tmuzaffertekin.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/208... · web viewmahkeme başkanı: “bir...

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2009/191CELSE NO :208CELSE TARİHİ :20.07.2012

BAŞKAN :HÜSNÜ ÇALMUK 32346ÜYE :ERCAN FIRAT 39995ÜYE :NİHAT TOPAL 41981C. SAVCISI :MEHMET MURAT DALKUŞ 40266KATİP :ZAFER HAN 139152

Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk ile Üye Hakimler Ercan Fırat ve Nihat Topal’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 20 Temmuz 2012 tarihli oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Levent Ersöz, Serdar Öztürk, Sedat Peker, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Hasan Atilla Uğur, Hayrettin Ertekin, Ergün Poyraz, Oğuz Bulut, Levent Göktaş, Aykut Metin Şükre, Selçuk Özkan, Semih Tufan Gülaltay, Hüseyin Yanç, Muzaffer Şenocak, Durmuş Ali Özoğlu, Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Hasan Iğsız, Fuat Selvi, Mehmet İlker Başbuğ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, Mehmet Bülent Sarıkahya, Hulusi Gülbahar, Alparslan Arslan ile diğer tutuklu sanıklar cezaevlerinden getirildi.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Başka suçtan tutuklu sanık Yalçın Küçük hazır, Tutuksuz sanıklardan gelen yok. Müdahil

vekili yok. Sanık müdafilerinden Sanıklar Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Mehmet Bora Perinçek, Mehmet Deniz Yıldırım ve Hikmet Çiçek müdafii Av. İbrahim Erdoğan, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer, Sanıklar Mehmet Haberal, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı, Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı.

Tanıklardan Ahmet Alper Görmüş ile Ahmet Ceyhan’ın gelmiş oldukları görüldü.Ahmet Ceyhan huzurdan çıkarıldı. Mahkeme Başkanı: “Alper Görmüş’ü alalım.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Ahmet Alper Görmüş.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Kayda geçmeyen (birkaç kelime

anlaşılamadı) ve unutulduğu için sorulmayan sorularla ilgili.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Bugün kayda geçirirseniz.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir bakalım, tamam anladı… anlaşıldı.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu: “Sözlü olarak (birkaç kelime

anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Evet, dün Tanık Tutkun Akbaş’ın dinlenmesinden sonra bize ulaşan

bir yazılı talep olmuştu, Mehmet Zekeriya Öztürk’ün dilekçesi bununla ilgili, evet, hoş geldiniz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hoş bulduk.”

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 20.07.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:208 Sayfa:2

TANIK AHMET ALPER GÖRMÜŞ: “ Eleddin ve Ganime oğlu, Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi Gazi Kemalpaşa Mahallesi nüfusuna kayıtlı, Üzümlü Köyü Kalkan İlçesi, Antalya İlinde ikamet ettiğini, telefon numarasının 0538 6615520 olduğunu beyan eder.”

Mahkeme Başkanı: “Peki, evet şimdi dosyamızda yargılanan bir kısım sanıkların isimlerini sayalım işte Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Tekin İrşi, Levent Ersöz, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal, Hasan Atilla Uğur, Fikret Emek, Dursun Çiçek bir adını sayamadığım başka sanıklarımızda bu dosyada Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak, iddia olunan örgüt iddiasıyla yargılama yapılmaktadır bu Mahkemede, bu kişilerden tanıdıklarınız var mıdır, tanıdığınız?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok eski, ya 30 yıl kadar önceden bir tanışıklığım var Doğu Perinçek.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, tanıdığınız kişilerle akrabalık, düşmanlık söz konusu mudur?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yok, hakkınızda dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar

nedeniyle suçluları kayırmaktan veya delilleri yok etmekten dolayı bu iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü kapsamında hakkınızda açılmış bir soruşturma, bir kovuşturma, bir dava söz konusu mudur?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu davayla ilgili bir şey yok soruşturma.”Mahkeme Başkanı: “Peki, şimdi size sorulacak sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza

soruşturmasına veya kovuşturmasına uğratacak sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Sizi buraya doğru söylemeniz için çağırdık, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için sizin ifadenizin faydalı olacağını düşünmekteyiz. Doğru söylemeniz ve eksiksiz olarak doğruyu söylemeniz gerekmektedir. Doğruyu söylemediğinizin tespiti halinde hakkınızda yanlış tanıklıktan suç duyurusunda bulunulabilir, beyanlarınızın iftira boyutlu olduğu değerlendirilerek bununla ilgili işlem yapılabilir, bu konuda bilgi vermek istiyorum başta kanuni gereği bu bilgiyi söylüyorum. Size yemin verdireceğim, o yemin metnindeki geçen kelimelerle yemin edeceksiniz. Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hakim Bey.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Benim belim ağrıyor oturabilir miyim acaba?”Mahkeme Başkanı: “Tabi tabi tabi yardımcı olalım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sağolun.”Mahkeme Başkanı: “Hafif öne doğru alabilirsek, arkadan geçenler olabilir sizi rahatsız

etmesinler, geçiş olana kadar, mikrofon da ayarlayalım, diğer mikrofonu. 2008/209 esas sayılı birleşen dava dosyası 391. klasöründe Cumhuriyet Savcılığı Savcıları tarafından alınan bir beyanınız var, bu beyanınızda bu Özden Örnek günlüklerinden, bu erke dönergecinden ve birtakım başka olaylardan bahsetmişsiniz. Evet bu olay hakkındaki bilginizi sözlü olarak bize anlatır mısınız?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Özden Örnek günlükleri kamuoyunda darbe günlükleri olarak daha çok bilenen günlükleri genel yayın yönetmeni olduğum Nokta Dergisinde Nisan 2007 tarihli 29 Mart, 6 Nisan tarihli sayısında yayınladık. Günlüklerin tamamı değildi yayınladığımız bölümler, 2003 ve 2004’te iktidara karşı kuvvet komutanlarının bir arada hareket ederek düzenlediği günlüklerini anlattığı şey buydu.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”

2


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir, bir ya da birkaç darbe girişiminden söz ediliyordu, onların ayrıntılı notları vardı gün gün tutulmuş.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Biz o günlüklerin arasından özellikle kamusal öneminin en

fazla olduğu için o bölümleri seçtik ve yayınladık, Nokta Dergisinde o tarihte bu metinler yayınlandı. Yayınlandıktan sonra işte dönemin önde gelen siyasetçileri de aslında bu metinleri doğrulayan ifadeler verdiler. Mesela dönemin Dışişleri Bakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Hasan Cemal’e verdiği ve Milliyet tarafından manşetten yayınlanan bir haberde biz bunları Nokta Dergisinde yayınlanmadan önce zaten biliyorduk, gerekli devlette gerekli yerlere de durum bildirilmişti diye ifa… bir demeç vermişti.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bazı gazetecilere de benzer demeçler verildi. Daha sonra

gerek Dışişleri Bakanı gerekse dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan şu anda da Başbakan tabi herhalde Savcılar gereğini yerine getireceklerdir, demelerine rağmen herhangi bir Savcı resen bir soruşturma açmadı bu belgelerle ilgili olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Daha sonra.”Mahkeme Başkanı: “Bir suç duyurusu yapıldı mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Suç duyuruları yapıldı muhtelif suç duyuruları yapıldı.”Mahkeme Başkanı: “Sonuç?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Oradan da bir şey çıkmadı. Askeri Savcılığa havale edildi

bütün suç duyuruları, fakat Askeri Savcılıktan da Genelkurmaydan gerekli izinler alınamadığı için.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O müracaatlardan bir sonuç çıkamadığı için, bir soruşturma

açılmadı. Fakat Özden Örnek’in müşteki sıfatıyla açılan hakkımda bir kamu davası oldu, hakaret ve iftira davası.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu davada 3 celse sürdü ve ben 11 Nisan 2008’de beraat

ettim, şu anda dava Yargıtay’da, Yargıtay’a gönderilmişti ve en son bildiğim, gazetelerden okuduğum Yargıtay Başsavcılığının beraat kararını onaylaması yönünde bir mütalaasının olduğunu duyduk şu anda dava bu aşamada.”

Mahkeme Başkanı: “Beklemektesiniz şu anda, başka bir konuda bilgi verdiniz mi hatırlıyor musunuz ifadenizi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ya erke dönengecinden söz ettiniz.”Mahkeme Başkanı: “Nedir bu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama o çok önemli bir şey değildi, aslında benim oradaki

ifadem şöyle geçiyor, o dönemde işte bir alet, bir grup bir alet keşfettiğini bir şirket söylüyordu ve bu herhangi bir güç kaynağına ihtiyaç duymaksızın elektrik üreten aslında hiç de tabi bilimsel bir tarafı olmayan bir iddiaydı. Ama çok ilginç bir şekilde o dönemde birtakım emekli kuvvet komutanlarının, orgenerallerinin falanda katıldığı bir sunumla tanıtılmıştı. O dönemde birtakım yazılar çıkmıştı, ben o yazılara işaret etmiştim verdiğim ifade de, konu açıldığı için, işte acaba bir başka organizasyonunu örtmek üzere mi böyle bir şey yürütülüyor gibi yazılar çıkmıştı, ben o yazıları işaret etmiştim. Bana şey soruldu, bunun Ergenekon örgütüyle bir ilişkisi olabilir mi bu, böyle bir örgütü kapamak üzere böyle bir olabilir mi.”^

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bende bilmiyorum yani böyle bir şey olabilir mi diye sadece

gazetelerde böyle yazılar çıktı.” Mahkeme Başkanı: “Erke dönengeci nedir yani anlamı?”

3


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Efendim erke dönengeci adı verilen bir araç bulduklarını bir şirket ve bu sayede hiçbir güç kaynağına ihtiyaç duymaksızın sınırsız elektrik üretebilecek bir şey araç olduğundan bahisle bu tabi bir ülkeyi, yani tabiri caizse zıplatacak bir şey düşünebiliyor musunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Enerji ihtiyacını ne petrole, ne barajlara vesaire ihtiyaç

duymadan karşı…”Mahkeme Başkanı: “Yani bu uçuk bir projemi, gerçekten böyle bir şey olabilir mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Olamaz tabi ki. Yani ama böyle tam sayfa ilanlarla falan

duyurulduğu için o dönemde kamuoyunun çok ilgisini çekti, dediğim gibi bu yönde yorumlarda yazıldı. Ben o yorumlara işaret ettim ama benim ciddiye aldığım bir şey olmadı hiçbir zaman, ciddiye alsaydım bende üzerine yazı yazardım, hiçbir yazı yazmadım şimdiye kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Peki yani bunu ciddiye alan var mıydı şeyi, siz ciddiye almadınız ama?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla bu sunumu yapanlar, şirket sunumunu yapanlar ve orada o toplantıya katılanlar.”

Mahkeme Başkanı: “Kimmiş onlar?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla şu anda isimlerini tam hatırlamıyorum ama çok

sayıda.”Mahkeme Başkanı: “Yani böyle hatırlı kişiler mi yoksa?” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok sayıda emekli orgeneral vardı mesela, isimleri tam

hatırlamıyorum ama o dönemde sonuçta gazetelerin falan, sonuçta gazeteler bakımından da ciddi bir ilan, reklam kaynağıydı, çok tam sayfa ilanlar veriyorlardı, ilginçti ama ciddi değildi.”

Mahkeme Başkanı: “Peki, ifadenizi okuyorum. 391. klasörün 98 ve 99. sayfaları sormuşlar cevap olarak.”

Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391, dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 99’un 1. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, yani Nokta Dergisi imtiyaz sahibi esasen artık yürütemeyeceğini söyledi dergi.”

Mahkeme Başkanı: “Kim bu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ayhan Durgun adında bir işadamıydı.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bende dergi kapandıktan sonra bir daha kendisiyle hiç

görüşmedim.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama tabi karar, esas karar onun bende makul karşılamıştım

o dönemde.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu derginin kapanması yani kendi iradesiyle mi yoksa biraz

sıkıştırmamı var yani kapatan şeklinde?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kendisi hiçbir zaman somut bir baskıdan, sıkıştırmadan

bana söz etmedi, ama hal ve hareketlerinden öbür işlerinin de sıkıntıya girebileceğini, sonucunu çıkardım ben, bence benim yorumum bu, o nedenle dergiyi kapatma kararı aldı diye düşünüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şu anda bu dergi var mı halen?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

4


Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391, dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 99’un 2. paragrafının bir kısmı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Bu haber kaynağınızı açıklamadığınız için mi böyle dediniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 99’un 2. paragrafının kalan kısmı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Ne demek bu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şamil Tayyar sözünü ettiğim bölümü yayınladıktan sonra

Star Gazetesinde Özden Örnek’le telefonla konuşuyor, kendi yazdığı yazıdan ben aktarıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yani sizinle ilgili bir yazı yazdım, haberiniz oldu mu gibi mi yoksa

haber yazacağım ne derseniz diye mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır yazdığı haber, Star Gazetesinde bir haber yazdı

Özden Örnek’le görüştüğünü, Özden Örnek’in kendisine evet bazı notlarım vardı ama sonradan bunların canımı yakabileceğini kendi tabiriyle.”

Mahkeme Başkanı: “Yani Özden Örnek’in canını yakabilir.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet kendisinin, kendi canımı yakabileceği düşüncesiyle

diye Özden Örnek bunları sildim diyor, bunu Şamil Tayyar yazmıştı orada bahsettiğim o yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet yani Şamil Tayyar’ın canının yanması diye bir şey söz konusu

değil.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır Özden Örnek’in kendi canının yanması.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 99’un 3. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet hakaret ve iftira suçundan.”Mahkeme Başkanı: “Ha hakaret ve iftira değil mi bunu itiraz diye yazmışlar ama ben onun

için soruyorum.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İftira.”Mahkeme Başkanı: “İftira.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İftira.”Mahkeme Başkanı: “Evet orada bir çelişki oluşmuş.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 98’in 1 ve 2. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet doğru.”Mahkeme Başkanı: “Ekleyeceğiniz bir husus var mı buraya?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok, şu anda yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi bu ifadeniz içerisinde şöyle bir anlatım vardı, işte baktım

bunu inceledim, gerçekte olan olaylarla örtüştüğünü fark etmem üzerine demiştiniz. Bu ne anlama geliyor, örtüştü… neyler örtüştü?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani o dönemde Türkiye kaotik bir ortamdan geçiyordu, cinayetler, faili meçhul cinayetler, işte Hıristiyan azınlıklara misyonerlere yönelik saldırılar, mitingler yani Türkiye’nin Türkiye’yi iyi istikrarsız bir ortama sürükleyecek birtakım şeyler vardı. Şimdi bu bu belgeler 2003-2004 tarihli bu belgeler aslında bu, bu kaotik ortamla bağlantılı görünüyordu bana, çünkü ben bu notlarda, günlüklerde sürekli olarak işte şu temel tez işleniyordu. Eski tarzda silahlı kuvvetlerin sadece kendisinin, kendi bünyesiyle, kendi gövdesiyle siyasete müdahale etmesinin sonuçlarının kötü olduğunu, bu faturanın hep kendi silahlı

5


kuvvetlere çıktığını ve böylece itibarsızlaştığını, itibar kaybettiğini o nedenle artık sivil toplum örgütlerinin, halkın, üniversitelerin, sendikalarında, elini taşın altına sokması gerektiğini yazıyordu ve sürekli olarak sivil toplumu örgütlemekten ve orduyla birlikte, birlikte hareket etmesi gerektiğinden yani bir model olarak, bir anlamda yeni bir model öneriliyordu günlüklerde. O dönemdeki olan biten Türkiye’deki hadiselerle karşılaştığımda, karşılaştırdığımda burada önerilen müdahale modelinin siyasete müdahale modelinin Türkiye’de olan bitenlerle uyum içinde olduğunu gördüm o anlamda bunları söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, şöyle devam ediyoruz.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 98’in 3. paragrafının bir kısmı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Ne verdiniz Savcılığa?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Savcı Zekeriya Öz o sırada ben 3. duruşma öncesinde idi

bu ifade, yani benim yargılandığım davanın öncesindeydi hemen öncesindeydi Savcı Öz yürütmekte oldukları bir davayla ilgili olarak, bu günlüklere ihtiyaçlarının olduğunu bana söyledi, bağlantılı görüyoruz, dedi. Bunu sizden talep ediyoruz, vermek zorunda değilsiniz dedi, ama biz bunu şu mahkemeye başvurarak yani benim mahkeme, yargılandığım mahkemeye başvurarak oradan da alabiliriz dedi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çünkü ben zaten daha öncesinde yargılandığım

mahkemeye sunmuştum bu belgeleri dijital ortamda.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onun üzerine bende yani siz talep ediyorsanız ben

verebilirim diye bir flaş disk içinde o belgelerin tamamını, yani benim elimin altında olan belgelerin tamamını Savcı Zekeriya Öz’e verdim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu vermiş olduğunuz flaştakileri sizde olanın tamamı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tamamı.”Mahkeme Başkanı: “Eksiksiz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Eksiksiz, yani Nokta Dergisinde yayınlananlarını da

kapsayan ama tamamını yaklaşık 2000, 3000 sayfalık.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir metinden söz ediyoruz.”Mahkeme Başkanı: “Bu fiziki olanlar duruyor mu sizde hala?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bende bir flaş disk halinde evet hala var.”Mahkeme Başkanı: “Yo yo flaşta değil yani kağıt olarak? Yoksa siz…”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kağıt olarak hayır.”Mahkeme Başkanı: “Dijital olarak mı gelmişti size?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bana dijital olarak geldi, mahkeme, benim yargılandığım

mahkeme hatta istediğinde benden ben onu kağıda döktüm, epey uğraştıktan sonra onu 3 bavul halinde mahkemeye götürdüm. Fakat Mahkeme Başkanı biz bunu böyle istememiştik, bizde dijital ortamda istiyoruz dediği için bir sonraki duruşmada ancak.”

Mahkeme Başkanı: “O kağıtlar sizde kaldı o zaman.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kağıtları imha ettim.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 98’in 3. paragrafının kalan kısmı ve 4. paragrafın bir kısmı okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Yani Tuncay Özkan’ı generallerden ayıran tek sivil mi? Generallerden tek ayrılmış.”

6


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Emekli generaller.”Mahkeme Başkanı: “Tamamı emekli general bir tane Tuncay Özkan mı var farklı olarak?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla o arada aklıma o gelmişti isim olarak hatırladıklarım

onu söylemişim.”Mahkeme Başkanı: “Başka var mıydı sivil olan?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani şu anda Tuncay Özkan.”Mahkeme Başkanı: “Başka sivil var mıydı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Başka sivil var mıydı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok sayıda insan vardı tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Ama tanıdığınız.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır hiç hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 98’in 4. paragrafının kalan kısmı ve 5. paragraf okundu, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Vural Savaş’ta mı vardı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Varmış demek ki zaten o internet sayfasından bakmışlar

demek ki onlar varmış hep.”Mahkeme Başkanı: “Peki, peki hani hatırlıyor musunuz siz olduğunu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Hatırlıyor musunuz o siviller içerisinde?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok şu anda hiç hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 391,

dizi 97 ve 99. sayfaları arasında yer alan 07.03.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 98’in 6, 7 ve 8. paragrafları okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu okuduğum beyanlardan sonra hatırladığınız aklınıza gelen bir

husus var mı, şunu söylemem gerekiyordu veya hatırladığınız?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu çerçevede yok, şu ana kadar sizin sorularınız varsa.”Mahkeme Başkanı: “Peki, peki. Savcı Bey sorumuz var mı?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Herhangi bir sorumuz yoktur tanığa.”Mahkeme Başkanı: “Evet Tuncay Bey. Toplantıda sizde varmışsınız tek sizi hatırlıyor.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz istedi verildi: “70 tane gazeteci vardı ama kendisi (birkaç

kelime anlaşılamadı)Mahkeme Başkanı: “Bakalım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Alper Bey’e benimde sorularım olacak.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Şimdi Alper Bey’e siz demin çok güzel bir soru sordunuz bu

aletle ilgili olarak, Alper Bey acaba eğitimini mühendis olarak, fizikçi olarak mı yaptı, eğitim alanı nedir kendisinin?”

Mahkeme Başkanı: “Yani eğitim alanınız hangi şey gazetecilik mi, yoksa mühendislikte var mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İşletme fakültesini bitirdim, sonra gazetecilik yaptım.”Mahkeme Başkanı: “İşletmeymiş.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Fizik konusunda, fizik kanunları konusunda herhangi bir

bilgi sahibi misiniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”

7


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bilimsel.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Her vatandaş kadar.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bilimsel gelişmelere meraklı mısınız?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Eh kısmen.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Mesela Cern’deki deneyin, Cern’de yapılan deneyin.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Elektriği kablosuz iletimi noktasında sizce mümkün

kılacağına dair bir öngörünüz var mı?”Mahkeme Başkanı: “Cern deneyi ile ilgili bilginiz var mı bu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet kısmen biliyorum.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani bu sizce mümkün olabilecek mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok bilgili değilim bu konularda.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Örneğin oradaki higgs bozonunun proton ve atom alt

grupları için bir dakika siz sordunuz efendim, bilirkişi olarak siz kullandınız şimdi bende sorayım ki.”

Mahkeme Başkanı: “Bilirkişi değil canım bir şey demedim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Siz sordunuz dediniz ki, elektrik bu konuda bilgisi yani

üretilebilir mi, o da hayır bu elektriğe aykırıdır dedi kanunlara aykırıdır dedi.”Mahkeme Başkanı: “O kendi yani kendi yorumu o.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “E bende işte yorumunu soruyorum ki, sizin sordunuz yorum

üzerine netleşsin.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu konuda bilgi sahibi mi?”Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani kişi bu konuda görüş beyan ettiği için bir bilgi sahibi mi

onu öğrenmek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bilgi…”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Higgs bozonu.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim.”Tanık Ahmet Tuncay Özkan: “Higgs bozunu evrenin oluşumunda, yaşamın oluşumunda

nasıl bir etki yaratmış siz bunu nasıl anlatıyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: “Böyle bir bilginiz var mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Efendim şimdi.”Mahkeme Başkanı: “Konuyu değiştirelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Takdir sizin ama konuyla hiçbir ilgisini görmüyorum ben.”Mahkeme Başkanı: “Yo tamam ben konuyu değiştireceğim zaten de bu son hakkı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki değiştireyim efendim. Acaba bu Erke dönergeciyle ilgili

toplantıya kendisi katıldı mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır katılmadım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Nerede yapıldığını biliyor musunuz?”T anık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bilmiyorum gazetelerden okudum.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Gazetelerde okuduğunuz şey sadece bu kadar mıydı bu

kadarını mı gördünüz gazetelerde?”Mahkeme Başkanı: “Açıklama var mıydı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani hatırladığım oydu onu da zaten ifade ettim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki Erge dönergeci ile ilgili olarak daha sonraki gelişimleri

hiç takip ettiniz mi, merak ettiniz mi, böyle bir şey vardı bunu patent başvurusu yapılmış mıdır?”Mahkeme Başkanı: “Ne oldu sonuç?”

8


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ne oldu diye hiçbir merakınız oldu mu?”Mahkeme Başkanı: “Çalışıyor mu çalışmıyor mu diye merak ettiniz mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla bu esasen alay konusu olmuş bir şey olduğu için

birçok köşe yazarı yazdı, en sonda 2007 sonunda vade verilmişti orada da bir açıklama yapılmayınca gündemden düştü bir daha da kimse ciddiye almadı. O 2007’den beri basında bu konuda herhalde çıkmış bir haber yok, yani gayriciddi bir şey olarak.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki Google’den takip et… Google’den takip ettiniz mi diye düş…”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Pardon.”Mahkeme Başkanı: “Nereden, takip etme nereden oluyor siz takip Google’den mı takip

edersiniz haberleri yoksa gazetelerden mi?” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gazetelerden, Google’dan herkes nasıl bütün gazeteciler

takip ederse oralardan.”Mahkeme Başkanı: “Anladım, evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben o toplantıya katıldım Swiss Otel’deydi, 370 tane davetli

vardı içinde evet o askerlerde vardı, askerler grubun ceo’su emekli bir tümgeneralin davetlisi olarak gelmişlerdi. Ama onun dışında salonun tamamı gazetecilerden ve çeşitli bilim adamlarından oluşuyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bende orada bunun olanaksızlığına dair 4 tane soru

sordum.”Mahkeme Başkanı: “Yani sizde olmaz diyorsunuz proje”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Olanaksızlığına dair nasıl başardıklarına dair 4 soru

sordum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu sorulara yanıt vermeye çalıştılar. Daha sonrada.”Mahkeme Başkanı: “Tatmin etti mi soruların cevapları sizi?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır etmedi. Bir prototip geliştirdiklerini söylediler en

önemli şey buydu, ben çok merak ettiğim için gittim katıldım.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Büyükte bir reklam kampanyasıydı, ben Alper Görmüş’ünde

bu kadar meraklı olarak orada bulanacağını tahmin etmiştim.”Mahkeme Başkanı: “Olabilir olabilir, olmayabilir canım belki işi vardır.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yoktu kendisi ama diğer pek çok gazeteci vardı,

sorunlardan bir tanesi şuydu. Bir prototip geliştirdiklerini söylemişlerdi, ama prototipi göstermediler. Bu inandırıcılıklarını olağanüstü zayıflattı, ancak 2007 yılında 4 Uluslararası Patent Enstitüsüyle Türkiye Standartlı Patent Enstitüsünden bu makineye dahil patent aldılar. Şimdi bir teorinin patentini almak başka şey, onu prototipini geliştirmek başka şey. Ciddi bulmadığımız bugün alay konusu dediğimiz şey konusunda 4 tane Uluslararası bir tanede yerli patent var. Bu konuyla ilgili.”

Mahkeme Başkanı: “Yani patent olduğu zaman bu çalışıyor anlamına mı gelir?” Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu üretilebilir. Hayır bu konuda yapılacak gelişmeler

sonrasında bunun üretim hakkı kişiye bağlı yani erkeğe.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu şekil çalışırsa.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Erkeğe aittir.”Mahkeme Başkanı: “Ha ona bağlı oluyor.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Erkeğe aittir.”Mahkeme Başkanı: “Yani çalışmalarını patentliyorlar yani.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet evet teorisini patentledi.”

9


Mahkeme Başkanı: “Teori patentledi.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Patentledi. Şimdi tabi ben erke’den Ergenekonun nasıl

gelindiği konusunda Beyefendi bir şey söylemediği için bu konuda hepsi.”Mahkeme Başkanı: “Yani orada şu var yani herhalde askerler yoğun bir asker kalabalığı

görülünce.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır efendim söylüyorum, Swiss Otelin büyük salonunda.”Mahkeme Başkanı: “Sanki öyle bir anladım ben.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır efendim Swiss Otelin büyük salonunda 370 davetli ve

sadece 4, 5 kişi saydığı.”Mahkeme Başkanı: “Asker 4, 5 kişi miydi?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Emekli askerler o da ceo’su, yani o grubun ceo’su emekli

bir tümgeneral olduğu için onun davet ettiği kişilerden oluşuyor.”Mahkeme Başkanı: “Ha destek amaçlı gelmişler.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “O kadar diğerleri gayet ciddi sorularla Korhan Abay sundu,

örneğin onu eleştirdik niçin Korhan Abay, bir bilim adamı niye değil.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bunu geliştiren bir mühendisiniz niye çıkıp bunu sunmadı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bunlarda tartışıldı, konuşuldu, orada olsaydı kendiside bilgi

sahibi olurdu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Şimdi o bölümle ilgili geçtikten sonra tabi kıskanarak

baktığım şey bir gazeteci olarak bu Nokta Dergisindeki yayındır, gerçekten çok başarılı bir yayındır. Yani bütün gazeteler atlatılmıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bununla ilgili olarak kendisinin bazı yazıları var ben o

yazılarla ilgili hatırlatıp görüşlerini sunacağım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “4 Kasım 2011 tarihli Taraf Gazetesinde yazınızda 2004’ün

bahar aylarında Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazalar Vakfının askeri vesayetle demokrasi konulu toplantısına katıldığınızı söyledikten sonra şunları yazmışsınız.”

Mahkeme Başkanı: “Bu neyle (birkaç kelime anlaşılamadı) dönengeçle ilgili.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır Ergenekonla ilgili.”Mahkeme Başkanı: “Ha şeyle mi bu darbe günlükleri mi?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet darbe günlükleri .”Mahkeme Başkanı: “Konu değil mi bunun üzerinden soruyorsunuz?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet efendim bunun üzerinden soruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “2000 şimdi mahkemeniz heyetinizle dikkatle şey yaparsa.”Mahkeme Başkanı: “Tabi.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Efendim ben ayrıca bu yazıyı da mahkemenize,

Beyefendinin yazdığı yazıyı da mahkemenize sunuyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bir bakalım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Beyefendi Ergenekon operasyonundan önce 2004 yılında

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının bir toplantısına katıldığını ve burada askeri vesayetle demokrasi konulu bir söyleyişi yaptıklarını belirttikten sonra şunları yazıyor; toplantının radikal, demokrat atmosferi hepimizi etkiledi. Hepimiz biraz uçtuk aramızdan biri belki de askeri vesayeti ortadan kaldırmanın yegane yolunun başarısız kalmış bir askeri darbe girişiminin ardından eski

10


ve yeni darbecilerin derdest edilip yargılanmaları olduğunu savundu. Bunun gibi bir sürü fikir temenni öneri birbiriyle çarpıştı. Şimdi düşünüyorum da o toplantıda kim bilir ne notlar tutmuştuk, yine düşünüyorum o gün eski Türkiye’nin reflekssi bir kez daha canlansaydı ve birileri o meşhur toplantıyı basıp not defterlerimizi ele geçirseydi. Bilahare o defterleri Hürriyet Gazetesine sızdırsaydı, Hürriyet demokrat geçinen profesör ve gazetecilerin gerçekte Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı komplo kuran ve nefret kusan hainler olduğunu yazsaydı. Oktay Ekşi bir alçakları tanıyalım yazısı patlatsaydı diye devam ediyor. Benim sorum şu, toplantınızdan 3 yıl sonra başlayan Ergenekon operasyonuyla ilgili bu toplantıda konuştuğunuz ve sizin deyiminizle Hürriyetin TSK’ya karşı komplo kurduğunu iddia edebileceği başarısız darbelerin önünün açılması, bunların yargılanması konusundaki gelişimler Ergenekon’daki gelişimle birbirine benziyor mu bu konudaki değerlendirmeniz ne?”

Mahkeme Başkanı: “Evet.” Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Değerlendirme demeyim de, bu sizin yazdığınız senaryo

konuştuğunuz senaryoyla Ergenekon birbirine neden bu kadar benziyor?”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Burada yaptığınız şeyleri bir not altına tuttunuz mu bunları

bu mahkemeye sunabilir misiniz o günkü not defterlerinizi?”Mahkeme Başkanı: “Evet hatırlayabildiniz mi yazıyı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “E tabi tabi ben bir ay önce kadar öncede Orhan Bursalı

Cumhuriyet Gazetesinde bu yazıyı konu etmişti, ben bir yazı yazarak ona cevaben orada birçok şeyi almadığını ve bambaşka bir manzara çıktığını yazmıştım. O yazıyı aslında böyle bir soru geleceğini bilseydim o yazıyı da ibraz edebilseydim size.”

Mahkeme Başkanı: “Yazı bu mu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır ilk yazı o, Tuncay Bey’in sunduğu bir ay öncede tekrar

konu edilince ben ona bir cevap yazmıştım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben ona Bursa’yla ilgili değil efendim ben kendi

görüşümle.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bir soruya cevap versin, soru sorduk cevap alalım sonra

tekrar soralım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Orada şimdi o yazı, elinizdeki yazı.”Mahkeme Başkanı: “Hangi tarihte bu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sanıy… valla Büşra Ersanlı’nın gözaltına alındığı tarihler

tam şu anda hat… 2011, 2011.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “4 Kasım 2011 tarihli.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kasım 2011 evet. O yazı şu amaçla yazılmıştı şimdi Büşra

Ersanlı’nın birtakım tuttuğu notlar basına sızmıştı. O notlar nedeniyle gözaltına alındı ve sonrada tutuklandığı söylenmişti. Ben Büşra Ersanlı’nın tutukluğuna karşı çıkan bir gazeteciyim, doğru bulmamıştım eleştirmiştim ve.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Alper Bey çok özür dilerim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika müsaade eder misiniz?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben o kısmı.”Mahkeme Başkanı: “Müsaade eder misiniz.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ama o kısmı sormadım efendim çok dağılıyor ama.”Mahkeme Başkanı: “Sorunun cevabını alalım ondan sonra bir daha soralım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ama ben onu sormadım ki.”Mahkeme Başkanı: “Yo tamam buyurun devam edin.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İşte o kısmı atladığınız zaman mesele kopuyor müsaade

edin.”

11


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır ben bu tarihi istemedim.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen Tuncay Bey lütfen.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Büşra Ersanlı’yı istemiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tuncay Bey bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani Büşra Ersanlı’nın tutukluğunu doğru bulmadığımı

söylemişim ve o toplantıya Büşra Ersanlı’da katılmıştı. Ve o toplantıda Büşra Ersanlı başörtülü öğrencilerin, 2004’te yapılıyor toplantı unutmayalım. Başörtülü öğrencilerin üniversiteye alınmamasına şiddetle karşı çıkmıştı ve bu konuda gayet radikal bir tutum almıştı. Bu toplantıda başörtüsü konusuna hassasiyetiyle bilinen bir vakıfta yapılıyordu. Ve ben o vakfa yakın televizyonlar ve gazetelerin yayınlarını eleştirmek amacıyla yazdım o yazıyı. Dedim ki, bu gün Büşra Ersanlı’ya işte birtakım notlardan neyidüğü belirsiz birtakım notlardan dolayı tutukluluğunu makul ve normal görüyorsunuz, o zaman Büşra Ersanlı’nında katıldığı toplantıda Allah bilir tuttuğumuz notlar polis tarafından basılıp ele geçirilseydi aynen şimdi sizin yaptığınızı, o zaman Hürriyet Gazetesi yapmış olacaktı, diye bir şey yazdım. Şimdi bu buradan böyle bir sonuç çıkartılıyor, Orhan Bursalı’da, Tuncay Özkan’da aynı sonuçu çıkartıyor anladığım kadarıyla.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır ben sonuç çıkartmadım daha.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, devam edin.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet yani buradan hiçbir şey çıkmaz, o isterseniz ben o

yazdığım yazıyı, cevabı da dosyanıza böyle bir şey mümkünse, teknikse koyabiliriz. Oradan sanki böyle bilinçli bir plan yapılmış, çıkarılmış ve o plan uygulanmış gibi bir galiba sonuç çıkartılıyor. Orhan Bey öyle çıkarmıştı, Tuncay Beyde ne çıkardığını söylersin isterseniz sonra devam edelim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam buyurun, buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Efendim ben olayın bütün bu boyutlarıyla ilgilenmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben 2004 tarihli toplantıda Beyefendinin yazısından aldım

ben, Orhan Beyin yazısından getirmedim buraya ve tartışmanın o alana geçmesini de hiç istemiyorum, çünkü o medya polemiği devam edebilir.”

Mahkeme Başkanı: “Olabilir.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Onlar olabilir ama.”Mahkeme Başkanı: “Olabilir.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Benim dava açısından istediğim şey.”Mahkeme Başkanı: “Tamam net anlaşılsın diye söz hakkı verdik.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım. Beyefendinin ve diğer katılımcıların birlikte ben bu

vakfın Fethullah Gülen Vakfı olduğunu falan hiç bunları da Beyefendinin yazısından söylüyorum ben kendim hiçbir şey katmadan söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Beyefendinin orada dile getirdiği şeylerle ilgili tuttuğu notlar,

kendisinin kaleme aldığı yazıda belirttiği unsurlarla ilgili olarak o gün tuttuğu notlar var mı, bunları mahkemenize sunabilir mi? O gün yaptığı çalışmalar neler, orada konuşulanlar neler?”

Mahkeme Başkanı: “Notlarınızı hatırlıyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır tabi ki yani ben zaten ona işaret ediyordum yani Büşra

Ersanlı’da bir, bir toplantıda kağıt üzerine bir şeyler karalamıştı, bugün.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Başka kimse katıldı mı efendim hatırlıyor musunuz?”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Katılanları valla kim vardı tam hatırlamıyorum şimdi yanlış

olabilir belki yazıda.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Nerede yapıldı toplantı?”Mahkeme Başkanı: “Nerede?”

