“müminin şerefi takvasıdır, dini barış köyü’ndeki çocuklar ... · • hac sözlüğü...

28
Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org 7 Temmuz 2018 | 23 Şevval 1439 — Sayı 132 s. 8 s. 17 s. 22 GENEL MERKEZ İslami İlimler Kursları ilk erkek mezunlarını verdi. KÜLTÜR VE SANAT Geçerken uğrayacak mısınız? AİLE Seyahat için püf noktalar HASENE BARIŞ KÖYÜ’NDE ÇOCUKLARA BAYRAM SÜRPRİZİ s. 18 IGMG Din İstişare Kurulu (DİK), 22- 23 Haziran tarihlerinde yaptığı toplantı- da kurula gelen çeşitli konuları müzakere etti. Toplantıda; sahibinin Müslüman veya gayrimüslim olmasına göre lokantalarda yemek yemek, içki veya helal olmayan et satışı yapılan yerlerdeki alışverişlerin du- rumu, Müslümanlar ile gayrimüslim akra- balar arasındaki miras ilişkileri, yoğun bir çalışma ve eğitim hayatı içinde bulunan Müslümanların çeşitli engeller sebebiyle cuma namazı ve günlük namazları eda et- melerindeki problemler ile, bidat ve bidat ehlinin ahvali başlıkları ele alındı. Cenazelere dair sorulan soruların da ce- vaplandırıldığı toplantının son oturumun- da ise IGMG eski Eğitim Başkanı Mehmet Gedik Almanya’da Müslüman Sosyal Hiz- metler’e dair hazırladığı ve adına AHSEN dediği sosyal hizmet modelini sundu. Ge- dik, kendi araştırmaları sonrasında sosyal hizmet uygulamaları esnasında karşılaşıla- bilecek soruları tesbit etmeye çalıştı. Müs- lümanların yiyeceklere dikkat ettiği kadar, bu yiyecekleri nerede yiyeceklerinin önemli farklı boyutları olduğunu dile getiren İz- mir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Müslümanların alternatif mekânları oluşturmaları gerektiğini ve bu Hasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı’nda Almanya’nın Oberhausen kentinde bulunan Barış Köyü’ndeki (Frie- densdorf) hasta çocukları ziyaret etti, on- larla birlikte şenlik havasında Ramazan Bayramı’nı kutlayarak çocuklara unuta- mayacakları bir gün yaşattı. Toplamda 28 genç gönüllü ile Barış Köyüne giden Ha- sene Almanya yetkilileri amaçlarının te- davi amaçlı uzak ülkelerden gelen ve bay- ramda anne ve babalarından uzakta olan çocukları bir nebze de olsa sevindirmek ve gönüllerini almak olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundular: “Gittiğimiz Ba- rış Köyü savaş ve kriz bölgelerinde mağ- dur olan çocuklara rehabilitasyon imkânı sağlıyor. Genç gönüllülerimiz ile çocukla- rımızı yerinde ziyaret ettik ve onlarla bir- “Müminin şerefi takvasıdır, dini asaletidir, mürüvveti de ahlakıdır.” Barış Köyü’ndeki çocuklar şenlikte bir araya geldi IGMG Din İstişare Kurulu (DİK), Köln’deki Genel Merkez’de dü- zenlediği yılın ikinci toplantısında günümüz Müslümanlarının so- runlarına ışık tutacak konuları müzakere etti. Hasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı’nda “Friedensdorf” diye adlandırılan Barış Köyü’nde kalan çocukları ziyaret etti ve bay- ramlarını kutladı. İRŞAD BAŞKANLIĞI BARIŞ KÖYÜ konuda İslam toplumuna örneklik teşkil edecek imam, öğretmen, eğitmen, temsilci ve irşadcı gibi muteber vazifeler ifade eden Müslümanların daha çok dikkatli olmala- rı gerektiğini söyledi. Köse, Müslüman’ın “Mü’minin şerefi takvasıdır, dini asaletidir, mürüvveti de ahlakıdır.” hadîs-i şerifini hiç biz zaman aklından çıkarmaması gerektiğini söyledi. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakül- tesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Duman miras meselesi ile ilgili olarak, fıkhı gelenek- teki genel kuralların korunmasının yanı sıra, duruma ve kişiye özel olarak Müslüman’ın gayrimüslime mirasçı olabileceğini söyledi. Dr. Lokman Çıtak da çeşitli engeller se- bebiyle vakit namazlarının kazaya bırakıl- ması yerine cem edilmesinin doğru bir uy- gulama olacağını, çünkü burada önemli bir mazeret bulunduğunu ifade etti. İrşad Başkan Yardımcısı ve Fetva Hiz- metleri Sorumlusu M. Hulusi Ünye de Bi- dat ve Bidat Ehline dair çeşitli soruları ce- vaplandırdı. Özellikle inanca taalluk eden alanlarda bidatlerin kabul edilemeyeceğini, farz namazlardan sonra müezzin ile birlik- te cemaatin beraberce tesbih yapması ve sünnet namazların camide kılınması gibi konuların ise reddedilen bidatlerden görül- memesi gerektiğini izah etti. s. 6-7 çok eğlenceli faaliyetlerde bulunduk. Ço- cuk Kulübü’nden Karınca Kadir ve Karınca Esma’nın da katılması şenliğimize ayrı bir hava kattı. Bu aksiyonumuzla yaklaşık 200 çocuğa ulaşarak onların yanlarında olduğumuzu gösterdik. Çocuklarımızla yakından ilgilendik ve oradaki görevli- lerle istişarelerde bulunduk. Bu vesileyle aksiyonumuza destek veren Düsseldorf Bölgesi’ne ve genç gönüllü kardeşlerimize teşekkür ederiz. Daha fazla toplumsal so- rumluluk almak, mağdur ve mazlumlara destek olmak için bu tür aksiyonlara he- pimizin ihtiyacı var. Çevremize bir baka- lım, kimin neye ihtiyacı olduğunu tespit ettikten sonra vira bismillah diyerek çalış- malarımızı başlatalım ve diğer kurumlara örnek olalım.” s. 8 İmam ve öğretmenlerin yetişmesi için bismillah dedik. s. 14 • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: Allah’ın Kıskanması s.12 • Fıkıh Köşesi: Seferilikle İlgili Sorular s.13 Hayatın içinden PARİS Sarcelles’te iftar eşliğinde kapanış programı Paris Bölgesi Sarcelles Şubesi sezonunu iftar daveti ile zenginleştirdiği çoşkulu bir program ile kapattı. AYRIMCILIK /IRKÇILIK “Bunun ırkçılıkla ilgisi yok!” FAIR International derneği 1 Temmuz’da “Bu- nun ırkçılıkla ilgisi yok- Müslüman karşıtı ırk- çılığın kökenleri ve etkinliği” başlıklı program düzenledi. SEFER TASI “Büyüklerimizin duasını alalım!” Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Sefer Tası etkinliği ile büyüklerin gönüllerini ve hayır dualarını aldı. s. 16 s. 7 s. 25 BERLİN/KÖLN/RUHR-A Unutulmaya yüz tutmuş bir sünnet yerine getirildi Ramazan Bayramı’nda birçok bölge ve şube bir geleneği ve sünneti devam ettirmek adına kabir ziyaretleri gerçekleştirdi. s. 15

Upload: others

Post on 30-Oct-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org 7 Temmuz 2018 | 23 Şevval 1439 — Sayı 132

s. 8

s. 17

s. 22

GENEL MERKEZ

İslami İlimler Kursları ilk erkek mezunlarını verdi.

KÜLTÜR VE SANAT

Geçerken uğrayacak mısınız?

AİLE

Seyahat için püf noktalar

HASENE

BARIŞ KÖYÜ’NDE ÇOCUKLARA BAYRAM SÜRPRİZİ

s. 18

IGMG Din İstişare Kurulu (DİK), 22-23 Haziran tarihlerinde yaptığı toplantı-da kurula gelen çeşitli konuları müzakere etti. Toplantıda; sahibinin Müslüman veya gayrimüslim olmasına göre lokantalarda yemek yemek, içki veya helal olmayan et satışı yapılan yerlerdeki alışverişlerin du-rumu, Müslümanlar ile gayrimüslim akra-balar arasındaki miras ilişkileri, yoğun bir çalışma ve eğitim hayatı içinde bulunan Müslümanların çeşitli engeller sebebiyle cuma namazı ve günlük namazları eda et-melerindeki problemler ile, bidat ve bidat ehlinin ahvali başlıkları ele alındı.

Cenazelere dair sorulan soruların da ce-vaplandırıldığı toplantının son oturumun-da ise IGMG eski Eğitim Başkanı Mehmet Gedik Almanya’da Müslüman Sosyal Hiz-metler’e dair hazırladığı ve adına AHSEN dediği sosyal hizmet modelini sundu. Ge-dik, kendi araştırmaları sonrasında sosyal hizmet uygulamaları esnasında karşılaşıla-bilecek soruları tesbit etmeye çalıştı. Müs-lümanların yiyeceklere dikkat ettiği kadar, bu yiyecekleri nerede yiyeceklerinin önemli farklı boyutları olduğunu dile getiren İz-mir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Müslümanların alternatif mekânları oluşturmaları gerektiğini ve bu

Hasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı’nda Almanya’nın Oberhausen kentinde bulunan Barış Köyü’ndeki (Frie-densdorf) hasta çocukları ziyaret etti, on-larla birlikte şenlik havasında Ramazan Bayramı’nı kutlayarak çocuklara unuta-mayacakları bir gün yaşattı. Toplamda 28 genç gönüllü ile Barış Köyüne giden Ha-sene Almanya yetkilileri amaçlarının te-davi amaçlı uzak ülkelerden gelen ve bay-ramda anne ve babalarından uzakta olan çocukları bir nebze de olsa sevindirmek ve gönüllerini almak olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundular: “Gittiğimiz Ba-rış Köyü savaş ve kriz bölgelerinde mağ-dur olan çocuklara rehabilitasyon imkânı sağlıyor. Genç gönüllülerimiz ile çocukla-rımızı yerinde ziyaret ettik ve onlarla bir-

“Müminin şerefi takvasıdır, dini asaletidir, mürüvveti de ahlakıdır.”

Barış Köyü’ndeki çocuklar şenlikte bir araya geldi

IGMG Din İstişare Kurulu (DİK), Köln’deki Genel Merkez’de dü-zenlediği yılın ikinci toplantısında günümüz Müslümanlarının so-runlarına ışık tutacak konuları müzakere etti.

Hasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı’nda “Friedensdorf” diye adlandırılan Barış Köyü’nde kalan çocukları ziyaret etti ve bay-ramlarını kutladı.

İRŞAD BAŞKANLIĞI BARIŞ KÖYÜ

konuda İslam toplumuna örneklik teşkil edecek imam, öğretmen, eğitmen, temsilci ve irşadcı gibi muteber vazifeler ifade eden Müslümanların daha çok dikkatli olmala-rı gerektiğini söyledi. Köse, Müslüman’ın “Mü’minin şerefi takvasıdır, dini asaletidir, mürüvveti de ahlakıdır.” hadîs-i şerifini hiç biz zaman aklından çıkarmaması gerektiğini söyledi. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakül-tesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Duman miras meselesi ile ilgili olarak, fıkhı gelenek-teki genel kuralların korunmasının yanı sıra, duruma ve kişiye özel olarak Müslüman’ın gayrimüslime mirasçı olabileceğini söyledi.

Dr. Lokman Çıtak da çeşitli engeller se-bebiyle vakit namazlarının kazaya bırakıl-ması yerine cem edilmesinin doğru bir uy-gulama olacağını, çünkü burada önemli bir mazeret bulunduğunu ifade etti.

İrşad Başkan Yardımcısı ve Fetva Hiz-metleri Sorumlusu M. Hulusi Ünye de Bi-dat ve Bidat Ehline dair çeşitli soruları ce-vaplandırdı. Özellikle inanca taalluk eden alanlarda bidatlerin kabul edilemeyeceğini, farz namazlardan sonra müezzin ile birlik-te cemaatin beraberce tesbih yapması ve sünnet namazların camide kılınması gibi konuların ise reddedilen bidatlerden görül-memesi gerektiğini izah etti. s. 6-7

çok eğlenceli faaliyetlerde bulunduk. Ço-cuk Kulübü’nden Karınca Kadir ve Karınca Esma’nın da katılması şenliğimize ayrı bir hava kattı. Bu aksiyonumuzla yaklaşık 200 çocuğa ulaşarak onların yanlarında olduğumuzu gösterdik. Çocuklarımızla yakından ilgilendik ve oradaki görevli-lerle istişarelerde bulunduk. Bu vesileyle aksiyonumuza destek veren Düsseldorf Bölgesi’ne ve genç gönüllü kardeşlerimize teşekkür ederiz. Daha fazla toplumsal so-rumluluk almak, mağdur ve mazlumlara destek olmak için bu tür aksiyonlara he-pimizin ihtiyacı var. Çevremize bir baka-lım, kimin neye ihtiyacı olduğunu tespit ettikten sonra vira bismillah diyerek çalış-malarımızı başlatalım ve diğer kurumlara örnek olalım.” s. 8

İmam ve öğretmenlerin yetişmesi için bismillah dedik. s. 14

• Hac Sözlüğü s.10

• Hadıs Günlüğü: Allah’ın Kıskanması s.12

• Fıkıh Köşesi: Seferilikle İlgili Sorular s.13

Hayatın içinden

PARİS

Sarcelles’te iftar eşliğinde kapanış programıParis Bölgesi Sarcelles Şubesi sezonunu iftar daveti ile zenginleştirdiği çoşkulu bir program ile kapattı.

AYRIMCILIK /IRKÇILIK

“Bunun ırkçılıkla ilgisi yok!”

FAIR International derneği 1 Temmuz’da “Bu-nun ırkçılıkla ilgisi yok- Müslüman karşıtı ırk-çılığın kökenleri ve etkinliği” başlıklı program düzenledi.

SEFER TASI

“Büyüklerimizin duasını alalım!”

Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Sefer Tası etkinliği ile büyüklerin gönüllerini ve hayır dualarını aldı.

s.16 s.7 s.25BERLİN/KÖLN/RUHR-A

Unutulmaya yüz tutmuş bir sünnet yerine getirildiRamazan Bayramı’nda birçok bölge ve şube bir geleneği ve sünneti devam ettirmek adına kabir ziyaretleri gerçekleştirdi.

s.15

Page 2: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

ÜNİVERSİTELİLERE VE 25 YAŞ ALTI GENÇLERE ÖZEL

FİYATLAR

KUDÜS ZİYARETLİ UMRE

PAKETLERİ

KANDİLLERDE8 GÜNLÜK

ÖZEL PROGRAMLAR

BELİRLİ TARİHLERDEEMEKLİLERE

ÖZEL KAFİLE VE FİYATLAR

EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE ÇOCUK KULÜBÜ

HİZMETLERİ

Türkiye Temsilciliği|Hennes Tour T +90 332 3515055 (Konya)T +90 212 6355593 (İstanbul)T +90 312 3113130 (Ankara)T +90 224 2254225 (Bursa)[email protected]

Efendimizi ziyarete gidiyoruz!

İSLAM TOPLUMU

MİLLÎ GÖRÜŞHİZMETTE

ÖNCÜ KURULUŞ

ŞUBAT/MART/NİSAN UMRESİ EMEKLİLER UMRESİMAYIS/HAZİRAN/RAMAZAN UMRESİ SONBAHAR UMRESİ ARALIK (YILBAŞI) UMRESİ

Umre ´18,

İSLAM TOPLUMU

MİLLÎ GÖRÜŞHizmette öncü kuruluş

Islamische Gemeinschaft Millî Görüş Hadsch-Umra Reisen GmbHT +49 221 942240-470F +49 221 942240-480

Colonia-Allee 3D-51067 Köln

www.igmgreisen.com igmgreisen

TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE UMRE İMKÂNI

ÜNİVERSİTELİLERE VE 25 YAŞ ALTI GENÇLERE ÖZEL

FİYATLAR

KUDÜS ZİYARETLİ UMRE

PAKETLERİ

KANDİLLERDE8 GÜNLÜK

ÖZEL PROGRAMLAR

BELİRLİ TARİHLERDEEMEKLİLERE

ÖZEL KAFİLE VE FİYATLAR

EĞİTMENLER EŞLİĞİNDE ÇOCUK KULÜBÜ

HİZMETLERİ

Türkiye Temsilciliği|Hennes Tour T +90 332 3515055 (Konya)T +90 212 6355593 (İstanbul)T +90 312 3113130 (Ankara)T +90 224 2254225 (Bursa)[email protected]

Efendimizi ziyarete gidiyoruz!

İSLAM TOPLUMU

MİLLÎ GÖRÜŞHİZMETTE

ÖNCÜ KURULUŞ

ŞUBAT/MART/NİSAN UMRESİ EMEKLİLER UMRESİMAYIS/HAZİRAN/RAMAZAN UMRESİ SONBAHAR UMRESİ ARALIK (YILBAŞI) UMRESİ

Umre ´18,

İSLAM TOPLUMU

MİLLÎ GÖRÜŞHizmette öncü kuruluş

Islamische Gemeinschaft Millî Görüş Hadsch-Umra Reisen GmbHT +49 221 942240-470F +49 221 942240-480

Colonia-Allee 3D-51067 Köln

www.igmgreisen.com igmgreisen

TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE UMRE İMKÂNI

Page 3: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

İçindekiler

camia | 7 Temmuz 2018

Değerli Kardeşlerim

Impressum | Künye

Anzeigen | İlanlar [email protected] • T +49 221 942240-315Werbung | Reklam [email protected] • T +49 221 942240-315Distribution | Dağıtım [email protected] • T +49 221 942240-244Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı PLURAL Publications GmbHColonia-Allee 3 • D-51067 Köln • T +49 221 942240-244Auflage | Tiraj 30.000

Erscheint alle zwei Wochen Freitags. | İki haftada bir cuma günleri yayınlanır.Im Auftrag der IGMG durch PLURAL Publications GmbH erstellt. IGMG adına, PLURAL Publications GmbH tarafından hazırlanmıştır.

Herausgeber | Yayıncı IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018) GeneralsekretariatGenel SekreterlikBekir Altaş (V. i. S. d. P.)Colonia-Allee 3 • D-51067 KölnT +49 221 942240-244 • F 49 221 942240-201 • www.igmg.org • [email protected] Postanschrift | Adres camia • Colonia-Allee 3 • D-51067 Köln • T +49 221 942240-244Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni İlknur Küçük Redaktion | Redaksiyon İlknur Küçük, Rahime Söylemez, Aişe Akova, İlhan Bilgü, Mehmet [email protected] • T +49 221942 240-243

Hayatını ilme adamış ve dünya bilim mi-rasının asıl sahibi olan Müslümanların bilim tarihini dünyaya tanıtmak için gayret etmiş olan değerli hocamız Prof. Dr. Fuat Sezgin bu dünyaya veda etti. Allah, kendisine gani gani rahmet eylesin. İslam bilim tarihi ala-nında çığır açmış, bu alanda bilime sayısız eser kazandırmış, ilim aşkıyla hem genç hem yetişkin ilim talebelerine ilham kaynağı ol-muş, bu alanda gecesini gündüzüne katarak Müslümanlara ve dünya ilmine hizmet etmiş hocamızın makamı cennet olsun. Elbette bu dünya fanidir ve her canlı ölümü tadacaktır. Önemli olan nice büyüğümüz ve Fuat Sez-gin hocamız gibi, vefatından sonra da hep hayırla anılmaktır. Rabbim bizlere de onlar gibi ardımızda hayırla yâd edilecek eserler ve çalışmalar yapmayı nasip etsin. Bu minval-de Müslümanların eğitim ve ilimle meşgul olmalarının öneminin farkında olarak ge-çenlerde Amsterdam’da açılışını yaptığımız Avrupa İslam Üniversitesi’nin de şüphesiz bu tür eserlerden biri olduğunu belirterek, bu uğurda çaba sarfeden tüm kardeşlerimi-zi de tebrik ediyor, Rabbim’den Fuat Sezgin hocalar gibi insanlar yetiştirmeyi bu eğitim kurumlarına nasip etmesini niyaz ediyorum.

Değerli kardeşlerim, ramazan ayı bitmiş, bayramı kutlamış olmamıza rağmen, rama-zan ayı boyunca hayırlı hizmetlerde bulunan ve özellikle hayırlı gece, sefer tası gibi faa-liyetler organize eden gençlerimize teşek-kür etmek istiyorum. Onlar ki, büyüklerini unutmadılar ve bir iftar vakti ellerindeki sefer tasları ile ziyaret ederek hayır duaları-nı aldılar. İzin döneminin başladığı şu gün-lerde, gençlerimizin bu davranışını yeniden hatırlatmamızın sebebi, gençlerimizin izin döneminde de akraba, dost ve arkadaşlarını da ziyaret etmeleri yönünde teşvik etmek istememizdir. Aile bağlarının giderek önem-sizleştiği, insanların yalnızlığa mahkûm edi-lerek ferdiyetçi bir hayata yönlendirildiği zamanımızda, dinimizin sıla-i rahim diye ta-nımladığı akrabalar ile ilişkilerin kuvvetlen-dirilmesini çok önemli buluyoruz. Elbette ki yoğun bir iş ya da eğitim dönemi sonrasında dinleneceğiz. Ama, akrabalarımızla olsun, dost ve diğer tanıdıklarımızla olsun, bir ara-ya gelerek, sohbet ve muhabbet etmek, on-ların hâl ve hatırlarını sormak da ruhumuzu dinlendirecektir.

Hasene International derneğinin Kurban Kampanyası’nı hatırlatmak isterim. İzin tela-şı içerisinde unutabiliriz. Gitmeden bu kam-panyaya katılalım. Yaz döneminin ardından eylük ayında yeniden bu satırlarda buluşmak temennisiyle Allah’a emanet olunuz.

