a. tÜrkler’İn İslamİyetİ kabulÜ 6- birçok medrese, zaviye ve … · savaúı’yla...

12
A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ I. Türkler’in Müslümanlarla Karşılaşması Hz. Ömer’in Sasani topraklarını (İran - ırak) fethetmesiyle, Türklerle Müslümanlar sınır komşusu oldular. Hz. Osman zamanında, Türklerle Müslümanlar arasında ilk savaşlar başladı. Emeviler zamanında savaşlar devam etti. Türgişler’le yapılan savaşlarda, Türgişler Maveraünnehir bölgesinin İslamlaşmasını geciktirdiler. Türkler, Müslüman İranlılarla birlikte hareket ederek, Emevilerin yıkılmasında etkili oldular. Türkler, yönetimde daha adil ve eşit hareket eden Abbasiler, döneminde İslam dinine ilgi duymaya başladılar. Çinlilerle, Müslümanlar arasında yapılan 751 Talas Savaşı’nda Türkler, Doğu Türkistan’ı Çinlilere karşı koruyacak güçte olmadıklarından Müslümanların yanında savaşa katıldılar. Talas Savaşı sonunda; Orta Asya Çin hâkimiyetine girmekten kurtuldu. İslamiyet, Orta Asya ve Hindistan’a doğru yayılmaya başladı. İslâm dünyası, Çinlilerden kâğıt ve matbaayı aldı. Türk – Arap dostluğu başladı. Arap tacirler İpek Yolu üzerinde Türklerle ticaret yapmaya başladı. ll. Türklerin İslamiyeti Kabul Etme Sebepleri; 1- Göktanrı inancıyla, İslam dininin benzerlik göstermesi 2- Göktanrı inancının tek Tanrılı bir inanç olması, Kurban geleneğinin olması 3- Her iki dinde de ahiret anlayışının, cennet, cehennem kavramlarının bulunması 4- Türklerin ahlâk anlayışı ile İslam ahlâk anlayışının benzemesi 5- İslamiyet’te ki Cihat anlayışının, Türklerdeki savaşçılık ruhuyla benzerlik göstermesi. lll. Türklerin İslam Dünyası’na Hizmetleri; 1- İslam siyasi birliğini sağladılar. 2- Büyük Selçuklular ve Gazneliler Abbasi halifesini korudular. 3- İslam dünyasını hedef alan Haçlı Seferlerine karşı mücadele ettiler. 4- İslamiyet’in geniş alanlara yayılmasını sağladılar. 5- Hindistan, Pakistan, Afganistan, Orta Asya, Anadolu ve Balkanlara İslamiyet’in yayılmasını sağladılar. 6- Birçok medrese, zaviye ve cami yaptırdılar. Bağdat’ta dünyanın ilk üniversitelerinden kabul edilen Nizamiye Medresesini kurdular. 7- Türkler birçok bilim adamı, mimar, devlet adamı ve komutan yetiştirerek İslam medeniyetinin yükselmesine katkıda bulundular. NOT İlk Müslüman Türk boyu Karluklar’dır. İlk Müslüman Türk devleti Karahanlılar’dır. B. İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ I. Karahanlılar (840 - 1212) Orta Asya da kurulan ilk Müslüman Türk Devleti’dir. Bu devlet Karluk, Basmil, Yağma, Çiğil ve Tuhsi gibi Türk Boylarının birleşmesiyle kurulmuştur. Devletin kurucusu Bilge Kül Kadir Handır. Bu devletin en önemli dönemi ise Saltuk Buğra Han dönemidir. Saltuk Buğra Han İslam’ı kabul ettikten sonra Abdülkerim ismini almıştır. Saltık Buğra Han İslamiyeti resmi din ilan etmiştir. NOT Karahanlılar İslamiyet’i kabul etmelerine rağmen, Türklük özelliklerini de korumuşlardır. Karahanlılar’ın en parlak ve güçlü dönemleri ise Yusuf Kadir Han dönemidir. Ancak Gazneli Sultan Mahmut’un Karahanlılar’a karşı saldırısını durduramayan Yusuf Kadir Han, Horosan topraklarını Gazneliler’e bırakarak çekilmek zorunda kalmıştır. Yusuf Kadir Hanın ölümünden sonra taht kavgaları neticesinde devlet Doğu ve Batı Karahanlı devleti olarak ikiye ayrılmıştır. Doğu Karahanlılar’a Karahitaylar (1211), Batı Karahanlılar’a ise Harzemşahlar (1212) son vermiştir. Karahanlı Devletinin Özellikleri; İlk Müslüman Türk devletidir. Devlet Türk geleneklerine göre kurulmuş olmakla beraber, devlet yönetiminde ikili devlet yönetim şekli uygulanmış, ordu onluk sisteme göre düzenlenmiştir. İslamiyeti Balasagun, Buhara, Semerkant ve Kaşgar’a yaydılar. Tamamen Türklerin yaşadığı bölgelerde kurulmuştur. Devletin resmi dili Türkçedir. İlk Türk İslam eserlerini vermişlerdir.

Upload: others

Post on 12-Jan-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ I. Türkler’in Müslümanlarla Karşılaşması

Hz. Ömer’in Sasani topraklarını (İran - ırak)

fethetmesiyle, Türklerle Müslümanlar sınır komşusu

oldular. Hz. Osman zamanında, Türklerle

Müslümanlar arasında ilk savaşlar başladı.

Emeviler zamanında savaşlar devam etti.

Türgişler’le yapılan savaşlarda, Türgişler

Maveraünnehir bölgesinin İslamlaşmasını

geciktirdiler. Türkler, Müslüman İranlılarla birlikte

hareket ederek, Emevilerin yıkılmasında etkili

oldular. Türkler, yönetimde daha adil ve eşit

hareket eden Abbasiler, döneminde İslam dinine ilgi

duymaya başladılar. Çinlilerle, Müslümanlar

arasında yapılan 751 Talas Savaşı’nda Türkler,

Doğu Türkistan’ı Çinlilere karşı koruyacak güçte

olmadıklarından Müslümanların yanında savaşa

katıldılar.

Talas Savaşı sonunda;

Orta Asya Çin hâkimiyetine girmekten

kurtuldu.

İslamiyet, Orta Asya ve Hindistan’a

doğru yayılmaya başladı.

İslâm dünyası, Çinlilerden kâğıt ve

matbaayı aldı.

Türk – Arap dostluğu başladı.

Arap tacirler İpek Yolu üzerinde

Türklerle ticaret yapmaya başladı.

ll. Türklerin İslamiyeti Kabul Etme Sebepleri;

1- Göktanrı inancıyla, İslam dininin benzerlik

göstermesi

2- Göktanrı inancının tek Tanrılı bir inanç olması,

Kurban geleneğinin olması

3- Her iki dinde de ahiret anlayışının, cennet,

cehennem kavramlarının bulunması

4- Türklerin ahlâk anlayışı ile İslam ahlâk anlayışının

benzemesi

5- İslamiyet’te ki Cihat anlayışının, Türklerdeki

savaşçılık ruhuyla benzerlik göstermesi.

lll. Türklerin İslam Dünyası’na Hizmetleri;

1- İslam siyasi birliğini sağladılar.

2- Büyük Selçuklular ve Gazneliler Abbasi halifesini

korudular.

