halkevler · 1 halkevlerİ eĞİtİm hakki meclİsİ eĞİtİm hakki raporu viii 1 aralik 2013 –...

24

Upload: others

Post on 26-May-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim
Page 2: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

1

HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ

EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII

1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk ayından başlayarak, bulunduğumuz tüm il ve ilçelerde, tek tek okulları gezerek veli, öğretmen ve öğrencilerin katılımı ile doldurduğumuz Okul Durum Raporları’nın sonuçlarını ve eğitim alanında gündem taramasını içeren Eğitim Hakkı Raporu’nun dokuzuncusunu yayınlıyoruz. Bu rapor 2013-2014 eğitim-öğretim yılı Aralık ayını içeren taramadan oluşuyor.

Amacımız eğitimde yaşanan sorunların, temel ekseni gericileştirme ve piyasa mekanizmalarına bağlama olarak şekillenen eğitim alanına dönük saldırıların görünür kılınmasını sağlamak, alanın bilgisini eğitim hakkı mücadelesinin bilgisine çevirmektir.

Sizler de eğitim alanında yaşadığınız, gördüğünüz sorunları, mücadeleleri, talepleri bizimle paylaşabilir, rapor çalışmasına katkı sunabilirsiniz. Rapora dair her tür eleştiri ve öneriyi duymak çalışmayı güçlendirecektir.

Önceki raporlara ulaşmak için:

http://www.halkevleri.org.tr/dosyalar/egitim-hakki-raporlari

İletişim:

www.halkevleri.org.tr

[email protected]

https://twitter.com/egitimhakkimcls

https://www.facebook.com/Halkevleri

0 212 245 82 65 - 0 312 419 27 17

Page 3: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

2

İçindekiler

Giriş ........................................................................................................................................... 3

A. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri Okul Durum Raporları Sonuçları ........................ 4

B. Eğitimde Yıkım 4+4+4 İle Sürüyor .................................................................................... 6

C. Eğitimde Gerici Politika ve Uygulamalar Sürüyor .......................................................... 7

D. Piyasacı ve Gerici Politikaların Hedefinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Var .............. 14

E. Mücadele Sürüyor: Eğitim Sisteminin Mağduru Değil Eğitim Hakkı Mücadelesinin Öznesiyiz ................................................................................................................................. 17

Page 4: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

3

GİRİŞ

1 Aralık-1 Ocak tarihleri arasında okullarda yaptığımız denetimler sonucu ve genel olarak eğitim alanında yaşananların takibinden oluşan eğitim hakkı raporunu, dershane tartışmasından doğan iktidar kavgasının büyüyerek devlet krizi halini aldığı günlerde yayınlıyoruz. Dershane tartışmaları sırasında çokça tartışılan eğitim konusu bu ay çok fazlasıyla gündeme gelmemiştir. Ancak televizyon ekranlarının, gazete sayfalarının son dönemde görmek istemediği, eğitim alanında yaşananlar öğrencisiyle, öğretmeniyle, velisiyle milyonlarca insanın gündemidir ve eğitim alanında yaşanan yıkım adım adım sürmektedir.

Bütçeden yine eğitim alanına yeterli kaynak çıkmazken bunun acı faturası en çok öğrencilere çıkmaktadır. Geçen raporda da dikkat çektiğimiz gibi okullarda çok ciddi temizlik sorunu bulunmaktadır ve bu durum öğrencilerin sağlığını tehdit etmekte, birçok okulda veliler çocuklarının pis ortamdan kaynaklı hastalandığını söylemektedirler.

Gericilik ve baskıcı uygulamalar da istikrarlı biçimde sürdürülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki ısrarı sürmektedir. Bunun en son örneği geçtiğimiz ay İzmir Çiğli’de yaşandı. “81 İle 81 Kitap Projesi” kapsamında Kaymakamlık tarafından dağıtılan kitapların gerici, cinsiyetçi, ırkçı, savaşı özendiren, pedagojik olmayan içerikleri; veliler ve öğretmenler tarafından tepkiyle karşılandı. Bunun yanında Amasya’da bir din kültürü dersi öğretmeninin Alevilere yönelik sarf ettiği sözler açığa çıkan bir diğer örnek. Bilinmelidir ki bu örnekler hemen her okulda, her gün yaşanmaktadır.

Bunun yanında öğretmenlere dönük baskıcı politikalar da aynen devam etmektedir. Geçtiğimiz ay yine bazı yerlerde Eğitim Sen’li öğretmenler sürgün edildi.

Kısacası 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarısını geride bırakırken tablo ne yazık ki eğitimdeki yıkımın sürdüğünü göstermektedir.

Parasız, bilimsel, anadilde eğitim ise herkesin en temel hakkıdır ve mücadele sürmektedir. 2014 yılının eğitim hakkı mücadelesinin büyüyeceği bir yıl olması dileğiyle...

HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSLERİ

Page 5: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

4

A. HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSLERİ OKUL DURUM RAPORLARI

SONUÇLARI

1 Aralık-1 Ocak tarihleri arasında Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından okullarda yapılan denetimler ve doldurulan okul durum raporları sonucunda aşağıdaki verilere ulaşılmıştır. Okul durum raporları ilkokul, ortaokul ve liselerde ayrı ayrı formlarla ayrıntılı şekilde yapılmıştır.

• Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı Ekim ayında cihatçı örgütlere yakınlığıyla bilinen İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı’na (İHH) her sınıftan 90 lira yardım toplaması için izin vermişti. Hatay’da yakalanan ve aranmasına izin verilmeyen tırda olduğu iddia edilen silahlara harcanan paranın aynı zamanda okullarda da toplanan paralardan mı temin edildiği ciddi bir şüphedir. Bu tür yardım toplama kampanyalarının derhal iptal edilmesi, bu kampanyaya izin veren yetkililerin hesap vermesi gerekmektedir.

• Geçtiğimiz ay yayınlanan okul durum raporunda yer verdiğimiz temizlik sorununun artarak devam ettiği görülmüştür. Okul durum raporlarının % 95’inde ilkokul, ortaokul ve liselerin tamamında okulun özellikle tuvaletlerinin pis olduğu tespit edilmiştir. Velilerin ve öğrencilerin en fazla şikayet ettiği konulardan bir tanesi temizlik sıkıntısıdır.

• Birçok veli çocuklarının idrar yolu ve solunum yolu enfeksiyonlarına yakalandığını ifade etmiştir.

• İkili eğitim ise temizlik sorununun artmasına neden olmaktadır. Sabahçı öğrencilerin ardından derse giren öğlenci öğrenciler çok daha sağlıksız ve temiz olmayan ortamda eğitim görmek mecburiyetinde kalmaktadır.

• Okullarda sabun gibi temizlik malzemesi olmamasının yanında yeterli hizmetli kadrosu olmaması sorunu katmerleştirmektedir.

• Okullardaki hizmetlilerin %80’i taşeron şirketler tarafından tahsis edilen ve maaşları %60 oranında Okul Aile Birlikleri tarafından ödenen temizlik işçilerinden oluşmaktadır.

• Velilerin % 75’i Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikasına güvenmediklerini ifade etmişlerdir.

• Öğrenciler ve velilerin büyük bölümü dershane tartışmalarındaki tarafların eğitim hakkını savunmadığını ifade etmekte, yapılan tartışmaları siyasi kavga olarak görmektedir.

• Hemen her raporda vurguladığımız bağış ve aidat konusu bu ay da karşımıza çıkmaktadır. İlkokul, ortaokul ve liselerin %99’unda aidat ya da bağış toplanmaktadır.

Page 6: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

5

Bağışların gönüllülük esasına dayandığı ve bağış yapmanın zorunlu olmadığı söylense de veliler genelde bağış yapmaya mecbur bırakılmaktadır.

• Yine okulların %78’inde eğitim sürecinde kullanılan materyaller için para talep edilmektedir.

• Velilerin önemli bir kısmı bağış yapan öğrencilere ayrımcılık yapıldığını söylemektedir. Ankara’da bir okulda bağış vermeyen öğrencilerin sınıfta tahtaya kaldırılarak rencide edildiği tespit edilmiştir.

• Ankara Yenimahalle’de Ergazi Mahallesi Ahmet Hamdi Tampınar İlkokulu’nda okula geçiş yolunda ışık ve araçların hızını kesecek kasis olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum öğrencilerin can güvenliğini tehdit etmektedir.

• İstanbul Kadıköy’de Ahmet Sani Gezici Kız Meslek Lisesi’nin taşınacağı, yapılacak tadilatın ardından önümüzdeki yıl imam hatip olacağı veliler ve öğrencilerden gizlenmiş, okul müdürü önce böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylemiş; ancak okulun dönüşeceği veliler tarafından yapılan görüşmelerle ortaya çıkmıştır.

• Okullarda yaşanan şiddet olayları bu ay da devam etmiştir. Öğrencilerin kendi aralarındaki şiddet olaylarının öğretimin her kademesinde yaşandığı tespit edilmiştir.

