ankara Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ doktora...

322
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLARIN BELİRLENMESİ, PLANLANMASI VE YÖNETİMİ SÜRECİNDE KATILIMCILIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ: SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI Nihan YENİLMEZ ARPA PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI ANKARA 2011 Her hakkı saklıdır

Upload: others

Post on 04-Feb-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLARIN BELİRLENMESİ, PLANLANMASI

VE YÖNETİMİ SÜRECİNDE KATILIMCILIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Nihan YENİLMEZ ARPA

PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI

ANKARA

2011

Her hakkı saklıdır

Page 2: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

ii

ÖZET

Doktora Tezi

TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLARIN BELİRLENMESİ, PLANLANMASI VE

YÖNETİMİ SÜRECİNDE KATILIMCILIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ: SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Nihan YENİLMEZ ARPA

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ

Korunan alanlar, biyolojik çeşitliliğin, doğal ve kültürel kaynakların korunması için en önemli araçlardan biridir. Bu alanlar sağlık ve insanların refahını da içerecek şekilde yeryüzündeki yaşam için kritik önem taşımaktadırlar. Günümüzde korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi ile ilgili bir çok çalışma yapılmaktadır. Ancak korunan alanlarda yaşayanların ve diğer ilgi gruplarının ihtiyaçları, hakları ve sorumluluklarının bu süreçlere yansıtılmasında hala büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu araştırma ile korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetiminin geniş bir perspektife sahip olması gerektiği göz önüne alınarak Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinde, katılımcı süreçlerin etkinliğini ölçmek ve değerlendirmek amaçlanmıştır. Tez çalışması kapsamında öncelikle Türkiye’deki korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi süreçlerine bağlı olarak katılım konusundaki mevcut durum; yasal, politik, yönetsel açılardan değerlendirilmiştir. Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda yürütülen GEF-II projesinde uygulanan katılımcı süreç; katılımın sosyal, fonksiyonel, karar gücü, yönü, motivasyon ve memnuniyet boyutları ile değerlendirilmiş ve böylelikle katılımcı süreç ölçülebilmiştir. Katılımın sosyal boyutunda geniş katılımdan ziyade doğrudan odak grupları ile çalışılmanın yararlı olduğu; fonksiyon boyutunda katılımcıların tümünün yeterli düzeyde bilgilendirilmesi ve süreçlere dahil edilmesinin gerektiği; katılımın yönü boyutunda ilgi gruplarının direnç gösterme ve göstermeme durumlarının çalışmanın başarısını etkilediği; karar gücü boyutunda katılımcıların sorumluk alıp almama durumlarının uygulamaları kolaylaştırdığı; motivasyon boyutunda katılımcıların sürece katılımını artırmaya yönelik bazı araçların kullanılmasının kesinlikle faydalı olduğu; memnuniyet boyutunda ise çalışmanın sonuçlarının kişisel ve mesleki gelişime katkısı ile alana yansıması durumunun etkili olduğu görülmüştür. Çalışma alanında katılımın altı boyutu için tanımlanan 30 göstergenin istatistiksel olarak ölçülmesi sonucunda katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür. Ülkemizdeki korunan alan uygulamalarında katılım durumunun orta düzeyde kaldığı, korunan alanların yönetiminin etkinliği için ilgi gruplarının katılımının mevzuat, politika ve planlarda yer almasının sağlanması ile katılım için uygun mekanizmaların ve yaklaşımların tanımlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda araştırma amacı çerçevesinde, Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinden yararlanılarak korunan alanlar için uygulanabilir katılımcı yaklaşımlar ortaya konmuştur.

2011, 307 sayfa

Anahtar Kelimeler: Milli park, katılımcı yaklaşım, katılımın ölçülmesi, katılım boyutları, katılım göstergeleri, Sultan Sazlığı

Page 3: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

iii

ABSTRACT

Ph. D. Thesis

ASSESSMENT OF THE PARTICIPATION PROCESS OF THE DETERMINATION, PLANNING AND MANAGEMENT OF THE PROTECTED AREAS IN TÜRKİYE:

SULTAN SAZLIĞI NATIONAL PARK

Nihan YENİLMEZ ARPA

Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences

Department of Landscape Architecture

Supervisor: Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ Protected areas are one of the most important tools for the protection of biodiversity, natural and cultural resources. These areas have vital importance for the life on earth involving the health and welfare of the people as well. Today, many studies are carried out on the determination, planning and management of the protected areas. However, many problems are still faced in the reflection of needs, rights and responsibilities of inhabitants of protected areas and other stakeholders in this process. With this research it is aimed to measure and evaluate the effectiveness of participatory processes in the case of Sultan Sazlığı National Park by taking into consideration that determination, planning and management of protected areas must have a wide perspective. Within the scope of the research, first, the current situation of participation in connection with determination, planning and management process of protected areas in Türkiye is evaluated with regard to the legal, political and administrative aspects. The participatory process applied in Sultan Sazlığı National Park carried out by GEF-II Project has been evaluated with regard to social, functional, decision-power, direction, motivation and satisfaction dimensions of participation and in this way participatory process could be measured. It is observed that; cooperating directly with the focus group rather than a broad participation has been beneficial on the social dimension of the participation and it is required that all of the participants should be adequately informed and included in the processes on the functional dimension of the participation. It is also observed that the resistance or nonresistance of the stakeholders have affected the success of the research on the dimensions of the participation and decision-power and the condition of the participants’ whether taking responsibilities or not has simplified the applications. It is viewed that, on the motivation dimension, it has been really useful to use some tools for increasing the participation of the participants into the process and it is experienced that on the satisfaction dimension, the results of the research have been effective in contributions to self-improvement and career development as well as the reflection to the area. It has been seen that the rate of participation is %60,2 after whole participatory process in the research area was assessed statistically according to 30 indicators for six dimension of the participation. It has been concluded that participation condition in the protected areas in our country is at medium level and it is required for the effectiveness of the management of the protected areas that the participation of the stakeholders should take place in the legislation, politics and plans. It has been concluded that appropriate mechanisms and approaches for the participation should be defined as well. In this context, within the frame of the purpose of this research applicable participatory approaches based on the case area, Sultan Sazlığı National Park, are defined. 2011, 307 pages

Key Words: National park, participatory approach, measurement of participation, dimensions of participation, indicators of participation, Sultan Sazlığı

Page 4: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

iv

TEŞEKKÜR

Dünya’daki en önemli kaynak değerlerinin temsil edildiği özellikli alanlar olarak

belirlenen ve yönetilen korunan alanlar ve bu alanların ilgi gruplarının bir birinden

ayrılmaz bir bütün olduğu yaklaşımıyla Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinde korunan

alan ve insan ilişkisini temel alan katılım konusunun değerlendirilmesi ve ülkemiz

korunan alanlarına katkı sunacak bazı yaklaşımların geliştirilmesi için yönlendirici

olan, doktoram ve tez çalışmam süresince her türlü katkı ve desteği sağlayarak

bilimsel ve araştırmacı yönümün gelişmesini sağlayan, birlikte çalışmaktan ve

kendisinin öğrencisi olmaktan bir kez daha gurur duyduğum danışmanın Sayın Prof.

Dr. Nilgül KARADENİZ’e çok teşekkür ederim. Yoğun işleri ve mesafeyi engel olarak

görmeden tez çalışması sürecindeki tüm toplantılara ve çalışmalara katılarak katkı ve

desteklerini esirgemeyen ve beni yönlendiren Sayın Prof. Dr. Veli ORTAÇEŞME’ye

çok teşekkür ederim. Tez İzleme Komite Üyesi olarak tezin son aşamasında katkıda

bulunan Doç. Dr. Dicle OĞUZ’a teşekkür ederim.

Tez çalışması esnasında gerek anketlere katkı vererek ve cevaplayarak, gerekse güven

duydularını sürekli belirterek beni cesaretlendiren hem kişisel ve hem de kurumsal

desteklerini esirgemeyen Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün eski

yöneticilerinden Prof. Dr. M. Kemal YALINKILIÇ ile Osman ÖZTÜRK’e, ilgili Genel

Müdürlük’te halen Genel Müdür Yardımcısı olarak görevli olan Sabri KİRİŞ ve

Mustafa AKINCIOĞLU ile adını sayamadığım tüm idarecilere ve özellikle de bana

sabırla katlanan, beni her açıdan destekleyen ve her zaman yanımda olan sevgili oda

arkadaşlarım Neşe ERSÖZ, Raile KÖKDEMİR ve Cihangir ALTUN ile Jülide

TAMZOK, Serpil ÖZKAN, Zafer ÖZKAN, Zerrin KARAARSLAN ve İrem

ÖZKAHRAMAN’a, anketimi cevaplandıran ve katkılarını esirgemeyen tüm mesai

arkadaşlarıma, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine, Sulak Alanlar

Şube Müdürlüğü ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı çalışanlarına, ismini

sayamadığım ancak emek ve katkılarını asla unutamayacağım tüm arkadaşlarıma ve

dostlarıma da teşekkürlerimi sunarım.

Arazi çalışmaları esnasında hem misafirperverliği ve hem de bilgi, belge ve lojistik

açıdan desteğini esirgemeyen değerli dostum ve arkadaşım Kayseri Milli Parklar Şube

Page 5: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

v

Müdürü Orhan CEYLAN’a, Kuddusi KARABULUT’a, Mustafa YILMAZ ‘a ve

Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün çok değerli yöneticileri, çalışanları ve

arazi ekibine, Sultan Sazlığı Milli Parkında yaşayan: tarlasında, evinde, mutfağında ve

bulunduğu her koşul ve durumda bana zaman ayırarak anketleri cevaplandıran,

sofrasını açan ve dostluklarını sunan Sultan Sazlığı Milli Parkı içinde ve çevresinde

yaşayanlara, belediye başkanları, kooperatif başkanları ve muhtarlara ve özellikle de

yörede yaşayan kadınlara en derin saygılarımı sunar ve teşekkür ederim.

Kısıtlı süre ve imkanla çok sayıda kişiye ulaşarak anketleri tamamlamamız konusunda

beni destekleyen, çalışmanın başından sonuna kadar teknik ve manevi katkısını ve

dostluğunu esirgemeyen A.Ü.Z.F. Peyzaj Mimarlığı Bölümünde Araştırma Görevlisi

Emel BAYLAN’a ve çalışmalara katılarak enerji ve zamanını harcayan sevgili Ege

KASKA’ya da çok teşekkür ederim.

Anketlerin değerlendirilmesi matematiksel denklemlerin kurularak katılımı ölçmeye

yönelik yaşadığım sorunların çözümünde yardımcı olan Ankara Üniversitesi Fizik

Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Adnan TEĞMEN’e ve anketleri analiz etmeme,

sorgulamama ve grafiklerle-tablolarla sunma imkanı vermemde yardımlarını ve

katkılarını esirgemeyen Oğuz CİNEL’e de sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim.

“Türkiye’de Korunan Alan Çalışmalarındaki Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı

Örneğinde Değerlendirilmesi” konulu araştırma projesi kapsamında tezimi destekleyen

TÜBİTAK ÇAYDAG’a da ayrıca teşekkürlerimi sunarım.

Doktora öğrenimim ve tez çalışmam boyunca her koşulda desteklerini esirgemeyen,

üstelik zaman, sevgi ve alakamı kendilerinden çalmak zorunda kaldığım sevgili eşim

Hamdi’ye ve çok değerlim biricik oğlum Çağcan ‘a, son olarak da tez çalışmalarım

süresince kendilerine zaman ayıramadığım büyüklerim, kardeşlerim, akrabalarım,

yeğenlerim, tüm dostlarım ve çok değerli aileme en içten teşekkürlerimi sunarım.

Nihan YENİLMEZ ARPA Ankara, Mart 2011

Page 6: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

vi

İÇİNDEKİLER

ÖZET. ................................................................................................................................ i

ABSTRACT .................................................................................................................... iii

TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iv

KISALTMALAR ......................................................................................................... viii

ŞEKİLLER DİZİNİ ....................................................................................................... ix

ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... xiii

1. GİRİŞ ......................................................................................................................... 1

2. KAYNAK ÖZETLERİ ........................................................................................... 13

3. KURAMSAL TEMELLER .................................................................................... 27

3.1 Korunan Alanlar ile İlgili Kavramlar ................................................................... 27 3.2 Korunan Alanlarda Planlama ile İlgili Kavramlar ............................................. 31 3.3 Katılım ve Katılımcı Yaklaşımlar İle İlgili Kavramlar ....................................... 38 3.4 İlgi Grupları ve İlgi Grubu Katılımı ile İlgili Kavramlar ................................... 49 3.5 İzleme ve Değerlendirme ile İlgili Kavramlar ...................................................... 56 3.6 Türkiye’de Katılımcılığa İlişkin Mevzuat ve Ulusal Politikalar ....................... 68 3.6.1 Mevzuatta katılım ................................................................................................ 68 3.6.2 Ulusal politikalarda katılım ................................................................................ 76 3.6.3 AB süreci ve katılım ............................................................................................. 79

4. MATERYAL VE YÖNTEM .................................................................................. 83

4.1 Materyal ................................................................................................................... 83 4.2 Yöntem ..................................................................................................................... 85 4.2.1 Korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaların ortaya konması .............. 88 4.2.2 Katılım göstergelerinin belirlenmesi .................................................................. 93 4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve

değerlendirilmesi .................................................................................................. 96

5. ARAŞTIRMA BULGULARI ............................................................................... 106

5.1 Araştırma Alanına İlişkin Bulgular .................................................................... 107 5.2 Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamalar ........................................... 119 5.2.1 SWOT analizi ..................................................................................................... 119 5.2.2 Mevcut durum analizi ........................................................................................ 127 5.2.2.1 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan

alanlar için katılım durumu ........................................................................... 128 5.2.2.2 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan

alanlardaki katılım durumunun ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki katılım durumu ile karşılaştırılması ............................................................................................... 152

5.2.2.3 Milli Parklar Kanunu (2873 Sayılı) kapsamında yönetilen korunan alanlar için ilgi grupları ve ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler ........................................................................................... 171

5.3 Korunan Alanlarda Katılımın Değerlendirilmesi için Göstergeler .................. 182

Page 7: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

vii

5.4 Sultan Sazlığı Milli Parkında (SSMP) Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi ............................................................................................... 186

5.4.1 Sultan Sazlığı Milli Park çalışanları açısından değerlendirme ..................... 186 5.4.2 İlgi grupları açısından değerlendirme .............................................................. 192 5.4.2.1 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın sosyal boyutu ................................ 193 5.4.2.2 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın fonksiyonel boyutu ....................... 202 5.4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımcıların karar gücü boyutu ................ 209 5.4.2.4 SSMP’nda katılımın yönü boyutu ................................................................. 216 5.4.2.5 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın motivasyon boyutu ....................... 222 5.4.2.6 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın memnuniyet boyutu ..................... 228 5.4.2.7 Sultan Sazlığı Milli Parkı için katılım oranı ................................................. 238

6. TARTIŞMA VE SONUÇ ...................................................................................... 242

KAYNAKLAR ............................................................................................................ 263

EKLER ......................................................................................................................... 272

EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan

Anket Formu ................................................................................................... 273

EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi .......... 284

EK 3 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi için) .......................................................................................................... 285

EK 4 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine için Uygulanan Anket Formu (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları) ......................................................................... 290

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları ................................................................................ 300

ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 306

Page 8: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

viii

KISALTMALAR

AB Avrupa Birliği

AHT Analitik Hiyerarşi Tekniği

BÇ Biyolojik Çeşitlilik

BÇS Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi

BM Birleşmiş Milletler

BKH Binyıl Kalkınma Hedefi

CBD-COP Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı (Convention

on Biodiversity -Conference of Parties)

ÇOB Çevre ve Orman Bakanlığı

DKMPGM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü

DHKD Doğal Hayatı Koruma Derneği

GEF Küresel Çevre Fonu (Global Environment Facility)

IUCN Dünya Doğayı Koruma Birliği (The International Union for

Conservation of Nature)

KSB Katılımın sosyal boyutu

KFB Katılımın fonksiyonel boyutu

KKGB Katılımın karar gücü boyutu

KYB Katılımın yönü boyutu

KMoB Katılımın motivasyon boyutu

KMeB Katılımın memnuniyet boyutu

KTB Kültür ve Turizm Bakanlığı

MPD Milli Parklar Dairesi

OGM Orman Genel Müdürlüğü

ÖÇKKB Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı

SMART Belirli, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, Uygun ve Zamanlı [Spesific (S),

Measurable (M), Available (A), Relevant (R) Time bound (T)]

SSMP Sultan Sazlığı Milli Parkı

STGM Sivil Toplum Geliştirme Merkezi

STK Sivil Toplum Kuruluşu

SWOT Güçlü yönler-Zayıf yönler-Fırsatlar-Tehditler (Strengths,

Page 9: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

ix

Weaknesses, Opportunities, and Threats)

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

UN Birleşmiş Milletler (United Nations)

UBSEP Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı

UÇEP Ulusal Çevre Eylem Planı

UNEP Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environment

Programme)

WCPA Dünya Korunan Alanlar Komisyonu (World Commission on

Protected Areas)

WWF Dünya Doğayı Koruma Fonu (World Wild fon for Nature)

Page 10: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

x

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 3.1 Katılımcı Planlama Süreci ............................................................................... 36 Şekil 3.2 İlgi grupları katılımı modeli ............................................................................. 40 Şekil 3.3 İlgi grupları analizi tablosu .............................................................................. 54 Şekil 4.1 Araştırma alanının genel konumu .................................................................... 83 Şekil 4.2 Çalışma akış şeması ......................................................................................... 87 Şekil 5.1 SSMP’nın ilgi grupları analizi tablosu .......................................................... 112 Şekil 5.2 Erciyes Dağı’ndan bir görüntü ...................................................................... 113 Şekil 5.3 Sultan Sazlığı içinde meralar ve tarım alanları için bir örnek ....................... 115 Şekil 5.4 Sultan Sazlığı’nın habitatları.......................................................................... 117 Şekil 5.5 SSMP’ndan floraya ait örnekler..................................................................... 118 Şekil 5.6 SSMP’ndan kuş türlerine ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman

Müdürlüğü Arşivi). ........................................................................................ 119 Şekil 5.7 Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı .............. 127 Şekil 5.8a. Araştırmaya katılanların korunan alanlarda toplam çalışma süreleri,

b.eğitim durumları, c. meslek dağılımları ..................................................... 128 Şekil 5.9 Ankete katılanların temsil ettiği gruplar, bunların sayısı ve dağılımı ............ 129 Şekil 5.10 Milli Parklar Kanununun ilgi gruplarının katılımını desteklemesi

durumununun oransal dağılımı ..................................................................... 130 Şekil 5.11 Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/

konuların katılımcı sayısına göre oransal dağılımı ........................................ 131 Şekil 5.12 Yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç durumunun katılımcı sayısına

göre % oranı .................................................................................................. 132 Şekil 5.13 Katılım ile ilgili politikanın mevcudiyetinin katılımcı sayısına oranı ......... 133 Şekil 5.14 Katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumu....................................... 133 Şekil 5.15 Katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar ................. 134 Şekil 5.16 Kurumun katılım ile ilgili politikasının sahiplenme ve uygulanması

durumu ........................................................................................................ 135 Şekil 5.17 Katılım ile ilgili politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu ........................ 135 Şekil 5.18 Kurumun politikasının uygulanmasına yönelik yapılması gereken

düzenlemelerin katılımcı sayısına % oranı ................................................ 136 Şekil 5.19 Katılımcıların sayısına göre belirleme aşamasındaki katılım durumunun

oransal dağılımı ........................................................................................... 136 Şekil 5.20 Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan araçların

katılımcı sayısına göre oransal dağılımı ..................................................... 137 Şekil 5.21 Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının katılım durumu ................. 138 Şekil 5.22 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde dâhil oldukları

konuların katılımcıların sayısına göre oransal dağılımı .............................. 138 Şekil 5.23 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının

etkinliğinin ölçülmesi durumu .................................................................... 139 Şekil 5.24 İlgi gruplarının kısmen katılımı durumunda katılımının ölçülmesinde

kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı ............................................... 139 Şekil 5.25 Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına yönelik

yaşanan sorunların durumu ......................................................................... 140 Şekil 5.26 Belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunlar ............................. 140

Page 11: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

xi

Şekil 5.27 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine etkin katılımının sağlanmasına yönelik öneriler .................................................. 141

Şekil 5.28 Belirleme aşamasının öneri ilgi grupları ...................................................... 142 Şekil 5.29 Korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılım durumu.............. 143 Şekil 5.30 Planlama sürecine dâhil edilen ilgi gruplarının katılımcı sayısına göre

dağılımı ....................................................................................................... 143 Şekil 5.31 Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımını sağlamak amacıyla

kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı .............................................. 144 Şekil 5.32 İlgi gruplarının planlama sürecinde katılım sağladıkları uygulamaların

oransal dağılımı ........................................................................................... 145 Şekil 5.33 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılım durumu ............................ 145 Şekil 5.34 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının belirlenmesine

yönelik kullanılan göstergeler ..................................................................... 146 Şekil 5.35 Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına

yönelik yaşanan sorunların dağılımı ........................................................... 147 Şekil 5.36 İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan

alanların yönetimine destek olacak süreçlere katılımı durumu ................... 147 Şekil 5.37 Uygulama sürecine ilgi gruplarının katılım sağladığı faaliyetler ................ 148 Şekil 5.38 Korunan alanlarda yürütülen uygulamalarda ilgi gruplarının

katılımının gerekli görülmesi nedenleri ...................................................... 149 Şekil 5.39 Kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmaya yönelik gösterdiği

çabanın oransal dağılım durumu ............................................................... 149 Şekil 5.40 Korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına

yönelik temel ihtiyaçların dağılımının katılımcı sayısına oranı .................. 150 Şekil 5.41 Korunan alanlarda uygulanan katılımın derecesinin katılımcılara

% oranı ........................................................................................................ 151 Şekil 5.42 Korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik

katılımcıların memnuniyet düzeyi .............................................................. 152 Şekil 5.43 Mevzuatta katılım durumunun farklı gruplar tarafından

değerlendirilmesi durumu .......................................................................... 154 Şekil 5.44 Farklı gruplar arasında yasal düzenleme yapılması durumunun

katılımcı sayısına oranı ............................................................................... 155 Şekil 5.45 Kurumların politikalarında yapılması öngörülen düzenlemelerin

gruplar arasındaki dağılım oranı ................................................................ 161 Şekil 5.46 Belirleme aşamasına katılım sağlayan ilgi gruplarının katılım oranı .......... 172 Şekil 5.47 İlgi gruplarının belirleme aşamasında dahil oldukları faaliyetler ................ 172 Şekil 5.48 Korunan alanların belirlenmesi aşamasının anahtar ilgi grupları ................ 173 Şekil 5.49 Korunan alan belirleme aşamasının ilgi grupları ve ilgi gruplarının

korunan alan ve birbirleri ile ilişkisi ........................................................... 174 Şekil 5.50 Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları................................. 178 Şekil 5.51 İlgi gruplarının planlama süreçlerinde katılım sağladıkları etkinlikler....... 178 Şekil 5.52 SSMP proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar . 188 Şekil 5.53 Anket çalışmasına katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı .. 193 Şekil 5.54 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlaması nedenleri .. 198 Şekil 5.55 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sıklığı ....................... 199 Şekil 5.56 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılımı için kullanılan

araçlar .......................................................................................................... 199

Page 12: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

xii

Şekil 5.57 SSMP yürütülen çalışmalara farklı gruplar-odak gruplarla çalışılması durumu ........................................................................................................ 200

Şekil 5.58 SSMP çalışmalara farklı ilgi gruplarının (kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar) katılım durumu .............................................................................. 200

Şekil 5.59 Kadınların uygulamalara katılımın etkileyen nedenlerin dağılımı .............. 201 Şekil 5.60 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlamaması

nedenleri ...................................................................................................... 202 Şekil 5.61 Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının bilgilendirilmesi durumu ................. 207 Şekil 5.62 İlgi gruplarının proje faaliyetlerine katılım durumları ................................. 208 Şekil 5.63 İlgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin dağılımı durumu ................ 208 Şekil 5.64 İlgi grupları tarafından üstlenilen sorumlulukların dağılımı durumu .......... 214 Şekil 5.65 İlgi gruplarının katılım sağladıkları faaliyetlerin dağılımı........................... 215 Şekil 5.66 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıma

oranı ............................................................................................................ 215 Şekil 5.67 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların gerekli dokümanlara

yansıtılmaması nedenleri ............................................................................ 216 Şekil 5.68 Proje ekibinin ilgi gruplarına sorumluluk verilmesi konusundaki

yaklaşımı ..................................................................................................... 216 Şekil 5.69 İlgi gruplarının uygulamalara direnç göstermesinin nedenleri .................... 221 Şekil 5.70 İlgi gruplarının direnç göstermemesi nedenleri ........................................... 222 Şekil 5.71 SSMP’ndaki proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımını

deseteklemeye ve istekliliğini artırmaya yönelik yapılan girişmler...... 227 Şekil 5.72 SSMP’da uygulanan projenin ilgi gruplarına sağladığı yararlar.................. 228 Şekil 5.73 Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinin dönemlere

göre dağılımı ............................................................................................... 234 Şekil 5.74 Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki uygulamalara yansıtılması

durumu ........................................................................................................ 234 Şekil 5.75 Projenin kişisel, mesleki ve alan uygulamasına sağladığı yararlara

yönelik memnuniyet düzeyi ........................................................................ 235 Şekil 5.76 SSMP’nda uygulanan katılımın, katılımın 6 boyutuna göre %

dağılım oranı ............................................................................................... 237 Şekil 5.77 Grup ortalamalarının %95 güven aralıkları durumu ................................... 240

Page 13: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

xiii

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım………….7 Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri ...................................................... 28 Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları ............................... 36 Çizelge 3.3 Korunan alan planlarının özellikleri ............................................................ 38 Çizelge 3.4 İlgi grubu katılımının farklı dereceleri ....................................................... 41 Çizelge 3.5 Katılım düzeyi ve her düzey için örnekler ................................................. 42 Çizelge 3.6 Kurumlara bağımlılıktan daha fazla özgüvene doğru katılım ve sürekliliğin ölçüleri ...................................................................................... 43 Çizelge 3.7 Katılımın avantaj ve dezavantajları ............................................................. 44 Çizelge 3.8 Bazı katılımcı araçların kullanım yeri ve zamanı . 47 Çizelge 3.9 İlgi grubu katılımı ve işbirliği prensipleri .................................................... 52 Çizelge 3.10 İlgi grupları analizi tablosu ........................................................................ 54 Çizelge 3.11 İlgi grubu analizi tablosu ........................................................................... 55 Çizelge 3.12 İlgi grubu analizi için zengin resimleme ve VEN diyagramının

kullanımı adımları ...................................................................................... 56 Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri ................................................. 62 Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı ............. 64 Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel

göstergeler ..................................................................................................... 66 Çizelge 0.16 ÇOB tarafından yönetilen korunan alanların yasal dayanağı…………….68 Çizelge 4.1 Araştırmada kullanılan anket formlarının uygulama birimleri, örnek

hacmi ve örnekleme birimi grupları seçim kriterleri .................................... 91 Çizelge 4.2 SSMP uygulanan anket formunun temsil ettiği gruplar, örnek hacmi

büyüklüğü ve grupların seçim kriterleri ........................................................ 97 Çizelge 4.3 Frekans dağılımı cetveli .............................................................................. 99 Çizelge 4.4 Göstergelerin ve katılımın boyutlarının toplam ağırlıklarının

hesaplanması ............................................................................................... 102 Çizelge 4.5 Göstergelerin ölçülmesi sonuçlarını gösteren nihai değerlendirme

sonuçları ...................................................................................................... 102 Çizelge 4.6 Katılımın boyutlarının ağırlıklı ortalamalarının hesaplanması .................. 103 Çizelge 4.7 SSMP katılım oranının % olarak hesaplanması ......................................... 104 Çizelge 4.8 SSMP için ANOVA analizi ....................................................................... 105 Çizelge 5.1 ÇOB tarafından belirlenen ve yönetilen korunan alan kategorileri). ......... 106 Çizelge 5.2 SSMP’ında ilan edilen ulusal ve uluslar arası statüler ............................... 108 Çizelge 5.3 SSMP’nın koruma statüleri, yasal dayanağı ve sorumlu kurumlar............ 109 Çizelge 5.4 SSMP’nda arazi mülkiyeti ve kullanım hakları ......................................... 109 Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları ............................................................................... 110 Çizelge 5.6 SSMP’nın habitat tipleri, kapladıkları alanlar ve gösterge türleri ....... 117 Çizelge 5.7 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili

güçlü yanlar .............................................................................................. 120 Çizelge 5.8 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili

zayıf yanlar ............................................................................................... 121 Çizelge 5.9 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler ..................................................................................................... 122

Page 14: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

xiv

Çizelge 5.10 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar ..................................................................................................... 122

Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar .............................................................................................. 123

Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar .............................................................................................. 124

Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler .................................................................................................... 125

Çizelge 5.14 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar ..................................................................................................... 126

Çizelge 5.15 Milli Parklar Kanununun katılımı desteklemesi durumunun gruplara göre dağılımı ve oranı .............................................................. 130

Çizelge 5.16 Milli Parklar Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve ÖÇKKB Kanun Hükmünde Kararname’de katılım durumu .............................................. 153

Çizelge 5.17 Yasal düzenleme yapılması durumunun farklı gruplar açısından değerlendirilmesi durumu ........................................................................ 155

Çizelge 5.18 Yasal düzenleme yapılmasına yönelik ihtiyaç durumunun grupların çalışma süreleri ile ilişkisi ........................................................................ 156

Çizelge 5.19 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikasının mevcudiyeti durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı .................... 157

Çizelge 5.20 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikasının mevcudiyeti durumunun çalışma sürelerine göre dağılımı .................... 158

Çizelge 5.21 Korunan alanlarda katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı ......................................... 158

Çizelge 5.22 Kurumsal politikanın sahiplenilmesi ve uygulanması durumunun gruplar arasındaki dağılımı ..................................................................... 159

Çizelge 5.23 Kurumların politikasının uygulanmasına yönelik gerçekleştirilecek düzenlemelerin gruplar arasındaki dağılımı durumu ............................... 160

Çizelge 5.24 Gruplara göre korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımı durumu ..................................................................... 162

Çizelge 5.25 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların gruplara göre dağılımı durumu ... 163

Çizelge 5.26 Gruplara göre korunan alan planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılım durumunun dağılımı .................................................................... 164

Çizelge 5.27 Korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının etkin katlım durumunun gruplara göre dağılımı ............................................... 165

Çizelge 5.28 İlgi gruplarının uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılım durumunun gruplara göre dağılımı ................... 167

Çizelge 5.29 Kurumların ilgi gruplarının katılımına yönelik göstermiş oldukları çabanın gruplara göre dağılımı durumu ................................................... 168

Çizelge 5.30 Korunan alanlarda katılımın derecesinin gruplara göre dağılımı durumu ..................................................................................................... 169

Çizelge 5.31 Gruplara göre koruna alanlarda katılım konusundaki memnuniyet düzeyi ....................................................................................................... 170

Çizelge 5.32 Belirleme aşamasının ilgi grupları ........................................................... 171 Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları

için öneri katılım tipi ................................................................................ 175 Çizelge 5.34 Planlama sürecinin ilgi grupları ............................................................... 179

Page 15: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

xv

Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler ......... 182 Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi............................................................................ 185 Çizelge 5.37 Katılımın sosyal boyutunun değerlendirilmesi için göstergeler,

değerlendirme aralığı ve eşik değeri ........................................................ 194 Çizelge 5.38 SSMP uygulanan katılımın sosyal boyutunun frekans dağılımı .............. 195 Çizelge 5.39 SSMP’da katılımın sosyal boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............... 196 Çizelge 5.40 Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen

göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri ................................... 203 Çizelge 5.41 SSMP uygulanan katılımın fonksiyonel boyutunun frekans dağılımı ..... 204 Çizelge 5.42 SSMP katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............ 205 Çizelge 5.43 Katılımıncıların karar gücü boyutunun değerlendirilmesi için

belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değerleri ............... 209 Çizelge 5.44 SSMP uygulanan katılımcıların karar gücü boyutunun frekans

dağılımı .................................................................................................... 210 Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık

değerlendirmesi ........................................................................................ 211 Çizelge 5.46 Katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen

göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 217 Çizelge 5.47 SSMP uygulanan katılımın yönü boyutunun frekans dağılımı ................ 218 Çizelge 5.48 SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............... 219 Çizelge 5.49 Katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen

göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 223 Çizelge 5.50 SSMP’nda uygulanan katılımın motivasyon boyutunun frekans

dağılımı .................................................................................................... 224 Çizelge 5.51 SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değerlendirmesi ..... 225 Çizelge 5.52 Katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen

göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 229 Çizelge 5.53 SSMP’nda uygulanan katılımın memnuniyet boyutunun frekans

dağılımı .................................................................................................... 230 Çizelge 5.54 SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değerlendirmesi ... 231 Çizelge 5.55 Projenin etkinliği konusunda memnuniyet düzeyinin dönemlere göre

durumu ..................................................................................................... 233 Çizelge 5.56 SSMP’nda katılımın oranının belirlemek için tanımlanan 6 boyut

için hesaplanan eşik değerler ve ağırlık değerlerin karılaştırılması ....... 236 Çizelge 5.57 SSMP için hesaplanan katılımın boyutlarının % olarak ifadesi............... 237 Çizelge 5.58 SSMP için katılım % oranı ...................................................................... 238 Çizelge 5.59 Gruplar arası skor değerlerin istatistiksel olarak karşılaştırılması .......... 239 Çizelge 5.60 Grupların skor ortalamalarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi ..... 241 Çizelge 6.1 Belirleme aşaması için öneri katılım durumu ........................................... 255 Çizelge 6.2 Planlama aşaması için öneri katılım durumu ............................................ 259 Çizelge 6.3 Yönetim aşaması için öneri katılım durumu .............................................. 262

Page 16: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

1

1. GİRİŞ

İnsan, doğada var oluşundan bu yana, doğadan yararlanmış, doğayı işlemiş, bilgi

birikimi ve teknik ilerlemelerle doğaya egemen olmaya çalışmıştır. Başlangıçta,

doğanın insana egemen olduğu süreçte, doğanın sahip olduğu kaynaklardan beslenme,

barınma, savunma ve sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılamak için yararlanılmıştır.

Teknolojik ve bilimsel gelişmeler sonucunda elde edilen bilgi birikimi sonrası, doğal

kaynaklar bulguların uygulamaya konduğu bir laboratuar ve işletmeye dönüşmüş,

insanların doğanın üstünde kendi egemenliğini kurduğu, belirleyici olduğu bir süreç

başlamıştır. İnsanın bilimsel ve teknik gelişmelerin sağladığı olanaklarla, doğada

üstünlük kurmaya, doğayı kendi istek ve ihtiyaçları yönünde değiştirmeye ve

dönüştürmeye yönelen anlayış ve arayışı, başlangıçtan bu yana insanla doğa arasında

olan dengeyi, doğa aleyhine bozmuştur.

İnsan faaliyetleri tarafından doğaya verilen zararlar ve bunun sonucu meydana gelen

bozulmalar, doğanın kendini yenileyebilme yeteneği sayesinde fark edilmemiş ya da

elde edilen kazanımlara bakılarak görmezlikten gelinmiştir. Meydana gelen

olumsuzlukların zaman içinde, doğal süreçlerle ortadan kalkabileceğine, giderileceğine

inanılmıştır. Ancak artan nüfusla beraber, doğaya olan baskıdaki nicel ve nitel artış,

doğanın kendini yenileyebilme yeteneğinin çok üstüne çıkmış, doğa hızla bozulmaya

başlamıştır. Yaşam için vazgeçilmezler olan hava ve su gibi temel ihtiyaçların

niteliklerinde görülen değişimlerin ortaya çıkardığı sorunlar ve gıda güvenliğine

yönelik ortaya çıkan tehditler sonrasında bu bozulmaların farkına varabilmiştir.

İnsan kaynaklı kullanım ve faaliyetler nedeni ile doğada ortaya çıkan bozulmaların,

canlı türlerinin yok olmasına veya önemli ölçüde zarar görmesine yol açması, sorunlarla

karşılaşan duyarlı çevrelerde belli bir gelecek kaygısı uyandırmıştır. Özellikle 18.

yüzyılın sonunda, çevrenin ve doğal kaynakların korunması konusu dünyanın pek çok

ülkesinde doğa araştırmacıları tarafından belirgin derecede vurgulanmaya başlanmıştır.

Bu aşamaya kadar çevrenin ve doğal kaynakların korunmasına yönelik çalışmalar

bireysel çabalardan ibaret kalmıştır (Yalınkılıç ve Yenilmez-Arpa 2005).

Page 17: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

2

Avrupa ve Amerika’da doğal dengenin bu şekilde bozulması, doğanın özellikle de flora

ve fauna türlerinin ve hassas ekosistemlerin korunması fikrini ortaya çıkarmıştır. 1872

yılında Batı Amerika’nın Yellowstone bölgesinin Milli Park olarak ilan edilmesiyle ilk

Milli Park kavramı gündeme gelmiştir (Ceballos-Lascurain 1992).

19. yy. sonlarında Avrupa ve Amerika ülkelerinde doğayı koruma fikri önemli ölçüde

hız kazanmış ve pek çok alan koruma altına alınarak, korumaya ilişkin yasalar

çıkarılmıştır. Bu süreçte, her ulus sadece kendi ülkesindeki koruma faaliyetlerinin

yeterli olmadığını, dünya ekosistemlerinin bir bütün olarak muhafazası gerektiğini

anlamış ve bir araya gelmenin zorunluk olduğuna inanmışlardır. Bu konuda, uluslar

arası boyutta pek çok toplantı yapılmıştır. Londra’da 1933 yılında Milli Park tanımının

yapıldığı “Afrika’nın Flora ve Faunasının Korunması Kongresi” bu açıdan büyük önem

taşımaktadır (Lockwood vd. 2006).

1969 yılında Yeni Delhi’de yapılan IUCN’in Genel Kurul toplantısında milli parkçılık

temel felsefe olarak benimsenmiş, ilkeleri doğmuş ve milli parklarda bulunması gereken

özellikler belirlenmiştir (Lockwood vd. 2006).

Milli parkların ilk ilan edildiği 1872 yılından itibaren, yöre halkının kereste üretimi ve

diğer doğal kaynak kullanımı gibi çeşitli faaliyetlerle bu alanlara yapacağı etkilerin

sınırladırılması veya ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. 1990’lı yıllara kadar doğa

koruma çalışmalarında katı koruma, merkezden planlama ve yukarıdan-aşağıya yönetim

yaklaşımı izlenirken, bu alanlar içinde ve/veya çevresinde yaşayan yöre insanı pek fazla

dikkate alınmamıştır. Ancak 20.yy. sonlarına gelindiğinde mevcut uygulamalara yönelik

karşı sesler yükselmeye başlamış ve mevcut yaklaşımlar ciddi anlamda değişime

uğramıştır. Bu değişimlerin yaşanması ve görülmesindeki temel faktörler;

- Doğal çevrenin koruma ve kullanımdaki insan etkisinin, bilimsel çalışmalarla

anlaşılması,

- Yöre insanı ve yerel toplulukların kültürel ve sosyal bilinç düzeyinin artması,

- Korunan alanlar ve bu alanların yönetiminin çok kültürlü bakış açısına sahip

olunması gerektiğinin kabul edilmesi,

Page 18: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

3

- Korunan alanlardan etkilenen ve verilen kararlara ilişkin bir şey söylemek

isteyen insanların haklarının mevcudiyetinin kabul edilmesi,

- Merkezi yönetim gücünün demokratikleşmesi,

- Ekonomik zorlamaların korunan alanları yönetmede daha fazla ticaret benzeri

yaklaşımları gündeme getirmesi sayılabilir (Lockwood vd. 2006).

Başlangıçta insandan uzak, salt doğa odaklı yaklaşımla ele alınan korunan alanların,

doğa yanında, insan ve kültürleri dikkate alması gerektiği bugün pek çok korunan alan

uzmanı tarafından kabul edilmiştir. Bu anlayış değişikliğinde, yapılan çalışmalarda yöre

insanı, STK’lar, özel sektör ve diğer tarafların sürece dahil edilmeden, onların yok

sayılarak koruma faaliyetlerinin gerçekleştirilemeyeceğinin, ortaklar arasında sosyal

aktörler ve onların kapasitelerinden ve deneyimlerinden yaralanmanın önemli

olduğunun ortaya çıkması etkili olmuştur (Borrini-Feyerabend vd. 2004). Ancak,

korunan alanlar için gözlemlenen bu yeni yaklaşımın kısa vadede benimsenmesi ve

uygulanmaya geçmesi mümkün olamamıştır. Ancak, korunan alanlar için gözlemlenen

bu yeni yaklaşımın kısa vadede benimsenmesi ve uygulanmaya geçmesi mümkün

olamamıştır. Çünkü, pek çok korunan alana yönelik 1970’li ve 1980’li yıllarda yapılmış

olan yasal düzenlemeler, gelişen bu yeni eğilimden uzak, “doğa” ağırlıklı yaklaşımları

içermektedir. Korunan alanlara ilişkin bu tip bir yaklaşım eksikliği olsa da, küresel

ölçekte doğanın korunmasına ilişkin çabaların ve eğilimlerin artmış olması sevindirici

bir gelişmedir.

1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırlanan “Ortak

Geleceğimiz” (Brundtland Raporu) belgesinde “insanlığın ilerlemesini sürdürmek,

ihtiyaçlarını karşılamak ve beklentilerini yerine getirmek için bugüne kadar gösterilen

çabaların pek çoğu sürdürülebilir olmayan girişim” ler olduğu açıkça belirtilmiştir. Yine

“insanlığın kalkınmayı sürdürülebilir kılacak gücü olduğu, kaynakların bugünkü

ihtiyaçlara yetmesini sağlarken gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme

imkânını ellerinden almadan mümkün olabileceği” vurgulanmıştır. Bunun için de gerek

ulusal ve gerekse küresel düzeyde acil olarak atılması gereken adımlar tanımlanmıştır.

Çeşitli nedenlerden dolayı etkilenen türlerin ve ekosistemlerin yerinde korunması için

korunan alanların genişletilmesi ve kaynak değerlerinin korunması amacıyla ilgi

Page 19: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

4

gruplarıyla işbirliğinin güçlendirilmesi, atılacak adımlardan biri olarak belirtilmiştir

(Anonim 1987).

Bu konuda dünya çapında atılan en önemli adımlardan birisi doğal hayatın bütünlüğünü

korumak, kaynakların adil ve sürdürülebilir kullanımı konusunda halkı bilinçlendirmek

amacıyla kurulan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından korunan

alanların genel bir tanımının yapılmış olmasıdır. Korunan alanlar: “özellikle biyolojik

çeşitliliğin, doğal ve kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması

amacıyla ayrılan, yasalar veya diğer etkili yöntemlerle yönetilen kara ve/veya denizel

alanlar” olarak tanımlanmıştır (http://www.iucn.org/about/union/commissions/wcpa.

2009a).

IUCN tarafından 10 yılda bir yapılan Milli Parklar ve Korunan Alanlar konulu Dünya

Parklar Kongresinin “Yaşam için Parklar” temalı IV. Kongresi 1992 yılında

Venezuella’da gerçekleştirilmiştir. Kongrede insan ve korunan alanlar arasındaki

ilişkiyi belirleme, biyolojik çeşitliliğin korunması için, önemli alanların tanımlanmasına

duyulan ihtiyacı saptama, arazi yönetiminde bölgesel yaklaşımları geliştirme ile 2000

yılına kadar her bir ana biyomun en az %10’nu korumaya yönelik hedef oluşturma

konularına odaklanılmıştır. Kongre sonunda korunan alanlar için bütüncül eylemler

içeren ve küresel bir çerçeve sunan Karakas Eylem Planı ortaya çıkmıştır. Eylem

planının amaçlarından biri de “yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının katılımıyla

korunan alanlar için destek sağlanması” olarak tanımlanmıştır

(http://www.environment.gov.za/Documents/Documents/2003Aug27/previous_wpc_27

082003.html. 2009b).

Yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının korunan alanlar için olan önemi, sonraki

süreçlerde de üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuştur. IUCN tarafından 8-17

Eylül 2003 tarihinde Güney Afrika’da geçekleştirilen "V. IUCN Dünya Milli Parklar ve

Korunan Alanlar Kongresi”nde Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (BÇS)

uygulanmasına ilişkin olarak sayılan hususlar arasında, “Yararlar, Hakkaniyet ve

Katılım” konusu da yer almıştır. Toplantıda 2010 yılı Biyolojik Çeşitlilik Taraflar

Page 20: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

5

Konferansı sonuna kadar ilgi gruplarının katılımına yönelik aşağıdaki tavsiyelerde

bulunulmuştur:

- Yerli veya göçebe halindeki halkın, yöre halkının, kadınlar ve gençlerin korunan

alanların tesis edilmesi ve yönetimi süreçlerine tam katılımını sağlamak ve

katılımına yönelik mekanizmaları oluşturmak. Bu alanlardan yararlananların

paylaşımını artırmayı garanti altına almak,

- Korunan alanların oluşturulması ile yönetimine yerli ve göçebe halindeki halkın,

yöre halkının etkin katılımını sağlamak için etkin iletişim programlarını teşvik

etmek ve uygulamak,

- Korunan alanlar ve ortak yönetilen korunan alanları etkin olarak desteklemek,

fonlama düzenlemelerini ve sistemlerinin kurmak, bu hususları dikkate alan

korunan alan politikalarını oluşturmak,

- Ulusal Biyolojik Strateji ve Eylem Planlarının (UBSEP) uygulanmasını sağlamak,

korunan alan politikalarında yoksulluk konularını tanımlamak, UBSEP’nın

faaliyetleri ve tavsiyelerine, ulusal düzeyde yoksulluğun azaltılması ile ilgili

stratejileri dahil etmek,

- Korunan alan politikaları, sistemleri ve alan düzeyindeki süreçler için sosyal,

ekonomik ve kültürel haklarla ilgili önemli performans göstergelerini Milenyum-

Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) nin uygulanmasına katkıda bulunmak ve

desteklemektir (http://www.iucn.org/about/work/programmes

/pa/pa.event/wcpa.wpc. 2009c).

V. IUCN Dünya Milli Parklar ve Korunan Alanlar Kongresinde, korunan alanlarda

uygun yönetişim ve politikaların sağlanmasına yönelik konularda da öneriler

geliştirilmiştir. Bunlar:

• Yerel topluluklar tarafından yönetilen korunan alanlar, yerel halk tarafından

yönetilen korunan alanlar ve özel sektör tarafından yönetilen korunan alanlarda,

korunan alan yönetişim yaklaşımlarının çeşitliliğinin kabul edilmesi ve

Tarafların bu çeşitliliği desteklemeyi özendirmesi,

Page 21: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

6

• Korunan alanların yararları ve elde edilen gelirlerin adil dağılımı için

mekanizmaların sağlanması,

• Korunan alanlar içinde ve çevresinde yaşayan yöre insanı ve yerel toplulukların

korunan alanların yönetimine etkin katılımına izin verilmesi,

• Sorumluluk için yasal kurallar, katılımcı karar verme mekanizmaları gibi

yönetişim prensiplerinin dikkate alınması, kurumsal çatışmalarda ve

prosedürlerin yerine getirilmesinde adil çözümlerin kabul edilmesidir

(http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/pa_event/wcpa_wpc., 2009c).

V. Dünya Milli Parklar ve Korunan Alanlar Kongresi sürdürülebilir kalkınma

gündeminde korunan alanların yer alması hususunda önemli bir dönüm noktası

olmuştur. Kongrede korunan alanların bu alanlar içinde ve çevresinde yaşayan yöre

insanı ve diğer ekonomik faaliyetler için önemi kabul edilmiştir (http://www.iucn.org.,

2009c).

Korunan alanlarda uygun yönetişim ve politikaların sağlanması konusu, BÇS’nin 2004

yılında yapılan 7. Taraflar Toplantısında (CBD-COP) da ele alınan konular arasında yer

almıştır. Toplantıda “Korunan Alanlar İş Programı” gündeme getirilmiş, korunan

alanlar iş programı ile bu alanların etkin ve sürdürülebilir yönetimini sağlayacak bir dizi

önlemler, prensipler ve metotlar tanımlanmış, programın katılım ve yönetişim ile yarar

paylaşımı konularında önemli beklentileri ve hedefleri;

- Yeni korunan alanların tanımlanması, uygulanması ve yönetiminde yöre insanı

ve diğer ilgili tarafların tamamen katılımının desteklenmesi,

- Tarafların kendi ulusal ve bölgesel korunan alan sistemlerinin planlanması,

tanımlanması, ilan edilmesi, yönetimi ve yönetişimi için standartlar, kriterler ve

en iyi uygulama örneklerinin geliştirilmesi ve adapte edilmesi,

- Korunan alanlarda yarar ve gelirin adil paylaşımı için mekanizmaların

geliştirilmesi olarak tanımlanmıştır (www.cbd.int/decisions/cop., 2009d).

Page 22: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

7

Uluslararası düzeyde ortaya çıkan bu tip gelişmeler, ulusal düzeylerde yönetsel

değişimleri hızlandırmış, gücün merkeziyetçilikten yerele indirgenmesine yönelik

girişimlerin artmasına yol açmıştır. Halkın süreçlere katılım talepleri ve bu katılımının

desteklenmesi, sivil toplum kuruluşlarının (STK) girişimleri ve özellikle küresel

düzeyde etkili STK’ların varlığı, yeni korunan alanlar oluşturma ve bu alanların

yönetiminde finansal olarak yatırımların artmasını ve kapasite geliştirmeyi önemli

ölçüde destekleyen çabalar olarak görülmektedir. Ancak günümüzde bu yeni

yaklaşımları destekleme konusunda tüm kesimlerle fikir birliğine varılmış değildir.

Korunan alanların sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin ve doğal yaşamın korunması,

geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşımların tümünün ortak noktası olarak ortaya

çıkmaktadır (Lockwood vd. 2006).

Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım karşılaştırmalı olarak

çizelge 1.1’de verilmiştir. Çizelgeden de anlaşılacağı üzere korunan alanlara yönelik

yaklaşımlarda önemli değişimler ve gelişmeler söz konusudur.

Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım (Lockwood vd. 2006)

Geleneksel yaklaşım Yeni yaklaşım Amaçlar • Alan, üretim amaçlı kullanımdan

ziyade koruma için ayrılır. • Genel olarak peyzajları koruma ve görülmeye değer yaban hayatı için tesis edilir.

• Temel olarak ziyaretçiler ve turistlere göre yönetilir.

• En önemli kaynak değeri el değmemiş değerleridir.

• Mevcut doğal ve peyzaj değerlerinin korunmasına odaklıdır.

• Alan; politik, ekonomik ve kültürel olarak alanın gerçekte yararlanıcısı olarak görülen yöre insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etmek için yönetilir,

• Doğal alanlar ve değerlerin yanısıra kültürel öneme sahip yerlerin mevcudiyeti önemsenir.

• Amaçlar koruma kadar onarım ve iyileştirmeyi içerir. Böylelikle kaybolan veya zarar gören değerler yeniden eski haline getirilebilir.

Yönetişim- Yönetim Biçimi

• Korunan alanlar merkezi yaklaşımla-merkezi hükümet tarafından idare edilir.

• Korunan alanlar pek çok ortak tarafından yönetilir. Böylece devletin farklı gruplarında yer alanlar, yöre insanı, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğerleri korunan alanların yönetiminde söz sahibi olur.

Yöre insanı

• Korunan alanlar yöre insanının etkilerine karşı planlanmış ve yönetilir.

• Bu alanların yönetiminde yöre insanı çok az düşünülür, nadiren bilgilendirilir ve onlardan nadiren bilgi alınır.

• Korunan alanlar yöre insanı ile birlikte yönetilir, bazı uygulamalar yöre insanı tarafından gerçekleştirilir, yöre insanı pasif alıcıdan ziyade aktif ortak olarak görülür.

• Bu alanlar korunan alan politika, ekonomik ve kültürel olarak gerçekte yararlanıcısı olarak görülen yöre insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etmek için yönetilir

Page 23: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

8

Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım (Lockwood vd. 2006) (devam) Kapsama alanı

• Korunan alanlar dağınık olarak ayrı ayrı planlanır.

• Aynı zamanda bu alanlar çevresi dikkate alınmaksızın “adalar” şeklinde yönetilir.

• Korunana alanlar ulusal, bölgesel ve uluslar arası sistemlerin bir parçası olarak planlanır.

• Korunan alanlar aynı zamanda mutlak koruma bölgeleri- tampon bölge ve yeşil koridorlarla birlikte ağlar oluşturur.

Anlayışlar- Algılar

• Korunan alanlar öncelikli olarak bir ulusal değer olarak görülür.

• Yalnızca ulusal bir mesele olarak algılanır.

• Korunan alanlar toplumsal bir değer olarak görülür, ulusal miras fikriyle birleştirilir.

• Yönetim ulusal ve yerel ile ilgili olduğu kadar uluslararası sorumluluklar ve görevler tarafından da sağlanır. Sonuçta sınır aşan korunan alanlar ve uluslar arası korunan alan sistemlerine ulaşılır.

Yönetim teknikleri

• Korunan alanların yönetimi gerçekte teknokratik uygulamalar şeklinde gerçekleştirilir, politik durumlar çok küçük oranda dikkate alınır.

• Korunan alanlar kısa bir zaman dilimi içinde göreceli olarak yönetilir, uygulamalardan öğrenilenler ve edinilen deneyimler çok az dikkate alınır.

• Korunan alanlar uzun dönemli bakış açısına göre yönetilir. Korunan alanların seçimi, planlaması ve yönetiminde politik uygulamalar, talebin hassasiyeti, uzmanlıklar ve net kararlar dikkate alınır.

Finans • Korunan alanlar vergiler ile finanse edilir.

• Korunan alan için finansal destek devlet tarafından ve diğer çeşitli kaynaklardan sağlanır.

Yönetim becerileri

• Korunan alanlar doğa bilimcileri veya doğal kaynak uzmanları tarafından yönetilir.

• Yönetim, uzmanların önderliğinde gerçekleştirilir.

• Korunan alanlar özellikle insanla ilgili becerilerin belli bir düzende değerlendirilmesiyle pek çok insanlar tarafından yapılır.

• Kaynakların yönetiminde yöre insanının bilgisinden de yararlanılır.

Korunan alanlarda görülen bu gelişme ve değişimlerin pek çok nedeni olmakla birlikte

belki de en önemlileri toplumlardaki eğitim düzeyinin artışı, iletişim imkânlarının

iyileşmesi ve dolayısıyla insanların kendilerini ilgilendiren kararlarda söz sahibi olma

isteğini artırmış olmasıdır. Bu durum karar verme faaliyetlerinde topluma daha aktif rol

verilmesini, katılımcı yaklaşımların benimsenmesini ve uygulanmasını hızlandırmıştır

(Geray ve Yılmaz 2005).

Günümüzde korunan alanların amacı, biyolojik çeşitliliğin korunması ana rolünün

yanında, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, ekosistemlerin muhafazası ve daha

geniş sosyal kalkınma süreçleri ile bütünleşmeyi de ihtiva etmesidir. Bir diğer konu ise

biyolojik çeşitliliğin kültürel değerlerden ayrı düşünülememesi, kültürel değerlerin

biyolojik çeşitlilik ile bir bütün olarak düşünülmesi ve bu bağlamda korunan alanlar için

Page 24: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

9

karar verme süreçlerinde bu alanlardaki yöre insanının da taraf olmasıdır (Yenilmez-

Arpa 2005a).

Korunan alanların karşı karşıya kaldığı tehditler çok iyi bilinmekte, alanların daha etkin

korunması ve yönetimi ile sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve tehditlerin ortadan

kaldırılması amacıyla uluslararası boyutta bazı çalışmalar ve girişimler olmaktadır.

Özellikle ülkeler arası işbirliği ve kapasite artırımına yönelik çalışmalar desteklenmekte,

küresel ölçekteki gelişmeler paylaşılmakta ve projeler ile bu alanların korunmasına

yönelik çalışmalar yürütülmektedir (Yalınkılıç ve Yenilmez-Arpa 2005).

Dünyada gözlemlenen bu gelişme ve değişimlere, ülkemiz korunan alan yöneticileri ve

çalışanları ile doğa korumayla dolaylı ilgisi olan tüm taraflar çeşitli düzeylerde uyum

sağlamaya ve uygulamalara yansıtmaya çalışmışlardır. Bu nedenle Türkiye’de korunan

alanların yönetimi için uygun mevzuat, politikalar ve mekanizmalar mevcuttur.

Dünyada korunan alanlara ilişkin yaşanan gelişme ve değişimler mevcut koşullar

doğrultusunda uygulamalara yansıtılmaktadır. Bu yansıtmalar, çoğu zaman içinde ve

civarında çok sayıda yerleşim birimi olan olan, koruma alanlarında yaşayan yöre

insanının yaşam tarzlarında önemli değişimleri beraberinde getirmektedir (Anonim

2008a).

Türkiye’de korunan alanların yönetimi için uygun mevzuat, politikalar ve mekanizmalar

mevcut olmakla birlikte korunan alanlar ile ilgili olarak günümüze kadar

gerçekleştirilen uygulamalarda, belirlenme süreci de dahil olmak üzere, korunan

alanların planlanması ve bu planların uygulanması süreçlerinde yöre halkı ve diğer ilgi

gruplarının katılımı yeterince sağlanamamış ve etkin olarak desteği alınamamıştır.

Korunan alanların yönetimi yukarıdan-aşağıya şeklinde merkeziyetçi bir yaklaşımla

gerçekleştirilmektedir. Merkeziyetçi yaklaşımla yürütülen bu çalışmalar sonunda

korunan alanlar koruma amaçlarıyla doğrudan örtüşmeden veya koruma amaçları tam

olarak yerine getirilmeden yönetilmekte ve bu nedenle korumada etkinlik

sağlanamamaktadır (Karadeniz vd. 2010).

Page 25: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

10

Türkiye’de korunan alan yöneticileri ile bu alanlarla ilgili taraflar arasında yaşanan

çatışmaların temel nedenini; korunan alanların ilanı öncesinde yöre insanının görüşünün

alınmaması, korunan alan ilan edildikten sonra planlamanın çok uzun zaman alması ve

bu süreçlere ilgili tarafların etkin katılımının sağlanamaması, personel yetersizliği

nedeni ile korunan alanların etkin yönetilememesi ve izleme çalışmalarının yetersizliği,

ulusal politikalarda korunan alanlar ile koruma kavramının yeterince önceliğe sahip

olmaması oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra: belirleme, planlama ve yönetim

süreçlerinin tamamında geleneksel bilginin yeterince kullanılamaması, yöre insanının

geleneksel kullanım biçimlerinin yeterince tanımlanamaması ve alan kullanımına ilişkin

kararların yörede yaşayanlar adına alan dışındaki aktörler tarafından verilmesi, ilgili

tarafların korunan alanların olanakları ve kısıtlamaları konusunda yeterince

bilgilendirilmemeleri, getirilen kısıtlamalar karşılığında önerilen alternatilerin yetersiz

kalması, korunan alanlarda yapılan yatırımlara daha çok dışarıdan yatırımcıların dahil

olması, yereldeki örgütlenmenin zayıflığı ve korunan alanlara yönelik içinde katılımı da

içeren bir strateji belgesinin olmaması da korunan alanların yönetiminde ilgili taraflar

arasında anlaşmazlıkların yaşanmasına ve çatışmalara neden olmaktadır. Bu durum,

korunan alanların yönetiminde etkinlik ve sürdürülebilirlik sorunlarını gündeme

getirmektedir (Karadeniz vd. 2010).

Bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalara bakıldığında, özellikle son dönemde dış

kaynaklı projeler kapsamında ilgi gruplarının korunan alanlarla ilgili süreçlere

katılımına ilişkin girişimlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Ancak bu uygulamaların

çoğunda “katılımcılık”, proje süresi ile kısıtlı kalmakta ve sürekliliği

sağlanamamaktadır. Öte yandan izlenen katılımcı süreçte nasıl bir yaklaşım sergilendiği

ve katılımın etkisinin uygulamaları ne kadar değiştirdiği yeterince görülememektedir.

Katılım, sadece bilgilendirme ve bilgi alma olarak düşünülmekte ancak uygulama ve

karar alma süreçlerini de içeren etkileşimli ve fonksiyonel katılım yaklaşımı yeterince

görülmemektedir. Çünkü izlenen katılımcı sürecin etkisi değerlendirilmemektedir.

Bu çerçevede Türkiye’deki korunan alanlar için katılım durumu değerlendirildiğinde

ulusal ölçekte bazı boşlukların olduğu görülmektedir. Bu boşluklar aşağıdaki gibi

sıralanabilir.

Page 26: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

11

- Katılım kavramının mevzuattaki yeri ve katılımdan ne kastedildiği açık değildir.

- Katılımcıların kimler olduğu, ne zaman ve ne düzeyde katılacakları belirli

değildir.

- Katılımın etkisi ve düzeyi ile ilişkili süreç ve yöntemlerin neler olduğu

tartışılmamaktadır.

- Katılım ile sağlanabilecek yararlar, fırsatlar ve risklerin ne olduğu açıkça

bilinmemektedir.

- Katılım ile ilgili kaynakların neler olabileceği kesin değildir.

- Katılımın başarısını ölçmeye yarayacak teknikler, yaklaşımlar ve göstergeler

bilinmemektedir.

- Katılımcı süreçlerin etkisi değerlendirilmemektedir.

- Katılımcılığın sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel koşullar gözetilerek ülkemiz

koşullarına uygun şekli, yöntemi ve stratejilerini de içeren dokümanlar

bulunmamaktadır.

Bu çalışmaya konu olan araştırma ile ulusal ölçekte katılım konusunda tanımlanan

boşlukların teknik boyutunun tamamlanmasına katkı sağlamak üzere:

• Türkiye’deki korunan alanlarda uygulanan katılımcı yaklaşımların ve katılımcı

süreçlerin mevcut durumunu politik, yasal, yönetsel ve uygulamalar açısından

değerlendirmek,

• Doğa koruma ve korunan alan uygulamalarında katılımın etkisini ölçmeye

yönelik bir yaklaşım geliştirmek ve katılımcılığın değerlendirilmesine yönelik

göstergeleri belirlemek,

• Belirlenen göstergeler aracılığıyla Sultan Sazlığı Milli Parkı (SSMP) örneğinde

uygulanan katılımcı süreci değerlendirmek ve bu alanda uygulanan katılım

düzeyini ortaya koyarak daha sonra uygulanacak katılımcı süreçlerin etkinliğini

ölçmek,

• Mevcut uygulamalardan elde edilen sonuçlar ve SSMP’ndaki uygulama

deneyiminden yararlanarak ülkemizdeki korunan alanların belirlenmesi,

Page 27: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

12

planlanması ve yönetimi süreçleri için katılım ile ilgili bir yaklaşım belirlemek

amaçlanmaktadır.

Günümüzde, korunan alanların sahip olduğu kaynak değerlerini korumaya ve

sürekliliğini sağlamaya yönelik var olan yaklaşımların, son yıllarda gündeme gelen

“katılımcı yaklaşım” anlayışı ile değiştirilmesi, kaynakların sürdürülebilirliği açısından

bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu değişimler, korunan alanların ayrılış amaçları,

yönetim biçimleri, yönetim teknikleri ve yöre insanı ile ilgi grubu katılımında kendini

göstermektedir. Önceleri salt koruma ve bilimsel amaçlı çalışmalara ayrılan alanlar,

günümüzde koruma ile birlikte sosyal ve ekonomik amaçları da önemsemektedir.

Geçmişte insana rağmen planlanan alanların, bugün yöre insanı ve diğer ilgi grupları ile

birlikte yönetilmesi ve onların ihtiyaçlarının karşılanması gerekliliği gündemdedir.

İlgi grubu katılımı ve işbirliği; korunan alanlarda ilgili taraflar arasındaki çatışmayı ve

bu alanlara gelebilecek her türlü baskıları ortadan kaldırmayı, sahiplik duygusunu

geliştirmeyi, kamu-ilgi grubu arasında şeffaflığı, gelirin etkin dağılımını öngörür.

Bu bağlamda araştırma; 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen

korunan alanlardaki katılım ile ilgili mevcut durumun ortaya konmasını, sulak alanlar

ve özel çevre koruma bölgeleri ile karşılaştırılması ile Çevre ve Orman Bakanlığı

(ÇOB), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) tarafından

yürütülen ve GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi

kapsamında desteklenen projenin örnek uygulama alanlarından birisi olan SSMP’nda

yürütülen katılımcı sürecin değerlendirilmesini kapsamaktadır.

Page 28: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

13

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Drijver (1990) insanların çevresel projelere katılımı hakkında edinilen deneyimleri

sunmak üzere Hindistan ve Kenya’daki iki milli parkta: katılımın sosyal boyutu, işlevsel

boyutu, karar verme gücü boyutu, yönü boyutu ve katılımcıların motivasyonu olmak

üzere katılımcılığı beş boyutta irdelemiş, bu çalışma ile oniki farklı ders çıkarmıştır.

Edinilen bu deneyimlerden katılım ile ilgili olanlar;

1. İnsanların proje faaliyetlerine katılımında motivasyonun öncelikli öneme sahip

olduğu ve bölgede faaliyetlerin kendiliğinden yayılması için uygun bir durum

yarattığı, finansal desteğin motivasyonu sağlamada etkili bir araç olduğu ancak

projelerde halka para verirken dikkatli olunması gerektiği,

2. İlgili taraflarla yapılacak müzakerelerin ilgi gruplarını temsil edecek seçkin

kişilerden ziyade, yerel düzeyde kaynakların doğrudan kullanıcıları ile yapılması

gerektiği, ayrıca kullanıcıların söz konusu tipte bir anlaşmaya katılmaları için

anlaşma ile katılımcıların önceliklerinin ve ilgi gruplarının sosyal ve kültürel

değerleri ile iyi ilişkilendirilmesi, iş birliğinin yalnızca maddesel motivasyona

dayandırılmaması gerektiği, gelişme kaydetmek için sosyal ve kültürel

değerlerin analizinin şart olduğu,

3. İlgi grupları ile yapılması öngörülen anlaşmalarda yerel halka sunulacak

avantajların ve hakların müzakere edilmesinde doğal alanın özellikleri ve

ekosistemin taşıma kapasitesinin dikkate alınması ve insanların bu konuda ikna

edilebilmeleri gerektiği,

4. Korumanın uygulaması ve gelişimin izlenmesi sorumluluğunun mümkün

olduğunca yerel halka bırakılması, karar verme gücü ve yönetim

sorumluluklarının yerel halka merkezi yönetimden gelmesinin yerel halkın sahip

olduğu haklar ve kazançlar konusunda merkezi yönetime karşı güvenlerini

artırdığı,

Page 29: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

14

5. Hakların, avantajların ve sorumlulukların yönetimini sağlamak için çevresel ve

doğayla ilgili projelerin yönetsel boyutunun analiz edilmesinin zorunlu olduğu,

6. Yerel halk tarafından gerçekleştirilecek sosyal kontrol, yöre insanının

anlaşmanın getirdiği sınırlamalara uymasını ve doğal kaynakların aşırı

kullanımını önlemeyi teşvik etmek için bir mekanizma olabileceği, bu ilkeye

"sosyal çit” (social fencing) denebileceği olarak belirtmiştir.

Bachert (1991) bir korunan alanda sahipliliği artırmak için bu alanın muhafazasında

konu ile ilgili profesyonellerin görevlendirilmesi, alanın geliştirilmesi ve korunması için

geliştirilecek rehberlerin ve planların hazırlanmasında bütün ilgi gruplarının

görüşlerinin alınması ve ilgi grupları arasında bilgi akışını sağlanması, STK’lar gibi

bağımsız organizayonların da süreçlerde yer almasının desteklenmesi gerektiğini

vurgulamıştır. Çalışmalara katılımı sağlamak için milli park yönetimi, yöre insanı, temel

baskı grupları, topluluk temsilcileri ve STK’lar arasında düzenli toplantılar ve

tartışmaların yapılması, belirli konular üzerine çalışma gruplarının oluşturulması ve

halka duyurma gibi araçları tanımlamıştır.

Mermet (1991) korunan bir sulak alanın yönetimi sürecinde ilgi gruplarının rollerinin

tanımlanmasının kritik bir unsur olduğu, bu durumun özellikle alanın yönetiminde

“olumlu” ve “olumsuz” duruş gösterenlerin anlaşılmasını sağlayarak sorumlulukların

buna göre dağılımının büyük önem arz ettiğini belirtmiştir.

Annorbah-Sarpei vd. (1993) çölleşme ve arazi bozulmalarının pek çok nedeninin

olduğunu, ancak çölleşmeyi yok etmek için farklı programların başarı ve başarısızlık

sebeplerinin çok iyi anlaşılamadığını vurgulamışlardır. Bu nedenle başarıya ulaşmak

için etkili olan faktörlerden birisinin çölleşmeden etkilenen ve bu alanda yaşayan yöre

halkının anti-çölleşme programlarına doğrudan katılımı olabileceğini önermişlerdir.

Anti-çölleşme çabalarında halkın katılımı için motivasyon ve teşvikin ise önemli bir

unsur olduğunu belirtmişlerdir. Dışarıdan gelecek teknoloji veya teşviklerin yerel

durum ile bütünleştirilmemesi durumunda dirençle karşılaşılabilineceğini, çevrenin

korunmasında hedeflenen amaçlara ulaşmada harici kurumlar ve kamu kurumlarının

Page 30: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

15

kendi anti-çölleşme çabalarına mevcut kültürel, ekonomik sistemleri ve yerel

organizasyonel yapıları entegre ettiklerinde başarının daha da artabileceğini ortaya

koymuşlardır.

Anonim (1993) Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı Master Planında yöre halkının

ekonomik çıkarlarının doğal ortamın korunması ile doğru orantılı olduğu konusunda

bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerektiği, ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişiler ile

koordinasyon sağlanarak halkın bilgilendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Uygulama

projelerine başlamadan önce ilgili tüm kurum, kuruluşlar ve halkın bilgilendirilerek

taraflar arasında görüş birliğine varılması öneri olarak sunulmuştur.

Anonymous (1995) projelerin mantıksal çerçevesine dâhil edilecek göstergelerin nicel

ve nitel boyutu ile zaman boyutu üzerinde durmuştur. Göstergelerin nicel boyutunda;

katılımcıların sayısı, kurumsal temsiliyetleri, sürece aktif katılım durumları, ilgi

gruplarının katılımında yararlanılan kaynağın nereden sağlandığı gibi durumlardan

yararlanılabilineceği belirtmiştir. Göstergelerin nitel boyutunda ise sosyo-kültürel

değerler hakkındaki durumları tanımlayacak nitelikte olması gerektiğini vurgulamıştır.

Colfer ve Wadley (1996) “Katılımın” değerlendirildiği, katılımda uygulanabilir ve

uygulanabilir olmayan varsayımlar üzerine yaptıkları çalışmalarıyla orman yönetiminde

yöre insanı tarafından katılımın seviyesini değerlendirmek için bazı metotlar kullanarak

bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarında öngördükleri metotların değerlendirilmesi

sonucunda nicel ve nitel metodların kombinasyonunun tek bir metodun

uygulanmasından daha fazla etkin olduğunu belirlemişlerdir. Arazi çalışmasında

“orman yönetiminde” tanımlanan “ilgi” veya “sahiplilik” duygusunun orman

köylülerinin katılımını artırdığını, yine katılımın çatışma çözümü ve ilgi gruplarını

yetkilendirmede bir araç olduğu kadar yerel orman kullanımı ve yönetim stratejileri

hakkında faydalı bilgiler de sağlayarak orman yönetimini desteklediğini ortaya

koymuşlardır.

Page 31: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

16

King (1996) entegre kıyı yönetiminde katılımın rolü rolü üzerine yaptığı bir çalışmada

katılım kaynaklarını: zaman, para, beceriler, konaklama ve faaliyetlerin gerçekleştiği

yer olarak tanımlamış, katılım için mekanizma ve teknikleri ise: bilgi verme, çalışmaya

katılma, yetkilendirme, yöre insanına sorumluluk verme, bilgi alma, bilgi toplama ve

karar vermede paylaşım olarak tanımlamıştır.

Çelem ve Karadeniz (1998) doğal kaynakların korunmasında halkın katılımının katkı

verme şeklinde, organizasyon şeklinde ve yetki verilmesi şeklinde 3 temel tipi olduğunu

vurgulamışlardır. Doğal değerlerin korunmasına yönelik projelerde halk katılımının

analitik olarak değerlendirilmesinin ise: sosyal, fonksiyonel, karar gücü, yönü ve

katılımcıların motivasyonu olmak üzere katılımın 5 farklı boyutunun olduğunu

belirtmişlerdir. Katılımın sosyal boyutunda, katılımın genişlik ve derinliğinin önem

kazandığını, fonksiyonel boyutunda, yine katılımın genişlik ve derinliğinin önemli

olduğunu, karar gücü boyutunda, katılımcıların karar vermedeki etkinliğinin önemli

olduğunu, katılımın yönü boyutunda, katılımcıların çalışmalar sürecinde bazen

destekleyici, bazen direnç gösterici olabileceğini, katılımcıların motivasyonu boyutunda

ise, ilgi gruplarının süreçlere katılım, destekleme veya karşı duruş nedenlerinin çok iyi

bilinmesiyle katılımın yoğunluğunun artırılabileceğini vurgulamışlardır.

Sommer (2000) izleme ve değerlendirmede ilgi gruplarının katılımını: değerlendirme

girdileri (halkın katılımı için harcanan para miktarı), değerlendirme çıktıları

(çalışmalara katılan ilgi grupları ve uygulamanın sonucunun iyi veya kötü olması

durumu) ve değerlendirme sonuçları (halkın katıldığı faaliyetlerin etkisinin ne olduğu,

amaçların karşılanma veya karşılanmaması durumları) üzerinde durmuştur. Çalışma ile

izleme ve değerlendirme süreçlerinde ilgi grupları katılımında; yukarıdan-aşağıya ve

aşağıdan-yukarıya olmak üzere iki zıt yaklaşımı uygulamış, her iki yaklaşımın da

avantaj ve güçlüklerinin olduğunu belirtmiştir. Her iki yaklaşımın karşılaştırılması

neticesinde ve mevcut uygulamalardan da yola çıkarak bu yaklaşımların yeni bir

versiyonuna ulaşmış ve halkın katılımının izlenmesi ve değerlendirilmesinde anketler,

yarı-yapılandırılan görüşmeler ve mevcut dokümanların gözden geçirilmesinin uygun

olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların izleme ve değerlendirme çalışmalarına daha az

katılım sağlamalarının ve katılımdaki engellerin nedenlerini: anlama problemleri,

Page 32: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

17

süreçlere alışıklık, güvenilirlik ve inanma, süreçler üzerine kontrol, zamana yakınlık,

yararların kesinliği, fiyat ve faydanın dağılımı ve faydaların yapısı olarak tanımlamıştır.

Karadeniz vd. (2000) korunan alanların karşı karşıya kaldığı problemlerin sosyal

kökenli olduğunu, koruma alanı sistemlerinin devamlılığını tehdit eden güçlerin başında

sosyal güçlerin geldiğini vurgulamışlardır. Yerel nüfusun koruma alanına ilişkin

gelişmelerden haberdar edilmediği ve görüşü alınmadığı sürece sorunlar yaşandığı ve

çalışmaların neredeyse her aşamasına karşı çıkıldığı, özellikle de kooperatifler gibi

ekonomik anlamda alana doğrudan bağımlı kişilerin oluşturduğu grupların –ki bunların

çoğunlukla güçlü baskı gruplarını oluşturduklarını- etkisi ve yönlendirmesiyle protesto

gösterileri bile düzenlenebildiğini belirtmişlerdir. Yöre halkının koruma alanı

konusunda doğru ve yeterli bilgilendirilmemesi nedeniyle oluşan yanlış anlama ve

bilgilenme sonucunda tepkilerin daha da büyüdüğünü açıklamışlardır.

Anonymous (2002) korunan alan yönetiminde halk katılımı üzerine en iyi uygulama

örneklerini içeren çalışmada tamamen devlet kontrolünden tamamen halk kontrolüne

uzanan halk katılımını tanımlamış ve korunan alan kurumları ve halkın katılımının

yasal, politik boyutu ile planlama süreçleri, yeni alanların belirlenmesi, ortaklık gibi

konularda çalışmalarda bulunmuştur. Halk katılımının olumlu ve olumsuz yönlerini,

halk katılımının düzeylerini, korunan alan yönetiminde halkın katılımını örnek

çalışmalarla irdelemiştir.

Brody (2003) planlama süreçlerine anahtar ilgi gruplarının temsiliyetinin ve endüstri,

kamu kurumları ve STK’lar benzeri özel ilgi gruplarının katılımının daha yüksek

kalitede bir planın hazırlanmasını sağlayacağını ortaya koymuştur. Bu amaçla ilgi grubu

katılımının ve ekosistem tabanlı planların kalitesinin analizini üç perspektifte

incelemiştir. Bunları;

- İlgi gruplarının büyük çoğunluğunun temsiliyeti,

- Hedeflenen katılımda endüstri, ticaret, çevresel STK’lar, yerel yönetimler

ve diğerleri olmak üzere beş ilgi grubu üzerinde odaklanma ve

- Planın niteliğindeki değişimin alternatif açıklamalarla kontrolü için

katılımla bağlantıların kurulması olarak belirlemiştir.

Page 33: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

18

Çalışmada odaklanma veya özgünlük düzeyinin her artışında, planlama sürecine ilgi

grubu katılımının etkisinin daha anlaşılır hale geldiği, katılım zamanının ve koşullarının

planların daha yüksek kalitede üretilmesini etkilediğini açıkça ortaya koymuştur. Geniş

ilgi grubu katılımının etkinliği teorik olarak güçlü bir şekilde doğrulanmış olmakla

birlikte ilgi gruplarının temsiliyetinin farklı sektörlerden (örneğin tarım sektörü) yerel

gruplara doğru sıralandığında planın niteliği üzerinde etkinin istatistiksel olarak önemli

olmadığını belirlemiştir. Yine planlama süreçlerine katılımın çok olmasının planların

kalitesini artırmada bir garantisinin olmadığını, farklı çıkar grupları ve görüşlerini

bildirmek üzere bekleyen çoklu grupların varlığının planlama süreçlerinde sıkıntılar

yaşatabildiği ve sıkıntıların elde edilecek çıktıların kalitesini etkileyebileceğini

tanımlamıştır. Geniş ve çeşitli ilgi grubu katılımında ilgi grupları arasında daha az

sayıda anlaşma sağlanabileceğinden dolayı planın nitelikli hale gelebilmesi için “daha

düşük ortak paydada” buluşulabilineceği belirlemiştir. Geniş temsilcilerle katılım

önemli bir etkiye sahip değilken, bireysel katılımların varlığının katılımcıların doğal

sistemlerin korunması konularında sahip oldukları yeteneklere ve bilgiye bağlı olarak

kapsamlı planların niteliğini istatistiksel olarak etkilediğini ortaya koymuştur. Doğal

kaynakların yönetiminde geniş gruplardan ziyade “anahtar ilgi gruplarının” süreçlerde

yer almasının bütünleştirilmiş planların niteliğini artırdığını, katılımcıların kaynakları ve

çalışmayı daha fazla sahiplendiğini, süreçlere daha fazla hakim olduğunu belirtmiştir.

