1517 kasim 19 8 4 yildiz sarayi/Şale tek-esin...

8
T B M M M İ L L İ SARAYLAR SEMPOZYUMU 1517 K A S I M 1 9 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE "ORDU" TÜRK SARAY MİMARİSİNİN ONBEŞİNCİ ASIRDAN ÖNCEKİ TARİHÇESİ Dr. EMEL ESİN (ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ VE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ .ARAŞTİRMA ENSTİTÜSÜ AZÂSl İSTANBUL) Tek-Esin Vakfı Tek-Esin Vakfı

Upload: others

Post on 25-Aug-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

T B M M M İ L L İ S A R A Y L A R SEMPOZYUMU 1517 K A S I M 1 9 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE

"ORDU" TÜRK SARAY MİMARİSİNİN

ONBEŞİNCİ ASIRDAN ÖNCEKİ TARİHÇESİ

Dr. EMEL ESİN (ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ VE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ .ARAŞTİRMA

ENSTİTÜSÜ AZÂSl İSTANBUL)

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 2: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

Or.Emol E s h K Ü T Ü P H A N E C İ

Domfrb. ÛÛÜ34 no: Tasnif B M KG t no: O OkO

İÇİNDEKİLER

Sunuş * ' Açılış Konuşmalan Necmettin Karaduman 13 Halil İbrahim Karal 13 Mükerrem Taşçıoğlu 16 Metin Sözen I 7

I . BÖLÜM SARAYLARIMIZIN TARİHSEL GELİŞİMİ; BU KONUDAKİ KÜLTÜREL VE BİLİMSEL BİRİKİM

Ordu ( Türk Saray Mimarisinin Onbeşinci Asırdan önceki De\Ti ){Emel Esin ] 21 Tarih Boyunca Türk Sarayları Milli Saraylar, Feridun Akozan 2^ Bursa da Saray le Köşk, Kâzım Baykal 31 Doğu Bayazıt'tjki İshak Paşa Sarayı ve Gerçekler, Hamza Gündoğdu 33 Sanatta Batıya Açılışta Saray Yapıları ye Kültürünün Yeri. Mustafa Cezar 45 Yok Olan İstanbul Sarayları ve Sarayların Yaşatılmaları İçin Bazı Düşünceler, Semavi Eyice .69 19 Yüzyıl Saraylarının ve Çeşitli Devleı Yapılarının Yapımında Görev Almış Olan Altunizade

.'İsmail'Zühtü Paşa'yla İlgili Belgeler, E Taşkın Taşçıoğlu 79 Dolmabahçe Sarayı nın Türk Karakteri. Nurhan Atasın' 85 Yıldız Sarayına İlişkin Bazı Belgeler ve Türkiye'de Belgeleme Çalışmalarının Sorunları, Afife Batur • 89

Yıldız Sarayı Hamid Havuzu'na Bir Yaklaşım, Faruk Sırmalı, Ülkü Altınoluk 97 Tarihi Bahçelerin Tanıtımı ve Değerlendirilmesine Bir örnek, Herrenhatısen

'Garten Hannover, Yalçın Memluk, Mükerrem Arslan| • 101 Milli Saraylar'ımızın Park ve Bahçeleri'nin Korunması ve Geliştirilmesine İlişkin öneriler ve Dış Ülkelerden Bazı örnekler. Yüksel Öztan, Murat Yazgan 107 Milli Saray Bahçeleri mizde Anıt Niteliğindeki Ağaç Varlığının Bakım, Onarım ve Yenileme Teknikleri, Hayran Çelem, Halim Perçin • 117 Saray Bahçelerimizin Dünü ve Bugünü, Ahmet Cengiz Yıldıza 123 Saray Hamamları, Şenay Arifzade 125 Saray Ocakları, Semra Suar 137 Yıldız Sarayında Eczane ve Hekim Odalarının Yerleri, Rengin Dramur Bütün 147 Milli Saraylar'ımızın Mobilya Yönünden Tanıtılması, Feryal trez 159 Beylerbeyi Sarayının Eşyalandırılmasında Halı, Kumaş ve Buna Paralel Duvar Panoları Üzerinde Araştırma, Yusuf Durul 163 Milli Saraylar'daki Malzemenin Değerlendirilmesi ve Kültür Ortamına Katkısı, Sema ö n e r . 167 Milli Saraylar'ımızın Resim Sanatı Aç sından önemi , Günsel Renda 171