• Öğretmenlerin öğrencilere dönük fiziki ve psikolojik şiddet uygulama oranı da her geçen gün artmaktadır. Öğrencilerin büyük bölümü bazı öğretmenler tarafından sınıfta şiddet uygulandığını beyan etmiştir.

• Eğitimde baskı ve ayrımcılık ise devam etmektedir. Basına da yansıdığı gibi Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesi Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni “Bir Sünni Alevi ile evlenirse yüz kırk kırbaç cezası ile cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür”, “Kurtuluş Savaşı’na yardım eden bayanların başı kapalı olduğu için biz bu savaşı kazandık, bugün olsa kazanamayız”, “Bugün eteğini kısaltan yarın lisede en değerli şeyini kaybeder” şeklinde sözler sarf etmiştir.

Page 7: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

6

B. EĞİTİMDE YIKIM 4+4+4 İLE SÜRÜYOR

Diyarbakır’da yüzlerce otistik çocuk eğitim hakkından yararlanamıyor – 4 Aralık 2013 Diyarbakır'da 2 yıl önce açılan İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’nde (OÇEM) 56 otistik çocuk eğitim görürken, okulun fiziki kapasitesinin yetersizliği nedeniyle 40'ı aşkın çocuk sırada bekliyor. Uzmanların otizmin tek ilacı olarak tavsiye ettiği eğitimden istifade edemeyen aileler çocuklarının eğitim hakkından yararlanmasını istiyor. Bölgede kardeşinin gözünü kör ettiği gerekçesi ile ahırda kurulan salıncağın içinde sallanarak yaşamını sürdüren otistik çocuğun durumuna tanık olan bir eğitimci "12 yaşındaki bu çocuk 3 yaşında teşhis konulup eğitimine başlansaydı bugün bu durumda olmayacaktı" diye konuştu. Ayrıca Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Kurucu, 10 yaşındaki oğlunun otistik olduğunu belirterek, bugüne kadar gönderecek bir okul bulamadıklarını söyledi. Oğlunu eğitimsizlik nedeniyle saldırganlaştığı için ilaçla sakinleştirdiklerini belirten Kurucu, öneri üzerine geldiği İbn-i Sina İlköğretim Okulu’nda yer olmadığı için sıraya girmesinin belirtildiğini söyledi. Eğitimde 65 ülke arasında 45. olduk - 6 Aralık 2013 İngilizce kısa adı PISA olan, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı 2012 raporunu açıkladı. Program kapsamında gelişmiş ve gelişmekte olan 65 ülkeden seçilen 15 yaş grubundaki öğrencilerin eğitim yoluyla kazandıkları çeşitli becerileri ölçülüp değerlendiriliyor. 2012 yılı raporuna göre Türkiye 65 ülke arasında matematik dalında 44, fen bilimlerinde 43, okumada 42, ortalamada ise 45. sırada. Avrupa ülkelerinin genel ortalaması ise 22. PISA’ya göre Türkiye 2003 yılından bu yana ancak yüzde 3 gibi bir ilerleme göstermiş. Milli Eğitim Bakanlığı ise bu durumdan memnun. Antalya’da uyutmayan eğitim talebi - 13 Aralık 2013 Antalya Muratpaşa Atatürk Ortaokulu öğrenci velileri çocuklarının sabah çok erken saatte okula gitmesine ve uzun ders saatlerine itiraz etti. Veliler, çocuklarının 06.40’da okulda hazır edilmesinin istendiğini, arkasından 7 saat kesintisiz ders aldıklarını ve çocuklarının eğitiminin bu şekilde engellendiğini söylediler. Veliler, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne giderek topladıkları 300 imzayı verdiler. Veliler Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaptıkları görüşmede kademeli geçişi 2 yıl daha beklemeleri gerektiğinin; il müdürünün müfettiş görevlendireceğini, durumu inceleteceğini; Muratpaşa Belediyesi’nin yer göstermesi halinde hemen okul yapabileceklerini, ekonomik kaynak sorunları olmadığının söylendiğini ifade ettiler. Veliler, çözüm arayışlarını sürdüreceklerini, belediye ile de görüşeceklerini belirtti.

Page 8: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

7

C. EĞİTİMDE GERİCİ POLİTİKA VE UYGULAMALAR SÜRÜYOR

Yurtta parmak izinden Kur’an Kursu yoklaması! - 2 Aralık 2013

Adana’da Kredi Yurtlar Kurumu yurdunda kalan öğrenciler yeni bir uygulamayla karşılaştı. Öğrencilerin giriş çıkışını denetleyen parmak izi sisteminde kişisel bilgiler toplanıyor ve kuran kursuna gidip gitmeyenler belirleniyor. Sistem şöyle çalışıyor: Öğrenciler parmaklarını bastıktan sonra bilgilerinin gözüktüğü ekranın duyuru bölümünde ilk olarak kuran kursu reklamı yapılıyor. Duyurularla birlikte dijital ortamda biriken kişisel bilgiler ile de kuran kursuna gidenler ve gitmeyenler belirlenebiliyor.

Gazi Üniversitesi kadın ve erkek heykellerini kıramayınca kaldırdı - 4 Aralık 2013

“Tükürürüm böyle sanatın içine” zihniyetinin heykel takıntısı bu kez Gazi Üniversitesi’nde baş gösterdi. Gazi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri, Heykeltıraş Ali Hadi Bara'ya ait olduğu düşünülen "gençliği ve geleceği temsil eden" heykellerin Resim-İş eğitimi Bölümü'nden kaldırılmasının şokunu yaşıyor. 2,70 boyundaki kadın ve erkek figürlü bronz heykeller geçtiğimiz Pazar günü bulundukları yerden kaldırıldı. Heykellerin okul yönetimi tarafından hiçbir bilgi verilmeden müze deposuna kaldırılması "müstehcenlik" iddialarını da beraberinde getirdi. Heykellerin müstehcen bulunduğu için kaldırıldığını söyleyen akademisyenler ve öğrenciler duruma tepkili. Rektör Danışmanı Prof. Dr. Emin Kuru, “Daha çok solun sahip çıktığı bir figürdü. Kırmak istedik de başaramadık” diyerek yapılanı savundu.

Otizmli öğrencilere zorunlu din dersi, çocukları da eğitimcileri de zor durumda bırakıyor – 4 Aralık 2013

2010 yılında otistik çocuklara din dersi zorunluluğu getirilmesine itiraz eden uzmanlar, somut dünyayla bile ilişki kurmakta zorlanan bu çocuklara din dersi verilmesinin hiçbir sonuç doğurmayacağını söylemişti.

Otistik çocuğu olan bir öğretmen anne, müfredatta yer almasına rağmen çocuklara din eğitimi verilmesinin mümkün olmayacağı için bu dersi çocuklara beden eğitimi yaptırarak geçirdiklerini söylüyor. Din eğitimi adına yaptırdıkları, yaptırabilecekleri tek şeyin ise cami resmi boyatmak olduğunu dile getiriyor.

Otistik çocuklar ve aileleriyle uzun yıllardır çalışan psikolog Esen Acerer ise konuya ilişkin şunları dile getiriyor: “Müfredata bu ders kondu; ama okullarda bu dersle ilgili hiçbir şey yapılamıyor. Asıl olarak yaşadıkları somut dünya ile ilgili bile ne hissettiklerini bilmediğimiz otistiklerin bir de maneviyat denilen soyut bir alana maruz bırakılması çok ağır bir yük. Zaten otistiklerde sözel olarak bir şey anlatılamaz. Her şey somut davranışa dönüktür. Dolayısıyla bu dersle bir şey elde edilmesi mümkün değildir. Mesela benim etrafımdaki otistik çocukların birçoğu ezandan korkuyor. Birçoğu ezana tepki veriyorlar. Bu verilen din eğitimlerinin bir takibi yönetmeliği de yok. Eğitim anlamında işlevselliği yok. Beden dersleri onlara en iyi

Page 9: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

8

gelen şey. Yaşadıkları dünya bile onlar için öte iken daha ötesini anlatmaya kalkışmanın hiçbir anlamı yok.”

Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan bir yenilik daha: yurtlarda kuran kursu - 6 Aralık 2013

KYK Genel Müdürü Prof. Dr. Recep Kaymakcan ile Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş arasında “KYK’ya bağlı yurtlarda kuran eğitim ve öğretimi kursu açma işbirliği protokolü” imzalandı. Diyanet İşleri Başkanlığı ile KYK arasında imzalanan protokolün amacı “Kuran-ı Kerim öğrenme ve İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile Hz. Peygamber’in hayatı ve örnek ahlakı hakkında dini bilgiler almak” olarak belirtiliyor. Öğrenciler imzalanan bu protokol ile birlikte gerici eğitim sistemini bir de Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda öğrenecekler.