12


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfında yapıldı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Nerede İstanbul’daki, Abant’taki toplantı mı, İstanbul’daki

toplantımı, İstanbul merkezinde mi nerede yapıldı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Abant değil, İstanbul’da yapılmıştı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “İstanbul’da.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İstanbul’da yani sıkça.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ne zaman yapıldığını hatırlıyor musunuz tarih olarak?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla kabaca o yazıda söylemiştim ama şu anda aklımda

değil.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Galiba yazmış olmalıyım o civarlarda bir tarihte. Sonra işte.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bunlar kayda alınıyor muydu orada vakıf tarafından

bunlar?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır öyle bir toplantı değildi.”Mahkeme Başkanı: “Kayıt yok diyor.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Kayıt yok, sizler notlarınızı tuttunuz ama sizin notlarınız yok

bununla ilgili.” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok tabi ki ya yüzlerce toplantıya katılıyorsun sonra (bir

kelime anlaşılmadı).”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki benzerliği nasıl, yani Ergenekon soruşturmasıyla

orada konuşulanların benzerliği sadece rastlantısal bir şey mi sizce?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi sadece rastlantısal...”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki Nokta Dergisinde yayınladığınız Özden Örnek’e ait

olduğu iddia edilen darbe günlükleri siz yayınlamadan önce Şamil Tayyar’ın yazısına konu olduğunu söylediniz, bir günlük şeyde yer aldığını söylediniz. Bende Google’dan araştırma yapınca Profesör Doktor Hakuan Yavuz Kütah Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsünde Öğretim görevlisiymiş kendisi, bunları Taraf Gazetesinin bir başka yazarı Emrullah Uslu’nun o dönem yazar değilmiş, orada komiser olarak bulunuyormuş, master yapıyormuş. Emrullah Uslu’nun elinde gördüğünü ve Uslu’nun günlükler üzerinde değişiklikler yapmış olabileceğini belirtmiş. Siz bu olaylardan, bu tartışmalardan haberdar mısınız yayınlamadan önce veya yayınladıktan sonra?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Değilsiniz. Peki sizin elinize gelen günlüklerde dijital ortam

üzerinde orijinalliğini böyle değiştirebilecek notlar gördünüz mü çıktılar, inceleme olanağınız oldu mu böyle bir şey yapabildiniz mi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki 3 hafta kadar.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ben inceledim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani okumak değil de bu anlamda bakabilme olanağınız

oldu mu, tabi siz yayını hazırlarken bakmışsınızdır okumuşsunuzdur da.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet yani bunun sahihliğine halel getirecek bir şeyle

karşılaşmadım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Görmediniz peki. Ergenekon’la ilgili olarak Ergenekon

adıyla ilgili olarak siz 2004’te bu toplantıları yaptığınızda bu fikir jimnastiğini yaptığınızda veya 2004 öncesinde böyle bir terör örgütü adı, böyle bir örgüt duydunuz mu?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Nokta Dergisinde bu yayını yaptığınızda sizinle birlikte

çalışan kişilerden birinde Ahmet Şık’mış galiba, o dönemde görevini söyleyebilir misiniz Ahmet Şık ne görev yapıyordu Nokta Dergisinde?”

13


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Muhabirdi.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Muhabirdi, bu olayla ilgili herhangi bir yayına katıldı mı, size

yardımcı oldu mu?” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Darbe günlükleriyle ilgili.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ahmet Şık.”Mahkeme Başkanı: “Tek başınıza mı hazırladınız, hazırlık?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İsterseniz anlatayım o süreci.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu günlükler geldiğinde normal olarak yapılması gereken bir

çalışana, bir muhabire devretmek ve bunu yayına hazırlamasıdır. Fakat ben bunu yayın yönetmeni olarak doğru bulmadım çünkü çok çok kapsamlı bir metindi ve çok önemli bir metindi. Bu belliydi ki, Türkiye’nin gündemine oturacak çok önemli sonuçlar doğuracak bir metindi. Şöyle bir ilk taramadan sonra dolayısı ile büyük bir ihtimalle de tabi davalık olacaktı şu veya bu şekilde, ya bununla ilgili darbe davası açılacak ya da Özden Örnek ihtimal ki, dava açacak bunlar öngörülebilir şeylerdi. Böyle bir şeyin benim tarafımdan karşılanmasının daha doğru olduğuna karar verdim. Yani metnin toparlanması doğru bölümlerinin seçilmesi ve onların yayınlanması ve daha sonra muhtemelen karşımıza çıkacak, derginin karşısına çıkacak hukuki süreçlerde doğrudan muhatap olmamın doğru olacağına hükmettim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve ben kaleme aldım bu metni, imzasız olarak yayınlandı,

ama işte dava açıldığında kim bunun sahibi diye Savcılık, Bakırköy Savcılığı bana sorduğundan yayın yönetmeni olarak, ben kaleme aldım dedim ve dolayısıyla da dava bana açıldı. Normalde bir yayın yönetmenine biliyorsunuz dava açılmaz, yazı işleri müdürüne ya da muhabire açılır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama yayın yönetmenine açılmasının nedeni buydu,

doğrudan doğruya ben kaleme aldım.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Siz bu yayını yaparken yanınızda bir Ergenekon örgüt

üyesinin bulunduğu zannına hiç kapıldınız mı? Çünkü Ahmet Şık yıllar sonra bu yayından yaklaşık 4 yıl sonra 5 yıl sonra pardon 6 yıl sonra düzeltiyorum. Ergenekon örgütüne üye olmak zannıyla tutuklandı. Siz o zaman Ahmet Şık’ın böyle bir örgüt üyeliği konusunda falan yani Ergenekon’la ilgili bir durdurma girişimi ,örneğin Ahmet Şık.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Ahmet Şık için Sayın Başkanım bir örgüt üyeliği iddiası yok.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır efendim Oda TV davasında.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Örgüt üyeliği değil o (bir kelime anlaşılmadı).”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Birleştirme istemiydi efendim.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına

faaliyet (bir kelime anlaşılmadı).”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Tamam özür dilerim yani suçlamanın tamlamasını

değiştirme.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Evet düzeltme anlamında söyledim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Böyle bir şey hissetiniz mi, yani Şık’la ilgili yanınızda bir

engelleme çalışması, bu yayını durdurma çalışması, çabası oldu mu kendisinin?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır öyle bir şey olamazdı. Ahmet Şık zaten bizim o

dosyayı yayınlamamızdan bir ay kadar önce yine Türk Silahlı Kuvvetlerinde medya andıcı diye bilinen ve gazetecileri TSK yandaşı ve TSK karşıtı diye ayıran haberin, kapak haberini yazmıştı.”

14


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onu ben kendisine vermiştim, bunu sen hazırla diye yayına,

dolayısıyla yani ne o dönemde ne de sonrasında tabi ki böyle bir kuşkum yoktu.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım. 2003-2004 yıllarında işlenen faili meçhul

cinayetler konusunda bilginizi aktarır mısınız? Biraz önce çünkü bir değerlendirme yaptınız, o değerlendirmede 2003 ve 2004 yıllarında faili meçhul cinayetler vardı, ülke kaosa doğru götürülüyordu, mitingler vardı dediniz. 2003, 2004 yılında işlenmiş faili meçhul cinayet biliyor musunuz, hangisidir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sonraki dönemi kastediyorum.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Sonraki dönem.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani 2006-2007 Rahip Santoro cinayeti, Malatya

cinayetleri.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hrant Dink cinayeti onları söz ediyorum.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani 2003-2004’le ilgili bir şeyiniz yok anladım. Peki bu

olaylarla ilgili olarak siz 2003-2004 günlüklerini okuduktan sonra bunlarla ilgili olarak geçmişin değil de geleceğin öngörüldüğüne dair mi bir kanıya kapıldınız?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Nasıl anlamadım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani siz 2003-2004 günlüklerini okuyunca, günlüklerin

geçmişi değil de geleceği anlattığı kanısına mı kapıldınız?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “E günlüklerin kendisi onu söylüyordu, yani Türkiye’de bir

müdahale siyasete bir şekilde müdahale mevcut siyasi kadroyu.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gönderme.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve yerine işte milli denilen.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yani bunlar günlük değil de daha çok bir planlama gibi mi

geldi size?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet tabi ki.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım peki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi bir şey ilave edebilir miyim bu noktada, şimdi bu

günlüklerin sahihliği meselesi galiba gündeme geliyor, burada bir kere benim beraatım söz konusu bir, ikincisi.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben öyle bir şey sormadım kendisi yorumluyor. Benim böyle bir şeyim yok yani.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet aslında benim söylemek istediğim birkaç şeyde var bu arada.”

Mahkeme Başkanı: “Devam buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yeri geldiğini düşünüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tabi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi bu günlüklerin daha doğrusu gelecekte böyle plan mı

yapıldı ki, geçmişe değil geleceğe mi dair gördünüz bunları şeklindeki soru bende bu çağrışıma yol açtı. Evet tabi ki öyle gördüm çünkü mesela 03 Aralık 2003 tarihinde yapılan bir toplantı söz konusu bence darbe günlüklerinin en önemli bölümüdür o, 03 Aralık 2003’te dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök kuvvet komutanlarını ve bütün orgeneralleri toplayarak bir ne yapalım toplantısı düzenliyor. Ve oraya katılan bütün orgeneraller istisnasız tamamı müdahale yönünde görüş bildiriyor ve o görüşler kısa kısa orada yer alıyor. Daha sonra Hilmi Özkök günlüklerde geçtiği haliyle peki düşüncelerinizi aldım müdahale yok, demokratik yollardan hükümeti uyarmaya devam edeceğiz diye toplantıyı kapatıyor.”

15


Mahkeme Başkanı: “Evet.” Sanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi bu 03 Aralık toplantısının yapıldığı konusu daha sonra

Ergenekon Savcılarının Hilmi Özkök’le gerçekleştirdiği, Hilmi Özkök’ün tanık olarak ifadesine başvurulduğunda yine gündeme geldi. Hilmi Özkök bir anlamda bu toplantıyı doğrulamış oldu, dolayısıyla yani o toplan… o dönemde hükümete karşı bir girişimde bulunulduğu bence neredeyse kanıtlanmış bir konudur şu biraz açmaya çalışayım bunu.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi Zekeriya Öz İzmir’de Hilmi Özkök’ün ifadesini

aldığında bu soruyu soruyor 03 Aralık 2003’te yaptığınız toplantıda kuvvet komutanları ve orgeneraller müdahale yönünde sizi size teklifte bulundular mı diye soruyor. Hilmi Özkök’te hayır bana teklifte bulunulmadı, bana kimse teklifte bulunamaz, ben komutanım diyor. Şimdi ilk anda bu, bu, bu toplantının da sanki böyle bir şey görüş beyan edilmediği, müdahale yönünde bir görüş beyan edilmediği gibi sonuç çıkıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Daha sonra fakat o görüşmeden bir süre sonra Radikal

Gazetesinin Ankara Temsilcisi Murat Yetkin Hilmi Özkök’le tam bu 03 Aralık toplantısı üzerine bir görüşme yapıyor ve manşetten yayınlandı Radikal’de. Zekeriya Öz şu soruyu soruyor kendisine, efendim siz o toplantıda size müdahale yönünde bir teklifte bulunulmadığını, bulunulmadığını söylüyorsunuz bu durumda 03 Aralık toplantısında gerçekten bir müdahale toplantısı olmadığını söyleyebilir misiniz, böyle bir şey yapılmadı mı diyor. Zek… Hilmi Özkök’te diyor ki; bana soru teklif şeklinde soruldu, teklif geldi mi diye müdahale teklifi. Görüş olarak sorulmadı diyor yani bu konuda.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Efendim Hilmi Özkök’ün ifadesi var bizde okundu.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Böyle bir şey yok şimdi yorumluyor ama.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen, lütfen.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ama şimdi yorumluyor.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen bir dakika, bir dakika izin verin.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hilmi Özkök’ün ifadesi mahkemeniz kayıtlarında var.”Mahkeme Başkanı: “Müsaade eder misiniz bir dakika buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O o ifadeleri de gelirim onlarda doğrulayıcı yönde zaten.

Diyor ki, bana teklif olarak sordu Sayın Savcı, görüş deseydi ben farklı şey söyleyecektim dedi. O zaman Murat Yetkin diyor yani aslında görüşler.”

Mahkeme Başkanı: “Yani doğru soruyu soramamışlar mı Savcılar?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, evet, evet bunun üzerine Murat Yetkin diyor yani görüş

diye söyleseydi farklı olacaktı öyle mi diyor, Hilmi Özkök’te ben size olanı biteni söylüyorum gerisi yorumlamak olur, siz değerlendirin diyor. Bence oradaki soru şey Hilmi Özkök’ün ifadeleri öyle Ergenekon.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Söyleyene kadar sorgulasın Savcılar efendim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Dava dava ifadelerinde de.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Teklif olarak götürelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Benzer şeyler var.”Mahkeme Başkanı: “Müsaade ed…”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok ilginç bir tanıklık tarzı var.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Söyletene kadar sorgulasın.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sadece ve sadece sorulan sorulara cevap verme şeklinde

ama çok katı bir şekilde sadece sorulana, onun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Aslında sizde sadece sorulana yanıt vereceksiniz.”

16


Mahkeme Başkanı: “Niçin böyle, niçin böyle bir şey yaptı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onun dışında bir şey yapmayı.”Mahkeme Başkanı: “Yani oradaki amaç nedir?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kanaat, kanaat açıklamak ve yorumlamak olarak anlıyor,

bunu da söyledi.”Mahkeme Başkanı: “Düşünmüş evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve yapmıyor, sadece hangi soru geldiğiyse net olarak onu

söylüyor, dolayısıyla 03 Aralık toplantısını bir anlamda doğrulamış oluyor, bir başka doğrulama sadece 03 Aralık toplantısı üzerine duyurum, bence de önemli.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu davanın sanıklarından Hurşit Tolon’la ilgili olarak ilginç

bir şey var onu da kaydetmeliyim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hurşit Tolon darbe günlükleri yayınlandığında ki, kendisinin

adı da 03 Aralık toplantısında Ege Ordusu Komutanı olarak geçiyor ve orada da müdahale yönünde bir beyanda bulunuyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Biz darbe günlükleri yayınladığımız da 2007’de ondan 5, 6

gün sonra 06 Mayıs’ta Sabah Gazetesine bir demeç verdi Hurşit Tolon ve o sırada Tayyip Erdoğan Başbakan Savcıları göreve çağırdığı için soru niy… Savcıları göreve çağır.. ne diyorsunuz diye sorulduğunda; bunu yazdığı iddia eden kişi inkar ediyor, Başbakan’da şeyi göreve çağırıyor daha ne diyebilirim ki gibi günlükleri inkar eden, yok sayan, doğru saymayan bir görüş beyan etti. Fakat daha sonra Temmuz 2008’de gözaltına alındıktan sonra Mahkeme karşısına çıkartıldığında mahkemeye verdiği ifade şöyle; soru kendisine soruluyor, neden günlükleri tekzip etmediniz diye, o da şu cevabı veriyor. Çünkü benimle ilgili bölümleri doğruydu, o nedenle tekzip etmek ihtiyacı duymadım ayrıca kişilik haklarımda zedelenmemişti diyor. Dolayısıyla şimdi benimle ilgili bölümleri dediği çok önemli, en önemli bölümü 03 Aralık toplantısı. Şimdi Hurşit Tolon bu anlamda şeyi doğrulamış oldu 03 Aralık toplantısını. Bu 2 tanıklığı burada ifade etmek istedim. 03 Aralık toplantısında evet geleceğe yönelik bir şey yapılmıştı, Tuncay Özkan’ın sorusuna cevaben söylüyorum. O da siyasete ve iktidara bir müdahaledir ve orada bütün orgeneraller ve bütün kuvvet komutanları müdahale yönünde beyanda bulunmuşlardır ve dönemin Genelkurmay Başkanının hayır demesi sayesinde bir müdahaleden dönülmüştür. Benim anladığım dönemin Genelkurmay Başkanı da bu yönde bir görüşe sahip olsaydı müdahale gerçekleşecekti.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Sayın Başkanım biz burada biliyorsunuz bu konuyu genişçe

tartıştık.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hurşit Bey’in ifadesi.”Mahkeme Başkanı: “Hurşit Bey’de sözlü imkanı doğdu.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hurşit Bey’in, Hurşit Bey’in ifadesi sırasında genişçe

anlatıldı bunlar.”Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey gelecek miydi müvekkiliniz?”Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer söz almadan

konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Yetki verelim.”Sanık Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer söz istedi verildi:

“Şu anda ortaya çıkan bir durum efendim, biz değerlendirelim talepte bulunuruz.”Mahkeme Başkanı: “Peki peki.”

17


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Biz burada genişçe dinlemiştik, dava dosyasındaki bu konulardaki şeylerde var. Alper Görmüş’ün yorumları dışında yani kendisine bağlı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet hani biz dedik ki, doğruladınız dediniz, şimdi doğrulama demek.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır hayır doğr…”Mahkeme Başkanı: “Bir yorumu değil mi doğruladı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Ben doğruladım ne demek doğruladım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır belgesi.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl doğruladım?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu konuda belge nedir, yani şimdi Hurşit Tolon.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Katıldığı toplantıyı anlattı bize, görgü tanığı, Alper Bey.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi doğruladım demek.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Alper Bey Hurşit Bey’in üzerinden.”Mahkeme Başkanı: “Yani doğruladım demek illaki belge aramaz.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır efendim.”Mahkeme Başkanı: “Doğrula… bir beyanda bulunuyor, doğruladı nasıl doğruladınız

bunu.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Nasıl doğruladınız efendim.”Mahkeme Başkanı: “Böyle böyle karşılaştırdım diyor.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben kend…”Mahkeme Başkanı: “Yani illa belge göster… tek tek karşılaştırma anlamında mı

anlamamız lazım.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır hayır ben suç anlamında burada biz (bir kelime

anlaşılmadı) gitmek anlamında söylüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet o da onu şey yaptı, doğruladığını gösterir olarak onu söyledi

buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ama biz.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hurşit Tolon’un toplantının katılanı olarak burada anlattı,

Alper Bey gibi değil Sayın Eski Genelkurmay Başkanının ifadesi var, Alper Bey gibi anlatmıyor Sayın Hilmi Özkök, ben o kısmıyla çok fazla ilgilenmeyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam buyurun buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “2004 yılında.”Mahkeme Başkanı: “Devam edelim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Yaptığınız bu fikir jimnastiği toplantısında konuştuklarınızı

bugün bir tutanak halinde burada okusak, yazı da yazdığınız gibi gerçekten hakkınızda suçlamalar ileri sürebilir mi, Ergenekon iddianamesini okudunuz mu bu konuda hiç?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi okudum.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki bu iddianamede o metin yer alsa hakkınızda herhangi

bir suçlama öngörüyor musunuz, yazınızda böyle bir yorum yapmışsınız çünkü.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ne demişim?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Biz şimdi evimiz basılsa, bu tutanak çıksa hepimiz içeri

alınırdık demişsiniz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şunun için Büşra Ersanlı’nın gözaltına alınmasındaki

saçmalığı ortaya o notlarda saçma sapan notlardı.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Orada açık bir toplantıda herkesin fikrini söylediği bir şeydi.”

18


Mahkeme Başkanı: “Tabi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yoksa orada 3 tane adam darbe mi planlayacak o kadar

saçma ki bu yaklaşım.”Mahkeme Başkanı: “Tabi, Özden Örnek günlüklerinin Şener Eruygur’da da iddia ediliyor,

Şener Eruygur’da da çıkmış bu konuda bilginiz var mıydı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “E tabi Ergenekon iddianamesinde var daha sonra Şener

Eruygur’da Şener Eruygur’un odasında yapılan aramalarda bu günlükler orada da bulundu.”Mahkeme Başkanı: “Aynısı olduğunu kontrol etme şansınız oldu mu iddianame

eklerinden?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır fakat bu günlüklerin daha sonra Mustafa Balbay’a

gönderildiğine dair bir şey çıktı, galiba iddianamede de var efendim.”Mahkeme Başkanı: “Sizinkiyle benzeşiyor mu, sizin elinizdeki metinlerle veya örneklerle?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O metinler Şener Eruygur’da.”Mahkeme Başkanı: “Evet evet Şener Eruygur.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi yani.”Mahkeme Başkanı: “Veya Mustafa Balbay’da çıktığı iddia edilen.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet tabi çok benzeşiyor ben birde şeyi söylemek isterim,

şimdi bu işte yok Amerika’da bilmem birilerinin elindeymiş falan gibi bu yöndeki yaklaşımlarla ilgili olarak şunları söylemek isterim. Şimdi efendim bu, bu günlüklerin bizden önce, Nokta’dan önce bazı başka gazetecilere gittiğini ve onların yayınlamadıklarını biliyoruz, kendi beyanlarından.”

Mahkeme Başkanı: “Kim onlar?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunlardan biri Mustafa Balbay, kendi beyan etti herhalde

şimdide söyleyecektir.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Doğru olmadığı için daha doğrusu doğrulatamadığımız için

yayınlamadık dedi, hatta kendi gazetesinin yazarlarından Hikmet Çetinkaya buna itiraz etti ve T 24 sitesinden (birkaç kelime anlaşılmadı) buna verdiği demeçte bu gazetecilik değil, böyle bir şey benim elime geçseydi hiç durmaz derhal yayınlardım dahi dedi. İkincisi Mehmet Ali Birand o da yazdığı bir yazıda 7, 8 ay kadar önce benim Ergenekon haberciliği kitabımın üzerine yapılan kendisiyle bir söyleyişi de kendisine de geldiğini ama cesaret edemediği için yayınlamadığını söyledi. Üçüncüsü de Metehan Demir, şu anda Hürriyet Gazetesinin Ankara temsilcisi, o da geçtiğimiz ay Cihan Haber Ajansının kapak haberiydi. Orada kendisine sorulan bir soru üzerine darbe günlüklerinin Nokta’dan önce kendisine geldiğini ama aynı şekilde Balbay gibi doğrulatamadığı için yayınlamadığını ifade etti.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Birde sizin.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ergenekon haberciliği kitabınızda okudum Sayın Zekeriya

Öz’e yazdığınız bir mektup var.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu mektubu siz yazdınız değil mi, yani kitaptaki mektup

size aittir?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki orada bir ifade beni, aklımı kurcaladı Savcıya

diyorsunuz ki, bunları sadece Ergenekoncu olarak suçlamak yetmez PKK’lıda demek lazım, bunun nerede, hangi belgeye dayanarak böyle bir şey söylediniz, neden böyle bir şey yapmak zorunda hissettiniz kendinizi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Okur musunuz nerede demişim bunu?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben kitabı yanıma getirm...”

19


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Cümleyi okur musunuz?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Kitabı getirmedim yanımda ama.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Getirseydiniz, böyle bir şey demedim.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki getiririm onu da.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hı, 1. Ergenekon yani ben Ergenekon haberciliği kitabının

1. cildinde okudum ama size sizin böyle bir şey yok yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam eve.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Böyle bir şey bana ait değil diyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: “Yok kendiside olmadığını söyledi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki. Sizi 07 Mart 2008 günlü görüşmenizden önce

Zekeriya Öz arıyor Sayın Savcı siz o sırada şöyle tanımlamışsınız. Eminönü’nde güvercinlerin arasındaydım, mektuptan gene söylüyorum bunu, buraya not aldım ama kitabı getirmediğim için kusura bakmayın. Eminönü’nde güvercinlerin arasındaydım sizinle konuşurken, telefonu kapattığımda onların arasına karışıp uçmak istedim sevincimden. Bir gazeteci böyle bir sevince neden kapılır, yani böyle bir haber yaptım soruş…”

Mahkeme Başkanı: “Bu yorum ne?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Peki bu mektup ne diye soruyorum kendisine yanıt verirse

sevineceğim, ben bu mektup nedir soruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Mektubun içinden mi okuyorsunuz bu cümleyi?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet evet mektubun içinden okuyorum.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi doğru bu ifade, evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ondan sonraki ifade de oradan alıntıdır yani.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “E çünkü yani bunun darbe günlükleriyle ilgili olarak bir

soruşturma başlatılacağını düşündüm ve bu bir gazetecinin, yani Türkiye’de seçimle gelen iktidarların sadece seçimle gittiği bir ülkeyi özleyen, bunu isteyen bir gazeteci olarak, bir darbe planını açığa çıkarmış bir gazeteci olarak, bunların nihayet hukuk önünde soruşturulacağını bilmek bir gazeteciyi niye sevindirmesin?”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Anladım teşekkür ederim ben.”Mahkeme Başkanı: “Evet o anlamda sevin...”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Birde kitabınızın 165. sayfasında Ergenekon davası

sanıklarına Hakim ve Savcıların sen diye hitap etmesinden rahatsızlığınızı, rahatsızlığı ele alıyorsunuz, buradaki insanlar kendilerine sen diye hitap edilince rahatsızlık duymuşlar. Gazetecilere şöyle sesleniyorsunuz, davayı izleyen gazeteci arkadaşlarımıza, Ergenekon davası bütünüyle kamuoyu önünde cereyan ediyor, bu bir fırsat olarak bunu bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz, hiç değilse meslektaşlarımız Hakimlerin ve Savcıların sen hitaplarını bir beyaz sansürle size çeviremezler mi, hayatınızda hiç böyle beyaz sansürler uyguladınız mı, daha önceki haberlerinizde örneğin?”

Mahkeme Başkanı: “Yani sen ve sizin anlamını neymiş ne oluyormuş sen ve siz deyince?”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Valla kendisine soracaksınız ben benim herhangi bir şeyim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Anlatayım. Evet bu benim zaman zaman yazdığım bir

şeydir, çünkü ben Hakimlerin, Savcıların.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu bir söylem üzerine mi bu böyle bir şey?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Hayır hayır köşe yazısı.”

20


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bir, bir, bir.”Mahkeme Başkanı: “Yani böyle Hakimlerin böyle söylemimi olmuş ki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir haberde.”Mahkeme Başkanı: “Bunla ilgili şikayet olmuş ki, yani böyle bir iddia ortaya çıkmış.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir haberde, haberin içinde Hakimin ağzından bir şeye, bir

sanığa sen diye hitap edildiğini gördüm ve Hakimlerin sanıklara sen diye mi hitap ettiği diye bir kuşku doğdu içimde.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve ben bunu sıklıklı eleştirmiş bir gazeteceyim yani

devletin.”Mahkeme Başkanı: “Yani sen samimiyeti mi ifade ediyor?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sen mi?”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bence değil, bence o iktidar duygusunu ifade ediyor ve

sonuçta.”Mahkeme Başkanı: “Yani baskı altına alma anlamında.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Devletin bir parçası olarak ben sanıkların, Savcıların ve

Hakimlerin sanıklara siz diye hitap etmesi gerektiğine inanıyorum. Hatta başımdan bu konuda bir hadisede geçti 1993’te bende yargılandım, Terörle Mücadele Kanunundan 3 ay cezaevinde yattım, o sırada Savcı Bey bana sen diye hitap ettiğinde yaşı benden çok çok küçüktü, bende ben size siz diyorum siz bana neden sen diye hitap ediyorsunuz dedim, çok celallendi kızdı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve beni hiç avukatlarımın görülmedik diye yorumladığı bir

şekilde nöbetçi mahkemeye tutuklanmak üzere gönderdi ama mahkeme tutuklamadı.”Mahkeme Başkanı: “Yani sen siz kelimesinden dolayı kızdı diyorsunuz?”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben onu sormadım efendim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika merak ettim ne oldu.”Sanık Ahmet Alper Görmüş: “O o.”Mahkeme Başkanı: “Yani bizde dikkat edelim bundan sonra.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet bana sen diye hitap ediyordu, bende ona ben size

siz diyorum, siz bana niye sen diye hitap ediyorsunuz dedim, böyle bir şey bu benim hassasiyetim, şeye gelince.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani bu bu iyi niyetli ve gazetecilerin basitçe evet belki de

Hakimler sen diyorlar sanıklara, ama bir beyaz sansürle onları siz diye çevirseniz belki Hakimler ve Savcıları.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir şey anlatmış bir şey ima etmiş olursunuz hayırlı bir yol

açmış olursunuz dedim. Şimdi buradan Tuncay Özkan’ın varmak istediği şeyi ben anlayabiliyorum ama cevabım şu.”

Mahkeme Başkanı: “Nedir o?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hiç beyaz sansür uygulamadım hayatımda çok şükür

düşündüğüm her şeyi bütün açıklığıyla yazabildim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Yazarın öyle bir hassasiyeti varmış ondan dolayı herhalde o cümleyi

sarf etmiş (bir kelime anlaşılmadı).”

21


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben zaten o kısmını sormamıştım efendim, o sizin hassasiyetiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Ben ikinci kısmı sormuştum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet tamam, anlatmış evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Teşekkür ederim benim sorularım bu kadar.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Saatin 10:55 olduğu görüldü.Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Mustafa Ali Balbay’a verelim sizin adınız geçtiği için.”Sanık Mustafa Ali Balbay söz istedi verildi: “Sayın Başkan izninizle Sayın Görmüş’e

bende birkaç kısa soru sormak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tabi Sayın Görmüş’ün yazılarında son kitaplarını da okudum,

bu konuyla ilgili çok geniş bir yelpaze içinde değerlendirmeleri oldu. Kitap bu konudaki yayınlarının, kitaplarının başta vurguladığı bu davayla ilgili unsurları en son kitabında bu kez bu olayların üzerine gidiş biçimini kendi penceresinden eleştirdi. Yani çok geniş bir yelpazede bu konuda değerlendirmeleri var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mustafa Ali Balbay: “Burada tabi tümünü irdelesek, ortaya döksek zaten günler

yetmez o yüzden ben sadece Sayın Görmüş’ün sorduğum sorulara net yanıtlar vermesi dileğindeyim. Dediğim gibi yoruma girince zaten hani kendisinin de değerlendirmeleri var, benimde ayrıca değerlendirmelerim olacaktır. O çok farklı yere gider sizde zaten buna.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Taraftar değilsiniz.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sayın Görmüş siz Özden Örnek günlüklerini yayınladınız,

bende köşe yazılarımda bunun özünde bir gazetecilik olduğunu vurguladım, bilmiyorum o yazılarımı okuma fırsatınız oldu mu?”

Mahkeme Başkanı: “Ben şimdi bir açıklama yapayım, şimdi normalde soru sorulduğu zaman biz eğer ki soruda bir hata yoksa müdahale etmiyoruz. Ancak cevap verildiğinde de işte aman benim istemediğim tarafa gidiyor diyerek müdahale edilmesini istemediğimizden cevap verirken de biz sesi, kesmemişsek o beyanı devam edilmesini istiyoruz buyurun.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tabi ki Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Ancak çok boyutu var, yani burada hani sadece bir yanı değil.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yani zaten pek çok yönüyle, zaten şu anda Türkiye’de de

tartışılmakta, ama benim kişisel hassasiyetim Sayın Başkan, Sayın Heyet ben hep o gazetecilik yaptığımı anlatmaya çalıştığım için.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sayın Görmüş bu bakımdan benim için en önemli.”Mahkeme Başkanı: “Tamam evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tanıklardan biri.”Mahkeme Başkanı: “Mustafa Ali Balbay’ın köşe yazılarını okudunuz mu diyelim?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi özellikle işaret ettiği yazıları hatırlıyorum.”

22


Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yani özü gerçekten gazetecilikti ve bende katıldığım, katılmadığım boyutlarıyla da vurguladım. Hatta o bilmiyorum bavul, hani bir fırında yaktım dediğiniz bir yazınız vardı, o yazıya bende bir yazıyla acaba o bavullar başka gazetecilerde olsaydı başı derde girer mi diye de sormuştum Sayın Görmüş biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “O yanan ne var bavullarda?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu bu işin biraz magazini tabiri caizse.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Hani sadece belgeleri yakmış şeklinde.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Söyleyeyim yani şimdi hatır… dedim ya ilk celsede Hakim

Hanım benden günlükleri istedi, benim avukatlarımda onlara sordum acaba çıktı alarak mı takdim etmeliyim yoksa dijital ortamda mı diye bir DVD olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Hı hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onlarda valla bizim mahkemelerimiz şeye alışık, basılı

nüshalara alışık.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onun için basılı olsa daha iyi olur dedi, bu tabi bana çok

büyük bir yük yükledi. Çünkü onları bastırmak, kimselerin okuyamayacağı şekilde bastırmak ondan sonra onları klasörlere doldurmak falan baya bir iş oldu ama 3 bavula sığdırabildim sonuçta, mahkemeye götürdüm. Hakime Hanım dediğim biz böyle istememiştik, biz dijital istiyoruz dedi.”

Mahkeme Başkanı: “Demek ki mahkeme de sizin beklediğiniz gibi değil yani teknolojiyi yakalamışlar.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet aynen öyle avukatlarım yanılmış ve onun üzerine bende o 3 fırını yani yok et… yani 3, 3 bavul belgeyi yok etmek durumundaydım, ne yapabilirim onları saklayacak elde de dijital kayıt var. Bir arkadaşımın fırınına götürdük orada yaktık, ben bunu yazdım da zaten onu, ona işaret ediyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Mustafa Bey.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet o anlamda hani belgeler anlamında söyledim Sayın

Görmüş.”Mahkeme Başkanı: “Yok başka bir şey mi vardı çuvalda (birkaç kelime anlaşılmadı).”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Nasıl efendim?”Mahkeme Başkanı: “Çuvalda başka bir şey mi var diye merak ettim ben.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yo hayır çok fırın ekmek yemişti diyebiliriz yani o ben öyle de

şey yapmamıştım yani sadece mesleki olarak o belgelerin.”Mahkeme Başkanı: “(birkaç kelime anlaşılmadı) tamam.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Hani gazetecide bulunması gazeteciliktir merkezinden zaten

yazmıştım yazını.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Ama ben Sayın Görmüş’e biraz önce ifadenizi dinlerken

dediniz ki, Özden Örnek günlükleri o dönem hani benim dışımda daha önce Şamil Tayyar’a gelmişti yazdığı, Mustafa Balbay’da olduğu söyleniyordu kendiside zaten söyledi. Onun dışında bazı gazetecilerde de vardı adlarını anımsadıklarım Mehmet Ali Birand ve Metehan Demir dediniz doğru mudur?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Vardı demedim kendileri açıkladılar.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bize Nokta’dan önce geldi bu belgeler ama

doğrulatamadığımız için yani sizin açıklamanızla.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet.”

23


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yayınlamadık dediler kendileri kendi ifadeleri.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet. Yani ben Cumhuriyetin Ankara temsilcisiyim Metehan şu

anda Hürriyetin Ankara temsilcisi, Mehmet Ali Birand o dönem yanılmıyorsam CNN en üst yönetimindeydi. Gazetecinin hele Türkiye’nin böyle hareketli bir döneminde gazetecinin bu tür belgelere ulaşması gazetecilik midir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki benim 28 kitabımdan 8’nin belgelere dayalı kitap

olduğunu biliyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani tam sayı olarak bilmiyorum ama belgelere dayalı çok

sayıda kitabınızın olduğunu biliyorum.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Hı. Peki benim Irak Bataklığında Türk-Amerikan İlişkileri,

Devlet ve İslam, Suriye Raporu, İran Raporu başlıklı kitaplarımda ben bu kitapları belgelere dayalı olarak yazdım, raporlara dayalı olarak yazdım, onları bir Ankara gazetecisi olarak özetleyip okura sunmayı görev edindiğim şeklinde bir ön yazıyla vurguladım. Onların büyük bir bölümünün, üçte ikisinin her kitabın belgelere dayalı olduğunu biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki hele böyle bir dönemde Türkiye’nin etrafı böylesine

karmaşık bir coğrafyadayken etrafımızda Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından bu yana bütün sınırlar iki kez değişmişken, bütün rejimler iki kez değişmişken. Türkiye’de kendi içinde bu çalkantıları yaşarken örneğin benim belgelere dayalı Devlet ve İslam diye bir kitap yazmamın gazetecilik olduğunu değerlendiriyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki bir gazeteci sizde yaşamışsınız eline aldığı belgeleri tabi

ki değerlendirir, ama onların tümünü kullanamama noktasına gelebildiğini düşünüyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, bir rezervle evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet şöyle ki, yani bende açıyım yani alır belki de tümünü

kitap yapmak ister 1000 sayfa tutar, derki bunu daha sonra böleyim yani belgeleri en azından kendisi bir elemek ve zamana zaman içinde belki bir takvim yapmak gereği de duyabilir bu bir gazetecilik çizgisi midir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Rezervi söyleyebilirim bu noktada evet ama.”Mahkeme Başkanı: “Açıklayın.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Amayı açmak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu tabi tamamen değerlendirmeyle ilgili ama önem.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yorum yapmamanızı rica ediyorum sayın.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yorum yapmıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Siz yorum sorudunuz zaten.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani nasıl cevaplandırayım.”Mahkeme Başkanı: “Değerlendirme.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yazılır mı yazılmaz mı bu kadar yani hani.”Mahkeme Başkanı: “Değerlendirdiniz ya buyurun buyurun kesmeyin.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani bir haberin haber değeri olağanüstüyse, kamusal

önemi olağanüstüyse onu daha sonra mesela kitaplaştırmak üzere yayınlamamak benim gazetecilik anlayışımla uyum içinde değil.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tamam çok teşekkür ediyorum Sayın Görmüş. Şöyle ki hani tabi ki karşılıklı olmasın bende onu ne bileyim, bende öyle düşünüyorum katılıyorum bu görüşünüze, ama iyi işlemek hani kaygısı da gazeteci zaman zaman ona yeni belgeler eklemek kaygısı da güdebilir mi?”

24


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki, tabi ki.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Genişleteyim diyebilir mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Olabilir.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet. Peki bu konudaki değerlendirmenin bu konuda Sayın

Görmüş ben sizin yazılarınızda dediğim gibi çok sıklıkla yani daha doğrusu olabildiğince hani tümünü okudum arada kaçırmış olduklarımda olabilir. Ama hani özenle altını çizmek istediğim, hani sizinde vurguladığınız o dönem pek çok gazetecinin ulaşabildiği ama benimde ulaşabildiğim belgeler olduğu zeminindeydim. Şimdi ikinci sorum şöyle, daha doğrusu ikinci soru başlığım diyeceğim, bunla iç içe belki bir iki soru daha sorabilirim sadece. Siz yine ifadenizi verirken dediniz ki, biz bu günlükleri yayınladığımızda başta şu anda Cumhurbaşkanı olan o dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olmak üzere pek çok devlet yetkilisi Ankara’da çok ciddi rahatsızlıklar olduğunu biliyorduk dedi, doğru mudur?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Doğru.”Mahkeme Başkanı: “Ne biliyorlarmış size onu anlattılar mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şöyle yani mesela Abdullah Gül’ün beyanını hatırlıyorum

cümle olarak biz bu belgeler yayınlanmadan öncede içeriklerini biliyorduk. O ne olup ne bittiğini biliyorduk ve bütün bilgiler devlette gerekli birimlere de ulaştırılmıştır tarafımızdan. Hangi birimleri kastetti onu bilmiyorum ama sözleri böyle.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki Sayın Görmüş şu dönem Ulaştırma Bakanı olan Binali

Yıldırım’ın da aynı dönem bize de bu yönde duyumlar geldi, Başbakana ilettik dediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bunu bilmiyordum.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki şu anda Başbakan Yardımcısı olan o dönem Meclis

Başkanlığı görevini yürüten Bülent Arınç’ın bize de bu bilgiler çok değişik kanallardan geldi Başbakan’a ilettik dediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bülent Arınç.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet onu biliyorum okumuştum.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Okumuştunuz. Mirdengir Mehmet Fırat’ın bize de bu bilgiler

geldi, o dönem bakandı, hem yanılmıyorsam ya Adalet Ve Kalkınma Partisinde yöneticiydi ya da bakandı. Bize de geldi, Başbakan’a ilettik dediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet yönetici olduğu dönemde söylemişti bunu.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yine o dönem şu anda aktif görevde değil ama İçişleri

Bakanlığı görevini yapan Abdülkadir Aksu’nun bize de çok değişik kanallardan rahatsızlık ya da gerilim haberleri geldi, Başbakan’a ilettik dediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onu hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ne bu yani nedir, bu haberler nedir, yani haberden habere de fark

var, bir detay var, bir haber gelmesi var, sadece isminin geçmesi var. Yani haberden kastedilen veya ne gelmiş açıklanıyor mu biliyor musunuz bunu?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O kadar yani bu günlük 2003-2004’teki darbe girişimi.”Mahkeme Başkanı: “Mesele haber olarak ne denmiş?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İşte şöyle.”Mahkeme Başkanı: “Asker rahatsız falan gibi bir haber mi yoksa içerikli bir şey mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O türden yani hükümeti, hükümeti işte meşru olmayan

yollardan devirmek üzere birtakım faaliyetlerin olduğuna dair bilgilerin işte kendilerine ulaştığını onlarında Başbakan’a ulaştırdığı şeklinde bilgiler.”

