akdenİz’de denİz koruma alanlarina bİr bakiŞ

4
Şekil 1: Akdeniz’deki Deniz Koruma Alanları Ülkemizde de adalar hariç 8592 km kıyı uzunluğunun 1115 km si koruma altındadır. Deniz Koruma Alanlarının oranı ise 397.446,63 Ha alan ile %6.57 dir. Dr. İrfan UYSAL Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Deniz Koruma Alanları Şube Müdürlüğü AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ MAKALE 4

Upload: others

Post on 02-Oct-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ

Şekil 1: Akdeniz’deki Deniz Koruma AlanlarıÜlkemizde de adalar hariç 8592 km kıyı uzunluğunun 1115 km si koruma altındadır. Deniz Koruma Alanlarının oranı ise 397.446,63 Ha alan ile %6.57 dir.

Dr. İrfan UYSALOrman ve Su İşleri BakanlığıDoğa Koruma ve Milli Parklar Genel MüdürlüğüDeniz Koruma Alanları Şube Müdürlüğü

AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ

MAKALE

4

Page 2: AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ

Akdeniz bölgesi her yıl yaklaşık 250 milyon turistin ziyaret ettiği en önemli turizm merkezlerinden biridir. 433 milyon kişinin yaşadığı Akdeniz havzasında 150 milyon kişi kıyı bölgelerinde yaşamaktadır. Bununda yaklaşık %13’ü de sahillerde yaşamaktadır.

Akdeniz eşsiz bir biyoçeşitlilik zenginliğine sahiptir. Dünya biyoçeşitliliğinin en önemli 34 noktasından birisidir. Dünyanın okyanus alanı sadece biyoçeşitliliğin %0.8’ini barındırırken, Akdeniz, önemli denizel ve kıyı biyoçeşitlilik havzalarından biri olmakla beraber, endemik türlerin %28’ini ve denizel faunanın ortalama %7.5’unu ve denizel floranın %18’ini barındırmaktadır. Karasal ekosistemlerle ilgili olarak Akdeniz havzası, dünya bitkilerinin %10’unu barındırır ve bu bitkiler dünyanın başka yerinde bulunmamaktadır.

Akdeniz’de diğer ülkelerle kıyaslandığında bu oran oldukça yüksektir ama yeterli değildir. Özellikle ülkemiz deniz yetki alanlarındaki açık denizlerde de Deniz Koruma Alanları oluşturmamız gerekmektedir.

Küresel ölçekte yaklaşık olarak 5800 deniz koruma alanı tanımlanmıştır ve yaklaşık büyüklükleri de 4.2 milyon km2 dir. Tüm okyanus ve denizlerinde yaklaşık olarak %1.2'sine tekabül etmektedir. Biyoçeşitlilik Sözleşmesi Aichi Stratejik Eylem Planı 2011-2020 hedeflerine uygun olarak 2020 yılına kadar Akdeniz’in kıyıları dahil denizlerinin %10’unun korunması hedeflenmektedir. Bu hedefteki amaç, biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilmesi için korumanın şart olduğudur. Ancak şu anda Akdeniz’de korunan alan oranı yaklaşık %4.56 dur. Deniz Koruma Alanlarının %87’sinde eksiklikler bulunmaktadır. %13’ü ise başarıyı yakalamıştır. %4.56 olan Deniz Koruma Alanlarında %84’ü de Batı Akdeniz'de yer almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde ki oranda %84'dür (Şekil 1).

Ülkemizde de adalar hariç 8592 km kıyı uzunluğunun 1115 km'si koruma altındadır. Deniz Koruma Alanlarının oranı ise 397.446,63 Ha alan ile %6.57'dir.

Barselona Sözleşmesi-Akdeniz Deniz Koruma Alanları Ey-lem Merkezince 2008 yılında Akdeniz’e özgü özel deniz ko-ruma alanları (SPAMI) oluşturuldu. Şu anda 32 adet olan SPAMI’lerin listesi daha da genişletilerek Akdeniz’deki korunan alan %10 hedefine ulaşılabilir (Şekil 3).

Denizaltı Dağları, etrafını çevreleyen deniz dibinden en az 1000 m yüksekliği olan jeolojik yükseltilerdir. Su ile tamamen örtülü olan, kenarları dik bu dağlar okyanus ve denizlerde eşsiz habitatlar oluştururlar. Denizaltı Dağları'nın tepeleri, su yüzeyine yakın olabileceği gibi, yüzlerce metre altında da kalabilir. Bugüne ka-dar yapılan araştırmalar denizaltı dağlarını çok iyi tanımamıza izin vermese de, kesin olarak söylenebilecek bazı şeyler vardır: denizaltı dağları oldukça verimli, yüksek oranda biyolojik çeşitlilik ve endemizm gösteren, biyolojik olarak eşsiz ve değerli habitatlar sunar.

