14, 248-252)....ğını bildirmesi açısından önem taşıdığın dan dini literatürde bu vaktin...

2
FLURRAHMAN de olsa Fazlurrahman·ı destekleyen dav- ranışlar sergilemişlerdir. Siyaset saha- sına da yansıyan bu tartışmalar zaman zaman Fazlurrahman aleyhinde gösteri- ler yapılmasına. tehdit mektupları ya- zılmasına. hatta başına ödül konulması- na kadar varmış ve sonunda onu Pakis- tan'ı terketmek zorunda bırakmıştır. Lehinde veya aleyhindeki bu ön yargı- lı tartışmalara rağmen Fazlurrahman'ın fikirlerini objektif bir yaklaşımla ilmi ve akademik düzeyde değerlendiren çalış- malar henüz gerektiği ölçüde yapılmış değildir. Bu durum. bir yandan onun ya- kında vefat etmiş bir ilim ve fikir adamı olmasından, bir yandan. da İsl am dün- yasının. Fazlurrahman tarandan gün- deme getirilen dini. ilmi, sosyal ve siya- si meselelerin sağlıklı tartışılabilmesi için yeterince berraklaşmış bir atmosfere kavuşmamış bulunmasından ileri gel- mektedir. Bununla birlikte başta Türki- ye ve Endonezya olmak üzere bazı İs- lam ülkelerinde ve Amerika'daki müslü- man bilim çevrelerinde Fazlurrahman'ın düşünce ve faaliyetlerinin ilmi eseriere ve doktora tezlerine konu teşkil ettiği görülmektedir (bk. bibi.J . erleri. 1. Acenna 's Psychology (Ox- ford 1952). Fazlurrahman'ın doktora te- zi olup İbn Sina'ya ait tôbü'n -Necôt adlı eserin "en-Nefs" bölümünün tenkit- li neşrinden ibarettir. Ayrıca bu bölümün İngilizce tercümesi yanında metnin tah- lilini, Aristo ve Farabi gibi diğer bazı fi- lozofiarın görüşler iyle karşılaştırı tmasını da içermektedir. 2. Prophecy in Islam: Philosophy and Orthodoxy (London 1958: Chicago 1979). İslam tarihinde bir- çok filozof ve kelamcının peygamberlik anlayışlarını inceleyen bu eserde her gö- rüşü değerlendiren önemli mütalaalar- da bul unmaadır. 3. Acenna's De Anima (London 1959). İbn Sina'ya ait eş- Şifa ' adlı eserin "Kitabü'n - Nefs" bölü- münün tenkitli neşridir. 4. Islamic Met- hodology in History (Karachi 1965 ; is- lamabad 1976. 1984) . Daha önce Islamic Studies adlı dergide yayımlanan beş ma- kalenin kitap haline getirilmiş şeklidir. Eserde sünnet, ictihad, icma, hadis ve toptumsal değişme gibi konular ele alın- maktadır. Eserin üçüncü bölümünde İs- lam düşünce tarihinde felsef i düşünce- nin doğuşu, Ehl-i sünnet'in oluşumu. ke- lam ve tasawufun nasıl geliştiği ortaya konmaya çalışılmıştır. S. Islam (London 1966; Chicago 1979). On dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümün- de Hz. Peygamber'in hayatı, ikinci bölü- 286 münde Kur'an ele alınmakta, diğer bö- lümlerde de sünnet ve hadis. fıkıh, is- lam felsefesi. tasawuf. isl am eğitimi ve İslam'ın günümüzdeki durumu incelen- mektedir. İslamiyet'i tanıtmayı amaçla- yan eserde asıl muhatapların müslüman- lar olduğu anlaşılmakta, İsl am dini müs- lümanlara yeniden tanıtılmak istenmek- tedir. Yer yer müsteşriklerin İslamiyet hakkındaki görüşlerinin de eleştirildiği eser MehmeDağ ve Mehmet Aydın ta- rafından ortaklaşa Türkçe'ye çevrilmiştir (Ankara 1981. 1993 ı. 6. Le tters of Shaikh Ahmad Sirhindi (Karachi 1968). imam-ı RabbanT'nin Mektılbôt' ından seçmeleri ve İngilizce uzun bir giriş bölümünü ih- tiva etmektedir. 7. The Philosophy of M ulla Sadra (Albany ı 975). Molla Sad- ra'nın felsefi sistemini ortaya koyan bir eserdir. 8. Major Themes of the Qur'an (Minneapolis ı 980, ı 989. 1994) . Eserde Kur'an'a göre Allah. ayrıca insan, toplum, iyi ve kötü. vahiy, peygamberlik ve ilk müslüman toplumu gibi konular sadece Kur'an açısından ve ilgili bütün ayetler ele alınarak bütünlük arzedecek şekilde işlenmektedir. Kitap Alparslan Açıkgenç tarandan Ana Konulanyla K'an adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir (Ankara ı 987, ı 993). 