ankara Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ yÜksek...
TRANSCRIPT
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
SÜT ÜRÜNLERİ ÜRETİM PROSESLERİNDE RİSK ANALİZİ
R. Gamze ÖNEY
KİMYA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ANKARA 2012
Her hakkı saklıdır
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
SÜT ÜRÜNLERİ ÜRETİM PROSESLERİNDE RİSK ANALİZİ
R. Gamze ÖNEY
Ankara Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Prof. Dr. Yahya SUYADAL
Bu çalışmanın amacı, Proje Yönetimi Bilgi Birikimi Kılavuzu (PMBOK) temelli bir rehber kullanarak bir süt ürünleri üretim fabrikasında risk analizi yapmak, fabrikadaki olası riskleri ve bunun sonucu meydana gelen ekonomik kaybı belirlemek ve risklerin giderilmesi için çözüm önerileri sunmaktır. Bu amaçla; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ’nde faaliyet gösteren bir fabrikada, yukarıda adı geçen analiz yöntemi yürütülmüş ve elde edilen sonuçlar sunulmuştur. Yöntem; Risk planlama, risk belirleme, nitel risk analizi, nicel risk analizi ve risk kontrolü adımlarından oluşmaktadır. Risk planlama aşamasında, analiz yapılabilmesi için gerekli bilgi bankaları ve belgeler ilgili işletmeden temin edilmiştir. Risk belirleme aşamasında ise, fabrikadaki olası tüm risk faktörleri ve yaratacakları etkiler tespit edilmiştir. Daha sonra, saptanan risk faktörleri için sıklık ve şiddet değerleri “L Tipi Matris ve Ön Risk Analizi (PRA)” yöntemleri ile ortaya konarak tehlikelerin giderilebilmesi için çözüm önerileri sunulmuştur. Fabrikada göz önüne alınan her bir bölüm için, birer değerlendirme formu oluşturulmuştur. Kontrol listeleri kullanarak yapılan PRA yönteminde ise çalışanların doldurması için kontrol listeleri tasarlanmıştır. Nicel risk analizi yürütmek amacıyla, daha önce saptanan risk faktörleri, olasılık dağılımlarıyla modellenmiş ve Monte Carlo Simülasyonu içinde yer alan @Risk yazılım programının “Risk Compound” alt programından yararlanarak yıllık iş günü kayıpları hesaplanmıştır. 6 000 ton/yıl kapasitedeki fabrikadaki yıllık iş günü kayıpları ‘Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü’ için 2.39 gün/yıl, ‘Kaşar Peyniri Üretim Bölümü’ için 3.34 gün/yıl, ‘Hellim Peyniri Üretim Bölümü’ için 4.51 gün/yıl, ‘Beyaz Peynir Üretim Bölümü’ için 4.65 gün/yıl, ‘Dondurma Üretim Bölümü’ için 4.88 gün/yıl ve ‘Yoğurt Üretim Bölümü’ için 3.62 gün/yıl olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, fabrikadaki yıllık toplam iş günü kaybının 23.39 gün/yıl olduğu saptanmıştır.
Sonuç olarak; risk analizi yardımıyla fabrikada yıllık ekonomik kayıpların giderilmesi ve risklerin azaltılması için alınması gereken önlemler listesi oluşturulmuştur. Yürütülen analiz kapsamında saptanan önlemler hayata geçirildiği takdirde, fabrikadaki yıllık ekonomik kayıpların giderilerek yıllık karın artacağı öngörülmüştür. Son olarak, risk kontrolü aşamasında fabrika periyodik olarak ziyaret edilmeli, yeni risklerin ortaya çıkıp çıkmadığı, belirlenen önlemlerin hangilerinin alındığı ve fabrikadaki ekonomik kaybın ne kadar azaldığı gözlenmelidir.
Temmuz 2012 196 sayfa Anahtar Kelimeler : Risk analizi, İşi sağlığı ve iş güvenliği, Monte-Carlo benzetimi
ii
ABSTRACT
Master Thesis
RISK ANALYSIS FOR DAIRY PRODUCTION PROCESSES
R. Gamze ÖNEY
Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Chemical Engineering
Supervisor: Prof. Dr. Yahya SUYADAL
The purpose of this study was to apply a whole risk analysis for a dairy production factory by taking
PMBOK (Project Management Body Of Knowledge) as a base, determining probable risks and economic
losts in factory and recommending solutions for problems caused by risks. For his purpose, the risk
analysis method mentioned above had been applied on a factory in T.R.N.C. and the results had been
written. This method was formed by 5 steps: Planning Risks, Determining Risks, Qualitative Risk
Analysis, Quantitative Risk Analysis and Risk Control. At ‘Planning Risks’ step, the necessary
documents, laws, charters and statutes for appliying risk analysis had been provided from the factory. At
‘Determining Risks’ step, all probable risk factors and their impacts had been determined. Then, at
‘Qualitative Risk Analysis’ step, frequency and severity values had been designated for all the risks
determined at the second step by using ‘L-Matrix’ and ‘PRA by Using Checklists’ methods. During the
application of ‘L Matrix‘ method, risk assessment forms had been written for each department of the
factory. In the application of ‘PRA by Using Checklists’ method, checklists including questions about
hazards in the factory had been designed for being answered by the workers. At ‘Quantitative Risk
Analysis’ step, the risk factors determined in the second step had been modelled by using probability
distributions with Monte Carlo Simulation. Afterwards, labor day loses during a year had been calculated
by using Risk Compound application of @Risk software program. Labor day loses per year for the
present factory with 6 000 ton/year capacity had been found as 2.39 day/year for ‘Milk Production
Department’, 3.34 day/year for ‘Cheese Production Department’, 4.51 day/year for ‘Halloumi Cheese
Production Department’, 4.65 day/year for ‘White Cheese Production Department’, 4.88 day/year for ‘Ice
Cream Production Department’ and 3.62 day/year for ‘Yoghurt Production Department’. By these
calculations, total labor day lose per year have been calculated as 23.39 day/year.
As a result; a precaution list had been formed for reducing risks and economic loss in factory. If the
precautions determined by risk analysis can be put in practice by workers, the annual economic loss of
factory will be reduced. As part of the last step ‘Risk Control’, the factory should be visited periodically
and it should be controlled if the determined precautions are applied or not.
July 2012 196 pages Key Words : Risk analysis, Occupational Health and Safety, Monte-Carlo simulation
iii
TEŞEKKÜR
Çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımın her aşamasında bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek akademik ortamda olduğu kadar beşeri ilişkilerde de engin fikirleriyle yetişme ve gelişmeme katkıda bulunan danışman hocam sayın Prof. Dr. Yahya SUYADAL’a, Koop Süt Ürünleri Üretim Fabrikası’na yaptığım ziyaret sırasında, gerekli bilgileri benimle paylaşan ve yardımlarını benden esirgemeyen Gıda Güvenliği Şefi Tuğşen Çıldam’a, çalışmalarım süresince fedakarlık göstererek beni destekleyen aileme ve nişanlım Ali Can KARADUT’a en derin duygularla teşekkür ederim.
R. Gamze ÖNEY
Ankara, Temmuz 2012
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET ................................................................................................................................ i
ABSTRACT. ……………………………………………….………………...…....……ii
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii
SİMGELER DİZİNİ ...................................................................................................... vi
ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... viii
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................ xii
1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
2. KURAMSAL TEMELLER ....................................................................................... 4
2.1 Risk ve Risk Değerlendirme ..................................................................................... 4
2.1.1 Risk planlama ......................................................................................................... 5
2.1.2 Risk belirleme ......................................................................................................... 7
2.1.3 Nitel risk analizi ................................................................................................... 47
2.1.4 Nicel risk analizi ................................................................................................... 78
2.1.5 Risk kontrolü ........................................................................................................ 91
2.2 Süt Ürünleri Teknolojisi ......................................................................................... 92
2.2.1 Süt üretimi ............................................................................................................ 92
2.2.2 Peynir üretimi ..................................................................................................... 102
2.2.3 Yoğurt üretimi .................................................................................................... 111
2.2.4 Dondurma üretimi ............................................................................................. 117
2.2.5 Ayran üretimi ..................................................................................................... 121
2.3 Koop Süt’ün Tarihi ............................................................................................... 122
2.4 Koop Süt’ün Bölümleri ......................................................................................... 123
2.4.1 Uzun ömürlü süt üretim bölümü ...................................................................... 123
2.4.2 Beyaz peynir üretim bölümü ............................................................................. 127
v
2.4.3 Kaşar peyniri üretim bölümü ........................................................................... 129
2.4.4 Hellim peyniri üretim bölümü .......................................................................... 132
2.4.5 Dondurma üretim bölümü ................................................................................ 134
2.4.6 Yoğurt üretim bölümü ....................................................................................... 135
2.4.7 Ayran üretim bölümü ........................................................................................ 136
3. MATERYAL VE YÖNTEM ................................................................................. 137
3.1 Koop Süt’te Risk Analizi ...................................................................................... 137
3.1.1 Risk planlama ..................................................................................................... 137
3.1.2 Risk belirleme ..................................................................................................... 141
3.1.3 Nitel risk analizi ................................................................................................. 147
3.1.4 Nicel risk analizi ................................................................................................. 178
3.1.5 Risk kontrolü ...................................................................................................... 186
4. BULGULAR VE TARTIŞMA .............................................................................. 187
5. SONUÇLAR ............................................................................................................ 189
KAYNAKLAR ............................................................................................................ 191
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 196
vi
SİMGELER DİZİNİ
Kısaltmalar
AC Alternatif akım
AG Alçak gerilim
ASME American Society of Mechanical Engineers
COSHH Sağlık açısından tehlikeli maddelerin kontrol düzenlemeleri
dB Desibel
DC Doğru akım
FTA Fault Tree Analysis – Hata Ağacı Analizi
GLP Good Laboratory Processes
GMP Good Manufactory Processes
HACCP Hazard Analysis Critical Control Point
HAV Hand Arm Vibration –El Kol Titreşimi
HAZOP Tehlike ve İşletilebilirlik Çalışmaları
HTST Yüksek Sıcaklıkta Kısa Süreli Pastörizasyon
JSA Job Safety Analysis – İş Güvenliği Analizi
LTLT Düşük Sıcaklıkta Uzun Süreli Pastörizasyon
MSDS Malzeme Güvenlik Veri Tablosu
OG Orta gerilim
OHSAS Occupational Healrth and Safety Assessment Series
PHA Preliminary Hazard Analysis – Ön Tehlike Analizi
PMBOK Proje Yönetimi Bilgi Kılavuzu
PRA Preliminary Risk Analysis – Ön Risk Analizi
PVC Polivinil Klorür
QRA Quantitative Risk Analysis
RSI Üst Kol Düzensizlikleri
TSE Türk Standartları Enstitüsü
vii
UHT Ultra Heat Treatment
WBV Whole Body Vibration-Tüm Vücut Titreşimi
Semboller
H2O2 Hidrojen Peroksit
CaCl2 Kalsiyum Klorür
NaCl Sodyum klorür
µ Ortalama
σ Standart sapma
T Periyot
Pn Risk
Po Güvenilirlik
n Toplam değer sayısı
p İstenilmeyen olayın gerçekleşme olasılığı
z İstenilen değeri aşma olasılığı
x Tehlike ve İşletilebilirlik Çalışmaları
V Varyans
viii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 2.1 Riskin meydana gelmesinin gösterimi ............................................................... 4
Şekil 2.2 Risk analizi süreci .............................................................................................. 5
Şekil 2.3 Bir fabrikadaki ünitelerin makro ayrıştırma örneği ........................................... 6
Şekil 2.4 Bilgisayar pencereye karşı konumlandırıldığı zaman, güneş ışınlarının
bilgisayar ekranında yansıması ....................................................................... 14
Şekil 2.5 Çalışma bölgesinde düzenli trafik akışı sağlamak amacıyla taşıtların
yavaşlaması için kullanılan bir uyarı yazısı .................................................... 16
Şekil 2.6 Bir işyerinde olması gereken sıcak-soğuk su akışlı lavabo, sıvı sabun ve
kurulama sistemi ............................................................................................. 16
Şekil 2.7 Bir iş yerinde engelliler için ayrılan giriş kapısı .............................................. 17
Şekil 2.8 Yangın Üçgeni ................................................................................................. 18
Şekil 2.9 Aynı tesiste uygulanan farklı gerilimler için kullanılan fiş-priz sistemleri ..... 20
Şekil 2.10 AG gerilim dedektörü .................................................................................... 21
Şekil 2.11 OG dedektörü ................................................................................................. 21
Şekil 2.12 İki kutuplu OG dedektörü .............................................................................. 22
Şekil 2.13 Güvenlik transformatörü ................................................................................ 22
Şekil 2.14 Düşük gerilim transformatörü ........................................................................ 23
Şekil 2.15 Bariyerle kaplanmış tipik bir pedestral(sol) ve yere monte edilen bariyerle
…………..kaplanmış bir dairesel testere (sağ) ............................................................... 23
Şekil 2.16 İyi taşıma tekniğinin temel adımları .............................................................. 24
Şekil 2.17 Elle taşıma sırasında vücuda bindirilebilecek yük miktarları ........................ 25
Şekil 2.18 Taşıma arabasına gereğinden fazla yük dolduran bir çalışan ........................ 25
Şekil 2.19 Yükün tutacaksız bir kutuyla taşınması sonucu ellerde biriken statik
yükler (sol) Tutacaklı bir yük taşıma kutusu (sağ) ....................................... 26
Şekil 2.20 Çalışanları uyarmak için kaygan zeminlere yerleştirilen uyarı levhaları....... 26
Şekil 2.21 Merdiven üzerinde elde alet varken doğru ve yanlış çalışmanın gösterimi ... 27
Şekil 2.22 Seyyar merdivenlerin yanlış ve doğru kullanımı ........................................... 28
Şekil 2.23 Sağlığa zararlı ve zehirli (a, b, c) Fiziko-kimyasal etkileri açısından zararlı
…………..(d, e, f) Çevre için zararlı (g) (Krause 2005) ................................................. 29
Şekil 2.24 Çeşitli kaplardaki kimyasal maddeler ve uyarıcı etiketleri ............................ 30
ix
Şekil 2.25 Asbest içeren bazı malzemelerin görüntüleri (Sırasıyla borular, duvar
………… kaplamaları, çatılar ve yer kaplamaları) ......................................................... 33
Şekil 2.26 Maruz kalınan riskler için tasarlanan gözlük tipleri ...................................... 34
Şekil 2.27 Çarpmalara karşı kullanılan baretler .............................................................. 34
Şekil 2.28 Çeşitli gazlara karşı gözleri, yüzü ve solunum organlarını koruyan tam yüz
gaz maskesi ....................................................................................................... 35
Şekil 2.29 Çalışılan ortama göre tasarlanmış eldivenler ................................................. 35
Şekil 2.30 Gürültülü ortamlarda çalışanların takması gereken kulak tıkaçları ............... 36
Şekil 2.31 Bilgisayar kullananlar için ideal oturuş pozisyonu ........................................ 37
Şekil 2.32 Yükseltici olmadan, omurganın s biçimini boarak çalışan bir işçi (sol)
...Yükselticiye rahat ve dik bir şekilde çalışan bir işçi (sağ) ............................ 38
Şekil 2.33 Yüksekliği ayarlanabilir bir çalışma platformu ............................................. 39
Şekil 2.34 Çalışanların koliden eşya almak için eğilen bir çalışan (sol) Kolilerin
yerleştirilmesi amacıyla kullanılan, bel seviyesi yüksekliğindeki bir
platform (sağ) ............................................................................................... 39
Şekil 2.35 Çalışma masasında boş alan yaratabilmek amacıyla kullanılan ‘Süpürme
…………..Yöntemi’ ....................................................................................................... 40
Şekil 2.36 Çalışma ortamında sıyırma yüksekliği bırakılmadan yerleştirilen bir engele
çarpan bir işçi ............................................................................................... 40
Şekil 2.37 Fare ve klavye kullanırken bileğin tutulması gereken nötral pozisyon ......... 41
Şekil 2.38 Ergonomik olarak tasarlanmamış bir el aletinin kullanımı sonucu bilekte
………......statik yük birikimi (sol) Ergonomik olarak tasarlanmış bir el aletinin
………......kullanımı sonucu bileğin nötral pozisyonunun korunumu(sağ) .................... 41
Şekil 2.39 Ayaklı bir dozimetre ...................................................................................... 43
Şekil 2.40 Çalışanların kullanabilecekleri kulaklık ve tıkaçların kullanım şekilleri ...... 44
Şekil 2.41 Asfalt kırma sırasında çalışarak el-kol titreşimine maruz kalan bir işçi ....... 45
Şekil 2.42 Silindirik tekerlekli araç kullanırken tüm vücut tireşimine maruz kalan
bir işçi……………………………………………………………………...46
Şekil 2.43 Ön Tehlike Analizi’nin aşamaları……………………………...…………...48
Şekil 2.44 Ön Tehlike Analizi risk derecelendirme ve seçim diyagramı ........................ 49
Şekil 2.45 İş Güvenliği Analizi’nin aşamaları ................................................................ 50
Şekil 2.46 Risk değerlendirme seçim diyagramı............................................................. 52
x
Şekil 2.47 Ön risk analizi frekans çizelgesi .................................................................... 54
Şekil 2.48 L tipi risk skoru derecelendirme matrisi ........................................................ 58
Şekil 2.49 X tipi matris risk değerlendirme değişkenleri ................................................ 60
Şekil 2.50 Örnek bir X tipi derecelendirme matrisi ........................................................ 63
Şekil 2.51 Hata ağacı analizinin aşamaları ..................................................................... 69
Şekil 2.52 Hata ağacı oluşturma aşamaları ..................................................................... 70
Şekil 2.53 Mevcut üretim prosesinde oluşturulan hata ağacı .......................................... 76
Şekil 2.54 Mevcut üretim prosesi için indirgenmiş kesim kümesi yardımıyla oluşturulan
…hata ağacı ağacı ............................................................................................. 77
Şekil 2.55 Bernoulli modeli ............................................................................................ 77
Şekil 2.56 Sırasıyla µ=1, µ=2 ve µ=3 için Poisson dağılımının grafiksel gösterimi ...... 80
Şekil 2.57 Ortalama değeri 1 olup varyansları farklı olan lognormal dağılım eğrileri ... 83
Şekil 2.58 @Risk programının ‘Risk Compound’ alt programı ..................................... 87
Şekil 2.59 Örnek bir histogram grafiği ........................................................................... 88
Şekil 2.60 Örnek bir artan kümülatif dağılım eğrisi ....................................................... 89
Şekil 2.61 Teklif fiyatını ve proje bütçesini belirlemek için kullanılan bir artan
………...….kümülatif dağılım eğrisi .............................................................................. 89
Şekil 2.62 Pastörizatör .................................................................................................... 94
Şekil 2.63 Yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon yapan modern bir düzeneğin
çalışma şeması .............................................................................................. 95
Şekil 2.64 HTST sisteminde sıcaklık-zaman grafiği ...................................................... 96
Şekil 2.65 Düz soğutucu ................................................................................................. 98
Şekil 2.66 Pastörize süt üretiminin aşamaları ................................................................. 99
Şekil 2.67 Sürekli sterilizasyon düzeni çalışma diyagramı ........................................... 100
Şekil 2.68 Sterilize içme sütü üretimi akış diyagramı .................................................. 101
Şekil 2.69 Örnek bir klarifikatör ................................................................................... 103
Şekil 2.70 Örnek bir homojenizatör .............................................................................. 104
Şekil 2.71 Beyaz peynir üretiminin aşamaları .............................................................. 108
Şekil 2.72 Homojenize yoğurt üretiminin aşamaları (sol) ve kaymaklı yoğurt
……….....üretiminin aşamaları (sağ) ............................................................................ 117
Şekil 2.73 Dondurma üretiminin aşamaları .................................................................. 120
Şekil 2.74 Ayran üretiminin aşamaları.......................................................................... 122
xi
Şekil 2.75 Çiğ sütün süt alım kantarıyla tankerden alımı ............................................. 124
Şekil 2.76 Süt depolama tankları .................................................................................. 124
Şekil 2.77 Pastörizasyon ünitesindeki klarifikatör cihazı ............................................. 125
Şekil 2.78 Fabrikada kullanılan pastörizatör cihazı ...................................................... 125
Şekil 2.79 Fabrikada kullanılan plakalı soğutucu ......................................................... 126
Şekil 2.80 Küçük süt dolum makinesi (sol) ve öüyük süt dolum makinesi (sağ) ......... 126
Şekil 2.81 Pipet yapıştırma aparatı……………………………….………...……..…..127
Şekil 2.82 Peynir mayası ilave edilen süt...................................................................... 128
Şekil 2.83 Fabrikada kullanılan mayalanma teknesi ..................................................... 128
Şekil 2.84 Beyaz peynir depolama bölümü………………………..………………….129
Şekil 2.85 Pnömatik baskı makinesinden çıkan kaşar peyniri ...................................... 130
Şekil 2.86 Döndürülerek tuzlanan ve bekletilen kaşar peynirleri ................................. 131
Şekil 2.87 Kalıplara yerleştirilmiş kaşar peynirleri....................................................... 131
Şekil 2.88 Peynir altı suyundan üretilen lor peyniri ...................................................... 133
Şekil 2.89 Lazer ışınıyla ambalajına üretim ve son kullanma tarihleri işlenen hellim
………….peynirleri ...................................................................................................... 133
Şekil 2.90 Dondurma dolum makinesi .......................................................................... 134
Şekil 2.91 Yoğurt sütü proses tankı .............................................................................. 135
Şekil 2.92 Yoğurt kaplarına doldurulan yoğurtlar ........................................................ 136
Şekil 3.1 Fabrikadaki genel tehlike sınıflandırması………..………………..……......138
Şekil 3.2 Fabrikanın kuşbakışı görünümü………..…………………...………..……..140
Şekil 3,3 Uzun ömürlü süt üretim bölümü grafikleri………..……..…………..……..179
Şekil 3.4 Kaşar peyniri üretim bölümü grafikleri ………..………………..……...…..180
Şekil 3.5 Beyaz peynir üretim bölümü grafikleri ………..………………..……...…..181
Şekil 3.6 Hellim peyniri üretim bölümü grafikleri ………..………………..….……..182
Şekil 3.7 Yoğurt üretim bölümü grafikleri ……….…..………………..……………..183
Şekil 3.8 Dondurma üretim bölümü grafikleri …...……..…………..…...……….…..184
xii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 2.1 Bir işyerinde bulunabilecek başlıca tehlike kaynakları ................................. 7
Çizelge 2.2 Genel havalandırmalı normal koşullardaki bir işyeri için, yapılan işe göre
çalışanlar için sağlanması gerkeen hava hacminin gösterimi....................... 10
Çizelge 2.3 Farklı maddelerden yapılmış radyasyon siperleri üzerlerine düşen ısının
yansıma oranı ve üzerinden yansıyan radyant ısı miktarları ........................ 12
Çizelge 2.4 İşyerlerinde çalışılan parça büyüklüğüne göre izin verilen ve minimum
önerilen aydınlatma şiddeti değerleri ........................................................... 15
Çizelge 2.5 Bazı tipik seslerin basınç düzeyleri......................................................... ….42
Çizelge 2.6 Farklı gürültü seviyelerinin insan organizmasına verdikleri zararlar…..….42
Çizelge 2.7 Bir iş yapılırken tehlikenin meydana gelme olasılığının, gerçekleşme ……………süresine göre belirlenmesi ........................................................................... 51
Çizelge 2.8 Bir iş yapılırken karşılaşılabilecek bir tehlikenin şiddet
değerinin.belirlenmesi .................................................................................. 51
Çizelge 2.9 ‘Olursa Ne Olur?’ analizi için kullanılan örnek bir sorgulama tablosu …. 53
Çizelge 2.10 PRA yönteminde riskin şiddetinin belirlenmesi için kullanılan tablo ....... 54
Çizelge 2.11 Riskin gerçekleşme sıklığına bağlı olarak olasılık değerinin belirlenmesi 57
Çizelge 2.12 Riskin şiddetinin belirlenmesi.................................................................... 57
Çizelge 2.13 Risk skoruna göre yapılacak eyleme karar verilmesi ................................ 58
Çizelge 2.14 Riskin gerçekleşme sıklığı yardımıyla olasılık değerinin belirlenmesi ..... 60
Çizelge 2.15 Riskin şiddet değerinin belirlenmesi .......................................................... 61
Çizelge 2.16 Riskin kontrol derecesinin belirlenmesi..................................................... 62
Çizelge 2.17 Daha önceden meydana gelen kazaların sonuçlarının belirlenmesi .......... 62
Çizelge 2.18 HAZOP yönteminde kullanılan anahtar kelimeler .................................... 64
Çizelge 2.19 ASME standartlarına göre semboller ve anlamları...………………. 65
Çizelge 2.20 HAZOP sapma tablosu .............................................................................. 66
Çizelge 2.21 Hata ağacı oluşturulmasında kullanılan semboller ve anlamları ............... 71
Çizelge 2.22 Ve ile veya kapısına göre R ve PF değerlerinin hesaplanması ................... 73
Çizelge 2.23 Boole Kuralları........................................................................................... 75
Çizelge 3.1 Fabrikada belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar .......... 144
xiii
Çizelge 3.2 Kaşar peyniri üretim bölümünde saptanan riskler için belirlenen şiddet
ve sıklık değerleri ile risk skorları ve risk dereceleri ................................. 147
Çizelge 3.3 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk
değerlendirme formu .................................................................................. 149
Çizelge 3.4 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk
değerlendirme formu .................................................................................. 151
Çizelge 3.5 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk
değerlendirme formu .................................................................................. 153
Çizelge 3.6 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk
değerlendirme formu .................................................................................. 155
Çizelge 3.7 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk değerlendirme
formu .......................................................................................................... 157
Çizelge 3.8 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk
değerlendirme formu .................................................................................. 159
Çizelge 3.9 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi ............... 161
Çizelge 3.10 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi .................. 164
Çizelge 3.11 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi................. 167
Çizelge 3.12 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi ................... 170
Çizelge 3.13 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi ............................. 173
Çizelge 3.14 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi ....................... 176
Çizelge 3.15 Fabrikanın her bölümü için ortalama şiddet, ortalama sıklık, yıllık iş günü
kaybı, yıllık ürün kaybı ve yıllık ekonomik kayıp değerleri ...................... 185
1
1. GİRİŞ
Son yıllarda, teknolojiye paralel olarak üretim prosesleri de gelişmekte ve giderek daha
karmaşık hale gelmektedir. Bu nedenle, proseslere ilişkin tehlikeleri saptamak için
çeşitli yöntemler geliştirilmekte ve risk analizi çok büyük önem kazanmaktadır. Her
proseste, risk olarak tanımlanabilecek iş ve işlemler mevcuttur. Özellikle kimyasal
üretim proseslerinde risk analizi, çalışma koşulları nedeniyle diğer proseslere kıyasla
çok daha büyük önem taşımaktadır. Üretim proseslerinde, yüksek verim, düşük kaza
oranı ve en az iş günü kaybıyla işletim amaçlanmakta, bu nedenle, tehlikelerin
gerçekleşme olasılığının belirlenmesi gerekmektedir (Ridley, 2004). Her proses için,
nitel risk analizi yöntemleriyle olası riskler ve acil olarak giderilmesi gereken tehlikeler
önceden saptanabilmekte, nicel risk analiziyle de sistemin simülasyonu yapılarak,
proseste belli bir zaman aralığı boyunca gerçekleşebilecek olaylar ve etkileri önceden
belirlenebilmektedir. Böylece, gerekli önlemler alınabilmekte ve proses optimum
koşullarda işletilebilmektedir. (Amos ve Dent 1997)
Mesleki Sağlık ve Güvenlik Yönetim Sistemleri’ne göre risk; bir kazanın oluşma
olasılığı ve sonuçlarının bileşimi olarak tanımlanmaktadır (OHSAS 18001:1999). Risk
değerlendirmesi ise mevcut riskleri saptama, riskin büyüklüğünü hesaplama ve öncelikli
riskleri belirleme işlemini ifade etmektedir (Greenberg 1991, Özkılıç 2002). Diğer
yandan; risk yönetimi, bir prosesteki riskleri en aza indirerek, proses verimini optimum
düzeye çıkarma bilimi olup, prosesin işletimi süresince belirsizliklerin saptanması,
analizi ve etkilerinin değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır (Ababhneh 2000).
Çalışma ortamındaki risklerin değerlendirilmesi, uluslararası alanda kabul görmüş bir
yaklaşımdır. Avrupa Birliği’ne uyum çalışmaları çerçevesinde, ülkelerin iş hukuku
mevzuatı, bir işletmede çalışanların sağlığının korunmasına yönelik yönetim
sistemlerini zorunlu kılmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1981
yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından 2004 yılında imzalanarak yürürlüğe giren İş
Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 Sayılı Sözleşme'nin (Mesleki
Sağlık ve Güvenlik Konferansı) 16. Maddesindeki "İşverenlerden kontrolleri altındaki
işyerlerindeki makine, teçhizat ve çalışma teknikleri ile ilgili güvenlik ve sağlık
2
risklerini mümkün olduğu ölçüde kontrol etmeleri istenecektir. Ayrıca işverenlerden
kontrolleri altındaki kimyasal, fiziksel ve biyolojik madde ve etkenlerin gerekli
önlemler alındığında mümkün olduğu ölçüde sağlık için risk oluşturmamasını
sağlamaları istenecektir.” hükmü ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çalışmaların risk
değerlendirmesi esasına dayandırılması şart koşulmuştur (Anonim 2004 b). Bunun
yanında, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 1985 yılında kabul edilen ve Türkiye
tarafından 2004 yılında imzalanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin 161
Sayılı Sözleşme'nin 5. maddesinin a bendindeki "Her işverenin istihdam ettiği işçilerin
sağlık ve güvenliği için sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla ve işçilerin iş sağlığı ve
güvenliği konusunda katılımının gerekliliği gözönüne alınarak, iş sağlığı hizmetleri,
işletmedeki iş risklerine uygun ve yeterli olacak şekilde aşağıdaki görevleri
kapsayacaktır. İşyerlerinde sağlığa zararlı risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesi"
ifadesi ile işyerinde verilecek iş sağlığı hizmetlerinde de risk değerlendirilmesinin esas
alınması gerektiği hükme bağlanmıştır (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2004 c).
4857 sayılı İş Kanunu'nun 78. maddesi uyarınca çıkarılan ve çalışma ortamının sağlık
ve güvenlik şartlarını düzenleyen Gürültü Yönetmeliği, Tirreşim Yönetmeliği vb.
yönetmeliklerde de, işverene çalışma ortamındaki risklerin önlenmesi, önlenmesi
mümkün olmayan risklerin değerlendirilmesi ve risklerle kaynağında mücadele edilmesi
konusunda zorunluluk getirilmiştir (Anonim 2003 a,b,c,d, e, f, g).
Bir işletmede uygulanan risk analizinin amacı, işletmedeki olası riskleri tespit etmek,
derecelendirmek, öncelikli riskler için alınabilecek önlemleri belirlemek, çalışma
ortamının kalitesini yükseltmek ve sonuç olarak iş kazalarını ve meslek hastalıklarını
önleyerek, fabrikanın ekonomik verimini artırmaktır (Şener 2005). En çok iş kazası
inşaat ve kimya proseslerinde görülmekle birlikte, gıda proseslerinde de yıl içerisinde
pek çok kaza meydana gelmekte ve bu kazalar iş günü kaybına neden olmaktadır. Bu da
prosesin yıllık ekonomik verimini düşürmektedir. Bu tez çalışması kapsamında,
“Project Management Body of Knowledge (PMBOK)” olarak bilinen Risk Analiz
Rehberi’nden yola çıkılarak, Lefkoşa’da faaliyet gösteren Koop Süt Ürünleri Üretim
Fabrikası’nda risk analizi çalışması yapılmıştır. Bu amaçla fabrika bir ay boyunca çeşitli
dönemlerde ziyaret edilmiş, fabrikada resimler çekilmiş ve fabrika çalışnlarına
doldurmaları için formlar verilmiştir. Bununla birlikte, fabrikadaki makinelerin
3
kullanma talimatlarından, kimyasal ve biyolojik maddelerin malzeme güvenlik bilgi
formlarından yararlanılmıştır. İş sağlığı ve güvenliği ve risk analizi ile ilgili yerli ve
yabancı çeşitli kitaplardan yararlanılmış, bu amaçla Ankara Üniversitesi Fen ve
Mühendislik Fakültesi Kütüphanesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz
Üniversitesi Merkez Kampus Kütüphanesi çeşitli dönemlerde ziyaret edilmiştir. Risk
analizi ile ilgili yerli yayın sayısının az oluşu çalışma sırasında karşılaşılan bir zorluk
olmakla birlikte, yabancı yayın ve makale sayısının fazla olması ise bir avantaj
olmuştur.
2. KURAMSAL TEMELLER
2.1 Risk ve Risk Değerlendirme
Tehlike; yaralanma, hastal
neden olabilecek potansiyel bir durum veya kaynaktır. Risk ise, insan sağlığına, çevreye
veya mala gelebilecek
tanımlanmaktadır (Jacqueline 2002). Dilimizde önceleri riziko olarak kullanılan risk,
genel olarak zarar veya kayba yol açabilecek bir durumun ciddiyet derecesi olarak
tanımlanmaktadır. Ri
Risk ve belirsizlik terimleri
farklı kavramları anlatır
sonuçların gerçekleşme olasılıkları
edilmektedir. Eğer bir olayın gerçekleşme olasılığı yanında, doğuracağı sonuçların
gerçekleşme olasılıkları hakkında da tahmin yürütülebiliyorsa, bu risk olarak ifade
edilmektedir (Vose 2008). Risk kavramı özel ve istatistiksel olaylar için, belirsizlik
kavramı ise genel ve istatistiksel olmayan olaylar için kullanılmaktadır. Örneğin
yağmur yağma olasılığı varsa bu herkes için geçerli bir belirsizlik olarak ifade
edilmektedir, ancak biri şemsiyesini almış diğeri almamış iki kişi için ıslanma
olasılıkları ve bu sonucu doğuracak risk değerleri farklıdır (Amos ve Dent 1997). Risk,
kaynak, olay ve etki üçlüsünün zincirleme olarak gerçekleşmesi sonucu oluşmaktadır
(Şekil 2.1). Riskin meydana gelmesi için bir tehlike kaynağı olması, bunun sonucunda
bir olay meydana gelmesi ve bu olayın bir etki oluşturması gerekmektedir (PMBOK
2004).
Şekil 2.1 Riskin meydana gelmesinin gösterimi
• Tasarımda hata
• Elektrik sisteminde arıza
Kaynak
4
2. KURAMSAL TEMELLER
Risk ve Risk Değerlendirme
Tehlike; yaralanma, hastalık, ölüm, malın hasar görmesi vğya çevrenin
neden olabilecek potansiyel bir durum veya kaynaktır. Risk ise, insan sağlığına, çevreye
veya mala gelebilecek bir zararın meydana gelme olasılığı ile şiddetinin bileşimi olarak
tanımlanmaktadır (Jacqueline 2002). Dilimizde önceleri riziko olarak kullanılan risk,
genel olarak zarar veya kayba yol açabilecek bir durumun ciddiyet derecesi olarak
tanımlanmaktadır. Risk; belirsizliği, kaza olasılığını ve zarar ihtimalini ifade etmektedir.
terimleri birbirinin yerine kullanılmaktaysa da
ı anlatır. Bir olayın gerçekleşme olasılığı bilinmekte fakat doğuracağı
çların gerçekleşme olasılıkları kestirilemiyorsa, bu belirsizlik olarak ifade
edilmektedir. Eğer bir olayın gerçekleşme olasılığı yanında, doğuracağı sonuçların
gerçekleşme olasılıkları hakkında da tahmin yürütülebiliyorsa, bu risk olarak ifade
r (Vose 2008). Risk kavramı özel ve istatistiksel olaylar için, belirsizlik
kavramı ise genel ve istatistiksel olmayan olaylar için kullanılmaktadır. Örneğin
yağmur yağma olasılığı varsa bu herkes için geçerli bir belirsizlik olarak ifade
ncak biri şemsiyesini almış diğeri almamış iki kişi için ıslanma
olasılıkları ve bu sonucu doğuracak risk değerleri farklıdır (Amos ve Dent 1997). Risk,
kaynak, olay ve etki üçlüsünün zincirleme olarak gerçekleşmesi sonucu oluşmaktadır
meydana gelmesi için bir tehlike kaynağı olması, bunun sonucunda
bir olay meydana gelmesi ve bu olayın bir etki oluşturması gerekmektedir (PMBOK
Riskin meydana gelmesinin gösterimi (PMBOK 2004)
• Buhar kazanının patlaması
• Elektriklerin kesilmesi
Olay Etki
ık, ölüm, malın hasar görmesi vğya çevrenin zarar görmesine
neden olabilecek potansiyel bir durum veya kaynaktır. Risk ise, insan sağlığına, çevreye
bir zararın meydana gelme olasılığı ile şiddetinin bileşimi olarak
tanımlanmaktadır (Jacqueline 2002). Dilimizde önceleri riziko olarak kullanılan risk,
genel olarak zarar veya kayba yol açabilecek bir durumun ciddiyet derecesi olarak
sk; belirsizliği, kaza olasılığını ve zarar ihtimalini ifade etmektedir.
ysa da; aslında birbirinden
. Bir olayın gerçekleşme olasılığı bilinmekte fakat doğuracağı
, bu belirsizlik olarak ifade
edilmektedir. Eğer bir olayın gerçekleşme olasılığı yanında, doğuracağı sonuçların
gerçekleşme olasılıkları hakkında da tahmin yürütülebiliyorsa, bu risk olarak ifade
r (Vose 2008). Risk kavramı özel ve istatistiksel olaylar için, belirsizlik
kavramı ise genel ve istatistiksel olmayan olaylar için kullanılmaktadır. Örneğin
yağmur yağma olasılığı varsa bu herkes için geçerli bir belirsizlik olarak ifade
ncak biri şemsiyesini almış diğeri almamış iki kişi için ıslanma
olasılıkları ve bu sonucu doğuracak risk değerleri farklıdır (Amos ve Dent 1997). Risk,
kaynak, olay ve etki üçlüsünün zincirleme olarak gerçekleşmesi sonucu oluşmaktadır
meydana gelmesi için bir tehlike kaynağı olması, bunun sonucunda
bir olay meydana gelmesi ve bu olayın bir etki oluşturması gerekmektedir (PMBOK
• Performansta düşüş
• Maddi kayıp• İşlerin yavaşlaması
Etki
5
Risk değerlendirme, riskin büyüklüğünü hesaplama ve kabul edilebilir olup olmadığına
karar verme işlemi olarak tanımlanmaktadır. Risk değerlendirme aşamasında, riskleri
makul bir seviyeye indirebilmek için alınması gereken önlemler ve bu önlemlerin
hangisinin öncelikle alınması gerektiği belirlenmektedir. Sistemli bir değerlendirme,
risklerin belirlenmesini kolaylaştırarak tehlikelerin azaltılmasına destek olmaktadır
(Ridley ve Channing 1999). Risk değerlendirmesinin genel amacı, sistemdeki olası
riskleri belirleyerek derecelendirmek ve önemli riskleri önemsizlerden ayırmaktır. Proje
Yönetimi Bilgi Birikimi Kılavuzu’na göre risk analizi süreci, Şekil 2.2’ de gösterilen
aşamalardan oluşmaktadır (PMBOK 2004).
Şekil 2.2 Risk analizi süreci (PMBOK 2004)
2.1.1 Risk planlama
Risk değerlendirmesi çalışmalarının, mevcut mevzuat ve işyeri koşulları çerçevesinde
planlanması ve ne tür bir uygulama yapılacağına karar verilmesi gerekmektedir. Risk
planlama adımı, sistemli ve doğru bir risk analizi yapabilmek adına, gerekli belgelerin,
kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin toplanarak, izlenecek yolun belirlendiği bir
risk analizine hazırlık aşamasıdır. Bu aşamada, öncelikle risk analizi yapılacak işyerinin
risk haritası oluşturulmaktadır. Bir işyerinin her yeri aynı oranda tehlike
taşımamaktadır. Bu yüzden de risk haritası oluşturulurken sistemde makro ayrıştırma
algoritması uygulanmakta, böylece maddi kayıplar en aza indirilmektedir (Özkılıç
2002).
Nicel Risk Analizi
Nitel Risk Analizi
Risk Belirleme
Risk Planlama
Risk Kontrolü
6
Makro ayrıştırma algoritması yardımıyla, bir işyerindeki bölümler ve her bir bölümdeki
üniteler risk derecelerine göre sınıflandırılmaktadır. Makro ayrıştırma yapılırken
işyerinin topografyası ve bulunduğu bölgenin meteorolojik koşulları da dikkate
alınmaktadır. Örneğin kimyasal madde depolama tankları, dış proses üniteleri, limanlar,
dolum üniteleri vb. yerlerde, yağmur, kar ve rüzgar gibi dış etkiler de hesaba
katılmaktadır. Şekil 2.3’ te, bir fabrikadaki ünitelerin makro ayrıştırma örneği
gösterilmiştir.
Şekil 2.3 Bir fabrikadaki ünitelerin makro ayrıştırma örneği (Özkılıç 2002)
Makro ayrıştırma algoritması uygulanırken, özellikle kimyasal proses ünitesi içeren,
yanıcı, parlayıcı, patlayıcı maddelerle çalışmalar yapılan veya basınçlı kapların
bulunduğu bölümler işaretlenmelidir. Bu bölümlerdeki etkiler de göz önüne alınarak,
işyerlerinde mutlaka yangın, patlama, sabotaj, deprem, sel, savaş hali, iş kazaları ve
çevreye zarar veren felaketlerin meydana gelme olasılığına göre ‘Acil Eylem Planı’
hazırlanmalı ve bu planda acil çıkış kapıları, acil çıkış yolları, yangın söndürme
hortumları, yangın söndürücüler ve acil bir durumda bina dışında sakin bir alanda
toplanılabilecek yerler belirlenmiş olmalıdır (Özkılıç 2002).
Makro ayrıştırma algoritması kapsamında, iş yerindeki tüm fiziksel ve kimyasal
maddelerin özelliklerini içeren malzeme güvenlik bilgi formlarından (MSDS) ve Sigma
Aldrich kaloglarından yararlnarak. bir malzeme özellikli bilgi bankası oluşturulmalıdır.
Bu aşamada, iş yerindeki makine ve ekipmanların kullanım kılavuzu ve talimatlarından
da yararlanılmalıdır.
7
2.1.2 Risk belirleme
Bir proseste risk analizi yapılacak her bölüm için olası tüm tehlikelerin belirlenmesi
gerekmektedir. Risk belirleme aşaması, risk analizinin en önemli aşamalarından biridir
ve sonraki bütün aşamaları etkilemektedir. Risk planlama aşamasında hazırlanan bilgi
bankaları ve temin edilen belgeler yardımıyla, beyin fırtınası yapılarak prosesteki
ekipmanlarda meydana gelebilecek tüm tehlikeli durumlar belirlenmelidir. İyi bir risk
analizi için, olası tüm tehlikeli olayların belirlenmesi şarttır (Ringdahl 2001).
Risk belirleme, işyerinde Çizelge 2.1’de belirtilen tehlike kaynaklarının bulunup
bulunmadığı ve bulunması durumunda bu tehlikelerden kimlerin ne şekilde
etkilenebileceği dikkate alınarak yapılmaktadır (Stranks 2006) :
Çizelge 2.1 Bir işyerinde bulunabilecek başlıca tehlike kaynakları (Stranks 2006)
Tehlikeler
Yüksekten düşme
Kayma, takılma ve benzeri nedenlerle düşme
Cisimlerin düşmesi
Gürültü ve titreşim
Uygun olmayan duruş ve çalışma şekilleri
Radyasyon ve ultraviyole ışınlar
Seyyar el aletlerinin kullanımı
Sabit makine ve tezgahların kullanımı
Hareketli erişim ekipmanları (Merdivenler, platformlar vs.)
Mekanik kaldırma araçları
Ürünler, emisyonlar ve atıklar
Yangın, parlama ve patlama
Elle taşıma işleri
Elektrik ve elektrikli aletler ile çalışma
8
Çizelge 2.1 Bir işyerinde bulunabilecek başlıca tehlike kaynakları (Stranks 2006) ……………..(devam)
Basınçlı kaplar
Aydınlatma
Ekranlı araçlarla çalışma
Termal konfor koşulları (Sıcaklık, nem, havalandırma)
Kimyasal faktörler (Zehirli gaz ve buharlar, organik çözücüler ve tozlar)
Biyolojik ajanlar (Mikroorganizmalar, bakteriler, virüsler)
Rutin çalışma
İş stresi
Kapalı yerlerde çalışma
Yalnız çalışma
Motorlu araçların kullanımı, taşımacılık ve yollar
Su üzerinde veya yakınında çalışma ve yıkama uygulamaları
İstenmeyen insan davranışları (Dikkatsizlik, yorgunluk, aldırmazlık, anlama güçlüğü,
öfke, kavga etmek vs.)
İşyeri koşullarına göre diğer tehlike kaynakları
Ateşli ve yanıcı ortamda çalışma
Giysi düzenlemeleri ve giysi değişim odaları
Dinlenme ve yeme/içme alanları
İşyeri yerleşim planı
Bir işyeri ortamında karşılaşılan başlıca riskler, aşağıda açıklanmıştır.
Havalandırma: Yetişkin bir insanın saatte 30 metreküp temiz havaya ihtiyacı vardır.
Normal şartlarda, bir işyerinin tavan yüksekliğinin en az 3 metre olması, kişi başına
düşen hava hacminin ise 10 metreküp olması gerekmektedir. Doğal havalandırma ile
ortam havasının saatte 2-3 defa değiştiği kabul edilmektedir. Bu hava hacminin
hesaplanmasında tavan yüksekliğinin 4 metreden fazlası hesaba katılmamaktadır.
