üzerinde tutan bu yapılanma sayesinde, ön-ceki yıllarda zaman zaman yaşanan dahilî sarsıntılarınönü kesildi. Geçmiş tecrübelerden alınan derslerin ışığın-da sağlam bir bünye tesis edilerek, istikbali kucaklayacakyeni ve güçlü hamlelerin altyapısı inşa edildi.

Av. Kadir Akbaş:

herkesin sustuğu, doğruların gizlenmekistendiği dönemlerde Yeni Asya

gerçeği ortaya koymaktankaçınmamıştır.

Yayınlanmaya başladığı günden bugüne ülkemizde demokratik

değerlerin içtenlikle benimsenmesi,demokrasinin kurumsallaşması,

hiçbir şartta meşruiyettenayrılmaması, hukuk devleti

ilkesinden taviz verilmemesikonusunda ilkeli bir yayın

politikası izlenmiştir. Yeni Asya, özellikle din ve

vicdan özgürlüğü çerçevesindeyaşanan insan hakları

ihlâllerine karşı daha hassasdavranmakla birlikte,

son yıllarda hemen her alandaki insan hakları

ihlâllerini, mağduru,muhatabı kim olursaolsun ilkeli bir şekilde

gündeme getirmekte vekarşı durmaktadır.

1821 ŞUBAT 2014

Page 20: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

YENİ ASYA, Bediüzzaman tarafından “Hakkın hatırıâlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez” şeklinde dile getirilenprensip çerçevesinde, her hal ve şart altında, inandığıdoğruların hizmetinde, tavizsiz istikrar çizgisini sürdür-dü. Daima demokrasiden, hukuktan, hürriyetlerden ya-na oldu. Demokratikleşme meselesini her fırsatta gün-deme getirirken, hiçbir zaman arkası kesilmeyen yenibaskı girişimlerine bütün gücüyle karşı çıktı.

Dindarların da terörle mücadele kapsamına alınması-na yönelik olarak hazırlanan tasarıya ve 28 Şubat sonra-sında gündeme getirilen irtica tasarılarına karşı, bunla-rın kanunlaşmasına geçit vermeyen duyarlı bir kamuoyuteşekkül etmişse, bunda Yeni Asya'nın çok büyük payıvardı.

Tavizkâr fetvalarla veya teslimiyetçi, ya da aşırı veradikal tavırlarla güç kaybına uğratılan başörtüsümücadelesini, ilk günden itibaren aynı kararlılıkla,

dengeli, müsbet ve kararlı tavrı ile devam ettirengazete de sadece Yeni Asya oldu.

28 Şubat sonrasında ülkeye hâkimkılınmak istenen korku ha-

vasını, cesur ve den-

geli neşriyatı, ülke genelindeki panel ve konferans faali-yetleri ile büyük ölçüde kıran ve 1999 mevlidindeki çıkı-şı ile bu tavrını perçinleyen hizmet ekolü de yine YeniAsya adını taşıyor.

YENİ ASYA fiilî siyasetten uzak kalırken, siyasetin Be-diüzzaman'ın gösterdiği ölçüler muvacehesinde sağlıklıbir temele oturtulması yönündeki gayretlerini, 90'lı ve2000’li yıllar boyunca da devam ettirdi.

YENİ ASYA, din adına siyaset iddiasıyla ortaya çı-kanların ve onları bahane ederek Türkiye'yi antide-mokratik bir kıskaca almak isteyenlerin sebebiyetverdiği 28 Şubat sürecinde de, mazisindeki çizgisi-ne uygun bir tavır takip ederek, temel prensiplerin-den taviz vermeyen, cesur, dengeli, gerçekçi ve akıl-cı neşriyatı ile çıkış yolunu gösterme gayretini sür-dürdü.

YENİ ASYA, 2002’de tek başına iktidar ve sonraki se-çimlerde de iktidarını sürdüren AKP’yi, sivil ve demo-kratik bir anayasa başta olmak üzere köklü ve yapısaldemokratikleşme reformlarına teşvik ederken, bunoktada AB sürecinin de en iyi şekilde değerlendiril-mesi gereğini ısrarla savundu.

