file · web viewthis power has turned into non-violent and peaceful actions. it bears intelligence...

25
ÇAĞDAŞ SANATIN ESTETİK VE KOLEKTİF EYLEMLERE DÖNÜŞÜMÜ Sibel TALAS* Özet Sanat her zaman toplumsal olaylarla şekillenmiştir. Tarihin her döneminde sanat ve politika birlikteliği görülmüştür. Günümüzde sanat daha da yaşamla iç içedir. Toplumsal olaylara karşı sanatın üstlendiği rol çok büyüktür. Sanatın son derece özgür ve sıra dışı bir dili vardır. Sermayenin elinden kurtularak kapalı mekanlardan halkın arasına giren sanat iktidar ilişkileriyle yeni bir kimlik kazanmıştır. İnsanlara yapılan yanlışlara ve de haksızlıklara karşı kolektif bir güç oluşturmuştur. Bu güç şiddetsiz ve barışçıl eylemlere dönüşmüştür. İçerisinde zeka ve yaratıcılık vardır. Toplumun her kesiminden insanlar , sanat eğitimi alsın yada almasın sadece yaratıcılık ve zekalarını kullanarak kolektif ve estetik eylemlerin içerisinde yer alabilmektedirler. İçerisinde hiçbir şekilde şiddet barındırmayan bu yaratıcı ve estetik eylemler yapılan haksızlıkların sesini tüm dünyaya duyurarak sanatın gücünü gözler önüne sermişlerdir. Anahtar Kelimeler

Upload: dangnhan

Post on 20-Feb-2019

214 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ÇAĞDAŞ SANATIN ESTETİK VE KOLEKTİF EYLEMLERE DÖNÜŞÜMÜ

Sibel TALAS*

Özet

Sanat her zaman toplumsal olaylarla şekillenmiştir. Tarihin her döneminde sanat ve

politika birlikteliği görülmüştür. Günümüzde sanat daha da yaşamla iç içedir. Toplumsal

olaylara karşı sanatın üstlendiği rol çok büyüktür. Sanatın son derece özgür ve sıra dışı bir dili

vardır. Sermayenin elinden kurtularak kapalı mekanlardan halkın arasına giren sanat iktidar

ilişkileriyle yeni bir kimlik kazanmıştır. İnsanlara yapılan yanlışlara ve de haksızlıklara karşı

kolektif bir güç oluşturmuştur.

Bu güç şiddetsiz ve barışçıl eylemlere dönüşmüştür. İçerisinde zeka ve yaratıcılık

vardır. Toplumun her kesiminden insanlar , sanat eğitimi alsın yada almasın sadece yaratıcılık

ve zekalarını kullanarak kolektif ve estetik eylemlerin içerisinde yer alabilmektedirler.

İçerisinde hiçbir şekilde şiddet barındırmayan bu yaratıcı ve estetik eylemler yapılan

haksızlıkların sesini tüm dünyaya duyurarak sanatın gücünü gözler önüne sermişlerdir.

Anahtar Kelimeler

Kolektif ve estetik eylemler, İktidar, Sermaye, Çağdaş Sanat, Sosyal hareket, Sanat

Eğitimi, Eğitimde Sanatın Rolü, Kamusal Sanat.

TRANSFORMATION OF CONTEMPORARY ART AESTHETİC AND

COLLECTİVE ACTİON

Abstract

Art has always been centered on social events. Art and politics have always

accompanied each other throughout history. Today, art is even more intertwined with our

-----------------------------------------------------------------

* Yüksek Lisans öğrencisi, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Anabilim Dalı

Resim, Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni, [email protected]

daily lives. The role that art takes on towards social events is great. Art has a highly

independent and unusual language. After getting free from capital, and also from indoors, art

has gained a new identity with its politic relations. It has built a collective power against

injustice and unfairness done to people.

This power has turned into non-violent and peaceful actions. It bears intelligence and

creativity. People from all sections of the society, whether they have had any art education or

not, have started taking part in collective and aesthetic actions by using their intelligence and

creativity. These creative and aesthetic actions that do not have any violence; have proved the

power of art in announcing the world of these unjust actions.

Key Words

Collective and Aesthetic Actions, Power, Capital, Modern Art, Art Education, Role of Art in Education, Collective Art.