Tayyip’in gençleri: ‘İran ve Suudi Arabistan örnek, karma eğitim kaldırılmalı’-7 Aralık 2013

Tayyip Erdoğan’ın “kızlı-erkekli evlere müdahale” tartışmasını AKP’li vekillerin karma eğitime karşı yaptığı açıklamalar takip ederken, AKP Gençlik Kolları’nın da karma eğitime karşı yaptığı bir çalışma ortaya çıktı. Çalışma, Türkiye Gazetesi’nde yayımlandı. Sürmanşetten yayımlanan haber “Karma eğitimde mecburiyet bitmeli” başlığıyla verilirken, spotunda “Kızlı-erkekli eğitimin Batı’da bile alternatifi var. Türkiye’de ise bilimsellik yerine ideolojik bakış ön plana çıkıyor” ifadelerine yer verildi. AKP Gençlik Kolları’nın “Bu konuda ciddi bir araştırma boşluğu var” tespitiyle bilimsel olduğunu iddia ettiği çalışmada karma eğitimin 45–70 yıllık Avrupalı bir gelenekten geldiği belirtiliyor. Çalışmada Bahreyn, Ürdün, İran ve S. Arabistan’da tek cinsiyetli eğitimin oranının büyüklüğü vurgulanıyor ve “Müslüman olan Tunus ve Türkiye”de tek cinsiyetli eğitimin olmaması yadırganıyor. Araştırma, toplumun “dini-ananevi” gerekçelerle karma eğitim mecburiyetinin kaldırılmasının isabetli olacağını belirtiyor.

Üniversiteliler Ahmet için kitap topladı, faşistler saldırdı - 10 Aralık 2013

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde kanser sebebiyle kaybettikleri arkadaşları Ahmet Yılmaz adına kuracakları kütüphane için kitap standı açan üniversitelilere, KTÜ Öğrenci Derneği’nde örgütlenen faşist grup saldırdı. Üniversiteliler saldırganları kantinden dışarı çıkardı ve saldırıyı püskürttü. Kantinden çıkarılmalarının ardından kantinin dışında birikmeye başlayan ve soda şişeleriyle saldırıya devam eden faşistlerin içerideki üniversitelilere sözlü tacizleri de devam etti. Saldırı boyunca saldırganların en önünde duran KTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Bayraktar ve diğer faşistler, üniversitelilere küfür ve sözlü tacizlerde bulundu. Zaman geçtikçe kalabalıklaşan faşist gruba üniversite dışından gelen ve öğrenci olmayan kişiler de dahil oldu. Kantine gelen özel güvenlik görevlilerinin ve polislerin, Trabzon Ülkü Ocakları Başkanı’nın da dahil olduğu gruba hiçbir müdahalesi olmadı. Faşist grubun polis ve özel güvenlik görevlileri ile olan samimiyetleri dikkat çekti. Üniversiteliler, Öğrenci Derneği’nde örgütlenen ve üniversite dışından gelen kişilerle birlikte üniversitelilere saldıran faşist grubu teşhir ettiler. KTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Bayraktar’ı da teşhir eden üniversiteliler, çetelerle birlikte üniversitelilere saldıran bu kişinin üniversitelileri temsil edemeyeceğini söylediler. Polis ve özel güvenlik görevlileriyle kantinden ayrılan faşistler, kısa bir süre sonra

Page 10: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

9

tekrar kantine gelerek üniversitelilere soda şişesi ve sandalyelerle saldırdı. İkinci saldırı için kantine gelen faşistlerin yanında Trabzon Emniyet Şube Müdürü’nün de bulunması dikkat çekti. Üniversiteliler direnişleriyle saldırıyı püskürttü ve faşistler kantini terk etmek zorunda kaldı. Saldırı sonunda iki üniversiteli yaralandı.

81 İle 81 Kitap Projesi: Tüm öğrencilere gericilik, ırkçılık, cinsiyetçilik, ayrımcılık! - 10 Aralık 2013

AKP’nin dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek için pedagojiden uzak, hurafeler, ayrımcılık ve düşmanlıkla dolu kitap dağıtım uygulamasının sonuncusu İzmir Çiğli’de başladı. Çiğli Kaymakamlığı, “81 İle 81 Kitap Projesi” adı altında bir çalışma hazırladı. Projenin amacının da “ilkokul ve ortaokul öğrencilerine okuma alışkanlığı kazandırmak” olduğu öne sürüldü.

Çiğli Kaymakamlığı’nın “81 İle 81 Kitap Projesi” Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube tarafından düzenlenen basın toplantısında değerlendirildi. Açıklamayı Şube Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Duran okudu. Eğitim sisteminin her alanına sirayet eden rekabetçi anlayışın çocukları “Ben arkadaşlarımdan daha fazla okumalıyım” düşüncesine ittiğini söyleyen Duran, bu yaklaşımın çocuklarda paylaşımcılık değil, kıskançlık ve kuşku duygularını geliştirdiğini ifade etti. Duran, kitapların zorla okutulmasının da okuma alışkanlığı yerine kitaptan soğutmaya yol açacağını dile getirdi. Açıklamada eğitim yılı başında ders programını yapmış öğretmenlere “Şu kitapları okutacaksınız, kimin ne kadar kitap okuyup okumadığını kontrol edeceksiniz” denilmesinin öğretmenler üzerinde de dayatmacılık olduğunu, yine aynı anlayış sonucunda okul ve sınıf kitaplıklarının da saf dışı bırakıldığını sözlerine ekledi. “1000, 100 ya da 81 temel eser” gibi bir anlayışının yanlışlığını yıllardır söylediklerini hatırlatan Eğitim-Sen’liler, daha sonra seçilen kitapların içeriklerine değindi. “Olayın vahim tarafı; seçilen bazı kitapların küçük yaştaki çocuklarımızı, seçme yetisi olmayan, ne verilirse almaya hazır çocuklarımızı olumsuz bir şekilde derinden etkileyecek, pedagojik olmayan, laik ve bilimsel eğitim anlayışına, akla, mantığa aykırı, cinsiyetçi, ötekileştirici, şiddeti normalleştirici içerikleridir” diyen Duran, daha sonra kitaplardan bazı örnekler verdi: ikinci sınıf öğrencilerine gönderilen “Müslümanlar Kardeştir” kitabında savaş ve kan görüntüleri, çocukları din adına savaşmaya, öldürmeye ve kan dökmeye yönlendirici anlatımlar; ikinci sınıflara gönderilen “İlk Ayrılık-Çocuklar İçin Atatürk” kitabının çocukları çok eşliliğe teşvik etmesi; üçüncü sınıflara gönderilen “Mestik Hanım” kitabında kadının bir böcek olarak gösterilmesi ve evlenmek için kendisini en az dövecek kocayı araması; üçüncü sınıflara gönderilen “Mustafa Çiftlikte” kitabının 10. sayfasında çingeneleri ötekileştirici ifadelerin yer alması; üçüncü sınıflara gönderilen “Haline Şükreden Eşek” kitabının 8. sayfasında “Yüce yaradan, senin gücünü” ifadesi; “Teşekkür Ederim Allahım” kitabında Tanrı adına konuşmalar yapılması; dördüncü sınıflara gönderilen “İbretlik Hikayeler” serisinin sekizinci kitabında anlatılan “En Kolay Kazanç” öyküsünün Risale-i Nur’dan aynen alınması; altıncı sınıf öğrencilerine gönderilen “Allah Nasıl Yaratıyor” kitabının 32. sayfasında “Çok doğru bir tahmin Fatih. Bu kitapları seneler önce Bediüzzaman Said-i Nursi adlı bir alim yazmış” cümlesinin geçmesi, sayfanın altında da aynı kişinin resminin bulunması ve cemaat propagandasının yapılması.

Page 11: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

10

Basın açıklamasında kitap içeriklerinin Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 34. maddesindeki “Çocukları ruhsal ve bedensel yönden örseleyebilecek hiçbir yaklaşıma izin verilemez” ve 38. maddesindeki “Her çocuğun barış ortamında yaşama ve savaşlardan korunma hakkı vardır. Devlet çocukları silahlı çatışmalardan ve sonuçlarından korumakla sorumludur” ilkeleriyle çeliştiğine dikkat çekildi.

Mescit var, kantin yok! — 12 Aralık 2013

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi altyapı sorunlarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl İktisat ve Hukuk Fakültelerindeki kantinlerin kapatılmasıyla başlayan “dışarıdaki kantin” sorunu, havaların soğuması ile birlikte büyümeye başladı. Kar yağışı altında hem uzun kuyruğu hem de dışarıda olması ile öğrencileri mağdur eden uygulama ile ilgili olarak 500′e yakın imza toplayan İstanbul Üniversitesi Forumu, sorunun çözümü için eski kantinlerin boşta olan yerlerinin kullanılmasını istedi. Her fakülteye mescit açan rektörlük ise öğrencilerin taleplerine Twitter’da “Çivi çakılsa izin almak zorundayız” yanıtı verdi. Üniversitenin birçok boş alanı rektör tarafından bürokratik gerekçeler öne sürülerek kullanılmasa da son bir yıldır fakültelerin her birine birer mescit dikildi. Rektör Yunus Söylet’in övünerek anlattığı mescitler; üniversitelilerin en temel ihtiyaçları karşılanmazken, gerekçe gösterilmeksizin üniversite içerisinde açılmaya devam etti.