19 21 ŞUBAT 2014

Page 21: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

2021 ŞUBAT 2014

2014 Türkiye’sinin gündemine damgasını vuran AKP-Gülen cemaati çekişmesinde, iktidarı bilhassahukuk devleti ve demokrasi prensiplerini zorlayan icraat ve tasarrufları, “cemaat”i “siyasî faaliyette bu-lunmak, siyasî partilerle pazarlıklar içine girmek, devlet içinde kadrolaşmak, iktidara ortak olmayaçalışmak gibi faaliyetler”de çokça adının geçmesi cihetlerinden eleştirip yapıcı bir dille ikaz eden YeniAsya, en çok pusuda bekleyen fitne odaklarının işine yarayacak kıyasıya bir çatışma içindeki tarafları,her iki cenahın tabanını ortak inanç ve değerleri paylaşan insanların oluşturduğu gerçeğini de dikkatealarak, hak, adalet, vicdan ve şefkat prensipleri ekseninde itidal, sükûnet ve sağduyuya çağırdı.

Arap baharı adıyla takdim edilen olayların cereyan ettiği Mısır, Suriye, Libya gibi ülkelerdeki iktidarmücadelesiyle ilgili olarak da, dindarların bu çekişmelerden uzak durup, Bediüzzaman’ın müsbet hare-ket prensibi çerçevesinde kalmalarının çok hayatî ve kritik bir önem arz ettiği; aksi halde alevlenecekçatışmalarda en çok masumların zarar göreceği uyarısında bulundu.

Page 22: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

Gelinen noktada Yeni Asya, gelişmelerin her safhasındaA'dan Z'ye doğrulayıp teyid ve tasdik ettiği temel görüşlerini,başı dik, alnı ak, onurlu, olgun ve vakur bir tavırla dile getirme-ye devam ediyor.

Dinin tek bir partinin tekeline alınamayacağını, dine hizme-tin partiler üstü bir konu olarak siyaset kurumunun tümüneterettüp eder bir vazife olduğunu, din konusundaki inhisarcıyaklaşımların büyük çoğunluğu dinin aleyhine geçirebileceği-ni, Bediüzzaman'dan aldığı dersle başından beri savunagelenYeni Asya, aynı şekilde, laiklik adına ortaya konulan, vicdanla-ra hapsetmek istedikleri dinin sosyal hayattaki bütün tezahür-lerini reddeden dar ve bağnaz yaklaşımlara da; demokrasiylebağdaşması imkânsız resmî tabulara da; bunları koruma iddia-sıyla demokrasiyi ve hukuku feda etmeye hazır olan antidemo-kratik ve hukuk dışı arayışlara da karşı çıkıyor.

Türkiye'nin Müslüman bir ülke olarak demokrasiyi kucakla-yıp laikliği demokratik bir yoruma kavuşturmak suretiyle oluş-turmayı hedeflediği "model ülke" olma niteliği, Yeni Asya'nınsavunduğu görüşlerin hayata geçirilmesiyle tahakkuk edebilir.

Yeni Asya, Müslüman kimliğinden asla taviz vermezken,müsbet hareket çizgisinde sebat ederek her türlü radikaliz-mi ve sözde din adına ortaya konulan aşırılıkları da, teslimi-yetçi ve tavizkâr tavırları da reddeden; çağın gelişmelerineaçık; bilimi din namına kucaklayan; hak ve hürriyetlere so-nuna kadar sahip çıkan; demokrasiyi alkışlayan; laikliği dinve vicdan hürriyetinin teminatı ve dinî hoşgörünün dayanağıolarak tarif ederken, laikliğin devleti dine hizmetten alıko-yan bir prensip olarak yorumlanamayacağına inanan; hertürlü ırkçı yaklaşıma mutlak surette karşı çıkan; devlet, siya-set ve medyadaki kirlenmeye hiçbir şekilde bulaşmazken,şeffaf ve dürüst yayın çizgisiyle örnek bir alternatif oluştu-ran; Müslümanlarla Hıristiyanları dünya barışı için işbirliği-ne ve dayanışmaya çağıran; inançlı, ihlâslı, yenilikçi, medeni-yetçi, hür, bağımsız, şahsiyetli bir iman ve fikir hareketininyılmaz ve susturulamaz sözcüsü olarak 45. yılına adım atar-ken, birleştirici ve kucaklayıcı bir anlayışla 21. asra ve ötesi-ne kanatlanıyor.