1.Giriş

Toplumsal değişme yada politik değişiklik meydana getirmek için amaçlı bir şekilde

yapılan hareketlere "Eylemcilik" yada "Aktivizm" denir. Aktivistler ise hiçbir onay

beklemeden, düşüncelerini eyleme dönüştüren kişilerdir. Aktivistler haksızlıklara karşı halkın

savunucusu rolünü üstlenmişlerdir. Hükümet yasalarını değiştiremeyen aktivistler insan

düşüncelerini değiştirmek için mücadele ederler. Artık kendini sermaye olmaktan kurtaran

sanat, aktivistlerin yaratıcı fikirleriyle estetik ve kolektif eylemlere dönüşmüştür. Eylemlerin

en önemli destekçisi olan ve güncel olaylarla beslenen çağdaş sanat ülkelerin sorunlarını tüm

dünyaya duyurmayı başarmıştır. Bu yazıda sanatın iktidar ve sermaye ile olan problemi

tartışılarak, toplumsal sorunlara duyarlı insanların haykırışlarının yaratıcılıkla birleşerek nasıl

estetik birer eyleme dönüştüğü tartışılacaktır.

Sanat ve İktidar

İktidar tutucu ve muhafazakardır. Sanat ise özgürdür ve sanat her türlü iktidarın

karşıtıdır. Yaşamın içinde yer alır ve yaşamı sorgular. Sanat iktidarın tutuculuğuna karşı son

derece dinamiktir. Sanatçı doğası gereği muhaliftir. Batı'da Rönesans'tan önce sıkıntılara ve

baskılara direnen gerçek sanatçılar sayesinde uygarlık ilerlemiştir. Aydınlanma çağının

yaşanmasında ve bugünkü özgürlük ortamının oluşmasında sanatçıların rolü büyüktür. Gerçek

sanatçı topluma yapılan her türlü haksızlığa karşı siper olan kişidir. Sanatçı yapılan yanlışlara

karşı farkındalık yaratmayı halka ve insanlığa karşı bir borç bilir. Sanatçı otoriteye karşıdır.

Sanat ve sermaye

Sanat kapitalizmin kar aracı olarak kullanılmak istenmektedir. Ticarileşen bir sanat

sanat olmaktan çıkar. Büyük sanat organizasyonlarına büyük miktarda paralar yatırılmaktadır.

Sanatçıları bu organizasyonlara çekmek için milyarlarca dolar harcanmaktadır. Karşılıklı

çıkar sağlama amacı güdülen bu organizasyonlarda boş bir çerçeve bile binlerce dolara

satılabiliyor. Bu yüzden pek çok sanatçı bu organizasyonlara katılabilmek için birbiriyle

yarışıyor. Ne yazık ki sanatın değiştirici gücü sermayenin esiri oluyor. Toplumun sesi olması

gereken sanat ticarileşmemelidir.

Türkiye'de güncel sanat kapitalizmin kontrolü altındadır. Sergilerde sansür vakalarında

artış görülmektedir. Oysa sanat özgürce yapıldığında sanattır. Güncel sanat tam bir özgürlük

alanıdır. Fakat bu aslında tanımlanmış sınırlar içinde var olan bir özgürlüktür. Oysa sanat

dünyayı değiştirebilecek güçtedir ve yapabilecek bu kadar işi varken dört duvar arasına

kapatılmamalı, halkın içinde olmalıdır.

Sosyal Hareket

"Sosyal hareket fikrinin ilk ortaya çıkışından, hazırlık toplantılarına, paneller, tartışma

forumlarından, bildiri dağıtmaya, protesto gösterilerinden, eylemlerin değerlendirilmesi

toplantılarına, ağlar oluşturmaktan sonuç bildirgesi yazmaya kadar tüm adımları kapsayan

sürecin adı olarak tanımlanabilmektedir. Sanatın günceli, güncelin sanatı."(2012:66)

Sosyal hareket topluma yapılan yanlışlara ve haksızlıklara karşı milletin omuz omuza

olmasıdır. Dünyada Fransız devrimi ve 1960 sonrası dönüşümler sonucunda sosyal

hareketlere ilgi artmıştır. Sosyal hareket her zaman toplumsal değişimi hızlandırmada büyük

rol oynamıştır. 19. ve 20. yüzyıllar arasında yapılan barış hareketi, ekoloji hareketi, kadın

hareketi ve enternasyonalist hareketlerin güzel örneklerinden bir kaçıdır.

