ankara Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ doktora...
TRANSCRIPT
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
DOKTORA TEZİ
TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLARIN BELİRLENMESİ, PLANLANMASI
VE YÖNETİMİ SÜRECİNDE KATILIMCILIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI
Nihan YENİLMEZ ARPA
PEYZAJ MİMARLIĞI ANABİLİM DALI
ANKARA
2011
Her hakkı saklıdır
ii
ÖZET
Doktora Tezi
TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLARIN BELİRLENMESİ, PLANLANMASI VE
YÖNETİMİ SÜRECİNDE KATILIMCILIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ: SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI
Nihan YENİLMEZ ARPA
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı
Danışman: Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ
Korunan alanlar, biyolojik çeşitliliğin, doğal ve kültürel kaynakların korunması için en önemli araçlardan biridir. Bu alanlar sağlık ve insanların refahını da içerecek şekilde yeryüzündeki yaşam için kritik önem taşımaktadırlar. Günümüzde korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi ile ilgili bir çok çalışma yapılmaktadır. Ancak korunan alanlarda yaşayanların ve diğer ilgi gruplarının ihtiyaçları, hakları ve sorumluluklarının bu süreçlere yansıtılmasında hala büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu araştırma ile korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetiminin geniş bir perspektife sahip olması gerektiği göz önüne alınarak Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinde, katılımcı süreçlerin etkinliğini ölçmek ve değerlendirmek amaçlanmıştır. Tez çalışması kapsamında öncelikle Türkiye’deki korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi süreçlerine bağlı olarak katılım konusundaki mevcut durum; yasal, politik, yönetsel açılardan değerlendirilmiştir. Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda yürütülen GEF-II projesinde uygulanan katılımcı süreç; katılımın sosyal, fonksiyonel, karar gücü, yönü, motivasyon ve memnuniyet boyutları ile değerlendirilmiş ve böylelikle katılımcı süreç ölçülebilmiştir. Katılımın sosyal boyutunda geniş katılımdan ziyade doğrudan odak grupları ile çalışılmanın yararlı olduğu; fonksiyon boyutunda katılımcıların tümünün yeterli düzeyde bilgilendirilmesi ve süreçlere dahil edilmesinin gerektiği; katılımın yönü boyutunda ilgi gruplarının direnç gösterme ve göstermeme durumlarının çalışmanın başarısını etkilediği; karar gücü boyutunda katılımcıların sorumluk alıp almama durumlarının uygulamaları kolaylaştırdığı; motivasyon boyutunda katılımcıların sürece katılımını artırmaya yönelik bazı araçların kullanılmasının kesinlikle faydalı olduğu; memnuniyet boyutunda ise çalışmanın sonuçlarının kişisel ve mesleki gelişime katkısı ile alana yansıması durumunun etkili olduğu görülmüştür. Çalışma alanında katılımın altı boyutu için tanımlanan 30 göstergenin istatistiksel olarak ölçülmesi sonucunda katılım oranının %60,2 olduğu görülmüştür. Ülkemizdeki korunan alan uygulamalarında katılım durumunun orta düzeyde kaldığı, korunan alanların yönetiminin etkinliği için ilgi gruplarının katılımının mevzuat, politika ve planlarda yer almasının sağlanması ile katılım için uygun mekanizmaların ve yaklaşımların tanımlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda araştırma amacı çerçevesinde, Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinden yararlanılarak korunan alanlar için uygulanabilir katılımcı yaklaşımlar ortaya konmuştur.
2011, 307 sayfa
Anahtar Kelimeler: Milli park, katılımcı yaklaşım, katılımın ölçülmesi, katılım boyutları, katılım göstergeleri, Sultan Sazlığı
iii
ABSTRACT
Ph. D. Thesis
ASSESSMENT OF THE PARTICIPATION PROCESS OF THE DETERMINATION, PLANNING AND MANAGEMENT OF THE PROTECTED AREAS IN TÜRKİYE:
SULTAN SAZLIĞI NATIONAL PARK
Nihan YENİLMEZ ARPA
Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Landscape Architecture
Supervisor: Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ Protected areas are one of the most important tools for the protection of biodiversity, natural and cultural resources. These areas have vital importance for the life on earth involving the health and welfare of the people as well. Today, many studies are carried out on the determination, planning and management of the protected areas. However, many problems are still faced in the reflection of needs, rights and responsibilities of inhabitants of protected areas and other stakeholders in this process. With this research it is aimed to measure and evaluate the effectiveness of participatory processes in the case of Sultan Sazlığı National Park by taking into consideration that determination, planning and management of protected areas must have a wide perspective. Within the scope of the research, first, the current situation of participation in connection with determination, planning and management process of protected areas in Türkiye is evaluated with regard to the legal, political and administrative aspects. The participatory process applied in Sultan Sazlığı National Park carried out by GEF-II Project has been evaluated with regard to social, functional, decision-power, direction, motivation and satisfaction dimensions of participation and in this way participatory process could be measured. It is observed that; cooperating directly with the focus group rather than a broad participation has been beneficial on the social dimension of the participation and it is required that all of the participants should be adequately informed and included in the processes on the functional dimension of the participation. It is also observed that the resistance or nonresistance of the stakeholders have affected the success of the research on the dimensions of the participation and decision-power and the condition of the participants’ whether taking responsibilities or not has simplified the applications. It is viewed that, on the motivation dimension, it has been really useful to use some tools for increasing the participation of the participants into the process and it is experienced that on the satisfaction dimension, the results of the research have been effective in contributions to self-improvement and career development as well as the reflection to the area. It has been seen that the rate of participation is %60,2 after whole participatory process in the research area was assessed statistically according to 30 indicators for six dimension of the participation. It has been concluded that participation condition in the protected areas in our country is at medium level and it is required for the effectiveness of the management of the protected areas that the participation of the stakeholders should take place in the legislation, politics and plans. It has been concluded that appropriate mechanisms and approaches for the participation should be defined as well. In this context, within the frame of the purpose of this research applicable participatory approaches based on the case area, Sultan Sazlığı National Park, are defined. 2011, 307 pages
Key Words: National park, participatory approach, measurement of participation, dimensions of participation, indicators of participation, Sultan Sazlığı
iv
TEŞEKKÜR
Dünya’daki en önemli kaynak değerlerinin temsil edildiği özellikli alanlar olarak
belirlenen ve yönetilen korunan alanlar ve bu alanların ilgi gruplarının bir birinden
ayrılmaz bir bütün olduğu yaklaşımıyla Sultan Sazlığı Milli Parkı örneğinde korunan
alan ve insan ilişkisini temel alan katılım konusunun değerlendirilmesi ve ülkemiz
korunan alanlarına katkı sunacak bazı yaklaşımların geliştirilmesi için yönlendirici
olan, doktoram ve tez çalışmam süresince her türlü katkı ve desteği sağlayarak
bilimsel ve araştırmacı yönümün gelişmesini sağlayan, birlikte çalışmaktan ve
kendisinin öğrencisi olmaktan bir kez daha gurur duyduğum danışmanın Sayın Prof.
Dr. Nilgül KARADENİZ’e çok teşekkür ederim. Yoğun işleri ve mesafeyi engel olarak
görmeden tez çalışması sürecindeki tüm toplantılara ve çalışmalara katılarak katkı ve
desteklerini esirgemeyen ve beni yönlendiren Sayın Prof. Dr. Veli ORTAÇEŞME’ye
çok teşekkür ederim. Tez İzleme Komite Üyesi olarak tezin son aşamasında katkıda
bulunan Doç. Dr. Dicle OĞUZ’a teşekkür ederim.
Tez çalışması esnasında gerek anketlere katkı vererek ve cevaplayarak, gerekse güven
duydularını sürekli belirterek beni cesaretlendiren hem kişisel ve hem de kurumsal
desteklerini esirgemeyen Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün eski
yöneticilerinden Prof. Dr. M. Kemal YALINKILIÇ ile Osman ÖZTÜRK’e, ilgili Genel
Müdürlük’te halen Genel Müdür Yardımcısı olarak görevli olan Sabri KİRİŞ ve
Mustafa AKINCIOĞLU ile adını sayamadığım tüm idarecilere ve özellikle de bana
sabırla katlanan, beni her açıdan destekleyen ve her zaman yanımda olan sevgili oda
arkadaşlarım Neşe ERSÖZ, Raile KÖKDEMİR ve Cihangir ALTUN ile Jülide
TAMZOK, Serpil ÖZKAN, Zafer ÖZKAN, Zerrin KARAARSLAN ve İrem
ÖZKAHRAMAN’a, anketimi cevaplandıran ve katkılarını esirgemeyen tüm mesai
arkadaşlarıma, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine, Sulak Alanlar
Şube Müdürlüğü ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı çalışanlarına, ismini
sayamadığım ancak emek ve katkılarını asla unutamayacağım tüm arkadaşlarıma ve
dostlarıma da teşekkürlerimi sunarım.
Arazi çalışmaları esnasında hem misafirperverliği ve hem de bilgi, belge ve lojistik
açıdan desteğini esirgemeyen değerli dostum ve arkadaşım Kayseri Milli Parklar Şube
v
Müdürü Orhan CEYLAN’a, Kuddusi KARABULUT’a, Mustafa YILMAZ ‘a ve
Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün çok değerli yöneticileri, çalışanları ve
arazi ekibine, Sultan Sazlığı Milli Parkında yaşayan: tarlasında, evinde, mutfağında ve
bulunduğu her koşul ve durumda bana zaman ayırarak anketleri cevaplandıran,
sofrasını açan ve dostluklarını sunan Sultan Sazlığı Milli Parkı içinde ve çevresinde
yaşayanlara, belediye başkanları, kooperatif başkanları ve muhtarlara ve özellikle de
yörede yaşayan kadınlara en derin saygılarımı sunar ve teşekkür ederim.
Kısıtlı süre ve imkanla çok sayıda kişiye ulaşarak anketleri tamamlamamız konusunda
beni destekleyen, çalışmanın başından sonuna kadar teknik ve manevi katkısını ve
dostluğunu esirgemeyen A.Ü.Z.F. Peyzaj Mimarlığı Bölümünde Araştırma Görevlisi
Emel BAYLAN’a ve çalışmalara katılarak enerji ve zamanını harcayan sevgili Ege
KASKA’ya da çok teşekkür ederim.
Anketlerin değerlendirilmesi matematiksel denklemlerin kurularak katılımı ölçmeye
yönelik yaşadığım sorunların çözümünde yardımcı olan Ankara Üniversitesi Fizik
Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Adnan TEĞMEN’e ve anketleri analiz etmeme,
sorgulamama ve grafiklerle-tablolarla sunma imkanı vermemde yardımlarını ve
katkılarını esirgemeyen Oğuz CİNEL’e de sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim.
“Türkiye’de Korunan Alan Çalışmalarındaki Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı
Örneğinde Değerlendirilmesi” konulu araştırma projesi kapsamında tezimi destekleyen
TÜBİTAK ÇAYDAG’a da ayrıca teşekkürlerimi sunarım.
Doktora öğrenimim ve tez çalışmam boyunca her koşulda desteklerini esirgemeyen,
üstelik zaman, sevgi ve alakamı kendilerinden çalmak zorunda kaldığım sevgili eşim
Hamdi’ye ve çok değerlim biricik oğlum Çağcan ‘a, son olarak da tez çalışmalarım
süresince kendilerine zaman ayıramadığım büyüklerim, kardeşlerim, akrabalarım,
yeğenlerim, tüm dostlarım ve çok değerli aileme en içten teşekkürlerimi sunarım.
Nihan YENİLMEZ ARPA Ankara, Mart 2011
vi
İÇİNDEKİLER
ÖZET. ................................................................................................................................ i
ABSTRACT .................................................................................................................... iii
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iv
KISALTMALAR ......................................................................................................... viii
ŞEKİLLER DİZİNİ ....................................................................................................... ix
ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... xiii
1. GİRİŞ ......................................................................................................................... 1
2. KAYNAK ÖZETLERİ ........................................................................................... 13
3. KURAMSAL TEMELLER .................................................................................... 27
3.1 Korunan Alanlar ile İlgili Kavramlar ................................................................... 27 3.2 Korunan Alanlarda Planlama ile İlgili Kavramlar ............................................. 31 3.3 Katılım ve Katılımcı Yaklaşımlar İle İlgili Kavramlar ....................................... 38 3.4 İlgi Grupları ve İlgi Grubu Katılımı ile İlgili Kavramlar ................................... 49 3.5 İzleme ve Değerlendirme ile İlgili Kavramlar ...................................................... 56 3.6 Türkiye’de Katılımcılığa İlişkin Mevzuat ve Ulusal Politikalar ....................... 68 3.6.1 Mevzuatta katılım ................................................................................................ 68 3.6.2 Ulusal politikalarda katılım ................................................................................ 76 3.6.3 AB süreci ve katılım ............................................................................................. 79
4. MATERYAL VE YÖNTEM .................................................................................. 83
4.1 Materyal ................................................................................................................... 83 4.2 Yöntem ..................................................................................................................... 85 4.2.1 Korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaların ortaya konması .............. 88 4.2.2 Katılım göstergelerinin belirlenmesi .................................................................. 93 4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve
değerlendirilmesi .................................................................................................. 96
5. ARAŞTIRMA BULGULARI ............................................................................... 106
5.1 Araştırma Alanına İlişkin Bulgular .................................................................... 107 5.2 Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamalar ........................................... 119 5.2.1 SWOT analizi ..................................................................................................... 119 5.2.2 Mevcut durum analizi ........................................................................................ 127 5.2.2.1 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan
alanlar için katılım durumu ........................................................................... 128 5.2.2.2 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan
alanlardaki katılım durumunun ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki katılım durumu ile karşılaştırılması ............................................................................................... 152
5.2.2.3 Milli Parklar Kanunu (2873 Sayılı) kapsamında yönetilen korunan alanlar için ilgi grupları ve ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler ........................................................................................... 171
5.3 Korunan Alanlarda Katılımın Değerlendirilmesi için Göstergeler .................. 182
vii
5.4 Sultan Sazlığı Milli Parkında (SSMP) Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi ............................................................................................... 186
5.4.1 Sultan Sazlığı Milli Park çalışanları açısından değerlendirme ..................... 186 5.4.2 İlgi grupları açısından değerlendirme .............................................................. 192 5.4.2.1 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın sosyal boyutu ................................ 193 5.4.2.2 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın fonksiyonel boyutu ....................... 202 5.4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımcıların karar gücü boyutu ................ 209 5.4.2.4 SSMP’nda katılımın yönü boyutu ................................................................. 216 5.4.2.5 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın motivasyon boyutu ....................... 222 5.4.2.6 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın memnuniyet boyutu ..................... 228 5.4.2.7 Sultan Sazlığı Milli Parkı için katılım oranı ................................................. 238
6. TARTIŞMA VE SONUÇ ...................................................................................... 242
KAYNAKLAR ............................................................................................................ 263
EKLER ......................................................................................................................... 272
EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan
Anket Formu ................................................................................................... 273
EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi .......... 284
EK 3 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi için) .......................................................................................................... 285
EK 4 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine için Uygulanan Anket Formu (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları) ......................................................................... 290
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları ................................................................................ 300
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 306
viii
KISALTMALAR
AB Avrupa Birliği
AHT Analitik Hiyerarşi Tekniği
BÇ Biyolojik Çeşitlilik
BÇS Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
BM Birleşmiş Milletler
BKH Binyıl Kalkınma Hedefi
CBD-COP Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı (Convention
on Biodiversity -Conference of Parties)
ÇOB Çevre ve Orman Bakanlığı
DKMPGM Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
DHKD Doğal Hayatı Koruma Derneği
GEF Küresel Çevre Fonu (Global Environment Facility)
IUCN Dünya Doğayı Koruma Birliği (The International Union for
Conservation of Nature)
KSB Katılımın sosyal boyutu
KFB Katılımın fonksiyonel boyutu
KKGB Katılımın karar gücü boyutu
KYB Katılımın yönü boyutu
KMoB Katılımın motivasyon boyutu
KMeB Katılımın memnuniyet boyutu
KTB Kültür ve Turizm Bakanlığı
MPD Milli Parklar Dairesi
OGM Orman Genel Müdürlüğü
ÖÇKKB Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı
SMART Belirli, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, Uygun ve Zamanlı [Spesific (S),
Measurable (M), Available (A), Relevant (R) Time bound (T)]
SSMP Sultan Sazlığı Milli Parkı
STGM Sivil Toplum Geliştirme Merkezi
STK Sivil Toplum Kuruluşu
SWOT Güçlü yönler-Zayıf yönler-Fırsatlar-Tehditler (Strengths,
ix
Weaknesses, Opportunities, and Threats)
TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu
UN Birleşmiş Milletler (United Nations)
UBSEP Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı
UÇEP Ulusal Çevre Eylem Planı
UNEP Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environment
Programme)
WCPA Dünya Korunan Alanlar Komisyonu (World Commission on
Protected Areas)
WWF Dünya Doğayı Koruma Fonu (World Wild fon for Nature)
x
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 3.1 Katılımcı Planlama Süreci ............................................................................... 36 Şekil 3.2 İlgi grupları katılımı modeli ............................................................................. 40 Şekil 3.3 İlgi grupları analizi tablosu .............................................................................. 54 Şekil 4.1 Araştırma alanının genel konumu .................................................................... 83 Şekil 4.2 Çalışma akış şeması ......................................................................................... 87 Şekil 5.1 SSMP’nın ilgi grupları analizi tablosu .......................................................... 112 Şekil 5.2 Erciyes Dağı’ndan bir görüntü ...................................................................... 113 Şekil 5.3 Sultan Sazlığı içinde meralar ve tarım alanları için bir örnek ....................... 115 Şekil 5.4 Sultan Sazlığı’nın habitatları.......................................................................... 117 Şekil 5.5 SSMP’ndan floraya ait örnekler..................................................................... 118 Şekil 5.6 SSMP’ndan kuş türlerine ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman
Müdürlüğü Arşivi). ........................................................................................ 119 Şekil 5.7 Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı .............. 127 Şekil 5.8a. Araştırmaya katılanların korunan alanlarda toplam çalışma süreleri,
b.eğitim durumları, c. meslek dağılımları ..................................................... 128 Şekil 5.9 Ankete katılanların temsil ettiği gruplar, bunların sayısı ve dağılımı ............ 129 Şekil 5.10 Milli Parklar Kanununun ilgi gruplarının katılımını desteklemesi
durumununun oransal dağılımı ..................................................................... 130 Şekil 5.11 Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/
konuların katılımcı sayısına göre oransal dağılımı ........................................ 131 Şekil 5.12 Yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç durumunun katılımcı sayısına
göre % oranı .................................................................................................. 132 Şekil 5.13 Katılım ile ilgili politikanın mevcudiyetinin katılımcı sayısına oranı ......... 133 Şekil 5.14 Katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumu....................................... 133 Şekil 5.15 Katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar ................. 134 Şekil 5.16 Kurumun katılım ile ilgili politikasının sahiplenme ve uygulanması
durumu ........................................................................................................ 135 Şekil 5.17 Katılım ile ilgili politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu ........................ 135 Şekil 5.18 Kurumun politikasının uygulanmasına yönelik yapılması gereken
düzenlemelerin katılımcı sayısına % oranı ................................................ 136 Şekil 5.19 Katılımcıların sayısına göre belirleme aşamasındaki katılım durumunun
oransal dağılımı ........................................................................................... 136 Şekil 5.20 Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan araçların
katılımcı sayısına göre oransal dağılımı ..................................................... 137 Şekil 5.21 Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının katılım durumu ................. 138 Şekil 5.22 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde dâhil oldukları
konuların katılımcıların sayısına göre oransal dağılımı .............................. 138 Şekil 5.23 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının
etkinliğinin ölçülmesi durumu .................................................................... 139 Şekil 5.24 İlgi gruplarının kısmen katılımı durumunda katılımının ölçülmesinde
kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı ............................................... 139 Şekil 5.25 Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına yönelik
yaşanan sorunların durumu ......................................................................... 140 Şekil 5.26 Belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunlar ............................. 140
xi
Şekil 5.27 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine etkin katılımının sağlanmasına yönelik öneriler .................................................. 141
Şekil 5.28 Belirleme aşamasının öneri ilgi grupları ...................................................... 142 Şekil 5.29 Korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılım durumu.............. 143 Şekil 5.30 Planlama sürecine dâhil edilen ilgi gruplarının katılımcı sayısına göre
dağılımı ....................................................................................................... 143 Şekil 5.31 Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımını sağlamak amacıyla
kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı .............................................. 144 Şekil 5.32 İlgi gruplarının planlama sürecinde katılım sağladıkları uygulamaların
oransal dağılımı ........................................................................................... 145 Şekil 5.33 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılım durumu ............................ 145 Şekil 5.34 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının belirlenmesine
yönelik kullanılan göstergeler ..................................................................... 146 Şekil 5.35 Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına
yönelik yaşanan sorunların dağılımı ........................................................... 147 Şekil 5.36 İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan
alanların yönetimine destek olacak süreçlere katılımı durumu ................... 147 Şekil 5.37 Uygulama sürecine ilgi gruplarının katılım sağladığı faaliyetler ................ 148 Şekil 5.38 Korunan alanlarda yürütülen uygulamalarda ilgi gruplarının
katılımının gerekli görülmesi nedenleri ...................................................... 149 Şekil 5.39 Kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmaya yönelik gösterdiği
çabanın oransal dağılım durumu ............................................................... 149 Şekil 5.40 Korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına
yönelik temel ihtiyaçların dağılımının katılımcı sayısına oranı .................. 150 Şekil 5.41 Korunan alanlarda uygulanan katılımın derecesinin katılımcılara
% oranı ........................................................................................................ 151 Şekil 5.42 Korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik
katılımcıların memnuniyet düzeyi .............................................................. 152 Şekil 5.43 Mevzuatta katılım durumunun farklı gruplar tarafından
değerlendirilmesi durumu .......................................................................... 154 Şekil 5.44 Farklı gruplar arasında yasal düzenleme yapılması durumunun
katılımcı sayısına oranı ............................................................................... 155 Şekil 5.45 Kurumların politikalarında yapılması öngörülen düzenlemelerin
gruplar arasındaki dağılım oranı ................................................................ 161 Şekil 5.46 Belirleme aşamasına katılım sağlayan ilgi gruplarının katılım oranı .......... 172 Şekil 5.47 İlgi gruplarının belirleme aşamasında dahil oldukları faaliyetler ................ 172 Şekil 5.48 Korunan alanların belirlenmesi aşamasının anahtar ilgi grupları ................ 173 Şekil 5.49 Korunan alan belirleme aşamasının ilgi grupları ve ilgi gruplarının
korunan alan ve birbirleri ile ilişkisi ........................................................... 174 Şekil 5.50 Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları................................. 178 Şekil 5.51 İlgi gruplarının planlama süreçlerinde katılım sağladıkları etkinlikler....... 178 Şekil 5.52 SSMP proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar . 188 Şekil 5.53 Anket çalışmasına katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı .. 193 Şekil 5.54 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlaması nedenleri .. 198 Şekil 5.55 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sıklığı ....................... 199 Şekil 5.56 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılımı için kullanılan
araçlar .......................................................................................................... 199
xii
Şekil 5.57 SSMP yürütülen çalışmalara farklı gruplar-odak gruplarla çalışılması durumu ........................................................................................................ 200
Şekil 5.58 SSMP çalışmalara farklı ilgi gruplarının (kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar) katılım durumu .............................................................................. 200
Şekil 5.59 Kadınların uygulamalara katılımın etkileyen nedenlerin dağılımı .............. 201 Şekil 5.60 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlamaması
nedenleri ...................................................................................................... 202 Şekil 5.61 Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının bilgilendirilmesi durumu ................. 207 Şekil 5.62 İlgi gruplarının proje faaliyetlerine katılım durumları ................................. 208 Şekil 5.63 İlgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin dağılımı durumu ................ 208 Şekil 5.64 İlgi grupları tarafından üstlenilen sorumlulukların dağılımı durumu .......... 214 Şekil 5.65 İlgi gruplarının katılım sağladıkları faaliyetlerin dağılımı........................... 215 Şekil 5.66 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıma
oranı ............................................................................................................ 215 Şekil 5.67 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların gerekli dokümanlara
yansıtılmaması nedenleri ............................................................................ 216 Şekil 5.68 Proje ekibinin ilgi gruplarına sorumluluk verilmesi konusundaki
yaklaşımı ..................................................................................................... 216 Şekil 5.69 İlgi gruplarının uygulamalara direnç göstermesinin nedenleri .................... 221 Şekil 5.70 İlgi gruplarının direnç göstermemesi nedenleri ........................................... 222 Şekil 5.71 SSMP’ndaki proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımını
deseteklemeye ve istekliliğini artırmaya yönelik yapılan girişmler...... 227 Şekil 5.72 SSMP’da uygulanan projenin ilgi gruplarına sağladığı yararlar.................. 228 Şekil 5.73 Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinin dönemlere
göre dağılımı ............................................................................................... 234 Şekil 5.74 Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki uygulamalara yansıtılması
durumu ........................................................................................................ 234 Şekil 5.75 Projenin kişisel, mesleki ve alan uygulamasına sağladığı yararlara
yönelik memnuniyet düzeyi ........................................................................ 235 Şekil 5.76 SSMP’nda uygulanan katılımın, katılımın 6 boyutuna göre %
dağılım oranı ............................................................................................... 237 Şekil 5.77 Grup ortalamalarının %95 güven aralıkları durumu ................................... 240
xiii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım………….7 Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri ...................................................... 28 Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları ............................... 36 Çizelge 3.3 Korunan alan planlarının özellikleri ............................................................ 38 Çizelge 3.4 İlgi grubu katılımının farklı dereceleri ....................................................... 41 Çizelge 3.5 Katılım düzeyi ve her düzey için örnekler ................................................. 42 Çizelge 3.6 Kurumlara bağımlılıktan daha fazla özgüvene doğru katılım ve sürekliliğin ölçüleri ...................................................................................... 43 Çizelge 3.7 Katılımın avantaj ve dezavantajları ............................................................. 44 Çizelge 3.8 Bazı katılımcı araçların kullanım yeri ve zamanı . 47 Çizelge 3.9 İlgi grubu katılımı ve işbirliği prensipleri .................................................... 52 Çizelge 3.10 İlgi grupları analizi tablosu ........................................................................ 54 Çizelge 3.11 İlgi grubu analizi tablosu ........................................................................... 55 Çizelge 3.12 İlgi grubu analizi için zengin resimleme ve VEN diyagramının
kullanımı adımları ...................................................................................... 56 Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri ................................................. 62 Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı ............. 64 Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel
göstergeler ..................................................................................................... 66 Çizelge 0.16 ÇOB tarafından yönetilen korunan alanların yasal dayanağı…………….68 Çizelge 4.1 Araştırmada kullanılan anket formlarının uygulama birimleri, örnek
hacmi ve örnekleme birimi grupları seçim kriterleri .................................... 91 Çizelge 4.2 SSMP uygulanan anket formunun temsil ettiği gruplar, örnek hacmi
büyüklüğü ve grupların seçim kriterleri ........................................................ 97 Çizelge 4.3 Frekans dağılımı cetveli .............................................................................. 99 Çizelge 4.4 Göstergelerin ve katılımın boyutlarının toplam ağırlıklarının
hesaplanması ............................................................................................... 102 Çizelge 4.5 Göstergelerin ölçülmesi sonuçlarını gösteren nihai değerlendirme
sonuçları ...................................................................................................... 102 Çizelge 4.6 Katılımın boyutlarının ağırlıklı ortalamalarının hesaplanması .................. 103 Çizelge 4.7 SSMP katılım oranının % olarak hesaplanması ......................................... 104 Çizelge 4.8 SSMP için ANOVA analizi ....................................................................... 105 Çizelge 5.1 ÇOB tarafından belirlenen ve yönetilen korunan alan kategorileri). ......... 106 Çizelge 5.2 SSMP’ında ilan edilen ulusal ve uluslar arası statüler ............................... 108 Çizelge 5.3 SSMP’nın koruma statüleri, yasal dayanağı ve sorumlu kurumlar............ 109 Çizelge 5.4 SSMP’nda arazi mülkiyeti ve kullanım hakları ......................................... 109 Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları ............................................................................... 110 Çizelge 5.6 SSMP’nın habitat tipleri, kapladıkları alanlar ve gösterge türleri ....... 117 Çizelge 5.7 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili
güçlü yanlar .............................................................................................. 120 Çizelge 5.8 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili
zayıf yanlar ............................................................................................... 121 Çizelge 5.9 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler ..................................................................................................... 122
xiv
Çizelge 5.10 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar ..................................................................................................... 122
Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar .............................................................................................. 123
Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar .............................................................................................. 124
Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler .................................................................................................... 125
Çizelge 5.14 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar ..................................................................................................... 126
Çizelge 5.15 Milli Parklar Kanununun katılımı desteklemesi durumunun gruplara göre dağılımı ve oranı .............................................................. 130
Çizelge 5.16 Milli Parklar Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve ÖÇKKB Kanun Hükmünde Kararname’de katılım durumu .............................................. 153
Çizelge 5.17 Yasal düzenleme yapılması durumunun farklı gruplar açısından değerlendirilmesi durumu ........................................................................ 155
Çizelge 5.18 Yasal düzenleme yapılmasına yönelik ihtiyaç durumunun grupların çalışma süreleri ile ilişkisi ........................................................................ 156
Çizelge 5.19 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikasının mevcudiyeti durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı .................... 157
Çizelge 5.20 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikasının mevcudiyeti durumunun çalışma sürelerine göre dağılımı .................... 158
Çizelge 5.21 Korunan alanlarda katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı ......................................... 158
Çizelge 5.22 Kurumsal politikanın sahiplenilmesi ve uygulanması durumunun gruplar arasındaki dağılımı ..................................................................... 159
Çizelge 5.23 Kurumların politikasının uygulanmasına yönelik gerçekleştirilecek düzenlemelerin gruplar arasındaki dağılımı durumu ............................... 160
Çizelge 5.24 Gruplara göre korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımı durumu ..................................................................... 162
Çizelge 5.25 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların gruplara göre dağılımı durumu ... 163
Çizelge 5.26 Gruplara göre korunan alan planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılım durumunun dağılımı .................................................................... 164
Çizelge 5.27 Korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının etkin katlım durumunun gruplara göre dağılımı ............................................... 165
Çizelge 5.28 İlgi gruplarının uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılım durumunun gruplara göre dağılımı ................... 167
Çizelge 5.29 Kurumların ilgi gruplarının katılımına yönelik göstermiş oldukları çabanın gruplara göre dağılımı durumu ................................................... 168
Çizelge 5.30 Korunan alanlarda katılımın derecesinin gruplara göre dağılımı durumu ..................................................................................................... 169
Çizelge 5.31 Gruplara göre koruna alanlarda katılım konusundaki memnuniyet düzeyi ....................................................................................................... 170
Çizelge 5.32 Belirleme aşamasının ilgi grupları ........................................................... 171 Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları
için öneri katılım tipi ................................................................................ 175 Çizelge 5.34 Planlama sürecinin ilgi grupları ............................................................... 179
xv
Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler ......... 182 Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi............................................................................ 185 Çizelge 5.37 Katılımın sosyal boyutunun değerlendirilmesi için göstergeler,
değerlendirme aralığı ve eşik değeri ........................................................ 194 Çizelge 5.38 SSMP uygulanan katılımın sosyal boyutunun frekans dağılımı .............. 195 Çizelge 5.39 SSMP’da katılımın sosyal boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............... 196 Çizelge 5.40 Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen
göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri ................................... 203 Çizelge 5.41 SSMP uygulanan katılımın fonksiyonel boyutunun frekans dağılımı ..... 204 Çizelge 5.42 SSMP katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............ 205 Çizelge 5.43 Katılımıncıların karar gücü boyutunun değerlendirilmesi için
belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değerleri ............... 209 Çizelge 5.44 SSMP uygulanan katılımcıların karar gücü boyutunun frekans
dağılımı .................................................................................................... 210 Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık
değerlendirmesi ........................................................................................ 211 Çizelge 5.46 Katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen
göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 217 Çizelge 5.47 SSMP uygulanan katılımın yönü boyutunun frekans dağılımı ................ 218 Çizelge 5.48 SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değerlendirmesi ............... 219 Çizelge 5.49 Katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen
göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 223 Çizelge 5.50 SSMP’nda uygulanan katılımın motivasyon boyutunun frekans
dağılımı .................................................................................................... 224 Çizelge 5.51 SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değerlendirmesi ..... 225 Çizelge 5.52 Katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen
göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri .................................... 229 Çizelge 5.53 SSMP’nda uygulanan katılımın memnuniyet boyutunun frekans
dağılımı .................................................................................................... 230 Çizelge 5.54 SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değerlendirmesi ... 231 Çizelge 5.55 Projenin etkinliği konusunda memnuniyet düzeyinin dönemlere göre
durumu ..................................................................................................... 233 Çizelge 5.56 SSMP’nda katılımın oranının belirlemek için tanımlanan 6 boyut
için hesaplanan eşik değerler ve ağırlık değerlerin karılaştırılması ....... 236 Çizelge 5.57 SSMP için hesaplanan katılımın boyutlarının % olarak ifadesi............... 237 Çizelge 5.58 SSMP için katılım % oranı ...................................................................... 238 Çizelge 5.59 Gruplar arası skor değerlerin istatistiksel olarak karşılaştırılması .......... 239 Çizelge 5.60 Grupların skor ortalamalarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi ..... 241 Çizelge 6.1 Belirleme aşaması için öneri katılım durumu ........................................... 255 Çizelge 6.2 Planlama aşaması için öneri katılım durumu ............................................ 259 Çizelge 6.3 Yönetim aşaması için öneri katılım durumu .............................................. 262
1
1. GİRİŞ
İnsan, doğada var oluşundan bu yana, doğadan yararlanmış, doğayı işlemiş, bilgi
birikimi ve teknik ilerlemelerle doğaya egemen olmaya çalışmıştır. Başlangıçta,
doğanın insana egemen olduğu süreçte, doğanın sahip olduğu kaynaklardan beslenme,
barınma, savunma ve sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılamak için yararlanılmıştır.
Teknolojik ve bilimsel gelişmeler sonucunda elde edilen bilgi birikimi sonrası, doğal
kaynaklar bulguların uygulamaya konduğu bir laboratuar ve işletmeye dönüşmüş,
insanların doğanın üstünde kendi egemenliğini kurduğu, belirleyici olduğu bir süreç
başlamıştır. İnsanın bilimsel ve teknik gelişmelerin sağladığı olanaklarla, doğada
üstünlük kurmaya, doğayı kendi istek ve ihtiyaçları yönünde değiştirmeye ve
dönüştürmeye yönelen anlayış ve arayışı, başlangıçtan bu yana insanla doğa arasında
olan dengeyi, doğa aleyhine bozmuştur.
İnsan faaliyetleri tarafından doğaya verilen zararlar ve bunun sonucu meydana gelen
bozulmalar, doğanın kendini yenileyebilme yeteneği sayesinde fark edilmemiş ya da
elde edilen kazanımlara bakılarak görmezlikten gelinmiştir. Meydana gelen
olumsuzlukların zaman içinde, doğal süreçlerle ortadan kalkabileceğine, giderileceğine
inanılmıştır. Ancak artan nüfusla beraber, doğaya olan baskıdaki nicel ve nitel artış,
doğanın kendini yenileyebilme yeteneğinin çok üstüne çıkmış, doğa hızla bozulmaya
başlamıştır. Yaşam için vazgeçilmezler olan hava ve su gibi temel ihtiyaçların
niteliklerinde görülen değişimlerin ortaya çıkardığı sorunlar ve gıda güvenliğine
yönelik ortaya çıkan tehditler sonrasında bu bozulmaların farkına varabilmiştir.
İnsan kaynaklı kullanım ve faaliyetler nedeni ile doğada ortaya çıkan bozulmaların,
canlı türlerinin yok olmasına veya önemli ölçüde zarar görmesine yol açması, sorunlarla
karşılaşan duyarlı çevrelerde belli bir gelecek kaygısı uyandırmıştır. Özellikle 18.
yüzyılın sonunda, çevrenin ve doğal kaynakların korunması konusu dünyanın pek çok
ülkesinde doğa araştırmacıları tarafından belirgin derecede vurgulanmaya başlanmıştır.
Bu aşamaya kadar çevrenin ve doğal kaynakların korunmasına yönelik çalışmalar
bireysel çabalardan ibaret kalmıştır (Yalınkılıç ve Yenilmez-Arpa 2005).
2
Avrupa ve Amerika’da doğal dengenin bu şekilde bozulması, doğanın özellikle de flora
ve fauna türlerinin ve hassas ekosistemlerin korunması fikrini ortaya çıkarmıştır. 1872
yılında Batı Amerika’nın Yellowstone bölgesinin Milli Park olarak ilan edilmesiyle ilk
Milli Park kavramı gündeme gelmiştir (Ceballos-Lascurain 1992).
19. yy. sonlarında Avrupa ve Amerika ülkelerinde doğayı koruma fikri önemli ölçüde
hız kazanmış ve pek çok alan koruma altına alınarak, korumaya ilişkin yasalar
çıkarılmıştır. Bu süreçte, her ulus sadece kendi ülkesindeki koruma faaliyetlerinin
yeterli olmadığını, dünya ekosistemlerinin bir bütün olarak muhafazası gerektiğini
anlamış ve bir araya gelmenin zorunluk olduğuna inanmışlardır. Bu konuda, uluslar
arası boyutta pek çok toplantı yapılmıştır. Londra’da 1933 yılında Milli Park tanımının
yapıldığı “Afrika’nın Flora ve Faunasının Korunması Kongresi” bu açıdan büyük önem
taşımaktadır (Lockwood vd. 2006).
1969 yılında Yeni Delhi’de yapılan IUCN’in Genel Kurul toplantısında milli parkçılık
temel felsefe olarak benimsenmiş, ilkeleri doğmuş ve milli parklarda bulunması gereken
özellikler belirlenmiştir (Lockwood vd. 2006).
Milli parkların ilk ilan edildiği 1872 yılından itibaren, yöre halkının kereste üretimi ve
diğer doğal kaynak kullanımı gibi çeşitli faaliyetlerle bu alanlara yapacağı etkilerin
sınırladırılması veya ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. 1990’lı yıllara kadar doğa
koruma çalışmalarında katı koruma, merkezden planlama ve yukarıdan-aşağıya yönetim
yaklaşımı izlenirken, bu alanlar içinde ve/veya çevresinde yaşayan yöre insanı pek fazla
dikkate alınmamıştır. Ancak 20.yy. sonlarına gelindiğinde mevcut uygulamalara yönelik
karşı sesler yükselmeye başlamış ve mevcut yaklaşımlar ciddi anlamda değişime
uğramıştır. Bu değişimlerin yaşanması ve görülmesindeki temel faktörler;
- Doğal çevrenin koruma ve kullanımdaki insan etkisinin, bilimsel çalışmalarla
anlaşılması,
- Yöre insanı ve yerel toplulukların kültürel ve sosyal bilinç düzeyinin artması,
- Korunan alanlar ve bu alanların yönetiminin çok kültürlü bakış açısına sahip
olunması gerektiğinin kabul edilmesi,
3
- Korunan alanlardan etkilenen ve verilen kararlara ilişkin bir şey söylemek
isteyen insanların haklarının mevcudiyetinin kabul edilmesi,
- Merkezi yönetim gücünün demokratikleşmesi,
- Ekonomik zorlamaların korunan alanları yönetmede daha fazla ticaret benzeri
yaklaşımları gündeme getirmesi sayılabilir (Lockwood vd. 2006).
Başlangıçta insandan uzak, salt doğa odaklı yaklaşımla ele alınan korunan alanların,
doğa yanında, insan ve kültürleri dikkate alması gerektiği bugün pek çok korunan alan
uzmanı tarafından kabul edilmiştir. Bu anlayış değişikliğinde, yapılan çalışmalarda yöre
insanı, STK’lar, özel sektör ve diğer tarafların sürece dahil edilmeden, onların yok
sayılarak koruma faaliyetlerinin gerçekleştirilemeyeceğinin, ortaklar arasında sosyal
aktörler ve onların kapasitelerinden ve deneyimlerinden yaralanmanın önemli
olduğunun ortaya çıkması etkili olmuştur (Borrini-Feyerabend vd. 2004). Ancak,
korunan alanlar için gözlemlenen bu yeni yaklaşımın kısa vadede benimsenmesi ve
uygulanmaya geçmesi mümkün olamamıştır. Ancak, korunan alanlar için gözlemlenen
bu yeni yaklaşımın kısa vadede benimsenmesi ve uygulanmaya geçmesi mümkün
olamamıştır. Çünkü, pek çok korunan alana yönelik 1970’li ve 1980’li yıllarda yapılmış
olan yasal düzenlemeler, gelişen bu yeni eğilimden uzak, “doğa” ağırlıklı yaklaşımları
içermektedir. Korunan alanlara ilişkin bu tip bir yaklaşım eksikliği olsa da, küresel
ölçekte doğanın korunmasına ilişkin çabaların ve eğilimlerin artmış olması sevindirici
bir gelişmedir.
1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırlanan “Ortak
Geleceğimiz” (Brundtland Raporu) belgesinde “insanlığın ilerlemesini sürdürmek,
ihtiyaçlarını karşılamak ve beklentilerini yerine getirmek için bugüne kadar gösterilen
çabaların pek çoğu sürdürülebilir olmayan girişim” ler olduğu açıkça belirtilmiştir. Yine
“insanlığın kalkınmayı sürdürülebilir kılacak gücü olduğu, kaynakların bugünkü
ihtiyaçlara yetmesini sağlarken gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme
imkânını ellerinden almadan mümkün olabileceği” vurgulanmıştır. Bunun için de gerek
ulusal ve gerekse küresel düzeyde acil olarak atılması gereken adımlar tanımlanmıştır.
Çeşitli nedenlerden dolayı etkilenen türlerin ve ekosistemlerin yerinde korunması için
korunan alanların genişletilmesi ve kaynak değerlerinin korunması amacıyla ilgi
4
gruplarıyla işbirliğinin güçlendirilmesi, atılacak adımlardan biri olarak belirtilmiştir
(Anonim 1987).
Bu konuda dünya çapında atılan en önemli adımlardan birisi doğal hayatın bütünlüğünü
korumak, kaynakların adil ve sürdürülebilir kullanımı konusunda halkı bilinçlendirmek
amacıyla kurulan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından korunan
alanların genel bir tanımının yapılmış olmasıdır. Korunan alanlar: “özellikle biyolojik
çeşitliliğin, doğal ve kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması
amacıyla ayrılan, yasalar veya diğer etkili yöntemlerle yönetilen kara ve/veya denizel
alanlar” olarak tanımlanmıştır (http://www.iucn.org/about/union/commissions/wcpa.
2009a).
IUCN tarafından 10 yılda bir yapılan Milli Parklar ve Korunan Alanlar konulu Dünya
Parklar Kongresinin “Yaşam için Parklar” temalı IV. Kongresi 1992 yılında
Venezuella’da gerçekleştirilmiştir. Kongrede insan ve korunan alanlar arasındaki
ilişkiyi belirleme, biyolojik çeşitliliğin korunması için, önemli alanların tanımlanmasına
duyulan ihtiyacı saptama, arazi yönetiminde bölgesel yaklaşımları geliştirme ile 2000
yılına kadar her bir ana biyomun en az %10’nu korumaya yönelik hedef oluşturma
konularına odaklanılmıştır. Kongre sonunda korunan alanlar için bütüncül eylemler
içeren ve küresel bir çerçeve sunan Karakas Eylem Planı ortaya çıkmıştır. Eylem
planının amaçlarından biri de “yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının katılımıyla
korunan alanlar için destek sağlanması” olarak tanımlanmıştır
(http://www.environment.gov.za/Documents/Documents/2003Aug27/previous_wpc_27
082003.html. 2009b).
Yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının korunan alanlar için olan önemi, sonraki
süreçlerde de üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuştur. IUCN tarafından 8-17
Eylül 2003 tarihinde Güney Afrika’da geçekleştirilen "V. IUCN Dünya Milli Parklar ve
Korunan Alanlar Kongresi”nde Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (BÇS)
uygulanmasına ilişkin olarak sayılan hususlar arasında, “Yararlar, Hakkaniyet ve
Katılım” konusu da yer almıştır. Toplantıda 2010 yılı Biyolojik Çeşitlilik Taraflar
5
Konferansı sonuna kadar ilgi gruplarının katılımına yönelik aşağıdaki tavsiyelerde
bulunulmuştur:
- Yerli veya göçebe halindeki halkın, yöre halkının, kadınlar ve gençlerin korunan
alanların tesis edilmesi ve yönetimi süreçlerine tam katılımını sağlamak ve
katılımına yönelik mekanizmaları oluşturmak. Bu alanlardan yararlananların
paylaşımını artırmayı garanti altına almak,
- Korunan alanların oluşturulması ile yönetimine yerli ve göçebe halindeki halkın,
yöre halkının etkin katılımını sağlamak için etkin iletişim programlarını teşvik
etmek ve uygulamak,
- Korunan alanlar ve ortak yönetilen korunan alanları etkin olarak desteklemek,
fonlama düzenlemelerini ve sistemlerinin kurmak, bu hususları dikkate alan
korunan alan politikalarını oluşturmak,
- Ulusal Biyolojik Strateji ve Eylem Planlarının (UBSEP) uygulanmasını sağlamak,
korunan alan politikalarında yoksulluk konularını tanımlamak, UBSEP’nın
faaliyetleri ve tavsiyelerine, ulusal düzeyde yoksulluğun azaltılması ile ilgili
stratejileri dahil etmek,
- Korunan alan politikaları, sistemleri ve alan düzeyindeki süreçler için sosyal,
ekonomik ve kültürel haklarla ilgili önemli performans göstergelerini Milenyum-
Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) nin uygulanmasına katkıda bulunmak ve
desteklemektir (http://www.iucn.org/about/work/programmes
/pa/pa.event/wcpa.wpc. 2009c).
V. IUCN Dünya Milli Parklar ve Korunan Alanlar Kongresinde, korunan alanlarda
uygun yönetişim ve politikaların sağlanmasına yönelik konularda da öneriler
geliştirilmiştir. Bunlar:
• Yerel topluluklar tarafından yönetilen korunan alanlar, yerel halk tarafından
yönetilen korunan alanlar ve özel sektör tarafından yönetilen korunan alanlarda,
korunan alan yönetişim yaklaşımlarının çeşitliliğinin kabul edilmesi ve
Tarafların bu çeşitliliği desteklemeyi özendirmesi,
6
• Korunan alanların yararları ve elde edilen gelirlerin adil dağılımı için
mekanizmaların sağlanması,
• Korunan alanlar içinde ve çevresinde yaşayan yöre insanı ve yerel toplulukların
korunan alanların yönetimine etkin katılımına izin verilmesi,
• Sorumluluk için yasal kurallar, katılımcı karar verme mekanizmaları gibi
yönetişim prensiplerinin dikkate alınması, kurumsal çatışmalarda ve
prosedürlerin yerine getirilmesinde adil çözümlerin kabul edilmesidir
(http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/pa_event/wcpa_wpc., 2009c).
V. Dünya Milli Parklar ve Korunan Alanlar Kongresi sürdürülebilir kalkınma
gündeminde korunan alanların yer alması hususunda önemli bir dönüm noktası
olmuştur. Kongrede korunan alanların bu alanlar içinde ve çevresinde yaşayan yöre
insanı ve diğer ekonomik faaliyetler için önemi kabul edilmiştir (http://www.iucn.org.,
2009c).
Korunan alanlarda uygun yönetişim ve politikaların sağlanması konusu, BÇS’nin 2004
yılında yapılan 7. Taraflar Toplantısında (CBD-COP) da ele alınan konular arasında yer
almıştır. Toplantıda “Korunan Alanlar İş Programı” gündeme getirilmiş, korunan
alanlar iş programı ile bu alanların etkin ve sürdürülebilir yönetimini sağlayacak bir dizi
önlemler, prensipler ve metotlar tanımlanmış, programın katılım ve yönetişim ile yarar
paylaşımı konularında önemli beklentileri ve hedefleri;
- Yeni korunan alanların tanımlanması, uygulanması ve yönetiminde yöre insanı
ve diğer ilgili tarafların tamamen katılımının desteklenmesi,
- Tarafların kendi ulusal ve bölgesel korunan alan sistemlerinin planlanması,
tanımlanması, ilan edilmesi, yönetimi ve yönetişimi için standartlar, kriterler ve
en iyi uygulama örneklerinin geliştirilmesi ve adapte edilmesi,
- Korunan alanlarda yarar ve gelirin adil paylaşımı için mekanizmaların
geliştirilmesi olarak tanımlanmıştır (www.cbd.int/decisions/cop., 2009d).
7
Uluslararası düzeyde ortaya çıkan bu tip gelişmeler, ulusal düzeylerde yönetsel
değişimleri hızlandırmış, gücün merkeziyetçilikten yerele indirgenmesine yönelik
girişimlerin artmasına yol açmıştır. Halkın süreçlere katılım talepleri ve bu katılımının
desteklenmesi, sivil toplum kuruluşlarının (STK) girişimleri ve özellikle küresel
düzeyde etkili STK’ların varlığı, yeni korunan alanlar oluşturma ve bu alanların
yönetiminde finansal olarak yatırımların artmasını ve kapasite geliştirmeyi önemli
ölçüde destekleyen çabalar olarak görülmektedir. Ancak günümüzde bu yeni
yaklaşımları destekleme konusunda tüm kesimlerle fikir birliğine varılmış değildir.
Korunan alanların sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin ve doğal yaşamın korunması,
geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşımların tümünün ortak noktası olarak ortaya
çıkmaktadır (Lockwood vd. 2006).
Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım karşılaştırmalı olarak
çizelge 1.1’de verilmiştir. Çizelgeden de anlaşılacağı üzere korunan alanlara yönelik
yaklaşımlarda önemli değişimler ve gelişmeler söz konusudur.
Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım (Lockwood vd. 2006)
Geleneksel yaklaşım Yeni yaklaşım Amaçlar • Alan, üretim amaçlı kullanımdan
ziyade koruma için ayrılır. • Genel olarak peyzajları koruma ve görülmeye değer yaban hayatı için tesis edilir.
• Temel olarak ziyaretçiler ve turistlere göre yönetilir.
• En önemli kaynak değeri el değmemiş değerleridir.
• Mevcut doğal ve peyzaj değerlerinin korunmasına odaklıdır.
• Alan; politik, ekonomik ve kültürel olarak alanın gerçekte yararlanıcısı olarak görülen yöre insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etmek için yönetilir,
• Doğal alanlar ve değerlerin yanısıra kültürel öneme sahip yerlerin mevcudiyeti önemsenir.
• Amaçlar koruma kadar onarım ve iyileştirmeyi içerir. Böylelikle kaybolan veya zarar gören değerler yeniden eski haline getirilebilir.
Yönetişim- Yönetim Biçimi
• Korunan alanlar merkezi yaklaşımla-merkezi hükümet tarafından idare edilir.
• Korunan alanlar pek çok ortak tarafından yönetilir. Böylece devletin farklı gruplarında yer alanlar, yöre insanı, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğerleri korunan alanların yönetiminde söz sahibi olur.
Yöre insanı
• Korunan alanlar yöre insanının etkilerine karşı planlanmış ve yönetilir.
• Bu alanların yönetiminde yöre insanı çok az düşünülür, nadiren bilgilendirilir ve onlardan nadiren bilgi alınır.
• Korunan alanlar yöre insanı ile birlikte yönetilir, bazı uygulamalar yöre insanı tarafından gerçekleştirilir, yöre insanı pasif alıcıdan ziyade aktif ortak olarak görülür.
• Bu alanlar korunan alan politika, ekonomik ve kültürel olarak gerçekte yararlanıcısı olarak görülen yöre insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etmek için yönetilir
8
Çizelge 1.1 Korunan alanlara yönelik geleneksel yaklaşım ile yeni yaklaşım (Lockwood vd. 2006) (devam) Kapsama alanı
• Korunan alanlar dağınık olarak ayrı ayrı planlanır.
• Aynı zamanda bu alanlar çevresi dikkate alınmaksızın “adalar” şeklinde yönetilir.
• Korunana alanlar ulusal, bölgesel ve uluslar arası sistemlerin bir parçası olarak planlanır.
• Korunan alanlar aynı zamanda mutlak koruma bölgeleri- tampon bölge ve yeşil koridorlarla birlikte ağlar oluşturur.
Anlayışlar- Algılar
• Korunan alanlar öncelikli olarak bir ulusal değer olarak görülür.
• Yalnızca ulusal bir mesele olarak algılanır.
• Korunan alanlar toplumsal bir değer olarak görülür, ulusal miras fikriyle birleştirilir.
• Yönetim ulusal ve yerel ile ilgili olduğu kadar uluslararası sorumluluklar ve görevler tarafından da sağlanır. Sonuçta sınır aşan korunan alanlar ve uluslar arası korunan alan sistemlerine ulaşılır.
Yönetim teknikleri
• Korunan alanların yönetimi gerçekte teknokratik uygulamalar şeklinde gerçekleştirilir, politik durumlar çok küçük oranda dikkate alınır.
• Korunan alanlar kısa bir zaman dilimi içinde göreceli olarak yönetilir, uygulamalardan öğrenilenler ve edinilen deneyimler çok az dikkate alınır.
• Korunan alanlar uzun dönemli bakış açısına göre yönetilir. Korunan alanların seçimi, planlaması ve yönetiminde politik uygulamalar, talebin hassasiyeti, uzmanlıklar ve net kararlar dikkate alınır.
Finans • Korunan alanlar vergiler ile finanse edilir.
• Korunan alan için finansal destek devlet tarafından ve diğer çeşitli kaynaklardan sağlanır.
Yönetim becerileri
• Korunan alanlar doğa bilimcileri veya doğal kaynak uzmanları tarafından yönetilir.
• Yönetim, uzmanların önderliğinde gerçekleştirilir.
• Korunan alanlar özellikle insanla ilgili becerilerin belli bir düzende değerlendirilmesiyle pek çok insanlar tarafından yapılır.
• Kaynakların yönetiminde yöre insanının bilgisinden de yararlanılır.
Korunan alanlarda görülen bu gelişme ve değişimlerin pek çok nedeni olmakla birlikte
belki de en önemlileri toplumlardaki eğitim düzeyinin artışı, iletişim imkânlarının
iyileşmesi ve dolayısıyla insanların kendilerini ilgilendiren kararlarda söz sahibi olma
isteğini artırmış olmasıdır. Bu durum karar verme faaliyetlerinde topluma daha aktif rol
verilmesini, katılımcı yaklaşımların benimsenmesini ve uygulanmasını hızlandırmıştır
(Geray ve Yılmaz 2005).
Günümüzde korunan alanların amacı, biyolojik çeşitliliğin korunması ana rolünün
yanında, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, ekosistemlerin muhafazası ve daha
geniş sosyal kalkınma süreçleri ile bütünleşmeyi de ihtiva etmesidir. Bir diğer konu ise
biyolojik çeşitliliğin kültürel değerlerden ayrı düşünülememesi, kültürel değerlerin
biyolojik çeşitlilik ile bir bütün olarak düşünülmesi ve bu bağlamda korunan alanlar için
9
karar verme süreçlerinde bu alanlardaki yöre insanının da taraf olmasıdır (Yenilmez-
Arpa 2005a).
Korunan alanların karşı karşıya kaldığı tehditler çok iyi bilinmekte, alanların daha etkin
korunması ve yönetimi ile sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve tehditlerin ortadan
kaldırılması amacıyla uluslararası boyutta bazı çalışmalar ve girişimler olmaktadır.
Özellikle ülkeler arası işbirliği ve kapasite artırımına yönelik çalışmalar desteklenmekte,
küresel ölçekteki gelişmeler paylaşılmakta ve projeler ile bu alanların korunmasına
yönelik çalışmalar yürütülmektedir (Yalınkılıç ve Yenilmez-Arpa 2005).
Dünyada gözlemlenen bu gelişme ve değişimlere, ülkemiz korunan alan yöneticileri ve
çalışanları ile doğa korumayla dolaylı ilgisi olan tüm taraflar çeşitli düzeylerde uyum
sağlamaya ve uygulamalara yansıtmaya çalışmışlardır. Bu nedenle Türkiye’de korunan
alanların yönetimi için uygun mevzuat, politikalar ve mekanizmalar mevcuttur.
Dünyada korunan alanlara ilişkin yaşanan gelişme ve değişimler mevcut koşullar
doğrultusunda uygulamalara yansıtılmaktadır. Bu yansıtmalar, çoğu zaman içinde ve
civarında çok sayıda yerleşim birimi olan olan, koruma alanlarında yaşayan yöre
insanının yaşam tarzlarında önemli değişimleri beraberinde getirmektedir (Anonim
2008a).
Türkiye’de korunan alanların yönetimi için uygun mevzuat, politikalar ve mekanizmalar
mevcut olmakla birlikte korunan alanlar ile ilgili olarak günümüze kadar
gerçekleştirilen uygulamalarda, belirlenme süreci de dahil olmak üzere, korunan
alanların planlanması ve bu planların uygulanması süreçlerinde yöre halkı ve diğer ilgi
gruplarının katılımı yeterince sağlanamamış ve etkin olarak desteği alınamamıştır.
Korunan alanların yönetimi yukarıdan-aşağıya şeklinde merkeziyetçi bir yaklaşımla
gerçekleştirilmektedir. Merkeziyetçi yaklaşımla yürütülen bu çalışmalar sonunda
korunan alanlar koruma amaçlarıyla doğrudan örtüşmeden veya koruma amaçları tam
olarak yerine getirilmeden yönetilmekte ve bu nedenle korumada etkinlik
sağlanamamaktadır (Karadeniz vd. 2010).
10
Türkiye’de korunan alan yöneticileri ile bu alanlarla ilgili taraflar arasında yaşanan
çatışmaların temel nedenini; korunan alanların ilanı öncesinde yöre insanının görüşünün
alınmaması, korunan alan ilan edildikten sonra planlamanın çok uzun zaman alması ve
bu süreçlere ilgili tarafların etkin katılımının sağlanamaması, personel yetersizliği
nedeni ile korunan alanların etkin yönetilememesi ve izleme çalışmalarının yetersizliği,
ulusal politikalarda korunan alanlar ile koruma kavramının yeterince önceliğe sahip
olmaması oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra: belirleme, planlama ve yönetim
süreçlerinin tamamında geleneksel bilginin yeterince kullanılamaması, yöre insanının
geleneksel kullanım biçimlerinin yeterince tanımlanamaması ve alan kullanımına ilişkin
kararların yörede yaşayanlar adına alan dışındaki aktörler tarafından verilmesi, ilgili
tarafların korunan alanların olanakları ve kısıtlamaları konusunda yeterince
bilgilendirilmemeleri, getirilen kısıtlamalar karşılığında önerilen alternatilerin yetersiz
kalması, korunan alanlarda yapılan yatırımlara daha çok dışarıdan yatırımcıların dahil
olması, yereldeki örgütlenmenin zayıflığı ve korunan alanlara yönelik içinde katılımı da
içeren bir strateji belgesinin olmaması da korunan alanların yönetiminde ilgili taraflar
arasında anlaşmazlıkların yaşanmasına ve çatışmalara neden olmaktadır. Bu durum,
korunan alanların yönetiminde etkinlik ve sürdürülebilirlik sorunlarını gündeme
getirmektedir (Karadeniz vd. 2010).
Bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalara bakıldığında, özellikle son dönemde dış
kaynaklı projeler kapsamında ilgi gruplarının korunan alanlarla ilgili süreçlere
katılımına ilişkin girişimlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Ancak bu uygulamaların
çoğunda “katılımcılık”, proje süresi ile kısıtlı kalmakta ve sürekliliği
sağlanamamaktadır. Öte yandan izlenen katılımcı süreçte nasıl bir yaklaşım sergilendiği
ve katılımın etkisinin uygulamaları ne kadar değiştirdiği yeterince görülememektedir.
Katılım, sadece bilgilendirme ve bilgi alma olarak düşünülmekte ancak uygulama ve
karar alma süreçlerini de içeren etkileşimli ve fonksiyonel katılım yaklaşımı yeterince
görülmemektedir. Çünkü izlenen katılımcı sürecin etkisi değerlendirilmemektedir.
Bu çerçevede Türkiye’deki korunan alanlar için katılım durumu değerlendirildiğinde
ulusal ölçekte bazı boşlukların olduğu görülmektedir. Bu boşluklar aşağıdaki gibi
sıralanabilir.
11
- Katılım kavramının mevzuattaki yeri ve katılımdan ne kastedildiği açık değildir.
- Katılımcıların kimler olduğu, ne zaman ve ne düzeyde katılacakları belirli
değildir.
- Katılımın etkisi ve düzeyi ile ilişkili süreç ve yöntemlerin neler olduğu
tartışılmamaktadır.
- Katılım ile sağlanabilecek yararlar, fırsatlar ve risklerin ne olduğu açıkça
bilinmemektedir.
- Katılım ile ilgili kaynakların neler olabileceği kesin değildir.
- Katılımın başarısını ölçmeye yarayacak teknikler, yaklaşımlar ve göstergeler
bilinmemektedir.
- Katılımcı süreçlerin etkisi değerlendirilmemektedir.
- Katılımcılığın sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel koşullar gözetilerek ülkemiz
koşullarına uygun şekli, yöntemi ve stratejilerini de içeren dokümanlar
bulunmamaktadır.
Bu çalışmaya konu olan araştırma ile ulusal ölçekte katılım konusunda tanımlanan
boşlukların teknik boyutunun tamamlanmasına katkı sağlamak üzere:
• Türkiye’deki korunan alanlarda uygulanan katılımcı yaklaşımların ve katılımcı
süreçlerin mevcut durumunu politik, yasal, yönetsel ve uygulamalar açısından
değerlendirmek,
• Doğa koruma ve korunan alan uygulamalarında katılımın etkisini ölçmeye
yönelik bir yaklaşım geliştirmek ve katılımcılığın değerlendirilmesine yönelik
göstergeleri belirlemek,
• Belirlenen göstergeler aracılığıyla Sultan Sazlığı Milli Parkı (SSMP) örneğinde
uygulanan katılımcı süreci değerlendirmek ve bu alanda uygulanan katılım
düzeyini ortaya koyarak daha sonra uygulanacak katılımcı süreçlerin etkinliğini
ölçmek,
• Mevcut uygulamalardan elde edilen sonuçlar ve SSMP’ndaki uygulama
deneyiminden yararlanarak ülkemizdeki korunan alanların belirlenmesi,
12
planlanması ve yönetimi süreçleri için katılım ile ilgili bir yaklaşım belirlemek
amaçlanmaktadır.
Günümüzde, korunan alanların sahip olduğu kaynak değerlerini korumaya ve
sürekliliğini sağlamaya yönelik var olan yaklaşımların, son yıllarda gündeme gelen
“katılımcı yaklaşım” anlayışı ile değiştirilmesi, kaynakların sürdürülebilirliği açısından
bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu değişimler, korunan alanların ayrılış amaçları,
yönetim biçimleri, yönetim teknikleri ve yöre insanı ile ilgi grubu katılımında kendini
göstermektedir. Önceleri salt koruma ve bilimsel amaçlı çalışmalara ayrılan alanlar,
günümüzde koruma ile birlikte sosyal ve ekonomik amaçları da önemsemektedir.
Geçmişte insana rağmen planlanan alanların, bugün yöre insanı ve diğer ilgi grupları ile
birlikte yönetilmesi ve onların ihtiyaçlarının karşılanması gerekliliği gündemdedir.
İlgi grubu katılımı ve işbirliği; korunan alanlarda ilgili taraflar arasındaki çatışmayı ve
bu alanlara gelebilecek her türlü baskıları ortadan kaldırmayı, sahiplik duygusunu
geliştirmeyi, kamu-ilgi grubu arasında şeffaflığı, gelirin etkin dağılımını öngörür.
Bu bağlamda araştırma; 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen
korunan alanlardaki katılım ile ilgili mevcut durumun ortaya konmasını, sulak alanlar
ve özel çevre koruma bölgeleri ile karşılaştırılması ile Çevre ve Orman Bakanlığı
(ÇOB), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) tarafından
yürütülen ve GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi
kapsamında desteklenen projenin örnek uygulama alanlarından birisi olan SSMP’nda
yürütülen katılımcı sürecin değerlendirilmesini kapsamaktadır.
13
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Drijver (1990) insanların çevresel projelere katılımı hakkında edinilen deneyimleri
sunmak üzere Hindistan ve Kenya’daki iki milli parkta: katılımın sosyal boyutu, işlevsel
boyutu, karar verme gücü boyutu, yönü boyutu ve katılımcıların motivasyonu olmak
üzere katılımcılığı beş boyutta irdelemiş, bu çalışma ile oniki farklı ders çıkarmıştır.
Edinilen bu deneyimlerden katılım ile ilgili olanlar;
1. İnsanların proje faaliyetlerine katılımında motivasyonun öncelikli öneme sahip
olduğu ve bölgede faaliyetlerin kendiliğinden yayılması için uygun bir durum
yarattığı, finansal desteğin motivasyonu sağlamada etkili bir araç olduğu ancak
projelerde halka para verirken dikkatli olunması gerektiği,
2. İlgili taraflarla yapılacak müzakerelerin ilgi gruplarını temsil edecek seçkin
kişilerden ziyade, yerel düzeyde kaynakların doğrudan kullanıcıları ile yapılması
gerektiği, ayrıca kullanıcıların söz konusu tipte bir anlaşmaya katılmaları için
anlaşma ile katılımcıların önceliklerinin ve ilgi gruplarının sosyal ve kültürel
değerleri ile iyi ilişkilendirilmesi, iş birliğinin yalnızca maddesel motivasyona
dayandırılmaması gerektiği, gelişme kaydetmek için sosyal ve kültürel
değerlerin analizinin şart olduğu,
3. İlgi grupları ile yapılması öngörülen anlaşmalarda yerel halka sunulacak
avantajların ve hakların müzakere edilmesinde doğal alanın özellikleri ve
ekosistemin taşıma kapasitesinin dikkate alınması ve insanların bu konuda ikna
edilebilmeleri gerektiği,
4. Korumanın uygulaması ve gelişimin izlenmesi sorumluluğunun mümkün
olduğunca yerel halka bırakılması, karar verme gücü ve yönetim
sorumluluklarının yerel halka merkezi yönetimden gelmesinin yerel halkın sahip
olduğu haklar ve kazançlar konusunda merkezi yönetime karşı güvenlerini
artırdığı,
14
5. Hakların, avantajların ve sorumlulukların yönetimini sağlamak için çevresel ve
doğayla ilgili projelerin yönetsel boyutunun analiz edilmesinin zorunlu olduğu,
6. Yerel halk tarafından gerçekleştirilecek sosyal kontrol, yöre insanının
anlaşmanın getirdiği sınırlamalara uymasını ve doğal kaynakların aşırı
kullanımını önlemeyi teşvik etmek için bir mekanizma olabileceği, bu ilkeye
"sosyal çit” (social fencing) denebileceği olarak belirtmiştir.
Bachert (1991) bir korunan alanda sahipliliği artırmak için bu alanın muhafazasında
konu ile ilgili profesyonellerin görevlendirilmesi, alanın geliştirilmesi ve korunması için
geliştirilecek rehberlerin ve planların hazırlanmasında bütün ilgi gruplarının
görüşlerinin alınması ve ilgi grupları arasında bilgi akışını sağlanması, STK’lar gibi
bağımsız organizayonların da süreçlerde yer almasının desteklenmesi gerektiğini
vurgulamıştır. Çalışmalara katılımı sağlamak için milli park yönetimi, yöre insanı, temel
baskı grupları, topluluk temsilcileri ve STK’lar arasında düzenli toplantılar ve
tartışmaların yapılması, belirli konular üzerine çalışma gruplarının oluşturulması ve
halka duyurma gibi araçları tanımlamıştır.
Mermet (1991) korunan bir sulak alanın yönetimi sürecinde ilgi gruplarının rollerinin
tanımlanmasının kritik bir unsur olduğu, bu durumun özellikle alanın yönetiminde
“olumlu” ve “olumsuz” duruş gösterenlerin anlaşılmasını sağlayarak sorumlulukların
buna göre dağılımının büyük önem arz ettiğini belirtmiştir.
Annorbah-Sarpei vd. (1993) çölleşme ve arazi bozulmalarının pek çok nedeninin
olduğunu, ancak çölleşmeyi yok etmek için farklı programların başarı ve başarısızlık
sebeplerinin çok iyi anlaşılamadığını vurgulamışlardır. Bu nedenle başarıya ulaşmak
için etkili olan faktörlerden birisinin çölleşmeden etkilenen ve bu alanda yaşayan yöre
halkının anti-çölleşme programlarına doğrudan katılımı olabileceğini önermişlerdir.
Anti-çölleşme çabalarında halkın katılımı için motivasyon ve teşvikin ise önemli bir
unsur olduğunu belirtmişlerdir. Dışarıdan gelecek teknoloji veya teşviklerin yerel
durum ile bütünleştirilmemesi durumunda dirençle karşılaşılabilineceğini, çevrenin
korunmasında hedeflenen amaçlara ulaşmada harici kurumlar ve kamu kurumlarının
15
kendi anti-çölleşme çabalarına mevcut kültürel, ekonomik sistemleri ve yerel
organizasyonel yapıları entegre ettiklerinde başarının daha da artabileceğini ortaya
koymuşlardır.
Anonim (1993) Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı Master Planında yöre halkının
ekonomik çıkarlarının doğal ortamın korunması ile doğru orantılı olduğu konusunda
bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerektiği, ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişiler ile
koordinasyon sağlanarak halkın bilgilendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Uygulama
projelerine başlamadan önce ilgili tüm kurum, kuruluşlar ve halkın bilgilendirilerek
taraflar arasında görüş birliğine varılması öneri olarak sunulmuştur.
Anonymous (1995) projelerin mantıksal çerçevesine dâhil edilecek göstergelerin nicel
ve nitel boyutu ile zaman boyutu üzerinde durmuştur. Göstergelerin nicel boyutunda;
katılımcıların sayısı, kurumsal temsiliyetleri, sürece aktif katılım durumları, ilgi
gruplarının katılımında yararlanılan kaynağın nereden sağlandığı gibi durumlardan
yararlanılabilineceği belirtmiştir. Göstergelerin nitel boyutunda ise sosyo-kültürel
değerler hakkındaki durumları tanımlayacak nitelikte olması gerektiğini vurgulamıştır.
Colfer ve Wadley (1996) “Katılımın” değerlendirildiği, katılımda uygulanabilir ve
uygulanabilir olmayan varsayımlar üzerine yaptıkları çalışmalarıyla orman yönetiminde
yöre insanı tarafından katılımın seviyesini değerlendirmek için bazı metotlar kullanarak
bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarında öngördükleri metotların değerlendirilmesi
sonucunda nicel ve nitel metodların kombinasyonunun tek bir metodun
uygulanmasından daha fazla etkin olduğunu belirlemişlerdir. Arazi çalışmasında
“orman yönetiminde” tanımlanan “ilgi” veya “sahiplilik” duygusunun orman
köylülerinin katılımını artırdığını, yine katılımın çatışma çözümü ve ilgi gruplarını
yetkilendirmede bir araç olduğu kadar yerel orman kullanımı ve yönetim stratejileri
hakkında faydalı bilgiler de sağlayarak orman yönetimini desteklediğini ortaya
koymuşlardır.
16
King (1996) entegre kıyı yönetiminde katılımın rolü rolü üzerine yaptığı bir çalışmada
katılım kaynaklarını: zaman, para, beceriler, konaklama ve faaliyetlerin gerçekleştiği
yer olarak tanımlamış, katılım için mekanizma ve teknikleri ise: bilgi verme, çalışmaya
katılma, yetkilendirme, yöre insanına sorumluluk verme, bilgi alma, bilgi toplama ve
karar vermede paylaşım olarak tanımlamıştır.
Çelem ve Karadeniz (1998) doğal kaynakların korunmasında halkın katılımının katkı
verme şeklinde, organizasyon şeklinde ve yetki verilmesi şeklinde 3 temel tipi olduğunu
vurgulamışlardır. Doğal değerlerin korunmasına yönelik projelerde halk katılımının
analitik olarak değerlendirilmesinin ise: sosyal, fonksiyonel, karar gücü, yönü ve
katılımcıların motivasyonu olmak üzere katılımın 5 farklı boyutunun olduğunu
belirtmişlerdir. Katılımın sosyal boyutunda, katılımın genişlik ve derinliğinin önem
kazandığını, fonksiyonel boyutunda, yine katılımın genişlik ve derinliğinin önemli
olduğunu, karar gücü boyutunda, katılımcıların karar vermedeki etkinliğinin önemli
olduğunu, katılımın yönü boyutunda, katılımcıların çalışmalar sürecinde bazen
destekleyici, bazen direnç gösterici olabileceğini, katılımcıların motivasyonu boyutunda
ise, ilgi gruplarının süreçlere katılım, destekleme veya karşı duruş nedenlerinin çok iyi
bilinmesiyle katılımın yoğunluğunun artırılabileceğini vurgulamışlardır.
Sommer (2000) izleme ve değerlendirmede ilgi gruplarının katılımını: değerlendirme
girdileri (halkın katılımı için harcanan para miktarı), değerlendirme çıktıları
(çalışmalara katılan ilgi grupları ve uygulamanın sonucunun iyi veya kötü olması
durumu) ve değerlendirme sonuçları (halkın katıldığı faaliyetlerin etkisinin ne olduğu,
amaçların karşılanma veya karşılanmaması durumları) üzerinde durmuştur. Çalışma ile
izleme ve değerlendirme süreçlerinde ilgi grupları katılımında; yukarıdan-aşağıya ve
aşağıdan-yukarıya olmak üzere iki zıt yaklaşımı uygulamış, her iki yaklaşımın da
avantaj ve güçlüklerinin olduğunu belirtmiştir. Her iki yaklaşımın karşılaştırılması
neticesinde ve mevcut uygulamalardan da yola çıkarak bu yaklaşımların yeni bir
versiyonuna ulaşmış ve halkın katılımının izlenmesi ve değerlendirilmesinde anketler,
yarı-yapılandırılan görüşmeler ve mevcut dokümanların gözden geçirilmesinin uygun
olduğunu belirtmiştir. Katılımcıların izleme ve değerlendirme çalışmalarına daha az
katılım sağlamalarının ve katılımdaki engellerin nedenlerini: anlama problemleri,
17
süreçlere alışıklık, güvenilirlik ve inanma, süreçler üzerine kontrol, zamana yakınlık,
yararların kesinliği, fiyat ve faydanın dağılımı ve faydaların yapısı olarak tanımlamıştır.
Karadeniz vd. (2000) korunan alanların karşı karşıya kaldığı problemlerin sosyal
kökenli olduğunu, koruma alanı sistemlerinin devamlılığını tehdit eden güçlerin başında
sosyal güçlerin geldiğini vurgulamışlardır. Yerel nüfusun koruma alanına ilişkin
gelişmelerden haberdar edilmediği ve görüşü alınmadığı sürece sorunlar yaşandığı ve
çalışmaların neredeyse her aşamasına karşı çıkıldığı, özellikle de kooperatifler gibi
ekonomik anlamda alana doğrudan bağımlı kişilerin oluşturduğu grupların –ki bunların
çoğunlukla güçlü baskı gruplarını oluşturduklarını- etkisi ve yönlendirmesiyle protesto
gösterileri bile düzenlenebildiğini belirtmişlerdir. Yöre halkının koruma alanı
konusunda doğru ve yeterli bilgilendirilmemesi nedeniyle oluşan yanlış anlama ve
bilgilenme sonucunda tepkilerin daha da büyüdüğünü açıklamışlardır.
Anonymous (2002) korunan alan yönetiminde halk katılımı üzerine en iyi uygulama
örneklerini içeren çalışmada tamamen devlet kontrolünden tamamen halk kontrolüne
uzanan halk katılımını tanımlamış ve korunan alan kurumları ve halkın katılımının
yasal, politik boyutu ile planlama süreçleri, yeni alanların belirlenmesi, ortaklık gibi
konularda çalışmalarda bulunmuştur. Halk katılımının olumlu ve olumsuz yönlerini,
halk katılımının düzeylerini, korunan alan yönetiminde halkın katılımını örnek
çalışmalarla irdelemiştir.
Brody (2003) planlama süreçlerine anahtar ilgi gruplarının temsiliyetinin ve endüstri,
kamu kurumları ve STK’lar benzeri özel ilgi gruplarının katılımının daha yüksek
kalitede bir planın hazırlanmasını sağlayacağını ortaya koymuştur. Bu amaçla ilgi grubu
katılımının ve ekosistem tabanlı planların kalitesinin analizini üç perspektifte
incelemiştir. Bunları;
- İlgi gruplarının büyük çoğunluğunun temsiliyeti,
- Hedeflenen katılımda endüstri, ticaret, çevresel STK’lar, yerel yönetimler
ve diğerleri olmak üzere beş ilgi grubu üzerinde odaklanma ve
- Planın niteliğindeki değişimin alternatif açıklamalarla kontrolü için
katılımla bağlantıların kurulması olarak belirlemiştir.
18
Çalışmada odaklanma veya özgünlük düzeyinin her artışında, planlama sürecine ilgi
grubu katılımının etkisinin daha anlaşılır hale geldiği, katılım zamanının ve koşullarının
planların daha yüksek kalitede üretilmesini etkilediğini açıkça ortaya koymuştur. Geniş
ilgi grubu katılımının etkinliği teorik olarak güçlü bir şekilde doğrulanmış olmakla
birlikte ilgi gruplarının temsiliyetinin farklı sektörlerden (örneğin tarım sektörü) yerel
gruplara doğru sıralandığında planın niteliği üzerinde etkinin istatistiksel olarak önemli
olmadığını belirlemiştir. Yine planlama süreçlerine katılımın çok olmasının planların
kalitesini artırmada bir garantisinin olmadığını, farklı çıkar grupları ve görüşlerini
bildirmek üzere bekleyen çoklu grupların varlığının planlama süreçlerinde sıkıntılar
yaşatabildiği ve sıkıntıların elde edilecek çıktıların kalitesini etkileyebileceğini
tanımlamıştır. Geniş ve çeşitli ilgi grubu katılımında ilgi grupları arasında daha az
sayıda anlaşma sağlanabileceğinden dolayı planın nitelikli hale gelebilmesi için “daha
düşük ortak paydada” buluşulabilineceği belirlemiştir. Geniş temsilcilerle katılım
önemli bir etkiye sahip değilken, bireysel katılımların varlığının katılımcıların doğal
sistemlerin korunması konularında sahip oldukları yeteneklere ve bilgiye bağlı olarak
kapsamlı planların niteliğini istatistiksel olarak etkilediğini ortaya koymuştur. Doğal
kaynakların yönetiminde geniş gruplardan ziyade “anahtar ilgi gruplarının” süreçlerde
yer almasının bütünleştirilmiş planların niteliğini artırdığını, katılımcıların kaynakları ve
çalışmayı daha fazla sahiplendiğini, süreçlere daha fazla hakim olduğunu belirtmiştir.
Planlama sürecinde STK’ların varlığının planın niteliği üzerine olumlu etkisinin
olduğunu, özellikle çevresel grupların planlama sürecine son derece değerli veriler ve
sahip oldukları deneyimlerini aktarabildiklerini, öte yandan pek çok STK’nın eğitsel
görevleri ve çevreye karşı duruşlarının da planın kalitesini artırdığını vurgulamıştır.
Yerel hükümet kurumlarının varlığının ise ekosistem tabanlı planın hazırlık sürecinde
olumsuz bir etkiye sahip olduğu, bununla beraber etkinin istatistiksel olarak önemli
olmadığı, bu durumda kamu kurumlarının planlama süreçlerine katılımımda planın
niteliğini artırabileceği kanısına varmıştır. Genel olarak yapılan çalışmada geniş
temsiliyetten çok anahtar ilgi gruplarının planlama sürecine katılımının planın niteliğini
yükselttiği ve katılımın daha etkin olduğunu ortaya koymuştur.
