4.sayı nogaybike eki

12

Upload: hakan-benli

Post on 10-Mar-2016

235 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

Nogay Kadın Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki
Page 2: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

NOGAYBİKE

Nogaybike – 0 2

EDİTÖRDEN

Hakan B E N L İ

Dergimiz Nogaytürk, kısıtlı imkanlar ile kendi çapında farklı bir Ģeyler yapmak arzusunda. Bunu dergimizi takip edenler fark ediyor olmalılar. Her sayımızda farklı bir içerik, farklı bir sunumla dergimizi zenginleĢtirmek ve sizlere daha güzel bir dergi sunmak arzusundayız.

Dergimizin geçen sayısında dergiye ek olarak NogayBülten‟ i eklemiĢtik. Bu sayımızda NogayBülten‟ i dergiden ayrı olarak tasarladık. Bu sayımızda yine dergimiz içerisinde anne, kadın ve çocuklar ile ilgili yazıları NogayBike Dergisi‟ nde toparlayacağız. Bu sayıda basit bir içerik ile sunacağımız bu eki gelecek sayıda neredeyse tam bir dergi formatında sunmayı ümit etmekteyiz. Gelecek sayıda genç kızlarımıza, kadınlarımıza, annelerimize ve çocuklarımıza, kendilerinin yazmıĢ olduğu yazılar ile ulaĢmak istemekteyiz. Dolayısıyla genç kızlarımızdan, Nogay kadınlarımızdan ve çocuklarımızdan bu dergi için yazılar yazmasını içeriğini kendilerinin doldurmasını diliyoruz. Sevgiyle kalın.

İÇİNDEKİLER

Nogay Gelenekleri

Sakınma Geleneği Necdet ÖZEN………………………… 03 - 04

Yazar Sayfası

Avrupa ‘ da Başörtüsü Rukiye TEKER ……………………… 05 - 06

El Sanatları

El Sanatları Kader Tanatar HOġGÖREN …………… 07

Çocuk İletişimi

Bala Tuvduktan Sona Nogaybike ………………………… 08 - 09

Çocuk Sağlığı

Çocukluk Çağında Obezite Dyt. Ġpek CĠRĠT …………………… 10 - 11

Page 3: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

N O G A Y G E L E N E K L E R İ Necdet ÖZEN

Nogaybike – 0 3

Unutulmaya yüz tutmuĢ ve belki de artık uygulandığını bilen genç neslin kalmadığı geleneklerimizden birisi de Nogay aile yapısındaki geleneklerimizden aile içindeki bireylerin birbirlerine karĢı davranıĢ ve saygıları ile ilgili olanlardır.

Unutulmaya yüz tutmuĢ ve belki de artık uygulandığını bilen genç neslin kalmadığı geleneklerimizden birisi de Nogay aile yapısındaki geleneklerimizden aile içindeki bireylerin birbirlerine karĢı davranıĢ ve saygıları ile ilgili olanlardır. Burada sadece damat ve geline uygulanan sakınma konularını ele alalım dedim. Genelde aynı toplumda bulunmamız ve dıĢ evliliklerin yaygınlaĢmadığı dönemlerde, evlenmelerde yine aynı köy veya yakın Nogay köylerinden olduğu için tarafların birbirleriyle karĢılaĢmaları pek tabii idi, niĢanlılık devresinde gelin adayına damat tarafının büyüklerinden sakınma pek uygulanmasa da yine topluluklarda bir araya gelinmemesine dikkat edilirdi. Damat adayı ise niĢanlısı olan kızın kendisinden büyük akrabalarının yanına gelemez, sokakta karĢılaĢırsa mutlaka yolunu değiĢtirir ve toplulukta bir arada bulunamazdı. Bu sakınma, düğün yapılıp evlilik gerçekleĢtikten sonra bir hafta veya on gün gibi kısa bir sürede kız tarafının damat ve kızlarını yakın akrabaları ile birlikte yemeğe davet (kiyev Ģakırma) etmeleri ve damadın el öpmesi ile son bulurdu. Gelin ise; kaynatası, kaynanası, kocasının büyük ağabeyleri ve yine kocasının yakınları olan ve kocasından yaĢça büyük erkeklere konuĢmadığı gibi onların yanında da konuĢmazdı. Ev iĢlerinde birlikte çalıĢtıkları için olacak ki kaynanası ile konuĢması pek uzun sürmez, evliliklerinin 5-6 ay veya birinci yılında kaynanası yanında konuĢmasına izin verince, geline elini öptürür ve durumuna göre çeĢitli giyecek vs. gibi hediye alırdı. Kocasının büyük erkek akrabaları ve kaynatası ile konuĢma süresi hayli sürer ve bunların yanında onlar soru sorduğunda önemli bir konuda konuĢacaksa bile önce çocuğuna veya orada bulunan bir yakının çocuğuna söyler, o çocuk da büyüğe onun söylediklerini tekrarlardı.

