yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/yasam/42yasam/14-19.pdf · zihin, yaşlanan...

6
OCAK-ŞUBAT 2013 14 l İSMMMO YAŞAM KAPAK Türkiye’de geçim sıkıntısı çeken emekliler, ikinci baharlarında ‘sonbaharı’ yaşıyor. Çoğu umutsuz ve mutsuz olan emeklilerin büyük bölümü sinema ve tiyatroya gidemiyor. Her dört emekliden biri sadece her gün gazete alıyor. Maddi sıkıntısı olmasa bile emekli olmak önemli bir hayat sendromu… Uzmanlar bu dönemde hayattan kopmamak için üretkenliğe devam edilmesini salık veriyor. Yalnız, mutsuz ve umutsuz GÜLŞEN KANDEMİR Mahmut Bey, fabrikada çalışırken, özel- likle gece vardiyasında ne hayaller kurmuştu. Bir gün emekli olduğunda memleketi Sinop’a geri dönüp, köyünde bir ev yaptıracaktı. Yeşille mavinin kucaklaştığı köyünde tıpkı çocukluğunda olduğu gibi her sabah içi mutlulukla dolacak- tı. Yıllar su gibi akıp geçti, emeklilik günü gel- di çattı. Kızı Gülnaz, üniversiteye girmiş ama henüz İktisat 3. sınıftaydı. Oğlu Yusuf ise iki yıl- lık pazarlama bölümünden mezun olmuş ama henüz sağlam bir iş bulamamıştı. Şükürler ol- sun; kirada değillerdi ama çocuklar tam bir iş tutturamadan hatta evlenmeden köye dönüş ha- yallerini biraz ertelemesi gerekiyordu. En çok da oğluna üzülüyordu. Çocuk 30 yaşına gelmiş, ertelediği askerliğini de yapmış ama hala iyi bir şirkette kendi mesleği üzerine çalışamıyordu. Bazen oturup uzun uzun düşünüyor; ne olmuştu bu Türkiye’ye?.. Kendi zamanında birazcık eli kalem tutanlar iyi kötü iş sahibi oluyordu. Ama artık ekmek aslanın ağzında değil midesin- deydi… Mahmut Bey, eşi Saadet Hanımla bir- likte çalışıp işçi maaşıyla iki çocuğunu ne ha- yaller kurarak okutmuştu ama gelinen nokta- dan hiç mi hiç memnun değildi. İki emekli maa- şı eve zor yetiyor; Saadet Hanım “Bey, ikimiz de evde oturuyoruz. Sen keşke bir şoförlük işi- ne girsen” deyip duruyordu. 10 MİLYON EMEKLİ İşçi emeklisi Mahmut Bey şimdilik ça- lışmamakta direniyor ama Türkiye’deki tüm emekliler onun kadar şanslı değil. Türkiye'de resmi rakamlara göre 9.5 milyon emekli var. Bu sayının 2015 yılına kadar 10 milyonu bul- ması bekleniyor. Gelişmiş ülkelerde emeklilik ‘ikinci ba- har’ olarak adlandırılır ama Türkiye’de emek- lilerin çoğu ilkbahar değil sonbaharı yaşıyor. Bunun en önemli nedeni ise ikinci baharların- da da yaşadıkları geçim sıkıntısı. Türkiye’de her 5 emekliden biri çalışmak zorunda kalıyor. As- lında yapılan araştırmalara göre Türkiye’de emeklilerin yüzde 63’ü yasal emeklilik yaşın-

Upload: others

Post on 06-Feb-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

OCAK-ŞUBAT 201314 l İSMMMO YAŞAM

KA

PA

K

Türkiye’de geçim sıkıntısı çekenemekliler, ikinci baharlarında‘sonbaharı’ yaşıyor. Çoğu umutsuzve mutsuz olan emeklilerin büyükbölümü sinema ve tiyatroyagidemiyor. Her dört emekliden birisadece her gün gazete alıyor. Maddisıkıntısı olmasa bile emekli olmakönemli bir hayat sendromu…Uzmanlar bu dönemde hayattankopmamak için üretkenliğe devamedilmesini salık veriyor.