Zararlı toz ve gazların bulunduğu ortamlarda, tavan yüksekliği en az 3,5 metre,
9
işyerlerinde kişi başına düşen serbest alan miktarı ise en az 2,5 metrekare olmalıdır
(Anonim 2012).
Kapalı çalışma ortamları günde en az bir kez bir saatten az olmayacak şekilde
havalandırılmalıdır. Boğucu, zehirli veya tahriş edici gaz ve duman meydana gelen
işyerlerinde, işçilerin sağlıklarının tehlikeye girmemesi için çalışma ortamına
havalandırma tesisatı yapılmalı ve işçilere kullanmaları için yapılacak işe uygun maske
vb. koruyucu donanımlar verilmelidir (Anonim 1974). Bununla birlikte, işyerlerindeki
cihaz, alet, tezgah, makine ve tesisatlardan çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve kokunun,
çalışılan ortama yayılmadan, uygun aspirasyon tesisatı ile çıktığı yerden emilerek dışarı
atılmalıdır (Anonim 1974).
Kimyasallardan çıkan koku ve buharın ortama yayılmaması için, bulundukları şişelerin
kapakları sürekli kapalı tutulmalıdır. Tehlikeli kimyasal maddelerle yapılan çalışmalar,
teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak uygun yöntemlerle, gerekli makine ve
donanım kullanılarak yapılmalıdır (Anonim 1974 madde 21). Buğu ve duman çıkan
işlerin yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlilikte bacalar ve menfezler yerleştirilmeli
ve yapılan işin niteliğine göre gerekli önlemler alınmalıdır (Anonim 2003 e).
Havalandırma, yerel havalandırma ve genel havalandırma olmak üzere iki şekilde
yapılmaktadır. Yerel havalandırmada, kirli ve istenmeyen hava emilerek dışarı
atılmaktadır. Bu havalandırma metodu, ısı kaynağını kısmen kapatmanın olası olduğu
durumlarda fazla ısının, nemin veya her ikisinin de yok edilmesi için
kullanılabimektedir. Fırınlarda ve bazı ocaklarda, yerel havalandırma ile, fazla ısının
işyerine girmesi önlenebilmektedir.
Genel havalandırma, yerel havalandırma sistemlerinin uygulanamadığı durumlarda ısı
ve nemi kontrol etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu havalandırma sisteminde kirli
hava dışarı atılmakta ve temiz hava içeri alınmaktadır. Temel amaç, uygun sıcaklıkta,
yeterli bağıl nemi içeren, istenen miktardaki temiz havanın temin edilmesidir.
10
Genel havalandırma, uygulanan işyerinin büyüklüğüne, çalışan kişilerin sayısına ve
yapılan işe bağlı olarak değişmekle birlikte, normal koşullardaki işyerleri için Çizelge
2.2’ deki değerlerde hava temin edilmesi önerilmektedir.
Çizelge 2.2 Genel havalandırmalı normal koşullardaki bir işyeri için, yapılan işe göre ………….. çalışanlar için sağlanması gereken hava hacminin gösterimi(Anonim 2012).
Odadaki işçilerin
çoğunluğunun yaptığı
fiziksel iş
Kişinin saatte ürettiği
toplam metabolik ısı
(kcal h-1)
Kişi başına, her saat
için sağlanması
gereken hava hacmi
(m3)
Çok hafif 120 25
Hafif 120 - 170 30
Vasat 170 - 220 35
Ağır 220 - 270 40
Çok ağır 270'ten az 50
PVC pencerelerin, hava geçirmeyen plastik ve yağlı boyaların yoğun bir şekilde
kullanıldığı, hava giriş ve çıkışını önleyecek türden izolasyonların yapıldığı ortamlarda,
doğal havalandırma ile ortam havasının saatte 2-3 kere değişmesi çok zor hale
gelmektedir. Bu tip ortamlarda, kişi başına düşen hava hacmi miktarının artırılması,
kapılarla pencerelerin açılması veya cebri çekişli havalandırma ile ortam havasının
yeterli miktarda değişmesi sağlanmalıdır (Anonim 2012).
Sıcaklık: Kapalı işyerlerindeki sıcaklık ve nem derecesi, yapılan işin niteliğine uygun
olmakla birlikte, çalışılabilecek bir değerde bulunmalıdır. Bu nedenle, yazın sıcaklığın
dayanılmayacak bir dereceye çıkmaması için işyerlerinde serinletici tedbirler alınmalı,
kışın da işçilerin ihtiyaç duydukları en az sıcaklığın sağlanması için, işyerlerinin zararlı
gazlar çıkararak havayı bozmayacak şekilde ısıtılmalıdır. Nemin yüksek olduğu
işyerlerinde sıcaklık derecesi 15 oC’den az ve 30 oC’den çok olmamalıdır. Fazla ısı
veren cihazların yakınında çalışan işçilerin bulunması halinde, yansıyan sıcaklığa karşı
11
tedbir alınmalıdır. Bununla birlikte, işyerinin ısıtıcı cihazlardan uzak ve uygun
yükseklikte bir yerinde, santigrat taksimatlı bir termometre asılı bulundurulmalıdır.
Ayrıca, sıcaklığın normal sıcaklık değerlerinin altında veya üstünde olması gereken
bölümlerde, örneğin soğukta depolama odalarında, bölge yakınında çalışanların
gidebilecekleri normal sıcaklıkta bir oda bulunmalıdır (Anonim 2012).
Yapılan işin niteliğine göre, sürekli olarak çok sıcak veya çok soğuk bir derecede
çalışılması ve bu durumun değiştirilmesinin mümkün olmadığı durumlarda, işçilere,
kendilerini fazla sıcak veya soğuktan koruyacak özellikte elbise vb. malzemeler
verilmelidir. Ağır iş stresi altında ve yüksek sıcaklıkta, terleme hızının 4 saatte 4 litreye
yükseldiği bilinmektedir. Ayrıca, terleme esnasında günde 10-12 gram tuz da su ile
birlikte kaybolmaktadır. Yüksek sıcaklık, iş performansını da düşürmektedir (Hughes ve
Hughes 2008).
Nem: Havadaki nem miktarı mutlak nem ve bağıl nem olarak ifade edilmektedir.
Mutlak nem, birim havadaki su miktarıdır. Bağıl nem ise, havadaki nem miktarının,
aynı sıcaklıkta doymuş havadaki mutlak nemin yüzde kaçını ihtiva ettiğini
göstermektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönünden bağıl nemin değeri önemlidir. Bir
işyeri ortamının bağıl nemi değerlendirilirken, sıcaklık ve hava akım hızı gibi diğer
şartlar da değerlendirilmelidir. Genel olarak herhangi bir işyerinde bağıl nem %30 ile
%80 arasında olmalıdır. Yüksek bağıl nem, ortam sıcaklığının yüksek olması
durumunda çalışanları bunaltmakta, düşük olması durumunda ise çalışanlara üşüme ve
ürperme hissi vermektedir. Havanın kuru olduğu çalışma ortamlarında, nemin istenilen
aralıkta olması için buhar veren havalandırma sistemleri kullanılmalıdır (Anonim 2012).
Hava akım hızı: İşyerinde oluşan kirli havanın dışarı atılarak yerine temiz havanın
alınması için, ortamda uygun bir havalandırmanın bulunması ve hava akım hızı uygun
bir değerde olmalıdır. Hava akım hızı 0,3- 0,5 m/s’yi aştığı zaman, rahatsız edici
esintiler meydana geldiği bilinmektedir. Bu esintiler sebebiyle işyerlerinde, özellikle
kaynak atölyelerinde, ortamın havası kirli olsa bile havalandırma tesisatları
çalıştırılmamaktadır. Bu tür olumsuzlukların olmaması için, uygun hava akım hızını
sağlayacak ısıtma ve havalandırma sistemleri tercih edilmelidir (Anonim 2012).
.
12
Radyasyon: Radyasyon, iletimi için maddesel ortam gerekmeyen bir ısı enerjisidir. Bu
yüzden radyasyonu havalandırma ile kontrol etme olanağı yok denecek kadar azdır.
Radyant ısıdan korunmanın iki yolu vardır: Radyasyon siperi kullanmak ve sıcak
cisimlerin yüzeylerini ışıma özelliği zayıf maddelerle boyamak veya kaplamak.
Radyasyon siperi olarak, doğrudan kontrol edilmeyen, erimiş maden veya cam külçeleri
gibi maddeler kullanılmaktadır. Bu siperler radyant ısı kaynağı ile işçilerin arasına
yerleştirilen madeni levhalardır. Örnek olarak alüminyumdan yapılmış levhalar veya
alüminyum foil gösterilebilmektedir. Siperler, gelen radyant ısının büyük bir kısmını
yansıtarak işçiye gelmesini önlemekte ve absorbladığı radyant ısının sadece çok az bir
kısmını işçiye doğru yeniden yaymaktadır. Radyasyon siperinin yapıldığı maddenin
türüne göre yansıttığı radyant ısı miktarı da değişmektedir (Çizelge 2.3) Ayrıca, radyant
ısıyı emen ve emdiği bu ısıyı konveksiyon ısısı cinsinden yayan ısı absorbsiyon siperleri
de vardır. Isı absorpsiyon sistemlerinde, siperin yaydığı konveksiyon ısısı özel bir
havalandırma sistemiyle kontrol edilebilmektedir. Radyasyon kontrolü için kullanılan
diğer bir metot ise, sıcak cisimlerin yüzeylerini düşük radyasyon parametreli maddeler
ile boyamak veya kaplamaktır. Bu metodun prensibi de, radyasyonu işçiden
uzaklaştırmaktır.
Çizelge 2.3 Farklı maddelerden yapılmış radyasyon siperleri üzerlerine düşen ısının ………….…yansıma oranı ve üzerinden yansıyan radyant ısı miktarları (Anonim 2012)
Siper yüzeyinin
yapıldığı madde
Yüzey üzerine düşen radyant ısının yansıma yüzdesi
Yüzeyden yayılan
radyant ısı yüzdesi
Parlak aluminyum 95 5
Parlak çinko 90 10
Okside aluminyum 84 16
Okside çinko 73 27
Çizelge 2.3 Farklı maddelerden yapılmış radyasyon siperleri üzerlerine düşen ısının ………….…yansıma oranı ve üzerinden yansıyan radyant ısı miktarları (Anonim 2012) …………….(devam)
13
Yeni ve temiz aluminyum
boya
65 35
Kirli aluminyum boya 40 60
Demir levha 45 55
Demir levha, okside 35 65
Tuğla 20 80
Siyah lak 10 90
Beyaz lak 10 90
Asbest levha 6 94
Aydınlatma: İşyerlerinin gün ışığıyla yeterli miktarda aydınlatılmış olmalıdır. İşin
konusu veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından faydalanılamayan hallerde veya
gece çalışmalarında, yapay ışıkla yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Gerek doğal gerekse
yapay ışıkların, işçilere yeterli miktarda ve eşit olarak dağılmayı sağlayacak şekilde
düzenlenmelidir (Anonim 2012). Çalışma alanındaki ışıklandırma karanlık, loş veya
aşırı aydınlık olmamalıdır. Işıklandırma gözün net şekilde kaygan zeminleri, eğimli
alanları görebileceği miktarda olmalıdır (Jacqueline 2000).Çalışma ortamında her yıl
Silikon Diyot Sensör Metodu’na göre alanında uzman kişiler tarafından aydınlatma
ölçümü yapılmalıdır (Anonim 1974). Lambalar, seviyeleri güvenli iş yapılamayacak bir
düzeye düşmeden yenileriyle değiştirilmeli, bozulan lambalar tamir edilmelidir.
Çalışma alanını temizleyen temizlik ekiplerinin, belli aralıklarla lambaları da
temizlemelidir. Sürekli aydınlık olması gerekmeyen yerlerde ve merdivenlerde, ışıklar
çalışanlar tarafından açılıp kapatılabilmelidir.İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü’ne göre,
işyerlerinin farklı bölümleri için kullanılması gereken aydınlatma şiddetleri aşağıdaki
gibidir :
• İşyerlerindeki avlular, açık alanlar, dış yollar, geçitler ve benzeri yerlerin, en az 20
lüks ile aydınlatılmalıdır.
• Kaba malzemelerin taşınması, aktarılması, depolanması ve benzeri kaba işlerin
yapıldığı yerler ile koridor ve merdivenler, en az 50 lüks ile aydınlatılmalıdır.
14
• Kaba montaj,balyaların açılması, hububat öğütülmesi ve benzeri işlerin yapıldığı
yerler ile kazan dairesi, makine dairesi, insan ve yük asansör kabinleri malzeme stok
ambarları, soyunma ve yıkanma yerleri, yemekhane ve helalar, en az 100 lüks ile
aydınlatılmalıdır.
• Normal montaj, kaba işler yapılan tezgahlar, konserve ve kutulama ve benzeri
işlerin yapıldığı yerler, en az 200 lüks ile aydınlatılmalıdır.
• Ayrıntıların, yakından seçilebilmesi gereken işlerin yapıldığı yerler, en az 300 lüks
ile aydınlatılmalıdır.
• Koyu renkli dokuma, büro ve benzeri sürekli dikkati gerektiren ince işlerin yapıldığı
yerler, en az 500 lüks ile aydınlatılmalıdır.
• Hassas işlerin sürekli olarak yapıldığı yerler en az 1000 lüks ile aydınlatılmalıdır
(Anonim 1974).
Bilgisayar ile çalışılan ortamlarda, bilgisayar ekranının pencere ile karşılıklı olarak
yerleştirilmesi, güneş ışınları yansıma yapmasına ve özellikle öğle saatlerinde ekrandaki
görüntülerin seçilememesine neden olabilmektedir. Bu yüzden bilgisayar ekranı
pencereyle aynı yöne bakacak şekilde konumlandırılmış olmalıdır (Şekil 2.4) (Anonim
1974).
Şekil 2.4 Bilgisayar pencereye karşı konumlandırıldığı zaman, güneş ışınlarının …………...bilgisayar ekranında yansıması (Anonim 2012)
Bir aydınlatma merkezine bağlı olan işyerlerinde; herhangi bir arıza dolayısıyla ışıkların
sönmesi ihtimaline karşı, yeteri kadar yedek aydınlatma araçları bulundurulmalı ve gece
15
çalışmaları yapılan yerlerin gerekli mahallerinde tercihen otomatik olarak yanabilecek
yedek aydınlatma tesisatı bulundurulmalıdır.
Yangının yedek aydınlatma tesisatını bozması ihtimali bulunan yerlerde; ışığı
yansıtacak işaretler, fosforlu boya ve pilli lambalar uygun kısımlara yerleştirilmelidir.
İşyerlerinde çalışılan parça büyüklüğüne göre izin verilen ve önerilen minimum
aydınlatma şiddeti değerleri de değişmektedir (Çizelge 2.4) (Anonim 2012).
Çizelge 2.4 İşyerlerinde çalışılan parça büyüklüğüne göre izin verilen ve minimum …………….önerilen aydınlatma şiddeti değerleri (Anonim 2012)
İşlenen parça büyüklüğü
İzin verilen aydınlatma şiddeti
Minimum önerilen aydınlatma şiddeti
0,2 mm ‘den küçük 200 lux 280 lux
0,2 mm-1 mm 150 lux 200 lux
1 mm -10 mm 100 lux 150 lux
10 mm -100mm 60 lux 100 lux
100mm‘ den büyük 40 lux 60 lux
İri ve hacimce büyük 20 lux 40 lux
Çalışma alanı temizliği: Çalışma alanları ve çalışma aletleri temiz tutulmalı ve
temizlik ekipleri tarafından sürekli temizlenmelidir. Düzenli olarak temizlenmeyen
işyerleri, zamanla hijyenik olmayan, kirli ve düzensiz çalışma alanlarına dönüşmekte,
bununla birlikte çalışma alanları düzensizlikten ve dağınıklıktan dolayı daralmaktadır
(Gilbert 2008).
Boşluklar: Çalışma ortamında, çalışanların rahat edebilmesi için kişi başına en az 11
cm3 boş alan bulunmalı ve tavan yeterince yüksek olmalıdır. Makinelerin ve
ekipmanların bulunduğu odalarda da, çalışanların rahatça hareket edebilecekleri kadar
boş alan bulunmalıdır. Ayrıca, kişilerin rahatça çalışabilmeleri için, çalışma alanları iyi
tasarlanmış olmalı ve çalışanların kullanacakları aletlerin etrafında yeterince boş alan
bulunmalıdır (Hughes ve Hughes 2008).
Güvenli trafik: Çalışma alanlarında, özürlüler için ve araç kullanıcıları için gerekli
trafik levhaları ve uyarı yazıları bulundurulmalı ve ortamda rahat bir trafik akışı
sağlanmalıdır (Şekil 2.5).
16
Şekil 2.5 Çalışma bölgesinde düzenli trafik akışı sağlamak amacıyla taşıtların ……………yavaşlaması için kullanılan bir uyarı yazısı (Hughes ve Hughes 2008)
Çalışanların temizliği: İşyerinde, bayanlar ve erkekler için ayrı, iyi havalandırılmış ve
temizlenmiş tuvaletler bulundurulmalıdır. Lavabolardan hem sıcak hem de soğuk su
akışı sağlanmalı, lavabo yanında sıvı sabun ve kurulama sistemi bulunmalıdır (Şekil
2.6). Uzun süre kirli çalışma koşullarına maruz kalınan işyerlerinde, kişi sayısına göre
duş bulundurulmalıdır.. Bununla birlikte, çalışma ortamında sürekli temiz içme suyu
bulundurulmalı ve içilemeyen suların üzerinde uyarı yazıları bulundurulmalıdır
(Manuele 2003).
Şekil 2.6 Bir işyerinde olması gereken sıcak-soğuk su akışlı lavabo, sıvı sabun ve …………..kurulama sistemi (Hughes ve Hughes 2008)
Kişilerin hareketi: İş yerinde ayakta çalışanlar ve taşıt kullananlar için birbirinden ayrı
yollar olmalı ve bu yollar birbirinden bariyer ve işaretlerle ayrılmalıdır. Ayrıca,
engellilerin giriş ve çıkışı için özel kapılar bulundurulmalıdır (Şekil 2.7). İş araçlarının
17
kullanıldığı ortamlarda araç hızı 10 ms-1’i geçmemeli, yeterli miktarda ışık olmalı ve
zemin kaygan olmamalıdır (Ridley ve Channing 1999).
Şekil 2.7 Bir işyerinde engelliler için ayrılan giriş kapısı (Hughes ve Hughes 2008)
Yangın: Yangın, yaydığı ısı ve dumandan dolayı kişilerin ölümüne yol açabilen bir
kimyasal olaydır ve her iş yeri için en önemli tehlikelerden biridir. Bir işyerinde çalışan
tüm elemanların, yangından korunma ve yangını önleme ile ilgili eğitimleri almaları
sağlanmalıdır (Dow Chemical Co. 1994). Yangının meydana gelmesi için, Şekil 2.8’de
gösterilen yangın üçgenindeki 3 ana etken bir arada olmalıdır:
1. Havada ve oksitleyici maddelerde bulunan oksijen
2. Yanabilir sıvılar, gazlar, katılar, mobilyalar, kağıt, tahta, vb. yakıtlar
3. Açık alev, elektrikli cihazlar, sıcak yüzeyler, statik elektrik vb. tutuşturma
kaynakları
Bu etkenlerden herhangi birinden uzak durmak, yangını engellemektedir. Çalışanlara
aldırılacak iyi bir yangından korunma eğitimi ve tutuşabilecek malzemelerin üzerine
koyulacak uyarı levhaları ile, yangın kolaylıkla engellenebilmektedir. Bir işyerinde iç
ortamlarda ve yangın çıkabilecek alanlarda sigara içilmesi kesinlikle yasaklanmalıdır.
Sigara içenler için, açık havada, yanıcı madde içermeyen ayrı bir bölüm oluşturulmalı
ve çalışanlar çalışma düzenlerini aksatmayacak şekilde günün belirli saatlerinde bu
bölgeye giderek sigara içebilmelidir.
18
Şekil 2.8 Yangın üçgeni (Anonim 2012)
Çöpler: Çalışma ortamındaki çöpler, mümkün olduğunca çabuk şekilde ortamdan
uzaklaştırılmalıdır. Plastikler, kağıtlar ve camlar ayrı kaplarda toplanarak geri dönüşüm
tesislerine götürülmeli, öğütülebilecek çöpler öğütülmelidir. Çalışanların bulundukları
ortamlarda, her zaman çöpleri atabilecekleri bir çöplük bulundurulmalıdır. Ayrıca
ortamdaki piller de doğa ve insan sağlığı açısından çok zararlı olduğundan, ayrı bir
kapta toplanarak atık toplama tesisine verilmelidir (Taylor vd. 2004).
Elektrikle çalışma: Elektrikten dolayı meydana gelebilecek tehlikeler, elektrik akımı
geçen bölgelerle temas, patlama, aşırı ısınma ve aşırı yüklenmedir. Elektrik şoku ve
yanmalar sonucu işyerlerinde her yıl yaklaşık 1000 kaza meydana geldiği
kaydedilmiştir. Bu kazaların 30’u ölümcüldür. Vücuttan geçen elektrik, kasların
istemsiz şekilde kasılmasına yol açmakta, uzun süreli vakalarda kalp atışları durmakta
ve vücut içinde ve dışında çeşitli yanıklar oluşmaktadır. Ofislerde ve küçük işletmelerde
kullanılan çoğu elektrikli cihaz düşük risklidir. Fotokopi makinesi, su ısıtıcı, faks
makinesi, elektrikli soba, bilgisayar vb. cihazlar hareket edebilir bir kablo ve fişten
oluşmaktadır. Bu tip cihazlarda en sık rastlanan problemler, fiş veya kablodan değil de
cihazın kendisinden kaynaklanmaktadır. İşyerinden ayrılmadan önce, elektrikle çalışan
tüm cihazlar kapatılmalı ve fişleri prizden çıkarılmalıdır (Boyle 2002). Daha sonra,
cihaza göz atılarak aşağıdaki durumların meydana gelip gelmediği kontrol edilmelidir:
• Kablonun kaplamasında bir hasar (Kesik, renk değişimi vs.) var mı?
• Fişte hasar var mı (Kırılmış gövde, renk değişimi vs.) ?
• Kabloda standart olmayan örneğin açılıp sonradan bantlanmış yerler var mı?
• Dokununca normalin üzerinde aşırı bir ısınma var mı?
• Cihaz uygun olmayan bir alanda kullanılmış mı (Çok tozlu, çok ıslak vs.) ?
Yakıt Tutuşturma kaynağı
Oksijen
19
• Cihazın dış gövdesi hasarlı mı?
Yukarıdaki kontroller işyeri çalışanları tarafından da yapılabilmektedir; ancak işyeri her
yıl periyodik olarak bir elektrik teknisyeni tarafından kontrol edilmelidir.
Elektrikli el aletlerinin kullanımı: Elektrikli el aletlerinin iyi bir şekilde muhafaza
edilmeli ve her an işe hazır bir şekilde bakımlı bulundurulmalıdır. Elektrikli el aletleri
amaçları dışında kullanılmamalı, kendi kapasiteleri içinde, aşırı zorlanmalara
başvurulmadan kullanılmalıdır. Taşınabilir elektrikli el aletlerinin sapları yeterli cins ve
kalınlıkta akım geçirmeyen maddeyle kaplanmalı veya böyle bir malzemeden yapılmış
olmalı ve bu aletlerin üzerlerinde devreyi kapalı tutmak için sürekli basılması gereken
yaylı devre kesicileri bulunmalıdır. Asılı olarak kullanılması gereken taşınabilir
elektrikli aletleri, yay, kablo ya da bir zincir ucuna asılarak uygun ağırlıklarla dengede
tutulmalıdır. Taşınabilir ağır elektrikli aletleri bir yerden bir yere taşınırken özel sapan
veya askılar kullanılmalıdır. Elektrikli bir el aleti kullanılmadığı zaman, kablosu
prizden çekilip toplanarak uygun yerlerde muhafaza edilmelidir (Anonim 2012).
Elektrik tesisatının, elektrikli cihazların veya çıplak iletkenlerin daima gerilim altında
bulunduğu kabul edilmeli ve teknik bir zorunluluk olmadıkça gerilim altında elektrik
onarımı yapılmamalıdır. Elektrik tesisatı veya teçhizatının bakım ve onarımı sırasında,
elektriği devreden çıkaracak bir devre kesme tertibatı bulunmalıdır. Yüksek gerilimli
tesislerde, gerilim kaldırılmadan ve akım kesilmeden hiçbir çalışma yapılmamalıdır.
Yer altı kabloları üzerinde yapılacak bir işlemde, olası bir elektrik kesilmesinden hemen
sonra kapasitif boşalmayı sağlamak için, üzerinde çalışılan kabloların bütün iletkenleri
kısa devre edilmeli ve topraklanmalıdır.
Kısa devre ve topraklama işlemi, çalışma yerinin en yakın kısımları üzerinde ve her iki
ucunda yapılmalıdır. Yeniden gerilim altına girme tehlikesini önleme, fazların tayini,
deney vb. işler için topraklama kaldırıldığı taktirde, gerilim vermeye elverişli bulunan
bütün ayırıcılar açık durumda kilitlenmiş olmalıdır (Anonim 2012).
Fiş-priz sistemleri: Fişler, aynı tesiste kullanılan ve farklı gerilimler için kullanılan
prizlere sokulmayacak yapı ve özellikte olmalıdır (Şekil 2.9). Fiş-priz sistemlerinin
20
yalıtkan düzenekleri uygun şekilde korunmalıdır. Kırık ve çatlak fiş ve prizler
kullanılmamalıdır. Ayrıca, fiş-priz sistemlerinde topraklama kontak elemanları, akım
kontak elemanlarından önce bağlantıyı sağlamalıdır.
Şekil 2.9 Aynı tesiste uygulanan farklı gerilimler için kullanılan fiş-priz ……………..sistemleri (Anonim 2012) ………
Elektrikli makinelerin yerleştirildikleri yerlerdeki şartlara uygun seçilmeli, fazla nem ve
buhar bulunan yerler ile yağlı yerlerdeki elektrik motorlarının gerilim altındaki
kısımlarıyla bağlantıları uygun şekilde korunmuş olmalıdır. Elektrik makinelerine
ilişkin bağlantılar, çalışma sırasında meydana gelebilecek titreşimlere dayanıklı biçimde
seçilmelidir. Alternatif veya doğru akım devrelerinde kullanılan sigortalar kapalı bir
tablo içine monte edilmeli, değeri 32 amperin üstünde olan sigortalar en az bir şalter
veya anahtarla kontrol altına alınmalıdır. Elektrik tesislerinde orijinal olmayan,
yamanmış ve tel sarılarak köprülenmiş sigortalar kullanılmamalıdır (Anonim 2012).
Elektrik kontrolünde kullanılan iş güvenliği malzemeleri:
Alçak gerilim (AG) dedektörü
AG dedektörü, alternatif akım (AC) ve doğru akımla (DC) çalışan, alçak gerilimli (0 –
400 V) sistemlerde enerji olup olmadığını gösteren bir teçhizattır (Şekil 2.10).
21
Şekil 2.10 AG dedektörü (Anonim 2012)
Orta gerilim (OG) dedektörü (Neon lambalı stanka)
Neon lambalı stanka, orta gerilim (3000 V ile 36000 V) ile enerjilendirilen yerlerde
enerji olup olmadığını anlamaya yarayan bir teçhizattır (Şekil 2.11).
.
Şekil 2.11 OG dedektörü (Anonim 2012)
İki kutuplu OG dedektörü
İki kutuplu OG dedektörü, orta gerilim (OG) (3000 V ile 36000 V) olan yerlerde, iki
nokta arasındaki gerilim farklılığını saptamak amacıyla tasarlanmış bir teçhizattır (Şekil
2.12).
22
Şekil 2.12 İki kutuplu OG dedektörü (Anonim 2012)
Güvenlik transformatörü
Güvenlik transformatörü, kazan gibi kapalı ve nemli ortamlarda çalışan kişilerin
kullandığı elektrikli el aletlerinde, meydana gelebilecek enerji kaçağında çalışanı
çarpılmalara karşı koruyan bir güvenlik aracıdır (Şekil 2.13).
Şekil 2.13 Güvenlik transformatörü (Anonim 2012)
Düşük gerilim transformatörü
Düşük gerilim transformatörü, kazan gibi kapalı ve nemli ortamlardaki çalışmalarda,
düşük gerilim yardımıyla çalışanı çarpılmalara karşı koruyan bir araçtır (Şekil 2.14).
23
Şekil 2.14 Düşük gerilim transformatörü (Anonim 2012) Basınç: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ne göre, kazanlar, kompresörler, hava
tankları vb. basınçlı kaplar makine mühendisleri tarafından periyodik olarak her yıl
muayene edilmelidir (Anonim 1974).
Makinelerin güvenli kullanımı: Çalışma ortamında sürekli çalışan makinelerin
güvenlik talimatları makineler üzerinde bulunmalıdır. Makineyi kullanan kişiler
makinenin nasıl kullanılması gerektiğini ve gerekli durumlarda hangi tür koruyucu
ekipmanların kullanılabileceğini iyi bilmelidir. Ayrıca, makinede bir bozulma olduğu
durumlarda neler yapılabileceğinin de makine üzerinde yazılı halde bulunmalı ve
çalışanlar bu gibi durumlarda neler yapabileceklerini bilmelidir. Bunun yanında, makine
kullanılan ortamlarda, ışıklandırma ve havalandırma yeterli olmalıdır. Makinelerin
tehlikeli bölümleri sabit bariyerlerle kapatılmış olmalı, bu bariyerler kolay çıkarılabilir
olmamalı ve makinenin temizlenmesini engellememelidir (Şekil 2.15) (Stranks 2006).
Şekil 2.15 Bariyerle kaplanmış tipik bir pedestral (sol) ve yere monte edilen bir
…………..bariyerle kaplanmış dairesel bir testere (sağ) (Stranks 2006)
24
Elde taşıma: İşyeri yaralanmalarının üçte birinin elde taşıma sonucu gerçekleşen yaralanmalar
olduğu kaydedilmiştir. Elde taşıma, yukarı kaldırma, aşağı indirme, itme, çekme ve yük taşıma
işlemlerini kapsamaktadır. Elde taşıma sırasında en çok zarar gören bölge sırt olmakla birlikte,
vücudun diğer bölgeleri de zarar görmektedir (Hughes ve Hughes 2008). Yaralanma olasılığı
olan durumlarda, taşıma tek kişi tarafından değil, 2 veya 3 kişi tarafından yapılmalıdır. Elde
taşıma yapacak olan çalışanlar, taşıma esnasında omurganın S biçimini koruyabilmek için, yükü
acele etmeden aşağıdaki adımları izleyerek taşımalıdır (Şekil 2.16):
1. Uygun kıyafetler giyildiğinden ve taşınacak yükün en ağır kısmın vücuda dönük
olduğundan emin olunmalı
2. Ayaklar yükten uzakta ikiye on var pozisyonunda tutularak, dizler kırılmalı
3. Yük sarılmalı ve vücuda yakın tutulmalı, bu esnada sırt hafif eğimli, göğüs ve dizler
bükülmüş olmalı
4. Yük yavaşça önce diz seviyesine, daha sonra da bel seviyesine kadar kaldırılmalı ve
bu aşamada yük asla sırt seviyesine kadar kaldırılmamalı
5. Dönmeden, yavaşça ayağa kalkılmalı ve yük bele yakın tutulmalı
6. Yük bel veya diz seviyesine kadar indirilip yerleştirilmeli
Şekil 2.16 İyi taşıma tekniğinin temel adımları (Stranks 2006)
Kadınlar ve erkekler için, vücudun her bir bölgesinin taşıyabileceği maksimum yük
miktarları vardır (Şekil 2.17). Bu miktarlardan daha fazla yük tek seferliğine bile olsa
25
asla taşınmamalıdır. Yük taşıma sonucu meydana gelen yaralanma durumlarında, işe
devam edilmemeli ve derhal tıbbi yardım alınmalıdır (Hughes ve Hughes 2008).
Şekil 2.17 Elle taşıma sırasında vücuda bindirilebilecek yük miktarları (Stranks 2006)
Yük taşıyan çalışanlar, yükü mümkünse Şekil 2.18’de gösterildiği gibi tekerlekli bir
araba ile taşımalıdır. Elde taşınacak yükün ise mutlaka tutacakları olmalıdır (Şekil 2.19).
Aksi takdirde bilek ve parmaklarda aşırı zorlanma sonucu statik yük birikimi meydana
gelmekte, uzun vadede ise ağrı ve sızılar oluşmaktadır (Anonim 2004 a).
Şekil 2.18 Taşıma arabasına gereğinden fazla yük dolduran bir çalışan (Stranks 2006)
Omuz yüksekliği
Diz yüksekliği
Bel yüksekliği
Baldır ortası yüksekliği
Omuz yüksekliği
Diz yüksekliği
Bel yüksekliği
Baldır ortası yüksekliği
Kadınlar Erkekler
26
Şekil 2.19 Yükün tutacaksız bir kutuyla taşınması sonucu ellerde biriken statik yükler ………….. (sol) Tutacaklı bir yük taşıma kutusu (sağ) (Stranks 2006)
Kayma ve düşme: İşyerinde kaygan zeminlere mutlaka ‘ Dikkat! Kaygan Zemin!’
uyarı levhası yerleştirilmeli, çalışma saatleri dışında kaygan zeminlerin iyice
temizlenmeli ve çalışanların kaygan zeminde çalışırken kullanması için lastik botlar vb.
kişisel koruyucu donanımlar temin edilmelidir (Şekil 2.20).
Şekil 2.20 Çalışanları uyarmak için kaygan zeminlere yerleştirilen uyarı levhaları (Stranks 2006)
Yüksekte çalışma: Çalışma hayatındaki ölümcül kazaların en önemli nedenlerinden
biri yüksekten düşmedir. Her yıl yaklaşık 4000 çalışan çalışma esnasında yüksekten
düşmeden dolayı ciddi yaralar almakta, 70 çalışan ise ölmektedir. Birçok iş aktivitesi,
yüksekte çalışmayı gerektirmektedir. Çatıda yapılan çalışmalar, çok katlı sistemlerde
yapılan çalışmalar, kule çalışmaları, baca çalışmaları, açık asansörle yapılan çalışmalar,
27
yapı iskelelerinde yapılan çalışmalar vs. yüksekte çalışmayı gerektiren aktivitelere
örnek olarak gösterilebilir. Kişilerin düşerek yaralanabilecekleri her türlü çalışma ortamı
için, özel düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler aşağıda kısaca açıklanmıştır
(Bhagwati 2006).
Merdivenler
Merdivenler, sadece kısa süreli olarak ve hafif işler için kullanılmalıdır. Eğer boya
kutusu vb. yükler taşınması gerekiyorsa, bu yükler elle taşınmamalı ve merdiven
kenarına özel aparatlarla tutturulmalıdır (Şekil 2.21). Yüksekliği 6 metreden az olan
merdivenler tercih edilmeli ve merdiven kullanacak işçiler özel el tutacakları
kullanmalıdır. Merdiven, eğri olmayan düz yatay bir alan üzerine oturtulmalı ve
merdivene çıkan kişinin arkasında ve yanlarında rahat hareket etmesini engelleyecek
duvarlar veya yüzeyler olmamalıdır. Merdivenler asla takoz üzerine oturtulmamalı, düz
bir yüzeye, her 4 metre yükseklikte 1 metre yana açılacak bir açıda dayandırılmalıdır
(Davies vd. 2004).
Şekil 2.21 Merdiven üzerinde elde alet varken doğru ve yanlış çalışmanın gösterimi ………….(Gilbert, 2008)
Merdiven üzerinde yukarıya çıkarken veya aşağıya inerken, her zaman 3 nokta teması
kuralı uygulanmalıdır. Bu kurala göre, önce 2 ayak merdiven üzerindeyken tek elle
merdiven kenarı tutulmalı, daha sonra çıkarken veya inerken 1 ayak merdiven
üzerindeyken merdiven kenarları 2 elle sıkıca kavranmalıdır (Hughes ve Hughes 2008).
28
Yapı İskeleleri
Yapı iskeleleri, doğru bir şekilde tasarlandıkları zaman, en güvenli yüksekte çalışma
alanlarından biridir. Ancak, bu konuda uzman kişiler tarafından kurulmalı ve
bozulmalıdır. Yapı iskeleleri, kullanılmadan önce ve kullanıma başladıktan sonra her 7
günde bir denetlenmelidir (Taylor vd. 2004).
Seyyar merdivenler
Seyyar merdivenler eğimli olmayan, düz, yatay bir zeminde kullanılmalı ve yapılacak
işe göre yeterli yükseklikte olmalıdır. Merdivenin ayakları tamamen açık olmalıdır.
Şekil 2.22‘de, seyyar merdivenlerin yanlış ve doğru kullanımı gösterilmiştir (Taylor vd.
2004).
Şekil 2.22 Seyyar merdivenlerin yanlış ve doğru kullanımı (Taylor vd. 2004)
Çatı çalışmaları
Çatıda yapılan çalışmalar genellikle çok tehlikelidir ve etkili önlemler almayı
gerektirmektedir. Olası kazaların engellenmesi amacıyla, çatı çalışmaları için katı
kurallardan oluşan bir prosedür oluşturulmalı ve çalışanların bu prosedüre uymasının
sağlanmalıdır (Ringdahl 2001).
Tehlikeli maddeler: Çalışma alanlarında tehlikeli maddeler bulunmaktadır ve doğru
önlemler alınmadığı takdirde çalışanların sağlığına zarar vermektedir. Bu tip maddeler
Yanlış kullanım
Merdiven çok kısa Merdivenden uzanmak gerekiyor Eller içintutamaklar yok Çalışan terlik giyiyor Zemin kaygan ve eğimli Hasar görmüş ve kaygan basamaklar
Doğru kullanım
Merdiven yeterli uzunlukta Merdivenden uzanmaya gerek yok Eller için tutamaklar var Çalışan düz ve kapalı ayakkabılar giyiyor Merdivenin plastik ve kaygan olmayan uçları var Zemin sıkı ve düz Sağlam basamaklar
29
vücuda girdiği zaman başta akciğer ve karaciğer olmak üzere tüm organlara zarar
verebilmekte ve astım, deri hastalıkları vb. hastalıklara neden olmaktadır (Kim vd.
2003). Tehlikeli maddeler vücuda 3 yolla girebilmektedir: Göze ve deriye direk veya
giysideki kesikler yoluyla temas ederek, buhar, gaz ve tozların solunması sonucu
akciğerler vasıtasıyla kana karışarak ve bir besin veya içecek içindeki kimyasalı
yutarak.
‘Sağlık Açısından Tehlikeli Maddelerin Kontrol Düzenlemeleri’ (COSHH), Amerika’da
kullanılan ve tehlikeli maddelerden dolayı çalışanların sağlığının zarar görmesini
engelleyen yasal maddelerdir. Bir çalışma alanında bu maddelere uyulduğu takdirde,
kolaylıkla çalışanların tehlikeli malzemelerden korunması sağlanabilmektedir (Kim vd.
2003).
Tehlikeli maddeler, bulundukları kaplar üzerine yapıştırılan turuncu-siyah etiketlerle
belirtilmelidir. Bu etiketlerin her birinin bir anlamı olup, o malzemenin sağlığa veya
çevreye ne açıdan zararlı olduğunu göstermektedir (Şekil 2.23)
Şekil 2.23 Sağlığa zararlı ve zehirli (a, b, c) Fiziko-kimyasal etkileri açısından zararlı …………..(d, e, f) Çevre için zararlı (g) (Krause 2005)
30
Bir işyerinde kullanılan tüm kimyasal maddelerin malzeme güvenlik bilgi formlarına
(MSDS) ulaşılmalıdır. Malzeme güvenlik bilgi formları, bütün kimyasal maddelerin
erime sıcaklığı, kendiliğinden yanma sıcaklığı, zehirlilik derecesi, asidite vb.
özelliklerini içermektedir. Çalışanlar, işyerinde kullanılan kimyasal maddelerin
malzeme güvenlik bilgi formlarını kullanarak nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve söz
konusu malzemeleri kullanırken ne gibi önlemler almaları gerektiğini
öğrenebilmektedir. İşyerindeki tüm kimyasal maddelerin üzerine, özelliklerine göre
tehlikeli, korozif, tahriş edici vb. etiketler yapıştırılarak, çalışanlar uyarılmalıdır (Şekil
2.24) (Krause 2005).
Şekil 2.24 Çeşitli boyutlardaki kaplarda kimyasal maddeler ve uyarıcı etiketleri (Krause ………….2005)
Tozlu çalışma ortamı: Toz, çeşitli büyüklükteki katı tanecikler için kullanılan genel bir
sözcüktür. Toz, hava veya başka bir gaz içinde karışım halinde bulunmaktadır. Havada
bulunan tozların tanecik büyüklüğü genellikle 300 mikronun altındadır. Özgül ağırlığı
az olan maddelerde bu büyüklük 1 mm ye kadar çıkabilmekte, görüş sahasını
azaltmakta, çalışanları rahatsız etmekte, iş performansını düşürmekte ve meslek
hastalıklarına sebep olmaktadır. Ülkemizde, işyerlerinde tozdan sık sık şikayet
edilmektedir. İlk fark edilen meslek hastalığı sebeplerinden biri, tozdur (Anonim 2012).
31
Toza sebep olan işler çok çeşitlidir ve toza sebep olmayan iş yoktur. İşler kendi
içlerinde az toz çıkaran ve çok toz çıkaran işler olarak ayrılabilmektedir. Toz, solunum
sistemi ile akciğerlere yerleşerek ve kana karışarak çalışanları olumsuz olarak
etkilemekte ve meslek hastalıklarına sebep olmaktadır.
Solunan tozların tanecik büyüklüğü genellikle 60 mikronun altındadır. Tanecik
büyüklükleri 0,5 ile 5 mikron arasında olan tozlar, solunum yoluyla akciğerlerdeki
alveollere kadar ulaşmakta ve orada birikerek pnömokonyoz denilen toz hastalığına
sebep olmaktadır. 5 mikrondan daha büyük olan tozlar üst solunum yollarında
tutulmakta ve alveollere kadar gidememekte, çok küçük tozlar ise (0,5 mikrondan
küçük) alveollere girse dahi öksürmeyle, aksırmayla ve akciğerlerin kendini temizleme
metotlarıyla dışarı atılmaktadır. Ancak; 0,5 mikrondan küçük olup lifli yapıda olan
tozlar, alveollerin içine girmekte ve orada kalmaktadır. Bu tozlara fibrojenik (ipliksi)
tozlar da denmektedir. (Anonim 2012).
Zararlı tozlar nedeniyle meydana gelen akciğer hastalıkları
Tozların meydana getirdiği mesleki akciğer hastalıklarına pnömokonyoz denmektedir.
Pnömokonyozlar, toz halinde olan zararlı maddelerin solunum yolu ile akciğere girerek,
akciğerlerin küçük ünitelerinde kalıcı olarak birikmeleri sonucu meydana gelen
hastalıklardır (Anonim 2012).
Pnömokonyozun engellenmesi için çalışma ortamında alınabilecek önlemler:
1. Toz meydana gelen yerlerde su kullanılması (Sulu çalışma metodu): Bu metoda
sulu çalışma metodu denmektedir ve tünellerle taş ocaklarında uygulanmaktadır.
2. Uygun havalandırma yapılması: Tozlu işyerlerinin havası sık sık değiştirilmeli,
böylece tozun seyrelmesinin sağlanmalıdır. Zararlı maddelerin, gazların ve tozların,
ortama yayılmadan çıkış yerinden emilerek dışarı atılması gerekmektedir.
3. İşçilerin fazla soluma yapmasının önlenmesi: İşyerinde uygun önlemler alınarak kas
çalışmaları azaltılmalı ve fazla solumanın önüne geçilmelidir.
4. Kapalı çalışma metodu: Teknolojinin izin verdiği oranda, çalışma kapalı metotlarla
yapılmalı ve böylece meydana gelebilecek tozların ortama yayılmasının
önlenmelidir.
32
5. Kişisel koruyucu donanımların kullanılması: Tozdan korunmak amacıyla kullanılan
maskelerin iyi ve uygun seçilmeli ve doğru kullanılmalıdır. Seçilen maskenin, tane
büyüklüğü 0,5 mikron ile 5 mikron arasında olan ve insana en çok zarar veren
tozları tuttuğundan emin olunmalıdır.
6. Ara odacıklar: Tozun meydana geldiği kısımlar ile tozsuz kısımlar arasında hava
basıncı oldukça yüksek olan ara odacıklar yerleştirilerek, tozsuz ortama tozların
geçmesinin önlenmesi gerekmektedir.
7. İkame çalışmalarının yapılması: Zararlı maddeler yerine zararsız veya daha az
zararlı maddelerin kullanılmalıdır.
8. Atmosferdeki toz partiküllerinin sayısının ve çaplarının tespit edilmesi: İşyerindeki
toz sayısı ve çaplarının tam olarak tespit edilerek, risk derecesinin tam olarak
belirlenip, buna göre gerekli tedbirlerin alınmalıdır. Çapları 10 mikrondan küçük
olan tozlar, zararlı ve tehlikeli tozlar olarak kabul edilmektedir (Anonim 2012).
Asbestli çalışma ortamları
Malzeme güvenlik bilgi formlarında bulunmayan ve son derece tehlikeli olan asbest,
doğada 3 tipi bulunan mineraller dizisine verilen isimdir. Bunlar, mavi (Crocidolite),
kahverengi (Amosite) ve beyaz (Chrysotiler) asbesttir. Bir çok ürün içerisinde tek tip
asbest bulunmakta, bazı ürünlerde ise iki veya üç tip asbest karışımı bulunmaktadır.
Asbest bulunan ürünler sağlığa son derece zararlı olup kansere sebebiyet vermektedir.
Bu yüzden bu ürünler üzerine ‘Dikkat! Asbest içerir!’ etiketleri yapıştırılarak çalışanlar
uyarılmalıdır.