Sosyal hareketler tutucu vatandaşlar tarafından toplum düzenini bozma ve halkı

kışkırtma olarak görülmüştür. Oysa sosyal hareketçilerin amacı toplumsal sorunları çözmek,

haksızlığa uğrayan toplumun sesini dünyaya duyurmaktır. Fakat bu hareketler asla yakıcı ve

yıkıcı olmamalıdır. Barışçıl ve yaratıcı olmalıdır. İşte burada sanat girer devreye. Artık sanat

insanların yaratıcı güçleri ile birleşerek kolektif ve estetik eylemlere dönüşmektedir. Bir

toplum bu şekilde bütün dünyanın dikkatini çekebilmektedir. Çünkü sanat ifadenin en etkili

ve güçlü yoludur.

Kolektif ve Estetik Eylemler

Eylem Kardeşliği

17 Ekim 1968 Meksika Olimpiyat oyunları sırasında ödül alan iki atletin

gerçekleştirdikleri eylem ise o yıllar için son derece sıra dışıdır. Amerika’da meydana gelen

ırk ayrımcılığına karşı harekete geçen ikiliden biri birinci diğeri ise üçüncü olmuştur. Tommie

Smith ile John Carlos yarış sonrasında Amerikan Ulusal Marşı çalarken sağ ve sol kollarını

kaldırmışlardır. Smith’in havada olan sağ eli ezilen zencileri ve boyunlarında yer alan bağ

ırkçı baskıyı, Carlos ise sol kolunu kaldırarak ezilen işçi ve emekçilerin direnişini

sembolleştirmişti. Fakirliği sembolize etmek için ise kürsüye ayakkabıları olmadan çıkarak

başlarını kederle öne eğmişlerdi. (Erdoğan, 2012)

Parti ve Kukla

1990'ların başında İngiltere’de kendilerine “Sokakları Geri İstiyoruz (Reclaim The

Streets)” adını veren bir grup, neo-liberal politikalar ve onun getirilerine karşı eyleme

geçmişlerdir. (Uncu, 2013)

Kolektif bir eylem planlayan çevreci grupların bir araya geldiği grup, kapitalist

sistemde artan tüketime ve sokakların işgaline yine karşı işgalle cevap verme amacıyla bir

araya gelmişti. Yüksek sesle müzik çalan grup 18. yüzyılın modası balon eteklerin altına

gizledikleri matkaplar ile işgal ettikleri sokaklarda delikler açmışlardır. Bu açtıkları deliklere

ise ağaç fidanları dikerek kısmen de olsa sokağı gerçek sahiplerine iade etmişlerdir. (Uncu,

2013)

Balon eteklerin altında gizlenen asfalt delme makineleri

Hava Kirliliğine Karşı Eylem

Meksika’da artan çevre sorunlarına karşı seslerini duyurmak isteyen bir grup eylemci

Meksika'nın başkenti Meksiko'da iktidarın yürüttüğü çevre politikalarına karşı bir eylem

gerçekleşmişlerdir. 20 Ocak 2013 tarihinde gerçekleşen bu eylemde soyunarak bedenleri

üzerine çizdikleri hasta organ resimleri ile gittikçe hastalandıklarını halka haykırmışlardır.

Otomobil yerine bisikleti öneren grup böylelikle somut adım atılmasını da istemişlerdir.

(Habertürk Gazetesi, 2013)

15 Mayıs 2014 tarihinde, 3.İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienaline katılan Kocaeli Güzel

Sanatlar Lisesi 12 Resim sınıfı öğrencilerinden İlyas Arapoğlu, Soma maden faciasıyla ilgili

bir performans gerçekleştirmiştir. Toplum genelinde bu tür olaylara tepki olarak takılan siyah

kurdele imgesinden, yola çıkan Arapoğlu, Bienale gelenlerin kıyafetlerine sprey boya ile bu

imgeyi uygulamıştır.