Planlama sürecinde STK’ların varlığının planın niteliği üzerine olumlu etkisinin

olduğunu, özellikle çevresel grupların planlama sürecine son derece değerli veriler ve

sahip oldukları deneyimlerini aktarabildiklerini, öte yandan pek çok STK’nın eğitsel

görevleri ve çevreye karşı duruşlarının da planın kalitesini artırdığını vurgulamıştır.

Yerel hükümet kurumlarının varlığının ise ekosistem tabanlı planın hazırlık sürecinde

olumsuz bir etkiye sahip olduğu, bununla beraber etkinin istatistiksel olarak önemli

olmadığı, bu durumda kamu kurumlarının planlama süreçlerine katılımımda planın

niteliğini artırabileceği kanısına varmıştır. Genel olarak yapılan çalışmada geniş

temsiliyetten çok anahtar ilgi gruplarının planlama sürecine katılımının planın niteliğini

yükselttiği ve katılımın daha etkin olduğunu ortaya koymuştur.

Abrams vd. (2003) korunan alanlarda yönetişim, yönetişimin rolü, yönetişimin tipleri,

iyi yönetişimin nasıl olduğu ve olması gerektiği ile korunan alan yönetişiminin

Page 34: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

19

değerlendirilmesi için göstergeleri tanımlamışlardır. Çalışmada yönetişimin

önemsenmesinin nedenlerini; hükümetlerin politikalarını uygulamak, programlarını

daha uygun maliyetle, diğer programlarla uyumlu, adil gerçekleştirmek ve sosyal

faydaları artırmayı istemeleri, vatandaşların onların yaşamlarını değiştirecek kararların

daha adil alınmasını ve eğer uygulamalarda adaletsizlikler olması durumunda bunların

düzeltilmesini istemeleri olarak iki temel faktöre bağlamışlardır.

Borrini-Feyerabend vd. (2004) korunan alanlarda birlikte yönetim ve topluluk

tarafından yönetilen korunan alanlar için uygulanabilecek rehber bilgiler ve politikalar

kapsamında korunan alanlarda birincil ve diğer ilgi gruplarını ayırt etmede temel

kriterleri ortaya koymuşlardır. Bu kiterleri:

- Korunan alanda araziyi veya doğal kaynakları ihtiva eden yasal veya

geleneksel hakların varlığı,

- Benzer arazi ve kaynaklarla ilişkinin devamlılığı,

- Geçim ve yaşamın sürdürülebilirliliği için doğal kaynaklar üzerine olan

doğrudan bağımlılık,

- Arazi ve kaynaklarla tarihsel ve kültürel ilişkiler,

- Kaynakların yönetimi için eşsiz bilgi, beceri ve tesisler,

- Benzer kaynaklar üzerindeki ekonomik ve sosyal hakların derecesi,

- Yönetim süreçlerindeki kayıplar ve zararların karşılanması,

- Yönetime gösterilen katkı ve ilginin derecesi,

- Ulusal koruma ve kalkınma politikaları ile ilgi gruplarının ilgileri ve

faaliyetlerinin uyumluluğu,

- Ülke tarafından imzalanan ve taahhüt altına girilen anlaşmalar ve

sözleşmeler ile ilgi gruplarının ilgilerinin ve faaliyetlerinin uyumluluğu

olarak tanımlamışlardır.

Mendoza ve Prabhu (2005) çalışmalarında sürdürülebilir orman yönetimini

değerlendirmek için katılımcı yaklaşımlarla uyumlu bir katılımcı modelleme

çerçevesinde: genel zihinsel haritalama, nitel sistem dinamikleri ve belirsiz (fuzzy)

zihinsel haritalama olmak üzere yumuşak sistem dinamik metodlarını üç tip olarak

tanımlanmışlardır. Katılımcı modellemeyi ise sürdürülebilir kaynak yönetimi gibi daha

Page 35: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

20

karmaşık problemlerin analizinde uygun bir çerçeve ve alternatif bir yaklaşım olarak

sunmuşlardır. Önerilen çerçeve katılımcı modellemede yöre insanının aktif katılımıyla

yerel bilginin avantajları kullanılarak katılımcı kırsal değerlendirmenin güçlü yanları ile

yapılandırılan modellemenin analitik olanaklarını birleştirmişlerdir

Dinçer (2005) korunan alanlarda yaşayan bir yöre insanı olarak bu alanların korunan

alan ilan edilmesi sonrasında yaşamış oldukları sorunları ve korunan alanlarla ilgili

kurumlardan beklentilerini ortaya koymuştur. Konuya ilişkin olarak, kendi yaşam

mücadelelerinde sıkı ilişki içinde oldukları doğal alanların gerekçesini tam olarak

bilmeden, anlamadan yasal olarak koruma altına alınması, yasaklarla tamamen bu

alanlarda yaşayan yöre insanının göz ardı edilmesinin günlük hayatta pek çok sorunlarla

karşılaşmalarına ve her şeyden önce sorunların çözümsüz kalması nedeniyle de

kendilerinin huzursuz oldukları ve yaşamlarının olumsuz etkilendiğini belirtmiştir.

Yine bu tür alanların yasal olarak koruma altına alındıktan sonra yöre insanının aleyhine

gelişen bir durumun ortaya çıktığını, bu alanlarla geçmişten gelen bir bağlarının

olduğunu, ancak kısıtlarla bu bağlantının ve alanlarla olan birlikteliğin kopartılmaya

çalışıldığını vurgulamıştır. Korunan alanların ilan edilmeden önceki süreçlerde yöre

insanına kesinlikle sorulmadığı, yasal olarak koruma altına alındıktan sonra planlama

aşamasında dahi yöre insanının mevcut durumu ve bu konudaki talep ve düşüncelerinin

dikkate alınmadığı, mevcut durumlar dikkate alınmadığı için ise bilgileri dışında alan

sınırları ve alan içinde bölgeleme yapıldığı, bu uygulamanın da özellikle arazi kullanımı

konusunda ciddi sorunların yaşanmasına neden olduğunun altını çizmiştir.

Geray ve Yılmaz (2005) Analitik Hiyerarşi Tekniği (AHT) kullanarak karar vericiler,

kamu, çıkar-baskı grupları ve sektör uzmanlarının tercih, ihtiyaç ve beklentilerine göre

katılımcı bir yaklaşımla en uygun arazi tahsis şeklinin seçilmesine yönelik bir uygulama

gerçekleştirmişlerdir. AHT’nin ikili araştırmalara imkân vererek karar vericiler, kamu,

çıkar-baskı grupları ve sektör uzmanlarının sezgi ve hükümlerini daha doğru bir şekilde

yansıtabilmelerine imkan sağladığını, böylece elde edilen bilgilerin kullanılarak

alternatif arazi tahsisleri arasında güvenilir bir şekilde en uygun olanının seçilebildiğini

ortaya koymuşlardır.

Page 36: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

21

Ericson (2006) katılımcı yaklaşımların yöre insanına kendi düşüncelerini söyleme ve

korunan alanların korunması ve geliştirilmesi süreçlerini desteklemede bir rol verdiği

ancak, koruma programlarının özel hedef ve amaçlarını karşılamada yöre insanının

varlığını ve fikirlerini anlamak için nasıl bir katılımcı sürecin göz önünde

bulundurulması gerektiğinin açık olmadığını belirterek, Meksika’nın Yukatan

Yarımadası’nda Calakmul Biyosfer Rezervi içerisindeki topluluklarla uygulanan

araştırma programında kullanılan katılımcı yaklaşımların güçlü ve zayıf yanlarını

değerlendirmiştir. Bu çalışmada rezervin sınırları içindeki kırsal toplulukların nüfus

gelişimi, göç, arazi rejimi ve alan kullanımı uygulamaları arasındaki karmaşık ilişkileri

topluluk haritalaması, tarihi matrisler, kurumsal diyagramlar, mevsimsel takvimler,

yarı-yapılandırılan görüşmeler ve diğer topluluk-düzeyi yansıtıcı teknikleri kullanarak

irdelemiştir. Katılımcı yaklaşımların güçlü yanlarını; araştırma ve planlama süreçlerinde

yöre insanına bir rol vermesi, yöre insanından temsilcileri arazi ekipleri içine dâhil

etmesi, katılımcı kırsal değerlendirme ile önerilen teknikler benzeri görsel tabanlı

tekniklerin kullanımı vasıtasıyla yaratılan yansıma olarak tanımlamıştır. Çalışma

alanındaki deneyimden yola çıkarak katılımcı yaklaşımlarda bazı temel zayıflıkları;

katılımcı kırsal değerlendirme tekniklerinin toplulukla bağlantılı analizlerde sadece

yansıma etkisi yarattığı, bu nedenle diğer tipteki analizler üzerine deneyimin olmaması

olarak tanımlamıştır.

Kothari ve Pathak (2006) yönetsel gücün ve politikanın merkezi olmayan yönetimde

olmasının küresel bir olay olduğunu, karar verme fonksiyonlarının çeşitli ülkelerde ve

çeşitli düzeylerde yerel hükümetlere devredildiğini, bunun doğal kaynakların

korunması ve yönetimi üzerinde çeşitli etkilerinin olduğunu, fakat hâlihazırda işbirliği

mekanizmasının iyi çalışmadığını belirtmişlerdir. Öte yandan çalışma ile: karar verme

ve uygulamada kontrolü ele geçirmede insana bağlı yürüyen ve resmi olmayan yönetim

ve güçleri dağıtmak için hükümetlerin yasal veya politik önlemlerini içeren resmi

yönetim olmak üzere iki çeşit merkezi olmayan yönetimi tanımlanmıştır.

Lockwood vd. (2006) korunan alanların geçmişten günümüze yönetimi, korunan

alanlara yönelik yaklaşımlar, korunan alanların etkinliğinin değerlendirilmesi ve

korunan alanlarda yönetişim konularında temel yaklaşım ve prensiplerini

Page 37: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

22

tanımlamışlardır. Çalışma ile özellikle korunan alanlar için: 1. Devlet tarafından

yönetilen korunan alanlar, 2.Ortaklaşa yönetilen korunan alanlar, 3. Özel sektör

tarafından yönetilen korunan alanlar ve 4. Topluluklar tarafından yönetilen korunan

alanlar omak üzere 4 yönetişim tipi tanımlamışlardır. Yönetişimdeki aktörleri: Ulusal

ve alt-ulusal devlet kurumları, STK’lar, özel mülk sahipleri, yöre insanı ve uluslar arası

kamu kurumları olarak tanımlamışlardır.

Demirayak (2006) Türkiye’de alan koruma çalışmalarının yasal ve yönetsel boyutlarını

değerlendirerek, bu alanların korunmasında etkinliği artırmak amacıyla yeni bir yönetim

yaklaşımının getirilmesi ve burada katılımcı yaklaşımların uygulanması ile birlikte ilgili

taraflarla yönetimin etkinliğini ortaya koymuştur. Türkiye’de Koruma Alanlarının

Yönetsel Planlama çalışmalarında:

• Doğa korumada ortaklık, işbirliği, koordinasyonun zorunlu olduğu, bu

işbirliğinin özellikle hükümet, STK ile yürütülen çalışmalarda verimliliği

artırdığı,

• Farklı sektörlerde doğa korumanın ve çevrenin dikkate alınmasının

gerektiği, bunun aynı zamanda sektörlerdeki kaynak israfını önleyeceği,

• Halkın katılımının yetersiz olduğu veya sağlanmadığı alanlardaki koruma

çalışmalarında, verimli ve olumlu sonuç almanın imkansız olduğu, bu

alanlardaki sorunlar için yerel çözümlerin üretilmesi gerektiği,

• İlgili kurumlarda koruma için gerekli kapasitelerin bir an önce

geliştirilmesi gerektiği,

• Koruma alanlarında yerinden yönetim yaklaşımının gerekliliği,

• Deneyimli insan kaynaklarında sürekliliğin esas olması ve kamuoyunun ve

yöre insanının bilinç düzeyinin yükselmesi gerektiği,

• Yöre halkı için koruma alanlarında gelir kaynaklarının yaratılmasının

zorunlu olduğu,

• Türkiye’de koruma alanları için bir stratejinin oluşturulması gerekliliği

ortaya konulmuştur.

Page 38: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

23

Rasche vd. (2006) katılımcı bir süreci “etkinlik”, “eşitlik”, “şeffaflık”, “esneklik”,

“gücün paylaşılması” ve “erişilebilirlik” gibi katılımın altı durumunu dikkate alarak

ölçmüşler ve katılımcı süreci “yoğunluk diyagramı” olarak isimlendirilen dairesel bir

diyagramla görselleştirmişlerdir. Katılımcı sürecin ölçülmesinde katılım seviyesini

yüksek, orta ve düşük olarak değerlendirmişlerdir. Katılım durumları olarak

nitelendirilen altı unsurun kullanılması yaklaşımının, katılımın farklı yoğunlukları

arasında niteliksel olarak ayrım yapılmasına olanak sağlayıcı olduğunu ortaya

koymuşlardır. Planlamada, tanımlanan bu altı katılım durumunun uygulanması ile

katılımcı süreçlerin karşılaştırılması ve değerlendirilmesinin yapılabildiği ve katılım

durumunun grafiksel olarak gösterilebildiğini belirtmişlerdir. Yine altı katılım

durumunun katılımcı süreçlerin genel sınıflarının (yatay, dikey, odaklı danışma, karar

ver-ilan et-savun süreçleri, sembolik ve yoğun katılım) tanımlanmasında da yardımcı

olduğunu vurgulamışlardır.

Berkes vd. (2007) yerel bilgi birikimi ve toplum temelli izlemenin bilginin kullanımı ve

uygulamanın daha iyi olmasında etkili olduğunu örneklerle ortaya koymuşlardır.

Çalışmalarında yöre insanının katılımı ve katılımcılık konularında mevzuatın mevcut

olduğunun, ancak uygulama alanında katılım için yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli

görülmediğinin, bütünleştirilmiş yönetimde yerel bilgi birikiminin dahil edilmesinin

müzakere süreçlerinde önemli olabileceğinin, bu durumun denizel çevrenin daha iyi

anlaşılmasını sağlayacağının altını çizmişlerdir. Yerel bilginin kullanımının alan ile

ilgili bilginin paylaşımında ve yönetimini değerlendirmede etkin iletişim ağı

geliştirmeye öncülük edebileceğini de vurgulamışlardır. Pek çok deneyimler temel

alındığında yerel gözlemler ve toplum temelli izlemenin kullanımının ümit verici

olduğunu, bununla beraber yerel deneyimlerin ortaklaşa yönetim süreçlerine katılımının

kolay olmadığını, bilim adamları ve topluluk arasında sıkı bir işbirliğine ihtiyaç

duyulduğunu, bunun da “yaparak öğrenme” veya “ortak yönetimin” süreçlerinde bir

adım olduğunu ortaya koymuşlardır.

Anonim (2007a) “Sultan Sazlığı Milli Parkı ve RAMSAR Alanı Uzun Devreli Gelişme

Planı ve Yönetim Planı” kapsamında: yönetim planının hazırlık aşamasında uygulanan

katılımcı planlamada; Katılımcı Kırsal değerlendirme (inceleme gezileri, derinliğine

Page 39: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

24

görüşmeler vb) ve Katılımcı Öğrenme ve Eylem Metodolojilerinin (Beyin fırtınası,

haritalama vb.) kullanıldığı, yöre halkının fiili katılımının: Doğrudan katılım

(Bireylerle yüz yüze görüşmeler veya temsilcilerin yöre halkı adına fikir ve görüşlerini

belirtmesi ), Dolaylı katılım (Yöre halkını temsil eden kişiler, gruplar ya da kişinin

akrabaları ve arkadaşları ile yüz yüze görüşmeler) ve Temsili katılım (Yöre halkının

birlikler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler veya resmi kurumlar aracılığıyla

temsili olarak) şeklinde gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Yönetim planı hazırlanması

sürecinde halkın katılımı; veri analizi, sorunların tanımlanması, vizyon belirleme, taslak

planların paylaşımı ve müzakere süreçlerinde de devam ettiği vurgulanmıştır.

Anonim (2007b) “GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi”

kapsamında bir korunan alanın yönetiminde paydaşları ve paydaşların genel özellikleri,

katılım ve katılımcılıktaki amaçlar, katılım biçimleri, korunan alanlar için yönetişim

mekanizmaları ve bu mekanizmaların özellikleri, farklı düzeylerde katılım sağlamak

için potansiyel mekanizmalar ortaya konmuş ve örnek çalışmalarla desteklenmiştir.

Yine aynı çalışmada katılımcı yönetim planı konuları ve süreçleri, ilgi grubu katılımı,

katılımcı yönetim planlamasının faydaları açıklanmıştır. Katılımcı yönetim planının

faydaları: artan sahiplenme duygusu, alanın korunmasına destek, sürdürülebilir

kalkınma ve doğa korumayı bütünleştirmek, sorunların çözümüne destek olarak

belirtilmiştir. İlgi grubunun katılımı ise: bilgilendirme, danışma, ortaklaşa karar vermek

ve ortaklaşa hareket etmek olarak açıklanmıştır.

Anonim (2007c) “Türkiye’deki Sulakalan Yönetim Planlamacıları için Kaynak

Materyal Oluşturulması Projesi” kapsamında hazırlanan “Sulak Alan Yönetim

Planlaması Rehberi”nde, katılımcı sulak alan yönetim planlamasında çoklu ilgi grubu

süreçleri detaylandırılmış, katılımcılığın dereceleri, olumlu ve olumsuz yönleri, ilgi

grubu analizi, kolaylaştırıcılık ve çatışma yönetimi konuları açıklanmıştır.

Fletcher (2007) Avrupa Birliğinin (AB) Deniz Strateji Direktifinin ilgi grubu katılımı ile

ve bilimsel-tabanlı olarak hazırlamasını istediğini, söz konusu direktifin hazırlanacak

stratejinin gerekliliklerini açık olarak tanımlamasına rağmen ilgi grubu katılımı ile ilgili

gereklilikleri içermediğini vurgulamıştır. Çalışma ile Deniz Strateji Direktifinde ilgi

Page 40: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

25

grubu katılımını karşılamaya yönelik kritik bir incelemede bulunmuş ve ayrıntılı olarak

ilgi grubunun tanımı, katılımın sıralanması, amaç ve şekli üzerinde odaklanmıştır.

Araştırmacı tarafından yapılan eleştiride çerçevenin değerlendirilmesinde tamamen

bilimsel değerlendirmeden ziyade karar verme süreçleri göz önünde bulundurularak

sosyal süreçler karşılaştırmıştır. Sonuçta deniz bilimi ve politikası arasında ilgi grubu

katılımıyla ilgili olarak uyumda eksikliğin olduğu, bunun da geleneksel anlamda

yaşanan gerilimi sürdürebileceğini belirtmiştir.

Leverington vd. (2008) korunan alanlarda yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi için

yöntemlerin gözden geçirilmesi, değerlendirme sonuçlarında örneklerin ve genel

temaların ortaya konması ve yönetim etkinliğinin ölçülmesine önderlik edecek en

önemli faktörlerin belirlenmesine çalışmışlardır. Çalışmada korunan alanlarda yönetim

etkinliğinin değerlendirilmesi için en yararlı ve yaygın olarak kullanılan göstergelerin

analiz edilmesi de hedeflenmiştir. Bu kapsamda genel yönetim etkinliğinin

değerlendirilmesi için 200’ün üzerinde göstergeyi sorularla eşleştirmişlerdir.

Göstergeler için ana başlıklar; planlama, girdiler, süreç, çıktılar ve sonuçlar olarak

tanımlamışlardır. Çalışma ile diğer değerlendirme yöntemlerinin yanı sıra göstergeler

kullanılarak korunan alanların yönetim etkinliğinin değerelendirilmesi üzerine

raporlamanın yapılabileceği kanaatine varmışlardır.

Anonim (2009a) Yıldız Dağlarında Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğal Kaynakların

Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi- Yıldız Dağları Biyosfer Projesi kapsamında

proje alanına yönelik hazırlanan plan için katılımıcı bir planlama süreci tanımlanmış ve

planlama çalışması bu süreç takip edilerek gerçekleştirilmiştir. Planlama sürecine ilgi

gruplarının katılımı 3 aşamada gerçekleştirilmiş. Birinci aşama: Paydaşların

belirlenmesi ve analiz edilmesi, bir kolaylaştırıcı ekibin oluşturulması ve Yıldız Dağları

için sürdürülebilir bir gelecek planlanması çalışmasına paydaşların da dahil edilmesi

için gereken sürecin planlanması; İkinci aşama: Paydaş gruplarla diyalog başlatılarak,

paydaşların Yıldız Dağları’na ilişkin görüşleri ve arzularını ifade etmelerinin ve Proje

ile ilgili bilgi alışverişinde bulunulmasının sağlanması; kooperatifler ve avcılık

dernekleri gibi mevcut yönetim sistemlerine dayalı olarak, Yıldız Dağları içerisindeki

doğal kaynakların yönetilmesine toplum bazlı bir yaklaşım getirilmesi ve Üçüncü

Page 41: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

26

aşama: yönetim planlaması sürecini yürütmek üzere yerelden ve merkezden uzman ve

alanı tanıyan temsilcilerden bir yönetim planlaması biriminin oluşturulması, yönetim

planlama birimi ile doğrudan temas kuracak olan ve hem köyleri hem de kamu kurum

ve kuruluşları ile STK’ları temsil edecek bir Paydaş Çalışma Grubu’nun kurulması

olarak tanımlanmıştır. Süreçte; katılım için öngörülen beş tipten (açık diyalog,

sınırlandırılmış diyalog, danışma, bilgi alma ve bilgi verme) kararların ilgi grupları ile

birlikte alınmasını ve paylaşılmasını öngören açık diyalog tipi kullanılmıştır. İlgi

gruplarının katılımında: Katılımcı Kırsal değerlendirme ile (inceleme gezileri,

derinliğine görüşmeler, anketler, yarı yapılandırılmış soru formları, toplantı, çalıştay,

örnek çalışmaları paylaşma vb.) Katılımcı Öğrenme ve Eylem Yöntemi (Beyin fırtınası,

haritalama, resimleme, vb.) kullanılmıştır. Katılımcı süreç sonrasında ortak bir plan ve

plana entregre edilen bir yönetim modeli tanımlanmıştır.

Page 42: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

27

3. KURAMSAL TEMELLER

Bu bölümde korunan alanların belirleme, planlama, yönetim ve izleme süreçlerinde

katılım ve katılımcı yaklaşımların değerlendirilmesi ve ülkemiz koşullarına adapte

edilebilecek katılımcı mekanizmalar, katılım ile ilgili strateji ve ilkelerin tanımlanması

ile örnek uygulama alanında katılımcılığın izlenmesi amacıyla geliştirilen yaklaşımın

dayandırıldığı temeller ve bu temellerle ilgili bazı kavramlar açıklanmıştır.

3.1 Korunan Alanlar ile İlgili Kavramlar

Korunan alanlar, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BÇS) ve Binyıl Kalkınma Hedefleri

(BKH) amaçlarına ulaşmada en önemli araçlardan birisi olarak kabul edilmektedir.

Özellikle yerel düzeyde insanların yaşamlarını destekleyerek yoksulluğun azaltılmasına

yardımcı olurken biyolojik çeşitliliğin korunması için de dünyanın en masrafsız aracıdır.

Korunan alanlar doğanın yerinde korunması ve su sağlama, gıda üretimi, halk sağlığı ve

doğal afetlerin etkisinin azaltılması gibi temel ekosistem hizmetlerinin sağlanması için

çaba gösterir (http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa., 2010a).

IUCN tarafından korunan alan 2004 yılında: “biyolojik çeşitliliğin, doğal ve kültürel

kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ayrılan, yasal ve diğer

etkili araçlarla yönetilen karasal ve denizel alanlar” olarak, 2008 yılında ise: bütünleşik

ekosistem hizmetleri ve kültürel değerler ile doğanın uzun dönemli korunmasını

sağlamak için kabul edilen ve ayrılan, yasal veya diğer etkili araçlarla yönetilen net

olarak tanımlanan coğrafik bir yüzeye sahip alan olarak tanımlanmıştır

(http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa., 2010a).

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi korunan alanı: özgün koruma amaçlarını

gerçekleştirmek için belirlenen, düzenlenen ve yönetilen, coğrafi olarak tanımlanmış bir

alan, “‘In-situ’ koruma” yı ise ekosistemlerin ve doğal yaşam ortamlarının korunması,

yaşayabilir tür popülasyonlarının doğal çevrelerinde; evcilleştirilmiş veya kültüre

Page 43: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

28

alınmış türlerin ise ayırt edici özelliklerini geliştirdikleri çevrelerde muhafazası ve geri

kazanılması olarak tanımlamıştır (Anonim 1996).

Doğa Koruma Alanı: Doğal çevrenin korunması ve incelenmesi amaçlarıyla ayrılan

alan olarak tanımlanmaktadır (Anonim 1995).

Korunan alan-koruma alanları: Hedeflenen koruma amaçlarını gerçekleştirmek için

belirlenen veya düzenlenen ve yönetilen; bölgesel, ulusal ya da uluslar arası düzeyde

önemli doğal, kültüre tarihi, arkeolojik ve peyzaj kaynak değerlerinin korunması,

geliştirilmesi ve uzun dönemde devamlılığının sağlanması için yasal, teknik, idari,

sosyal ve ekonomik önlemlerin uygulandığı, coğrafi olarak tanımlanan ve resmi statü ile

ilan edilen alanlar olarak tanımlanmaktadır (Anonim 2007d).

Korunan alanlar ayrılış amaçlarına göre kategorilere ayrılmaktadır. Bugün dünyada

uluslararası düzeyde kabul gören yerinde (in-situ) koruma kategorileri ve koruma

yaklaşımlarından bazıları; IUCN'nin Koruma Alanları kategorileri, UNESCO'nun

Biyosfer Rezervleri ve Dünya Miras Alanları ile RAMSAR Alanları, Avrupa Birliği’nin

Natura 2000 Alanları’dır. Ulusal korunan alan kategorileri ise; milli park, tabiatı

koruma alanı, tabiat parkı, tabiat anıtı, yaban hayatı geliştirme sahası, sulak alanlar, özel

çevre koruma bölgeleri, doğal sit alanları ve muhafaza ormanları olarak sıralayabiliriz.

Uluslar arası düzeyde benimsenmiş olan IUCN’in Dünya Korunan Alanlar Çalışma

Grubu (WCPA) tarafından belirlenen korunan alan kategorileri çizelge 3.1’de

verilmiştir.

Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri (Davey ve Phillips 1998) Koruma Kategorisi Özellikleri

I. Mutlak Koruma Ia. Mutlak Doğa Koruma Rezervi Ib. Yabanıl Alanları Koruma

Esas olarak bilimsel araştırma ve çalışmalara olanak sağlama ve yabanıl yaşam alanlarının korunması amacıyla yönetilen alanlardır.

II. Milli Park Esas olarak ekosistem koruma ve turizm amacıyla yönetilen korunan alandır.

Page 44: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

29

Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri (Davey ve Phillips 1998) (devam)

III. Doğal Anıt Esas olarak spesifik doğal olaylarının korunması için yönetilen korunan alandır.

IV. Habitat ve Tür Yönetim Alanı

Esas olarak müdahale edilerek habitatların ve türlerin korumak için yönetilen korunan alandır.

V. Peyzaj Koruma Alanı (Kara/Deniz)

Esas olarak kara ve denizlerin korunması ve rekreasyonel kullanımların planlanması amacıyla yönetilen korunan alandır.

VI. Kaynak Koruma Alanı

Esas olarak doğal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı amacıyla yönetilen korunan alandır.

Koruma statüsü: Bir alandaki ekososistemleri; doğal, yarı doğal veya insan eliyle

oluşturulmuş yaşam alanlarını ve doğal yayılış gösteren türleri korumak ve gerektiğinde

iyileştirmek amacıyla geliştirilmiş ve sınırları kesin olarak belirlenmiş alanlardaki belli

başlı kısıtlama, tasarruf, doğal alan restorasyonu ve her türlü kullanım biçimini

düzenleyen yasal ve idari arazi kullanımı statüsü ile koruma altına alınmış türlere

uygulanan tüm koruma ve kullanma tedbirleri statüsünü belirtmektedir (Anonim

2007d).

Doğanın yerinde korunmasındaki en önemli araçlardan birisi olan doğa koruma

alalarından milli park, tabiatı koruma alanı ve sulak alan kategorileri çeşitli kaynaklarda

aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

IUCN tarafından yapılan tanıma göre Milli Park:

a. Bir ya da birden fazla ekosistemin ekolojik bütünlüğünü bugün ve

gelecek nesiller için korumak,

b. Alanın belirlenmesi amaçlarına ters düşen işlerin veya istismarların

önüne geçmek,

c. Çevresel ve kültürel bakımdan uyumlu olan tüm ruhsal, bilimsel, eğitsel,

rekreasyonel ve ziyaret olanakları sunmak için ayrılan kara ve/veya deniz

alanlarıdır (Davey and Phillips 1998).

Page 45: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

30

Ülkemizde milli park statüsünü yasal olarak uygulama altlığını oluşturan 2873 sayılı

Milli Parklar Kanunu’nda;

Milli Park: Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası düzeyde ender

bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına

sahip tabiat parçalarını,

Tabiatı Koruma Alanı ise bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye

maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş, ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana

getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup, sadece bilim ve

eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarını ifade etmektedir

(Anonim 1986).

Mutlak Doğa Koruma Rezervi: Öncelikle bilimsel araştırmalar ve/veya çevresel

izleme için uygun bazı önemli veya temsil edebilme yeteneğine sahip ekosistemler,

jeolojik ve fizyolojik özellikle ve/veya türleri ihtiva eden kara ve/veya deniz alanıdır

(Davey ve Phillips 1998).

Alan koruma, canlı türlerinin sağlıklı topluluklar oluşturmaları ve yaşam döngülerini

devam ettirmeleri için gerekli tüm coğrafyaların doğal özellikleri bozulmadan

saklanmasını esas alır. Bu alanlar çeşitli kategorilerle sıkı korumadan daha esnek

korumaya kadar derecelendirilerek yönetilir ve doğa koruma alanı olarak deklere edilir.

Doğanın korunmasındaki diğer bir koruma kategorisi sulak alan olup, Sulak Alanlar

Yönetmeliğinde Sulak Alanlar: Ramsar Sözleşmesinin amacı bakımından, doğal veya

yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, acı, tatlı veya tuzlu, denizlerin

gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan

bütün sular, bataklık, sazlık ve turbalıkları olarak tanımlanmıştır. Tanım Ramsar

Sözleşmesinden aynen alınmış ve mevzuata dahil edilmiştir (Anonim 2005).

Page 46: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

31

Korunan alanlar, gerek biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğini sağlamada ve gerekse

bu alanlar içinde ve çevresinde yaşayanların sürdürülebilir kalkınmasını desteklemede

önemli araçlardan birisidir. Ancak biyolojik çeşitlilik açısından hassas olan bölgelerin

tek başına korunan alan ilan edilmesi sürdürülebilirlik ve kaynakların etkin kullanımı

açısından yeterli değildir. Bu nedenle korunan alanların ayrılması, bu alanlarda

yaşayanlar için alternatif geçim kaynaklarının oluşturulması ve koruma çalışmaları

süreçlerinde katılımcı bir yaklaşım izlenmesi sürdürülebilir koruma ve gelişmeyi

destekleyecektir.

3.2 Korunan Alanlarda Planlama ile İlgili Kavramlar

Genel anlamda planlama; hükümetlerin, özel sektörün, kamunun, işletmelerin vd.

ulaşılacak amaçları belirleyen, işin mahiyetine bağlı olarak ilgili kesimlerdeki artış

ölçüsünü tespit eden ve uygulanması gerekli çareleri önceden gösteren ekonomik,

sosyal programın belli süreler için hazırlanması işidir

(www.ebilge.com/.../Planlama_nedir_yararlari_zararlari_nelerdir_.html.,2008b).

Planlama; olayların mevcut gidişini değiştirmek için öngörülen müdahaledir

(Lockwood vd. 2006).

Biyolojik çeşitliliğin, doğal, kültürel, tarihi ve arkeolojik özellikler ile manevi

değerlerin korunmasında önemli bir araç olan korunan alanlar için bu alanların ayrılış

amaçlarından dolayı beklenen tüm koşulların yerine getirilmesinde yardımcı olan

araçlardan birisi korunan alan yönetim planlarıdır.

Aslında planlama, gelecekle ilgili, özellikle faaliyetin gelecekteki rotasıdır. Planlama

“ne olmalı” yı tanımlamak ve tanımlanan amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilecek

faaliyetlerin seçimi için bir süreçtir (Griffin 2002).

Korunan alanlar için planlama ise bu alanların sahip olduğu kaynak değerlerinin ve

biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi ve kullanımı için nelerin, nasıl, hangi

Page 47: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

32

bütçeyle ve kimlerle yapılacağını, koruma ve sürdürülebilir kullanma ve yönetimde

uyulması gerekecek kuralları, yöntemleri ortaya koyma işidir (Griffin 2002).

Korunan alanların tesis edilmesi ve yönetimi ile birleştirilen planlama ve diğer ilgili

faaliyetlerin pek çok değişik tipi de bulunmaktadır. Örneğin; etki değerlendirme,

ekonomik planlama, finansal planlama, işletme planlaması ve tür iyileştirme

planlamasıdır. Önemli olan yönetim planlarının benzer planlarla iyi bütünleştirilmesidir

(Lockwood vd. 2006).

Korunan alan yönetim planı: korunan alanın amacının, bu amacı gerçekleştirmek için

yapılması gereken faaliyetlerin ve bu faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli

kaynakların belirtildiği bir belgedir (Anonim 2007b).

Korunan Alan Yönetim Planı; alanın tüm kaynak değerlerinin uzun dönemde

sürdürülebilir korunması ve yönetimi için belirli bir zaman diliminde koruma

alanlarının politika, strateji ve yönetim alt planlarını tanımlayan dokümanlardır

(Anonim 2007d).

Yönetim Planları: Korunan alanların belirli bir süre yönetilmesi amacıyla her biri için

ayrı ayrı hazırlanmış ekolojik temelli planlardır (Anonim 2007d).

Korunan alanlara yönelik planlama yaklaşımı; Korunan alanlar için hazırlanan

planlar 1970’lerde ve 1980’lerde doğal ve kültürel kaynakların yoğun envanterine

odaklanmıştır. Plancılar bu dönemlerde çalışmaları yürütürken topluluğun katılımına

çok küçük oranda itibar göstermişlerdir. 1980’lerin ortalarında ve erken 1990’lara

kadar planlar, özellikli koruma amaçları, faaliyetler ile bir zonlama şemasına

odaklanmıştır. Aynı zaamnda toplulukların planlama süreçlerine katılımı önemli bir

unsur haline gelmiştir. Bu dönemde hazırlanan planlar erken dönemde hazırlanan

planlardan daha fazla yönetim rehberliği sağlarken, sıklıkla daha hızlı bir şekilde

güncelliğini yitimiş ve genel olarak daha küçük yönetim kaynakları dikkate alınarak

yazılmıştır. Ayrıca, gerçekçi yönetim formüllerinden ziyade istekler ve temenniler

Page 48: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

33

üzerine odaklanmıştır. Planlar ygulamada görülen güçlükleri ve katı yaklaşımından

dolayı sıklıkla raflarda bekleyen ve günlük yönetimde çok az kullanılabilen dokümanlar

olarak kalmıştır (Lockwood vd. 2006).

Planların uygulanmasında gözlemlenen bu olumsuzluklara bir tepki olarak ve işletme

yönetiminden türeyen stratejik planlamanın popülerliğinin yükselmesi gibi nedenlerle

daha geniş çaplı eğilimlerin etkisi altında kalan planlar 1990’lı yılların ortalarından

itibaren daha fazla uygulanabilir bir hale gelmiştir. Planlar stratejik yönlendirmeler ile

daha verimli olmuş fakat sıklıkla spesifik çıktılar ve yönetim kararlarını içermemiştir.

Bu planlardaki görülen yetersizlikler ve planın özgünlüğünün eksikliğinden dolayı

günlük yönetim için çok küçük oranda rehberlik sağlamıştır (Lockwood vd. 2006).

Günümüzde planlarda gözlemlenen bütün bu eksiklikler ve çeşitli kısıtlar

değerlendirilmiş ve şimdi daha kısa, uygulanabilir, amaçların ve hedeflerin açık olarak

tanımlandığı, gerçekçi amaçların belirlendiği, amaçları karşılamak için en iyi

seçeneklerin tanımlandığı planlama süreçleri araştırılmıştır. İdeal olanı, planların

deneyimler ve yeni bilgiler dikkate alınarak faaliyetlerinin değiştirilebilmesine izin

verecek esnekliğe sahip olması ve faaliyetlerin uygun yönetimini kolaylaştırmasıdır.

Öte yandan günümüzde planlama süreci özellikle korunan alan içinde ve çevresinde

yaşayan yöre halkının daha fazla katılımına ihtiyaç duymaktadır. Alan yönetim

planlaması farklı değerler ve seçeneklerin çeşitliliğinden dolayı ister istemez pek çok

ilgi grubunu katmaktadır (Lockwood vd. 2006).

Hâlihazırda korunan alanlar için mutlak gerekli olan planların, dokümanların

hazırlanmasına yönelik yaklaşımların ülkeden ülkeye ve hatta alandan alana değiştiği

görülmektedir.

Türkiye’de planlama çalışmaları; hazırlanan planların ölçeğine, amaç ve

fonksiyonlarına göre birden fazla kurum ve kuruluşun sorumluluğu altındadır. Planlama

çalışmaları, kurumların kuruluşlarını tanımlayan yasalar ve yönetmelikler esas alınarak

yürütülmektedir. Aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin ve kaynak değerlerinin

Page 49: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

34

korunmasıyla ilgili uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin

rehber dokümanlar da kurumların planlama çalışmalarında yardımcı olabilmektedir.

Ülkemizde yürütülen planlama çalışmaları bugüne kadar izlenen yaklaşım çerçevesinde

değerlendirildiğinde; gelecekteki arazi kullanım biçimine yön veren temel yasa

niteliğindeki 3915 sayılı İmar Kanununda tanımlanış biçimi ve İller Bankasının İmar

Planı Yapım Şartlaşmasında yer alan planlama esasları, doğal kaynakların hangi

şartlarda insan ihtiyacını karşılayacağı esası üzerine temellenmektedir (Ezer 2005).

Her ne kadar insan odaklı – kullanım öncelikli bir planlama yaklaşımı ile planlar

üretilmiş olsa da, son yıllarda planlamaya yönelik bazı değişiklikler görülmeye ve

uygulanmaya başlanmıştır. Uluslararası yeni yaklaşımlar ulusal mevzuatlara

uyarlanmak koşuluyla ülke koşulları ve sosyo-kültürel yapı da dikkate alınarak

uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu yaklaşımla korunan alanlar için uzun devreli gelişme

planları ve yönetim planları üretilmektedir. Planlama yaklaşımında gözlemlenen

değişiklikler ve eğilimler ile birlikte ulusal planlama hiyerarşisinin dışında tutulan ve

bireysel planlar-üst planlar olarak tanımlanan korunan alan planları da bu hiyerarşi

içerisinde yerini bulmaya başlamıştır (Yenilmez-Arpa 2005b).

Uluslararası sözleşmelere dayanarak bu listelere dâhil edilen ya da tescillenen alanlar

ise ilgili sözleşmelerin çizdiği çerçeve ve planlama kılavuzları doğrultusunda

planlanmaktadır. Sulak alanlar için RAMSAR Sözleşmesi kapsamında hazırlanmış olan

Planlama Rehberi doğrultusunda Sulak Alan Yönetim Planlaması yapılmaktadır.

Uzun Devreli Gelişme Planı: Korunan alanın sahip olduğu kaynak değerlerinin

korunması, geliştirilmesi ve uzun dönemde devamlılığının sağlanması için teknik, idari,

sosyal ve ekonomik seçeneklerin belirlendiği, birbiri ile zaman ve yer ölçeğinde

ilişkilendirildiği bütüncül ekosistem yaklaşımlı bir plandır (Anonim 2007d).

Page 50: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

35

Sulak Alan Yönetim Planı: Sulak alanların akılcı kullanımını sağlamak üzere koruma,

kullanım, araştırma, izleme ve denetim gibi etkinliklerin ve tedbirlerin tümünü bütüncül

bir yaklaşımla tanımlayan dokümandır (Anonim 2005).

Uzun devreli gelişme planı veya yönetim planı bir belge olmasının yanı sıra; korunan

alanlardan sorumlu olanlar ve korunan alan çalışanlarının belirlenen hedefler

doğrultusunda verimli ve etkili bir şekilde çalışabilmesi için bir rehber, bir araç ve bir

teşvik fonksiyonunu yerine getirebilen, sürekli kullanılan ve başvurulan bir belgedir

(Anonim 2007d).

Yönetim planlamasının temel amacı: korunan alanın daha etkin yönetimi ve

kaynakların sürdürülebilir kullanımı desteklemektir (Thomas vd. 2003).

Dünyada genel olarak koruma planlamasında merkeziyetçi ve katı bir yaklaşım

izlenirken son yıllarda korunan alanlarda daha geniş ve pek çok konuyu içine alan yeni

bir yaklaşım öne çıkmıştır. Bu yaklaşım korunan alanlar için yeni “paradigma” olarak

tanımlanmıştır. Bu yeni yaklaşıma göre korunan alan planları; katılımcı bir yaklaşımla

hazırlanan, tüm tarafları sürece katabilen ve planı bir süreç olarak gören, durağan bir

yapısı olmayıp, gelişen koşullara ve gerçekçi ihtiyaçlara göre sürekli değişebilen esnek

bir yapıya sahip dokümanlar olarak tanımlanmıştır (Thomas vd. 2003).

Planlamada yaklaşımlar kadar süreç de ömelidir. Çünkü planlama “süreç” ile

bağlantılıdır. Bunun anlamı planlama yalnızca bir olay veya çıktı değildir. Planlama,

aşamaların birbiriyle ilişkilendirişmiş görünüşüdür. Bu aşamalar dinamik bir yapıyla

birbiriyle bağlantılıdır. Planlama yaygın olarak yaklaşımların kombinasyonuyla

oluşturulur. Ancak özellikle son yıllarda korunan alan yönetim planının hazırlığında

etkin olarak kullanılan yaklaşım katılımcı planlama sürecidir.

Korunan Alanlar İçin Katılımcı Planlama Süreci: Yönetim planlaması devam eden

bir süreç olup üç elementli bir dairedir. Bu elementler;

Page 51: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

36

• Yönetim planının hazırlanması • Planın uygulanması • Planın izlenmesi ve gözden geçirilmesidir (Thomas vd. 2003).

Şekil 3.1 Katılımcı Planlama Süreci (Thomas vd. 2003)

Yukarıdaki modelle uyumlu olarak, geçerli planlama süreci 13 aşamaya bölünebilir. Bu

aşamalar çizelge 3.2’de verilmiştir.

Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları (Thomas vd. 2003) 1. Planlama öncesi –Yönetim Planı hazırlama kararı, planlama ekibinin oluşturulması, işin

ve sürecin tanımlanması ↓ 2. Bilgi toplanması, konuların ve uzmanlıkların tanımlanması ↓ 3. Veri ve kaynak bilgilerinin değerlendirilmesi ↓ 4. Kısıtlar, fırsatlar ve tehditlerin tanımlanması ↓ 5. Yönetim hedefinin ve amaçlarının geliştirilmesi ↓ 6. Zonlamayı da içerecek şekilde ulaşılacak hedef ve amaçlar için seçeneklerin

geliştirilmesi ↓ 7. Taslak bir Yönetim Planının hazırlanması

Page 52: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

37

Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları (Thomas vd. 2003) (devam)

8. Taslak Yönetim Planının ilgi gruplarının görüşüne sunulması ↓ 9. Elde edilen görüşlerin değerlendirilerek Taslak Yönetim Planının gözden geçirilmesi;

planının son halini almasına yönelik çalışmaların yürütülmesi ↓ 10. Yönetim planının onaylanması ↓ 11. Uygulama ↓ 12. İzleme ve değerlendirme ↓ 13. İzleme ve değerlendirme sonuçlarına göre yönetim Planı’nın gözden geçirilip

güncellenmesi

Katılımcı yönetim planının önemli bir bölümünü oluşturan stratejik bölümünde, planı

yapılan sahanın sahip olduğu kaynak değerlerinin ve biyolojik çeşitliliğinin korunması

için alanda nelerin yapılması gerektiği konusuna detaylı olarak yer verilmektedir. Alana

yönelik genel bir “vizyon” tanımlanmasından sonra, hedefler, stratejiler, amaçlar ve

eylemler tanımlanmaktadır. Bu bölümlerin tamamı bir önceki bölümde elde edilen

veriler üzerine kurulmaktadır. Gerek veri toplanması ve gerekse daha önceden saptanan

tehditler ve doğa koruma hedefleri de bu bölümün geliştirilmesine katkılarda

bulunmaktadır.

Bu bölümün formatı bir ülkeden diğerine, bir plandan ötekine değişiklik gösterebilir.

Önemli olan mantıklı bir sırayı takip etmesi ve okuyucuların (özellikle yöneticilerin)

planlamacıların ne ifade etmeye çalıştıklarını anlayabilmeleridir. Yine planlar hangi

yaklaşımla hazırlanırsa hazırlansın mevcut problemlerin çözümüne odaklanabilir ve

öneri projelerle desteklenebilirse uygulanabilirliği ve kabul edilebilirliği artacaktır.

Hangi yöntemle hazırlanırsa hazırlansın korunan alan planları bazı özellikler taşımalıdır.

Bu özellikler çizelge 3.3’te verilmiştir.

Page 53: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

38

Çizelge 3.3 Korunan alan planlarının özellikleri (Thomas vd. 2003) 1. Açık ve kolay anlaşılır olmalı. Kısa ve basit dille anlatılmalı, kolay okunmalı, teknik dilden uzak ve okuyan herkes tarafından anlaşılır olmalıdır. 2. Kısa ve ayrıntılı olmalı. Tümüyle gerekli olan bilgileri içermeli, uzun olmamalı fakat faaliyetlerini yerine getirmesi için yeterli bilgileri içermelidir. 3. Doğru ve amaçlara uygun olmalı. Çok büyük hatalardan veya ifadelerden uzak olmalı, tüm öneri ve hükümlerin açıklamaları mantıklı olmalıdır. 4. Sistematik ve mantıklı olmalı. Planda önerilen bütün kararların alanın değerlendirilmesi ile elde edilen yönetim politikaları ile tutarlı olmalıdır. Standart mantıksal bir çerçeve sunmalıdır. 5. Alan ile duygusal bağlantısı onlalar ve diğer ilgililerin tümü tarafından Kabul edilebilir olmalıdır. 6. Doğru ve pratik olmalı. Amaçlar açık, ulaşılabilmesi için gerçekçi metotları içermeli ve arzu edilen çıktıların sonuçları izlenebilir olmalıdır. 7. Konuya odaklı ve etkili olmalı. Alanın yönetimi için bir araç olan amaçlar yerine getirilebilir olmalı, kullanım ihtiyaçlarını karşılamalı, yasa ve yükümlülükleri yerine getirmelidir. 8. Ülkelerin kendi sitemlerine adapte edilebilir olmalı. Rafa kaldırılmak için değil, kullanılabilir olmalı ve her bölümü uygulanabilir olmalıdır. 9. AB, IUCN, RAMSAR, UNEP gibi uluslararası korunan alan sistemleri ve rehberleri ile uyumlu olmalıdır

3.3 Katılım ve Katılımcı Yaklaşımlar İle İlgili Kavramlar

Katılım: Talep ve beklentilerini ortaya koyan bütün tarafların ve ilgi gruplarının,

herhangi bir yönetim sürecinin karar alma, planlama, yürütme, izleme, değerlendirme ve

teftiş etme aşamalarına katılması, yetkiyi, sorumluluk ve sıkıntıyı paylaşmasıdır

(Anonim 2007d).

Katılımcı Yaklaşım: Korunan alanların sınırları içerisinde ve yakın çevresinde yaşayan

korunan alanın kaynaklarından doğrudan veya dolaylı olarak yararlanan ilgi gruplarının

korunan alanların planlanması ve yönetim süreçlerine ilgileri ölçüsünde dâhil olduğu

yaklaşımdır (Anonim 2007d).

Etkili ve kapsamlı korunan alan sistemleri kurmak küresel olarak bu alanların

korunmasına yönelik gözlemlenen eğilimlerin uygulanması ve önemsenmesi kadar her

ulusun sosyo-ekonomik ve kurumsal sorumluluklar üstlenmesini gerektirir. Öncelikle

ele alınacak husus merkezi yönetimin yanında yönetişim model ve mekanizmalarının

yelpazesinin genişletilmesi, daha geniş ilgi gruplarının katılımıyla katılımcı karar verme

ve birlikte yönetimin sağlanması, korunan alan masraf ve faydalarının dağılımı ve

toplum temelli yönetim modelinin uygulanması ve benimsenmesidir. Genel olarak pek

Page 54: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

39

çok alan içinde yerleşim birimleri mevcuttur ve burada yaşayanlar bu alanların önemli

bir unsurudur. Bugün korunan alanlarda yöre insanı ile barışık ve diğer tüm taraflarla

bu alanların nasıl, kiminle yönetilebilineceği ve planlanacağına yönelik bir dizi

seçenekler tanınmış durumdadır. Bunlar:

- Merkezi olmayan yönetim, yöre insanını da içine alacak şekilde devlet ve

diğer ilgi gruplarıyla birlikte ortaklaşa yönetim,

- Ulusların yasal durumları gözetilerek yöre insanı tarafından oluşturulacak

toplum tarafından yönetim ve özel sektör tarafından yönetimdir

(Anonymous 2000).

Tanımlanan mekanizmada katılım ve katılımcı süreçler önemsenmekte ve

benimsenmektedir.

Katılım, pasiften aktif katılıma kadar nihayetinde kişileri harekete geçirmeyi düzenler.

Katılımda amaç ilgili taraflar arasında:

• Sahiplik duygusu uyandırmak, Şeffaflık duygusu – bizim mi? Senin mi?

farkındalığını sağlamak,

• Siyasi baskıyı, otoriteyi kontrol etmek, demokratik bir ortamın yaratılmasını

teşvik etmek,

• Gelirin etkin dağılımını sağlamak, iyi yönetişimi desteklemek,

• Sürdürülebilirliği (sosyal-ekonomik-çevresel açıdan) desteklemektir

(Anonymous 2000).

En anlamlı katılım, sorumluluk sahibi olan kurumun yöre insanından kadın-erkek, genç-

yaşlı, zengin-fakir, tüm taraflar ile kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları gibi diğer

tarafların süreçlerde etkin rol almasını sağlamasıdır. Halkın katılımı korunan alan

yönetiminin gerekli bir unsurudur. Korunan alanlar için ilgi grubu ise korunan alanın

mevcudiyetinden haberdar, bazı özel deneyim ve bilgiye sahip, zaman, para ve çaba

gösterebilecek kişiler veya gruplar olarak görülmektedir (Anonymous 2002).

Page 55: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

40

İlgi grubu katılımı tamamen devletin kontrolünden tamamen halkın-ilgili tarafların

kontrolüne uzanan bir süreklilik gösterebilir (Şekil 3.2). Katılımın en düşük düzeyi razı

olma-itaat etmedir. Bu durumda topluluk, ilgi grupları alınan kararlarda görev

alamazlar. Alınmış olan kararlara ve sonrasında kendileri tarafından gerçekleştirilecek

çalışmalar için tercih etme ve karar verme süreçlerine de katılımları da söz konusu

değildir Katılımın en yüksek düzeyinde ise bireye yönelik faaliyetin ağırlıkta olduğu

görülmektedir. Burada süreçlerin kontrolü ve karar vermeye yönelik tüm sorumluluk

ilgi gruplarına verilir. İlgi grubu katılımı genellikle bu iki sınır arasındaki bir yere

dayandırılır (Anonymous 2002).

Şekil 3.2 İlgi grupları katılımı modeli (Anonymous 2002)

Biyolojik çeşitliliğin korunması, korunan alanlarda sürdürülebilir kaynak yönetimi ve

kullanımı için bu alanlarda yaşayan yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının yönetim

süreçlerine katılımı öngörülür. Ancak, halkın katılımının ne boyutta olacağı ya da nasıl

bir süreçle, hangi yöntemler kullanılarak yapılacağı konusunda bir standart

bulunmamaktadır. Bunun sebebi farklı sosyo-ekonomik ya da kültürel koşullarda farklı

katılım boyutlarının, süreçlerin, yöntemlerin daha başarılı olabilmesidir. Demokrasinin

birçok farklı şekli olduğu gibi katılımcılığın da farklı dereceleri vardır ve hangi

derecenin arzu edildiğine bölgenin koşullarına ve arzu edilen yönetim şekline bakarak

karar verilebilir. Genel olarak pasif katılımdan interaktif katılıma doğru bir

Page 56: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

41

derecelendirme söz konusudur (Anonim 2007c). Bu derecelendirme ve özellikleri

çizelge 3.4’te yer almaktadır.

Çizelge 3.4 İlgi grubu katılımının farklı dereceleri (Anonim 2007c, Jain ve Triraganon 2003)

HALKIN PASİF KATILIMI

Halk planlama ya da yönetim çalışmalarında neler yapıldığını veya nelerin yapılacağını gelen planlamacılardan ya da yöneticilerden duyar. Uzmanların görüşleri kendilerine aktarılmıştır ancak halkın yorumlarına kulak verilmez. Bu nedenle halkın katılımı dinleme ile sınırlı olup pasiftir. Sorumluluk almaz.

HALKIN BİLGİ VEREREK KATILIMI

Halk yöneticiler, planlamacılar ya da bunların danışmanları tarafından hazırlanan anketlere veya görüşmelere yanıt verme yoluyla bilgilerini, görüşlerini yöneticilere, planlamacılara aktarmaktadır. Ancak bu anketlerin veya araştırmaların raporlarını görememekte, bilgi ve görüşlerinin dikkate alınıp alınmadığını ya da ne tip sonuçlar yarattığını kontrol edememektedir. Halk bilgi temin etmiştir ancak planlama ya da yönetim sürecini etkileme fırsatı yoktur. Yalnızca sorulan soruları cevaplamıştır. Katılımı sadece sorulan soruları cevaplamakla sınırlıdır.

HALKIN FİKİR BİLDİREREK KATILIMI

Yöneticiler, planlamacılar ya da danışmanlar halka danışmakta, halkın fikirlerini, görüşlerini dinlemektedir. Ancak, sonuçta sorunları tanımlayan, çözümler üretenler onlardır. Halkın fikirleriyle bu çalışmalarını şekillendirip değiştirebilirler ya da değiştirmeyebilirler (değiştirmeleri konusunda bir zorunluluk yoktur). Halk karar verme süreçlerine doğrudan katılamamaktadır.

FONKSİYONEL KATILIMI

Halk yöneticiler tarafından verilen bazı maddi destekler, kaynaklar, yardımlar karşılığında sürece iş gücü, malzeme veya para katkısında bulunur. Ancak bilgi ve fikir gibi başka bir katkısı yoktur ya da karar verme sürecine dahil değildir. İşgücü veya malzeme gibi bir kaynak temin etmiş olduğundan katılım sağlamış gibi görünmekle beraber genellikle yöneticilerden gelen maddi ya da benzeri destekler sona erdiğinde katılım da sona erer.

İŞLEVSEL KATILIM

Yöneticiler ya da danışmanlar tarafından alınmış bazı kararlar, belirlenmiş bazı hedefler doğrultusunda halk, gruplar kurarak (ör. Çalışma grupları, kooperatifler, dernekler) bu kararların uygulanmasında belirlenmiş faaliyetleri yapar. Ancak kararlar önceden alınmış, hedefler belirlenmiştir (Halk karar verme sürecinde değil, kararların uygulanması sürecinde katılmaktadır). Ancak işlevsel olarak katılım sağlanmıştır ve önceden yöneticiler, danışmanlar ya da kolaylaştırıcılara bağımlı olan bu gruplar daha sonra kendi ayakları üzerinde duran sağlam yapılara dönüşebilirler.

İNTERAKTİF KATILIM

Halk yöneticiler tarafından bilgi toplama ve analiz sürecinden başlayarak sürece katılır ve eylem planlarına varana dek kararları ve sonuçları şekillendirebilir, bu doğrultuda çalışan gruplar yeni yerel kurumlar oluştururlar veya var olanları güçlendirebilirler. Bu gruplar ve dönüştükleri yapılar, yerel ölçekte karar verme yetkisine sahiptir, dolayısıyla bu yapıları kurmak ve sürdürmek kendi çıkarlarını korumak açısından da avantajlıdır.

KENDİLİĞİNDEN İNSİYATİF ALARAK KATILIM

Halk dış kurumlardan, yöneticilerden, danışmanlardan destek ya da yetki almaksızın kendiliğinden yönetime katılmak, kararlar oluşturmak veya değiştirmek için inisiyatif almaktadır, sürece katkı vermektedir.

Alan yöneticilerinin katılım düzeylerinden hangisini seçeceği, yöneticilerin mevcut

kapasitesinden ziyade alandaki yönetimde halkın desteğini, katkısını ne kadar vermek

istediklerine bağlıdır. Öte yandan her katılım düzeyinin kendine özgü sorunları vardır

ancak bu sorunları çözmek amacıyla üretilen iletişim, çatışma yönetimi, müzakere,

Page 57: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

42

toplantı yöneticiliği, kolaylaştırıcılık gibi de birçok yöntem bulunmaktadır (Anonymous

2002). Bir korunan alan bağlamında halkın katılım düzeyinin açıklaması ve her düzeyin

örnekleri çizelge 3.5-3.6’da kısaca açıklanmıştır.

Çizelge 3.5 Katılım düzeyi ve her düzey için örnekler (Anonymous 2002) TEPKİ/YAKLAŞIM KORUNAN ALAN ÖRNEĞİ

TOPLULUĞUN TEPKİSİ Topluluk tepkisi, genellikle kurumun yaklaşımı, topluluğun ilgi düzeyi ve konuları anlamasıyla bağlantılı olarak yönetilir. Faaliyetlerin pek çoğu “razı olma” ve “işbirliği düzeyinde” görülür. Razı olma: Topluluk düzenlemelere ve yasalara rıza gösterir.

Topluluk korunan alan içindeki faaliyetlerin yönetimi ile ilgili mevzuata uyar-razı olur.

İşbirliği: Topluluk faaliyetin sorumluluğunu almada gönüllü olarak mugrupta varır

Korunan alandaki işaretli patikalar boyunca yürür, ziyaretçi surveylerini doldurur ve topluluk eğitim programlarının bir parçası haline gelir.

Katılım: Topluluğun veya topluluk gruplarının üyeleri program veya faaliyete dâhil olur.

Korunan alanın taslak yönetim planına yorum yapar, yönlendirme/yönetim komitelerine üye olarak katılım sağlar, gönüllü grupların üyesi olur ve korunan alanın yönetimi üzerine halk toplantılarına katılım sağlar

Bireysel Yönetilen Faaliyet: Topluluk kararları alır ve en son sorumluluğu üstlenir.

Yerel Korunan Alanlar-Indigenous Protected Areas (IPA) ve Ulusal Reserv Sisteminde özel mülkiyetin mevcudiyeti durumu

KURUM YAKLAŞIMI Topluluğun mevzuat ve konuları kavramasına yönelik ilgi ve anlama düzeyi kurumun yaklaşımını yönlendirir. Kurumsal yaklaşımların pek çoğu “bilgi verme” ve “danışma-başvurma” düzeyinde görülür. Bilgi verme Kurum topluluk için bilgiler sağlar

Korunan alanın uygun kullanımını sağlamak ve düzenlemelere uymayı teşvik etmek için sağlanan işaretler ve diğer bilgilendirmelerdir. Bunlar korunan alanın değerlerinin ve yönetiminin anlaşılmasını ve topluluğun bu değerlerden hoşnut olmalarını teşvik etmeyi sağlayan yorumlama ve eğitim programlarıdır. Kurum, özellikle topluluk tarafından bilgilenmek amaçlı tercih edilen avantajları özellikle karar verme sürecine katılım için fırsatlar sağlayan mevzuat hakkında bilgilendirme sağlar.

Danışma: Kurum karar verme sürecinde dikkate alınacak önerileri veya bilgileri bulmaya çalışır.

Yönetim planlama süreci halkın yorumlarına göre değişiklik gösterir.

İşbirliği-Birlikte Çalışmak: Sürecin son kontrolünün Kurum tarafından gerçekleştirilmesine rağmen Kurum ve topluluk karar verme süreçlerinde birlikte çalışır

Paylaşılan yönetim komiteleri, iyi komşuluk anlaşmaları, Grupların Dostluğu

Ortak: Kurum ve topluluk (ilgi grupları) karar verme sürçlerindeki sorumlulukları paylaşır..

Yönetim anlaşmalarına dahil olma, Özel mülkiyet üzerindeki flora ve faunanın korunması için resmi anlaşmalar, kooperatif programları

Kontrol Dışı: Kurum topluluk için kontrol ve karar vermeyi kontrol dışı tutar. Kurum kaynakların korunması ve yönetiminin topluluk tarafından gerçekleştirilmesinde uzmanlık düzeyinde kolaylaştırıcı rol alabilir.

Korunan alan yönetimi bağlamında tamamen devletin kontrolü dışındaki örneklerle sınırlıdır. Pek çok mevzuat toplulukların sorumluluklarını kısıtlar ve engeller. Bununla beraber pek çok yargı kurumu özel arazilerin ve Yerel Korunan Alanların-Indigenous Protected Areas (IPA) yönetimi için uzmanlık, kolaylaştırıcı ve kaynakların devamlılığına hizmet eder.

Page 58: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

43

Çizelge 3.6 Kurumlara bağımlılıktan daha fazla özgüvene doğru katılım ve sürekliliğin ölçüleri (Jackson 2000)

Harici Kurumlara Daha Fazla Bağımlılık

Pasif katılım Geri bildirim yok (paylaşılan bilgi yalnızca harici kurumlara ait)

Bilgi Vermek Suretiyle Katılım

İnsanlar soruları cevaplandırıyor fakat kararları etkileme ve paylaşma olanağına sahip değiller.

Danışma İnsanların görüşleri alınıyor ve kullanılıyor fakat kararlar yerel bakış açısını yansıtmaksızın ki zorunluluk yok harici kurum tarafından alınıyor

Yoğun Katılım Katılım süreli, böylece: yoğunluk bittiği zaman katılım sonlanıyor.

Fonksiyonel katılım

Genellikle planlama aşamasından sonra harici ilgi grupları tarafından yürütülen ön çalışmaları karşılamak için gruplar oluşturuluyor.

Daha Fazla kendine Güven

Etkileşimli Katılım

İnsanlar bilgi toplama, planlama ve karar verme süreçlerine yakinen katılıyorlar, yerel temsiliyet tercih ediyor, böylece yerel ilgi grupları her türlü uygulama ve karar alma süreçlerinde etkinliği teşvik ediliyor.

Kendiliğinden harekete geçme

İnsanlar planlama, karar verme ve faaliyetlerin uygulanması süreçlerinde inisiyatifi kullanıyor. Dışarıdaki birimler teknik destek sağlıyor ve faaliyetleri doğrudan uygulamaktan ziyade teknik destek sağlıyor ve kolaylaştırıcı olarak rol alıyorlar

Çizelgeden de anlaşılacağı üzere katılımda pasif durumdan, katılımcıların kendiliğinden

harekete geçmelerine doğru ilerleyen bir süreç bulunmaktadır. Pasif katılımda

katılımcılar tarafından hemen hemen hiçbir yaptırım yokken ve tamamamen harici

kurumlara bağımlılık görülürken, katılımcıların kendiliğinden harekete geçme olarak

görülen süreçte katılımcıların kendilerine olan güveni daha fazla olmaktadır. Ayrıca bu

süreçte katılımcılar her türlü durumda karar almada etkili olabiliyorlar. Burada pasif

katıklımın tersine harici birimler katılımcıları destekliyor ve kolaylaştırıyor.

Katılımın Avantaj ve Dezavantajları

Artan katılım düzeyi bazı avantajları ve dezavantajları beraberinde getirir. Çizelge

3.7’de katılımın avantaj ve dezavantajları verilmiştir.

Page 59: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

44

Çizelge 3.7 Katılımın avantaj ve dezavantajları (Anonim 2007c, http://www.iids.org. 2008c)

KATILIMIN AVANTAJLARI KATILIMIN DEZAVANTAJLARI Hakkaniyet Tüm ilgi gruplarının,

kaynaklara eşit biçimde ulaşabilmeleri ve kullanabilmeleri.

Zaman – Tam katılımcılığı sağlayabilmek için sürecin iyi tasarlanması ve birçok görüşme ve toplantının yapılması gerekmektedir. Bunlar katılım sağlamanın zaman alıcı bir süreç olmasını gerektirir. Maliyet; Kısa vadede daha fazla mali desteğe ihtiyaç duyulur. Daha fazla finansal destek gerektirir. Taraflara yeterince ulaşmama; İlgi gruplarının süreçlere ve yapılan çalışmalara ilgisiz kalması ve çalışmalara çekebilmek için daha fazla çaba harcanmasını gerektirebilir. Daha güçlü ilgi grupları ile daha fakir ilgi gruplarına ulaşımdaki farklılıklar ve güçlükler; Her grup için uygulanacak tekniklerin ve araçların farklılık göstermesi Eğitim ihtiyacı: Kurum içinde personel eğitimi ve kapasitenin artırılmasına ihtiyaç duyar

Katılımcılık Kaynak kullanımıyla ilgili tüm tarafların karar alma sürecine katılmaları.

Şeffaflık Kararların demokratik ve geçerli biçimde alınması.

Sürdürülebilirlik Yönetim şekli ve uygulamaların uzun bir süre boyunca muhafaza edilmesi.

Bütünleşme Farklı çıkarların, örneğin çevresel, ekonomik ve sosyal güvenlik konularının ele alınması.

Üretkenlik, verimlilik

Kaynakların pek çok taraf arasında kullanılması ve ekstra kaynak ihtiyacının ortadan kalması ve herkesin bu kaynaklardan eşit oranda yararlanması

Katılımcı Metodlar

Katılımcı metodlar öncelikle kırsal alanda en yaygın faaliyet alanı olan tarım sektöründe

kullanılmış daha sonra sağlık, turizm, doğa koruma, çevre, eğitim, sanayi, kentleşme vb.

tüm sektörlere yayılmıştır. Katılımcı yaklaşımların ve metodların hızlı gelişmesinin

temel nedeni yöre insanı ve diğer ilgili tarafların yaşam ve durumlarını, onların deneyim

ve bilgileriyle analiz edebilme ve kullanabilme olanağı sunmasıdır. Yine bu metodlarla

dinamik olarak yüz yüze görüşebilme, süreçlerde etkin olabilme olanağı tanıma,

kurumların isteklerinden öte insanların isteklerine odaklanabilme, katılımcılar arasında

bir denge sağlama olanakları elde edilebilmektedir. Özellikle 1980 ve 1990 yılları

arasında kullanılan ve iyi bilinen katılımcı yaklaşımlardan bazıları:

Page 60: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

45

• D&D- Diagnosis and Design- Tanı ve Tasarım

• FPR- Farming Systems Research- Tarım Sistemleri Araştırma

• PALM- Participatory Analysis and Learning Methods-Katılımcı Analiz ve

Öğrenme metodları

• PRAP-Participatory Rural Appraisal and Planning- Katılımcı Kırsal

Değerlendirme ve Planlama

• PRM- Participatory Research Methods- Katılımcı Araştırma Metodları

• PTD-Participatory Technology Development- Katılımcı Teknoloji Geliştirme

• RA-Rapid Appraisal-Hızlı Değerlendirme

• RAT- Rapid Assesment Techniques- Hızlı Değerlendirme Teknikleri

• PO-Participant Observer- Katılımcı Gözlem

• RRA-Rapid Rural Appraisal- Hızlı Kırsal Değerlendirme

• PRA- Participatory Rural Appraisal-Katılımcı Kırsal değerlendirme

• Participatory Action and Research- Katılımcı Eylem ve Araştırma

(http://www.iids.org, 2008c, http//:suske.its.unimelb, 2008d).

Çalışmalarda bazen tek bir metod, bazen çalışmanın durumuna göre metodlar

birleştirilerek kullanılabilir. Katılımcı metodların kullanılmasının temel amacı; koruma,

yönetimi geliştirme ve planlama ile izleme ve değerlendirme süreçlerine toplulukların,

grupların, organizasyonların ve bireylerin olumlu etkilenmesi, başarılı olunması ve

güçlendirilmesi üzerine durmak ve ilgili tarafları anlamayı sağlamaktır.

Katılımcı metodların kullanılmasındaki temel ilkeler: başarıya odaklanma, katılımcı

öğrenme ve sürdürülebilirliktir (Jain ve Triraganon 2003).

Katılım araçları ve bu araçların kullanım nedenleri:

Katılımcı yaklaşımlarda bazı araçlar kullanılmaktadır. Korunan alan planlama ve

yönetim çalışmalarında etkin olarak kullanılabilecek araçlardan bazıları:

Page 61: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

46

• Beyin fırtınası (Brainstorming)

• Haritalama (Mapping)

• Matriks Sıralama (Matrix Ranking)

• Hareketlilik Haritası (Mobility Map)

• Resim Kullanma ( Use of Picture)

• Mevsimsel Takvim (Seasonal Calender),

• Kesit (Transect Walks)

• Eğilim (Trend Line: Historic and Future Trend Analysis)

• Venn Diagramı’dır

• Anketler, araştırma ve etüt çalışmaları (kırsal değerlendirme, SWOT vb)

• İkili, çoklu görüşmeler ve grup çalışmaları

• Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanya vb.

• Telefon, tele konferans, e-mail ve televizyon

• STK’lar, birlikler, baskı grupları vb.

• Konferans, toplantı, çalıştay vb.

• Komite, kurul, konsey vb. (Jain ve Triraganon 2003).

Bu araçların kullanılmasında:

• Aynı dili konuşmayı sağlamak (dil birliğini sağlamak),

• Bütün katılımcıların birbirini etkileyerek öğrenmeyi/ bilgi paylaşımını sağlamak.

• Birbirimizi anlayabilmek,

• Toplu/birlikte değerlendirme yapabilmek,

• Diğerlerinin düşüncelerini değerlendirmek,

• Fikir değişiminde bulunmak amaçlanmaktadır (Jain ve Triraganon 2003).

Katılımcı süreçlerde kullanılan araçlar öncelikleri belirleme, ilgi grubunu tanımlama,

zamansal durumları ortaya koymada, yerel bilgiye ulaşma gibi özellikle ilgi

gruplarından elde edilecek veriyi ortaya koyma, ilgi gruplarını sürece etkin çekebilmede

önemlidir. Bazı araçların nerede-ne zaman kullanılabileceğine ilişkin bilgiler çizelge

3.8’de verilmiştir.

Page 62: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

47

Çizelge 3.8 Bazı katılımcı araçların kullanım yeri ve zamanı (Jain ve Triraganon 2003) Öncelikleri belirlemede

İşbirliği/ Organizasyonlar-İlgi Grubu tanımlama

Alanları tanımlama ve envanter

Süreçlerin tanımlanması

Ven Diyagramı Sıralama

Ven Diagram Hareketlilik haritası Haritalama İlgi grubu analizi Toplantı Çalıştay

Hareketlilik Haritası Kesitler Haritalama, Oranlama, Beyin fırtınası Anket

Eğilim, Mevsimsel takvim Zamanlama

Katılımın Boyutları:

Drijver (1993) tarafından katılım, beş boyutta irdelenmiştir. Bunlar: Katılımın sosyal

boyutu, katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu, katılımcıların karar gücü boyutu,

katılımın yönü boyutu ve katılımcıların motivasyon boyutudur.

Katılımın Sosyal Boyutu: Katılımın sosyal boyutunda genişlik ve derinlik arasında bir

ayrım yapılmıştır. Katılımın sosyal boyutunun genişliği ile çok sayıda değişik kesimden

ilgi gruplarının aktivitelere gerçekten katılması anlamına gelmektedir. Sosyal boyutun

derinliğinde ise arabulucular olmaksızın belirli hedef grupların çalışmalara katılımlarını

kapsamaktadır. Katılımı sosyal boyutunda çalışmalara, toplantılara ve faaliyetlere farklı

pek çok grupların katılması, farklı grupların temsil edilmesini gerektirir. Çevresel

projelerde kimi zaman hedef grup olarak önceliğe sahip olan başka gruplar olabilir.

Örneğin, aşırı otlatmayla mücadelede büyük otlak sahiplerinin çalışmalara katılımı

gereklidir. Bu durumlarda, sosyal boyutun derinliği, otlak sahiplerinin katılımının

yaygınlığına bağlıdır. Derinlikte çalışmalara doğrudan ilgili birincil ilgi gruplarının

dahil olması beklenir.

Katılımın Fonksiyonel-İşlevsel Boyutu: Katılımın işlevsel boyutu çalışmalara kimin

katılacağından ziyade içeriğe odaklıdır. Genişlik ile derinlik arasında bir ayırım yapmak

işlevsel boyutta da mümkündür. Katılımın işlevsel boyutunun genişliği ile katılımcıların

pek çoğunun proje bileşenleri ve aşamalarına farkında olarak katılım sağlaması

anlamına gelmektedir. İşlevsel boyutun derinliğinde ise bu konuların ne kadar önemli

oldukları konusunda katılımcıların farkındalık düzeyinin yüksek olması beklenir.

Page 63: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

48

Katılımcıların Karar Gücü Boyutu: Bu kriter için kendi kendini yönetme, özgüven,

kendi kendine yetme ve kendi kendine tasarlama olarak pratik bir sınıflamaya

gidilmiştir. İlk iki sınıftaki insanlar karar verme gücünden yoksundurlar ve bu nedenle

gerçek katılımcı olarak sayılmamaktadırlar. İnsanlar karşı taraftan gelecek istek üzerine

sadece bilgi sağlamaktadırlar (gerçek katılım değil). Üçüncü sınıfta insanlar kendi

fikirlerini beyan etmekte ve sorular yöneltmekteler, ancak kararlar proje ekibi veya

çalışmanın sorumluları tarafından alınmaktadır. Dördüncü sınıfta ise proje kararlarında

söz sahibi olmaktalar, proje ile ilgili alınacak ana kararlarda ve projenin tasarımı ve

uygulanmasında proje ekibi ile birlikte rol almaktalar ve katalizör görevi de

üstlenmekteler.

Bu açıklamalar doğrultusunda katılımın bu boyutunda katılımcıların kendi görüşlerini

çalışmanın kendi görüşü olarak yansıtmalarını sağlayabilmeleri, karar vermede etkin

olma durumları, pasif katılımcıdan ziyade etkin katılım durumları veya çalışmalar

içinde pasif olarak kalmaları gibi durumlar dikkate alınmaktadır.

Katılımın Yönü Boyutu: Katılımın yönü boyutunda faaliyetin planlanması ve

uygulanmasını desteklemek öncelikli olabilir. Buna rağmen katılımcıların tümü

işbirliği içinde olmayabilir. Katılımın yönü, olumlu olabileceği gibi projeye veya

aktivitelere karşı da olabilir. Katılımcıların, proje faaliyetlerinin mevcut durumlarına ya

da değerlerine zarar vereceğini düşünmeleri halinde ortaya bu tip bir katılım

çıkabilmektedir. Katılımın bu boyutunda yapılan çalışmalara yönelik olumlu-olumsuz

görüşler veya davranışlar ile katılımcıların istekliliği ve/veya direnç göstermesi durumu

dikkate alınır.

Katılımcıların motivasyon boyutu: Bu boyutta insanların katılımlarının, desteklerinin,

uyumlarının, projeye karşı dirençlerinin sebeplerini bilmek önem arz etmektedir. Eğer

sadece katılımcıların ne koşullar altında ve nasıl katılacakları daha iyi bilinirse onun

üzerine yoğunlaşılabilir. Katılımcıların motivasyonu maddesel bir beklenti üzerine de

olabilir. Bu proje faaliyetlerinin direkt bir çıktısı da olabilir. Kimi zaman insanlar,

ulaşım imkânları, tıbbi hizmet ya da para gibi gayriresmi bir yarar da sağlanabileceği

umuduyla projeye katılabilmektedir. Bununla beraber, statü, sosyal baskı ya da ilgi,

Page 64: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

49

öğrenme isteği gibi maddesel olmayan motivasyon da önemlidir. Kısacası bu boyutta

katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğini artırmak için nelerin yapılabileceği

(çalışmaların sağlayacağı finansal olanaklar, çalışma gezileri, benzer saha ziyaretleri,

ulaşım imkanları, promosyonel materyaller vb. ile öğrenme isteği ve bunun

desteklenmesi, materyal temini vb.) veya yapılması durumu dikkate alınır (Drijver

1993, Çelem ve Karadeniz 1998).

3.4 İlgi Grupları ve İlgi Grubu Katılımı ile İlgili Kavramlar

İlgi grubu (paydaş): Özellikle faaliyetlerden, proje ve uygulamalardan olumlu ve

olumsuz olarak etkilenen ve bunları etkileyen kurum, organizasyon (hükümet-hükümet

dışı) veya iş çevresi, diğer ilgilileri kapsayan grup bireyleridir

(http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).

İlgi Grubu/Grupları: Korunan alan içinde ve/veya yakın çevresinde yaşayan halk,

korunan alan yönetiminden etkilenen kişi, kurum ve kuruluşlar, ziyaretçiler, doğa

koruma ile ilgilenen yerel, ulusal ve uluslar arası kuruluşlar, araştırma kurumları, yerel

yönetimler ve diğer ilgililerdir (Anonim 2007c).

