0'0%1. 20 % - aeo.org.tr · % "2 % 2' "2( @ 20:4 n6 20:4 d 5,8,11,14 karbon...

142
OMEGA 3-6-9 YAĞ ASİTLERİ- SAĞLIK ETKİLEŞİMİ Doç. Dr. Gamze AKBULUT Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü [email protected]

Upload: others

Post on 31-Dec-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

OMEGA 3-6-9 YAĞ ASİTLERİ-SAĞLIK ETKİLEŞİMİ

Doç. Dr. Gamze AKBULUTGazi Üniversitesi

Sağlık Bilimleri FakültesiBeslenme ve Diyetetik Bölümü

[email protected]

• Omega ve Yağ Asitlerinin Tanımlanması

• Yağ Asitlerinin Adlandırılması/Sınıflandırılması

• Esansiyel Yağ Asitleri ve Fizyolojik Rolleri

• Omega 3 Yağ Asiti - Sağlık Etkileşimi

• Omega 6 Yağ Asiti - Sağlık Etkileşimi

• Omega 9 Yağ Asiti - Sağlık Etkileşimi

• Sonuç ve Öneriler

“Omega, Yunan alfabesinin son harfidir ve son" anlamına

gelmektedir.

http://omega.nedir.com/#ixzz40FNFFt96

YAĞ ASİTLERİ

Yağ asitleri, hidrokarbon zincirli karboksilik asitlerdir. (Cn 4 – 36)

Genel Formül: CH3-(CH2)n-COO-(H)

1.Karmaşık yapıdaki membran lipidlerinin bileşenidir.

2.Triaçilgliserol şeklinde depolanan yağların en önemli bileşenlerinden birisidir.

Yağ Asitleri Vücutta İki Önemli Bileşende Yer Alır:

Karbon sayılarına göre;

• Kısa Zincirli Yağ Asitleri: 2-4 C atomlu

• Orta Zincirli Yağ Asitleri: 6 – 10 C atomlu

• Uzun Zincirli Yağ Asitleri: 12 – 28 C atomu

YAĞ ASİTLERİNİN ADLANDIRILMASI

• Standart adlandırma:

20:4 n6

20:4 ∆5,8,11,14

Karbon zincir uzunluğu

Çift bağların sayısı

Çift bağların pozisyonu

n-tanımlama

yada w-tanımlama

∆-tanımlama

YAĞ ASİTLERİNİN ADLANDIRILMASI

C Atomları arasındaki bağlara göre;

I. Doymuş yağ asitleri

II. Doymamış yağ asitleri1. Tekli doymamış yağ asitleri2. Çoklu doymamış yağ asitleri

a. n-6 (ω-6) serisib. n-3 (ω-3) serisi

DOYMUŞ YAĞ ASİTLERİ(Sature Fatty Acids) SFA

Doymuş yağ asitlerinin zincirlerinde çift bağlar veya başka fonksiyonel gruplar bulunmaz.

"Doymuş" terimi hidrojenle ilişkili olarak kullanılır.

Doymuş yağlar çoğunlukla hayvansal kaynaklı besinlerde bulunurlar ve oda sıcaklığında genellikle katıdırlar.

• Doymamış yağ asitlerinin zincirlerinde çift bağlar ve bazı fonksiyonel gruplar bulunur.

• Oda sıcaklığında sıvıdır ve bitkisel yağlar, zeytin ve yağlı balıklarda bulunurlar.

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ

• Doymamış yağ asitleri yapılarında bulunan çift bağ sayısına göre 4 grupta incelenir. Bunlar;

• Monoetilenik asitler (1 çift bağ)

• Dietilenik asitler (2 çift bağ)

• Trietilenik asitler (3 çift bağ)

• Tetraetilenik asitler (4 çift bağ)

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ

İlk çift bağın metil grubuna en yakın bulunduğu karbona göre doymamış YA’nin sınıflanması:

ω-3 veya n-3

ω-6 veya n-6

ω-9 veya n-9

n-3

n-6

n-9

3

6

9

Yağ asiti Başlıca kaynakları Dokularda bulunuşu

n-3 α-Linolenik asit (ALA)

Kolza, keten tohumu yağı, kanolayağı, kuş üzümü yağı, yeşil yapraklar

Az miktarda

EPA (Eicosapentoenoik)

Su ürünleri, anne sütü Az miktarda

DHA (Docosahexsaenoik)

Su ürünleri, anne sütü Beyin ve retinada fosfolipitlerin bileşeni

n-6 Linoleik asit Bitkisel yağlar (mısır, yer fıstığı, pamuk, soya yağı) ve bitkiler

Diğerlerinden biraz daha fazla

Araşidonik asit Karaciğer, beyin, et, yer fıstığı yağı Hücre zarı lipitlerininbileşeni

n-9 Oleik asit Zeytinyağı, fındık yağı Beynin beyaz maddesinde, miyelinde

Eicosantrienoik asit Hayvan ve bitki dokusunda çok az Elzem yağ asitiyetersizliğinde artar

Miristoleik asit Süt ve balıkta az Az miktarda

Palmitoleik asit Süt ve balıkta az Az miktarda

Delta-6-satürasyon

18:3 n-6 18:4 n-3

Dihomo-gamma linoleik

asit (DGLA) 20:3 n-620:4 n-3

Delta-5-satürasyon

Elongasyon

Araşidonik asit (AA)

20:4 n-6

Eikosopentoenoik asit

(EPA) 20:5 n-3

22:4 n-6 22:5 n-3

22:5 n-6

Dokazahekzaenoik asit (DHA) 22:5 n-33

Elongasyon

Elongasyon, Delta-6-satürasyon, beta-oksidasyon

I. grup

prostaglandinlerin

sentezi

II. grup

prostaglandinlerin

sentezi (proinflamatuar)

III. grup

prostaglandinlerin

sentezi(antiinflamatuar)

IV. grup

lökotrienlerin sentezi (proinflamatuar)

V.grup

lökotrienlerin

sentezi(antiinflamatuar)

Siklooksijenaz

SiklooksijenazSiklooksijenaz

LipooksijenazLipooksijenaz

n-3 yağ asidi kaynağı:alfa-Linolenik Asit (ALA)

18:3 n-3

n-6 yağ asidi kaynağı:Linoleik Asit (LA)

18:2 n-6

DİYET /

DOKU

YIKIMI

OMEGA YAĞ ASİTLERİNİN METABOLİZMASI

• Organizmada sentezlenemeyen, dışarıdan besinlerle alınması gereken, alınmadığı zaman yetersizliği sonucu kendine özgü semptomlar oluşturan yağ asitlerine “elzem yağ asidi” denir.

• Araşidonik asit (AA)

• Linoleik asit (LA)

• Linolenik asit (LNA)

Robert S. Goodhart and Maurice E. Shils. Modern Nutrition in Health and Disease (6th ed.). Philadelphia: Lea and Febinger. 1980,134–138

ESANSİYEL (ELZEM) YAĞ ASİTLERİ

ELZEM YAĞ ASİTLERİ VE İŞLEVLERİ

• n-3 yağ asitleri:

α-linolenik asit (LNA) (18:3)

20:5 EPA 22:6 DHA

Prostoglandin E3 (PGE3)

Tromboksan A3 (TXA3)

Biochemical Pharmacology 2009;77(6):937-946.Brown A. Understanding Food. Fish and Shellfish.Wadsworth /Thomson Learning, USA, 2000;299.