Sanat Eğitimi ve Eğitimde Sanatın Rolü

1-Bir Toplumda Sanat Eğitiminin Gerekliliği :

Sanat düşüncelerin ifade edilmesinde en etkili yoldur. Aynı zamanda düşünce

özgürlüğüdür. Özgür düşünebilen insanlar üreten insanlardır. Sanat eğitimi insanların

algılama becerilerini geliştirir. Sanat eğitiminin amacı yalnızca ortaya bir iş çıkarmak

olmamalıdır. Toplumsal sorunlara duyarlı, farkındalık yaratmayı ve toplumu eğitmeyi amaç

edinmiş insanlar yetiştirmek sanat eğitiminin birinci amacı olmalıdır. Sanata karşı duyarlı

olan bir toplum kültürüne de sahip çıkar. Sanatta yaratıcılığın önemi büyüktür. Bu nedenle

okullarda sanat eğitimine önem verilmelidir. Günümüzde sanat, yapılan yanlışlara karşı en

güzel savunma silahı olmuştur. Etkili bir ifade aracı olmasından dolayı insanlarda farkındalık

yaratır. Toplumu eğitici bir güce de sahip olan sanat şık mekanların dışına çıkarak halka daha

yakın olmalıdır. Joseph Beuys'a göre her insanda yaratıcılık vardır ve her insan sanatçıdır.

Sanatçının görevi ise kültürün temel koşullarını sorgulamaktadır. Aynı zamanda bir sanat

eğitmeni olan Joseph Beuys'a göre üretilen işler mutlaka bir mesaj iletmelidir.

2-Kamusal Sanat ve Eğitimde Sanatın Rolü :

Sanatın toplumu değiştirici ve dönüştürücü gücü vardır. Bu yüzden sanat elit

mekanlardan çıkarak sermayenin bir parçası olmaktan kurtulmalı, toplum ile iç içe olmalıdır.

Kamusal mekanlar, kolektif olarak duyguların ifade edilebilmesi ve toplum üzerinde

farkındalık yaratmak için en uygun alanlardır. Sanat eğitiminde kamusal alanlarda sanat

yapmanın öneminden kesinlikle bahsedilmelidir. Bu alanlarda yapılan sanatla kolay ulaşılır

olması nedeni ile insanlar eğitilebilir ve bilgilendirilebilir. Her şeyden önemlisi ise bağımsız

olmasıdır. Bu yolla insanlar bilmediği ya da yanlış bildiği pek çok konu hakkında

aydınlatılabilmektedir. Bu yüzden aslında toplumun eğitilmesinde sanatın rolü çok büyüktür.

3- Sanat Eğitiminde Farkındalık Yaratmanın Önemi :

Sanat eğitiminde sanatın dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğundan hiçbir

şekilde bahsedilmemektedir. Sanat yaratıcılıkla birleştiği zaman ülke sorunlarını dünyaya

duyurabilecek ve çözebilecek güce sahiptir. Halka ait olan alanlarda yapılan toplumsal

sorunlarla ilgili sanatsal faaliyetler insanlar üzerinde farkındalık yaratmaktadır. Joseph Beuys

her şeyin insanın amacıyla değişebileceğine inanır. Sanatçı toplumdaki olumsuzluklara

dikkati çekecek olanın insanlar olduğunu vurgulamaktadır ve eğer bunu umursamıyorlarsa tek

suçlunun yine toplumun kendisi olduğunu vurgulamaktadır. Joseph Beuys 1965 yılında

gerçekleştirdiği "Amerika Beni Seviyor Ben de Amerika'yı" adlı performansında gözleri bağlı

olarak ambulans ve uçakla Almanya'dan Amerika'ya taşınmıştır. Daha önceden hazırlanan

demir kafesle çevrili odanın içindeki vahşi kurtla 5 gün geçirmiştir. Beş günün sonunda

vahşi kurdu evcilleştirmiştir. Gözleri yeniden bağlanarak ve yine Amerika topraklarına ayak

basmadan ülkesine geri dönmüştür. Kafesteki vahşi kurt anavatanı Amerika olan bir kır

kurdudur. Sanatçı bu performansında Amerika kapitalizmine ve orada yaşayan eski yerlilerin

dramına dikkat çekmiştir.