İlgi Grupları /Paydaşlar: Bir proje/programla bir ilgisi olan bireyler, insan grupları,

kurum/kuruluşlar veya firmalar “ilgi grubu-paydaş” olarak tanımlanmaktadır. Proje

veya programların faaliyet veya çıktılarından (sonuçlarından) doğrudan veya dolaylı

olarak olumlu veya olumsuz yönde etkilenebilir veya proje sürecini etkileyebilirler.

Genellikle farklı alt grupların dikkate alınması gerekmektedir (Körezlioğlu 2002).

Korunan alanlar için ilgi grupları/paydaşlar kimlerdir?

� Korunan alan ile ilişkisi olan kişiler, gruplar, kurumlar ya da işletmeler.

� Doğrudan ya da dolaylı biçimde korunan alandaki her türlü uygulamalar ve

sonuçlarından olumlu ya da olumsuz biçimde etkilenecek olanlardır.

Bunlar:

Page 65: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

50

• Bireyler, • Korunan alanın komşuları, • Korunan alan ziyaretçileri, • Korunan alanın yönetimiyle etkili

olabilen veya korunan alanlardaki ticari faaliyetlerle ilgili olan firmalar veya bireyler,

• Özel ilgileri nedeniyle topluluk grupları,

• Korunan alanın korunması veya kullanımı ile ilgili devlet, ulusal ve uluslar arası topluluk grupları,

• Devlet kurumları, • Yerel yönetimler, • İlgi gösteren herhangi bir gruptur

(Anonymous 2002).

İlgi grupları birincil, ikincil (tali) ve anahtar ilgi grupları olarak üç grupta

sınıflandırılabilir.

Birincil İlgi Grupları: konuya ilişkin faaliyetlerde katılımcı yaklaşım ile doğrudan

etkilenen ve projeyi, süreci veya çalışmayı önemli derecede etkileyebilen kişiler,

gruplar, organizasyonlar veya diğer kişilerdir

(http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).

İkincil (tali) İlgi Grupları: Konuya ilişkin çalışmalar veya katılımcı yaklaşım

tarafından doğrudan etkilenmeyen ve faaliyetlere doğrudan katılmayanlar veya süreçlere

katılımında olası ilgileri ve istekliliklerinin farklı yollar ve aşamalarla sağlanmış

olanlardır (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).

Anahtar İlgi Grubu; Proje, plan ya da alan yönetimi açısından sorunun çözümünde

önemli rol oynayabilecek kişi ve gruplardır (Anonim 2007c).

İlgi Grubu Katılımı: gerçekleştirilecek uygulamalara etkilenecek ve etkileyecek

olanların dahil edilmesi sürecidir. Amacı, projelerin, programları veya faaliyetlerin

planlanması, tasarımı, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında karar vermeyi

artırmaktır.

İlgi Grubu katılımının temel amacı:

- Katılım sağlayan tarafların görüşleri, bakış açıları ve ihtiyaçları üzerinde

odaklanılarak karar vermeyi desteklemek,

Page 66: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

51

- İlgi gruplarının bakış açısıyla ve tercihleri de göz önünde tutularak ilgili

taraflardan gelecek girdileri, geri dönüşüm mekanizmalarını ve belgelemeyi teşvik

etmek,

- Hatalı veya kötü bilgilendirme sonucu alınan kararlar nedeniyle olabilecek

çatışmaların ve ekstra harcamaların önüne geçmek,

- Çalışma konusuna ilişkin anlamayı güçlendirmek,

- İlgi gruplarının kendi geleceklerine yönelik karar vermelerini sağlamada ihtiyaç

duyulan bilgi, beceri ve kaynakları geliştirerek ve katılım süreçlerine aktif

katılımlarına yönelik fırsat vererek katılımcıları yüreklendirmek,

- İlgi gruplarının diğer ilgi gruplarıyla ilişkileri de gözetilerek birlikte çalışabilmeye

yönelik bilinç düzeyini artırmak,

- Kaynaklardan bu çalışan alanında yaşayan yöre halkının doğrudan yararlanmasını

sağlamak ve teşvik etmek,

- Yönetim faaliyetleri, yatırıma yönelik girişimler, katılımcı yapıların

şekillendirilmesi ve diğer ilgili faaliyetler içine ilgi grubu katılımıyla kapasiteyi

geliştirmektir (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).

İlgi Grubu Katılımı için Prensipler

İlgi gruplarının çalışmalarda etkin rol alması, sorunların en baştan çözülmesinde önemli

bir adımdır. Uygulamada tanımlanacak prensipler ve ortaya konacak ilkeler ise

sonrasında da karşılıklı güveni artırır ve işbirliğini güçlendirir. Bu nedenle çalışma

öncesinde ilgi grubu katılımının ve işbirliğinin temel prensiplerinin net olarak bilinmesi

ve taraflarla paylaşılması ve bu prensiplere uyulması sonrasında doğabilecek çatışmaları

da ortadan kaldırabilir. Genel olarak ilgi grubu katılımı ve işbirliğine yönelik prensipler

çizelge 3.9’da verilmiştir.

Page 67: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

52

Çizelge 3.9 İlgi grubu katılımı ve işbirliği prensipleri (Hemati vd. 2001) Sorumluluk/ Mesuliyet

İstihdamda fikir birliği, yükümlülüklerde demokratik mekanizmalar, yer tespiti, karar verme, uygulama, izleme, değerlendirme

Etkililik Acil sürdürülebilirlikle ilgili konuları tanımlamak için bir araç sağlama, daha geniş girdiler ile daha iyi kararların verilmesini temin etme, daha fazla destek için tavsiyeleri alma, katılımcılar tarafından tanımlanan çıktılardan taahhütler oluşturma ve böylece başarılı bir uygulama ihtimalini artırma

Tarafsızlık/ Hakkaniyet

Kaynaklar üzerine geniş ölçüde bağlı olan aralarında dengesizlikler bulunan ve geleneksel kulis faaliyetlerinde yer alan ilgi grupları arasında düzenleme, cinsiyet ve bölgesel dengenin sağlanmasında prensipleri uygulama, bilgiye adil ulaşımı sağlama,

Esneklik Katılımcılar, karar verme ile bağlantı, süre gibi konulara bağlı olarak yükümlülüklerin seviyeleri ve yapılarının geniş bir yelpazede dağılımını sağlama

İyi Yönetişim Açık normlar ve standartlara dayanarak devletin rolleri ve sorumluluklarıyla karşı karşıya bütünleşen ve tamamlanan kamu sistemleri içinde ilgi grubu katılım ve işbirliğinin rolünü daha fazla ilerletmek

Kapsamlılık Bir katılımcı sürecin meşruluğunu ve güvenirliğini artırmak ve temsil eden bütün görüşlere izin vermek

Öğrenme Düzen içine katılımcıların birbirlerinden öğrenmelerini sağlamaya yönelik mekanizmaları oturtmak ve bir öğrenme yaklaşımı oluşturmak

Meşruluk Düzen içine demokratik, şeffaf, hesap verilebilir, tarafsızlık süreçlerini dahil etmek ve katılımcıların bu prensiplere uymalarını sağlamak

Sahiplik İnsan merkezli süreçler, karar verme için sahiplenmeye izin verme, böylece başarılı uygulamanın şansını artırma

Katılım& Yükümlülük

Prensipsel aktörlere birlikte hareket etmek, bütün ilgi gruplarının aktif olarak yükümlülük almasını destekleme

Ortaklık/İşbirliğinde Yönetim

İlgi grupları arasında ortaklıkları geliştirme ve ağları güçlendirme, çatışmaya neden olan konuları tanımlama, çeşitli bakış açılarını bütünleştirme, karşılıklı yararlar yaratma (kazanma/kazanma dan ziyade kazanma/kaybetme durumları), paylaşılan güçler ve sorumluluklar geliştirme, yerel, ulusal veya uluslar arası düzeyde ve karar verme içinde geri bildirim halkası oluşturma

Toplumsal Ulaşım En büyük resmin gerekli unsurlarını destekler gibi her katılımcının kendisini bu resmin unsurları olarak görmesini ve onur duymasını sağlamak, katılımcıların önyargı ve başlangıçtaki yanlı anlayışlarını bertaraf etmek için yardımcı olmak

Kamu Kurumlarının Güçlendirilmesi

Demokratik yönetişimle ilgili olarak kurumların şeffaf, tarafsız ve meşru ilgi grubu katılımı için ileri düzey bir mekanizma geliştirmesini güçlendirmek ve küresel değişimlerle belirlenen yetenekleri artırmak

Şeffaflık Bütün ilgili grupları bir forum içinde ve hem fikir olunan bir süreç içinde bir araya getirmek

İfadelere yer verme/oy kullanmama

Çeşitli ilgi gruplarının sesini etkin duyurmasını sağlamak

İlgi Grubu Analizi: Anahtar grupları veya ilgi gruplarını tanımlayarak sistemi

anlamaya yönelik yaklaşımdır (Anonim 2007c).

İlgi Grupları Analizi: şahısları, grupları, kuruluşları ve örgütleri çalışma ilgilerine göre

belirlemek, bunların çalışma için önemli olan beklentilerini, katkılarını, risk unsurlarını

tanımlamak amacıyla yapılır (www.stgm.org.tr., 2009b).

Page 68: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

53

İlgi Grupları/Paydaş Analizi: Yapılan çalışma ve uygulamalardan olumlu veya

olumsuz yönde etkilenebilecek tüm ilgi gruplarının tespit edilmesini, bu grupların ilgi

alanlarının, sorunlarının, potansiyellerinin ve diğer özelliklerinin belirlenmesini ve

analizini içermektedir (Körezlioğlu 2002).

İlgi Grubu Analizi Safhaları: Sivil Toplumu Geliştirme Merkezine (STGM) göre ilgi

grubu/paydaş analizi dört aşamada gerçekleştirilmektedir.

Birinci Aşama: İlgili tüm ilgi grupların/paydaşların belirlenmesi, mevcut sorundan

etkilenebilecek olan veya projeyi etkileyebilecek olan paydaşların tümünün

belirlenmesini içerir. İlgi grupları:

� Hedef gruplar,

� İlgili resmi kuruluşlar,

� Bireyler,

� Çıkar grupları,

� Sivil toplum kuruluşları,

� Diğerleri şeklinde sınıflandırılır.

İkinci Aşama: İlgi grupların/paydaşların sınıflandırılması; İlgi grupları projenin veya

çalışmaların kapsamına bağlı olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar.

� Genel (birincil, ikincil ve anahtar ilgi grupları)

� Yararlanıcılar (Doğrudan, Dolaylı)

� Etkilenen (Olumlu, Olumsuz)

Üçüncü Aşama: Seçilen ilgi grupların/paydaşların ayrıntılı analizinin (ilgi grubu/paydaş

analizi tabloları) yapılmasını içerir.

Dördüncü Aşama: Önceliklerin belirlenmesi.

Page 69: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

54

� Proje veya çalışmalar için hangi hedeflerin benimseneceği (yani,

kimlerin çıkarlarına ve görüşlerine öncelik verileceği) hakkında

kararın alınması,

� Farklı paydaşlar arasında uzlaşı sağlanması.

Fakat bazen “hiç kimsenin kendini gerçekten adamadığı” bir uzlaşma yerine, kilit

paydaşlara ağırlık vermek gerekebilir (www.stgm.org.tr. 2009b).

İlgi grupları analizine ilişkin örnek tabloların çerçevesi şekil 3.3’te ve çizelge 3.10’da

verilmiştir.

Şekil 3.3 İlgi grupları analizi tablosu (www.stgm.org.tr., 2009b)

Çizelge 3.10 İlgi grupları analizi tablosu (www.stgm.org.tr., 2009b) İİllggii GGrruuppllaarrıı// PPaayyddaaşşllaarr

KKaarraakktteerriissttiikklleerr

��SSoossyyaall,, eekkoonnoommiikk

��CCiinnssiiyyeett

��YYaappıı

��oorrggaanniizzaassyyoonn

��ssttaattüü

��PPoolliittiikkaa ddaavvrraannıışş kkaallııppllaarrıı

İİllggii--BBeekklleennttiilleerr

��İİllggiilleerr

��hheeddeefflleerr

��BBeekklleennttiilleerr

PPoottaannssiiyyeelllleerr YYeetteerrssiizzlliikklleerr

��KKaayynnaakk ssıınnıırrllııllıığğıı

��BBiillggii--ddeenneeyyiimm

��PPoottaannssiiyyeell kkaattkkıı

PPrroojjee iiççiinn uuyygguullaammaa vvee ssoonnuuççllaarr

��GGeerreekkllii oollaann oollaassıı ffaaaalliiyyeett öönneerriissii

��GGrruupp iillee iillggiissii

BBiirriinncciill ppaayyddaaşşllaarr

İİkkiinncciill ppaayyddaaşşllaarr

AAnnaahhttaarr ppaayyddaaşşllaarr

İlgi Grupları/Paydaşlar

Birincil Paydaşlar

Çalışmalardan Olumsuz Etkilenenler

Çalışmalardan Olumlu Etkilenenler

İkincil Paydaşlar

Potansiyel Karşıtlar

Anahtar Paydaşlar

Page 70: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

55

İlgi grubu analizlerinin yapılması için pek çok yöntem ve araç bulunmaktadır.

Bunlardan sıkça kullanılanları: ilgi grubu analizi tablosu, zengin resimleme ve Ven

Diyagramı’dır (Anonim 2007c).

İlgi Grubu Analizi Tablosu ile alanda bulunan farklı ilgi gruplarının özelliklerini ve

yaklaşımlarını görebilmek amaçlanır, Zengin Resimleme ile durum veya çalışmada

önemli olan veya ele alınması gereken unsurları resimle ortaya konur, resim üzerinde

ilgi grupları ve konuları, aralarındaki ilişki ve etkileşimlerinin ortaya konması

amaçlanır, Ven Diyagramı Kurumsal Bağlantı Diyagramı veya Chapati Diyagramı

olarak da adlandırılır. Değerlendirilen konu çerçevesinde bireylerin, kurumların, proje

veya hizmetlerin birbiriyle nasıl ilişkilendiğini veya üst üste geldiğini ve önemlerini

ortaya çıkarılması amaçlanır (Anonim 2007c).

Çizelge 3.11’de bir ilgi grubu analizi tablosu örneği, çizelge 3.12’de ise zengin

resimleme ve VEN diyagramının uygulanması aşamaları ve adımları görülmektedir.

Çizelge 3.11 İlgi grubu analizi tablosu (Anonim 2007a). Paydaş Özellikler Ana İlgileri Çıkarlar/ Korkular/

Beklentiler Değişim için Kapasite + Motivasyon

Bölge Halkı

*Geçimini sağlıyor *Alanı kullanıyor *Orada yaşıyor *Pratik *Sinirli *Becerikli

Doğal kaynakların kullanımı

*Ekonomik girdi *Kaynakların tükenmesi *Sürdürülebilirlik *Yoksul *Daha fazla kazanç *Eğitim seviyesi yüksek *Menfaat ve çıkarları kaybetme

Yerel Yönetimler

*Yerel avantajlara sahip *Karar alan ve uygulayan kurumlardır

*Yerel sorunlara ilgisi olduğunu yöre insanlarına göstermek istemesi *Kanuni zorunluluk

*Konumunu Kuvvetlendirir *Konumunu Kaybeder *Prestij sağlama *Siyasi baskı *Ekonomik kayba uğraması

Alandaki Kaynak Kullanıcıları ÖRNEK: Su Ürünleri Kooperatifi

Geçimini sağlıyor Aşırı balık avı eğilimi

Projeden zarar görmek ve göllerin kapatılması. Gölde balık tutma hakkını yitirmek

Süreci takip edip kendi yararına işlemesini sağlamak istiyor.

Hayvancılıkla Uğraşanlar

Alanda otlatma yapıyor

Daha fazla sayıda hayvan besleme

Otlatma alanlarının kısıtlanması, yasaklamalar

Süreç içinde yer alıp, kendi uyguylaması ile ilgili kayıpları azaltmak istiyor.

Page 71: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

56

Çizelge 3.12 İlgi grubu analizi için zengin resimleme ve VEN diyagramının kullanımı adımları (Anonim 2007a)

ZENGİN RESİMLEME VEN DİYAGRAMI 1. Geniş bir kâğıt üzerinde tartışılmak istenen konu (proje/grup) semboller ve kelimeler kullanarak bir “resim” çizilir (veya bir harita). 2. Katılımcılardan sürece dâhil olan fiziksel varlıkları çizmelerini istenir. Örneğin kritik kişileri, kurumları veya alanın özelliklerini çizmeleri istenir. 3. Katılımcıların resimlerini, anahtar unsurları ve aralarındaki anahtar bağlantıları anlatarak sunmalarını istenir. 4. Birden fazla grup varsa resimler karşılaştırarak aynı olan ve farklılaşan fikirleri kümelendirilir. Bu sayede, tartışılacak en önemli konular tanımlanır ve dâhil edilmesi gereken ilgi grupları ve odaklanılması gereken kritik başlıklar ortaya çıkmış olur.

1- Her varlık bir çemberle gösterilir. 2- Çember ne kadar büyükse önemi de o kadar büyük olur.

3- Çemberlerin birbirine yakınlığı aralarındaki etkileşimi gösterir.

4- Geniş çemberler büyük kurumları temsil eder. Birbiri üzerindeki çemberler birbiriyle etkileşim halindeki kurumları gösterir ve büyük bir çember içindeki daha ufak çember o kurumun bir bileşenini gösterir.

5- Diyagramlar kesilmiş çemberlerle yaratılabileceği gibi çizilerek de gösterilebilir. Gruplar diyagramlarını bir araya getirip değişiklikler üzerinde tartışabilir

3.5 İzleme ve Değerlendirme ile İlgili Kavramlar

İzleme ve değerlendirme: yapılan çalışmaların amaçlar doğrultusunda

gerçekleştirilmesi, kaynakların kullanımında şeffaf ve hesap verebilmeyi, çalışmalar

için personel istihdamını ve mevcuttaki uygulamalardan edinilen ders ve deneyimlerin

daha sonra yapılacak çalışmalara yansıtılabilmesi amacıyla gerçekleştirilir (Nabris

2002).

İzleme: Bir projenin, planın yönetim ve diğer ilgi gruplarıyla tanımlanan göstergelerle

değerlendirilmesinin devam etmesidir (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm.,

2008a).

İzleme: Bilgilerin, yönetim ve karar verme amacıyla, sistematik ve sürekli olarak

toplanması, analiz edilmesi ve kullanılmasıdır (Körezlioğlu 2002).

İzleme: Proje veya planların hedeflerine ulaşmak konusunda verimlilik ve etkinliği

tespit etmeye yönelik yönetimsel bir faaliyettir. Kaynak verimliliği kapsamında en az

girdiyle en fazla faydayı sağlamak temel prensiptir. Bu anlamda izleme, uygulama

süreci içinde beklenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını kontrol altına almak ve

Page 72: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

57

çalışmaların hedefleri doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için önemli bir araçtır

(Tekindağ 2005).

İzleme: Bir proje veya programda yer alan aktivitelerin düzenli olarak gözlemlenmesi

ve kaydedilmesidir. İzleme proje veya programın her yönüyle ilgili rutin olarak bilgi

toplama sürecidir. Çalışmaların ne kadar ilerleme gösterdiğini ortaya koyar. Ayrıca

faaliyetleri yürüten, bu faaliyetlerden yararlanan ve finansal olarak destek verenler için

çalışmaların ilerleyişi hakkında geri bildirim ve raporlama olanağı sunar. Raporlama ise

karar oluşturmada kullanılmak üzere toplanan bilgileri uygulanan faaliyetlerin

performansını yükseltmeyi sağlar (http://www.scn.org/cmp/modules/mon-wht.htm.,

2008b).

İzleme:

- Topluluğun ve bunların çalışmadaki durumunu analiz etmek,

- İyi uygulanan proje girdilerini belirlemek,

- Karşılaşılan problemleri ve tanımlanan çözümlenen önerileri tanımlamak,

- Bütün aktivitelerin doğru kişilerle ve doğru zamanda yapılmasını

sağlamak,

- Bir çalışmadan elde edilen deneyimleri diğer bir çalışmada kullanmak,

- Faaliyetin planladığı şekilde eldeki sorunun çözümü için en uygun yolu

bulmak için kullanılacak bilgileri sağlar (http://www.scn.org/cmp

/modules/ mon-wht.htm, 2008b).

Faaliyetlerin ve çalışmaların çıktılar- sonuçlar ve etkilerinin değerlendirilmesi ve

başarının ölçülmesinde; verimlilik-etkililik, etkinlik, ilişki-ilgililik, etki ve

sürdürülebilirlilik gibi birbirleriyle bağlantılı olan boyutları vardır (Nabris 2002).

Verimlilik: çalışmanın tanımlanan hedeflerinin ne kadarının gerçekleştitildiğini

gösteren veya ulaşılabilen derecenin ölçüsüdür.

Page 73: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

58

Etkinlik: çalışmanın tanımlanan girdiler ve elde edilen çıktılar arasındaki ekonomik

ilişkinin ölçüsüdür. Verimlilik ölçüsüdür. Verimli bir kullanımı içerir.

İlişki-ilgililik: Çalışmaların neticesinde gözlemlenen son durumu gösterir. Diğer bir

deyişle yapılan çalışmanın yararlı olup olmadığı, mevcut durumda ne tür değişiklikler

olduğu, ulaşılmak istenen hedefin neresinde olunduğunu ortaya koyar.

Etki: Planlı veya plansız projeler tarafından neden olunan bütün olumlu ve olumsuz

etkilerin ölçülmesidir. Verimlilik ile yalnızca belirli olumlu ve çalışmanın sonucu

olarak beklenen planlanan etkilere odaklanırken etki ile hem olumlu ve hem de olumsuz

istenen veya istenmeyen tüm sonuçların daha geniş olarak ölçülmesini ifade eder.

Sürdürülebilirlik: dışarıdan gelen destek tamamlandıktan sonra çalışma programının

veya olumlu sonuçların devamlılığını ölçmeyi ifade eder. İşin gelişmesi ve çalışmanın

değerlendirilmesinde önemli bir konudur.

İzleme: projeyi doğru olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğimiz sorusunun yanıtını

veren, mevcut proje içinde faaliyetlerin ve girdilerin verili zaman dilimi içerisinde

çıktılara dönüştürülmesinin kontrol edilmesi sürecidir. Uygulama süreci içinde

beklenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını kontrol altına almak ve projenin hedefleri

doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için önemli bir mekanizmadır (Salman 2002).

İzleme iki biçimde yapılmalıdır: 1. Süreç izleme: proje tarafından sağlanan yapıların ve

hizmetlerin fiziksel olarak üretilmesi (faaliyetlerin izlenmesi), hedef grup tarafından

yapıların ve hizmetlerin kullanılması (çıktıların izlenmesi), ve mali kaynakların

yönetiminin izlenmesini içerir. 2. Etki izleme: farklı gruplar üzerinde projenin yarattığı

etkinin ve proje amacına ulaşılmasına yönelik gösterilen ilerlemenin izlenmesini içerir

(Nabris 2002).

İzleme sisteminin tasarımı, ihtiyaç duyulan bilginin türüne ve kimin tarafından

verileceğine dayanır. Farklı düzeylerde bilgi talebini oluşturmak ve gereksinilen

Page 74: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

59

ayrıntılı bilginin kesinliğine karar vermek önemlidir. Aynı zamanda bilgi akışının

zamanlaması, her aşamada gereksinilen analitik sürecin türü konusunda belirginlik

olmalı ve proje yöneticilerine sonuç analizlerini ve geri besleme olanaklarını da

sağlamalıdır (Salman 2002).

Değerlendirme: izlemeden elde edilen sonuçları ve bunların üzerine yapılan

çalışmalarla projenin/planın yorumlandığı aşamadır. Değerlendirmede mevcut durumda

ortaya çıkan değişimin boyutunun ne olduğuna ve bunun proje veya çalışmalar sonrası

sürdürülebilirliğine odaklanmaktır (Tekindağ 2005).

Değerlendirme: Bir projenin verimliliğinin, etkinliğinin, etkisinin, sürdürülebilirliğinin

ve uygunluğunun, önceden tespit edilmiş hedefler çerçevesinde dönemsel olarak

değerlendirilmesidir. Bir projenin geçmişi, hedefleri, sonuçları, faaliyetleri ve kullanılan

araçları açısından, ileride alınacak kararlara yardımcı olmak üzere ders çıkarmak

amacıyla gerçekleştirilen bağımsız bir incelemedir (Körezlioğlu 2002).

İzleme ve değerlendirme: amacı, kapsamı, zamanı, kullanıcıları ve gerçekleştirilen

taraflar açısından birbirinden farklıdır.

- İzleme sonuçları açısından, temel olarak yönetimsel amaçlı bir faaliyet,

değerlendirme daha geniş bir perspektiften çalışmanın hedef seviyelerine

göre başarının/başarısızlığının ve bunların nedenlerinin belirlenmesi

amacıyla yapılan bir faaliyettir.

- İzleme kullanıcıları açısından proje/plan ve/veya çalışmanın yönetimine

yönelik bir faaliyet iken, değerlendirme sonuçları itibari ile sadece

yönetimin değil çalışmalar dışı tarafları da hedef alan bir faaliyettir.

- İzleme çalışmaların uygulanması sürecinde yapılan bir faaliyetken,

değerlendirme uygulama sürecinde, bitiminde ve sonrasında yapılabilecek

bir faaliyettir.

- İzleme genellikle çalışmayı yürüten ekip tarafından yapılan bir faaliyet,

değerlendirme tarafsızlık ve objektifliği sağlamak açısından bağımsız

değerlendiriciler tarafından yapılan bir faaliyettir (Tekindağ 2005).

Page 75: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

60

Değerlendirmenin prensipleri:

- Göstergelerin ve doğrulama kaynaklarının gerçekçi ve doğru olması,

- Paydaşların katılımı ile yapılması,

- Bağımsız bir uzman tarafından yapılması,

- Sorunların “başarısızlık” olarak görülmesi/gösterilmesi gibi bir tutumdan

uzak durulması,

- Tarafların olabildiğince özeleştiriye açık olması,

- Değerlendirme toplantıları öncesinde farklı dengelerin ve olası sorunların

öngörülmesi ve önlemlerin alınması,

- Değerlendirmenin bir sınav olmadığı, sadece öğrenme süreci olduğunun

farkında olunması (Tekindağ 2005).

Değerlendirmede:

- Uygunluk (Mevcut durum-proje/plan ile ilişkisi)

- Verimlilik (Faaliyetlerden sonuçlara)

- Etkinlik (Sonuçlardan proje/plan/çalışma amacına)

- Etki (Proje/plan/çalışma amacından genel hedefe)

- Sürdürülebilirlik (Çalışma sonrası dönem) önemli kıstaslardır (Tekindağ

2005).

İzlemede Performans Göstergeleri

Çalışmaların izlenmesinde kullanılan en önemli araç göstergelerdir. Göstergeler, yapılan

çalışmaların sonuçlarının, amacının, hedeflerinin ve başarısını ölçülebilir terimlerle

tanımlanmasıdır. Faaliyetlerin arasında neden-sonuç ilişkisi kurmadan, performans

ölçüsü olarak hedeflerin ve faaliyetlerin başarılı bir biçimde yerine getirilmesinin nasıl

izleneceğini gösterir (www.stgm.org.tr., 2009b).

Göstergeler, kullanıcının ihtiyacına uygun toplanması, kullanılması ve anlaşılması

kolay, tanımı net, birbirinden bağımsız ve olabildiğince az olmalıdır. Göstergelerde

genellikle nicelik, nitelik, yer, hedef grup ve zaman açısından tanımlama yapılır. Fiziki

bir başarının en iyi göstergesini oluşturacak mutlak ilkeler olmamakla birlikte: Belirli-

Page 76: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

61

Spesific (S), Ölçülebilir-Measurable (M), Ulaşılabilir-Available (A), Uygun-Relevant

(R) ve Zamanlı-Time bound (T)- SMART özelliklere sahip gösterge oluşturmak

yararlıdır.

Belirli-Spesific (S): Temel göstergeler belirli ve çalışmanın değiştirmeyi gözettiği

koşullarla ilişkili olmalıdır.

Ölçülebilir-Measurable (M): Kesin oldukları için nicelikleştirilmiş göstergeler tercih

edilmelidir. Ancak gelişmeye ilişkin göstergeleri nicelik olarak göstermek zor olabilir.

Bu durumda niteliklendirilmiş göstergeler kullanılmalıdır.

Ulaşılabilir-Available (A): Gösterge, uygun toplama yöntemleri kullanılarak makul bir

maliyette ulaşılabilir ulaşılabilir olmalıdır.

Uygun-Relevant (R): Göstergeler, veriyi kullanacakların yönetim bilgisi ihtiyacına

uygun olmalıdır. Alanda çalışacak personel, üst düzey personelin gerek duymayacağı

bilgilere ihtiyaç duyabilir, ya da tam tersi olabilir. Bilgi, yönetimin farklı ihtiyaçların

karşılamak için sınıflandırılmış, toplanmış ve bir biçimde özetlenmiş olmalıdır.

Zamanlı-Time bound (T): Bir gösterge, yönetsel kararları etkilemek için doğru

zamanda toplanmalı ve rapor edilmelidir (www.stgm.org.tr., 2009b).

Göstergeler birçok fonksiyona sahiptir.

• Göstergeler karar vericilere ihtiyaç duydukları bilgileri basitleştirerek,

açıklayarak, kümeleştirilmiş bilgiler oluşturarak (endeksler şeklinde) sunarak

daha iyi kararlar ve daha etkin eylemlere önderlik edebilirler.

• Göstergeler karar verme sürecinde fiziksel ve sosyal bilim bilgilerini

birleştirmeye yardım edebilir.

• Göstergeler sürdürülebilir kalkınmanın amaçlarını ve hedeflerini ölçmeye ve bir

ayar içinde tutmaya (ya da ayarlamaya ) yardım edebilir.

Page 77: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

62

• Göstergeler ekonomik, sosyal ve çevresel konulardaki olumsuz gelişmeleri

önlemek için bir erken uyarı temin edebilir.

Kısaca sürdürülebilir kalkınma göstergeleri ekonomi ve/veya sosyal ve/veya çevre

konuları arasındaki etkileşimi orataya koyan ulusal ve uluslararası stratejilerin (amaçlar

ve hedeflerin) kısa, orta ve uzun vadede gelişmesinin izlenmesini sağlar (Güven 2009).

Katılım düzeyi ve etkisinin ölçülmesinde kullanılan göstergeler

Göstergelerin kullanımı, ilgi gruplarının katılım düzeyi ve etkisini belirlemede etkili

araçlardan birisidir (Brody 2003). Bir ekosistem planının hazırlanması sürecine ilgi

gruplarının katılımının etkisinin ölçülmesi için her bir plana bileşeni göstergeler

kullanılarak ölçülebilmektedir. Plan bileşenlerinin ölçülmesi sürecinde sürece dâhil olan

anahtar ilgi grupları değerlendirme de önemli bir unsurdur. Böylece farklı ilgi

gruplarının planın kalitesi üzerine etkisinin de ortaya konması sağlanmaktadır.

Brody (2003) tarafından tanımlanan beş plan bileşeni ve her bileşen için tanımlanan

göstergeler çizelge 3.13’te verilmiştir.

Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri (Brody 2003). Plan Bileşeni1. Gerçek temel

A. Kaynak Envanteri Ekosistemin sınırları Ekolojik zonlar/habitat tipleri Ekolojik fonksiyonlar Tür çeşitliliği Habitat koridorları Omurgalı türlerin dağılımı Sınıflanmış yaban yaşamı Sınıflanmış vejetasyon İstilacı/egzotik türler Haritalanmış vejetasyon örtüsü Nesli tehlikede olan ve

tükenmekte olan türler Haritalanmış ıslak alanlar

Gösterge/adım taşı türler Sınıflanmış toprak Yüzey hidrolojisi Tanımlanmış iklim Diğer su kaynakları Diğer belirgin peyzajlar Denizel kaynaklar Sınır aşan kaynakların grafik

gösterimi

B. Mülkiyet Desenleri Haritalanmış korunan araziler Korunan araziler için

tanımlanmış yönetim statüsü Haritalanmış korunan araziler ağı

Korunan arazi ağlarındaki türlerin dağılımı

C. İnsan etkisi Nüfus gelişimi Yol yoğunluğu Habitat parçalanması

Page 78: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

63

Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri (Brody 2003) (devam). Islak alanların gelişimi Besin yüklemesi Su kirliliği Denizel habitatların kaybı Suyollarının değişikliği Diğer faktörler/etmenler Tanımlanmış biyoçeşitlilik değeri

Tanımlanmış mevcut çevresel düzenlemeler

Ölçülmüş taşıma kapasitesi

Plan Bileşeni 2. Amaç ve Hedefler Ekosistem bütünlüğünün korunması

Doğal süreçleri/fonksiyonları korumak

Yüksek biyoçeşitliliğin korunması

Bozulmamış yerli tür lekelerinin korunması

Yerli türler/habitat korunması için öncelikler belirlenmesi

Nadir/eşsiz peyzaj elementlerinin korunması

Nadir/ nesli tehlike altındaki türlerin korunması

Taban yaşamı habitatları arası bağlantılılık sağlama

Yerli türlerin korunan alanlarda temsil edilmesi

Ekosistemlerin nesiller arası sürdürülebilirliğinin sağlanması

İnsan kullanımını, uygun yaban yaşamı popülâsyonları sağlayarak dengeleme

Ekosistemlerin/kritik habitatların restore edilmesi

Ekosistemleri korumak için diğere hedefler

Net olarak tanımlanmış hedefler Ölçülebilir amaçların varlığı

Plan Bileşeni 3. Kurumlar arası koordinasyon ve ekosistem yönetimi kapasiteleri Tanımlanmış diğer kurumlar/ilgi grupları

Tanımlanmış diğer kurumlarla koordinasyon

Tanımlanmış yetkilerle koordinasyon

Belirlenmiş devletlerarası birimler

Birleştirilmiş veritabanı üretimi Özel sektör ile koordinasyon

Bilgi paylaşımı Tanımlanış bilim ve politika bağlantıları

Tanımlanmış biyo-bölgesel yetkinin konumu

Devletlerarası anlaşmalar Çelişkili yönetim süreçleri Mali kaynakların taahhüdü Koordinasyonun diğer formları Plan bileşeni 4. Politika, araç ve stratejiler

A. Düzenleyici araçlar Kaynak kullanımı sınırlamalarının kaldırılması

Ana gelişmelerinin programlanması

Performans zonlaması

Egzotik/yayılıcı türlerin kaldırılması

Diğer yerleşimlerdeki kaynakların korunması için faaliyetler

Habitatı içermeyen kentsel gelişim sınırları

Halk ya da taşıtlarla ilgili erişimin sınırlandırılması

Yoğunluk sınırlamaları Alan planı denetimi

Koruma zonları Tampon gereklilikleri Diğer düzenleyici araçlar Korunan alanlar Gelişimin aşamalandırılması

B. Teşvik-bazlı araçlar Yoğunluk primleri Habitatları dışarıda tutarak

kümelenme Gelişim haklarının transferi

Ayrıcalıklı vergi muameleleri Diğer teşvik-bazlı araçlar C. Arazi edinim programları

Aidat alımı Koruma irtifak hakkı Diğer arazi edinim teknikleri D. Diğer stratejiler

Finansman temini için özel vergi bölgelerinin atanması

Kamusal yatırımların ve projelerin kontrolü

Ekolojik sağlığın ve insan etkisinin izlenmesi

Toplum eğitimi programları Plan bileşeni 5. Uygulama Sorumluluk verilmesi Teknik desteğin tedarik edilmesi Finansman maliyetlerinin

belirlenmesi Yaptırımların tedarik edilmesi Uygulama için net bir zaman

çizelgesi Düzenli plan güncellemeleri ve değerlendirmeleri

Belirlenmiş yaptırımlar Planın etkililiğinin izlenmesi

Page 79: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

64

Katılım durumlarının seviyesinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile katılımcı sürecin

oranı ortaya konabilmekte ve etkisi ölçülebilmektedir. Bu yaklaşımla Rasche vd.

(2005) tarafından katılımın başlıca özelliklerini ortaya çıkarmak amacıyla katılım için

önemli olduğu düşünülen hususlar ile ilgili mevcut literatür ile karşılaştırma yapılarak

bazı kriterler geliştirilmiştir. Katılımcı süreçler için; etkinlik, eşitlik, şeffaflık,

erişilebilirlik, enselik, gücün paylaşılması ve katılımın yoğunluğu olmak üzere altı

durum belirlenmiştir.

Rasche vd. (2005) tarafından katılım durumları düşük, orta ve yüksek seviye olarak

gruplandırılmış olup, her bir duruma bağlı olarak seviyelerin tanımı çizelge 3.14’te

verilmiştir.

Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı (Rasche vd. 2005)

Katılım durumu /seviyesi

Düşük Orta Yüksek

Etkinlik İlgi grupları sadece bilgilendirilir.

Danışma: İlgi gruplarından planlarla ilgili görüşlerini vermeleri talep edilir.

Etkin katılım gerçekleşir. Farklı ilgi alanları olan ilgi grupları planlar ile ilgili tartışmak için bir araya gelirler.

Eşitlik Uygulamalardan etkilenen bazı ilgi grupları ya da topluluklar bu süreçten hariç tutulmaktadır.

Tüm ilgi grupları kişisel olarak dahil edilirler ya da uygun kişi ile temsil edilirler, fakat çıktı üzerinde etkileri fazla değildir.

Tüm ilgi grupları sürecin çıktısı üzerinde benzer bir etkiye sahiptirler. Ya kişisel olarak katılım sağlarlar ya da uygun bir kişi ile temsil edilirler. Tüm katılımcılar aynı bilgiye erişim hakkına ve seslerini aynı ağırlıkta duyurma hakkına sahiptirler.

Şeffaflık İlgili bilgiler ilgi gruplarından kasıtlı olarak kısıtlanır.

Bazı çok küçük eksiklikler bulunmasına rağmen ilgi grupları iyi bir şekilde bilgilendirilir. Örneğin, bazı bilgiler erken aşamada verilmez, nötr/tarafsız değildir ya da kolayca anlaşılabilir değildir.

Dahili/iç: İlgi grupları sürecin ve projenin ilgili tüm yönlerine ilişkin olarak kendi görüşlerini etkin bir şekilde savunabilecekleri bir yöntemle erken bir aşamada bilgilendirilirler. Harici/dış: Kamuoyu katılımın ilerlemesi ve sonucu ile ilgili bilgilendirilirler.

Page 80: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

65

Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı (Rasche vd.2005) (devam).

Gücün paylaşımı

İlgi grubu görüşleri yetkili kurum tarafından muhtemelen ihmal edilebilir.

İlgi grubu görüşleri resmi bir statü kazanır ve karar verme aşamasında daha önceden tanımlanmış bir ağırlığa sahiptir. Yetkili kurum, alınan kararlar ilgi grupları önerilerinden başka yöne doğru saparsa bunun nedenlerini açıklayacaktır.

İlgi grupları ve yetkili kurum müşterek olarak karar alırlar.

Esneklik İlgi grupları sadece tüm ilgili kararların alınmasından sonra dâhil edilirler.

İlgi grupları projenin tasarımında bazı önemli sorunları/meseleleri etkileyecek derecede yeterince erken aşamada dahil edilirler.

İlgi grupları sürecin en erken aşamasında dahil edilirler ve tanımlanan önlemin artık gerekli olup olmadığı, vb gibi başlıca meseleleri etkileyebilirler.

Erişilebilirlik Sadece küçük bir ilgi grubu, örn. Temsilciler, dâhil edilir.

Bazı ilgi grupları kişisel olarak katılım sağlayamazlar.

Tüm bilinen ilgili taraflar-kamuoyu katılımında genel kamuoyu üyeleri dahil-kişisel olarak katılım fırsatına sahiptirler.

Korunan alanların yönetim etkinliğinin değerlendirilmesine yönelik izlenen

yöntemler ve tanımlanan göstergeler:

“Yönetim Etkinliğinin Değerlendirilmesi Üzerine Küresel Çalışma” 2005–2007 yılları

arasında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile yönetim etkinliğinin değerlendirilmesine

yönelik mevcut çalışmalar değerlendirilerek, yöntemler gözden geçirilerek,

değerlendirme sonuçlarının genel temaları ve modelleri ortaya konarak ve etkin

yönetime öncülük edecek en önemli etmenler incelenmek suretiyle korunan alanların

yönetiminin güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Dört hedef içeren çalışmada 4. hedef

“korunan alanların yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi için en faydalı ve yaygın

olarak kullanılan göstergelerin (örneğin göstergeler genel değerlendirmenin en güvenilir

habercisidir) analiz edilmesi” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda 200’ün üzerinde

gösterge belirlenmiş. 45 göstergenin küresel raporlamaya olanak verdiği belirtilmiştir

(Leverington vd. 2008). Korunan alanlarda yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi

Page 81: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

66

amacıyla genel raporlama alanına ilişkin belirlenen “temel göstergeler” çizelge 3.15’te

verilmiştir.

Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel göstergeler (Leverington vd. 2008)

Unsur/öğe İçerik Planlama Girdi Süreç Çıktılar

Minimum veri bileşeni Değerler ve önem derecesi Tehdit Çevrenin etkinleştirilmesi Yasal statü/arazi kullanım hakkı

Ortak raporlama alanı ‘temel göstergeler’ 1. önem seviyesi 2. beş önemli değer* 3. yayılım derecesi ve tehditlerin şiddeti 4. tehditlerin eğilimi 5. beş önemli tehdit* 6. dışsal politik ve sivil çevre tarafından sınırlamalar ya da destekler 7. dışsal politik ve sivil çevrenin başlıca zorlama/sınırlandırma faktörleri* 8. resmi gazete 8a. Kullanım hakkı meseleleri 46. PA mevzuatının yeterliliği ve diğer yasal denetimler

Sınır belirleme 9. işaretleme ve güvenlik/park sınırlarına çit çekilmesi PA alan belirleme 10. belirlemenin uygunluğu Yönetim planı ve biyoçeşitlilik hedefleri

11. yönetim planı

Personel girdisi Fon girdisi

12. personel sayısının yeterliliği 13. mevcut fonun yeterliliği 14. güvenlik/fonun güvenilirliği

Altyapı/ekipman girdisi 15. altyapı, ekipman ve tesislerin yeterliliği Bilgi/envanter Yönetişim ve kapasite (finansal yönetim dahil)

16. yönetim için ilgili ve mevcut bilginin yeterliliği 17. yönetişim ve liderliğin etkinliği 18. yönetişim modeli* 19. finansal yönetim dahil idari yönetimin etkinliği 20. gerçekleştirilen yönetim etkinliği değerlendirmesi

Altyapı/ekipman bakımı İstihdam-süreç Hukuki yaptırım Paydaş ilişkileri Ziyaretçi yönetimi Doğal kaynak yönetimi Değerler ve tehdit izleme ve araştırma Çalışma programının başarısı

21. İnşaat ve bakım sistemlerinin yeterliliği 22. personel eğitiminin yeterliliği 23. personel/diğer yönetim ortaklarının beceri seviyesi 24. insan kaynakları politikasının ve prosedürlerinin yeterliliği 25. personel ahlakı 26. hukuki yaptırım kapasitesinin yeterliliği 27. hukuki yaptırım için beş ana meselenin listesi (-e kadar)* 28. topluluk ve paydaşların katılımı/dahil edilmesi 29. iletişim programı 30. topluluk yararı/destek için uygun program 31. topluluk yararı/destek programı listesi* 33. ihtiyaçları karşılanan ziyaretçiler ve uygun yönetilen etkiler 34. ziyaretçi tesis ve hizmetlerinin özelliği* 35. ziyaretçi kullanımının seviyesi 32. sürdürülebilir kaynak kullanımı – yönetim ve denetim 36. gerçekleştirilen doğal kaynak ve kültürel koruma faaliyetleri 37. doğal/kültürel yönetimin araştırılması ve izlenmesi 45. tehdit izleme

Page 82: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

67

Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel göstergeler (Leverington vd. 2008) (devam)

Çıktılar

Çalışma programının başarısı

38. çalışma programının oluşturulma başarısı 39. sonuçlar ve çıktıların üretilmesi

Sonuçlar Başarıya ulaşan yönetim planı hedefleri Durum değerlendirme (tüm değerler)

40. başarıya ulaşan belirtilen hedeflerin oranı 41. atanan değerlerin korunması – trend 42. atanan değerlerin korunması – koşul/durum

Parkın topluluk üzerindeki net etkisi

43. park yönetiminin yerel topluluk üzerine etkisi

Not: *niteleyici/kalitatif gösterge anlamına gelmektedir. Bazı temel göstergeler sürece sonradan katılmış olduğundan birkaç durumda numaralandırma ardışık değildir.

İlgi gruplarının katılımının ölçülmesi ve değerlendirilmesi için göstergeler:

Denizaşırı Kalkınma İdaresi, Sosyal Kalkınma Dairesi (1995) tarafından yapılan bir

araştırmada projelerin mantıksal çerçevesinde katılımın ölçülmesi için kullanılacak

göstergelerin nitel (sayısal), nicel ve zaman boyutlarını dikkate alarak gözden

geçirmişlerdir. Sayısal göstergelerin proje dokümanlarında katılımı ölçmek için en

yaygın kullanılanlar olduğu, nicel göstergelerin yorumlamasının daha zor olduğu bu

nedenle daha çok katılımın süreci ve sonuçları hakkında bilgilendirme sağladığı

göstergelerin zaman boyutu ile de projenin uygulama, izleme ve ilgi gruplarını

yönlendirmede önemli olduğu belirtilmiştir. Göstergelerin denetiminin yapılabilmesi

için bazı soruların yönlendirici olabileceği de vurgulanmıştır.

Proje dokümanlarında katılım ile ilgili göstergelerin denetimi için yönlendirici

olabilecek bazı sorular:

- Katılımcıların kimler olduğu (kadın, erkek, farklı etnik gruplardan kişiler,

farklı ekonomik sınıflardan temsilcler gibi)

- Katılımcı sayısı (grupların sayısı, üyelikleri, üyelerin sayısındaki artış veya

azalış gibi)

- Yerel proje kurumlarının gelişimi tatmin edici mi? (grup toplantılarının

sıklığı, toplantılara katılanların sayısı, proje grupları arasında bağlantıların

sayısı gibi)

Page 83: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

68

- Temel aktivitelere katılanların katılım düzeyinin tatmin edip etmeme

durumu (proje çalıştaylarına katılanların sayısı, eğitim etkinliklerine

katılanların sayısı gibi)

- Katılımcılar kendi kaynaklarını kullanıyor olma ve projeye katkı sağlama

durumları (Emek, yapısal materyaller, araçlar, para vb.)

- Grupların beklenen istikrarı sağlama durumları ne nasıl sağladıkları

(liderliğin ortaya çıkması, grup üyeleri arasında özel rol veişlevlerin etkin

bir şekilde dağıtımı, alt grupların oluşumu, demokratik seçim

prosedürlerinin varlığı, zaman içinde liderlik pozisyonunun rotasyonu, vb.)

olarak tanımlanmıştır (http://www.euforic.org/gb/stake3.htm., 2010c).

3.6 Türkiye’de Katılımcılığa İlişkin Mevzuat ve Ulusal Politikalar

3.6.1 Mevzuatta katılım

Türkiye’de biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması konusu ile doğrudan

ilgili ve yetkili kurum olan ÇOB tarafından koruma faaliyetleri öncelikle ulusal mevzuat

dikkate alınarak yürütülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve korunan alanlarla

ilgili uluslar arası sözleşmeler de Bakanlığın çalışmalarında etkili olmaktadır. ÇOB

tarafından yönetilen korunan alanların koruma statüleri ve bu alanlara ilişkin mevzuat

çizelge 3.16’da verilmiştir.

Çizelge 3.16 ÇOB tarafından yönetilen korunan alanların yasal dayanağı SORUMLU KURUM

KORUMA STATÜSÜ YASAL DAYANAK

ÇOB-DKMPGM

Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiatı Koruma Alanı ve Tabiat Anıtı

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu ve Milli Parklar Yönetmeliği

ÇOB-DKMPGM

Ulusal ve Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alanlar-RAMSAR Alanları

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği

ÇOB-DKMPGM

Yaban Hayatı Gelişme Sahaları 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve Yaban Hayatı Gelişme Sahaları ile İlgili Yönetmelik

ÇOB-ÖÇKKB Özel Çevre Koruma Bölgesi Barselona Sözleşmesi ve Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol çerçevesinde yürürlüğe giren 383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname

ÇOB-OGM Muhafaza Ormanları, Tohum Bahçeleri, Tohum Meşcereleri

6831 Sayılı Orman Kanunu ve ilgili yönetmelikleri

Page 84: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

69

Ancak, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasında, koruma ve yönetim faaliyetlerine

ilgili tarafların ve yöre halkının katılımını sağlamada diğer bazı kurum ve kuruluşlar da

etkili olmaktadır. Başta T.C. Anayasası olmak üzere, Çevre Kanunu, Bilgi Edinme

Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği de çevrenin ve doğal kaynakların

korunması ve ilgi gruplarının çevresel faaliyetlere katılımında etkili hükümler

içermektedir.

Türkiye’de kaynakların korunması ve koruma faaliyetlerine ilgi grupları katılımıyla

ilgili hükümler içeren mevzuat ve açıklamaları aşağıdaki gibidir.

1982 yılında yeniden hazırlanan T.C. Anayasası, her yurttaşın sağlıklı ve dengeli bir

çevrede yaşama hakkı olduğunu; çevreyi iyileştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve

kirliliği önlemenin, hem Devletin hem de yurttaşların görevi olduğunu belirtmektedir.

Anayasa’nın 63. maddesi “ Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin

korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar

ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle

hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir”

ifadesiyle genel olarak doğal kaynakların korunması ve teşvik edici tedbirlerin

alınmasına yönelik genel ilkeyi ortaya koymaktadır.

Anayasa’nın ilgili maddesinde doğrudan katılımcılığa ilişkin bir hüküm bulunmamakla

birlikte “... bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır” ifadesi içinde katılımın

konusu da değerlendirilebilir (Anonim 1982).

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. Maddesi “Milli park karakterine sahip olduğu

tespit edilen alanlar, Millî Savunma Bakanlığının olumlu görüşü, Enerji ve Tabiî

Kaynaklar Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diğer ilgili bakanlıkların da

görüşü alınarak, Çevre ve Orman Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile

milli park olarak belirlenir” ifadesine yer vermektedir. Bu madde ile milli parklar

kanunu kapsamına milli park olarak belirlenen alanlar için ilgili bakanlıkların

görüşünün alınmasını zorunlu kılınmıştır. Yine aynı kanunun 4. Maddesi “bu Kanun

Page 85: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

70

hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri göz önünde

tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve

işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve

gerektiğinde fiili katkılarıyla, Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe

konur” (Anonim 1983a) ifadesi ile milli parkların planlama sürecindeki ilgili taraflar

tanımlanmış ve katılım şekilleri belirtilmiştir.

1983 yılında yayımlanan 2006 yılında değişiklik yapılan ve amacı bütün canlıların ortak

varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri

doğrultusunda korunmasını sağlamak olan 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinde

çevrenin korunması, doğal kaynaklar ile biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin

sağlanması, sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esasların

geliştirilmesi amacıyla işbirliğine gidilecek taraflar ve işbirliği esasları tanımlanmıştır.

Kanunu 9. maddesine göre; “Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel

yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların

görüşleri alınarak belirlenir” ifadesine yer verilerek kaynakların korunmasında

işbirliğine gidilecek ilgili taraflara açık olarak yer verilmiştir (Anonim 1983b).

Yine ilgili Kanunun 30. maddesinde herkesin Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında

çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahip olduğu; ancak, açıklanması halinde üreme

alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin taleplerin

reddedilebileceği belirtilmiştir. Burada da bilgi edinme amaçlı tüm tarafların süreçlere

katılabileceği vurgulanmıştır.

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda “yönetim alanı” tanımına

yer verilmiştir. Yönetim alanının belirlenmesinde, sınırlarının tanımlanmasında ilgili

idarelerin görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir. Aynı kanunda sit alanlarında

geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ile koruma amaçlı imar plânı

yapımına ilişkin olarak “....Belediyeler, valilikler ve ilgili kurumlar söz konusu alanda

ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve plândan etkilenen hemşerilerin katılımı

Page 86: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

71

ile toplantılar düzenleyerek koruma amaçlı imar plânını hazırlatıp, incelenmek ve

sonuçlandırılmak üzere koruma bölge kuruluna vermek zorundadır” ifadesine yer

verilerek ilgi gruplarını ve katılım araçlarını tanımlamıştır (Anonim 1983c) .

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında hazırlanan Milli Parklar Yönetmeliğinin

9. Maddesinde “Milli Park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanları Kanunun

3. Maddesinde açıklanan esaslara göre tayin ve tespit edilen yer ve yörelere dair

uygulama statüleri ve sınırları mahallen duyurulur. Milli park uzun devreli gelişme

planları, ilgili Bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanır.

Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur. Tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma

alanı olarak tespit edilmiş yerler için hazırlanacak planlar; milli park planlama usul ve

teknikleriyle, uygulanan statünün amaçları, kriterleri, genel politika ve ilkeler ile

uyumlu olarak ve planlanan sahanın kaynak değerleri ve özellikleri göz önünde

bulundurularak, Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak hazırlanır ve

Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur” ifadelerine yer verilmiştir. Yönetmeliğin ilgili

maddesinde katılımda bilgilendirme ve etkin olarak hangi tarafların süreçlere dahil

edileceğine yönelik gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Milli Parklar Yönetmeliğince korunan alanların planlanmasında kılavuz belge olan

“Teknik Şartname” özellikle planlama süreçlerine ilgi grubu katılımına ilişkin öneriler

içermekte ve planların katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirilmesini teşvik etmektedir

(Anonim 1986).

383 Sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının Kurulması Hakkında Kanun

Hükmünde Kararname ile: kaynakların korunması için her türlü icraatta bulunmak,

araştırma ve incelemeleri yapmak ve yaptırmak, gerektiğinde tüm kamu kurum ve

kuruluşları ile ilgili dernekler ve milletlerarası kuruluşlarla işbirliği sağlamak amaç

olarak tanımlanmıştır (Anonim 1989). Burada kaynakların korunmasına yönelik her

türlü süreç için işbirliği ve katılım açık açık desteklenmiştir.

4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununun 3. maddesinde “Merkezde, Bakanın veya

Page 87: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

72

Müsteşarın başkanlığında, Bakanlık ve Genel Müdürlük merkez teşkilâtı ilgili

birimlerinden üç, bir bitki koruma uzmanı ve bir veteriner hekim olmak üzere Tarım ve

Köyişleri Bakanlığından iki, Jandarma Genel Komutanlığı, Orman Genel Müdürlüğü,

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile orman fakülteleri ve gönüllü kuruluşları temsilen

birer, dokuz coğrafi bölge esas alınarak belirlenecek avcı kuruluşlarından dokuz, özel

avlak temsilcisi bir olmak üzere toplam yirmi bir üyeden teşekkül eden Merkez Av

Komisyonu kurulur”, “İllerde ise valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının

başkanlığında; Bakanlıktan iki, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile millî eğitim

müdürlüğü, gençlik ve spor il müdürlüğü, jandarma teşkilâtı ve gönüllü kuruluşları

temsilen birer, mahalli avcı kuruluşlarından üç üye olmak üzere toplam onbir üyeden

teşekkül eden il av komisyonu kurulur” ifadesine yer verilmiştir. Bu madde ile yaban

hayatı ile ilgili çalışmalarda yer alacak ilgi grupları ve katılım mekanizması net olarak

tanımlanmıştır.

Aynı kanunun 4. maddesinde “ Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında mülki

alanı bulunan köy tüzel kişiliği ve belde belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği

yapılabilir” ifadesine yer verilerek yerelde de katılımcılığın desteklenmesinin yasal

altlığının oluşturulduğu görülmektedir (Anonim 2003a).

Kara Avcılığı Kanunu katılımcılık konusunda özellikle merkez ve illerde “Av

Komisyonları” nda yer alan tarafları tanımlayarak alan bazlı ise köy tüzel kişilikleri ile

koruma faaliyetlerinde işbirliği konularını belirterek yaban hayatı uygulamalarında

katılım ile ilgili yaklaşımları açık olarak ortaya koymuştur.

4856 Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 13.

Maddesinde Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün görevleri arasında

“Uluslararası sözleşme ile koruma altına alınan, canlı türleri (flora, fauna) ile alanların

korunması konusunda tedbirler almak, ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak” ve

“Hayvanların korunmasına yönelik çalışmaları, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile

sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde yapmak, yaptırmak, bu konuda yürütülen

Page 88: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

73

faaliyetleri desteklemek, denetlemek ve denetlenmesini sağlamak” yer almaktadır

(Anonim 2003b).

Söz konusu maddelerde işbirliğine gidilecek taraflar tanımlanmış olup ilgi gruplarıyla

birlikte çalışılması gerekliliği vurgulanmaktadır.

Ülkemizde katılım konusunda etkili olan diğer bir düzenleme 4982 Sayılı Bilgi Edinme

Hakkı Kanunudur (Anonim 2003c). Kanunun 1. Maddesinde, kanunun amacının

demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun

olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usullerin

düzenlemek olduğu ifade edilirken; 2. Maddesinde, kanunun kamu kurum ve kuruluşları

ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulama bulacağı

belirtilmektedir. Kanunun 4. Maddesinde ise bir taraftan, herkesin bilgi edinme hakkına

sahip olduğuna ilişin genel bir kural öngörülmekte, diğer taraftan Türkiye’de ikamet

eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişilerin isteyecekleri

bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi

çerçevesinde bu kanunun hükümlerinden yararlanacağı dile getirilmektedir. Kanunun 5.

maddesinde ise 4. maddede öngörülen düzenlemeyi pekiştirmek amacıyla, “Kurum ve

kuruluşlar, bu kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi

başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve

doğru sonuçlveırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.”

hükmü getirilerek bilgi edinme hakkını sağlam bir temele oturtmaya çalışmaktadır

(Güneş 2010).

Amacı; “demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık

ilkelerine uygun olarak kişilerin kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek”

olan bilgi edinme hakkı kanunu; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanmaktadır (Güneş 2010).

Bilgi edinme hakkı kanunu aktif katılımı içermemekte ve pasif katılımı teşvik etmekle

birlikte yasal anlamda atılan önemli bir adımdır.

Page 89: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

74

Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmeliğin 8.

maddesi ile “Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası olarak teklif edilecek sahalar

için, İl Müdürlüğü tarafından oluşturulacak bir komisyon marifetiyle yerinde yapılan

inceleme sonucunda ön etüt raporu, alan üzerinde yetki ve sorumluluğu bulunan tüm

kurum ve kuruluşların uygun görüşü alınarak tanzim edilir ve alanın 1/25.000’lik

haritası ile birlikte Genel Müdürlüğe gönderilir” ifadesi yer almaktadır (Anonim 2004).

Yaban hayatı geliştirme sahalarının belirlenmesi sürecinde katılımcı bir yaklaşımın

izlenmesine olanak sunmaktadır.

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği merkezde ve yerelde sulak alanlar

komisyonlarının kurulmasını öngörerek katılımı en üst düzeyde tutmaya çaba

göstermektedir. Komisyonun çalışma usul ve esaları yönetmeliğin 33. Maddesinde

ayrıntılarıyla tanımlanmıştır. Komisyon sulak alanlarla ilgisi olabilecek tüm tarafların

temsilcilerinden oluşmaktadır. Ayrıca üniversite ve STK’larda bu komisyonda yer

almaktadırlar. Yine komisyon, gündemindeki konularda hazırlık yapmak amacıyla ilgili

kuruluşlardan oluşan bir çalışma grubu teşkil edebilme yetkisine sahiptir (Anonim

2005).

Sulak alanlara yönelik uygulamalarda yönetmelik ile birlikte "Ramsar Sözleşmesi Sulak

Alan Yönetim Planı Rehberi” kullanılmaktadır. Özellikle sulak alanların planlanması ve

yönetimi süreçlerinde ilgi gruplarının katılımı desteklenmektedir.

Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin 8. Maddesinde “…Bakanlık

tarafından başvuru dosyasındaki bilgiler dikkate alınarak, ilgili kurum ve kuruluş

temsilcileri, Bakanlık yetkilileri ile proje sahibi ve/veya temsilcilerinden oluşan bir

komisyon kurulur….” Bakanlık, gerekli gördüğü hallerde, projenin konusu, türü ve

proje için belirlenen yerin özelliklerini de dikkate alarak, üniversiteler, enstitüler,

araştırma ve uzman kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, birlikler, sivil toplum

örgütlerinden temsilcileri de komisyon toplantılarına üye olarak çağırabilir”

ifadelerine yer verilmektedir.

Page 90: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

75

“Komisyonda kurum ve kuruluş temsilcisi olarak görev yapan üyelerin, yeterli

mesleki bilgi ve deneyime sahip olmaları ve temsil ettikleri kurum ve kuruluşlar

adına görüş vermeye yetkili kılınmış olmaları esastır” şartı aranmaktadır. Böylece

karar verme süreçlerine de katılımı desteklemekte ve öngörmektedir.

Yönetmeliği’nin halkın katılımı toplantısı başlığını taşıyan 9. maddesi ÇED raporunun

kapsamının belirlenmesi aşamasında halkın katılımına ayrıntılı bir şekilde yer

vermektedir. Yönetmeliğin 9. Maddesinde halkın katılımı ile ilgili olarak “ Komisyonun

Kapsam belirleme toplantısından önce, halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye

ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere proje sahibi tarafından projenin

gerçekleştirileceği yerde Bakanlık ile mugrupt sağlanarak belirlenen tarihte, halkın

katılımı toplantısı düzenlenir. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden önce proje

sahibi tarafından, halkı bilgilendirmek amacıyla anket, seminer vb. çalışmalar

yapılabilir”, “Toplantı yeri Valilik ve proje sahibi tarafından belirlenir ve Valilik

tarafından Bakanlığa bildirilir. Toplantı için projeden en çok etkilenmesi beklenen yöre

halkının kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir”, “Proje

sahibi, toplantı tarihini, saatini, yerini ve konusunu belirten bir ilanı ulusal düzeyde

yayımlanan bir gazete ile o yörede yayımlanan yerel bir gazetede toplantı tarihinden en

az üç gün önce yayınlatır”, “Toplantı İl Çevre ve Orman Müdürünün veya

görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığında yapılır. Toplantıda; halkın proje hakkında

bilgilendirilmesi, görüş ve önerilerinin alınması sağlanır. Başkan katılımcılardan

görüşlerini yazılı olarak vermelerini isteyebilir. Toplantı tutanağı, bir sureti Valilikte

kalmak üzere Bakanlığa gönderilir” ifadelerine yer verilmektedir (Anonim 2008f).

Çevresel Etki Değerlendirme Raporunun gerek hazırlık aşamasında ve gerekse süreçte

özellikle halkın bilgilendirilmesine özen gösterilmektedir. Yine faaliyetin başlangıcında

da gerekli izin belgeleri ve koşulları hakkında da Valilikler halkı bilgilendirmekle

yükümlüdür.

Page 91: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

76

3.6.2 Ulusal politikalarda katılım

Türkiye’de doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunması, korunan alanların yönetimi ve

koruma faaliyetlerine ilgili tarafların katılımı konularında etkili kararlar ihtiva eden bazı

ulusal politika ve strateji dokümanları bulunmaktadır. Strateji dokümanları ilgili

kurumların korunan alanlara yönelik çalışmalarını yürütürken destekleyici ve

yönlendirici belgelerdir. Bu dokümanlar ve belgelerden doğrudan korunan alanlarla

ilgili olanlar;

- Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP-1998)

- Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı (UBSEP-2007)

- Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013)

- Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013)

- Türkiye Cumhuriyeti- AB Entegre Çevre Uyum Stratejisidir (2007–2023).

Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP-1998), kalkınmanın çevre konularıyla

bütünleştirilmesine yönelik somut girişimleri öneren bir belgedir. Eylem planında

katılım konusundaki boşluklar tanımlanmıştır. Strateji belgesi karar verme sürecinin

herhangi bir aşamasında kamusal katılımın kurumsallaşmamış ve katılımın önünde bir

dizi kısıtlamaların olduğu, katılım hakkını güvenceye almak için çeşitli hukuksal

düzenlemelerin yapıldığı ancak, hâlihazırda mevcut mevzuatın bilim adamlarının,

öğretmenlerin, devlet görevlilerinin ve öğrencilerin katılımını fiilen sınırlamakta

olduğunu belirtmiştir. Yine katılım ile ilgili olarak yurttaşların, kararların nasıl

alındığına ve sürece nasıl katılabileceklerine ilişkin bilgilerin de genellikle bulunmadığı

ve bunun da bir kısıt olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca hükümetlerin çevre

koşullarına, programlarına, politikalarına ve projelerine ilişkin olarak ürettikleri

bilgilere kolayca ulaşılamadığını da vurgulamaktadır.

UÇEP’de doğal kaynakların korunması ve yönetimine yönelik;

- Orman içinde ya da kenarında yaşayan köylülerin katılımlarının, eğitimlerinin,

haklarının ve kalkınma çabalarının desteklenmesi,

- Koruma alanlarının oluşturulması ve endemik türler için yönetim planlarının

geliştirilmesi

Page 92: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

77

- İlgili kesimlerin hepsiyle (kuruluşlar, STK'lar, medya) işbirliğine girerek halkta

bilinç ve duyarlılığın yaratılması gibi eylemler tanımlanmıştır (Anonim 1998).

Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı (UBSEP-2007) Biyolojik Çeşitlilik

Sözleşmesi'nin uygulanmasına rehberlik etmek üzere hazırlanmıştır. Strateji ve eylem

planı Türkiye’deki biyolojik çeşitliliği kısaca tanımlamak ve değerlendirmek, üzerinde

genel bir anlaşmaya varılmış bir koruma stratejisi belirlemek ve Türkiye’de biyolojik

çeşitliliğin korunması hedeflerine ulaşılabilmesi için gerekli olan eylemleri önermektir.

Strateji ile “Tabiatın bir parçası olarak yaşayan, biyolojik çeşitliliğe değer veren,

doğanın yerine koyabileceğinden fazlasını tüketmeyen ve gelecek nesillere biyolojik

çeşitlilik açısından zengin bir doğa bırakan toplum oluşturmak” amaçlanmaktadır.

Stratejide biyolojik çeşitliliğinin durumu ve gidişatının daha iyi değerlendirilebilmesi

için araştırma sonuçlarının ve izleme programından elde edilen bilgilerin karar vericiler,

kullanıcılar ve diğer paydaşların kullanımına açılması hedeflerden birisi olarak

tanımlanmıştır (Anonim 2008g).

Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013); Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel

alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği dönüşümleri ortaya koyan temel

politika dokümanıdır. Ulusal ölçekte genel politikaları belirleyen dokümanda doğal

kaynakların sürdürülebilir kullanımına yönelik tek bir politika belirlenmiştir. “Çevrenin

korunması ve üretim sürecinin olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların

sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve kuruluşlar arasındaki görev ve yetki

dağılımındaki belirsizliklerin yeterince giderilemediği” bir politika olarak

tanımlanmıştır (Anonim 2006a). Plan, korunan alanlar ve koruma faaliyetlerine katılım

konusunda doğrudan ilgili bir politika içermemektedir.

Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013) ile AB standartlarının

hayata geçirilmesi, ekonomik performansın korunması, demokrasi alanında daha ileri

noktalara ulaşılması ve etkili bir iletişim sağlanması, ilgili tüm kesimlerin katılımı ve

katkısını gözeten program ile; AB’ye tam üyelik perspektifi ile 2007- 2013 döneminde

Avrupa Birliği müktesebatına uyumun tamamlanması hedeflenmektedir (Anonim

2007e). Programda; 33 başlık yer almakta olup çevre 27. başlık olarak tanımlanmıştır.

Page 93: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

78

Çevre başlığı altında doğrudan katılım konusunda bir yasal düzenleme yer almamakla

birlikte; değiştirilecek/çıkarılacak yasal düzenlemelerden bazıları korunan alanların

katılımcı yönetimi, planlanması ile bilgi edinmeye yönelik kararları ihtiva etmektedir.

Uyum programında değiştirilmesi ve/veya yeniden çıkarılması öngörülen mevzuattan

birisi; “Doğa ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” olarak deklere edilmiş, bu kanun

ile;

- Ülkemizin sahip olduğu doğal değerlerin, biyolojik çeşitliliğin ve gen

kaynaklarının korunması ile koruma kullanma dengesi gözetilerek belirli bir

plan dahilinde sürdürülebilir kullanımının sağlanması,

- Şimdiki ve gelecek kuşaklar için Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına

katkıda bulunulması,

- Biyolojik çeşitliliğinin korunması için alan belirleme kriterleri ve yönetim

sorumluluklarıyla birlikte biyolojik çeşitliliği koruma sisteminin oluşturulması,

- Eko-sistemler, türler ve yasam alanlarının ve bunların sunduğu hizmetlerin

sürekliliğinin sağlanması,

- Doğa ve biyolojik çeşitliliğin karakteristik özellikleri ve güzelliği ile

rekreasyonel değerlerinin sürekliliğinin sağlanması,

- Cansız doğal varlıklar ve doğal değerler, tarihi, kültürel değerleri ve ülke

peyzajının korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir.

AB’ye Uyum İçin Stratejik Çerçeve Belgesi (2007–2023): 2006 yılında Çevre ve

Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan strateji dokümanında; “ Mevcut doğa koruma

sisteminin güçlendirilmesi için AB Müktesebatına uyumun sağlanması” amacına

ulaşmak için tanımlanan hedeflerden birisi; Halkın bilgilendirilmesi ve

bilinçlendirilmesi ve karar verme mekanizmalarına etkin katılımını sağlamak olarak

belirlenmiştir. Konuya ilişkin olarak ise; “Korunan alanların idaresi ile ilgili olarak ilgi

grupları arasındaki iletişim, işbirliği ve bilgi akısı/paylaşımı gibi hususların ne şekilde

sağlanacağının belirlenmesi, etkin koordinasyonun sağlanması” bir strateji olarak

tanımlanmıştır (Anonim 2006b).

Page 94: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

79

3.6.3 AB süreci ve katılım

AB sürecinde katılım ile ilgili uyumlaştırılacak ve mevcut mevzuata adapte edilebilecek

en önemli uygulama Bilgi Edinme Sözleşmesidir (Aarhus Convention). Aarhus

Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından düzenlenmiş

ve 30 Ekim 2001 tarihinde 16 ülkenin onay işlemlerini tamamlamasıyla yürürlüğe

girmiştir. Sözleşme “Çevre Konusundaki Bilgi ve Belgelere Erişim Özgürlüğü”ne

ilişkin Avrupa Birliği Direktifinden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Çevresel Konularda

Bilgiye Erişim, Çevresel Karar Verme Sürecine Halkın Katılımı ve Yargıya Başvuru

Sözleşmesi (Aarhus Sözleşmesi), ele aldığı konular bakımından uluslararası çevre

hukukunun gelişiminde yeni bir dönemi temsil etmektedir.

Aarhus Sözleşmesi çevresel bilgiye erişim hakkının yaratılmasında ilk uluslararası

araçtır. Sözleşme, her bir Avrupa Birliği üye ülkelerin kamu otoriteleri elinde bulunan,

kullanılmaya hazır temel kavram ve durumlara ilişkin çevresel bilgilerin ayrılmasını ve

bu bilgilere bedava ulaşımın sağlanmasını amaçlamaktadır. Bir diğer amacı ise, daha

geniş bir çevresel koruma sağlanması ve üye ülke hukuklarında bulunan eşitsizlik

yaratan farklılıkların ortadan kaldırılmasıdır.

Sözleşme, hem çevre hem de demokrasi için ileriye doğru büyük bir adım olarak

görülmekte ve çevre politikalarının alınması ve uygulanmasında halka tanınan haklarda

gelişme sağlayacağı düşünülmektedir (Alıca 2007).

Sözleşmenin amacı: Bugünkü ve gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşama

hakkının korunması bakımından, Avrupa Birliğine taraf ülkelerin, sözleşmenin

hükümlerine uygun olarak, çevresel konularda bilgiye erişim, karar alma sürecine halkın

katılımı ve yargıya başvuru hakkını garanti altına almalarını sağlamaktır.

Sözleşmede ilgililer ve tarafların tanımları yapılmış, bilgiye erişim, çevreyle ilgili

bilgiden nelerin anlaşılması gerektiği açık açık ele alınmıştır.

Page 95: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

80

Sözleşmede halkın karar alma sürecine katılımının nasıl sağlanacağına yönelik kararlara

da yer vermiştir. Belirli faaliyetler hakkındaki kararlara halk katılımına ilişkin bazı

hükümler aşağıda verilmiştir.

- Taraflar, Sözleşmenin ekinde yer alan planlama aşamasındaki faaliyetlere izin

verme sürecinde halkın katılımını sağlayacak prosedürü oluşturma ve kararda

halkın katılımı sonucunu dikkate almakla yükümlüdür.

- Ulusal mevzuatta hükme bağlanması durumunda, taraflar bu prosedürü ulusal

güvenlik amaçlarına hizmet eden planlanan faaliyetlere uygulamamaya karar

verebilirler.

- “Katılım hakkının kullanılmasında da vatandaşlık, milliyet ve ikametgah ayırımı

yapılmayacaktır. Faaliyetten etkilenen ya da etkilenme ihtimali bulunanlar bu

haktan yaralanabileceklerdir” hükümleriyle belirlenmiştir.

Sözleşme çevre ile ilgili plan, program ve politikalara halkın katılımına yönelik

aşağıda belirlenen hükümleri de içermektedir.

- Taraf ülkeler, şeffaf ve eşitlikçi bir çerçeve içinde, çevre ile ilgili planların ve

programların hazırlanması sırasında, halkın katılımın sağlanması için uygun

düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür.

- Katılımda bulunacak halkın, bu sözleşmenin amaçları dikkate alınarak ilgili

kamu otoritesi tarafından belirlenmesi öngörülmektedir.

- Çevre ile ilgili politikaların hazırlanmasında bakımından ise, uygun olduğu

dereceye kadar, halkın katılımına imkan sağlamak üzere, çaba sarfetmelidir.

Sözleşmenin 3. Maddesi: İdari düzenlemelerin ve/veya genel olarak uygulanabilir

yasal olarak bağlayıcı araçların hazırlanması sırasında halkın katılımını:

- Taraflar, uygun bir aşamada çevre üzerinde önemli etkiye sahip olabilecek

Page 96: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

81

düzenlemelerin kamu otoriteleri tarafından hazırlanması sırasında etkin bir halk

katılımını sağlamak üzere çaba harcamakla yükümlü kılınmıştır.

- Taraf ülkeler bu amaçla, etkin bir katılım için zaman belirlemeli, düzenlemeler

taslak halde iken yayınlanmalı ya da diğer bir şekilde halk tarafından erişilebilir

kılınmalı ve halka doğrudan ya da danışmanlık kuruluşları aracılığı ile yorum

yapma fırsatı verilmelidir.

- Ayrıca katılımın sonuçları mümkün olduğu kadar dikkate alınmalıdır şeklinde

belirlenmiştir (Alıca 2007).

Çevreyle ilgili konulardaki plan ve programlara katılımı öngören Katılım Direktifi de

çevre ile ilgili plan ve programlara halkın katılımını ele alan genel bir düzenlemedir. Bu

yönerge, belirli plan ve programların oluşturulma sürecine halkın erken bir aşamada ve

etkin olarak katılımını öngörmektedir. Bunun haricinde, uygun bir şekilde

bilgilendirilmiş halkın görüşlerini açıklaması için imkânların oluşturulması ve ilgili plan

ve programların nihai şekline ilişkin kararlar verilirken halkın görüşlerinin göz önünde

bulundurulmasını öngörmektedir.

Direktifin amacı: Arhus Sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin uygulanmasını

desteklemekle birlikte özellikle:

- Çevre ile ilgili nihai planların ve programların tasarlanması ile ilgili çalışmalara

halkın katılımını sağlamak,

- 85/337/EEC and 96/61/EC Konsey Direktifi kapsamında adalete erişim şartlarını

sağlamak ve halkın katılımını artırmaktır (Anonymous 2003).

İlgili plan ve programlara halkın katılımını sağlamak amacıyla Üye Devletlerin

yapmaları gerekenler aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

- Halk, planlar, programlar veya ilgili programların yenilenmesi veya gözden

geçirilmesi gibi çalışmalara yönelik her türlü gelişmeler hakkında gerek ilan

yoluyla veya gerekse elektronik medya gibi diğer uygun araçlarla

Page 97: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

82

bilgilendirililir. Ayrıca bilgilendirmenin yanı sıra halkın karar verme sürecine

katılım hakkı ve yetkili otoriteye yorumlar veya sorular yöneltme durumlarına

da fırsatlar sunulur.

- Plan ve programlar hakkında kararlar alınmadan önce bütün kararlar halka açılır,

halkın fikirleri ve yorumları alınmak üzere onlara yetki verilir.

- Halk tarafından yapılan yorumlar nihai kararların alınmasında dikkate alınır.

- Halk tarafından beyan edilen yorumlar ve fikirler dikkatle gözden geçirilir,

yetkili makam tarafından alınan nihai kararlar, sonuçları ve son durum hakkında

halka bilgi verilir (Anonymous 2003).

Page 98: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

83

4. MATERYAL VE YÖNTEM

4.1 Materyal

Araştırma, Kayseri İli Develi kapalı havzasında yer alan ve toplam alanı 24.523 ha. olan

Sultan Sazlığı Milli Parkında yürütülmüştür. Araştırma ile ilgili çalışmalar milli parkın

çevresinde yer alan Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçeleri ile Sindelhöyük kasabası ve

Çayırözü, Soysallı, Yenihayat, Senirköy, Musahacılı, Ovaçiftlik, Yeşilova ve Kuşçu

köylerinde gerçekleştirilmiştir.