Yalnız, mutsuz ve umutsuz

G Ü L Ş E N   K A N D E M İ R

Mahmut Bey, fabrikada çalışırken, özel-likle gece vardiyasında ne hayaller kurmuştu.Bir gün emekli olduğunda memleketi Sinop’ageri dönüp, köyünde bir ev yaptıracaktı. Yeşillemavinin kucaklaştığı köyünde tıpkı çocukluğundaolduğu gibi her sabah içi mutlulukla dolacak-tı. Yıllar su gibi akıp geçti, emeklilik günü gel-di çattı. Kızı Gülnaz, üniversiteye girmiş amahenüz İktisat 3. sınıftaydı. Oğlu Yusuf ise iki yıl-lık pazarlama bölümünden mezun olmuş amahenüz sağlam bir iş bulamamıştı. Şükürler ol-sun; kirada değillerdi ama çocuklar tam bir iştutturamadan hatta evlenmeden köye dönüş ha-

yallerini biraz ertelemesi gerekiyordu. En çokda oğluna üzülüyordu. Çocuk 30 yaşına gelmiş,ertelediği askerliğini de yapmış ama hala iyibir şirkette kendi mesleği üzerine çalışamıyordu.Bazen oturup uzun uzun düşünüyor; ne olmuştubu Türkiye’ye?..  Kendi zamanında birazcık elikalem tutanlar iyi kötü iş sahibi oluyordu. Amaartık  ekmek  aslanın  ağzında  değil midesin-deydi… Mahmut Bey, eşi Saadet Hanımla bir-likte çalışıp işçi maaşıyla iki çocuğunu ne ha-yaller kurarak okutmuştu ama gelinen nokta-dan hiç mi hiç memnun değildi. İki emekli maa-şı eve zor yetiyor; Saadet Hanım “Bey, ikimizde evde oturuyoruz. Sen keşke bir şoförlük işi-ne girsen” deyip duruyordu.

10 MİLYON EMEKLİİşçi  emeklisi Mahmut Bey  şimdilik  ça-

lışmamakta direniyor ama Türkiye’deki  tümemekliler onun kadar şanslı değil. Türkiye'deresmi rakamlara göre 9.5 milyon emekli var.Bu sayının 2015 yılına kadar 10 milyonu bul-ması bekleniyor. 

Gelişmiş ülkelerde emeklilik ‘ikinci ba-har’ olarak adlandırılır ama Türkiye’de emek-lilerin çoğu ilkbahar değil sonbaharı yaşıyor.Bunun en önemli nedeni ise ikinci baharların-da da yaşadıkları geçim sıkıntısı. Türkiye’de her5 emekliden biri çalışmak zorunda kalıyor. As-lında  yapılan  araştırmalara  göre  Türkiye’deemeklilerin yüzde 63’ü yasal emeklilik yaşın-

Page 2: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

OCAK-ŞUBAT 2013 İSMMMO YAŞAM l 15

KA

PA

K

dan sonra çalışmak istemiyor. Ancak çalışanlarında temel gerekçesi maddi yetersizlik.

Türkiye’de  emeklilerin  yarısı  SSK’danemekli. Diğer yarısı da Bağkur ve Emekli Sandı-ğı’ndan  emekli  olanlardan  oluşuyor.  İntibakzamlarından sonra en düşük işçi emekli aylığı(2008’den önce emekli olanlar için) 713.61 liraiken, Bağkur esnaf emeklisinin en düşük aylığı530.36 lira oldu. 

Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre, Ocak2013’te dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 300liraya, yoksulluk sınırı ise 3 bin 266 liraya çık-tı.  Buna göre Türkiye’de 8 milyon emeklinin aç-lık sınırının altında yaşadığı ortaya çıkıyor. Bu ne-denle çalışmak kaçınılmaz. Diğer bir deyişle emek-

liler hayatta kalmak için çalışmak zorunda.