Asbest, ince liflerden oluşan ve her bir lifi küçük parçacıklara ayrılabilen bir maddedir.
Asbestin ayrıldığı en ufak parçacıklar çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olup
solunabilir. Tüm asbest tipleri son derece ölümcüldür. Asbestin ayrıldığı ufak
parçacıklar solunduğu zaman ciğerlere yapışarak hasar vermektedir. Ciğerlerde oluşan
yaralar ciğerlerin düzgün çalışmasını engellemekte ve zamanla kansere dönüşmektedir.
Asbestin sebep olduğu kanser tipleri akciğer kanseri (Asbestoz) ve akciğerin iç
tabakasında oluşan kanser (Mezotelioma)’dır (Gilbert 2008).
33
Asbest, kaloriferlerde, ısı değiştiricilerde, yangın söndürücülerde, borularda, kazanlarda,
su tanklarında vs. bulunmaktadır. Asbest çimentosu ise çatılarda, duvar kaplamalarında,
kiremitlerde, dekoratif dokuma kaplamalarında, banyo panellerinde yağmur suyu
borularında ve su tanklarında bulunmaktadır. Bir işyerinde asbest kullanılan malzemeler
olması ve çalışanların bu malzemelere temas etmesi, çalışanların sağlıklarının risk
altında olduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar, asbest nedeniyle risk altında olan çalışma gruplarının başında
elektrikçiler, ısıtma ve havalandırma mühendisleri ve inşaat mühendisleri olduğuna
dikkat çekmektedir (Anonim 2003 a). Asbestli malzemeler diğer malzemelerden ayırt
edilebilmeli ve asbestle yakın temastan kaçınılmalıdır. Asbest içeren bazı malzemelerin
görüntüleri Şekil 2.25‘te gösterilmiştir. Asbest içeren malzemelerin üzeri kaplamalarla
örtülmeli ve boyanmalıdır. Boyanın döküldüğü bölgeler üzerine, asbest açığa çıkmadan
tekrar boya sürülmelidir (Hughes ve Hughes 2008).
Şekil 2.25 Asbest içeren bazı malzemelerin görüntüleri (Sırasıyla borular, duvar …………….kaplamaları, çatı kiremitleri ve yer kaplamaları) (Anonim 2012)
Kişisel koruyucu donanımlar: Kişisel koruyucu donanımlar, çalışanları çalışırken
maruz kalacakları risklere karşı koruyan her türlü ekipman ve kıyafetlerdir. Çevresel
risklerin olduğu durumlarda, su geçirmeyen ekipmanlar ve kıyafetler tercih
edilmektedir. İşyerinde ihtiyaca yönelik tüm ekipmanların her türlü bedene uyacak
şekilde bulundurulmalıdır (Anonim 2004 c). Çeşitli risklerden korunmak için kullanılan
ekipmanlar, aşağıda verilmiştir (Hughes ve Hughes 2008).
34
Gözler için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Sanayinin çeşitli dallarında kullanılan kimyasal maddelere, ısıya, radyasyona, toza,
zehirli gazlara, katı maddeler yanarken oluşan aşırı parlaklığa ve kıvılcımlara maruz
kalındığı durumlarda, ihtiyaca uygun açık veya koruyucu kapalı gözlükler
kullanılmalıdır (Şekil 2.26).
Şekil 2.26 Maruz kalınan riskler için tasarlanan farklı gözlük tipleri (Gilbert 2008)
Kafa, yüz ve boyun için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Çalışma esnasında düşen maddelere maruz kalınması, kafanın bir yere çarpması,
saçların dolaşması, kimyasal madde ve metallerin buruna kaçması, yüzün yüksek ısıya
maruz kalması gibi risklerin olduğu durumlarda, baret, kask, çarpmayı önleyici
başlıklar, burun başlıkları, ısı siperi vb. ekipmanlar kullanılmalıdır (Şekil 2.27).
Şekil 2.27 Çarpmalara karşı kullanılan baret (Anonim 2012)
Solunum sistemi için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Tozlara, buhara, zehirli gazlara, oksijence fakir atmosfere maruz kalınan durumlarda,
tek kullanımlık filtreli yüz maskeleri veya solunum aygıtları, yüzün yarısını veya
35
tamamını kaplayan solunum maskeleri, hava beslemeli kasklar vb. kişisel koruyucu
donanımlar kullanılmalıdır (Şekil 2.28).
Şekil 2.28 Çeşitli gazlara karşı gözleri, yüzü ve solunum organlarını koruyan tam yüz ………….gaz maskesi (Anonim 2012)
Vücut için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Çok soğuk veya çok sıcak hava sıcaklıkları, kimyasal maddelerin veya metallerin
sıçraması, sprey tabancalarından veya sızıntılı basınç borularından yayılan maddelere
maruziyet, çarpışmaya maruz kalma, fazla kıyafet giyme veya kişisel kıyafetlerin
birbirine dolaşması gibi risklerden korunmak amacıyla, tek veya çok kullanımlık işçi
tulumları, sıcaktan koruyucu işçi kıyafetleri, kimyasal maddeler için özel koruyucu
kıyafetler, su geçirmeyen ceketler, gece rahatça görülebilen fosforlu ceketler vb. kişisel
koruyucu donanımlar kullanılmalıdır.
Eller ve kollar için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Aşınma, elektrik şoku, kimyasal maddelere maruz kalma, ellerin ve kolların tahriş
olması, deri enfeksiyonları, titreşim, çok yüksek veya çok düşük sıcaklıklara maruz
kalma, ellerin ve kolların kesilmesi gibi risklerden korunmak amacıyla deri eldivenler,
su geçirmeyen eldivenler, kauçuk eldivenler, nitril eldivenler, elektriğe karşı dayanıklı
eldivenler, lastik eydivenler, kolluklar vb. kişisel koruyucu donanımların kullanılmalıdır
(Şekil 2.29).
Şekil 2.29 Çalışılan ortama göre tasarlanmış eldivenler (Anonim 2012)
36
Ayaklar ve bacaklar için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Elektrostatik güçte artış, ıslaklık, kayma, kesikler ve delikler, düşen cisimler, kimyasal
madde ve metal sıçramaları, aşınma gibi risklerden ayaklar ve bacakları korumak
amacıyla güvenlik botları, çelik burunlu ayakkabılar, botlar, tozluklar vb. kişisel
koruyucu donanımlar kullanılmalıdır.
Kulaklar için kullanılan kişisel koruyucu donanımlar
Kulak koruyuculari yüksek sese maruz kalınan durumlarda, ses seviyesini 20-30 desibel
kadar azaltan kişisel koruyucu donanımlardır (Şekil 2.30). Kulak koruyucularının etkili
bir şekilde kullanılabilmesi için koruyucunun ne zaman, nasıl ve nerede takılacağı
bilinmelidir.
Şekil 2.30 Gürültülü ortamlarda çalışanlar, kulak tıkaçlarını doğru bir şekilde takarak ………….kullanmalıdır (Gilbert 2008)
Bilgisayarlı çalışma: Uzun süre bilgisayar kullanımı sonucu, çalışanlarda görme
bozuklukları, baş ağrıları, ellerde ve kollarda sızılar, astigmat, sırt ağrıları, boyun
tutulmaları görülmektedir. Buna çözüm olarak, çalışanlan bilgisayar kullanırken ekrana
belli bir uzaklıkta durmalı, bilgisayarı kullanırken Şekil 2.31‘de gösterilen ideal
37
pozisyonda oturmalı, belli, aralıklarla gözlerini muayene ettirmeli ve gerekirse
bilgisayar kullanırken dinlendirici gözlük kullanmalıdır.
Çalışanlar bilgisayar kullanırken belli aralıklarla kısa molalar vererek dinlenmelidir.
Bilgisayar üzerine koyulacak bir radyasyon engelleme cihazı, bilgisayardan çıkan
radyasyonu emerek çalışanların radyasyondan etkilenmesini azaltmaktadır (Martin ve
Walters 2001).
Şekil 2.31 Bilgisayar kullananlar için ideal oturuş pozisyonu (Anonim 2012)
Duruş bozuklukları ve ergonomi: Ergonomi, araç-gereç, makine, sistem, iş, çalışma
akışı ve düzeninin; insanlar tarafından rahat, etkili, verimli ve güvenli olarak
kullanılmasını sağlamak için; insanların davranışı, yetenekleri, kısıtlılıkları ve diğer
karakteristikleri ile ilgili bilgileri araştıran ve uygulayan bir bilimdir. Kısaca, yaşamın
insana uygun hale getirilmesi olarak da tanımlanabilmektedir.
Çalışma ortamında kullanılan ergonomi biliminin amaçları şunlardır:
• Çalışanlar tarafından kullanılan araç gereç ve düzeneklerin kullanım etkinliğinin
artırılması
Sırt
destekli ve
koltuk
arkası
eğilebilir
olmalı
Koltuk
yüksekliği
ayarlanabilir
olmalı
Kollar
yatay-düz
durmalı
Bilekler en az uzanmış veya
esnemiş şekilde durmalı
Ekran yüksekliği ve
açısı rahat bir baş
pozisyonu
sağlayacak şekilde
olmalı
Klavye önünde yazı yazmaya ara
verilen dönemlerde elleri ve bilekleri
destekleyecek bir boşluk olmalı
Masa altında engeller bulunmamalı ve pozisyon
değişimi için boşluk bulunmalı
Gerekli durumlar için ayak desteği bulunmalı
Uyluklarda ve diz arkalarında fazla basınç
bulunmamalı
38
• Çalışma hayatında karşılaşılan, kullanıma ve etkileşime açık her şeyin uygun olarak
tasarlanmasıyla çalışanların performansının artması, iş güvenliğinin sağlanması,
çalışanların sağlığının korunması ve iyileştirilmesi
• Psikososyal açıdan olumlu bir iş ortamı oluşturulması
Fabrikalarda ürünlerin sürekli alınıp kolilere yerleştirilmesi durumunda, öncelikle kısa
süreli kas ağrıları ortaya çıkmakta, bu ağrılar kontrol altına alınamadığında ise, zamanla
disk kaymaları, siyatik, tenisçi dirseği, yazar krampı, üst kol düzensizlikleri (RSI) vb.
hastalıklara ve uzun süreli ağrılara dönüşmektedir (Gilbert 2008). Bu yüzden, çalışırken
omurganın S biçimini koruyabilmek ve boynu dik tutabilmek amacıyla, her zaman
yüksekliği ayarlanabilir ekipmanlar ve sırt destekli sandalyeler kullanılmalıdır (Şekil
2.32) Çalışma hayatında sıklıkla kullanılan telefonu omuzla kulak arasına sıkıştırma son
derece zararlı ve boyun ile omzu zedeleyen bir uygulama olup, asla
gerçekleştirilmemeli, onun yerine kablosuz kulaklık kullanımı tercih edilmelidir.
Ayrıca, çalışma sırasında kısa süreli molalar verilerek dinlenilmeli ve çalışanlar
fizyoterapistler tarafından düzenli olarak muayene edilmelidir. Gerekli durumlarda,
çalışanların fizyoterapistlerce tavsiye edilen hareketleri evlerinde uygulamaları ve
verilen bileklik, dizlik vb. aksesuarları takmaları sağlanmalıdır.
Şekil 2.32 Yükseltici olmadan, omurganın s biçimini bozarak çalışan bir işçi (sol) …………....Yükselticiyle rahat ve dik bir şekilde çalışan bir işçi (sağ) (Anonim 2012)
39
Çalışırken mümkünse ayakta durarak çalışmak yerine oturarak çalışmak tercih
edilmelidir. Ayakta çalışma kan dolaşımını bozarak varislere sebep olmaktadır. Uzun
süre hareketsiz şekilde oturarak çalışma ise dolaşım siteminin bozulmasına ve
sindirimin güçleşmesine sebep olmaktadır. İdeal çalışma şekli, zaman zaman oturarak,
zaman zaman ayakta durarak yapılan çalışmadır (Gilbert 2008).
Çalışırken yüksekliği ayarlanabilir bir çalışma platformu kullanılmamasının, ense, omuz
ve sırt kaslarının aşırı zorlanmasına sebep olduğu bilinmektedir. Bu yüzden çalışma
platformu gibi kişinin boyuna göre ayarlanabilir olmalıdır (Şekil 2.33). Çalışanların
eğilmesi istenmeyen bir durum olup, mümkünse Şekil 2.34’teki gibi düzenekler
kullanılarak tamamen veya kısmen engellenmelidir.
Şekil 2.33 Yüksekliği ayarlanabilir bir çalışma platformu (Anonim 2012)
Şekil 2.34 Çalışanların koliden eşya almak için eğilen bir çalışan (sol) Kolilerin ……………yerleştirilmesi için kullanılan, bel seviyesi yüksekliğindeki bir …………….platform (sağ) (Anonim 2012)
40
Büro ortamındaki bir çalışan çok kullandığı ekipmanları en yakınında, az kullandıklarını
ise daha uzağında bulundurarak masada kendine boş alan bırakmalıdır. Bunun için
çalışanların kollarının dirsekten ele kadar olan ve omuzdan ele kadar olan kısımlarıyla
süpürme alanları yarattıkları ‘Süpürme Metodu’ kullanılmaktadır (Şekil 2.35) (Gilbert
2008).
Şekil 2.35 Çalışma masasında boş alan yaratabilmek amacıyla kullanılan ‘Süpürme ………..…..Yöntemi’ (Gilbert 2008)
Çalışma ortamındaki raflar ve yüksek kısımlardaki engellerin altında sıyırma yüksekliği
bırakılmalı ve çalışanların bu engellere çarpmasının engellenmelidir (Şekil 2.36).
Şekil 2.36 Çalışma ortamında sıyırma yüksekliği bırakılmadan yerleştirilen bir engele ……….…..çarpan bir işçi (Gilbert 2008)
Çalışanlar bilgisayar kullanırken, yük taşırken, yazı yazarken, vb. rutin faliyetleri
sırasında bileklerini ve dirseklerini daima nötral pozisyonda tutmalıdır. Nötral
pozisyonda, bilek ve dirsek düz bir çizgiyle birleşmiş gibi durmaktadır. Dirsekler ve
41
bilekler bu pozisyonda tutulduğu zaman, oluşabilecek ağrı ve sızılar engellenmektedir.
Bilgisayar kullanırken, fare ve klavye kullanımı esnasında işlerin çoğu dirsek
yüksekliğinde yapılmalıdır (Şekil 2.37) (Anonim 2003 b).
Şekil 2.37 Fare ve klavye kullanırken bileğin tutulması gereken nötral pozisyon (Gilbert 2008)
Çalışanların kullandıkları el aletleri ergonomik olarak tasarlanmış olmalıdır (Şekil
2.38). Ergonomik olmayan bir el aleti, el ve kol üzerinde belli noktalarda statik elektrik
birikmesine neden olarak ağrı ve sızılara sebep olabilmektedir.
Şekil 2.38 Ergonomik olarak tasarlanmamış bir el aletinin kullanımı sonucu bilekte ……………statik yük birikmesi (sol) Ergonomik olarak tasarlanmış bir el aletinin ……………kullanımı sonucu bileğin nötral pozisyonunun korunumu (sağ) (Krause ……………2005)
Gürültü: Gürültü, insan ve toplum üzerinde olumsuz etkiler meydana getiren
istenmeyen sesler olarak tanımlanmaktadır. Çalışma ortamındaki gürültü kaynaklarına
örnek olarak, makinelerin meydana getirdiği sesler, perçin, çekiç ve testere sesleri,
vantilatör sesleri, basınç altındaki gaz kaçaklarından dolayı meydana gelen sesler
gösterilebilmektedir.
42
Sağlıklı bir kulak, 0.00002 mikrobar ile 200 mikrobar arasında bulunan ses şiddetlerine
duyarlıdır. 0.00002 mikrobar ses şiddetine ses işitme eşiği, 200 mikrobar ses şiddetine
ise ağrı eşiği denmektedir. Ses şiddetinin ölçü birimi olarak, pratikte desibel
kullanılmaktadır. Desibel bir basınç birimi olup logaritmik bir ifadedir. 0.00002
mikrobar 0 desibele, 200 mikrobar ise 140 desibele tekabül etmektedir. 0 desibele
işitme eşiği, 140 desibel ise ağrı eşiği denmektedir (South 2004). Bazı tipik seslerin
basınç düzeyleri Çizelge 2.5’ te gösterilmiştir.
Çizelge 2.5 Bazı tipik seslerin basınç düzeyleri
Ses Basınç Düzeyi
Havalanan bir jet 140 dB
Pnömatik çekiç 100 dB
Çalışma odası, büro 70 dB
Sessiz bir oda 40 dB
Sessiz bir orman veya kır 20 dB
Duyma eşiği 0 dB
Gürültü seviyeleri göz önünde bulundurularak, gürültünün insan organizmasına verdiği
zararlar, Çizelge 2.6‘ daki gibi özetlenebilmektedir (Hughes ve Hughes, 2008).
Çizelge 2.6 Farklı gürültü seviyelerinin insan organizmasına verdikleri zararlar
Ses
Seviyesi
Zarar
30dB-65dB
Konsantrasyon bozukluğu,
uyku düzensizliği ve gerginlik.
120dB-
140dB
Kulak zarının patlaması,
vücut dengesinin bozulması
43
Çizelge 2.6 Farklı gürültü seviyelerinin insan organizmasına verdikleri zararlar(devam)
140dB-
180dB
Beyinde tahribat
65dB-90dB
Kan basıncında artış, kalp atışlarında ve
Solunumda hızlanma, beyin sıvısındaki
basıncın azalması, ani refleksler
90dB-
120dB
Dengenin bozulması, baş ağrıları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çıkardığı Gürültü Yönetmeliği’ne göre iş
yerlerinde kabul edilebilecek maksimum ses limiti 85 dB’dir ve bu seviyeyi sesi aşan
her türlü uygulama, makine, cihaz sesleri gürültülü sınıfına girmektedir. Bir iş yerindeki
gürültü miktarı dozimetre kullanılarak tespit edilebilmektedir. Bunun için dozimetre
rüzgar ve titreşim olmayan bir ortamda, ölçüm yapılacak odanın merkezindeki sabit bir
yüzey üzerine yerleştirilmelidir. Ayaklı dozimetreler olduğu gibi, el tipi dozimetreler de
vardır. Dozimetreyi kullanan kişinin mutlaka bu konuda eğitim almış biri olması
gerekmektedir (Anonim 2003 c). Şekil 2.39‘da ayaklı bir dozimetre gösterilmiştir.
Şekil 2.39 Ayaklı bir dozimetre (Hughes ve Hughes, 2008)
44
Çalışanların takabilecekleri kulaklık ve tıkaçlar ile kullanım şekilleri, Şekil 2.40‘ta
gösterilmiştir (South 2004).
Şekil 2.40 Çalışanların kullanabilecekleri kulaklık ve tıkaçların kullanım şekilleri
……………(Anonim 2012)
Titreşim: Çalışanların maruz kalabilecekleri iki tip titreşim vardır:
1.El-kol Titreşimi (HAV), çalışma sırasında elleri ve kolları etkileyen mekanik bir
titreşim tipidir.
2.Tam-vücut Titreşimi (WBV), çalışma esnasında, otururken veya ayakta dururken tüm
vücudu kaplayarak kişiyi etkileyen bir titreşim tipidir.
Günlük olarak maruz kalınan titreşim EAV, maruz kalınabilecek maksimum titreşim ise
ELV ile gösterilmektedir. El-Kol Titreşimi (HAV) için EAV değeri 2.5 ms-2 A(8), ELV
değeri ise 5 ms-2 A(8)’dir. Tam-vücut titreşimi için ise EAV değeri 0.5 ms-2 A(8), ELV
değeri ise 1.15 ms-2 A(8)’dir. A(8), titreşime günde ortalama 8 saat maruz kalınabildiği
anlamına gelmektedir (South 2004).
Aşırı derecede maruz kalınan El-Kol Titreşimi (HAV) sonucunda, kan dolaşımı
sisteminde hasarlar, kemiklerde ve kaslarda ağrılar, eklem yerlerinde ve sinir uçlarında
sızılar görülmektedir. Titreşime maruz kalan çalışanlarda sinir sistemi rahatsızlıkları,
stres, baş ağrıları ve uyku bozuklukları da görülmektedir. Titreşimin en sık görüldüğü
Kulaklıkların oturmasında yaşanan bazı problemler (Uzun saçlar, takılar, güvenlik gözlükleri vs.)
Tıkaçların doğru ve yanlış
kullanımı
Doğru
Yanlış
45
işler, matkap kullanımı, testere kullanımı, birleştirici levhalar, yol çalışmaları, asfalt
kırma işleri vb. işlerdir (Şekil 2.41).
Şekil 2.41 Asfalt kırma sırasında el-kol titreşimine (HAV) maruz kalan bir ……………..işçi (Hughes ve Hughes, 2008)
Titreşime maruziyet düzeyi, kullanılan ekipmanla yapılan çalışmalardan elde edilen
gözlemler ile ekipmanın üreticisinden elde edilecek bilgiler dikkate alınarak
değerlendirilmektedir. Ölçümler, yetkili uzman kişi veya kuruluşlarca titreşim ölçüm
cihazı kullanılarak planlanıp yapılmakta ve uygun aralıklarla tekrarlanmaktadır. Ayrıca,
titreşime maruziyet düzeyi hakkındaki değerlendirme ve ölçümlerden elde edilen veriler
daha sonra tekrar kullanılmak üzere uygun biçimde saklanmaktadır.
Titreşimi gidermek için, düşük titreşime sahip makineler kullanılmalı, kesme
makinelerinin keskinliği her daim korunmalı, makinelerin doğru şekilde kavrandığına
emin olunmalı, el aletleri soğukta depolanmalı, çalışanlar düzenli olarak
fizyoterapistlerle görüşmeli ve fizyoterapistlerin verdiği parmak-kol-sırt hareketlerini
uygulamalıdır.
İşverenlerin, işyerinde mekanik titreşim riskine maruz kalan çalışanları titreşim ve
titreşimden korunma metotları hakkında eğitmesi ve bilgilendirmesi gerekmektedir
(Hughes ve Hughes 2008). Çalışanlar, çalışma ortamında tekerlekli araçları kullanırken
tüm vücut titreşimine maruz kalmaktadır (Şekil 2.42).
46
Şekil 2.42 Silindirik tekerlekli araç kullanırken tüm vücut titreşimine (ELV) maruz …………...kalan bir işçi (Hughesve Hughes, 2008)
Titreşimden korunmak için alınabilecek önlemler aşağıda açıklanmıştır (Anonim 2012).
1. Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemleri seçilmelidir.
2.Yapılacak iş dikkate alınarak mümkün olan en az titreşim oluşturacak uygun
ergonomik tasarımlı ve uygun iş ekipmanları seçilmelidir.
3.Titreşimin zarar verme riskini azaltmak için, bütün vücut titreşimini etkili bir biçimde
azaltan oturma yerleri ve el–kol sistemine aktarılan titreşimi azaltan el tutma yerleri
içeren iş aletleri kullanılmalıdır.
4.İşyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları uygulanmalıdır.
5.İşyerlerinin çalışma yerleri, titreşimi minimum seviyede tutacak şekilde tasarlanmalı
ve düzenlenmelidir.
6.İşçilere, iş ekipmanını mekanik titreşime maruz kalmayı en aza indirecek şekilde
doğru ve güvenli bir biçimde kullanmaları için uygun bilgi, eğitim ve talimat
verilmelidir.
7.Titreşime maruziyet süresi ve şiddeti sınırlanmalıdır.
8.Yeterli dinlenme sürelerini kapsayan uygun çalışma programı oluşturulmalıdır.
9.Titreşime maruz kalan işçinin kullanması için soğuktan ve nemden koruyacak giysi
temin edilmelidir.
47
2.1.3 Nitel risk analizi
Nitel risk analizinde, risklerin sıklık ve şiddet değerleri değerlendirilmekte ve riskler
derecelendirilmektedir. Literatürde Ön Tehlike Analizi (PHA), Ön Risk Analizi (PRA),
Kontrol Listesi Yardımıyla Yapılan Ön Risk Analizi, Neden Sonuç Analizi (CCA),
Tehlike ve İşletilebilirlik Çalışmaları (HAZOP), Olay Ağacı Analizi (ETA), Hata Ağacı
Analizi (FTA), Hata Türleri ve Etkileri Analizi (FMECA), ‘Olursa Ne Olur?’ Analizi,
İnsan Hatası Analizi (HFA), Operasyon Kayıt Tekniği Analizi (TOR), Hata Modeli
Analizi (DMFA), Bağıl Sıralama İndeksi (RRDM) gibi birçok nitel risk analizi metodu
mevcuttur. Bunlardan önemli bir kısmı, aşağıda açıklanmıştır.
1.Ön tehlike analizi (Preliminary Hazard Analysis – PHA): Ön Tehlike Analizi,
tehlikeli olayların tanımlanarak ayrı ayrı çözümlendiği bir risk analizi metodudur. Bu
metot yardımıyla, hangi tür tehlikelerin ne sıklıkla ortaya çıktığı ve tehlikeler için hangi
çözüm metotlarının uygulanması gerektiği belirlenmektedir.
Ön tehlike analizinde, risk değerlendirme ve seçim diyagramı yardımıyla tehlikeler
sıraya konulmakta ve tehlikelerin giderilmesi için öncelik sıralarına göre çeşitli
önlemler alınmaktadır. Ön tehlike analizi, tek başına yeterli bir analiz metodu değildir;
bununla birlikte, diğer risk analiz metotlarına başlangıç verisi sağlaması açısından
yararlı ve hızlı bir yoldur (Özkılıç 2008).
Bir işyerinde tehlikeli maddeler ve yüksek tehlike derecesi taşıyan bir proses veya
sistem bulunduğu durumlarda, ön tehlike analizi yardımıyla proseste ne gibi önlemler
alınması gerektiğine karar verilebilmektedir. Şekil 2.43’te, Ön Tehlike Analizi’nin
aşamaları gösterilmiştir (Vose 1999).
48
Şekil 2.43 Ön Tehlike analizi’nin aşamaları (Özkılıç 2008)
Ön Tehlike Analizi’nin ilk aşamasında, geçmişte yaşanan kazalar dikkate alınarak
geçmiş deneyim analizi yapılmaktadır. Geçmiş deneyim analizi, hangi kazaların ne
sıklıkla meydana geldiği konusunda analizi yapan kişiye veri sağlamaktadır. İkinci
aşama olan amaç analizinde, risk analizi kapsamında amaçlanan hedefler
belirlenmektedir. Üçüncü aşama olan tehlike belirleme aşamasında ise, tehlikeli
durumlar, olaylar ve emniyet kayıpları veri olarak kullanılmaktadır. Bu aşamada,
işletmenin tehlikeli durum veya geçmiş kaza kayıtları tutulmamışsa veya işletme yeni
faaliyete geçmişse, aynı iş kolundaki işletmelerdeki kaza örnekleri veri olarak
kullanılabilmektedir (Ridley 2004). Risk değerlendirme aşamasında, Şekil 2.44’te
gösterilen ‘Ön Tehlike Analizi Risk Derecelendirme ve Seçim Diyagramı’ kullanılarak,
riskin gerçekleşme sıklığı ve şiddetine bağlı olarak risk skoru belirlenmektedir. Bu
aşamada, risk ‘felakete yol açan’, ‘tehlikeli’, ‘marjinal’ veya ‘önemsiz’ olarak
değerlendirilmektedir. Analiz tamamlandığı zaman, her proses için, prosesteki tüm
potansiyel tehlike durumlarını ve bu durumlar sonucu meydana gelen tehlikeli olayları,
tehlikeli olayların nedenlerini, şiddetlerini, gerçekleşme sıklıklarını, meydana
getirdikleri kazaları ve alınabilecek önlemleri içeren bir ‘Ön Tehlike Analizi Risk
Değerlendirme Formu’ oluşturulmaktadır.
Geçmiş Deneyim Analizi
Amaç Analizi
Tehlike Belirleme
Risk Değerlendirme
Riskleri Azaltma
Hata Analizi
Geçmiş Kazalar
Potansiyel Tehlike Elemanı
Tehlikeli Olay
Tehlikeli Durum
Emniyet Sistem Kaybı
49
FREKANS
ŞİDDET
(1) Çok
tehlikeli
(2)
Tehlikeli
(3)
Marjinal
(Çok az)
(4)
Önemsiz
(A )Sık sık
tekrarlanan
1A 2A 3A 4A
(B )Muhtemel 1B 2B 3B 4B
(C ) Ara
sıra olan
1C 2C 3C 4C
(D ) Pek az 1D 2D 3D 4D
(E ) İhtimal dışı
(Olanaksız)
1E 2E 3E 4E
……………..….. Yüksek Tehlike …………………… Ciddi Tehlike
… ..…………….…. Orta Dereceli Tehlike …………………… Düşük Tehlike
Şekil 2.44 Ön tehlike analizi risk derecelendirme ve seçim diyagramı (Özkılıç 2008)
2. İş güvenliği analizi (Job safety analysis - JSA): Bir işletme veya fabrikada,
görevler ve bu görevleri icra edenler yeterince iyi tanımlanmışsa, risk analizi için İş
Güvenliği Analizi yöntemi kullanılmalıdır. Bu analiz metodu yardımıyla, her bir
görevin doğasından kaynaklanan tehlikeler ve nedenleri incelenmektedir. İş
Güvenliği Analizi, Şekil 2,45’te gösterilen dört aşamadan oluşmaktadır (Boyle
2002).
50
Şekil 2.45 İş Güvenliği Analizi’nin aşamaları (Özkılıç 2008)
İş Güvenliği Analizi’nin aşamaları, aşağıda açıklanmıştır (Boyle 2002).
Yapı
İş Güvenliği Analizi’nin ilk aşamasında, görevler ve alt görevler numaralandırılarak
ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bununla birlikte, görevlerin düzenli bir şekilde
gerçekleşmesini engelleyecek durumların tespit edilmesi gerekmektedir.
Tehlike belirleme
Tehlike belirleme, alt görevlerin birer birer incelenerek, meydana gelebilecek
tehlikelerin belirlendiği aşamadır. Bu aşamada, tehlikelerin belirlenmesine yardımcı
olmak üzere, analizi yapan kişi kendi kendine aşağıdaki soruları sormalıdır :
• Bu bölümde ne tip bir tehlike meydana gelebilir?
• Zarar/Tehlike için kontrol listesi kullanılabilir mi?
• Çalışma esnasında özel bir problem ortaya çıkabilir mi?
• Görevi yapmak için daha güvenli başka bir yol var mı?
• Görev tehlikeli madde, teçhizat, makine vs. içeriyor mu?
Risklerin derecelendirilmesi
Bu aşamada, belirlenen her bir risk, şiddet değerine, maruz kalabilecek kişi sayısına ve
meydana gelme olasılığına göre derecelendirilmektedir. Bir iş yapılırken tehlikenin
Yapı
Tehlike Belirleme
Risk Derecelendirme
Güvenlik Önerileri
51
meydana gelme olasılığı Çizelge 2.7 yardımıyla, şiddet değeri ise Çizelge 2.8
yardımıyla belirlenmektedir. Daha sonra, Şekil 2.46’da gösterilen Risk Değerlendirme
Seçim Diyagramı yardımıyla, olasılık ve şiddet değerleri çakıştırılarak belirlenen risk
sınıflandırılmaktadır.
Çizelge 2.7 Bir iş yapılırken tehlikenin meydana gelme olasılığının, gerçekleşme ……………süresine göre belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Olasılık Gerçekleşme süresi
Sık sık 10 saat veya daha fazla
Ara sıra 6-9 saat
Seyrek 3-5 saat
Çok
seyrek
Olası olmayan
Çizelge 2.8 Bir iş yapılırken karşılaşılabilecek bir tehlikenin şiddet …………………değerinin.belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Risk
Potansiyeli
Derecelendirme
Hafif Geçici sakatlığa, hastalığa veya yaralanmaya neden olacak durum
Orta Ciddi yaralanma veya hastalığa ve bunların sonucunda iş günü,
ekipman ve malzeme kaybına yol açacak durum
Ciddi İnsan yaşamını tehlikeye düşürecek, kalıcı sakatlığa yol açacak ya
da iş gücü, ekipman veya malzeme kaybına yol açacak durum
52
POTANSİYEL
OLASILIK
SIK SIK ARA SIRA SEYREK ÇOK SEYREK
HAFİF 4 3 2 1
ORTA 8 6 4 2
CİDDİ 12 9 6 3
Şekil 2.46 Risk değerlendirme seçim diyagramı (Özkılıç 2008)
Güvenlik önerileri
Bu aşamada, belirlenen risklerin azaltılması veya giderilmesi için ve sağlıklı bir şekilde
güvenlik ölçümü yapılabilmesi için, kağıt üzerinde çeşitli öneriler üretilmektedir.
Aşağıda, çeşitli alternatif çözüm metotları verilmiştir:
• İş ve görev programının oluşturulması
• İş eğitimleri ve seminerler düzenlenmesi
• Zor durumların nasıl ele alınacağının planlanması
• Güvenlik aygıtları, dedektör vb. cihazların kullanılması
• Kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı için gerekli önlemlerin alınması
İş Güvenliği Analizi betodunun sn aşamasında, belirlenen tüm riskleri, meydana gelme
nedenlerini, şiddet ve gerçekleşme sıklığı değerlerini, risk sınıflaması sonuçlarını,
riskleri meydana getiren olayları ve risklerin giderilebilmesi için alınabilecek önlemleri
içeren bir ‘İş Güvenliği Analizi Risk Değerlendirme Formu’ oluşturulmaktadır.
3. ‘Olursa ne olur?’ analizi : Bu metot, az tecrübeli kişilerin bile gerçekleştirebileceği,
kolay bir metottur. Bu analiz sonucunda elde edilen bilgiler kapsamlı bir risk analizi
için yeterli olmamakla birlikte, risk değerlendirme formunda belirtilen tehlikelerin
nedenleri ve belirlenen tehlikeler sonucu meydana gelen olayların belirlenmesi amacıyla
kullanılabilmektedir. Analiz, genel bir soru olan ‘’Olursa ne olur?’’ sorusu ile
başlamakta ve sorulara verilen cevaplara dayanmaktadır. Böylece, işyerinde meydana
53
gelen aksaklıkların muhtemel sonuçları belirlenmekte ve her bir durum için çözüm
önerileri üretilebilmektedir. Bu metot, disiplinler arası takım üyelerinin tecrübelerine
dayanması ve takım üyelerinin tecrübelerinin sonuçları çok fazla etkilemesi nedeniyle
yasal olmayan bir metottur (Stranks 2002). Analiz kapsamında, belirlenen aksaklıkları,
aksaklıklar için üretilen çözüm önerilerini, her bir çözüm önerisini sunan sorumlu
personeli ve eylem zamanını içeren bir sorgulama tablosu oluşturulmaktadır (Çizelge
2.9).
Çizelge 2.9 ‘Olursa Ne Olur?’ analizi için kullanılan örnek bir sorgulama tablosu ……………(Özkılıç 2008) ‘’Olursa Ne
Olur?’’
Sonuç Tavsiye Sorumlu
Personel
Eylem
Zamanı
Duman birikirse ne olur?
Kaynakçı boğulabilir
Havalandırmayı güçlendir
Ustabaşı
13:32
Yanlışlıkla düğmeye basılırsa ne olur?
Arka taraftaki çalışanın eli merdanenin arasında kalabilir
Düğmeye erişimi kontrol altına al
Mühendis
10:16
4. Ön risk analizi (PRA): Ön risk analizi, bir iş meydana gelirken gerçekleşebilecek
kazaları belirlemek için kullanılan bir metottur. Bu yöntemde, kazaların azalması veya
kazaların oluşma nedenlerinin giderilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca kazalar
derecelendirilerek, çok düşük risk içeren kazalar elenmektedir. PRA metodunda,
kazanın belirlenmesi için ‘’Bu iş yapılırken ne gibi kazalar meydana gelebilir?’’, kazaya
katkıda bulunan olayların belirlenmesi için ise, ‘’Bu işi yaparken, bu kazanın
oluşmasına katkısı olan en önemli olay nedir?’’ sorularının cevaplanması
gerekmektedir.
Bir kazanın oluşmasına katkısı olan en önemli olaya örnek olarak, insan hatası,
teçhizatın devre dışı kalması, makine/donanım hatası, yönetim ile ilgili zaaflar vs.
verilebilmektedir. Belirlenen bir kazanın giderilmesi için alınacak önlemlerin
belirlenmesi amacıyla, ‘’Bu işi yaparken hangi mühendislik veya yönetim kontrolünün
bu alanda kullanılması kazanın sıklık veya şiddet değerinin azalmasına yardımcı olur?’’
54
sorusunun cevaplanması gerekmektedir. Bu soruya, yönetimle ilgili prosedürler, planlar,
eğitim ve bilgilendirme, ekipmanlar vb. yanıtlar verilebilmektedir (Khan ve Abbasi
1998). Şekil 2.47’de gösterilen ‘Ön Risk Analizi Frekans Çizelgesi’ yardımıyla, riskin
gerçekleşme sıklığına bağlı olarak olasılık değeri, Çizelge 2.10 yardımıyla da riskin
şiddet değeri belirlenmektedir.
Şekil 2.47 Ön risk analizi frekans çizelgesi (Özkılıç 2008)
Çizelge 2.10 PRA yönteminde riskin şiddetinin belirlenmesi için kullanılan tablo ……………...(Özkılıç 2008)
Şiddet Güvenlik etkisi Çevresel Etki Ekonomik etki Majör Bir veya daha fazla
ölüm veya sürekli
sakat kalma
Ekosistemin kesintiye uğramasına
neden olan bir riskin açığa
çıkması
> 500.000 $
Sürekli Hemen hemen sürekli meydana
gelebilir (Yılda 100 defa veya daha fazla)
Çok sık Çok sık meydana gelebilir (Yılda 10 veya 100 defa)
Sık sık Sık sık meydana gelebilir
(Yılda 1 veya 10 defa)
Ara sıra olan Belirli aralıklarla meydana gelebilir
(1 ile 10 yılda 1 defa)
Olası 60 yıllık bir dönem içerisinde birkaç
defa (10 yılda 1 kez, 50 yılda 25 kez..)
İhtimal dışı Olası olmayan fakat oluşması orta
derece (50 yıllık bir dönemde %5 ile %0.5 olma olasılığı var)
Nadiren Oluşması çok düşük bir ihtimal; (50 yıllık bir dönemde %0.5 ile %0.05
olma olasılığı var)
İmkansız Fiziksel olarak ve fiilen imkansız (50 yıllık bir dönemde %0.05’den az olma
olasılığı var)
Her hafta bir olay Her ay bir olay Her altı ayda bir olay Her yılda bir olay Her üç yılda bir olay Her dokuz yılda bir olay Üç yılın üzerinde olma şansı %20 Dokuz yılın üzerinde olma şansı %10 Üç yılın üzerinde olma şansı %2 Dokuz yılın üzerinde olma şansı %1 Üç yılın üzerinde olma şansı %10 Dokuz yılın üzerinde olma şansı %10 Üç yılın üzerinde olma şansı 1000’de bir Dokuz yılın üzerinde
100 y
10 y
1 y
0.1 y
1 x 102 y
1 x 103 y
1 x 104 y
1 x 105 y
55
Çizelge 2.10 PRA yönteminde riskin şiddetinin belirlenmesi için kullanılan tablo ……………...(Özkılıç 2008) (devam)
Orta Uzun süreli iş günü
kaybı
Ekosistemi kısa süreli bir
kesintiye uğratan etki
10.000 $ -
500.000 $
Minör İlkyardım gerektiren
yaralanmalar
Küçük akut çevresel kirlilik veya
halk sağlığına etki
1 $ -
10.000 $
Bu analiz kapsamında, işyerinde belirlenen her bir kazayı, meydana gelme nedenini,
şiddet ve gerçekleşme sıklığı değerini, risk sınıflamasını, kesinlik derecesini, riskten
korunma yollarını ve tavsiyeleri içeren bir ‘Ön Risk Analizi Değerlendirme Formu’
oluşturulmaktadır.
5. Kontrol listesi yardımıyla yapılan ön risk analizi: Kontrol listesi yardımıyla
yapılan Ön Risk Analizi (PRA) yönteminde, çalışanlar tarafından doldurulan kontrol
listelerinden yararlanılmaktadır. Bu yöntemde, kontrol listeleri yardımıyla prosesteki
potansiyel tehlikeler tespit edilerek gerçekleşme olasılıkları ve şiddet değerleri
belirlenmektedir. Kontrol listeleri, kullanılan teknolojiye ve ihtiyaca göre
düzenlenmektedir (Vose 2008).
Risk analizi yapacak kişi, öncelikle kontrol listeleri ile iş yerinde bir gözden geçirme
yapmakta, daha sonra da tespit edilen eksiklikler için belirlediği önlemleri kontrol
listesine yazmaktadır. Ne kontrol listesi kullanılarak yapılan PRA, ne de tek başına
uygulanan PRA, kapsamlı bir risk analizi metodu değildir; fakat hızlı bir analiz yapmak
ve işyeri çalışanlarının geçmişteki deneyimlerinden faydalanmak amacıyla
uygulanmaktadır (Özkılıç 2008). Kontrol listesi kullanımından verimli sonuçlar
alınabilmesi için, liste deneyimli uzmanlar tarafından hazırlanmış olmalıdır. Kontrol
listesi kullanmak, risk analizi yapan kişiye pek çok avantaj sağlamaktadır. Kontrol
listesi kullanımının yararlarından bazıları şunlardır:
• Bir işletmedeki veya prosesteki tesisatın ve ekipmanın tam olup olmadığı veya
kusursuz işleyip işlemediği saptanmaktadır.
• Kontrol edilmesi gereken kısımların atlanması engellenmektedir.
56
• Listelerdeki sorular her işletme için özel olarak yazıldığından, bir işletmedeki tüm
eksiklikler ve sorunlar belirlenebilmektedir.
• Listelerde belirlenen eksiklikler için, gerekli önlemler tespit edilebilmektedir.
6. Risk değerlendirme karar matrisi: En popüler risk analizi metotlarından biri olan
Risk Değerlendirme Karar Matrisi, ilk olarak ABD askeri standardı ‘MIL_STD_882-D’
olarak da bilinen bir sistem güvenlik programının gereksinimlerini karşılamak amacıyla
geliştirilmiştir. Matris diyagramları, iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi
analiz etmekte kullanılan değerlendirme araçları olarak tanımlanmakta ve çok boyutlu
düşünce yoluyla problemli olayların çözülmesine katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte,
matris diyagramları bir olay üzerinde etkisi olan faktörlerin tanımlanmasını ve
belirlenen faktörlerle olay arasındaki ilişkinin belirlenmesini de sağlamaktadır (Crowl
ve Louvar 1990). L Tipi Matris Yöntemi ve X Tipi Matris Yöntemi olmak üzere, 2 tip
risk değerlendirme karar matrisi yöntemi vardır.
L tipi matris yöntemi
L Tipi Matris Yöntemi, genellikle sebep-sonuç ilişkilerinin değerlendirilmesinde
kullanılmaktadır. Bu yöntem basit olup, tek başına risk analizi yapmak zorunda olanlar
için ideal olmakla birlikte, birbirinden farklı akım şemasını içeren proseslerin bütünü
için tek başına yeterli değildir. Başarı oranı, risk analizi yapan kişinin bilgi birikimine
göre değişmektedir (Özkılıç 2008).
L tipi matris yönteminde, öncelikle Çizelge 2.11 yardımıyla bir olayın gerçekleşme
sıklığına bağlı olarak olasılık değeri, Çizelge 2.12 yardımıyla da şiddet değeri
belirlenmekte, daha sonra da bu değerler Şekil 2.48’de gösterilen L Tipi Matris
kullanılarak çakıştırılmaktadır. L Tipi Matris, 5 satırı ve 5 sütunu olan, renklendirilmiş
bir matristir. Belirlenen olasılık ve şiddet değerleri bu matriste çakıştırılarak, risk skoru
belirlenmekte ve gözlenen renge göre de riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar
verilerek risk derecelendirilmektedir.
Son aşamada, Çizelge 2.13 yardımıyla risk skoruna göre yapılacak eyleme karar
verilmektedir. Risk skoru, olasılık ve şiddet değerlerinin çarpımından da elde
57
edilebilmektedir (Denklem 2.1) Denklem 2.1’in açık şekilde yazılışı, Denklem 2.2’de
gösterilmiştir.
risk skoru=olasılık.şiddet ………………………..…………………...……………...(2.1)
olay
tehlike
zaman
olay
zaman
tehlike⋅= ……………………………………..……………...……...(2.2)
Çizelge 2.11 Riskin gerçekleşme sıklığına bağlı olarak olasılık değerinin belirlenmesi ……………(Özkılıç 2008)
Olasılık Riskin Gerçekleşme Sıklığı
Çok küçük (1) Hemen hemen hiç
Küçük (2) Çok az (yılda bir kez)
Orta (3) Az (yılda bir kaç kez)
Yüksek (4) Sıklıkla (Ayda bir)
Çok Yüksek
(5)
Çok sık (Haftada bir, her
gün)
Çizelge 2.12 Riskin şiddetinin belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Şiddet Derecelendirme Çok hafif (1) İş saati kaybı yok, ilk yardım gerektiren durum
Hafif (2) İş günü kaybı yok, kalıcı etkisi olmayan ve
ayakta tedavi gerektiren durum
Orta derecede
(3)
Hafif yaralanmaya sebebiyet veren,
yatarak tedavi gerektiren durum
Ciddi (4) Ciddi yaralanmaya sebebiyet veren, uzun süreli tedavi
gerektiren durum, meslek hastalığı
Çok ciddi (5) Ölüme veya sürekli iş görememezliğe sebebiyet veren durum
58
ŞİDDET
İHTİMAL
1
(Çok hafif)
2
(Hafif)
3
(Orta derece)
4
(Ciddi)
5
(Çok ciddi)
1 (Çok küçük)
Önemsiz
1
Düşük
2
Düşük
3
Düşük
4
Düşük
5
2 (Küçük) Düşük
2
Düşük
4
Düşük
6
Orta
8
Orta
10
3 (Orta derece)
Düşük
3
Düşük
6
Orta
9
Orta
12
Yüksek
15
4 (Yüksek) Düşük
4
Orta
8
Orta
12
Yüksek
16
Yüksek
20
5 (Çok yüksek)
Düşük 5
Orta 10
Yüksek 15
Yüksek 20
Katlanılamaz 25
Şekil 2.48 L tipi risk skoru derecelendirme matrisi (Özkılıç 2008)
Çizelge 2.13 Risk skoruna göre yapılacak eyleme karar verilmesi (Özkılıç 2008)
Sonuç Eylem Katlanılamaz
riskler ( Risk
skoru 25)
Belirlenen risk kabul edilebilir bir seviyeye düşürülünceye kadar
işin başlatılmaması, devam eden bir faaliyet varsa derhal
durdurulması gerekmektedir. Alınan önlemlere rağmen riski
düşürmek mümkün değilse, faaliyetin engellenmesi gerekmektedir.