Evlilik süreleri ilerledikçe, geline uygulanan bu konuĢma yasağı yine büyüklerin izni ve gelinin el öpmesi ile son bulur fakat yine elini öptürüp, yanında konuĢmasına izin veren büyük de geline bir hediye alırdı. Kaynataya konuĢmama ise çok daha uzun sürer ve kaynata gelinin kendisi ile ve yanında baĢkaları ile konuĢmasına izin verirse yine diğerlerinde olduğu gibi gelinin el öpmesi ve kaynatanın da durumuna göre giyecek veya bilezik veya inek koyun koyun gibi hediyeler vermesi ile gerçekleĢirdi.…………………………. Buraya kadar anlatmaya çalıĢtıklarımız, gelinin ailedeki erkek olan büyüklerine karĢı sadece konuĢmayarak saygı gösterme geleneği olup, kocasının yakınları olan ve kocasından küçük erkek ve kız çocuklarına da isimleri ile hitap etmeyip, erkek olanlara genelde (savle, Ģelebi, sokta, mırza, kence, kıray) gibi isimlerle hitap eder ve görümce veya görümce konumundakilere de (aruvkız, totaykız, kencekız, karaĢaĢ) gibi isimlerle hitap ederdi. Kocasının büyük akrabası olan kadınlara da yine isimlerini söylemeyip, (aptem, totam, kartabam, ayyem) gibi yerel kullanılan isimler söylerdi. Bunu, Sayın Doç. Dr. Ufuk TAVKUL‟un yazdığı KAFKASYA GERÇEĞI isimli kitabı okurken, Kafkas halklarından olan Karaçay-Malkarların aile içi geleneklerindeki sakınma bölümünde dikkatimi çektiği için yazıyorum. Karaçay Malkar Türkleri ile dil birliğimizin var olduğu bilinmektedir. Diğer geleneklerimizden sakınma geleneğinin de bu derece örtüĢmesi, köken olarak Kırım yarımadasının kuzeyinde göçebe ve yarı yerleĢik bir yaĢam tarzı sürdüren ve bilahare Dobruca bölgesine 1850‟li yılların sonlarına doğru gelip yerleĢen ve yine 1890‟lı yıllarda güzel yurdumuza gelerek EskiĢehir ve yöresinde iskan olunan atalarımızın uyguladığı bu geleneğimizin belki de erken tarihlerde Karaçay-Malkar Türkleri ile aynı coğrafyada

Page 4: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

N O G A Y G E L E N E K L E R İ Necdet ÖZEN

Nogaybike – 0 4

bulunmamızdan kaynaklanabileceğini düĢünerek yazmaya çalıĢtım. Aynı kitapta örtüĢen daha birçok geleneğimiz mevcut olup, bugün için bu tür geleneklerimiz artık günün Ģartları da dikkate alındığında, uygulanması mümkün görünmese de bu gün altmıĢlı yaĢın sonlarını sürmekte olan benim çocukluğumda köyümüzde tam olarak uygulandığı ve bizden sonraki nesillerinde bunu hatırlamaları dileğimdir…………………………….

…………………….. ………………………………...

YaĢça benden büyük veya bu büyüklerinden bu konuda bilgilendirilmiĢ olanların da gerek uygulanan gelenekler ve gerekse yukarıda belirttiğim isimlerin dıĢında baĢka hitap Ģekil ve isimler varsa yazmaları, Nogay Türk toplumunun aydınlatılması bakımından faydalı olacağı düĢüncesi ile tutasınız sav bolup savlukman kalınız.

Page 5: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Y A Z A R S A Y F A S I Rukiye TEKER

Nogaybike – 0 5

Avrupa ülkelerinin bazı ırkcı kesimleri ,Türkiye´deki başörtü yasağından dolayı kendi ülkelerine okumaya gelen genç kızlarımıza tepki gösterse de ara sıra, çok şükür devlet dur demesini biliyor onlara.

Bilindigi üzere birçok Avrupa ülkesinde baĢörtüsü ( Ġslam ) tanınmasına rağmen hala cennet ülkem Türkiye´de baĢörtüsü büyük bir sorun oluĢturmakta.

Peki Hristiyan ülkelerin Ġslam „ a saygı duyup baĢörtüsüne hoĢgörü ile baktığı bir dünyada , çoğunluğu müslüman bir ülkede hala bu sorunun yaĢanmasını düĢünmemek elde değil tabi ki.

Basında çıkan bir çok baĢörtüsü sorunundan hepimizin az çok bilgisi var. Onun için onlara fazla değinmeyeceğim. Benim değinmek istediğim “ Avrupa ’ da yaşayan bir başörtülü öğrenci “ olarak kendi gözlemlerim ve kendi araĢtırmalarım olacak.