3- İslam dünyasını hedef alan Haçlı Seferlerine karşı

mücadele ettiler.

4- İslamiyet’in geniş alanlara yayılmasını sağladılar.

5- Hindistan, Pakistan, Afganistan, Orta Asya,

Anadolu ve Balkanlara İslamiyet’in yayılmasını

sağladılar.

6- Birçok medrese, zaviye ve cami yaptırdılar.

Bağdat’ta dünyanın ilk üniversitelerinden kabul

edilen Nizamiye Medresesi’ni kurdular.

7- Türkler birçok bilim adamı, mimar, devlet adamı ve

komutan yetiştirerek İslam medeniyetinin

yükselmesine katkıda bulundular.

NOT

İlk Müslüman Türk boyu

Karluklar’dır.

İlk Müslüman Türk devleti

Karahanlılar’dır.

B. İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

I. Karahanlılar (840 - 1212)

Orta Asya da kurulan ilk Müslüman Türk Devleti’dir. Bu

devlet Karluk, Basmil, Yağma, Çiğil ve Tuhsi gibi

Türk Boylarının birleşmesiyle kurulmuştur.

Devletin kurucusu Bilge Kül Kadir Handır. Bu devletin

en önemli dönemi ise Saltuk Buğra Han dönemidir.

Saltuk Buğra Han İslam’ı kabul ettikten sonra

Abdülkerim ismini almıştır. Saltık Buğra Han İslamiyeti

resmi din ilan etmiştir.

NOT

Karahanlılar İslamiyet’i kabul

etmelerine rağmen, Türklük

özelliklerini de korumuşlardır.

Karahanlılar’ın en parlak ve güçlü dönemleri ise Yusuf

Kadir Han dönemidir. Ancak Gazneli Sultan

Mahmut’un Karahanlılar’a karşı saldırısını

durduramayan Yusuf Kadir Han, Horosan topraklarını

Gazneliler’e bırakarak çekilmek zorunda kalmıştır.

Yusuf Kadir Hanın ölümünden sonra taht kavgaları

neticesinde devlet Doğu ve Batı Karahanlı devleti

olarak ikiye ayrılmıştır. Doğu Karahanlılar’a

Karahitaylar (1211), Batı Karahanlılar’a ise

Harzemşahlar (1212) son vermiştir.

Karahanlı Devletinin Özellikleri;

İlk Müslüman Türk devletidir.

Devlet Türk geleneklerine göre kurulmuş

olmakla beraber, devlet yönetiminde ikili

devlet yönetim şekli uygulanmış, ordu onluk

sisteme göre düzenlenmiştir.

İslamiyeti Balasagun, Buhara, Semerkant ve

Kaşgar’a yaydılar.

Tamamen Türklerin yaşadığı bölgelerde

kurulmuştur.

Devletin resmi dili Türkçedir.

İlk Türk İslam eserlerini vermişlerdir.

Page 2: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

İlk Türk İslam Eserleri;

- Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig,

- Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lügat-ıt Türk,

- Ali Şir Nevai Muhakem’ül Lugateyn,

- Hoca Ahmet Yesevi Divan- ı Hikmet,

Bu dönemde yazılmış olan en önemli Türk İslam eserleridir.

Kaşgarlı Mahmut

Türk tarihinde, ilk Kervansarayları, (Ribat)

İlk Medreseyi açmışlardır. (Burslu)

İlk Posta örgütünü kurmuşlardır.

İlk Hastane’yi açmışlardır.

İlk Köprü’yü yaptırmışlardır.

Karahanlılar döneminden günümüze kadar gelen en

önemli eserden biride, Talas’taki Ayşe Bibi

Türbesi’dir.

NOT

Karahanlılar’ın konuştukları

Türkçeye, Hakaniye Lehçesi adı

verildi. Yazışmalar Uygur

Alfabesiyle yapılmıştır.

Karahanlılar’dan günümüze sözlü

edebiyatın en önemli örneklerinden

olan Saltuk Buğra Han Destanı

kalmıştır.

Karahanlılar, Türk ve İslam kültürünü bir sentez haline

getirerek, Türk – İslam Kültür ve Medeniyetinin temelini

atan bir devlettir. Karahanlı Devleti’nin kurulmuş olduğu

saha, Türklerin çoğunlukta yaşadığı bir coğrafyadır. Bu

sebeptendir ki saray da, ordu da ve halk içinde Türkçe

konuşulmuştur. Tarihte Türkçeyi resmi dil olarak ilan

eden ilk Türk Devleti de Karahanlılar’dır.

ll. Gazneliler (963 - 1187)

Alp Tigin tarafından Afganistan’ın Gazne şehrinde

kurulmuştur. Devlet İsmini kurulmuş olduğu şehirden

almıştır.

Devletin en parlak ve güçlü dönemi ise Ganeli Mahmut

dönemi olmuştur. Gazneli Mahmut, Hindistan’a 17

sefer düzenleyerek Hindistan’ın büyük bir bölümünü ele

geçirmiştir. Bu seferler sonucunda ise;

İslamiyet Hindistan’a yayılmış,

Kast sistemi temelinden sarsılmış,

Baharat Yolu Gazneliler’in eline geçmiş,

devlet ekonomik açıdan zenginleşmiştir.

Şii Büveyhoğulları’nın, Abbasi Halifesini baskı altına

alması üzerine, halife Gazneli Mahmut’tan askeri

yardım istemiştir. Gazneli Mahmut, Büveyhoğulları’nın

bu baskısını kırmış, Halifenin varlığını devam

ettirmesini sağlamıştır. Halife, Gazneli Mahmut’a Sultan

unvanını vermiştir.

UYARI: Türk tarihinde sultan unvanını kullanan ilk Türk

hükümdarı Gazneli Mahmut’tur.

NOT: Sultan unvanı ile birlikte, İslam dünyasının siyasi

liderliği ve koruyuculuğu Türklere geçmiştir. Din ve

siyaset birbirinden ayrılmıştır.

NOT: İslam dünyasının koruyuculuğu ve siyasi liderliğin

Gazneliler’e geçmiş olması, Gazneliler’in saygınlığını

arttırmıştır.

Gazneli Sultan Mahmut’un ölümünden sonra devletin

başına oğlu sultan Mesut geçmiştir. Ancak Sultan

Mesut döneminde, Selçuklu tehlikesi her geçen gün

artmıştır. Sultan Mesut bu tehlikeyi ortadan kaldırmak

istemiş ise de, 1040 tarihinde Selçuklularla yaptığı

Dandanakan Meydan Savaşını kaybetmiş, devlet yıkılış

sürecine girmiştir.

Gazneli Devleti, Afganlı bir kavim olan Gurlular’ın

isyanıyla yıkılmıştır. (1187)

Gazneli Devletinin Özellikleri;

Kurucusu ve hükümdar ailesi Türk, halkı ise

çok ulusludur.

Türk tarihinde ilk Devşirme Ordusu bunlara

aittir. (Gulam ordusu)

Page 3: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Saray çevresinde ve orduda Türkçe

konuşulurken, resmi yazışmalarda Arapça,

edebiyat dili olarak Farsça kullanmışlardır.

Abbasi halifesi Gazneli Mahmut’a Sultan

unvanını vermiştir.