Yüksek düzey
riskler (Risk
skoru 15,16,20)
Belirlenen risk azaltılıncaya kadar işin başlatılmaması, devam eden
bir faaliyet varsa derhal durdurulması gerekmektedir. Riskin işin
devam etmesi ile ilgili olduğu durumlarda, acil önlem alınması ve
bu önlemler sonucunda faaliyetin devamına karar verilmesi
gerekmektedir.
59
Çizelge 2.13 Risk skoruna göre yapılacak eyleme karar verilmesi (Özkılıç 2008) ………………(devam)
Orta düzey riskler
(Risk skoru
8,9,10,12)
Belirlenen riskleri düşürmek için acil olmamakla birlikte
önlemler alınması gerekmektedir.
Düşük düzey riskler
(Risk skoru
2,3,4,5,6)
Belirlenen risklerin ortadan kaldırılması için ek önlemlere ihtiyaç
duyulmamaktadır. Mevcut önlemlerin sürdürülmesi ve
sürdürüldüğünün denetlenmesi gerekmektedir.
Önemsiz riskler
(Risk skoru 1)
Belirlenen riskleri ortadan kaldırmak için önlem almaya ve
gerçekleşecek faaliyetlerin kayıtlarını saklamaya gerek yoktur.
Bu analiz yardımıyla belirlenen her bir riski, etkilediği kişileri, olasılık ve şiddet
değerlerini, risk skorunu, risk derecesini, risk skoruna göre yapılacak eylemi ve her bir
risk için alınabilecek önlemleri içeren bir ‘L Tipi Matris Risk Değerlendirme Formu’
oluşturulmaktadır.
X tipi matris yöntemi
X Tipi Matris Diyagramları, karmaşık akım şemaları içeren proseslerin bulunduğu
çalışma ortamlarındaki risk analizi aşamasında uygulanabilmektedir. Bu yöntemin
uygulanması için, bir kişi yeterli değildir ve tecrübeli bir takım lideri önderliğinde,
disiplinli bir takım çalışması gerektirmektedir. Bu metodun uygulanacağı bölgede 5
yıllık bir kaza araştırması yapılmalıdır. Bu amaçla, risk analizi yapılacak işletme
içerisindeki bir bölüm seçilmekte ve seçilen bölüm ile ilgili olarak 5 yıllık kaza
araştırması yapılmaktadır. Bu yöntemde, L Tipi Matris Yöntemi’nden farklı olarak,
önceden meydana gelmiş bir kazanın tekrarlama olasılığı da değerlendirilmektedir.
Değerlendirme sonucunda, risklerin giderilmesi için alınacak önlemler belirlenmekte ve
maliyet analizi yapılmaktadır. (Jacqueline 2002). X Tipi Matrisi ile risk
değerlendirmesi yapılması için, Çizelge 2.14 yardımıyla kazanın gerçekleşme sıklığı
yardımıyla olasılık değeri, Çizelge 2.15 yardımıyla riskin şiddet değeri, Çizelge 2.16
yardımıyla belirlenen tehlikeli durumun kontrol derecesi ve Çizelge 2.17 yardımıyla
önceden meydana gelen kazaların sonuçları belirlenmektedir. Daha sonra, belirlenen bu
60
değerler X Tipi Matris yardımıyla çakıştırılarak, A, B, C ve D (Risk değerlendirme
değişkenleri) değerleri elde edilmektedir. Risk değerlendirme değişkenleri Şekil
2.49’da, X Tipi Derecelendirme Matrisi ise Şekil 2.76’da gösterilmiştir.
Şekil 2.49 X Tipi Matris risk değerlendirme değişkenleri (Özkılıç 2008)
Çizelge 2.14 Riskin gerçekleşme sıklığı yardımıyla olasılık değerinin belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Olasılık Derecelendirme Çok
Yüksek
Basit ekipman veya valf hatası, hortumda sızıntı veya
normal çalışma şartlarında gerçekleşebilecek bir insan hatası
Yüksek İkili ekipman hatası, ekipmanda sızıntı veya
hortum yırtılması, borularda kırılma, insan hatası
Orta İnsan hatası ile ekipman hatasının
kombinasyonu veya proses hattında bir hata
Küçük Çoklu ekipman, valf, boru hattı, insan hatası
veya tanklardaki, proses kaplarındaki hatalar
Çok
Küçük
Sadece olağanüstü durumlarda gerçekleşen olay
61
Çizelge 2.15 Riskin şiddet değerinin belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Şiddet Derecelendirme Çok hafif Personel: Hafif sıyrıklar, 3 günden az iş günü kayıplı
kazalar
Toplum: Doğrudan etki yok.
Çevre: Tamamen kontrol altında tutulabilecek çevresel
etki
Ekipman: Fabrika hasarı/kayıp değeri yaklaşık 1 – 1 000
$ arası
Hafif Personel: İlkyardım gerektiren yaralanmalar
Toplum: Koku veya gürültü yayılması sonucu rahatsızlık,
doğrudan etki yok.
Çevre: Kontrol altına alınabilecek lokal çevresel etki
Ekipman: Fabrika hasarı/kayıp değeri yaklaşık 1 000 – 10
000 $ arası
Orta Personel: Doktor müdahalesi gerektiren şiddetli
yaralanmalar ve meslek hastalıkları
Toplum: Doktor müdahalesi gerektiren şiddetli
yaralanmalar
Çevre: Kontrol altına alınamayan küçük düzeyli çevresel
etki
Ekipman: Fabrika hasarı/kayıp değeri yaklaşık 10 000 –
100 000 $ arası
Ciddi Personel: Hayatı tehdit edici yaralanma, akut zehirlenmeli
meslek hastalığı veya kaza yada meslek hastalığı sonucu
bir kişinin ölümü
Toplum: Hayatı tehdit edici yaralanma veya kaza sonucu
bir kişinin ölümü
Çevre: Kontrol altına alınamayan orta düzeyli çevresel
etki
Ekipman: Fabrika hasarı/kayıp değeri yaklaşık 100 000 –
1 000 000 $ arası
62
Çizelge 2.15 Riskin şiddet değerinin belirlenmesi (Özkılıç 2008) (devam)
Şiddet Derecelendirme Çok ciddi Personel: Birçok çalışanın hayatını tehdit edici şekilde
yaralanması, meslek hastalığına yakalanması veya kaza ya
da meslek hastalığı sonucunda ölmesi
Toplum: Hayatı tehdit edici şekilde yaralanma, meslek
hastalığına yakalanma veya kaza ya da meslek hastalığı
sonucu birden çok ölüm
Çevre: Kontrol altına alınamayan büyük çaplı çevresel
etki
Ekipman: Fabrika hasarı/kayıp değeri yaklaşık 1 000
0000 $ ve üzeri
Çizelge 2.16 Riskin kontrol derecesinin belirlenmesi (Özkılıç 2008)
Sonuç Kontrol Derecesi Var Kontrol var, sistemin çalışması ekipmanla da kontrol edilmekte
Orta Kontrol var; ancak birim amiri gözetimiyle yapılmakta
Zayıf Belli aralıklarla çalışanların uyarılması sağlanmakta
Yok Kontrol tamamen çalışanın insiyatifinde
Çizelge 2.17 Daha önceden meydana gelen kazaların sonuçlarının belirlenmesi (Özkılıç ……………2008)
Sonuç Önceki Kazalar Ö Ölümlü kaza
UK Uzuv kayıplı hayati tehlike yaratabilecek kaza, hayati tehlike yaratacak
meslek hastalığı
İGK İş günü kaybı, uzun süreli tedavi gerektiren iş kazası veya meslek hastalığı
HY Hafif yaralanma
KRK Kazaya ramak kala, tehlikeli durum
63
Risk derecelendirme skoru, Şekil 2.50’ de gösterilen X tipi derecelendirme matrisi
yardımıyla veya aşağıdaki formül kullanılarak elde edilebilmektedir :
RDS = A + B + C + D
A : Olayın/kazanın gerçekleşme olasılığı
B : Daha önceden olmuş bir olayın/kazanın gerçekleşme olasılığı
C : Daha önceden olmuş bir olayın etkilediği personel sayısı
D : Olayın/Kazanın şiddeti
Şekil 2.50 Örnek bir X tipi derecelendirme matrisi (Özkılıç 2008)
7. Tehlike ve işletilebilirlik çalışmaları (HAZOP): Tehlike ve İşletilebilirlik
Çalışmaları (HAZOP), kimya endüstrisi tarafından bu sanayiyi etkileyecek özel
tehlikeler göz önüne alınarak geliştirilmiştir ve özellikle proses tasarımı aşamasında
64
tehlikelerin tanımlanmasına yardımcı olmak amacıyla kullanılmaktadır. HAZOP, kimya
sanayinde geniş olarak kabul görmüş bir metottur çünkü bir prosesteki sapmaların
etkilerinin tespit edilmesini ve normal koşullar altındaki bir prosesle karşılaştırma
yapılabilmesini sağlamaktadır.
HAZOP yapılacak yerde, bir HAZOP grubu oluşturulmakta ve beyin fırtınası
gerçekleştirilmektedir. Bu aşamada, çalışmaya katılanlara, çeşitli olayların olması ya da
olmaması durumunda ne gibi sonuçların ortaya çıkacağı sorulmaktadır. Ayrıca, prosesin
etkin bir şekilde kontrol edilmesine yardımcı olmak ve prosesteki tehlikeli sapmaları
normal proses koşullarıyla karşılaştırmak amacıyla, basınç, sıcaklık, akış hızı vb.
parametrelerin durumlarını nitelemek için ‘Fazla’, ‘Az’, ‘Hiç’ vb. çeşitli anahtar
kelimeler kullanılmaktadır (Çizelge 2.18) (Cocchiara vd. 2001).
Çizelge 2.18 HAZOP yönteminde kullanılan anahtar kelimeler (Özkılıç 2008)
Anahtar kelime Anlamı
Fazla (More) Nicel çoğalma
Az (Less) Nicel azalma
Hiç (None) Mevcut değil
Ters (Reverse) Öngörülen yönün aksine
Parçası (Part of) Sistemin bir bölümü olması gerekenden farklı
… kadar (As well as) Aynı derecede
…dan başka (Other
than)
Bunun dışında
HAZOP uygulaması uzun zaman ve emek gerektiren sistematik bir çalışmadır ve
disiplinli bir takım tarafından gerçekleştirilmelidir. HAZOP takımına, tecrübeli bir iş
sağlığı ve güvenliği uzmanının liderlik yapmalıdır(Cocchiara vd. 2001). HAZOP
takımı, aşağıda belirtilen çalışanlardan oluşan bir çalışma grubundan oluşmaktadır:
• Fabrikanın işveren vekili
• Fabrika müdürü
• İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı
• İşletme (Proses) Mühendisi
65
• Sistem ve Otomasyon Mühendisi
• Elektrik Mühendisi
• İnşaat Mühendisi (Gerekli olan durumlarda)
HAZOP çalışmasına başlamadan önce, American Society of Mechanical Engineers
(ASME) standardına uygun bir proses akım şemasının çıkartılması, çalışmanın
başarısını arttırmaktadır. ASME standardında kullanılan semboller, Çizelge 2.19’da
gösterilmiştir.
Çizelge 2.19 ASME standartlarına göre semboller ve anlamları (Özkılıç 2008)
Sembol Aktivite Çoğunlukla gözlenen sonuç
Operasyon
Ürün, başarılan bir adım,
prosesteki ilerleme adımı,
değişiklik adımı
Denetleme
Nicel veya
nitel uygulama
Taşıma
Nakliye
veya taşıma
Gecikme
Müdahale, çatışma,
engel veya gecikme
Depolama
Ambarda depolama,
stoklama, bir
bölümde tutma
HAZOP sonucu değerlendirilmeden önce yapılan çalışmanın amacı açıklanmakta,
prosesin bir değişkeni seçilmekte ve kılavuz kelimeler kullanılarak anlamlı bir tehlikeli
sapma belirlenmektedir. Tehlikeli sapmalar, ‘HAZOP Sapma Tablosu’ yardımıyla
belirlenmektedir (Çizelge 2.20). Daha sonra, belirlenen tehlikeli sapmalar için, HAZOP
66
takımı tarafından muhtemel nedenlerin listesi hazırlanmakta ve tehlikeli sapmaların
sonuçları dikkatle gözden geçirilmektedir. Bir sonraki aşamada, sapmanın oluşmasını
önleyici koruyucu önlemler tanımlanmakta ve önlemlerin alınmasından sonra kalan
riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar verilmektedir. Kalan riskin kabul edilemez
bir düzeyde olduğu durumlarda, yapılacak eylemler belirlenmektedir (Özkılıç 2008).
Çizelge 2.20 HAZOP sapma tablosu (Özkılıç 2008)
KILAVUZ KELİMELER
Fazla Az Hiç Ters Parçası …ka-
dar iyi
...den
başka
Akış Yüksek
akış
Düşük
akış
Akış
yok
Akış yönü
ters
İçerik
kaybı
Basınç Yüksek
basınç
Düşük
basınç
Vakum Kısmi
basınç
Sıcaklık Yüksek
sıcaklık
Düşük
sıcaklık
Kriyojenik
Seviye Yüksek
seviye
Düşük
seviye
Seviye
yok
İçerik
kaybı
Kompozisyon
veya durum
İlave
faz
Kayıp
faz
Durumun
değişmesi
Yanlış
içerik
Kirletici
etki
Yanlış
materyal
Reaksiyon Yüksek
reaksiy
on oranı
Düşük
reaksiyo
n oranı
Reaksi-
yon
yok
Ters
reaksiyon
Eksik
reaksiyon
Yan etki Yanlış
reaksiyon
Zaman Çok
uzun
Çok kısa Yanlış
zaman
Sıra Adım
çok geç
Adım
çok
erken
Geriye
kalan
adım
Geriye
kalan
adımın bir
parçası
Ekstra
bir
eylemin
dahil
olması
Yanlış
eylem
uygulamas
ı
HAZOP çalışması bir prosese uygulanıp çalışma bitirildikten sonra, proses içinde
çalışanlardan ya da HAZOP takım üyelerinden, çalışma sırasında gözden kaçırılmış bir
tehlikeli sapma ile ilgili bilgi gelebilmektedir. Bu tür bir bilgi gelmesi durumunda,
seçilen sistem, hat, donanım veya teçhizatın tehlikeli sapması tanımlanmakta,
67
ölçümleme yapılmakta ve yeni bir eylem planı belirlenmektedir. HAZOP
tamamlandıktan sonra, prosesin her bir bölümü için, değişkenlere verilen anahtar ve
kılavuz kelimeleri, tehlikeli sapmaları, tehlikeli sapma nedenlerini, tehlikeli sapma
sonuçlarını ve azaltma ölçümlerini içeren bir ‘Tehlike ve İşletilebilirlik Çalışması Risk
Değerlendirme Formu’ oluşturulmaktadır.
HAZOP, bir işletmedeki proseslerdeki tehlikeli sapmaların belirlenmesi aşamasında
etkilidir; ancak bir işletmede, proseslerin yanında mekanik işler, elektrik işleri,
depolama işleri ve yardımcı işler de mevcuttur. Bu işlerde ortaya çıkabilecek
tehlikelerin belirlenmesi için, HAZOP yanında, diğer risk değerlendirme
yöntemlerinden bir veya birkaçının da uygulanması gerekmektedir. HAZOP yönteminin
kolayca uygulanabilmesi için, HAZOP takımı tarafından Tehlike ve İşletilebilirlik
Çalışma Formu kullanılmaktadır (Cocchiara vd. 2001).
HAZOP uygulaması yapıldıktan sonra, bazı durumlarda yenilenmesi gerekmektedir. Bu
durumların bazıları şunlardır:
• Risk değerlendirmesi amacıyla HAZOP takımının belirlediği sürelerde
• Çalışma koşullarında önemli bir değişiklik olduğunda
• Ortam ölçümleri ve sağlık gözetimlerinin sonuçlarına göre gerektiğinde
• Proseste veya operasyonda kimyasal maddeler nedeni ile herhangi bir kaza
olduğunda
• En az beş yılda bir defa
• Tamir ve bakım işlerine başlamadan önce
• Prosese bir eklenti ilave edildiğinde veya tehlikeli kimyasal maddeler içeren yeni bir
faaliyette
8. Hata ağacı analizi (Fault Tree Analysis - FTA): Hata Ağacı Analizi kavramı,
1962’de Bell telefon laboratuvarlarında, Mnitemen kıtalararası balistik füze hedefleme
kontrol sisteminin güvenlik değerlendirilmesini gerçekleştirmek amacıyla
tasarlanmıştır. FTA, sistem ve sistem bileşenlerinde meydana gelen hatalara neden olan
sakıncalı olayları gösteren mantıksal diyagramlardan oluşmaktadır. Bu yöntem,
68
tümdengelim mantığına dayanan bir tekniktir ve sakıncalı olay, daha önceden
tanımlanmış olaylarla hataların nedensel ilişkilerine dayanmaktadır.
FTA, bir işletmede yapılan işler ile ilgili ana hataların, hata sebeplerinin ve olası karşı
önlemlerin belirlendiği bir tekniktir ve problemlerin azaltılmasını sağlamaktadır. FTA
yönteminde, belirli bir hata üzerine odaklanılmakta, bu hata alt bileşenlerine ayrılarak
irdelenmekte ve muhtemel alt olaylar mantıksal bir diyagramla şema halinde
gösterilmektedir. FTA, özellikle hiçbir işletim geçmişi olmayan yeni proseslerin
tasarlanmasında tercih edilen kullanışlı bir yöntemdir (Clemens 2002).
FTA ile oluşturulan mantıksal diyagramlar yardımıyla, bazı olayların bileşimlerinin ne
gibi hatalara yol açabileceği önceden tahmin edilebilmektedir. Bir hata ağacı,
sistemdeki bütün olası riskleri, hasar türlerini veya hata olaylarını içerememekte ve
genelde en üst olaya göre düzenlenmektedir (Gilbert 2008). FTA’da, istenmeyen
olayların kökündeki ana sebebe kadar inilerek, olası hatalar ve bu hataların sebepleri
ortaya çıkarılmaktadır. Hataları ve sebeplerini belirleyebilmek için, tekniğin kendine
özgü mantık sembollerinden yararlanılarak hatanın bir nevi soy ağacı çıkarılmaktadır.
FTA yönteminde, sistem analizi olgusu kullanılmaktadır. Sistem analizi olgusunun
kullanılabilmesi için, aşağıdaki koşullar sağlanmalıdır:
• Sistem ilişkisi çerçevesinde düşünülmesi
• Kritik sistem elemanlarının seçilmesi
• Kritik işletme koşullarının belirlenmesi
Hata ağacı analizinin ana hedefleri şunlardır:
• Bir sistemin güvenilirliğinin tanımlanması
• Bir probleme etki eden ve karşılıklı ilişki içinde bulunan olumsuzlukların
belirlenmesi ve bu olumsuzlukların oluşma olasılıklarının değerlendirilmesi
• Bir sistemde tehlike olarak hissedilen tüm problemlerin veya olumsuzlukların
sistematik olarak ortaya koyulması (Clement 2002)
69
Hata ağacı analizi, Şekil 2.51’de gösterilen 3 aşamadan oluşmaktadır.
Şekil 2.51 Hata ağacı analizinin aşamaları (Özkılıç 2008)
Hata ağacı analizini aşamaları, aşağıda açıklanmıştır.
1.Sistem analizi
Bu aşamada, analiz yapılacak bir proses veya bölüm seçilmekte, bölümü temsilen bir
kutu çizilmekte ve kutu içerisine bölüm bileşenleri liste halinde yazılmaktadır.
2.Hata ağacının oluşturulması
Bu aşamada, proses ve bölüm ile ilgili kritik riskler tanımlanmaktadır. Daha sonra, riski
meydana getirecek olası sebepler belirlenerek riskin altına listelenmekte ve oval daireler
içinde riske bağlanmaktadır. Ardından, bir kök sebebe doğru ilerlenmekte ve her risk,
belli sebeplere ulaşana dek tanımlanmaktadır. Bu aşamada, her kök sebep için karşıt
ölçütler tanımlanmakta ve beyin fırtınası ile her kritik riskin kökü belirlenmektedir.
Ayrıca, her karşıt ölçüt için bir kutu oluşturularak, belirlenen sebepler ve karşıt ölçütler
ilgili kök sebebin altında birbirine bağlanmaktadır. Şekil 2.52’de, bir hata ağacının
oluşturulma aşamaları gösterilmiştir.
1.Sistemin analizi
2. Hata ağacının oluşturulması
3. Hata ağacının değerlendirilmesi
70
Şekil 2.52 Hata ağacı oluşturma aşamaları (Özkılıç 2008)
3.Hata ağacının değerlendirilmesi (Hata ağacı ile nitel analiz)
Hata ağacının değerlendirilmesi aşamasında, sistematik bir yol izlenmesi gerekmektedir.
Bu yol genel olarak tanımlama, planlama ve sonuçların analizlenerek önerilerin
belirlendiği adımlardan oluşmaktadır (Özkılıç 2008).
Bir sistemin amaç ve hedeflerinin belirlenmesinde, görsel olarak doğru bir şekilde
tanımlanması çok önemlidir. Bu amaçla, hata ağacının yapısında, insan, cihaz ve çevre
arasındaki ilişkileri gösteren bazı semboller kullanılmaktadır (Çizelge 2.21).
1.Anlaşılabilir zirve olayı
teşhis et
2.Birinci-seviye katkısı
Bulunan olayı teşhis et
3.Zirve olaya katkıda bulunan
olaylara mantık kapısı ile bağlantı
kur
5.Zirve olaya katkısı
bulunan ikinci-seviye
olaya mantık kapısı ile
bağlantı kur
4.İkinci-seviye katkısı
bulunan olayı teşhis
6.Tekrarla/devam
Esas olay (‘Yaprak’, ‘Başlatan’
veya ‘Temel’ olay) analitik
çözümün limitini göstermektedir.
71
Çizelge 2.21 Hata ağacı oluşturulmasında kullanılan semboller ve anlamları (Özkılıç ……………..2008)
Sembol Anlamı
Mantık kapısı ile bağlı basit olayların, elementlerin
veya faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan bir olayı ifade etmektedir.
Esas olayı (Yaprak olay, başlatan olay) belirten bu sembol, birincil
durumdaki problemler için kullanılmaktadır ve daha ileri bir işleme gerek
duyulmayan temel bir olayı ifade etmektedir.
Mantık kapısı ile bağlı, yapılması zorunlu bir olayı ifade etmektedir.
Aktarma sembolüdür ve bağlantı ya da birleştirme görevinde
kullanılmaktadır.
Sembol altındaki tüm olayların gerçekleşmesi durumunda, üstte yer alan
olayın meydana geleceğini ifade etmektedir.
Sembol altındaki bir veya birden fazla girdi olaydan en az birinin
gerçekleşmesi durumunda, üstte yer alan olayın meydana geleceğini ifade
etmektedir.
72
Çizelge 2.21 Hata ağacı oluşturulmasında kullanılan semboller ve anlamları (Özkılıç …………….2008) (devam)
Sembol Anlamı
N tane girdi olayı içinden en az M tanesinin gerçekleşmesi durumunda
üstte yer alan olayın meydana geleceğini ifade etmektedir.
Sebebi tanımlanmamış ve belirsiz bir son olayı tanımlamaktadır.
Analizin bu sembolün kullanıldığı bölümünde daha fazla ilerlemeye ihtiyaç
olmadığını ifade etmektedir.
Hata ağacı ile nitel analiz aşamasında, öncelikle grafik değerlendirmesi yapılmaktadır.
Zirve olay, analizin baş konusudur ve sakatlık, tahribat veya kaybı ifade etmektedir.
Bununla birlikte, prosesi etkileyen faktörlerin etkisiyle gelişen olay veya hataların bir
araya gelmesi de zirve olayı oluşturabilmektedir. Bu bağlamda, öncelikle prosesi
etkilediği düşünülen faktörler listelenmekte, daha sonra hata ağacı analizi diyagramı
tamamlanmaktadır (Clemens 2002).
Hata ağacı analizi ile nicel analiz
Hata ağacının nitel analizinin yanında, nicel analizinin de yapılması sonuçların
güvenilirliği açısından çok önemlidir. Hata ağacı analizi diyagramında listelenmiş
problemlerin gerçekleşeceğinden ve pratikte ortaya konabileceğinden emin olunmalıdır.
Nicel analiz ile;
• Hata olasılığı (PF değeri) saptanmaktadır.
• PF değeri ile güvenilirlik (R) arasında ilişki kurulmaktadır.
• Üssel hata dağılımları belirlenmektedir.
M
N
73
• Bir mantık kapısından diğer bir mantık kapısına yayılma tespit edilmektedir (Özkılıç
2008).
Bu amaçla, hata ağacı analizi yapılacak prosesteki olaylara göre gelişen ve ile veya
kapılarına göre, PF ve R değerleri hesaplanmalıdır (Çizelge 2.22). Hata ağacı ile nicel
analiz yönteminde kullanılan PF, R, S ve F kısaltmalarının açılımları aşağıda
gösterilmiştir:
S = Başarılar
F = Hatalar
R = Güvenirlik
PF = Hatanın Olasılığı
Çizelge 2.22 Ve ile veya kapısına göre R ve PF değerlerinin hesaplanması (Özkılıç ……………...2008) VEYA KAPISI VE KAPISI
İki Girdi İçin
İki bağımsız elemandan herhangi biri sistem hatası meydana getirebilir.
RT = RA.RB PF = 1 – RT PF = 1 – (RA.RB) PF = 1 – [(1-PA).(1-PB)] PF = PA + PB – (PA . PB) (Birleşme) PA.B < 0.2 Error < %11 ise, PF ≈PA+PB
İki bağımsız elemandan her ikisi sistem hatası meydana getirebilir.
RT = RA + RB - RA.RB PF = 1 – RT PF = 1 – (RA + RB - RA.RB) PF = 1 – [(1-PA)+ (1-PB) - (1-PA).(1-PB)]
PF = PA . PB (Kesişme)
Üç
Girdi
İçin
PF = PA + PB + PC – (PAPB + PAPC +
PBPC + PAPBPC
Parantez içindeki terim çok küçük
olduğundan ihmal edilmektedir.
PF = PA + PB + PC
PF = PA.PB.PC
Şematik
gösterim
ZİRVE
2 1
�� � ��� PT = P1 + P2
BİRLEŞME KESİŞME 2 1
ZİRVE
�� � ��� PT = P1 . P2
74
Çizelge 2.22 Ve ile veya kapısına göre R ve PF değerleri (Özkılıç 2008) (devam)
VEYA KAPISI VE KAPISI
Kümesel
Gösterim
PT = P1 + P2 – P1.P2
PT = P1 . P2
Hata ağacı ile yapılan nicel analizi kolaylaştırmak için, ‘İndirgenmiş Kesim Kümesi’
metodu kullanılmaktadır. Bu metot, sistemdeki risklerin daha kolay tanımlanmasını ve
önlenmesini sağlamaktadır. ‘Kesim Kümesi’ terimi, bir sistemdeki olayların hepsi
gerçekleştiği takdirde zirve olayının meydana gelmesine neden olan herhangi bir hata
ağacı grubu için, ‘İndirgenmiş Kesim Kümesi’ terimi ise, bir sistemdeki olayların hepsi
gerçekleştiği takdirde zirve olayının meydana gelmesine neden olan minimum hata
ağacı grubu için kullanılmaktadır. ‘İndirgenmiş Kesim Kümesi’ uygulamasının
gerçekleştirilebilmesi için, Boole Cebiri’nin bilinmesi gerekmektedir. Boole
Cebiri’ndeki teoremler yardımıyla, Kesim Kümesi, İndirgenmiş Kesim Kümesi’ne
indirgenebilmektedir (Özkılıç 2008).
Boole Cebiri
Boole cebiri, George Boole’un (1815-1864), 1847’de mantığın matematiksel analizi
üzerine yazmış olduğu bir tezle ortaya çıkmıştır ve devre matematiği olarak da
bilinmektedir. Boole cebiri kullanılarak hata ağacının indirgenmesi, iyi bir nicel analiz
yapılabilmesini sağlanmaktadır (Khan ve Abbasi 1998). Ve ile veya kapıları için farklı
Boole değişkenleri kullanılmaktadır.
Ve kapısı: Ve kapısında A ve B gibi iki Boole değişkeni vardır ve A ile B çıkışı, (A.B)
şeklinde yazılmaktadır.
Veya kapısı: Veya kapısında A ve B gibi iki Boole değişkeni vardır ve A ile B çıkışı,
(A+B) şeklinde yazılmaktadır.
75
Boole cebirinde kullanılan teoremleri işler duruma getirebilmek için Çizelge 2.23’teki
Boole kurallarının bilinmesi gerekmektedir.
Çizelge 2.23 Boole Kuralları
Kurallar T1 - Değişebilirlik
Kanunu
A + B = B + A
A.B = B.A
T2 - Birleşme Kanunu (A + B) + C = A + (B + C)
(A.B).C = A.(B.C)
T3 - Dağılma Kanunu A.(B + C) = A.B + A.C
A + (B.C) = (A + B).(A + C)
T4 - Özdeşlik Kanunu A + A = A
A.A = A
T5 - Fazlalık Kanunu A.(A + B) = A
T6 - Soğurma Kanunu (A + B) + A = A
(A + B).B = B
T7 - Morgan Teoremi (A + B) = A.B
A.B = (A + B)
Boole Kuralları yardımıyla, bir işlem birçok mantık kapısı yerine birkaç kapı
kullanılarak gerçekleştirilebilmekte ve böylece hata ağacı üzerindeki hatalar daha basit
olarak görülebilmektedir. Boole cebiri kullanılarak ‘Kesim Kümesi’nin bulunması ve
‘İndirgenmiş Kesim Kümesi’ne indirgenmesi için, aşağıdaki yolun izlenmesi
gerekmektedir (Clemens 2002):
1. Hata ağacındaki, zirve olaya “T” harfi verilir.
2. Zirve olayın altıdaki, birbirine mantık kapıları ile bağlı basit olaylara “T1” ‘den
başlamak üzere harf verilir.
3. Zirve olayın altındaki birbirine mantık kapıları ile bağlı esas olaylara “A” ‘dan
başlamak üzere harf verilir
4. Zirve olayın altındaki mantık kapılarına herhangi bir harf veya sayı verilmez.
76
Aşağıda, Boolean Matematiği kullanılarak Kesim Kümesi’nin İndirgenmiş Kesim
Kümesi’ne dönüştürülmesiile ilgili örnek bir problem çözümü gösterilmiştir.
Problem 2.1
Bir üretim prosesinde oluşturulan hata ağacı, Şekil 2.53‘teki gibidir. Bu durumda, Boole
Cebiri yardımıyla Kesim Kümesi’ni belirleyerek İndirgenmiş Kesim Kümesi’ne geçiniz
(Özkılıç 2008).
Şekil 2.53 Mevcut üretim prosesinde oluşturulan hata ağacı (Özkılıç 2008)
Çözüm
Hata ağacının Boole tanımlaması:
T4 = A. B
T3= B + C
T1 = A + T3 = A + (B + C)
T2 = C + T4 = C + (A. B)
T = T1 . T2 = (A + B + C). [ C + (A. B)]
T= (A + B + C) . C + (A + B + C)
T = A. C + B.C + C + A. B + A. B + C.A. B
T = C + A.B
T
T1 T2
T3 T4
A A
A A
B C
77
Buna göre, indirgenmiş kesim kümesi yardımıyla oluşturulan hata ağacı, Şekil 2.54’teki
gibi olmaktadır.
Şekil 2.54 Mevcut üretim prosesi için indirgenmiş kesim kümesi yardımıyla oluşturulan …………..hata ağacı (Özkılıç 2008)
9. Olay ağacı analizi (Event tree analysis–ETA): Bu analiz metodunda, bir sistemin
davranışını temsil eden basit bir ağaç ve bu ağaç üzerinde ikiye ayrılan dallar
oluşturulmaktadır. Final çıktıları, analizi yapan kişiyi geri döndürülemez hatalara ve
kesin başarı sonuçlarına götürmektedir. Bu metoda ‘Bernouilli Modeli’ de denmektedir
(Şekil 2.55) (Clemens 2002).
Şekil 2.55 Bernoulli Modeli (Özkılıç 2008)
A B
C
T1
T5
Azaltılmış (Mantık
Eşiti) Hata Ağacı
Başlatıcı
olay
Başarı
Hata
Hata
Başarı
Başarı
Başarı
Başarı
Hata
Hata
Hata
Hata
Hata
Hata
C
B A
78
Sistemde meydan gelen bir olaya sonucu meydana gelen başarı/hata değerlendirmesinin
yapıldığı bir olay ağacı diyagramı, saat yönünde 90o döndürülerek, kolayca hata ağacı
diyagramına dönüştürülebilmektedir. Böylece final çıktılarından elde edilen hataların
değerlendirmesi ve bu hatalar için çözüm önerileri oluşturulması sağlanmaktadır
(Clemens 2002).
2.1.4 Nicel risk analizi
Nicel risk analizi (Quantitative Risk Analysis–QRA), bir prosesteki kontrol edilemeyen
risklerin tanımlanması için matematiksel model oluşturulması olarak ifade edilmektedir
(Evans ve Olson 1998). Bu amaçla, sistemin güvenilirlik ve risk değerlerinin
hesaplanması gerekmektedir. Güvenilirlik ve risk değerlerinin hesaplanması için ise,
prosesteki belirsiz değişkenler çeşitli olasılık dağılımlarıyla modellenmektedir. Bu
dağılımlarda, x ekseni değişkenlerin alabileceği bir dizi olası değeri, y ekseni ise bu bir
dizi değerin olasılık dağılımındaki karşılıklarını göstermektedir.
Olasılık dağılımları: Olasılık dağılımı, tesadüfi bir olayın ortaya çıkabilmesi
sonucunda meydana gelen değerleri ifade etmektedir. Ancak, bu değerlerin rastsal
olayın ortaya çıkabilmesi için mümkün olan tüm sonuçları kapsaması gerekmektedir.
Örneğin, bir tesadüfi olay olarak madeni paranın tek bir defa havaya atılıp yere düşmesi
ele alınacak olursa; değerler 'yazı' veya 'tura'; olasılıklar ise her iki değer için ½
olacaktır. Yani madeni bir paranın tek bir defa atılma olayı için iki değer ve ilişkili iki
olasılık vardır. Bu olasılık dağılımı, ayrık olasılık dağılımıdır; çünkü sayılabilir şekilde
birbirinden ayrı sonuçlar ve bunlara bağlı olan pozitif olasılıklar vardır (Iman 1994).
Olasılık dağılımı ve tanımladığı rastsal değişkenler, istatistik bilim dalının içerdiği
önemli alt bölümleridir. Olasılık dağılımları olasılık incelemesi ve değişik türdeki
olayların olasığının tanımlanması için kullanılan modellerdir. Ancak olasılık
dağılımlarını kullanmak için yapılan matematiksel işlemlerde çok önemli zorluklar
ortaya çıkmaktadır; çünkü birçok standart aritmetik ve cebirsel işlemlerin olasılık
dağılımları için uygulanması mümkün olmamaktadır (Iman 1994).
79
Kesikli olasılık dağılımı
Bir olasılık dağılımının birikimli dağılım fonksiyonu sadece aralıklı zıplamalarla artış
gösterebiliyorsa, bu olasılık dağılımı kesikli olasılık dağılımı olarak tanımlanmaktadır.
Kesikli olasılık dağılımlarında, sayılabilir şekilde ayrı ayrı sonuçlar ve bunlara bağlı
pozitif olasılık değerleri vardır.
Bir kesikli tesadüfi değişken için, olasılığı olmayan bütün değerleri kapsayan küme,
sonlu veya sayılabilir sonsuz küme olarak tanımlanmaktadır. Çünkü sayılamayacak
kadar büyük sayıda pozitif sayıların toplamı her durumda yakınsama eğilimi
göstermektedir. Kesikli dağılımlar, olasılık fonksiyonu olarak şu şekilde ifade
edilmektedir:
F(x)=Pr [X < x ]= )xxi xip(∑ < ……………………………….……...…………….(2.3)
Bernoulli dağılımı, binom dağılımı, geometrik dağılım ve Poisson dağılımı kesikli
olasılık dağılımlarına örnek olarak gösterilebilir (Lind ve Mason 1997).
Sürekli olasılık dağılımı
Bir olasılık dağılımının birikimli dağılım fonksiyonunun sürekli bir fonksiyon olduğu
durumlarda (Bağlı olduğu değişken X olmak üzere, reel sayılar kümesi içinde tüm x
değerleri için Pr[ X = x ] = 0 olduğu zaman), bu dağılım sürekli olasılık dağılımı olarak
tanımlanmaktadır.
Diğer bir matematiksel kullanılış şekline göre, sürekli olasılık dağılımı terimi sadece
mutlak sürekli dağılımlar için kullanılmakta ve bu dağılımlar, olasılık yoğunluk
fonksiyonu ile nicel olarak ifade edilmektedir.
Uniform dağılım, üssel dağılım, normal dağılım, lognormal dağılım ve Weibull dağılımı
sürekli olasılık dağılımlarına örnek olarak gösterilebilmektedir (Lind Ve Mason 1997).
Bu çalışma kapsamında kullanılan Poisson ve Lognormal olasılık dağılımları aşağıda
açıklanmıştır.
80
Poisson dağılımı
Tesadüfi değişkenlerin, sabit bir aralıkta gözlenen olay sayısına eşit olduğu durumlar,
Poisson Dağılımı ile ifade edilebilmektedir. Bu dağılımda, belli aralıkta ortaya çıkan
olay sayısının beklenen değeri (olayın ortalama ortaya çıkma sayısı) λ olup, aralık
uzunluğuyla doğru orantılı sabit bir sayıdır (Bülbül 2001). x negatif olmayan bir
tamsayı olmak üzere, belli bir aralıkta x tane olay ortaya çıkma olasılığı Poisson
Dağılımı kullanılarak aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir:
x!
λx
eλ
P(x)⋅
−
= ………………………………………………………………...…….(2.4)
Denklem 2.4 için, x olasılığı fonksiyon ile verilen olan olayın ortaya çıkma sayısı, λ
verilen aralıkta olayın ortaya çıkma sayısının beklenen değeridir. Poisson dağılımı için
ortalama ve varyans değerleri, aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:
Ortalama = λ = n.p……………………………………….………………………......(2.5)
Varyans = =
λ………………………………………….…..….......(2.6)
Bu denklemler için, n tüm değerlerin sayısı, p istenilmeyen değerlerin olasılığı, x
olasılığı fonksiyon ile verilen olan olayın ortaya çıkma sayısıdır. Poisson dağılımı
fonksiyonları, grafiksel olarak Şekil 2.56‘daki gibi gösterilmektedir.
Şekil 2.56 Sırasıyla µ=2, µ=3 ve µ=5 için Poisson dağılımının grafiksel gösterimi (Yolcubal 2011)
(x)2)x
2(σ2x
−=
81
Şekil 2.56’daki grafiklerden görüldüğü üzere, µ arttıkça dağılım normal dağılıma
yaklaşmaktadır (Yolcubal 2011). Bu dağılımlarda x ekseni belli değerlerin ortaya çıkma
sayısını sayısını, y ekseni ise bu değerlerin ortaya çıkma sayısı olasılığını yani sıklık
değerini değerini ifade etmektedir. Poisson dağılımı, Poisson süreci ile birlikte ortaya
çıkmaktadır. Poisson süreci, belli olguların birim zaman, alan, mekan veya hacimde
sabit bir olasılıkla oluşması şeklinde gerçekleşmektedir (Kartal 1999).
Poisson dağılımının uygulanmasına verilebilecek bazı örnekler şunlardır:
• Bir saat içinde bir internet sitesine gelen bağlantı sayısı
• Yarım saat içinde bir nakliyat deposuna yükleme-boşatılma amacıyla gelen
…...kamyon sayısı
• Belli bir trafik kavşağından 1 dakika içinde geçen otomobil sayısı
• Belli bir zaman aralığında büyük bir binada yanıp sönen florasan lambalarının
…..sayısı
• Bir mucitin çalışma hayatı boyunca patentini aldığı keşiflerinin sayısı
Problem 2.2
Bir hava alanına saat 14-15 arasında her 15 dakikada ortalama 3 uçak inmektedir. 14-15
arasında herhangi bir 15 dakikada alana 5 uçak inme olasılığı nedir?
Çözüm
λ = 3, x=5 olduğuna göre,
0.0992255!
35e 35)P(x =
⋅−== ‘tir.
Poisson dağılımının genel özellikleri
• Poisson dağılımna uyan rastsal bir değişken için beklenen değer ve varyans değeri
λ’dır.
• Tam sayılı olmayan λ parametreli bir Poisson dağılımı gösteren bir rastsal
değişkenin mod değeri, λ 'dan küçük olan en büyük pozitif tamsayıya, yani lλ 'l ya
eşittir.
82
• Poisson dağılımı gösteren rastsal değişkenlerin toplamı, λi parametresini içeren
Xi ~ Poi(λi) ifadesinin Poisson dağılımı gösterdiği ve Xi terimlerinin bağımsız olduğu
durumlarda, şu şekilde ifade edilmektedir:
)N
1iλiPoi(
N
1ixiY ∑
=∑=
≈= …………………………………………….…………..….….(2.7)
• Beklenen değeri λ olan Poisson dağılımının moment üreten fonksiyonu, şu
şekilde ifade edilmektedir:
e 1)et(λk!e λλk
0ketk
0kλ)f(k;etk)etXE( −⋅=
−⋅⋅∑
∞
=∑∞
=== ………………………….…(2.8)
• Poisson dağılımları sonsuz olarak bölünebilen olasılık dağılımlarıdır.
• Poi(λ0) ile Poi(λ) arasındaki yönlendirilmiş Kullback-Leibler ayrılımı, şu şekilde
ifade edilmektedir (Iman R. L. 1994):
)λλ0log
λλ0
λλ0λ(1)λ0∆(λ +−=≡ ………………………………...………………….(2.9)
Lognormal dağılım
Lognormal dağılım, normal dağılımlı olmayan (çarpık dağılımlı) verileri normal
dağılım hesaplamaları ile analiz edebilmek amacıyla kullanılmaktadır. Gerçek
değerlerin (x değerleri), doğal logaritmaları alındığı zaman, ortaya çıkan dağılıma
Lognormal dağılım denmektedir (Koch ve Link 1980). Burada, Y=ln(x)’tir. Lognormal
dağılıma sahip x rastsal değişkeninin olasılık dağılım fonksiyonu, aşağıdaki şekilde
ifade edilmektedir:
]
σ2
2
µ)(lnx2
exp[σx2π
1f(x)
−−= , x < 0
f(x) = 0 , x > 0.....................................................................(2.10)
Lognormal dağılım fonksiyonları için ortalama ve varyans değerleri aşağıdaki
hesaplanmaktadır:
e )2
σYµY(µx+= ..........
…………………………………………...
1)eσ2Y(
21µxσx −⋅=
1))µ2
x
σ2x(ln(
21
σY +=
Hesaplanan ortalama ve standart sapma değerleri yardımıyla, standart lognormal
dağılım değişkeni olan z değeri aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:
σ
µxz
−= …………………………
Yukarıdaki denklemler için,
aşma olasılığı, σ varyans değeridir.
Belirlenen z değerleri olasılık tablosunda çakıştırılarak, olasılık değeri
hesaplanabilmektedir. Lognormal fonksiyonlar, Şekil 2.
göstermektedir (Lind
Şekil 2.57 Ortalama değeri 1 olup varya…………..(Lind ve Mason 1997)
)
1)µ2
x
σ2x(
21
µxln(µY
+
=
83
Lognormal dağılım fonksiyonları için ortalama ve varyans değerleri aşağıdaki
.....................................................................................................
…………………………………………...……………….…(2.12)2
……………………………………………………...……...
2
……………………….……………………………….……..
Hesaplanan ortalama ve standart sapma değerleri yardımıyla, standart lognormal
dağılım değişkeni olan z değeri aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:
………………………………………………...……………………..….
Yukarıdaki denklemler için, x istenilen değer sayısı, µ ortalama değer
varyans değeridir.
Belirlenen z değerleri olasılık tablosunda çakıştırılarak, olasılık değeri
hesaplanabilmektedir. Lognormal fonksiyonlar, Şekil 2.57‘deki
Lind ve Mason 1997).