Şekil 4.1 Araştırma alanının genel konumu

Araştırmada:

• Alan ile ilgili 2000–2008 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB)

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) tarafından

yürütülmüş olan GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi

kapsamında Sultan Sazlığı Milli Parkı (SSMP) için hazırlanan raporlar ve

fotoğraflar,

Page 99: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

84

• Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü

tarafından 1993 yılında hazırlattırılan Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı

Master Planı,

• ÇOB, DKMPGM tarafından hazırlanan SSMP Uzun Devreli Gelişme Planı ve

Yönetim Planı,

• Araştırma konusu ile ilgili literatür. Alan ile ilgili daha önce farklı kurum ve

kuruluşlar tarafından hazırlanmış çalışmalar, araştırmalar ile üniversitelerde

yapılmış yüksek lisans ve doktora tezleri,

• SSMP ve çevresindeki ilgi gruplarıyla yapılan yüz yüze görüşmeler sonucu

ulaşılan veriler, anket formları ve yarı yapılandırılmış soru formları,

• Korunan alanlarda katılım sürecinin mevcut durumunu değerlendirmeye yönelik

olarak DKMPGM, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı (ÖÇKKB), STK’lar

ve üniversitelerin temsilcilerine uygulanan anketler ve yüz yüze görüşme

formları,

• “Türkiye'de Korunan Alan Çalışmalarındaki Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli

Parkı Örneğinde Değerlendirilmesi Projesi –TÜBİTAK-ÇAYDAG- Proje

No:108Y043” kapsamında yapılan arazi çalışma raporları, toplantı çıktıları,

• 108Y043 Nolu TÜBİTAK Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Milli Parklarda

Katılımcılığın Değerlendirilmesi” konulu toplantı sonrası hazırlanan rapor,

• Arazi gezileri sırasında çekilen fotoğraflar ve arazi inceleme raporları,

• Alanın koruma statülerini gösteren ÇOB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı (KTB)

arşiv belgeleri,

• GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında

Kayseri Sultan Sazlığı Proje Uygulama Birimi tarafından üretilen 1:25.000

ölçekli arazi mülkiyet durumu, kullanım hakkı ve milli parkın bölgeleme

haritaları,

• Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) elde edilen çalışma alanındaki tüm

yerleşimler için 2010 Dönemi-Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçları,

• Anketlerin hazırlığı ve şekillendirilmesi işlemlerinin tamamlanmasında TÜİK

tarafından hazırlanan “Modüler Eğitim Programları” na ilişkin raporlar,

Page 100: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

85

• ÇOB tarafından yürütülen “Yıldız Dağlarında Biyolojik Çeşitliliğin Korunması

ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanan katılımcı

planlama ve katılım için süreç tasarımı raporları,

• Anketler ile elde edilen verilerin bilgisayar ortamına aktarılmasında Office

Excel, verilerin analiz edilmesinde SPSS 15 (Sosyal Bilimlerde Veri Analizi

Programı) yardımcı materyal olarak kullanılmıştır.

4.2 Yöntem

Korunan alanlarda katılımın önemini ortaya koyabilmek, katılımcı süreçleri

değerlendirebilmek ve katılımın etkinliğini ölçebilmek amacıyla çeşitli yöntemler

incelenmiş ve bunlara Literatür Özeti bölümünde değinilmiştir. Korunan alanlar ve

katılım ilişkisini tanımlama ve katılımın boyutlarını belirlemede Drijver (1990)

tarafından ortaya konmuş olan “gelişmekte olan ülkelerde çevresel projelere ilgi

gruplarının katılımı çalışması” ile Çelem ve Karadeniz (1998) tarafından hazırlanan

“doğal kaynakların korunmasında halkın katılımının değerlendirilmesi” çalışması

yönlendirici olmuştur. Bunun yanı sıra katılımın etkisinin değerlendirilmesinde

kullanılan göstergeler için Brody (2003) temel alınmıştır.

Araştırmanın genel akış şeması şekil 4.2’de verilmiştir. Akış şemasında da görüldüğü

üzere çalışma dört aşamada geçekleştirilmiştir.

• I. Aşama: Türkiye’de korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaları ortaya

koymak amacıyla “SWOT analizi” ve “mevcut durum analizi” nin yapılması,

• II. Aşama: Korunan alanlarda katılımcılığın değerlendirilmesi amacıyla

“göstergelerin belirlenmesi”,

• III. Aşama: II. aşamada elde edilen göstergelerden yararlanarak Sultan Sazlığı

Milli Parkında “katılımın değerlendirilmesi” ve “katılımın etkinliğinin

ölçülmesi” ve

Page 101: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

86

• IV. Aşama: Türkiye’de korunan alan uygulamalarında yararlanmak ve korunan

alan yönetici ve uygulayıcılarının kullanımına sunmak üzere “katılım ile ilgili

yaklaşımların” geliştirilmesini içermektedir.

Her bir aşamada yapılan çalışmalar aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Page 102: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

87

Şekil 4.2 Çalışma akış şeması

• Araştırma Konusu ve Araştırma Alanı ile İlgili Literatür Çalışması, Konu ile İlgili Uzman Kişi ve Kuruluşların Çalışmaları

Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamaların Ortaya Konması

Göstergelerin Belirlenmesi

Korunan Alanların Belirleme, Planlama ve Yönetimi Süreçleri İçin “Katılım ile İlgili Yaklaşımların” Geliştirilmesi

SONUÇ ve ÖNERİLER

Toplantılar Görüşmeler Anketler

Karar Gücü Boyutu İle İlgili Göstergeler

Yön Boyutu İle İlgili Göstergeler

Motivasyon Boyutu İle İlgili Göstergeler

Anketler Yüz yüze görüşmeler-Toplantılar Arazi Çalışması

Anketler Görüşmeler Toplantılar

III. AŞAMA

II. AŞAMA

I. AŞAMA

IV. AŞAMA

Literatür

SWOT Analizi Mevcut Durum Analizi

Anova Analizi Çapraz Sorgulama Frekans Analizi

Fonksiyonel Boyut İle İlgili Göstergeler

Sosyal Boyut İle İlgili Göstergeler

Memnuniyet Boyutu İle İlgili Göstergeler

Sultan Sazlığı Milli Parkında Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi

Sosyal Boyutun Ölçülmesi

Fonksiyonel Boyutun Ölçülmesi

Karar Gücü Boyutunun Ölçülmesi

Yönü Boyutunun Ölçülmesi

Motivasyon Boyutunun Ölçülmesi

Memnuniyet Boyutunun Ölçülmesi

Page 103: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

88

4.2.1 Korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaların ortaya konması

Bu aşamada “SWOT analizi” ve “mevcut durum analizi” yapılarak Türkiye’de korunan

alanların katılım açısından durumu irdelenmiştir. Bu analizler için anketler, yüz yüze ve

derinlemesine görüşmeler, odak grup toplantıları gibi araçlar kullanılmıştır.

Mevcut durum öncelikle 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında ilan edilen,

planlanan ve yönetilen korunan alanlar için irdelenmiştir. Ancak ulusal ve uluslar arası

öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri de farklı koruma statüleri

arasında karşılaştırma yapmayı sağlamak amacıyla değerlendirmeye alınmıştır.

Bu aşamada DKMPGM merkez ve taşra birim temsilcileri, araştırma konusuyla

doğrudan ilgili uzmanlar ve STK temsilcilerinin görüşleri toplantı yapılarak ve anket

uygulanarak alınmıştır.

Sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki mevcut durumu irdelemek için sulak

alanlar ile ilgili birimde çalışanlar ile ÖÇKKB çalışanlarının görüşleri ise sadece anket

uygulanarak alınmıştır.

Analizlerin yapılmasında kullanılan araçlar ve bu araçlara ilişkin detaylı bilgi aşağıda

verilmiştir.

ANKETLER: Mevcut durum analizinin yapılması ve uygulamaların ortaya konmasını

sağlamak için kullanılmıştır. Yöntem akış şemasının I. aşamasında uygulanan anket

formu ile korunan alanların belirleme, planlama ve yönetim süreçlerinde ilgi grubu

katılımına yönelik çalışmaları ortaya koymak, mevcut durum değerlendirmesini yapmak

ve konu hakkında önerileri almak amaçlanmıştır.

Page 104: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

89

Anket formu 35 soru setinden oluşmuş ve açık uçlu, kapalı uçlu ve çoktan seçmeli

soruları içermiş, “karma bir tasarım formu” ile geliştirilmiştir (Anonim 2008d). Bu

aşamada kullanılan anket formu EK 1’de verilmiştir.

Anketin soruları:

• Mevzuat: Mevzuatın korunan alan yönetimine ilgi gruplarının katılımını içerip

içermediği,

• Politika; Korunan alanlardan sorumlu birimlerin-kurumların ulusal bazda ilgi

gruplarının katılımı ile ilgili yazılı bir politikasının olup olmadığı, var ise

politika hakkında kurum çalışanlarının bilgi düzeyi,

• Belirleme: Aday korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına

ilişkin mekanizmaların neler olduğu,

• Planlama: Kurumların yönetim planlarının hazırlığı sürecine ilgi gruplarının

katılımını nasıl ve hangi mekanizmaları kullanarak sağladığı,

• Uygulama: Korunan alanların yönetiminde ilgi gruplarının uygulama sürecine

katılımına ilişkin izlenen süreç ve nasıl katılım sağlandığı, ne gibi

sorumluluklar verildiği gibi konuları kapsamıştır.

Hazırlanan anket ön-test uygulamasına tabi tutulmuş, ön-test “nitel teknikler”

kullanılarak uygulanmıştır (Anonim 2008e). Bu aşamada anket sonuçlarını kullanacak

kişilerin görüşleri alınmış, konu hakkında yeterince bilgi sahibi kişilerle sesli düşünme

oturumları (odak grup tartışmaları) yapılmış, soru kâğıdında yer alacak konular ile anket

formunun anlatım biçimi belirlenmiş, soruları yanıtlayacak kişilerin bilgi düzeyleri göz

önüne alınarak sorular yeniden şekillendirilmiştir.

Anketlerin hazırlığı ve uygulanmasında aşağıdaki süreç izlenmiştir.

• Hedef kitlenin belirlenmesi

• Coğrafik kapsamın tanımlanması

• Örnekleme yönteminin seçilmesi

Page 105: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

90

• Örnek hacminin belirlenmesi

• İkame uygulama durumunun ortaya konması

• Referans Döneminin belirlenmesi

• Veri derleme yönteminin belirlenmesi

• Uygulama zamanına karar verilmesi

• Cevapsızlık durumu ve cevapsızlıkların nedenlerine göre dağılımının yapılması

• Verilerin analizi ve işlenmesi (Anonim 2008e).

Mevcut durumun belirlenmesi amacıyla hazırlanan nihai anket için 3 farklı hedef grubu

tanımlanmıştır. Bunlar:

• ÇOB DKMPGM’nde en az 5 yıl görev almış idari ve teknik personel ile alan

deneyimine sahip, halen uygulamalarda aktif olarak görev alan korunan alan

çalışanları ile milli parklar konusunda çalışmalarda bulunan STK ve üniversite

temsilcileri,

• Sulak alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetiminden sorumlu ve en az 5

yıl bu alanlarla ilgili birimlerde görev alan kurum temsilcileri,

• Özel çevre koruma bölgelerinin belirlenmesi, planlanması ve yönetiminden

sorumlu ve en az 5 yıl bu alanlarla ilgili birimlerde görev alan kurum

temsilcileridir.

Araştırmada, örneklemi seçen kişinin kararlarına göre seçilmesi ile uygulanan karar

örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Uygulamalar “gruplı karar örneklemesi

yöntemi” ile gerçekleştirilmiştir. Çünkü bu yöntem ile:

i. kitleyi temsil ettiği varsayılan,

ii. bilgi toplama maliyetini azaltan,

iii. cevapsızlıklara yol açmayacak birimler seçilir (Anonim 2008e).

Page 106: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

91

Bu aşamada “gruplı karar örneklemesi yöntemi” ile belirlenen 50 kişiye anketler

uygulanmıştır. 50 büyüklüğündeki örnek hacmi beş grupya ayrılmıştır. Bu gruplar ve

dağılımı çizelge 4.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1 Araştırmada kullanılan anket formlarının uygulama birimleri, örnek hacmi ve örnekleme birimi grupları seçim kriterleri

Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup

Örnek Hacmi

Örnekleme birimi grupları seçim kriterleri

Birinci grup (karar vericiler)

5 DKMPGM bünyesinde ve Milli Parklar Dairesi Başkanlığında milli parkların belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az 5 yıl çalışmış olmak (merkez ve uygulama birimleri dahil) Korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçler ile ilgili konulara hâkim olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak,

İkinci grup (Teknik personel)

20

Üçüncü grup (korunan alanlar konusunda alan deneyimi olanlar, korunan alanlar konusunda çalışmalarda bulunan üniversite ve STK temsilcileri)

10 Korunan alanlarla ilgili konularda çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçlerini takip ediyor ve bu süreçlere hâkim olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak,

Dördüncü grup (sulak alan belirleme ve planlama sürecinde yer alan teknik personel)

5 DKMPGM Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürlüğünde çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Sulak alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az üç yıl çalışmış olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak

Beşinci grup (Özel Çevre Koruma Alanlarının belirlenmesi ve planlanması sürecinde yer alan teknik personel)

10 Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığında çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Özel çevre koruma bölgelerinin belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az beş yıl çalışmış olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak

Araştırma kapsamında örnek hacminin belirlenmesinde oransal bir ayrıma gidilmemiş,

karar örneklemesi yöntemine göre araştırmacı tafından belirlenen kriterleri

karşılayacaklar arasından öngörülen sayı örnek hacmi olarak kabul edilmiştir.

Anketin uygulanmasında “karma (klasik yüzyüze görüşme yöntemi ve web uygulaması

tarzında olmak üzere) veri derleme yöntemi” kullanılmıştır. Anketlerden 40 tanesi

araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile ancak ikame durumu dikkate

alınarak 10 tanesi web uygulaması ile gerçekleştirilmiştir.

Page 107: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

92

Öncelikle anket formlarının veri girişi Office Excel ortamında yapılmış, veri analizi ve

raporlama çalışmaları ise SPSS 15 (Sosyal Bilimler Veri Analizi Programı) ile

gerçekleştirilmiştir.

YÜZ YÜZE DERİNLEMESİNE GÖRÜŞMELER: Korunan alanlarda katılım ile

ilgili uygulamaların ortaya konmasında kullanılan araçlardan birisi de yüz yüze

derinlemesine görüşmeler olmuştur. Yüz yüze görüşmelerde ilgili uzmanlar ile

araştırma amacına yönelik detaylı değerlendirmelerin yapılması, anketlere

yansıtılamayan konuların ayrıntılı irdelenmesi ve örneklerle karşılaştırmaların yapılması

amaçlanmıştır. Yüz yüze derinlemesine görüşmeler birinci aşamadaki anketlerin

uygulandığı örnekleme birimlerinin tümü ile yapılmıştır. Bu görüşmeler ile:

• Özellikle merkezi düzeyde çalışmalarda bulunan ve karar verici-politika yapıcı

düzeydekilerin konuya yaklaşımları, mevcut uygulamaları ve öngörüleri

belirlenmiş,

• Mevcut uygulamalarda katılımcılığa ilişkin yapılan çalışmalar ve uygulamalar

örneklendirilmiş,

• Ulusal politika dokümanları ve mevzuatta korunan alanlar ve koruma

çalışmalarında katılım ve katılımcı yaklaşım konuları ortaya konulmuştur.

TOPLANTILAR VE ÇALIŞTAY: Mevcut durumun ortaya konulmasında birinci

aşamada özellikle aynı alanda çalışan birimlerin temsilcileri ile toplantılar, konu

uzmanları ile de bir çalıştay gerçekleştirilmiştir. Toplantılar ve çalıştay ile korunan

alanlarla ilgili tüm tarafları temsil edecek katılımcılarla mevcut uygulamaların

değerlendirilmesi ve katılımcıların korunan alan uygulamalarındaki katılım ve katılımcı

yaklaşımlara yönelik olması gereken durum hakkında görüşlerinin alınması

amaçlanmıştır. Çalıştay ve toplantı ile SWOT Analizinin ilgili uzmanlar ve taraflarla

birlikte yapılmasına odaklanılmıştır.

Toplantıların ve çalıştaya katılanların belirlenmesinde özellikle araştırma konusu ile ilgili

olmak, araştırma konusu ile ilgili alanlarda çalışıyor veya çalışmış olmak, konu ile ilgili

Page 108: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

93

ulusal ve uluslar arası gelişmeleri takip ediyor olmak gibi kriterler dikkate alınmıştır. Bu

kriterler çerçevesinde toplantılara katılanları genellikle korunan alanlarda çalışan

birimlerin temsilcileri, çalıştaya katılanların ise korunan alanlarda çalışanlar, ulusal

STK’lar ve üniversitelerin temsilcileri oluşturmuştur. Çalıştay 50 kişinin katılımıyla üç

kolaylaştırıcı eşliğinde gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar kolaylaştırıcılar eşliğinde üç

gruba ayrılmış ve beyin fırtınası tekniği ile:

• İlgi Grubu Listesi (Belirleme, Planlama, Yönetim ve izleme süreçleri için ayrı

ayrı), ilgi gruplarının katılımında kullanılan yöntemler ve araçlar

• SWOT Analizi (korunan alanların katılım konusundaki güçlü yanları, zayıf

yanları, fırsatlar ve tehditler)

• Katılımda kısıtlar-sınırlar listesi (yasal, idari, kapasite, finans vb.),

• Katılımın etkisini ölçmek ve katılımı değerlendirmek için öneri göstergeler

tartışılmıştır.

4.2.2 Katılım göstergelerinin belirlenmesi

Bu aşamada korunan alanlarda katılımın etkisinin değerlendirilmesi ve ölçülmesi

amaçlanmıştır. Öncelikle daha önce uygulanan yöntemlerin araştırılması ve en etkin

değerlendirme yönteminin ne olabileceğine yönelik çalışmalar irdelenmiştir.

Sürdürülebilirliğin ölçülmesi, biyolojik çeşitliliğin izlenmesi gibi konular da dahil

olmak üzere pek çok uygulamada ölçme ve değerlendirmenin yapılmasında konunun

amacına uygun olarak belirlenecek göstergelerin etkili bir araç olduğu ortaya

konmuştur. Çünkü göstergeler, yapılan çalışmaların sonuçlarını, amacını, hedeflerini ve

başarısını ölçülebilir terimlerle tanımlanmakta, faaliyetlerin arasında neden-sonuç

ilişkisi kurmadan, performans ölçüsü olarak hedeflerin ve faaliyetlerin başarılı bir

biçimde yerine getirilmesinin nasıl izleneceğini göstermektedir (www.stgm.org.tr.,

2009b).

Bu yaklaşımla SSMP’da katılımın etkisinin değerlendirilmesi ve başarı düzeyinin

ölçülmesi için “göstergelerin kullanımı yaklaşımı” benimsenmiş ve araştırma konusu

Page 109: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

94

ile ilgili göstergeler belirlenmiştir. Göstergelerin belirlenmesinde “nicel ve nitel veri

derleme teknikleri” bir arada kullanılmış, “anket-puanlama cetveli” bu aşamada

kullanılan en önemli araç olumuştur.

Nicel veri derlememe tekniği olarak:

• yüz yüze görüşmeler,

• bilgisayar destekli kişisel görüşmeler,

• internet üzerinden veri derleme,

Nitel veri toplama tekniğinde ise:

• odak grup tartışmaları,

• derinlemesine görüşmeler ve

• gözlemlerden yararlanılmıştır.

Araştırmada kullanılacak göstergeler listesinin oluşturulmasında herhangi bir kiter

gözetilmeksizin;

• Daha önce yapılan araştırma sonuçlarından,

• Birinci aşamada tanımlanan örnekleme birimi için uygulanan anketlerin

sonuçlarından,

• Sultan Sazlığı Milli Parkına yapılan arazi çalışmaları süresince ilgi grupları ile

yapılan görüşmeler ve toplantılar sonucunda elde edilen verilerden,

• 50 kişinin katılımı ile yapılan çalıştaydaki grup çalışmaları sonucunda ulaşılan

göstergeler listesinden yararlanılmıştır.

Ancak taslak listenin gruplandırılmasında Drijver (1990) tarafından “gelişmekte olan

ülkelerde çevresel projelere katılım” ile ilgili yapılan araştırmada kullanılan “analitik

araç olarak katılımcılığın beş boyutun” dan yararlanılmıştır. Belirlenen öneri göstergeler

listesi, Drijver (1990) tarafından tanımlanan katılımın beş boyut ve araştırmacı

tarafından önerilen katılımın memnuniyet boyutu dikkate alınarak gruplandırılmıştır.

Page 110: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

95

Başlangıçta araştırma kapsamında katılımın değerlendirilmesinde kullanılmak üzere

toplam 110 gösterge tanımlanmıştır. Ancak gruplandırma öncesinde göstergelerin

ölçülebilir, anlaşılır, tanımı net ve konuya odaklı olmasına dikkate edilmiş ve katılımın

altı boyutu da gözetilerek yapılan listeleme sonucunda bu sayı 30 olarak belirlenmiştir.

Gruplandırılan göstergelerin araştırmada kullanılabilmesi için değerlendirilmesi

gerekmektedir. Bu amaçla “çok ölçütlü değerlendirme” yöntemi kullanılmıştır. Çok

ölçütlü değerlendirme yöntemi, birçok farklı kriterin aynı anda değerlendirildiği,

değerlendirme sonucunda hedeflenen duruma ulaşmada en uygun ve en doğru kararların

belirlenmesine yardımcı bir yöntemdir (Gürer 2009). Göstergelerin ve kriterlerin

belirlenmesinde üç ana çok ölçütlü karar verme yöntemi vardır. Bunlar;

• İkili karşılaştırma,

• Sıralama ve

• Derecelendirme yöntemleridir (Gürer 2009).

Birinci yöntemde basit bir değerlendirme ile her bir çift göstergenin birbirine göre

göreceli önemi belirlenir. İkinci yöntemde göstergelerin birbirleri ile karşılaştırılması

söz konusu değildir. Bu yöntemde göstergeler önem sırasına göre sıralanır. Üçüncü

yöntemde ise sıralamaya ek olarak her göstergeye belirli bir ağırlık verilir (Gürer 2009).

Araştırmada göstergelerin değerlendirilmesi için çok ölçütlü değerlendirme yöntemi

“sıralama” olarak belirlenmiştir. Altı grup altında toplanan göstergeler doğa koruma ve

korunan alanlar konusunda uzman olan ve çalışmalarda bulunan ulusal STK,

üniversitelerin temsilcileri ile DKMPGM çalışanları tarafından sıralandırılmıştır.

Katılımın altı boyutuna göre gruplandırılan ve sıralama yöntemi ile nihai hale getirilen

göstergeler listesi EK 2’de verilmiştir. Katılımın boyutları arasında karşılaştırma

yapabilmek amacıyla göstergeler araştırmada kullanılan katılımın her boyutu için eşit

sayıda belirlenmiştir (5’er adet).

Page 111: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

96

4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi

SSMP’da katılımın değerlendirilmesi ve etkisinin ölçülmesi için yöntem akış şemasının

ikinci aşamasında tanımlanan “göstergeler” ‘den yararlanılmıştır. İkinci aşamada elde

edilen göstergeler, üçüncü aşamada kullanılan yarı yapılandırılmış soru formu, yüz yüze

görüşmeler ve anket gibi araçlarla birlikte kullanılmıştır. Ankette yer alan sorular

tanımlanan her bir göstergenin ölçülmesine katkı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Göstergelere karşılık gelen sorular için 3’lü ve 5’li Likert Skalası uygulanmıştır.

Şekil 4.2’deki yönteme ilişkin akış şemasının üçüncü aşamasını oluşturan bu bölümde

iki farklı hedef grubu ile Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisi ölçülmüş ve

değerlendirilmiştir. Birinci hedef grup, proje kapsamında projenin faaliyetlerinin

yürütülmesinden sorumlu teknik personel, ikinci grup ise çalışmalara dahil olan ilgi

gruplarıdır.

Öncelikle, GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesinin Sultan

Sazlığı Milli Parkı’ndaki uygulamalarından sorumlu olan ve halen aynı alanda teknik ve

idari kadrolarda görevli 3 teknik personele yarı yapılandırılmış soru formu

uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış soru formunun içeriğini:

• proje süresince özellikle ilgi grupları ile yaşanan sorunlar,

• hem ekip ve hem de ilgi grupları açısından görülen eksiklikler,

• süreçte kullanılan mekanizmalar ile yöntem ve araçlar,

• süreçte gözlemlenen değişimler ve ilgi grupları ile ortak yürütülen çalışmalar ile

bu çalışmaların sonuçları ve

• başarının sürdürülebilirliği için nelerin yapıldığına dair sorular oluşturmuştur.

Ayrıca;

• Proje öncesindeki durum ile sonrasındaki durum arasında ne gibi farkların

gözlendiği,

Page 112: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

97

• bu farklılığın nasıl ölçüldüğüne yönelik gelişmeler ve

• proje ekibinin kendilerinin böyle bir süreç içinde olmalarından duydukları

memnuniyet düzeyi de bu grupla değerlendirilmiştir.

Bu aşamada Sultan Sazlığı Milli Parkında görevli proje ekibine uygulanan yarı

yapılandırılmış soru formu “açık uçlu sorular” la hazırlanmıştır (Anonim 2008e). Bu

örnekleme birimine uygulanan yarı yapılandırılmış soru formu EK 3’te verilmiştir.

İkinci hedef grubu 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlayan ve alan ile

doğrudan ilgili olanlar oluşturmuştur. Bu grubu:

• Kamu kurum ve kuruluş temsilcileri,

• Yerel sivil toplum kuruluş temsilcileri ve

• Yöre halkı temsilcileri ile

• Proje alanında yer alan yerleşim birimlerini temsilen muhtarlar temsil etmiştir.

Grup üç grup olarak değerlendirilmiştir. Anketler farklı üç grupyı temsilen 40 kişiye

uygulanmıştır (Çizelge 4.2).

Çizelge 4.2 SSMP uygulanan anket formunun temsil ettiği gruplar, örnek hacmi büyüklüğü ve grupların seçim kriterleri

Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup

Örnek Hacmi

Örnekleme birimi grupları seçim kriterleri

Birinci grup (kamu kurum ve kuruluşları

10 Sultansazlığı Milli Parkında yetki ve sorunluluğunun bulunması, Projenin uygulandığı 2000–2008 yılları arasında proje çalışmalarına katılım sağlamış olunması,

İkinci grup (yerel sivil toplum kuruluşları)

5 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlanmış olunması, Proje alanında veya yakın çevresinde faaliyet gösteriyor olunması

Üçüncü grup (Yöre halkı-muhtarlar)

25 Proje alanında ikamet ediyor olunması, 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlanmış olunması,

Anket formu: açık uçlu, kapalı uçlu ve çoktan seçmeli soruları içermiş, karma bir

tasarım formu ile geliştirilmiştir (Anonim 2008e). Burada anket çalışması karar

Page 113: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

98

örneklemesi yöntemiyle belirlenen ilgi gruplarına uygulanmıştır (Anonim 2008e). Bu

örnekleme birimine uygulanan anket, EK 4’te verilmiştir.

Anketin soruları, katılımın ölçülmesini ve sonrasında yapılacak değerlendirmeyi

yönlendirmesi açısından; katılımın soyal boyutu, katılımın fonksiyonel boyutu,

katılımın karar verme gücü boyutu, katılımın yönü boyutu, katılımın motivasyon boyutu

ve katılımın memnuniyet boyutu dikkate alınarak geliştirilmiştir (Drijver 1990).

- Katılımın sosyal boyutu ile, çalışmalara, toplantılara ve faaliyetlere farklı pek çok

grupların katılması, farklı grupların temsil edilmesi, çalışmayla doğrudan ilgili

birincil ilgi gruplarının süreçlerde yer alması, hedef ilgi gruplarının dahil olması,

- Katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu ile: Çalışmanın her faaliyetinin ilgi grupları

tarafından biliniyor olması ve her aşamasına katılım sağlanması hususu

önemsenmiş, kimin katılacağına değil katılımın içeriğine odaklanılmış ayrıca

katılımcıların pek çok faaliyete katılımı ile birlikte bu faaliyetlerin önemi

konusunda farkındalık düzeyi,

- Katılımın karar gücü boyutunda: katılımcıların kendi görüşlerini çalışmanın

kendi görüşü olarak yansıtmalarını sağlayabilmeleri, karar vermede etkin olma

durumları, pasif katılımcıdan ziyade etkin katılım durumları,

- Katılımın yönü boyutunda: yapılan çalışmalara yönelik olumlu-olumsuz görüşler,

katılımcıların istekliliği ve/veya direnç göstermesi durumu,

- Katılımcıların motivasyonu ile: katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğini

artırmak için nelerin yapılabileceği (çalışmaların sağlayacağı finansal olanaklar,

çalışma gezileri, benzer saha ziyaretleri, ulaşım imkanları, promosyonel

materyaller vb. ile öğrenme isteği ve bunun desteklenmesi, materyal temini vb.),

- Katılımcıların memnuniyeti boyutu ile: katılımcıların çalışmalar içinde

bulunmaktan hoşnut olup olmadıkları, sonuçlarının yansımasından ve kendilerine

kattığı faydalar da dahil süreç ve sonuçtan duyulan memnuniyet oranının

Page 114: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

99

belirlenmesine yönelik soruları kapsamıştır. Anket yukarıda tanımlanan içerikte

35 sorudan oluşturulmuştur.

Hazırlanan anket ön-test uygulamasına tabi tutulmuş, ön-test “nitel teknikler”

kullanılarak uygulanmıştır (Anonim 2008e). Ön test aşamasında anketin uygulanmasına

karar verilen ilgi grupları ile “odak grup toplantıları” yapılmış, bu toplantılarla anketler

test edilmiştir. Bu aşamada anket sonuçlarını kullanacak kişilerin görüşleri alınmış,

konu hakkında yeterince bilgi sahibi kişilerle bire bir görüşmeler yapılmış, soru

formunda yer alacak konular ile soruların biçimleri belirlenmiş, soruları yanıtlayacak

kişilerin bilgi düzeyleri de göz önüne alınarak sorular yeniden şekillendirilmiştir.

Tamamlanan anketler önce Office Excel ortamına aktarılmış, daha sonra SPSS 15

istatistik değerlendirme programı ile değerlendirilmiştir. SPSS 15 programına yüklenen

veriler tanımlanan göstergeler ile ve farklı gruplar arasındaki veriler ile karşılaştırılmış,

sonuçlar grafiksel olarak ve tablolar halinde gösterilmiştir.

Veriler; frekans dağılımı, çapraz sorgulama ve Anova analizi yapılarak

değerlendirilmiştir (Alpar 2010).

Frekans dağılımı ile katılımcıların sorulara verdikleri cevaplar tespit edilmiştir. Her

soruya kaç katılımcının cevap verdiği ve cevapların oranı tespit edilmiştir. Frekans

dağılımına yönelik örnek çizelge 4.3’te verilmiştir.

Çizelge 4.3 Frekans dağılımı cetveli Soru:…………………………………

Cevaplar Sayı

Oran %

Cevap 1 a ….% Cevap 2 b ……% Cevap 3 c ….% Cevap… d ….% Toplam … 100%

Page 115: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

100

Elde edilen bu veriler ile ilgili soruya yönelik araştırmaya katılanların görüşleri grafik

ve şekillerle gösterilmiştir.

Frekans değerlendirmesini takiben araştırmanın amacı doğrultusunda bazı sorular

çapraz sorgulamaya tabii tutulmuştur. Çapraz sorgulama ile özellikle gruplar arası

farklılıklar ortaya konmuştur.

Frekans değerlendirmesi ve çapraz sorgulama sonrasında yöntem akış şemasının II.

aşamasında elde edilen göstergeler değerlendirilmiştir. Katılımın her boyutu için

belirlenen 30 gösterge EK 4’te verilen sorular içinden yöneltilen 30 soruya verilen

cevap ile değerlendirilmiştir. Bu aşamada soruların niteliğine göre değerlendirme aralığı

ve eşik değeri belirlenmiş, belirlenen değerlendirme aralığına göre her boyut ve her

göstergeye kaç kişinin ne cevap verdiği, verilen cevaplara göre ağırlık değeri

hesaplanmıştır.

2000–2008 yılları arasında Sultan Sazlığı Milli Parkında yürütülen GEF-II Biyolojik

Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımın etkisinin

“göstergeler” aracılığıyla ölçülmesinde de Brody (2003) tarafından kullanılan yaklaşım

araştırmaya entegre edilmiştir. Anket sorularının bir kısmı 3’lü, bir kısmı ise 5’li

değerlendirme aralığına sahip olduğundan bazı göstergeler 0-2, bazı göstergeler ise 0-4

arasında derecelendirilmiştir. 0-2 arasındaki derecelendirmede 0 tanımlanan

göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç katılım sağlanmama durumunu, 1 bir kısmına

katılım sağlanma durumunu, 2 ise tamamıyla katılım sağlanma durumu kabul edilerek

kullanılmıştır

0–4 arasında derecelendirmede ise 0 tanımlanan göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç

katılım sağlanmama durumu, 1 çok azına katılım durumunu, 2 bir kısmına, 3 büyük

çoğunluğuna ve 4 ise tamamına katılım sağlanma durumu kabul edilerek kullanılmıştır.

Göstergelerin derecelendirme aralığı dikkate alınarak her bir boyut için bir ortalama

eşik değer hesaplanmıştır.

Page 116: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

101

SSMP’nda katılımın boyutlarının eşik değerinin belirlenmesinde Reif (1965)’den

yararlanılarak aşağıdaki yöntem izlenmiştir.

Katılımın “a” boyutu için eşik değeri= 5x (X0, X1, X2, X3 ,X4 ) veya 5x (X0, X1, X2)’dir.

Her bir X değeri 5’li skalada (X0 = 0 , X1= 1, X2=2, X3 =3 ve X4=4 ) 0, 1, 2, 3 ve 4 ile,

3’lü skalada 0, 1, 2 ile ifade edilmiştir.

Katılımın “a” Boyutunun Ortalama Eşik Değeri Min. Kısmi değer Mak.

5xX0 5xX1 5xX2 5xX3 5xX4

5’li skalada X0 - X1 ortalama eşik değerin minimum değerini, X2 kısmi değerini, X3-X4

maksimum değerini ifade ederken; 3’lü skalada X0 ortalama eşik değerin minimum

değerini, X1 kısmi değerini, X2 maksimum değerini ifade etmiştir.

Göstergelerin ağırlık değerleri dikkate alınarak her bir boyut için bir ortalama ağırlık

değeri hesaplanmıştır.

Göstergelerin ağırlık değeri hesaplanırken de 0-4 ve 0-2 derecelendirme aralığı

kullanılmıştır.

0–4 arasında derecelendirme aralığında her bir gösterge 0-4 arasında ağırlık puanı

almıştır. 0 değeri tanımlanan göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç katılım sağlanmaması

durumu, 1 çok azına, 2 bir kısmına, 3 büyük çoğunluğuna ve 4 ise tamamına katılım

sağlanma durumu olarak kabul edilmiştir. SSMP uygulanan katılımıncı sürecin etkisinin

ölçülmesi için belirlenen göstergeler, göstergelerle ilgili sorular ve nihai değerlendirme

sonuçları EK 5’te verilmiştir.

Göstergelerin ağırlık değerleri hesaplanmadan önce göstergelerin değerlendirme aralığı

dikkate alınarak her bir boyutun frekans dağılımı hesaplanmış ve araştırmaya katılan 40

Page 117: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

102

kişinin göstergelere vermiş olduğu ağırlık puanları belirlenmiştir. Elde edilen ağırlık

puanlarının ortalama ağırlığı çizelge 4.4’te verilen yöntem kullanılarak hesaplanmıştır

(Reiff 1965). Bu hesaplama yöntemi her boyut için ayrı ayrı yapılmıştır.

Çizelge 4.4 Göstergelerin ve katılımın boyutlarının toplam ağırlıklarının hesaplanması Ma = Katılımın “a” boyutunun toplam ağırlıklı değerinin ortalaması α0, α1, α2, α3, α4 = Katılımın “a” boyutunun ağırlık puanları

αi ∈ {0,1,2,3,4 } 4 αT = 0+1+2+3+4 = ∑ α =10 İ=0 Anketi 0 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N0 Anketi 1 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N1 Anketi 2 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N2 Anketi 3 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N3 Anketi 4 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N4 4 Ma= ∑ αi x Ni = α0xN0+α1xN1+…….+α4xN4 i=0 α

T α0 + α1+α3 + α4

Çizelge 4.4’te verilen yönteme göre katılımın “a” boyutu için hesaplanan göstergeler ile

çizelge 4.5’te verilen çizelge oluşturulmuştur.

Çizelge 4.5 Göstergelerin ölçülmesi sonuçlarını gösteren nihai değerlendirme sonuçları Katılımın Boyutu

Göstergesi Değerlendirme aralığı (0–2)-(0-4)

Frekans Dağılımı

Ortalama Ağırlık Değeri

Toplam ağırlık değeri

Page 118: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

103

Göstergelerin ağırlıklarının hesaplanmasından sonra araştırmada kullanılan katılımın

altı boyutu için ağırlıklı ortalamaları hesaplanmıştır (Reiff 1965). Katılımın boyutlarının

ağırlıklarının hesaplanması çizelge 4.6’da verilmiştir. Katılımın boyutlarının

hesaplanması ile her boyutun katkısı ve oranına ulaşmak amaçlanmıştır.

Çizelge 4.6 Katılımın boyutlarının ağırlıklı ortalamalarının hesaplanması Katılımın boyutları Ms = Katılımın sosyal boyutu Mf = Katılımın fonksiyonel boyutu Mk = Katılımın karar gücü boyutu My = Katılımın yönü boyutu Mmt = Katılımın motivasyon boyutu Mm = Katılımın memnuniyet boyutu Mi = Boyutların ağırlıklı ortalamalarının

toplamı

Ys = Katılımın sosyal boyutunun % Yf = Katılımın fonksiyonel boyutunun % Yk = Katılımın karar gücü boyutunun % Yy = Katılımın yönü boyutunun % Ymt = Katılımın motivasyon boyutunun % Ym = Katılımın memnuniyet boyutunun %

6 M= ∑ Mi = Ms+ Mf+ Mk + My + Mmt + Mm i=1

Mi

Her bir boyutun göreli yüzdesi Yi= X 100

M 6 ∑ Yi = Ys+ Yf+ Yk + Yy + Ymt + Ym = 100 i=1

Katılımın her bir boyutunun ağırlıklı ortalamaları belirlendikten sonra toplam katılımcı

sayısı ve toplam verilen cevaplar dikkate alınarak SSMP’nda uygulanan katılımın

toplam içinde oranı belirlenmiştir. Katılımın toplam oranının belirlenmesinde Reiff

(1965)’den yararlanılmıştır. SSMP’nda katılımın oranı belirlenirken çizelge 4.7’de

verilen yöntem izlenmiştir.

Page 119: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

104

Çizelge 4.7 SSMP katılım oranının % olarak hesaplanması K= Toplam işaretlenen soru sayısı k0 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 0 olarak verilen cevapların sayısı k1 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 1 olarak verilen cevapların sayısı k2 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 2 olarak verilen cevapların sayısı k3 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 3 olarak verilen cevapların sayısı k4 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 4 olarak verilen cevapların sayısı K= İşaretlenen soru sayısının ağırlıklı ortalaması C= Katılımın % oranı α0, α1, α2, α3, α4 = Katılım oranının ağırlık puanları α0 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 0 α1 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 1 α2 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 2 α3 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 3 α4 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 4 α0. k0 + α1. k1 + α2. k2 + α3. k3 + α4. k4 K= K İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması C= Değerlendirme aralığı K C= 4 C= %.... NOT: %5 hata payı verilebilir. Çünkü soruların bazılarına tek cevap verilirken ve bir şık işaretlenirken, bazıları için birden fazla şık işaretlenmesi durumu söz konusudur. C değeri tek bir cevap verilmesi durumunu içerdiğinden birden fazla şık işaretlenmesi durumu da göz önüne alınarak hata payı verilmesi öngörülmüştür.

SSMP katılım durumunun değerlendirilmesi için belirlenen 3 farklı grupdan elde edilen

sonuçların karşılaştırılabilmesi amaacıyla ANOVA analizi yapılmıştır (Alpar 2010).

Page 120: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

105

ANOVA analizi ile gruplar arasındaki farklılık araştırılmış ve çalışmada grupların skor

değer ortalamaları arasında fark olup olmadığı incelenmiştir. çizelge 4.8’de ANOVA

Analizi değerlendirme cetveli örneği verilmiştir

Çizelge 4.8 SSMP için ANOVA analizi

Gruplar Katılımcı

Sayısı

Skor

değer

ortalaması

Standart

sapma

Standart

hata

Ortalamanın Güven

Aralığı 95%

Min. Maks.

En düşük

sınır

En üst

sınır

1.grup

2.grup

3.grup

Toplam 1. grup= Kamu kurum ve kuruluşları 2. grup= Yerel STK’lar 3. grup= Yöre halkı-muhtarlar

Araştırma kapsamında elde edilen tüm sonuçlar dikkate alınarak ve Sultan Sazlığı Milli

Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi sonuçları ile de

ilişkilendirilerek korunan alanların belirlenmesi ve planlanması süreçleri içerecek bir

korunan alanlar için öneri katılımcı yaklaşımlar cetveli geliştirilmiştir. Söz konusu

cetvel ile belirleme ve planlama aşamalarının ilgi grupları, ilgi gruplarının katılımı için

kullanılabilecek araçlar ile katılım düzeyleri tanımlanmıştır.

Page 121: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

106

5. ARAŞTIRMA BULGULARI

Ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelere dayanarak ilan edilen korunan alanlar,

geliştirilen strateji ve eylem planları ile bu alanlara yönelik hazırlanan planlarla

yönetilmektedirler. Ulusal ve uluslararası seviyede olağan üstü özelliklere sahip doğal

ve kültür varlıklar ile önemli savaşları simgeleyen alanlar, koruma ve kullanma dengesi

sağlanarak, gelecek nesillere miras bırakılmaları amacıyla değişik statülerde korunan

alanlar olarak tesis edilmektedirler (Yenilmez-Arpa 2005b). Bu alanlar farklı kurum ve

kuruluşlar tarafından, öncelikle biyolojik çeşitliliğin ve kaynak değerlerinin

sürdürülebilir yönetimi amacıyla ve kurumların kendileri için tanımlanan görevleri,

kuruluş amaçları ve hedefleri de gözetilerek farklı pek çok kategori ve statülerde

koruma altına alınmıştır ve alınmaktadırlar. Örneğin, Milli Parklar; Bilimsel ve estetik

bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile

koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını korumak amacıyla tesis

edilmektedirler (Anonim 1983a).

ÇOB tarafından, Türkiye’de ulusal mevzuata ve uluslararası sözleşmelere dayanılarak

özellikle biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynak değerlerinin korunması amacıyla

belirlenen ve yönetilen korunan alan statüleri çizelge 5.1’de verilmiştir.

Çizelge 5.1 ÇOB tarafından belirlenen ve yönetilen korunan alan kategorileri (www.cevreorman.gov.tr.,2011).

Koruma Statüsü Adet Kapladığı Alan (Ha) Milli Park 41 865.099 Tabiatı Koruma Alanı 31 48.067 Tabiat Parkı 41 77.334 Tabiat Anıtı 106 5.560 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası 80 1.251,258 Ulusal ve Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alan*

135 1.955.108

Özel Çevre Koruma Bölgesi 14 1.211.200 * Bunlardan 12 Tanesi RAMSAR Alanıdır (198,463Ha.).

Page 122: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

107

5.1 Araştırma Alanına İlişkin Bulgular

Sultan Sazlığı Milli Parkı Kayseri’nin 90 km. güneyindedir. Develi İlçesinden 35 km,

Yahyalı İlçesinden 24 km ve Yeşilhisar İlçesinden de 18 km uzaklıktadır. Milli Park

Develi kapalı havzasının en alçak kısımlarında, 380 12’ 14’’ - 380 25’ 49’’Kuzey

enlemleri ile 350 09’ 20’’ - 350 22’ 20’’Doğu boylamları arasında yer almaktadır ve

deniz seviyesinden yüksekliği 1.074 m’dir. Çalışma alanı bir milli park olmakla birlikte

aynı zamanda uluslar arası öneme sahip bir sulak alan ve çeşitli derecelerde doğal sit

statüsündedir. Milli Parkın toplam alanı 24.523 Ha. dır. Alan içinde bir kasaba

(Sindelhöyük Kasabası) ve sekiz köy yerleşimi (Çayırözü Köyü, Soysallı Köyü,

Yenihayat Köyü, Senirköy, Musahacılı Köyü, Ovaçiftlik Köyü, Yeşilova Köyü, Kuşçu)

bulunmaktadır (Anonim 2007a).

Çalışma alanın coğrafi konumu, yasal-yönetsel ve kurumsal yapısı

Sultansazlığı, jeolojik devirlerde volkanik bir dağ olan Erciyes Dağı’nın yükselişiyle

birlikte oluşan ve Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar İlçeleri arasında kalan 319.000 ha’lık

kapalı su toplama havzasının ortasında yer almaktadır. Milli Park Kayseri İli’nin 90 km

güneyindedir ve Develi ilçesinden 35 km, Yahyalı ilçesinden 24 km ve Yeşilhisar

İlçesinden de 18 km. mesafedir. Sultansazlığı çevresinde yer alan yerleşim alanlarından

Niğde İline 60 km, Nevşehir İline 80 km, Adana İline ise 255 km. mesafededir. Her

taraftan dağlarla çevrili olan Sultansazlığı Milli Parkı, Develi kapalı havzasının en alçak

kısımlarında yer almaktadır Milli Parkın deniz seviyesinden yüksekliği 1.074 m,

ortalama eğimi ise % 2’dir (Anonim 2007a).

Sultan Sazlığı Milli Parkı 1971 yılından itibaren pek çok kanun, yönetmelik ve

uluslararası anlaşmalara göre koruma altına alınmıştır. Çizelge 5.2’de Milli Park için

1971’den günümüze kadar tanımlanan statüler, kanuni dayanağı ve gerekçesi

verilmiştir.

Page 123: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

108

Çizelge 5.2 SSMP’ında ilan edilen ulusal ve uluslar arası statüler (Anonim 2007a)

ULUSAL STATÜLER İlan yılı

Statüsü Kanuni Dayanağı, Alan Büyüklüğü ve Gerekçesi

1971 Yaban Hayatı Koruma Sahası

6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 25. Maddesi’ne göre Orman Bakanlığı tarafından - 45.000 Ha.

1988 Tabiatı Koruma Alanı

Tüm sulak alanlarda olduğu gibi Sultansazlığı’na yönelik baskı ve tehditlerin artması, 6831 Sayılı Orman Kanunu’na göre ilan edilen Yaban Hayatı Koruma Sahası’nın orman rejimi dışında olması hususu dikkate alınarak, 1983 yılında yürürlüğe giren 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3ncü maddesine göre; 17.200 Ha.

1993 I. Derece Doğal Sit Alanı

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında, Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırları baz alınarak 1993 yılında Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.06.1993 tarih ve 1493 Sayılı Kararı gereği, 17.200 Ha.

2003 Tabiatı Koruma Alanı Sınır Revizyonu

Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırlarının izafi olması, belirli koordinatlara sahip olmaması ve alanın düz oluşu nedeniyle keskin hatlara sahip olmaması hem korunan alan görevlileri açısından hem de çevresinde yaşayanlar için hukuksal sorunların yaşanmasına neden olduğundan Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırlarını maksimum su kot seviyesi olan 1074 m. den geçecek şekilde ve sınır köşe noktalarının koordinatları belirli röper noktalara taşıyarak, alanın problemlerine kalıcı çözümler yaratmak amacıyla 2003 yılında başlatılan süreçte sınır revizyonu

2003 3. ve 1. Derece Doğal Sit

Revize edilmiş Tabiatı Koruma Alanı sınırları dikkate alınarak Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 25.09.2003 gün ve 3409 sayılı kararı ile Tabiatı Koruma Alanı sınırları içerisinde kalan Çayırözü, Soysallı ve Ovaçiftlik Köyü yerleşim alanları 3. Derece Doğal Sit Alanına, geri kalan bölümü de aynen 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir

2006 Yaban Hayatı Koruma Statüsü iptali

3167 sayılı mülga Kara Avcılığı kanunu doğrultusunda tescil edilen Yaban Hayatı Gelişme Sahası olarak ilan edilen Sultan Sazlı Milli Park olarak statü değişikliğine gidilmesini müteakip YHKS statüsü kaldırılmıştır.

2006 Milli Park Alandaki fiili durumun Milli Parklar Kanunu’ndaki Tabiatı Koruma Alanı tanımı ile uyuşmazlığından dolayı, GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında Tabiatı Koruma Alanı’nın 2003 yılı sınırları içinde kalan tüm alanın Milli Park statüsüne kavuşturulması teklif edilmiştir. Bunun sonucu olarak Sultansazlığı Tabiatı Koruma Alanı statüsü 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na göre ve Bakanlar Kurulu’nun 27.02.2006 tarih ve 2006/10122 sayılı kararı ile Milli Park olarak değiştirilmiştir. Bu karar, 17.03.2006 tarih ve 26111 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 24.523 hektarlık alan, Sultan Sazlığı Milli Parkı olarak ilan edilmiştir. ULUSLAR ARASI STATÜLER

1984 Doğal Yaşam Ortamı

Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da imzalanan Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) uyarınca Sultansazlığı Yaban Hayatı Koruma Sahası, Bakanlar Kurulu’nun 20.02.1984 gün ve 18318 Sayılı resmi Gazete’de yayımlanan kararı gereği

1990 Önemli Kuş Alanı (numarası TR052)

Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin (DHKD) girişimi ile 38◦ 20’ Kuzey ve 35 ◦ 16’ Doğu koordinatları arasında kalan Sultansazlığı’nın dahil olduğu alan; 39.000 Ha.

1994 Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan (RAMSAR Alanı; alan numarası 3TR005)

38◦ 20’ Kuzey ve 35◦ 15’Doğu koordinatları arasında yer alan Sultansazlığı, RAMSAR Sözleşmesi kapsamında, 17.200Ha

Page 124: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

109

Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın yönetim yapısı

SSMP merkezi düzeyde Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar

Genel Müdürlüğü, alan bazında Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Yahyalı Doğa

Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği sorumluluğunda yönetilmektedir. Birden fazla

statüye sahip olmasından dolayı ise birden fazla kurumun ve birimin yetki ve

sorumluluğundadır (Çizelge 5.3) .

Çizelge 5.3 SSMP’nın koruma statüleri, yasal dayanağı ve sorumlu kurumlar Statüsü Yasal dayanağı Sorumlu Kurum

Milli Park 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ÇOB-DKMPGM-MPDB

Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alan-RAMSAR Alanı

2872 Çevre Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve RAMSAR Sözleşmesi

ÇOB-DKMPGM-DKDB

I. ve III. Derece Doğal Sit

2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu

KTB- KTVGM

Arazi mülkiyet ve kullanım hakları

Korunan alanın büyük bölümünde mülkiyet ve yönetim devlete ait olmakla birlikte alan

sınırları içinde yöre halkının mülkiyetinde olan ya da yöre halkının doğal kaynakları

üzerinde resmi/gayri resmi kullanım hakkına sahip olduğu araziler de bulunmaktadır.

Bu hak sahipleri çizelge 5.4’te gösterilmektedir.

Çizelge 5.4 SSMP’nda arazi mülkiyeti ve kullanım hakları (Anonim 2007a) Mülkiyet/Hak Sahibi Yeri ve Alanı Kullanım Amacı

Tarım arazisi sahipleri

Ovaçiftlik – 302,90 ha

Yeşilova – 139,90 ha

Çayırözü – 540,00 ha

Soysallı – 540,00 ha

Sindelhöyük – 817,00 ha

Tarımsal faaliyetler için kullanılmakta

Köylüler Ovaçiftlik – 35,63 ha

Soysallı – 60,39 ha

Çayırözü - 62,93 ha

Yerleşim amaçlı kullanılmakta

Page 125: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

110

Çizelge 5.4 SSMP’ında arazi mülkiyeti ve kullanım hakları (Anonim 2007a) (devam) Mezrada yaşayanlar Devetepesi Sazdamları – 21,83 ha

Yağızlı Sazdamları – 10,25 ha

Çarıklı Sazdamları – 10,24 ha

Karapınar Sazdamları – 21, 38 ha

Genel olarak geçici, nadiren de sürekli göçebe hayvancılık faaliyeti için kullanılmakta

Saz Kesenler Güney Sazlıkları – 3817,00 ha

Toplam En Fazla 432 Kişi (Sindelhöyük Kasabası – 230 Kişi, Ovaçiftlik Köyü – 80 Kişi,

Yeşilova Köyü – 80 Kişi,

Yenihayat Köyü – 42 Kişi )

- Genel olarak ticari kazanç elde etmek için saz kesimi yapılmaktadır.

- Ancak yöre halkının bir kısmı tarafından, yaşlı saz bitkisini geleneksel evlerinin damlarında kullanmak üzere de saz kesimi yapılmaktadır.

Hayvan Otlatanlar Yerleşim alanları, tarım alanları, saz kesim alanları ve göller dışındaki diğer alanlar – 13.502,88 ha

Hayvan otlatma amaçlı kullanılmakta.

Sultan Sazlığı Milli Parkı’ndaki ilgi grupları

Sultansazlığı Milli Parkı, içinde ve yakın çevresinde pek çok yerleşim birimi olması ve

alan üzerinde birden fazla kurumun da yetki ve sorumluluğu olması nedeniyle geniş bir

ilgi grubu profiline sahiptir. Alanı etkileyen ve korunan alanın statüsünden etkilenecek

olan yerleşim birimleri; Develi (Sindelhöyük Kasabası Çayırözü Köyü, Soysallı Köyü,

Yenihayat Köyü); Yahyalı (Senirköy) ve Yeşilhisar (Musahacılı Köyü, Ovaçiftlik

Köyü, Yeşilova Köyü, Kuşçu) İlçeleri ve bu ilçelere bağlı köyler, beldeler mevcuttur.

Alandaki arazi kullanımı ve alan yönetiminden sorumlu farklı kurum ve kuruluşların da

mevcudiyeti ve çeşitliliği ilgi grubunun da çeşitliliğine neden olmaktadır. Sultansazlığı

Milli Parkı İlgi Grupları ve bu ilgi gruplarının alana yönelik faaliyetleri ve

sorumlulukları çizelge 5.5’te verilmiştir.

Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları (Anonim 2007a)

İlgi Grubu Faaliyeti ve Faaliyet Alanı

Resmi Kuruluşlar

Kayseri Valiliği Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadır. (Kayseri)

Kayseri İl Özel İdare Genel Sekreterliği

Yönetimsel ve finansal anlamda destek sağlamaktadır. (Kayseri)

Page 126: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

111

Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları (Anonim 2007a) (devam) Tarım İl Müdürlüğü Tarım Alanlarının ve meraların sürdürülebilir kullanımını sağlamak için

yöre halkına teknik ve finansal destek sağlamaktadır. (Kayseri- Develi-Yahyalı–Yeşilhisar)

DSİ XII. Bölge Müdürlüğü Havza bazında su kaynaklarının yönetimi konusunda yetkilidir. (Kayseri–Yahyalı)

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi için tanıtım faaliyetlerini yürütmektedir. (Kayseri)

İl Jandarma Komutanlığı Koruma – kontrol faaliyetlerine destek sağlamaktadır. (Kayseri)

Kaymakamlıklar Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadırlar. (Kayseri)

İlçe Jandarma Komutanlıkları Koruma – kontrol faaliyetlerine destek sağlamaktadırlar. (Develi, Yahyalı, Yeşilhisar)

İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)

İlçe Müftülükleri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi – Yahyalı – Yeşilhisar)

Sivil Toplum Kuruluşları

Sultansazlığı Milli Parkı Çevre Belediyeler Birliği

Yönetimsel ve finansal anlamda destek sağlamaktadır. (Develi – Yahyalı – Yeşilhisar – Sindelhöyük)

Kapadokya TURSAB Alan tanıtımı ve turizm faaliyetlerinin gelişimine katkı sağlamaktadır. (Ürgüp – Nevşehir)

KAYTİD Turizmin geliştirilmesine yönelik yatırımlara finansal katkı sağlamaktadır. (Kayseri)

Yerel Sulama Birlikleri

(Ağcaşar ve Kovalı Sulama Birliği )

Barajlarda tutulan su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde yetki sahibidirler. (Ağcaşar/Yahyalı, Kovalı/Yeşilhisar)

Yerel Sivil Toplum Kuruluşları (Sultansazlığı Kuş Cennetini Koruma Derneği, Yeşilhisar Sultansazlığı Koruma ve Yaşatma Derneği)

Yöre halkının bilinçlendirilmesi ve alanı sahiplenmesine yönelik çalışmalar yapmaktadırlar. (Sindelhöyük – Yeşilhisar)

Tarımsal Sulama Kooperatifleri Çayırözü ve Soysallı Pınarlarının tarımsal sulama amaçlı kullanımı ve yönetimini gerçekleştirmektedirler. Yeşilhisar bölgesindeki çiftçilerin tarımsal sulama amaçlı yeraltı suyu kullanımını yönlendirmektedirler. (Yeşilhisar, Sindelhöyük, Soysallı, Çayırözü )

Pancar Kooperatifleri Bölgedeki pancar üretim alanlarının kontrolünü sağlamaktadırlar. Ayrıca pancar üreticilerinin sulama sistemini değiştirmeleri için destek sağlamaktadırlar. (Develi–Yeşilhisar)

Saz Şirketleri (Tunalar, Metro, His, Türkmen)

Saz kesimi yapan yöre halkını olumlu veya olumsuz yönde yönlendirebilmektedirler. Yöre halkına istihdam yaratarak saz kesiminden gelir elde etmesini sağlamaktadırlar. (Sindelhöyük)

Yerel Turizmciler Alana gelen ziyaretçilere konaklama ve kılavuzluk hizmeti vermektedirler. Alanın tanıtımına katkı sağlamaktadırlar. Yöre halkına alternatif geçim kaynağı yaratmaktadırlar. (Ovaçiftlik)

Bireyler ve diğerleri

Köy Muhtarlıkları Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadırlar. (Ovaçiftlik, Yeşilova, Musahacılı, Senirköy, Yenihayat, Soysallı, Çayırözü )

Din Görevlileri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)

Yöredeki Öğretmenler Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)

Üniversiteler (Erciyes Üniversitesi, Niğde Üniversitesi)

Bilimsel araştırmalar ve veri temini. Alandaki değişimlerin izlenmesi. (Kayseri–Niğde)

Page 127: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

112

Sultan Sazlığı Milli Parkındaki ilgi grupları: genel (birincil-ikincil), yararlanıcılar

(doğrudan-dolaylı) ve etkilenenler (olumlu-olumsuz) olarak gruplandırılmış ve şekil 5.1

‘deki ilgi grupları analizi tablosu elde edilmiştir.

Şekil 5.1 SSMP’nın ilgi grupları analizi tablosu

Sultan Sazlığı Milli Parkının Fiziki, Ekolojik ve Kültürel Özellikleri

Jeoloji ve jeomorfoloji

Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın içinde kaldığı Develi Ovası ve yakın çevresinde

Paleozoik, Mesozoik ve Senozoik’e ait oluşumlar bulunmaktadır.

Son 5000 yılda, Develi Ovası-Kayseri Ovası depresyonunun tabanı çöktükçe, iki ova

ortasında oluşmaya başlayan Erciyes Dağı’nın en eski volkanik tabanı da çökmeye

- SSMP yaşayan Yöre Halkı -Kamu Kurum ve Kuruluşları -Belediyeler -Sivil Toplum Kuruluşları -Muhtarlıklar -Üniversiteler

Çalışmalardan Olumlu Etkilenenler

Çalışmalardan Olumsuz Etkilenenler

MP. Yöneticileri Turizm ile ilgililer El sanatları üreticileri Ziyaretçiler Öğretmenler Üniversiteler, araştırmacılar Yerel medya

Yöre halkı Saz kesicileri Hayvan sahipleri Tarımla uğraşanlar Yerel yönetimler DSİ Sulama Birlikleri ve Kooperatifleri

Birincil Paydaşlar İkincil Paydaşlar

Page 128: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

113

başlamış, dağın merkez konisi ise bu çöken taban üzerinde yükselmiştir (Şekil 5.2).

Dağın bu gelişimi, kuzeydoğuda oluşmakta olan İncesu Vadisi’nin ve özellikle Aliboran

ve Çalbama eşiklerinin gelişimini, bu eşikler ise gerilerinde bulunan Develi Ovası’nda

oluşan üst Pleyistosen bol yağışlı (Plüviyal) dönem göllerinin yüzey yüksekliğini

denetlemiştir. Bunun sonucunda, önce dış akışlı olan üst gölleri, kuraklaşma ve Develi

Ovası tabanında devam eden tektonik çökme nedeniyle giderek dışa akışsız bir özellik

kazanmıştır (Anonim 2007b).

Şekil 5.2 Erciyes Dağı’ndan bir görüntü

Hidroloji Sultan Sazlığı, 319.000 Ha’lık kapalı su toplama havzasının ortasında bulunmaktadır.

Alanın hidrolojik yapısını belirleyen etkenler yağışlar, yamaçlardan inen ve ovaya

doğru yönelen akarsular ile çevre yükseltilerde dibe sızarak ovaya dönük yamaçlarda

kaynaklar halinde yüzeye çıkan sulardır (Somuncu 1987). Alanda bulunan önemli

akarsular, Yahyalı, Ağcaşar, Develi, Yeşilhisar ve Dündarlı dereleridir. Alan içindeki en

önemli pınarlar, Soysallı ve Çayırözü pınarlarıdır. Karaboğa ve Yerköy pınarları da

tarımsal sulama sezonu dışında ek su girdileri sağlar (Gürer 2003).

Sultan Sazlığı’ndaki sulak alan ekosistemi, 1960’lı yıllara kadar herhangi bir insan

müdahalesi bulunmadığı için doğal yapısını korumuştur (Gürer 2003). Ancak bataklık

ve sulak alan ekosisteminin öneminin çok iyi bilinmediği 1960’lı yıllarda, DSİ

tarafından hazırlanan “Develi Merhale Projesi” ile havzanın tamamen kurutularak tarım

Page 129: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

114

alanına dönüştürülmesi hedeflenmiştir. 1970’li yılların başında DSİ’nin havzada

uygulamaya başladığı tarımsal sulama amaçlı proje kapsamında, üç adet baraj yapılmış

ve havzadaki su kaynaklarının büyük bir bölümü tarımsal amaçlı sulamada

kullanılmaya başlanmıştır. Buna ek olarak drenaj kanalları da açılınca sulak alandaki

taban su seviyesi iyice düşmüş ve bozulan doğal su döngüsü sonucunda Sultan

Sazlığı’ndaki sulak alan ekosistemi büyük tahribata uğramıştır (Anonim 2007b).

Günümüzde ise Sultan Sazlığı’nın yeniden canlandırılmasına yönelik geri dönüştürme

projeleri yapılmakta ve alana su girişi sağlanmaktadır.

İklim

Sultan Sazlığı, karasal iklimin hakim olduğu İç Anadolu Bölgesi’nde yer almasına

rağmen, kışların soğuk ve serin, yazların sıcak geçtiği “Yarı-kurak Subtropikal Akdeniz

Karasal” iklim özellikleri gösterir. Havzadaki ortalama sıcaklık 11,50C’dir (Anonim

2007b).

Toprak

Alanın yer aldığı Develi Ovası’nın oldukça geniş bir bölümünü alüvyal topraklar

kaplamaktadır. Alüvyal topraklarda taban suyu seviyesinin yüksek olduğu yerlerde tuz

vardır. Alanda görülen diğer büyük toprak grupları ise organik topraklar, hidromorfik

alüvyal topraklar, kahverengi topraklar ve kahverengi asidik topraklardır. Yay Gölü ve

çevresinde ağır killi topraklar bulunurken, Sindelhöyük civarında ise volkanik tüf

yaygın durumdadır.

Taban suyunun yüksek olduğu tuzlu ve tuzlu-alkali alanlar, genellikle mera olarak

kullanılmaktadır. Alüvyal topraklarda, organik madde oranı çok azdır. Bölgenin önemli

bir kısmı tarımsal açıdan olumsuz koşullar nedeniyle mera olarak kullanılmaktadır.

Ancak alanın özellikle kuzeybatı yönünde mera ve kuru tarım alanları iç içe geçmiş

durumdadır (Anonim 2007b).

Page 130: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

115

Şekil 5.3 Sultan Sazlığı içinde meralar ve tarım alanları için bir örnek

Ovanın tabanındaki geçici göl ve sazlıkların bulunduğu kesimlerde kalın, koyu renkli,

organik maddece zengin hidromorfik alüvyal topraklar bulunmaktadır. Alanda, üst

toprağın bazı yerlerde sürekli nemli kalması, özellikle Kepir Sazlığı ve Güney

Sazlıkları’ndaki sık bitki örtüsünü desteklemektedir. Organik topraklarda organik

madde miktarı % 25-85 arasında değişmektedir. Karakteristik özellikleri hava ile temasa

geçince renklerinin kahverengiye dönüşmesidir (Anonim 2007b).

Ovanın güneydoğusundaki Musahacılı Köyü’nün arazisinde ise sığ, alkali, kahverengi

topraklar görülmektedir. Ovanın kuzeydoğusunda Soysallı ve Çayırözü köyleri

çevresinde görülebilen asidik kahverengi topraklar genellikle sığdır ve bunlarda organik

madde azdır (Anonim 2007b).

Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın Ekolojik Özellikleri

Biyolojik çeşitlilik

Sultan Sazlığı Milli Parkı; farklı ekosistem tiplerine ve aynı zamanda iki önemli kuş göç

yolunun kesişme noktasında yer almasından dolayı biyolojik çeşitlilik açısından oldukça

zengindir. Bitki coğrafyası bakımından İran-turan bölgesine girmekte ve Davis

kareleme sistemine göre B5 karesi içinde yer almaktadır (Turan 2004).

Page 131: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

116

• Alan; farklı bitki tür ve topluluklarını birbirine çok yakın alanlar içinde bir

arada bulundurmakta, tatlı, acı ve tuzlu su ekosistemleri ile tuzcul bozkırın

birlikteliğinin nadir bir örneğini oluşturmaktadır. Bu türlerin önemli bir

miktarı ise Türkiye’ye endemiktir. Farklı fitocoğrafik bölgelerin Sultan

Sazlığı’ndaki temsiliyet oranı;

- %21,5 İran-Turan,

- %6,5 Avrupa-Sibirya,

- %1,5 Akdeniz,

- %1 Doğu Akdeniz ve

- %69,5 geniş yayılışlılar. Bu habitatlarla ilişkili olarak zengin fauna

çeşitliliği de gözlemlenmektedir (Anonim 2007b).

• Alan, Avrasya ve Afrika arasındaki iki önemli kuş göç yolunun kesişme

noktasında yer almaktadır. Bu kadar değişik su habitatının varlığı, farklı

çeşitlilikte habitat ve besin ihtiyacı bulunan göçmen türler için beslenme ve

barınma olanağı sağlamaktadır. Doğal halinde Sultan Sazlığı (bölgedeki

diğer sulak alanlarla birlikte), küresel anlamda önemli sayıda göçmen su

kuşunu barındırmaktadır.

Habitatlar ve Ekosistemler

Sultan Sazlığı, geniş İç Anadolu step ekosistemi içinde yer alır. Alanda 5 habitat tipi

görülmektedir. Bu habitatlar; sazlık habitatı, tatlı su gölleri habitatı, tuz gölleri habitatı,

çayırlık habitatı ve tuzcul bozkır habitatıdır (Şekil 5.4, Çizelge 5.6).

Page 132: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

117

Şekil 5.4 Sultan Sazlığı’nın habitatları

Çizelge 5.6 SSMP’nın habitat tipleri, kapladıkları alanlar ve gösterge türleri (Anonim 2007b)

Habitat Tipi Kapladığı

Alan

Gösterge Türleri

Kuzey ve Güney Sazlıkları Habitatı

6.953,00 Ha. Gösterge bitki türleri: Adi kamış (Phragmites australis) ve Dar yapraklı kedi kuyruğu (Typha angustifolia)’dur. Gösterge kuş türleri ise Saz delicesi (Circus aeruginosus), Küçük karabatak (Phalacrocorax pygmaeus), Küçük balaban (Ixobrychus minutus) ve Bıyıklı baştankara (Panurus biarmicus)’dır.

Tatlı Su Gölleri (Eğri Göl, Bağınaltı Gölü, Sarp Gölü, Kanlı Göl ve Soysallı Pınarı)

16,90 Ha. Gösterge bitki türleri: Beyaz su nilüferi (Nymphaea alba), Su miğferi (Utricularia australis), Küçük su mercimeği (Lemna minor), Sık yapraklı su sümbülü (Groenlveia densa) ve Kurbağa kaşığı (Alisma plantago-aquatica)’dır Gösterge kuşlar ise Dikkuyruk (Oxyura leucocephala), Pasbaş patka (Aythya nyroca) ve Kızıl boyunlu batağan (Podiceps grisegena)’dır.

Tuz Gölleri (Yay Gölü ve Tuzla Gölü)

4.076,00 Ha. Gösterge bitki türleri: Tuz gölü habitatlarında bitki bulunmaz. Bununla beraber, kurak mevsimde, sular çekildiği zaman, Deniz börülcesi (Salicornia europae), Karataş otu (Artiplex nitens) gibi tuza toleranslı bitkiler çıplak toprak üstünde yetişir. Gösterge kuşlar ise Büyük flamingo (Phoenicopterus ruber), Angıt (Todorna ferruginea) ve Halkalı cılıbıt (Charadrius hiaticula)’dır.

Çayırlıklar 2.103,50 Ha. Narpuz ya da yabani nane (Mentha aquatica L.), Sahil hasor otu (Juncus littoralis,), Yatık düğün çiçeği (Ranunculus repens) ve Kan çiçeği (Lythrum salicaria L.)’dir (Aksoy, 2004). Gösterge kuşlar ise Mahmuzlu kız kuşu (Hoplopterus spinosus) ve Uzun bacak (Himantopus himantopus)

Tuzcul Bozkırlar 8.777,00 Ha. Geven (Astragalus macrocephalus finitimus), Üzerlik otu (Peganum harmala L.) ve Yavşan (Artemisia herba-alba)’dır (Aksoy, 2004). Gösterge kuşlar ise Bozkır toygarı (Calverella brachydactyla) ve Bağırtlak (Pterocles orientalis)

Flora

GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında 2002–2004

yılları arasında alanda geniş çaplı flora tespiti çalışmaları yapılmıştır. Yapılan flora

Page 133: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

118

envanterleri sonucunda alanda 73 familyaya ait 428 tür saptanmış olup bunların 48

tanesinin Türkiye’ye endemik olduğu tespit edilmişti (Aksoy 2004). Endemik

bitkilerden olan Puccinellia bulbosa caesaria türünün ise dünyadaki tek yayılış alanı

Sultan Sazlığı’dır. Alanda sucul, karasal, tuzlu ve tatlı su ekosistemleri gibi pek çok

ekosistemin mevcudiyeti flora zenginliğini desteklemektedir (Aksoy 2004). Alanda

ayrıca 27 fitoplankton türü tespit edilmiştir (Anonim 2007b) . Alanda yapılan flora

envanterleri ile tüm ana habitatlar için gösterge türler saptanmıştır. Tatlı su alanları için

10, ıslak çayırlar için 6, tuzcul alanlar için 8, bozkır alanları için ise 7 tane gösterge tür

tanımlanmıştır. Tanımlanan türlerden 36’sının da tıbbi veya ekonomik açıdan önemli

olduğu görülmüştür (Aksoy 2004). Alandaki bitki türlerine ait örnekler şekil 5.5’te

verilmiştir.

Civan perçemi(Achillea willhwlmsii) Tuzcul kirpi dikeni

(Acantholimon venustum var.) Şekil 5.5 SSMP’ndan floraya ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü

Arşivi).

Fauna

GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında alanda geniş

çaplı fauna envanterleri yapılmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde; Sultan Sazlığı Milli

Parkında birçok ekosistem ve habitatın mevcudiyetinin pek çok fauna türüne de üreme,

barınma ve beslenme imkânı sağladığı gözlemlenmiştir.

Page 134: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

119

Memeliler: Alanda 21 memeli türü tespit edilmiştir. Bu türlerden Kör fare

(Nannospalax leucodon) ve Avrupa Alaca Kokarcası (Vornela peregusna) IUCN

Kırmızı Listesi‘nde zarar görebilir, Cüce avurtlak (Cricetulus migratorius) ise düşük

risk/nesli tehlikede kategorisinde bulunmaktadır (Turan 2004).

Kuşlar: Sultan Sazlığı’nın önemi barındırdığı kuş türleri ve kuş türleri açısından zengin

habitatların bir arada bulunmasından kaynaklanmaktadır. Sultan Sazlığı Milli Parkı

tatlı-tuzlu su ekosistemlerini ihtiva etmesinden dolayı kuş türleri için ayrı bir önem

taşımaktadır. Alandaki su kaynaklarının kuruması ve diğer çevresel sorunlardan dolayı

kuş popülasyonlarında ve çeşitliliğinde önemli ölçüde azalmalar olmakla birlikte alanın

Avrupa, Asya ve Afrika arasında uzanan iki ana kuş göç yolunun kesişim noktasında

bulunmasından dolayı 247 tür için beslenme, üreme ve konaklama imkânı

sağlamaktadır (Şekil 5.6).

Leylek (Ciconia ciconia)

Alaca Balıkçıl (Ardeola ralloides)

Şekil 5.6 SSMP’ndan kuş türlerine ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü

Arşivi).

5.2 Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamalar

5.2.1 SWOT analizi

Araştırma konusu 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan

alanlara odaklı olmasından dolayı SWOT analizi ilgili kanun kapsamında belirlenen ve

Page 135: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

120

yönetilen milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanları dikkate alınarak

gerçekleştirilmiştir. SWOT analizi ile ilgili korunan alanlar mevzuat- politika,

kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal açılardan

değerlendirilmiştir. Özellikle değerlendirme bu alanların belirlenmesi ve planlanması

aşamalarını içermiştir.

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların belirlenmesi

aşamasında katılımcılık ile ilgili güçlü ve zayıf yanlar ile tehditler ve fırsatlar olarak

belirlenen unsurlar: yasal, kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal

açılardan gruplandırılmış olup çizelge 5.7-5.10’da verilmektedir.

Çizelge 5.7 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar

Yasal

- Mevcut mevzuatın katılımı desteklemesi, - Avrupa Birliği’ ne adaylık sürecinde katılım ile ilgili direktiflerin mevcut mevzuata entegre

edilmesi ve uygulama için çaba gösterilmesi, - Koruma ile ilgili kurumların politika ve strateji dokümanlarında katılım konusuna yer veriyor

olması, Kurumsal-yönetsel

- Üniversitelerdeki bilimsel çalışmaların mevcudiyeti, - İlgi grupları tarafından Devletin aldığı kararlara saygı duyulması, - Yerel STK’ ların güçlenmesi ve yerelde yeni korunan alanların belirlenmesine destek vermesi, - Kamu’nun STK’lar ve Üniversitelerle işbirliğini güçlendirmesi, - Korunan alanların yönetiminden sorumlu birimlerin mevcudiyeti ve güçlü yapısı,

Kapasite-farkındalık-iletişim

- Avrupa Birliği’ ne girme sürecinde katılımcılığın artırılmasından sürekli söz ediliyor olunması ve katılım konusunda kamu bilincinin oluşması,

- Halkın bilinçlenmesinde STK’ ların katılımı ve desteği, - Kamuoyunun korunan alanlara olan ilgisinin artması, - STK ve üniversitelerin korunan alanları teşvik etmesi, - İletişim araçları ile halkın gelişmelerden hızlı haberdar olması ve tepki göstermesi - Korunan alanlara ve doğa koruma konusundaki artan bilinç düzeyi, - Süreçlere pek çok ilgi grubunun katılım sağlaması ve katılmak istemeleri - Koruma ve korunan alanlara ilişkin çabaların her geçen gün artması

Finansal - Korumaya kurumların bütçe ayırması, - Dış kaynaklı projelerin özellikle katılımcı yaklaşım ilkesi ile yürütülecek çalışmaları finansal

olarak desteklemesi - Üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının özellikle katılım ile ilgili konuları da içerecek şekilde

projeler hazırlaması ve yürütmek üzere finansal destek bulmaları.

Page 136: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

121

Çizelge 5.8 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar

Yasal

- Farklı kamu kurum ve kuruluşların beklenti ve çıkarlarının yasal-yönetsel açıdan çakışıyor olması.

- Mevcut mevzuatın yeterince uygulanamaması - Korunan alanlara yönelik bir stratejinin olmaması - Bir alanın ilanı öncesinde diğer koruma statüleriyle ilişkilendirmenin olmaması ve

statü karmaşalığının yaratılması ( gerek yasal ve gerekse idari açıdan yetki kargaşası) Kurumsal-yönetsel

- Korunan alanların belirlenmesinde hazine arazileri dışındaki alanlar için mülkiyet ve kullanım haklarının güvence altına alınmaması,

- Korunan alan ilan aşamasında o bölgede yaşayan yöre halknının süreçlerde yeyterince yer almasının sağlanmaması,

- Kurumların katılımı bilgilendirmede bırakmaları, uygulamaya yeterince yansıtamamaları

- Alan belirlenmesinde (sınır seçiminde) merkezi yönetimin baskın olması - Özellikle bir alanın korunan alan olmasına bağlı olarak vatandaşın ve politikacıların

beklentilerinin yüksek olması, bu beklentilerin korumadan ziyade kullanım odaklı olması

- Süreçte beklentilerin karşılanamaması - Belirleme sürecinde özel mülkiyete konu alanların da korunan alan içine dahil

edilmesi ve sonrasında da mülkiyet ve kullanım hakkından kaynaklı sorunların yaşanması

- Korunan alanların belirlenmesi sürecinde tüm paydaşların görüşünün alınamaması, - Geri bildirim mekanizmasının olmaması - iğer kamu kurum ve kuruluşların alanlara yönelik farklı taleplerinin olması ve

korumayı kalkınmaya ve gelişmeye karşı bir olumsuz etki olarak görmeleri - Küresel-ekonomik sistemin talepleri - Karar almada politik çıkarların baskın olması. - Kaynak değerlerinin ortaya çıkması ile bu alanlara yönelik talep ve baskının artması. - Mevcuttaki uygulamalarda yaşanan sorunlardan dolayı yöre halkı ve korunan alan

çalışanları arasında yaşanan çatışmalar ve yeni korunan alanların belirlenmesine yönelik gösterilen olumsuz tepkiler

Kapasite-farkındalık-iletişim

- Korunan alanın belirlenmesi sürecinde halkın çok yüksek beklentiye sahip olması, - Genel bir bilinçsizliğin ve ilgisizliğin görülmesi - Kurumların ilgili tarafları süreçlere nasıl katacaklarını bilmemeleri - Halka alternatif geçim kaynaklarının tanıtılmaması. - Genel olarak korunan alanlara yönelik yetersiz bilinç düzeyi, farkındalığın zayıf

olması - Korumadan sorumlu kurumların yerel teşkilatların kapasitesinin yetersizliği - Medyanın negatif yönde kullanılması - İlan sonrası yanlış yönlendirme ile basının kullanılması ve negatif kamuoyu

oluşturulması. Finansal

- Kurumların katılım ile ilgili uygulamalar için yeterli bütçeyi ayırmamaları

Page 137: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

122

Çizelge 5.9 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler Yasal

- Politik istikrarsızlık, - Korumayla ilgili mevzuatın kullanım ağırlıklı mevzuat değişiklikleri ile zayıflatılması

Kurumsal-yönetsel

- Korunan alanların belirlenmesi öncesinde bu alanlara yönelik farklı beklentilerin olması,

- Özellikle korunan alanlardaki hizmet ve tesislerin korunan alanlarla ilgisi olmayan çıkar grupları tarafından işletiliyor olması

- Türkiye’deki korunan alanlarda yaşanan sorunlardan dolayı korunan alanların sahip olduğu olumsuz imaj ve bu imajın ortadan kaldırılmasına yönelik yetersiz girişim

- Kalkınma önceliklerinin korumanın önüne geçmesi, koruma-kullanma dengesinin göz ardı edilmesi

Kapasite-farkındalık-iletişim

- Halkın- medyanın negatif kamuoyu oluşturması - Korunan alanlar ve katılım konusundaki deneyimli idareci ve personelin yeterince

işlevlendirilememesi ve konuya hakim olmayanların idari ve yönetsel kadrolarda görev almasının sağlanması

Finansal

- Korunan alan olarak belirlenecek alanlardan elde edilecek gelirin alana ve alanda yaşayanlara katkı olarak dönmemesi

- Her geçen yıl koruma ile ilgili bütçenin oranının düşürülmesi

Çizelge 5.10 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar Yasal

- Türkiye’ nin AB’ ye adaylığı sürecinde uygun direktiflerin ve yaptırımların mevcut mevzuata entegre edilmesi,

- AB uyum sürecinde çevre faslının açılmış olması, Kurumsal-yönetsel

- Uluslar arası sözleşmeler - Koruma ile ilgili kurumun katılımı da içeren bir politikasının olması ve bunu

uygulamaya yönelik çaba harcaması Kapasite-farkındalık-iletişim

- Çevre sorunlarının artmasıyla korumanın öneminin artması, - Uzaktan algılama sistemlerinin gelişmesi ve kullanılıyor olması, - İlgi gruplarının artan bilinç düzeyi - Ulusal ölçekte bilgi paylaşımının kolay olması/İletişim olanaklarının artması.