9. Islam and Modernity: Transfor- maon of an Intellectual Tration (Chi- cago ı982). Bir İslam eğitim tarihi gibi kabul edilebilecek olan bu kitap Fazlur- rahrrian'ın tefsir yönteminin kuramını oaya koymaktadır. Sonuç kısmında uzunca bir değerlendirmeyi de içeren eser çağdaş İslam toplumlarında isl am'ın geleceği meselesini tartışmaktadır. Eseri Alparslan Açıkgenç ile M. Hayri Kırbaşoğ- lu İslam ve Çağdaşlık adıyla Türkçe'ye çevirmişlerdir (Ankara ı990). 10. Health and Mecine in Islamic Tradion ( New York 1987). İslam· daki bazı sağl ık kav- ramlarının tanıtımını yapan bu eser tıbb-ı nebevi hakkında bilgi vermekte ve müs- lümanların tıp ilmine yaptıkları katkıları ele almaktadır. Fazlurrahman'ın Pakistan Quarterly, Medieval and Renaissance Studies, Islamic Studies, Inteational Journal of Middle Easte Studies, The Pakis- tan Economist, Journal of Religious Etics gibi dergilerle bazı ortak çalışma- larda İbn Sina, Şah Veliyyullah, Muham- med İkbal gibi müslüman düşünürler hakkında ve çağdaşlaşma, İslami mo- dernizm, islami fundamentalizm. İslam ekonomisi. riba ve f aiz. İsl am'da kadının durumu, Kur'an ahlaki vb. konularda ma- kaleleri yayımlanmış, bunlardan bazıları p Türkçe'ye de çvrilmiştir (Açıkgenç. isl- mf Araştırmala IV 14, s. 248-252). BİBLİYOGRAA : Fazlur Rahman. Prophecy in Islam: Philo· sophy and Orthodoxy, London 1 958 ; a.mlf .. ls· lamic Methodology in History, islamabad 1984, s. 1-5, 14 -18, 30, 32, 106, 107-108, 11 8·125; a.mlf., fajor Themes of the Quran, Mi nnea· polis 1980, s. XII, ; a.mlf .. islam ve Çağdaş· lık: Fikr i Bir Geleneğin Değişimi (tre. Alpars- lan Açıkgenç - M. Hayri Kırbaşoğlu), Ankara 1990, s. 76, 77, 91 ; a.mlf . . islam (tre. Mehmet Dağ - Mehmet Aydın). Ankara 1993; a.mlf.. "Kısa Otobiyografi" (tre. Bekir DemirkalL isla· mi Araştirmalar, IV 14 , Ankara 1990, s. 227 · 231 ; a.mlf . . "Eyüb Han Döneminde B azı İs- lami Meseleler" (tre. Mevlüt Uyanık!. a.e., IV 1 4 ( 1 990). s. 301 -31 O; Taufik Adnan Ama!. /s· lam dan Tantangan fodeitas: Studi atas Peikiran Hukum Fazlur Rahman, Bandung - Endonea 1989; Alparslan Açıkgenç, "İslami Uyanış ve Yenilikçilik Düşünürü: Fazlur Ralıman'ın Hayah ve Eserleri ı 1 9 1 9- 1 988)", islami Araştirmalar, N j 4 ı 1 990). s. 232 ·252; a.mlf .. "İslam Dünyasının Çağdaş Sorunları ve Bir Düşün ür: Fazlur Ralıman ı 1919-1988)", . X/37 ( 1990), s. 11·18; X/38 1 1990). s. 32- 40; Mehmet Aydın. "Fazlur Ralıman ve İslam Modez", islami Araştırmalar, IV j 4 ( 1990). s. 273-284; Frederick M. Denny. "Fazlur Rah- · man: Muslim Intellectual", W, LXXIX/2 ı 1 989), s. 91·1 01 ; Muhammad Khalid Masud - Ali Raza Naqvi. "Obituary Notes", IS, XXVII/ 4 ı 1 988). s. 397 · 399; İbrahim Özdemir. "The Coneept of Islanıic Tradition in Fazlur Rah- an's Thought", The American Joual of ls· lamic Social Sciences, IX/2, Herndan 1992, s. 243·261. ALPARSLAN AçıKGENÇ 1 FÜ'l-İ' ı { J�: i J ) Kdi Abdülcebbar'ın { ö. 415/1025) Mu'tezile'nin üstünlüğüne dair eseri L {bk. I «DÜLCë). 1 FEC ı {� �1 ) Güneşin doğmasından önce beliren L tan yeri ağarması. Arapça'da "yarmak. bir şeyi iki parça- ya ayırmak, açığa çıkarmak. suya yol ver- mek" gibi anlamlara gelen fecir {fecr) isim olarak güneşin doğmasından önce- ki tan yeri ağarmasını ifade eder. Türk- çe'de ·şafak sökmesi, gün ağarması sa- bahın alaca karanlığı" denilen bu olay, gece ile gündüzü birbirinden ayırdığı ve- ya gündüz aydınlığını ortaya çıkardığı için fecir diye adlandırılmıştır. Fecir vak- ti kıhta. özellikle sabah namazının vak- tinin girdiğini veya sahur vaktinin bitip oruç tutma (imsak) zamanının başladı-

