Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ lokman...

58
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman SEZER YÜKSEK LİSANS TEZİ MARDİN İLİ KIZILTEPE İLÇESİNDE ORGANİK ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010

Upload: others

Post on 11-Jun-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

ÇUKUROVA ÜN İVERSİTESİ FEN BİLİMLER İ ENSTİTÜSÜ

Lokman SEZER YÜKSEK LİSANS TEZİ

MARDİN İLİ KIZILTEPE İ LÇESİNDE ORGANİK ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ OLANAKLARININ ARA ŞTIRILMASI

BAHÇE BİTK İLERİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2010

Page 2: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

ÇUKUROVA ÜN İVERSİTESİ

FEN BİLİMLER İ ENSTİTÜSÜ

Lokman SEZER

YÜKSEK L İSANS TEZİ

BAHÇE BİTK İLERİ ANABİLİM DALI

Bu Tez …../…./……. Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirli ği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmi ştir.

İmza:..................... İmza:......................... İmza:............................. Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Prof. Dr.Ahsen Işık ÖZGÜVEN Prof. Zerrin ERGİNKAYA DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

MARD İN İLİ KIZILTEPE İ LÇESINDE ORGAN İK ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ OLANAKLARININ ARA ŞTIRILMASI

Page 3: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

I

ÖZ

YÜKSEK L İSANS TEZİ

Lokman SEZER

ÇUKUROVA ÜN İVERSİTESİ FEN BİLİMLER İ ENSTİTÜSÜ

BAHÇE BİTK İLERİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Yıl : 2010, Sayfa: 45 Jüri : Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN Prof. Dr. Zerrin ERGİNKAYA Bu çalışma, 2009-2010 yetiştirme döneminde Mardin ili Kızıltepe ilçesinde organik çilek yetiştiricili ği olanaklarının araştırılması amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada iki farklı çilek çeşidi (Camarosa, Albion) kullanılmıştır. Dikim öncesi yeşil gübre bitkileri olarak soya ve börülce kullanılmış, konvansiyonel yetiştiricilik yöntemi de Kontrol olarak izlenmiştir. Dikim kasımın 1 haftasında taze fide ile yapılmış olup uygulamaların etkisi fenolojik gözlemlerle belirlenmiş, verim ve pomolojik özellikleri incelenmiştir. Verim Camarosa (226.2 g/bitki) çeşidinde, Albion çeşidine (156.1g/bitki) göre daha yüksek olarak elde edilmiştir. Erkencilik açısından Albion çeşidi ön plana çıkmıştır. Camarosa çeşidinde, ortalama 17.8 g olurken, Albionda bu değer 16.4 g olmuştur. Albion çeşidi sçkm (% 10.25) açısından Camarosa’dan (%10.07) daha tatlı meyveler oluşturmuş, çeşitlerin pH değeri 3,70 (Albion) ile 3,80 (Camarosa), TA değeri % 1.27 (Camarosa) ile % 1.37 arasında değişmiştir. Yeşil gübrelemelerden, börülce uygulaması genelde soya uygulamasına göre daha iyi sonuç vermiş, kontrol parsellerinden daha yüksek verim alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çilek, organik yetiştiricilik, verim, pomolojik analiz, yeşil gübreleme

MARD İN İLİ KIZILTEPE İ LÇESINDE ORGAN İK ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ OLANAKLARININ ARA ŞTIRILMASI

Page 4: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

II

ABSTRACT

MSc THESIS

Lokman SEZER

ÇUKUROVA UNIVERSITY DEPARTMENT OF HORTICULTURE

INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES Supervisor : Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Year: 2010, Pages: 45 Jury : Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN Prof. Dr. Zerrin ERGİNKAYA This work during 2009-2010 breeding period, was done in Kızıltepe in Mardin, was done for searching possibilities of breeding organic strawberry. During work two types of strawberry was used. Camarosa and albion. Before planting as green fertilizer plant soya and pea was used. Conventional breeding system is followed as control. Planting was done in first week of november with fresh seedling. The effect of practice determined by fenologic method. The efficiency of camarosa is better than albion. From earlier albion is better. In camarosa approxtimaly 17.8 gr was taken. In albion this is 46.4 gr. albion type was given sweeter fruit than camarosa. pH degree in albio is 3,70, in camarosa is 3,80. ta degree camarasa: 1,27 albion: 1,37. in green fertilizer pee practice is better than soya practice. The more effıciency is taken. Key Words: Strawberry, organic farming, yield, pomologic analysis, green

fertilization.

YIELD AND QUALITY PARAMETERS OF TWO STRAWBERRY CULTIVARS WITH SUMMER PLANTING IN KIZILTEPE

(MARD İN) CONDITIONS

Page 5: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

III

TEŞEKKÜR

Yüksek Lisans konusunu belirleyerek “Mardin İli Kızıltepe İlçesinde Organik

Çilek Yetiştiricili ği Olanaklarının Araştırılması” isimli tez çalışmasını bana veren

araştırılmaların yürütülmesi, değerlendirilmesi ve yazımında beni yönlendiren ve

mesleki eğitimimde büyük emeği olan danışman ve fikir hocam sayın Prof. Dr.

Nurgül TÜREMİŞ’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Çalışmalarımın birçok aşamasında zaman ve çaba harcayıp, yakın destek ve

ilgisini gördüğüm Zir. Müh. Vejdin TAYFAN, Beşir KARAOZAN, Can ERK,

Kısmet ESERLİ, Hamdullah CEYHAN, İsmail TURGAY, Necim TAYFAN,

Hamdullah DAMAR, Sedat TAYFAN, Selim DAMAR, Abdullah TAYFAN ve

Vehap TAYFAN’a ayrriyetten ismini yazamadığım manevi desteğini esirgemeyen

tüm dostlarıma ve arkadaşlarıma büyük bir içtenlikle teşekkür ederim.

Ayrıca manevi desteği ve yakın ilgileriyle her zaman yanımda olan annem

Fatma SEZER, ağabeyim Lütfi SEZER ve ablam Süheyla CEYHAN’a sonsuz

teşekkürlerimi sunarım.

Page 6: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

IV

İÇİNDEKİLER

ÖZ ................................................................................................................................. I

ABSTRACT.................................................................................................................II

TEŞEKKÜR............................................................................................................... III

İÇİNDEKİLER .......................................................................................................... IV

ÇİZELGELER DİZİNİ ..............................................................................................VI

ŞEKİLLER DİZİNİ...................................................................................................VII

KISALTMALAR .................................................................................................... VIII

1. GİRİŞ ....................................................................................................................... 1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR........................................................................................ 7

2.1. Organik Tarım Konusunda Yapılan Çalışmalar................................................ 7

2.2. Çilek Yetiştiricili ği ile İlgili Çalışmalar.......................................................... 11

3. MATERYAL ve YÖNTEM................................................................................... 17

3.1. Materyal .......................................................................................................... 17

3.2. Yöntem............................................................................................................ 19

3.2.1. Fenolojik Gözlemler ............................................................................ 21

3.2.2. Verim ve Pomolojik Analizler ............................................................. 21

3.2.2.1. Bitki Başına Verim (g)........................................................... 21

3.2.2.2. Ortalama Meyve Ağırlığı ....................................................... 22

3.2.2.3. Meyvelerde Ortalama Suda Çözünebilir Toplam Kuru Madde

Miktarı (% SÇKM)................................................................ 22

3.2.2.4. Meyve Suyunun pH Değeri ................................................... 22

3.2.2.5. Meyve Suyunun Titre Edilebilir Asit (%) Değeri.................. 22

3.3. İstatistiksel Analizler....................................................................................... 23

4. BULGULAR ve TARTIŞMA................................................................................ 25

4.1. Fenolojik Gözlemler........................................................................................ 25

4.2. Verim ve Pomolojik Analizler ........................................................................ 26

4.2.1. Bitki Başına Aylık ve Toplam Verim .................................................. 26

4.2.2. Ortalama Meyve Ağırlığı ..................................................................... 28

SAYFA

Page 7: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

V

4.2.3. Meyvelerde Ortalama Suda Çözünebilir Toplam Kuru Madde

Miktarı ................................................................................................. 29

4.2.4. Meyve Suyunun pH Değeri.................................................................. 31

4.2.5. Meyve Suyunun TA(%) Değeri ........................................................... 33

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER................................................................................. 37

KAYNAKLAR .......................................................................................................... 39

ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................... 45

Page 8: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

VI

ÇİZELGELER D İZİNİ

Çizelge 2.1. Yeşil Gübre Bitkileri ............................................................................... 8

Çizelge 2.2. Baklagillerle Dekara Sağlanan Besin Maddeleri Miktarı. ......................8

Çizelge 3.1. Yeşil Gübreleme Öncesi Deneme Alanına Ait Toprak Analiz

Sonuçları ............................................................................................... 20

Çizelge 3.2. Baklagillerle Dekara Sağlanan Besin Maddeleri Miktarı ..................... 20

Çizelge 3.3. Denemede Kullanılan Çiftlik Gübrelerinin İçerikleri ............................ 20

Çizelge 4.1. Fenolojik Gözlem Sonuçları .................................................................. 25

Çizelge 4.2. Bitki Başına Toplam Verimlere Ait Varyans Analiz Tablosu............... 27

Çizelge 4.3. Bitki Başına Toplam Verimlere Ait Ortalamalar ve Oluşan

İstatistiksel Gruplamalar ....................................................................... 27

Çizelge 4.4. Meyve Ağırlığına Ait Varyans Analizi.................................................. 29

Çizelge 4.5. Meyve Eağırlığına Ait Ortalamalar ve Oluşan İstatistiksel Gruplar...... 29

Çizelge 4.6. SÇKM Değerlerine Ait Varyans Analizi ............................................... 30

Çizelge 4.7. SÇKM Değerlerine Ait Ortalamalar ve Oluşan İstatistiksel Gruplar .... 31

Çizelge 4.8. pH değerlerine Ait Varyans Analizi ...................................................... 32

Çizelge 4.9. pH Değerlerine Ait Ortalamalar............................................................. 33

Çizelge 4.10. TA Değerlerine Ait Varyans Analizi ................................................... 34

Çizelge 4.11. TA Değerlerine Ait Ortalamalar ve Oluşan Gruplar............................ 34

SAYFA

Page 9: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman
Page 10: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

VII

ŞEKİLLER D İZİNİ

Şekil 1.1. Soya bitkisinden bir görünüm...................................................................... 5

Şekil 1.2. Börülce bitkisinden bir görünüm ................................................................. 6

Şekil 3.1. Deneme serasından yeşil gübre bitkilerinden bir görünüm ....................... 17

Şekil 3.2. Camarosa çilek çeşidinin meyveleri.......................................................... 18

Şekil 3.3. Albion çilek çeşidinden bir görünüm ......................................................... 19

Şekil 3.4. Dikim hazırlığı ........................................................................................... 21

Şekil 4.1. Denemeye alınan çeşitlerde bitki başına aylık toplam verimler ................ 26

Şekil 4.2. Denemeye alınan çeşitlerde aylık meyve ağırlıkları .................................. 28

Şekil 4.3. Denemeye alınan çeşitlerde uygulamalara göre SÇKM miktarları (%) .... 30

Şekil 4.4. Deneme alanında yüksek pH’dan kaynaklanan kloroz durumu ................ 31

Şekil 4.5. Denemeye alınan çeşitlerde uygulamalara göre pH değerleri ................... 32

Şekil 4.6. Denemeye Alınan Çeşitlerde Uygulamalara Göre TA Değerleri (%) ....... 34

Şekil 4.7. Deneme parsellerinden görünümler........................................................... 36

SAYFA

Page 11: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman
Page 12: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

VIII

KISALTMALAR

pH : H+ iyonlarının anti logaritması

S.Ç.K.M. : Suda çözünebilir kuru madde miktarı

T.A. : Titre edilebilir asit

kg. : Kilogram

gr. : Gram

mg : Miligram

Ö.D. : Önemli değil

Page 13: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman
Page 14: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

1

1. GİRİŞ

Kültüre alınmış çilekler (Fragaria x ananassa) (Staudt, 1989) milyonlarca yıl

önce insanın zevkle tükettiği üzümsü meyveler grubunun önemli üyelerinden biri

olup, çok farklı ekolojilerde yetiştirilebilmektedir (Ağaoğlu, 1986). Dünya çilek

üretiminin % 98’i kuzey yarım kürede üretilmektedir. Dünya üretiminin yaklaşık %

20’sini gerçekleştiren Amerika Birleşik Devletlerini, İspanya, Japonya, Polonya ve

İtalya izlemektedir (Türemiş ve ark., 2000; Hancock, 1999). Ülkemizde çilek üretimi

261,078 ton’dur (Anonymous, 2008). Organik üretim bakımından ise 2005 verilerine

göre Ülkemizde 4. 610 ton organik çilek üretilmiştir (Anonymous, 2006a).