Finansal

- AB süreci ile birlikte dopanın korunması, korunan alanlar ve ilgi gruplarının da katılımını destekleyen pek çok fon fırsatının ortaya çıkması,

Page 138: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

123

2873 Sayılı Milli Parklar kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların planlanması

aşamasında katılımcılık ile ilgili güçlü ve zayıf yanlar ile tehditler ve fırsatlar olarak

belirlenen unsurlar: yasal, kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal

açılardan gruplandırılmış olup çizelge 5.11-5.14’te verilmektedir.

Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar

Yasal

- Korunan alanlar için mevzuatın olması ve mevzuatın planlama sürecinde ilgi gruplarının katılımını destekleyecek maddeleri içermesi

- AB uyum sürecine bağlı olarak katılım ile ilgili yeni girişimlerin ve yasal düzenlemelerin yapılması

- Mevcut mevzuatın kurumlar arasındaki istişareyi destekliyor olması ve kurumlar arası bilgi akışını sağlaması

Kurumsal-yönetsel

- Planlamanın farklı meslek disiplinleri ile yapılıyor olması ( Teknik Şartnamede planlama ekiplerine daha geniş disiplinlerin dâhil edilmesi)

- Korunan alanların katılımcı yaklaşımla planlanması konusunda kurumsal desteğin ve istekliliğin olması,

- Kamu kurum ve kurumlarının planlama sürecinin aşamalarında görüşlerinin alınmasına yönelik kurumsal bir yaklaşımın olması

- Planlama sürecinde ve sonrasında ilgili kurumların görüşünün alınması ve plana entegre edilmesi

- Mevcut planlama sürecinde kurumlar ve ilgili taraflar arasında bilgi alışverişine olanak sunulması ve planlama sonrasında da belli bir süre içinde bütün ilgili tarafların plana ve kararlara itiraz edebilecek bir olanağın kurumsal olarak tanımlanması

Kapasite-farkındalık-iletişim

- Kurumların iletişim ile ilgili veri tabanını güçlendirmesi ve buna bağlı olarak güçlü bir iletişim ağına sahip olması,

- Halkın ve ilgi gruplarının alan yönetimi ve koruna alanlarında görev alma konusundaki istekliliği ve artan ilgisi

- Koruma bilincinin artması, - Uluslar arası çalışmalara katılım ve uluslar arası gelişmeleri ve yaklaşımları takip edebilecek

deneyim ve kapasitede personelin istihdamı, - Uzun vadede gönüllü katılımın sağlanmasına yönelik girişimlerin olması - Bilimsel çalışmaların artması ve korunan alanlara yönelik ilgi ve bilginin artması - Alandaki yöneticilerin yöre halkının beklentilerinin uygulanmasında alanda sorun

yaşayacaklarının farkında olmaları, yaşanan deneyimlerden ders alınması - Katılımcı toplantıların artması bu vasıtayla ilgili taraflarla ilişkilerinin ve fbirlikte çalışma

geleneğinin güçlenmesi, - Katılımcılık açısından eksikliklerin farkında olunulması, - Dış kaynaklı projelerden elde edilen her türlü deneyim ve bilgi paylaşımı - Geleneksel bilginin plan için öneminin farkında olunması ve bu bilginin plana yansıtılmasına

yönelik çabaların ve girişimlerin olması - Katılımın öneminin tartışılması ve katılım konusunda farkındalığın artması - İletişim teknolojilerinin var olması ve kullanılması

Page 139: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

124

Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar (devam)

Finansal

- Planlama ve katılımcı süreci desteklemeye yönelik bütçenin ayrılması, - Korunan alanların katılımcı yaklaşımla planlanmasına yönelik dış kaynaklı proje olanaklarının

olması ve desteklenmesi

Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar

Yasal

- Mevcut mevzuatın katılımcılığı açık olarak ifade eden ve anlatan hükümler içermemesi - Katılımcılık konusunda yasal zorunluluğun bulunmaması (kimin nasıl sürece dahil

olabileceğini tanımlayan bir hükmün olmaması) - Yasal mevzuatta halkın etkin katılımının güvence altına alınmamış olması - Mevzuatta katılım konusuna yeterince yer verilmemesi ve özellikle yönetmelik ve teknik

şartnameler ile yeterince güçlendirilmemiş olması

Kurumsal-yönetsel

- Katılımcı planlama sürecinin uzun ve maliyetinin yüksek olmasından dolayı kurumların katılımcılık konusunda isteksizliği

- Farklı kurum ve kuruluşların planlamadaki karmaşası - Mevcut bilgilerin yeterince kullanılmasını sağlayacak etkili bir kurumsal yapının olmaması, - Kurumların mevcut verileri depolayacağı bir veri tabanının olmamasından kaynaklı aynı

çalışmaları tekrar tekrar yapması ve bu durumun ilgi gruplarınının sürekli katılımını kısıtlaması - Yönetsel açıdan zayıflık - Politik baskılar - Katılımcı planlama süreci uzun zaman gerektirmesi, ancak kurumların bu süreci beklemeye

tahammülünün olmaması ve daha kısa sürede çalışmaları sonlandırmak istemeleri - İdarenin önceliği ile yöre halkının önceliğinin çakışması - Konuyla ilgili Kalifiye personelin yetersizliği - Çalışmalarda sürekliliğin olmaması - Yetki karmaşası - Kurumsal ihtiyaçlar veya beklentilerle alanın koşullarının farklı olması, - Koordinasyon eksikliği - Katılım konusunda bir yasal-örgütsel mekanizmaların oluşturulmaması - Katılımcılardan alınan bilgilerin ve verilerin yeterince plana aktarılmamamsına bağlı

olarak yöre halkının devlete ve plancılara olan güvensizliği Kapasite-farkındalık-iletişim

- Kurumsal hafızanın eksikliği - Plan yapan kuruluşların katılımcılık konusundaki yetersiz bilgi birikimi - Yöre halkının isteksizliği, sorumluluk almak istememesi, planlamaya katılım eksikliği

katılımcılık, demokratik kültürün olmaması. - İlgi gruplarının katılımcılık kültürünün gelişmemiş olması - Plan yapan kuruluşların katılımcılık konusunda isteksizliği - Türkiye’nin doğa koruma alanında uzman sayısının azlığı - Kalifiye personelin yetersizliği ( katılımcılıkta)

Page 140: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

125

Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar (devam)

- Katılım konusunda paydaşların bilgi eksikliği - Paydaşların korunan alan planlaması konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Yeni yaklaşımların benimsenmesinde zorlanma - Katılımcılığın anlaşılmaması - Paydaşların korunan alan planlaması konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Bilginin paydaşlarla yeterince paylaşılamaması - Kurumların yeni yaklaşımları benimseme ve uygulamaya geçirmede zorlanması - Bilginin akademik düzeyde kalması ve geleneksel bilginin yeterince planlara aktarılamaması - Elde edilen bilginin planlara yansıtılmasındaki eksiklikler ve yetersizlikler - Yerel halkın korunan alanı ve koruma çalışmalarını yeterince bilmemesi - Yeni yaklaşımların benimsenmesinde zorlukların yaşanması - Paydaşların korunan alan planlaması ve katılım konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Bilginin ve deneyimin planlara yeterince aktarılamaması- kurumsal hafıza eksikliği - Katılım konusuna yönelik kurumsal anlamda söylem de değişiklik olmasına rağmen davranış

değişikliğinin yeterince olamaması-uygulamaya aktarılamaması - Katılımın nasıl yapılacağında yeterli bilgi ve eğitim düzeyinin olmaması, katılım konusun da,

istenilenin aynı olacağı yanılgısı, kurumların ve uygulayıcıların irade eksiklinin olması - Koordinasyon eksikliği (Plan kararları alınırken oy çokluğu planın onaylanmasında etkilidir.

Plan uygulaması kararları yanlış da olabilir ama halkı etkileyerek uygulanması sağlanabilir

Finansal

- Gerek finansal ve gerekse beşeri kaynakların verimli kullanılamaması - Korunan alan gelirlerinin korunan alanlarda kullanılamaması ve planın da bunu destekleyici

nitelikte olmaması - Planlama sürecine paydaş katılımını desteklemeye yönelik özellikli bir bütçenin konmaması - Planlama ekibi tarafından plan için öngörülen bütçenin katılımcı süreçlere harcamaya yönelik

isteksizliği ve bunu zorlayacak bir mekanizmanın olmaması - Korunan alanlar için ayrılan bütçenin spesifik olarak katılım konusunu destekleyebilecek

nitelikte olmaması ve bu amaçla da kullanımına yönelik her hangi bir çaba gösterilmemesi.

Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler Yasal

- Korunan alanlara ilişkin birden fazla yasal dayanağının olması, uygulamada yasaların ve kurumsal görevlerin çakışması, buna bağlı olarak alanların birden fazla mevzuat çerçevesinde planlanması,

- Her kurum tarafından hazırlanan planların birbirleri ile bağlantısının yeterince kurulmaması, - Farklı kurumlar tarafından hazırlanan planların, kurumların mevzuatında tanımlanan öncelikler

dikkate alınarak hazırlanması,

Kurumsal-yönetsel - Korunan alan çalışanlarına yönelik bir personel politikasının ve personel sürekliliğinin

olmaması - Aynı alan üzerinde birden fazla kurumun yetki ve sorumluluğunun olması - Katılımcı planlama yaklaşımının halen kurumsallaşamaması - Katılımcı planlama için yeterli sürenin ayrılmaması - Kamu kurumları ve ilgi grupları arasındaki çekişmeler,

Page 141: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

126

Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler (devam)

- Planlama süreçlerine özellikle yöre halkının etkin katılımına yönelik gösterilen çabaların

yetersiz olması - Teknik çalışmaların ve sonuçların karar vericiler ve özellikli siyasi otoriteler tarafından

baskıyla değiştirilmesi, - İlgi grupları ile korunan alan çalışanlarının önceliklerinin ve beklentilerinin farklılığı ve ortak

bir noktada buluşmada yaşanan güçlükler Kapasite-farkındalık-iletişim

- Bölgeler arası ekonomik eşitsizlik ve gelir düzeyi dağılımı - Sosyo-kültürel yapı, gelenek ve göreneklerden kaynaklı kısıtlar, - Katılım ile ilgili konulardaki bilgi eksikliği ve var olan bilginin de yeterince kullanılamaması, - Çıkar çevrelerinin katılımcılara tesir etmesi(olumsuz yönde) - Siyasal baskılar

Finansal

- Planlama süreçlerine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik yeterli finansal desteğin ayrılmaması

Çizelge 5.14 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar Yasal

- AB süreci ile bağlantılı ilgi gruplarının katılımını da destekleyen mevzuat uyumu çalışmalarının mevcudiyeti

- Planlamada kılavzu belge olan teknik şartnamelerin katılımcı planlama süreçlerini de içerecek şekilde güncelenmesi ve güncellemeye açık olması

Kurumsal-yönetsel

- Planlama geleneğinin 1960’lardan beri var olması buna bağlı olarak genel bir planlama disiplininin ve konseptinin varlığı,

- Korunan alanlar ve doğa koruma ile ilgili uluslar arası sözleşmelere taraf olunmasından kaynaklı uluslarararsı yaklaşımların uygulanmasına yönelik kurumların yükümlülüklerinin olması,

- Yerinden yönetim kavramının yaygınlaştırılması yetki paylaşma, yerelin katılımına ilişkin açılım,

Kapasite-farkındalık-iletişim

- Katılımıcı planlama sürecinde katılımcılara ulşamayı destekleyecek pek çok yöntemin ve aracın olması

- Bugüne kadar yaşanan olumlu ve olumsuz uygulamalardan edinilen deneyimler - Doğa koruma konusunda medyanın ve kamuoyunun artan ilgisi

Finansal - Katılımcı planlama süreçlerinin dış kaynaklı projelerle finanse edilmesi - AB süreci ve bu süreçle bağlantılı finansal olanaklarının artması, - Uluslararası fon kaynaklarına ulaşma olanakları

Page 142: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

127

5.2.2 Mevcut durum analizi

Türkiye’de öncelikle milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları ve tabiatı koruma

alanlarında katılım durumunu belirlemeye ve ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak

alanlar ile özel çevre koruma alanlarındaki uygulamalarla karşılaştırmaya yönelik

olarak;

- Mevcut mevzuatta katılım ile ilgili durum ve uygulamalar,

- Kurumsal politikalarda katılım durumu ve uygulamalar,

- Korunan alanların belirlenmesi süreçlerinde katılım durumu ve uygulamalar,

- Planlama süreçlerinde katılım durumu ve uygulamalar,

- Korunan alanların yönetimi ve faaliyetlerin uygulanması süreçlerindeki katılım

durumu sorgulanmıştır.

Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri gruplar şekil 5.7’de verilmiştir.

Ankete katılanların yaş durumu

26-302%

31-3512%

36-4022%41 ve üstü

64%

Ankate katılanların temsil ettiği gruplar

Alan Deneyimi olanlar30%

Sulak Alan Personeli

10%

ÖÇK Personeli10%

MP Teknik Personel40%

Karar Vericiler10%

Şekil 5.7 Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı

Page 143: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

128

Katılımcıların korunan alanlardaki toplam çalışma süreleri, eğitim durumları ve

meslekleri ise şekil 5.8a , b ve c’de verilmiştir.

Ankete katılanların korunan alanlardaki toplam çalışma süresi

11-14

16%8-10

30%

5-7

18%15-+

36%

Ankete katılanların eğitim durumu

Üniversite

100%

(a) (b)

Ankete katılanların meslek dağılımı

Arkeolog

2,0%

Mimar

2,0%

İnşaat Müh.

2,0%

Ziraat Müh.

14,0%

Peyzaj Mim.

8,0%

Orman Müh.

34,0%

Diğer (Kimyager)

2,0%

Çevre Müh.

2,0%

Hidrojeolog

2,0%

Biyolog

10,0%

Orman Endüstri

Müh.

2,0%Şehir Plancısı

8,0%

Jeoloji Müh.

12,0%

(c)

Şekil 5.8a. Araştırmaya katılanların korunan alanlarda toplam çalışma süreleri, b.eğitim durumları, c. meslek dağılımları

5.2.2.1 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlar için katılım durumu

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında belirlenen, planlanan ve yönetilen milli

park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarında uygulamalarda katılım

Page 144: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

129

durumu 3 farklı gruptan 40 kişi ile yapılan anketler sonucunda belirlenmiştir. Ankete

katılan grupların sayısı ve temsiliyet oranı şekil 5.9’da verilmiştir.

Ankete katılanların temsil ettiği gruplar

MP Teknik Personeli; 42%

Alan deneyimi olanlar; 41%

Karar vericiler; 5; 17%

Şekil 5.9 Ankete katılanların temsil ettiği gruplar, bunların sayısı ve dağılımı

Uygulama sürecinde katılım durumunu belirlemek için korunan alanlarda uygulanan

mevzuat, politikalar, bu alanların belirlenmesi, planlanması ile uygulama ve yönetim

olmak üzere 5 unsur değerlendirmeye alınmıştır.

Mevzuatta katılım

Araştırma kapamında ankete katılanlarla yapılan değerlendirmeler sonucunda 2873

Sayılı Milli Parklar Kanununun bu kanun kapsamında yönetilen korunan alanlarda

izlenen tüm süreçlere ilgi gruplarının katılımı kısmen desteklediği görülmüştür.

Katılımcıların % 62,5’i Milli Parklar Kanunu’nun katılım konusunu kısmen

desteklediği, % 20’si tamamen desteklediği, % 17,5’i ise hiç desteklemediği yönünde

görüş bildirmiştir. Karar vericiler grubunun % 40’ı kanunun katılım konusunu tamamen

desteklediği yönününde görüş belirtirken, teknik personel ve alan deneyimi olan

uzmanların büyük çoğunluğunun görüşlerinin kısmen karşıladığı yönünde olduğu

görülmüştür. Mevzuatın katılım konusunu desteklemesine ilişkin alınan cevapların

gruplara göre dağılımı ve yüzdeleri çizelge 5.15 ve şekil 5.10’da verilmiştir.

Page 145: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

130

Çizelge 5.15 Milli Parklar Kanununun katılımı desteklemesi durumunun gruplara göre dağılımı ve oranı

Mevzuatınız katılımı desteklemekte midir?

Sayı Yüzde (%)

Kısmen evet 25 62,5

Evet 8 20 Hayır 7 17,5 Toplam 40

100

Temsil edilen grup Evet Hayır

Kısmen evet Toplam

Kararvericiler 2 1 2 5

40 % 20 % 40% 100% MPD Teknik Personel

4 4 12 20

20 % 20 % 60% 100% Alan Deneyimi Olanlar

2 2 11 15

13,30% 13,30% 73,30% 100,%

Mevzuatın katılımı destekleme durumu

kısmenevet

62%

hayır

18%

evet

20%

Şekil 5.10 Milli Parklar Kanununun ilgi gruplarının katılımını desteklemesi durumununun oransal dağılımı

Yapılan değerlendirmeler sonucunda mevzuatın genel olarak korunan alanların

planlanması sürecine ilgi gruplarını dâhil ettiği, özellikle planlama sürecinde sorun

belirleme, plan revizyonu, ilgi grupları ile müzakere ve planda öngörülen faaliyetlerin

uygulanmasında katılımı desteklediği görülmüştür. Planlama sürecini korunan alanların

belirlenmesi süreci takip etmiştir. Zira katılımcılar mevzuatın yeni alan tanımlama ve

sınırların belirlenmesi süreçlerinde de mevzuatın ilgi gruplarının katılımını

desteklediğini vurgulamışlardır. Araştırma Milli Parklar Kanununun korunan alanların

yönetimi, bütçe, izleme ve planın onayı gibi süreçlere ilgi gruplarının katılımını

desteklemediğini, sadece belirleme ve planlama sürecinin belli aşamaları ile sınırlı

kaldığını göstermiştir. Mevzuatın ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar,

süreçler/konuları içeren durumu şekil 5.11’de verilmiştir.

Page 146: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

131

Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını destekleyen konular

0

5

10

15

20

25

30

Planlama

Yen

i alan

tanımlama

Uyg

ulama

Sınır

revizyo

nu

İzleme

Statü

değiştirm

e

İdari

yapılanm

a

Faaliyetin konusu

% Oranı

Mevzuatın ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar-konular

İlgi gruplarını belirleme; 5; 4%

İzleme; 4; 3%

Planın onayı; 4; 3%

Müzakere; 9; 7%

Sınır revizyonu; 7; 5%

Uygulama; 13; 9% Sınır belirleme; 17; 12%

Statü değiştirme; 4; 3%

Plan revizyonu; 3; 2%

İdari yapılanma; 2; 1%

Finansal destek; 0; 0%

Planlama; 25; 18%

Sorun belirleme; 23; 17%

Yeni alan tanımlama; 22; 16%

Şekil 5.11 Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/ konuların

katılımcı sayısına göre oransal dağılımı

Araştırmaya katılanlar tarafından mevzuatın sadece belli konular üzerinde katılımı

desteklemesinden dolayı etkili olmadığı vurgulanmıştır. Aynı zamanda mevzuatta

değişiklik yapılıp yapılmamasına yönelik yapılan sorgulamaya katılımcıların % 85’i

mevzuat değişikliğine ihtiyaç duyulduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Yasal

düzenlemeye duyulan ihtiyacı yansıtan durum ve bu durumun dağılım yüzdesi şekil

5.12’de verilmiştir.

Page 147: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

132

Yasal düzenleme ihtiyacı durumu

87,5; 71%

35; 29%

Şekil 5.12 Yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç durumunun katılımcı sayısına göre %

oranı

Mevzuatta değişiklik yapılmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildiren katılımcılar,

mevcut yasanın yöre halkını ve diğer ilgi gruplarının katılımına engel teşkil etmediğini,

kamu kurum ve kuruluşlarının da açık olarak tanımlandığını belirtmişlerdir. Mevzuatın

bu haliyle ilgili tarafları süreçlere katabileceğini savunmuşlardır.

Katılımcıların % 87,5 tarafından mevcut mevzuatta değişiklik yapılması gerektiği

belirtilmiştir. Gerekçe olarak mevcut mevzuatın tüm ilgi gruplarını tanımlamadığını,

bunların rol ve sorumluluklarının belirli olmadığını, katılım konusundaki çabaların ve

girişimlerin kişilere ve yöneticilere bağlı kaldığını bu durumun sürdürülebilir

olmadığını, katılım konusu mevzuatta açık olarak belirlenirse yaptırımların da olacağını,

özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile çalışmaların daha etkin olabileceğini ve bu

durumun kamu kurum ve kuruluşları ile çalışma olanaklarını güçlendireceğini,

mevzuatın yaptırımı ve kontrol mekanizmasının işlemesine katkı sağlayacağından

dolayı güçlendirilmesinde yarar olduğunu belirtmişlerdir.

Politikalarda katılım

Son yıllarda katılım konusu kurumların politikalarında önemli bir yer bulmuştur.

Korunan alanlarla ilgili sektörde de katılım konusu mevcut politikalar içinde yer

almaktadır. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün mevcut politikasında

Page 148: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

133

ilgi gruplarının katılımı vardır, ancak uygulamaya ilişkin bazı güçlükler yaşanmaktadır.

Yapılan araştırmada katılımcıların % 77,5’i kurumun ilgi gruplarının katılımını da

içeren bir politikasının olduğu, % 20’sinin kurumun katılımı da içeren bir politikasının

olmadığı, % 2,5’inin ise kurumun politikasının olup olmadığı konusunda bilgisinin

olmadığı görülmüştür (Şekil 5.13).

Politikalarda katılım durumu

evet; 31; 77%

hayır; 8; 20%bilmiyorum; 1; 3%

Şekil 5.13 Katılım ile ilgili politikanın mevcudiyetinin katılımcı sayısına oranı

Kurumun politikası katılım konusunu içermesine rağmen, korunan alanlarla ilgili

birimlerin bu politikayı uygulamadaki yaklaşımlarının farklı olduğu gözlenmiştir. Zira

araştırmaya katılanların % 67,5’i kurumun söz konusu politikayı uygulamakta çaba

gösterdiğini, % 27,5’i uygulamadığı sadece % 5’i uyguladığı yönünde görüş

bildirmiştir. Korunan alanlarla ilgili birimlerin kurumun katılım ile ilgili politikasını

uygulama durumlarının dağılımı Şekil 5.14’te verilmiştir.

Kurumsal politikanın uygulanması durumu

çaba harcamakta; 27; 67%

uygulamamakta; 11; 28%

uygulamakta; 2; 5%

Şekil 5.14 Katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumu

Page 149: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

134

Kurumun politikasını uygulamada çaba gösterdiği ve uyguladığı yönünde görüş bildiren

katılımcılar tarafından katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında özellikle ilgili

taraflar arasında gerçekleştirilen toplantılar, işbirliği protokolleri, yazılı olarak görüşler

alınması ve ortak etkinliklerin düzenlenmesi gibi araçların etkili olduğu ve be araçların

kullanıldığı belirtilmiştir. Kurumun politikasını uygulamada kullandığı araçların

katılımcıların sayısına göre dağılım oranı şekil 5.15’te verilmiştir.

Politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar

Ortak raporlar hazırlama; 7; 6%

Sorumlulukları paylaşma; 11; 9%

Ortak çalışma grupları kurma; 11; 9%

Doğrudan alanların yönetimine katma;

0; 0%

Ortak etkinlikler yapma; 20; 17%

Yazılı olarak görüşler alma; 22; 18%

Protokoller hazırlama; 22; 18%

Toplantılar yapma; 28; 23%

Şekil 5.15 Katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar

Araştırmada kurumun katılım ile ilgili politikasını yeterince sahiplenmediği ve

uygulamadığı ortaya çıkmıştır. Katılımcıların sadece % 5’i kurumun mevcut politikayı

tamamen sahiplendiği ve uyguladığı yönünde görüş bildirirken % 27,5’i söz konusu

politikanın hiç sahiplenilmediği ve uygulanmadığı yönünde görüş bildirmiştir.

Katılımcıların % 39 kurumsal sahipliliğin olduğunu düşünmekte ancak uygulamada

güçlüklerin olduğunu da belirtmektedirler (Şekil 5.16).

Page 150: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

135

Politikanın sahiplenilmesi durumu

Hiç sahiplenmemekte

ve uygulamamakta;

11; 28% Kısmen sahiplenmekte

ancak uygulamada güçlükler çekmekte; 16; 39%

Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta;

2; 5%

Kısmen sahiplenmek ve uygulamaya çaba göstermekte;

11; 28%

Şekil 5.16 Kurumun katılım ile ilgili politikasının sahiplenme ve uygulanması durumu

Katılımcıların % 72’si kurumun mevcut politikanın uygulanmasında etkinliğinin

ölçülmesine yönelik bir çalışmanın yapılmadığını, % 15’i ise izlemeye yönelik çabaların

olduğunu düşünmektedirler. Politikanın etkinliğinin ölçülmesi için ise ya özel bir ölçüt

kullanılmadığı ya da sadece gözlem yapıldığı vurgulanmıştır (Şekil 5.17).

Politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu

bilmiyorum; 5;

13%

hayı r; 29; 72%

evet; 6; 15%

Politikanın uygulanmasının nasıl ölçüldüğü

Özel bir ölçüt

kullanılmamakt

a; 2; 5%

Yanıt yok; 34;

84%

İlgililerle

görüşmeler

yapılmakta; 1;

3%

Anket

yapılmakta; 1;

3%

Sadece

gözlem

yapılmakta;

2; 5%

Şekil 5.17 Katılım ile ilgili politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu

Katılım ile ilgili olarak politikanın yeterince etkin uygulanmadığı ve uygulamaların da

etkinliğinin ölçülmemesine bağlı olarak ne tür bir düzenlemeye gerek duyulduğu

konusuna katılımcıların % 37,5’i, mevcut politikanın değişmesi gerektiği ve politikanın

uygulanıp uygulanmamasının kontrol edilmesi ve izlenmesi gerektiğini belirtmiştir.

Politikanın uygulanması konusunda yaptırımların uygulanması da öneri olarak

sunulmuştur. Kurumun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik alınması

gereken önlemlerin katılımcıların sayısına göre dağılımı şekil 5.18’de verilmiştir.

Page 151: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

136

Kurumsal politikada yapılması gereken düzenlemeler

Düzenlemeye

gerek yok; 2; 5% Kontrol etme ve

izleme; 15; 38%

Mevcut politikada

değişiklik

37,5%

Uygulamaya

yönelik yaptırımlar

uygulama

20,0%

Şekil 5.18 Kurumun politikasının uygulanmasına yönelik yapılması gereken

düzenlemelerin katılımcı sayısına % oranı

Korunan alan belirleme süreçlerinde katılım

Anket formalarından elde edilen sonuçlara göre araştırmaya katılanların % 75’i 2873

Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve

tabiatı koruma alanlarının belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımınının

sağlandığı, % 17’si ise hiç katılım sağlanmadığı yönünüde görüş bildirmiştir.

Bunlardan sadece % 7,5’i belirleme aşamasında yeterli düzeyde katılımın olduğunu

vurgulamışlardır (Şekil 5.19).

Belirleme sürecine ilgi gruplarının katılım durumu

Hayır; 7; 18%

Evet; 3; 8%

Kısmen evet;

30; 74%

Şekil 5.19 Katılımcıların sayısına göre belirleme aşamasındaki katılım durumunun oransal dağılımı

Page 152: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

137

Korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımının genel olarak yazılı

görüşler alınması suretiyle gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Katılımcıların % 50’si bu

yönde görüş bildirmiştir. Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan

diğer bir araç yörede yaşayanlar adına muhtarlar, kurum ve kuruluşların yerel yönetim

birimleri gibi ilgi gruplarının temsilcilerinin sürece dâhil edilmesidir. Katılımcıların %

27’si belirleme aşamasında katılımın ilgi gruplarının temsilcilerinin sürece dahil

edilmesi ile gerçekleştirildiğini belirtmiştir. Belirleme aşamasında ilgi grupları ile

toplantılar yapılarak da katılımlarının teşvik edildiği katılımcılardan % 20’si tarafından

vurgulanmıştır (Şekil 5.20).

İlgi gruplarının belirleme sürecine katılımlarının sağlanması araçları

05

101520253035

Temsilcilerin katılımı ile Yazılı olarak görüşleralınarak

Bilgilendirmetoplantıları yapılarak

Yüz yüzedeğerlendirme ile

Kullanılan araçlar

Oran

Şekil 5.20 Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan araçların katılımcı sayısına göre oransal dağılımı

Mevcut uygulamalarda korunan alanların belirlenmesi sürecinin ilgi gruplarının; kamu

kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, yöre insanının temsilcileri, üniversiteler ve

STK’lar olduğu belirtilmiş ve bunlardan kamu kurum ve kuruluşlarının belirleme

aşamasının anahtar ilgi grupları olduğu görülmüştür. Araştırmada anketin uygulandığı

katılımcıların % 32’si belirleme sürecine kamu kurum ve kuruluşlarının katılımının

sağlandığı ancak yerele doğru inildikçe alanlarla doğrudan ilgili olanların yeterince

katılımının sağlanmadığı gözlemlenmiştir. Belirleme aşamasında üniversiteler ve

STK’ların yeterince etkili olmadığı görülmektedir (Şekil 5.21).

Page 153: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

138

Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının durumu

33

24

1715

13

32,40% 23,50% 16,70% 14,70% 12,70%0

5

10

15

20

25

30

35

Kamu kurum vekuruluşları

Yerel yönetimler Yöre insanınıntemslcileri

Üniversiteler STK'lar

İlgi grupları

Oranı

Şekil 5.21 Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının katılım durumu

Belirleme aşamasında katılımları sağlanan ilgi gruplarının kullanım alanlarının

tanımlanması, alanın değerlerinin tanımlanması, alana ilişkin sorunların tanımlanması

ve sınırların belirlenmesi süreçlerine dâhil edildiği görülmektedir (Şekil 5.22).

Belirleme aşamasında ilgi gruplarının dahil olduğu süreçler

14

5

23 25

14

6

16,10% 5,70% 26,40% 28,70% 16,10% 6,90%05

1015202530

Sınırbelirleme

Statütanımlama

Alanındeğerlerinitanımlama

Gelenekselkullanımalanlarınıtanımlama

Alana ilişkinsorunlarıntespiti

Ulusal boşlukanalizi

Süreç

Oran

Şekil 5.22 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde dâhil oldukları konuların katılımcıların sayısına göre oransal dağılımı

Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımın etkinliğinin

ölçülmesine yönelik önemli bir çalışmanın olmadığı belirlenmiştir. Katılımcıların %

Page 154: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

139

80’i tarafından belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımının etkinliğinin

ölçülmediği, % 20’si tarafından ise kısmen ölçüldüğü belirtilmiştir (Şekil 5.23).

Belirleme aşamsına ilgi gruplarının katılım durumunun ölçülmesi

Evet; 0; 0%Kısmen evet; 8; 20%

Hayır; 32; 80%

Şekil 5.23 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının etkinliğinin ölçülmesi durumu

Belirleme aşamasında katılımın etkisinin kısmen ölçüldüğü yanıtını veren katılımcıların

% 46’sı tarafından bu değerlendirmenin toplantı tutanakları dikkate alınarak yapıldığı,

% 36’sının ise resmi yazışmalardaki görüşlerin değerlendirilmesi ile gerçekleştirildiği

yanıtını verdiği gözlenmiştir (Şekil 5.24).

İlgi gruplarının katılımının ölçülmesi araçları

Daha önce gelen

taleplerin varlığı ve

sayısı; 1; 9%

Daha önce yapılan

yapılan bilimsel

çalışmaların varlığı ve

sayısı; 1; 9%

Talebin özellikle alanda

yaşayanlar tarafından

gelmesi; 0; 0%

Toplantı tutanakları; 5;

46%

Resmi yazışmalardaki

görüşlerin

değerlendirilmesi; 4;

36%

Şekil 5.24 İlgi gruplarının kısmen katılımı durumunda katılımının ölçülmesinde kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı

Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının sürece katılımında bazı sorunların

yaşandığı görülmektedir. Ankete katılanların sadece % 8’lik bir kısmı sorun olmadığını

belirtirken % 54 ciddi sorunların yaşandığını % 38’i ise kısmen sorunların bulunduğunu

belirtmişlerdir (Şekil 5.25).

Page 155: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

140

Belirleme aşamasında ilgi grupları katılımında sorun yaşanması durumu

Evet; 22; 54%

Hayır; 3; 8%

Kısmen evet; 15; 38%

Şekil 5.25 Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların durumu

Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarını belirleme aşamasında sürece

katılımında yaşanan sorunların başında korunan alanlara karşı duyulan ön yargının,

koruma kelimesine duyulan çekincenin, kamu kurumlarına karşı duyulan güvensizliğin,

ekonomik kayıplara yönelik kaygıların olduğu belirtilmiştir. Genel olarak tanımlanan bu

sorunların alanda yaşayan ilgi grupları tarafından görüldüğü kamu kurum-kuruluşları ve

diğer ilgi grupları ile ise farklı sorunların yaşandığı ifade edilmiştir. Özellikle kamu

kurum ve kuruluşlarının resmi yazışmalarda görüşlerini geç bildirmeleri ve diğer bir

kurumun çalışmasını yeterince sahiplenmemeleri belirleme aşamasının sorunları olarak

görülmektedir. Şekil 5.26’da belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunların

nedenin katılımcıların sayısına oranı verilmiştir.

19

14

21

32

25 2422

12,10% 8,90% 13,40% 20,40% 15,90% 15,30% 14,00%0

5

10

15

20

25

30

35

Görüşlerin

geç

gelm

esi

İlgi gruplarının

sahiplenmemesi

Çıkar ça

tışması

Korunan

alanlara

karşı ön yargı

"Koruma"

kelim

esine

duyulan

çekince

Kamu

kurumlarına

karşı güv

ensz

lik

Eko

nom

ikkayıplara yöne

likkaygılar

Şekil 5.26 Belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunlar

Page 156: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

141

İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine daha etkin katılımının nasıl

sağlanabileceği sorusuna katılımcılar:

- belirleme aşamasının temel ilgi gruplarının tanımlanarak bu gruplarla

çalışılması,

- ön bilgilendirme toplantılarının yapılması ve

- belirleme için tüm ilgi gruplarının temsilcilerinden oluşturulacak bir komisyon

ile çalışılmasının etkili olacağını belirtmişlerdir (Şekil 5.27). Bunların dışında;

- yeni ilan edilecek bir alanın sahip olduğu kaynak değerlerinin belirlenmesi,

- envanterinin uzmanlar ve üniversiteler tarafından yapılması ve

- ilgi gruplarının mevzuatta tanımlanmasının da yararlı olacağı vurgulanmıştır.

Bu koşulların sağlanması ile belirleme aşamasında ilgi gruplarının sürece daha etkin

katılımının mümkün olacağı düşünülmektedir. Ayrıca ilandan sonra yaşanan pek çok

sorunun ortadan kalkacağı öngörülmektedir.

24

29

1815

21

22,40% 27,10% 16,80% 14,00% 19,60%0

5

10

15

20

25

30

35

Ön bilgilendirmetoplantısı

Temel ilgi gruplarıile çalışma

Bilimselaraştırmalarınuzmanlar veüniversitelertarafındanyapılması

İlgi gruplarınınmevzuatta

tanımlanması

belirleme için tümilgi gruplarının

temsilcileri le birkomisyonunkurulması

Şekil 5.27 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine etkin katılımının sağlanmasına yönelik öneriler

Belirleme aşaması için ilgi gruplarının etkin katılımının sağlanmasına yönelik

tanımlanan öneriler ile birlikte sürece katılacak ilgi gruplarının net olarak tanımlanması

da katılımcılar tarafından önerilmiştir. Yapılan araştırmada katılımcılar belirleme

aşamasının ilgi gruplarını:

Page 157: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

142

• Yöre insanının temsilcileri, • Kamu kurum ve kuruluşları • Üniversiteler, • Yerel yönetimler, • Sivil Toplum Kuruluşları olarak tanımlamışlardır (Şekil 5.28).

36 36 36 35 35

20,20% 20,20% 20,20% 19,70% 19,70%0

5

10

15

20

25

30

35

40

Yöre insanınıtemsilcileri

Kamu kurum vekuruluşları

Üniversiteler Yerel yönetimler Sivil toplumkuruluşları

Şekil 5.28 Belirleme aşamasının öneri ilgi grupları

Korunan alan planlama süreçlerinde katılım

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların planlanması

süreçlerindeki katılım durumunun belirlenmesine yönelik yapılan sorgulamada:

• İlgili kurumun planlama aşamasına ilgi gruplarını katma eğilimleri,

• Hangi ilgi gruplarının katılımını sağladığı,

• İlgi gruplarının katılım sağladığı süreçler,

• İlgi gruplarının katılımının etkinliği ve

• İlgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunlar belirlenmeye

çalışılmıştır.

Değerlendirme sonuçlarına göre 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında

yönetilen korunan alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımının

sağlandığı görülmüştür (Şekil 5.29). Araştırmaya katılanların % 94’ü kurumun korunan

alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımının sağladığı yönünde

görüş bildirmiştir.

Page 158: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

143

Planlama sürecine katılım durumu

Kısmen katılım

sağlanıyor; 38;

94%

Tamamen

katılım

sağlanıyor; 1;

3%

Hiç katılım

sağlanmıyor; 1;

3%

Şekil 5.29 Korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılım durumu

Kurumun korunan alanların planlaması sürecine genel olarak kamu kurum ve

kuruluşlarının katılımına öncelik verdiği görülmektedir. Bunun öncelikli nedeninin ilgili

mevzuatta kamu kurum ve kuruluşlarını tanımlaması ve görüşlerinin alınmasının

zorunlu tutulmasıdır. Planlama sürecinin önemli bir ilgi grubunu üniversiteler

oluşturmaktadır. Bu da planların yapımında üniversitelerden destek alındığının

göstergesidir. Planlama sürecine yöre halkının katılımı konusunda özellikle son beş

yılda önemli bir ilerleme gözlendiği, bunun nedeninin planlama çalışmasında

yönlendirici olarak kullanılan ve yeni güncellenen “Teknik İzahname” nin etkili olduğu

katılımcılar tarafından ilave bilgi olarak verilmiştir. Şekil 5.30’da planlama sürecine

katılımı sağlanan ilgi gruplarının dağılımı verilmiştir.

31

38

28

17

25

22,30% 27,30% 20,10% 12,20% 18,00%0

5

10

15

20

25

30

35

40

Yöre halkı Kamu kurum vekuruluşları

Üniversiteler Sivil toplumkuruluşları

Yerel yönetimler

Şekil 5.30 Planlama sürecine dâhil edilen ilgi gruplarının katılımcı sayısına göre dağılımı

Page 159: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

144

Yapılan araştırmada korunan alanlarda planlama sürecine ilgi gruplarının katılımında en

etkili aracının resmi yazışmalar ve köy kahvehanelerinde toplantıların olduğu; bunları

ev ziyaretleri ve kurumun yereldeki ofisinde yapılan duyuruların takip ettiği

görülmüştür. Planlama sürecinde ilgi gruplarını sürece dâhil etmede kullanılan diğer bir

araç kurumun yerel ofislerinde duyuruların yapılmasıdır. Son yıllarda telefon

görüşmelerinin katılımı sağlamada kullanılan etkili bir araç olduğu belirtilmiş olmakla

birlikte, resmi evrak gibi kayıt tutulamadığından dolayı çok yaygın olmadığı

vurgulanmıştır. İnternetin de aynı telefon gibi resmi olmadığı, ancak katılımcı

süreçlerde kullanılma oranının her geçen gün hızla arttığı belirtilmiştir (Şekil 5.31).

Planlama sürecinde kullanılan araçlar

İnternet aracılığıyla; 2; 1%

Ev ziyaretleriyle; 21; 15%

Uzman görüşleri alınarak; 10; 7%

Telefon görüşmeleriyle; 6;

4%

Köy kahvehanelerinde toplantılarla; 33;

24%

Kurumun yereldeki ofislerinde

duyurma; 21; 15%

Haberleşme araçları ile duyuru;

8; 6%

Resmi yazışmalarla; 38;

28%

Şekil 5.31 Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımını sağlamak amacıyla kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı

İlgi gruplarının planlama çalımasında ne tür karar verme süreçlerine dahil edildiklerinin

ortaya konması amacıyla yapılan sorgulamada, ankete katılanlar tarafından planlama

süreçlerine kısmen de olsa dahil edilen ilgi gruplarının korunan alan ile ilgili sorunları

ve çözüm önerilerini tanımlama, yasal ve fiziki kısıtlayıcıları belirleme, envanter

çalışmalarının yapılması ve faaliyetlerin tanımlanması gibi bilgi alınması gereken

süreçlerde yer aldıkları, ancak karar verilmesini gerektiren süreçlerde yeterince temsil

edilmedikleri belirtilmiştir (Şekil 5.32). Araştırmaya katılanların tamamı tarafından ilgi

gruplarının tüm planlama süreçlerine katılımlarının sağlanmadığı vurgulanmıştır.

Page 160: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

145

20

32

21

9

17

6

1 018,90% 30,20% 19,80% 8,50% 16,00% 5,70% 0,90% 00

5

10

15

20

25

30

35

Env

anter

çalış

malarının

yapılm

ası

Sorun

ların ve

çözü

mlerin

intanımlanm

ası

Yas

al ve fiz

iki

kısıtla

yıcıların

tanımlanm

ası

Bölge

leme

Faa

liyetlerin

tanımlanm

ası

Uyg

ulama

eylem planının

hazırla

nmas

ı

Bütçe

lend

irme

Tüm

planlam

asürec

i

Şekil 5.32 İlgi gruplarının planlama sürecinde katılım sağladıkları uygulamaların oransal dağılımı

Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının sağlanıp sağlanmadığına yönelik

yöneltilen soruya katılımcıların % 55 etkin katılım olmadığı, % 45 ise kısmen katılım

sağlandığı yönünde görüş bildirmiştir (Şekil 5.33).

İlgi gruplarının etkin katılım durumu

Evet;

0; 0%

Kısmen evet;

18; 45%

Hayır;

22; 55%

Şekil 5.33 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılım durumu

Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılıp katılmaması durumlarınının tespit

edilmesine yönelik sorgulamada: geri bildirimler, işbirliği protokolleri ve toplantılara

katılanların sayısı, davet edilen grupların temsiliyeti ve ilgi gruplarıyla korunan alan

yönetimi arasında düzenlenen tutanakların etkili olduğu görülmüştür (Şekil 5.34). Bu

durum planlama sürecine ilgi gruplarının katılımının etkinliğinin tespitine yönelik bazı

Page 161: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

146

çabaların olduğunu göstermektedir. Ancak etkinin izlenmesine yönelik herhangi bir

girişimin olmadığı da katılımcılar tarafından belirtilmiştir.

resmi belgelerin sayısı10%

İlgili kurumların alana yönelik yatırımlarının

artması5% İşbirliği protokolleri

16%

Geri bildirimler16%

İlgili kurumların programlarına korunan alana yönelik kararlar

koyması10%

Tutanaklar13%

Davet edilen grupların temsiliyeti

14%

Toplantılara katılanların sayısı

16%

Şekil 5.34 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının belirlenmesine yönelik kullanılan göstergeler

Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik

karşılaşılan sorunlar irdelendiğinde en öncelikli sorunun çıkar çatışmaları ve

katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılım sağlaması olduğu

görülmüştür. Katılımcıların özellikle yetki açısından yetersiz olmaları ve ilgi gruplarının

konuya ilişkin yetersiz bilgi birikiminin de planlama aşamasında ilgi gruplarının

katılımında yaşanan temel sorunlardan olduğu anlaşılmaktadır. Süreçte zaman

uyumsuzluğu ve katılım için yeterli bütçenin ayrılmamış olması ciddi bir sorun olarak

görülmemiştir. Ancak yasal boşluklar ve ilgili kurumun ilgi gruplarını nasıl katacağını

bilememesi de bir sorun olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.35)

Page 162: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

147

İlgi grubu katılımına yönelik karşılaşılan sorunlarİlgi gruplarının nasıl

katılacağının bilinmemesi;

14; 7%

Konu ile doğrudan ilgili

olmayanların katılım

sağlaması;

18; 9%

Katılımcıların ilgisizliği;

10; 5%

Kamu kurumlarından

görüşlerin geç gelmesi;

19; 9%

katılımcıların sürekli

olmaması;

27; 14%Kurumun yeterli bütçe

ayırmaması;

13; 6%

Zaman uyumsuzluğu-zaman

kısıtı;

12; 6%

Yasal boşluklar ;

15; 7%

Çıkar çatışmaları;

27; 14%

Temsiliyet yetersizliği (yetki);

25; 12%

İlgi gruplarının konuya ilişkin

yetesiz bilgi birikimi; 22; 11%

Şekil 5.35 Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların dağılımı

İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın

yönetimine destek olacak süreçlere katılımı konusunda araştırmaya katılanların

görüşleri sorulmuş, katılımcıların % 25’i bu süreçlere ilgi gruplarının katılım

sağlamadığı, % 75’i ise kısmen katılım sağladığı yönünde görüş bildirmiştir (Şekil

5.36).

İlgi gruplarının uygulamalara katılımı durumu

Evet; 0; 0%

Hayır; 10; 25%

Kısmen evet; 30; 75%

Şekil 5.36 İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanların yönetimine destek olacak süreçlere katılımı durumu

Page 163: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

148

İlgi gruplarının uygulama sürecine kısmen katılım sağladığı yönünde görüş bildiren

katılımcılar tarafından ilgi gruplarının özellikle ortak projelerin hazırlanması ve

uygulanması, alan kılavuzluğu uygulamalarına dahil olunması ve gönüllü olarak alanın

tanıtılması gibi faaliyetler içinde yer aldıkları belirtilmiştir (Şekil 5.37).

13

5

22

19

5

9

25

7

12,40%

4,80%

21,00%

18,10%

4,80%

8,60%

23,80%

6,70%

0 5 10 15 20 25 30

Çalışma gruplarında görev alma

Yönetim biriminde bulunma

Alan kılavuzluğu gibi uygulamalarda yer alma

Gönüllü olarak alanı tanıtma

Alanı koruma faaliyetlerine katılma

Lojistik destek verme

Ortak projeler yürütme

İhaleye konu uygulamalara katılma

Şekil 5.37 Uygulama sürecine ilgi gruplarının katılım sağladığı faaliyetler

Araştırma kapsamında korunan alanların yönetimi ve faaliyetlerin uygulanması

süreçlerine ilgi gruplarının katılımının nedenleri sorgulanmış ve katılımcılar tarafından

ilgi gruplarının planlama sürecine katılımları için en önemli gördükle nedenleri

sıralamaları istenmiştir. Bu sorgulamada en önemli nedenler; ilgi grupları arasında

sahiplilik duygusu uyandırma, korunan alanın iyi yönetimini sağlama, ilgi grupları

arasında sorumlulukların paylaşılmasını sağlama, siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasını

sağlama, alanın sürdürülebilirliğini sağlama ile kaynakların verimli ve etkin kullanımını

sağlama olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.38).

Page 164: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

149

31

13

20

9

27

1922

17

19,60% 8,20% 12,70% 5,70% 17,10% 12,00% 13,90% 10,80%0

5

10

15

20

25

30

35

Sah

iplilik

duy

gusu

uyan

dırm

ası

Şeffaflık duy

gusu

oluş

turm

ası

Siyas

i bas

kı ve

otoriten

inaz

altılm

ası

Gelirin etkin

dağılımının

sağ

lanm

ası

İyi y

önetişim

inoluş

turulm

ası

Sürdürüleb

ilirliliğ

insa

ğlanm

ası

Sorum

lulukların

paylaş

ılmas

ı

Kayn

akların

verim

li ve

etkin

kulla

nılm

ası

Şekil 5.38 Korunan alanlarda yürütülen uygulamalarda ilgi gruplarının katılımının

gerekli görülmesi nedenleri

Araştırmada koruma ile ilgili kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin

olarak çaba gösterip göstermediğine yönelik araştırmaya katılanların düşünceleri

sorgulanmış ve bu sorgulamada ankete katılanların % 42’si kurumun orta derecede çaba

gösterdiği, % 35’i ise çaba göstermediğini belirtmişlerdir (Şekil 5.39). Katılımcıların %

5’i kurumun ilgi gruplarının katılımına yönelik hiç çaba göstermediği yönünde görüş

bildirmişlerdir.

İlgi grupların katılımı için gösterilen kumsal çaba

Kesinlikle gösteriyor; 0; 0%

Hiç göstermiyor; 2; 5%

Göstermiyor; 14; 35%

Orta; 17; 42%

Gösteriyor; 7; 18%

Şekil 5.39 Kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmaya yönelik gösterdiği çabanın

oransal dağılım durumu

Page 165: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

150

Kurumun korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik

ne tür ihtiyaçları olduğu konusuna katılımcıların % 22’si özelikle alan bazlı yerinde

yapılanmanın güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu belirtmişlerdir (Şekil 5.40). Eğer

korunan alanlar yerinden etkili bir şekilde yönetilebilir, personel ve diğer ihtiyaçları

karşılanabilirse, ilgi grupları ile çalışma olanaklarının da artacağı, korunan alanın ilgi

grupları ile sürekli bir araya gelebileceği bu durumun korunan alan çalışanları ve ilgi

grupları arasında işbirliğini güçlendireceği vurgulanmıştır.

28

22

36

1620

17

25

17,10% 13,40% 22,00% 9,80% 12,20% 10,40% 15,20%0

5

10

15

20

25

30

35

40

Yasa

ldü

zenleme

Kapa

site

geliştirme iç

ineğitimler

Koruna

nalan

larda güç

lüya

pılanm

a

Katılımı

sağlayac

akhizmet ve

tesisler

İihaley

e ko

nuuy

gulam

alarının

yöre halkınca

yap

ılmas

ı

İlgi gruplarını

bilgile

ndirm

e

Mek

anizmalar

Şekil 5.40 Korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik

temel ihtiyaçların dağılımının katılımcı sayısına oranı

Yapılan sorgulamada yasal düzenleme yapılmasının da ilgi gruplarının etkin katılımının

sağlanması için bir ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır. Katılım konusunun mevzuatta açık

olarak ifade edilmesi ve özellikle nasıl uygulanacağına yönelik bir yönergenin

hazırlanması ve uygulanmaya konmasıyla zorlayıcılığının ve bağlayıcılığının olacağı

belirtilerek katılım için etkili bir araç olacağı konusu üzerinde durulmuştur. Yasal

düzenleme ile ilgi grupları arasında güven kuracak mekanizmaların tanımlanabileceği

belirtilirken bu mekanizmaların ilgi gruplarıyla birlikte uygulanmasının özel önem

taşıyacağı da vurgulanmıştır.

Korunan alanlar ile ilgili birimlerin genel olarak ilgi gruplarını ilgili süreçlere nasıl

katacağına dair yeterli deneyim ve bilgi birikimine sahip olmadığı bu nedenle kurumsal

Page 166: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

151

kapasitenin geliştirilmesine yönelik eğitim programları da etkin katılımın

sağlanmasında ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.

Korunan alanların yönetiminde ilgi gruplarının süreçlere etkin katılımının

sağlanabilmesi için tanımlanan diğer temel bir ihtiyacın korunan alanlarda ihaleye konu

uygulamaların özellikle korunan alanlarda yürütülen bazı aktivitelerin bu alanlarda

yaşayan ve korunan alan ile doğrudan ilgili olan yöre halkı ve köy tüzel kişiliği ile

yürütülmesinin sağlanması olarak tanımlanmıştır. Mevcut durumda korunan alanlarda

ihaleye konu uygulamaların alan ile hemen hemen hiç bağlantısı olmayan taraflarca

yürütüldüğü bu durumun anahtar ilgi gruplarını rahatsız ettiği ettiği belirtilmiştir.

Araştırma ile korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve uygulamalara

ilgi gruplarının katılımı konusunun bütüncül olarak ve katılımcıların tüm uygulamaları

dikkate alarak hâlihazırdaki katılım durumunu değerlendirmeleri de istenmiştir.

Yapılan değerlendirme sonucunda katılımcıların % 59’u tarafından katılımın

derecesinin zayıf olduğu (1 puan), bunlardan %10 tarafından ise katılımın çok kötü (0

puan) bulunduğu belirtilmiştir. Katılımcıların hiç biri tarafından durumun çok iyi (4)

olduğu belirtilmemiştir (Şekil 5.41).

İlgi gruplarının katılımın derecesi

çok iyi; 0; 0%iyi; 3; 8%

cokkötü; 4; 10%

zayif; 24; 59%

orta; 9; 23%

Şekil 5.41 Korunan alanlarda uygulanan katılımın derecesinin katılımcılara % oranı

Araştırmaya katılanların korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik

memnuniyet düzeylerini belirlemek için; çok memnunum (4 puan), biraz memnunum (3

Page 167: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

152

puan), orta düzeyde memnunum (2 puan), memnun değilim (1 puan) ve hiç memnun

değilim (0 puan) şeklinde bir sorgulama yapılmıştır. Yapılan sorgulama sonucu şekil

5.42’de verilmiştir.

Mevcut uygulamalara yönelik memnuniyet düzey

0

7,5

30

45

17,5

0

10

20

30

40

50

Çok memnunum Biraz memnunun Orta düzeydememnunum

memnun değilim Hiç memnundeğilim

memnuniyet durumu

Oran

Şekil 5.42 Korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik katılımcıların

memnuniyet düzeyi

Katılımcıların % 45’inin mevcut uygulamalardan memnun olmadığı (1), % 17;5’inin

hiç memnun olmadığı (0), % 7,5’inin biraz memnun olduğu görülmüştür. Süreçten

katılımcılardan hiç birisi mevcut uygulamalardan çok memnun değildir.

5.2.2.2 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlardaki katılım durumunun ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki katılım durumu ile karşılaştırılması

Türkiye’de korunan alanlarda ilgi gruplarının korunan alan çalışmalarına katılımının

değerlendirilmesine ilişkin anket çalışması 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu

kapsamında yönetilen korunan alanlar hedef alınarak, ulusal ve uluslar arası öneme

sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri ise milli parklardaki uygulamalarla

karşılaştırma yapılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Page 168: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

153

Mevzuatta katılım durumunun karşılaştırılması

Araştırmaya katılan üç farklı gruptan kurum temsilcilerine kendi çalışma alanları ile

ilgili mevzuatın korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi

süreçlerine ilgi gruplarının katılımını destekleyip desteklemediği sorulmuş ve her

grubun karşılaştırmalı olarak sonuçları çizelge 5.16’da verilmiştir.

Çizelge 5.16 Milli Parklar Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve ÖÇKKB Kanun Hükmünde Kararname’de katılım durumu

Mevzuatınız korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının katılımını desteklemekte midir?

Evet Hayır Kısmen evet Toplam

Karar vericiler 2 1 2 5

%40,0 %20,0 %40,0 %100,0

MPDB teknik personel 4 4 12 20

%20,0 %20,0 %60,0 %100,0

Alan deneyimi olanlar 2 2 11 15

%13,3 %13,3 %73,3 %100,0

Milli park çalışanları-Toplam 8 7 25 40

%36,0 %14,0 %50,0 %100,0

Sulak alan personeli 5 0 0 5

%100,0 %0 %0 %100,0

ÖÇKKB personeli 5 0 0 5

%100,0 %0 %0 1%00,0

Toplam 18 7 25 50

%36,0 %14,0 %50,0 %100,0

Alınan cevaplara göre mevzuata ilgi gruplarının katılımı durumunun gruplar arasında

farklılık gösterdiği görülmüştür. Araştırmaya katılan sulak alanlar ve ÖÇKKB

personelinin tamamı mevzuatlarında ilgi gruplarının katılımının tamamen

desteklendiğini vurgularken, milli park çalışanları mevcut mevzuatın ilgi gruplarının

katılımının kısmen desteklendiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Her üç mevzuatın ilgi

gruplarının katılımı konusunda ilgili gruplar tarafından değerlendirilmesi durumu şekil

5.43’te verilmiştir.

Page 169: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

154

0

5

10

15

20

25

Katılımcı sayısı

Evet Hayır Kısmen

evet

Mevzuaattaki durum

Mevzuat açısından karşılaştırma

Milli park çalışanları-Toplam

Sulak alan personeli

ÖÇK personeli

Şekil 5.43 Mevzuatta katılım durumunun farklı gruplar tarafından değerlendirilmesi

durumu

Araştırmada ilgi gruplarının korunan alanlarda gerçekleştirilen uygulamalara katılımının

sağlanmasına yönelik yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç olup olmadığı konusunun

farklı üç grup arasında değerlendirilmesi istenmişir. Edinilen bilgiye göre ilgili kurum

temsilcileri tarafından sulak alanlar ve ÖÇK mevzuatının ilgi gruplarının katılımını

desteklediği belirtilmiş olmasına rağmen sulak alanlar çalışanlarının %40’ı, ÖÇKKB

çalışanlarının %60’ı yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtmişlerdir (Çizelge

5.17). Milli park çalışanları mevcut mevzuatın ilgi gruplarının katılımını kısmen

karşıladığı yönünde görüş belirtip aynı zamanda mevzuat değişikliğine de ihtiyaç

olduğunu vurgulamışlardır. Farklı gruplar açısından yasal düzenleme yapılmasına

yönelik sonuçlar şekil 5.44’te verilmiştir.

Farklı üç mevzuat kapsamında yürütülen çalışmaları yönlendiren farklı üç grubun %

80’i tarafından mevzuat değişikliği öngörülmüş, sulak alanları temsil eden grubun

değişiklik talebi milli parklar ve ÖÇKKB temsil eden gruplara göre en düşük olduğu

gözlemlenmiştir.

Page 170: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

155

Çizelge 5.17 Yasal düzenleme yapılması durumunun farklı gruplar açısından değerlendirilmesi durumu

Yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var mıdır?

Gruplar Evet Hayır Toplam

Karar vericiler 4 1 5

80 % 20 % 100 %

MPDB teknik personel 18 2 20

90 % 10 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 13 2 15

86,7 % 13,3 % 100 %

Milli park çalışanları-Toplam 35 5 40

87,5 % 12,5 % 100 %

Sulak alan personeli 2 3 5

40 % 60 % 100 %

ÖÇKKB personeli 3 2 5

60 % 40 % 100 %

Toplam 40 10 50

80 % 20 % 100 %

0

5

10

15

20

25

Evet Hayır Kısmen evet

Yasal durum değişikliği durumunun karşılaştırılması

Milli park çalışanları

Sulak alan personeli

ÖÇK personeli

Şekil 5.44 Farklı gruplar arasında yasal düzenleme yapılması durumunun katılımcı sayısına oranı

Araştırmada katılımcıların ilgili birimlerde çalışma süresinin mevzuatta katılım

durumuna etkisinin ölçülmesi amacıyla karşılaştırma yapılmış, alınan sonuçlarda

araştırmaya katılan kurum temsilcilerinin çalışma süresine bağlı olarak mevzuatta

değişiklik yapılmasına yönelik düşüncelerinin çok etkili olmadığı görülmüştür (Çizelge

5.18). Ancak farklı yaş grubundaki katılımcıların % 80’i tarafından mevzuat değişikliği

Page 171: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

156

öngörmesi farklı gruplar arasındaki görüş ile örtüşmekte ve mevzuat değişikliğini

güçlendirmektedir.

Çizelge 5.18 Yasal düzenleme yapılmasına yönelik ihtiyaç durumunun grupların çalışma süreleri ile ilişkisi

İlgi gruplarının katılımı için yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var mı?

Çalışma Süresi Evet Hayır Toplam

5-7 8 1 9

88,9 % 11,1 % 100 %

8-10 10 5 15

66,7 % 33,3 % 100 %

11-14 8 0 8

100 % ,0% 100 %

15-+ 14 4 18

77,8 % 22,2 % 100 %

Toplam 40 10 50

80 % 20 % 100 %

Politikalarda katılım durumunun karşılaştırılması

Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB’nın ilgi gruplarının katılımını da içeren bir

politikasının var olup olmadığına yönelik olarak, ilgili kurumların temsilcilerinden

oluşan üç grubun görüşleri sorgulanmıştır. Yapılan anket sonuçlarına göre araştırmaya

katılan milli park çalışanlarının % 77,5’i, sulak alan personelinin ve ÖÇKKB

personelinin tamamı ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikasının olduğunu

belirtmişlerdir (Çizelge 5.19). Milli park çalışanlarından karar vericilerin tamamı

kurumun katılımı da içeren bir politikasının var olduğunu belirtirken teknik personelin

ve arazi deneyimi olan korunan alan çalışanlarının % 75’i tarafından kurumsal

politikanın mevcudiyeti desteklenmiştir. Ancak bu grupların ortalama % 25’inin ilgi

gruplarının da katılımını içeren bir politikanın olmadığı yönünde görüş bildirdikleri

görülmüştür. Politikanın yok olduğu yönünde görüş bildiren katılımcılar kurumun

özellikle ilgi gruplarını süreçlere dahil etmeye yönelik yeterli çabasının olmadığı,

uygulamalara bunun yansıtılmadığı ve genel yaklaşım içinde geçen “katılım”

kelimesinin sadece kağıt üzerinde kaldığını vurgulamışlardır. Ayrıca son yıllarda

Page 172: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

157

korunan alanlardaki uygulamalara yönelik alınan kararların tamamen merkeziyetçi ve

karar vericiler tarafından verildiği, ilgi gruplarından sadece çıkar gruplarının görüşünün

dikkate alındığı da belirtilmiştir.

Çizelge 5.19 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikasının mevcudiyeti durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı

Kurumunuzun ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikası var mıdır?

Grup Evet Hayır Bilmiyorum Toplam

Karar vericiler 5 0 0 5

100 % ,0 % ,0 % 100 %

MPDB teknik personel 14 5 1 20

70 % 25 % 5 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 10 5 0 15

80 % 20 % ,0 % 100 %

Milli park çalışanları-Toplam 29 10 1 40

77,5 % 20 % 2,5 % 100 %

Sulak alan personeli 5 0 0 5

100 % ,0 % ,0 % 100 %

ÖÇKKB personeli 5 0 0 5

100 % ,0 % ,0 % 100 %

Toplam 39 10 1 50

82 % 16 % 2 % 100 %

Araştırmada kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikalarının mevcudiyeti

durumu araştırmaya katılan grupların çalışma süreleri dikkate alınarak da

sorgulanmıştır. Yapılan karşılaştırmada katılımcıların çalışma sürelerinin belirgin bir

farklılık göstermediği gözlemlenmiştir (Çizelge 5.20). Ancak kurumlarda 8-10 yıl ile 15

yıl ve üstü çalışanların kurumsal politikanın varlığı konusuna daha olumlu baktıkları

görülmüştür. Bu durumun da bu grupları temsil eden katılımcı sayısının oransal olarak

fazla olması ile açıklanabilir. Öte yandan karşılaştırmada kurumlarda uzun süreli

çalışanların kurumların politikasının mevcudiyeti durumuna daha fazla olumsuz cevap

verdiği söylenebilir. Bu durum ilgili çalışanların daha uzun bir süreyi karşılaştırma

imkânı bulmaları ile açıklanabilir.

Page 173: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

158

Çizelge 5.20 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikasının mevcudiyeti durumunun çalışma sürelerine göre dağılımı

Kurumunuzun ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikası var mıdır?

Katılımcıların çalışma süreleri Evet Hayır Bilmiyorum Toplam

5-7 8 1 0 9

88,9 % 11,1 % ,0% 100 %

8-10 12 3 0 15

80 % 20 % ,0% 100 %

11-14 4 3 1 8

50 % 37,5 % 12,5 % 100 %

15-+ 15 3 0 18

83,3 % 16,7 % ,0% 100 %

Total 39 10 1 50

82 % 16 % 2 % 100 %

Araştırmaya katılanlara birimlerinin kurumun katılım ile ilgili politikasını uygulamasına

yönelik yaklaşımı sorulmuştur. Sulak alan çalışanları mevcut politikanın tamamen

uygulandığı yönünde görüş bildirirken milli park çalışanları ile ÖÇKKB çalışanlarının

% 60’ı kurumlarının çaba harcadığı yönünde görüş bildirmişlerdir (Çizelge 5.21).

Çizelge 5.21 Korunan alanlarda katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı

Korunan alanlarla ilgili birimlerin kurumun katılım ile ilgili politikasını uygulamakta mıdır?

Uygulamakta Uygulamamakta Çaba Harcamakta Toplam

Karar vericiler 1 0 4 5

20 % ,0% 80 % 100 %

MPDB teknik personel

1 7 12 20

5 % 35 % 60 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 0 4 11 15

,0 % 26,7 % 73,3 % 100 %

Sulak alan personeli 5 0 0 5

100 % ,0 % ,0 % 100 %

ÖÇKKB personeli 2 0 3 5

40 % ,0 % 60 % 100 %

Toplam 9 11 30 50

18 % 22 % 60 % 100%

Page 174: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

159

Gruplar arasında karşılaştırma yapmak ve üç farklı birimin katılım ile ilgili politikasının

sahiplenmesi konusundaki düşüncelerini ortaya koymak amacıyla yapılan sorgulamada

sulak alanlar adına araştırmaya katılanların tamamı birimlerinin söz konusu politikayı

kısmen sahiplendiğini ve çaba gösterdiğini belirtirken, araştırmaya katılan ÖÇKKB

çalışanlarının çalışanlarının % 60’ı kurumun katılım ile ilgili politikasınının tamamını

sahiplendiği ve uyguladığını vurgulamıştır. Kurumsal politikanın sahiplenilmesi

konusunda Milli Park çalışanlarının grupları arasında farklılıklar görülmekle birlikte

kurumun kısmen sahiplendiği ve uygulanmasına ilişkin çaba harcadığı yönündeki görüş

daha ağırlıktadır.

Karşılaştırmada en önemli farklılıkların milli parklarda olduğu görülmektedir. Zira

katılımcıların % 22’si kurumun politikayı hiç sahiplenmediği ve uygulamadığı yönünde

görüş bildirirken % 10’u kurumun tamamen sahiplendiği ve uyguladığını

vurgulamışlardır. Ancak genel olarak kurumun kısmen sahiplenmeye eğilimli olduğu,

çaba gösterdiği ve hatta uygulamada güçlükler çektiği belirtilmiştir (Çizelge 5.22).

Çizelge 5.22 Kurumsal politikanın sahiplenilmesi ve uygulanması durumunun gruplar arasındaki dağılımı

Kurumunuzun bu politikayı sahiplenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta

Kısmen sahiplenmekte çaba

göstermekte

Kısmen sahiplenmekte

güçlükler çekmekte

Hiç sahiplenmemekte uygulamamakta Toplam

Karar vericiler

1 2 2 0 5

20 % 40 % 40 % ,0 % 100 %

MP Teknik personeli

0 7 7 6 20

,0 % 35 % 35 % 30 % 100 %

Alan den.olanlar

1 2 7 5 15

6,7 % 13,3 % 46,7 % 33,3 % 100 %

MP çalışanları toplam

10% 36% 32% 22% 100,0%

Sulak alan personeli

0 5 0 0 5

,0 % 100 % ,0 % ,0 % 100 %

ÖÇKKB 3 2 0 0 5

60 % 40 % ,0 % ,0 % 100 %

Toplam 5 18 16 11 50

10 % 36 % 32 % 22 % 100 %

Page 175: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

160

Kurumsal politikanın sahiplenilmesi konusunda yöneltilen soruya gruplar arasında

alınan cevaplar arasında görülen fark istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur

(P<0,05). Bu farklılığın; Karar vericilerin (% 0,0) daha az “hiç sahiplenmemekte ve

uygulamamakta” , Milli parklar çalışanlarının (% 0,0) daha az “tamamını

sahiplenmekte ve uygulamakta”, Alan deneyimi olan personelin (% 13,3) daha az

“kısmen sahiplenmekte çaba göstermekte” cevabı vermesine karşın; Sulak alan

personelinin (% 100) daha fazla “kısmen sahiplenmekte-çaba göstermekte”, ÖÇKKB

personelinin (% 60,0) daha fazla “tamamını sahiplenmekte ve uygulanmakta” cevabı

vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir.

Kurumların mevcut politikalarında ilgi gruplarının katılımını etkin hale getirebilmek

için bir düzenlemeye ihtiyacı olup olmadığı, eğer varsa bunların neler olabileceği

konusu sorgulandığında tüm grupların ortak görüşünün uygulamaları kontrol etmesi ve

izlemesi yönünde birleştiği görülmüştür (Çizelge 5.23 ve Şekil 5.45).

Çizelge 5.23 Kurumların politikasının uygulanmasına yönelik gerçekleştirilecek düzenlemelerin gruplar arasındaki dağılımı durumu

Sizce kurumunuzun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik ne tür düzenlemeler yapması gerekmektedir?

Degisiklik yapmalı

Yaptırımlar uygulamalı

Uygulamayı kontrol

etmeli-izlemeli Düzenlemeye gerek yok Diger Toplam

Karar vericiler 1 1 3 0 0 5

20 % 20 % 60 % 0 % 0 % 100 % MPD teknik personel

8 4 7 0 1 20

40 % 20 % 35 % 0 % 5 % 100% Alan deneyimi olanlar

6 3 5 0 1 15

40 % 20 % 33,30 % 0 % 6,70 % 100 %

MP toplam 37,5 % 20 % 37,5 % 0 % 5 % 100 % Sulak alan personeli

1 2 2 0 0 5

20 % 40 % 40 % 0 % 0 % 100 % ÖÇKKB personeli

0 0 3 2 0 5

0 % 0 % 60 % 40 % 0 % 100 % Toplam

16 10 20 2 2 50 32 % 20 % 40 % 4 % 4 % 100 %

Page 176: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

161

Politikalarda değişiklik yapılması durumunun karşılaştırılması

0

5

10

15

20

25

Toplam Milli Parkçalışanları

Sulak alançalışanları

ÖÇKçalışanları

Değişiklik yapmalı

Yaptırımlar uygulamalı

Uygulamaları kontroletmeli-izlemeli

Düzenlemeye gerek yok

Diğer

Şekil 5.45 Kurumların politikalarında yapılması öngörülen düzenlemelerin gruplar

arasındaki dağılım oranı

Gruplara yöneltilen bu soruya verilen cevaplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir

fark olmamasına (P>0,05) rağmen uygulamalar açısından fark olduğu gözlemlenmiştir.

Bu farkın ÖÇKKB ve milli parklar arasında olduğu açık görülmektedir. ÖÇKKB

temsilcilerini % 40’ı düzenlemeye gerek olmadığını vurgularken milli park

çalışanlarının toplam % 37,5’i ile sulak alan çalışanlarının % 20’si tarafından değişiklik

yapılması yönünde görüş gelmiştir.

Korunan alan belirleme süreçlerinde katılım durumunun karşılaştırılması

Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB çalışanlarından oluşan farklı üç gruba kurumsal

olarak sorumlu oldukları korunan alanların belirlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının

katılımı konusundaki uygulamaları sorgulanmış tüm grupların ortak görüşünün kısmen

evet yönünde olduğu ve gruplar arasında önemli bir farkın olmadığı görülmüştür. Ancak

belirleme aşamasına ilgi gruplarının dahil edilmesi konusuna verilen evet cevabının

gruplar arasında önemli farklılıklar gösterdiği görülmüştür. Milli parklarla ilgili

belirleme sürecine katılım konusuna teknik personel ve alan deneyimi olanlar % 5 ve %

Page 177: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

162

6,7 oranında evet derken karar vericilerin % 20 oranında evet dediği görülmüştür. Sulak

alanları temsil eden katılımcıların tamamının, ÖÇKKB temsilcilerinin ise % 40’ının

evet yönünde cevap verdiği görülmüştür (Çizelge 5.24).

Gruplar arasında korunan alan belirleme sürecine ilgi gruplarının dahil edilmesine

yönelik soruya verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da anlamlı

bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.24 incelendiğinde farklılığın, sulak alan personeli (%

100) ve ÖÇKKB personelinin (% 40) daha fazla “evet” cevabı vermelerine karşın MPD

teknik personelin (% 5) ve alan deneyimi olan personelin (% 6,7) belirleme aşamasına

ilgi gruplarının katılımı konusuna daha az “evet” cevabı vermelerinden kaynaklandığı

görülmektedir

Çizelge 5.24 Gruplara göre korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımı durumu

Korunan alan belirleme sürecine ilgi grupları dahil edilmekte midir?

Gruplar evet hayır Kismen evet Toplam

Karar vericiler 1 0 4 5

20 % 0 % 80 % 100 %

MPD Teknik personel 1 6 13 20

5 % 30 % 65 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 1 1 13 15

6,7 % 6,7 % 86,7 % 100 %

Sulak alan personeli 5 0 0 5

100 % 0% 0 % 100 %

ÖÇKKB personeli 2 2 1 5

40 % 40 % 20 % 100 %

Toplam 10 9 31 50

20 % 18 % 62 % 100 %

Sulak alan temsilcilerinin belirleme aşamasında ilgi gruplarının tamamen katılımı

sağlanıyor şeklinde görüş bildirmelerine rağmen, mevzuatta sulak alan tanımının yer

aldığı ve bu tanıma göre sulak alanların listelendiğini belirterek sulak alanların

belirlenmesi gibi bir süreç yaşamadıklarını da vurgulamışlardır. Araştırma kapsamında

çalışma süreleri ile belirleme aşamasına ilgi gruplarının katılımı arasında farklılık olup

olmadığı da karşılaştırılmış, elde edilen sonuçta çalışma sürelerinin belirleme

Page 178: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

163

aşamasında ilgi gruplarının katılımı konusunda bir farklılık yaratmadığı

gözlemlenmiştir.

Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik bir

sorunun yaşanıp yaşanmadığı durumunun sorgulanmasında tüm katılımcıların % 40’ının

sorun yaşandığı, % 48’inin ise kısmen sorun yaşandığı yönünde görüş bildirdiği

görülmüştür. Katılımcıların sadece % 8’i belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımı

konusunda sorun yaşanmadığını belirtmiştir. Genel tabloya bakıldığında ilgi

gruplarının korunan alanların belirlenmesi aşamasına katılımının sağlanması konusunda

sorun yaşandığı söylenebilir. Belirleme aşamasında sorun yaşanması durumuna sulak

alanların % 80’i ve ÖÇK’nın % 100’ü kısmen evet derken, milli park çalışanlarının %

55’i evet, % 37,5’i kısmen evet yönünde görüş bildirmişlerdir (Çizelge 5.25).

Çizelge 5.25 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların gruplara göre dağılımı durumu

Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik sorun yaşanmakta mıdır?

Gruplar evet hayır Kismen evet Toplam

Karar vericiler 0 1 4 5

0 % 20 % 80 % 100 %

Mpd teknik personel 9 2 9 20

45 % 10 % 45 % 100 %

Alan deneyimi 13 0 2 15

86,7 % 0 % 13,3 % 100 %

MP Toplam 55 % 7,5 % 37,5 % 100 %

Sulak alan personeli 0 1 4 5

0 % 20 % 80 % 100 %

ÖÇKKB 0 0 5 5

0 % 0 % 100 % 100 %

TOPLAM 22 4 24 50

44 % 8 % 48 % 100 %

Gruplara göre belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik sorun yaşanıp

yaşanmaması durumuna karşı verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak

anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.25 incelendiğinde farklılığın, milli parklar

konusunda alan deneyimi olan personelin (% 86,7) daha fazla “evet” cevabı

Page 179: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

164

vermelerinden, ÖÇKKB personelinin (% 100) daha fazla “kısmen evet” cevabı

vermelerinden, karar vericilerin (% 0) ve sulak alan personelin (% 0) ise daha az “evet”

cevabı vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir

Çalışma sürelerine göre korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının

katılım konusunda yaşanan bir sorun olup olmaması durumuna verilen cevaplar

arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı gözlemlenmiştir (P>0,05).

Korunan alan planlama süreçlerinde katılım durumunun karşılaştırılması

Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB çalışanlarından oluşan farklı üç gruba sorumlu

oldukları korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının katılımına yönelik

mevcut durumun ve yaklaşımın nasıl olduğu konusu sorgulanmıştır (Çizelge 5.26).

Çizelge 5.26 Gruplara göre korunan alan planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılım durumunun dağılımı

Kurumunuz korunan alan planlamasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır?