Abrams vd. (2003) korunan alanlarda yönetişim, yönetişimin rolü, yönetişimin tipleri,
iyi yönetişimin nasıl olduğu ve olması gerektiği ile korunan alan yönetişiminin
19
değerlendirilmesi için göstergeleri tanımlamışlardır. Çalışmada yönetişimin
önemsenmesinin nedenlerini; hükümetlerin politikalarını uygulamak, programlarını
daha uygun maliyetle, diğer programlarla uyumlu, adil gerçekleştirmek ve sosyal
faydaları artırmayı istemeleri, vatandaşların onların yaşamlarını değiştirecek kararların
daha adil alınmasını ve eğer uygulamalarda adaletsizlikler olması durumunda bunların
düzeltilmesini istemeleri olarak iki temel faktöre bağlamışlardır.
Borrini-Feyerabend vd. (2004) korunan alanlarda birlikte yönetim ve topluluk
tarafından yönetilen korunan alanlar için uygulanabilecek rehber bilgiler ve politikalar
kapsamında korunan alanlarda birincil ve diğer ilgi gruplarını ayırt etmede temel
kriterleri ortaya koymuşlardır. Bu kiterleri:
- Korunan alanda araziyi veya doğal kaynakları ihtiva eden yasal veya
geleneksel hakların varlığı,
- Benzer arazi ve kaynaklarla ilişkinin devamlılığı,
- Geçim ve yaşamın sürdürülebilirliliği için doğal kaynaklar üzerine olan
doğrudan bağımlılık,
- Arazi ve kaynaklarla tarihsel ve kültürel ilişkiler,
- Kaynakların yönetimi için eşsiz bilgi, beceri ve tesisler,
- Benzer kaynaklar üzerindeki ekonomik ve sosyal hakların derecesi,
- Yönetim süreçlerindeki kayıplar ve zararların karşılanması,
- Yönetime gösterilen katkı ve ilginin derecesi,
- Ulusal koruma ve kalkınma politikaları ile ilgi gruplarının ilgileri ve
faaliyetlerinin uyumluluğu,
- Ülke tarafından imzalanan ve taahhüt altına girilen anlaşmalar ve
sözleşmeler ile ilgi gruplarının ilgilerinin ve faaliyetlerinin uyumluluğu
olarak tanımlamışlardır.
Mendoza ve Prabhu (2005) çalışmalarında sürdürülebilir orman yönetimini
değerlendirmek için katılımcı yaklaşımlarla uyumlu bir katılımcı modelleme
çerçevesinde: genel zihinsel haritalama, nitel sistem dinamikleri ve belirsiz (fuzzy)
zihinsel haritalama olmak üzere yumuşak sistem dinamik metodlarını üç tip olarak
tanımlanmışlardır. Katılımcı modellemeyi ise sürdürülebilir kaynak yönetimi gibi daha
20
karmaşık problemlerin analizinde uygun bir çerçeve ve alternatif bir yaklaşım olarak
sunmuşlardır. Önerilen çerçeve katılımcı modellemede yöre insanının aktif katılımıyla
yerel bilginin avantajları kullanılarak katılımcı kırsal değerlendirmenin güçlü yanları ile
yapılandırılan modellemenin analitik olanaklarını birleştirmişlerdir
Dinçer (2005) korunan alanlarda yaşayan bir yöre insanı olarak bu alanların korunan
alan ilan edilmesi sonrasında yaşamış oldukları sorunları ve korunan alanlarla ilgili
kurumlardan beklentilerini ortaya koymuştur. Konuya ilişkin olarak, kendi yaşam
mücadelelerinde sıkı ilişki içinde oldukları doğal alanların gerekçesini tam olarak
bilmeden, anlamadan yasal olarak koruma altına alınması, yasaklarla tamamen bu
alanlarda yaşayan yöre insanının göz ardı edilmesinin günlük hayatta pek çok sorunlarla
karşılaşmalarına ve her şeyden önce sorunların çözümsüz kalması nedeniyle de
kendilerinin huzursuz oldukları ve yaşamlarının olumsuz etkilendiğini belirtmiştir.
Yine bu tür alanların yasal olarak koruma altına alındıktan sonra yöre insanının aleyhine
gelişen bir durumun ortaya çıktığını, bu alanlarla geçmişten gelen bir bağlarının
olduğunu, ancak kısıtlarla bu bağlantının ve alanlarla olan birlikteliğin kopartılmaya
çalışıldığını vurgulamıştır. Korunan alanların ilan edilmeden önceki süreçlerde yöre
insanına kesinlikle sorulmadığı, yasal olarak koruma altına alındıktan sonra planlama
aşamasında dahi yöre insanının mevcut durumu ve bu konudaki talep ve düşüncelerinin
dikkate alınmadığı, mevcut durumlar dikkate alınmadığı için ise bilgileri dışında alan
sınırları ve alan içinde bölgeleme yapıldığı, bu uygulamanın da özellikle arazi kullanımı
konusunda ciddi sorunların yaşanmasına neden olduğunun altını çizmiştir.
Geray ve Yılmaz (2005) Analitik Hiyerarşi Tekniği (AHT) kullanarak karar vericiler,
kamu, çıkar-baskı grupları ve sektör uzmanlarının tercih, ihtiyaç ve beklentilerine göre
katılımcı bir yaklaşımla en uygun arazi tahsis şeklinin seçilmesine yönelik bir uygulama
gerçekleştirmişlerdir. AHT’nin ikili araştırmalara imkân vererek karar vericiler, kamu,
çıkar-baskı grupları ve sektör uzmanlarının sezgi ve hükümlerini daha doğru bir şekilde
yansıtabilmelerine imkan sağladığını, böylece elde edilen bilgilerin kullanılarak
alternatif arazi tahsisleri arasında güvenilir bir şekilde en uygun olanının seçilebildiğini
ortaya koymuşlardır.
21
Ericson (2006) katılımcı yaklaşımların yöre insanına kendi düşüncelerini söyleme ve
korunan alanların korunması ve geliştirilmesi süreçlerini desteklemede bir rol verdiği
ancak, koruma programlarının özel hedef ve amaçlarını karşılamada yöre insanının
varlığını ve fikirlerini anlamak için nasıl bir katılımcı sürecin göz önünde
bulundurulması gerektiğinin açık olmadığını belirterek, Meksika’nın Yukatan
Yarımadası’nda Calakmul Biyosfer Rezervi içerisindeki topluluklarla uygulanan
araştırma programında kullanılan katılımcı yaklaşımların güçlü ve zayıf yanlarını
değerlendirmiştir. Bu çalışmada rezervin sınırları içindeki kırsal toplulukların nüfus
gelişimi, göç, arazi rejimi ve alan kullanımı uygulamaları arasındaki karmaşık ilişkileri
topluluk haritalaması, tarihi matrisler, kurumsal diyagramlar, mevsimsel takvimler,
yarı-yapılandırılan görüşmeler ve diğer topluluk-düzeyi yansıtıcı teknikleri kullanarak
irdelemiştir. Katılımcı yaklaşımların güçlü yanlarını; araştırma ve planlama süreçlerinde
yöre insanına bir rol vermesi, yöre insanından temsilcileri arazi ekipleri içine dâhil
etmesi, katılımcı kırsal değerlendirme ile önerilen teknikler benzeri görsel tabanlı
tekniklerin kullanımı vasıtasıyla yaratılan yansıma olarak tanımlamıştır. Çalışma
alanındaki deneyimden yola çıkarak katılımcı yaklaşımlarda bazı temel zayıflıkları;
katılımcı kırsal değerlendirme tekniklerinin toplulukla bağlantılı analizlerde sadece
yansıma etkisi yarattığı, bu nedenle diğer tipteki analizler üzerine deneyimin olmaması
olarak tanımlamıştır.
Kothari ve Pathak (2006) yönetsel gücün ve politikanın merkezi olmayan yönetimde
olmasının küresel bir olay olduğunu, karar verme fonksiyonlarının çeşitli ülkelerde ve
çeşitli düzeylerde yerel hükümetlere devredildiğini, bunun doğal kaynakların
korunması ve yönetimi üzerinde çeşitli etkilerinin olduğunu, fakat hâlihazırda işbirliği
mekanizmasının iyi çalışmadığını belirtmişlerdir. Öte yandan çalışma ile: karar verme
ve uygulamada kontrolü ele geçirmede insana bağlı yürüyen ve resmi olmayan yönetim
ve güçleri dağıtmak için hükümetlerin yasal veya politik önlemlerini içeren resmi
yönetim olmak üzere iki çeşit merkezi olmayan yönetimi tanımlanmıştır.
Lockwood vd. (2006) korunan alanların geçmişten günümüze yönetimi, korunan
alanlara yönelik yaklaşımlar, korunan alanların etkinliğinin değerlendirilmesi ve
korunan alanlarda yönetişim konularında temel yaklaşım ve prensiplerini
22
tanımlamışlardır. Çalışma ile özellikle korunan alanlar için: 1. Devlet tarafından
yönetilen korunan alanlar, 2.Ortaklaşa yönetilen korunan alanlar, 3. Özel sektör
tarafından yönetilen korunan alanlar ve 4. Topluluklar tarafından yönetilen korunan
alanlar omak üzere 4 yönetişim tipi tanımlamışlardır. Yönetişimdeki aktörleri: Ulusal
ve alt-ulusal devlet kurumları, STK’lar, özel mülk sahipleri, yöre insanı ve uluslar arası
kamu kurumları olarak tanımlamışlardır.
Demirayak (2006) Türkiye’de alan koruma çalışmalarının yasal ve yönetsel boyutlarını
değerlendirerek, bu alanların korunmasında etkinliği artırmak amacıyla yeni bir yönetim
yaklaşımının getirilmesi ve burada katılımcı yaklaşımların uygulanması ile birlikte ilgili
taraflarla yönetimin etkinliğini ortaya koymuştur. Türkiye’de Koruma Alanlarının
Yönetsel Planlama çalışmalarında:
• Doğa korumada ortaklık, işbirliği, koordinasyonun zorunlu olduğu, bu
işbirliğinin özellikle hükümet, STK ile yürütülen çalışmalarda verimliliği
artırdığı,
• Farklı sektörlerde doğa korumanın ve çevrenin dikkate alınmasının
gerektiği, bunun aynı zamanda sektörlerdeki kaynak israfını önleyeceği,
• Halkın katılımının yetersiz olduğu veya sağlanmadığı alanlardaki koruma
çalışmalarında, verimli ve olumlu sonuç almanın imkansız olduğu, bu
alanlardaki sorunlar için yerel çözümlerin üretilmesi gerektiği,
• İlgili kurumlarda koruma için gerekli kapasitelerin bir an önce
geliştirilmesi gerektiği,
• Koruma alanlarında yerinden yönetim yaklaşımının gerekliliği,
• Deneyimli insan kaynaklarında sürekliliğin esas olması ve kamuoyunun ve
yöre insanının bilinç düzeyinin yükselmesi gerektiği,
• Yöre halkı için koruma alanlarında gelir kaynaklarının yaratılmasının
zorunlu olduğu,
• Türkiye’de koruma alanları için bir stratejinin oluşturulması gerekliliği
ortaya konulmuştur.
23
Rasche vd. (2006) katılımcı bir süreci “etkinlik”, “eşitlik”, “şeffaflık”, “esneklik”,
“gücün paylaşılması” ve “erişilebilirlik” gibi katılımın altı durumunu dikkate alarak
ölçmüşler ve katılımcı süreci “yoğunluk diyagramı” olarak isimlendirilen dairesel bir
diyagramla görselleştirmişlerdir. Katılımcı sürecin ölçülmesinde katılım seviyesini
yüksek, orta ve düşük olarak değerlendirmişlerdir. Katılım durumları olarak
nitelendirilen altı unsurun kullanılması yaklaşımının, katılımın farklı yoğunlukları
arasında niteliksel olarak ayrım yapılmasına olanak sağlayıcı olduğunu ortaya
koymuşlardır. Planlamada, tanımlanan bu altı katılım durumunun uygulanması ile
katılımcı süreçlerin karşılaştırılması ve değerlendirilmesinin yapılabildiği ve katılım
durumunun grafiksel olarak gösterilebildiğini belirtmişlerdir. Yine altı katılım
durumunun katılımcı süreçlerin genel sınıflarının (yatay, dikey, odaklı danışma, karar
ver-ilan et-savun süreçleri, sembolik ve yoğun katılım) tanımlanmasında da yardımcı
olduğunu vurgulamışlardır.
Berkes vd. (2007) yerel bilgi birikimi ve toplum temelli izlemenin bilginin kullanımı ve
uygulamanın daha iyi olmasında etkili olduğunu örneklerle ortaya koymuşlardır.
Çalışmalarında yöre insanının katılımı ve katılımcılık konularında mevzuatın mevcut
olduğunun, ancak uygulama alanında katılım için yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli
görülmediğinin, bütünleştirilmiş yönetimde yerel bilgi birikiminin dahil edilmesinin
müzakere süreçlerinde önemli olabileceğinin, bu durumun denizel çevrenin daha iyi
anlaşılmasını sağlayacağının altını çizmişlerdir. Yerel bilginin kullanımının alan ile
ilgili bilginin paylaşımında ve yönetimini değerlendirmede etkin iletişim ağı
geliştirmeye öncülük edebileceğini de vurgulamışlardır. Pek çok deneyimler temel
alındığında yerel gözlemler ve toplum temelli izlemenin kullanımının ümit verici
olduğunu, bununla beraber yerel deneyimlerin ortaklaşa yönetim süreçlerine katılımının
kolay olmadığını, bilim adamları ve topluluk arasında sıkı bir işbirliğine ihtiyaç
duyulduğunu, bunun da “yaparak öğrenme” veya “ortak yönetimin” süreçlerinde bir
adım olduğunu ortaya koymuşlardır.
Anonim (2007a) “Sultan Sazlığı Milli Parkı ve RAMSAR Alanı Uzun Devreli Gelişme
Planı ve Yönetim Planı” kapsamında: yönetim planının hazırlık aşamasında uygulanan
katılımcı planlamada; Katılımcı Kırsal değerlendirme (inceleme gezileri, derinliğine
24
görüşmeler vb) ve Katılımcı Öğrenme ve Eylem Metodolojilerinin (Beyin fırtınası,
haritalama vb.) kullanıldığı, yöre halkının fiili katılımının: Doğrudan katılım
(Bireylerle yüz yüze görüşmeler veya temsilcilerin yöre halkı adına fikir ve görüşlerini
belirtmesi ), Dolaylı katılım (Yöre halkını temsil eden kişiler, gruplar ya da kişinin
akrabaları ve arkadaşları ile yüz yüze görüşmeler) ve Temsili katılım (Yöre halkının
birlikler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler veya resmi kurumlar aracılığıyla
temsili olarak) şeklinde gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Yönetim planı hazırlanması
sürecinde halkın katılımı; veri analizi, sorunların tanımlanması, vizyon belirleme, taslak
planların paylaşımı ve müzakere süreçlerinde de devam ettiği vurgulanmıştır.
Anonim (2007b) “GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi”
kapsamında bir korunan alanın yönetiminde paydaşları ve paydaşların genel özellikleri,
katılım ve katılımcılıktaki amaçlar, katılım biçimleri, korunan alanlar için yönetişim
mekanizmaları ve bu mekanizmaların özellikleri, farklı düzeylerde katılım sağlamak
için potansiyel mekanizmalar ortaya konmuş ve örnek çalışmalarla desteklenmiştir.
Yine aynı çalışmada katılımcı yönetim planı konuları ve süreçleri, ilgi grubu katılımı,
katılımcı yönetim planlamasının faydaları açıklanmıştır. Katılımcı yönetim planının
faydaları: artan sahiplenme duygusu, alanın korunmasına destek, sürdürülebilir
kalkınma ve doğa korumayı bütünleştirmek, sorunların çözümüne destek olarak
belirtilmiştir. İlgi grubunun katılımı ise: bilgilendirme, danışma, ortaklaşa karar vermek
ve ortaklaşa hareket etmek olarak açıklanmıştır.
Anonim (2007c) “Türkiye’deki Sulakalan Yönetim Planlamacıları için Kaynak
Materyal Oluşturulması Projesi” kapsamında hazırlanan “Sulak Alan Yönetim
Planlaması Rehberi”nde, katılımcı sulak alan yönetim planlamasında çoklu ilgi grubu
süreçleri detaylandırılmış, katılımcılığın dereceleri, olumlu ve olumsuz yönleri, ilgi
grubu analizi, kolaylaştırıcılık ve çatışma yönetimi konuları açıklanmıştır.
Fletcher (2007) Avrupa Birliğinin (AB) Deniz Strateji Direktifinin ilgi grubu katılımı ile
ve bilimsel-tabanlı olarak hazırlamasını istediğini, söz konusu direktifin hazırlanacak
stratejinin gerekliliklerini açık olarak tanımlamasına rağmen ilgi grubu katılımı ile ilgili
gereklilikleri içermediğini vurgulamıştır. Çalışma ile Deniz Strateji Direktifinde ilgi
25
grubu katılımını karşılamaya yönelik kritik bir incelemede bulunmuş ve ayrıntılı olarak
ilgi grubunun tanımı, katılımın sıralanması, amaç ve şekli üzerinde odaklanmıştır.
Araştırmacı tarafından yapılan eleştiride çerçevenin değerlendirilmesinde tamamen
bilimsel değerlendirmeden ziyade karar verme süreçleri göz önünde bulundurularak
sosyal süreçler karşılaştırmıştır. Sonuçta deniz bilimi ve politikası arasında ilgi grubu
katılımıyla ilgili olarak uyumda eksikliğin olduğu, bunun da geleneksel anlamda
yaşanan gerilimi sürdürebileceğini belirtmiştir.
Leverington vd. (2008) korunan alanlarda yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi için
yöntemlerin gözden geçirilmesi, değerlendirme sonuçlarında örneklerin ve genel
temaların ortaya konması ve yönetim etkinliğinin ölçülmesine önderlik edecek en
önemli faktörlerin belirlenmesine çalışmışlardır. Çalışmada korunan alanlarda yönetim
etkinliğinin değerlendirilmesi için en yararlı ve yaygın olarak kullanılan göstergelerin
analiz edilmesi de hedeflenmiştir. Bu kapsamda genel yönetim etkinliğinin
değerlendirilmesi için 200’ün üzerinde göstergeyi sorularla eşleştirmişlerdir.
Göstergeler için ana başlıklar; planlama, girdiler, süreç, çıktılar ve sonuçlar olarak
tanımlamışlardır. Çalışma ile diğer değerlendirme yöntemlerinin yanı sıra göstergeler
kullanılarak korunan alanların yönetim etkinliğinin değerelendirilmesi üzerine
raporlamanın yapılabileceği kanaatine varmışlardır.
Anonim (2009a) Yıldız Dağlarında Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğal Kaynakların
Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi- Yıldız Dağları Biyosfer Projesi kapsamında
proje alanına yönelik hazırlanan plan için katılımıcı bir planlama süreci tanımlanmış ve
planlama çalışması bu süreç takip edilerek gerçekleştirilmiştir. Planlama sürecine ilgi
gruplarının katılımı 3 aşamada gerçekleştirilmiş. Birinci aşama: Paydaşların
belirlenmesi ve analiz edilmesi, bir kolaylaştırıcı ekibin oluşturulması ve Yıldız Dağları
için sürdürülebilir bir gelecek planlanması çalışmasına paydaşların da dahil edilmesi
için gereken sürecin planlanması; İkinci aşama: Paydaş gruplarla diyalog başlatılarak,
paydaşların Yıldız Dağları’na ilişkin görüşleri ve arzularını ifade etmelerinin ve Proje
ile ilgili bilgi alışverişinde bulunulmasının sağlanması; kooperatifler ve avcılık
dernekleri gibi mevcut yönetim sistemlerine dayalı olarak, Yıldız Dağları içerisindeki
doğal kaynakların yönetilmesine toplum bazlı bir yaklaşım getirilmesi ve Üçüncü
26
aşama: yönetim planlaması sürecini yürütmek üzere yerelden ve merkezden uzman ve
alanı tanıyan temsilcilerden bir yönetim planlaması biriminin oluşturulması, yönetim
planlama birimi ile doğrudan temas kuracak olan ve hem köyleri hem de kamu kurum
ve kuruluşları ile STK’ları temsil edecek bir Paydaş Çalışma Grubu’nun kurulması
olarak tanımlanmıştır. Süreçte; katılım için öngörülen beş tipten (açık diyalog,
sınırlandırılmış diyalog, danışma, bilgi alma ve bilgi verme) kararların ilgi grupları ile
birlikte alınmasını ve paylaşılmasını öngören açık diyalog tipi kullanılmıştır. İlgi
gruplarının katılımında: Katılımcı Kırsal değerlendirme ile (inceleme gezileri,
derinliğine görüşmeler, anketler, yarı yapılandırılmış soru formları, toplantı, çalıştay,
örnek çalışmaları paylaşma vb.) Katılımcı Öğrenme ve Eylem Yöntemi (Beyin fırtınası,
haritalama, resimleme, vb.) kullanılmıştır. Katılımcı süreç sonrasında ortak bir plan ve
plana entregre edilen bir yönetim modeli tanımlanmıştır.
27
3. KURAMSAL TEMELLER
Bu bölümde korunan alanların belirleme, planlama, yönetim ve izleme süreçlerinde
katılım ve katılımcı yaklaşımların değerlendirilmesi ve ülkemiz koşullarına adapte
edilebilecek katılımcı mekanizmalar, katılım ile ilgili strateji ve ilkelerin tanımlanması
ile örnek uygulama alanında katılımcılığın izlenmesi amacıyla geliştirilen yaklaşımın
dayandırıldığı temeller ve bu temellerle ilgili bazı kavramlar açıklanmıştır.
3.1 Korunan Alanlar ile İlgili Kavramlar
Korunan alanlar, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BÇS) ve Binyıl Kalkınma Hedefleri
(BKH) amaçlarına ulaşmada en önemli araçlardan birisi olarak kabul edilmektedir.
Özellikle yerel düzeyde insanların yaşamlarını destekleyerek yoksulluğun azaltılmasına
yardımcı olurken biyolojik çeşitliliğin korunması için de dünyanın en masrafsız aracıdır.
Korunan alanlar doğanın yerinde korunması ve su sağlama, gıda üretimi, halk sağlığı ve
doğal afetlerin etkisinin azaltılması gibi temel ekosistem hizmetlerinin sağlanması için
çaba gösterir (http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa., 2010a).
IUCN tarafından korunan alan 2004 yılında: “biyolojik çeşitliliğin, doğal ve kültürel
kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ayrılan, yasal ve diğer
etkili araçlarla yönetilen karasal ve denizel alanlar” olarak, 2008 yılında ise: bütünleşik
ekosistem hizmetleri ve kültürel değerler ile doğanın uzun dönemli korunmasını
sağlamak için kabul edilen ve ayrılan, yasal veya diğer etkili araçlarla yönetilen net
olarak tanımlanan coğrafik bir yüzeye sahip alan olarak tanımlanmıştır
(http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa., 2010a).
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi korunan alanı: özgün koruma amaçlarını
gerçekleştirmek için belirlenen, düzenlenen ve yönetilen, coğrafi olarak tanımlanmış bir
alan, “‘In-situ’ koruma” yı ise ekosistemlerin ve doğal yaşam ortamlarının korunması,
yaşayabilir tür popülasyonlarının doğal çevrelerinde; evcilleştirilmiş veya kültüre
28
alınmış türlerin ise ayırt edici özelliklerini geliştirdikleri çevrelerde muhafazası ve geri
kazanılması olarak tanımlamıştır (Anonim 1996).
Doğa Koruma Alanı: Doğal çevrenin korunması ve incelenmesi amaçlarıyla ayrılan
alan olarak tanımlanmaktadır (Anonim 1995).
Korunan alan-koruma alanları: Hedeflenen koruma amaçlarını gerçekleştirmek için
belirlenen veya düzenlenen ve yönetilen; bölgesel, ulusal ya da uluslar arası düzeyde
önemli doğal, kültüre tarihi, arkeolojik ve peyzaj kaynak değerlerinin korunması,
geliştirilmesi ve uzun dönemde devamlılığının sağlanması için yasal, teknik, idari,
sosyal ve ekonomik önlemlerin uygulandığı, coğrafi olarak tanımlanan ve resmi statü ile
ilan edilen alanlar olarak tanımlanmaktadır (Anonim 2007d).
Korunan alanlar ayrılış amaçlarına göre kategorilere ayrılmaktadır. Bugün dünyada
uluslararası düzeyde kabul gören yerinde (in-situ) koruma kategorileri ve koruma
yaklaşımlarından bazıları; IUCN'nin Koruma Alanları kategorileri, UNESCO'nun
Biyosfer Rezervleri ve Dünya Miras Alanları ile RAMSAR Alanları, Avrupa Birliği’nin
Natura 2000 Alanları’dır. Ulusal korunan alan kategorileri ise; milli park, tabiatı
koruma alanı, tabiat parkı, tabiat anıtı, yaban hayatı geliştirme sahası, sulak alanlar, özel
çevre koruma bölgeleri, doğal sit alanları ve muhafaza ormanları olarak sıralayabiliriz.
Uluslar arası düzeyde benimsenmiş olan IUCN’in Dünya Korunan Alanlar Çalışma
Grubu (WCPA) tarafından belirlenen korunan alan kategorileri çizelge 3.1’de
verilmiştir.
Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri (Davey ve Phillips 1998) Koruma Kategorisi Özellikleri
I. Mutlak Koruma Ia. Mutlak Doğa Koruma Rezervi Ib. Yabanıl Alanları Koruma
Esas olarak bilimsel araştırma ve çalışmalara olanak sağlama ve yabanıl yaşam alanlarının korunması amacıyla yönetilen alanlardır.
II. Milli Park Esas olarak ekosistem koruma ve turizm amacıyla yönetilen korunan alandır.
29
Çizelge 3.1 IUCN WCPA göre koruma kategorileri (Davey ve Phillips 1998) (devam)
III. Doğal Anıt Esas olarak spesifik doğal olaylarının korunması için yönetilen korunan alandır.
IV. Habitat ve Tür Yönetim Alanı
Esas olarak müdahale edilerek habitatların ve türlerin korumak için yönetilen korunan alandır.
V. Peyzaj Koruma Alanı (Kara/Deniz)
Esas olarak kara ve denizlerin korunması ve rekreasyonel kullanımların planlanması amacıyla yönetilen korunan alandır.
VI. Kaynak Koruma Alanı
Esas olarak doğal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı amacıyla yönetilen korunan alandır.
Koruma statüsü: Bir alandaki ekososistemleri; doğal, yarı doğal veya insan eliyle
oluşturulmuş yaşam alanlarını ve doğal yayılış gösteren türleri korumak ve gerektiğinde
iyileştirmek amacıyla geliştirilmiş ve sınırları kesin olarak belirlenmiş alanlardaki belli
başlı kısıtlama, tasarruf, doğal alan restorasyonu ve her türlü kullanım biçimini
düzenleyen yasal ve idari arazi kullanımı statüsü ile koruma altına alınmış türlere
uygulanan tüm koruma ve kullanma tedbirleri statüsünü belirtmektedir (Anonim
2007d).
Doğanın yerinde korunmasındaki en önemli araçlardan birisi olan doğa koruma
alalarından milli park, tabiatı koruma alanı ve sulak alan kategorileri çeşitli kaynaklarda
aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.
IUCN tarafından yapılan tanıma göre Milli Park:
a. Bir ya da birden fazla ekosistemin ekolojik bütünlüğünü bugün ve
gelecek nesiller için korumak,
b. Alanın belirlenmesi amaçlarına ters düşen işlerin veya istismarların
önüne geçmek,
c. Çevresel ve kültürel bakımdan uyumlu olan tüm ruhsal, bilimsel, eğitsel,
rekreasyonel ve ziyaret olanakları sunmak için ayrılan kara ve/veya deniz
alanlarıdır (Davey and Phillips 1998).
30
Ülkemizde milli park statüsünü yasal olarak uygulama altlığını oluşturan 2873 sayılı
Milli Parklar Kanunu’nda;
Milli Park: Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası düzeyde ender
bulunan doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına
sahip tabiat parçalarını,
Tabiatı Koruma Alanı ise bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye
maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş, ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana
getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup, sadece bilim ve
eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarını ifade etmektedir
(Anonim 1986).
Mutlak Doğa Koruma Rezervi: Öncelikle bilimsel araştırmalar ve/veya çevresel
izleme için uygun bazı önemli veya temsil edebilme yeteneğine sahip ekosistemler,
jeolojik ve fizyolojik özellikle ve/veya türleri ihtiva eden kara ve/veya deniz alanıdır
(Davey ve Phillips 1998).
Alan koruma, canlı türlerinin sağlıklı topluluklar oluşturmaları ve yaşam döngülerini
devam ettirmeleri için gerekli tüm coğrafyaların doğal özellikleri bozulmadan
saklanmasını esas alır. Bu alanlar çeşitli kategorilerle sıkı korumadan daha esnek
korumaya kadar derecelendirilerek yönetilir ve doğa koruma alanı olarak deklere edilir.
Doğanın korunmasındaki diğer bir koruma kategorisi sulak alan olup, Sulak Alanlar
Yönetmeliğinde Sulak Alanlar: Ramsar Sözleşmesinin amacı bakımından, doğal veya
yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, acı, tatlı veya tuzlu, denizlerin
gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan
bütün sular, bataklık, sazlık ve turbalıkları olarak tanımlanmıştır. Tanım Ramsar
Sözleşmesinden aynen alınmış ve mevzuata dahil edilmiştir (Anonim 2005).
31
Korunan alanlar, gerek biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğini sağlamada ve gerekse
bu alanlar içinde ve çevresinde yaşayanların sürdürülebilir kalkınmasını desteklemede
önemli araçlardan birisidir. Ancak biyolojik çeşitlilik açısından hassas olan bölgelerin
tek başına korunan alan ilan edilmesi sürdürülebilirlik ve kaynakların etkin kullanımı
açısından yeterli değildir. Bu nedenle korunan alanların ayrılması, bu alanlarda
yaşayanlar için alternatif geçim kaynaklarının oluşturulması ve koruma çalışmaları
süreçlerinde katılımcı bir yaklaşım izlenmesi sürdürülebilir koruma ve gelişmeyi
destekleyecektir.
3.2 Korunan Alanlarda Planlama ile İlgili Kavramlar
Genel anlamda planlama; hükümetlerin, özel sektörün, kamunun, işletmelerin vd.
ulaşılacak amaçları belirleyen, işin mahiyetine bağlı olarak ilgili kesimlerdeki artış
ölçüsünü tespit eden ve uygulanması gerekli çareleri önceden gösteren ekonomik,
sosyal programın belli süreler için hazırlanması işidir
(www.ebilge.com/.../Planlama_nedir_yararlari_zararlari_nelerdir_.html.,2008b).
Planlama; olayların mevcut gidişini değiştirmek için öngörülen müdahaledir
(Lockwood vd. 2006).
Biyolojik çeşitliliğin, doğal, kültürel, tarihi ve arkeolojik özellikler ile manevi
değerlerin korunmasında önemli bir araç olan korunan alanlar için bu alanların ayrılış
amaçlarından dolayı beklenen tüm koşulların yerine getirilmesinde yardımcı olan
araçlardan birisi korunan alan yönetim planlarıdır.
Aslında planlama, gelecekle ilgili, özellikle faaliyetin gelecekteki rotasıdır. Planlama
“ne olmalı” yı tanımlamak ve tanımlanan amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilecek
faaliyetlerin seçimi için bir süreçtir (Griffin 2002).
Korunan alanlar için planlama ise bu alanların sahip olduğu kaynak değerlerinin ve
biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi ve kullanımı için nelerin, nasıl, hangi
32
bütçeyle ve kimlerle yapılacağını, koruma ve sürdürülebilir kullanma ve yönetimde
uyulması gerekecek kuralları, yöntemleri ortaya koyma işidir (Griffin 2002).
Korunan alanların tesis edilmesi ve yönetimi ile birleştirilen planlama ve diğer ilgili
faaliyetlerin pek çok değişik tipi de bulunmaktadır. Örneğin; etki değerlendirme,
ekonomik planlama, finansal planlama, işletme planlaması ve tür iyileştirme
planlamasıdır. Önemli olan yönetim planlarının benzer planlarla iyi bütünleştirilmesidir
(Lockwood vd. 2006).
Korunan alan yönetim planı: korunan alanın amacının, bu amacı gerçekleştirmek için
yapılması gereken faaliyetlerin ve bu faaliyetleri gerçekleştirmek için gerekli
kaynakların belirtildiği bir belgedir (Anonim 2007b).
Korunan Alan Yönetim Planı; alanın tüm kaynak değerlerinin uzun dönemde
sürdürülebilir korunması ve yönetimi için belirli bir zaman diliminde koruma
alanlarının politika, strateji ve yönetim alt planlarını tanımlayan dokümanlardır
(Anonim 2007d).
Yönetim Planları: Korunan alanların belirli bir süre yönetilmesi amacıyla her biri için
ayrı ayrı hazırlanmış ekolojik temelli planlardır (Anonim 2007d).
Korunan alanlara yönelik planlama yaklaşımı; Korunan alanlar için hazırlanan
planlar 1970’lerde ve 1980’lerde doğal ve kültürel kaynakların yoğun envanterine
odaklanmıştır. Plancılar bu dönemlerde çalışmaları yürütürken topluluğun katılımına
çok küçük oranda itibar göstermişlerdir. 1980’lerin ortalarında ve erken 1990’lara
kadar planlar, özellikli koruma amaçları, faaliyetler ile bir zonlama şemasına
odaklanmıştır. Aynı zaamnda toplulukların planlama süreçlerine katılımı önemli bir
unsur haline gelmiştir. Bu dönemde hazırlanan planlar erken dönemde hazırlanan
planlardan daha fazla yönetim rehberliği sağlarken, sıklıkla daha hızlı bir şekilde
güncelliğini yitimiş ve genel olarak daha küçük yönetim kaynakları dikkate alınarak
yazılmıştır. Ayrıca, gerçekçi yönetim formüllerinden ziyade istekler ve temenniler
33
üzerine odaklanmıştır. Planlar ygulamada görülen güçlükleri ve katı yaklaşımından
dolayı sıklıkla raflarda bekleyen ve günlük yönetimde çok az kullanılabilen dokümanlar
olarak kalmıştır (Lockwood vd. 2006).
Planların uygulanmasında gözlemlenen bu olumsuzluklara bir tepki olarak ve işletme
yönetiminden türeyen stratejik planlamanın popülerliğinin yükselmesi gibi nedenlerle
daha geniş çaplı eğilimlerin etkisi altında kalan planlar 1990’lı yılların ortalarından
itibaren daha fazla uygulanabilir bir hale gelmiştir. Planlar stratejik yönlendirmeler ile
daha verimli olmuş fakat sıklıkla spesifik çıktılar ve yönetim kararlarını içermemiştir.
Bu planlardaki görülen yetersizlikler ve planın özgünlüğünün eksikliğinden dolayı
günlük yönetim için çok küçük oranda rehberlik sağlamıştır (Lockwood vd. 2006).
Günümüzde planlarda gözlemlenen bütün bu eksiklikler ve çeşitli kısıtlar
değerlendirilmiş ve şimdi daha kısa, uygulanabilir, amaçların ve hedeflerin açık olarak
tanımlandığı, gerçekçi amaçların belirlendiği, amaçları karşılamak için en iyi
seçeneklerin tanımlandığı planlama süreçleri araştırılmıştır. İdeal olanı, planların
deneyimler ve yeni bilgiler dikkate alınarak faaliyetlerinin değiştirilebilmesine izin
verecek esnekliğe sahip olması ve faaliyetlerin uygun yönetimini kolaylaştırmasıdır.
Öte yandan günümüzde planlama süreci özellikle korunan alan içinde ve çevresinde
yaşayan yöre halkının daha fazla katılımına ihtiyaç duymaktadır. Alan yönetim
planlaması farklı değerler ve seçeneklerin çeşitliliğinden dolayı ister istemez pek çok
ilgi grubunu katmaktadır (Lockwood vd. 2006).
Hâlihazırda korunan alanlar için mutlak gerekli olan planların, dokümanların
hazırlanmasına yönelik yaklaşımların ülkeden ülkeye ve hatta alandan alana değiştiği
görülmektedir.
Türkiye’de planlama çalışmaları; hazırlanan planların ölçeğine, amaç ve
fonksiyonlarına göre birden fazla kurum ve kuruluşun sorumluluğu altındadır. Planlama
çalışmaları, kurumların kuruluşlarını tanımlayan yasalar ve yönetmelikler esas alınarak
yürütülmektedir. Aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin ve kaynak değerlerinin
34
korunmasıyla ilgili uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin
rehber dokümanlar da kurumların planlama çalışmalarında yardımcı olabilmektedir.
Ülkemizde yürütülen planlama çalışmaları bugüne kadar izlenen yaklaşım çerçevesinde
değerlendirildiğinde; gelecekteki arazi kullanım biçimine yön veren temel yasa
niteliğindeki 3915 sayılı İmar Kanununda tanımlanış biçimi ve İller Bankasının İmar
Planı Yapım Şartlaşmasında yer alan planlama esasları, doğal kaynakların hangi
şartlarda insan ihtiyacını karşılayacağı esası üzerine temellenmektedir (Ezer 2005).
Her ne kadar insan odaklı – kullanım öncelikli bir planlama yaklaşımı ile planlar
üretilmiş olsa da, son yıllarda planlamaya yönelik bazı değişiklikler görülmeye ve
uygulanmaya başlanmıştır. Uluslararası yeni yaklaşımlar ulusal mevzuatlara
uyarlanmak koşuluyla ülke koşulları ve sosyo-kültürel yapı da dikkate alınarak
uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu yaklaşımla korunan alanlar için uzun devreli gelişme
planları ve yönetim planları üretilmektedir. Planlama yaklaşımında gözlemlenen
değişiklikler ve eğilimler ile birlikte ulusal planlama hiyerarşisinin dışında tutulan ve
bireysel planlar-üst planlar olarak tanımlanan korunan alan planları da bu hiyerarşi
içerisinde yerini bulmaya başlamıştır (Yenilmez-Arpa 2005b).
Uluslararası sözleşmelere dayanarak bu listelere dâhil edilen ya da tescillenen alanlar
ise ilgili sözleşmelerin çizdiği çerçeve ve planlama kılavuzları doğrultusunda
planlanmaktadır. Sulak alanlar için RAMSAR Sözleşmesi kapsamında hazırlanmış olan
Planlama Rehberi doğrultusunda Sulak Alan Yönetim Planlaması yapılmaktadır.
Uzun Devreli Gelişme Planı: Korunan alanın sahip olduğu kaynak değerlerinin
korunması, geliştirilmesi ve uzun dönemde devamlılığının sağlanması için teknik, idari,
sosyal ve ekonomik seçeneklerin belirlendiği, birbiri ile zaman ve yer ölçeğinde
ilişkilendirildiği bütüncül ekosistem yaklaşımlı bir plandır (Anonim 2007d).
35
Sulak Alan Yönetim Planı: Sulak alanların akılcı kullanımını sağlamak üzere koruma,
kullanım, araştırma, izleme ve denetim gibi etkinliklerin ve tedbirlerin tümünü bütüncül
bir yaklaşımla tanımlayan dokümandır (Anonim 2005).
Uzun devreli gelişme planı veya yönetim planı bir belge olmasının yanı sıra; korunan
alanlardan sorumlu olanlar ve korunan alan çalışanlarının belirlenen hedefler
doğrultusunda verimli ve etkili bir şekilde çalışabilmesi için bir rehber, bir araç ve bir
teşvik fonksiyonunu yerine getirebilen, sürekli kullanılan ve başvurulan bir belgedir
(Anonim 2007d).
Yönetim planlamasının temel amacı: korunan alanın daha etkin yönetimi ve
kaynakların sürdürülebilir kullanımı desteklemektir (Thomas vd. 2003).
Dünyada genel olarak koruma planlamasında merkeziyetçi ve katı bir yaklaşım
izlenirken son yıllarda korunan alanlarda daha geniş ve pek çok konuyu içine alan yeni
bir yaklaşım öne çıkmıştır. Bu yaklaşım korunan alanlar için yeni “paradigma” olarak
tanımlanmıştır. Bu yeni yaklaşıma göre korunan alan planları; katılımcı bir yaklaşımla
hazırlanan, tüm tarafları sürece katabilen ve planı bir süreç olarak gören, durağan bir
yapısı olmayıp, gelişen koşullara ve gerçekçi ihtiyaçlara göre sürekli değişebilen esnek
bir yapıya sahip dokümanlar olarak tanımlanmıştır (Thomas vd. 2003).
Planlamada yaklaşımlar kadar süreç de ömelidir. Çünkü planlama “süreç” ile
bağlantılıdır. Bunun anlamı planlama yalnızca bir olay veya çıktı değildir. Planlama,
aşamaların birbiriyle ilişkilendirişmiş görünüşüdür. Bu aşamalar dinamik bir yapıyla
birbiriyle bağlantılıdır. Planlama yaygın olarak yaklaşımların kombinasyonuyla
oluşturulur. Ancak özellikle son yıllarda korunan alan yönetim planının hazırlığında
etkin olarak kullanılan yaklaşım katılımcı planlama sürecidir.
Korunan Alanlar İçin Katılımcı Planlama Süreci: Yönetim planlaması devam eden
bir süreç olup üç elementli bir dairedir. Bu elementler;
36
• Yönetim planının hazırlanması • Planın uygulanması • Planın izlenmesi ve gözden geçirilmesidir (Thomas vd. 2003).
Şekil 3.1 Katılımcı Planlama Süreci (Thomas vd. 2003)
Yukarıdaki modelle uyumlu olarak, geçerli planlama süreci 13 aşamaya bölünebilir. Bu
aşamalar çizelge 3.2’de verilmiştir.
Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları (Thomas vd. 2003) 1. Planlama öncesi –Yönetim Planı hazırlama kararı, planlama ekibinin oluşturulması, işin
ve sürecin tanımlanması ↓ 2. Bilgi toplanması, konuların ve uzmanlıkların tanımlanması ↓ 3. Veri ve kaynak bilgilerinin değerlendirilmesi ↓ 4. Kısıtlar, fırsatlar ve tehditlerin tanımlanması ↓ 5. Yönetim hedefinin ve amaçlarının geliştirilmesi ↓ 6. Zonlamayı da içerecek şekilde ulaşılacak hedef ve amaçlar için seçeneklerin
geliştirilmesi ↓ 7. Taslak bir Yönetim Planının hazırlanması
37
Çizelge 3.2 Katılımcı korunan alan yönetim planlaması aşamaları (Thomas vd. 2003) (devam)
8. Taslak Yönetim Planının ilgi gruplarının görüşüne sunulması ↓ 9. Elde edilen görüşlerin değerlendirilerek Taslak Yönetim Planının gözden geçirilmesi;
planının son halini almasına yönelik çalışmaların yürütülmesi ↓ 10. Yönetim planının onaylanması ↓ 11. Uygulama ↓ 12. İzleme ve değerlendirme ↓ 13. İzleme ve değerlendirme sonuçlarına göre yönetim Planı’nın gözden geçirilip
güncellenmesi
Katılımcı yönetim planının önemli bir bölümünü oluşturan stratejik bölümünde, planı
yapılan sahanın sahip olduğu kaynak değerlerinin ve biyolojik çeşitliliğinin korunması
için alanda nelerin yapılması gerektiği konusuna detaylı olarak yer verilmektedir. Alana
yönelik genel bir “vizyon” tanımlanmasından sonra, hedefler, stratejiler, amaçlar ve
eylemler tanımlanmaktadır. Bu bölümlerin tamamı bir önceki bölümde elde edilen
veriler üzerine kurulmaktadır. Gerek veri toplanması ve gerekse daha önceden saptanan
tehditler ve doğa koruma hedefleri de bu bölümün geliştirilmesine katkılarda
bulunmaktadır.
Bu bölümün formatı bir ülkeden diğerine, bir plandan ötekine değişiklik gösterebilir.
Önemli olan mantıklı bir sırayı takip etmesi ve okuyucuların (özellikle yöneticilerin)
planlamacıların ne ifade etmeye çalıştıklarını anlayabilmeleridir. Yine planlar hangi
yaklaşımla hazırlanırsa hazırlansın mevcut problemlerin çözümüne odaklanabilir ve
öneri projelerle desteklenebilirse uygulanabilirliği ve kabul edilebilirliği artacaktır.
Hangi yöntemle hazırlanırsa hazırlansın korunan alan planları bazı özellikler taşımalıdır.
Bu özellikler çizelge 3.3’te verilmiştir.
38
Çizelge 3.3 Korunan alan planlarının özellikleri (Thomas vd. 2003) 1. Açık ve kolay anlaşılır olmalı. Kısa ve basit dille anlatılmalı, kolay okunmalı, teknik dilden uzak ve okuyan herkes tarafından anlaşılır olmalıdır. 2. Kısa ve ayrıntılı olmalı. Tümüyle gerekli olan bilgileri içermeli, uzun olmamalı fakat faaliyetlerini yerine getirmesi için yeterli bilgileri içermelidir. 3. Doğru ve amaçlara uygun olmalı. Çok büyük hatalardan veya ifadelerden uzak olmalı, tüm öneri ve hükümlerin açıklamaları mantıklı olmalıdır. 4. Sistematik ve mantıklı olmalı. Planda önerilen bütün kararların alanın değerlendirilmesi ile elde edilen yönetim politikaları ile tutarlı olmalıdır. Standart mantıksal bir çerçeve sunmalıdır. 5. Alan ile duygusal bağlantısı onlalar ve diğer ilgililerin tümü tarafından Kabul edilebilir olmalıdır. 6. Doğru ve pratik olmalı. Amaçlar açık, ulaşılabilmesi için gerçekçi metotları içermeli ve arzu edilen çıktıların sonuçları izlenebilir olmalıdır. 7. Konuya odaklı ve etkili olmalı. Alanın yönetimi için bir araç olan amaçlar yerine getirilebilir olmalı, kullanım ihtiyaçlarını karşılamalı, yasa ve yükümlülükleri yerine getirmelidir. 8. Ülkelerin kendi sitemlerine adapte edilebilir olmalı. Rafa kaldırılmak için değil, kullanılabilir olmalı ve her bölümü uygulanabilir olmalıdır. 9. AB, IUCN, RAMSAR, UNEP gibi uluslararası korunan alan sistemleri ve rehberleri ile uyumlu olmalıdır
3.3 Katılım ve Katılımcı Yaklaşımlar İle İlgili Kavramlar
Katılım: Talep ve beklentilerini ortaya koyan bütün tarafların ve ilgi gruplarının,
herhangi bir yönetim sürecinin karar alma, planlama, yürütme, izleme, değerlendirme ve
teftiş etme aşamalarına katılması, yetkiyi, sorumluluk ve sıkıntıyı paylaşmasıdır
(Anonim 2007d).
Katılımcı Yaklaşım: Korunan alanların sınırları içerisinde ve yakın çevresinde yaşayan
korunan alanın kaynaklarından doğrudan veya dolaylı olarak yararlanan ilgi gruplarının
korunan alanların planlanması ve yönetim süreçlerine ilgileri ölçüsünde dâhil olduğu
yaklaşımdır (Anonim 2007d).
Etkili ve kapsamlı korunan alan sistemleri kurmak küresel olarak bu alanların
korunmasına yönelik gözlemlenen eğilimlerin uygulanması ve önemsenmesi kadar her
ulusun sosyo-ekonomik ve kurumsal sorumluluklar üstlenmesini gerektirir. Öncelikle
ele alınacak husus merkezi yönetimin yanında yönetişim model ve mekanizmalarının
yelpazesinin genişletilmesi, daha geniş ilgi gruplarının katılımıyla katılımcı karar verme
ve birlikte yönetimin sağlanması, korunan alan masraf ve faydalarının dağılımı ve
toplum temelli yönetim modelinin uygulanması ve benimsenmesidir. Genel olarak pek
39
çok alan içinde yerleşim birimleri mevcuttur ve burada yaşayanlar bu alanların önemli
bir unsurudur. Bugün korunan alanlarda yöre insanı ile barışık ve diğer tüm taraflarla
bu alanların nasıl, kiminle yönetilebilineceği ve planlanacağına yönelik bir dizi
seçenekler tanınmış durumdadır. Bunlar:
- Merkezi olmayan yönetim, yöre insanını da içine alacak şekilde devlet ve
diğer ilgi gruplarıyla birlikte ortaklaşa yönetim,
- Ulusların yasal durumları gözetilerek yöre insanı tarafından oluşturulacak
toplum tarafından yönetim ve özel sektör tarafından yönetimdir
(Anonymous 2000).
Tanımlanan mekanizmada katılım ve katılımcı süreçler önemsenmekte ve
benimsenmektedir.
Katılım, pasiften aktif katılıma kadar nihayetinde kişileri harekete geçirmeyi düzenler.
Katılımda amaç ilgili taraflar arasında:
• Sahiplik duygusu uyandırmak, Şeffaflık duygusu – bizim mi? Senin mi?
farkındalığını sağlamak,
• Siyasi baskıyı, otoriteyi kontrol etmek, demokratik bir ortamın yaratılmasını
teşvik etmek,
• Gelirin etkin dağılımını sağlamak, iyi yönetişimi desteklemek,
• Sürdürülebilirliği (sosyal-ekonomik-çevresel açıdan) desteklemektir
(Anonymous 2000).
En anlamlı katılım, sorumluluk sahibi olan kurumun yöre insanından kadın-erkek, genç-
yaşlı, zengin-fakir, tüm taraflar ile kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları gibi diğer
tarafların süreçlerde etkin rol almasını sağlamasıdır. Halkın katılımı korunan alan
yönetiminin gerekli bir unsurudur. Korunan alanlar için ilgi grubu ise korunan alanın
mevcudiyetinden haberdar, bazı özel deneyim ve bilgiye sahip, zaman, para ve çaba
gösterebilecek kişiler veya gruplar olarak görülmektedir (Anonymous 2002).
40
İlgi grubu katılımı tamamen devletin kontrolünden tamamen halkın-ilgili tarafların
kontrolüne uzanan bir süreklilik gösterebilir (Şekil 3.2). Katılımın en düşük düzeyi razı
olma-itaat etmedir. Bu durumda topluluk, ilgi grupları alınan kararlarda görev
alamazlar. Alınmış olan kararlara ve sonrasında kendileri tarafından gerçekleştirilecek
çalışmalar için tercih etme ve karar verme süreçlerine de katılımları da söz konusu
değildir Katılımın en yüksek düzeyinde ise bireye yönelik faaliyetin ağırlıkta olduğu
görülmektedir. Burada süreçlerin kontrolü ve karar vermeye yönelik tüm sorumluluk
ilgi gruplarına verilir. İlgi grubu katılımı genellikle bu iki sınır arasındaki bir yere
dayandırılır (Anonymous 2002).
Şekil 3.2 İlgi grupları katılımı modeli (Anonymous 2002)
Biyolojik çeşitliliğin korunması, korunan alanlarda sürdürülebilir kaynak yönetimi ve
kullanımı için bu alanlarda yaşayan yöre halkının ve diğer ilgi gruplarının yönetim
süreçlerine katılımı öngörülür. Ancak, halkın katılımının ne boyutta olacağı ya da nasıl
bir süreçle, hangi yöntemler kullanılarak yapılacağı konusunda bir standart
bulunmamaktadır. Bunun sebebi farklı sosyo-ekonomik ya da kültürel koşullarda farklı
katılım boyutlarının, süreçlerin, yöntemlerin daha başarılı olabilmesidir. Demokrasinin
birçok farklı şekli olduğu gibi katılımcılığın da farklı dereceleri vardır ve hangi
derecenin arzu edildiğine bölgenin koşullarına ve arzu edilen yönetim şekline bakarak
karar verilebilir. Genel olarak pasif katılımdan interaktif katılıma doğru bir
41
derecelendirme söz konusudur (Anonim 2007c). Bu derecelendirme ve özellikleri
çizelge 3.4’te yer almaktadır.
Çizelge 3.4 İlgi grubu katılımının farklı dereceleri (Anonim 2007c, Jain ve Triraganon 2003)
HALKIN PASİF KATILIMI
Halk planlama ya da yönetim çalışmalarında neler yapıldığını veya nelerin yapılacağını gelen planlamacılardan ya da yöneticilerden duyar. Uzmanların görüşleri kendilerine aktarılmıştır ancak halkın yorumlarına kulak verilmez. Bu nedenle halkın katılımı dinleme ile sınırlı olup pasiftir. Sorumluluk almaz.
HALKIN BİLGİ VEREREK KATILIMI
Halk yöneticiler, planlamacılar ya da bunların danışmanları tarafından hazırlanan anketlere veya görüşmelere yanıt verme yoluyla bilgilerini, görüşlerini yöneticilere, planlamacılara aktarmaktadır. Ancak bu anketlerin veya araştırmaların raporlarını görememekte, bilgi ve görüşlerinin dikkate alınıp alınmadığını ya da ne tip sonuçlar yarattığını kontrol edememektedir. Halk bilgi temin etmiştir ancak planlama ya da yönetim sürecini etkileme fırsatı yoktur. Yalnızca sorulan soruları cevaplamıştır. Katılımı sadece sorulan soruları cevaplamakla sınırlıdır.
HALKIN FİKİR BİLDİREREK KATILIMI
Yöneticiler, planlamacılar ya da danışmanlar halka danışmakta, halkın fikirlerini, görüşlerini dinlemektedir. Ancak, sonuçta sorunları tanımlayan, çözümler üretenler onlardır. Halkın fikirleriyle bu çalışmalarını şekillendirip değiştirebilirler ya da değiştirmeyebilirler (değiştirmeleri konusunda bir zorunluluk yoktur). Halk karar verme süreçlerine doğrudan katılamamaktadır.
FONKSİYONEL KATILIMI
Halk yöneticiler tarafından verilen bazı maddi destekler, kaynaklar, yardımlar karşılığında sürece iş gücü, malzeme veya para katkısında bulunur. Ancak bilgi ve fikir gibi başka bir katkısı yoktur ya da karar verme sürecine dahil değildir. İşgücü veya malzeme gibi bir kaynak temin etmiş olduğundan katılım sağlamış gibi görünmekle beraber genellikle yöneticilerden gelen maddi ya da benzeri destekler sona erdiğinde katılım da sona erer.
İŞLEVSEL KATILIM
Yöneticiler ya da danışmanlar tarafından alınmış bazı kararlar, belirlenmiş bazı hedefler doğrultusunda halk, gruplar kurarak (ör. Çalışma grupları, kooperatifler, dernekler) bu kararların uygulanmasında belirlenmiş faaliyetleri yapar. Ancak kararlar önceden alınmış, hedefler belirlenmiştir (Halk karar verme sürecinde değil, kararların uygulanması sürecinde katılmaktadır). Ancak işlevsel olarak katılım sağlanmıştır ve önceden yöneticiler, danışmanlar ya da kolaylaştırıcılara bağımlı olan bu gruplar daha sonra kendi ayakları üzerinde duran sağlam yapılara dönüşebilirler.
İNTERAKTİF KATILIM
Halk yöneticiler tarafından bilgi toplama ve analiz sürecinden başlayarak sürece katılır ve eylem planlarına varana dek kararları ve sonuçları şekillendirebilir, bu doğrultuda çalışan gruplar yeni yerel kurumlar oluştururlar veya var olanları güçlendirebilirler. Bu gruplar ve dönüştükleri yapılar, yerel ölçekte karar verme yetkisine sahiptir, dolayısıyla bu yapıları kurmak ve sürdürmek kendi çıkarlarını korumak açısından da avantajlıdır.
KENDİLİĞİNDEN İNSİYATİF ALARAK KATILIM
Halk dış kurumlardan, yöneticilerden, danışmanlardan destek ya da yetki almaksızın kendiliğinden yönetime katılmak, kararlar oluşturmak veya değiştirmek için inisiyatif almaktadır, sürece katkı vermektedir.
Alan yöneticilerinin katılım düzeylerinden hangisini seçeceği, yöneticilerin mevcut
kapasitesinden ziyade alandaki yönetimde halkın desteğini, katkısını ne kadar vermek
istediklerine bağlıdır. Öte yandan her katılım düzeyinin kendine özgü sorunları vardır
ancak bu sorunları çözmek amacıyla üretilen iletişim, çatışma yönetimi, müzakere,
42
toplantı yöneticiliği, kolaylaştırıcılık gibi de birçok yöntem bulunmaktadır (Anonymous
2002). Bir korunan alan bağlamında halkın katılım düzeyinin açıklaması ve her düzeyin
örnekleri çizelge 3.5-3.6’da kısaca açıklanmıştır.
Çizelge 3.5 Katılım düzeyi ve her düzey için örnekler (Anonymous 2002) TEPKİ/YAKLAŞIM KORUNAN ALAN ÖRNEĞİ
TOPLULUĞUN TEPKİSİ Topluluk tepkisi, genellikle kurumun yaklaşımı, topluluğun ilgi düzeyi ve konuları anlamasıyla bağlantılı olarak yönetilir. Faaliyetlerin pek çoğu “razı olma” ve “işbirliği düzeyinde” görülür. Razı olma: Topluluk düzenlemelere ve yasalara rıza gösterir.
Topluluk korunan alan içindeki faaliyetlerin yönetimi ile ilgili mevzuata uyar-razı olur.
İşbirliği: Topluluk faaliyetin sorumluluğunu almada gönüllü olarak mugrupta varır
Korunan alandaki işaretli patikalar boyunca yürür, ziyaretçi surveylerini doldurur ve topluluk eğitim programlarının bir parçası haline gelir.
Katılım: Topluluğun veya topluluk gruplarının üyeleri program veya faaliyete dâhil olur.
Korunan alanın taslak yönetim planına yorum yapar, yönlendirme/yönetim komitelerine üye olarak katılım sağlar, gönüllü grupların üyesi olur ve korunan alanın yönetimi üzerine halk toplantılarına katılım sağlar
Bireysel Yönetilen Faaliyet: Topluluk kararları alır ve en son sorumluluğu üstlenir.
Yerel Korunan Alanlar-Indigenous Protected Areas (IPA) ve Ulusal Reserv Sisteminde özel mülkiyetin mevcudiyeti durumu
KURUM YAKLAŞIMI Topluluğun mevzuat ve konuları kavramasına yönelik ilgi ve anlama düzeyi kurumun yaklaşımını yönlendirir. Kurumsal yaklaşımların pek çoğu “bilgi verme” ve “danışma-başvurma” düzeyinde görülür. Bilgi verme Kurum topluluk için bilgiler sağlar
Korunan alanın uygun kullanımını sağlamak ve düzenlemelere uymayı teşvik etmek için sağlanan işaretler ve diğer bilgilendirmelerdir. Bunlar korunan alanın değerlerinin ve yönetiminin anlaşılmasını ve topluluğun bu değerlerden hoşnut olmalarını teşvik etmeyi sağlayan yorumlama ve eğitim programlarıdır. Kurum, özellikle topluluk tarafından bilgilenmek amaçlı tercih edilen avantajları özellikle karar verme sürecine katılım için fırsatlar sağlayan mevzuat hakkında bilgilendirme sağlar.
Danışma: Kurum karar verme sürecinde dikkate alınacak önerileri veya bilgileri bulmaya çalışır.
Yönetim planlama süreci halkın yorumlarına göre değişiklik gösterir.
İşbirliği-Birlikte Çalışmak: Sürecin son kontrolünün Kurum tarafından gerçekleştirilmesine rağmen Kurum ve topluluk karar verme süreçlerinde birlikte çalışır
Paylaşılan yönetim komiteleri, iyi komşuluk anlaşmaları, Grupların Dostluğu
Ortak: Kurum ve topluluk (ilgi grupları) karar verme sürçlerindeki sorumlulukları paylaşır..
Yönetim anlaşmalarına dahil olma, Özel mülkiyet üzerindeki flora ve faunanın korunması için resmi anlaşmalar, kooperatif programları
Kontrol Dışı: Kurum topluluk için kontrol ve karar vermeyi kontrol dışı tutar. Kurum kaynakların korunması ve yönetiminin topluluk tarafından gerçekleştirilmesinde uzmanlık düzeyinde kolaylaştırıcı rol alabilir.
Korunan alan yönetimi bağlamında tamamen devletin kontrolü dışındaki örneklerle sınırlıdır. Pek çok mevzuat toplulukların sorumluluklarını kısıtlar ve engeller. Bununla beraber pek çok yargı kurumu özel arazilerin ve Yerel Korunan Alanların-Indigenous Protected Areas (IPA) yönetimi için uzmanlık, kolaylaştırıcı ve kaynakların devamlılığına hizmet eder.
43
Çizelge 3.6 Kurumlara bağımlılıktan daha fazla özgüvene doğru katılım ve sürekliliğin ölçüleri (Jackson 2000)
Harici Kurumlara Daha Fazla Bağımlılık
Pasif katılım Geri bildirim yok (paylaşılan bilgi yalnızca harici kurumlara ait)
Bilgi Vermek Suretiyle Katılım
İnsanlar soruları cevaplandırıyor fakat kararları etkileme ve paylaşma olanağına sahip değiller.
Danışma İnsanların görüşleri alınıyor ve kullanılıyor fakat kararlar yerel bakış açısını yansıtmaksızın ki zorunluluk yok harici kurum tarafından alınıyor
Yoğun Katılım Katılım süreli, böylece: yoğunluk bittiği zaman katılım sonlanıyor.
Fonksiyonel katılım
Genellikle planlama aşamasından sonra harici ilgi grupları tarafından yürütülen ön çalışmaları karşılamak için gruplar oluşturuluyor.
Daha Fazla kendine Güven
Etkileşimli Katılım
İnsanlar bilgi toplama, planlama ve karar verme süreçlerine yakinen katılıyorlar, yerel temsiliyet tercih ediyor, böylece yerel ilgi grupları her türlü uygulama ve karar alma süreçlerinde etkinliği teşvik ediliyor.
Kendiliğinden harekete geçme
İnsanlar planlama, karar verme ve faaliyetlerin uygulanması süreçlerinde inisiyatifi kullanıyor. Dışarıdaki birimler teknik destek sağlıyor ve faaliyetleri doğrudan uygulamaktan ziyade teknik destek sağlıyor ve kolaylaştırıcı olarak rol alıyorlar
Çizelgeden de anlaşılacağı üzere katılımda pasif durumdan, katılımcıların kendiliğinden
harekete geçmelerine doğru ilerleyen bir süreç bulunmaktadır. Pasif katılımda
katılımcılar tarafından hemen hemen hiçbir yaptırım yokken ve tamamamen harici
kurumlara bağımlılık görülürken, katılımcıların kendiliğinden harekete geçme olarak
görülen süreçte katılımcıların kendilerine olan güveni daha fazla olmaktadır. Ayrıca bu
süreçte katılımcılar her türlü durumda karar almada etkili olabiliyorlar. Burada pasif
katıklımın tersine harici birimler katılımcıları destekliyor ve kolaylaştırıyor.
Katılımın Avantaj ve Dezavantajları
Artan katılım düzeyi bazı avantajları ve dezavantajları beraberinde getirir. Çizelge
3.7’de katılımın avantaj ve dezavantajları verilmiştir.
44
Çizelge 3.7 Katılımın avantaj ve dezavantajları (Anonim 2007c, http://www.iids.org. 2008c)
KATILIMIN AVANTAJLARI KATILIMIN DEZAVANTAJLARI Hakkaniyet Tüm ilgi gruplarının,
kaynaklara eşit biçimde ulaşabilmeleri ve kullanabilmeleri.
Zaman – Tam katılımcılığı sağlayabilmek için sürecin iyi tasarlanması ve birçok görüşme ve toplantının yapılması gerekmektedir. Bunlar katılım sağlamanın zaman alıcı bir süreç olmasını gerektirir. Maliyet; Kısa vadede daha fazla mali desteğe ihtiyaç duyulur. Daha fazla finansal destek gerektirir. Taraflara yeterince ulaşmama; İlgi gruplarının süreçlere ve yapılan çalışmalara ilgisiz kalması ve çalışmalara çekebilmek için daha fazla çaba harcanmasını gerektirebilir. Daha güçlü ilgi grupları ile daha fakir ilgi gruplarına ulaşımdaki farklılıklar ve güçlükler; Her grup için uygulanacak tekniklerin ve araçların farklılık göstermesi Eğitim ihtiyacı: Kurum içinde personel eğitimi ve kapasitenin artırılmasına ihtiyaç duyar
Katılımcılık Kaynak kullanımıyla ilgili tüm tarafların karar alma sürecine katılmaları.
Şeffaflık Kararların demokratik ve geçerli biçimde alınması.
Sürdürülebilirlik Yönetim şekli ve uygulamaların uzun bir süre boyunca muhafaza edilmesi.
Bütünleşme Farklı çıkarların, örneğin çevresel, ekonomik ve sosyal güvenlik konularının ele alınması.
Üretkenlik, verimlilik
Kaynakların pek çok taraf arasında kullanılması ve ekstra kaynak ihtiyacının ortadan kalması ve herkesin bu kaynaklardan eşit oranda yararlanması
Katılımcı Metodlar
Katılımcı metodlar öncelikle kırsal alanda en yaygın faaliyet alanı olan tarım sektöründe
kullanılmış daha sonra sağlık, turizm, doğa koruma, çevre, eğitim, sanayi, kentleşme vb.
tüm sektörlere yayılmıştır. Katılımcı yaklaşımların ve metodların hızlı gelişmesinin
temel nedeni yöre insanı ve diğer ilgili tarafların yaşam ve durumlarını, onların deneyim
ve bilgileriyle analiz edebilme ve kullanabilme olanağı sunmasıdır. Yine bu metodlarla
dinamik olarak yüz yüze görüşebilme, süreçlerde etkin olabilme olanağı tanıma,
kurumların isteklerinden öte insanların isteklerine odaklanabilme, katılımcılar arasında
bir denge sağlama olanakları elde edilebilmektedir. Özellikle 1980 ve 1990 yılları
arasında kullanılan ve iyi bilinen katılımcı yaklaşımlardan bazıları:
45
• D&D- Diagnosis and Design- Tanı ve Tasarım
• FPR- Farming Systems Research- Tarım Sistemleri Araştırma
• PALM- Participatory Analysis and Learning Methods-Katılımcı Analiz ve
Öğrenme metodları
• PRAP-Participatory Rural Appraisal and Planning- Katılımcı Kırsal
Değerlendirme ve Planlama
• PRM- Participatory Research Methods- Katılımcı Araştırma Metodları
• PTD-Participatory Technology Development- Katılımcı Teknoloji Geliştirme
• RA-Rapid Appraisal-Hızlı Değerlendirme
• RAT- Rapid Assesment Techniques- Hızlı Değerlendirme Teknikleri
• PO-Participant Observer- Katılımcı Gözlem
• RRA-Rapid Rural Appraisal- Hızlı Kırsal Değerlendirme
• PRA- Participatory Rural Appraisal-Katılımcı Kırsal değerlendirme
• Participatory Action and Research- Katılımcı Eylem ve Araştırma
(http://www.iids.org, 2008c, http//:suske.its.unimelb, 2008d).
Çalışmalarda bazen tek bir metod, bazen çalışmanın durumuna göre metodlar
birleştirilerek kullanılabilir. Katılımcı metodların kullanılmasının temel amacı; koruma,
yönetimi geliştirme ve planlama ile izleme ve değerlendirme süreçlerine toplulukların,
grupların, organizasyonların ve bireylerin olumlu etkilenmesi, başarılı olunması ve
güçlendirilmesi üzerine durmak ve ilgili tarafları anlamayı sağlamaktır.
Katılımcı metodların kullanılmasındaki temel ilkeler: başarıya odaklanma, katılımcı
öğrenme ve sürdürülebilirliktir (Jain ve Triraganon 2003).
Katılım araçları ve bu araçların kullanım nedenleri:
Katılımcı yaklaşımlarda bazı araçlar kullanılmaktadır. Korunan alan planlama ve
yönetim çalışmalarında etkin olarak kullanılabilecek araçlardan bazıları:
46
• Beyin fırtınası (Brainstorming)
• Haritalama (Mapping)
• Matriks Sıralama (Matrix Ranking)
• Hareketlilik Haritası (Mobility Map)
• Resim Kullanma ( Use of Picture)
• Mevsimsel Takvim (Seasonal Calender),
• Kesit (Transect Walks)
• Eğilim (Trend Line: Historic and Future Trend Analysis)
• Venn Diagramı’dır
• Anketler, araştırma ve etüt çalışmaları (kırsal değerlendirme, SWOT vb)
• İkili, çoklu görüşmeler ve grup çalışmaları
• Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanya vb.
• Telefon, tele konferans, e-mail ve televizyon
• STK’lar, birlikler, baskı grupları vb.
• Konferans, toplantı, çalıştay vb.
• Komite, kurul, konsey vb. (Jain ve Triraganon 2003).
Bu araçların kullanılmasında:
• Aynı dili konuşmayı sağlamak (dil birliğini sağlamak),
• Bütün katılımcıların birbirini etkileyerek öğrenmeyi/ bilgi paylaşımını sağlamak.
• Birbirimizi anlayabilmek,
• Toplu/birlikte değerlendirme yapabilmek,
• Diğerlerinin düşüncelerini değerlendirmek,
• Fikir değişiminde bulunmak amaçlanmaktadır (Jain ve Triraganon 2003).
Katılımcı süreçlerde kullanılan araçlar öncelikleri belirleme, ilgi grubunu tanımlama,
zamansal durumları ortaya koymada, yerel bilgiye ulaşma gibi özellikle ilgi
gruplarından elde edilecek veriyi ortaya koyma, ilgi gruplarını sürece etkin çekebilmede
önemlidir. Bazı araçların nerede-ne zaman kullanılabileceğine ilişkin bilgiler çizelge
3.8’de verilmiştir.
47
Çizelge 3.8 Bazı katılımcı araçların kullanım yeri ve zamanı (Jain ve Triraganon 2003) Öncelikleri belirlemede
İşbirliği/ Organizasyonlar-İlgi Grubu tanımlama
Alanları tanımlama ve envanter
Süreçlerin tanımlanması
Ven Diyagramı Sıralama
Ven Diagram Hareketlilik haritası Haritalama İlgi grubu analizi Toplantı Çalıştay
Hareketlilik Haritası Kesitler Haritalama, Oranlama, Beyin fırtınası Anket
Eğilim, Mevsimsel takvim Zamanlama
Katılımın Boyutları:
Drijver (1993) tarafından katılım, beş boyutta irdelenmiştir. Bunlar: Katılımın sosyal
boyutu, katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu, katılımcıların karar gücü boyutu,
katılımın yönü boyutu ve katılımcıların motivasyon boyutudur.
Katılımın Sosyal Boyutu: Katılımın sosyal boyutunda genişlik ve derinlik arasında bir
ayrım yapılmıştır. Katılımın sosyal boyutunun genişliği ile çok sayıda değişik kesimden
ilgi gruplarının aktivitelere gerçekten katılması anlamına gelmektedir. Sosyal boyutun
derinliğinde ise arabulucular olmaksızın belirli hedef grupların çalışmalara katılımlarını
kapsamaktadır. Katılımı sosyal boyutunda çalışmalara, toplantılara ve faaliyetlere farklı
pek çok grupların katılması, farklı grupların temsil edilmesini gerektirir. Çevresel
projelerde kimi zaman hedef grup olarak önceliğe sahip olan başka gruplar olabilir.
Örneğin, aşırı otlatmayla mücadelede büyük otlak sahiplerinin çalışmalara katılımı
gereklidir. Bu durumlarda, sosyal boyutun derinliği, otlak sahiplerinin katılımının
yaygınlığına bağlıdır. Derinlikte çalışmalara doğrudan ilgili birincil ilgi gruplarının
dahil olması beklenir.
Katılımın Fonksiyonel-İşlevsel Boyutu: Katılımın işlevsel boyutu çalışmalara kimin
katılacağından ziyade içeriğe odaklıdır. Genişlik ile derinlik arasında bir ayırım yapmak
işlevsel boyutta da mümkündür. Katılımın işlevsel boyutunun genişliği ile katılımcıların
pek çoğunun proje bileşenleri ve aşamalarına farkında olarak katılım sağlaması
anlamına gelmektedir. İşlevsel boyutun derinliğinde ise bu konuların ne kadar önemli
oldukları konusunda katılımcıların farkındalık düzeyinin yüksek olması beklenir.
48
Katılımcıların Karar Gücü Boyutu: Bu kriter için kendi kendini yönetme, özgüven,
kendi kendine yetme ve kendi kendine tasarlama olarak pratik bir sınıflamaya
gidilmiştir. İlk iki sınıftaki insanlar karar verme gücünden yoksundurlar ve bu nedenle
gerçek katılımcı olarak sayılmamaktadırlar. İnsanlar karşı taraftan gelecek istek üzerine
sadece bilgi sağlamaktadırlar (gerçek katılım değil). Üçüncü sınıfta insanlar kendi
fikirlerini beyan etmekte ve sorular yöneltmekteler, ancak kararlar proje ekibi veya
çalışmanın sorumluları tarafından alınmaktadır. Dördüncü sınıfta ise proje kararlarında
söz sahibi olmaktalar, proje ile ilgili alınacak ana kararlarda ve projenin tasarımı ve
uygulanmasında proje ekibi ile birlikte rol almaktalar ve katalizör görevi de
üstlenmekteler.
Bu açıklamalar doğrultusunda katılımın bu boyutunda katılımcıların kendi görüşlerini
çalışmanın kendi görüşü olarak yansıtmalarını sağlayabilmeleri, karar vermede etkin
olma durumları, pasif katılımcıdan ziyade etkin katılım durumları veya çalışmalar
içinde pasif olarak kalmaları gibi durumlar dikkate alınmaktadır.
Katılımın Yönü Boyutu: Katılımın yönü boyutunda faaliyetin planlanması ve
uygulanmasını desteklemek öncelikli olabilir. Buna rağmen katılımcıların tümü
işbirliği içinde olmayabilir. Katılımın yönü, olumlu olabileceği gibi projeye veya
aktivitelere karşı da olabilir. Katılımcıların, proje faaliyetlerinin mevcut durumlarına ya
da değerlerine zarar vereceğini düşünmeleri halinde ortaya bu tip bir katılım
çıkabilmektedir. Katılımın bu boyutunda yapılan çalışmalara yönelik olumlu-olumsuz
görüşler veya davranışlar ile katılımcıların istekliliği ve/veya direnç göstermesi durumu
dikkate alınır.
Katılımcıların motivasyon boyutu: Bu boyutta insanların katılımlarının, desteklerinin,
uyumlarının, projeye karşı dirençlerinin sebeplerini bilmek önem arz etmektedir. Eğer
sadece katılımcıların ne koşullar altında ve nasıl katılacakları daha iyi bilinirse onun
üzerine yoğunlaşılabilir. Katılımcıların motivasyonu maddesel bir beklenti üzerine de
olabilir. Bu proje faaliyetlerinin direkt bir çıktısı da olabilir. Kimi zaman insanlar,
ulaşım imkânları, tıbbi hizmet ya da para gibi gayriresmi bir yarar da sağlanabileceği
umuduyla projeye katılabilmektedir. Bununla beraber, statü, sosyal baskı ya da ilgi,
49
öğrenme isteği gibi maddesel olmayan motivasyon da önemlidir. Kısacası bu boyutta
katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğini artırmak için nelerin yapılabileceği
(çalışmaların sağlayacağı finansal olanaklar, çalışma gezileri, benzer saha ziyaretleri,
ulaşım imkanları, promosyonel materyaller vb. ile öğrenme isteği ve bunun
desteklenmesi, materyal temini vb.) veya yapılması durumu dikkate alınır (Drijver
1993, Çelem ve Karadeniz 1998).
3.4 İlgi Grupları ve İlgi Grubu Katılımı ile İlgili Kavramlar
İlgi grubu (paydaş): Özellikle faaliyetlerden, proje ve uygulamalardan olumlu ve
olumsuz olarak etkilenen ve bunları etkileyen kurum, organizasyon (hükümet-hükümet
dışı) veya iş çevresi, diğer ilgilileri kapsayan grup bireyleridir
(http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).
İlgi Grubu/Grupları: Korunan alan içinde ve/veya yakın çevresinde yaşayan halk,
korunan alan yönetiminden etkilenen kişi, kurum ve kuruluşlar, ziyaretçiler, doğa
koruma ile ilgilenen yerel, ulusal ve uluslar arası kuruluşlar, araştırma kurumları, yerel
yönetimler ve diğer ilgililerdir (Anonim 2007c).
İlgi Grupları /Paydaşlar: Bir proje/programla bir ilgisi olan bireyler, insan grupları,
kurum/kuruluşlar veya firmalar “ilgi grubu-paydaş” olarak tanımlanmaktadır. Proje
veya programların faaliyet veya çıktılarından (sonuçlarından) doğrudan veya dolaylı
olarak olumlu veya olumsuz yönde etkilenebilir veya proje sürecini etkileyebilirler.
Genellikle farklı alt grupların dikkate alınması gerekmektedir (Körezlioğlu 2002).
Korunan alanlar için ilgi grupları/paydaşlar kimlerdir?
� Korunan alan ile ilişkisi olan kişiler, gruplar, kurumlar ya da işletmeler.
� Doğrudan ya da dolaylı biçimde korunan alandaki her türlü uygulamalar ve
sonuçlarından olumlu ya da olumsuz biçimde etkilenecek olanlardır.
Bunlar:
50
• Bireyler, • Korunan alanın komşuları, • Korunan alan ziyaretçileri, • Korunan alanın yönetimiyle etkili
olabilen veya korunan alanlardaki ticari faaliyetlerle ilgili olan firmalar veya bireyler,
• Özel ilgileri nedeniyle topluluk grupları,
• Korunan alanın korunması veya kullanımı ile ilgili devlet, ulusal ve uluslar arası topluluk grupları,
• Devlet kurumları, • Yerel yönetimler, • İlgi gösteren herhangi bir gruptur
(Anonymous 2002).
İlgi grupları birincil, ikincil (tali) ve anahtar ilgi grupları olarak üç grupta
sınıflandırılabilir.
Birincil İlgi Grupları: konuya ilişkin faaliyetlerde katılımcı yaklaşım ile doğrudan
etkilenen ve projeyi, süreci veya çalışmayı önemli derecede etkileyebilen kişiler,
gruplar, organizasyonlar veya diğer kişilerdir
(http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).
İkincil (tali) İlgi Grupları: Konuya ilişkin çalışmalar veya katılımcı yaklaşım
tarafından doğrudan etkilenmeyen ve faaliyetlere doğrudan katılmayanlar veya süreçlere
katılımında olası ilgileri ve istekliliklerinin farklı yollar ve aşamalarla sağlanmış
olanlardır (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).
Anahtar İlgi Grubu; Proje, plan ya da alan yönetimi açısından sorunun çözümünde
önemli rol oynayabilecek kişi ve gruplardır (Anonim 2007c).
İlgi Grubu Katılımı: gerçekleştirilecek uygulamalara etkilenecek ve etkileyecek
olanların dahil edilmesi sürecidir. Amacı, projelerin, programları veya faaliyetlerin
planlanması, tasarımı, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında karar vermeyi
artırmaktır.