7

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 3: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

"ORDU" TÜRK SARAY MİMARİSİNİN

ONBEŞİNCİ ASIRDAN ÖNCEKİ TARİHÇESİ

Dr. EMEL ESİN (ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ VE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA

ENSTİTÜSÜ AZASI - İSTANBUL)

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 4: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

ORDU (TÜRK SARAY MİMARİSİNİN ONBEŞİNCİ ASIRDAN ÖNCEKİ DEVRİ)

I - O r d u - b a l ı k Türkçe'ye Hun 1 d i l i n d e n kalan o r d u kelimesinin manâsını, Eski Türkçe lugatlanndan bir i şöyle bi ldirmektedir 2 : "Ordu, hükümdâr makamı demek idi. Duruma göre, saray veya ordugâh olabilirdi". Böylece, hükümdârın veya ordu-başının m a k i m i bulunan kalelere, veya sefer zamanında kurulan ordugâha, aynı o r d u adı veril iyordu. Başkent olan ordu'ya i l örgini , (il-tahtı), veya i l - e b i 3 ( i l -evi) denmekde ve b u merkez. Devlet idâresinin beldesi4 olarak tanınmakta i d i . Şehir veya sudu mahal manâsına, Türkçe balık5 , veya Sogdca kent kel imelerinin ilâvesi ile, Ordu-balık, yahud Ordu-kent 6 adı verilen şehirler, iç-içe sûrlu bölümlerden müteşekkil i d i 7 . En iç sûrlar dâhilinde, hükümdâr, veya ordu-başının meskeni bulunur, dış sûrlar ile çevrili kısımlarda ise maiyet, asker ve halk yerleşdirilirdi. Nazarî olarak, çok kerre mimarî bakımından da, o r d u n u n şekli, D c ğ u Asya'da, Mîlâddan önceki binyılda teşekkül eden bir mefkurenin ifadesi i d i s . Ordu mimârîsi, dört-yöndeki illere hakimiyeti temsil ediyordu. Kâinatın yapısı hakkındaki kosmolojik tasavvurlardan ilham almışdı. Tasavvurlar, Türklerin en eski dîni, g ö k ve yer ibâdeti ve geniş Türk toplumlannın Mîlâdî altıncı asırdan beri kabul ettikleri Burkan (Buddha'nın Türkçesi) dîni ile alâkadar i d i . G ö k , fîrûzeden (Eski Türkçe, çaş) bir kubbe ve y e r y ü z ü , dört-yöne, veya dört-yön ile ara yönlere bakan bir dört köşe, yahud sekiz-köşe olarak düşünülüyordu. Mabûdların sarayı, yer yüzünün merkezindeki, sıradağ silsileleri ile çevrili, iç denizlerin ortasında, altın bir halka üstünde yükselen altın dağın zirvesinde tasavvur edi l iyordu. Bu tasavvur, Mîlâdî sekizinci veya dokuzuncu asırdan sanılan birTürk (Uygur) resminde temsil edilmiş i d i . G ü n e ş ile ay, Altın dağın etrâfında devrân etmekde idiler. Yalnız, eski Türkçe edebî metinler ve ordu resimleri değil , Türk ordularının rekonstitüsyonları, çok kerre, kadîm ordu mefkûresinin timsali g ibi gözükmektedir . Merkezî sed, altın dağa; sûrlar, çevre dağ silsilelerine; su hendekleri , denizlere teşbîh edilmekte idi . m