Gruplar Evet Hayır Kısmen evet Toplam

Karar vericiler 0 0 5 5

0 % 0 % 100 % 100 %

MPD teknik personeli 1 1 18 20

5 % 5 % 90 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 0 0 15 15

0 % 0 % 100 % 100 %

MPD Toplam 2,5 % 2,5 % 95 % 100 %

Sulak alan personeli 5 0 0 5

100 % 0 % 0 % 100 %

ÖÇKKB 3 0 2 5

60 % 0 % 40 % 100 %

TOPLAM 9 1 40 50

18 % 2 % 80 % 100 %

Çizelge 5.26 incelendiğinde sulak alan personelinin tamamı, ÖÇKKB personelinin ise

% 60’ının planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılımının sağlandığı yönünde görüş

Page 180: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

165

bildirdikleri görülmektedir. Sulak alan personelinin tamamının planlama sürecine ilgi

gruplarının katılımı sağlanmakta demesinin nedeninin uygulamaları RAMSAR Sulak

alanlar sözleşmesi planlama kılavuzuna göre yapmış olmalarından kaynaklandığı ilave

olarak katılımcılar tarafından belirtilmiştir. ÖÇKKB’nın da özel çevre koruma

bölgelerine yönelik uygulamalarda Barselona Sözleşmesini baz aldığı belirtilmiştir. Öte

yandan milli parkların planlamasına yönelik ilgi gruplarının katılımı konusuna

araştırmaya katılanların % 95’i tarafından kısmen evet cevabının verildiği

görülmektedir. Bu durumun milli parklarda planlama sürecine ilgi gruplarının katılımı

açısından iyi bir ilerleme olduğu söyelenebilir.

Kurumların planlama süreçlerine ilgi gruplarını ne kadar etkin katıp katmadıkları

konusuna yönelik grupların görüşleri sorgulandığında tüm grupların genel toplamında

katılımcıların % 48’inin planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının

sağlanamadığı yönünde cevap verdiği görülmüştür (Çizelge 5.27).

Çizelge 5.27 Korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının etkin katlım durumunun gruplara göre dağılımı

Kurumunuz korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır?

Evet Hayır Kısmen evet Toplam

Karar vericiler 0 2 3 5

0 % 40 % 60 % 100 %

MPD teknik personel 0 8 12 20

0 % 40 % 60 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 0 12 3 15

0 % 80 % 20 % 100 %

MPD Toplam 0 22 18 40

Sulak alan personeli 4 1 0 5

80 % 20 % 0 % 100 %

ÖÇKKB 0 1 4 5

0 % 20 % 80 % 100 %

TOPLAM 4 24 22 50

8 % 48 % 44 % 100 %

Yapılan bu sorgulama sonucunda katılımcıların yarısının etkin katılım sağlanmaması

yönünde cevap vermesi, daha önceki sorgulamalarda katılım sağlanıyor cevabının

Page 181: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

166

verilmesinin uygulamada yeterli katılım sağlandığı anlamını taşımadığının bir

göstergesi olduğu söylenebilir. Ancak milli parklar ve ÖÇKKB katılımcıları tarafından

planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımı konusuna hiç evet cevabı verilmezken

sulak alan çalışanlarının % 80’i tarafından ilgi gruplarının planlama sürecine etkin

katılımının sağlandığı belirtilmiştir. Bu durum, planlama sürecine ilgi gruplarının etkin

katılımı konusunda milli parklar, ÖÇKKB ve sulak alanlar arasındaki en önemli

farklılıktır.

Yapılan araştırmada gruplara göre verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da

anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.27 incelendiğinde farklılığın, sorulan soruya

sulak alan personelinin (% 80) daha fazla “evet” cevabı vermelerinden, ÖÇKKB

personelinin (% 80) daha fazla “kısmen evet” cevabı vermelerinden, MPD teknik

personelinin (% 0) ve alan deneyimi olan personelin (% 0) daha az “evet” cevap

vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir. Bir başka açıdan bakıldığında ise bu

soruya sadece sulak alan personelinin evet dediği söylenebilir. Bu durum, planlama

süreçlerine ilgi gruplarının etkin katılımının sadece sulak alanlarda uygulandığı, milli

parklar ve özel çevre koruma bölgelerinin planlama süreçlerine ilgi gruplarının etkin

katılımının sağlanamadığını göstermektedir.

Korunan alan uygulama sürecinde-yönetim aşamasındaki katılım durumunun

karşılaştırılması

Milli parklar, sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerinde uygulama-yönetim

aşamalarında ilgi gruplarının katılımı durumu ilgili kurum çalışanlarından oluşan farklı

üç grupya sorulmuş ve toplamda grupların %70’i tarafından katılımın kısmen sağlandığı

belirtilmiştir. Ancak gruplar karşılaştırıldığında sulak alan katılımcılarının % 80’i

tarafından uygulama ve yönetim aşamalarına ilgi gruplarının tamamen katılımının

sağlandığı vurgulanmıştır (Çizelge 5.28). Cevaplara göre gruplar arasında farklılıkların

olduğu görülmektedir.

Page 182: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

167

Çizelge 5.28 İlgi gruplarının uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılım durumunun gruplara göre dağılımı

İlgi grupları korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılmakta mıdır?

Evet Hayır Kısman evet Toplam

Karar vericiler 0 0 5 5

0 % 0 % 100 % 100 %

MPD teknik personel 0 9 11 20

0 % 45 % 55 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 0 1 14 15

0 % 6,7 % 93,3 % 100 %

MPD toplam 0 % 25 % 75 % 100 %

Sula kalan personeli 4 0 1 5

80 % 0 % 20 % 100 %

ÖÇKKB 1 0 4 5

20 % 0 % 80 % 100 %

TOPLAM 5 10 35 50

10 % 20 % 70 % 100 %

Çizelge incelendiğinde sulak alanların ilgi gruplarının uygulama ile ilgili süreçlere

yeterince katılımının sağladığı, milli parklar ve ÖÇKKB’nın uygulamalara yeterli

katılımı sağlayamadığı görülmektedir.

Çizelgede gruplara göre verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da anlamlı

bulunmuştur (P<0,05). Bu farklılığın, yöneltilen soruya karar vericilerin (% 100) ve

alan deneyimi olan personelin (% 93,3) daha fazla “kısmen evet” cevabı vermelerinden,

MPD teknik personelinin (% 45) daha fazla “hayır” cevabı vermelerinden ve sulak alan

personelinin (% 80) daha fazla “evet” cevabı vermelerinden kaynaklandığı

görülmektedir.

Araştırmada her bir grubun temsil ettiği birimin ilgi gruplarının katılımını artırmak için

ne tür çaba harcadığı ve konuyla ilgili yaklaşımları da sorgulanmıştır. Katılımcıların %

34’ü birimlerin orta düzeyde, % 30’u ortanın biraz daha ilerisinde çaba gösterdiğini,

buna karşılık % 28’i birimlerin yeterli çabayı gösterilmediğini belirtmişlerdir. Sulak

alan çalışanlarının tamamının yapılan bu sorgulamaya biriminin kesinlikle çaba

gösterdiği yönünde görüş bildirmesi beklenirken, araştırma sonucunda katılımcıların %

Page 183: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

168

80’i tarafından orta derecenin üzerinde çaba gösterildiği yönünde görüş gelmiştir. Buna

rağmen ÖÇKKB katılımcılarının % 40’ı birimlerinin kurumun ilgi gruplarının katılımı

konusunda ileri düzeyde ve kesinlikle çaba gösterdiğini belirtilmiştir. Milli park

çalışanlarının % 42’si kurumun ilgi gruplarının katılımına yönelik orta düzeyde çaba

gösterdiğini vurgularken, % 35’i ortanın altında ve yetersiz bir çabanın gösterildiğini

vurgulamışlardır (Çizelge 5.29).

Çizelge 5.29 Kurumların ilgi gruplarının katılımına yönelik göstermiş oldukları çabanın gruplara göre dağılımı durumu

Gruplara göre kurumların ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin çaba harcamaları

konusunda yöneltilen soruya verilen yanıtlar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı

bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.29 incelendiğinde farklılığın, MPD teknik personelinin

(% 50) daha fazla “orta” cevabı vermelerinden, alan deneyimi olan personelin (% 53,3)

daha fazla “göstermiyor” cevabı vermelerinden, sulak alan personelinin (% 100) daha

fazla “gösteriyor” cevabı vermelerinden ve ÖÇKKKB personelinin (% 40) daha fazla

“kesinlikle gösteriyor” cevabı vermelerinden kaynaklandığı görülmüştür.

Kurumunuzun ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin olarak çaba gösterdiğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle Gösteriyor Gösteriyor Orta Göstermiyor

Hiç Göstermiyor Toplam

Karar vericiler 0 2 2 1 0 5

0 % 40 % 40 % 20 % 0 % 100 %

MPD teknik personel

0 3 10 5 2 20

0 % 15 % 50 % 25 % 10 % 100 %

Alan deneyimi olanlar

0 2 5 8 0 15

0 % 13,3 % 33,3 % 53,3 % 0 % 100 %

MPD Toplam 0 % 15,5 % 42,5 % 35 % 5 % 100 %

Sulak alan personeli

0 5 0 0 0 5

0 % 100 % 0 % 0 % 0 % 100 %

ÖÇKKB Personeli 2 3 0 0 0 5

40 % 60 % 0 % 0 % 0 % 100 %

TOPLAM 2 15 17 14 2 50

4 % 30 % 34 % 28 % 4 % 100 %

Page 184: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

169

Korunan alanlarda mevcuttaki katılım durumunun gruplar arasında değerlendirilmesi ve

karşılaştırılması amacıyla yapılan sorgulamada, durum zayıf olarak belirtilmiştir.

Katılımcıların sadece % 2’si katılımın mevcut durumunu çok iyi olarak görürken, % 8’i

çok kötü olarak değerlendirmiştir. Katılımın derecesi sulak alan çalışanları tarafından

iyi, milli park çalışanları tarafından ise kötü olarak nitelendirilmiştir. ÖÇKKB genel

olarak durumu orta ve iyi olarak değerlendirmiştir. Milli parkları temsil eden üç farklı

grup kendi içinde karşılaştırıldığında karar vericilerden alan yöneticilerine doğru

inildikçe katılımın mevcut durumunun olumsuzlaştığı görülmüştür. Zira karara

vericilerin % 40’ı, teknik personelin sadece % 5’idurumu iyi olarak değerlendirmiş, alan

deneyimi olanların % 73’ü katılımın derecesini zayıf ve % 20’si ise çok kötü olarak

değerlendirmiştir (Çizelge 5.30) .

Çizelge 5.30 Korunan alanlarda katılımın derecesinin gruplara göre dağılımı durumu

Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusu değerlendirildiğinde katılımın derecesi nedir?

Gruplar Çok iyi İyi Orta Zayıf Çok kötü Toplam

Karar vericiler 0 2 1 2 0 5

0 % 40 % 20 % 40 % 0 % 100 %

MPD teknik personel 0 1 7 11 1 20

0 % 5 % 35 % 55 % 5 % 100 %

Alan deneyimi 0 0 1 11 3 15

0 % 0 % 6,7 % 73,3 % 20 % 100 %

Sulak alan personeli 1 4 0 0 0 5

20 % 80 % 0 % 0 % 0 % 100 %

ÖÇKKB 0 3 2 0 0 5

0 % 60 % 40 % 0 % 0 % 100 %

TOPLAM 1 10 11 24 4 50

2 % 20 % 22 % 48 % 8 % 100 %

Gruplara göre katılımın derecesine yönelik verilen yanıtlar arasındaki fark istatistiksel

olarak da anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.30 incelendiğinde farklılığın, karar

vericilerin (% 40) daha fazla “iyi” cevabı vermelerinden, MPD teknik personelinin (%

35) daha fazla “orta” cevabı vermelerinden, alan deneyimi olan personelin (% 73-% 20)

daha fazla “zayıf” ve “çok kötü” cevabı vermelerinden, sulak alan personelinin (% 80)

ve ÖÇKKB personelinin (% 60) daha fazla “iyi” cevabı vermelerinden kaynaklandığı

görülmektedir.

Page 185: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

170

Araştırmada korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalardan katılımcıların

memnuniyet düzeyinin ölçülmesine yönelik yapılan sorgulamada, katılımcıların %

36’sının memnun olmadığı, %28’inin orta düzeyde memnun olduğu, % 8’inin çok, %

14’ünün hiç memnun olmadığı görülmüştür. Gruplar arasında durum

değerlendirildiğinde sulak alanlar çalışanlarının % 60’ının mevcut uygulamalardan çok

memnun olduğu, milli park çalışanlarından çok memnuniyet duyanların olmadığı

görülmüştür. Milli park çalışanlarının % 26,7’sinin hiç memnun olmadıkları

gözlemlenmiştir. Memnuniyet düzeyi sulak alanlar ve ÖÇKKB’da milli parklara göre

daha yüksektir (Çizelge 5.31). Çizelge 5.31 Gruplara göre koruna alanlarda katılım konusundaki memnuniyet düzeyi

Gruplara göre katılım konusundaki memnuniyet düzeyini belirlemeye yönelik

yöneltilen soruya verilen cevaplar arasında fark istatistiksel olarak da anlamlı

bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.31 incelendiğinde farklılığın, alan deneyimi olan

personelin (% 26,7) daha fazla “hiç memnun değil” cevabı vermelerinden, sulak alan

personelinin (% 60) daha fazla “çok memnun” cevabı vermelerinden ve ÖÇK

personelinin (% 40) daha fazla “biraz” cevabı vermelerinden kaynaklandığı

görülmektedir.

Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik memnuniyet düzeyiniz nedir?

Çok Memnun Biraz Orta

Memnun değil

Hiç memnun değil Toplam

Karar vericiler 0 1 2 2 0 5

0 % 20 % 40 % 40 % 0 % 100 %

MPD Teknik Personel 0 2 6 9 3 20

0 % 10 % 30 % 45 % 15 % 100 %

Alan deneyimi olanlar 0 0 4 7 4 15

0 % 0 % 26,7 % 46,7 % 26,7 % 100 %

MPD Toplam 0 % 7,5 % 30 % 45 % 17,5 % 100 %

Sulak alan personeli 3 2 0 0 0 5

60 % 40 % 0 % 0 % 0 % 100 %

ÖÇKKB 1 2 2 0 0 5

20 % 40 % 40 % 0 % 0 % 100 %

TOPLAM 4 7 14 18 7 50

8 % 14 % 28 % 36 % 14 % 100 %

Page 186: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

171

5.2.2.3 Milli Parklar Kanunu (2873 Sayılı) kapsamında yönetilen korunan alanlar için ilgi grupları ve ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlar için belirleme,

planlama ve uygulama süreci-yönetim aşamasında yer alan ilgi gruplarının belirlenmesi

hem anket çalışması ve hem de yapılan çalıştay ile sorgulanmıştır. Belirleme ve

planlama aşamalarının ilgi gruplarına yönelik ulaşılan sonuçlar ayrı ayrı verilmiştir.

Korunan alanların belirlenmesi sürecinin ilgi grupları: Ankete katılanlar tarafından

mevcut durumdaki belirleme aşamasının birincil ilgi grubunun kamu kurum ve

kuruluşları olduğu belirtilmiştir. Bunun en temel nedeninin kamu kurum ve

kuruluşlarının mevzuatta tanımlanmış olmasından kaynaklandığı vurgulanmıştır.

Mevcutta belirleme aşamasının ilgi grupları çizelge 5.32’de verilmiştir. Elde edilen

bilgilere göre mevcut durumda korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgili tüm

tarafların katılımı yeterince sağlanamamaktadır. Özellikle alanda yaşayanlar ile

bilimsel çalışmalar içinde bulunan üniversiteler ve gönüllü kuruluşların belirleme

aşamasında görüşlerine ve katılımına yeterince yer verilmediği görülmektedir.

Çizelge 5.32 Belirleme aşamasının ilgi grupları İlgi grupları

Sayı

Yüzde

Kamu kurum ve kuruluşları 33 32,40 % Yerel yönetimler 24 23,50 % Yöre insanının temsilcileri 17 16,70 % Üniversiteler 15 14,70 % STK'lar 13 12,70 % Toplam 102 100%

Anket sonuçlarına göre korunan alanlarda yaşayan yöre halkının belirleme aşamasına

katılım oranı % 16,70, üniversitelerin % 14,70, STK’ların ise % 12,70’dir. Belirleme

aşamasına ilgi gruplarının katılımı oranı şekil 5.46’da verilmiştir.

Page 187: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

172

Belirleme aşamasının ilgi grupları

Yöre insanının temslcileri; 17; 17%

Üniversiteler; 15; 15%

STK'lar; 13; 13%

Yerel yönetimler; 24; 24%

Kamu kurum ve kuruluşları; 33; 31%

Şekil 5.46 Belirleme aşamasına katılım sağlayan ilgi gruplarının katılım oranı

Ankete katılanlar tarafından belirleme aşamasına katılan ilgi gruplarının geleneksel

olarak kullanılan alanların gösterilmesi ve alanların kaynak değerlerinin tanımlanmasına

yönelik görüşlerine başvurulduğu ayrıca ilgi tarafların bilgi alma ve bilgi verme

şeklinde katılımlarının sağlandığı belirtilmiştir. Şekil 5.47’de ilgi gruplarının belirleme

aşamasında dahil oldukları faaliyetler ile bu faaliyetlerin ilgi gruplarına göre dağılım

oranı verilmiştir.

Belirleme aşamasında ilgi gruplarının dahil olduğu süreçler

14

5

23 25

14

6

16,10% 5,70% 26,40% 28,70% 16,10% 6,90%05

1015202530

Sınırbelirleme

Statütanımlama

Alanındeğerlerinitanımlama

Gelenekselkullanımalanlarınıtanımlama

Alana ilişkinsorunlarıntespiti

Ulusal boşlukanalizi

Süreç

Oran

Şekil 5.47 İlgi gruplarının belirleme aşamasında dahil oldukları faaliyetler

Page 188: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

173

Araştırmaya katılanlar tarafından korunan alanların belirlenmesi sürecinde mutlaka

olması gereken anahtar ilgi gruplarının yöre insanının temsilcileri, kamu kurum ve

kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’ların olduğu, bu grupların

katılımının sadece bilgi alma ve bilgi verme ile sınırlı tutulmaması gerektiği

belirtilmiştir. Anket sonuçlarına göre belirleme aşamasında süreçce katılım sağlaması

öngörülen anahtar ilgi grupları şekil 5.48’de verilmiştir.

Belirleme aşaması için öneri ilgi grupları

36 36 36 35 35

20,20% 20,20% 20,20% 19,70% 19,70%05

10152025303540

Yöre insanınıtemsilcileri

Kamu kurum vekuruluşları

Üniversiteler Yerel yönetimler Sivil toplumkuruluşları

İlgi grubunun adı

Katılımcı sayısı

Şekil 5.48 Korunan alanların belirlenmesi aşamasının anahtar ilgi grupları

Araştırma kapsamında anketlerle birlikte konunun uzmanları ile gerçekleştirilen

çalıştaya katılanlar tarafından belirleme aşamasının ilgi grupları ve bu ilgi gruplarının

alan ile ilişkisi ve katılım tipleri tanımlanmıştır. Çalıştayda belirlenen ilgi grupları ve bu

grupların öneri alan ve birbirleri ile ilişkilerini içeren Ven Diyagramı şekil 5.49’da

verilmiştir. Ven diyagramında belirleme aşamasının tüm ilgili tarafları bir çember ile

sembolize edilmiştir. Çemberin büyüklüğü ilgi grubunun alan ile olan ilgisinin

büyüklüğü ile orantılı olarak verilmiştir. Birbirine yakın olan çemberler ilgili tarafların

birbirleri ile olan ilişkisini göstermektedir. Çemberlerin alanı simgeleyen çemberin

içinde olması durumu alanla doğrudan ilgili olunduğunu, çemberin dışında olması

durumu ise dolaylı olarak etkisinin olduğunu yansıtmaktadır.

Page 189: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

174

Şekil 5.49 Korunan alan belirleme aşamasının ilgi grupları ve ilgi gruplarının korunan

alan ve birbirleri ile ilişkisi

Araştırmaya katılanlar tarafından belirleme aşaması için yerel, ulusal ve uluslar arası

boyutta olmak üzere 3 farklı düzeyde ilgi grubu tanımlanmıştır. Bir ekosistemin veya

bölgenin korunan alan olarak belirlenmesi sürecinde alansal, bölgesel ve ulusal

düzeydeki ilgi grupları etkili olduğu kadar zaman zaman uluslar arası düzeydeki ilgi

gruplarının da etkili olduğu vurgulanmıştır. Özellikle küresel düzeyde nadir, hassas ve

nesli tehdit altında olan ekosistemler ve türleri ihtiva eden alanların belirlenmesi ve

koruma altına alınmasında uluslar arası kuruluşlar ve fon sağlayıcıların da ilgi grubu

olabilecekleri belirtilmiştir.

Belirleme aşaması için tanımlanan ilgi grupları, ilgi gruplarının öneri alan ile olan

bağlantısı, mevcuttaki katılım tipi ve öneri katılım tipi çizelge 5.33’te verilmiştir.

Page 190: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

175

Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları için öneri katılım tipi

İLGİ GRUBU

ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ

MEVCUT KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM TİPİ

BİRİNCİL İLGİ GRUPLARI

Yöre halkı (özellikle yöre halkını temsilen muhtarlar ve azalar)

Alanda yaşıyor. Geçimini alandan sağlıyor. Alanı ve kaynakları kullanıyor. Alanı ve kaynaklarını iyi tanıyor.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)

Alanda yaşıyor. Geçimini alandan sağlıyor. Alanı kullanıyor. Alanı ve kaynaklarını iyi tanıyor.

Pasif katılım

Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Birlikler, Kooperatifler

Geçimini alandan sağlıyor. Alanda belli grupları temsil ediyor.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Yerel STK’lar Alanda yaşıyor. Alanın tanıtımı ve korunmasına yönelik girişimlerde bulunuyor.

Pasif katılım

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım

Kamu kurumları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)

Alanın kaynaklarının yönetiminden sorumlu. Alan hakkında karar verme yetkisine sahipler.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Yerel yönetimler Yerelde karar alan ve uygulayan kurumlar.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)

Öneri alana yönelik bilimsel çalışmalar yapıyorlar.

Pasif katılım

Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım

İKİNCİL İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU

ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ

MEVCUT KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM TİPİ

Uluslar arası STK’lar

Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik lobi oluşturuyorlar.

Fonksiyonel katılım Bilgi verme, fikir bildirme

Uluslar arası fon sağlayıcıları

Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici ve hatta baskıcı. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik finansal destek sağlıyorlar

Fonksiyonel katılım Bilgi verme, fikir bildirme

Page 191: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

176

Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları için öneri katılım tipi (devam) ANAHTAR İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU

ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ

MEVCUT KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM TİPİ

Uluslararası kuruluşlar

Doğrudan etkili değil ancak alanlarda yönlendirici. Uluslar arası deneyimleri yaygınlaştırmak ve uzmanları ile teknik çalışmalarda bulunmak üzere teknik ve finansal destek sağlıyor, zaman zaman yerelde kırsal kalkınmayı desteklemeye yönelik girişimlerde bulunuyorlar.

Fonksiyonel katılım

Bilgi verme, fikir bildirme

Kamu kurum ve kuruluşları

Sektörel bazda alandaki uygulamalardan sorumlular. Mevzuat ve politikalarına göre alandaki kaynakları yönetmekte ve etkilemektedirler.

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Üniversiteler ve araştırma kuruluşları

Sadece bilimsel araştırmalar ile ilgileniyor. Alanın değerlerinin farkında ve sağlıklı verilere sahip

Pasif İşlevsel ve interaktif katılım

Muhtarlar Alanda yaşıyor. Söz hakkına sahip. Grubu yönlendirme ve ikna gücüne sahip. Alanın değerlerini kullanıyor ve yönetiyor.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Ticari işletmeler ve yatırımcılar

Alan ile hiçbir ilgileri yok. Yatırım yapmaya yönelik girişimlerde bulunabiliyorlar. Alana yönelik yatırımları kaynak değerlerini olumsuz etkileyebiliyor.

- Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Ulusal STK’lar Alanın taşımış olduğu kaynak değerinden dolayı savunuculuğunu yapıyor. Alanın yönetimi ve korunmasına yönelik kamu oyu oluşturuyor

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Araştırma kapsamında çalıştaya katılanlar tarafından belirleme aşamasında ilgi grupları

ile işbirliğine gidilebilecek konular ise:

Page 192: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

177

• Sınırların belirlenmesi,

• Alanın kaynak değerlerinin ortaya konması,

• Özel mülkiyete konu alanların belirlenmesi,

• Ortak kullanım alanlarının tanımlanması,

• Yöre halkı tarafından geleneksel kullanımlar için ayrılmış alanların

belirlenmesi,

• Diğer kurum ve kuruluşların sorumluluğunda bulunan alanların ve

çalışmaların tanımlanması,

• Yerel bilgiden yararlanma,

• Geleneksel bilgiye ulaşma,

• Korunan alanın ilanı ile birlikte yaşanacak kısıtlar ve olanakları ortaya

koyma,

• Alana yönelik fırsatları tanımlama,

• Alana yönelik olası gelişmeleri değerlendirme olarak tanımlanmıştır.

Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları: Araştırma kapsamında

planlama sürecinin ilgi grupları hem ankete ve hem de çalıştaya katılan uzmanlar

tarafından ortaya konmuştur. Ankete katılanlar tarafından mevcut durumda planlama

aşamasının birincil ilgi gruplarının belirleme aşamasında olduğu gibi kamu kurum ve

kuruluşları olduğu belirtilmiştir. Bunun en temel nedeninin mevzuatta kamu kurum ve

kuruluşlarının tanımlanmış olmasından kaynaklanmasıdır. Belirleme aşamasından farklı

olarak planlama sürecinde korunan alanlarda yaşayan yöre halkının da katılımının

önemsendiği görülmektedir. Üniversiteler ve yerel yönetimler de planlama aşamasında

süreçlerde yer almaktadır. Ancak planlama sürecine ilgi gruplarının genel olarak pasif

katılımının sağlandığı, bilgi verme, bilgi alma ve danışma gibi katılım tiplerinin

kullanıldığı, lanlama sürecinde fonksiyonel ve işlevsel katılım oranının çok düşük

olduğu belirtilmiştir. Mevcutta planlama aşamasının ilgi grupları şekil 5.50’de

verilmiştir.

Page 193: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

178

Planlama aşamasının ilgi grupları

31

38

28

17

25

22,30% 27,30% 20,10% 12,20% 18,00%05

10152025303540

Yöre halkı Kamu kurum vekuruluşları

Üniversiteler Sivil toplumkuruluşları

Yerel yönetimler

İlgi grubunun adı

katılımcı sayısı

Şekil 5.50 Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları

Araştırmaya katılanlar tarafından planlama sürecine katılan ilgi gruplarının özellikle

alandaki sorunların ve çözüm önerilerinin tanımlanmasına katılımlarının sağlandığı

vurgulanmıştır. Ayrıca alandaki yasal ve fiziki sınırlayıcıların belirlenmesi, alanın

kaynak değerlerinin ortaya konmasına yönelik envanter çalışmalarının yapılması ve

alana yönelik faaliyetlerin tanımlanması planlama aşamasına katılan ilgi gruplarının

katılım sağladığı diğer uygulamalar olarak belirtilmiştir. Şekil 5.51’de ilgi gruplarının

planlama sürecinde katılım sağladıkları aktiviteler verilmiştir.

Planlama sürecine ilgi gruplarının dahil edildiği süreçler

20

32

21

917

61 018,90% 30,20% 19,80% 8,50% 16,00% 5,70% 0,90% 0

05

101520253035

Envanter

çalışmalarının

yapılm

ası

Sorunların ve

çözü

mlerinin

tanım

lanması

Yasal ve fiziki

kısıtlayıcıların

tanım

lanması

Bölgeleme

Faaliyetlerin

tanım

lanması

Uyg

ulama

eylem planının

hazırlanması

Bütçelendirme

Tüm planlama

süreci

Faaliyet

katılımcı sayısı

Şekil 5.51 İlgi gruplarının planlama süreçlerinde katılım sağladıkları etkinlikler

Page 194: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

179

Araştırma kapsamında gerçekleştirilen çalıştaya katılan konu uzmanları tarafından

planlama sürecinin ilgi grupları, ilgi grupları ile çalışırken dikkate alınacak hususlar ve

ilgi grupları ile işbirliğinin sağlanmasına yönelik kullanılabilecek araçlar tanımlamış ve

Çizelge 5.34’te verilmiştir.

Çizelge 5.34 Planlama sürecinin ilgi grupları İLGİ GRUBU

ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ

MEVCUT KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM TİPİ

BİRİNCİL İLGİ GRUPLARI

Korunan alan yöneticileri-Korunan alan çalışanları (alan da)

Alanın yönetiminden sorumlu, alanla ilgili ilgi grupları ile iletişim ve işbirliği kurması gereken konumda, emvzuat ve planın uygulamasından sorumlu

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım

Korunan alan çalışanları (merkezde)

Korunan alan ile ilgili alınan kararların mevzuat, politika ve planlar doğrultusunda uygulanmalarına yönelik izinlerin verilmesi, alan ile ilgili kararların alınması

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım

- Yöre halkı * Muhtarlar * İmamlar * Kadınlar * Gençler * Dezavantajlı Gruplar

Alanda yaşıyor. Uzun yıllardan beri kaynakları kullanıyor ve şekillendiriyor. Kaynakların kullanımına bağımlı.Kültürel özelliklerini alana yansıtıyor. Alanı etkiliyor ve alan ile ilgili alınacak her türlü kararlardan en çok etkileniyor.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım

Kamu Kurum ve Kuruluşları

Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı etkiliyor

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım

Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)

Alanın kaynak değerlerini kullanıyor ve değiştirebiliyor. Hayatının devamı kaynakları kullanmasına bağlı.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım

Korunan alanlar ile ilgili karar vericiler-yöneticiler

Mevzuat gereği alanın yönetimine ilişkin etkili kararlar alıyor. Karararlar alınırken daha çok talepler dikkate alınıyor.

Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Page 195: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

180

Çizelge 4.34 Planlama sürecinin ilgi grupları (devam). Alınan kararlar alanı ve

alanda yaşanları olumlu-olumsıuz etkiliyor

Yerel Yönetimler

Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı olumlu-olumsuz etkiliyorlar

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım

Birlikler, Kooperatifler

Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı olumlu-olumsuz etkiliyorlar

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Yerel STK’lar Alanın tanıtımı ve korunmasına yönelik etkili çalışmalar yapıyorlar. Alanın gönüllü savunucuları

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım

Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)

Alanın kaynak değerlerinin bilimsel olarak envanteri ve araştırmasını yapıyorlar. Alanın korunması ve kaynakların tanıtılmasında etkililer. Lobi oluştrarak alanı olumlu yönde destekleyebiliyorlar.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım

İKİNCİL İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU ALAN İLE

BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ

MEVCUT KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM TİPİ

Bölgesel STK’lar Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik lobi oluşturuyorlar.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım

Kolluk Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri

Alandaki yasa dışı uygulamaları kontrol edebiliyor. İşbirliğine yatkın.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Bölgesel eğitim ve araştırma merkezleri

Alanların kaynak değerlerinin bilimsel olarak araştırması ile ilgililer. Kapasite gelişimine yönelik çalışmalar yapıyorlar.

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Özel Sektörler

Alanlara yönelik yatırım kararları alabiliyor. Alınna kararlar alanı ve kaynak değerlerini genel olarak olumsuz etkiliyor.

Pasif katılım Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Medya

Tanıtım ve halkı bilgilendirme amacıyla etkililer. Sadece haber amaçlı alanlarla ilgileri var.

Pasif katılım Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım

Page 196: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

181

Planlama Sürecinde İlgi Grupları İle Çalışılırken Dikkate Alınacak Hususlar:

- Doğru zamanda bilgilendirme

- Sürekli ve düzenli bilgilendirme

- Geri bildirme mekanizmasının işlemesi

- Herkese söz hakkı tanınması ve tüm fikirlerin önemli olduğunun hissettirilmesi

- Tüm paydaşlara eşit mesafede durulmasının hissettirilmesi

- Birlikte karar alma mekanizmasının işletilmesi

- Yöre halkının geleneksel değerlerinin gözetilmesi

- Yerel dengelerni gözetilmesi, cinsiyet dengesinin dikkate alınması

- Kullanılan dil ve uslübe dikkat edilmesi

- Toplantı zaman ,yeri ve düzenine dikkat edilmesi

- İletişimin sürekliliğini sağlayacak araçların bulunması ve kullanılması

- Katılımı destekleyecek fırsatların sunulması (ulaşım,lojistik destek gibi)

- Mevsimsel ve kültürel takvim hazırlanması ve ilgi gruplarının takvimine uyuması,

İlgi Gruplarının Katılımına Yönelik Kullanılabilecek Araçlar:

- Resmi yazışmalar, protokol

- Odak grup çalışmaları, komite, konsey, kurullar ve çalışma grupları oluşturma

- Çalışma gezileri, ortak faaliyetler düzenleme, yaparak öğrenme

- Çalıştaylar, toplantılar, konferanslar

- Basın ve görsel medyanın kullanılması, basın bildirileri

- Yöresel festival ve şenlikler

- Teşvikler, promosyonel materyaller

- Katılımcı araçları kullanma (resim çizdirme,sorun ağacı ,beyin fırtınası)

- Hızlı kırsal değerlendirme

- Anketler, derinlemesine görüşmeler

- e-posta, telefon, web sayfası, televizyon

- Yuvarlak masa toplantıları

- Eğitim programları

Page 197: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

182

- Araştırma ve envanterler

- Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanyalar

- SWOT

Korunan alanlar için katılım kaynakları:

King (1996) tarafından katılım kaynakları: zaman, para, beceriler, konaklama ve

faaliyetlerin gerçekleştiği yer olarak tanımlanmıştır. Bunlara ilave olarak mevzuat,

politika, isteklilik, kurumsal yapı, ortak çalışma kültürü, bireysel ve kurumsal kapasite

ile sahiplilik, örgütlenme düzeyi, katılım mekanizmalarının mevcudiyeti ve korunan

alanlar için ortak anlayışın varlığı da katılım için gerekli ve olması gereken

kaynaklardır.

5.3 Korunan Alanlarda Katılımın Değerlendirilmesi için Göstergeler

Tez çalışması kapsamında korunan alanlarda katılımın değerlendirilmesinde araç olarak

kullanılan göstergeler uzmanlarla yapılan çalıştayda korunan alanların belirleme,

planlama, yönetim ve izleme süreçleri dikkate alınarak listelenmiş ve gruplandırılmıştır.

Araştırma sonucunda ilk taslak olarak gruplandırılan 110 gösterge Çizelge 5.35’de

verilmiştir.

Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler BELİRLEME AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Korun alan ilan edilmesine yönelik halktan, kamu kurum ve kuruluşu dışındaki paydaşlardan gelen talep sayısı ve bu taleplerin değerlendirilmesi oranı Sınır belirleme aşamasında bu sınırların halk tarafından kabul edilmesi-benimsenmesi Yerel düzeydeki katılımcı sayısı, toplantı sayısı Katılımcıların görüş ve önerilerinin verilen karara yansıma oranı Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Sınırlarla ilgili açılan dava sayısı Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcı sayısı ve katılımcıların sürekliliği Katılımcıların Memnuniyet oranı

Page 198: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

183

Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler (devam) Algılama oranı ( geri bildirimlerle) Korunan alan ilan edilmesine yönelik yöre halkından gelen taleplerin sayısı Korunan alan sınırlarının genişletilmesi/daraltılmasına yönelik paydaşlardan gelen önerilerin sayısı Belirleme sürecinde medya tarafından çıkan yazılar-haberler PLANLAMA AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Habitat tahribindeki alansal miktar Nüfus hareketliliği Hayat kalitesi indeksleri Korunan alanın çevreye etkisi (olumlu veya olumsuz) Yerel düzeydeki katılımcı sayısı,toplantı sayısı Katılımcıların görüş ve önerilerinin planlamaya yansıma oranı Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Alandaki yerel kılavuz sayısındaki artış Yöre halkının çalışmayı benimsemesi oranı Kilit paydaşlarla birlikte yapılan toplantı sayısı Düzenli katılımcı sayısı Çalışma sırasında alınan ortak kararların sayısı Alanın işletilmesinden dolayı edinilen kazanım ve bunun paydaşlara dağılımı Planın alınan kararlarının uygulanması yüzdesi Korunan alanlarla ilgili paydaşlar arasında örgütlenme oranı Sosyo-kültürel değerlerin yaşatılmasına yönelik girişimlerin mevcudiyeti ve sayısı ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Halkın memnuniyet oranı (anketlerle ölçülebilir) Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Alan yönelik yapılan girişim ve yatırımların oranı Alınan kararların uygulanmasında ilgi grupları arasında imzalanan mütakabat metni sayısı Katılımcıların memnuniyet oranı Katılımcıların isteklilik oranı, Algılamadaki değişim oranı Her toplantıya katılan kişi sayısı ve sürekliliği Katılımcıların uygulamalarda yetki alıp-almaması durumu Sorumluluklarının taahhüt altına alınması(imza ile) Toplantılara katılım: Katılımcı sayısı, katılımcı çeşitliliği Planın ilgili taraflar arasında sahiplenilmesi ve kabul edilmesi oranı Memnuniyet oranı YÖNETİM AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Suç ve zabıt oranlarının sayısı (artması-azalması) Sınırlarla ilgili açılan dava sayısı Halkın memnuniyet oranı Üretilen proje sayısı Sahip olunan uluslar arası ve ulusal sertifikanın sayısı Gelen ziyaretçi sayısı ve memnuniyeti Personel sayısındaki olumlu ve olumsuz artış Koruma hedeflerine ulaşma oranı Korunan alandaki ekonomik hacim Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Katılım öncesindeki mevcut sorunlar ve bu sorunlardan ne kadarı-kaç tanesinin çözüldüğü

Page 199: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

184

Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler (devam) Toplantılara katılım: Katılımcı sayısı, Katılımcı çeşitliliği ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Halkın memnuniyet oranı (anketlerle ölçülebilir) Arazi kullanım miktarı Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcı sayısı ve katılımcıların sürekliliği Katılımcıların Memnuniyet oranı Katılımcıların isteklilik oranı, Algılamadaki değişim oranı Her toplantıya katılan kişi sayısı ve sürekliliği Yöre halkı tarafından korunan alana yönelik gönderdiği şikayet ya da talep dilekçeleri İlgi gruplarının plan kararları doğrultusunda uygun yatırımlar yapması Süreçte medya da çıkan yazılar-haberler Sorumluluklarının taahhüt altına alınması(imza ile) Yöre halkı tarafından yeni koruma birliklerinin ve derneklerinin kurulması Korunan alan ve ilgi grupları arasındaki çatışma oranı ve Çözülmüş çatışma sayısı İlgi grupları arasında sahiplilik oranı Memnuniyet oranı Korunan alanlarda yönetişim mekanizmalarının varlığı Özellikle yerel STK ‘ların çeşitli çalışmaları gönüllü olarak yapması, gönüllü olarak üstlenilen görev sayısı Yönetimde muhafaza memuruna düşen alan sayısı İZLEME Türlerin değişim oranı Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Kararlara uyma oranı Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Yöredeki çevresel bilincinin artması Korunan alandaki mesleki değişim Alana gelen ziyaretçi sayısı ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Sahip olunan koruma belgesi, sertifika sayısı Hayat kalitesi indeksi korunan alan içerisindeki ekonomik aktivitenin hacmi( içerisindeki hayvancılık, ticaretin hacmi) Atık miktarı Nüfus değişikliliği ve hareketliliği Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcıların sürekliliği Katılımcı sayısı Yapılan bilimsel çalışmaların sayısı Yöredeki Çevresel bilincin artması Algılama oranı ( geri bildirimlerle) Algılamadaki değişim oranı Paydaşların plan kararları doğrultusunda uygun yatırımlar yapması Yöre halkının görev üstlenmesi, sorumluluk alması Raporlar Analizler Memnuniyet oranı İzleme faaliyetlerine yöre halkının katılım oranı Düzenli olarak izlemenin yapılması durumu

Page 200: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

185

Araştırmaya katılan konu uzmanları tarafından belirlenen 110 gösterge ile araştırma

konusu ve amacı doğrultusunda literatür araştırmaları sonucunda elde edilen diğer

örnekler de dikkate alınarak yeni bir gösterge seti oluşturulmuşur. EK 3 ve EK 4’de

verilen yarı yapılandırılmış soru formu ve anket formundaki sorular ile katılımın sosyal

boyutu, katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu, katılımın karar gücü boyutu, katılımın

yönü boyutu, katılımcıların motivasyonu ve katılımcıların memnuniyeti boyutu dikkate

alınarak sınıflandırılan ve sıralanan göstergeler seti Çizelge 5.36’da verilmiştir.

Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi GÖSTERGELERİN BOYUTLARI

GENEL NO

GRUP NO

GÖSTERGELER

1. KATILIMIN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)

1 1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

2 2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 3 3 Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı 4 4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç

gibi) 5 5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odan gruplar ile yapılan

yapılan çalışmaların mevcudiyeti 2. KATILIMIN FONKSİYONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

6 1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

7 2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu- çalışmaların her aşaması hakkında bilgilerinin olması, her aşamasına katılım sağlanmış olması durumu

8 3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi

9 4 Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu 10 5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

3. KATILIMIN KARAR GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

11 1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı 12 2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma

oranı 13 3 Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan

görevlerin sayısı (Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları)

14 4 Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) 15 5 Ortak alınan ana karar sayısı

4. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

16 1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı (Hiç direnç göstermeyenlerin sayısı)

17 2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen biraz veya çok az direnç gösterenlerin sasısı)

18 3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)

19 4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı

20 5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu

Page 201: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

186

Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi (devam) 5. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

21 1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

22 2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin mevcudiyeti

23 3 Katılım için harcanan bütçe 24 4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı

fayda oranı ve çeşitliliği 25 5 Çalışmalarıngelecekte sağlayacağı fayda durumu

6. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

26 1 Çalışmalar içinde yer alan katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

27 2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmamama durumlarının varlığı ve oranı

28 3 Katılımcıların çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzey (çalışma bitiminden sonraki yıllar)

29 4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı

30 5 Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

5.4 Sultan Sazlığı Milli Parkında (SSMP) Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi

5.4.1 Sultan Sazlığı Milli Park çalışanları açısından değerlendirme

Sultan Sazlığı Milli Parkında GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi

Projesi sürecinde proje ekibi tarafından gerçekleştirilen uygulamaların katılımcılık

boyutunu irdelemek ve katılımcı süreci değerlendirerek etkisini ortaya koymak

amacıyla proje süresince görev almış ekibe yarı yapılandırılmış soru formu

uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış soru formu ile alanda çalışanların:

- SSMP’da ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan adımlar, süreç

öncesinde gerçekleştirilen çalışmalar ve ilgi gruplarının tüm faaliyetlere

katılımına yönelik gerekçeler,

- Katılımı sağlamak için kullanılan yöntem ve araçlar ile bunların kullanım

nedenleri,

- SSMP’nın ilgi gruplarının kimler olduğu, bu grupların nasıl belirlendiği ve ilgi

gruplarının çalışmalara katılımı ile gözlemlenen değişimler

- İlgi gruplarına verilen sorumluluklar,

Page 202: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

187

- İlgi gruplarının katılımı için harcanan bütçe, ayrılan zaman ve görev alan kişi

sayısı,

- İlgi grupları ile birlikte çalışılırken karşılaşılan sorunlar,

- Proje sonrasında ilgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin mevcudiyeti ve

nedenleri hakkındaki düşünceleri sorgulanmıştır.

Proje süresince alanda çalışan ve araştırmaya katılan teknik ve idari personelin tamamı

tarafından ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan ilk adımların;

- Tüm konuların ayrı ayrı ele alınması,

- Konulara göre katılımcı odak grupların belirlenmesi,

- Odak grupları ile çalışılırken hangi yöntemin kullanılacağının tanımlanması,

- Gerekli araç-gereç ve ekipmanların tanımlanması,

- Katılım için mekânların belirlenmesi ve

- Maliyet hesabının yapılması olduğu belirtilmiştir.

Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının katılımı ile ilgili sürecin yönetiminin sağlanması

ve verimli geçmesi için özellikle toplantılar öncesinde olası durumun canlandırmasının

yapıldığı, tiyatro oynandığı, hedef gruplar ve toplantının özelliğine göre materyaller ve

sunumların hazırlanması gibi ön hazırlık çalışmaların da yapılmasına özen gösterildiği

vurgulanmıştır.

İlgi gruplarının sürece katılım sağlamalarının temel gerekçesi olarak alandaki

kaynakların ilgi grupları tarafından çok iyi anlamalarını sağlamak ve bu kaynakların

koruma-kullanma dengesi içinde nasıl yönetilebileceğine birlikte karar vermek olduğu

belirtilmiştir. Ancak çalışmalara ilgili tüm tarafların katılımının sağlanması yönünde

çaba gösterilmiş olmasına rağmen özellikle kadınların katılımında güçlükler yaşandığı

da belirtilmiştir.

Projede çalışan ve araştırmaya katılan uzmanlar tarafından SSMP’da uygulanan proje

süresince ilgi gruplarının katılımını sağlamak için bazı araçların ve yöntemlerin

kullanıldığı vurgulanmıştır. Özellikle resmi yazışmaların katılımı sağlamak için

kullanılan en önemli araç olduğu belirtilmiştir. Yazılı duyurularla birlikte ilgi

Page 203: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

188

gruplarının katılımını sağlamak amacıyla kullanılan diğer araçlar şekil 5.52’de

verilmiştir.

resmi yazışmalar

hopörlörle duyuru

telefon görüşmeleri

toplantılar

ofis ve arazi çalışmaları

çalıştaylar

anketler

yüz yüze görüşmeler

ev ziyaretleri

odak grup toplantıları

müzakere anlaşmaları

benzer saha ziyaretleri

Şekil 5.52 SSMP proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar

İlgi gruplarının katılımını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla kullanılan tüm araç ve

yöntemlerin kendi içinde değerlendirilmesi yapıldığında her birinin sürece olumlu katkı

sağladığı belirtilmiştir. Ancak bu yöntemler ve araçlardan en etkili olanın kahve

ziyaretleri, küçük grup çalışmaları ve toplantıların olduğu vurgulanmıştır. İkinci sırada

etkili olan aracın benzer uygulama örneklerinin görülmesi olarak tanımlanmıştır. Yazılı

ve sözlü anlatımlar çok etkili olmazken uygulamaları yerinde göstermenin anlamayı

kolaylaştırdığı, edinilen deneyimlerin katılımcıların anlayışını ve görüşünü

değiştirebildiği, konuyu ve çalışmaları sahiplenmeyi de artırdığı belirtilmiştir.

İlgi gruplarının katılımın sağlamak amacıyla kullanılan araçlarla daha etkili sonuçların

alınabildiği, katılımcıların kendilerine değer verildiğini hissettirdiği, önem verildiğinin

göstergesi olduğu, araçların kullanılmasıyla katılımın arttığı, katılımcılara daha rahat

ulaşılabildiği de vurgulanmıştır.

Katılımcı araçların grupları kaynaştırma ve bir araya getirmede önemli olduğu

belirtilirken, katılımda kullanılan araçlardan ziyade proje ekibi tarafından gösterilen

çabanın ve istekliliğin daha çok etkili olduğu konusunun altı çizilmiştir. SSMP’nda ilgi

Page 204: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

189

gruplarının katılımını destekleyecek diğer bir yöntemin ise sorumluluk verilmesi ve

kararların ortak alınması olduğu belirtilmiştir

Araştırma kapsamında çalışma alanının ilgi gruplarının kimler olduğu sorgulanmış ve

proje ekibi tarafından SSMP’nın ilgi gruplarının 19 başlık altında toplandığı

belirtilmiştir. Bunlar:

- Saz Kesenler (4 yerleşim alanı),

- Sazı pazarlayan şirketler (4 özel şirket),

- Tarımsal faaliyetle uğraşan yöre halkı (5 yerleşim alanı),

- Hayvancılıkla uğraşan yöre halkı (7 farklı yerleşim alanı),

- Pansiyonculukla uğraşan yöre halkı (3 aile işletmesi),

- Kadınlar (7 farklı yerleşim alanı),

- Gençler (7 farklı yerleşim alanı),

- Yöredeki çocuklar (7 farklı yerleşim alanı),

- Yöre okullarındaki öğretmenler (7 farklı yerleşim alanı)

- İmamlar (7 farklı yerleşim alanı)

- Muhtarlar (6 adet),

- Belediyeler (4 adet),

- Sulama Kooperatifleri (3 adet),

- Sulama Birlikleri (2 adet),

- Kaymakamlar (3 adet),

- STK’lar (yerel(2), bölgesel(2) ve ulusal(3)),

- Turizm sektörü temsilcileri (yerel(2) ve bölgesel düzeydeki (2)),

- Erciyes Üniversitesi,

- Bakanlıklar(6)

- İlçe düzeyindeki kamu kurumları ( 3 ilçedeki İlçe Tarım Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı),

- İl düzeyindeki kamu kurumları (Valilik, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, DSİ, Tarım İl Müdürlüğü, Bayındırlık Müdürlüğü, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği, Kültür ve Turizm, Müdürlüğü Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Milli Eğitim Müdürlüğü, Müftülük, İl Jandarma Komutanlığı, Çevre Tim Komutanlığı) ,

SS proje ekibi tarafından ilgi gruplarının SSMP sınırları içinde, yakın çevresinde, il ve

bölgesel düzey ile ulusal düzeyde olmak üzere 4 temel seviyede belirlendiği ayrıca

sektörel bazda da kaynak kullananlar, kaynağı yönetenler ve etkilenenlerden oluşan 4

kategorinin daha eklendiği vurgulamıştır. İlgi gruplarının süreç içinde ortaya çıkan

koşullara göre genişletildiği belirtilmiştir.

İlgi gruplarının sürece dâhil edilmesi ile;

- Alana ve uygulanan projeye karşı sahiplilik duygusunun ve ilginin arttığı,

- Taraflı bilgilenmelerden kaynaklanabilecek olumsuzlukların önüne geçildiği,

- Yanlış uygulamalarda bulunanlara müdahale edilmeye başlandığı, otokontrolün

geliştiği,

Page 205: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

190

- Sorunların çözümü konusunda sorumluluklar alınmaya başlandığı, bunun

sonucu olarak sayıca yetersiz olan Sultan Sazlığı Proje Yönetim Birimine

yönetsel anlamda dolaylı destek sağlandığı,

- Proje yönetim biriminin göremediği, düşünemediği veya öne çıkaramadığı

tehditleri ve çözüm önerilerinin diğer katılımcılar tarafından ortaya

çıkarılabildiği,

- Zamanını boş geçiren pek çok kişinin süreçte proje ekibine destek vermeye

başladığı, kamu-yerel işbirliğinin güçlendiği vurgulanmıştır.

Proje ekibi tarafından ilgi grupları ile çalışılırken bazı sorumlulukların paylaşıldığı, bu

sorumlulukların proje süresi ile sınırlı kalmadığı aynı zamanda proje sonrasında da

devam etmesine yönelik çaba gösterildiği belirtilmiştir. İlgi gruplarına:

- Bilinçlendirme,

- Temsiliyet,

- Savunuculuk,

- Yönetime katılma,

- Uygulamalarda görev alma,

- İzleme ve kontrol konuları içinde yer alma,

- Kamu kurumlarına yönetim planında tanımlanan bazı aktivitelerin

gerçekleştirilmesi-yasal yetki ve sorumlulukları çerçevesinde faaliyetleri

yürütme,

- Kaymakamlıklara toplantı organizasyonu,

- Kurumsal yazışmaların yapılması

- Duyuruları yapma

- Danışma konseyi üyeliği gibi sorumlulukların verildiği belirtilmiştir.

Katılımın sürekliliği ve etkinliği için yasal ve idari düzenlemeler, bütçe, insan kaynağı

gibi faktörlerin önemli olduğundan yola çıkılarak proje alanında ilgi gruplarının

Page 206: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

191

süreçlere katılımı ile ilgili yasal ve idari bir düzenlemeye gerek duyulup duyulmadığı,

harcanan bütçe, zaman ve insan kaynakları ihtiyaçları sorgulanmıştır.

İlgi gruplarının katılımı için proje süresince özel bir yasal ve idari düzenlemeye ihtiyaç

duyulmadığı, mevcut mevzuat içinde katılımın sağlanabildiği ancak proje sonrası süreç

için katılımın devamlılığını sağlamaya yönelik idari ve yasal anlamda desteğe ihtiyaç

olacağı vurgulanmıştır.

Proje ekibi tarafından proje süresince yaklaşık 200.000-250.000$ civarında bir bütçenin

katılımı sağlamak ve desteklemek için harcandığı, bu tutarın Sultan Sazlığı için ayrılan

bütçenin yaklaşık %10’una tekabül ettiği belirtilmiştir. Bütçenin toplantılar,

katılımcıların konaklama, iaşe giderleri ile deneyim paylaşımı amaçlı uygulama

örneklerinin görülmesi için harcandığı dile getirilmiştir.

Katılım ile ilgili olarak harcanan zamanın sorgulanmasında, proje ekibinin ilgi

gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik 2002-2007 yılları arasında geçen 6 yıllık

süre içinde hazırlık aşaması, uygulama ve sonrası çalışmaları da kapsayacak şekilde en

az 11 ay gibi bir süre harcadığı belirtilmiştir. Katılım ile ilgili olarak tüm proje ekibinin

aktif rol üstlendiği, destek amaçlı zaman zaman ekibe katılanların olduğu ve belirli

periyotlarda katılım ile ilgilenenlerin sayısının 10’a kadar çıktığı vurgulanmıştır.

Proje süresince ilgi grupları ile çalışırken bazı güçlüklerle de karşılaşıldığı bunun temel

nedeninin:

- Önceliklerin farklı olması,

- Farklı grupların ortak bir platformda müzakere etme alışkanlıklarının

bulunmaması,

- Ortak bir noktada buluşmadaki zorluklar,

- Sürecin proveke edilme olasılığı,

- Toplum baskısı,

- Çıkar grupları arasındaki çatışmaların olduğunun gözlendiği vurgulanmıştır.

Page 207: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

192

Proje ekibi tarafından, proje sonrasında halen devam eden faaliyetlere ilgi gruplarının

katılımının devam ettiğini özellikle SSMP uzun devreli gelişme planı ve yönetim

planında öngörülen yönetişim, su kaynaklarının kullanımı, foto safari etkinliğinin

sürdürülmesi gibi faaliyetlerin ilgi grupları tarafından gerçekleştirildiği, proje sürecinde

kurulan Sultan Sazlığı Belediyeler Birliği’nin yeni projeler uygulayarak katılımı

sürdürdüğü belirtilmiştir. Özellikle planın uygulanmasına yönelik katılımın devam

etmesinin nedeninin: planın ve kararların tüm ilgili taraflarla 4 ay gibi bir süre müzakere

edilmesi ve bu müzakerede herkes tarafından kabul edilen planın onaylanması, planın

onayını müteakip yönetişim yapısının işletilmesi ve yerel yöneticilerin sorumluluk

üstlenmelerinden kaynaklandığı dile getirilmiştir. Ayrıca proje ekibinden halen

bazılarının sahada olması ve iletişimi devam ettirmesi ve proje süresince katılım

sürecinin çok yoğun olarak uygulanmasının da etkili olduğu belirtilmiştir.

5.4.2 İlgi grupları açısından değerlendirme

Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın ilgi grupları ile yapılan ankette: Sultan Sazlığı Milli

Parkında 2000–2008 yılları arasında yürütülen GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal

Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımcı sürecin etkisini

değerlendirmek amacıyla:

- Katılımın sosyal boyutu,

- Katılımın fonksiyonel boyutu,

- Katılımın karar gücü boyutu,

- Katılımın yönü boyutu,

- Katılımın motivasyon boyutu ve

- Katılımın memnuniyet boyutu tanımlanan göstergelerden yararlanılarak

sorgulanmıştır.

Araştırma kapsamında 40 kişiye uygulanan ankete katılanların yaşı ve temsil ettikleri

gruplar şekil 5.53a ve b’de verilmiştir.

Page 208: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

193

Ankete katılanların yaş dağılımı31-35

3%

36-40

13%

41 ve üstü

84%

(a)

Ankete katılanların temsil ettiği gruplarYöre halkı-muhtarlar60,0%

kamu kurum ve kuruluşları

25,0%

Yerel STK'lar15,0%

(b)

Şekil 5.53 Anket çalışmasına katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı

5.4.2.1 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın sosyal boyutu

Araştırma kapsamında sosyal boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

- Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı

- Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı

- Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek gibi)

- Farklı grupların temsiliyet oranı-odak gruplar ile yapılan yapılan çalışmaların

mevcudiyeti olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır. SSMP’da katılımın sosyal

boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler, dikkate alınan değerlendirme

aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.37’de verilmiştir.

Page 209: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

194

Çizelge 5.37 Katılımın sosyal boyutunun değerlendirilmesi için göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0–4: 0–2) Min. Değer

Ortalama Değer

Maks. Değer

Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

Tamamının 4 0

1 2

3 4 Çoğunluğunun 3 Bir kısmının 2 Çok azının 1 Yeterince kat. yok 0

Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı

Tamamı 4 0

1 2

3 4 Tamamına yakını 3 Yarısı 2 Çok azı 1 Hiç biri 0

Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı

Tümüne 4 0

1 2

3 4 Sıklıkla 3 Aralıklarla-Bazen 2 Nadiren 1 Haber verildikçe 0 Hiç 0

Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç gibi)

Çok fazla 4 0

1 2

3 4 Fazla 3 Orta 2 Az 1 Çok az 0

Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti

Evet 2 0

1

2 Kısmen evet 1 Hayır 0

KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ

0 4 9 12 18

Çizelge 5.38’de verilen değerler dikkate alınarak katılımın sosyal boyutu için

tanımlanan her bir göstergenin değerlendirme sonuçları çizelge 5.38 ve skor değeri

çizelge 5.39’da verilmiştir.

Page 210: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

195

Çizelge 5.38 SSMP uygulanan katılımın sosyal boyutunun frekans dağılımı

Gösterge 1. Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Yeterince kat. yok 0 0 0 Çok azının 1 4 10 Bir kısmının 2 7 17,5 Çoğunluğunun 3 20 50 Tamamının 4 9 22,5 Toplam 40 100

Gösterge 2.Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)

Hiç biri 0 1 2,5 Çok azı 1 20 50 Yarısı 2 10 25 Tamamına yakını 3 7 17,5 Tamamı 4 2 5 Toplam 40 100

Gösterge 3. Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)

Haber verildikçe-Hiç 0 3 7,5 Nadiren 1 1 2,5 Aralıklarla-Bazen 2 6 15 Sıklıkla 3 19 47,5 Tümüne 4 11 27,5 Toplam 40 100

Gösterge 4. Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek gibi) Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)

Çok az 0 23 57,5 Az 1 9 22,5 Orta 2 8 20 Fazla 3 0 0 Çok fazla 4 0 0 Toplam 40 100

Gösterge 5. Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti

Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%) Hayır 0 4 10 Kısmen evet 1 0 0 Evet 2 36 90 Toplam 40 100

Page 211: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

196

Çizelge 5.39 SSMP’da katılımın sosyal boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri KATILIMIN SOSYAL BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Kısmi değer Maks. 0 1 2 3 4

1. KATILIM

IN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve

Derinliği)

Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

Tamamının 4 0

1 2

3 4 9

Çoğunluğunun 3 20

Bir kısmının 2 7

Çok azının 1 4

Yeterince kat. yok 0 0

Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı

Tamamı 4 0 1 2 3 4 2

Tamamına yakını 3 7

Yarısı 2 10

Çok azı 1 20

Hiç biri 0 1

Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı

Tümüne 4 0 1 2 3 4 11

Sıklıkla 3 19

Aralıklarla-Bazen 2 6

Nadiren 1 1

Haber verildikçe 0 3

Hiç 0 0

Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, gibi)

Çok fazla 4 0 1 2 3 4 0

Fazla 3 0

Orta 2 8

Az 1 9

Çok az 0 23

Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti

Evet 2 0 2 36

Kısmen evet 1 1 0

Hayır 0 4

SOSYAL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 4 9 12 18 31 (x0) 34 (x1) 37 (x2) 46 (x3) 58 (x4)

SOSYAL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERLERİ TOP. 43 0 34 74 138 232

SOSYAL BOYUTUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 34 /10 74/10 138 /10 232 /10

KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 3,4 7,4 13,8 23,2

KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 47,8

196

Page 212: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

197

Katılımın sosyal boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda gösterilmiştir.

Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değeri

Min. Kısmi değer Maks.

0 4 9 12 18

Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-4

aralığı katılımın hiç olmadığı, 5-9 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 10-12 aralığı

katılım oranının orta düzeyde olduğu, 13-18 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 19 ve

üstü ise katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.

SSMP için katılımın sosyal boyutu için hesaplanan ağırlık değer ortalaması aşağıda verilmiştir.

Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Ağırlık Değeri

Min. Kısmi değer Maks. 0 3,4 7,4 13,8 23,2

Tanımlanan beş göstergenin 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan

hesaplaması sonucunda SSMP’da katılımın sosyal boyutunun çok iyi olduğu

görülmüştür. Katılımın sosyal boyutu ile ilgili tanımlanan maksimum eşik değer 12-18

aralığıdır. Yapılan hesaplamalar sonucunda araştırma alanı için hesaplanan ortalama

ağırlık değeri 13,8-23,2 arasında bulunmuştur. Bu değer katılımın eşik değerlerine

göre yapılan sınıflandırmaya göre 19 ve üstünde kalmaktadır. 19 ve üstü değer katılım

oranının çok iyi olduğunu gösterdiğinden SSMP’nda katılımın sosyal boyutunun çok

yüksek olduğu söylenebilir.

Katılımın sosyal boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik değerin

toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda verilmiştir.

Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Sosyal Boyutunun ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

43 47,8

Page 213: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

198

Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 47,8, ortalama eşik değerinin

toplamı 43 olarak hesaplanmıştır. 47,8 > 43 olduğundan SSMP’nda katılımın sosyal

boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin karşılaştırması ile de görülmüştür.

SSMP’daki katılım durumunun sosyal boyutunun çok iyi çıkmasının nedenleri proje

ekibinin sık sık proje alanını ziyaret etmesi ve katılımcıları çok iyi

bilgilendirmelerinden kaynaklandığı görülmektedir. Diğer bir neden ise katılımcıların

kendilerinin çalışmalara katılma konusunda istekli olmaları ve çalışmaları yakından

takip etmek istemeleridir. (Şekil 5.54).

proje çalışmalarına katılım sağlanması nedenleri

Projenin hibe katkısının vereceğinin

bilinmesi; 12; 12%

Yapılacak çalışmaların daha yakından takip

edilebilmesi; 25; 25%

İlgi grupları katılmaksızın alana

yönelik yeni kararların alınmasını engellemek; 13; 13%

Proje hakkında çok fazla ve detaylı bilgilendirme

yapılması; 24; 24%

Proje ekibinin sık sık alanı ziyaret etmesi; 25; 26%

Şekil 5.54 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlaması nedenleri

Yapılan araştırma sonucunda katılımcıların % 47,5’i çalışmalara sıklıkla, %27,5’i

tümüne, %25’i aralıklarla-bazen katılım sağladıklarını belirtmişlerdir (Şekil 5.55). Bu

durum çalışmalara katılımın sürekli olduğu ve çalışmalara genel olarak yoğun bir

katılımın sağlandığını göstermektedir. Katılımın sosyal boyutunda toplam katılımcı

sayısı kadar katılımcıların sürekliliği ve katılım sıklığı önemli bir göstergedir. SSMP’da

katılımcıların sürekliliği önemli oranda sağlanmıştır.

Page 214: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

199

İlgi gruplarının proje çalışmalarına katılım sıklığı

11

19

61 1 2

27,5

47,5

15

2,5 2,5 5

0

10

20

30

40

50

Tümüne Sıklıkla Aralıklarla-bazen Nadiren Haber verildikçe Hiç

katılım durumu

Katılımcı sayısı

Şekil 5.55 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sıklığı

İlgi gruplarının süreçlere katılımını sağlamak ve proje hakkında bilgilendirmeler

yapmak amacıyla bazı araçların kullanıldığı, bunlardan en çok kullanılanların

toplantılar, ziyaretler, resmi yazışmalar ve eğitim programları düzenlemek ve bu

programlara katılmak olduğu belirtilmiştir. Katılımı sağlamak için kullanılan araçların

ve yöntemlerin ilgi gruplarına ulaşmayı ve süreci kolaylaştırdığı görülmektedir (Şekil

5.56).

İlgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar

36

3135

12

2326

22,10% 19,00% 21,50% 7,40% 14,10% 16,00%0

5

10

15

20

25

30

35

40

Toplantılarla Resmiyazılarla

Korunan alançalışanlarıtarafındanziyaretler

Yerel ve ulusalbasın-yayın

Broşür, sunu,diğer

materyaller

Eğitimprogramları

Araç

Katılımcı sayısı

Şekil 5.56 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar

Katılımın sosyal boyutu için belirlenen göstergelerden birisi de farklı gruplarla çalışma

durumunun varlığı ve farklı grupların temsiliyet oranıdır. Araştırmaya katılanların %

Page 215: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

200

90’ı SSMP’nda yürütülen proje süresince farklı gruplarla çalışıldığını belirtmiştir (Şekil

5.57).

Odak grupları ile çalışıldı; 36; 90%

Odak grupları ile çalışılmadı; 4; 10%

Odak grupları ile çalışıldı Odak grupları ile çalışılmadı

Şekil 5.57 SSMP yürütülen çalışmalara farklı gruplar-odak gruplarla çalışılması durumu

SSMP’nda katılımın sosyal boyutu yüksek çıkmakla birlikte yapılan araştırma

sonucunda farklı ilgi gruplarının (kadınlar, erkekler, gençler, çocuklar, yaşlılar vb.)

sürece yeterince dahil edilemediği gözlenmiştir. Araştırma kapsamında, uygulamalara

kadınların, çocukların ve gençlerin katılımı konusu sorgulandığında katılımcıların

%57’si tarafından bu grupların çok az katılımının sağlandığını vurgulamıştır (Şekil

5.58).

cok az; 23; 57%

Çok fazla; 0; 0%

Fazla; 0; 0%

az; 9; 23%

orta; 8; 20%

Çok fazla Fazla orta az cok az

Şekil 5.58 SSMP çalışmalara farklı ilgi gruplarının (kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar) katılım durumu

Page 216: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

201

Özellikle uygulamalara kadınların katılımının yetersiz olduğu bunun en temel nedeninin

kadınların farklı işlerle uğraşmaları nedeniyle zaman bulamamaları, gelenekler ve

görenekler ile sosyal statünün etkili olduğu görülmüştür (Şekil 5.59).

19 19

1112

10

20

20,90% 20,90% 12,10% 13,20% 11,00% 22,00%0

5

10

15

20

25

Sosyal statü Gelenekler vegörenekler

Alışkanlıklar Eğitim durumu Gelir durumu İş yoğunluğu

Şekil 5.59 Kadınların uygulamalara katılımın etkileyen nedenlerin dağılımı

Kadınların katılımını olumsuz etkileyen bir diğer nedenin de proje ekibinde kadınlarla

çalışacak bir bayanın bulunmaması olduğu vurgulanmıştır.

Proje alanında katılımın sosyal boyutunun çok iyi çıkmış olmasına rağmen süreçte ilgi

gruplarının katılımını sağlamada bazı güçlüklerin de yaşandığı görülmüştür. Bunlar

korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasaklar getirmesi ve yapılan

uygulamaların yetersiz kalması buna bağlı olarak kuruma ve çalışanlara güvenin

azalması, projenin ilgi gruplarına ve alana katkısının olmayacağının düşünülmesi

olarak açıklanmıştır (Şekil 5.60).

Page 217: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

202

Proje öncesinde yapılan

uygulamaların yetersizliğinden;

5; 13%

Yapılan çalışmaların

herhangi bir getiri sağlamayacağı

düşünüldüğünden; 7; 18%

Korunan alanın proje başlayana kadar sadece

yasaklar getirdiğinden; 10;

24%

Kuruma ve kişilere

güvenilmediğinden; 15; 37%

Yeterli bilgilendirme

yapılmadığından; 3; 8%

Şekil 5.60 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlamaması nedenleri

5.4.2.2 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın fonksiyonel boyutu

Araştırma kapsamında katılımın fonksiyonel boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp

yapılmaması durumu

- Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu,

çalışmaların her aşaması hakkında bilgilerinin olması,

- Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındaki düzeyi,

- Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu

- Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı olmak üzere beş gösterge

kullanılmıştır. SSMP’da katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesinde

kullanılan göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge

5.40’ta verilmiştir.

Page 218: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

203

Çizelge 5.40 Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0–4: 0–2) Min. Değer

Ortalama Değer

Maks. Değer

Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

Evet 2 0

1

2

Kısmen evet 1

Hayır 0

Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu

Tamamına 4 0

1 2

3 4

Büyük çoğunl. 3

Bir kısmına 2

Çok azına 1

Hiçbirine 0

Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındaki düzeyi

Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım

4 0 1 2 3 4

Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak

3

Bilgi paylaşma 2

Sadece alınan kararlara katılım

1

Sadece dinleyici 0

Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu

Var 2 0

1

2

Kısmen var 1

Yok 0

Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

Evet 2 0

0

2

Hayır 0

KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ

0 2

6 6

14

Çizelge 5.40’ta verilen değerler dikkate alınarak katılımın fonksiyonel boyutu için

tanımlanan her bir göstergenin frekans dağılımı çizelge 5.41’de, ağırlık değeri çizelge

5.42’de verilmiştir.

Page 219: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

204

Çizelge 5.41 SSMP uygulanan katılımın fonksiyonel boyutunun frekans dağılımı Gösterge 1. Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 28 70,0 Kısmen evet 1 1 2,5 Hayır 0 11 27,5 Toplam 40 100 Gösterge 2. Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu

Değerlendirme aralığı Sayı

Oranı (%)

Tamamına 4 6 15,0 Büyük çoğunluğuna 3 25 62,5 Bir kısmına 2 3 7,5 Çok azına 1 5 12,5 Hiçbirine 0 1 2,5 Toplam 40 100 Gösterge 3. Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi

Değerlendirme aralığı Sayı

Oranı (%)

Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım 4 6 10 Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak 3 17 25 Bilgi paylaşma 2 30 45 Sadece alınan kararlara katılım 1 6 10 Sadece dinleyici 0 6 10 Toplam 65 100 Gösterge 4. Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Var 2 4 87,5 Kısmen var 1 35 10,0 Yok 0 1 2,5 Toplam 40 100 Gösterge 5. Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

Değerlendirme aralığı Sayı

Oranı (%)

Evet 2 26 65,0 Hayır 0 14 35,0 Toplam 40 100

Page 220: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

205

Çizelge 5.42 SSMP katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Kısmi değer Maks. 0 1 2 3 4

I1. K

ATILIM

IN FONKSİY

ONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE

İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)

Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

Evet 2 0 1 2 28

Kısmen evet 1 1

Hayır 0 11

Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu

Tamamına 4 0 1 2 3 4 6

Büyük çoğunl. 3 25

Bir kısmına 2 3

Çok azına 1 5

Hiçbirine 0 1

Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi

Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım

4 0 1 2 3 4 6

Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak

3 17

Bilgi paylaşma 2 30

Sadece alınan kararlara katılım 1 6

Sadece dinleyici 0 6

Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu

Var 2 0 1 2 4

Kısmen var 1 35

Yok 0 1

Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

Evet 2 0 2 26

Hayır 0 14

FONKSİYONEL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 2 6 6 14 33x0 11x1 69x2 42x3 70x4

FONKSİYONEL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ TOPLAMI 28 0 11 138 126 280 FONKSİYONEL BOYUTUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 11 /10 138/10 126 /10 280 /10

KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 1,1 13,8 12,6 28

KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 55,5

205

Page 221: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

206

Katılımın fonksiyonel boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda

gösterilmiştir.

Katılımın Fonksiyonel Boyutun Ortalama Eşik Değeri Min. Kısmi değer Maks.

0 2 6 6 14

Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-2

aralığı katılımın hiç olmadığı, 3-6 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 7 katılım

oranının orta düzeyde olduğu, 8-14 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 15 ve üstü ise

katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.

SSMP için katılımın fonksiyonel boyutu için hesaplanan ağırlık değeri ortalaması

aşağıda verilmiştir.

Katılımın Fonksiyonel Boyutunun Ortalama Ağırlık Değeri Min. Kısmi değer Maks.

0 1,1 13,8 12,6 28

Tanımlanan beş gösterge ve 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan

hesaplama sonucunda SSMP’da katılımın fonksiyonel boyutunun çok iyi olduğu

görülmüştür. Katılımın fonksiyonel boyutu ile ilgili tanımlanan maksimum eşik değer 6-

14 aralığıdır. Yapılan hesaplamalar sonucunda araştırma alanı için hesaplanan ortalama

ağırlık değer 12,6-28 arasında bulunmuştur. Bu değer katılımın eşik değerlerine göre

yapılan sınıflandırmaya göre 15 ve üstünde kalmaktadır. 19 ve üstü değer katılım

oranının çok iyi olduğunu gösterdiğinden SSMP’nda katılımın fonksiyonel boyutunun

çok yüksek olduğu söylenebilir.

Katılımın fonksiyonel boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik

değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda

verişmiştir.

Page 222: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

207

Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Sosyal Boyutunun ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

28 55,5

Katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 28, ortalama eşik

değerinin toplamı 55,5 olarak hesaplanmıştır. 55,5 > 28 olduğundan SSMP’nda

katılımın fonksiyonel boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin karşılaştırıması ile de

görülmüştür.

Katılımın fonksiyonel boyutunda çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor

olması bir gösterge olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında proje ekibinin ilgi

gruplarını bilgilendirmeye yönelik çaba gösterdiği ve ilgi gruplarını çalışmaların her

aşamasına katmaya çalışdığı görülmüştür. Araştırmaya katılanların %69’u tarafından

proje ekibinin kendilerini ve diğer ilgi gruplarını bilgilendirmek için girişimlerde

bulunduklarını vurgulamışlardır (Şekil 5.61).

Bilgilendirme

yapılmadı; 1; 3%

Kısmen

Bilgilendirme

Yapıldı; 11; 28%

Bilgilendirme

yapıldı; 28; 69%

Şekil 5.61 Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının bilgilendirilmesi durumu

Katılımın fonksiyonel boyutunda ilgi gruplarının faaliyetlere katılım sıklığı ve pek çok

faaliyet içinde bulunması durumu da önemlidir. SSMP’da da ilgi gruplarının proje

kapsamımda yürütülen çalışmalara ve faaliyelere genel olarak katılım sağladığı

görülmüştür (Şekil 5.62).

Page 223: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

208

25

3 51

62,5

7,512,5

2,5

0

10

20

30

40

50

60

70

Büyük bir kısmına Azına Çok azına Hiçbirine

Şekil 5.62 İlgi gruplarının proje faaliyetlerine katılım durumları

Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesinde ilgi gruplarının çalışmalardaki

rolü ve sorumlulukları ile katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusu da

sorgulanmıştır. Yapılan sorgulamaya göre ilgi gruplarının bazı sorumluluklar üstlendiği,

bu sorumluluğun genellikle edinilen bilgileri diğerleri ile paylaşma, toplantı yerinin

organizasyonu, ilgi grupları ile bağlantıya geçme konularının oluşturduğu görülmüştür

(Şekil 5.63).

23 2321

7

25

15

20,20% 20,20% 18,40% 6,10% 21,90% 13,20%0

5

10

15

20

25

30

Toplantıyerlerinin

organizasyonu

Katılımcılarlabağlantıyageçilmesi

Kurumsal veyerel bilginintoplanması

Kurumsal veyayerel

katılımcılarınbelirlenmesi

Edinilenbilgilerin

diğerleri ilepaylaşılması

Araziçalışmalarınınorganizasyonu

Şekil 5.63 İlgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin dağılımı durumu

Page 224: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

209

5.4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımcıların karar gücü boyutu

Araştırma kapsamında katılımın işlevsel boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı, - Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı - Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan görevlerin sayısı

(Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları) - Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) - Ortak alınan ana karar sayısı olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır.

SSMP’nda katılımcıları karar gücü boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan

göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.43’te

verilmiştir.

Çizelge 5.43 Katılımıncıların karar gücü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değerleri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0-4: 0-2) Min. Değer

Ortalama Değer

Maks. Değer

Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı

5 seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4

4 seçenek yeterli 3

3 seçenek idare eder 2

2 seçenek yetersiz 1

0-1 seçenek hiç 0

Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı

Tamamı 4 0 1 2 3 4

Büyük çoğunluğu 3

Kısmen 2

Çok azı 1

Hiçbiri 0

Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları

Evet 2 0 2

Hayır 0

Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)

Pek çok kararın alınmasında etkili 4 0 1 2 3 4

Bazı çalışmaların yürütülmesi 3

Bazı kararların alınması yönlen. 2

Sadece alınan kararlara katılım 1

Sadece dinleyici 0

Ortak alınan ana karar sayısı

5 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı 4 0 1 2 3 4

4 ortak alınan kararın varlığı 3

3 ortak alınan kararın varlığı 2

2 ortak alınan kararın varlığı 1

1-0Hiç karar alınmaması durumu 0

KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 4 8 12 18

Page 225: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

210

Çizelge 5.43’te verilen değerler dikkate alınarak katılımın karar gücü boyutu için

tanımlanan her bir göstergenin frekans dağılımı çizelge 5.44’te ve ağırlık değeri çizelge

5.45’de verilmiştir.