Çilek, her yaştaki insanlar tarafından sevilerek tüketilebilen bir meyve

olmakla birlikte, her mevsim değişik tüketim olanaklarına (reçel, pasta, marmelat,

meyve suyu gibi) sahip olup, yatırımların kısa zamanda geriye dönmesi nedeniyle

küçük aile işletmeciliğine de uygundur. Çilek yetiştiricili ğinin önem kazanmasında

diğer bir etken ise, çileğin insan sağlığı ve beslenmesi açısından sağladığı yararlardır.

Özellikle C vitamini bakımından zengin olan bu meyvenin 100 gramında 100 mg’a

kadar çıkabilen C vitamini bulunmaktadır (Türemiş ve ark., 2000).

Çilek yetiştiricili ğinde üreticilerin, dikkat etmesi gereken en önemli noktalar;;

yetiştirme koşulları ve ekonomik durumuna göre frigo ve tüplü fidelerle yaz dikimini

veya yaylada yetişmiş taze fidelerle sonbahar dikimini seçmelidirler. Dikim üretim

bahçelerinden sağlanan fidelerle yapılmamalıdır. Çünkü üretim parsellerinden alınan

çilek fideleriyle yapılan dikimlerde, ilkbaharda çok az ve küçük meyveler

alınmaktadır. Ayrıca, kırmızı örümcek, prodenia, yaprak biti, gövde kurdu vb.

zararlılar aracılığıyla; solgunluk, gövde çürüklüğü, gri meyve çürüklüğü vb.

hastalıkların taşınması da mümkündür Ülkemizde çilek dikimi, genelde taze fide ile

kış dikimi, frigo fide ile yaz dikimi şeklinde yapılmaktadır (Türemiş ve Kaşka,

1997).

Kaşka ve ark. (1986), Adana’da 11 çilek çeşidiyle alçak ve yüksek tünel ile

cam sera ortamlarında kış ve yaz dikim sistemlerinde 3 yıl süreyle adaptasyon

denemeleri yapmışlar ve yetiştirme ortamlarının tümünde yaz dikimlerinin kış

dikimlerine göre daha fazla ürün verdiğini tespit etmişlerdir. Araştırıcılar bunun

Page 15: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

2

nedenini; bitkilerin yaz ortalarından itibaren büyümeleri sırasında hızlı bir vegatatif

gelişmeyle fazla miktarda depo maddesi biriktirmeleri ve sonuçta gövde sayılarını

arttırmalarından kaynaklandığını belirtmişlerdir (Yılmaz ve Aşkın, 1999).

Çileklerin çeşidine ya da dikimden sonra bitkilerin iyi bir gelişme göstermesi,

köklenme ve kol gelişiminin iyi olması için 3,97-5,67 kg/da azot verilmesi tavsiye

edilmektedir (Mahler ve Barney, 2000).

Çilek, organik maddesi fazla olan topraklarda daha iyi yetiştirilebilmektedir.

Bitki yetiştiricili ğinde dikimden önce ortalama saman katılması veya yeşil gübreleme

yapılması tavsiye edilir. Gübre uygulamaları için meyveye yatmış bitki için derimden

sonra, yeni teşhis için dikiminden önce toprağın test edilerek performansına

bakılması önerilen çilekte dikim esnasında 3,4–4,5 kg N/da bir uygulamanın yeterli

olabileceği gibi, eğer bölgede meyve küçük gelişiyorsa bu miktar 9 kg’a kadar

çıkarılabilir (Hart ve ark, 2000).

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde plastik serada yapılan bir

çalışmada 7 çilek çeşidinin verim, kalite ve erkencilik durumlarını incelenmiş, en

yüksek verim (734 g/bitki) Camarosa’dan elde edilirken, bunu Pajaro (691 g/bitki) ve

Seascape (671 g/bitki) takip etmiştir. Meyve iriliği bakımından ise, Camarosa ve

Muir çeşitlerini en iri meyveli çeşitler olarak tesbit edilmiştir (Özdemir, 2003).

Kepenek ve ark. (2002), Isparta koşullarında bazı çilek çeşitlerinin genel

performanslarını belirlemek amacıyla taze fide kullanarak, ekim ayının ortasında

dikim yapmışlardır. Araştırmacılar, birinci yıl bitki başına verimlerin çeşitlere göre

6,90 g ile 52,44 g arasında değiştiğini ve bu sonuçların oldukça düşük olduğunu,

bitki başına verimin ikinci yıl arttığını (Chandler 437,47g, Dorit (216) 303,79g, Selva

262,72g, Camarosa 223,45g) belirtmişlerdir. Çalışmada, denemenin ikinci yılında

bitki başına en fazla verimin Belrubi (547,54g) çeşidinden, en az verimin ise

Delmarvel (72,33g) çeşidinden elde edildiği belirtilmiştir. Yapılan bu çalışmayla

Eğirdir (Isparta) bölgesi için frigo fide ile yaz dikimi yapılan bazı çilek çeşitlerinin

performansı belirlenmiş ve öne çıkan çeşitler önerilmiştir.

Organik tarım; üretimde sentetik kimyasal girdi ve ilaç kullanmadan

yönetmelikler çerçevesinde izin verilen girdilerin kullanımı ile yapılan, üretimden

tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik

Page 16: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

3

tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve

insan sağlığını azami derecede korumaktır (Kirazlar, 2001).

Organik tarım sistemleri tüm dünyada artarken, özellikle Avrupa ülkelerinde

1990’lı yıllardan sonra Avusturalya, Almanya, Lüksemburg ve İsviçre gibi ülkelerde

daha hızlı gelişmiştir. Bu tarım sistemine geçişte etkili olan faktörler;

• Üreticilere sağlanan finansal imkanlar,

• Hızlı bilgi alışı,

• Ulusal sembolleri koruma ve

• Planlama’dır.

Almanya ve İngiltere’de yapılan bir anket çalışmasında, tüketicilerin organik

ürün talep etmelerinin nedenleri; kişisel sağlık ve çocuk sağlığına verilen önem,

çevre, lezzet ile hayvan hakları ve sağlığı olduğu belirlenmiştir (Aksoy ve ark.,

2002).

Türkiye’de 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) ile

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde Ekolojik Tarım Komitesinin (ETK)

kurulması ve 1994 yılında Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerinin Ekolojik metotlarla

üretilmesine ilişkin yönetmeliğin düzenlenmesiyle organik tarımda her açıdan bir

artış kaydedilmiştir (Kirazlar, 2001). 1990 yılında ürün sayısı 8, üretim miktarı 2.476

ton iken (Onoğur, 1998), 2000 yılında ürün sayısı 95, üretim 237.210 tona

yükselmiştir. (Taşbaşlı ve Zeytin, 2003) 2005 yılı verilerine göre yaklaşık 175 bin ha.

alandan 298 bin ton organik ürün elde edilmiştir (Anonymous, 2006b).

Türkiye’de organik üretim bakımından çilek, üzümsü meyveler içerisinde en

fazla üretimi yapılan tür olup, 760 üretici ve 532 ha alanda organik çilek

yetiştiricili ği yapılmaktadır (Taşbaşlı ve Zeytin, 2003). Ülkemizde üretilen 4.610 ton

organik çileğin 2.537 tonunu üreten Konya, ilk sırayı alırken bunu Bursa 2051 ton ile

takip etmektedir. Bu iki il toplam organik çilek üretimin yaklaşık % 99’nu

karşılamaktadır (Anonymous, 2006c).

Ekolojik yetiştiricilikte, üretimle ilgili tüm faktörler bir bütün olarak ele

alınmakta ve bu tekniği kullanarak üretim yapan tarım işletmelerinin kendine

yeterliliği esas alınmaktadır. Bunun için toprak, bitki, hayvan ve insan arasındaki

doğal döngünün, doğal kökenli ham maddeler kullanılarak, mümkün olduğunca

Page 17: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

4

işletmenin kendi içinden veya yakın çevresinden sağlanması ilke edinilmektedir.

Böylece kullanılan girdilerin, çevreyi tehdit eden her türlü etkisi azaltılmakta veya

bunlardan tamamen kaçınılmaktadır. Bu bağlamda, toprağın iyileştirilmesi ve

içindeki organizmaların korunması sağlanmakta, toprak sömürülmemekte, ekim

nöbeti ve organik gübreleme yapılarak toprağın doğal verimliliği arttırılmaktadır.

Örneğin; çiftlik gübresi, organik atıklar, kaya unları, alg ürünleri ve diğer organik

kökenli maddeler kullanılarak, ayrıca yeşil gübreleme yapılarak, topraktaki biyolojik

olaylar uyarılarak, bazı bitki besinleri dolaylı yoldan hareketli hale getirilmekte,

böylece bitkinin sağlıklı ve dengeli büyümesine uygun ortam sağlanmaktadır (Aksoy

ve Altındişli, 1998).

Dünyada organik ürün satışlarının değeri, 2004 yılında 27,8 milyar $’a

ulaşmıştır (Willer ve Yussefi, 2006). Organik ürün satışlarında ülkelere göre yıllık %

10-40 artış görülmekte ve Avrupa, ABD ve Japonya gelişen pazarlar olarak ilk sırada

yer almaktadır (Aksoy ve ark, 2002). 2002 yılında Batı Avrupa’daki gıda satışı 10,5

milyar $’a ulaşırken ABD’de ise 11 milyar $’a ulaşmıştır (Aksoy ve ark., 2005).

Şekil 1.1’de Dünya organik gıda satışları görülmektedir. 2004 yılına gelindiğinde

Avrupa ülkeleri veAmerika dünya organik ürünler pazarları içinde en büyük pazar

konumunda olmakla birlikte, gelişmekte olan ülkelerdeki organik pazar artışı da

dikkat çekmektedir (Willer ve Yussefi, 2006).

Yapılan ıslah çalışmaları sayesinde, pek çok bölgeye ve şartlara adapte olan

çilek alternatif ürün olarak giderek daha fazla önem kazanmaktadır.

Organik tarımda önemli yer tutan yeşil gübreler bu denemenin içinde yer

alacaktır. Denememizde yeşil gübrelemede kullanılan soya baklagiller

familyasından, dikine boylanabilen yetişme şartlarına bağlı olarak uzunluğu 1-1.5 m

arasında değişebilen, çok dallı, az çok sarılıcı ve otsu, kazık köklü, yazlık bir baklagil

bitkisidir. Soya köklerinde toprağın serbest azotunu bağlayabilen Rhizobium

japonicum bakterisi bulunması sebebiyle hem kendi besin ihtiyacını karşılamakta

hem de toprağı bir sonraki ürün için hazır hale getirerek tarımsal açıdan büyük fayda

sağlamaktadır. (Şekil 3.4.) Soya bitkisi yeşil gübre olarak kullanıldığında yaklaşık

olarak dekara 5 – 7 kg azot kazandırmaktadır (Anonymous, 2010f).

Page 18: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

5

Şekil 1.1. Soya bitkisinden bir görünüm

Denemenin yeşil gübre materyalini oluşturan diğer bitki börülcenin anavatanı

Anadolu değildir ve bu nedenle normal koşullarında topraklarımızda börülcede etkili

doğal Rhizobium bakterisi yoktur. Bu nedenle börülce yetiştiricili ğinde tohumlar

uygun bakteri türünün taze kültürleriyle ekimden önce aşılanmalıdır. Börülcede etkili

bakteri türü, özel grup olan Cowpea Rhizobium bakterileridir. Tüm baklagil

bitkilerinde olduğu gibi börülcede de nodüllerin azot bağlama kapasitesini artırmak

için uygun bitki geliştirme ortamının hazırlanması ve devam ettirilmesi gerekir (Şekil

3.5). Nodulasyon yeterli olduğu taktirde börülce azot gereksinimini simbiyotik yolla

karşılayabilir ve bakteri aşılaması verimi artırır (Şekil 1.2.)

Börülce yüksek sıcaklıklarda yetişebilen bir bitkidir, fakat sıcaklığın 40 °C’ye

doğru yükselmesiyle nodul sayısı ve bağlanan azot miktarı azalır. Yüksek sıcaklarda

bitki azot bağlama işlemini gündüz değil de gece sürdürür. Börülcenin simbiyotik

yolla bağladığı azot miktarı 7.3-35.4 kg/da/yıl'dır. Azotlu bileşikler generatif döneme

kadar yapraklarda depolanır, daha sonra tohumlara taşınır. Tohum ürünü dışında

kalan kök, sap, yaprak artıkları toprağa karıştırılırsa toprağın azot kapsamı artırılır ve

bir sonraki ürüne azotça zengin toprak bırakılmış olur (Anonymous, 2010g).