Ortalama değeri 1 olup varyansları farklı olan lognormal dağılım eğrilerie Mason 1997)
)
Lognormal dağılım fonksiyonları için ortalama ve varyans değerleri aşağıdaki şekilde
..........................................................(2.11)
)
……………...……...(2.13)
……………………………….……..(2.14)
Hesaplanan ortalama ve standart sapma değerleri yardımıyla, standart lognormal
dağılım değişkeni olan z değeri aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır:
……………………...……………………..….(2.15)
µ ortalama değer, z istenilen değeri
Belirlenen z değerleri olasılık tablosunda çakıştırılarak, olasılık değeri
eki gibi bir dağılım
nsları farklı olan lognormal dağılım eğrileri
84
Şekil 2.57’de gösterilen dağılımlarda x ekseni gerçek değer sayısının logaritması
alınmış halinin değerini, y ekseni ise bu değerlerin istenilen değerden sapma olasılığını
yani şiddet değerini ifade etmektedir. Şekilde görüldüğü gibi, varyans değeri arttıkça
grafiğin simetrikliği azalmakta ve grafik asimetrikleşmektedir (Lind ve Mason 1997).
Daha önce de bahsedildiği üzere, bir proseste nicel risk analizi yapılabilmesi için,
prosesteki riskler olasılık dağılımlarıyla matematiksel model haline getirilmelidir. Bu
olasılık dağılımlarının ortaya çıkabilmesi için ise, sistemin simülasyonu oluşturulmalıdır
(Khan ve Abbasi 2001). Simülasyon (Benzetim), bir sistemdeki neden sonuç ilişkilerini
bilgisayara taşıyarak, değişik koşullar altında sisteme ait davranışların bilgisayar
modelinde izlenmesini sağlayan bir istatistiksel modelleme tekniği olarak
tanımlanmaktadır (Evans ve Olson 1998).
Simülasyon tekniğinin problemlere yaklaşımı, sistemin yapısına ve bu yapıya bağlı
olarak kurulacak modele göre değişiklik göstermektedir. Bu bağlamda, Statik
Simülasyon Modeli, Dinamik Simülasyon Modeli, Sürekli Simülasyon Modeli, Kesikli
Simülasyon Modeli, Stokastik Simülasyon Modeli ve Deterministik Simülasyon Modeli
gibi simülasyon modelleri mevcuttur. Belli bir zaman aralığında, prosesle ilgili eldeki
veri çok olduğu zaman, risklerin gerçekleşme olasılıkları dinamik simülasyon modeli ile
belirlenebilmektedir. Belli bir zaman aralığında prosesle ilgili eldeki veriler az olduğu
zaman ise, risklerin gerçekleşme olasılıkları stokastik simülasyon modeli ile
belirlenebilmektedir. (Altan vd. 2004).
Bir simülasyonda ne kadar çok deneme yapılırsa, sonuç o kadar güvenilir olmaktadır.
Elde yapılan hesaplamalarda, çok deneme yapabilmek için çok fazla zaman ve emek
harcamak gerekmektedir. Ancak, bir prosesin matematiksel modelini bilgisayarda
oluşturabilmek için gerekli yazılım programlarına ve bilgisayar bilgisine sahip olunduğu
zaman, düşük ücretle ve çok kısa bir sürede, çok denemeli simülasyonlar
oluşturulabilmektedir (Khan ve Abbasi 2001). @Risk, Vose, İdeal Risk, vb. bilgisayar
programları yardımıyla, bir sistemde dakikalar içinde binlerce deneme yapılarak
sonuçların grafik halinde çıktısı alınabilmektedir (Vose 2008).
85
Monte Carlo simülasyonu
Monte Carlo Simülasyonu, tesadüfi değişkenlerin kullanıldığı bir simülasyon modelidir
ve bu metot kullanılarak istenilen güvenilirlik derecesine bağlı olarak çok sayıda
yinelemeler yoluyla risk olasılığı değerleri elde edilebilmektedir (Kuyucu 2008).
Monte Carlo Simülasyonu, diğer tekniklerle kıyaslandığı zaman pek çok avantaja
sahiptir. Bu avantajlar aşağıda sıralanmıştır:
• Model değişkenlerinin dağılımları belli bir değere yaklaşmak zorunda değildir.
• Monte Carlo simülasyonunu gerektiği gibi anlayıp uygulayabilmek için temel
seviyede bir matematik bilgisi yeterli olmaktadır.
• Dağılımın sonuçlarının ortaya çıkması için tüm işi bilgisayar yapmaktadır.
• Simülasyondaki görevleri otomatik olarak yapmak için ticari bir yazılım programı
yeterlidir.
• Hesaplanan deneme sayısı artırılarak daha kesin ve güvenilir sonuçlar elde
edilebilmektedir.
• Ekstra bir zorluk olmadan, karmaşık matematiksel işlemler yapılabilmektedir
(Örneğin logaritmik fonksiyonlar, güç fonksiyonları vs.).
• Monte Carlo Simülasyonu geçerli ve güvenilir bir metot olarak ün salmıştır; bu
yüzden kabul edilmesi diğer metotlara göre daha kolaydır.
• Modelin davranışları çok kolay bir şekilde araştırılabilmektedir.
• Diğer modellerle kıyaslandığı zaman, Monte Carlo Simülasyonu’nda model ve
sonuçlar üzerinde çok daha kolay değişiklik yapılabilmektedir.
• Monte Carlo Simülasyonu yardımıyla, 500 denemeli bir model 5 dakika içinde
sonuçlandırılabilmektedir. Son derece hızlı ve güvenilir bir metottur (Evans ve
Olson 1998).
Daha önce de bahsedildiği üzere, bir prosesteki iş kazası sayısı dağılımları sıklığı ifade
etmekte ve Poisson dağılımına uymaktadır. İş günü kaybı dağılımları ise şiddeti ifade
etmekte ve Lognormal olasılık dağılımına uymaktadır (Evans ve Olson 1998). Risk,
şiddet ve sıklık değerlerinin çarpımıdır. Monte Carlo Simülasyonu yardımıyla Poisson
ve Lognormal olasılık dağılımları birleştirilerek risk dağılımı grafiği elde
86
edilebilmektedir. Buna göre, bir bilgisayar programında Monte Carlo Simülasyonu ile
risk analizi yapılabilmesi için, bir sistemde belirlenen risk faktörlerinin şiddet ve sıklık
değerlerinin bilinmesi yeterlidir. Risk analizi yapılacak olan proseste saptanan tüm risk
faktörleri için, bir yıldaki gerçekleşme sıklığı ve şiddet değerleri @Risk, Vose, İdeal
Risk, vb. yazılım programlarına yüklenerek, bir yıldaki kaza sayıları Poisson dağılımı
ile, kaza başına iş günü kayıpları ise Lognormal dağılımı ile gösterilebilmekte ve Monte
Carlo Simülasyonu yardımıyla bu iki dağılım birleştirilerek bir yıldaki iş günü kaybı
(risk dağılımı) grafiği elde edilebilmektedir. Bu çalışma kapsamında, @Risk yazılım
programı kullanılarak nicel risk analizi yapılmıştır.
@Risk yazılım programı
Günümüzde risk analizi her türlü iş alanında kullanılmakta ve kullanıldığı alana göre
finansal risk analizi, sigortacılıkta risk analizi, stres yönetiminde risk analizi vb. farklı
uygulamalar içermektedir. @Risk programı, risk analizinin uygulandığı alana göre, 61
farklı olasılık dağılımını ve bu dağılımları içeren alt programları içermekte, bu yüzden
de farklı alanlardaki işverenler tarafından tercih edilmektedir. Bu alt programlardan biri
de, Poisson ve Lognormal olasılık dağılımlarının Monte Carlo Simülasyonu yardımıyla
birleştirilerek risk dağılım grafiklerinin elde edilmesini sağlayan ‘Risk Compound’ alt-
programıdır (http://www.palisade.com/risk 2011).
Risk Compound, stokastik modellemelerde risk analizi yapılabilmesi amacıyla
kullanılan bir alt-programdır (Şekil 2.58). Risk Compound alt-programının
çalıştırılabilmesi için, program açıldıktan sonra sıklık değerlerinin aritmetik ortalaması
‘Frequency’ bölümüne, şiddet değerlerinin aritmetik ortalaası ise ‘Severity’ bölümüne
girilmeli, daha sonra da ‘Std Dev’ bölümüne verilmesi istenen rastgele değer sayısı
yazılmalıdır. Son olarak, simülasyonun başlatılması için ‘Run Simulation’ butonuna
basılmalıdır. Böylece istenilen sayıda rastgele değer için simülasyon oluşturulmakta ve
simülasyonla ilgili bilgiler sonuç raporu halinde elde edilebilmektedir. Elde edilen
sonuç raporunda histogram dağılım eğrisi, artan birikimli dağılım eğrisi, azalan
birikimli dağılım eğrisi vb. şekillerde gösterilen simülasyon grafikleri ve bu grafiklerin
87
minimum değer (Risk), maksimum değer (Güvenilirlik), mean (Ortalama değer) ve
standart sapma gibi çeşitli özellikleri verilmektedir.
Şekil 2.58 @Risk programının ‘Risk Compound’ alt programı
Simülasyonun çalıştırılması sonucu sonucu oluşan grafiklerdeki ortalama değeri
(Mean), yıllık ortalama iş günü kaybını ifade etmektedir. Bu değer günlük üretim
kapasitesi ile çarpılarak, bir işletmedeki yıllık ürün kaybı belirlenebilmektedir. Bununla
birlikte, yıllık ürün kaybı ürünün kar değeriyle çarpılarak işletmedeki yıllık ekonomik
kayıplar da hesaplanabilmektedir. Bu hesaplamalar, Denklem 2.16 ve Denklem 2.17’de
gösterilmiştir.
(2.16)
(2.17)
yıl 1 ton ürün
kazanılan para (TL)
yıl
kaybedilen para (TL) kaybedilen ürün (ton) =
.
.
ürün miktarı (ton) kaybedilen ürün (ton) iş günü kaybı
yıl gün yıl .
=
@Risk programı yardımıyla elde edilen
dağılım eğrisi grafikleri ile, bu grafiklerden okunan mod, medyan, ortalama, varyans ve
standart sapma değerleri, aşağıda açıklanmıştır.
Histogram eğrileri
Histogram eğrileri, risk analizinde çok sık kullanılmakta ve bir olasılık modelinin
verilerini belli gruplara göre ayır
sahip değişkenler sıklık değerlerine
sayısına göre bölünen sıklık değerleri, çıktı değişkeninin yaklaşık olasılık aral
göstermektedir (Evans ve Olson 1998). Şekil 2.
gösterilmiştir. Bu grafikte x ekseni değişkenleri, y ekseni ise bu değişkenlerin
değerlerini göstermektedir.
Şekil 2.59 Örnek bir histogram grafiği
Birikimli dağılım eğri
Birikimli dağılım eğrilerinin artan ve azalan olmak üzere iki çeşidi vardır. Bu eğri
en sık kullanılan artan birikimli
y ekseninin, x eksenindeki değere eşit veya o değerden
gösterilmektedir. Diğer yandan, azalan
eksenindeki değere eşit veya ondan daha büyük olma olasılığı gösterilmektedir (Vose
1999, 2005). Artan birikimli
analiz elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu eğriler yardımıyla, bir değişkenin belli
bir minimum değerin üstünde, belli bir maksimum değerin altında veya x eksenindeki
belli sınırlar arasında olma olasılığı da okunabil
0
1
2
3
4
5
6
88
@Risk programı yardımıyla elde edilen sonuç raporundaki histogram ve
dağılım eğrisi grafikleri ile, bu grafiklerden okunan mod, medyan, ortalama, varyans ve
standart sapma değerleri, aşağıda açıklanmıştır.
Histogram eğrileri
Histogram eğrileri, risk analizinde çok sık kullanılmakta ve bir olasılık modelinin
verilerini belli gruplara göre ayırmayı sağlamaktadır. Bu grafiklerde, farklı özelliğe
sıklık değerlerine göre sınıflandırılmaktadır ve değişkenlerin toplam
sayısına göre bölünen sıklık değerleri, çıktı değişkeninin yaklaşık olasılık aral
göstermektedir (Evans ve Olson 1998). Şekil 2.59 ‘da, örnek bir histogram grafiği
gösterilmiştir. Bu grafikte x ekseni değişkenleri, y ekseni ise bu değişkenlerin
değerlerini göstermektedir.
Örnek bir histogram grafiği
dağılım eğrileri
dağılım eğrilerinin artan ve azalan olmak üzere iki çeşidi vardır. Bu eğri
en sık kullanılan artan birikimli dağılım eğrileridir. Artan birikimli
y ekseninin, x eksenindeki değere eşit veya o değerden daha düşük olma olasılığı
gösterilmektedir. Diğer yandan, azalan birikimli dağılım eğrilerinde ise, y ekseninin, x
eksenindeki değere eşit veya ondan daha büyük olma olasılığı gösterilmektedir (Vose
birikimli dağılım eğrileri, bir değişkenin belirsizliğiyle ilgili nicel
analiz elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu eğriler yardımıyla, bir değişkenin belli
bir minimum değerin üstünde, belli bir maksimum değerin altında veya x eksenindeki
belli sınırlar arasında olma olasılığı da okunabilmektedir. Örneğin, Şekil 2.
Hazırlık 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf
Matematik
Kimya
Fizik
histogram ve birikimli
dağılım eğrisi grafikleri ile, bu grafiklerden okunan mod, medyan, ortalama, varyans ve
Histogram eğrileri, risk analizinde çok sık kullanılmakta ve bir olasılık modelinin
. Bu grafiklerde, farklı özelliğe
göre sınıflandırılmaktadır ve değişkenlerin toplam
sayısına göre bölünen sıklık değerleri, çıktı değişkeninin yaklaşık olasılık aralığını
, örnek bir histogram grafiği
gösterilmiştir. Bu grafikte x ekseni değişkenleri, y ekseni ise bu değişkenlerin sıklık
dağılım eğrilerinin artan ve azalan olmak üzere iki çeşidi vardır. Bu eğrilerden
birikimli dağılım eğrilerinde,
daha düşük olma olasılığı
dağılım eğrilerinde ise, y ekseninin, x
eksenindeki değere eşit veya ondan daha büyük olma olasılığı gösterilmektedir (Vose
enin belirsizliğiyle ilgili nicel
analiz elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu eğriler yardımıyla, bir değişkenin belli
bir minimum değerin üstünde, belli bir maksimum değerin altında veya x eksenindeki
mektedir. Örneğin, Şekil 2.60 ‘ta
Matematik
gösterilen grafik yardımıyla, mevcut sistemde 1000 ve 2000 değerleri arasında olma
olasılığı %89 - %48 = %41 olarak okunmaktadır (Vose 1999).
kümülatif dağılım eğrisinde, bütçe hesabı sonucu altı
(maksimum değer) %85, üstünde olunması gereken değer (minimum değer) is
Şekil 2.60 Örnek bir artan kümülatif dağılım eğrisi
Şekil 2.61 Teklif fiyatını ve proje bütçesini belirlemek için kullanılan bir artan ……………..kümülatif dağılım eğrisi
89
gösterilen grafik yardımıyla, mevcut sistemde 1000 ve 2000 değerleri arasında olma
%48 = %41 olarak okunmaktadır (Vose 1999). Şekil 2.
kümülatif dağılım eğrisinde, bütçe hesabı sonucu altında olunması gereken değer
(maksimum değer) %85, üstünde olunması gereken değer (minimum değer) is
Örnek bir artan kümülatif dağılım eğrisi (Evans ve Olson 1998)
Teklif fiyatını ve proje bütçesini belirlemek için kullanılan bir artan kümülatif dağılım eğrisi (Evans ve Olson 1998)
Beklenme-yen riskler
Maksi-mum değer
gösterilen grafik yardımıyla, mevcut sistemde 1000 ve 2000 değerleri arasında olma
Şekil 2.61‘de gösterilen
nda olunması gereken değer
(maksimum değer) %85, üstünde olunması gereken değer (minimum değer) ise % 5‘tir.
(Evans ve Olson 1998)
Teklif fiyatını ve proje bütçesini belirlemek için kullanılan bir artan
90
Ortalama değer
Ortalama değer, sürekli dağılım fonksiyonları için Denklem 2.18 yardımıyla, süreksiz
dağılım fonksiyonları için ise Denklem 2.19 yardımıyla hesaplanmaktadır (Vose 2008).
pin
1ixiE(x) ∑
== …………………………………………………………………...…(2.18)
dx f(x)xE(x) ∫∞
∞−⋅= ………………… …………………………………….…...….. (2.19)
Ortalama değer, dağılımın ağırlık merkezidir ve tek bir değer değiştiği zaman bile
ortalama değeri değişmektedir.
Ortalama değerinin bazı özellikleri şunlardır (Vose 2008):
(X + Y) = X + Y
(X – Y) = X – Y
Mod değeri
Mod değeri, kesikli dağılımlar için en yüksek olasılıktaki x değerini ( p(x) ), sürekli
dağılımlar için ise en yüksek olasılıktaki yoğunluğu ( f(x) ) ifade etmektedir. Kesikli
dağılım fonksiyonlarında, iki veya daha fazla en yüksek olasılığa sahip eşit değerler
bulunabildiği için mod değeri tam olarak tanımlanamamaktadır. Örneğin, bir madeni
paranın 3 kez atılması durumunda, 1 kez tura gelme ve 2 kez tura gelme olasılığı eşit ve
en yüksek olasılığa (3/8) sahiptir (Evans ve Olson 1998).
Medyan değeri (Orta değer)
%50 olasılığa sahip değer, medyan olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, M medyan değeri
olmak üzere F(M)=0.5 bir medyan değeridir. (Evans ve Olson 1998).
91
Varyans değeri (V)
Varyans değeri, dağılımın ortalama değerden ne kadar uzaklaştığını göstermekte ve
aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir (Vose 2008):
σ2=V = E[(x – E(x))2] = E(x2) – (E(x))2…………………………ç.……………….(2.20)
Burada E, önündeki parantezin içindeki değerin ortalamasını ifade etmektedir.
Bu bağlamda, V = dx .f(x)E(x))(x 2E(x) ∫∞
∞−−= ’dir.………………………...….... (2.21)
Standart sapma değeri (σ)
Standart sapma, Denklem 2.22’de gösterildiği gibi, varyansın pozitif kareköküdür
(Vose 2008).
Vσ = …………………………………………………………………….…......(2.22)
2.1.5 Risk kontrolü
Risk analizi kapsamında belirlenen önlemler alındığı takdirde, proseste belirlenen yıllık
iş kazaları, iş günü kayıpları ve ekonomik kayıplar da düşecektir. Ülkemizdeki
mevzuata göre, tehlikeli kimyasal maddelerle çalışılan fabrikalarda uygulanan risk
analizi en çok 5 yılda bir yenilenmelidir (Anonim 2003 e). Risk kontrolü aşamasında,
fabrika periyodik olarak ziyaret edilmekte, belirlenen önlemlerin hangilerinin alındığı
ve alınan önlemler sonucu fabrikadaki ekonomik kaybın ne kadar azaldığı
gözlenmektedir. Bu aşamada, yeni sorunlar tespit edildiği takdirde, bu sorunlar için
çözümler oluşturulmalı ve giderilmeyen sorunlar için varsa daha iyi önlemler
belirlenmelidir (Özkılıç 2008).
92
2.2 Süt Ürünleri Teknolojisi
Sütün önemi: Süt proteinleri, biyolojik değerleri bakımından yumurta proteininden
sonra en değerli protein özelliğini taşımakta ve vücudun ihtiyaç duyduğu aminoasitlerin
neredeyse tamamını içermektedir. Sağlıklı beslenme açısından çok önemli olan süt ve
süt ürünleri, vücudumuz için gerekli olan günlük kalsiyum ihtiyacının önemli bir
kısmını da karşılamaktadır. Süt ve süt ürünlerinin içinde bulunan kalsiyum gibi
mineraller, kemik ve dişlerin gelişiminde ve yapısının korunmasında en gerekli
minerallerdir. Yarım litre süt içmekle, yetişkin bir insanın günlük kalsiyum ihtiyacının
2/3’ ü karşılanabilmektedir. Süt, kalsiyumun dışında potasyum, fosfor, iyot ve çinko
bakımından da iyi bir kaynaktır. Vitamin içeriği bakımından da zengin olan süt, A, D,
E, B1, B6 vitaminlerini içermektedir. Bunun yanında süt, hayvansal kaynaklı gıdalar
arasında C vitamini içeren tek besin durumundadır. Tüm bu nedenlerden dolayı süt ve
süt ürünleri endüstrisi sağlık açısından çok önemlidir.
Süt ve süt ürünleri endüstrisini; içme sütü, kondanse süt, süt tozu, tereyağı, peynir,
dondurma ve fermante süt ürünleri (Yoğurt, ayran, kefir vs.) oluşturmaktadır. Aşağıda,
bu ürünlerden bir kısmının üretim aşamaları anlatılmıştır (İnal ve Ergün 1990).
2.2.1 Süt üretimi
Süt genel olarak, işlenmiş içme sütleri, pastörize sütler ve uzun ömürlü sütler olarak
sınıflandırılmaktadır. Çiğ süt, süzülme, yabancı maddelerden temizlenme, istenmeyen
kokulardan arınma (deodorizasyon), standardizasyon ve homojenizasyon işlemlerinden
geçirilerek işlenmiş içme sütü haline gelmektedir.
Pastörize süt, kaynama derecesinin altında belli bir sıcaklıkta ısıtılarak, hastalık yapan
etmenlerin tamamından, diğer etmenlerin ise çoğundan arınmış bir içme sütü çeşididir.
Pastörize sütlerin dayanma süreleri, soğukta muhafaza edilmek şartıyla iki gündür.
Uzun ömürlü süt ise, özel bir teknolojik işlemle 135-150 oC’de 2-4 saniye tutularak
sütün bozulmasına neden olan hastalık yapıcı etkenlerin tamamen yok edildiği bir içme
sütü çeşididir ve aseptik şartlarda doldurulan karton kutularda piyasaya sunulmaktadır.
93
Uzun ömürlü sütler, tüketici tarafından sterilize süt, kutu sütü ve UHT olarak da
tanımlanmaktadır. Teknolojisi gereği soğuk zincire gerek kalmadan dört aya kadar
dayanan bu süt çeşidi, herhangi bir katkı maddesi içermemektedir (İnal ve Ergün 1990).
Pastörize süt üretimi: Pastörize süt üretimi, pastörizasyon, pastörize sütün
soğutulması, ambalajlanması ve depolanması aşamalarından oluşmaktadır. Bu aşamalar,
aşağıda açıklanmıştır.
Pastörizasyon
Ünlü Fransız bilgini Pasteur'ün 1860-1864 yıllarında şarabı dayanıklı hale sokmak için
uyguladığı bir ısıtma metodu olan pastörizasyon, 1873 yılında Jaccoy, 1886 yılında da
Soxhlet tarafından süt üzerinde uygulanmış ve olumlu sonuçlar alınınca da geliştirilerek
endüstriye girmiştir. Pastörizasyon işlemine, içme sütü yanında peynir, tereyağı, krema,
dondurma ve bunun gibi birçok süt ürününün yapımında da yer verilmektedir.
Pastörizasyon, sütün doğal ve biyolojik özelliklerine fazla zarar vermeden, süt
içerisindeki patojen bakterilerin tamamının, saprofit bakterilerin de büyük bir
çoğunluğunun sıcaklıkla yok edildiği, daha sonra da sütün soğutularak güvenli ve
dayanıklı bir hale getirildiği bir işlem olarak tanımlanmaktadır(TSEK,1981).
Pastörizasyonun 4 amacı vardır:
a. Patojen (Hastalık yapıcı) mikroorganizmaları yok etmek,
b. Patojen olmayan mikroorganizmaların önemli bir bölümünü öldürerek sütü daha
dayanıklı hale getirmek,
c. Sütü hızla soğutarak süt içerisinde ısıya dayanıklı mikroorganizmaların gelişmesini
önlemek,
d.Yukarıdaki işlemler sırasında sütün doğal ve biyolojik özelliklerine fazla zarar
vermemek.
Pastörizasyon işlemi, sütün ısıtılmasında uygulanan sıcaklık derecesi ve işlemin
sürekliliğine göre üçe ayrılmaktadır (TSEK 1981).
1. Düşük sıcaklıkta uzun süreli pastörizasyon (LTLT)
2. Yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon (HTST)
3. Ani pastörizasyon (Flaş pastörizasyon)
94
1.Düşük sıcaklıkta uzun süreli pastörizasyon (LTLT)
LTLT, çoğu silindir veya dikdörtgen prizma şeklinde olan, yerine göre dikey veya yatay
olarak yerleştirilen kazanlarda sütün 63-65°C’a kadar ısıtılması ve ısıtıldığı sıcaklıkta
30 dakika tutulması ile yapılan bir işlemdir. Isıtma işlemi için çift cidarlı, karıştırıcı
içeren, paslanmaz çelikten yapılmış büyük kazanlar kullanılmaktadır. Bir termostat ve
ayar mekanizması yardımıyla, sütün istenilen zaman ve ısı derecesinde kazanda
kalmasını sağlamaktadır. Bu yöntemle tüm patojen mikroorganizmalar öldürülmekte ve
sütün özellikleri korunmaktadır (Uraz vd. 1981). Örnek bir pastörizatör, Şekil 2.62’de
gösterilmiştir.
Şekil 2.62 Pastörizatör (http://www.gemak.com.tr/eng/pastorizator.asp 2011)
2. Yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon (HTST)
Küçük kapasiteli bazı işletmeler haricinde, son yıllarda pastörizasyonda neredeyse
sadece bu yöntem kullanılmaktadır. HTST yönteminde süt, 72-75 °C’da 15–20 saniye
süreyle pastörize edilmektedir. Paslanmaz çelikten yapılmış, üzeri oluklar ve yivlerle
bezenmiş plakalar arasından en çok 3 mm kalınlığında bir tabaka oluşturacak şekilde
sevk edilen süt, akış halindeyken pastörize edilmektedir. Sıcak su ile sağlanan ısı, bu
plakalar yardımıyla süte geçmektedir. Plakalar, cihaz içerisinde sık olarak yerleştirilmiş
olup, sütün ortalama 15- 20 saniye boyunca ısı ile temas etmesini sağlamaktadır. Süt bu
bölümden sonra, yine plakalardan oluşan soğutma bölümüne geçmektedir. Bu plakaların
95
bir tarafından soğutulması gereken sıcak süt geçerken, diğer tarafından ise ısıtılmak
üzere sisteme sevk edilen soğuk çiğ süt geçmekte ve böylece ısıdan en iyi şekilde
yararlanılmaktadır. Yüksek derecede kısa süreli pastörizasyonda, sıcak su devamlı
sirkülasyon halinde olup bir bataryada sürekli ısıtılmaktadır. Modern ölçme ve ayarlama
cihazları yardımıyla, ısı istenilen derecede + 0,5 °C hata değeri ile sabit tutulmaktadır.
Isı derecesi, herhangi teknik hataya bağlı olarak artar veya azalırsa, otomatik şalter
tertibatı pastörizasyon cihazına süt akımını kesmekte ve böylece, yeterince ısıtılmamış
sütün sistemde işlenmesi önlenmektedir. HTST yöntemi, günümüzde en güvenilir
pastörizasyon yöntemi olarak benimsenmiştir. Bu yöntemde kapasite saatte 20.000
litre'ye kadar çıkarılabilmektedir ve genel mikrop sayısı ele alındığında, çiğ süte oranla
% 98 oranında bir azalma sağlanmaktadır.
Yüksek derecede pastörizasyonda değişik ısıtma sistemlerinden yararlanılmakta; ancak
günümüzde en çok plakalı ısıtıcılar kullanılmaktadır (İnal ve Ergün 1990). HTST
sistemin işleme şeması Şekil 2.63’te, sıcaklık-zaman grafiği ise Şekil 2.64’te
gösterilmiştir (TSEK 1981).
Şekil 2.63 Yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon yapan modern bir düzeneğin …………….çalışma şeması (İnal ve Ergün 1990)
96
Şekil 2.64 HTST sisteminde sıcaklık-zaman grafiği (TSEK, 1981)
3. Ani Pastörizasyon
Son yıllarda, yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyona göre, çok daha yüksek sıcaklık
ve çok daha kısa sürede yapılan bir pastörizasyon işlemi olan ‘Flaş Pastörizasyon’
kullanılmaya başlamıştır.
Flaş pastörizasyonun düşük derecede pastörizasyona oranla aşağıdaki üstünlükleri
bulunmaktadır (Uraz vd. 1981) :
1. Düşük derecede pastörizasyona göre tesis daha az yer kaplamaktadır.
2.Kapasite kolaylıkla artırılabilmektedir.
3. Pastörizasyonun başlaması ile aynı zamanda şişeleme de yapılabileceğinden işlem
….daha hızlı tamamlanmaktadır.
4. Pastörizasyon bölümleri yerinde ve kolaylıkla temizlenip sterilize edilebilmektedir.
5. Sıcağa dayanıklı mikroorganizmalar daha yüksek oranda kaybolmaktadır.
6. Isıtma ve soğutma enerjisinden tasarruf edilebilmektedir.
Ön ısıtma
Süzme
Sıcak su ile ısıtma
Sıcakta tutma (15-16 saniye)
Ayırıcı valfe giriş (3 saniye)
Ayırıcı valften çıkış (5 saniye)
Ön soğutma
Soğuk su ile soğutma
Tuzlu su ile soğutma
97
Avantajları yanında, flaş pastörizasyon metodunun aşağıdaki dezavantajları da
bulunmaktadır:
1.Düşük derecedeki pastörizasyona oranla, canlı saprofit bakteri miktarıdaha yüksektir
…ve bakteri azaltma oranı daha düşüktür.
2. Plakalı sistem kullanıldığında contaların temizliğine çok dikkat etmek gerekmektedir.
3.Ünitelerde sertlik değeri düşük ve iyi kalitede suya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle
…mevcut suyun kalitesinin düşük olduğu durumlarda, suyun sertliğini ve tortusunu
…giderecek ek bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır.
Pastörize sütün soğutulması
Pastörizasyondan geçirilen sütlerin vakit kaybedilmeden soğutulması gerekmektedir.
Soğutma aşamasında + 4 °C sıcaklık yeterli olmakla birlikte, daha düşük sıcaklık
dereceleri de kullanılabilmektedir. Soğutma, yüzeysel sistemle yapılmakta ve süt, düz,
dört köşe veya silindir şeklinde yapılmış dik soğutuculardan geçirilmektedir. Temas
yüzeyinin geniş olması için, soğutucuların yüzeyleri girintili çıkıntılı şekilde
tasarlanmıştır ve süt bu yüzeyler üzerinden yukarıdan aşağıya doğru sevk edilmektedir.
Soğutucuların akış yönü genellikle sütün akış yönünün tersinedir. Günümüzde, bu
soğutucuların yerine, daha çok kapalı sistem halinde plakalı soğutucular kullanılmaya
başlanmıştır. Plakalı soğutucular, genel yapı olarak pastörizatörlere benzemektedir.
Soğutma işlemi, soğutucuların iç kısımlarından soğuk veya buzlu su geçirilerek
gerçekleştirilmektedir. Genişletilmiş yüzeyli plakalar, akan soğuk veya buzlu suyun
ısısını akış halindeki sıcak süte ileterek sütü ani olarak soğutmaktadır. Fazla miktardaki
sütün çok fazla soğutulması gerekiyorsa, soğutucu madde olarak soğuk su ve buzlu su
yerine, uçucu sıvılar da kullanılabilmektedir. Soğutucu madde olarak en fazla amonyak
kullanılmaktadır. Soğutucular az yer kaplamalarının yanı sıra, yüksek kapasiteli olup
temizlenmeleri de çok kolaydır. Şekil 2.65’te örnek bir düz soğutucu gösterilmiştir (İnal
ve Ergün 1990).
98
Şekil 2.65 Düz soğutucu (İnal ve Ergün 1990)
Pastörize sütün depolanması
İşletme koşullarına bağlı olarak, pastörize edilerek soğutulmuş sütler kısa veya uzun bir
süre bekletilmelidir. Kural olarak, sütün fabrikada muhafaza edilme süresi 24 saati
geçmemelidir. Soğutulmuş süt, paslanmaz çelikten üretilmiş içinde bir veya iki
karıştırıcı bulunan 25.000 litrelik büyük silindir tanklarda muhafaza edilmektedir. Süt
tankları, tankların bulunduğu yerin sıcaklığının süte geçmesi engellenmek için bir
izolasyon mantosu ile sarılmıştır. Süt, bu tanklardan dolum makinelerine sevk
edilmektedir. Boşalan süt tanklarının temizlenmesi tam otomatik ve yüksek tazyikle
çalışan püskürtme cihazlarıyla yapılmaktadır (Öksüzoğlu 1997).
Pastörize sütün ambalajlanması
Süt tanklarından çıkan süt, dolum makinelerine sevk edilmekte ve şişelerde veya
tetrapaktan yapılmış kutularda piyasaya verilmektedir. Şişe ve paketleme
masraflarından dolayı, sütün bu şekilde satılması tüketici için açık satılan süte oranla
biraz daha pahalı olmakla birlikte, bu şekilde satışa sunulan sütler sağlık açısından çok
daha güvenlidir. Pastörize süt üretiminin aşamaları, Şekil 2.66’da gösterilmiştir.
99
Şekil 2.66 Pastörize süt üretiminin aşamaları (İnal ve Ergün 1990)
Sterilize Süt Üretimi: Sterilize süt üretimi, sterilizasyon ve sterilize sütün
ambalajlanması bölümlerinden oluşmaktadır.
Sterilizasyon
Sterilizasyon, yüksek sıcaklık veya kimyasal maddelerin etkileri ile bir bölümdeki
mikroorganizmaları tamamen ortadan kaldırmak için uygulanan bir işlem olarak
tanımlanmaktadır. Süt sterilizasyonunda, yüksek sıcaklıktan yararlanılmaktadır.
Sterilize edilecek süt yüksek derecelere (Birçok defa 100°C’nin üzerine) çıkarılarak
belirli bir süre bekletilmekte ve süt içerisindeki ısıya dayanıklı mikroorganizmaların
sporları imha edilmektedir. Sterilize sütlerin mikrobiyolojik açıdan avantajlarının
Çiğ süt
↓↓↓↓ Kontrol-değerlendirme
↓↓↓↓ Tartım-alım
↓↓↓↓ Klarifikasyon
↓↓↓↓ Soğutma
↓↓↓↓ Soğukta depolama
↓↓↓↓ Standardizasyon
↓↓↓↓ Filtrasyon
↓↓↓↓ Ön Isıtma
↓↓↓↓ Homojenizasyon
↓↓↓↓ Deodorizasyon
↓↓↓↓ Pastörizasyon
↓↓↓↓ Ambalaj + Dolum + Kapak →→→→ Ambalaj Malzemesi
↓↓↓↓
100
yanında, B6, B12, C, folik asit ve tiamin gibi bazı vitaminlerin ısı etkisi ile zarar
görmesi ve süt proteininin biyolojik değerinin düşmesi gibi bazı dezavantajları da vardır
(İnal ve Ergün 1990).
Sterilize süt asitle çok küçük pıhtı verdiği için, mide asitleri yardımıyla sindirimi kolay
olmaktadır. Sterilize sütlerin dayanıklılığı, hammaddenin bakteriyolojik içeriği ile
yakından ilgilidir. Isıya dayanıklı ve dirençli spor oluşturan organizmaları fazla içeren
sütlerin işlenmeleriyle elde edilen sterilize sütlerde, bir süre sonra sporlar vejetatif hale
geçebilmekte, dolayısıyla çok fazla bakteri bulunabilmektedir. Bu nedenle, sporlu
organizmaların çiğ sütteki miktarlarını düşürecek önlemler alarak, temiz ve yüksek
kalitedeki sütleri seçmek daha doğrudur. Sterilizasyoni otoklavda ve sürekli
sterilizasyon olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır (Öksüzoğlu 1997). Şekil 2.67’de,
sürekli sterilizasyon düzeni çalışma diyagramı görülmektedir.
Şekil 2.67 Sürekli sterilizasyon düzeni çalışma diyagramı (Öksüzoğlu 1997)
Sterilize sütün ambalajlanması
Değişik yöntemler yardımıyla steril hale getirilen süt, amacına uygun olarak tüketiciye
ulaştırılmak için aseptik olarak ambalajlanmalıdır. Bugüne kadar denenmiş ambalajlama
çeşitleri içerisinde en sağlıklı olanı, tetra paklara doldurularak yapılan ambalajlama
101
çeşididir. Tetra pak ambalaj malzemesi, sütün doldurulmasından hemen önce sterilize
edilmektedir. Tetra pak kağıdı rulo halinde makineye yerleştirilmekte ve buradan
sterilize edilerek dolum noktasına inerken, bir polietilen folyo ile kaplanmaktadır. Bu
aşamada amaç, kutu kenarlarının birbirine yapışmasını sağlamaktır. Daha sonra, kağıt
tabakası inceltilmiş H2O2 (Hidrojen peroksit) banyosundan geçirilmektedir. Silindirler
arasından geçirilen kağıt şeritteki hidrojen peroksit, baskı ile uzaklaştırılmaktadır. Daha
sonra bir tüpten geçirilen şerit, bilinen tetra pak sistemine göre şekillendirilirken
kenarları birbirine yapıştırılmaktadır. Bu kısıma, etrafında elektrikli ısıtıcı bulunan bir
süt borusu girmektedir. Kağıt şerit ve ısıtıcı eleman arasındaki hava 400-500 °C'ye
kadar ısıtılmaktadır. Tüpteki kağıt bu sırada 200 °C'ye ulaşan bir sıcaklığa maruz
bırakılmakta, tüpten geçen kağıttaki artık H2O2 ise parçalanmaktadır (TSEK 1981).
Sterilize içme sütü üretimi akış diyagramı, Şekil 2.68’de gösterilmiştir.
Şekil 2.68 Sterilize içme sütü üretimi akış diyagramı (Öksüzoğlu 1997)
102
2.2.2 Peynir üretimi
Peynir üretiminde ilk aşama, peynire ilave edilecek sütün kalitesinin tespit edilmesidir;
çünkü farklı üretim metotları ile üretilmiş sütlerden, değişik özelliklere sahip peynirler
yapılmaktadır. Bu durum dikkate alınarak, bazı peynir çeşitlerinin üretimi için ilave
edilecek sütlerin, 1. sınıf çiğ süt olması şart koşulmuştur. (İnal ve Ergün 1990).
Peynirin istenilen kalitede üretilebilmesi için, aşağıdaki olaylar meydana gelmemiş
olmalıdır: Başlatıcının çalışmasının engellenmesi, yavaş pıhtılaşma, zayıf pıhtı
oluşumu, peynir suyunun pıhtıdan zor ayrılması ve peynirde bazı kusurların oluşması
(Yarık, çatlak, gaz vs.).
Peynir sütünün seçiminde aşağıdaki kriterler göz önünde tutulmalıdır (Uraz vd. 1981) :
• Sütün bileşimi kimyasal ve fiziksel olarak normal olmalıdır
• Protein miktarı (Özellikle kazein) yüksek olmalıdır.
• Çiğ sütün toplam mikroorganizma miktarı düşük olmalıdır.
• Çiğ süt, inhibitör maddeler (Antibiyotikler, dezenfektan maddeler vs.)
içermemelidir.
• Çiğ sütün antibiyotik testi ve peynir mayası ile pıhtılaşma testi pozitif olmalıdır.
Peynir yapımı 3 temel prensibe dayanmaktadır: Sütün pıhtılaştırılması, pıhtının su
kaybetmesi ve suyu alınmış pıhtının enzimatik yolla olgunlaştırılması.
Yukarıdaki 3 temel prensibe dayanan peynir üretimi, ticari üretim bazında süzme,
standardizasyon, homojenizasyon, pastörizasyon, olgunlaştırma, pıhtılaşma, süzülme,
pıhtının işlenmesi, ikinci süzme, tuzlama ve peynirlerin olgunlaşması bölümlerinden
oluşmaktadır (Uraz vd. 1981). Bu bölümler, aşağıda açıklanmıştır.
Süzme: Peynire ilave edilecek süt, temiz olmalıdır. Bunun için süt öncelikle filtreler
yardımıyla kaba bir temizleme işleminden geçirilmektedir. Asıl temizleme işleminde
ise, sütteki epitel hücrelerini, kan pıhtılarını, protein pıhtıcıklarını ve benzerlerini
arındırmak amacıyla, özel temizleme seperatörleri (Klarifikatörler) kullanılmaktadır
(Uraz vd. 1981). Örnek bir klarifikatör, Şekil 2.69’da gösterilmiştir.
103
Şekil 2.69 Örnek bir klarifikatör (http://www.freezmak.com/seperatot.html 2011)
Standardizasyon: Peynir üretimine başlamadan önce, peynire ilave edilecek olan sütün
içeriğini bilmek ürünün kalitesi açısından çok önemlidir. Hayvanların beslenme şartları,
iklim, laktasyon süresi, meme enfeksiyonu, genetik farklılıklar gibi birçok faktör sütün
içeriğini ve özellikle yağ ve protein olmak üzere birçok unsurunu değiştirmektedir.
Gelen sütlerin standardize edilmemesi, yıl boyunca değişik kalitede ve maliyette peynir
üretimine neden olmaktadır. Bu yüzden peynire ilave edilecek sütün özellikle yağ ve
protein bakımından standardize edilmesi, yıl boyunca aynı kalitede süt üretilebilmesi
açısından çok önemlidir (Uraz vd. 1981).
Homojenizasyon: Peynire ilave edilecek olan sütün homojenize edilmesi ile, sütteki
yağ tanecikleri küçülmekte, sütün viskozitesi yükseldiğinden peynir altı suyuna daha az
yağ geçişi olmakta ve yağın peynir içinde homojen bir şekilde dağılmasıyla hem lezzet
artmakta hem de daha yumuşak bir teleme elde edilmektedir. Bundan dolayı,
homojenizasyon işlemi, beyaz peynir üretiminde istendiği halde, kaşar peyniri
üretiminde fazla yumuşak bir teleme oluşturması nedeniyle istenmemektedir. Peynire
ilave edilecek sütlere, genellikle 57 oC ‘de, 100-175 kgcm-2’lik basınçta bir
homojenizasyon işlemi uygulanması önerilmektedir (Uraz vd. 1981). Örnek bir
homojenizatör, şekil 2.70’te gösterilmiştir.
104
Şekil 2.70 Örnek bir homojenizatör (http://www.freezmak.com/homojenizator.html
………….2011)
Pastörizasyon: Sağlığa zararlı çeşitli mikroorganizmaların peynire geçmesini
engellemek ve kalite bozucu mikroorganizmaların negatif etkilerini önlemek için,
peynir yapımında kullanılacak sütler pastörizasyon işleminden geçirilmelidir. Ayrıca,
pastörize edilmiş sütlere ilave edilen kültürün aktivitesi daha iyi olmakta ve kaliteli
peynirler elde edilebilmektedir. Günümüzde, bazı peynirlerin üretiminde hala çiğ süt
kullanılmaktadır. Bu sütler tam sağlıklı hayvanlardan, hijyenik şartlarda elde
edilmelidir. Aksi halde, çiğ sütten yapılmış peynirlerden, başta Bruselloz olmak üzere,
çeşitli bakteriler insana geçebilmektedir. Peynirin kalitesini negatif yönde etkileyecek
mikroorganizmalar, ancak pastörizasyonla giderilebilmektedir. Peynir yapımında
kullanılacak sütlerin yüksek sıcaklıkta pastörizasyona tabi tutulması doğru değildir.
Çünkü, yüksek sıcaklıkta pastörizasyon, sütteki kalsiyumun önemli bir kısmının
çökmesine neden olmaktadır. Bununla birlikte, diğer pastörizasyon yöntemlerinin
uygulanması halinde de % 10 oranında bir kayıp ortaya çıkabilmektedir. Düşük ısıda
uzun süreli pastörizasyon yönteminde, kalsiyum kaybının en az düzeyde olduğu
bilinmektedir. Kalsiyum kaybının fazla olduğu durumlarda, peynir yapılacak süte 10
litreye 1-2 g olacak şekilde uygun miktarda CaCl2 (Kalsiyum klorür) ilave edilmektedir
(İnal ve Ergün 1990).
105
Olgunlaştırma: Olgunlaşma, peynir sütüne kalsiyum klorür (CaCl2) veya çeşitli
kültürler ilave edilerek 2 farklı şekilde yapılabilmektedir.
1.Peynir sütüne kalsiyum klorür (CaCl2) ilave edilerek yapılan olgunlaştırma
Peynir sütü 56 oC’nin üzerindeki sıcaklıklarda ısıtıldığı zaman, ortamda çözünmüş
olarak bulunan Ca++ iyonları azaldığından, sütün maya ile pıhtılaşma yeteneği
bozulmakta, pıhtılaşma süresi uzamakta, pıhtı sıkılığı zayıflamakta ve pıhtıyı süzme
işlemi zorlaşmaktadır. Bu nedenle peynir üretiminde olabildiğince kontrollü
pastörizasyon yapılmalı ve peynir içerisindeki kalsiyum miktarının sürekli olarak
kontrol edilmelidir(İnal ve Ergün 1990). Yüksek pastörizasyon sıcaklıkları uygulandığı
zaman, süte CaCl2 ilave edilerek, söz konusu sakıncalar giderilebilmektedir. Türkiye’de
kullanılan Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği, 1 kg süt içerisinde en fazla 200 mg CaCl2
(ağırlıkça %0,02 oranında) kullanılmasına izin vermektedir (Sağlık Bakanlığı, 1990).
Ayrıca, kalsiyum klorür süte katılmadan önce temiz su ile seyreltilmeli ve süte yavaş
yavaş eklenerek, iyice karıştırılmalıdır (İnal ve Ergün 1990).
.
2.Başlatıcı ilavesi ile olgunlaştırma
Peynire ilave edilecek sütün pastörize edilmesi, sütteki patojen bakteriler ve zararlı
mikroorganizmaları ortadan kaldırmakla birlikte, üretim sırasında asitliği artıracak ve
peynirin olgunlaşmasını sağlayacak olan faydalı laktik asit bakterilerinin de önemli bir
kısmının ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Ayrıca, pastörizasyonda öldürülemeyen
ve sıcağa karşı dirençli olan bakteriler veya peynir üretimi sırasında peynir sütüne
bulaşabilen mikroorganizmalar kolaylıkla gelişerek ortama hakim olmakta ve peynirde
çeşitli kusurlara yol açmaktadır. Bu nedenle, özgün tat ve aromada peynir elde
edebilmek için, pastörizasyon ile yitirilen laktik asit bakterilerinin süt içerisine saf
kültür şeklinde katılması teknolojik bir zorunluluktur. Peynircilikte genellikle Sc. lactis
ve Sc. cremoris bakterileri, tek suş muhtelif suş karışımları şeklinde kullanılmaktadır.