İlgi Grubu katılımının temel amacı:
- Katılım sağlayan tarafların görüşleri, bakış açıları ve ihtiyaçları üzerinde
odaklanılarak karar vermeyi desteklemek,
51
- İlgi gruplarının bakış açısıyla ve tercihleri de göz önünde tutularak ilgili
taraflardan gelecek girdileri, geri dönüşüm mekanizmalarını ve belgelemeyi teşvik
etmek,
- Hatalı veya kötü bilgilendirme sonucu alınan kararlar nedeniyle olabilecek
çatışmaların ve ekstra harcamaların önüne geçmek,
- Çalışma konusuna ilişkin anlamayı güçlendirmek,
- İlgi gruplarının kendi geleceklerine yönelik karar vermelerini sağlamada ihtiyaç
duyulan bilgi, beceri ve kaynakları geliştirerek ve katılım süreçlerine aktif
katılımlarına yönelik fırsat vererek katılımcıları yüreklendirmek,
- İlgi gruplarının diğer ilgi gruplarıyla ilişkileri de gözetilerek birlikte çalışabilmeye
yönelik bilinç düzeyini artırmak,
- Kaynaklardan bu çalışan alanında yaşayan yöre halkının doğrudan yararlanmasını
sağlamak ve teşvik etmek,
- Yönetim faaliyetleri, yatırıma yönelik girişimler, katılımcı yapıların
şekillendirilmesi ve diğer ilgili faaliyetler içine ilgi grubu katılımıyla kapasiteyi
geliştirmektir (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. 2008a).
İlgi Grubu Katılımı için Prensipler
İlgi gruplarının çalışmalarda etkin rol alması, sorunların en baştan çözülmesinde önemli
bir adımdır. Uygulamada tanımlanacak prensipler ve ortaya konacak ilkeler ise
sonrasında da karşılıklı güveni artırır ve işbirliğini güçlendirir. Bu nedenle çalışma
öncesinde ilgi grubu katılımının ve işbirliğinin temel prensiplerinin net olarak bilinmesi
ve taraflarla paylaşılması ve bu prensiplere uyulması sonrasında doğabilecek çatışmaları
da ortadan kaldırabilir. Genel olarak ilgi grubu katılımı ve işbirliğine yönelik prensipler
çizelge 3.9’da verilmiştir.
52
Çizelge 3.9 İlgi grubu katılımı ve işbirliği prensipleri (Hemati vd. 2001) Sorumluluk/ Mesuliyet
İstihdamda fikir birliği, yükümlülüklerde demokratik mekanizmalar, yer tespiti, karar verme, uygulama, izleme, değerlendirme
Etkililik Acil sürdürülebilirlikle ilgili konuları tanımlamak için bir araç sağlama, daha geniş girdiler ile daha iyi kararların verilmesini temin etme, daha fazla destek için tavsiyeleri alma, katılımcılar tarafından tanımlanan çıktılardan taahhütler oluşturma ve böylece başarılı bir uygulama ihtimalini artırma
Tarafsızlık/ Hakkaniyet
Kaynaklar üzerine geniş ölçüde bağlı olan aralarında dengesizlikler bulunan ve geleneksel kulis faaliyetlerinde yer alan ilgi grupları arasında düzenleme, cinsiyet ve bölgesel dengenin sağlanmasında prensipleri uygulama, bilgiye adil ulaşımı sağlama,
Esneklik Katılımcılar, karar verme ile bağlantı, süre gibi konulara bağlı olarak yükümlülüklerin seviyeleri ve yapılarının geniş bir yelpazede dağılımını sağlama
İyi Yönetişim Açık normlar ve standartlara dayanarak devletin rolleri ve sorumluluklarıyla karşı karşıya bütünleşen ve tamamlanan kamu sistemleri içinde ilgi grubu katılım ve işbirliğinin rolünü daha fazla ilerletmek
Kapsamlılık Bir katılımcı sürecin meşruluğunu ve güvenirliğini artırmak ve temsil eden bütün görüşlere izin vermek
Öğrenme Düzen içine katılımcıların birbirlerinden öğrenmelerini sağlamaya yönelik mekanizmaları oturtmak ve bir öğrenme yaklaşımı oluşturmak
Meşruluk Düzen içine demokratik, şeffaf, hesap verilebilir, tarafsızlık süreçlerini dahil etmek ve katılımcıların bu prensiplere uymalarını sağlamak
Sahiplik İnsan merkezli süreçler, karar verme için sahiplenmeye izin verme, böylece başarılı uygulamanın şansını artırma
Katılım& Yükümlülük
Prensipsel aktörlere birlikte hareket etmek, bütün ilgi gruplarının aktif olarak yükümlülük almasını destekleme
Ortaklık/İşbirliğinde Yönetim
İlgi grupları arasında ortaklıkları geliştirme ve ağları güçlendirme, çatışmaya neden olan konuları tanımlama, çeşitli bakış açılarını bütünleştirme, karşılıklı yararlar yaratma (kazanma/kazanma dan ziyade kazanma/kaybetme durumları), paylaşılan güçler ve sorumluluklar geliştirme, yerel, ulusal veya uluslar arası düzeyde ve karar verme içinde geri bildirim halkası oluşturma
Toplumsal Ulaşım En büyük resmin gerekli unsurlarını destekler gibi her katılımcının kendisini bu resmin unsurları olarak görmesini ve onur duymasını sağlamak, katılımcıların önyargı ve başlangıçtaki yanlı anlayışlarını bertaraf etmek için yardımcı olmak
Kamu Kurumlarının Güçlendirilmesi
Demokratik yönetişimle ilgili olarak kurumların şeffaf, tarafsız ve meşru ilgi grubu katılımı için ileri düzey bir mekanizma geliştirmesini güçlendirmek ve küresel değişimlerle belirlenen yetenekleri artırmak
Şeffaflık Bütün ilgili grupları bir forum içinde ve hem fikir olunan bir süreç içinde bir araya getirmek
İfadelere yer verme/oy kullanmama
Çeşitli ilgi gruplarının sesini etkin duyurmasını sağlamak
İlgi Grubu Analizi: Anahtar grupları veya ilgi gruplarını tanımlayarak sistemi
anlamaya yönelik yaklaşımdır (Anonim 2007c).
İlgi Grupları Analizi: şahısları, grupları, kuruluşları ve örgütleri çalışma ilgilerine göre
belirlemek, bunların çalışma için önemli olan beklentilerini, katkılarını, risk unsurlarını
tanımlamak amacıyla yapılır (www.stgm.org.tr., 2009b).
53
İlgi Grupları/Paydaş Analizi: Yapılan çalışma ve uygulamalardan olumlu veya
olumsuz yönde etkilenebilecek tüm ilgi gruplarının tespit edilmesini, bu grupların ilgi
alanlarının, sorunlarının, potansiyellerinin ve diğer özelliklerinin belirlenmesini ve
analizini içermektedir (Körezlioğlu 2002).
İlgi Grubu Analizi Safhaları: Sivil Toplumu Geliştirme Merkezine (STGM) göre ilgi
grubu/paydaş analizi dört aşamada gerçekleştirilmektedir.
Birinci Aşama: İlgili tüm ilgi grupların/paydaşların belirlenmesi, mevcut sorundan
etkilenebilecek olan veya projeyi etkileyebilecek olan paydaşların tümünün
belirlenmesini içerir. İlgi grupları:
� Hedef gruplar,
� İlgili resmi kuruluşlar,
� Bireyler,
� Çıkar grupları,
� Sivil toplum kuruluşları,
� Diğerleri şeklinde sınıflandırılır.
İkinci Aşama: İlgi grupların/paydaşların sınıflandırılması; İlgi grupları projenin veya
çalışmaların kapsamına bağlı olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar.
� Genel (birincil, ikincil ve anahtar ilgi grupları)
� Yararlanıcılar (Doğrudan, Dolaylı)
� Etkilenen (Olumlu, Olumsuz)
Üçüncü Aşama: Seçilen ilgi grupların/paydaşların ayrıntılı analizinin (ilgi grubu/paydaş
analizi tabloları) yapılmasını içerir.
Dördüncü Aşama: Önceliklerin belirlenmesi.
54
� Proje veya çalışmalar için hangi hedeflerin benimseneceği (yani,
kimlerin çıkarlarına ve görüşlerine öncelik verileceği) hakkında
kararın alınması,
� Farklı paydaşlar arasında uzlaşı sağlanması.
Fakat bazen “hiç kimsenin kendini gerçekten adamadığı” bir uzlaşma yerine, kilit
paydaşlara ağırlık vermek gerekebilir (www.stgm.org.tr. 2009b).
İlgi grupları analizine ilişkin örnek tabloların çerçevesi şekil 3.3’te ve çizelge 3.10’da
verilmiştir.
Şekil 3.3 İlgi grupları analizi tablosu (www.stgm.org.tr., 2009b)
Çizelge 3.10 İlgi grupları analizi tablosu (www.stgm.org.tr., 2009b) İİllggii GGrruuppllaarrıı// PPaayyddaaşşllaarr
KKaarraakktteerriissttiikklleerr
��SSoossyyaall,, eekkoonnoommiikk
��CCiinnssiiyyeett
��YYaappıı
��oorrggaanniizzaassyyoonn
��ssttaattüü
��PPoolliittiikkaa ddaavvrraannıışş kkaallııppllaarrıı
İİllggii--BBeekklleennttiilleerr
��İİllggiilleerr
��hheeddeefflleerr
��BBeekklleennttiilleerr
PPoottaannssiiyyeelllleerr YYeetteerrssiizzlliikklleerr
��KKaayynnaakk ssıınnıırrllııllıığğıı
��BBiillggii--ddeenneeyyiimm
��PPoottaannssiiyyeell kkaattkkıı
PPrroojjee iiççiinn uuyygguullaammaa vvee ssoonnuuççllaarr
��GGeerreekkllii oollaann oollaassıı ffaaaalliiyyeett öönneerriissii
��GGrruupp iillee iillggiissii
BBiirriinncciill ppaayyddaaşşllaarr
İİkkiinncciill ppaayyddaaşşllaarr
AAnnaahhttaarr ppaayyddaaşşllaarr
İlgi Grupları/Paydaşlar
Birincil Paydaşlar
Çalışmalardan Olumsuz Etkilenenler
Çalışmalardan Olumlu Etkilenenler
İkincil Paydaşlar
Potansiyel Karşıtlar
Anahtar Paydaşlar
55
İlgi grubu analizlerinin yapılması için pek çok yöntem ve araç bulunmaktadır.
Bunlardan sıkça kullanılanları: ilgi grubu analizi tablosu, zengin resimleme ve Ven
Diyagramı’dır (Anonim 2007c).
İlgi Grubu Analizi Tablosu ile alanda bulunan farklı ilgi gruplarının özelliklerini ve
yaklaşımlarını görebilmek amaçlanır, Zengin Resimleme ile durum veya çalışmada
önemli olan veya ele alınması gereken unsurları resimle ortaya konur, resim üzerinde
ilgi grupları ve konuları, aralarındaki ilişki ve etkileşimlerinin ortaya konması
amaçlanır, Ven Diyagramı Kurumsal Bağlantı Diyagramı veya Chapati Diyagramı
olarak da adlandırılır. Değerlendirilen konu çerçevesinde bireylerin, kurumların, proje
veya hizmetlerin birbiriyle nasıl ilişkilendiğini veya üst üste geldiğini ve önemlerini
ortaya çıkarılması amaçlanır (Anonim 2007c).
Çizelge 3.11’de bir ilgi grubu analizi tablosu örneği, çizelge 3.12’de ise zengin
resimleme ve VEN diyagramının uygulanması aşamaları ve adımları görülmektedir.
Çizelge 3.11 İlgi grubu analizi tablosu (Anonim 2007a). Paydaş Özellikler Ana İlgileri Çıkarlar/ Korkular/
Beklentiler Değişim için Kapasite + Motivasyon
Bölge Halkı
*Geçimini sağlıyor *Alanı kullanıyor *Orada yaşıyor *Pratik *Sinirli *Becerikli
Doğal kaynakların kullanımı
*Ekonomik girdi *Kaynakların tükenmesi *Sürdürülebilirlik *Yoksul *Daha fazla kazanç *Eğitim seviyesi yüksek *Menfaat ve çıkarları kaybetme
Yerel Yönetimler
*Yerel avantajlara sahip *Karar alan ve uygulayan kurumlardır
*Yerel sorunlara ilgisi olduğunu yöre insanlarına göstermek istemesi *Kanuni zorunluluk
*Konumunu Kuvvetlendirir *Konumunu Kaybeder *Prestij sağlama *Siyasi baskı *Ekonomik kayba uğraması
Alandaki Kaynak Kullanıcıları ÖRNEK: Su Ürünleri Kooperatifi
Geçimini sağlıyor Aşırı balık avı eğilimi
Projeden zarar görmek ve göllerin kapatılması. Gölde balık tutma hakkını yitirmek
Süreci takip edip kendi yararına işlemesini sağlamak istiyor.
Hayvancılıkla Uğraşanlar
Alanda otlatma yapıyor
Daha fazla sayıda hayvan besleme
Otlatma alanlarının kısıtlanması, yasaklamalar
Süreç içinde yer alıp, kendi uyguylaması ile ilgili kayıpları azaltmak istiyor.
56
Çizelge 3.12 İlgi grubu analizi için zengin resimleme ve VEN diyagramının kullanımı adımları (Anonim 2007a)
ZENGİN RESİMLEME VEN DİYAGRAMI 1. Geniş bir kâğıt üzerinde tartışılmak istenen konu (proje/grup) semboller ve kelimeler kullanarak bir “resim” çizilir (veya bir harita). 2. Katılımcılardan sürece dâhil olan fiziksel varlıkları çizmelerini istenir. Örneğin kritik kişileri, kurumları veya alanın özelliklerini çizmeleri istenir. 3. Katılımcıların resimlerini, anahtar unsurları ve aralarındaki anahtar bağlantıları anlatarak sunmalarını istenir. 4. Birden fazla grup varsa resimler karşılaştırarak aynı olan ve farklılaşan fikirleri kümelendirilir. Bu sayede, tartışılacak en önemli konular tanımlanır ve dâhil edilmesi gereken ilgi grupları ve odaklanılması gereken kritik başlıklar ortaya çıkmış olur.
1- Her varlık bir çemberle gösterilir. 2- Çember ne kadar büyükse önemi de o kadar büyük olur.
3- Çemberlerin birbirine yakınlığı aralarındaki etkileşimi gösterir.
4- Geniş çemberler büyük kurumları temsil eder. Birbiri üzerindeki çemberler birbiriyle etkileşim halindeki kurumları gösterir ve büyük bir çember içindeki daha ufak çember o kurumun bir bileşenini gösterir.
5- Diyagramlar kesilmiş çemberlerle yaratılabileceği gibi çizilerek de gösterilebilir. Gruplar diyagramlarını bir araya getirip değişiklikler üzerinde tartışabilir
3.5 İzleme ve Değerlendirme ile İlgili Kavramlar
İzleme ve değerlendirme: yapılan çalışmaların amaçlar doğrultusunda
gerçekleştirilmesi, kaynakların kullanımında şeffaf ve hesap verebilmeyi, çalışmalar
için personel istihdamını ve mevcuttaki uygulamalardan edinilen ders ve deneyimlerin
daha sonra yapılacak çalışmalara yansıtılabilmesi amacıyla gerçekleştirilir (Nabris
2002).
İzleme: Bir projenin, planın yönetim ve diğer ilgi gruplarıyla tanımlanan göstergelerle
değerlendirilmesinin devam etmesidir (http://eartscape.org/frames/searchframe.htm.,
2008a).
İzleme: Bilgilerin, yönetim ve karar verme amacıyla, sistematik ve sürekli olarak
toplanması, analiz edilmesi ve kullanılmasıdır (Körezlioğlu 2002).
İzleme: Proje veya planların hedeflerine ulaşmak konusunda verimlilik ve etkinliği
tespit etmeye yönelik yönetimsel bir faaliyettir. Kaynak verimliliği kapsamında en az
girdiyle en fazla faydayı sağlamak temel prensiptir. Bu anlamda izleme, uygulama
süreci içinde beklenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını kontrol altına almak ve
57
çalışmaların hedefleri doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için önemli bir araçtır
(Tekindağ 2005).
İzleme: Bir proje veya programda yer alan aktivitelerin düzenli olarak gözlemlenmesi
ve kaydedilmesidir. İzleme proje veya programın her yönüyle ilgili rutin olarak bilgi
toplama sürecidir. Çalışmaların ne kadar ilerleme gösterdiğini ortaya koyar. Ayrıca
faaliyetleri yürüten, bu faaliyetlerden yararlanan ve finansal olarak destek verenler için
çalışmaların ilerleyişi hakkında geri bildirim ve raporlama olanağı sunar. Raporlama ise
karar oluşturmada kullanılmak üzere toplanan bilgileri uygulanan faaliyetlerin
performansını yükseltmeyi sağlar (http://www.scn.org/cmp/modules/mon-wht.htm.,
2008b).
İzleme:
- Topluluğun ve bunların çalışmadaki durumunu analiz etmek,
- İyi uygulanan proje girdilerini belirlemek,
- Karşılaşılan problemleri ve tanımlanan çözümlenen önerileri tanımlamak,
- Bütün aktivitelerin doğru kişilerle ve doğru zamanda yapılmasını
sağlamak,
- Bir çalışmadan elde edilen deneyimleri diğer bir çalışmada kullanmak,
- Faaliyetin planladığı şekilde eldeki sorunun çözümü için en uygun yolu
bulmak için kullanılacak bilgileri sağlar (http://www.scn.org/cmp
/modules/ mon-wht.htm, 2008b).
Faaliyetlerin ve çalışmaların çıktılar- sonuçlar ve etkilerinin değerlendirilmesi ve
başarının ölçülmesinde; verimlilik-etkililik, etkinlik, ilişki-ilgililik, etki ve
sürdürülebilirlilik gibi birbirleriyle bağlantılı olan boyutları vardır (Nabris 2002).
Verimlilik: çalışmanın tanımlanan hedeflerinin ne kadarının gerçekleştitildiğini
gösteren veya ulaşılabilen derecenin ölçüsüdür.
58
Etkinlik: çalışmanın tanımlanan girdiler ve elde edilen çıktılar arasındaki ekonomik
ilişkinin ölçüsüdür. Verimlilik ölçüsüdür. Verimli bir kullanımı içerir.
İlişki-ilgililik: Çalışmaların neticesinde gözlemlenen son durumu gösterir. Diğer bir
deyişle yapılan çalışmanın yararlı olup olmadığı, mevcut durumda ne tür değişiklikler
olduğu, ulaşılmak istenen hedefin neresinde olunduğunu ortaya koyar.
Etki: Planlı veya plansız projeler tarafından neden olunan bütün olumlu ve olumsuz
etkilerin ölçülmesidir. Verimlilik ile yalnızca belirli olumlu ve çalışmanın sonucu
olarak beklenen planlanan etkilere odaklanırken etki ile hem olumlu ve hem de olumsuz
istenen veya istenmeyen tüm sonuçların daha geniş olarak ölçülmesini ifade eder.
Sürdürülebilirlik: dışarıdan gelen destek tamamlandıktan sonra çalışma programının
veya olumlu sonuçların devamlılığını ölçmeyi ifade eder. İşin gelişmesi ve çalışmanın
değerlendirilmesinde önemli bir konudur.
İzleme: projeyi doğru olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğimiz sorusunun yanıtını
veren, mevcut proje içinde faaliyetlerin ve girdilerin verili zaman dilimi içerisinde
çıktılara dönüştürülmesinin kontrol edilmesi sürecidir. Uygulama süreci içinde
beklenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını kontrol altına almak ve projenin hedefleri
doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için önemli bir mekanizmadır (Salman 2002).
İzleme iki biçimde yapılmalıdır: 1. Süreç izleme: proje tarafından sağlanan yapıların ve
hizmetlerin fiziksel olarak üretilmesi (faaliyetlerin izlenmesi), hedef grup tarafından
yapıların ve hizmetlerin kullanılması (çıktıların izlenmesi), ve mali kaynakların
yönetiminin izlenmesini içerir. 2. Etki izleme: farklı gruplar üzerinde projenin yarattığı
etkinin ve proje amacına ulaşılmasına yönelik gösterilen ilerlemenin izlenmesini içerir
(Nabris 2002).
İzleme sisteminin tasarımı, ihtiyaç duyulan bilginin türüne ve kimin tarafından
verileceğine dayanır. Farklı düzeylerde bilgi talebini oluşturmak ve gereksinilen
59
ayrıntılı bilginin kesinliğine karar vermek önemlidir. Aynı zamanda bilgi akışının
zamanlaması, her aşamada gereksinilen analitik sürecin türü konusunda belirginlik
olmalı ve proje yöneticilerine sonuç analizlerini ve geri besleme olanaklarını da
sağlamalıdır (Salman 2002).
Değerlendirme: izlemeden elde edilen sonuçları ve bunların üzerine yapılan
çalışmalarla projenin/planın yorumlandığı aşamadır. Değerlendirmede mevcut durumda
ortaya çıkan değişimin boyutunun ne olduğuna ve bunun proje veya çalışmalar sonrası
sürdürülebilirliğine odaklanmaktır (Tekindağ 2005).
Değerlendirme: Bir projenin verimliliğinin, etkinliğinin, etkisinin, sürdürülebilirliğinin
ve uygunluğunun, önceden tespit edilmiş hedefler çerçevesinde dönemsel olarak
değerlendirilmesidir. Bir projenin geçmişi, hedefleri, sonuçları, faaliyetleri ve kullanılan
araçları açısından, ileride alınacak kararlara yardımcı olmak üzere ders çıkarmak
amacıyla gerçekleştirilen bağımsız bir incelemedir (Körezlioğlu 2002).
İzleme ve değerlendirme: amacı, kapsamı, zamanı, kullanıcıları ve gerçekleştirilen
taraflar açısından birbirinden farklıdır.
- İzleme sonuçları açısından, temel olarak yönetimsel amaçlı bir faaliyet,
değerlendirme daha geniş bir perspektiften çalışmanın hedef seviyelerine
göre başarının/başarısızlığının ve bunların nedenlerinin belirlenmesi
amacıyla yapılan bir faaliyettir.
- İzleme kullanıcıları açısından proje/plan ve/veya çalışmanın yönetimine
yönelik bir faaliyet iken, değerlendirme sonuçları itibari ile sadece
yönetimin değil çalışmalar dışı tarafları da hedef alan bir faaliyettir.
- İzleme çalışmaların uygulanması sürecinde yapılan bir faaliyetken,
değerlendirme uygulama sürecinde, bitiminde ve sonrasında yapılabilecek
bir faaliyettir.
- İzleme genellikle çalışmayı yürüten ekip tarafından yapılan bir faaliyet,
değerlendirme tarafsızlık ve objektifliği sağlamak açısından bağımsız
değerlendiriciler tarafından yapılan bir faaliyettir (Tekindağ 2005).
60
Değerlendirmenin prensipleri:
- Göstergelerin ve doğrulama kaynaklarının gerçekçi ve doğru olması,
- Paydaşların katılımı ile yapılması,
- Bağımsız bir uzman tarafından yapılması,
- Sorunların “başarısızlık” olarak görülmesi/gösterilmesi gibi bir tutumdan
uzak durulması,
- Tarafların olabildiğince özeleştiriye açık olması,
- Değerlendirme toplantıları öncesinde farklı dengelerin ve olası sorunların
öngörülmesi ve önlemlerin alınması,
- Değerlendirmenin bir sınav olmadığı, sadece öğrenme süreci olduğunun
farkında olunması (Tekindağ 2005).
Değerlendirmede:
- Uygunluk (Mevcut durum-proje/plan ile ilişkisi)
- Verimlilik (Faaliyetlerden sonuçlara)
- Etkinlik (Sonuçlardan proje/plan/çalışma amacına)
- Etki (Proje/plan/çalışma amacından genel hedefe)
- Sürdürülebilirlik (Çalışma sonrası dönem) önemli kıstaslardır (Tekindağ
2005).
İzlemede Performans Göstergeleri
Çalışmaların izlenmesinde kullanılan en önemli araç göstergelerdir. Göstergeler, yapılan
çalışmaların sonuçlarının, amacının, hedeflerinin ve başarısını ölçülebilir terimlerle
tanımlanmasıdır. Faaliyetlerin arasında neden-sonuç ilişkisi kurmadan, performans
ölçüsü olarak hedeflerin ve faaliyetlerin başarılı bir biçimde yerine getirilmesinin nasıl
izleneceğini gösterir (www.stgm.org.tr., 2009b).
Göstergeler, kullanıcının ihtiyacına uygun toplanması, kullanılması ve anlaşılması
kolay, tanımı net, birbirinden bağımsız ve olabildiğince az olmalıdır. Göstergelerde
genellikle nicelik, nitelik, yer, hedef grup ve zaman açısından tanımlama yapılır. Fiziki
bir başarının en iyi göstergesini oluşturacak mutlak ilkeler olmamakla birlikte: Belirli-
61
Spesific (S), Ölçülebilir-Measurable (M), Ulaşılabilir-Available (A), Uygun-Relevant
(R) ve Zamanlı-Time bound (T)- SMART özelliklere sahip gösterge oluşturmak
yararlıdır.
Belirli-Spesific (S): Temel göstergeler belirli ve çalışmanın değiştirmeyi gözettiği
koşullarla ilişkili olmalıdır.
Ölçülebilir-Measurable (M): Kesin oldukları için nicelikleştirilmiş göstergeler tercih
edilmelidir. Ancak gelişmeye ilişkin göstergeleri nicelik olarak göstermek zor olabilir.
Bu durumda niteliklendirilmiş göstergeler kullanılmalıdır.
Ulaşılabilir-Available (A): Gösterge, uygun toplama yöntemleri kullanılarak makul bir
maliyette ulaşılabilir ulaşılabilir olmalıdır.
Uygun-Relevant (R): Göstergeler, veriyi kullanacakların yönetim bilgisi ihtiyacına
uygun olmalıdır. Alanda çalışacak personel, üst düzey personelin gerek duymayacağı
bilgilere ihtiyaç duyabilir, ya da tam tersi olabilir. Bilgi, yönetimin farklı ihtiyaçların
karşılamak için sınıflandırılmış, toplanmış ve bir biçimde özetlenmiş olmalıdır.
Zamanlı-Time bound (T): Bir gösterge, yönetsel kararları etkilemek için doğru
zamanda toplanmalı ve rapor edilmelidir (www.stgm.org.tr., 2009b).
Göstergeler birçok fonksiyona sahiptir.
• Göstergeler karar vericilere ihtiyaç duydukları bilgileri basitleştirerek,
açıklayarak, kümeleştirilmiş bilgiler oluşturarak (endeksler şeklinde) sunarak
daha iyi kararlar ve daha etkin eylemlere önderlik edebilirler.
• Göstergeler karar verme sürecinde fiziksel ve sosyal bilim bilgilerini
birleştirmeye yardım edebilir.
• Göstergeler sürdürülebilir kalkınmanın amaçlarını ve hedeflerini ölçmeye ve bir
ayar içinde tutmaya (ya da ayarlamaya ) yardım edebilir.
62
• Göstergeler ekonomik, sosyal ve çevresel konulardaki olumsuz gelişmeleri
önlemek için bir erken uyarı temin edebilir.
Kısaca sürdürülebilir kalkınma göstergeleri ekonomi ve/veya sosyal ve/veya çevre
konuları arasındaki etkileşimi orataya koyan ulusal ve uluslararası stratejilerin (amaçlar
ve hedeflerin) kısa, orta ve uzun vadede gelişmesinin izlenmesini sağlar (Güven 2009).
Katılım düzeyi ve etkisinin ölçülmesinde kullanılan göstergeler
Göstergelerin kullanımı, ilgi gruplarının katılım düzeyi ve etkisini belirlemede etkili
araçlardan birisidir (Brody 2003). Bir ekosistem planının hazırlanması sürecine ilgi
gruplarının katılımının etkisinin ölçülmesi için her bir plana bileşeni göstergeler
kullanılarak ölçülebilmektedir. Plan bileşenlerinin ölçülmesi sürecinde sürece dâhil olan
anahtar ilgi grupları değerlendirme de önemli bir unsurdur. Böylece farklı ilgi
gruplarının planın kalitesi üzerine etkisinin de ortaya konması sağlanmaktadır.
Brody (2003) tarafından tanımlanan beş plan bileşeni ve her bileşen için tanımlanan
göstergeler çizelge 3.13’te verilmiştir.
Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri (Brody 2003). Plan Bileşeni1. Gerçek temel
A. Kaynak Envanteri Ekosistemin sınırları Ekolojik zonlar/habitat tipleri Ekolojik fonksiyonlar Tür çeşitliliği Habitat koridorları Omurgalı türlerin dağılımı Sınıflanmış yaban yaşamı Sınıflanmış vejetasyon İstilacı/egzotik türler Haritalanmış vejetasyon örtüsü Nesli tehlikede olan ve
tükenmekte olan türler Haritalanmış ıslak alanlar
Gösterge/adım taşı türler Sınıflanmış toprak Yüzey hidrolojisi Tanımlanmış iklim Diğer su kaynakları Diğer belirgin peyzajlar Denizel kaynaklar Sınır aşan kaynakların grafik
gösterimi
B. Mülkiyet Desenleri Haritalanmış korunan araziler Korunan araziler için
tanımlanmış yönetim statüsü Haritalanmış korunan araziler ağı
Korunan arazi ağlarındaki türlerin dağılımı
C. İnsan etkisi Nüfus gelişimi Yol yoğunluğu Habitat parçalanması
63
Çizelge 3.13 Ekosistem plan bileşenleri ve göstergeleri (Brody 2003) (devam). Islak alanların gelişimi Besin yüklemesi Su kirliliği Denizel habitatların kaybı Suyollarının değişikliği Diğer faktörler/etmenler Tanımlanmış biyoçeşitlilik değeri
Tanımlanmış mevcut çevresel düzenlemeler
Ölçülmüş taşıma kapasitesi
Plan Bileşeni 2. Amaç ve Hedefler Ekosistem bütünlüğünün korunması
Doğal süreçleri/fonksiyonları korumak
Yüksek biyoçeşitliliğin korunması
Bozulmamış yerli tür lekelerinin korunması
Yerli türler/habitat korunması için öncelikler belirlenmesi
Nadir/eşsiz peyzaj elementlerinin korunması
Nadir/ nesli tehlike altındaki türlerin korunması
Taban yaşamı habitatları arası bağlantılılık sağlama
Yerli türlerin korunan alanlarda temsil edilmesi
Ekosistemlerin nesiller arası sürdürülebilirliğinin sağlanması
İnsan kullanımını, uygun yaban yaşamı popülâsyonları sağlayarak dengeleme
Ekosistemlerin/kritik habitatların restore edilmesi
Ekosistemleri korumak için diğere hedefler
Net olarak tanımlanmış hedefler Ölçülebilir amaçların varlığı
Plan Bileşeni 3. Kurumlar arası koordinasyon ve ekosistem yönetimi kapasiteleri Tanımlanmış diğer kurumlar/ilgi grupları
Tanımlanmış diğer kurumlarla koordinasyon
Tanımlanmış yetkilerle koordinasyon
Belirlenmiş devletlerarası birimler
Birleştirilmiş veritabanı üretimi Özel sektör ile koordinasyon
Bilgi paylaşımı Tanımlanış bilim ve politika bağlantıları
Tanımlanmış biyo-bölgesel yetkinin konumu
Devletlerarası anlaşmalar Çelişkili yönetim süreçleri Mali kaynakların taahhüdü Koordinasyonun diğer formları Plan bileşeni 4. Politika, araç ve stratejiler
A. Düzenleyici araçlar Kaynak kullanımı sınırlamalarının kaldırılması
Ana gelişmelerinin programlanması
Performans zonlaması
Egzotik/yayılıcı türlerin kaldırılması
Diğer yerleşimlerdeki kaynakların korunması için faaliyetler
Habitatı içermeyen kentsel gelişim sınırları
Halk ya da taşıtlarla ilgili erişimin sınırlandırılması
Yoğunluk sınırlamaları Alan planı denetimi
Koruma zonları Tampon gereklilikleri Diğer düzenleyici araçlar Korunan alanlar Gelişimin aşamalandırılması
B. Teşvik-bazlı araçlar Yoğunluk primleri Habitatları dışarıda tutarak
kümelenme Gelişim haklarının transferi
Ayrıcalıklı vergi muameleleri Diğer teşvik-bazlı araçlar C. Arazi edinim programları
Aidat alımı Koruma irtifak hakkı Diğer arazi edinim teknikleri D. Diğer stratejiler
Finansman temini için özel vergi bölgelerinin atanması
Kamusal yatırımların ve projelerin kontrolü
Ekolojik sağlığın ve insan etkisinin izlenmesi
Toplum eğitimi programları Plan bileşeni 5. Uygulama Sorumluluk verilmesi Teknik desteğin tedarik edilmesi Finansman maliyetlerinin
belirlenmesi Yaptırımların tedarik edilmesi Uygulama için net bir zaman
çizelgesi Düzenli plan güncellemeleri ve değerlendirmeleri
Belirlenmiş yaptırımlar Planın etkililiğinin izlenmesi
64
Katılım durumlarının seviyesinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile katılımcı sürecin
oranı ortaya konabilmekte ve etkisi ölçülebilmektedir. Bu yaklaşımla Rasche vd.
(2005) tarafından katılımın başlıca özelliklerini ortaya çıkarmak amacıyla katılım için
önemli olduğu düşünülen hususlar ile ilgili mevcut literatür ile karşılaştırma yapılarak
bazı kriterler geliştirilmiştir. Katılımcı süreçler için; etkinlik, eşitlik, şeffaflık,
erişilebilirlik, enselik, gücün paylaşılması ve katılımın yoğunluğu olmak üzere altı
durum belirlenmiştir.
Rasche vd. (2005) tarafından katılım durumları düşük, orta ve yüksek seviye olarak
gruplandırılmış olup, her bir duruma bağlı olarak seviyelerin tanımı çizelge 3.14’te
verilmiştir.
Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı (Rasche vd. 2005)
Katılım durumu /seviyesi
Düşük Orta Yüksek
Etkinlik İlgi grupları sadece bilgilendirilir.
Danışma: İlgi gruplarından planlarla ilgili görüşlerini vermeleri talep edilir.
Etkin katılım gerçekleşir. Farklı ilgi alanları olan ilgi grupları planlar ile ilgili tartışmak için bir araya gelirler.
Eşitlik Uygulamalardan etkilenen bazı ilgi grupları ya da topluluklar bu süreçten hariç tutulmaktadır.
Tüm ilgi grupları kişisel olarak dahil edilirler ya da uygun kişi ile temsil edilirler, fakat çıktı üzerinde etkileri fazla değildir.
Tüm ilgi grupları sürecin çıktısı üzerinde benzer bir etkiye sahiptirler. Ya kişisel olarak katılım sağlarlar ya da uygun bir kişi ile temsil edilirler. Tüm katılımcılar aynı bilgiye erişim hakkına ve seslerini aynı ağırlıkta duyurma hakkına sahiptirler.
Şeffaflık İlgili bilgiler ilgi gruplarından kasıtlı olarak kısıtlanır.
Bazı çok küçük eksiklikler bulunmasına rağmen ilgi grupları iyi bir şekilde bilgilendirilir. Örneğin, bazı bilgiler erken aşamada verilmez, nötr/tarafsız değildir ya da kolayca anlaşılabilir değildir.
Dahili/iç: İlgi grupları sürecin ve projenin ilgili tüm yönlerine ilişkin olarak kendi görüşlerini etkin bir şekilde savunabilecekleri bir yöntemle erken bir aşamada bilgilendirilirler. Harici/dış: Kamuoyu katılımın ilerlemesi ve sonucu ile ilgili bilgilendirilirler.
65
Çizelge 3.14 Katılım durumlarının düşük, orta ve yüksek seviyelerinin tanımı (Rasche vd.2005) (devam).
Gücün paylaşımı
İlgi grubu görüşleri yetkili kurum tarafından muhtemelen ihmal edilebilir.
İlgi grubu görüşleri resmi bir statü kazanır ve karar verme aşamasında daha önceden tanımlanmış bir ağırlığa sahiptir. Yetkili kurum, alınan kararlar ilgi grupları önerilerinden başka yöne doğru saparsa bunun nedenlerini açıklayacaktır.
İlgi grupları ve yetkili kurum müşterek olarak karar alırlar.
Esneklik İlgi grupları sadece tüm ilgili kararların alınmasından sonra dâhil edilirler.
İlgi grupları projenin tasarımında bazı önemli sorunları/meseleleri etkileyecek derecede yeterince erken aşamada dahil edilirler.
İlgi grupları sürecin en erken aşamasında dahil edilirler ve tanımlanan önlemin artık gerekli olup olmadığı, vb gibi başlıca meseleleri etkileyebilirler.
Erişilebilirlik Sadece küçük bir ilgi grubu, örn. Temsilciler, dâhil edilir.
Bazı ilgi grupları kişisel olarak katılım sağlayamazlar.
Tüm bilinen ilgili taraflar-kamuoyu katılımında genel kamuoyu üyeleri dahil-kişisel olarak katılım fırsatına sahiptirler.
Korunan alanların yönetim etkinliğinin değerlendirilmesine yönelik izlenen
yöntemler ve tanımlanan göstergeler:
“Yönetim Etkinliğinin Değerlendirilmesi Üzerine Küresel Çalışma” 2005–2007 yılları
arasında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile yönetim etkinliğinin değerlendirilmesine
yönelik mevcut çalışmalar değerlendirilerek, yöntemler gözden geçirilerek,
değerlendirme sonuçlarının genel temaları ve modelleri ortaya konarak ve etkin
yönetime öncülük edecek en önemli etmenler incelenmek suretiyle korunan alanların
yönetiminin güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Dört hedef içeren çalışmada 4. hedef
“korunan alanların yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi için en faydalı ve yaygın
olarak kullanılan göstergelerin (örneğin göstergeler genel değerlendirmenin en güvenilir
habercisidir) analiz edilmesi” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda 200’ün üzerinde
gösterge belirlenmiş. 45 göstergenin küresel raporlamaya olanak verdiği belirtilmiştir
(Leverington vd. 2008). Korunan alanlarda yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi
66
amacıyla genel raporlama alanına ilişkin belirlenen “temel göstergeler” çizelge 3.15’te
verilmiştir.
Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel göstergeler (Leverington vd. 2008)
Unsur/öğe İçerik Planlama Girdi Süreç Çıktılar
Minimum veri bileşeni Değerler ve önem derecesi Tehdit Çevrenin etkinleştirilmesi Yasal statü/arazi kullanım hakkı
Ortak raporlama alanı ‘temel göstergeler’ 1. önem seviyesi 2. beş önemli değer* 3. yayılım derecesi ve tehditlerin şiddeti 4. tehditlerin eğilimi 5. beş önemli tehdit* 6. dışsal politik ve sivil çevre tarafından sınırlamalar ya da destekler 7. dışsal politik ve sivil çevrenin başlıca zorlama/sınırlandırma faktörleri* 8. resmi gazete 8a. Kullanım hakkı meseleleri 46. PA mevzuatının yeterliliği ve diğer yasal denetimler
Sınır belirleme 9. işaretleme ve güvenlik/park sınırlarına çit çekilmesi PA alan belirleme 10. belirlemenin uygunluğu Yönetim planı ve biyoçeşitlilik hedefleri
11. yönetim planı
Personel girdisi Fon girdisi
12. personel sayısının yeterliliği 13. mevcut fonun yeterliliği 14. güvenlik/fonun güvenilirliği
Altyapı/ekipman girdisi 15. altyapı, ekipman ve tesislerin yeterliliği Bilgi/envanter Yönetişim ve kapasite (finansal yönetim dahil)
16. yönetim için ilgili ve mevcut bilginin yeterliliği 17. yönetişim ve liderliğin etkinliği 18. yönetişim modeli* 19. finansal yönetim dahil idari yönetimin etkinliği 20. gerçekleştirilen yönetim etkinliği değerlendirmesi
Altyapı/ekipman bakımı İstihdam-süreç Hukuki yaptırım Paydaş ilişkileri Ziyaretçi yönetimi Doğal kaynak yönetimi Değerler ve tehdit izleme ve araştırma Çalışma programının başarısı
21. İnşaat ve bakım sistemlerinin yeterliliği 22. personel eğitiminin yeterliliği 23. personel/diğer yönetim ortaklarının beceri seviyesi 24. insan kaynakları politikasının ve prosedürlerinin yeterliliği 25. personel ahlakı 26. hukuki yaptırım kapasitesinin yeterliliği 27. hukuki yaptırım için beş ana meselenin listesi (-e kadar)* 28. topluluk ve paydaşların katılımı/dahil edilmesi 29. iletişim programı 30. topluluk yararı/destek için uygun program 31. topluluk yararı/destek programı listesi* 33. ihtiyaçları karşılanan ziyaretçiler ve uygun yönetilen etkiler 34. ziyaretçi tesis ve hizmetlerinin özelliği* 35. ziyaretçi kullanımının seviyesi 32. sürdürülebilir kaynak kullanımı – yönetim ve denetim 36. gerçekleştirilen doğal kaynak ve kültürel koruma faaliyetleri 37. doğal/kültürel yönetimin araştırılması ve izlenmesi 45. tehdit izleme
67
Çizelge 3.15 Korunan alan yönetim etkinliğinin değerlendirilmesi temel göstergeler (Leverington vd. 2008) (devam)
Çıktılar
Çalışma programının başarısı
38. çalışma programının oluşturulma başarısı 39. sonuçlar ve çıktıların üretilmesi
Sonuçlar Başarıya ulaşan yönetim planı hedefleri Durum değerlendirme (tüm değerler)
40. başarıya ulaşan belirtilen hedeflerin oranı 41. atanan değerlerin korunması – trend 42. atanan değerlerin korunması – koşul/durum
Parkın topluluk üzerindeki net etkisi
43. park yönetiminin yerel topluluk üzerine etkisi
Not: *niteleyici/kalitatif gösterge anlamına gelmektedir. Bazı temel göstergeler sürece sonradan katılmış olduğundan birkaç durumda numaralandırma ardışık değildir.
İlgi gruplarının katılımının ölçülmesi ve değerlendirilmesi için göstergeler:
Denizaşırı Kalkınma İdaresi, Sosyal Kalkınma Dairesi (1995) tarafından yapılan bir
araştırmada projelerin mantıksal çerçevesinde katılımın ölçülmesi için kullanılacak
göstergelerin nitel (sayısal), nicel ve zaman boyutlarını dikkate alarak gözden
geçirmişlerdir. Sayısal göstergelerin proje dokümanlarında katılımı ölçmek için en
yaygın kullanılanlar olduğu, nicel göstergelerin yorumlamasının daha zor olduğu bu
nedenle daha çok katılımın süreci ve sonuçları hakkında bilgilendirme sağladığı
göstergelerin zaman boyutu ile de projenin uygulama, izleme ve ilgi gruplarını
yönlendirmede önemli olduğu belirtilmiştir. Göstergelerin denetiminin yapılabilmesi
için bazı soruların yönlendirici olabileceği de vurgulanmıştır.
Proje dokümanlarında katılım ile ilgili göstergelerin denetimi için yönlendirici
olabilecek bazı sorular:
- Katılımcıların kimler olduğu (kadın, erkek, farklı etnik gruplardan kişiler,
farklı ekonomik sınıflardan temsilcler gibi)
- Katılımcı sayısı (grupların sayısı, üyelikleri, üyelerin sayısındaki artış veya
azalış gibi)
- Yerel proje kurumlarının gelişimi tatmin edici mi? (grup toplantılarının
sıklığı, toplantılara katılanların sayısı, proje grupları arasında bağlantıların
sayısı gibi)
68
- Temel aktivitelere katılanların katılım düzeyinin tatmin edip etmeme
durumu (proje çalıştaylarına katılanların sayısı, eğitim etkinliklerine
katılanların sayısı gibi)
- Katılımcılar kendi kaynaklarını kullanıyor olma ve projeye katkı sağlama
durumları (Emek, yapısal materyaller, araçlar, para vb.)
- Grupların beklenen istikrarı sağlama durumları ne nasıl sağladıkları
(liderliğin ortaya çıkması, grup üyeleri arasında özel rol veişlevlerin etkin
bir şekilde dağıtımı, alt grupların oluşumu, demokratik seçim
prosedürlerinin varlığı, zaman içinde liderlik pozisyonunun rotasyonu, vb.)
olarak tanımlanmıştır (http://www.euforic.org/gb/stake3.htm., 2010c).
3.6 Türkiye’de Katılımcılığa İlişkin Mevzuat ve Ulusal Politikalar
3.6.1 Mevzuatta katılım
Türkiye’de biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması konusu ile doğrudan
ilgili ve yetkili kurum olan ÇOB tarafından koruma faaliyetleri öncelikle ulusal mevzuat
dikkate alınarak yürütülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve korunan alanlarla
ilgili uluslar arası sözleşmeler de Bakanlığın çalışmalarında etkili olmaktadır. ÇOB
tarafından yönetilen korunan alanların koruma statüleri ve bu alanlara ilişkin mevzuat
çizelge 3.16’da verilmiştir.
Çizelge 3.16 ÇOB tarafından yönetilen korunan alanların yasal dayanağı SORUMLU KURUM
KORUMA STATÜSÜ YASAL DAYANAK
ÇOB-DKMPGM
Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiatı Koruma Alanı ve Tabiat Anıtı
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu ve Milli Parklar Yönetmeliği
ÇOB-DKMPGM
Ulusal ve Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alanlar-RAMSAR Alanları
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği
ÇOB-DKMPGM
Yaban Hayatı Gelişme Sahaları 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve Yaban Hayatı Gelişme Sahaları ile İlgili Yönetmelik
ÇOB-ÖÇKKB Özel Çevre Koruma Bölgesi Barselona Sözleşmesi ve Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol çerçevesinde yürürlüğe giren 383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ÇOB-OGM Muhafaza Ormanları, Tohum Bahçeleri, Tohum Meşcereleri
6831 Sayılı Orman Kanunu ve ilgili yönetmelikleri
69
Ancak, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasında, koruma ve yönetim faaliyetlerine
ilgili tarafların ve yöre halkının katılımını sağlamada diğer bazı kurum ve kuruluşlar da
etkili olmaktadır. Başta T.C. Anayasası olmak üzere, Çevre Kanunu, Bilgi Edinme
Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği de çevrenin ve doğal kaynakların
korunması ve ilgi gruplarının çevresel faaliyetlere katılımında etkili hükümler
içermektedir.
Türkiye’de kaynakların korunması ve koruma faaliyetlerine ilgi grupları katılımıyla
ilgili hükümler içeren mevzuat ve açıklamaları aşağıdaki gibidir.
1982 yılında yeniden hazırlanan T.C. Anayasası, her yurttaşın sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkı olduğunu; çevreyi iyileştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve
kirliliği önlemenin, hem Devletin hem de yurttaşların görevi olduğunu belirtmektedir.
Anayasa’nın 63. maddesi “ Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin
korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar
ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle
hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir”
ifadesiyle genel olarak doğal kaynakların korunması ve teşvik edici tedbirlerin
alınmasına yönelik genel ilkeyi ortaya koymaktadır.
Anayasa’nın ilgili maddesinde doğrudan katılımcılığa ilişkin bir hüküm bulunmamakla
birlikte “... bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır” ifadesi içinde katılımın
konusu da değerlendirilebilir (Anonim 1982).
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. Maddesi “Milli park karakterine sahip olduğu
tespit edilen alanlar, Millî Savunma Bakanlığının olumlu görüşü, Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diğer ilgili bakanlıkların da
görüşü alınarak, Çevre ve Orman Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile
milli park olarak belirlenir” ifadesine yer vermektedir. Bu madde ile milli parklar
kanunu kapsamına milli park olarak belirlenen alanlar için ilgili bakanlıkların
görüşünün alınmasını zorunlu kılınmıştır. Yine aynı kanunun 4. Maddesi “bu Kanun
70
hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri göz önünde
tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve
işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve
gerektiğinde fiili katkılarıyla, Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe
konur” (Anonim 1983a) ifadesi ile milli parkların planlama sürecindeki ilgili taraflar
tanımlanmış ve katılım şekilleri belirtilmiştir.
1983 yılında yayımlanan 2006 yılında değişiklik yapılan ve amacı bütün canlıların ortak
varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri
doğrultusunda korunmasını sağlamak olan 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinde
çevrenin korunması, doğal kaynaklar ile biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliliğinin
sağlanması, sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esasların
geliştirilmesi amacıyla işbirliğine gidilecek taraflar ve işbirliği esasları tanımlanmıştır.
Kanunu 9. maddesine göre; “Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel
yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların
görüşleri alınarak belirlenir” ifadesine yer verilerek kaynakların korunmasında
işbirliğine gidilecek ilgili taraflara açık olarak yer verilmiştir (Anonim 1983b).
Yine ilgili Kanunun 30. maddesinde herkesin Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında
çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahip olduğu; ancak, açıklanması halinde üreme
alanları, nadir türler gibi çevresel değerlere zarar verecek bilgilere ilişkin taleplerin
reddedilebileceği belirtilmiştir. Burada da bilgi edinme amaçlı tüm tarafların süreçlere
katılabileceği vurgulanmıştır.
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda “yönetim alanı” tanımına
yer verilmiştir. Yönetim alanının belirlenmesinde, sınırlarının tanımlanmasında ilgili
idarelerin görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir. Aynı kanunda sit alanlarında
geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ile koruma amaçlı imar plânı
yapımına ilişkin olarak “....Belediyeler, valilikler ve ilgili kurumlar söz konusu alanda
ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve plândan etkilenen hemşerilerin katılımı
71
ile toplantılar düzenleyerek koruma amaçlı imar plânını hazırlatıp, incelenmek ve
sonuçlandırılmak üzere koruma bölge kuruluna vermek zorundadır” ifadesine yer
verilerek ilgi gruplarını ve katılım araçlarını tanımlamıştır (Anonim 1983c) .
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında hazırlanan Milli Parklar Yönetmeliğinin
9. Maddesinde “Milli Park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanları Kanunun
3. Maddesinde açıklanan esaslara göre tayin ve tespit edilen yer ve yörelere dair
uygulama statüleri ve sınırları mahallen duyurulur. Milli park uzun devreli gelişme
planları, ilgili Bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanır.
Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur. Tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma
alanı olarak tespit edilmiş yerler için hazırlanacak planlar; milli park planlama usul ve
teknikleriyle, uygulanan statünün amaçları, kriterleri, genel politika ve ilkeler ile
uyumlu olarak ve planlanan sahanın kaynak değerleri ve özellikleri göz önünde
bulundurularak, Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak hazırlanır ve
Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur” ifadelerine yer verilmiştir. Yönetmeliğin ilgili
maddesinde katılımda bilgilendirme ve etkin olarak hangi tarafların süreçlere dahil
edileceğine yönelik gerekli açıklamalara yer verilmiştir.
Milli Parklar Yönetmeliğince korunan alanların planlanmasında kılavuz belge olan
“Teknik Şartname” özellikle planlama süreçlerine ilgi grubu katılımına ilişkin öneriler
içermekte ve planların katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirilmesini teşvik etmektedir
(Anonim 1986).
383 Sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının Kurulması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ile: kaynakların korunması için her türlü icraatta bulunmak,
araştırma ve incelemeleri yapmak ve yaptırmak, gerektiğinde tüm kamu kurum ve
kuruluşları ile ilgili dernekler ve milletlerarası kuruluşlarla işbirliği sağlamak amaç
olarak tanımlanmıştır (Anonim 1989). Burada kaynakların korunmasına yönelik her
türlü süreç için işbirliği ve katılım açık açık desteklenmiştir.
4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanununun 3. maddesinde “Merkezde, Bakanın veya
72
Müsteşarın başkanlığında, Bakanlık ve Genel Müdürlük merkez teşkilâtı ilgili
birimlerinden üç, bir bitki koruma uzmanı ve bir veteriner hekim olmak üzere Tarım ve
Köyişleri Bakanlığından iki, Jandarma Genel Komutanlığı, Orman Genel Müdürlüğü,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile orman fakülteleri ve gönüllü kuruluşları temsilen
birer, dokuz coğrafi bölge esas alınarak belirlenecek avcı kuruluşlarından dokuz, özel
avlak temsilcisi bir olmak üzere toplam yirmi bir üyeden teşekkül eden Merkez Av
Komisyonu kurulur”, “İllerde ise valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının
başkanlığında; Bakanlıktan iki, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile millî eğitim
müdürlüğü, gençlik ve spor il müdürlüğü, jandarma teşkilâtı ve gönüllü kuruluşları
temsilen birer, mahalli avcı kuruluşlarından üç üye olmak üzere toplam onbir üyeden
teşekkül eden il av komisyonu kurulur” ifadesine yer verilmiştir. Bu madde ile yaban
hayatı ile ilgili çalışmalarda yer alacak ilgi grupları ve katılım mekanizması net olarak
tanımlanmıştır.
Aynı kanunun 4. maddesinde “ Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında mülki
alanı bulunan köy tüzel kişiliği ve belde belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği
yapılabilir” ifadesine yer verilerek yerelde de katılımcılığın desteklenmesinin yasal
altlığının oluşturulduğu görülmektedir (Anonim 2003a).
Kara Avcılığı Kanunu katılımcılık konusunda özellikle merkez ve illerde “Av
Komisyonları” nda yer alan tarafları tanımlayarak alan bazlı ise köy tüzel kişilikleri ile
koruma faaliyetlerinde işbirliği konularını belirterek yaban hayatı uygulamalarında
katılım ile ilgili yaklaşımları açık olarak ortaya koymuştur.
4856 Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 13.
Maddesinde Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün görevleri arasında
“Uluslararası sözleşme ile koruma altına alınan, canlı türleri (flora, fauna) ile alanların
korunması konusunda tedbirler almak, ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak” ve
“Hayvanların korunmasına yönelik çalışmaları, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile
sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde yapmak, yaptırmak, bu konuda yürütülen
73
faaliyetleri desteklemek, denetlemek ve denetlenmesini sağlamak” yer almaktadır
(Anonim 2003b).
Söz konusu maddelerde işbirliğine gidilecek taraflar tanımlanmış olup ilgi gruplarıyla
birlikte çalışılması gerekliliği vurgulanmaktadır.
Ülkemizde katılım konusunda etkili olan diğer bir düzenleme 4982 Sayılı Bilgi Edinme
Hakkı Kanunudur (Anonim 2003c). Kanunun 1. Maddesinde, kanunun amacının
demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun
olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usullerin
düzenlemek olduğu ifade edilirken; 2. Maddesinde, kanunun kamu kurum ve kuruluşları
ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulama bulacağı
belirtilmektedir. Kanunun 4. Maddesinde ise bir taraftan, herkesin bilgi edinme hakkına
sahip olduğuna ilişin genel bir kural öngörülmekte, diğer taraftan Türkiye’de ikamet
eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişilerin isteyecekleri
bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi
çerçevesinde bu kanunun hükümlerinden yararlanacağı dile getirilmektedir. Kanunun 5.
maddesinde ise 4. maddede öngörülen düzenlemeyi pekiştirmek amacıyla, “Kurum ve
kuruluşlar, bu kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi
başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve
doğru sonuçlveırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.”
hükmü getirilerek bilgi edinme hakkını sağlam bir temele oturtmaya çalışmaktadır
(Güneş 2010).
Amacı; “demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık
ilkelerine uygun olarak kişilerin kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek”
olan bilgi edinme hakkı kanunu; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanmaktadır (Güneş 2010).
Bilgi edinme hakkı kanunu aktif katılımı içermemekte ve pasif katılımı teşvik etmekle
birlikte yasal anlamda atılan önemli bir adımdır.
74
Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmeliğin 8.
maddesi ile “Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası olarak teklif edilecek sahalar
için, İl Müdürlüğü tarafından oluşturulacak bir komisyon marifetiyle yerinde yapılan
inceleme sonucunda ön etüt raporu, alan üzerinde yetki ve sorumluluğu bulunan tüm
kurum ve kuruluşların uygun görüşü alınarak tanzim edilir ve alanın 1/25.000’lik
haritası ile birlikte Genel Müdürlüğe gönderilir” ifadesi yer almaktadır (Anonim 2004).
Yaban hayatı geliştirme sahalarının belirlenmesi sürecinde katılımcı bir yaklaşımın
izlenmesine olanak sunmaktadır.
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği merkezde ve yerelde sulak alanlar
komisyonlarının kurulmasını öngörerek katılımı en üst düzeyde tutmaya çaba
göstermektedir. Komisyonun çalışma usul ve esaları yönetmeliğin 33. Maddesinde
ayrıntılarıyla tanımlanmıştır. Komisyon sulak alanlarla ilgisi olabilecek tüm tarafların
temsilcilerinden oluşmaktadır. Ayrıca üniversite ve STK’larda bu komisyonda yer
almaktadırlar. Yine komisyon, gündemindeki konularda hazırlık yapmak amacıyla ilgili
kuruluşlardan oluşan bir çalışma grubu teşkil edebilme yetkisine sahiptir (Anonim
2005).
Sulak alanlara yönelik uygulamalarda yönetmelik ile birlikte "Ramsar Sözleşmesi Sulak
Alan Yönetim Planı Rehberi” kullanılmaktadır. Özellikle sulak alanların planlanması ve
yönetimi süreçlerinde ilgi gruplarının katılımı desteklenmektedir.
Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin 8. Maddesinde “…Bakanlık
tarafından başvuru dosyasındaki bilgiler dikkate alınarak, ilgili kurum ve kuruluş
temsilcileri, Bakanlık yetkilileri ile proje sahibi ve/veya temsilcilerinden oluşan bir
komisyon kurulur….” Bakanlık, gerekli gördüğü hallerde, projenin konusu, türü ve
proje için belirlenen yerin özelliklerini de dikkate alarak, üniversiteler, enstitüler,
araştırma ve uzman kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, birlikler, sivil toplum
örgütlerinden temsilcileri de komisyon toplantılarına üye olarak çağırabilir”
ifadelerine yer verilmektedir.
75
“Komisyonda kurum ve kuruluş temsilcisi olarak görev yapan üyelerin, yeterli
mesleki bilgi ve deneyime sahip olmaları ve temsil ettikleri kurum ve kuruluşlar
adına görüş vermeye yetkili kılınmış olmaları esastır” şartı aranmaktadır. Böylece
karar verme süreçlerine de katılımı desteklemekte ve öngörmektedir.
Yönetmeliği’nin halkın katılımı toplantısı başlığını taşıyan 9. maddesi ÇED raporunun
kapsamının belirlenmesi aşamasında halkın katılımına ayrıntılı bir şekilde yer
vermektedir. Yönetmeliğin 9. Maddesinde halkın katılımı ile ilgili olarak “ Komisyonun
Kapsam belirleme toplantısından önce, halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye
ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere proje sahibi tarafından projenin
gerçekleştirileceği yerde Bakanlık ile mugrupt sağlanarak belirlenen tarihte, halkın
katılımı toplantısı düzenlenir. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden önce proje
sahibi tarafından, halkı bilgilendirmek amacıyla anket, seminer vb. çalışmalar
yapılabilir”, “Toplantı yeri Valilik ve proje sahibi tarafından belirlenir ve Valilik
tarafından Bakanlığa bildirilir. Toplantı için projeden en çok etkilenmesi beklenen yöre
halkının kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir”, “Proje
sahibi, toplantı tarihini, saatini, yerini ve konusunu belirten bir ilanı ulusal düzeyde
yayımlanan bir gazete ile o yörede yayımlanan yerel bir gazetede toplantı tarihinden en
az üç gün önce yayınlatır”, “Toplantı İl Çevre ve Orman Müdürünün veya
görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığında yapılır. Toplantıda; halkın proje hakkında
bilgilendirilmesi, görüş ve önerilerinin alınması sağlanır. Başkan katılımcılardan
görüşlerini yazılı olarak vermelerini isteyebilir. Toplantı tutanağı, bir sureti Valilikte
kalmak üzere Bakanlığa gönderilir” ifadelerine yer verilmektedir (Anonim 2008f).
Çevresel Etki Değerlendirme Raporunun gerek hazırlık aşamasında ve gerekse süreçte
özellikle halkın bilgilendirilmesine özen gösterilmektedir. Yine faaliyetin başlangıcında
da gerekli izin belgeleri ve koşulları hakkında da Valilikler halkı bilgilendirmekle
yükümlüdür.
76
3.6.2 Ulusal politikalarda katılım
Türkiye’de doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunması, korunan alanların yönetimi ve
koruma faaliyetlerine ilgili tarafların katılımı konularında etkili kararlar ihtiva eden bazı
ulusal politika ve strateji dokümanları bulunmaktadır. Strateji dokümanları ilgili
kurumların korunan alanlara yönelik çalışmalarını yürütürken destekleyici ve
yönlendirici belgelerdir. Bu dokümanlar ve belgelerden doğrudan korunan alanlarla
ilgili olanlar;
- Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP-1998)
- Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı (UBSEP-2007)
- Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013)
- Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013)
- Türkiye Cumhuriyeti- AB Entegre Çevre Uyum Stratejisidir (2007–2023).
Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP-1998), kalkınmanın çevre konularıyla
bütünleştirilmesine yönelik somut girişimleri öneren bir belgedir. Eylem planında
katılım konusundaki boşluklar tanımlanmıştır. Strateji belgesi karar verme sürecinin
herhangi bir aşamasında kamusal katılımın kurumsallaşmamış ve katılımın önünde bir
dizi kısıtlamaların olduğu, katılım hakkını güvenceye almak için çeşitli hukuksal
düzenlemelerin yapıldığı ancak, hâlihazırda mevcut mevzuatın bilim adamlarının,
öğretmenlerin, devlet görevlilerinin ve öğrencilerin katılımını fiilen sınırlamakta
olduğunu belirtmiştir. Yine katılım ile ilgili olarak yurttaşların, kararların nasıl
alındığına ve sürece nasıl katılabileceklerine ilişkin bilgilerin de genellikle bulunmadığı
ve bunun da bir kısıt olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca hükümetlerin çevre
koşullarına, programlarına, politikalarına ve projelerine ilişkin olarak ürettikleri
bilgilere kolayca ulaşılamadığını da vurgulamaktadır.
UÇEP’de doğal kaynakların korunması ve yönetimine yönelik;
- Orman içinde ya da kenarında yaşayan köylülerin katılımlarının, eğitimlerinin,
haklarının ve kalkınma çabalarının desteklenmesi,
- Koruma alanlarının oluşturulması ve endemik türler için yönetim planlarının
geliştirilmesi
77
- İlgili kesimlerin hepsiyle (kuruluşlar, STK'lar, medya) işbirliğine girerek halkta
bilinç ve duyarlılığın yaratılması gibi eylemler tanımlanmıştır (Anonim 1998).
Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı (UBSEP-2007) Biyolojik Çeşitlilik
Sözleşmesi'nin uygulanmasına rehberlik etmek üzere hazırlanmıştır. Strateji ve eylem
planı Türkiye’deki biyolojik çeşitliliği kısaca tanımlamak ve değerlendirmek, üzerinde
genel bir anlaşmaya varılmış bir koruma stratejisi belirlemek ve Türkiye’de biyolojik
çeşitliliğin korunması hedeflerine ulaşılabilmesi için gerekli olan eylemleri önermektir.
Strateji ile “Tabiatın bir parçası olarak yaşayan, biyolojik çeşitliliğe değer veren,
doğanın yerine koyabileceğinden fazlasını tüketmeyen ve gelecek nesillere biyolojik
çeşitlilik açısından zengin bir doğa bırakan toplum oluşturmak” amaçlanmaktadır.
Stratejide biyolojik çeşitliliğinin durumu ve gidişatının daha iyi değerlendirilebilmesi
için araştırma sonuçlarının ve izleme programından elde edilen bilgilerin karar vericiler,
kullanıcılar ve diğer paydaşların kullanımına açılması hedeflerden birisi olarak
tanımlanmıştır (Anonim 2008g).
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013); Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel
alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği dönüşümleri ortaya koyan temel
politika dokümanıdır. Ulusal ölçekte genel politikaları belirleyen dokümanda doğal
kaynakların sürdürülebilir kullanımına yönelik tek bir politika belirlenmiştir. “Çevrenin
korunması ve üretim sürecinin olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların
sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve kuruluşlar arasındaki görev ve yetki
dağılımındaki belirsizliklerin yeterince giderilemediği” bir politika olarak
tanımlanmıştır (Anonim 2006a). Plan, korunan alanlar ve koruma faaliyetlerine katılım
konusunda doğrudan ilgili bir politika içermemektedir.
Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013) ile AB standartlarının
hayata geçirilmesi, ekonomik performansın korunması, demokrasi alanında daha ileri
noktalara ulaşılması ve etkili bir iletişim sağlanması, ilgili tüm kesimlerin katılımı ve
katkısını gözeten program ile; AB’ye tam üyelik perspektifi ile 2007- 2013 döneminde
Avrupa Birliği müktesebatına uyumun tamamlanması hedeflenmektedir (Anonim
2007e). Programda; 33 başlık yer almakta olup çevre 27. başlık olarak tanımlanmıştır.
78
Çevre başlığı altında doğrudan katılım konusunda bir yasal düzenleme yer almamakla
birlikte; değiştirilecek/çıkarılacak yasal düzenlemelerden bazıları korunan alanların
katılımcı yönetimi, planlanması ile bilgi edinmeye yönelik kararları ihtiva etmektedir.
Uyum programında değiştirilmesi ve/veya yeniden çıkarılması öngörülen mevzuattan
birisi; “Doğa ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” olarak deklere edilmiş, bu kanun
ile;
- Ülkemizin sahip olduğu doğal değerlerin, biyolojik çeşitliliğin ve gen
kaynaklarının korunması ile koruma kullanma dengesi gözetilerek belirli bir
plan dahilinde sürdürülebilir kullanımının sağlanması,
- Şimdiki ve gelecek kuşaklar için Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına
katkıda bulunulması,
- Biyolojik çeşitliliğinin korunması için alan belirleme kriterleri ve yönetim
sorumluluklarıyla birlikte biyolojik çeşitliliği koruma sisteminin oluşturulması,
- Eko-sistemler, türler ve yasam alanlarının ve bunların sunduğu hizmetlerin
sürekliliğinin sağlanması,
- Doğa ve biyolojik çeşitliliğin karakteristik özellikleri ve güzelliği ile
rekreasyonel değerlerinin sürekliliğinin sağlanması,
- Cansız doğal varlıklar ve doğal değerler, tarihi, kültürel değerleri ve ülke
peyzajının korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
AB’ye Uyum İçin Stratejik Çerçeve Belgesi (2007–2023): 2006 yılında Çevre ve
Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan strateji dokümanında; “ Mevcut doğa koruma
sisteminin güçlendirilmesi için AB Müktesebatına uyumun sağlanması” amacına
ulaşmak için tanımlanan hedeflerden birisi; Halkın bilgilendirilmesi ve
bilinçlendirilmesi ve karar verme mekanizmalarına etkin katılımını sağlamak olarak
belirlenmiştir. Konuya ilişkin olarak ise; “Korunan alanların idaresi ile ilgili olarak ilgi
grupları arasındaki iletişim, işbirliği ve bilgi akısı/paylaşımı gibi hususların ne şekilde
sağlanacağının belirlenmesi, etkin koordinasyonun sağlanması” bir strateji olarak
tanımlanmıştır (Anonim 2006b).
79
3.6.3 AB süreci ve katılım
AB sürecinde katılım ile ilgili uyumlaştırılacak ve mevcut mevzuata adapte edilebilecek
en önemli uygulama Bilgi Edinme Sözleşmesidir (Aarhus Convention). Aarhus
Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından düzenlenmiş
ve 30 Ekim 2001 tarihinde 16 ülkenin onay işlemlerini tamamlamasıyla yürürlüğe
girmiştir. Sözleşme “Çevre Konusundaki Bilgi ve Belgelere Erişim Özgürlüğü”ne
ilişkin Avrupa Birliği Direktifinden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Çevresel Konularda
Bilgiye Erişim, Çevresel Karar Verme Sürecine Halkın Katılımı ve Yargıya Başvuru
Sözleşmesi (Aarhus Sözleşmesi), ele aldığı konular bakımından uluslararası çevre
hukukunun gelişiminde yeni bir dönemi temsil etmektedir.
Aarhus Sözleşmesi çevresel bilgiye erişim hakkının yaratılmasında ilk uluslararası
araçtır. Sözleşme, her bir Avrupa Birliği üye ülkelerin kamu otoriteleri elinde bulunan,
kullanılmaya hazır temel kavram ve durumlara ilişkin çevresel bilgilerin ayrılmasını ve
bu bilgilere bedava ulaşımın sağlanmasını amaçlamaktadır. Bir diğer amacı ise, daha
geniş bir çevresel koruma sağlanması ve üye ülke hukuklarında bulunan eşitsizlik
yaratan farklılıkların ortadan kaldırılmasıdır.
Sözleşme, hem çevre hem de demokrasi için ileriye doğru büyük bir adım olarak
görülmekte ve çevre politikalarının alınması ve uygulanmasında halka tanınan haklarda
gelişme sağlayacağı düşünülmektedir (Alıca 2007).
Sözleşmenin amacı: Bugünkü ve gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşama
hakkının korunması bakımından, Avrupa Birliğine taraf ülkelerin, sözleşmenin
hükümlerine uygun olarak, çevresel konularda bilgiye erişim, karar alma sürecine halkın
katılımı ve yargıya başvuru hakkını garanti altına almalarını sağlamaktır.
Sözleşmede ilgililer ve tarafların tanımları yapılmış, bilgiye erişim, çevreyle ilgili
bilgiden nelerin anlaşılması gerektiği açık açık ele alınmıştır.
80
Sözleşmede halkın karar alma sürecine katılımının nasıl sağlanacağına yönelik kararlara
da yer vermiştir. Belirli faaliyetler hakkındaki kararlara halk katılımına ilişkin bazı
hükümler aşağıda verilmiştir.
- Taraflar, Sözleşmenin ekinde yer alan planlama aşamasındaki faaliyetlere izin
verme sürecinde halkın katılımını sağlayacak prosedürü oluşturma ve kararda
halkın katılımı sonucunu dikkate almakla yükümlüdür.
- Ulusal mevzuatta hükme bağlanması durumunda, taraflar bu prosedürü ulusal
güvenlik amaçlarına hizmet eden planlanan faaliyetlere uygulamamaya karar
verebilirler.
- “Katılım hakkının kullanılmasında da vatandaşlık, milliyet ve ikametgah ayırımı
yapılmayacaktır. Faaliyetten etkilenen ya da etkilenme ihtimali bulunanlar bu
haktan yaralanabileceklerdir” hükümleriyle belirlenmiştir.
Sözleşme çevre ile ilgili plan, program ve politikalara halkın katılımına yönelik
aşağıda belirlenen hükümleri de içermektedir.
- Taraf ülkeler, şeffaf ve eşitlikçi bir çerçeve içinde, çevre ile ilgili planların ve
programların hazırlanması sırasında, halkın katılımın sağlanması için uygun
düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür.
- Katılımda bulunacak halkın, bu sözleşmenin amaçları dikkate alınarak ilgili
kamu otoritesi tarafından belirlenmesi öngörülmektedir.
- Çevre ile ilgili politikaların hazırlanmasında bakımından ise, uygun olduğu
dereceye kadar, halkın katılımına imkan sağlamak üzere, çaba sarfetmelidir.
Sözleşmenin 3. Maddesi: İdari düzenlemelerin ve/veya genel olarak uygulanabilir
yasal olarak bağlayıcı araçların hazırlanması sırasında halkın katılımını:
- Taraflar, uygun bir aşamada çevre üzerinde önemli etkiye sahip olabilecek
81
düzenlemelerin kamu otoriteleri tarafından hazırlanması sırasında etkin bir halk
katılımını sağlamak üzere çaba harcamakla yükümlü kılınmıştır.
- Taraf ülkeler bu amaçla, etkin bir katılım için zaman belirlemeli, düzenlemeler
taslak halde iken yayınlanmalı ya da diğer bir şekilde halk tarafından erişilebilir
kılınmalı ve halka doğrudan ya da danışmanlık kuruluşları aracılığı ile yorum
yapma fırsatı verilmelidir.
- Ayrıca katılımın sonuçları mümkün olduğu kadar dikkate alınmalıdır şeklinde
belirlenmiştir (Alıca 2007).
Çevreyle ilgili konulardaki plan ve programlara katılımı öngören Katılım Direktifi de
çevre ile ilgili plan ve programlara halkın katılımını ele alan genel bir düzenlemedir. Bu
yönerge, belirli plan ve programların oluşturulma sürecine halkın erken bir aşamada ve
etkin olarak katılımını öngörmektedir. Bunun haricinde, uygun bir şekilde
bilgilendirilmiş halkın görüşlerini açıklaması için imkânların oluşturulması ve ilgili plan
ve programların nihai şekline ilişkin kararlar verilirken halkın görüşlerinin göz önünde
bulundurulmasını öngörmektedir.
Direktifin amacı: Arhus Sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin uygulanmasını
desteklemekle birlikte özellikle:
- Çevre ile ilgili nihai planların ve programların tasarlanması ile ilgili çalışmalara
halkın katılımını sağlamak,
- 85/337/EEC and 96/61/EC Konsey Direktifi kapsamında adalete erişim şartlarını
sağlamak ve halkın katılımını artırmaktır (Anonymous 2003).
İlgili plan ve programlara halkın katılımını sağlamak amacıyla Üye Devletlerin
yapmaları gerekenler aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
- Halk, planlar, programlar veya ilgili programların yenilenmesi veya gözden
geçirilmesi gibi çalışmalara yönelik her türlü gelişmeler hakkında gerek ilan
yoluyla veya gerekse elektronik medya gibi diğer uygun araçlarla
82
bilgilendirililir. Ayrıca bilgilendirmenin yanı sıra halkın karar verme sürecine
katılım hakkı ve yetkili otoriteye yorumlar veya sorular yöneltme durumlarına
da fırsatlar sunulur.
- Plan ve programlar hakkında kararlar alınmadan önce bütün kararlar halka açılır,
halkın fikirleri ve yorumları alınmak üzere onlara yetki verilir.
- Halk tarafından yapılan yorumlar nihai kararların alınmasında dikkate alınır.
- Halk tarafından beyan edilen yorumlar ve fikirler dikkatle gözden geçirilir,
yetkili makam tarafından alınan nihai kararlar, sonuçları ve son durum hakkında
halka bilgi verilir (Anonymous 2003).
83
4. MATERYAL VE YÖNTEM
4.1 Materyal
Araştırma, Kayseri İli Develi kapalı havzasında yer alan ve toplam alanı 24.523 ha. olan
Sultan Sazlığı Milli Parkında yürütülmüştür. Araştırma ile ilgili çalışmalar milli parkın
çevresinde yer alan Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçeleri ile Sindelhöyük kasabası ve
Çayırözü, Soysallı, Yenihayat, Senirköy, Musahacılı, Ovaçiftlik, Yeşilova ve Kuşçu
köylerinde gerçekleştirilmiştir.
Şekil 4.1 Araştırma alanının genel konumu
Araştırmada:
• Alan ile ilgili 2000–2008 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB)
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) tarafından
yürütülmüş olan GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi
kapsamında Sultan Sazlığı Milli Parkı (SSMP) için hazırlanan raporlar ve
fotoğraflar,
84
• Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü
tarafından 1993 yılında hazırlattırılan Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı
Master Planı,
• ÇOB, DKMPGM tarafından hazırlanan SSMP Uzun Devreli Gelişme Planı ve
Yönetim Planı,
• Araştırma konusu ile ilgili literatür. Alan ile ilgili daha önce farklı kurum ve
kuruluşlar tarafından hazırlanmış çalışmalar, araştırmalar ile üniversitelerde
yapılmış yüksek lisans ve doktora tezleri,
• SSMP ve çevresindeki ilgi gruplarıyla yapılan yüz yüze görüşmeler sonucu
ulaşılan veriler, anket formları ve yarı yapılandırılmış soru formları,
• Korunan alanlarda katılım sürecinin mevcut durumunu değerlendirmeye yönelik
olarak DKMPGM, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı (ÖÇKKB), STK’lar
ve üniversitelerin temsilcilerine uygulanan anketler ve yüz yüze görüşme
formları,
• “Türkiye'de Korunan Alan Çalışmalarındaki Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli
Parkı Örneğinde Değerlendirilmesi Projesi –TÜBİTAK-ÇAYDAG- Proje
No:108Y043” kapsamında yapılan arazi çalışma raporları, toplantı çıktıları,
• 108Y043 Nolu TÜBİTAK Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Milli Parklarda
Katılımcılığın Değerlendirilmesi” konulu toplantı sonrası hazırlanan rapor,
• Arazi gezileri sırasında çekilen fotoğraflar ve arazi inceleme raporları,
• Alanın koruma statülerini gösteren ÇOB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı (KTB)
arşiv belgeleri,
• GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında
Kayseri Sultan Sazlığı Proje Uygulama Birimi tarafından üretilen 1:25.000
ölçekli arazi mülkiyet durumu, kullanım hakkı ve milli parkın bölgeleme
haritaları,
• Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) elde edilen çalışma alanındaki tüm
yerleşimler için 2010 Dönemi-Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçları,
• Anketlerin hazırlığı ve şekillendirilmesi işlemlerinin tamamlanmasında TÜİK
tarafından hazırlanan “Modüler Eğitim Programları” na ilişkin raporlar,
85
• ÇOB tarafından yürütülen “Yıldız Dağlarında Biyolojik Çeşitliliğin Korunması
ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanan katılımcı
planlama ve katılım için süreç tasarımı raporları,
• Anketler ile elde edilen verilerin bilgisayar ortamına aktarılmasında Office
Excel, verilerin analiz edilmesinde SPSS 15 (Sosyal Bilimlerde Veri Analizi
Programı) yardımcı materyal olarak kullanılmıştır.
4.2 Yöntem
Korunan alanlarda katılımın önemini ortaya koyabilmek, katılımcı süreçleri
değerlendirebilmek ve katılımın etkinliğini ölçebilmek amacıyla çeşitli yöntemler
incelenmiş ve bunlara Literatür Özeti bölümünde değinilmiştir. Korunan alanlar ve
katılım ilişkisini tanımlama ve katılımın boyutlarını belirlemede Drijver (1990)
tarafından ortaya konmuş olan “gelişmekte olan ülkelerde çevresel projelere ilgi
gruplarının katılımı çalışması” ile Çelem ve Karadeniz (1998) tarafından hazırlanan
“doğal kaynakların korunmasında halkın katılımının değerlendirilmesi” çalışması
yönlendirici olmuştur. Bunun yanı sıra katılımın etkisinin değerlendirilmesinde
kullanılan göstergeler için Brody (2003) temel alınmıştır.
Araştırmanın genel akış şeması şekil 4.2’de verilmiştir. Akış şemasında da görüldüğü
üzere çalışma dört aşamada geçekleştirilmiştir.
• I. Aşama: Türkiye’de korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaları ortaya
koymak amacıyla “SWOT analizi” ve “mevcut durum analizi” nin yapılması,
• II. Aşama: Korunan alanlarda katılımcılığın değerlendirilmesi amacıyla
“göstergelerin belirlenmesi”,
• III. Aşama: II. aşamada elde edilen göstergelerden yararlanarak Sultan Sazlığı
Milli Parkında “katılımın değerlendirilmesi” ve “katılımın etkinliğinin
ölçülmesi” ve
86
• IV. Aşama: Türkiye’de korunan alan uygulamalarında yararlanmak ve korunan
alan yönetici ve uygulayıcılarının kullanımına sunmak üzere “katılım ile ilgili
yaklaşımların” geliştirilmesini içermektedir.