44 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da her sabah, okuyucula-rına aynı mesajı fısıldayarak:

"Asya'nın bahtının miftahı, meşveret ve şûradır."Ve ardından şu müjdeyi hatırlatarak:

“Ümitvâr olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gürsada, İslâmın sadâsı olacaktır!"

Av. hüsnü tuna: 23. Dönem Konya

Milletvekili

Yeni Asya, gerek insan hakları

ihâllerine ilişkin haberleri kamuoyuna taşıyarak,

gerekse insan hakları içeriklimakalelerle insan hakları ihlâllerinin giderilmesine

katkıda bulunan bir yayın organıdır. Ayrıca türkiye’deki

yasadışı yapılanmalarveya hukuku zedeleyen

resmî uygulamalarakarşı vermiş bulunduğu

tepkiler de insanhakları ve hukukun

üstünlüğü açısındantakdire şayan

davranışlardır.

21 21 ŞUBAT 2014

Page 23: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

2221 ŞUBAT 2014

Risale-i Nur veYeni Asya

Üstadın gazeteyle tanışması, Van’da Vali TahirPaşanın misafiriyken, İstanbul’dan valiye gelengazeteleri takip etmesiyle gerçekleşiyor.

Tarihçe-i Hayat’ında anlatıldığına göre, gazetel-erde özellikle İslam dünyasına dair haberleri dikka-tle okuyor. İngiliz Sömürgeler Bakanınınparlamento kürsüsünde eline Kur’an’ı alıp “Bu kitapMüslümanların elinde kaldıkça onlara hakimolamayız; ya bu kitabı ortadan kaldırmalıyız veyaMüslümanları ondan soğutmalıyız” dediği haberinide yine gazeteden öğreniyor.

Bu haberin ruhunda uyandırdığı infial, ona“Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez manevî birgüneş olduğunu bütün dünyaya göstereceğim veispat edeceğim” dedirtiyor ve Risale-i Nur’u neticeverecek süreç bu şekilde başlıyor.

Üstadın aktif bir gazete okurluğundan gazeteyazarlığına geçişi, İstanbul’da 2. Meşrutiyetin ilanedildiği döneme rastlıyor. O zaman Osmanlıpayitahtında çıkan belli başlı bütün gazeteleremeşrutiyet, hürriyet, ittihad, azınlık hakları gibikonuları işleyen makaleler yazıyor.

Fikrî temelleri çok sağlam, son derece muhtevalıve derinlikli makaleler bunlar. Onun için Üstad, buyazılarında dile getirdiği hakikatlerde “nihayetderecede” ısrarlı olduğunu; Asr-ı Saadetten de, üçyüz yıl sonrasından da davet edilse, aynı fikirleriseslendireceğini söylüyor.

Üstadın o dönemde bizzat gazete çıkarmateşebbüsünde bulunduğuna dair kayıtlar da var.Ama şartlar oluşmadığı için gerçekleşmemiş.

Osmanlı tarihe karışıp yeni bir devlet kurulduktanve cumhuriyet adı altında bir tek parti diktası

oluşturulduktansonra Üstad gazetel-erle ilişkisini tamamen ke-siyor. Çünkü basına tamamenrejimin meddahlığı ve resmî ideolojininpropagandistliği misyonu yüklenmiş. Böyle birbasını takip etmenin hiçbir anlamı yok.