İslamiyet’i yaymak için Afganlılar ve

Gurlular’la savaştılar.

İranlı şair Firdevs’i, Şehname adlı eserini,

Gazneli Mahmut adına yazmıştır.

Utbi’nin yazdığı Tarih-i Yemin, Gazne tarihini

anlatır.

Günümüze kadar ulaşan en önemli eserleri,

su kemeri olan Mahmut Bendi ve minare

olan Zafer Kuleleri’dir.

lll. Tolunoğulları (868 - 905)

Mısır’da kurulan ilk Türk Devletidir. Kurucusu Abbasi

Devletinde valilik görevinde bulunan Tolunoğlu

Ahmet’tir. Abbasi Halifesi tarafından Mısır’a vali olarak

gönderilmesinden kısa bir süre sonra, merkezde

yaşanan iç karışıklıklardan istifade ederek

bağımsızlığını ilan etmiş, Başkent Fustat olmak üzere

kendi devletini kurmuştur.

Tolunoğlu Ahmet, genişleme politikası uygulayarak

Suriye, Lübnan, Filistin ve Bingazi’yi ele geçirmiştir.

Bu devlet döneminde Mısır bayındır bir ülke haline

gelmiş, ekonomi canlanmıştır.

Tolunoğlu Devletinde saray ve ordu Türk, halkı ise

Arap’tır. Bu özellik halkın devleti benimsememesine

neden olmuştur. Devlet Abbasiler tarafından yıkılmıştır.

NOT: Bu devletten günümüze kalan en önemli eser, bu

gün Kahire de bulunan Tolunoğlu Ahmet Camii’dir.

lV. İhşidler (Akşitler) (935 - 969)

Mısır’da kurulan ikinci Türk Devleti’dir. Abbasi Halifesi

tarafından Mısır’a vali olarak gönderilen Muhammed

bin Tuğaç tarafından başkent Fustat (Kahire) olmak

üzere kurulmuştur.

Tolunoğlu Devleti gibi genişleme politikası uygulayarak,

sınırlarını Suriye, Filistin ve Lübnan’a kadar

genişletmekle beraber Mekke ve Medine’yi de

kendilerine bağlamışlardır.

Kurucu ailesi ve ordu Türkler, halkı Arap olan bu devlet

Fatımiler tarafından yıkılmıştır.

UYARI: Tolunoğlu ve İhşid Devletleri kısa ömürlü Türk

devletleridir. Bunun en önemli sebebi, halkının Arap

olmasından kaynaklanmaktadır. Halkın devleti

benimsememiş olması kısa sürede yıkılmalarına neden

olmuştur.

NOT

İhşidler Hicaz’a egemen olan ilk Türk

Devletidir.

Merkezi Mısır olan Türk devletleri;

Tolunoğulları, İhşidler, Eyyubiler ve

Memlükler’dir. 1517 Ridaniye

Savaşı’yla Osmanlı padişahı Yavuz

Sultan Selim Memlükler’e son vererek

Mısır’ı ele geçirdi. Halifeliği aldı.

V. Büyük Selçuklu Devleti (1040 - 1157)

Oğuz Yabgu Devleti’nde subaşı olarak görev yapan

Selçuk Bey, devletin yıkılmasından sonra, Kınık

aşiretiyle birlikte İran’ın Cend şehrine gelmiş ve buraya

yerleşmiştir.

Doğudan yaşanan Türkmen göçleri neticesinde, Selçuk

Bey’in emrindeki Türkmen nüfusu her geçen gün

artmıştır. Ancak bu Türkmenlerin Karahanlı ve Gazneli

topraklarına yönelik yağma hareketinde bulunmaları,

Karahanlılar ve Gazneliler’in, Selçuk Beye karşı cephe

almalarına neden olmuştur. Gerginliğin giderek

tırmandığı bir dönemde Selçuk Bey ölmüş, yerine oğlu

Arslan Yabgu geçmiştir. Arslan Yabgu döneminde de

aynı sorunlar yaşanınca, Arslan Yabgu Gazneliler

tarafından hapsedilmiştir. Bu durum üzerine

Türkmenlerin başına Arslan Yabgu’nun oğulları Tuğrul

ve Çağrı Beyler geçmiştir.

Tuğrul ve Çağrı Beyler Dönemi;

1013’te Tuğrul Bey, Cend Şehrinde yığılıp kalan ve

sürekli Gazneli ve Karahanlılar’a yönelik yağma

hareketi yapan Türkmenlere yeni yerler ve yurtlar

bulmak için, kardeşi Çağrı beyi Anadolu’da keşif

hareketi yapması için görevlendirdi. Türkmenlerin

önemli bir bölümü Bizans, Doğu Anadolu sınır

boylarına gönderildi.

1038’de Tuğrul Bey, Gazneli Devleti’nin en önemli

topraklarından olan Horosan Bölgesi’nin, Nişabur

Page 4: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Şehrini almış ve burada kendi adına hutbe

okutmuştur.

UYARI: Hutbe okutmak, Türk İslam Devletleri’nde

hükümdarlığını ilan ettiği anlamına gelir. Yani

hükümdarlık alametlerindendir.

1040’da Gazneli hükümdarı Sultan Mesut

büyüyen Selçuklu tehlikesini önlemek ve Nişabur

Şehrini geri almak için, büyük bir orduyla harekete

geçince, iki taraf arasına Dandanakan Meydan

Savaşı yapıldı. Savaşı Tuğrul Bey kazandı.

Savaşın sonucunda;

1. Gazneli Devleti yıkılış sürecine girdi.

2. Selçuklu Devleti resmen kuruldu.

3. Horosan Bölgesi Selçukluların eline geçti.

NOT: Dandanakan Savaşından sonra Abbasi Halifesi,

Tuğrul Bey’e Hilat, Menşur ve Davul göndermiştir. Bu

unsurlar da yine hükümdarlık alametlerinden olup

Abbasi Halifesi’nin, Tuğrul Bey’in hükümdarlığını tasdik

ettiği anlamına gelir. Devlet normalde, Tuğrul Beyin

Nişabur’da kendi adına hutbe okutmasıyla kurulmuştur.

Ancak Abbasi halifesinin Tuğrul Beye Hilat, Menşur ve

Davul göndermesi ile birlikte resmen kurulmuş sayılır.

1048 tarihinde Bizans İmparatorluğu, Tuğrul Bey

tarafından Bizans sınırlarına gönderilen

Türkmenlerin akınlarına son vermek için doğuya

sefere çıkınca, Tuğrul Bey ordusuyla birlikte

Anadolu’ya giriş yapmıştır. Erzurum’un Pasinler

Ovasında yapılan savaşı Tuğrul Bey kazanmıştır.

NOT: Pasinler Savaşı Selçuklu Devleti’nin Bizans’la

yaptığı ilk savaştır. Bu savaşın kazanılmasıyla birlikte,

Bizans’ın Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki gücü kırılmıştır.

1055’de Şii Büveyhoğulları’nın Bağdat’ı istila

etmesi üzerine Abbasi Halifesi, Tuğrul Bey’den

yardım istemiştir. Tuğrul Bey Bağdat Seferine

çıkmış bu tehlikeyi önleyerek, Abbasi Halifesi’nin

varlığını devam ettirmesini sağlamıştır. Abbasi

Halifesi, Tuğrul Bey’e Doğunun ve Batının Sultanı

unvanını vermiştir.