Selam ve dua ile Kemal Ergün

GündemdenMedya hâkimleri ve savcıları etkiliyor s. 4

Burka yasası onaylandı s. 4

İslamofobik mesaja 20 ay hapis cezası s. 4

Başörtüsü Avrupa’da hâlâ bir sorun s. 4

Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir s. 5

Fotoğraflarla Faaliyetler s. 24

Bölgelerimizden“Allah’ın yardımı ve tecrübelerimizle bu üniversiteyiyürüteceğiz.” s. 14

Unutulmaya yüz tutmuş bir sünnet yerine getirildi s. 15

Kubbeli camide iftar s. 15

Sarcelles’te iftar eşliğinde kapanış programı s. 16

İftarda yeni cami tanıtıldı s. 16

Komşular iftara geldi s. 16

Genel MerkezimizdenIGMG Yaz Okulları s. 6

İslami İlimler ilk erkek öğrenci mezunlarını verdi s. 7

“Bunun ırkçılıkla ilgisi yok!” s. 7

“Müslüman’ın tutum ve davranışlarının İslami kimliği

ile de münasip olması gerekir.” s. 8

İlk Hac Kafilesi 29 Temmuz’da hareket ediyor s. 9

Kültür ve SanatGeçerken uğrayacak mısınız? s. 22-23

AileSeyahat için püf noktalar s. 17

HaseneBarış Köyü’ndeki çocuklara bayram sürprizi s. 18

Ümmet bilincini geliştiren bir kampanya s. 20

Gençlik“Büyüklerimizin duasını alalım!” s. 25

Siyer Kampı’nda buluştular s. 25

Ramazanı hayırla ihya ettiler. s. 26

Hayatın İçinden Hac Sözlüğü s. 10

Hadis Günlüğü / Allah’ın Kıskanması s. 12

Fıkıh Köşesi / Seferilikle İlgili Sorular s. 13

Page 4: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Gündemden4 |

Medya hâkimleri ve savcıları etkiliyorAlmanya’da Consilium Kurumu’nun Mainz Üniversitesi ile yaptığı bir araş-tırmada medyanın hâkim ve savcıları etkilediği görüldü.

ALMANYA

Almanya’da Consilium Kurumu tarafın-dan Mainz Üniversitesi ile ortaklaşa yapılan bir araştırmada medyanın hâkim ve savcılar üzerinde ceza davalarında büyük etkisinin olduğu tespit edildi. Araştırmaya toplam 11 eyaletten 580 hâkim ve savcı katıldı. Araştır-mada hâkim ve savcıların iletişim araçlarını nasıl kullandıkları, hataları nasıl algıladıkları ve duygusal anlamda nasıl tepki verdikleri in-celendi. Araştırma Prof. Mathias Kepplingen ve Consilium Kurumu Başkanı Martin Wohl-rabe’nin gözetimi altında yapıldı.

Araştırmaya göre hâkimlerin yarısından fazlası takriben yüzde 53 ve savcıların yüz-de 62’si dava sürecinde medya haberlerini ve kamu düşüncesini dikkate aldıklarını ifade etti. Öte yandan bilimsel yazıları ve internet üzerinden yorumları okuyup ve halkın ne düşündüğünü öğrenmek iste-yenlerin sayısı yüzde 55 olarak tespit edildi. İnternette ekstrem düşüncelerin ne kadar yaygın olduğunu bilmek isteyen ve araştı-ran hâkim ve savcıların oranı ise yüzde 25.

Medyada çıkan haberlere duygusal tep-ki verenlerin ise oranı hâkimlerde yüzde 50 iken savcılarda bu oran yüzde 65. Niçin tepki verdikleri sorulduğunda ise her iki ta-

rafta sinirlendiklerini ve kendilerini doğru bir şekilde savunamadıkları için duygusal tepki verdiklerini söyledi.

Savcıların yüzde 60’ı ise görülen davanın cezasının yüksek olması ihtimalinden ötürü medyanın bunu sıklıkla gündeme getirdi-ğini, anketörlerin yüzde 97’isi ise zanlının meşhur olma durumunda medyanın bunu kullandığını ve ceza davası üzerine haberler yaptığını ifade etti. Bütün bunlarında dava sürecinde etkisi olduğu belirtiliyor.

Medyanın dava sürecine dahil olanları etkisi altına aldığını gösteren araştırmada haberlerde dava süreci sıklıkla konu edildi-ğinde hâkimlerin yüzde 58, savcıların yüzde 68 oranında etkinlendiği görülmekte.

Ayrıca aynı görüşe sahip olan medya or-ganlarının da etkisinin hâkimlerde yüzde 63, savcılarda yüzde 70 oranında olduğunu tespit edildi.

Ayrıca hâkim ve savcılar tanıkların med-ya tarafından sindirildiklerini düşündük-lerini belirtiyor. Bu düşünce hâkimlerde yüzde 27, savcılardan yüzde 41 oranında. Mahkeme salonunda medyanın etkisinin olduğunu söyleyen hâkim oranı yüzde 30 olurken savcı oranı yüzde 42.

Burka yasası onaylandıHollanda’da birçok alanda uygulanacak olan burka yasağı yasası onay-landı.

HOLLANDA

Hollanda’da eğitim, sağlık sektörü, toplu taşıma araçları ve devlet dairelerinde uygu-lanacak olan burka yasağı yasasının onaylan-ması ülkedeki Müslümanların ve siyasetçile-rin tepkisine neden oldu. Konuyla ilgili bir açıklamada bulunan Devlet ile Müslümanlar Arası İletişim Organı (CMO) Başkanı Halil İbrahim Karaaslan karardan dolayı üzgün olduklarını belirterek şu ifadelerde bulundu: “Yeni bir kanun, baskılara karşı herkesi koru-ma altına alması için çıkarılması gerekirken, bu sefer baskı yapanlar ve kendi normlarını dayatanlar için bir silah oldu. Hollanda Se-natosu’na tepkimizi ele alan ve yasayla ilgili kaygılarımızı içeren bir mektup gönderdik. Bizler Müslümanlar ve İslam ile ilgili gelecek-teki bütün gelişmeleri yakından takip ediyor

ve özellikle ülke genelinde Müslümanlar yö-nelik yapılan her türlü olumsuzlukları önle-mek için büyük çaba sarf edeceğiz.”

İslam Toplumu Millî Görüş Güney Hol-landa Kurumsal İletişim Başkanı Hasan Hüseyin Göğüş ise bu yasağın uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çekerek şun-ları söyledi: “Hükûmetin uluslararası hukuka saygı göstererek, bunu koruması ve garanti altına alması lazım. Ayrıca hükûmetin herke-sin kendi seçimini yapabileceği, zorlanmadığı veya tehdit altında kalmadığı bir ortam oluş-turması elzemdir.”

Müslümanların kurduğu NIDA partisi-nin Lahey Belediye Meclis Üyesi Cemil Yıl-maz da onaylanan yasanın anayasaya aykırı, İslamofobik olduğunu ve ayrımcılık içer-diğini vurgulayarak, bu yasanın 13 yıl önce ırkçı Özgürlükler Partisinin (PVV) sunduğu önerge ile başladığına dikkat çekti. Yılmaz ayrıca bu yasa tasarının kabul edilmemesi için İslami topluluğun ve kurumların 13 yıl evvelden mücadele etmeleri gerektiğini sa-vundu.

Denk Partisi Meclis Grup Başkanı Tuna-han Kuzu da bu yasa tasarısının onaylanma-ması için Temsilciler Meclisi’nde çok çaba sarf ettiklerini belirtti ve ülkede yaşayan 300 kadının özgürlüğünün kısıtlanmasının öz-gürlük olmadığının altını çizdi.

Başörtüsü Avrupa’da hâlâ bir sorunFransa’da bir gazete bayisi görevlisi müşteriye gelen kargoyu kadının başörtülü olduğu gerekçesiyle teslim etmediğinden mahkeme tarafın-dan suçlu bulundu. Almanya’da ise bir havalimanında başörtülülere farklı uygulamalar uygulandığı görüldü.

FRANSA/ALMANYA

Fransa’nın Albi kentinde bir gazetede ça-lışan bayi görevlisi müşteriye gelen kargoyu kadına teslim etmediğinden Albi Ceza Mah-kemesi tarafından ayrımcılık yaptığından ötürü suçlu bulundu. Gazete bayisi görevlisi başörtülü müşterilerine gelen kargoyu ba-şörtülerini çıkarmadığı sürece teslim etme-yeceğini söylemişti. Bunun üzerine hakkın-da dava açılan gazete bayisi görevlisini Albi Ceza Mahkemesi“dinî görünüşü nedeniyle bir kişiye ayrımcılık yapmak” suçundan suç-lu buldu. Savcının 3 ay ertelenmiş hapis ce-zası talebinde bulunduğu davada mahkeme, davacı 4 kadın ve davaya müdahil olan insan hakları ve ırkçılıkla mücadele derneklerine toplam 9 bin avro para cezası ve tazminat ödenmesine dair hükmetti.

Olay Fransa’nın güneyinde bulunan Albi kentinde 13 Nisan’da gerçekleşmişti. 29 ya-şındaki Anais adlı Müslüman kadın kendisi-ne gelen bir paketi almak için küçük oğlunu da yanına alarak kargo şirketleriyle de an-laşmalı bir bayiye gitti. Ancak işletme sahi-bi Marie P. kadına gelen paketi vermek için önce başörtüsünü çıkarmasını şart koşmuş-tu. Fransa İslamofobi ile Mücadele Derneği (CCIF) bahsi geçen bayici hakkında 2016 yı-lında kendilerine şikayette bulunulduğunu açıkladı.

Almanya’da havalimanlarındaki kont-rollerde ise Müslüman kadınların başörtü-lerini çıkarmaları istenildi. Olay Müslüman bir kadının Facebook’ta yaptığı paylaşım üzerine ortaya çıktı. Emine Zorlu (adı de-

ğiştirildi) mayıs ayında Türkiye’ye gidecek olan büyükannesini Hannover Havalima-nına götürdüğünde güvenlik görevlilerinin Almanca bilmeyen özellikle yaşlı teyzelerde başörtülerini çıkarmalarını istediğini göz-lemledi. Bunu sosyal medyadan paylaşan ve havalimanı yetkililerine durumu anla-tan ve şikâyette bulunan Zorlu’ya yetkililer güvenlik gerekçesiyle böyle bir uygulama yapıldığını, ayrımcılığın söz konusu olma-dığını söylediler.

İsmini vermek istemeyen diğer bir yol-cu ise buna benzer bir uygulamaya şahit olduğunu belirterek şu ifadelerde bulun-du: “Güvenlik görevlileri yaşlı teyzeden başörtüsünü çıkarmalarını istedi. Ancak teyzemiz tam anlamadığından ben tercü-me etmeye çalıştım ve başörtüsünü çıkar-mak zorunda olmadığını söyledim. Bunun üzerine güvenlik görevlileri neden duruma müdahil olduğumu sordu. Akabinde ise beni kabine götürüp detayına kadar bir ara-madan geçirdiler, üzerimde bomba olması şüphesiyle.”

Almanya Federal Devlet Polisi ise bir açıklamada bulunarak böyle bir uygulama-nın geçerli olmadığını, Almanya’da inanç özgürlüğü ve Federal Anayasası Mahkeme-si’nin de bu konuda kararı olduğunu açık-ladı. Aşağı Saksonya Şura Başkanı Recep Bilgen ise böyle bir durumla birebir karşı-laştığını ve bu konuda Federal Devlet Poli-si’ne uzun zamandır şikâyetlerde bulunul-duğunu açıkladı.

İslamofobik mesaja 20 ay hapis cezasıİngiltere’de sosyal medya hesabı üzerinden Müslümanların boğazını kesmek istediğini söyleyen bir kişi 20 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İNGİLTERE

İngiltere’de sosyal medya hesabı üze-rinden Müslümanların boğazını kesmek istediğini söyleyen bir kişi 20 ay hapis ce-zasına çarptırıldı.

İngiltere’de sosyal medya hesabın-da ırkçı ve İslamofobik mesajlar yazan Hint kökenli İngiliz vatandaşı Rhodenne Chand Birmingham Ceza Mahkemesi’n-de hâkim karşısına çıkmak zorunda kaldı. Chand geçtiğimiz yıl Manchester kentin-deki bir konserde yaşanan bombalı saldı-rının ardından sosyal medya platformu Twitter’deki hesabından attığı mesajlar

nedeniyle “rkçı ve nefreti kışkırtmaktan” suçlu bulundu.

Manchester Arena Konser Salonu’nda geçtiğimiz yıl 22 Mayıs gecesi, pop mü-zik sanatçısı Ariana Grande’nin Konse-ri’nin sonunda bombalı saldırı gerçekleş-tirilmişti. Kimliği “Salman Abedi” olarak açıklanan saldırganın konser salonunun çıkışında üzerindeki el yapımı parça tesirli bombayı patlatması sonucu 7’si çocuk, 22 kişi hayatını kaybetmiş, 59 kişi de yaralan-mıştı. Chand buna binaen Müslümanların boğazını kesmek istediğini Twitter hesa-bından duyurmuştu. Daha sonra Chand Londra’daki İslamofobik terör saldırısının yaşanmasından iki gün önce 17 Haziran’da gözaltına alınmıştı. Londra’daki İslamofo-bik terör saldırısında ise 48 yaşındaki İn-giliz vatandaşı Darren Osborne, kullandığı kiralık kamyoneti başkentin kuzeyindeki Finsbury Park semtinde teravih nama-zından çıkan cemaatin üzerine sürmüştü. Saldırıda bir kişi hayatını kaybetmişti.

Page 5: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Gündemden 5|

26 HAZİRAN 26 HAZİRAN

20 HAZİRAN

Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi, Başkan Donald Trump’ın nüfusunun çoğu Müslüman olan 5 ül-kenin vatandaşlarına yönelik seyahat yasağını 4’e karşı 5 oyla onayladı. Ka-rar, Trump’ın başkanlık dönemindeki en büyük zaferlerinden biri olarak gö-rülüyor. Mahkemenin onayladığı se-yahat yasağı kapsamına giren ülkeler; İran, Libya, Somali, Yemen ve Suriye. Başkan Trump’ın ise karara ilk tepki-si yine sosyal medyadan oldu. Twit-ter hesabından Trump “ABD Yüksek Mahkemesi Trump’ın seyahat yasa-ğını onaylamış. Vay be!” diye yazdı. Trump, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra seyahat yasağına ilişkin kararnameyi imzalamış, yasak ilk hâliyle Suriye, Irak, İran, Libya, So-mali, Sudan ve Yemen vatandaşlarını kapsıyordu. Irak’ın çıkarıldığı listeye 2017’de Venezuela, Kuzey Kore ve Çad da eklenmiş, Çad da daha son-ra listeden çıkarılmıştı. Ancak birçok Eyalet Mahkemesi yasa dışı olduğu gerekçesiyle yasağı engellemişti. Ge-çen yıl Hawaii Eyaleti’nde bir mah-keme, yasak hakkında geçici olarak yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Venezuela ve Kuzey Kore’ye yönelik yasak ise Yüksek Mahkeme’ye taşın-mamıştı.

Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldür-mek, banka soymak ve bombalı saldı-rılarda bulunmakla suçlanan aşırı sağ-cı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasındaki baş sanık Beate Zschäpe son savunmasını sözlü olarak 437. dava duruşmasında yapa-cak. Münih Yüksek Eyalet Mahkeme-si’nde devam eden davanın 436. du-ruşmasında, NSU terör örgütünün son olarak ikamet ettiği ve örgütün ortaya çıkmasının ardından Zschäpe tarafın-dan ateşe verilen eve ilişkin yangın uzmanı Christian Setzensack bilirkişi olarak dinlendi. Zschäpe’nin avukat-larının talebiyle duruşmaya katılan Setzensack, Zschäpe’nin kundakladığı ev hakkında bilgi verdi. Bilirkişi din-lendikten sonra duruşmaya ara veril-di. Ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Manfred Götzl davanın 3 Temmuz’a ertelendiğini açıkladı.

1992 yılında eski Yugoslav Savaşı’n-da bir kasabada 59 kişiyi öldürmekle suçlanan Radomir Susnjar’ın 18 Ha-ziran’da Paris’te tutuklandığı bildirildi.

Danıştay 20 Haziran’da sanığın hak-kındaki iade talebine karşı son temyiz başvurusunu reddetti. Böylece Susn-jar, Saint Denis’de İnsanlık Suçlarıyla

Mücadele Ofisine bağlı polis ekipleri tarafından tutuklandı. 62 yaşındaki Susnjar eski Yugoslavya döneminde, Bosna’da Sırplar tarafından yürütülen

etnik temizlik çerçevesinde 1992 yılın-da Videgrad kentinde Nisan-Temmuz aylarında evleri ateşe vererek 59 Müs-lüman sivili katletmekle suçlanıyor.

26 HAZİRANMerkezi Londra’da bulunan Burma İn-san Hakları Ağı (BHRN), Tayland sı-nırında 10 bin Myanmarlı Müslüman mültecinin yaklaşık yüzde 80’inin kimlik kartının olmadığını ve “vatansız” statü-de yaşadıklarını açıkladı ve bir rapor ya-yımladı. BHRN, Myanmarlı Müslüman mültecilerle Mart-Mayıs 2018’de yaptı-ğı röportajlar ve bölgedeki izlenimlerin derlendiği rapora göre Tayland-Myan-mar sınırındaki Mae Dot Bölgesi’nde-ki Myanmarlı Müslüman mültecilerin yüzde 78’i vatansız statüde ve resmî bir

kimlik kartlarının olmadığını tespit etti. Yaklaşık yüzde 19’u geçici yarı resmî belgeye sahip olurken resmî kimlik kar-tına ve belgelere sahip kişilerin oranı ise sadece yüzde 3 civarında. Vatansız yani kimlik kartı olmayan Myanmarlı Müslü-manlar Tayland’da barınma ve çalışma izni alamıyor, kaçak olarak çalışanlar ise büyük cezalara maruz kalıyor. Tay-land hükûmetin sınır bölgelerinde ve ülke içindeki Myanmarlı mültecilere ça-lışma izni vermek için tanıdığı süre 30 Haziran’da sona erdi.

Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidirİslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca 94 yaşında hayatını kaybetti.

ÖZEL HABER

İslam uygarlığındaki denizcilik, astrono-mi, coğrafya, geometri, fizik, kimya, tıp ve daha birçok bilimi imkânları dâhilinde araştıran İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca 30 Haziran’da 94 yaşında hayatını kaybetti. Fuat Sezgin Hoca’nın yaşadığı sağlık sorunları nede-niyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği açıklandı. Cenazesi 1 Temmuz’da İstanbul’da Fatih Camii’nde kılındı.

Fuat Sezgin kimdir?

24 Ocak 1924 tarihinde Bitlis’te dünyaya gelen Fuat Sezgin 1943-51 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü’’nde, “İslami Bilimler ve Oryantalizm” alanında otorite sayı-lan Alman oryantalist Hellmut Ritter’in yanında öğrenim görmüştür. Hocasının bilimlerin temelinin, İslam Bilimleri’ne dayandığını söylemesi üzerine bu alana

ağırlık veren Fuat Sezgin 1951 yılında İs-tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Arap Dili ve Edebiyatı üzerine doktorasını yapar. 1954 yılında Buhârî’nin Kaynakları adlı doktora tezini tamamlayarak doçent olur. 1960 cuntacıları tarafından “Zararlı Profesör” safsatasıy-la üniversiteden atılır. Fuat Sezgin 1961 senesinde, 36 yaşındayken Türkiye’yi terk etmek zorunda kalır. 1961 yılında Almanya’ya giden Fuat Sezgin yanına kıyafetlerinin dışında sadece iki bavul dolusu fiş ve belge ala-bilmiştir. Önce Frankfurt Üniversitesi’n-de misafir doçent olarak ders verir. Ta ki 1966 senesinde profesör olana dek. Fuat Sezgin’in bilimsel çalışmalarının ağırlık noktası Arap-İslam Kültürü’dür. 1978 senesinde Kral Faysal ödülünü kazanan Fuat Sezgin bu vesileyle Arap dünyasının

devlet adamlarıyla tanışır ve aklından ge-çen büyük projeyi onlara aktarma imkânı bulur. Düşüncelerinin destek görmesiyle, Fuat Sezgin, 1982 senesinde, J.W.Goet-

he Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü ve

1983’de de buranın müzesini kurar. Enstitü’ye bağlı olarak kurduğu müzede, Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve

gereçlerin, yazılı kaynaklara dayanarak yaptırdığı örneklerini

sergilemektedir.

Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü Sezgin’in öncülüğünde İslam Felsefesi alanında 1400 seriden oluşan bir katalog yayınlamıştır. Enstitünün kütüphanesinde Sezgin’in girişimleriyle on binlerce eser, yüzlerce el yazması ve 7.000 el yazması eserin mikrofilmleri bir araya getirildi.

Fuat Sezgin bu çalışmalarla İslam bilim tarihine Avrupa merkezci bakışı tashih etme niyeti taşıyordu. Birçok önemli bu-luşun “Batı’da” neşet etmediğini vurgula-yan Sezgin, ortaya koyduğu çalışmalarla bugünkü icatların birçoğunun Müslüman ilim adamları tarafından bulunduğunu kanıtlıyordu. Ancak İslam bilim tarihine yönelik ilginin Almanya’da giderek azaldı-ğını gözlemleyen Fuat Sezgin, kitaplarını ve bütün çalışmalarını İstanbul’a taşıma kararı almıştı. Kitaplarını taşırken kendi-sine yönelik “kültürel eser kaçakçılığı” iddiasıyla soruşturma açılmış, Sezgin’in binlerce kitabına Frankfurt Havalimanı’n-da el konulmuştu.

Yıllarca kendi maddi imkânlarıyla çalış-malarda bulunan Fuat Sezgin’in son dö-nemlerini kendisine yönelik mesnetsiz id-dialar ile geçirmesi sadece üzücü olmakla kalmadı Sezgin’i de bir hayli yıprattı.

