dİlİn takvasi

Post on 12-Jul-2015

293 Views

Category:

Education

1 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

DİLİN TAKVASI

1

Dilin kendisi küçük fakat cürmü büyüktür. Onun fitnesinden kurtulmak güçtür. Çünkü köpürme olayı büyütüp şişirme yönünden diğer organların en kuvvetlisidir.

2

Dilin en güzel özelliği kelimeyi tevhidi söylemesidir.Dilin en kötü özelliği ise Allah’a iftira atmasıdır.

3

Süfyan bin Abdullah (R.A.) haber veriyor .Bir gün Hz. Peygamber (S.A.V.)’e sordular Ya Resulallah en çok korkulacak şey nedir? bize öğret ki ondan sakınalım.

4

Efendimiz Mübarek parmağıyla dilini göstererek işte budur .cevabını verdi.

5

Başka bir hadisindeşöyle buyurmuştur:"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun." Tirmizî

6

Hz. Muâz Efendimize :Ya Resûlallah! Biz konuştuklarımızdan sorgulanacak mıyız? diye sorunca

7

Allah Resûlü şöyle buyurdu:Annen hasretine yansın ey Muâz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen ancak dillerinin ürettikleridir!Tirmizî- İbni Mace

8

Dil, insanın dünyasını anlamlandırdığı gibi uhrevi hayatında kendisine Cennet kapılarını açan, Cehennem kapılarını kapatan bir güçtür.

9

Efendimiz bu hakikati dile getirirken:“Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü söyler, fakat onunla Allah’ın rızasını kazanacağı hiç aklına gelmez. Hâlbuki Allah o söz sebebiyle, kendisine kavuştuğu kıyamet gününe kadar o kimseden hoşnut olur.

10

Ve Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir sözü önemsemeksizin söyleyiverir de Allah onun derecesini yüceltir”müjdelerini vermiş.

11

Buna mukabil konuştuğu şeylerin ucunun nereye varacağını kestiremeyen veya böyle bir hassasiyet taşımayankişileri de;“Bir kul da Allah’ın gazabını gerektirenbir söz söyler fakat o sözün kendisini Allah gazabına çarptıracağını düşünmez.

12

Oysa Allah, o kimseye söylediği kötü söz sebebiyle kendisine kavuşacağı kıyamet gününe kadar gazap eder. Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden Cehennemin, doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.

13

Ve “... Bir kul Allah’ın gazabını gerektirenbir sözü hiç önemsemeksizin

söyleyiverir de Allah onu bu sözü sebebiyle cehennemin dibine atar“cümleleriyle ikaz etmiş ve insanın ağzından çıkacak sözleri önce kalp kulağına duyurması gerektiğini hatırlatmıştır.”(Muvatta Kelam 5; Tirmizi züht 12; İbni mace fiten 12)

14

Dilini tutmak, korumak ve terbiye etmek hususunda âlimler beş esas tavsiye etmişler;

15

1 – Boş ve Yalan konuşmamak:2 - Vakti boşa harcamamaktır:3 - Salih amel ve hayırlı işlerle

meşgul olmaktır.4 - Dilini tutan

dünyanın âfetlerinden korunur.5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini

hatırlamak lâzımdır.

16

1 – Boş ve Yalan konuşmamak:Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu sabah kalkınca bütün azaları diline şöyle uyarıda bulunurlar:

17

18

Bizim hakkımızda Allah’tan kork! Şüphesiz biz sana bağlıyız. Şayet sen doğru olursan biz de doğru oluruz. sen eğri olur, doğruluktan saparsan biz de doğru yoldan saparız.

Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki dilin etkisi çok büyük olduğu için diğer organları da kendine uydurur.Nitekim Malik bin Dinar der ki:

19

kalbinde sıkıntı, bedeninde halsizlik, rızkında eksiklik görürsen Bilki! muhakkak bu hal, zararlı, anlamsız ve yersiz konuşmaların sonucudur..