Upload: others

Post on 02-Jan-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 14, 248-252)....ğını bildirmesi açısından önem taşıdığın dan dini literatürde bu vaktin tanım ve belirlenmesinin ayrı bir dikkatle ele alın dığı görülür. Kur'an'da

FAZLURRAHMAN

de olsa Fazlurrahman·ı destekleyen dav­ranışlar sergilemişlerdir. Siyaset saha­sına da yansıyan bu tartışmalar zaman zaman Fazlurrahman aleyhinde gösteri­ler yapılmasına. tehdit mektupları ya­zılmasına. hatta başına ödül konulması­na kadar varmış ve sonunda onu Pakis­tan'ı terketmek zorunda bırakmıştır.

Lehinde veya aleyhindeki bu ön yargı­lı tartışmalara rağmen Fazlurrahman'ın fikirlerini objektif bir yaklaşımla ilmi ve akademik düzeyde değerlendiren çalış­malar henüz gerektiği ölçüde yapılmış değildir. Bu durum. bir yandan onun ya­kında vefat etmiş bir ilim ve fikir adamı olmasından, bir yandan . da İslam dün­yasının. Fazlurrahman tarafından gün­deme getirilen dini. i lmi, sosyal ve siya­si meselelerin sağlıklı tartışılabilmesi için yeterince berraklaşmış bir atmosfere kavuşmamış bulunmasından ileri gel­mektedir. Bununla birlikte başta Türki­ye ve Endonezya olmak üzere bazı İs­lam ülkelerinde ve Amerika'daki müslü­man bilim çevrelerinde Fazlurrahman'ın düşünce ve faaliyetlerinin ilmi eseriere ve doktora tezlerine konu teşkil ettiği görülmektedir (bk. bibi . J .