Ġlk önce çoğunluğunun hristiyan ve katoliklerin oluĢturduğu bir ülkede , onların üniversitesine hiç bir sorun olmadan baĢörtümle girmem gerçekten büyük onur ve gurur verici bir duygu. Ve baĢörtülüyüm diye hiç kimsenin dıĢlamadığı, aksine sempatiyle baktığı, derslerde yanyana oturduğumuzda gayet normal sohbet ettigi bir yabancı ülkede okumak çok güzel bir duygu. Ama insanın çogu zaman zoruna gitmiyor degil , kendi ülkende tabiri caizse adam yerine koyulmadığın , üniversitelere alınmadığın, kamusal alana ayak basamadığın aklına gelince , iĢte bu insanin zoruna gidiyor.

Üniversitede bir çok arkadaĢım var, aileleri Türkiye´de tek baĢlarina çekip gelmiĢler dilini , örfünü , adetini bilmedigi bir ülkeye. Peki diyorum nedir sizin buraya geliĢ amacınız, ailenizden ayri garip kuĢlar gibi yaĢamanızın sebebi ?

“ Başörtüsü sorunu “ diyorlar , içim acıyor... Burada üniversitede okumak eğer oranın

dilini bilmiyorsan gerçekten çok zor . Derslerin stresi ayrı , anlamamanın stresi ayrı , anlamadiğin icin dersleri verememenin derdi apayrı … Hepsi kahrediyor aslında Türkiye´de ki bu düzene , Ģimdiye diyorlar, ben ülkemde olsaydım kendi anadilimde okusaydim çoktan üniversite

mezunu olmuĢtum bile , Ģimdi burda önce yabanci dili öğren, çalıĢ , çabala sonra gücün yetiyorsa hala okumaya devam et...

Yazık diyorum geçen zamana çok yazık ... Avrupa ülkelerinin bazı ırkcı kesimleri

,Türkiye´deki baĢörtü yasağından dolayı kendi ülkelerine okumaya gelen genç kızlarımıza tepki gösterse de ara sıra, çok Ģükür devlet dur demesini biliyor onlara.

Ben de merak ettim sordum bir kaç Alman arkadaĢıma , kimisi üniversitede öğrenci , kimisi öğretmen;

“ Sizce başörtüsü neyi temsil ediyor , sizin için ne ifade ediyor , ya da sizi herhangi bir şekilde rahatsız ediyor mu ? “ diye.

Aldığım genel cevaplar “ Hayır hiç bir şekilde rahatsız etmiyor, herkesin kendi yaşam tarzıdır bu , dini inançları, buna saygı duymak gerekiyor .“

Yabancı dil öğretmeni olan yakın arkadaĢım Elisabeth´e soruyorum ; “ Sen birçok yabancı ülkeden gelen kişilere dil öğretiyorsun, bu sayede bütün ülke insanlarını tanima şansın bulunuyor, başörtüsü hakkında ne düsünüyorsun ? “

Page 6: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Y A Z A R S A Y F A S I Rukiye TEKER

Nogaybike – 0 6

Elisabeth´tin cevabı Ģöyle oluyor ; “ Kendi şahsi açımdan cevaplamak gerekirse başörtüsü kadınları bir tür baskı altına alıyor. Gözlemlediğim kadarıyla baıörtülü bayanlar ister genç olsun ister yaşlı, genel anlamda çekingen ve utangaçlar. Sınıf içerisinde biraz daha pasif kalıyorlar . Bense bundan hoslanmıyorum , bir bayan ister açik olsun ister başörtülü, kendini ifade edebilecek şekilde girişken olmasını isterim . Bunun haricinde başörtüsünün beni rahatsız ettiği söylenemez. Onlar dininin gereğini yapıyorlar, buna bizim saygı duymaktan başka yapacağımız birşey yok. “

BaĢörtümden dolayiı burada ters bir tepki aldığımda bile inanın hiç bir Ģekilde zoruma gitmiyor. Neden derseniz, Peygamber efendimizin duası aklıma geliyor “ Onlar bilmiyor Rabbim , bilselerdi böyle yapmazlardı , sen onlara hidayet ver.“

Ama benim ülkemde Ġslamın yaĢandığı , beĢ vakit ezanın okunduğu bir ülkede, onlar bilmiyor demek hiç içime sinmiyor açıkcası. Ama dilerim Rabbim onlara da hidayet versin inĢallah.

Yazıma son verirken , Nisa Suresi‟ nin

örtünme Ayetini sizlerle paylaĢmak istiyorum . Bir dahaki sayımızda görüĢmek üzere Rabbim yar ve yardımcınız olsun .

(Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla)

“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teĢhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeĢleri, erkek kardeĢlerinin oğulları, kız kardeĢlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamıĢ (cinsî güçten düĢmüĢ) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan baĢkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaĢılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluĢa eresiniz. “

(NİSA SURESİ 31.AYET)„

Page 7: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

E L S A N A T L A R I Kader TANATAR HOŞGÖREN

Nogaybike – 0 7

Eski dönemlerde usta çırak iliĢkisi içerisinde devam ettirilen sanat eğilimleri, bugün güzel sanatlar fakültelerinin yanı sıra kurum ve kuruluĢlarda açılan kurslarla sürdürülmektedir. Bütün bunlara rağmen el sanatları ürünlerini üreten ustalarımız yok olmuĢ, onların çalıĢmalarını devam ettirecek yeni ustalar yetiĢtirilememiĢtir

Her millet günümüzde kültür mirasıyla dünyadaki yerini almaktadır. Halkımızın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, gelenek, inanç ve törelerini, mutfağını, müziğini, kısacası halkın malı olan eserleri yaĢatmak, kuĢaktan kuĢağa aktarmak, tanıtmak ve insanlığın hizmetine sunmak için bir aracıdır el sanatları. Sanat, hayata tanıklık etmede geçmiĢle ilgili bağların kurulmasında en önemli araç olarak bugünde yerini korumaktadır. Kültür tarihimize tanıklık açısından el sanatlarının ayrı bir yeri vardır.

El sanatları yaĢanan hayat tarzının aktarıldığı en önemli araçlardan biridir. Böylece el sanatları üretildiği çağa kolaylıkla tanıklık eder. Ġçinde bulunduğumuz çağda, yaĢamımızın her alanını saran teknoloji çılgınlığı, makineleĢmenin insan gücünün yerini alması ve el sanatları ürünlerine karĢı talebin gittikçe azalması neticesinde son zamanlarda gittikçe bir düĢüĢ ve azalma görülmektedir. Türk toplumu geleneksel anlamda birçok sanat dalı üretmiĢ ve geliĢtirmiĢtir. Üretilen sanat dalları zaman içerisinde çeĢitli nedenlerle unutulmaya yüz tutmuĢ ve ortadan kalkma tehlikesi ile karĢı karĢıya kalmıĢtır. Öyle ki eski dönemlerde Anadolu‟da her ev adeta el emeği göz nuru eserler müzesidir. DeğiĢen yaĢam biçimi ve değer yargılarına bağlı olarak üretimleri hemen hemen kaybolmaktadır.

.

YaĢadığımız topraklarda sonraki nesillere ulaĢabilmek ve iz bırakabilmenin en kolay yolu sanatsal değerlerimizi arttırabilmektir. Bizim kültürümüz geleceğe bırakacağımız en önemli hazinedir. El sanatlarımız ayrıntılarda gizlediği inceliği ve zarafeti ile her zaman dünya çapında hayranlık uyandırmıĢtır.

Eski dönemlerde usta çırak iliĢkisi içerisinde devam ettirilen sanat eğilimleri, bugün güzel sanatlar fakültelerinin yanı sıra kurum ve kuruluĢlarda açılan kurslarla sürdürülmektedir. Bütün bunlara rağmen el sanatları ürünlerini üreten ustalarımız yok olmuĢ, onların çalıĢmalarını devam ettirecek yeni ustalar yetiĢtirilememiĢtir. El sanatları ürünlerinin üretiminin geliĢtirilmesi ve yaygınlaĢtırılması; istihdama, ekonomide yaratacağı ve yapılacak ihracat nedeniyle sağlayacağı döviz girdisine, Türk kültürünün tanıtılmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına genel anlamda ulusal yararlarımıza olumlu etkisi olacaktır. Bunun için üretim ve pazarlama konularında araĢtırma, eğitim ve proje çalıĢmalarına ağırlık verilmelidir

Page 8: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Ç O C U K İ L E T İ Ş İ M İ NOGAYBİKE

Nogaybike – 0 8

Balanızmınan gonuĢunuz, onun kaydiy karĢılık beryegini bekleniz. Onun kaydiy karĢılık bergenini, cevaplarını bekleniz. Onun kaydiy karĢılık beriyegini bilmek, onumunan ta sonraları kuryagınız iletiĢimge faydalı boluyaktır. Mıtbanız, balanızdın vücut tilini anlamaga ĢalıĢın, ellerini kollarını her sallaganda sizge bir Ģiyler aytmaga ĢalıĢatan bolabilir.