TTK Başkanı “Ermeni Meselesi” çalışan öğrencilerin bilgilerini istedi - 12 Aralık 2013

Türk Tarih Kurumu’nun (TTK), Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) aracılığıyla üniversitelere yazı göndererek Ermeni meselesi üzerine çalışan yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin isimleri, çalışma başlıkları ve iletişim bilgilerini istediği ortaya çıktı.

Agos’un ulaştığı ve bizzat TTK Başkanı Prof. Mehmet Metin Hülagü’nün imzasını taşıyan belgede, “Ermeni Soykırım İddiaları konusunda yapılan çalışmalarda kullanılmak üzere, Ermeni Meselesi alanında çalışan yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin isimleri, çalışma başlıkları ve iletişim bilgileri” talep ediliyor.

Agos’un görüşüne başvurduğu Prof. Hülagü, böyle bir bilgi talep ettiklerini reddederken, TTK’dan başka bir yetkili ise, “Ermeni meselesi çalışan öğrencilerin bilgilerini Başkan Bey (Mehmet Metin Hülagü) talep etti. Nerede, ne şekilde kullanacağını bilmiyoruz” dedi.

TTK’nın 27 Ekim tarihli ve 91157493-730.10-3119 numaralı yazısına dayanan belge, son günlerde ses getiren ‘fişleme’ tartışmalarının Ermeni sorunuyla ilgili olarak da gündemde olduğunu ortaya koydu.

‘Çocuk evleri’nde zorunlu din eğitimi - 17 Aralık 2013

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın devlet korumasındaki çocuklarla ilgili başlattığı “çocuk evleri” projesi kapsamında yetiştirme yurtları kapatılarak, çocuklar 6 ya da 8 kişilik evlere yerleştiriliyor. 2014 itibariyle koğuş sisteminin bulunduğu yetiştirme yurtlarının tamamı kapatılmış olacak. Çocuklar, evde 24 saat boyunca koruyucu anne ve sorumlu öğretmen tarafından denetlenecek. Proje, çocukların ev ortamında ve sosyal yaşama dahil olarak yetişmesi açısından olumlu karşılanırken, çocuk evlerinde din görevlilerinin istihdam

Page 12: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

11

edildiği ortaya çıktı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında 26 Eylül 2011 tarihinde İşbirliği Protokolü imzalandı. İmzalanan protokol sonrası, çocuk evlerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri’nin imzasıyla İl Müftülüğü’nün hazırladığı din eğitim programları gönderildi. Protokol kapsamında yaşları 5 ile 8 arasında değişen çocuklara anlatılacak ders programında ilk hafta “Beslenme nedir?” konusu yer alırken, sonraki haftalar “Hz. Peygamber’in ailesi”, “Hz. Peygamberin çocukluğu”, “Abdest nasıl alınır?”, “Namaz nasıl kılınır?” ve “Allah’a iman nedir?” başlıklı konular bulunuyor.

Kızlı-erkekli şikayet nedeniyle bir üniversiteli hayatını kaybetti - 26 Aralık 2013

Trakya Üniversitesi Temel Bilimler Meslek Yüksek Okulu Elektronik Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hasan Özdemir ve arkadaşı Fırat Y., 16 Aralık gecesi, okuldan arkadaşı olan Dilek I.’nın Talatpaşa Caddesi Meriç Sitesi’ndeki evine gitti. Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Hasan Özdemir, Fuat Y., Tuğçe E. ve Dilek I. birlikte televizyon izledikleri sırada komşuları 155 Polis imdat hattına şikayette bulunarak gürültü yaptıklarını iddia etti. Eve gelen polis ekipleri kapıyı çaldığında, ‘kızlı-erkekli’ tartışmalarıyla nedeniyle telaşa kapılan Hasan Özdemir ve Fuat Y., önce Dilek I.’nın yatak odasına saklandı. Daha sonra da tespit yapılması halinde Dilek I.’nın ailesinin haberdar olacağından korkan Hasan Özdemir, 4’ncü kattaki balkondan bir alt kata inmek istedi. Özdemir, bir alt kata inmek istediği sırada ayağının kayması sonucu zemine çakıldı.

Özdemir Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanenin yoğun bakım ünitesinde 10 gün boyunca yaşam savaşı veren Hasan Özdemir yaşamını kaybetti. Hasan Özdemir’in cenazesini almak için morga gelen amcası Mustafa Özdemir, olayın kızlı-erkekli tartışmalarının yarattığı korku nedeniyle meydana geldiğini anlatarak, “Yeğenim üniversite okuyor ve yurtta kalıyor. Kızı Divriği’den tanıyor ve arkadaşı. Üç dört arkadaş, akşamları eve gelip bazen birlikte yemek yiyorlarmış. Biraz gürültü yapmışlar, kim neden şikayet etmiş bilmiyoruz. Polis eve gelip haklarında şikayet olduğunu, biraz sessiz olmalarını istemiş. Polisler dönerken merdivenlerde ‘imdat’ diye bir ses duyduklarını söylüyor. Balkondan bir alt kata geçmeye çalışırken aşağı düşüyor. Kaçmasının tek sebebi son dönemde kızlı-erkekli öğrenciler üzerindeki baskı. Bunun üzerine yoğunlaşmak lazım, öğrenciler artık panik durumda. En ufak bir şeyde ‘Acaba polis gelecek mi? Baskın olacak mı?’ paniğiyle çocuk orada kendisini dışarıya atıyor. Normal bir insanın oradan inme şansı yoktur. Bu kaçma tamamen kızlı-erkekli konularından. Şikayet olunca ‘Ceza mı keserler, nezarethaneye mi atarlar’ düşüncesinden korkuyor. ‘Kıza zarar gelmesin, ailesinin bu nedenle haberi olmasın, böyle bilgi gitmesin’ diye kendisini feda ediyor” diye konuştu. Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında evde olan Fuat Y., Tuğçe E. ve Dilek I.’nın da ifadesi alındı. Üniversite öğrencileri eve gelen polis nedeniyle Hasan Özdemir’in paniklediğini ve önce yatak odasına saklandığını daha sonra da balkondan aşağı inmeye çalışırken düştüğünü söyledi. Yaşanan olayın ardından Edirne’ye gelen Dilek I.’nın ailesi, genç kızı okuldan alarak İstanbul’a döndü. Hasan Özdemir’in cenazesi ise amcası ve yakınları tarafından teslim alınarak toprağa verilmek üzere İstanbul’a götürüldü. Soruşturma sürüyor.

Page 13: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

12

İHH, MEB ve Diyanet, okullardan cihatçılara silah parası mı topladı? - 1 Ocak 2014

Milli Eğitim Bakanlığı ekim ayında, cihatçı örgütlere yakınlığıyla bilinen İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı’na (İHH) her sınıftan 90 lira yardım toplaması için izin verdi. Kampanya Diyanet tarafından da destekleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Suriye’de vahşete varan eylemlere imza atanlar dahil cihatçı örgütlere yakınlığıyla bilinen İHH için devreye girmişti.

Hatay’da “yardım” tırının içinden çıkan silahlar ise şu soruyu akıllara getiriyor: “İHH, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet, okullardan cihatçılara silah parası mı topladı?”

Bakanlık okullara gönderdiği yazıyla, “Her Sınıfa Bir Yetim” projesi kapsamında, İHH için her sınıftan 90’ar TL toplanmasını istedi. Milli Eğitim Bakanı adına Genel Müdür Mustafa Koç’un imzaladığı yazı 1 Ekim’de tüm okullara dağıtıldı. Yazıda, İHH’nın dünyanın 135 ülkesinde kimsesiz çocuklara ilişkin yardım kampanyası düzenlemek istediği belirtilirken, uygulamanın milli eğitimin temel amaçlarına uygun olduğu da kaydedildi. “Her Sınıfa Bir Yetim Projesi” kapsamında katılan sınıfların bir yıl boyunca her ay 90 TL toplaması gerekiyor. 42 ülke içinden bir ülke seçilmesi istenilen sınıfların, daha sonra topladıkları paraları banka hesabı ya da elden vakfa yatırması gerekiyor. Konuyla ilgili olarak Eğitim Sen MYK üyesi Betül Öztürk Korkut genelgenin gericiliği finanse etme projesi olduğunu, İHH’ye yapılan yardımların nerelere gidebileceğini tahmin etmenin zor olmayacağını söyleyerek, “Okullarımızda gericiliğin finanse edilmesine izin vermeyeceğiz” demişti.