Her bir aşamada yapılan çalışmalar aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
87
Şekil 4.2 Çalışma akış şeması
• Araştırma Konusu ve Araştırma Alanı ile İlgili Literatür Çalışması, Konu ile İlgili Uzman Kişi ve Kuruluşların Çalışmaları
Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamaların Ortaya Konması
Göstergelerin Belirlenmesi
Korunan Alanların Belirleme, Planlama ve Yönetimi Süreçleri İçin “Katılım ile İlgili Yaklaşımların” Geliştirilmesi
SONUÇ ve ÖNERİLER
Toplantılar Görüşmeler Anketler
Karar Gücü Boyutu İle İlgili Göstergeler
Yön Boyutu İle İlgili Göstergeler
Motivasyon Boyutu İle İlgili Göstergeler
Anketler Yüz yüze görüşmeler-Toplantılar Arazi Çalışması
Anketler Görüşmeler Toplantılar
III. AŞAMA
II. AŞAMA
I. AŞAMA
IV. AŞAMA
Literatür
SWOT Analizi Mevcut Durum Analizi
Anova Analizi Çapraz Sorgulama Frekans Analizi
Fonksiyonel Boyut İle İlgili Göstergeler
Sosyal Boyut İle İlgili Göstergeler
Memnuniyet Boyutu İle İlgili Göstergeler
Sultan Sazlığı Milli Parkında Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi
Sosyal Boyutun Ölçülmesi
Fonksiyonel Boyutun Ölçülmesi
Karar Gücü Boyutunun Ölçülmesi
Yönü Boyutunun Ölçülmesi
Motivasyon Boyutunun Ölçülmesi
Memnuniyet Boyutunun Ölçülmesi
88
4.2.1 Korunan alanlarda katılım ile ilgili uygulamaların ortaya konması
Bu aşamada “SWOT analizi” ve “mevcut durum analizi” yapılarak Türkiye’de korunan
alanların katılım açısından durumu irdelenmiştir. Bu analizler için anketler, yüz yüze ve
derinlemesine görüşmeler, odak grup toplantıları gibi araçlar kullanılmıştır.
Mevcut durum öncelikle 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında ilan edilen,
planlanan ve yönetilen korunan alanlar için irdelenmiştir. Ancak ulusal ve uluslar arası
öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri de farklı koruma statüleri
arasında karşılaştırma yapmayı sağlamak amacıyla değerlendirmeye alınmıştır.
Bu aşamada DKMPGM merkez ve taşra birim temsilcileri, araştırma konusuyla
doğrudan ilgili uzmanlar ve STK temsilcilerinin görüşleri toplantı yapılarak ve anket
uygulanarak alınmıştır.
Sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki mevcut durumu irdelemek için sulak
alanlar ile ilgili birimde çalışanlar ile ÖÇKKB çalışanlarının görüşleri ise sadece anket
uygulanarak alınmıştır.
Analizlerin yapılmasında kullanılan araçlar ve bu araçlara ilişkin detaylı bilgi aşağıda
verilmiştir.
ANKETLER: Mevcut durum analizinin yapılması ve uygulamaların ortaya konmasını
sağlamak için kullanılmıştır. Yöntem akış şemasının I. aşamasında uygulanan anket
formu ile korunan alanların belirleme, planlama ve yönetim süreçlerinde ilgi grubu
katılımına yönelik çalışmaları ortaya koymak, mevcut durum değerlendirmesini yapmak
ve konu hakkında önerileri almak amaçlanmıştır.
89
Anket formu 35 soru setinden oluşmuş ve açık uçlu, kapalı uçlu ve çoktan seçmeli
soruları içermiş, “karma bir tasarım formu” ile geliştirilmiştir (Anonim 2008d). Bu
aşamada kullanılan anket formu EK 1’de verilmiştir.
Anketin soruları:
• Mevzuat: Mevzuatın korunan alan yönetimine ilgi gruplarının katılımını içerip
içermediği,
• Politika; Korunan alanlardan sorumlu birimlerin-kurumların ulusal bazda ilgi
gruplarının katılımı ile ilgili yazılı bir politikasının olup olmadığı, var ise
politika hakkında kurum çalışanlarının bilgi düzeyi,
• Belirleme: Aday korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına
ilişkin mekanizmaların neler olduğu,
• Planlama: Kurumların yönetim planlarının hazırlığı sürecine ilgi gruplarının
katılımını nasıl ve hangi mekanizmaları kullanarak sağladığı,
• Uygulama: Korunan alanların yönetiminde ilgi gruplarının uygulama sürecine
katılımına ilişkin izlenen süreç ve nasıl katılım sağlandığı, ne gibi
sorumluluklar verildiği gibi konuları kapsamıştır.
Hazırlanan anket ön-test uygulamasına tabi tutulmuş, ön-test “nitel teknikler”
kullanılarak uygulanmıştır (Anonim 2008e). Bu aşamada anket sonuçlarını kullanacak
kişilerin görüşleri alınmış, konu hakkında yeterince bilgi sahibi kişilerle sesli düşünme
oturumları (odak grup tartışmaları) yapılmış, soru kâğıdında yer alacak konular ile anket
formunun anlatım biçimi belirlenmiş, soruları yanıtlayacak kişilerin bilgi düzeyleri göz
önüne alınarak sorular yeniden şekillendirilmiştir.
Anketlerin hazırlığı ve uygulanmasında aşağıdaki süreç izlenmiştir.
• Hedef kitlenin belirlenmesi
• Coğrafik kapsamın tanımlanması
• Örnekleme yönteminin seçilmesi
90
• Örnek hacminin belirlenmesi
• İkame uygulama durumunun ortaya konması
• Referans Döneminin belirlenmesi
• Veri derleme yönteminin belirlenmesi
• Uygulama zamanına karar verilmesi
• Cevapsızlık durumu ve cevapsızlıkların nedenlerine göre dağılımının yapılması
• Verilerin analizi ve işlenmesi (Anonim 2008e).
Mevcut durumun belirlenmesi amacıyla hazırlanan nihai anket için 3 farklı hedef grubu
tanımlanmıştır. Bunlar:
• ÇOB DKMPGM’nde en az 5 yıl görev almış idari ve teknik personel ile alan
deneyimine sahip, halen uygulamalarda aktif olarak görev alan korunan alan
çalışanları ile milli parklar konusunda çalışmalarda bulunan STK ve üniversite
temsilcileri,
• Sulak alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetiminden sorumlu ve en az 5
yıl bu alanlarla ilgili birimlerde görev alan kurum temsilcileri,
• Özel çevre koruma bölgelerinin belirlenmesi, planlanması ve yönetiminden
sorumlu ve en az 5 yıl bu alanlarla ilgili birimlerde görev alan kurum
temsilcileridir.
Araştırmada, örneklemi seçen kişinin kararlarına göre seçilmesi ile uygulanan karar
örneklemesi yöntemi kullanılmıştır. Uygulamalar “gruplı karar örneklemesi
yöntemi” ile gerçekleştirilmiştir. Çünkü bu yöntem ile:
i. kitleyi temsil ettiği varsayılan,
ii. bilgi toplama maliyetini azaltan,
iii. cevapsızlıklara yol açmayacak birimler seçilir (Anonim 2008e).
91
Bu aşamada “gruplı karar örneklemesi yöntemi” ile belirlenen 50 kişiye anketler
uygulanmıştır. 50 büyüklüğündeki örnek hacmi beş grupya ayrılmıştır. Bu gruplar ve
dağılımı çizelge 4.1’de verilmiştir.
Çizelge 4.1 Araştırmada kullanılan anket formlarının uygulama birimleri, örnek hacmi ve örnekleme birimi grupları seçim kriterleri
Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup
Örnek Hacmi
Örnekleme birimi grupları seçim kriterleri
Birinci grup (karar vericiler)
5 DKMPGM bünyesinde ve Milli Parklar Dairesi Başkanlığında milli parkların belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az 5 yıl çalışmış olmak (merkez ve uygulama birimleri dahil) Korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçler ile ilgili konulara hâkim olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak,
İkinci grup (Teknik personel)
20
Üçüncü grup (korunan alanlar konusunda alan deneyimi olanlar, korunan alanlar konusunda çalışmalarda bulunan üniversite ve STK temsilcileri)
10 Korunan alanlarla ilgili konularda çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçlerini takip ediyor ve bu süreçlere hâkim olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak,
Dördüncü grup (sulak alan belirleme ve planlama sürecinde yer alan teknik personel)
5 DKMPGM Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Sulak Alanlar Şube Müdürlüğünde çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Sulak alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az üç yıl çalışmış olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak
Beşinci grup (Özel Çevre Koruma Alanlarının belirlenmesi ve planlanması sürecinde yer alan teknik personel)
10 Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığında çalışmış ve/veya çalışıyor olmak, Özel çevre koruma bölgelerinin belirlenmesi, planlanması ve yönetimine ilişkin süreçlerde en az beş yıl çalışmış olmak, Ulusal ve uluslar arası düzeyde korunan alanlarla ilgili çalışmaları takip ediyor olmak
Araştırma kapsamında örnek hacminin belirlenmesinde oransal bir ayrıma gidilmemiş,
karar örneklemesi yöntemine göre araştırmacı tafından belirlenen kriterleri
karşılayacaklar arasından öngörülen sayı örnek hacmi olarak kabul edilmiştir.
Anketin uygulanmasında “karma (klasik yüzyüze görüşme yöntemi ve web uygulaması
tarzında olmak üzere) veri derleme yöntemi” kullanılmıştır. Anketlerden 40 tanesi
araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile ancak ikame durumu dikkate
alınarak 10 tanesi web uygulaması ile gerçekleştirilmiştir.
92
Öncelikle anket formlarının veri girişi Office Excel ortamında yapılmış, veri analizi ve
raporlama çalışmaları ise SPSS 15 (Sosyal Bilimler Veri Analizi Programı) ile
gerçekleştirilmiştir.
YÜZ YÜZE DERİNLEMESİNE GÖRÜŞMELER: Korunan alanlarda katılım ile
ilgili uygulamaların ortaya konmasında kullanılan araçlardan birisi de yüz yüze
derinlemesine görüşmeler olmuştur. Yüz yüze görüşmelerde ilgili uzmanlar ile
araştırma amacına yönelik detaylı değerlendirmelerin yapılması, anketlere
yansıtılamayan konuların ayrıntılı irdelenmesi ve örneklerle karşılaştırmaların yapılması
amaçlanmıştır. Yüz yüze derinlemesine görüşmeler birinci aşamadaki anketlerin
uygulandığı örnekleme birimlerinin tümü ile yapılmıştır. Bu görüşmeler ile:
• Özellikle merkezi düzeyde çalışmalarda bulunan ve karar verici-politika yapıcı
düzeydekilerin konuya yaklaşımları, mevcut uygulamaları ve öngörüleri
belirlenmiş,
• Mevcut uygulamalarda katılımcılığa ilişkin yapılan çalışmalar ve uygulamalar
örneklendirilmiş,
• Ulusal politika dokümanları ve mevzuatta korunan alanlar ve koruma
çalışmalarında katılım ve katılımcı yaklaşım konuları ortaya konulmuştur.
TOPLANTILAR VE ÇALIŞTAY: Mevcut durumun ortaya konulmasında birinci
aşamada özellikle aynı alanda çalışan birimlerin temsilcileri ile toplantılar, konu
uzmanları ile de bir çalıştay gerçekleştirilmiştir. Toplantılar ve çalıştay ile korunan
alanlarla ilgili tüm tarafları temsil edecek katılımcılarla mevcut uygulamaların
değerlendirilmesi ve katılımcıların korunan alan uygulamalarındaki katılım ve katılımcı
yaklaşımlara yönelik olması gereken durum hakkında görüşlerinin alınması
amaçlanmıştır. Çalıştay ve toplantı ile SWOT Analizinin ilgili uzmanlar ve taraflarla
birlikte yapılmasına odaklanılmıştır.
Toplantıların ve çalıştaya katılanların belirlenmesinde özellikle araştırma konusu ile ilgili
olmak, araştırma konusu ile ilgili alanlarda çalışıyor veya çalışmış olmak, konu ile ilgili
93
ulusal ve uluslar arası gelişmeleri takip ediyor olmak gibi kriterler dikkate alınmıştır. Bu
kriterler çerçevesinde toplantılara katılanları genellikle korunan alanlarda çalışan
birimlerin temsilcileri, çalıştaya katılanların ise korunan alanlarda çalışanlar, ulusal
STK’lar ve üniversitelerin temsilcileri oluşturmuştur. Çalıştay 50 kişinin katılımıyla üç
kolaylaştırıcı eşliğinde gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar kolaylaştırıcılar eşliğinde üç
gruba ayrılmış ve beyin fırtınası tekniği ile:
• İlgi Grubu Listesi (Belirleme, Planlama, Yönetim ve izleme süreçleri için ayrı
ayrı), ilgi gruplarının katılımında kullanılan yöntemler ve araçlar
• SWOT Analizi (korunan alanların katılım konusundaki güçlü yanları, zayıf
yanları, fırsatlar ve tehditler)
• Katılımda kısıtlar-sınırlar listesi (yasal, idari, kapasite, finans vb.),
• Katılımın etkisini ölçmek ve katılımı değerlendirmek için öneri göstergeler
tartışılmıştır.
4.2.2 Katılım göstergelerinin belirlenmesi
Bu aşamada korunan alanlarda katılımın etkisinin değerlendirilmesi ve ölçülmesi
amaçlanmıştır. Öncelikle daha önce uygulanan yöntemlerin araştırılması ve en etkin
değerlendirme yönteminin ne olabileceğine yönelik çalışmalar irdelenmiştir.
Sürdürülebilirliğin ölçülmesi, biyolojik çeşitliliğin izlenmesi gibi konular da dahil
olmak üzere pek çok uygulamada ölçme ve değerlendirmenin yapılmasında konunun
amacına uygun olarak belirlenecek göstergelerin etkili bir araç olduğu ortaya
konmuştur. Çünkü göstergeler, yapılan çalışmaların sonuçlarını, amacını, hedeflerini ve
başarısını ölçülebilir terimlerle tanımlanmakta, faaliyetlerin arasında neden-sonuç
ilişkisi kurmadan, performans ölçüsü olarak hedeflerin ve faaliyetlerin başarılı bir
biçimde yerine getirilmesinin nasıl izleneceğini göstermektedir (www.stgm.org.tr.,
2009b).
Bu yaklaşımla SSMP’da katılımın etkisinin değerlendirilmesi ve başarı düzeyinin
ölçülmesi için “göstergelerin kullanımı yaklaşımı” benimsenmiş ve araştırma konusu
94
ile ilgili göstergeler belirlenmiştir. Göstergelerin belirlenmesinde “nicel ve nitel veri
derleme teknikleri” bir arada kullanılmış, “anket-puanlama cetveli” bu aşamada
kullanılan en önemli araç olumuştur.
Nicel veri derlememe tekniği olarak:
• yüz yüze görüşmeler,
• bilgisayar destekli kişisel görüşmeler,
• internet üzerinden veri derleme,
Nitel veri toplama tekniğinde ise:
• odak grup tartışmaları,
• derinlemesine görüşmeler ve
• gözlemlerden yararlanılmıştır.
Araştırmada kullanılacak göstergeler listesinin oluşturulmasında herhangi bir kiter
gözetilmeksizin;
• Daha önce yapılan araştırma sonuçlarından,
• Birinci aşamada tanımlanan örnekleme birimi için uygulanan anketlerin
sonuçlarından,
• Sultan Sazlığı Milli Parkına yapılan arazi çalışmaları süresince ilgi grupları ile
yapılan görüşmeler ve toplantılar sonucunda elde edilen verilerden,
• 50 kişinin katılımı ile yapılan çalıştaydaki grup çalışmaları sonucunda ulaşılan
göstergeler listesinden yararlanılmıştır.
Ancak taslak listenin gruplandırılmasında Drijver (1990) tarafından “gelişmekte olan
ülkelerde çevresel projelere katılım” ile ilgili yapılan araştırmada kullanılan “analitik
araç olarak katılımcılığın beş boyutun” dan yararlanılmıştır. Belirlenen öneri göstergeler
listesi, Drijver (1990) tarafından tanımlanan katılımın beş boyut ve araştırmacı
tarafından önerilen katılımın memnuniyet boyutu dikkate alınarak gruplandırılmıştır.
95
Başlangıçta araştırma kapsamında katılımın değerlendirilmesinde kullanılmak üzere
toplam 110 gösterge tanımlanmıştır. Ancak gruplandırma öncesinde göstergelerin
ölçülebilir, anlaşılır, tanımı net ve konuya odaklı olmasına dikkate edilmiş ve katılımın
altı boyutu da gözetilerek yapılan listeleme sonucunda bu sayı 30 olarak belirlenmiştir.
Gruplandırılan göstergelerin araştırmada kullanılabilmesi için değerlendirilmesi
gerekmektedir. Bu amaçla “çok ölçütlü değerlendirme” yöntemi kullanılmıştır. Çok
ölçütlü değerlendirme yöntemi, birçok farklı kriterin aynı anda değerlendirildiği,
değerlendirme sonucunda hedeflenen duruma ulaşmada en uygun ve en doğru kararların
belirlenmesine yardımcı bir yöntemdir (Gürer 2009). Göstergelerin ve kriterlerin
belirlenmesinde üç ana çok ölçütlü karar verme yöntemi vardır. Bunlar;
• İkili karşılaştırma,
• Sıralama ve
• Derecelendirme yöntemleridir (Gürer 2009).
Birinci yöntemde basit bir değerlendirme ile her bir çift göstergenin birbirine göre
göreceli önemi belirlenir. İkinci yöntemde göstergelerin birbirleri ile karşılaştırılması
söz konusu değildir. Bu yöntemde göstergeler önem sırasına göre sıralanır. Üçüncü
yöntemde ise sıralamaya ek olarak her göstergeye belirli bir ağırlık verilir (Gürer 2009).
Araştırmada göstergelerin değerlendirilmesi için çok ölçütlü değerlendirme yöntemi
“sıralama” olarak belirlenmiştir. Altı grup altında toplanan göstergeler doğa koruma ve
korunan alanlar konusunda uzman olan ve çalışmalarda bulunan ulusal STK,
üniversitelerin temsilcileri ile DKMPGM çalışanları tarafından sıralandırılmıştır.
Katılımın altı boyutuna göre gruplandırılan ve sıralama yöntemi ile nihai hale getirilen
göstergeler listesi EK 2’de verilmiştir. Katılımın boyutları arasında karşılaştırma
yapabilmek amacıyla göstergeler araştırmada kullanılan katılımın her boyutu için eşit
sayıda belirlenmiştir (5’er adet).
96
4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi
SSMP’da katılımın değerlendirilmesi ve etkisinin ölçülmesi için yöntem akış şemasının
ikinci aşamasında tanımlanan “göstergeler” ‘den yararlanılmıştır. İkinci aşamada elde
edilen göstergeler, üçüncü aşamada kullanılan yarı yapılandırılmış soru formu, yüz yüze
görüşmeler ve anket gibi araçlarla birlikte kullanılmıştır. Ankette yer alan sorular
tanımlanan her bir göstergenin ölçülmesine katkı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Göstergelere karşılık gelen sorular için 3’lü ve 5’li Likert Skalası uygulanmıştır.
Şekil 4.2’deki yönteme ilişkin akış şemasının üçüncü aşamasını oluşturan bu bölümde
iki farklı hedef grubu ile Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın etkisi ölçülmüş ve
değerlendirilmiştir. Birinci hedef grup, proje kapsamında projenin faaliyetlerinin
yürütülmesinden sorumlu teknik personel, ikinci grup ise çalışmalara dahil olan ilgi
gruplarıdır.
Öncelikle, GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesinin Sultan
Sazlığı Milli Parkı’ndaki uygulamalarından sorumlu olan ve halen aynı alanda teknik ve
idari kadrolarda görevli 3 teknik personele yarı yapılandırılmış soru formu
uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış soru formunun içeriğini:
• proje süresince özellikle ilgi grupları ile yaşanan sorunlar,
• hem ekip ve hem de ilgi grupları açısından görülen eksiklikler,
• süreçte kullanılan mekanizmalar ile yöntem ve araçlar,
• süreçte gözlemlenen değişimler ve ilgi grupları ile ortak yürütülen çalışmalar ile
bu çalışmaların sonuçları ve
• başarının sürdürülebilirliği için nelerin yapıldığına dair sorular oluşturmuştur.
Ayrıca;
• Proje öncesindeki durum ile sonrasındaki durum arasında ne gibi farkların
gözlendiği,
97
• bu farklılığın nasıl ölçüldüğüne yönelik gelişmeler ve
• proje ekibinin kendilerinin böyle bir süreç içinde olmalarından duydukları
memnuniyet düzeyi de bu grupla değerlendirilmiştir.
Bu aşamada Sultan Sazlığı Milli Parkında görevli proje ekibine uygulanan yarı
yapılandırılmış soru formu “açık uçlu sorular” la hazırlanmıştır (Anonim 2008e). Bu
örnekleme birimine uygulanan yarı yapılandırılmış soru formu EK 3’te verilmiştir.
İkinci hedef grubu 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlayan ve alan ile
doğrudan ilgili olanlar oluşturmuştur. Bu grubu:
• Kamu kurum ve kuruluş temsilcileri,
• Yerel sivil toplum kuruluş temsilcileri ve
• Yöre halkı temsilcileri ile
• Proje alanında yer alan yerleşim birimlerini temsilen muhtarlar temsil etmiştir.
Grup üç grup olarak değerlendirilmiştir. Anketler farklı üç grupyı temsilen 40 kişiye
uygulanmıştır (Çizelge 4.2).
Çizelge 4.2 SSMP uygulanan anket formunun temsil ettiği gruplar, örnek hacmi büyüklüğü ve grupların seçim kriterleri
Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup
Örnek Hacmi
Örnekleme birimi grupları seçim kriterleri
Birinci grup (kamu kurum ve kuruluşları
10 Sultansazlığı Milli Parkında yetki ve sorunluluğunun bulunması, Projenin uygulandığı 2000–2008 yılları arasında proje çalışmalarına katılım sağlamış olunması,
İkinci grup (yerel sivil toplum kuruluşları)
5 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlanmış olunması, Proje alanında veya yakın çevresinde faaliyet gösteriyor olunması
Üçüncü grup (Yöre halkı-muhtarlar)
25 Proje alanında ikamet ediyor olunması, 2000–2008 yılları arasında projeye katılım sağlanmış olunması,
Anket formu: açık uçlu, kapalı uçlu ve çoktan seçmeli soruları içermiş, karma bir
tasarım formu ile geliştirilmiştir (Anonim 2008e). Burada anket çalışması karar
98
örneklemesi yöntemiyle belirlenen ilgi gruplarına uygulanmıştır (Anonim 2008e). Bu
örnekleme birimine uygulanan anket, EK 4’te verilmiştir.
Anketin soruları, katılımın ölçülmesini ve sonrasında yapılacak değerlendirmeyi
yönlendirmesi açısından; katılımın soyal boyutu, katılımın fonksiyonel boyutu,
katılımın karar verme gücü boyutu, katılımın yönü boyutu, katılımın motivasyon boyutu
ve katılımın memnuniyet boyutu dikkate alınarak geliştirilmiştir (Drijver 1990).
- Katılımın sosyal boyutu ile, çalışmalara, toplantılara ve faaliyetlere farklı pek çok
grupların katılması, farklı grupların temsil edilmesi, çalışmayla doğrudan ilgili
birincil ilgi gruplarının süreçlerde yer alması, hedef ilgi gruplarının dahil olması,
- Katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu ile: Çalışmanın her faaliyetinin ilgi grupları
tarafından biliniyor olması ve her aşamasına katılım sağlanması hususu
önemsenmiş, kimin katılacağına değil katılımın içeriğine odaklanılmış ayrıca
katılımcıların pek çok faaliyete katılımı ile birlikte bu faaliyetlerin önemi
konusunda farkındalık düzeyi,
- Katılımın karar gücü boyutunda: katılımcıların kendi görüşlerini çalışmanın
kendi görüşü olarak yansıtmalarını sağlayabilmeleri, karar vermede etkin olma
durumları, pasif katılımcıdan ziyade etkin katılım durumları,
- Katılımın yönü boyutunda: yapılan çalışmalara yönelik olumlu-olumsuz görüşler,
katılımcıların istekliliği ve/veya direnç göstermesi durumu,
- Katılımcıların motivasyonu ile: katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğini
artırmak için nelerin yapılabileceği (çalışmaların sağlayacağı finansal olanaklar,
çalışma gezileri, benzer saha ziyaretleri, ulaşım imkanları, promosyonel
materyaller vb. ile öğrenme isteği ve bunun desteklenmesi, materyal temini vb.),
- Katılımcıların memnuniyeti boyutu ile: katılımcıların çalışmalar içinde
bulunmaktan hoşnut olup olmadıkları, sonuçlarının yansımasından ve kendilerine
kattığı faydalar da dahil süreç ve sonuçtan duyulan memnuniyet oranının
99
belirlenmesine yönelik soruları kapsamıştır. Anket yukarıda tanımlanan içerikte
35 sorudan oluşturulmuştur.
Hazırlanan anket ön-test uygulamasına tabi tutulmuş, ön-test “nitel teknikler”
kullanılarak uygulanmıştır (Anonim 2008e). Ön test aşamasında anketin uygulanmasına
karar verilen ilgi grupları ile “odak grup toplantıları” yapılmış, bu toplantılarla anketler
test edilmiştir. Bu aşamada anket sonuçlarını kullanacak kişilerin görüşleri alınmış,
konu hakkında yeterince bilgi sahibi kişilerle bire bir görüşmeler yapılmış, soru
formunda yer alacak konular ile soruların biçimleri belirlenmiş, soruları yanıtlayacak
kişilerin bilgi düzeyleri de göz önüne alınarak sorular yeniden şekillendirilmiştir.
Tamamlanan anketler önce Office Excel ortamına aktarılmış, daha sonra SPSS 15
istatistik değerlendirme programı ile değerlendirilmiştir. SPSS 15 programına yüklenen
veriler tanımlanan göstergeler ile ve farklı gruplar arasındaki veriler ile karşılaştırılmış,
sonuçlar grafiksel olarak ve tablolar halinde gösterilmiştir.
Veriler; frekans dağılımı, çapraz sorgulama ve Anova analizi yapılarak
değerlendirilmiştir (Alpar 2010).
Frekans dağılımı ile katılımcıların sorulara verdikleri cevaplar tespit edilmiştir. Her
soruya kaç katılımcının cevap verdiği ve cevapların oranı tespit edilmiştir. Frekans
dağılımına yönelik örnek çizelge 4.3’te verilmiştir.
Çizelge 4.3 Frekans dağılımı cetveli Soru:…………………………………
Cevaplar Sayı
Oran %
Cevap 1 a ….% Cevap 2 b ……% Cevap 3 c ….% Cevap… d ….% Toplam … 100%
100
Elde edilen bu veriler ile ilgili soruya yönelik araştırmaya katılanların görüşleri grafik
ve şekillerle gösterilmiştir.
Frekans değerlendirmesini takiben araştırmanın amacı doğrultusunda bazı sorular
çapraz sorgulamaya tabii tutulmuştur. Çapraz sorgulama ile özellikle gruplar arası
farklılıklar ortaya konmuştur.
Frekans değerlendirmesi ve çapraz sorgulama sonrasında yöntem akış şemasının II.
aşamasında elde edilen göstergeler değerlendirilmiştir. Katılımın her boyutu için
belirlenen 30 gösterge EK 4’te verilen sorular içinden yöneltilen 30 soruya verilen
cevap ile değerlendirilmiştir. Bu aşamada soruların niteliğine göre değerlendirme aralığı
ve eşik değeri belirlenmiş, belirlenen değerlendirme aralığına göre her boyut ve her
göstergeye kaç kişinin ne cevap verdiği, verilen cevaplara göre ağırlık değeri
hesaplanmıştır.
2000–2008 yılları arasında Sultan Sazlığı Milli Parkında yürütülen GEF-II Biyolojik
Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımın etkisinin
“göstergeler” aracılığıyla ölçülmesinde de Brody (2003) tarafından kullanılan yaklaşım
araştırmaya entegre edilmiştir. Anket sorularının bir kısmı 3’lü, bir kısmı ise 5’li
değerlendirme aralığına sahip olduğundan bazı göstergeler 0-2, bazı göstergeler ise 0-4
arasında derecelendirilmiştir. 0-2 arasındaki derecelendirmede 0 tanımlanan
göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç katılım sağlanmama durumunu, 1 bir kısmına
katılım sağlanma durumunu, 2 ise tamamıyla katılım sağlanma durumu kabul edilerek
kullanılmıştır
0–4 arasında derecelendirmede ise 0 tanımlanan göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç
katılım sağlanmama durumu, 1 çok azına katılım durumunu, 2 bir kısmına, 3 büyük
çoğunluğuna ve 4 ise tamamına katılım sağlanma durumu kabul edilerek kullanılmıştır.
Göstergelerin derecelendirme aralığı dikkate alınarak her bir boyut için bir ortalama
eşik değer hesaplanmıştır.
101
SSMP’nda katılımın boyutlarının eşik değerinin belirlenmesinde Reif (1965)’den
yararlanılarak aşağıdaki yöntem izlenmiştir.
Katılımın “a” boyutu için eşik değeri= 5x (X0, X1, X2, X3 ,X4 ) veya 5x (X0, X1, X2)’dir.
Her bir X değeri 5’li skalada (X0 = 0 , X1= 1, X2=2, X3 =3 ve X4=4 ) 0, 1, 2, 3 ve 4 ile,
3’lü skalada 0, 1, 2 ile ifade edilmiştir.
Katılımın “a” Boyutunun Ortalama Eşik Değeri Min. Kısmi değer Mak.
5xX0 5xX1 5xX2 5xX3 5xX4
5’li skalada X0 - X1 ortalama eşik değerin minimum değerini, X2 kısmi değerini, X3-X4
maksimum değerini ifade ederken; 3’lü skalada X0 ortalama eşik değerin minimum
değerini, X1 kısmi değerini, X2 maksimum değerini ifade etmiştir.
Göstergelerin ağırlık değerleri dikkate alınarak her bir boyut için bir ortalama ağırlık
değeri hesaplanmıştır.
Göstergelerin ağırlık değeri hesaplanırken de 0-4 ve 0-2 derecelendirme aralığı
kullanılmıştır.
0–4 arasında derecelendirme aralığında her bir gösterge 0-4 arasında ağırlık puanı
almıştır. 0 değeri tanımlanan göstergeden hiç bahsedilmeme, hiç katılım sağlanmaması
durumu, 1 çok azına, 2 bir kısmına, 3 büyük çoğunluğuna ve 4 ise tamamına katılım
sağlanma durumu olarak kabul edilmiştir. SSMP uygulanan katılımıncı sürecin etkisinin
ölçülmesi için belirlenen göstergeler, göstergelerle ilgili sorular ve nihai değerlendirme
sonuçları EK 5’te verilmiştir.
Göstergelerin ağırlık değerleri hesaplanmadan önce göstergelerin değerlendirme aralığı
dikkate alınarak her bir boyutun frekans dağılımı hesaplanmış ve araştırmaya katılan 40
102
kişinin göstergelere vermiş olduğu ağırlık puanları belirlenmiştir. Elde edilen ağırlık
puanlarının ortalama ağırlığı çizelge 4.4’te verilen yöntem kullanılarak hesaplanmıştır
(Reiff 1965). Bu hesaplama yöntemi her boyut için ayrı ayrı yapılmıştır.
Çizelge 4.4 Göstergelerin ve katılımın boyutlarının toplam ağırlıklarının hesaplanması Ma = Katılımın “a” boyutunun toplam ağırlıklı değerinin ortalaması α0, α1, α2, α3, α4 = Katılımın “a” boyutunun ağırlık puanları
αi ∈ {0,1,2,3,4 } 4 αT = 0+1+2+3+4 = ∑ α =10 İ=0 Anketi 0 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N0 Anketi 1 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N1 Anketi 2 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N2 Anketi 3 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N3 Anketi 4 seçeneği ile cevaplayanların sayısı N4 4 Ma= ∑ αi x Ni = α0xN0+α1xN1+…….+α4xN4 i=0 α
T α0 + α1+α3 + α4
Çizelge 4.4’te verilen yönteme göre katılımın “a” boyutu için hesaplanan göstergeler ile
çizelge 4.5’te verilen çizelge oluşturulmuştur.
Çizelge 4.5 Göstergelerin ölçülmesi sonuçlarını gösteren nihai değerlendirme sonuçları Katılımın Boyutu
Göstergesi Değerlendirme aralığı (0–2)-(0-4)
Frekans Dağılımı
Ortalama Ağırlık Değeri
Toplam ağırlık değeri
103
Göstergelerin ağırlıklarının hesaplanmasından sonra araştırmada kullanılan katılımın
altı boyutu için ağırlıklı ortalamaları hesaplanmıştır (Reiff 1965). Katılımın boyutlarının
ağırlıklarının hesaplanması çizelge 4.6’da verilmiştir. Katılımın boyutlarının
hesaplanması ile her boyutun katkısı ve oranına ulaşmak amaçlanmıştır.
Çizelge 4.6 Katılımın boyutlarının ağırlıklı ortalamalarının hesaplanması Katılımın boyutları Ms = Katılımın sosyal boyutu Mf = Katılımın fonksiyonel boyutu Mk = Katılımın karar gücü boyutu My = Katılımın yönü boyutu Mmt = Katılımın motivasyon boyutu Mm = Katılımın memnuniyet boyutu Mi = Boyutların ağırlıklı ortalamalarının
toplamı
Ys = Katılımın sosyal boyutunun % Yf = Katılımın fonksiyonel boyutunun % Yk = Katılımın karar gücü boyutunun % Yy = Katılımın yönü boyutunun % Ymt = Katılımın motivasyon boyutunun % Ym = Katılımın memnuniyet boyutunun %
6 M= ∑ Mi = Ms+ Mf+ Mk + My + Mmt + Mm i=1
Mi
Her bir boyutun göreli yüzdesi Yi= X 100
M 6 ∑ Yi = Ys+ Yf+ Yk + Yy + Ymt + Ym = 100 i=1
Katılımın her bir boyutunun ağırlıklı ortalamaları belirlendikten sonra toplam katılımcı
sayısı ve toplam verilen cevaplar dikkate alınarak SSMP’nda uygulanan katılımın
toplam içinde oranı belirlenmiştir. Katılımın toplam oranının belirlenmesinde Reiff
(1965)’den yararlanılmıştır. SSMP’nda katılımın oranı belirlenirken çizelge 4.7’de
verilen yöntem izlenmiştir.
104
Çizelge 4.7 SSMP katılım oranının % olarak hesaplanması K= Toplam işaretlenen soru sayısı k0 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 0 olarak verilen cevapların sayısı k1 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 1 olarak verilen cevapların sayısı k2 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 2 olarak verilen cevapların sayısı k3 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 3 olarak verilen cevapların sayısı k4 = Göstergelere yönelik sorulan sorulara 4 olarak verilen cevapların sayısı K= İşaretlenen soru sayısının ağırlıklı ortalaması C= Katılımın % oranı α0, α1, α2, α3, α4 = Katılım oranının ağırlık puanları α0 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 0 α1 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 1 α2 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 2 α3 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 3 α4 = değerlendirme aralığındaki ağırlık değeri 4 α0. k0 + α1. k1 + α2. k2 + α3. k3 + α4. k4 K= K İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması C= Değerlendirme aralığı K C= 4 C= %.... NOT: %5 hata payı verilebilir. Çünkü soruların bazılarına tek cevap verilirken ve bir şık işaretlenirken, bazıları için birden fazla şık işaretlenmesi durumu söz konusudur. C değeri tek bir cevap verilmesi durumunu içerdiğinden birden fazla şık işaretlenmesi durumu da göz önüne alınarak hata payı verilmesi öngörülmüştür.
SSMP katılım durumunun değerlendirilmesi için belirlenen 3 farklı grupdan elde edilen
sonuçların karşılaştırılabilmesi amaacıyla ANOVA analizi yapılmıştır (Alpar 2010).
105
ANOVA analizi ile gruplar arasındaki farklılık araştırılmış ve çalışmada grupların skor
değer ortalamaları arasında fark olup olmadığı incelenmiştir. çizelge 4.8’de ANOVA
Analizi değerlendirme cetveli örneği verilmiştir
Çizelge 4.8 SSMP için ANOVA analizi
Gruplar Katılımcı
Sayısı
Skor
değer
ortalaması
Standart
sapma
Standart
hata
Ortalamanın Güven
Aralığı 95%
Min. Maks.
En düşük
sınır
En üst
sınır
1.grup
2.grup
3.grup
Toplam 1. grup= Kamu kurum ve kuruluşları 2. grup= Yerel STK’lar 3. grup= Yöre halkı-muhtarlar
Araştırma kapsamında elde edilen tüm sonuçlar dikkate alınarak ve Sultan Sazlığı Milli
Parkında katılımın etkisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi sonuçları ile de
ilişkilendirilerek korunan alanların belirlenmesi ve planlanması süreçleri içerecek bir
korunan alanlar için öneri katılımcı yaklaşımlar cetveli geliştirilmiştir. Söz konusu
cetvel ile belirleme ve planlama aşamalarının ilgi grupları, ilgi gruplarının katılımı için
kullanılabilecek araçlar ile katılım düzeyleri tanımlanmıştır.
106
5. ARAŞTIRMA BULGULARI
Ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelere dayanarak ilan edilen korunan alanlar,
geliştirilen strateji ve eylem planları ile bu alanlara yönelik hazırlanan planlarla
yönetilmektedirler. Ulusal ve uluslararası seviyede olağan üstü özelliklere sahip doğal
ve kültür varlıklar ile önemli savaşları simgeleyen alanlar, koruma ve kullanma dengesi
sağlanarak, gelecek nesillere miras bırakılmaları amacıyla değişik statülerde korunan
alanlar olarak tesis edilmektedirler (Yenilmez-Arpa 2005b). Bu alanlar farklı kurum ve
kuruluşlar tarafından, öncelikle biyolojik çeşitliliğin ve kaynak değerlerinin
sürdürülebilir yönetimi amacıyla ve kurumların kendileri için tanımlanan görevleri,
kuruluş amaçları ve hedefleri de gözetilerek farklı pek çok kategori ve statülerde
koruma altına alınmıştır ve alınmaktadırlar. Örneğin, Milli Parklar; Bilimsel ve estetik
bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile
koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını korumak amacıyla tesis
edilmektedirler (Anonim 1983a).
ÇOB tarafından, Türkiye’de ulusal mevzuata ve uluslararası sözleşmelere dayanılarak
özellikle biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynak değerlerinin korunması amacıyla
belirlenen ve yönetilen korunan alan statüleri çizelge 5.1’de verilmiştir.
Çizelge 5.1 ÇOB tarafından belirlenen ve yönetilen korunan alan kategorileri (www.cevreorman.gov.tr.,2011).
Koruma Statüsü Adet Kapladığı Alan (Ha) Milli Park 41 865.099 Tabiatı Koruma Alanı 31 48.067 Tabiat Parkı 41 77.334 Tabiat Anıtı 106 5.560 Yaban Hayatı Geliştirme Sahası 80 1.251,258 Ulusal ve Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alan*
135 1.955.108
Özel Çevre Koruma Bölgesi 14 1.211.200 * Bunlardan 12 Tanesi RAMSAR Alanıdır (198,463Ha.).
107
5.1 Araştırma Alanına İlişkin Bulgular
Sultan Sazlığı Milli Parkı Kayseri’nin 90 km. güneyindedir. Develi İlçesinden 35 km,
Yahyalı İlçesinden 24 km ve Yeşilhisar İlçesinden de 18 km uzaklıktadır. Milli Park
Develi kapalı havzasının en alçak kısımlarında, 380 12’ 14’’ - 380 25’ 49’’Kuzey
enlemleri ile 350 09’ 20’’ - 350 22’ 20’’Doğu boylamları arasında yer almaktadır ve
deniz seviyesinden yüksekliği 1.074 m’dir. Çalışma alanı bir milli park olmakla birlikte
aynı zamanda uluslar arası öneme sahip bir sulak alan ve çeşitli derecelerde doğal sit
statüsündedir. Milli Parkın toplam alanı 24.523 Ha. dır. Alan içinde bir kasaba
(Sindelhöyük Kasabası) ve sekiz köy yerleşimi (Çayırözü Köyü, Soysallı Köyü,
Yenihayat Köyü, Senirköy, Musahacılı Köyü, Ovaçiftlik Köyü, Yeşilova Köyü, Kuşçu)
bulunmaktadır (Anonim 2007a).
Çalışma alanın coğrafi konumu, yasal-yönetsel ve kurumsal yapısı
Sultansazlığı, jeolojik devirlerde volkanik bir dağ olan Erciyes Dağı’nın yükselişiyle
birlikte oluşan ve Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar İlçeleri arasında kalan 319.000 ha’lık
kapalı su toplama havzasının ortasında yer almaktadır. Milli Park Kayseri İli’nin 90 km
güneyindedir ve Develi ilçesinden 35 km, Yahyalı ilçesinden 24 km ve Yeşilhisar
İlçesinden de 18 km. mesafedir. Sultansazlığı çevresinde yer alan yerleşim alanlarından
Niğde İline 60 km, Nevşehir İline 80 km, Adana İline ise 255 km. mesafededir. Her
taraftan dağlarla çevrili olan Sultansazlığı Milli Parkı, Develi kapalı havzasının en alçak
kısımlarında yer almaktadır Milli Parkın deniz seviyesinden yüksekliği 1.074 m,
ortalama eğimi ise % 2’dir (Anonim 2007a).
Sultan Sazlığı Milli Parkı 1971 yılından itibaren pek çok kanun, yönetmelik ve
uluslararası anlaşmalara göre koruma altına alınmıştır. Çizelge 5.2’de Milli Park için
1971’den günümüze kadar tanımlanan statüler, kanuni dayanağı ve gerekçesi
verilmiştir.
108
Çizelge 5.2 SSMP’ında ilan edilen ulusal ve uluslar arası statüler (Anonim 2007a)
ULUSAL STATÜLER İlan yılı
Statüsü Kanuni Dayanağı, Alan Büyüklüğü ve Gerekçesi
1971 Yaban Hayatı Koruma Sahası
6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 25. Maddesi’ne göre Orman Bakanlığı tarafından - 45.000 Ha.
1988 Tabiatı Koruma Alanı
Tüm sulak alanlarda olduğu gibi Sultansazlığı’na yönelik baskı ve tehditlerin artması, 6831 Sayılı Orman Kanunu’na göre ilan edilen Yaban Hayatı Koruma Sahası’nın orman rejimi dışında olması hususu dikkate alınarak, 1983 yılında yürürlüğe giren 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3ncü maddesine göre; 17.200 Ha.
1993 I. Derece Doğal Sit Alanı
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında, Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırları baz alınarak 1993 yılında Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.06.1993 tarih ve 1493 Sayılı Kararı gereği, 17.200 Ha.
2003 Tabiatı Koruma Alanı Sınır Revizyonu
Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırlarının izafi olması, belirli koordinatlara sahip olmaması ve alanın düz oluşu nedeniyle keskin hatlara sahip olmaması hem korunan alan görevlileri açısından hem de çevresinde yaşayanlar için hukuksal sorunların yaşanmasına neden olduğundan Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırlarını maksimum su kot seviyesi olan 1074 m. den geçecek şekilde ve sınır köşe noktalarının koordinatları belirli röper noktalara taşıyarak, alanın problemlerine kalıcı çözümler yaratmak amacıyla 2003 yılında başlatılan süreçte sınır revizyonu
2003 3. ve 1. Derece Doğal Sit
Revize edilmiş Tabiatı Koruma Alanı sınırları dikkate alınarak Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 25.09.2003 gün ve 3409 sayılı kararı ile Tabiatı Koruma Alanı sınırları içerisinde kalan Çayırözü, Soysallı ve Ovaçiftlik Köyü yerleşim alanları 3. Derece Doğal Sit Alanına, geri kalan bölümü de aynen 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir
2006 Yaban Hayatı Koruma Statüsü iptali
3167 sayılı mülga Kara Avcılığı kanunu doğrultusunda tescil edilen Yaban Hayatı Gelişme Sahası olarak ilan edilen Sultan Sazlı Milli Park olarak statü değişikliğine gidilmesini müteakip YHKS statüsü kaldırılmıştır.
2006 Milli Park Alandaki fiili durumun Milli Parklar Kanunu’ndaki Tabiatı Koruma Alanı tanımı ile uyuşmazlığından dolayı, GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında Tabiatı Koruma Alanı’nın 2003 yılı sınırları içinde kalan tüm alanın Milli Park statüsüne kavuşturulması teklif edilmiştir. Bunun sonucu olarak Sultansazlığı Tabiatı Koruma Alanı statüsü 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na göre ve Bakanlar Kurulu’nun 27.02.2006 tarih ve 2006/10122 sayılı kararı ile Milli Park olarak değiştirilmiştir. Bu karar, 17.03.2006 tarih ve 26111 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 24.523 hektarlık alan, Sultan Sazlığı Milli Parkı olarak ilan edilmiştir. ULUSLAR ARASI STATÜLER
1984 Doğal Yaşam Ortamı
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da imzalanan Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) uyarınca Sultansazlığı Yaban Hayatı Koruma Sahası, Bakanlar Kurulu’nun 20.02.1984 gün ve 18318 Sayılı resmi Gazete’de yayımlanan kararı gereği
1990 Önemli Kuş Alanı (numarası TR052)
Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin (DHKD) girişimi ile 38◦ 20’ Kuzey ve 35 ◦ 16’ Doğu koordinatları arasında kalan Sultansazlığı’nın dahil olduğu alan; 39.000 Ha.
1994 Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan (RAMSAR Alanı; alan numarası 3TR005)
38◦ 20’ Kuzey ve 35◦ 15’Doğu koordinatları arasında yer alan Sultansazlığı, RAMSAR Sözleşmesi kapsamında, 17.200Ha
109
Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın yönetim yapısı
SSMP merkezi düzeyde Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü, alan bazında Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Yahyalı Doğa
Koruma ve Milli Parklar Mühendisliği sorumluluğunda yönetilmektedir. Birden fazla
statüye sahip olmasından dolayı ise birden fazla kurumun ve birimin yetki ve
sorumluluğundadır (Çizelge 5.3) .
Çizelge 5.3 SSMP’nın koruma statüleri, yasal dayanağı ve sorumlu kurumlar Statüsü Yasal dayanağı Sorumlu Kurum
Milli Park 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ÇOB-DKMPGM-MPDB
Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alan-RAMSAR Alanı
2872 Çevre Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve RAMSAR Sözleşmesi
ÇOB-DKMPGM-DKDB
I. ve III. Derece Doğal Sit
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
KTB- KTVGM
Arazi mülkiyet ve kullanım hakları
Korunan alanın büyük bölümünde mülkiyet ve yönetim devlete ait olmakla birlikte alan
sınırları içinde yöre halkının mülkiyetinde olan ya da yöre halkının doğal kaynakları
üzerinde resmi/gayri resmi kullanım hakkına sahip olduğu araziler de bulunmaktadır.
Bu hak sahipleri çizelge 5.4’te gösterilmektedir.
Çizelge 5.4 SSMP’nda arazi mülkiyeti ve kullanım hakları (Anonim 2007a) Mülkiyet/Hak Sahibi Yeri ve Alanı Kullanım Amacı
Tarım arazisi sahipleri
Ovaçiftlik – 302,90 ha
Yeşilova – 139,90 ha
Çayırözü – 540,00 ha
Soysallı – 540,00 ha
Sindelhöyük – 817,00 ha
Tarımsal faaliyetler için kullanılmakta
Köylüler Ovaçiftlik – 35,63 ha
Soysallı – 60,39 ha
Çayırözü - 62,93 ha
Yerleşim amaçlı kullanılmakta
110
Çizelge 5.4 SSMP’ında arazi mülkiyeti ve kullanım hakları (Anonim 2007a) (devam) Mezrada yaşayanlar Devetepesi Sazdamları – 21,83 ha
Yağızlı Sazdamları – 10,25 ha
Çarıklı Sazdamları – 10,24 ha
Karapınar Sazdamları – 21, 38 ha
Genel olarak geçici, nadiren de sürekli göçebe hayvancılık faaliyeti için kullanılmakta
Saz Kesenler Güney Sazlıkları – 3817,00 ha
Toplam En Fazla 432 Kişi (Sindelhöyük Kasabası – 230 Kişi, Ovaçiftlik Köyü – 80 Kişi,
Yeşilova Köyü – 80 Kişi,
Yenihayat Köyü – 42 Kişi )
- Genel olarak ticari kazanç elde etmek için saz kesimi yapılmaktadır.
- Ancak yöre halkının bir kısmı tarafından, yaşlı saz bitkisini geleneksel evlerinin damlarında kullanmak üzere de saz kesimi yapılmaktadır.
Hayvan Otlatanlar Yerleşim alanları, tarım alanları, saz kesim alanları ve göller dışındaki diğer alanlar – 13.502,88 ha
Hayvan otlatma amaçlı kullanılmakta.
Sultan Sazlığı Milli Parkı’ndaki ilgi grupları
Sultansazlığı Milli Parkı, içinde ve yakın çevresinde pek çok yerleşim birimi olması ve
alan üzerinde birden fazla kurumun da yetki ve sorumluluğu olması nedeniyle geniş bir
ilgi grubu profiline sahiptir. Alanı etkileyen ve korunan alanın statüsünden etkilenecek
olan yerleşim birimleri; Develi (Sindelhöyük Kasabası Çayırözü Köyü, Soysallı Köyü,
Yenihayat Köyü); Yahyalı (Senirköy) ve Yeşilhisar (Musahacılı Köyü, Ovaçiftlik
Köyü, Yeşilova Köyü, Kuşçu) İlçeleri ve bu ilçelere bağlı köyler, beldeler mevcuttur.
Alandaki arazi kullanımı ve alan yönetiminden sorumlu farklı kurum ve kuruluşların da
mevcudiyeti ve çeşitliliği ilgi grubunun da çeşitliliğine neden olmaktadır. Sultansazlığı
Milli Parkı İlgi Grupları ve bu ilgi gruplarının alana yönelik faaliyetleri ve
sorumlulukları çizelge 5.5’te verilmiştir.
Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları (Anonim 2007a)
İlgi Grubu Faaliyeti ve Faaliyet Alanı
Resmi Kuruluşlar
Kayseri Valiliği Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadır. (Kayseri)
Kayseri İl Özel İdare Genel Sekreterliği
Yönetimsel ve finansal anlamda destek sağlamaktadır. (Kayseri)
111
Çizelge 5.5 SSMP’nın ilgi grupları (Anonim 2007a) (devam) Tarım İl Müdürlüğü Tarım Alanlarının ve meraların sürdürülebilir kullanımını sağlamak için
yöre halkına teknik ve finansal destek sağlamaktadır. (Kayseri- Develi-Yahyalı–Yeşilhisar)
DSİ XII. Bölge Müdürlüğü Havza bazında su kaynaklarının yönetimi konusunda yetkilidir. (Kayseri–Yahyalı)
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü Turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi için tanıtım faaliyetlerini yürütmektedir. (Kayseri)
İl Jandarma Komutanlığı Koruma – kontrol faaliyetlerine destek sağlamaktadır. (Kayseri)
Kaymakamlıklar Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadırlar. (Kayseri)
İlçe Jandarma Komutanlıkları Koruma – kontrol faaliyetlerine destek sağlamaktadırlar. (Develi, Yahyalı, Yeşilhisar)
İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)
İlçe Müftülükleri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi – Yahyalı – Yeşilhisar)
Sivil Toplum Kuruluşları
Sultansazlığı Milli Parkı Çevre Belediyeler Birliği
Yönetimsel ve finansal anlamda destek sağlamaktadır. (Develi – Yahyalı – Yeşilhisar – Sindelhöyük)
Kapadokya TURSAB Alan tanıtımı ve turizm faaliyetlerinin gelişimine katkı sağlamaktadır. (Ürgüp – Nevşehir)
KAYTİD Turizmin geliştirilmesine yönelik yatırımlara finansal katkı sağlamaktadır. (Kayseri)
Yerel Sulama Birlikleri
(Ağcaşar ve Kovalı Sulama Birliği )
Barajlarda tutulan su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde yetki sahibidirler. (Ağcaşar/Yahyalı, Kovalı/Yeşilhisar)
Yerel Sivil Toplum Kuruluşları (Sultansazlığı Kuş Cennetini Koruma Derneği, Yeşilhisar Sultansazlığı Koruma ve Yaşatma Derneği)
Yöre halkının bilinçlendirilmesi ve alanı sahiplenmesine yönelik çalışmalar yapmaktadırlar. (Sindelhöyük – Yeşilhisar)
Tarımsal Sulama Kooperatifleri Çayırözü ve Soysallı Pınarlarının tarımsal sulama amaçlı kullanımı ve yönetimini gerçekleştirmektedirler. Yeşilhisar bölgesindeki çiftçilerin tarımsal sulama amaçlı yeraltı suyu kullanımını yönlendirmektedirler. (Yeşilhisar, Sindelhöyük, Soysallı, Çayırözü )
Pancar Kooperatifleri Bölgedeki pancar üretim alanlarının kontrolünü sağlamaktadırlar. Ayrıca pancar üreticilerinin sulama sistemini değiştirmeleri için destek sağlamaktadırlar. (Develi–Yeşilhisar)
Saz Şirketleri (Tunalar, Metro, His, Türkmen)
Saz kesimi yapan yöre halkını olumlu veya olumsuz yönde yönlendirebilmektedirler. Yöre halkına istihdam yaratarak saz kesiminden gelir elde etmesini sağlamaktadırlar. (Sindelhöyük)
Yerel Turizmciler Alana gelen ziyaretçilere konaklama ve kılavuzluk hizmeti vermektedirler. Alanın tanıtımına katkı sağlamaktadırlar. Yöre halkına alternatif geçim kaynağı yaratmaktadırlar. (Ovaçiftlik)
Bireyler ve diğerleri
Köy Muhtarlıkları Yönetimsel anlamda destek sağlamaktadırlar. (Ovaçiftlik, Yeşilova, Musahacılı, Senirköy, Yenihayat, Soysallı, Çayırözü )
Din Görevlileri Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)
Yöredeki Öğretmenler Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına katkı sağlamaktadırlar. (Develi–Yahyalı–Yeşilhisar)
Üniversiteler (Erciyes Üniversitesi, Niğde Üniversitesi)
Bilimsel araştırmalar ve veri temini. Alandaki değişimlerin izlenmesi. (Kayseri–Niğde)
112
Sultan Sazlığı Milli Parkındaki ilgi grupları: genel (birincil-ikincil), yararlanıcılar
(doğrudan-dolaylı) ve etkilenenler (olumlu-olumsuz) olarak gruplandırılmış ve şekil 5.1
‘deki ilgi grupları analizi tablosu elde edilmiştir.
Şekil 5.1 SSMP’nın ilgi grupları analizi tablosu
Sultan Sazlığı Milli Parkının Fiziki, Ekolojik ve Kültürel Özellikleri
Jeoloji ve jeomorfoloji
Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın içinde kaldığı Develi Ovası ve yakın çevresinde
Paleozoik, Mesozoik ve Senozoik’e ait oluşumlar bulunmaktadır.
Son 5000 yılda, Develi Ovası-Kayseri Ovası depresyonunun tabanı çöktükçe, iki ova
ortasında oluşmaya başlayan Erciyes Dağı’nın en eski volkanik tabanı da çökmeye
- SSMP yaşayan Yöre Halkı -Kamu Kurum ve Kuruluşları -Belediyeler -Sivil Toplum Kuruluşları -Muhtarlıklar -Üniversiteler
Çalışmalardan Olumlu Etkilenenler
Çalışmalardan Olumsuz Etkilenenler
MP. Yöneticileri Turizm ile ilgililer El sanatları üreticileri Ziyaretçiler Öğretmenler Üniversiteler, araştırmacılar Yerel medya
Yöre halkı Saz kesicileri Hayvan sahipleri Tarımla uğraşanlar Yerel yönetimler DSİ Sulama Birlikleri ve Kooperatifleri
Birincil Paydaşlar İkincil Paydaşlar
113
başlamış, dağın merkez konisi ise bu çöken taban üzerinde yükselmiştir (Şekil 5.2).
Dağın bu gelişimi, kuzeydoğuda oluşmakta olan İncesu Vadisi’nin ve özellikle Aliboran
ve Çalbama eşiklerinin gelişimini, bu eşikler ise gerilerinde bulunan Develi Ovası’nda
oluşan üst Pleyistosen bol yağışlı (Plüviyal) dönem göllerinin yüzey yüksekliğini
denetlemiştir. Bunun sonucunda, önce dış akışlı olan üst gölleri, kuraklaşma ve Develi
Ovası tabanında devam eden tektonik çökme nedeniyle giderek dışa akışsız bir özellik
kazanmıştır (Anonim 2007b).
Şekil 5.2 Erciyes Dağı’ndan bir görüntü
Hidroloji Sultan Sazlığı, 319.000 Ha’lık kapalı su toplama havzasının ortasında bulunmaktadır.
Alanın hidrolojik yapısını belirleyen etkenler yağışlar, yamaçlardan inen ve ovaya
doğru yönelen akarsular ile çevre yükseltilerde dibe sızarak ovaya dönük yamaçlarda
kaynaklar halinde yüzeye çıkan sulardır (Somuncu 1987). Alanda bulunan önemli
akarsular, Yahyalı, Ağcaşar, Develi, Yeşilhisar ve Dündarlı dereleridir. Alan içindeki en
önemli pınarlar, Soysallı ve Çayırözü pınarlarıdır. Karaboğa ve Yerköy pınarları da
tarımsal sulama sezonu dışında ek su girdileri sağlar (Gürer 2003).
Sultan Sazlığı’ndaki sulak alan ekosistemi, 1960’lı yıllara kadar herhangi bir insan
müdahalesi bulunmadığı için doğal yapısını korumuştur (Gürer 2003). Ancak bataklık
ve sulak alan ekosisteminin öneminin çok iyi bilinmediği 1960’lı yıllarda, DSİ
tarafından hazırlanan “Develi Merhale Projesi” ile havzanın tamamen kurutularak tarım
114
alanına dönüştürülmesi hedeflenmiştir. 1970’li yılların başında DSİ’nin havzada
uygulamaya başladığı tarımsal sulama amaçlı proje kapsamında, üç adet baraj yapılmış
ve havzadaki su kaynaklarının büyük bir bölümü tarımsal amaçlı sulamada
kullanılmaya başlanmıştır. Buna ek olarak drenaj kanalları da açılınca sulak alandaki
taban su seviyesi iyice düşmüş ve bozulan doğal su döngüsü sonucunda Sultan
Sazlığı’ndaki sulak alan ekosistemi büyük tahribata uğramıştır (Anonim 2007b).
Günümüzde ise Sultan Sazlığı’nın yeniden canlandırılmasına yönelik geri dönüştürme
projeleri yapılmakta ve alana su girişi sağlanmaktadır.
İklim
Sultan Sazlığı, karasal iklimin hakim olduğu İç Anadolu Bölgesi’nde yer almasına
rağmen, kışların soğuk ve serin, yazların sıcak geçtiği “Yarı-kurak Subtropikal Akdeniz
Karasal” iklim özellikleri gösterir. Havzadaki ortalama sıcaklık 11,50C’dir (Anonim
2007b).
Toprak
Alanın yer aldığı Develi Ovası’nın oldukça geniş bir bölümünü alüvyal topraklar
kaplamaktadır. Alüvyal topraklarda taban suyu seviyesinin yüksek olduğu yerlerde tuz
vardır. Alanda görülen diğer büyük toprak grupları ise organik topraklar, hidromorfik
alüvyal topraklar, kahverengi topraklar ve kahverengi asidik topraklardır. Yay Gölü ve
çevresinde ağır killi topraklar bulunurken, Sindelhöyük civarında ise volkanik tüf
yaygın durumdadır.
Taban suyunun yüksek olduğu tuzlu ve tuzlu-alkali alanlar, genellikle mera olarak
kullanılmaktadır. Alüvyal topraklarda, organik madde oranı çok azdır. Bölgenin önemli
bir kısmı tarımsal açıdan olumsuz koşullar nedeniyle mera olarak kullanılmaktadır.
Ancak alanın özellikle kuzeybatı yönünde mera ve kuru tarım alanları iç içe geçmiş
durumdadır (Anonim 2007b).
115
Şekil 5.3 Sultan Sazlığı içinde meralar ve tarım alanları için bir örnek
Ovanın tabanındaki geçici göl ve sazlıkların bulunduğu kesimlerde kalın, koyu renkli,
organik maddece zengin hidromorfik alüvyal topraklar bulunmaktadır. Alanda, üst
toprağın bazı yerlerde sürekli nemli kalması, özellikle Kepir Sazlığı ve Güney
Sazlıkları’ndaki sık bitki örtüsünü desteklemektedir. Organik topraklarda organik
madde miktarı % 25-85 arasında değişmektedir. Karakteristik özellikleri hava ile temasa
geçince renklerinin kahverengiye dönüşmesidir (Anonim 2007b).
Ovanın güneydoğusundaki Musahacılı Köyü’nün arazisinde ise sığ, alkali, kahverengi
topraklar görülmektedir. Ovanın kuzeydoğusunda Soysallı ve Çayırözü köyleri
çevresinde görülebilen asidik kahverengi topraklar genellikle sığdır ve bunlarda organik
madde azdır (Anonim 2007b).
Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın Ekolojik Özellikleri
Biyolojik çeşitlilik
Sultan Sazlığı Milli Parkı; farklı ekosistem tiplerine ve aynı zamanda iki önemli kuş göç
yolunun kesişme noktasında yer almasından dolayı biyolojik çeşitlilik açısından oldukça
zengindir. Bitki coğrafyası bakımından İran-turan bölgesine girmekte ve Davis
kareleme sistemine göre B5 karesi içinde yer almaktadır (Turan 2004).
116
• Alan; farklı bitki tür ve topluluklarını birbirine çok yakın alanlar içinde bir
arada bulundurmakta, tatlı, acı ve tuzlu su ekosistemleri ile tuzcul bozkırın
birlikteliğinin nadir bir örneğini oluşturmaktadır. Bu türlerin önemli bir
miktarı ise Türkiye’ye endemiktir. Farklı fitocoğrafik bölgelerin Sultan
Sazlığı’ndaki temsiliyet oranı;
- %21,5 İran-Turan,
- %6,5 Avrupa-Sibirya,
- %1,5 Akdeniz,
- %1 Doğu Akdeniz ve
- %69,5 geniş yayılışlılar. Bu habitatlarla ilişkili olarak zengin fauna
çeşitliliği de gözlemlenmektedir (Anonim 2007b).
• Alan, Avrasya ve Afrika arasındaki iki önemli kuş göç yolunun kesişme
noktasında yer almaktadır. Bu kadar değişik su habitatının varlığı, farklı
çeşitlilikte habitat ve besin ihtiyacı bulunan göçmen türler için beslenme ve
barınma olanağı sağlamaktadır. Doğal halinde Sultan Sazlığı (bölgedeki
diğer sulak alanlarla birlikte), küresel anlamda önemli sayıda göçmen su
kuşunu barındırmaktadır.
Habitatlar ve Ekosistemler
Sultan Sazlığı, geniş İç Anadolu step ekosistemi içinde yer alır. Alanda 5 habitat tipi
görülmektedir. Bu habitatlar; sazlık habitatı, tatlı su gölleri habitatı, tuz gölleri habitatı,
çayırlık habitatı ve tuzcul bozkır habitatıdır (Şekil 5.4, Çizelge 5.6).
117
Şekil 5.4 Sultan Sazlığı’nın habitatları
Çizelge 5.6 SSMP’nın habitat tipleri, kapladıkları alanlar ve gösterge türleri (Anonim 2007b)
Habitat Tipi Kapladığı
Alan
Gösterge Türleri
Kuzey ve Güney Sazlıkları Habitatı
6.953,00 Ha. Gösterge bitki türleri: Adi kamış (Phragmites australis) ve Dar yapraklı kedi kuyruğu (Typha angustifolia)’dur. Gösterge kuş türleri ise Saz delicesi (Circus aeruginosus), Küçük karabatak (Phalacrocorax pygmaeus), Küçük balaban (Ixobrychus minutus) ve Bıyıklı baştankara (Panurus biarmicus)’dır.
Tatlı Su Gölleri (Eğri Göl, Bağınaltı Gölü, Sarp Gölü, Kanlı Göl ve Soysallı Pınarı)
16,90 Ha. Gösterge bitki türleri: Beyaz su nilüferi (Nymphaea alba), Su miğferi (Utricularia australis), Küçük su mercimeği (Lemna minor), Sık yapraklı su sümbülü (Groenlveia densa) ve Kurbağa kaşığı (Alisma plantago-aquatica)’dır Gösterge kuşlar ise Dikkuyruk (Oxyura leucocephala), Pasbaş patka (Aythya nyroca) ve Kızıl boyunlu batağan (Podiceps grisegena)’dır.
Tuz Gölleri (Yay Gölü ve Tuzla Gölü)
4.076,00 Ha. Gösterge bitki türleri: Tuz gölü habitatlarında bitki bulunmaz. Bununla beraber, kurak mevsimde, sular çekildiği zaman, Deniz börülcesi (Salicornia europae), Karataş otu (Artiplex nitens) gibi tuza toleranslı bitkiler çıplak toprak üstünde yetişir. Gösterge kuşlar ise Büyük flamingo (Phoenicopterus ruber), Angıt (Todorna ferruginea) ve Halkalı cılıbıt (Charadrius hiaticula)’dır.
Çayırlıklar 2.103,50 Ha. Narpuz ya da yabani nane (Mentha aquatica L.), Sahil hasor otu (Juncus littoralis,), Yatık düğün çiçeği (Ranunculus repens) ve Kan çiçeği (Lythrum salicaria L.)’dir (Aksoy, 2004). Gösterge kuşlar ise Mahmuzlu kız kuşu (Hoplopterus spinosus) ve Uzun bacak (Himantopus himantopus)
Tuzcul Bozkırlar 8.777,00 Ha. Geven (Astragalus macrocephalus finitimus), Üzerlik otu (Peganum harmala L.) ve Yavşan (Artemisia herba-alba)’dır (Aksoy, 2004). Gösterge kuşlar ise Bozkır toygarı (Calverella brachydactyla) ve Bağırtlak (Pterocles orientalis)
Flora
GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi kapsamında 2002–2004
yılları arasında alanda geniş çaplı flora tespiti çalışmaları yapılmıştır. Yapılan flora
118
envanterleri sonucunda alanda 73 familyaya ait 428 tür saptanmış olup bunların 48
tanesinin Türkiye’ye endemik olduğu tespit edilmişti (Aksoy 2004). Endemik
bitkilerden olan Puccinellia bulbosa caesaria türünün ise dünyadaki tek yayılış alanı
Sultan Sazlığı’dır. Alanda sucul, karasal, tuzlu ve tatlı su ekosistemleri gibi pek çok
ekosistemin mevcudiyeti flora zenginliğini desteklemektedir (Aksoy 2004). Alanda
ayrıca 27 fitoplankton türü tespit edilmiştir (Anonim 2007b) . Alanda yapılan flora
envanterleri ile tüm ana habitatlar için gösterge türler saptanmıştır. Tatlı su alanları için
10, ıslak çayırlar için 6, tuzcul alanlar için 8, bozkır alanları için ise 7 tane gösterge tür
tanımlanmıştır. Tanımlanan türlerden 36’sının da tıbbi veya ekonomik açıdan önemli
olduğu görülmüştür (Aksoy 2004). Alandaki bitki türlerine ait örnekler şekil 5.5’te
verilmiştir.
Civan perçemi(Achillea willhwlmsii) Tuzcul kirpi dikeni
(Acantholimon venustum var.) Şekil 5.5 SSMP’ndan floraya ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Arşivi).
Fauna
GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında alanda geniş
çaplı fauna envanterleri yapılmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde; Sultan Sazlığı Milli
Parkında birçok ekosistem ve habitatın mevcudiyetinin pek çok fauna türüne de üreme,
barınma ve beslenme imkânı sağladığı gözlemlenmiştir.
119
Memeliler: Alanda 21 memeli türü tespit edilmiştir. Bu türlerden Kör fare
(Nannospalax leucodon) ve Avrupa Alaca Kokarcası (Vornela peregusna) IUCN
Kırmızı Listesi‘nde zarar görebilir, Cüce avurtlak (Cricetulus migratorius) ise düşük
risk/nesli tehlikede kategorisinde bulunmaktadır (Turan 2004).
Kuşlar: Sultan Sazlığı’nın önemi barındırdığı kuş türleri ve kuş türleri açısından zengin
habitatların bir arada bulunmasından kaynaklanmaktadır. Sultan Sazlığı Milli Parkı
tatlı-tuzlu su ekosistemlerini ihtiva etmesinden dolayı kuş türleri için ayrı bir önem
taşımaktadır. Alandaki su kaynaklarının kuruması ve diğer çevresel sorunlardan dolayı
kuş popülasyonlarında ve çeşitliliğinde önemli ölçüde azalmalar olmakla birlikte alanın
Avrupa, Asya ve Afrika arasında uzanan iki ana kuş göç yolunun kesişim noktasında
bulunmasından dolayı 247 tür için beslenme, üreme ve konaklama imkânı
sağlamaktadır (Şekil 5.6).
Leylek (Ciconia ciconia)
Alaca Balıkçıl (Ardeola ralloides)
Şekil 5.6 SSMP’ndan kuş türlerine ait örnekler (Kayseri İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Arşivi).
5.2 Korunan Alanlarda Katılım İle İlgili Uygulamalar
5.2.1 SWOT analizi
Araştırma konusu 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan
alanlara odaklı olmasından dolayı SWOT analizi ilgili kanun kapsamında belirlenen ve
120
yönetilen milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanları dikkate alınarak
gerçekleştirilmiştir. SWOT analizi ile ilgili korunan alanlar mevzuat- politika,
kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal açılardan
değerlendirilmiştir. Özellikle değerlendirme bu alanların belirlenmesi ve planlanması
aşamalarını içermiştir.
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların belirlenmesi
aşamasında katılımcılık ile ilgili güçlü ve zayıf yanlar ile tehditler ve fırsatlar olarak
belirlenen unsurlar: yasal, kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal
açılardan gruplandırılmış olup çizelge 5.7-5.10’da verilmektedir.
Çizelge 5.7 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar
Yasal
- Mevcut mevzuatın katılımı desteklemesi, - Avrupa Birliği’ ne adaylık sürecinde katılım ile ilgili direktiflerin mevcut mevzuata entegre
edilmesi ve uygulama için çaba gösterilmesi, - Koruma ile ilgili kurumların politika ve strateji dokümanlarında katılım konusuna yer veriyor
olması, Kurumsal-yönetsel
- Üniversitelerdeki bilimsel çalışmaların mevcudiyeti, - İlgi grupları tarafından Devletin aldığı kararlara saygı duyulması, - Yerel STK’ ların güçlenmesi ve yerelde yeni korunan alanların belirlenmesine destek vermesi, - Kamu’nun STK’lar ve Üniversitelerle işbirliğini güçlendirmesi, - Korunan alanların yönetiminden sorumlu birimlerin mevcudiyeti ve güçlü yapısı,
Kapasite-farkındalık-iletişim
- Avrupa Birliği’ ne girme sürecinde katılımcılığın artırılmasından sürekli söz ediliyor olunması ve katılım konusunda kamu bilincinin oluşması,
- Halkın bilinçlenmesinde STK’ ların katılımı ve desteği, - Kamuoyunun korunan alanlara olan ilgisinin artması, - STK ve üniversitelerin korunan alanları teşvik etmesi, - İletişim araçları ile halkın gelişmelerden hızlı haberdar olması ve tepki göstermesi - Korunan alanlara ve doğa koruma konusundaki artan bilinç düzeyi, - Süreçlere pek çok ilgi grubunun katılım sağlaması ve katılmak istemeleri - Koruma ve korunan alanlara ilişkin çabaların her geçen gün artması
Finansal - Korumaya kurumların bütçe ayırması, - Dış kaynaklı projelerin özellikle katılımcı yaklaşım ilkesi ile yürütülecek çalışmaları finansal
olarak desteklemesi - Üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının özellikle katılım ile ilgili konuları da içerecek şekilde
projeler hazırlaması ve yürütmek üzere finansal destek bulmaları.
121
Çizelge 5.8 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar
Yasal
- Farklı kamu kurum ve kuruluşların beklenti ve çıkarlarının yasal-yönetsel açıdan çakışıyor olması.
- Mevcut mevzuatın yeterince uygulanamaması - Korunan alanlara yönelik bir stratejinin olmaması - Bir alanın ilanı öncesinde diğer koruma statüleriyle ilişkilendirmenin olmaması ve
statü karmaşalığının yaratılması ( gerek yasal ve gerekse idari açıdan yetki kargaşası) Kurumsal-yönetsel
- Korunan alanların belirlenmesinde hazine arazileri dışındaki alanlar için mülkiyet ve kullanım haklarının güvence altına alınmaması,
- Korunan alan ilan aşamasında o bölgede yaşayan yöre halknının süreçlerde yeyterince yer almasının sağlanmaması,
- Kurumların katılımı bilgilendirmede bırakmaları, uygulamaya yeterince yansıtamamaları
- Alan belirlenmesinde (sınır seçiminde) merkezi yönetimin baskın olması - Özellikle bir alanın korunan alan olmasına bağlı olarak vatandaşın ve politikacıların
beklentilerinin yüksek olması, bu beklentilerin korumadan ziyade kullanım odaklı olması
- Süreçte beklentilerin karşılanamaması - Belirleme sürecinde özel mülkiyete konu alanların da korunan alan içine dahil
edilmesi ve sonrasında da mülkiyet ve kullanım hakkından kaynaklı sorunların yaşanması
- Korunan alanların belirlenmesi sürecinde tüm paydaşların görüşünün alınamaması, - Geri bildirim mekanizmasının olmaması - iğer kamu kurum ve kuruluşların alanlara yönelik farklı taleplerinin olması ve
korumayı kalkınmaya ve gelişmeye karşı bir olumsuz etki olarak görmeleri - Küresel-ekonomik sistemin talepleri - Karar almada politik çıkarların baskın olması. - Kaynak değerlerinin ortaya çıkması ile bu alanlara yönelik talep ve baskının artması. - Mevcuttaki uygulamalarda yaşanan sorunlardan dolayı yöre halkı ve korunan alan
çalışanları arasında yaşanan çatışmalar ve yeni korunan alanların belirlenmesine yönelik gösterilen olumsuz tepkiler
Kapasite-farkındalık-iletişim
- Korunan alanın belirlenmesi sürecinde halkın çok yüksek beklentiye sahip olması, - Genel bir bilinçsizliğin ve ilgisizliğin görülmesi - Kurumların ilgili tarafları süreçlere nasıl katacaklarını bilmemeleri - Halka alternatif geçim kaynaklarının tanıtılmaması. - Genel olarak korunan alanlara yönelik yetersiz bilinç düzeyi, farkındalığın zayıf
olması - Korumadan sorumlu kurumların yerel teşkilatların kapasitesinin yetersizliği - Medyanın negatif yönde kullanılması - İlan sonrası yanlış yönlendirme ile basının kullanılması ve negatif kamuoyu
oluşturulması. Finansal
- Kurumların katılım ile ilgili uygulamalar için yeterli bütçeyi ayırmamaları
122
Çizelge 5.9 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler Yasal
- Politik istikrarsızlık, - Korumayla ilgili mevzuatın kullanım ağırlıklı mevzuat değişiklikleri ile zayıflatılması
Kurumsal-yönetsel
- Korunan alanların belirlenmesi öncesinde bu alanlara yönelik farklı beklentilerin olması,
- Özellikle korunan alanlardaki hizmet ve tesislerin korunan alanlarla ilgisi olmayan çıkar grupları tarafından işletiliyor olması
- Türkiye’deki korunan alanlarda yaşanan sorunlardan dolayı korunan alanların sahip olduğu olumsuz imaj ve bu imajın ortadan kaldırılmasına yönelik yetersiz girişim
- Kalkınma önceliklerinin korumanın önüne geçmesi, koruma-kullanma dengesinin göz ardı edilmesi
Kapasite-farkındalık-iletişim
- Halkın- medyanın negatif kamuoyu oluşturması - Korunan alanlar ve katılım konusundaki deneyimli idareci ve personelin yeterince
işlevlendirilememesi ve konuya hakim olmayanların idari ve yönetsel kadrolarda görev almasının sağlanması
Finansal
- Korunan alan olarak belirlenecek alanlardan elde edilecek gelirin alana ve alanda yaşayanlara katkı olarak dönmemesi
- Her geçen yıl koruma ile ilgili bütçenin oranının düşürülmesi
Çizelge 5.10 Korunan alanların belirlenmesi aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar Yasal
- Türkiye’ nin AB’ ye adaylığı sürecinde uygun direktiflerin ve yaptırımların mevcut mevzuata entegre edilmesi,
- AB uyum sürecinde çevre faslının açılmış olması, Kurumsal-yönetsel
- Uluslar arası sözleşmeler - Koruma ile ilgili kurumun katılımı da içeren bir politikasının olması ve bunu
uygulamaya yönelik çaba harcaması Kapasite-farkındalık-iletişim
- Çevre sorunlarının artmasıyla korumanın öneminin artması, - Uzaktan algılama sistemlerinin gelişmesi ve kullanılıyor olması, - İlgi gruplarının artan bilinç düzeyi - Ulusal ölçekte bilgi paylaşımının kolay olması/İletişim olanaklarının artması.
Finansal
- AB süreci ile birlikte dopanın korunması, korunan alanlar ve ilgi gruplarının da katılımını destekleyen pek çok fon fırsatının ortaya çıkması,
123
2873 Sayılı Milli Parklar kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların planlanması
aşamasında katılımcılık ile ilgili güçlü ve zayıf yanlar ile tehditler ve fırsatlar olarak
belirlenen unsurlar: yasal, kurumsal-yönetsel, kapasite-farkındalık-iletişim ve finansal
açılardan gruplandırılmış olup çizelge 5.11-5.14’te verilmektedir.
Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar
Yasal
- Korunan alanlar için mevzuatın olması ve mevzuatın planlama sürecinde ilgi gruplarının katılımını destekleyecek maddeleri içermesi
- AB uyum sürecine bağlı olarak katılım ile ilgili yeni girişimlerin ve yasal düzenlemelerin yapılması
- Mevcut mevzuatın kurumlar arasındaki istişareyi destekliyor olması ve kurumlar arası bilgi akışını sağlaması
Kurumsal-yönetsel
- Planlamanın farklı meslek disiplinleri ile yapılıyor olması ( Teknik Şartnamede planlama ekiplerine daha geniş disiplinlerin dâhil edilmesi)
- Korunan alanların katılımcı yaklaşımla planlanması konusunda kurumsal desteğin ve istekliliğin olması,
- Kamu kurum ve kurumlarının planlama sürecinin aşamalarında görüşlerinin alınmasına yönelik kurumsal bir yaklaşımın olması
- Planlama sürecinde ve sonrasında ilgili kurumların görüşünün alınması ve plana entegre edilmesi
- Mevcut planlama sürecinde kurumlar ve ilgili taraflar arasında bilgi alışverişine olanak sunulması ve planlama sonrasında da belli bir süre içinde bütün ilgili tarafların plana ve kararlara itiraz edebilecek bir olanağın kurumsal olarak tanımlanması
Kapasite-farkındalık-iletişim
- Kurumların iletişim ile ilgili veri tabanını güçlendirmesi ve buna bağlı olarak güçlü bir iletişim ağına sahip olması,
- Halkın ve ilgi gruplarının alan yönetimi ve koruna alanlarında görev alma konusundaki istekliliği ve artan ilgisi
- Koruma bilincinin artması, - Uluslar arası çalışmalara katılım ve uluslar arası gelişmeleri ve yaklaşımları takip edebilecek
deneyim ve kapasitede personelin istihdamı, - Uzun vadede gönüllü katılımın sağlanmasına yönelik girişimlerin olması - Bilimsel çalışmaların artması ve korunan alanlara yönelik ilgi ve bilginin artması - Alandaki yöneticilerin yöre halkının beklentilerinin uygulanmasında alanda sorun
yaşayacaklarının farkında olmaları, yaşanan deneyimlerden ders alınması - Katılımcı toplantıların artması bu vasıtayla ilgili taraflarla ilişkilerinin ve fbirlikte çalışma
geleneğinin güçlenmesi, - Katılımcılık açısından eksikliklerin farkında olunulması, - Dış kaynaklı projelerden elde edilen her türlü deneyim ve bilgi paylaşımı - Geleneksel bilginin plan için öneminin farkında olunması ve bu bilginin plana yansıtılmasına
yönelik çabaların ve girişimlerin olması - Katılımın öneminin tartışılması ve katılım konusunda farkındalığın artması - İletişim teknolojilerinin var olması ve kullanılması
124
Çizelge 5.11 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili güçlü yanlar (devam)
Finansal
- Planlama ve katılımcı süreci desteklemeye yönelik bütçenin ayrılması, - Korunan alanların katılımcı yaklaşımla planlanmasına yönelik dış kaynaklı proje olanaklarının
olması ve desteklenmesi
Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar
Yasal
- Mevcut mevzuatın katılımcılığı açık olarak ifade eden ve anlatan hükümler içermemesi - Katılımcılık konusunda yasal zorunluluğun bulunmaması (kimin nasıl sürece dahil
olabileceğini tanımlayan bir hükmün olmaması) - Yasal mevzuatta halkın etkin katılımının güvence altına alınmamış olması - Mevzuatta katılım konusuna yeterince yer verilmemesi ve özellikle yönetmelik ve teknik
şartnameler ile yeterince güçlendirilmemiş olması
Kurumsal-yönetsel
- Katılımcı planlama sürecinin uzun ve maliyetinin yüksek olmasından dolayı kurumların katılımcılık konusunda isteksizliği
- Farklı kurum ve kuruluşların planlamadaki karmaşası - Mevcut bilgilerin yeterince kullanılmasını sağlayacak etkili bir kurumsal yapının olmaması, - Kurumların mevcut verileri depolayacağı bir veri tabanının olmamasından kaynaklı aynı
çalışmaları tekrar tekrar yapması ve bu durumun ilgi gruplarınının sürekli katılımını kısıtlaması - Yönetsel açıdan zayıflık - Politik baskılar - Katılımcı planlama süreci uzun zaman gerektirmesi, ancak kurumların bu süreci beklemeye
tahammülünün olmaması ve daha kısa sürede çalışmaları sonlandırmak istemeleri - İdarenin önceliği ile yöre halkının önceliğinin çakışması - Konuyla ilgili Kalifiye personelin yetersizliği - Çalışmalarda sürekliliğin olmaması - Yetki karmaşası - Kurumsal ihtiyaçlar veya beklentilerle alanın koşullarının farklı olması, - Koordinasyon eksikliği - Katılım konusunda bir yasal-örgütsel mekanizmaların oluşturulmaması - Katılımcılardan alınan bilgilerin ve verilerin yeterince plana aktarılmamamsına bağlı
olarak yöre halkının devlete ve plancılara olan güvensizliği Kapasite-farkındalık-iletişim
- Kurumsal hafızanın eksikliği - Plan yapan kuruluşların katılımcılık konusundaki yetersiz bilgi birikimi - Yöre halkının isteksizliği, sorumluluk almak istememesi, planlamaya katılım eksikliği
katılımcılık, demokratik kültürün olmaması. - İlgi gruplarının katılımcılık kültürünün gelişmemiş olması - Plan yapan kuruluşların katılımcılık konusunda isteksizliği - Türkiye’nin doğa koruma alanında uzman sayısının azlığı - Kalifiye personelin yetersizliği ( katılımcılıkta)
125
Çizelge 5.12 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili zayıf yanlar (devam)
- Katılım konusunda paydaşların bilgi eksikliği - Paydaşların korunan alan planlaması konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Yeni yaklaşımların benimsenmesinde zorlanma - Katılımcılığın anlaşılmaması - Paydaşların korunan alan planlaması konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Bilginin paydaşlarla yeterince paylaşılamaması - Kurumların yeni yaklaşımları benimseme ve uygulamaya geçirmede zorlanması - Bilginin akademik düzeyde kalması ve geleneksel bilginin yeterince planlara aktarılamaması - Elde edilen bilginin planlara yansıtılmasındaki eksiklikler ve yetersizlikler - Yerel halkın korunan alanı ve koruma çalışmalarını yeterince bilmemesi - Yeni yaklaşımların benimsenmesinde zorlukların yaşanması - Paydaşların korunan alan planlaması ve katılım konusunda bilgi ve bilinç yetersizliği - Bilginin ve deneyimin planlara yeterince aktarılamaması- kurumsal hafıza eksikliği - Katılım konusuna yönelik kurumsal anlamda söylem de değişiklik olmasına rağmen davranış
değişikliğinin yeterince olamaması-uygulamaya aktarılamaması - Katılımın nasıl yapılacağında yeterli bilgi ve eğitim düzeyinin olmaması, katılım konusun da,
istenilenin aynı olacağı yanılgısı, kurumların ve uygulayıcıların irade eksiklinin olması - Koordinasyon eksikliği (Plan kararları alınırken oy çokluğu planın onaylanmasında etkilidir.
Plan uygulaması kararları yanlış da olabilir ama halkı etkileyerek uygulanması sağlanabilir
Finansal
- Gerek finansal ve gerekse beşeri kaynakların verimli kullanılamaması - Korunan alan gelirlerinin korunan alanlarda kullanılamaması ve planın da bunu destekleyici
nitelikte olmaması - Planlama sürecine paydaş katılımını desteklemeye yönelik özellikli bir bütçenin konmaması - Planlama ekibi tarafından plan için öngörülen bütçenin katılımcı süreçlere harcamaya yönelik
isteksizliği ve bunu zorlayacak bir mekanizmanın olmaması - Korunan alanlar için ayrılan bütçenin spesifik olarak katılım konusunu destekleyebilecek
nitelikte olmaması ve bu amaçla da kullanımına yönelik her hangi bir çaba gösterilmemesi.
Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler Yasal
- Korunan alanlara ilişkin birden fazla yasal dayanağının olması, uygulamada yasaların ve kurumsal görevlerin çakışması, buna bağlı olarak alanların birden fazla mevzuat çerçevesinde planlanması,
- Her kurum tarafından hazırlanan planların birbirleri ile bağlantısının yeterince kurulmaması, - Farklı kurumlar tarafından hazırlanan planların, kurumların mevzuatında tanımlanan öncelikler
dikkate alınarak hazırlanması,
Kurumsal-yönetsel - Korunan alan çalışanlarına yönelik bir personel politikasının ve personel sürekliliğinin
olmaması - Aynı alan üzerinde birden fazla kurumun yetki ve sorumluluğunun olması - Katılımcı planlama yaklaşımının halen kurumsallaşamaması - Katılımcı planlama için yeterli sürenin ayrılmaması - Kamu kurumları ve ilgi grupları arasındaki çekişmeler,
126
Çizelge 5.13 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili tehditler (devam)
- Planlama süreçlerine özellikle yöre halkının etkin katılımına yönelik gösterilen çabaların
yetersiz olması - Teknik çalışmaların ve sonuçların karar vericiler ve özellikli siyasi otoriteler tarafından
baskıyla değiştirilmesi, - İlgi grupları ile korunan alan çalışanlarının önceliklerinin ve beklentilerinin farklılığı ve ortak
bir noktada buluşmada yaşanan güçlükler Kapasite-farkındalık-iletişim
- Bölgeler arası ekonomik eşitsizlik ve gelir düzeyi dağılımı - Sosyo-kültürel yapı, gelenek ve göreneklerden kaynaklı kısıtlar, - Katılım ile ilgili konulardaki bilgi eksikliği ve var olan bilginin de yeterince kullanılamaması, - Çıkar çevrelerinin katılımcılara tesir etmesi(olumsuz yönde) - Siyasal baskılar
Finansal
- Planlama süreçlerine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik yeterli finansal desteğin ayrılmaması
Çizelge 5.14 Korunan alanların planlanması aşamasındaki katılımcılık ile ilgili fırsatlar Yasal
- AB süreci ile bağlantılı ilgi gruplarının katılımını da destekleyen mevzuat uyumu çalışmalarının mevcudiyeti
- Planlamada kılavzu belge olan teknik şartnamelerin katılımcı planlama süreçlerini de içerecek şekilde güncelenmesi ve güncellemeye açık olması
Kurumsal-yönetsel
- Planlama geleneğinin 1960’lardan beri var olması buna bağlı olarak genel bir planlama disiplininin ve konseptinin varlığı,
- Korunan alanlar ve doğa koruma ile ilgili uluslar arası sözleşmelere taraf olunmasından kaynaklı uluslarararsı yaklaşımların uygulanmasına yönelik kurumların yükümlülüklerinin olması,
- Yerinden yönetim kavramının yaygınlaştırılması yetki paylaşma, yerelin katılımına ilişkin açılım,
Kapasite-farkındalık-iletişim
- Katılımıcı planlama sürecinde katılımcılara ulşamayı destekleyecek pek çok yöntemin ve aracın olması
- Bugüne kadar yaşanan olumlu ve olumsuz uygulamalardan edinilen deneyimler - Doğa koruma konusunda medyanın ve kamuoyunun artan ilgisi
Finansal - Katılımcı planlama süreçlerinin dış kaynaklı projelerle finanse edilmesi - AB süreci ve bu süreçle bağlantılı finansal olanaklarının artması, - Uluslararası fon kaynaklarına ulaşma olanakları
127
5.2.2 Mevcut durum analizi
Türkiye’de öncelikle milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları ve tabiatı koruma
alanlarında katılım durumunu belirlemeye ve ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak
alanlar ile özel çevre koruma alanlarındaki uygulamalarla karşılaştırmaya yönelik
olarak;
- Mevcut mevzuatta katılım ile ilgili durum ve uygulamalar,
- Kurumsal politikalarda katılım durumu ve uygulamalar,
- Korunan alanların belirlenmesi süreçlerinde katılım durumu ve uygulamalar,
- Planlama süreçlerinde katılım durumu ve uygulamalar,
- Korunan alanların yönetimi ve faaliyetlerin uygulanması süreçlerindeki katılım
durumu sorgulanmıştır.
Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri gruplar şekil 5.7’de verilmiştir.
Ankete katılanların yaş durumu
26-302%
31-3512%
36-4022%41 ve üstü
64%
Ankate katılanların temsil ettiği gruplar
Alan Deneyimi olanlar30%
Sulak Alan Personeli
10%
ÖÇK Personeli10%
MP Teknik Personel40%
Karar Vericiler10%
Şekil 5.7 Araştırmaya katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı
128
Katılımcıların korunan alanlardaki toplam çalışma süreleri, eğitim durumları ve
meslekleri ise şekil 5.8a , b ve c’de verilmiştir.
Ankete katılanların korunan alanlardaki toplam çalışma süresi
11-14
16%8-10
30%
5-7
18%15-+
36%
Ankete katılanların eğitim durumu
Üniversite
100%
(a) (b)
Ankete katılanların meslek dağılımı
Arkeolog
2,0%
Mimar
2,0%
İnşaat Müh.
2,0%
Ziraat Müh.
14,0%
Peyzaj Mim.
8,0%
Orman Müh.
34,0%
Diğer (Kimyager)
2,0%
Çevre Müh.
2,0%
Hidrojeolog
2,0%
Biyolog
10,0%
Orman Endüstri
Müh.
2,0%Şehir Plancısı
8,0%
Jeoloji Müh.
12,0%
(c)
Şekil 5.8a. Araştırmaya katılanların korunan alanlarda toplam çalışma süreleri, b.eğitim durumları, c. meslek dağılımları
5.2.2.1 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlar için katılım durumu
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında belirlenen, planlanan ve yönetilen milli
park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarında uygulamalarda katılım
129
durumu 3 farklı gruptan 40 kişi ile yapılan anketler sonucunda belirlenmiştir. Ankete
katılan grupların sayısı ve temsiliyet oranı şekil 5.9’da verilmiştir.
Ankete katılanların temsil ettiği gruplar
MP Teknik Personeli; 42%
Alan deneyimi olanlar; 41%
Karar vericiler; 5; 17%
Şekil 5.9 Ankete katılanların temsil ettiği gruplar, bunların sayısı ve dağılımı
Uygulama sürecinde katılım durumunu belirlemek için korunan alanlarda uygulanan
mevzuat, politikalar, bu alanların belirlenmesi, planlanması ile uygulama ve yönetim
olmak üzere 5 unsur değerlendirmeye alınmıştır.
Mevzuatta katılım
Araştırma kapamında ankete katılanlarla yapılan değerlendirmeler sonucunda 2873
Sayılı Milli Parklar Kanununun bu kanun kapsamında yönetilen korunan alanlarda
izlenen tüm süreçlere ilgi gruplarının katılımı kısmen desteklediği görülmüştür.
Katılımcıların % 62,5’i Milli Parklar Kanunu’nun katılım konusunu kısmen
desteklediği, % 20’si tamamen desteklediği, % 17,5’i ise hiç desteklemediği yönünde
görüş bildirmiştir. Karar vericiler grubunun % 40’ı kanunun katılım konusunu tamamen
desteklediği yönününde görüş belirtirken, teknik personel ve alan deneyimi olan
uzmanların büyük çoğunluğunun görüşlerinin kısmen karşıladığı yönünde olduğu
görülmüştür. Mevzuatın katılım konusunu desteklemesine ilişkin alınan cevapların
gruplara göre dağılımı ve yüzdeleri çizelge 5.15 ve şekil 5.10’da verilmiştir.
130
Çizelge 5.15 Milli Parklar Kanununun katılımı desteklemesi durumunun gruplara göre dağılımı ve oranı
Mevzuatınız katılımı desteklemekte midir?
Sayı Yüzde (%)
Kısmen evet 25 62,5
Evet 8 20 Hayır 7 17,5 Toplam 40
100
Temsil edilen grup Evet Hayır
Kısmen evet Toplam
Kararvericiler 2 1 2 5
40 % 20 % 40% 100% MPD Teknik Personel
4 4 12 20
20 % 20 % 60% 100% Alan Deneyimi Olanlar
2 2 11 15
13,30% 13,30% 73,30% 100,%
Mevzuatın katılımı destekleme durumu
kısmenevet
62%
hayır
18%
evet
20%
Şekil 5.10 Milli Parklar Kanununun ilgi gruplarının katılımını desteklemesi durumununun oransal dağılımı
Yapılan değerlendirmeler sonucunda mevzuatın genel olarak korunan alanların
planlanması sürecine ilgi gruplarını dâhil ettiği, özellikle planlama sürecinde sorun
belirleme, plan revizyonu, ilgi grupları ile müzakere ve planda öngörülen faaliyetlerin
uygulanmasında katılımı desteklediği görülmüştür. Planlama sürecini korunan alanların
belirlenmesi süreci takip etmiştir. Zira katılımcılar mevzuatın yeni alan tanımlama ve
sınırların belirlenmesi süreçlerinde de mevzuatın ilgi gruplarının katılımını
desteklediğini vurgulamışlardır. Araştırma Milli Parklar Kanununun korunan alanların
yönetimi, bütçe, izleme ve planın onayı gibi süreçlere ilgi gruplarının katılımını
desteklemediğini, sadece belirleme ve planlama sürecinin belli aşamaları ile sınırlı
kaldığını göstermiştir. Mevzuatın ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar,
süreçler/konuları içeren durumu şekil 5.11’de verilmiştir.
131
Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını destekleyen konular
0
5
10
15
20
25
30
Planlama
Yen
i alan
tanımlama
Uyg
ulama
Sınır
revizyo
nu
İzleme
Statü
değiştirm
e
İdari
yapılanm
a
Faaliyetin konusu
% Oranı
Mevzuatın ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar-konular
İlgi gruplarını belirleme; 5; 4%
İzleme; 4; 3%
Planın onayı; 4; 3%
Müzakere; 9; 7%
Sınır revizyonu; 7; 5%
Uygulama; 13; 9% Sınır belirleme; 17; 12%
Statü değiştirme; 4; 3%
Plan revizyonu; 3; 2%
İdari yapılanma; 2; 1%
Finansal destek; 0; 0%
Planlama; 25; 18%
Sorun belirleme; 23; 17%
Yeni alan tanımlama; 22; 16%
Şekil 5.11 Mevzuatta ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/ konuların
katılımcı sayısına göre oransal dağılımı
Araştırmaya katılanlar tarafından mevzuatın sadece belli konular üzerinde katılımı
desteklemesinden dolayı etkili olmadığı vurgulanmıştır. Aynı zamanda mevzuatta
değişiklik yapılıp yapılmamasına yönelik yapılan sorgulamaya katılımcıların % 85’i
mevzuat değişikliğine ihtiyaç duyulduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Yasal
düzenlemeye duyulan ihtiyacı yansıtan durum ve bu durumun dağılım yüzdesi şekil
5.12’de verilmiştir.
132
Yasal düzenleme ihtiyacı durumu
87,5; 71%
35; 29%
Şekil 5.12 Yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç durumunun katılımcı sayısına göre %
oranı
Mevzuatta değişiklik yapılmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildiren katılımcılar,
mevcut yasanın yöre halkını ve diğer ilgi gruplarının katılımına engel teşkil etmediğini,
kamu kurum ve kuruluşlarının da açık olarak tanımlandığını belirtmişlerdir. Mevzuatın
bu haliyle ilgili tarafları süreçlere katabileceğini savunmuşlardır.
Katılımcıların % 87,5 tarafından mevcut mevzuatta değişiklik yapılması gerektiği
belirtilmiştir. Gerekçe olarak mevcut mevzuatın tüm ilgi gruplarını tanımlamadığını,
bunların rol ve sorumluluklarının belirli olmadığını, katılım konusundaki çabaların ve
girişimlerin kişilere ve yöneticilere bağlı kaldığını bu durumun sürdürülebilir
olmadığını, katılım konusu mevzuatta açık olarak belirlenirse yaptırımların da olacağını,
özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile çalışmaların daha etkin olabileceğini ve bu
durumun kamu kurum ve kuruluşları ile çalışma olanaklarını güçlendireceğini,
mevzuatın yaptırımı ve kontrol mekanizmasının işlemesine katkı sağlayacağından
dolayı güçlendirilmesinde yarar olduğunu belirtmişlerdir.
Politikalarda katılım
Son yıllarda katılım konusu kurumların politikalarında önemli bir yer bulmuştur.
Korunan alanlarla ilgili sektörde de katılım konusu mevcut politikalar içinde yer
almaktadır. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün mevcut politikasında
133
ilgi gruplarının katılımı vardır, ancak uygulamaya ilişkin bazı güçlükler yaşanmaktadır.
Yapılan araştırmada katılımcıların % 77,5’i kurumun ilgi gruplarının katılımını da
içeren bir politikasının olduğu, % 20’sinin kurumun katılımı da içeren bir politikasının
olmadığı, % 2,5’inin ise kurumun politikasının olup olmadığı konusunda bilgisinin
olmadığı görülmüştür (Şekil 5.13).
Politikalarda katılım durumu
evet; 31; 77%
hayır; 8; 20%bilmiyorum; 1; 3%
Şekil 5.13 Katılım ile ilgili politikanın mevcudiyetinin katılımcı sayısına oranı
Kurumun politikası katılım konusunu içermesine rağmen, korunan alanlarla ilgili
birimlerin bu politikayı uygulamadaki yaklaşımlarının farklı olduğu gözlenmiştir. Zira
araştırmaya katılanların % 67,5’i kurumun söz konusu politikayı uygulamakta çaba
gösterdiğini, % 27,5’i uygulamadığı sadece % 5’i uyguladığı yönünde görüş
bildirmiştir. Korunan alanlarla ilgili birimlerin kurumun katılım ile ilgili politikasını
uygulama durumlarının dağılımı Şekil 5.14’te verilmiştir.
Kurumsal politikanın uygulanması durumu
çaba harcamakta; 27; 67%
uygulamamakta; 11; 28%
uygulamakta; 2; 5%
Şekil 5.14 Katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumu
134
Kurumun politikasını uygulamada çaba gösterdiği ve uyguladığı yönünde görüş bildiren
katılımcılar tarafından katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında özellikle ilgili
taraflar arasında gerçekleştirilen toplantılar, işbirliği protokolleri, yazılı olarak görüşler
alınması ve ortak etkinliklerin düzenlenmesi gibi araçların etkili olduğu ve be araçların
kullanıldığı belirtilmiştir. Kurumun politikasını uygulamada kullandığı araçların
katılımcıların sayısına göre dağılım oranı şekil 5.15’te verilmiştir.
Politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar
Ortak raporlar hazırlama; 7; 6%
Sorumlulukları paylaşma; 11; 9%
Ortak çalışma grupları kurma; 11; 9%
Doğrudan alanların yönetimine katma;
0; 0%
Ortak etkinlikler yapma; 20; 17%
Yazılı olarak görüşler alma; 22; 18%
Protokoller hazırlama; 22; 18%
Toplantılar yapma; 28; 23%
Şekil 5.15 Katılım ile ilgili politikanın uygulanmasında kullanılan araçlar
Araştırmada kurumun katılım ile ilgili politikasını yeterince sahiplenmediği ve
uygulamadığı ortaya çıkmıştır. Katılımcıların sadece % 5’i kurumun mevcut politikayı
tamamen sahiplendiği ve uyguladığı yönünde görüş bildirirken % 27,5’i söz konusu
politikanın hiç sahiplenilmediği ve uygulanmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Katılımcıların % 39 kurumsal sahipliliğin olduğunu düşünmekte ancak uygulamada
güçlüklerin olduğunu da belirtmektedirler (Şekil 5.16).
135
Politikanın sahiplenilmesi durumu
Hiç sahiplenmemekte
ve uygulamamakta;
11; 28% Kısmen sahiplenmekte
ancak uygulamada güçlükler çekmekte; 16; 39%
Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta;
2; 5%
Kısmen sahiplenmek ve uygulamaya çaba göstermekte;
11; 28%
Şekil 5.16 Kurumun katılım ile ilgili politikasının sahiplenme ve uygulanması durumu
Katılımcıların % 72’si kurumun mevcut politikanın uygulanmasında etkinliğinin
ölçülmesine yönelik bir çalışmanın yapılmadığını, % 15’i ise izlemeye yönelik çabaların
olduğunu düşünmektedirler. Politikanın etkinliğinin ölçülmesi için ise ya özel bir ölçüt
kullanılmadığı ya da sadece gözlem yapıldığı vurgulanmıştır (Şekil 5.17).
Politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu
bilmiyorum; 5;
13%
hayı r; 29; 72%
evet; 6; 15%
Politikanın uygulanmasının nasıl ölçüldüğü
Özel bir ölçüt
kullanılmamakt
a; 2; 5%
Yanıt yok; 34;
84%
İlgililerle
görüşmeler
yapılmakta; 1;
3%
Anket
yapılmakta; 1;
3%
Sadece
gözlem
yapılmakta;
2; 5%
Şekil 5.17 Katılım ile ilgili politikanın etkinliğinin ölçülmesi durumu
Katılım ile ilgili olarak politikanın yeterince etkin uygulanmadığı ve uygulamaların da
etkinliğinin ölçülmemesine bağlı olarak ne tür bir düzenlemeye gerek duyulduğu
konusuna katılımcıların % 37,5’i, mevcut politikanın değişmesi gerektiği ve politikanın
uygulanıp uygulanmamasının kontrol edilmesi ve izlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Politikanın uygulanması konusunda yaptırımların uygulanması da öneri olarak
sunulmuştur. Kurumun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik alınması
gereken önlemlerin katılımcıların sayısına göre dağılımı şekil 5.18’de verilmiştir.
136
Kurumsal politikada yapılması gereken düzenlemeler
Düzenlemeye
gerek yok; 2; 5% Kontrol etme ve
izleme; 15; 38%
Mevcut politikada
değişiklik
37,5%
Uygulamaya
yönelik yaptırımlar
uygulama
20,0%
Şekil 5.18 Kurumun politikasının uygulanmasına yönelik yapılması gereken
düzenlemelerin katılımcı sayısına % oranı
Korunan alan belirleme süreçlerinde katılım
Anket formalarından elde edilen sonuçlara göre araştırmaya katılanların % 75’i 2873
Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve
tabiatı koruma alanlarının belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımınının
sağlandığı, % 17’si ise hiç katılım sağlanmadığı yönünüde görüş bildirmiştir.
Bunlardan sadece % 7,5’i belirleme aşamasında yeterli düzeyde katılımın olduğunu
vurgulamışlardır (Şekil 5.19).
Belirleme sürecine ilgi gruplarının katılım durumu
Hayır; 7; 18%
Evet; 3; 8%
Kısmen evet;
30; 74%
Şekil 5.19 Katılımcıların sayısına göre belirleme aşamasındaki katılım durumunun oransal dağılımı
137
Korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımının genel olarak yazılı
görüşler alınması suretiyle gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Katılımcıların % 50’si bu
yönde görüş bildirmiştir. Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan
diğer bir araç yörede yaşayanlar adına muhtarlar, kurum ve kuruluşların yerel yönetim
birimleri gibi ilgi gruplarının temsilcilerinin sürece dâhil edilmesidir. Katılımcıların %
27’si belirleme aşamasında katılımın ilgi gruplarının temsilcilerinin sürece dahil
edilmesi ile gerçekleştirildiğini belirtmiştir. Belirleme aşamasında ilgi grupları ile
toplantılar yapılarak da katılımlarının teşvik edildiği katılımcılardan % 20’si tarafından
vurgulanmıştır (Şekil 5.20).
İlgi gruplarının belirleme sürecine katılımlarının sağlanması araçları
05
101520253035
Temsilcilerin katılımı ile Yazılı olarak görüşleralınarak
Bilgilendirmetoplantıları yapılarak
Yüz yüzedeğerlendirme ile
Kullanılan araçlar
Oran
Şekil 5.20 Belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımında kullanılan araçların katılımcı sayısına göre oransal dağılımı
Mevcut uygulamalarda korunan alanların belirlenmesi sürecinin ilgi gruplarının; kamu
kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, yöre insanının temsilcileri, üniversiteler ve
STK’lar olduğu belirtilmiş ve bunlardan kamu kurum ve kuruluşlarının belirleme
aşamasının anahtar ilgi grupları olduğu görülmüştür. Araştırmada anketin uygulandığı
katılımcıların % 32’si belirleme sürecine kamu kurum ve kuruluşlarının katılımının
sağlandığı ancak yerele doğru inildikçe alanlarla doğrudan ilgili olanların yeterince
katılımının sağlanmadığı gözlemlenmiştir. Belirleme aşamasında üniversiteler ve
STK’ların yeterince etkili olmadığı görülmektedir (Şekil 5.21).
138
Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının durumu
33
24
1715
13
32,40% 23,50% 16,70% 14,70% 12,70%0
5
10
15
20
25
30
35
Kamu kurum vekuruluşları
Yerel yönetimler Yöre insanınıntemslcileri
Üniversiteler STK'lar
İlgi grupları
Oranı
Şekil 5.21 Belirleme sürecine dahil edilen ilgi gruplarının katılım durumu
Belirleme aşamasında katılımları sağlanan ilgi gruplarının kullanım alanlarının
tanımlanması, alanın değerlerinin tanımlanması, alana ilişkin sorunların tanımlanması
ve sınırların belirlenmesi süreçlerine dâhil edildiği görülmektedir (Şekil 5.22).
Belirleme aşamasında ilgi gruplarının dahil olduğu süreçler
14
5
23 25
14
6
16,10% 5,70% 26,40% 28,70% 16,10% 6,90%05
1015202530
Sınırbelirleme
Statütanımlama
Alanındeğerlerinitanımlama
Gelenekselkullanımalanlarınıtanımlama
Alana ilişkinsorunlarıntespiti
Ulusal boşlukanalizi
Süreç
Oran
Şekil 5.22 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde dâhil oldukları konuların katılımcıların sayısına göre oransal dağılımı
Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımın etkinliğinin
ölçülmesine yönelik önemli bir çalışmanın olmadığı belirlenmiştir. Katılımcıların %
139
80’i tarafından belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımının etkinliğinin
ölçülmediği, % 20’si tarafından ise kısmen ölçüldüğü belirtilmiştir (Şekil 5.23).
Belirleme aşamsına ilgi gruplarının katılım durumunun ölçülmesi
Evet; 0; 0%Kısmen evet; 8; 20%
Hayır; 32; 80%
Şekil 5.23 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının etkinliğinin ölçülmesi durumu
Belirleme aşamasında katılımın etkisinin kısmen ölçüldüğü yanıtını veren katılımcıların
% 46’sı tarafından bu değerlendirmenin toplantı tutanakları dikkate alınarak yapıldığı,
% 36’sının ise resmi yazışmalardaki görüşlerin değerlendirilmesi ile gerçekleştirildiği
yanıtını verdiği gözlenmiştir (Şekil 5.24).
İlgi gruplarının katılımının ölçülmesi araçları
Daha önce gelen
taleplerin varlığı ve
sayısı; 1; 9%
Daha önce yapılan
yapılan bilimsel
çalışmaların varlığı ve
sayısı; 1; 9%
Talebin özellikle alanda
yaşayanlar tarafından
gelmesi; 0; 0%
Toplantı tutanakları; 5;
46%
Resmi yazışmalardaki
görüşlerin
değerlendirilmesi; 4;
36%
Şekil 5.24 İlgi gruplarının kısmen katılımı durumunda katılımının ölçülmesinde kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı
Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının sürece katılımında bazı sorunların
yaşandığı görülmektedir. Ankete katılanların sadece % 8’lik bir kısmı sorun olmadığını
belirtirken % 54 ciddi sorunların yaşandığını % 38’i ise kısmen sorunların bulunduğunu
belirtmişlerdir (Şekil 5.25).
140
Belirleme aşamasında ilgi grupları katılımında sorun yaşanması durumu
Evet; 22; 54%
Hayır; 3; 8%
Kısmen evet; 15; 38%
Şekil 5.25 Korunan alanların belirlenmesinde ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların durumu
Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarını belirleme aşamasında sürece
katılımında yaşanan sorunların başında korunan alanlara karşı duyulan ön yargının,
koruma kelimesine duyulan çekincenin, kamu kurumlarına karşı duyulan güvensizliğin,
ekonomik kayıplara yönelik kaygıların olduğu belirtilmiştir. Genel olarak tanımlanan bu
sorunların alanda yaşayan ilgi grupları tarafından görüldüğü kamu kurum-kuruluşları ve
diğer ilgi grupları ile ise farklı sorunların yaşandığı ifade edilmiştir. Özellikle kamu
kurum ve kuruluşlarının resmi yazışmalarda görüşlerini geç bildirmeleri ve diğer bir
kurumun çalışmasını yeterince sahiplenmemeleri belirleme aşamasının sorunları olarak
görülmektedir. Şekil 5.26’da belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunların
nedenin katılımcıların sayısına oranı verilmiştir.
19
14
21
32
25 2422
12,10% 8,90% 13,40% 20,40% 15,90% 15,30% 14,00%0
5
10
15
20
25
30
35
Görüşlerin
geç
gelm
esi
İlgi gruplarının
sahiplenmemesi
Çıkar ça
tışması
Korunan
alanlara
karşı ön yargı
"Koruma"
kelim
esine
duyulan
çekince
Kamu
kurumlarına
karşı güv
ensz
lik
Eko
nom
ikkayıplara yöne
likkaygılar
Şekil 5.26 Belirleme aşamasında ilgi grupları ile yaşanan sorunlar
141
İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine daha etkin katılımının nasıl
sağlanabileceği sorusuna katılımcılar:
- belirleme aşamasının temel ilgi gruplarının tanımlanarak bu gruplarla
çalışılması,
- ön bilgilendirme toplantılarının yapılması ve
- belirleme için tüm ilgi gruplarının temsilcilerinden oluşturulacak bir komisyon
ile çalışılmasının etkili olacağını belirtmişlerdir (Şekil 5.27). Bunların dışında;
- yeni ilan edilecek bir alanın sahip olduğu kaynak değerlerinin belirlenmesi,
- envanterinin uzmanlar ve üniversiteler tarafından yapılması ve
- ilgi gruplarının mevzuatta tanımlanmasının da yararlı olacağı vurgulanmıştır.
Bu koşulların sağlanması ile belirleme aşamasında ilgi gruplarının sürece daha etkin
katılımının mümkün olacağı düşünülmektedir. Ayrıca ilandan sonra yaşanan pek çok
sorunun ortadan kalkacağı öngörülmektedir.
24
29
1815
21
22,40% 27,10% 16,80% 14,00% 19,60%0
5
10
15
20
25
30
35
Ön bilgilendirmetoplantısı
Temel ilgi gruplarıile çalışma
Bilimselaraştırmalarınuzmanlar veüniversitelertarafındanyapılması
İlgi gruplarınınmevzuatta
tanımlanması
belirleme için tümilgi gruplarının
temsilcileri le birkomisyonunkurulması
Şekil 5.27 İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine etkin katılımının sağlanmasına yönelik öneriler
Belirleme aşaması için ilgi gruplarının etkin katılımının sağlanmasına yönelik
tanımlanan öneriler ile birlikte sürece katılacak ilgi gruplarının net olarak tanımlanması
da katılımcılar tarafından önerilmiştir. Yapılan araştırmada katılımcılar belirleme
aşamasının ilgi gruplarını:
142
• Yöre insanının temsilcileri, • Kamu kurum ve kuruluşları • Üniversiteler, • Yerel yönetimler, • Sivil Toplum Kuruluşları olarak tanımlamışlardır (Şekil 5.28).
36 36 36 35 35
20,20% 20,20% 20,20% 19,70% 19,70%0
5
10
15
20
25
30
35
40
Yöre insanınıtemsilcileri
Kamu kurum vekuruluşları
Üniversiteler Yerel yönetimler Sivil toplumkuruluşları
Şekil 5.28 Belirleme aşamasının öneri ilgi grupları
Korunan alan planlama süreçlerinde katılım
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların planlanması
süreçlerindeki katılım durumunun belirlenmesine yönelik yapılan sorgulamada:
• İlgili kurumun planlama aşamasına ilgi gruplarını katma eğilimleri,
• Hangi ilgi gruplarının katılımını sağladığı,
• İlgi gruplarının katılım sağladığı süreçler,
• İlgi gruplarının katılımının etkinliği ve
• İlgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunlar belirlenmeye
çalışılmıştır.
Değerlendirme sonuçlarına göre 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında
yönetilen korunan alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımının
sağlandığı görülmüştür (Şekil 5.29). Araştırmaya katılanların % 94’ü kurumun korunan
alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının kısmen katılımının sağladığı yönünde
görüş bildirmiştir.
143
Planlama sürecine katılım durumu
Kısmen katılım
sağlanıyor; 38;
94%
Tamamen
katılım
sağlanıyor; 1;
3%
Hiç katılım
sağlanmıyor; 1;
3%
Şekil 5.29 Korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılım durumu
Kurumun korunan alanların planlaması sürecine genel olarak kamu kurum ve
kuruluşlarının katılımına öncelik verdiği görülmektedir. Bunun öncelikli nedeninin ilgili
mevzuatta kamu kurum ve kuruluşlarını tanımlaması ve görüşlerinin alınmasının
zorunlu tutulmasıdır. Planlama sürecinin önemli bir ilgi grubunu üniversiteler
oluşturmaktadır. Bu da planların yapımında üniversitelerden destek alındığının
göstergesidir. Planlama sürecine yöre halkının katılımı konusunda özellikle son beş
yılda önemli bir ilerleme gözlendiği, bunun nedeninin planlama çalışmasında
yönlendirici olarak kullanılan ve yeni güncellenen “Teknik İzahname” nin etkili olduğu
katılımcılar tarafından ilave bilgi olarak verilmiştir. Şekil 5.30’da planlama sürecine
katılımı sağlanan ilgi gruplarının dağılımı verilmiştir.
31
38
28
17
25
22,30% 27,30% 20,10% 12,20% 18,00%0
5
10
15
20
25
30
35
40
Yöre halkı Kamu kurum vekuruluşları
Üniversiteler Sivil toplumkuruluşları
Yerel yönetimler
Şekil 5.30 Planlama sürecine dâhil edilen ilgi gruplarının katılımcı sayısına göre dağılımı
144
Yapılan araştırmada korunan alanlarda planlama sürecine ilgi gruplarının katılımında en
etkili aracının resmi yazışmalar ve köy kahvehanelerinde toplantıların olduğu; bunları
ev ziyaretleri ve kurumun yereldeki ofisinde yapılan duyuruların takip ettiği
görülmüştür. Planlama sürecinde ilgi gruplarını sürece dâhil etmede kullanılan diğer bir
araç kurumun yerel ofislerinde duyuruların yapılmasıdır. Son yıllarda telefon
görüşmelerinin katılımı sağlamada kullanılan etkili bir araç olduğu belirtilmiş olmakla
birlikte, resmi evrak gibi kayıt tutulamadığından dolayı çok yaygın olmadığı
vurgulanmıştır. İnternetin de aynı telefon gibi resmi olmadığı, ancak katılımcı
süreçlerde kullanılma oranının her geçen gün hızla arttığı belirtilmiştir (Şekil 5.31).
Planlama sürecinde kullanılan araçlar
İnternet aracılığıyla; 2; 1%
Ev ziyaretleriyle; 21; 15%
Uzman görüşleri alınarak; 10; 7%
Telefon görüşmeleriyle; 6;
4%
Köy kahvehanelerinde toplantılarla; 33;
24%
Kurumun yereldeki ofislerinde
duyurma; 21; 15%
Haberleşme araçları ile duyuru;
8; 6%
Resmi yazışmalarla; 38;
28%
Şekil 5.31 Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımını sağlamak amacıyla kullanılan araçların katılımcı sayısına oranı
İlgi gruplarının planlama çalımasında ne tür karar verme süreçlerine dahil edildiklerinin
ortaya konması amacıyla yapılan sorgulamada, ankete katılanlar tarafından planlama
süreçlerine kısmen de olsa dahil edilen ilgi gruplarının korunan alan ile ilgili sorunları
ve çözüm önerilerini tanımlama, yasal ve fiziki kısıtlayıcıları belirleme, envanter
çalışmalarının yapılması ve faaliyetlerin tanımlanması gibi bilgi alınması gereken
süreçlerde yer aldıkları, ancak karar verilmesini gerektiren süreçlerde yeterince temsil
edilmedikleri belirtilmiştir (Şekil 5.32). Araştırmaya katılanların tamamı tarafından ilgi
gruplarının tüm planlama süreçlerine katılımlarının sağlanmadığı vurgulanmıştır.
145
20
32
21
9
17
6
1 018,90% 30,20% 19,80% 8,50% 16,00% 5,70% 0,90% 00
5
10
15
20
25
30
35
Env
anter
çalış
malarının
yapılm
ası
Sorun
ların ve
çözü
mlerin
intanımlanm
ası
Yas
al ve fiz
iki
kısıtla
yıcıların
tanımlanm
ası
Bölge
leme
Faa
liyetlerin
tanımlanm
ası
Uyg
ulama
eylem planının
hazırla
nmas
ı
Bütçe
lend
irme
Tüm
planlam
asürec
i
Şekil 5.32 İlgi gruplarının planlama sürecinde katılım sağladıkları uygulamaların oransal dağılımı
Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının sağlanıp sağlanmadığına yönelik
yöneltilen soruya katılımcıların % 55 etkin katılım olmadığı, % 45 ise kısmen katılım
sağlandığı yönünde görüş bildirmiştir (Şekil 5.33).
İlgi gruplarının etkin katılım durumu
Evet;
0; 0%
Kısmen evet;
18; 45%
Hayır;
22; 55%
Şekil 5.33 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılım durumu
Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılıp katılmaması durumlarınının tespit
edilmesine yönelik sorgulamada: geri bildirimler, işbirliği protokolleri ve toplantılara
katılanların sayısı, davet edilen grupların temsiliyeti ve ilgi gruplarıyla korunan alan
yönetimi arasında düzenlenen tutanakların etkili olduğu görülmüştür (Şekil 5.34). Bu
durum planlama sürecine ilgi gruplarının katılımının etkinliğinin tespitine yönelik bazı
146
çabaların olduğunu göstermektedir. Ancak etkinin izlenmesine yönelik herhangi bir
girişimin olmadığı da katılımcılar tarafından belirtilmiştir.
resmi belgelerin sayısı10%
İlgili kurumların alana yönelik yatırımlarının
artması5% İşbirliği protokolleri
16%
Geri bildirimler16%
İlgili kurumların programlarına korunan alana yönelik kararlar
koyması10%
Tutanaklar13%
Davet edilen grupların temsiliyeti
14%
Toplantılara katılanların sayısı
16%
Şekil 5.34 Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının belirlenmesine yönelik kullanılan göstergeler
Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik
karşılaşılan sorunlar irdelendiğinde en öncelikli sorunun çıkar çatışmaları ve
katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılım sağlaması olduğu
görülmüştür. Katılımcıların özellikle yetki açısından yetersiz olmaları ve ilgi gruplarının
konuya ilişkin yetersiz bilgi birikiminin de planlama aşamasında ilgi gruplarının
katılımında yaşanan temel sorunlardan olduğu anlaşılmaktadır. Süreçte zaman
uyumsuzluğu ve katılım için yeterli bütçenin ayrılmamış olması ciddi bir sorun olarak
görülmemiştir. Ancak yasal boşluklar ve ilgili kurumun ilgi gruplarını nasıl katacağını
bilememesi de bir sorun olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.35)
147
İlgi grubu katılımına yönelik karşılaşılan sorunlarİlgi gruplarının nasıl
katılacağının bilinmemesi;
14; 7%
Konu ile doğrudan ilgili
olmayanların katılım
sağlaması;
18; 9%
Katılımcıların ilgisizliği;
10; 5%
Kamu kurumlarından
görüşlerin geç gelmesi;
19; 9%
katılımcıların sürekli
olmaması;
27; 14%Kurumun yeterli bütçe
ayırmaması;
13; 6%
Zaman uyumsuzluğu-zaman
kısıtı;
12; 6%
Yasal boşluklar ;
15; 7%
Çıkar çatışmaları;
27; 14%
Temsiliyet yetersizliği (yetki);
25; 12%
İlgi gruplarının konuya ilişkin
yetesiz bilgi birikimi; 22; 11%
Şekil 5.35 Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların dağılımı
İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın
yönetimine destek olacak süreçlere katılımı konusunda araştırmaya katılanların
görüşleri sorulmuş, katılımcıların % 25’i bu süreçlere ilgi gruplarının katılım
sağlamadığı, % 75’i ise kısmen katılım sağladığı yönünde görüş bildirmiştir (Şekil
5.36).
İlgi gruplarının uygulamalara katılımı durumu
Evet; 0; 0%
Hayır; 10; 25%
Kısmen evet; 30; 75%
Şekil 5.36 İlgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanların yönetimine destek olacak süreçlere katılımı durumu
148
İlgi gruplarının uygulama sürecine kısmen katılım sağladığı yönünde görüş bildiren
katılımcılar tarafından ilgi gruplarının özellikle ortak projelerin hazırlanması ve
uygulanması, alan kılavuzluğu uygulamalarına dahil olunması ve gönüllü olarak alanın
tanıtılması gibi faaliyetler içinde yer aldıkları belirtilmiştir (Şekil 5.37).
13
5
22
19
5
9
25
7
12,40%
4,80%
21,00%
18,10%
4,80%
8,60%
23,80%
6,70%
0 5 10 15 20 25 30
Çalışma gruplarında görev alma
Yönetim biriminde bulunma
Alan kılavuzluğu gibi uygulamalarda yer alma
Gönüllü olarak alanı tanıtma
Alanı koruma faaliyetlerine katılma
Lojistik destek verme
Ortak projeler yürütme
İhaleye konu uygulamalara katılma
Şekil 5.37 Uygulama sürecine ilgi gruplarının katılım sağladığı faaliyetler
Araştırma kapsamında korunan alanların yönetimi ve faaliyetlerin uygulanması
süreçlerine ilgi gruplarının katılımının nedenleri sorgulanmış ve katılımcılar tarafından
ilgi gruplarının planlama sürecine katılımları için en önemli gördükle nedenleri
sıralamaları istenmiştir. Bu sorgulamada en önemli nedenler; ilgi grupları arasında
sahiplilik duygusu uyandırma, korunan alanın iyi yönetimini sağlama, ilgi grupları
arasında sorumlulukların paylaşılmasını sağlama, siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasını
sağlama, alanın sürdürülebilirliğini sağlama ile kaynakların verimli ve etkin kullanımını
sağlama olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.38).
149
31
13
20
9
27
1922
17
19,60% 8,20% 12,70% 5,70% 17,10% 12,00% 13,90% 10,80%0
5
10
15
20
25
30
35
Sah
iplilik
duy
gusu
uyan
dırm
ası
Şeffaflık duy
gusu
oluş
turm
ası
Siyas
i bas
kı ve
otoriten
inaz
altılm
ası
Gelirin etkin
dağılımının
sağ
lanm
ası
İyi y
önetişim
inoluş
turulm
ası
Sürdürüleb
ilirliliğ
insa
ğlanm
ası
Sorum
lulukların
paylaş
ılmas
ı
Kayn
akların
verim
li ve
etkin
kulla
nılm
ası
Şekil 5.38 Korunan alanlarda yürütülen uygulamalarda ilgi gruplarının katılımının
gerekli görülmesi nedenleri
Araştırmada koruma ile ilgili kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin
olarak çaba gösterip göstermediğine yönelik araştırmaya katılanların düşünceleri
sorgulanmış ve bu sorgulamada ankete katılanların % 42’si kurumun orta derecede çaba
gösterdiği, % 35’i ise çaba göstermediğini belirtmişlerdir (Şekil 5.39). Katılımcıların %
5’i kurumun ilgi gruplarının katılımına yönelik hiç çaba göstermediği yönünde görüş
bildirmişlerdir.
İlgi grupların katılımı için gösterilen kumsal çaba
Kesinlikle gösteriyor; 0; 0%
Hiç göstermiyor; 2; 5%
Göstermiyor; 14; 35%
Orta; 17; 42%
Gösteriyor; 7; 18%
Şekil 5.39 Kurumun ilgi gruplarının katılımını artırmaya yönelik gösterdiği çabanın
oransal dağılım durumu
150
Kurumun korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik
ne tür ihtiyaçları olduğu konusuna katılımcıların % 22’si özelikle alan bazlı yerinde
yapılanmanın güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu belirtmişlerdir (Şekil 5.40). Eğer
korunan alanlar yerinden etkili bir şekilde yönetilebilir, personel ve diğer ihtiyaçları
karşılanabilirse, ilgi grupları ile çalışma olanaklarının da artacağı, korunan alanın ilgi
grupları ile sürekli bir araya gelebileceği bu durumun korunan alan çalışanları ve ilgi
grupları arasında işbirliğini güçlendireceği vurgulanmıştır.
28
22
36
1620
17
25
17,10% 13,40% 22,00% 9,80% 12,20% 10,40% 15,20%0
5
10
15
20
25
30
35
40
Yasa
ldü
zenleme
Kapa
site
geliştirme iç
ineğitimler
Koruna
nalan
larda güç
lüya
pılanm
a
Katılımı
sağlayac
akhizmet ve
tesisler
İihaley
e ko
nuuy
gulam
alarının
yöre halkınca
yap
ılmas
ı
İlgi gruplarını
bilgile
ndirm
e
Mek
anizmalar
Şekil 5.40 Korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik
temel ihtiyaçların dağılımının katılımcı sayısına oranı
Yapılan sorgulamada yasal düzenleme yapılmasının da ilgi gruplarının etkin katılımının
sağlanması için bir ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır. Katılım konusunun mevzuatta açık
olarak ifade edilmesi ve özellikle nasıl uygulanacağına yönelik bir yönergenin
hazırlanması ve uygulanmaya konmasıyla zorlayıcılığının ve bağlayıcılığının olacağı
belirtilerek katılım için etkili bir araç olacağı konusu üzerinde durulmuştur. Yasal
düzenleme ile ilgi grupları arasında güven kuracak mekanizmaların tanımlanabileceği
belirtilirken bu mekanizmaların ilgi gruplarıyla birlikte uygulanmasının özel önem
taşıyacağı da vurgulanmıştır.
Korunan alanlar ile ilgili birimlerin genel olarak ilgi gruplarını ilgili süreçlere nasıl
katacağına dair yeterli deneyim ve bilgi birikimine sahip olmadığı bu nedenle kurumsal
151
kapasitenin geliştirilmesine yönelik eğitim programları da etkin katılımın
sağlanmasında ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.
Korunan alanların yönetiminde ilgi gruplarının süreçlere etkin katılımının
sağlanabilmesi için tanımlanan diğer temel bir ihtiyacın korunan alanlarda ihaleye konu
uygulamaların özellikle korunan alanlarda yürütülen bazı aktivitelerin bu alanlarda
yaşayan ve korunan alan ile doğrudan ilgili olan yöre halkı ve köy tüzel kişiliği ile
yürütülmesinin sağlanması olarak tanımlanmıştır. Mevcut durumda korunan alanlarda
ihaleye konu uygulamaların alan ile hemen hemen hiç bağlantısı olmayan taraflarca
yürütüldüğü bu durumun anahtar ilgi gruplarını rahatsız ettiği ettiği belirtilmiştir.
Araştırma ile korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve uygulamalara
ilgi gruplarının katılımı konusunun bütüncül olarak ve katılımcıların tüm uygulamaları
dikkate alarak hâlihazırdaki katılım durumunu değerlendirmeleri de istenmiştir.
Yapılan değerlendirme sonucunda katılımcıların % 59’u tarafından katılımın
derecesinin zayıf olduğu (1 puan), bunlardan %10 tarafından ise katılımın çok kötü (0
puan) bulunduğu belirtilmiştir. Katılımcıların hiç biri tarafından durumun çok iyi (4)
olduğu belirtilmemiştir (Şekil 5.41).
İlgi gruplarının katılımın derecesi
çok iyi; 0; 0%iyi; 3; 8%
cokkötü; 4; 10%
zayif; 24; 59%
orta; 9; 23%
Şekil 5.41 Korunan alanlarda uygulanan katılımın derecesinin katılımcılara % oranı
Araştırmaya katılanların korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik
memnuniyet düzeylerini belirlemek için; çok memnunum (4 puan), biraz memnunum (3
152
puan), orta düzeyde memnunum (2 puan), memnun değilim (1 puan) ve hiç memnun
değilim (0 puan) şeklinde bir sorgulama yapılmıştır. Yapılan sorgulama sonucu şekil
5.42’de verilmiştir.
Mevcut uygulamalara yönelik memnuniyet düzey
0
7,5
30
45
17,5
0
10
20
30
40
50
Çok memnunum Biraz memnunun Orta düzeydememnunum
memnun değilim Hiç memnundeğilim
memnuniyet durumu
Oran
Şekil 5.42 Korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik katılımcıların
memnuniyet düzeyi
Katılımcıların % 45’inin mevcut uygulamalardan memnun olmadığı (1), % 17;5’inin
hiç memnun olmadığı (0), % 7,5’inin biraz memnun olduğu görülmüştür. Süreçten
katılımcılardan hiç birisi mevcut uygulamalardan çok memnun değildir.
5.2.2.2 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlardaki katılım durumunun ulusal ve uluslar arası öneme sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerindeki katılım durumu ile karşılaştırılması
Türkiye’de korunan alanlarda ilgi gruplarının korunan alan çalışmalarına katılımının
değerlendirilmesine ilişkin anket çalışması 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu
kapsamında yönetilen korunan alanlar hedef alınarak, ulusal ve uluslar arası öneme
sahip sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri ise milli parklardaki uygulamalarla
karşılaştırma yapılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
153
Mevzuatta katılım durumunun karşılaştırılması
Araştırmaya katılan üç farklı gruptan kurum temsilcilerine kendi çalışma alanları ile
ilgili mevzuatın korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi
süreçlerine ilgi gruplarının katılımını destekleyip desteklemediği sorulmuş ve her
grubun karşılaştırmalı olarak sonuçları çizelge 5.16’da verilmiştir.
Çizelge 5.16 Milli Parklar Kanunu, Sulak Alanlar Yönetmeliği ve ÖÇKKB Kanun Hükmünde Kararname’de katılım durumu
Mevzuatınız korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının katılımını desteklemekte midir?
Evet Hayır Kısmen evet Toplam
Karar vericiler 2 1 2 5
%40,0 %20,0 %40,0 %100,0
MPDB teknik personel 4 4 12 20
%20,0 %20,0 %60,0 %100,0
Alan deneyimi olanlar 2 2 11 15
%13,3 %13,3 %73,3 %100,0
Milli park çalışanları-Toplam 8 7 25 40
%36,0 %14,0 %50,0 %100,0
Sulak alan personeli 5 0 0 5
%100,0 %0 %0 %100,0
ÖÇKKB personeli 5 0 0 5
%100,0 %0 %0 1%00,0
Toplam 18 7 25 50
%36,0 %14,0 %50,0 %100,0
Alınan cevaplara göre mevzuata ilgi gruplarının katılımı durumunun gruplar arasında
farklılık gösterdiği görülmüştür. Araştırmaya katılan sulak alanlar ve ÖÇKKB
personelinin tamamı mevzuatlarında ilgi gruplarının katılımının tamamen
desteklendiğini vurgularken, milli park çalışanları mevcut mevzuatın ilgi gruplarının
katılımının kısmen desteklendiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Her üç mevzuatın ilgi
gruplarının katılımı konusunda ilgili gruplar tarafından değerlendirilmesi durumu şekil
5.43’te verilmiştir.
154
0
5
10
15
20
25
Katılımcı sayısı
Evet Hayır Kısmen
evet
Mevzuaattaki durum
Mevzuat açısından karşılaştırma
Milli park çalışanları-Toplam
Sulak alan personeli
ÖÇK personeli
Şekil 5.43 Mevzuatta katılım durumunun farklı gruplar tarafından değerlendirilmesi
durumu
Araştırmada ilgi gruplarının korunan alanlarda gerçekleştirilen uygulamalara katılımının
sağlanmasına yönelik yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç olup olmadığı konusunun
farklı üç grup arasında değerlendirilmesi istenmişir. Edinilen bilgiye göre ilgili kurum
temsilcileri tarafından sulak alanlar ve ÖÇK mevzuatının ilgi gruplarının katılımını
desteklediği belirtilmiş olmasına rağmen sulak alanlar çalışanlarının %40’ı, ÖÇKKB
çalışanlarının %60’ı yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtmişlerdir (Çizelge
5.17). Milli park çalışanları mevcut mevzuatın ilgi gruplarının katılımını kısmen
karşıladığı yönünde görüş belirtip aynı zamanda mevzuat değişikliğine de ihtiyaç
olduğunu vurgulamışlardır. Farklı gruplar açısından yasal düzenleme yapılmasına
yönelik sonuçlar şekil 5.44’te verilmiştir.
Farklı üç mevzuat kapsamında yürütülen çalışmaları yönlendiren farklı üç grubun %
80’i tarafından mevzuat değişikliği öngörülmüş, sulak alanları temsil eden grubun
değişiklik talebi milli parklar ve ÖÇKKB temsil eden gruplara göre en düşük olduğu
gözlemlenmiştir.
155
Çizelge 5.17 Yasal düzenleme yapılması durumunun farklı gruplar açısından değerlendirilmesi durumu
Yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var mıdır?
Gruplar Evet Hayır Toplam
Karar vericiler 4 1 5
80 % 20 % 100 %
MPDB teknik personel 18 2 20
90 % 10 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 13 2 15
86,7 % 13,3 % 100 %
Milli park çalışanları-Toplam 35 5 40
87,5 % 12,5 % 100 %
Sulak alan personeli 2 3 5
40 % 60 % 100 %
ÖÇKKB personeli 3 2 5
60 % 40 % 100 %
Toplam 40 10 50
80 % 20 % 100 %
0
5
10
15
20
25
Evet Hayır Kısmen evet
Yasal durum değişikliği durumunun karşılaştırılması
Milli park çalışanları
Sulak alan personeli
ÖÇK personeli
Şekil 5.44 Farklı gruplar arasında yasal düzenleme yapılması durumunun katılımcı sayısına oranı
Araştırmada katılımcıların ilgili birimlerde çalışma süresinin mevzuatta katılım
durumuna etkisinin ölçülmesi amacıyla karşılaştırma yapılmış, alınan sonuçlarda
araştırmaya katılan kurum temsilcilerinin çalışma süresine bağlı olarak mevzuatta
değişiklik yapılmasına yönelik düşüncelerinin çok etkili olmadığı görülmüştür (Çizelge
5.18). Ancak farklı yaş grubundaki katılımcıların % 80’i tarafından mevzuat değişikliği
156
öngörmesi farklı gruplar arasındaki görüş ile örtüşmekte ve mevzuat değişikliğini
güçlendirmektedir.
Çizelge 5.18 Yasal düzenleme yapılmasına yönelik ihtiyaç durumunun grupların çalışma süreleri ile ilişkisi
İlgi gruplarının katılımı için yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var mı?
Çalışma Süresi Evet Hayır Toplam
5-7 8 1 9
88,9 % 11,1 % 100 %
8-10 10 5 15
66,7 % 33,3 % 100 %
11-14 8 0 8
100 % ,0% 100 %
15-+ 14 4 18
77,8 % 22,2 % 100 %
Toplam 40 10 50
80 % 20 % 100 %
Politikalarda katılım durumunun karşılaştırılması
Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB’nın ilgi gruplarının katılımını da içeren bir
politikasının var olup olmadığına yönelik olarak, ilgili kurumların temsilcilerinden
oluşan üç grubun görüşleri sorgulanmıştır. Yapılan anket sonuçlarına göre araştırmaya
katılan milli park çalışanlarının % 77,5’i, sulak alan personelinin ve ÖÇKKB
personelinin tamamı ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikasının olduğunu
belirtmişlerdir (Çizelge 5.19). Milli park çalışanlarından karar vericilerin tamamı
kurumun katılımı da içeren bir politikasının var olduğunu belirtirken teknik personelin
ve arazi deneyimi olan korunan alan çalışanlarının % 75’i tarafından kurumsal
politikanın mevcudiyeti desteklenmiştir. Ancak bu grupların ortalama % 25’inin ilgi
gruplarının da katılımını içeren bir politikanın olmadığı yönünde görüş bildirdikleri
görülmüştür. Politikanın yok olduğu yönünde görüş bildiren katılımcılar kurumun
özellikle ilgi gruplarını süreçlere dahil etmeye yönelik yeterli çabasının olmadığı,
uygulamalara bunun yansıtılmadığı ve genel yaklaşım içinde geçen “katılım”
kelimesinin sadece kağıt üzerinde kaldığını vurgulamışlardır. Ayrıca son yıllarda
157
korunan alanlardaki uygulamalara yönelik alınan kararların tamamen merkeziyetçi ve
karar vericiler tarafından verildiği, ilgi gruplarından sadece çıkar gruplarının görüşünün
dikkate alındığı da belirtilmiştir.
Çizelge 5.19 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikasının mevcudiyeti durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı
Kurumunuzun ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikası var mıdır?
Grup Evet Hayır Bilmiyorum Toplam
Karar vericiler 5 0 0 5
100 % ,0 % ,0 % 100 %
MPDB teknik personel 14 5 1 20
70 % 25 % 5 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 10 5 0 15
80 % 20 % ,0 % 100 %
Milli park çalışanları-Toplam 29 10 1 40
77,5 % 20 % 2,5 % 100 %
Sulak alan personeli 5 0 0 5
100 % ,0 % ,0 % 100 %
ÖÇKKB personeli 5 0 0 5
100 % ,0 % ,0 % 100 %
Toplam 39 10 1 50
82 % 16 % 2 % 100 %
Araştırmada kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikalarının mevcudiyeti
durumu araştırmaya katılan grupların çalışma süreleri dikkate alınarak da
sorgulanmıştır. Yapılan karşılaştırmada katılımcıların çalışma sürelerinin belirgin bir
farklılık göstermediği gözlemlenmiştir (Çizelge 5.20). Ancak kurumlarda 8-10 yıl ile 15
yıl ve üstü çalışanların kurumsal politikanın varlığı konusuna daha olumlu baktıkları
görülmüştür. Bu durumun da bu grupları temsil eden katılımcı sayısının oransal olarak
fazla olması ile açıklanabilir. Öte yandan karşılaştırmada kurumlarda uzun süreli
çalışanların kurumların politikasının mevcudiyeti durumuna daha fazla olumsuz cevap
verdiği söylenebilir. Bu durum ilgili çalışanların daha uzun bir süreyi karşılaştırma
imkânı bulmaları ile açıklanabilir.
158
Çizelge 5.20 Kurumların ilgi gruplarının katılımını da içeren politikasının mevcudiyeti durumunun çalışma sürelerine göre dağılımı
Kurumunuzun ilgi gruplarının da katılımını içeren bir politikası var mıdır?
Katılımcıların çalışma süreleri Evet Hayır Bilmiyorum Toplam
5-7 8 1 0 9
88,9 % 11,1 % ,0% 100 %
8-10 12 3 0 15
80 % 20 % ,0% 100 %
11-14 4 3 1 8
50 % 37,5 % 12,5 % 100 %
15-+ 15 3 0 18
83,3 % 16,7 % ,0% 100 %
Total 39 10 1 50
82 % 16 % 2 % 100 %
Araştırmaya katılanlara birimlerinin kurumun katılım ile ilgili politikasını uygulamasına
yönelik yaklaşımı sorulmuştur. Sulak alan çalışanları mevcut politikanın tamamen
uygulandığı yönünde görüş bildirirken milli park çalışanları ile ÖÇKKB çalışanlarının
% 60’ı kurumlarının çaba harcadığı yönünde görüş bildirmişlerdir (Çizelge 5.21).
Çizelge 5.21 Korunan alanlarda katılım ile ilgili politikanın uygulanması durumunun farklı gruplar arasındaki dağılımı
Korunan alanlarla ilgili birimlerin kurumun katılım ile ilgili politikasını uygulamakta mıdır?
Uygulamakta Uygulamamakta Çaba Harcamakta Toplam
Karar vericiler 1 0 4 5
20 % ,0% 80 % 100 %
MPDB teknik personel
1 7 12 20
5 % 35 % 60 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 0 4 11 15
,0 % 26,7 % 73,3 % 100 %
Sulak alan personeli 5 0 0 5
100 % ,0 % ,0 % 100 %
ÖÇKKB personeli 2 0 3 5
40 % ,0 % 60 % 100 %
Toplam 9 11 30 50
18 % 22 % 60 % 100%
159
Gruplar arasında karşılaştırma yapmak ve üç farklı birimin katılım ile ilgili politikasının
sahiplenmesi konusundaki düşüncelerini ortaya koymak amacıyla yapılan sorgulamada
sulak alanlar adına araştırmaya katılanların tamamı birimlerinin söz konusu politikayı
kısmen sahiplendiğini ve çaba gösterdiğini belirtirken, araştırmaya katılan ÖÇKKB
çalışanlarının çalışanlarının % 60’ı kurumun katılım ile ilgili politikasınının tamamını
sahiplendiği ve uyguladığını vurgulamıştır. Kurumsal politikanın sahiplenilmesi
konusunda Milli Park çalışanlarının grupları arasında farklılıklar görülmekle birlikte
kurumun kısmen sahiplendiği ve uygulanmasına ilişkin çaba harcadığı yönündeki görüş
daha ağırlıktadır.
Karşılaştırmada en önemli farklılıkların milli parklarda olduğu görülmektedir. Zira
katılımcıların % 22’si kurumun politikayı hiç sahiplenmediği ve uygulamadığı yönünde
görüş bildirirken % 10’u kurumun tamamen sahiplendiği ve uyguladığını
vurgulamışlardır. Ancak genel olarak kurumun kısmen sahiplenmeye eğilimli olduğu,
çaba gösterdiği ve hatta uygulamada güçlükler çektiği belirtilmiştir (Çizelge 5.22).
Çizelge 5.22 Kurumsal politikanın sahiplenilmesi ve uygulanması durumunun gruplar arasındaki dağılımı
Kurumunuzun bu politikayı sahiplenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta
Kısmen sahiplenmekte çaba
göstermekte
Kısmen sahiplenmekte
güçlükler çekmekte
Hiç sahiplenmemekte uygulamamakta Toplam
Karar vericiler
1 2 2 0 5
20 % 40 % 40 % ,0 % 100 %
MP Teknik personeli
0 7 7 6 20
,0 % 35 % 35 % 30 % 100 %
Alan den.olanlar
1 2 7 5 15
6,7 % 13,3 % 46,7 % 33,3 % 100 %
MP çalışanları toplam
10% 36% 32% 22% 100,0%
Sulak alan personeli
0 5 0 0 5
,0 % 100 % ,0 % ,0 % 100 %
ÖÇKKB 3 2 0 0 5
60 % 40 % ,0 % ,0 % 100 %
Toplam 5 18 16 11 50
10 % 36 % 32 % 22 % 100 %
160
Kurumsal politikanın sahiplenilmesi konusunda yöneltilen soruya gruplar arasında
alınan cevaplar arasında görülen fark istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur
(P<0,05). Bu farklılığın; Karar vericilerin (% 0,0) daha az “hiç sahiplenmemekte ve
uygulamamakta” , Milli parklar çalışanlarının (% 0,0) daha az “tamamını
sahiplenmekte ve uygulamakta”, Alan deneyimi olan personelin (% 13,3) daha az
“kısmen sahiplenmekte çaba göstermekte” cevabı vermesine karşın; Sulak alan
personelinin (% 100) daha fazla “kısmen sahiplenmekte-çaba göstermekte”, ÖÇKKB
personelinin (% 60,0) daha fazla “tamamını sahiplenmekte ve uygulanmakta” cevabı
vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir.
Kurumların mevcut politikalarında ilgi gruplarının katılımını etkin hale getirebilmek
için bir düzenlemeye ihtiyacı olup olmadığı, eğer varsa bunların neler olabileceği
konusu sorgulandığında tüm grupların ortak görüşünün uygulamaları kontrol etmesi ve
izlemesi yönünde birleştiği görülmüştür (Çizelge 5.23 ve Şekil 5.45).
Çizelge 5.23 Kurumların politikasının uygulanmasına yönelik gerçekleştirilecek düzenlemelerin gruplar arasındaki dağılımı durumu
Sizce kurumunuzun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik ne tür düzenlemeler yapması gerekmektedir?
Degisiklik yapmalı
Yaptırımlar uygulamalı
Uygulamayı kontrol
etmeli-izlemeli Düzenlemeye gerek yok Diger Toplam
Karar vericiler 1 1 3 0 0 5
20 % 20 % 60 % 0 % 0 % 100 % MPD teknik personel
8 4 7 0 1 20
40 % 20 % 35 % 0 % 5 % 100% Alan deneyimi olanlar
6 3 5 0 1 15
40 % 20 % 33,30 % 0 % 6,70 % 100 %
MP toplam 37,5 % 20 % 37,5 % 0 % 5 % 100 % Sulak alan personeli
1 2 2 0 0 5
20 % 40 % 40 % 0 % 0 % 100 % ÖÇKKB personeli
0 0 3 2 0 5
0 % 0 % 60 % 40 % 0 % 100 % Toplam
16 10 20 2 2 50 32 % 20 % 40 % 4 % 4 % 100 %
161
Politikalarda değişiklik yapılması durumunun karşılaştırılması
0
5
10
15
20
25
Toplam Milli Parkçalışanları
Sulak alançalışanları
ÖÇKçalışanları
Değişiklik yapmalı
Yaptırımlar uygulamalı
Uygulamaları kontroletmeli-izlemeli
Düzenlemeye gerek yok
Diğer
Şekil 5.45 Kurumların politikalarında yapılması öngörülen düzenlemelerin gruplar
arasındaki dağılım oranı
Gruplara yöneltilen bu soruya verilen cevaplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
fark olmamasına (P>0,05) rağmen uygulamalar açısından fark olduğu gözlemlenmiştir.
Bu farkın ÖÇKKB ve milli parklar arasında olduğu açık görülmektedir. ÖÇKKB
temsilcilerini % 40’ı düzenlemeye gerek olmadığını vurgularken milli park
çalışanlarının toplam % 37,5’i ile sulak alan çalışanlarının % 20’si tarafından değişiklik
yapılması yönünde görüş gelmiştir.
Korunan alan belirleme süreçlerinde katılım durumunun karşılaştırılması
Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB çalışanlarından oluşan farklı üç gruba kurumsal
olarak sorumlu oldukları korunan alanların belirlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının
katılımı konusundaki uygulamaları sorgulanmış tüm grupların ortak görüşünün kısmen
evet yönünde olduğu ve gruplar arasında önemli bir farkın olmadığı görülmüştür. Ancak
belirleme aşamasına ilgi gruplarının dahil edilmesi konusuna verilen evet cevabının
gruplar arasında önemli farklılıklar gösterdiği görülmüştür. Milli parklarla ilgili
belirleme sürecine katılım konusuna teknik personel ve alan deneyimi olanlar % 5 ve %
162
6,7 oranında evet derken karar vericilerin % 20 oranında evet dediği görülmüştür. Sulak
alanları temsil eden katılımcıların tamamının, ÖÇKKB temsilcilerinin ise % 40’ının
evet yönünde cevap verdiği görülmüştür (Çizelge 5.24).
Gruplar arasında korunan alan belirleme sürecine ilgi gruplarının dahil edilmesine
yönelik soruya verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da anlamlı
bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.24 incelendiğinde farklılığın, sulak alan personeli (%
100) ve ÖÇKKB personelinin (% 40) daha fazla “evet” cevabı vermelerine karşın MPD
teknik personelin (% 5) ve alan deneyimi olan personelin (% 6,7) belirleme aşamasına
ilgi gruplarının katılımı konusuna daha az “evet” cevabı vermelerinden kaynaklandığı
görülmektedir
Çizelge 5.24 Gruplara göre korunan alanların belirlenmesi sürecine ilgi gruplarının katılımı durumu
Korunan alan belirleme sürecine ilgi grupları dahil edilmekte midir?
Gruplar evet hayır Kismen evet Toplam
Karar vericiler 1 0 4 5
20 % 0 % 80 % 100 %
MPD Teknik personel 1 6 13 20
5 % 30 % 65 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 1 1 13 15
6,7 % 6,7 % 86,7 % 100 %
Sulak alan personeli 5 0 0 5
100 % 0% 0 % 100 %
ÖÇKKB personeli 2 2 1 5
40 % 40 % 20 % 100 %
Toplam 10 9 31 50
20 % 18 % 62 % 100 %
Sulak alan temsilcilerinin belirleme aşamasında ilgi gruplarının tamamen katılımı
sağlanıyor şeklinde görüş bildirmelerine rağmen, mevzuatta sulak alan tanımının yer
aldığı ve bu tanıma göre sulak alanların listelendiğini belirterek sulak alanların
belirlenmesi gibi bir süreç yaşamadıklarını da vurgulamışlardır. Araştırma kapsamında
çalışma süreleri ile belirleme aşamasına ilgi gruplarının katılımı arasında farklılık olup
olmadığı da karşılaştırılmış, elde edilen sonuçta çalışma sürelerinin belirleme
163
aşamasında ilgi gruplarının katılımı konusunda bir farklılık yaratmadığı
gözlemlenmiştir.
Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik bir
sorunun yaşanıp yaşanmadığı durumunun sorgulanmasında tüm katılımcıların % 40’ının
sorun yaşandığı, % 48’inin ise kısmen sorun yaşandığı yönünde görüş bildirdiği
görülmüştür. Katılımcıların sadece % 8’i belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımı
konusunda sorun yaşanmadığını belirtmiştir. Genel tabloya bakıldığında ilgi
gruplarının korunan alanların belirlenmesi aşamasına katılımının sağlanması konusunda
sorun yaşandığı söylenebilir. Belirleme aşamasında sorun yaşanması durumuna sulak
alanların % 80’i ve ÖÇK’nın % 100’ü kısmen evet derken, milli park çalışanlarının %
55’i evet, % 37,5’i kısmen evet yönünde görüş bildirmişlerdir (Çizelge 5.25).
Çizelge 5.25 Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik yaşanan sorunların gruplara göre dağılımı durumu
Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik sorun yaşanmakta mıdır?
Gruplar evet hayır Kismen evet Toplam
Karar vericiler 0 1 4 5
0 % 20 % 80 % 100 %
Mpd teknik personel 9 2 9 20
45 % 10 % 45 % 100 %
Alan deneyimi 13 0 2 15
86,7 % 0 % 13,3 % 100 %
MP Toplam 55 % 7,5 % 37,5 % 100 %
Sulak alan personeli 0 1 4 5
0 % 20 % 80 % 100 %
ÖÇKKB 0 0 5 5
0 % 0 % 100 % 100 %
TOPLAM 22 4 24 50
44 % 8 % 48 % 100 %
Gruplara göre belirleme aşamasında ilgi gruplarının katılımına yönelik sorun yaşanıp
yaşanmaması durumuna karşı verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak
anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.25 incelendiğinde farklılığın, milli parklar
konusunda alan deneyimi olan personelin (% 86,7) daha fazla “evet” cevabı
164
vermelerinden, ÖÇKKB personelinin (% 100) daha fazla “kısmen evet” cevabı
vermelerinden, karar vericilerin (% 0) ve sulak alan personelin (% 0) ise daha az “evet”
cevabı vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir
Çalışma sürelerine göre korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi gruplarının
katılım konusunda yaşanan bir sorun olup olmaması durumuna verilen cevaplar
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı gözlemlenmiştir (P>0,05).
Korunan alan planlama süreçlerinde katılım durumunun karşılaştırılması
Milli parklar, sulak alanlar ve ÖÇKKB çalışanlarından oluşan farklı üç gruba sorumlu
oldukları korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının katılımına yönelik
mevcut durumun ve yaklaşımın nasıl olduğu konusu sorgulanmıştır (Çizelge 5.26).
Çizelge 5.26 Gruplara göre korunan alan planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılım durumunun dağılımı
Kurumunuz korunan alan planlamasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır?
Gruplar Evet Hayır Kısmen evet Toplam
Karar vericiler 0 0 5 5
0 % 0 % 100 % 100 %
MPD teknik personeli 1 1 18 20
5 % 5 % 90 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 0 0 15 15
0 % 0 % 100 % 100 %
MPD Toplam 2,5 % 2,5 % 95 % 100 %
Sulak alan personeli 5 0 0 5
100 % 0 % 0 % 100 %
ÖÇKKB 3 0 2 5
60 % 0 % 40 % 100 %
TOPLAM 9 1 40 50
18 % 2 % 80 % 100 %
Çizelge 5.26 incelendiğinde sulak alan personelinin tamamı, ÖÇKKB personelinin ise
% 60’ının planlama süreçlerine ilgi gruplarının katılımının sağlandığı yönünde görüş
165
bildirdikleri görülmektedir. Sulak alan personelinin tamamının planlama sürecine ilgi
gruplarının katılımı sağlanmakta demesinin nedeninin uygulamaları RAMSAR Sulak
alanlar sözleşmesi planlama kılavuzuna göre yapmış olmalarından kaynaklandığı ilave
olarak katılımcılar tarafından belirtilmiştir. ÖÇKKB’nın da özel çevre koruma
bölgelerine yönelik uygulamalarda Barselona Sözleşmesini baz aldığı belirtilmiştir. Öte
yandan milli parkların planlamasına yönelik ilgi gruplarının katılımı konusuna
araştırmaya katılanların % 95’i tarafından kısmen evet cevabının verildiği
görülmektedir. Bu durumun milli parklarda planlama sürecine ilgi gruplarının katılımı
açısından iyi bir ilerleme olduğu söyelenebilir.
Kurumların planlama süreçlerine ilgi gruplarını ne kadar etkin katıp katmadıkları
konusuna yönelik grupların görüşleri sorgulandığında tüm grupların genel toplamında
katılımcıların % 48’inin planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımının
sağlanamadığı yönünde cevap verdiği görülmüştür (Çizelge 5.27).
Çizelge 5.27 Korunan alanların planlanması süreçlerine ilgi gruplarının etkin katlım durumunun gruplara göre dağılımı
Kurumunuz korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır?
Evet Hayır Kısmen evet Toplam
Karar vericiler 0 2 3 5
0 % 40 % 60 % 100 %
MPD teknik personel 0 8 12 20
0 % 40 % 60 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 0 12 3 15
0 % 80 % 20 % 100 %
MPD Toplam 0 22 18 40
Sulak alan personeli 4 1 0 5
80 % 20 % 0 % 100 %
ÖÇKKB 0 1 4 5
0 % 20 % 80 % 100 %
TOPLAM 4 24 22 50
8 % 48 % 44 % 100 %
Yapılan bu sorgulama sonucunda katılımcıların yarısının etkin katılım sağlanmaması
yönünde cevap vermesi, daha önceki sorgulamalarda katılım sağlanıyor cevabının
166
verilmesinin uygulamada yeterli katılım sağlandığı anlamını taşımadığının bir
göstergesi olduğu söylenebilir. Ancak milli parklar ve ÖÇKKB katılımcıları tarafından
planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımı konusuna hiç evet cevabı verilmezken
sulak alan çalışanlarının % 80’i tarafından ilgi gruplarının planlama sürecine etkin
katılımının sağlandığı belirtilmiştir. Bu durum, planlama sürecine ilgi gruplarının etkin
katılımı konusunda milli parklar, ÖÇKKB ve sulak alanlar arasındaki en önemli
farklılıktır.
Yapılan araştırmada gruplara göre verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da
anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.27 incelendiğinde farklılığın, sorulan soruya
sulak alan personelinin (% 80) daha fazla “evet” cevabı vermelerinden, ÖÇKKB
personelinin (% 80) daha fazla “kısmen evet” cevabı vermelerinden, MPD teknik
personelinin (% 0) ve alan deneyimi olan personelin (% 0) daha az “evet” cevap
vermelerinden kaynaklandığı görülmektedir. Bir başka açıdan bakıldığında ise bu
soruya sadece sulak alan personelinin evet dediği söylenebilir. Bu durum, planlama
süreçlerine ilgi gruplarının etkin katılımının sadece sulak alanlarda uygulandığı, milli
parklar ve özel çevre koruma bölgelerinin planlama süreçlerine ilgi gruplarının etkin
katılımının sağlanamadığını göstermektedir.
Korunan alan uygulama sürecinde-yönetim aşamasındaki katılım durumunun
karşılaştırılması
Milli parklar, sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerinde uygulama-yönetim
aşamalarında ilgi gruplarının katılımı durumu ilgili kurum çalışanlarından oluşan farklı
üç grupya sorulmuş ve toplamda grupların %70’i tarafından katılımın kısmen sağlandığı
belirtilmiştir. Ancak gruplar karşılaştırıldığında sulak alan katılımcılarının % 80’i
tarafından uygulama ve yönetim aşamalarına ilgi gruplarının tamamen katılımının
sağlandığı vurgulanmıştır (Çizelge 5.28). Cevaplara göre gruplar arasında farklılıkların
olduğu görülmektedir.
167
Çizelge 5.28 İlgi gruplarının uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılım durumunun gruplara göre dağılımı
İlgi grupları korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılmakta mıdır?
Evet Hayır Kısman evet Toplam
Karar vericiler 0 0 5 5
0 % 0 % 100 % 100 %
MPD teknik personel 0 9 11 20
0 % 45 % 55 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 0 1 14 15
0 % 6,7 % 93,3 % 100 %
MPD toplam 0 % 25 % 75 % 100 %
Sula kalan personeli 4 0 1 5
80 % 0 % 20 % 100 %
ÖÇKKB 1 0 4 5
20 % 0 % 80 % 100 %
TOPLAM 5 10 35 50
10 % 20 % 70 % 100 %
Çizelge incelendiğinde sulak alanların ilgi gruplarının uygulama ile ilgili süreçlere
yeterince katılımının sağladığı, milli parklar ve ÖÇKKB’nın uygulamalara yeterli
katılımı sağlayamadığı görülmektedir.
Çizelgede gruplara göre verilen cevaplar arasındaki fark istatistiksel olarak da anlamlı
bulunmuştur (P<0,05). Bu farklılığın, yöneltilen soruya karar vericilerin (% 100) ve
alan deneyimi olan personelin (% 93,3) daha fazla “kısmen evet” cevabı vermelerinden,
MPD teknik personelinin (% 45) daha fazla “hayır” cevabı vermelerinden ve sulak alan
personelinin (% 80) daha fazla “evet” cevabı vermelerinden kaynaklandığı
görülmektedir.