Çizelge 5.44 SSMP uygulanan katılımcıların karar gücü boyutunun frekans dağılımı

Gösterge 1. Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 5 seçenek çok yeterli 4 8 20,0% 4 seçenek yeterli 3 10 25,0% 3 seçenek idare eder 2 3 7,5% 2 seçenek yetersiz 1 0 10,0% 1-O hiç 0 19 47,5% Toplam 40 100

Gösterge 2. Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Tamamı 4 1 2,5% Büyük çoğunluğu 3 12 30,0% Kısmen 2 5 12,5% Çok azı 1 15 37,5% Hiçbiri 0 7 17,5% Toplam 40 100

Gösterge 3. Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 15 37,5% Hayır 0 25 62,5% Toplam 40 100 Gösterge 4. Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Pek çok kararın alınmasına etkili katılım 4 6 11,76% Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev 3 16 31,36% Bazı kararların alınmasında yönlendirici 2 17 33,32% Sadece alınan kararlara katılım 1 6 11,76% Sadece dinleyici 0 6 11,76% Toplam 51 100 Gösterge 5. Ortak alınan ana karar sayısı

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%)

5 ve üzerinde ortak alınan karar. 4 8 20,0%

4 ortak alınan kararın varlığı 3 8 20,0%

3 ortak alınan kararın varlığı 2 10 25,0%

2 ortak alınan kararın varlığı 1 7 17,5%

1-0Hiç karar alınmaması durumu 0 7 17,5%

Toplam 40 100

Page 226: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

211

Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı

Eşik Değeri

KATILIMIN KARAR GÜCÜ BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4

II1. KATILIM

IN KARAR GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ

GÖSTERGELER

Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı

5 seçenek çok yeterli 4 0

1 2 3 4 8

4 seçenek yeterli 3 10

3 seçenek idare eder 2 3

2 seçenek yetersiz 1 0

1-O hiç 0 19

Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı

Tamamı 4 0 1 2 3 4 1 Büyük çoğunluğu 3 12 Kısmen 2 5 Çok azı 1 15 Hiçbiri 0 7

Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları

Evet 2 0 2 15 Hayır 0

25

Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)

Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım

4 0

1 2 3 4 6

Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev alma

3

16

Bazı kararların alınmasında yönlendirici

2

17

Sadece alınan kararlara katılım

1

6

Sadece dinleyici 0 6

211

Page 227: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

212

Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık değerlendirmesi (devam)

Ortak alınan ana karar sayısı

4 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı

4 0

1 2 3 4 8

3 ortak alınan kararın varlığı

3

8

2 ortak alınan kararın varlığı

2

10

1 ortak alınan kararın varlığı

1

7

Hiç karar alınmaması durumu

0

7

KARAR GÜCÜ BOYUTUN EŞİK DEĞERİ 0 4 8 12 18 64x0 28x1 35x2 46x3 38x4

KARAR GÜCÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERLERİ TOPLAMI

42 0 28/10 70/10 138/10 152 /10

KATILIMCILARIN KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 2,8 7.0 13,8 15,2 KATILIMCILARIN KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 38.8

212

Page 228: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

213

Katılımcıların karar gücü boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda

verilmiştir.

Eşik Değeri Min. değer Ortalama değer Maks. değer

0 4 8 12 18

Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasında 0-4 aralığı

katılımın hiç olmadığı, 5-8 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 9-12 aralığı katılım

oranının orta düzeyde olduğu, 13-18 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 19 ve üstü ise

katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.

SSMP için katılıcıların karar gücü boyutu için hesaplanan ağırlık değer aşağıda

verilmiştir.

Katılımın karar gücü boyutu ağırlık değeri Min. değer Ortalama değer Mak. değer

0 2,8 7.0 13,8 15,2

Tanımlanan beş gösterge ve 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan

hesaplama sonucunda SSMP’da katılımın karar gücü boyutunun iyi olduğu

görülmüştür. Araştırma alanında maksimum ağırlık değer 13,8-15,2 olarak ölçülmüştür.

Bu değer yapılan sınıflandırmada 13-18 aralığında kalmaktadır. Bu aralık ise katılım

oranının iyi olduğu aralığı ifade etmektedir. Bu da katılımcıların karar vemede kısmen

etkin oldukları, çalışmalar içinde görev aldıklarını, sorumluluk üstlendiklerini

göstermektedir.

Katılımcıların karar gücü boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik

değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda

verişmiştir.

Katılımın Karar Gücü Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Karar Gücü Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

42 38,8

Page 229: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

214

Katılıcıların karar gücü boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 38,8, ortalama eşik

değerinin toplamı 42 olarak hesaplanmıştır. 38,8 < 42 olduğundan SSMP’nda

katılımın sosyal boyutunun çok iyinin altında yani iyi olduğu toplam değerlerin

karşılaştırıması ile de görülmüştür.

SSMP uygulanan proje kapsamında katılımcıların karar gücü boyutunun belirlenmesine

yönelik yapılan sorgulamada ilgi gruplarının yöneticiler ve proje ekibi tarafından verilen

bazı görevlerin yerine getirilmesinde sorumluluk üstlendikleri, karar verme

süreçlerinde çok etkili olmadıkları ancak kararların uygulanması sürecine daha etkin

katılım sağladıkları gözlemlenmiştir (Şekil 5.64 ve Şekil 5.65). Yapılan araştırma

sonucunda ilgi gruplarının katılımının genel olarak bilgi verme, bilgi alma, taraflarla

bağlantı kurma gibi uygulamalarla sınırlı kaldıkları öte yandan daha çok danışılan ve

bilgi veren konumunda oldukları görülmüştür.

6 6

16

6

17

30

7,40% 7,40% 19,80% 7,40% 21,00% 37,00%0

5

10

15

20

25

30

35

Sade

ce

dinleyici

Sadec

e alınan

kararlara

katılm

a

Yeni bazı

kararların

alınmasında

yönlendirici

Pek

çok

kararrın

alınmasınaetkili

olarak katılm

a

Bazı çalımaların

yürütülm

esinde

görev alm

a

Yaşad

ığım

ızalana yönelik

bilg

iyi paylaşm

a

Şekil 5.64 İlgi grupları tarafından üstlenilen sorumlulukların dağılımı durumu

Page 230: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

215

İlgi gruplarını belirleme; 9; 8%

Yaşadığımız alanla ilgili olarak alınan kararlara katılma; 17; 15%

Gelir ve geçim kaynaklarımızla ilgili konulara

katılma; 20; 18%

Faaliyetlerin sorumlularını

belirleme; 4; 4%

Yeni projeleri belirleme; 22;

19%

Bölgeleme çalışmasında yer alma; 12; 11%

Planlama çalışmasına

katılma; 13; 12%

Alan sınırlarını belirleme; 14;

13%

Şekil 5.65 İlgi gruplarının katılım sağladıkları faaliyetlerin dağılımı

Karar gücü boyutunda ilgi grupları ile birlikte alınan kararların plan, rapor ve

uygulamalara yansıması durumu katılım için belirleyici bir ölçüt olarak tanımlanmıştır.

SSMP’da ilgi grupları ile alınan kararların plan ve raporlara yansıması durumunu şekil

5.66’da verilmiştir.

Tamamı; 1; 3%Büyük çoğunluğu;

12; 29%

Kısmen; 5; 13%Çok azı; 15; 37%

Hiç biri; 7; 18%

Şekil 5.66 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıma oranı

İlgi grupları ile birlikte alınan kararların yeterince ilgili dokümanlara yansıtlamaması ve

uygulanamamasının nedenleri olarak: ilgi gruplarının katılımının ve uygulamaların

yönetiminde güçlükler ve sorunların yaşanması, mevzuat açısından kısıtların olması,

teknik personel ile ilgi grupları arasında anlaşmazlıkların yaşanması ve çalışmalar

esnasında teknik çalışanlar ile ilgi grupları arasında iletişim ve etkileşimi

kolaylaştıracak görevlilerin olmamasından kaynaklandığı belirlenmiştir (Şekil 5.67)

Page 231: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

216

Karar vericilerin yerel bilgiyi

benimsememesi; 9; 18%

Teknik personel ile ilgi grupları arasındaki

anlaşmazlıklar; 10; 20%

İletişim engelleri; 4; 8%

Politik nedenler; 4; 8%

Yönetim açısından güçlükler ve

sorunlar; 11; 23%

Mevzuat açısından kısıtlar; 11; 23%

Şekil 5.67 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların gerekli dokümanlara yansıtılmaması

nedenleri

Araştırma kapsamında katılımcıların sorumluluk alıp almamaları durumunun proje

çalışanları ile ilişkili olup olmadığı da araştırılmıştır (Şekil 5.68). Araştırma sonucunda

proje çalışanlarının ilgi gruplarının sorumluluk alma, kararlarda etkili olmalarını

sağlamaya yönelik çabalarının olduğu görülmüştür.

26

65

14

35

0

10

20

30

40

50

60

70

1 2

Proje çalışanları tarafındansorumluluk verildi

Proje çalışanları tarafındansorumluluk verilmedi

Şekil 5.68 Proje ekibinin ilgi gruplarına sorumluluk verilmesi konusundaki yaklaşımı

5.4.2.4 SSMP’nda katılımın yönü boyutu

Araştırma kapsamında katılımın yönü boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı,

- Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı,

Page 232: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

217

- Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı ve çeşitliliği,

- Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı,

- Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı olmak üzere beş

gösterge kullanılmıştır.

SSMP’da katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler,

dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.46’da verilmiştir.

Çizelge 5.46 Katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0–4: 0–2) Min. Değer

Kısmi Değer

Maks. Değer

Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı

Hiç direnç göstermedim 4 0 1 2 3 4

Çok az direnç gösterdim 3

Biraz direnç gösterdim 2

Fazla direnç gösterdim 1

Çok katı direnç gösterdim 0

Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı

Hiç direnç göstermedim 4 0 0 0 0 0

Çok az direnç gösterdim 3

Biraz direnç gösterdim 2

Fazla direnç gösterdim 1

Çok katı direnç gösterdim 0

Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği

Çok katı direnç gösterdim 4 0 0 0 0 0

Fazla direnç gösterdim 3

Biraz direnç gösterdim 2

Çok az direnç gösterdim 1

Hiç direnç göstermedim 0

Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı

4 ve üzeri seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4

3 yeterli 3

2 orta düzeyde yeterli 2

1 yetersiz 1

0 çok yetersiz 0

Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu

0-1 seçenek 4 0 1 2 3 4

2 seçenek 3

3 seçenek 2

4 seçenek 1

4 ve üzeri seçenek 0

0 3 6 9 12

Page 233: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

218

Çizelge 5.46’da verilen değerler dikkate alınarak katılımın yönü boyutu için tanımlanan

her bir göstergenin frekans değerlendirme sonuçları çizelge 5.47’de, ağırlık değeri

çizelge 5.48’de verilmiştir.

Çizelge 5.47 SSMP uygulanan katılımın yönü boyutunun frekans dağılımı Gösterge 1. Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç direnç göstermedim 4 18 45,0% Çok az direnç gösterdim 3 2 5,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Fazla direnç gösterdim 1 4 10,0% Çok katı direnç gösterdim 0 4 10,0% Toplam 40 100% Gösterge 2. Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç direnç göstermedim 4 18 45,0% Çok az direnç gösterdim 3 2 5,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Fazla direnç gösterdim 1 4 10,0% Çok katı direnç gösterdim 0 4 10,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok katı direnç gösterdim 4 4 10,0% Fazla direnç gösterdim 3 4 10,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Çok az direnç gösterdim 1 2 5,0% Hiç direnç göstermedim 0 18 45,0% Toplam 40 100% Gösterge 4. Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 ve üzeri seçenek çok yeterli 4 4 10,0% 3 yeterli 3 4 10,0% 2 orta düzeyde yeterli 2 8 20,0% 1 yetersiz 1 5 12,5% 0 çok yetersiz 0 19 47,5% Toplam 40 100% Gösterge 5. Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 üzeri seçenek 4 25 62,5% 4 seçenek 3 6 15,0% 3 seçenek 2 9 22,5% 2 seçenek 1 0 0-1 seçenek 0 0 Toplam 40 100%

Page 234: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

219

Çizelge 5.48 SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4

IV. K

ATILIM

IN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı

Hiç direnç göstermedim 4 0 1 2 3 4 18 Çok az direnç gösterdim 3 2 Biraz direnç gösterdim 2 12 Fazla direnç gösterdim 1 4 Çok katı direnç gösterdim 0 4

Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı

Hiç direnç göstermedim 4 Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim 0

Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği

Çok katı direnç gösterdim 4 Fazla direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Çok az direnç gösterdim 1 Hiç direnç göstermedim 0

Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı

4 üzeri seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4 4 4 yeterli 3 4 3 orta düzeyde yeterli 2 5 2 yetersiz 1 6 0-1 çok yetersiz 0 21

Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu

4 üzeri seçenek 4 0 1 2 3 4 0

3 seçenek 3 6

3 seçenek 2 9

2 seçenek 1 4

0-1 seçenek 0 21

KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 3 6 9 12 46x0 9x1 26X2 12X3 22x4

KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ T. 30 0/10 14/10 52/10 36/10 88/10

KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 1,4 5,2 3,6 8,8

KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 19

219

Page 235: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

220

Katılımın yönü boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.

Eşik Değeri Min. Değer Ortalama değer Maks. Değer

0 3 6 9 12

Katılımın yönü boyutu katılımcıların direnç gösterme ve direnç göstermeme durumları

dikkate alınarak 2 grup halinde sınıflandırılmıştır.

Katılımcıların çalışmalara olumlu bakma durumlarına göre:

0-3 aralığı çalışmalara çok az olumlu bakıldığı,

4-6 aralığı çalışmalara biraz olumlu bakıldığı,

7-9 aralığı çalışmalara orta düzeyde olumlu bakıldığı,

10-12 aralığı çalışmalara olumlu bakıldığı,

12 ve üstü çalışmalara çok olumlu bakıldığı, çalışmaların desteklendiği şeklinde

sınıflandırılmıştır.

Katılımcıların çalışmalara olumsuz bakma durumlarına göre:

0-3 aralığı çalışmalara çok az olumsuz bakıldığı,

4-6 aralığı çalışmalara biraz olumsuz bakıldığı,

7-9 aralığı çalışmalara orta düzeyde olumsuz bakıldığı,

10-12 aralığı çalışmalara olumsuz bakıldığı,

12 ve üstü çalışmalara çok olumsuz bakıldığı,çalışmaların desteklenmediği şeklinde

sınıflandırılmıştır.

SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.

Katılımın yönü boyutu ağırlık değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks.Değer

0 1,4 5,2 3,6 8,8

SSMP uygulanan proje kapsamında katılımın yönü boyutunun aldığı en yüksek ağırlık

değeri 8,8 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan sınıflandırmada 7-9

Page 236: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

221

aralığında kalmaktadır. Bu aralık ise çalışmalara orta düzeyde olumlu ve olumsuz

bakıldığını göstermektedir. Katılımın yönü boyutunda faaliyetin uygulanmasını

desteklemek öncelikli olabileceği gibi karşı duruşlarında olabileceği de beklenir

(Drijver 1993). SSMP’da uygulanan proje kapsamında katılımın yönü boyutunda

katılımcıların ne fazla direnç ne de fazla olumlu yaklaştıkları, katılımın yönü boyutunun

orta düzeyde kaldığı görülmüştür.

Katılımın yönü boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik değerin

toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda verişmiştir.

Katılımın Yönü Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Yönü Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

30 19

Katılımın yönü boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 19 ortalama eşik değerinin

toplamı 30 olarak hesaplanmıştır. 19 < 30 olduğundan SSMP’nda katılımın yönü

boyutunun orta veya düşük olduğu toplam değerlerin karşılaştırıması ile de görülmüştür.

Yapılan araştırmada katılımcıların direnç gösterme ve göstermeme nedenleri

sorgulanmıştır (Şekil 5.69).

46

7

10

14

19,50% 14,30% 16,70% 23,80% 33,30% 2,40%02468

10121416

Korunan alançalışanlarınagüvenmeme

Daha öncekiçalışmalarınyetersizliği

Verilen sözlerintutulmaması

Çalışmalarınsonuçlarınınbilinememesi

Bilgiyetersizliği

Nedensizolarak karşı

koyma

Şekil 5.69 İlgi gruplarının uygulamalara direnç göstermesinin nedenleri

Page 237: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

222

Katılımcıların uygulamalara direnç göstermesi, karşı duruş sergilemesinin en önemli

nedeninin bilgi yetersizliğinden kaynaklandığı görülmüştür. Ayrıca çalışmaların

sonuçlarının katılımcıları ve uygulama alanını nasıl etkileyeceğinin bilinmemesi, alana

yönelik daha önce verilen sözlerin tutulmamış olması ve daha önce uygulanan proje ve

çalışmaların sonuçlarının yetersizliği projeye karşı direnç gösterilmesinin nedenleri

olarak belirtilmiştir.

Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarının uygulamalara direnç göstermemeleri

ve olumlu davranışlar sergilemelerinin nedenleri ise projenin kişisel ilgi ve kişisel

gelişime katkı sağlayacağının düşünülmesi, proje ekibinin önceden tanınıyor olması ve

onlara güvenilmesi, yeni gelişmelerin ve süreçlerin merak edilmesi ile yeterli

bilgilendirmenin yapılmış olması olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.70).

11 119

10

4 4

22,40% 22,40% 18,40% 20,40% 8,20% 8,20%02468

1012

Yeni

gelişmelerin

ve

süreç

lerin

merak edilm

esi

Proje ekibinin

önce

den

tanınm

ası

Yeterli

bilgilendirm

enin

yap

ılmış olm

ası

Kişisel g

elişim

eka

tkı

sağlay

acağ

ının

düşü

nülm

esi

Ben

zer

çalış

malar

içinde

bulun

muş

olm

ak

Projeyi

haz

ırlığında

nbe

ri biliyor

olm

ak

Şekil 5.70 İlgi gruplarının direnç göstermemesi nedenleri

5.4.2.5 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın motivasyon boyutu

Araştırma kapsamında katılımın motivasyon boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan

girişimlerin çeşitliliği,

- Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin

mevcudiyeti,

- Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı

- Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği,

Page 238: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

223

- Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu olmak üzere beş

gösterge kullanılmıştır.

SSMP’da katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler,

dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.49’da verilmiştir.

Çizelge 5.49 Katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0–4: 0–2) Min. Değer

Ortalama Değer

Mak. Değer

Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

Yapılan girişimin 4 ve üstünde olması

4 0 1 2 3 4

3 olması 3

2 olması 2

1 olması 1

Hiç olmaması 0

Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti

Çok fazla girişim var 4 0 1 2 3 4

Fazla girişim var 3

Orta düzeyde girişim var 2

Az girişim var 1

Hiç girişim yok 0

Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı

Yeterli bütçe ayrıldı 2 0 1 2

Çok az bütçe ayrıldı 1

Hiç bütçe ayrılmadı 0

Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği

4 ve üstünde sağlanan fayda 4 0 1 2 3 4

3 farklı sağlanan fayda 3

2 farklı sağlanan fayda 2

1 farklı sağlanan fayda 1

0 fayda 0

Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu

Çok yarar sağlayacak 4 0 1 2 3 4

Yarar sağlayacak 3

Orta 2

Yarar sağlamayacak 1

Hiç yarar sağlamayacak 0

0 4 9 12 18

Page 239: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

224

Çizelge 5.49’da verilen değerler dikkate alınarak katılımın motivasyon boyutu için

tanımlanan her bir göstergenin frekans değerleri çizelge 5.50’de, ağırlık değeri çizelge

5.51’de verilmiştir.

Çizelge 5.50 SSMP’nda uygulanan katılımın motivasyon boyutunun frekans dağılımı

Gösterge 1. Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Yapılan girişimin 4 üstünde olması 4 13 32,5% 4 olması 3 9 22,5% 3olması 2 6 15,0% 2 olması 1 6 15,0% 0-1-Hiç olmaması 0 6 15,0% Toplam 40 100% Gösterge 2. Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok fazla girişim var 4 21 52,5% Fazla girişim var 3 7 17,5% Orta düzeyde girişim var 2 5 12,5% Az girişim var 1 5 12,5% Hiç girişim yok 0 2 5,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 5 12,5% Hayır 0 0 0% Bilmiyorum 1 35 87,5% Toplam 40 100% Gösterge 4. Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 üstünde sağlanan fayda 4 27 67,5% 4 farklı sağlanan fayda 3 1 2,5% 3 farklı sağlanan fayda 2 1 2,5% 2 farklı sağlanan fayda 1 4 10,0% 1+0 fayda 0 7 17,5% Toplam 40 100% Gösterge 5. Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok yarar sağlayacak 4 15 37,5% Yarar sağlayacak 3 20 50,0% Orta 2 2 5,0% Yarar sağlamayacak 1 3 7,5% Hiç yarar sağlamayacak 0 0 0 Toplam 40 100%

Page 240: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

225

Çizelge 5.51 SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4 V. K

ATILIM

IN M

OTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ

GÖSTERGELER

Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

Yapılan girişimin 4 üstünde olması

4 0 1 2 3 4 13

4 olması 3 9 3olması 2 6 2 olması 1 6 0-1-Hiç olmaması 0 6

Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti

Çok fazla girişim var 4 Fazla girişim var 3 Orta düzeyde girişim var 2 Az girişim var 1 Hiç girişim yok 0

Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı

Evet 2 0 1 2 5 Bilmiyorum 1 35 Hayır 0 0

Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği

4 üstünde sağlanan fayda 4 0 1 2 3 4 27 4 farklı sağlanan fayda 3 1 3 farklı sağlanan fayda 2 1 2 farklı sağlanan fayda 1 4 0 +1fayda 0 7

Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu

Çok yarar sağlayacak 4 0 1 2 3 4 15

Yarar sağlayacak 3 20

Orta 2 2

Yarar sağlamayacak 1 3

Hiç yarar sağlamayacak 0 0

MOTİVASYON BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 3 7 9 14 39x0 13x1 44X2 30X3 60x4

MOTİVASYON BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞ. T. 33 0 13 88 90 240

KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0/10 13/1

0 88/10 90/10 240/10

KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIKLI DEĞERİ 0 1,3 8,8 9 24

KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARININ TOPLAMI 43,1

225

Page 241: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

226

Katılımın motivasyon boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.

Eşik Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer

0 3 7 9 14

Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-3

aralığı katılımın hiç olmadığı, 4-7 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 8-9 aralığı

katılımın orta düzeyde olduğu, 10-14 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 15 ve üstü ise

katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.

SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.

Katılımın motivasyon boyutu ağırlık değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer

0 1,3 8,8 9 24

SSMP uygulanan proje kapsamında katılımın motivasyon boyutunun aldığı en yüksek

ağırlık değeri 24 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan

sınıflandırmada 15 ve üstünde kalmaktadır. Bu aralık katılım oranının çok iyi olduğunu

göstermektedir.

Katılımın motivasyon boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik

değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda

verilmiştir.

Katılımın Motivasyon Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Motivasyon Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

33 43,1

Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 43,1 ortalama eşik değerinin

toplamı 33 olarak hesaplanmıştır. Katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlıklı ortalaması

toplamı ortalama eşik değerinin toplmından yüksektir. Bu durum da SSMP’nda

uygulanan katılımın motivasyon boyutunun çok iyi olduğunu göstermektedir.

Page 242: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

227

Katılımın motivasyon boyutunda katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğinin

artırılması için bazı olanakların sunulması önemlidir. SSMP’ndaki uygulamalara ilgi

gruplarının katılımını harekete geçirmek ve katılmcıların istekliliğini artırmak için bazı

araçlar kullanılmıştır. Bunlar şekil 5.71’de verilmiştir.

Promosyonel ve tanıtıcı materyaller sunuldu; 24; 17%

Ortak kampanyalar düzenlendi; 12; 9%

Proje ekibi proje alanında sosyal

etkinliklere katılım sağladı; 14; 10%

İdareciler ilgi gruplarını daha sık

ziyaret etti ve dinledi; 23; 16%

Proje alanındaki yerleşimlerin ve okulların bazı ihtiyaçları

karşılandı; 9; 6%

Çalışmalara katılım için ulaşım

imkanları sağlandı; 18; 13%

Başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri düzenlendi;

27; 20%

Bazı finansal destekler sağlandı;

13; 9%

Şekil 5.71 SSMP’ndaki proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımını deseteklemeye ve

istekliliğini artırmaya yönelik yapılan girişmler

Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarının katılımının harekete geçirilmesi ve

istekliliğinin artırılmasına yönelik başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri

düzenlendiği, alanı ve projeyi tanıtıcı materyallerin hazırlandığı ve ilgi gruplarıyla

paylaşıldığı, proje çalışanları dışında idarecilerin sık sık alanı ziyaret ettiği ve alanın

sorunları ile ilgilendiği, ilgi gruplarının katılımını kolaylaştırmak için ulaşım

imkanlarının sağlandığı vurgulanmıştır.

Araştırmaya katılanlar tarafından projenin ilgi gruplarına bazı yararlar sunmasının da

motivasyonu artırdığı belirtilmiştir. Bunlardan bazıları ilgi gruplarının yaşadıkları alanı

ve kaynak değerlerini daha iyi tanıma fırsatı bulmaları, başka insanları tanıma imkanı

elde etmeleri, yeni konuları öğrenme ve bunun sonucunda hem kişisel kapasitelerinin

gelişmesi ve hem de araştırma isteklerinin artması olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.72).

Page 243: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

228

28 29 2622 19

3126

15,50% 16,00% 14,40% 12,20% 10,50% 17,10% 14,40%05

101520253035

Yeni konularıöğrenme

imkanı verdi

Başkainsanlarıtanıma ve

sosyal statükazandırdı

Öğrenme vetanımaisteğimiartırdı

Kendimizidaha iyiifade

edebilmeimkanısağladı

kendimizegüveni artırdı

Bölgeyi vekaynaklarıaha iyitanımaimkanısundu

Kişiselkapasiteningelişmesinidestekledi

Şekil 5.72 SSMP’da uygulanan projenin ilgi gruplarına sağladığı yararlar

5.4.2.6 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın memnuniyet boyutu

Araştırma kapsamında katılımın memnuniyet boyutun ölçülmesi amacıyla:

- Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı,

- Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı,

- Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki

memnuniyet düzeyi,

- Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı,

- Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır.

SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan

göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.52’de

verilmiştir.

Page 244: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

229

Çizelge 5.52 Katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

(0–4: 0–2) Min. Değer

Ortalama Değer

Maks. Değer

Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

Çok memnun 4 0 1 2 3 4

Memnun 3

Orta 2

Memnun değil 1

Hiç memnun değil 0

Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı

Hiç memnun değil 4 0 1 2 3 4

Memnun değil 3

Orta 2

Memnun 1

Çok memnun 0

Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi

Çok memnun 4 0 1 2 3 4

Memnun 3

Orta 2

Memnun değil 1

Hiç memnun değil 0

Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı

Çok memnun 4 0 1 2 3 4

Memnun 3

Orta 2

Memnun değil 1

Hiç memnun değil 0

Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

Çok memnun 4 0 1 2 3 4

Memnun 3

Orta 2

Memnun değil 1

Hiç memnun değil 0

0 5 10 15 20

Çizelge 5.52’de verilen değerler dikkate alınarak katılımın memnuniyet boyutu için

tanımlanan her bir göstergenin frekans değeri çizelge 5.53’te, ağırlık değeri çizelge

5.54’te verilmiştir.

Page 245: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

230

Çizelge 5.53 SSMP’nda uygulanan katılımın memnuniyet boyutunun frekans dağılımı

Gösterge 1. Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 30 75,0% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 3 7,5% Memnun değil 1 4 10,0% Hiç memnun değil 0 1 2,5% Toplam 40 100% Gösterge 2. Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç memnun değil 4 1 2,5% Memnun değil 3 4 10,0% Orta 2 3 7,5% Memnun 1 2 5,0% Çok memnun 0 30 75,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 19 47,5% Memnun 3 5 12,5% Orta 2 4 10,0% Memnun değil 1 5 12,5% Hiç memnun değil 0 7 17,5% Toplam 40 100% Gösterge 4. Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 21 52,5% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 8 20,0% Memnun değil 1 7 17,5% Hiç memnun değil 0 2 5,0% Toplam 40 100% Gösterge 5. Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 26 65,0% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 6 15,0% Memnun değil 1 2 5,0% Hiç memnun değil 0 4 10,0% Toplam 40 100%

Page 246: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

231

Çizelge 5.54 SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değerlendirmesi

GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri

KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN AĞIRLIK DEĞERİ

(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4

VI. KATILIM

IN M

EMNUNİY

ET BOYUTU İLE İLGİLİ

GÖSTERGELER

Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

Çok memnun 4 0 1 2 3 4 30 Memnun 3 2 Orta 2 3 Memnun değil 1 4 Hiç memnun değil 0 1

Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı

Hiç memnun değil 4 0 1 2 3 4 1 Memnun değil 3 4 Orta 2 3 Memnun 1 2 Çok memnun 0 30

Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi

Çok memnun 4 0 1 2 3 4 19 Memnun 3 5 Orta 2 4 Memnun değil 1 5 Hiç memnun değil 0 7

Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı

Çok memnun 4 0 1 2 3 4 21 Memnun 3 2 Orta 2 8 Memnun değil 1 7 Hiç memnun değil 0 2

Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

Çok memnun 4 0 1 2 3 4 26

Memnun 3 2

Orta 2 6

Memnun değil 1 2

Hiç memnun değil 0 4

MEMNUNİYET BOYUTUNORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 5 10 15 20 44X0 20x1 24x2 15x3 97x4

KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN EŞİK DEĞERLERİ T. 50 0 20 48 45 388

KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 20/10 48/10 45/10 388/

10

KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 2 4,8 4,5 38,8

KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 50,1

231

Page 247: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

232

Katılımın memnuniyet boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.

Katılımın memnuniyet Boyutu Eşik Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer

0 5 10 15 20

Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-5

aralığı katılımın hiç olmadığı, 6-10 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 11-15 aralığı

katılımın orta düzeyde olduğu, 16-20 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 21 ve üstü ise

katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.

SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.

Katılımın Memnuniyet Boyutu Ağırlık Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer

0 2 4,8 4,5 38,8

SSMP’nda uygulanan proje kapsamında katılımın memnuniyet boyutunun aldığı en

yüksek ağırlık değeri 38,8 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan

sınıflandırmada 21 ve üstü aralığında kalmaktadır. Memnuniyet boyutunun mak. Ağırlık

değeri 50.1 olarak hesaplandığından çalışma alanında katılımın memnuniyet boyutunun

çok iyi olduğu görülmektedir.

Katılımın memnuniyet boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik

değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda

verişmiştir.

Katılımın Motivasyon Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı

Katılımın Motivasyon Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı

50 50.1

Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 50.1 ortalama eşik değerinin

toplamı 50 olarak hesaplanmıştır. 50.1 yaklaşık olarak 50’ye eşittir. Bu durum

Page 248: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

233

SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin

karşılaştırıması ile de görülmüştür.

Projenin etkinliği konusunda ilgi gruplarının memnuniyet düzeyi; 2000-2004, 2005-

2008 ve 2008 sonrası olmak üzere üç dönem olarak ve projenin kişisel, mesleki ve alana

uygulanması konularında sağladığı yaralar dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Bu

yaklaşım hem yıllar arası ve hemde kişisel ve alansal yansımalarının karşılaştırılmasına

olanak vermiştir. Araştırmaya katılanların memnuniyet düzeyi projenin süresince

birbirine yakınken proje sonrasında çok memnun olanlar ve hiç memnun olayanların

sayısında farklılık gözlenmiştir. Memnun olan ve orta derecede memnun olanların bir

kısmı çok memnun ve hiç memnun değile doğru bir eğilim göstermiştir. Projenin ikinci

yarısında memnun olayanların oranı azalırken, proje sonrasında memnun olayanların

oranında artış olmuştur. Aynı şekilde çok memnun olanların sayısında da artış olmuştur

(Çizelge 5.55 ve Şekil 5.73). Araştırmaya katılanlar farklılığın nedeninin projenin

sonuçlarının kişisel ve alana olan yansımasıyla ve beklentilerinin karşılanıp

karşılanmaması ile bağlantılı olduğu görülmüştür.

Çizelge 5.55 Projenin etkinliği konusunda memnuniyet düzeyinin dönemlere göre durumu

2000–2004

2005–2008 2008 sonrası

2000–2004

2005–2008 2008 sonrası

Sayı Sayı Sayı Oran % Oran % Oran % Çok memnun

14 14 19 35 35 47,5 Memnun 9 14 5 22,5 35 12,5 Orta 7 6 4 17,5 15 10 Memnun değil 4 4 5 10 10 12,5 Hiç memnun değil 6 2 7 15 5 17,5

Page 249: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

234

0

10

20

30

40

50

sayı Sayı Sayı Oran % Oran % Oran %

2000-2004 2005-2008 2008sonrası

2000-2004 2005-2008 2008sonrası

Çok memnun

memnun

Orta

Memnun degil

Hiç memnun değil

Şekil 5.73 Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinin dönemlere göre

dağılımı

Proje alanında ilgi gruplarının memnuniyet düzeyinin değerlendirilmesi için proje

sonuçlarının 2008 yılından sonraki dönemde uygulamalara ne kadar yansıtıldığı konusu

da sorgulanmıştır. Katılımcıların % 64 gibi büyük bir bölümü kısmen yansıtıldığı

görüşünü bildirirken yalnızca % 13’ü tamamının yansıtıldığını belirtmiştir (Şekil 5.74).

Hiç yansıtılmadı; 1; 3%

Yansıtılmadı; 7; 17%

Orta; 1; 3%

Tamamen yansıtıldı; 5; 13%

Kısmen yansıtıldı; 26; 64%

Şekil 5.74 Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki uygulamalara yansıtılması durumu

Projenin mesleki gelişim, kişisel gelişim ve alan uygulamasına sağladığı yararlara

yönelik memnuniyet düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılan sorgulamada araştırmaya

katılanların memnuniyet düzeyi çok yüksek olarak belirlenmiştir (Şekil 5.75).

Page 250: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

235

010203040506070

Sayı Sayı Sayı Oran Oran Oran

MelekiGelişim

Kişiselgelişim

Alanuygulaması

Meslekigelişim

Kişiselgelişim

Alanuygulaması

Çok memnun

Memnun

Orta

Memnun değil

Hiç memnun değil

Şekil 5.75 Projenin kişisel, mesleki ve alan uygulamasına sağladığı yararlara yönelik

memnuniyet düzeyi

SSMP’nda 2000-2008 yılları arasında uygulanan proje kapsamında gerçekleştirilen

katılımcı sürecin değerlendirilmesi sonucu ulaşılan toplam ağırlık değer eşik değer ile

karşılaştırmalı olarak çizelge 5.56’da verilmiştir.

Page 251: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

236

Çizelge 5.56 SSMP’nda katılımın oranının belirlemek için tanımlanan 6 boyut için hesaplanan eşik değerler ve ağırlık değerlerin karılaştırılması

KATILIMIN BOYUTLARI

SSMP KATILIM İÇİN EŞİK DEĞERLER

TOPLAM EŞİK DEĞER

AĞIRLIKLI ORTALAMALAR TOP.

SSMP KATILIM İÇİN AĞIRLIK DEĞERLER

Minimum

Kısmi Değer

Maksimum Minimum OrtalamaDeğer

Maksimum

KATILIMIN

SOSYAL BOYUTU

0 4 9 12 18 43 47,8 0 3,4 7,4 13,8 23,2

KATILIMIN

FONKSİYONEL

BOYUTU

0 2 6 6 14 28 55,5 0 1,1 13,8 12,6 28

KATILIMIN

KARAR GÜCÜ

BOYUTU

0 4 8 12 18 42 38,8 0 2,8 7,0 13,8 15,2

KATILIMIN

YÖNÜ BOYUTU

0 3

6 9

12

30 19 0 1,4 5,2 3,6 8,8

KATILIMIN

MOTİVASYON

BOYUTU

0 3 7 9 14 33 43,1 0 1,3 8,8 9,0 24

KATILIMIN

MEMNUNİYET

BOYUTU

0 5

10 15

20

50 50,1 0 2 4,8 4,5 38,8

TOPLAM SKOR DEĞERİ

0

21

46

63

90

226

254,3

0 12 47 57,3 118

236

Page 252: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

237

SSMP’nda katılımın etkisinin ölçülmesini sağlayacak göstergelerin değerlendirilmesi ve

katılımın 6 boyutunun ağırlıklı ortalamalarının alınmasından sonra her boyutun %

ifadeleri hesaplanmış olup sonuçlar çizelge 5.57’de ve şekil 5.76’da verilmiştir.

Çizelge 5.57 SSMP için hesaplanan katılımın boyutlarının % olarak ifadesi Boyutların ağırlıklı ortalamalarının toplamı= 254,3

-Katılımın sosyal boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı= 47,8

-Katılımın fonksiyonel boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=55,5

-Katılımın karar gücü boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=38,8

-Katılımın yönü boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=19

- Katılımın motivasyon boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı =43,1

- Katılımın memnuniyet boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=50,1

Katılımın sosyal boyutunun (KSB) %= 47,8 / 254,3X100= % 18,80 Katılımın fonksiyonel boyutunun (KFB) %= 55,5 / 254,3X100= % 21,82 Katılımın karar gücü boyutunun (KKGB)%= 38,8 / 254,3X100= % 15,25 Katılımın yönü boyutunun (KYB)%= 19/ 254,3X100= % 7,47 Katılımın motivasyon boyutunun (KMoB)%= 43,1 / 254,3X100= % 17,0 Katılımın memnuniyet boyutunun (KMeB) %=50,1 / 254,3X100= % 19,70

18,80%21,82%

15,25%

7,47%

17,00%19,70%

0,00%

5,00%

10,00%

15,00%

20,00%

25,00%

Katılımınsosyalboyutu

katılımınfonksiyonel

boyutu

Katılımınkarar gücüboyutu

Katılımınyönü boyutu

Katılımınmotivasyonboyutu

Katılımınmemnuniyet

boyutu

Katılımın Boyutları

% Katılım oranları

Şekil 5.76 SSMP’nda uygulanan katılımın, katılımın 6 boyutuna göre % dağılım oranı

Yapılan değerlendirme sonucunda katılımın fonksiyonel boyutunun en yüksek olduğu

görülmüşür. Bu sonuç ilgi gruplarının SSMP’nda uygulanan proje kapsamında sürece

etkin ve sorumluluk alarak katılım sağladıklarını göstermektedir.

Page 253: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

238

Değerlendirme sonucunda katılımın yönü boyutunun en düşük oranda çıktığı

görülmüştür. Bu sonuç ise ilgi gruplarının uygulamalara karşı olumlu-olumsuz

tepkilerinin orta seviyede kaldığını göstermektedir.

Genel sonuç olarak katılımın boyutlarının KFB> KMeB>KSB>KMoB>KKGB> KYB

olduğu görülmüştür.

5.4.2.7 Sultan Sazlığı Milli Parkı için katılım oranı

SSMP için katılımın boyutları dikkate alınarak yapılan hesaplamayı takiben alan için

katılımın % oranı hesaplanmıştır. SSMP’nda katılımın oranı %55,2, %5 hata payı ile

toplam %60,2 olarak belirlenmiştir (Çizelge 5.58).

Çizelge 5.58 SSMP için katılım % oranı Toplam işaretlenen soru sayıları; k0 = 6 boyut için toplam “sıfır” işaretleyenlerin sayısı = 257 k1 = 6 boyut için toplam “bir” işaretleyenlerin sayısı = 117 k2 = 6 boyut için toplam “iki” işaretleyenlerin sayısı =233 k3 = 6 boyut için toplam “üç” işaretleyenlerin sayısı = 191 k4 = 6 boyut için toplam “üç” işaretleyenlerin sayısı = 344 K= k0 + k1 + k2 + k3 + k4 = 257 + 117 +233+191+ 344 = 1142 K = İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması 0x257+1 x 117+2 x 233+3x191+4 x344 2530 K= = = 2,21 1142 1142 C= Katılımın % oranı Soruların değerlendirme aralığı= 0,1,2,3,4 (4 aralık) İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması 2.21 C= X100 = = %55,2 Değerlendirme aralığı 4 SSMP’da katılım oranı %5 hata payı + %55,2 = %60,2’dir.

Page 254: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

239

SSMP’nda katılımın altı boyutu ile yapılan değerlendirme sürecinde genel olarak

katılım oranının iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

SSMP için belirlenen toplam katılım oranı %60,2’dir. Toplam katılım oranına göre

katılımın altı boyutunun % oranları aşağıdaki gibidir.

Katılımın sosyal boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %11,31

Katılımın fonksiyonel boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %13,13

Katılımın karar gücü boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %9,18

Katılımın yönü boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %4,49

Katılımın motivasyon boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %10,23

Katılımın memnuniyet boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %11,85

Araştırma kapsamında yapılan sorgulama SSMP için tanımlanan üç farklı ilgi grubuna

yönelik yapılmıştır. Gruplar arasındaki skor puan ortalamaları arasında fark olup

olmadığı ANOVA analizi ile incelenmiştir. Buna göre ANOVA Analizi kapsamında

grup skor değerlerinin istatistiksel olarak ifadesi çizelge 5.59’da verilmiştir.

Çizelge 5.59 Gruplar arası skor değerlerin istatistiksel olarak karşılaştırılması

Gruplar Katılımcı Sayısı Değer

Standart sapma

Standart hata

Değerler için güven Aralığı 95%

Min. Maks. En düşük sınır En üst sınır

1.grup (kamu kurum ve kuruluşları)

10 64,50 11,453 3,622 56,31 72,69 37 77

2.grup (yerel STK temsilcileri)

6 61,00 21,661 8,843 38,27 83,73 19 77

3.grup (Yöre halkı-muhtarlar)

24 56,29 17,719 3,617 48,81 63,77 19 80

Toplam 40 59,05 16,984 2,685 53,62 64,48 19 80

Çizelge incelendiğinde skor değeri en yüksek olan grubun kamu kurum ve

kuruluşlarından oluşan birinci grubun olduğu görülmektedir. Birinci grubun skor değeri

64,50, ikinci grubun skor değeri 61,00 ve üçüncü grubun skor değeri 56,29’dur. Bu

durum gruplar arasında çok önemli farkın olmadığını göstermektedir. Nitekim üç

Page 255: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

240

grubun ortalaması alındığında 61 değerine ulaşılmaktadır. Skor değer

sınıflandırmasında 49–66 aralığı katılım oranının kısmi değerin üstünde ve iyi olduğu

aralıktır. Grupların aynı sınıf aralığında olmasından dolayı istatistiksel olarak da bir

farkın çıkmaması olası ve beklenen bir sonuçtur.

Çizelgede standart sapma değerleri en küçük olan grup sırasıyla birinci grup (12,886),

üçüncü grup (19,640) ve ikinci grup (23,173)’tur. Buna göre birinci grup diğer gruplara

göre en homojen gruptur. Ortalama ve standart sapmalar birlikte değerlendirildiğinde

birinci grubun en iyi katılım süreci karakteristiği gösterdiği söylenebilir.

%95 güven aralıkları için hazırlanan şekle bakıldığında (Şekil 5.77) bu durum daha net

görülmektedir. Ancak grupların güven aralıklarının birbirini kesmesi, grupların skor

değer ortalamaları arasında bir fark olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla birinci grup

en iyi olmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturamamaktadır.

Şekil 5.77 Grup ortalamalarının %95 güven aralıkları durumu

Page 256: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

241

Gruplar arasındaki farklılığı istatistiksel olarak ortaya koymaya yönelik yapılan

ANOVA analizi sonucunda grupların skor ortalamaları arasında istatistiksel olarak

anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür (P>0,05) (Çizelge 5.60). Dolayısıyla, bu üç

grubun benzer katılım süreci karakteristiği gösterdiği söylenebilir.

Çizelge 5.60 Grupların skor ortalamalarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi

SKOR

Kareler toplamı

Serbestlik

derecesi

Kareler

ortalaması

Hesap

değeri (F

değeri)

Anlamlılık

oranı (0.05

oranı)

Gruplar arası 502,442 2 251,221 ,865 ,429

Gruplar içi 10747,458 37 290,472

Toplam 11249,900 39

Page 257: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

242

6. TARTIŞMA VE SONUÇ

Günümüzde doğal kaynakların yönetiminde, koruma ve bilimsel amaçlarla birlikte,

sosyal ve ekonomik amaçların da dikkate alındığı bir süreç daha yaygın biçimde

görülmeye başlanmıştır. Bu süreçte, korunan alanların belirlenmesinde ve yönetim

biçimlerinde alanın sosyo-kültürel özellikleri ve yerel halkın ihtiyaçları daha belirgin

olarak ele alınmaktadır. Korunan alanların, sadece teknik ve merkeziyetçi yaklaşımlarla

korunmasına dönük yöntemlerin yerini, “katılımcı yönetim yaklaşımları” almaktadır.

Korunan alanlarla ilgili süreçlerde, katılımcı yönetim yaklaşımlarının uygulanması ile

ilgi grupları arasındaki çatışmalar azalmakta, kamu-ilgi grupları arasındaki iletişim

güçlenmekte, işbirliği artmaktadır. Bu yaklaşımla, ilgi gruplarının alanı sahiplenmeleri

artmakta, kaynak değerlerinin korunması ve alanın yönetimine yönelik daha fazla

destek sağlanmaktadır. Koruma ve sürdürülebilir gelişme arasında ilişki kurulmasıyla,

koruma-kullanma dengesinin oluşturulmasına daha fazla destek alınmaktadır. Yerelden

ulusal düzeye, uygulayıcılardan kullanıcı ve karar vericilere kadar güçlü bir iletişim

ağının kurulmasıyla, doğal kaynakların karşı karşıya kalabilecekleri çeşitli baskıların

azaltılması, alana daha fazla finansal ve teknik kaynağın yönelmesi mümkün

olmaktadır.

İlgi gruplarının katılımının sağlanması ve korunan alanlarla ilgili çalışmalarda tüm

taraflar arasında uzlaşı sağlanarak faaliyetlerin yürütülmesi, öncelikle sosyal ve kültürel

yapı ile alana ve bölgeye özgü değerler ve yaklaşımlara uygun politikaların ve

kurumsal yapının oluşturulmasını, yasal çerçevenin belirlenmesini gerektirmektedir.

Etkin bir katılım sürecinin yaşanması için; kurumsal yapı içinde katılım

mekanizmalarının varlığı, karar alma süreçlerinin esnek ve şeffaf olması, kurumsal ve

bireysel katılımcılık kültürünün mevcudiyeti ve yaygınlığı, katılım için yeterli finansal

olanakların bulunması, katılımı sağlayacak ve yönetecek yeterli donanım ve kapasitede

personelin bulunması ile zaman ve isteklilik gereklidir.

Korunan alanlardaki uygulamalara ilgi gruplarının katılımı daha fazla zaman, maliyet,

çaba ve eğitim ihtiyacı gerektirmektedir. Ancak katılım sayesinde hakkaniyet, şeffaflık,

Page 258: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

243

sürdürülebilirlik, bütünleşme ile üretkenlik ve verimlilik sağlanmasıyla alanın daha

fazla sahiplenilmesi, kaynakların sürdürülebilir yönetimi, koruma-kullanma açısından

dengenin kurulması ve kaynakların etkin yönetimi desteklenmektedir.

Katılımcılık; pasif katılım, bilgi vererek, fikir bildirerek, işlevsel katılım, interaktif-

etkileşimli katılım ve yönetim kontrolüne sahip katılım gibi farklı düzey ve derecelerde

olabilmektedir. Katılımın farklı düzey ve dereceleri, korunan alanların özelliklerine,

yönetimin amaçlarına, ilgi gruplarına, kurumsal ve yasal çerçeveye bağlı olarak

değişiklik gösterebilir. Ancak önemli olan, en verimli katılım düzeyinin kullanılmasına

yönelik çabanın harcanmasıdır.

Koruma, yönetimi geliştirme ve planlama ile izleme ve değerlendirme süreçlerinde,

yöre halkının, grupların, kurumların, organizasyonların ve bireylerin olumlu

etkilenmesi, katılım süreçlerini olumlu yönde destekleyen önemli bir unsurdur. Dil

birliğini sağlamak, katılımcıların birbirini etkileyerek öğrenmeyi/bilgi paylaşımını

gerçekleştirmek, birbirini anlayabilmek, toplu/birlikte değerlendirme yapabilmek, fikir

değişiminde bulunmak gibi katılım araçları da katılımın ayrılmaz bir parçasıdır.

Hatalı veya eksik bilgilendirme sonucu alınan kararlar nedeniyle olabilecek çatışmaların

önüne geçmek, çalışma konusuna ilişkin yanlış anlamaları önlemek için ilgi grupları ile

birlikte çalışılması gerekmektedir. Katılımcılıkta, katılım sağlayan ilgi gruplarının görüş

ve bakış açıları ile ihtiyaçları üzerinde odaklanılarak karar verilmesi başarıyı

artırmaktadır.

Katılım konusunda küresel ölçekte çok sayıda çalışma yürütülmektedir. Özellikle

korunan alanlarla ilgili süreçlere ilgi gruplarının katılımının önemi, katılımcı

yaklaşımlardan elde edilen sonuçların farklılığı, bu sonuçların uygulanabilirliğine

yönelik çalışmalar, en çok rastlanılan çalışmalar arasındadır. Bu çalışmalar yanında,

korunan alanların etkinliğinin ve korunan alan planlamasına farklı ilgi gruplarının

katılımının etkisinin göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda

yapılan çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak katılımcı yaklaşımla yürütülen bir

Page 259: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

244

uygulamanın sonrasında, ilgi gruplarının katılım oranı ve izlenen katılımcı sürecin

etkisinin göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yeterli

araştırma bulunmamaktadır.

Türkiye’deki korunan alan çalışmalarında katılımcı sürece bakıldığında, katılımcılık

anlayışının büyük ölçüde yürütülen projelerin süresi ile sınırlı olduğu görülmektedir.

Proje ekibinin kurum personeli olmaması, proje bitiminde uygulamayı üstlenecek,

süreci yönetecek yeterli donanıma sahip kişilerin eksikliği gibi olumsuzluklar, bunun en

önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Proje sonrasında katılımcı süreç için yeterli

bütçenin ve zamanın ayrılmaması, katılımcı uygulamalara yönelik yasal ve yönetsel

eksiklikler ve katılımcı sürecin öncelik olarak görülmemesi, söz konusu olumsuzluğa

yol açan diğer nedenler olarak sayılabilir.

Tez çalışması kapsamında korunan alanlarda yapılan çalışmaların yasal ve yönetsel

çerçevesi ile belirleme, planlama, yönetim ve uygulama süreçleri de dahil tüm aşamalar

değerlendirilmiş ve mevcut durum bir bütün olarak ele alınmıştır. Ayrıca, farklı

birimlerin sorumluluğu altındaki korunan alanlarda yürütülen çalışmalar, katılımcılık

açısından karşılaştırılmıştır. Mevcut durumun bu yönüyle karşılaştırmalı olarak

saptanması, mevcut bilgi eksikliğini kapatma yönünde önemli bir adım olarak

görülmektedir.

Mevcut durumun belirlenmesinin yanısıra korunan alanların belirlenmesi ve

planlanması süreçlerinin ilgi gruplarının tanımlanması ve ilgi gruplarının katılım

düzeyi-katılım biçiminin ortaya konması açısından da önemlidir.

Bu çalışmada SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin etkisinin ölçülmesi ve

değerlendirilmesi amacıyla katılımın altı boyutunu yansıtan göstergeler kullanılmıştır.

Katılımın göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi ve araştırma alanında

uygulanan katılımcılığın oransal olarak ortaya konması bu çalışmanın en önemli

sonuçlarından biridir. Yapılacak benzeri çalışmalarda bu çalışmada kullanılan

değerlendirme yönteminin ve göstergelerin yönlendirici olacağı düşünülmektedir.

Page 260: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

245

Drijver (1990)’ın önerdiği katılımın sosyal, işlevsel, karar verme gücü, yönü ve

katılımcıların motivasyonu boyutunun yanısıra Anonim (2008e)’den yararlanılarak

katılımın memnuniyet boyutu da değerlendirilmiştir.

SSMP’nda uygulanan katılımcı süreç, göstergeler kuklanılarak ölçülmüş ve

değerlendirilmiştir. Bu yaklaşım Brody (2003) ile benzerlik göstermektedir. Ancak

Brody (2003) de kullanılan her bir boyutun altındaki göstergeler farklı sayıda iken bu

çalışmada kullanılan boyutların altındaki göstergeler eşit sayıda alınmıştır. Ayrıca yine

Brody (2003) de her bir gösterge 0-2 aralığında değerlendirilirken, bu çalışmada anket

sorusu tipine göre 0-2 ve 0-4 aralığında değerlendirme yapılmıştır. Brody (2003) her

bileşenin skorlarını toplayarak toplam puanına ulaşmış, bu çalışmada ise işaretlenen

soru sayısının ağırlık ortalamasının değerlendirme aralığına bölünmesi ve 100 ile

çarpılması ile katılımın yüzde oranına ulaşılmıştır.

Brody (2003) planlama süreçlerine anahtar ilgi gruplarının temsiliyetinin ve özel ilgi

gruplarının katılımının daha yüksek kalitede bir planın hazırlanmasını sağladığını

belirtmiştir. Özellikle STK’lar ile çevresel grupların planlama sürecini olumlu

etkilediği, yerel hükümet kurumlarının varlığının ise olumsuz etkisinin olmasına

rağmen istatistiksel olarak önemli olmadığı ancak kamu kurumlarının planın niteliğini

artırabileceği belirtmiştir. Bu çalışmada kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar ve yöre

halkı-muhtarlardan oluşan üç farklı grubun sürece olan etkilerinin karşılaştırılmasında

kamu kurum ve kuruluşları ile STK’ların etkisinin yüksek olduğu, yöre halkı-

muhtarların katılımının süreçte etkisinin daha az olduğu belirlenmiştir. Ancak üç grup

arasındaki farkın istatistiksel olarak önemli olmadığı gözlenmiştir. Bu durum Brody

(2003) tarafından yapılan çalışma ile örtüşmektedir.

Annorbah-Sarpei vd. (1993) uygulamalarda yaşanan olumsuzlukların ortadan

kaldırılmasının yöre halkının süreçlere doğrudan katılımı ile sağlanabileceğini, halkın

katılımı için de motivasyon ve teşvikin önemli bir unsur olduğunu belirtmiştir. Ayrıca

teknolojik gelişmelerin mevcut kültürel değerler, ekonomik sistem ve yerel sosyal

yapıya entegre edilmesi durumunda başarının artabileceğini ortaya koymuştur. Bu

çalışmada da katılımda etkinliğin ve başarının, katılımın motivasyon boyutu ile çok

Page 261: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

246

ilgili olduğu belirlenmiştir. Özellikle uygulamalı olarak çalışma olanaklarının

sunulmasının, benzer örneklerin ve sahaların görülmesinin motivasyonu artırdığı ve

katılımın etkisini yükselttiği görülmüştür. Tez çalışmasında motivasyon ile elde edilen

sonuç yüksek çıkmış olup bu sonuç Annorbah-Sarpei vd. (1993) çalışması ile benzerlik

göstermektedir.

Bachert (1991) çalışmasında bir korunan alanın geliştirilmesi ve korunması çin

geliştirilecek rehberlerin ve planların hazırlanmasında bütün ilgi gruplarının

görüşlerinin alınması ve STK’lar gibi bağımsız organizasyonların da süreçlerde yer

almasının desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu çalışmada da korunan alanların

planlanması sürecinde tüm tarafların etkin katılımının sağlanamadığı, ancak Bachert

(1991) tarafından tanımlanan tüm ilgi gruplarının katılımının sağlanmasının

uygulanabilir bir yönetim planına ulaşma açısından ön koşul olduğu ortaya konmuştur.

Elde edilen sonuçlar açısından iki çalışma benzerlik göstermektedir.

Bachert (1991) çalışmalara katılım için; toplantılar ve tartışmalar, çalışma grupları

oluşturma ve halka duyurma gibi araçları tanımlarken bu çalışmada Bacher (1991)

tarafından tanımlanan araçlara ilave olarak kahve toplantıları, ev ziyaretleri, sosyo-

kültürel etkinliklere katılma, sunumlar, resmi yazışmalar, benzer saha ziyaretleri, örnek

çalışmaları görme ve anket uygulamaları da eklenmiştir.

Rasche vd. (2006) katılımcı bir sürecin ölçülmesinde “etkinlik”, “eşitlik”, “şeffaflık”,

“esneklik”, “gücün paylaşılması” ve “erişilebilirlik” gibi katılımın altı durumunu

dikkate almışlardır. Kullanılan altı katılım durumu için katılım seviyesini yüksek, orta

ve düşük olarak değerlendirmişlerdir. Katılımcı süreci “yoğunluk diyagramı” olarak

isimlendirilen dairesel bir diyagramla görselleştirmişlerdir. Bu araştırma ile katılımcı

sürecin ölçülmesinde de altı farklı katılım boyutu kullanılmış ancak her iki çalışmada

kullanılan boyutlar ve unsurlar farklılık göstermiştir. Rasche vd. (2006) çalışmasında

katılım seviyesi istatistiki olarak belirlenmeden ziyade yüksek, orta ve düşük olarak

değerlendirilmiş, bu çalışmada ise istatistiki değerlendirme yapılmıştır. Araştırma

kapsamında kullanılan soruların ve cevapların Rasche vd. (2006) tarafından kullanılan

katılım durumlarının da değerlendirilmesine olanak verdiği görülmüştür.

Page 262: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

247

Karadeniz vd. (2000) korunan alanlarla ilgili sorunların temelde sosyal kökenli

olduğunu ve yerel nüfusun koruma alanına ilişkin süreçlere yeterli katılımının

sağlanamadığını belirtmiştir. Bu araştırma ile sorunların sosyal kökenli olduğu

yaklaşımına ilave olarak politik ve kurumsal yapı, yasal çerçeve ile alana ve bölgeye

özgü kısıtlar da, katılım ve katılımcı süreçleri etkileyen unsurlar olarak dikkate

alınmıştır.

King (1996) doğal alanların yönetiminde katılımın kaynakları olarak zaman, bütçe,

beceriler, konaklama ve faaliyetlerin geçtiği yer olarak tanımlamıştır. Bu çalışma ile

King (1996) tarafından tanımlanan kaynaklara ilave olarak; mevzuat, politika, isteklilik,

kurumsal yapı, ortak çalışma kültürü, bireysel ve kurumsal kapasite ile sahiplilik,

örgütlenme düzeyi, katılım mekanizmalarının mevcudiyeti ve korunan alanlar için ortak

anlayışın varlığı da katılım için gerekli ve olması gereken kaynaklar olarak

tanımlanmıştır.

Sommer (2000) izleme ve değerlendirme süreçlerinde katılımın az olması nedenleri ve

engellerini; anlama problemi, süreçlere alışıklılık, güvenilirlik ve inanma, süreçler

üzerinde kontrol, zaman uygunluğu, fayda durumu ve dağılımı ve faydanın özelliği

olarak belirtmiştir. Bu araştırma ile Türkiye’deki korunan alanların belirlenmesi,

planlanması ve yönetimi süreçlerinde katılımın yetersiz olması nedenleri ve engelleri;

mevzuatın yeterince uygulanmaması, politikaların yetersizliği ve uygulamaya yönelik

yeterli çabanın harcanmaması, katılım konusundaki yetersiz bilgi birikimi, kurumsal

yapının zayıflığı, hedef grupların katılımını desteklemeye yönelik çaba ve girişimlerin

yetersizliği, ilgi gruplarının yeterince bilgilendirilememesi, katılım ile ilgili tanımlanmış

bir mekanizmanın olmaması olarak belirlenmiştir.

Çalışmanın başlangıç aşamasında belirlenen 110 göstergenin, araştırma kapsamında

kullanılan 30 göstergeye indirilmesi sırasında kullanılan sıralama yönteminin, bu

çalışma çerçevesinde zayıflıkları tespit edilmiştir. Sıralama yapıldığı için, bazı

göstergeler arasında örtüşmeler meydana gelmiş ve örtüşen göstergeler değerlendirme

dışı tutulmuştur. Sonradan yapılacak benzeri çalışmalarda, çalışmanın kapsamına da

bağlı olmak üzere, sıralama yönteminin uygunluğu tartışılmalıdır.

Page 263: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

248

İstatistiki analizlerin yapılması esnasında, katılımın yönü boyutundaki üç göstergenin

(gösterge 1, 2 ve 3) cevabının aynı soru ile örtüştüğü saptanmıştır. Bu durum, farklı üç

soru hazırlanması veya göstergelerin değiştirilmesi ile açıklanabilir. Katılımın yönü

boyutunda gösterge 2: “Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren

katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen-biraz direnç gösteren ve çok az direnç

gösterenlerin sayısı)” ve gösterge 3: “Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç

gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)” çalışma

kapsamında değerlendirme dışında tutulmuştur. Ancak söz konusu iki göstergenin

geçerli olması durumu da dikkate alınarak ikinci bir değerlendirme yapılmıştır. Her iki

durumun da sonucu etkilemediği görülmüştür. İki göstergenin değerlendirme dışında

kalması durumu istatistiki olarak ölçme ve değerlendirme sürecini etkilememekle

birlikte, ileride yapılacak benzeri çalışmalarda bu konunun dikkate alınması önemlidir.

Göstergeler temel alınarak hazırlanan anket sorularından katılımın memnuniyet

boyutunda da bir soru ve bir göstergenin birbirleri ile örtüştüğü görülmüştür. Bunun

temel nedeni bir sorunun iki gösterge için cevap olması durumunun yaşanması

olabildiği gibi, hazırlanan anket sorularında birden fazla durumun değerlendirilmesinin

yapılmış olmasıdır. Bu durum değerlendirmede istatistiki olarak farklılık yaratmamıştır.

Ancak veri girişinde karmaşıklığa neden olmuştur. Daha sonraki çalışmalarda anket

sorularının hazırlanması, anketlerin soru kurgusuna dikkat edilmesi bu karmaşıklığı

ortadan kaldıracaktır.

SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla

hazırlanan anketlerin uygulanacağı deneklerin karar örneklemesi yöntemi ile

belirlenmesi yapılan çalışmayı olumlu etkilemiştir. Ankete katılanların tamamının söz

konusu süreci çok iyi tahlil etmeleri, çalışmanın daha hızlı sonuçlanmasını ve verilen

cevaplarda tutarlılığı sağlamıştır.

Korunan alanlarda katılımın mevcut durumunun belirlenmesi amacıyla uygulanan

anketler ve düzenlenen çalıştay, korunan alanlar konusunda en az beş yıl deneyime

sahip uzmanlarla gerçekleştirilmiştir. Bu durum, sonuçların daha tutarlı ve gerçekçi,

gerekçelerinin daha net alınmasını ve önerilerin uygulanabilir olmasını sağlamıştır.

Page 264: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

249

Konuya hakim taraflarla çalışılması, sonuca daha az çaba ile daha kısa sürede ulaşmayı

desteklemiştir. Konu ile doğrudan ilgili ve deneyime sahip olanlar ile çalışılmasının,

yürütülen çalışmayı olumlu etkileyeceği, benzer çalışmalarda da dikkate alınmalıdır.

Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi

Projesinin uygulanmasında ve özellikle katılımcı bir yaklaşımla faaliyetlerin

yürütülmesinde öncelikle proje ekibinin kapasitesinin geliştirilmesine yönelik

eğitimlerin yapıldığı; ekibin bilgi, deneyim, ekipman ve uzmanlık desteği ile

güçlendirildiği görülmüştür. Bu durum ekibin kendine olan güvenini ve projeye karşı

sahipliliğini artırmıştır.

Alanda uygulanan katılımcı sürecin yönetilmesi ve etkinliğinin artırılması için ekip

tarafından ön hazırlıkların yapılması, katılımı destekleyecek materyallerin

hazırlanması, ekip arasında rol dağılımı ve yapılacak etkinliğin önceden ekip arasında

canlandırılması süreci olunlu etkilemiştir.

İlgi gruplarının katılımını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla kullanılan araç ve

yöntemlerin sürece olumlu katkı sağladığı özellikle Sultan Sazlığı Milli Parkı için kahve

toplantıları, küçük grup çalışmaları ve eğitimlerin etkili olduğu, yazılı ve sözlü

anlatımların etkisi zayıfken uygulama örneklerinin yerinde görülmesinin hem

çalışmaların başarısını ve hem de katılım seviyesini yükselttiği görülmüştür. İlgi

gruplarının katılımını sağlamaya yönelik kullanılan araçların ve yöntemlerin ilgi

gruplarına ulaşma ve süreci kolaylaştırmaya katkısı olduğu belirlenmiştir.

İlgi gruplarının uygulamalara katılımının sağlanması öncesinde bazı güçlüklerin

yaşandığı bunların nedeninin; korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasaklar

getirmesi ve korunan alanın yönetimine ilişkin yapılan uygulamaların yetersizliğine

bağlı olarak kuruma ve kurum çalışanlarına güvenin azalması, projenin alana ve bu

alanda yaşayanlara katkı sağlamayacağı olarak belirlenmiştir.

Page 265: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

250

SSMP’nda katılımcı sürecin başlatılması öncesinde ilgi grupları analizlerinin yapılması,

ilgi gruplarının süreç içinde ortaya çıkan koşullara göre daraltılıp genişletilmesi, odak

gruplarıyla çalışılması ile zamandan kazanılmış, gereksiz çatışmalardan uzaklaşılmıştır.

Ancak kadınlar, çocuklar ve gençlerin katılımının yetersiz olduğu özellikle kadınların

katılım sağlamamasının temel nedeni; kadınların birden fazla işle meşgul olmaları,

gelenek ve göreneklerden kaynaklı kısıtlar, sosyal statü ve proje ekibinde bayan

personelin olmaması olarak belirlenmiştir.

Uygulamalarda proje ekibi tarafından ilgi gruplarına bazı sorumlulukların verilmesi ilgi

grupları arasında sahipliliği, aidiyeti ve kendilerine olan güveni artırdığı belirlenmiştir.

Proje sonrasında süreçlerde aktif olarak görev alan katılımcıların genelinin daha önce

üstlendikleri sorumlulukları devam ettirdiği, yeni çalışmalara daha rahat uygum

sağladıkları ve kişisel kapasitelerini sürekli olarak güçlendirdikleri görülmüştür.

Proje sürecinde ilgi grupları ile çalışmanın bazı zorluklarının da olduğu, özellikle ilgi

gruplarının önceliklerinin farklı olması, birlikte çalışma alışkanlığının güçlü olmaması,

ortak bir noktada buluşmadaki zorluklar, toplumsal baskı, farklı çıkar grupları

tarafından sürecin proveke edilmesi olasılığı ve çıkar grupları arasındaki çatışmaların

olmasından kaynaklandığı belirlenmiştir.

İlgi gruplarının proje sürecindeki katılımı genellikle edinilen bilgileri diğerleri ile

paylaşma, toplantı yeri organizasyonu, temsil ettiği grup ve diğer ilgililerle bağlantıya

geçme, kurumsal ve yerel bilginin paylaşılması, arazi çalışmalarına destek verme gibi

uygulamalarla sınırlı kaldığı öte yandan daha çok kendilerine danışılan ve bilgi veren

konumda oldukları görülmüştür.

Ancak proje sonrasında bu yaklaşım değişmiş ilgi grupları işlevsel ve karar verici yönde

sorumluluklar üstlenmeye başlamıştır. Alandaki su kaynaklarının yönetimi, foto safari

etkinliğinin sürdürülmesi ve doğal kaynakların birlikte yönetilmesi gibi konularda

işbirliğinin sürekliliğini koruduğu, bunun en temel nedeninin sürecin doğrudan ilgili

katılımcılarla tamamlanmış ve farkındalığın artmış olmasından kaynaklandığı

görülmüştür. Aynı zamanda yerel yöneticilerin uygulamalarda sorumluluk alması, proje

Page 266: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

251

ekibinde yer almış olanlardan bazılarının halen sahada görevli olmaları ve iletişimi

devam ettirmelerinin de etkili olduğu belirlenmiştir.

SSMP katılımcı yaklaşımla uygulamaların yürütülmesi yaklaşımı GEF-II projesi

tarafından desteklenmiş olmasından dolayı yasal ve idari bir düzenlemeye gerek

duyulmamış, mevzuat ve idari kısıtlar proje ile aşılmıştır. Ancak proje sonrasında

katılımın devamlılığını sağlamaya yönelik idari ve mevzuat açısından desteğe ihtiyaç

duyulduğu, katılımın proje süresindeki kadar rahat ve esnek olarak gerçekleştirilemediği

belirlenmiştir. Proje idari ve uygulamalar açısından desteklemekle birlikte, personel,

zaman, bütçe ve uzmanlık desteği de sağlayarak süreci kolaylaştırmış ve

yönlendirmiştir. Bu durum, projeler tarafından desteklenen sürecin projelerin bitimi ile

birlikte etkisinin ve uygulanabilirliğinin azaldığını göstermiştir.

Proje kapsamında ilgi grupları ile birlikte alınan kararların plan, rapor ve uygulamalara

yansıtılması durumunda da bazı güçlüklerin yaşanmıştır. En temel neden olarak ilgi

gruplarının katılımının ve uygulamaların yönetiminde güçlükler ve sorunların

yaşanması, mevzuat açısından kısıtların olması, teknik personel ile ilgi grupları arasında

anlaşmazlıkların yaşanması ve çalışmalar esnasında teknik çalışmalar ile ilgi grupları

arasında iletişim ve etkileşimin kolaylaştıracak görevlilerin olmamasından

kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu durum etkili bir katılım sürecinin uzman

kolaylaştırıcılar veya çalışanlar tarafından desteklenmesinin yararlı olacağını

göstermiştir.

SSMP’nda uygulanan proje kapsamında katılımcılardan bir kısmının sürece katılım

konusunda katı direnç gösterdiği, bir kısmının ise çok katı direnç göstermediği

görülmüştür. Katılımcıların direnç göstermelerinin nedeni olarak bilgi yetersizliği,

çalışmaların sonuçlarının önceden anlaşılamaması, daha önce korunan alan çalışanları

ve yöneticileri tarafından verilen sözlerin tutulmaması, korunan alan çalışanlarına

güvenmeme ve nedensiz olarak da karşı koymalar olduğu belirlenmiştir. Direnç

göstermeyenlerin direnç göstermeme nedenleri olarak ise yeni gelişmeler ve süreçlerin

merak edilmesi, proje ekibinin önceden tanınıyor olması, projenin kişisel gelişimlerine

katkı sağlayacağının düşünülmesi, proje ekibi tarafından yeterli bilgilendirmenin

Page 267: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

252

yapılmış olması, daha önce benzer çalışmalar içinde bulunmuş olmak ve projenin

hazırlığı sürecinden beri içinde bulunuyor olmak olarak tanımlanmıştır.

SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin desteklenmesi, katılımcıların harekete

geçirilmesi ve istekliliklerinin arttırılması için başka alanlara ve bölgelere çalışma

gezilerinin düzenlendiği, promosyonel ve tanıtıcı materyallerin sunulduğu, karar

vericilerin-yöneticilerin ilgi gruplarını daha sık ziyeret ettiği ve yöre halkını dinlediği,

çalışmalara katılımı güçlendirmek için ulaşım, konaklama imkanlarının sağlandığı,

proje ekibinin proje alanındaki sosyal etkinliklere katılım sağladığı, ortak

kampanyaların düzenlendiği ve özellikle okullar ve diğer toplu kullanım mekanlarının

bazı ihtiyaçlarının karşılandığı görülmüştür. Bu destek ve girişimler ilgi gruplarının

katılımını olumlu yönde desteklediği gibi katılımcıların ve hatta proje ekibinin

motivasyonunu da arttırmıştır.

İlgi gruplarının katılımını desteklemeye yönelik uygulanan girişimlerin motivasyon

arttırmasının yanısıra ilgi gruplarının yaşadıkları alanı ve kaynak değerlerini daha iyi

tanıma fırsatı bulmaları, başka insanları tanıma imkanı elde etmeleri, yeni konuları

öğrenme ve bunların sonucunda hem kişisel kapasitelerinin gellmesi ve hem de

araştırma isteklerinin artmasını sağlamıştır.

SSMP’nda uygulanan katılımcı süreçten duyulan memnuniyet oranının projenin

başlangıcı, ortaları ve sonrasına göre farklılık gösterdiği; projenin uygulamalarından

çok memnun olanların sayısının proje sonrasında daha fazla artış gösterdiği, memnun

olmayanların sayısının ise değişmediği görülmüştür. Bunun nedeninin projenin sunacağı

fayda ve yararların kişisel ve alana olan yansımasıyla ve katılımcıların beklentilerinin

karşılanıp karşılanmamasıyla bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, proje ilgi

gruplarının kişisel gelişimine en yüksek katkıyı sağlamıştır. Alana olan yansıması ise

kişisel ve mesleki gelişimlerin gerisinde kalmıştır. Bunun nedeni proje kapsamında

uygulama programlarının yeterince uygulanmaması olarak belirlenmiştir.

Araştırma kapsamında düzenlenen çalıştay ve toplantılar ile uygulanan anketler ve yarı

yapılandırılmış soru formu gibi katılımcı araçlar sonrasında, korunan alanlarda etkin bir

Page 268: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

253

katılımcı süreç için bazı öneriler geliştirilmiştir. Öneriler mevzuat, politika, alan

belirleme, planlama ve yönetim süreçlerini de içerecek şekilde gruplandırılmıştır.

Mevzuat ile ilgili öneriler

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma

alanlarının belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerinin tamamında ilgi

gruplarının katılımını kısmen desteklemektedir. Bu nedenle mevcutta katılım

konusundaki çabalar ve uygulamalar kişilere ve yöneticilere bağlı olarak

yürütülmektedir. Bu da yöneticilerin öncelikleri, konu hakkındaki bilgi birikimi ve

konuyu önemsemesi gibi durumlara bağlı olarak uygulamalarda farklılıklar

göstermektedir. Mevzuat kamu kurumları dışındaki ilgi gruplarını tanımlanmadığından,

korunan alan içinde yaşayan yöre halkı, bu alanların koruma statülerinden olumlu-

olumsuz etkilenmesine rağmen, süreçlerde yeterince yer alamamaktadır. Yöre insanı ile

birlikte mevzuatta tanımlanmayan diğer ilgi grupları da çalışamalar dışında

kalmaktadırlar. Mevzuat ile ilgili temel sorun 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nunda

yer alan bazı faaliyetlerin uygulanmasına ilişkin yönetmelik, tebliğ ve diğer destekleyici

düzenlemelerin hazırlanmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Mevcut yasanın ilgili

maddeleri dikkate alınarak gerekli diğer düzenlemelerin yapılması sorunu ortadan

kaldıracaktır. Bu amaçla:

• 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında korunan alanların

belirlenmesi, planlanması ve önetimi süreçlerinde katılımcı uygulamaları da

dahil edecek ve personel değişimlerinde yol gösterici ve uygulamalarda

yönlendirici olacak bir yönetmelik, genelge veya kılavuz doküman

hazırlanmalıdır.

Politika ile ilgili öneriler

Kurumsal olarak korunan alanlar ve katılımı da kapsayan genel bir politika bulunmakla

birlikte, spesifik olarak 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan

alanlar için mevcutta bir politika ve korunan alanlarla doğrudan ilgili bir stratejik belge

Page 269: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

254

bulunmamaktadır. Ulusal strateji dokümanlarında korunan alanlara çok az

değinilmektedir. Mevcut durumda kurum genel olarak, tanımlanan bu politikanın

uygulanmasına çaba göstermekle birlikte kurumsal sahiplilik ve uygulamalar kısıtlıdır.

Mevcut politikanın uygulanmasının takibi yönündeki çabalar da yetersizdir. Bu nedenle;

• Korunan alanların yönetim amaçları gözetilerek, korunan alanlarla ilgili

uluslar arası yaklaşımlar ve taraf olunan sözleşmeler de dikate alınarak,

katılımı da içeren yeni bir politika tanımlanmalıdır.

• Kurumsal politikanın uygulanması yönünde gerekli çaba harcanmalı ve

sonuçları izlenmelidir.

• Korunan alanlarla ilgili diğer konuların yanısıra, katılımı da içeren bir

strateji dokümanı, katılımcı bir yaklaşımla hazırlanmalı ve hazırlanan

stratejinin uygulanması izlenmelidir.

Korunan alanların belirlenmesi ile ilgili öneriler

Mevcutta 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında statülendirilen korunan

alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grupları ile yeterli çalışmalar yapılmamaktadır.

Mevzuat gereği, sadece mevzuatta tanımlanana kurum ve kuruluşların resmi yazışmalar

yoluyla görüşler alınmaktadır. Bu aşamanın ilgi gruplarını; kamu kurum ve kuruluşları,

kısmen yöre halkı ve yerel yönetimler, kısmen üniversiteler ve STK’lar oluşturmaktadır.

Bu aşamada katılım düzeyi bilgi verme ve danışma ile sınırlı kalmaktadır. İlgi grupları

ile geleneksel olarak kullanılan alanların belirlenmesi ve alanların kaynak değerlerinin

tanımlanmasına yönelik genel bir çalışma yapılmaktadır. Nadiren birlikte karar verme

süreci de işleyebilmektedir. Mevcut uygulamada ilgi gruplarının katılımı konusunda

kanun açısından bir eksiklik olmamakla birlikte uygulamayı yönlendirecek destekleyici

dokümanların olmaması uygulayıcıları kısıtlamaktadır. Araştırma kapsamında:

• Korunan alanların belirleme aşamasının ilgi grupları, sorumlulukları ve

katılım düzeyleri ile

Page 270: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

255

• İlgi gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik mevcut durum ile birlikte

sosyo-kültürel ve alansal özellikler de dikkate alınarak bazı katılım araçları

önerilmiştir (Çizelge 6.1).

Çizelge 6.1 Belirleme aşaması için öneri katılım durumu

İLGİ GRUPLARI ÖNERİ KATILIM TİPİ ÖNERİ KATILIM ARACI

İLGİLİ KATILIM BOYUTU

Yöre halkı (özellikle yöre halkını temsilen muhtarlar ve azalar)

Bilgi vererek, fikir bildirerek, ve fonksiyonel katılım

Toplantı Yüz yüze görüşme Resmi yazışmalar Anket uygulama Odak gruplarla görüşme Arazi çalışması Telefon ve internet

Katılımın sosyal boyutu Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu Katılımın memnuniyet boyutu

Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)

Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Kamu kurum ve kuruluşları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)

Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Yerel yönetimler Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Yerel STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Üniversiteler ve araştırma kuruluşları (özellikle yerel ve bölgesel)

Fonksiyonel ve interaktif katılım

Ulusal STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Ticari işletmeler ve yatırımcılar

Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Korunan alan çalışanları ve yöneticileri

Fonksiyonel

Belirleme aşamasında ilgi gruplarının etkin olarak sürece dahil olmalarının

sağlanabilmesi için:

• Araştırma ile elde edilen sonuçları da içerecek şekilde, ilgi gruplarının

katılımının etkisinin izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik bir sistem

kurulmalıdır.

• Belirleme aşamasının ilgi grupları arasında öncelikle yöre insanının

temsilcileri, yerel yönetimler, yereldeki kamu kurum ve kuruluşları, korunan

Page 271: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

256

alan çalışanları ve yöneticileri, yereldeki üniversiteler ve STK’lar yer

almalıdır.

• İlgi grupları, özellikle sınırların tespiti, özel mülkiyete konu alanların ve

ortak kullanım alanlarının belirlenmesi, diğer kurumlar tarafından uygulanan

yatırım ve programların ortaya konması, alanın biyolojik çeşitlilik ve

kültürel değerlerine ilişkin bilgilerin derlenmesine yönelik çalışmalar içinde

yer almalıdır.

• İlgi grupları, alanla olan bağlantısı ile orantılı olarak pasif katılımdan

fonksiyonel katılıma kadar farklı katılım düzeylerinde bulunmalıdır.