G. Doerfer, Türkische und mongolische Elemente im Neup^rsischen (Wiesbaden, 1963-75), " O r d u " maddesine bakınız.

G. Clauson, An Etymological Dictionary of pre-Thirteenth century Turkish ( O x f o r d , 1972), Ordu maddesinden. Mîlâdî VlUnci asırdan Bayan Çor Kpgan kitâbesinde, bu unvân, Ordubalık adlı, mukaddes sayılan

Otuken i l indeki Ordu'ya verilmişdir: N. O r k u n , Eski Türk yazıtları ( istanbul , 1936-41), c i ld 1, sahîfe 50, 170, 178. Mahmûd Kâşgarî, A d Dîvân u I.ugât'it Turk, B. Atalav bask. (Ankara, 1941-43), varak 75'de, ordu için, aralxa

tercemede, "Baldat'ul-imâma" denmekde Kaşraklar için, bakınız: E. Esin. "Ordug, Başlangıçdan Selçuklulara" kadar Türk Hakan şehri", Ankara Di l Târîh

Coğrafya Fakültesi, Târîh araştırmaları dergisi, c. VI 10 11, (Ankara, 1972), s. 161, not 103. , ^ i t a r t , indeks, bu isme bakınız.

^Kaynaklar için, bakınız, E. Esin, "Balık and O r d u " , Central Asiatic journal, e XXVH/3-4 (Wiesbaden, 1983), s. 183

" Kaynaklar için bkz. Esin, " O r d u ğ " . s 136-48. Çaş: Kâşgarî, indeks, buna bkz.

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 5: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

EMEL ESİN

Eski Türkçe'de sıruk (sırık) denen ve Altın dağın tepesinden g ö ğ e yükseldiği sanılan kâinât mihverinin zirvesinde, A l t u n kazuk (kazık) adı verilen Ktıtb yıldızında, bir diğer kosmik saray bulunmakda ve gök tanrısının makamı sayılmakda idi" . Türklerin, bu sarayı, Yedi-hanlar manâsına, Yctiken burcunda (Ursa Majör. Büyükayı) sandıkları belirmektedir1 0 . Mîlâdî sekizinci asırda, Buhârâ beyi olan Türk Meliki ordusunu Yetiken burcu şeljlinde yapdırmışdı. Bu kalenin sûrları ve âbidevî lâklarının rekonstitüsyonu yapılabildi, O r d u n u n ' d ö r t yöne hakimiyeti temsîl ettiği, Türk metinlerinde tekerrür eder1 1 . Bu meyanda, Mîlâdî sekizinci dokuzuncu asırlardan bir Türkçe eserde, bugünki Türkçe ile, şöyle denmişdi 1 2 : "Han, tahta çıkınca, ordu kurmuş. İli çevresinde durmaktadır. İyi ve akıllı kişileri toplamış, kıvanç duymakda, dünyâyı süslemektedir:'

