yenilikçi eğitim ile harmanlıyoruz. · eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve...

2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Projeleri | 1

Yenidoğu Eğitim Kurumları olarak kadim kültürümüzden aldığımız gücü

yenilikçi eğitim ile harmanlıyoruz.

Eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve iş birliği, liderlik ve sorumluluk,

bilgi ve teknoloji kullanımı, yaratıcılık ve yenilenme gibi 21.yy. becerileri çağımızda

oldukça önem kazanmıştır. Öğrencilerimizi, bu beceriler doğrultusunda dünyaya

yön verecek kuvvette yetiştirmeye gayret ediyoruz.

Geçmişle günümüz arasındaki tarih köprüsünde gururla yürüyen, bilimin

aydınlattığı yolda ilerleyen, manevi değerleri yaşatan, ana dilini önemseyen,

özgüveni yüksek gençler milletimizin aydınlık geleceğinin mimarı olacaktır.

2018-2019 eğitim ve öğretim yılında öğrencilerimiz ürettikleri projelerle, güzel

yarınlara emin adımlarla yürüdüklerini gösterdiler. Bu yolda emek veren tüm

öğrencilerimizi ve onlara rehberlik eden öğretmenlerimizi gönülden kutluyoruz.


Deprem nedir ? Hayatımızda yeri nedir? Ülkemiz deprem kuşağında olan bir coğrafyaya sahiptir. Bu nedenden depreme alışık, benimsemiş ve önlem almış bir toplum olmamız gerekmesi yerine tam tersi bir yaşantı içinde bulunmaktayız. Bu nedenlerden geliştirdiğimiz projemiz ile insanların deprem anında ve sonrasında yaşayacakları yada yaşadığı sorunlara çözüm üretme hedeflenmiştir. Projemiz belirli bir ilerleyiş düzlemindedir.

İlk olarak deprem anında sarsıntıyı sesli olarak ev halkına iletme. Kişilerin uyku halinde yada hareket halinde bildirim alması için. İkinci olarak ise deprem anında kişilerin panik anında yaptığı hataları engellemeye yönelik kilit sistemi. Son olarak ise doğalgaz su gibi sistemlerin otomatik kesilmesini sağlayan güvenlik prosedürü ile insanların güvenliğine katkı sağlama amacında ve hedefinde bulunmaktayız.

Proje Teknofest Final Turuna kamıştır. Final sonuçları beklenmektedir.

7. SınıfBRANŞ: Bilişim Teknolojiler ve yazılım, Fen BilimleriDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zafer DOĞANPROJE ADI: Akıllı Deprem Sensörü

PROJE ÖZETİ:

İbrahim DUMAN Mehmet Akif ŞİMŞEKHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Fibonacci, kendisine kendisinden bir önce gelen sayının eklenmesi sonucu elde edilen bir sayı dizisidir. Bu sayıların ardışık olarak birbirine oranı da altın oranı vermektedir. Bunların en büyük özelliği ise doğada birçok örneğinin görülmüş olmasıdır. Örneğin ağaçların bazılarının dallarının dizilimi, çiçeklerin yapraklarının dizilimi, hatta kollarımızdaki kemik uzunluk oranları bile bu dizilime uymaktadır. Bu projede ise Fibonacci sayı diziliminin aynısını kendisinden bir önceki sayı ile toplama yerine çarpma yöntemi kullanarak birden fazla dizi elde edilmiştir. Elde edilen bu dizilimlerdeki sayılar üslü sayılar hâlinde yazılıp tekrar düzenlenince, sayıların kuvvetleri yine Fibonacci’nin harika sayıları ile eşleştiği görülmüştür. Son olarak çarpma işlemi ile elde edilen bu yeni sayı dizilimine ait oluşan ilk sayılarla doğadan örnekler bulunmuştur. Örneklerin üzerinden bu dizilimler resim ile gösterilmiştir. Bulunan sayı dizilimlerinin diğer sayıları için de doğadan örnekler araştırılabilir. Aynı zamanda elde edilen bu sayı dizilimleri için altın orana benzer farklı bir oran ya da karekök alınarak başka özel bir dizi ya da doğaya ait başka oranlar da bulunabilir.

8. SınıfBRANŞ: MatematikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zümre Nur MACİTPROJE ADI: Alternatif Fibonacci

PROJE ÖZETİ:

Defne ALKIN Ayşe Sude SEVİMLİ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Eratosthenes kalburunu kullanmadan asal sayıları kolay yoldan bulmanın bir yolu var mıdır? Sadece 5’e bölünebilme ve 7’ye bölünebilme kuralı kullanılarak belli bir sınırdaki tüm asal sayılar elde edilebilir mi? Asal sayıları elde edebileceğimiz bir formül oluşturulabilir mi?

2x-3 formülü oluşturulmuştur. Oluşturulan formülde bilinmeyene 3 ve 58 arasındaki doğal sayılar (3 ve 58 dahil) verildiğinde 5’e veya 7’ye bölünmeyen tüm sonuçlar (5 ve 7 sonuçları hariç) asal sayı olarak bulunmuştur. 3 ve 58 arasındaki 3’e bölünen sayılar (3 hariç) bilinmeyene değer olarak verilmemiştir. Çünkü bilinmeyene 3’ün katı sayı verildiğinde (3 hariç) çıkan sonuç da 3’ün katı olduğundan kesinlikle asal sayı olmayacaktır.

Asal sayıları bulmak için bir yöntem olarak kullandığımız Eratosthenes kalburunda, 2’ye ve 3’e bölünen sayıları da bulup tablodan çıkarmamız gerekiyordu. Bu formül sayesinde sonuca bakıp sadece 5’e veya 7’ye bölünen sayıları (5 ve 7 sonuçları hariç) çıkaracağız. Formül her zaman tek sayıları sonuç olarak verdiği için 2’ye bölünme ile ilgilenmeyeceğiz. Bilinmeyene 3’ün katı değer vermediğimiz için (3 hariç) 3’e bölünme ile de ilgilenmeyeceğiz. Formül bize bu yönden kolaylık sağlayacaktır.

Bu durumda, ⱯxεN,3 ≤ x ≤ 58” “ x≠3k (k≠1) için 2x-3 formülünün sonucu 5’e veya 7’ye

bölünmüyorsa (5 ve 7 sonuçları hariç) bu sonuç asal sayıdır.

2 asal sayısı hariç 3’ten 113’e kadar olan bütün asal sayılar bu formülle elde edilmiştir.

PROJE ÖZETİ:

Musab KAŞKARİY HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: MatematikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Hatice Zehra ÜNALPROJE ADI: Asal Sayıları Bulmak İçin Geliştirilen Formül


Projenin amacı, Osmanlı döneminde camilerin giriş kapısında insanların ve padişahların binek üstünde camiye girerken tüm enaniyetlerini geride bırakıp içeri eğilerek girmelerini sağlamak amacıyla kullanılmış olan ve şimdi de bazı tarihi camilerde var olan ancak amacını yitirmiş enaniyet zinciri hakkında insanlara bilgi verip, onları bilinçlendirmek ve topluma geri kazandırılıp kazandırılmamasına yönelik görüşlerini konu edinmektedir. Birçoğumuzun eski Osmanlı camilerinde görmüş olduğu fakat anlamını bilmediği enaniyet zinciri, camilerin kapı girişinde yer alan, kapının yarısına kadar sarkarak sağ ve sol kanatlara doğru açılan bir sistemdir. Bu zincir sistemi insanların rütbesi, adı, makamı, aidiyeti ne olursa olsun ortak paydada buluşarak enaniyetlerinden yani nefis itibariyle her canda bulunan kibirlerinden, egolarına kapılma düşüncelerinden arınmalarını ve huşu içinde namaz kılmalarını amaçlamaktadır. Osmanlı Devleti’nde başkent İstanbul’dan Kırım’a değin geniş bir coğrafyada, Allah’ın huzurunda herkesin eşit olduğunu ifade eden bu uygulama adeta “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var” sözünün nesneleşmiş hali olarak karşımıza çıkmıştır. Hatalı olarak yapılan restore çalışmaları esnasında ya da bilinçsizliğin vermiş olduğu yaklaşımla enaniyet zincirlerinin günümüzde yükseltilerek işlevinin kaybettirildiği de görülmektedir.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Süleyman Hilmi ÇamPROJE ADI: Bir Zincir İle Kır Enaniyeti

Beyza VARICI Zeynep DENİZHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Birler basamağı 1 olan bir doğal sayı ile kendisinin 2 eksiğinin çarpımı bu doğal sayıları birbiri ile çarpmadan başka bir yolla bulunabilir mi? Bütün doğal sayılar için olmasa bile bazı doğal sayıların çarpımını bulmak için daha kolay bir bağıntı elde edilebilir mi?

11’den 99’a kadar deneme-yanılma yoluyla bazı verilere ulaşıldığında; birler basamağı 1 olan iki basamaklı doğal sayı ile kendisinin 2 eksiğini kısa yoldan çarpmak için, aynı sayının bir eksiğinin karesini alıp bulduğumuz sonucun 1 eksiğini aldığımızda sonuçları, çarpacağımız iki sayının çarpımı ile bulduğumuz sonucun birbirine eşit olduğu gözlenir.

Bu durumda,

N bir doğal sayı ve M de N nin 2 eksiği olan bir doğal sayı olmak üzere, birler basamağı 1 olan iki basamaklı bir N doğal sayısı ile kendisinin 2 eksiği olan iki basamaklı doğal sayının çarpımı (N-1)2 -1 bağıntısı ile bulunur. Yani

NxM = (N - 1)2 -1

PROJE ÖZETİ:

Bilal Safa UCA HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: MatematikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nebiye YERLİPROJE ADI: Birler Basamağı 1 ve 9 olan İki Basamaklı Sayıların Çarpımı Arasındaki İlişki


Günümüzde mobil cihazların en üst seviyede kullanımı, bununla beraber bu cihazlardan beklentilerin artması sonucu kullanılan donanımlarda yapılan yenilikler beraberinde cihazlarda enerji sorununu meydana getirmiştir. Bireyler günlük hayatlarında mobil cihazlara enerji sağlayabilmek için devamlı bir şarj ihtiyacı halinde bulunmaktadır. Enerji ihtiyacıyla beraber temiz enerji ve taşınabilir enerji kavramları günlük yaşantımıza girmiş bulunmaktadır. Güneş enerjisi; sınırsız, temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olması ve maliyetinin düşük olması sebebiyle tercih edilen bir enerji türüdür. Çantada şarj projesinde ise, bireylerin kişisel çantalarında oluşturulacak ufak bir alan ile güneş enerjisinden faydalanılarak mobil cihazlarımıza temiz, sürdürülebilir enerji kaynağı oluşturma amaçlanmıştır. Solar paneller kullanılarak tasarlanan taşınabilir bir cihaz ile güneş enerjisini kullanarak elektrik enerjisi üretimi sağlanmıştır. Üretilen bu solar panelli taşınabilir cihaza uygun çanta tasarımı yaparak ya da standart bir çantayı da uygun hale dönüştürerek kişinin mobil cihazlarını şarj edebilmesini sağlayan temiz ve devamlı güç kaynağı oluşturulmuştur. Solar paneller sayesinde sürekli şarj olan batarya prensibinde gündüz ve gece hiç fark etmeksizin bireyin sürekli yanında taşınabilir enerji bulundurabilmesi amaçlanmıştır.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Bilişim Teknolojiler ve yazılım, Fen BilimleriDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zafer DOĞANPROJE ADI: Çantada Şarj

Zeynep Elif ÖZER Ervanur DÖNGELOGLU HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Geleneksel sanatlarımızdan halı dokumacılığı geçmiş dönemlerde ısınma amaçlı üretilmiş bir yaygı malzemesi olan halı dokumacılığı gün geçtikçe önemini yitirmeye, hatta bu sanat bitmeye yüz tutmuştur. Bu proje ile yeniden el dokuma halıcılığını hayata döndürüp farklı bir tasarımla canlandırmayı hedeflemekteyiz. Halı dokumacılığı ile birlikte unutulmaya yüz tutmuş sanatlarımızdan ebru sanatı ve keçi sanatını da bir yüzey üzerinde kullanmaya karar verdik. Bu yüzey için farklı tekniklerde dokunmuş halı yüzeyi üzerine ebru sanatı ve keçi sanatını da ekleyerek bir yaygı tasarlamayı hedeflemekteyiz. Amacımıza uygun bir şekilde hem sanatlarımızı yeniden hayata döndürüp hem de kullanım alanlarını zenginleştirmek istiyoruz. Yeni yetişen nesil için bu sanatların öğrenilmesi ve devamlılığı doğrultusunda bir adım atmış olacağız. Sanatlar bize kültürel mirastır. Bu mirası koruyup yaşatmakta bizlere düşmektedir. Bu tasarımımızda 3 sanatımızı bir halı yüzeyinde kullanacağız. Bu yaygı yer halısı olarak değil duvar halısı olarak tasarlanacaktır. Geçmiş sanatlarımızı yaşatmak ve devamlılığını getirmek tüm gençler için sosyal sorumluluk kapsamındadır. Manevi kültürün tümü gibi sanat da emekten doğar ve gelişir. Sanat eserleri bir medeniyeti sonraki nesillere anlatan şahitlerdir.

PROJE ÖZETİ:

Muhammed Can GENÇ HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: Görsel Sanatlar - Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Cemile KAYSERİPROJE ADI: Dijital Gölge


Ortaokul öğrencileri olarak bizlerin Türkçe dersi temel kazanımlarını pekiştirmemiz amacıyla hazırlanmış eğitsel bir oyundur. Deyim-atasözü bilgilerimizin, kelime dağarcıklarımızın gelişmesi amaçlanmıştır. Bu oyun 4-6 kişi ile oynanır. Yarışmacıların piyonlarının ilerlemesi amacıyla bir oyun tahtası tasarlanır. Türkçe dersinin içeriği kapsamında iki ana başlıktan oluşan oyun kartları düzenlenir. Bu iki ana başlık şöyledir;

1- Deyim - Atasözü2- Kelime Hazinesi

Öğrenciler 2-3 kişilik gruplara ayrılırlar. Her gruptan bir öğrenci sırayla oyun tahtasındaki kutulardan hangi başlığa geldiyse onun kartını çeker. Çıkan soruları kendi grubundaki arkadaşına anlatmaya ve doğru cevabı buldurmaya çalışır.

Deyimler ve Atasözleri başlıklarında kartta yazan deyimin/atasözünün anlamını anlatarak o deyimi/atasözünü buldurmaya çalışır. Öğrencilerin sözlü anlatım kabiliyetlerini ve bilgi düzeylerini yansıtacağı bir alandır.

Kelime Hazinesi başlığında; öğrencilerin kelime dağarcıklarını geliştirmeleri için tespit edilen kelimeler kartlara yazılır. Kimi kartlarda kelimelerin anlamını bulma, kimi kartlarda ise kelimeyi cümle içinde kullanma becerilerine önem verilir.

İki başlık altında öğrenciler gruplarıyla beraber oyun sonuna kadar ilerlemeye çalışırlar. Böylelikle bilgilerin akran öğretimi yoluyla paylaşılması, pekiştirilmesi sağlanır.

PROJE ÖZETİ:

Asım KURTOĞLU HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: TürkçeDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ayşe Nur KAPKINERPROJE ADI: Dilimizin Zenginliği; Kelimeler, Deyimler ve Atasözleri


Cilt tipiniz ne olursa olsun, bazı faktörler aşırı hassasiyeti tetikleyebilir. Böyle durumlarda cilt kuvvetli reaksiyon gösterir. Hassas ciltler soğuk, rüzgâr, cilt ile uyumlu olmayan bakım ve temizlik ürünlerinden kolaylıkla etkilenebilir. Cilde yanlış uygulamalar cildi daha çok hassaslaştırır. Bu cilt olumsuz etkenlere karşı çok çabuk tepki verir. İritasyonlara ve kızarıklıklara neden olur. Bu hassas cilt ve sağlık problemleri bebeklerde biraz daha etkili olmaktadır. Her anne baba bebeği için en iyisini ister. Bebeğin sağlıklı bir şekilde büyümesi, çocukluk dönemini sağlıklı ve mutlu geçirmesini ister. Fakat bebek gelişimine olumsuz etkileyen birçok çevresel faktör vardır. Bilinçli bir anne baba bu çevresel faktörlerden bebeğini uzak tutmaya çalışır. Bebekler hassas yapıdadır ve bağışıklık sistemleri de yetişkinler kadar gelişkin değildir. Ev ortamındaki çeşitli alerjen maddeler bebeği olumsuz etkileyebilir. Ülkemizde son on yıl içerisinde piyasaya sürülmüş olan oyuncakların sağlık açısından büyük tehlike oluşturduğunu söyleyebiliriz. Doğal maddelerden uzak mikrobu içerisinde hapsetmeye müsait olan bu oyuncaklar özellikle 0-6 ay grubundaki bebekler için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bebekler için üretilen demir, cam, bakır, plastik ve kimyasal boyalarla boyanan oyuncaklar bakteri, mikrop ve çeşitli hastalıklara kapı açan dış etmenlerin birikmesine sebep olur. Ahşap insanlık tarafından kullanılan en eski ve esas imalat materyallerinden biridir. Ahşabın insan üzerinde yapılan araştırmalara göre kişinin duygusal durumu üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. Diğer materyallere kıyasla kan basıncını, nabzı ve stresi düşürür. Bu projemiz kapsamında bebekler için ahşap malzemeler ve doğadan elde edilmiş kök boyalarla oyuncak tasarımı ve renklendirme yapılacaktır.

PROJE ÖZETİ:

6. SınıfBRANŞ: Görsel Sanatlar - Kimya DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Cemile KAYSERİPROJE ADI: Doğal Boya İle Doğal Yaşam

Melike KILAVUZOĞLU Elif AKINCI HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Bedensel engelli bireyler günlük yaşamlarında bir takım zorluklar yaşamaktadır. Günümüzde her ne kadar teknoloji çok ilerlemiş olsa da bedensel engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırma noktasında teknolojiden yeterince faydalanılmamaktadır. Duyan eller projesi, duyma ve görme engelli bireylerimizin diğer bireyler ile iletişimini kolaylaştırmak ve onların söylediklerini algılayabilmeleri için tasarlanan bir elektronik devre-yazılım (eldiven) projesidir. Projenin çalışma prensibi ise; temel etkenlerden biri olarak mors alfabesi kullanımı sağlanmaktadır. Oluşturulan eldiven ve yazılım yardımıyla normal bireyin konuştuğu kelimelerin Android tabanlı bir cihaz ile algılanması, alınan verinin bluetooth bağlantısı ile tasarlanan devre kartına iletilmesi, gelen veri de Arduino devre kartında C# dilinde yazılan program dilimiyle belirli şart ve döngü süzgeçlerinden geçirilerek hem LCD ekrana yazı olarak hem de titreşimli motorlar aracılıyla mors alfabesinde engelli bireye ufak motor titreşimleri ile iletilmesidir. Bu sayede engelli bir bireyin karşısında ki insanın hangi konuda bir konuşma yaptığı ve konuşma içeriğini anlaması hedeflenmiştir. İnsan sağlığına duyarlı geliştirilen bu prototipte engelli bireyin yaşam içinde daha sosyal ve engelsiz olması hedef dâhilindedir. Proje düşük enerji tüketimi sayesinde ve portatif tasarımı ile kullanım zorluğu olmadan, taşınabilir ve her yerde kullanım sağlayabilmektedir.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Bilişim Teknolojiler ve yazılımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zafer DOĞANPROJE ADI: Duyan Eller

Hilal TEPER Akife ÖZERHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Dünyada hızla gelişen sanayileşme süreci, bireyleri tüketime yönlendirmiş, bunun sonucu olarak ortaya çıkan atık miktarı çok hızlı bir biçimde artmıştır. Geri dönüşüm ile yeniden değerlendirilebilir atıkları doğaya tekrar kazandırmak, kontrolsüz tüketimin önüne geçmek ve doğal kaynakları bilinçli kullanmak amacıyla çalışmalar yapılmıştır. Günümüze kadar gerçekleştirilen geri dönüşüm çalışmalarına ek olarak bu projede, geri dönüşüm faaliyetlerinde kullanılabilecek meyve kabuklarının bitki gelişimi üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bitki tercihi, gelişimi kolayca gözlemlenen ve besin değeri oldukça yüksek olan fasulye bitkisi üzerinde yapıldı. Fasulyeler saksıya ekilmeden bir gün önce suda bekletilerek hızlı bir şekilde çimlenmesine olanak sağlandı. 3 adet saksının yer aldığı çalışma kontrollü deney basamaklarına uygun olarak 42 gün boyunca – 6 hafta- gözlemlenmiş olup, veriler not edilmiştir. 1. Saksı, toprağına meyve kabuğu karıştırarak oluşturulan; 2.Saksı, kontrol değişkeni olarak belirlenen ve 3.Saksı ise meyve kabuklarının içinde bulunduğu su ile sulanan ve fasulyelerin gelişiminin gözlemlendiği saksılar olmuştur. Her saksıya 7 adet fasulye yerleştirilmiş olup, her gün saksılardaki fasulyelerin uzunlukları ölçülmüştür. 6 haftalık bu çalışmanın sonundaki bulgulara göre 1. Saksının içindeki fasulyenin 120 cm’ye ulaştığı ve içerisine yerleştirilen fasulyelerden 7 tanesinin çıktığı, 2. Saksıdaki fasulyenin 40 cm’ye ulaştığı ve içerisine yerleştirilen fasulyelerden 5 tanesinin çıktığı ve son olarak 3. Saksının içindeki fasulyenin 60 cm’ye ulaştığı ve içerisine yerleştirilen fasulyelerin 6 tanesinin çıktığı görülmüştür. Yapılan bu deney sonucunda meyve kabuklarını gerek toprak ile gerekse su ile karıştırarak bitkiye verilmesi sonucunda kontrol değişkeni olan saksıdaki fasulyelere göre her koşulda daha fazla uzamış olduğu ve daha fazla sayıda fasulye verdiği gözlemlenmiştir.