Heş bir zaman erken tuv !.. Balanız gonuĢamasa da tuvduğu andan beri sizimen iletiĢim kurmak üĢün Ģabalar. ĠletiĢim kurmak üĢün kösterdiği ilk Ģabası ; siziminen köz közge kelmege ĢalıĢmasıdır, közlerinizdi takip eter, bazı sesler Ģıkarır ve betinizge karap külür. Siz de balanızdın bu Ģabalarına karĢılık bermek üĢün onun közlerine 20 – 25 cm uzaktan karamaga Ģalığınız, Ģünkü bu mesafe bebeklerdin körmek üĢün karayabildikleri en aruv uzaklıktır. Balanızdı cımsak tokunuĢlarmınan okĢap kalınız, oga köpkere, betine karap külünüz. cırlar, Ģınlamalar aytınız, onumunan sohbet etiniz. Bunlardın her birövü bebeklerminen iletiĢim kurmadın en aruv collarıdır. Balanızmınan gonuĢunuz, onun kaydiy karĢılık beryegini bekleniz. Onun kaydiy karĢılık bergenini, cevaplarını bekleniz. Onun kaydiy karĢılık beriyegini bilmek, onumunan ta sonraları kuryagınız iletiĢimge faydalı boluyaktır. Mıtbanız, balanızdın vücut tilini anlamaga ĢalıĢın, ellerini kollarını her sallaganda sizge bir Ģiyler aytmaga ĢalıĢatan bolabilir. Balanızdın ne etgenini izlep turunuz. Oga bütün dikkatinizdi berip Ģıgardığı en kiĢiyiy sesdi bile esitmege ĢalıĢın, sizge berdiği cevaplardı en inĢe noktasına gadar anlamaga özen kösteriniz. Bunlardı etmekminen bebeginizmen iletiĢim kurmadı üyrenmiĢ bolursunuz. Balanızdı emzirdikten sona onumunan konuĢmaga ĢalıĢınız Ģünkü karnı toyduktan sona bala özünü rahat ve hazır hisseter. Ama bu konuda tasalanmanız Ģünkü bir köp ana baba ballarımınan iletiĢim kurabilmek üĢün eb aruv zamandı farkına barmay iĢinden hissetme yetenegi bardır.

Cılaytan balanızdın til geliĢiminin köp kerekli bolganını mıtmanız. Bebeginiz gonuĢmaga baslamadan avel sıpta ancak cılap özü ihtiyaĢlarını sizge aytabiletandı. Bunun üĢün balanız cılapyatırkende oga tez cevap bermeniz , balanızdın sizge güvenip baylanmasına yardımcı bolur……………………………………… Cılaytan balanızdın til geliĢiminin köp kerekli bolganını mıtmanız. Bebeginiz gonuĢmaga baslamadan avel sıpta ancak cılap özü ihtiyaĢlarını sizge aytabiletandı. Bunun üĢün balanız cılapyatırkende oga tez cevap bermeniz, balanızdın sizge güvenip baylanmasına yardımcı bolur. Erken tınlama, gonuşma Cıllar avel bebeklerdin aruv esitemedikleri ve köremedikleri aytılatandı. Bu kün bilinedi ki gonuĢma ve tınlama ĢalıĢmalarına ne gadar erken baslanırsa bebekmen özünüz arasındaki bav da o kadar güĢlü boladı. Bebeğinizdi tınlamak, onuman aranızdaki bavda köp önemli bir cerge sayip. Sıptaki künlerde sadece cılamak olarak körüngen baladın sesi sonraki künlerde “ men aĢıktım “ veya “ meni calgız taslamanız, maga karanız “ ga dönüsür. Balanızdı aruv bir etip tınlarsanız ne aytganını anlayabılırsenız, onumunan Aruv bir iliĢgidin temelini atmıs bolursunuz. Bölekteki Balanızmınan Gonuşmak üşün... Balanızmınan gonuĢyatırkende oga sevgi tolu sözcükler aytınız. Balanızga bakırmadan, sesinizdin tonuna dikkat etip gonuĢunuz. Oga sert bir sesminen aytmanız. Akırın akırın onuĢunuz, gonuĢyatırkende balanızdın betine karamaga ĢalıĢınız. Balanızman

Page 9: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Ç O C U K İ L E T İ Ş İ M İ NOGAYBİKE