ELZEM YAĞ ASİTLERİ VE İŞLEVLERİ

• n-6 yağ asitleri:

Linoleik asit (LA) (18:2)

Prostoglandin E1 (PGE1) Tromboksan A1 (TXA1)

Araşidonik asit (AA) (20:4)

Prostoglandin E2 (PGE2) Tromboksan A2 (TXA2)

Biochemical Pharmacology 2009;77(6):937-946

EİKOZANOİDLER

Araşidonik asit

Prostaglandin

Tromboksan

Lökotrienler

Düz kasların kasılması

Dokulardaki ağrı ve

inflamasyonla ilişkili

Kan pıhtılaşmasının

düzenlenmesi

Pulmoner hava yolları ve

trakeadaki düz kas

kontraksiyonu ve

stimülasyonu

Biochemical Pharmacology 2009;77(6):937-946.Brown A. Understanding Food. Fish and Shellfish.Wadsworth /Thomson Learning, USA, 2000;299.

(20 C)

ELZEM YAĞ ASİDİ EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN SEMPTOM VE KLİNİK BULGULAR

• Hafıza ve mental fonksiyonlarda zayıflama

• Görme fonksiyonunda azalma

• Pıhtılaşma eğiliminde artma

• İmmun fonksiyonlarda azalma

• Trigliserid ve kolesterol seviyesinde artma

• Membran fonksiyonlarında bozukluk

• İnfantlarda ve çocuklarda büyüme geriliği

• Ekzema

• Seboreik dermatit

• Saç dökülmesi

• Erkeklerde infertilite

• Kan dolaşımında olumsuz etki

• Kan basıncında artma

• Yara iyileşmesinde yavaşlama

OMEGA YAĞ ASİTLERİ KAYNAKLARI

n-6 kaynakları: ayçiçek yağı

mısır yağı

pamuk çiğiti yağı

yalancı safran yağı, ceviz, balkabağı çekirdeği

n-3 kaynakları: balık yağı,

somon,diğer balıklar

keten tohumu yağı

n-6, n-3 kaynakları: kanola yağı

soya yağı

n-9 kaynakları: zeytinyağı

fındık yağı

kanola yağı

aspir yağı avokado, badem, yer fıstığı, susam yağı, pecan fındığı, antep fıstığı, mahun cevizi

Bazı Yağların Omega-3 ve Omega-6 Oranları

Yağlar Omega-3 (%) Omega-6 (%)

Keten tohumu 50-60 15- 20

Ceviz 5-10 20-30

Soya 5-10 40

Ayçiçeği 0.5 65

Mısır 0.5 60

Zeytin 0.5 10

Safran 0.5 70

OMEGA YAĞ ASİTLERİ-SAĞLIK ETKİLEŞİMİ

OMEGA-3 (n-3)

GELENEKSEL BESLENME KÜLTÜRÜ: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE NE DEĞİŞTİ?

ATALARIMIZ

• Atalarımız besinleri doğal (çiğ ya da mayalanmış) şekliyle

tüketiyorlardı. 500’den fazla bitkisel besinleri vardı.

• Onların besinleri lifli antioksidanlardan, omega-3-yağ

asitlerinden, bakteri ve mayalardan oldukça zengindi.

• Onlar yiyeceklerini toprağa açtıkları kuyularda saklıyorlardı.

GÜNÜMÜZ İNSANI

•Rafine, liften fakir besin tüketiminin artması ile fermente besinlerin ve balık başta olmak üzere deniz ürünlerinin az

tüketimi

•Çevresel kirlilik, kimyasal bulaş

• Antibiyotik ve diğer ilaç kullanımındaki artış

•Hijyenik yaşam

Kolon florasındaki yararlı bakteri (Lactobacillive Bifidobacteria) dengesini bozmaktadır.

�Özden A. Güncel Gastroenteroloji 2013; 17(1):22-38

Avcılık EndüstriyelTarım

YAĞ

DA

N G

ELEN

EN

ERJİ

(kk

al)

Yıl

Mg/

gün

C vitamini

Doymuş yağ

Toplam yağ

n-3n-6

Trans ya.

E vitamini

• Geleneksel beslenme tarzımızdan uzaklaştıkça çok büyük bir bölümümüzde n-3 eksikliği gelişti.

• Günümüzdeki geleneksel diyetlerde yaklaşık

olarak n-6 yağ asitleri, n-3 yağ asitlerinden 15-20 kez daha fazla bulunmaktadır.

GELENEKSEL BESLENME KÜLTÜRÜ: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE NE DEĞİŞTİ?

AVRUPA ÜLKELERİNDE NE DEĞİŞTİ?

• Batı diyetinde son 20 yılda;

• Hayvansal kaynaklı yağ tüketimi ↓

• %50 oranında Linoleik asit (n-6) tüketimi ↑(10→15 g/gün)

• Alfa linolenik asit tüketimi ↑ (1 → 1.9 g/gün)

• n-6 / n-3: 15/1- 20/1

Blasbarg T, et al. Am J Clin Nutr 2011;93:950–62.Simopoulos AP. Biomed Pharmacother 2006;60:502–7.

Sanders TA. Am J Clin Nutr 2000;71:176–8.

Balık / Balık yağı

her derde deva mı??

OMEGA-3 ÜZERİNE YAPILAN İLK ARAŞTIRMALAR

• Balıkyağı, ilk kez 1752 yılında Dr. Samuel Kay tarafından romatizmal ağrılar ve kemik hastalıkları tedavisinde kullanıldı.

• Viktorya döneminde gut, verem, bronşit, kronik cilt hastalıkları ve raşitizm gibi hastalıkların iyileşmesinde etkili olduğu saptandı.

OMEGA-3 ÜZERİNE YAPILAN İLK ARAŞTIRMALAR

• 1912 yılında vitaminlerin sağlığımız üzerindeki önemi keşfedildikten sonra önemi net olarak ortaya konuldu.

• Balık yağının en zengin A ve D vitaminleri kaynağı olduğu anlaşıldıktan sonra bu konuda araştırmalar hızlandı.

Chang JPC, et al. Omega-3 polyunsaturated fatty acids (n-3 PUFAs) in cardiovascular diseases (CVDs) and depression: The missing link?.Cardiovascular Psychiatry and Neurology 2009.

OMEGA-3 ÜZERİNE YAPILAN İLK ARAŞTIRMALAR

• 1976 yılında aşırı hayvansal yağla beslendikleri halde Grönland Eskimolarının koroner kalp hastalıkları, kanser ve romatoit artrid hastalıklarının oranı diğer toplumlara göre ↓.

• 1980'lerin ortalarında balıktaki kolesterol düşürücü maddelerden birinin n-3 yağ asitleri olduğu kesinleşti.

Chang JPC, et al. Cardiovascular Psychiatry and Neurology 2009.Poultry Science 2000; 79:961–970

OMEGA-3 ÜZERİNE YAPILAN İLK ARAŞTIRMALAR

İNSAN SAĞLIĞINDA OMEGA-3YAĞ ASİTLERİNİN YERİ

I. VE III. GRUP PROSTAGLANDİNLER,V. GRUP LÖKOTİRİENLER

•Antiinflamatuar•Analjezik (ağrı azaltıcı)•Antitrombotik (pıhtı önleyici)•Antimitojenik (kanser önleyici)

α-LİNOLENİK ASİT (ALA)

• α-linolenik asit, EPA ve DHA’ya metabolize olur.

• ALA özellikle kanola yağında bulunur.

• Kuş üzümü yağında da bulunmaktadır.

GAMMA LİNOLENİK ASİT (GLA)

• Sağlıklı bir organizma LA’den GLA oluşturabilmektedir.

• GLA, güçlü antiinflamatuar ve vazodilatör etkileri olan, kanamayı azaltan eicosanoidleri (1,2) üretmek için kullanılır.