Eserleri. 1 . Avicenna's Psychology (Ox­ford 1 952) . Fazlurrahman'ın doktora te­zi olup İbn Sina'ya ait Iütô.bü'n - Necô.t adlı eserin "en-Nefs" bölümünün tenkit­li neşrinden ibarettir. Ayrıca bu bölümün İngilizce tercümesi yanında metnin tah­lilini, Aristo ve Farabi gibi diğer bazı fi­lozofiarın görüşleriyle karşılaştırıtmasını da içermektedir. 2. Prophecy in Islam: Philosophy and Orthodoxy ( London 1 958 : Chicago 1 979). İslam tarihinde bir­çok filozof ve kelamcının peygamberlik anlayışlarını inceleyen bu eserde her gö­rüşü değerlendiren önemli mütalaalar­da bulunmaktadır. 3. Avicenna's De Anima (London 1959). İbn Sina'ya ait eş­Şifa' adlı eserin "Kitabü'n - Nefs" bölü­münün tenkitli neşridir. 4. Islamic Met­hodology in History (Karachi 1 965 ; is­lamabad 1 976. 1 984). Daha önce Islamic Studies adlı dergide yayımlanan beş ma­kalenin kitap haline getirilmiş şeklidir. Eserde sünnet, ictihad, icma, hadis ve toptumsal değişme gibi konular ele alın­maktadır. Eserin üçüncü bölümünde İs­lam düşünce tarihinde felsefi düşünce­nin doğuşu, Ehl-i sünnet'in oluşumu. ke­lam ve tasawufun nasıl geliştiği ortaya konmaya çalışılmıştır. S. Islam ( London 1 966 ; Chicago 1 979). On dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümün­de Hz. Peygamber'in hayatı, ikinci bölü-

286

münde Kur'an ele alınmakta, diğer bö­lümlerde de sünnet ve hadis. fıkıh, is­lam felsefesi. tasawuf. islam eğitimi ve İslam'ın günümüzdeki durumu incelen­mektedir. İslamiyet'i tanıtmayı amaçla­yan eserde asıl muhatapların müslüman­lar olduğu anlaşılmakta, İslam dini müs­lümanlara yeniden tanıtılmak istenmek­tedir. Yer yer müsteşriklerin İslamiyet hakkındaki görüşlerinin de eleştirildiği eser MehmetıDağ ve Mehmet Aydın ta­rafından ortaklaşa Türkçe'ye çevrilmiştir (Ankara 1 98 1 . 1 993 ı. 6. Le tt ers of Shaikh Ahmad Sirhindi (Karachi 1 968). i mam-ı RabbanT'nin Mektılbô.t'ından seçmeleri ve İngilizce uzun bir giriş bölümünü ih­tiva etmektedir. 7. The Philosophy of M ulla Sadra (Albany ı 975 ) . Molla Sad­ra'nın felsefi sistemini ortaya koyan bir eserdir. 8. Major Themes of the Qur'an (Minneapolis ı 980, ı 989. 1 994 ). Eserde Kur'an'a göre Allah. ayrıca insan, toplum, iyi ve kötü. vahiy, peygamberlik ve ilk müslüman toplumu gibi konular sadece Kur'an açısından ve ilgili bütün ayetler ele alınarak bütünlük arzedecek şekilde işlenmektedir. Kitap Alparslan Açıkgenç tarafından Ana Konulanyla Kur'an adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir (Ankara ı 987, ı 993). 9. Islam and Modernity: Transfor­mation of an Intellectual Tradition (Chi­cago ı 982) . Bir İslam eğitim tarihi gibi kabul edilebilecek olan bu kitap Fazlur­rahrrian ' ın tefsir yönteminin kuramını ortaya koymaktadır. Sonuç kısmında uzunca bir değerlendirmeyi de içeren eser çağdaş İslam toplumlarında islam'ın geleceği meselesini tartışmaktadır. Eseri Alparslan Açıkgenç ile M. Hayri Kırbaşoğ­lu İslam ve Çağdaşlık adıyla Türkçe'ye çevirmişlerdir (Ankara ı 990). 10. Health and Medicine in Islamic Tradition ( New York 1 987). İslam· daki bazı sağlık kav­ramlarının tanıtımını yapan bu eser tıbb-ı nebevi hakkında bilgi vermekte ve müs­lümanların tıp ilmine yaptıkları katkıları ele almaktadır.