Nogaybike – 0 9

gonuĢyatırkende balanızdın dikkatini Ģegiyik Ģiylerdi uzak turgutunuz. Kundaktaki balanızmınan gonuĢyatırı ekende sesinizdi cükseltip, alĢaltıp gonuĢmaga ve onumunan iletiĢim kurmaga ĢalıĢınız. Köbü zaman kisilerdin bir bebekminen gonuĢyatırkende yasadığı bu gonuĢma türü bebeklerdin ilgisini ve dikkatını köp ta kolay yakalamanızga caraydı. GonuĢyatırkende o anda ne casadığınızdı balaga anlatmaga ĢalıĢınız. Misal “ Ģimdi senin böleğindi değiĢtiryatırman “ veya “ aksam epteğini hazırlabyatırıman “ day... GonuĢmalarınızda bebeginizden neler casadığından da özüne aytınız. O biĢiy etetan bosa onu özüne aytınız. Cattıgı cerde kolunu bacağını sallaytan bosa, balanızga karap “ Ģimdi kolundu , bacagındı sallaysın “ dep aytınız ya da cattıgı cerden sizge karap biĢiyler aytmaga ĢalıĢatan bosa, sesler Ģıgaratan bosa kene közlerinin iĢine karap “ Maga Ģimdi biĢiyler aytmaga ĢalıĢganındı köremen “ deniz. Balanız birtikiy ösgende onumunan herĢiy hakkında gonuĢabilirsiniz. Misal, “ bukün hava köp aruv, küneĢli, kök parlaydı..” veya “ karnın tok, Ģimdi yenek ceme sırası mende, menimde karnımdı toyurmam kerek..” Üydeki eĢyalarga at takınız. Balanız ükenliyatırkende bazı Ģiylerdi barmagıman köstermege baĢladığı zamanlarda o kösterdigi eĢyalarga at takınız. “ Nav senin oyuncak

ayuvun, ayuncak ayuvundu tileysin” dep... Bir sene sona balanız, sizdin oga ayttıgınız bir köp Ģiydi anlamaga baslar. Bazı ayttıklarınızdı yasamaga baslar. Misal, “ Kolundu salla” ya da “ bardaktı maga ber “ gibi. Balanızdın gonuĢmaga ĢalıĢmasını kisimsemeniz, onumunan eylenmeniz. Tam tersine balanızdı gonuĢmak üĢün cesaretlendiriniz. Balanızmınan barabar resimli kitaplar okunuz. Kitap okumak balanızman en arüv vakit geĢirmedir. ġünkü baladın kitap kuyatırkende üyrenyegi kelimeler köbelir, tili, tınlama yetenegi geliĢir. Balanızmınan barabar külünüz, 8- 12 aylık bolganda bala boyna mırıldanır “ mama “, “ dada “ veya “ aka “ dep basit sözcüklerdi aytar. Balanızman gonuĢyatırkende oga karap gonuĢunuz, tilini gullanıp baslaganda, her bir kelimedi söylep üyrengende sizde anlamasa da onı sıypanız. Kerekli Nasiyatler : - Balanızman gonuĢmak heĢ bir zaman üĢün erken tuvdur. - Balanızdın vucut tilini takip etiniz, onun sizge beriyigi cevaplardı bekleniz. - Balanız til üyrenmesinde cılaması köp kereklidir. - Balanız ösdükce, ükenledikce onumunan her Ģiydi gonuĢunuz.

Page 10: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Ç O C U K S A Ğ L I Ğ I Dyt. İpek CİRİT

Nogaybike – 1 0

Çocuğun beslenmesinde amaç normal, sağlıklı büyüme ve geliĢmeyi sağlamaktır. Büyüme ve geliĢme bebek ve çocukların fiziksel ve zihinsel geliĢimlerinin her ikisi içinde geçerlidir. Bu nedenle çocukların bedenen sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olabilmeleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri çok önemlidir

Beden yağ ağırlığının yağsız ağırlığına göre aĢırı artmasına obezite denir. Çocuk, yaĢına göre olması gereken ağırlığın %2O fazlasına sahip ise obezite tanısı konur. Çocuklarda yaĢa göre olması gereken ağırlık persentillerle…………………… belirlenir…………………………….. Çocuğun beslenmesinde amaç normal, sağlıklı büyüme ve geliĢmeyi sağlamaktır. Büyüme ve geliĢme bebek ve çocukların fiziksel ve zihinsel geliĢimlerinin her ikisi içinde geçerlidir. Bu nedenle çocukların bedenen sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olabilmeleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri çok önemlidir……………………. Normal büyümede yağlanma en hızlı yaĢamın ilk 6 ayında ( %25 civarında) olur. Daha sonra ince tipli çocuklarda yağ hücresinin ölçüsü azalırken toplu çocuklarda değiĢmez. Normal çocuklarda 6.ayda yağlanma artar. Yağlanmadaki bu atrıĢ 5,5 yaĢ öncesinde olursa 16 yaĢ ve yetiĢkinlikteki fazla yağlanmanın iĢareti sayılır. Bu yaĢlar yetiĢkinlik ĢiĢmanlığı için kritik dönemler olarak düĢünülür. Yapılan bir araĢtırmada 2-6 yaĢ arası erkeklerde ve 2-8 yaĢ arasındaki kız çocularının ağırlıkları %95 percentilin üzerinde olduğunda bu bireylerin 35 yaĢında hafif ĢiĢman olma olaslıkları %20-30 bulunmuĢtur. 9 yaĢa kadar erkek ve 10 yaĢa kadar kızlarda ise bu oran % 30-40 arasında bulunmuĢtur. Bu yüzden çocukluk çağında obezitenin önlenmesi çocukların yetiĢkinlik dönemlerinde de vücut ağırlıklarının normal olması açısından çok önemlidir BEBEKLİK DÖNEMİ………………………………. Büyüme ve geliĢmenin hızlı olduğu dönemlerde enerji harcaması oldukça yüksektir. YetiĢkin bir birey için kilogram baĢına 24 kcal enerji yeterken bebeklerde bu miktar kg baĢına 50 kcal ye kadar çıkmaktadır. Bebekleri obeziteden korumanın en güzel yolu ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelerini sağlamaktır. Anne sütü ilk 6 ayda tek baĢına yeterli olan, bebeğin normal