UYARI: Daha önceden hatırlanacağı üzere halife,

Gazneli Mahmut’a Sultan unvanını vermişti. Bu unvanla

birlikte İslam Dünyası’nın siyasi liderliği Gazneliler’e

geçmişti. Tuğrul Bey’in, Bağdat Seferinden sonra

halifenin Tuğrul Bey’e, Doğunun ve Batının sultanı

unvanını vermesi aynı anlama gelmektedir. Yani İslam

Dünyası’nın siyasi liderliği Gazneliler’den, Selçuklular’a

geçmiştir. Selçuklular’ın İslam dünyasında ki saygınlığı

artmıştır.

1061 tarihinde Çağrı Bey, 1063 tarihinde ise

Tuğrul Bey vefat etmiştir. Selçuklu Devletinin

başına Alparslan geçmiştir.

Alparslan Dönemi;

Alparslan Döneminde Anadolu da ilk fetih

hareketleri yapılmaya başlanmıştır. İlk olarak Ani

kalesi, Malazgirt ve Erciş alınmıştır.

Bizans İmparatorluğu kaybettiği yerleri geri almak

için harekete geçmesi üzerine Sultan Alparslan ile

Romen Diyojen arasında 1071’de Malazgirt

Meydan Savaşı yaşandı. Yapılan savaşı Büyük

Selçuklu Devleti kazandı.

UYARI: Malazgirt Meydan Savaşı, Anadolu’nun

kapılarını Türklere açan bir savaştır. Bu savaştan sonra

Türklerin, Anadolu’da ki fetih hareketleri hızlanmıştır.

NOT: Malazgirt Savaşından sonra Sultan Alparslan

ordu komutanlarına, Anadolu’nun fethedilmesi emrini

vermiştir. Fethedilen toprakların komutanların ikta

toprağı olacağını söylemiştir. Ordu komutanlarının

Anadolu’da yaptıkları fetih hareketlerinden sonra, yine

bu komutanlar tarafından, Anadolu da görülen ilk Türk

Beylikleri kurulmuştur.

Melikşah Dönemi;

Büyük Selçuklu Devleti’nin en parlak ve en güçlü

dönemidir.

Dönemin en güçlü devlet adamı vezir

Nizam’ül mülktür.

NOT: Nizam’ül mülk tarafından Bağdat’ta Nizamiye

Medresesi açılmıştır.

Bâtınilik faaliyetleri bu dönemde başlamıştır.

UYARI: Bâtınilik faaliyetleri İslam dünyasında büyük

bunalımlar yaratan bir harekettir. Bu hareketin en

önemli temsilcisi, Alamut Kalesini ele geçirerek burayı

Page 5: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

kendisine üs edinen Hasan Sabbah’tır. Yetiştirmiş

olduğu dai adı verilen fedailerle birlikte, devlet

adamlarına yönelik suikastlar düzenleyerek

öldürmüşlerdir. Veziriazam Nizam’ül Mülk Bâtıniler

tarafından öldürülmüştür.

Melikşah’ın ölümünden sonra zayıflayan

devlet 1041 Katvan Savaşı’yla yıkılma

sürecine girmiştir.

Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılma sebepleri;

Melikşah’ın ölümüyle taht kavgalarının yaşanması.

Türkmenlerin küstürülmesi (önemli mevkilere İran

asıllı kişilerin getirilmesi)

Bâtınilik tarikatının olumsuz çalışmaları

Haçlı seferinin başlaması

Abbasilerin yeniden siyasi açıdan güçlenme

çalışmaları

Atabeyler Devletlerinin kurulması,

Karahıtaylar’la Katvan Savaşının yapılması ve

devletin yenilmesi,

Büyük Selçuklu Devleti’nin Özellikleri;

Karahanlılar zamanında başlayan Türk İslam

sentezi tamamlandı.

Kendilerinden sonraki Türk İslam devletlerine

örnek oldular.

İslâm dünyasının siyasi lideri oldular.

En önemli devlet adamı Nizam’ül Mülk’tür.

Dünyanın ilk üniversitelerinden sayılan

Nizamiye Medresesini açtılar.

Ömer Hayyam tarafından Melikşah adına

Celali Takvimi yapılmıştır.

İslâmiyet’in yayılmasını sağladılar.

Bilim ve sanat alanlarında önemli çalışmalar

yaptılar.

Vl. Harzemşahlar (1097 – 1231

Büyük Selçuklu Devleti’nin toprakları üzerinde

Atabey Devleti olarak kurulmuştur. Büyük

Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra

Hazar Denizi ve Aral Gölü çevresine hakim,

bağımsız bir devlet haline gelmişlerdir.

Devlet ismini kurulmuş olduğu bölgeden

almıştır. Bu isim aynı zamanda devlet

yöneticilerinin unvanı olmuştur.

Bu devlet, Büyük Selçuklu Devleti’nde

Harzem valisi olarak görev yapan, Atsız

tarafından kurulmuştur. En parlak dönemini

ise Alâeddin Tekiş döneminde yaşamışlardır.

Moğollarla uzun yıllar boyunca mücadele

etmişlerse de başarılı olamamışlardır.

Celaleddin Harzemşah, Moğollarla yaptığı

savaşı kaybedince, Anadolu Selçuklu

Devletinin en önemli şehri olan Ahlat’ı işgal

etmiş, Türkiye Selçuklu hükümdarı Alaeddin

Keykubat’la yaptığı yassıçemen Savaşı’nı

(1230) kaybetmiştir. Devlet 1231 de

yıkılmıştır.

NOT

Yassıçemen Savaşı’yla Harzemşahlar

yıkılınca Türkiye Selçukluları, Moğol

tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Vll. Eyyubiler (1174 - 1250)

Selahaddin Eyyubi tarafından Mısır’da

kurulan bir Türk devletidir.

1187’de Haçlılarla Hıttin Savaşını yaparak,

Haçlıları büyük bir yenilgiye uğratmış ve

Kudüs’ü Haçlıların elinden geri almıştır.

Selahaddin Eyyubi’nin ölümünden sonra

devlet güçten düşünce, bu devlette komutan

olarak görev yapan Aybeg, devleti yıkarak

yerine Memlük Devletini kurmuştur.

NOT

Selahattin Eyyubi Haçlılarla mücadele

ettiği için İslam dünyasında üne

kavuşmuştur.

Vlll Memlükler (1250 - 1517)

Aybeg tarafından mısır’da kurulan, Türk İslam

devletlerinden biridir.

Genişleme politikası uygulayan devlet,

Filistin, Lübnan ve Suriye topraklarını alarak,

Anadolu’ya kadar olan sahaya hakim

olmuşlardır.

Ayn Calut Savaşında Moğolları büyük bir

yenilgiye uğratan Sultan Baybars, İslam

dünyasında da büyük bir üne kavuşmuştur.

1258’de Moğol saldırılarıyla Abbasi Devleti

yıkılınca, halife kutsal emanetlerle birlikte

Memlükler’e sığınmıştır. Bu durum

Memlükler’in İslam Dünyası’nın siyasi lideri

haline gelmesine neden olmuştur. Halifelik

Memlükler’in himayesinde varlığını devam

ettirmiştir.