Din öğretmeni: “Sünni, Alevi ile evlenirse cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür” -2 Ocak 2014

Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesi Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni olan Abdussamet Arslan’ın “Bir Sünni, Alevi ile evlenirse yüz kırk kırbaç cezası ile cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür”, “Kurtuluş Savaşı’na yardım eden bayanların başı kapalı olduğu için biz bu savaşı kazandık, bugün olsa kazanamayız”, “Bugün eteğini kısaltan yarın lisede en değerli şeyini kaybeder” şeklindeki sözleri tepki çekti. Velilerin şikâyeti üzerine soruşturma başlatılırken, okul müdürü Yakup Doluer olayın abartıldığını ileri sürerek “Ben ne soruşturma açtım ne de inceleme başlattım. Öğretmen masum, bir suçu yok. Bu olayın üzerine gidersek diğer öğretmenler de artık ders anlatırken ağzından bir şey kaçırmamak için rahatsız olacak. Bütün toplumu kucaklayıp kazanmamız lazım” diye konuştu. “Bu ne biçim öğretmen, bu ne biçim zihniyet?” ifadesini kullanan öğrenci velilerinden Sebiha Yürekli de şöyle konuştu: “Bir Sünni’nin bir Alevi ile evlenmesi durumunda 140 kırbaçla cezalandırılması gerektiğini nasıl söyler? Şoktayız ve ne diyeceğimizi bilmiyoruz. Bu öğretmen Türkiye’nin getirildiği durumdan cesaret alıyor. Her şeyimize karışıyorlar. Okul müdürü Yakup Doluer’e şikâyet ediyoruz, o olayı kapatmaya çalışıyor ve ‘İşi tatlıya bağlayalım, büyütmeyelim’ diyor. Bu öğretmeni buradan alıp başka bir okula verdiklerinde de orada bu işlere devam edecek. Bu zihniyet değişmeli. Biz veliler olarak bu işin peşini bırakmayacağız.”

Eğitim-Sen Gümüşhacıköy Şube Temsilcisi Emrah Parlak ise şunları söyledi: “Gümüşhacıköy’de cinsiyet ve mezhep ayrımcılığını nedense son yıllarda sık sık yaşamaya başladık. Şimdi de Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni kız öğrencilere kapanması için baskı yapıyor, etek boylarını ölçüyor, etek boyu kısa olanın en değerli şeyini

Page 14: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

13

kaybedeceğini, Sünni birinin Alevi ile evlendiğinde 140 kırbaç vurulacağını söylüyor. Bu öğretmen bunları söylemek için cesareti yöneticilerden alıyor. Birçok veli ile görüştük ve olayın doğru olduğunu tespit ettik. Bu olaydan okul müdürünün de ilçe milli eğitim müdürünün de haberi olduğunu öğrendik; ancak nedense üzerine gidilip de ilgililerden hesap sorma yerine bu olayı kapatmaya çalıştıklarını tespit ettik. Demokratik, laik bir ülkede eğitim camiasında bir öğretmen bunu konuşabiliyorsa burada yönetim boşluğu var demektir. Biz Eğitim-Sen temsilciliği olarak bunun takipçisi olacağız.”

Page 15: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

14

D. PİYASACI VE GERİCİ POLİTİKALARIN HEDEFİNDE EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ VAR

Eğitim Sen: ‘Zorunlu rotasyon sürgündür’- 9 Aralık 2013

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan öğretmenlerin görev süresini artırarak bu bölgelere deneyimli öğretmen gönderme çalışmaları yaptığına ilişkin haberlere karşı Eğitim Sen bir açıklama yaptı. Eğitim Sen uygulamanın sürgün anlamına geldiğini belirtti. MEB’in uygulamadan önce cevap vermek zorunda olduğu sorular olduğunun aktarıldığı açıklamada ”MEB yıllardır attığı her adımda mağdur ettiği öğretmenleri, bir kez daha mağdur etmek istemiyorsa önce sorularımıza tatmin edici yanıtlar vermelidir” dendi.

Öğretim görevlisine tehdit, saldırı, sabah saatlerine kadar sorgu ve işten çıkarma - 12 Aralık 2013

Yaklaşık üç yıldan bu yana Gaziantep Üniversitesi İslahiye İİBF İktisat Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan, aynı zamanda Eğitim-Sen fakülte temsilcisi olan Ahmet Bülent Özer 21 Ekim’de kendisine tebliğ edilen işlemle hiçbir gerekçe gösterilmeden görevine son verildiğini öğrendi. Özer, İHD temsilcileri ile birlikte yaptığı basın açıklamasında yaşadıklarını anlattı.

Özer, söz konusu fakültenin bir öğretim görevlisi olarak hakkında keyfi soruşturmalar açıldığını, ders içeriklerinin sorgulandığını, hakkında dedikodu yoluyla itibarsızlaştırma faaliyetleri, tehdit, şantaj, fiziksel ve psikolojik saldırı, siyasal fişleme, iş özgürlüğünün kısıtlanması gibi bir dizi zorbaca uygulamaya maruz kaldığını dile getirdi.

Yaşadığı baskı nedeniyle İlçe Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan Özer, savcının görevsizlik kararı vermesi ile karşılaştı. Özer, mağdur taraf olmasına karşılık suçlu muamelesi gördü.

Ahmet Bülent Özer’in üniversite idaresi tarafından verilen talimatla ders verdiği üniversitenin MYO kapısından ÖGB’ce okula girişi engellendi. Özer, bunun üzerine uygulamaya ilişkin üst makam olan rektörlüğe şikayet dilekçesi yazdı; ancak herhangi bir cevap alamadı. Fakülteye gelen misafirleri Özer’e uygulanan “ziyaretçi yasağı” gerekçesiyle kapıda bekletildi, tuttuğu tutanak ve dilekçe ile birlikte başvurusu engellenmeye çalışıldı. Özer’in yaşadığı olaya ilişkin tanık sıfatıyla tuttuğu tutanağa imza atan öğretim üyeleri tehdit edildi. Dilekçesini işleme koyduğunda ise suçlu muamelesi gördü.

Özer, bu süreç içinde aynı zamanda hakaret, fiziksel saldırı ve çeşitli dönemlerde tehditle karşılaştı. Şikâyetçi pozisyonunda mahkemeye çağrıldığı sırada, dekanlık tarafından şikayetinden vazgeçmesi hususunda baskıya maruz kaldığını, söz konusu olumsuzlukların giderileceği sözü verilmesi üzerine şikayetinden vazgeçtiğini belirtti. Ardından kendisi hakkında idari soruşturma açıldığını, idari ceza verildiğini ifade etti. Özer; etnik, siyasi

Page 16: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

15

inançsal kimliklerinden ve muhalif duruşundan dolayı uğradığı baskılar ve görevine son verilmesi üzerine yargı yoluyla mücadele edeceğini ifade etti.

Çorum Eğitim Sen üyesine direniş sürgünü - 16 Aralık 2013

Eğitim Sen Çorum Şube üyesi Halil Top Gezi Direnişi’ne katılması gerekçe gösterilerek Çorum’dan Erzurum’a sürüldü. Sürgün, düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi. Öztürk, “Milli Eğitim Bakanlığı, diğer kararlarında olduğu gibi tamamen siyasi gerekçelerle hukuku çiğneyerek sürgün kararı vermiştir. Verilen bu sürgün kararı ile demokratik haklarını kullananların sindirilmek amacıyla cezalandırılmak istendiği anlaşılmaktadır” diyerek yapılan hukuksuzluğu dile getirdi.

Eğitim Dayanışması: ‘YÖK Başkanı üniversitelerde özgürlük mü var sanıyor?’- 16 Aralık 2013

Eğitim Dayanışması, üniversitelerdeki ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellere karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Forumların, demokratik kitle örgütlerinin ve üniversite bileşenlerinin oluşturduğu Eğitim Dayanışması’nın açıklaması Eğitim Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi’nde düzenlendi. Eğitim-Sen Üniversiteler Şube Başkanı İsmet Akça’nın okuduğu basın açıklamasında YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’nın 6 Kasım tarihinde yayımladığı Akademik Özgürlük Bildirgesi eleştirildi. Açıklamada, bildirgenin araştırma ve ifade özgürlüğü getireceğini iddia ettiği üniversitenin mevcut tablosu çizildi:

“Mayıs 2013’te Başbakan, üniversitelere artık özel güvenliğin değil polisin bakacağını ifade etti. Sonra Gezi direnişinin yarattığı korku ve öfkeyle Temmuz’da bunu tekrarladı. Ağustos sonunda Valiliklere ve YÖK’e yollanan İçişleri Bakanlığı genelgesinde, kampüslerin etrafında 24 saat polis olması, yurtlara kamera sistemleri kurulması, turnike sistemlerinin kurulması, yeni akademik dönem başlamadan önce rektörlerin valiler ve emniyet müdürleriyle toplantılar yapması söyleniyordu. Eylül’de Ankara’da 10 büyük kentin güvenlik şube polisleri, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat dairesi ve Terörle Mücadele dairesi yetkililerince özel bir toplantı düzenlendi. YÖK başkanı bu toplantıda üniversitelerde özgürlüğün nasıl artırılacağının konuşulduğunu zannediyor olabilir tabii; ama bizim kulağımıza pek öyle çalınmadı.