Ne zaman ki 1950’de demokrasiye geçilip bir“alternatif basın” ortaya çıkmış; Üstad ondansonra Risale-i Nur hizmetini ilgilendirdiği ölçüdegazeteleri takip ettirmeye başlamış.

Emirdağ mektuplarından birinde yer alan şuifade, konumuz bakımından bilhassa manidar:

“Risale-i Nur bu mübarek vatanın manevî birhalâskârı (kurtarıcısı) olmak cihetiyle, (...) mat-buat ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanıgelmiştir veya gelecek gibidir zannederim. (...)Matbuat lisanıyla konuşmak lâzım.”

Yeni Asya’nın çıkış noktası, Risale-i Nur hakikat-lerinin her türlü basın-yayın aracı ile yayılmasıözlem ve hedefini dile getiren bu ifadeler.

Onun için diyoruz ki, “Risale-i Nur’un me-dyadaki dili” olarak 44 yıldır hizmet verenYeni Asya, eğer mümkün olsaydı, dahaÜstad hayatta iken çıkmaya başlardı.O aşamaya ancak 21 Şubat 1970’tegelinebildi ve Yeni Asya doğdu.

“Lahana yaprağı kadar daolsa bir gazetemizolmalı” diyen ZübeyirGündüzalp’inöncülüğünde.

Page 24: ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI, MEŞVERET VE ŞûRÂDIRkardığı 16 bine yakın sayı, verdiği şerefli mücadelenin canlı şahitleri-dir. ... gazetesi, solcular ve büyük medya

1. Yeni Asya, Kur'ân'ın bu çağa mesajıolduğuna inandığı Risale-i Nur Külliyatını“matbuat lisanıyla konuşturma” misy-onuyla çıkan bir gazetedir.

2. Yeni Asya'nın yayın esasları, Risale-i Nur'-daki temel ölçü ve hizmet prensipleriçerçevesinde şekillenmiştir.

3. Yeni Asya, Kur'ân'ı da, kâinatı da aynıYaratıcının imzasını taşıyan ve birbiriniaçıklayıp tamamlayan kitaplar olarak görür.

4. Akıl, din ve bilimin ayrılmazlığına inananYeni Asya, eğitimde ideal modelin bubütünlüğe dayanan, aklın fen, vicdanın dinbilimleriyle aydınlanacağı bir eğitim modeliolduğu düşüncesindedir.

5. Yeni Asya, İslâmî prensiplerin Risale-iNur'daki yorumundan hareketle, hukukadayanan, temel hak ve hürriyetleri güvencealtına alan bir demokrasiyi savunur.

6. Yeni Asya, tek görüş ve ideolojiyi hakimkılmayı amaçlayan dayatmacı anlayışlarakarşıdır.

7. Yeni Asya, aileden başlayıp devlet katınakadar uzanan her platformda, işleyişinşahıslara ve şahsî görüşlere değil, prensi-plere dayalı bir istişare sistemiyleyürütülmesi gerektiğine inanır.

8. Farklı fikirlerin eşit şartlarda ve özgür birortamda tartışılmasıyla gerçeğeulaşılabileceğine inanan Yeni Asya'ya göre,herhangi bir görüşün benimsetilmesi içindayatma değil, ikna yolu esas alınmalıdır.

9. Yeni Asya, amaç ne olursa olsun, radikalve şiddete dayalı yöntemlere karşı çıkar;her hal ve şartta müsbet hareket çizgisinde,hukuk ve meşruiyet zemininde kalınması,ne olursa olsun çözümün barış ve asayişortamında aranması gerektiğini savunur.

10. Yeni Asya, laikliği, dinle devleti “teknikanlamda” ayıran, dindara da, dinsize deilişmeyen; herkesin din, vicdan ve inançhürriyetini teminat altına alan bir tanımçerçevesinde yorumlar.