Mahkeme Başkanı: “Açıklama yapıyorlar mı, açıklama?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu kadar, yok ayrıntı yok.”

25


Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Benim bildiğim kadarıyla Mustafa Bey bilmiyorum ayrıntı

yoktu herhalde o haberlerde.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bilseydim manşet yapardım Sayın yani doğrulatabilseydim ya

da ben sadece.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun, tabi.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Doğruları bildiğim, yani Ankara gerçekten.”Mahkeme Başkanı: “Haber içeriğini merak ettiğim için sordum, buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet tabi. Sayın Başkan, Sayın Heyet tekrar altını çiziyorum

Sayın Görmüş hani gazetecilik bağlamında önemli tanıklardan, çünkü bu yöndeki gazeteciliğini dönemselde yapmadı. Hani bir dönem ben manşet yaptım ya da hani haber yaptım.”

Mahkeme Başkanı: “Her dönemin gazetecisi diyorsunuz evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Çekinme duygusuna da girmedi, belli sürdürülebilir bir

gazeteci kendi düşünceleri çerçevesinde.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “O bakımdan ben bu iki ana unsuru kendisine hani

doğrulatmak değil ama, onun kendi bu yaptığı gazetecilik çerçevesi içinde onun değerlendirmesi.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sizin heyetinize sunmak istedim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bir o tür belgeler herkes de bulunabilir, iki o dönemin

rahatsızlıkları pek çok kesimce bilinen bir şeydi ve bu bağlamda benim yerimin bu davada en çok Sayın Görmüş’ün bulunduğu yer olması gerektiği değerlendirmesini yapıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Peki.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Saygılar sunuyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun, Hurşit Bey gelmedi herhalde, ben.” Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Getiriliyor mu, ben o zaman kadar yazılı soruları soralım. Şuna bir

sözlü soru sorma talebi var onu önce okuyayım Mehmet Zekeriya Öztürk’ün, yazılı olarak söz hakkı vereceğimizi belirtelim, kendisi hazırlasın. Fatih Hilmioğlu’nun sorusu günlüklerin güvenilir olup olmadığı veya üzerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı konusunda teknik bilişimsel ve diğer alanlarda herhangi bir çalışma yaptınız mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bizim hayır teknolojik olarak değil sadece biz şöyle bir doğrulama yaptık o dönemde günlüklerde geçen çok ayrıntı düzeyi çok yelpaze çok geniş bir şeyden, metinden söz ediyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tarihler, saatler vesaire vesaire gündelik hayat bilgileri, özel

hayat bilgileri, biz özel hayata ilişkin hiçbir şey yayınlamadık gerçi de içinde.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama oradaki gündelik hayat bilgilerinden işte toplantılar şu

saat şu yerde vesaire vesaire o yönde birtakım çapraz şeyler yaptık, bunlar doğru mu acaba diye.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani yaklaşık 100, 150 kadar bu tür olguyu test ettik tarihler,

zamanlar, zeminler doğru mu diye.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”

26


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir tanesi bile yanlış çıkmadı her şey doğruydu, o yönde bir şey yaptık, doğrulama yaptık. Doğruluğuna inandıktan sonra kamusal önemi de olduğunu da düşündüğümüz için özel hayat bilgileri haricindeki bölümleri yayınladık.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir şey ilave edeyim soruya muhtemelen.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun tabi buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O işi biz yapmadık tabi ki de bu günlükleri dijital ortamda

benden aldıktan sonra Sayın Savcı Zekeriya Öz bunu Emniyet Krımınal Laboratuarına göndertip incelettiğini daha sonra haberlerden öğrendik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “5 kişilik bir bilirkişi heyetinden söz edildi ve zaten Ergenekon

iddianamesinde de 2. iddianamede günlükler şöyle geçiyor.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in

bilgisayarından çıktığı sabit olan günlükler diye geçiyor. Dolayısıyla da yani mahkeme Savcılık bir anlamda o soruşturmayı teknolojik soruşturmayı yapmış ve bu sonuca varmış sonucunu çıkartıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi günlüklere gelince biz burada bir duralım dosyamız kapsamında 10. Ağır Ceza Mahkemesinin bu iddia Balyoz isimli ismi verilen dosyasıyla ilgili bizden istediler bunu, biz onlara gönderdik. Şimdi bu Şener Eruygur’dan çıktığı iddia edilen Özden’in bilgisayarı adı altında bir bölüm var. Evet, ekrana da yansıtalım. Evet şimdi Özden’in bilgisayarı yazıyor. Evet, bu Şener Eruygur’da çıktığı iddia edilen belgelere bakmak için şey yaptık daha önce bunun şifresini kırdığımızı söylemiştik. Ankara isimli belge içerisinde Ergenekon analiz yeni yapılanma yönetim projesi diyor. Yani sizinkindeki aynısı mı diye bunu soruyoruz, hem de bizde içeriğine bir bakalım. Şimdi.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu bölümler bendeki şeyde yok lobi falan onlar (bir kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Yok mu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şuana kadar hayır.”Mahkeme Başkanı: “Bu Şener Eruygur’da çıktığı iddia ediliyor bunların.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet orada ilave şeyler var.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bunların hiçbiri bende (bir kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılmadı). Burada mesela demiş ki burada Veli

Küçük’ü merkeze almış.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “İşte TSK, Ekonomi, Azerbaycan, Ortadoğu (bir kelime anlaşılmadı)

şeytan üçgeni, JİTEM uyuşturucu, silahlı ve mafya, ilişkili gruplar, siyasiler, medya. İşte burada içerisinde Emekli General Veli Küçük’ün illegal yapılanması diyor, burada isimler var.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bendeki metin sadece günlükler yani Özden Örnek’in tuttuğu günlükler.”

Mahkeme Başkanı: “Devrimci sol.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ben çok aşina olduğum için metne bunların hiçbiri yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani güvenle söyleyebilirim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

27


Mahkeme Başkanı: “Kedi, küçük harfle kedi yazacaksınız.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Olup olmadığını bilmiyoruz bu sadece biz bunu çıktıktan sonraki

durumun biliyoruz. Yani MİT şeması değil bu yani bu normalde içerisinde.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “İçerisinde evet bir bölüm. Evet mesela şurada da fişlemeler yapılmış

herhalde Kemal Özdemir, Muhsin Divan, Semih Turan (bir kelime anlaşılmadı) tamam bu buna yok dediniz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Özden şu esasında.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, sanıyorum o.”Mahkeme Başkanı: “Evet şimdi şuradakilerde bir dıştan bir hızla gelelim şimdi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Mesela çağdaş Türkiye diye bir dosya var ya.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Word dosyası o da içinde var şey günlüklerin içinde bir

bölüm olarak var.”Mahkeme Başkanı: “Jandarma Genel Komutanı brifingleri diyor burada.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ek bir bölüm olarak.”Mahkeme Başkanı: “Mesela bakın burada işte yemekte rektörler tarafından gündeme

getirilen konular. Erzurum, Malatya, Trabzon, Samsun biz bunu Balyoz’a gönderdik onlar bizden istediler.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Evet, evet, evet Strateji beyannamesi şifresi çok kolay esasında

fakat bunu emniyetten gelen yazıda kıramadık diye bize gelmişti. Son yazışmalarımızda da kırılamadı diye cevap verdiler.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet sadece o şeyin içinde de var.”Mahkeme Başkanı: “Bir daha bakalım oraya taslak.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet bu metin.”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam burada yok, ek kadro diye bir bölüm var.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu metine de aşina deyilim yok yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, buradan o zaman çıkalım o zaman şu Özden günlük

bölümüne geçelim. Şimdi 1957 yılından başlayan.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “2005’e kadar olan bölüm.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi şunu söyleyebilirim birebir aynı, yani tüm klasörler ve

Word dosyaları hemen söyleyebiliyorum bunu aynı.”Mahkeme Başkanı: “Mesela bak amiral muvazene diyor dıştan bakarak gidelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Amiral muvazene o yok, bakın o yok işte bendeki şeyde o

yoktu. Belki de vardı yani emin olamadım şimdi.”Mahkeme Başkanı: “Burada boş bu herhalde, yo boş değil şuralar dolu, tabi çalışmalar

yapılmış yani isimler yok ama şeyler var, açıklamalar. İçeriksiz bunlar isim yok. Terfiler diyor, bazısında e yazıyor emekli olanlar falan, yazılacaklar demiş.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu bazı bölümler daha sonra yazılmak üzere zannediyorum başlıklandırılmış bende de var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama öyle kalmış o bölümler.”Mahkeme Başkanı: “Hani böyle hatırlama için böyle bir notlar alınmış.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, evet.”

28


Mahkeme Başkanı: “Yapılacak işler diyor. Derneğin vakıf hale getirilmesi, terfiler hazırlanacak. Köyceğiz arazisi takip edilecek, nara kışlası ne oldu, kendince notlar alınmış şey yani.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Zaten günlükler yani bir asker olarak, teknik olarak takip ettiği meselelerle darbe planlarının karma karışık, gün gün yani bir aynı gün bir ondan bahsediyor, bir mesela bundan.”

Mahkeme Başkanı: “Kendi işlerinden bahsediyor.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi yani dolayısıyla o kadar geniş 3000 bin sayfa kadar.”Mahkeme Başkanı: “Anladım evet ve devam ediyor buraya çıkalım buradan. Terfi

atamalar diyor. Yani görev alan kişilerin bazılarını renklendirmişler, amiraller, tuğamiraller, değişik isimler var, notlar hatırlamak için herhalde, Burak Dicle davetiye listesi.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu tamamen özel oğlunun düğünüyle ilgili davetiye listesi.”Mahkeme Başkanı: “Evet, düğün daveti şuna o zaman girmeyelim. Sizin bölümünüz

2003-2005 bölümü mü?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi o bölüm içinde tabi.”Mahkeme Başkanı: “1, 2, 3, 4 tane.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Özellikle de burada 2003-2005 ve 2004.”Mahkeme Başkanı: “Hı şu mesela önce resimlere bakalım, sonra oraya dönelim ne

varmış, değişik fotoğraflar koymuş. Amiral yazan amiral Özden Örnek diyor başlık, 28 Ağustos 2003 değiştirme tarihi 17 Şubat 2005 demiş, bu mudur?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet böyle başlıyor tabi.”Mahkeme Başkanı: “Sayfa olarak 61 sayfa diyor, evet tabi sayfa sayfa bakma şansımız,

okuma şansımız yok.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2005’te emekli olduğu tarihe kadar hepsi günlükte var.”Mahkeme Başkanı: “Evet bu size, sizdeki olduğuna bire bir evet diyebilir misiniz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi, tabi, tabi aynı metin, aynı metin.”Mahkeme Başkanı: “Evet altlarında şöyle notlar var, 14 Mayıs 2002, 12 Aralık 03, amiral

kurul karaları, mesela o sizin tarihlerinizi hatırladığınız bir tarih hangisi önemli görüyorsunuz oraya bakalım, soralım.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “3 Aralık 2003 tarihli toplantı bence en önemli bölümü.”Mahkeme Başkanı: “Oraya gelelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Daha yukarıda, daha yukarıda, 2004’te miyiz?”Mahkeme Başkanı: “2004 evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2003’e gelmemiz lazım.”Mahkeme Başkanı: “2003’e gelmemiz lazım evet. Nisan evet, Ocak, şuraya bir

notlamışlar. 16 Ocak.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Hangi tarih demiştiniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Biraz daha yukarıya 26 Aralık’tayız, yukarı daha daha, evet

03 Aralık’a geldi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Burası.”Mahkeme Başkanı: “03 Aralık, ne demiş, Sabah Kara Kuvvetleri Komutanlığında başarılı

birlikler ödül törenine katıldık, biraz büyütelim daha rahat görülsün diye. Katıldık, hareket istihbarat brifingi, Kara Kuvvetleri Komuta… başarılı evet toplantısı, Genelkurmay Başkanı en kıdemsizden başlamak üzere katılımına söz verdi diyor. AKP genel seçimleri kazanırsa TSK’ya karşı küstahlaşabilir, bu hükümeti amacına ulaşmak için Batı’ya daha fazla taviz verebilir, dolayısıyla haklarımızı kaybedebiliriz. Yener Karahanoğlu, Orhan içeriğini okumadığımız için

29


Hakim Bey tek tek bilemiyoruz. Orhan Yöney, evet sizin önemli gördüğünüz nereler, sizden bilgi alalım.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu, bu toplantıda işte bütün orgeneraller ve kuvvet komutanları katılıyor ve Hilmi Özkök her birine söz veriyor. Herkes görüşlerini beyan ediyor, orada da görüş işte bir şekilde müdahale şeklinde çıkıyor, en sonunda da Hilmi Özkök tamam görüşlerinizi aldım, ama müdahale yok. Demokratik yollardan görüşlerimizi bildireceğiz diye toplantıyı kapatıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Mesela burada adı geçen sanıklarımızdan Hurşit Tolon bu iktidar ne olduğunu ortaya koydu. Ancak takiyyeye başvuruyor. Arkasında ABD, AB var. Bunlar Ortadoğu’yu 1915’de yaptıkları gibi şekillendirmek istiyorlar. Bu hükümetin öncelik tehdit bölücülük, sonra irticadır. İrtica bunların devlet yapısı içerisindeki kinin ifadesidir. Seçimden önce ikaz etmezsem önümüze aşamayacağımız bir engel çıkacaktır. Halk bize sırt çevirmez. Bu hükümet ulusal onurumuz ile oynamaktadır. Onur kırıcı bir durumdayız. Üniter yapımıza zarar verilmektedir. Bu iktidarın alternatifi var mı? Şu anda yok gibi görünüyor. Muhalefete bu konu anlatılmalıdır. Dünya kamuoyuna açıklanan konular onurumuzu kırmaktadır. Pek çok örnek verebiliriz. Bir örnek dil konusunda yaşamaktadır. Uyum paketi altında hazırlananlar sadece bölünmemizi kolaylaştıracaktır. Ruhban okulu ve ekümenlik sıfatı ile yapılanlar bu ülkeyi parçalayacak adımlardır, demiş. Şener Eruygur’un cümleleri var. Söylenecekler söylendi. Sadece iki konu ilave etmek istiyorum. Her şey elden gidiyor. Örneğin Emniyet teşkilatı Jandarma ile yarışıyor ve onu kötüleyerek yükselmeye çalışıyor. Ayrıca web sayfası açmışlar ve Başbakanı destekliyorlar. Suriyeli aracılar son olayda Emniyetten daha sıcak ve yakın davrandılar. Bizden bilgi saklıyorlar diyor. Yaşar Büyükanıt ortaya çıkan stratejinin bazı gerekli parametrelerin ilavesi gözden geçirilmesi uygundur. Vahim bir tablo, jeopolitik açıdan ABD ve AB ülkemize Ortadoğu’da yeni bir rol biçmeye çalışmaktadır. Yeni model bir Türkiye yaratmaya çalışmaktadır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Amerika’ya gittiğinde Fethullah Gülen ile buluştular. Ak ismi bilinerek ve kasıtlı olarak Bediüzzaman’ın yazılarından alınmıştır. AB, AB Türkiye’yi manipüle etmektedir. Direnmenin başladığı yerde ekonomi kullanılmaktadır. Pozitif, pozitif davranmalıyız. Acaba zamanımı geçti, bence geçti. Dead line seçimlerdir. Eylem planında tedbirleri sıralamak kolay ama uygulanabilir olmalıdırlar. Kamuoyu desteği için en büyük kaldıraç basın yayındır, bunu kullanmalıyız diyor. Özden Örnek’in var, Aytaç Yalman Genelkurmay Başkanı teşekkür ederim herkesin aynı fikirde olması güzel. Ben yüzde sekseni ile aynı fikirdeyim, ama katılmadığım noktalar var. Açık konuştuğunuz için hepinize teşekkür ederim. Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halletmeliyiz. Yapabileceğimiz birçok şeyin olduğuna da inanıyorum. Bence toplantı tarihi bir toplantıydı. Bir yıldır ilk defa yapılıyordu. Genelkurmay Başkanına onunla aynı fikirde olmadığımız mesajı verildi. Yani burada Genelkurmay.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Özden Örnek konuşuyor burada.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Mesela o da kendisinin yalnız kaldığını anladı, yalnız kaldığını

anladı. Görüntüye rağmen direnmekte devam ediyor. Ancak artık çok geç. Zira yasal olarak böyle toplantı yapmakla kendisi de geri dönemeyecek bir yola girdi.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam onu da okuyalım, ismi.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “He, pardon.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Ha tamam oturun oturabilirsiniz oradan hatta ekranı biraz büyüttüm

görüntü rahat.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Görebiliyorum, görebiliyorum.”

30


Mahkeme Başkanı: “Evet, Aytaç Yalman söylenecekler söylendi. Kendimi suçlu hissediyorum, Genelkurmay Başkanı bu söz üzerine neden kendini yalnız sorumlu hissediyorsun diye sordu. Yalnız kendim değil, sizde benim kadar sorumlusunuz. Buradaki diğer arkadaşların sorumluluğu bizden sonra gelir. Zamanı boşuna geçirdik. Benim önerim hemen ve gecikmesiz eylem planına başlamak. Seçimden sonra muhtıra vermeliyiz diyor.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Seçimden önce.”Mahkeme Başkanı: “Pardon önce özür dilerim orayı yanlış okudum, not alırken, seçimden

önce muhtıra vermeliyiz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Evet evet bize hangi sanıkla ilgili dava açılırsa o davaya

bakabiliyoruz. Evet bu değil mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet bu.”Mahkeme Başkanı: “Bir de şunları bir kısaca not alalım en azından görme fırsatımız

olsun, tamam. TSK, bunlar var mıydı? 2005 parça yazıyor.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi yani bu böyle gidiyor işte şeye kadar, emekli olana

kadar.”Mahkeme Başkanı: “Evet eklerde de kendisine herhalde bir şey yapmış, mesela 03

Kasım 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ve hazırlık çalışmalarının devam eden yasa ve tasarıların laikliği açısından değerlendirmesi Jandarma Genel Kom… Adli Müşavirliği tarafından hazırlanmıştır. Eklerden bahsetmiş, şu altlarda ekler, sayfası aşağıya doğru hızla artıyor 500, 600 sayfayı geçkin 735 sayfa bir eki var. Evet bunlarda var mıydı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun oturabilirsiniz. Diğer bir soru günlüklerdeki çelişkiler

bu günlüklerin güvenilirliği veya üzerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı hususunda sizde bir uyarı yapıldı mı, sizi şüpheye düşürmedi mi denilmiş?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır herhangi bir değişiklik falan yoktu ki, o varsayımla sorulmuş bir soru gibi geliyor bana bu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, 3. soru günlüklerde darbe arzusu olan veya günlüklere göre darbe planlarını hazırladığı iddia edilen komutanların büyük kısmı bu davada sanık olmadığına göre bu günlüklerin güvenilirliği konusunda hala bir şüphe duyuyor musunuz demiş.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şöyle söyleyebilirim biliyorsunuz darbe günlükleri bu davanın dosyasından ayrıldı geçen yıl sanıyorum, dolayısıyla bu bu tartışıldı da basında niye öyle oldu diye nitekim Mustafa Balbay’da sıklıkla ben buradayım Özden Örnek niye burada değil diye sormuştu hatırlarsanız.”

Mahkeme Başkanı: “Evet hatırladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Doğrusu ben o sorunun doğru bir soru olduğunu

düşünüyorum, fakat bu tefrik edilmesi bu günlüklerin ve dolayısıyla o generallerin niye burada olmadığına dair soru benim cevabım şöyle; şimdi Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde çok net bir şekilde bu günlük 2003, 2004’teki faaliyetlerden sonra Şener Eruygur’un emekli olduktan sonra Ergeneko… şey iddianamedeki ifadeyle söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ergenekon teşkilatının istekleri doğrultusunda ve işbirliği ile

onunda faaliyetlerini devam ettirdiği, buna karşılık günlüklerde adı geçen öbür generallerin yani Özden Örnek ve diğer generallerin bu faaliyetin içinde olmadığı tespit edildiği için bunlar tefrik edilmiştir deniliyor. Yani Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un neden Ergenekon iddiana… davasında yargılanmaya devam ettiği, öbürlerinin neden yargılanmadığını orada iddianamede böyle bir cevap vardı, doğru yanlış onların cevabı öyle.”

Mahkeme Başkanı: “Hı evet.”

31


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama yani sonuçta arkadan gelen soru bence doğru bir soru Aytaç Yalman’a dair ve öbür generallere dair.”

Mahkeme Başkanı: “Fatih Hilmioğlu sormuştu evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet yani sonuçta o onunda eğer bu davayla alakası yoksa

ayrı bir dava olarak herhalde önümüze gelmesi gerekir.”Mahkeme Başkanı: “Evet, şimdi günlüklerin hiçbir yerinde Ergenekon ismi

geçmemektedir, bu davayı doğru bulduğunuza göre bir basın mensubu olarak 2003-2004 darbe girişimi ile sözde Ergenekon terör örgütünün ilişkisini nasıl ve hangi somut delile dayanak ilişkilendiriyorsunuz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Biraz önce söylediğim şey yine benzer bir şey söyleyeceğim. 2003-2004’teki darbe planları da gerçekten bugün Ergenekon diye adlandırılan ve yargılanan kişiler arasında doğrudan organik bir bağ yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Zihniyette bir bağ var mı? Bence evet var yani sonuçta

meşru bir hükümeti, meşru saymamak kendince nedenlerle ve onu bir şekilde şey iktidardan uzaklaştırma yönündeki bir eğilim anlamında zihniyet akrabalığı var ama organik bir bağ yok görünüyor, yani benim günlüklerle bu dava arasında dolayısıyla da tefrik edilmiş zaten cevabım bu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika lütfen, dur bir o soruyu soralım. Şimdi sizin yazmış

olduğunuz köşe yazılarında Ergenekon’dan bahsediyor musunuz, böyle bir yazınız oldu mu önce onu soralım?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok sık.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi bu örgütün varlığı konusundaki somut deliliniz nedir, yani sizin

farklı bildiğiniz delil var mıdır, dosyaya yansıyanlar dışında?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır ben sadece dosyadaki öbür gazeteciler gibi

onun dışında ilave bir bilgim yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet şimdi biz Hilmi Özkök’ün şekliyle bana doğru soruyu

sormadılar o şekilde cevap verdim dediniz, siz bize öyle yapmayın ama biz öyle soramasak bile siz doğruyu söyleyin bize.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Peki, tamam ben öyle yapıyorum onun için yani.”Mahkeme Başkanı: “Yok yani.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sanıklardan itirazlar geliyor ama.”Mahkeme Başkanı: “Biz hani bize doğru soruyu sorsalardı cevap verirdim demeyin

sonra.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok yok hayır demem.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, evet şimdi yine Fatih Hilmioğlu’nun bir başka sorusu Sarıkız

darbe planı, Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerde yer almaktadır. Sarıkız darbe planı Özden Örnek’in günlükleri dışında başka bir yerde yer aldığını gördünüz mü, dosya kapsamındaki delillerde olabilir, başka yerde olabilir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şöyle aslında yayınlandıktan, Sarıkız adını biz Özden Örnek’in günlükleri yayınlanmadan önce bazı gazeteciler duymuştu.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”

32


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ben duymamıştım fakat sonra duyduklarını yazdılar. Mesela Radikal’den İsmet Berkan, Murat Yetkin 2003-2004 yılında birilerinin iktidarı devirmek üzere bir plan, birtakım planlar yaptığına dair işte Gölbaşı toplantıları falan adıyla yaptıklarına dair şeyleri duyduklarını o zamanlar. Hatta Şener Eruygur’un Murat Yetkin’i çağırıp bir konuda konuşurken işte senin Amerikancı olduğun söyleniyor ne diyorsun şeklindeki soruya Murat Yetkin’de cevaben ama sizinde darbe planlamakta olduğunuz söyleniyor, 2004’te geçiyor bu, bu durumda sizde darbeci misiniz diyeceğiz diye bir cevap verdiğini taa 2004’te yazmıştı. Sarıkız adı o zaman Hasan Cemal’de yazdı böyle bir ordu şey içinde Ankara Kulislerinde Sarıkız diye bir şey, bir darbe girişimi, bir plan olduğuna dair bilgiler taa 2004’te yazılmıştı. Bir daha unutuldu.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “3 yıl boyunca artık kimse bahsetmedi taa ki.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Günlüklerin yayınlanmasına kadar.”Mahkeme Başkanı: “Yani sizin aldığınız notlarda veya okuduklarınızda Sarıkız darbe

planının açıklaması, neler içerdiği konusunda bilginiz var mı, hatırınızda olan?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Günlükler, günlükler zaten tamamen bundan ibaret. Yani

Nokta’da yayınladığımız bölüm Sarıkız darbe girişiminin, adı kendileri tarafından verilmiş, gün gün neler yapılacağına, nasıl bir eylem çizgi izleneceğine dair planlardan ibaret zaten ve Nokta’da yayınlandığımız metin sadece Sarıkız darbe planını anlatıyordu zaten başka bir şey yoktu.”

Mahkeme Başkanı: “Siz sadece Sarıkız darbe planını anlatınız.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi Nokta’daki şey Sarıkız. Daha sonra Sarıkız 4

kuvvet komutanlı bir darbe planı öyle görünüyor. Daha sonra ikisi Aytaç Yalman ve Özden Örnek bu işin olamayacağına dair bir kanaat geliştiriyorlar ve yavaş yavaş çekiliyorlar. Bunlarda notlarda var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet hı hı.” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Notlardan okuyorum söylüyorum size.”Mahkeme Başkanı: “Kendileri mi çekiliyor, dışlanıyorlar mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır kendileri çekiliyor, iknada etmeye çalışıyorlar

Şener Eruygur’u çok ikna etmeye çalışıyorlar, hatta baş başa konuşmalarında ona çok kızıyorlar. Hatta bunu vatan falan sevgisiyle yaptığını artık hiç düşünmüyorum, tamamen kişisel sevdayla yapıyor diye kendi yorumluyorlar durumu. Ve onlar çekiliyorlar ve Sarıkız darbe girişimi artık 2004’ün ortalarında Kıbrıs’ta Annan planınında kabul edilmesinden sonra raftan kaldırılıyor, rafa kaldırılıyor. Fakat Şener Eruygur Ay ışığı adını verdiği bizim Nokta’da slaytlarını da yayınladığımız burada da var günlüklerin içinde slayt olarak var. Bir anlamda kendi başına o jandarma belki güçlerini de kullanarak kendi başına bir girişimde daha bulunuyor. Bunu kendi aralarında konuşuyorlar Aytaç Yalman ve Özden Örnek bizden habersiz böyle birtakım şeyler yapıyormuş falan diye ama Genelkurmay Başkanı bunu istihbar etmiş diye konuşuyorlar. Nitekim onun ettiğini sonradan öğrendik Genelkurmay Başkanı Şener Eruygur’u çağırıyor ve her şeyden haberim var diyor. Daha sonrada zaten 2004 Ağustos’unda da Şener Eruygur’da emekli oluyor. Yani Sarıkız darbe girişimi farklı bir darbe girişimi, Ayışığı ve devamındaki Yakamoz ve Eldiven onlar onun parçaları görünüyor, ayrı bir darbe girişimi.”

Mahkeme Başkanı: “Hı evet, şimdi bu davanın özünde 2003-2004 yılları darbe teşebbüsü olduğu iddia makamınca iddia edilmektedir. 2003-2004 yıllarında darbeye zemin oluşturacak hangi olaylar ülkemizde olmuştur. Danıştay olayı, Cumhuriyete bomba olayı 2006’dır diye de açıklama yapmış kendisi. Bu 2003-2004 yıllarındaki darbeye zemin oluşturacak olaylar konusunda bilginiz var mı?”

33


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2003-2004 yılında zaten günlüklerde hep şöyle geçiyor bunun yapılmak istendiğini ama yapılamadığını söylüyorlar sürekli olarak bir yakınma görüyoruz günlüklerde.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çünkü başta da söylediğim gibi eski tipte bir darbenin Türk

Silahlı Kuvvetlerine artık çok zarar vereceğini düşünüyorlar. Burada üniversiteleri, sendikaları, basını mutlaka işin içine katmak gerektiğini söylüyorlar. Ama bunu başaramıyorlar, bunu da itiraf ediyorlar, olmuyor diyorlar yani halkta eskisi gibi evet ya bir darbe olsa iyi olur havasında değil diye, diye bir sonuca varıyorlar. O nedenle Özden Örnek ve Aytaç Yalman zaten yavaş yavaş çekiliyorlar, birtakım gerekçeler sayıyorlar. 1, basın desteklemiyor diyorlar. 2, Amerika desteklemiyor diyorlar, bu çok önemli bir şey olarak onun peşinde koşuyorlar ama Amerika desteğini sağlamak üzere.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sonuçta halkta da böyle bir şey yok, arzu yok. Dolayısıyla

da bu bu başarılamayacak bir darbe girişimi olur diye Özden Örnek ve Aytaç Yalman bir noktada çekiliyorlar. Ama Şener Eruygur yine günlüklerde yazdığına göre devam kararı alıyor sonrasında o da olmuyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “Sayın Başkanım ülkeyi istikrarsızlığa.”Mahkeme Başkanı: “Yani olay anlat… olay söylediniz mi? Olay.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “2003-2004’te meydana gelen olay onu sormuş.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır ben 2003-2004’ten söz etmiyorum, 2006’dan sonra

2005-2006’dan sonra.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Olayların başladığını söylüyorum. 2003-2004’te bu tür halk

gösterileri mesela şöyle deniyor; halkı sokağa dökmeliyiz, bunu net bir şekilde birkaç defa şey yapıldı.”

Mahkeme Başkanı: “Ya bu proje ama ortaya dökülen bir şey yok.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Proje proje ama olmuyor, olmuyor bazı başarılar sağlanıyor.

Mesela Doğru Yol Partisinden bir yetkili geliyor, adı şu anda aklımda değil Özden Örnek’i ziyaret ediyor ve Mehmet Ağar’ın selamını getiriyor ve biz sizi destekliyoruz ne yapabiliriz, size yardımcı olmak için söyleyin diyor. O da diyor ki, tam o sırada Kıbrıs’ta görüşmeler falan var, işte Türkiye’de Annan Planına karşı gösteriler yapılıyor vesaire, o da diyor ki madem öyle siz bir Kıbrıs mitingi yapında ispat edin bize bunu diyor. O kadar bir şey var, ben daha sonra o görüşmeden o tarihi izledim ondan sonrasında Doğru Yol Partisi bir Kıbrıs mitingi yapmış mı diye baktım evet bir Kıbrıs mitingi yapmış, Kıbrıs’a Mersin’e en yakın noktada bir işte Kıbrıs satılamaz falan gibi başlıkla bir şey yapılmış. Yani birtakım şeyler beraber sivil toplumla kendi deyişleriyle basınla vesaire yapılmak isteniyor ama çok ciddi bir şey yok, başarılı onun için zaten vazgeçiliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi şey dediniz işte basın desteklemiyor dediniz öyle bir yorum yaptınız.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kendi hayır benim yorumum değil kendi söyledikleri.”Mahkeme Başkanı: “Hayır yani tamam, yani basının desteklemesi yönünde bir çalışmaları

olmuş mu, bu konuda bilginiz var mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet tabi ki çok var yani.”Mahkeme Başkanı: “Kim, neler görüşülmüş?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani mesela birçok basın mensubuyla görüşüyorlar.” Mahkeme Başkanı: “Görüşenler.”

34


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Oradan destek alıyorlar. Aydın Doğan’la çok sık görüşmeler var. Başka medya patronlarıyla görüşmeler var, gazetecilerle görüşmeler var. Onların desteğini sürekli olarak arıyorlar, sonra destekleyen bazı gazeteciler hiç boşuna uğraşmayın basın tamamen mali olarak satın alındı iktidar tarafından ve böyle bir destek vermez, üstelikte Avrupa Birliğini destekliyor basın, dolayısıyla bir darbeyi bu dönemde desteklemez diye onlara uyarılar geliyor. Onlarda zaman içinde bunları bence dikkate alıyorlar ve bütün bu destekleri sağlayamıyorlar, zaten herhalde vazgeçilmesinin nedeni bu olsa gerek diye düşünüyorum. Bu bir kendi yorumum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama bir daha söyleyeyim eğer 2003 yılı 03 Aralık’ında o

toplantıda Genelkurmay Başkanı da benzer görüşte olsaydı oradaki orgeneraller gibi, sanıyorum girişimde bulunulacaktı somut olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Peki, şimdi bu 2003 yılı içerisinde özellikle Genelkurmay diye bir genelleme yaparsak gazetecilerle konuştuğunu Genelkurmay olarak söyleyebilir miyiz bunu genelleme yaparak veya kimler konuşuyor diye.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gazetecilerle konuşanlar Özden Örnek, Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına gibi 4, Şener Eruygur 4 komutan.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Birtakım görüşmeler yapılıyor gazetecilerle o dönemde

davet ediliyor onlarla konuşuluyor, ediliyor.”Mahkeme Başkanı: “Gazeteci dışında siyasetçiler veya iktidar siyasetçileri veya o anda

muhalefet bunlarla ilgili bilginiz var mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi, tabi, tabi.”Mahkeme Başkanı: “Mesela Bülent Arınç’la görüşüldüğüne ilişkin bir kayıt var elimizde

Şener Eruygur’un.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Onu bilmiyorum ama o dönemde muhalefet milletvekilleri ile

çok görüşmeler var. Mesela Onur Övmen çok öne çıkan bir figür, Onur Öymen açıkça bir müdahaleyi destekler görünüyor. Yani Özden Örnek’in yazdıklarından söylüyorum. Süleyman Demirel açık destekçi gibi görünüyor yazdıklarından yine bazı siyasi figürler var. Bizim Nokta’da yayınladığımız metinde siyasetçilerle görüşmelerde ayrı bir bölüm var, şimdi zihnimden şey yapmak istemiyorum ama orada çok net hepsi var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, şurayı okuyalım bir ara verelim. Sizinde yayınladığınız günlüklerde Sarıkız darbe planı kapsamında yapılacağı iddia edilen faaliyetlerde biriside rektörlerle görüşüp öğrencileri sokağa dökecektik şeklinde iddiadır. Sarıkız darbe planının oluşturulduğu tarih iddianame Aralık 2003 olarak gösterilmesine rağmen bu tarihten iki buçuk ay önce yani Sarıkız darbe planı oluşturulmadan önce Jandarma Genel Komutanlığı rektörleri bir yemeğin iddianamede yer alan günlüklere göre Sarıkız darbe planı kapsamında gösterilmesi bir basın mensubu olarak dikkatinizi çekti mi diye sormuş.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Soruyu yanlış anlamadıysam evet rektörlerle bir görüşme, bazı görüşmeler yapılıyor zaten.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve rektörleri, yani öğrencileri kendi tabirleriyle sokağa

dökmek için birtakım çalışmalara teşvik ediyorlar. Öyle girişimler var.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çok mesela hatırladığım dönemin Kocaeli Üniversitesi

rektörü şu anda adı aklımda değil.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet Baki Komşuoğlu, o dönemde mesela Özden

Örnek’le arası iyi, o da Donanma Komutanlığı İzmit’te olduğu için o dönemde yakınlar, mesela

35


ona neredeyse talimat şeklinde birtakım şeyler söylüyor şöyle yapın, böyle yapın diye onlar aklımda ama bakmak lazım yani ayrıntıları için.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, şimdi biraz önce göstermiştim.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “Sayın Başkanım özür dilerim ama bir şey

(birkaç kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika, bir dakika şimdi bu Jandarma Genel

Komutanlığının brifingi adlı Word belgesi var. O Word belgesini şöyle üzerinde durduğumuzda şöyle bir yazı çıkıyor. Yazan C. Gurdeniz, Gürdeniz herhalde başlık Jandarma Genel Komutanlığı brifingi değiştirme tarihi 21 Eylül 2003 saat 11:05 yani 2003 yılı 21 Eylül’ünde görünen bir belge, içeriğini açtığımızda Jandarma Genel Komutanlığının brifingi diye başlıyor. Katılan rektörler diye devam etmiş. İsimlerini yazmamış burada İstanbul Üniversitesi, Dokuz Eylül, Erzurum, Malatya, Trabzon, Samsun Üniversitesi diye açıklama yapmış. Jandarma Genel Komutanlığı katılanlar bölümünde de Jandarma Genel Komutanı, kurmay başkanı, denetme başkanı, harekat başkanı, istihbarat başkanı, personel başkanı, eğitim komutanı okullar komutanı diye açıklamış. İşte 8 sayfalık bir bölüm burada işte yemekte rektörler tarafından gündeme getirilen konular demiş, mesela Jandarmada 3 bin kişiye burs temin ediyorsunuz onları Atatürk izcileri yapmışsınız, orgeneralin ifadesine göre bu gençler Atatürkçü uğruna tüm fedakarlığa hazır, ancak Türkiye’de 15 milyon öğrenci var ve karşı görüş milyonlar çapında etkili. Bir başka sorun, asıl sorun yurtlar sorunu, biz öğrenciyle 5 saat bir arada oluyoruz ama çoğunluk zamanı yurtta orada da gericiler elde etti diye açıklama yapılmış. Devamında önce yurtlar tam doluyor ama sonrasında mecburi uygulamalar oruç, namaz ve benzeri sonradan yüzde kırk dışarıya kaçıyor, yurtlar tam kapasiteli çalışamıyor, dışarıda hayatını devam edemeyenler tarikatların kucağına düşüyorlar, bunu bilerek yapıyorlar ve yurtlar düşük kapasite ile çalışıyor diye devam eden bir bölüm var. Diğer bölümde Jandarmanın konumu diğer kuvvetlerden farklı siz ara kesitsiniz, topluma destek sorumluluğunuz var, diğer kuvvet komutanın aksine hukuken takip ve ikaz konusunda kanuna aykırı durumlarınız üzerine gidebilirsiniz denilmiş. Bir başka bölüm, maalesef her yerde en iyi yurtlar ve binalar gericilere ve tarikatçılara ait diye onlarla ilgili açıklama yapılmış. Bir bölümde gerici örgütleme dışında halkın bunlara rağbet etmesinin en önemli faktörü işsizlik, mutsuzluk ve güvensizlik diye bir başlıkla devam eden bir konu var, bu şekilde yorumlarına devam eden yorumlar var. Bu şeyin içinde var mıydı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunu tam hatırlayamadım muhtemelen yoktu, böyle bir metin yoktu, ama yani rektörlerle dönemin kuvvet komutanlarının ilişkisi ve kendi şeylerine saflarına çekmek, giriştikleri planla onları da katmak yönündeki, yönünde çok sayıda cümle var Özden Örnek’in günlüklerinde.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet ama bu belgeyi gördünüz mü?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bunu hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Hatırlamıyorsunuz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunu hatırlamıyorum, muhtemelen de yoktu bu.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “İsminizi söylemedim.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “Söylediniz Malatya Rektörü (birkaç kelime

anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “He isminiz, he Malatya Rektörü pardon öğleden sonra.”Saatin 12:15 olduğu görüldü.”Duruşmaya ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Sanığın sizinle ilgili direkt bir iddiası, söylemi olmaması sebebiyle

izin vermiyoruz, yazı olarak soru sormanızı uygun gördük.”