Page 6: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Osmanlı Devleti hükümdarı Fatih Sultan

Mehmet döneminde Hicaz Su Yolları

meselesinden dolayı sorunlar yaşanmaya

başlanmıştır. Bu sorunlar II. Bayezid dönemi

itibariyle savaşlara dönüşmüştür. Yavuz

Sultan Selim’in Mısır Seferi, 1516 Mercidabık

ve 1517 Ridaniye savaşlarında yenilen

Memlükler, Mısırın Osmanlı Devleti’nin eline

geçmesiyle yıkılmıştır.

Ridaniye Savaşından sonra Halifelik Osmanlı

Devleti’ne geçmiştir.

C. TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE

UYGARLIK

X ve XIII. yy arasında kurulan Türk

Devletlerinde kültür ve uygarlık bakımından

öncekilere göre farklılıklar vardır.

Türkler, sosyal, iktisadi ve askeri yönden

olduğu gibi dil edebiyat ve sanat yönünden de

yeni bölgelerin şartları ve kültürel özellikleriyle

geleneklerini birleştirip farklı bir yapıya

bürünmüşlerdir.

Bu farklılığı sağlayan etmenler;

İslamiyet’in dünyevi faaliyetleri kapsaması

Türklerin eski geleneklerini de yaşatmak

istemesidir.

l. Devlet Yönetimi

Türklerin İslam’ı kabul etmesi, birçok unsurun

değişmesine, şekillenmesine neden olmuşsa da devlet

yönetiminde İslam öncesi Orta Asya Türk Devlet

geleneklerini devam ettirmişlerdir. Türk İslam

Devletlerinde devlet hükümdar ve ailesinin ortak malı

sayılırdı. Yani Kut anlayışı esas kabul edilmiştir.

UYARI: Türk İslam devletleri içinde Kut anlayışına

sahip olarak kurulmayan istisna bir devlet olarak

Memlükler vardır. Memlük Devletini kuran Aybeg, kuta

sahip olan bir kişi olmamakla birlikte bir komutandır. Bu

sebepten, Memlükler de hükümdarlık babadan oğula

değil, komutanlar arasında el değiştirmiştir.

NOT: Bu unsur İslam öncesinde olduğu gibi Türk İslam

devletlerinde de taht kavgalarının yaşanmasına ve

devletin merkezi otoritesinin zayıflayarak kısa zamanda

yıkılmasına neden olmuştur.

Hükümdarlık babadan oğula geçmiştir. Hükümdar

devletin mutlak sahibidir. Hükümdardan sonra, devlet

içinde en yetkili devlet adamı, hükümdarın mutlak vekili

olarak vezir görev yapmıştır.

Türk İslam Devletlerinde hükümdar; Han, Hakan,

Kağan, Sultan gibi ünvanlar kullanmıştır. Hükümdarın

erkek çocuklarına ise Melik denilmiştir.

a. Hükümdarın görevleri

Devleti yönetmek,

Halkın refah ve mutluluğunu sağlamak,

Ülkede paranın ayarını korumak,

Devlete karşı işlenen suçlarda, suçluları

yargılamakla görevli Yüksek mahkemeye başkanlık

etmektir.

b. Hükümdarlık Alametleri

Tuğ: Atkuyruklarının bir araya getirilip, sırığın ucuna

asılmasıdır. Türk hükümdarlarının dokuz tuğu

bulunurdu.

Hutbe: Hükümdarın yönetimi altında bulunan

ülkelerdeki camilerde Cuma namazı sırasında adının

anılmasıdır.

Saltanat Çadırı (Otağ): Hükümdarın başkent dışına

veya sefere çıktığında hükümdar için dikilen çadırına

denilirdi.

Çetr: Atlastan veya altın sırmalı kadifeden yapılmış

büyük bir şemsiyeye benzerdi. Sultanın başına

tutulurdu.

Nevbet (Bando): Çeşitli müzik aletlerinden oluşur,

çadırın önünde veya saray bahçesinde haftanın belli bir

günüde beş kez çalınır.

Sancak: Kenarları saçaklı, yazı işlemeli bayrak

Taht: Hükümdarın oturduğu süslü koltuklar.

Para bastırmak: Hükümdarın kendi adına para

bastırması

Tuğra çekmek: Devletin resmi yazılarına hükümdarlık

mührünün bastırılması

UYARI

Türk İslam devletleri kurulduklarında

Halife, hükümdarlara menşur

(onay):hükümdarlığını kabul ettiğine

dair onay yazısı gönderirlerdi. Hilat

(giysi), asa, alem ve çetr gönderirdi.

Bu unsurlar da hükümdarlık

alametlerindendir.

c. Saray Görevlileri

Hacibler (Hacibül Hüccab): Hükümet ve divan üyeleri

ile sultan arasındaki yazışmaları, görüşmeleri

düzenleyen devlet görevlisidir.

Emir-i Çaşnıgir: Sofra hazırlayan ve sultandan önce

yemekleri tadan görevlidir.

Page 7: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Emir-i Candar: Sarayı koruyan askerlerin komutanıdır.

Emir-i Silah: Silahhanenin komutanıdır.

Emir-i Alem: Devlete ait bayrağı taşıyan ve

koruyandır.

Emir-i Camedar: Sultanın kıyafetlerinden sorumlu olan

saray görevlisidir.

d. Atabey

Çocuk yaştaki şehzadeleri devlet idaresini öğrenmeleri

için ülkenin eyaletlerine yönetici olarak gönderirlerdi.

Buralarda şehzadelere her türlü eğitimi veren,

şehzadelerin sorumluluğunu taşıyan tecrübeli kişilere

atabey denirdi.

Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Melikşah’ın

ölümüyle, başlayan taht kavgaları merkezi otoriteyi

bozunca, Atabeyle gitmiş oldukları yerlerde kendi

devletlerini kurmaya başlamışlardır. Bu türden kurulan

devletlere ise Atabey Devletleri denilmektedir.

Büyük Selçuklu Devleti Toprakları Üzerinde Kurulan

Atabey Devletleri Şunlardır:

Harzemşahlar,

Böriler,

Salgurlular,

İldenizoğulları

Fars Atabeyliği, vs.

UYARI: Atabey Devletleri ilk dönemler iç işlerinde

serbest dış işlerde Büyük Selçuklulara bağlı olsalar da,

devletin güçten düşmesi üzerine bağımsızlıklarını ilan

etmişlerdir.

NOT: Atabey Devletlerinin kurulması Büyük Selçuklu

Devleti’ne şu noktalarda zarar vermiştir.

1. Büyük Selçuklu Devletinin sınırlarının

daralmasına,

2. Merkezi Otoritenin iyice zayıflamasına neden

olmuşlardır.

e. Divan (Divan-ı Saltanat)

Türk İslam devletlerinde Hükümdardan sonra en önemli

devlet kurumlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Devlet ile ilgili her türlü işlerin görüşülüp karara

bağlandığı bu kurum, danışma meclisi özelliğindedir.

Yani divan’da ne karar alınırsa alınsın son söz

hükümdara aittir.

Büyük Divan’da Bulunan Görevliler;

Sultan: Divan’da son söz sahibidir. Devletin

başkanıdır.

Vezir: Sultandan sonra en yetkili kişi olup,

hükümdarın mutlak vekilidir.