• En zengin doğal GLA kaynağı borage (yıldız çiçeği) yağıdır.

EİKOSAPENTAENOİK (EPA) VE DOKOSAHEXAENOİK ASİT (DHA)

• EPA ve DHA balıklarda bulunan iki büyük yağ asidi grubudur.

• EPA; retina, serebral korteks, testis ve spermde yüksek konsantrasyonda bulunur.

• EPA, vücutta birçok yararlı etkileri olan eikosanoidleri üretmektedir.

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ-HASTALIKLAR

Omega-3 yağ asitleri, koroner kalp hastalığından inflamasyona kadar birçok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde

gerekli olan önemli bir yağ asididir.

• Akne• Akıl hastalıkları• AIDS• Alerjiler• Alzheimer• Anjina pektoris• Artrit• Damar sertliği• Davranış bozuklukları• Demans• Diyabet• Egzama• Enfeksiyon• Enflamatuvar hastalıklar• Felçler• Görme bozuklukları• Hipertansiyon• Hiperaktivite

• İmmün yetersizlikler• Kalp hastalığı• Kanser• Kistik fibroz• Kronik Yorgunluk sendromu• Lösemi• Lupus• Malnütrisyon• Menopoz meme kanseri• Memenin kistik hastalığı• Metastaz• Multipl Skleroz• Otoimmün hastalıklar• Otizm• Öğrenme bozuklukları• Reye Sendromu• Şişmanlık• Sedef Hastalığı • Şizofreni

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ-HASTALIKLAR

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

KANSER

DİABETES MELLİTUS

GEBELİK

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ-SAĞLIK İLİŞKİLİ ÇALIŞMALAR

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR-OMEGA-3

OMEGA-3’ÜN KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE OLAN BAŞLICA ETKİLERİ

• Antiaritmik

• Antitrombotik

• Antiaterosklerotik

• Anti-inflamatuar

• Endotel fonksiyonunu düzenleme

• Hafif düzeyde hipotansif etkili

• Trigliserid düzeylerini düşürme

• Aterosklerotik plak oluşumunu geciktirme

Process Biochemistry 2005;40:3627–3652

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO) VERİLERİ

2020 yılında tüm ölümlerin; %36’sını kalp damar hastalıklarının oluşturacağını göstermektedir.

Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda koronerkalp hastalığı sayısının iki kat artış göstererek

5.6 milyona ulaşması beklenmektedir.

Güleç S. Kalp damar hastalıklarında global risk ve hedefler. Türk Kardiyol Dern Arş 2009; 37:1-10.

• Doğal (rafine edilmemiş) ve omega-3’ten zengin besinlerle beslenen Grönland Eskimolarında KKH çok nadir görülmektedir. (Günde ortalama 400 g yağlı balık (8-10 g ↑ n-3) ve deniz ürünleri tük.)

• Fakat Batı Tipi beslenmeye başladıktan sonra hastalık görülme sıklığı en az beyaz ırk kadar artmaktadır.

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR-OMEGA-3

Avrupa/ABD Japon Eskimo

Araşidonik asit (20:4 n-6)

Eikosapentaenoik asit (20:5n-3)

n-6/n-3 oranı

Kalp-damar hastalıklarından

ölüm oranı

%26

%0.5

50:1

%45

%21

%1.6

12:1

%12

%8.3

%8.0

1:1

%7

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR-OMEGA-3

• Yaşam tarzı değişikliğine ek olarak, 20 hafta süre ile 3 g balık yağı (360 mg DHA, 540 mg EPA) tüketen yetişkin bireylerin;

• Bel çevresinde (%1,3), trigliserid düzeylerinde (%27,3), sistolik ve diastolik kan basıncında (%33,3) ve metabolik sendrom görülme sıklığında (%29) azalma olduğu belirlenmiştir.

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR-OMEGA-3

Journal of Functional Foods 2015;19:922-928.

Bir çalışmada, erkeklere verilen balık yağı takviyelerinin nitrik oksit üretimini %43 arttırdığı; böylece endotel disfonksiyondan koruduğu gösterilmiştir.

Başka bir çalışmada, EPA ve DHA’nın hiperkolesterolemiyive trombosit fonksiyonlarını düzelttiği;

Bir başka çalışmada da, kan yağlarını düşürmekle beraber lenfosit fonksiyonlarını baskılayarak aterosklerozdan koruduğugösterilmiştir.

Amer J of Clin Nutr 1997;65:459-64.

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR-OMEGA-3

Biosci Biotechnol Biochem 1999;63: 111-9.

Lipids 1996;31:737-45.

KANSER- OMEGA-3

KANSERDE n-6/n-3 DENGESİNİN ÖNEMİ

• Diyet yağı kanser gelişimini ve ilerlemesini etkilemektedir (n-6’lar uyarıcı, n-3’ler ise baskılayıcı etki).

• Diyette n-6/n-3 oranının yüksek olmasının kanser oluşumu ve ilerlemesi üzerine olumsuz etkileri bulunmaktadır.

n-6 ve n-3 metabolizmasının tümör biyolojisine olan etkileri

Linoleic asid 18:2n-6 Alfa-linolenic asid 18:3n-3

Gamma linolenic acid 18:3n-6

Dihomo-gamma-Linolenic acid20:3n-6

PG-1 seri

Arachidonic asid (20:4n-6)

LT-4,PG-2TX-2 serisi

PGE2 tümör hücre

proliferasyonunu uyarır

TXA2 metaztazı artırır.

D6-desaturase

elongase

D5-desaturase

EicosapentaenoicAcid 20:5n-3

LT-5PG-3TX-3

elongase

Docosapentoneic acid 22:5n-3

Tümörbüyümesi

azalırApoptosis

artarDocosahexaenoic asid22:6n-3

D6-desaturase

KANSER OLUŞUM MEKANİZMALARI-OMEGA YAĞ ASİTLERİ

Mekanizma n-6 n-3

Kanser hücrelerin üreme hızı

Yeni tümör oluşumunun başlaması

Tümör büyüme hızı

Tümör yayılımı

KANSERDE n-3/n-6 DENGESİNİN ÖNEMİ

• Balık yağlarının kanser üzerinde direkt tedavi

edici etkisinden çok, hastalıklardan korunma ve ağrı dindirici etkileridaha yaygın olarak bulunmaktadır.

J. Nutr.(2003) 133:3794S-3799SJ. Clin Oncol(2004) 22,2469-2476.

British Journal of Nutrition(2007) 97,823-831.

• Ağırlık kaybı olan hastalara önerilmeli (1)

• Özellikle pankreas ve üst sindirim sistemi kanserlerinde olumlu etki (1)

• Çeşitli solid tümörlerde ağırlık korunumu veya artışı (2)

• Ağırlıkta, iştahta ve yaşam kalitesinde artış, cerrahi sonrası morbiditede azalma (3)

1) J. Nutr.(2003) 133:3794S-3799S2) J. Clin Oncol(2004) 22,2469-2476.

3) British Journal of Nutrition(2007) 97,823-831.

KANSERDE n-3’ÜN ÖNEMİ

KANSERLİ HASTALARDA n-3 GEREKSİNMESİ

• Güvenilir alım dozu 1,5-2 g EPA/gün (1)

• En az 1.5 g/gün (2)

• < 2 g/gün avantajı yok (3)

• ALA: erkek:1.6 g/gün, kadın:1.1 g/gün

1)J. Nutr.2003,133:3794S-3799S2)J. Clin Oncol(2004) 22,2469-2476.3)Nutrition (1996) 12(suppl.1),S27-S30.

Yapılan birçok çalışmada 1,5 g/gün’ün üstüne çıkılmamış olsa da, bazı çalışmalarda yüksek dozlarda (1,5-4 g/gün) yararının arttığını göstermiştir.