36


Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “Sayın başkanım o zaman yazılı olarak verebilir miyim?”

Mahkeme Başkanı: “Tabi tabi, tabi tabi tabi.” Bu arada bir kısım sanıklar müdafii Av. Nazlı Çubuklu, Av. Mustafa Hisar, Av. Selen

Karaçalı, Av. Burak Candal, Av. Kazım Yiğit Akalın, Av. Mehmet İpek, Av. Doğan Subaşı ile tutuklu sanıklar Mustafa Özbek, Güler Kömürcü Öztürk ile hazine avukatı Av. Nuray Albayrak gelmekle huzurdaki yerlerine alındı.

Mahkeme Başkanı: “Evet, şimdi Dursun Çiçek’in sorusu”Sanık Dursun Çiçek söz almadan konuştu: “Başkanım size de arz ettim, (birkaç kelime

anlaşılamadı) müsaade ederseniz ben sormak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yok biz soracağız, Hakim bey ben size vermiştim o fotokopi geldi

mi? Fotokopi nereye koydun? Şu mu? Şu mu? Dursun Çiçek diyor mu? Nasıl? Fotokopi çektirecektin onu, vermedi mi hı tamam sorup tekrar bir fotokopi alıp ondan sonra verelim tamam. Şimdi birinci soru tanık ifadesinde günlükler adı altında yazılan eski deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Özden Örnek’in bilgisayarından çıktığını iddia etmiş, bu konuda somut bir delili var mı? Şayet bu günlükte Özden Örnek’e aitse yargı niçin onun lehine kararlar verdi diye bir sonu yorum oldu, ama baş tarafı somut olarak Özden Örnek’ten çıktığı kesinleşti diye bir iddianamede bir anlatım olduğunu söylediniz

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet yani.”Mahkeme Başkanı: “Somut delil nedir?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Somut delil o incelenmiş yani hukuken bu konuda karar

verme mevkiinde olan birilerinin kararı ile inceletilmiş, bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş ben ve daha sonra bu bilirkişi bunu sabit görmüş, 2.Ergenekon iddianamesinde de tekrar edeyim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam sizin somut deliliniz bu.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet başka yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet ikinci soru, askeri vesayetin kaldırılması konusu konusunda

tartışılır, tartışıldığı bir toplantıya katıldınız mı? Askeri vesayetin kaldırılması konusunda, konusunun tartışıldığı veya konu içerisinde bunun da olduğu bir toplantıya katıldınız mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tuncay Özkan’ın sözünü ettiği toplantıysa evet zaten o toplantıya katıl… yazı da yazdım onunla ilgili onun dışında bir toplantıya katılmadım”

Mahkeme Başkanı: “Evet, toplantının konusu neydi?Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir konusu yoktu aslında, yani genel olarak o her hafta bir

şey düzenlenirdi, o sıralarda hatırladığım kadarıyla belli tema olan yani kabaca demokrasi ve belki işte askeri vesayet konulu olabilir o toplantının başlığı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şunu sordu zaten, soru şeyin yorum sorusu görüşünüz diye soruyor. Diğeri de bilirkişi gibi sormuş, onu da sormaya uygun görmedik, sizin yazınız varmış yazınızda kendi isminin geçtiğini söyleyerek bize fotokopi istemiştik, aslını verdi, biz fotokopi çektireceğiz, işaretli olan yerlere de dahil okuyalım, davalardaki çözülme emareleri içerikte evet Dursun Çiçekle ilgili bu yazınızı hatırladınız mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani o yazının başlığını hatırlıyorum ama içeriği tam aklımda değil tabi.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam biraz okuyayım o zaman. Zekeriya Öz ve arkadaşlarının Ergenekon davasına alınması bazı çevrelerde Adalet ve Kalkınma Partisinin bu ve benzeri davada daha fazla uzatmadan bitirme yönünde bir yönelim içinde girdiğini işareti olarak değerlendirilmişti. Bu türden değerlendirmenin en netlerinden birisi Milliyet Gazetesi yazarı Derya Sazak’tan geldi. Sazak, 01 Nisan 2011 tarihli yazıda şöyle demişti, gelinen noktada önleyici sonuçlar alındığı için daha ileri bir sonuca gidileceğini sanmıyoruz, Öz gitti Ergenekon bitti diyebiliriz, bundan sonrası davanın uzatılmadan usulen tamamlanması olacaktır. Ben bu türden görüşlere o zaman hiç itibar etmemiştim, büyük medyada Ergenekon haberci adlı

37


kitabıma 06 Mayıs 2011’de yazdığım ön sözde Savcıların zihniyette suç teşkil eden eylemleri ayırmada yeteri kadar hassas davranmadığı yönündeki eleştirimi tekrarladıktan sonra şöyle demiştim. Ergenekon Savcılarına bu yönde yöneltilen yaygın eleştiriler karşısında Savcıların görev yerleri değiştirildi, benim o andan itibaren gördüğüm davaların aynı kararlılıkta fakat yukarda işaret ettiğim tehlikeyi de dikkate alan bir anlayışla yürütüleceği yönünde böyle düşünmem çok basit bir gerçeği yansıt, gerçeğe dayanıyordu. Ergenekon zihniyeti baş düşman AKP’yi kim hangi yöntemlerle imha ederse etsin benim dostumdur, toplumda bu kadar yaygınken o zihniyetin davaların bitirilmesi demek Ak Partinin kendi ipini çekmesi anlamına gelecekti. Nitekim beklenen olmadı hatta ikinci balyoz davası ve internet dav… internet andıcı soruşturmalarıyla süreç daha da derinleştirildi. Seçim sonuçlarının davanın psikolojik etkisi seçim sonuçlarının Silivri ve Hasdal’da yol açtığı moral bozukluğuna ilişkin haberleri hatırlayın, birde tersine düşünün seçimler CHP, MHP koalisyonu mümkün kılacak bir sonuçla bitseydi, oralarda nasıl bir atmosfer oluşurdu. Seçimlerde Ak Partinin dört yıl daha iktidar ehliyeti olması ve kamuoyunda bir olağanüstülük olmazsa bir sonraki seçimi de kazanacağına ilişkin bir algının oluşması hiç kuşkusuz Ergenekon, Balyoz vb. davaların psikolojisi üzerinde önemli etkilerde bulunacak. Bence Ak Partinin ve hükümetinin davaları kararlılıkla sürdüreceği yönündeki işaretler sanıklarda çözülme, kendini kurtarma itiraflarda bulunma gibi eylemleri güçlendirmeye başladı bile, son bir haftada biri Balyoz öbürü Ergenekon davalarından gelen iki çıkışı ben bu çerçevede yorumluyorum. Dursun Çiçek diye bir başlık atmışsınız, madem öyle diyor, hatırlayacaksınız Genelkurmay Başkanlığı Albay Dursun Çiçek ile ilgili olarak onu çok zor durumda bırakacak tasarruflarda bulunmuştu. Önce Genelkurmay Askeri Savcılığı hazırladığı iddianamede Çiçek’in İrtica ile Mücadele Eylem Planını tek başına hazırladığı ve bunu da Amiral olmadığı için üstlerini zor durumda bırakmak amacıyla yaptığını ileri sürdü. Ardından da Genelkurmay’ın hükümete karşı kara propaganda üretsinler diye yayına sokulan internet sitelerinin sorumlu kişinin sorumlusu olarak Dursun Çiçek olduğu açıklaması geldi ve iki hafta kadar önce Dursun Çiçek internet andıcı soruşturmasında kendi isteği ile verdiği ek ifade de siteleri kendisine verilen emirle hazırladığını, üstlerinin sorumlu olduğunu söyledi Çiçek, üstleriniz kimdi diye sorulduğunda, hatırlamadığını Genelkurmaya sorulabileceğini söyledi Savcıya. Bu muhtemelen Genelkurmay’a verilmiş bir mesajdı ve beni satarsanız arkası gelir anlamına geliyordu, cezaevinden çıkıp öldürüyorduk, diye bir başlık var. Orda bu çerçevede ikinci gelişme Ergenekon soruşturması kapsamında Şile’de yapılan kazılar bağlamında Toktan’ın eski TİKKO itirafçısı Ulaş Özel’in itirafları olduğu geçtiğimiz yaz bir ihbar üzerine aranan Ulaş Özel’in üvey babasının evinde bazı silahlar bulunmuş daha sonra Özel’in Şile’de gösterdiği yerde yapılan kazıda Jandarma Genel Komutanlığınca verilen takdirnameler ve çok sayıda askeri malzeme ele geçirildi. Ulaş Özel Şile kazılarını kapsayan Ergenekon dava… ek iddianamesinde yer alan bilgilere göre Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz’i tanıyordu. Ulaş Özel’in davasının ilk duruşmasın da yaptığı savunma dudak uçurtucuydu. TİKKO militanıyken teslim olmuş, devlette onu JİTEM Elazığ Bölge Komutanlığı görevlendirmişti. Cezaevinde yatıyor görünüyordu, ama gerçekte burası okunmuyor üst tarafı silinmiş, katılıyordu. Operasyonlardan sonra zarf içinde para alıyordu, Ulaş Özel kendisinin devlete teslim olduğunu söylüyor, devlet Ergenekoncu olduysa bunda kendisinin bir kabahatinin olmadığını dile getiriyordu. Bunlara Susurluk ve Hayata Dönüş operasyonu ile ilgili olarak on yıl kadar gelen itirafları da ekleyin, yanıldığımı sanmıyorum Ak Parti iktidarlarının süreceğinin anlaşılması hükümetin ve yargının kararlılığı yeni bir süreci başlatmış görünüyor. Bence önümüzdeki aylarda az kaldı, aylarda çözülmeler ve itiraflar devam edecek, bu çerçevede Ogün Samast’ı da unutmamak lazım. Geçenlerde Aydın Engin, Samast’a verilen cezanın ardından T24’te şöyle yazmıştı, Samast gibileri tanıyorum, benzerleri ile aynı hapishaneyi, aynı volta avlusunu, hatta aynı ranzayı paylaşmışlığım var. Sağlam durdukları sanılır ama hüküm giydikten sonra zemberekleri boşanır, yani Ogün Samast’ı bu cezadan sonra epey gevşeyeceğini, bülbül

38


kesilmesi olasılığı hiçte zayıf değil demiş ve siz de yorum yapmışsınız, bence de öyle demişsiniz, hatırladınız mı bu yazıyı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Burada Dursun Çiçek’le ve dosyamızda yargılanan birleşen dava

sanığı Ulaş Özel ile ilgili beyanlar bulunmakta, bu beyanlar dosya kapsamındaki beyanlar mı yoksa artı bir beyanınız, bilginiz var mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır dosya kapsamındaki beyanlar tabi ki, o yönde yani benim bir yorumum mu bir çıkarsamam buradaki soruyu ben anlayamadım soru ne?”

Mahkeme Başkanı: “Soru bu yazı, yazıda bizde soru sormasına izin vermedik tanığa sanığa yani çünkü dedik burada direkt bizle ilgili bir ifadeniz yok, ifade böyle bir yazı çıkmış benimle ilgili bilgiler sunuyor, bu bilgileri nasıl hangi kaynaktan aldı, ne biliyor diye biz yorumlayarak soruyoruz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hı anladım. Bu tamamen yani şeyden gazeteciliğin mahkemeden dışı yazdıkları haberlere dayanan bir gazeteci yorumu bu yoksa ilave bir başkaca bir şeyim kaynağım bilgim falan yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani iddianame ve eklerinden çıkardığınız çıkarsamalar diyorsunuz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Mehmet Bedri imzalamış, Mehmet Bedri Gültekin.”Salonda söz almadan konuşan oldu: “Soru soruldu mu?”Mahkeme Başkanı: “Bir daha, bir daha okuyum belki eksik bir şey olabilir. Bir daha

okuyayım Kasım ayında Taraf gazetesinde yayınlanan bir yazınızda 2004 yılında bir Abant toplantısında katılımcıların birinin başarısız bir darbe girişimi olmuş olsun ondan sonra öncesi sonrası ile bütün komutanlar böyle bir işi yapabilecek herkes toplansın yargılansın, bu iş ancak böyle biter diye konuştuğunuzu yazdınız. Ergenekon soruşturması ve davalar ile yapılan tam da bu değil midir? Demiş.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tuncay Özkan’ın sordu soru.”Mahkeme Başkanı: “Yok Mehmet Bedri Gültekin.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet aynısı aynısı.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Dursun Çiçek söz almadan konuştu: “Başkanım Savcıya benim isteğimle ifade

verdiğimi ifade ediyor.”Mahkeme Başkanı: “Kendi isteğiyle mi ifadeyi kendi isteğiyle mi verdi? Savcılık mı

çağırdı? Bu konuda bilginiz var mı? Nerden çıkardınız bunu kendi isteğiyle ifadeye gittiğini?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla işte o dönemde şu anda hatırlamıyorum tabi ki,

okuduğum haberler falan o yöndeydi herhalde.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani ben de onu doğru kabul ederek yaptım.”Mahkeme Başkanı: “Haberlerden öyle bir çıkarsama yapmış.”Sanık Dursun Çiçek: “Hayır öyle haber filan demiyor.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam o konu bitti, Hurşit bey buyurun, mikrofon verelim

kendisine, tamam buyurun, haberlerle kaynaştırılmış biraz demek ki.”Sanık Dursun Çiçek söz almadan konuştu: “(birkaç kelime anlaşılamadı) Başkanım başka

tespitleri var benimle ilgili suçlayıcı onları soracağım.”Mahkeme Başkanı: “Gazetelerden demiş, yani iddianame eklerinden bakmış.”Sanık Dursun Çiçek: “(bir kelime anlaşılamadı) gazetelerden benimle ilgili bir sürü haber

çıktı niye onları yazmıyor onları soracağım.”

39


Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun, buyurun, buyurun, buyurun, buyurunuz Hurşit bey.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz istedi verildi: “Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “İzninizle ve aracılığınızla tanığa birkaç soru tevcih etmek

istiyorum efendim.”Mahkeme Başkanı:”Buyurun”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sayın Görmüş beni tanıyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır tanışmıyoruz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sabahki oturumda benim iddia edilen günlükleri

doğruladığıma dair bir beyanda bulunmuşsunuz bunu neye dayanarak söylediniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sabah söylediğimi tekrar edeceğim, yani Hurşit Bey yoktu

burada, onun için tekrar edeyim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İlk 06 Mayıs günü, 06 Mayıs 2007’de Hurşit Tolon Sabah

Gazetesine verdiği bir demeçte bu günlüklerin sahte olduğu anlamına, gerçek olmadığı anlamına gelecek.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “06 Mayıs değil düzelteyim sizi 05.04.2007, evet siz devam edin.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Beş olabilir tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “05 Nisan 2007 peki tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yani yanlış biliyorsunuz bazı şeyleri.”Mahkeme Başkanı: “Tamam yorum yapmayalım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Zihnimde, zihnimde öyle kalmış, evet orada işte günlüklerle

ilgili olarak Başbakanın Savcılar herhalde harekete geçeceklerdir şeklindeki bir açıklaması kendisine tevcih edildiğinde o da cevaben, işte bu metinleri yazdığı iddia edilen kişinin bu metinlerin kendisine ait olmadığını söylediğini, bu durumda daha neyin tartışıldığını sordu. Ve Cumhuriyet Savcılarının kime nasıl dava açacağını gayet iyi bildiklerini, bileceklerini söyleyen bir açıklamasıydı, vardı Sabah Gazetesinde. Yani günlüklerle ilgili o dönemdeki değerlendirilmesi böyleydi, sonra 01 Temmuz 2008’de gözaltına alındıktan sonra, gözaltı süresinin ardından mahkeme karşısına çıkartıldığında, mahkeme ifadesinde Hürriyet Gazetesinden ve daha sonra da iddianameden gördüğümüze göre kendisine şöyle bir soru soruluyor orada, darbe günlüklerinde sizin de adınız geçiyor neden tekzip etmediniz zamanında diye, o da cevaben şöyle diyordu; kişilik haklarım zedelenmemişti ayrıca da benimle ilgili bölümleri doğruydu, şeklinde bir beyanını gördüm. Bu iki beyanını karşılaştırdım, bir yıl arayla yani bir anlamda ikincisinde bu günlükleri doğruluyordu yani o anlamda.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yani siz yorumladınız değil mi efendim öyle söyleyin?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi ki, tabi ki, tabi ki, tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şimdi ben cevap vereyim size.”Mahkeme Başkanı: “Cevap vermeyin soru soralım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Vereceğim efendim.”Mahkeme Başkanı: “Cevap vermeyin.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Tolon, Savcılar Cumhuriyetin Savcılarıdır diyor.”Mahkeme Başkanı: “Hurşit Bey, Hurşit Bey.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim müsaade buyurun.”Mahkeme Başkanı: “Soru, soru cevap yapalım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim size bunu.”

40


Mahkeme Başkanı: “Bizim yöntemimiz bu şekilde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Öyle değil ki ama söylenen böyle değil.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen soru cevap.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Size doğruyu nasıl ispat edeceğim efendim?”Mahkeme Başkanı: “Yazın yazılı talebinizi bakalım, dilekçenizi görelim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Hayır ben, şimdi yanlış bilgi verdiler size.”Mahkeme Başkanı: “Siz bununla ilgili savunma hazırlayabilirsiniz, açıklama istemiyorum

ben sizden.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim sadece.”Mahkeme Başkanı: "Hurşit Bey ben size bakın kendi ifadenizi okuyayım, bakın.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim burada sö…”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika, bir dakika o zaman Sedat Sami Haşıloğlu, Burakhan

Engin, bu sorgu ifadeniz ikinci sayfasına bakıyoruz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Biliyorum onu da söyleyeceğim size.”Mahkeme Başkanı: “İşte kamuoyunda darbe günlükleri olan bilinen günlüklerde benimle

ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlığın (birkaç kelime anlaşılamadı).”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Benimle ilgili.”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika görmediğim için bu konuda bir tekzip yapma ihtiyacı

hissetmedim, çünkü herhangi bir şekilde kişilik haklarımın anlatılanla zedelenmemişti demişsiniz.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "Bir diğer sayfasında fişleme olarak bilinen ve kişilerin dünya görüşü

ile ilgili notlar içeren evrakta Ege ordu komutanlığım sırasında bana gönderilen belgelerin.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yok onlar değil.”Mahkeme Başkanı: "Özel kalemim tarafından arşivlenmesiyle oluşturulmuştur, herhangi

bir şe… kimseyi fişleme gibi bir kastım yoktur, demişsiniz. Bir başka ifade de.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Değil efendim.”Mahkeme Başkanı: “Şüpheli şüpheli müdafii Av. İlkay Sezer’in talebi üzerine şöyle cevap

almışsınız, basında Nokta dergisinde yer alan.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Darbe günlükleri ile ilgili yazının benimle alakalı kısmı doğrudur, bu

yazılarda herhangi bir şekilde kişilik haklarıma saldırılmadığı için tekzipte bulunma ihtiyacı hissetmedim.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet iki konu, kahvaltı soruldu bana efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bunu değiştiriyor musunuz şu anda?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sayın Başkanım bana bir defa tüm darbe ile ilgili sözlerini

reddediyorum önce onu söyleyim, iki.”Mahkeme Başkanı: “Tamam soru soralım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Bana sorulan kahvaltıdır, Sayın Sorgu Hakimi ki üyenizdir.” Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Böyle bir kahvaltı İzmir’de yapıldı mı dediler ki günlükte var,

evet.”Mahkeme Başkanı: “Ben sizin beyanınızı okudum.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Komutanların teşrifinde böyle bir kahvaltı yapıldı dedim, bunu

tekzip etmedim sabaha karşı, kaldı ki.”Mahkeme Başkanı: “Ama bakın burada diyorsunuz ki kamuoyunda darbe günlükleri

olarak bilinen günlerde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim öyle diyorlar, yani.”

41


Mahkeme Başkanı:"Belli kısımlarda herhangi bir yanlışlığın olmadığı için tekzip etme ihtiyacı hissetmedim.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Ama benimle ilgili kısmı diyorum Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam ben bir şey söylemedim buraya zaten.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Benimle ilgili kısmı kahvaltı.”Mahkeme Başkanı: “Burada beyanınız var zaten.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Benimle ilgili kısmı kahvaltı, bunun dışındakileri

reddediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam siz bunu ayırıyorsunuz kahvaltı bölümü diye.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim tabi kahvaltıyı tekzip etmedim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam soru soralım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şimdi siz benim dört günlük gözaltı süremin sonunda şimdi

Sayın Başkanımın okuduğu İstanbul Emniyetinde verdiğim.”Mahkeme Başkanı: "Bu şey bu sorgu beyanı, sorgu beyanı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Daha sonra.”Mahkeme Başkanı: “Mahkeme Hakimine.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet sorgu beyanım, daha sonra Savcılıkta verdiğim ve

beşinci gün sorgu Hakimliğinde, beşinci gün sabaha karşı sorgu Hakimliğinde alınan ifadelerimi okudunuz mu?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “08 Temmuz 2008 tarihli Hürriyet Gazetesinde yer aldı bu şey o onlar.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Siz gazeteyi mi okudunuz, şeyi mi okudunuz, tutanağı mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Oradan aldım, o yazı (birkaç kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Hürriyet Gazetesinden alıntı diyor.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki benim aynı zamanda burada haftalarca verdiğim

savunmada yorma ve aldatma fiilinden şikayetçi olduğumu okudunuz mu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır okumadım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Okumadınız peki, emniyetteki ifademin şimdi Sayın Başkanım

okudular.” Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “44. sahifesinde iddia edilen günlüklerle ilgili böyle bir şey

olmadı, varlığı ve doğruluğu halen tartışılmaktadır beyanımı neden burada belirtmediniz?Mahkeme Başkanı: “Öyle bir beyanını biliyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır o yazı sorgudaki o sözleri ile ilgiliydi ve ben de

benimle ilgili bölümler dediği kısmın bence darbe günlüklerinin en önemli bölümü dediğim bölüm 03 Aralık 2003 toplantısı olduğu için darbe günlüklerinin en önemli bölümünün bir tür doğrulanması olarak onu algıladım ve onun üzerine kurdum yazımı.”

Mahkeme Başkanı: “Yani benim, benim iddialarımı doğruluyor diye (birkaç kelime anlaşılamadı).”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yani sizin algınızı söylüyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Nasıl?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Onu açıklayın.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “03 Aralık toplantısında biraz önce burada gördük öğleden

önceki toplantı da, orada sizin de dahil olduğunuz orgeneraller Hilmi Özkök ile birlikte oturuyorlar ve Hilmi Özkök’e işte müdahale konusunda görüş beyan ediyorlar.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Toplantının mahiyetini biliyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Toplantının mahiyetini günlüklerde yazıldığı şekilde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Hayır efendim toplantının mahiyeti.”

42


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Politik askeri durum değerlendirilmesi şuraya hazırlık.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şimdi devam ediyorum soruma.”Mahkeme Başkanı: “Bir yıldır diyor, bir yıldır böyle bir toplantı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Ben soruma devam ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Yapılmadı diye bir not okuduk evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Emniyette aynı şekilde ifademin yine 44. sahifesinde bir

başka soruya verilen yanıtta varlığını ve doğruluğunu bilmediğim bu dokümana ait bir değerlendirme yapılmış sözümü gördünüz mü, gördüyseniz neden ifade etmediniz Sayın Mahkemeye?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tekrar ediyorum ben bu o yazıyı sadece benimle ilgili bölümlerde bir yanlışlık yoktu cümlesi üzerine kurdum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve üç o kendisi ile ilgili bölümlerden biri de darbe

günlüklerinin en önemli bölümü olduğu için ki orada biraz önce okuduk, başta Aytaç Yalman olmak üzere artık muhtıra verelim türünden görüşler beyan ediliyor. En sonunda da Hilmi Özkök muhtıra verilmeyecek diyor, en önemli bölümü olarak gördüğüm için Hurşit Tolon’un benimle ilgili bölümlerde bir yanlışlık yoktu cümlesinde bu şekilde değerlendirdik.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yorumladınız.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gazeteci olarak bir makale yazdım elbette.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yorumladınız.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Elbette benim kendi yorumum.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Tamam teşekkür ederim, şimdi bu sıkça geçen Sarıkız ve

Ayışığı sizde söz ettiniz, ismini benim gazetelerden duyduğum emniyet sorgusunda ve Savcılık sorgusunda da belirttiğim ancak geri kalan kısmını burada ilk defa duyuyorum ifademi okudunuz mu, duydunuz mu, yorumladınız mı?

Mahkeme Başkanı: “Şöyle yapalım biz bunu, bu şekilde olursa uzayacak Hurşit Tolon’un duruşmada vermiş olduğu beyanları okudunuz mu, duydunuz mu, emniyet beyanını biliyor musunuz? Evet o şekilde soralım.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla yani ben çok sayıda metin okudum, şu anda Hurşit Tolon cümle cümle şunu okudunuz mu, bunu okudunuz mu şeklindeki şeylere o kadar (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki açıyım size, kısaltayım Mahkeme Başkanı: “Tamam açmayın başka konuya geçelim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sizin zihninizde bu söylediğim Sarıkız, Ayışığı filan gibi

planlarla ilgili benim bir irtibatım, iltisakım olduğuna dair bir şey var mı? Duyduğunuz, gördüğünüz, bulduğunuz bir şey var mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sarıkız darbe planı ile Özden Örnek’e ait günlüklerde Hurşit Tolon’un adı 03 Aralık toplantısında geçiyor, bir yerde daha geçiyor, onun dışında geçmiyor.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sarıkız soruyorum, Sarıkız planı ve Ayışığı planları.”Mahkeme Başkanı: “Sarıkız planı içerisinde.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet orda Sarıkız planı içerisinde 03 Aralık toplantısı içinde

o toplantıda söylediği cümleler.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “03 Aralık, 03 Aralık.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2003.”Mahkeme Başkanı: “2003.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yüksek Askeri Şura Toplantısı ben planı soruyorum size.”

43


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yüksek Askeri Şura öncesinde sizlerin mutat olduğu üzere siyasetçilere ne diyelim toplantılarından biri o.”

Mahkeme Başkanı: “Toplantı Şura öncesi toplantı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Yüksek Askeri Şura öncesi hazırlık toplantısını söylüyor, ben

planı soruyorum efendim, Sarıkız, Ayışığı planları ile ilgili.”Mahkeme Başkanı: “Tamam cevabı bu şekilde, evet cevap bu şekilde.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “Sayın Başkanım (birkaç kelime

anlaşılamadı) 06 Aralık (birkaç kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Lütfen, lütfen oradan karışıyorsunuz.”Sanık Fatih Hilmioğlu söz almadan konuştu: “06 Aralık (birkaç kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şimdi özellikle ben soracaktım tabi.”Mahkeme Başkanı: “Bak işte kopya ya....”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim 03 Aralık Yüksek Askeri Şura Toplantısı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam yorum yapmayalım soru soralım, cevap alalım bildiği

konuları, biz onları yoksa buraya sınav yapmaya, sözlü yapmaya getirmedik, çağırmadık.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Ama ben yorum yapıyorum dediler.”Mahkeme Başkanı: “Ee sizin yazınızı okumuş ben de okudum yazınızı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Siz bu yazıdan ne anlarsınız? Böyle bir (birkaç kelime

anlaşılamadı).”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sorgu Hakimliğinde uykusuz geçen beş günün sonunda gece

yarısı yapılan sorgumda iddia edilen günlüklerle ilgili İzmir’de yapılan bir kahvaltının şahsıma sorulmasını kastederek bir yanlışlık görmediğimi beyan etmemi siz tüm günlükleri doğruladığım şeklinde bir hükme nasıl ulaştınız?”

Mahkeme Başkanı: “Burada yazıyor açıklamada, bu sorunun cevabı verildi başka bir soruya geçelim.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Efendim, orası verecek efendim cevabı zaten.”Mahkeme Başkanı: “Evet yok bu sorunun cevabı verildi, Hurşit Bey yargılamayı ben

yürütüyorum, lütfen devam edin. Bu soruya izin vermiyorum, soruldu cevap verildi, yani tanık sizin dediklerinizi söylemesi için zorlama şansınız yok, sorunun cevabı verilmiştir, tekrar edilmesin buyurun.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sayın Görmüş siz gazeteci olarak gerçekleri araştırmak ve kamuoyunu doğru bilgiler ile donatmak durumundasınız, bunu benim size söylemem zahit olur.”

Mahkeme Başkanı: "Evet”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Anlaşılıyor ki tüm ifadeleri okuyamamışsınız ya da

okumamışsınız.”Mahkeme Başkanı: "Soru soralım, soru soralım, soru soralım Hurşit Bey.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şimdi iddia edilen günlüklerle ilgili tekzibimi neden sabahki

ifadenizde belirtmediniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Anlamadım sorunuzu?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Ben bakın şimdi söylediniz, siz de yazmışınız 29.11.1911

tarihli yazınızda yazmışınız.”Mahkeme Başkanı: “Sabahki ifadenizde tekzip yapmadı, ben de doğru kabul ettim diye bir

cümleniz oldu mu sabahleyin?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Yani Hurşit Tolon ifadesinde bu darbe günlüklerinden bahsederek

tekzip etme ihtiyacı duymadım şeklinde sözünüzü sabahleyin söylediniz mi, sabahki oturumda?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu sabah mı?”

44


Mahkeme Başkanı: “Evet, sorduğumuzda.” Sanık Ahmet Alper Görmüş: “Söylemediler.”Mahkeme Başkanı: “Soru soruldu mu, böyle bir cevap verildi mi sizin tarafınızdan?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hatırlamıyorum böyle bir şey.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Hayır tekzip ettiğimi niye söylemediniz, şimdi söylediniz ya.”Mahkeme Başkanı: “Tekzip etti mi?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “5, 05 Nisan da Sabah Gazetesine sonra 29.11.2011 tarihinde

de siz Gündem T24’te bu tekzibime yer vermişsiniz, kendi yazınızda Gündem T24, 29.”Mahkeme Başkanı: "Bu tekzip yapıldı mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “T24’te yazmıyorum ki ben.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Burada yazınız önümde, atıfta bulunmuşsunuz ya da,

Gündem T24.”Mahkeme Başkanı: “Sabah Gazetesinde tekzip yapıldığını biliyor musunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani günlükleri tekzip ettiğini Hurşit Tolon’un.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Bakın şöyle diyorsunuz, ben size hatırlatayım (bir kelime

anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika bir cevap versin ona buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bilmiyorum dedi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki, devam ediyorum efendim 05 Nisan 2007 tarihinde

Sabah Gazetesinde çıkan ifademi belirttiler biraz önce iddia edilen günlüklerin doğrudan muhatabı olan Özden Örnek’in tüm bu iddiaları yalanlayıp haberi birkaç kez tekzip edip suç duyurusunda bulunduğunu biliyor musunuz?

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi benim hakkımda müşteki olarak kamu davası, Özden Örnek’in müşteki olduğu hakaret ve iftira davası açıldı zaten.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki bir son sorum size, benim gerek İzmir’deki kahvaltıda, komutanlarla beraber yapılan kahvaltıda ya da başka bir toplantıda darbe yapılmasına yönelik herhangi bir konuşmama tanık olmadığınıza göre duydunuz mu? Benim böyle bir konuşma yaptığımı herhangi bir şekilde size intikal etti mi? Ben bunu defalarca buradaki savunmamda da reddettim siz duydunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika cevap ama siz cevap veriyorsunuz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ben zaten.”Mahkeme Başkanı: “Öyle deyince ne desin, siz reddetmiş… ben de yoktur mu diyecek.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Hayır ben anlatıyorum yapılanları.”Mahkeme Başkanı: "Ama öyle açıklıyorsunuz buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2003’te, 03 Aralık 2003 toplantısındaki sözleriniz

günlüklerde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Orda darbe filan yok.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yer alan sözleriniz evet öbürleri kadar.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şiddetle reddediyorum böyle bir şey yok orada.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Orada özel olarak şimdi sabahta okuduk yani.” Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “O zaman öyle söyleyin yani.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır hayır ben, ben o bölümün doğrulandığını, o

toplantının yapıldığı anlamında.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Toplantıyı doğruluyorsunuz siz, efendim açıklayın ben

toplantıyı doğruluyorum deyin.”

45


Mahkeme Başkanı: “Bir dakika Hurşit Bey sözünüz bitmeden tekrar üstüne laf bindiriyorsunuz, bu şekil olmaz, buyurun.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ben o toplantıyı böylece doğrulamış olduğunuzu söylemiş oldum ve bir anlamda darbe günlüklerinin en önemli bölümü de böylece doğrulanmış oldu dedim. Sabah siz yoktunuz, aynı şekilde Hilmi Özkök’ün de daha sonra bir beyanı ile o toplantının doğrulandığını burada anlattım.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sayın Başkanım bitiriyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Şunu arz edeyim toplantı yapılmıştır, ancak tekrar ef…

şahsıma ait ifadelerde bütünü ile tabi orada geçtiği gibi değildir. Bu toplantı her şura toplantısından önce yapılan politik askeri durum değerlendirilmesinde mevcut duruma ait görüşlerin tespit edildiği yıkıcı, bölücü faaliyetlere ait gelişmelerin değerlendirildiği bir toplantıdır. Size teşekkür ederim en azından şunu söylediniz, darbe veya bu tarza bir beyanımı bilmiyorsunuz siz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bilmiyorum.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Teşekkür ederim Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet (birkaç kelime anlaşılamadı) buyurun, şimdi bir şey sorayım

burada şey laf lafın üstüne gelince öyle karışık oluyor. Şimdi bir gazeteci, bir sanığın ifadesinde kamuoyunda darbe günlükleri olan bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımda herhangi bir yanlışlık görmediğim için bu konuda bir tekzip yapma ihtiyacı hissetmedim. Çünkü herhangi bir şekilde kişilik haklarım anlatılanla zedelenmemiştir cümlesini okusa, bu konuda da araştırma yapsa, bunun üstüne bir daha bir daha üstüne gidip araştırma yapar mı böyle bir şey görse?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır şimdi tabi ki sonuçta o ciddi bir gazetenin haberi olarak ben onu okudum, ama şimdi Hurşit Tolon diyor ki o soru bana kahvaltıyla bağlantılı olarak soruldu diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O haberde o yoktu, fakat Hurşit Tolon’un adı nerede geçiyor

diye baktığımda tekraren söylüyorum darbe günlüklerinin en önemli bölümü olan 03 Aralık toplantısında geçiyordu. Dolayısıyla o toplantıyı doğrulamış oluyor, bir anlamda da günlükleri doğrulamış oluyor diye bu kendi yorumum benim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir yazıydı o, onun dışında özel olarak sabahta burada

okuduk, yani mesela Aytaç Yalman çokta sert ve kararlı şeyler söyledi oradan muhtıra verilmesine dair. Hurşit Tolon’un 03 Aralık toplantısındaki sözleri sabah birlikte de okuduk, mesela o ölçüde şey değildi, kararlı ve sert görünmüyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, bir dakika tekrar tekrar oluyor.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz almadan konuştu: “Hayır tekrar değil efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bunlar uygulamamızda olmayan uygulama.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Eksik kalan bir şey, sabah eksik kalmıştı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bir söz hakkı verelim, evet tek bir soru için söz hakkı verdim

açıklama için.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Evet evet efendim, yok soru da değil efendim bu eksik

kalmıştı kitap, Alper Bey Ergenekon haberciliği büyük medyada bu kitap size ait midir, şöyle söyleyeyim birinci cilt diye yazıyor, yayın yönetmeni Ali Erdoğan Etkileşim yayınlarından çıkmış, 10. baskı.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bana ait tabi.”Mahkeme Başkanı: “Evet bana aittir diyor.”