Fazlurrahman'ın Pakistan Quarterly, Medieval and Renaissance Studies, Islamic Studies, International Journal of Middle Eastern Studies, The Pakis­tan Economist, Journal of Religious Etliics gibi dergilerle bazı ortak çalışma­larda İbn Sina, Şah Veliyyullah, Muham­med İkbal gibi müslüman düşünürler hakkında ve çağdaşlaşma, İslami mo­dernizm, islami fundamentalizm. İslam ekonomisi. riba ve faiz. İslam'da kadının durumu, Kur'an ahlaki vb. konularda ma­kaleleri yayımlanmış, bunlardan bazıları

p Türkçe'ye de çı:ıvrilmiştir (Açıkgenç. islii­mf Araştırmala� IV 14 , s. 248-252) .

BİBLİYOGRAFYA : Fazlur Rahman. Prophecy in Islam: Philo·

sophy and Orthodoxy, London 1 958 ; a.mlf .. ls· lamic Methodology in History, islamabad 1984, s. 1 -5, 1 4 - 1 8, 30, 32, 1 06, 1 07-1 08, 1 1 8· 1 25 ; a.mlf., fV/ajor Themes of the Quran, Minnea· polis 1 980, s. XII, XV; a.mlf .. islam ve Çağdaş· lık: Fikri Bir Geleneğin Değişimi (tre. Alpars­lan Açıkgenç - M. Hayri Kı rbaşoğlu), Ankara 1 990, s. 76, 77, 91 ; a.mlf . . islam (tre. Mehmet Dağ - Mehmet Aydın). Ankara 1993 ; a.mlf .. "Kısa Otobiyografi" (tre. Bekir DemirkalL isla· mi Araştirmalar, IV 14, Ankara 1 990, s. 227 · 231 ; a.mlf .. "Eyüb Han Döneminde B azı İs­lami Meseleler" (tre. Mevlüt Uyanık!. a.e., IV 1 4 ( 1 990). s. 301 -31 O ; Taufik Adnan Ama!. /s· lam dan Tantangan fV/odernitas: Studi atas Pernikiran Hukum Fazlur Rahman, Bandung -Endonezya 1 989 ; Alparslan Açıkgenç, "İslami Uyanış ve Yenilikçilik Düşünürü: Fazlur Ralıman'ın Hayah ve Eserleri ı 1 9 1 9- 1 988)", islami Araştirmalar, N j 4 ı 1 990). s. 232 · 252 ; a.mlf .. "İslam Dünyasının Çağdaş Sorunları ve Bir Düşün ür: Fazlur Ralıman ı 1 9 1 9- 1 988)", TY. X/37 ( 1 990), s. 1 1 · 1 8 ; X/38 1 1 990). s. 32-40 ; Mehmet Aydın. "Fazlur Ralıman ve İslam Modernizrni", islami Araştırmalar, IV j 4 ( 1 990). s. 273-284 ; Frederick M. Denny. "Fazlur Rah- · man: Muslim Intellectual", fVIW, LXXIX/2 ı 1 989), s. 9 1 · 1 01 ; Muhammad Khalid Masud -Ali Raza Naqvi. "Obituary Notes", IS, XXVII / 4 ı 1 988). s . 397 · 399 ; İbrahim Özdemir. "The Coneept of Islanıic Tradition in Fazlur Rah­rnan's Thought", The American Journal of ls· lamic Social Sciences, IX/2, Herndan 1 992, s. 243 ·26 1 . �

� ALPARSLAN AçıKGENÇ

1 FAZLÜ'l-İ'TizAL ı

{ J�:::ı::.'iiJ.;.! ) Kiidi Abdülcebbar'ın

{ö. 415/ 1025) Mu'tezile'nin

üstünlüğüne dair eseri

L {bk. KADI ABDÜLCEBBAH). _j

1 FECİR ı

{ ��1 )