SINIRSIZ EMEKLİLİKTürkiye’de  emeklilerin  çalışmasında

emeklilik yaşının da etkisinin olduğunu söy-lemeliyiz. 1999 yılında yapılan Birinci SosyalGüvenlik Reformu ile emeklilik yaşı erkeklerde60, kadınlarda 58’e çıkarıldı. 2008'deki İkin-ci Sosyal Güvenlik Reformu yani 5510 sayılı Ka-nun ile şartlar biraz daha ağırlaştırıldı. 2035yılına kadar emeklilik için aranan prim öde-me gün sayısını tamamlayanlar için emeklilikyaşı 65'e kadar çıkacak. Türkiye’de emeklilikyaşı giderek artıyor ama ülkemizin yıllarca‘genç emekliler’ cenneti olduğunu söylemeli-yiz.  Süleyman  Demirel’in  başbakanlığında,1969 yılında yapılan düzenleme ile emeklilikyaşındaki sınırlar adeta yıkılmıştı. Diğer bir de-yişle emeklilik aylığı bağlanması için emeklilikyaşını doldurmak gerekmiyor; kadın sigorta-lıların 20, erkek sigortalıların 25 sigorta yılı-nı doldurmaları ve 5.000 günlük prim ödemeleriyeterliydi. Bunun sonucunda ise 38 yaşında birkadın, 43 yaşında bir erkek sigortalı emekliolabiliyordu. 

Evet  Türkiye  genç  emeklilik  cennetioldu ama emekliler hiçbir zaman refah için-de yaşayamadı. Geçim sıkıntısı yaşayan insanlargenç yaşta emekli aylığı bağlansa bile bunuyalnızca ek gelir temini olarak gördüler. Ay-rıca, işverenler emeklileri ‘ucuz işgücü’ olarakda gördüklerinden çalışan emekli sayısı gün-den güne katlandı. 

2 EMEKLİYE 4 ÇALIŞANGerçi intibak zamlarıyla emeklilerin ma-

aşlarında bu yılın başında bir düzenleme ya-pıldı ama emeklilerin sorunlarını aşabilmeleriiçin bu da yeterli değil. Uzmanlar mevcut emek-lilik yaşının da Türkiye gerçekleri için uygunolmadığını  düşünüyor.  Türkiye  şartlarındabugün için kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşuygun emeklilik yaşları uygun olarak görülüyor.

Ancak kamu ve bürokratlar  “Türkiye’de biremekliye 1.9 çalışan, dünyada bir emekliye 4çalışan düşüyor. Ayrıca Türkiye’de ortalama ya-şam ömrü uzuyor. Türkiye’de ortalama ömürerkeklerde 75, kadınlarda 77. 2040 yılında ka-dınlarda 83, erkeklerde 80 olacak. Halen Tür-kiye’de insanlar 48 yaşında emekli olabiliyor.Bu nedenle emeklilik yaşının daha da artırıl-ması lazım” tezini savunuyorlar. 

Emeklilik yaşını bir zamanlar olduğugibi ‘yok’ saymak ne kadar yanlışsa, emekli-lik yaşını ülke gerçeklerine aykırı olarak be-lirlemek de yanlış. Nihayetinde sigortalılar hiçalamayacakları ya da ancak birkaç yıl alabi-lecekleri emekli aylığı için prim ödemek iste-meyebilirler. Bu da sigorta kaçağının artma-sına neden olabilir. 

ÇALIŞMAYAN  ŞANSSIZLAR…Çalışmak zorunda kalmayan emekliler

ise hayatından memnun mu? Bu soruya da ül-kemizde ‘olumlu’ yanıt vermek zor. Gelişmişülkelerde  ikinci  bahar  sayılan bu dönemdeemekliler hobilerini gerçekleştiriyor, bol bol se-yahat ediyorlar. Bunlar da maddi olanağa da-yanıyor. Oysa Türkiye’de emekliler çalışmasada kaliteli yaşayamıyorlar. 