Page 6: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Genel Merkezimizden6 |

Nr. BÖLGE KIZ ERKEK TARİH ŞEHİR SORUMLU TELEFON E-MAİL YAŞ

I G M G Y A Z O K U L L A R I1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

Genel Merkez

Hamburg

Bremen

Hannover

Ruhr A

Hessen

Württemberg

K. Bavyera

G. Bavyera

Schwaben

R. N. Saar

A. Viyana

Belçika

G. Hollanda

K. Hollanda

Lyon

Alpes

D. Fransa

A. Linz

Danimarka

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Kız

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

Erkek

08-29 Temmuz 2018

29 Temm.- 19 Ağus. 2018

25 Temm.- 14 Ağus. 2018

06-25 Temmuz 2018

07-18 Temmuz 2018

07-18 Temmuz 2018

09-19 Temmuz 2018

09-19 Temmuz 2018

15 Temm.-04 Ağus. 2018

24 Haz.-07 Temm. 2018

08-21 Temmuz 2018

28.07-17.08.2018

06-30 Ağustos 2018

29 Temm.- 19 Ağus. 2018

29 Temm.- 19 Ağus. 2018

29 Temm.-16 Ağus. 2018

19 Ağus. - 06 Eylül 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

02 - 27 Temmuz 2018

02 - 27 Temmuz 2018

01-28 Temmuz 2018

22 Temm.- 17 Ağus. 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

22 Temm.- 17 Ağus. 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

07-27 Temmuz 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

07-27 Temmuz 2018

29 Temm.- 18 Ağus. 2018

08-27 Temmuz 2018

29 Temm.-17 Ağus. 2018

09 Temm.- 03 Ağus. 2018

09 Temm.- 03 Ağus. 2018

08 Temm.- 03 Ağus. 2018

15-30 Temmuz 2018

Bosna Yaz Okulu

Marmara Yaz Okulu

Sevetaal

Sevetaal

Bremen

Bremen

Hannover

Hannover

Bergkamen

Rüsselsheim

Rüsselsheim

Herrenberg

Nürnberg

Mainburg

Rosenheim

Günzburg

Günzburg

Mannheim

Mannheim

Herzogenburg

Sollenau

İbn-i Sina

Amersfoort

Rotterdam

Amersfoort

Rotterdam

Belledoux

Belledoux

Belledoux

Belledoux

Hageneau

Hageneau

Wels

Perg

Linz

Fuglebjerg

Ramazan Başlık

Ramazan Başlık

Hüseyin Aslan

Sibel Tepe

Serkan Musluoğlu

Meryem Alptekin

İbrahim Kıdık

Büşra Gül

Necla Arıbaş

İbrahim Gülsever

Mehmet Aktürk

Kenan Özçelik

Durmuş Kılıç

Muzaffer Adsız

Muhsin Şahin

Muhsin Şahin

Murat Belgin

Murat Belgin

Muhammed Ali Ayer

Erkan Özdemir

Ali Yürük

Mustafa Uysal

Mustafa Uysal

Hanifi Akçasoy

Hanifi Akçasoy

Hanifi Akçasoy

Hanifi Akçasoy

Seyit Taze

Seyit Taze

Tuncay Acuma

Şaban Yaşar

İsa Esmer

Kemal Bilgin

+49 162 3276161

+49 162 3276161

+49 1622533276

+49 17634121822

+49 1722914571

+49 17647615076

+49 15156326994

+49 1636531112

+49 230786403

+90 1788688809

+49 17672960274

+49157-88416161

+49175-8419283

+49 1762366+33

+49 15147060230

+49 15258128472

+49 15258128472

+49176-51438567

+49176-51438567

+43 6601993138

+43 6803357987

+32 483534+3

+31 640536783

+31 617473854

+31 640536783

+31 617473854

+33 698606079

+33 698606079

+33 698606079

+33 698606079

+33 614147343

+33 614147343

+43 6765085845

+43 6604956050

+43 6607031607

+45 24687688

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

[email protected]

12-16

12-16

9-13

9-13

12-15

12-15

11-14

9-13

10-17

11-14

9-13

10-14

9-12

9-14

9-14

9-14

9-14

9 - 16

9 - 13

9-13

9-13

10-16

12-16

12-16

12-16

12-16

9-14

9-14

9-14

9-14

9-14

9-14

9-14

9-14

9-14

10-16

EĞİTİMBAŞKANLIĞIColonia-Allee 3, D-51067 Köln | Telefon: +49 221 942240-620 | e-mail: [email protected]

Page 7: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Genel Merkezimizden 7|

İslami İlimler ilk erkek öğrenci mezunlarını verdi İslami İlimler Kursları’nın ilk erkek mezunları Bremen Fatih şubesi ile Avusturya Arlberg Bölgesinden oldu.

EĞİTİM BAŞKANLIĞI

İslam Toplumu Millî Görüş Eğitim Başkanlığı İslami İlimler Kursları (İİK), 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında er-kek öğrencilerinden ilk mezunlarını ver-di. Kurslara 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında başlayan yetişkin erkek öğrenci-ler için açılan sınıflarda eğitime başlayan öğrencilerimiz büyük bir gayret ve sebatla İslami İlimler Kurslarında öğrenimlerini tamamladılar. Bremen Bölgesine bağlı Fa-tih Şubesi’nde 5 öğrencimiz mezun olur-ken Avusturya Arlberg Bölgesinden de 6 öğrencimiz mezun oldu.

Bremen Bölgesinin hazırlamış olduğu eğitim sezonu kapanış programında İs-lami İlimler Kursları kız ve erkek öğren-

cilerine de mezuniyet töreni düzenlendi. Törene katılan Genel Merkez İslami İlim-ler Kursları Sorumlusu Sultan Balkaya, bir ilki gerçekleştirmenin hamdi ile öğren-cilere ve eğitimcilere teşekkür ederken, inanırsak imkânın da olacağını ve bu te-mel düşüncenin en önemli şiarlarımızdan biri olduğunu söyledi. Öğrencilerin İslami İlimler Kursları bitirme sınavına katılarak Genel Merkez Mezuniyet Belgesi almaya hak kazandıklarını belirten Sultan Balka-ya, kurumlaşan IGMG İslami İlimler Kurs-ları ile yetişkin eğitiminde markalaşmaya gittiklerini söyledi. Bremen mezunların-dan Faruk Tanış en yüksek bitirme puanı ile Onur Belgesi almaya da hak kazandı.

Erkek öğrencilerin mezuniyet belgelerini Bremen Bölge Başkanı Ekrem Kömürcü verdi. Programda Bölge Eğitim Başkanı, Bölge ve Şube İslami İlimler Kursları Mü-dürleri de hazır bulundu.

Diğer bir mezuniyet töreni de Avustur-ya’nın Arlberg bölgesinde yapıldı. İlk defa erkek öğrenci mezun veren Arlberg İsla-mi İlimler Kursu da bir mezuniyet töreni düzenledi. Törene katılan Sultan Balkaya, 4 seneyi azimle bitirmeye gayret eden ve sonunda Genel Merkezin bitirme sınavına katılarak mezuniyet alma hakkı kazanan öğrencileri tebrik etti. Mezun olan öğren-cilerin idari, eğitim ve irşad kademelerin-de donanımlı kişiler olarak görev alacak-

larını belirten Sultan Balkaya, böylelikle yaşadığı yerleri tanıyan dili bilen kişilerle insanlığa ve insana faydalı faaliyetleri-mizin daha verimli sunulacağını söyledi. Mezuniyet töreninde Bölge İslami İlimler Kursları sorumlusu ve eğitimciler de hazır bulundu.

İslami İlimler Kursları, temel dini bilgi-leri haiz yetişkinlere usul ve sosyal dersler çerçevesinde bir eğitim ve uygulama prog-ramı sunuyor. 27 bölgemizde yürütülmek-te olan İslami İlimler Kurslarının toplam-da 2.757 öğrencisi bulunuyor. Kursların 450 öğrencisi erkek öğrencisi var. Yetişkin erkek öğrenciler için 16 bölgede İslami İlimler Kursları veriliyor.

“Bunun ırkçılıkla ilgisi yok!”FAIR International derneği tarafından 1 Temmuz’da düzenlenen “Bunun ırkçılıkla ilgisi yok- Müslüman karşıtı ırkçılığın kökenleri ve etkinliği” başlıklı programın konuğu Prof. Dr. İman Attia oldu. İlknur Küçük

AYRIMCILIK /IRKÇILIK

Ayrımcılık ve ırkçılık konularına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıy-la FAIR International derneği Köln’de bir program düzenledi.

Almanca olarak düzenlenen programın moderatörlüğünü yapan FAIR Müdürü Ta-ner Aksoy Müslüman karşıtı ırkçılığın kö-kenlerini ele almayı amaçladıklarını söyler-ken, “Etkinlik tarihi olarak bugünü kasten seçtik, çünkü bugün 1 Temmuz, ‘Müslüman Karşıtı Irkçılıkla Mücadele Günü’ (Der Tag gegen antimuslimischen Rassismus) ve bu-gün Marwa El-Sherbini’nin öldürülmesinin yıl dönümü.” dedi. Çocuk parkında 3 yaşın-daki oğluyla oynarken başörtüsü sebebiyle saldırıya maruz kalan Sherbini’nin, hakkını aramak için başlattığı dava sürecinde ırkçı saldırgan tarafından mahkeme salonunda

Avusturya Arlberg Bremen

18 bıçak darbesiyle öldürüldüğünü anla-tan Aksoy, eşinin ise onu korumak isterken ağır şekilde yaralandığını hatırlattı. 1 Tem-muz’un bu nedenle sembol bir gün olduğu-nu kaydeden Aksoy, “Bizler öte yandan sade-ce sembolik günlerin olmadığını hatırlamak istiyoruz, her gün ırkçılığa, ayrımcılığa ve dışlanmaya karşı bir duruş sergilememiz ge-rekiyor.” dedi.

FAIR’i tanıtan Taner Aksoy etnik köken ve dinî kimlikten dolayı yaşanan ayrımcılık, dışlanma ve ırkçılık vakalarıyla mücadele etmek amacıyla kurulan derneğin matbu olarak yayınlanan bir de bülteni olduğunu hatırlattı. Irkçılık ve göç hakkında araştır-malar yapan Prof. İman Attia programın konuğu oldu. İman Attia, ırkçılık konusun-da çalışmalar yaparken “Müslümanlar bir

ırk değil, niye ırkçılık adı altında değerlen-diriyorsunuz?” sorusunun kendisine sıkça sorulduğunu, diğer bir sorunun da “Burada da din eleştirisi yapılmıyor mu?” olduğunu belirterek “Bu iki sorunun cevabını vermeye çalışacağız.” dedi.

Yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlı-ğı gibi kavramları ele alan Attia bunların da yaş, gelir, ikamet yeri, cinsiyet gibi kriterlere göre farklılık gösterdiğini söyledi. Bu kav-ramlar arasında bir bağ olup olmadığı gibi konulara değindi.

Ön yargı ve ırkçılık kavramları üzerinde duran Attia, bu alanlarda yapılan araştır-malara değindi. Bu gibi konularla daha çok Alman kökenli olmayanların muhatap oldu-ğunu belirten Attia, “O Alman, Müslüman olamaz.” gibi düşünce ve ön yargılar oldu-

ğunu söyledi. Ötekileştirmenin ırkçılığın bir parçası olduğunu kaydeden Attia “Irkçılık; kapitalizm, modernite ve ulus devletle iç içe geçmiştir.” dedi. Irkçılığın yapısal, kurumsal ve söylemsel anlamda bağlantılı olduğunu ve bu katmanların bağı olduğunu anlatan Attia, daha önce yaşanmış olan düşmanlık-lardan ötürü de ön yargıların doğduğunu söyledi.

İslamfobi ve ırkçılık kavramlarının tanı-mını yapan Attia, Londra’daki saldırılardan örnek verdi ve yasal çerçevelerdeki eksik-liklere değindi. İslamofobi’nin dışlanma, ön yargı, şiddet ve ayrımcılık olarak topluma yansıdığına dikkat çeken Attia, bunun da iş alımlarında ayrımcılığa maruz kalma, siya-setten ve idareden dışlanma, sorumluluk ve yönetimden dışlanma, şiddet, fiziksel saldı-rı, sözlü taciz, mala zarar verme gibi somut olumsuzluklara sebebiyet verdiğini söyledi. Medyadaki ayrımcı dilin de günlük hayatta-ki ikili ilişkilerde, iş yeri ortamlarında, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanma anla-rında karşılaşılan olumsuz tutumu besledi-ğini ekledi.

İlk ırkçılık tartışmalarının deri rengi vb. unsurlardan değil de dinden dolayı ortaya çıktığını anlatan Attia; ibadethanelere yöne-lik ayrımcı tutumların, konulan isimlerden ya da başörtüsü gibi kılık kıyafetten dolayı yaşanan ayrımcılık vakalarının 1492 yılı-nın İspanyası’nda da acı bir şekilde tecrübe edildiğini ifade etti. Attia’nın sunumundan sonra soru cevap kısmına geçildi. Program bitişinde ise, katılımcılar Attia ile bire bir sohbet etme imkânı buldu.

Page 8: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Genel Merkezimizden8 |

“Müslüman’ın tutum ve davranışlarının İslami kimliği ile de münasip olması gerekir.”İslam Toplumu Millî Görüş Din İstişare Kurulu (DİK), yılın ikinci toplantısında gündeme gelen çeşitli konuları görüştü. İlhan Bilgü

İRŞAD BAŞKANLIĞI

İslam Toplumu Millî Görüş Din İstişare Kurulu (DİK), 2018 yılının ikinci toplantısı-nı yaptı. Din İstişare Kurulu bu oturumun-da da günlük hayatta karşılaşılan çeşitli problemlere ve sorulara cevap aradı. İlk görüşülen konu, sahibinin Müslüman veya gayrimüslim olmasına göre lokantalarda yemek yemek, içki veya helal olmayan et satışı yapılan yerlerdeki alışverişlerin du-rumu oldu. Bu konuda bir sunum yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü ve DİK üyesi Prof. Dr. Saffet Köse, içki içilen lokantalarda yemek yemenin ve içki servisi yapılan cafelerde oturmanın birkaç nok-tadan ele alınması gereken bir konu oldu-ğuna dikkat çekti. “Bir, bu tür işletmelerin bir Müslüman tarafından açılmasının, iki, Müslümanların bu tür yerlerden yararlan-masının hükmünü ayrı ayrı ele almak ge-rekir.” diyen Köse “Müslüman bir ülkede Müslüman’ın bu türden bir işletme açma-sının caiz olmadığı aşikârdır. Gayrımüslim ülkelerde yaşayan Müslümanların da bu türden işletmelere sahip olmasının ilkesel anlamda caiz olmadığını söylemek gere-kir.” ifadesinde bulundu. Gayrımüslim bir ülkede ihtiyaç hâlinde İslami hassasiyete sahip bir Müslüman’ın, gayrimüslimin res-toranlarından yararlanmada ya da Müslü-man’a göre haram maddeler satan bir mar-ketten helal ihtiyaç maddeleri için alışveriş yapmasında bir sakınca gözükmediğini an-latan Köse, Müslüman bir kimsenin ise bu tür bir işletme açmasının caiz olmadığını, çünkü, Müslüman’ın tutum ve davranışla-rının İslami kimliği ile de münasip olması gerektiğini söyledi.

Yapılan müzakereler sonrasında ku-rul, Köse’nin yaptığı sunum çerçevesinde, Müslüman bir kimsenin içki ya da İslam’a göre haram olan maddeleri satan bir işlet-me açamayacağını, gayrimüslimlerin bu tür işletmelerinden ise alternatifi bulunmadığı sürece helal olan ihtiyaçlarını giderebilece-ği kararına vardı.

Miras ilişkisiDİK Toplantısı’nda müzakere edilen

ikinci konu ise Müslümanlar ile gayri-müslim akrabalar arasındaki miras iliş-kileri oldu. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Duman’ın takdim ettiği miras meselesi ile ilgili olarak, genel kural olan “Müslü-man gayrimüslime, gayrimüslim de Müs-lüman’a mirasçı olamaz.” hükmünün ko-runmakla birlikte, duruma ve kişiye özel olarak Müslüman’ın gayrimüslime mirasçı olabileceğini söyledi. Kurul da bu görüşü tercih etti. Öte yandan Dr. Duman, İslami olarak miras paylaşımında kadın ile erkek arasındaki payların sanıldığı gibi, yarı ya-

vazifesidir, cuma namazı da buna dâhil-dir. Dolayısıyla bu meselede bir Müslüman diğer müctehid bir imamın görüşüne tabi olarak cumasını eda edebilir, aksi takdirde ibadetlerle başlayan ziyan daha büyük fela-ketlere sevk edebilir.” dedi.

Kurul, Lokman Çıtak’ın bu hükmünü, adet hâline getirmemek kaydıyla zaruret durumlarında mümkün olabileceği şek-linde ikrar etti. Lokman Çıtak ayrıca vakit namazlarının kaçırılması tehlikesi vuku bulduğunda, ihtiyacın bulunduğu yerler-de kazaya bırakmak yerine namazların cem’ edilerek kılmanın caiz olduğunu ifa-de etti. Çıtak, “Cuma namazında olduğu gibi, Müslüman 5 vakit namazlarını şeriat tarafından belirtilen vakitlerinde kılmaya gayret göstermeli ve vaktinde kılma çaba-sı göstermeden ruhsatlara başvurmaması gerekir. Buna rağmen çare bulunamıyor-sa ve haciyet kaçınılmaz hâle geliyorsa ve namazların kazaya bırakılmasında endi-şe ediliyorsa – ki bu günah teşkil eder- o takdirde yukarıda zikredilen görüşe göre amel edilebilir.” dedi. Din İstişare Kurulu bu şekilde vakit namazlarının başka imkân yoksa cem edilebileceği kararını verdi.

Bidat ve Ehl-i bidatToplantıda görüşülen bir başka konu

ise, Bidat ve Ehl-i bidat konusu oldu. Bu konuda İrşad Başkan Yardımcısı ve Fetva Hizmetleri Sorumlusu M. Hulusi Ünye bir sunum yaptı. Ünye sunumunda, Peygam-berimiz zamanında olmayıp da sonradan ortaya çıkan her şeye bidat tanımlaması yapıldığını, ancak, bu tarife göre her bi-datin red olunmayacağını, red olunacak bidatlerin akide ve ibadetlerde söz konusu olduğunu, zira sonradan olsa bile Peygam-ber Efendimiz’in “İslam’da güzel bir çığır (sünnet-i hasene) açana o çığıra uyanlar bulunduğu sürece sevap verilir, kötü bir

rıya olmadığını, bu konuda, kadının duru-muna göre erkekten daha fazla pay aldığı, eşit veya yarı oranda pay aldığı durumlar olduğunu söyledi. Ayrıca, mirasçıların ka-bullenmeleri durumunda eşit pay almanın da söz konusu olduğunu söyleyen Duman, ebeveynin çocuklarına mal bağışlayabile-ceklerini, burada esasın adalet olduğunu, ihtiyaç durumuna göre de eşit bir mal ba-ğışı şartı olmadığını söyledi. Kurul da Du-man’ın bu konudaki görüşlerine katıldığını ifade etti.

NamazlarKurulun görüştüğü üçüncü konu, yo-

ğun bir çalışma ve eğitim hayatı içinde olan Müslümanların, gerek imkân bula-maması gerekse izin alamaması sebebiy-le cuma namazı ve günlük namazları eda etmeleri hakkında idi. Bu konuda kurul üyesi Dr. Lokman Çıtak bir sunum yaptı. Çıtak, bazı yerlerde cuma namazını, öğle namazı vaktinden önce kılan camiler bu-lunduğunu, Hanbelî mezhebine göre cuma namazının gerektiğinde öğle namazı vak-tinden önce kılınabildiği bilgilerinin gel-diğini bu durumda Müslümanların cumayı bu camilerde normal vaktinden önce kılıp kılamayacaklarına cevap aradı. “Bilindiği üzere birçok işçi ve talebe cuma namazı-nı kılmakta zorlanmaktadırlar. Resûlullah (s.a.v.) ise mazeretsiz üç cumayı kaçıran kişinin kalbinin mühürleneceğini belirt-miştir.” diyen Çıtak, Müslüman’a düşen ilk görevin, bütün imkânları kullanarak cuma namazını, şartı olan vaktinde yani öğle vaktinde kılması gerektiğini söyledi. Çı-tak, “Bütün bu gayretinden sonra, derdine çare bulamıyorsa o takdirde bulunmuş ol-duğu şehirde zevalden önce cuma namazı kılan herhangi bir camide farizasını yerine getirebilir. Gayrimüslim ülkelerde İslam şiarını korumak evleviyetle Müslüman’ın

çığır (sünnet-i seyyie) açana da aynı şekil-de günah yazılır.” buyurduğunu naklet-ti. Ünye özetle şöyle dedi: “Bazı âlimlere göre, dinle ilgisi ve dinî mahiyeti bulun-mayan şeyler bidat sayılmaz. Bu bakımdan örf ve âdet türünden olan davranışlar bi-dat kavramının dışında kalır. Kur’an’ı bir mushaf hâline getirmek, teravih namazını cemaatle kılmak, camilere minare yapmak ve medrese inşa etmek gibi şeyler bidattir ama, reddedilmeyen teşvik edilen bidat-lerdir. Akaitte bidat haramdır. Akaitteki bidat derece derece küfre kadar varır. Aka-itte küfrü gerektirecek bidatlerin ölçüsü dinde zaruri olarak bilinen ve inanılan şeylere muhalefete götüren bidatlerdir. İbadetlerdeki bidat, haram ve masiyet olan ve mekruh olan bidatler diye kısımlara ay-rılır. İbadetlerde haram olan bid’-atlerin örnekleri, hiç evlenmemeye kalkışmak, güneş altında durarak oruç tutmak ve iba-det etmek niyetiyle insanlardan uzaklaşa-rak inzivaya çekilmek gibi şeylerdir. ”

M. Hulusi Ünye’nin takdiminden sonra kurul, akaitte ve ibadetlerde bidatın caiz olmadığına, namazlardan sonra, müez-zinin tesbihatta bulunması, cemaatin de buna iştirak etmesi ve camilerde sünnet namazların kılınması gibi durumların sonradan ortaya çıksa da, bu geleneğin bidat sayılmayacağı, Hz. Muhammed’den sonra peygamber geleceğine inanmanın ise küfre götüren bir bidat sayılacağı ka-rarına vardı.

DİK Toplantısı’nda cenazelere dair so-rulan çeşitli sorular da cevaplandırıldı. Soruları Soner Duman ve Mustafa Duman cevaplandırdı. Bu bağlamda ölüden organ alınıp alınamayacağı, ötenazinin caiz olup olmadığına dair sorular da gündeme gel-di. Bu konuda verilen eski kararlar tasdik edilirken, ölüden organ alınmanın caiz ol-duğu, ötenazinin ise ister doktor tavsiyesi isterse kişinin kendi isteği ile olsun caiz olmayacağı kararına varıldı.