Güneşin doğmasından önce beliren

L tan yeri ağarması. _j

Arapça'da "yarmak. bir şeyi iki parça­ya ayırmak, açığa çıkarmak. suya yol ver­mek" gibi anlamlara gelen fecir {fecr) isim olarak güneşin doğmasından önce­ki tan yeri ağarmasını ifade eder. Türk­çe'de ·şafak sökmesi, gün ağarması sa­bahın alaca karanlığı" denilen bu olay, gece ile gündüzü birbirinden ayırdığı ve­ya gündüz aydınlığını ortaya çıkardığı için fecir diye adlandırılmıştır. Fecir vak­ti fıkıhta. özellikle sabah namazının vak­tinin girdiğini veya sahur vaktinin bitip oruç tutma (imsak) zamanının başladı-

Page 2: 14, 248-252)....ğını bildirmesi açısından önem taşıdığın dan dini literatürde bu vaktin tanım ve belirlenmesinin ayrı bir dikkatle ele alın dığı görülür. Kur'an'da

ğını bildirmesi açısından önem taşıdığın­dan dini literatürde bu vaktin tanım ve belirlenmesinin ayrı bir dikkatle ele alın­dığı görülür.

Kur'an'da fecir kelimesi, oruç ve na­mazla ilgili bazı dini hükümterin bildiril­mesi (ei-Bakara 2/ 1 87 : el-isra 1 7/78: en­Nür 241 58). yemin (el-Fecr 891 ı ) ve Ka­dir gecesinin fazileti (ei-Kadr 971 5 ) gibi münasebetlerle beş ayette geçmekte­dir. Bu ayetlerin hepsinde fecir, örfen yaygın kullanımına da uygun olarak "tan yeri ağarması. şafak vakti" anlamını ta­şımakla birlikte fecir vaktinin başlama ve bitiş sınırıyla ilgili olarak ayetlerde bir açıklama yer almaz. Ancak bunlardan oruçla ilgili ayette. "Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı) siyah iplikten ayırt edilineeye kadar yiyin. için. sonra akşama kadar orucu tamamlayın� {el-Bakara 2/ 1 87) cümlesiyle fecir vaktinin başlangıcına işaret edilmiştir. Kaynaklarda, bu aye­tin önce. "Beyaz iplik siyah iplikten ay­rılıncaya kadar yiyin, için n kısmının na­zn olduğu. bazı sahabilerin ayeti zahiri ve lafzi manasma hamlettiği, Hz. Peygam­ber'in ise siyah ve beyaz iplikle ilgili ola­rak. "Biri gecenin karanlığı, diğeri gündü­zün aydınlığıdır· şeklinde bir açıklama getirdiği, daha sonra da ayetin "mine'l­fecr" kısmının nazil olarak ayetteki kısmi kapalılığın giderildiği rivayetleri yer alır (Buharf. "Tefsir", 2 / 28 : Müslim. "Şıyfun", 34-35 : Cessas. ı . 284 : ibn KesTr. 1 ,3 1 9) .

Fecir vaktinin namaz ve oruçla ilgili mükellefiyetieri belirleyecek tarzda tes­biti Hz. Peygamber'in söz ve uygulama­larına dayanır. Sonraki dönemlerde fa­kihler tarafından konuyla ilgili olarak ileri sürülen görüşler arasında da bazı ayrıntılar dışında önemli bir farklılık bu­lunmaz. Hz. Peygamber, İbn Ümmü Mek­tüm'un fecir vaktinde okuduğu ezandan önce Bilal- i Habeşf'nin uyarı maksadıy­la okuduğu ezanı kastederek, " Bilal ' in ezanı hiçbirinizi sahur yemeğinden alı­koymasın ; çünkü Bilal henüz gece iken ezan okur. Onun bu ezanı sizden iba­dette bulunana {teheccüt namazı kılanal haber vermek, uykuda olanı da uyandır­mak içindir" dedikten sonra fecir vak­tinin iyice anlaşılması için parmakla­rını yukarıya kaldırıp aşağıya diker ve, "Fecir beyazlığın böyle açığa çıkması de­ğildir, ta ki şöyle olmayınca· der. Bunu söylerken de şahadet ve orta parmağı­nı üst üste bindirip sağa sola uzattığı ri­vayet edilir (Buhari, "E�an", 1 3 : Müslim. "Şıyfun", 38: Ebü Davüd. "Şavm", 1 7) . Baş­ka bir hadiste de Resül-i Ekrem. " Bilal