PROJE ÖZETİ:

BRANŞ: BiyolojiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zümre Nur MACİTPROJE ADI: Ekonomik Değeri Yüksek Olan Fasulye Bitkisine (Phaseolus Vulgaris) Meyve Kabuklarının Etkisi

Sare ALBAYRAK Safiye Nesligül YARTAŞI HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

7. Sınıf


Yazılışı, okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşıyan kelimeler, anlam bakımından birbirine ters düşen kelimeler, yazılışı aynı olmasına rağmen anlamı farklı olan sözcükler ve iki farklı sözcüğün bir araya getirilmesiyle oluşturulan yeni sözcükler dilimizi kullananlar açısından anlama ve yazma konusunda zorluk oluşturabilmektedir.

Farklı dillerden dilimize giren sözcükler kültürümüze, benliğimize uzak olduğu için dilimizde yer edinirken insanların zihninde anlam bulmaya çalışırken karışıklığa sebep olabilmektedir. Projemiz ile dilde anlatım gücünü arttıran eş anlamlı, eş sesli, zıt anlamlı ve birleşik sözcükler ortaokul düzeyindeki öğrencilere ders içi ve ders dışı ortamlarda kalıcı öğrenmeyi sağlamış olacaktır.

Proje, hedef kitleye uygulanmadan önce öğrencilerin eş anlamlı, eş sesli, zıt anlamlı ve birleşik sözcüklerle ilgili önceki öğrenmeleri soru cevap yoluyla tespit edilmiştir. Daha sonra hedef kitlenin yaşına ve öğrenim düzeylerine uygun sözcükler tespit edilip renkli kartlara yazılmıştır ve Ara Bul etkinliği uygulanmıştır. Birkaç gün süren uygulamadan sonra deney grubuna başta yapılan soru cevap uygulaması tekrar yapılmıştır ve beklenen öğrenimin sağlanmış olduğu görülmüştür.

PROJE ÖZETİ:

Zeynep TOPRAK HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: TürkçeDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nagehan SATILMIŞPROJE ADI: Eş anlamlı, eş sesli, zıt anlamlı kelimeleri Ara Bul etkinliği ile nasıl öğrenebiliriz?


Geleneksel Türk sanatlarının birçoğu günümüzde önemini yitirirken bazı sanatlar ise hala devam ettirilmekte bazıları da tekrardan canlandırılarak Türk sanatı içerisindeki yerini yeniden almaktadır. Kapı tokmakları da mimarlık sanatının bir parçası olarak önemini yitirip unutulan sanatlardan bir tanesidir. Geçmişte sanatla iç içe bir hayat sürmüş olan atalarımız kapı tokmaklarını da sanat haline getirip estetik ve inceliği kapı tokmaklarına taşımış aynı zamanda da yaptıkları bu kapı tokmaklarına da çeşitli manalar yüklemişlerdir. Bu kapı tokmaklarına işlenen her bir figür ve motiflin derin bir anlamı vardır.

Projemizdeki amaç bu kapı tokmaklarındaki sanatı ve inceliği gün yüzüne çıkarmaya çalışmak ve geçmişte olan estetik anlayışı fark etmek ve günümüze taşımaya çalışmaktır. Böylece Türk halkının tarihindeki zenginliğini ortaya koyup yeni yetişecek nesle bu anlamda katkı sunup tarihteki değerlerinin bilincine varmasını sağlamaktır.

Projede araştırma inceleme yöntemi ile çeşitli makale, dergi ve kitapları tarayarak ulaştığımız bilgi ve belgelerden hareketle kapı tokmaklarına dair bilgilere yer verilmiştir. Proje içerisindeki görsellerle de bu kapı tokmaklarına örnekler verip somutlaştıracağız.

Türk sanatında yer alan kapı tokmakları araştırılmış, elde edilen bilgi ve kaynaklar çerçevesinde kapı tokmaklarındaki estetik ve mana ortaya koyulmuştur

Başarı: Avrupa Bölgesi Proje Sergisi davet

PROJE ÖZETİ:

Erva BAHADIR HAZIRLAYAN

5. SınıfBRANŞ: Tarih / Sosyal BilgilerDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Şehmus SAĞLAMERPROJE ADI: Geleneksel Türk Evlerinde Kapı Tokmakları ve Manaları


Halı-Kilim sanatı Orta Asya Türklerinin bulundukları bölgelerde ortaya çıkmıştır. Türklerin en başarılı olduğu geleneksel sanatlarımızdan biridir. Düz dokuma ve farklı teknikler uygulayarak ‘’kilim’’ adını verdikleri zemin kaplama üretmişlerdir. Halıdan farklı teknikle dokunan kendine has desen özellikleri taşıyan kilim dokumacılığı da Türk dokuma sanatında önemli bir yere sahiptir. Bu projemizde farklı bölgelerimizin gerek desen gerek motif özellikleri açısından kilim desenlerimizi seçerek milimetrik kareli kâğıda çizimi yapılır. Bu tasarımlar ebat olarak 70*100 olarak büyütülür. Yapılan bu çalışmalar ahşap üzerine aktarılır. Ahşap insanlık tarafından kullanılan en eski ve esas imalat materyallerinden biridir. Ahşabın insan üzerinde yapılan araştırmalara göre kişinin duygusal durumu üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. Diğer materyallere kıyasla kan basıncını, nabzı ve stresi düşürür. Desen doğal boyalarla çocuklara zarar vermeyecek şekilde boyanır ve ahşap Puzzle haline getirilir. Puzzle çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimi için hem okullarda hem de ailelerce rağbet görmektedir. Bu alanda çocuk gelişim ve oyun merkezleri dahi kurulmaktadır. Parçadan bütüne ürün oluşturulur. Bu bütünlüğü oluşturma işlemi zihinsel beceri gerektiren bir durumdur. Çocuklarımız hem yöresel kilimlerimizi, motif ve desen özelliklerini öğrenmiş olacaklar hem de doğal boyalar kullanıldığı için sağlığa zarar vermeden ahşap Puzzle ile rahatlıkla oynayabileceklerdir.

PROJENİN DERECESİ: TÜBİTAK Bölge 3. olmuştur

PROJE ÖZETİ:

6. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Cemile KAYSERİPROJE ADI: Gelenekten Geleceğe Model Tasarımı

Mehmet Selim ŞİMŞEK Mehmet Batu KORKMAZ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır. (TDK) Noktalama işaretlerinin olmadığı bir metinde, okuyucu metni okurken zorlanacak; dinleyici de metni anlamlandıramayacaktır. Çünkü konuşma dilindeki durakların, vurgu ve tonlamaların yazılı dildeki karşılığı noktalama işaretleridir. (Kastamonu Eğitim Dergisi, Mayıs 2009 Cilt:17 No:2 625-636)

Projemiz ile dilde anlama ve anlatım gücünü arttıran noktalama işaretlerinin, ilköğretim düzeyindeki öğrencilere okul içi ders dışı veya gelişmiş haliyle okul dışı ortamlarda konunun, oyun oynayarak öğretilmesi sağlanmış olacak.

Proje uygulanmadan önce, hedef kitlenin noktalama işaretlerinin kullanım yerleri hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğunu öğrenmek için gözlemler yapılmıştır. Yazdıkları kompozisyonlar, oldukları sınavlar ve defterleri incelenmiştir. Hedef kitlenin ilgisini çekmek, anlamayı ve öğrenmeyi gerçekleştirmek için, eğlenceli bir eğitim aracı olan oyun seçilmiştir. Noktalama işaretlerinin görselleri ve kullanım alanlarını barındıran kart modellerinin olduğu oyun, hedef kitleye oynatıldıktan sonra, öğrenmenin daha çabuk ve eğlenceli bir hal aldığı gözlemlenmiştir.

Projemiz, farklı konularda da çalışılıp geliştirilirse, geniş çaplı bir materyal haline getirilebilir.

Bu proje ile öğrencilerin, eğlenirken öğrenmesi amaçlanmıştır.

PROJE ÖZETİ:

Miray KARAGÖZHAZIRLAYAN

5. SınıfBRANŞ: TürkçeDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gülşah AYDINPROJE ADI: Hayatın Vazgeçilmezleri Noktalama İşaretleri


Ülkemizde bulunan %8,8’lik bir dilimi kapsayan bedensel engelli insanlarımızı görmezden gelemeyiz. Onların da sağlıklı insanlar gibi birtakım yapmaları gereken faaliyetler vardır. Bu faaliyetler hayata tutunmadan başlayarak kişilerin kendi inanç ve hürriyetlerine varıncaya kadar sürmektedir. Onların rahat bir şekilde hayatlarına devam etmelerini sağlamamız gerekmektedir. Biz de hayatın bir parçası olan ibadeti kolaylaştırmak adına empati kurarak ve proje arkadaşımın hislerine ortak olmak ve destek olmak amacıyla ve tüm bedensel engellileri göz önünde bulundurarak bir proje tasarladık. Camiye gidemeyen engelli arkadaşlarımız için floklu paspasın cami girişinden tekerlekli sandalye tekerlekleri üzerine denk gelecek şekilde serilip müezzin mahfelinin tam karşına kadar ilerleterek rahat bir şekilde ibadet yapabileceklerini planladık. Projemiz kadın erkek fark etmeksizin insanların istifadesine sunulabilir. Bu şekilde toplumumuzda engelliler ile barışık bir dünyada yaşamış oluruz. Aksi takdirde onları görmezden gelirsek kaybedilen umudunu yitiren özgüven eksikliği yaşayan bir toplum haline geliriz. Bunun için üzerimize düşen vazife her insanın engelli adayı olduğunu unutmamaktır. Daha güzel yarınlarımız için el ele...

PROJE ÖZETİ:

8. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Murat AŞANPROJE ADI: Hiçbir Engel Camiye Girmeme Engel Değil

Yunus Emre AYDOĞAN Ali Yahya SAVAŞHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Bitkiler de insanlar gibi canlı ve bakıma ihtiyaç duymaktadır. İnsanlar günlük hayatlarında bitki-çiçek bakımı da yapmak istemektedirler fakat günlük hayatın yoğunluğu, unutkanlıklarımız yada bazen de tembelliklerimizden kaynaklı aldığımız yada ektiğimiz bitkiler çoğunlukla solup ölmektedir. Kendini büyüten saksı projesi ise bitkilerin bakımlarında büyük bir kolaylık sağlama amacı ile tasarlanmıştır. Genel olarak projede, bir robotik kol ve sulama sistemi bulunmaktadır. Sistem çalışma prensibi olarak, robotik kol gün içerisinde belli zaman dilimlerin toprağın havalanması için harmanlama görevi görmekte olup, sulama sistemi de benzer şekilde kullanılan timer ile toprağın nem durumuna toprağın sulama işlemini sağlamaktadır. Portatif ve kullanışlı olması her türlü saksıda işlev görebilmesine olanak tanımaktadır.

Proje Teknofest Final Turuna kalmıştır. Final sonuçları beklenmektedir.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Bilişim Teknolojiler ve yazılım, Fen BilimleriDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zafer DOĞANPROJE ADI: Kendini Büyüten Saksı

Zeynep Elif ÖZER Hilal TEPERHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


İslam dininin temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’de yaklaşık 6666 tane yazılı ayet vardır. Bu ayetlerin bir kısmı bize yaratılmış (kevni) ayetlerden bahseder. Bu çalışmamamızda öncelikle Kur’an’daki kevni ayetlerden bahseden ayetleri inceledik. Buradan yola çıkarak ‘bakmak ve görmek’ arasındaki o derin farkı göz önünde bulundurduk. Kevni ayetlerin neler olduğunu, baktığımız yerden kevni ayetleri görmeyi, gördüğümüz şeylerden çıkarımlar yapabilmeyi ve farkındalık oluşturmayı hedefledik. Bakmak sadece gözle olur. Görmek akıl, kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir. Bakmak bir göz hareketi, görmek bir şuur faaliyetidir. Geniş kapsamlı yapılabilecek bu çalışmayı daha özele indirerek okulumuzun çeşitli yerlerine ‘hatırlatıcı kartlar’ hazırladık. Hatırlatıcı kartlarımızın amacı bize baktığımız yerlerde kevni ayetleri görebilmemizi hatırlatmak. Bir örnek verelim: Okulumuzda bulunan aynalara yapıştıracağımız kartlarımızda ‘aynaya baktığında gördüğün varlığın bir ayet olduğunu yeniden hatırla. Sen Allah’ın biricik ayetisin, kendini oku ve kendindeki o muhteşem göz ile kainatı oku’ yazmaktadır. Diğer kartlarımız okulumuzun camlarına, akıllı tahtalarına, dolaplarına, yemekhane tepsilerine ve saatlerine asılacak. Kartlarımız asıldığı objelerin yapısına uygun şekilde farklı hatırlatıcı cümleler ile yazıldı.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ayşegül KARAEVLİPROJE ADI: Kevni Ayetleri Oku-Yorum

Yusuf Eren ŞEKER Mehmet Ali BAYHAN HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerimde “Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır.” (Şuara / 7-9) denilmektedir. Biz de onlarca nimet arasından sadece bir kaçının Kitabımızda geçmiş olmasının bir hikmeti olduğunu düşündük. Bu sebepten dolayı bir araştırma yaparak bu bitkilerin listesini oluşturup insanların faydalanmasını istedik. Projemizin amaçlarından biri de alternatif tıbbın iyileştirici gücünü kanıtlamaktır. Kimyasal ilaçlar yerine Yüce Yaratıcımızın vermiş olduğu nimetlerin farkına vararak şifayı doğada aramanın doğru olacağı düşüncesindeyiz. Bu düşüncede olduğumuz ölçüde de tefekkür ederek Rabbimize şükrümüzü de getirmiş oluruz.

Vakıa Suresi 28. Ayette geçen muz bitkisi, Bakara Suresi 61. ayette geçen sarımsak bitkisi ve Nahl Suresi 69. ayette geçen balda olduğu gibi çoğu bitki bir çok alanda kullanılmaktadır. Örneğin, muz lifli yapısı nedeniyle böbreklere iyi gelir ve bağırsaktaki bakterileri öldürür. Tüketildiğinde metabolizmaya yardımcı olur ve mideyi rahatlatarak sindirimi destekler. Bunun yanında içerdiği zengin vitamin ve bileşenler sayesinde cilt sağlığına olumlu katkıları vardır. Ayrıca muz kabuğu dişlere sürüldüğünde diş beyazlatma özelliği de vardır. Sarımsağın antibiyotik gücünde olduğu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği herkes tarafından bilinmekte ve yemeklerden eksik edilmemektedir. Ayrıca kozmetikte saç bakımında kullanılarak içeriğindeki kükürt ve selenyum sayesinde dökülen saçların yerine gelmesini sağlamakta ve saç tellerini güçlendirmektedir. bal, probiyotik olmakla birlikte vitamin ve mineral kaynağıdır. bir çok yiyecekte tatlandırıcı olarak kullanılır. Balın aynı zamanda temizleyici ve nemlendirici özelliği sebebiyle kozmetik alanında kullanılması da bizlere verilen nimetlerin ne denli faydalı olduğu gerçeğini kanıtlamaktadır.

Bizlere düşen verilen nimetlerin farkında olarak bilinçli tüketim yapmak ve bitkilerin iyileştirici gücünü keşfetmektir. Bu sayede de Yaratıcımıza olan şükrümüzü eda ederiz.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Değeler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Melike YILMAZPROJE ADI: Kur’an-ı Kerim’de Adı Geçen Bitkiler ve Kullanıldıkları Alanlar

Zümra ERDEM Şeyma ÖZEN HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Basın, günümüzde olduğu gibi geçmişte de insanları bilgilendirmek ve algılarını yönetmek için kullanılan önemli bir unsur hatta bazen bir silah olmuştur. İnsanlar bilgilere doğru kaynaklardan ulaşamazsa masumu suçlu, suçluyu da masum olarak görebilir. Dolayısıyla haberleri ve halka aktarılmak istenen bilgileri doğru ve tarafsız kaynaklardan öğrenmek hayati bir önem arz etmektedir.

Millî mücadele döneminde Türk halkının zararlı yayın organları tarafından yanlış bilgilendirip algılarını yönetmek isteyen yayın organlarına karşı milli mücadeleye destek vermek ve bu mücadelenin sesi olması için İrade-i Milliye Gazetesi kurulmuştur. Gazetenin amacı milli mücadele lehine zararlı yayınlara karşı propaganda yapmaktır. Böylece Milli Mücadelenin haklılığının başta Türk halkına daha sonra da ülkede yaşayan diğer toplumlara en iyi şekilde anlatmaktır.

Projemizde İrade-i Milliye gazetesinin mili mücadelenin sesi olmasından ve yaptığı propaganda faaliyetlerinden bahsedeceğiz. Proje için araştırma inceleme yoluyla gazetenin eski sayılarına ulaşılmış, bu konuda yayınlanmış kitap ve makaleler taranmış olup, bilgilerden hareketle elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. İrade-i Milliye Gazetesinin milli mücadeleye ne ölçüde destek verdiği saptanmaya çalışılmıştır.

PROJE ÖZETİ:

Emirhan ŞAPÇIHAZIRLAYAN

8. SınıfBRANŞ: Tarih - Sosyal BilgilerDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Şehmus SAĞLAMERPROJE ADI: İrade-i Milliye Gazetesi ve Milli Mücadeleye Katkısı


Çalışmamızın amacı misvağın daha çok gündelik hayata geçmesini sağlayıp öğrencileri Peygamberimizin sünnetini işlemeleridir.

Bu projenin önemini anlamak içinde kalem yemenin zararları ile misvak kullanmanın faydalarını iki farklı başlık altında bahsetmenin faydalı olacağı için aşağıda sıraladık.

KALEM ARKASI YEMENİN ZARARLARI:New England Baş Ağrısı Merkezi Yöneticisi Fred Hetzel’e göre dişlerimizi sıktığımız

zaman çenemizi şakağımıza bağlayan kasların kasılmasını sağlayarak baş ağrısını tetikleyebilecek bir gerilim yaratıyoruz.