Târîh boyunca, bazı Türk devletlerinin, meselâ Kök-Türk Hakanlığının (550-745) bütün îç Asya'ya ve D o ğ u Avrupa sınırlarına lyadar hâkim olabildiğine bakılınca ve Kök-Türk, Uygur (745-1339), Hakanî Türk (Kara Hanlı , 840 1220) devletlerinden kalan o r d u harâbeleri gezilir ise, çevrede en kabiliyetli kişilerin bu ordularda toplanmış olduğu kanâati doğar. O r d u d a 1 3 , devlet idarecileri; bilgeler (âl imler); otacılar (tabîbler); yultuzcular (astronomlar); âbide, heykel, resim,b;ışka sanat eserleri vücûda getiren; sikkelere devlet ve boy tamga (damga)'larmı, tugraglaıı (turaları) vuran uzlar (sanatkârlar) bulunur, bunlar, hükümdâr köşkleri yanında tapınaklarda veya dış balıklarda çalışırlardı. Musikî sanatı, orduda, muhtel i f tarzlarda icra edilir i d i . Sûrların dışında ve üstünde, askerî takımların başı beyler, növbet tutarak, davullar, ziller, borular ile, o r d u n u n küvrüg-teg yankusını (kös gibi yankısını) ufuklara aks ett ir irdi . Dede Korkut, böyle bir orduda kopuz çalarak, destân söylemişdi. Şölenlerde ise, y ingçe oyun (ince musikî) , sazlar ve nefes âletleri ile çalınırdı. Dînî ve kosmolojik manâda körünçler (sahne temâşâları) oynanırdı. İlhan (İl hanı, büyük devlet idarecisi) törü (töre)'sine-göre, ( b e l k i memleketi gezip görmek için, yahud mevsim dönümlerinde) , hükümdâr muhtel i f ordularda makam tutardı14 . Yazlık ordular, Bin p ı n a r ı n akdığı, ehli geyiklerin, güğercinlerin yaşadığı, ormanlı dağlarda i d i 1 5 , O r d u göl kenannda ise, musikî heyeti ile bir l ikde, kayıkla seyr edi lebi l irdi . Sulak olmayan yerlerde, meselâ BııhânTda, arıklar ile su getirilerek, içinde nîluferçiçekleri açan havuzlar, şellâleleryapdırılıyordu. Eski Türk edebiyâtı, tabîat içinde, dînî mürâkabe ânlarını şöyle tavsîf ediyordu 1 6 : "Göğe yükselen dağlarda" (...)" söğüt ormanlarında" (... ) "akar sular boyunca, fışkıran, köpüren göllerde,".

Kaynaklar için bkz E İtsin, Islflmivctıcn < «Keki Türk kültür târihi vclslâma giriş ı İstanbul, l97H).s 46-47. "Sınık hakkında" kaynak: R Arat, Eski Türk şiiri (Ankara. 1965). s. 196.

Kaynaklar için. bkz. Esin, " I b n Sînâ", yukarıda not H ele geçen eser, s. 537. Bu yazıda lev. l l l/a.b Nil'sen rekonstitüsionudur

Esin, "Orduğ" , s. 14a ( O r k u n , vuk. not 1 Ede adı geçen eserden alınmış). P Orkun, ç.l l , s. ^H'den.

Bütün eski Türkçe kelimeler için, başka kaynak verilmedi ise, Clauson, yuk. not 2 de adı geçen esere bkz. Musikî arzları ve sikkelerde ordu damgası: Esin. Kültür Târihi, yuk. not 1 Ede a.g.e.S, 9H 100 ve O l . Smirnova'dan alınan PV '-X, I j d l . P Esin, "Orduğ" , s. 148. ' Avnı eser, s. 136, 164, 171-72. " Arat, s 66.

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 6: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

I

ORDU (TÜRK SARAY MİMARİSİNİN ONBEŞİNCİ ASIRDAN ÖNCEKİ DEVRİ)