Müstevfi: Maliyeden sorumludur. Devletin üst

düzey görevlilerindendir.

Emir-i Arz: Askeri işlerinden sorumludur.

Emir-i Tuğra-i: İç ve dış yazışmadan sorumludur.

Emir-i Dad: Adalet işlerinden sorumludur.

Pervaneci: İkta topraklarını dağıtan, arazileri kayıt

eden görevlidir.

Büyük Divan’a Bağlı Diğer Divanlar;

Divan-ı Tuğra (İnşa): İç ve dış yazışmalara bakar.

Divan-ı İşraf: Devletin bütün işlerinin teftişini yapar.

(Askeri, Hukuki işler hariç) Başkanına müşrif denirdi.

Divan-ı İstifa: Maliye işlerine bakar. Başında Müstevfi

bulunurdu.

Divan-ı Arz: Ordunun ihtiyaçlarının temin eder.

Başında Emir-i Arz bulunurdu.

NOT

Niyabet-i Saltanat Divanı: Naip

(vekil) başkanlığında komutan ve

devlet adamlarından oluşan divan.

Divan-ı Mezalim: Halkın

şikayetlerinin dinlendiği divandır.

Eyaletlerin başında Şahne (Şıhne)

denilen askeri valiler ve sivil idareden

sorumlu amid bulunurdu.

Eyaletlerin vergisini amil adı verilen

görevliler toplardı.

Belediye hizmetlerini Muhtesipler

yürütürdü.

Vilayetlerde ve eyaletlerde Posta

teşkilatı bulunurdu.

II. HUKUK

Türk İslam Devletlerinde hukuk Şer-i

hukuk ve Örf-i hukuk olarak ikiye

ayrılırdı. Şer-i Hukuk: Kur’an ve

Hadislere göre düzenlenen hukuktur.

Şer-i davalara Kadılar bakardı. Kadı, şer-i

davaların yanı sıra miras, hayrat ve

vakıfların idaresine de sorumluydu.

Kadıların başında ise Kad’ül kudâd adı

verilen başkadı bulunurdu.

Kadıların verdiği karara Divan-ı

Mezalim’de itiraz edilir dava burada tekrar

ele alınır son karar burada verilirdi.

Divan-ı Mezalim yüksek mahkemedir,

sultan başkanlık ederdi. Bu

mahkemelerde devlete karşı suç

işleyenler ve devlet düzenini bozanlar da

yargılanırdı.

Örf-i Hukuk: Geleneklerden oluşan

hukuktur. Bu hukuktaki davalara emir-i

Dad bakardı.

Page 8: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

NOT Askeri davalara Kadıasker (Kadı-asker

= Kazasker) bakardı.

lll. Ordu

Türk İslam Devletlerinde ordu devletin en

önemli kurumlarından birisidir. Orduların

teşkilat, eğitim, silah ve disiplin yönünden iyi

olmasına dikkat edilirdi. Ordunun komutanına

Subaşı denirdi.

İlk Türk İslam Devletlerindeki orduların ortak

özelliği askerlerin çoğunluğunun Türk asıllı

askerlerden olmasıydı.

Eyyubiler ve Memlükler de ordu, Kıpçak ve

Kafkaslardan getirilen Türk gençlerden

oluşturulmuştur. Bu iki Türk Devletinde Kara

ordusunun yanında güçlü bir donanma da

bulunurdu. Gazneli ordusunda savaşlarda

esir edilen çocuklardan oluşan Gulam (köle)

ordusu bulunurdu. Gulamlar içerisinde

sultanın özel kuvvetleri oluşturulmuştur ki

bunlara Gulam-ı Saray denirdi.

Büyük Selçuklularda ordu Sultan Melikşah

zamanında düzenli ve disiplinli durumuna

gelmiştir. Ordu onlu sisteme göre

teşkilatlanmıştır.

Gulam Ordusu (Gulam-ı Saray)

Kölemen çocuklardan oluşur.

Doğrudan Sultana bağlıdır.

Maaşlı askerlerdir ve her an savaşa

hazırdırlar.

UYARI Osmanlı’da bu orduya Kapıkulu

ordusu denilmiştir.

İkta Ordusu

Selçuklular, elde edilen yıllık gelire göre ülke

topraklarını ikta adı verilen büyüklü küçüklü

parçalara ayırmışlardır. Bu topraklardan alınan öşür

vergisi devlete hizmetlerine karşılık komutanlara ve

askere bırakılırdı. İkta sahibi yıllık gelirinden devlete

vergi vermez, vergi karşılığı asker yetiştirirdi. Bu

askerlerden oluşan orduya İkta Ordusu denirdi. Bu

askerlere de Sipahi adı verilmiştir.

İkta sahipleri olan komutan ve valiler savaş

sırasında askerleriyle birlikte orduya katılırlardı.

Sipahiler savaş sırasında toplanır, barış zamanı

ise, kendilerine verilen toprakların güvenliğinden ve

asayişinden sorumlu olduklarından bulunduğu

yerde yaşamak zorundaydılar.

UYARI İkta sistemi Osmanlıda Dirlik (Tımar)

sistemidir.

Yardımcı Kuvvetler

Düzenli askerlerden başka Selçuklu ordusuna

Türkmen atlı birlikleri de katılırdı.

Selçuklu egemenliğini tanımış olan devletler ve

beylikler de kuvvet gönderirdi. Hatta ihtiyaç

duyulduğu taktir de halktan gönüllüler de orduya

alınırdı.

NOT

Selçuklu ordusunda çeşitli teknik

sınıflar da vardı, Bunlar; Mancınıkçı

(kalelere gülle atmakla görevli), Neftçi

(Yanıcı madde atmakla görevli)

IV. Sosyal ve Ekonomik Hayat

Türk İslam Devletlerinde halkın büyük bir bölümü

konar – göçer hayat sürmüştür. Hayvanlarına

otlaklar bulmak için mevsimlere göre Yaylak ve

Kışlak adı verilen yerlere göç ederek, çadırlarda

yaşamışlardır.

Şehirlerde oturanlar ise çiftçilik, zanaat ve ticaretle

uğraşmışlardır.

Türkler, Ön Asya’ya gelince yerleşik hayata

geçmeye başlamışlardır. Şehir ve Köylere yerleşen

Türklerin sayısı her geçen gün artmıştır. Köylere

yerleşenler tarım ve hayvancılıkla, şehirlere

yerleşenler ise ticaret, el sanatları ve esnaflıkla

uğraşmışlardır. Köylerde yaşayanların ellerindeki

topraklar, işledikleri sürece babadan oğula geçerek

ailenin malı haline gelmiştir.

Türk İslam devletlerinde sosyal sınıf ayrımı yoktur.

Bilim ve din adamlarına önem verilmiştir.

İnsanlar arasında sıkı bir dayanışma görülmüştür.

İmarethaneler (aşevleri) Bimarhaneler (Hastane),

Kervansaraylar, çeşmeler yapmışlardır.

Türk İslam devletlerinde ekonominin temeli tarım ve

hayvancılığa dayalıdır.