Yakın tarihe bakmaya devam edelim. Ağustos sonunda Başbakan, Rize’de, Türkiye’de üniversitelerin öğrencileri ‘kitap yüklü merkepler’ olarak yetiştirdiğini ve üniversitelerin ‘milletin değerlerine karşı’ olduğunu bas bas bağırarak ilan etti. Sonra Kasım başında Başbakan kızlı erkekli öğrenci evlerinin muhafazakar yapımıza ters olduğuna hükmetti, ‘Buralarda kim bilir neler oluyor’ dedi ve buraları denetlettireceğini açıkladı. Başbakan’ın 8 Aralık tarihli ‘Sınırsız affı verdiğimiz öğrenciler üniversitelerimizi terör alanına çevirdiler’ biçimindeki açıklamasıyla da iki yıl önce yine kendilerinin davul zurna eşliğiyle getirdikleri düzenlemeden derin pedagojik ve felsefi gerekçelerle vazgeçtiklerini öğrendik.”

Akça, açıklamada üniversitelerdeki baskı ortamına dair örnekler de verdi:

“Tunceli Üniversitesi Rektörü, üniversitesi mensubu bir öğretim üyesine yönelik olarak ‘Polisi eleştiren dağa gitsin’ dedi. Birçok üniversitede Gezi sürecinde eylemlere katıldığı

Page 17: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

16

gerekçesiyle insanlar fişlendi, haklarında soruşturmalar açıldı. Sendikalı öğretim üyelerine yönelik baskılar ve soruşturmalar daha da arttı. Örneğin Marmara Üniversitesi İletişim ve Hukuk Fakültelerinde sendikal eyleme katılan araştırma görevlilerine soruşturmalar açıldı, sendikalı öğretim elemanları ve idari personel öğrenci eylemlerine katıldıkları iddiaları üzerinden soruşturmalara maruz kaldılar. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Gezi sürecinde sınav erteleyen bölüm ve hocalara soruşturmalar açıldı. Dicle Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ersin Vedat Elgür, toplanıp halay çeken öğrencilere destek verdiği için polis tarafından tehdit edildi.”

Eğitim Dayanışması adına okunan açıklamada üniversitelerin topyekün itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ifade edilirken, AKP’nin düşman olarak gördüğü üniversiteye karşı tüm örgütlenme imkanlarını kurutmaya çalıştığı vurgulandı ve “Biz de o imkânları sonuna kadar genişletmeye çalışıyoruz” denildi.

Page 18: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

17

E. MÜCADELE SÜRÜYOR: EĞİTİM SİSTEMİNİN MAĞDURU DEĞİL EĞİTİM HAKKI MÜCADELESİNİN ÖZNESİYİZ

İstanbul Üniversitesi turnikeleri dönmedi - 3 Aralık 2013

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrencilere sormadan getirilen ve tamamen üniversitelileri kontrol altına almak ve denetlemek adına kurulan turnikeler üniversitelilerin tepkisini çekti. Bunun üzerine Edebiyat Fakültesi’nde Öğrenci Kolektifleri tarafından “Üniversitede turnike istemiyoruz” diyerek imza kampanyası başlatıldı. Kampanya sayesinde uygulama başladıktan bir hafta sonra üniversitelilerin tepkisi üzerine son buldu. Rektörlüğün yapamadığı açılış töreni ise, Öğrenci Kolektifleri tarafından yapıldı. Turnikeleri kurdeleyle açan üniversiteliler, sonrasında bir açılış konuşması yaptı ve açılış etkinliğine turnikeler için besteledikleri şarkılarla devam etti. Etkinliğe son veren Öğrenci Kolektifleri, üniversitelilere sormadan üniversiteye dışarıdan hiçbir müdahaleye izin vermeyeceklerini bir kez daha vurguladı.

İzmir’de, liseliler kantin boykotu başlattı - 4 Aralık 2013

Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi öğrencileri okul kantinlerindeki yüksek fiyatlar ve niteliksiz yemek koşullarına karşı imza kampanyası başlattı. Liseliler 350 öğrencinin bulunduğu okulda 275 imza topladı. Kantinden alışveriş yapmayarak, evlerinden getirdikleri yiyeceklerle sınıflarda sofralar kuran ancak okul yönetimi tarafından engellenmeye çalışılan liseliler “Okul dışından yemek getirmemiz engelleniyor ve yasaklanıyor; ancak cemaatin dışarıdan getirdiği aşureyi dağıtmasına ses çıkarılmıyor. Ayrıca yemek hakkını savunan öğrenciler tehdit ediliyor. Ama mücadelemizi sürdürüyor ve sofralar kurmaya devam ediyoruz” dedi.

Uludağ Üniversitesi öğrencileri beslenme hakkı mücadelesini kazandı - 5 Aralık 2013

Uludağ Üniversitesi’nde üniversitelilerin iki hafta süren yemekhane mücadelesi başarıyla sonuçlandı.

Üniversiteliler, “Müşteri değil öğrenciyiz, biz bu yemeği yemeyiz” pankartıyla yaptıkları yürüyüşün sonunda iki hafta boyunca topladıkları 5 bin imzayı yaptıkları yürüyüşle rektörlüğe teslim etti. Rektörlük önünde yapılan basın açıklamasında tüm gelirlerinin ulaşım, beslenme, barınma gibi harcamalara gittiğini ifade eden üniversiteliler, ayrıca ikinci öğretim öğrencilerinin yüksek miktarlarda harç ödedikleri için yemek yiyemediklerine de dikkat çekti.

Basın açıklamasından sonra üniversiteliler içerisinden temsilciler rektörlük ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sırasında bina önündeki üniversiteliler de “Rektörlük bize yemek vermiyorsa biz de kendi yemeğimizi yaparız” diyerek getirdikleri piknik tüpüyle yumurta pişirip yedi. Görüşmeden çıkan heyet ise taleplerinin kabul edildiğini duyurdu.

Page 19: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

18

Rektörlük korudu, üniversiteliler kovdu: Uludağ Üniversitesi’nde El Nusra’ya geçit yok - 12 Aralık 2013

Uludağ Üniversitesi’nde Suriye’ye yardım adı altında El Nusra Cephesi için stant açarak para toplayan bir grup, üniversiteliler tarafından protesto edildi. Para toplanan standa gelen Uludağ Üniversitesi öğrencileri, paraların kimin için ve kimler aracılığıyla toplandığını sordu. Soruya yanıt veremeyen grup üyeleri, ısrarlar sonucunda paranın El Nusra Cephesi için toplandığını söylemek zorunda kaldı. Toplanan paraların İHH aracılığıyla Suriye’deki cihatçı silahlı çetelere gönderileceğinin bilgisini veren grup, yaptıkları faaliyeti de “Siz el Nusra’yı tanıyor musunuz?” sözleri ve katliamları sahiplenen ifadelerle savundu.

Cihatçı silahlı çetelere para toplanmasına izin vermeyeceklerini belirten üniversiteliler, para toplamak için herhangi bir belge bulundurulmamasına da dikkat çekti ve standın kaldırılmasını istedi. Gerilimin yükseldiği sırada standın çevresine gelen özel güvenlikler standın kendi bilgileri dışında açıldığını öne sürerken, cihatçılar için para toplayan grubun afişlerine izin veren Sağlık Kültür Müdürü Yılmaz Demirci ise grubu koruma altına almaya çalıştı. Demirci, gruba “Bir sıkıntı olacaksa beni arayın, dedim. Neden beni aramıyorsunuz?” diye tepki gösterdi. Tartışma sürerken, grup üyeleri topladıkları paraları da stanttan kaçırdı.

El Nusra Cephesi için para toplanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen üniversiteliler, alkışlar ve sloganlar eşliğinde standı kapattırdı. Para toplayan grup üyeleri de üniversiteden kovuldu. Fakülteden çıkarken üniversitelileri tehdit eden bir kişinin, daha sonra okul dışında yetkililerle konuştuğu da görüldü.

Meslek onuruna sahip çıkan öğretmenlerden kaymakamlığa yürüyüş - 12 Aralık 2013

Dersim’de Hozat Kaymakamı Muhlis Arslan’ın eşi, çocuğunun eğitim gördüğü okul öncesi eğitim kurumundaki öğretmenlere ve çalışanlara hakaret etti. Çocuğunun öğretmenini öğrencilerinin karşısında küçük düşüren Dilek Arslan, öğretmenler ve çalışanlarla tartıştı. Kaymakam, ilerleyen günlerde İlçe Milli Eğitim Müdürü’yle beraber okulu teftişe giderek öğretmen ve çalışanlara hakaret etti, masaya yumruk vurarak öğretmenlerin üzerine yürüdü. Kaymakamın eşi de hiçbir yetkisi olmamasına rağmen teftişin içinde yer aldı.