Deniz Altı Dağları bir çok türe ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölgeler aynı zamanda birçok türün beslenme ve üreme alanıdır(Şekil 4).

En basit ifadesiyle denizaltı kanyonları, okyanus ve denizlerdeki göreceli dar, derin ve dik yarıklardır.

Şekil 4: Akdeniz Denizaltı Dağları

Şekil 3: Akdeniz’e Özgü Deniz Koruma Alanları

MAKALE5

Page 3: AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ

Shepard (1973) ‘ün tarifine göre, denizaltı kanyonları; V şeklinde kesitleri olan ve rölyefinin en geniş kara kanyonlarıyla kıyaslanabilir olduğu, duvarları dik, ka-visli vadilerdir. Kanyonların çoğunda yataklar vardır ve duvarları kaya çıkıntılarıyla doludur.

Paull et al., (2008) ise, denizaltı kanyonlarını süper otoyollara benzetir çünkü kanyonlar su kütlelerinin yanı sıra, organik ve inorganik sedimentlerin, sığdan derin su-lara veya tersi yönde aktif/pasif geçiş yapan bentonik ve nektonik organizmaların kat ettiği mesafeyi ve gereken zamanı azalttığı için enerji devrini hızlandırır.

Akdeniz’de şu ana kadar tespit edilen 518 adet deniz kan-yonu bulunmaktadır. Bu alanlar ekosistem fonksiyonları açısından anahtar role sahiptirler ve derin denizlerin süper otobanı olarak tanımlanmaktadır (Şekil 5).

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin en önemli kriter-lerinden biri olan Ekolojik ve Biyolojik açıdan Önem-li Alanlar (EBSA) jeolojik, ekolojik, oşegnagrofik, biyocoğrafik, ticari balıkçılık ve deniz kuşları bakımından değerlendirilmektedir. İlk defa 2002 yılında gündeme gelmiştir ve Japonya’da gerçekleştirilen CBD COP10 toplantısında EBSA’nın tanımı yapılmıştır. Yönetim ted-birlerinin ele alınması eklenmiştir. Barselona Sözleşmesi kapsamında da CBD işbirliği ile EBSA alanları belirlenmiş ve bu alanların 2020 %10 hedefine uygun olarak korunan alan ilan edilmesi yönünde çalışmalar devam etmektedir (Şekil 6).

Balıkçılığa kapalı alanlar: Deniz koruma alanlarında Dünya Gıda Tarım Örgütü-Akdeniz Balıkçılık Konseyi de (FAO-GFCM), geleneksel balıkçılığı teşvik etmektedir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınmaya destek olmak içinde, Ocak ayından Ağus tos ayına kadar Akdeniz’de yer alan aşağıdaki bu 4 önemli alanda balıkçılık yasaklanmıştır.Bu alanlar:

-SantamariadiLeuca(Lophelia resiflerinin bulunduğu alan)-Nil Deltası (soğuk su sızıntılarının bulunduğu alan)-Erastoshenes deniz altı dağı-Gulg of Lion Alanı (Yumurtlama alanı ve derin denizel hassas habitatlar)(Şekil 7)

Bununla beraber, 2005 yılından bu yana GFCM 1000 m derinlikten sonraki alanlarda dip trolü ile balık avcılığını yasaklanmıştır ( Şekil 8).

Şekil 5: Akdeniz Denizaltı Kanyonları

Şekil 6: Akdeniz’de ki Ekolojik ve Biyolojik açıdan Önemli Alanlar (EBSA)

Şekil 7: Akdeniz’de Balıkçılığa Yasak Olan Alanlar

Şekil 8: Akdeniz’de Açık Denizlerde Dip Trolünün yasak olduğu Alanlar

MAKALE

6

Page 4: AKDENİZ’DE DENİZ KORUMA ALANLARINA BİR BAKIŞ

Deniz Koruma Alanlarındaki (DKA) en önemli sorunda etkin yönetim eksikliğidir. Birçok DKA'nın yönetim planı yoktur. Yönetim planın olan DKA oranı ise %40'dır (Şekil 2).

Her DKA nın sorunları farklı olmakla beraber sosyo-ekonomik alanda gelişmeler sağlanması için yerel halkın katılımı olmazsa olmazdır. Ayrıca paydaşlar arasında işbirliğinin olması ve sürdürülebilir finansmanın sağlanması etkin yöne-tim için çok önemlidir. Ayrıca ekolojik izleme yapılmalı ve DKA arasında bir network oluşturulmalıdır.Özellikle balina, yunus vb deniz memelileri ve deniz kaplumbağaları gibi göç eden türler için denizlerde koridorlar oluşturulmalı ve bu hassas alanlar sürekli veya geçici olarak korunmalıdır.

Şekil 2: Akdeniz Deniz Koruma Alanlarında Yönetim Planları Durumu

MAKALE7