Büyük Selçuklularda Ordu

Gulam Ordusu(Hassa Ordusu)

İktâ Ordusu(Eyalet Ordusu)

Yardımcı Kuvvetler

Türkmen atlıbirlikleri

GönüllülerBağlı beylik vedevletlerden gelen

askerler

Page 9: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Mülk topraklar: Ev, bahçe gibi taşınmaz mallar özel

mülk olarak kabul edilmiştir.

Devlete ait topraklar

İkta Topraklar: Görev karşılığında melik, emir, vali ve

komutanlara vergileri verilen topraklardır. İkta sahibi

gelirinden devlete vergi vermez vergi yerine asker

yetiştirir. İkta sahibinin yetiştirdiği askerlerden oluşan

orduya İkta Ordusu denir.

Has Topraklar: Geliri hükümdara ait olan topraklardır.

Haraci Topraklar: Müslüman olmayanlara ekip

biçmeleri karşılığında verilen topraklardır, vergi gelirleri

hazineye kalırdı.

Vakıf Topraklar: Gelirleri Sosyal Hizmet’e ayrılan

topraklardır.

İpek ve Baharat yollarını ellerinde bulunduran, Büyük

Selçuklularda ticaret gelişmiştir.

Yollar üzerinde Kervansaraylar yapmışlardır.

UYARI

Vakıf topraklar satılamaz.

Kervansaray, imarethane, Bimarhane,

çeşme, medrese giderleri vakıf

toprakların gelirlerinden karşılanırdı.

Türk İslam Devletlerinin Başlıca Gelir Kaynakları;

Savaş ganimetleri, (1/5)

Gümrük vergileri,

Bağlı beylik ve devletlerden alınan vergiler,

Tüccarlardan alınan vergiler,

Orman, tuzla, maden gelirleri,

Halktan alınan vergiler, (Öşür, Haraç, Cizye)

Öşür: Müslüman toprak sahiplerinden alınan onda bir

oranındaki ürün vergisidir.

Haraç: Gayrı Müslim toprak sahiplerinden alınan beşte

bir oranındaki ürün vergisidir.

Cizye: Gayrı Müslim gençlerden askere gitmemelerinin

karşılığında yılda bir kez alınan vergidir. (İhtiyarlardan,

kadınlardan ve çocuklardan alınmaz.)

V. DİL VE EDEBİYAT

Türkler, İslamiyet’le birlikte yeni bir kültür ve

uygarlık dönemine girmiştir. İslâm dini, Türk dili ve

edebiyatını derinden etkilemiş, köklü değişiklikler

yapmıştır.

Edebiyatta başlayan bu döneme İslâmi Dönem

Türk Edebiyatı adı verilmiştir.

Karahanlılar’da devletin resmi dili Türkçedir ve

yazışmalar Uygur alfabesiyle yapılmıştır.

Tolunoğulları ve İhşidler de devletin resmi dili

Arapça, sarayda ve orduda ise Türkçe

kullanılmıştır.

Gazneliler de resmi yazışmalar Arapça yapılırken,

edebiyat dili Farsça idi. Saray çevresinde ve orduda

Türkçe konuşulurdu.

Harzemşahlar da bilim dili Arapça, resmi

yazışmalarda Farsça kullanılmış, Saray ve orduda

ise Türkçe konuşulmuştur.

Memlükler’de resmi dil Türkçe idi. Mısır ve

Suriye’de Türkçe büyük önem kazanmıştır.

Büyük Selçuklular da resmi yazışmalar ve bilim

alanında Arapça, edebiyatta ise Farsça

kullanılmıştır. Resmi yazışmalarda Arapçanın

yanında Farsça da kullanılmıştır.

Sözlü Edebiyat

a. Saltuk Buğra Han Destanı

Karahanlılardan günümüze ulaşan sözlü edebiyatın en

önemli örneğidir. Bu destanda Saltuk Buğra Han’ın

Müslümanlığı kabul etmesi masalsı bir şekilde

anlatılmıştır.

b. Cengizname: Oğuz ve Uygur beylerini anlatır.

Türk İslam Devletlerinde Toprak

Mülk topraklar Devlete ait topraklar

İktâ Vakıf topraklarHas Haraci

Türk İslam Devletlerinde Edebiyat

Sözlü Edebiyat Yazılı Edebiyat

* Xl. yy’dan itibaren Türk İslameserleri verilmiştir.

a) Kutadgu Bilig

b) Divan-ı Lügati-t Türk

c) Divan-ı Hikmet

d) Atabetül Hakayık

e) Nizam-ül Mülk’ün siyasetnamesi

f) Şehname

Saltuk BuğraHan destanı

Page 10: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Yazılı Edebiyat (İlk Türk İslâm Eserleri)

a. Kutadgu Bilig

Yazarı Yusuf Has Hacip’tir.

Karahanlılar zamanında Uygur alfabesiyle

yazılmıştır.

Mutluluk veren bilgi anlamındadır.

İdeal devlet yönetim sistemini şiirler, vecizeler ve

atasözleriyle açıklayan öğretici bir eserdir.

Hükümdara öğütlerde bulunmuştur.

b. Divan-ı Lügat’it Türk

Yazarı Kaşgarlı Mahmut’tur.

Karahanlılar zamanında yazılmıştır.

İlk Türkçe sözlüktür.

Türkçenin, Arapça kadar zengin bir dil olduğu

anlatılmıştır.

Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır.

Abbasi halifesine sunulan bu kitabın bazı bölümleri

Arapça ile yazılmıştır.

Türkçe konuşulan yerlerin gösterildiği, dünya

haritası bu kitapta yer almıştır.

Bizans’tan Çin’e kadar yayılan bütün lehçelerinden

örnekler verilerek yazılmıştır.

Türklerin yaşadıkları coğrafya, ekonomik ve sosyal

hayatla ilgili bilgiler verir.

Türk tarihinin, gelenek, görenek ve töresinin

anlatıldığı en zengin bilgi kaynaklarından biridir.

c. Divan-ı Hikmet

Hoca Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.

Arap harfleri ile Türkçe yazılmıştır.

İslâmiyet’i Türkler arasında yaymayı amaç edinen

şiirsel anlatımlı eserdir.

Ahmet Yesevi ve onun düşüncelerine inananlar,

Türkçeyi tarikat dili olarak kabul ederek, Türk

Tasavvuf Edebiyatının oluşmasını sağladılar.

d. Atabetül Hakayık

Edip Ahmet Yüknek’i tarafından, Uygur alfabesiyle

yazılmıştır.

Gerçeklerin eşiği anlamındadır.

Ahlâki değerleri anlatan eğitici, öğretici bir eserdir.

Mutluluk, cömertlik ve iyilik konularında öğütler

vermektedir.

e. Siyasetname

Nizam-ül Mülk tarafından yazılan siyasetname

önemli bir edebi eserdir.

Melikşah’a sunulan bu eserde devlet yönetimi ile

ilgili öğütler de bulunmaktadır.

f. Şehname

İranlı şair firdevsi Gazneli Mahmut’a sunmuştur.

İran - Turan savaşlarını anlatır.

Muhakemet’ül Lugateyn: Ali Şir Neva-i tarafından

Timur Devleti döneminde yazılmıştır. Türkçenin

Farsça kadar zengin bir dil olduğunu savunmuştur.

VI. BİLİM

İlk Türk İslam Devletlerinde bilime ve bilim

adamlarına önem verilirdi. Bilim adamları

medreselerde özgürce çalışıp ders verirlerdi.