Türkiye'de Gazetenin Kullanım Alanları Performansı

10 Mayıs 2010 tarihinde Kütahya Sanat Festival'ine davet edilen Kocaeli Güzel

Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencileri Sevgi Yolu üzerinde bir performans

gerçekleştirmişlerdir. Performansın konusu "Türkiye'de Gazetenin Kullanım Alanları" idi.

Kütahya Sevgi Yolu'nun ortasına gazeteden yapılmış gazete okuyan insan heykeli

yapan Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi tüm dikkatleri üzerlerine çekmişti. Heykelin kafasının

içinden çıkan gazete sayfalarını uç uca yapıştırarak Sevgi yolu boyunca uzatmışlardı.

Heykelin kafatasından çıkan uç uca eklenmiş gazeteden yapılmış yolun sonuna, üzeri

yine gazete ile örtülmüş bir figür yerleştirilmişti. Ölen bir insanın üzerine gazete örtülmesinin

ülkemize özel bir davranış olduğu gözler önüne seren bu performans aynı zamanda insanlarda

bir farkındalık yaratmıştır.

"Çığlık" Performansı :

13 Mayıs 2014 tarihinde 3. İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienal'inde Kocaeli Güzel

Sanatlar Lisesi Öğrencileri "Çığlık" adında bir performans gerçekleştirdi. Ayakları halatlarla

bağlanmış öğrenciler toplumları temsil ediyorlar.

İçlerinden sadece bir tanesi halatları kopararak kırbaçlı adamın üzerine yürüyor.

Ardından herkes iplerinden kurtularak üzerlerindeki çuvalları çıkarıyor ve devasa

büyüklükteki tuval bezine çıplak ayaklarla basarak büyük bir hızla resim yapmaya başlıyorlar.

Ve ortaya Munch'ın "ÇIĞLIK" adlı eseri çıkıyor.

Kocaeli Dünya Sanat Günü Etkinlikleri

15 Nisan 2014 tarihinde İzmit Belediyesi ve KOSEV işbirliği ile düzenlenen Dünya

Sanat Günü etkinliklerinde Leonardo Davinci'nin doğum günü nedeniyle tema olarak Mona

Lisa seçilmişti. Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni ve aynı zamanda

Kocaeli Güzel Sanatlar Fakültesinde Yüksek Lisans öğrencisi olan Sibel TALAS Mona

Lisa'yı demir parmaklıklar içine koyarak ağzına siyah bir bant yapıştırmıştı. Kocaeli

Cumhuriyet Parkında yapılan kutlamalarda sergilenen eser insanların aklında soru işaretleri

bıraktı.

Gün boyu eser hakkında sorular soran ziyaretçiler Mona Lisa'nın güvenlik amaçlı

yıllardır parmaklıklar ardında gün yüzü görmeden saklandığını öğrenince şaşkınlıklarını

gizleyemediler. En çok üzülenler ise Mona Lisa'yı görmek için Louvre (Paris) müzesine kadar

gidenler oldu. İnsanlar Sibel Talas'ın yaptığı bu eserle müzelerin orjinal olmayan taklit

eserlerden ne kadar çok haksız kazanç elde ettiğini öğrenmiş oldu.

Eşref-i Mahlukat

Eşref-i mahlukat Kuranı Kerimde Allah'ın insanlara yakıştırdığı addır. Yaratılmışların

en şereflisi demektir. Kocaeli Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi Sibel TALAS Eşref-i

Mahlukat adlı enstalasyonunda insanların kendilerini sorgulamasını sağlamıştır. Kocaeli

Üniversitesi Dekanlık katında kurduğu enstalasyonunda 12 metre uzunluğu, 2 metre genişliği

ve 190 cm. yüksekliği olan karanlık bir koridor oluşturmuştur. Kapının önüne ise kırmızı

elmalar bırakmıştır.

Anne karnındaki yolculuk kadar karanlık koridorun içine tek başına giren insanlar

neyle karşılaşacaklarını bilemeden yolun sonuna doğru yürürler. Koridorun sonuna

geldiklerinde biranda sensörlü lamba yanar. İçerideki kişi karşısında Adem ve Havva'yı görür.

Adem ve Havva'nın başları aynadan yapılmıştır. Yani içeriye Eşref-i Mahlukatı görmeye

giren kişi kendisiyle karşılaşacaktır. Adem ile Havva'nın arasından çıkan el ise kırmızı elmayı

sunmaktadır.