Dişlerimizin arasına bir kalem yerleştirmek çene kaslarımızı rahatlatarak gerilimi azaltıyor ve baş ağrısını en aza indiriyor. Yalnız hatırlatmakta fayda var, sadece stres kaynaklı baş ağrıları için geçerli olan bu yöntemi kullanırken kalemi ısırmamak gerekiyor. Dişlerin arasına kalem koymak migren veya sinüzite bağlı baş ağrıları gibi ağrılar içi yiyecek olmayan maddelerin sürekli tüketilmesine pika denir. Pika demir eksikliği anemisine yol açabilir (kansızlık). Demir eksikliği anemisi de pikaya yol açabilir. Çocuklarda çinko eksikliğine neden olup zekâ geriliğine sebep olabilir.

MİSVAKIN YARARLARI: - Diş etlerini güçlendirir - Ağız kokusunu giderir - Diş çürümelerini önler- Zekayı güçlendirir - İştahı artırır - Bedenin rutubetini keser.- Görüşü güçlendirir - Sesi berraklaştırır - Dişleri parlatır- Uykuyu giderir - Verem hastalığını önler -Yemeğin sindirilmesine yardımcı olur

PROJE ÖZETİ:

Hamza Selman ÇAĞMAN HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Murat AŞANPROJE ADI: Misvak Kalem


Teknoloji ve sanat günümüz toplumunda birbirine paralel hızda gelişen iki kavramken. Tüm bu iki kavramı da içine alan ve sürekli değişen diğer bir kavram ise eğitim. Eğitim günümüzde klasik ve geleneksel alanlardan sıyrılıp, yeni bir dil keşfetme yolunda ilerliyor. Bizde eğitim bu yeni dilinde sanat eğitiminin ve sanat eğitiminde teknolojinin yerini sorguladık. Bu sorgulamaları yaparken ilk durağımız sanat eğitimin en temel yapıtaşlarından biri olan Müzeler oldu. Müzeleri geçmişten bugüne inceledik ve ülkemizde müzelerin kurulması ve gelişiminin çok da uzak tarihte olmadığını gördük. Bunları incelerken ülkemizde sanat eğitimi, müzelere ulaşılabilirliği ve kültürel miras bilincini de inceledik. Ülkemizde birden fazla koleksiyon ve farklı medeniyetlere ait tarihi eserlerinden de içlerinde bulunduğu müzeleri inceledik. Tüm bu müzeler içerik bakımından çok zengin olmakla birlikte, teknolojik anlamda farklı coğrafi ve ekonomik koşullara sahip olan ülkemiz insanlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilik seviyesinde olmadığını fark ettik. Ülkemize, hem kültür turizmi hem de müze ve sanat eğitimi alanlarında nasıl bir katkı sağlayacağımızı düşünürken, bu açığı bir yerden kapatarak başlamamız gerektiğine karar verdik. Sanat ve müze kültürünü ülkemizin her yerinden ulaşılabilir, gözlemlenebilir hale getirmek için ise teknolojinin getirilerinden faydalandık. Bu getirilerin en yenilerinden biri olan Sanal Gerçeklik ise bu konuda bize bir çok alan açan bir uygulama çeşidi oldu.

PROJE ÖZETİ:

Hatice ÇAPAR HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Görsel Sanatlar - Teknoloji ve Tasarım DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ayşenur BULUTPROJE ADI: Orada Bir Müze Var Uzakta


Dil zamanla evrime uğrar. Örneğin; 100 yıl önce “cep telefonu, öz çekim, çevrimiçi, kablosuz ağ, güncelleme’’ gibi kelime ve kelime grupları yoktu. Günümüzde ise bu kelimeler sıklıkla kullanılmaktadır. F klavye tasarlanırken bu kelimelerin olmaması, Q klavyenin ise hiçbir dile uygun olmaması gerekçeleriyle yeni bir klavye ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda mevcut klavye tasarımlarının güncellenmesi amaçlanmıştır. Harflerin sıklık analizi için, Türkçe Sözlüklerde kelimeler yalın halde olduklarından kelime seçimleri sözlüklerden değil, güncel romanlardan yapılmıştır. Örneğin sözlükte ‘’anne’’ kelimesi, romanlarda ‘’annelerdeki’’ gibi uzunca bir ek alabilir. Proje için, günümüz yazarlarına ait 6 adet roman bilgisayar ortamına aktarılarak romanlarda bütün harflerin, kaçar adet kullanıldığı tespit edilip sıklık analizi yapılmıştır. Sıkça kullanılan harfler klavyede orta sıraya, diğer harfler ise parmakların işlevselliğine göre merkezden kenarlara doğru yerleştirilmiştir. Bu tasarım ile on parmak kullanımına uygun bir klavye oluşturulmuştur. Tasarlanan klavye, ilk tuşunun P harfi olması sebebiyle P klavye olarak isimlendirilmiştir. Daha önce F klavye kullanmayan farklı yaşlardaki 20 kişiye, proje için hazırlanan metin F ve P klavyeleri ile yazdırılmıştır. Metnin yazılması için geçen süre kronometre ile ölçülüp veriler kaydedilmiştir. İki kullanım sırası uygulanmıştır. 10 kişi, önce F klavyeyi sonra P klavyeyi; diğer 10 kişi ise önce P klavyeyi ardından da F klavyeyi kullanmıştır. Önce F sonra P klavye kullanıldığında, aradaki süre farkı 10 dakika 27 saniye; önce P sonra F klavye kullanıldığında ise aradaki süre farkı 9 saniye olmuştur. Detaylıca araştırılan ve titizlikle tasarlanan yeni neslin P klavyesi, daha önce F klavye kullanmayan kişilerce denendiğinde F klavyeye göre kullanım ve hız açısından daha iyi sonuçlar vermiştir.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zümre Nur MACİTPROJE ADI: Yeni Neslin Klavyesi

Bilge ALKIN Ayşe YILMAZER HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Günümüzde toplumumuzun en büyük sorunlarından biri ahlaki değerlerin ihlalidir. Sosyal medya denilen ortamda çoğunlukla siyasi, dinsel ve cinsel paylaşımlar yapılmakta, çok sayıda kişi ezik psikolojilerini, doymamış güdülerini sosyal medya ortamında tatmin etme yoluna gitmektedir. Yapılan ahlak dışı davranışları toplum olarak konuşarak lanetlemekten başka elimizden bir şey gelmemektedir. Toplumun geleneksel kuralları ve yaptırımları hızla terk etmesiyle de kötü niyetli kişiler sosyal medyayı daha çok kullanarak ahlaki çöküntüyü hızlandırmışlardır. Bu durumu ele alarak neler yapabiliriz ve bu sorunlar için nasıl bir yol izleriz diye bir araştırma yaptık. Toplumda her bireyin üzerine düşen sorumluluklar vardır. Bu sorumluluklar, daha iyi daha ferah yaşayan bir toplum olabilmemiz için yerine getirmemiz gereken küçük çaplı görevlerimizdir. Biz kendi üzerimize düşen sorumluluklar için bu yola adım atarak öncelikle Başakşehir ilçemiz, sonrasında şehirlerimiz ve ülkemiz için güzellikler yaratabilecek bir projeye başlamak istedik. Öncelikle değiştirmeye nerden başlamalıydık buna karar vermek gerekiyordu. Aslında kural basitti yaşanabilir bir ülke haline gelmek için saygı gerekliydi. Yaşadığımız toplumda saygı, birbirinin hakkını gözeterek ve ortak alanlardaki kurallara uyarak sağlanabilirdi. Ortak kullanım alanlarımız, yaya geçitleri, çöp kutuları, okul girişleri, sokaklarımız, kütüphanelerimiz vb. sayılamayacak kadar fazla ortak alanlarımız bulunmaktadır. Günlük hayatımızda bize yol gösteren bir detay düşündük ve yön bulmamıza yarayan tabela ve levhaları ele aldık. Bizi biz yapan değerlerimizden bazıları atasözlerimiz, deyimlerimiz ve güzel ahlakı tavsiye eden sözlerimizdir. Ülkemizde her sokak ve caddelere değerlerimizi ve güzellikleri anlatıp tavsiye eden ve her söz için görsellerle anlatım sağlayan tabela tasarlamaya karar verdik. Gücümüz yettiğince ulaşabildiğimiz her noktaya, dokunabildiğimiz her bireye en iyiye yöneltmeyi hedeflemekteyiz.

PROJE ÖZETİ:

6. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Cemile KAYSERİPROJE ADI: Sağım Solum Doğru Yolum

İnci Şeyma KÜÇÜK Fatma Zehra İNERHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Bu çalışmanın amacı Türk tarihinde içerisinde, bulundukları döneme damgasını vurmuş önemli kahramanların batı kaynaklı hayali kahramanlara nazaran tanınırlık seviyesini ve bu seviyeyi oluşturan etkenleri ele almak, ulaşılan veriler ışığında hareket ederek konuya ilişkin çözüm önerileri sunmaktır. Günümüz dünyasında geleceğimizi oluşturacak olan çocuklarımız kendi tarihimizi oluşturan kişiliklerden ziyade daha çok yabancı kaynaklı süper kahramanları tanımaktalar. New York'ta ya da Gotham City'de dönen uydurma hikayeler yerine Çanakkale, Kut'ül Amare ve Anadolu’da yazılan destanları arkadaşlarıma ve diğer kardeşlerime tanıtmak istedim. Kendi kültürümüze ait bu efsaneleşen gerçekleri Fahrettin Paşa, Osman Gazi, Seyit Onbaşı, Fatih Sultan Mehmet ve Kuşçubaşı Eşref gibi büyüklerimizi anlatıp bu topraklardan kimlerin gelip geçtiğini öğretmek ve böylece bu topraklardan daha nicesini saydığım kişilere benzer şahısların yetişmesi adına bu projeyi ortaya koydum. Projemde efsaneleşen gerçek şahısların posterlerini oyun kartları ve benzer materyaller ile destekleyip bilinirliğini arttırmayı ve hatırlanmalarının kolaylaşmasını amaçlıyorum. Rapor hazırlıkları sırasında gerçekleştirilen anket çalışmaları sonucunda da çocuklarımızın Türk tarihinde yer alan kahramanlara dair bilgi seviyesinin düşük ve geliştirmeye açık olduğu anlaşılmaktadır.

PROJE ÖZETİ:

Metin Nasuh KALKANHAZIRLAYAN

BRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Murat AŞANPROJE ADI: Sahte Kahramanlardan Gerçek Kahramanlara


Günümüzde insanlar suyu hiç düşünmeden tüketmektedir. İnsanlar parasını ödedikleri her şeyin kendilerine ait olduğunu düşünerek sınırsızca kullanmaktadır. Hâlbuki tüketilen su milli servetimizdir ve hepimize aittir.

Su, hava gibi hayati önem taşıyan ve sonraki nesillere temiz ve yeterli bir şekilde aktarılması gereken önemli bir kaynağımızdır. Buna rağmen son yıllarda su tüketimi ve gereksiz kullanımı aşırı şekilde artış göstermektedir.

Bizim de alacağımız önlemleri artırarak gelecek nesillerimizin kaynaklarını tehlikeye atmamamız ve dinimizin de hoş görmediği değerlerimize ters düşen israftan sakınmamız gerekmektedir. Bu düşünceler doğrultusunda insanların kullandıkları suyun farkında olmalarını sağlayacak ve israf yapmalarını engelleyecek bir cihaz yapmaya karar verdik.

Bu projemizin amacı musluk çok fazla açıldığında uyarı vererek, gereksiz su kullanımını önlemek ve insanlara fazla su kullandıklarını fark ettirerek bilinçlendirmek. Sonradan musluklara takılabilecek bir sistem olduğu için eski musluklara da takılabilir, yeni musluk almaya ihtiyaç hissettirmemektedir.

PROJE ÖZETİ:

5. SınıfBRANŞ: Teknoloji ve Tasarım - Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Abdullah TOPCUPROJE ADI: Su İsrafını Önleyici Cihaz

Ahmet Yusuf TÜRER Muaz SMEİK HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Bu araştırma, tarih boyunca birçok devlete, kültüre ve halka ev sahipliği yapmış olan Batı Trakya’da kurulan Batı Trakya Bağımsız Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve sonrasındaki süreci ele almaktadır. Balkan Savaşları’ndan Birinci Dünya Savaşı’na değin geçen sürede Batı Trakya’nın işgaline tepkisiz kalınmadığının ve verilen mücadelelerin boyutunun daha iyi anlaşılması adına önem arz etmektedir. Osmanlı Devleti’nin birçok Anadolu şehrinden yüzyıllarca önce tanıdığı Balkanlar, Osmanlı Devleti’nin izleri sürülmek istendiğinde bu sebeple birçok Anadolu şehrinden önce akıllara gelmektedir. 19. yüzyıl itibariyle artık birçok devletin propaganda afişlerinde, hayali sınırları içerisinde yer edinmeye başlamış, barındırdığı etnik ve dini yapının göz önüne alınmadan tek dayanak noktası silah üstünlüğü olan kuvvetlerce işgali sonucunda Batı Trakya Bağımsız Cumhuriyeti içten bir tepki olarak tarih sahnesinde benlik kazanmıştır. Ardıllarına da örnek teşkil edecek biçimde Cumhuriyet rejiminin Türk siyasi tarihinde ilk kez benimsendiği bu yönetim, kurulduğu dönemde büyük güçlerin dikkatini üstüne toplamış ve bu yönüyle aleyhinde aldığı geri bildirimler nedeniyle yaşama imkânı edinememiştir. Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Batı Trakya, II. Dünya Savaşı yıllarında yeniden hatırlanmış ve aynı dönemde olağanca hızıyla hafızalardan silinmiştir.

PROJE ÖZETİ:

BRANŞ: TarihDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Oğulcan GÜREŞPROJE ADI: Tarihte Kurulan İlk Türk Cumhuriyeti: Batı Trakya Bağımsız Türk Cumhuriyeti

Azra Didem NARİNOĞLU Zeynep Sude GENÇ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

8. Sınıf


Atık piller çevre kirliliği türlerinden biri olan toprak kirliliğine sebep olur. Ayrıca atık pillerin toprağa karışması ile atık pil içerisinde bulunan cıva, kurşun, çinko, mangan, lityum, demir, nikel, kobalt ve kimyasal maddelerin toprağa karışmasına sebep olur ve o toprakta yetişen bitkilerin tekrar evlerimize gelerek tüketilmesi nörolojik bozukluklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları, kanser, böbrek ve karaciğer hastalıklarına sebep olabileceğinden projede bu konulara dikkat çekmek ve bu unsurları en aza indirgemek amaçlanmıştır. Atık pillerin oluşturduğu çevre kirliliğine dikkat çekerek bitki gelişimine olan etkisini araştırılmıştır. 2 adet saksının yer aldığı çalışma kontrollü deney basamaklarına uygun olarak 30 gün boyunca gözlemlenmiş olup, veriler not edilmiştir. Saksılardan birinin toprağı normal iken diğerinin toprağında atık piller karıştırılmıştır. Çalışmanın ilk gününde her iki saksıdaki bitkinin yaprak sayısı 7 adet, gövde uzunluğu 8 cm olarak kaydedildi. Çalışmanın son gününde ise normal toprakta yetişen biber bitkisinin yaprak sayısı 28, gövde uzunluğu 24 cm olarak kaydedilmişken atık pillerin bulunduğu topraktaki biber bitkisinin yaprak sayısı 20, gövde uzunluğu 18 cm olarak kaydedilmiştir. Sonuç olarak Atık pillerin toprağa verdiği zarar bitkilerin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.’ hipotezini desteklediğini ve atık pillerin bitki gelişimini olumsuz yönde etkilediği gözlemlenmiştir. El de edilen veriler doğrultusunda toprak yapısının atık piller yüzünden kirlenmesini engellemek için atık pilleri atık pil kutusuna atılması gerektiğinin farkına daha net bir şekilde varılmıştır.

PROJE ÖZETİ:

BRANŞ: BiyolojiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Anıl YAVUZPROJE ADI: Topraktaki Atık Pillerin Biber (Capsicum) Bitkisinin Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Ahmet Ömer SÜS Furkan Celil UÇAKHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

6. Sınıf


Dil canlı bir varlıktır ve dili oluşturan halktır. Türkçe söz varlığı açısından zengin bir dildir. Bunu yeni nesle hatırlatmak için Türkçenin söz varlığını ön plana çıkaracak bir çalışma yapıldı. Türkçe karşılığı olduğu halde yabancı dildeki karşılıkları kullanılan kelimelerin aslında bizim dilimizde var olan birçok kelimeyi yok ettiğini ve Türkçenin zenginliğinin göz ardı edildiğini fark eden öğrencim bunun için bir çalışma yapılmıştır.

Proje üç aşamadan oluşacaktır. İlk aşamada proje hedef kitleye uygulanmadan önce kontrol ve deney grubu oluşturularak, öğrencilerin Türkçesi var olduğu halde yabancı karşılığı olan kelimelerle ilgili önceki öğrenimleri yazılı sınav şeklinde tespit edilmiştir. Daha sonra hedef kitlenin yaşına ve öğrenim düzeylerine uygun kelimeler tespit edilip bu kelimelerin yerine kullanılabilecek Türkçe kelimeleri yazması istenmiştir. İkinci aşama “Bir bay bay hayatımızdan neler götürür?” şeklinde afişler hazırlanıp, okul koridorlarına asılmıştır. Afişler bir hafta süreyle okul panolarında Bu afişler bir hafta kaldıktan sonra okul panolarına küçük zarflar asılacak bu zarfların üzerine “bay bay”, “kuzen” gibi kelimeler yazılmıştır. Öğretmenlerden ve arkadaşlarından bunların yerine kullanılabilecek Türkçe kelimeleri düşünüp zarfların içerisine atmaları istenip daha sonra bu kelimeler okul panosunda sergilenmiştir. Üçüncü aşama ise daha önceden oluşturulmuş öğrenci grubuna tekrar bir sınav yapılmış ve yapılan çalışmalarla gereken bilincin sağlandığı tespit edilmiştir.

Projemizi daha geniş kitleye uygulanabilir hala getirdiğimizde dilinin zengin alt yapısını fark eden ve diline sahip bir toplum oluşturulmuş olur.

PROJE ÖZETİ:

Zehra KADUMİHAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nurdan BAYSALPROJE ADI: Türkçeme Sahip Çıkıyorum


Yedişer ritmik sayarken farklı yöntemlerle saymaya devam edebilir miyiz? Sadece 7 ekleyerek bir sonraki sayıyı bulmaktan başka yollar kullanabilir miyiz? Oyun ve etkinlikle öğrenmede ritmik saymalar biraz daha üst seviye işlemler yapılabilir mi?0 dâhil olmak üzere seçilmiş herhangi bir sayıdan yedişer yedişer ritmik saymaya başladığımızda ilk üç sayıyı 7 ekleyerek belirleriz. Seçtiğimiz başlangıç sayısının 7 sayısının katı olma şartı yoktur. 0 dâhil olmak üzere herhangi bir sayı bizim başlangıç sayımız olabilir. Bu şekilde sayarak ilk üç sayımızı oluştururuz. Sonraki üç sayı yine yedişer eklenerek yazıldığında ilk üç sayı ile sonraki üç sayı arasındaki ilişki ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki; 05 12 19 sayılarını ele alalım. Sonraki üç sayımız 26 33 40 olacaktır. Altlı üstlü olarak yazılan grupları incelediğimizde, 05 sayısının birler basamağının 1 arttığı, onlar basamağının 2 arttığı dikkat çekmektedir. Son durumda hizasına yazılan sayı 26 olmaktadır. Aynı şekilde 12 sayısının birler basamağı 1 artmaktadır, onlar basamağı 2 artmaktadır. Hizasına yazacağımız sıradaki sayı 33 olmaktadır. Aynı şekilde 19 sayısının hizasına yazılan 40 sayısı da 9 sayısına 1 eklediğimizde 10, elde var 1 onluk sonucunu verir. Bu durumda 1 sayısına elde olan 1 onluk eklendiğinde 1+ 2=3 sayısına bir eklememiz gerekmekte ve sonuç 4 olarak bulunmaktadır. Bu durumda; a a+7 a+7+7 şeklinde devam eden ritmik sayma düzenine göre sonraki b b+7 b+7+7 bulunurken a sayısının birler basamağına 1 eklenir, onlar basamağına 2 eklenir, b sayısının değeri kolaylıkla bulunur. O sırada yer alan b+7 ve b+7+7 sayılarının olması gereken değerler de bulunarak yedişer ritmik sayma yapılmış olur.