Sonuç olarak 1,5 g/gün altında EPA tüketimi hemen hemen hiç etki göstermezkendaha fazla tüketimi sonuçları güçlendirmesi için önerilebilir (1).

Erişkin dozu : 1-1.5 g/gün

Çocuk dozu : 1.0 g/gün

Tedavi dozu : 3 g/gün

Dewey A, et al. Cochrane Database 2007.

• EPA/DHA 2:1 (1)

• EPA/DHA 3:1 (2)

• En iyi tolerans düşük yağ içerikli formulalar ile alım (3)

• En az 8 hafta (4)

• Toksisite ???

1)Gut 2002, 52(10),1479-14862)J. Nutr.2003,133:3794S-3799S3)Gut (2003),52(10),1479-1486.

4)British Journal of Nutrition,2007,97,823-831.

KANSERLİ HASTALARDA n-3 GEREKSİNMESİ

DİABETES MELLİTUS-OMEGA-3

DİABETES MELLİTUS -OMEGA YAĞ ASİTLERİ

• Yapılan son araştırmalar, balıkta bulunan n-3 yağ asitlerinin insülinin işlevini artırdığı ve özellikle de tip II diyabetlilerde hastalığın oluşumunu geciktirdiği ortaya konulmuştur.

GEBELİK- OMEGA-3

GEBELİK-OMEGA-3

• Gebelik sırasında anneden bebeğe aktif olarak n-3 transferi olmaktadır.

• Bu durum, annenin n-3 depolarını ciddi olarak tüketmekte ve yeterli alım sağlanamazsa bebeğin beyin gelişimini ve fetusun sağlıklı büyümesini etkilemenin yanı sıra annenin doğum sonu depresyonuna sebep olmaktadır.

• Gebelik sırasında düşük veya prematüre doğumu önlemenin yanı sıra bebeğin doğum ağırlığını artırmaktadır.

• Ayrıca, fetusun sinir sistemi ve damar gelişiminin çok yoğun olduğu, gebeliğin son 3 ayında DHA ihtiyacının çok arttığı bilinmektedir.

GEBELİK-OMEGA-3

Gordon DT, Ratliff V. The implications of omega-3fatty acits in human healhty,Advances in Seafood Biochemistry Composition and Quality, Ed. By George L. Flick. 1992; 406.

GEBELİK-OMEGA-3

• Omega-3 yağ asitlerinin erken doğumu önleme üzerine etkisini değerlendiren sistemik bir derlemede, konu ile ilgili yapılan randomize çalışmaların analizi yapılmıştır.

• Omega-3 kullanımı ile erken doğum (early preterm) (<34 hafta) riskinin %58, erken doğum (<37 hafta) riskinin %17 oranında azaldığı saptanmıştır.

European Journal of Obstetrics & Gynecology and Reproductive Biology 2016;198:40–46.

GEBELİK-OMEGA-3

• İtalya’da 114 gebe kadının balık tüketim alışkanlıkları ile doğum özellikleri arasındaki ilişki incelenmiştir.

• Gebelerin %91,2’sinin ayda 4.7 kez balık tükettiği, %8,8’inin ise hiç balık tüketmediği belirlenmiştir.

• Gebeliğe bağlı gelişen hipertansiyon görülme sıklığının balık tüketmeyenlerde daha fazla olduğu saptanmıştır.

• Bebeğin doğum ağırlığı ve baş çevresi annenin küçük yağlı balık tüketimi ile pozitif ilişki; yağsız balık ve kabuklu deniz ürünleri tüketimi ile negatif ilişki göstermiştir.

• Küçük yağlı balıkların, olumlu etkilerinden dolayı diğer balıklara göre tercih edilmesi önerilmiştir.

Women Birth (2016), http://dx.doi.org/10.1016/j.wombi.2015.12.005

Balık yağının

• Romatoid artrit,

• Sistemik Lupus Eritamatosus,

• Bronşial astım,

• Osteoporoz,

• Demans,

• İrritabl bağırsak sendromu,

• Böbrek hastalıkları,

• Organ naklinde

DİĞER HASTALIKLAR:KORUNMA VE TEDAVİDE OMEGA-3 DESTEĞİ

Tedavi edici etkileri zayıf olmakla beraber,

metabolik hastalıkların ortaya çıkmasını önleme,

ağrı, yangı vb. anomalilikleri azaltma etkisi bulunmaktadır.

Kaya Y, Duyar HA, Erdem ME. Balık yağ asitlerinin insan sağlığı için önemi. Ege Üniv. Su Ürünleri Derg. 2004; 21 (3/4): 365-370.

OMEGA-3: GEREKSİNME

“Mayo Klinik”,

“American Heart Association-AHA”

“National Institutes of Health-NIH”

“American Heart Association-AHA”

HASTALIKLARDA KORUNMA VE TEDAVİSİNDE OMEGA-3 GEREKSİNMESİ

Yıllardan beri en az haftada 2 kez n-3 yağ asitlerinden zengin balık tüketimini önermektedir.

Koroner arter hastalığı olan özellikle yüksek trigliserid

seviyeli hastalarda

EPA ve DHA suplemantasyonunu

önermektedir.

Turkiye Klinikleri J Cardiol-Special Topics 2010;3(2):53-8.

AMERİKAN KALP DERNEĞİ (AHA) ÖNERİLERİNE GÖRE;

• Sağlıklı yetişkin bireyler için; haftada en az 2 kez balık tüketimi (Haftada 2-3 kez yağlı balık tüketerek günde 0.5-1 g kadar n-3 alınabilir).

• KVH öyküsü olan bireyler için; 1 g EPA+DHA

• Hipertrigliseridemisi olan bireyler için; 2-4 g EPA+DHA (≈%20-40 ↓TG)

Arterioscler Thromb Vasc Biol. 2003;23(2):151-2.

AMERİKA TIP ENSTİTÜSÜ ÖNERİLERİNE GÖRE;

• Kadın ve erkekler için n-3 tüketiminin toplamda 1,6 g olması gerektiğini;

• Bu miktarın;

• 1.1 g’ının ALA’dan,

• %10’unun EPA/DHA’dan gelmesini tavsiye etmektedir.

Process Biochemistry 2005;40:3627–3652

n-3 (g/gün) n-6 (g/gün)

Kadın

19-50 yaş 1,1 12

Erkek

19-50 yaş 1,6 17

Gebelik 1,4 13

Emziklilik 1,4 13

TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BESLENME REHBERİ’NE GÖRE;

BEBEK VE ÇOCUKLARA OMEGA-3 SUPLEMANTASYONU YAPILMALI?

• Bebek sadece anne sütü alıyorsa (ilk altı ay) ve anne yeteri kadar balık tüketiyor/ balık yağı alıyorsa takviyeye gerek yoktur.

• Fakat bebek mama ile besleniyorsa mama n-3 içermelidir

• Bebekler için günlük önerilen doz 250-500mg arasında değişir.

• Büyük çocuklar için günlük önerilen doz 500-1000mg arasında olmalıdır.