Kök-Türk sülâlesinin ahfâdı olarak beliren Hakanî Türk hükümdârlan, Mîlâdî onuncu asnn başında, İslâmı kabûl ile, i lk büyük tslâmî Türk medeniyetini kurunca'Ç o r d u mimârîsi ve hayâtı, İslâmî veçhe aldı, fakat gelenekcte değişiklik olmadı . Hakanî ordu mimárísi1 8 , aynı şekle sâdık kaldı. Kurak Buhârâ'daki, Kök-Türk devri Türk Mel ik ' in in yapdırdığı bağı , Hakanîler ihyâ ile Gorug ( K o r u ) adını vermişlerdi1 9 . Hakanî ordularda edebiyâtı, nice çiçekli bağlar, metîn kuleler (tura) karşılar (edebiyâjta, cevher gibi işlenmiş olarak tasv ir edilen köşkler) anlatmakda i d i 2 0 . Farsça saray kelimesi , o devirde, Türkçe'ye girmiş gözükmekdedir 2 1 . Hakanî mimârisinin İslâm âlemine hizmetlerinden b i r i , başkentlerinden. D o ğ u Türkistan'daki Kâşgar'da. Çin'e yakınlık sebebi i le , eskiden beri mevcûd, oymalı ve sırlı çinî dıvar kaplamalarını. Batı Türkistan'a da teşmîl etmek o l m u ş d u 2 2 . Samarkand'da, efsânevî Türk hükümdarı Afrâsiyâbîn adını taşıyan hükümdâr makamındaki Hakanî Türk de\Ti o r d u kalıntılarında, hâreli cevher g ibi renklerde, oymalı ve sırlı cebheler b u l u n d u . Bu sanat, Türkler i le , Yakın-Doğu'ya ilerleyecekdi.

Hakanî Türk medeniyetinin batı ucunda, O ğ u z i l inde yaşayan ve Hakanî başkentlerinden Buhârâ'da da bulunan Selçuklular, daha cenûbda, bugünki Türkmenistan'da ve Yakın-D o ğ u ile Türkiye'de devlet kurdular. Bulundukları il lerde, bilhassa edebiyât sâhasında, kültür tesirleri kayd etmekle bir l ikde, o r d u mimârîsinde Türk geleneğinde kaldıkları, gerek Türkmenistan'da Mery'de, gerek Türkiye'de, Konya'da görülmektedir 2 3 . Belki eski dînler ile bağları sebebi ile, İslâm'dan sonra az anılan Altın D a ğ î n , dünyâ mihveri olarak yerini , Kaf dağı almışdı. Selçuklu başkenti Konya için, devrin târîhcisi I b n B i b i , şöyle diyordu: "Konya ki (....) zamânenin Kaf Dağıdır". Anadolu Selçuklu hükümdârı Üçüncü Giyâthuddîn Keyhusrev'e (1266-83) ithaf olunan bir eserde, Kaf Dağı'ndaki esâtîrî saray, Konya Selçuklu sarayı g i b i , çok köşeli şekilde, yanî kadîm geleneğin bir tarzına uygun olarak gösterilmişdi2 3 . İstanbul fâtihi de, Evliya Ç e l e b i 2 5 tabîri ile "eslâfın muazzam eserlerinden", kalan Kayser Sarayı'nın ihtişâmına iltifât etmedi . Mütefekkir ve şâir Osmanlı oâdişahlan, debdebeyi , ağır taş yığınları g ibi saraylan, fânî dünyânın aldatıcı tezâhürleri sayarak, ruhâni murakabeye uygun sahneleri tercîh ediyorlardı. İstanbul'u alan Fâtih, "Perdedârt oldu Keyser Kasrının bir örümcek" mısrâını söylemekle, dünyevî azametin akıbetine işâret etmişdi. Kendine i lk yaptırdığı makam, serví ve çınarlar ekdirdiği bir bağ o lmuşdu. Sûrlar içindeki bağ, o r d u ve balık mümâsili , iç ve dış (enderûn ve bîrûn) kısımlardan müteşşekkil , dört-köşe b i r sâha i d i . Cennet g i b i rûh-efeâ (rûhu yükselten) olması istenmiş b u bağın tam ordasındaki yüksek yerde, Fâtih'in hâs odalaft b u l u n u y o r d u . Bütün Osmanlı saraylan, onsekizinci asra kadar, aynı uslûbda devâm edecekdi.

Hakanî Türk devri târihi için, bkz O. Pritsak, "Kara Hanlılar". İslam Ansiklopedisi (İstanbul, 1955). Kültür ve sanat târihi: Esin, Kültür Târihi. Altımı holüm.