Araştırmada her bir grubun temsil ettiği birimin ilgi gruplarının katılımını artırmak için
ne tür çaba harcadığı ve konuyla ilgili yaklaşımları da sorgulanmıştır. Katılımcıların %
34’ü birimlerin orta düzeyde, % 30’u ortanın biraz daha ilerisinde çaba gösterdiğini,
buna karşılık % 28’i birimlerin yeterli çabayı gösterilmediğini belirtmişlerdir. Sulak
alan çalışanlarının tamamının yapılan bu sorgulamaya biriminin kesinlikle çaba
gösterdiği yönünde görüş bildirmesi beklenirken, araştırma sonucunda katılımcıların %
168
80’i tarafından orta derecenin üzerinde çaba gösterildiği yönünde görüş gelmiştir. Buna
rağmen ÖÇKKB katılımcılarının % 40’ı birimlerinin kurumun ilgi gruplarının katılımı
konusunda ileri düzeyde ve kesinlikle çaba gösterdiğini belirtilmiştir. Milli park
çalışanlarının % 42’si kurumun ilgi gruplarının katılımına yönelik orta düzeyde çaba
gösterdiğini vurgularken, % 35’i ortanın altında ve yetersiz bir çabanın gösterildiğini
vurgulamışlardır (Çizelge 5.29).
Çizelge 5.29 Kurumların ilgi gruplarının katılımına yönelik göstermiş oldukları çabanın gruplara göre dağılımı durumu
Gruplara göre kurumların ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin çaba harcamaları
konusunda yöneltilen soruya verilen yanıtlar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.29 incelendiğinde farklılığın, MPD teknik personelinin
(% 50) daha fazla “orta” cevabı vermelerinden, alan deneyimi olan personelin (% 53,3)
daha fazla “göstermiyor” cevabı vermelerinden, sulak alan personelinin (% 100) daha
fazla “gösteriyor” cevabı vermelerinden ve ÖÇKKKB personelinin (% 40) daha fazla
“kesinlikle gösteriyor” cevabı vermelerinden kaynaklandığı görülmüştür.
Kurumunuzun ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin olarak çaba gösterdiğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle Gösteriyor Gösteriyor Orta Göstermiyor
Hiç Göstermiyor Toplam
Karar vericiler 0 2 2 1 0 5
0 % 40 % 40 % 20 % 0 % 100 %
MPD teknik personel
0 3 10 5 2 20
0 % 15 % 50 % 25 % 10 % 100 %
Alan deneyimi olanlar
0 2 5 8 0 15
0 % 13,3 % 33,3 % 53,3 % 0 % 100 %
MPD Toplam 0 % 15,5 % 42,5 % 35 % 5 % 100 %
Sulak alan personeli
0 5 0 0 0 5
0 % 100 % 0 % 0 % 0 % 100 %
ÖÇKKB Personeli 2 3 0 0 0 5
40 % 60 % 0 % 0 % 0 % 100 %
TOPLAM 2 15 17 14 2 50
4 % 30 % 34 % 28 % 4 % 100 %
169
Korunan alanlarda mevcuttaki katılım durumunun gruplar arasında değerlendirilmesi ve
karşılaştırılması amacıyla yapılan sorgulamada, durum zayıf olarak belirtilmiştir.
Katılımcıların sadece % 2’si katılımın mevcut durumunu çok iyi olarak görürken, % 8’i
çok kötü olarak değerlendirmiştir. Katılımın derecesi sulak alan çalışanları tarafından
iyi, milli park çalışanları tarafından ise kötü olarak nitelendirilmiştir. ÖÇKKB genel
olarak durumu orta ve iyi olarak değerlendirmiştir. Milli parkları temsil eden üç farklı
grup kendi içinde karşılaştırıldığında karar vericilerden alan yöneticilerine doğru
inildikçe katılımın mevcut durumunun olumsuzlaştığı görülmüştür. Zira karara
vericilerin % 40’ı, teknik personelin sadece % 5’idurumu iyi olarak değerlendirmiş, alan
deneyimi olanların % 73’ü katılımın derecesini zayıf ve % 20’si ise çok kötü olarak
değerlendirmiştir (Çizelge 5.30) .
Çizelge 5.30 Korunan alanlarda katılımın derecesinin gruplara göre dağılımı durumu
Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusu değerlendirildiğinde katılımın derecesi nedir?
Gruplar Çok iyi İyi Orta Zayıf Çok kötü Toplam
Karar vericiler 0 2 1 2 0 5
0 % 40 % 20 % 40 % 0 % 100 %
MPD teknik personel 0 1 7 11 1 20
0 % 5 % 35 % 55 % 5 % 100 %
Alan deneyimi 0 0 1 11 3 15
0 % 0 % 6,7 % 73,3 % 20 % 100 %
Sulak alan personeli 1 4 0 0 0 5
20 % 80 % 0 % 0 % 0 % 100 %
ÖÇKKB 0 3 2 0 0 5
0 % 60 % 40 % 0 % 0 % 100 %
TOPLAM 1 10 11 24 4 50
2 % 20 % 22 % 48 % 8 % 100 %
Gruplara göre katılımın derecesine yönelik verilen yanıtlar arasındaki fark istatistiksel
olarak da anlamlı bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.30 incelendiğinde farklılığın, karar
vericilerin (% 40) daha fazla “iyi” cevabı vermelerinden, MPD teknik personelinin (%
35) daha fazla “orta” cevabı vermelerinden, alan deneyimi olan personelin (% 73-% 20)
daha fazla “zayıf” ve “çok kötü” cevabı vermelerinden, sulak alan personelinin (% 80)
ve ÖÇKKB personelinin (% 60) daha fazla “iyi” cevabı vermelerinden kaynaklandığı
görülmektedir.
170
Araştırmada korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalardan katılımcıların
memnuniyet düzeyinin ölçülmesine yönelik yapılan sorgulamada, katılımcıların %
36’sının memnun olmadığı, %28’inin orta düzeyde memnun olduğu, % 8’inin çok, %
14’ünün hiç memnun olmadığı görülmüştür. Gruplar arasında durum
değerlendirildiğinde sulak alanlar çalışanlarının % 60’ının mevcut uygulamalardan çok
memnun olduğu, milli park çalışanlarından çok memnuniyet duyanların olmadığı
görülmüştür. Milli park çalışanlarının % 26,7’sinin hiç memnun olmadıkları
gözlemlenmiştir. Memnuniyet düzeyi sulak alanlar ve ÖÇKKB’da milli parklara göre
daha yüksektir (Çizelge 5.31). Çizelge 5.31 Gruplara göre koruna alanlarda katılım konusundaki memnuniyet düzeyi
Gruplara göre katılım konusundaki memnuniyet düzeyini belirlemeye yönelik
yöneltilen soruya verilen cevaplar arasında fark istatistiksel olarak da anlamlı
bulunmuştur (P<0,05). Çizelge 5.31 incelendiğinde farklılığın, alan deneyimi olan
personelin (% 26,7) daha fazla “hiç memnun değil” cevabı vermelerinden, sulak alan
personelinin (% 60) daha fazla “çok memnun” cevabı vermelerinden ve ÖÇK
personelinin (% 40) daha fazla “biraz” cevabı vermelerinden kaynaklandığı
görülmektedir.
Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik memnuniyet düzeyiniz nedir?
Çok Memnun Biraz Orta
Memnun değil
Hiç memnun değil Toplam
Karar vericiler 0 1 2 2 0 5
0 % 20 % 40 % 40 % 0 % 100 %
MPD Teknik Personel 0 2 6 9 3 20
0 % 10 % 30 % 45 % 15 % 100 %
Alan deneyimi olanlar 0 0 4 7 4 15
0 % 0 % 26,7 % 46,7 % 26,7 % 100 %
MPD Toplam 0 % 7,5 % 30 % 45 % 17,5 % 100 %
Sulak alan personeli 3 2 0 0 0 5
60 % 40 % 0 % 0 % 0 % 100 %
ÖÇKKB 1 2 2 0 0 5
20 % 40 % 40 % 0 % 0 % 100 %
TOPLAM 4 7 14 18 7 50
8 % 14 % 28 % 36 % 14 % 100 %
171
5.2.2.3 Milli Parklar Kanunu (2873 Sayılı) kapsamında yönetilen korunan alanlar için ilgi grupları ve ilgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanlar için belirleme,
planlama ve uygulama süreci-yönetim aşamasında yer alan ilgi gruplarının belirlenmesi
hem anket çalışması ve hem de yapılan çalıştay ile sorgulanmıştır. Belirleme ve
planlama aşamalarının ilgi gruplarına yönelik ulaşılan sonuçlar ayrı ayrı verilmiştir.
Korunan alanların belirlenmesi sürecinin ilgi grupları: Ankete katılanlar tarafından
mevcut durumdaki belirleme aşamasının birincil ilgi grubunun kamu kurum ve
kuruluşları olduğu belirtilmiştir. Bunun en temel nedeninin kamu kurum ve
kuruluşlarının mevzuatta tanımlanmış olmasından kaynaklandığı vurgulanmıştır.
Mevcutta belirleme aşamasının ilgi grupları çizelge 5.32’de verilmiştir. Elde edilen
bilgilere göre mevcut durumda korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgili tüm
tarafların katılımı yeterince sağlanamamaktadır. Özellikle alanda yaşayanlar ile
bilimsel çalışmalar içinde bulunan üniversiteler ve gönüllü kuruluşların belirleme
aşamasında görüşlerine ve katılımına yeterince yer verilmediği görülmektedir.
Çizelge 5.32 Belirleme aşamasının ilgi grupları İlgi grupları
Sayı
Yüzde
Kamu kurum ve kuruluşları 33 32,40 % Yerel yönetimler 24 23,50 % Yöre insanının temsilcileri 17 16,70 % Üniversiteler 15 14,70 % STK'lar 13 12,70 % Toplam 102 100%
Anket sonuçlarına göre korunan alanlarda yaşayan yöre halkının belirleme aşamasına
katılım oranı % 16,70, üniversitelerin % 14,70, STK’ların ise % 12,70’dir. Belirleme
aşamasına ilgi gruplarının katılımı oranı şekil 5.46’da verilmiştir.
172
Belirleme aşamasının ilgi grupları
Yöre insanının temslcileri; 17; 17%
Üniversiteler; 15; 15%
STK'lar; 13; 13%
Yerel yönetimler; 24; 24%
Kamu kurum ve kuruluşları; 33; 31%
Şekil 5.46 Belirleme aşamasına katılım sağlayan ilgi gruplarının katılım oranı
Ankete katılanlar tarafından belirleme aşamasına katılan ilgi gruplarının geleneksel
olarak kullanılan alanların gösterilmesi ve alanların kaynak değerlerinin tanımlanmasına
yönelik görüşlerine başvurulduğu ayrıca ilgi tarafların bilgi alma ve bilgi verme
şeklinde katılımlarının sağlandığı belirtilmiştir. Şekil 5.47’de ilgi gruplarının belirleme
aşamasında dahil oldukları faaliyetler ile bu faaliyetlerin ilgi gruplarına göre dağılım
oranı verilmiştir.
Belirleme aşamasında ilgi gruplarının dahil olduğu süreçler
14
5
23 25
14
6
16,10% 5,70% 26,40% 28,70% 16,10% 6,90%05
1015202530
Sınırbelirleme
Statütanımlama
Alanındeğerlerinitanımlama
Gelenekselkullanımalanlarınıtanımlama
Alana ilişkinsorunlarıntespiti
Ulusal boşlukanalizi
Süreç
Oran
Şekil 5.47 İlgi gruplarının belirleme aşamasında dahil oldukları faaliyetler
173
Araştırmaya katılanlar tarafından korunan alanların belirlenmesi sürecinde mutlaka
olması gereken anahtar ilgi gruplarının yöre insanının temsilcileri, kamu kurum ve
kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’ların olduğu, bu grupların
katılımının sadece bilgi alma ve bilgi verme ile sınırlı tutulmaması gerektiği
belirtilmiştir. Anket sonuçlarına göre belirleme aşamasında süreçce katılım sağlaması
öngörülen anahtar ilgi grupları şekil 5.48’de verilmiştir.
Belirleme aşaması için öneri ilgi grupları
36 36 36 35 35
20,20% 20,20% 20,20% 19,70% 19,70%05
10152025303540
Yöre insanınıtemsilcileri
Kamu kurum vekuruluşları
Üniversiteler Yerel yönetimler Sivil toplumkuruluşları
İlgi grubunun adı
Katılımcı sayısı
Şekil 5.48 Korunan alanların belirlenmesi aşamasının anahtar ilgi grupları
Araştırma kapsamında anketlerle birlikte konunun uzmanları ile gerçekleştirilen
çalıştaya katılanlar tarafından belirleme aşamasının ilgi grupları ve bu ilgi gruplarının
alan ile ilişkisi ve katılım tipleri tanımlanmıştır. Çalıştayda belirlenen ilgi grupları ve bu
grupların öneri alan ve birbirleri ile ilişkilerini içeren Ven Diyagramı şekil 5.49’da
verilmiştir. Ven diyagramında belirleme aşamasının tüm ilgili tarafları bir çember ile
sembolize edilmiştir. Çemberin büyüklüğü ilgi grubunun alan ile olan ilgisinin
büyüklüğü ile orantılı olarak verilmiştir. Birbirine yakın olan çemberler ilgili tarafların
birbirleri ile olan ilişkisini göstermektedir. Çemberlerin alanı simgeleyen çemberin
içinde olması durumu alanla doğrudan ilgili olunduğunu, çemberin dışında olması
durumu ise dolaylı olarak etkisinin olduğunu yansıtmaktadır.
174
Şekil 5.49 Korunan alan belirleme aşamasının ilgi grupları ve ilgi gruplarının korunan
alan ve birbirleri ile ilişkisi
Araştırmaya katılanlar tarafından belirleme aşaması için yerel, ulusal ve uluslar arası
boyutta olmak üzere 3 farklı düzeyde ilgi grubu tanımlanmıştır. Bir ekosistemin veya
bölgenin korunan alan olarak belirlenmesi sürecinde alansal, bölgesel ve ulusal
düzeydeki ilgi grupları etkili olduğu kadar zaman zaman uluslar arası düzeydeki ilgi
gruplarının da etkili olduğu vurgulanmıştır. Özellikle küresel düzeyde nadir, hassas ve
nesli tehdit altında olan ekosistemler ve türleri ihtiva eden alanların belirlenmesi ve
koruma altına alınmasında uluslar arası kuruluşlar ve fon sağlayıcıların da ilgi grubu
olabilecekleri belirtilmiştir.
Belirleme aşaması için tanımlanan ilgi grupları, ilgi gruplarının öneri alan ile olan
bağlantısı, mevcuttaki katılım tipi ve öneri katılım tipi çizelge 5.33’te verilmiştir.
175
Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları için öneri katılım tipi
İLGİ GRUBU
ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ
MEVCUT KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM TİPİ
BİRİNCİL İLGİ GRUPLARI
Yöre halkı (özellikle yöre halkını temsilen muhtarlar ve azalar)
Alanda yaşıyor. Geçimini alandan sağlıyor. Alanı ve kaynakları kullanıyor. Alanı ve kaynaklarını iyi tanıyor.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)
Alanda yaşıyor. Geçimini alandan sağlıyor. Alanı kullanıyor. Alanı ve kaynaklarını iyi tanıyor.
Pasif katılım
Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Birlikler, Kooperatifler
Geçimini alandan sağlıyor. Alanda belli grupları temsil ediyor.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Yerel STK’lar Alanda yaşıyor. Alanın tanıtımı ve korunmasına yönelik girişimlerde bulunuyor.
Pasif katılım
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım
Kamu kurumları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)
Alanın kaynaklarının yönetiminden sorumlu. Alan hakkında karar verme yetkisine sahipler.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Yerel yönetimler Yerelde karar alan ve uygulayan kurumlar.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)
Öneri alana yönelik bilimsel çalışmalar yapıyorlar.
Pasif katılım
Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım
İKİNCİL İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU
ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ
MEVCUT KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM TİPİ
Uluslar arası STK’lar
Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik lobi oluşturuyorlar.
Fonksiyonel katılım Bilgi verme, fikir bildirme
Uluslar arası fon sağlayıcıları
Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici ve hatta baskıcı. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik finansal destek sağlıyorlar
Fonksiyonel katılım Bilgi verme, fikir bildirme
176
Çizelge 5.33 Belirleme aşamasının ilgi grupları, çalışma esasları ve ilgi grupları için öneri katılım tipi (devam) ANAHTAR İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU
ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ
MEVCUT KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM TİPİ
Uluslararası kuruluşlar
Doğrudan etkili değil ancak alanlarda yönlendirici. Uluslar arası deneyimleri yaygınlaştırmak ve uzmanları ile teknik çalışmalarda bulunmak üzere teknik ve finansal destek sağlıyor, zaman zaman yerelde kırsal kalkınmayı desteklemeye yönelik girişimlerde bulunuyorlar.
Fonksiyonel katılım
Bilgi verme, fikir bildirme
Kamu kurum ve kuruluşları
Sektörel bazda alandaki uygulamalardan sorumlular. Mevzuat ve politikalarına göre alandaki kaynakları yönetmekte ve etkilemektedirler.
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Üniversiteler ve araştırma kuruluşları
Sadece bilimsel araştırmalar ile ilgileniyor. Alanın değerlerinin farkında ve sağlıklı verilere sahip
Pasif İşlevsel ve interaktif katılım
Muhtarlar Alanda yaşıyor. Söz hakkına sahip. Grubu yönlendirme ve ikna gücüne sahip. Alanın değerlerini kullanıyor ve yönetiyor.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Ticari işletmeler ve yatırımcılar
Alan ile hiçbir ilgileri yok. Yatırım yapmaya yönelik girişimlerde bulunabiliyorlar. Alana yönelik yatırımları kaynak değerlerini olumsuz etkileyebiliyor.
- Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Ulusal STK’lar Alanın taşımış olduğu kaynak değerinden dolayı savunuculuğunu yapıyor. Alanın yönetimi ve korunmasına yönelik kamu oyu oluşturuyor
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Araştırma kapsamında çalıştaya katılanlar tarafından belirleme aşamasında ilgi grupları
ile işbirliğine gidilebilecek konular ise:
177
• Sınırların belirlenmesi,
• Alanın kaynak değerlerinin ortaya konması,
• Özel mülkiyete konu alanların belirlenmesi,
• Ortak kullanım alanlarının tanımlanması,
• Yöre halkı tarafından geleneksel kullanımlar için ayrılmış alanların
belirlenmesi,
• Diğer kurum ve kuruluşların sorumluluğunda bulunan alanların ve
çalışmaların tanımlanması,
• Yerel bilgiden yararlanma,
• Geleneksel bilgiye ulaşma,
• Korunan alanın ilanı ile birlikte yaşanacak kısıtlar ve olanakları ortaya
koyma,
• Alana yönelik fırsatları tanımlama,
• Alana yönelik olası gelişmeleri değerlendirme olarak tanımlanmıştır.
Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları: Araştırma kapsamında
planlama sürecinin ilgi grupları hem ankete ve hem de çalıştaya katılan uzmanlar
tarafından ortaya konmuştur. Ankete katılanlar tarafından mevcut durumda planlama
aşamasının birincil ilgi gruplarının belirleme aşamasında olduğu gibi kamu kurum ve
kuruluşları olduğu belirtilmiştir. Bunun en temel nedeninin mevzuatta kamu kurum ve
kuruluşlarının tanımlanmış olmasından kaynaklanmasıdır. Belirleme aşamasından farklı
olarak planlama sürecinde korunan alanlarda yaşayan yöre halkının da katılımının
önemsendiği görülmektedir. Üniversiteler ve yerel yönetimler de planlama aşamasında
süreçlerde yer almaktadır. Ancak planlama sürecine ilgi gruplarının genel olarak pasif
katılımının sağlandığı, bilgi verme, bilgi alma ve danışma gibi katılım tiplerinin
kullanıldığı, lanlama sürecinde fonksiyonel ve işlevsel katılım oranının çok düşük
olduğu belirtilmiştir. Mevcutta planlama aşamasının ilgi grupları şekil 5.50’de
verilmiştir.
178
Planlama aşamasının ilgi grupları
31
38
28
17
25
22,30% 27,30% 20,10% 12,20% 18,00%05
10152025303540
Yöre halkı Kamu kurum vekuruluşları
Üniversiteler Sivil toplumkuruluşları
Yerel yönetimler
İlgi grubunun adı
katılımcı sayısı
Şekil 5.50 Korunan alanların planlanması sürecinin ilgi grupları
Araştırmaya katılanlar tarafından planlama sürecine katılan ilgi gruplarının özellikle
alandaki sorunların ve çözüm önerilerinin tanımlanmasına katılımlarının sağlandığı
vurgulanmıştır. Ayrıca alandaki yasal ve fiziki sınırlayıcıların belirlenmesi, alanın
kaynak değerlerinin ortaya konmasına yönelik envanter çalışmalarının yapılması ve
alana yönelik faaliyetlerin tanımlanması planlama aşamasına katılan ilgi gruplarının
katılım sağladığı diğer uygulamalar olarak belirtilmiştir. Şekil 5.51’de ilgi gruplarının
planlama sürecinde katılım sağladıkları aktiviteler verilmiştir.
Planlama sürecine ilgi gruplarının dahil edildiği süreçler
20
32
21
917
61 018,90% 30,20% 19,80% 8,50% 16,00% 5,70% 0,90% 0
05
101520253035
Envanter
çalışmalarının
yapılm
ası
Sorunların ve
çözü
mlerinin
tanım
lanması
Yasal ve fiziki
kısıtlayıcıların
tanım
lanması
Bölgeleme
Faaliyetlerin
tanım
lanması
Uyg
ulama
eylem planının
hazırlanması
Bütçelendirme
Tüm planlama
süreci
Faaliyet
katılımcı sayısı
Şekil 5.51 İlgi gruplarının planlama süreçlerinde katılım sağladıkları etkinlikler
179
Araştırma kapsamında gerçekleştirilen çalıştaya katılan konu uzmanları tarafından
planlama sürecinin ilgi grupları, ilgi grupları ile çalışırken dikkate alınacak hususlar ve
ilgi grupları ile işbirliğinin sağlanmasına yönelik kullanılabilecek araçlar tanımlamış ve
Çizelge 5.34’te verilmiştir.
Çizelge 5.34 Planlama sürecinin ilgi grupları İLGİ GRUBU
ALAN İLE BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ
MEVCUT KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM TİPİ
BİRİNCİL İLGİ GRUPLARI
Korunan alan yöneticileri-Korunan alan çalışanları (alan da)
Alanın yönetiminden sorumlu, alanla ilgili ilgi grupları ile iletişim ve işbirliği kurması gereken konumda, emvzuat ve planın uygulamasından sorumlu
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım
Korunan alan çalışanları (merkezde)
Korunan alan ile ilgili alınan kararların mevzuat, politika ve planlar doğrultusunda uygulanmalarına yönelik izinlerin verilmesi, alan ile ilgili kararların alınması
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım
- Yöre halkı * Muhtarlar * İmamlar * Kadınlar * Gençler * Dezavantajlı Gruplar
Alanda yaşıyor. Uzun yıllardan beri kaynakları kullanıyor ve şekillendiriyor. Kaynakların kullanımına bağımlı.Kültürel özelliklerini alana yansıtıyor. Alanı etkiliyor ve alan ile ilgili alınacak her türlü kararlardan en çok etkileniyor.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım
Kamu Kurum ve Kuruluşları
Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı etkiliyor
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım
Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)
Alanın kaynak değerlerini kullanıyor ve değiştirebiliyor. Hayatının devamı kaynakları kullanmasına bağlı.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım
Korunan alanlar ile ilgili karar vericiler-yöneticiler
Mevzuat gereği alanın yönetimine ilişkin etkili kararlar alıyor. Karararlar alınırken daha çok talepler dikkate alınıyor.
Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
180
Çizelge 4.34 Planlama sürecinin ilgi grupları (devam). Alınan kararlar alanı ve
alanda yaşanları olumlu-olumsıuz etkiliyor
Yerel Yönetimler
Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı olumlu-olumsuz etkiliyorlar
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel - işlevsel katılım ve etkileşimli katılım
Birlikler, Kooperatifler
Mevzuatları gereği alan ile ilgili kararlar alıyor, alanı olumlu-olumsuz etkiliyorlar
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Yerel STK’lar Alanın tanıtımı ve korunmasına yönelik etkili çalışmalar yapıyorlar. Alanın gönüllü savunucuları
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım
Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)
Alanın kaynak değerlerinin bilimsel olarak envanteri ve araştırmasını yapıyorlar. Alanın korunması ve kaynakların tanıtılmasında etkililer. Lobi oluştrarak alanı olumlu yönde destekleyebiliyorlar.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım
İKİNCİL İLGİ GRUPLARI İLGİ GRUBU ALAN İLE
BAĞLANTISI ve ALANA ETKİSİ
MEVCUT KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM TİPİ
Bölgesel STK’lar Doğrudan etkili değil ancak yönlendirici. Küresel düzeyde nadir ve tehdit altında olan alan ve türlerin korunmasına yönelik lobi oluşturuyorlar.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım
Kolluk Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri
Alandaki yasa dışı uygulamaları kontrol edebiliyor. İşbirliğine yatkın.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Bölgesel eğitim ve araştırma merkezleri
Alanların kaynak değerlerinin bilimsel olarak araştırması ile ilgililer. Kapasite gelişimine yönelik çalışmalar yapıyorlar.
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Özel Sektörler
Alanlara yönelik yatırım kararları alabiliyor. Alınna kararlar alanı ve kaynak değerlerini genel olarak olumsuz etkiliyor.
Pasif katılım Pasif katılım Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Medya
Tanıtım ve halkı bilgilendirme amacıyla etkililer. Sadece haber amaçlı alanlarla ilgileri var.
Pasif katılım Bilgi verme, danışma, fonkiyonel ve işlevsel katılım
181
Planlama Sürecinde İlgi Grupları İle Çalışılırken Dikkate Alınacak Hususlar:
- Doğru zamanda bilgilendirme
- Sürekli ve düzenli bilgilendirme
- Geri bildirme mekanizmasının işlemesi
- Herkese söz hakkı tanınması ve tüm fikirlerin önemli olduğunun hissettirilmesi
- Tüm paydaşlara eşit mesafede durulmasının hissettirilmesi
- Birlikte karar alma mekanizmasının işletilmesi
- Yöre halkının geleneksel değerlerinin gözetilmesi
- Yerel dengelerni gözetilmesi, cinsiyet dengesinin dikkate alınması
- Kullanılan dil ve uslübe dikkat edilmesi
- Toplantı zaman ,yeri ve düzenine dikkat edilmesi
- İletişimin sürekliliğini sağlayacak araçların bulunması ve kullanılması
- Katılımı destekleyecek fırsatların sunulması (ulaşım,lojistik destek gibi)
- Mevsimsel ve kültürel takvim hazırlanması ve ilgi gruplarının takvimine uyuması,
İlgi Gruplarının Katılımına Yönelik Kullanılabilecek Araçlar:
- Resmi yazışmalar, protokol
- Odak grup çalışmaları, komite, konsey, kurullar ve çalışma grupları oluşturma
- Çalışma gezileri, ortak faaliyetler düzenleme, yaparak öğrenme
- Çalıştaylar, toplantılar, konferanslar
- Basın ve görsel medyanın kullanılması, basın bildirileri
- Yöresel festival ve şenlikler
- Teşvikler, promosyonel materyaller
- Katılımcı araçları kullanma (resim çizdirme,sorun ağacı ,beyin fırtınası)
- Hızlı kırsal değerlendirme
- Anketler, derinlemesine görüşmeler
- e-posta, telefon, web sayfası, televizyon
- Yuvarlak masa toplantıları
- Eğitim programları
182
- Araştırma ve envanterler
- Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanyalar
- SWOT
Korunan alanlar için katılım kaynakları:
King (1996) tarafından katılım kaynakları: zaman, para, beceriler, konaklama ve
faaliyetlerin gerçekleştiği yer olarak tanımlanmıştır. Bunlara ilave olarak mevzuat,
politika, isteklilik, kurumsal yapı, ortak çalışma kültürü, bireysel ve kurumsal kapasite
ile sahiplilik, örgütlenme düzeyi, katılım mekanizmalarının mevcudiyeti ve korunan
alanlar için ortak anlayışın varlığı da katılım için gerekli ve olması gereken
kaynaklardır.
5.3 Korunan Alanlarda Katılımın Değerlendirilmesi için Göstergeler
Tez çalışması kapsamında korunan alanlarda katılımın değerlendirilmesinde araç olarak
kullanılan göstergeler uzmanlarla yapılan çalıştayda korunan alanların belirleme,
planlama, yönetim ve izleme süreçleri dikkate alınarak listelenmiş ve gruplandırılmıştır.
Araştırma sonucunda ilk taslak olarak gruplandırılan 110 gösterge Çizelge 5.35’de
verilmiştir.
Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler BELİRLEME AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Korun alan ilan edilmesine yönelik halktan, kamu kurum ve kuruluşu dışındaki paydaşlardan gelen talep sayısı ve bu taleplerin değerlendirilmesi oranı Sınır belirleme aşamasında bu sınırların halk tarafından kabul edilmesi-benimsenmesi Yerel düzeydeki katılımcı sayısı, toplantı sayısı Katılımcıların görüş ve önerilerinin verilen karara yansıma oranı Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Sınırlarla ilgili açılan dava sayısı Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcı sayısı ve katılımcıların sürekliliği Katılımcıların Memnuniyet oranı
183
Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler (devam) Algılama oranı ( geri bildirimlerle) Korunan alan ilan edilmesine yönelik yöre halkından gelen taleplerin sayısı Korunan alan sınırlarının genişletilmesi/daraltılmasına yönelik paydaşlardan gelen önerilerin sayısı Belirleme sürecinde medya tarafından çıkan yazılar-haberler PLANLAMA AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Habitat tahribindeki alansal miktar Nüfus hareketliliği Hayat kalitesi indeksleri Korunan alanın çevreye etkisi (olumlu veya olumsuz) Yerel düzeydeki katılımcı sayısı,toplantı sayısı Katılımcıların görüş ve önerilerinin planlamaya yansıma oranı Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Alandaki yerel kılavuz sayısındaki artış Yöre halkının çalışmayı benimsemesi oranı Kilit paydaşlarla birlikte yapılan toplantı sayısı Düzenli katılımcı sayısı Çalışma sırasında alınan ortak kararların sayısı Alanın işletilmesinden dolayı edinilen kazanım ve bunun paydaşlara dağılımı Planın alınan kararlarının uygulanması yüzdesi Korunan alanlarla ilgili paydaşlar arasında örgütlenme oranı Sosyo-kültürel değerlerin yaşatılmasına yönelik girişimlerin mevcudiyeti ve sayısı ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Halkın memnuniyet oranı (anketlerle ölçülebilir) Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Alan yönelik yapılan girişim ve yatırımların oranı Alınan kararların uygulanmasında ilgi grupları arasında imzalanan mütakabat metni sayısı Katılımcıların memnuniyet oranı Katılımcıların isteklilik oranı, Algılamadaki değişim oranı Her toplantıya katılan kişi sayısı ve sürekliliği Katılımcıların uygulamalarda yetki alıp-almaması durumu Sorumluluklarının taahhüt altına alınması(imza ile) Toplantılara katılım: Katılımcı sayısı, katılımcı çeşitliliği Planın ilgili taraflar arasında sahiplenilmesi ve kabul edilmesi oranı Memnuniyet oranı YÖNETİM AŞAMASINDA İLGİ GRUPLARININ KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK GÖSTERGELER Suç ve zabıt oranlarının sayısı (artması-azalması) Sınırlarla ilgili açılan dava sayısı Halkın memnuniyet oranı Üretilen proje sayısı Sahip olunan uluslar arası ve ulusal sertifikanın sayısı Gelen ziyaretçi sayısı ve memnuniyeti Personel sayısındaki olumlu ve olumsuz artış Koruma hedeflerine ulaşma oranı Korunan alandaki ekonomik hacim Katılımın sürekliliği Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Katılım öncesindeki mevcut sorunlar ve bu sorunlardan ne kadarı-kaç tanesinin çözüldüğü
184
Çizelge 5.35 Katılımın ölçülmesi için belirlenen ve gruplandırılan göstergeler (devam) Toplantılara katılım: Katılımcı sayısı, Katılımcı çeşitliliği ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Halkın memnuniyet oranı (anketlerle ölçülebilir) Arazi kullanım miktarı Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcı sayısı ve katılımcıların sürekliliği Katılımcıların Memnuniyet oranı Katılımcıların isteklilik oranı, Algılamadaki değişim oranı Her toplantıya katılan kişi sayısı ve sürekliliği Yöre halkı tarafından korunan alana yönelik gönderdiği şikayet ya da talep dilekçeleri İlgi gruplarının plan kararları doğrultusunda uygun yatırımlar yapması Süreçte medya da çıkan yazılar-haberler Sorumluluklarının taahhüt altına alınması(imza ile) Yöre halkı tarafından yeni koruma birliklerinin ve derneklerinin kurulması Korunan alan ve ilgi grupları arasındaki çatışma oranı ve Çözülmüş çatışma sayısı İlgi grupları arasında sahiplilik oranı Memnuniyet oranı Korunan alanlarda yönetişim mekanizmalarının varlığı Özellikle yerel STK ‘ların çeşitli çalışmaları gönüllü olarak yapması, gönüllü olarak üstlenilen görev sayısı Yönetimde muhafaza memuruna düşen alan sayısı İZLEME Türlerin değişim oranı Alan kullanımındaki değişim talebinin sayısı Kararlara uyma oranı Yöre halkının eğitim durumu Yöre halkının yaş durumu Yöredeki çevresel bilincinin artması Korunan alandaki mesleki değişim Alana gelen ziyaretçi sayısı ilgi gruplarının temsil oranı/ sayısı Sahip olunan koruma belgesi, sertifika sayısı Hayat kalitesi indeksi korunan alan içerisindeki ekonomik aktivitenin hacmi( içerisindeki hayvancılık, ticaretin hacmi) Atık miktarı Nüfus değişikliliği ve hareketliliği Yerel düzeyde yapılan toplantılardaki katılım sayısı Katılımcıların sürekliliği Katılımcı sayısı Yapılan bilimsel çalışmaların sayısı Yöredeki Çevresel bilincin artması Algılama oranı ( geri bildirimlerle) Algılamadaki değişim oranı Paydaşların plan kararları doğrultusunda uygun yatırımlar yapması Yöre halkının görev üstlenmesi, sorumluluk alması Raporlar Analizler Memnuniyet oranı İzleme faaliyetlerine yöre halkının katılım oranı Düzenli olarak izlemenin yapılması durumu
185
Araştırmaya katılan konu uzmanları tarafından belirlenen 110 gösterge ile araştırma
konusu ve amacı doğrultusunda literatür araştırmaları sonucunda elde edilen diğer
örnekler de dikkate alınarak yeni bir gösterge seti oluşturulmuşur. EK 3 ve EK 4’de
verilen yarı yapılandırılmış soru formu ve anket formundaki sorular ile katılımın sosyal
boyutu, katılımın fonksiyonel-işlevsel boyutu, katılımın karar gücü boyutu, katılımın
yönü boyutu, katılımcıların motivasyonu ve katılımcıların memnuniyeti boyutu dikkate
alınarak sınıflandırılan ve sıralanan göstergeler seti Çizelge 5.36’da verilmiştir.
Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi GÖSTERGELERİN BOYUTLARI
GENEL NO
GRUP NO
GÖSTERGELER
1. KATILIMIN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)
1 1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
2 2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 3 3 Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı 4 4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç
gibi) 5 5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odan gruplar ile yapılan
yapılan çalışmaların mevcudiyeti 2. KATILIMIN FONKSİYONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
6 1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
7 2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu- çalışmaların her aşaması hakkında bilgilerinin olması, her aşamasına katılım sağlanmış olması durumu
8 3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi
9 4 Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu 10 5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
3. KATILIMIN KARAR GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
11 1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı 12 2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma
oranı 13 3 Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan
görevlerin sayısı (Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları)
14 4 Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) 15 5 Ortak alınan ana karar sayısı
4. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
16 1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı (Hiç direnç göstermeyenlerin sayısı)
17 2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen biraz veya çok az direnç gösterenlerin sasısı)
18 3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)
19 4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı
20 5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu
186
Çizelge 5.36 Nihai göstergeler listesi (devam) 5. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
21 1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
22 2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin mevcudiyeti
23 3 Katılım için harcanan bütçe 24 4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı
fayda oranı ve çeşitliliği 25 5 Çalışmalarıngelecekte sağlayacağı fayda durumu
6. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
26 1 Çalışmalar içinde yer alan katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
27 2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmamama durumlarının varlığı ve oranı
28 3 Katılımcıların çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzey (çalışma bitiminden sonraki yıllar)
29 4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı
30 5 Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
5.4 Sultan Sazlığı Milli Parkında (SSMP) Katılımın Etkisinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi
5.4.1 Sultan Sazlığı Milli Park çalışanları açısından değerlendirme
Sultan Sazlığı Milli Parkında GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi
Projesi sürecinde proje ekibi tarafından gerçekleştirilen uygulamaların katılımcılık
boyutunu irdelemek ve katılımcı süreci değerlendirerek etkisini ortaya koymak
amacıyla proje süresince görev almış ekibe yarı yapılandırılmış soru formu
uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış soru formu ile alanda çalışanların:
- SSMP’da ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan adımlar, süreç
öncesinde gerçekleştirilen çalışmalar ve ilgi gruplarının tüm faaliyetlere
katılımına yönelik gerekçeler,
- Katılımı sağlamak için kullanılan yöntem ve araçlar ile bunların kullanım
nedenleri,
- SSMP’nın ilgi gruplarının kimler olduğu, bu grupların nasıl belirlendiği ve ilgi
gruplarının çalışmalara katılımı ile gözlemlenen değişimler
- İlgi gruplarına verilen sorumluluklar,
187
- İlgi gruplarının katılımı için harcanan bütçe, ayrılan zaman ve görev alan kişi
sayısı,
- İlgi grupları ile birlikte çalışılırken karşılaşılan sorunlar,
- Proje sonrasında ilgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin mevcudiyeti ve
nedenleri hakkındaki düşünceleri sorgulanmıştır.
Proje süresince alanda çalışan ve araştırmaya katılan teknik ve idari personelin tamamı
tarafından ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan ilk adımların;
- Tüm konuların ayrı ayrı ele alınması,
- Konulara göre katılımcı odak grupların belirlenmesi,
- Odak grupları ile çalışılırken hangi yöntemin kullanılacağının tanımlanması,
- Gerekli araç-gereç ve ekipmanların tanımlanması,
- Katılım için mekânların belirlenmesi ve
- Maliyet hesabının yapılması olduğu belirtilmiştir.
Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının katılımı ile ilgili sürecin yönetiminin sağlanması
ve verimli geçmesi için özellikle toplantılar öncesinde olası durumun canlandırmasının
yapıldığı, tiyatro oynandığı, hedef gruplar ve toplantının özelliğine göre materyaller ve
sunumların hazırlanması gibi ön hazırlık çalışmaların da yapılmasına özen gösterildiği
vurgulanmıştır.
İlgi gruplarının sürece katılım sağlamalarının temel gerekçesi olarak alandaki
kaynakların ilgi grupları tarafından çok iyi anlamalarını sağlamak ve bu kaynakların
koruma-kullanma dengesi içinde nasıl yönetilebileceğine birlikte karar vermek olduğu
belirtilmiştir. Ancak çalışmalara ilgili tüm tarafların katılımının sağlanması yönünde
çaba gösterilmiş olmasına rağmen özellikle kadınların katılımında güçlükler yaşandığı
da belirtilmiştir.
Projede çalışan ve araştırmaya katılan uzmanlar tarafından SSMP’da uygulanan proje
süresince ilgi gruplarının katılımını sağlamak için bazı araçların ve yöntemlerin
kullanıldığı vurgulanmıştır. Özellikle resmi yazışmaların katılımı sağlamak için
kullanılan en önemli araç olduğu belirtilmiştir. Yazılı duyurularla birlikte ilgi
188
gruplarının katılımını sağlamak amacıyla kullanılan diğer araçlar şekil 5.52’de
verilmiştir.
resmi yazışmalar
hopörlörle duyuru
telefon görüşmeleri
toplantılar
ofis ve arazi çalışmaları
çalıştaylar
anketler
yüz yüze görüşmeler
ev ziyaretleri
odak grup toplantıları
müzakere anlaşmaları
benzer saha ziyaretleri
Şekil 5.52 SSMP proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar
İlgi gruplarının katılımını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla kullanılan tüm araç ve
yöntemlerin kendi içinde değerlendirilmesi yapıldığında her birinin sürece olumlu katkı
sağladığı belirtilmiştir. Ancak bu yöntemler ve araçlardan en etkili olanın kahve
ziyaretleri, küçük grup çalışmaları ve toplantıların olduğu vurgulanmıştır. İkinci sırada
etkili olan aracın benzer uygulama örneklerinin görülmesi olarak tanımlanmıştır. Yazılı
ve sözlü anlatımlar çok etkili olmazken uygulamaları yerinde göstermenin anlamayı
kolaylaştırdığı, edinilen deneyimlerin katılımcıların anlayışını ve görüşünü
değiştirebildiği, konuyu ve çalışmaları sahiplenmeyi de artırdığı belirtilmiştir.
İlgi gruplarının katılımın sağlamak amacıyla kullanılan araçlarla daha etkili sonuçların
alınabildiği, katılımcıların kendilerine değer verildiğini hissettirdiği, önem verildiğinin
göstergesi olduğu, araçların kullanılmasıyla katılımın arttığı, katılımcılara daha rahat
ulaşılabildiği de vurgulanmıştır.
Katılımcı araçların grupları kaynaştırma ve bir araya getirmede önemli olduğu
belirtilirken, katılımda kullanılan araçlardan ziyade proje ekibi tarafından gösterilen
çabanın ve istekliliğin daha çok etkili olduğu konusunun altı çizilmiştir. SSMP’nda ilgi
189
gruplarının katılımını destekleyecek diğer bir yöntemin ise sorumluluk verilmesi ve
kararların ortak alınması olduğu belirtilmiştir
Araştırma kapsamında çalışma alanının ilgi gruplarının kimler olduğu sorgulanmış ve
proje ekibi tarafından SSMP’nın ilgi gruplarının 19 başlık altında toplandığı
belirtilmiştir. Bunlar:
- Saz Kesenler (4 yerleşim alanı),
- Sazı pazarlayan şirketler (4 özel şirket),
- Tarımsal faaliyetle uğraşan yöre halkı (5 yerleşim alanı),
- Hayvancılıkla uğraşan yöre halkı (7 farklı yerleşim alanı),
- Pansiyonculukla uğraşan yöre halkı (3 aile işletmesi),
- Kadınlar (7 farklı yerleşim alanı),
- Gençler (7 farklı yerleşim alanı),
- Yöredeki çocuklar (7 farklı yerleşim alanı),
- Yöre okullarındaki öğretmenler (7 farklı yerleşim alanı)
- İmamlar (7 farklı yerleşim alanı)
- Muhtarlar (6 adet),
- Belediyeler (4 adet),
- Sulama Kooperatifleri (3 adet),
- Sulama Birlikleri (2 adet),
- Kaymakamlar (3 adet),
- STK’lar (yerel(2), bölgesel(2) ve ulusal(3)),
- Turizm sektörü temsilcileri (yerel(2) ve bölgesel düzeydeki (2)),
- Erciyes Üniversitesi,
- Bakanlıklar(6)
- İlçe düzeyindeki kamu kurumları ( 3 ilçedeki İlçe Tarım Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı),
- İl düzeyindeki kamu kurumları (Valilik, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, DSİ, Tarım İl Müdürlüğü, Bayındırlık Müdürlüğü, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği, Kültür ve Turizm, Müdürlüğü Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Milli Eğitim Müdürlüğü, Müftülük, İl Jandarma Komutanlığı, Çevre Tim Komutanlığı) ,
SS proje ekibi tarafından ilgi gruplarının SSMP sınırları içinde, yakın çevresinde, il ve
bölgesel düzey ile ulusal düzeyde olmak üzere 4 temel seviyede belirlendiği ayrıca
sektörel bazda da kaynak kullananlar, kaynağı yönetenler ve etkilenenlerden oluşan 4
kategorinin daha eklendiği vurgulamıştır. İlgi gruplarının süreç içinde ortaya çıkan
koşullara göre genişletildiği belirtilmiştir.
İlgi gruplarının sürece dâhil edilmesi ile;
- Alana ve uygulanan projeye karşı sahiplilik duygusunun ve ilginin arttığı,
- Taraflı bilgilenmelerden kaynaklanabilecek olumsuzlukların önüne geçildiği,
- Yanlış uygulamalarda bulunanlara müdahale edilmeye başlandığı, otokontrolün
geliştiği,
190
- Sorunların çözümü konusunda sorumluluklar alınmaya başlandığı, bunun
sonucu olarak sayıca yetersiz olan Sultan Sazlığı Proje Yönetim Birimine
yönetsel anlamda dolaylı destek sağlandığı,
- Proje yönetim biriminin göremediği, düşünemediği veya öne çıkaramadığı
tehditleri ve çözüm önerilerinin diğer katılımcılar tarafından ortaya
çıkarılabildiği,
- Zamanını boş geçiren pek çok kişinin süreçte proje ekibine destek vermeye
başladığı, kamu-yerel işbirliğinin güçlendiği vurgulanmıştır.
Proje ekibi tarafından ilgi grupları ile çalışılırken bazı sorumlulukların paylaşıldığı, bu
sorumlulukların proje süresi ile sınırlı kalmadığı aynı zamanda proje sonrasında da
devam etmesine yönelik çaba gösterildiği belirtilmiştir. İlgi gruplarına:
- Bilinçlendirme,
- Temsiliyet,
- Savunuculuk,
- Yönetime katılma,
- Uygulamalarda görev alma,
- İzleme ve kontrol konuları içinde yer alma,
- Kamu kurumlarına yönetim planında tanımlanan bazı aktivitelerin
gerçekleştirilmesi-yasal yetki ve sorumlulukları çerçevesinde faaliyetleri
yürütme,
- Kaymakamlıklara toplantı organizasyonu,
- Kurumsal yazışmaların yapılması
- Duyuruları yapma
- Danışma konseyi üyeliği gibi sorumlulukların verildiği belirtilmiştir.
Katılımın sürekliliği ve etkinliği için yasal ve idari düzenlemeler, bütçe, insan kaynağı
gibi faktörlerin önemli olduğundan yola çıkılarak proje alanında ilgi gruplarının
191
süreçlere katılımı ile ilgili yasal ve idari bir düzenlemeye gerek duyulup duyulmadığı,
harcanan bütçe, zaman ve insan kaynakları ihtiyaçları sorgulanmıştır.
İlgi gruplarının katılımı için proje süresince özel bir yasal ve idari düzenlemeye ihtiyaç
duyulmadığı, mevcut mevzuat içinde katılımın sağlanabildiği ancak proje sonrası süreç
için katılımın devamlılığını sağlamaya yönelik idari ve yasal anlamda desteğe ihtiyaç
olacağı vurgulanmıştır.
Proje ekibi tarafından proje süresince yaklaşık 200.000-250.000$ civarında bir bütçenin
katılımı sağlamak ve desteklemek için harcandığı, bu tutarın Sultan Sazlığı için ayrılan
bütçenin yaklaşık %10’una tekabül ettiği belirtilmiştir. Bütçenin toplantılar,
katılımcıların konaklama, iaşe giderleri ile deneyim paylaşımı amaçlı uygulama
örneklerinin görülmesi için harcandığı dile getirilmiştir.
Katılım ile ilgili olarak harcanan zamanın sorgulanmasında, proje ekibinin ilgi
gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik 2002-2007 yılları arasında geçen 6 yıllık
süre içinde hazırlık aşaması, uygulama ve sonrası çalışmaları da kapsayacak şekilde en
az 11 ay gibi bir süre harcadığı belirtilmiştir. Katılım ile ilgili olarak tüm proje ekibinin
aktif rol üstlendiği, destek amaçlı zaman zaman ekibe katılanların olduğu ve belirli
periyotlarda katılım ile ilgilenenlerin sayısının 10’a kadar çıktığı vurgulanmıştır.
Proje süresince ilgi grupları ile çalışırken bazı güçlüklerle de karşılaşıldığı bunun temel
nedeninin:
- Önceliklerin farklı olması,
- Farklı grupların ortak bir platformda müzakere etme alışkanlıklarının
bulunmaması,
- Ortak bir noktada buluşmadaki zorluklar,
- Sürecin proveke edilme olasılığı,
- Toplum baskısı,
- Çıkar grupları arasındaki çatışmaların olduğunun gözlendiği vurgulanmıştır.
192
Proje ekibi tarafından, proje sonrasında halen devam eden faaliyetlere ilgi gruplarının
katılımının devam ettiğini özellikle SSMP uzun devreli gelişme planı ve yönetim
planında öngörülen yönetişim, su kaynaklarının kullanımı, foto safari etkinliğinin
sürdürülmesi gibi faaliyetlerin ilgi grupları tarafından gerçekleştirildiği, proje sürecinde
kurulan Sultan Sazlığı Belediyeler Birliği’nin yeni projeler uygulayarak katılımı
sürdürdüğü belirtilmiştir. Özellikle planın uygulanmasına yönelik katılımın devam
etmesinin nedeninin: planın ve kararların tüm ilgili taraflarla 4 ay gibi bir süre müzakere
edilmesi ve bu müzakerede herkes tarafından kabul edilen planın onaylanması, planın
onayını müteakip yönetişim yapısının işletilmesi ve yerel yöneticilerin sorumluluk
üstlenmelerinden kaynaklandığı dile getirilmiştir. Ayrıca proje ekibinden halen
bazılarının sahada olması ve iletişimi devam ettirmesi ve proje süresince katılım
sürecinin çok yoğun olarak uygulanmasının da etkili olduğu belirtilmiştir.
5.4.2 İlgi grupları açısından değerlendirme
Sultan Sazlığı Milli Parkı’nın ilgi grupları ile yapılan ankette: Sultan Sazlığı Milli
Parkında 2000–2008 yılları arasında yürütülen GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal
Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımcı sürecin etkisini
değerlendirmek amacıyla:
- Katılımın sosyal boyutu,
- Katılımın fonksiyonel boyutu,
- Katılımın karar gücü boyutu,
- Katılımın yönü boyutu,
- Katılımın motivasyon boyutu ve
- Katılımın memnuniyet boyutu tanımlanan göstergelerden yararlanılarak
sorgulanmıştır.
Araştırma kapsamında 40 kişiye uygulanan ankete katılanların yaşı ve temsil ettikleri
gruplar şekil 5.53a ve b’de verilmiştir.
193
Ankete katılanların yaş dağılımı31-35
3%
36-40
13%
41 ve üstü
84%
(a)
Ankete katılanların temsil ettiği gruplarYöre halkı-muhtarlar60,0%
kamu kurum ve kuruluşları
25,0%
Yerel STK'lar15,0%
(b)
Şekil 5.53 Anket çalışmasına katılanların yaşı ve temsil ettikleri grupların dağılımı
5.4.2.1 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın sosyal boyutu
Araştırma kapsamında sosyal boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
- Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı
- Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı
- Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek gibi)
- Farklı grupların temsiliyet oranı-odak gruplar ile yapılan yapılan çalışmaların
mevcudiyeti olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır. SSMP’da katılımın sosyal
boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler, dikkate alınan değerlendirme
aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.37’de verilmiştir.
194
Çizelge 5.37 Katılımın sosyal boyutunun değerlendirilmesi için göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0–4: 0–2) Min. Değer
Ortalama Değer
Maks. Değer
Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
Tamamının 4 0
1 2
3 4 Çoğunluğunun 3 Bir kısmının 2 Çok azının 1 Yeterince kat. yok 0
Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı
Tamamı 4 0
1 2
3 4 Tamamına yakını 3 Yarısı 2 Çok azı 1 Hiç biri 0
Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı
Tümüne 4 0
1 2
3 4 Sıklıkla 3 Aralıklarla-Bazen 2 Nadiren 1 Haber verildikçe 0 Hiç 0
Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç gibi)
Çok fazla 4 0
1 2
3 4 Fazla 3 Orta 2 Az 1 Çok az 0
Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti
Evet 2 0
1
2 Kısmen evet 1 Hayır 0
KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ
0 4 9 12 18
Çizelge 5.38’de verilen değerler dikkate alınarak katılımın sosyal boyutu için
tanımlanan her bir göstergenin değerlendirme sonuçları çizelge 5.38 ve skor değeri
çizelge 5.39’da verilmiştir.
195
Çizelge 5.38 SSMP uygulanan katılımın sosyal boyutunun frekans dağılımı
Gösterge 1. Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Yeterince kat. yok 0 0 0 Çok azının 1 4 10 Bir kısmının 2 7 17,5 Çoğunluğunun 3 20 50 Tamamının 4 9 22,5 Toplam 40 100
Gösterge 2.Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)
Hiç biri 0 1 2,5 Çok azı 1 20 50 Yarısı 2 10 25 Tamamına yakını 3 7 17,5 Tamamı 4 2 5 Toplam 40 100
Gösterge 3. Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)
Haber verildikçe-Hiç 0 3 7,5 Nadiren 1 1 2,5 Aralıklarla-Bazen 2 6 15 Sıklıkla 3 19 47,5 Tümüne 4 11 27,5 Toplam 40 100
Gösterge 4. Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek gibi) Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%)
Çok az 0 23 57,5 Az 1 9 22,5 Orta 2 8 20 Fazla 3 0 0 Çok fazla 4 0 0 Toplam 40 100
Gösterge 5. Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti
Değerlendirme aralığı Sayı Oran (%) Hayır 0 4 10 Kısmen evet 1 0 0 Evet 2 36 90 Toplam 40 100
196
Çizelge 5.39 SSMP’da katılımın sosyal boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri KATILIMIN SOSYAL BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Kısmi değer Maks. 0 1 2 3 4
1. KATILIM
IN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve
Derinliği)
Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
Tamamının 4 0
1 2
3 4 9
Çoğunluğunun 3 20
Bir kısmının 2 7
Çok azının 1 4
Yeterince kat. yok 0 0
Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı
Tamamı 4 0 1 2 3 4 2
Tamamına yakını 3 7
Yarısı 2 10
Çok azı 1 20
Hiç biri 0 1
Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı
Tümüne 4 0 1 2 3 4 11
Sıklıkla 3 19
Aralıklarla-Bazen 2 6
Nadiren 1 1
Haber verildikçe 0 3
Hiç 0 0
Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, gibi)
Çok fazla 4 0 1 2 3 4 0
Fazla 3 0
Orta 2 8
Az 1 9
Çok az 0 23
Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti
Evet 2 0 2 36
Kısmen evet 1 1 0
Hayır 0 4
SOSYAL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 4 9 12 18 31 (x0) 34 (x1) 37 (x2) 46 (x3) 58 (x4)
SOSYAL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERLERİ TOP. 43 0 34 74 138 232
SOSYAL BOYUTUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 34 /10 74/10 138 /10 232 /10
KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 3,4 7,4 13,8 23,2
KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 47,8
196
197
Katılımın sosyal boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda gösterilmiştir.
Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değeri
Min. Kısmi değer Maks.
0 4 9 12 18
Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-4
aralığı katılımın hiç olmadığı, 5-9 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 10-12 aralığı
katılım oranının orta düzeyde olduğu, 13-18 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 19 ve
üstü ise katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.
SSMP için katılımın sosyal boyutu için hesaplanan ağırlık değer ortalaması aşağıda verilmiştir.
Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Ağırlık Değeri
Min. Kısmi değer Maks. 0 3,4 7,4 13,8 23,2
Tanımlanan beş göstergenin 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan
hesaplaması sonucunda SSMP’da katılımın sosyal boyutunun çok iyi olduğu
görülmüştür. Katılımın sosyal boyutu ile ilgili tanımlanan maksimum eşik değer 12-18
aralığıdır. Yapılan hesaplamalar sonucunda araştırma alanı için hesaplanan ortalama
ağırlık değeri 13,8-23,2 arasında bulunmuştur. Bu değer katılımın eşik değerlerine
göre yapılan sınıflandırmaya göre 19 ve üstünde kalmaktadır. 19 ve üstü değer katılım
oranının çok iyi olduğunu gösterdiğinden SSMP’nda katılımın sosyal boyutunun çok
yüksek olduğu söylenebilir.
Katılımın sosyal boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik değerin
toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda verilmiştir.
Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Sosyal Boyutunun ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
43 47,8
198
Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 47,8, ortalama eşik değerinin
toplamı 43 olarak hesaplanmıştır. 47,8 > 43 olduğundan SSMP’nda katılımın sosyal
boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin karşılaştırması ile de görülmüştür.
SSMP’daki katılım durumunun sosyal boyutunun çok iyi çıkmasının nedenleri proje
ekibinin sık sık proje alanını ziyaret etmesi ve katılımcıları çok iyi
bilgilendirmelerinden kaynaklandığı görülmektedir. Diğer bir neden ise katılımcıların
kendilerinin çalışmalara katılma konusunda istekli olmaları ve çalışmaları yakından
takip etmek istemeleridir. (Şekil 5.54).
proje çalışmalarına katılım sağlanması nedenleri
Projenin hibe katkısının vereceğinin
bilinmesi; 12; 12%
Yapılacak çalışmaların daha yakından takip
edilebilmesi; 25; 25%
İlgi grupları katılmaksızın alana
yönelik yeni kararların alınmasını engellemek; 13; 13%
Proje hakkında çok fazla ve detaylı bilgilendirme
yapılması; 24; 24%
Proje ekibinin sık sık alanı ziyaret etmesi; 25; 26%
Şekil 5.54 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlaması nedenleri
Yapılan araştırma sonucunda katılımcıların % 47,5’i çalışmalara sıklıkla, %27,5’i
tümüne, %25’i aralıklarla-bazen katılım sağladıklarını belirtmişlerdir (Şekil 5.55). Bu
durum çalışmalara katılımın sürekli olduğu ve çalışmalara genel olarak yoğun bir
katılımın sağlandığını göstermektedir. Katılımın sosyal boyutunda toplam katılımcı
sayısı kadar katılımcıların sürekliliği ve katılım sıklığı önemli bir göstergedir. SSMP’da
katılımcıların sürekliliği önemli oranda sağlanmıştır.
199
İlgi gruplarının proje çalışmalarına katılım sıklığı
11
19
61 1 2
27,5
47,5
15
2,5 2,5 5
0
10
20
30
40
50
Tümüne Sıklıkla Aralıklarla-bazen Nadiren Haber verildikçe Hiç
katılım durumu
Katılımcı sayısı
Şekil 5.55 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sıklığı
İlgi gruplarının süreçlere katılımını sağlamak ve proje hakkında bilgilendirmeler
yapmak amacıyla bazı araçların kullanıldığı, bunlardan en çok kullanılanların
toplantılar, ziyaretler, resmi yazışmalar ve eğitim programları düzenlemek ve bu
programlara katılmak olduğu belirtilmiştir. Katılımı sağlamak için kullanılan araçların
ve yöntemlerin ilgi gruplarına ulaşmayı ve süreci kolaylaştırdığı görülmektedir (Şekil
5.56).
İlgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar
36
3135
12
2326
22,10% 19,00% 21,50% 7,40% 14,10% 16,00%0
5
10
15
20
25
30
35
40
Toplantılarla Resmiyazılarla
Korunan alançalışanlarıtarafındanziyaretler
Yerel ve ulusalbasın-yayın
Broşür, sunu,diğer
materyaller
Eğitimprogramları
Araç
Katılımcı sayısı
Şekil 5.56 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılımı için kullanılan araçlar
Katılımın sosyal boyutu için belirlenen göstergelerden birisi de farklı gruplarla çalışma
durumunun varlığı ve farklı grupların temsiliyet oranıdır. Araştırmaya katılanların %
200
90’ı SSMP’nda yürütülen proje süresince farklı gruplarla çalışıldığını belirtmiştir (Şekil
5.57).
Odak grupları ile çalışıldı; 36; 90%
Odak grupları ile çalışılmadı; 4; 10%
Odak grupları ile çalışıldı Odak grupları ile çalışılmadı
Şekil 5.57 SSMP yürütülen çalışmalara farklı gruplar-odak gruplarla çalışılması durumu
SSMP’nda katılımın sosyal boyutu yüksek çıkmakla birlikte yapılan araştırma
sonucunda farklı ilgi gruplarının (kadınlar, erkekler, gençler, çocuklar, yaşlılar vb.)
sürece yeterince dahil edilemediği gözlenmiştir. Araştırma kapsamında, uygulamalara
kadınların, çocukların ve gençlerin katılımı konusu sorgulandığında katılımcıların
%57’si tarafından bu grupların çok az katılımının sağlandığını vurgulamıştır (Şekil
5.58).
cok az; 23; 57%
Çok fazla; 0; 0%
Fazla; 0; 0%
az; 9; 23%
orta; 8; 20%
Çok fazla Fazla orta az cok az
Şekil 5.58 SSMP çalışmalara farklı ilgi gruplarının (kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar) katılım durumu
201
Özellikle uygulamalara kadınların katılımının yetersiz olduğu bunun en temel nedeninin
kadınların farklı işlerle uğraşmaları nedeniyle zaman bulamamaları, gelenekler ve
görenekler ile sosyal statünün etkili olduğu görülmüştür (Şekil 5.59).
19 19
1112
10
20
20,90% 20,90% 12,10% 13,20% 11,00% 22,00%0
5
10
15
20
25
Sosyal statü Gelenekler vegörenekler
Alışkanlıklar Eğitim durumu Gelir durumu İş yoğunluğu
Şekil 5.59 Kadınların uygulamalara katılımın etkileyen nedenlerin dağılımı
Kadınların katılımını olumsuz etkileyen bir diğer nedenin de proje ekibinde kadınlarla
çalışacak bir bayanın bulunmaması olduğu vurgulanmıştır.
Proje alanında katılımın sosyal boyutunun çok iyi çıkmış olmasına rağmen süreçte ilgi
gruplarının katılımını sağlamada bazı güçlüklerin de yaşandığı görülmüştür. Bunlar
korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasaklar getirmesi ve yapılan
uygulamaların yetersiz kalması buna bağlı olarak kuruma ve çalışanlara güvenin
azalması, projenin ilgi gruplarına ve alana katkısının olmayacağının düşünülmesi
olarak açıklanmıştır (Şekil 5.60).
202
Proje öncesinde yapılan
uygulamaların yetersizliğinden;
5; 13%
Yapılan çalışmaların
herhangi bir getiri sağlamayacağı
düşünüldüğünden; 7; 18%
Korunan alanın proje başlayana kadar sadece
yasaklar getirdiğinden; 10;
24%
Kuruma ve kişilere
güvenilmediğinden; 15; 37%
Yeterli bilgilendirme
yapılmadığından; 3; 8%
Şekil 5.60 SSMP yürütülen çalışmalara ilgi gruplarının katılım sağlamaması nedenleri
5.4.2.2 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın fonksiyonel boyutu
Araştırma kapsamında katılımın fonksiyonel boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp
yapılmaması durumu
- Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu,
çalışmaların her aşaması hakkında bilgilerinin olması,
- Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındaki düzeyi,
- Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu
- Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı olmak üzere beş gösterge
kullanılmıştır. SSMP’da katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesinde
kullanılan göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge
5.40’ta verilmiştir.
203
Çizelge 5.40 Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0–4: 0–2) Min. Değer
Ortalama Değer
Maks. Değer
Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
Evet 2 0
1
2
Kısmen evet 1
Hayır 0
Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu
Tamamına 4 0
1 2
3 4
Büyük çoğunl. 3
Bir kısmına 2
Çok azına 1
Hiçbirine 0
Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındaki düzeyi
Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım
4 0 1 2 3 4
Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak
3
Bilgi paylaşma 2
Sadece alınan kararlara katılım
1
Sadece dinleyici 0
Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu
Var 2 0
1
2
Kısmen var 1
Yok 0
Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
Evet 2 0
0
2
Hayır 0
KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ
0 2
6 6
14
Çizelge 5.40’ta verilen değerler dikkate alınarak katılımın fonksiyonel boyutu için
tanımlanan her bir göstergenin frekans dağılımı çizelge 5.41’de, ağırlık değeri çizelge
5.42’de verilmiştir.
204
Çizelge 5.41 SSMP uygulanan katılımın fonksiyonel boyutunun frekans dağılımı Gösterge 1. Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 28 70,0 Kısmen evet 1 1 2,5 Hayır 0 11 27,5 Toplam 40 100 Gösterge 2. Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu
Değerlendirme aralığı Sayı
Oranı (%)
Tamamına 4 6 15,0 Büyük çoğunluğuna 3 25 62,5 Bir kısmına 2 3 7,5 Çok azına 1 5 12,5 Hiçbirine 0 1 2,5 Toplam 40 100 Gösterge 3. Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi
Değerlendirme aralığı Sayı
Oranı (%)
Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım 4 6 10 Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak 3 17 25 Bilgi paylaşma 2 30 45 Sadece alınan kararlara katılım 1 6 10 Sadece dinleyici 0 6 10 Toplam 65 100 Gösterge 4. Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Var 2 4 87,5 Kısmen var 1 35 10,0 Yok 0 1 2,5 Toplam 40 100 Gösterge 5. Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
Değerlendirme aralığı Sayı
Oranı (%)
Evet 2 26 65,0 Hayır 0 14 35,0 Toplam 40 100
205
Çizelge 5.42 SSMP katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Kısmi değer Maks. 0 1 2 3 4
I1. K
ATILIM
IN FONKSİY
ONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE
İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)
Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
Evet 2 0 1 2 28
Kısmen evet 1 1
Hayır 0 11
Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu
Tamamına 4 0 1 2 3 4 6
Büyük çoğunl. 3 25
Bir kısmına 2 3
Çok azına 1 5
Hiçbirine 0 1
Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi
Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım
4 0 1 2 3 4 6
Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak
3 17
Bilgi paylaşma 2 30
Sadece alınan kararlara katılım 1 6
Sadece dinleyici 0 6
Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu
Var 2 0 1 2 4
Kısmen var 1 35
Yok 0 1
Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
Evet 2 0 2 26
Hayır 0 14
FONKSİYONEL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 2 6 6 14 33x0 11x1 69x2 42x3 70x4
FONKSİYONEL BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ TOPLAMI 28 0 11 138 126 280 FONKSİYONEL BOYUTUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 11 /10 138/10 126 /10 280 /10
KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 1,1 13,8 12,6 28
KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 55,5
205
206
Katılımın fonksiyonel boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda
gösterilmiştir.
Katılımın Fonksiyonel Boyutun Ortalama Eşik Değeri Min. Kısmi değer Maks.
0 2 6 6 14
Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-2
aralığı katılımın hiç olmadığı, 3-6 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 7 katılım
oranının orta düzeyde olduğu, 8-14 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 15 ve üstü ise
katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.
SSMP için katılımın fonksiyonel boyutu için hesaplanan ağırlık değeri ortalaması
aşağıda verilmiştir.
Katılımın Fonksiyonel Boyutunun Ortalama Ağırlık Değeri Min. Kısmi değer Maks.
0 1,1 13,8 12,6 28
Tanımlanan beş gösterge ve 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan
hesaplama sonucunda SSMP’da katılımın fonksiyonel boyutunun çok iyi olduğu
görülmüştür. Katılımın fonksiyonel boyutu ile ilgili tanımlanan maksimum eşik değer 6-
14 aralığıdır. Yapılan hesaplamalar sonucunda araştırma alanı için hesaplanan ortalama
ağırlık değer 12,6-28 arasında bulunmuştur. Bu değer katılımın eşik değerlerine göre
yapılan sınıflandırmaya göre 15 ve üstünde kalmaktadır. 19 ve üstü değer katılım
oranının çok iyi olduğunu gösterdiğinden SSMP’nda katılımın fonksiyonel boyutunun
çok yüksek olduğu söylenebilir.
Katılımın fonksiyonel boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik
değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda
verişmiştir.
207
Katılımın Sosyal Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Sosyal Boyutunun ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
28 55,5
Katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 28, ortalama eşik
değerinin toplamı 55,5 olarak hesaplanmıştır. 55,5 > 28 olduğundan SSMP’nda
katılımın fonksiyonel boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin karşılaştırıması ile de
görülmüştür.
Katılımın fonksiyonel boyutunda çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor
olması bir gösterge olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında proje ekibinin ilgi
gruplarını bilgilendirmeye yönelik çaba gösterdiği ve ilgi gruplarını çalışmaların her
aşamasına katmaya çalışdığı görülmüştür. Araştırmaya katılanların %69’u tarafından
proje ekibinin kendilerini ve diğer ilgi gruplarını bilgilendirmek için girişimlerde
bulunduklarını vurgulamışlardır (Şekil 5.61).
Bilgilendirme
yapılmadı; 1; 3%
Kısmen
Bilgilendirme
Yapıldı; 11; 28%
Bilgilendirme
yapıldı; 28; 69%
Şekil 5.61 Proje ekibi tarafından ilgi gruplarının bilgilendirilmesi durumu
Katılımın fonksiyonel boyutunda ilgi gruplarının faaliyetlere katılım sıklığı ve pek çok
faaliyet içinde bulunması durumu da önemlidir. SSMP’da da ilgi gruplarının proje
kapsamımda yürütülen çalışmalara ve faaliyelere genel olarak katılım sağladığı
görülmüştür (Şekil 5.62).
208
25
3 51
62,5
7,512,5
2,5
0
10
20
30
40
50
60
70
Büyük bir kısmına Azına Çok azına Hiçbirine
Şekil 5.62 İlgi gruplarının proje faaliyetlerine katılım durumları
Katılımın fonksiyonel boyutunun değerlendirilmesinde ilgi gruplarının çalışmalardaki
rolü ve sorumlulukları ile katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusu da
sorgulanmıştır. Yapılan sorgulamaya göre ilgi gruplarının bazı sorumluluklar üstlendiği,
bu sorumluluğun genellikle edinilen bilgileri diğerleri ile paylaşma, toplantı yerinin
organizasyonu, ilgi grupları ile bağlantıya geçme konularının oluşturduğu görülmüştür
(Şekil 5.63).
23 2321
7
25
15
20,20% 20,20% 18,40% 6,10% 21,90% 13,20%0
5
10
15
20
25
30
Toplantıyerlerinin
organizasyonu
Katılımcılarlabağlantıyageçilmesi
Kurumsal veyerel bilginintoplanması
Kurumsal veyayerel
katılımcılarınbelirlenmesi
Edinilenbilgilerin
diğerleri ilepaylaşılması
Araziçalışmalarınınorganizasyonu
Şekil 5.63 İlgi grupları tarafından yürütülen faaliyetlerin dağılımı durumu
209
5.4.2.3 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımcıların karar gücü boyutu
Araştırma kapsamında katılımın işlevsel boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı, - Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı - Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan görevlerin sayısı
(Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları) - Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) - Ortak alınan ana karar sayısı olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır.
SSMP’nda katılımcıları karar gücü boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan
göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.43’te
verilmiştir.
Çizelge 5.43 Katılımıncıların karar gücü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değerleri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0-4: 0-2) Min. Değer
Ortalama Değer
Maks. Değer
Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı
5 seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4
4 seçenek yeterli 3
3 seçenek idare eder 2
2 seçenek yetersiz 1
0-1 seçenek hiç 0
Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı
Tamamı 4 0 1 2 3 4
Büyük çoğunluğu 3
Kısmen 2
Çok azı 1
Hiçbiri 0
Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları
Evet 2 0 2
Hayır 0
Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)
Pek çok kararın alınmasında etkili 4 0 1 2 3 4
Bazı çalışmaların yürütülmesi 3
Bazı kararların alınması yönlen. 2
Sadece alınan kararlara katılım 1
Sadece dinleyici 0
Ortak alınan ana karar sayısı
5 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı 4 0 1 2 3 4
4 ortak alınan kararın varlığı 3
3 ortak alınan kararın varlığı 2
2 ortak alınan kararın varlığı 1
1-0Hiç karar alınmaması durumu 0
KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 4 8 12 18
210
Çizelge 5.43’te verilen değerler dikkate alınarak katılımın karar gücü boyutu için
tanımlanan her bir göstergenin frekans dağılımı çizelge 5.44’te ve ağırlık değeri çizelge
5.45’de verilmiştir.
Çizelge 5.44 SSMP uygulanan katılımcıların karar gücü boyutunun frekans dağılımı
Gösterge 1. Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 5 seçenek çok yeterli 4 8 20,0% 4 seçenek yeterli 3 10 25,0% 3 seçenek idare eder 2 3 7,5% 2 seçenek yetersiz 1 0 10,0% 1-O hiç 0 19 47,5% Toplam 40 100
Gösterge 2. Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Tamamı 4 1 2,5% Büyük çoğunluğu 3 12 30,0% Kısmen 2 5 12,5% Çok azı 1 15 37,5% Hiçbiri 0 7 17,5% Toplam 40 100
Gösterge 3. Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 15 37,5% Hayır 0 25 62,5% Toplam 40 100 Gösterge 4. Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Pek çok kararın alınmasına etkili katılım 4 6 11,76% Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev 3 16 31,36% Bazı kararların alınmasında yönlendirici 2 17 33,32% Sadece alınan kararlara katılım 1 6 11,76% Sadece dinleyici 0 6 11,76% Toplam 51 100 Gösterge 5. Ortak alınan ana karar sayısı
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%)
5 ve üzerinde ortak alınan karar. 4 8 20,0%
4 ortak alınan kararın varlığı 3 8 20,0%
3 ortak alınan kararın varlığı 2 10 25,0%
2 ortak alınan kararın varlığı 1 7 17,5%
1-0Hiç karar alınmaması durumu 0 7 17,5%
Toplam 40 100
211
Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı
Eşik Değeri
KATILIMIN KARAR GÜCÜ BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4
II1. KATILIM
IN KARAR GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ
GÖSTERGELER
Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı
5 seçenek çok yeterli 4 0
1 2 3 4 8
4 seçenek yeterli 3 10
3 seçenek idare eder 2 3
2 seçenek yetersiz 1 0
1-O hiç 0 19
Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı
Tamamı 4 0 1 2 3 4 1 Büyük çoğunluğu 3 12 Kısmen 2 5 Çok azı 1 15 Hiçbiri 0 7
Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları
Evet 2 0 2 15 Hayır 0
25
Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı)
Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım
4 0
1 2 3 4 6
Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev alma
3
16
Bazı kararların alınmasında yönlendirici
2
17
Sadece alınan kararlara katılım
1
6
Sadece dinleyici 0 6
211
212
Çizelge 5.45 SSMP’da katılımcıların karar gücü boyutunun ağırlık değerlendirmesi (devam)
Ortak alınan ana karar sayısı
4 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı
4 0
1 2 3 4 8
3 ortak alınan kararın varlığı
3
8
2 ortak alınan kararın varlığı
2
10
1 ortak alınan kararın varlığı
1
7
Hiç karar alınmaması durumu
0
7
KARAR GÜCÜ BOYUTUN EŞİK DEĞERİ 0 4 8 12 18 64x0 28x1 35x2 46x3 38x4
KARAR GÜCÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERLERİ TOPLAMI
42 0 28/10 70/10 138/10 152 /10
KATILIMCILARIN KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 2,8 7.0 13,8 15,2 KATILIMCILARIN KARAR GÜCÜ BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 38.8
212
213
Katılımcıların karar gücü boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda
verilmiştir.
Eşik Değeri Min. değer Ortalama değer Maks. değer
0 4 8 12 18
Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasında 0-4 aralığı
katılımın hiç olmadığı, 5-8 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 9-12 aralığı katılım
oranının orta düzeyde olduğu, 13-18 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 19 ve üstü ise
katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.
SSMP için katılıcıların karar gücü boyutu için hesaplanan ağırlık değer aşağıda
verilmiştir.
Katılımın karar gücü boyutu ağırlık değeri Min. değer Ortalama değer Mak. değer
0 2,8 7.0 13,8 15,2
Tanımlanan beş gösterge ve 0-4 değerlendirme aralığı dikkate alınarak yapılan
hesaplama sonucunda SSMP’da katılımın karar gücü boyutunun iyi olduğu
görülmüştür. Araştırma alanında maksimum ağırlık değer 13,8-15,2 olarak ölçülmüştür.
Bu değer yapılan sınıflandırmada 13-18 aralığında kalmaktadır. Bu aralık ise katılım
oranının iyi olduğu aralığı ifade etmektedir. Bu da katılımcıların karar vemede kısmen
etkin oldukları, çalışmalar içinde görev aldıklarını, sorumluluk üstlendiklerini
göstermektedir.
Katılımcıların karar gücü boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik
değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda
verişmiştir.
Katılımın Karar Gücü Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Karar Gücü Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
42 38,8
214
Katılıcıların karar gücü boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 38,8, ortalama eşik
değerinin toplamı 42 olarak hesaplanmıştır. 38,8 < 42 olduğundan SSMP’nda
katılımın sosyal boyutunun çok iyinin altında yani iyi olduğu toplam değerlerin
karşılaştırıması ile de görülmüştür.
SSMP uygulanan proje kapsamında katılımcıların karar gücü boyutunun belirlenmesine
yönelik yapılan sorgulamada ilgi gruplarının yöneticiler ve proje ekibi tarafından verilen
bazı görevlerin yerine getirilmesinde sorumluluk üstlendikleri, karar verme
süreçlerinde çok etkili olmadıkları ancak kararların uygulanması sürecine daha etkin
katılım sağladıkları gözlemlenmiştir (Şekil 5.64 ve Şekil 5.65). Yapılan araştırma
sonucunda ilgi gruplarının katılımının genel olarak bilgi verme, bilgi alma, taraflarla
bağlantı kurma gibi uygulamalarla sınırlı kaldıkları öte yandan daha çok danışılan ve
bilgi veren konumunda oldukları görülmüştür.
6 6
16
6
17
30
7,40% 7,40% 19,80% 7,40% 21,00% 37,00%0
5
10
15
20
25
30
35
Sade
ce
dinleyici
Sadec
e alınan
kararlara
katılm
a
Yeni bazı
kararların
alınmasında
yönlendirici
Pek
çok
kararrın
alınmasınaetkili
olarak katılm
a
Bazı çalımaların
yürütülm
esinde
görev alm
a
Yaşad
ığım
ızalana yönelik
bilg
iyi paylaşm
a
Şekil 5.64 İlgi grupları tarafından üstlenilen sorumlulukların dağılımı durumu
215
İlgi gruplarını belirleme; 9; 8%
Yaşadığımız alanla ilgili olarak alınan kararlara katılma; 17; 15%
Gelir ve geçim kaynaklarımızla ilgili konulara
katılma; 20; 18%
Faaliyetlerin sorumlularını
belirleme; 4; 4%
Yeni projeleri belirleme; 22;
19%
Bölgeleme çalışmasında yer alma; 12; 11%
Planlama çalışmasına
katılma; 13; 12%
Alan sınırlarını belirleme; 14;
13%
Şekil 5.65 İlgi gruplarının katılım sağladıkları faaliyetlerin dağılımı
Karar gücü boyutunda ilgi grupları ile birlikte alınan kararların plan, rapor ve
uygulamalara yansıması durumu katılım için belirleyici bir ölçüt olarak tanımlanmıştır.
SSMP’da ilgi grupları ile alınan kararların plan ve raporlara yansıması durumunu şekil
5.66’da verilmiştir.