46


Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Bu kitabın 144. sayfası olgunlaşmış bir iddia olarak PKK Ergenekon bağı ve gazetecilerin görevi yazısı size mi aittir efendim?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Teşekkür ederim, birde büyük medyada Ergenekon

haberciliği cilt 2 gene aynı yayın evinden çıkmış. Sayfa 259 Zekeriya Öz’e açık mektup bu yazı da size mi aittir efendim?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Tuncay Özkan: “Sabahleyin bunlardan alıntı yapmıştım ama kitaplar

yanımda değildi, belirtiyorum efendim teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun, Dursun Çiçek’in.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Sabahleyin açıklama yaptım siz burada yok muydunuz, size söz

hakkı vermeyeceğimi söylemiştim.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Nasıl yani?”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Neydi?”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam bu tanığın böyle bir beyanı yok ki, tanığın böyle bir beyanı

yok ki, yani Özden Örnek günlükleri dediğimiz zaman yani Alper Görmüş’e soru hakkı mı doğacak, böyle mi yorumluyorsunuz, iyi de sizinle ilgisi nedir burada?”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "O ayrı mevzu canım bununla ne alakası var, yani sizin isminiz var mı

burada Mehmet Zekeriya Bey, yok söz hakkı vermiyorum yazılı olarak sorabilirsiniz. Bu hakkınızı engel almadık bak ikinci üçüncü defa dilekçe verenler var okuyoruz burada.”

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen tamam okudum ben onu okudum uygun görmediğimi de

söyledim, uygun görmediğimi söyledim. Genelkurmay Başkanlığı’nın sorumlu subayı olarak Dursun Çiçek olduğunu açıklaması yaptığınızı ifade etmişsiniz. Genelkurmay Başkanlığı bu açıklamayı ne zaman yaptı, bu açıklama kim tarafından yapıldı diyor, bu yazınızı okumuştuk eksik kaldığını düşündüğü sorular herhalde.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet”Mahkeme Başkanı: “Sorumlu subay.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O dönemde yani sonuçta bunlar gazetelere gazetelerde

çıkan haberlerdi, yani birden fazla gazetelerde bütün gazetelerin haberleştirdiği bir haberdi, oradan alarak yazdığım bir makaleydi bu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ikinci soru beni satarsanız arkası gelir ifadesiyle benim açıklamamış açıklamadığımı ima ettiğiniz hangi bilgiler var. Yani böyle bir beyanı olmuş mu beni satarsanız arkası gelir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır yani o beyan olarak algılanamaz ki benim yazımda yani.”

Mahkeme Başkanı: “Bu yorum.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bütün bu çıkışının, bu yaptığı çıkışın bu anlama

gelebileceğini dolayısıyla bir takım çözülmelerin beklenebileceğine dair bir yorum bu.”Mahkeme Başkanı: “Peki, bir diğer soru Savcıya ifade vermek için bir talebimin olmadığı

demiş ve ek ifadeye çağırıldığım Hürriyet, Sözcü gazetelerinde haber oldu bu medyayı takip ettiniz mi, yani ben ifade için gitmedim, ben çağırıldım iddiası var.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Olabilir yani ben o ayrıntıyı atlamış olabilirim, yani direkt kendisi gitti, benim yazımda direkt kendisi mi gitti diye yazıyor sanmıyorum ama.”

47


Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika kendi isteği ile verdiği ek ifade yani kendisi ben ifade

vermek için gidiyorum dememiş, kendi isteği ile verdiği.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet hatırladım, gazetelerde aynen böyle çıkmıştı öyle

çıkmıştı ama.”Mahkeme Başkanı: “Kendi isteği ile.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet gazetelerde aynı bu ibareyle çıkmıştı.”Mahkeme Başkanı: “Peki, bir diğer soru Ergenekon’un baş düşmanı AKP’yi kim imha

ederse etsin, benim dostumdur yaklaşımı sergilediğini ifade etmişsiniz, iddia edilen Ergenekon örgütünü ne zaman ve kim tarafından kurulduğunu biliyor musunuz demiş.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Buna yani sonuçta böyle bir örgütün varlığını mahkeme karar verecek, ben orada bir analiz yapıyorum. Yani Türkiye’de bir takım güçlerin mevcut iktidarı baş düşman olarak kodladığı ve dolayısıyla onu alaşağı edebilecek öbür güçlerle ittifak edebileceğine dair bir analiz bu benim analizim gazeteci olarak, buna hala inanıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Diğer soruyorum sorusunu sormuyorum, evet Turan Sözlü’nün pardon Turan Özlü’nün dilekçesini okuyorum, bu sizle ilgili bilgiler vermiş kendisine göre, bu konu dışı olduğu için bunu sormuyorum, tamam evet Fatih Hilmioğlu’nun iki ayrı dilekçe de soruları var, Fatih Hilmioğlu’nun bu rektörler toplantısında bulunduğu konusunda herhangi bir bilginiz var mı?

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sözünü ettiğiniz Şener Eru...”Mahkeme Başkanı: “Okudum biraz önce Malatya Üniversitesi deyince ben benim o dedi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Okudunuz evet evet somut olarak yani öyle o günlüklerde o

belge yoktu ama dediğim gibi yani rektörlerle dönemin kuvvet komutanlarının sürekli bir alışveriş içinde olduğunu.”

Mahkeme Başkanı: “Yani içerisinde Fatih Hilmioğlu’nun olduğuna ilişkin bir bilginiz var mı?

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki, bunlar savunmayı destekleyecek nitelikte olduğu için

savunmaya konulmak üzere aldım. Son sayfadaki sorunuz şu soruyu soruyoruz, konuşmanızda Danıştay saldırısının darbe amacına yönelik bir eylem olduğu imasında bulundunuz. Ancak bu saldırıdan sonra oluşan toplumsal tepkiler için dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök reaksiyon sürmeli halkın tepkisi ümit verici ama devamlılık gösterilmeli, bir günle kalmasın şeklinde beyanları olmuştu. Eğer bu saldırıyı darbe zemini oluşturmak amaçlı taşısaydı Hilmi Özkök böyle beyanlar verir miydi, yoksa Hilmi Özkök de mi darbeci diye bir yorum yapmış.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Soru Hilmi Özkök de mi darbeci bu mu böyle mi (birkaç kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Darbeci yani onun söylemlerini okumuştum ben, bu söylemlere bakılırsa o da darbeci gibi mi herhalde düşünüyor.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla bilmiyorum yalnız o dönemde benim de dikkatimi çeken bir beyandı, şeyin halkın işte gösterdiği tepki diyelim ama ne anlamda söylediğini bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Ya bunun anlamı ne?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Anlamı o dönemdeki işte Danıştay saldırısından sonra bir

laiklik kabarması diyebileceğim bir şey oluştu, malum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Daha sonra bu saldırının ilk anda zannedildiği gibi bir

başörtüsü takan öğretmenle alakalı olmadığı ortaya çıktıktan sonra bu kabarma söndü ama başlangıçtaki.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.

48


Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Başlangıçtaki şey buydu Hilmi Özkök’te o dönemde öyle bir

demeç vermişti. Evet ama yani genel olarak yani bu muhtemelen demokrat çağdaş bir tepki olarak yorumladı o çıkışları, daha sonraki Cumhuriyet mitinglerinde de muhtemelen benzer tepkiler göstermiş olsa gerek ama sonuçta ben hep bana sorular hep analizlerimle ilgili geliyor ben de öyle deyince yorum yapıyor deniliyor,”

Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ne yapacağımı bilemiyorum açıkçası.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet analiz olunca analiz oluyor evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama benim, benim kanaatim o, o tepkilerin evet herkes

demokratik eylem, demokratik eylem yapma hakkına sahiptir. Bunlar demokratik haktır, fakat bütün eylemler, demokratik haklarla yapılan bütün eylemler demokratik sonuçlar doğuracak demek değildir. Bütün kitlesel gösterilerde demokratik ona saygı duyulur, yapılır o gösteriler, Ama içeriklerini analiz etmekte herkesin hakkıdır, bana sorarsanız Danıştay sonrasındaki laiklik kabarması diyebileceğim eylemler olsun Cumhuriyet mitingleri olsun, bunlar özünde demokratik bir düzene değil demokrasiyi boğmak isteyenlerin ekmeğine yağ süren eylemler oldu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, bu birinci sorusu var o soruyu siz kısmen cevapladınız ama ben tekrarını hatırlataraktan söyleyeyim, işte bu işte iki kişiden bahsettiniz Şener Eruygur ve Hurşit Tolon devam etti. Yani bu diğerlerinin Ergenekon kapsamında olmamasının ne olarak demiştiniz bu konuda?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet bu ikinci Ergenekon iddianamesinde açıkça belirtiliyor. Şöyle deniyor ikinci Ergenekon iddianamesinde, Sarıkız darbe girişiminden sonra.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunu yürüten komutanlar emekli olduktan sonra bu yönde

herhangi bir faaliyetleri tespit edilememiştir. O nedenle onların dosyaları tefrik edilmiştir deniyor, fakat Şener Eruygur ve Hurşit Tolon emekli olduktan sonra da Ergenekon teşkilatının faaliyetleri içinde yer aldıkları için Ergenekon davasında yargılanmalarına devam ediliyor diye.”

Mahkeme Başkanı: “Bu sizin bilginiz mi, yoksa iddianameden?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır iddiana… iddianamede var bu.”Mahkeme Başkanı: “He.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İddianamede var geçen sene de sanırım 2011’de zaten bu

dosya tefrik edildi, ayrıldı Ergenekon iddianamesi darbe günlükleri ve Ankara’ya gönderildi bunu da biliyorum. Şu anda da hukuki durum bu olsa gerek.”

Mahkeme Başkanı: “Evet avukatlardan söz hakkı vermeyeceğimi söylemiştim”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Kemal Bey’in sorusuna biz baktık onun sorulmasına gerek

görmüyoruz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Yok yok onunla ilgili izin vermiyorum, söz hakkı vermiyorum lütfen

oturun, İlkay Bey’e söz hakkı verelim buyurun İlkay Bey.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer söz istedi

verildi: “Ben de bir iki soru sormak istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Alper Bey

Özden Örnek’e ait olduğu iddia olunan günlük tarzı yazıların size hangi dijital ortamda geldiğini söyler misiniz, yani CD, DVD ya da flashla mı geldi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “DVD olarak geldi.”

49


Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “DVD’nin içerisinde bu kayıt PDF olarak mı vardı?”

Mahkeme Başkanı: “Yani Word belgesi mi PDF mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Word belgesi.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Size

geldiğini söylediğiniz dijital ortamdaki yazıların içeriğinin ve dijital künyesinin değiştirilip değiştirilmediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O dönemde ilk geldiği günlerde bu teknik özellikleri bilmiyordum ama özellikler diye bir şeyden girildiğinde orada yazılım tarihinin falan eski olduğunu gördüm. Ama bu konudaki bilgilerim, teknik bilgilerim şey değildi, yani ciddi bir bilgiye sahip değildim, ama ben esas olarak içerik değerlendirmesi yaptım, öğleden önce de söylediğim gibi.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Biliyorum onun için bu şekilde sordum.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Çapraz bir takım şeyler yaparak doğruladık, yani çok sayıda gündelik hayat bilgisi ile günlüklerde geçen hiçbir şeyin yanlışlanmadığını gördük, şeyin doğruluğuna inandık, metinlerin doğruluğuna inandık ve yayınladık.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ama biraz önce yine öğleden önceki beyanınızda gelenlere kendinizle ilgili açılmış olan davada Mahkemeye vermek üzere çıktı aldığınızda 2-3 bin sayfalık bir iki valizlik… bir iki tane valize sığacak evraktan bahsettiniz.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Doğru.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Çıktı

alındığında bu kadar oluyor dediniz. Bunların hepsini kontrol edebildiniz mi bu şekilde?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ee… Metinlerin hepsini okudum evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Size hangi

tarihte geldi ve hangi tarihte yayınladınız? Arada kaç gün vardı?”Mahkeme Başkanı: “İnceleme yayınlama.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir ay kadar. 3 hafta, bir ay.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer:

“Müvekkilimizle ilgili yapılan aramalarda iddia olunan, Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz vb. planların arama yapılan adreslerde bulunup bulunmadığına dair bir bilginiz var mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sonradan Ergenekon iddianamesinde Şener Eruygur’un bürosunda da bulunduğunu öğrendik, birde öğleden önce siz var mıydınız bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Vardı, Avukat Bey vardı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Zaten bu metinler.”Mahkeme Başkanı: “Avukat Bey vardı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet yani benden önce başka gazetecilere de gitmişti ve

onlar kendileri açıklamışlardı.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ama Sayın

Görmüş benim sorum başka bir şeydi, ben günlükleri sormuyorum. Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz vb. isimli planların müvekkilimizle ilgili yapılan aramalarda bulunup bulunmadığına dair bir bilginiz var mı?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır bilgim yok sadece dediğim gibi Şener Eruygur’un bürosunda bulunduğunu öğrendik daha sonra.”

Mahkeme Başkanı: "Şener Eruygur’un bürosunda?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şener Eruygur’un.”Mahkeme Başkanı: "Tamam.”

50


Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu yönde iddianame de bile bir iddianın olmadığını biliyor musunuz ? Yani müvekkilimizde bu planların bulunduğuna dair bir iddia bile yok.”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Müvekkiliniz kim sizin pardon?”Mahkeme Başkanı: “Hurşit Tolon.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ahmet Hurşit

Tolon müdafiiyim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama Şener Eruygur’dan bahsediyorum ben.”Mahkeme Başkanı: "Şener Eruygur’dan (bir kelime anlaşılmadı).” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ama

efendim ben şimdi çok açık olarak soruyorum, diyorum ki bu sözde planların, adı zikredilen planların müvekkilimizde bulunduğuna dair bir iddia bile yok.

Mahkeme Başkanı: “Bilginiz var mı?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sizin

okuduğunuz iddianame de bundan bilginiz var mı?” Mahkeme Başkanı: “Bilginiz var mı bu konuda?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yok diyorum yok hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yok diyor zaten bunu destekler şekilde yok diyor, yok yok.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Hayır

efendim cevaplar hep Şener Eruygur üzerinden geldi ve sanki onun ofisinde yapılan aramada bulunduğu ileri sürülen günlüklere atıf yapılarak cevap verilmek istendi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet müvekkilinizin iddiası o.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Benim

sorum tam tersiydi, evet ben şimdi cevabını almış oldum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “İddia olunan

yine bu saydığımız isimdeki sözde planlarda müvekkilimizin adının geçip geçmediğini müvekkilimiz size sordu ama tam olarak bir cevap alamadık, net olarak bu planlarda adının geçip geçmediğini biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İşte söyledim 03 Aralık 2003 toplantısında geçiyor.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sadece

buna mı dayanıyor efendim?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ora.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Söyleminiz

buna mı dayanıyor?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hangi söylediğim?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Yani sizin bu

benim 03 Aralık 2003 tarihli toplantıya dayanıyor.”Mahkeme Başkanı: “Tek bir toplantı mı, bir toplantı mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet orada geçiyor adı Hurşit Tolon’un.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu

toplantının, bu toplantının bir darbe öncesi planlamaya yönelik bir toplantı olduğunu mu ileri sürüyorsunuz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet başka bir sürü toplantı ve.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ben şimdi

bakın bu toplantıdan bahsediyoruz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Belge (bir kelime anlaşılmadı).”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “03 Aralık

dedik.”

51


Mahkeme Başkanı: "Ne dediniz son cümleniz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet evet başkada bir sürü günlükleri okuduysanız Nokta’da

orada hepsi var.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi

soracağım efendim ben...”Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu toplantıda evet, bu toplantı darbe günlüklerinin en önemli

bölümlerinden biriydi diyorum, çünkü gerçekten orada Genelkurmay Başkanı bütün Orgeneralleri ve Kuvvet Komutanlarını topluyor, görüş alıyor. Görüşlerin çok önemli bir kısmı da neredeyse tamamı müdahale yönünde çıkıyor, bunu Hilmi Özkök’te daha sonra doğruladı zaten sabah konuşmuştuk.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ben şimdi

bize Dijital olarak ya da PDF olarak verilen, Mahkemeden verilen Ayışığı, Sarıkız bunlara ilişkin çıktılar üzerinden soru soruyorum. Ve bu çıktılar da 03 Aralık 2003 tarihli toplantıdan bahsedilmiyor Sayın Başkanım, onun için bunu özellikle vurgulama ihtiyacı hissettim. İddianamenin eki klasörlerde bu 3 tane sözde darbe planı ile 03 Aralık 2003 tarihli toplantıyı birbirine derc eden bunun irtibatlı olduğunu ileri süren bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı: “E şimdi biz sabahleyin Şener Eruygur da çıktığını belirtilen şeyi gösterdik burası aynı benim dediğim gibi dedi.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ama bakın şimdi, şimdi efendim bakın, şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Yani biz oradan sorulan orada yani dosyadan şey yapmıyoruz, soru sormuyoruz ki.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi bu sözde, sözde darbe planlarına ilişkin bize verilen çıktılar Power Point sunularla ilişkili.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Power Point

sunuların hiçbir yerinde de 03 Aralık 2003 tarihli toplantıya atıf yok.”Mahkeme Başkanı: “Onu demiyorum sabahleyin biz gösterdik kendisine, bendekiler

bunun aynısıydı dedi. Orada vardı, gösterdik okuduk hatta.Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “O yine, yine,

yine, yine Alper Bey’in söylediği gibi.”Mahkeme Başkanı: “Word belgesiydi hatta.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Günlüklerde

sözde günlük olduğu ileri sürülen metinde 03 Aralık 2003 tarihli toplantı üzerinden bu plana bir irtibat kuruyor kendisi, ona ilişkin olarak bir cevap olmalı. Eğer farklı bir cevap varsa onu alalım. Ben şunu sorayım.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Biraz önce

Sayın Mahkeme Başkanı da okudular 03 Aralık 2003 tarihli bu toplantıda müvekkilimizce söylendiği iddia olunan cümlelerde müvekkilimizin cebir, şiddet ve tehdit ile hükümetin devrilmesi ya da hükümete muhtıra verilmesine dair bir beyanı bulunmuyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet öyle söyledi zaten.” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Bunu biraz

önce hep beraber dinledik.”Mahkeme Başkanı: “Hı hı.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Yayınlanan,

yayınlanan diğer bölümlerde de yok, peki yayınlanmayan diğer bölümlerde müvekkilimizin

52


hükümetin cebir, şiddet ve tehdit yöntemlerinden biri veya birileri kullanılmak suretiyle uzaklaştırılmasına ilişkin bir beyanının, düşüncesinin olduğu bölüm var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Bir daha soralım soruyu.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki

efendim. Siz 03 Aralık 2003 tarihli toplantıda müvekkilimize ait olduğu söylenen bir bölüm okudunuz Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu bölümde

müvekkilimizin kullandığı cümleler, kullandığı iddia edilen cümleler…”Mahkeme Başkanı: “Söyledi, dedi çok dedi net değildi, yani hatta yani Hilmioğlu’nun

beyanlarımı pardon. Genelkurmay Başkanın söylemi daha ona göre sert, kararlı dediniz değil mi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Aytaç

Yalman’ın dedi efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet pardon.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve başka Komutanlar daha sert ifade doğrudan doğruya

muhtıra verilemesini gerektiğini söyleyen.”Mahkeme Başkanı: “Ama Hurşit Tolon’un ifadesi biraz daha.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet direkt müdahale ya da muhtıra yönünde bir ifade

değildi hep beraber okuduk zaten.”Mahkeme Başkanı: “Öyle söyledi evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi bu 03

Aralık için böyle. Yayınlanan günlüklere ait olduğu iddia edilen bölümlerde ve bugüne kadar çeşitli yayın organlarında Alper Bey’in ya da başka yayın organlarında yayınlananlar da biz bölümlerde de biz böyle bir şey görmedik başka türlü.”

Mahkeme Başkanı: “Ama biz görmedik nasıl söyleyebiliyorsunuz.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: “O sizin iddianız o zaman şimdi biz bulursak, size gösterirsek o ne

olacak?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Efendim ben

şöyle soracağım müsaade ederseniz.”Mahkeme Başkanı: “Yani o yorum oluyor.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer:

“Yayınlanmayan, hepsini okudum dedi biraz önce. İki bin üç bin sayfayı.”Mahkeme Başkanı: “Ama şimdi bakın biz o kendisine sorduğumuz sorular, kendisine

sorduğumuz darbe günlüklerinin bizde bir örneği dediğimiz bir örnek var. Baktık bununla sizinki tutuyor mu dedik, evet tutuyor dedi. Orada var, oradakini okudu evet dedi bunun aynısı.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Ama biz size dosyadan gösterdi bak burada ismi yok demedi ki.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sayın

Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şöyle

sorayım, yayına konu olmamış günlük olduğu iddia edilen bölümlerde müvekkilimizin cebir, şiddet ve tehdit kullanılmasına yönelik bir beyanı var mı? Alper Bey ben günlüklerin tamamını okudum diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani sizin bilgileriniz Hurşit Tolon’un şiddet içerikli bir beyanını gördünüz mü?”

53


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Doğrudan

somut bu şekilde bir beyanı olmuş mu?”Mahkeme Başkanı: “Doğrudan somut.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Doğrudan beyan şeklinde günlüklerde bir şey yok.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Teşekkür

ederim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Dolaylı bir beyan var ama soru doğrudan diye olduğu için.”Mahkeme Başkanı: “O nedir?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “İsterseniz onu da söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: “O nedir?” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Efendim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O da şu.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O da şu günlüklerin 2004 tarihli bir bölümünde Kara

Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile bir görüşme yapıyor.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sonra dönüyor Özden Örnek’ e anlatıyor görüşmeyi. O da

notlarında yazıyor, şöyle yazıyor, diyor ki Aytaç Yalman benden kuşkulandığını söyledi açıkça, yani bana yeteri kadar güvenmediğini söyledi ve çok gücendim kendisine diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Geçen yıl diyor 2003’e işaretle görüşme 2004’te oluyor,

geçen yıl ben onun yanında yer almasa idim Doğan Paşa ile Hurşit Paşa onu paramparça edecekti diye bir ifadesi var günlüklerde yani Aytaç Yalman Genelkurmay Başkanıyla görüştükten sonra dönüyor Özden Örnek’e bunu anlatıyor, 2003’e dair. 2003’e döndüğümüzde işte Çetin Doğan’dan söz ediyor, Çetin Doğan ve Hurşit Tolon onu paramparça edeceklerdi, benim anladığım kadarıyla orada şeye gönderme yapılıyor. 2003 başı Mart’taki Balyoz girişimine gönderme yapılıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Yani orada yumuşak konuşan esas sert konuşanlarda orada ters mi yapmışlar?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kendi beyanı değil, ama bunu Aytaç Yalman işte öyle diyor. Geçen sene ben onun yanında yer almasaydım, yani Hilmi Özkök’ün yanında yer almasaydım, Çetin Doğan ve Hurşit Tolon onu paramparça edeceklerdi diye gönül koyuyor Genelkurmay Başkanına.”

Mahkeme Başkanı: “Birde benden şüpheleniyor diyor.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Geçen sene dediğimiz de 2003, 2003 ney Çetin Doğan’ın

muvazzaf olduğu yıl. Bence orada Balyoz girişimine bir gönderme vardı.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun Avukat Bey.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Aytaç

Yalman’ın ve Özden Örnek’in bunu yalanladığını biliyor musunuz?”Mahkeme Başkanı: “Yalanlama olmuş.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “E tabi biliyorum ama sonuçta Özden Örnek zaten tamamını

yalanladı, bu bana ait değil dedi. Ben hayatımda hiç günlük tutmadım dedi, bunlar bilinen şeyler.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Hayatımda hiç günlük tutmadım mı dedi?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tabi tabi dedi.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki Sayın

Görmüş…”

54


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Pardon şunu da söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika cevabı kesmeyelim.Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şunu da söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü aldığımız cevap aldık yetiyor deyip de esas bizim

aradıklarımız maddi hakikat yoksa sizin doğrularınızı ispat etmek durumunda değiliz, biz gerçek ortaya çıksın diye uğraşıyoruz.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Kendisi durdu zannettim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun devam edelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Günlük, hayatımda hiç günlük tutmadım dedi ama daha

sonra 2004’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığının öğrencilerinin çıkardığı Pusula adlı dergiye yazdığı yazıda kendisinin günlük tuttuğunu ve bütün öğrencilere günlük tutmaları gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunduğu bir yazısı yayınlandı, o daha sonra ortaya çıktı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun. Buyurun Avukat Bey.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi ben

eğer zaman olursa Balyoz duruşma tutanaklarından, o davaya ilişkin duruşma tutanaklarından o bölümü bulabilirsem okuyacağım.”

Mahkeme Başkanı: “Biz dosya kapsamında soralım.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi Sayın

Görmüş siz terörle mücadele kanunu kapsamında tutuklanmış olduğunuzu söylediniz daha önce bir süre hangi terör örgütü ve hangi suçlama ile tutuklandınız?”

Mahkeme Başkanı: “Onunla ilgili cevap uygun değil, başka soruya geçelim, biz burada tanığı yargılamıyoruz. Şimdi hayır herhangi bir suçtan yargılanmış olabilir, buraya gelen sanık olarak yargılananlar içersinde her türlü suçun içinde olmuş insanlarda var, hiç suç işlememiş insanlar da var.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sayın Başkanım dün bakın iddia…”

Mahkeme Başkanı: “Böyle bir şey olabilir mi?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “İddia

Makamımız dün Yıldız Namdar’a ya da başka biriydi.”Mahkeme Başkanı: “Tamam o konu geçti, bugün biz bugünden sorumluyuz, dün geçmiş

bitmiş zabıtlara geçmiş.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Benim için bir sakıncası yok ama siz bilirsiniz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sayın

Başkan”Mahkeme Başkanı: “Yanlış da yapsak doğru da yapsak kayıtlara geçti artık, bunlar

tutanak haline geldi.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Silahlar eşit

ise, silahlar eşit ise, tanığın güvenilirliğini.”Mahkeme Başkanı: “Silahların eşitliğindeki amacımız doğruyu yapmaktır.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Tanığın

güvenilirliğini sorgulamak benim hakkım.”Mahkeme Başkanı: “En küçük bir yanlışı… Tamam buna izin vermiyorum, buna izin

vermiyorum.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer:

“Güvenilirliğini sorgulama hakkı mı yok?”Mahkeme Başkanı: “Avukat bey buna izin vermiyorum, biz tanığı yargılamıyoruz onun

hangi suçu işlediği bizi ilgilendirmiyor.”

55


Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ben yargılamıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam o anlamda yargılanıyor.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ben kendisi,

kendisi söyledi.”Mahkeme Başkanı: “Tamam başka konuya geçelim.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ben

çıkarmadım onu, kendisi söyledi.”Mahkeme Başkanı: “Başka soru (bir kelime anlaşılmadı) buna izin vermiyorum.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Benzer bir

soruyu İddia Makamı sorduğu zaman izin verdiniz, şimdi bize izin vermiyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Tamam izin vermiyorum.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Bu konuda

karar verildi mi onu da soramıyorum, erke dönengecinden bahsettiniz.”Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılmadı) buyurun.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sayın

Görmüş, bunun tanıtımı için yapılan toplantıya 400’e yakın kişinin katılımıyla bir toplantı yapılmış, bunun nerede yapıldığını da öğrendik. Bu kadar kişinin arasında sayısı 5-6 ile ifade edilebilen bir grup olarak askerlerin katılmış olması ve bunların üst düzey emekli generaller olmuş olmasından yola çıkarak bunu bir operasyon olarak nitelendirmenizin sebebi nedir?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yanlış kelimeler kullanıyorsunuz ben operasyon olarak nitelendirmedim biraz önce de okundu, o dönemde bunun başka bir örgütü örtmek üzere kullanılmış bir örtü olabileceğine dair yorumlar yazıldığından söz ettim. Ben buna inansaydım bu yönde bende yazı yazardım, bu yönde tek bir yazı yazmadım müsaade ederseniz bir şey daha ilave etmek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Avukat Bey’in sorusunu ben daha sonra bir yazı yazarak

cevaplayacağım.”Mahkeme Başkanı: “Burada cevaplayın bizde öğrenelim.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Peki memnuniyetle. Aktüel dergisinin yazı işleri müdürü

olarak bir muhabir arkadaşımızın yaptığı bir söyleşi nedeniyle o zamanlar yazı işleri müdürleri yargılanıyordu, Altan Tan ile yapılmış bir söyleşi şimdiki Barış ve Demokrasi Partisi Milletvekili, onunla yapılmış bir söyleşiden dolayı Terörle Mücadele Kanunun 8. Maddesine aykırı davranmaktan beş buçuk ay cezaya çarptırıldım 3 ay cezaevinde yattım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani siz açıkladınız bunu, evet.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu: “Sayın Başkanım benim sorumu da (bir kelime

anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Cevaplamış mı oldu?”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet başka bir konu.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Son sorumu

soracağım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Avukat Bey.” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sizce emekli

ya da muvazzaf sayısı 5-6 ya da 10 ya da 20 emekli generallerin, subayların ya da muvazzafların bir araya gelmesi, incelenmesi gereken özel bir durum mudur efendim? Her zaman böyle mi algılamayız bunu, bir tehdit olabilir mi?”

Mahkeme Başkanı: “Yorum olmadı mı?” Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani yo...”

56


Mahkeme Başkanı: “Avukat bey yorum olmadı mı?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Şimdi yorum

oldu, haklısınız.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ama

beyanlarında bu tür yorumlara Alper Bey tanık olarak da yer vermiş.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Erke

dönengeci.”Mahkeme Başkanı: “Evet, cevabınız nedir Alper Bey?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Tanıtımına

katılan 5-6 kişiden yola çıkarak bir yorum yapmış.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi buradaki Erge, Erke Ergenekon bunlarla arasında bir bağlantı

mı gördünüz de böyle bir altında bir şey var.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır, hayır, hayır ben sadece bunu ciddi bulmamış, ilginç

bulmuştum sadece. Erk iktidar anlamına geldiği için E takısı almış bir Erk sözcüğü ilginç gelmişti bana ama.”

Mahkeme Başkanı: “Erk E.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu evet o dönemde Ergenekon’la ilgisi yok, Erk’le ilgisi var o

dönemde bu yönde yorumlar da yazılmıştı.”Mahkeme Başkanı: “Acaba bu toplantının amacı başka bir şey mi?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Diyorum ya ben bu konuda hiçbir şey yazmadım, ama

yazılanlar vardı. O dönemde ulusalcı bir atmosferin etrafında toplandığı bir şey olarak görünüyordu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Erke dönengeci bu çerçevede bir takım yorumlar yazıldı,

ben sadece o yorumlara işaret ettim. Ben hiçbir yorum yazmadım, dolayısıyla böyle bir sanki ben yazı yazmışım üzerine gibi bir şeyler söyleniyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Böyle ifademde sadece o kadar Savcılıkta söylediğim.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun Avukat Bey.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Aynen

ifadesinde geçen cümleyi okuyayım müsaadenizle, bende şahsen kuşku uyandırmıştır. Yapılan toplantının başka bir mesaj vermek için mi yapıldığına ilişkin bende, bende bazı yazarlarda kuşkular oluştu. Bunlar da yazıldı şeklinde bir cümle nedeniyle bu soruyu sorma ihtiyacı hissettim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sanki bir

emekli de olsa bazı generallerin bir araya gelmesi her zaman yasadışı bir işlem yapılacakmış gibi.”

Mahkeme Başkanı: “Ya bu yani ne düşündünüz bundan?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet o dönemde dediğim gibi bu ulusalcı grupların etrafında

bir araya geldiği bir şey gibi gör… yüzlerce yorum yazıldı o dönemde bu çerçevede.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ulusalcı

olmak suç mu efendim sizce?”Mahkeme Başkanı: “Yok tamam bu yorum olmadı, bu olmadı.”

57


Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Başkanım müsaadenizle kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Az önce iddianamede Hurşit Tolon hakkında darbe çalışmalarına katılmaya ilişkin herhangi bir.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Öyle sormadım efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Nitelendirme olmadığı belirtildi.” Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Hayır

efendim öyle demedim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika müsaade edin, müsaade eder misiniz?”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Sayın

Başkanım müsaade ederseniz düzelteyim?”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Tamam tekrar söyleyin, tekrar.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Ama benim,

benim cümlem yanlış anlaşılmış özür dilerim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Buyurun tekrar söyleyin.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Ben

iddianamede müvekkilimizde ilgili yapılan aramalarda iddia olunan, adı geçen planların bulunduğuna dair bir iddianın bile olmadığını söyledim.”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Şimdi düzeldi tamam. Bu şekilde tam bu şekilde söylememiştiniz iddianamede bir nitelendirme olmadığına, çalışmalara katıldığına ilişkin bir nitelendirme olmadığına söylemiştiniz.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Sayın Savcım daha sonra dinleyebiliriz de görüntüleri.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam düzeldi değil mi Savcı Bey, düzeldi değil mi?”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Tamam düzelmiş oldu.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Cumhuriyet Savcısı Mehmet Murat Dalkuş: “Yani yoksa iddianamedeki yerini

söyleyecektim.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Şöyle

söyleyebiliriz daha önce bu konuda İddia Makamı hatalı bir soru, tevcih etmişti. Bu konuyla ilgili ilk duruşmalarda biz bunun üzerine itiraz etmiştik, Hasan Atilla Uğur sorgulanıyordu. Sizin yerinizde oturan Mehmet Ali Pekgüzel Bey hatayı kabul edip tutanaklara geçecek şekilde tutanağın değiştirilmesini talep etmişti. Ancak Mahkeme tutanak yazımının doğru olması nedeniyle talebin reddine karar vermişti. Durum bu şekildedir.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: "Arzu

ederseniz o tutanağı da beraber okuyabiliriz.”Mahkeme Başkanı: “Açıklandı evet, evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı söz istedi verildi: “Efendim biz Ahmet

Hurşit Tolon müdafileri olarak 1960 yılında yapılmış Cumhuriyet Caddesi Erk apartmanında ofisimiz, Alper Görmüşten ricam.”

Mahkeme Başkanı: “Apartmanınızın ismi nedir?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Erk apartmanı efendim.”Mahkeme Başkanı: “Erk.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Erk apartmanı.”Mahkeme Başkanı: “E r k E si yok değil mi?”

58


Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet e r k efendim, Alper Görmüş’ten ricam ne olur oturduğumuz konutumuzun olduğu yerden yola çıkarak.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam soru.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bunun da Ergenekon’la bir

bağlantısını ileri sürmesin,”Mahkeme Başkanı: “Yok yok öyle bir toplantı dedi, orada apartmanla (birkaç kelime

anlaşılmadı).”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yok efendim Erke’den oraya geldi

de Ergenekon’a hani.”Mahkeme Başkanı: “Yok yok onunla ilgisi, apartman söylemedi Avukat, Avukat Hanım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Erk’ten de gelmesin diye baştan

açıklık getiriyorum.”Mahkeme Başkanı: “Erk’te bu başka erk apartman ismi, buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Açıklık getiriyorum efendim yani

Erke’den de buraya gelindiği için.”Mahkeme Başkanı: “İyi de yani, yani, yani.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim biraz espri olsun diye

söyledim yani iddialar bu kadar havada uçuşuyor diye.”Mahkeme Başkanı: “Domatesle şeyi aynı yere koymayın yani ikisi aynı toplansa bir bir

yapar iki yapmaz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada 3 yapıyor bazen de efendim

kusura bakmayın.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi Sayın Görmüş sabahki ifadesi

sırasında da sizde teyit ettiğiniz üzere başka gazeteciler de bu iddia edilen günlüklerin geldiğini, ki bu gazeteciler Ülkemizin saygın gazetecilerinden Mehmet Ali Birant, Murat Yetkin, Mustafa Balbay, Metehan Demir’e de geldiğini ancak bu gazetecilerin iddia edilen günlüklerin gerçekliğini doğrulayamadıkları için yayınlamadıklarını söylediniz. Bu gelen belgelerin de size Word ortamında gelen imzasız bilgisayar çıktıları olduğunu da İlkay Sezer’in beyanı üzerine teyit ettiniz, doğru mu ?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi siz bu gönderilen günlüklerin

doğruluğunu içerik itibariyle doğruladık diyorsunuz ve başka gazetecilerin itibar etmediği bu belgelere gerçekmiş gibi o tarihten bu yana kadar iddia ediyorsunuz, yazılarınızda kullanıyorsunuz ancak günlüklerin doğru olmadığına yönelik müvekkilim Hurşit Tolon tarafından 05 Nisan 2007 yapılan basın açıklamasına.”

Mahkeme Başkanı: “Haberim yok dedi onunla ilgili.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim var çünkü kendi.”Mahkeme Başkanı: “Haberim yok dedi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Taraf gazetesinde kendi yazısında

yayınlamış müvekkilim onu doğru şekilde ifade edemedi. Taraf gazetesindeki köşesinde.”Mahkeme Başkanı: “Haberiniz oldu mu?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yazmış efendim 05 Nisan 2007”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika müsaade eder...”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır Hurşit Tolon’la Özden Örnek’in kendisi zaten bunlar

bana ait değildir dedi. Bunların hepsini yazdık biz, o konudaki açıklamasını da Nokta dergisinin 2. sayısına tam metin olarak yayınladık Özden Örnek’in. Benim bunlardan kaçtığım bir şey yok ki bütün itirazları bütün tekzipleri yayınladık zaten.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır benim söylemek.”