PROJE ÖZETİ:

Azra DEDEHAZIRLAYAN

5. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Manolya HORELPROJE ADI: Üçer Üçer Yedim


Proje hazırlanırken Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’in sünnet-i seniyyelerini hayatımıza geçirmeyi hedefledik. Bu bağlamda öncelikle Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’in hayatını okuyup sünnetlerini mercek altına aldık. Süreç içerisinde sünnet-i seniyyelerin içinden pratik hayatımızda yer alacakları seçtik ve yaygınlaştırmayı hedefledik. Sünneti seniyyeleri yaparken bireysel performansın yanında ailemiz, akrabalarımız ve arkadaşlarımızı içine alan sosyal çevremizi bu yelpazenin içine aldık. Genç bir Müslüman olarak yaşantımıza sünnet-i seniyyeleri ne kadar çok katarsak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’i o kadar çok tanımış oluruz. Dini öğretiyi yaşayarak öğreniriz. Evrensel bir din olan İslamın anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla sünnetleri hayatımıza yansıtmaya çalıştık. Sünnet-i seniyyeleri hayatımıza yerleştirmek için bir takvim ve bir saat tasarladık. Takvimin görsellerini hazırlarken sünnetleri anlatan fotoğraf kareleri oluşturduk. Her bir fotoğrafın altına o sünnet-i seniyyeyi ifade eden cümleler yazarak takvimi gören insanların görsel hafızasında kalıcılık kazanmasını sağlamayı hedefledik. Okulumuzun duvarına bu takvimi astığımızda pek çok arkadaşımız bu sünnetlerden haberdar olacaktır. Bu görseller sayesinde bir çok arkadaşımız daha çok sünnetleri uygulamaya yönelecektir.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ayşegül KARAEVLİPROJE ADI: Vakt-i Sünnet

Nazlı Hilal ÜRKÜT Hayrunnisa YILMAZ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Dilin sahip olduğu kurallar hem konuşma hem yazı dilinde, olması gerektiği gibi uygulanmalı ve dile özen gösterilerek devamlılığı sağlanmalıdır. Fakat yazı dilinin konuşma diline göre toplumsal açıdan çok önemli bir üstünlüğü söz konusudur; kalıcı ve aktarıcı oluşu.

Toplumun yaşamsal, kültürel, sanatsal tüm varlığını taşıyan dili ve düşünceyi, yazı kalıcı kılar.

Sözlü dilin değişkenliğine karşın yazılı dil, dilin bir andaki kesitidir. Bu nedenle değişmez ve durağan tutucu, kuralcıdır.

Ben de varlığımızı borçlu olduğumuz dilimizin kurallarını bilmek, uygulamak, gelecek nesillere aktarmak noktasında, mevcut çalışmalara katkı sağlamak için, "yazımı sıkça karıştırılan sözcüklerin doğru yazımı" ile ilgili bir proje çalışmasını tercih ettim.

Projemiz ile yazımı çokça karıştırılan sözcüklerin ilköğretim düzeyindeki öğrencilere okul içi ders dışı ya da gelişmiş haliyle okul dışı ortamlarda doğrudan öğretimi sağlanmış olur.

Öncelikle proje hedef kitleye uygulanmadan önce kontrol ve deney grubu oluşturularak öğrencilerin yazımı karıştırılan sözcüklerle ilgili önceki öğrenimleri yazılı sınav ile tespit edilmiştir. Daha sonra hedef kitlenin yaşına ve öğrenim düzeyine uygun yazımı karıştırılan sözcükler tespit edilip A3 boyutunda görsel destekli bir biçimde yanlış ve doğru yazılışları farklı renkler kullanılarak basılmıştır. Basılan kâğıtlar yemekhanede tepsilerde kullanılarak deney grubunun bu sözcüklerin yanlış ve doğru yazılışlarıyla doğrudan karşılaşması sağlanmıştır. Hedef kitlenin dikkati ve ilgisini çekmiş, beklenen öğrenme sağlanmıştır. Bir hafta süren bu uygulamadan sonra deney grubuna proje uygulanmadan önce yapılan yazılı sınav tekrar yapılmıştır ve beklenen öğretimin sağlanmış olduğu gözlemlenmiştir.

Böylece bireyler, kalıcılığı ile sözlü iletişimden daha üstün olan yazılı iletişimde, anlam karışıklığına fırsat vermeyerek bugünü geleceğe taşıyacaklardır.

PROJE ÖZETİ:

Bilal BAYRAK HAZIRLAYAN

8. SınıfBRANŞ: Türkçe DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Meryem USTA TURGAYPROJE ADI: Yanlış Yap Yanlış Yapma


Robotik ve yazılım, günümüzde çok ihtiyaç duyulan ve oldukça da rağbet gören bir alandır. Günümüzde bu kadar rağbet görmesinin sebepleri arasında kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik sunduğu çözümler ve daha çok erişebilirliktir. “Yardım Eli” projesinin amacı, insanların hastalık ve yatağa bağlı olma durumlarında uzaktaki nesnelere ayağa kalmalarına gerek kalmadan ulaşmalarını sağlamaktır. Projede mekanik motor kullanımı yapılarak tank paleti sistemi entegre edilerek yürüyen bir araç tasarımı, bu araç üstünde ise basit bir 8 yönlü hareket kabiliyeti olan mekanik kol ve bir yük kısmı ile tasarlanmıştır. Mekanik kollar Wi-fi teknolojisi kullanılarak joystick yardımı ile kontrol edilebilmekte olup, palet motorları da yine Wi-fi bağlantısı sayesinde uzaktan kontrol edilebilmektedir. Bu sayede kullanan kişi görüş alanı dâhilinde bir alan da uzakta ki nesneyi ayağa kalkmadan “Yardım Eli” sayesinde alıp kendine getirebilmektedir. Sistem harici pil ile çalışmakta olup, şarj edilebilir pil kullanımı ile temiz çevre duyarlılığı ile de akıllarda kalmaktadır. Buna ek olarak ise tasarımımız üst kısmında bulunan hazne sayesinde ise 1 kiloya kadar olan nesnelerinde taşınmasına imkân tanımaktadır.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Bilişim Teknolojiler ve Yazılım, Fen Bilimleri DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zafer DOĞANPROJE ADI: Yardım Eli

Şevval Su KARSAVRAN Yusra DALKILICHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Ellerimiz, ayaklarımız, gözbebeklerimiz ve kulaklarımız vücudumuzun bir çeşit haritasını taşımaktadır. Başka bir deyişle her organın el, ayak, göz bebeği ve kulaklarda yansıdığı bir yeri bulunmaktadır. Her organ yansıma alanı ile ilişki içindedir. Bu prensiple physiospect-17 kulak, tens cihazları ise ayak üzerinden çalışmaktadır.

Akıllı eldiven ise eldeki sinir uçlarının uyarılmasıyla ortaya çıkan elektrokimyasal mesajın nöronların yardımıyla hareketlendirilen organa gitmesi şeklinde vücudu dengeye getirmeyi amaçlamaktadır.

Çalışılan proje vücut enerjisinin dengeli bir biçimde organlara yayılmasına yardımcı olarak, bütün vücuda denge getirmeyi sağlayacak, vücudun kendini iyileştirme süreçlerine katkıda bulunacak, kişilerin hayata bakışlarını olumlu yönde etkileyecek bir yöntem sunmaktadır. Vücutta hormon salgılayan organlar dengeli çalıştığında kişinin hayata bakışı daha olumlu olacaktır.

Projede endokrin bezlerinin simule edildiği prototip, arduino nano kod yazılımlı akıllı eldiven ile kontrol edilmektedir. İlgili bezlere hormon gidişi su motoru ile silikon boru üzerinden gerçekleşmektedir. Su motorunun farklı devirlerde çalışması her organın farklı frekans değerini temsil etmektedir. Bu temsili değer gitar akort cihazında okunmaktadır. Endokrin bezlere hormon giriş ve çıkışı şeffaf ve RGB LED’le gösterilmiştir. Sistem akıllı eldiven üzerine monte edilmiş olan basınç sensörlerine uygulanan basıyla kontrol edilmekte, her endokrin beze ait veri dokunmatik TFT LCD ekranda okunmaktadır.

Projenin elde ettiği başarı: Marmara bölge sergisine katılmaya hak kazanmıştır.

PROJE ÖZETİ:

BRANŞ: KodlamaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kadriye BALDIKPROJE ADI: “My Brain’s Finger Prints”: “Beynimin Parmak İzleri Arduino Nano Yazılımlı Akıllı Eldiven

Nisa Sulsan SEKRETER Zeynep Ece KILIÇHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

8. Sınıf


Günümüzde fen ile ilgili merak uyandıracak deney ve etkinlikler; yetenek ve proje bazlı laboratuvar çalışmalarına olan ilgiyi arttırmıştır. Yoğun atölye çalışmaları yapan okulların bilimsel süreç becerilerine yönelik uygulamaları beraberinde laboratuvar güvenliği, akıllı fen laboratuvarı ortamı ve donanımı projelerini gündeme getirmektedir. Akıllı laboratuvarlar kimyasallarla çalışılan laboratuvar ortamlarında uygun deney şartlarının sağlanması ve stabil kalması, iş güvenliği ve insan hayatını korumaya yönelik farklı otomasyon sistemleri sunabilmektedir. Gerçekleştirilen AK-LAB projesi ile arduino mikro işlemci ile oluşturulan otomasyona ait akıllı laboratuvar prototipi tasarlanmıştır.

Laboratuvarlara giriş ana kapısı keypad ile tanımlanan şifreye göre servo motor ile açılmaktadır. Laboratuvarlarda sıcaklık ve nem ölçümlerini gösteren LCD ekran bulunmaktadır. Sistemde havalandırma sıcaklığa bağlı bir fan üzerinden yapılmıştır. Hafif bir gaz kaçağını gaz sensörü algılamakta ve buzzer kesikli ses vermektedir. Sistem içinde su baskını ve yangın sensörleri de kullanılmıştır. Yangın söz konusu ise yangın sensörü bunu algılamakta, acil yangın, çıkış kapısı otomatik servo motor ile açılmaktadır. Stok takip programı ile malzeme giriş ve çıkışlarının takibi yapılmaktadır. Kodda oluşturulan timer ise son kullanma tarihi gelen kimyasallar ve yangın söndürücüler ile ilgili uyarı vermektedir. Laboratuvarda bulunan acil durum butonlarından gelen alarmlar sağlık odasında değerlendirilerek gerekli ilk yardım ve acil müdahale yapılmaktadır.

PROJE ÖZETİ:

7. SınıfBRANŞ: Kodlama DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kadriye BALDIKPROJE ADI: AK-LAB: “Akıllı Fen Bilimleri Laboratuvarı Otomasyonu”

Fuat Yusuf SELAM Mehmet Murat BAŞOĞLUHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


Gündelik yaşamda evde başta olmak üzere birçok alanda elektrik yaralanmaları karşımıza çıkmaktadır. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda prizlere parmaklarını sokarak kendilerini tehlikeye attıkları görülmektedir. Kapaklı prizleri açmaları mümkün olduğu için bizim çalışmamızda teknolojiyi de kullanarak kapaklı priz tasarlamak amaçlanmıştır. Çalışmada servo motor, pil başlığı ile 9V şarjlı pile takılarak prizin kapağını açıp kapatmamızı sağlamaktadır. Jumber Kablolar sayesinde Arduino UNO R3 Klon servo motora bağlanmıştır. Arduino RC522 RFID NFC Modülü Kart ve Anahtarlık Kiti kullanılarak priz kapağının açılma mekanizması tasarlanmıştır. Çalışmada kullanılan iki materyalden biri beyaz kart diğeri mavi anahtarlıktır. Yazılan kod sayesinde priz kapağını beyaz olan kart sayesinde açabilmekteyiz. Mavi anahtarlık sisteme tanımlanmadığı için mavi anahtarlığa sahip kişiler priz kapağını açamamaktadır. Hazırlanan bu sistem duvarda bulunan prizin etrafına yerleştirilmiştir. Yerleştirilirken ölçeksiz boyutta strafor kullanılmıştır. Straforun içine priz ve diğer arduino parçaları yerleşecek şekilde bölümler açılarak tüm sistem duvara sabitlenmiştir. Priz kapağı için karton parçası kullanılarak servo motora bağlanan bu kapak yazılıma uygun kart kullanılınca açılmaktadır. Böylece kişiler prizi kullanmak istediklerinde uygun kartı okuttukları taktirde bu ihtiyaçlarını giderebileceklerdir. Bu çalışma sayesinde yetişkinler ihtiyaç duyarsa priz vb. alanları kendilerinde bulunan kart sayesinde kullanacak ve olabilecek elektrik yaralanmaları azaltılmış olacaktır.

PROJE ÖZETİ:

İsmail Alp BAYCIK Fatma Mina KALENDER HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Fatma AKÇAYPROJE ADI: Arduino İle Emniyetli Priz


Sabahları işe veya okula gitmek için erken uyanmak çoğu zaman insanlara zor gelmektedir. Yataktan kalkıp hazırlanmak yerine birkaç dakika daha yatmayı tercih ederiz. Oysa bu sırada tekrar uykuya dalıp uyuyakalmamız, işe veya okula geç kalmamız kaçınılmaz bir sondur. Yataktan zamanında kalkmamız, işe veya okulumuza gitmemiz için bizi güdüleyici şeylere ihtiyacımız vardır. İnsanlar kendilerine çalışma azmi ve hevesi katacak sözler duyduğunda daha kolay uyanacaklardır.

Tasarladığımız alarmlı saatte insanların sabahları alarmın rahatsız edici sesini duyma probleminden yola çıktık. Maalesef alarmların rahatsız edici bir sesi vardır ve sabahları bu alarm çalmaya başladığında sesi daha fazla duymamak için kapatırız. Bu durum uyuyakalmamıza sebep olmaktadır. Oysa sabahları alarmdan bizi çalışmak ve erken kalkmak için güdüleyici sözler duymak uyanmamızı kolaylaştıracaktır. Tasarladığımız saatte erken kalkmak ve çalışmakla ilgili derlediğimiz atasözlerini seslendirdik. Böylece alarm çaldığında bu atasözlerini duyarak çalışma ve erken kalkma isteğiyle güdülenmiş olacağız. Bu atasözlerini sadece duymayacağız. Yaptığımız kodlama ile lcd ekranda seslendirdiğimiz atasözlerini yazılı bir şekilde göreceğiz. Böylece hem göze hem de kulağa hitap edilmiş olacak.


PROJE ÖZETİ:

Halil KOÇ Mustafa Gökalp AYDOĞDU HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Türkçe DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nurbanu ÖZAYDINPROJE ADI: Atasözlü Alarmlı Saat


Projemiz ile atasözü öğrenimine eğlenceli bir yöntem kazandırmak için zekâ küpü ile birleştirilerek bir çalışma yaptık.

Bilindiği gibi atasözleri dilimizin önemli yapılarıdır. Aynı zamanda kültür aktarımı nesilden nesle atasözleri ile sağlanmaktadır. Anlatımda zenginlik sağlamak, az sözle çok şey anlatmak için sık sık atasözlerine başvururuz. Dilimiz, atasözleri açısından oldukça zengindir. Çok sayıda atasözüne sahip olmamız onları öğrenmemizi zorlaştırabilmektedir. Atasözü öğrenimine faklı bir boyut kazandırmak ve atasözü dağarcığımızı geliştirmek için eğlenceli yöntemler gerekmektedir. Sıkılmadan öğrenmek için klasik yöntemler dışında yeni ve farklı yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır.

İnsanlar beyin jimnastiği yapmak ve bu alandaki becerilerini, bakış açılarını geliştirmek için zekâ küpü çözmeyi severler. Bu sırada eğlenceli vakit geçirirler. Bu küpler üzerine atasözlerinin kelimelerini yapıştırarak küpe farklı bir anlam yükledik. Zekâ küpünü çözerken bir yandan da kelimelerin ortaya çıkmasıyla atasözleri meydana gelmektedir. Böylece bir yandan zekâ küpü çözülürken bir yandan da atasözü öğrenilmesi sağlanmaktadır.

Bu projemizde atasözlerini öğrenmeyi nasıl eğlenceli hâle getiririz sorusundan yola çıkarak çalışmaya başladık.

PROJE ÖZETİ:

Muhammed Ali GÜNGÖR Avni Kerem TAŞDEMİR HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Türkçe DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nurbanu ÖZAYDINPROJE ADI: Atasözü Küp


Gündelik hayatta mekân tasarımı her alanda karşımıza çıkmaktadır. İnsanların bedensel ve psikolojik sağlığı, vakit kaybının önlenmesi, daha konforlu şekilde ihtiyaçlarını karşılaması için çeşitli tasarımlar geliştirilmiştir. Özellikle engelli bireyler başta olmak üzere yaşlı bireyler için de farklı tasarımlar mevcuttur. Bazı tasarımlar belli bir kitlenin bir ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Bizim tasarımımız ölçeksiz olmakla birlikte farklı kitlelerin birden fazla ihtiyacını aynı anda karşılayabilmektedir. Foto bloktan yaptığımız bu tasarıma göre; çok yüksek maliyet gerektirmeden hareket edebilen ve oturarak da iş görülebilen bir lavabo yapmak amaçlanmıştır. Yaşlı, kısa boylu ve engelli bireyler ile küçük çocukların kendilerine göre ayarladıkları bu lavaboda ihtiyaçlarını gidermeleri sağlanmaktadır. Lavabonun altında yer alan ölü alana yerleştirilen pufa oturarak bireyler ihtiyaçlarını giderecektir. Hareket eden bu mekanizma hidrolik sisteme sahip olduğu için elektrik ihtiyaç duymadan çalışabilmektedir. Ayrıca bu tasarım, lavaboda yer alan aynanın belirli açılarda hareketi sayesinde bireylere kendilerini rahatça aynada görebilecekleri daha konforlu bir ortam sağlamaktadır. Lavabo aşağıya inerken üzerindeki objelerde (diş fırçası, sabun vb.) lavaboyla birlikte inmektedir. Böylece bireyler kendilerine lazım olan bu objelere daha kolay ulaşacaktır. Lavabonun hareketi, aynanın hareketi ve bireylerin oturması için yapılan puf sayesinde oluşabilecek kazaların da önüne geçilecektir.

PROJE ÖZETİ:

Elif GÖNÜLHAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Fatma AKÇAYPROJE ADI: Çok Fonksiyonlu Lavabo


21. yy. becerileri ve değerlerimiz rehber alınarak hazırlanmış “Düşünmeye Değer” isimli bu çalışma; oyuncular arası rekabet yerine dayanışmayı gerektiren internet entegrasyonlu bir düşünme, yorumlama ve bakış açısı zenginleştirme oyunu tasarımıdır. Çalışma doğrultusunda düşünmeye değer tartışma kartları içerikleri oluşturulmuştur. Bu kartlardaki tartışma konuları ve soruları felsefi, düşündürücü, derin ve açık uçludur. Oyun tek kişi oynanabileceği gibi 10 kişi ile de oynanabilir. Oyun sürecinde kişilerden gelen her farklı bakış açısı o takıma/kişiye denge tahtaları kazandırmaktadır. Kat kat dizilen denge tahtaları devrildiğinde ise her iki takım için de oyun sona erer. Kartların üzerindeki kare-kodlar ile internet sitesinde kart hakkında yazılmış farklı bakış açısı ve yorumlar incelenebilmektedir. Kişilerin internet sitesi üzerinden yeni tartışma konuları önerebilmesi ve onaylanan yeni tartışma konularının internet sitesinden çıktı alınarak oyun kartları içine eklenebilmesi yani oyunun eskimeksizin kendini yenileyebilmesi oyunu avantajlı kılan özelliklerden biridir.