Esin, "Orduft". s. P O ~ 2 £ Yuk. not 16'daki kaxnak ı ı 1 Y Û S V f , M a s H a c i K K u t K İ K u h , 1 ' H K Arat hask (istanbul. 1947), bevt 6334. "Karsı tasvirleri için, Clauson'da bu kelimedeki kavruklara bkz ^ Yûsuf I Iis H â o h besi 633 V ıt»J??IîaWi? !<,m' h k z

f- f s , n ^k-uklubrdtın önceki Türk keranıik sanatı", Sanat Tarihi vıllıeı. c.IX X ( istanbul 1981) Kısa hiljtr Esin. Kuliıır Târihi, s P O - | £ Kaynaklar iyin. bkz Esin. Orduğ . s P2P-».

Bu yazıda lex VI . v, ı , | „ k u r a f ı m h n . Konya İç kalesi rekonstitüsion'udur. Kavnaklar için bkz. Esin, " O r d u ğ " lex AA/b. Sivaslı NâsıriKklin ,n kat lUgı resmi. Paris. I)ihli<xheque Nationale, Persan 174 adlı xaz.madandir \e Fsin

Orduğ . lex . I b d e ne>t o k l u Exîixâ Ç e l e b i . Six-ah.it nâme ı Istanlxil. H H U ) , e l . s. 116-17.

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 7: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

EMEL ESİN

II-Ordu'nun alemi, "Kurvı-çovaç" (Hakan otağı) I

O r d u n u n alemi, alâmeti, bütün Türk otağları gibi üstüvânî ve kubbeli , fakat büyüklüğü ve altınlı al örtüleri ile tefrik edilen Hakan otağı, Kurvı-çovaç i d i . Menşei açıklanamayan b u adın ikinci kel imesinin tâc manâsına geldiği , g e ç e n yıl, Dr. Nuri Y ü c e tarafından b i l d i r i l d i 2 6 . Umûmiyetle , Türk otağı, diğer eski adı i lekerekü de kâinât timsâli i d i 2 7 . Hakan otağı için b u teşbîhin bilhassa düşünüldüğü, Kök-Türk Hakanı'nın, taht vechesindeki halıya oturtulup, havâya kaldırılarak, otağın etrâfinda, kâinât çevresinde d ö n e n güneş gibi döndürülmesinden belirmektedir2". Hakanın bayrağı otağın önüne d i k i l i r ve b u otağ, o r d u sûrlan üzerinde, ç o k uzaklardan görülürdü 2 9 . Hakan otağını ve bayrağını almak, devleti yıkmak işareti i d i . Nitekim, Mîlâdî 630'da Çinlilere esîr düşen Kök-Türk Hakanı ( Ç i n târihinde, muharref şekildeki adı Hsie-li) , kendisine tahsîs edilen saraya girmeği reddetmiş ve avluya Hakan otağını dikdirmişdi3 0 . Hakan otağının o r d u dışına çıkması, savaş işareti i d i . Devlet ve kâinat timsâli olmaktan başka, ataların hâtırasına yapılan dînî mcrâsimlerdc, tapınak vazifesi de gören otağ, mimârîye de ilhâm vermişdi. Kadîm devirden beri , Türklerin eski vatanı, şimâlî İç Asya'da, sûrlar içindeki kışlaklarda, otağ şeklinde, kubbeli veya künbedli ve merkezdeki ocağa karşılık, kubbesinde duman deliği olan meskenler yapılıyordu3 1 . Türkler b u meskenlere, otağa verdikleri adlan teşmil etmişlerdi (oda kelimemiz "otağ"dan gelmedir) . Bu tarz odalar, arkeologlar için, erken Orta Ç a ğ Türk merkezlerinin alâmeti olmaktadır. Türk o r d u kalıntılarında da cxlalar, bazan dört-köşe olmakla bir l ikde, merkezi ocak ve kubbe zirvesindeki duman deliği husûsiyetlerini arz ediyordu. Ancak, orduda hükümdür veya ordu-başı meskeni, tek bir oda değil , fakat yine de bir b i r l i k teşkîl etmiş, merkeziyet tenîbjnde toplanan bir ı »dalar mecmuası i d i . Kadîm D o ğ u Asya geleneği üzere, gök tapınağı şeklinde olan hükümdar meskeni semâyı temsîl ediyordu. Merkezî ve kubbel i bir büyük oda etrâfinda, Çin-Türk astrolojisinin bazı mefhûmlannı temsîl eden, sekiz küçük b i r i m , mütevâzın olarak, yerleşdiriliyordu. Böylece varılan dokuz b i r i m sayısı, g ö k ve güneş r e m z i n d i 3 2 .