Beyaz peynir yapımında, bu suşlara ilave olarak Sc. durans, Sc.faecalis, Lb.casei, Lb.
Bulgaricus ve Sc. lactis kültürlerinin de kullanılması önerilmektedir. Kültürün süte
katılma oranı %0,25-2 arasında değişmektedir (Uraz vd. 1981).
106
Pıhtılaşma: Sütten proteinlerin özellikle kazeinin ayrılabilmesi için koagülasyon
(çökme) ortamının yaratılarak çözünmüş kazein parçalarının kolloidal olarak birlikte
pıhtılaşmalı veya çökmelidir. Kazein iki yolla pıhtılaştırılabilmektedir: Asitlendirme ile
(Laktik asit kullanarak, asit pıhtısı şeklinde) ve enzim ile (Peynir mayası kullanarak,
maya pıhtısı şeklinde). Fermente süt üretiminde asit pıhtısından, sert, dilimlenebilir ve
yumuşak peynirlerin üretiminde ise maya pıhtısından yararlanılmaktadır.
Süzülme: Parakazein ve kazein misellerinin hidratasyonu sonucu meydana gelen pıhtı,
değişik fiziksel özelliklere sahiptir ve süzülmesi gerekmektedir. Süzülme olayı,
misellerin kontraksiyonuna bağlı olarak yavaş veya hızlı olarak gerçekleşebilmektedir.
Süzülme sonunda, serum ayrılmakta ve pıhtı elde edilmektedir. Elde edilen pıhtı
kitlesinin büyük bir kısmını kazein ve süt yağı oluşturmaktadır. Ayrılan serum ise,
laktozun büyük kısmını, laktoalbumini ve laktoglobulini içermektedir. Bir önceki
aşamada gerçekleştirilen koagülasyonun (çöktürmenin) laktik asit veya peynir
mayasıyla gerçekleştirilmesine bağlı olarak, elde edilen pıhtı ve serum kısmının
kimyasal özellikleri de değişebilmektedir (TSEK 1981).
Pıhtının işlenmesi: Süt tam anlamıyla bir kitle halinde pıhtılaştırıldıktan ve
süzüldükten sonra, kesim işlemine geçilmektedir. Bu iş için özel bıçaklar veya telli
kesicilerden yararlanılmaktadır.
Pıhtı kesme şeker büyüklüğünde parçalar halinde kesilerek peynir altı suyunun pıhtıdan
ayrılması sağlanmaktadır. Üretici, yeterli miktarda asit oluştuğunu ve pıhtı parçalarının
yeterince su kaybettiğini düşündüğü zaman, pıhtı bir süre mayalama kazanında
dinlenmeye terk edilmekte ve peynir altı suyu üstte toplanmaktadır. Daha sonra,
toplanan peynir altı suyu, kepçelerle ayrılmaktadır (Öksüzoğlu 1997).
Tuzlama: Kesilen pıhtı, ya küçük parçacıklar halinde ufalanmakta ya da kesildiği
haliyle bırakılmaktadır. Her iki durumda da, pıhtı parçacıklarının aralarına tuz serpilerek
kuru tuzlama yapılmakta, daha sonra presleme yöntemi ile, istenilen şekil verilmek
üzere pıhtı parçacıkları kalıplanmaktadır. Bu sırada, peynir kitlesinin kabuğunun her
tarafta aynı kalınlıkta gelişmesi için, kalıpların belirli aralıklarla tersyüz edilmesi
gerekmektedir. Bir sonraki aşamada, peynir kitlesi salamuraya yatırılmaktadır. Tuz
107
salamurası olarak, genellikle sert peynirler için %20-25, yumuşak peynirler için ise
%15-18 tuz içeren tuzlu su çözeltileri kullanılmaktadır (Öksüzoğlu 1997).
Tuzun peynire sağladığı bazı faydalar şunlardır:
• Tuz, peynire lezzet kazandırır.
• Tuza karşı hassas mikroorganizmalar üzerine inhibe edici etki yapar veya bu
mikroorganizmaların üremelerini tamamen önler. Bu etki, halofil (Tuzu seven)
mikroorganizmalara karşı zayıftır.
• Asiditeyi azaltır veya durdurur.
• Uygun konsantrasyonlarda kullanıldığı zaman, ozmotik olaylara bağlı olarak
peynirin su kaybetmesini (Süzülme olayını) pozitif yönde etkiler. Aşırı
konsantrasyonlardabkullanıldığı zaman, uzun sürede peynirin sertleşmesini sağlar.
Olgunlaşma: Süzülen peynir pıhtısı, beyazımtırak renkte, yumuşak veya sertçe
kıvamda, yavan lezzette bir kitleden ibarettir. Bu kitlenin peynir haline dönüşmesi ve
istenilen organoleptik özellikleri kazanması için ‘Olgunlaşma’ aşamasından geçmesi
gerekmektedir.
Olgunlaşma aşamasında, her peynir kendine has koku, tat, renk, kıvam, göz, delik ve
kabuk gibi bazı özellikleri kazanabilmesi için, belli bir süre boyunca belirli şartlar
altında bekletilmektedir (Demirci ve Şimşek 1994). Peynirin yeterli lezzet ve kokuyu
kazanmasında, proteinlerin çözünürlüğü ve yağların hidrolizasyonu önemli bir rol
oynamaktadır.
Olgunlaşma işlemi, serin veya soğuk yerlerde gerçekleştirilmektedir. Bu süre 2-4 ay
arasında değişmektedir. Olgunlaşma sırasında süt proteinleri, mayadaki leb (Rennin,
krennet) enzimlerinin, peynir kültürünü oluşturan mikroorganizmaların endo ve ekzo
enzimlerinin, asidin ve tuzun etkisiyle, aminoasitlere parçalanmaktadır. Bu aşamada,
suda erimeyen proteinler su kaybederek proteozlara, pepton, peptid ve son olarak da
amino asitlere dönüşmektedir. Proteinlerin parçalanmasıyla açığa çıkan proteoz, popton
ve peptid, suda erime özelliğini göstermektedir (TSEK 1981).
108
Peynir çeşitleri:
Beyaz peynir
Türkiye'de en çok tüketilen peynir çeşidi beyaz peynirdir. Özellikle Trakya ve Marmara
bölgesinde, Ezine, Biga ve Antalya'da yapılan beyaz peynirler beğenilerek
tüketilmektedir. Beyaz peynir üretiminin aşamaları, Şekil 2.71’de gösterilmiştir.
Şekil 2.71 Beyaz peynir üretiminin aşamaları (Gündüz ve Şimşek 1987)
Süt
Sütün muayenesi ve alınması
Sütün temizlenmesi
Pastörizasyon
Soğutma ve depolama
Kazan sütünün mayalanmaya hazırlanması
Yağ oranlarının ayarlanması
Sıcaklığın ayarlanması
Ön olgunlaştırma kültür ilavesi
Yabancı maddelerin ilavesi
Mayalama
Pıhtılaşma
Pıhtı işleme
Pıhtının süzülmesi
Peynire şekil verilmesi
Baskıya alma
Tuzlama
Paketleme
Olgunlaştırma
Satış
Tuz ilavesi
Maya ilavesi
109
Kaşar peyniri
En çok beğeni toplayan peynir çeşitlerinden biri olan kaşar peyniri, ülkemize ve bazı
Balkan ülkelerine özgü bir süt ürünüdür. Kaşar peyniri, inek, koyun, keçi sütlerinin
işlenmesi sonucu elde edilen, kendine özgü şekil, renk, koku, tat ve aroması olan sert
yapılı ve kabuklu bir peynir çeşididir.
Kaşar peyniri yapımında uyulması gereken temel kurallar şunlardır (Uraz vd. 1981):
Kaşar peyniri yapımında;
• Çiğ süt kullanılmalıdır.
• Başlatıcı kültürleri kullanılmamalıdır.
• Preslenmiş pıhtı kitlesi asitleşmeye bırakılmalıdır.
• Plastik bir hamur elde edilmesi için ekşitilmiş pıhtı kitlesi sıcak suya daldırılmalıdır.
• Kalıplara aktarılan hamura şekil verilmeli, daha sonra da hamur olgunlaştırılmak
üzere istiflenmelidir.
Tulum Peyniri
Tulum peynirinin dış kısmı kuru ve krem rengi olup, iç kısmı ise mat ve kremden
beyaza kadar değişen renklerdedir. Tulum peyniri yarı sert bir peynir olup, koyun veya
keçi yüzülürken tulum olarak çıkartılan post içerisine doldurularak
olgunlaştırılmaktadır. Peynir kitlesinin büyüklüğü ve şekli, kullanılan koyun veya keçi
tulumunun büyüklüğüne ve dikiliş şekline göre farklılıklar göstermektedir. Tulum
peyniri hamurunun kıvamı sert, kokusu ve lezzeti ise, ilave edilen yoğurda bağlı olarak
hoş ve kendine özgüdür. Tulum peyniri yapımında koyun, keçi ve manda sütleri, tam
yağlı, kısmen yağı alınmış ve yağsız olarak kullanılmaktadır (Öksüzoğlu 1997).
Tulum peyniri yapımında;
• Çiğ süt kullanılmalıdır.
• Süte yoğurt ilave edilmelidir.
• Pıhtı ısıl işlemden geçirilmelidir.
• Pıhtı tuluma doldurularak 6-8 °C sıcaklıkta olgunlaştırılmalıdır.
110
Dil peyniri
Dil peyniri, dilimlerinin dil şeklinde olması nedeniyle bu isimle anılmaktadır. Özellik
olarak olgunlaşmamış kaşkaval peynirine benzemektedir. Dil peynirinin yapım tekniği
kaşar peynirinin yapılışıyla aynıdır. Pıhtı kitlesi sıcak suya daldırıldıktan sonra 8-10 cm
uzunluğunda ve 0,5 cm genişliğinde parçalar halinde kesilmekte, hafifçe tuzlanmakta ve
olduğu gibi veya polietilen folyolarda paketlenerek piyasaya sunulmaktadır (İnal ve
Ergün 1990).
Lor peyniri
Lor peyniri, yumuşak bir peynir çeşididir ve İtalya'da yapılan Ricotta peynirine
benzemektedir. Kaşar peyniri ve hellim peyniri üreten işletmelerde, yan ürün olarak
elde edilen peynir altı suyundan yapılmaktadır. Koyun kökenli peynir altı suyu tercih
edilmekle birlikte, diğer süt nevilerine ait peynir altı suyundan da lor peyniri
yapılmaktadır. Lor peyniri üretiminde, peynir altı suyunun proteini ısıtılarak
çökeltilmekte ve bu çökelen kısım peyniri oluşturmaktadır. Daha sonra, bu kitleye %
30-35 oranında yağlı süt katılarak, lezzet daha dolgun hale getirilmektedir. Lor
peynirinin NaCl oranı ortalama olarak % 3' tür. 100 litre peynir altı suyundan 5-10 kg
arasında lor peyniri elde edilmektedir (Uraz vd. 1981).
Hellim peyniri
Hellim peyniri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üretilen tuzlu ve lezzetli bir peynir
çeşididir. Son yıllarda Türkiye’de de üretimine başlayan hellim peyniri, beyaz renkte ve
serttir.
Erimiş Peynir
Güneydoğu Anadolu’da çokça üretilmekte olan erimiş peynir, koyun ve keçi sütüne sıvı
maya katılarak elde edilmektedir. Saç örgüsü şeklinde haşlanmış bir peynir çeşididir ve
Filata peynirine benzemektedir. Çeşitli şekillerde bulunmakla birlikte, en çok, üçgen,
küre ve saç örgüsü şeklinde olanlarına rastlanmaktadır (Şimşek ve Kavas 1991).
111
Küflü peynir
Özellikle Güneydoğu Anadolu’da üretilen ve bölgesel olarak tüketilen küflü peynir
çeşitleri içerisinde en çok rastlanılanı küflü tulum peyniridir. Küflü tulum peynirinin
yapımı, hemen hemen tulum peynirinde olduğu gibidir. Ancak, olgunlaşma aşaması
tamamlandıktan sonra, tulum üzerine uzunca bir iğne ile bol sayıda delikler açılmakta
ve peynirin iç kısımlarına hava, dolayısıyla küf misel ve sporlar nüfuz etmektedir.
Böylece belli bir süre sonra iç kısımları yer yer küflü bir peynir elde edilmektedir
(TSEK 1981).
2.2.3 Yoğurt üretimi
Yoğurt üretimi, süt alımı, klarifikasyon, yağ standardizasyonu, kuru madde
standardizasyonu, ultrafiltrasyon, pastörizasyon, ön ısıtma, evaporasyon,
homojenizasyon, dolum ve inkübasyon, soğutma ve soğukta depolama bölümlerinden
oluşmaktadır (Yöney 1967). Bu bölümler, aşağıda açıklanmıştır.
Süt alımı: Yoğurt üretimi için fabrikaya gelen sütlerin ilk olarak laboratuvarlarda çeşitli
kontrollerden geçirilmesi gerekmektedir. Bu aşamada, öncelikle sütteki alkol yüzdesi ve
peroksidaz enzimi aktivitesi araştırılmakta, daha sonra da yoğurt üretimi için
kullanılacak sütün diğer özelliklerine bakılmaktadır. Yoğurda işlenecek sütteki alkol
oranı için kabul edilebilir sınır % 72’dir ve bu oranın asla aşılmaması gerekmektedir.
Peroksidaz enzimi ise, 70 oC’de 2,5 saatte, 75 oC’de 2,5 dakikada, 78 oC’de ise 1,5
saniyede aktif olmayan bir hale geçmektedir. Bu nedenle, işletmeye gelen sütlerin
kaynamış olup olmadığını ve içine koruyucu amaçla H2O2 katılıp katılmadığını anlamak
için sütte bu enzim aranmaktadır. Peroksidaz enziminin, hidrojen peroksitten oksijeni
ayırıp, ayırdığı bu oksijeni p-fenildiamin gibi oksitlendiği zaman renk değiştiren
maddelere bağlama özelliği vardır. Bu sayede, süt içerisine p-fenildiamin ilave
edilmektedir. Sütün mavi renk alması, içerisinde peroksidaz enzimi olduğunu, rengini
koruması ise içerisinde peroksidaz enzimi olmadığını göstermektedir.
112
Peroksidaz enzimi ve alkol oranına bakıldıktan sonra, yoğurda işlenecek çiğ sütün
yoğurt üretimi için elverişli özelliklere sahip olup olmadığı araştırılmaktadır. Yoğurt
üretiminde süt seçimi, teknik açıdan ve yasal açıdan dikkat edilmesi gereken noktaları
da beraberinde getirmektedir (Yöney 1967). Teknik açıdan süt seçiminde dikkat
edilmesi gerekenler aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir (Öksüzoğlu 1997):
1. Yoğurda ilave edilecek sütün temiz olması ve içerisinde toz, toprak, gübre, sinek ve
benzeri maddeler bulunmaması gerekmektedir. Sütün bu kirli unsurlardan korunması,
sağımın temiz şartlarda yapılması ve sütün bekletilmesi veya taşınması sırasında
kirlenmeyi önleyecek çeşitli tedbirler alınması gerekmektedir.
2. Yoğurda ilave edilecek süt taze olmalıdır. Süt yoğurda işlenirken mayalanmadan
önce yüksek derecelere kadar ısıtılmakta veya pişirilmektedir. Yüksek derecelerde sütün
kesilmeden kalabilmesi için taze olması, yani asitliğinin gelişmiş bulunması
gerekmektedir. Asitliği artmış sütler ısıtılınca hemen kesilmektedir ve tazeliğini
kaybetmiş, asidi yükselmiş sütler pişirilemediği için yoğurtta istenmemektedir.
3. Yoğurda ilave edilecek sütün kendisine has bir tadı, kokusu, rengi, kıvamı
ve görünüşü olmalıdır. Ağız sütlerinden ve kötü tada ve kokuya sahip sütlerden yoğurt
yapılamamaktadır.
4. Yoğurda ilave edilecek süt hilesiz olmalıdır. İçine su, soda, nişasta katılmış ve yağı
alınmış sütlerden kaliteli yoğurt elde edilememektedir.
5. Yoğurda ilave edilecek sütte inhibitör maddeler yani antibiyotikler, şap aşısı, deterjan
ve dezenfektanlar, koruyucular vb. maddeler bulunmamalıdır. Bu maddeler yoğurdun
oluşumunda görev alan mikroorganizmaların üremelerini durdurarak veya yavaşlatarak
yoğurdun kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
6. Yoğurda ilave edilecek sütlerde 1 ml de E. Coli, 0,1 ml’de ise maya ve küf
bulunmamalıdır.
Yoğurt üretiminde kullanılacak sütün yasal olarak seçilmesinde, Gıda Maddeleri
Tüzüğü’ne bakılmaktadır. Gıda Maddeleri Tüzüğü, yoğurtları çeşitli nitelikleri göz
önüne alarak sınıflandırmış ve her bir sınıf için bulunması gereken miktarların
sınırlarını çizmiştir. Bu nedenle, maddi kazanç amacıyla yoğurt işleyen tesisler, tüzüğün
hükümlerini yerine getirmeli ve hammaddelerini standardize etmelidirler. Gıda
113
Maddeleri Tüzüğü’ne göre, yoğurtlar hammaddenin elde edildiği hayvanın türüne göre
"İnek Yoğurdu", "Koyun Yoğurdu", "Manda Yoğurdu" ve "Keçi Yoğurdu" olarak 4
gruba ayrılmış ve her ikisi eşit olarak karıştırılmak şartıyla en fazla iki ayrı tür hayvanın
sütlerinden yoğurt yapılmasına da izin verilmiştir (Sağlık Bakanlığı 1952). Karışık süt
kullanıldığı zaman, yoğurdun etiketinde belirtilmeli, örneğin yarı yarıya inek ve koyun
sütünden işlenmişse "İnek - Koyun yoğurdu" şeklinde açıklama yapılmalıdır. Gıda
Maddeleri Tüzüğü’nde, yoğurtlar yağ derecelerine göre "Tam yağlı yoğurtlar" ve
"Yarım yağlı yoğurtlar" olarak iki sınıfa ayrılmakta ve yağsız sütten sadece "Torba
yoğurdu" olarak tanınan bir yoğurt tipinin üretilmesine izin verilmektedir (Yöney 1967).
Klarifikasyon: Klarifikasyon, süt işlemenin ilk basamağıdır. Klarifikasyon işleminin
amacı, sütten lökositleri, hücre ve epitel parçacıklarını ve kir maddelerini
uzaklaştırmaktır. Bu işlem, klarifikatör adı verilen santrifüjlü temizleme
separatörlerinde ve standart süt separatörlerinde yapılmaktadır. İlk olarak kaba
süzgeçlerden geçirilen süt görünen kirlerden arındırılmakta, daha sonra da
klarifikatörlere gönderilmektedir (Yöney 1967).
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ne göre tam yağlı yoğurtlarda en az % 3, yarım yağlı
yoğurtlarda en az % 1.5 ve yağsız yoğurtlarda en fazla % 0.5 süt yağı bulunmalıdır
(Sağlık Bakanlığı 2010). TSE buna ilave olarak ekstra kaliteli yoğurtlarda en az % 3.8
süt yağı bulunmasını şart koşmaktadır (TSE 1981).
Yağ standardizasyonu: Yağ yönünden standardizasyon gerçekleştirilirken, önce çiğ
sütteki yağ oranı belirlenmekte ve belirlenen bu değer yoğurtta istenen yağ oranı ile
karşılaştırılmaktadır. Sütün yaklaşık % 3,5 olan yağ oranının düşürülmesi için öncelikle
süt krema separatörlerinden geçirilerek yağından ayrılmakta ve daha sonra çeşitli
yöntemler kullanılarak yağ standardizasyonu gerçekleştirilmektedir (Yöney 1967).
Ultrafiltrasyon: Standardizasyonu yapılan süt kaba bir filtrasyondan geçirilmektedir.
Burada amaç sütteki gözle görülebilir yabancı maddelerin sütten uzaklaştırılmasıdır.
Ultrafiltrasyon, yağsız süt ve peynir altı suyunun protein oranını artıran ve sütü
konsantre haline getiren yeni bir yöntemdir. Bu yöntemde, membran filtrasyonu ile
114
suyun azaltılması metodunda olduğu gibi basınçlı bir filtrasyon söz konusudur ve yarı
geçirgen bir membrandan yaralanılmaktadr. Bu membranın yapıldığı madde selüloz
asetat gibi yüksek polimer maddelerdir (TSEK 1981).
Ultrafiltrasyonla su, laktoz ve mineral maddeler membrandan geçmekte ve proteinlerle
yağlar tutulmaktadır. Ultrafiltrasyon, düşük sıcaklıklarda, 3-8 atü’lük basınç
uygulanmaktadır. Bu işlemle elde edilen konsantre ürün, % 12,6 kuru madde, % 6,8
protein, % 4,9 laktoz ve %1 mineral maddeler içermektedir. Ultrafiltrasyon ile protein
oranı istenen oranda ayarlanabilmektedir (Yöney 1967).
Pastörizasyon: Ultrafiltrasyondan sonraki basamak olan pastörizasyon, 80 oC’de 30
saniye süreyle gerçekleştirilmektedir. Pastörizasyondan sonra, süt hemen
işlenmeyecekse soğukta depolanmalıdır. Aksi takdirde süt satın alındığı andaki
niteliğini koruyamamakta, ekşiyerek kesilmekte veya sıcağa dayanamaz bir hal
almaktadır.
Soğutulan sütlerin uzun süre bekletilmesi doğru değildir. Bu tip sütlerin yavaş da olsa
bayatlayabileceği unutulmamalı ve özellikle asitlik gelişimleri dikkatle izlenmelidir
(Uraz vd. 1981).
Ön ısıtma: Filtre edilen süt, ön ısıtma işlemine tabi tutulmaktadır. Bu aşamada amaç,
bir sonraki basamak olan evaporasyonda uygulanan işlem sıcaklığından dolayı sütün
yanarak evaporasyon tankının kenarlarına yapışmasını önlemektir. Homojenizatörde
yağ küreciklerinin tam olarak parçalanabilmesi için süt, süt yağının eriyebileceği ısının
üzerinde bir sıcaklık derecesinde tutulmalıdır. Bu nedenle süt, homojenize edilebilmesi
için 60-70 oC arasında bir ön ısıtmaya tabi tutulmalıdır (İnal ve Ergün 1990).
Yoğurt teknolojisinde 6 amaçla ısıtma yapılmaktadır (Yöney 1967):
1. Patojen mikropların yok edilmesi
2. Yoğurt mayasının çalışmasını kolaylaştırmak ve hızlandırmak, aynı zamanda maya
ile sağlanmaya çalışılan homojen tadı ve aromayı elde edebilmek amacıyla sütteki diğer
mikroorganizmaların yok edilmesi veya azaltılması
115
3. Yoğurdun dayanıklılığının artırılması
4. Yoğurt için gerekli kuru maddeyi sağlamak amacıyla süt içerisindeki fazla suyun
uçurularak sütün koyulaştırılması
5. Isıtılması esnasında sütte mevcut olan erimiş oksijenin uçurulması, yoğurt bakterileri
üzerindeki toksik etkinin hafifletilmesi
6. İnkübasyon için gerekli ısının önceden sağlanması ve mayaların gelişmelerine fırsat
verilmesi
Evaporasyon: Ön ısıtmayla 55-60 oC’ye kadar ısıtılan süt, evaporasyon boyunca 90 oC’
ye kadar ısıtılmaktadır. Evaporasyon aşamasında, sütteki kuru madde miktarı % 8,5’dan
% 13’e çıkarılmaktadır (Yöney 1967).
Homojenizasyon: Yoğurt üretiminde homojenizasyon, 60 oC’de yaklaşık 200 atm
basınç altında gerçekleştirilmektedir. Homojenizasyonun iki temel amacı vardır. Bunlar,
süt içindeki yağ damlacıklarının küçülerek sütün her tarafına eşit oranda dağılması ve
kazein parçacıklarının büyümesidir. Homojenizasyon ile, oluşacak yoğurdun tat ve
aromasının artması sağlanmaktadır. Ayrıca daha yüksek viskoziteli bir yoğurt elde
edilmekte ve böylece yoğurdun su salımının azalması sağlanmaktadır. Kaymaklı ve
homojenize yoğurt üretimi arasındaki temel fark, homojenizasyon basamağıdır (İnal ve
Ergün 1990).
Homojenizasyon ile yağ globüllerinin parçalanarak daha küçük parçacıklara ayrılması
sağlanmakta ve sütün üzerinde toplanmaları önlenmektedir. Ayrıca homojenizasyon
aşamasında aglutinin denen, globulin benzeri bir protein de parçalanmakta ve böylece
yağ globüllerinin karşılıklı olarak birbirlerine tutunmaları engellenmektedir. Bu nedenle
homojenizasyonda, sütte kremanın üstte toplanmasını sağlayan kümeleşme olayı
meydana gelmemektedir (Yöney 1967).
Dolum ve inkübasyon: Yoğurt üretiminde, homojenizasyondan sonra dolum işlemi
gerçekleştirilmektedir. Geleneksel hatlarda dolum elde yapılırken, modern hatlarda
dolum makineleri ile yapılmaktadır. Dolumdan sonra, yoğurt içerisine Sc. Bulgaricus,
Sc. Thermophilus ve bazı durumlarda Sc. Lactobacillus, Sc Casei ve Bifido bakteri
kültürleri ilave edilmektedir. Daha sonra fermentasyon için gerekli ortamı sağlamak
116
amacıyla, sütler 44 oC’ deki inkübasyon odalarına alınmaktadır. İnkübasyon odasındaki
bekletme süresi, yoğurt gramajlarına göre farklılık göstermektedir. Bu süre 200-2500
gram arası ürünler için 2,5-3 saat iken 2500 ve üstü gramajlar için ise 4,5-5 saat
kadardır (Yöney 1967).
Soğutma: Yoğurtlar uygun bir pH değerine ulaştırıldıktan sonra, inkübasyona son
verilerek soğutma işlemleri başlatılmaktadır. Soğutmanın amacı, bakteriyel gelişme ve
enzimatik aktiviteyi sınırlayarak yoğurtta asitlik artışını ve bu artıştan kaynaklanan
problemleri önlemektir.
Soğutma yardımıyla, ürünün sertleşerek karakteristik yapısını kazanması ve aroma
maddelerinin yoğurt jelinde kalması sağlanmaktadır. Sıcaklığın aşamalı olarak
azaltılması ile, kazein misellerinin kasılma kuvveti en az seviyeye indirilmektedir. Bu
şekilde soğutularak elde edilen yoğurtlarda, pıhtı daha ince yapılı olduğundan su salımı
azalmakta ve pıhtı daha dayanıklı bir hale gelmektedir (İnal ve Ergün 1990).
Soğukta depolama: Soğutma işlemi tamamlandıktan sonra yoğurdun sertleşmesi,
kıvam kazanması ve tadıyla aromasının dengelenmesi için en az 10-12 saat
olgunlaştırıldıktan sonra tüketime sunulmalıdır. Tüketiciye ulaşıncaya dek yoğurtta
meydana gelen biyokimyasal reaksiyonları yavaşlatmak veya en aza indirmek için, ürün
son soğutma sıcaklığında depolanmalıdır.
Kısa süreli bir depolamada, ürünün 5-10 oC sıcaklık aralığında depolanması yeterli
olabilmektedir. Ürünün çok iyi kalitede olması isteniyorsa, 0-5 oC sıcaklık aralığında
depolanması önerilmektedir. Yoğurtların uzun süre depolanacakları durumlar için ise, 1 oC sıcaklıkta depolanmalıdır (Yöney 1967). Şekil 2.72’de homojenize (kaymaksız)
yoğurt üretiminin ve kaymaklı yoğurt üretiminin aşamaları gösterilmiştir (Uraz vd.
1981).
117
Şekil 2.72 Homojenize (kaymaksız) yoğurt üretiminin aşamaları (sol) ve kaymaklı
……………yoğurt üretiminin aşamaları (sağ) (Yöney 1967)
2.2.4 Dondurma üretimi
Dondurma, başta süt ürünleri olmak üzere, çeşitli maddelerin bir araya getirilmesiyle
meydana gelen bir karışımın işlenerek dondurulmasıyla yapılmaktadır. Bu karışıma,
miks denmektedir. Dondurma üretimi, miksin hazırlanması, homojenizasyon,
pastörizasyon, olgunlaştırma, dinlendirme-renk ve aroma maddelerinin ilavesi, miksin
dondurulması, paketleme-dondurmanın sertleştirilmesi ve dondurmanın depolanması
bölümlerinden oluşmaktadır. Bu bölümler, aşağıda açıklanmıştır (İnal ve Ergün 1990).
Miksin hazırlanması: Dondurma karışımına giren hammaddeler, Türk Gıda
Kodeksi’ne ve TSE standartlarına uygun olmalı ve karışım içinde istenen oranda
bulunmalıdır. Bu nedenle, öncelikle hammaddeler standartlara uygun şekilde tartılarak
karıştırılmaktadır. Daha sonra, oluşan karışım 70°C’ ye kadar ısıtılmakta ve filtrelerden
geçirilerek süzülmektedir. Bu aşamada, karışımın asiditesi de çok önemlidir. Örneğin
%10 yağsız kuru maddeli bir dondurma karışımında, asiditenin laktik asit cinsinden
%0.18 olması gerekmektedir (As 2005).
Çiğ süt
Standardizasyon
Pastörizasyon
Homojenizasyon
Soğutma
Kültür ilavesi
Dolum
Fermentasyon
Soğutma
Depolama
Çiğ süt alımı
Ön pastörizasyon
Evaporasyon
Pastörizasyon
Elle dolum
Krem formu oluşturma
Kültür ilavesi
Soğutma
Kapaklama
Soğuk depolama
118
Homojenizasyon: Homojenizasyon, 73–75 oC sıcaklık aralığında yapılmaktadır. Düşük
sıcaklıkta yapılan homojenizasyon, yağ taneciklerinin daha fazla kümeleşmesini
sağlamakta ve viskoziteyi artırmaktadır. Homojenizasyon, pastörizasyondan sonra da
yapılabilmektedir; fakat modern işletmelerde homojenizasyon pastörizasyondan önce
yapılmaktadır (Öksüzoğlu 1997). Miksin homojenizasyonunun amaçları şunlardır:
• Homojen ve dengeli bir süspansiyon sağlamak,
• Miksin dövülebilirliğini artırmak,
• Olgunlaşma süresini kısaltmak,
• Dondurma hacim artışı sağlamak.
Homojenizasyon basıncı ile miksin yağ oranı arasında da doğru orantılı ilişki vardır.
Miksin yağ oranı arttıkça, homojenizasyon sırasında uygulanacak basınç da artmaktadır.
Pastörizasyon: Miksin pastörizasyonu, 69-70 oC sıcaklık aralığında, 10 dakikada
(Düşük sıcaklıkta uzun süreli pastörizasyon, LTLT) veya 80–85oC sıcaklık aralığında
15-20 saniyede (Yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon, HTST)
gerçekleştirilmektedir. (TSEK 1981).
Miksin pastörizasyonunun üç temel amacı vardır (Uraz vd. 1981):
1. Miksin içindeki maddelerin daha iyi kaynaşmasını sağlamak,
2.Miks içerisindeki zararlı mikroorganizmaları yok etmek,
3.Süt proteinlerinin maksimum düzeyde su bağlamasını sağlamak.
Olgunlaştırma: Olgunlaştırma, genellikle 2–4 oC sıcaklık aralığında yapılmaktadır.
Bunun bir nedeni bakterilerin yüksek sıcaklıkta aktif hale gelmesini engellemek, diğer
nedeni ise bu sıcaklık aralığının olgunlaşma için ideal olmasıdır. (Öksüzoğlu 1997).
Üç amaçla olgunlaştırma yapılmaktadır :
1.Suyun protein ve stabilizatörler tarafından absorbe edilmesini sağlamak
2.Yağın sertleşmesini sağlamak
3.Tat ve aroma oluşumunu sağlamak
119
Olgunlaşma süresi, kullanılan stabilizatörlerin niteliğine göre değişmekle birlikte,
genellikle 3–6 saattir. Ancak, dondurma 24 saat bekletildiği zaman çok daha iyi
sonuçlar alındığı gözlenmiştir.
Dinlendirme-renk ve aroma maddelerinin ilavesi: Renk ve aroma maddeleri
genellikle dondurulma işleminden önce mikse ilave edilmektedir; ancak nitelikleri
uygunsa, miksin hazırlanması sırasında da mikse ilave edilebilmektedir. Renk ve aroma
maddelerinin bazıları ısıdan olumsuz etkilenmektedir, bazıları ise iri tanelidir ve bu
nedenle önceden mikse ilave edilmeleri sakıncalıdır. Büyük taneli aroma maddeleri
dondurmaya paketlemeden önce ilave edilmektedir. Renk ve aroma maddelerinin
pastörizasyondan sonra mikse ilave edilmesi, bulaşmaya neden olabilmektedir. Bu gibi
durumlarda, önceden önlem alınmalıdır (İnal ve Ergün 1990).
Miksin dondurulması: Hazırlanması tamamlanan, karıştırılan, homojenize ve pastörize
edilen ve soğutulup olgunlaştırılan miks, son olarak sürekli donduruculardan geçirilerek
dondurma haline getirilmektedir. Sürekli dondurucuların iki görevi vardır (İnal ve
Ergün 1990) :.Mikse kontrollü olarak hava vermek ve miksi kısa sürede dondurma
haline getirmek
Sürekli dondurucunun dondurma silindirine arka kısımdan giren miks, silindir içinde
dönen bir karıştırıcı yardımıyla havayla karıştırılmakta ve hacmi artırılmaktadır. Buna
‘over run’ denmektedir. Daha sonra miks -1 ile -9 oC sıcaklık aralığında dondurma
haline gelerek silindirin ön kısmından çıkmaktadır. Bu aşamada, dondurucudan çıkış
sıcaklığı çok önemlidir. Sıcaklık düşük olduğu zaman hava partikülleri daha küçük
olmakta ve bu da yapının uniform olmasını sağlayarak viskoziteyi artırmaktadır. Ayrıca
miksin dondurma haline dönüşüm süresi de çok önemlidir; çünkü dondurmanın esas
yapısını dondurucuda oluşan kristaller oluşturmaktadır. Bu nedenle süre ne kadar kısa
olursa o kadar iyi sonuç alınmaktadır (Uraz vd. 1981).
Paketleme ve dondurmanın sertleştirilmesi: Dondurucudan çıkan dondurma, bir
sonraki aşamada paketlenmektedir. Paketlemede dondurmanın satış şekli, fiyatı, toplum
istekleri ve ambalaj malzemesinin özellikleri önemli rol oynamaktadır. Dondurma
120
paketlenmesinde çoğunlukla su geçirmeyen kağıt ve karton paketlerden
yararlanılmaktadır. Dondurucudan çıkan dondurma verilen şekli koruyacak kıvamda
olmadığından, sertleşme tünellerine girerek sertleştirilmesi gerekmektedir. Dondurma
aşamasında oluşan kristallerin donan su yardımıyla birleşerek büyümesini önlemek ve
küçük kristallerin oluşmasını sağlamak için, sertleştirme –35 oC veya daha düşük
sıcaklıklarda yapılmalı ve sertleşme süresi kısa olmalıdır. Dondurma bileşiminin,
dondurucudan çıkış sıcaklığının, setleştirme tünelinin sıcaklığının ve kullanılan ambalaj
malzemesinin, sertleşme süresini etkileyen faktörler olduğu saptanmıştır (TSEK 1981).
Dondurmanın depolanması: Sertleşme tünellerinden alınan ve satışa hazır hale gelen
dondurmalar, ya hemen satışa gönderilmekte ya da -25 ile -30 oC sıcaklık aralığındaki
soğuk hava depolarında depolanmaktadır (TSEK 1981). Şekil 2.73’te, dondurma
üretiminin aşamaları gösterilmiştir.
Şekil 2.73 Dondurma üretiminin aşamaları (TSEK 1981).
Hammaddeler
Kontrol ve değerlendirme
Depolama
Miks hesapları
Tartım
Misk hazırlama
Homojenizasyon
Pastörizasyon
Soğutma
Olgunlaştırma
Dondurma
Paketleme
Aroma ve renk maddeleri
121
2.2.5 Ayran üretimi
Geleneksel olarak yoğurda tuzlu su ilave edilerek üretilen ayran, endüstriyel olarak ise
kuru maddesi ayarlanmış sütün fermente edilmesi ve tuzlu su ile karıştırılması yoluyla
üretilmektedir. Fermente bir süt ürünü olan ayranın üretim prosesi, sütün hazırlanması,
mayalanma, sulandırma ve tuz ekleme bölümlerinden oluşmaktadır. Bu bölümler
aşağıda açıklanmıştır (Öksüzoğlu 1997).
Sütün hazırlanması: Ayran üretiminde kullanılan sütün, % 8 oranında kuru madde ve
% 2 oranında yağ içermesi gerekmektedir. Kuru maddesi ayarlanmış ve yağ miktarı
standartlaştırılmış süt, 85 °C’ de 20-30 dakika boyunca pastörize edilmektedir.
Uygulanan ısıl işlem ile ayranın su tutma kapasitesi artırılarak depolama sırasında
serum ayrılma riski en aza indirilmektedir.
Mayalanma: Bu aşamada, pastörize edilip soğutulan süt, Streptococcus lactis ve
Streptococcus cremoris gibi laktik asit bakterileri içeren ayran kültürleri kullanılarak 43-
45°C’de yaklaşık 5 saat fermente edilmektedir.
Sulandırma ve tuz ekleme: Mayalanma işlemi tamamlanan ayran pıhtısına, yaklaşık
1:1 oranında su ve % 0,5-1,0 civarında tuz ilave edilmekte ve içilebilir kıvama gelene
dek karıştırıcıda karıştırılmaktadır. Mayalanma aşamasında kullanılan kültür içerisinde
tuza dayanıklı bakteri türleri olduğu durumlarda, tuz başlangıçta da süte
eklenebilmektedir. Ayran üretiminde kullanılacak tuzun ve suyun seçimi çok önemlidir.
Ayrana katılan tuzun aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir (Uraz vd. 1981) :
%100 eriyebilme kabiliyeti olması,%90 NaCl içermesi ve saf olması ve ağır metaller
bulundurmaması.
Ayran üretiminde kullanılan suyun, aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir
(İnal ve Ergün 1990) : Mikroorganizmaları ve çeşitli tortuları içermemesi, pH’sinin 6-7
civarında olması, bünyesinde demir, bakır gibi ağır metaller bulundurmaması, içme
suyu niteliğinde olması, kullanımından önce 5-10 dakika boyunca en az 90-95 ºC
sıcaklıkta ısıl işlem uygulanmış bir su olması
Şekil 2.74’te ayran üretiminin aşamaları gösterilmiştir.
122
Şekil 2.74 Ayran üretiminin aşamaları (Öksüzoğlu 1997)
Yayık ayranı
Yayık ayranı, standart ayran kültürleri kullanılarak özel yayık makinelerinde üretilen,
koyu kıvamlı ve yağ oranı yüksek bir ayran çeşididir. Geleneksel yöntemlerde, çeşitli
işlemlerden geçirilmiş koyun ve keçi derilerinden yapılmış yayıklar kullanılarak yayık
ayranı yapılmaktadır. Endüstride ise, içerisine kültür ilave edilmiş süt, yayık makineleri
yardımıyla, 2,5-4 saat boyunca çalkalanmakta ve yayık ayranı haline dönüştürülerek
kıvamlı, yağlı ve lezzetli bir hal almaktadır (İnal ve Ergün 1990).
2.3 Koop Süt’ün Tarihi
Koop Süt, 1958 yılında Lefkoşa’da ikamet eden bir grup çiftçi tarafından ‘Süt Ürünleri
Şirketi’ adı altında kurulmuştur. Şirket, kurulduğu dönemde sadece Ocak ve Mayıs
aylarında işletilmekte ve ürünlerinde sadece koyun sütü kullanmaktaydı. Kooperatif
Merkez Bankası, 1962’de şirketin fabrika arsasından bir pay almış, 1968’de ise şirketin
tamamını satın almıştır. Bu dönemden sonra şirket, uygulamalarını ‘Koop Süt’ adı
altında sürdürmeye başlamıştır. 70’li yıllarda adadaki tek süt ürünleri üretim şirketi olan
Koop Süt, bu dönemde halkın tüm süt ihtiyacını karşılama sorumluluğunu üstlenmiştir.
1968’den beri süt ürünleri üreten şirket, 1970’den beri kapasitesini ve ürün çeşitliliğini
Çiğ süt
Standardizasyon
Pastörizasyon
Soğutma
Mayalanma (43-45oC, 5 saat)
Sulandırma (1:1) ve tuzlama (%0.5 – 1.0)
Ambalajlama
Depolama
123
sürekli olarak artırmıştır. Şu anda 120 çalışanı olan Koop Süt, günde 20 tonluk süt
üretim kapasitesine sahiptir (www.koopsut.net 2011).
Koop Süt’ün misyonu, profesyonel normları takip ederek yüksek kalitede ve dünya
standartlarına uygun ürünler üretmek, adanın ekonomisini canlandırmak ve adadaki
nüfusa iş istihdamı sağlamaktır. Temel uygulama alanları olan süt, süt ürünleri ve
meyve suyu üretim sektörleriyle ilgili tüm yenilikleri takip eden Koop süt, ürünlerinin
uygun şartlarda analizlenmesi ile ilgili HACCP planlarını tamamlamış ve çalışanlarının
hijyen ve yönetim (GMP, GLP) eğitimleri almasını sağlamıştır. Koop Süt, gelecekte de
çalışanlarının hijyenle ilgili her türlü standardizasyon eğitimlerini almalarını sağlayarak
iç ve dış marketlerdeki ticaret kapasitesini artırmayı hedeflemektedir (www.koopsut.net
2011).
2.4 Koop Süt’ün Bölümleri
Koop Süt, süt ürünleri bazında Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü, Kaşar Peyniri
Üretim Bölümü, Hellim Peyniri Üretim Bölümü, Beyaz Peynir Üretim Bölümü,
Dondurma Üretim Bölümü, Yoğurt Üretim Bölümü ve Ayran Üretim Bölümü’nden
oluşmaktadır.
2.4.1 Uzun ömürlü süt üretim bölümü
Uzun ömürlü süt üretim bölümü, süt alım, pastörizasyon ve ambalaj ünitelerinden
oluşmaktadır.
Süt alım ünitesi: Süt alım ünitesinde, doğal ortamlarından alınan çiğ sütler 5 oC
sıcaklıktaki soğuk tankerlerle fabrikaya getirilmekte ve süt alım kantarı ile el değmeden
1000 kg kapasiteli kantaraltı havuzuna alınmaktadır (Şekil 2.75). Havuza alınan sütler,
hat tipi süt filtresinden geçirilerek çeşitli yabancı maddelerden arındırılmakta ve 5000
lt/saat kapasitedeki süt pompası ile süt depolama tanklarına doldurulmaktadır (Şekil
2.76).
124
Şekil 2.75 Çiğ sütün süt alım kantarıyla tankerden alımı
Şekil 2.76 Süt depolama tankları
Pastörizasyon ünitesi: Pastörizasyon ünitesinde, fabrikaya alınan çiğ süt uzun ömürlü
süt haline getirilmektedir. Bu amaçla, süt önce Şekil 2.77’de gösterilen klarifikatör
cihazından geçirilerek çeşitli kirli maddelerden arındırılmakta, daha sonra Şekil 2.78’de
gösterilen 5000 lt.st-1 kapasitedeki plakalı pastörizatör cihazına gönderilerek 72-75
°C’de 15–20 saniye süreyle yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyona tabi
tutulmaktadır. Pastörizatörün farklı noktalarındaki basınç, sıcaklık vb. özellikler, cihaz
üzerindeki kontrol ekranı yardımıyla ayarlanabilmektedir. Pastörizatörden çıkan ve
uzun ömürlü hale gelen süt, plakalı soğutuculardan geçirilerek + 4 °C ‘ye soğutulmakta
ve soğukta depolanmak üzere süt depolama tanklarına gönderilmektedir. Fabrikada
kullanılan plakalı soğutucu, Şekil 2.79’da gösterilmiştir.
125
Şekil 2.77 Pastörizasyon ünitesindeki klarifikatör cihazı
Şekil 2.78 Fabrikada kullanılan pastörizatör cihazı
126
Şekil 2.79 Fabrikada kullanılan plakalı soğutucu
Ambalaj ünitesi: Ambalaj ünitesinde, süt depolama tanklarından alınan sütler, Şekil
2.80’de gösterilen küçük süt ve büyük süt dolum makinelerine sevk edilerek tetrapak
kutularda piyasaya verilmeye hazır hale gelmektedir. Daha sonra, lazer ışını yardımıyla
üzerine üretim ve son kullanma tarihleri işlenen süt kutuları, hareketli hat üzerinden
kolilere gönderilmektedir. Küçük süt paketlerinin üzerine, kolilere gönderilmeden Şekil
2.81’de gösterilen pipet yapıştırma aparatı yardımıyla pipet yapıştırılmaktadır. Koliler
doldukça çalışanlar tarafından kapatılmakta ve paletlerle Süt Depolama Bölümü’ne
taşınmaktadır.
Şekil 2.80 Küçük süt dolum makinesi (sol) ve büyük süt dolum makinesi (sağ)
127
Şekil 2.81 Pipet yapıştırma aparatı
2.4.2 Beyaz peynir üretim bölümü
Beyaz peynir üretim bölümü, üretim ve ambalaj ünitelerinden oluşmaktadır.