Türk tarihinde ilk medrese Karahanlılar zamanında

yapılmıştır.

Büyük Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey zamanında

Nişabur Medresesi yaptırtmıştır.

Alpaslan zamanında Bağdat’ta Nizamiye

Medresesi yaptırıldı.

Medreselerde İslami bilimlerin yanı sıra Sosyal

bilimler, Fen bilimleri de okutulurdu.

Farabi (870 - 950)

Ebu Nasır Muhammed farabi, Türkistan’ın farab

şehrinde doğduğu için farabi adıyla ün kazanmıştır.

Matematik, fizik, astronomi, felsefe, mantık ve

siyaset alanlarında yetişmiş büyük bilim adamıdır.

Aristo’nun eserlerini inceleyip yeni yorumlar

getirdiği için ikinci öğretmen anlamına gelen

Muallim-i Sani ünvanıyla anılmıştır.

Batı dünyası onu Alfarabius olarak adlandırır.

El - Biruni (973 - 1051)

(Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmet el - Biruni)

Gazneliler devrinde yaşamıştır.

Matematik, astronomi, tarih ve coğrafya alanlarında

çalışmalar yapmıştır.

Yıldızların uzaklığını ve açılarını ölçen aletler

geliştirdi. Birçok maddenin özgül ağırlığını

hesapladı.

Ekvatorun uzunluğunu 15 km yanılmayla tespit etti.

İbn-i Sina (980 - 1037)

Felsefe, mantık, tıp, biyoloji, ahlak, din, botanik,

zooloji konularında kitaplar yazdı.

Kendisinden sonraki Doğu ve Batı filozoflarının

çoğunu etkileyen İbn-i Sina müzikle de ilgilenmiştir.

Batıda Avicenna olarak bilinir.

İmam-ı Gazali (1058 - 1111)

Büyük Selçuklular zamanında

Page 11: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

İslâm alimidir. (Kelâmcı)

Nizamiye Medresesinde Müderrislik yapmıştır.

Ona göre, Allah’ın kullarına bahşettiği en büyük

nimet akıldır.

Batı’da Algazel diye bilinir.

Ömer Hayyam (1048 - 1131)

İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronomdur.

Büyük Selçuklular döneminde yaşamıştır.

İyi bir matematikçi olan Ömer Hayyam Binom

açılımını ilk kullanan bilim adamıdır.

Rubailerinde, dünya, varoluş, Allah, devlet ve

toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve

insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz

bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir.

Utbi (XI yy)

Gazneliler döneminde yaşamıştır.

Tarih-i Yemini adlı eserinde, Gazneli tarihini

anlatmıştır.

Uluğ Bey (1393 - 1449)

Timur’un torunlarındandır.

Matematik, Astronomi alanında çalışmalar

yapmıştır.

Semerkant’ta medrese ve rasathane yaptırmıştır.

El Harezmi (780 - 850)

Matematik, Astronomi ve coğrafya alanlarında

çalışmıştır.

Harezmi astronomide de büyük ün salmıştır.

Zemahşeri (1074 - 1144)

Türk asıllıdır.

Tefsir, fıkıh ilimlerinde çalışmalar yaptı.

Carullah ünvanı verilmiştir.

VII. Sanat

Türk İslâm Devletlerinde sanat eserleri halka

hizmet amacıyla meydana getirilmiştir.

Çarşı, han, hamam, çeşme, kervansaray, köprü, su

kanalı, hastane, medrese ve camiler inşa edildi.

Eserlerde Orta Asya Türk kültürünü ve İslâmiyet’in

etkileri görülmektedir.

Tuğla, kiremit, alçı, ahşap kullanılmıştır.

Süslemede, hat (kûfi yazı), tezhip, sırlı tuğlalar ve

minyatür, Bitki motifleri, geometrik şekiller (yıldız,

baklava dilimi, çokgen) hayvan figürleri

kullanılmıştır.

Tolunoğulları’na ait önemli eserler

Kahire’deki Tolunoğlu Camisi İlk Türk İslâm

mimari eseridir. Tolunoğulları zamanında hastane,

su kemerleri ve hamamlar da yaptırılmıştır.

Karahanlılar’a ait önemli eserler

Türbe ve kervansaray mimarisi gelişti.

Karahanlılardan günümüze kadar gelen en önemli

eser Talas’taki Ayşe Bibi Türbesi’dir. (Ayşe Bibi

Alpaslan’ın kızı, karahanlı hükümdarının eşidir.)

Arap Ata Türbesi Karahanlılar’ın en eski türbesidir.

(Özbekistan)

Kervansaraylar (Ribat) ilk Karahanlılar zamanında

yapılmıştır. Başlıca Kervansaraylar Ribat-ı Melik

Buhara – (Semerkant yolu üzerinde) Akçakale,

Dehistan, Kurttepe kervansarayları

Tirmiz sarayı XI yy yaptırılmıştır.

İlk medrese’yi yaptırdılar (Tabgaç Buğra Han

tarafından)

Gazneliler’e ait önemli Eserler

Hint - Türk İslâm sanatlarını birleştirdiler.

Halka hizmet amacıyla köprüler, su kemerleri,

kervansaraylar yaptırıldı.

Su kemerlerinin en ünlüsü Mahmut Bendi’dir.

(Gazne), günümüze ulaşmıştır.

Sultan Mesut’un adını taşıyan Zafer Kuleleri

(Minare) en gözde eserlerden biridir.

Leşker-i Bazar Sarayı (Afganistan - Bust), Aslan

cazib türbesi, Leşker-i Bazar Ulu Cami

(Afganistan) diğer mimari eserlerine örnektir.

Zafer Kulesi

Büyük Selçuklulara ait önemli eserler

Türk mimari tarzını İslâm mimari tarzıyla

birleştirmişlerdir. Kemer, kubbe, değişik sütun

biçimleri kullanılmıştır. İnce minare sitili Türklerin

İslâm mimarisine katkılarıdır.

Page 12: A. TÜRKLER’İN İSLAMİYETİ KABULÜ 6- Birçok medrese, zaviye ve … · Savaúı’yla Osmanlı padiúahı Yavuz Sultan Selim Memlükler’e son vererek Mısır’ı ele geçirdi

Büyük Selçukluların İslâm mimarisine getirdikleri en

önemli yeniliklerden biri de kümbet denilen anıt

mezarlardır.

İran, Mezopotamya, Suriye bölgesine egemen olan

Büyük Selçuklu Devleti’nin Başkentleri; Nişabur,

Rey ve İsfahan olmuştur. Sanat eserleri çoğunlukla

bu üç şehirde toplanmış olmakla beraber, bu

ülkelerin değişik yerlerinde de eserleri

görülmektedir.

Camiler

İsfahan Mescid-i Cuma cami – (Melikşah zamanı) –

isfehan, Zevvare Mescid-i Cuma cami, Ardistan

Mescid-i Cuma cami - Tuğrul bey zamanı

Medreseler

Nişabur, Nizamiye (Bağdat medresesi), Rey,

Hargrid Medreseleri

Kervansaraylar (Ribat)

Ribat-ı Anuşivan, Ribat-ı Zafarani, Ribat-ı şerif

kervansarayları en ünlüleridir.