PROJE ÖZETİ:

Miyase Ceylin ERDOĞAN İlayda DEMİRKANHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nurbanu ÖZAYDINPROJE ADI: Düşünmeye Değer


Dil insanın kimliğini yansıtır ve bir milletin hafızasıdır. Bu hususta dile yapılan hizmet, milletin hafızasına yapılan yatırımdır. O yatırım ne kadar fazla olursa hafıza o denli kuvvetli olur, aksi olması kaybetmeye mahkûm bir millet olmak demektir. Bu durum ise insanların dilini daha yakından tanımasını gerektirmektedir. Bu da öncelikle dile karşı merak uyandırmayla başlar. Bu hizmet adı altında dilde farkına varılmayan; yanlış kullanımı yaygınlaşan kelimeler, cümleler vardır. Doğrusunu öğrenmek hem farkındalık kazanmak için önemli hem de dile hürmetin bir gereğidir.

İnsanlar, toplumun çoğunluğu tarafından yanlışı kullanılan bir kelimenin doğrusunun olduğunun farkına varamayabilir. Bu çalışmanın amacı ‘’galat-ı meşhur’’ kavramını insanlara tanıtmak ve bu kavram alanında yanlış kullanımı yaygınlaşan kelimelerin doğrusunu öğreterek dile karşı merak uyandırmak ve farkındalık kazandırmaktır. Ayrıca söz varlığını genişletmek, diller arasındaki kelime alışverişine tanık olmalarını sağlamaktır.

Bu kapsamda ortaokul öğrencilerine on üç sorudan oluşan galat-ı meşhur kavramı ve bu kavram alanına giren cümlelerle ilgili bilgiyi ölçen ön test hazırlanmıştır. Altı haftada bu on üç soruluk testin cevapları okulun en çok girilen çıkılan yerlerine (koridor, lavabo kapıları, kütüphane kapısı vb.) asılmış ve altı haftanın sonunda aynı gruba aynı test verilmiş, ön test ve son testte verilen cevaplar karşılaştırılmış ve olumlu yönde farklar görülmüştür.

PROJE ÖZETİ:

Zeynep TOKGÖZHAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: TürkçeDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nilüfer YILDIZPROJE ADI: Bir Farkındalık Çalışması: Galat-ı Meşhur


Değerler, tutumlara ve davranışa yol gösteren ve bunları belirleyen kılavuz veya standartlar olarak tanım bulmaktadır.

Değerler, insan yaşamına yol gösteren, önem dereceleri farklı olan, soyut, nesnelliği olmayan, duyguya dayalı öznel inançları temsil eden, istenilen, belirli bir duruma özgü olmayıp tüm durumlara yayılan hedefler olarak tanımlanan, bu çerçevede neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğuna ilişkin bireysel norm ve tavırların göstergesi olan ve insanların ulaşmak istedikleri hedeflerle ilgilidir. Bu tanımlar doğrultusunda, eğitim hayatında, sistemli bir şekilde değerler ile ilgili eğitim programlarının düzenlenmesi ve bireylerin erken yaşlar itibari ile bu değerleri kazanmaları amaçlanması toplumsal birlik, insanlar arası ilişkilerin sağlıklılığı, aile yapısının korunması, doğruyu, iyiyi, güzeli tercih eden yeni nesillerin yetişmesi ile refah seviyesi yüksek, barışçıl bir dünya düzeninin sağlanmasıdır.

Değerler eğitimi varsayımları şu şekilde özetlenebilir: İnsanda ahlâkî kişiliğin oluşması belli bir dönemde ve belli bir süreçte olur.

O dönemde ona davranış örnekleri veren çevrenin rolü oldukça büyüktür. “İnsana ahlâkî şahsiyetini asıl veren yer, onun yakın çevresidir.

Temel değerleri edinebilmek için yakın çevremiz yani okul ve ailenin önemi büyüktür.

Bu projeyle, değerlerimizde sevgi, şefkat, merhamet kavramlarının anlamı ve gerekliliğini kazandırabilmek ve var olanı canlandırmak için insan hayvan ilişkisi üzerinden bu değerlerin ele alınacağı etkinlikler düzenlenmiştir.

PROJE ÖZETİ:

Mustafa Tuğra ERDURAK HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Esra BAKAYPROJE ADI: İnsan Hayvan İlişkisinde Değerlerimiz


Betül Nur TUNÇ HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: Değerler EğitimiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Merve Yıldız KAPTIPROJE ADI: Lütfen Beni Oturarak İçiniz!

En küçük canlı organizmadan, en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik hayatı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan sudur en çok tekrarladığımız günlük alışkanlıklarımızdan biri de; “su içme” işidir. Medeniyetin Efendisi (Sallâlâhu Aleyhi ve Sellem), terbiyesi ile meşgul olduğu Müslümanlara; oturup-kalkma, kılık-kıyafet ve yeme-içme adabını öğrettikleri gibi, “su içme” adabını da hem sözlü olarak, hem de bizzat uygulayarak öğretmişlerdir. Su içmek, sevap veya günah olmayan mubah davranışlarımızdandır. Ancak bu âdetimizi, Peygamber Efendimiz'in (asm) sünnetine uygun yapma niyetiyle yerine getirirsek sevap kazanabiliriz.

Okulumuz ve çevremizde insanların ayakta su içtikleri tespit edilmiştir. Yaptığımız araştırmalar ve okuduğumuz hadisler ışığında oturmayı engelleyen bir mani veya mazeret yok ise suyun oturarak içilmesinin adab-ı muaşeret ve tıbbî yönden daha faydalı olduğu sonucuna varılmıştır.

Unutan veya konu ile ilgili bilgi sahibi olmayan bireyleri aydınlatmak ve dolaylı yollardan oluşabilecek sağlık sorunlarının önüne geçmek, Efendimiz (asm) sünnetini yaymak maksadıyla üzerinde uyarılar bulunan “Görsel 3’de görüldüğü gibi” su şişeleri tasarladık.

PROJE ÖZETİ:


Matematik bahçesi oyunu ile matematik ne işimize yarar sorusuna cevap bulmak amaçlanmaktadır. Matematiği öğrenirken sevdirilmesi sağlanacak ve matematiğe karşı farklı bir bakış açısı kazandırılmış olacaktır. Oyun 5.sınıf düzeyindedir. Ancak 6, 7 ve 8.sınıf öğrencileri de oynayabilir. Bilmedikleri çok şeyi fark edeceklerdir. Matematik bahçesi, matematiği oyun oynayarak öğrenmek isteyenler için hazırlanmış bir kutu oyunudur. 5. sınıf matematik derslerinde işlenen konuların daha iyi anlaşılıp kalıcı hale gelmesi için hazırlanmıştır. Bu oyun, oyun labirenti, oyun alanı, oyuncu piyonları ve sayı döndürgecinden oluşmaktadır. Bu çalışmada oyun alanı oyun labirenti olarak adlandırılmıştır. Oyun labirentinde 5.sınıf matematik konuları günlük hayatla bağlantılı olarak ifade edilmiştir. Oyun labirentine aynı zamanda kare kod ile okutulduğunda açılan animasyonlar ve ses kaydı eklendi. Animasyonlarda konunun kalıcılığının sağlanması için matematiksel bilgilerin nereden geldiği gösterildi. Oyun kartları dört çeşittir. Neşeli oyun kartlarında matematiksel karikatürler eklendi. Soru – cevap oyun kartlarında kavramsal bilgi düzeyini ölçen düşündürücü sorular yazıldı. Bilgi oyun kartlarında 5. sınıf matematik kazanımları doğrultusunda bilgiler verildi. Gizemli matematik oyun kartında kâinatın matematik diliyle yazıldığı anlatıldı. Aynı zamanda değerler eğitimi kısa mesajlarla matematik yoluyla iletilmeye çalışılmıştır. Oyun materyalleri, Word programında danışman öğretmenimin yardımları ile tasarlandı.

Ayşenaz GÜZELHAZIRLAYAN

5. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Merve KABAPROJE ADI: Matematik Bahçesi

PROJE ÖZETİ:


Günümüz dünyasında insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntılar, gelişmiş toplum olmanın getirdiği değişimler, kültürel değişiklikler nedeniyle yaşam şekilleri değişmeye başlamıştır. Bu değişimle beraber toplum olarak geçmişimizdeki incelik ve nezaket içeren davranışlar unutulmaya yüz tutmakta ya da günlük yaşamımızda kendine yer bulamamaktadır. Projemizle birlikte Osmanlı Devleti’nde çeşitli faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan nezaket ve incelik anlayışının günümüzde daha bilinir olmasını minyatür ahşap eşyalar yardımıyla sağlamak, günlük yaşantımıza uygulayarak canlılığını devam ettirmek amaçlanmıştır. Kullanılan minyatür eşyalarla Osmanlı medeniyetinin incelikleri ve zarafetleri sembolize edilmiştir. Bu zarafet ve inceliklerin semboller üzerinden anlaşılmasını kolaylaştırmak adına Makey Makey uygulaması kullanılarak işlevsel hale getirilmiştir. Bu uygulama ile Minyatür evi inceleyenler alüminyum folyo ile iletkenliği artırılmış kablolara dokunduğunda ses kaydını Türkçe ve İngilizce olarak dinleyerek Osmanlı’nın zarafet ve inceliklerini tanıma imkânı elde edebileceklerdir. İngilizce dili de kullanılarak projeye disiplinlerarası boyut kazandırılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde yaşamın her alanında hassasiyet gösterilen inceliklerin devamını sağlamak, yaşatmak, nesiller arasındaki köprüyü sağlamlaştırmak, tarihi sevdirmek adına yapılan bu projeyle öğrencilerimizin bilinç sahibi olması sağlanacaktır. Ayrıca insanların yoğun olarak kullandıkları ve ziyaret ettikleri yerlerde kullanılarak bilgi edinmeleri ve tarih bilinci oluşturulmasına imkân sunacaktır.


PROJE ÖZETİ:

Muhammed Ensar DUMAN Eda YILMAZ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: TarihDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Semra DOĞANPROJE ADI: Minyatür Ev Eşyalarını Kullanarak Osmanlı Medeniyetinin İnceliklerini ve Zarafetini Tanıma

7. Sınıf


PROJE ÖZETİ:

5. SınıfBRANŞ: Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Meryem TOPALPROJE ADI: Sokak Hayvanlarının Susuzluk Sorununu Çözmek İçin Yağmur Suyu Depolama Kaplarının Üretimi

Ecrin DEMİRCİ HAZIRLAYAN

Yaz aylarında görülen sıcaklık artışı birçok canlı ile birlikte sokak hayvanlarını da etkilemektedir. Bu sıcaklık artışlarından en çok etkilenen canlılar kediler ve köpeklerdir. Yapılması planlanan projeyle yağmur suları kedi ve köpeklerden yayılan kızılötesi ışınları algılanan sensörler yerleştirilen kaplarda depolanarak kedi ve köpeklerin yaz aylarında karşılaştıkları susuzluk sorununu çözmek amaçlanmıştır. Yapılacak olan projeyle kış aylarındaki yağmur suları sokaklarda ve caddelerde belirlenen bölgelere yerleştirilerek kapaklı ısı yalıtımı sağlanmış sensörlü kaplarda biriktirilecek ve yazın kullanımı sağlanacaktır. Yaz kuraklıklarının sokak hayvanlarının susuzluğunu önlemek amacıyla yapılan çalışmada; çalışma süresince yağmur damlalarını ve hayvanlardan yayılan kızılötesi dalgaların algılanmasını sağlayacak Pasif İnfrared (PIR) sensörlü kaplar, toplumun farkındalığı arttırmak amacıyla sensörlü kapların bulunduğu bölgelerde bilgilendirme ve uyarı levhaları kullanılacaktır. Sıcaklık nedeniyle buharlaşmanın en aza indirilmesi amacıyla sensörlü kapların yalıtımı düşük maliyetli cam yünüyle sağlanacaktır. Projede kullanılan malzemeler maliyeti ve yapılabilirlik özellikleri dikkate alınarak belirlenmiştir.


PROJE ÖZETİ:

Sosyal Bilgiler dersinde tarihi konuların ağırlıkta olduğu üniteler bulunmaktadır. Türklerin ilk ana yurdu Orta Asya Türkleri bu çalışmayla hazırlanan oyunun yoğunlaştığı bölgedir. Türklerin tarih sahnesine çıkışının anlatıldığı Orta Asya tarihinde bireylerin bilgilerinin pekiştirilmesini sağlayacak oyunlara ihtiyaç olması çalışmanın gerekliliğini ortaya koymuştur. Bireylerin Orta Asya tarihini eğlenerek öğrenmesi ve öğrenirken eğlenmesi amaçlanmıştır. Orta Asya kavramlarını öğrenirken zorlanıldığı görülmüştür. Oyun temelli öğretimle beraber yaparak-yaşayarak öğrenme imkânı elde edilmektedir. Bu çalışma ile tasarlanan oyun ile tarih öğrenmek daha eğlenceli hale gelmektedir. 5’er kişilik 2 öğrenci grubuyla oynanan oyun 5 aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada “Dört Köşe Bilgi” adlı giriş kısmı bulunmaktadır. Yazı tura ile hangi grubun başlayacağı belirlendikten sonra ilk gruba 4 soru sorulur bu sorulardan kaç tanesi bilinirse o takım o sayıda daireler üzerinde ilerler. Oyun kurgusu tüm bölümlerde bu şekildedir. Ardından “3 Kelime 3 Bilgi” (3 soru), “Orta Asya Haritası Konuşuyor” (6 soru), “Görsel Kelimeler” (7 görsel), “Kelime Kutusu” (bonus) bölümleri yer almaktadır. Takımlar bildikleri soru sayısı kadar dairelerden ilerlerler ve en çok bilgi bilen grup kazanır. Bilgiyi oyunla keşfetmek öğrencilerin farklı yeteneklerini de kullanmasını sağlayacaktır. Tarihi konulara ilgilerini artırarak bilinç kazanmalarına ve güdülenmelerine yardımcı olacaktır. Bu alanda yapılan çalışmalar olmakla beraber haritayla görsel resimlerle desteklenmesi çalışmamızı diğer çalışmalardan farklı kılmaktadır.

Yasemin OCAKCI HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: TarihDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Semra DOĞANPROJE ADI: Sosyal Bilgiler Dersini Orta Asya Türk Tarihi Treni Oyunuyla Pekiştirme


PROJE ÖZETİ:

Sağlık okuryazarlığı ve sağlık bilgilerinin iletişimi sürekli yenilenen ve artan araştırma bulguları, nedeniyle bugün önem kazanmıştır. Anaokuldan itibaren okullarda vurgulanan sağlık ve hijyene yönelik uygulamalar eğitim öğretimde sıkça yer almaktadır. Buna rağmen istenen oranda öğrencilerin genel olarak sağlık, sağlığı koruyucu tedbirler ve temizlikle ilgili hem dini hem bilimsel olacak şekilde bütüncül bir bakış açısına sahip olmadıkları gözlemlenmektedir.

Hz.Muhammed (s.av)’den tıp konusunda nakledilen âyet ve hadislerin bütünü Nebevi Tıp olarak ifade edilmektedir.Ve toplumda adabı muaşeret ve sünneti seniyye olarak karşılık bulmaktadır.Bu nedenle kültürümüzle içselleşen Nebevi Tıp öğretileri ile öğrencilerde sağlık okur yazarlığı farkındalığı oluşturmak istedik.

Bu amaçla projede katılımcıların genel olarak sağlık, sağlığı koruyucu tedbirler ve temizlikle ilgili konulara yaklaşımın hem dini hem bilimsel olacak şekilde bütüncül bir bakış açısı kazanmalarına yardımcı olunmaya çalışılmıştır. Çalışmanın değerinin daha iyi anlaşılması amacıyla bir gruba sağlık ve temizlikle ilgili birtakım dini öğretilere dair sorular ön test olarak sorulmuştur. Daha sonra anket, poster, günlük yaşamdaki sünnetlerle ilgili hadis kartları, poster çalışmaları, deney ve etkinlikler yapılarak 20 sorudan oluşan testin son uygulamasında sadece iki soruya katılımcıların % 50’sinden azı doğru cevap vermiştir. Bu da yapılan çalışmanın ankötörlerde bilgi ve farkındalık kazandırdığını göstermektedir.

Nihal AYDOĞDU Zeynep Asya GÜZELHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: Değerler Eğitimi DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kadriye BALDIKPROJE ADI: Nebevi Tıp ile Sağlık Okur Yazarlığı Farkındalığı


PROJE ÖZETİ:

Günümüzde klozetlerde görünmeyen ve ulaşması kör bölgelerin temizlenmesinde kullanılacak şekilde uzun temas süresi ile temizleme hedeflenmektedir. Kireçli çözme etkisi için inorganik asitlerden sülfamik asit sitrik asit vb. kullanılacak olup efervesan etkiyi kuvvetlendirmek için sodyum karbonat bikarbonat ve perkarbonat kullanılacaktır. Kiri yüzeyden uzaklaştırmaya yardımcı anyonik yüzey aktifte eklenerek WC temizliği için bir ürün geliştirilecektir.

Geliştirilecek köpük formundaki ürün yardımıyla fırça kullanmaya gerek duyulmadan etkili bir şekilde klozet içi temizliği yapılması, gerekli hijyenin sağlanması ve ferah bir koku bırakılması sağlanacaktır. Efervasan etkili tuvalet kir ve kireç çözücü ürününün hızlı çözünmektedir ve etkisini gece boyu göstermektedir.

5. SınıfBRANŞ: KimyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kadriye BALDIKPROJE ADI: TOZ-TA “Çevre Dostu Toz Tablet Efervasan”

İrem Sude KOMANHAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

KAR-GO otomasyon bomba imha robotu açıldığında cep telofonu programı ile aracın kontrollü bluetooth üzernden arduino modülüne ulaşmaktadır. Arduino modülünün içerisinde motor sürücülü modül , 2 adet MG 995 servo motor , 1 adet kıskaç, 2 redüktörlü motor, 2 adet tekerlek bulunmaktadır.

Program açılıp bluetooth bağlantısı mavi işığın yanmasıyla sağlandığında robot insansız kontrol edilebilir hale gelmektedir.1.servo kıskacı aşağı yukarı hareket ettirir, 2.servo ise kıskacı açıp kapatarak bomba ya da kimyasal bir nesneyi el değmeden tutmak içindir.

Çöp kovası ile temsil edilen temsili kimyasal atık kutusu sisteminde çöp kovasını açan servo kutuyu açmak için 45 dereceye iner kapatmak içinse 164 dereceye geri döner. Bu hareketi şu şekilde yapar 15cm altında bir nesne gördüğü anda kapak açılmakta servo 45 derece açı almaktadır. Sonra 6s içine bir şey düşmesini beklemektedir.6s içinde içine bir nesne atılmazsa kapak kendisini kapatır.2s içinde tekrar sistem aktif hale gelir. Kapatmak için tabiki servo açısını 164 e alır.

Sistem bu döngüyü sürekli kodu içinde tekrarlamaktadır ve otonom aracın kendisine bomba ya da kimyasal bir nesne bırakmasına izin vermektedir.

Projenin elde ettiği başarı: Bayrampaşa Bilim Merkezi' nin düzenlemiş olduğu "Mucidim Olur Musun?" proje yarışmasına katılım sağlanmış, süreç henüz sonuçlanmamıştır.