geliĢmesine yetecek besin öğelerini içeren yeni doğan ve süt çocukları için en uygun ve doğal tek besindir. Bebeklerin ideal kilo artıĢları sütün yeterliliğinin göstergesidir. Çocuğun geliĢimi normal olduğu sürece 6. aydan sonrada ek gıdalara baĢlanmak Ģartıyla emzirmeye 1-2 yıl devam edilebilir…………………………………… Anne sütünün yararlılığı da annenin beslenmesi ile çok yakından ilgilidir. Kaliteli bir süt oluĢumunu sağlamak ve bebeğin yeterli beslenmesini sağlamak için annenin düzenli aralıklarla beslenmesi, her besin grubundan tüketmesi ve yeterli miktarda su tüketmesi çok önemlidir. Bebeklerin sindirim sisteminin çalıĢması yetiĢkinlerden farklıdır. YetiĢkinlerin eksine ağızdaki sindirim bebeklerde çok azdır. Bu nedenle bebeklerde sindirim midede baĢlar demek yanlıĢ olmayacaktır. Her bebeğin ise mide boĢalma hızı farklıdır. Bu nedenle sabit saat aralıkları ile beslemeyi önermek yanlıĢ olur. Yeni doğan bebeklerde her ağladığında, daha sonraları ise 2-4 saat aralıkları ile bebekler beslenmelidir. Anne sütünün sindirimi diğer sıvı gıdalara göre en kolay olanıdır. Bebekler büyüdükçe beslenme aralıkları uzar.…………... YaĢ ilerledikçe bebeklerin de ihtiyaçları artar ve sadece anne sütü ile beslenmek bebeklerin artan ihtiyaçlarını karĢılamaya yetmez. Bu nedenle ek gıdalar baĢlanır. Besinlerinin içinde Ģeker ve tuzun kullanımının bebeklerin damak tadının oluĢmasında önemli bir yer oluĢturduğuna inanılır. Bu nedenle 1 yaĢına kadar bebekler için hazırlanan besinlerin içerisine tuz ve Ģeker eklenmemelidir. Bebeklerde obezitenin oluĢmaması için ek gıdalara balandıktan sonra bebeklere çiğneme alıĢkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Ġlk baĢlarda diĢleri olmadığı için, sonrasında ise bebek tarafından alıĢıldığı için sürekli blenderdan geçirilmiĢ gıdaların bebeklere verilmesi obezitenin

Page 11: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

Ç O C U K S A Ğ L I Ğ I Dyt. İpek CİRİT

Nogaybike – 1 1

oluĢması için zemin hazırlayabilir. Bu nedenle gıdaların pütürlü hazırlanması ve bebeğe bu Ģekilde verilmesi çok önemlidir. Anne sütü ile beraber 6. aydan 1 yaĢına kadar tüm besinler yavaĢ bebeğe verilmeye baĢlanmalıdır. 1 yaĢına geldiğinde bebek tüm yiyecekleri tanımıĢ olması besin seçiminde ilerleyen yaĢlarda problem çıkarmaması için çok önemlidir…………………. ÇOCUKLUK DÖNEMİ…………………………….. Çocukların büyüme ve geliĢme için ihtiyaç duydukları besinler yetiĢkinlerin yaĢamak için ihtiyaç duydukları besinlerden farklı değildir. Miktarları sadece farklılık gösterir. Bu nedenle her besin grubundan beslenmesinde bulundurmak çocuklarında sağlıklı beslenmesi için çok önemlidir. Çocuğun yeterli ve dengeli beslenmesi için bütün yiyecek gruplarından,belirli miktarlarda yemesi gerekir.Günlük enerji ihtiyacının %55-60 ı karbonhidratlardan ,%15-20 proteinlerden,%30 u yağlardan (yemeklere ilave edilen yağların yarıyarıya zeytinyağ+soya veya mısırözü gibi bitkisel yağlardan oluĢturulması) karĢılanmalıdır.Omega3 ve 6 gibi yağ asitlerinin temini çocuklarda göz ve beyin geliĢimini,bağıĢıklık sisteminin kuvvetlenmesini ve kalp-damar hastalıkları riskinin azalmasını sağlar. Bunun için lahana, brokoli, karnabahar,semizotu ve tüm yeĢil yapraklı sebzelerle, balık,ceviz,fındık,badem gibi yiyecekleri diğer besinlerin yanısıra düzenli tüketmek gerekir. Anne ve babalar,çocuğun günlük enerji ihtiyacını düzgün öğünler Ģeklinde ve her besin grubundan belirli miktarlarda birarada yedirerek karĢılayabilirler.Tek tip gıda alımı zararlıdır.Çocuğun bebeklikte anne sütü ile birlikte zamanında ek gıdalara baĢlamıĢ olması değiĢik yiyecekleri tüketme alıĢkanlığı kazandırır Çocukluk çağında obeziteye neden olabilecek yanlıĢ davranıĢları aĢağıdaki gibi sıralayabiliriz.