Üretim ünitesi: Beyaz peynir üretim ünitesinde, fabrikada üretilen uzun ömürlü süt, süt
depolama tankından soğutucuya alınarak mayalanma derecesinde soğutulmaktadır.
Daha sonra, soğutulan süt 300 lt kapasitedeki mayalanma teknesine gönderilmekte,
içerisine ön olgunlaştırma kültürleri, kalsiyum klorür ve peynir mayası ilave edilerek
sütte pıhtı oluşturulmaktadır (Şekil 2.82 ve Şekil 2.83). Mayalanma teknesinde
oluşturulan pıhtılar 1-5 mm kalınlığında parçalanmakta ve 400 lt kapasiteli pnömatik
baskı makinesi yardımıyla peynir altı suyundan ayrılarak süzülmektedir. Bir sonraki
aşamada, peyniraltı suyu süzülen pıhtı (teleme) preslenerek tuzlanmaktadır. Tuzlama
işleminden sonra peynirler belirli büyüklükteki teneke kalıplara yerleştirilerek birkaç
gün dinlendirilmektedir. Daha sonra, üzerlerine yeterli miktarda tuzlu su (Salamura)
konulan peynirler, teneke kapaklan kapatılarak olgunlaştırılmaktadır. Olgunlaşan
peynirler Ambalaj Ünitesi’ne gönderilmektedir.
128
Şekil 2.82 Peynir mayası ilave edilen süt
Şekil 2.83 Fabrikada kullanılan mayalanma teknesi
Ambalaj ünitesi: Olgunlaşan beyaz peynirler, vakumlu ambalaj makinesi yardımıyla
ambalajlanmaktadır. Daha sonra, ambalajları üzerine lazer ışınıyla üretim ve son
kullanma tarihleri işlenen peynirler, kolilere doldurulmaktadır. Çalışanlar tarafından
kapatılan koliler, paletlerle fabrikanın Beyaz Peynir Depolama Bölümü’ne
gönderilmekte ve beyaz peynirler soğukta depolanmaktadır (Şekil 2.84).
129
Şekil 2.84 Beyaz peynir depolama bölümü
2.4.3 Kaşar peyniri üretim bölümü
Kaşar peyniri üretim bölümü, üretim ve ambalaj ünitelerinden oluşmaktadır.
Üretim ünitesi: Kaşar peyniri üretim ünitesinde ilk aşamada, peynire işlenecek olan
sütün yağ içeriği, kaşar peyniri için uygun bir orana düşürülmektedir. Daha sonra, yağ
içeriği düşürülen süt 63-65 oC’de 30 dakika ve 72-75 oC’de 15-20 saniye pastörizasyona
tabi tutulmaktadır. Pastörize edilen süt, süt depolama tankına gönderilmekte, buradan
soğutucuya alınarak mayalanma sıcaklığı olan 28-32 oC’de soğutulmaktadır. Bir sonraki
aşamada, soğutulan süt 300 lt kapasitedeki mayalanma teknesine gönderilerek, içerisine
peynir mayası ilave edilmektedir. Mayanın kuvvetine göre, sütte 60-80 dakika
içerisinde pıhtı oluşturulmaktadır. Daha sonra oluşturulan pıhtı parçalanmakta ve Şekil
2.85’te gösterilen 400 lt kapasiteli pnömatik baskı makinesi yardımıyla süzülmektedir.
Süzülerek peyniraltı suyundan tamamen ayrılan pıhtı, büyük parçalar halinde kesilerek
fermentasyona bırakılmaktadır. Fermentasyonda amaç, telemenin haşlama aşamasında
kolay işlenebilmesi ve peynir hamurunun pürüzsüz olmasıdır. Fermentasyonun
tamamlanıp tamamlanmadığı, sicim çekme testiyle anlaşılmaktadır. Bu testte, teleme
haşlanıp yoğrulduktan sonra, bir sicim gibi uzayıp uzamadığı kontrol edilmektedir. Tam
fermente olmuş teleme 2-3 m uzayabilmektedir. Tam fermentasyon için gerekli süre
sıcaklığa bağlı olarak değişebilmektedir. Bu süre genellikle 2-4 saat sürmekle birlikte,
10-12 saati de bulabilmektedir.
130
Fermentasyonu tamamlanmış telemeler, küçük parçalar halinde kesilerek delikli
sepetlerde 65-75 oC’de yumuşak bir hal alana kadar yoğrulmakta ve elde edilen hamur
tezgah üzerine alınarak göbek bağlama işlemiyle kalıplanmaktadır. Telemenin
haşlanması sırasında sütteki yağın %10’u haşlama suyuna geçmektedir. Kalıplama
işlemi tamamlanan peynirler, tezgah üzerinde sık sık alt-üst edilmektedir. Böylece her
peynir 1-2 saat içerisinde 4-6 defa çevrilmiş olmaktadır. Çevrilen ve tezgah üzerine
bekletilen peynirler Şekil 2.86’da gösterilmiştir.
Peynirler, iyice suyu akana kadar birkaç kez çevirmek şartıyla ertesi güne kadar tezgah
üzerinde bırakılmakta, daha sonra, tuzlama işlemine geçilmektedir. Tuzlama, 100-120
g/L NaCl içeren salamurada yapılmakta ve 4 günde tamamlanmaktadır. Tuzlama peynir
kalitesini çok etkilemektedir, bu nedenle belirli ısı şartlarında yapılmalıdır. Bu yüzden
tuzlamanın yapıldığı ve peynirin olgunlaştırılacağı yerin ısısı 15-16 oC’de tutulmaktadır.
Olgunlaşan kaşar peynirleri, ambalaj ünitesine gönderilmektedir.
Şekil 2.85 Pnömatik baskı makinesinden çıkan kaşar peyniri
131
Şekil 2.86 Döndürülerek tuzlanan ve bekletilen kaşar peynirleri
Ambalaj ünitesi: Ambalaj ünitesinde, üretilen kaşar peynirleri, paslanmaz çelikten
yapılmış dikdörtgen kalıplara yerleştirilmektedir (Şekil 2.87). Daha sonra, peynirler
vakumlu ambalaj makinesi yardımıyla ambalajlanmakta, lazer ışını ile üzerine üretim ve
son kullanma tarihleri işlenmekte ve hareketli hat üzerinden kolilere gönderilmektedir.
Koliler doldukça çalışanlar tarafından kapatılmakta ve paletlerle fabrikanın Kaşar
Peyniri Depolama Bölümü’ne gönderilmektedir. Kaşar peynirleri soğukta depolanarak
iyi bir tat almaları için olgunlaştırılmaktadır.
Şekil 2.87 Kalıplara yerleştirilmiş kaşar peynirleri
132
2.4.4 Hellim peyniri üretim bölümü
Bu bölüm, üretim ve ambalaj ünitelerinden oluşmaktadır.
Üretim ünitesi: Hellim peyniri üretim ünitesinde öncelikle, fabrikada üretilen uzun
ömürlü süt, yaz aylarında 30-31 oC’de, kış aylarında ise 30-34 oC’de mayalanmaktadır.
Daha sonra, mayalanan ve kesim olgunluğuna erişen pıhtı, nohut iriliğinde küçük
parçalara ayrılmaktadır. Bu aşamada, pıhtının pH değeri 6.40–6.45 arasındadır. Kesilen
pıhtı 10-15 dakika kendi halinde bırakılmakta, daha sonra kademeli olarak 15 dakika
içinde 40-42 oC’ye ulaşana dek ısıl işleme tabi tutulmaktadır.
Pıhtının dibe çökmesi amacıyla, karışım kısa bir süre dinlendirilmekte, ardından üstteki
peynir altı suyunun 1/3’ü boşaltılmaktadır. Alınan peynir altı suyu ise lor peyniri
üretiminde değerlendirilmektedir (Şekil 2.88). Kalan peynir altı suyu ve teleme
karışımı, içinde cendere bezi bulunan baskı teknelerine aktarılmakta ve teleme gerekli
asiditeye (6.30-6.35 arası pH değerine) ve sertliğe ulaşana dek baskıda kalmaktadır.
Hellim peynirini diğer peynirlerden ayıran en önemli özellik, süzülmüş pıhtının 90-95 oC’deki peynir altı suyunda haşlanmasıdır. Dikdörtgen şeklinde kesilen, yaklaşık 250 g
ağırlığındaki teleme dilimleri, loru alınmış sıcak peyniraltı suyuna daldırılarak en az 30
dakika boyunca ısıl işleme tabi tutulmaktadır. Telemenin haşlanması işlemi, hellim
peynirinin kendine has tadının ve kıvamının oluşmasında en etkili aşamadır. Ayrıca, bu
sırada hellim peynirinin pastörizasyon işlemi de gerçekleştirilmektedir.
Sıcak peynir altı suyundan bir süzgeç yardımıyla uzaklaştırılan hellim peyniri blokları,
bir tezgah üzerinde ikiye katlanmakta ve aralarına tuz serpilerek soğutulmaktadır.
Yeterince soğuyan ve pH değeri 5.85’e ulaşan peynirler, tenekelere dizilmekte ve
üzerine 100-120 g.L-1 NaCl içeren salamura ilave edilerek 4-6 oC’de soğukta
depolanmaktadır. Daha sonra, tenekelerden çıkartılan hellim peynirleri Ambalaj
Ünitesi’ne gönderilmektedir.
133
Şekil 2.88 Peynir altı suyundan üretilen lor peyniri
Ambalaj ünitesi: Ambalaj ünitesinde, tenekelerden çıkarılan hellim peynirleri,
vakumlu ambalaj makinesinde ambalajlanmaktadır. Daha sonra, lazer ışınıyla
ambalajları üzerine üretim ve son kullanma tarihleri işlenen hellim peynirleri, kolilere
doldurulmaktadır (Şekil 2.89). Doldukça çalışanlar tarafından kapatılan koliler,
paletlerle Hellim Peyniri Depolama Bölümü’ne gönderilmektedir. Hellim peynirleri,
burada soğukta saklanmakta ve taze olarak satışa sunulmaktadır.
Şekil 2.89 Lazer ışınıyla ambalajları üzerine üretim ve son kullanma tarihleri işlenen hellim peynirleri
134
2.4.5 Dondurma Üretim Bölümü
Dondurma üretim bölümü, miks hazırlama, miks pastörizasyon ve ambalaj ünitelerinden
oluşmaktadır.
Miks hazırlama ünitesi: Miks hazırlama ünitesinde, öncelikle miks (karışım)
hesaplamaları yapılarak dondurmaya ilave edilecek hammaddelerin Türk Gıda
Kodeksi’ne ve TSE standartlarına göre kabul edilebilir miktarda olması sağlanmaktadır.
Bu amaçla, hassas tartım cihazları, hesap makinesi ve bilgisayar kullanılmaktadır.
Gerekli hesaplamalar yapıldıktan sonra mikse ilave edilecek maddeler tek tek tartılarak
miks hazırlanmaktadır. Hazırlanan miks, homojenizatöre gönderilerek pürüzsüz bir hale
getirilmektedir.
Miks pastörizasyon ünitesi: Miks pastörizasyon ünitesinde, homojenizatörden ayrılan
miks, pastörizatöre gönderilerek yüksek sıcaklıkta kısa süreli pastörizasyon yöntemiyle
(HTST) uzun ömürlü hale getirilmektedir. Bir sonraki aşamada, miks soğutucuya
gönderilerek soğutulmakta ve muhafaza depolarına gönderilmektedir. Depolarda
olgunlaştırılıp dinlendirilen mikse, belli bir süre geçtikten sonra aroma ve renk
maddeleri ilave edilmektedir. Daha sonra, tatlandırılan ve renklendirilen miks,
dondurucuya gönderilerek dondurulmakta ve Şekil 2.90’da gösterilen dondurma dolum
makinesi ile kaplara doldurulmaktadır. Kaplara doldurulan dondurma karışımları,
Ambalaj Ünitesi’ne gönderilmektedir.
Şekil 2.90 Dondurma dolum makinesi
135
Ambalaj ünitesi: Ambalaj ünitesinde, dondurulan miks önce paketlenmekte, ardından
sertleştirilmektedir. Paketlenip sertleştirilen dondurmalar kolilere gönderilmektedir.
Çalışanlar tarafından doldukça kapatılan koliler, paletlerle Dondurma Deposu’na
yerleştirilmektedir.
2.4.6 Yoğurt üretim bölümü
Yoğurt üretim bölümü, üretim ünitesi ve ambalaj ve fermentasyon ünitesinden
oluşmaktadır.
Üretim ünitesi: Üretim ünitesinde, öncelikle uzun ömürlü süt homojenizatöre
gönderilerek pürüzsüz bir hale getirilmektedir. Daha sonra, soğutucu yardımıyla
soğutulan süt, 1000 litre kapasiteli yoğurt sütü proses tankına gönderilmektedir. Bu
tankta, yoğurt sütü içerisine maya pompası yardımıyla 200 lt’lik kültür tankından alınan
kültürler ilave edilmektedir. Yoğurt sütü proses tankı, Şekil 2.91’de gösterilmiştir.
Şekil 2.91 Yoğurt sütü proses tankı
Ambalaj ve fermentasyon ünitesi: Ambalaj ve fermentasyon ünitesinde, öncelikle
homojen haldeki kültür ilaveli sütler yoğurt dolum tabancası ile yoğurt kaplarına
doldurulmakta, daha sonra bu kaplar yoğurt arabası ile alınarak inkübasyon odasına
koyulmaktadır. Şekil 2.92’de, yoğurt kaplarına doldurulan yoğurtlar gösterilmiştir.
İnkübasyon odasında, yoğurt kapları uygun koşullarda bekletilerek fermantasyonun
gerçekleşmesi sağlanmakta ve yoğurt oluşturulmaktadır. Oluşan yoğurtlar soğutucuya
136
gönderilerek 4 oC’ye soğutulmaktadır. Daha sonra, kapak makinesiyle kapakları
kapatılan yoğurtların üzerine lazer ışınıyla üretim ve son kullanma tarihleri yazılmakta
ve üretilen yoğurt kapları hareketli hat üzerinden kolilere gönderilmektedir. Doldukça
çalışanlar tarafından kapatılan koliler, paletlerle Yoğurt Deposu’na gönderilmekte,
depoda soğukta saklanmakta ve taze olarak satışa sunulmaktadır.
Şekil 2.92 Yoğurt kaplarına doldurulan yoğurtlar
2.4.7 Ayran üretim bölümü
Ayran üretim bölümünde, ayran üretim proses tankı bulunmaktadır. Fabrikada üretilen
yoğurtların bir kısmı bu tanka gönderilmekte ve burada tuzlu su ilave edilerek ayran
haline getirilmektedir. Daha sonra bu ayranlar hareketli bir hat üzerinde ilerleyerek
ayran dolum makinesi yardımıyla ayran kutularına doldurulmakta ve kutuların ağızları
folyo ile kapatılmaktadır. Makine üzerinde ilerleyen ayranların üretim ve son kullanma
tarihleri lazer ışınları yardımıyla kapakları üzerine işlenmektedir. Üretilen ayran kutuları
kolilere gönderilmekte, koliler doldukça fabrika çalışanları tarafından kapatılmakta ve
paletlerle Ayran Deposu’na yerleştirilmektedir.
137
3. MATERYAL VE YÖNTEM
Bu tez çalışması kapsamında, Koop Süt Ürünleri Üretim Fabrikası’nda Risk Planlama,
Risk Belirleme, Nitel Risk Analizi, Nicel Risk Analizi ve Risk Kontrolü aşamaları
izlenerek bir risk analizi uygulaması yapılmıştır.
3.1 Koop Süt’te Risk Analizi
Proje Yönetimi Bilgi Birikimi Kılavuzu’nda (PMBOK) gösterilen yol izlenerek yapılan
risk analizi kapsamında, risk planlama aşamasında risk analizi için gerekli bilgi ve
dökümanlar toplanmış, izlenmesi gereken yol belirlenmiştir. Daha sonra, fabrikadaki
olası tüm riskler belirlenmiş, nitel ve nicel risk analizleri yapılmış ve risk kontrolü için
gerekli çözüm önerileri üretilmiştir. Bu aşamalar, sırasıyla aşağıda açıklanmıştır.
3.1.1 Risk planlama
Risk planlama aşamasında, risk analizi yapılabilmesi için gerekli belge ve dökümanlar
toplanmıştır. Ayrıca, makro ayrıştırma algoritması kullanılarak, fabrika tehlike
derecelerine göre sınıflandırılmıştır (Şekil 3.1). Buna göre, ilk etapta fabrikanın çok
tehlikeli, orta derecede tehlikeli ve az tehlikeli bölümleri belirlenmiştir. Genel bir
kıyaslama yapıldığı zaman, fabrikadaki pastörize süt üretimi, yoğurt üretimi, kaşar
peyniri üretimi, hellim peyniri üretimi ve beyaz peynir üretimi ünitelerinin yüksek
derecede tehlikeli olduğuna karar verilmiştir. Çünkü bu bölümlerde yüksek basınç ve
sıcaklıklarda çalışan pastörizatör, klarifikatör, homojenizatör gibi cihazlar mevcuttur.
Bunun yanında, sadece hammaddelerin tartılarak karıştırıldığı ve miksin hazırlanarak
soğutulduğu dondurma üretim ünitesinin az tehlikeli olduğuna karar verilmiştir.
Ayran üretim ünitesinde, sadece üretilen yoğurda tuzlu su katılarak ayran proses
tankında karıştırma yapılmaktadır. Bu nedenle bu bölümün de az tehlikeli olduğuna
karar verilmiştir. Üzerindeki hatlarda sürekli hareket olan ve yüksek ses ve titreşimde
çalışan ambalaj makinelerini içeren dondurma ambalajlama, süt ambalajlama, yoğurt
Ambalajlama, kaşar peyniri ambalajlama, hellim peyniri ambalajlama ve beyaz peynir
ambalajlama ünitelerinin ise orta derecede tehlikeli olduğuna karar verilmiştir. Sütün
hat tipi filtreyle kantaraltı havuzuna alınıp süzüldüğü süt alım ünitesinde işlemler
138
çalışanların teması olmadan gerçekleştiğinden, bu ünite de az tehlikeli olarak
sınıflandırılmıştır.
Şekil 3.1 Fabrikadaki genel tehlike sınıflandırması
Fabrikada kullanılan kimyasal ve biyolojik maddelerin özellikleri, risklerin belirlenip
derecelendirilmesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle, bu maddelerin tüm özelliklerini
içeren malzeme güvenlik bilgi formları ve Sigma Aldrich kataloglarından yararlanılmış
ve tüm dökümanları içeren bir Malzeme Özellik Bilgi Bankası oluşturulmuştır.
Fabrikada kullanılan kimyasal maddeler:
• Hidroklorik Asit – HCl: Boruların temizlenmesinde asit olarak kullanılmaktadır
• Sodyum Hidroksit – NaOH: Boruların temizlenmesinde baz olarak kullanılmaktadır.
• Ninhidrin Tozu: Peynir üretiminde kullanılmaktadır.
• Sodyum Klorür – NaCl: Peynir üretiminde salamuraya ilave edilerek, ayran
üretiminde yoğurt içerisine ilave edilerek kullanılmaktadır.
Fabrikada kullanılan biyolojik maddeler:
• Mikrobiyal Rennet – Sc. Rennet: Peynir üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
• Mikrobiyal Proteaz – Sc. Protease: Peynir üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
• Sc. Bulgaricus: Peynir ve yoğurt üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
• Sc. Lactis: Peynir ve ayran üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
• Sc. Cremoris: Peynir ve ayran üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
• Thermophilus: Yoğurt üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır.
SÜT ALIM ÜNİTESİ –
DÜŞÜK TEHLİKE
139
Yukarıda sıralanan maddelerin hepsi, solunması ve yutulması durumunda zehirli olan,
gözleri ve deriyi tahriş edebilen maddelerdir. Bu yüzden çalışanlar bu maddeleri
kullanırken neopren, PVC veya eşdeğer bir maddeden yapılmış koruyucu eldiven,
laboratuvar gözlüğü, bone ve maske takmalı ve tüm vücudu kaplayan koruyucu
laboratuvar önlüğü giymelidir. Ayrıca, bu maddelerin kullanıldığı ortamlar iyi
havalandırılmış olmalı ve çalışanlar bu maddelerin zararları hakkında
bilgilendirilmelidir. Fabrikada kullanılan tüm maddelerin malzeme güvenlik bilgi formu
ve Sigma Aldrich katalog bilgilerini içeren Materyal Özellikli Bilgi Bankası,
çalışanların her an ulaşabieceği bir yerde bulunmalıdır. Ayrıca, temizlikçiler bu
maddelerle kaplı malzemeleri asla yüksek basınçlı suyla yıkamamalıdır.
Bu aşamada makine ve ekipmanların kullanım kılavuzları ve talimatlarından da
yararlanılmış, fabrika üretim sürecinde gezilmiş, kuşbakışı görüntüsü ve bölümleri şema
halinde çizilmiştir (Şekil 3.2).
140
Şekil 3.2 Fabrikanın kuşbakışı şeması
Süt Alım Ünitesi
Süt Depolama Ünitesi
Peynir
Üretim Ünitesi
Miks Hazırlama Ünitesi
Peynir
Ambalaj Ünitesi
Süt
Ambalaj Ünitesi
Dondurma
Ambalaj Ünitesi
Yoğurt ve Ayran
Üretim Ünitesi
Yoğurt ve Ayran
Ambalaj ve Fermentasyon Ünitesi
Yoğurt ve Ayran Depolama Ünitesi
Peynir Depolama Ünitesi
Dondurma Depolama Ünitesi
Pastörizasyon Ünitesi
Miks Pastörizasyon Ünitesi
Süt Tankı
Park Yeri
Giriş Bölümü ve Resepsiyon
Satış Bölümü
VEZNE
14
0
141
3. 2 Risk belirleme
Risk belirleme aşamasında, fabrikanın her bir bölümündeki riskler, aşağıdaki şekilde
belirlenmiştir:
Uzun ömürlü süt üretim bölümünde saptanan riskler:
Süt alım ünitesi
Bu ünitede, fabrikaya alınan sütlerin kontrol edilip değerlendirildiği bir laboratuvar
bulunmaktadır. Bu laboratuvarda, çalışanların uygun olmayan bir pozisyonda, sırt
desteksiz sandalyelerde oturduğu gözlenmiştir. Bu oturuş pozisyonu uzun vadede duruş
bozukluklarına yol açacağından, risk faktörü olarak belirlenmiştir. Ayrıca deney
verilerini bilgisayara giren çalışanların 4 saatten uzun süre bilgisayar başında
oturdukları tespit edilmiştir. Bu da çalışanlarda uzun vadede baş ağrısına veya görme
bozukluklarına yol açabilmektedir. Bu nedenle, çalışanların kullanması için sırt ve kol
destekli bilgisayar koltuğu temin edilmeli, bilgisayar üzerine radyasyon azaltıcı bir
cihaz yerleştirilmeli çalışanların bilgisayarı iki satte bir mola vererek kullanması
sağlanmalıdır. Çalışanların düzenli olarak göz kontrollerinin yaptırılmalı ve gerekirse
bilgisayar başındayken kullanmaları için dinlendirici gözlük temin edilmelidir.
Pastörizasyon ünitesi
Bu ünitedeki pastörizatör ve klarifikatör cihazlarının sesleri 85 dB’den yüksektir. Bu da,
çalışanların kulaklık takmadan bu cihazların çıkardıkları seslere maruz kalması
durumunda işitme kaybı yaşayabileceklerini göstermektedir.
Fabrikadaki çalışanların hiçbiri kulaklık takmadığı için, bu ihmal önemli bir risk faktörü
olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, çalışanlar yüksek sesli cihazların yakınında
nöbetleşe olarak dörder saati aşmayacak şekilde çalışmalıdır. Ancak bu bölümde
çalışanlar 1 saatlik öğle molası dışında akşama dek bu sese maruz kalmaktadır. Bunun
yanında, bu bölümdeki ısıtma ünitesinde zeminin kaygan ve havanın aşırı sıcak olduğu
gözlenmiştir. Bu da rahat olmayan ve bunaltıcı bir çalışma ortamı yaratmaktadır. Bu
sıcak ortamın yakınlarında, çalışanların gidebilecekleri normal sıcaklıkta bir oda ve bu
142
odada soğuk bantlar bulundurulmalıdır. Bununla birlikte, bu ünitede daha düzenli
temizlik yapılmalı, gerekirse mevcut havalandırma ünitesinin değiştirilerek daha etkili
bir havalandırma ünitesinin kullanılmalı ve çalışanların kayıp düşmemeleri için lastik
botlar temin edilmelidir.
Kaşar peyniri, beyaz peynir, hellim peyniri ve yoğurt üretim ünitelerinde saptanan
riskler: Bu ünitelerdeki pastörizatör ve klarifikatör cihazlarının sesleri Pastörizasyon
Bölümü’ndeki gibi 85 dB’den yüksektir. Bu nedenle, bu bölümlerde çalışanlar da
kulaklık takmalıdır. Fabrikadaki çalışanların hiçbiri kulaklık takmadığı için, bu ihmal
önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, çalışanların yüksek sesli
cihazların yakınında nöbetleşe olarak dörder saati aşmayacak şekilde çalışmaları
sağlanmalıdır. Ancak bu bölümde çalışanlar 1 saatlik öğle molası dışında akşama dek
bu sese maruz kalmaktadırlar.
Bir başka risk faktörü ise, mevcut ünitelerdeki mayalanma teknelerinde gözlenmiştir.
Mayalanma teknelerinde, süt içerisine maya pompası yardımıyla üretilecek peynir
çeşidine uygun bakteri kültürleri ilave edilmektedir. Bu kültürler insan sağlığı için
zararlıdır. Bu yüzden bakteri ilavesi aşamasında, çalışanlar maske, tüm vücudu
kaplayan önlük, eldiven ve gözlük takmalıdır; ancak bu aşamada hiç kimsenin gözlük
ve eldiven takmadığı gözlenmiş ve bu ihmal çok önemli bir risk faktörü olarak
belirlenmiştir.
Peyniraltı suyunun süzüldüğü bölümlerde ise zeminde 3-4 parmak kalınlığında tuzlu su
ve ortamda ekşimiş bir koku olduğu ve sıhhi bir çalışma ortamı olmadığı gözlenmiştir.
Çalışanların kayıp düşerek yerdeki fayanslara çarpabileceği bu ortamda, kaygan zemin
çok önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bu yüzden çalışanlar lastik botlar
giymelidir. Ayrıca, yüksek elektrik akımı olan bazı cihazların yanında uyarı levhaları
olmadığı gözlenmiş ve bu da çok önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bununla
birlikte, kaşar peyniri üretim bölümünde yangın söndürücü cihaz olmadığı, beyaz peynir
üretim bölümünde ise yangın söndürücü cihaz olmasına rağmen çalışlanların cihazın
kullanımı konusunda eğitim almadıkları saptanmıştır.
143
Dondurma üretim bölümünde saptanan riskler:
Miks hazırlama ünitesi
Bu ünitede, dondurma karışımı içerisine uygun miktarlarda hammadde ilave
edilebilmesi için, hammaddeler tartılarak miks (karışım) hesaplamaları yapılmaktadır.
Ancak bu tartım uygun olmayan bir oturuş pozisyonunda yapılmakta; bu da çalışanlarda
uzun vadede sırt ve bel ağrıları oluşmasına neden olmaktadır. Bu bölümde, çalışanların
tartım yaparken oturmaları için sırt ve bel destekli sandalyeler bulundurulmalıdır.
Ayrıca, ortamdaki ışık özellikle öğleden sonra tartımların alınıp kaydedilmesi için
yetersiz kalmaktadır ve daha yüksek seviyede bir ışıkla değiştirilmelidir.
Miks pastörizasyon ünitesi
Bu ünitede miksin karıştırıldığı ve homojen hale getirildiği bölümlerde herhangi bir risk
saptanmamıştır. Ancak miksin kısa sürece yüksek derecelere ısıtılıp tekrar soğutulduğu
pastörizatör cihazının sesi 85 dB’den yüksektir. Bu da, çalışanların kulaklık takmadan
bu cihazların çıkardıkları seslere maruz kalması durumunda işitme kaybı
yaşayabileceklerini göstermektedir. Fabrikada çalışanların hiçbiri kulaklık takmadığı
için, bu ihmal önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Dondurma olgunlaştırma ve sertleştirme ünitesi
Bu bölümde, dondurmanın olgunlaştırılması ve sertleştirilmesi aşamasında çalışanlar -9
ile -35 oC arası sıcaklıklara maruz kalmaktadır. Bu yüzden, çalışanların bu ünitede
nöbetleşe olarak dörder saati aşmayacak şekilde bulunmalıdır. Ayrıca, ünite
yakınlarında oda sıcaklığında bir oda ile bu odada içinde sıcak bantlar olan bir dolap
bulundurulmalıdır.
Ayran üretim bölümünde saptanan riskler: Bu bölümde sadece üretilen yoğurda
tuzlu su katılmakta ve ayran proses tankında karıştırma yapılmaktadır. Karıştırıcının
gürültüsü 85 dB’den düşük olup bölüm sıcaklığı oda sıcaklığındadır. Bu nedenle bu
bölümde herhangi bir risk faktörü saptanmamıştır.
144
Ambalaj ünitelerinde saptanan riskler: Fabrikanın tüm bölümlerindeki ambalaj
ünitelerinde, dolum ve paketleme makinesi üzerindeki hatlarda sürekli bir hareket vardır
ve çalışanların üzerine zaman zaman hat üzerindeki beyaz peynir paketleri, süt kutuları,
koliler, yoğurt kapakları, pipetler vs. düşebilmektedir. Bu yüzden, çalışanlar koruyucu
önlükler giymeli, deri eldiven ve kask takmalıdır. Ayrıca bu üniteden alınan kolileri
paletler yardımıyla depolara gönderen çalışanların metal uçlu ayakkabı giymedikleri
gözlenmiştir. Bu durum, çalışanların ayaklarının palet altında kalması durumunda ciddi
bir sakatlanmaya yol açabileceğinden, çok önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Fabrika Gıda Güvenliği Şefi, önceki yıllarda çalışanlara metal uçlu ayakkabı aldıklarını
ancak ağır olduğu için çalışanların giymek istemediğini belirtmiştir. Ancak, hem hafif
hem de metal uçlu olan ayakkabılar tercih edilirse, çalışanlar hiç şikayet etmeden bu
ayakkabıları kullanacaktır.
Metal uçlu ayakkabılar hafifleştikçe fiyatları artsa bile, hiçbir şey çalışanların
sağlığından önemli değildir. Tüm bunların yanında, bu bölümde trafiğin düzenli
olmadığı ve üretilen ürünleri kolilere dolduran işçiler ile kolileri araçlara taşıyan
işçilerin zaman zaman çarpıştıkları gözlenmiştir. Bu sorunun giderilmesi için, farklı
görevlerde çalışanlara ayrı alanlar yaratılmalı ve bu alanların dışına çıkmamaları için
gerekli sınırlar çizilerek bina hacminin verimli bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
Fabrikada belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar Çizelge 3.1’ de
gösterilmiştir.
Çizelge 3.1 Fabrikada belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar
Risk Meydana gelen olay
Alınabilecek önlem
Kaygan zemin Düşme,
yaralanma
Sızıntıların olabildiğince engellenmesi, yerlere
‘Dikkat! Kaygan Zemin!’ uyarı levhasının
yerleştirilmeli ve çalışanların giymesi için lastik
botlar temin edilmelidir.
Uygun olmayan oturuş pozisyonu
Sırt ve bel
ağrıları, uzun
vadede bel
fıtığı
Çalışanlar doğru oturuş pozisyonları ve yanlış
oturmanın vücutta yaratabileceği hasarlar hakkında
bilgilendirilmeli ve çalışanların kullanması için sırt
ve kol destekli sandalyeler temin edilmelidir.
145
Çizelge 3.1 Belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar (devam)
Risk Meydana
gelen olay
Alınabilecek önlem
Ağır taşıma Çalışanların çok
fazla yük taşıması
sonucu bel
tutulması, bel fıtığı
gibi sorunlar
ortaya çıkması
Çalışanların metal uçlu ayakkabılar
giymeleri, doğru taşıma konusunda
eğitilmeleri ve gerekirse 2-3 kişi bir arada
kolileri taşımalarının sağlanmalıdır.
Yangın
söndürücü
cihaz
bulunmaması
Acil durumlarda
çalışanların
yangına müdahale
edememesi
Bölümde kullanılmak üzere yangın
söndürücü temin edilmelidir.
Çalışanların
yangın
söndürücü
cihazı
kullanamaması
Acil durumlarda
çalışanların
yangına müdahale
edememesi
Çalışanlar yangın söndürücü kullanımı
konusunda eğitilmelidir.
Yetersiz
aydınlatma
Yanlış hesaplama,
hammadde kaybı
Daha kuvvetli ışık yayan ve rahat çalışma
ortamı sağlayan lambalar temin edilmelidir.
Düzensiz trafik Çarpışma, düşme Her ünite çalışanı için, dışına çıkılmaması
gereken sınırlar çizilerek bina hacmi verimli
bir şekilde kullanılmalıdır.
Yüksek
elektrik akımı
Çalışanların
elektrik akımına
kapılması sonucu
yaralanma veya
ölüm
Yüksek elektrik akımı olan cihazların
yakınlarına uyarı levhaları yerleştirilmeli ve
çalışanlar elektrikli cihazların kullanımı
konusunda eğitilmelidir.
146
Çizelge 3.1 Belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar (devam)
Risk Meydana gelen
olay
Alınabilecek
önlem
Düşük
sıcaklık
El ve ayaklarda uyuşma,
nezle
Çalışanların bu bölgelerde giyebilecekleri
özel paltolar bulundurulmalı, nöbetleşe
olarak dörder saat çalışmalarının sağlanmalı
ve yakın bir yerde normal sıcaklıkta bir oda
ile sıcak bantlar bulundurulmalıdır.
Çok
yüksek ses
Uzun vadede kalıcı
işitme kaybı, stres, sinir
bozukluğu
Çalışanlar için özel kulaklıklar temin
edilmeli ve dört saatten fazla bu cihazların
yanında kalmamaları sağlanmalıdır.
Düşen
objeler
Ayaklarda, ellerde ve
vücutta yaralanma,
zedelenme
Çalışanların kullanması için metal uçlu
ayakkabılar, kasklar, özel eldivenler vb.
ekipmanlar temin edilmelidir.
Tehlikeli
kimyasal
madde
Zehirlenme, mide
bulantısı
Kimyasal maddelerin çalışanlar tarafından
güvenli şekilde kullanımı için malzeme
güvenlik bilgi formlarında belirtilen maske,
bone, önlük vb. ekipmanlar temin
edilmelidir.
Eksik
temizlik
Pis koku, hijyenik
olmayan bir ortam,
çalışanlara mikrop
bulaşması
Bölüm temizlik ekipleri tarafından her hafta
temizlenmelidir.
Yüksek
sıcaklık
Tansiyon düşmesi, aşırı
su kaybı, mide bulantısı
Çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe
olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalı ve
yakın bir yerde normal sıcaklıkta bir oda ile
bu odada soğuk bantlar bulundurulmalıdır.
147
Çizelge 3.1 Belirlenen riskler ve risk sonucu meydana gelen olaylar (devam)
Risk Meydana
gelen olay
Alınabilecek önlem
Yanlış
bilgisayar
kullanımı
Göz rahatsızlıkları,
baş ağrısı,
astigmat, sırt ve
kol ağrıları
Çalışanların kullanması için sırt ve kol destekli
bilgisayar koltuğu temin edilmeli, bilgisayar
üzerine radyasyon azaltıcı bir cihaz yerleştirilmeli
çalışanların bilgisayarı dört satte bir mola vererek
kullanmasının sağlanmalıdır.. Çalışanların düzenli
olarak göz kontrolleri yaptırılmalı ve gerekirse
bilgisayar başındayken kullanmaları için
dinlendirici gözlük temin edilmelidir.
3.3.3 Nitel risk analizi
Fabrikada uygulanan nitel risk analizi aşamasında, ‘L Tipi Matris’ ve ‘Kontrol listesi
yardımıyla yapılan Ön Risk Analizi’ yöntemleri ile risk analizi yapılmıştır.
L tipi matris yöntemiyle risk analizi: L tipi matris yöntemiyle yapılan risk analizi
kapsamında, belirlenen riskler için saptanan şiddet ve olasılık değerleri (Bkz. Çizelge
3.2) L tipi matris yardımıyla çakıştırılarak risk skorları belirlenmiştir.
Risklerin olasılık ve şiddet değerleri her bölüm için farklılık göstermektedir. Örnek
olarak kaşar peyniri üretim bölümü için belirlenen risklerin olasılık ve şiddet değerleri,
risk skorları ve risk dereceleri, Çizelge 3.2’de gösterilmiştir.
Çizelge 3.2 Kaşar peyniri üretim bölümünde saptanan riskler için belirlenen şiddet ve …………….sıklık değerleri, risk skorları ve risk dereceleri
Risk Şiddet Sıklık Risk Skoru Risk Derecesi
Tehlikeli kimyasal
madde
5 2 10 Orta düzey risk
Yüksek sıcaklık 2 2 4 Düşük düzey risk
148
Çizelge 3.2 Kaşar peyniri üretim bölümünde saptanan riskler için belirlenen şiddet ve …………….sıklık değerleri, risk skorları ve risk dereceleri (devam)
Çok yüksek ses 4 5 20 Yüksek düzey
risk
Düşen objeler 4 3 12 Orta düzey risk
Düzensiz trafik 2 2 4 Düşük düzey
risk
Ağır taşıma 3 3 9 Yüksek düzey
risk
Eksik temizlik 2 1 2 Düşük düzey
risk
Yangın söndürme
cihazı yok
2 4 8 Orta düzey risk
Bir sonraki aşamada, fabrikadaki her bölüm için belirlenen riskleri, etkilerini, şiddet ve
sıklık değerlerini, derecelerini, risk sonucu yapılacak eylemleri ve riskler için
alınabilecek önlemleri içeren ‘L Tipi Matris Risk Değerlendirme Formu’
oluşturulmuştur. Bu formlar, Çizelge 3.3-3.8 arasında verilmiştir.
Kontrol listesi yardımıyla yapılan ön risk analizi: Kontrol listesi yardımıyla yapılan
ön risk analizi kapsamında, çalışanlara doldurmaları için çeşitli sorulardan oluşan
kontrol listeleri verilmiş ve işyerinde karşılaştıkları zorluklar saptanmıştır. Daha sonra
bu kontrol listelerinden faydalanılarak, belirlenen riskler için alınabilecek önlemler
belirlenmiş ve kontrol listelerinin açıklama bölümlerine yazılmıştır. Çalışanlar
tarafından doldurulan kontrol listeleri Çizelge 3.9-3.14 arasında verilmiştir.
149
Çizelge 3.3 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Uzun Ömürlü
Süt Üretim
Bölümü
Düzenleyen: R. Gamze Öney
Risk Meydana
gelen olay
Etkilenen
kişiler
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
skoru
Risk
derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek
önlem
Kaygan zemin Düşme,
yaralanma
Pastörizasyon
ünitesinde
çalışanlar
4 3 12 Orta
düzey
risk
Riski azaltıcı önlemler alınmalıdır. Sızıntılar olabildiğince engellenmeli, yerlere ‘Dikkat Kaygan Zemin’
uyarı levhası yerleştirilmelsi ve çalışanların giymesi için lastik botlar
temin edilmelidir.
Uygun
olmayan
oturuş
pozisyonu
Sırt ve bel
ağrıları, uzun
vadede bel fıtığı
Süt alım
ünitesinin
laboratuvar
bölümünde
çalışanlar
2 1 2 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Çalışanlar doğru oturuş pozisyonları ve yanlış oturmanın vücutta
yaratabileceği hasarlar hakkında bilgilendirilmeli ve çalışma esnasında
kullanılmak üzere sırt ve kol destekli sandalyeler temin edilmelidir.
Yüksek
sıcaklık
Tansiyon
düşmesi, aşırı su
kaybı, mide
bulantısı
Pastörizasyon
ünitesinde
çalışanlar
2 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe olarak ikişer saat çalışmaları
sağlanmalı ve yakın bir yerde normal sıcaklıkta bir oda ile soğuk bantlar
bulundurulmalıdır.
Çok yüksek
ses
Uzun vadede
kalıcı işitme
kaybı
Pastörizasyon
ünitesinde
çalışanlar
4 5 20 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve çalışanların bu tip
ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalıdır,
Yanlış
bilgisayar
kullanımı
Uzun vadede
göz
bozuklukları,
astigmat, baş
ağrısı, sırt ve kol
ağrıları
Süt alım
ünitesinin
laboratuvar
bölümünde
çalışanlar
3 2 6 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Çalışma esnasında kullanılmak üzere sırt ve kol destekli bilgisayar
koltuğu temin edilmelidir. Çalışanların düzenli olarak göz kontrolleri
yaptırılmalı ve gerekirse kullanmaları için dinlendirici gözlük temin
edilmelidir. Bilgisayar üzerine radyasyon azaltıcı bir cihaz
yerleştirilmelidir.
14
9
150
Çizelge 3.3 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Ağır taşıma Çalışanların
fazla yük
taşıması
sonucu bel
tutulması, bel
fıtığı gibi
sorunlar
ortaya çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Orta
düzey
risk
Riski azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma
konusunda bilgilendirilmeli ve gerekirse 2-3 kişi bir araya
gelerek kolileri taşımalıdır. Ayrıca, çalışanların kolileri düzenli
olarak istiflemesi için forklift temin edilmelidir.
Eksik
temizlik
Pis koku,
hijyenik
olmayan bir
ortam,
çalışanlara
mikrop
bulaşması
Tüm
çalışanlar
2 1 2 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölümün, temizlik ekipleri tarafından her hafta
temizlenmelidir.
15
0
151
Çizelge 3.4 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Kaşar
Peyniri
Üretim
Bölümü
Hazırlayan: R. Gamze
Öney
Risk Meydana
gelen olay
Etkilenen
kişiler
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
Skoru
Risk
Derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek Önlem
Kaygan
zemin
Düşme,
yaralanma
Tüm
çalışanlar
4 4 16 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Sızıntılar olabildiğince engellenmeli, yerlere ‘Dikkat Kaygan Zemin’ uyarı
levhası yerleştirilmeli ve çalışanların giymesi için lastik botlar temin
edilmelidir.
Yüksek
elektrik
akımı
Elektrik
tepmesi
Tüm
çalışanlar
3 4 12 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Yüksek elektrik akımı olan cihazların yakınlarına uyarı levhaları
yerleştirilmelidir.
Tehlikeli
kimyasal
madde
Zehirlenme,
mide
bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
5 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Kimyasal maddelerin çalışanlar tarafından güvenli şekilde kullanımı için
maske, bone, önlük vb. kişisel koruyucu donanımlar temin edilmeli ve
çalışanlar kişisel koruyucu donanımların kullanımı konusunda
bilgilendirilmelidir.
Yüksek
sıcaklık
Tansiyon
düşmesi,
aşırı su
kaybı, mide
bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
2 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe olarak ikişer saat çalışmaları
sağlanmalı ve yakın bir yerde normal sıcaklıkta bir oda ile soğuk bantlar
bulundurulmalıdır.
Çok yüksek
ses
Uzun vadede
kalıcı işitme
kaybı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
4
5
20
Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır.
Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve çalışanların bu tip
ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalıdır.
15
1
152
Çizelge 3.4 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Düşen objeler Ayaklarda, ellerde yaralanma,
zedelenme
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
4 3 12 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanların kullanması için metal uçlu ayakkabılar, kasklar, özel eldivenler
vb. kişisel koruyucu donanımlar temin edilmeli ve çalışanlar kişisel
koruyucu donanımların kullanımı konusunda eğitilmelidir.
Düzensiz
trafik
Çarpışma, düşme Tüm
çalışanlar
2 2 3 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Her ünite çalışanının dışına çıkmaması gereken sınırlar çizilerek bina
hacminin verimli bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
Ağır taşıma Çalışanların fazla yük taşıması
sonucu bel tutulması, bel fıtığı
gibi sorunlar ortaya çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma konusunda
bilgilendirilmelive gerekirse 2-3 kişi bir araya gelerek kolileri
taşımalıdırlar. Ayrıca, çalışanların kolileri düzenli olarak istiflemesi için
forklift temin edilmelidir.
Eksik
temizlik
Pis koku, hijyenik olmayan bir
ortam, çalışanlara mikrop
bulaşması
Tüm
çalışanlar
2 1 2 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölüm, temizlik ekipleri tarafından her hafta temizlenmelidir.
Yangın
söndürme
cihazı yok
Acil bir durumda yangına ilk
müdahalenin yapılamaması
Tüm
çalışanlar
2 4 8 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Acil durumlarda kullanılmak üzere yangın söndürme cihazı temin edilmeli
ve çalışanlar bu cihazın kullanımı konusunda eğitilmelidir.
15
2
153
Çizelge 3.5 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Beyaz
Peynir
Üretim
Bölümü
Hazırlayan: R. Gamze
Öney
Risk Meydana
gelen olay
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
Skoru
Risk
Derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek
Önlem
Kaygan zemin Düşme,
yaralanma
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
4 4 16 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Sızıntılar olabildiğince engellenmeli, yerlere ‘Dikkat Kaygan Zemin’
uyarı levhası yerleştirilmeli ve çalışanların giymesi için lastik botlar
temin edilmelidir.
Yüksek
elektrik akımı
Elektrik
tepmesi
Tüm
çalışanlar
3 4 12 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Yüksek elektrik akımı olan cihazların yakınlarına uyarı levhaları
yerleştirilmelidir.