11. Yeni Asya'nın, doğrudan devlet yöne-timine talip olma ve devleti idare etmeanlamındaki siyasetle hiçbir ilgisi yoktur.Bu, yayın hayatı boyunca hiçbir siyasî partioluşumuna kaynaklık etmemiş olmasıyla dasabittir.

12. Siyasetin demokratik sistem ve kaideleriçinde yürütülmesini; devlet ve bürokrasigüdümüyle değil, halkın talep ve beklenti-lerine göre işlemesini; devlet idaresininmillet iradesine uygun şekilde ve meşruiyetiçinde el değiştirmesini savunan Yeni Asya,şahıs, zümre veya tek parti istibdadına;demokratik düzeni hedef alıp tahrip edenihtilâllere ve millet iradesini hiçe sayananlayış ve uygulamalara karşı çıkar.

13. Siyasî partileri demokratik sistemin aslîve anayasadaki ifadesiyle “vazgeçilmez”unsurları olarak gören Yeni Asya, milletnezdinde destek bulan her siyasî partiyi—eleştiri hakkını mahfuz tutmak kaydıyla—bir“vâkıa” olarak kabullenir, saygıyla karşılar veolumlu hizmetlerine destek verir. Ve partilerarasındaki ilişkilerin medenî bir çerçevede,asgarî müşterekleri esas alan bir millî muta-bakat temeline oturtulmasını arzu eder.

14. Yeni Asya, “din adına” siyasetyapılmasına karşıdır. Mevcut toplum yapısıile sosyal ve siyasî şartlar içinde, “din adına”parti kurulmaması ve dini kullanarak devletidaresine talip olunmaması gereğine inanır;buna mukabil, parti ayrımı gözetmeksizin,tümüyle siyaset ve devlet kurumunun dinehizmetkâr kılınması zaruretini savunur.Dinin siyasete, siyasetin de dinsizliğe aletedilmemesi gerektiğine inanır.

15. Yeni Asya, din başta olmak üzeretoplumun ortak değerlerinin hiçbir siyasî,ticarî, maddî veya manevî çıkar hesabı içinalet edilemeyeceği inancındadır.

16. Yeni Asya aileyi toplumun, kadını dayaratılış özellikleriyle ailenin vazgeçilmezunsuru olarak görür; aileyi ve kadını tahripve dejenere etmeye yönelik girişimlerekarşı çıkar.

17. Yeni Asya, yayın prensiplerine uymayanilânları kabul etmez ve yayınlamaz. (Bankailânları, müstehcen ve gayri ahlâkî görüntüve mesajların yer aldığı ilânlar, tek görüş vetek adam ideolojilerinin mesajlarını taşıyanilânlar, alkollü içki ilânları gibi.)

18. Yeni Asya farklı hizmet gruplarıylailişkilerini karşılıklı saygı ve“Müslümanların nereden, kimden olursaolsun istifadelerine taraftar olma” prensi-bine bina eder; özellikle ortak konulardaişbirliği, dayanışma ve ittifak sağlanmasıiçin gayret gösterir; gereksiz suçlama,sürtüşme ve tartışmalara girmektenkaçınır; haksız eleştirilere maruzkaldığında ise cevabını genel yayın prensi-pleri ve meşru müdafaa sınırlarıçerçevesinde ve yapıcı bir üslûp kulla-narak verir.

19. Yeni Asya, İslâm ülkelerinin kültürel,siyasî ve ekonomik işbirliğini geliştirip itti-fak oluşturmaları ve ayrıca dünya barışı veinsanlığın huzuru için, MüslümanlarlaHıristiyanların diyalog, işbirliği, dayanışmave ittifak içinde olmaları gerektiğine inanır.

20. Yeni Asya, yayınladığı haberlerde önce-likle “doğruluk ve dengelilik” ilkelerinidikkate alır.

21. Yeni Asya her hal ve şartta hakkın vehaklının yanında, haksızlığın ve haksızınkarşısındadır.

23 21 ŞUBAT 2014

YENİ ASYA YAYIN ESASLARI