Allah'ın bize yüzlerce yıl önceden yakıştırdığı, kuranda da yeri olan bu ismi pek çok

insan bu enstalasyonla öğrenmiş oldu.

SONUÇ :

Bu yazıda toplumsal olaylarla beslenen sanatın politik duruşu incelenmiştir.

İktidarların baskıcı tutumları çağdaş sanatla birleşerek birer estetik eyleme dönüşmüştür.

Sanatın toplum üzerindeki değiştirici gücünden bahsedilmiştir. Yapılan estetik eylemlerle

sanatın yaşamla ne kadar iç içe olduğu irdelenmiştir. Toplumsal estetik eylemlerin nasıl

farkındalık yarattığı sorgulanmıştır. Sanatın muhalif gücüyle toplumu dönüştürücü etkisi

toplumsal eylemler üzerinden görülmüştür. Alman sanatçı Joseph Beuys'un her insanda

yaratıcılık olduğu ve bu nedenle de her insanın sanatçı olduğu konusundaki açıklamaları

görsel olarak sunulan estetik eylemlerle doğrulanmıştır.

Sanatın sermayenin esiri olmaması gerektiği kamusal alanlarda halkla iç içe olması

gerektiği vurgulanmıştır. Sanat kapalı duvarların içinden çıkarak halkın sesi olmalıdır.

Toplumsal sorunlarla beslenen güncel sanat toplumsal bir karşı duruş biçimi oluşturmuştur.

Sanatın dünyayı değiştirebilme gücü tartışılamayacak kadar büyüktür. Bu yüzden sanat

eğitimi ve eğitimde sanatın rolü son derece önemlidir.

Sanat gerçekten de dünyayı değiştirebilecek güce sahiptir. Toplumla iç içe olduğu

sürece yanlışlara karşı farkındalık yaratma yetisine sahiptir. Sanatın eğitimdeki rolü ise çok

büyüktür. Eğitimde görsel algı son derece önemli ve etkilidir. Toplumlar sanat sayesinde

eğitilebilirler. Sanat özgür ruhuyla insanlar arasında dayanışma sağlar, omuz omuza olma

hazzını yaşatır. Doğru bir sanat eğitimi bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli rollerden

biridir. Toplum sorunlarına, çevre sorunlarına ve tüm canlılara duyarlı insanlar yetiştirmek

sanat eğitiminin birinci amacı olmalıdır. Bir sanat eseri mutlaka eğitici yada uyarıcı olmalıdır.

Büyük kargaşalar ve büyük sorunlar yaşanan dünyamızda sanatın üstlendiği rol

tartışılamayacak kadar büyüktür.

KAYNAKÇA:

Antmen, A. (2013). 20. Yüzyılda Batı Sanat Akımları. İstanbul: Sel Yayıncılık

Erdoğan, M. (2012, Aralık 12). Eylem Kardeşliği. Birinci Blog Com:

http://www.birinciblog.com/eylem-kardesligi/1/, 4 Temmuz 2014

Haber Türk (2013, Ocak 21). Hava kirliliğine karşı eylem. Haber Türk İnternet Sitesi:

http://www.haberturk.com/saglik/haber/813192-hava-kirliligine-karsi-eylem,

Temmuz

Şimşek A.(2011).Sanat ve İktidar.İstanbul:Kanguru Yayınları.3. Basım.

Uncu, B. A. (2013, Temmuz 24). Doğrudan eylemler: Yaratıcı Bir Repertuarın

Unutulmazları. t24 Haber: http://t24.com.tr/yazarlar/baran-alp-uncu/dogrudan-

eylemler-yaratici-bir-repertuarin-unutulmazlari,7103, 4 Temmuz 2014

Yılmaz, M. (2012) Sanatın Günceli Güncelin Sanatı İstanbul:Ütopya Yayınları.

Atakan Nancy, Sanatta Alternatif Arayışlar. İzmir : Karakalem Kitabevi , 2008

5 Kasım 1991 Salı 6 kasım 1991 çarşamba,7 Kasım 1991 Perşembe (Üç) gün (Beuys

Etkinlikleri)

İstanbul: Plastik Sanatlar Derneği Yayın Dizisi,1992