Tamamı; 1; 3%Büyük çoğunluğu;
12; 29%
Kısmen; 5; 13%Çok azı; 15; 37%
Hiç biri; 7; 18%
Şekil 5.66 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıma oranı
İlgi grupları ile birlikte alınan kararların yeterince ilgili dokümanlara yansıtlamaması ve
uygulanamamasının nedenleri olarak: ilgi gruplarının katılımının ve uygulamaların
yönetiminde güçlükler ve sorunların yaşanması, mevzuat açısından kısıtların olması,
teknik personel ile ilgi grupları arasında anlaşmazlıkların yaşanması ve çalışmalar
esnasında teknik çalışanlar ile ilgi grupları arasında iletişim ve etkileşimi
kolaylaştıracak görevlilerin olmamasından kaynaklandığı belirlenmiştir (Şekil 5.67)
216
Karar vericilerin yerel bilgiyi
benimsememesi; 9; 18%
Teknik personel ile ilgi grupları arasındaki
anlaşmazlıklar; 10; 20%
İletişim engelleri; 4; 8%
Politik nedenler; 4; 8%
Yönetim açısından güçlükler ve
sorunlar; 11; 23%
Mevzuat açısından kısıtlar; 11; 23%
Şekil 5.67 İlgi grupları ile birlikte alınan kararların gerekli dokümanlara yansıtılmaması
nedenleri
Araştırma kapsamında katılımcıların sorumluluk alıp almamaları durumunun proje
çalışanları ile ilişkili olup olmadığı da araştırılmıştır (Şekil 5.68). Araştırma sonucunda
proje çalışanlarının ilgi gruplarının sorumluluk alma, kararlarda etkili olmalarını
sağlamaya yönelik çabalarının olduğu görülmüştür.
26
65
14
35
0
10
20
30
40
50
60
70
1 2
Proje çalışanları tarafındansorumluluk verildi
Proje çalışanları tarafındansorumluluk verilmedi
Şekil 5.68 Proje ekibinin ilgi gruplarına sorumluluk verilmesi konusundaki yaklaşımı
5.4.2.4 SSMP’nda katılımın yönü boyutu
Araştırma kapsamında katılımın yönü boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı,
- Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı,
217
- Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı ve çeşitliliği,
- Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı,
- Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı olmak üzere beş
gösterge kullanılmıştır.
SSMP’da katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler,
dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.46’da verilmiştir.
Çizelge 5.46 Katılımın yönü boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0–4: 0–2) Min. Değer
Kısmi Değer
Maks. Değer
Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı
Hiç direnç göstermedim 4 0 1 2 3 4
Çok az direnç gösterdim 3
Biraz direnç gösterdim 2
Fazla direnç gösterdim 1
Çok katı direnç gösterdim 0
Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı
Hiç direnç göstermedim 4 0 0 0 0 0
Çok az direnç gösterdim 3
Biraz direnç gösterdim 2
Fazla direnç gösterdim 1
Çok katı direnç gösterdim 0
Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği
Çok katı direnç gösterdim 4 0 0 0 0 0
Fazla direnç gösterdim 3
Biraz direnç gösterdim 2
Çok az direnç gösterdim 1
Hiç direnç göstermedim 0
Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı
4 ve üzeri seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4
3 yeterli 3
2 orta düzeyde yeterli 2
1 yetersiz 1
0 çok yetersiz 0
Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu
0-1 seçenek 4 0 1 2 3 4
2 seçenek 3
3 seçenek 2
4 seçenek 1
4 ve üzeri seçenek 0
0 3 6 9 12
218
Çizelge 5.46’da verilen değerler dikkate alınarak katılımın yönü boyutu için tanımlanan
her bir göstergenin frekans değerlendirme sonuçları çizelge 5.47’de, ağırlık değeri
çizelge 5.48’de verilmiştir.
Çizelge 5.47 SSMP uygulanan katılımın yönü boyutunun frekans dağılımı Gösterge 1. Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç direnç göstermedim 4 18 45,0% Çok az direnç gösterdim 3 2 5,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Fazla direnç gösterdim 1 4 10,0% Çok katı direnç gösterdim 0 4 10,0% Toplam 40 100% Gösterge 2. Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç direnç göstermedim 4 18 45,0% Çok az direnç gösterdim 3 2 5,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Fazla direnç gösterdim 1 4 10,0% Çok katı direnç gösterdim 0 4 10,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok katı direnç gösterdim 4 4 10,0% Fazla direnç gösterdim 3 4 10,0% Biraz direnç gösterdim 2 12 30,0% Çok az direnç gösterdim 1 2 5,0% Hiç direnç göstermedim 0 18 45,0% Toplam 40 100% Gösterge 4. Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 ve üzeri seçenek çok yeterli 4 4 10,0% 3 yeterli 3 4 10,0% 2 orta düzeyde yeterli 2 8 20,0% 1 yetersiz 1 5 12,5% 0 çok yetersiz 0 19 47,5% Toplam 40 100% Gösterge 5. Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 üzeri seçenek 4 25 62,5% 4 seçenek 3 6 15,0% 3 seçenek 2 9 22,5% 2 seçenek 1 0 0-1 seçenek 0 0 Toplam 40 100%
219
Çizelge 5.48 SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4
IV. K
ATILIM
IN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı
Hiç direnç göstermedim 4 0 1 2 3 4 18 Çok az direnç gösterdim 3 2 Biraz direnç gösterdim 2 12 Fazla direnç gösterdim 1 4 Çok katı direnç gösterdim 0 4
Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı
Hiç direnç göstermedim 4 Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim 0
Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği
Çok katı direnç gösterdim 4 Fazla direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Çok az direnç gösterdim 1 Hiç direnç göstermedim 0
Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı
4 üzeri seçenek çok yeterli 4 0 1 2 3 4 4 4 yeterli 3 4 3 orta düzeyde yeterli 2 5 2 yetersiz 1 6 0-1 çok yetersiz 0 21
Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu
4 üzeri seçenek 4 0 1 2 3 4 0
3 seçenek 3 6
3 seçenek 2 9
2 seçenek 1 4
0-1 seçenek 0 21
KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 3 6 9 12 46x0 9x1 26X2 12X3 22x4
KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ T. 30 0/10 14/10 52/10 36/10 88/10
KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 1,4 5,2 3,6 8,8
KATILIMIN YÖNÜ BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 19
219
220
Katılımın yönü boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.
Eşik Değeri Min. Değer Ortalama değer Maks. Değer
0 3 6 9 12
Katılımın yönü boyutu katılımcıların direnç gösterme ve direnç göstermeme durumları
dikkate alınarak 2 grup halinde sınıflandırılmıştır.
Katılımcıların çalışmalara olumlu bakma durumlarına göre:
0-3 aralığı çalışmalara çok az olumlu bakıldığı,
4-6 aralığı çalışmalara biraz olumlu bakıldığı,
7-9 aralığı çalışmalara orta düzeyde olumlu bakıldığı,
10-12 aralığı çalışmalara olumlu bakıldığı,
12 ve üstü çalışmalara çok olumlu bakıldığı, çalışmaların desteklendiği şeklinde
sınıflandırılmıştır.
Katılımcıların çalışmalara olumsuz bakma durumlarına göre:
0-3 aralığı çalışmalara çok az olumsuz bakıldığı,
4-6 aralığı çalışmalara biraz olumsuz bakıldığı,
7-9 aralığı çalışmalara orta düzeyde olumsuz bakıldığı,
10-12 aralığı çalışmalara olumsuz bakıldığı,
12 ve üstü çalışmalara çok olumsuz bakıldığı,çalışmaların desteklenmediği şeklinde
sınıflandırılmıştır.
SSMP’nda katılımın yönü boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.
Katılımın yönü boyutu ağırlık değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks.Değer
0 1,4 5,2 3,6 8,8
SSMP uygulanan proje kapsamında katılımın yönü boyutunun aldığı en yüksek ağırlık
değeri 8,8 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan sınıflandırmada 7-9
221
aralığında kalmaktadır. Bu aralık ise çalışmalara orta düzeyde olumlu ve olumsuz
bakıldığını göstermektedir. Katılımın yönü boyutunda faaliyetin uygulanmasını
desteklemek öncelikli olabileceği gibi karşı duruşlarında olabileceği de beklenir
(Drijver 1993). SSMP’da uygulanan proje kapsamında katılımın yönü boyutunda
katılımcıların ne fazla direnç ne de fazla olumlu yaklaştıkları, katılımın yönü boyutunun
orta düzeyde kaldığı görülmüştür.
Katılımın yönü boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik değerin
toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda verişmiştir.
Katılımın Yönü Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Yönü Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
30 19
Katılımın yönü boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 19 ortalama eşik değerinin
toplamı 30 olarak hesaplanmıştır. 19 < 30 olduğundan SSMP’nda katılımın yönü
boyutunun orta veya düşük olduğu toplam değerlerin karşılaştırıması ile de görülmüştür.
Yapılan araştırmada katılımcıların direnç gösterme ve göstermeme nedenleri
sorgulanmıştır (Şekil 5.69).
46
7
10
14
19,50% 14,30% 16,70% 23,80% 33,30% 2,40%02468
10121416
Korunan alançalışanlarınagüvenmeme
Daha öncekiçalışmalarınyetersizliği
Verilen sözlerintutulmaması
Çalışmalarınsonuçlarınınbilinememesi
Bilgiyetersizliği
Nedensizolarak karşı
koyma
Şekil 5.69 İlgi gruplarının uygulamalara direnç göstermesinin nedenleri
222
Katılımcıların uygulamalara direnç göstermesi, karşı duruş sergilemesinin en önemli
nedeninin bilgi yetersizliğinden kaynaklandığı görülmüştür. Ayrıca çalışmaların
sonuçlarının katılımcıları ve uygulama alanını nasıl etkileyeceğinin bilinmemesi, alana
yönelik daha önce verilen sözlerin tutulmamış olması ve daha önce uygulanan proje ve
çalışmaların sonuçlarının yetersizliği projeye karşı direnç gösterilmesinin nedenleri
olarak belirtilmiştir.
Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarının uygulamalara direnç göstermemeleri
ve olumlu davranışlar sergilemelerinin nedenleri ise projenin kişisel ilgi ve kişisel
gelişime katkı sağlayacağının düşünülmesi, proje ekibinin önceden tanınıyor olması ve
onlara güvenilmesi, yeni gelişmelerin ve süreçlerin merak edilmesi ile yeterli
bilgilendirmenin yapılmış olması olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.70).
11 119
10
4 4
22,40% 22,40% 18,40% 20,40% 8,20% 8,20%02468
1012
Yeni
gelişmelerin
ve
süreç
lerin
merak edilm
esi
Proje ekibinin
önce
den
tanınm
ası
Yeterli
bilgilendirm
enin
yap
ılmış olm
ası
Kişisel g
elişim
eka
tkı
sağlay
acağ
ının
düşü
nülm
esi
Ben
zer
çalış
malar
içinde
bulun
muş
olm
ak
Projeyi
haz
ırlığında
nbe
ri biliyor
olm
ak
Şekil 5.70 İlgi gruplarının direnç göstermemesi nedenleri
5.4.2.5 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın motivasyon boyutu
Araştırma kapsamında katılımın motivasyon boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan
girişimlerin çeşitliliği,
- Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin
mevcudiyeti,
- Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı
- Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği,
223
- Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu olmak üzere beş
gösterge kullanılmıştır.
SSMP’da katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan göstergeler,
dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.49’da verilmiştir.
Çizelge 5.49 Katılımın motivasyon boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0–4: 0–2) Min. Değer
Ortalama Değer
Mak. Değer
Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
Yapılan girişimin 4 ve üstünde olması
4 0 1 2 3 4
3 olması 3
2 olması 2
1 olması 1
Hiç olmaması 0
Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti
Çok fazla girişim var 4 0 1 2 3 4
Fazla girişim var 3
Orta düzeyde girişim var 2
Az girişim var 1
Hiç girişim yok 0
Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı
Yeterli bütçe ayrıldı 2 0 1 2
Çok az bütçe ayrıldı 1
Hiç bütçe ayrılmadı 0
Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği
4 ve üstünde sağlanan fayda 4 0 1 2 3 4
3 farklı sağlanan fayda 3
2 farklı sağlanan fayda 2
1 farklı sağlanan fayda 1
0 fayda 0
Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu
Çok yarar sağlayacak 4 0 1 2 3 4
Yarar sağlayacak 3
Orta 2
Yarar sağlamayacak 1
Hiç yarar sağlamayacak 0
0 4 9 12 18
224
Çizelge 5.49’da verilen değerler dikkate alınarak katılımın motivasyon boyutu için
tanımlanan her bir göstergenin frekans değerleri çizelge 5.50’de, ağırlık değeri çizelge
5.51’de verilmiştir.
Çizelge 5.50 SSMP’nda uygulanan katılımın motivasyon boyutunun frekans dağılımı
Gösterge 1. Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Yapılan girişimin 4 üstünde olması 4 13 32,5% 4 olması 3 9 22,5% 3olması 2 6 15,0% 2 olması 1 6 15,0% 0-1-Hiç olmaması 0 6 15,0% Toplam 40 100% Gösterge 2. Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok fazla girişim var 4 21 52,5% Fazla girişim var 3 7 17,5% Orta düzeyde girişim var 2 5 12,5% Az girişim var 1 5 12,5% Hiç girişim yok 0 2 5,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Evet 2 5 12,5% Hayır 0 0 0% Bilmiyorum 1 35 87,5% Toplam 40 100% Gösterge 4. Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) 4 üstünde sağlanan fayda 4 27 67,5% 4 farklı sağlanan fayda 3 1 2,5% 3 farklı sağlanan fayda 2 1 2,5% 2 farklı sağlanan fayda 1 4 10,0% 1+0 fayda 0 7 17,5% Toplam 40 100% Gösterge 5. Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok yarar sağlayacak 4 15 37,5% Yarar sağlayacak 3 20 50,0% Orta 2 2 5,0% Yarar sağlamayacak 1 3 7,5% Hiç yarar sağlamayacak 0 0 0 Toplam 40 100%
225
Çizelge 5.51 SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4 V. K
ATILIM
IN M
OTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ
GÖSTERGELER
Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
Yapılan girişimin 4 üstünde olması
4 0 1 2 3 4 13
4 olması 3 9 3olması 2 6 2 olması 1 6 0-1-Hiç olmaması 0 6
Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti
Çok fazla girişim var 4 Fazla girişim var 3 Orta düzeyde girişim var 2 Az girişim var 1 Hiç girişim yok 0
Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı
Evet 2 0 1 2 5 Bilmiyorum 1 35 Hayır 0 0
Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği
4 üstünde sağlanan fayda 4 0 1 2 3 4 27 4 farklı sağlanan fayda 3 1 3 farklı sağlanan fayda 2 1 2 farklı sağlanan fayda 1 4 0 +1fayda 0 7
Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu
Çok yarar sağlayacak 4 0 1 2 3 4 15
Yarar sağlayacak 3 20
Orta 2 2
Yarar sağlamayacak 1 3
Hiç yarar sağlamayacak 0 0
MOTİVASYON BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 3 7 9 14 39x0 13x1 44X2 30X3 60x4
MOTİVASYON BOYUTUN ORTALAMA EŞİK DEĞ. T. 33 0 13 88 90 240
KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0/10 13/1
0 88/10 90/10 240/10
KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIKLI DEĞERİ 0 1,3 8,8 9 24
KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARININ TOPLAMI 43,1
225
226
Katılımın motivasyon boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.
Eşik Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer
0 3 7 9 14
Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-3
aralığı katılımın hiç olmadığı, 4-7 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 8-9 aralığı
katılımın orta düzeyde olduğu, 10-14 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 15 ve üstü ise
katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.
SSMP’nda katılımın motivasyon boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.
Katılımın motivasyon boyutu ağırlık değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer
0 1,3 8,8 9 24
SSMP uygulanan proje kapsamında katılımın motivasyon boyutunun aldığı en yüksek
ağırlık değeri 24 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan
sınıflandırmada 15 ve üstünde kalmaktadır. Bu aralık katılım oranının çok iyi olduğunu
göstermektedir.
Katılımın motivasyon boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik
değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda
verilmiştir.
Katılımın Motivasyon Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Motivasyon Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
33 43,1
Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 43,1 ortalama eşik değerinin
toplamı 33 olarak hesaplanmıştır. Katılımın fonksiyonel boyutunun ağırlıklı ortalaması
toplamı ortalama eşik değerinin toplmından yüksektir. Bu durum da SSMP’nda
uygulanan katılımın motivasyon boyutunun çok iyi olduğunu göstermektedir.
227
Katılımın motivasyon boyutunda katılımcıların harekete geçirilmesi ve istekliliğinin
artırılması için bazı olanakların sunulması önemlidir. SSMP’ndaki uygulamalara ilgi
gruplarının katılımını harekete geçirmek ve katılmcıların istekliliğini artırmak için bazı
araçlar kullanılmıştır. Bunlar şekil 5.71’de verilmiştir.
Promosyonel ve tanıtıcı materyaller sunuldu; 24; 17%
Ortak kampanyalar düzenlendi; 12; 9%
Proje ekibi proje alanında sosyal
etkinliklere katılım sağladı; 14; 10%
İdareciler ilgi gruplarını daha sık
ziyaret etti ve dinledi; 23; 16%
Proje alanındaki yerleşimlerin ve okulların bazı ihtiyaçları
karşılandı; 9; 6%
Çalışmalara katılım için ulaşım
imkanları sağlandı; 18; 13%
Başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri düzenlendi;
27; 20%
Bazı finansal destekler sağlandı;
13; 9%
Şekil 5.71 SSMP’ndaki proje çalışmalarına ilgi gruplarının katılımını deseteklemeye ve
istekliliğini artırmaya yönelik yapılan girişmler
Araştırmaya katılanlar tarafından ilgi gruplarının katılımının harekete geçirilmesi ve
istekliliğinin artırılmasına yönelik başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri
düzenlendiği, alanı ve projeyi tanıtıcı materyallerin hazırlandığı ve ilgi gruplarıyla
paylaşıldığı, proje çalışanları dışında idarecilerin sık sık alanı ziyaret ettiği ve alanın
sorunları ile ilgilendiği, ilgi gruplarının katılımını kolaylaştırmak için ulaşım
imkanlarının sağlandığı vurgulanmıştır.
Araştırmaya katılanlar tarafından projenin ilgi gruplarına bazı yararlar sunmasının da
motivasyonu artırdığı belirtilmiştir. Bunlardan bazıları ilgi gruplarının yaşadıkları alanı
ve kaynak değerlerini daha iyi tanıma fırsatı bulmaları, başka insanları tanıma imkanı
elde etmeleri, yeni konuları öğrenme ve bunun sonucunda hem kişisel kapasitelerinin
gelişmesi ve hem de araştırma isteklerinin artması olarak tanımlanmıştır (Şekil 5.72).
228
28 29 2622 19
3126
15,50% 16,00% 14,40% 12,20% 10,50% 17,10% 14,40%05
101520253035
Yeni konularıöğrenme
imkanı verdi
Başkainsanlarıtanıma ve
sosyal statükazandırdı
Öğrenme vetanımaisteğimiartırdı
Kendimizidaha iyiifade
edebilmeimkanısağladı
kendimizegüveni artırdı
Bölgeyi vekaynaklarıaha iyitanımaimkanısundu
Kişiselkapasiteningelişmesinidestekledi
Şekil 5.72 SSMP’da uygulanan projenin ilgi gruplarına sağladığı yararlar
5.4.2.6 Sultan Sazlığı Milli Parkında katılımın memnuniyet boyutu
Araştırma kapsamında katılımın memnuniyet boyutun ölçülmesi amacıyla:
- Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı,
- Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı,
- Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki
memnuniyet düzeyi,
- Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı,
- Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
olmak üzere beş gösterge kullanılmıştır.
SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesinde kullanılan
göstergeler, dikkate alınan değerlendirme aralığı ve eşik değerleri çizelge 5.52’de
verilmiştir.
229
Çizelge 5.52 Katılımın memnuniyet boyutunun değerlendirilmesi için belirlenen göstergeler, değerlendirme aralığı ve eşik değeri
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
(0–4: 0–2) Min. Değer
Ortalama Değer
Maks. Değer
Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
Çok memnun 4 0 1 2 3 4
Memnun 3
Orta 2
Memnun değil 1
Hiç memnun değil 0
Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı
Hiç memnun değil 4 0 1 2 3 4
Memnun değil 3
Orta 2
Memnun 1
Çok memnun 0
Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi
Çok memnun 4 0 1 2 3 4
Memnun 3
Orta 2
Memnun değil 1
Hiç memnun değil 0
Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı
Çok memnun 4 0 1 2 3 4
Memnun 3
Orta 2
Memnun değil 1
Hiç memnun değil 0
Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
Çok memnun 4 0 1 2 3 4
Memnun 3
Orta 2
Memnun değil 1
Hiç memnun değil 0
0 5 10 15 20
Çizelge 5.52’de verilen değerler dikkate alınarak katılımın memnuniyet boyutu için
tanımlanan her bir göstergenin frekans değeri çizelge 5.53’te, ağırlık değeri çizelge
5.54’te verilmiştir.
230
Çizelge 5.53 SSMP’nda uygulanan katılımın memnuniyet boyutunun frekans dağılımı
Gösterge 1. Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 30 75,0% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 3 7,5% Memnun değil 1 4 10,0% Hiç memnun değil 0 1 2,5% Toplam 40 100% Gösterge 2. Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Hiç memnun değil 4 1 2,5% Memnun değil 3 4 10,0% Orta 2 3 7,5% Memnun 1 2 5,0% Çok memnun 0 30 75,0% Toplam 40 100% Gösterge 3. Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 19 47,5% Memnun 3 5 12,5% Orta 2 4 10,0% Memnun değil 1 5 12,5% Hiç memnun değil 0 7 17,5% Toplam 40 100% Gösterge 4. Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 21 52,5% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 8 20,0% Memnun değil 1 7 17,5% Hiç memnun değil 0 2 5,0% Toplam 40 100% Gösterge 5. Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu Değerlendirme aralığı Sayı Oranı (%) Çok memnun 4 26 65,0% Memnun 3 2 5,0% Orta 2 6 15,0% Memnun değil 1 2 5,0% Hiç memnun değil 0 4 10,0% Toplam 40 100%
231
Çizelge 5.54 SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değerlendirmesi
GÖSTERGELER Değerlendirme aralığı Eşik Değeri
KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN AĞIRLIK DEĞERİ
(0-4-0-2) Min. Ortalama Maks. 0 1 2 3 4
VI. KATILIM
IN M
EMNUNİY
ET BOYUTU İLE İLGİLİ
GÖSTERGELER
Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
Çok memnun 4 0 1 2 3 4 30 Memnun 3 2 Orta 2 3 Memnun değil 1 4 Hiç memnun değil 0 1
Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı
Hiç memnun değil 4 0 1 2 3 4 1 Memnun değil 3 4 Orta 2 3 Memnun 1 2 Çok memnun 0 30
Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi
Çok memnun 4 0 1 2 3 4 19 Memnun 3 5 Orta 2 4 Memnun değil 1 5 Hiç memnun değil 0 7
Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı
Çok memnun 4 0 1 2 3 4 21 Memnun 3 2 Orta 2 8 Memnun değil 1 7 Hiç memnun değil 0 2
Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
Çok memnun 4 0 1 2 3 4 26
Memnun 3 2
Orta 2 6
Memnun değil 1 2
Hiç memnun değil 0 4
MEMNUNİYET BOYUTUNORTALAMA EŞİK DEĞERİ 0 5 10 15 20 44X0 20x1 24x2 15x3 97x4
KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN EŞİK DEĞERLERİ T. 50 0 20 48 45 388
KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN TOPLAM AĞIRLIK DEĞERİ 0 20/10 48/10 45/10 388/
10
KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN ORTALAMA AĞIRLIK DEĞERİ 0 2 4,8 4,5 38,8
KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTUNUN AĞIRLIKLI ORTALAMALARI TOPLAMI 50,1
231
232
Katılımın memnuniyet boyutu ile ilgili olarak belirlenen eşik değer aşağıda verilmiştir.
Katılımın memnuniyet Boyutu Eşik Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer
0 5 10 15 20
Belirlenen eşik değere göre skor değerlendirilmesi sınıflandırmasına bakıldığında 0-5
aralığı katılımın hiç olmadığı, 6-10 aralığı katılım oranının düşük olduğu, 11-15 aralığı
katılımın orta düzeyde olduğu, 16-20 aralığı katılım oranının iyi olduğu, 21 ve üstü ise
katılım oranının çok iyi olduğunu göstermektedir.
SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun ağırlık değeri aşağıda verilmiştir.
Katılımın Memnuniyet Boyutu Ağırlık Değeri Min. Değer Ortalama Değer Maks. Değer
0 2 4,8 4,5 38,8
SSMP’nda uygulanan proje kapsamında katılımın memnuniyet boyutunun aldığı en
yüksek ağırlık değeri 38,8 olarak hesaplanmıştır. Bu değer eşik değere göre yapılan
sınıflandırmada 21 ve üstü aralığında kalmaktadır. Memnuniyet boyutunun mak. Ağırlık
değeri 50.1 olarak hesaplandığından çalışma alanında katılımın memnuniyet boyutunun
çok iyi olduğu görülmektedir.
Katılımın memnuniyet boyutunun durumunu karşılaştırmak amacıyla ortalama eşik
değerin toplamı ve ağırlıklı ortalaması toplamı da alınmış olup, bu değerler aşağıda
verişmiştir.
Katılımın Motivasyon Boyutunun Ortalama Eşik Değerleri Toplamı
Katılımın Motivasyon Boyutunun Ağırlıklı Ortalamasının Toplamı
50 50.1
Katılımın sosyal boyutunun ağırlıklı ortalamasının toplamı 50.1 ortalama eşik değerinin
toplamı 50 olarak hesaplanmıştır. 50.1 yaklaşık olarak 50’ye eşittir. Bu durum
233
SSMP’nda katılımın memnuniyet boyutunun çok iyi olduğu toplam değerlerin
karşılaştırıması ile de görülmüştür.
Projenin etkinliği konusunda ilgi gruplarının memnuniyet düzeyi; 2000-2004, 2005-
2008 ve 2008 sonrası olmak üzere üç dönem olarak ve projenin kişisel, mesleki ve alana
uygulanması konularında sağladığı yaralar dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Bu
yaklaşım hem yıllar arası ve hemde kişisel ve alansal yansımalarının karşılaştırılmasına
olanak vermiştir. Araştırmaya katılanların memnuniyet düzeyi projenin süresince
birbirine yakınken proje sonrasında çok memnun olanlar ve hiç memnun olayanların
sayısında farklılık gözlenmiştir. Memnun olan ve orta derecede memnun olanların bir
kısmı çok memnun ve hiç memnun değile doğru bir eğilim göstermiştir. Projenin ikinci
yarısında memnun olayanların oranı azalırken, proje sonrasında memnun olayanların
oranında artış olmuştur. Aynı şekilde çok memnun olanların sayısında da artış olmuştur
(Çizelge 5.55 ve Şekil 5.73). Araştırmaya katılanlar farklılığın nedeninin projenin
sonuçlarının kişisel ve alana olan yansımasıyla ve beklentilerinin karşılanıp
karşılanmaması ile bağlantılı olduğu görülmüştür.
Çizelge 5.55 Projenin etkinliği konusunda memnuniyet düzeyinin dönemlere göre durumu
2000–2004
2005–2008 2008 sonrası
2000–2004
2005–2008 2008 sonrası
Sayı Sayı Sayı Oran % Oran % Oran % Çok memnun
14 14 19 35 35 47,5 Memnun 9 14 5 22,5 35 12,5 Orta 7 6 4 17,5 15 10 Memnun değil 4 4 5 10 10 12,5 Hiç memnun değil 6 2 7 15 5 17,5
234
0
10
20
30
40
50
sayı Sayı Sayı Oran % Oran % Oran %
2000-2004 2005-2008 2008sonrası
2000-2004 2005-2008 2008sonrası
Çok memnun
memnun
Orta
Memnun degil
Hiç memnun değil
Şekil 5.73 Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinin dönemlere göre
dağılımı
Proje alanında ilgi gruplarının memnuniyet düzeyinin değerlendirilmesi için proje
sonuçlarının 2008 yılından sonraki dönemde uygulamalara ne kadar yansıtıldığı konusu
da sorgulanmıştır. Katılımcıların % 64 gibi büyük bir bölümü kısmen yansıtıldığı
görüşünü bildirirken yalnızca % 13’ü tamamının yansıtıldığını belirtmiştir (Şekil 5.74).
Hiç yansıtılmadı; 1; 3%
Yansıtılmadı; 7; 17%
Orta; 1; 3%
Tamamen yansıtıldı; 5; 13%
Kısmen yansıtıldı; 26; 64%
Şekil 5.74 Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki uygulamalara yansıtılması durumu
Projenin mesleki gelişim, kişisel gelişim ve alan uygulamasına sağladığı yararlara
yönelik memnuniyet düzeyinin belirlenmesi amacıyla yapılan sorgulamada araştırmaya
katılanların memnuniyet düzeyi çok yüksek olarak belirlenmiştir (Şekil 5.75).
235
010203040506070
Sayı Sayı Sayı Oran Oran Oran
MelekiGelişim
Kişiselgelişim
Alanuygulaması
Meslekigelişim
Kişiselgelişim
Alanuygulaması
Çok memnun
Memnun
Orta
Memnun değil
Hiç memnun değil
Şekil 5.75 Projenin kişisel, mesleki ve alan uygulamasına sağladığı yararlara yönelik
memnuniyet düzeyi
SSMP’nda 2000-2008 yılları arasında uygulanan proje kapsamında gerçekleştirilen
katılımcı sürecin değerlendirilmesi sonucu ulaşılan toplam ağırlık değer eşik değer ile
karşılaştırmalı olarak çizelge 5.56’da verilmiştir.
236
Çizelge 5.56 SSMP’nda katılımın oranının belirlemek için tanımlanan 6 boyut için hesaplanan eşik değerler ve ağırlık değerlerin karılaştırılması
KATILIMIN BOYUTLARI
SSMP KATILIM İÇİN EŞİK DEĞERLER
TOPLAM EŞİK DEĞER
AĞIRLIKLI ORTALAMALAR TOP.
SSMP KATILIM İÇİN AĞIRLIK DEĞERLER
Minimum
Kısmi Değer
Maksimum Minimum OrtalamaDeğer
Maksimum
KATILIMIN
SOSYAL BOYUTU
0 4 9 12 18 43 47,8 0 3,4 7,4 13,8 23,2
KATILIMIN
FONKSİYONEL
BOYUTU
0 2 6 6 14 28 55,5 0 1,1 13,8 12,6 28
KATILIMIN
KARAR GÜCÜ
BOYUTU
0 4 8 12 18 42 38,8 0 2,8 7,0 13,8 15,2
KATILIMIN
YÖNÜ BOYUTU
0 3
6 9
12
30 19 0 1,4 5,2 3,6 8,8
KATILIMIN
MOTİVASYON
BOYUTU
0 3 7 9 14 33 43,1 0 1,3 8,8 9,0 24
KATILIMIN
MEMNUNİYET
BOYUTU
0 5
10 15
20
50 50,1 0 2 4,8 4,5 38,8
TOPLAM SKOR DEĞERİ
0
21
46
63
90
226
254,3
0 12 47 57,3 118
236
237
SSMP’nda katılımın etkisinin ölçülmesini sağlayacak göstergelerin değerlendirilmesi ve
katılımın 6 boyutunun ağırlıklı ortalamalarının alınmasından sonra her boyutun %
ifadeleri hesaplanmış olup sonuçlar çizelge 5.57’de ve şekil 5.76’da verilmiştir.
Çizelge 5.57 SSMP için hesaplanan katılımın boyutlarının % olarak ifadesi Boyutların ağırlıklı ortalamalarının toplamı= 254,3
-Katılımın sosyal boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı= 47,8
-Katılımın fonksiyonel boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=55,5
-Katılımın karar gücü boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=38,8
-Katılımın yönü boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=19
- Katılımın motivasyon boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı =43,1
- Katılımın memnuniyet boyutunun ortalama ağırlıklı toplamı=50,1
Katılımın sosyal boyutunun (KSB) %= 47,8 / 254,3X100= % 18,80 Katılımın fonksiyonel boyutunun (KFB) %= 55,5 / 254,3X100= % 21,82 Katılımın karar gücü boyutunun (KKGB)%= 38,8 / 254,3X100= % 15,25 Katılımın yönü boyutunun (KYB)%= 19/ 254,3X100= % 7,47 Katılımın motivasyon boyutunun (KMoB)%= 43,1 / 254,3X100= % 17,0 Katılımın memnuniyet boyutunun (KMeB) %=50,1 / 254,3X100= % 19,70
18,80%21,82%
15,25%
7,47%
17,00%19,70%
0,00%
5,00%
10,00%
15,00%
20,00%
25,00%
Katılımınsosyalboyutu
katılımınfonksiyonel
boyutu
Katılımınkarar gücüboyutu
Katılımınyönü boyutu
Katılımınmotivasyonboyutu
Katılımınmemnuniyet
boyutu
Katılımın Boyutları
% Katılım oranları
Şekil 5.76 SSMP’nda uygulanan katılımın, katılımın 6 boyutuna göre % dağılım oranı
Yapılan değerlendirme sonucunda katılımın fonksiyonel boyutunun en yüksek olduğu
görülmüşür. Bu sonuç ilgi gruplarının SSMP’nda uygulanan proje kapsamında sürece
etkin ve sorumluluk alarak katılım sağladıklarını göstermektedir.
238
Değerlendirme sonucunda katılımın yönü boyutunun en düşük oranda çıktığı
görülmüştür. Bu sonuç ise ilgi gruplarının uygulamalara karşı olumlu-olumsuz
tepkilerinin orta seviyede kaldığını göstermektedir.
Genel sonuç olarak katılımın boyutlarının KFB> KMeB>KSB>KMoB>KKGB> KYB
olduğu görülmüştür.
5.4.2.7 Sultan Sazlığı Milli Parkı için katılım oranı
SSMP için katılımın boyutları dikkate alınarak yapılan hesaplamayı takiben alan için
katılımın % oranı hesaplanmıştır. SSMP’nda katılımın oranı %55,2, %5 hata payı ile
toplam %60,2 olarak belirlenmiştir (Çizelge 5.58).
Çizelge 5.58 SSMP için katılım % oranı Toplam işaretlenen soru sayıları; k0 = 6 boyut için toplam “sıfır” işaretleyenlerin sayısı = 257 k1 = 6 boyut için toplam “bir” işaretleyenlerin sayısı = 117 k2 = 6 boyut için toplam “iki” işaretleyenlerin sayısı =233 k3 = 6 boyut için toplam “üç” işaretleyenlerin sayısı = 191 k4 = 6 boyut için toplam “üç” işaretleyenlerin sayısı = 344 K= k0 + k1 + k2 + k3 + k4 = 257 + 117 +233+191+ 344 = 1142 K = İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması 0x257+1 x 117+2 x 233+3x191+4 x344 2530 K= = = 2,21 1142 1142 C= Katılımın % oranı Soruların değerlendirme aralığı= 0,1,2,3,4 (4 aralık) İşaretlenen soru sayısının ağırlık ortalaması 2.21 C= X100 = = %55,2 Değerlendirme aralığı 4 SSMP’da katılım oranı %5 hata payı + %55,2 = %60,2’dir.
239
SSMP’nda katılımın altı boyutu ile yapılan değerlendirme sürecinde genel olarak
katılım oranının iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
SSMP için belirlenen toplam katılım oranı %60,2’dir. Toplam katılım oranına göre
katılımın altı boyutunun % oranları aşağıdaki gibidir.
Katılımın sosyal boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %11,31
Katılımın fonksiyonel boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %13,13
Katılımın karar gücü boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %9,18
Katılımın yönü boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %4,49
Katılımın motivasyon boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %10,23
Katılımın memnuniyet boyutunun genel katılım oranı içindeki % oranı = %11,85
Araştırma kapsamında yapılan sorgulama SSMP için tanımlanan üç farklı ilgi grubuna
yönelik yapılmıştır. Gruplar arasındaki skor puan ortalamaları arasında fark olup
olmadığı ANOVA analizi ile incelenmiştir. Buna göre ANOVA Analizi kapsamında
grup skor değerlerinin istatistiksel olarak ifadesi çizelge 5.59’da verilmiştir.
Çizelge 5.59 Gruplar arası skor değerlerin istatistiksel olarak karşılaştırılması
Gruplar Katılımcı Sayısı Değer
Standart sapma
Standart hata
Değerler için güven Aralığı 95%
Min. Maks. En düşük sınır En üst sınır
1.grup (kamu kurum ve kuruluşları)
10 64,50 11,453 3,622 56,31 72,69 37 77
2.grup (yerel STK temsilcileri)
6 61,00 21,661 8,843 38,27 83,73 19 77
3.grup (Yöre halkı-muhtarlar)
24 56,29 17,719 3,617 48,81 63,77 19 80
Toplam 40 59,05 16,984 2,685 53,62 64,48 19 80
Çizelge incelendiğinde skor değeri en yüksek olan grubun kamu kurum ve
kuruluşlarından oluşan birinci grubun olduğu görülmektedir. Birinci grubun skor değeri
64,50, ikinci grubun skor değeri 61,00 ve üçüncü grubun skor değeri 56,29’dur. Bu
durum gruplar arasında çok önemli farkın olmadığını göstermektedir. Nitekim üç
240
grubun ortalaması alındığında 61 değerine ulaşılmaktadır. Skor değer
sınıflandırmasında 49–66 aralığı katılım oranının kısmi değerin üstünde ve iyi olduğu
aralıktır. Grupların aynı sınıf aralığında olmasından dolayı istatistiksel olarak da bir
farkın çıkmaması olası ve beklenen bir sonuçtur.
Çizelgede standart sapma değerleri en küçük olan grup sırasıyla birinci grup (12,886),
üçüncü grup (19,640) ve ikinci grup (23,173)’tur. Buna göre birinci grup diğer gruplara
göre en homojen gruptur. Ortalama ve standart sapmalar birlikte değerlendirildiğinde
birinci grubun en iyi katılım süreci karakteristiği gösterdiği söylenebilir.
%95 güven aralıkları için hazırlanan şekle bakıldığında (Şekil 5.77) bu durum daha net
görülmektedir. Ancak grupların güven aralıklarının birbirini kesmesi, grupların skor
değer ortalamaları arasında bir fark olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla birinci grup
en iyi olmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturamamaktadır.
Şekil 5.77 Grup ortalamalarının %95 güven aralıkları durumu
241
Gruplar arasındaki farklılığı istatistiksel olarak ortaya koymaya yönelik yapılan
ANOVA analizi sonucunda grupların skor ortalamaları arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür (P>0,05) (Çizelge 5.60). Dolayısıyla, bu üç
grubun benzer katılım süreci karakteristiği gösterdiği söylenebilir.
Çizelge 5.60 Grupların skor ortalamalarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi
SKOR
Kareler toplamı
Serbestlik
derecesi
Kareler
ortalaması
Hesap
değeri (F
değeri)
Anlamlılık
oranı (0.05
oranı)
Gruplar arası 502,442 2 251,221 ,865 ,429
Gruplar içi 10747,458 37 290,472
Toplam 11249,900 39
242
6. TARTIŞMA VE SONUÇ
Günümüzde doğal kaynakların yönetiminde, koruma ve bilimsel amaçlarla birlikte,
sosyal ve ekonomik amaçların da dikkate alındığı bir süreç daha yaygın biçimde
görülmeye başlanmıştır. Bu süreçte, korunan alanların belirlenmesinde ve yönetim
biçimlerinde alanın sosyo-kültürel özellikleri ve yerel halkın ihtiyaçları daha belirgin
olarak ele alınmaktadır. Korunan alanların, sadece teknik ve merkeziyetçi yaklaşımlarla
korunmasına dönük yöntemlerin yerini, “katılımcı yönetim yaklaşımları” almaktadır.
Korunan alanlarla ilgili süreçlerde, katılımcı yönetim yaklaşımlarının uygulanması ile
ilgi grupları arasındaki çatışmalar azalmakta, kamu-ilgi grupları arasındaki iletişim
güçlenmekte, işbirliği artmaktadır. Bu yaklaşımla, ilgi gruplarının alanı sahiplenmeleri
artmakta, kaynak değerlerinin korunması ve alanın yönetimine yönelik daha fazla
destek sağlanmaktadır. Koruma ve sürdürülebilir gelişme arasında ilişki kurulmasıyla,
koruma-kullanma dengesinin oluşturulmasına daha fazla destek alınmaktadır. Yerelden
ulusal düzeye, uygulayıcılardan kullanıcı ve karar vericilere kadar güçlü bir iletişim
ağının kurulmasıyla, doğal kaynakların karşı karşıya kalabilecekleri çeşitli baskıların
azaltılması, alana daha fazla finansal ve teknik kaynağın yönelmesi mümkün
olmaktadır.
İlgi gruplarının katılımının sağlanması ve korunan alanlarla ilgili çalışmalarda tüm
taraflar arasında uzlaşı sağlanarak faaliyetlerin yürütülmesi, öncelikle sosyal ve kültürel
yapı ile alana ve bölgeye özgü değerler ve yaklaşımlara uygun politikaların ve
kurumsal yapının oluşturulmasını, yasal çerçevenin belirlenmesini gerektirmektedir.
Etkin bir katılım sürecinin yaşanması için; kurumsal yapı içinde katılım
mekanizmalarının varlığı, karar alma süreçlerinin esnek ve şeffaf olması, kurumsal ve
bireysel katılımcılık kültürünün mevcudiyeti ve yaygınlığı, katılım için yeterli finansal
olanakların bulunması, katılımı sağlayacak ve yönetecek yeterli donanım ve kapasitede
personelin bulunması ile zaman ve isteklilik gereklidir.
Korunan alanlardaki uygulamalara ilgi gruplarının katılımı daha fazla zaman, maliyet,
çaba ve eğitim ihtiyacı gerektirmektedir. Ancak katılım sayesinde hakkaniyet, şeffaflık,
243
sürdürülebilirlik, bütünleşme ile üretkenlik ve verimlilik sağlanmasıyla alanın daha
fazla sahiplenilmesi, kaynakların sürdürülebilir yönetimi, koruma-kullanma açısından
dengenin kurulması ve kaynakların etkin yönetimi desteklenmektedir.
Katılımcılık; pasif katılım, bilgi vererek, fikir bildirerek, işlevsel katılım, interaktif-
etkileşimli katılım ve yönetim kontrolüne sahip katılım gibi farklı düzey ve derecelerde
olabilmektedir. Katılımın farklı düzey ve dereceleri, korunan alanların özelliklerine,
yönetimin amaçlarına, ilgi gruplarına, kurumsal ve yasal çerçeveye bağlı olarak
değişiklik gösterebilir. Ancak önemli olan, en verimli katılım düzeyinin kullanılmasına
yönelik çabanın harcanmasıdır.
Koruma, yönetimi geliştirme ve planlama ile izleme ve değerlendirme süreçlerinde,
yöre halkının, grupların, kurumların, organizasyonların ve bireylerin olumlu
etkilenmesi, katılım süreçlerini olumlu yönde destekleyen önemli bir unsurdur. Dil
birliğini sağlamak, katılımcıların birbirini etkileyerek öğrenmeyi/bilgi paylaşımını
gerçekleştirmek, birbirini anlayabilmek, toplu/birlikte değerlendirme yapabilmek, fikir
değişiminde bulunmak gibi katılım araçları da katılımın ayrılmaz bir parçasıdır.
Hatalı veya eksik bilgilendirme sonucu alınan kararlar nedeniyle olabilecek çatışmaların
önüne geçmek, çalışma konusuna ilişkin yanlış anlamaları önlemek için ilgi grupları ile
birlikte çalışılması gerekmektedir. Katılımcılıkta, katılım sağlayan ilgi gruplarının görüş
ve bakış açıları ile ihtiyaçları üzerinde odaklanılarak karar verilmesi başarıyı
artırmaktadır.
Katılım konusunda küresel ölçekte çok sayıda çalışma yürütülmektedir. Özellikle
korunan alanlarla ilgili süreçlere ilgi gruplarının katılımının önemi, katılımcı
yaklaşımlardan elde edilen sonuçların farklılığı, bu sonuçların uygulanabilirliğine
yönelik çalışmalar, en çok rastlanılan çalışmalar arasındadır. Bu çalışmalar yanında,
korunan alanların etkinliğinin ve korunan alan planlamasına farklı ilgi gruplarının
katılımının etkisinin göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda
yapılan çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak katılımcı yaklaşımla yürütülen bir
244
uygulamanın sonrasında, ilgi gruplarının katılım oranı ve izlenen katılımcı sürecin
etkisinin göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yeterli
araştırma bulunmamaktadır.
Türkiye’deki korunan alan çalışmalarında katılımcı sürece bakıldığında, katılımcılık
anlayışının büyük ölçüde yürütülen projelerin süresi ile sınırlı olduğu görülmektedir.
Proje ekibinin kurum personeli olmaması, proje bitiminde uygulamayı üstlenecek,
süreci yönetecek yeterli donanıma sahip kişilerin eksikliği gibi olumsuzluklar, bunun en
önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Proje sonrasında katılımcı süreç için yeterli
bütçenin ve zamanın ayrılmaması, katılımcı uygulamalara yönelik yasal ve yönetsel
eksiklikler ve katılımcı sürecin öncelik olarak görülmemesi, söz konusu olumsuzluğa
yol açan diğer nedenler olarak sayılabilir.
Tez çalışması kapsamında korunan alanlarda yapılan çalışmaların yasal ve yönetsel
çerçevesi ile belirleme, planlama, yönetim ve uygulama süreçleri de dahil tüm aşamalar
değerlendirilmiş ve mevcut durum bir bütün olarak ele alınmıştır. Ayrıca, farklı
birimlerin sorumluluğu altındaki korunan alanlarda yürütülen çalışmalar, katılımcılık
açısından karşılaştırılmıştır. Mevcut durumun bu yönüyle karşılaştırmalı olarak
saptanması, mevcut bilgi eksikliğini kapatma yönünde önemli bir adım olarak
görülmektedir.
Mevcut durumun belirlenmesinin yanısıra korunan alanların belirlenmesi ve
planlanması süreçlerinin ilgi gruplarının tanımlanması ve ilgi gruplarının katılım
düzeyi-katılım biçiminin ortaya konması açısından da önemlidir.
Bu çalışmada SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin etkisinin ölçülmesi ve
değerlendirilmesi amacıyla katılımın altı boyutunu yansıtan göstergeler kullanılmıştır.
Katılımın göstergeler kullanılarak ölçülmesi ve değerlendirilmesi ve araştırma alanında
uygulanan katılımcılığın oransal olarak ortaya konması bu çalışmanın en önemli
sonuçlarından biridir. Yapılacak benzeri çalışmalarda bu çalışmada kullanılan
değerlendirme yönteminin ve göstergelerin yönlendirici olacağı düşünülmektedir.
245
Drijver (1990)’ın önerdiği katılımın sosyal, işlevsel, karar verme gücü, yönü ve
katılımcıların motivasyonu boyutunun yanısıra Anonim (2008e)’den yararlanılarak
katılımın memnuniyet boyutu da değerlendirilmiştir.
SSMP’nda uygulanan katılımcı süreç, göstergeler kuklanılarak ölçülmüş ve
değerlendirilmiştir. Bu yaklaşım Brody (2003) ile benzerlik göstermektedir. Ancak
Brody (2003) de kullanılan her bir boyutun altındaki göstergeler farklı sayıda iken bu
çalışmada kullanılan boyutların altındaki göstergeler eşit sayıda alınmıştır. Ayrıca yine
Brody (2003) de her bir gösterge 0-2 aralığında değerlendirilirken, bu çalışmada anket
sorusu tipine göre 0-2 ve 0-4 aralığında değerlendirme yapılmıştır. Brody (2003) her
bileşenin skorlarını toplayarak toplam puanına ulaşmış, bu çalışmada ise işaretlenen
soru sayısının ağırlık ortalamasının değerlendirme aralığına bölünmesi ve 100 ile
çarpılması ile katılımın yüzde oranına ulaşılmıştır.
Brody (2003) planlama süreçlerine anahtar ilgi gruplarının temsiliyetinin ve özel ilgi
gruplarının katılımının daha yüksek kalitede bir planın hazırlanmasını sağladığını
belirtmiştir. Özellikle STK’lar ile çevresel grupların planlama sürecini olumlu
etkilediği, yerel hükümet kurumlarının varlığının ise olumsuz etkisinin olmasına
rağmen istatistiksel olarak önemli olmadığı ancak kamu kurumlarının planın niteliğini
artırabileceği belirtmiştir. Bu çalışmada kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar ve yöre
halkı-muhtarlardan oluşan üç farklı grubun sürece olan etkilerinin karşılaştırılmasında
kamu kurum ve kuruluşları ile STK’ların etkisinin yüksek olduğu, yöre halkı-
muhtarların katılımının süreçte etkisinin daha az olduğu belirlenmiştir. Ancak üç grup
arasındaki farkın istatistiksel olarak önemli olmadığı gözlenmiştir. Bu durum Brody
(2003) tarafından yapılan çalışma ile örtüşmektedir.
Annorbah-Sarpei vd. (1993) uygulamalarda yaşanan olumsuzlukların ortadan
kaldırılmasının yöre halkının süreçlere doğrudan katılımı ile sağlanabileceğini, halkın
katılımı için de motivasyon ve teşvikin önemli bir unsur olduğunu belirtmiştir. Ayrıca
teknolojik gelişmelerin mevcut kültürel değerler, ekonomik sistem ve yerel sosyal
yapıya entegre edilmesi durumunda başarının artabileceğini ortaya koymuştur. Bu
çalışmada da katılımda etkinliğin ve başarının, katılımın motivasyon boyutu ile çok
246
ilgili olduğu belirlenmiştir. Özellikle uygulamalı olarak çalışma olanaklarının
sunulmasının, benzer örneklerin ve sahaların görülmesinin motivasyonu artırdığı ve
katılımın etkisini yükselttiği görülmüştür. Tez çalışmasında motivasyon ile elde edilen
sonuç yüksek çıkmış olup bu sonuç Annorbah-Sarpei vd. (1993) çalışması ile benzerlik
göstermektedir.
Bachert (1991) çalışmasında bir korunan alanın geliştirilmesi ve korunması çin
geliştirilecek rehberlerin ve planların hazırlanmasında bütün ilgi gruplarının
görüşlerinin alınması ve STK’lar gibi bağımsız organizasyonların da süreçlerde yer
almasının desteklenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu çalışmada da korunan alanların
planlanması sürecinde tüm tarafların etkin katılımının sağlanamadığı, ancak Bachert
(1991) tarafından tanımlanan tüm ilgi gruplarının katılımının sağlanmasının
uygulanabilir bir yönetim planına ulaşma açısından ön koşul olduğu ortaya konmuştur.
Elde edilen sonuçlar açısından iki çalışma benzerlik göstermektedir.
Bachert (1991) çalışmalara katılım için; toplantılar ve tartışmalar, çalışma grupları
oluşturma ve halka duyurma gibi araçları tanımlarken bu çalışmada Bacher (1991)
tarafından tanımlanan araçlara ilave olarak kahve toplantıları, ev ziyaretleri, sosyo-
kültürel etkinliklere katılma, sunumlar, resmi yazışmalar, benzer saha ziyaretleri, örnek
çalışmaları görme ve anket uygulamaları da eklenmiştir.
Rasche vd. (2006) katılımcı bir sürecin ölçülmesinde “etkinlik”, “eşitlik”, “şeffaflık”,
“esneklik”, “gücün paylaşılması” ve “erişilebilirlik” gibi katılımın altı durumunu
dikkate almışlardır. Kullanılan altı katılım durumu için katılım seviyesini yüksek, orta
ve düşük olarak değerlendirmişlerdir. Katılımcı süreci “yoğunluk diyagramı” olarak
isimlendirilen dairesel bir diyagramla görselleştirmişlerdir. Bu araştırma ile katılımcı
sürecin ölçülmesinde de altı farklı katılım boyutu kullanılmış ancak her iki çalışmada
kullanılan boyutlar ve unsurlar farklılık göstermiştir. Rasche vd. (2006) çalışmasında
katılım seviyesi istatistiki olarak belirlenmeden ziyade yüksek, orta ve düşük olarak
değerlendirilmiş, bu çalışmada ise istatistiki değerlendirme yapılmıştır. Araştırma
kapsamında kullanılan soruların ve cevapların Rasche vd. (2006) tarafından kullanılan
katılım durumlarının da değerlendirilmesine olanak verdiği görülmüştür.
247
Karadeniz vd. (2000) korunan alanlarla ilgili sorunların temelde sosyal kökenli
olduğunu ve yerel nüfusun koruma alanına ilişkin süreçlere yeterli katılımının
sağlanamadığını belirtmiştir. Bu araştırma ile sorunların sosyal kökenli olduğu
yaklaşımına ilave olarak politik ve kurumsal yapı, yasal çerçeve ile alana ve bölgeye
özgü kısıtlar da, katılım ve katılımcı süreçleri etkileyen unsurlar olarak dikkate
alınmıştır.
King (1996) doğal alanların yönetiminde katılımın kaynakları olarak zaman, bütçe,
beceriler, konaklama ve faaliyetlerin geçtiği yer olarak tanımlamıştır. Bu çalışma ile
King (1996) tarafından tanımlanan kaynaklara ilave olarak; mevzuat, politika, isteklilik,
kurumsal yapı, ortak çalışma kültürü, bireysel ve kurumsal kapasite ile sahiplilik,
örgütlenme düzeyi, katılım mekanizmalarının mevcudiyeti ve korunan alanlar için ortak
anlayışın varlığı da katılım için gerekli ve olması gereken kaynaklar olarak
tanımlanmıştır.
Sommer (2000) izleme ve değerlendirme süreçlerinde katılımın az olması nedenleri ve
engellerini; anlama problemi, süreçlere alışıklılık, güvenilirlik ve inanma, süreçler
üzerinde kontrol, zaman uygunluğu, fayda durumu ve dağılımı ve faydanın özelliği
olarak belirtmiştir. Bu araştırma ile Türkiye’deki korunan alanların belirlenmesi,
planlanması ve yönetimi süreçlerinde katılımın yetersiz olması nedenleri ve engelleri;
mevzuatın yeterince uygulanmaması, politikaların yetersizliği ve uygulamaya yönelik
yeterli çabanın harcanmaması, katılım konusundaki yetersiz bilgi birikimi, kurumsal
yapının zayıflığı, hedef grupların katılımını desteklemeye yönelik çaba ve girişimlerin
yetersizliği, ilgi gruplarının yeterince bilgilendirilememesi, katılım ile ilgili tanımlanmış
bir mekanizmanın olmaması olarak belirlenmiştir.
Çalışmanın başlangıç aşamasında belirlenen 110 göstergenin, araştırma kapsamında
kullanılan 30 göstergeye indirilmesi sırasında kullanılan sıralama yönteminin, bu
çalışma çerçevesinde zayıflıkları tespit edilmiştir. Sıralama yapıldığı için, bazı
göstergeler arasında örtüşmeler meydana gelmiş ve örtüşen göstergeler değerlendirme
dışı tutulmuştur. Sonradan yapılacak benzeri çalışmalarda, çalışmanın kapsamına da
bağlı olmak üzere, sıralama yönteminin uygunluğu tartışılmalıdır.
248
İstatistiki analizlerin yapılması esnasında, katılımın yönü boyutundaki üç göstergenin
(gösterge 1, 2 ve 3) cevabının aynı soru ile örtüştüğü saptanmıştır. Bu durum, farklı üç
soru hazırlanması veya göstergelerin değiştirilmesi ile açıklanabilir. Katılımın yönü
boyutunda gösterge 2: “Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren
katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen-biraz direnç gösteren ve çok az direnç
gösterenlerin sayısı)” ve gösterge 3: “Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç
gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)” çalışma
kapsamında değerlendirme dışında tutulmuştur. Ancak söz konusu iki göstergenin
geçerli olması durumu da dikkate alınarak ikinci bir değerlendirme yapılmıştır. Her iki
durumun da sonucu etkilemediği görülmüştür. İki göstergenin değerlendirme dışında
kalması durumu istatistiki olarak ölçme ve değerlendirme sürecini etkilememekle
birlikte, ileride yapılacak benzeri çalışmalarda bu konunun dikkate alınması önemlidir.
Göstergeler temel alınarak hazırlanan anket sorularından katılımın memnuniyet
boyutunda da bir soru ve bir göstergenin birbirleri ile örtüştüğü görülmüştür. Bunun
temel nedeni bir sorunun iki gösterge için cevap olması durumunun yaşanması
olabildiği gibi, hazırlanan anket sorularında birden fazla durumun değerlendirilmesinin
yapılmış olmasıdır. Bu durum değerlendirmede istatistiki olarak farklılık yaratmamıştır.
Ancak veri girişinde karmaşıklığa neden olmuştur. Daha sonraki çalışmalarda anket
sorularının hazırlanması, anketlerin soru kurgusuna dikkat edilmesi bu karmaşıklığı
ortadan kaldıracaktır.
SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla
hazırlanan anketlerin uygulanacağı deneklerin karar örneklemesi yöntemi ile
belirlenmesi yapılan çalışmayı olumlu etkilemiştir. Ankete katılanların tamamının söz
konusu süreci çok iyi tahlil etmeleri, çalışmanın daha hızlı sonuçlanmasını ve verilen
cevaplarda tutarlılığı sağlamıştır.
Korunan alanlarda katılımın mevcut durumunun belirlenmesi amacıyla uygulanan
anketler ve düzenlenen çalıştay, korunan alanlar konusunda en az beş yıl deneyime
sahip uzmanlarla gerçekleştirilmiştir. Bu durum, sonuçların daha tutarlı ve gerçekçi,
gerekçelerinin daha net alınmasını ve önerilerin uygulanabilir olmasını sağlamıştır.
249
Konuya hakim taraflarla çalışılması, sonuca daha az çaba ile daha kısa sürede ulaşmayı
desteklemiştir. Konu ile doğrudan ilgili ve deneyime sahip olanlar ile çalışılmasının,
yürütülen çalışmayı olumlu etkileyeceği, benzer çalışmalarda da dikkate alınmalıdır.
Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi
Projesinin uygulanmasında ve özellikle katılımcı bir yaklaşımla faaliyetlerin
yürütülmesinde öncelikle proje ekibinin kapasitesinin geliştirilmesine yönelik
eğitimlerin yapıldığı; ekibin bilgi, deneyim, ekipman ve uzmanlık desteği ile
güçlendirildiği görülmüştür. Bu durum ekibin kendine olan güvenini ve projeye karşı
sahipliliğini artırmıştır.
Alanda uygulanan katılımcı sürecin yönetilmesi ve etkinliğinin artırılması için ekip
tarafından ön hazırlıkların yapılması, katılımı destekleyecek materyallerin
hazırlanması, ekip arasında rol dağılımı ve yapılacak etkinliğin önceden ekip arasında
canlandırılması süreci olunlu etkilemiştir.
İlgi gruplarının katılımını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla kullanılan araç ve
yöntemlerin sürece olumlu katkı sağladığı özellikle Sultan Sazlığı Milli Parkı için kahve
toplantıları, küçük grup çalışmaları ve eğitimlerin etkili olduğu, yazılı ve sözlü
anlatımların etkisi zayıfken uygulama örneklerinin yerinde görülmesinin hem
çalışmaların başarısını ve hem de katılım seviyesini yükselttiği görülmüştür. İlgi
gruplarının katılımını sağlamaya yönelik kullanılan araçların ve yöntemlerin ilgi
gruplarına ulaşma ve süreci kolaylaştırmaya katkısı olduğu belirlenmiştir.
İlgi gruplarının uygulamalara katılımının sağlanması öncesinde bazı güçlüklerin
yaşandığı bunların nedeninin; korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasaklar
getirmesi ve korunan alanın yönetimine ilişkin yapılan uygulamaların yetersizliğine
bağlı olarak kuruma ve kurum çalışanlarına güvenin azalması, projenin alana ve bu
alanda yaşayanlara katkı sağlamayacağı olarak belirlenmiştir.
250
SSMP’nda katılımcı sürecin başlatılması öncesinde ilgi grupları analizlerinin yapılması,
ilgi gruplarının süreç içinde ortaya çıkan koşullara göre daraltılıp genişletilmesi, odak
gruplarıyla çalışılması ile zamandan kazanılmış, gereksiz çatışmalardan uzaklaşılmıştır.
Ancak kadınlar, çocuklar ve gençlerin katılımının yetersiz olduğu özellikle kadınların
katılım sağlamamasının temel nedeni; kadınların birden fazla işle meşgul olmaları,
gelenek ve göreneklerden kaynaklı kısıtlar, sosyal statü ve proje ekibinde bayan
personelin olmaması olarak belirlenmiştir.
Uygulamalarda proje ekibi tarafından ilgi gruplarına bazı sorumlulukların verilmesi ilgi
grupları arasında sahipliliği, aidiyeti ve kendilerine olan güveni artırdığı belirlenmiştir.
Proje sonrasında süreçlerde aktif olarak görev alan katılımcıların genelinin daha önce
üstlendikleri sorumlulukları devam ettirdiği, yeni çalışmalara daha rahat uygum
sağladıkları ve kişisel kapasitelerini sürekli olarak güçlendirdikleri görülmüştür.
Proje sürecinde ilgi grupları ile çalışmanın bazı zorluklarının da olduğu, özellikle ilgi
gruplarının önceliklerinin farklı olması, birlikte çalışma alışkanlığının güçlü olmaması,
ortak bir noktada buluşmadaki zorluklar, toplumsal baskı, farklı çıkar grupları
tarafından sürecin proveke edilmesi olasılığı ve çıkar grupları arasındaki çatışmaların
olmasından kaynaklandığı belirlenmiştir.
İlgi gruplarının proje sürecindeki katılımı genellikle edinilen bilgileri diğerleri ile
paylaşma, toplantı yeri organizasyonu, temsil ettiği grup ve diğer ilgililerle bağlantıya
geçme, kurumsal ve yerel bilginin paylaşılması, arazi çalışmalarına destek verme gibi
uygulamalarla sınırlı kaldığı öte yandan daha çok kendilerine danışılan ve bilgi veren
konumda oldukları görülmüştür.
Ancak proje sonrasında bu yaklaşım değişmiş ilgi grupları işlevsel ve karar verici yönde
sorumluluklar üstlenmeye başlamıştır. Alandaki su kaynaklarının yönetimi, foto safari
etkinliğinin sürdürülmesi ve doğal kaynakların birlikte yönetilmesi gibi konularda
işbirliğinin sürekliliğini koruduğu, bunun en temel nedeninin sürecin doğrudan ilgili
katılımcılarla tamamlanmış ve farkındalığın artmış olmasından kaynaklandığı
görülmüştür. Aynı zamanda yerel yöneticilerin uygulamalarda sorumluluk alması, proje
251
ekibinde yer almış olanlardan bazılarının halen sahada görevli olmaları ve iletişimi
devam ettirmelerinin de etkili olduğu belirlenmiştir.
SSMP katılımcı yaklaşımla uygulamaların yürütülmesi yaklaşımı GEF-II projesi
tarafından desteklenmiş olmasından dolayı yasal ve idari bir düzenlemeye gerek
duyulmamış, mevzuat ve idari kısıtlar proje ile aşılmıştır. Ancak proje sonrasında
katılımın devamlılığını sağlamaya yönelik idari ve mevzuat açısından desteğe ihtiyaç
duyulduğu, katılımın proje süresindeki kadar rahat ve esnek olarak gerçekleştirilemediği
belirlenmiştir. Proje idari ve uygulamalar açısından desteklemekle birlikte, personel,
zaman, bütçe ve uzmanlık desteği de sağlayarak süreci kolaylaştırmış ve
yönlendirmiştir. Bu durum, projeler tarafından desteklenen sürecin projelerin bitimi ile
birlikte etkisinin ve uygulanabilirliğinin azaldığını göstermiştir.
Proje kapsamında ilgi grupları ile birlikte alınan kararların plan, rapor ve uygulamalara
yansıtılması durumunda da bazı güçlüklerin yaşanmıştır. En temel neden olarak ilgi
gruplarının katılımının ve uygulamaların yönetiminde güçlükler ve sorunların
yaşanması, mevzuat açısından kısıtların olması, teknik personel ile ilgi grupları arasında
anlaşmazlıkların yaşanması ve çalışmalar esnasında teknik çalışmalar ile ilgi grupları
arasında iletişim ve etkileşimin kolaylaştıracak görevlilerin olmamasından
kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu durum etkili bir katılım sürecinin uzman
kolaylaştırıcılar veya çalışanlar tarafından desteklenmesinin yararlı olacağını
göstermiştir.
SSMP’nda uygulanan proje kapsamında katılımcılardan bir kısmının sürece katılım
konusunda katı direnç gösterdiği, bir kısmının ise çok katı direnç göstermediği
görülmüştür. Katılımcıların direnç göstermelerinin nedeni olarak bilgi yetersizliği,
çalışmaların sonuçlarının önceden anlaşılamaması, daha önce korunan alan çalışanları
ve yöneticileri tarafından verilen sözlerin tutulmaması, korunan alan çalışanlarına
güvenmeme ve nedensiz olarak da karşı koymalar olduğu belirlenmiştir. Direnç
göstermeyenlerin direnç göstermeme nedenleri olarak ise yeni gelişmeler ve süreçlerin
merak edilmesi, proje ekibinin önceden tanınıyor olması, projenin kişisel gelişimlerine
katkı sağlayacağının düşünülmesi, proje ekibi tarafından yeterli bilgilendirmenin
252
yapılmış olması, daha önce benzer çalışmalar içinde bulunmuş olmak ve projenin
hazırlığı sürecinden beri içinde bulunuyor olmak olarak tanımlanmıştır.
SSMP’nda uygulanan katılımcı sürecin desteklenmesi, katılımcıların harekete
geçirilmesi ve istekliliklerinin arttırılması için başka alanlara ve bölgelere çalışma
gezilerinin düzenlendiği, promosyonel ve tanıtıcı materyallerin sunulduğu, karar
vericilerin-yöneticilerin ilgi gruplarını daha sık ziyeret ettiği ve yöre halkını dinlediği,
çalışmalara katılımı güçlendirmek için ulaşım, konaklama imkanlarının sağlandığı,
proje ekibinin proje alanındaki sosyal etkinliklere katılım sağladığı, ortak
kampanyaların düzenlendiği ve özellikle okullar ve diğer toplu kullanım mekanlarının
bazı ihtiyaçlarının karşılandığı görülmüştür. Bu destek ve girişimler ilgi gruplarının
katılımını olumlu yönde desteklediği gibi katılımcıların ve hatta proje ekibinin
motivasyonunu da arttırmıştır.
İlgi gruplarının katılımını desteklemeye yönelik uygulanan girişimlerin motivasyon
arttırmasının yanısıra ilgi gruplarının yaşadıkları alanı ve kaynak değerlerini daha iyi
tanıma fırsatı bulmaları, başka insanları tanıma imkanı elde etmeleri, yeni konuları
öğrenme ve bunların sonucunda hem kişisel kapasitelerinin gellmesi ve hem de
araştırma isteklerinin artmasını sağlamıştır.
SSMP’nda uygulanan katılımcı süreçten duyulan memnuniyet oranının projenin
başlangıcı, ortaları ve sonrasına göre farklılık gösterdiği; projenin uygulamalarından
çok memnun olanların sayısının proje sonrasında daha fazla artış gösterdiği, memnun
olmayanların sayısının ise değişmediği görülmüştür. Bunun nedeninin projenin sunacağı
fayda ve yararların kişisel ve alana olan yansımasıyla ve katılımcıların beklentilerinin
karşılanıp karşılanmamasıyla bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, proje ilgi
gruplarının kişisel gelişimine en yüksek katkıyı sağlamıştır. Alana olan yansıması ise
kişisel ve mesleki gelişimlerin gerisinde kalmıştır. Bunun nedeni proje kapsamında
uygulama programlarının yeterince uygulanmaması olarak belirlenmiştir.
Araştırma kapsamında düzenlenen çalıştay ve toplantılar ile uygulanan anketler ve yarı
yapılandırılmış soru formu gibi katılımcı araçlar sonrasında, korunan alanlarda etkin bir
253
katılımcı süreç için bazı öneriler geliştirilmiştir. Öneriler mevzuat, politika, alan
belirleme, planlama ve yönetim süreçlerini de içerecek şekilde gruplandırılmıştır.
Mevzuat ile ilgili öneriler
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu; milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma
alanlarının belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerinin tamamında ilgi
gruplarının katılımını kısmen desteklemektedir. Bu nedenle mevcutta katılım
konusundaki çabalar ve uygulamalar kişilere ve yöneticilere bağlı olarak
yürütülmektedir. Bu da yöneticilerin öncelikleri, konu hakkındaki bilgi birikimi ve
konuyu önemsemesi gibi durumlara bağlı olarak uygulamalarda farklılıklar
göstermektedir. Mevzuat kamu kurumları dışındaki ilgi gruplarını tanımlanmadığından,
korunan alan içinde yaşayan yöre halkı, bu alanların koruma statülerinden olumlu-
olumsuz etkilenmesine rağmen, süreçlerde yeterince yer alamamaktadır. Yöre insanı ile
birlikte mevzuatta tanımlanmayan diğer ilgi grupları da çalışamalar dışında
kalmaktadırlar. Mevzuat ile ilgili temel sorun 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nunda
yer alan bazı faaliyetlerin uygulanmasına ilişkin yönetmelik, tebliğ ve diğer destekleyici
düzenlemelerin hazırlanmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Mevcut yasanın ilgili
maddeleri dikkate alınarak gerekli diğer düzenlemelerin yapılması sorunu ortadan
kaldıracaktır. Bu amaçla:
• 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında korunan alanların
belirlenmesi, planlanması ve önetimi süreçlerinde katılımcı uygulamaları da
dahil edecek ve personel değişimlerinde yol gösterici ve uygulamalarda
yönlendirici olacak bir yönetmelik, genelge veya kılavuz doküman
hazırlanmalıdır.
Politika ile ilgili öneriler
Kurumsal olarak korunan alanlar ve katılımı da kapsayan genel bir politika bulunmakla
birlikte, spesifik olarak 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan
alanlar için mevcutta bir politika ve korunan alanlarla doğrudan ilgili bir stratejik belge
254
bulunmamaktadır. Ulusal strateji dokümanlarında korunan alanlara çok az
değinilmektedir. Mevcut durumda kurum genel olarak, tanımlanan bu politikanın
uygulanmasına çaba göstermekle birlikte kurumsal sahiplilik ve uygulamalar kısıtlıdır.
Mevcut politikanın uygulanmasının takibi yönündeki çabalar da yetersizdir. Bu nedenle;
• Korunan alanların yönetim amaçları gözetilerek, korunan alanlarla ilgili
uluslar arası yaklaşımlar ve taraf olunan sözleşmeler de dikate alınarak,
katılımı da içeren yeni bir politika tanımlanmalıdır.
• Kurumsal politikanın uygulanması yönünde gerekli çaba harcanmalı ve
sonuçları izlenmelidir.
• Korunan alanlarla ilgili diğer konuların yanısıra, katılımı da içeren bir
strateji dokümanı, katılımcı bir yaklaşımla hazırlanmalı ve hazırlanan
stratejinin uygulanması izlenmelidir.
Korunan alanların belirlenmesi ile ilgili öneriler
Mevcutta 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında statülendirilen korunan
alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grupları ile yeterli çalışmalar yapılmamaktadır.
Mevzuat gereği, sadece mevzuatta tanımlanana kurum ve kuruluşların resmi yazışmalar
yoluyla görüşler alınmaktadır. Bu aşamanın ilgi gruplarını; kamu kurum ve kuruluşları,
kısmen yöre halkı ve yerel yönetimler, kısmen üniversiteler ve STK’lar oluşturmaktadır.
Bu aşamada katılım düzeyi bilgi verme ve danışma ile sınırlı kalmaktadır. İlgi grupları
ile geleneksel olarak kullanılan alanların belirlenmesi ve alanların kaynak değerlerinin
tanımlanmasına yönelik genel bir çalışma yapılmaktadır. Nadiren birlikte karar verme
süreci de işleyebilmektedir. Mevcut uygulamada ilgi gruplarının katılımı konusunda
kanun açısından bir eksiklik olmamakla birlikte uygulamayı yönlendirecek destekleyici
dokümanların olmaması uygulayıcıları kısıtlamaktadır. Araştırma kapsamında:
• Korunan alanların belirleme aşamasının ilgi grupları, sorumlulukları ve
katılım düzeyleri ile
255
• İlgi gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik mevcut durum ile birlikte
sosyo-kültürel ve alansal özellikler de dikkate alınarak bazı katılım araçları
önerilmiştir (Çizelge 6.1).
Çizelge 6.1 Belirleme aşaması için öneri katılım durumu
İLGİ GRUPLARI ÖNERİ KATILIM TİPİ ÖNERİ KATILIM ARACI
İLGİLİ KATILIM BOYUTU
Yöre halkı (özellikle yöre halkını temsilen muhtarlar ve azalar)
Bilgi vererek, fikir bildirerek, ve fonksiyonel katılım
Toplantı Yüz yüze görüşme Resmi yazışmalar Anket uygulama Odak gruplarla görüşme Arazi çalışması Telefon ve internet
Katılımın sosyal boyutu Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu Katılımın memnuniyet boyutu
Doğal kaynak kullanıcıları (balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)
Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Kamu kurum ve kuruluşları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)
Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Yerel yönetimler Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Yerel STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Üniversiteler ve araştırma kuruluşları (özellikle yerel ve bölgesel)
Fonksiyonel ve interaktif katılım
Ulusal STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Ticari işletmeler ve yatırımcılar
Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Korunan alan çalışanları ve yöneticileri
Fonksiyonel
Belirleme aşamasında ilgi gruplarının etkin olarak sürece dahil olmalarının
sağlanabilmesi için:
• Araştırma ile elde edilen sonuçları da içerecek şekilde, ilgi gruplarının
katılımının etkisinin izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik bir sistem
kurulmalıdır.
• Belirleme aşamasının ilgi grupları arasında öncelikle yöre insanının
temsilcileri, yerel yönetimler, yereldeki kamu kurum ve kuruluşları, korunan
256
alan çalışanları ve yöneticileri, yereldeki üniversiteler ve STK’lar yer
almalıdır.
• İlgi grupları, özellikle sınırların tespiti, özel mülkiyete konu alanların ve
ortak kullanım alanlarının belirlenmesi, diğer kurumlar tarafından uygulanan
yatırım ve programların ortaya konması, alanın biyolojik çeşitlilik ve
kültürel değerlerine ilişkin bilgilerin derlenmesine yönelik çalışmalar içinde
yer almalıdır.
• İlgi grupları, alanla olan bağlantısı ile orantılı olarak pasif katılımdan
fonksiyonel katılıma kadar farklı katılım düzeylerinde bulunmalıdır.
• Katılım araçları olarak resmi yazışmaların yanısıra yüz yüze derinlemesine
görüşmeler, odak gruplarla görüşmeler, arazi çalışmalarına katılım,
toplantılar, anket ve telefon görüşmeleri kullanılmalıdır.
• Korunan alanların belirlenmesi aşamasında, ilgi grupları tarafından korunan
alanlara karşı duyulan ön yargı, koruma kelimesine duyulan çekince, kamu
kurumlarına karşı duyulan güvensizlik, ekonomik kayıplara yönelik
kaygılardan dolayı gösterilen direncin kırılması için gerekli girişimlerde
bulunulmalıdır.
• Belirleme aşamasında kamu kurum ve kuruluşları ile yaplan resmi
yazışmalarda görüşlerin geç gelmesinden kaynaklı zaman kayıplarının
ortadan kaldırılması ve sürecin hızlandırılmasına yönelik gerekli alt yapı
güçlendirilmeli ve kurumlara arası iletişim ağının güçlendirilmesine yönelik
mekanizmalar tanımlanmalıdır.
Korunan alanların planlanması ile ilgili öneriler
Mevcutta, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında yönetilen korunan alanların
planlanması sürecine ilgi grupları kısmen katılım sağlamaktadır. Kurum korunan
alanların planlaması sürecine genel olarak kamu kurum ve kuruluşlarının katılımına
öncelik vermektedir. Özel sektör ve üniversiteler planlama sürecinin diğer ilgi
gruplarıdır. Özellikle planların kurum dışından kişi ve kurumlar tarafından yapılmasına
yönelik izlenen yaklaşım, özel sektörü planlama sürecinin anahtar ilgi grupları arasına
dahil etmiştir. Planlama sürecinin diğer bir ilgi grubu üniversitelerdir. Bu da planların
257
yapımında üniversitelerden de destek alındığının göstergesidir. Yöre halkının katılımı
konusunda özellikle son yıllarda önemli bir ilerleme gözlenmiştir. Bunun nedeninin
planlama çalışmasında yönlendirici olarak kullanılan ve yeni güncellenen “ 2873 Sayılı
Milli Parklar Kanunu Kapsamında Yönetilen Milli Park ve Tabiat parkalrı için Planlama
Teknik İzahname” si etkili olmuştur. Mevcuttaki uygulamalarda ilgi grupları planlama
sürecine resmi yazışmalar, küçük grup toplantıları ve ev ziyaretleri ile dahil
edilmektedirler. Ancak planlama sürecine kısmen katılım sağlayan ilgi gruplarının
katılım düzeyi bilgilendirme ve danışma ile sınırlı kalmaktadır.
Planlama sürecine kurumsal katılım ve katkı sınırlıdır. Yine bu sürecinin anahtar ilgi
gruplarından yöre halkı, kamu kurum ve kuruluşları ile korunan alan yöneticileri ve
çalışanları da planlama sürecine etkin olarak katılım sağlayamamaktadırlar. Bunun
nedenleri arasında planların özel sektör eli ile yapılması ve ilgili tarafların süreci
yeterince yönetememesi, özel sektörün bütçe ve zaman konusunda tutucu tavır
takınması ve katılım sürecinin nasıl yönetilebileceğinin bilinmemesi yer almaktadır.
Planlama sürecine bazı ilgi grupları kısmen katılabilmekte, bazıları ise hiç katılım
sağlayamamaktadır. Katılım sağlayanlar ise etkili olarak süreçte yer alamamaktadırlar.
Genel olarak planlama sürecine dahil olan ilgi grupları alana yönelik sorunların
tanımlanması ve önerilerinin alınması, yasal ve fiziki kısıtlayıcıların belirlenmesi,
envanter çalışmalarına katkı, mevcuttaki uygulamaların faaliyetlerin tanımlanması gibi
konularda fikir bildirmektedirler. İlgi gruplarının katılımının izlenmesi, katılımın
etkisinin belirlenmesi veya katılımcıların görüşlerinin ilgili raporlara ve plana
yansıtılması durumunun tespitine yönelik çalışmalar da yeterince yapılmamaktadır.
Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımına ilişkin etkinin izlenmesine yönelik bir
sistem bulunmamaktadır. Sadece yürütülen projeler çerçevesinde bazı çalışmalar
yapılmakta, bu çalışmalar da uygulamacılarla ve ilgili kurumlarla yeterince
paylaşılmamaktadır.
Bu sürece ilgi gruplarının katılım düzeyi genel olarak pasifdir. Katılım bilgi verme,
bilgi alma ve danışma ile sınırlıdır. Katılım aracı olarak resmi yazışmalar, nadiren
toplantılar, anketler ve konu özelinde yüz yüze görüşmeler kullanılmaktadır.
258
Korunan alanların planlanması sürecine ilgi gruplarının katılımı konusunda da bazı
güçlükler yaşanmaktadır. Bunlardan bazıları; farklı ilgi grupları arasındaki çıkar
çatışmaları, katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılım
sağlaması, ilgi gruplarının konuya ilişkin yetersiz bilgi birikimi, zaman uyumsuzluğu ve
katılım için yeterli bütçenin ayrılmamış olmasıdır. Araştırma kapsamında:
• Korunan alanların planlama aşamasının ilgi grupları ve sorumlulukları ile
katılım düzeyleri ve
• İlgi gruplarının katılımının sağlanmasına yönelik mevcut durum ile birlikte
sosyo-kültürel ve alansal özellikler de dikkate alınarak katılım araçları
tanımlanmıştır (Çizelge 6.2).