Toplantının ikinci gününde ise IGMG eski Eğitim Başkanı Mehmet Gedik’in Almanya’da Müslüman Sosyal Hizmetler tasarısı hakkında bir sunumu oldu. Meh-met Gedik mevcut sosyal hizmetlerin yanı sıra kendisinin önerdiği ve adına AHSEN dediği sosyal hizmet modelini anlattı. Bu konudaki sorunları da sıralayan Gedik Av-rupa’da Müslümanların yok denecek kadar az sosyal hizmet yaptıklarını gündeme ge-tirdi. Tasarısı hakkında kurulun görüşleri-ni aldı ve çeşitli soruları gündeme getirdi. Kurul, Mehmet Gedik’i yaptığı çalışmalar-dan dolayı tebrik ve teşvik etti. Soruların ve problemlerin daha ayrıntılı bir şekilde hazırlanarak ilerideki bir oturumda görü-şüleceğini bildirdi.

Page 9: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Genel Merkezimizden 9|

İlk Hac Kafilesi 29 Temmuz’da hareket ediyorIGMG HacUmre Reisen GmbH, 2018 yılı Hac Organizesi’nde görev yapacak Kafile ve Grup Başkanları ile Hizmet Görevlileri Bilgilendirme Toplantısı Köln’de IGMG Genel Merkezi’nde yapıldı.

HAC ORGANİZASYONU

IGMG Hac–Umre Reisen GmbH 2018 yılı hac hizmetleri organizasyonunu ön hazırlık-ları büyük oranda tamamladı. Bazı ülkelerde uygulanan parmak mührü alımı işlemleri de zamanında gerçekleştirildi. IGMG Hac–Umre Reisen GmbH’nin bu sene Avrupa’dan gidecek ilk kafilesinin de 29 Temmuz’da ha-reket edeceği bildirildi.

23 Haziran Cumartesi günü yapılan kap-samlı bir toplantı ile 2018 yılı Hac Organi-zesi kapsamında görev alacak kafile ve grup başkanları ile hizmet görevlileri bilgilendiril-di. Genel Merkez’de yapılan toplantıda hacı adaylarına verilecek tüm hizmetler ayrıntı-larıyla kafile ve grup başkanlarına aktarıldı. Toplantıya IGMG Genel Başkanı Kemal Er-gün de katıldı ve bir konuşma yaptı.

Gündem takdimini Abdullah Yıldırım’ın yaptığı toplantıdakonuşanHac Umre ve Seyahat Birim Başkanı Tahir Köksoy top-lantıya katılan kafile ve grup başkanlarını, bayan görevlileri ve hizmet görevlilerini se-lamlayarak katılımlarından dolayı teşekkür etti. Hac-Umre çalışmalarında ilk günden bu güne kadar emeği geçen tüm idarecilere şükranlarını ileten Köksoy, “Böylesi büyük bir organizenin devamı hiç şüphesiz fedakar görevli kardeşlerimizin sayesinde olmakta-dır.” dedi.

IGMG Hac-Umre Başkanı Tahir Köksoy, 2018 yılı hac organizesinin ön hazırlıklarının bittiğini artık tüm birimlerimiz ile Allah’ın misafirlerine hizmet etmeye hazır olduk-larını bildirdi. Köksoy konuşmasında görev yapacak olan Genel Merkez Hac Birim Baş-kanlarını ve idari kadroyu da tanıtarak Birim Başkanlarının görev alanları ile ilgili de kısa bilgilendirmelerde bulundu.

Bu yıl Suudi Arabistan Hac Bakanlığı ta-rafında yeni uygulamaya konulan parmak izi uygulaması hakkında da bilgi veren Bi-rim Başkanı Tahir Köksoy “Resmî hazırlık-ları zamanında bitirmiş olmak ve tüm hacı adaylarımızın problemsiz bir şekilde parmak izi taramalarını zamanında yaptırmak hazır-lıklar açısından büyük önem arz etmekteydi. Elhamdülillah tüm bu çalışmaları nihayete erdirmiş olduk.” dedi. Tahir Köksoy yaptığı konuşmada 2018 Hac Organizesi kapsamın-da toplam 41 kafile ile 7 adet otelde kutsal topraklarda hizmet verileceğini söyledi. İlk kafilenin 29 Temmuz’da hareket edeceğini söyleyen Köksoy, her 45 kişiye bir Grup Ho-cası, ayrıca her kafilede de bir bayan görevli olduğunu belirtti. Tüm hacılarımızın sağlıklı bir hac dönemi geçirebilmesi için yeni di-zayn edilmiş poliklinikile hizmet verileceği-ni belirtti.

Mekke Sorumlusu ve Birim Başkan Yar-dımcısı Cengiz Dağdeviren de yaptığı konuş-mada “Kafile ve Grup Başkanları ile Hizmet Görevlilerinin Görev ve Sorumlulukları”

hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Or-ganizenin Mekke ayağı olarak tüm hazırlık-ların tamamladığını belirten Dağdeviren her zaman olduğu gibi bu yıl da hacılarımızı gül, hurma ve zemzem ile karşılayacaklarını söy-ledi. Medine Sorumlu Yardımcısı İskender Esmer de yapmış oldukları ön hazırlıkları kafile ve grup başkanları ile paylaşarak hac organizesi için Peygamber diyarı Medine olarak hazır olduklarını belirtti.

IGMG Hac-Umre İrşad Sorumlusu Ab-durrahim Güçlü de, hac süresince yapılacak olan irşad programları hakkında katılım-cılara bilgi verdi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da beş sahabenin örnek şahsiyet olarak irşad programlarında işleneceğini bildirdi. Güçlü, irşad çadırı hizmetleri kapsamında Türki-ye’den ve Genel Merkezimizden birbirinden değerli hatip ve hatibeler ile irşad hizmetleri-nin aralıksız sürdürüleceğini söyledi. IGMG Fetva Hizmetleri Sorumlusu Hulusi Ünye de karşılaşılacak fıkhi konular hakkında hocala-ra kısa hatırlatmalar yaparak, hac menasiki hakkında bilgilendirmede bulundu.

Hac Bilgi İşlem Sorumlusu Veysel Özkan ise hac organizasyonunun teknik altyapı ve hizmet alanları hakkında bilgilendirmede bulunduktan sonra birçok hacının beğeni-sini kazanan Hac-App uygulaması hakkında görsel olarak tanıtıcı bir sunum yaptı. Daha sonra söz alan Kadınlar Teşkilatı Hac So-rumlusu Hacer Fırat organizede görev alacak bayan görevliler ve Genel Merkez hatibeleri hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Yine Sağlık Hizmetleri hakkında söz alan Zehra Alver de tecrübeli doktor, hemşire ve sağlık memurları ile birlikte tam kadro ile hacıla-rımızın sağlıklı bir hac ibadeti gerçekleştir-melerine yardımcı olacaklarını söyledi. Alver “Yeni oluşturulan polikliniğimiz ve tüm ha-cılarımıza dağıtılacak sağlık el kitapçığı ile hacılarımıza sağlıklı bir hac ibadeti diliyo-ruz.” dedi.

IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de toplantıya katılarak kafile ve grup başkanları ve hizmet görevlilerini selamladıktan sonra, hac ibadetinin sıra dışı bir ibadet olduğunu, bildirdi ve “Hacılar, Cenâb-ı Hakk’ın misa-firleridir. Dolayısı ile bu misafirleri en iyi bir şekilde ağırlamak bizim en büyük görevimiz-dir.” dedi. Ergün, kafile ve grup başkanları-nın mutlaka irşad programları düzenlemesi-nin yanı sıra, ayrıca her gün değerlendirme toplantıları yapmalarını da tavsiye etti. Hac-cın sabrı gerektiren bir ibadet olduğunu vur-gulayan Ergün, görevlilere tebessümü elden bırakmamalarını tavsiye etti. Toplantı, katı-lımcıların dilek ve temennileri alındı.

Bayan görevliler hizmete hazır Toplantının ikinci bölümünde sadece

bayan görevliler yer aldı. Kadınlar Teşkilatı (KT) Başkanı Handan Yazıcı’nın da selamla-

ma konuşması ile katıldığı toplantıda 2018 Hac Organizasyonu’nda KT adına Fetva Hizmetleri’nden sorumlu olan Tünay Ermiş Hoca Hanım kendisini tanıttı alanıyla ilgili bilgilendirme yaptı. Hacer Fırat hac döne-minde bayan görevlilerin karşılaşabileceği zorluklardan bahsetti nelere dikkat etmeleri gerektiğini aktardı. 43 kafilenin her birinde yer alan bayan görevlilerin haricinde Genel Merkez olarak 4 Mekke 2 Medine’de olmak üzere 6 hoca hanım görevlendirildi, Fetva Sorumlusu ile birlikte toplam 7 Genel Mer-kez görevlisi bu yıl hacılara hizmet sunacak. Bu yıl ilk olarak her yıl olarak yapılan Türkçe sohbetlerin yanı sıra Arapça ve Almanca ola-rak da her gün sohbet yapılacak.

Page 10: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Hayatın İçinden10 |

Page 11: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Hayatın İçinden 11|

Page 12: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Hayatın İçinden12 |

Darul-bekâya irtihal eden merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet ve mağfiret,

sevenlerine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz.Ruhlarına el-Fatiha.

Vefat eden UKBA üyelerimizİsmi Vefat tarihi Bölge ve şubesi

Berishaj ShyhreteGani ShaqiriEkrem KeskinNaciye OğuzFethiye BektaşSaban SabanHamza DemirBebek TokerHüseyin İşbirKemal YürümezHavva DemirkırAdem Ahemed EdrisHaydar GürbüzAyla EmreHalil Erenİlhan DevecioğluLütfiye SalıSebahattin ÖzşahinAli Rıza Topal

12.06.201812.06.201813.06.201814.06.201815.06.201815.06.201816.06.201816.06.201816.06.201817.06.201817.06.201817.06.201818.06.201818.06.201819.06.201822.06.201822.06.201826.06.201827.06.2018

Freiburg-Donau/FreiburgHannover/Salzgitter

Arlberg/DornbirnViyana

Köln/LeverkusenHessen/Stadtallendorf

Düsseldorf/Duisburg MarxlohRuhr-A/Hamm Hövel

Rhein-Neckar-Saar/MannheimHessen/Stadtallendorf

Arlberg/DornbirnHamburg/Merkez

Güney Bavyera/Ingolstadt Düsseldorf/Neuss

Köln/Düren Rhein-Neckar-Saar/Mainz

Ruhr-A/HagenBerlin/Wedding

Berlin/Kreuzberg

ALLAH’IN KISKANMASIEbû Hureyre’den (r.a.) rivâyet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şüphesiz ki Allah kıskanır (gayret gösterir). Allah’ın kıskanması, haram kıldığı

şeyleri müminin işlemesidir.”1

HADİS GÜNLÜĞÜ

İ mam Buhârî (v. 256/869), “gayret” (kıskançlık) diye koy-duğu bab başlığı altında, Muğî-re’den rivayet edilen şu hadîs-i

şerife yer verir: Sa’d b. Ubâde (r.a.):

- Eğer karımla beraber bir erkek gö-rürsem onu kılıcın keskin tarafı ile vu-rur öldürürüm.” demişti. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.):

- Siz Sa’d’ın kıskançlığına şaşıyor mu-sunuz? Ben ondan, Allah da benden daha kıskançtır.” buyurdu.2

Karı koca arasındaki kıskançlık, onların

birbirleri hakkında duydukları heyecan demektir. Asalet ve safiyetini yitirmemiş insanda var olan bu duygu ve heye-can, makul ölçüde aranan bir özelliktir. Çünkü bu sayede karı koca, kendilerine yönelen kötü niyet ve bakışlardan yek-diğerini korumuş olur.

Allah’ın kıskanması (gayretullah, gay-ret-i ilahîyye) ise, kulunun haram ve gayrimeşru söz ve fiillerine rıza göster-memesi anlamındadır. Yüce Allah’ın ku-lunu kıskanması, onun sevap, hidayet, saadet üzere olmasına rıza gösterip, günah, dalalet ve şekâvetine razı olma-masından ve ona olan merhametinden-

dir. Bu konuda Yüce Kur’an’ın beyanı açıktır: “Eğer küfre sapacak olursanız, bilesiniz ki Allah size, hiçbirinize muh-taç değildir. Fakat O, kulları için küfre ve nankörlüğe razı olmaz.”3

Şüphesiz, Allah’ın razı olmadığı fiil ve davranışlar, O’nun iradesi (meşîet) dışın-da cereyan etmez. O, imtihanın esprisi gereği, itaatkâr olsun isyankâr olsun kullarına fırsat tanır. Hesap günü ise herkes yaptığının karşılığını mutlaka gö-recektir. Buna göre Allah Teâlâ, kulunun açık veya kapalı olarak çirkin hareket ve davranışlarda bulunup günah işlemesi hâlinde, gayret ve hamiyet göstererek

ondan memnun olmayacaktır.

O hâlde mümin, Allah’ın müheymin (her şeye hâkim, görüp gözeten) sıfatını dü-şünerek her hâlükârda gayret-i câhiliy-yeden kaçınmalı, gayretullâh’a dokuna-bilecek söz, fiil ve davranışlardan uzak durmalı ve şu ayetle hemhâl olup her daim murakabenin farkında olmalıdır:“Nerede olsanız, O sizinle beraberdir.”4

1. Buhârî, Nikah, 107.

2. Buhârî, Nikah, 107.

3. Zümer suresi, 39:7

4. Hadîd 57/4

Prof. Dr. Zekeriya Güler

Page 13: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Hayatın İçinden 13|

Seferilikle İlgili SorularM. Hulusi Ünye

FIKIH KÖŞESİ

Uzak bir yere gezmeye gittim. Gittiğim yer bırakın 90 kilometreyi, 700 km.’den fazla.Tabii, iş için değil, gidip gezmek ve biraz da dinlenmek için gittim. Seferi sayılır mı-yım. Seferilik için illa ki, iş amaçlı mı git-mek lazım?

Seferilik hükmüne tabi olunması için çıkılan seferin gayesi de önemli bulunmuş ve konu âlimlerimiz arasında tartışılmıştır. Hanefî mez-hebine göre, seferilik hükmü her çeşit misa-firlik için geçerlidir. Bu misafirlik ister bir iba-det için, ister mubah veya masiyet (günah) amaçlı olsun fark etmez. Çünkü bir şey meş-ru ise, ona bizzat yasak olmayan ve dolay-lı olarak yapılacak bir çirkinlik o meşruiyeti meşru olmaktan çıkarmaz. Misal olarak cuma namazı vaktinde yapılan alışveriş caizdir. Hal-buki cuma namazı vaktinde alışveriş yapıl-ması yasaklanmıştır. Çünkü cuma namazına gidememe işi, alışveriş sebebiyle olmayabilir. Bir başka sebeple de cuma namazına gide-meme söz konusu olabilir. Misafirlik de aynen böyledir. Çünkü günah olan şeyler misafirlik olmadan da işlenebilir. Örneğin hırsızlık fiili kendi yaşadığı yerde de olabilir. Misafirlikle masiyet işini birini diğerinden ayırmak gerekir. Zira misafirlik ayrı, misafirlikte günah işlemek ayrıdır. Ama içki ve domuz satışı gibi bizzat haram olanların alışverişi yapılan akdi gayri meşru hâle getirir. Ama misafirlikteki dolaylı gayri meşru iş işlenmesi misafirlikteki ruh-sattan yararlanma hakkını yok etmez. Çünkü misafirlikteki ruhsatı düzenleyen “Yolculuk et-tiğinizde, kafirlerin size bir fenalık yapmasın-dan korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir sorumluluk yoktur. Zira kafirler, size apa-çık düşmandırlar.”1 âyet-i kerîmesinde her hangi bir kısıtlama yoktur; ayet mutlak olarak gelmiştir. Misafirliğin kendisi meşrudur. Sefer hâlinde günah işlemek, misafirlik ruhsatından mahrum olmayı gerektirmez.2

Hanefîlerin dışındaki cumhur-u ulemaya göre ise, misafirliğin gayesi meşru bir sebep olma-lıdır. Meşru olmayan bir sebeple (örneğin, yol kesmek; haram malları alıp-satmak gibi…) yol-culuğa çıkmak, yolculuk hâlinde ruhsatlar olan, namazların kısaltılması, cemedilmesi, orucun tehir edilmesi, üç gün boyunca mestlerin üze-rine meshedilmesi ve nafile namazların binit üzerinde kılınması gibi ruhsatlardan yararlan-ma hakkını yok eder. Çünkü meşru olmayan bir gaye için yola çıkan birisi, yasak olan bir şey yapmak üzere yola çıkmaktadır. Dolayısıy-la namazları kısaltamaz; mesh hükümlerinden yararlanamaz; orucunu iftar edemez. Yolculuk hâli ruhsatın sebebidir. Günah işlemek üzere yola çıkmak bu ruhsatı kullanmaya mani olur. Nitekim “Şüphesiz size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini, Allah’tan başkası için kesilen hay-vanı haram kılmıştır; fakat, darda kalana, baş-kasının payına el uzatmamak ve zaruret mik-tarını aşmamak üzere günah sayılmaz. Çünkü Allah bağışlayandır, merhamet edendir.”3 aye-tinde darda kalanın “başkasının payına el uzat-mamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere” haram olan şeylerden yararlanılmasına izin ve-rilmiştir. Aksi takdirde böyle ruhsatlardan yarar-lanmak mümkün değildir.

Helal ve meşru bir sebep ve gaye ile yola çıkan bir insan, misafirlikte bir şekilde gayri meşru bir iş işlerse ruhsatlardan yararlana-bilir. Çünkü yolculuğa başlarken meşru bir sebeple yola çıkılmıştı. Bu durum mukim hal-de iken günah işlemek gibidir. İmam Nevevî, günah işlemek için yola çıkan birisi, bu niye-tinden döner ve tövbe ederse ruhsat hakla-rından yararlanabilir demektedir.4

Bu görüşler çerçevesinde sorunun cevabına baktığımızda şunları ifade edebiliriz. Soruyu yönelten kardeşimiz, bir günah ve isyan iş-lemek için yola çıkmamıştır. Gezip, bir yerleri görmek ve meşru bir seyahat yapmak üzere yola çıkmıştır. Dolayısıyla misafirliğin sağladı-ğı ruhsat ve izinlerden yararlanabilir. Dört re-katlı farzları iki rekat olarak kılabilir; ramazan orucunu tehir edebilir vs.

Ben, izine gittiğimde 10 gün anne-babamın evinde kalıyorum. Sonra 10 gün eşimin anne/babasının bir başka şehirdeki evinde kalıyo-ruz. Daha sonra ise tekrar kendi anne-ba-bamın evine gelip 10 gün daha kalıyorum. Bu şekliyle benim seferilik durumum na-sıldır? Bazıları, ev seninse misafir değilsin, anne-babanın evinde kalırsan misafirsin di-yorlar. Ama bir kısmı da ana-babanın evinde mukimsin, kayınvalide/kayınpederin evinde ise misafirsin diyorlar. Bu konuları izah eder misiniz?

Konu, yolculuk (seferilik) hükümlerini etkile-yen “vatan” kavramıyla alakalıdır. Soruyu mi-safirlik hükümlerine tesir eden vatan kavramı-nı izah ederek cevaplamak istiyoruz. Seferilik hükümleri açısından vatan üç kısımdır.

1) Vatan-ı asli: Kişinin doğduğu, büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği ya da içinde barınmayı kast edip, başka yeri vatan edinmek istemediği yere “vatan-ı asli” denir.

2) Vatan-ı ikamet: Bir kimsenin doğduğu, evlendiği ve yerleşmeye karar verdiği bir yer olmaksızın yalnız içinde on beş günden fazla kalmak istediği yere de “vatan-ı ikamet” de-nir.

3) Vatan-ı süknâ: Yola çıkan birisinin için-de on beş günden az oturmak istediği yere “vatan-ı süknâ” denir. Vatan-ı süknâ, vatan olarak kabul edilmez. Çünkü bununla ne asli va-tan ne de ikamet vatanı değişmiş ve bo-zulmuş olmaz.

Seferîlik konusunda bu vatanlar kendi misli ile veya üstü ile bozulur, aşağısı ile bozul-maz. Yani bir asli vatan yine bir asli vatanla bozu-lur; vatan-ı ikamet vatan-ı asli veya bir başka vatan-ı ikametle bozulur. Vatan-ı asli vatan-ı ikamet veya vatan-ı süknâ ile bozulmaz. Bir vatan-ı asliden diğer bir başka yere orada sürekli olarak yerleşmek amacıyla gidilirse gidilen bu yeni yer yeni vatan-ı asli olur, bi-rinci yer asli vatanı olmaktan çıkar. Çünkü Hz. Pey-gamber (s.a.v.) Mekke’ye gittiğinde kendisini misafir saymış ve “Biz seferiyiz.” buyurmuştur.5

Yukarda da ifade edildiği gibi vatan-ı asli, va-tan-ı ikametle bozulmaz. Bundan dolayıdır ki, doğduğu veya karısının bulunduğu yerden, öğrencilik, askerlik, işçilik gibi bir amaçla on beş günden fazla kalmak üzere başka bir yere giderse asli vatanı değişmez. Asli va-tanına döndüğünde üç günden az bile kal-sa misafir sayılmaz. Çünkü ikamet vatanı asıl vatanını değiştirmemiştir.

Ailesini nakletmeden bir başka şehirde ev-lenen kişinin ikinci bir vatan-ı aslisi oluşmuş olur. Dolayısıyla bir insanın birden fazla asli vatanı olabilir. Hangisine gitse orada misafir-likten çıkar, mukim olur. Vatan konusundaki bu özet bilgilerden sonra yöneltilen sorunun cevabı hakkında şunları ifade edebiliriz.

Soruyu yönelten kardeşimiz Avrupa’yı asli vatan yapmış, izine gitmiş olduğu Türkiye’yi ise vatan-ı süknâ dediğimiz vatan hâline ge-tirmiştir. Her gittiği yerde en az on beş gün kalacak olsaydı, vatan-ı ikamet sebebiyle mukim olabilirdi. Ancak her uğradığı yerde on gün kalmak durumunda olduğu için önce za-man açısından sonra da asli vatanı olmadığı için seferilik hükümleri geçerli olur.

Buna göre bu kardeşimiz, doğup büyüdüğü ve ana-babasının bulunduğu vatan-ı aslisini şu anda eşi ve çocuklarıyla yaşadığı vatan-ı aslisi ile değiştirmiştir. Dolayısıyla izin döne-minde anne ve babasının evinde, kayınvalide ve kayınbabasının evinde ve tatil yaptığı tatil bölgesinde misafir olur; seferilik hükümlerine tabi olur. Ana ve babasına ait olan ev artık kendisi için misafir olduğu evdir. Kayınpeder ve kayınvalidelere ait evler de böyledir. Allah en iyisini bilir.