ezanı gece okuyor. İbn Ümmü Mektüm ezan okuyuncaya kadar yiyip içebilirsi­niz. Çünkü o fecir doğmadan ezan oku­maz" demiştir {Bu harf. "Şavm", 1 7 : Müs­l im, "Şıyfun", 36- 37) .

İslam hukukçuları hadislerdeki bu ifa­delerden hareketle fecri "fecr-i kazib, fecr-i sadık" veya "birinci fecir. ikinci fe­cir" şeklinde ikiye ayırarak açıklamışlar­dır. Fecr-i kazib, sabaha karşı doğuda tan yerinde ufuktan . göğe doğru dikey olarak yükselert piramit şeklinde, sa­manyolu ışığına benzeyen akçıl ve do­nuk beyazlıktır. Fıkıh literatüründe bu­na "uzunlamasına beyazlık" (beyaz-ı müs­tatil) denildiği gibi Araplar arasında "kurt kuyruğu" (zenebü's-sirhan) veya ·yalancı sabah" (es-subhu' l -kazib) olarak da anı­lır. Fecr-i kazib gecenin bir bölümü ka­bul edildiği için ayrıca dini bir hükme konu teşkil etmez. Bu geçici beyazlıktan sonra yine kısa bir süre karanlık basar. Ardından da . ufukta yatay olarak boy­dan boya uzanan, g iderek genişleyip ya­yılan fecr-i sadık aydınlığı başlar. Fıkıh literatüründe bu ikinci fecre "enleme­sine beyazlık" (beyaz-ı müsta'razT) denil­mesi, fecr-i sadık beyazlığının doğu uf­kunda tan yeri boyunca yayılarak geniş­lemesi sebebiyledir. Sabah namazının vaktinin girmesi, sahurun sona erip oru­cun başlaması gibi dini hükümlerde esas alınan bu ikinci fecirdir. Nitekim Hz. Pey­gamber. "İki çeşit fecir vardır. Kurt kuy­ruğu gibi olan fecir herhangi bir şeyi ne helal ne de haram kılar. Ufukta genişli­ğine yayılan fecre gelince işte sabah na­mazı o vakitte kılınır. sahur yemeği de o vakitte haram olur· { Darekutni, ll , 1 65 ) derken iki fecir arasındaki b u farka dik­kat çekmiştir. Bununla birlikte fecr-i sa­dıkın, ufukta beyazlığın enlemesine yayıl­dığı vakit mi� ,yoksa bu beyazlıktan son­ra. ufukta kızıllığın yayılması vakti mi ol­duğu. gerek hadislerde {Tirmizi. "Şavm", ı 5 : Ebü Davüd, "Şavm", 1 7) gerekse sa­habe ve tabiin söz ve uygulamasında yer alan farklı ölçü ve ifadeler sebebiyle is-

. lam hukukçuları arasında tartışılmıştır. Bazı fakihlere göre fecr-i sadık ufuk­

ta aydınlığın oluşmaya başladığı vakit­te. bir kısmına göre ise beyazlıktan son­ra kızıllığın ufukta iyice ortaya çıkmasıy­la başlar . . Fakihlerin çoğunluğu bu ko­nuda orta bir yol takip etmiş, fecr-i sa­dıkın ufukta beyazlığın iyice yayılmasıy­la başlayacağı görüşünü benimsemiştir. Cumhur, ilgili ayette geçen siyah-beyaz ayırımını gecenin siyahlığı ve gündüzün beyazlığı {BuharT. "Şavm", 1 6). fecri de