259
Çizelge 6.2 Planlama aşaması için öneri katılım durumu İLGİ GRUPLARI ÖNERİ KATILIM
TİPİ ÖNERİ KATILIM ARACI
İLGİLİ KATILIM BOYUTU
Korunan alan yöneticileri-Korunan alan çalışanları (alan da)
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Etkileşimli katılım Kendiliğinden insiyatif alarak katılım
Resmi yazışmalar, protokol Odak grup çalışmaları, komite, konsey, kurullar ve çalışma grupları oluşturma Çalışma gezileri, ortak faaliyetler düzenleme, yaparak öğrenme Çalıştaylar, toplantılar, konferanslar Basın ve görsel medyanın kullanılması, basın bildirileri Yöresel festival ve şenlikler Teşvikler, promosyonel materyaller Katılımcı araçları kullanma (resim çizdirme,sorun ağacı ,beyin fırtınası) Hızlı kırsal değerlendirme Anketler, derinlemesine görüşmeler e-posta, telefon, web sayfası, televizyon Yuvarlak masa toplantıları Eğitim programları Araştırma ve envanterler Oy verme, gösteri, lobi faaliyeti, kampanyalar SWOT
Katılımın sosyal boyutu Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu Katılımın memnuniyet boyutu Katılımın memnuniyet boyutu
Korunan alan çalışanları (merkezde)
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma Yoğun katılım
Yöre halkı * Muhtarlar * İmamlar * Kadınlar * Gençler
* Dezavantajlı Gruplar
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım
Kamu Kurum ve Kuruluşları
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım
Doğal kaynak kullanıcıları( balıkçı, çiftçi, avcı, çoban)
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım
Korunan alanlar ile ilgili karar vericiler-yöneticiler
Bilgi vermek suretiyle katılım Danışma
Yerel Yönetimler
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve etkileşimli katılım
Birlikler, Kooperatifler
Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel ve işlevsel katılım
Yerel STK’lar Bilgi vererek, fikir bildirerek, fonksiyonel katılım
Üniversiteler (özellikle yerel ve bölgesel)
Bilgi verme, danışma ve fonkiyonel katılım
260
Planlama aşamasında ilgi gruplarının etkin olarak sürece dahil olmalarının
sağlanabilmesi için:
• Araştırma ile elde edilen sonuçları da içerecek şekilde, planlama aşamasının
ilgi grupları ile birlikte çalışılmasına yönelik mekanizmalar tanımlanmalıdır.
• Bu aşamanın ilgi grupları arasına korunan alan yöneticileri ve çalışanları,
yöre halkı ( muhtarlar, öğretmenler, kadınlar, gençler, yaşlılar, dezavantajlı
gruplar..), doğal kaynak kullanıcıları (balıkçılar, saz kesenler, otlatma
yapanlar, bitkisel ve hayvansal üretimle uğraşanlar gibi), kamu kurum ve
kuruluşları, yerel yönetimler, yerel STK’lar, bölgesel üniversiteler dahil
edilmelidir. İlgi grupları, alanın özelliğine göre genişletilebilir veya
daraltılabilir.
• İlgi gruplarının katılımını kısıtlayan veya engelleyen nedenler ortadan
kaldırılmalı veya azaltılmalıdır.
• Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımına yönelik katılımcı süreç tasarımı
mutlaka yapılmalıdır.
• Planlamaya ilişkin mevzutta da tanımlanan “Teknik şartname” küresel
gelişmeler, koruma amaçları ile alansal ve sosyo-kültürel özellikler de
dikkate alınarak güncellenmelidir.
• Planlama süreci için katılımcı sürecin yönetimine yönelik de bütçe ve ilave
zaman ayrılmalıdır.
• Planlama sürecinde katılımcı süreci yönlendirecek uzmanların
görevlendirilmesine önem verilmelidir.
• Korunan alan planlamasının envanter bölümünde üniversiteler ve araştırma
kurumlarının katılımına özen gösterilirken, sentez ve stratejik bölümlerin
hazırlanmasında korunan alan yöneticileri, çalışanları ve özellikle yerel
düzeydeki ilgi grupları ile çalışılmalıdır.
• Planlama sürecinde ilgi grupları ile alınacak karrarların ilgili dokümanlara
aktarılmasına dikkate edilmeli, müzakere edilebilecek hususular mutlaka
edilmeli ve nihai kararların birlikte alınmasına özen gösterilmelidir.
261
• Korunan alan planlaması konusunda merkez ve alan uygulama birimlerinin
kapasiteleri güçlendirilmeli, katılımı da içerecek şekilde eğitim programları
düzenlenmelidir.
Korunan alanların yönetimi ve uygulamalar için öneriler
Mevcutta ilgi gruplarının korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın
yönetimine destek olacak süreçlere katılımı yetersizdir. Kısmen katılımı sağlanan ilgi
grupları özellikle ortak projelerin hazırlanması ve uygulanması, alan kılavzuluğu
uygulamalarına dahil olunması ve gönüllü olarak alanın tanıtılması gibi faaliyetler
içinde yer almaktadır. İlgi gruplarının uygulama ve yönetim aşamalarına katılımlarına
yönelik olarak;
• İlgi grupları arasında sahiplilik duygusu uyandırma, korunan alanın iyi
yönetimini sağlama, ilgi grupları arasında sorumlulukların paylaşılmasını
sağlama, siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasını sağlama, alanın
sürdürülebilirliğini sağlama ile kaynakların verimli ve etkin kullanımını
sağlama gibi nedenlerden dolayı ilgi gruplarının uygulama sürecine dahil
edilmesine özen gösterilmelidir.
• Kurumsal anlamda korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin
katılımının sağlanması için alan bazlı yerinde yapılanmanın güçlendirilmesi
gerekmektedir.
• Korunan alanların yerinden etkili bir şekilde yönetilmesi durumunda
personel ve diğer ihtiyaçları karşılanacak, ilgi grupları ile çalışma olanakları
da artacağından korunan alan çalışanları ile ilgi grupları sürekli bir araya
gelebilecek bu durum korunan alan çalışanları ve ilgi grupları arasında
işbirliğini güçlendirecektir (Çizelge 6.3).
262
Çizelge 6.3 Yönetim aşaması için öneri katılım durumu İLGİ GRUPLARI ÖNERİ
KATILIM TİPİ
ÖNERİ KATILIM ARACI
İLGİLİ KATILIM BOYUTU
Yöre halkı adına temsilciler Bilgi vererek, fikir bildirerek ve fonksiyonel katılım
Toplantı Yüz yüze görüşme Resmi yazışmalar Arazi çalışması Protokol İhale
Katılımın Fonksiyonel boyutu Katılımın karar gücü boyutu Katılımın yönü boyutu
Köy tüzel kişilikleri
Birlik-Kooperatifler
Kamu kurum ve kuruluşları (öneri alan içinde yetki ve sorumluluğu olan)
Yerel yönetimler
Yerel STK’lar
Yerel ve Bölgesel Üniversiteler
263
KAYNAKLAR
Abrams, P., Borrini-Feyerabend, G., Gardner, J., and Heylings, P., 2003. “Evaluating
Governance” A Handbook To Accompany A Participatory Process For A Protected Area. PARKS CANADA and TILCEPA-Theme on Indigenous and Local Communities, Equity and Protected Areas of IUCN CEESP/WCPA
Aksoy, A. 2004. Sultan Sazlığı Flora Final Raporu, Sultan Sazlığı GEF-II Proje
Yönetim Birimi, KAYSERİ Alıca, S. 2007. Çevresel Konularda Bilgiye Erişim, Karar Verme Sürecine Halkın
Katılımı ve Yargıya Başvuru Sözleşmesi Aarhus, Danimarka. 25 Haziran 1998. Türk Hukuku ile Karşılaştırma Power Point Sunu.
Alpar, R. 2010. Spor, Salık ve Eğitim Bilimlerinde Uygulamalı İstatistik ve Geçerlik-
Güvenirlik Annorbah-Sarpei, A.J., Dube, N., Rugumayo, E., Schearer, S.B. andTomlinson, J.,
1993. “The Importance of Participatory Approaches For Dry Land Management and Anti-desertification Programs Based on Case Studies from Burkina Faso, Ghana, Kenya and Zimbabwe, Prepared for the Intergovernmental Negotiating Committee for a Combat Desertification, The Synergos Institute, USA
Anonim. 1982. T.C. Anayasası Anonim. 1983a. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu 11.08.1983 tarih ve 18132 Sayılı
Resmi Gazete Anonim. 1983b. 2872 Sayılı Çevre Kanunu 09/08/1983tarih ve 18132 Sayılı Resmi
Gazete Anonim. 1983c. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Anonim. 1986. Milli Parklar Yönetmeliği, 12/12/1986 tarih ve 19309 Sayılı Resmi
Gazete Anonim. 1987. Ortak Geleceğimiz, Brundtland Raporu- Türkiye Çevre Sorunları
Vakfı Yayını, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Anonim. 1989. 383 Sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair
Kanun Hükmünde Kararname, 13/11/1989 tarih ve 20341 Sayılı Resmi Gazete
264
Anonim. 1993. Sultan Sazlığı Tabiatı Koruma Alanı Master Planı, T.C. Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı
Anonim. 1995. Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu
Bölge Teşkilatı, İSTANBUL Anonim. 1996. Biyolojik Çeşitlikik Sözleşmesi, Resmi Gazetede Yayımlanma Tarihi: 27 Aralık 1996, Sayı: 22860 Anonim. 1998. Türkiye Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı, Devlet Planlama Teşkilatı Anonim. 2003a. 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu, Resmi Gazete Tarihi: 11.07.2003 Anonim. 2003b. 4856 Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun, Resmi Gazete Tarihi: 08.05.2003 Sayısı: 25102 Anonim. 2003c. 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu.24/10/2010 tarih ve 25269 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2004. Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 08.11.2004, Sayısı: 25637 Anonim, 2005. Çevre ve Orman Bakanlığı “Sulak Alanların Korunması” Yönetmeliği, Resmi Gazete, 17 Mayıs 2005, SAYI; 25818 Anonim. 2006a. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). 1/7/2006 tarih ve 26215 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2006b. “AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi (UÇES) (2007-2023), Çevre ve Orman Bakanlığı, ANKARA Anonim. 2007a. Sultan Sazlığı Milli Parkı ve Ramsar Alanı Yönetim Planı (2007- 2011Final Plan), Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü, Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi, Sultan Sazlığı Milli Parkı Proje Uygulama Birimi, KAYSERİ Anonim. 2007b. “Korunan Alan Planlaması ve Yönetimi” Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü, , ANKARA Anonim. 2007c. Sulak Alan Yönetim Planlaması Rehberi ( Türkiyede’ki Sulakalan
Yönetim Planlamacıları için Kaynak Materyal Oluşturulması Projesi), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Kuş Araştırmaları Derneği, ANKARA
265
Anonim. 2007d. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu Uygulama Alanlarında Uzun Devreli Gelişme Planları Hazırlanmasına Yönelik” Teknik Şartname”, ANKARA
Anonim. 2007e. Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013), TC.
Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, ANKARA Anonim. 2008a. OECD Çevresel Performans İncelemeleri, TÜRKİYE, OECD
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 2008 Anonim. 2008b. Planlama. Web sitesi:
www.ebilge.com/.../Planlama_nedir_yararlari_zararlari_nelerdir_.html- 2008), Erişim Tarihi: 15.05.2008
Anonim. 2008c. Katılımın Avantaj ve Dezavantajları. Web sitesi: http://www.iids.org. Erişim Tarihi: 15.05.2008 Anonim. 2008d. Katılımcı metotlar. Web sitesi: http//:suske.its.unimelb, Erişim Tarihi: 15.05.2008 Anonim. 2008e; RİP Kapsamında Modüler Eğitim Programları, 2008–2009, TÜİK,
ANKARA Anonim. 2008f. Stratejik Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği, 17/07/2008 tarih
ve 26939 Sayılı Resmi Gazete Anonim. 2008g. Türkiye Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı, Çevre ve
Orman Bakanlığı Anonim. 2009a, Yıldız Dağları Biyosferi; Ön Yönetim Planı- TC. Çevre ve Orman
Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, TR-060216 Yıldız Dağları’nda Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğal Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi, Teknik Yardım Ekibi EuropeAid/125289/D/SER/TR. Aralık 2009.
Anonim. 2009b. Sivil tolumu Geliştirme Merkezi-STGM. Web adresi: www.stgm.org.tr, Erişim Tarihi: 18.10.2009. Anonim. 2010. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Web sitesi: www.cevreorman.gov.tr. Erişim Tarihi: 20.10.2010. Anonymous. 1995. Guidance Note on Indicators for Measurin and Assesing Primary Stakeholder Participation, Overseas Development Administration, Social Development Department,
266
Anonymous. 2000. Community-based Tourism for Conservation and Development; Resource Kit, The Mountain Institute with assistance from the Regional Community Forestry Training Centre Anonymous. 2002. “Public Participation in Protected Area Management Best Practice”
Prepared for: The Committee on National Parks and Protected Area Management, Benchmarking and Best Practices Program, Prepared By; Parks and Wildlife Commission of the Northern Territory, AVUSTRALYA ve YENİ ZELLANDA
Anonymous 2003. DIRECTIVE 2003/35/EC OF THE EUROPEAN PARLIAMENT
AND OF THE COUNCIL of 26 May 2003 providing for public participation in respect of the drawing up of certain plans and programmes relating to the environment 25.6.2003 EN Official Journal of the European Union L 156/17
Anonymous. 2008a. İlgi grupları. Web sitesi.
http://eartscape.org/frames/searchframe.htm. Erişim tarihi: 12.10.2008. Anonymous. 2008b. Monitoring, Planning and Implementation. Web sitesi: http://www.scn.org/cmp/modules/mon-wht.htm., Erişim tarihi: 15.11.2008 Anonymous. 2009a. World Commission on Protected Areas.WCPA Strategic Plan 2005-2012, Web sitesi. http://cmsdata.iucn.org/downloads/strategicplan0512.pdf. Erişim tarihi: 15.04.2009. Anonymous. 2009b. Caracas Action Plan, The fourth World Congress on National Parks and Protected Areas- Parks for Life, Caracas (Venezuela) 1992 Web
sitesi. http://www.environment.gov.za/Documents/Documents/2003Aug27/ previous_wpc_27082003.html. Erişim Tarihi: 15.04.2009.
Anonymous. 2009c. Message of the Vth IUCN World Parks Congress to the Conventıon on Bıologıcal Dıversıty. Vth IUCN World Parks Congress, Durban, South Africa 2003, Web sitesi. http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/pa_event/wcpa_wpc/ Erişim Tarihi: 18.05.2009. Anonymous. 2009d. Seventh Meeting of the Conference of the Parties to the Convention on Biological Diversity COP 7 Decision VII/28, Protected areas (Articles 8 (a) to (e), Kuala Lumpur, Malaysia 9 – 20 February 2004, Web sitesi: http://www.cbd.int/decisions/cop Erişim Tarihi: 12.03.2009. Anonymous. 2010a. IUCN's Global Protected Area Programme. World Commission on
Protected Areas (WCPA), Web sitesi. http://www.iucn.org/about/work/programmes/pa/, Erişim Tarihi: 26.09.2010.
267
Anonymous. 2010b. Guidance Note on Indicatorrs for Measuring and Assessing
Primary Stakeholder Participation, Overseas Development Administration, Social Development Department, July 1995, Web sitesi. http://www.euforic.org/gb/stake3.htm., Erişim Tarihi: 15.10.2010
Bachert, S. 1991. ”Acceptance of National Parks and Participation of Local People in
Decision-making Processes”, WWF Germany, Project for the Protection of the Wadden Sea and North sea, Bremen; Landscape and Urban Planning.20 (1991) 239-244, Elsevier Science Publishers B.V.
Berkes, F. Kışlalıoğlu Berkes. M. and Fast. H. 2007. “Collaborative Integrated
Management in Canada’s North: The Role of Local and Traditional Knowledge and Community-Based Monitoring”, Coastal Management, 35;143-162, Natural Research Institute, University of Manitoba, Winnipeg, CANADA , http:// www. İnformaworld.com/smpp/title. Erişim Tarihi: 31.10.2007
Borrini-Feyerabend, G., Kothari, A. and Oviedo, G., Phillips, A. 2004. Indigenous and
Local Communities and Protected Areas, Toward Equity and Enhanced Conservation, Guidance on policy and Practice for Co-managed Protected Areas and Community Conserved Areas, World Conservation on Protected Areas, Best Practice Protected Area Guidelines Series No.11
Brody, S. D. 2003. “Measuring the Effects of Stakeholder Participation on the Quality
of Local Plans Based on Principles of Collaborative Ecosystem Management, Journal of Planning Education and Research, Association of Collegiate Schools of Planning, TEXAS
Ceballos-Lascurain, H. 1992. “Tourism, Ecotourism and Protected Areas” IV World
Congress on National Parks and Protected Areas, IUCN- The World Convention Union,1996
Colfer, P., Carol J. and Reed L. W. 1996. “Assessing “Participation” in Forest
Management: Workable Methods and Unworkable Assumptions, Center For International Forestry Research, INDONESIA, http:// www. Eartscope.org/frame/search frame.html. Erişim Tarihi: 04.03.2008
Çelem, Prof. Dr. H. ve Karadeniz, Yrd. Doç. Dr. N. 1998. “Doğa Koruma Alanları
Yönetiminde Halk Katılımı, 75. Yılında Türk Ormancılığı, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul
Davey, A.G. and Phillips. A. 1998. “National System Planning for Protected Areas”
World Commission on Protected Areas (WCPA), Best Practice Protected Area Guidelines Series No.1, IUCN
268
Demirayak, F. 2006. “Türkiye'de Korunan Alanlar İçin Yeni Bir Yaklaşım Ortaklaşa Yönetim” Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara
Department of Water Affairs and Forestry, Republic of South Africa, “Stakeholder
Participation” 2005. http://eartscape.org/frames/searchframe.htm, Erişim tarihi; 04.03.2008
Dinçer, A. 2005. “Korunan Doğal Alanlarda Yöre İnsanlarının Sorunları ve
Beklentileri” , Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül, 2005, SDÜ, ISPARTA
Drijver, C.A. 1990. “People’s Participation in Environmental Projects in Developing
Countries”, Centre for Environmental Studies, Leiden University, P.O. Box 9518, 2300 PA Leiden (The netherlands) Accepted for Publication 23 August 1990, Landscape and Urban Planning, 20 (1991) 129-139, Elsevier Science Publishers B.V., Amsterdam
Ericson, J.A. 2006. “A Participatory Approach to Conservation in the Calakmul
Biosphere Reserve, Campeche, Mexico”, Landscape and Urban Planning 74:242-266, http// www.sciencedirect .com, Erişim Tarihi; 04.03.2008
Ezer, A. 2005. “Ekolojik Planlama Yaklaşımında Doğal Kaynakların Ele Alınış Biçimi
(Uzun Devreli Gelişme Planları Örneğinde)”, Korunan Doğal Allanlar Sempozyumu- Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi, 8-10 Eylül 2005,Isparta,
Fletcher, S. 2007. “Converting Science to Policy Through Stakeholder Involvement: An
Analysis of the European Marine Strategy Directive”, Marine Pollution Bulletin 54; 1881-1886, School of Conservation Sciences, Bournemouth University, Christchurch House, UNITED KINGDOM, http:// www. elsevier.com/locate/marpolbul. Erişim Tarihi: 31.10.2007
Geray, U., Yılmaz. E. 2005. “ Analitik Hiyerarşi Süreci Tekniği Kullanılarak Katılımcı
Karar Verme: Bir Korunan Alan Uygulaması”, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDU, ISPARTA
Griffin, J. 2002. Turkey Protected Areas. Management Planning Guidelines Draft
Version,May 26,2002, NKARA Güneş, A.M, 2010. Aarhus Sözleşmesi Üzerine Bir İnceleme. Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi C.XIV, 2010 Gürer, İ. 2003. Sultan Sazlığı Su Kaynakları Yönetim Planı Raporları, Sultan Sazlığı
GEF-II Proje Yönetim Birimi, KAYSERİ
269
Gürer, N. 2009. Dağlık Alanların Kalkınmasında Turizmin Katkısı: Erzurum, Erzincan, Bayburt Bölgesi Örnek Alanı. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Hemati. M., Dodds. F., Enayati. J. And McHarry. J. 2001. A UNED Forum ( Draft)
Report, Multi-Stakeholder Processes A Methohodological Framework, ENGLAND
Jackson, Dr. R, 2000. “ Community Participation: Tools and Examples. Paper Presented
at the Management Planning Workshop for the Trans-Himalayan Protected Areas, 25-29 August, 2000, Leh, Ladakh and sponsored by the Wildlife Institute of India, US Fish and Wildlife Service Himalayan Biodiversity project, and International Snow Leopard Trust, NEPAL
Jain, N. and Triraganon. R. 2003. Community-based Tourism for Conservation and
Development, A Training Manuel, The Mountain Institute-NEPAL and RECOFTC-The Regional Community Forestry Training Center for Asia and Pasific, THAİLAND,
Karadeniz, N., Özbek.H. ve Gül. S. 2000. “Ülkemiz Korunan Alanlarında Yönetim
Planlama Süreci”, 2000’li Yıllarda Yaşadığımız Çevre ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 24–26 Mayıs 2000, ANKARA
Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. “Korunan Alan Yönetiminde İlgi
Grubu Katılımı: Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneği, Türkiye”, Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON
King, G.1996. Participation in the Integrated Coastal Zone Management Processes;
Mechanisms and Procedures Needed, EC Demonstration Programe on ICZM, Final Report,
Körezlioğlu, S.H. 2002. Avrupa Birliği Proje Yönetimi Yaklaşımı (Project Cycle
Management) ve Mali İşbirliği Çerçevesinde Kullanılan Terimler ve Açıklamalar, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, ANKARA
Kothari, A. and Pathak, N., 2006. Protected Areas, Community Based Conservations
and Decentralization, Lessons From India, A Report Prepared for the Ecosystems, Protected Areas, and People Project (EPP) of the IUCN World Commission on Protected Areas (through the IUCN Regional Protected Areas Programme, Asia)
Leverington. F., Hockings M. and Costa K.L. 2008 Management Effectiveness
Evaluation in Protected Areas- A Global Study, 2008 Report, The University of Queensland AUSTRALIA, Gaton, IUCN, WCPA, The Nature Conservation, WWF
270
Lockwood. M., Worboys G.L., and Kothari. A. 2006: Managing Protected Areas A Global Guide, USA
Mendoza. G.A. and Prabhu. R. 2005; “Participatory Modeling and Analysis for
Sustainable Forest Management: Overview of Soft System Dynamics Models and Applications”, Forest Policy and Economics 9 (2006);176-196; Department of Natural Resources and Environmental Sciences, University of Illinois Urbana, IL., United States, centre for International Forestry Research, Harare, ZİMBAVNE, http://www. elsevier.com/locate/forpol. Erişim Tarihi: 31.10.2007
Mermet, L. 1991. “Participation, Strategies and Ethics: Roles of People in Wetland
Management”, Landscape and Urban Planning 20: 231-237, Elsevier Science Publishers B.V.
Nabris, A. 2002. “Projelerin etkinlik ve verimliliğinin değerlendirilmesi” sunu, Rasche, K., Krywkow, J., Newig, J. and Hare, M. 2006. Assessing the Intensity of
Participation along Six Dimensions, Seecon Deutschland GmbH, Germany. Institute of Environmental Systems Research, University of Osnabrueck, Germany
Reiff, F. 1965. Statistical Physics, Berkeley Physics Cource, Volume V, McGrraw Hill
Company Salman, F. “Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı” STGM,
ANKARA Sommer, F. 2000. “Monitoring and Evaluation Outcomes of Community Involvement-
The LITMUS Experience”, Local Environment, 5:4, 483-491, URL:http://www.informaworld.com/smpp/title,
Tekindağ, F.C. 2005. “Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı” Sivil
Toplum Geliştirme Merkezi, ANKARA Thomas, L., Middleton, J. and Phillips, A. 2003. Guidelines for Management Planning
of Protected Areas, Best Practice Protected Area Guidelines Series No.10, IUCN, pp.3-68
Turan, L., 2004. Sultan Sazlığı Fauna Final Raporu, Sultan Sazlığı GEF-II Proje
Yönetim Birimi Yalınkılıç, M.K. ve Yenilmez-Arpa. N. 2005. “Türkiye’deki Korunan Alanlar ve
Ekoturizm”, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDÜ ISPARTA
271
Yenilmez-Arpa, N. 2005a. “Dünya’da Ve Türkiye’de Doğa Koruma Çalışmaları Ve Türkiye’deki Korunan Alanlara Yönelik Durum Değerlendirmesi”, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA
Yenilmez-Arpa, N.2005b. ““Türkiye’deki Korunan Alan Çalışmaları Ve Korunan
Alanlara Yönelik Planların; Planlama Yaklaşımı Ve Süreci İle Uygulama Ve Yönetimi Açısından İrdelenmesi” Doktora Semineri-Basılmamış, ANKARA
272
EKLER EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar Ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan Anket Formu EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi EK 3 Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneğinde Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi) EK 4 Katılımcılığın Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneğinde Değerlendirilmesi için Uygulanan Anket (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları) Formu EK 5 SSMP Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme
Sonuçları
273
EK 1 Mevcut Durumun Belirlenmesi Amacıyla Korunan Alanlarda Çalışanlar ve Korunan Alanlarla İlgili Olanlara Yönelik Uygulanan Anket Formu
TÜRKİYEDE KORUNAN ALANLARDA İLGİ GRUPLARININ KORUNAN ALAN
ÇALIŞMALARINA KATILIMINI DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK ANKET
Anketin amacı : Korunan alanların belirleme, planlama ve yönetim süreçlerinde ilgi grubu
katılımına yönelik çalışmaları ortaya koyarak doğrudan korunan alanlardan sorumlu yöneticiler ve çalışanların görüşleri doğrultusunda mevcut durum değerlendirmesini yapmak ve konu hakkında önerilerini almaktır.
Anketin içeriği : Korunan alanlarda uygulanan mevzuat, politika, korunan alanların belirlenmesi, planlanması ve yönetimi süreçlerine ilgi gruplarının katılımı,
ilgi grubu : Öncelikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, korunan alanlarla ilgili yöre insanını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını,
Korunan alan : 1. 2873 Sayılı Milli Parklar kanunu kapsamında belirlenen, planlanan ve yönetilen alanları, 2. Sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgelerini ifade etmektedir.
No Anketi Dolduracak Kişinin
1. Ad-Soyad:(İsteğe bağlı) :
2. Yaşı : 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35 3.
Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup
Birinci grup (DKMPGM’de görevli karar vericiler)
İkinci grup (MPD Başkanlığı-Teknik personel) Üçüncü grup (Alan deneyimi olan kurum çalışanları
ile STK ve Üniversite temsilcileri)
Dördüncü grup (sulak alan belirleme ve planlama sürecinde yer alan teknik personel)
Beşinci grup (ÖÇK Alanlarının belirlenmesi ve planlanması sürecinde yer alan teknik personel)
3. Korunan alanlardaki toplam çalışma süresi
: 5-7 yıl 11-14yıl 8-10 yıl 15 ve üzeri 4. Eğitim Durumu : İlköğretim Yüksek Okul Ortaöğretim Üniversite Lise 5. Mesleği :
6. Yaptığı iş :
7. Bugüne kadar çalıştığı yerler-Birimler
:
274
I- MEVZUATTA KATILIM 1. Mevzuatınız korunan alanların belirlenmesi, planlanması, yönetimi ve izlenmesi süreçlerine ilgi gruplarının katılımını desteklemekte midir? (Cevabınız Evet veya kısmen Evet ise 2. Soruya, Hayır ise 3. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 2. İlgi gruplarının katılımını gerektiren alanlar ve süreçler/konular nelerdir? (En fazla 5 seçenek işaretlenebilir)
1. Yeni korunan alanların tanımlanması (yeni korunan alanların belirlenmesi ve tespiti-statüsü verilmesi)
2. Yeni korunan alanların sınırlarının belirlenmesi 3. Korunan alan sorunlarının belirlenmesi 4. Korunan alanlar için ilgi gruplarının belirlenmesi 5. Planlama çalışmaları 6. Korunan alan statülerini değiştirilmesi veya iptal edilmesi 7. Sınır revizyonu 8. İlgi grupları ile müzakere yapılması 9. Planın onaylanması 10. Planın uygulanmasına yönelik idari yapılanma 11. Finansal destek-yapı ile ilgili çalışmalar 12. Planda öngörülen faaliyetlerin uygulanması 13. Planın faaliyetlerinin izlenmesi 14. Plan revizyonu (uygulama aşaması) 99. Diğer (lütfen belirtiniz) 3. Sizce ilgi gruplarının korunan alanlarda gerçekleştirilen uygulamalara katılımının sağlanmasına yönelik yasal bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var mıdır? Eğer varsa nedenlerini belirtiniz? Eğer yoksa nedenlerini belirtiniz?
1. Evet 2. Hayır
Nedenleri; Nedenleri;
275
II-POLİTİKALARDA KATILIM
4. Kurumunuzun ilgi gruplarının katılımını da içeren bir politikası var mıdır? (Cevabınız Evet ise 5. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 11. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Bilmiyorum 5. Korunan alanlarla ilgili birimleriniz, kurumunuzun katılımla ilgili politikasını uygulamakta mıdır? 1. Uygulamakta 2. Uygulamamakta 3. Uygulamaya ilişkin çaba harcamakta 6. Kurumunuzun politikasının uygulanmasında ne tür araçlar kullanılmaktadır? 1. Korunan alanlarda ortak çalışma gruplarının kurulması (danışma konseyi vb.) 2. İlgi gruplarıyla ortak raporların hazırlanması 3. Toplantılar yapılmak suretiyle ilgi gruplarının görüşlerinin alınması 4. Yazılı olarak görüş alma, danışma 5. Ortak etkinlikler gerçekleştirme (proje hazırlama-yürütme vb.) 6. İlgi grupları arasında işbirliği protokolleri hazırlama (izleme-uygulama vb.) 7. İlgi grupları ile bazı sorumlulukları paylaşma 8. Politika doğrultusunda doğrudan alanların yönetimine katma 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 7. Kurumunuz bu politikayı ne kadar sahiplenmektedir? (Kurumsal ve bireysel)? 1. Tamamını sahiplenmekte ve uygulamakta 2. Kısmen sahiplenmekte ve uygulamaya çaba göstermekte 3. Kısmen sahiplenmekte ancak uygulamada güçlükler çekmekte 4. Hiç sahiplenmemekte ve uygulamamakta 8. Eğer tanımlanan bu politika uygulanıyor ise, söz konusu politikanın etkililiği ölçülmekte midir? (Cevabınız Evet ise 9. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 10. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Bilmiyorum
276
9. Cevabınız evet ise kurumunuzun politikasının uygulandığı nasıl ölçülmektedir? 1. Özel bir ölçüt kullanılmamakta 2. Sadece gözlem yapılmakta 3. Anket yapılmakta 4. İlgililerle görüşme yapılmakta 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
10. Sizce kurumunuzun mevcut politikasında ilgi gruplarının katılımına yönelik ne tür düzenlemeler yapması gerekmektedir? 1. Mevcut politikasında değişiklik yapmalı 2. Politikasını uygulamaya yönelik yaptırımlar uygulamalı 3. Politikasının uygulanmağını uygulanmadığını kontrol etmeli, izlemeli 4. Düzenlemeye gerek yoktur 9. Diğer (lütfen belirtiniz) III- KORUNAN ALAN BELİRLEME SÜREÇLERİNDE KATILIM
11. Korunan alanların belirlenmesi sürecine, ilgi grupları dâhil edilmekte midir? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 12. soruya, Hayır ise 19. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 12. İlgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecine katılımı nasıl sağlanmaktadır? 1.
İlgi gruplarının temsilcilerinin sürece katılımı sağlanmakta (muhtarlar, uzmanlar, STK temsilcileri gibi)
2. Yazılı olarak görüşler alınmakta 3. Bilgilendirme toplantıları yapılmakta 4. Derinlemesine görüşmeler yapılmakta konu yüz yüze değerlendirilmekte 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
277
13. Korunan alanların tanımlanması ve seçilmesi sürecine hangi ilgi grupları dâhil edilmektedir? 1. Yöre insanının temsilcileri 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Yerel yönetimler (valilik, kaymakamlık, belediye, muhtarlıklar) 5. Sivil Toplum Kuruluşları 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
14. İlgi grupları özellikle hangi konuların tanımlanması süreçlerinde yer almaktadır? 1. Sınırların belirlenmesinde 2. Alanın statüsünün tanımlanmasında 3. Alanın değerlerinin (kültürel, sosyo-kültürel, doğal, tarihi vb.) tanımlanmasında 4. Geleneksel kullanım alanlarının tanımlanması, gösterilmesi 5. Alana ilişkin temel sorunların tespiti 6.
Ulusal boşluk analizinin yapılması ve bu boşlukların korunan alan olarak belirlenmesi
9. Diğer (lütfen belirtiniz)
15. Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımının etkililiği ölçülmekte midir? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 18. soruya, Hayır ise 19. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet
16. Hangi araçlar kullanılarak ölçülmektedir? 1. Resmi yazışmalardaki görüşlerin değerlendirilmesiyle 2. Yapılan toplantı tutanaklarıyla 3. Öneri alana yönelik daha önce gelen taleplerin varlığı ve sayısıyla 4. Öneri alana yönelik daha önce yapılan bilimsel çalışmaların varlığı ve sayısıyla 5.
Öneri alanın ilan edilmesine yönelik talebin özellikle alanda yaşayanlar tarafından gelmesiyle
9. Diğer (lütfen belirtiniz)
278
17. Korunan alanların belirlenmesi aşamasında ilgi grubu katılımına yönelik sorun yaşanmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 20. soruya, Hayır ise 21. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet
18. Karşılaşılan sorunlar nelerdir?
1. Görüşlerin beklenenden geç geliyor olması 2. İlgi gruplarının tepki vermemesi/sahiplenmemesi 3. Çıkar çatışması 4. Korunan alanlara karşı ön yargılı olunması 5. “Koruma” kelimesine karşı duyulan çekince 6. Kamu kurumlara karşı güvensizlik 7. Ekonomik kayıplara yönelik kaygılar 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
19. Sizce ilgi gruplarının korunan alanların belirlenmesi sürecinde daha etkin katılımı nasıl sağlanabilir? 1.
Korunan alan olarak ilan edilecek bölgedeki ilgili taraflara ön bilgilendirme toplantısın yapılarak
2.
Belirleme aşaması için temel ilgi gruplar tanımlanıp doğrudan bu ilgi grupları ile birlikte ön çalışmalar yapılarak
3.
Korunan alan olarak öngörülecek alanlar için bilimsel araştırmaların uzmanlar ve üniversiteler tarafından yapılması sağlanarak
4. Belirleme aşaması için öngörülen ilgi gruplarının mevzuatta tanımlanmasıyla 5.
Korunan alanların belirlenmesi için ilgili tüm tarafları da dahil edecek bir komisyonun yapısı tanımlanarak ve bu komisyonu kurarak
9. Diğer (lütfen belirtiniz)
20. Sizce korunan alanların tanımlanması ve seçilmesi sürecine hangi ilgi grupları dâhil olmalıdır? 1. Yöre insanının temsilcileri 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Yerel yönetimler (valilik, kaymakamlık, belediye, muhtarlıklar) 5. Sivil Toplum Kuruluşları 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
279
IV-PLANLAMA SÜREÇLERİNDE KATILIM 21. Kurumunuz korunan alanların planlanmasına ilgi gruplarının katılımını sağlamakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 22. soruya, Hayır ise 25. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet
22. Hangi ilgi gruplarının katılımı sağlanmaktadır? 1. Yöre halkı 2. Kamu kurum ve kuruluşları 3. Üniversiteler 4. Sivil Toplum Kuruluşları 5. Yerel Yönetim Birimleri 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
23. İlgi gruplarının katılımı nasıl sağlanmaktadır? 1. Resmi yazışmalarla 2.
Haberleşme araçları ile duyurularla (hoparlör, ilan panoları, basın yayın organları vb.)
3.
Kurumun yereldeki ofislerinde duyurma ve ilgili tarafları davet etme (sözlü davet)
4. Köy kahvelerinde toplantılarla 5. Ev ziyaretleriyle 6. İlgili taraflarla telefon ile görüşerek 7. İlgili taraflarla internet bağlantısı kurarak 8. Uzman görüşlerini alarak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 24. İlgi grupları ne tür karar verme süreçlerine dâhil edilmektedir? 1. Alanın envanter çalışmalarının yapılması 2. Sorunların ve çözümlerinin tanımlanması 3. Yasal ve fiziki kısıtlayıcıların tanımlanması 4. Bölgeleme 5. Faaliyetlerin tanımlanması 6. Uygulama eylem planının hazırlanması
280
7. Bütçelendirme 8. Tüm planlama süreci 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
25. Planlama sürecine ilgi gruplarının etkin katılımı sağlanmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 26. soruya, Hayır ise 27. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 26. Planlama sürecine ilgi gruplarının katılımının etkililiği nasıl tespit edilmektedir? (Size göre en önemli 5 tanesini seçiniz?) 1. Toplantılara katılanların sayısıyla 2. Davet edilen grupların temsiliyetiyle 3. İlgi gruplarıyla korunan alan yönetim birimi arasında düzenlenen tutanaklarla 4. İlgi gruplarıyla korunan alan yönetim birimi arasındaki iş birliği protokolleriyle 5. Yazılı olarak gelen resmi belgelerin sayısıyla 6. İlgili kurumların alana yönelik yatırımlarının artmasıyla 7.
İlgili kamu kurumlarının kendi programlarına korunan alana yönelik uygulama kararları koymasıyla
8. Planlama sürecine katılan ilgi grupları tarafından paylaşılan geri bildirimlerle 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 27. Korunan alanların planlanması aşamasında ilgi grubu katılımına yönelik karşılaşılan sorunlar nelerdir? (Size göre en önemli 5 tanesini seçiniz?) 1. Özellikle kamu kurumlarından yazılı olarak beklenen görüşlerin geç gelmesi 2. Katılımcıların sürekli olmaması-çalışmalara farklı kişilerin katılması 3. Konuyla doğrudan ilgili olanların süreçte yer almamış olması 4. Katılımcıların ilgisizliği ve boş vermişliği 5. İlgi gruplarının konuya ilişkin yetersiz bilgi birikimi 6. Çıkar çatışmaları 7. Temsiliyet yetersizliği (yetki) 8. Zaman uyumsuzluğu ve zaman kısıtı 9. İlgili kurumun katılımı teşvik edecek yeterli bütçeyi ayırmaması 10. Yasal boşluklar
281
11. Korunan alan çalışanlarının ilgi grubunu nasıl katacaklarını bilmemeleri 19. Diğer (lütfen belirtiniz)
V- UYGULAMA SÜRECİNDE- YÖNETİM AŞAMASINDA KATILIM
28. ilgi grupları korunan alanlarda yürütülen uygulamalara ve korunan alanın yönetimine destek olacak süreçlere katılmakta mıdır? (Cevabınız Evet veya Kısmen Evet ise 29. soruya, Hayır ise 31. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet
29. Uygulama sürecinde ilgi grupları hangi uygulamalara katılım sağlanmaktadır? 1. Çalışma gruplarında görev alarak 2. Alanın yönetimi için kurulan yönetim biriminde bulunarak 3. Alan kılavuzluğu gibi uygulamalarda yer alarak 4. Gönüllü olarak alanın tanıtımına 5. Alanı koruma faaliyetlerine 6. Uygulamalarda lojistik destek vererek 7. Ortak projeler yürüterek 8.
İhaleye konu uygulamalarda ihaleyi alarak doğrudan o uygulamayı yaparak (örneğin alanın temizliği, giriş kontrol ünitesi işletmeciliği gibi)
9. Diğer (lütfen belirtiniz) 30. Uygulamada ilgi gruplarının katılımı neden gerekli görülmektedir? (Öncelikli gördüğünüz beş tanesini işaretleyiniz) 1. Sahiplik duygusu uyandırmasından (Bizim mi? Senin mi?) 2. Şeffaflık duygusu oluşturmasından 3. Siyasi baskı ve otoritenin azaltılmasından 4. Gelirin etkin dağılımının sağlanmasından 5. İyi yönetişimin (birlikte yönetim) oluşturulmasından 6. Sürdürülebilirliliğin (sosyo-ekonomik-çevresel açıdan)sağlanmasından 7. Sorumlulukların farklı gruplar arasında paylaşımının sağlanmasından 8. Yönetimin emrindeki kaynakların verimli ve etkin kullanımının sağlanmasından 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
282
31. Kurumunuz ilgi gruplarının katılımını artırmak için etkin olarak çaba gösteriyor mu? 1. Kesinlikle gösteriyor 2. Gösteriyor 3. Orta 4. Göstermiyor 5. Hiç göstermiyor 32. Sizce korunan alanların yönetimi sürecine ilgi gruplarının etkin katılımına yönelik en temel ihtiyaçlar nelerdir? (Öncelikli gördüğünüz beş tanesini işaretleyiniz) 1. Yasal düzenlemeye 2. Kapasite geliştirmeye yönelik eğitim programlarına 3. Kurumsal olarak korunan alanlarda güçlü yapılanmaya 4. Korunan alanlarda katılımı sağlayacak ve teşvik edecek hizmet ve tesislere 5.
Korunan alanlarda ihaleye konu uygulamaların özellikle korunan alanlarda yaşayan yöre halkına ve köy tüzel kişiliği ile yürütülmesine
6. İlgi gruplarının düzenli olarak bilgilendirilmesine 7.
İlgi grupları ile güven kuracak mekanizmaların tanımlanması ve ortak uygulanmasına
9. Diğer (lütfen belirtiniz) 33. Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusu değerlendirildiğinde katılımın derecesi nedir? 1. Çok iyi 2. İyi 3. Orta 4. Zayıf 5. Çok kötü
34. Hâlihazırdaki korunan alanlarda katılım konusundaki uygulamalara yönelik memnuniyet düzeyiniz nedir? 1. Çok memnunum 2. Biraz 3. Orta
283
4. Memnun değilim 5. Hiç memnun değilim
35. Sizce korunan alanlarda katılım nasıl sağlanabilir veya nasıl olmalıdır? Neden?
KATKINIZ VE KATILIMINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
284
EK 2 Katılımın Etkisinin Ölçülmesi İçin Tanımlanan Göstergeler Listesi
GÖSTERGELERİN BOYUTLARI
GENEL NO
GRUP NO
GÖSTERGELER
1. KATILIMIN SOSYAL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER (Genişliği ve Derinliği)
1 1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 2 2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı 3 3 Katılımcıların sürekliliği- çalışmalara katılım sıklığı 4 4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç
gibi) 5 5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odan gruplar ile yapılan
yapılan çalışmaların mevcudiyeti 2. KATILIMIN FONKSİYONEL-İŞLEVSEL BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
6 1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
7 2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu
8 3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi
9 4 Halen çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu 10 5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
3. KATILIMIN KARA GÜCÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
11 1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı 12 2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara
yansıma oranı 13 3 Katılımcılar tarafından üstlenilen sorumluluklar ve alınan
görevlerin sayısı (Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları)
14 4 Etkin katılım durumu (katılımcıların söz alma oranı) 15 5 Ortak alınan ana karar sayısı
4. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
16 1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı (Hiç direnç göstermeyenlerin sayısı)
17 2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen biraz veya çok az direnç gösterenlerin sasısı)
18 3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)
19 4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı
20 5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu
5. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
21 1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
22 2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin mevcudiyeti
23 3 Katılım için harcanan bütçe 24 4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı
fayda oranı ve çeşitliliği 25 5
6. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
26 1 Çalışmalar içinde yer alan katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
27 2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmamama durumlarının varlığı ve oranı
28 3 Katılımcıların çalışmalara katılımı konusundaki isteklilik oranı
29 4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı
30 5 Çalışmaların bireysel gelişimlerine kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
285
EK 3 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine Yönelik Yarı Yapılandırılmış Soru Formu (SSMP ekibi için)
SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI’NDA UYGULANAN KATILIMCI SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK
YARI YAPILANDIRILMIŞ SORU FORMU
Anketin amacı :
Sultan Sazlığı Milli Parkında GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal kaynak Yönetimi Projesi sürecinde proje ekibi tarafından gerçekleştirilen uygulamaların katılımcılık boyutunu irdelemek ve katılımcı süreci değerlendirerek etkisini ortaya koymaktır.
Anketin içeriği : Sultan Sazlığı Milli Parkında proje süresinde katılım konusunda izlenen süreç ve buna bağlı olarak sonuçlarının değerlendirilmesini kapsamaktadır.
ilgi grubu : Öncelikle diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, korunan alanlarla ilgili yöre insanını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını ifade etmektedir.
Korunan alan : Sultan Sazlığı Milli Parkını ifade etmektedir.
No Anketi Dolduracak Kişinin
1. Ad-Soyad: (İsteğe bağlı)
:
2. Yaşı : 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35
3. Sultan Sazlığı Milli Parkındaki toplam çalışma süresi
: 1-2 yıl
3-5 yıl
6-10yıl
4. Milli Parklardaki toplam çalışma süresi
5. Eğitim Durumu : İlköğretim Yüksek Okul
Ortaöğretim Üniversite Lise 6. Mesleği :
7. Yaptığı iş-Görevi
:
8. Bugüne kadar çalıştığı yerler-Birimler
:
9. Diğer proje deneyimleri
:
286
SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKINDA İLGİ GRUPLARI KATILIMI İÇİN İZLENEN SÜREÇ
1. Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda ilgi gruplarının katılımını sağlamaya yönelik atılan ilk adımlar nelerdi?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
2. Atılan bu adımların etkisini ölçmek için nasıl bir çalışma yapıldı ve ne tür göstergelerden yararlanıldı?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
3. İlgi grupları hangi çalışmalara katıldı? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
4. Katılımı sağlamak için ne tür araçlar kullanıldı? (toplantılar, kahve ziyaretleri, ev ziyaretleri vb …..)
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 5. Neden bu araçlar kullanıldı? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
6. En etkili olan araç hangisi oldu? Neden?
287
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 7. Sultan Sazlığı için kaç tane ilgi grubu belirlendi? Bunlar nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 8. İlgi grupları nasıl belirlendi ve nasıl gruplandırıldı? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 9. İlgi gruplarının katılımı ile çalışmalarda ve sonuçlarda ne gibi değişiklikler gözlemlendi?
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 10. İlgi gruplarına ne tür sorumluluklar verildi? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 11. İlgi gruplarının katılımı için özel yasal ve idari bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu mu?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
288
12. İlgi gruplarının katılımına ne kadar bütçe harcanmıştır? Bu bütçe genel olarak hangi çalışmalar için harcanmıştır?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
13. İlgi gruplarının katılımı için ne kadar zaman ayrılmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 14. GEF –II Projesi süresince katılım sürecini yürütmek üzere kaç kişi görev almıştır? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
15. Hangi yöntem kullanmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 16. Süreç öncesinde ne tür hazırlık çalışmalar yapılmıştır? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 17. Bütün ilgi gruplarının tüm faaliyetlere katılımı önemsendi mi? Eğer önemsendi ise gerekçeleri nelerdir?
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
289
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
18. İlgi grupları ile birlikte çalışılırken karşılaşılan sorunlar ve güçlükler nelerdi? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 19. Proje sonrasında ilgi grupları ile birlikte devam eden faaliyetler var mıdır? Bunlar nelerdir? …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 20. Bunun nedenleri nelerdir? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
KATKINIZ VE KATILIMINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
290
EK 4 Sultan Sazlığı Milli Parkı’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Değerlendirilmesine için Uygulanan Anket Formu (SSMP Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları)
SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI’NDA UYGULANAN KATILIMCI SÜRECİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK
ANKET FORMU (SSMP Yaşayan Yöre Halkı ve Diğer İlgi Grupları)
Anketin amacı :
Sultan Sazlığı Milli Parkında 2000-2008 yılları arasında yürütülen GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında uygulanan katılımcı süreci belirlemek ve bu sürecin etkinliğini değerlendirmektir.
Anketin içeriği : SSMP’nda uygulanan katılımcı süreçlerin ve katılımın sosyal, fonksiyonel, karar verme gücü, yön, motivasyon ve memnuniyet boyutlarının belirlenmesi anketin içeriğini oluşturmaktadır.
ilgi grubu :
GEF-II Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında Sultan Sazlığı Milli Parkı’ndaki proje uygulamalarına etkin olarak katılım sağlayan kamu kurum ve kuruluşu, yerel STK, alandaki tüm muhtarlar ve diğer yöre halkı temsilcilerini ifade etmektedir.
Korunan alan : Sultan Sazlığı Milli Parkı
No Anketi Dolduracak Kişinin
1. Ad-Soyad: (İsteğe bağlı)
:
2. Yaşı
: 21-25 36-40 26-30 40 üstü 31-35
3. Anketi Dolduranın Temsil Ettiği Grup
: Birinci grup (kamu kurum ve kuruluşları) İkinci grup (yerel sivil toplum kuruluşları) Üçüncü grup (Yöre halkı-muhtarlar)
4. Temsil Ettiği Grupnın ismi : Kamu Muhtarlık Yerel Yönetim Yöre
Halkı STK
5. Grupnın İkamet ettiği yerleşim yeri
: İl Köy (adı) İlçe(Adı) 6. Yaptığı iş :
7. Proje süresince çalışmalara ne sıklıkla katılım sağladığı (2000–2008)
:
8. Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin olup olmadığı
:
291
I. KATILIMIN SOSYAL BOYUTUNUN İRDELENMESİ VE ÖLÇÜLMESİ (Genişliği ve Derinliği) 1. Proje kapsamında yapılan aktivitelere alanla ilgili tüm ilgi gruplarının katılımı sağlandı mı? (Cevabınız 4 ve 5 ise 2. Soruya, 1-3 ise 3. soruya geçiniz)
1. Tamamının katılımı sağlandı 2. Çoğunluğunun katılımı sağlandı 3. Bir kısmının katılımı sağlandı
4. Çok azının katılımı sağlandı 5. Yeterince katılım sağlanmadı
2. Eğer yeterli katılım sağlanmadı ise bunun nedenleri ne idi? Neden tüm ilgi grupları faaliyetlere katılım sağlayamadı? 1. Yapılan çalışmaların kendilerine herhangi bir getiri sağlamayacağı için 2.
Proje öncesinde Sultan Sazlığında yapılan çalışmalardan rahatsızlık duyulduğu için
3. Yeterli bilgilendirme ve yönlendirme yapılamadığı için 4. Korunan alanlarla ilgili kuruma ve kişilere güvenilmediği için 5. Korunan alanın proje başlayana kadar sadece yasak getirdiği için 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
3. Proje çalışmalarına yeterli katılım sağlanmasının nedenleri nelerdi? 1. Projeye başlamadan önce proje ekibinin sık sık alanı ziyaret etmesi 2. Proje hakkında çok fazla ve detaylı bilgilendirme yapılması 3. Projenin hibe katkısı vereceğinin bilinmesi 4.
Yaşadığımız alan ile ilgili yapılacak çalışmaları daha yakından takip edebilmek için
5. Bizlerin dışında alana yönelik yeni kararların alınmasının engellenmesi için 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 4. Proje çalışmalarına katılımınızın sağlanması için sizlere herhangi bir bilgilendirme yapıldı mı? Sizin öneriniz alındı mı? (Cevabınız Evet ise 5. soruya, Hayır veya Bilmiyorum ise 6. soruya geçiniz)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 5. Eğer sizler bilgilendirildi iseniz bu bilgilendirmeden ne kadar memnun oldunuz?
1. Çok memnun olduk 2.Memnun olduk 3.Orta derecede 4. Memnun olmadık 5. Hiç memnun olmadık
292
6. Genel olarak proje hakkındaki bilgilendirilmeler ne şekilde gerçekleştirildi? 1. Uzman kişiler tarafından toplantılar düzenlenerek 2. İlgili yerlere resmi yazılar asılarak 3. Korunan alan çalışanları tarafından ziyaretler yapılarak 4. Yerel ve ulusal gazete, radyo ve televizyon aracılığıyla 5. Broşür, sunular ve diğer görsel materyaller kullanılarak 6. Eğitim programları düzenlenip, bu eğitimlere katılım sağlatılarak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 7. Proje sürecinde odak gruplarla çalışmalar yapıldı mı? (saz kesenler, turizm ile uğraşanlar, hayvansal ve bitkisel üretim ile uğraşanlar gibi)
1. Evet 2. Hayır 3.Kısmen Evet 8. Odak gruplarla yapılan çalışmalar geniş gruplarla yapılan çalışmalara göre faydası nasıldı?
1. Çok faydalıydı 2. Faydalıydı 3.Farkı yoktu 3. Faydalı değildi 4. Hiç faydalı değildi
9. Size göre odak grupları ile yapılan bu çalışmaların en önemli faydaları nelerdi? 1. Konuya odaklı olduğu için sorunlar daha detaylı değerlendirildi 2. Çözüm önerileri daha net ortaya kondu 3. İlgisiz kişi ve gruplar olmadığından daha kısa sürede sonuca ulaşıldı 4. Daha az zaman harcandı 5. İlgili olan herkes söz alıp, görüş bildirebildi 6. Herkesin önerisi değerlendirilip ortak bir sonuca varılabildi 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 10. Proje faaliyetlerine kadınların ve çocukların katılımı nasıldı?
1. Çok fazla 3. Orta 3.Çok az 2. Fazla 4. Az
293
11. Size göre bu grupların (kadın ve çocukların) katılımını etkileyen nedenler nelerdi? 1. Sosyal statü 2. Gelenekler ve görenekler 3. Alışkanlıklar 4. Eğitim durumu 5. Gelir durumu 6. İş yoğunluğu 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
II. KATILIMIN FONKSİYONEL BOYUTUNUN ÖLÇÜLMESİ (Genişlik ve Derinlik) 12. İlgi grupları olarak proje kapsamında yürütülen çalışmalara ve faaliyetlere ne kadar katılım sağladınız? (Cevabınız 1,2 ve 3 ise 13. soruya 4 ve 5 ise 14. soruya geçiniz)
1. Tamamına 2. Büyük çoğunluğuna 3.Bir kısmına
4.Çok azına 5.Hiçbirine
13. Proje kapsamında yürütülen çalışmalara katılım sağlamamanızın nedenleri nelerdi? 1. İlgimi çekmedi 2. Başka işlerim vardı 3.
Her zaman benzer çalışmalar yapılmasına rağmen herhangi bir sonuç alınmadığını bildiğim için
4. Herhangi bir yarar sağlamayacağını düşündüğüm için 5. Proje hakkında yeterli bilgim olmadığı için 6. Proje ekibini tanımadığım için 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 14. Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi? 1. Sadece dinleyici 2. Sadece alınan kararlara katılım 3. Yeni bazı kararların alınmasında yönlendirici 4. Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım 5. Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev alma
294
6. Yaşadığımız alana yönelik gerekli görülen yerel bilgiyi paylaşma 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
15. Hangi faaliyetler ve konularda alınan kararlara katılım sağladınız? (Size göre önemli olan 5 tanesini işaretleyiniz) 1. Alanın sınırlarının belirlenmesine 2. Alan için hazırlanan planın amaç-hedef ve faaliyetlerin tanımlanmasına 3. Alanın bölgelemesinin yapılmasına 4. Alan için geliştirilecek yeni proje çalışmalarının belirlenmesine 5. Faaliyetlerin uygulanması sürecinde sorumluların belirlenmesine 6. Çalışmalara katılacak ilgi gruplarının belirlenmesine 7. Yaşadığınız köy-yerleşim yerleriyle doğrudan ilgili olarak alınan kararlara 8. Gelir ve geçim kaynaklarınızı doğrudan ilgilendiren konulara 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 16. Proje kapsamında yürütülen hangi faaliyetlerin uygulanmasında sorumluluk üstlendiniz? 1. Toplantı yerlerinin organizasyonu 2. Katılımcılarla bağlantıya geçilmesi 3. Kurumsal ve yerel bilginin toplanması 4. Kurumsal ve/veya yerel katılımcıların ve tarafların belirlenmesi 5. Edinilen bilgilerin diğerleriyle paylaşılması 6. Arazi çalışmalarının organizasyonu 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
III. KATILIMIN KARAR VERME GÜCÜ BOYUTUNUN ÖLÇÜLMESİ
17. Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?
1. Evet 2. Hayır
295
18. Hangi konularda sorumluluk verildi? 1. Bölgedeki kişilerin organizasyonu 2. Çevredeki katılımcıların çalışmalara düzenli olarak katılımının sağlanması 3. Katılımcıların lojistik ihtiyaçlarının karşılanması 4. Çevredeki ilgililerin zamanında bilgilendirilmesi ve duyuruların yapılması 5.
Çalışmalar sonucunda alınan kararların aktarılması ve görüşlerin sonraki çalışmalara taşınması
6. Çalışmalara katılacak ilgi gruplarının belirlenmesi 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
19. Size sorumluluk verilmesinin sonuçları nasıl oldu? 1. Daha kısa sürede sonuca ulaşıldı 2. İlgili tüm taraflar daha kısa sürede ikna oldu 3. Daha fazla kişiye ulaşıldı ve bilgilendirme yapıldı 4. Daha fazla destek verildi 5. Daha çok taraf ve katılımcı sürece dahil oldu 6. Faaliyetler daha çok benimsendi ve hızlı uygulandı 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
IV. KATILIMIN YÖNÜ BOYUTU
20. İlgi grubu olarak süreçlere dahil olmada direnç gösterdiniz mi? (Cevabınız 1,2 ve 3 ise 18. soruya, cevabınız 4 ve 5 ise 19. soruya geçiniz)
1.Çok katı direnç gösterdim 2. Fazla direnç göstermedim
3.Biraz direnç gösterdim 4.Çok az direnç gösterdim
5.Hiç direnç göstermedim
21. Direnç göstermenizin nedenleri ne idi? 1. Korunan alan çalışanlarına güvenmeme 2. Daha önce uygulanan proje ve çalışmaların sonuçlarının yetersizliği 3. Verilen sözlerin tutulmaması 4.
Çalışmalarının sonuçlarının bizleri ve yaşadığımız alanı nasıl etkileyeceğinin bilinmemesi
296
5. Bilgi yetersizliği 6. Nedensiz olarak karşı koyma 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 22. Direnç gösterilmemiş ise nedenleri ne idi? 1. Yeni gelişmeleri ve süreçlerin merak edilmesi 2. Proje ekibinin önceden tanınıyor olması ve onlara güvenilmesi 3. Yeterli bilgilendirmenin yapılmış olması 4. Kişisel ilgi ve kişisel gelişime katkı sağlayacağının düşünülmesi 5. Benzer çalışmalar içinde bulunmuş olmak 6. Projenin hazırlığından bu yana süreci biliyor olmak 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 23. Sizlerle birlikte alınan kararlar; plana ve raporlara ne kadar yansıtıldı?(Cevabınız 4 ve 5 ise lütfen 24. soruyu da cevaplayın)
1. Tamamı 2. Büyük çoğunluğu
3.Kısmen 4.Çok azı
5.Hiçbiri
24. Sizinle birlikte alınan kararların plan ve raporlara yansıtılmamasının nedenleri ne olabilir? 1. Mevzuat açısından kısıtlar 2. Yönetim açısından güçlükler ve sorunlar 3. Karar vericilerin yerel bilgiyi benimsememesi 4. Teknik personel ile ilgi grupları arasındaki anlaşmamazlık 5.
Çalışmalar esnasında teknik çalışanlar ile ilgi gruplarının arasında iletişim ve etkileşimi kolaylaştıracak görevlilerin olmaması
6. Politik nedenler 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
297
V. KATILIMIN MOTİVASYON BOYUTU
25 Proje kapsamında yürütülen çalışmalara katılım sağlamanızın temel amaçları nelerdi?
26 Sizlerin proje çalışmalarına katılımınızı harekete geçirmek ve istekliliğinizi artırmak için proje ekibi tarafından neler yapılmıştır? 1. Bazı finansal destekler sağlandı 2. Başka alanlara ve bölgelere çalışma gezileri düzenlendi 3. Proje çalışmalarına katılımımız için ulaşım imkanları sağlandı 4. Bazı promosyonel ve tanıtıcı materyaller sunuldu 5. Köyün veya okulların ihtiyacı olan bazı materyaller temin edildi 6. Ortak kampanyalar yapıldı 7 Proje ekibi bizlerin sosyal etkinliklerine katılım sağladı 8 Çalışmalar sürecinde İdareciler bizleri daha sık ziyaret etti ve bizleri dinledi 9. Diğer (lütfen belirtiniz) 27. Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? 1. Yeni konuları öğrenme imkânı verdi 2. Başka insanları tanıma ve sosyal statü kazandırdı 3. Öğrenme ve tanıma isteğimi artırdı 4. Kendimizi daha iyi ifade edebilme imkânı sağladı 5. Kendimize güveni artırdı 6. Bölgemizi ve kaynaklarımızı daha iyi tanıma imkanı sundu 7 Kişiler kapasitemizi geliştirdi 9. Diğer (lütfen belirtiniz)
298
VI. KATILIMIN MEMNUNİYET BOYUTU 28. Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?
1. Çok memnun 2. Memnun
3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil
29. Projenin alana yansıyan (yöresel) sonuçlarından duymuş olduğunuz memnuniyet düzeyini belirtiniz.
1. Çok memnun 2. Memnu
3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil
30. Projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinizi dönemlere göre belirtiniz. 2000–2004 2004–2008 2008 sonrası 1. Çok memnun 2. Memnu 3.Orta 4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil
31. Proje sonuçlarının 2008 yılından sonraki dönemde uygulamaya yansıtılması konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.
1. Tamamen yansıtıldı 2. Kısmen yansıtıldı 3.Orta 4.Yansıtılmadı 5.Hiç yansıtılmadı
32. Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.
1. Çok yarar sağlayacak 2. Yarar sağlayacak
3.Orta 4.Yarar sağlamayacak
5.Hiç yarar sağlamayacak
33. Projenin kişisel, mesleki ve alana uygulanması konusunda sağladığı yarara yönelik memnuniyet düzeyinizi belirtiniz. Mesleki gelişim Kişisel gelişim Alan uygulaması 1. Çok memnun 2. Memnu 3.Orta
299
4.Memnun değil 5.Hiç memnun değil
34. Projenin Sultan Sazlığında uygulanmasından bu bölgede yaşayan nüfusun yaklaşık ne kadarına yarar sağlamıştır.
1. Tamamı 2. Tamamına yakını
3.Yarısı 4.Çok azı
5.Hiç biri
35. Yukarıda verilen cevap doğrultusunda size göre bunun nedenleri nelerdir? Belirtiniz?
KATILIMINIZ VE KATKILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
300
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları
GÖSTERGEL
ERİN
BOYUTLARI
GENEL NO
GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR
GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA
EŞİK DEĞ. TOP.
AĞIRLIKLI
ORTALAMALA
R TOPLAMI
KATILIMIN
BOYUTLARI
NIN % DEĞERİ
SSMP
için
%60,2 içindeki %
ORANI Değerlendirme Aralığı
0-4-0-2)
Frekans Dağılımı Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
I. KATILIM
IN SOSYAL BOYUTU
1 Faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı- Tüm ilgi gruplarının katılım oranı
Proje kapsamında yapılan aktivitelere alanla ilgili tüm ilgi gruplarının katılımı sağlandı mı?
Tamamının 4 0 4 7 20 9 0 4 14 60 36
43
47,8
18,80
11,31
Çoğunluğunun 3 Bir kısmının 2 Çok azının 1 Yeterince katılım yok 0
2 Yöre halkından faaliyetlere katılan toplam katılımcı sayısı
Proje Sultan Sazlığında yaşayan nüfusun yaklaşık ne kadarına yarar sağlamıştır ve ne kadarını katmıştır?
Tamamı 4 1 20 10 7 2 0 20 20 21 8 Tamamına yakını 3 Yarısı 2 Çok azı 1 Hiç biri 0
3 Katılımcıların sürekliliği-Çalışmalara katılım sıklığı
Proje süresince çalışmalara ne sıklıkla katılım sağladınız? (2000–2008)
Tümüne 4 3 1 6 19 11 0 1 12 57 44 Sıklıkla 3 Aralıklarla-Bazen 2 Nadiren 1 Haber verildikçe- Hiç 0
4 Katılımcıların çeşitliliği (genç, yaşlı, kadın, erkek, genç gibi)
Proje faaliyetlerine kadınların ve çocukların katılımı nasıldı?
Çok fazla 4 23 9 8 0 0 0 9 18 0 0 Fazla 3 Orta 2 Az 1 Çok az 0
5 Farklı grupların temsiliyet oranı-Odak gruplar ile yapılan çalışmaların mevcudiyeti
Proje sürecinde odak gruplarla çalışmalar yapıldı mı? (saz kesenler, turizm ile uğraşanlar, hayvansal ve bitkisel üretim ile uğraşanlar gibi)
Evet
2
4 0 36 0 - 0 - 144
Kısmen evet 1 Hayır 0
300
301
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)
GÖSTERGEL
ERİN
BOYUTLARI
GENEL NO
GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR
GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA
EŞİK DEĞ. TOP.
AĞIRLIKLI
ORTALAMALAR
TOPLAMI
KATILIMIN
BOYUTLARININ
% DEĞERİ
SSMP için %60,2
içindeki % ORANI
Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)
Frekans Dağılımı
Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
II. K
ATILIM
IN FONKSİY
ONEL BOYUTU
1 Çalışmaların tüm ilgi grupları tarafından biliniyor olması- Bilgilendirme yapılıp yapılmama durumu
Proje çalışmalarına katılımınızın sağlanması için sizlere herhangi bir bilgilendirme yapıldı mı?
Evet 2 0 1 2 11 1 28
28
55,5
21,82
13,13
Kısmen evet 1 Hayır 0
2 Katılımcıların çalışmaların her aşamasına katılım sağlamaları durumu
İlgi grupları olarak proje kapsamında yürütülen çalışmalara ve faaliyetlere ne kadar katılım sağladınız?
Tamamına 4 0 1 2 3 4 1 5 3 25 6 Büyük çoğunluğuna 3 Bir kısmına 2 Çok azına 1 Hiçbirine 0
3 Katılım sağlanan faaliyetlerin önemi ve önceliği konusundaki farkındalık düzeyi
Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi?
Pek çok kararın alınmasında etkili olarak katılım
4 0 1 2 3 4 6 6 30 17 6
Bazı çalışmaların yürütülmesinde görev almak
3
Bilgi paylaşma 2 Sadece alınan kararlara katılım
1
Sadece dinleyici 0
4 Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisinin devam edip-etmemesi durumu
Halen proje alanı ve çalışmalarla ilgisiniz var mı? Devam ediyor mu?
Var 2 0 1 2 1 35 4 Kısmen var 1 Yok 0
5 Katılımcılara verilen sorumlulukların varlığı ve sayısı
Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?
Evet 2 0 2 14 26 Hayır 0
301
302
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)
GÖSTERGE
LERİN
BOYUTLAR
I GENEL NO GÖSTERGELER GÖSTERGELER
İLE İLİŞKİLİ SORULAR
GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA
EŞİK
DEĞ.
TOP.
AĞIRLIKLI
ORTALAMAL
AR TOPLAMI
KATILIMIN
BOYUTLARIN
IN % DEĞERİ
SSMP
için
%60,2 içindeki
% ORANI
Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)
Frekans Dağılımı Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
III. KATILIM
CILARIN KARAR GÜCÜ B
OYUTU
1 Katılımcılar ile alınan ortak kararların sayısı
Proje kapsamında proje ekibi tarafından size hangi konularda sorumluluk verildi?
5 seçenek çok yeterli 4 19 0 3 10
8 0 0 6 30 32
42
38.8
15,25
9,18
4 seçenek yeterli 3 3 seçenek idare eder 2 2 seçenek yetersiz 1 O-1 seçenek hiç 0
2 Katılımcılarla alınan kararların raporlara, planlara yansıma oranı
Sizlerle birlikte alınan kararlar; plana ve raporlara ne kadar
yansıtıldı?
Tamamı 4 7 15
5 12
1 0 15 10 36 4 Büyük çoğunluğu 3 Kısmen 2 Çok azı 1 Hiçbiri 0
3 Katılımcıların sorumluluk alma-almama durumları
Projenin faaliyetlerinin uygulanmasında proje çalışanları tarafından sizlere herhangi bir sorumluluk verildi mi?
Evet 2 25 15
0 60 Hayır 0
4 Etkin katılım Durumu (katılımcıların söz alma oranı)
Bu çalışmalardaki rolünüz ve sorumluluğunuz nelerdi?
Pek çok kararın alınmasında etkili
4 6 6 17 16
6 0 6 34 48 24
Bazı çalışmaların yürütülmesi
3
Bazı kararların alınması yönlen.
2
Sadece alınan kararlara katılım
1
Sadece dinleyici 0
5 Ortak alınan ana karar sayısı
Hangi faaliyetler ve konularda alınan kararlara katılım sağladınız?
5 ve üzerinde ortak alınan kararın varlığı
4 7 7 10 8 8 0 7 20 24 32
4 ortak alınan kararın varlığı
3
3 ortak alınan kararın varlığı
2
2 ortak alınan kararın varlığı
1
1-0Hiç karar alınmaması durumu
0
302
303
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)
GÖSTERGELE
RİN
BOYUTLARI
GENEL NO
GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR
GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA EŞİK
DEĞ. T
OP.
AĞIRLIK
LI
ORTALAMALAR
TOPLAMI
KATILIM
IN
BOYUTLARININ
% DEĞERİ
SSMP için %60,2
içindeki % ORANI
Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)
Frekans Dağılımı
Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
IV. K
ATILIM
IN YÖNÜ B
OYUTU
1 Çalışmalara katılan olumlu katılımcı sayısı
İlgi grubu olarak süreçlere dâhil olmada direnç gösterdiniz mi?
Hiç direnç göstermedim 4 4 4 12
2 18
0 4 24 6 72
30
19
7,47
4,49
Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim
0
2 Çalışmalarda işbirliğine gidilmesi yönünde çaba gösteren katılımcı sayısı (Fazla direnç göstermeyen-biraz direnç gösteren ve çok az direnç gösterenlerin sayısı)
Aynı zoru Hiç direnç göstermedim 4 - - - - - Çok az direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Fazla direnç gösterdim 1 Çok katı direnç gösterdim
0
3 Karşıt görüşteki katılımcıların sayısı- Direnç gösteren katılımcı sayısı ve çeşitliliği (Çok katı direnç gösterenlerin sayısı)
Aynı soru Çok katı direnç gösterdim
4 - - - - -
Fazla direnç gösterdim 3 Biraz direnç gösterdim 2 Çok az direnç gösterdim 1 Hiç direnç göstermedim 0
4 Katılımcıların istekliliğini sağlayan nedenlerin sayısı-önem durumu/isteklilik oranı
Direnç gösterilmemiş ise nedenleri ne idi?
4 ve üzeri seçenek çok yeterli
4 21
6 5 4 4 0 6 10 12 16
3 yeterli 3 2 orta düzeyde yeterli 2 1 yetersiz 1 0 çok yetersiz 0
5 Katılımcıların katılımını olumsuz etkileyen nedenlerin sayısı-önem durumu
Direnç göstermenizin nedenleri ne idi?
0-1 seçenek 4 21
4 9 6 0 0 4 18 18 0
2 seçenek 3 3 seçenek 2 4 seçenek 1 4 ve üzeri seçenek 0
303
304
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)
GÖSTERGE
LERİN
BOYUTLA
RI
GENEL NO GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE
İLİŞKİLİ SORULAR GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA
EŞİK
DEĞ.
AĞIRLIKLI
ORTALAMAL
AR TOPLAMI
KATILIMIN
BOYUTLARIN
IN % DEĞERİ
SSMP
için
%60,2 içindeki
% ORANI Değerlendirme Aralığı
0-4-0-2)
Frekans Dağılımı
Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
V. K
ATILIM
IN M
OTİVASYON B
OYUTU
1 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için yapılan girişimlerin çeşitliliği
Sizlerin proje çalışmalarına katılımınızı harekete geçirmek ve istekliliğinizi artırmak için proje ekibi tarafından neler yapılmıştır?
Yapılan girişimin 4 ve üstünde olması
4 6 6 6 9 13
0 6 12 27 52
33
43.1
17,00
10,23
3 olması 3 2 olması 2 1 olması 1 Hiç olmaması 0
2 Katılımın sağlanması ve katılımcıların harekete geçirilmesi için girişimlerin mevcudiyeti
Aynı soru Çok fazla girişim var 4 - - - - - Fazla girişim var 3 Orta düzeyde girişim var
2
Az girişim var 1 Hiç girişim yok 0
3 Katılım için bütçe ayrılması durumu ve miktarı
Size göre SSMP yürütülen proje kapsamında katılım için ne kadar bütçe ayrılmıştır?
Yeterli bütçe ayrıldı 2 0 35
5 0 70 20 Çok az bütçe ayrıldı 1 Hiç bütçe ayrılmadı 0
4 Çalışmaların katılımcılara ve ilgi gruplarına sağladığı fayda oranı ve çeşitliliği
Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır? Proje ilgi gruplarına ne tür yararlar sağlamıştır?
4 ve üstünde sağlanan fayda
4 7 4 1 1 27
0 4 2 3 108
3 farklı sağlanan fayda 3 2 farklı sağlanan fayda 2 1 farklı sağlanan fayda 1 0 fayda 0
5 Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda durumu
Proje sonuçlarının gelecekte sağlayacağı fayda konusundaki görüşlerinizi belirtiniz.
Çok yarar sağlayacak 4 0 3 2 20
15
0 3 6 60 60
Yarar sağlayacak 3
Orta 2
Yarar sağlamayacak 1
Hiç yarar sağlamayacak
0
304
305
EK 5 SSMP’nda Uygulanan Katılımcı Sürecin Etkisinin Ölçülmesi, Nihai Değerlendirme Sonuçları (devam)
GÖSTERGELERİ
N BOYUTLARI
GENEL NO
GÖSTERGELER GÖSTERGELER İLE İLİŞKİLİ SORULAR
GÖSTERGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ORTALAMA
EŞİK
DEĞ. TOP.
AĞIRLIKLI
ORTALAMALAR
TOPLAMI
KATILIMIN
BOYUTLARININ
%
DEĞERİ
SSMP için %60,2
içindeki % ORANI
Değerlendirme Aralığı 0-4-0-2)
Frekans Dağılımı
Ağırlık Değeri
0 1 2 3 4 0 1 2 3 4
VI. KATILIM
IN M
EMNUNİY
ETİ BOYUTU
1 Katılımcıların çalışma içinde olmalarından dolayı duydukları memnuniyet oranı
Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?
Çok memnun 4 1 4 3 2 30
0 4 6 6 120
50
49,3
19,70
11,85
Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0
2 Katılımcıların çalışmalardan memnun olmama durumlarının varlığı ve oranı
Projenin çalışmalarına dâhil olmanız sizi ne kadar memnun etti?
Hiç memnun değil 4 30
2 3 4 1 0 2 6 12 4 Memnun değil 3 Orta 2 Memnun 1 Çok memnun 0
3 Projenin sonuçlanmasından sonraki yıllarda çalışmaların etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyi
2008 sonrasında projenin etkinliği konusundaki memnuniyet düzeyinizi belirtiniz?
Çok memnun 4 7 5 4 5 19
0 5 8 15 76 Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0
4 Çalışmaların ilgili alana yansıyan sonuçlarından duyulan memnuniyet oranı
Projenin alana yansıyan (yöresel) sonuçlarından duymuş olduğunuz memnuniyet düzeyini belirtiniz?
Çok memnun 4 2 7 8 2 21
0 7 16 6 84 Memnun 3 Orta 2 Memnun değil 1 Hiç memnun değil 0
5 Çalışmaların bireysel gelişime kattığı faydadan duyulan memnuniyet durumu
Projenin kişisel gelişiminize sağladığı yarara yönelik memnuniyet
düzeyinizi belirtiniz?
Çok memnun 4 4 2 6 2 26
0 2 12 6 104
Memnun 3
Orta 2
Memnun değil 1
Hiç memnun değil 0
305
306
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Nihan YENİLMEZ ARPA
Doğum Yeri : AFYONKARAHİSAR
Doğum Tarihi : 28.11.1970
Medeni Hali : Evli
Yabancı Dil : İngilizce
Eğitim Durumu
Lise : Bolvadin Lisesi- Afyonkarahisar, 1986
Lisans : Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 1986-1990 Yüksek Lisans : Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim
Dalı, 1995-1998 Çalıştığı Kurum/Kurumlar: Peyzaj Y. Mimarı : Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı, Alan Yönetimi Şube Müdürlüğü, Haziran 2004-Devam
Peyzaj Y. Mimarı : Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı
Genel Müdürlüğü, GEF-II Proje Koordinatörlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü,GEF-II Projesi Koordinatörlüğü, Mayıs 2000-Haziran 2004
Peyzaj Mimarı : Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel
Müdürlüğü, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı, Proje Uygulama Şubesi, Ekim 1996-Mayıs 2000
Park ve Bahçeler Sorumlusu: Afyonkarahisar İli Bolvadin İlçesi Bolvadin Belediye
Başkanlığı, Fen ve İmar İşleri ve Konya İli Yunak İlçesi Yunak Belediye Başkanlığı Park Bahçeler ve Muhasebe Birimleri, 1991-Ekim 1996
Yayınlar: Küçük, M., Yenilmez-Arpa, N. ve Özmen, S. 2004. Türkiye’de Doğa Koruma
Çalışmaları, Kaynak Değerlerini Etkileyen Faktörle ve Ekoturizm, I. Uluslar arası Çevre ve Turizm Sempozyumu İzmir
307
Yenilmez-Arpa, N. 2005. Korunan Alan Yönetim Planlarında Ekoturizmin Yeri ve Önemi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü “Yeşil Mavi Teknik Bülten”, Sayı 1.
Yenilmez-Arpa, N. 2005. Dünya’da ve Türkiye’de Doğa Koruma Çalışmaları ve
Türkiye’deki Korunan Alanlara Yönelik Durum Değerlendirmesi, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA
Yenilmez-Arpa, N. 2005. Türkiye’de Korunan Alanlar ile İlgili Mevcut Strateji
Dokümanları, Politikalar, İlkeler ve Ulaşılmak İstenen Hedefler, I. Çevre ve Ormancılık Şurası, ANTALYA
Yalınkılıç, M.K. ve Yenilmez-Arpa. N. 2005. Türkiye’deki Korunan Alanlar ve
Ekoturizm, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül 2005, SDÜ ISPARTA
Ersöz, N. Yenilmez-Arpa, N. 2007. Ulusal Peyzaj Politikası ve Stratejisi, Avrupa
Peyzaj Sözleşmesi’nin Uygulanması Yolunda Türkiye, Uluslar arası Katılımlı Toplantı, Bildiri Kitabı, 17-20 Mayıs 2007, ANKARA
Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. Korunan Alan Yönetiminde İlgi
Grubu Katılımı: Sultan Sazlığı Milli Parkı Örneği, Türkiye. Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON
Yenilmez-Arpa, N., Yalınkılıç, M.K., Akıncıoğlu, M. 2010. Öneri Bir Yönetişim
Modeli, Yıldız Dağları Biyosfer Örneği, Türkiye. Birinci Uluslar arası Türk-Japon Çevre ve Ormancılık Sempozyumu, 4-6 Kasım 2010, TRABZON
Karadeniz, N., Yenilmez-Arpa, N., Baylan E. 2010. Korunan Alan Çalışanları için İlgi
Grupları Katılımı, Çatışma Yönetimi ve Kolaylaştırıcılık Eğitimi El Kitabı. 20-22 Aralık 2010, ANKARA
Yenilmez -Arpa, N., Akyıldız, D., Ersöz N., Büker, Z. 2010. Doğa Eğitimi için El
Kitabı, Yıldız Dağları Doğa Eğitim Merkezi, Yıldız Dağları Biyosfer Projesi, Dereköy-KIRKLARELİ