-Düzensiz beslenme , özellikle kahvaltı etmeme

-Tek tip gıdalarla beslenme -Hareketsiz, bilgisayar ve televizyona bağlı

YaĢam

Okul ve okul öncesi çağdaki çocuklarda en fazla görülen sağlıksız beslenme alıĢkanlığı ve en önemlisi obezitenin nedenlerinden beri düzensiz beslenmedir. Güne kahvaltı etmeden baĢlamak, diğer öğünleri de düzenli tüketmeyip acıktıkça beslenmek ve bu açlıkları genellikle abur cubur

olarak tarif edilen besin değeri olmayan fakat kalorisi yüksek besinleri tercih etmek obeziteye ve bir çok sağlık problemine davetiye çıkartır. Büyüme çağında zaten her besin öğesine ihtiyaç oldukça fazladır ve bu besin öğelerinin de ( tüm vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ asitleri vb.) düzenli bir Ģekilde vücuda alınması sağlıklı geliĢmenin en önemli gereklerindendir. Kahvaltı etmenin ve öğünlerin düzenli tüketilmesinin çocukları obeziteden koruması açısında çok önemli görevleri vardır. Özellikle sabahaları kahvaltı ile güne baĢlamak insülin salınımını düzenler. Bu da gün için de fazla besin tüketilmesine dolayısı ile obeziteye engel olur. Öğün aralarının çok uzun olması da çocukları atıĢtırmaya iter. Bu nedenle de uzun olan öğün aralarında çocuklara süt, meyve , peynir+ ekmek gibi alternatifler sunulmalıdır. Uzun olan öğünlerin arasında bir ara öğün yapmak ana öğünde fazla besin alımına engel olur………………………... Bebeklikten sonra çocukların damak tadının geliĢtiği ve zevklerinin oturduğu dönemdir. Gennellikle tüm çocuklar karbonhidratlardan zengin gıdalar çok severler. Tatlılar, çikolatalar, makarna ve pilav gibi karbonhidratlı besinler çocukların favorileri arasında yer alırlar. Öğünlerde seçim çocuklara bırakıldığında genellikle bu tür bir besini seçerler. Fakat geliĢmenin sağlıklı bir Ģekilde sağlanması için tüm besin gruplarından tüketmek gereklidir. Bunu da sağlamak ebeveynlere düĢmektedir. Bazı öğünlerde çocuklara alternatif sunmadan yemek verilmelidir. Zorlama olmaksızın ama özellikle örnek davranıĢlar sergileyerek çocuğun bu besinleri tüketmesi sağlanmalıdır. Hareketsizlik ise 2000 li yılların hem yetiĢkinleri için hemde çocukları için obezite açısından büyük bir tehdittir. Hareket vücudun enerji harcamasını artırmanın yanı sıra sindirim sisteminin iyi çalıĢması, alınan besinlerin biyoyararlılığının artması açısından çok önemlidir. Evden asansörle aĢağıya inip, kapı önünden servisle okula giden ve okuldan aynı Ģekilde geldikten sonra uzun zamanını bilgisayar ve televizyon baĢında geçiren çocukların enerji harcamaları oldukça düĢüktür. Bu nedenle çocukların televizyon seyretme süreleri ve bilgisay baĢında geçirecekleri süre kısıtlanmalı harekete yönlendirilmelidirler.

Page 12: 4.Sayı NOGAYBIKE Eki

TEL : 0 332 641 41 93 CEP : 0 539 641 41 93 0 541 641 41 93

www.aluminyumkorkuluk.tr.gg KONYA – KULU