OMEGA-3 KAYNAKLARI

Omega-3 kaynakları hayvansal ve bitkisel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

BİTKİSEL KAYNAKLARI

• Keten Tohumu Yağı

• Kanola Yağı

• Soya Fasulyesi

• Ceviz

• Balkabağı Çekirdeği

• Kenevir Tohumu Yağı Semizotu

• Kuru Baklagiller

• Kolza Tohumu

ÇEŞİTLİ BİTKİSEL TOHUMLARIN YAĞ İÇERİKLERİ

Doymuş yağ %

Tekli doymamış

yağ %

Çoklu doymamış

yağ %

Linolenik asit

(n-3)

Linoleik asit(n-6)

BademKanolaKakao yağıH.ceviziMısırKeten tohumuFındıkZeytinPalmiyeAyçiçeğiSusamSoyaCeviz

8.27.1

59.786.512.7

47.4

13.549.39.6

14.214.49.1

69.958.932.95.8

24.222

78.073.737.012.639.723.322.8

17.429.63.01.8

58.774

10.28.49.3

73.441.757.963.3

0.09.30.10.00.7570.00.60.20.20.36.8

10.4

17.420.32.81.8

58.017

10.17.99.1

73.041.351.052.9

• Keten tohumu diyetsel n-3 yağ asitlerinin ana maddesi olan alfa-linolenik asit (ALA) açısından zengindir.

• Fakat bunun ancak küçük bir bölümü (%10-15’i) EPA ve DHA’ya dönüşür.

• Bu nedenle, keten tohumu ve diğer bitkisel kaynaklar, DHA ve EPA içeren balık yağları kadar iyi n-3 kaynağı değillerdir.

BİTKİSEL KAYNAKLARI

• Omega-3 yağları ısıtıldıkları zaman çabuk oksitlenirler ve besin değerleri azalır. Bu nedenle balık yağları soğuk olarak tüketilmelidir.

• Aynı şey, keten tohumu için de geçerlidir. Keten tohumu kahve değirmeninde öğütüldükten sonra soğuk yemeklere, yoğurda veya salatalara serpilerek tüketilir.

BİTKİSEL KAYNAKLARI

• Keten tohumu günde 1-2 tatlı kaşığı tüketilebilir.

• Menopoz dönemindeki kadınlar için öneri; günde 2-3 tatlı kaşığı şeklindedir (bitkisel zayıf östrojen kaynağı).

BİTKİSEL KAYNAKLARI

HAYVANSAL KAYNAKLARI

• Hayvansal omega-3 kaynakları aktif metabolit olarak EPA ve DHA içerir.

• Bitkisel olanlarda aktif metabolitler değil, alfa-linolenik asit (ALA) vardır. ALA’nın %10-15’i insan vücudunda bulunan enzimler aracılığı ile aktif metabolitlere (EPA ve DHA) dönüşür.

• Bebeklerde ve kronik hastalarda bu dönüşüm daha da azdır.

HAYVANSAL KAYNAKLARI

• Özellikle soğuk su balıkları ve yağlı balıklar, kabuklu deniz ürünleri ve az miktarda yumurtadır.

• Kültür balıklarında n-3 yağ asitleri daha az bulunur.

• Ayrıca anne sütünde de önemli miktarda bulunmaktadır.

• Balıkların n-3 içerikleri de farklıdır. En çok n-3 içeren balıklar soğuk su ya da derin dip balıklarıdır.

• Uskumru, ringa, tuna, somon, sardalye gibi soğuk su balıkları yağlı olup, n-3’ten zengindir.

• Balıklar n-3 yağ asitlerini algler ve planktonlardan sentezlerler.

HAYVANSAL KAYNAKLARI

HAYVANSAL KAYNAKLARI1 g balık yağı (EPA+DHA gereksinimi karşılamak ) için tüketilmesi

gereken balık miktarı

Miktar (g/gün)

Taze ton balığı 70-360

Sardalya 60-90

Somon 60-135

Orkinos 60-250

Ringa Balığı 45-60

Alabalık 90-105

Pisi (Tarança) Balığı 90-225

Mezgit Balığı 450

Yayın Balığı 450

Dil balığı 210

İstiridye (pasifik/ doğuya özgü/çiftlik) 75/195/240

İstakoz 225-1275

Yengeç 255

Karides 330

İstiridye 375Process Biochemistry 2005;40:3627–3652

BALIK TÜKETİMİ-RİSK??

• Okyanus balıkları da dahil olmak üzere Dünya’nın neredeyse bütün balıklarında civa, arsenik ve birçok diğer toksinler bulunmaktadır.

• Toksinlerden daha az etkilenmek ve ağır metal zehirlenmesi riskini azaltmak için bebek balıklar tercih edilmelidir. Çünkü balıklar yaşlandıkça ağır metal ve toksin yükleri artar.

• Piyasada bulunan bazı balık yağlarının içinde n-3 yağ asitlerinin haricinde A vitamini ve D vitamini de bulunabilmektedir.

• DİKKAT! Hamileler, emzikli anneler ve bebeklerin güvenirli olduğu düşünülen kaynaklardan balık tüketmeleri /hiç tüketmemeleri önerilmektedir.

BALIK YAĞI

• Doğal kaynaklardan yeteri kadar n-3 alamayan kişilere – ki büyük bir çoğunluk

böyledir- önerilmektedir.

• Balık yağı preparatları kullanan kişiler bazı önemli noktalara dikkat etmek zorundadırlar.

BALIK YAĞI TÜKETİMİ

BALIK YAĞI TÜKETİMİ

• Balık yağı tüketirken öncelikle alınan balık yağının ne kadar aktif madde (EPA+DHA) içerdiğine bakılmalıdır.

• Örneğin kapsül 500 mg’dır; ancak 100 mg aktif madde içeriyor olabilir.

• Sıvı preparatlar kapsüllere oranla çok daha fazla aktif madde içerirler.

• 1 balık yağı kapsülü ≈10 kkal enerji içermektedir.

1 balık yağı tabletinde;

• En az 300 mg EPA, 150 mg DHA bulunmalıdır.

• EPA/DHA oranı: %60 olmalıdır.

BALIK YAĞI TÜKETİMİ

BALIK YAĞI TÜKETİMİ• Saflaştırılmamış/yoğunlaştırılmamış balık yağlarında

toksik öğeler bulunabileceğinden dolayı; etiketinde“Ulusal ve Uluslararası Sağlık Kurumlarından Onaylı”olduğu ibaresi bulunanların tercih edilmesi gereklidir.

• Kullanılan balık yağının ağır metal taramasından geçipgeçmediği mutlaka sorgulanmalıdır.

• Balık yağı preparatları sıcak ve ışık gören yerlerdetutulmamalıdırlar. Yağların opak şişelerde saklanması,ısı ve güneşe maruz bırakılmamaları gerekir.

• Fazla miktarda poliansatüre yağ asidi tüketimiserbest radikalleri artırır.

• Bu nedenle, balık yağı alanların beraberindemutlaka E vitamini gibi bir antioksidan almasıönerilmektedir. Piyasadaki balık yağıpreparatlarında hepsinde antioksidan olarak Evitamini mevcuttur.

BALIK YAĞI TÜKETİMİ

• Omega- 3 yağ asidi tüketimini takiben bireylerde hafif düzeyde yan etkiler gözlenebilmektedir:

• Gastrointestinal rahatsızlık durumu oluşturan miktar 1-3 g;

• Ağızda balık tadı hissi bırakan miktar 1-3 g,

• Bozulmuş glikoz toleransı ve diyabeti olan bireylerde glisemi düzeylerinin kötü

seyretmesine neden olan miktar >3 g,

• Hipertrigliseridemisi olan hastalarda LDL-K ↑ neden olan miktar 3g

• n-3 yağ asidi alımının >3 g/gün: Klinik olarak kanama riskini artırma ihtimali ↓.

BALIK YAĞI TÜKETİMİ- YAN ETKİLER

Process Biochemistry 2005;40:3627–3652

• * Kan sulandırıcı ilaçların (Aspirin, Kumadin) kullanımı, Gingko Biloba ve E vitamini desteği tüketenlerin balık yağı takviyesine hekim kontrolünde başlamaları önerilmektedir.