Hozat Kaymakamı Muhlis Arslan’ın, çocuğunun okuduğu anaokulunda görevli üç öğretmen ve bir hizmetliye hakaret etmesi üzerine Eğitim-Sen öncülüğünde Hozat Kaymakamlığı’na yüründü. Eğitim-Sen’in çağrısı üzerine yapılan eyleme yaklaşık bin kişi katıldı. Hozat Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen eğitimciler, öğrenci velileri ve Hozat halkı ellerinde pankart ve dövizler ile kaymakama karşı slogan atarak yürüyüş yaptı. ‘Kaymakam istifa’, ‘Terbiyesiz değiliz öğretmeniz’, ‘Kaymakam şaşırma sabrımızı şaşırma’ sloganlarını atan kitle, Atatürk Anıtı önüne gelerek burada basın açıklaması yaptı. Kitle adına konuşan Eğitim-Sen Dersim Şube Başkanı Hasan Ölgün, Hozat Kaymakamı Muhlis Arslan’ın eşi Dilek Arslan ile birlikte, ana sınıfı öğrencisi 3 yaşındaki çocuklarının eğitim aldığı okula gittiğinde, tartıştığı okul müdür vekili ve iki öğretmen ve bir hizmetliye hakaret ettiğini belirtti. Ölgün, Kaymakam Arslan’ın, okuldaki öğretmenlere “Bundan böyle eşim her okula gelip- gittiğinde kapıda karşılayıp, kapıya kadar giderek uğurlayacaksınız” dediğini söyledi.

Page 20: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

19

Hozat Kaymakamı Muhlis Arslan’ın denetleme adı altında anaokulunda görevli kadın öğretmenlere hakaret ettiğini dile getiren Ölgün, sözlerini şöyle sürdürdü: “6 Aralık 2013 tarihinde Hozat Anaokulu’na eşi ile giden Kaymakam Muhlis Aslan, denetleme adı altında burada çalışan eğitim emekçilerine resmen terör estirmiştir. Kötü söz sahibinindir, diyoruz. İlçeyi yönetmekle sorumlu bir kişinin bu derece seviyesiz tutumu, hem anaokulunda çalışan arkadaşlarımızın, hem de ilçedeki tüm eğitim emekçilerinin büyük tepkisine sebep olmuştur. Görevi ilçede çalışma barışını sağlamak olan kaymakamın bu tutumu, açıkçası gelecek günler açısından bizlerde büyük bir kaygı uyandırmaktadır.”

Protesto yürüyüşüne katılan yaklaşık bin kişi, basın açıklamasından sonra Hükümet Konağı önüne kadar yürüyerek, Kaymakamlık bahçesine kalem bıraktı. Kalem bırakma eyleminden sonra anaokulunda çocukları bulunan bazı veliler de tepkilerini dile getirdi. Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner’in, geçen Pazartesi günü 3 kadın öğretmen ve 1 hizmetli ile görüştükten sonra olayla ilgili öğretmenlerin tuttuğu tutanakları ve şikayet dilekçelerini aldığı, olayla ilgili inceleme başlattığı öğrenildi. Konuyla ilgili açıklama yapmayan Hozat Kaymakamı Muhlis Arslan’ın ise anaokulu öğretmeni ve müdür vekili Revan Karabulut’u açığa alırken, öğretmenler Hazer Doğan ve Özlem Polat hakkında ise soruşturma başlattığı belirtildi.

Sinop’ta üniversiteliler ulaşım hakkı için eylem yaptı - 12 Aralık 2013

Sinop’ta kent merkezinden fakülte ve yüksekokullara ulaşımı sağlayan dolmuşların yetersiz olduğunu söyleyen üniversite öğrencileri Sinop Üniversitesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Dolmuş saatlerinin aksadığı ve dolmuşların çok fazla yolcu aldığını belirten öğrenciler, üniversitenin servis koymasını talep etti. “Sorun ile ilgili acil taleplerimiz; üniversite yönetiminin biz öğrencilere servis tahsis etmesi, üniversitenin fakülteleri ve KYK yurtları arasına düzenli sefer yapıp ring seferlerinin düzenlenmesidir” diyen üniversiteliler, sorunları çözülene kadar eylemlerini sürdüreceklerini de ifade etti. Basın açıklamasının ardından Sinop Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Recep Bircan üniversitelilerin yanına geldi. Sorunun muhatabının kendileri değil, Sinop Belediyesi olduğunu söyleyen rektör, geçtiğimiz yıl okul yönetimi, belediye ve dolmuşçular kooperatifi başkanının da olduğu toplantıda alınan kararların hayata geçirilmediğini ileri sürdü. Bircan, sorunun çözümü için en kısa zamanda adım atacaklarını da ifade etti. Görüşmenin ardından eylem sona erdi.

Hatay’da lise öğrencileri kaloriferlerin çalışmamasını protesto etti- 14 Aralık 2013

Hatay Dr. Mustafa Gençay Anadolu Lisesi’nde, kar yağışına ve soğuk havaya rağmen okullarındaki kalorifer sisteminin çalıştırılmamasını protesto eden öğrenciler, derslere girmedi. Aralarında Liseli Direnişçi Gençlik (LGD) üyelerinin de bulunduğu öğrenciler sınıfları gezerek eylem çağrısı yaptı. Çağrı üzerine öğrencilerin büyük çoğunluğu derslere ve sınavlara girmedi. Eylemlerinin ardından bir basın açıklaması gerçekleştiren öğrenciler, açıklamalarında “Pazartesi günü kaloriferlerin yanmaması halinde direniş başlatacaklarını ve okul boykotu kararı alacaklarını” belirtti. Basın açıklaması sırasında Milli Eğitim Müdürü’nün okula gelerek basın açıklamasını takip etmesi ise dikkat çekti.

Page 21: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

20

Mersin’de ‘Halkın bilim insanları kongresi’ yapıldı - 16 Aralık 2013

Mersin’de sermaye sponsorluğundaki “Doğu Akdeniz’de enerji güvenliği” başlıklı sempozyuma karşı Nükleer Karşıtı Platform üyeleri Metropol Binası önünde ”1. Halkın Bilim İnsanları Kongresi”ni düzenledi. Etkinliğe Mersin Üniversitesi akademisyenleri katılım gösterdi. Panelde, Mersin’e sahip çıkacağını belirten bilim insanları, halk için bilim yapılması gerektiğini dile getirerek bilimi sermaye tahakkümünden çıkaracaklarını vurguladı. Panel; “bilimsel özgürlük”, “halk için bilim”, “doğadan, toplumdan ve emekten yana üniversite”, “nükleer enerjinin etkileri” başlıklarında gerçekleşti.

Denizli halkı: ‘Koca Mektep belediye binası olamaz’ - 17 Aralık 2013

Denizli halkı, 87 yıldır eğitim öğretime devam eden, “Koca Mektep” adıyla da bilinen tarihi Denizli Lisesi’nin, belediye binasına dönüştürülmek istenmesini protesto etti. Denizli Belediye Meclisi’nden çıkan karara tepki gösteren öğrenciler, öğretmenler, Denizli Lisesi mezunları basın açıklaması yaptı. Denizli Lisesi önünde toplanan ve belediyenin önüne yürümek isteyen halka polis engel olmak istedi. Sık sık öğrencileri ve mezunları provokasyonla suçlayan polis, gün içerisinde de okul aile birliğini arayıp eylemden vazgeçilmesini istedi. Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Ulutaş, megafonla öğrencilere seslenerek, yürüyüşe izin vermeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine küçük gruplar halinde sokak aralarına dağılan öğrenciler, Delikliçınar Meydanı’na tekrar buluşup belediyeyi protesto etti. Engellere rağmen okunan basın açıklamasında Şeyma Ekici, “Belediyenin görevi halka hizmet etmektir, kendi istekleri doğrultusunda hareket etmek değildir ve biz liseliler olarak buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Kuşpınar Mahallesi’ndeki tarihi Denizli Lisesi binasının Denizli Büyükşehir Belediye binası yapılması için Belediye Meclisi tarafından AKP’li Başkan Osman Zolan’a yetki verilmişti. Denizli Lisesi, Değirmenönü Mahallesi’nde bulunuyor ve 139 yıllık tarihe, 35 bin metrekarelik alana sahip.