Page 19: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

1. GİRİŞ Lokman SEZER

6

Şekil 1.2. Börülce bitkisinden bir görünüm

Bu çalışmanın amacı, Mardin ili Kızıltepe İlçesinde organik çilek

yetiştiricili ğinin olanaklarının araştırılmasıyla bölgede mevcut bulunan ve herhangi

bir kimyasal gübreleme veya ilaçlarla müdahale edilmemiş onbinlerce hektarlık

toprakların organik tarıma geçiş olanaklarını araştırmak ve sözkonusu toprakların

organik çilek üretimine uygunluğunu belirlemektir.

Page 20: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

7

2. ÖNCEKİ ÇALI ŞMALAR

2.1. Organik Tarım Konusunda Yapılan Çalışmalar

Sanayinin gelişmesiyle birlikte bitkisel üretimi artırmak ve bitki sağlığını

korumak amacıyla kültür bitkisi yetiştiricili ğinde, aşırı miktarda sentetik

kimyasalların kullanılmaya başlamasının insan, hayvan ve çevre sağlığı bakımından

büyük sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunları beraberinde getiren

konvensiyonel tarımın zararlı etkilerini bertaraf etmek amacıyla, zararlı hiçbir

sentetik kimyasalın kullanılmadığı, doğa dostu bir yetiştiricilik olan organik tarım

gündeme gelmiştir.

Organik tarım, tarımsal üretimde yanlış uygulamalar sonucu bozulan doğal

dengeyi korumayı amaçlayan alternatif bir üretim yöntemidir. Bu yöntemde, sentetik

gübre, ilaç, büyüme maddeleri ve genetik yapısı modifiye edilmiş organizmalar

kullanılmadan, verim ve kalitenin sürekliliği sağlanmaktadır (Anonymous, 2010a).

Organik tarım uygulamaları, temelde doğa ile uyumlu bir üretim sistemini

hedeflemekte ve olası bir yapılanmada doğal unsurların bütünlüğü esas alınmaktadır

(Mamder ve ark 1999).

Organik tarımda besin elementlerini karşılamak için çeşitli kaynaklarda

faydalanılmaktadır. Bunların başında da yeşil gübreler gelmektedir. Bu konuda

yapılan bazı çalışmalar bu konunun önemini açıkça ortaya koymaktadır.

Yeşil gübre esas olarak, toprakta gerekli organik maddeyi sağlamak amacıyla

yetiştirilen bitkilerin, gelişmelerinin belli bir devresinde ve henüz yeşil halde iken

sürülerek toprak altına getirilmesidir. Yeşil gübre bitkisi olarak çok çeşitli bitkiler

yetiştirilirse de baklagil bitkileri daima baklagil olmayan bitkilere tercih edilmekte ve

bunlar en iyi yeşil gübre bitkileri olarak kabul edilmektedir (Atilla, 1999).Çizelge 2.1

ve Çizelge 2.2’de bu bitkiler ve toprağa sağladıkları azot miktarları verilmektedir.

Page 21: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

8

Çizelge 2.1. Yeşil Gübre Bitkileri (Kacar ve Katkat, 1999). Baklagil bitkileri Baklagil olmayan bitkiler Yonca Çayır üçgülü Taş yoncası Soya fasulyesi Kanada yem bezelyesi Yem börülcesi Kırmızı üçgül Japon üçgülü Yabani tüylü fiğ Avusturya bezelyesi

Çavdar Yulaf Arpa Darı Karabuğday Buğday Çim Sudan otu Hardal Kolza

Çizelge 2.2. Baklagillerle Dekara Sağlanan Besin Maddeleri Miktarı, kg (Atilla, 1999).

Azot Fosfor Potasyum Bitki, ot olarak Ürün, kg

Üst Kök Üst Kök Üst Kök Börülce 182,6 10,6 2,5 2,2 0,7 7,6 1,5 Soya fasulyesi 213,1 8,4 1,5 2,4 0,6 8,5 1,6 Soya fasulyesi 253,7 18,5 1,0 4,7 0,2 12,2 0,7 Bakla 194,3 19,2 3,6 3,4 0,7 17,1 2,2 Fiğ 243,5 17,1 3,0 4,1 0,8 18,3 2,5 Çayır üçgülü 253,7 15,5 4,9 3,6 1,5 17,0 3,6

Yeşil gübre bitkileri toprak yüzeyini çeşitli etkenlere ve özelikle erozyona

karşı korurlar. Bir bitkinin amaca uygun yeşil gübre bitkisi olabilmesi için; Hızlı

gelişmesi, bol miktarda vejetatif organ oluşturması ve yoksul topraklarda bile iyi

yetişebilmesi gerekir (Atilla, 1999).

Tarımdaki değişim, teknolojinin ve sanayinin gelişimi ile hız kazanmıştır.

Özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte 1960-1970’li yıllarda tarımda ‘’yeşil devrim’’

adı verilen değişim başlatılmıştır. Bu değişimde sadece verim artışı hedeflenmiş,

sentetik kimyasal tarım ilaçları ve mineral gübrelerin kullanımı artmıştır. Bu

girdilerin yarattığı olumsuz etkiler ilk önce keşfedildiği andan itibaren yoğun olarak

kullanıldığı gelişmiş ülkelerde görülmüş buna bağlı olarak yüzyılımızın başlarında

tarım yöntemine alternatif arayışları başlatılmıştır. Bu konudaki ilk çalışma

İngiltere’de 1910’lu yıllarda organik tarım görünüşünün oluşturulmasıdır. Bunu

Albert Howard’ın “Tarımsal vasiyetnamesi” nin 1940 yılında yayınlanması takip

etmiştir (Anonymous, 2010b).

Organik ürün üretimini, gelişmiş olan ülkelerde ihracattaki talep artışı

yönlendirmiştir. Genelde gelişmekte olan ülkeler, üretimi arttırma ve dış satışa

Page 22: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

9

sunma çabası içerisindeyken, gelişmiş ülkeler bir yandan dış alım ve bir yandan da iç

üretimiyle iç pazar talebini karşılama eğilimi içerisindedirler. Avrupa’da organik üre

tarımda, Danimarka, İngiltere ve İsviçre öncülük eden ülkeler olmuşlardır (Sayın ve

Özkan, 2001).

Ekolojik ürünlerin diğer ürünlere göre tüketiciler tarafından daha çok tercih

edilmelerindeki en önemli etkenlerin başında kişisel sağlığa ve özellikle çocukların

sağlığına verdikleri önem gelmektedir. Örneğin, Almanya ve İngiltere’de yapılan bir

anket çalışmasında sağlık faktörünün, Almanya'da %70, İngiltere'de %46 ile ilk

sırada olduğu belirlenmiştir. Almanya’da; çevre % 10 – 30, lezzet %13-24 ile ikinci

ve üçüncü sırada yer almıştır. İngiltere'de ise çevre %41, lezzet %40 ve hayvan

hakları ile sağlığı %26 olarak izlenmiştir. Ekolojik hayvan üretiminde, hayvanlara

açık havadar ve güneşli belirli bir alanın ayrılmasını öngörmesi nedeniyle,

Avrupa'daki hayvanseverler arasında, tercihte ilk sıralara doğru yükselmektedir

(Anonymous, 2010a).

Ülkemizde organik tarım faaliyetleri, 1986 yılında Avrupa’daki gelişmelerden

farklı şekilde, ithalatçı firmaların istekleri doğrultusunda, ihracata yönelik olarak

başlamıştır. Önceleri ithalatçı ülkelerin bu konudaki mevzuatına uygun olarak

yapılan üretim ve ihracata, 1991 yılından sonra Avrupa Topluluğunun yönetmeliği

doğrultusunda devam edilmiştir. Daha sonra 2092/91 sayılı yönetmeliğin 14 Ocak

1992 tarihinde yayımlanan 94/92 sayılı ekinde; Avrupa topluluğuna organik ürün

ihraç edecek ülkelerin uymak zorunda olduğu hususlar ayrıntıları ile belirtilmiş ve

ülkelerin kendi mevzuatlarını uygulamaya koymaları ve bu mevzuatında dahil

olduğu çeşitli teknik ve idari konuları içeren bir dosya ile Avrupa topluluğuna

başvurmaları zorunluluğu getirilmiştir (Kayahan, 1999).

Oranik ürünler, taze meyvenin az olduğu bir dönemde olgunlaşması

nedeniyle, yüksek fiyattan pazarlanabilmektedir. Ayrıca yatırımların kısa zamanda

geri dönmesi nedeniyle, küçük aile işletmeciliğine de uygundur. Çilek

yetiştiricili ğinde birim alandan elde edilen kazanç, diğer ürünlerin birçoğuna göre

daha yüksektir (Ağaoğlu, 1986).

Ülkemizde 2004 verilerine göre, 174 adet organik ürün üretilmektedir.

Organik üretim yapan üreticilerinin tamamına yakını organik tarım konusunda

Page 23: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

10

çalışan organizasyon kurumları ile sözleşmeli tarım yapmakta ve elde edilen organik

ürünlerin çok büyük kısmı ihraç edilmektedir (Aksoy ve ark, 2005).

İlk dönemde üretilen organik ürünler büyük oranda çiftliklerde veya yakın

çevresindeki yöresel pazarlarda tüketilirken, sonraki yıllarda olay ticari boyut

kazanmış ve 1980’li yıllardan sonra tüm dünyada giderek artan bir kabul görmüştür.

Organik ürünlerin ticari olarak önem kazanmaları üretimden tüketiciye kadar uzanan

zincirde bazı kuralların konulmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu alanda halen

lokomotif görevi gören Avrupa Topluluğu ülkeleri öncülük yaparak 1991 yılında

2092 sayılı bitkisel ürünlerin üretimini ve pazara sunulmasını düzenleyen ilk

yönetmeliği yürürlüğe koymuşlardır (Aksoy ve ark., 2002).

Danimarka'da 1980'li yılların ortalarında yeraltı sularında tehlikeli boyutlarda

yüksek nitrat düzeylerine rastlanmıştır. Bunun başlıca nedeni olarak çiftlik gübresi ve

sentetik gübrelerin yanlış kullanılması olduğu belirlenmiş ve bu durum çevre kirliliği

ile ilgili tartışmaların giderek artmasına yol açmıştır. Bu arada organik tarımın

çevreye olan olumlu etkilerinin ve yapılan anketlerde tüketicilerin organik üretilmiş

ürünlere belirli bir fiyat farkı ödemeye hazır olduklarının belirlenmesi, haziran

1987'de Organik Tarım Yasasının parlamentodan büyük çoğunlukla geçmesini

sağlamıştır (Aksoy ve ark., 2002).

1982'li yılların ortalarından itibaren yapılan pazar araştırmaları tüketicilerin

organik ürünlere olan olumlu tavrını ortaya koymakla birlikte pazar payı, organik

ürünlerin, gerçek olmasa da daha pahalı olduğu imajı ile oldukça yavaş artmıştır.

1990’lardan itibaren Avrupa'da çok hızlı bir gelişme göstererek, 1998 yılında Avrupa

Topluluğu (AT) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkelerinde 85.337 tarım

işletmesinin organik üretim yapmaları ile 2 milyon hektara ulaşmıştır. Tarım

alanlarını % 1.4'ü, tarım işletmelerinin ise % 1.1'i organik tarıma geçmiştir. Halen

organik ürünlerdeki fiyat marjı üretim koşullarına bağlı olmakla birlikte, teknik

uygulamaların geliştirilerek organik ve konvansiyonel ürünler arasındaki fiyat

farkının %25 dolayında tutulması ve lüks tüketim ürünü olarak kabul edilmemesi

yönünde görüşler vardır (Anonymous, 2005a).

Organik tarım sistemi yasal olarak halen yürürlükte olan “Organik Tarımın

Esasları ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik” te belirtilen kurallara uymak kaydıyla

Page 24: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

11

tüm ülke düzeyinde uygulanmaktadır. Bu ülkelere göre, organik tarım faaliyetinde

bulunmak isteyen müteşebbis, kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna veya kontrol

kuruluşuna başvurmaktadır. İstenilen bilgi ve belgelerin tamamlanmasını izleyen

süreçte sözleşme imzalanmakta ve daha sonraki aşamada yetkilendirilmiş kuruluş

bağlı bulunduğu Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Organik Tarım Komitesine ve

organik tarımın yapılacağı İl Tarım Müdürlüğüne en geç bir ay içinde bildirmektedir.

Komite ve İl Tarım Müdürlüğü, kendine bildirilen müteşebbisi “Organik tarım

uygulayan müteşebbis” olarak kayıt altına alınmaktadır. Çevre kirliliğinden şüphe

duyulan alanlarda organik tarım yapılıp yapılmayacağına, kontrol veya kontrol ve

sertifikasyon kuruluşu tarafından karar verilmektedir (Anonymous, 2010c).