FECR- i ATf

ufukta yayılan beyazlık olarak açıklayan hadisleri ve ümmetin bu yöndeki uygu­lamasını esas alm}ş, bazı hadislerde ge­çen "kızıllığın ortaya çıkışı" ifadesinin {Tirmizi. "Şavm", ı 5 : Ebü Davüd, "Şavm", 1 7 ) veya bazı sahabe ve tabiinin sahuru bu vakte kadar geciktirdiğine dair riva­yetlerin beyazlığın ufukta iyice yayılma­sı ölçüsünü tekit edici bir anlam taşıdı­ğı yorumunu yapmıştır {Tahavf. l l , 52-54 : Hatta bi. l l . 760 : Ayni. X. 297 ). Öyle anla­şılıyor ki cumhurun bu konuda ihtiyatlı bir görüşü tercih etmiş olması. sabah namazı vaktinin sahur vaktinin sona er­mesini takiben başlamakta oluşu sebe­biyle sabah namazının kılınabilmesine de yeterli bir zaman kalmasını sağlama. böylece hem oruç hem de sabah namazı için makul bir bitiş - başlangıç vakti be­lirleyebilme gibi bir amaç taşımaktadır.

BİBUYOGRAFYA : Lisanü 'l· 'Arab, "fcr" md.; Türk Lugatı, lll,

61 2·613 ; Buharr. "E?;ilıı" , 13, 22, "Şavm", 16, 1 7, 40, 41 , "Tefsir", 2/28 ; Müslim, "Şıyam", 34·38; Ebü Davüd. "Savm", 1 7 ; Tirmizi. "Savm", 1 5 ; Darekutni. es·Sllnen, Beyrut, ts. !AI�mü' l­kütüb), ll, 165; Tahavr. Şerl)u Me'ani'l-aşar (nşr. Muhammed Seyyid Gidelhakl. Kahire 1 968, ll, 52·54 ; Cessas. Ahlcamü 'l·Kur'an, ı, 284; Hat­tabi. Me'alimü 's :Sünen (Sünenü Ebi Davüd ile birlikte), Humus 1 969, ll, 760; Serahsi. el· Mebsüt ı, 14 1 , 142 ; lll, 54 ·55 ; Ebü Bekir İb­nü'ı-Ar�bi, Al)lcamü 'l ·�ur'an, ı , 94; İbn Rüşd, Bidayetü 'l ·müctehid, ı, 245 ; İbn Kudame, el· Mugni, lll, 3·4 ; Kurtubi. el-Cami', ı, 319 ; Bey­zavi. Enuarü 't- tenzil, istanbul 1977, 1, 496·497; İbn Kesir. Te{sirü'l-�ur'an, 1 , 319 ; Ayni, 'Um· detü 'i-l):ari, Kahire 1 392/ 1 972, X, 297 ; İbnü'I­Hümam, Fetl)u'i-l):adir (Bulak). ll, 61 ; Gazi Ah­med Muhtar Paşa, lslahu 't · takuim (Şefık Beg Mansür Yeken tarafından yapılan Arapça ter­cümesiyle beraber). Kahire 1 307, s. 66·67 ; Tec· rid Tercemesi, ll, 586·587 ; Hüseyin Atay, "Sa­hur Vaktinin Tayin ve Tesbiti", islam ilim/e· ri Enstitüsü Dergisi, sy. 5, Ankara 1 982, s. 1 · 22; Yakup Çiçek. "Kur'an'da Fecir Kavramı", MÜİFD, sy. 7 · 8 ·9 · 1 0 1 1 995). s. 1 77 · 1 94.

1

L

ı

L

� YAKUP ÇiÇEK

FECR (bk. FECİR).

FECR-i ATİ ( .;ı .,r.! )

II. Meşrutiyet'ten sonra teşekkül eden, sanatta ferdiyetçiliği

ve estetik değerleri benimseyen edebiyatçılar topluluğu.

ı

_j

ı

_j

Birçok tenkitçinin, hatta bizzat men­suplarının da bir edebiyat mektebi veya edebiyat grubu olarak kabul etmediği Fecr-i Atı. IL Meşrutiyet sonrası ortaya

287