Fuat Yusuf SELAM Mehmet Murat BAŞOĞLU HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: KodlamaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kadriye BALDIKPROJE ADI: KAR-GO: “Kimyasal Atık Kutulu Otonom Bomba İmha Robot Tasarımı”


PROJE ÖZETİ:

Mutfakta belki de en çok kullandığımız maddelerden birisi bitkisel sıvı yağlardır. Bitkisel sıvı yağları kullandığımız zaman genellikle lavaboya yada çöpe döküyoruz. Atık yağ olarak nitelendirdiğimiz yağlar çevreye zarar vermekte yer altı sularını ve denizleri kirletmektedir. Toprağa döküldüğü zaman ise kirlenmelere sebep olmaktadır. Atık yağlar denizlere, göllere, akarsulara karıştığında su canlılarını tehlikeye atmakta aynı zamanda sudaki oksijen dengesini bozmaktadır. Bizim tasarımımıza göre çok yüksek maliyet harcamadan mutfaklardaki lavabolara atık yağ aparatı konularak atık yağların özel olarak binaların alt kısımlarında depolanarak ilgili yerlere teslimi amaçlanmıştır. Bu teknolojik tasarımda lavabo sistemine atık yağ girişi için küçük aparat, atık yağın izleyeceği yol için PVC boru, cam depo, ARDUİNO UNO, 3V 3mm kırmızı, yeşil LED, 5V BUZZER, ARDUİNO WİFİ MODÜL kullanılmıştır. Evde atık yağı lavabonun yanındaki küçük aparata döktüğümüz zaman özel boru sistemi ile binanın alt kısmında bulunan atık yağ deposuna gidecek ardından atık yağ seviyesi belli seviyeye geldiği zaman ARDUİNO sistemi ses verip LED ile ikaz ışığı yollayacak aynı zamanda yetkili kişiye e mail yollayarak atık yağ deposu kontrol altında tutularak ilgili yetkililerin gelip alması beklenmektedir. Bu tasarımımız böylelikle su kirliliğini önleyecektir.

Projenin elde ettiği başarı: İstek Vakfı bılım şenlığı özel jürı ödülü

Hakan Mert ADATEPE HAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: Teknoloji Tasarım - KodlamaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ömer Faruk YILDIZPROJE ADI: Mutfaktan Atık Yağları Kontrol Ediyorum


PROJE ÖZETİ:

Yaşlılık insanların yaşam döngüsünün en son ve belki de en zor parçasıdır. Türkiye genç bir nüfus yapısına sahip olsa da ileriki yıllarda bu durumun değişeceğini söylemek yanlış değildir. Türkiye İstatistik Kurumu araştırmalarına göre yaşlı nüfus (65 ve daha yukarı yaş) 2012 yılında 5 milyon 682 bin 3 kişi iken son beş yılda %17,1 artarak 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 kişi olmuştur. (TUİK, 2016) Bu istatistiğe paralel olarak tıptaki gelişmeler, sosyal ve ekonomik alandaki ilerlemeler ve değişmeler Türkiye nüfusunun da yaşlanma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2016 yılı sonuçlarına göre, toplam hanehalklarının %5,4’ünü, toplam tek kişilik hanehalklarının ise %36’sını tek kişilik yaşlı hanehalkları oluşturdu. (TUİK,2016) Bütün bu bilgiler ışığında nüfusun hızla yaşlandığını ve yalnız yaşamak zorunda kalan yaşlıların toplum için bir problem olduğunu söylemek mümkündür. Yaşlıların, özellikle de yalnız yaşayanların ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre 2 yalnız yaşayan yaşlılarda hastalık ve engellilik seviyesi, sağlık sorunları ve sosyal problemler görülme beklentisi diğer yaşlılara göre çok daha yüksektir. Bu çalışmamızda yalnız yaşamak zorunda olan ya da bunu kendisi tercih eden yaşlıların her türlü sağlık problemine en hızlı çözümü getirmek ve onların güvenliğini sağlamak amacıyla geliştirilen sistemle, her türlü riski en aza indirmeyi ve yaşlıların daha mutlu ve güvende yaşamasını sağlamak istemekteyiz. Bu amaçla Arduino tabanlı kurduğumuz sistem bu eksikliği giderecek ve acil durumları belirlenen kişilere bildirecektir.

Esil Vera ULUSOY HAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: YazılımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Tuğçem DEMİRTAŞPROJE ADI: Yalnız Yaşayan Yaşlılara Arduino Sistemi İle Acil Durum Desteği (ADD)


PROJE ÖZETİ:

Ülkemizdeki çoğu kişi boyunu, kilosunu bilmemekte ya da daha önce ölçtürse bile güncel boy ve kilosunu bilmemektedir. Hastanelerde buna yönelik özel hizmet de verilmemektedir. Ücretsiz tartı dahi bulunmamaktadır. Kişi hastaneye girdiğinde genel sağlık durumunu merak ediyorsa bir ön kabine alınır. Topuklu ayakkabı ya da benzeri ayakkabıların boy uzunluğunda etkisi olmaması için kişi ayakkabılarını çıkarıp galoş giyer. Kabine giren kişinin kim olduğunun bilinmesi için kişi parmak izini okutarak ya da kimlik kartını sisteme göstererek kabine geçer. Kabindeki ultrasonik mesafe sensörü ses dalgası yayarak hastanın boyunu ölçer. Ya da kabine kızıl ötesi sensör konularak da kişinin boyu ölçülebilir. Kişinin boyu ölçüldükten sonra kişi, kabin içinde bulunan zemine monte edilen basınca duyarlı tartıya çıkarak kilosu ölçülür. Sonra kişinin kabin içinde bir yere tutunması istenir. Tutunduğu yerden de kişinin nabız bilgileri alınır. Kabine yerleştirilen ekrandan göz kontrol testi uygulanır. Sonra bütün bu bilgiler (kemik oranı yağ oranı gibi bilgiler de dahil) e devletin e nabız sistemine (uzun vadede) kişinin cep telefonuna aktarılır. Kabinden ayrılırken döküm olarak yazılı belge ile sağlık durumu ve tavsiyelerle ilgili kağıt verilir. Uzun vadede ise kişi ile ilgili tüm bu veriler e devletin e nabız sistemine aktarılabilir. Bu alınan verilerin Tüik’e aylık raporlaması yapılarak toplumun genel sağlığı ile ilgili bilgi verilir. Vizyon olarak alınan veriler e devlet üzerinden çekilebilir, kabinde bulunan gsm modülüyle kişinin cep telefonuna mesaj olarak gönderilebilir.

Ülkemizin obezite durumuyla ilgili elimizde çok fazla istatistik mevcut değil ne yazık ki. Bunun için yabancı istatistiklere maruz kalıyoruz. Aynı zamanda kişinin yaşı kilosu boyu belli olduğu için ideal kilonuz şu gibi bilgilendirme yapılabilir. Ayrıca kemik yaşı gibi algoritmik hesaplar da yapılabilir. Bu çalışmayla önleyici rehberlik gibi önleyici sağlık hizmetlerinin sayısı arttırılabilir.

Büşra PİRCİHAZIRLAYAN

7. SınıfBRANŞ: Teknoloji TasarımDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Betül Rüveyde AKARPROJE ADI: Genel Sağlık Kabini


PROJE ÖZETİ:

Ülkemiz yedi ayrı coğrafi bölgeden oluşmaktadır. Bu yedi bölge birbirinden bağımsız olmamakla birlikte yedi farklı renk ve ahenk demektir. Yedi bölge bir araya geldiğinde ise ortaya çıkacak olan renk bunların en güzelidir. Fakat bölgelere ait kültürel zenginlikler, ağız özellikleri, edebiyatçılar ve edebiyatçılarımızın eserlerinin bilinmemesi bu yedi renkte zayıflamalar meydana getirmiştir. Bu sebeple ülkemizin en güzel renklerini bir projeyle ortaya çıkarmak, dildeki ve edebiyatımızdaki zengin mirası bugün ve yarın daima hatırımızda tutmak amacı taşımaktayım.

Projem ile Türkiye haritası üzerinden mâni, bilmece, ağız özellikleri, edebi şahsiyetlerin hayatlarından ve eserlerinden oluşan bilgilerle her bölgeyi böylece tanıtan bir uygulama hazırlayarak ülkemizin edebi zenginliğine katkı sağlamaya çalıştım.

Harita üzerinden seçilen bölgenin üzerine gelindiği takdirde o bölgeye ait birçok dil mirasına ulaşılarak Türkçenin zenginlikleriyle tanışılmış olacaktır. Örneğin; bir bölgede haritaya tıkladığımızda o bölgenin ağız özelliklerini, ünlü şair, yazar, halk ozanlarını, bölgenin dilimize katmış olduğu değerleri, şiirleri ve daha birçok dilsel yapıyı tanımış olacağız. Bunun için öncelikle ülkemizin edebiyat haritası incelenmiş, bölgelerde ön plana çıkan edebi şahsiyetlerin hayatlarına ve eserlerine dair içeriklere projemizde yer verilmiştir. Hazırlanan Türkiye Yedi Edebi Bölge Haritası üzerinde istenilen şehre tıklandığında şehir uygulama üzerinde görüntülenecektir. Uygulamadaki yönergeleri takip ettiğimiz takdirde ders dışı, eğlenceli bir aktiviteyle ülkemizin edebi kültür mirasına katkı sağlandığı gözlemlenmiştir.

Projenin elde ettiği başarı: TÜBİTAK Türkıye Bırıncıliği

Abdullah KÜÇÜKHAZIRLAYAN

6. SınıfBRANŞ: TürkçeDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Rabia MERDOĞLUPROJE ADI: Türkiye Yedi Edebi Bölge Haritası


PROJE ÖZETİ:

Bu çalışmanın amacı Orta Asya’da, özellikle Türkler arasında yoğun olarak kullanılan Tamga’ların, Oğuz hakanlarından Selçuklu ve Osmanlı hükümdarlarının işaret ve yazılı alâmeti Tuğra’ların, bir aileye, hükümdara, şehre ya da bir hükümete ait ayırt edici özelliğe haiz alâmet olan Arma’ların anlamlarının incelenmesidir. Bu araştırma literatür taraması şeklinde olup, Osmanlı Dönemi’ne ait Tamga, Tuğra ve Armalar incelenecektir. Bu araştırmanın sonucunda, kullanılan semboller üzerinden 623 yıllık Osmanlı Devleti’nin siyasi, hukuki, kültürel, askeri vb. yapısına yönelik bilgiler edinilecektir.

Elif HAN Emir Muhammed TÜLHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: Sosyal Bilgiler DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Musa ÇAKMAKPROJE ADI: Tamga’dan Arma’ya


PROJE ÖZETİ:

Temizlik malzemeleri, hazır gıdalar, yapı malzemeleri, oyuncaklar, mutfak ürünleri sağlık ürünleri, kırtasiye malzemeleri, ve kozmetik ürünleri gibi insan sağlığını yakından ilgilendiren ürünlerin paketleri üzerinde yer alan güvenlik işaretlerinin ne ifade ettiği tam olarak bilinmediğinden insanlar bu işaretleri çoğunlukla dikkate almamaktadır. Bazı ürünlerin paketleri üzerinde bu işaretlerin boyutları kişilerin görmeleri için yeterli değildir. Kimyasalların zararları hakkında halkımız yeterli bilgiye ve donanıma sahip değillerdir. Ürün paketleri üzerindeki güvenlik işaretlerinin ne anlama geldiğinin tam olarak bilinmemesiyle birlikte, ürünlerdeki kimyasallarla ilgili güvenilir olmayan kaynaklardan edinilen bilgiler kişileri yanlış yönlendirebilmektedir. Ürünlerin yanlış kullanılmasına sebep olan bu durum hem insan sağlığına hem de ekolojiye ciddi anlamda zarar verebilmektedir. Teknolojiye olan ilginin artışından ve gelişen teknolojiden faydalanılarak bu güvenlik işaretlerinin anlamı ve belirli kimyasallara dair doğru bilgilendirmeye yönelik açıklamalar kare (QR) kodlara yerleştirilip kısa cümleler ve ikonlarla sunulacaktır. Böylece kişiler ürünlerin zararları ve yararları konusunda günün teknolojik şartlarını kullanarak bilgi sahibi olacak ve kullanım şeklindeki uyarılar sayesinde daha dikkatli olacaklardır.

Merve BİNGÖL Zeynep ALABAY HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Kimya DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mavil AFACANPROJE ADI: Bir Kod Bir Hayat


PROJE ÖZETİ:

Öğrenciler bu çalışmalarında ambalaj kartonları, süt kutuları, eski oyuncaklar, kâğıt bardak ve tabaklar ile klavye, bilgisayar kartları gibi elektronik cihaz parçalarını, kullanılmış resim malzemeleriyle bir araya getirdi.

Projenin “Mahallem” başlıklı bölümünde, parkından bahçesine, mağazasından sinemasına hayvanat bahçesinden göletine kadar etrafımızda gördüğümüz ya da görmek istediklerimizden oluşan bir yerleşim mekânı ortaya çıktı. “Mahallem” çalışması daha çok ilkokul ve ortaokul öğrencileriyle kurgulanırken teknolojik atıklardan oluşan sanatsal çalışmalar lise öğrencileriyle oluşturuldu. Yenidoğu öğrencileri, atık malzemeleri kullanarak ünlü tabloların reprodüksiyonu da gerçekleştirdiler. Bunlardan birisi de Norveçli ressam Edvard Munch’ın düşündürücü “Çığlık” tablosu uyarlamasıydı. Öğrenciler, bu çalışmada günümüz insanının üretip tükettiği nesnelerden kaçıp kurtulma çabasını anlattılar. Böylece, Munch’ın Çığlık tablosunda vurguladığı kişisel yorgunluk ve “fıtratın çığlığı”, öğrencilerin projesinde, “günümüz endüstriyel atık yığınlarının yarattığı kaygı” biçiminde tercüme edilmiş oldu. Elektronik atıklardan oluşan şehir manzarası ise günümüzün akıllı şehirlerinde doğallığın kaybolmasını simgelemekte. Burada kentin silüetinin artık bir elektronik dünya görünümüne dönüşmesi, çiçeğin bile bir atıktan tasarlanması özellikle dikkat çekiyor. Manzaradaki en doğal parça ise ay. Doğal kalmasının nedeni ise “ona ulaşamıyor olmamız” şeklinde yorumlanıyor. Atık paletlerden İnci küpeli kız tablosu, teknolojik aletlerden gemi, teknolojik aletlerden Steve Jobs portresi, teknolojik aletlerden balık yapılarak teknolojinin günlük yaşamımızdaki yerine dikkat çekildi.

Görsel 1 Görsel 2

PROJEYİ HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER: Lise Görsel Sanatlar ÖğrencileriBRANŞ: Görsel Sanatlar - Bilişim TeknolojileriDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Semiha İNCE KALAY, Zeynep ÖĞÜNÇ, Sinem KESKİN, Cemile KAYSERİPROJE ADI: Sanatla Dönüştür ve Akıllı Şehir Projeleri


PROJENİN ELDE ETTİĞİ BAŞARLAR ve KATILDIĞI SERGİLER

Yenikapı’da Word Cities İstanbul “Akıllı Şehir” kongresinde sergilendi

TRT World tarafından dünya basınında haberleştirildi.

Başakşehir belediyesi tarafından düzenlenen ve Sayın Emine Edoğan’ın açılışını yaptığı; “Başakşehir’e Sıfır Atık Güze Gelecek” adı altında Çevre Bilinci ve Geri Dönüşüm kampanyası tanıtım programı dahilinde Emin Saraç Kültür Merkezi’nde sergilendi.

Başakşehir Belediyesi, Temizlik işleri Genel Müdürlüğü tarafından 3.lük ödülü aldı.

Görsel 3 Görsel 4


PROJE ÖZETİ:

Somut Olmayan Kültürel Miras UNESCO tarafından; toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar biçiminde tanımlanmaktadır. Bu kavram çerçevesinde sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, Ritüeller, şölenler, doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar ve el sanatları olmak üzere beş alan belirlenmiştir.

Kuşaktan kuşağa aktarılan bu miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden oluşturulur ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir; böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur. Türkiye 2006'da somut olmayan kültürel mirasın korunması sözleşmesine taraf olmuştur. Sözleşme çerçevesinde oluşturulan insanlığın somut olmayan kültürel mirası temsili listesinde Mevlevi sema törenleri, meddahlık geleneği, âşıklık geleneği, karagöz, nevruz, geleneksel sohbet toplantıları, Alevi ve Bektaşi ritüeli semah, Kırkpınar yağlı güreş festivali, geleneksel tören keşkeği, mesir macunu festivali, Türk kahvesi ve geleneği, ebru, lavaş, geleneksel çini sanatı ve bahar bayramı Hıdırellez olmak üzere 15 unsur bulunmaktadır.

Biz bu çalışmada taraf olunan anlaşma ile korunmak istenen kültürel mirasın hangi düzeyde gençlere aktarılabildiğini ve bu aktarımın yapılabilmesi için neler yapılabileceğine dair öneriler geliştirerek kültürel mirasın korunumuna ve aktarımına katkı sağlamayı hedeflemekteyiz.

Ameara Zahra GHELEM Yala ALRASSHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: CoğrafyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gözde ATADENİZPROJE ADI: İstanbul’da Yaşayan Gençlerin Somut Olmayan Kültürel Mirasları Algı ve Sahiplenme Düzeyi

9. Sınıf


PROJE ÖZETİ:

Ekoturizm, doğa temelli ve doğayı koruma bilincine sahip olan, çevresel, sosyo-kültürel ve ekonomik alanda sürdürülebilir, yerel topluma ekonomik katkı sağlayan, eğitici özelliğe sahip ve tüm bunların yanında yerel halk ile turistlerin arasında olumlu etkileşim kurarak her iki tarafın ekoturizmden faydalanmasına yardımcı olan bir turizm çeşididir.

Ekoturizm, ülkemizin gelişmesini ve enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizmdir. Ayrıca bu turizm bir ülke kapsamında olmayıp tüm dünyada var olan bir turizmdir. Ekoturizm kavramı sonrasında halk tarafından öğrenilmiş olup doğal ve kültürel miraslarımıza katkısı artmıştır.

Türkiye, çok önemli doğal ve yapay turizm kaynaklarına sahiptir. Bu sayede de ülkemizden ve başka ülkeden birçok kişiyi misafir etmiş ve etmeye devam edecektir. Ülkemizde turizm açısından en ön planda olan bölgemiz Karadeniz Bölgesidir. Bu alanda yapılan turizmin son yıllarda arttığı ve insanların ekoturizm konusunda bilinçlendiği görülmüştür. Doğal kaynaklarımızın git gide azalması sebebiyle sürdürülebilir turizme ilgi epeyce artmıştır. İnsan doğaya verdiği zararı hem en aza indirmek hem de gezip yeni yerler keşfetmek için ekoturizme önem vermeye başlamıştır.

Proje kapsamında; öncelikle ekoturizm kavramını, tarihsel ve gelişim süreçlerini, Türkiye ‘den seçilen Karadeniz Bölgesi üzerinden literatür taraması yapılarak açıklanmıştır. Karadeniz bölgesindeki bazı şehirlerde ekoturizm aktivitelerinin nasıl yapıldığı, bu etkinliğin bölgede yaşayan yerel halka etkilerinin neler olduğu araştırma konusu içerisindedir.

Sümeyye CİNLİ Feyzanur GÜLDEMİR HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

9. SınıfBRANŞ: Coğrafya DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gözde ATADENİZPROJE ADI: Ekoturizm Faaliyetlerinin Yerel Kalkınmaya Etkisi


PROJE ÖZETİ:

Teknoloji ve bilim bu kadar ilerlemişken bildiğimiz gibi deprem hala çok can ve mal kaybına sebep oluyor. Elbette bu durum ülkenin nüfus ve ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor. Binalara sağlamlık ve esneklik vererek depremden en az hasarla, olabilecek en düşük maliyetle kurtulmayı hedefliyoruz. Üzerine kuvvet uygulanan esnek malzemelerin kuvvet kaldırıldığında tekrar eski şeklini alabilmesi bize bu malzemelerle depremde binaların şeklini koruyabilir ve yıkımı önleyebilir miyiz sorusuna cevap aramaya yönlendirdi. Bu noktadan hareketle başka alanlarda esnekliği çokça test edilmiş silikon, hidrojel ve grafen tozu gibi malzemeleri binalarda depremin yıkıcı etkilerine karşı test etmeyi hedefledik. Hidrojel, grafen malzemelerini gerek dış cephe gerek bina inşası sırasında malzemelere karıştırarak 6 maket ev üzerinde uygulama yapacağız. Bunun yanı sıra temele de uygulayacağımız sistem sayesinde binaları daha güçlü kılacağız. Bu esnek malzemeleri binanın dış cephesinde ve iç sıvasında kullanabiliyor olmamız eski binalara da esneklik verebileceğimiz anlamına geliyor. Buda bizim projemizi bu alanda yapılan diğer çalışmalardan ayırmaktadır.