2.2. Çilek Yetiştiricili ği ile İlgili Çalı şmalar

Hemphill ve Martin (1992), olgun çilek meyvesinin yaklaşık % 90’ının su ve

% 10’unun suda çözülebilir kuru madde miktarı ile insan sağlığı ve beslenmesinde

önemli bir yer tutmakta olduğunu belirlemişlerdir. Aynı araştırmacılar taze çilek

meyvesinde 70mg/g karbonhidrat (toplam), 6 mg/g protein, 4 mg/g yağ (toplam),

0,14 mg/g kalsiyum, 0.10 mg/g magnezyum, 19 g/mg fosfor, 1,66 potasyum

bulunduğunu çinko, bakır ve mangan içeriğinin ise 5 mg/kg’ın altında bulunduğunu

bildirmiştir.

Günümüzde modern çilek yetiştiricili ğinde meyve üretimi amacıyla kullanılan

başlıca dikim sistemi yaz dikim sistemidir. Frigo fidelerle yapılan yaz dikim

sisteminin en önemli üstünlüğü taze fide dikim sistemine göre daha fazla ürün

vermesidir. Yaz dikiminin başarısı belirli bölgelere göre belirli çeşitlerin ve dikim

zamanının doğru olarak saptanmasına bağlıdır. Kaşka ve ark. (1976), ülkemizin

değişik bölgelerinde yürüttükleri bir çalışmada en uygun yaz dikim tarihini Adana’da

1-15 Ağustos, Antalya’da 1-15 Temmuz, Yalova ve Ankara’da 1 Temmuz 15

Ağustos tarihleri arasında olabileceği saptanmıştır.

Kaçar (1994), çilek yetiştiricili ğinde Akdeniz Bölgesi için önerilen azot

dozunun 8-10 kg/da, fosfor dozunun ise, 5-7 kg/da olduğunu belirtmişlerdir.

Page 25: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

12

Dünyada en fazla yetiştiricili ği yapılan çilek çeşidi Camarosa’dır. Bu çeşit

Kaliforniya Üniversitesi tarafından geliştirilmi ştir. Kışı çok sert geçmeyen tüm

iklimlerde (Florida, Güney Amerika, Avustralya, İtalya, Yeni Zelanda, Güney

Afrika, Meksika ve İspanya) kolayca ve ekonomik olarak yetiştirilmektedir. Bu

çeşidin özellikleri; erkenci, çok iri, meyve eti sert, verimli ve bitki habitusu kuvvetli

olmasıdır (Hancock, 1999).

Menemen koşullarında yüksek tünel ve açıkta yetiştirilen bazı çilek

çeşitlerinin performansları incelenmiştir. Camarosa çeşidi için, her iki ortamda

meyve ağırlıkları ikinci yıl ilk yıla göre daha düşük olmuş; yüksek tünelde ilk yıl

12,9 g, ikinci yıl ise 10,2 g elde edilmiştir. SÇKM oranları bakımından açıkta

yetiştirilenlerin yüksek tünelde yetiştirilenlere göre daha yüksek değer (% 9,8)

aldıkları görülmüştür (Önal, 2000). Çileklerin çeşidine ya da dikimden sonra

bitkilerin iyi bir gelişme göstermesi, köklenme ve kol gelişiminin iyi olması için

3,97-5,67 kg/da azot verilmesi tavsiye edilmektedir (Mahler ve Barney, 2000).

Çilek, organik maddesi fazla olan topraklarda daha iyi yetiştirilebilmektedir.

Bitki yetiştiricili ğinde dikimden önce ortalama saman katılması veya yeşil gübreleme

yapılması tavsiye edilir. Gübre uygulamaları için meyveye yatmış bitki için derimden

sonra, yeni teşhis için dikiminden önce toprağın test edilerek performansına

bakılması önerilen çilekte dikim esnasında 3,4–4,5 kg N/da bir uygulamanın yeterli

olabileceği gibi, eğer bölgede meyve küçük gelişiyorsa bu miktar 9 kg’a kadar

çıkarılabilir (Hart ve ark, 2000).

Kepenek ve ark. (2002), Isparta koşullarında yaptıkları çalışmada çeşitlerin

genel olarak yarı dik gelişim eğiliminde olduklarını ve bitki boylarının 15,38 cm ile

22,37 cm arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Aynı araştırmacılar, Camarosa çilek

çeşidinin 2000 ve 2001 yıllarına göre pH değerinin 2,85-3,90 SÇKM değerinin %

8,28-8,40, titre edilebilir asitlik değerinin % 0,61-0,71 arasında değiştiğini

bildirmişlerdir.

Palomaki ve ark. (2002) tarafından yapılan çalışmada, serada Elsanta çilek

çeşidinde organik tarım sistemi ile geleneksel tarım sistemi bitki gelişimi ve meyve

kalite ve verimi açışından karşılaştırılmıştır. Çalışmada organik tarım sisteminde 3

farklı organik karışım; (A:Belli oranda torf, çiflik gübresi (20dm³/m³), B: Belli

Page 26: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

13

oranda kireç/çiflik gübresi (10 dm³/m³), C: Sap, konvansiyonel sisteminde, (D) ise

N:P:K oranı 4:2:3 olarak uygulanmıştır. Çalışma sonunda; organik tarım sisteminin

A uygulamasında yaprak büyüklüğü ve meyve verimi düşük olurken, diğer

uygulamalara göre şeker oranı önemli derecede artmıştır. Meyve verimliliği

bakımından en iyi uygulama konvansiyonel sistemden elde edilmesine rağmen

istatistiksel olarak fark bulunamamıştır.

Kovach ve ark (2003), yaptıkları çalışmada, organik yetiştiricilikte farklı

kompost uygulamaları ile sentetik gübreleme yapılan konvansiyonel yetiştiricilik

arasında verim ve meyve ağırlıkları arasındaki fark istatistiksel açıdan önemli

bulunmamıştır. Honeoye çeşidi ile yapılan çalışmada konvansiyonel yetiştiricilikteki

verim 2,35 ton/da meyve ağırlığı 9,6 g olurken, sığır gübresi kullanılmış kompost

uygulamasında verim 2,23 ton/da meyve ağırlığı ise 9,3 g olarak bulunmuştur.

Araştırıcı, organik ve konvansiyonel olarak yetiştirilen çileklerde görünüm, tat ve

koku bakımından farklılığın olup olamadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Organik

olarak yetiştirilen çileklerde çiftlik gübresi (sığır gübresi) kullanılırken

konvansiyonel yetiştiricilikte sentetik gübre kullanılmıştır. Tüketicilere uygulanan

testler sonucunda organik ve konvansiyonel olarak yetiştirilen çilekler arasında

görünüm, tat ve koku bakımından fark belirlenememiştir.

Özgüven ve Yılmaz (2003), Adana’da yapmış oldukları 2 yıllık çilek

adaptasyon çalışmasında meyve ağırlığının ve SÇKM oranının aylara göre

değiştiğini belirtmişlerdir. Elde edilen verilere göre Camarosa çilek çeşidinin

ortalama meyve ağırlığı 1998 yılında 14,89g 1999 yılında ise 14,62 g olarak tespit

edilmiştir. SÇKM bakımından en yüksek değerler mayıs ayında (1998 yılında %

8,87, 1999 yılında 7,40) elde edilmiştir.

Koşar ve ark (2004), yaptıkları çalışmada, insan sağlığı açısından anti

kansorejen, anti mutajen ve kardiyovasküler hastalıklar açısından ellajik asitin

önemli bir fenolojik bileşik olduğunu ve çileklerde fenolojik bileşikler içerisinde en

fazla bulunanın ellajik asit olduğunu bildirmişlerdir. Hakhinen ve ark. (1998), çilekte

yaptıkları çalışma ile toplam fenolik bileşiklerin % 51’inin ellajik asitten oluştuğunu

tespit etmişlerdir.

Page 27: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

14

Başka bir çalışmada ise, Camarosa çilek çeşidinde Eğirdir Bahçe Kültürleri

Araştırma Enstitüsünde 2004-2006 yılları arasında yürütülmüş ve bu çeşitte organik

ve konvansiyonel tarım sistemleri karşılaştırılmıştır. Denemede konvansiyonel

yetiştiricilik ile organik yetiştiricilikteki bazı besin uygulamalarının verim, kalite ve

bitkisel özellikleri incelenmiştir. Yapraklarda ve meyvelerde makro ve mikro

element analizleri yapılarak uygulamaların besin elementi alımına etkisi

belirlenmiştir. Ayrıca ekonomik analiz yapılarak konvansiyonel yetiştiricilik ile

organik yetiştiricilikteki uygulamalar arasında elde edilen karlılıklar

karşılaştırılmıştır. Dikim frigo fide ile temmuz ayının üçüncü haftasında yapılmış

olup, sulamada damla sulama yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda

uygulamalar bakımından bitki başına verim ve meyve ağırlığı arasında istatistiksel

açıdan farklılık önemli bulunurken, pH, titre edilebilir asitlik, suda çözünebilir kuru

madde miktarı, tat-aroma, sertlik, renklenme, askorbik asit (C vitamini) ve ellajik asit

bakımından önemli bulunmamıştır. Kümülatif verim; konvansiyonel yetiştiricilikte

810,36 g/bitki, organik yetiştiricilikteki uygulamalarda ise, 526,32-776,34 g/bitki

olarak tesbit edilirken, iki yılın ortalamasında meyve ağırlığı; konvansiyonel

yetiştiricilikte 13,20 g, organik yetiştiricilikteki uygulamalarda 12,40-13,16 g

olmuştur. Yapılan bu çalışma ile Eğirdir (Isparta) koşullarında organik çilek

yetiştiricili ği için sırasıyla Çiftlik gübresi + Yeşil gübreleme + Klinoptilolit + Deniz

yosunu (ÇG+YG+Kln+DY), Çiftlik gübresi + Klinoptilolit + Deniz yosunu

(ÇG+Kln+DY) ve Çiftlik gübresi + Yeşil gübreleme + Deniz yosunu (ÇG+YG+DY)

uygulamalarının üreticilere önerilebileceği belirlenmiştir (Atasay, 2006).

Iğdırlı ve Türemiş (2006), Adana’da yaptıkları bir çalışmada, bazı organik

uygulamalar (çiftlik gübresi, tavuk gübresi, yeşil gübreleme ve bunların

kombinasyonları) ile geleneksel uygulamanın çilek fidesi verim ve kalitesi üzerine

etkileri araştırılmıştır. Deneme sonunda birim alandan elde edilen fideler sayılmış,

kalite smıfına aynlmış, kök uzunluklan ve gövde çaplan ölçülmüş, kök ve gövdede

depolanan kuru madde oranları hesaplanmıştır. Fide kalitesinde rol oynayan bu

özellikler incelenmiş ve organik uygulamalarla geleneksel uygulama yöntemleriyle

yetiştirilmi ş fideler arasında karşılaştırnıa yapılmıştır. Deneme boyunca yapılan tüm

uygulamaların tanığa göre fide verim ve kalitesinde artışlar meydana getirdiği

Page 28: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

15

belirlenmiştir. Birim alandan en fazla sayıda fide (193 adet/metrekare) çiftlik

gübresi+soya fasulyesi kombinasyonundan; en yüksek oranda 1. kalite fide (%26) ise

yerfıstığı uygulamasndan elde edilmiştir. Fide kalitesinde rol oynayan gövde ve kök

kuru madde oranlarının, kök uzunluğu ve gövde kalınlıklarının genelde soya

fasulyesi uygulamasına ait fidelerde en yüksek olduğu saptanmıştır.

Çukurova Bölgesinde satışa sunulan bazı reçellerin fiziksel ve kimyasal

özellikleri ile Türk gıda kodeksine uygunluğu üzerine yapılan araştırmada arastırma

materyali olarak kullanılan reçeller, Çukurova Bölgesi'ndeki (Adana, Tarsus, Mersin)

marketlerde bulunabilen çilek, gül, kayısı ve visne reçellerini üreten on farklı

firmadan temin edilmiştir. Analizleri yapılan toplam 40 reçel örnegini üreten

firmalardan 5 tanesi ürünlerini ekstra geleneksel reçel, 2 tanesi geleneksel reçel, 3

tanesi ise reçel olarak ile satışa sunmuşlardır. Çilek, gül, kayısı ve vişne reçellerinde

incelenen niteliklere ait ortalama degerler sırasıyla şöyledir: Çözünür katı madde %

72, 74, 73, 73; pH 3.28, 3.08, 3.44, 3.30; titrasyon asitligi % 0.48, 0.26, 0.53, 0.71;

kuru madde % 78.4, 80.1, 79.2, 78.4; kül % 0.18, 0.03, 0.20, 0.21; pektin % 0.25,

0.28, 0.27, 0.14; invert seker % 42.04, 46.71, 41.24, 42.44; toplam seker % 51.62,

54.82, 50.74, 49.42; sakkaroz % 9.11, 7.71, 9.02, 6.63; hidroksimetilfurfural 27.2,

48.48, 28.62, 55.33 mg /kg. Uygulanan testler sonucunda bazı reçel örneklerinde

yapay organik boya maddesi ve koruyucu madde kullanıldıgı görülmüstür (Kaplan

ve Fenercioğlu, 2006).