Tehlikeli
kimyasal
madde
Zehirlenme,
mide
bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
5 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Kimyasal maddelerin çalışanlar tarafından güvenli şekilde kullanımı
için maske, bone, önlük vb. kişisel koruyucu donanımlar temin edilmeli
ve çalışanlar kişisel koruyucu donanımların kullanımı konusunda
bilgilendirilmelidir.
Yüksek
sıcaklık
Tansiyon
düşmesi,
aşırı su
kaybı, mide
bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
2 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve çalışanların bu tip
ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalıdır.
Çok yüksek
ses
Uzun
vadede
kalıcı işitme
kaybı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
5 4 20 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanların kullanması için metal uçlu ayakkabılar, kasklar, özel
eldivenler vb. kişisel koruyucu donanımlar temin edilmeli ve çalışanlar
kişisel koruyucu donanımların kullanımı konusunda eğitilmelidir.
15
3
154
Çizelge 3.5 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan l tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Düşen objeler
Ayaklarda,
ellerde
yaralanma,
zedelenme
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
4 3 12 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma konusunda
bilgilendirilmeli ve gerekirse 2-3 kişi bir araya gelerek kolileri
taşımalıdır, Ayrıca, çalışanların kolileri düzenli olarak istiflemesi için
forklift temin edilmelidir.
Ağır taşıma Çalışanların
kilolarının
yarısından
daha fazla
yük
taşıması
sonucu bel
tutulması,
bel fıtığı
gibi
sorunlar
ortaya
çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma konusunda
bilgilendirilmeli ve gerekirse 2-3 kişi bir araya gelerek kolileri
taşımalıdır. Ayrıca, çalışanların kolileri düzenli olarak istiflemesi için
forklift temin edilmelidir.
Eksik temizlik Pis koku,
hijyenik
olmayan bir
ortam,
çalışanlara
mikrop
bulaşması
Tüm
çalışanlar
2 1 2 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölüm, temizlik ekipleri tarafından her hafta temizlenmelidir.
15
4
155
Çizelge 3.6 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Hellim Peyniri
Üretim Bölümü
Hazırlayan: R. Gamze Öney
Risk Meydana
gelen olay
Etkilenen
kişiler
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
Skoru
Risk
Derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek
Önlem
Kaygan zemin Düşme,
yaralanma
Tüm
çalışanlar
4 4 16 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Sızıntılar olabildiğince engellenmeli, yerlere ‘Dikkat Kaygan
Zemin’ uyarı levhası yerleştirilmeli ve çalışanların giymesi için
lastik botlar temin edilmelidir.
Yüksek
elektrik akımı
Elektrik tepmesi Üretim
ünitesinde
çalışanlar
3 4 12 Orta düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Yüksek elektrik akımı olan cihazların yakınlarına uyarı levhaları
yerleştirilmelidir.
Tehlikeli
kimyasal
madde
Zehirlenme, mide
bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
5 2 4 Düşük
düzey risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Kimyasal maddelerin çalışanlar tarafından güvenli şekilde kullanımı
için maske, bone, önlük vb. kişisel koruyucu donanımlar temin
edilmeli ve çalışanlar kişisel koruyucu donanımların kullanımı
konusunda bilgilendirilmelidir.
Çok yüksek ses Uzun vadede
kalıcı işitme
kaybı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
4 5 20 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve çalışanların bu tip
ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalıdır.
Düşen objeler Ayaklarda,
ellerde
yaralanma,
zedelenme
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
4 3 12 Orta düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanların kullanması için metal uçlu ayakkabılar, kasklar, özel
eldivenler vb. kişisel koruyucu donanımlar temin edilmeli ve
çalışanlar kişisel koruyucu donanımların kullanımı konusunda
eğitilmelidir.
15
5
156
Çizelge 3.6 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Ağır taşıma Çalışanların fazla yük taşıması sonucu bel
tutulması, bel fıtığı gibi sorunlar ortaya
çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma konusunda
bilgilendirilmeli ve gerekirse 2-3 kişi bir araya gelerek kolileri
taşımalıdır. Ayrıca, çalışanların kolileri düzenli olarak istiflemesi
için forklift temin edilmelidir.
Eksik temizlik Pis koku, hijyenik olmayan bir ortam,
çalışanlara mikrop bulaşması
Tüm çalışanlar 2 1 2 Düşük
düzey risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölüm, temizlik ekipleri tarafından her hafta temizlenmelidir.
Çalışanların
yangın
söndürücü
cihazın
kullanımını
bilmemesi
Acil bir durumda yangına ilk müdahalenin
yapılamaması
Tüm çalışanlar 2 4 8 Orta
düzey risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanlar yangın söndürücü cihazının kullanımı konusunda
eğitilmelidir.
15
6
157
Çizelge 3.7 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Yoğurt Üretim
Bölümü
Hazırlayan: R. Gamze
Öney
Risk Meydana
gelen olay
Etkilenen
kişiler
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
Skoru
Risk
Derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek
Önlem
Kaygan
zemin
Düşme,
yaralanma
Tüm
çalışanlar
4 4 16 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Sızıntılar olabildiğince engellenmeli, yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’ uyarı levhası yerleştirilmeli ve çalışanların
giymesi için lastik botlar temin edilmelidir.
Yüksek
titreşim
Psikolojik
rahatsızlıklar,
doğru
düşünememe
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
3 1 3 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Titreşim yayan cihazlar yalıtılmalı ve çalışanların bu
cihazların yakınında dört saatten fazla kalmaları
engellenmelidir.
Tehlikeli
kimyasal
madde
Zehirlenme,
mide bulantısı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
5 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Kimyasal maddelerin çalışanlar tarafından güvenli şekilde
kullanımı için maske, bone, önlük vb. kişisel koruyucu
donanımlar temin edilmeli ve çalışanlar kişisel koruyucu
donanımların kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.
Düzensiz
trafik
Çarpışma,
düşme
Tüm
çalışanlar
2 2 3 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Her ünite çalışanının dışına çıkmaması gereken sınırlar
çizilerek bina hacminin verimli bir şekilde kullanılması
sağlanmalıdır.
15
7
158
Çizelge 3.7 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Çok
yüksek
ses
Uzun vadede kalıcı
işitme kaybı
Üretim
ünitesinde
çalışanlar
4 5 20 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat çalışmaları sağlanmalıdır.
Ağır
taşıma
Çalışanların
kilolarının
yarısından daha
fazla yük taşıması
sonucu bel
tutulması, bel fıtığı
gibi sorunlar ortaya
çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar metal uçlu ayakkabılar giymeli, doğru taşıma
konusunda bilgilendirilmeli ve gerekirse 2-3 kişi bir araya
gelerek kolileri taşımaları sağlanmalıdır. Ayrıca,
çalışanların kolileri düzenli olarak istiflemesi için forklift
temin edilmelidir,
Eksik
temizlik
Pis koku, hijyenik
olmayan bir ortam,
çalışanlara mikrop
bulaşması
Tüm
çalışanlar
2 1 2 Düşük
düzey risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölüm, temizlik ekipleri tarafından her hafta
temizlenmelidir.
15
8
159
Çizelge 3.8 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu
Tarih: 13.09.2011
L Tipi Matris
Risk Değerlendirme Formu
Bölüm: Dondurma
Üretim
Bölümü
Hazırlayan: R. Gamze
Öney
Risk Meydana
gelen olay
Etkilenen
kişiler
Şiddet Gerçekleşme
sıklığı
Risk
Skoru
Risk
Derecesi
Yapılacak
eylem
Alınabilecek
Önlem
Yetersiz
aydınlatma
Yanlış
hesaplama,
hammadde
kaybı
Miks
hazırlama
ünitesinde
çalışanlar
2 2 4 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Daha kuvvetli ışık yayan ve rahat çalışma ortamı sağlayan
lambalar temin edilmelidir.
Yüksek
titreşim
Psikolojik
rahatsızlıklar,
doğru
düşünememe
Miks
pastörizasyon
ünitesinde
çalışanlar
3 1 3 Düşük
düzey
risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Titreşim yayan cihazlar yalıtılmalı ve çalışanların bu
cihazların yakınında dört saatten fazla kalmaları
engellenmelidir.
Çok yüksek
ses
Uzun vadede
kalıcı işitme
kaybı
Miks
pastörizasyon
ünitesinde
çalışanlar
4 5 20 Yüksek
düzey
risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanlar için özel kulaklıklar temin edilmeli ve
çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe olarak dörder saat
çalışmaları sağlanmalıdır.
Düşen
objeler
Ayaklarda,
ellerde
yaralanma,
zedelenme
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
4 3 12 Orta
düzey
risk
Risk azaltıcı önlemler alınmalıdır. Çalışanların kullanması için metal uçlu ayakkabılar,
kasklar, özel eldivenler vb. kişisel koruyucu donanımlar
temin edilmeli ve çalışanlar kişisel koruyucu donanımların
kullanımı konusunda eğitilmelidir.
15
9
160
Çizelge 3.8 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan L tipi matris risk değerlendirme formu (devam)
Düzensiz trafik Çarpışma,
düşme
Miks
pastörizasyon
ve ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
2 2 3 Düşük
düzey risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Her ünite çalışanının dışına çıkmaması gereken sınırlar çizilerek
bina hacminin verimli bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
Ağır taşıma Çalışanların
kilolarının
yarısından daha
fazla yük
taşıması sonucu
bel tutulması,
bel fıtığı gibi
sorunlar ortaya
çıkması
Ambalaj
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanların metal uçlu ayakkabılar giymeleri, doğru taşıma
konusunda bilgilendirilmeleri ve gerekirse 2-3 kişi bir araya gelerek
kolileri taşımaları sağlanmalıdır. Ayrıca, çalışanların kolileri
düzenli olarak istiflemesi için forklift temin edilmelidir.
Eksik temizlik Pis koku,
hijyenik
olmayan bir
ortam,
çalışanlara
mikrop
bulaşması
Tüm çalışanlar 2 1 2 Düşük
düzey risk
Acil olmamakla birlikte önlem alınmalıdır. Bölüm, temizlik ekipleri tarafından her hafta temizlenmelidir.
Düşük sıcaklık WEllerde ve
ayaklarda
uyuşma,
bilinçsizlik,
rahatsız çalışma
ortamı
Dondurma
olgunlaştırma
ve sertleştirme
ünitesinde
çalışanlar
3 3 9 Yüksek
düzey risk
Acil önlem alınmalıdır. Çalışanların bu tip ortamlarda nöbetleşe olarak ikişer saat
çalışmaları sağlanmalı ve yakın bir yerde normal sıcaklıkta bir oda
ile sıcak bantlar bulundurulmalıdır.
16
0
161
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmeli
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmaları
sağlanmalıdır
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk rahat
mı?
√√√√
Çalışanlar
doğru oturuş
pozisyonları
hakkında
bilgilendirilmeli
ve çalışma
esnasında
kullanılmak
üzere sırt ve kol
destekli
sandalyeler
temin
edilmelidir.
Çizelge 3.9 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
162
Çizelge 3.9 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√ Bilgisayar
üzerine
radyasyon
azaltıcı cihaz
yerleştirilmeli,
çalışanların
gözleri
periyodik olarak
muayene
ettirilmeli ve
gerekirse
kullanmaları
için dinlendirici
gözlük temin
edilmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
Çalışanların bu
tip ortamlarda
nöbetleşe olarak
ikişer saat
çalışmaları
sağlanmalı ve
yakın bir yerde
normal
sıcaklıkta bir
oda ile sıcak-
soğuk bantlar
bulundurulmalı
dır.
163
Çizelge 3.9 Uzun ömürlü süt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√ Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
Çalışanların
kullanması için
metal uçlu
ayakkabılar, kasklar,
özel eldivenler vb.
kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
164
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Kaşar Peyniri Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√ Her ünite
çalışanının
dışına
çıkmaması
gereken sınırlar
çizilerek bina
hacmi verimli
bir şekilde
kullanılmalıdır.
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√
Bölümde
kullanılmak üzere
yangın söndürücü
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmeli
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmaları
sağlanmalıdır
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk rahat
mı?
√√√√
Çizelge 3.10 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
165
Çizelge 3.10 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√
Kimyasal
maddelerin
çalışanlar tarafından
güvenli şekilde
kullanımı için
maske, bone, önlük
vb. kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
bilgilendirilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√
Çalışanların yangın
söndürücü kullanımı
konusunda
eğitilmesi
gerekmektedir.
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
Çalışanların bu
tip ortamlarda
nöbetleşe olarak
ikişer saat
çalışmaları
sağlanmalı ve
yakın bir yerde
normal
sıcaklıkta bir
oda ile sıcak-
soğuk bantlar
bulundurulmalı
dır.
166
Çizelge 3.10 Kaşar peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√ Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
Çalışanların
kullanması için
metal uçlu
ayakkabılar, kasklar,
özel eldivenler vb.
kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
167
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Hellim Peyniri Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmeli
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmaları
sağlanmalıdır.
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk
rahatsız mı?
√√√√
Çizelge 3.11 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
168
Çizelge 3.11 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
169
Çizelge 3.11 Hellim peyniri üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√ Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Yüksek elektrik
akımı olan
yerlere uyarıcı
levhalar
yerleştirilmelidi
r.
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
Çalışanların
kullanması için
metal uçlu
ayakkabılar, kasklar,
özel eldivenler vb.
kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
170
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Beyaz Peynir Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmeli
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmaları
sağlanmalıdır
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk
rahatsız mı?
√√√√
Çizelge 3.12 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
171
Çizelge 3.12 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√
Kimyasal
maddelerin
çalışanlar tarafından
güvenli şekilde
kullanımı için
maske, bone, önlük
vb. kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
bilgilendirilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√
Çalışanlar yangın
söndürücü kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
Çalışanların bu
tip ortamlarda
nöbetleşe olarak
ikişer saat
çalışmaları
sağlanmalı ve
yakın bir yerde
normal
sıcaklıkta bir
oda ile sıcak-
soğuk bantlar
bulundurulmalı
dır,
172
Çizelge 3.12 Beyaz peynir üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√ Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Yüksek elektrik
akımı olan
yerlere uyarıcı
levhalar
yerleştirilmelidi
r.
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
Çalışanların
kullanması için
metal uçlu
ayakkabılar, kasklar,
özel eldivenler vb.
kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
173
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Yoğurt Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√ Her ünite
çalışanının
dışına
çıkmaması
gereken sınırlar
çizilerek bina
hacmi verimli
bir şekilde
kullanılmalıdır.
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir.
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmeli
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmaları
sağlanmalıdır.
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk
rahatsız mı?
√√√√
Çizelge 3.13 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
174
Çizelge 3.13 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√
Kimyasal
maddelerin
çalışanlar tarafından
güvenli şekilde
kullanımı için
maske, bone, önlük
vb. kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
bilgilendirilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√ Titreşim yayan
cihazlar yalıtılmalı
ve çalışanların bu
cihazların yakınında
dört saatten fazla
kalmaları
engellenmelidir.
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
Çalışanların bu
tip ortamlarda
nöbetleşe olarak
ikişer saat
çalışmaları
sağlanmalı ve
yakın bir yerde
normal
sıcaklıkta bir
oda ile sıcak-
soğuk bantlar
bulundurulmalı
dır.
175
Çizelge 3.13 Yoğurt üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√ Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Yüksek elektrik
akımı olan
yerlere uyarıcı
levhalar
yerleştirilmelidi
r.
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
176
Tarih: 16. 09. 2011
R. Gamze Öney
Dondurma Üretim Bölümü Düzenleyen:
Bölüm:
Tehlike Evet Hayır Açıklama Tehlike Evet Hayır Açıklama
Bulunduğunuz bölümde
kaygan zemin var mı? √√√√ Sızıntılar
olabildiğince
engellenmeli,
yerlere ‘Dikkat
Kaygan Zemin’
uyarı levhası
yerleştirilmeli ve
çalışanların giymesi
için lastik botlar
temin edilmelidir.
Bulunduğun
uz bölümde
sıkışık bir
trafik var
mı, sık sık
çalışanlarla
çarpıştığınız
olur mu?
√√√√ Her ünite
çalışanının
dışına
çıkmaması
gereken sınırlar
çizilerek bina
hacmi verimli
bir şekilde
kullanılmalıdır.
Bulunduğunuz bölümde
yangın söndürücü var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölüm
hijyenik ve
ferah mı,
düzenli
olarak
temizleniyor
mu?
√√√√
Bölüm temizlik
ekipleri
tarafından her
hafta
temizlenmelidir
Bulunduğunuz bölümde
sigara içilebiliyor mu?
√√√√
Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
maruz
kalarak
rahatsız
olduğunuz
yüksek sesli
bir cihaz var
mı?
√√√√ Çalışanlar için
özel kulaklıklar
temin edilmesi
ve çalışanların
bu tip
ortamlarda
nöbetleşe olarak
dörder saat
çalışmalarının
sağlanması
gerekmektedir.
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, üzerlerinde
kullanım talimatları var
mı?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
önünde
oturmanız
gerekiyor
mu? Eğer
gerekiyorsa
oturduğunuz
koltuk
rahatsız mı?
√√√√ Çalışanlar
doğru oturuş
hakkında
bilgilendirilmeli
ve çalışma
esnasında
kullanılmak
üzere sırt ve kol
destekli
sandalyeler
temin
edilmelidir.
Çizelge 3.14 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi
177
Çizelge 3.14 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz bölümde
kimyasal maddeler
varsa, bunları güvenli
bir şekilde kullanmanız
için gerekli ekipmanlar
size verildi mi?
√√√√
Kimyasal
maddelerin
çalışanlar tarafından
güvenli şekilde
kullanımı için
maske, bone, önlük
vb. kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmesi
gerekmektedir.
Bulunduğun
uz bölümde
aydınlatma
çalışmanız
için yeterli
mi ve ihtiyaç
duyuldukça
lambalar
yenileniyor
mu?
√√√√
Daha kuvvetli
ışık yayan ve
rahat çalışma
ortamı sağlayan
lambalar temin
edilmelidir.
Yangın söndürücüyü
kullanmayı biliyor
musunuz, size bu konuda
bir eğitim verildi mi?
√√√√ Bulunduğun
uz bölümde
uzun süre
bilgisayar
kullanıyorsa
nız, baş
ağrısı veya
görme
bozuklukları
yaşadınız
mı?
√√√√ Bilgisayar
üzerine
radyasyon
azaltıcı cihaz
yerleştirilmesi,
çalışanların
gözlerinin
periyodik olarak
muayene
ettirilmesi ve
gerekirse
kullanmaları
için dinlendirici
gözlük temin
edilmesi
gerekmektedir.
Bulunduğunuz bölümde
rahatsızlık verici bir
titreşim hissediliyor mu?
√√√√ Titreşim yayan
cihazlar yalıtılmalı
ve çalışanların bu
cihazların yakınında
dört saatten fazla
kalmaları
engellenmelidir.
Çalışma
alanınız aşırı
soğuk veya
sıcaksa,
bundan
korunmanız
için bir
önlem alındı
mı?
√√√√
Çalışanların bu
tip ortamlarda
nöbetleşe olarak
ikişer saat
çalışmalarının
sağlanması ve
yakın bir yerde
normal
sıcaklıkta bir
oda ile sıcak-
soğuk bantlar
bulundurulması
gerekmektedir.
178
Çizelge 3.14 Dondurma üretim bölümü için oluşturulan kontrol listesi (devam)
Bulunduğunuz
bölümdeki elektrikli
ekipmanlar düzenli
olarak kontrol ediliyor
mu?
√√√√
Yüksek
elektrik
akımı olan
yerlerde
uyarı
levhaları var
mı?
√√√√
Yüksek elektrik
akımı olan
yerlere uyarıcı
levhalar
yerleştirilmesi
gerekmektedir.
Bulunduğunuz bölümde
düşen objelere maruz
kalıyorsanız bunlardan
korunmanız için gerekli
ekipmanlar var mı?
√√√√
Çalışanların
kullanması için
metal uçlu
ayakkabılar, kasklar,
özel eldivenler vb.
kişisel koruyucu
donanımlar temin
edilmeli ve
çalışanlar kişisel
koruyucu
donanımların
kullanımı
konusunda
eğitilmelidir.
3.3.4 Nicel risk analizi
Koop Süt Ürünleri Fabrikası’nda uygulanan nicel risk analizi kapsamında, her bölüm
için belirlenen risk faktörlerinin şiddet ve sıklık değerlerinin aritmetik ortalamaları
alınarak, ortalama şiddet ve ortalama sıklık değerleri hesaplanmıştır. Daha sonra, her bir
bölüm için @Risk yazılım programının ‘Risk Compound’ alt programındaki ‘Severity’
bölümüne şiddet değerlerinin aritmetik ortalaması, ve ‘Frequency’ bölümüne ise sıklık
değerlerinin aritmetik ortalaması yazılmıştır. Bir sonraki aşamada, 100 rastgele değer
için hesaplama yapılması amacıyla, ‘Std Dev’ bölümüne 100 yazılarak ‘Run
Simulation’ butonuna basılmış ve simülasyonlar çalıştırılmıştır. Böylece, her bölüm için
yıllık iş günü kaybını gösteren grafikler ve bu grafiklerin özelliklerini içeren sonuç
raporları elde edilmiştir. Bu grafikler, Şekil 3.3-3.8 arasında gösterilmiştir.
179
Şekil 3.3 Uzun ömürlü süt üretim bölümü grafikleri
180
Şekil 3.4 Kaşar peyniri üretim bölümü grafikleri
181
Şekil 3.5 Beyaz peynir üretim bölümü grafikleri
182
Şekil 3.6 Hellim peyniri üretim bölümü grafikleri
183
Şekil 3.7 Yoğurt üretim bölümü grafikleri
184
Şekil 3.8 Dondurma üretim bölümü grafikleri
Grafiklerin sağ üst köşesindeki bilgiler yardımıyla, her bölüm içim yıllık ortalama iş
günü kaybı değeri okunmuştur. Daha sonra, bir yıldaki ortalama iş günü kaybı, üretim
kapasitesi olan 20 ton/gün ile çarpılarak, her bir bölümdeki yıllık üretim kaybı, ton/yıl
cinsinden hesaplanmıştır. Her bir bölüm için üretilen ürün ve yıllık kar değişmekle
185
birlikte, ürün kayıpları sonucu fabrikanın ekonomik kaybı da değişmektedir. Fabrikanın
kar oranları, kaşar peyniri için 5200 TL/ton, hellim peyniri için 4000 TL/ton, beyaz
peynir için 3360 TL/ton, yoğurt için 167 TL/ton, dondurma için 2200 TL/ton, ayran için
1850 TL/ton ve uzun ömürlü süt için 1160 TL/ton’dur. Bu bağlamda, fabrikanın her bir
bölümü için, yıllık ürün kaybı değeri ürünün kar değeriyle çarpılarak yıllık ekonomik
kayıp değeri, TL/yıl cinsinden hesaplanmıştır.
Beyaz peynir üretim bölümü için yapılan örnek hesaplama :
� Ortalama iş günü kaybı (Grafiğin ‘Mean’ değeri) : 4.65 gün / yıl
� Ortalama ürün kaybı: 4.65 gün/ yıl . 20 ton/ gün = 93 ton / yıl
� Fabrikanın ekonomik kaybı: 93 ton / yıl . 3 360 TL / ton = 312 480 TL / yıl
Fabrikanın her bir bölümü için hesaplanan ortalama şiddet ve ortalama sıklık değerleri,
@Risk programı yardımıyla elde edilen yıllık ortalama iş günü kaybı ve bu değer
yardımıyla hesaplanan yıllık ürün kaybı ile yıllık ekonomik kayıp değerleri, Çizelge
3.15 ‘te gösterilmiştir.
Çizelge 3.15 Fabrikanın her bölümü için ortalama şiddet, ortalama sıklık, yıllık iş günü kaybı, yıllık ürün kaybı ve yıllık ekonomik kayıp değerleri
Bölümler
Ortalama
şiddet
değeri
Ortalama
frekans
değeri
Yıllık iş
günü kaybı
(İş günü /
yıl)
Yıllık
ürün
kaybı
(ton / yıl)
Yıllık
ekonomik
kayıp
(TL / yıl)
Uzun ömürlü
süt üretim
bölümü
2.86 2.43 2.39 47.8 55 448
Kaşar peyniri
üretim bölümü
3.11 3.00 3.34 66.8 347 360
Beyaz peynir
üretim bölümü
3..50 2.88 4.65 93 312 480
186
Çizelge 3.15 Fabrikanın her bölümü için ortalama şiddet, ortalama sıklık, yıllık iş günü kaybı, yıllık ürün kaybı ve yıllık ekonomik kayıp değerleri (devam)
Hellim peyniri
üretim bölümü
3.38 3.25 4.51 90.2 360 800
Yoğurt
üretim bölümü
3.28 2.86 3.62 72.4 120 908
Dondurma
üretim bölümü
2.88 2.50 4.88 97.6 214 720
3.3.5 Risk kontrolü
Koop Süt Ürünleri Fabrikası’nda uygulanan risk analizi yardımıyla, fabrikada yıllık
ekonomik kaybın en fazla olduğu bölüm Hellim Peyniri Üretim Bölümü, en az olduğu
bölüm ise Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü olarak belirlenmiştir. Ayran Üretim
Bölümü’nde ise yüksek derecede tehlikeli bir risk faktörü saptanmamıştır. Belirlenen
risklerin giderilmesi için alınması gereken önlemler L tipi matris risk değerlendirme
formlarında liste halinde yazılmıştır. Risk analizi yapılmadan önce fabrikadaki yıllık
ekonomik kaybın 1 411 716 TL, olabileceği saptanmıştır. Risk Analizi kapsamında
belirlenen önlemler alındığı takdirde, fabrikadaki yıllık ekonomik kayıplar giderilerek
yıllık net karın artma olasılığı vardır. Risk kontrolü aşamasında, fabrikanın en çok beş
yılda bir olmak üzere belirli periyotlarda ziyaret edilmesi, belirlenen önlemlerin
hangilerinin alındığının ve alınan önlemler sonucu fabrikadaki ekonomik kaybın ne
kadar azaldığının gözlenmesi gerekmektedir.
187
4.BULGULAR VE TARTIŞMA
Bu tez çalışması kapsamında, Koop Süt Ürünleri Üretim Fabrikası’nda risk analizi
uygulanmıştır. Bu uygulama sonucu elde edilen veriler, aşağıda yorumlanmıştır. Risk
planlama aşamasında, fabrika tehlike derecelerine göre sınıflandırılmıştır. Bu aşamada,
kaşar peyniri, hellim peyniri, beyaz peynir ve uzun ömürlü süt üretim üniteleri, yüksek
basınç ve sıcaklıklarda çalışan klarifikatör, pastörizatör ve homojenizatör gibi cihazları
içerdiğinden yüksek derecede tehlikeli olarak sınıflandırılmıştır. Sadece hammaddelerin
tartılarak karıştırıldığı ve dondurma karışımının hazırlanıp soğutulduğu dondurma
üretim bölümünün ve üretilen yoğurda tuzlu su katılıp karıştırma yapılan ayran üretim
bölümünün az tehlikeli olduğuna karar verilmiştir. Sürekli hareket halinde olan ve
yüksek ses ve titreşimde çalışan ambalaj makinelerini içeren dondurma ambalajlama,
süt ambalajlama, yoğurt ambalajlama, kaşar peyniri ambalajlama ve beyaz peynir
ambalajlama ünitelerinin ise orta derecede tehlikeli olduğuna karar verilmiştir. Sütün
hat tipi filtreyle kantaraltı havuzuna alınıp süzüldüğü dolum ünitesinde işlemler
çalışanların teması olmadan gerçekleştiğinden, bu ünite de az tehlikeli olarak
sınıflandırılmıştır.
Tehlike belirleme aşamasında fabrikadaki tüm tehlikeler belirlenmiş, L tipi matris
yöntemiyle yapılan nitel risk analizi aşamasında, fabrikadaki tüm bölümler için
saptanan risklerin skorları ve dereceleri belirlenmiştir. Bu aşamada, en yüksek risk
skoruna sahip tehlike kaynakları yüksek ses, kaygan zemin, düşen objeler ve yüksek
elektrik akımı olarak belirlenmiştir. Risk skoru en az olan tehlike kaynakları ise, eksik
temizlik, yüksek sıcaklık, düzensiz trafik, uygun olmayan oturuş pozisyonu ve yetersiz
aydınlatma olarak belirlenmiştir. Kontrol listeleriyle yapılan nitel risk analizi
aşamasında ise, çalışanlara doldurtulan kontrol listeleri yardımıyla fabrikadaki riskler
derecelendirilmiş ve riskler için çözüm önerileri sunulmuştur. Bu aşamada en çok
şikayet gelen bölüm kaşar peyniri üretim bölümü, en az şikayet gelen bölüm ise
dondurma üretim bölümü olmuştur.
Fabrikada yapılan nicel risk analizi sonucunda, 6000 ton/yıl kapasitedeki fabrikanın
yıllık iş günü kayıpları Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümün’nde 2.39 gün/yıl, Kaşar
188
Peyniri Üretim Bölümü’nde 3.34 gün/yıl, Hellim Peyniri Üretim Bölümü’nde 4.51
gün/yıl, Beyaz Peynir Üretim Bölümü’nde 4.65 gün/yıl, Dondurma Üretim Bölümü’nde
4.88 gün/yıl ve Yoğurt Üretim Bölümü’nde 3.62 gün/yıl olarak belirlenmiştir. Daha
sonra, belirlenen gün kayıpları, günlük üretim kapasitesi olan 20 ton/gün ile çarpılarak,
yıllık ürün kayıpları belirlenmiştir. Böylece, fabrikadaki yıllık ürün kayıpları, Uzun
Ömürlü Süt Üretim Bölümün’nde 47.8 ton/yıl, Kaşar Peyniri Üretim Bölümü’nde 66.8
ton/yıl, Hellim Peyniri Üretim Bölümü’nde 90.2 ton/yıl, Beyaz Peynir Üretim
Bölümü’nde 93 ton/yıl, Dondurma Üretim Bölümü’nde 72.4 ton/yıl ve Yoğurt Üretim
Bölümü’nde 97.6 ton/yıl olarak belirlenmiştir. Her bölüm için üretilen ürünün yıllık karı
değişmekle birlikte, ürün kaybı sonucu fabrikanın ekonomik kaybı da değişmektedir.
Bu bağlamda, fabrikadaki yıllık ekonomik kayıplar, Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü
için 55 448 TL/yıl, Kaşar Peyniri Üretim Bölümü için 347 360 TL/yıl, Hellim Peyniri
Üretim Bölümü için 360 800 TL/yıl, Beyaz Peynir Üretim Bölümü için 312 480 TL/yıl,
Dondurma Üretim Bölümü için 214 720 TL/yıl ve Yoğurt Üretim Bölümü için 120 908
TL/yıl olarak belirlenmiştir.
Sonuç olarak, mevcut riskler giderilmediği takdirde, fabrikada yıllık toplam ekonomik
kaybın, 1 411 716 TL olabileceği saptanmıştır. Ancak olasılık hesaplamalarında her
zaman hata payı da vardır. Bu nedenle, ekonomik kaybın daha az olması da olasıdır.
Yine de olabilecek en yüksek ekonomik kaybın belirlenmesi, işvereni acilen önlem
alabilmesi için ikna etmek açısından etkili bir yoldur.
Belirlenen risklerin giderilmesi için alınması gereken önlemler saptanmıştır. Bu
önlemler alındığı takdirde, fabrikadaki yıllık kaza oranı düşebileceği gibi, yeni kazalar
da ortaya çıkabilir, Bu nedenle düzenli olarak risk analizi yenilenerek, sonuçlar
kaydedilmelidir.
189
5. SONUÇLAR
Risk değerlendirmesi, risklerin tespit edilmesi, derecelendirilmesi ve öncelikli riskler
için uygun çözüm önerilerinin üretilebilmesi için yapılan bir çalışmadır. Bir çalışma
ortamında yapıılan risk değerlendirmesi, işyerinin kalitesini yükseltmek ve iş kazaları
ile meslek hastalıklarını önlemek açısından çok önemlidir.
Bu çalışma kapsamında, Lefkoşa’daki Koop Süt Ürünleri Üretim Fabrikası’nda Proje
Yönetimi Bilgi Kılavuzu rehber alınarak risk analizi yapılmıştır. Bu amaçla, Risk
Planlama aşamasında fabrikada makro ayrıştırma algoritması uygulanmış ve tüm
üniteler tehlike derecelerine gore sınıflandırılmıştır. Ayrıca, üretim aşamasında
kullanılan kimyasal ve biyolojik maddelerin özelliklerini içeren malzeme güvenlik bilgi
formları ve Sigma Aldrich katalog bilgileri bir araya getirilerek ‘Malzeme Özellikli
Bilgi Bankası’oluşturulmuştur.
Risk belirleme aşamasında, fabrikanın çeşitli bölümlerinde, kaygan zemin, uygun
olmayan oturuş bozuklukları, çok yüksek sıcaklık, çok düşük sıcaklık, çok yüksek ses,
yetersiz aydınlatma, düşen objeler, yanlış bilgisayar kullanımı, yüksek elektrik akımı ,
tehlikeli kimyasal ve biyolojik maddeler, eksik temizlik, ağır taşıma ve düzensiz trafik
gibi risk faktörleri belirlenmiştir. Belirlenen risk faktörleri için sıklıkve şiddet değerleri
saptanmış ve risklerin giderilmesi için çözüm önerileri sunulmuştur. Nitel risk analizi
aşamasında, L Tipi Matris ve kontrol listeleri kullanılarak yapılan Ön Risk Analizi
(PRA) yöntemleri uygulanmıştır. L Tipi Matris yöntemiyle yapılan nitel risk analizi
kapsamında, risk faktörleri için belirlenen sıklık ve frekans değerleri L tipi matris
kullanılarak çakıştırılmış ve risk skorları belirlenmiştir. Daha sonra, her bölüm için,
belirlenen risk faktörlerini, etkilerini, derecelerini, yapılacak eylemi, risklerin
giderilmesi için alınacak önlemleri, şiddet, sıklık ve risk skoru değerlerini içeren L Tipi
Matris Risk Değerlendirme Formu oluşturulmuştur. Kontrol listeleri kullanılarak
yapılan ön risk analizi kapsamında ise, çalışanlara doldurmaları için kontrol listeleri
verilmiş ve her bölüm için olası riskler belirlenerek çözüm önerileri sunulmuştur.
Bir sonraki aşama olan nicel risk analizi için, her bölümdeki belirlenen risk faktörlerinin
sıklık ve şiddet değerlerinin aritmetik ortalamaları hesaplanmıştır. Daha sonar, @Risk
190
yazılım programının ‘Risk Compound’ alt programında, şiddet değerlerinin aritmetik
ortalaması ‘Severity’ bölümüne, sıklık değerlerinin aritmetik ortalaması ise ‘Frequency’
bölümüne girilmiştir. Bir sonraki aşamada, 100 rastgele değer kullanılarak hesaplama
yapılması amacıyla ‘Std Dev’ bölümüne 100 yazılmış ve ‘Run Simulation’ butonuna
basılarak program çalıştırılmıştır. Programın çalıştırılması sonucunda elde edilen sonuç
grafikleri yardımıyla yıllık ortalama iş günü kaybı değerleri tespit edilmiş, bu değerler
kullanılarak, her bölümdeki yıllık ekonomik kayıp değerleri hesaplanmıştır.
Sonuç olarak, risk analizi yardımıyla, fabrikada yıllık iş günü ve para kaybının en fazla
olduğu bölümler Hellim Peyniri Üretim Bölümü ve Kaşar Peyniri Üretim Bölümü, en az
olduğu bölümler ise Uzun Ömürlü Süt Üretim Bölümü ve Yoğurt Üretim Bölümü
olarak belirlenmiştir. Belirlenen risklerin giderilmesi için alınması gereken önlemler
belirlenmiştir. Hem çalışanların sağlığı hem de fabrikanın ekonomisi açısından bu
önlemlerin alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu önlemler alındığı takdirde,
fabrikadaki yıllık kaza oranının azalarak, yıllık net karın artacağı öngörülmüştür.
191
KAYNAKLAR
Ababneh, W. 2000. An Integrated Approach Of Construction Risk Management And Evaluation. Yayınlanmış Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Aloba, K. B. 2003. İstatistik Analiz Metotları, 1. Baskı. Seçkin Yayıncılık, 554 s.,
Ankara. Altan, M., Öztürk, F. ve Ayday, C. 2004. Preliminary Earthquake Risk Management
Strategy Plan of Eskisehir, Turkey by Using GIS. 7th AGILE Conference on Geographic Information Science, 29 Nisan-1 Mayıs 2004, İstanbul.
Amos, J. ve Dent, P. 1997. Risk Analysis And Management For Major Construction
Projects. The Royal Institution of Chartered Surveyors, COBRA Conference, UK.
Anonim. 1974, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Tüzüğü, 11.01.1974 / 14765 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara, 1974. Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve
Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 26.12.2003 / 25328 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara a.
Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda
Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik 23/12/2003 /25325 tarih sayılı Resmi Gazetede, Ankara b.
Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gürültü Yönetmeliği,
23.12.2003 / 25325 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara c. Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kanserojen ve Mutajen
Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 26.12.2003 / 25328 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara d.
Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kimyasal Maddelerle
Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 23.12.2003 / 25328 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara e.
Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Patlayıcı Ortamların
Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik,23.12.2003 / 25328 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara f.
Anonim. 2003. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Titreşim Yönetmeliği,
23.12.2003 / 25325 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara g.
192
Anonim. 2004. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği, 11/02/2004 /25370 tarih sayılı Resmi Gazetede, Ankara a.
Anonim. 2004. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği ve
Çalışma Ortamına İlişkin 155 Sayılı Sözleşme, 16. madde, 13.01.2004 / 25345 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara b.
Anonim. 2004. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin
161 Sayılı Sözleşme – 5. madde, 13.01.2004 / 25345 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara c.
Anonim. 2004. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kişisel Koruyucu Donanımların
İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik, 11.02.2004 / 25370 tarih sayılı Resmi Gazete, Ankara d.
Anonim. 2012. Detam İş Sağlığı ve Güvenliği El Kitabı, 265 s., Ankara. As, Ö. 2005. “Süt ve ürünlerindeki hilelere dikkat”, Dünya Gıda Dergisi, 4, 28-30. Bhagwati, K. 2006. Managing Safety. Wiley, 256 p., Weinheim. Boyle, T. 2002. Health and Safety: Risk Management. IOSH Services, London. Bülbül, S. E. 2001. Çözümsel İstatistik. Alfa Yayınları, 591 s., İstanbul. Clemens, P.L. 2002. Fault Tree Analysis 4th Edition. JE Jacobs Severdurup, London Cocchiara, M., Bartolozzi, V., Picciotto, A. ve Galluzzo, M. 2001. Integration of
interlock systemanalysis with automated HAZOP analysis. Reliability Engineering&System Safety, 105 p., England.
Crowl, D.A. ve Louvar, J.F. 1990. Chemical Process Safety: Fundamentals with
Applications. PTR- Prentice Hall, New Jersey. Davies, J., Ross, A., Wallace, B., Wright, L. 2004. Safety Management–Qualitative
Approach. Taylor&Francis, London. Demirci, M., Şimşek, 0., Taşan, M. 1994. Ülkemizde yapılan muhtelif tip yerli
peynirler. II. Milli Süt ve Süt Ürünleri Sempozyumu, Her Yönüyle Peynır, 12-13 Haziran, Tekirdağ.
Dow Chemical Co. 1994. DOW’s Fire and Explosion Index: Hazard Classification
Guide, 7th Ed. AIChE, Seattle. Evans, J. R. ve Olson, D.L. 1998. Introduction to Simulation and Risk Analysis.
Prentice Hall, Canada. Gilbert, R. 2008. A Quick Guide to Health and Safety. Woodhead Publishing Limited,
Cambridge
193
Hughes, P. ve Hughes, L. 2008. Easy Guide to Health and Safety. Elsevier, UK Iman, R. L. 1994. A data-based approach to statistics. Duxbury Resource Center, 864 p.,
England İnal, T. ve Ergün, Ö. 1990. Süt ve Süt Ürünleri Teknolojisi, Ankara. Jacqueline, J. 2000. Practical Health and Safety Management in Small Businesses.
Butterworth Heinemann, Oxford Jacqueline, J. 2002. Risk Management 10 Principles. Butterworth Heinemann, Oxford Kartal, M. 1999. İstatistiksel Kalite Kontrolü. Şafak Yayınları, Sivas Khan, F.I. ve Abbasi, S.A. 2001. Risk analysis of a typical chemical industry using
QRA procedure. Journal of Loss Prevention in the Process Industries, 14(1), 43-59.
Khan, F.I. ve Abbasi, S.A. 1998. Techniques and methodologies for risk analysis in
chemical process industries. Journal of Loss Prevention in the Process Industries, 11(4), 261-277.
Kim, D., Moon, I., Lee, Y. ve Yoon, D. 2003. Automatic generation of accident
scenarios in domain specific chemical plants. Journal of Loss Prevention in the Process Industries, 16(2), 121-132.
Koch, G. S. ve Link, R. F. 1980. Statistical analysis of Geological data. Dover
Publications, London. Krause, T. R. 2005. Leading With Safety. Wiley, 200 p., Canada Kuyucu, E. 2008. İnşaat Projelerinde Risk Analizi Yöntemleri : Bir Petrokimya
Fabrikasında Uygulanması. Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, 9 Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sayısal Yöntemler Anabilim Dalı , 110 s., İzmir
Lind D. A. ve Mason R. D. 1997. Basic statistics for Business and Economics 1st
Canadian Edition. McGraw Hill, Canada Manuele, A. F. 2003. On the Practice of Safety, 3rd Edition. Wiley Interscience, New
Jersey Martin, W.F. ve Walters, J.B. 2001. Safety and Health Essentials for Small Businesses.
Butterworth Heinemann, 559 p., Melbourne Britain Standards Institute (BSI). 1999. OHSAS 18001:1999 Occupational Health and
Safety Management Series. Britain.
194
Öksüzoğlu, S. 1997. Pastörize Süt Mamülleri Üretim Prosesi Sanayi Profili. TC Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara. Özkılıç, Ö. 2005. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ve Risk Değerlendirme
Metodolojileri. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanlığı, İstanbul.
Project Management Institute. 2004. PMBOK® Guide, Third Ed. Project Management
Institute, USA. Ridley, J. ve Channing, J. 1999. Workplace Safety. Butterworth Heinemann, UK Ridley, J. 2004. Health and Safety in Brief, 3rd Ed. Elsevier, Oxford Ringdahl, L.H. 2001. Safety Analysis Principles and Practice in Occupational Safety.
Taylor&Francis, pp. 55-149, New York, Sağlık Bakanlığı, Gıda Maddeleri Tüzüğü 18.10.1952 / 8236 tarih sayılı Resmi Gazete,
Ankara, 1952. Sağlık Bakanlığı, Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği 07.06.1990 / 20541 tarih sayılı
Resmi Gazete, Ankara, 1990. Sağlık Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği 05.05.2010 / 27572 tarih sayılı
Resmi Gazete, Ankara, 2010. South, T. 2004. Managing Noise and Vibration at Work. Elsevier, 278 p., UK Stranks, J. 2002. Health and Safety at Work Key Terms. Butterworth Heinemann, 215
p., Oxford Stranks, J. 2006. The A-Z of Health and Safety. Thorogood, London Stranks, J. 2006. Health and Safety Pocket Book. Elsevier, Oxford Şener, G. 1995. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Risk Analizi Uygulaması-
Dökümhaneler Örneği. Yayınlanmış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Şimşek, O. 1987. Beyaz peynir imalatı hakkında esas bilgiler. Beyaz Peynir Semineri, 4
Aralık, Kırklareli. Şimşek, O. ve Kavas, M. 1991. Eritme peyniri yapım tekniği. II. Milli Süt ve Süt
Ürünleri Sempozyumu, Her Yönüyle Peynir, 12-13 Haziran, Tekirdağ. Taylor, G., Easter, K. ve Hegney, R. 2004. Enhancing Occupational Safety and Health.
Elsevier, Oxford
195
TSEK. 1981. Yayın NO:5. Ankara. Uraz, T., Güneş, T., Sezgin, E., Kocak, C, Atamer, M., Alpar, O. ve Yetişmeyen, A.
1981. Süt ve Mamulleri Teknolojisi. SEGEM, İstanbul. Vose, D. 1999. Quantitative Risk Analysis, 4th Ed. John Wiley&Sons, Chichester Vose, D. 2008. Risk Analysis: A Quantitative Guide, 3rd Ed. John Willey & Sons,
Chichester. Websitesi.http://www.riskanaliz.net/insaat-islerinde-is-guvenligi-acisindan
riskdegerlendirmesi. Erişim Tarihi: 18.08.2011 Web sitesi. http://www.palisade.com/risk Erişim Tarihi: 02.09.2011 Web sitesi. http://www.koopsut.net Erişim tarihi: 10.09.2011 Web sitesi. http:// www.gemak.com.tr/eng/pastorizator.asp Erişim Tarihi: 18.09.2011 Web sitesi. http://www.freezmak.com/seperatot.html Erişim Tarihi: 02.10.2011 Web sitesi. http://www.freezmak.com/homojenizator.html Erişim tarihi: 02.10.2011 Yolcubal, İ. 2011. İstatistik ve Olasılık Ders Notları. Kocaeli Üniversitesi, Jeoloji
Mühendisliği Bölümü, Kocaeli. Yöney, Z. 1967. Yoğurt Teknolojisi. Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara
196
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı: Rasiha Gamze ÖNEY
Doğum Yeri: Lefkoşa / KKTC
Doğum Tarihi: 31.05.1989
Medeni Hali: Bekar
Yabancı Dili: İngilizce-Almanca
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl):
Lise: Lefkoşa Türk Maarif Koleji (Eylül 2003 – Haziran 2006)
Lisans: Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Kimya Mühendisliği Bölümü (Eylül 2006 – Hazieran 2010)
Yüksek Lisans: Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı (Eylül 20120- Temmuz
2012)
Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl:
Lefkoşa İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM) (Temmuz 2012 – halen)
Yayınları (SCI ve diğer):Yoktur