20

2 - Vakti boşa harcamamaktır: Çünkü insanın "Allah'ı anmak, iyiliği emir, kötülüğü menetmek,

21

hayır ve nasihatta bulunmak, öğrenmek , öğretmek ve va'zetmek dışında" söylediği sözler vakit kaybettirmek ve ibadeti engellemekten başka bir şey'a yaramamıştır.

22

Hasan bin Sinan, yol üzerinde bir bina görmüşorada bulunanlardan birisine ne zaman yapıldığını sormuş ve hemen nefsine dönmüş ey mağrur nefis, senin için önemli olmayan şey'i neden soruyorsun?

23

Buna harcadığın zamanı Allah'ı anmakla geçirseydin daha iyi olmaz mıydı? Bu hatasını afettirmek ve nefsini terbiye etmek için bir yıl oruç tutmuş.

24

Ne mutlu o insanlara ki dillerini tutar, zamanlarını sebepsiz ve anlamsız sözlerle geçirmezler.

25Ankara- Güneş batımı

Yazıklar olsun o gafillere ki lüzumsuz konuşmalarla vakitlerini kaybettirir, zararlısiyle de kendilerini felâket çukuruna atarlar.

26

3 - Salih amel ve hayırlı işlerle meşgul olmaktır. îşsiz kimseler, vakitlerinin çoğunu hikâye söylemek, dedikodu yapmak, başkalarını çekiştirmek ve fitnelere sebep olacak konuşmalarla geçirirler.

27

Halbuki gıybet, bir yıldırım gibidir ki kişinin nice tâatlarını yakar yok eder.

28Halep- Çevre bölgeler

Bir gün zatlardan birine, filan kişi senin gıybetini yapıyor derler.

29

O kâmil zata gıybet eden kimseye bir sepet hurma gönderir ve iyiliklerini bana armağan ettiğini duydum.

30

Ben de karşılık olarak sana şu hurmayı gönderiyorum diye haber salar.

31

Abdullah bin mübarek meclisinde kendisinden gıybet yapılmasını istiyenlere şu cevabı veriyor:

32

Eğer gıybet yapmam gerekirse anne ve babam için yaparım.Çünkü iyiliklerimin onlardan başkasına gitmesine dayanamam.

33Halep- Çevre bölgeler

Hatem Esam, bir gece hastalanır Teheccüt namazını kılamaz. eşi onu kınamaya başlar. Hatem, eşine şu cevabı verir:

34Malatya – İlkbahar 2013

Bu geceyi ihya eden, Teheccüt namazını kılan nice kişiler vardır. Sabah olunca içlerinden beni çekiştirenler olacak ve tâatlarının sevabını bana verecekler. işte onlar benim için çalışıyorlar.

35

4 - Dilini tutan dünyanın âfetlerinden korunur. Bir zat şöyle demiştir : Gevezelik etme, değerin düşer. Dilini tut şânın yükselir.

36Malatya – Ahmediye Minaresi

Başka bir zat şöyle der: Dilini tut tehlikeye düşme, kınanma. Çünkü konuşmak, çok defa eleme, acıya sebep olur.

37Malatya – İlkbahar 2013

İbni Mübarek der ki: Konuşmaktan dilini koru. Çünkü dil, sahibini hızla felâket uçurumuna sürükler.

38Malatya – İlkbahar 2013

Dil, kalbin de tercümanıdır. Kişinin kemali, konuşmasından anlaşılır.

39Malatya – İlkbahar 2013

îbni Muti, der ki: İnsanın dili arslana benzer. serbest kalınca insanları parçalar ve felâketlere sebep olur.

40Malatya – İlkbahar 2013

nice sözler var ki sahibine içten: beni terket yoksa sana zararım dokunur der.

41Malatya – İlkbahar 2013

Konuşmak gümüşseSusmak altındır.