Türkiye Emekliler Derneği’nin (TÜED)yaptığı ankete göre, emekliler mutsuz… Tür-kiye genelinde 47 ilde gerçekleştirilen ve 4 bin362 emeklinin katıldığı ankete göre, emekli-lerin yüzde 72.2'si günlük gazete alamıyor.''Günde 1 tane'' gazete alanların oranı yüzde26.2. Araştırmaya göre, her 10 emekliden 9’ukitap da alamazken, sinemaya hiç gitmeyenemeklilerin oranı yüzde 81'e ulaşıyor. Emek-lilerin yalnızca 2.8'i ''ayda bir'' sinemaya gi-debilirken, yüzde 1.5'i ''haftada bir'' sinemayagidebiliyor.

Emekliler  arasında  tiyatroya  gidebi-lenlerin oranı da düşük düzeylerde. Ankete ka-tılanların yüzde 86,4'ü ''Hiç tiyatroya gitme-dim'' yanıtını verirken, yüzde 11.1'i ''yılda bir'',

Page 3: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

yüzde 1.6'sı ''ayda bir'', yüzde 0.9'u ''haftada bir'' gittiğini ifade etmiş.TÜED’ın anketine katılan emeklilerin neredeyse tamamı mutsuz

olduklarını ifade etmiş. Ankette emeklilerin ruh halini ortaya koymakiçin ''Ülkemizin bir emeklisi olarak mutlu bir yaşam sürdüğünüze ina-nıyor musunuz?'' sorusuna emeklilerin tamamına yakını ''hayır'' yanıtınıvermiş. Emekliler arasında ''mutlu olmadığını'' söyleyenlerinoranı yüzde 95.6'yı bulurken, ''mutlu olduğunu'' belirtenlerinoranı yalnızca yüzde 4.4.

“DURUM KAYGI VERİCİ”TÜED Genel Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi

Kazım Ergün, geçim sıkıntısı çeken, zorunlu ihtiyaçlarınıbile karşılamakta zorlanan emeklilerin kültür-sanat gibisosyal harcamalarını neredeyse tamamen kısmak zorun-da kaldığını söylüyor. Emeklilerin içinde bulunduğu durumugöstermek amacıyla yaptıkları araştırmanın kaygı vericisonuçlar ortaya koyduğunu belirten Ergün, ''Çalışma ça-ğındaki birçok insan günlük işlerden, yoğun hayat temposundan kültür-sanat etkinliklerine zaman ayıramayabiliyor. Emeklilik döneminde iseinsanların bu etkinliklere zaman ayırması bekleniyor. Oysa emeklileri-miz içinde bulundukları darboğazda kitap ve gazete okuyamadığı gibi

tiyatro ve sinemaya da gidemiyor” diyor.Emeklilerin yaşam koşulları nedeniyle ülke ve dünya gündemi-

ni takip etmekten uzaklaştığını belirten Kazım Ergün değerlendirmele-rini şöyle sürdürüyor: “Ülke gündeminden uzaklaşan emekli diğer ta-raftan kültür ve sanattan da mahrum durumdalar. Bunların doğal so-

nucu olarak emeklilerimiz mutlu değil. Yaşadıkları kriz-lerin mağduru olarak hem mutsuz hem de gelecekten umut-suz bir yaşam sürdürüyorlar.”

PSİKOLOJİK HAZIRLIK ŞARTTürkiye’de emekliler genellikle çalışma hayatında

aldıkları maaşın altında ücret alıyorlar. Bu dönemde yal-nızca kazanç miktarları değil sosyal statüleri de değişiyor.Çalışma hayatından kopanlar, sosyal çevrelerinden de ko-puyor. Ayrıca aldıkları maaşla hayattan daha çok endişeediyorlar. Yalnızlık, boşluk, değersizlik, işe yaramazlık gibiduygular da ortaya çıkınca emekliler için depresyon ka-

çınılmaz oluyor. Royal Psikoloji Danışma Merkezi’nden Psikolog İlktenÇetin, emekliliğe maddi olarak olduğu kadar psikolojik bir hazırlık ya-pılması gerektiğini söylüyor. Çetin "Emeklilikte nasıl bir hayat düşlüyorsak,hayal kırıklığına uğramamak için hazırlıklarına çalışırken başlamamız,