1. Nisa suresi, 4:101

2. Ed-Dürrü’l Muhtar, 1/733, 736; Tebyinü’l Hakaik,

1/125; Fethu’l Kadir, 1/405

3. Bakara suresi, 2/173

4. Bidayetu’l Müctehid, 1/163; Mugni’l Muhtaç, 1/268;

El-Mühezzeb, 1/102; El-Mugnî, 2/261

5. Şevkânî, Neylü’l Evtar, 3/207

Page 14: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Bölgelerimizden14 |

“Allah’ın yardımı ve tecrübelerimizle bu üniversiteyi yürüteceğiz.”Kuzey Hollanda Bölgesi’nde teşkilatın yıllardır çalışmalarını sürdürdüğü hayali nihayet gerçekleşti. Yapılan müracaatlar ve resmî işlemlerin tamamlanması sonucu Amsterdam’da International University of Applied Sciences adıyla bir İslam Üniversitesi açıldı. Adnan Şahin

ÜNİVERSİTE

İslam Toplumu Millî Görüş teşkilat-larının yıllardır çalışmalarını yürüttüğü üniversite başarıyla tamamlandı. Yapılan müracaatlar netice verdi ve Hollanda’nın Amsterdam kentinde bir İslam Üniversitesi açıldı. Bu gelişme ile eğitim çalışmalarının kurumsallaşması noktasında çok önem-li bir eksik giderilmiş oldu. Üniversitenin özelde Hollanda genelde ise tüm Avrupa toplumuna katkı sağlaması hedefleniyor.

Rektörlüğünü yıllardır eğitim alanında hizmet veren Bahaeddin Budak’ın yürü-teceği International University of Applied Sciences in Amsterdam’ın tanıtım ve öğ-renci kayıt çalışmaları başladı. Budak üni-versite ile ilgili tanıtım çalışmalarını kent kent hatta ülke ülke dolaşarak yapmaya çalışıyor. Budak en son bu çalışma çerçe-vesinde Belçika’nın Beringen kentinde bu-lunan İslam Toplumu Millî Görüş teşkilat binasında ilgilileri bilgilendirdi. IGMG Eğitim Başkanı Abdulhalim İnam, Belçika İslam Federasyonu Başkanı Ekrem Şeker ve üniversite eğitimine ilgi duyan birçok katılımcının hazır bulunduğu program-da önemli bilgiler paylaşıldı. Budak önce genel bilgilendirme yaptı. Ardından soru cevap bölümü yapıldı. Vatandaşlar üniver-site ile alakalı tüm sorularını sorma imkânı buldular.

İmam/manevi rehber ve din dersi öğretmenine çok ihtiyaç var

“Ne mutlu bize ki, ilk emri ‘Oku!’ olan dinimiz bize günlük olarak okumayı, dü-şünmeyi ve akletmeyi önermektedir.” di-yerek sözlerine başlayan Budak buna mu-kabil, maalesef Müslümanların istenilen şekilde okumadıklarını ve düşünmedikle-rini belirterek artık buna bir son verme-nin zamanının geldiğini ifade etti: “Artık burada kalıcı olduğumuzu biliyoruz. Bunu her defasında söylüyoruz. Kurumlarımızı, cemiyetlerimizi, camilerimizi kurduk. Ço-cuklarımız burada yetişiyor. Dinini, kim-liğini ve benliğini koruması babından bu toplumu anlayan, tanıyan ve toplumun di-liyle çocuklarımıza eğitim verecek, manevi açıdan yön verecek iki temel şahsiyete ihti-yacımız var: Birincisi imam/manevi rehber ikincisi din dersi öğretmeni. Çünkü gençle-rimizin bu güzel dini anlamaları ve hayat-larına bir mana katabilmeleri için bu dini iyi bilmeleri gerekir. Hollanda okullarına gidiyorlar. Burada temel eğitim dili Fla-

manca. Veli veya camideki hocamız o dili konuşmadığından dolayı bir türlü zihnine, beynine, kalbine istediğimiz gibi yetişemi-yoruz. Elbette bu herkes için geçerli değil-dir. Ama biz herkese ulaşmak zorundayız. Bu anlamda kurumsallaşmamız gerekir. Bu şart. Kreşten tutun, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteye kadar kurumsallaşmamız gerekir. Hollanda’da İslam ilkokulları ger-çeği var. Bu okulların başlangıç tarihçesi 1988’e dayanır. Hikâyesi şu; İslam Toplu-mu Millî Görüş teşkilatının o zamanki ida-recileri Müslümanların da isterlerse kendi okullarını açabileceklerini, bunun müm-kün olduğunu duyuyor ve işin peşine dü-şüyorlar. Hayretle, okul açmanın çok ama çok kolay olduğunu görüyorlar. Sadece 100 tane imza toplayınca bu iş oluyor. Bu ka-dar basit. Ve bununla bakanlığa müracaat ediyorlar ve bir ay içinde okulu açıyorlar. O sistemi öğrendikten sonra bir sonraki yıl diğer İslam Toplumu Millî Görüş teşkilat-ları bu imkândan istifade etmeye başlıyor ve üç-dört tane okul müracaatı yapılıyor. Üç yıl içerisinde 21 tane okul açıldı. Ancak sonrasında kanunlar değiştirildi. Yeni ka-nuna göre özel araştırma merkezine araş-tırma yaptıracaksın. O araştırma merkezi senin müracaat ettiğin bölgeyi araştırıp ne kadar talebe olduğunu ve senin açaca-ğın okula ne kadar talebe gelebileceğini belirleyecek, yani senin açacağın okula en az 250-300 öğrencinin gelebileceğini rapor edecek ve o raporla müracaat edeceksin. Böyle olunca birden müracaat sayısı düşü-verdi hâliyle. Ama buna rağmen hamdol-sun şu anda Hollanda’da 52 tane İslam il-kokulu mevcut. Ve her yıl yenisi ekleniyor. Bu esnada orta ve lise okulu da açıldı. Bu okulların tüm masrafları devlet tarafından finanse edilmektedir. Belçika’da son beş altı yıldır benzer çalışmalar devam ediyor hamdolsun. Rabbim sayılarını artırsın. Daha evvel de söylediğim gibi bu çocukla-rın yetişmesi için din dersi öğretmenlerine ve manevi rehberlere ihtiyacımız var. Bun-ları yetiştirmemiz lazım ve bunun yeri de üniversitedir. Başka yer değildir.”

Üniversitede nasıl bir eğitim olacak?

Üniversiteyi tanıtan Budak sunula-cak eğitim hakkında bilgi verdi: , “Bizim kurmuş olduğumuz üniversitede talebe-ler imam/ manevi rehber ya da İslam din dersi öğretmeni olarak mezun olabilecek.

Dört yıllık eğitim programımızda ilk iki yıl imam ve din dersi öğretmenleri aynı temel dersleri takip edecekler. Bunların içerisinde Kur’an ilimleri, hadis usulü, Arapça, siyer, dinler tarihi ve benzeri ko-nular olacak ama aynı zamanda pedagoji, sosyoloji, Hollanda tarihi, ilmî araştırma teknikleri gibi dersler olacak. İkinci yıldan sonra arzu eden İslam din dersi bölümü-nü seçer, orada daha fazla okul endeksli dersler verilecek. Arzu eden imam manevi rehber bölümünü seçecek. Orada da ma-nevi rehberin kriterleri neyse ona uygun bir şekilde ekstra eğitim verilecek. 11 yıldır eğitim verdiğim kurumda benim sorumlu olduğum İslam din dersi bölümü tüm eği-tim fakültelerin arasında en iyi rapor alan bölüm oldu, hamdolsun. Böyle bir tecrü-bemiz var. Ve biz bu tecrübeyi göz önünde bulundurarak bu eğitimin ona uygun bir şekilde baştan verilmesini sağlayacağız. Şu anda sadece bu iki bölümle başlıyoruz. İleride Rabbim nasip ederse bölümlerimi-zi çoğaltacağız. Profesyonel tercümanlık bölümü, Türkoloji, Arap Dili ve Edebiyati gibi bölümleri ekleyeceğiz. Daha başka bö-lümleri de inşallah eklemeyi düşünüyoruz. Bundan daha önemlisi, ilerleyen dönem-lerde Belçika’da, Almanya’da bize bağlı üniversiteler kuracağız. Tecrübemizi ve o ülkelerin kurallarını göz önünde bulundu-rarak akredite olmuş bir kurum çerçevesi içinde International University of App-lied Sciences in Amsterdam olan adımız altında (IUA) ikinci bölümünü açabiliriz. Böyle bir planımız var. Bismillah dedik, yola çıktık. Önümüze çok engeller çıka-cak. Bunu biliyoruz. Bizim hakkımızda bir sürü olumsuz şeyler söyleyecekler ama biz bunlara aldırmayacağız. Yolumuza devam edeceğiz.

4 yıllık bu eğitim ilk etapta lisans (Ba-chelor) seviyesinde olacak. Türkiye’deki ilahiyat fakültelerinin seviyesinde ola-cak. Daha sonra yüksek lisans seviyesini de bu bölüme ekleyeceğiz. Amsterdam’da eğitimimize 4 Eylül tarihinde başlıyoruz. Kayıtlarımız devam ediyor. Kayıt için lise mezunu olmak gerekiyor. Yahut Türki-ye’de ilahiyat mezunuysanız Flamancanız yeterli seviyede ise bizim üniversitemize kayıt yapabilirsiniz. Teşkilatlarımızdan yapılan müracaatları göz önünde bulun-durarak burs verme imkânına da bakıyo-ruz. Bölgelerimizin böyle bir kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum.”

Akademik kadroda kim yer alıyor?

Budak üniversitede İslam din dersini üç akademisyenin verdiğini belirterek şu bilgileri paylaştı: “Üniversitemizde ben, Dr. Hasan Yar ve Dr. Stella van de Wete-ring ders veriyor. Ben ve Hasan Yar zaten bu üniversitemize geçiş yapacağız. Yanı-mıza bir kişi daha aldık mı biz rahatlıkla elli talebeye dersleri verebilecek kapa-site oluşturabileceğiz. Tabii öğrenci sa-yımız çoğalırsa imkânımız da çoğalır ve daha fazla doçent alırız ve sıkıntı orta-dan kalkar. Biz şu anda doçent alımı ila-nımızı verdik. Müracaatlar var. İnşallah aralarında seviyesi bakımından en uygun olan bir iki arkadaşı yanımıza alacağız. Toplam dört doçent bir de sekretarya için birisini alacağız. Beş kişilik ekiple biz bu üniversite (İnholland’daki tecrü-bemize dayanarak söylüyorum) rahatlık-la elli talebeye kadar eğitim verebilecek kapasiteye getirmiş olacağız. Eğitim dili Flamanca/Hollandaca olacak.”

Bahaeddin Budak üniversitenin ders-leri şuan Kuzey Hollanda binasında ve-rileceğini ancak uygun bir binaya ba-kıldığını kaydetti. Ayrıca üniversitenin masraflarının ilk etapta öğrencilerden alınan ücretle karşılanamayacağını, bu ilk dönemde oluşacak açığın kapatilması konusunda Genel Merkez’in katkıda bu-lunacağını belirtti.

İnam: Doğum gerçekleşmiştir

Tanıtım programında hazır bulunan IGMG Eğitim Başkanı Abdulhalim İnam da kısa bir konuşma yaparak şunları kay-detti. “Bu üç yıldan beri üzerinde çalış-tığımız bir projedir. Allah’ın izniyle 23 Haziran itibarıyla hayata geçmiş oldu. Allah’a şükürler olsun. Doğum gerçek-leşmiştir. Ama biz de biliyoruz ki bu hâlâ bir çocuktur. Bu artık büyüyecek, gelişe-cek, serpilecek, yetişkin olacak, ondan sonra da Avrupa’da birçok akademik ça-lışmaya, insan yetişmesine katkı sağlaya-cak.”

Millî Görüş Teşkilatı resmî olarak IUA (International University of Apllied Sceinces in Amsterdam) kurdu, ilk me-zunlarını verdikten sonra akridetiasyon kurumu tarafından onay almayı hedefli-yor. Onay aldığı taktirde resmî prosedür tamamlanmış olacak.

Page 15: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Bölgelerimizden 15|

Unutulmaya yüz tutmuş bir sünnet yerine getirildiRamazan Bayramı’nda birçok bölge ve şube bir geleneği ve sünneti devam ettirmek adına kabir ziyaretleri gerçekleştirdi. Hazım Damgacı, İskender Güngör, Veli Kandemir

BERLİN/KÖLN/RUHR-A

Berlin Bölgesi İrşad Başkanı İdris Kah-raman Hoca Efendi’nin organizesiyle arife günü kabir ziyareti gerçekleştirildi. Ziya-ret kapsamında Berlin Şehitlik Camii’nin avlusunda bulunan şehitlik ziyaret edile-rek kabir ehline Kur’an okundu ve dualar edildi. 100’e yakın kişinin katıldığı ziya-rette eski Genel Başkan Dr. Zeynel Abidin ve Zekeriya Bina’nın kabirleri de ziyaret edildi. Öte yandan diğer Müslümanlara ait mezarlarda ziyaret edilerek unutulmaya yüz tutmuş bir sünnet ihya edildi. Konuyla

ilgili bilgi veren görevliler şunları söyledi: “Bu sene toplu olarak ilk ziyaretimizi ger-çekleştirdik. Artık her sene inşallah Müs-lüman mezarlıklarını gruplar hâlinde ziya-ret edeceğiz. Cenâb-ı Hak ramazan-ı şerifi müşteki eylemesin, tüm geçmişlerimize rahmet eylesin. Bayramımız hayırlar ge-tirsin ve ümmetin vahdetine vesile olsun.”

Köln Bölgesi ise arife günü Köln’ün Bo-cklemünd kentinde bulunan Müslüman mezarlığını şube imam hatibi ve cemaat ile birlikte ziyaret etti, Kur’an okundu ve

dualarda bulunuldu. Dua ve zikirlerin ya-pıldığı ziyaret programına kadın cemaat de yoğun ilgi gösterdi. Ziyareti değerlen-diren Bölge Başkanı Selahattin Demirci şunları söyledi. “Aslında sadece arife gün-lerine mahsus değil insanlar ölümü ha-tırladıkça mezarlıkları ziyaret etmeliler. Vatanımızda olsun burada olsun mezar-lıklarda geçmişlerimiz var. Onların adına okunan hatmi şeriflerin dualarını bugün burada yaptık. Cemaatimizin yoğun ilgi-siyle karşılaştık. Ramazan Bayramı arife-

sinde kabir ziyaretimizi gerçekleştirdik. Rabbim kabul eylesin bizlerinde akibetini hayır eylesin.”

Ruhr-A Bölgesi Herne ve Essen Şubele-ri bölgenin en büyük Müslüman mezarlığı olan ve Essen kentinde bulunan kabrista-nı ziyaret etti. Çok sayıda imam hatibin ve cemaatin katıldığı programda Kur’an okundu ve dualar yapıldı. Essen Katern-berg Camii İmam Hatibi Halit Pişmek Ho-caefendi ise mezarlık ve kabristan hakkın-da bilgi vererek sünnete işaret etti.

Berlin Köln

Kubbeli camide iftarKöln Bölgesi Brühl Camii’nin Kurumsal İftar Programı’nda Belediye Başkanı caminin yararına yapılacak Hayır Çarşısı’na Alman vatandaşları da davet etti. İskender Güngör

KÖLN

Köln Bölgesi Brühl Cami verdiği Kurum-sal İftar Programı’nda kentteki Alman yetki-lileri de ağırladı. Davete Brühl Belediye Baş-kanı Dieter Freitag da katıldı. Yemek öncesi kaba inşaatı biten 7 kubbeli olan ve tamamı eksiksiz bir külliye zenginliğinde yapılan Brühl Camii’nin inşaatı misafirlere gezdiril-

di. Şube Başkanı Osman Düzgün yapım mü-sadesi ruhsatını veren belediye başkanına inşaatı gezdirerek yapım çalışmaları hakkın-da bilgi paylaşımında bulundu. İftar yemeği öncesi davetlilere selamlama konuşmasıyla hitap eden Belediye Başkanı Dieter Freitag iftar davetine teşekkür etti. Panodaki Hayır

Çarşısı ilanını gören Freitag salonda bulu-nanları Ramazan Bayramı sonrası cami ya-rarına yapılacak olan Hayır Çarşısı’na davet ederek maddi manevi caminin yanında bu-lunmalarının son derece önemli olduğunu söyledi. Programda Naim Çolaklı’nın oku-duğu akşam ezanıyla iftar yemeğine geçildi.

Ruhr ARuhr A

Page 16: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Bölgelerimizden16 |

Sarcelles’te iftar eşliğinde kapanış programıParis Bölgesi Sarcelles Şubesi sezonunu iftar daveti ile zenginleştirdiği çoşkulu bir program ile kapattı. Mine Çelik

PARİS

Paris Bölgesi Sarcelles Şubesi Fatih Sul-tan Mehmet Han Eğitim Merkezi eğitim gören öğrencilere ve ailelerine yönelik bir kapanış programı düzenledi. Espace Venise Düğün Salonu’nda düzenlenen programda katılımcılara iftar daveti de verildi.

Program öncesi veli eğitimci buluşması düzenlenerek ögrencilerin karneleri küçük

bir değerlendirme ile teslim edildi. Akşama doğru başlayan programda ise her sınıf çeşit-li ilahiler okuyarak sahne aldı. Şube ve Böl-ge Kur’ân-ı Kerîm Yarışması birincisi Nur-çin Yalçın’ın okuduğu Kur’an ile başlayan programda, Sarcelles Şubesi ve Fatih Sultan Mehmet Han Eğitim Merkezi’nin vizyonunu oluşturan marşı Arif Emre Ataş seslendirir-

İftarda yeni cami tanıtıldıDoğu Fransa Bölgesi Strazburg Eyyub Sultan Camii’nin iftar programında yeni caminin tanıtımı yapıldı. Bahriye Yurdakul

DOĞU FRANSA

Doğu Fransa Bölgesi Strazburg Şubesi Eyyub Sultan Camii Kadınlar Teşkilatı (KT) iftar programı düzenledi. Türkçe ve Fransız-ca olarak sunulan programda Şube KT Baş-kanı Kadriye Kaplan günün önemine binaen bir konuşma gerçekleştirirken Bölge KT Baş-kanı Hayriye Akkoyun de bir konuşma yaptı. Ardından Bölge Başkanı Eyüp Şahin eğiti-min ve caminin önemine değindi. Şube KT Sekreteri Ayşe Yıldırım ise Fransızca olarak Fransa’da İslam Toplumu Millî Görüş teş-kilatlarının kuruluş nedenini, çalışmalarını aktardı ve hedefleri hakkında bilgi verdi. İf-

tar sonrasında Şube KT Eğitim Başkanı Ayşe Sencar Hoca Hanım cami inşasının önemi-ne değindi. Programda Ayşegül Özbek prog-ramın duasını yaparken Nawar Başar Hoca Hanım kapanış Kur’an’ını okudu.

Programa katılan farklı ırklara mensup olan sivil toplum kuruluşları temsilcileri böyle güzel bir organizasyonda yer almak-tan oldukça memnun olduklarını belirterek kardeş kuruluşlarla bu tür buluşmaların daha sık olmasını temenni ettiler. Program-da yeni caminin maketi oldukça ilgi gördü ve misafirlerin beğenisini kazandı.

ken “Ben Filistinli çocuk” şiirini de Mennan Yayla seslendirdi. Programda gösterilen şu-benin ve eğitim merkezinin tanıtım videosu da izleyicilerin beğenisini topladı.

Selamlama konuşması yapan Şube Başkanı Yavuz Selim Musaoğlu ramazan ayının bizi yeniden diriltmesi gerektiğini söyeleyerek, programda emeği geçenlere

ve özellikle de velilere teşekkür etti. Prog-ramın sonunda Şube Eğitim Başkanı Çetin Cumur ödüllendirmek üzere sahneye sınıf birincilerini, Onur Belgesi’ni hak eden öğ-rencileri ve son olarak her sınıftan seçilen yılın velilerini davet etti. Program tüm öğ-rencilerin seslendirdiği “Millî Görüş” mar-şı ile sona erdi.

Komşular iftara geldiWürttemberg Bölgesi Rastatt Şubesi Komşularla İftar Programı düzenleyerek komşularını iftara davet etti. Fatih Pusmaz

WÜRTTEMBERG

Württemberg Bölgesi Rastatt Şubesi Kurumsal İletişim Birimi Komşularla İftar Programı kapsamında Mevlana Camii’nin etrafında oturan komşularını, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli kurumların temsilci-lerini iftar programına davet etti. Caminin girişinde karşılanan misafirler onlar için özel hazırlanan bölüme geçti.

Programın sunuculuğunu üstlenen Bu-rak Barut öncelikle bir selamlama konuş-ması yaptı. Akabinde Rastatt Şubesi hafta sonu Eğitmeni Şuayip Pusmaz programa Allah’ın kelamı ile başlamak için Rahmân suresini okudu ve akabinde okunan ayet-lerin Almanca tercümesi yapıldı. Rastatt Şubesi Üniversiteliler Birim Üyesi Gamze

Günaydın ise misafirlere ramazanla ilgili Almanca bir sunum yaptı. Sonrasında ak-şam ezanının okunmasıyla beraber oruçlar açıldı. İftardan sonra Rastatt Şubesi Genç-lik Teşkilatı Başkanı Sefa Pusmaz Mevla-na Camii’nin 2018 yılında yapmış olduğu faaliyetlerden bahsetti ve sonunda misa-firlere bu özel davete icabet ettikleri için

teşekkür etti.Faaliyetlerin tanıtımından sonra Ka-

dınlar Teşkilatı Kurumsal İletişim Komis-yon Üyesi Halise Gündeş Osmanlının ne kadar ince bir nezaket anlayışına sahip olduğunu misafirler için özel hazırlanan “Diş Kirası” hediyelerine dikkat çekerek anlattı. Ayrıca iftara gelen misafirlere Almanca Der Prophet Muhammed-Sein Leben und Wirken adlı kitap ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının özel hazırlamış oldu-ğu Almanca “Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır.” hadîs-i şerifini içe-ren kitap ayraçlarıyla birlikte hediye edil-di.