Polat ve Çelik (2008), tarafından yapılan bir çalışmada Ankara koşullarında

organik çilek yetiştiricili ği araştırılmıştır. Çalışmada değişik organik uygulamalarının

Camarosa ve Fern çilek çaşitlerinde verim ve bazı kalite kriterlerine etkileri

incelenmiştir. Camarosa ve Fern çeşitlerine ait frigo fideler, temmuz ayında

dikilmi ştir. Farklı organik uygulamalar yapılan parsellerde yetiştirilen bitkilerin

verim ve bazı kalite kriterleri belirlenmiştir. En yüksek verim değeri ise, yeşil gübre,

çiftlik gübresi, humik asit ve yaprak gübresi uygulamasından elde edilmiştir.

Organik çilek yetiştiricili ğinde yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kullanıma

onay verilmek suretiyle iz element eksikliğinde 18.03.2004 tarihli 25406 sayılı resmi

gazetede yayımlanan Tarımda Kullanılan Kimyevi Gübrelere Dair Yönetmelik’in

Ek-1’inde belirtilen gübreler kullanılabilir. Ayrıca yetkilendirilmiş kuruluş tarafından

Page 29: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Lokman SEZER

16

kullanıma onay verilmek suretiyle mikrobiyal gübreler, elementer kükürt, doğal

kaynaklı kalsiyum sülfat (Jips), doğal kaynaklı magnezyum ve kalsiyum karbonat,

magnezyum tuzu içeren potasyum sülfat, ham potasyum tuzları (kainit, silvinit vb.)

yumuşak kaya fosfatı, kimyasal işlem görmemiş ağaç kökü, kompostlaştırılmış veya

fermente edilmiş sebze materyalleri karışımı, bitkisel kaynaklı ürünler ve yan

ürünlerinden elde edilen gübreler, hayvansal kaynaklı ürünler ve yan ürünleri guano,

solucan ve böceklerin kompostu, çiftlik gübresi ile yanmış çifcilik gübresi içeren

kompostlaştırılmış materyaller kullanılabilir (Anonymous 2010d).

Page 30: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

17

3. MATERYAL ve YÖNTEM

Bu çalışma, Mardin ili Kızıltepe ilçesinde yürütülmüştür. Denemenin

kurulduğu alanda 2 yıl öncesine kadar yetiştiricilik yapılmamıştır.

3.1. Materyal

Denemede 2 farklı çilek çeşidi (Camarosa ve Albion) ile 2 farklı yeşil gübre

bitkisi (soya ve börülce) kullanılmıştır. Deneme, 2.5 m yükseklikte plastik sera

içerisinde kurulmuştur. Ancak plastik örtü mart ve nisan aylarında şiddetli

rüzgarlardan zarar gördüğü için bu aylardan sonraki dönemde sadece üst aksamı

örtülü kalmıştır (Şekil 3.1).

Şekil 3.1. Deneme serasından yeşil gübre bitkilerinden bir görünüm

Toprak hazırlığı için toprak yaklaşık olarak 25-30 cm derinliğinde pulluk ile

sürülmüştür. Sürülen toprağın üzerine organik tarımda kullanım açısından sertifikalı

organik çiftlik gübresi olan Ekoflora serpilmiştir. Bunu takiben, toprak diskaro

aletiyle sürülüp gübrenin karışması sağlanmıştır. Ekoflora gübresi sadece yeşil

gübreleme amacıyla kullanılan börülce ve soya ekilecek parsellere uygulanmıştır.

Tanık parsellere ise, çevredeki çiftliklerden sağlanan çiftlik gübresi uygulanmıştır.

Page 31: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

18

Deneme çeşitlerinin özellikleri aşağıda verilmiştir.

Camarosa; Kaliforniya orijinli olan bu çeşit, 1994’te melezleme ıslahı

sonucu elde edilmiştir. Douglas x Cal 85.218-605 melezidir. Dünyada en fazla

üretimi yapılan ve sofralık yetiştiricili ğe uygun olan bu çeşit, oldukça yüksek verimli

olup, kaliteli meyvelere sahiptir. Meyve eti sert, çok iri ve aromalıdır. Taşımaya ve

muhafazaya uygundur. Bitkileri çok kuvvetli büyür. Akdeniz Bölgesi çilek

yetiştiricili ğine uygundur. Meyve bakımından Oso Grande çeşidine benzer. İri yapılı

Oso Grande ve Chandler’den daha verimli bir çeşittir. Meyveleri basık konik tipte,

koyu kırmızı renkte ve orta büyüklüktedir (ortalama ağırlık 24.6 g). Tadı Oso

Grande’den daha dengeli olup, üzerinde belirgin lekeleri bulunmaktadır. Meyve eti

koyu kırmızı renktedir ve mükemmel olarak değerlendirilmektedir. Chandler’den çok

daha tatlı ama daha az aromatiktir. Botrytis’e dayanıklı, Antraknoz’a hassastır.

Chandler çilek çeşidinden daha erken zamanda meyve vermektedir (Şekil 3.2.).

Şekil 3.2. Camarosa çilek çeşidinin meyveleri

Son yıllarda ülkemizde çok çabuk yayılmış ve pazarlarda aranan bir çeşit

olmuştur (Anonymous, 1996;2005).

Albion ; Kaliforniya üniversitesi tarafından çıkarılan yeni bir çeşit olup

İngiltere piyasasında bulunan Everest ve Diamente çeşidine alternatif olarak çilek

üreticilerine sunulmuştur. Albion çeşidi vertillicium solgunluğuna kısmi olarak

Page 32: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

19

dayanıklı olup Phytophthora cactorum’a karşı da yüksek derecede toleranslıdır ve

göreceli olarak Colletotrichum acutatum’a dayanıklıdır. Uygun bir şekilde

yetiştirildi ği zaman Tetranychus urticae’a karşı oldukça dayanıklıdır. Albion,

Diamente’yle aynı meyve şekline sahip olup verimi Diamente’ye göre eşit veya daha

fazladır. Ticari değeri diğer çilek çeşitlerine göre daha iyi ve kalitesi yüksektir.

Albion meyvesi tipik olarak uzun, konik, ve çok simetriktir. (Şekil 3.3.) İç ve dış

meyve rengi Diamente’ye göre daha koyudur (Anonymous, 2010e).

Şekil 3.3. Albion çilek çeşidinden bir görünüm

3.2. Yöntem

Deneme alanına ait toprak analiz sonuçları Çizelge 3.1’de verilmiştir. Buna

göre deneme alanı, deneme süresince yapılan yaprak analiz sonuçlarına göre organik

tarımda kullanımına izin verilen preparatlarla organik parsellere, sentetik

kimyasallarla tanık parsellere gübreleme yapılmıştır. Yeşil gübrelemede çilek

bitkisinin yıllık azot gereksinimi dikkate alınmış ve bu amaçla daha önce bu konuda

önerilen miktarlarda dekara 8 kg tohum kullanılmıştır (Çizelge 3.2). Yeşil gübre

bitkilerinin tohumları seraya 5 Mayıs 2009’da ekilmiş ve yağmurlama sulama

yapılmıştır. Ekim öncesi her bir uygulama için dekara 675 kg Ekoflora organik

Page 33: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

20

gübre, tanık parsellere ise 800 kg/da yanmış çiftlik gübresi uygulaması yapılmıştır.

Tam çiçeklenme döneminde mineralizasyon için eylül ayının ilk haftası yeşil

gübreler toprağa karıştırılmıştır. Tanık parsellere yeşil gübreleme yapılamadığı için

dekara kg 10-20-20 oranında NPK içeren sentetik gübre uygulaması yapılmıştır.

Deneme parsellerinde kullanılan çiftlik gübrelerinin içerikleri Çizelge 3.3’te

verilmiştir.

Çizelge 3.1. Yeşil Gübreleme Öncesi Deneme Alanına Ait Toprak Analiz Sonuçları Toprak özellikleri Birim Analiz sonucu

(0- 30cm) Değerlendirme

pH % 7,7 Hafif Alkali Kireç % 6,9 Orta Kireçli Tuz % 0,200 Hafif Tuzlu Doygunluk % 58 Killi Tınlı Org.mad. % 2,2 Orta Toplam N % 0,115 İyi Alınabilir P (kg P2O5/da) 5,6 Az Alınabilir K (kg K2O/da) 184,2 Fazla Alınabilir Ca (kg CaO/da) 2987,6 Fazla Alınabilir Mg (kg MgO/da) 211,2 Fazla Alınabilir Fe (ppm) 3,19 Yeterli Alınabilir Mn (ppm) 6,89 Yeterli Alınabilir Zn (ppm) 0,40 Az Alınabilir Cu (ppm) 1,46 Yeterli

Çizelge 3.2. Baklagillerle Dekara Sağlanan Besin Maddeleri Miktarı, kg (Atilla, 1999).

Azot Fosfor Potasyum Bitki, ot olarak Ürün, kg Üst Kök Üst Kök Üst Kök

Börülce 182,6 10,6 2,5 2,2 0,7 7,6 1,5 Soya fasulyesi 213,1 8,4 1,5 2,4 0,6 8,5 1,6 Soya fasulyesi 253,7 18,5 1,0 4,7 0,2 12,2 0,7 Bakla 194,3 19,2 3,6 3,4 0,7 17,1 2,2

Çizelge 3.3. Denemede Kullanılan Çiftlik Gübrelerinin İçerikleri Ekoflora (Org.) Çiftlik Gübresi (Konv.) Organik madde %40 %25 N %1.5 %1 PH 6-8 6-8

Deneme 1 dekarlık plastik serada tesadüf blokları deneme desenine göre

kurulmuş olup, (Şekil 3.6.) 6 tekerrürlü ve her tekerrürde 40 bitki olarak dikilmiştir.

Denemede sedde üzeri sıra arası ve sıra üzeri mesafeler 30x30cm olacak şekilde

Page 34: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

21

belirlenmiştir. Bitkiler kasım ayında taze fide olarak yerlerine dikilmiştir. 15 gün

sonra tutmayanların yerine yedek olarak köklendirilen bitkiler şaşırtılmıştır.

Şekil 3.4. Dikim hazırlığı

3.2.1. Fenolojik Gözlemler

Denemeye alınan çeşitlerde ilk çiçeklenme, ilk derim ve son derim tarihleri

uygulamalara göre belirlenmiştir.

3.2.2. Verim ve Pomolojik Analizler

3.2.2.1. Bitki Başına Verim (g)

Yetiştiricilik döneminde derimi yapılan meyvelerin ağırlığının toplam bitki

sayısına bölünmesiyle aylara göre hesaplanmıştır. Derimi yapılacak meyveler 0.1

grama duyarlı terazide tartılmıştır. Derim haftada 2 gün yapılmıştır.

Page 35: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

22

3.2.2.2. Ortalama Meyve Ağırlı ğı

Her bir parselden alınacak ürünün o parselden elde edilen toplam meyve

sayısına bölünmesi ile ortalama meyve ağırlığı gram olarak hesaplanmıştır.

3.2.2.3. Meyvelerde Ortalama Suda Çözünebilir Toplam Kuru Madde Miktarı

(% SÇKM)

Deneme süresince tüm parsellerden meyve alındığı mayıs ayında bir kez

yapılmıştır. Meyve suları çıkarılarak suda çözünebilir kuru madde içerikleri bir el

refraktometresi kullanılarak 5 yinelemeli olarak saptanmıştır. Sonuçlar % SÇKM

olarak değerlendirilmiştir.

3.2.2.4. Meyve Suyunun pH Değeri

Deneme süresince tüm parsellerden meyve alındığı mayıs ayında bir kez

yapılmıştır. Meyve suyunda pH metre yardımıyla saptanmıştır.

3.2.2.5. Meyve Suyunun Titre Edilebilir Asit (%) Değeri

Deneme süresince tüm parsellerden meyve alındığı mayıs ayında bir kez

yapılmıştır. Bu amaçla, her bir uygulamayı temsil edecek homojen çilek meyveleri

seçilmiş ve bunların suları sıkılmak suretiyle çıkarılmıştır. Her bir çeşit için 1 ml

meyve suyu alınmış ve üzerine 50 ml saf su eklenmiştir. Üzerine renk dönüşümünü

sağlaması için 1- 2 damla fenolfitaleyn damlatılmış, daha sonra meyve suyu

örnekleri 0,1 N` lik NaOH ile pH 8.2 olana kadar titre edilerek harcanan sodyum

hidroksit miktarı belirlenmiştir. Hesaplamalar sitrik asit cinsinden aşağıdaki formüle

göre yapılmıştır (Dündar, 1988).