OCAK-ŞUBAT 201316 l İSMMMO YAŞAM

KAPAK

Gene D. Cohen’in yazdığı OlgunZihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fizikselolarak aktif kalabilmek için yapılmasıgerekenlere ilişkin öneriler şöyle:  

1. Oyun oynayın ve bulmaca çö-zün. Bulmaca çözmek ve Scrabble gibikelime oyunları özellikle yararlı. Hafızave strateji gerektiren briç gibi oyunlarda zihnin hızlı çalışmasını kolaylaştırırve yeni sinapslar oluşturur.

2. Yemek, kitap ya da video tar-tışma grubu planlayın.

3. Yeni bir yere seyahat edin.4. Bilmediğiniz bir konuda bir

kursa kaydolun. Hayat boyu öğrenme,hayat boyu büyüme ve gelişmedir.

5. Yeni fikirler için bir kitapçınınhobi ve el sanatları bölümünü araştırın.

6. Gönüllü olun. Topluma yar-dım için sosyal sorumluluk projelerinekatılın.

7. Yeni yarı-zamanlı bir iş düşü-nün.

8. Aile ve arkadaşlarınızla yazı-şın, onlarla bol vakit geçirin.

9. Rüya gazetenizi geliştirin.Rüya ve hayaller iç yaratıcılığınızın enulaşılır kapılarıdır. Derginizi yatağınızayakın tutun, çünkü rüyalar çabuk unu-tulur.

10. Anılarınızı, otobiyografiniziya da aile tarihinizi yazın ya da kayde-din.

EMEKLİLİK İÇİN 10 ÖNERİ

Page 4: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

OCAK-ŞUBAT 2013

KA

PA

K

İSMMMO YAŞAM l 17

kendimize uygun etkinlikleri önceden keşfetmemiz gerekiyor" diyor.Çetin’in saptamalarına göre, emeklilik bir başlangıç olduğu gibi

aynı zamanda bir veda. İş yaşantınızla vedalaşabilmeniz için gözünüzünarkada kalmaması gerekiyor. Çetin, emekli olacaklara “Üzerinde çalış-tığınız bir proje varsa yarım bırakmayın” önerisinde bulunuyor. Çetin şudeğerlendirmeleri yapıyor: “Emeklilik planlarını yaparken işin maddi bo-

yutunu da iyi hesaplayın. Bütçenizi gerçekçi bir şekilde hesaplayın. Hat-ta mümkünse emekli olmadan önce, bir-iki ay bu belirlediğiniz bütçey-le yaşamayı deneyin. Acil durumlar için, emekli olmadan önce bir biri-kim oluşturun. Eşinizle/ çocuklarınızla sıkıntılarınız varsa bunları çözmeyiertelemeyin çünkü bu dönemde sorunlar da keskinleşebilir. Emeklilikteyalnızlık ve sosyal izolasyon duygularına kapılmamak için sosyal çevrenizi

Prof. Dr. Zuhal Baltaş / Bal-

taş Yönetim Eğitim Danışman-

lık’ın Kurucusu

“Emeklilik her ne kadar yıllarca plan-lanan ve iple çekilen bir durum olsa da, gelipçattığında kişi kendini yıllardır alışık olduğu birhayat çizgisinin dışında bulur. Başarıyı bir işesahip  olmak,  ailesinin  geçimini,  sosyal  ihti-yaçlarını ve kimliğini işinde bulan kişiler, emek-lilik anı geldiğinde, yalnızca aylık gelirlerini de-ğil, mevkilerini, toplum içindeki “itibarları”nı,çalıştığı yere ait olma duygusunu, günlük tem-posunu ve hatta “başarıları”nı da kaybeder. Su-dan çıkmış balık gibi, ne yapacağını şaşırır.