• *** BALIK YAĞI TAKVİYESİNE BAŞLAMADAN ÖNCE MUTLAKA HEKİM VE/VEYA DİYETİSYENE DANIŞILMALIDIR.

BALIK YAĞI TÜKETİMİ

n-3: ÜRÜN ZENGİNLEŞTİRME/EKLEME

O.P. Ward, A. Singh / Process Biochemistry 40 (2005) 3627–3652

n-3: BEBEKLER

• WHO bebek formulalarına DHA eklenmesini önermektedir.

• Amerika Tıp Enstitüsü (IOM) bebekler için n-3 suplemantasyonunun 0.5 g DHA içermesini önermektedir.

Process Biochemistry 2005;40:3627–3652

OMEGA-6 (n-6)

• Beslenmeyle yeterli miktarda alınan n-6 yağ asitlerinin asıl etken maddesi ve kaynağı linoleik asit (LA)’dir.

• Linoleik asitin metabolize olması sonucunda dihomo gamma linoleik asit (DGLA) ve araşidonik asit oluşmaktadır.

OMEGA-6

Araşidonik Asit (AA) :

• AA, membranda bulunur ve fosfolipidlerin % 5-15’inden sorumludur.

• AA, infantlarda beyin gelişimi için gereklidir.

• AA, et, yumurta ve kabuklu deniz hayvanlarında bulunmaktadır.

• AA, vücutta Linoleik Asit’den sentezlenmektedir.

• Omega 6 yağ asitlerinin cilt sağlığını koruduğu, vücut sıcaklığı ve su kaybını düzenlediği görülmüştür.

• Omega 6 yağ asitlerinin kanda fazla olması sonucu; arterioskleroz, tromboz, romatizmal artrit veya görme problemleri oluşmaktadır.

OMEGA-6

İNSAN SAĞLIĞINDA OMEGA-6 YAĞ ASİTLERİNİN YERİ

II. GRUP PROSTAGLANDİNLER,IV. GRUP LÖKOTRİENLER

•İnflamatuar•Hiperaljezik (ağrı yapıcı)•Trombotik (pıhtı yapıcı)•Mitojenik (kanser yapıcı)

OMEGA-6 YAĞ ASİTLERİNİN DİYETİMİZDEKİ YERİ

• Taş devrinde yaşayan insanların diyetlerinde n-6: n-3 oranı

yaklaşık 1:1 idi.

• Fakat son 50-100 yılda, serum kolesterol düzeylerini düşürmek (!) amacı ile mısır, soya, pamuk, ayçiçeği gibi yağların aşırı kullanılması,

• Buna karşılık özgür beslenen hayvanlardan kaynaklanan proteinler (et, balık, süt, yumurta) ve lahana, marul ve semizotu

gibi yeşil sebzelerin daha az tüketilmesi ile bu oran 20-50:1’e

kadar çıkmıştır.

Simopoulos AP. The importance of the omega-6/omega-3 fatty acid ratio in cardiovascular disease and other chronic diseases. Exp Biol Med (Maywood) 2008;233:674-88.

DİYETTE n-6/n-3 ORANININ ARTMASININ TEMEL NEDENLERİ

• Hayvanların n-6’dan zengin yemlerle beslenmesi

• Özgür dolaşan tavuk ve yumurta tüketiminin azalması

• Un ve basit karbonhidratlardan zengin besinlerle beslenme

• Balık tüketiminin azalması

• Koyu yeşil yapraklı sebzelerin tüketiminin azalması

• n-6 (ayçiçeği, mısır vb) yağların tüketiminin aşırı artması

• Zeytinyağı ve hayvansal doymuş yağların tüketiminin azalması

• Son önerilere göre n-6/n-3 oranının 3:1olması yönünde görüş birliğine varılmıştır.

• Ancak, n-6 yağ asitleriyle, n yağ asitleri arasındaki kritik dengeyi 4:1’den küçük tutabilecek mevcut bir diyet biçimi henüzbulunmamaktadır.

Simopoulos AP. The importance of the omega-6/omega-3 fatty acid ratio in cardiovascular disease and other chronic diseases. Exp Biol Med (Maywood) 2008;233:674-88.

n-6/n-3 İÇİN ÖNERİLEN İDEAL DENGE

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO) TARAFINDAN ÖNERİLEN İDEAL DENGE

• Her 5-10 gram n-6 yağ asidine karşılık, 1 gram n-3 yağ asidi şeklindedir.

• n-6/n-3: 5/1-10/1

• Linoleik Asit: erkekler: 17 g/gün

kadınlar: 12 g/günFood, Nutrition Board. Dietary reference intakes for energy, carbohydrate, fiber, fat, fatty acids, cholesterol,

protein and amino acids. Washington, DC: The National Academies Press; 2005.

OMEGA-9 (n-9)

• Oleik Asit, Omega-9 grubu yağ asitlerinin

öncüsüdür.

• Omega-9 kaynakları;

Rafine edilmemiş ham zeytinyağı, zeytin, avokado, badem, yer fıstığı, susam yağı, pecanfındığı, antep fıstığı, mahun cevizi, fındık, fındık yağında bulunmaktadır.

OMEGA-9

• Genel olarak doymamış yağlar, doymuş yağlara göre daha sağlıklı kabul edilmektedir. Fakat her doymamış yağın sağlık etkisinin aynı olmadığı bilinen bir gerçektir.

• Özellikle doymamış yağların rafinasyonu sırasında yağa özgü fenolik bileşenler gibi miktar olarak az fakat etkisi önemli olabilecek bileşenlerin kaybı söz konusudur.

• Zeytinyağı sadece fiziksel işlemlerle elde edilen bir yağ türü olduğu için diğer bitkisel yağlardan bu özelliği ile ayrılmaktadır.

OMEGA-9

AKDENİZ BESLENME MODELİ

• Beslenmeye bağlı sağlık sorunları üzerindeyapılan araştırmalar dikkatleri değişik bölgeveya ülkelerdeki beslenme alışkanlıklarınaçekmiş ve “AKDENİZ BESLENME MODELİ” gibibazı tanımlamalara yol açmıştır.

• Akdeniz diyetinin terapötik etkisine Amerikalılarınilgisi, 1950’li yılların sonunda diyete bağlı kalphastalıklarının ortaya çıkmasına bağlı olarak, tıbbiaraştırmalar çerçevesinde başlamıştır.

AKDENİZ BESLENME MODELİ

Keys, A. 1954. On Serum Cholesterol and Other Characteristics on Clinically Healthy Men in Naples. Arc. Int. Med, 93-328.Keys, A., 1970. Coronary Disease in Seven Countries. Circulation, 41:1-211.

• Keys’in “Yedi Ülke Çalışması” olarak adlandırılan araştırması şimdiye kadar yapılmış olan en büyük epidomiyolojik çalışmalardan birisidir.

• Bu araştırmada, kalp hastalıkları ve potansiyel nedenleri üzerine Yunanistan, Finlandiya, Hollanda ve ABD’den 13.000’e yakın erkek birey (10 yıl süre) izlenmiştir.

• Akdeniz insanlarının tüm yaş grupları içinde kalp hastalıkları bakımından daha düşük ölüm oranına sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışma aynı zamanda, Akdeniz diyetinin yağ içeriğinin yüksek olduğunu ve diyet enerjisinin% 40’ının yağdan sağlandığını ortaya koymuştur.

AKDENİZ BESLENME MODELİ

Keys, A. 1954. On Serum Cholesterol and Other Characteristics on Clinically Healthy Men in Naples. Arc. Int. Med, 93-328.Keys, A., 1970. Coronary Disease in Seven Countries. Circulation, 41:1-211.