Son olarak Halise Gündeş ve Kadınlar Teşkilatı Sosyal Hizmetler Başkanı Hülya Pusmaz mikrofonu alarak Rastatt Beledi-yesi GWA Dörfel çalışanlarından Brigitte Oser ile yıllar öncesinde nasıl tanıştıkla-rından bahsetti ve kendisinin bu zamana kadar hiçbir yardımını ve desteğini eksik etmediğini anlatarak kendisine özel bir hediye takdim etti.

Page 17: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 17|Aile

AYAĞINIZI YORGANINIZA GÖRE UZATIN

Sadece tatildesiniz diye har vurup harman savurmanın bir anlamı yok. İsraf etmeyin. Tati-linizi bütçenize göre ayarlayın. Tatile gitmek için borca gir-menin alemi yok değil mi? Tatil sonrası borç yatağında uyanmak istemiyorsanız harcamalarınıza biraz dikkat edin deriz.

PARANOYAK OLMAYIN

Tamam savaşa değil tatile çıkıyorsunuz ama yine de ted-biri elden bırakmayın. Tedbirli olayım derken de paranoyak olmayın. Örneğin cüzdanınız çalınmasın diye elinizi cebiniz-den çıkarmıyor veya pantolo-nunuzun üzerine koyuyor veya çantanızı sıkı sıkı tutuyorsanız tabii ki hırsızların dikkatini çeke-cektir. Ancak şöyle bir gerçekte var. Gittiğiniz ülkedeki hırsız olan kesim belki de sadece yüzde 1 oranında. Size her gülümseyen veya yardım elini uzatan insan-lara suçlu muamelesi yapmayın.

UÇAKTA ET YEMEYİN

Bulunduğun yerin ihtişamı-na ve yemeklerine kendinizi kaptırabilirsiniz. Ancak uçak, araba veya gemi ile seyahat et-tiğinizde midenizi bozmamak için vejeteryan yemekleri tercih edin.

İNTERNETSİZ OLMAZ MI?

Eğer uzun bir seyahata çıkıyorsanız yanınıza mutlaka o bölgede kullanılan adaptör alın ve internete bağlanabileceği-niz bir cihaz alın. Yurt dışından döndüğünüzde yüksek fatu-ralar ödemek istemiyorsanız cep telefonu ve internet kull-amınıza dikkat edin. Cep tele-fonunuz için yerel bir hat da al-abilirsiniz. Veya bütün bunları bırakın ve tatilde bir teknoloji detoksu yapın, ne dersiniz?

5. 6. 7. 8.

AZ EŞYA AZ DERT

Tatile çıkarken yanımızda beş çift ayakkabı ve çeşit çeşit kıya-fet götürmeye gerçekten gerek var mı? Her elbisenize uygun ayakkabı veya ayakkabılara uy-gun elbise seçmek güzel olabilir ancak bu sizin için yük de olabilir. Her gittiğiniz yere bir bavul mu götürmek sizce rahat yoksa 3-4 bavulla gitmek mi? Tek çanta ve bavul taşımanın birçok avantajı olduğunu unutmayın. Örneğin daha az bagaj sırası beklersiniz, dert edecek daha az eşyanız olur ve dönüşte yanına alabileceğiniz daha çok hatıra ve geleneksel ürünler ve tatlar olabilir.

KİTAP KURDU OLUN

Tatiller kitap okumak için bize çok güzel fırsatlar sunuyor. Uzun süredir okuyamadığınız veya bitiremediğiniz kitabı ta-tilinizde okuyabilirsiniz. Ancak okumak istediğiniz bütün kita-pları yanınızda götürmenize gerek yok. Gerçekten okuyabi-leceğinizi düşündüğünüz kadar götürün. Rehber kitaplarını ise bırakın. Size lazım olan say-faların kopyasını çekin ve onları yanınıza alın.

BİR DİL BİR İNSAN

Tatlı dil yılanı nasıl ki deliğin-den çıkarıyorsa birkaç yabancı kelime de karşı tarafı memnun etmeye, onlarla iletişime geç-meye ve sıcak bir ortamın oluş-masına yardımcı olur. Gideceği-niz ülkenin yerel lisanından birkaç kelime de olsa öğrenme-niz sizin yararınıza olacaktır.

GÜVENDE MİSİNİZ?

Tatilde şehri keşfedeyim der-ken başınıza iş almayın. Seyahat ettiğiniz ülkelerde, özellikle de ilk defa gittiğiniz ülke veya şehirlerde eğer bir güvenlik sorunu varsa halkın ve turistle-rin yoğun olduğu bölgelerden ayrılmayın.

1. 2. 3. 4.

PASAPORT

Pasaportunuz çalınırsa panik yapmayın. Yolculuğa çıkmadan önce pasaportunuzun fotokopisini yapın ve bunu daima yanınızda bu-lundurun. Pasaportunuzu kaybet-tiğinize dair polisten kayıp tutanağı alın. Daha sonra bağlı olduğunuz konsolosluğa başvurun. Pasaport kayıp tutanağınız ile seyahatiniz öncesinde havaalanına giderek iki ülke arasında görüşmeler yapıldık-tan sonra ülkenize dönebilirsiniz. Diğer bir tavsiyemiz ise direkt uçuşları tercih etmeniz. Aksi tak-dirde havalimanlarında bürokratik sorunlar yaşayabilirsiniz.

SAĞIR DEĞİLLER!

Dil farkı olan ülkelerdeki in-sanlar sağır değiller. Sadece sizi anlamıyorlar. Karşınızdaki insana bir şey anlatmak ister-seniz bağırarak konuşmanın anlamı yok. Bunun için beden dilinizi kullanmanız yeterlidir. Tabii ki konuşurken gülümse-meyi de unutmayın.

JET LAG

Uykunuza dikkat edin. Jet lag (vücudunuzun biyolojik saatiy-le, seyahat ettiğiniz yerin saa-tinin uyuşmamasından ötürü vücudun bocalaması) olmamak için gitmeden o ülkenin saat di-limine göre uyuyun. Böylelikle kolayca adapte olursunuz.

TİGER BALM

Tercüme ettiğimizde “kaplan kremi” olarak karşımıza çıkan Singapur markası bu kremin aslına bakarsanız kaplan ile uzaktan yakından alakası yok. Ama siz yine bizi dinleyin ve yanınıza bu kremden bir tane alın. Kremin özelliği kasları ge-vşetmesi, böcek savıcı olması, baş ağrısına iyi gelmesi ve daha bir sürü…

9. 10. 11. 12.

Seyahat için püf noktalarYıl boyunca tatil hayali kurup daha sonrasında hayal kırıklığına uğramak istemiyorsanız tatil öncesi ve sonrası birtakım önemli hu-

suslara dikkat etmeniz şart. Aksi takdirde birçok insan gibi siz de tatilde dinlenmiş olmak yerine tatilden stresli dönmüş olanlardan olursunuz. Seyahatinize çıkmadan önce okumanız gereken 18 tavsiyemizi sizlere sunuyoruz.

Page 18: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Hasene18 |

Barış Köyü’ndeki çocuklara bayram sürpriziHasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı’nda Almanya’nın Oberhausen kentinde bulunan Barış Köyü’deki (Friedensdorf) çocukları ziyaret etti. Nazik Selcan Yüksel, Fotoğraf: Aişe Akova, Bushra Rahmeh

HASENE ALMANYA

Hasene Almanya Derneği Ramazan Bayramı vesilesiyle 28 gönüllü gençle birlikte Barış Köyü Rehabilitasyon Mer-kezi’nde (Friedensdorf) kalan ve ağır has-ta veya ameliyat olan çocuklara yönelik bir Bayram Şenliği düzenledi. Barış Köyü Rehabilitasyon Merkezi dünyanın her ye-rinden savaş ve kriz bölgelerinde mağdur olan çocuklara tıbbi müdahaleler sağlıyor.

Şenlikte çocuklara özel el becerile-ri stantları, yüz boyama, kına ve button yapma imkânı sunuldu. Şenlik esnasında İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Ço-cuk Kulübü desteği ile Karınca Kadir ve Karınca Esma çocuklara sürpriz dolu anlar yaşattı. Karınca Kadir ve Karınca Esma ile oynayan çocuklar onlar ile hatıra fotoğrafı çektirdi. IGMG Çocuk Kulübü’nün yürüt-tüğü balon standı ise çocuklar tarafından büyük ilgi gördü. Gün içerisinde yaklaşık 200 çocuğa ulaşıldı. Şenlik sonrası çocuk-lara akşam yemeğinde Hasene Almanya Derneği tarafından hazırlanan çanta, şap-ka, misket ve atlama ipleri hediye edildi. Akşam yemeğinin ardından çocuklarla bir-likte dondurma yenildi.

Ayrıca şenlik esnasında IGMG Kadınlar Teşkilatı’nın ve Kadınlar Gençlik Teşkila-tı’nın toplamış olduğu başörtü bağışları kuruluşa takdim edildi. Ülkelerine dönüş yolunda bulunan genç kızlar özellikle bu hediyelere sevindi. Ayrıca kuruma Düs-seldorf Bölgesi’ndeki 28 cemiyetin desteği ile 1 kamyon kıyafet bağışında bulunuldu. Hasene Almanya Sosyal Hizmetler De-partman Sorumlusu Meryem Özmen-Yay-lak konuya dair bilgi vererek şunları aktar-dı: “Hasene Almanya olarak bundan sonra çalışmalarımıza Almanya’da ağırlık vere-ceğiz. Özellikle mağdur ve sosyal desteğe ihtiyaç olan kitlelere ihtiyaçlarına binaen

faaliyet ve aksiyonlar geliştirerek daha güçlü ve etkin olmalarını sağlayacağız. Ay-rıca aksiyona katkıda bulun birimlerimize ve gönüllü genç arkadaşlarımıza toplum-sal sorumluluk aldıkları için ve aksiyonu-muzda temel oluşturdukları için teşekkür ediyorum.”

Programa katılanlar ise duygularını ifade etmekte zorlandıklarını belirtirken kurumun dış ilişkiler ile sorumlu olan yetkilisi bayan Peppmüller ilk kez Müslü-man bir kurumdan böyle bir yoğun ilgiy-le karşılaştıklarını ifade etti. Peppmüller ayrıca gün içerisinde çocuklar ile çekilen fotoğrafları kendi yıllık ajandalarında de-ğerlendireceklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Biz kurum görevlileri olarak çok duygulandık. Bizi ve bize ben-zer kurumları mülteci çalışmaları konu-sunda siyasiler örnek almalılar zira gü-nümüzde yürütülen siyasi çabalarda biz bunu maalesef görememekteyiz. İnsani yardımlar bir yerde unutuluyor. Örneğin Yunanistan’daki Lesbos Adası’nda yaşa-nan mülteci dramına karşı siyasiler sessiz kalıyor. Şu an itibarıyla adada yaklaşık 7 bin mağdur mülteci hayatını bir şekilde idame ettirmeye çalışıyor. Adadan çık-maları yasak veya engelleniyorlar. Bizim alanımız olmadığı hâlde biz oraya insa-ni yardım götürmeyi planlıyoruz çün-kü orada tıbbi açıdan da bir mağduriyet yaşanıyor. Doktorlardan oluşan bir ekip ve diğer sivil toplum kuruluşları maale-sef siyasetçilerin duyarsızlıklarından ve destek bulamadıklarından ötürü adadan çekilmek zorunda kaldılar. Bizler bu tür dramlara göz yumamayız. Bizim görevi-miz Almanya’daki kurumumuzla diğer kurumlara örnek olmak ve tabiri caizse insanlık ve barış adası kurmak.”

Page 19: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 19|Çocuk

Page 20: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Hasene20 |

ÜMMET BİLİNCİNİ GELİŞTİREN BİR KAMPANYAMarmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer ile kurbanı ve Hasene’nin kurban kampanyasını konuştuk. Murat Kubat

KURBAN KAMPANYASI

Kurban nedir?

“Kurban” yaklaşma demektir. Akraba da aynı köktendir. Kurbanın hikmetlerinden ya da hedeflerinden birisi mümini Allah’a yaklaştırmasıdır. Allah’ın verdiği malı, yine O’nun için feda edebilmek bir yaklaşma se-bebidir. Aslında Allah insana şah damarın-dan daha yakındır. Bu sebeple insanın ona yaklaşması, aynı zamanda O’nun kendisine çok yakın olduğunu hissetmesi anlamında-dır. Tabir caiz ise, Allah’ı görür gibi bilme-sidir. Bu aynı zamanda ihsan derecesidir. Ya da Allah’ın onu kendisine yakın kullarından, “mukarrabûn”dan sayması demektir.

Tıpkı Hz. İbrâhîm gibi, o en sevgili varlı-ğı olan İsmâil’i bile Allah için feda edebilece-ğini gösterdi. Herkesin mutlaka bir İsmâil’i vardır, yeri geldiğinde Allah için ondan ge-çebileceğini göstermesi, Allah’a yakın bir mümin olmasının alametidir. Aslında başta namaz olmak üzere bütün ibadetler birer kurbandır, yani Allah’a yaklaştıran sebep-lerdir. Namazın müminin miracı olması da budur.

Kurban için Kur’ân-ı Kerim’de iki kelime daha kullanılır: Hedy ve Nüsük. Hedy, aynı zamanda hediye demektir. Kâbe’yi, yani Bey-tullah’ı ziyarete gidenlerin bir bakıma Allah’a sundukları bir hediye olarak orada kesilmek üzere götürdükleri kurban “hedy”dir. Allah’a götürülen hediye. Onun için hedy kurbanı süslenir püslenir, işaretlenir. Tıpkı bir hedi-ye için özel paket yapılması gibi. Nüsük de haccın bir parçası olarak kesilen kurbandır. Bu sebeple hacda kesilecek kurban Mekke dışında bir yerde kesilmez. Kur’ân-ı Kerîm ifadesiyle o, “oraya ulaşması gereken bir he-diyedir.”

Kurban ibadetinde niyet ve gaye ne olmalıdır?

Önce bilmeliyiz ki, ibadetler pozitif, yani görünür dünyevi faydaları için değil, ibadet olduğu için, Allah öyle emrettiği için yapılır. Her ibadette olduğu gibi kurbanda da safi Allah için yapıyor olma önemli bir ilk şarttır. Bu yüzden büyükbaş kurban ortaklarından birinin sırf et almak maksadıyla kurbana ka-tılmış olması, tamamının kurbanını makbul olmaktan çıkarır. Çünkü niyet bölünemez. Bozuk bir niyet diğerlerini de bozar.

Kurbanın gayesi et yemek değildir. Her-kesin kendi İsmâil’ini Allah’a feda edebile-ceğini göstermesidir. Bu sebeple sadece et yemek için kurbana ortak olanlar kurba-nın bütünüyle fesat olmasına sebep olur-lar. “Kurbanın eti ve kanı Allah’a ulaşmaz, önemli olan takvadır, niyettir.” Niyetin bü-tün amellerde gözden geçirilmesi, yani tas-hihi çok önemlidir. Çünkü “Ameller niyetle-re göre değerlendirilir.”

Kurban ibadetinin hükmü nedir?

Kurban vaciptir. Bu konuda Ebû Hanî-fe’nin tutunduğu deliller çok kuvvetlidir ve kurbanın sıradan bir ibadet olmadığını gös-terecek güçtedir. Hz. Âdem’den günümüze her dinde ve her peygamberin hayatında var olan kurban hafife alınacak bir ibadet değildir. Sünnet olduğunu söyleyen İmam Şâfiî de bir sünnet-i lâzime olduğunu, terk edilmesinin hoş olmayacağını söyler. Bu da Hanefîlerin vacibine yakın bir şeydir.

Bir ibadet düşünün ki, ta Hz. Âdem’den, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kadar bütün pey-gamberlerin hayatında var. Kur’ân-ı Kerîm’de pek çok yerde ve dört beş kavramla anlatılı-

yor. Yukarıda söylediklerimize Kevser su-resindeki “nahr” kavramını da eklemeliyiz. İşte böyle bir ibadetin “sünnet” düzeyinde görülüp, olmasa da olur diye değerlendiril-mesi isabetli gözükmüyor.

Kurban ibadeti başka bir yardımla karşılanabilir mi?

Güya hayvanseverlik yapıp kurban yeri-ne fakirlere değeri kadar para vermek, kur-ban yerine geçmez. Dine karşı olan insanlar, bir de ideolojik düşünüyorlarsa dinin her emir ve yasağında bir olumsuzluk ararlar. Mesela kurban hayvan katliamıdır, vahşet-tir derler. Her ibadet nasıl meşru kılınmışsa öyle yapılmalıdır. Kurbanı hayvan katliamı gibi görenler, sene boyunca kebabın âlâsını yiyebilenlerdir. O yedikleri kebaplar da yine bir hayvanın etidir. Hayvanları da Allah in-sanlar için yaratmıştır ve onları gerektiğin-de boğazlayıp yemek hayatın kaçınılmaz bir kanunudur.

Kurbanlıkların uygunluğu konu-sunda ne söylersiniz?

Allah Resulü, yaşı dışında kurbana en-gel durumların dört olduğunu söyler: 1. Arca: Ayaklarından biri kırık olup ve kurban yerine yürüyemeyen. 2. Amya: İki gözü ol-mayan. 3. Avra: Bir gözü olmayan, 4. Kesire ya da Acfa: İliği kalmamış derecede zayıf. Boynuzu kırık “cemma”ya gelince, bu du-rum kurbana mâni değildir, ancak hayvanın değerini düşüren bir boynuzsuzluk kurbanı mekruh kılar.

Kurbanın insan psikolojisindeki et-kisine dair ne söylersiniz?

Ali Murat Daryal hocanın teziyle, kurba-nın insandaki kan akıtma duygusunu âdeta topraklayıcı ve meşru yolla etkisiz hâle ge-tirici özelliğinin olup olmadığı düşünmeye değer. Çünkü gerçekten de Ali Şeriati’nin ifadesiyle insandaki Kabil Kompleksi, ya da Kabil damarı sanki insanı hep kan dökme-ye iten bir özellik gibidir. Allah Hz. Âdem’i yaratacağını söylediği zaman meleklerin, “Yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?” demeleri de onla-rın bu damardan haberdar olduklarına işa-ret ediyor. Daryal Hoca işte bu duygunun kurbanla nötrleştiğini ve kurban kesmenin, insanın haksız yere kan dökmekten vazgeç-mesine yardımcı olduğunu demeye getiri-yor. Düşünmeye değer. Belki bu yüzden Hz. Peygamber eşine, kesilen kurbanını görme-sini söylemiştir. Ama bunu çocuklara teşmil etmemizin elbette bir delili yok. Eğer bunun sakıncaları ilmen tespit edilebiliyorsa onlar görmesinler, denebilir.

1952’de Trabzon‘da doğdu. İmam Hatip okulundan sonra Erzurum İs-lamî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede İslam Hukuku dalında „İslam’da Sosyal Güvenlik“ adlı teziyle doktor unvanı aldı. Bu ara-da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı

olarak 8 yıl muhtelif görevlerde bulun-du. Malezya Milletlerarası İslam Üni-versitesine öğretim üyesi olarak gitti ve orada 1993-1994 ders yılında iki dö-nem hocalık yaptı. Sakarya Üniversite-si İlahiyat Fakültesi‘nde öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü. 1995’te doçent, 2000 yılında profesör Oldu. Aynı yıl Amerika’ya gitti ve Univer-sity of Pittsburgh’da misafir profesör olarak araştırmalarda bulundu. 2005-2006 ders yılında Dubai’de Faculty of Islamic and Arabic Studies’te hocalık yaptı. 600’den fazla TV programı var. Halen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Da-lı’nda öğretim üyesi olarak çalışmak-tadır. 22 kitabı yayımlanan yazar 2012 yılından bu yana Yeni Şafak’ta yazıyor. (Kaynak: Yeni Şafak)

Hasene Derneği 100 ülkede yürüttü-ğü kurban kampanyası ile milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaşıyor. Bu tür çalış-maların önemine dair ne söylersiniz?

Bu mesele çok önemli bir mesele. Bu-radaki mevzu sadece et yiyemeyenlere et ulaştırmak, ekmeği olmayanlara ekmek vermek gibi değildir. Bu aynı zamanda üm-metin farklı coğrafyalardaki mensuplarının birbirlerinden haberdar olması, ümmetin varsılları ile yoksulları arasında köprü kurul-ması demektir. Bu çalışma ümmet bilincini artıran bir çalışmadır. Beyazlar ile siyah-lar, fakirlerle zenginler, ilerlemiş ülkeler ile geri kalmış ülkeler arasında köprü kurmak suretiyle ümmet bilinci, ümmet şuuru ger-çekleşmiş olacağından önemli bir konudur, bahsettiğiniz mevzu. Bu durum, insanların kesim ve dağıtımını yaptığı kurbanlar gibi değildir. Bu çalışmaların çok farklı tarafları vardır. Bu açıdan bu çalışmaları çok önem-siyorum.

Hasene Derneği’nin kurban kampanyası için bu seneki sloganı “Bereketini Paylaş”. Slogandan hareketle; kurban ve bereket kav-ram ilişkisine dair ne söylenebilir?

Hasene Derneği’ni bu konuda takdir ve tebrik ediyoruz. Allah sa’yini meşkur eyle-sin. Hizmetlerini artırsın. Biz Hasene’den hep hasene gördük, güzellik gördük. İnşal-lah öyle devam eder.

Bereket kavramına gelecek olursak; be-reket Allah’ın katkısı demektir. Tebâreke ve teâlâ deriz. Allah mübarektir, bereketin kay-nağıdır ve yücedir. Bereketin iki temel özel-liği vardır. Birincisi; hayır taşıyor olması.

PROF. DR. FARUK BEŞER KIMDIR?

İkincisi; hayrın sürekli artması. Dolayısıyla bir şeyin bereketli olması demek, hem ha-yırlı olması, hem de hayrın gittikçe artması demektir. Kurban bu manada bereketle bir-likte düşünülebilir; diğer bütün iyilikler dü-şünüldüğü gibi.

Hasene Derneği 100 ülkede yürüttü-ğü kurban kampanyası ile milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaşıyor. Bu tür çalış-maların önemine dair ne söylersiniz?