Türkiye’nin  kendisine  hedef  koyduğu

AB üyesi ülkelere baktığımızda, emeklilik ol-gusunun yalnızca parasal güvenceden ibaret ol-madığını görüyoruz. Gelişmiş ülkelerde, emek-lilikte maddi olanakların sağlanmasının yanı sıra,bireylerin emekliliğe hazırlanması ve emekliliksonrası hayatların planlanabilmesi  için prog-ramlar gerçekleştiriliyor. Türkiye AB sürecindeyasal düzenlemeler ve ekonomik uyarlamalaryaparken, insan potansiyelini daha gelişmiş ya-şam düzeylerine hazırlamayı da gözden kaçır-mamalı. Emeklilik, kişinin kendini içinde bulduğu,hayatına anlam veren, işinin dışında varlığınızenginleştiren  ilgi  alanlarını  sürdürebildiğiyeni bir dönem olmalı. Gerek iş yaşamı boyunca,gerekse ilerleyen yaşlarda, bilinçli bir çaba ve

profesyonel bir destekle kişinin kendini iyi ta-nıması ve geliştirmek istediği değerlerinin far-kında olması sağlanmalı. Ülkemizde bireylerinemeklilik sonrası yaşayacakları “Hayat Krizi”nden korunmaları için oluşturulan ilk sisteminöncülüğünü Baltaş-Eksen yapıyor. Bu sisteme “Ak-tif Emeklilik Programı” adını veriyoruz. Bu 8 gün-lük program çerçevesinde, emeklilik öncesindekidönemde, kişilerin değerlerini fark etmeleri, ter-cihlerini  belirlemelerini  sağlıyoruz.  Buradaönemli olan, kişinin kendini tanıyarak, sistemlive disiplinli bir süreç içinde kendisine sürdürü-lebilir bir uğraş seçmesi. Nelerden zevk aldığı-nı, neleri yapmanın onun kimliği ve kişiliğiyleuyumlu olduğunu, nelerin değerleriyle örtüş-tüğünü, hangi uğraşı hayat boyu kendine amaçolarak seçeceğini bulmak kritik bir süreçtir. İştebu nedenle, bu süreçte kişilere profesyonel des-tek almalarını tavsiye ediyoruz.”

‘HAYAT KRİZİ’NE DÖNÜŞMESİN

Page 5: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

OCAK-ŞUBAT 201318 l İSMMMO YAŞAM

şimdiden genişletin. Ne kadar farklı çevrelerden arkadaşlarınız olur-sa o kadar farklı kaynaklardan beslenme şansınız olur.”

EMEKLİLİKTE AİLE HUZURUEmeklilikle birlikte artık çalışmayan eş veya eşler hayatı daha

fazla paylaşıyorlar. En azından 7/24 evin rutinine ortak oluyorlar. Yenirutinle birlikte beraberce geçirilen süre de artıyor. Eşlerin iletişim, ka-rar alma, ortak vakit geçirme gibi konularda problem varsa, bu sıkıntılarsu yüzüne çıkıyor. Emeklilikten sonra evlilik veya ilişki danışmanlığı-na gelen çiftlerin sayısının arttığını belirten Psikolog İlkten Çetin, “İş-ten ayrılmakla daha fazla serbest vakte kavuşan birey, eğer varsa ço-cuklarından veya yakın akrabalarından daha fazla ilgi isteyebiliyor.Yükselen beklentiler dile getirilmediğinde ve karşılanmadığında alın-ganlık ortaya çıkabiliyor. Önemsenmeme duygusu ile kişiler içe ka-panabiliyor veya daha agresif davranabiliyor” diye konuşuyor. 

Çetin’in saptamalarına göre emeklilik döneminde özellikleerkeklerde özgüven azalıyor. İşlerini yaşamlarının merkezi sayanerkekler, yaşlanma ve emeklilik döneminde ciddi bunalımlar veruhsal çöküntüler yaşıyor. Özellikle erkekler işlerinin dışında bir

Page 6: Yalnız, mutsuz ve umutsuzarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/42YASAM/14-19.pdf · Zihin, Yaşlanan Beynin Olumlu Gücü ki-tabında emeklilikte zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalabilmek

OCAK-ŞUBAT 2013 İSMMMO YAŞAM l 19

KA

PA

K

uğraş edinememişlerse kendilerini işe yaramaz hisse-debiliyor, ne yapacakları konusunda kararsız kalabi-liyorlar. Bu durum elbette kadınlarda da görülüyor. Buruh hali sonunda ise emekliler önce boşluğa düştüklerinihissediyor; ardından da depresyona giriyorlar. 