Sitrik Asit Sabiti (0.007) x Harcanan NaOH x NaOH Faktörü x 100 % Asit =

Kullanılan Meyve Suyu Miktarı

Page 36: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

23

3.3. İstatistiksel Analizler

Denemede elde edilen veriler, Costat paket programında değerlendirilerek,

ortalamaların karşılaştırmaları %5 düzeyinde yapılarak gruplandırılmıştır.

Page 37: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

3. MATERYAL ve YÖNTEM Lokman SEZER

24

Page 38: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

25

4. BULGULAR ve TARTI ŞMA

4.1. Fenolojik Gözlemler

Uygulamalara Göre çeşitlerin ilk çiçeklenme, ilk derim ve son derim tarihleri

Çizelge 4.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Fenolojik Gözlem Sonuçları Çeşitler Uygulama İlk Çiçeklenme İlk Derim Son Derim

Soya 28-31/Mart 12-14/Nisan 8-11/Haziran Börülce 29-01/Nisan 13-17/Nisan 8-11/ Haziran Camarosa Kontrol 23-27/Mart 5-6/Nisan 13-15/ Haziran Soya 19-23/Mart 30-31/ Mart 23-25/Mayıs Börülce 18-21/Mart 30-31/ Mart 23-25/ Mayıs Albion Kontrol 13-16/ Mart 24-26/ Mart 23-25/Mayıs

Fenolojik gözlem sonuçları değerlendirildiğinde, her iki çeşitte de ilk

çiçeklenmelerin kontrol parsellerinde olduğu, bunu soya ve börülce parsellerinin

izlediği görülmektedir. Çeşitler karşılaştırıldığında ise Albion çeşidi Camarosa’ya

göre daha erken çiçeklenmiş, her iki çeşitte de derim 2.5 ay civarında sürmüştür.

Camarosa’dan mart ayında meyve alınmazken Albion çeşidinde mart ayında

başlayan derim mayıs sonunda bitmiş, Camarosa’da derim haziranın ortalarına kadar

sürmüştür. Benzer ekolojiye sahip Şanlıurfa Koruklu’da Kaşka ve ark.’nın 1993

yılında yaptıkları adaptasyon çalışmasında, derim süresinin 3 hafta olduğu,

belirlenmiştir. Bu süre Akdeniz ve Ege Bölgelerinde 4-6 ay arasında iken (Önal,

2000), Doğu Bölgelerimize giren Erzurum, Van, gibi illerde 2 haftaya kadar

inebilmektedir (Kılıçel, 2005). Mardin Kızıltepe İlçesinin iklim koşulları çok sert

olmadığı için, derimin bu kadar sürmesi çilek yetiştiricili ğinin bu bölgede ekonomik

olacağının da bir göstergesi olabilir.

Page 39: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

26

4.2. Verim ve Pomolojik Analizler

4.2.1. Bitki Başına Aylık ve Toplam Verim

Bitki başına aylık verimler Şekil 4.1.’de verilmiştir. Buna göre mart ayında en

fazla meyvenin, Albion çeşidinin kontrol parsellerinden alındığı, bunu aynı çeşidin

soya ve börülce parsellerinin izlediği görülmüştür.

0

20

40

60

80

100

120

C-Soya

C-Börü

lce

C-Kont

rol

A-Soy

a

A-Bör

ülce

A-Kon

trol

Çeşitler

Bitk

i Başı

na V

erim

(gr

/bitk

i)

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Şekil 4.1. Denemeye alınan çeşitlerde bitki başına aylık toplam verimler

Camarosa’nın hiçbir uygulamasından mart ayında meyve alınmadığı

görülmektedir. Bu durumun Camarosa’nın orta geççi, Albion’un ise erkenci bir çeşit

olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir (Anonymous, 1996, 2005, 2010e). Nisan

ayında en yüksek verim her iki çeşitte de kontrol parsellerinden alınmış, bunu çok az

farkla sırasıyla börülce ve soya parselleri izlemiştir. Mayıs ayında, en yüksek verim

Camarosa’nın soya parselinden alınmış, bunu sırasıyla börülce ve kontrol parselleri

izlemiştir. Kepenek ve ark.’nın 2002 yılında, Isparta’da yaptıkları adaptasyon

çalışmasında, ekim ayında dikilen çilek çeşitlerinde birinci yıl verimin 6.90 ile 52.44

g arasında değiştiği saptanmıştır. Bu çalışmada bitki başına verimler bu değerlerle

kıyaslandığında oldukça yüksektir. Bu durum, Mardin Kızıltepe’nin vegetasyon

süresinin Isparta koşullarına göre daha uzun olmasından kaynaklanabilir. Albion

Page 40: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

27

çeşidinin, nisan ve mayıs ayı verimleri soya ve börülce uygulamalarında aynı

olmuştur. Mayıs ayı verimleri her üç uygulamada da birbirine yakın olmuştur.

Bitki başına toplam verimlere ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.2.’de

verilmiştir. Varyans analiz sonuçları değerlendirildiğinde, çeşitlerin ve

uygulamaların kendi aralarındaki farkların, istatistiksel açıdan önemli olduğu

gözlenmektedir. Bu verilere göre gruplanmış bitki başına toplam verimler Çizelge

4.3.’te verilmiştir.

Çizelge 4.2. Bitki Başına Toplam Verimlere Ait Varyans Analiz Tablosu Var. Kayn. K.T. S.D. K. O. F P Önem Derecesi Uygulama 20931.5 2 10465.7 133.77 0.000 * Çeşit 44170 1 44170 564.55 0.000 * Uyg. X Çeşit 165.73 2 82.869 1.059 0.359 ÖD Hata 2347.16 30 78.24 Toplam

Çizelge 4.3. Bitki Başına Toplam Verimlere Ait Ortalamalar ve Oluşan İstatistiksel Gruplamalar

Çeşitler Uyg. Bit. Baş. Verim (g/bitki) Ort. Soya 196.9 Börülce 222.4 Kontrol 259.3

226.2 a Camarosa

Ort. 226.2 Soya 132.8 Börülce 148.7 Kontrol 186.9

156.1 b Albion

Ort. 156.1 D%5 6.02 Soya 164.8 c Börülce 185.5 b Kontrol 223.1 a

191.1 Ort

Ort. 191.1 D%5 8.90

Söz konusu çizelge incelendiğinde, çeşitler arasında istatistiksel açıdan fark

olduğu, en yüksek verimin Camarosa’dan (226,2 g/bitki)) elde edildiği, uygulamalar

arasındaki farkın da istatistiksel açıdan önemli olduğu, en yüksek verimin kontrol

uygulamasından (223.1 g/bitki) alındığı, bunu sırasıyla börülce ve soya

uygulamasının izlediği görülmektedir. Soya uygulamalarının börülce uygulamalarına

göre daha düşük ürün elde edilmesinin nedeni olarak ta sebep de soyanın ekilmeden

Page 41: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

28

önce bakteri uygulaması yapılmaması, bu nedenle de yeterince nodül oluşturamaması

olabilir (Frazer ve ark, 1988-Anonymous, 2010).

4.2.2. Ortalama Meyve Ağırlı ğı

Aylara göre ortalama meyve ağırığı değerleri Şekil 4.2.’de verilmiştir. Gerek

Camarosa ve gerek Albion çeşitlerinde soya ve börülcenin kontrole göre meyve

ağırlığını az da olsa arttırdığı, nisan ayında Camarosa’nın Albion çeşidine göre daha

ağır meyveler oluşturduğu, mayıs ayında meyve ağırlıklarının tum uygulamalarda

birbirine yakın olduğu görülmektedir. Özdemir (2003)’in Hatay’da yaptığı

adaptasyon çalışmasında en ağır meyvelerin Camarosa çeşidinden alındığı

belirtilmiştir. Bu çalışmada da en ağır meyveler Camarosa çeşidinden alınmıştır.

0

5

10

15

20

25

C-Soya C-Börülce

C-Kontrol

A-Soya A-Börülce

A-Kontrol

Çeşitler

Mey

ve İ

riliğ

i (gr

)

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Şekil 4.2. Denemeye alınan çeşitlerde aylık meyve ağırlıkları

En ağır meyveler Camarosa’nın soya parselinden alınmış olup, bunu sırasıyla

börülce ve kontrol parselleri izlemiştir. Albion çeşidinin nisan ve mayıs ayı verimleri

soya ve börülce uygulamalarında aynı olmuştur. Mayıs ayı verimleri her üç

uygulamada da birbirine yakın olmuştur.

Meyve ağılıklarına ait varyans analiz sonuçları, Çizelge 4.4.’de verilmiştir.

Sonuçlara göre, çeşitlerin kendi aralarındaki farkların istatistiksel açıdan önemli

Page 42: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

29

olduğu görülmektedir. Bu verilere göre gruplanmış meyve ağırlıkları ise, Çizelge

4.5’de verilmiştir.

Çizelge 4.4. Meyve Ağırlığına Ait Varyans Analizi Var. Kayn. K.T. S.D. K. O. F P Önem Derecesi Uygulama 0.515 2 0.257 0.233 0.7935 ÖD Çeşit 19.067 1 19.067 17.262 0.0002 Uyg. X Çeşit 1.8 2 0.9 0.815 0.4522 ÖD Hata 33.136 30 1.104 Toplam 54.52 35

Çizelgenin incelenmesinden çeşitler arasındaki farkın istatistiksel açıdan

önemli olduğu, en ağır meyvelerin Camarosa’dan (17.8 g) elde edildiği, uygulamalar

arasındaki farkın da istatistiksel açıdan önemli olmadığı görülmektedir. Meyve

ağırlığının düşük olmasının nedeni, Mardin ikliminin oldukça kuru olması (Maas ve

ark, 1996), dolayısıyla meyvelerdeki yetersiz su birikiminden kaynaklanmış

olabileceği düşünülmektedir.

Çizelge 4.5. Meyve Eağırlığına Ait Ortalamalar ve Oluşan İstatistiksel Gruplar Çeşitler Uyg. Meyve Ağırlı ğı (g) Ort. Soya 17.4 Camarosa Börülce 18 17.8 a Kontrol 18.1 Ort. 17.8 Soya 16.5 Albion Börülce 16.4 16.4 b Kontrol 16.3 Ort. 16.4 D%5 0.72 Ort Soya 16.9 Börülce 17.2 17.1 Kontrol 17.2 Ort. 17.1 ÖD

4.2.3. Meyvelerde Ortalama Suda Çözünebilir Toplam Kuru Madde Miktarı

Mayıs ayında bir kez yapılan SÇKM analizi sonuçları Şekil 4.3.’de

verilmiştir. Şekil 4.3.’ün incelenmesinden Albionun kontrol uygulaması dışında tüm

uygulamalardan birbirine yakın değerler alındığı, genelde SÇKM değerlerinin çilek

için arzu edilen sınırlarda olduğu görülmektedir. Beslenme ile de doğrudan ilişkili

Page 43: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

30

olan bu parametrenin eğer parsellerde kloroz görülmese daha da yüksek olacağı

(Şekil 4.4.) da düşünülebilir.

0

2

4

6

8

10

12

14

soya börülce kontrol soya börülce kontrol

Camarosa Albion

KM

(%)

soya

börülce

kontrol

Şekil 4.3. Denemeye alınan çeşitlerde uygulamalara göre SÇKM miktarları (%)

SÇKM değerlerine ait varyans analiz tablosu Çizelge 4.6.’da verilmiştir.

Sonuçlara göre, çeşitlerin kendi aralarındaki farkların istatistiksel açıdan önemli

olduğu görülmektedir. Bu verilere göre gruplanmış SÇKM içerikleri Çizelge 4.7.’de

verilmiştir.

Çizelge 4.6. SÇKM Değerlerine Ait Varyans Analizi Var. Kayn. K.T. S.D. K. O. F P Önem Derecesi Uygulama 10.558 2 5.279 0.077 0.0051 * Çeşit 0.284 1 0.284 1.42 0.413 ÖD Uyg. X Çeşit 1.8 2 3.717 4.45 0.020 * Hata 25.02 30 0.834 Toplam 43.3056 35

Page 44: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

31

Şekil 4.4. Deneme alanında yüksek pH’dan kaynaklanan kloroz durumu

Çizelge 4.7. SÇKM Değerlerine Ait Ortalamalar ve Oluşan İstatistiksel Gruplar Çeşitler Uyg. SÇKM (%) Ort.

Soya 9.66 Börülce 10.43 Kontrol 10.11

10.07 Camarosa

Ort. 10.07 Soya 9.36

Börülce 9.81 Kontrol 11.56

10.25 Albion

Ort. 10.25 Ö.D Soya 9.51 b

Börülce 10.12 ab Kontrol 10.84 a

10.16 Ort

Ort. 10.16 D%5 0.92

Çizelgenin incelenmesinden çeşitler arasındaki farkların istatistiksel açıdan

önemli olmadığı, uygulamalar arasındakı farkların önemli olduğu, en tatlı meyvelerin

Kontrolden (% 10.84) elde edildiği görülmektedir.