Mimar Sinan öğrencileri: ‘Lahtime dokunma’- 21 Aralık 2013

Tophane’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne ek bina yapılmak istenen arsada çıkan Erken Bizans hamamı ve lahtin yerinde korunması için arkeoloji ve sanat tarihi öğrencileri Fındıklı Kampusu önünde eylem yaptı. Tophane’de 1946’da yıkılan ‘İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi’ binasının ihya edilmek istendiği arsada İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından sürdürülen kazıda 6-7. yüzyıl Erken Bizans’tan kalma bir hamama ait olduğu düşünülen mermer havuz, hamamı ısıtmak için kullanılan ‘külhan’ ve atıksu kanalları, ayrıca bir duvarın içine gömülü 4-5. yüzyıldan kalma Bizans lahti de bulunmuştu. Radikal’e arkeolojik kazı hakkında görüş veren Rektör Yalçın Karayağız “Kilise de yok, konak saray da bilmem ne de yok, hiçbir şey yok. Evet bir tane lahit çıktı. O lahit memleketin her tarafında dağ başlarında da var. Arkeologlar şimdi kendilerini sorgulasınlar” demişti. Eylemde ‘Lahtime dokunma’, ‘Arkeologlar susmayacaklar’, ‘Çanak çömlek değil kültürel miras’ sloganları atan öğrenciler, basın açıklamalarında rektörün açıklamasını eleştirerek “Sorumlu olduğumuz insanlık mirasını korumak, rantsal talana ve kentimizin her bir alanının peşkeş çekilmesine ‘Dur!’ demek ve İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi ihya projesinin durdurulması

Page 22: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

21

talebini dillendirmek için bugün buradayız. Tarihi ve kültürel değere sahip mekanların korunması ve koruma bilincinin kazandırılması için çalışması gereken kurumlar, bugün tahrip et-yap-işlet mantığının birimleri haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu kültür tahribatının bir an önce durdurulmasını ve eserlerin yerinde korunmasını aldığımız disiplin gereği uygun bulmaktayız” dedi.

Kadir Has Üniversitesi’nde yemekhane boykotu - 23 Aralık 2013

Kadir Has Üniversitesi’nde öğrenciler, yemekhane fiyatlarının yüksek olmasını protesto etmek için boykot ilan etti. Kadir Has Üniversitesi Forumu’nun çağrısıyla kurulan boykot sofrasına tüm öğrenciler getirdikleri yiyecek ve içeceklerle ya da maddi desteklerle katkıda bulundu. Yemekhane fiyatlarının diğer vakıf üniversitelerinin ortalamasından dahi yüksek olduğunu ve buna rağmen doyurucu olmadığını söyleyen üniversiteliler, standart üç çeşit öğle yemeğinin içecek dahil olmadan 8,5 TL olduğunu ve yerleşke içinde daha ucuz bir alternatifin bulunmadığını belirtti.

Ali İsmail Kantini’ne soruşturma - 25 Aralık 2013

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maçka Kampusu’ndaki Yabancı Diller Yüksekokulu öğrencileri kantindeki temel gıda ürünlerine yapılan yüzde 50 zammı “alternatif öğrenci kantini” açarak protesto ettiği için 6 öğrenciye daha soruşturma açıldı. Böylece “Okulda izinsiz yiyecek ve içecek satmak” gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan öğrenci sayısı 8’e yükseldi. Öğrenciler soruşturmaların yıldırma politikası olduğunu; fakat mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Öğrenciler kantinin adını “Ali İsmail Korkmaz” koyduklarını belirterek okul yönetiminin kendilerini kampusa polisi sokmakla tehdit ettiğini belirtti. İTÜ’de haklarında soruşturma açılan öğrencilerden Gürkan Çağan, İTÜ Maçka Kampusu’nda okul yönetiminin kantin sorununu 2 aydır çözemediğini belirterek “Üniversitedeki öğrencilerin tamamı boykotu desteklediği için okul yönetimi soruşturmalarla öğrencileri yıldırmaya çalışıyor. Diğer 3 bin kampus öğrencisi gibi biz de hakkımızı savunduk. Bu soruşturmadan sonra da öğrenciler birarada durmaya ve mücadele etmeye devam edecek” dedi.

Acıbadem Dayanışması okulları için ayakta - 26 Aralık 2013

İstanbul Acıbadem Mahallesi’ndeki Ahmet Sani Gezici Lisesi’nin yıkılmak istenmesine karşı eğitim hakkına sahip çıkan öğrenciler, veliler ve mahalleliler biraraya geldi. Acıbadem Dayanışması’nın çağrısıyla okul önünde bir basın açıklaması gerçekleştiren Acıbademliler, okullarına sahip çıkacaklarını ilan etti. Okul önünde yapılan basın açıklaması ülkenin yolsuzluk ve rüşvet skandallarıyla çalkalandığı bir süreçte halkın okulları hakkındaki kararların da kapalı kapılar ardında alındığının hatırlatılmasıyla başladı. 4+4+4 düzenlemesiyle birlikte yaşanan mağduriyetlere okul dönüşümlerinin de eklendiğini söyleyen mahalleliler, bölgede erkeklere de hitap eden ve akademik eğitim sunabilen okul kalmadığını, öğrencilerin imam hatiplere mahkum edildiğini belirtti. Rüşvet ve yolsuzluk skandallarıyla birlikte halkın halktan başka güvenebileceği kimse olmadığını söyleyen Acıbademliler, AKP’nin eğitim alanında, kentlerde, insan hayatlarında yarattığı yıkıma karşı mücadele edeceklerini ve dayanışmayı büyüteceklerini ifade ederek açıklamayı sonlandırdı.

Page 23: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim

22

Bursa’da gerici eğitime karşı evrim paneli düzenlendi - 30 Aralık 2013

Eğitimde gericiliğe karşı bilimi savunan Halkevleri Bursa’da evrim paneliyle bilimin yanında mücadelesini büyütmeye devam ediyor. 4+4+4 eğitim uygulamalarıyla, eğitimde her geçen gün artan gericiliğe karşı bilimsellik için evrimle ilgili çalışmalarını sürdüren Evrim Ağacı’nın Nilüfer Halkevi’nde gerçekleştirdiği panel büyük ilgi gördü. Evrime dair temel bilgilendirmelerin yapıldığı, Darwin’in ve daha önceki pek çok bilimcinin bu kuramı geliştirene kadar sürdürdükleri çalışmalardan bahsedildi. Panelde yer alan evrim araştırmacıları yaşamın başlangıcından, türlerin oluşumuna ve bu evrim sürecinin günümüze kadar izlediği yollara değindiler. Canlıların yaşamlarını sürdürmelerindeki amaç ve türlerin devamlılığını sağlayan seçilim mekanizmaları hakkında uzun ve derin bir çalışmanın günümüzde ulaşılan sonuçlarına kadar pek çok konuda panele katılanları bilgilendirdiler. Sunumların ardından soru-cevap kısmıyla katılımcıların akıllarına takılan sorular cevaplandırıldı. Panelin sonunda katılımcılarla “Creation” filmi izlendi. Panele katılanların gönüllüleri ile bir Bilim Atölyesi kurulması kararlaştırıldı. Nilüfer Halkevi’nde yürütülmesi planlanan Bilim Atölyesi ile bu tür etkinliklerin devamı ve gericiliğe karşı aydınlanmanın sağlanabileceği çalışmaların yürütülmesi amaçlanıyor.

Kızlı erkekli eve savcılıktan ‘suç yok’ kararı - 31 Aralık 2013

Tayyip Erdoğan’ın “kızlı-erkekli” öğrenci evlerine yönelik gerici ve cinsiyetçi açıklamalarından sonra Cumhuriyet Savcılığı’na giderek “Biz de kızlı erkekli aynı evde kalıyoruz” diyerek kendileri hakkında suç duyurusunda bulunan Gamze Selçuk ve Ali Haydar Temel’in başvurusuna “Kovuşturmaya yer yoktur” yanıtı verildi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisi Gamze Selçuk ile aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Uzmanlık öğrencisi Ali Haydar Temel, Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerini hedef gösteren ve insanları muhbir olmaya çağıran açıklamalarına tepki olarak İzmir Adliyesi’ne gitti. İki üniversite öğrencisi “Aynı evde yaşayan iki genç olarak, siyasi iktidar ve kamu görevlilerinin kızlı erkekli aynı evde kalmayı suç olarak nitelendiren açıklamaları karşısında, eğer ortada bir suç varsa, bu suçu halen işleyenler olarak kendimizi ihbar ediyoruz” diye Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe verdi. İki üniversitelinin avukatı Özlem Öngörü de ihbarın sonucunu merak ettiğini, hukukçuların da aydınlanacağını söyledi. İki üniversitelinin dilekçelerini inceleyen Cumhuriyet Savcısı Özlem Eğridere, kızlı erkekli aynı evde yaşamanın Anayasa ve TCK’ye göre suç teşkil etmediğini belirtti ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Eğridere kararında Anayasa’nın 20. Maddesinde özel hayatın gizliliğinin koruma altında olduğunu da hatırlattı.

Page 24: HALKEVLER · 1 HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSİ EĞİTİM HAKKI RAPORU VIII 1 ARALIK 2013 – 1 OCAK 2014 Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak, 2012-2013 eğitim-öğretim