YENİ YAŞAMA DESTEK ŞARTToplumda en gözde meslekleri yürütenler bile,

emekli olunca ne yapacağını bilemez duruma gelip, ken-dini yalnız ve işlevsiz hissediyor. Gelişmiş ülkelerde ça-lışanların emeklilik sonrası hayatlarının planlanabilmesiiçin programlar gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ise genelolarak hem kamunun hem de özel sektörün böylesi biryaklaşımı yok. Aslında Baltaş Yönetim Eğitim Danış-manlık bu konuda öncü olarak Aktif Emeklilik Programıoluşturmuş. 8 günlük programla, emeklilik yaşı yak-laştıkça paniğe kapılangenel müdürlerin, pro-fesörlerin, işlerinde uz-manlaşmış  tüm  çalı-şanların ve henüz ça-lışma gücünü yitirme-den  emekli  olan  de-neyimli iş gücünün, ye-niden topluma kazan-dırılması amaçlanıyor.Baltaş Yönetim EğitimDanışmanlık’ın  Kuru-cusu Prof. Dr. Zuhal Baltaş, “Ülkemizde, dünya stan-dartlarında hazırlanan ve Türk kültür değerleriyle uyum-lu olarak uygulanabilen böylesi bir program beklendiğiölçüde talep görmüyor” diye yakınıyor. Aktif Emekli-lik Programı’nı kurumların, yıllar boyu emek veren ça-lışanlarına bir armağan olarak sunabileceklerini belirtenBaltaş, “Program, kişinin yeniden kendini gözden ge-çirmesine yeni hayatını tanımlamasına, stresi ile başaçıkabilmesine, yeni iş olanakları yaratması konusun-da yetkinlik geliştirmesine ve finansal olarak durumunugözden geçirmesine yardımcı oluyor. Emeklilik, haya-tın daha derinlemesine yaşandığı ve tadının çıkarıldı-ğı bir dönem olmalı. Bu dönemde huzuru bulmak, ha-yatını zenginleştirmek, en az maddi olanaklar kadarönemli” diye konuşuyor.

PARASIZ, YALNIZ VE GÜVENSİZ30 Haziran, Dünya Emekliler Günü… Geçen yıl Türkiye Emekliler Platfor-

mu, bir araştırma yaparak Dünya Emekliler Günü’nde açıkladı. Gazi ÜniversitesiÖğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Arpacı’nın hazırladığı “Emekli Profili Anketi”ninçarpıcı sonuçları şöyle: 

l Emeklilerin büyük çoğunluğunun aldıkları aylıklar çok düşük. Bu aylıklarlageçinemezlerken, emeklilerin yarıdan fazlası sağlık hizmetinden de yararlanamıyor. 

l Emekliler sağlık kuruluşlarında kendileri ile yeteri kadar ilgilenilmedi-ğini belirtirken, en çok romatizmal hastalıklarla karşılaşıyorlar. 

l Emeklinin yüzde 77’si gözlük, yüzde 53’ü takma diş, yüzde 56’sı da ilaçkullanıyor. 

l Parasızlık, yalnızlık ve güvensizlik endişesi taşıyan emeklilerin yüzde 11’iyalnız yaşıyor. 

l Emeklilerin çoğunluğunun temel gıda maddesi ekmek, makarna, pilav,sebze, meyve olurken, çok az bölümünün evine kırmızı et giriyor. 

l Çoğunluğu ek işte çalışmayan emekliler, aldıkları düşük maaşla yaşamınısürdürüyor. Emeklilerin yüzde 85’i aylıklarının yetersiz olduğunu belirtiyor.