59


Mahkeme Başkanı: “Yani tekzip yayınladığı konusunda bilginiz var mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Neyin efendim?”Mahkeme Başkanı: “Yani Hurşit Tolon’un Sabah gazetesinde tekzip yayınladığı

konusunda bilginiz var mı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Tekzip değil.”Mahkeme Başkanı: “Yayınladığı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sadece bir soruya cevap veriyordu haberdi o, yani Tayyip

Erdoğan Savcılar herhalde harekete geçecektir diyor. Hurşit Tolon’a bu soru soruluyor Tayyip, Başbakan böyle dedi ne diyorsunuz diye, Hurşit Tolon’da diyor ki o haberde bunu, sahibi bile benim değil diyor. Artık bu neyi tartışıyoruz diyor, Cumhuriyet Savcıları Cumhuriyetin Savcılarıdır neyi takip edeceklerini, neyi etmeyeceklerini bilir diye örtülü bir şekilde Başbakan’la polemik yapmış, bir haber bu tekzip falan değildi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.” Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sonuçta yalanlamış bir açıklama.”Mahkeme Başkanı: “Ya tekzip yok yani.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim kamuoyu açıklaması zaten

kamuoyuna açıklandı...”Mahkeme Başkanı: “Şimdi tanıklarımız işte biraz önce bir başka tanığın isminden de

bahsetti, tanıklarımız soruya o sorunun karşılığı cevabı veriyor. Bizde diyoruz ki soruya cevap verirken.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Böyle bizim soramadığımız şeyleri de söyleyin ki biz eksik olmasın.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Teşekkür ederim efendim bu hakkı

tanıdığınız için.”Mahkeme Başkanı: “Yani deminkine, deminkine benzedi yani tekzip yayınlanmadı dedi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “05 Nisan 2007’de yalanladı dedim.”Mahkeme Başkanı: “Tekzip yani tekzip’i metin.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tekzip metni olarak değil efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tekziptir düzeltmedir diyor ya.” Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Biliyorum.”Mahkeme Başkanı: “O şekilde bir şey biz sorduk demek ki hayır yok dedi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “05 Nisan 2007.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tarihinde bu günlükleri

yalanladığını, Sabah gazetesinde yalanladığını Taraf gazetesindeki köşesinde yazmış yani Hurşit Tolon’un sorguda o yorgunluk neticesinde bir takım.”

Mahkeme Başkanı: “Ama Avukat, Avukat Bey’de sormuş aynı cevabı vermiş.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tamam şunu söylemek istiyorum

ben ama.”Mahkeme Başkanı: “2 sonra hem de.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “O ifadenin öncesinde de varlığına.”Mahkeme Başkanı: “Ha bir sayfa sonra.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Varlı… ama o ifadenin tamamına

bakıldığında da bu darbe günlüklerini yalanladığına ilişkin de beyanları var, sadece kahvaltıyı teyit ediyor orada bir yanıltma var, soru yazılmadan.”

Mahkeme Başkanı: “Yok bakın bir sayfa sonra, hatta burada bir problem oluyor herhalde ki Avukat İlker Sez… İlkay Sezer’in talebi üzerine şu soruldu diyor şüpheliden soruldu, aynı benzer ifadeyi söylüyor.”

60


Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım zaten farklı bir şeyden bahsetmiyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada Hurşit Tolon ama sorulan

soru yazmadığı için o 03 Aralık’taki toplantıyı doğruluyor.”Mahkeme Başkanı: “Hı yok.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Orada benim kişisel bir durum,

kişisel hakkım ihlal edilmediği için kahvaltıyı doğruluyor sadece.”Mahkeme Başkanı: “Şöyleymiş kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde

benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmediğim için bu konuda bir tekzip yapma ihtiyacı hissetmedim, çünkü herhangi bir şekilde kişilik haklarım anlatılanlarla zedelenmemişti.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tamam bende şunu söylemek istiyorum Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Yani siz burada diyorsunuz ki bu darbe günlükleri değil diyorsunuz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim bu ifadeyi vermeden önce

05 Nisan 2007’de Darbe Günlüklerinin tamamını yalanlamış müvekkilim ve Sayın Alper Görmüş bundan haberdar.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam soru, soru soralım cevap alalım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim şunu söylemek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “(birkaç kelime anlaşılmadı), şunu söyledi bunu söylemedi savunma

yapıyoruz”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır şunu, efendim tekrar ikinci

olarak devam ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Aynı ifade de yine sizin o bir

bölümünü okuduğunuz ifadenin başka bölümünde de, Emniyet sorgusunda da.”Mahkeme Başkanı: “Emniyet sorgusu değil biz ben bun… şey okudum.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz Mahkemedeki sorgusunu

söylüyorsunuz.”Mahkeme Başkanı: “Evet evet onu okudum ben evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama emniyetteki ifadesinde de bu

günlüklerin varlığı şüpheli olduğu.”Mahkeme Başkanı: “Darbe günlükleri diye arayınca normalde bunlar da şeylerin içinden

çıkıyor yani bilgilerin içinden.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet ama orada da günlükleri

yalanlıyor günlüklerin tamamını yalanlayan ifadesi de var efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Savcılıkta da var, Emniyette de var

o kısımları okumayıp sadece sorunun yanıltıcı olduğunu söylemek istiyorum, darbe günlüklerini yalanlıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Soru cevap yapmadıkları için biz öyle bir şey algılama şansımız yok.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Böyle biz bakın metine bakın.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim orada hiçbir tartışma yok.”Mahkeme Başkanı: “Hiçbir aralık olmadan yukarıdan aşağıya inen böyle nokta kadar bir

yan… şey yok boşluk yok.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer söz almadan

konuştu: “O takdir ederseniz.”

61


Mahkeme Başkanı: “Mikrofona konuşursanız.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Takdir

edersiniz 5. günün sabahına karşı.”Mahkeme Başkanı: “Biz onu görme şansımız yok burada ama sadece bunun için

okuyacak.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sorgu

Hakimliğinde müvekkilimizin.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Sanki tek

başına başlamış ve sonuna kadar gitmiş bir buçuk sayfalık bir beyan gözüküyor.”Mahkeme Başkanı: “Hani siz demek ki bunu fark etmiş olmalısınız ki yanlış bir şey biz

sor… tekrar sormuşsunuz aynı cevabı vermiş.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet ben,

ben, ben, ben aynen sabaha karşı buna itiraz ettim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Ve Sayın

Hakimimiz o zaman sordu, ama ne benim itirazımın içeriğini ne benim ne söylediğimi, ne de müvekkilimizin tam olarak ne söylediğini kayda geçmeksizin sadece sizin gördüğünüz bölüm geçti, bu bir yanlış anlamaya işaret ediyor gibi görünüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer: “Aslı öyle

değildir.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı, Hurşit Bey anlaşıldı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz almadan konuştu anlaşılamadı.

Mahkeme Başkanı: “Anlaşıldı, anlaşıldı lütfen, lütfen avukatlarınız konuşuyor zaten, buyurun.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Lütfen, lütfen tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Lütfen, lütfen Hurşit Bey yani bakın avukatınız konuşuyor orada, aynı

şeyleri söylüyor sizinle aynı şeyleri konuşuyor.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz almadan konuştu: “Ama sizi (birkaç kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Ama siz aynı ne diyeceksiniz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz almadan konuştu: “Aynı şey (birkaç kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Mikrofon verelim ne diyecek bakalım buyurun. Aynı şeyleri

söylemeyin ama.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz istedi verildi: “Hayır efendim (birkaç kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, lütfen mikrofon verelim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sayın Başkanım teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun Hurşit Tolon buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Cumhuriyet Savcımızın sorgusunu da göreceksiniz, şimdi

soru sorulurken bu darbe günlüklerinin içinde bir kahvaltıdan bahsediliyor. Böyle bir kahvaltıya katıldınız mı? Evet ben böyle bir kahvaltıyı veren benim efendim diyorum, ben kahvaltıyı anlatıyorum, ben darbe günlüklerinden haberdar değilim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Onlar yok diye.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bunları söylediniz evet.”

62


Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Doğruluğuna ve varlığına inanmıyorum zaten diyorum, bunu arz etmek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam buyurun bunu söylemiştiniz biz fark ediyoruz işte söylediğinizi, evet buyurun Avukat Hanım.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Soruma geçiyorum, siz başka

gazetecilerin imzasız Word belgesinin doğruluğunu teyit edemedikleri için yayınlamadıkları, iddia edilen günlükleri yayınlıyorsunuz. Ama buna karşılık müvekkilimizin 05 Nisan 2007 yılında bu darbe günlüklerinin doğru olmadığına yönelik yalanlamasını, 01 Temmuz 2011 tarihinde Av. İlkay Sezer imzasıyla yapılan kamuoyu açıklamasını, Özden Örnek’in imzalı tekziplerini, burada tekzip kullanıyorum efendim. Müvekkilimiz Hurşit Tolon’un emniyette ve Savcılıkta verdiği ifadesinde yine bu günlüklerin doğru olduğuna inanmadığına yönelik beyanlarını ve Mahkeme huzurunda.”

Mahkeme Başkanı: “Soru soralım bak Avukat Hanım, Avukat Hanım bakın bu yönteminiz.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Soruya geliyorum efendim Mahkeme huzur...”

Mahkeme Başkanı: “Bakın her gün sizinle bu şekilde tartışırsak bu işin sonu.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bitti efendim sorum, bitti.”Mahkeme Başkanı: “Ama bu şekilde olmaz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Niye itibar etmiyorsunuz? İmzalı

olan ifadelerini.”Mahkeme Başkanı: “Ama siz sorunuzu niye sormuyorsunuz?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Soruma gelmek için bunlara bunlara

niye itibar etmiyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: “Ama siz sorunuza gelmek için o kadar çok yol alıyorsunuz ki karşıda

ışık görünmüyor yani, git git bitmiyor bir türlü.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bitti efendim bu kadarcık işte

birazcık daha sabır.”Mahkeme Başkanı: “Ama öyle olmaz ya.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Mahkeme huzurundaki ifadesine

niçin itibar etmiyor...”Mahkeme Başkanı: “Ama soru cevapta siz savunma yapıyorsunuz olmaz ki bu şekilde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim savunma yapmıyorum,

soruyu ben nasıl soracağım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun sorun, sorun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “İmzasız bir Word çıktısını gerçek

diye inanıp o tarihten bu yana iddia ediyorsunuz. Ancak müvekkilimizin imzalı emniyette, Savcılıkta bu darbe günlüklerinin doğru olmadığına yönelik ifadesini, bu günlüklerden önce ifadesi alınmadan önce 2007’de yaptığı açıklamasını Avukatı İlkay Sezer’in yaptığı kamuoyu açıklamasına niye itibar etmiyorsunuz. Bunlar imzalı, yazılı.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım, Avukat Hanım bak bu da imzalı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim onun üstünde de.”Mahkeme Başkanı: “Hem de Avukatın da imzası var.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Darbe günlüklerini reddeden

bölümleri var, emniyette ve Savcılıkta ne için o bölümleri o zaman müvekkilim okudu, ne için onu görmezden geliyor? Hadi o tarihte incelemedi.”

63


Mahkeme Başkanı: “Yani imzalı imzasız ayırmanın evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hürriyetin haberine dayandı.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Araştırmacı gazetecilik gereği

bunları araştırıp güncellemesi gerekmez miydi?”Mahkeme Başkanı: “Yani siz imzasız bir Word belgesini nasıl doğru kabul ediyorsunuz,

ben soruyu böyle anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdi bakın sözünü ettiğim gazeteciler biz

doğrulatamadığımız için yayınlamadık dediler ama, Alper Görmüş’de yanlış bir gazetecilik yaptı kimse demedi.”

Mahkeme Başkanı: “Hatta kıskananlar bile oldu.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet bunu Avukat Hanımın dikkatini çekiyorum, hatta en son

Metehan Demir ve Mehmet Ali Birand biz bu cesareti gösteremedik, ama Nokta dergisi gösterdi, kendilerini tebrik ediyoruz dediler.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu başka bir meseledir, yani ben bununla ilgili olarak bu tür

sorulara cevaben doğrulatamadım, yayınlamadım gazeteciliği başlıklı bir yazı yazdım, Avukat Hanım onu okursa sorusunun cevabını bulacaktır. Ama burada şimdi bir gazetecilik tartışmasına girmek istemiyorum kendisiyle.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bende bu tartışma değil, sorumun

cevabını alamadım efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “İmzasız bir Word çıktısına itibar

edip.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bunun cevabını verdi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Niçin imzalıya itibar etmemiş bunu

açıklamasını istiyorum, yorum değil efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yok tamam bu yorum oldu.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yorum değil lütfen bu soruyu geri

çevirmeyin.”Mahkeme Başkanı: “Bu yoru… geri çevirdim o zaman.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama ne için ona itibar etmemiş

Sayın Başkanım?”Mahkeme Başkanı: “Başka bir soruya, başka bir soruya geçelim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yasal dayanağı.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Sabah gazetesindeki beyanını o günlerde ben görmemiştim

ve görmediğimi sözünü ettiğiniz Taraf’taki yazımda o günlerde görmemiştim. Şimdi fark ettim tararken deyip ona yer verdim. Öyle bir kastım olsa ona da yer vermezdim, ayrıca bir gazeteci Allah aşkına yüzlerce insanla ilgili olarak her tür şeyi takip edip yazabilecek konumda mıdır, böyle bir şey olabilir mi yani?”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu tür iddiayı ortaya atan bir gazeteci araştırmakla yükümlüdür Sayın Görmüş.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam evet buyurun, evet yorum yapmayalım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz diyorsunuz ki bu günlüklerin

Word belgesiydi, imzasızdı ama içerik olarak doğruladık diyorsunuz, doğru mu?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet biz kendimizce gerekli kontrolleri yaptık, bunların doğru

olunduğuna inandık, bunu sizin anladığınız anlamda doğrulatmak ancak Özden Örnek’e telefon edip bunlar size mi ait Beyefendi diye sormakla olurdu. Burada uzun gazetecilik tartışmasına

64


hakikaten girmek istemiyorum, bazı haberler doğrulatmadan da yayınlanır, risk alarak yayınlanabilir, kamusal önemi çok büyükse doğruluğuna inanıyorsanız ki bugün artık Avukat Hanım’ın yani söyledikleriyle zihninin arkasındaki şeyler farklı olabilir. Ben bu günlüklerin sahte olduğuna, uydurulmuş olduğuna inanan çok fazla insanın kalmadığını düşünüyorum. Bunların doğruluğu bir anlamda, bu anlamda da ortaya çıktı, çıkmıştır. Ama o dönemde biz gerekli her şeyi yaparak, gazetecilik özenini de göstererek hiçbir özel hayat bilgisine yer vermeyerek, onları özellikle ayıklayarak bunları yayınladık. Kendimizce gerekli doğrulamaları da yaptık doğruluğuna inandık ve yayınladık. Bu bu doğru bir gazetecilik tarzıdır.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki bu 3 haftalık süre içerisinde nasıl doğruladınız içeriklerini bunu söyleyebilir misiniz?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Biraz önce sabah anlattım ben bunu nasıl yaptığımızı tekrar.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır söylemediniz güncel olaylara göre ne şekilde 3 hafta içerisinde o klasörlerce evrakın doğruluğunu nasıl teyit ettiniz efendim bunu açıklayın?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Orada geçen gündelik bilgilerle tarih, saat, yer vesaire oradaki bilgilerle somut olarak doğru mu orada geçen bilgiler? Gündelik hayatta gerçekten o gün, o saatte, o toplantı yapılmış mı? O buluşma olmuş mu? Diye 100’ün üzerinde karşılaştırma yaptık ve bir tanesi bile yanlış çıkmadı, bu bizim için önemli bir ölçüydü.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Toplantının yapıldığını teyit ettiniz ama buradaki konuşulanlar tartışma konusu iddia konusu, konuşmaların içeriklerini teyit ettiniz mi? Bu konuda ne araştırma yaptınız?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bakın Hakim Bey ben eğer, eğer izin verirseniz.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bu günlüklerin bizzat zamanın Genelkurmay Başkanı

tarafından nasıl doğrulandığını anlatabilirim size.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani dönemin Genelkurmay Başkanı ilk kez bu belgeler

ortaya çıktığında burada sabah sözü de geçti. Ben bunları ne doğrularım ne yalanlarım, ne tekzip ederim ne doğrularım diye bir şey söyledi. Bu eğer bir Genelkurmay Başkanı kendisine yönelik bir hareketi tespit etmişse o dönemde, bunun için de bu günlüklerde yer aldığı gibi bu cevap bu mudur? Yani, eğer böyle bir şeyler hiç yoksa bir darbe girişimleri vesaire hiç yoksa hayır ne münasebet der ve biter orada kapanır. Ondan sonra Genelkurmay Başkanı defalarca bunu tekrar etti. Ben bunu ne doğrularım ne tekzip ederim şeklinde biraz önce sabah anlattım 03 Aralık toplantısına dair söyledikleri, Murat Yetkin’e söyledikleri daha sonra o gün o toplantının olduğunu.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim daha sonradan olanları anlatıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika müsaade eder misiniz? Müsaade eder misiniz?” Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Müsaade eder misiniz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Buyurun.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “O toplantının 03 Aralık toplantısının gerçekleştirildiğini,

birçok komutanın muhtıra verilmesi yönünde görüş beyan ettiğini, ama Savcının kendisine muhtıra teklif edildi mi size diye sorduğu için ben teklif olarak sorulduğu için hayır teklif edilmedi. Bana kimse böyle bir şey teklif edemez dediğini.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

65


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama görüş olarak sorsaydı, farklı şey söyleyecektim dedi, dediğini anlattım.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunlar da bunu gösteriyor. Ayrıca biz benim yargılandığım

dava da, bakın ben.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hep şunu söyledim Hakim’e o zamanlar dedim ki Sayın

Hakim hatta beraat edildiğimde, siz beni beraat ettirdiniz. Ben bunu tekzip edi… şey yapacağım temyiz edeceğim. Çünkü siz benim beraatıma gerekçe olarak şunu söylediniz, bu bir gazetecilik görevidir ve hakkıdır yapabilir, yayınlayabilir, dedi. Bende ona dedim ki Sayın Hakim bakın duruşmaların başından beri size şunu söylüyorum, lütfen bu metinlerin gerçek mi, sahte mi olduğuna dair Mahkemeniz bir araştırma yaptırsın. Ne yaparsanız yapın, sonunda bana bir şey söyleyin, eğer bunların sahte oldukları ortaya çıkarsa ben bunun vebaline katlanmaya hazırım. Ama gerçekse beni böyle beraat ettirin, gerçektir o halde hakaret ve iftira yoktur deyin, ama bunu yapmadan sadece gazetecilik görevini yapmıştır demek beni tatmin etmiyor dedim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ve bu gerekçe ile ben temyiz ettim.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yargıtay’da beraatını temyiz eden bir gazeteciyim ben.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun soru soralım bu konu anlaşıldı herhalde.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır şunu söylemek istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hilmi Özkök’ün vermiş olduğu ifade

de soru, ne soru böyle, ne yanıt böyle çok açık diyor ki, şura öncesi bütün orgenerallerin katıldığı bir toplantı yaptık. Bu toplantıda özellikle şura da görüşülmesi gereken hususlarla birlikte genel konuları konuştuk, ancak burada bahsi geçen Komutanların muhtıra verilmesi gibi bir talepleri olmadı. Açıkça olmadığını söylüyor, tanık sanki böyle bir beyanı varmış gibi beyan ediyor. Soruda öyle bir teklif, öneri değil, açıkça diyor ki böyle bir talepleri olmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Talep.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet bende diyorum ki ondan 1 hafta kadar sonra Murat

Yetkin kendisiyle bir söyleşi yaptı ve Radikal’in manşetinden yayınlandı.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Savcı yani kendi söylemediğini mi

yazmış?”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika müsaade eder misiniz? Müsaade eder misiniz?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Özden Örnek.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yayınlandı ve orada Murat Yetkin aynen Avukat Hanım’ın

sorduğu soruyu sordu, efendim siz böyle diyorsunuz o zaman 03 Aralık’ta muhtıra verilmesi yönünde size bir takım orgenerallerin size görüş falan bildirmedi, buradan o çıkıyor. O da diyor ki Savcı bana, size muhtıra teklif edildi mi diye sordu, teklif kelimesini kullandı, görüş kelimesini kullansaydı cevabım farklı olacaktı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani teklif yerine görüş deseydi Savcı Bey farklı bir cevap alınacakmış. Buyurun. Bunu bir 3 defa söyledi, hatta 3 hatta 4 defa söyledi.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama efendim talep diyor çok net olarak talepleri olmadı diyor, teklif dedi.”

Mahkeme Başkanı: “Ama işte açıkladı, tanığın da söylediğini açıkladı, bizde dedik ki tanığa ama sende böyle yapma bize eksiksiz söyle.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki.”

66


Mahkeme Başkanı: “Biz eksik sorsak bile dedik yani.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tanık yine iddianamede Özden

Örnek’e ait olduğu sabit olan.”Mahkeme Başkanı: “Yani soru sormak bir güzel tekniktir yani, herkesin elde

yapamayacağı bir şeydir.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bazı insanlarda eksik olabilir.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Herkesin yorumu farklı olabilir, bizde deminden beri bunun

tartışmasını yapıyoruz, soru böyle sorulmaz şöyle sorulur.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Biz zaten size sorularımızı

beğendiremiyoruz, o açıdan yeteneksizliği baştan tescil edildi efendim maalesef.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun yok estağfurullah buyurun buyurun yok biz iyi

sorular soracağınıza inanıyoruz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Yani olacak diyelim yani, bundan sonra olacak.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “İnşallah umut vaat ediyorum yani 23

seneden sonra.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “İddianamede Özden Örnek’e ait

olduğu sabit olan şeklinde bir ifade kullandınız biraz önceki ifadenizde, oysa bu günlüklerle ilgili olarak herhangi bir bilirkişi raporunun yapılmadığı konusunda bilginiz var mı? Buna neye dayalı olarak söylediniz bunu, sabit olan tabirini neye göre söylediniz?”

Mahkeme Başkanı: "Sabit kelimesi bir sabit yani kesin budur gibi anlaşılıyor.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “2. Ergenekon iddianamesindeki ibareyi söyledim ben ya

orada aynen şöyle diyor Özden eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu sabit olan günlükler.”

Mahkeme Başkanı: “Oradan alıntı yapmış bu sabit (bir kelime anlaşılmadı).”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki oradan alıntı yapıyor da şimdi

Sayın Görmüş darbe günlüklerini doğrulandığı konusu… yalanlandığı konusunu diyor ki ben Hürriyet’in haberinden aldım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bunu iddianameden aldım. Bir

gazeteci bunun ekinde, araştırmacı bir gazeteci bir bilirkişi raporu var mı, neye göre sabit olmuş diye.”

Mahkeme Başkanı: “Ama gazeteciliğini yargılamayalım, gazeteciliğini yargılamayalım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama hayır.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu konuda araştırma yapmış mı,

bilirkişi raporu olup olmadığını araştırmış mı? Bir rapor yok benim bildiğim.”Mahkeme Başkanı: “Cevap verdi kendisi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bilirkişi raporu var gazetelerde haber olarak geçti. Özden

Örnek, şey Zekeriya Öz benden günlükleri dijital ortamda aldıktan sonra bunun laboratuar incelemesini yaptırmış ve bir bilirkişi heyeti tabi şu anda 5 kişilik bir bilirkişi heyetinden söz ediliyordu, bu gazetelerde haber olarak çıktı. Orada Özden Örnek’in Deniz Kuvvetlerindeki bilgisayarından çıktığının saptandığını bilirkişi raporu ile biliyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ancak bu.”

67


Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ama bu gün şeyde iddianame eklerinde falan var mı onu bilmiyorum.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu dosyaya ibraz edilmedi herhalde bu çok önemli bilirkişi raporu.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet, evet araştır…”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım sadece şunu

söyleyeceğim, siz biraz önce tanığın hangi terör örgütü mensubu olmaktan yargılandığını soramayız dediniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet soramayız.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Oysa sizin CMK. 58/1’e göre bunu

sormak yükümlülüğünüz, siz sadece dediniz ki.”Mahkeme Başkanı: “Neden?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tanık sanıklarla bir husumetiniz var

mı?”Mahkeme Başkanı: “Düşmanlık, dostluk var mı dedik.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada yargılanan, evet.”Mahkeme Başkanı: “Düşmanlık, akrabalık var mı dedik.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Var mı?”Mahkeme Başkanı: “Başka ne soracağız?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “O da yok dedi.”Mahkeme Başkanı: “Kanuna göre ne soracağız, kanun ne diyor?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım onu diyor.”Mahkeme Başkanı: “Bakın yani insanların inançları ortaya çıkmasın diye eskiden

yeminlerde Allah kelamı vardı, şimdi onu bile çıkardılar niye? Çünkü inanan insan inanmayan ayrılmasın diye, eşitlik, Anayasa bunu gerektirmiyor mu?”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet Sayın Başkanım ama şunu söyl...”

Mahkeme Başkanı: “İşte o zaman diyor ki bir tanesi ben Allah’a da yemin edeceğim burada diyor, hayır olmaz sen Allah’a yemin etme.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü kanun bunu emrediyor, biz kanunun içeriğini aynen

uyguladık.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kanun içeriğini uyguladınız ama.”Mahkeme Başkanı: “Daha ne yapalım?”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Beyanını yineletin dediniz.”Mahkeme Başkanı: “Yani yani.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bunu.”Mahkeme Başkanı: “Kanun dışı hareket yapmamızı beklemeyin bizden.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bakın Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Bunu, umudunuzu boşa çıkarır.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Öyle bir şey asla istemem.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hepimiz yargıya hizmet etmek için

buradayız.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Böyle bir şey asla istemem sizden

bir hukukçu olarak.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

68


Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “21 Mart 2002 tarihli Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bir kararı, burada diyor ki sanıkla tanık arasında bir husumetin olup olmadığının araştırılması gereklidir diye Yargıtay’ın kararı var.”

Mahkeme Başkanı: “E ne yapacağız şimdi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada yargılanan.”Mahkeme Başkanı: “İddia olunan bir örgüt var sabit daha olmamış, bir taraftan da bir

herhangi bir olaydan dolayı ceza almış, şimdi diyoruz ki o örgüt mensubu bu örgüt mensubunun aleyhinde konuştu mu konuş… böyle mi diyeceğiz?”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başkanım buradaki kişiler çeşitli örgütlere karşı mücadele veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin emekli ya da muvazzaf görevlileri.”

Mahkeme Başkanı: “Yok öyle uymaz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hangi örgüttür?”Mahkeme Başkanı: “Bizim anlayışımız o şekilde değil.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Husumet olup olmadığı ancak o

zaman tespit edilir.”Mahkeme Başkanı: “Başka bir soruya geçelim Avukat Hanım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim yani bu yaptığınızın

hukuka aykırı olduğunu ve bu husumeti ortaya koymak için.”Mahkeme Başkanı: “Yok yok evet bizim uygulamamızın doğru olduğu kanaatimiz var.” Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sorunun sorulması gerektiği

kanaatindeyim.”Mahkeme Başkanı: “Yanlıştan her zaman döneriz, ama biz doğru olduğuna inanıyoruz şu

anda buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ayrıca yine Ergenekon Terör

Örgütünün varlığı tespit edildi, Hurşit Tolon’un da burayla irtibatı tespit edilerek kamu davası açıldı, dedi. Bence Alper Görmüş’ün bu beyanına göre yargılamaya da gerek yok, halbuki Sayın Mahkemeniz.”

Mahkeme Başkanı: “Öyle bir iddiamız yok bizim, önemli olan bizim iddiamız.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “İddia edilen örgüt tabiri

kullanılmasına karar verdi.”Mahkeme Başkanı: “Yani önemli olan bizim söylememiz.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ön yargısını ortaya koydu zaten

taraf konumundadır.”Mahkeme Başkanı: “Mazhar Özhan’a sormuş herkes size deli diyor, o demiş benim

demem önemli, bizim dememiz önemli.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kendisini zaten Taraf gazetesinin,

gazetenin muhabiri olarak taraf konumundadır, bu ön yargısını ortaya koydu teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Yok öyle olmaz, olmaz. Avukatlardan söz isteyen yok herhalde.

Hakim Bey.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Ha buyurun ışığınız yanmadı ben fark edemedim kusura bakmayın.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz söz istedi verildi: “Sayın Tanık Alper

Görmüş Bey 29 Temmuz 2011 tarihli bir yazınızda biraz evvel okunduğu için soruyorum efendim, müvekkilim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Oradaki ben onu şeyinizde, müvekkilinizde de vardı aynı soru.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ben onu sordurmama gerekçem ama şu idi.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Hı.”

69


Mahkeme Başkanı: “Onunla ilgili olarak dedim ki bir cümle sarf etti, bir cümleyi siz 2 saattir sorguluyorsunuz, bir cümle için nereden geldi, hangi köşeden geldi, nasıl geldi diye, burada gayet açık bir şekilde anlaşılmıştı.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bir tek şey soracağım, evet.”Mahkeme Başkanı: “Avukatı görmediğini söylemişti, ama gazetelerde iddianame içeriğine

baktığınız zaman, iddianame içerisinde Kemal Kerinçsiz’in bürosu diye söylendiği için, bu bir iddiaydı. Bununla ilgili de müvekkiliniz çok güzelde savundu, hatta dedim ki bir kelime bu kadar konuşuluyorsa yani iyi ki çok değil falan demiştik bu kapsamda.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim ama bu köşe yazısı milyonlarca insana ulaşıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ama işte ne yapalım şimdi, her gazetede bu yazılıyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Yani Alper Görmüş Bey’de bunu

bilsin istiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Daha evvelki müvekkilimin

savunmalarını duymadığı için.”Mahkeme Başkanı: “Evet, yani burada sorulan soru ben Avukat Hanım adına konuşayım,

burada Kemal Kerinçsiz’le irtibatlı olduğu değerlendirmeniz var. Bu değerlendirmenizi siz nereden elde ettiniz, nereden aldınız ?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Kemal Kerinçsiz’in kim, kiminle irtibat?”Mahkeme Başkanı: “Yok biraz evvel bir yazı okudum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ulaş Özel, efendim ben okuyayım

mı o köşeyi kısaca?”Mahkeme Başkanı: “Dursun Çiçek’in ifadesinin 2. sayfasındaydı evet, şunu kendisine

gösterir misiniz?”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim zaten 2 satır ben okuyayım

izin verirseniz.”Mahkeme Başkanı: “Hem kendiside görsün siz okurken burada karşılaştırsın.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam aynen şöyle diyorsunuz

Ulaş Özel.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika, biz bir dakika dur bir dakika karşılıklı aynı anda

olsun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki.”Salonda söz almadan konuşan oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Yok yok biz savunma değil, sadece açıklama yaptık burada,

Hakimler biliyorsunuz.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Biz bununla ilgili şeylerimiz var kararlarımız, bu şekil bir

uygulamamız yok, orada Kemal Kerinçsiz ismi geçiyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet okuyorum, Ulaş Özel Şile

kazılarını kapsayan Ergenekon davası ek iddianamesinde yer alan bilgilere göre Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz’i tanıyordu. Bu bilgiyi nereden aldınız Sayın Görmüş?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ergenekon davası ek… herhalde bir gazete haberi olsa gerek.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ek iddianamelerde diyorsunuz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Eklerinde diyorsunuz.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”

70


Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Eklerde böyle bir şey yok böyle bir yazı da çıkmadı, çünkü Sayın Ulaş’ın ifadesinde de böyle bir beyan yok.”

Mahkeme Başkanı: “Şile kazıları iddianamesinde yok mu ?”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “İddianamede var ama Ulaş Özel

Kemal Kerinçsiz’i tanıyordu diye bir beyan yok.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “O yüzden soruyorum nereden

aldınız diye.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Valla tabi şu anda hatırlamıyorum, sonuçta haberlerden

herhalde almışımdır, ama yanlışsa bu da bizim mesleğin zaman zaman doğruları yazamadığını gösteriyor yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam anladım.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Sanık Muzaffer Tekin söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “O şekilde yaparsanız Türkiye’de gazetecilik diye Dünya’da bir şey

olmaz.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bu gazetecilik değil ki efendim zaten

yok.”Mahkeme Başkanı: “Yok onu söylemiyorum her şeyin dibine kadar araştırırsanız.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ama efendim bende bu yazıların

hepsini takip edip tekzip etme imkanına sahip değilim. Yüzlerce insan okuyor bunu.”Mahkeme Başkanı: “Evet haklısınız, haklısınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Yok yok Veli Küçük müdafiine verelim. Şey pardon bir ara vereceğiz. Saat 15:11 olduğu görüldü.Duruşmaya ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu. Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “Alper Bey sabahtan beri

verdiğiniz beyanlarda genel olarak darbe yapmaya hevesli bir grup insanın olduğuna inandığınız sonucunu çıkardım ben ve yaptığınız haberlerin tamamında bir taraf olarak yorum yaptığınızı gördüm. Sizin böyle bir kanaatiniz var mı? Yani bir kanaatle mi burada tanıklık yapıyorsunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Kanaat.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Evet yani tanık olarak önyargısız, objektif.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bir taraf tutmadan burada oturduğunuzu

söyleyebilir misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Yorum oldu, olmaz bu soruya izin vermiyorum, öyle bir soru olmaz.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım (bir kelime anlaşılmadı) bakın.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Buradaki insanların, şu anda sanık olarak

yargılanan insanların, burada sanık olanların bir yasadışı örgüt kurdukları ve birtakım eylem planladıkları şeklinde somut bilgiye ve görgüye dayalı bir tanıklığınız, şahadetiniz var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Dosya ve ekleri dışında belgeniz, bilginiz var mıdır?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Hayır efendim ben bu konuda nasıl bir kanaat sahibi

olabilirim, sonuçta mahkeme karar verecek buna.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, evet.”

71


Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şimdi mesela dediniz ki, Alparslan Arslan’ın

Danıştay saldırısını.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Bilgi soruyoruz tabi.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Türban için işlemediği ortaya çıktıktan

sonra diye bir beyanınız oldu, bunu neye dayandırıyorsunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Ortaya çıkan yeni bilgilere dayandırıyorum, yani bu konuda

hala eskiye inananlar olabileceği gibi bende bir gazeteci olarak mevcut bilgilerle böyle bir kanaat ulaşmıştım.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bu bilgilerinizi mahkemeye söyleyebilir misiniz, yeni bilgi dedikleriniz nelerdir?”

Mahkeme Başkanı: “Hangi deliller?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şimdiye kadar yayınlanan yani Alparslan Arslan

yakalandıktan sonra, işte şeylerin karartılmasından bu kameraların o gün işlememesinden ondan sonra işte içerdeki beyanların işte ne bileyim Tansel Çölaşan’ın buraya işte Allah’ın askeri olarak geldim beyanının doğru olmadığına dair yeni bilgilerden, birtakım bilgilerden bu konuda, en sonunda.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Bunları gazetelerden mi okudunuz?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Gazetelerden okudum ve Ergenekon iddianamesinde

yazılanlardan okudum.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam siz bugüne kadar Ergenekon’la ilgili

yaptığınız bu tip saptamaları sadece Ergenekon iddianamesini okuyarak mı yaptınız ve gazetelerde bu konuda çıkan yorumları okuyarak mı yaptınız?”

Mahkeme Başkanı: “Yorumlarınızın kaynağı?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yorumlarımızın, yorumlarımın kaynağı herkesin bilgi

kaynakları, tabi ki gazeteler, başkalarının yorumları, Ergenekon iddianamesi ve benzeri şeyler, başka nasıl bir kaynağımız olabilir ki?”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Şöyle mesela burada üç buçuk yıldır süren yargılamalara ilişkin gerek Alparslan Arslan, gerek Osman Yıldırım, gerek gizli tanıklar, gerek açık tanıklar burada yapılan sorgular, 200 küsur yargılamaya ilişkin duruşma zabıtlarını ve bu sanıkların ve bu tanıkların burada ne dediğini, nasıl sorgulandıkları konusunda bir bilginiz var mı? Bunları duruşma zabıtlarını okudunuz mu?”

Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bir gazeteci olarak elimden geldiği kadar onları izledim, okudum tamamını satır satır okuduğumu tabi ki söyleyemem.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne okudunuz?”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet sınav mı yapacağız?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Ne yani?”Mahkeme Başkanı: “Sınav mı yapacağız Avukat Hanım?”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Efendim bir kanaat.”Mahkeme Başkanı: “Tamam Avukat Hanım başka bir soru sorun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Belirtiyor ancak hangi kaynaklara, neyi

okuyarak hangi bilgi ve hangi görgüsünden bu kanaate ulaştığı konusunda açıklık getirmiyor tanık.”

Mahkeme Başkanı: “Cevap verildi buna.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam teşekkür ederim sorularım bu

kadar.”

72


Mahkeme Başkanı: “Tabi buyurun Avukat Hanım. Avukat Hanım’a verelim, yetki ver oradan da, buyurun.”

Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek söz istedi verildi: “Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Siz bir tanıklık beyanınızda şöyle bir

beyanda bulunmuşsunuz, darbe günlükleriyle ilgili olarak bilirkişi raporu alındı şeklinde bir beyanınız olmuş. Oysaki 10. Ağır Ceza Mahkemesi ve bu mahkemede bu konuda herhangi bir rapor alınmamıştır, siz böyle bir rapor gördünüz mü, bu raporu sunabilir misiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Evet rapor aldığınız bilginiz nedir?”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Şöyle yani bazı sözlerimi tekrar etmek pahasına bir daha

toparlayayım.”Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun son defa yapalım evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet, dediğim gibi benim yargılandığım davada hakaret ve

iftira davasında yargılandığım davada sürekli olarak bu eldeki dijital belgelerin kontrol edilmesi, bilirkişi oluşturulması sahte mi gerçek mi buna mahkemenin karar vermesi yönündeki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Beyanlarım hep akim kaldı. O günlerde akim kalan

şeylerden biride işte bu rapordu. O günlerde, gazetelerde çıkan haberlere göre 5 kişilik bir bilirkişi heyeti bu, bu günlüklerin Özden Örnek’in Deniz Kuvvetlerindeki bilgisayarından çıktığını tespit etmiş, yani bu yönde haberler okudum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet gazete haberi.”Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Gazete haberi.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Bunun üzerine, bunun üzerine ben mahkemeye

avukatlarımla beraber bu raporun gazetelerde çıktığı, çıkan çıktığı iddia haberleştirilen bu raporun mahkemeye getirilmesini talep ettik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Yani ilgili mercilere başvurulmasını ve bu raporun bu

mahkemeye getirilmesini talep ettik. Fakat Özden Örnek’in avukatı şiddetle karşı çıktı bu talebimize ve mahkemede kabul etmedi talebimizi, tıpkı bilirkişi kurma yönündeki talebimiz gibi bu talebimizde reddedildi. Keşke reddedilmeseydi ve o raporu hakikaten hepimiz bilseydik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Yani böyle bir raporu görmediniz, herhangi

bir bilginiz yok, sadece haberlerden dolayı böyle bir rapor olduğu kanaatindesiniz.”Mahkeme Başkanı: “Gazetelerden evet.”Tanık Ahmet Alper Görmüş: “Evet bu yani Ergenekon belgelerinde, eklerde var mı yok

mu onu bilmiyorum.”Sanık Dursun Çiçek müdafii Av. İrem Çiçek: “Peki teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Evet, buyurun çıkabilirsiniz, tanıklık bitti. Teşekkür ederiz.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet Mustafa Dönmez’in sorusu savunmaya yönelik olması

sebebiyle sormadım. Tamam. Mahmut Taşdelen’e ulaşamadık, onun bilgisini veriyorum. Tanık gelene kadar buyurun mikrofon verin misin?”

Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “Efendim dünkü celsede Ethem Sancak’ın tanıklık ifadesi alınması sırasında Doğu Perinçek konuşuyor, Doğu Perinçek, dünkü duruşmada Ethem Sancak’ın tanıklık ifadesi alınması sırasında kendisinin isminin Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından mahkememize yazılan bir yazıda, bir yazıda 69 kişilik Ergenekon şeması içerisinde yer aldığının belirtildiğini ifade etmiştim. O yazı, o yazı dün size arz edemedik.”

Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”

73


Sanık Doğu Perinçek: “Geç geldi, 02 Temmuz 2008 tarihini taşımaktadır. Başbakanlık Müsteşarlığı, MİT Müsteşarlığındandır çok gizli ibareli 2. sayfada çok açık bir şekilde Ethem Sancak toplam 69 şahsın bahse konu oluşumla irtibatlandırıldığı şeklinde hem de Tuncay Güney’in mülakatında ismi geçmediği halde bu çok önemli, orada ismi geçmediği halde. Biliyorsunuz o şema Tuncay Güney’in mülhakatında ismi geçenler anılarak tertiplenmiştir ve iddialara konu olan 69 şahıstan ikisi Eşref Bitlis ve Gülçin Tercih halen hayatta bulunmaktadır diye sayıp 14 politikacı, 13 basın mensubu, 19 işadamı, 3 itirafçı, 9 mafya bağlantılı, bu listenin içinde şema ek 7’de sıralanmıştır, denerek şemada bulunduğu Gürbüz Çapan’la birlikte ismi açılarak Sayın Mahkemenize bildirilmiştir, bu çok önemli.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam alalım onu.”Sanık Doğu Perinçek: “Bu çok önemli, bunun cevabını kendisinin vermesini isterdim, bu

tür şemalara kondukları kendileri de bildirilerek bunlar kontrol altına alınmıştır.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Sayın Savcılarda bir örneğini memur bey, evet bu sorunun

cevabını Ethem Sancak’ın vermesini çok isterdim.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet buyurun alalım tanığı. Ahmet Ceyhan.”TANIK AHMET CEYHAN: “Ali Nadir ve Selime oğlu, 01/01/1978 doğumlu, Konya ili,

Kadınhanı ilçesi, Kayabaşı Mahallesi nüfusuna kayıtlı, Silleparsana Mahallesi, Hacı Cemil Caddesi, Aytürk sitesi, B Blok, Selçuklu Konya İlinde ikamet eder.”

Mahkeme Başkanı: “Dosyamızda yargılaması devam eden Kemal Kerinçsiz, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve diğer sanıklar bu dosyada iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi, üyesi ve bağlı suçlar sebebiyle yargılanması yapılmaktadır. Bu şahıslardan tanıdığınız var mıdır?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanıdığım yok.”Mahkeme Başkanı: “Hiç, hiç mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani bir Bekir Öztürk’ü tanıyordum onun dışında şahsen tanıdığım

kimse yok.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Medyanın dışında yani.”Mahkeme Başkanı: “Yani tanıdığınız kişilerle herhangi bir akrabalığınız, düşmanlığınız

var mıdır?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır kesinlikle yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki, dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle

suçluları kayırmaktan ve delilleri yok etmekten dolayı hakkınızda açılmış kamu davası veya bu yönde yürütülen bir soruşturma var mıdır?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şu anda?”Mahkeme Başkanı: “Evet bu iddianame, iddianame kapsamına bağlı suçlar sebebiyle.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Evet, size sorulacak sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza

soruşturmasına veya kovuşturmasına uğratacak sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Ancak size sorulan soruların bu, bu anlatım, istisna dışında doğruyu söylemeniz gerekiyor.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Maddi gerçeğin olabilmesi, bulunabilmesi içinde sizin beyanlarınıza

ihtiyacımız olabilir.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi ki.”Mahkeme Başkanı: “Gerçeği söyleminizi istiyoruz ve eksiksiz eklemeden tam doğruları

söyleyiniz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi ki.”

74


Mahkeme Başkanı: “Eğer söylemiş olduğunuz cümlelerde, anlatımlarınızda gerçeğe aykırı yalancı tanıklık olarak kabul edilecek beyanlar varsa veyahut da iftira boyutlu iddialarınız bulunursa o takdirde hakkınızda işlem yapılabilir, dava açılabilir, soruşturma yapılabilir, bu konuda bilgi vermek istiyorum. Size yemin verdireceğim, bu yemin metnini tekrar edeceksiniz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, hakkınızda 2008/209 esas sayılı dosyanın 92. klasöründe

şüpheli olarak beyanınız alınmış.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Daha sonra takipsizlik kararı mı verildi bununla ilgili olarak?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet Savcılık, Savcılık Makamı mahkemeye bile sevk etmedi.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet, sizi kimle irtibatlı olarak suçladılar, yani başta

suçlamanız?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Hakim beni yani şüpheli olarak gözaltına aldıklarında bu şu

anki mevcut süren davanın işte iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü üyesine Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak şüphesiyle gözaltına alındığım ifade edildi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet hangi iddialar size böyle bir suçlama yapıyor?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani burada da ifade ettim daha öncesinde, ben daha önceden bu

davadan tutuklanmış ve şu anda serbest kalmış Bekir Öztürk’ün genel başkanı olduğu Kuvayı Milliye Derneğindeydim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Fakat Bekir Öztürk tutuklandıktan sonra ben bu derneğe üye

oldum ve orada da genel başkan yardımcısı oldum. Fakat daha sonra tabi bu soruşturma neticesinde dernekte gitti, birde web sitesi vardı web sitesinde haber editörlüğü yapıyordum onu da bıraktım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, başka bir diyeceğiniz var mı bu olayla ilgili olarak?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani.”Mahkeme Başkanı: “Hakkınızda suçlamalar yapılmış en azından soruşturma

aşamasında.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi yani burada, bu davada tutuklu o dönem yani

tutuklananlarla tanıyıp tanımadıklarımı falan sordular.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “İşte telefon görüşmelerimin içeriğini sordular, Savcılık şey

emniyette ve Savcılıkta onlarla ilgili gerekli açıklamaları da yaptım zaten yani tanıdığım kişilerde yani şu anda benim tanıdığım, birebir iletişim içerisinde olduğum bir tek Bekir Öztürk vardı tanıdığım.”

Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bildiğim, onları ifade ettim.”Mahkeme Başkanı: “Hazırlık beyanınızı okuyorum, oturabilirsiniz. Mikrofon verelim,

2008/209 esas sayılı dosyanın 92. klasöründen alınma 179 ve 187. sayfaları arasında bulunan ifadeniz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”

75


Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi 186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’nin 3. paragrafı okunmaya başlandı.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şey pardon düzeltebilir miyim?”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Oktay Yıldırım, Osman Yıldırım dediniz siz ama.”Mahkeme Başkanı: “Öyle mi? Ben özür dilerim, bende ona dikkat ettim de yanlış

söyledim. Tekrar okuyorum orayı yanlışı düzeltme açısından.” Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’nin 3. paragrafı okunmaya devam edildi.

Mahkeme Başkanı: “Biri Kuvvai Milliye diğeri Kuvayı Milliye.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ayrımı bu.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çünkü bu çok karıştırılıyordu.”Mahkeme Başkanı: “Evet biz okurken karıştırmış olabiliriz.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’nin 3. paragrafı okunmaya devam edildi.

Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi 186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’deki 3. paragrafın devamı olan 186’nın 1. paragrafı okunmaya devam edildi.

Mahkeme Başkanı: “Konuşmaları engelleyebilir miyiz? Teşekkür ederim.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’deki 3. paragrafın devamı olan 186’nın 1. paragrafının bir kısmı okunmaya devam edildi, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Ne duydunuz suç olarak?” Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani o zaman bu işte medyada çıkan daha sonrada iddia edilen el

bombaları bulunduğu.”Mahkeme Başkanı: “He suç bu.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu şekilde bir suç isnat edildiğini duyduk.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam okuyorum.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 187’deki 3. paragrafın devamı olan 186’nın 1. paragrafı okunmaya devam edildi, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet bu konuda açıklamanız var mı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani böyle bir şey başladıktan sonra, soruşturma başladıktan

sonra tabi ki hiçbir şekil…”Mahkeme Başkanı: “Ama ama araştırmadan hemen çıkartmak doğru mu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi yani orada bir iddia var, bu iddiayı da Emniyet yürütüyor,

Savcılık yürütüyor. Ee bu süreç içerisinde de davanın neticenin ne olacağıyla ilgili de bilgimiz yok, fikrimizde yok. Kaldı ki, 4 yıla yakın bir süredir süreç bir dava.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Dolayısıyla o dönemde yani biz.”Mahkeme Başkanı: “Ama o zaman 4 sene daha olmamış, baş tarafı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani ben bugünkü sürecide ifade ederek bunu söylüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Onu tahmin ettiniz mi, böyle uzun süreceğini?”

76


Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır öyle bir tahminden dolayı söylemiyorum. Ama yani açıkçası kaygı duyduk, çünkü hiçbir şekilde illegal veya yasalar önünde bizi sıkıntıya sokacak bir durumla karşı karşıya kalmakta istemedik.”

Mahkeme Başkanı: “Yani tedbir olarak çıkarmak işinize geldi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şöyle şimdi zaten kendisine bir şey sorma şansımız yok çünkü

tutuklu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Daha sonrasında o iki ay sonra mı iki buçuk ay sonra tahmin

ediyorum, Bekir Öztürk’te tutuklandı. Yani o dönem orada yapılabilecek çok fazlada bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: “O zaman siz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Zaten.”Mahkeme Başkanı: “Oktay Yıldırım’ın tutuklandıktan kaç zaman sonra görevine son

verdiniz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “İşte Oktay Yıldırım Haziran ayı içerisindeydi tutuklandı, biz 5

Ağustos’ta yaptık.”Mahkeme Başkanı: “O zaman Bekir Öztürk tutuklu değil.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Efendim Bekir Öztürk’te tutuklu.”Mahkeme Başkanı: “O tarihte.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tutuklanmıştı evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “05 Ağustos’ta zaten şey yapılması gerekiyormuş yani yasal olarak

hani derneğinde bir genel kurul yapması gerekiyormuş.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Biz ona istinaden de o genel kurulu yaptık.”Mahkeme Başkanı: “Yani başkanınız gitti diye bir de genel kurulu yaptınız.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani yasal olarak derneğin faaliyetleri içerisinde bunun olması

gerekiyormuş.”Mahkeme Başkanı: “Ha değişti yani.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Zaten genel kurulun.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani yönetim kurulunun seçilmesi, işte ne bileyim yani derneğin

yasal faaliyetleri.”Mahkeme Başkanı: “Tamam kim başkan oldu sonradan?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bekir Öztürk.”Mahkeme Başkanı: “Bekir Öztürk tutuklandı ya.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani orada dernekte herhangi bir tüzükte de bir değişiklik olmadı,

yine Bekir Öztürk’ün genel başkan olarak devam etmesi ben ve Ahmet Demirbaş’la diğer bir arkadaşımız vardı genel başkan yardımcısı olarak devam etmesi.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, yani birisini hemen çıkarttınız diğeri devam etti o yüzden sordum.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi Sayın Hakimim yani böyle bir şeyle daha önce karşılaşmadık, herhangi bir şekilde size şöyle ifade edeyim. Web sitemizde de daha önce bizden önce web sitesinde yönetenler olsun ve şeyler olsun, yani basın sözcüleri falan olsun yani ben burada hani suçlayıcı anlamda ifade etmiyorum ama, hani tasvip etmediğimiz noktayı ifade edeceğim. Mesela Kuvayı Milliye Derneğinin o dönem 2004-2007 yılları arasında birtakım faaliyetleri olmuştu işte medyadan.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Söyle… tabi medyadan duyduğum nokta, gördüğüm ve duyduğum

noktada söylüyorum bunu.”

77


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu benim iddiam değildir onu ifade edeyim. İşte silah üzerine

yemin ettirme, işte birtakım.” Mahkeme Başkanı: “Bilgisi var mıymış Oktay Yıldırım’ın bu olayla?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır Oktay Yıldırım’la alakalı söylemiyorum, başka bir dernekten

bahsediyorum.” Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Kuvayı Milliye diye bir dernekten bahsediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu derneğin medyaya yansıyan bu şeyleri, bizim bu dernekle çok

fazla karıştırılıyor olmamız. Ama biz bu konuda daha önce benden öncede sitedeki editörler işte yazarlar falanda buna çok fazla derecede, aşırı şekilde de eleştiri getirmişler ve tasvip etmemişler.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu şekilde algılanmaktan kaygı duyduğumuz için yani tekrar aynı

şey söz konusu olacak.”Mahkeme Başkanı: “Yani biz bu yemin töreni benzer görüntülerde bizimkine de yani bize

de bir yönetimde bulunan birisi tutuklandı, aynı pozisyona sokarlar korkusu mu yaşadınız?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ee şimdi tabi ki yani birde yani iddia olunan suç işte el bombaları

bulunması falan yani bu tür bir şey tabi ki kaygı duyduk. Sonrasında da yani böyle bir şey aldık. Ama size şunu da ifade edeyim, yasal olarak dernekte yani üyelik belgeleri falan o tür şeylerde Oktay Yıldırım’ın İstanbul il temsilcisi olduğuyla ilgilidir. Yani bu Kuvayı Milliye Derneğinden bahsediyorum, o zaman ifade edilmişti, bende onu daha sonra öğrendim zaten.”

Mahkeme Başkanı: “Yani çıkarıldıktan sonra, çıkılmadan önce mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şey çıkarılmadan.”Mahkeme Başkanı: “Hani görevine son verdiniz ya.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çıkarılmadan önce.”Mahkeme Başkanı: “Başka bir dernekle irtibatı olduğunu öğrendiniz öyle mi anladım?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Pardon özür dilerim.”Mahkeme Başkanı: “Başka bir dernekle irtibatı var mı diye söylediniz ben onu

anlamadım.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır hayır yani Oktay Yıldırım’ın.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Söz konusu Kuvayı Milliye Derneği benimde daha sonra genel

başkan yardımcısı olduğum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Derneğin İstanbul il temsilcisi olduğunu şimdi böyle de bir suçla

isnat edilince yani bu şekilde bir yaklaşım sergiledik.”Mahkeme Başkanı: “Yani bizim derneğimize laf gelmesin öyle mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani birde şimdi Bekir Öztürk’te tutuklandıktan sonra yani daha

fazlası bu sıkıntıların yaşanmasını da istemedik ve birde yani Allah esirgesin hani herkese buradan sabırlar diliyorum inşallah herkes şey yapar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çok sıkıntılı bir süreç ve daha sonrasında da bende bu yüzden

şüpheli sıfatıyla gözaltına alındım, yani kendimde yaşadım o durumu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani sonrasında sürekli bu şekilde ilişkilendirilmek tabi ki

rahatsızlık verecikti, bu bir tek benim tabi kararım değil, yani orada dernek yönetiminde olan.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

78


Tanık Ahmet Ceyhan: “Diğer şahıslarında işte Gamze Kuşçu, Ahmet Demirbaş ifadelerimde de belirttiğim şahıslar var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “İşte birkaç kişi daha var onlarda, böyle bir karar alındı.”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam, şimdi şöyle devam ediyorsunuz.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 186’nın 2, 3 ve 4. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Nihat Genç’i izlemek nedir bu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi orada soru soruluyor.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bir telefon görüşmesine istinaden, daha önce emniyette sorulan

bir soru, daha sonrada Savcı Bey’inde sorduğu bir soru. X bayan kim diye sordular bana, yani ismini çıkaramamışlar veya telefonda kimle görüştüğümü anlamak istediler, bu soruyu sordular, bende kişinin kim olduğunu söyledim Feryal Sepin.”

Mahkeme Başkanı: “Evet:”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bizim sitemizin yazarlarındandı ve o anda da o görüşme kaydını

soruyorlar, görüşme kaydına da bir ben o anda televizyonda Nihat Genç’i izliyordum ve.”Mahkeme Başkanı: “Yani televizyonda konuşmamı yapıyor, yürüyor mu, nasıl?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Konuşma yapıyordu, yani televizyon programı.”Mahkeme Başkanı: “Ha onu seyrediyorum anlamı izliyorum.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ulusal bir kanalda bir televizyon programındaydı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onu izliyordum.”Mahkeme Başkanı: “Hani izliyordum deyince sanki böyle takip etme anlamında hani

herhangi bir (bir kelime anlaşılmadı) anlamında.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır Sayın Hakimim ben televizyonda ulusal bir kanalda bir

program yapıyordu Nihat Genç ve bir gazeteci şu an ismini tam olarak hatırlamıyorum, o programı izlerken aradı Feryal Sepin.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ne yapıyorsun diye sorduğu zaman bu cevabı vermiştim.”Mahkeme Başkanı: “Onu izliyorum demişsiniz tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

186, 187 sayfaları arasında yer alan 24.01.2008 tarihinde Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinin dizi 186’nın 5, 6, 7, 8 ve 9. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce okumuş olduğum 92. klasörün 186 ve 187. sayfalarıydı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi 185 ve 179 arasını okuyorum.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Biraz evvel okuduklarınızla ilgili bir şey ifade edeyim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Hakimim, şimdi o Feryal Sepin’in bahsettiği oradaki o işte

İstanbul, zaten orada da görebildiyseniz veya ben isterseniz tekrar ifade edeyim. Savcılık şey emniyet ifademde de var, bu Feryal Sepin’in bu tür bir ifadesine itibar etmedik ve İstanbul’a falanda yani ne Adil Serdar Saçan’la ne diğer bahsettiği şahısla bir araya gelmedik. Zaten konuşmanın devamında da var Ahmet Demirbaş’la bu konuyu değerlendirmiştik telefonda.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

79


Tanık Ahmet Ceyhan: “Ve böyle bir şeye de itibar etmedik, yani onu da ifade edeyim.”Mahkeme Başkanı: “Evet, şimdi bu ifadenizde ilk başta aile yapınız, özgeçmişiniz

sorulmuş.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Örgüt üyeliğiniz var mı diye sorulmuş, 2. sayfasında şöyle bir soru

var.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 184’ün 12. paragrafı okunmaya başlandı, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Sormuşlar, işte bu Ahmet isimli şahıs telefon görüşmelerinizde adı

geçenler, işte Ahmet Demirbaş’tan bahsetmişsiniz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Feryal Sepin demişsiniz, ondan sonra Zeynep Oruncaktürk

demişsiniz, Adil Serdar Saçan site yazarlarındandır demişsiniz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet o demin ifade de geçen İstanbul ile ilgili konuları telefonda

söyleyemiyorum, söylemiyorum değil de söyleyemiyorum konusunu ise bize Feryal Sepin söyledi. Sorunların ne olduğunu ve ne anlatmak istediğini ben bilmiyorum diye cevaplamışsınız.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yine telefonlardan soruyorlar, ismi geçen kişiler işte Gamze diyor.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Gamze Kuşçu.”Mahkeme Başkanı: “Erol abiyle görüştüm ondan sonra.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 183’ün 4. paragrafının bir kısmı okunmaya başlandı, soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Bu Erol abi mi bu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır Gamze Kuşçu’yu sordular orada.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onu ifade ettim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 183’ün 4. paragrafın devamı olan 182’nin 1. paragrafı okunmaya başlandı, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yine sorulan sorulardan, iletişim tespit tutanaklarından Gamze Satia

Kuşçu’dan bahsetmişsiniz. Sorular içerisinde, Aziz Ergin, şöyle diyorsunuz bu soruyu okumak istiyorum.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Buyurun.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 182’nin 2, 3, 4 ve 5. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Burada o işte isimler soruluyordu bana.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onlara cevap veriyordum.”Mahkeme Başkanı: “Evet, bir diğer bölümün cevabını okuyorum.”

80


Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi 185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 181’in 2. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir diğer cevapta.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 181’nin 4. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir başka bölümde.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 181’nin 6. paragrafı okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet, evet ben orada emniyetteki ifademde işte o görüşmelerin içeriğini falan sordular.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “O Bekir Öztürk’ün tutuklanması ile ilgili site yazarlarının da fikrinin

alınması söz konusuydu, ama yani böyle bir duyuru yapmaya da, böyle bir duyuru yapmaya da ihtiyaç duymadık daha sonrasında.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, bir bölüm var burada.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Buyurun.”Mahkeme Başkanı: “Demişsiniz ki.”Tanığa birleşen dava klasörlerinden 2008/209 esas sayılı dava dosyasının klasör 92, dizi

185, 179 sayfaları arasında yer alan 23.01.2008 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin dizi 180’nin 7. paragrafın bir kısmı ve 8. paragraf okundu, soruldu.

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet, zaten hani bu.”Mahkeme Başkanı: “Tanıyor musunuz kendisini bizzat?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok yok tanımıyorum, yani sitenin yazarlarındandı, böyle bir, şimdi

şöyle site yazarları kendileri girip siteye yani ara yüzde işte girip yazılarını değiştirebiliyorlar, yazı ekleyebiliyorlardı. Zaten kimisi İstanbul’da, kimisi İzmir’de, kimisi Ankara’da.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ahde vefa çağrımızda özellikle o dönem işte 2007’deki Dağlıca

baskını, işte birkaç tane daha böyle büyük terör eylemlerinde bizden bağımsız olarak zaten birçok insan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görev yapan askeri birliklere bu tür mektuplar yazılmıştı, yani destek ve moral anlamında.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ayşe Asuman Özdemir’de böyle bir çağrı yapmıştı web sitesinden

ama.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi biz o zaman da yani direkt olarak böyle bir şey yapmadık,

yani yapamadık.”Mahkeme Başkanı: “Evet dosya kapsamında sizin hangi delilleriniz alındı, bu konuda bilgi

verir misiniz? Yani arama yapıldı mı, arama yapıldıysa hangi eşyalarınız alındı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Cep, cep telefonum.”Mahkeme Başkanı: “Cep telefon numaranız nedir?”Tanık Ahmet Ceyhan: “537.”

81


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “6119481 numaralı cep telefonu, işte sim kartı, bilgisayarımın hard

diski alındı. Birde bir ajandadan bir yaprak vardı, o daha sonra zaten bana iade edildi onlar. Sim kartlar vardı yani onları aldılar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sonradan da, cep telefonumla, cihazımla cep telefonu cihazımla

yani sim kartını verdiler bana, fakat cep telefonuyla, bilgisayar harddiskimi hala o zamandan beri alamadım duruyor.”

Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılamadı) kaldı içerdi diyorsunuz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi 532 2114801 böyle bir telefonunuz var mı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yok.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok, bu konuyla ilgili bir şey ifade edebilir miyim Sayın Hakimim?”Mahkeme Başkanı: “Buyurun tabi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi bu mahkemeye tanık olarak çağrılmamla ilgili tebligatı

Konya Terörle Mücadele yaptıktan sonra ben yani üç buçuk, dört seneye yakın bir zaman geçti.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani üç, üç buçuk sene civarında bir süre geçti.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ben hatta ifade bu tutanaklarını falan şimdi kalemden aldım Ersin

Bey’den aldım yani onları falan şey yapmamıştım, muhafaza etmemiştim.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Evet tamam başka bir konu soruyor tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ve bu konuyu araştırırken yani acaba mahkeme neden benim

tanıklığıma ihtiyaç duydu gibi şu anki mahkemenin seyriyle ilgili basından, medyadan bir şeyler araştırırken, bir yazı odatv.com’da.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Barış Terkoğlu diye birisinin.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bir yazısını gördüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu yazının başlığı sehven değil, şehven diye bir şey yani cep.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bunu da orada yazıdan anlıyorum, yani oradaki yazıya istinaden

ben bunu ifade ederim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Kemal Kerinçsiz benim cep telefonlarıma, yani cep telefonu

numarama bu 0537 6119481 yani daha doğrusu cihazıma sanırım, ben öyle anladım. Normal da 315 kayıt varken 821 kayıt oluşmuş bunu da tespit eden Sayın Kemal Kerinçsiz’miş yani oradaki yazıdan ifade okuyorum, söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bununda 154 tanesinin Kemal Kerinçsiz’e ait olduğu, geri kalan

315 tanesinin benim cihazımda kayıtlı, benim rehberimde kayıtlı olduğu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Diğer geri kalan 300 küsur tane numaranın da o 0532 211 diye

bahsettiğiniz numaradan eklendiğiyle ilgili bir ifade vardı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

82


Tanık Ahmet Ceyhan: “Bilmiyorum mahkeme aşamasında şu an yargılama aşamasında nasıl (bir kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “İşte zaten soracağım soruya hem de sizde şey yaptınız, zaten biz soracağımız soruya siz sormadan cevap verdiniz. 0537 6119481.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “9481 evet.”Mahkeme Başkanı: “Bu sizin numaranız değil mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet benim numaram.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi dosya içerisinde mevcut olan dosyada sanık olarak ve şüpheli

olarak adları geçen ve dosyada bulunan telefon ve sim kart rehberlerinin dosyalardan seçilmesi ve HTS raporlarına bunların işlenmesi şeklinde bir ara kararımız oldu ve bizde bununla ilgili olarak sanıkların ve şüphelilerin soruşturma aşamasında adı geçen şüphelilerin telefon rehberlerindeki o telefon numaraları ve karşısında buna verdikleri isimleri.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Tek tek girerek bir liste oluşturduk, biz oluştuğumuz listeyi de daha

önce sanıklar bazında hazırlanan HTS raporlarına yükledik ve raporlarımızda da bunu da kattık, koyduk içerisine. Bu kapsamda sizin telefon rehberinizde bulunan numaralar, işte 1. sırada Abdullah Truva, 2. sırada Abdurrahim Halkalı, 3. sırada Abdullah Memiş, Ablam ev, Ablam Turkcell, Ad Erdinç.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Bir saniye.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Abdullah Truva hatırladığım bir şey Akbank Truva şubesi vardı

Konya’da.Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Oradaki memur arkadaş, ama ondan sonraki söylediklerinizi

bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Mesela Abdurrahim Halkalı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ablam ev, ablam eniş demiş, enişte herhalde.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ablam yok, benim öyle bir kaydımda yok.”Mahkeme Başkanı: “Abla mev, ablam Turkcell.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok öyle bir kaydım yok.”Mahkeme Başkanı: “Ad Erdinç, ad Özgür 1, ad Özgür 2, Adil Serdar Saçan.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Agiah jopkoy, agam, agamgit Hasan.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok bu kayıtlar şu an.”Mahkeme Başkanı: “Ahmet Başkankan, Ahmet İstasyon mah, Ahmet stc, Ahmet Yılmaz,

Ahmet Okul, Akif, Alev Hanım, Ali dayım.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ali dayım olabilir, dayım var, Ali dayım var.”Mahkeme Başkanı: “539’la başlıyor.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Numarayı şu an hatırlamıyorum ama.”Mahkeme Başkanı: “Ali Demir, Ali Tarot, Ali Yahşi, Ali Yenişafak, Ali Babausta, Ali iş, Ali

iz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Ali Burak.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Alletin.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Alaaddin.”Mahkeme Başkanı: “Alp banka, Alper, Alperis, alternatif S.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.

83


Mahkeme Başkanı: “Amcam, amcam ev, amcam iş, amcam tel.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Amcam he onlar evet benim.”Mahkeme Başkanı: “Amk, An ajansı Zekeriya, Anadolu Ajansı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Anıl asker, Anıl ORCN, Anıl telsi, Anıl Turkcell gibi böyle devam

eden bir liste var.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “28.01.2008 tarihli tutanak yapmışlar, tutanağın başında da şöyle

diyor; Ali Nadir Selime oğlu Kadınhanı 01.01.78 doğumlu Ahmet Ceyhan isimli şahsın Şeyh Şamil Mahallesi Dilara caddesi Else sitesi E Blok no:5/1 Selçuklu, Ankara ikamet adresinde incelemek üzere geçici olarak zapt edilen Samsung marka SGH E 200 model IMEI numarasını yazmışlar. 537 6119481 numaralı parantez içerisinde 0505 090003245 seri nolu Turkcell sim plus kart incelemek üzere zapt edilmiş alınan kararlar doğrultusunda yapılan incelemede diyor. Bu kapsamdaki listede bunu çıkarmışlar.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Çok özür dilerim bir şey.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun tabi tabi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tarih 28.”Mahkeme Başkanı: “28 Ocak 2008.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi Sayın Hakimim ben 22’sinde Konya Terörle Mücadele

Şubesi tarafından işte evimde yapılan aramadan sonra İstanbul’a getirildim. İstanbul Terörle Mücadele Şubesine getirildim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “23’ündeydi tarih ve ben 2 gün sonra Savcılık kararıyla yani

mahkemeye bile çıkartmadılar ve daha son… yani serbest bıraktılar beni. 3 gün daha buradaydım ben, sim kartlarım ve o zaman size ifade ettiğim gibi sim kartlarım ve bu ajandandaki alınan yaprak bana iade edildi, sadece dediğim gibi cep telefonu cihazım ve şey.”

Mahkeme Başkanı: “Harddisk.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Harddisk iade edilmedi, bunun içinde tekrar Vatan’daki Emniyet

Müdürlüğüne gittim, Vatan Caddesindeki Emniyet Müdürlüğüne gittim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bunların bana iade edilmesini istedim, çünkü pardon öncesinde

Beşiktaş Adli… pardon önce Emniyet Müdürlüğüne gittim iade edilmesini istedim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Dediler ki, şu anda çok karışık burası bir sürü böyle cihaz toplandı,

şey oldu.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Biz dediler bir süre sonra sana göndeririz bunu, fakat ben tatmin

olmadım Beşiktaş Adliyesine gittim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Beşiktaş Adliyesi Savcı Zekeriya Öz’ün yanına gittim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Kendisine bir dilekçe sundum, yani dilekçe sunmam gerektiğini

söyledi adliyedeki.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “İşte o zaman sanırım Savcılık katibiydi veya görevli memur.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu dilekçeyi sundum, Zekeriya Öz’de üzerine paraf düşerek

gereği işte Emniyet Müdürlüğü Terör diye bir şey yazdı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”

84


Tanık Ahmet Ceyhan: “Tekrar o yazıyla birlikte ben Emniyet Müdürlüğüne tekrar gittim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yine aynı şeyle karşılaştım, dediler ki şu anda işte delilleri

bulama… yani cep telefonları çok şey, karışık bir sürü delil toplandı bu aşamada.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “O yüzden iade edemedik ama biz size göndereceğiz, bize adınızı

adresinizi verin dediler, şey yapalım gönderelim size dediler. Ben 15, 20 gün sonra tekrar geldim, gelmedi benim cihazlarım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “15, 20 gün sonra tekrar geldim ben, yine aynı şekilde Emniyet

Müdürlüğüne gittim. Yine istedim cihazlarımı, orada bir memur ilgilendi bir yarım saat falan bekledim ama.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yine bulamadıklarını söylediler. Savcılık adli emanetinde olup

olmadığının sorulmasını istedim, yok burada dediler emniyette, bizde ama biz hala bulamadık falan dediler ve ondan sonra öyle kaldı gitti. Sonrasında da bende artık hani tekrar zaten soruşturmanın verdiği şey, sıkıntı tamam dedim kalsın cep telefonum, bilgisayar öyle çıktım geldim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet daha sonra bu iddianame eklerinde kendinize ait bölüme bakma şansınız oldu mu, herhangi bir yere? Mesela bu bölüme baktınız mı, telefon rehberine?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır hayır hiç bakmadım. Hiç yani bu birazcıkta yani belki kendi hatam şu an, şu an öyle düşünüyorum. Bunları takip etmedim, yani medyadan işte Ergenekon davası şu şekilde sürüyor, işte şöyle oluyor böyle oluyor, onları takip ediyordum. Onun dışında kendimle ilgili herhangi bir şeyde bulunmadım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “İşte en son tanıklığıma ihtiyaç duyduğunuzu ifade eden yazı bana

şey olduğunda.”Mahkeme Başkanı: “Tebliğ edildiğinde evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tebliği edildiğinde o zaman araştırdım ve bu bahsettiğim

internetteki yazıyı da yine Google’da arayarak.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ahmet Ceyhan’ın işte.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi mesela burada Kemal Kerinçsiz’e ait olan demin verdiğim

numara oydu zaten, onunki de onun raporun tarihine bakalım 15 Nisan 2008.”Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam tamam ama onu onu bilmesi mümkün değil.”Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Onu bilmesi mümkün değil buyurun. Onu sordum bilmiyorum dedi

ya. Şimdi bu Kemal Kerinçsiz’e ait olduğu diye düzelteyim cümlemi, telefon inceleme tutanağı Kemal Kerinçsiz diye başlıyor, Kemal Kerinçsiz’e ait olan deniyor. 532 2114801 diyor, devamında da bu kez bunun rehberini tersten almışlar Z’den A’ya doğru demin sizinkinde A’dan Z’ye doğruydu, biz tersten bakarak buna ulaşmaya çalışalım. 1. sırada Abdullah Truva dedik, 2. sırada Abdurrahim Halkalı, 3. sırada Abla Menis 224.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “2362842 diye başlayan burada, bu şu anda sanığın dosyaya verdiği,

işte bu çelişkilerin giderilmesi konusunda verdiği dilekçe ekinde var bunlar ve bu şekilde, işte değişik renklerde boyayarak işte bana ait olmayan şeklinde ayrımlar yapmış. Ve bir değil birden fazla benzerlik bu herhalde bu internet haberi de bununla ilgili olsa gerek.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani ben dediğim gibi bunu araştırırken bunun.”

85


Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Kemal Kerinçsiz’in tespit ettiğini okudum o yazıdan, yani

hani oradan algıladığım şey bu oldu.”Mahkeme Başkanı: “Evet tabi mahkememiz bu işi yaparken, bu işlemi buradaki

raporlarda herhangi bir hata olmadığını, özellikle ona ait olduğu dediği belirterek o bağlamda o tam olarak öyle olduğu kanaatiyle bu işi bu şekil yaptı. Size sonuçta da çeşitli raporlar hazırlandı, 1. rapor işte iddia olunan Ataköy’de Pınar Sitesi adı altındaki yerde yapılan bir toplantıda kimlerin katılmış olabileceği şeklinde bir çalışması vardı. Telefon rehberlerinden veya HTS raporları… buna ulaşabilecek mi diye. Daha sonra Ankara’da eşdost sokakta eşdost isimli sokağa bakan baz istasyonlarının HTS raporları getirildi ve bunlar karşılaştırıldığında işte Kemal Kerinçsiz’e ait olduğu şeklinde bir değerlendirme ortaya çıkmış oldu. Ahmet Ceyhan adıyla olan bazı numaraların burada çıkmış olmasının böyle bir yanlış sonuç çıkardığı kanaati sanıkta oluşmuş olmalı ki bunlar bana ait değildir, bunlar şöyle bizim raporumuz şu şekilde çıkıyor, mesela bir numara okuyalım. 532 244, pardon 532 4430717 bu numara şu isimle kaydedilmiş telefona, Serpil Pat GN Kemal Kerinçsiz klasörünün 297. dizi 12 ile 10. bölümleri arası aynı isimde Ahmet Ceyhan klasörlerinde 297. klasör 18 ve 11. sayfaları arasında aynı isimde bahsedilmiştir, şeklinde bir açıklama var. Sizin bu Pınar sitesiyle veyahut Ankara’da bulunan iddia olunan bu bir otel var bu otelde bir araya geldiler, kaldılar, eyleme oradan gidildi iddiası var. Oralarda bulunma ihtimaliniz var mı?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Ankara’nın Çankırı caddesine yakın yerler.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır ne, nasıl bir eylem?”Mahkeme Başkanı: “Yani bu Danıştay cinayetine gidilirken o otelde iddiaya göre kalmış

sanıklar, daha sonrada oradan eylem yapmaya gitmiş iddiası var. Sizinde o bölgedeki bir, bir buçuk ve iki günlük kayıt istendiğinde sizinde orada telefon numaranız veya sizin telefon rehberinizde çıkan bir telefon orada bulunduğu şeklinde bir açıklama çıktı.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi bu karıştırılan rehberden bahsediyoruz doğru mu?”Mahkeme Başkanı: “Evet evet yani sizin rehberi… doğru olarak, doğru farz edilerek

bunlar doğrudur, bunlar kendi rehberleridir diye değerlendirilerek.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu bu yanlış Sayın Hakimim.”Mahkeme Başkanı: “Yani siz Ankara’da Çankırı Caddesinde 15, 16, 17 Mayıs 2006

tarihinde bulundunuz mu, Ankara’da oldunuz mu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: “Veya sizin telefon rehberinizde bulanan bir kişi burada bulundu mu?