4.2.4. Meyve Suyunun pH Değeri

Mayıs Ayında bir kez yapılan pH analizi sonuçları Şekil 4.5’de verilmiştir.

Tüm uygulamaların pH değerlerinin 3.7 ile 3.9 arasında değiştiği, en yüksek pH

Page 45: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

32

değerinin Camarosa’nın kontrol parsellerinden elde edildiği, bunu aynı çeşidin

börülce uygulamasının izlediği, Albionun tüm uygulamalarının ve Camarosanın soya

uygulamasının birbirine oldukça yakın değerler verdiği görülmektedir. Daha önce

yapılan adaptasyon çalışmalarında da benzer sonuçlar alınmıştır (Eti, 2002, Kanbur,

2002, Özgüven ve Yılmaz, 2003, Ayaz, 2004, Özuygur, 2005). pH değerlerine ait

varyans analiz değerleri Çizelge 4.8’da verilmiştir.

3,6

3,65

3,7

3,75

3,8

3,85

3,9

3,95

soya börülce kontrol soya börülce kontrol

Camarosa Albion

pH

soya

börülce

kontrol

Şekil 4.5. Denemeye alınan çeşitlerde uygulamalara göre pH değerleri

Çizelge 4.8. pH değerlerine Ait Varyans Analizi Var. Kayn. K.T. S.D. K. O. F P Önem Derecesi Uygulama 0.02 2 0.01 0.423 0.6587 ÖD Çeşit 0.062 1 0.062 2.574 0.1191 ÖD Uyg. X Çeşit 0.0516 2 0.025 1.064 0.3577 ÖD Hata 0.728 30 0.024 Toplam 0.863 35

Elde edilen sonuçlara göre, çeşitlerin de uygulamaların da aralarındaki

farkların istatistiksel açıdan önemli olmadığı görülmektedir. Çizelge 4.9’da,

gruplanmış pH değerleri verilmiştir.

Page 46: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

33

Çizelge 4.9. pH Değerlerine Ait Ortalamalar Çeşitler Uyg. pH Ort.

Soya 3.7 Börülce 3.8 Kontrol 3.9

3.8 Camarosa

Ort. 3.8 Soya 3.7

Börülce 3.7 Kontrol 3.7

3.7 Albion

Ort. 3.7 ÖD Soya 3.7

Börülce 3.75 Kontrol 3.8

3.75 Ort

Ort. 3.75 ÖD

Çizelgede verilen değerler incelendiğinde, çeşitler ve uygulamalar arasındaki

farkların istatistiksel açıdan önemli olmadığı, ancak en yüksek pH değerinin

Camarosa çeşidinden elde edildiği görülmektedir.

4.2.5. Meyve Suyunun TA(%) Değeri

Çilek suynun titrasyon asitlikleri Şekil 4.6’da verilmiştir. Genel olarak

Camarosa çeşidinin asitlik değerlerinin, Albion çeşidine göre daha düşük olduğu, en

asitli meyvelerin Albion’un kontrol parsellerinden (% 1.4) alındığı, bunu yine

Albion’un börülce uygulamasının takip ettiği, en düşük asitlik değeri elde edilen

uygulamanın Camarosanın börülce parseli olduğu görülmektedir. Daha önce yapılan

adaptasyon çalışmalarında da asitlik değerlerinin bu değerlere yakın olduğu

bulunmuştur (Türemiş, 2002, Kılıçel, 2005). TA değerlerine ait varyans analiz

sonuçları Çizelge 4.10’de verilmiştir.

Page 47: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

34

1,1

1,15

1,2

1,25

1,3

1,35

1,4

1,45

soya börülce kontrol soya börülce kontrol

Camarosa Albion

TA

(%

) soya

börülce

kontrol

Şekil 4.6. Denemeye Alınan Çeşitlerde Uygulamalara Göre TA Değerleri (%)

Çizelge 4.10. TA Değerlerine Ait Varyans Analizi Var. Kayn. K.T. S.D. K. O. F P Önem Derecesi Uygulama 0.01 2 0.005 0.455 0.7935 ÖD Çeşit 0.09 1 0.009 7.604 0.0002 * Uyg. X Çeşit 0.029 2 0.014 1.225 0.4522 ÖD Hata 0.355 30 0.011 Toplam 0.484 35

Sonuçlar değerlendirildiğinde, çeşitlerin aralarındaki farkların istatistiksel

açıdan önemli olduğu, uygulamalar arasındaki farkların ise önemli olmadığı

görülmektedir. Bu verilere göre gruplanmış TA değerleri Çizelge 4.11’de

verilmiştir.

Çizelge 4.11. TA Değerlerine Ait Ortalamalar ve Oluşan Gruplar Çeşitler Uyg. TA (%) Ort.

Soya 1.31 Börülce 1.22 Kontrol 1.29

1.27 b Camarosa

Ort. 1.27 Soya 1.34

Börülce 1.38 Kontrol 1.4

1.37 a Albion

Ort. 1.37 D%5 0.007 Soya 1.33

Börülce 1.3 Kontrol 1.35

1.32 Ort

Ort. 1.32 ÖD

Page 48: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

35

Elde edilen sonuçlara göre, Çeşitler arasındaki farkların istatistiksel açıdan

önemli olduğu en yüksek TA değerinin Albion (% 1.37) çeşidinden elde edildiği,

uygulamalar arasındaki farkların ise istatistiksel açıdan önemli olmadığı

görülmektedir.

Denemede incelenen parametrelerin sonucuna göre verimin düşük olduğu,

bunun da toprak pH’sının yüksek oluşundan kaynaklandığı söylenebilir. Kalite

parametreleri ise beslenmeye bağlı olarak etkilenmiştir. Toprağın organik

maddesinin düşük olması da mevcut besin elementlerinden yararlanma düzeyini

azaltmıştır. Şekil 4.7’de deneme parsellerinin genel durumları görülmektedir. Şu an

pH’yı düzenlemek için organik tarımda doğal şelatlama yöntemi olan limon tuzu

uygulaması yapılmış ve parsellerdeki sarılık düzelmiştir. Bu uygulamaya 2. yıl

devam edilip bitki beslemede düzenli olarak limon tuzu uygulaması yapıldığında

çeşitlerden maksimum verim alınabileceği düşünülmektedir.

Page 49: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Lokman SEZER

36

1. Soya Genel görünüm 4. C-Soya (Sağdaki sıra) 7-A-Soya 2. Börülce Genel Görünüm 5-C-Börülce 8-A-Börülce 3. Kontrol Genel Görünüm 6-C-Kontrol 9-A-Kontrol

Şekil 4.7. Deneme parsellerinden görünümler

1 2 3

4 5 6 7 8 9

4. BU

LGU

LAR

ve TA

RT

IŞM

A

Lokman S

EZ

ER

36

Page 50: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Lokman SEZER

37

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER

Mardin İli Kızıltepe İlçesinde toplam 1 dekarlık alanda yapılan bu çalışmada

organik çilek yetiştiricili ği konusu araştırılmış, bu amaçla dünyada yaygın olarak

yetiştirilen iki çeşit (Camarosa ve Albion) kullanılmıştır. Organik tarımın temel

ilkelerinden olan yeşil gübreleme için dikim zamanına uygun olarak yazlık iki yeşil

gübre bitkisi (Soya ve börülce) kullanılmış, dikim zamanı olarak kış dikimi seçilmiş

ve fide olarak da taze fideler kullanılmıştır.

Denemede, her iki çeşit de bölgeye uyum sağlamış, ancak toprak pH’sının

yüksek oluşundan dolayı bazı besin elementlerinin alımında problem yaşanmıştır.

Albion gün-nötr bir çeşit olup hem ova hem de yayla bölgeler için önerilmektedir.

Yazın çok sıcak aylarda dinlenmeye girmekte yaz sonunda tekrar çiçek ve meyve

oluşturmaktadır. Bu açıdan düşünüldüğünde Kızıltepe’de Camarosa’ya göre daha

düşük meyve verimi olmasına rağmen yılda iki kez meyve vermesi açısından

özellikle örtü altında tercih edilebilir. Camarosa tüm çeşitler içerisinde besin

elementi gereksinimi açısından önde giden bir çeşittir. Verim ve kalite açısından da

dünyada hala en yaygın çeşittir. Kızıltepede hem örtü altı hem de açıkta yetiştiricilik

için önerilebilir. Denemenin bu bölgede kurulmasının bir amacı da yıllardır tarıma

açılmamış mayınlı arazilerin organik tarım amaçlı kullanılma olasılığıdır. Bu bölge

halkı yıllardır büyük şehirlere göç vermiş, hala da vermektedir. Dekara getirisi

yüksek, üstelik pazarlamada avantajları olan organik çilek yetiştiricili ği bu bölge için

büyük şans olacaktır. Arap ülkelerine yakınlığı bölgenin pazar avantajları

arasındadır.

Organik çilek yetiştiricili ğinde verim, kış dikimi yapılmasına rağmen, bölgede

pek çok yerle kıyaslandığında iyi durumdadır. Zira kış dikiminde verim bugün

dünyada yaygın olarak yapılan yaz dikimine göre düşüktür. Bu çalışma yaz dikimi ve

kışlık yeşil gübre bitkisi fiğ ile kurulduğunda dekara verim de yüksek olacak, üstelik

örtü altına da alınırsa verim daha da yükselecektir. Pek çok çalışmada birkaç yıl

dinlenmiş olan topraklarda çilekte iyi sonuç alınmakta, aynı yerde üst üste dikim

yapılmaya devam edildiğinde ne kadar iyi besleme yapılsa da verim düşmektedir.

Organik tarım prensiplerine göre zaten böyle bir yetiştiricilik yapılamaz. O nedenle

Page 51: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Lokman SEZER

38

verimliliğin sürdürülebilir olması, toprak organik maddesinin korunması için

baklagillerin yer aldığı ekim nöbeti uygulaması toprağın değişik katmanlarının

kullanıldığı ön ve art bitki seçimlerine dikkat edilmesi gerekir.

Ekoloji, meyve yetiştiricili ğinde lezzetin oluşmasında büyük rol

oynamaktadır. Tüm uygulamalarda %SÇKM ve %TA değerlerinin diğer yetiştiricilik

bölgeleri ile kıyaslandığında daha yüksek olması Kızıltepe ikliminin kalite üzerine de

etkisinin olumlu yönde olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak Mardin ili Kızıltepe ilçesi toprakları toprak organik maddesi

düzenlendiği ve toprak pH’sı nötr derecelere taşındığında çilek yetiştiricili ği için

uygundur. Organik çilek yetiştiricili ği açısından da hastalık zararlı populasyonunun

düşük olması ya da hiç olmaması açısından avantajlı durumdadır diyebiliriz.

Page 52: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

39

KAYNAKLAR

AĞAOĞLU, Y.S., 1986. Üzümsü Meyveler. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Yayınları. Ders Kitabı. 290s. Ankara.

AKSOY, U. ve A. ALTINDİŞLİ, 1998. Dünya’da ve Türkiye’de Organik Tarım

Ürünleri Üretimi, İhracatı ve Geliştirme Olanakları, İstanbul Ticaret

Odası, Yayın No. 1999-70, 123 s.

AKSOY, U., ALTINDİŞLİ, A., ve İLTER, A., 2002. Ekolojik Tarımın Tarihçesi ve

Gelişimi. Organik Tarımın (Ders notları), İzmir Tarım İl Müdürlüğü,

ETO ve Ege Üniv. Ziraat Fak., İzmir s.1-8.

AKSOY, U., TÜZEL, Y., ALTINDİŞLİ, A., CAN, H.Z., ONOĞUR, E., ANAÇ, D.,

OKUR, Z., ÇİÇEKLİM., ŞAYAN, Y., KIKPINAR, F.,

KENANOĞLU BEKTAŞ, Z., ÇELİK, S., ARIN, L., ER, C.,

ÖZKAN, C., ve ÖZENÇ, D.B., 2005. Organik (Ekolojik, Biyolojik)

Tarım Uygulamaları

www.zmo.org.tr./etkinlikler/6tk05/016uygunaksoy.

ANONYMOUS, 1996. Eğirdir Orman Fidanlığı Toprak Etüt Raporu, Toprak tahlil

laboratuarı Müd., Eskişehir.

ANONYMOUS, 2005. FAO Web Page. http://www.apps.fao.org

ANONYMOUS, 2005a. Dünyada Ekolojik Tarım. http://www.eto.org.tr.

____________, 2006a. Turkey Organic. Produts, USDA Foreign Agricultural

Service, GAIN Report Number: TU6020 http://fas.usda.gov.