Bu mesele çok önemli bir mesele. Burada-ki mevzu sadece et yiyemeyenlere et ulaştır-mak, ekmeği olmayanlara ekmek vermek gibi değildir. Bu aynı zamanda ümmetin farklı coğrafyalardaki mensuplarının birbirlerin-den haberdar olması, ümmetin varsılları ile yoksulları arasında köprü kurulması demek-tir. Bu çalışma ümmet bilincini artıran bir ça-lışmadır. Beyazlar ile siyahlar, fakirlerle zen-ginler, ilerlemiş ülkeler ile geri kalmış ülkeler arasında köprü kurmak suretiyle ümmet bi-linci, ümmet şuuru gerçekleşmiş olacağından önemli bir konudur, bahsettiğiniz mevzu. Bu durum; insanların kesim ve dağıtımını yaptı-ğı kurbanlar gibi değildir. Bu çalışmaların çok farklı tarafları vardır. Bu açıdan bu çalışmala-rı çok önemsiyorum.

Hasene Derneği’nin kurban kam-panyası için bu seneki sloganı “Bereke-tini Paylaş”. Slogandan hareketle; kur-ban ve bereket kavram ilişkisine dair ne söylenebilir?

Hasene Derneği’ni bu konuda takdir ve tebrik ediyoruz. Allah sa’yini meşkur eyle-sin. Hizmetlerini artırsın. Biz Hasene’den hep hasene gördük, güzellik gördük. İnşal-lah öyle devam eder.

Bereket kavramına gelecek olursak; be-reket Allah’ın katkısı demektir. Tebareke ve teala deriz. Allah mübarektir, bereketin kaynağıdır ve yücedir. Bereketin iki temel özelliği vardır.

Birincisi; hayır taşıyor olması. İkincisi; hayrın sürekli artması. Dolayı-

sıyla birşeyin bereketli olması demek, hem hayırlı olması, hem de hayırın gittikçe art-ması demektir. Kurban bu manada bereketle birlikte düşünülebilir; diğer bütün iyilikler düşünüldüğü gibi.

Page 21: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Hasene 21|

Page 22: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Kültür ve Sanat22 |

Nihayet bir yaz dönemi daha geldi. Avrupa’da ve yurt dı-şında yaşayan Türkiyeliler olarak yaz döneminin hepimiz için çok özel bir yeri vardır. Zira o dönem tatil döneminden ziya-de izin dönemidir. İzin deyince de aklımıza gelen ilk şey ise, bavullarımızı alıp çol çocukla analarımızın/atalarımızın mem-leketlerine yapacağımız ziyaretlerdir. Bu yüzden, önce araba-lar hazırlanır. Araba ile gözü kesmeyenlerimiz uçak biletlerini çoktan almışlardır bile.

Arabasını hazırlayanlara bir tavsiyemiz olacak. O da yol üstünde mümkün olduğu kadar fazla yere uğramak. Mesela, Bosna, Kosova, Makedonya... Bu ülkelerdeki sembol isimler o kadar çok ki, Sarayova, Priştine, Yeni Pazar, Üsküp gibi sayma-ya kalktığımızda niye şu şehirden de bahsetmiyorsun denile-cek kadar şehir adıyla karşılaşırız. Amma, bunlardan hiçbirine uğrayamayacaksanız bile, Yunanistan ya da hele de Bulgaris-tan’dan giriş yaptığınızda Edirne’de Koca Mimar Sinan’a bir selam verip dua da mı edemezsiniz?

Neresi, nasıl gezilir, ne görülür, ne yenilir diye bir tarif ya-pamayacağız burada. Lakin, size tavsiye ettiğimiz bu yerler hakkında seyyahımız Evliya Çelebi’nin bize anlattıklarının öze-tinin özetini, size aktarmaktan da geri durmayacağız.

İlhan Bilgü

Önce Bosna’ya uzanalım derim. Yani coğrafi yakınlı-ğa göre devam edelim. Evliya’mız, bugün bizim Sarayova dediğimiz yere “Bosnasaray” der. Ve der ki, Saray isminde nice şehir isimleri vardır da Bosnasaray başkadır. “Ama bu Bosnasaray’ı hâlâ hepsinden bakımlı, süslü ve şenlikli taşlık şehirdir. Ancak aşağısı ve yukarısında sayısız sınırsız akarsu-lar nehirler akıp her tarafı gülü gülistan, şebekeli bahçeler ve Rıdvan cenneti bahçesi gibi sayısız bostanlar ile bezen-miş bir düzenmiş şirin şehirdir.” Evliya oturmuş, bu şehirde günde kaç ekmek yendiğini dahi tespit etmiş: “Her gün muhtesib ağa defteriyle altışar kere yüz bin (600.000) ek-mek yenir. Evlerde pişen ekmeklerin hesabını âlemin rızık vericisi Allah bilir. Tâ bu derece nimet yenir insan deryası bir büyük şehirdir.”

Evliya’ya göre Bosnasaray insanlarının şekli ve yüz renk-leri, “Suyu ve havası gayet tatlı olduğundan, yazı yaz ve kışı kış olduğundan bütün halkının yüz renkleri kızılcadır, zira bu şehrin dört tarafı yaylalardır ve ab-ı hayat suları boldur. Onun için halkı dinç canlar canıdır.”

“Bütün halkı pâk inançlı, mümin ve muvahhid, dindar, dedi-kodu ve hileden uzak kimselerdir. Bütün küçüğü bü-yüğü, zengini ve yoksulu gayet musallîdirler. Hatta çarşı pazarda akçe sayarken ezan işittikleri gibi ‘Lebbeyk Alla-hümme’ deyip akçeyi meydanda bırakıp dükkânlarını ka-pamadan bölük bölük camiye giderler. Namazı kıldıktan

sonra yine ticaret ederler, zira bütün halkı ‘Kazanan Allah’ın sevgilisi’ diye ticaret ederler. Asla hareketten kalmayıp Ho-rasan tembeli olan becerisiz adamı sevmezler. Elbette bir sanat ile geçimini temin eden insana saygı gösterip kelâm ve kemâl ehli adamlara zekât dahi verirler. Hacıları, gazileri, tüccarları gayet çoktur. Bütün halkı Boşnakça, Türkçe, Sırp-ça, Latince, Hırvatça ve Bulgarca konuşurlar.”

Eğer Evliya Çelebi okuyorsanız, onun verdiği örnekler-deki övgü ve yerginin bir hedefi vardır. O da Müslüman gibi yaşamanın önemine dikkat çekmektir. Evliya aynı zamanda bu övgü ve yergilerle İstanbul’da bozulan hayatı da eleştir-mek ister.

Evliya zamanında Bosnasaray’da 300 su sebili ve 180 adet yerde sıbyan mektebi vardır. Sonra Evliya Çelebi Üs-küp’e gider. “Güzel Üsküp şehri, Büyük Vardar Nehri içinden akıp bu şehrin sağ ve solunda bir düz yeşillik, gülü gülistan, bağ ve bostanlı çemenzar zeminin Tiran bayırları tarafı, ki Vardar Nehri’nin batı tarafında kale olduğu bayırlar üzerin-de nice bin kârgir garip yapılar ile döşeli ve süslü yapılar ile bezeli büyük bir şehirdir ki güzelleşip durur. Üsküp şehrinin ise 70 adet sıbyan mektebi vardır. Halkının genellikle ko-nuşmaları Rumeli ve Arnavut dili arasında bir tür özel leh-çeleri vardır. Meselâ ‘Ya biz size demişmiz çelepi efendimize varamız ve anlar pizim efentimizdir.’ Bunun gibi değişik ve uzatmalı sözleri vardır ama başka hoşluktadır.”

BOSNASARAY

Ve Edirne... “Zamanımızda Kırkayak Koca Sinan Paşa Edirne bostancıbaşısı olup ger-çekten de Rumeli eyaletine varıncaya kadar yerlerde kırkayak gibi gezip hırsızı ve haram-zâdeyi Hamele-i sevrin (dünyayı taşıyan öküz) boynuzunda ise de bularak hakkından geldi-ğinden Edirne eyaleti güvenlikli idi.”

İşte bu Edirne şehrinde Evliya Çelebi za-manında nice sayısız oteller vardır ki bu otel-lere o zamanlarda “Kervansaray” veya “Han” denir imiş. Evliya’ya göre o devirde Edirne’de 53 han ve büyük kervansaray vardır. Meselâ: “Eşe Kadın Hanı tam 200 ocaktır. Avlusunun

bir tarafında içli dışlı harem odaları var. Ahırı 1.000 adet at alır. Dışında göklere doğru baş çekmiş bir güvercinliği yüz katar katır alır. Dört tarafında sofalar vardır. Dış avlusu da bin adet at ve deve alır sanki kale bir güzel handır.”

Bu hanlara ilaveten Edirne’de 53 adet de tüccar hanı vardır. Amma, garip bekarların kaldığı 70 adet de bekar hanı vardır. Bu kadar çok sayıda hanın olduğu o zamanın Edirne’si-ni siz hayal edin. Edirne’de “Nice yüz bin çeşit iş güç ve kâr sahibi tüccar ve esnaf vardır. Her garibin kârının yolu bir semte düşüp o tarafa gitmiştir.”

KOCA SINAN PAŞA’NIN EDIRNESI

Edirne

Üsküp

Page 23: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 Kültür ve Sanat 23|

Dâr-ı Şifâ

Edirne deyince akla Süleymaniye gelir ki “Koca mimarın bu eserini anlatmaya kimse cüret edemez.” “Bu benzersiz cami ve cennet törenli mabedgâh, öyle bir cennettir ki bunun dört kö-şesinde dört adet ibret verici minareleri dört bü-yük direk gibi yapılmıştır. Dördü de göklere doğ-ru baş çekmiş ‘Kad kameti’s-salâ-Haydin namaza’ mahalli güzel minarelerdir. Seyretmesi garip olan ibret verici minarelerdir. Kısacası bu dünyada benzerleri yoktur. Taklit dahi kabul etmez, gör-meye değer ezan kuleleridir.”

“Gariplik bunda ki bu Edirne şehrine girerken elbette dört tarafında dört adet büyük anayol vardır. Hangi yoldan Edirne’ye girersen gir, bu Se-limiye’nin dört minaresi iki görünüp altı şerefeli görünür, ister yakın ister uzaktan olsun. Bu şe-

kilde hendese üzere tasarlanmıştır ki iki minare görünür, ama şehir içinde anayolları ters köşeden olduğundan jöne dört görünür. Seyretmesi garip olan ibret verici minarelerdir. Kısacası bu dünya-da benzerleri yoktur. Taklit dahi kabul etmez, gör-meye değer ezan kuleleridir.”

“Sözün kısası, Osmanoğulları devletinde çok meşhur olan caminin biri Süleymaniye ve biri bu Edirne’de Selimiye’dir, ama bunun misli hiç bir yerde yoktur. Âdem oğlanı onun yapılış şeklinin anlatılmasında aciz ve yetersizdir. Zira bu ibadet evinde beğenilen ve güzel sanatlar ve türlü türlü tasarruflar yapılmıştır ki övgücüler onun övülme-sinde yetersiz kalır. Kısacası güzelliği, hoşluğu ve zarifliği anlatılamaz ve tarif edilemez. Dünyanın sonuna kadar sabit olarak kala, âmin yâ Mu’în.”

SELIMIYE CAMII

Selimiye camii

Sakın ola ki, siz Edirne’den geçerken Süleymaniye’den sonra hemen şimdi Sağlık Müzesi olarak kullanılan zama-nın hastanesini ziyaret etmeden geçmeyin. “Orada bir dâr-ı şifâ var ki diller ile anlatılmaz ve kalemler ile yazıl-maz!” der Evliya. “Bu şekilde güzel yapılarla yapılmış olan dârüşşifânın odalarında türlü türlü hastalıklara yakalan-mış olan zengin ve yoksul, yaşlı ve genç bütün odalarda dopdoludur. Bazı odalarda hastaların tabiatlerine uygun kış günlerinde ateşler yakıp kuştüyü döşekler, serâser yor-ganlar ve ipekli yastıklara hastalar dayanıp inleyip sızlarlar.

Bazı odalarda ilkbaharda cinnet mevsiminde Edir-ne’nin aşk denizi çukuruna düşmüş sevdâzede âşıkları çoğalıp hâkim emri ile bu tımarhaneye getirirler, altın ve gümüş yaldızlı zincirler ile boyunlarına zincir gerdanlıkları bağlayıp her arslan yatağında ya tar gibi kükreyip yatar-lar. Kimisi havuz ve şadırvanlara bakıp saçma sapan sözler ederler. Nicesi o kubbenin etrafında olan gülü gülistan, bağ ve bostan ve reyhanistan içinde bülbüllerin yanık sesli nağmelerini deli biraderler dinleyip onlar da perde-siz, ölçüsüz ve endazesiz yüksek sesle bağırıp çağrışırlar.”

“Hayrat sahibi Bayezid Han, hastalara şifa, dertlilere deva, divanelerin ruhuna gıda olması ve sevdayı def et-mesi için on adet hanende (okuyucu) ve sazendelerden (çalıcı) Gulâm Şâdî gibi üç hanende, bir neyzen, bir ke-manî, bir mûsikârî, bir santurî, bir çengî ve santurî ve bir udî tayin etmişti ki, haftada üç kere gelip bu on adet ha-nende ve sazende üstadları hastalara ve deli biraderlere fasıl çalarlar. Hâlâ bu çalıcılar devam etmektedir.”

Bugün o müzeyi ziyaret ederseniz, bugün dahi her bir

psikolojik hastanın maketinden ruh hâlini anlar sonra da o hastaya iyi gelen müziği dinleyebilirsiniz. Bugünkü adı Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesidir ve yaz ayların-da her gün 09.00-19.30 saatleri arasında açıktır. O külliye-de eski zamanlarda: “Ve haftada iki gün macun işliği açık olur. Edirne şehrinde ne kadar hastalık sahibi kimse var ise darüşşifaya gelip nice bin çeşit derman macunları dağıtı-lır. Diğer tohumlu ilaçlar hesap dışıdır. Besbase, kebabe, kakule, zencefil, emlec ve kebbat perverdelerinin dağıtıl-dığı aslâ hesaba gelmez, ama şifâhanenin kapısının üst eşiği üzerine vakfedici şartı öyle yazmış ki, ‘Sağlıklı olan adam bu anılan ilaçlardan bir kırat şey alırsa hasta olup Firavn ve Kârûn’un laneti üzerine ola’ diye lanetname ya-zılmıştır, vesselam.”

Bu Edirne’nin “halkı taşra köylerden gelip şehirde oturarak şehirlice konuşayım” diye bazı tuhaf kelimeler ederler. Meselâ “Ahmed Çibu gilde idik” “onlarda vafir fi-şarlandık” yani zevk ettik. “Sinbaz’a vardık” yani mezarlığa vardık. “Afalladık” yani güldük. “Alatı seyran ettik” yani aca-ip seyr ettik şeklinde konuşurlarmış. Bugün de ahalinin bir kısmının farklı bir şekilde konuştuklarına hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Fakat genelde o beldenin “Bütün zarif âriflerinin sözleri düzgün, kelimeleri devamlı manalı, örfi konuşmalarda dostlar arasında söze gelseler gözel söz-lerle ve fasih dille konuşurlar. Gerçekten de bu vilâyetin genel olarak halkının zarifliği ve tatlılığı gibi hoş-sohbet, hem-meşrep, şevk ve aşk ehli adamlar olmazdır.”

Evliya’nın tavsiyelerine uyun siz siz olun buraları gez-meden, görmeden gitmeyin, dönmeyin.

DÂR-I ŞIFÂ

Page 24: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018Fotoğraflarla Faaliyetler24 |

Alpes Mustafa Pala

Alpes Bölgesi Chambery Şubesi Ramazan Bayramı’nda bir araya gelerek barış ve esenlik diledi. Bu güzel tablonun oluşmasın-da emeği olan Chambery Şubesi Başkanı Yavuz Yılmaz şu ifade-lerde bulundu: “Bu yılda, beş ca-mimizle ortak bir çalışma sonrası, belediyemizin sağladığı imkânlar

ile bayram namazımızı eda ettik. Dünyanın her coğrafyasına men-sup olan insanlar ile Peygambe-rimiz’in buyurmuş olduğu gibi müminler kardeştirler hadisinin ne anlama taşıdığını idrak etmiş olduk. Bizlere bu imkânı tanıyan Chambery belediye yetkililerine teşekkür ediyorum.”

Alpes Mustafa Pala

Alpes Bölgesi’ne bağlı olarak hiz-metlerini sürdüren Hiranur Eğitim Merkezi 17 Haziran günü 2017-2018 kapanış programını gerçek-leştirdi. Programda Şube Başkanı Yavuz Yılmaz bir konuşma ya-parak eğitimin önemine değine-rek “Çocuklarımız geleceğimizin teminatıdır.” dedi. Yavuz Yılmaz daha sonra bir yıl boyunca ders veren eğitimcilere, öğrencilere ve velilere teşekkür etti. Daha sonra çocukların sergilemiş oldukları ila-

hi, tiyatro gösterileri büyük ilgi ile izlenildi. Ayrıca bu güzel programa katılarak, seslendirdikleri eserleri ile gönülleri ferahlatan ve teşkilatı-mızın bünyesinde hizmet eden kıy-metli Grup Hilal ekibi ve semazen gösterileri yoğun ilgi gördü. Prog-ramın ilerleyen vakitlerinde Eğitim Merkezinin Müdürü Bilal Soyak kürsüye gelerek yaz sonrası eğiti-min daha kaliteli olması için bazı konuları hatırlattı ve sınıf birincile-rine takdir belgelerini verdi.

DanimarkaDanimarka Bölgesi Kadınlar Teş-kilatı Eğitim Başkanlığı ve Çocuk Kulübü, Ramazan Bayramı’nın 3. gününde Ana Sınıfları Bayram Şenliği ve Bayram Resepiyonu et-kinliği ile çocuklar için bir bayram eğlencesi düzenledi. Şubelerdeki

ana sınıfı öğrencileri ve ailelerinin katıldığı etkinlik sabah saatlerinde kahvaltı ile başladı. Çocuklar için farklı el işleri atölyeleri ve eğlence alanlarının hazır bulunduğu etkin-likte öğrenciler sahne gösterileri yaparak teşekkür belgelerini aldı.

Norveç Mustafa Samed Çetintaş

Norveç Bölgesi Stavanger Şubesi Eyüp Sultan Camii ramazan ayın-da cuma ve cumartesi günleri cami cemaatine ve çevredekilere iftar programı düzenledi. Programlara

yaklaşık 90 kişi katıldı. Güzel bir ortamda düzenlenen programlara cemaatin ve komşuların ilgisi bir hayli yoğun olduğundan progra-mın amacına ulaşıldığı bildirildi.

Württemberg Mustafa Samed Çetintaş

Württemberg Bölgesi Aalen Şubesi Fatih Camii Kadir Gecesi’ne özel olarak bir program gerçekleştirdi. “Seccadeni al, gel!” sloganıyla dü-zenlenen programda cami cemaati seccadelerini alarak caminin avlu-

sunda toplu hâlde namaz kıldı. 470 kişinin katıldığı programda cemaat önce birlikte iftar etti ardından ca-minin avlusunda namazlarını eda etmek için bir araya gelerek namaz kıldı, dualar etti.

Württemberg Fatih Pusmaz

Württemberg Bölgesi Rastatt Şu-besi Ramazan Bayramı’nda gül-ler ile çevredeki esnafları ziyaret ederek bayramlarını tebrik etti. Ziyareti Şube Başkanı Metin Pus-maz ve Şube İmam Hatibi Nurul-

lah Aslan gerçekleştirdi. Esnaflara gül hediye eden görevliler bay-ramlarını tebrik etti ve ramazan ayı boyunca camiye destek olma-larından ötürü esnafa teşekkürle-rini sundu.

Page 25: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 25|gençcamia

genç HAYIRLI GECERamazanı hayırla ihya ettiler s. 26-27

Değerli Camia okuyucuları,Bi tatil dönemine daha geldik. Rahmet

ayı ramazandan sonra bir ibadet iklimine daha girdik: Sıla-i Rahîm. Sıla, ulaşmak ve kavuşmak anlamlarındadır.

Rahîm kelimesi ise, rahmetten gelir; rahmet, acımak ve şefkat duymak gibi an-lam-lar taşır. Sıla-i rahîm ise akrabalık, hı-sımlık ve yakınlık gibi insanın seçimle elde et-tiği değil de kaderin bir araya getirdiği beşeri yakınlığı ifade eder.

Bir âyet-i keriîme’de Cenâb-ı Allah: “… Adını kullanarak birbirinizden dilek-te bu-lunduğunuz Allah’tan ve akrabalık bağlarını kesmekten de sakının. Şüphesiz Al-lah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (4:1) diye buyururken; Peygamber Efendimiz ise hadislerinde şu ihtarları yapmaktadır: “Akrabalık bağlarını görüp gözetmeye-rek münasebetini kesen cennete giremez.”

Sıla-i rahîm öyle bir ibadettir ki, ziya-ret edene de edilene de manevi faydalar sağ-lamaktadır çünkü başkalarıyla mü-nasebet insan hayatına mana ve güzellik katar. İlişkiler arttıkça da manevi bağlar güçlenir, sevgiler artar ve fertler arasında bencil-lik ve yalnızlık gibi hisler de orta-dan kalkmış olur.

Yakınları, iyiliği emretme ve kötülük-lerden menetme adına yeni fırsatlar orta-ya çı-kar ki, bu konuda daha birçok sosyal fayda da sıralanabilir.

Şurası da hiç unutulmamalıdır ki, sı-la-i rahîm yaparak gönüllerini almakla zorunlu olduğumuz en yakınımız ise, bize ömürlerini feda eden anne ve babamızdır. Âyet-i Keriîme’de buyrulduğu gibi: “Rab-bin şöyle buyurdu: Allah’tan başkasına iba-det etmeyin. Anaya babaya güzel muamele edin. Şayet onlardan her ikisi veya bi-risi yaşlanmış olarak senin yanında bulunursa sakın onlara hizmetten yüksün-me, ‘öff!’ bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle..” (17:23-24)

İslam düşünürleri de sila-i rahîmi de-recelere ayırmışlardır. En alt derecesi ak-rabala-ra karşı tatlı sözlü olmak, güler yüz göstermek, onlarla karşılaşıldığında hâl ve ha-tırlarını sormak, selamlaşmak ve onlar hakkında hayır dilemektir. Bir üst derecesi ise onların ziyaretlerine gitmek ve çeşitli konularda onların yardımına koşmaktır. Yani onlara zaman ayırmak, onları yokla-mak ve işlerinde yardımcı olmaktır.