• Katılım araçları olarak resmi yazışmaların yanısıra yüz yüze derinlemesine

görüşmeler, odak gruplarla görüşmeler, arazi çalışmalarına katılım,

toplantılar, anket ve telefon görüşmeleri kullanılmalıdır.

• Korunan alanların belirlenmesi aşamasında, ilgi grupları tarafından korunan

alanlara karşı duyulan ön yargı, koruma kelimesine duyulan çekince, kamu

kurumlarına karşı duyulan güvensizlik, ekonomik kayıplara yönelik

kaygılardan dolayı gösterilen direncin kırılması için gerekli girişimlerde

bulunulmalıdır.

• Belirleme aşamasında kamu kurum ve kuruluşları ile yaplan resmi

yazışmalarda görüşlerin geç gelmesinden kaynaklı zaman kayıplarının

ortadan kaldırılması ve sürecin hızlandırılmasına yönelik gerekli alt yapı

güçlendirilmeli ve kurumlara arası iletişim ağının güçlendirilmesine yönelik

mekanizmalar tanımlanmalıdır.

Korunan alanların planlanması ile ilgili öneriler

Mevcutta, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların

planlanması sürecine ilgi grupları kısmen katılım sağlamaktadır. Kurum korunan

alanların planlaması sürecine genel olarak kamu kurum ve kuruluşlarının katılımına

öncelik vermektedir. Özel sektör ve üniversiteler planlama sürecinin diğer ilgi

gruplarıdır. Özellikle planların kurum dışından kişi ve kurumlar tarafından yapılmasına

yönelik izlenen yaklaşım, özel sektörü planlama sürecinin anahtar ilgi grupları arasına

dahil etmiştir. Planlama sürecinin diğer bir ilgi grubu üniversitelerdir. Bu da planların

Page 272: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

257

yapımında üniversitelerden de destek alındığının göstergesidir. Yöre halkının katılımı

konusunda özellikle son yıllarda önemli bir ilerleme gözlenmiştir. Bunun nedeninin

planlama çalışmasında yönlendirici olarak kullanılan ve yeni güncellenen “ 2873 Sayılı

Milli Parklar Kanunu Kapsamında Yönetilen Milli Park ve Tabiat parkalrı için Planlama

Teknik İzahname” si etkili olmuştur. Mevcuttaki uygulamalarda ilgi grupları planlama

sürecine resmi yazışmalar, küçük grup toplantıları ve ev ziyaretleri ile dahil

edilmektedirler. Ancak planlama sürecine kısmen katılım sağlayan ilgi gruplarının

katılım düzeyi bilgilendirme ve danışma ile sınırlı kalmaktadır.

Planlama sürecine kurumsal katılım ve katkı sınırlıdır. Yine bu sürecinin anahtar ilgi

gruplarından yöre halkı, kamu kurum ve kuruluşları ile korunan alan yöneticileri ve

çalışanları da planlama sürecine etkin olarak katılım sağlayamamaktadırlar. Bunun

nedenleri arasında planların özel sektör eli ile yapılması ve ilgili tarafların süreci

yeterince yönetememesi, özel sektörün bütçe ve zaman konusunda tutucu tavır

takınması ve katılım sürecinin nasıl yönetilebileceğinin bilinmemesi yer almaktadır.

Planlama sürecine bazı ilgi grupları kısmen katılabilmekte, bazıları ise hiç katılım

sağlayamamaktadır. Katılım sağlayanlar ise etkili olarak süreçte yer alamamaktadırlar.

Genel olarak planlama sürecine dahil olan ilgi grupları alana yönelik sorunların

tanımlanması ve önerilerinin alınması, yasal ve fiziki kısıtlayıcıların belirlenmesi,

envanter çalışmalarına katkı, mevcuttaki uygulamaların faaliyetlerin tanımlanması gibi

konularda fikir bildirmektedirler. İlgi gruplarının katılımının izlenmesi, katılımın

etkisinin belirlenmesi veya katılımcıların görüşlerinin ilgili raporlara ve plana

yansıtılması durumunun tespitine yönelik çalışmalar da yeterince yapılmamaktadır.

Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımına ilişkin etkinin izlenmesine yönelik bir

sistem bulunmamaktadır. Sadece yürütülen projeler çerçevesinde bazı çalışmalar

yapılmakta, bu çalışmalar da uygulamacılarla ve ilgili kurumlarla yeterince

paylaşılmamaktadır.

Bu sürece ilgi gruplarının katılım düzeyi genel olarak pasifdir. Katılım bilgi verme,

bilgi alma ve danışma ile sınırlıdır. Katılım aracı olarak resmi yazışmalar, nadiren

toplantılar, anketler ve konu özelinde yüz yüze görüşmeler kullanılmaktadır.

Page 273: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

258

Korunan alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının katılımı konusunda da bazı

güçlükler yaşanmaktadır. Bunlardan bazıları; farklı ilgi grupları arasındaki çıkar

çatışmaları, katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılım

sağlaması, ilgi gruplarının konuya ilişkin yetersiz bilgi birikimi, zaman uyumsuzluğu ve

katılım için yeterli bütçenin ayrılmamış olmasıdır. Araştırma kapsamında:

• Korunan alanların planlama aşamasının ilgi grupları ve sorumlulukları ile

katılım düzeyleri ve

• İlgi gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik mevcut durum ile birlikte

sosyo-kültürel ve alansal özellikler de dikkate alınarak katılım araçları

tanımlanmıştır (Çizelge 6.2).

Page 274: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

259

Çizelge 6.2 Planlama aşaması için öneri katılım durumu İLGİ GRUPLARI ÖNERİ KATILIM

TİPİ ÖNERİ KATILIM ARACI

İLGİLİ KATILIM BOYUTU

Korunan alan yöneticileri-Korunan alan çalışanları (alan da)

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım

Resmi yazışmalar, protokol Odak grup çalışmaları, komite, konsey, kurullar ve çalışma grupları oluşturma Çalışma gezileri, ortak faaliyetler düzenleme, yaparak öğrenme Çalıştaylar, toplantılar, konferanslar Basın ve görsel medyanın kullanılması, basın bildirileri Yöresel festival ve şenlikler Teşvikler, promosyonel materyaller Katılımcı araçları kullanma (resim çizdirme,sorun ağacı ,beyin fırtınası) Hızlı kırsal değerlendirme Anketler, derinlemesine görüşmeler e-posta, telefon, web sayfası, televizyon Yuvarlak masa toplantıları Eğitim programları Araştırma ve envanterler Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanyalar SWOT

Katılımın sosyal boyutu Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu Katılımın memnuniyet boyutu Katılımın memnuniyet boyutu

Korunan alan çalışanları (merkezde)

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım

Yöre halkı * Muhtarlar * İmamlar * Kadınlar * Gençler

* Dezavantajlı Gruplar

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım

Kamu Kurum ve Kuruluşları

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım

Doğal kaynak kullanıcıları( balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım

Korunan alanlar ile ilgili karar vericiler-yöneticiler

Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma

Yerel Yönetimler

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım

Birlikler, Kooperatifler

Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım

Yerel STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım

Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)

Bilgi verme, danışma ve fonkiyonel katılım

Page 275: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

260

Planlama aşamasında ilgi gruplarının etkin olarak sürece dahil olmalarının

sağlanabilmesi için:

• Araştırma ile elde edilen sonuçları da içerecek şekilde, planlama aşamasının

ilgi grupları ile birlikte çalışılmasına yönelik mekanizmalar tanımlanmalıdır.

• Bu aşamanın ilgi grupları arasına korunan alan yöneticileri ve çalışanları,

yöre halkı ( muhtarlar, öğretmenler, kadınlar, gençler, yaşlılar, dezavantajlı

gruplar..), doğal kaynak kullanıcıları (balıkçılar, saz kesenler, otlatma

yapanlar, bitkisel ve hayvansal üretimle uğraşanlar gibi), kamu kurum ve

kuruluşları, yerel yönetimler, yerel STK’lar, bölgesel üniversiteler dahil

edilmelidir. İlgi grupları, alanın özelliğine göre genişletilebilir veya

daraltılabilir.

• İlgi gruplarının katılımını kısıtlayan veya engelleyen nedenler ortadan

kaldırılmalı veya azaltılmalıdır.

• Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımına yönelik katılımcı süreç tasarımı

mutlaka yapılmalıdır.

• Planlamaya ilişkin mevzutta da tanımlanan “Teknik şartname” küresel

gelişmeler, koruma amaçları ile alansal ve sosyo-kültürel özellikler de

dikkate alınarak güncellenmelidir.

• Planlama süreci için katılımcı sürecin yönetimine yönelik de bütçe ve ilave

zaman ayrılmalıdır.

• Planlama sürecinde katılımcı süreci yönlendirecek uzmanların

görevlendirilmesine önem verilmelidir.

• Korunan alan planlamasının envanter bölümünde üniversiteler ve araştırma

kurumlarının katılımına özen gösterilirken, sentez ve stratejik bölümlerin

hazırlanmasında korunan alan yöneticileri, çalışanları ve özellikle yerel

düzeydeki ilgi grupları ile çalışılmalıdır.

• Planlama sürecinde ilgi grupları ile alınacak karrarların ilgili dokümanlara

aktarılmasına dikkate edilmeli, müzakere edilebilecek hususular mutlaka

edilmeli ve nihai kararların birlikte alınmasına özen gösterilmelidir.

Page 276: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

261

• Korunan alan planlaması konusunda merkez ve alan uygulama birimlerinin

kapasiteleri güçlendirilmeli, katılımı da içerecek şekilde eğitim programları

düzenlenmelidir.

Korunan alanların yönetimi ve uygulamalar için öneriler

Mevcutta ilgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın

yönetimine destek olacak süreçlere katılımı yetersizdir. Kısmen katılımı sağlanan ilgi

grupları özellikle ortak projelerin hazırlanması ve uygulanması, alan kılavzuluğu

uygulamalarına dahil olunması ve gönüllü olarak alanın tanıtılması gibi faaliyetler

içinde yer almaktadır. İlgi gruplarının uygulama ve yönetim aşamalarına katılımlarına

yönelik olarak;

• İlgi grupları arasında sahiplilik duygusu uyandırma, korunan alanın iyi

yönetimini sağlama, ilgi grupları arasında sorumlulukların paylaşılmasını

sağlama, siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasını sağlama, alanın

sürdürülebilirliğini sağlama ile kaynakların verimli ve etkin kullanımını

sağlama gibi nedenlerden dolayı ilgi gruplarının uygulama sürecine dahil

edilmesine özen gösterilmelidir.

• Kurumsal anlamda korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin

katılımının sağlanması için alan bazlı yerinde yapılanmanın güçlendirilmesi

gerekmektedir.

• Korunan alanların yerinden etkili bir şekilde yönetilmesi durumunda

personel ve diğer ihtiyaçları karşılanacak, ilgi grupları ile çalışma olanakları

da artacağından korunan alan çalışanları ile ilgi grupları sürekli bir araya

gelebilecek bu durum korunan alan çalışanları ve ilgi grupları arasında

işbirliğini güçlendirecektir (Çizelge 6.3).

Page 277: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

262

Çizelge 6.3 Yönetim aşaması için öneri katılım durumu İLGİ GRUPLARI ÖNERİ

KATILIM TİPİ

ÖNERİ KATILIM ARACI

İLGİLİ KATILIM BOYUTU

Yöre halkı adına temsilciler Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım

Toplantı Yüz yüze görüşme Resmi yazışmalar Arazi çalışması Protokol İhale

Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu

Köy tüzel kişilikleri

Birlik-Kooperatifler

Kamu kurum ve kuruluşları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)

Yerel yönetimler

Yerel STK’lar

Yerel ve Bölgesel Üniversiteler

Page 278: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

263

KAYNAKLAR

Abrams, P., Borrini-Feyerabend, G., Gardner, J., and Heylings, P., 2003. “Evaluating

Governance” A Handbook To Accompany A Participatory Process For A Protected Area. PARKS CANADA and TILCEPA-Theme on Indigenous and Local Communities, Equity and Protected Areas of IUCN CEESP/WCPA

Aksoy, A. 2004. Sultan Sazlığı Flora Final Raporu, Sultan Sazlığı GEF-II Proje

Yönetim Birimi, KAYSERİ Alıca, S. 2007. Çevresel Konularda Bilgiye Erişim, Karar Verme Sürecine Halkın

Katılımı ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi Aarhus, Danimarka. 25 Haziran 1998. Türk Hukuku ile Karşılaştırma Power Point Sunu.

Alpar, R. 2010. Spor, Salık ve Eğitim Bilimlerinde Uygulamalı İstatistik ve Geçerlik-

Güvenirlik Annorbah-Sarpei, A.J., Dube, N., Rugumayo, E., Schearer, S.B. andTomlinson, J.,

1993. “The Importance of Participatory Approaches For Dry Land Management and Anti-desertification Programs Based on Case Studies from Burkina Faso, Ghana, Kenya and Zimbabwe, Prepared for the Intergovernmental Negotiating Committee for a Combat Desertification, The Synergos Institute, USA

Anonim. 1982. T.C. Anayasası Anonim. 1983a. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu 11.08.1983 tarih ve 18132 Sayılı

Resmi Gazete Anonim. 1983b. 2872 Sayılı Çevre Kanunu 09/08/1983tarih ve 18132 Sayılı Resmi

Gazete Anonim. 1983c. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Anonim. 1986. Milli Parklar Yönetmeliği, 12/12/1986 tarih ve 19309 Sayılı Resmi

Gazete Anonim. 1987. Ortak Geleceğimiz, Brundtland Raporu- Türkiye Çevre Sorunları

Vakfı Yayını, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Anonim. 1989. 383 Sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair

Kanun Hükmünde Kararname, 13/11/1989 tarih ve 20341 Sayılı Resmi Gazete

Page 279: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

264

Anonim. 1993. Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı Master Planı, T.C. Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı

Anonim. 1995. Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu

Bölge Teşkilatı, İSTANBUL Anonim. 1996. Biyolojik Çeşitlikik Sözleşmesi, Resmi Gazetede Yayımlanma Tarihi: 27 Aralık 1996, Sayı: 22860 Anonim. 1998. Türkiye Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı, Devlet Planlama Teşkilatı Anonim. 2003a. 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu, Resmi Gazete Tarihi: 11.07.2003 Anonim. 2003b. 4856 Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri

Hakkında Kanun, Resmi Gazete Tarihi: 08.05.2003 Sayısı: 25102 Anonim. 2003c. 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu.24/10/2010 tarih ve 25269 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2004. Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 08.11.2004, Sayısı: 25637 Anonim, 2005. Çevre ve Orman Bakanlığı “Sulak Alanların Korunması” Yönetmeliği, Resmi Gazete, 17 Mayıs 2005, SAYI; 25818 Anonim. 2006a. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). 1/7/2006 tarih ve 26215 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2006b. “AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi (UÇES) (2007-2023), Çevre ve Orman Bakanlığı, ANKARA Anonim. 2007a. Sultan Sazlığı Milli Parkı ve Ramsar Alanı Yönetim Planı (2007- 2011Final Plan), Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar

Genel Müdürlüğü, Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi, Sultan Sazlığı Milli Parkı Proje Uygulama Birimi, KAYSERİ Anonim. 2007b. “Korunan Alan Planlaması ve Yönetimi” Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli

Parklar Genel Müdürlüğü, , ANKARA Anonim. 2007c. Sulak Alan Yönetim Planlaması Rehberi ( Türkiyede’ki Sulakalan

Yönetim Planlamacıları için Kaynak Materyal Oluşturulması Projesi), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Kuş Araştırmaları Derneği, ANKARA

Page 280: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

265

Anonim. 2007d. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu Uygulama Alanlarında Uzun Devreli Gelişme Planları Hazırlanmasına Yönelik” Teknik Şartname”, ANKARA

Anonim. 2007e. Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013), TC.

Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, ANKARA Anonim. 2008a. OECD Çevresel Performans İncelemeleri, TÜRKİYE, OECD

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 2008 Anonim. 2008b. Planlama. Web sitesi:

www.ebilge.com/.../Planlama_nedir_yararlari_zararlari_nelerdir_.html- 2008), Erişim Tarihi: 15.05.2008

Anonim. 2008c. Katılımın Avantaj ve Dezavantajları. Web sitesi: http://www.iids.org. Erişim Tarihi: 15.05.2008 Anonim. 2008d. Katılımcı metotlar. Web sitesi: http//:suske.its.unimelb, Erişim Tarihi: 15.05.2008 Anonim. 2008e; RİP Kapsamında Modüler Eğitim Programları, 2008–2009, TÜİK,

ANKARA Anonim. 2008f. Stratejik Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği, 17/07/2008 tarih

ve 26939 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2008g. Türkiye Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı, Çevre ve

Orman Bakanlığı Anonim. 2009a, Yıldız Dağları Biyosferi; Ön Yönetim Planı- TC. Çevre ve Orman

Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, TR-060216 Yıldız Dağları’nda Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğal Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi, Teknik Yardım Ekibi EuropeAid/125289/D/SER/TR. Aralık 2009.

Anonim. 2009b. Sivil tolumu Geliştirme Merkezi-STGM. Web adresi: www.stgm.org.tr, Erişim Tarihi: 18.10.2009. Anonim. 2010. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Web sitesi: www.cevreorman.gov.tr. Erişim Tarihi: 20.10.2010. Anonymous. 1995. Guidance Note on Indicators for Measurin and Assesing Primary Stakeholder Participation, Overseas Development Administration, Social Development Department,

Page 281: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

266

Anonymous. 2000. Community-based Tourism for Conservation and Development; Resource Kit, The Mountain Institute with assistance from the Regional Community Forestry Training Centre Anonymous. 2002. “Public Participation in Protected Area Management Best Practice”

Prepared for: The Committee on National Parks and Protected Area Management, Benchmarking and Best Practices Program, Prepared By; Parks and Wildlife Commission of the Northern Territory, AVUSTRALYA ve YENİ ZELLANDA

Anonymous 2003. DIRECTIVE 2003/35/EC OF THE EUROPEAN PARLIAMENT

AND OF THE COUNCIL of 26 May 2003 providing for public participation in respect of the drawing up of certain plans and programmes relating to the environment 25.6.2003 EN Official Journal of the European Union L 156/17

Anonymous. 2008a. İlgi grupları. Web sitesi.

http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. Erişim tarihi: 12.10.2008. Anonymous. 2008b. Monitoring, Planning and Implementation. Web sitesi: http://www.scn.org/cmp/modules/mon-wht.htm., Erişim tarihi: 15.11.2008 Anonymous. 2009a. World Commission on Protected Areas.WCPA Strategic Plan 2005-2012, Web sitesi. http://cmsdata.iucn.org/downloads/strategicplan0512.pdf. Erişim tarihi: 15.04.2009. Anonymous. 2009b. Caracas Action Plan, The fourth World Congress on National Parks and Protected Areas- Parks for Life, Caracas (Venezuela) 1992 Web

sitesi. http://www.environment.gov.za/Documents/Documents/2003Aug27/ previous_wpc_27082003.html. Erişim Tarihi: 15.04.2009.

Anonymous. 2009c. Message of the Vth IUCN World Parks Congress to the Conventıon on Bıologıcal Dıversıty. Vth IUCN World Parks Congress, Durban, South Africa 2003, Web sitesi. http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/pa_event/wcpa_wpc/ Erişim Tarihi: 18.05.2009. Anonymous. 2009d. Seventh Meeting of the Conference of the Parties to the Convention on Biological Diversity COP 7 Decision VII/28, Protected areas (Articles 8 (a) to (e), Kuala Lumpur, Malaysia 9 – 20 February 2004, Web sitesi: http://www.cbd.int/decisions/cop Erişim Tarihi: 12.03.2009. Anonymous. 2010a. IUCN's Global Protected Area Programme. World Commission on

Protected Areas (WCPA), Web sitesi. http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/, Erişim Tarihi: 26.09.2010.

Page 282: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

267

Anonymous. 2010b. Guidance Note on Indicatorrs for Measuring and Assessing

Primary Stakeholder Participation, Overseas Development Administration, Social Development Department, July 1995, Web sitesi. http://www.euforic.org/gb/stake3.htm., Erişim Tarihi: 15.10.2010

Bachert, S. 1991. ”Acceptance of National Parks and Participation of Local People in

Decision-making Processes”, WWF Germany, Project for the Protection of the Wadden Sea and North sea, Bremen; Landscape and Urban Planning.20 (1991) 239-244, Elsevier Science Publishers B.V.

Berkes, F. Kışlalıoğlu Berkes. M. and Fast. H. 2007. “Collaborative Integrated

Management in Canada’s North: The Role of Local and Traditional Knowledge and Community-Based Monitoring”, Coastal Management, 35;143-162, Natural Research Institute, University of Manitoba, Winnipeg, CANADA , http:// www. İnformaworld.com/smpp/title. Erişim Tarihi: 31.10.2007

Borrini-Feyerabend, G., Kothari, A. and Oviedo, G., Phillips, A. 2004. Indigenous and

Local Communities and Protected Areas, Toward Equity and Enhanced Conservation, Guidance on policy and Practice for Co-managed Protected Areas and Community Conserved Areas, World Conservation on Protected Areas, Best Practice Protected Area Guidelines Series No.11

Brody, S. D. 2003. “Measuring the Effects of Stakeholder Participation on the Quality

of Local Plans Based on Principles of Collaborative Ecosystem Management, Journal of Planning Education and Research, Association of Collegiate Schools of Planning, TEXAS

Ceballos-Lascurain, H. 1992. “Tourism, Ecotourism and Protected Areas” IV World

Congress on National Parks and Protected Areas, IUCN- The World Convention Union,1996

Colfer, P., Carol J. and Reed L. W. 1996. “Assessing “Participation” in Forest

Management: Workable Methods and Unworkable Assumptions, Center For International Forestry Research, INDONESIA, http:// www. Eartscope.org/frame/search frame.html. Erişim Tarihi: 04.03.2008

Çelem, Prof. Dr. H. ve Karadeniz, Yrd. Doç. Dr. N. 1998. “Doğa Koruma Alanları

Yönetiminde Halk Katılımı, 75. Yılında Türk Ormancılığı, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul

Davey, A.G. and Phillips. A. 1998. “National System Planning for Protected Areas”

World Commission on Protected Areas (WCPA), Best Practice Protected Area Guidelines Series No.1, IUCN

Page 283: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

268

Demirayak, F. 2006. “Türkiye'de Korunan Alanlar İçin Yeni Bir Yaklaşım Ortaklaşa Yönetim” Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara

Department of Water Affairs and Forestry, Republic of South Africa, “Stakeholder

Participation” 2005. http://eartscape.org/frames/searchframe.htm, Erişim tarihi; 04.03.2008

Dinçer, A. 2005. “Korunan Doğal Alanlarda Yöre İnsanlarının Sorunları ve

Beklentileri” , Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül, 2005, SDÜ, ISPARTA

Drijver, C.A. 1990. “People’s Participation in Environmental Projects in Developing

Countries”, Centre for Environmental Studies, Leiden University, P.O. Box 9518, 2300 PA Leiden (The netherlands) Accepted for Publication 23 August 1990, Landscape and Urban Planning, 20 (1991) 129-139, Elsevier Science Publishers B.V., Amsterdam

Ericson, J.A. 2006. “A Participatory Approach to Conservation in the Calakmul

Biosphere Reserve, Campeche, Mexico”, Landscape and Urban Planning 74:242-266, http// www.sciencedirect .com, Erişim Tarihi; 04.03.2008

Ezer, A. 2005. “Ekolojik Planlama Yaklaşımında Doğal Kaynakların Ele Alınış Biçimi

(Uzun Devreli Gelişme Planları Örneğinde)”, Korunan Doğal Allanlar Sempozyumu- Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi, 8-10 Eylül 2005,Isparta,

Fletcher, S. 2007. “Converting Science to Policy Through Stakeholder Involvement: An

Analysis of the European Marine Strategy Directive”, Marine Pollution Bulletin 54; 1881-1886, School of Conservation Sciences, Bournemouth University, Christchurch House, UNITED KINGDOM, http:// www. elsevier.com/locate/marpolbul. Erişim Tarihi: 31.10.2007

Geray, U., Yılmaz. E. 2005. “ Analitik Hiyerarşi Süreci Tekniği Kullanılarak Katılımcı

Karar Verme: Bir Korunan Alan Uygulaması”, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDU, ISPARTA

Griffin, J. 2002. Turkey Protected Areas. Management Planning Guidelines Draft

Version,May 26,2002, NKARA Güneş, A.M, 2010. Aarhus Sözleşmesi Üzerine Bir İnceleme. Gazi Üniversitesi Hukuk

Fakültesi Dergisi C.XIV, 2010 Gürer, İ. 2003. Sultan Sazlığı Su Kaynakları Yönetim Planı Raporları, Sultan Sazlığı

GEF-II Proje Yönetim Birimi, KAYSERİ

Page 284: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

269

Gürer, N. 2009. Dağlık Alanların Kalkınmasında Turizmin Katkısı: Erzurum, Erzincan, Bayburt Bölgesi Örnek Alanı. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Hemati. M., Dodds. F., Enayati. J. And McHarry. J. 2001. A UNED Forum ( Draft)

Report, Multi-Stakeholder Processes A Methohodological Framework, ENGLAND

Jackson, Dr. R, 2000. “ Community Participation: Tools and Examples. Paper Presented

at the Management Planning Workshop for the Trans-Himalayan Protected Areas, 25-29 August, 2000, Leh, Ladakh and sponsored by the Wildlife Institute of India, US Fish and Wildlife Service Himalayan Biodiversity project, and International Snow Leopard Trust, NEPAL

Jain, N. and Triraganon. R. 2003. Community-based Tourism for Conservation and

Development, A Training Manuel, The Mountain Institute-NEPAL and RECOFTC-The Regional Community Forestry Training Center for Asia and Pasific, THAİLAND,

Karadeniz, N., Özbek.H. ve Gül. S. 2000. “Ülkemiz Korunan Alanlarında Yönetim

Planlama Süreci”, 2000’li Yıllarda Yaşadığımız Çevre ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 24–26 Mayıs 2000, ANKARA

Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. “Korunan Alan Yönetiminde İlgi

Grubu Katılımı: Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneği, Türkiye”, Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON

King, G.1996. Participation in the Integrated Coastal Zone Management Processes;

Mechanisms and Procedures Needed, EC Demonstration Programe on ICZM, Final Report,

Körezlioğlu, S.H. 2002. Avrupa Birliği Proje Yönetimi Yaklaşımı (Project Cycle

Management) ve Mali İşbirliği Çerçevesinde Kullanılan Terimler ve Açıklamalar, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, ANKARA

Kothari, A. and Pathak, N., 2006. Protected Areas, Community Based Conservations

and Decentralization, Lessons From India, A Report Prepared for the Ecosystems, Protected Areas, and People Project (EPP) of the IUCN World Commission on Protected Areas (through the IUCN Regional Protected Areas Programme, Asia)

Leverington. F., Hockings M. and Costa K.L. 2008 Management Effectiveness

Evaluation in Protected Areas- A Global Study, 2008 Report, The University of Queensland AUSTRALIA, Gaton, IUCN, WCPA, The Nature Conservation, WWF

Page 285: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

270

Lockwood. M., Worboys G.L., and Kothari. A. 2006: Managing Protected Areas A Global Guide, USA

Mendoza. G.A. and Prabhu. R. 2005; “Participatory Modeling and Analysis for

Sustainable Forest Management: Overview of Soft System Dynamics Models and Applications”, Forest Policy and Economics 9 (2006);176-196; Department of Natural Resources and Environmental Sciences, University of Illinois Urbana, IL., United States, centre for International Forestry Research, Harare, ZİMBAVNE, http://www. elsevier.com/locate/forpol. Erişim Tarihi: 31.10.2007

Mermet, L. 1991. “Participation, Strategies and Ethics: Roles of People in Wetland

Management”, Landscape and Urban Planning 20: 231-237, Elsevier Science Publishers B.V.

Nabris, A. 2002. “Projelerin etkinlik ve verimliliğinin değerlendirilmesi” sunu, Rasche, K., Krywkow, J., Newig, J. and Hare, M. 2006. Assessing the Intensity of

Participation along Six Dimensions, Seecon Deutschland GmbH, Germany. Institute of Environmental Systems Research, University of Osnabrueck, Germany

Reiff, F. 1965. Statistical Physics, Berkeley Physics Cource, Volume V, McGrraw Hill

Company Salman, F. “Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı” STGM,

ANKARA Sommer, F. 2000. “Monitoring and Evaluation Outcomes of Community Involvement-

The LITMUS Experience”, Local Environment, 5:4, 483-491, URL:http://www.informaworld.com/smpp/title,

Tekindağ, F.C. 2005. “Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı” Sivil

Toplum Geliştirme Merkezi, ANKARA Thomas, L., Middleton, J. and Phillips, A. 2003. Guidelines for Management Planning

of Protected Areas, Best Practice Protected Area Guidelines Series No.10, IUCN, pp.3-68

Turan, L., 2004. Sultan Sazlığı Fauna Final Raporu, Sultan Sazlığı GEF-II Proje

Yönetim Birimi Yalınkılıç, M.K. ve Yenilmez-Arpa. N. 2005. “Türkiye’deki Korunan Alanlar ve

Ekoturizm”, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDÜ ISPARTA

Page 286: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

271

Yenilmez-Arpa, N. 2005a. “Dünya’da Ve Türkiye’de Doğa Koruma Çalışmaları Ve Türkiye’deki Korunan Alanlara Yönelik Durum Değerlendirmesi”, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA

Yenilmez-Arpa, N.2005b. ““Türkiye’deki Korunan Alan Çalışmaları Ve Korunan

Alanlara Yönelik Planların; Planlama Yaklaşımı Ve Süreci İle Uygulama Ve Yönetimi Açısından İrdelenmesi” Doktora Semineri-Basılmamış, ANKARA

Page 287: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

272

EKLER EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar Ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan Anket Formu EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi EK 3 Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneğinde Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi) EK 4 Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneğinde Değerlendirilmesi için Uygulanan Anket (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları) Formu EK 5 SSMP Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme

Sonuçları

Page 288: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

273

EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan Anket Formu

TÜRKİYEDE KORUNAN ALANLARDA İLGİ GRUPLARININ KORUNAN ALAN

ÇALIŞMALARINA KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ANKET

Anketin amacı : Korunan alanların belirleme, planlama ve yönetim süreçlerinde ilgi grubu

katılımına yönelik çalışmaları ortaya koyarak doğrudan korunan alanlardan sorumlu yöneticiler ve çalışanların görüşleri doğrultusunda mevcut durum değerlendirmesini yapmak ve konu hakkında önerilerini almaktır.

Anketin içeriği : Korunan alanlarda uygulanan mevzuat, politika, korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçlerine ilgi gruplarının katılımı,

ilgi grubu : Öncelikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, korunan alanlarla ilgili yöre insanını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını,

Korunan alan : 1. 2873 Sayılı Milli Parklar kanunu kapsamında belirlenen, planlanan ve yönetilen alanları, 2. Sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerini ifade etmektedir.

No Anketi Dolduracak Kişinin

1. Ad-Soyad:(İsteğe bağlı) :

2. Yaşı : 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35 3.

Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup

Birinci grup (DKMPGM’de görevli karar vericiler)

İkinci grup (MPD Başkanlığı-Teknik personel) Üçüncü grup (Alan deneyimi olan kurum çalışanları

ile STK ve Üniversite temsilcileri)

Dördüncü grup (sulak alan belirleme ve planlama sürecinde yer alan teknik personel)

Beşinci grup (ÖÇK Alanlarının belirlenmesi ve planlanması sürecinde yer alan teknik personel)

3. Korunan alanlardaki toplam çalışma süresi

: 5-7 yıl 11-14yıl 8-10 yıl 15 ve üzeri 4. Eğitim Durumu : İlköğretim Yüksek Okul Ortaöğretim Üniversite Lise 5. Mesleği :

6. Yaptığı iş :

7. Bugüne kadar çalıştığı yerler-Birimler

:

Page 289: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

274

I- MEVZUATTA KATILIM 1. Mevzuatınız korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının katılımını desteklemekte midir? (Cevabınız Evet veya kısmen Evet ise 2. Soruya, Hayır ise 3. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 2. İlgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/konular nelerdir? (En fazla 5 seçenek işaretlenebilir)

1. Yeni korunan alanların tanımlanması (yeni korunan alanların belirlenmesi ve tespiti-statüsü verilmesi)

2. Yeni korunan alanların sınırlarının belirlenmesi 3. Korunan alan sorunlarının belirlenmesi 4. Korunan alanlar için ilgi gruplarının belirlenmesi 5. Planlama çalışmaları 6. Korunan alan statülerini değiştirilmesi veya iptal edilmesi 7. Sınır revizyonu 8. İlgi grupları ile müzakere yapılması 9. Planın onaylanması 10. Planın uygulanmasına yönelik idari yapılanma 11. Finansal destek-yapı ile ilgili çalışmalar 12. Planda öngörülen faaliyetlerin uygulanması 13. Planın faaliyetlerinin izlenmesi 14. Plan revizyonu (uygulama aşaması) 99. Diğer (lütfen belirtiniz) 3. Sizce ilgi gruplarının korunan alanlarda gerçekleştirilen uygulamalara katılımının sağlanmasına yönelik yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var mıdır? Eğer varsa nedenlerini belirtiniz? Eğer yoksa nedenlerini belirtiniz?

1. Evet 2. Hayır

Nedenleri; Nedenleri;

Page 290: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

275

II-POLİTİKALARDA KATILIM

4. Kurumunuzun ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikası var mıdır? (Cevabınız Evet ise 5. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 11. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Bilmiyorum 5. Korunan alanlarla ilgili birimleriniz, kurumunuzun katılımla ilgili politikasını uygulamakta mıdır? 1. Uygulamakta 2. Uygulamamakta 3. Uygulamaya ilişkin çaba harcamakta 6. Kurumunuzun politikasının uygulanmasında ne tür araçlar kullanılmaktadır? 1. Korunan alanlarda ortak çalışma gruplarının kurulması (danışma konseyi vb.) 2. İlgi gruplarıyla ortak raporların hazırlanması 3. Toplantılar yapılmak suretiyle ilgi gruplarının görüşlerinin alınması 4. Yazılı olarak görüş alma, danışma 5. Ortak etkinlikler gerçekleştirme (proje hazırlama-yürütme vb.) 6. İlgi grupları arasında işbirliği protokolleri hazırlama (izleme-uygulama vb.) 7. İlgi grupları ile bazı sorumlulukları paylaşma 8. Politika doğrultusunda doğrudan alanların yönetimine katma 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 7. Kurumunuz bu politikayı ne kadar sahiplenmektedir? (Kurumsal ve bireysel)? 1. Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta 2. Kısmen sahiplenmekte ve uygulamaya çaba göstermekte 3. Kısmen sahiplenmekte ancak uygulamada güçlükler çekmekte 4. Hiç sahiplenmemekte ve uygulamamakta 8. Eğer tanımlanan bu politika uygulanıyor ise, söz konusu politikanın etkililiği ölçülmekte midir? (Cevabınız Evet ise 9. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 10. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Bilmiyorum

Page 291: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

276

9. Cevabınız evet ise kurumunuzun politikasının uygulandığı nasıl ölçülmektedir? 1. Özel bir ölçüt kullanılmamakta 2. Sadece gözlem yapılmakta 3. Anket yapılmakta 4. İlgililerle görüşme yapılmakta 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

10. Sizce kurumunuzun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik ne tür düzenlemeler yapması gerekmektedir? 1. Mevcut politikasında değişiklik yapmalı 2. Politikasını uygulamaya yönelik yaptırımlar uygulamalı 3. Politikasının uygulanmağını uygulanmadığını kontrol etmeli, izlemeli 4. Düzenlemeye gerek yoktur 9. Diğer (lütfen belirtiniz) III- KORUNAN ALAN BELİRLEME SÜREÇLERİNDE KATILIM

11. Korunan alanların belirlenmesi sürecine, ilgi grupları dâhil edilmekte midir? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 12. soruya, Hayır ise 19. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 12. İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine katılımı nasıl sağlanmaktadır? 1.

İlgi gruplarının temsilcilerinin sürece katılımı sağlanmakta (muhtarlar, uzmanlar, STK temsilcileri gibi)

2. Yazılı olarak görüşler alınmakta 3. Bilgilendirme toplantıları yapılmakta 4. Derinlemesine görüşmeler yapılmakta konu yüz yüze değerlendirilmekte 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 292: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

277

13. Korunan alanların tanımlanması ve seçilmesi sürecine hangi ilgi grupları dâhil edilmektedir? 1. Yöre insanının temsilcileri 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Yerel yönetimler (valilik, kaymakamlık, belediye, muhtarlıklar) 5. Sivil Toplum Kuruluşları 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

14. İlgi grupları özellikle hangi konuların tanımlanması süreçlerinde yer almaktadır? 1. Sınırların belirlenmesinde 2. Alanın statüsünün tanımlanmasında 3. Alanın değerlerinin (kültürel, sosyo-kültürel, doğal, tarihi vb.) tanımlanmasında 4. Geleneksel kullanım alanlarının tanımlanması, gösterilmesi 5. Alana ilişkin temel sorunların tespiti 6.

Ulusal boşluk analizinin yapılması ve bu boşlukların korunan alan olarak belirlenmesi

9. Diğer (lütfen belirtiniz)

15. Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının etkililiği ölçülmekte midir? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 18. soruya, Hayır ise 19. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet

16. Hangi araçlar kullanılarak ölçülmektedir? 1. Resmi yazışmalardaki görüşlerin değerlendirilmesiyle 2. Yapılan toplantı tutanaklarıyla 3. Öneri alana yönelik daha önce gelen taleplerin varlığı ve sayısıyla 4. Öneri alana yönelik daha önce yapılan bilimsel çalışmaların varlığı ve sayısıyla 5.

Öneri alanın ilan edilmesine yönelik talebin özellikle alanda yaşayanlar tarafından gelmesiyle

9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 293: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

278

17. Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımına yönelik sorun yaşanmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 20. soruya, Hayır ise 21. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet

18. Karşılaşılan sorunlar nelerdir?

1. Görüşlerin beklenenden geç geliyor olması 2. İlgi gruplarının tepki vermemesi/sahiplenmemesi 3. Çıkar çatışması 4. Korunan alanlara karşı ön yargılı olunması 5. “Koruma” kelimesine karşı duyulan çekince 6. Kamu kurumlara karşı güvensizlik 7. Ekonomik kayıplara yönelik kaygılar 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

19. Sizce ilgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde daha etkin katılımı nasıl sağlanabilir? 1.

Korunan alan olarak ilan edilecek bölgedeki ilgili taraflara ön bilgilendirme toplantısın yapılarak

2.

Belirleme aşaması için temel ilgi gruplar tanımlanıp doğrudan bu ilgi grupları ile birlikte ön çalışmalar yapılarak

3.

Korunan alan olarak öngörülecek alanlar için bilimsel araştırmaların uzmanlar ve üniversiteler tarafından yapılması sağlanarak

4. Belirleme aşaması için öngörülen ilgi gruplarının mevzuatta tanımlanmasıyla 5.

Korunan alanların belirlenmesi için ilgili tüm tarafları da dahil edecek bir komisyonun yapısı tanımlanarak ve bu komisyonu kurarak

9. Diğer (lütfen belirtiniz)

20. Sizce korunan alanların tanımlanması ve seçilmesi sürecine hangi ilgi grupları dâhil olmalıdır? 1. Yöre insanının temsilcileri 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Yerel yönetimler (valilik, kaymakamlık, belediye, muhtarlıklar) 5. Sivil Toplum Kuruluşları 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 294: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

279

IV-PLANLAMA SÜREÇLERİNDE KATILIM 21. Kurumunuz korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 22. soruya, Hayır ise 25. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet

22. Hangi ilgi gruplarının katılımı sağlanmaktadır? 1. Yöre halkı 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Sivil Toplum Kuruluşları 5. Yerel Yönetim Birimleri 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

23. İlgi gruplarının katılımı nasıl sağlanmaktadır? 1. Resmi yazışmalarla 2.

Haberleşme araçları ile duyurularla (hoparlör, ilan panoları, basın yayın organları vb.)

3.

Kurumun yereldeki ofislerinde duyurma ve ilgili tarafları davet etme (sözlü davet)

4. Köy kahvelerinde toplantılarla 5. Ev ziyaretleriyle 6. İlgili taraflarla telefon ile görüşerek 7. İlgili taraflarla internet bağlantısı kurarak 8. Uzman görüşlerini alarak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 24. İlgi grupları ne tür karar verme süreçlerine dâhil edilmektedir? 1. Alanın envanter çalışmalarının yapılması 2. Sorunların ve çözümlerinin tanımlanması 3. Yasal ve fiziki kısıtlayıcıların tanımlanması 4. Bölgeleme 5. Faaliyetlerin tanımlanması 6. Uygulama eylem planının hazırlanması

Page 295: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

280

7. Bütçelendirme 8. Tüm planlama süreci 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

25. Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımı sağlanmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 26. soruya, Hayır ise 27. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 26. Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımının etkililiği nasıl tespit edilmektedir? (Size göre en önemli 5 tanesini seçiniz?) 1. Toplantılara katılanların sayısıyla 2. Davet edilen grupların temsiliyetiyle 3. İlgi gruplarıyla korunan alan yönetim birimi arasında düzenlenen tutanaklarla 4. İlgi gruplarıyla korunan alan yönetim birimi arasındaki iş birliği protokolleriyle 5. Yazılı olarak gelen resmi belgelerin sayısıyla 6. İlgili kurumların alana yönelik yatırımlarının artmasıyla 7.

İlgili kamu kurumlarının kendi programlarına korunan alana yönelik uygulama kararları koymasıyla

8. Planlama sürecine katılan ilgi grupları tarafından paylaşılan geri bildirimlerle 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 27. Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi grubu katılımına yönelik karşılaşılan sorunlar nelerdir? (Size göre en önemli 5 tanesini seçiniz?) 1. Özellikle kamu kurumlarından yazılı olarak beklenen görüşlerin geç gelmesi 2. Katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılması 3. Konuyla doğrudan ilgili olanların süreçte yer almamış olması 4. Katılımcıların ilgisizliği ve boş vermişliği 5. İlgi gruplarının konuya ilişkin yetersiz bilgi birikimi 6. Çıkar çatışmaları 7. Temsiliyet yetersizliği (yetki) 8. Zaman uyumsuzluğu ve zaman kısıtı 9. İlgili kurumun katılımı teşvik edecek yeterli bütçeyi ayırmaması 10. Yasal boşluklar

Page 296: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

281

11. Korunan alan çalışanlarının ilgi grubunu nasıl katacaklarını bilmemeleri 19. Diğer (lütfen belirtiniz)

V- UYGULAMA SÜRECİNDE- YÖNETİM AŞAMASINDA KATILIM

28. ilgi grupları korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 29. soruya, Hayır ise 31. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet

29. Uygulama sürecinde ilgi grupları hangi uygulamalara katılım sağlanmaktadır? 1. Çalışma gruplarında görev alarak 2. Alanın yönetimi için kurulan yönetim biriminde bulunarak 3. Alan kılavuzluğu gibi uygulamalarda yer alarak 4. Gönüllü olarak alanın tanıtımına 5. Alanı koruma faaliyetlerine 6. Uygulamalarda lojistik destek vererek 7. Ortak projeler yürüterek 8.

İhaleye konu uygulamalarda ihaleyi alarak doğrudan o uygulamayı yaparak (örneğin alanın temizliği, giriş kontrol ünitesi işletmeciliği gibi)

9. Diğer (lütfen belirtiniz) 30. Uygulamada ilgi gruplarının katılımı neden gerekli görülmektedir? (Öncelikli gördüğünüz beş tanesini işaretleyiniz) 1. Sahiplik duygusu uyandırmasından (Bizim mi? Senin mi?) 2. Şeffaflık duygusu oluşturmasından 3. Siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasından 4. Gelirin etkin dağılımının sağlanmasından 5. İyi yönetişimin (birlikte yönetim) oluşturulmasından 6. Sürdürülebilirliliğin (sosyo-ekonomik-çevresel açıdan)sağlanmasından 7. Sorumlulukların farklı gruplar arasında paylaşımının sağlanmasından 8. Yönetimin emrindeki kaynakların verimli ve etkin kullanımının sağlanmasından 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 297: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

282

31. Kurumunuz ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin olarak çaba gösteriyor mu? 1. Kesinlikle gösteriyor 2. Gösteriyor 3. Orta 4. Göstermiyor 5. Hiç göstermiyor 32. Sizce korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik en temel ihtiyaçlar nelerdir? (Öncelikli gördüğünüz beş tanesini işaretleyiniz) 1. Yasal düzenlemeye 2. Kapasite geliştirmeye yönelik eğitim programlarına 3. Kurumsal olarak korunan alanlarda güçlü yapılanmaya 4. Korunan alanlarda katılımı sağlayacak ve teşvik edecek hizmet ve tesislere 5.

Korunan alanlarda ihaleye konu uygulamaların özellikle korunan alanlarda yaşayan yöre halkına ve köy tüzel kişiliği ile yürütülmesine

6. İlgi gruplarının düzenli olarak bilgilendirilmesine 7.

İlgi grupları ile güven kuracak mekanizmaların tanımlanması ve ortak uygulanmasına

9. Diğer (lütfen belirtiniz) 33. Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusu değerlendirildiğinde katılımın derecesi nedir? 1. Çok iyi 2. İyi 3. Orta 4. Zayıf 5. Çok kötü

34. Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik memnuniyet düzeyiniz nedir? 1. Çok memnunum 2. Biraz 3. Orta

Page 298: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

283

4. Memnun değilim 5. Hiç memnun değilim

35. Sizce korunan alanlarda katılım nasıl sağlanabilir veya nasıl olmalıdır? Neden?

KATKINIZ VE KATILIMINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

Page 299: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

284

EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi

GÖSTERGELERİN BOYUTLARI

GENEL NO

GRUP NO

GÖSTERGELER

1. KATILIMIN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)

1 1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 2 2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 3 3 Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı 4 4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç

gibi) 5 5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odan gruplar ile yapılan

yapılan çalışmaların mevcudiyeti 2. KATILIMIN FONKSİYONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

6 1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

7 2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu

8 3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi

9 4 Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu 10 5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

3. KATILIMIN KARA GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

11 1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı 12 2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara

yansıma oranı 13 3 Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan

görevlerin sayısı (Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları)

14 4 Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) 15 5 Ortak alınan ana karar sayısı

4. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

16 1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı (Hiç direnç göstermeyenlerin sayısı)

17 2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen biraz veya çok az direnç gösterenlerin sasısı)

18 3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)

19 4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı

20 5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu

5. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

21 1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

22 2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin mevcudiyeti

23 3 Katılım için harcanan bütçe 24 4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı

fayda oranı ve çeşitliliği 25 5

6. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER

26 1 Çalışmalar içinde yer alan katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

27 2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmamama durumlarının varlığı ve oranı

28 3 Katılımcıların çalışmalara katılımı konusundaki isteklilik oranı

29 4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı

30 5 Çalışmaların bireysel gelişimlerine kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

Page 300: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

285

EK 3 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi için)

SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI’NDA UYGULANAN KATILIMCI SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK

YARI YAPILANDIRILMIŞ SORU FORMU

Anketin amacı :

Sultan Sazlığı Milli Parkında GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi sürecinde proje ekibi tarafından gerçekleştirilen uygulamaların katılımcılık boyutunu irdelemek ve katılımcı süreci değerlendirerek etkisini ortaya koymaktır.

Anketin içeriği : Sultan Sazlığı Milli Parkında proje süresinde katılım konusunda izlenen süreç ve buna bağlı olarak sonuçlarının değerlendirilmesini kapsamaktadır.

ilgi grubu : Öncelikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, korunan alanlarla ilgili yöre insanını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını ifade etmektedir.

Korunan alan : Sultan Sazlığı Milli Parkını ifade etmektedir.

No Anketi Dolduracak Kişinin

1. Ad-Soyad: (İsteğe bağlı)

:

2. Yaşı : 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35

3. Sultan Sazlığı Milli Parkındaki toplam çalışma süresi

: 1-2 yıl

3-5 yıl

6-10yıl

4. Milli Parklardaki toplam çalışma süresi

5. Eğitim Durumu : İlköğretim Yüksek Okul

Ortaöğretim Üniversite Lise 6. Mesleği :

7. Yaptığı iş-Görevi

:

8. Bugüne kadar çalıştığı yerler-Birimler

:

9. Diğer proje deneyimleri

:

Page 301: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

286

SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKINDA İLGİ GRUPLARI KATILIMI İÇİN İZLENEN SÜREÇ

1. Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan ilk adımlar nelerdi?

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

2. Atılan bu adımların etkisini ölçmek için nasıl bir çalışma yapıldı ve ne tür göstergelerden yararlanıldı?

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

3. İlgi grupları hangi çalışmalara katıldı? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

4. Katılımı sağlamak için ne tür araçlar kullanıldı? (toplantılar, kahve ziyaretleri, ev ziyaretleri vb …..)

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 5. Neden bu araçlar kullanıldı? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

6. En etkili olan araç hangisi oldu? Neden?

Page 302: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

287

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 7. Sultan Sazlığı için kaç tane ilgi grubu belirlendi? Bunlar nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 8. İlgi grupları nasıl belirlendi ve nasıl gruplandırıldı? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 9. İlgi gruplarının katılımı ile çalışmalarda ve sonuçlarda ne gibi değişiklikler gözlemlendi?

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 10. İlgi gruplarına ne tür sorumluluklar verildi? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 11. İlgi gruplarının katılımı için özel yasal ve idari bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu mu?

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

Page 303: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

288

12. İlgi gruplarının katılımına ne kadar bütçe harcanmıştır? Bu bütçe genel olarak hangi çalışmalar için harcanmıştır?

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

13. İlgi gruplarının katılımı için ne kadar zaman ayrılmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 14. GEF –II Projesi süresince katılım sürecini yürütmek üzere kaç kişi görev almıştır? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

15. Hangi yöntem kullanmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 16. Süreç öncesinde ne tür hazırlık çalışmalar yapılmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 17. Bütün ilgi gruplarının tüm faaliyetlere katılımı önemsendi mi? Eğer önemsendi ise gerekçeleri nelerdir?

………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

Page 304: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

289

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

18. İlgi grupları ile birlikte çalışılırken karşılaşılan sorunlar ve güçlükler nelerdi? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 19. Proje sonrasında ilgi grupları ile birlikte devam eden faaliyetler var mıdır? Bunlar nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 20. Bunun nedenleri nelerdir? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

KATKINIZ VE KATILIMINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

Page 305: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

290

EK 4 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine için Uygulanan Anket Formu (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları)

SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI’NDA UYGULANAN KATILIMCI SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK

ANKET FORMU (SSMP Yaşayan Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları)

Anketin amacı :

Sultan Sazlığı Milli Parkında 2000-2008 yılları arasında yürütülen GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımcı süreci belirlemek ve bu sürecin etkinliğini değerlendirmektir.

Anketin içeriği : SSMP’nda uygulanan katılımcı süreçlerin ve katılımın sosyal, fonksiyonel, karar verme gücü, yön, motivasyon ve memnuniyet boyutlarının belirlenmesi anketin içeriğini oluşturmaktadır.

ilgi grubu :

GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında Sultan Sazlığı Milli Parkı’ndaki proje uygulamalarına etkin olarak katılım sağlayan kamu kurum ve kuruluşu, yerel STK, alandaki tüm muhtarlar ve diğer yöre halkı temsilcilerini ifade etmektedir.

Korunan alan : Sultan Sazlığı Milli Parkı

No Anketi Dolduracak Kişinin

1. Ad-Soyad: (İsteğe bağlı)

:

2. Yaşı

: 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35

3. Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup

: Birinci grup (kamu kurum ve kuruluşları) İkinci grup (yerel sivil toplum kuruluşları) Üçüncü grup (Yöre halkı-muhtarlar)

4. Temsil Ettiği Grupnın ismi : Kamu Muhtarlık Yerel Yönetim Yöre

Halkı STK

5. Grupnın İkamet ettiği yerleşim yeri

: İl Köy (adı) İlçe(Adı) 6. Yaptığı iş :

7. Proje süresince çalışmalara ne sıklıkla katılım sağladığı (2000–2008)

:

8. Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin olup olmadığı

:

Page 306: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

291

I. KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN İRDELENMESİ VE ÖLÇÜLMESİ (Genişliği ve Derinliği) 1. Proje kapsamında yapılan aktivitelere alanla ilgili tüm ilgi gruplarının katılımı sağlandı mı? (Cevabınız 4 ve 5 ise 2. Soruya, 1-3 ise 3. soruya geçiniz)

1. Tamamının katılımı sağlandı 2. Çoğunluğunun katılımı sağlandı 3. Bir kısmının katılımı sağlandı

4. Çok azının katılımı sağlandı 5. Yeterince katılım sağlanmadı

2. Eğer yeterli katılım sağlanmadı ise bunun nedenleri ne idi? Neden tüm ilgi grupları faaliyetlere katılım sağlayamadı? 1. Yapılan çalışmaların kendilerine herhangi bir getiri sağlamayacağı için 2.

Proje öncesinde Sultan Sazlığında yapılan çalışmalardan rahatsızlık duyulduğu için

3. Yeterli bilgilendirme ve yönlendirme yapılamadığı için 4. Korunan alanlarla ilgili kuruma ve kişilere güvenilmediği için 5. Korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasak getirdiği için 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

3. Proje çalışmalarına yeterli katılım sağlanmasının nedenleri nelerdi? 1. Projeye başlamadan önce proje ekibinin sık sık alanı ziyaret etmesi 2. Proje hakkında çok fazla ve detaylı bilgilendirme yapılması 3. Projenin hibe katkısı vereceğinin bilinmesi 4.

Yaşadığımız alan ile ilgili yapılacak çalışmaları daha yakından takip edebilmek için

5. Bizlerin dışında alana yönelik yeni kararların alınmasının engellenmesi için 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 4. Proje çalışmalarına katılımınızın sağlanması için sizlere herhangi bir bilgilendirme yapıldı mı? Sizin öneriniz alındı mı? (Cevabınız Evet ise 5. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 6. soruya geçiniz)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 5. Eğer sizler bilgilendirildi iseniz bu bilgilendirmeden ne kadar memnun oldunuz?

1. Çok memnun olduk 2.Memnun olduk 3.Orta derecede 4. Memnun olmadık 5. Hiç memnun olmadık

Page 307: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

292

6. Genel olarak proje hakkındaki bilgilendirilmeler ne şekilde gerçekleştirildi? 1. Uzman kişiler tarafından toplantılar düzenlenerek 2. İlgili yerlere resmi yazılar asılarak 3. Korunan alan çalışanları tarafından ziyaretler yapılarak 4. Yerel ve ulusal gazete, radyo ve televizyon aracılığıyla 5. Broşür, sunular ve diğer görsel materyaller kullanılarak 6. Eğitim programları düzenlenip, bu eğitimlere katılım sağlatılarak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 7. Proje sürecinde odak gruplarla çalışmalar yapıldı mı? (saz kesenler, turizm ile uğraşanlar, hayvansal ve bitkisel üretim ile uğraşanlar gibi)

1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 8. Odak gruplarla yapılan çalışmalar geniş gruplarla yapılan çalışmalara göre faydası nasıldı?

1. Çok faydalıydı 2. Faydalıydı 3.Farkı yoktu 3. Faydalı değildi 4. Hiç faydalı değildi

9. Size göre odak grupları ile yapılan bu çalışmaların en önemli faydaları nelerdi? 1. Konuya odaklı olduğu için sorunlar daha detaylı değerlendirildi 2. Çözüm önerileri daha net ortaya kondu 3. İlgisiz kişi ve gruplar olmadığından daha kısa sürede sonuca ulaşıldı 4. Daha az zaman harcandı 5. İlgili olan herkes söz alıp, görüş bildirebildi 6. Herkesin önerisi değerlendirilip ortak bir sonuca varılabildi 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 10. Proje faaliyetlerine kadınların ve çocukların katılımı nasıldı?

1. Çok fazla 3. Orta 3.Çok az 2. Fazla 4. Az

Page 308: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

293

11. Size göre bu grupların (kadın ve çocukların) katılımını etkileyen nedenler nelerdi? 1. Sosyal statü 2. Gelenekler ve görenekler 3. Alışkanlıklar 4. Eğitim durumu 5. Gelir durumu 6. İş yoğunluğu 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

II. KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ÖLÇÜLMESİ (Genişlik ve Derinlik) 12. İlgi grupları olarak proje kapsamında yürütülen çalışmalara ve faaliyetlere ne kadar katılım sağladınız? (Cevabınız 1,2 ve 3 ise 13. soruya 4 ve 5 ise 14. soruya geçiniz)

1. Tamamına 2. Büyük çoğunluğuna 3.Bir kısmına

4.Çok azına 5.Hiçbirine

13. Proje kapsamında yürütülen çalışmalara katılım sağlamamanızın nedenleri nelerdi? 1. İlgimi çekmedi 2. Başka işlerim vardı 3.

Her zaman benzer çalışmalar yapılmasına rağmen herhangi bir sonuç alınmadığını bildiğim için

4. Herhangi bir yarar sağlamayacağını düşündüğüm için 5. Proje hakkında yeterli bilgim olmadığı için 6. Proje ekibini tanımadığım için 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 14. Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi? 1. Sadece dinleyici 2. Sadece alınan kararlara katılım 3. Yeni bazı kararların alınmasında yönlendirici 4. Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım 5. Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev alma

Page 309: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

294

6. Yaşadığımız alana yönelik gerekli görülen yerel bilgiyi paylaşma 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

15. Hangi faaliyetler ve konularda alınan kararlara katılım sağladınız? (Size göre önemli olan 5 tanesini işaretleyiniz) 1. Alanın sınırlarının belirlenmesine 2. Alan için hazırlanan planın amaç-hedef ve faaliyetlerin tanımlanmasına 3. Alanın bölgelemesinin yapılmasına 4. Alan için geliştirilecek yeni proje çalışmalarının belirlenmesine 5. Faaliyetlerin uygulanması sürecinde sorumluların belirlenmesine 6. Çalışmalara katılacak ilgi gruplarının belirlenmesine 7. Yaşadığınız köy-yerleşim yerleriyle doğrudan ilgili olarak alınan kararlara 8. Gelir ve geçim kaynaklarınızı doğrudan ilgilendiren konulara 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 16. Proje kapsamında yürütülen hangi faaliyetlerin uygulanmasında sorumluluk üstlendiniz? 1. Toplantı yerlerinin organizasyonu 2. Katılımcılarla bağlantıya geçilmesi 3. Kurumsal ve yerel bilginin toplanması 4. Kurumsal ve/veya yerel katılımcıların ve tarafların belirlenmesi 5. Edinilen bilgilerin diğerleriyle paylaşılması 6. Arazi çalışmalarının organizasyonu 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

III. KATILIMIN KARAR VERME GÜCÜ BOYUTUNUN ÖLÇÜLMESİ

17. Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?

1. Evet 2. Hayır

Page 310: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

295

18. Hangi konularda sorumluluk verildi? 1. Bölgedeki kişilerin organizasyonu 2. Çevredeki katılımcıların çalışmalara düzenli olarak katılımının sağlanması 3. Katılımcıların lojistik ihtiyaçlarının karşılanması 4. Çevredeki ilgililerin zamanında bilgilendirilmesi ve duyuruların yapılması 5.

Çalışmalar sonucunda alınan kararların aktarılması ve görüşlerin sonraki çalışmalara taşınması

6. Çalışmalara katılacak ilgi gruplarının belirlenmesi 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

19. Size sorumluluk verilmesinin sonuçları nasıl oldu? 1. Daha kısa sürede sonuca ulaşıldı 2. İlgili tüm taraflar daha kısa sürede ikna oldu 3. Daha fazla kişiye ulaşıldı ve bilgilendirme yapıldı 4. Daha fazla destek verildi 5. Daha çok taraf ve katılımcı sürece dahil oldu 6. Faaliyetler daha çok benimsendi ve hızlı uygulandı 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

IV. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU

20. İlgi grubu olarak süreçlere dahil olmada direnç gösterdiniz mi? (Cevabınız 1,2 ve 3 ise 18. soruya, cevabınız 4 ve 5 ise 19. soruya geçiniz)

1.Çok katı direnç gösterdim 2. Fazla direnç göstermedim

3.Biraz direnç gösterdim 4.Çok az direnç gösterdim

5.Hiç direnç göstermedim

21. Direnç göstermenizin nedenleri ne idi? 1. Korunan alan çalışanlarına güvenmeme 2. Daha önce uygulanan proje ve çalışmaların sonuçlarının yetersizliği 3. Verilen sözlerin tutulmaması 4.

Çalışmalarının sonuçlarının bizleri ve yaşadığımız alanı nasıl etkileyeceğinin bilinmemesi

Page 311: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

296

5. Bilgi yetersizliği 6. Nedensiz olarak karşı koyma 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 22. Direnç gösterilmemiş ise nedenleri ne idi? 1. Yeni gelişmeleri ve süreçlerin merak edilmesi 2. Proje ekibinin önceden tanınıyor olması ve onlara güvenilmesi 3. Yeterli bilgilendirmenin yapılmış olması 4. Kişisel ilgi ve kişisel gelişime katkı sağlayacağının düşünülmesi 5. Benzer çalışmalar içinde bulunmuş olmak 6. Projenin hazırlığından bu yana süreci biliyor olmak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 23. Sizlerle birlikte alınan kararlar; plana ve raporlara ne kadar yansıtıldı?(Cevabınız 4 ve 5 ise lütfen 24. soruyu da cevaplayın)

1. Tamamı 2. Büyük çoğunluğu

3.Kısmen 4.Çok azı

5.Hiçbiri

24. Sizinle birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıtılmamasının nedenleri ne olabilir? 1. Mevzuat açısından kısıtlar 2. Yönetim açısından güçlükler ve sorunlar 3. Karar vericilerin yerel bilgiyi benimsememesi 4. Teknik personel ile ilgi grupları arasındaki anlaşmamazlık 5.

Çalışmalar esnasında teknik çalışanlar ile ilgi gruplarının arasında iletişim ve etkileşimi kolaylaştıracak görevlilerin olmaması

6. Politik nedenler 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 312: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

297

V. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU

25 Proje kapsamında yürütülen çalışmalara katılım sağlamanızın temel amaçları nelerdi?

26 Sizlerin proje çalışmalarına katılımınızı harekete geçirmek ve istekliliğinizi artırmak için proje ekibi tarafından neler yapılmıştır? 1. Bazı finansal destekler sağlandı 2. Başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri düzenlendi 3. Proje çalışmalarına katılımımız için ulaşım imkanları sağlandı 4. Bazı promosyonel ve tanıtıcı materyaller sunuldu 5. Köyün veya okulların ihtiyacı olan bazı materyaller temin edildi 6. Ortak kampanyalar yapıldı 7 Proje ekibi bizlerin sosyal etkinliklerine katılım sağladı 8 Çalışmalar sürecinde İdareciler bizleri daha sık ziyaret etti ve bizleri dinledi 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 27. Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? 1. Yeni konuları öğrenme imkânı verdi 2. Başka insanları tanıma ve sosyal statü kazandırdı 3. Öğrenme ve tanıma isteğimi artırdı 4. Kendimizi daha iyi ifade edebilme imkânı sağladı 5. Kendimize güveni artırdı 6. Bölgemizi ve kaynaklarımızı daha iyi tanıma imkanı sundu 7 Kişiler kapasitemizi geliştirdi 9. Diğer (lütfen belirtiniz)

Page 313: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

298

VI. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU 28. Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?

1. Çok memnun 2. Memnun

3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil

29. Projenin alana yansıyan (yöresel) sonuçlarından duymuş olduğunuz memnuniyet düzeyini belirtiniz.

1. Çok memnun 2. Memnu

3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil

30. Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinizi dönemlere göre belirtiniz. 2000–2004 2004–2008 2008 sonrası 1. Çok memnun 2. Memnu 3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil

31. Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki dönemde uygulamaya yansıtılması konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.

1. Tamamen yansıtıldı 2. Kısmen yansıtıldı 3.Orta 4.Yansıtılmadı 5.Hiç yansıtılmadı

32. Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.

1. Çok yarar sağlayacak 2. Yarar sağlayacak

3.Orta 4.Yarar sağlamayacak

5.Hiç yarar sağlamayacak

33. Projenin kişisel, mesleki ve alana uygulanması konusunda sağladığı yarara yönelik memnuniyet düzeyinizi belirtiniz. Mesleki gelişim Kişisel gelişim Alan uygulaması 1. Çok memnun 2. Memnu 3.Orta

Page 314: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

299

4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil

34. Projenin Sultan Sazlığında uygulanmasından bu bölgede yaşayan nüfusun yaklaşık ne kadarına yarar sağlamıştır.

1. Tamamı 2. Tamamına yakını

3.Yarısı 4.Çok azı

5.Hiç biri

35. Yukarıda verilen cevap doğrultusunda size göre bunun nedenleri nelerdir? Belirtiniz?

KATILIMINIZ VE KATKILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

Page 315: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

300

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları

GÖSTERGEL

ERİN

BOYUTLARI

GENEL NO

GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR

GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA

EŞİK DEĞ. TOP.

AĞIRLIKLI

ORTALAMALA

R TOPLAMI

KATILIMIN

BOYUTLARI

NIN % DEĞERİ

SSMP

için

%60,2 içindeki %

ORANI Değerlendirme Aralığı

0-4-0-2)

Frekans Dağılımı Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

I. KATILIM

IN SOSYAL BOYUTU

1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı

Proje kapsamında yapılan aktivitelere alanla ilgili tüm ilgi gruplarının katılımı sağlandı mı?

Tamamının 4 0 4 7 20 9 0 4 14 60 36

43

47,8

18,80

11,31

Çoğunluğunun 3 Bir kısmının 2 Çok azının 1 Yeterince katılım yok 0

2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı

Proje Sultan Sazlığında yaşayan nüfusun yaklaşık ne kadarına yarar sağlamıştır ve ne kadarını katmıştır?

Tamamı 4 1 20 10 7 2 0 20 20 21 8 Tamamına yakını 3 Yarısı 2 Çok azı 1 Hiç biri 0

3 Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı

Proje süresince çalışmalara ne sıklıkla katılım sağladınız? (2000–2008)

Tümüne 4 3 1 6 19 11 0 1 12 57 44 Sıklıkla 3 Aralıklarla-Bazen 2 Nadiren 1 Haber verildikçe- Hiç 0

4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç gibi)

Proje faaliyetlerine kadınların ve çocukların katılımı nasıldı?

Çok fazla 4 23 9 8 0 0 0 9 18 0 0 Fazla 3 Orta 2 Az 1 Çok az 0

5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti

Proje sürecinde odak gruplarla çalışmalar yapıldı mı? (saz kesenler, turizm ile uğraşanlar, hayvansal ve bitkisel üretim ile uğraşanlar gibi)

Evet

2

4 0 36 0 - 0 - 144

Kısmen evet 1 Hayır 0

300

Page 316: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

301

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)

GÖSTERGEL

ERİN

BOYUTLARI

GENEL NO

GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR

GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA

EŞİK DEĞ. TOP.

AĞIRLIKLI

ORTALAMALAR

TOPLAMI

KATILIMIN

BOYUTLARININ

% DEĞERİ

SSMP için %60,2

içindeki % ORANI

Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)

Frekans Dağılımı

Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

II. K

ATILIM

IN FONKSİY

ONEL BOYUTU

1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu

Proje çalışmalarına katılımınızın sağlanması için sizlere herhangi bir bilgilendirme yapıldı mı?

Evet 2 0 1 2 11 1 28

28

55,5

21,82

13,13

Kısmen evet 1 Hayır 0

2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu

İlgi grupları olarak proje kapsamında yürütülen çalışmalara ve faaliyetlere ne kadar katılım sağladınız?

Tamamına 4 0 1 2 3 4 1 5 3 25 6 Büyük çoğunluğuna 3 Bir kısmına 2 Çok azına 1 Hiçbirine 0

3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi

Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi?

Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım

4 0 1 2 3 4 6 6 30 17 6

Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak

3

Bilgi paylaşma 2 Sadece alınan kararlara katılım

1

Sadece dinleyici 0

4 Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu

Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisiniz var mı? Devam ediyor mu?

Var 2 0 1 2 1 35 4 Kısmen var 1 Yok 0

5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı

Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?

Evet 2 0 2 14 26 Hayır 0

301

Page 317: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

302

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)

GÖSTERGE

LERİN

BOYUTLAR

I GENEL NO GÖSTERGELER GÖSTERGELER

İLE İLİŞKİLİ SORULAR

GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA

EŞİK

DEĞ.

TOP.

AĞIRLIKLI

ORTALAMAL

AR TOPLAMI

KATILIMIN

BOYUTLARIN

IN % DEĞERİ

SSMP

için

%60,2 içindeki

% ORANI

Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)

Frekans Dağılımı Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

III. KATILIM

CILARIN KARAR GÜCÜ B

OYUTU

1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı

Proje kapsamında proje ekibi tarafından size hangi konularda sorumluluk verildi?

5 seçenek çok yeterli 4 19 0 3 10

8 0 0 6 30 32

42

38.8

15,25

9,18

4 seçenek yeterli 3 3 seçenek idare eder 2 2 seçenek yetersiz 1 O-1 seçenek hiç 0

2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı

Sizlerle birlikte alınan kararlar; plana ve raporlara ne kadar

yansıtıldı?

Tamamı 4 7 15

5 12

1 0 15 10 36 4 Büyük çoğunluğu 3 Kısmen 2 Çok azı 1 Hiçbiri 0

3 Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları

Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?

Evet 2 25 15

0 60 Hayır 0

4 Etkin katılım Durumu (katılımcıların söz alma oranı)

Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi?

Pek çok kararın alınmasında etkili

4 6 6 17 16

6 0 6 34 48 24

Bazı çalışmaların yürütülmesi

3

Bazı kararların alınması yönlen.

2

Sadece alınan kararlara katılım

1

Sadece dinleyici 0

5 Ortak alınan ana karar sayısı

Hangi faaliyetler ve konularda alınan kararlara katılım sağladınız?

5 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı

4 7 7 10 8 8 0 7 20 24 32

4 ortak alınan kararın varlığı

3

3 ortak alınan kararın varlığı

2

2 ortak alınan kararın varlığı

1

1-0Hiç karar alınmaması durumu

0

302

Page 318: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

303

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)

GÖSTERGELE

RİN

BOYUTLARI

GENEL NO

GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR

GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA EŞİK

DEĞ. T

OP.

AĞIRLIK

LI

ORTALAMALAR

TOPLAMI

KATILIM

IN

BOYUTLARININ

% DEĞERİ

SSMP için %60,2

içindeki % ORANI

Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)

Frekans Dağılımı

Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

IV. K

ATILIM

IN YÖNÜ B

OYUTU

1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı

İlgi grubu olarak süreçlere dâhil olmada direnç gösterdiniz mi?

Hiç direnç göstermedim 4 4 4 12

2 18

0 4 24 6 72

30

19

7,47

4,49

Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim

0

2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen-biraz direnç gösteren ve çok az direnç gösterenlerin sayısı)

Aynı zoru Hiç direnç göstermedim 4 - - - - - Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim

0

3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)

Aynı soru Çok katı direnç gösterdim

4 - - - - -

Fazla direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Çok az direnç gösterdim 1 Hiç direnç göstermedim 0

4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı

Direnç gösterilmemiş ise nedenleri ne idi?

4 ve üzeri seçenek çok yeterli

4 21

6 5 4 4 0 6 10 12 16

3 yeterli 3 2 orta düzeyde yeterli 2 1 yetersiz 1 0 çok yetersiz 0

5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu

Direnç göstermenizin nedenleri ne idi?

0-1 seçenek 4 21

4 9 6 0 0 4 18 18 0

2 seçenek 3 3 seçenek 2 4 seçenek 1 4 ve üzeri seçenek 0

303

Page 319: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

304

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)

GÖSTERGE

LERİN

BOYUTLA

RI

GENEL NO GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE

İLİŞKİLİ SORULAR GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA

EŞİK

DEĞ.

AĞIRLIKLI

ORTALAMAL

AR TOPLAMI

KATILIMIN

BOYUTLARIN

IN % DEĞERİ

SSMP

için

%60,2 içindeki

% ORANI Değerlendirme Aralığı

0-4-0-2)

Frekans Dağılımı

Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

V. K

ATILIM

IN M

OTİVASYON B

OYUTU

1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği

Sizlerin proje çalışmalarına katılımınızı harekete geçirmek ve istekliliğinizi artırmak için proje ekibi tarafından neler yapılmıştır?

Yapılan girişimin 4 ve üstünde olması

4 6 6 6 9 13

0 6 12 27 52

33

43.1

17,00

10,23

3 olması 3 2 olması 2 1 olması 1 Hiç olmaması 0

2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti

Aynı soru Çok fazla girişim var 4 - - - - - Fazla girişim var 3 Orta düzeyde girişim var

2

Az girişim var 1 Hiç girişim yok 0

3 Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı

Size göre SSMP yürütülen proje kapsamında katılım için ne kadar bütçe ayrılmıştır?

Yeterli bütçe ayrıldı 2 0 35

5 0 70 20 Çok az bütçe ayrıldı 1 Hiç bütçe ayrılmadı 0

4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği

Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır?

4 ve üstünde sağlanan fayda

4 7 4 1 1 27

0 4 2 3 108

3 farklı sağlanan fayda 3 2 farklı sağlanan fayda 2 1 farklı sağlanan fayda 1 0 fayda 0

5 Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu

Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.

Çok yarar sağlayacak 4 0 3 2 20

15

0 3 6 60 60

Yarar sağlayacak 3

Orta 2

Yarar sağlamayacak 1

Hiç yarar sağlamayacak

0

304

Page 320: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

305

EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)

GÖSTERGELERİ

N BOYUTLARI

GENEL NO

GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR

GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ORTALAMA

EŞİK

DEĞ. TOP.

AĞIRLIKLI

ORTALAMALAR

TOPLAMI

KATILIMIN

BOYUTLARININ

%

DEĞERİ

SSMP için %60,2

içindeki % ORANI

Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)

Frekans Dağılımı

Ağırlık Değeri

0 1 2 3 4 0 1 2 3 4

VI. KATILIM

IN M

EMNUNİY

ETİ BOYUTU

1 Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı

Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?

Çok memnun 4 1 4 3 2 30

0 4 6 6 120

50

49,3

19,70

11,85

Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0

2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı

Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?

Hiç memnun değil 4 30

2 3 4 1 0 2 6 12 4 Memnun değil 3 Orta 2 Memnun 1 Çok memnun 0

3 Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi

2008 sonrasında projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinizi belirtiniz?

Çok memnun 4 7 5 4 5 19

0 5 8 15 76 Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0

4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı

Projenin alana yansıyan (yöresel) sonuçlarından duymuş olduğunuz memnuniyet düzeyini belirtiniz?

Çok memnun 4 2 7 8 2 21

0 7 16 6 84 Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0

5 Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu

Projenin kişisel gelişiminize sağladığı yarara yönelik memnuniyet

düzeyinizi belirtiniz?

Çok memnun 4 4 2 6 2 26

0 2 12 6 104

Memnun 3

Orta 2

Memnun değil 1

Hiç memnun değil 0

305

Page 321: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

306

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Nihan YENİLMEZ ARPA

Doğum Yeri : AFYONKARAHİSAR

Doğum Tarihi : 28.11.1970

Medeni Hali : Evli

Yabancı Dil : İngilizce

Eğitim Durumu

Lise : Bolvadin Lisesi- Afyonkarahisar, 1986

Lisans : Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 1986-1990 Yüksek Lisans : Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim

Dalı, 1995-1998 Çalıştığı Kurum/Kurumlar: Peyzaj Y. Mimarı : Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar

Genel Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı, Alan Yönetimi Şube Müdürlüğü, Haziran 2004-Devam

Peyzaj Y. Mimarı : Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı

Genel Müdürlüğü, GEF-II Proje Koordinatörlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü,GEF-II Projesi Koordinatörlüğü, Mayıs 2000-Haziran 2004

Peyzaj Mimarı : Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel

Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı, Proje Uygulama Şubesi, Ekim 1996-Mayıs 2000

Park ve Bahçeler Sorumlusu: Afyonkarahisar İli Bolvadin İlçesi Bolvadin Belediye

Başkanlığı, Fen ve İmar İşleri ve Konya İli Yunak İlçesi Yunak Belediye Başkanlığı Park Bahçeler ve Muhasebe Birimleri, 1991-Ekim 1996

Yayınlar: Küçük, M., Yenilmez-Arpa, N. ve Özmen, S. 2004. Türkiye’de Doğa Koruma

Çalışmaları, Kaynak Değerlerini Etkileyen Faktörle ve Ekoturizm, I. Uluslar arası Çevre ve Turizm Sempozyumu İzmir

Page 322: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24275/Microsoft Word - 398900.tez.pdf · katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür

307

Yenilmez-Arpa, N. 2005. Korunan Alan Yönetim Planlarında Ekoturizmin Yeri ve Önemi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü “Yeşil Mavi Teknik Bülten”, Sayı 1.

Yenilmez-Arpa, N. 2005. Dünya’da ve Türkiye’de Doğa Koruma Çalışmaları ve

Türkiye’deki Korunan Alanlara Yönelik Durum Değerlendirmesi, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA

Yenilmez-Arpa, N. 2005. Türkiye’de Korunan Alanlar ile İlgili Mevcut Strateji

Dokümanları, Politikalar, İlkeler ve Ulaşılmak İstenen Hedefler, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA

Yalınkılıç, M.K. ve Yenilmez-Arpa. N. 2005. Türkiye’deki Korunan Alanlar ve

Ekoturizm, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDÜ ISPARTA

Ersöz, N. Yenilmez-Arpa, N. 2007. Ulusal Peyzaj Politikası ve Stratejisi, Avrupa

Peyzaj Sözleşmesi’nin Uygulanması Yolunda Türkiye, Uluslar arası Katılımlı Toplantı, Bildiri Kitabı, 17-20 Mayıs 2007, ANKARA

Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. Korunan Alan Yönetiminde İlgi

Grubu Katılımı: Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneği, Türkiye. Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON

Yenilmez-Arpa, N., Yalınkılıç, M.K., Akıncıoğlu, M. 2010. Öneri Bir Yönetişim

Modeli, Yıldız Dağları Biyosfer Örneği, Türkiye. Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON

Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. Korunan Alan Çalışanları için İlgi

Grupları Katılımı, Çatışma Yönetimi ve Kolaylaştırıcılık Eğitimi El Kitabı. 20-22 Aralık 2010, ANKARA

Yenilmez -Arpa, N., Akyıldız, D., Ersöz N., Büker, Z. 2010. Doğa Eğitimi için El

Kitabı, Yıldız Dağları Doğa Eğitim Merkezi, Yıldız Dağları Biyosfer Projesi, Dereköy-KIRKLARELİ