Diye genelleyelim.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır yani böyle bir şey sanmıyorum, bahsettiğiniz eylemle ilgili

sanıklarla veya oradaki şeylerle gibi hiç alakamda olmadı, o tarihte de yani Çankırı sokak diye bir yerde bulunmadım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, yani siz bu dosyada bu raporu incelemeniz gerektiği kanaatindeyim, yani itham edeci sonuçlar çıkmış olabilir.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “İncelemem gerekiyorsa inceleyebilirim incelemem gere…”Mahkeme Başkanı: “Tabi bunu bir incelerseniz size faydası olacağını düşünüyoruz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Hakimim ama dediğim gibi yani oradaki kayıtlarla ilgili

benim hiçbir alakam yok ve dediğim gibi yani ben 25 Ocak’ta 2 gün son… hani 23 Ocak’ta şey yapıyorum, 25 Ocak’ta adliyeden serbest bırakılıyorum ve ondan sonrasıyla ilgili yani cep telefonu kayıtlarıma nasıl ulaşıldı, nasıl eklendi yani bunlar mahkemenin hani bulması gereken veya benim bu konuda bilgimde yok.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Buna da yeni ulaştım dediğim gibi.”

86


Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı konu. Kemal Bey size söz hakkı vermeyeceğimi söylemiştim, çünkü açıklandı demi?”

Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Neresi eksik kaldı?”Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Evet biz Oktay Bey’e söz hakkı verelim, Oktay Bey, evet Oktay Bey’e

söz hakkı verelim.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çok özür dilerim Sayın Hakimim, şimdi ben bakın yabancıyım yani

durumu dediğim gibi sadece internetten bir araştırmadan şey yaptım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Eğer Kemal, Sayın Kemal Kerinçsiz’in bu konudaki tespitlerinde

biraz evvel siz bahsettiniz bunu incelemenizin.”Mahkeme Başkanı: “Ya zaten o sizinle alakası olmadığını söylüyor, tam tersi alakalıyım

demiyor, zaten alakasızım diyor.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ha tamam yan…”Mahkeme Başkanı: “Alakalıyım demiyor zaten ben Ahmet Ceyhan’ı tanırım, telefon

rehberiyle benim rehberime işlemiş demiyor zaten.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok ben o anlamda söylemedim, yani burada ben doğru olanın.

yani gerçek olanın ne olduğuyla ilgili siz dediniz ya sizde araştırmanız lazım.”Mahkeme Başkanı: “Yok araştırma değil, yani raporda sizinde rehberinizde geçen

telefonların olduğunu söylüyorum. Ahmet Ceyhan’ın klasöründe bulunan şu belge, şu telefon numarası burada geçmektedir diye onu söylüyorum.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu yanlış gerçek değildir.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bende bu şekilde ifade ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Oktay Bey buyurun.”Sanık Oktay Yıldırım söz istedi verildi: “O benim konuştuğumu söylediğiniz toplantıda,

benim yasadışı herhangi bir söylem veya eylemime tanık oldunuz mu silahlı, külahlı falan?” Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır olmadınız.”Sanık Oktay Yıldırım: “Peki.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Orada ifade ettim.”Sanık Oktay Yıldırım: “Siz üye olmadan önce benim yazılarımı okuyor muydunuz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani.”Mahkeme Başkanı: “Bakarak bana bakarak konuşun, dinleyin sadece ekranda da

görünüyor zaten onlar.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Size mi bakarak konuşayım?”Mahkeme Başkanı: “Tabi bana bakarak konuşun çünkü mikrofon elinizde.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ha yani şimdi sadece.”Sanık Oktay Yıldırım: “Siteyi takip ediyor muydunuz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Siteyi takip ediyordum ama.”Sanık Oktay Yıldırım: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi yoğun olarak değildi o zaman, o dönem.”Sanık Oktay Yıldırım: “Tamam peki benimle şahsen tanıştınız mı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır yani sizi dediğim gibi.”Sanık Oktay Yıldırım: “Tanışmadınız.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Orada konuşmacı olarak gördüm.”Sanık Oktay Yıldırım: “Hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sonrada oturup hani bir diyalogumuz şey.”Sanık Oktay Yıldırım: “Oradaki 100, 150 kişilik grubun içindeydiniz.”

87


Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Oktay Yıldırım: “Tamam, söz konusu derneğin İstanbul il başkanlığını bir başkası

yaptı, ben reddettim fakat daha sonra çıkan birtakım sorunlar nedeniyle çok yoğun ısrarlar yüzünden aldım ve 20 günlük bir süre üzerimde kaldı, durum bunu açıklamam lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Oktay Yıldırım: “Bir soru daha sorayım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Oktay Yıldırım: “Ve orada kaldığım, yaptığım her şeyle de iftihar ediyorum onu da

söyleyeyim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Oktay Yıldırım: “Orada kaldığım süre yaptığım her şeyle iftihar ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Zaten onlar o yüzden ben sizin sorunuzu ben sorarak netleştirmek

istedim.”Sanık Oktay Yıldırım: “Tabi tabi hepsiyle de iftihar ediyorum, hepsi çok değerli, çok

saygın, çok saygıdeğer insanlardı.”Mahkeme Başkanı: “Niye çıkarttınız diye sordu,k bunun sorunun cevabını da verdi

kendisi.”Sanık Oktay Yıldırım: “O kişilerin şeyleridir, korkmuştur.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Oktay Yıldırım: “Kimseyi kınayacak halimiz yok, öyle bir rüzgar estirildi ki, öyle bir

terör rüzgarı estirildi ki, hiç kimseye hiçbir şey diyecek halimiz yok. Sadece şunu sormak istiyorum şimdi, az önce bir şey soruldu Beyefendi kaçırdı dikkatinden.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Oktay Yıldırım: “Siz Beyefendi cep telefonunuzun rehberinde kayıtlı herhangi bir

kişinin herhangi bir zaman diliminde, herhangi bir yerde olup olamayacağını kontrol edebilir misiniz?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Hayır.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Edemez.”Mahkeme Başkanı: “O yüzden dedim alıp incele ve değerlendir bunu.”Sanık Oktay Yıldırım: “Peki siz, işte Sayın Yargıcım siz az önce şöyle bir soru sordunuz

Beyefendiye dediniz ki, sizin cep telefonu rehberinizde kayıtlı bir kişi 15, 16, 17 Mayıs tarihlerinde Ankara’da filanca otelin olduğu yerde olabilir mi dediniz?”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Oktay Yıldırım: “Beyefendi bunu nasıl bilsin, nasıl kontrol etsin.”Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılmadı) tamam.”Sanık Oktay Yıldırım: “Bundan nasıl sorumlu olsun efendim?”Mahkeme Başkanı: “Tamam soru mu bu?”Sanık Oktay Yıldırım: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Sorumu bu?”Sanık Oktay Yıldırım: “Hayır ben sorumun cevabını aldım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Oktay Yıldırım: “Açıklamamı da yaptım teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun, söz hakkı vermeyeceğimi söyledim. Avukat

Hanım, Kemal Bey’in eşine verelim, Avukat Hanım, pardon.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz söz istedi verildi: “Avukat Gönül

Kerinçsiz.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

88


Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim Sayın Tanık Kemal Bey buradaki bütün sanıkları tanımadığını söyledi, ama ben bir kez daha sorayım, herhangi bir yerde karşılaştınız mı, telefon irtibatınız oldu mu, birbirinize mesaj ya da mail attınız mı Kemal Bey’le?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Yok yok ha.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır ben tanımıyorum Kemal Kerinçsiz Bey’i yani medya

dışında.”Mahkeme Başkanı: “Tamam bende niye kalkıyor diyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam teşekkür ederim.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yüz yüze gelmedim, oturup konuşmadım.”Mahkeme Başkanı: “Hatta biraz öne gelin, biraz daha yakından görsün.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam, tamam.”Mahkeme Başkanı: “Evet yani belki boyu, endamı daha büyük, yüksek evet buyurun.

Tanımıyorsun.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “0537 6119481 numaralı telefon size

ait biraz evvel söylediniz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Telefonunuzun markası Samsung

SGH E 200 model midir?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki IMEI numarasını biliyor

musunuz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şu anda okuyabilirim.”Mahkeme Başkanı: “Okuyun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Hem de faydası olsun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Allah’tan bu faturayı kaybetmemişim yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onu da ifada edeyim. 357.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “948.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “010313632.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Doğrudur.”Mahkeme Başkanı: “Bir fotokopi alıp size aslını verelim tekrar.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam, sim kart numarasını biliyor

musunuz peki?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sim kart numarasını.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ben okuyayım belki hatırlarsınız.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bilmiyorum ama. Efendim?”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ben okursam hatırlayabilir misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Hatırlamaz herhalde.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “0505 0900033.”Mahkeme Başkanı: “Okudum ben biraz evvel, okudum biraz önce.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Doğruladı.”

89


Mahkeme Başkanı: “245 diye okudum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “33245 size ait midir?”Mahkeme Başkanı: “Turkcell sim kartı değil mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi bakın.”Mahkeme Başkanı: “Turkcell.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Turkcell sim kart.”Mahkeme Başkanı: “Turkcell Sim plus.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Turkcell sim kart fakat.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani sim numarasını hatırlamıyorum, fakat eğer el koyma

tutanaklarından yani bunu hafızaya yazmadım, bunu da tutup da bir kenara ama.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “El koyma tutanaklarında falanda bu muhtemelen vardır diye

düşünüyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Kayıtlardan aldım zaten siz

doğrulayabilir misiniz diye soruyorum.”Tanık Ahmet Ceyhan: “El koyma tutanaklarında eğer.”Mahkeme Başkanı: “Varsa.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani varsa ve el koyan emniyet mensupları doğru bir şekilde

aktardılarsa.”Mahkeme Başkanı: “Bunu bize veriyorsunuz değil mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Doğrudur.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam, tamam.”Mahkeme Başkanı: “Ahmet Bey bunu bize veriyorsunuz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Verebilirim Sayın Hakimim bende (bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Tamam, yani fotokopi çektirelim isterseniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Tamam orijinalinden çektirelim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Devam edeyim mi efendim?”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, orijinalinden bir nüsha çektirelim, ondan sonra size geri

verelim ikisini de, belki lazım olur başka bir yerde kullanırsınız.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Devam edeyim mi efendim?”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki, sim kart rehber incelemeniz

28.01.2008 tarihinde yapılmış, biraz evvel Sayın Başkan’da söyledi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Cep telefonunuzu size cihaz olarak

iade etmemişler, fakat sim kartınız iade edilmiş doğru mu anladım?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Hangi tarihte iade edildi size?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ertesi gün, yani 25’inde salıverildim ertesi gün dediğim gibi çok

özür diliyorum, Emniyet Müdürlüğüne gittim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “26’sında almış oluyorsunuz.” Tanık Ahmet Ceyhan: “26’sındaydı sanırım tam yani.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “26’sında.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Orada bana bu sim kartların ve o burada elde edilen malzemeler

diye belirtiliyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Sizin telefonunuz hala emniyette mi,

emanette mi ya da?”

90


Tanık Ahmet Ceyhan: “Cep telefonum hala emniyette, cep telefonu cihazım bu biraz evvel IMEI numarasını okuduğunuz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “O marka, model cep telefonum hala emniyette olduğunu

düşünüyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çünkü dediğim gibi bunun için Savcılığa da gittim, ama

alamadım.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani Emniyet bir türlü bunu bana vermedi.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki, inceleme tutanağına göre, sim

kart inceleme tutanağına göre cep telefonu sim kartınızın rehberinde 821 adet telefon numarası kayıtlı. Siz 28.01.2008 tarihli inceleme tutanağını gördünüz mü?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır görmedim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Hangi tarihte gözaltına alınmıştınız

22.01.2008 mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki telefon, gözaltına alınmadan

evvel telefonunuzda kaç numara kayıtlı olduğunu hatırlayabiliyor musunuz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani 250, 300 civarında bir numara olduğunu hatırlayabiliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Sim’de?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Sim kartta?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sim kart zaten 100 pardon, 250 kayıt alan sim kart.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Alabiliyordu.”Mahkeme Başkanı: “Ne kadar vardı öncesinde, sonrasında ne kadar çıktı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Öncesinde derken?”Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi bir olay öncesi elinizden aldıla,r almadan önce kaç tane

vardı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Dediğim gibi 250, 300 civarında bir.”Mahkeme Başkanı: “Sonra iade ettiler, verdiler, taktınız makineye.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Zaten o kart kapandı.”Mahkeme Başkanı: “Ya hiç içindeki telefonları alamadınız mı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Telefonu alamadım.”Mahkeme Başkanı: “O içindekiler kaldı mı, o sim kart sizde duruyor mu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bakın sim kartımda.”Mahkeme Başkanı: “Sizde duruyor mu sim kart?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sim kartı şu anda bilmiyorum belki duruyor.”Mahkeme Başkanı: “Bulabilir misiniz bize?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bakarım.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ama sanmıyorum durduğunu da şimdi şöyle ifade edeyim, ben

sim kartıma şey kaydetmiyordum onu ifade edeyim, cep telefonu cihazıma kaydediyorum.” Mahkeme Başkanı: “Ha sim karta kayıt olmuyor.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani zaten 820 kaydın sim kartıma yüklenmesi mümkün değil.”Mahkeme Başkanı: “Sim kart kayıt almıyor muydu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır 250’den fazla kayıt almaz sim kart.”

91


Mahkeme Başkanı: “Ama 250’ye kadar alır.”Tanık Ahmet Ceyhan: “250’ye kadar alır, öyle biliyorum ben.”Mahkeme Başkanı: “Kaç tane var içinde?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Dediğim gibi Sayın Hakimim yani benim mevcut kayıtlarım tam

yani hatırladığım kadarıyla.”Mahkeme Başkanı: “Sim kartta.”Tanık Ahmet Ceyhan: “250, 300 civarında.”Mahkeme Başkanı: “Kaç?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bakın.”Mahkeme Başkanı: “Sim kartın içinde.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Benim sim kartımda kayıtlı telefonlarım yoktu, rehberim sim

kartında da kayıtlı değildi.”Mahkeme Başkanı: “Sim boştu yani.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sim boştu, yani öyle hatırlıyorum. Cep telefonumun hafızasını

kullanıyordum ben.”Mahkeme Başkanı: “Tamam ha.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ve muhtemelen bahsettiğiniz 820 kayıtta cep telefonu hafızasına

kaydedilmiş.”Mahkeme Başkanı: “O kadar hafızası var mıydı telefonun?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Sanırım var.”Mahkeme Başkanı: “Tamam teknik özellik olarak 800’lük 900’lük olabilir.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Var var 1000 kayıt alıyor diye biliyorum cep telefonun özelliği.”Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bende bunu soracaktım efendim

fark ettiniz mi telefonlar yüklendiğini.”Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Müracaatınız oldu mu diye. Peki

telefonunuz yanınızda değil emanette, 0532 2114801 numaralı telefonu hatırlıyor musunuz, kime ait olduğu konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır hatırlamıyorum böyle bir bilgiye de sahip değilim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki bizde bilemiyoruz

incelemelerimizde de bulamadık, kime ait olduğu bilenmeyen bu numaradan sim kart rehberinden çıkan 365 adet numarayı içeren 15.04.2008 tarihli inceleme tutanağını size gösteriyorum şimdi, şunu tanığa gösterebilirsek efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim ben CD’de vermiştim sizde

daha rahat görebilirsiniz, CD’yi takarsa.”Mahkeme Başkanı: “Var var, var var bende zaten aslıda var.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Kağıtta da var, kağıtta da var.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.”Mahkeme Başkanı: “Yo yo kağıt.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam sorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Talep günü söyleyebiliriz tamam.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Hı tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bu numaraları bir inceleyebilirseniz.”Mahkeme Başkanı: “Diğeri, diğeri nerede.”

92


Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “CD mi verdiler, tamam CD’yi açalım, tamam.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Verdik.”Mahkeme Başkanı: “CD olarak verdi evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “1 nolu klasörü açabilirsek efendim,

aşağıya inelim, devam edelim aşağıya, aşağıya, evet, evet.”Mahkeme Başkanı: “Kendisine verdin mi aslını, aslını verdin değil mi kendisine tamam.

Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi buradan sormak istedikleriniz neydi?”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet bu numaralardan size tanıdık

gelen var mı, özellikle birkaç isim soracağım yakın akraba bağı olduğunu düşündüğünüz kişiler, ablam Başkan Bey’de sordu ablam eniş karşılığı, işte 224.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Teker teker sorun, teker teker cevaplayayım.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ablam yok benim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ablam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Öyle bir kayıt yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Eniş karşılığı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Ablam Eniş.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “2242362842.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ablam ev 2842361721.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Buradan bir şey ifade edebilir miyim?”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tabi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi annem ev 2428556505 mesela bu bir Antalya kodlu.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani alan kodu Antalya.”Mahkeme Başkanı: “Yani özellikle şöyle, yani bize ait değil de bize ait olan olarak

bakarsanız daha pratik, çabuk çözülür.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bana ait yani burada.”Mahkeme Başkanı: “Şöyle en azından hani kendi yazdığınız bir telefon ise hani ismini.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “İnsan yazdığı şeyi algılar.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Mesela agam demişsiniz

05322944711 ya da rehberde öyle kayıtlı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Yani hiçbiri mi sizin değil, yani bir tanesi sizin olabilir en azından.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Biliyor musunuz bu numaraları?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok.”Mahkeme Başkanı: “Yok demek yoktur ama, bir tane bulursanız var.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Annem cep, babam 05324931002.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Babam 2001 yılında vefat etti benim.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Annemin adına da cebi yok zaten.”Mahkeme Başkanı: “Şöyle bir bakarak söyler misiniz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bakarak söylüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun isterseniz birkaç dakika inceleyin.”

93


Tanık Ahmet Ceyhan: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Oturarak inceleyin, belki öyle etki… mikrofonu bırakın elinizden

oraya oturun, oturun şöyle güzel bir inceleyin.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü mikrofon elinizde çeviremiyorsunuz sayfayı, oturun oraya

birkaç dakika bir incelesin.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Tabi tabi onun için söyledim ya, çünkü insan öyle daha dikkatli

bakıyor. Bir elinde mikrofon, bir elinde ayakta stres altında. Gözünüzle tarayın isimleri özellikle, isimlerden belki algılayabilirsiniz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Sayın Hakimim buradaki bahsedilen numaralardan hiçbirisini tanımıyorum, yani bir tanesini bile tanımıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamamı size ait değil yani.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Efendim?”Mahkeme Başkanı: “Bir tane dahi size ait yok orada?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır bana ait hiçbir tane numarada yok, isimde yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam efendim, tamam efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim birde mahkemeniz

tarafından müvekkilimin telefonu üzerinde yapılan bir rapor var, telefon inceleme.”Mahkeme Başkanı: “Evet tabi.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Birde buna göz atarsa.”Mahkeme Başkanı: “Tabi.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Şöyle seri bir şekilde.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “2 nolu klasörü açabilir miyiz lütfen?

Şimdi Ahmet Bey orada mavi olarak işaretlediklerim müvekkilime ait numaralar, onun rehber kaydında.”

Mahkeme Başkanı: “Yinede bakın belki tanıdığınız olur.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Pardon.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tabi tabi sarı ile.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Özür dilerim mavi olanlar dediniz.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Müvekkilime ait telefon rehberi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Kemal Kerinçsiz’e ait.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Sarı ile boyadıklarımda bizim kime

ait olduğunu bilmediğimiz, az önce baktığınız 0532 2114801 numaralı sim kartından müvekkilimin telefonuna yüklenen 365 adet numara.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam oturun, mikrofonu da bırakın.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tamam bende bu.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofonu bırakın, bakın şöyle iki elinizle rahat bakın yani sayfayı

çevirme imkanınız olsun, inceleyin. Buyurun.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu numaraları da tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Hiçbiri size ait değil.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Değil.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hiçbirisi bana ait değil, hiçbirisini tanımıyorum.”

94


Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam Sayın Ceyhan, tamam peki 0532 2143354 numaralı telefon size tanıdık geliyor mu, bu numaranın kime ait olduğunu biliyor musunuz?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Müvekkilime ait bir numara. Kemal

Kerinçsiz’e ait bir numara. Ahmet Bey kendinize ait telefon inceleme tutanağını görmediğinizi söylediniz. Telefon inceleme tutanağınızı ben eklerden çıkardım.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Şuna da bir göz atarsanız, burada

beyaz olarak ekranda 5 nolu klasörü açabilir miyiz lütfen?”Mahkeme Başkanı: “Oturun tekrar, oturun öyle uygulamamız, mikrofonu da bırakın daha

rahat.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Şimdi elinizdeki tutanakta beyaz

olarak kalanlar müvekkilime ait telefon rehberi. Sarı renkte boyalı olanlar kime ait olduğunu bilmediğimiz 0532 2114801 numaralı rehberden, telefonun rehberinden müvekkilime ait telefona yüklenen 365 adet numara, her ikisi birlikte mavi renkte boyalı olanlar size ait, her ikisi birlikte sizin telefon rehberinize yüklenmiş. Mavi renkte olanlar size ait, beyaz kalanlar müvekkilim Avukat Kemal Kerinçsiz’e ait, sarı renkte olanlar 0532 2114801 numaralı telefonun rehberinden yüklenenler. Siz beyaz ve sarı renktekilere bakarsanız, mavi renktekiler size ait zaten, birde ona bakın tabi ki.”

Mahkeme Başkanı: “Size ait var mı? Hepsine bakında bir karışıklık olmasın.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Yukarıdan aşağıya gözünüzle tarayın.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi burada bana ait olmadığını düşündüğümü işaretleyebilir

miyim?”Mahkeme Başkanı: “Siz, size ait olanları söyleyebilir misiniz oradan çok mu?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani isterseniz teker teker okuyabilirim, ama mesela.”Mahkeme Başkanı: “Yok, şimdi şöyle yapalım.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ben renk olarak ayırdığım için mavi

renkte olanlarsa.”Mahkeme Başkanı: “Renk olarak, renk olarak bakın o renk olarak size ait olanları.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Daha kolay olabilir.”Mahkeme Başkanı: “İşaretlemişler onlar kendi düşünlerine göre doğru mu işaretlemişler

onu söyleyin en azından biz dosyaya koyalım onu.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi.”Mahkeme Başkanı: “Dosyada var zaten bir tane.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi mavi renkte olanlar bana ait olduğunu düşündüğünüz.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet, evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi şuraya kadar bir tane yanlış var, Canyurt Gazi Bülent diye

birisi ben böyle birisini tanımıyorum, benim rehberimde olduğu iddia ediliyor.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam onu da tanımıyorsunuz

evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onu tanımıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Hı hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onun dışındakilere bakmaya devam ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Doruk diye bir numara 195. sırada.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet 0505 7040508.”Mahkeme Başkanı: “6508

95


Tanık Ahmet Ceyhan: “6508.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “6508 evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani böyle bir kaydı hatırlamıyorum, çünkü alttaki Durmuş abiyi

çok iyi hatırlıyorum, biliyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ama Doruk diye bir kayıt hatırlamıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki.”Tanık Ahmet Ceyhan: “334. sırada Halit Bey diye bir numarayı, yani tam emin değilim.”Mahkeme Başkanı: “Halit Bey.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “0505 7013073.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam efendim.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani o alttaki numaradan yola çıkarak, Hamdi abi benim halamın

çocuğu oradan çıkarak söylüyorum. Yine 344. sırada Hasan H. Hoca demişim ama yani bu numaradan emin değilim, onu da ifade edeyim. İkbal şey 376. sırada İkbal diye bir numara var.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “İkbal, İkbal.”Tanık Ahmet Ceyhan: “İkbal yazıyor ama tam olarak hatırlamıyorum o numarayı da.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu İnan sitesi kiralık, yani belki kiralık bir evin numarasını yazdım

mı, yazmadım mı onu hatırlamıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Hı hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çünkü hani belki ev ararken veya bir şekilde birisine yardımcı

olmaya çalışırken belki kaydetmiş olabilirim, ama böyle bir numarayı ve böyle bir siteyi de hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Hatırlamadınız.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi 413. sırada Kemal Aydın diye bir numara var. Bu numarayı.”Mahkeme Başkanı: “533.”Tanık Ahmet Ceyhan: “3638558.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tam olarak hatırlamıyorum, Kemal Demir’le karıştırıyor olabilirim,

bu otomotiv sektöründe çalışan bir arkadaşımızdı.”Mahkeme Başkanı: “Nerede çalışan?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Otomotiv sektöründe çalışan bir arkadaşımdı yani onu iyi

hatırlıyorum Kemal Demir’i.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Kerim diye bir numarayı hatırlamıyorum 419. sırada.”Mahkeme Başkanı: “505 2293144.”Tanık Ahmet Ceyhan: “44 evet, Bahar Kılıç Gedik diye bir numarayı da tanımıyorum 421.

sırada 536 2139649. Bu Kürşat Abi 425. sırada 5969792 ya bu numarayı da tam olarak hatırlayamadım. 439. sırada Mahir diye bir ismi yani onu çıkaramadım kim olduğunu 543 8799795 diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Siz sadece mavilere mi bakıyorsunuz?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hepsine bakıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam tamamına bakın çünkü yanlış işaretlenmiş olabilir.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tabi yani onları hepsine bakıyorum, tabi yani o onları zaten.”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.” Tanık Ahmet Ceyhan: “Şeyden itibaren hepsine bakıyorum.”

96


Mahkeme Başkanı: “Doğrusunu yapıyorsunuz o zaman, devam edin.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Cep telefonum şu anda şeyde, yani buradaki birçok numarayı şu

andaki mevcut cep telefonu kaydından da hemen, yani birçoğu mevcut şu anda buradaki.”Mahkeme Başkanı: “Zaten burada teknik bir hata varsa.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Kendimden emin olduğum.”Mahkeme Başkanı: “Telefonda mı yoksa bu raporda mı onu araştırma şansımız olabilir

yani siz şu anda mevcut duruma bakarak en azından bir doğrulama yapmış olacaksınız.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu 551. sırada Neslihan diye birisini hatırlamıyorum, 535

4797806. Yine 603. sırada Öznur diye bir isim yani onu tam olarak.”Mahkeme Başkanı: “0537 2057440.”Tanık Ahmet Ceyhan: “0537 2057440.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani, 628. sırada Ramazan Bi.”Mahkeme Başkanı: “Bi. evet 0505 4353542.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum, bu 629’da Ramazan Hoca diye bir kayıt var.”Mahkeme Başkanı: “Hı.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Beden eğitim öğretmeni bir arkadaşım vardı, Ramazan Hoca

derdik yani.”Mahkeme Başkanı: “Numarası 542.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Numarasını hatırlamıyorum ama Ramazan Bi’iyi tanımıyorum

yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, o Ramazan Hoca herhalde beyaz olduğuna göre Sanık

Kemal Kerinçsiz’in rehberinde olan.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “O kabul ettikleri.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani biz hani sizinde olabilir belki rehberinizde aynı isimler diye.

Tamam yoksa yoktur.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani benzerlik olabilir.”Mahkeme Başkanı: “Tabi biz tanıklık olarak bildiğiniz var mı? İtham yapmıyoruz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu 632. sırada Recep Astsubay.”Mahkeme Başkanı: “Evet 505 2187838.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Liseden bir arkadaşım vardı, sonra Hava Astsubayı oldu, meslek

lisesinden çıktıktan sonra, o çocuk olabilir diye hatırlıyorum ama, uzun çok çok uzun zamandır da kendisini görmüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, hani bizim istediğimiz şey ismini Recep Astsubay koymuşsunuz, sonrada numarayı söylemişsiniz benzerlik olabilir.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “662. sırada Saziye diye bir numara var ama tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Saziye 545 3140830.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani şimdi müşterilerimden veya o dönem çalıştığım, yani onları

da hani ben burada hani, net olarak cevap vermeye çalışıyorum Sayın Hakimim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam anlıyorum.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani hafızamı da yoruyorum.”Mahkeme Başkanı: “Mutlaka.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Çünkü hem benim açımdan hem sizin açısından gerçekten.”Mahkeme Başkanı: “Tamam biz doğrusunu yapmış olalım.”

97


Tanık Ahmet Ceyhan: “Yine 689. sırada Serhat diye bir numarayı, yani onu da hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “0533.”Tanık Ahmet Ceyhan: “7451135.”Mahkeme Başkanı: “1135.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Numaralı telefonu hatırlamıyorum, 761. sırada bir numara var

Ümit diye ama yani onu da hatırlamıyorum tam olarak.”Mahkeme Başkanı: “536 642”Tanık Ahmet Ceyhan: “842 59 92”Mahkeme Başkanı: “Yanlış mı (bir kelime anlaşılmadı).”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani hani şu an çıkaramamış da olabilirim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu 807. sırada Zafer diye bir telefon numarası var 532 4856123

bunu da çıkaramadım, şu an öyle bir yani tanımıyorum, yani aklımda yok o şeyden kalma.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu 810. sırada Zekeriya Bey, bunu da tanımıyorum numarayı,

811. sırada Zeki diye birisi var ama ben onu da şu an çıkaramadım.”Mahkeme Başkanı: “532 5946753.”Tanık Ahmet Ceyhan: “946753 diye bir numara evet. Yani tanıyor olabileceklerimi

tanımıyor olabileceklerimi de ifade ettim, ama şunu çok rahatlıkla ifade edeyim, yani buradaki ayrıma göre de söylüyorum, öncesinin hani diğer şeylere de bakarak söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Hiç sarılardan denk geldi mi?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Beyazlardan.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır, beyazlardan bir tane o ama onu da dediğim gibi yani kimdi

o bu Ramazan Hoca.”Mahkeme Başkanı: “Numarasını hatırlayamadınız onunda.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ramazan Bi. ile Ramazan Hoca birbirine karışmış olabilir yani

ayrım içerisinde orasını tam emin değilim.”Mahkeme Başkanı: “Numaraları farklı zaten orada.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “628 ve 629. sıralar.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ama dediğim gibi bu yani bu kayıtlar, benim cep telefonumda bu

kadar kayıt yok ve dediğim gibi bu numaraların da birçoğunu tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet, buyurun mikrofon.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ahmet Bey şimdi daha evvel

görmediğiniz için size incelettirdik, size ait 0537 6119481 numaralı cep telefonunun sim kart rehberini incelediniz. Burada biz beyaz ile işaretli olanları müvekkilim Avukat Kemal Kerinçsiz’e ait olduğunu söylüyoruz. Bu numaralardan tanıdığınız yok diyorsunuz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bir tane tereddüdünüz var, sarı

olarak işaretlediklerimiz yine kime ait olduğunu bilmediğimiz 0532 2114801 numaralı telefondan hem sizin hem Kemal Bey’in telefon rehberine yüklenenler, onlardan tanıdığınız var mı?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Yok.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Onlardan işte hiç tanıdığım yok.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Mavi olarak işaretlediklerimizden de

tereddütlü ettiğiniz birkaç tanesinin dışındakiler size ait.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”

98


Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Peki en sona iner miyiz efendim? 821. sırada isimsiz bir telefon var, 0532 2114801 isim yok, kime ait olduğunu biliyor musunuz ?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Tanımıyorum.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Aynı numara müvekkilimin telefon

rehberine de en son numara olarak, isimsiz olarak kaydedilmiştir. Efendim son bir sizin yaptığınız bir, Mahkemenin bir yaptığı bir Pınar Sitesiyle ilgili eşleştirme raporu var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bunu da tanığımıza gösterirsek son

sorum kısa bir.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “8. Klasör lütfen, tamam yeşil

renktekilerine özellikle bakarsanız, tanıdığınız numara var mı? İnelim, tamam inelim.”Mahkeme Başkanı: “Görüntüleri içe verin.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Ee evet ekranda sarı renk olarak

tanığa verdiğim yeşil işaretli, bunlar müvekkilimin bilmediği numaralar, raporda müvekkilime ait gibi yapılarak eşleştirme yapılmış diğer sanık telefonlarıyla.”

Mahkeme Başkanı: “Yukarıdan aşağıya bakar mısınız? Özellikle o sizin bak Ahmet Ceyhan diyor sonlarında.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: "O bölümlerdeki isimlerden tanıdığınız var mı? Bak tırnak içinde

Gülperi ondan sonra Ahmet Ceyhan yazıyor, o bölümlere bakarsanız sonlarına doğru.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim tamamında Ahmet

Ceyhan’ın ve Kemal Kerinçsiz’in ismi var zaten o yüzden aldık onları.”Mahkeme Başkanı: “Evet evet tamam, mesela bir tanesi var bakın Salih Alpaslan Arslan

emniyete gelen telefon rehberleri.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Salih Kvt, Kemal Kerinçsiz klasörü, Salih Kvt, Ahmet Ceyhan. Salih.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Burada.”Mahkeme Başkanı: “Kemal Kerinçsiz’de de var, Ahmet Ceyhan’da da var.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Efendim bunlar zaten kime ait

olduğunu bilmediğimiz.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “0532 2114801 nolu telefondan

yüklenmiş numaralar, Ahmet Ceyhan Bey’e ve Kemal Kerinçsiz’in telefonuna.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “O yüzden soruyoruz tanığa bunları

biliyor musunuz diye.”Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tabi.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bunları tanımıyorum, bilmiyorum.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Hileleri çözmeye kararlıyız.”Sanık Kemal Kerinçsiz söz almadan konuştu anlaşılamadı.Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Sarı ile boyalı olanlar tanığın elinde

yeşille tamamı 54 adet telefon, kime ait olduğunu bilmediğimiz telefondan yüklenen numaralar, eşleştirmeler de ona göre yapılmış.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Aşağıdaki numaralar bize ait.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bu numaralardan da (bir kelime anlaşılmadı).”

99


Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Kırmızı evet kavuniçi orada kırmızı görünüyor kavuniçiyle işaretlediğimiz 6 numara olması lazım. Evet onlar bize ait, yukarıdaki 54 adet sarı ile işaretli olanların hiç biri bize ait değil, Ahmet Ceyhan Bey’e ait olup olmadığı konusunda da onun bilgisine başvuruyoruz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi Sayın Hakimim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani burada ben Savcılık hakkımda işte kovuşturmaya yer

olmadığına dair karar verdikten sonra güvenerek döndüm, gittim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ve ne yazık ki Polis’e de güvendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Ama şu an.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Bu konuda bir beyanını alalım da

efendim, o sarı işaretli 54 adet numarayı tanıyor musunuz, biliyor musunuz, bildiğiniz numara?”Mahkeme Başkanı: “Hiç tanıdığınız var mı bunların içinde?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır, yok baktım yani.”Mahkeme Başkanı: “Baktınız mı?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Buradan tanıdığım.”Mahkeme Başkanı: “Hiç birisini tanımıyormuş.” Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam efendim meçhul telefondan

yüklenen numaralar, talep günü zaten bu konuda taleplerimiz olacak.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Yani, Sayın Hakimim yani bu, şu an gördüğüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet sizi çağırma sebeplerinden bir tanesi de bu zaten, bu problem.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet bu kayıtların, yani işte Sayın Kemal Kerinçsiz’in iddia ederek

ortaya koyduğunu öğrendiğim, yani bahsettiğim yazıda öğrendiğim şey inanın onu gördüğümde bile bu kadar kaygı duymamıştım onu söyleyeyim. Ama şu an yani bu, bu numaraların hiç birisiyle bir alakam yok, hiçbir şekilde de bunların doğru olmadığını söylüyorum.”

Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Başka yani soracağınız başka bir şey varsa.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz: “Tamam efendim teşekkür ederim

başka sorum yok.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun evet, avukatlardan başka sorusu olan yok. Muzaffer

Tekin’in bir sorusu var yazılı olarak, Muzaffer Bey ikinci sırada tanır mısınız kendisini, gördünüz mü?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Yok, yani medyadan.”Mahkeme Başkanı: “Medyadan gördünüz.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi soru Kuvayı Milliye derneğinin arkasında olduğu kesin bir dille

ifade edilmektedir diyor iddianamede, huzurda tanık benim içinde bulunduğum dernek ile irtibatımı görmüşler mi veya böyle bir durum, duyum almışlar mı? Evet bu konuda bilgi verir misiniz?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Ben.”Mahkeme Başkanı: “Gerek sizin derneğinize ve gerek başka dernekleri desteklediği

konusunda bir bilginiz var mı ?”Tanık Ahmet Ceyhan: “Şimdi başka derneklerle ilgili (bir kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Bilginiz, bilginiz yani.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Bilgim.”

100


Mahkeme Başkanı: “Başkasından duyduğunuz değil, gazeteden okuduğunuz değil kendi bildiğiniz.”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır kendi bildiğim bir şey yok, bizim derneğimizle alakalı da ben Beyefendiyi hiçbir şekilde görmedim ve böyle bir şey de duymadım.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizin derneğinizi desteklediği konusunda bir bilgi ulaştı mı size?”

Tanık Ahmet Ceyhan: “Hayır, hayır.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ahmet Ceyhan: “Böyle bir bilgiye sahip olmadım hiçbir zaman.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Saatin 17:19 olduğu görüldü.Duruşmaya son verildi.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Duruşmanın 26.07.2012 günü saat 09:00’a bırakılmasına oybirliği ile karar

verildi.20.07.2012

BAŞKAN 32346 ÜYE 39995 ÜYE 41981 KATİP 139152

101

tmuzaffertekin.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/208... · web viewmahkeme başkanı: “bir...

Documents