Bu duygular içerisinde sefere çıkacak olan kardeşlerimize bu bağlarını kuvvetlen-dirmeleri ümidiyle. Hayırlı yolculuklar…

Selam ve dua ile…Ünal ÜnalanGT Başkanı

Başkanımızdan mesaj var

“Büyüklerimizin duasını alalım!”Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Sefer Tası etkinliği ile büyüklerin gönüllerini ve hayır dualarını aldı. Büşra Aras, Betül Öztürk, Sümeyye

Şener, Merve Budak

SEFER TASI

KGT bu yıl da ramazan ayında sefer tas-ları ile birlikte büyükleri iftar vaktinde evlerin-de ziyaret ederek onların yalnız iftar etmele-rinin önüne geçti, büyüklerin hayır dualarını aldı ve onların mutlu olmalarını sağladı.

Güney Bavyera Bölgesi KGT Sefer Tası etkinliğini toplamda 12 şubede gerçekleş-tirdi. Gençler iftarlıklarını sefer taslarına ko-yarak iftar vaktinde teyzelerin evlerine gide-rek onlarla birlikte iftar etti. Etkinliğin amacı gençlerin yaşlı insanlar hususunda hassasi-yet kazanmalarını ve bu konuya önem ver-melerini sağlamak. Ayrıca bu çalışma genç-lerin büyüklerden ibret alarak hayata başka çerçeveden bakmalarını ve onların hayat tecrübelerinden faydalanmalarını amaçla-maktadır. Programlarda teyzeler ile hasbihâl edildi ve gençler teyzelerin Almanya’ya geliş hikâyelerini dinleme fırsatı buldu.

Hessen Bölgesi Offenbach Şubesi KGT bu yıl Sefer Tası etkinliğini iki defa gerçek-leştirdi. Etkinliği anlatan katılımcılar şu ifa-delerde bulundu: “Birlikte iftar ettiğimiz tey-

ze bizi görünce çok sevindi. Dul ve yalnız yaşayan bir teyzemizdi. Almanya’ya geldiği ilk dönemleri anlatınca ve o dönemde çek-tikleri sıkıntıları ve İslam’ı yaşayabilmek için verdikleri mücadeleyi duyunca bir yandan çok duygulandık, ama diğer yandan duy-duklarımız bize davamızı yürütebilmek için bir motive kaynağı oldu. Hayır duasını ala-cağımız ve artık camide gördüğümüzde gidip elini öpeceğimiz bir teyzemiz oldu.” İkinci Sefer Tası etkinliğine katılan gençler ise şunları söyledi: “Teyzemizin yalnızlığını paylaşarak dertlerini sıkıntılarını dinledik. Eşinin vefat edişinden sonra yıllardır yalnız kalan teyzemiz bizlerle tekrar keyifli bir iftar sofrasına oturmanın sevincindeydi. Teyze-miz yalnız yemek yemenin güzel olmadığını söyleyerek ve onu daha sık ziyaret etmemi-zin temennisiyle bizleri uğurladı.”

Kanada Bölgesi Montreal Şubesi KGT 10 kişinin katılımı ile bir nineyi ziyaret etti. Ziyaretten oldukça memnun kalan nine gençlere nasihatlerde bulundu ve hayır

dua etti. Konuyla ilgili bilgi veren görevli-ler şunları söylediler: “Bir yaşlı ninemizi zi-yarette bulunduk. Bu etkinliğe katıldıktan sonra yalnız yaşayan yaşlıların daha çok ziyaret etmemiz gerektiğinin önemini anla-dık. Ayrıca yalnız yaşayan nine ve dedele-rimizin sevgiye, muhabbete ve konuşmaya ihtiyaçları olduklarını gördük. Bizler onları mutlu etmekle mükellef olduğumuzu anla-dık.”

Norveç Bölgesi Oslo Şubesi KGT Sefer Tası etkinliğinde Oslo’da yalnız yaşayan bir teyzeyi ona özel hazırlanmış bir hediye ile ziyaret etti. Gençler Norveç’te iftar çok geç vakitte olduğundan teyze ile sadece hasbihâl edebildi.

Paris Bölgesi Grigny Şubesi Sefer Tası etkinliğinde Kadriye Bilgiç teyzeyi ziyaret etti. Gençleri ellerindeki çiçekler ile gören Kadriye Teyze sevincini saklayamadı. Zi-yarete KGT görevlileri ve diğer birim baş-kanları da katıldı. Birlikte iftar eden gençler teyzenin hayır dualarını aldı.

NorveçKanadaParis

Siyer Kampı’nda buluştularViyana Bölgesi İslami İlimler Kursu, Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) ve Herzogenburg Kuba Eğitim Merkezi ortaklaşa bir kamp düzenleyerek Türkiye’ye gitti. Mahmut Yavuz

VİYANA

Viyana Bölgesi Eğitim Başkanlığına bağ-lı İslami İlimler Kursu, Bölge KGT ve Her-zogenburg Kuba Eğitim Merkezi 40 genç ve 7 eğitmenin katılımıyla Siyer Kampı tertip etti. 9 gün süren kampın amacı ka-tılımcıların Efendimiz’in hayatını okumala-rı, anlamaları ve hayatlarını sünneti nebiye göre yaşamalarını sağlamak. Kampta ilim, amel ve davet konuları işlendi. İstanbul’da başlayan ve değerli hocaefendilerin ders sunumlarıyla değer bulan kampta Muham-

med Emin Yıldırım’ın Efendimizi sahabe gibi sevmek, Ekrem Şama’nın İstanbul sahabe turu programlarıyla ilk ayağı tamamlanarak Yalova’ya geçildi. Burada katılımcılar Sait Çamlıca tarafından sunulan Peygamber Efendimiz’i çağa taşımak ve okumak nasıl olmalı adlı seminerini dinledi. Eğitmen Sa-liha Erdim ise sünnet ışığında erkek ve kız ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini ele alarak asrın sorunlarına değindi.

Katılımcılar kamp boyunca Efendimiz’i

anlatan üç kitap okuma fırsatı buldu, hadis ezberledi ve Kur’an okudu. Yalova’da bir veda programı gerçekleştirildikten sonra Bursa’ya geçen katılımcılar burada sosyal aktivite yapma imkânı buldu. Kampın son ayağı olan Bursa’da katılımcılar Bursa’nın tarihi dokusunu ve mimarisini yerinde gör-me fırsatı bularak birçok cami ve mekânı ziyaret etti. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay Hoca Efendi’yi de Uludağ Üniversitesi’nde ziyaret eden gençler burada hoca ile hasbihâl etti.

Page 26: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 201826 | gençcamia

Ramazanı hayırla ihya ettilerKadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) ramazan ayının son günlerini Hayırlı Gece programları yaparak değerlendirdi. Neslihan Yarbaş, Rümeysa Yıldız, Eslem Kübra Mutlu, Selin Samast, Ayşenur Aksoy, Esma Nur Kurt, Melda Memiş, Mehmet Olmaz, Fatma Gürbüz, Zeliha Acar, Merve Budak, Burcu Şimşek, Büşra Tok

HAYIRLI GECE

KGT ramazan ayında genç kızlara yö-nelik birçok bölge ve şubede Hayırlı Gece programları düzenleyerek gençlere mane-viyat dolu ortamlar yarattı. Freiburg-Do-nau Bölgesi Tuttlingen Şubesi Hayırlı Gece programını kardeş şube Villingen’den gençlerin katılımıyla gerçekleştirdi. Yakla-şık 45 kişinin katıldığı programda genç-ler önce sohbet dinledi ardından birlikte iftar etti. Villingen Şubesi ise daha sonra Hayırlı Gece programını Tuttlingen Şube-sinin katılımıyla icra etti. 50 kişinin katıl-dığı programa KGT Teşkilatlanma Başkanı Zehra Karataş katılarak günün önemine değindi. Ardından gençler birlikte iftar ederek hasbihâl etti.

Güney Hollanda

Güney Hollanda Bölgesi üç şubede Hayırlı Gece programı düzenledi. Rotter-dam Katre-i Zumra Gençliği ilk olarak if-tar programı düzenledi. Programa bölge yetkilileri davet edildi. 20 kişinin katıldığı programın sonunda Hayırlı Gece programı gerçekleştirildi. Programa Genel Merkez Hatibesi Selcan Demirci ve Bölge KGT Tef-tiş Başkanı Sümeyye Kandemir, Bölge KGT Gençlik Organize Birim Başkanı Dilara Kı-lıç ve Bölge KGT Eğitim Başkanı Rümeysa Karki katıldı. Rotterdam Buğlem Gençliği ise 20 kişinin katılımıyla iftar programı düzenledi ardından Hayırlı Gece programı icra edildi. Programa Bölge KGT Başkanı Büşra Kandemir ve Bölge KGT Sosyal Hiz-metler Başkanı Vildan Erenoğlu katıldı. Lahey Hilal Gençliği 50 kişinin katılımıyla

Hannover

Hannover Bölgesi Hannover Şubesi iki ayrı tarihte Hayırlı Gece programı ger-çekleştirdi. Birinci program Ortaöğretim gençliğine yönelik olurken ikinci prog-ram 17 yaş üzeri gençler için tertip edildi. Gençler için özel hazırlanan seminerler Kadınlar Teşkilatı’nın Salonu’nda gerçek-leştirilirken geriye kalan faaliyetler Aya-sofya Camii’nin avlusunda kurulan çadır-larda icra edildi.

Ortaöğretim gençliğine yönelik yapılan programda KGT Hannover Şube Başkanı Emine Uçkun ve KGT Şube Ortaöğretim Başkanı Yasemin Altemir birer açılış ko-nuşması yaptı ardından seminere geçildi. Hatibe Rahime Toklu edep ve haya konu-sunu işledi ve gençler için özel bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Ardından birlikte iftar eden gençler çadırlara geçerek Hayırlı Gece programını gerçekleştirdi. Son prog-ram olarak da gençler sahurda bir araya geldi.

17 yaş üzeri gençler için düzenlenen programda Sümeyye Kurtocağı ölüm ve sonrası başlıklı bir seminer sundu. Necip Fazıl Kısakürek’in ölüm hakkında şiirini örnek veren Kurtocağı Allah için yaşanma-dığında ölümün geri dönüşü olmayan hüs-ranlık olduğunu belirterek ölümün yaşının olmadığını vurguladı. Kurtocağı ölmeden önce Müslümanların Allah’ın emirlerini ve Efendimiz’in sünnetini yerine getirmeleri gerektiğini, bunun için zaman kaybetme-melerinin son derece önemli olduğunu söyledi. Allah’ın çok merhametli olduğunu

programını gerçekleştirdi. Programa Ha-tibe Esra Karasu ve Bölge KGT Kurumsal İletişim Başkanı Kübra Kızılırmak katıldı. İftar öncesi gençlere sohbet verildi ve ar-dından nasihat halkası oluşturuldu.

Hamburg

Hamburg Bölgesi Merkez Şubesi KGT Hayırlı Gece programından evvel açık ha-vada 65 kişinin katılımıyla gençlere yöne-lik bir iftar programı düzenledi. Programın amacı gençlerin birlik ve beraberlik duy-gularının güçlenmesi ve ramazan ayının ehemmiyetini ve maneviyatını hep birlikte idrak etmeleri ve cemaat olmanın bilincine varmaları olarak belirtildi. KGT Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Her bahar bir çiçek-le başlar” sözünden yola çıkarak programın adını Çiçektâr İftarı olarak adlandırarak programın gerçekleştiği otoparkı çiçeklerle süslediler. Hayırlı Gece’de gençler ramazan ayının ehemmiyetini hatırlayıp ramazan ayının faziletini işlediler.

Neumünster Şubesi KGT genç kızlara ve onların annelerine ve gayrimüslim gençlere yönelik iftar programı düzenledi ardından Hayırlı Gece’ye geçildi. Almanca olarak su-nulan programın mottosu Osmanlı oldu. Farklı stantlar kuran gençler standların birinde gayrimüslim katılımcılara İslam’ı tanıttı. Programda ayrıca konsepte uygun fotoğraf standı kuruldı. Gençler burada ha-tıra fotoğrafı çektirdi. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı programda Seyhan Muşlu Hoca Hanım Kur’an okudu ve orucun özellikle-rinden ve farzlarından bahsetti.

belirten Kurtocağı kul hakkına da değine-rek Müslümanların ölmeden önce helallik istemelerini, borç ile vefat etmemeleri ge-rektiğini vurguladı.

İkinci Hayırlı Gece programında ise bir halka kurularak gençlere Şadiye Çıtak bir sohbet verdi. Çıtak “Kalbi selim nasıl olu-nur?” başlıklı bir sohbet vererek kalbin sü-rekli Allah ile beraber olma şuuruna yani ihsana erişmesinin yollarından bahsetti. Çıtak, “Kalbin bu kıvama ulaşması için mâ-sivâdan, yani Allah’ın dışındaki her şeyden arınmış olması zarûrîdir. Allah’ın huzuru-na ancak selim kalple, yani tasfiye edilip bütün manevi hastalıklardan arındırılarak içi ilahi muhabbetle doldurulmuş tertemiz bir gönülle çıkanlar kurtuluşa erebilecek-lerdir. Bunu Cenâb-ı Hak şöyle bildirir: ‘O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah’a kalb-i selîm (tertemiz bir kalp) ile gelenler müstesna.’ Rabıta ile Allah’a bağ-lanarak onunla olma yolunu seçmeliyiz. Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bu-lacağını Allah Teâlâ Kur’an’da buyuruyor.”

Hessen

Hessen Bölgesi KGT Wetzlar Şubesinin ev sahipliğinde kuzey tarafındaki şubeler-le 2. Şube Başkanları Toplantısı’nı Hayırlı Gece ile birlikte düzenledi. 26 kişinin ka-tıldığı toplantıya KGT Hilal Kurs Sorum-lusu Esra Yılmazer Kurt katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Bölge KGT Baş-kanı Yasemin Boran teşkilatçılığın önemi-ne değinerek şunları söyledi: “Teşkilatçı-nın üzerinde çok yük var.

Köln Hannover

Paris Av. Viyana Hamburg

Page 27: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 27|gençcamia

Bu nedenle organize güç olmamız şart. Organize güç olmak için ‘Kim var denildi-ğinde, ben varım!’ diyebilmek gerekir.” dedi.. Boran ekip ruhunun teşkilat çalışmalarında vazgeçilmez olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Hissler çok önemli, his-setmek. Müslüman olmak, dokunmadan hissedebilmektir. Bir Müslüman kardeşimin eline bir iğne batarsa benim hissetmem ge-rekir.” Boran konuşmasında teşkilatın ana ilkelerinden birinin de kardeşlik bağının ol-duğunu vurguladı. Ardından Esra Yılmazer Kurt, “Yaptığınız işi küçümsemeyin. Yaptığı-nız Peygamber görevi. Bundan güç ve kuvvet alın.” Diyerek teşkilattaki vazifelerin hepsi-nin önemli olduğunu söyledi.

Toplantının ardından Hayırlı Gece prog-ramına geçildi. Burada Esra Yılmazer Kurt ramazan ayının ehemmiyetini anlatarak ramazan ayını bir okul varsayarak ondan alınacak derslerin var olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ramazan ayından alacağı-mız ve öğreneceğimiz birçok ders var. Örne-ğin şükür etmek, empati kurmak, nimetleri ölçülü kullanmak, zaman israfından kaçın-mak ve bütün organlarla orucu hissetmek-tir.” Ramazan ayını şuurlu bir şekilde geçir-meye vesile olacak sunumun ardından toplu iftar ile Hayırlı Gece programı nihayete er-dirildi.

Hessen Bölgesi Lollar Şubesi KGT Ha-yırlı Gece programında Hatibe Rükiye Öz-demir sabır temalı bir sohbet sundu. Kur’an tilavetiyle başlayan programda gençler te-ravih namazını eda ederek birlikte ibadet etti. Ardından bayram hediyeleşmesi için bir çekiliş yapıldı ve programın ilerleyen vakit-lerinde gençlerin hasbihâl edebilmeleri için güzel bir ortam hazırlandı.

Hessen Bölgesi KGT’nin düzenlediği bir diğer Hayırlı Gece programı ise “İncilerle İftar” adı altında gerçekleştirdiği Annelerle İftar programı oldu. Bölge Yönetim Kuru-

lunun annelerine özel tertiplediği iftar ye-meğine KT İrşad Başkan Yardımcısı Sultan Ergün katıldı. Annelerle tanışıp kaynaşma amacıyla düzenlenen programda samimi bir ortam oluşurken Bölge KGT Başkanı Yase-min Boran teşkilat çalışmaları hakkında da bilgilendirmede bulundu. Ardından rama-zanın son günlerinin önemini ve kıymetini anlatan sohbetini sunmak üzere Sultan Er-gün söz aldı.

Bu günlerde ibadete yoğunlaşmanın el-zem olduğunun altını çizen Ergün, dua lis-tesi oluşturarak, ister dünyevi ister uhrevi olsun, herşeyi Allah’tan dilenmesi gerekti-ğini vurguladı. Tanışma oyunlarıyla devam eden gecede anneler ile kızlar arasındaki bağlar tazelendi. Sonrasında birlikte yapılan iftar ile gün sona erdirildi. Ramazan ayının getirdiği bereket ile bu tür faaliyetler şube-lerde de gerçekleştirildi. Hessen Bölgesinin şubeler bazında gerçekleştirdiği 43 Hayırlı Gece’de toplamda 1036 kişiye ulaşıldı.

Hessen Bölgesi Rüsselsheim Şubesi 32 kişinin ve kardeş şubesi olan Groß Gerau’da gençlerin katılımıyla programını gerçekleş-tirdi. Kur’an tilaveti ile başlayan programda Bölge KGT Kurumsal İletişim Başkanı Esma Nur Kurt tefekkür hakkında bir seminer ve-rerek “Sanki kâinata ilk kez gelmiş gibi ken-dini ve etrafındakileri keşfetmelisin.” dedi ve tefekkür ibadetinin önemini vurguladı. Sohbetin ardından iftar vaktine kadar itika-fa girildi.

Gençler akşam namazını toplu hâlde kıl-dıktan sonra açık havada güzel ve huzurlu bir kardeş ortamında oruçlarını açtı ve bir-likte teravih namazını eda etti. Ardından tanışma oyunu ile kardeşlik bağları kuvvet-lendi ve çay eşliğinde Riyazus Salihin’den “Davranış ve Sözlerde İhlas ve Samimiyet” hakkında bir sohbet dinlediler. Hayırlı Gece programı toplu hâlde edilen sahur ve kılınan sabah namazı ile nihayete erdirildi.

Kanada

Kanada Bölgesi KGT Hayırlı Gece prog-ramını Montreal ve North York şubele-rinde gerçekleştirdi. Montreal Şubesinde-ki programa 12, North York Şubesindeki programa toplamda 40 kişi katıldı. Her iki şubede de ramazan hakkında sohbet veril-di ve Allah’a iman etmenin önemi anlatıl-dı. Akabinde birlikte iftar edildi ve teravih namazı eda edildi. Montreal’de sohbeti Zeynep Akcan verirken, North York’taki sohbeti Arzu Bayraktar sundu.

Köln

Köln Bölgesi Finnentrop Şubesi KGT 35 gencin katılımıyla Hayırlı Gece progra-mını eda etti. Kur’an tilavetiyle başlayan programda ramazan ayına dair konuşma-lar yapıldı, eğlenceli bir hediye çekilişi ger-çekleştirildi ve hasbihâl edildi.

Kuzey Hollanda

Kuzey Hollanda Bölgesi KGT Hayırlı Gece programını Amsterdam’da bulunan Bölge Binası’nda gerçekleştirdi. Bölge KGT Başkanı Sureyya Toker’in konuşmasıy-la başlayan programda KGT Ortaöğretim Başkanı Kübra Ertuğrul “Ramazan’ı like et-tin mi?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Ardından Huriye Teke bölgeler arası dü-zenlenen Makale Yarışması’nda ikinciliği elde eden “Camimizin incisi Marziye Abla” metnini okudu. Daha sonra gençler zikir halkasında buluşarak manevi olarak kutsal topraklara yolculuk yaptı.

Norveç

Norveç Bölgesi Hayırlı Gece programı-nı Teşkilat İçi Eğitim Semineri ile birlikte

Oslo’da düzenledi. Seminer ile başlayan programda Genel Merkez KGT’den Esra Yılmazer Kurt Kudüs hakkında bir semi-ner verdi. 30 gencin katıldığı programda Hayırlı Gece, iftar ve sahur programları da gerçekleştirildi.

Paris

Paris Bölgesi KGT Grigny Şubesi’nde eğitim gören ve cemaatten katılım sağla-yan genç kızlara yönelik iftar programıyla birlikte Hayırlı Gece programı düzenledi. İftar öncesi katılımcılara yönelik bir se-lamlama kouşması yapan

Bölge KGT Başkanı Aygül Yıldız günün önemine değinirken İlknur Yüksel cennet ve cehennem başlıklı seminerini sundu. Yüksel seminer sonrası zekât ve fitre sunu-mu ile gençlere zekâtın farziyetini anlattı. Ardından Hayırlı Gece programına geçildi ve gençler manevi bir iklimde ibadetlerini gerçekleştirdi.

Viyana

Viyana Bölgesi KGT 18 Mayıs ila 10 Haziran arasında toplamda 16 şubede 20 Hayırlı Gece programı düzenledi. Progra-ma Bölge KT hatibeleri katılarak gençlere maneviyatın önemini anlattılar.

Württemberg

Württemberg Bölgesi Esslingen Şubesi KGT görevlilere “hemdert” adı altında Ha-yırlı Gece programını gerçekleştirdi.

Programa KGT Ortaöğretim Başkanı Kübra Ertuğrul da katıldı. Toplam 91 kişinin katıldığı programda

Ertuğrul ramazan ayının faziletinden bahsetti ve gençlerin bu ay içerisinde yap-maları gerekenleri ele aldı.

Freiburg Donau Norveç

Kanada Hessen

Page 28: “Müminin şerefi takvasıdır, dini Barış Köyü’ndeki çocuklar ... · • Hac Sözlüğü s.10 • Hadıs Günlüğü: ... TÜRKİYE’DEN YAKINLARINIZ İLE AYNI KAFİLEDE

camia | 7 Temmuz 2018 28|gençcamia