Projenin katıldığı Teknofest organizasyonundaki değerlendirme süreci devam etmektedir.

11. SınıfBRANŞ: Coğrafya - FizikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ferah HALLAÇOĞLUPROJE ADI: Esnek Malzemeli Ev Yapalım, Depremle Savaşalım

Briksam KASIMOĞLU Zehra KARATAŞ HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

Kimyanın en temel konularından atom, molekül ve bağ konularını soyut konumdan somut hale getirmektedir. Böylelikle Kimya dalının anlaşılmasında büyük rol oynayan Kimyasal Bağlar en basit ve somut biçimde anlaşılır hale getiriyor. Yanı sıra toplumda bulunan görme, işitme, otizm, dil ve konuşma engelli insanların okullarda veya çeşitli özel eğitim kurumlarında materyal eksikliğinden yeterli eğitim veya eğitim alamaması toplumda büyük problemlerin başında yer almaktadır. Bu problemi yok etmek için özel eğitim materyaller hazırlayarak zihinlerde basit ve somut bir halde yer edinmektedir. Element isimlerini üzerine işaret diliyle işleyerek hazırladığımız atom ve iyon modellerine, bağ yapma eğilimlerini dokunularak algılanmasını sağlayacak özellikler eklenmiştir. Bu eklentiler sayesinde öğrenciler, taneciklerin bağ yapma eğilimlerini keşfederek rahatlıkla molekül modelleri oluşturabilmektedir. Prototip üzerine gizlenmiş mıknatıslar sayesinde iyonların birbirlerini çekebilme veya itme eğilimleri göstererek bağ yapıp yapmadığını göstermektedir. Projenin sistemine ve amacına hizmet edebilmek için manyetizma entegre edilmiştir.. Mıknatıslar ürünlerin içine gizlenmiş bir şekilde uygulanmaktadır. Mıknatısların kutuplarını kullanılarak iki ürünün birbirini itme veya çekme eylemlerinde bulunarak bağ yapıp yapmadığı anlaşılmaktadır.


Nihat UZUN HAZIRLAYAN

Şevket KAYA HAZIRLAYAN

Fatih ÇAĞMAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Kimya - Bilişim TeknolojileriDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kübra İNCEKARAPROJE ADI: Eğitimde Engel Yok


PROJE ÖZETİ:

Türkiye, 2017’de %11,1 büyüyerek Çin ve Hindistan’ı geçip dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu. Büyümekte olan ülkemizin enerji tüketimi gün geçtikçe artmakta ve tüketilen enerji kaynaklarının sadece %26’sı yerli kaynaklardan karşılanmaktadır.

Coğrafi konumu sebebiyle yenilenebilir enerji potansiyeline sahip ülkenin enerji üretimi düşük seviyededir. Enerji potansiyeli ile kullanımı arasındaki farkı kapatmak için, enerjide dışa bağımlılığı azaltmada güneş enerjisinin kullanımı önemlidir. Süreklilik arz etmesi, uzun vadeli daha ekonomik elektrik üretilebilmesi, çevre dostu olması sebebiyle güneş enerjisinin kullanımı Türkiye’de de artmaya başlamıştır.

Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı çerçevesinde 2023 yılı için ısıtma-soğutma ihtiyacının %15’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması doğrultusunda güneş enerjisinin etkin, verimli yenilikçi bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Türkiye, coğrafi konumunun avantajlarını en iyi biçimde kullanmak ve güneş enerjisi kullanımını yaygınlaştırmak zorundadır.

Çalışmamızda, genellikle su ısıtmasında kullandığımız güneş enerjisinin diğer kullanım alanları üzerinde durulmuş; elektrik üretimi için kurulan fotovoltaik sistemlerin yanında aydınlatma, ısınma ve ulaşımda kullanılan güneş enerjisi ile ülke ekonomisine milyonlarca lira katkı sağlanacağı vurgulanmıştır. Enerji verimliliğinin önemi ve tüketicilerin bilinçlendirilmesinin enerji verimliliğine olan katkısı araştırılmıştır. Tüketici farkındalığını ölçmek üzere anket çalışması düzenlenmiş ve farkındalığımızın istenilen seviyede olmadığı gözlemlenmiştir. Sonuç kısmında güneş enerjisinin kullanımını yaygınlaştırmak üzere tüketicilerin bilinçlendirilmesinin yanında, ilgili teknolojilerin üretilmesinin, yasal düzenlemelerdeki eksikliklerin giderilmesinin ve teşvikler verilmesinin önemli olduğu belirtilmiştir.

Berin ÖZSARAÇ Zeinep Nour GHELEM HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: CoğrafyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gözde ATADENİZPROJE ADI: Türkiye'de Güneş Enerjisinin, Enerji Verimliliğinin ve Enerji Tüketim Farkındalığının Artırılması: Güneş Enerjisi Kullanımının Yaygınlaştırılması.

10. Sınıf


PROJE ÖZETİ:

Fosil enerji kaynaklarının kullanılmasıyla ortaya çıkan sera gazının karbon ve karbon dioksitten oluşması, atmosferdeki gaz birikimini arttırmaktadır. Bu karbon ve türevlerinin çıkışı karbon türevleri salınımı olarak bilinmektedir. Karbon türevleri havada arttıkça, havadaki denge karbon lehine değiştiği için, asidik oluşumlar artar. Bu durum, asit yağmurlarının daha çok yeryüzüne düşmesine neden olmaktadır. Bu ise bulunulan çevrenin çölleşmesine ve canlı yaşamının sonlanmasına sebep olmaktadır. 2016 yılında dünya çapında yaklaşık 480 milyar litre şişe suyu satıldı ve bu sa¬yının 2021’de yaklaşık 583 milyar olması bekleniyor. Maalesef bu satışın büyük ço¬ğunluğu musluk suyunun içilebilir olduğu gelişmiş ülkelerde. Şişelenmiş suların kay¬nağından satışına geçen süreçte harcanan enerji miktarını tahmin etmek oldukça zor¬dur, ancak bazı rakamlar zararın boyutları¬nı açıkça ortaya çıkarmaktadır. Her litre şişe suyun tüketiciye ulaşımı için sade¬ce 100 ml benzin harcandığını varsayarsak, senede neredeyse 120 milyon ton karbon¬dioksit atmosfere salınıyor anlamına gelir. 1 ton plastiğin üretimi için 3 ton karbondi¬oksitin salındığı düşünüldüğünde şişelen¬miş su içmenin ne denli ağır ekolojik fiyat etiketinin olduğu açıkça görülebilir. Üstelik bu fiyata pet şişelerin sebep olduğu kirlilik dâhil değildir. Bu amaçla kontrolsüz karbon salınımının zararlarını açıklayıp bu konuda bilinçli olmayı sağlamak istenmektedir.

Mahir Emre DOĞAN HAZIRLAYAN

9. SınıfBRANŞ: Kimya - CoğrafyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kübra İNCEKARAPROJE ADI: Plastik Su Atıkları


PROJE ÖZETİ:

Günümüzde besinlerin korunması için olsun, sağlık sektöründe, hastane, işyeri, ev ve benzeri ortamların sterilizasyonu için çok ciddi zaman, para ve elektrik enerjisi harcanıyor. Ve tabiki bunun yanında bir o kadar kimyasal kullanımı da cabası… Bu durum bizi manyetik alanın sterilizasyon teknolojisinde kullanılabileceği fikrine götürdü ve bu konuyla ilgili daha önce bir çalışma yapılmamış olması da tabiki bizi bir hayli heyecanlandırdı. Projemizde sadece manyetik alan değişkenine bağlı olarak bakterilerin çoğalma eğilimlerini ölçmeyi hedefledik. Manyetik alan olmayan kontrol gurubu ve belli bir düzene göre artan manyetik alanların bulunduğu 7 farklı deney gurubunda, ekimi yapılan bakterilerin gelişim hızlarını günde iki defa ölçerek raporlar haline getirdik. Amacımız maliyeti düşük, zararsız sterilizasyon teknolojisi üretmek. Bizler bu projeye başlarken insanlığa nasıl yararımız olur? Sorusuna cevap arayarak başladık. Manyetik alanın insanlar ve gıdalar üzerindeki etkilerini araştırdık. Çıkan sonuçlar “biyomanyetoloji” ilkelerine göre “manyetik alanın” insanlar üzerine negatif bir etkisi olmadığına yönelikti.

Şevket KAYA M. Siracettin ACAR HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: Fizik - BiyolojiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Ferah HALLAÇOĞLUPROJE ADI: Mikroorganizmaların Çoğalımında Manyetik Alanın Etkisi ve Sterilizasyon Teknolojisinde Kullanımı

11. Sınıf


PROJE ÖZETİ:

Kimya derslerinin öğrenciler açısından karmaşık konularından biri çok atomlu iyonların isimleri, formülleri ve değerlikleri olması sebebiyle öğrenmeleri açısından zorluk çekip uygulama konusunda da sıkıntı yaşadıkları gözlemlenmektedir. Öğrenciler için ilk bakışta zaten oldukça karmaşık olan sembollerin ve formüllerin bir de kısa süre içerisinde öğrenilmeye çalışılması, öğrenme sürecini oldukça zorlu hale getirmektedir. Bu öğrenmenin gerçekleşmemesi ise kimya dersindeki birçok konunun yeterince iyi algılanamamasının yanı sıra laboratuvar çalışmalarının aksamasına sebep olabilmektedir. Yaşanması muhtemel aksaklıklar kimya dersine karşı olumsuz bir önyargı oluşmasını doğurabilmektedir. Çoğunlukla sınavlardan önce ezberlenip sonrasında unutulan bilgilere dönüşen bu süreç öğrencilerin zihninde kimya öğrenmenin ezberlemeye dayalı olduğuna dair yanlış bir algıya da yol açabilmektedir. Öte yandan karmaşık, yoğun ve hızla geçen bir süreçte yapılmaya çalışılan öğrenmenin kalıcı olmaması problemi de söz konusudur. Görsel algının gücünden ve oyunla öğrenmenin olumlu etkisinden yola çıkarak geliştirdiğimiz materyalde bir çarkın farklı renklerden oluşturulan dilimleri üzerine çok atomlu iyonların formülleri, puanları, pas vb. gibi oyunun içeriğini oluşturan ifadeler yazıldı. Oyunun kuralları çerçevesinde ve yarışma atmosferinde çok atomlu iyonların öğrenilmesinin hem daha kalıcı hem de daha zevkli hale getirilmesi planlandı. Projemizin amacı çok atomlu iyonların isimlerinin, formüllerinin ve değerliklerinin öğrenilmesini eğlenceli bir süreç haline getirerek kolaylaştırmaktır.

Nimet Tuğba BULDUK Zeynep GÜLGÜN HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: KimyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mavil AFACAN PROJE ADI: Çark-ı İyon


PROJE ÖZETİ:

Cama radyasyon emilim özelliği kazandırmak amaçlanan projede sağlık ya da gerekli görülen alanlarda kullanılmak üzere uygun camların üretilmesi hedeflenmiştir. Yoğunluğu yüksek olan maddelerde radyasyon emiliminin oldukça iyi olduğu Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Fizik mühendisi ile yapılan görüşmede ve yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Antimon ve bizmut elementleri ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu yoğunlukları oldukça yüksek olan metaller olduğu tespit edilmiştir. Yoğunluğu yüksek olan olan antimon ve bizmut elementlerinin cama katılması ile elde edilen bu camların radyasyon emilim özellikleri Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim merkezinde ölçümleri gerçekleştirilecektir. Fakat proje cama antimon ve bizmut katılımı aşamasının gerçekleştirilememesi sonucu ilerleme kat edememiştir. Bu aşamanın gerçekleşebilmesi için gerekli olan görüşme ve süreçler olumlu sonuçlanmamıştır. İstenilen özellikteki camın elde edilmesi sonucu röntgen çekimlerinin yapıldığı alanlar gibi radyasyon yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu özellikteki camların yurt dışından oldukça pahalıya ithal edildiği bilinmektedir. Projenin gerçekleşmesi sonucunu ekonomi ve sağlık alanlarına katkısının olacağı da tabi ki göz ardı edilmemelidir.

11. SınıfBRANŞ: Kimya - Fizik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mavil AFACAN PROJE ADI: Silisyum Dioksitin Radyasyon Emilimi

Merve BİNGÖL Zeynep ALABAY HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

Sıfır Atık projesi kapsamında atık malzemelerden Van Gogh’un Ünlü eseri olan Yıldızlı Geceler Tablosu gerçekleştirildi. Projede atölyede bulunan atık malzemeler, teknolojik aletler, atık kumaş parçaları, plastik şişeler, kapaklar, kurumuş fırçalar gibi atık malzemeler kullanılmıştır. Atık malzemelerin yıldızlı geceler tablosu şeklinde yerleştirilerek tablo renklerinde boyanması ve böylelikle yarışmadan beklenen lise öğrencilerinin üç boyutlu çalışma yapmaları talepleri bir tuvalin resmedilmesi ile karşılanmıştır.

Projenin elde ettiği başarı: Ankara Congresium Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Eşinin de teşrifiyle gerçekleştirilecek yarışmaya katılım sağlandı. Süreç devam etmektedir.

Muhammed Fatih ÇAĞMANHAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Görsel SanatlarDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Zeynep ÖĞÜNÇPROJE ADI: Geri Dönüşümden “Yıldızlı Geceler” Tablosu


PROJE ÖZETİ:

Bilim insanları, küresel ısınmayla birlikte gelen küresel iklim değişikliklerinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olarak Türkiye’yi gösteriyor. Son zamanlarda hızla artan yoğun yağış, sel ve dolu olayları mücadele etmemiz gereken yeni yeni koşulların habercisi niteliğinde. Eşyalarımızı, binalarımızı, araçlarımızı ve düzenimizi yeni iklim koşullarına dayanıklı hale getirmeliyiz. Projemiz, gerek yalıtım gerekse koruma amaçlı birçok alanda kullandığımız camları, meyve kabuklarıyla hem daha dayanıklı hem de daha ekolojik hale getirmeyi amaçlamaktadır. Meyve kabuklarının su tutmama ve dayanıklılık özelliğini keşfederek onları camın yapısına dâhil ettik. Böylece camın yapısını değiştirerek daha dayanıklı ve adezyonu oldukça aza indirerek daha az su tutan bir yapı elde ettik. ‘Organik Cam’ ismini verdiğimiz projede, plastikler yerine atık meyve kabuklarını kullanarak daha ekolojik ve daha dayanıklı bir cam üretmeyi planladık. Üstelik bu cam, kullanılanların aksine daha az su tutmaktadır. Organik Cam, otomotiv, havacılık, inşaat ve elektronik sektörlerinde kullanılacak şekilde geliştirilebilmesi, düşük maliyetli ürün kullanarak (atık meyve kabuğu) daha kaliteli ve sürdürülebilir bir ürün elde etmesi açısından yenilikçi bir projedir.

Nihat UZUNHAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: KimyaDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Kübra İNCEKARAPROJE ADI: Organik Cam


PROJE ÖZETİ:

İstanbul’un edebiyata dair mekânlarının ve bölgelerinin haritalanması üzerine yapılan bu çalışmada edebiyat- kültür araştırmacılarına fayda sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı İstanbul’un edebiyatla ilişkili olan verilerini toplamak ve edebî bir hafıza oluşturmaktır. Bu yolla bir edebiyat materyali oluşturulmaya çalışılmıştır. Doküman inceleme yöntemiyle oluşturulan proje, internet sitesi üzerine İstanbul’un edebiyat disiplini bakımından önemli bilgilerin ve ilgili mekânların yüklenmesiyle işlevsel bir hale getirilmiştir. Haritayı açan kullanıcı öncelikle İstanbul haritasını 5 büyük rota ile işaretlenmiş şekilde görecektir. Yarımada, Tepebaşı, Adalar, Yalı, Boğaz ve Köyleri olarak bölünen haritada beş işaretten birine tıklandığında, ilgili bölgede edebiyata dair mekânlar görüntülenebilecektir. Büyük resimde beş rota görünse de bu rotaların altında toplamda 40 mekân vardır. Örneğin; Narmanlı Yurdu, Pera Palas, Park Otel gibi mekânların görülebilmesi için kullanıcının Tepebaşı rotasını tıklaması yeterli olacaktır. Bu mekânların hem fotoğrafları, hem tarihçesi hem de edebiyat çevreleri için önemine dair veriler siteye yüklenmiş olacağından kullanıcı tek elden tüm verilere ulaşabilecektir. Bu projenin sağlayacağı kolaylıklardan biri de kullanıcılarına öneri güzergahlar oluşturacak olmasıdır. Bir gezi rehberi şeklinde düşünüldüğünde adım adım yönlendirmeler bulunacak, kullanıcı önce 1 numaralı yeri görebilecek, ardından 2 numaralı yere devam edebilecektir. “İstanbul Meraklısı” adını verdiğimiz internet sitemiz kullanıcılarına hem edebiyat tarihinde gezme imkânı sağlayacak bir materyal hem de edebiyat tarihinin renkli asırlarında dolaşma imkânı sağlayan keyifli bir gezi rehberi olacaktır.

Proje; 50. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasında Türkiye Birinciliği kazanmıştır.

Muhammed AKGÜMÜŞ HAZIRLAYAN

10. SınıfBRANŞ: Görsel SanatlarDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Nefise Kübra OKANPROJE ADI: İstanbul’un Edebiyat Haritası


PROJE ÖZETİ:

Okul seçimi konusunda veli ve öğrenciler büyük kararsızlık yaşamaktadır. Okullar ise kendisini seçecek öğrenci yapıları hakkında tutarlı araştırmalar ve çözümlemelere ihtiyaç duymaktadır. Bu anlamda İstanbul’un Başakşehir ilçesinde sosyo-ekonomik düzeyin ve öğrenci başarısının okul seçimindeki etkisi Bayes Teoremine göre değerlendirilmiştir. 9.sınıf öğrencileri merkezi sınavlar sonucunda kendileri için en uygun liseleri tercih ederek kayıt işlemlerini gerçekleştirmektedir. Bu çalışmada amaç, özellikle 9. Sınıf öğrencilerin başarı ve okul tercihinde rol oynayan etkenleri ortaya çıkarmaktır. Ebeveynlerin eğitimi ve geliri, ebeveynlerin kendi algılarını etkiler. Kendilerini algılamaları, bir çocuğun nasıl geliştiğini ve çocuğun hedeflerini ve akademik başarısını etkiler. Aile çocuğun hayatında bu kadar etkili rol oynarken, çocuğunun kaliteli eğitim almasında ve hangi okula gideceğine karar verme noktasında rolü de büyüktür. Öğrencilerin başarısını etkileyen birçok faktör vardır ve bu araştırmanın amacı ebeveyn eğitim düzeyi ve ailenin sosyo ekonomik durumunun lise giriş sınavı üzerindeki etkilerini anlamak ve Başakşehir’de lise seçimine karar verilmesini etkileyen faktörlerin belirlenerek okullara yönelik eğitim politikası oluşturmaktır.

Emir Taha ÖZER HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Matematik - SosyolojiDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mehmet Akif UĞURPROJE ADI: Lise Giriş Sınavının Başarısını Etkileyen Faktörler ve Lise Seçimi


PROJE ÖZETİ:

Matematik evrenin haritasını nasıl okuyacağımızı öğreten bir bilimdir. Dili kendine özgüdür. Nasıl ki dilini bilmediğiniz bir ülkede iletişim kuramaz, konuşulanları anlamazsanız, matematiğin dilini bilmeden baktığınız şeylerin derinliğini fark edemezsiniz. Bu nedenle matematik derslerinin amacı bize bu dili ve evreni okumayı öğretmektir. “Matematik günlük hayatta ne işime yarayacak?” sorusu her zaman öğrenciler tarafından sorulur. Belirli dönemlerde de talim terbiye kurulları toplanarak gerekli görülen müfredat değişiklikleri yapılır ve ders kitaplarındaki konu özetleri, kazanımlar ve örnekler yenilenir. Ama akıllarda yine de soru işaretleri vardır. Acaba öğrendiklerimizi sınavlar dışında kullanabilecek miyiz?