Kök-Türk devrinde, O ğ u z i l inde, Dede Korkut destânlarında adı g e ç e n Karacuk Dağları'nda bir numunesi görülen b u tarz ordu-başı meskeni, Selçuklular'ın Merv'deki köşklerine protot ip o lmuş göcükmekdedir . Fâtih Sultan Mehmed'in Topkapı Sarayı'nda yapdırdığı Sırça-Saray (ÇiniÜ Köşk)'de, aynı uslûbda idi . Hicrî 1051/M. 1641'de târîhci Na'îmâ 3 3 , Sepet Köşkü'nün, Otağ-ı Hümâyûn şeklinde yapıldığını kayd etmişdi. Onsekizinci asırda, Avaıpa tesirleri ile, merkezî kubbe çatı altında gizlendi ve aynı asrın ortasında, Birinci Mahmûd yenilik sevdâsina di işdü 3 4 . Pâdişâh, Topkapı sâhilindeki eski tarzda köşkleri beğenmediği için Hisâr-yalı denen. A m ı p a tarzında, uzun cebheli

•"• Dr. Yüce , bu bi lgiyi , lym'de Ikıntı Üniversitesinde toplanan l'ermanenı lııicın.ıtioııal AltaisticCcxiference'a tebliğinde serdi

Kaynaklar için, bkz. E. Esin. "Türk kubbesi". Selçuklu Araştırmaları dergisi, c III (Ankara, 1 9 7 1 ) . s. 159-62. -'» Uu Mau Isai, Du.- Chinesischen Nachrichten /.ur l icsehichlc der üst Turken i W iesbaden. I95K), s.8. 2 4 Kaynaklar için, bkz. Esin. "Orduğ" , s. 162. 1 0 Uu. yuk. not 2H'de a g e . s 197 Savaş timsali: bkz KOsgart. indeks, "Kurvı covaç". 11 Kasnaklar için bkz. yuk. not 28 ve r.lauson, "Kereku". "Otağ" maddeleri " Kasnaklar için, bkz. Esin, "Balık and O r d u " , yuk. not 7 ' d e a g e . , s. 168 71. " Na lına. TArîh (Istanbul, H; 1281), c IV, s. 34 M Kaynaklar i ç i n bkz, IL iyim, T e f h i m d e »icmler e«ki alemler", Türk Pünyfaı araştırmaları ( E k i m , ı9Hı). M u h b f ı b l ş v k a t r ı n ı ı ı , sı«.|ı<!t»ıh \ ' a v , yvlllHtHMfct rMBin" ttot avın yiuuüMUh

25

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı

Page 8: 1517 KASIM 19 8 4 YILDIZ SARAYI/ŞALE Tek-Esin Vakfıtekesin.org.tr/wp-content/uploads/2016/09/94.pdf · 2018. 3. 30. · tbmm mİllİ saraylar sempozyumu 1517 kasim 19 8 4 yildiz

Mahbûbiye Kasrı, H. 1138-62/M. 1735-49 târihleri arasında, Topkapı kıyılarında yapıldı. Bu sarayın i lk şeklinin bir resmi, o devirden olan Sadullah Paşa yalısının bir hücresine resm edilmişdi.