AKDENİZ BESLENME MODELİ

Ersoy, G., Özdemir, G. Akdeniz diyetinin sağlığa yararları. Türkiye Klinikleri Cardiovascular Sciences, 2010;22(1), 75-84.

ZEYTİNYAĞI

• Zeytinyağı, Akdeniz diyetinin ana yağ bileşeni

ve ‘‘ALTIN DAMGASI’’ olarak kabuledilmektedir.

• Zeytinyağının majör bileşenleri triaçilgliserollerolup toplam yağ ağırlığının yaklaşık %98’inioluşturmaktadır.

ZEYTİNYAĞIZeytinyağının Bileşimi;

• %55-83’ü tekli doymamış yağ asidi (TDYA)

• %4-20’si çoklu doymamış yağ asidi (ÇDYA)

• %8-14’ü doymuş yağ asitlerinden meydana gelir.

• Tekli doymamış yağ asidi olan oleik asit, zeytinyağındaki yağ asitlerinin %70-80’ini oluşturmaktadır.

Gönder M. Hafif Şişman Ve Şişman Kadınlarda Akdeniz Diyet Skoru İle Antropometrik Ölçümler Ve Biyokimyasal Parametreler Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi, Gazi Üniv. Y. Lisans Tezi,2015

Ersoy, G., Özdemir, G. Akdeniz diyetinin sağlığa yararları. Türkiye Klinikleri Cardiovascular Sciences, 2010;22(1), 75-84.

DÜNYADA ÜLKELER BAZINDA ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ

Kaynak: Uluslararası Zeytinyağı Konseyi

Türkiye’de üretilen zeytinin büyük bir kısmı (%65-70 ) yağlık, geri kalan miktarı da sofralık olarak değerlendirilmektedir.

DÜNYADA ÜLKELER BAZINDA ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİ

Zeytinyağı üreticisi ülkelerde yıllık zeytinyağı tüketimi:

• Yunanistan’da 21 kg,

• İtalya’da 11,5 kg,

• İspanya’da 10,4 kg,

• Tunus’ta 9,8 kg,

• Libya’da 7 kg,

• Portekiz’de 4,8 kg

• Ülkemizde kişi başına 0,8kg’la Akdeniz ülkeleri içerisinde en az zeytinyağı tüketen ülke durumundayız.

ZEYTİNYAĞI KULLANIMI NEDEN TERCİH EDİLMELİDİR??

• Pek çok bitkisel yağın temel çoklu doymamış yağı olan linoleik asit yüksek miktarda alındığında biyokimyasal reaksiyonlarda, n-3 yağ asitleri ile rekabete girebilir ve kanın pıhtılaşma eğilimini artırır.

• Bazı araştırmalar, tekli doymamış yağ bakımından zengin diyetlerin LDL oksidasyonuna sebep olmadığını ve bunun arterosklerosiz oluşumunu azaltabileceğini göstermiştir.

• Hayvanlar üzerindeki pek çok araştırmada, yüksek oranda çoklu doymamış yağ içeren diyetler tümör oluşumunu teşvik etmiştir.

• Zeytinyağı, tekli doymamış yağ asitlerinden başka bazı bileşikler, E vitamini ve bilinen sağlık etkisine katkıda bulunabilen diğer bazı öğeleri içerir.

• Tüm bitkisel yağlar arasında ham olarak yani rafinasyona tabi tutulmaksızın tüketilebilen hemen hemen tek yağ özelliğindedir. Günlük tüketilen yağlar içinde 15-20 gram zeytinyağı bulunması özellikle damarların sağlıklı olması için gerekli görülmektedir.

ZEYTİNYAĞININ SAĞLIK ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİLERİ

• Zeytinyağında bulunan bileşenlerin koroner kalp rahatsızlıkları başta olmak üzere, kolon kanseri, erkeklerde hipertansiyon ve prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri gibi hastalıkları önleyici etkisi yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur.

Harwood, J. L., Yaqoob, P. Nutritional and Health Aspects of Olive Oil. Eur. J. Lipid Sci. Technol., 2002;104, 685-697.Tuck, K. L., Hayball, P. J. Major Phenolic Compounds in Olive Oil: Metabolism and Health Effects. Journal of Nutritional Biochemistry, 2002;13, 636-644.

AKDENİZ DİYETİNİN SAĞLIK ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİLERİ

• Akdeniz piramidine uygun beslenmenin sağlığa yararlıetkileri daha çok Tip 2 DM, KVH, şişmanlık, bazınörodejeneratif hastalıklar ve kanser riskinin azalmasıile ilişkilendirilmektedir.

Ersoy, G., Özdemir, G. Akdeniz diyetinin sağlığa yararları. Türkiye Klinikleri Cardiovascular Sciences, 2010;22(1), 75-84.

OLEİK ASİT-OBEZİTE

OLEİK ASİT- OBEZİTE

• Yağlar midenin boşalma süresini uzatarak acıkma duygusunu geciktirirler; ancak zeytinyağının da yüksek enerji içermesi nedeniyle vücut ağırlığı artışı gibi potansiyel yan etkileri hakkında kaygılar bulunmaktadır.

Baysal, A. (2004). Beslenme (Yenilenmiş 10. Baskı). Ankara: Hatiboğlu

OLEİK ASİT- OBEZİTE

• İspanya’da 2 yıl takipli yapılan bir çalışmada, zeytinyağı tüketimi ile vücut ağırlığı artışı arasında ilişki bulunmamıştır.

• Hafif şişman ve şişman erkekler üzerinde 4 hafta süresince yapılan bir başka çalışmada, diyetteki doymuş yağların TDYA ile yer değiştirilmesi sonucunda vücut ağırlığı ve vücut yağ kütlesinde anlamlı azalmanın olduğu saptanmıştır.

Kien, C. L., Bunn, J. Y., Ugrasbul, F. Increasing dietary palmitic acid decreases fat oxidation and daily energy expenditure.The American Journal of Clinical Nutrition,2005;82(2):320-326.

OLEİK ASİT- OBEZİTE

• Abdominal şişmanlığı olan kadınlarda yapılan bir çalışmada, diyetle zeytinyağı tüketimi ile birlikte post-prandiyal yağ oksidasyonu ve diyet indüklü termogenezin arttığı saptanmıştır.

• Bu durum, zeytinyağının fizyolojik olarak vücut ağırlığı artışı üzerinde daha az etkili olduğu görüşünü açıklamaktadır.

Soares, M. J., Cummings, S. J., Mamo, J. C., Kenrick, M. and Piers, L. S. The acute effects of olive oil v. cream on postprandial thermogenesis and substrate oxidation in postmenopausal women. The British Journal of Nutrition, 2004;91(2),245-252.

Piers, L. S., Walker, K. Z., Stoney, R. M., Soares, M. J. and O'Dea, K. Substitution of saturated with monounsaturated fat in a 4-week diet affects body weight and composition of overweight and obese men. The British Journal of Nutrition, 2003;90(3), 717-727.

OLEİK ASİT-DİABETES MELLİTUS

OLEİK ASİT- DİABETES MELLİTUS• Oleik asidin insülin direncini azalttığına dair çalışmalar

bulunmaktadır.

• Kas ve karaciğer gibi doku membranlarında oleik asit konsantrasyonu yüksektir ve bu organlar insülin aktivitesinde önemlidirler.

• (n-9) yağ asitleri insülin duyarlılığı ile ilişkili gen ekspresyonunu regüle edebilmektedir.