Ülkemizde öğretim programları en geç 4 yılda bir yenilenmektedir. Her müfredat değişikliği bazı kazanımlar eklerken, bazı kazanımların yerini değiştirip bazı kazanımları çıkarsa da önemli olan bu kazanımların ne için öğrenilmesi gerektiğidir. Bireye matematiksel yetkinlik kazandırılmalı, yani günlük hayatta karşılaşılan bir dizi problemi çözmek için matematiksel düşünme tarzını geliştirme ve uygulama kazandırılmalıdır. Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerin matematiğe yönelik tutumları ile yetişkinlerin arasındaki gündelik hayat farkındalığını anlamaktır. Uygulanan anket ile eski müfredatla yetişen nesil ile yeni müfredatla yetişen neslin, matematiğin günlük yaşam uygulamalarını ne kadar fark ettikleri karşılaştırılacak, müfredat değişiklikleri ile matematik öğretiminin formül verdiği dönemle, bilgiyi yorumlama ve kullanma becerisi kazandırmaya çalıştığı günümüze geçiş araştırılacaktır. Bu becerinin kadın-erkek ve genç-yetişkin gruplarındaki karşılaştırmaları yapılacaktır.

Azra Rabia VELİ Tuana Nur KÜTÜKDE HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: MatematikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Yonca USTA TOPLU PROJE ADI: Değişen Öğretim Programlarının Etkisi


PROJE ÖZETİ:

Matematik eğitiminde farklı soru yapıları kullanılmaktadır. Kimi zaman klasik kimi zaman yeniliklere ayak uyduracak soru çeşitleri eğitimi zenginleştirmektedir. Modelleme tarzı soruların günlük hayatla

İlişkili olması açısından çok önemlidir. Bir problemin çözüm aşamalarında modelleme basamaklarının işletilmesi analitik çözümlemeye yardımcı olmaktadır. Bu çalışmada amaç modelleme sorularının başarıya etkisini araştırılmaktır. Klasik yöntem sorular ile modellenmiş soruları arasındaki ilişki ağı çözümlenerek pragmatik olarak hangisinin kullanılması daha mantıklı olduğu araştırılmıştır. Tüm matematik konularında uygulanabilecek bu tarz modelleme sorularını bir konu üzerinden değerlendirmeyi arzu ettik. Soru yapısına en uygun ve merkezi sınavlarda en çok tercih edilen temel bir konu olan problemler konusunun modelleme yoluyla sorularının sorulmasının testteki başarıya ve epistomolojik inanca etkisinin ortaya çıkarılması amaçlanır. Bu projede öğrencilerin matematiğe yönelik tutumları ile matematik notları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu ilişkilerin cinsiyete ve sınıf düzeyine bağlı olarak değerlendirilmiştir. 9.sınıf ve 10.sınıf öğrencilerin belli kazanımlara yönelik modelleme sorularıyla hazırlanmış yazılı sınav ile dönem sonu matematik ortalamaları arasındaki ilişki incelenmiştir. Korelasyonel araştırma modeli kullanılmıştır.

10. SınıfBRANŞ: Matematik - Sosyoloji DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Merve YAYLA PROJE ADI: Kime Göre Neye Göre Matematik

Ahmet Yusuf ERDEM Ahmet Eymen AKKOYUN HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

Geri dönüşüm alanında yıllar geçtikçe önemli ihtiyaçlar baş göstermektedir. Çoğu ülke ise geri dönüşümün önemini kavrayarak önemli derecede yatırımlar gerçekleştirmektedir. Bu projenin amacı geri dönüşüm tesislerinin madde transfer ve madde ayrıştırılması basamaklarında israf edilen enerji, insan gücü, milli sermaye ve zamanın yapay zeka teknolojisi kullanılarak giderilmesi ile ilgili yazılım ve sistemin üretilmesidir. Geri dönüşüm için ürettiğimiz akıllı robot, bir insan zekasıyla sesli komutlar ile yönünü belirleye biliyor ve istenen davranışları sergileyebiliyor. Taşıma sistemi altına kurulacak akıllı bir platform ve yazılımla depoya hareket kabiliyeti verilmektedir. Örneğin ileri git, sola git, geri git, dur gibi komutlar ile hareket kabiliyeti sağlanmaktadır. Mahallelerden toplanıp transfer araçları ile geri dönüşüm tesise gelen dönüştürülebilir atık malzemelerinin aktarıldığı akıllı taşıyıcı depo, içerisindeki doluluk oranını tespit eden sensörler ile sesli komut olmadan da ayrışmış depolara (cam, kağıt, plastik vb.) hareket edebilmektedir. Bu sayede istenen ayrışma gerçekleştirilecektir. Geri dönüşümde kullanılacak yapay zekâ teknolojisinden yararlanılarak çok yönlü tasarruf sağlamayı hedefleyen bir projedir.


ÖMER KADIOĞLUHAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Robotik Kodlama - BilişimDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mehmet Akif UĞURPROJE ADI: Akıllı Robot Dönüşümü


PROJE ÖZETİ:

Kadın üzerinden yapılan tartışmalar yüzyıllardır güncelliğini korumaktadır. Kadının toplumdaki yeri, konumu, haklarının neler olduğu veya olmadığı sürekli tartışılmıştır ve hala tartışılmaktadır. Modernleşen dünyaya ayak uydurmaya çalışan Osmanlı Devleti’nde de kadın haklarının görünmeyen bir tarihi mevcuttur.

Bu çalışmamızda Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinde yaşayan iki önemli münevverimizin yazdıkları doğrultusunda kadın haklarının tarihsel süreci araştırılmıştır. Fatma Aliye Hanım ve Halide Edip Adıvar gerek romanlarında gerekse yazılarında bu konuyu özellikle vurgulamışlar ve tartışmışlardır.

II. Meşrutiyet ile başlayan dönemde Osmanlı Devleti birçok alanda modernleşme çabasına girmiştir. Başlangıçta erkekler, kadınlarda farkındalık yaratmak için, kadın haklarını savunmuşlardır. Bu durum toplumdaki kadınların da kendi haklarının farkına varmalarına yol açmıştır. Fakat bunun farkına varan kadınlar genellikle daha üst tabakayı temsil eden, batı ile temas halinde olan kadınlardır. Bu dönemde kadınlar kendi aralarında toplantılar düzenleyerek kadın hakları tartışmalarını başlatmışlardır. Bu çalışmalar doğrultusunda 30’a yakın kadın derneği ve 40’a yakın kadın dergisi kurulmuştur.

Cumhuriyet’in ilanı ile beraber Osmanlı Devleti’nde örgütlenmiş olan kadınlar parti kurmak için hazırlıklar yapmışlar ve 1923 yılında Nezihe Muhiddin “Kadın Halk Fırkası”nı kurmuş ve siyasi temsiliyet ile kadın haklarını savunabilmek için ciddi emek vermiştir.

Bugün Türk kadının sahip olduğu hakların arkasında ciddi emek vermiş kadın münevverlerimiz vardır. Araştırmamızda biz sadece ikisini ele aldık.

PROJE 50. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması İstanbul Avrupa Bölge Sergisine davet edildi.

Zehra AKINCI Merve DURKAL HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

BRANŞ: TarihDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Sema GÜMÜŞPROJE ADI: Kadın Hakları Bakımından Osmanlı Modernleşmesi Üzerine İki Biyografik İnceleme “Fatma Aliye ve Halide Edip”

11 - 9 Sınıf


PROJE ÖZETİ:

İnsanların matematikle, bilimle uğraşmaya başlamasının temelinde yatan içgüdü; insanların doğayı ve doğa olaylarını tanımak, doğa olaylarını önceden kestirebilmek, önceden anlayabilmek ve diğer insanlara karşı bir üstünlük sağlama arzusudur. Doğada her şey belirli bir düzen içerisinde işlemektedir. Hemen her canlıda hatta ismini bile bilmediğimiz birçok canlının, birçok bitki ve hayvanların yaşamında, gelişiminde bir oran sisteminin bulunması şaşırtıcı bir sonuçtur. Doğada bulunan logaritmik sarmallar mükemmel bir denge unsurudur, tek düzelikten tamamen uzak doğanın bize armağanı, mükemmel bir tasarımdır. Leonardo da Vinci “Ey değerler arayan adam, doğanın meydana getirdiği biçimleri oldukları gibi tanımak, kabullenmekle yetinme... kendi halinde beliren biçimlerin kökünü araştır.’’ sözleriyle doğada yer alan canlıların şekil ve formlarında yatan armoniyi anlatmak istemiştir. Matematikte “Altın Oran” en eski oran sistemlerinden biridir ve altının madenlerin arasında en bozulmaz ve kusursuz olması gibi bu orantı sisteminin de kusursuz olduğuna inanılmaktadır.

Bitkilerde ilk baharda yaprakların çıkışı sırasında altın orana yakın bir değişim olduğu bilinmektedir. Bu araştırmayla son baharda yaprakların dökülmesi sırasında da benzer bir matematiksel modelleme yapılıp yapılamayacağı incelenmiştir.

İclal Zehra SALMAN Zeynep GÜLGÜN HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: MatematikDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Yonca USTA TOPLU PROJE ADI: Sonbaharda Ağaçlardan Dökülen Altın Oran


PROJE ÖZETİ:

Matematik, her bir birey tarafından farklı algılanan bir düşünce sistemidir. Kullanılan dil kimi zaman insanlarca önyargılı yaklaşımlara sebep olmaktadır. Dünya üzerinde farklı kıtalardan farklı coğrafyalardan her insanın matematikle bir bağı vardır. Günlük yaşamını organize ettiği analitik düşüncelerin temelinde matematik vardır. Bu projede “Evrensel bir olarak matematik” mottosu ile insanların arasındaki ortak noktalar belirlemeye, yeni bil dil üzerinde birleştirilmeye çalışılmıştır. Toplumların birbiriyle kutuplaşması evrensel bir dil zorunluluğunu beraberinde getirmiştir. Aslında sorun ortak bir dilimiz, ortak bir sorunumuz varken bundan habersiz olmamızdır. Matematiğin evrensel bir dil olduğunu, uluslararası ölçümlerle destekledik. Tüm bireylerin buluşabileceği ortak bir çözümleme platformu olduğunu belirledik. Aslında birçok meseleye aynı gözle baktığımız ve her düşüncemizin ortak bir kavram olan pi sayısında dahi gizli olduğunu anlatmaya çalıştık. Kaybolan saygı ve tahammülsüzlüklerde farklı dili kullanmaktan kaynaklı sorunların temelindeki anlaşma problemlerini sayarken bile ortak dilimiz olan matematik ile tanımlama yaparız. Teknolojiyi yanımıza alarak ölçü doğruluğumuzu artırmak istedik. Proje tamamen insanların karar vermesiyle bir yön, yönlendirici cisme geçme hüviyeti arz ediyor.


Emir Taha ÖZER HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mehmet Akif UĞURPROJE ADI: Matematik Evrensel Bir Dildir


PROJE ÖZETİ:

11. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Yonca USTA TOPLUPROJE ADI: Müfredat Değişikliklerinin Matematiğin Günlük Hayatta Kullanıldığı Alanları Kavratma Yeterliği

Azra Rabia VELİ HAZIRLAYAN

Öğretim programları tüm dünyada ihtiyaç duyulan durumlarda revize edilmektedir. Ülkemizde öğretim programları en geç 4 yılda bir yenilenmektedir. Değişen müfredatın birçok etkisi ve doğrudan ya da dolaylı sonuçları gerçekleşmektedir. Lise öğrencilerin matematiğe yönelik tutumları ile yetişkinlerin arasındaki gündelik hayat farkındalığını gözlemlemek amaçlanmıştır. Sürekli değişimde olan eğitim müfredatının 14-20 yaş grubu arasındaki bireylerde, günlük hayattaki matematiğin modelleme için kullanımını sağlamayı başarıp başaramadığı merak edilmiştir. Oluşan anket sonucunda yeni müfredatla yetişen 14-20 yaş grubu katılımcıların, eski müfredatla yetişen nesle oranla matematik kazanımlarının günlük hayattaki yerlerine ilişkin birikime daha fazla sahip olduğu, matematiğin günlük yaşam uygulamalarını daha çok fark ettikleri gözlenmiş, müfredat değişiklikleri ile matematik öğretiminin formül verdiği dönemle bilgiyi yorumlama ve kullanma becerisi kazandırmaya çalıştığı, günümüze geçişin başarılı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretim programlarındaki güncellemelerin kademeli olarak uygulamaya konması yerine, güncellenen programa, gerekli tedbirler alınarak doğrudan geçilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Nitekim son değişen müfredatta tüm kademeler aynı oranda yenilenmiş ve kademeler bu durumdan olumsuz etkilenmemişleridir.



PROJE ÖZETİ:

Cama radyasyon emilim özelliği kazandırmak amaçlanan projede sağlık ya da gerekli görülen alanlarda kullanılmak üzere uygun camların üretilmesi hedeflenmiştir. Yoğunluğu yüksek olan maddelerde radyasyon emiliminin oldukça iyi olduğu Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Fizik mühendisi ile yapılan görüşmede ve yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Antimon ve bizmut elementleri ile ilgili yapılan araştırmalar sonucu yoğunlukları oldukça yüksek olan metaller olduğu tespit edilmiştir. Yoğunluğu yüksek olan olan antimon ve bizmut elementlerinin cama katılması ile elde edilen bu camların radyasyon emilim özellikleri Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim merkezinde ölçümleri gerçekleştirilecektir. Fakat proje cama antimon ve bizmut katılımı aşamasının gerçekleştirilememesi sonucu ilerleme kat edememiştir. Bu aşamanın gerçekleşebilmesi için gerekli olan görüşme ve süreçler olumlu sonuçlanmamıştır. İstenilen özellikteki camın elde edilmesi sonucu röntgen çekimlerinin yapıldığı alanlar gibi radyasyon yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu özellikteki camların yurt dışından oldukça pahalıya ithal edildiği bilinmektedir. Projenin gerçekleşmesi sonucunu ekonomi ve sağlık alanlarına katkısının olacağı da tabi ki göz ardı edilmemelidir.

İclal Zehra SALMAN HAZIRLAYAN

11. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Yonca USTA TOPLUPROJE ADI: Pascal Üçgeninde Gizlenmiş Matematiksel Modellemeler


PROJE ÖZETİ:

Günlük hayatta atıklarımız toplarken, depolarken ya da depolayamazken (!) hep sorun yaşamaktayız. Fazlalık gözüyle bakılan organik kökenli atıklar depolanabilip geri dönüştürülebilir. İnsanlar bu doğal mucizeyi göz ardı edip çevreye tekrar kazandırmayı düşünmedikleri fark edilmiştir. Ülkemizde ve dünyada var olan kaynak ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Yenilenebilir kaynaklar oluşturmak ihtiyacı ilerleyen yıllar içerisinde daha da çok belirginleşmeye başlamıştır. Bitkilerde ilk baharda yaprakların çıkışı sırasında altın orana yakın bir değişim olduğu bilinmektedir. Bu araştırmayla son baharda yaprakların dökülmesi sırasında da benzer bir matematiksel modelleme yapılıp yapılamayacağı incelenmiştir. Yapılan bu çalışma da sözü edilen geri kazanım ile ilişkilendirilmiştir. Fazlalık gibi görülen organik kökenli atıklar atılmak yerine kompostlaştırma yöntemiyle depolanabilir. Son yıllarda bu alanda birçok çalışma gerçekleştirilmektedir. Depolanan ürünler çevreye tekrar kazandırılabilir. Bu sayede gereksiz tüketim ve sermaye kaybının önüne geçilebilir. Bu projede bahsedilen geri dönüşüm işlemi, matematikteki altın oran sisteminin kusursuz orantısı kullanılarak incelendi ve raporlandı. Bunun gibi başka modellemeler ile de ilişkilendirilebilir.


11. SınıfBRANŞ: Matematik DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Yonca USTA TOPLUPROJE ADI: Geri Dönüşüm ve Altın Oran

İclal Zehra SALMANHAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

Bizlerin kendi edebiyatımızı, dilimizi, bu meseleye gönül vermiş ve edebiyatımıza katkı sunmuş şair ve yazarları tanımamız; kültürümüzün, edebiyatımızın devamı ve sonraki nesillere aktarımı için çok önemlidir. Fakat zaman çok hızlı ilerlemekte, dönemler, insanlar, yaşantılar da buna paralel olarak hızla değişmektedir. Bu dönemde yaşayan genç kuşak için eski dönemleri ve bu dönemlerde yaşamış edebi şahsiyetleri tanımak, anlamak, yorumlamak çoğu zaman sıkıntılı bir hâl almaktadır.

Biz de öğrencilerin edebiyat eğitimine zaman zaman mesafeli ve bazı dönemleri algılamakta zorlanmalarının aşılmasında hikâyeleştirme ve görselliğin daha etkili kullanımının önemi üzerinde durduk. Çünkü kuru bilgi ve ezberlerin kalıcı olmadığı ve öğrenirken de öğrenciyi çoğu zaman sıktığı hepimizin malumu. İnsanoğlu var olduğundan beri kadim bir tür olan hikâyeyle modern zamanları kuşatan görselliğin birleştirildiği bir tür, edebiyat eğitimi için de kullanılamaz mı? Bu açıdan baktığımızda hikayeyle görselliğin birleştiği ve daha çok genç kuşaklara hitap eden çizgi roman tekniğinin kullanılabileceğini düşünmekteyiz. Bunun, edebiyat eğitimini hem daha kalıcı hem daha eğlenceli hem de öğrencinin dönem ve şahsiyetleri daha çok özümsemesine vesile olacağına inanıyoruz.

PROJE 50. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasında İstanbul Avrupa Bölge İkinciliğine layık görülmüştür.

12. SınıfBRANŞ: Edebiyat - Resim - Eğitim Yöntem ve Teknikleri - Psikoloji DANIŞMAN ÖĞRETMEN: Gülay YÜKSELPROJE ADI: Edebi Dönem ve Şahsiyetlerin Çizgi Roman Üzerinden Anlatılması

Muhammed Bera BAŞPINAR Bedirhan Çağrı ÇOLAKHAZIRLAYAN HAZIRLAYAN


PROJE ÖZETİ:

Deprem gerçeği insanlık tarihi boyunca korku üreten ve tedirginlik oluşturan bir gerçektir. Oluşan sarsıntılarda çok vahim sonuçlar gerçekleşmiş milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Yaşanan can kayıplarını engellemek adına yapı denetim işlemleri ve sağlam binalar üretilmeye çalışılmıştır. Büyük şiddetli depremlerden sonra yaşanan bina çökmeleri sonucu, enkaz altında kalan kişilere hızlı bir şekilde müdahale etmek için geliştirmiş olduğumuz bir mobil uygulamadır. Uygulama, telefon ve akıllı saatlere kurularak kullanılabilecektir. Depremlerde çöken yapılarda enkaz altında kalan kişilere hızlı bir şekilde ulaşmak hayati önem taşımaktadır. Moloz yığınları altındaki kişilere ulaşmak oldukça zaman almakta, kimi zaman yaşanan can kayıpları artırmaktadır. En hızlı ve en doğru bir şekilde müdahale etmek çoğu zaman enkaz altında kalan insanların hayatını kurtarmaktadır. Biz de bu uygulamayı en erken sürede müdahale süreçlerinin yönetilebilmesi için tasarladık. Yazdığımız bu uygulama, telefon ve akıllı saatlere kurularak enkaz altındaki kişinin sesli komutu ile bulunduğu yerin konumunu ekiplere en hızlı bir şekilde bildirilmesini sağlıyor. Bu sayede AFAD ekibi, kişinin yerini kolay bir şekilde bulabiliyor.


11. SınıfBRANŞ: Teknolojik TasarımlarDANIŞMAN ÖĞRETMEN: Mehmet Akif UĞURPROJE ADI: Sesimi Duyan Var Mı?

Ömer KADIOĞLU HAZIRLAYAN

yenilikçi eğitim ile harmanlıyoruz. · eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve...

Documents