42

5 - Dilin sebep olacağı âhiret âfetlerini hatırlamak lâzımdır. Haram sözler sahibini âhirette azaba sokar. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyuruyor:

43

Miraç gecesinde Cehennemde bir kısım insanlar gördüm pislik yiyorlardı. Bunların kim olduğunu Hz.Cebrâil (A.S.)’a sordum dedi ki:

44

Dünyada adem eti yiyenlerdir. Yani gıybet edenlerdir.

45

Yine Hz. Peygamber (S.A.V.) buyuruyor: Dilini, ilim ve Kur'an ehline uzatma. Gıybet yapıp halkı yırtma, parçalama ki âhirette Cehennem, köpekleri de seni yırtıp parçalamasınlar..

46

gibet, kalbi bozar ve işlemez hale getirir. İbadeti boşa çevirir ve ondan gelen hidayeti yok eder.

47

Söylenen sözler mubah ta olsa lüzumsuz ve fuzulî olduğu zamanmahzurludur. Bu mahzurlar dört maddede özetlenebilir:

48

1 - Kiramen kâtibin adlı yazıcı melekleri, lüzumsuz ve hayırlı olmıyan sözleri yazmakla uğraştırır. Akıllı insan bundan sıkılır boşuna konuşup onlara eziyet vermez.

49

Çünkü bu melekler, her söyleneni yazarlar. Nitekim Cenab-ı Hak Kur'anı Kerimdeşöyle buyurmaktadır:

50

ما يلفظ من قول

الا لديه رقيب عتيد (Kaf S.A. 18)

51

İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetliyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın. (Kaf S.A. 18)

52

2 - Bu lüzumsuz ve manasız sözler, fuzuli konuşmalar yazılıp bir kitap haline getirildikten sonra Allah'ın huzuruna götürülüyor.

53

Bu sebepten insan, lüzumsuz konuşmadan saçma ve yersiz sözlerden sakınsın ki Allah'ın huzuruna götürülen kitabından utanmasın.

54

Bir gün, saçma ve lüzumsuz konuşan bir kişiyi dinliyen bir zat, kendisine: Bu konuşmaların yazılıyor Kıyamet gününde de Allah'ın huzuruna götürülecek.

55

Bunları söylediğine orada pişman olacaksın. Dikkatli ol. Önce düşün sonra konuş ki yarın utanmayasm demiş.

56

3 - Bu yazılanlar, kıyamet gününde, Arasat meydanında bütün insanların gözü önünde ve Allah'ın huzurunda okunacaktır.

57

O zaman sen, zorluklar içinde, aç, çıplak, ağlar halde, Cennetten uzak, nimetlerinden mahrum, perişanlık ve hayret içinde bekler durursun ve halim nice olur diye düşünürsün.

58

Bütün bunlar o anlamsız ve fuzuli konuşmaların sonucudur.

59Malatya – İlkbahar 2013

4 - Bu kitabın okunduktan sonra her taraftan sana te'essüfler, azarlamalar yağmaya başlar ve derler ki dünyada bu kadar yaşadınRabbına bu saçmalarla dolu kitabı mı armağan getirdin.

60

Bu manasız ve lüzumsuz konuşmalara harcadığın ömrünü, Cenab-ı Hakkın hamd-ü sena, zikir ve şükrünesarfetseydin daha iyi olmaz mıydı?

61

Kur'an'ın okumasını terkettin ,fena şeylerle vaktini geçirdin yazıklar olsun diye kınar dururlar.

62Malatya – İlkbahar 2013

İşte dilin dünya ve âhiretteki bu kaygılı sonuçları üzerinde düşünen kimiler için bu dört esas canlı ve kuvvetli bir öğüd olur.

63

64

ALLAH’ımDilimizi yalan söylemektenİftira atmaktangıybet yapmaktan boş söz söylemekten koruDilimizi hep senin zikrinle meşğul eyle ALLAH’ım

65

آمين

والحمد ل

العالمين رب الفاتحة

top related