• Tekli doymamış yağ asitleri periferal insülin duyarlılığını artırabilmektedir; ancak konu ile ilgili mekanizmalar tam olarak netleşmemiştir. The Journal of Nutritional Biochemistry, 2007;18(3), 149-160.

European Journal of Endocrinology / European Federation of Endocrine Societies, 2004;150(1), 33-39.The Quarterly Journal of Medicine, 2000;93(2), 85-91.

• Yapılan bir çalışmada, (n-6) içeriği zengin olan bir diyet, n-9’dan zengin bir diyetle yer değiştirdiğinde; insülin direncinin azaldığı görülmüştür. Bu durum oleik asitten zengin membranın daha az akışkan olmasıyla ve böylece insülinin daha iyi aktivite gösterebilmesiyle ilişkilendirilmiştir.

• Diyette n-3 yağ asit miktarının artması da periferal insülin duyarlılığını artırabilmektedir.

OLEİK ASİT- DİABETES MELLİTUS

Ryan, M., et al. Diabetes and the Mediterranean diet: a beneficial effect of oleic acid oninsulin sensitivity, adipocyte glucose transport and endothelium-dependent vasoreactivity. The Quarterly Journal of Medicine, 2000; 93(2), 85-91.

Soriguer, F., et al. Oleic acid from cooking oils is associated with lower insulin resistance in the general population (Pizarra study).European journal of endocrinology / European Federation of Endocrine Societies, 2004;150(1), 33-39.

OLEİK ASİT-KARDİYOVASKÜLER

HASTALIKLAR

OLEİK ASİT- KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

• Zeytinyağının özellikle koroner kalp hastalıklarında önemli olan önleyici etkisi büyük oranda içerdiği fenolik bileşenlerden kaynaklanmaktadır.

• Covas ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada, düşük, orta ve yüksek oranda fenolik bileşen içeren zeytinyağları kullanılmış ve bireylerin HDL-K, LDL-K, TK düzeyleri karşılaştırılmıştır.

• Bu çalışmanın sonucunda kalp damar hastalıklarındaki risk faktörlerini azaltmada zeytinyağındaki fenolik bileşen içeriğinin etkili olduğu tespit edilmiştir.

Covas, M., et al. Annals of Internal Medicine, 2006;145, 333-341.

• Akdeniz ülkelerinde en çok tüketilen yağ TDYA’nden zengin zeytinyağıdır. Çoklu doymamış yağ asitleri alımı ise yüksek düzeyde değildir. Toplam yağ alımı yüksek olmasına rağmen (toplam enerjinin ≥ % 40’ı) TDYA’nin doymuş yağa göre daha yüksek oranda bulunması bu diyetin kalp koruyucu özelliklerindendir.

• Tekli doymamış yağ asitlerinin plazma HDL-K seviyesini artırabildiği ve TG seviyesini azaltabildiği saptanmıştır.

• Balık ve deniz ürünlerinde bulunan n-3 yağ asitleri de TG, TK ve LDL-K seviyelerini azaltabilmekte, HDL-K seviyesini ise artırabilmektedir.

OLEİK ASİT- KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

Panagiotakos, D. B, et al. Association between the prevalence of obesity and adherence to the Mediterranean diet: the ATTICA study.Nutrition,2006; 22(5), 449-456.

Kris-Etherton, P., et al. High-monounsaturated fatty acid diets lower both plasma cholesterol and triacylglycerol concentrations. The American Journal of Clinical Nutrition,1999;70(6), 1009-1015.

Jung, J. U., et al. n3 Fatty acids and cardiovascular disease: mechanisms underlying beneficial effects1. The American Journal of Clinical Nutrition, 2008;87, 2003-2009.

• Zeytinyağının, hücre membranındaki yağ asit profilini ve dolayısıile membran fonksiyonlarını etkileyerek kan basıncında azalmasağladığı bilinmektedir.

• Omega-3 yağ asitlerinden üretilen eikosanoidler, n-6 yağasitlerinden üretilen eikosanoidlere göre daha güçlü vazodilatöretkiye sahiptir ve kan basıncının düşürülmesinde etkilidir.

OLEİK ASİT- KAN BASINCI

Perona, J. S., Cabello-Moruno, R. and Ruiz-Gutierrez, V. The role of virgin olive oil components in the modulation of endothelial function. The Journal of Nutritional Biochemistry, 2006;17(7), 429-445.

OLEİK ASİT-KANSER

• Zeytinyağındaki hidrokarbonlardan olan skualenin, kanserriskini azaltıcı temel bir faktör olduğu düşünülmektedir.

• Oleik asit antioksidan özelliklere sahiptir ve proinflamatuarmoleküllerin oluşumunu azaltarak hücrelerin oksidasyonayatkınlığını azaltmaya yardımcı olmaktadır.

OLEİK ASİT- KANSER

Kwan, H. Y., et al. The anti-cancer and anti-obesity effects of mediterranean diet. Critical Reviews in Food Science and Nutrition. 2015.

Armutcu, F., et al. Zeytinyağı ve sağlık: Biyoaktif bileşenleri, antioksidan özellikleri ve klinik etkileri. Konuralp Tıp Dergisi, 2013;5(1), 60-68.

OLEİK ASİT-GASTROİNTESTİNAL SİSTEM

HASTALIKLARI

• Zeytinyağının mide asidini azaltarak gastrit ve ülsere karşı mide çeperini yani mukozayı koruduğu belirlenmiştir.

• Bağırsaklardan posanın geçişini kolaylaştırarak kabızlığa engel olabileceği, bebeklerde ve çocuklarda da kabızlığın tedavisinde kullanılabileceği söylenmektedir.

• Zeytinyağı aynı zamanda iyi bir laksatiftir ve içeriğindeki oleik asit safra salgılanmasını uyararak hazmı kolaylaştırıp, safra taşı riskini azaltabilmektedir.

OLEİK ASİT- GASTROİNTESTİNAL SİSTEM

Arslan E. Zeytinyağının beslenmedeki önemi. I.Ulusal Zeytin Öğrenci Kongresi 2008.

DİYET YAĞI; %25-35Doymuş yağ: %7-8 (LDL-K>100 mg/dL; < %7)Diyet kolesterolü 300 mg/gün (LDL-K>100 mg/dL;,<200 mg)PUFA: %7-8MUFA: %12-15Trans yağlar: � (%1↓)

Haftada 2-3 kez BALIK TÜKETİMİ

YETERLİ-DENGELİ BESLENME İLKELERİ

YETERLİ-DENGELİ BESLENME

• Diyetle yeterli protein alımı (%15)

• Diyetle Çeşitliliğinin Sağlanması (4 yapraklı yonca modeli)

• Meyve ve sebze tüketimi ↑ (5 ve ↑ porsiyon/gün)

• Tam tahıl ürünlerinin tüketimi ↑ (6 ve ↑ porsiyon/gün)

• Düşük yağlı ya da yağsız süt ve ürünleri tüketilmelidir.

• Balık, baklagil, tavuk eti derisiz ve kırmızı et yağsız tüketilmelidir.

• Günde 2 g’dan fazla doymuş yağ tüketilmemelidir.

• Günde en az 30 dak fiziksel aktivite yapılmalıdır.

• Alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır.

• Günde 5 g’ın altında tuz tüketilmelidir.

• Sağlıklı bir yaşam için EPA ve DHA’nın esansiyel yağ asitleri olarak alınması gerekmektedir.

• Tüketimi yaygın besinlerin EPA ve DHA ile zenginleştirilmesi yoluyla çözülmeye çalışılmaktadır.

• Bu besinlerden biri de süt ve işlenmiş süt ürünleri olarak son yıllarda giderek önem kazanmaktadır.

YETERLİ-DENGELİ BESLENME