____________, 2006b. Organik Tarım. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı.

www.tarım.gov.tr.

____________, 2006c. Agriculture Database. http://faostat.fao.org.

____________, 2006d. www.tuik.gov.tr.

____________, 2008. Strawberry production. www.fao.org

____________, 2010a. Dünyada Ekolojik Tarım. http: www.eto.org.tr.

____________, 2010b. Organik Tarım Kanunu ve Organik Tarım Esasları ve

Uygulamasına İlişkin Yönetmelik. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı-

Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara, 74s.

Page 53: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

40

____________, 2010c. Organik Agriculture in Turkey 2004.

____________, 2010d. Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmenliği (31.05.2005

Tarih ve 25831 Sayılı Yönetmelik), Çevre ve Orman Bakanlığı

Ankara.

____________, 2010e. http://tibbivearomatikbitkiler.bloggum.com

____________, 2010f. http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-84.pdf

____________, 2010g. (http://bilimselkonular.com/ueye-bloglarndan/BA-RA-

LCE.html

ATASAY, A., 2006, Eğirdir (Isparta) Koşullarında Organik Çilek Yetiştiricili ğinin

Uygulanabilirliği Üzerine Bir Çalışma, Tez Doktora. Çukurova

Üniversitesi, Adana, 2006.

ATİLLA A., 1999. Yeşil gübreleme. Ekolojik Tarım. Ekolojik Tarım Eğitimi Ders

Notları

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Ege Üniversitesi

Ziraat Fakültesi ETO Emre Basımevi İzmir 60-7

___________ 1999. Yeşil gübreleme. Ekolojik Tarım. Ekolojik Tarım Eğitimi Ders

Notları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Ege

Üniversitesi Ziraat Fakültesi ETO Emre Basımevi İzmir 60-78

AYAZ, B., 2004. Bitirme tezi. Bazı Çilek Çeşitlerinin Adana Ekolojik Koşullarına

Adaptasyonu. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fak. Bahçe Bitkileri

Bölümü. (Yayınlanmamış). S: 19.

DÜNDAR, Ö., 1988, Valencia ve Kozan yerli portakallarının soğukta muhafazası ve

derim sonrası fizyolojileri üzerinde araştırmalar. Çukurova Üniv. Fen

Bil. Ens. Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı. Doktora Tezi. Adana. 143s.

ETİ, A., 2002. Bitirme Tezi. Bazı Çilek Çeşitlerinin Adana Ekolojik Koşullarında

Adaptasyonu. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fak. Bahçe Bitkileri

Bölümü. (Yayınlanmamış). S: 19.

FRAZER, D. G., DARON, J. W., SAHS, W. W.,LESOING, G. W., 1988. Soil

microbial populations and activity under conventional and organic

management. J. Environ. Qual. 17: 585–590.

Page 54: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

41

HAKKINEN, S., KARELAMPI, S.O., HEINONEN, I.M., MYKKANEN, H.M., and

TORRONEN, A.R., 1998. HPLC Method For Scereening of

Flavonoids and Phenolic Acids in Berries. J. Sci Food Agric, 77:543-

551.

HANCOCK, J.F., 1999. Strawberries. Crop Production Science in Horticulture # 11,

ISBN 0851993397, 250p.

HART, J., RIGHETTI, T., SHEETS, A., MARTIN, L.W., 2000. Strawberries

(Westorn Oregon-West of Cascades). Fertilizerguide, Oregon State

Üniversty, FG 14,http://extensıon.oregonstate.edu.

HEMPHILL, R., MARTIN L.W., 1992 Microware Oven-Drying Method For

Determining Total Solids of Strawberries. Hortscience 27(12):1326.

IĞDIRLI, D., TÜREMİŞ, N., 2006. Adana Koşullarında Organik Çilek Fidesi

Yetiştirme Olanakları. II. Ulusal Üzümsü Meyveler Sempozyum

Kitabı. S: 88-93. 14-16 Eylül 2006, Tokat.

KAÇAR, B., 1994. Gübre Bilgisi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fak., Yay. No:1383,

Ankara, 456s.

KAÇAR B., A. V. KATKAT., 1999. Gübreler ve Gübreleme Tekniği. Uludağ

Üniversitesi Vakfı Yayın No: 144 Vipaş Yayın No:20 Bursa

KANBUR, N., 2002. Bazı Avrupa Çilek Çeşitlerinin Adana Ekolojik Koşullarında

Verim ve Kalite Kriterleri Üzerinde Araştırma.. Çukurova

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü. Bitirme Tezi

Yayınlanmamış. S: 24.

KAPLAN, B., FENERCİOĞLU, H., 2006. Çukurova bölgesinde satışa sunulan bazı

reçellerin fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Türk gıda kodeksine

uygunluğu üzerine bir araştırma, Tez Yüksek Lisans--Çukurova

Üniversitesi, Adana, 2006.

KAŞKA, N., YAZGAN, A., YALÇIN, O., ve KONARLI, O., 1976. Adana’da ve

Antalya’da Bazı Önemli Çilek Çeşitlerinde Kış Dikimlerinin Verim

ve Kalite Üzerine Etkileri. Çukurova Üniv. Ziraat Fak. Yıllığı, s(1-

2):1-6.

Page 55: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

42

KAŞKA, N., YILDIZ, A.I., PAYDA Ş, S., BİÇİCİ, M., TÜREMİŞ, N. ve KÜDEN,

A., 1986. Türkiye İçin Bazı Çilek Çeşitlerinin Adana’da Yaz ve Kış

Dikim Sistemleriyle Örtü Altında Yetiştiricili ğinin Verim, Kalite ve

Erkencilik Üzerine Etkileri. Doğa Bilim Dergisi, Seri D2, Cilt 10,

Sayı 1: 84-101

KAŞKA, N., PAYDAŞ, S., ETİ, S., TÜREMİŞ, N., 1993. Ülkemizde Yetiştiricili ği

Yapılan Çilek Çeşitlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesine

Adaptasyonu, Çukurova Üniversitesi Yayın No:58, Gap Yayınları

No:73, Adana.

KAYAHAN, S., 1999. Ekolojik Tarımda Yasal Uygulamalar. Türkiye I. Ekolojik

Tarım Sempozyumu, İzmir, s.11-16.

KEPENEK, K., KOYUNCU, M.A. ve KOYUNCU, F., 2002. Bazı Çilek Çeşitlerinin

Isparta koşullarında Adaptastonu. Bahçe, 31(1-2):17-22.

KILIÇEL, İ., 2005. Bazı Çilek Çeşitlerinin Van Ekolojik Koşullarında Fide Verim

Özelliklerinin Belirlenmesi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi.

Yayınlanmamış.

KİRAZLAR, N., 2001. Ekolojik (Organik) Tarım Mevzuatı. Türkiye 2. Ekolojik

Tarım Sempozyumu, Sempozyum Kitabı. Sayfa: 11–19. 14–16 Kasım

2001, Antalya.

KOŞAR, M., KAFKAS, E., PAYDAŞ, S., and BAŞER, K.H.C., 2004. Phenolic

Composition of Strawberry genotypes at Different Maturation

stages. J. Of Agricultural and Food Chemistry 52(6):1586.

KOVACH, J., 2003. Oganic Conventional Strawberries Egually Tasty, Survey Finds.

The New York Berry News, 2(2):6-7.

KOVACH, J., HARDER, L., and WRGH, S., 2003. Matted Row Transitional

Organic Strawberry Production in Ohio. The Ohio State Üniversty,

Organic Food ve Farming Education ve Research, Offer.

Page 56: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

43

MAAS, J. L., WANG, S. Y. GALETTA, G. J., 1996. Heath Enhancing Properties of

Strawberry Fruit. In : Pritts, M. P., CHANDLER, C. K. and

CROCKER, T. E. (eds9. Proceeding of The V North American

Strawberry Conference, Orlando, Florida. 11-18.

MAHLER, R.L., BARNEY, D.L., 2000. Blueberries, Rasberries and Strawberries

CIS 815, Northern Idaho Fertilizer Guide, University of Idaho,

Moskow.

http://info.ag.uidaho.edu/resources/PDFs/CIS0815.pdf

MAMDER, U., MIKK, M., KULVIK, M., 1999. Ecological and Low Intensty

Agricultureas Contributors to Landscape and Biological Diversity

Landscape and Urban Planning 46(1):169-177.

ONOĞUR, E., 1998. Türkiye Orgnik Tarım Üzerine Bir Değerlendirme. Türkiye

VIII. Fitopatolji Kongresi Bildireleri, s.185-189.

ÖNAL, K., 2000. Menemen Koşullarında açıkta ve Yüksek Tünel Altında

Yetiştirilen Bazı Çilek (Fragarria x Ananassa Duch.) Çeşitlerinin

Performansları Üzerine Bir Araştırma. Türk J Agric For 24 (2000) 31-

36.

ÖZDEMİR, E., 2003. Early Prodution of Strawberry Cultivars Grown Under Plastic

House on Sund-Dunes. Small Fruit Review 2 (1):81-86

ÖZGÜVEN, A.I., ve YILMAZ, C., 2003. Adana Ekolojik Koşullarında Bazı

Kaliforniya Çilek Çeşitlerinin Adaptasyonu. Ulusal Kivi ve Üzümsü

Meyveler Sempozyumu, Ordu, s.208-212.

ÖZUYGUR, M., 2005. Adana Koşullarında Bazı Yerli, Amerika ve Avrupa Kökenli

Çilek Çeşitleri İle Bazı Melez Çilek Genotiplerindeki Verim, Meyve

Kalite Kriterleri ve Bitki Özelliklerinin Belirlenmesi. Çukurova

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi. Yayınlanmamış. 151 sayfa.

PALOMAKI, V., A.M., MANSIKKA, A.H.O., and ETELAMAKI, M., 2002.

Organic Fertilazation and Cultivation Technique of Strawberry Grown

in Greenhause. Acta Hort., s.67:597-599.

Page 57: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

44

POLAT, M., ÇELİK, M., 2008. Ankara (Ayaş) Koşullarında Organik Çilek

Yetiştiricili ği, Tarım Bilimleri Dergisi 2008, 14 (3) 203-209 Ankara

Üniversitesi Ziraat Fakültesi.

SAYIN, C., ÖZKAN, B., 2001. AB’de Organik Tarım Uygulamaları, İzlenen

Politikalar ve AB’ye Organik Ürün Dış Satım Olanakları. Türkiye 2.

Ekolojik Tarım Sempozyumu, Antalya, s.49-57.

STAUDT. G., 1989. The Species of Fragaria The Taxanomy And Geographical

Distribution. Acta Horticulturae. 439:55-62.

http//www.nysaes.cornell.edu/pp/extenson/tfabp/sants.

TAŞBAŞLI, H., ZEYTİN, B., 2003. Oganik Tarımın Genel İlkeleri. Tarım ve

Kyişleri Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Kordinasyon Kurulu

Başkanlığı, Ankara,118s.

TÜREMİŞ, N., KAŞKA, N., 1997. Akdeniz Bölgesinde Erkenci Çilek Yetiştiricili ği.

Derim,14(1):20-25, Antalya

TÜREMİŞ, N., ÖZGÜVEN, A.I., PAYDAŞ, S., 2000. Güneydoğu Anadolu

Bölgesinde Çilek Yetiştiricili ği. Tübitak yayınları. 25 sayfa.

TÜREMİŞ, N., 2002. All Season Strawberry Growing with Day – Neutral Cultivars.

Proc. 4th Int. Strawberry symp. T. Hietaranta et. Al eds.. Acta Hort.

567, ISHS 2002. Vol: 1, 199 – 201.

WILLER H., YUSSEFI, M., 2006. The World of Organic Agriculture 2006

Statistics & Emerging Trends. IFOAM Publication, 196p.

YILMAZ, H., A ŞKIN, M.A., 1999. Van Ekolojik Koşullarında Yaz ve İlkbahar

Dikim Zamanlarının Bazı Çilek Çeşitlerindeki Verim ve Kalite

Kriterlerine Etkisi Üzerinde Araştırmalar. 100. Yıl Üniv. Ziraat Fak.

Tarım Bilimleri Dergisi, 9(1):9-15, Van

Page 58: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lokman …traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/4qcAq58Q-1592013-23.pdf · 2018-04-12 · I ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Lokman

45

ÖZGEÇM İŞ

1980 yılında Mardin’in Kızıltepe İlçesinde doğdu. İlk Orta ve Lise öğrenimini

Kızıltepe’de tamamladı. 2001 yılında Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Bitkisel Üretim

Bölümünü kazanarak 2006 yılında bu bölümden mezun oldu. 2007 yılında Ç.Ü. Fen

Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine

başladı. Şu anda Sezer Tarım Limited Şirketi’nin kurucu yöneticisi olarak

çalışmaktadır.