III- Kahk (Çatılı Köşk)

Türkçe semâvî manâsına kalık denen ve bir sed veya sed şeklinde ait kat yahud sûrlar üzerinde yükselen, Ç i n tarzında çatılı köşk, Türkler'de, Mîlâddan önceki asırdan beri yapılmakda i d i 3 5 . Kalıkın Ç i n usûlünde şekli şöyle i d i 3 6 : Ağaçdan bir iskelet kurularak, tuğla dıvarlar inşâ edi l ip , sıvalanabiliyor ve üstlerine resim yapılabiliyordu. Ağaç kısımlar da, cilâ, boya ve altın varak ile süslenebilmekde i d i . Kalıkın şeddi ve çatısındaki tuğla ve oymalı kiremidler sırlı olabiliyor ve ekseri gök renginde i d i . Kalık mimârîsi, bilhassa dokuzuncu ilâ onbirinci asırlardan Uygur şehirleri kalıntıları ve resimlerinden bil inmektedir . Uygur metinlerinden belirdiği üzere, Türk beyleri ve hatunları, dört-yöne açık ve havâdâr kalıkda yazın oturur ve sûrlar üstündeki kalıklardan şehir kaylarını (sokaklannı) görebilirler i d i 3 7 . ' Şehire nâzır, sûrlar üstünde kalık geleneği de, Türkiye'de, Konya Selçuklu Köşkü ve Topkapı Alay Köşkü gibi numûnelerde, uzun yaşadı

IV- Kargu (askerî gözetleme kulesi), Ediz-ev (dînî yazmaların konduğu kule ve minâre).

O r d u n u n bir unsuru da, kuleler i d i . Askerî gözetleme ve ateş yakarak işâret kulesi olan kargu dörtköşe kesitli olmakda i d i 3 8 . Belki astrolojik müşâhadeler ve her yıl yapılan takvim düzenlemesi çalışmalan için de, Çin'deki g i b i , Uygur Sarayları'nda kuleler mevcûd i d i 3 9 . Metinlerde ediz-ev diye geçen bir diğer cins kule ise, uğuru uzak yerlere değsin diye bilhassa yüksek yapılır ve tepesinde dînî yazmalar saklanırdı4 0 . Bu kuleler, ekseri sütün gibi ince ve üstüvânî, veya çok köşeli olmakda i d i 4 1 . İlk âbidevî çapda numûneleri , Türkistan'da, Hakanî devrinden olan Türk minâreleri ediz-evden gel işmişdi 4 2 . Hakanî ordularında, ediz-evin yerini minâre aldı. Türk saray mimârîsinin erken de\rinin b u hulâsa târihçesine son verirken, şunu da ilâve edebiliriz. Türk üslûbunda bir o r d u olarak, sûrlan, bahçeleri, kubbeli köşkleri ve kulesi ile Topkapı , bize kalan, m ü k e m m e l vasıfda, son yâdigârdır.

" Konaklar için, bkz. Esin, "Orduğ", lev. II/a-c. * Kaşmaklar için, bkz. Esin, "Balık and Ordu", s. 176-77.

Eski türkçe lugatlarından, Dresneturskiy Slovar' (Moskova, 1969), Kalık maddesinde verilen kas naklara bkz. w Kas naklar için, bkz. E. Esin, 'Türk minaresinin Orta Asya'daki öncüleri ", Atatürk Üniversitesi, Edebiş-ât Fakültesi

araştırma dergisi, A Gabriel sayısı (Ankara, 1978), s. 110-15. « Uygur taksimlerinden numûneler: G. R. Rachmati, Turkische Turfan Texte VII (Berlin, 1936). •w Bkz. not 38. « Esin, 'Türk minâresi", yuk. not 40 da a.g.e., s. 121-24, lev. III, VI. « Esin, 'Türk minâresi", lev. VIU XI.

26

Tek-Esin Vakfı

Tek-Esin Vakfı