Ünilig sportif dergisi - mart 2014

// MART 2014Üniversiteler Spor Ligi Resmi Dergisi

İlk Yarı DeğerlendirmesiSpor Federasyonları Ünilig’in ilk

yarısını değerlendirdi

06

Ünilig’in YüzleriTürkiye’nin Geleceği

38

Spor ve KariyerKariyerinde Hızlı Yükselmek İstiyorsan

Spor Yap!

72

İLETİŞİM

Ünilig Koordinatörlüğü

Adres: Emek Mahallesi Kırım Caddesi Liparis İş Merkezi No: 36 / 12 Emek - Ankara

Telefon: + 90 312 310 50 43 + 90 312 310 88 88

Faks: + 90 312 310 16 83

[email protected]

[email protected]

http://www.tusf.org

www

universitelerligi

uniligsgm

universitelersporligi.org

Merhaba Sevgili Okurlarımız,

Ünilig, Türkiye’nin üniversiteler arası ilk çok branşlı, deplasmanlı spor ligi olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2012-2013 sezonunda organize edilmeye başlandı.

İlk sezonda 6 spor dalında, 49 ilden, 86 üniversiteden 3065 sporcunun mücadele ettiği Ünilig’de; bu sezonda 9 spor dalında, 63 ilden, 110 üniversiteden 6294 sporcu ter döküyor.

Her alanda gelişim gösteren Ünilig sayesinde hemen her gün Türkiye’nin dört bir tarafında müsabakaların heyecanı yaşanıyor. Üniversiteler deplasmanlı lig sayesinde diğer üniversitelerle yeni ilişkiler kurma fırsatı elde ediyor. Kurulduğu günden bu yana beklentilerin üzerinde ilgi gören Ünilig; sporcu öğrenciler, spora gönül vermiş yöneticiler ve izleyiciler sayesinde bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Spor Genel Müdürlüğü olarak hiç bir fedakarlıktan kaçınmıyoruz ve Ünilig markasının kitlelere daha kolay ulaşabilmesi için hazırladığımız Ünilig Dergisi’ni sizlere sunmanın heyecanını yaşıyoruz.

Ünilig ailesi olarak şu an elinizde tuttuğunuz ilk sayıda ligin spor federasyonları tarafından genel bir değerlendirmesi, spor bursları, kariyer fırsatları, gönüllüleri, yoğun sınav dönemlerinde masanızda uygulayabileceğiniz egzersiz önerileri ve bu yaz gerçekleşecek Avrupa Üniversitelerarası Yaz Spor Oyunları’na kadar üniversite gençliği ve spora dair birçok konuya değinmeye çalıştık.

Sizlerle tekrar buluşmak ümidiyle sağlıklı ve spor dolu günler dileriz.

-Ünilig Koordinatörlüğü

3

62

34

56 28

38

Ünilig’de İlk Yarı

GSB ve YÖK’ten Dev Adım

Rakamlarla Ünilig

Sporun Gizli Kahramanları:

Gönüllüler

Medeniyetlerin Kesişme Noktası:

Mardin

Mart Çılgınlığı Başlıyor

Spor Bursları ve

Öğrencilere Fırsatlar

Ünilig’in Yüzleri

Rotterdam Yolcusu Kalmasın

Dicle Üniversitesi Rektör

Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır

Röportajı

Hepsi Okumuş Çocuklar

Yeni Dünyanın Prestijli Mesleği

Spor Yönetimi

Tenis Koçları ve Oyuncuları

Belek’te Buluştu

Kariyerinde Hızlı Yükselmek

İstiyorsan, Spor Yap!

Spor Uygulamaları

Masa Başı Egzersizleri

Nasıl Ünilig Yazarı Olurum?

06

12

14

16

24

28

34

38

50

56

58

62

68

72

76

80

82

06

24

İÇİNDEKİLER

ÜNİLİG SPORTİF6

ÜNİLİG’DE ilk yarı2013-2014 sezonunda Ünilig’de heyecanlı müsabakalar

oynanmaya devam ediyor. TBF, TVF, THF, TMTF ve TÜSF

Ünilig’in ilk yarısını değerlendirdiler.

ÜNİLİG SPORTİF 7

ÜNİLİG SPORTİF8

TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONUGençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle Spor Genel

Müdürlüğü tarafından hazırlanan Ünilig’in voleybolda

ilk devresi 20 Kasım – 18 Aralık 2013 tarihleri arasında

oynandı. İkinci devre karşılaşmaları ise 5 Şubat 2014

tarihinde oynanmaya başlandı ve 15 Nisan 2014

tarihine kadar devam edecek.

Bayanlarda 7, erkeklerde 6 grupta ve bayanlarda 28,

erkeklerde 26 takım arasında oynanan Ünilig, bu sezon

da, geçtiğimiz sezon kadar başarılı bir şekilde ilerliyor.

Oynanacak 2 devrenin sonunda gruplarında birinci

sırada yer alan 6 takım ile grupların en iyi ikincileri

olmak üzere toplam 8 takım arasında final (play-off)

müsabakaları oynanacak.

Bayanlarda, geçtiğimiz sezon ilk 3 sırayı alan

üniversitelerimiz; Manisa Celal Bayar Üniversitesi,

Elazığ Fırat Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi, bu

sene de iyi sonuçlar almaya devam ediyor. Bu sene

bayanlarda öne çıkan diğer üniversite takımları ise

oynadığı bütün maçları set vermeden kazanan İstanbul

Özyeğin Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Diyarbakır

Dicle Üniversitesi ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi yer

alıyor.

Erkeklerde geçen sene kürsüde; Samsun 19 Mayıs

Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Edirne Trakya

Üniversitesi yer almıştı. Bu sezon erkeklerde gruplarında

liderliğini sürdüren üniversite takımlarımız ise Kocaeli

Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Malatya

İnönü Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi,

Karabük Üniversitesi ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi.

Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan MUTLUGİL

“Ünilig, üniversitelerde spor kültürünün yayılması ve spor heyecanının artması için önemli bir proje ve biz Türkiye Voleybol Federasyonu olarak bu projede yer almaktan ötürü çok büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Ünilig, sporun aktivite ve dinamiklerini gençlerimizle daha yaygın bir şekilde buluşturmak adına önemsediğimiz özel bir proje.

Spor, bir ülkede yaşayan gençlere kardeş olduklarını anımsatmak için çok önemli bir araçtır. Ünilig sayesinde Türkiye’nin farklı şehirlerinde eğitim gören üniversiteli gençlerimiz bir araya geliyorlar. Üniversiteleri, bu şekilde sporun ciddiyeti ile buluşturarak, gençlerimizin sporun centilmenlik kuralları, fair play, sporun ahlak ve erdemi konularında bilinçlenmesini de desteklemiş oluyoruz ve attığımız adımlar karşılığını buluyor. Üniversite öğrencilerimiz gerçekten centilmence ve keyifli mücadeleler veriyorlar. Spor ile eğitimin birbirinin destekçisi olması ve sporda başarılı olmak

için eğitim seviyesinin yükselmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Bu nedenle, bu projede yer alan tüm sporcularımızı kutluyor, katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.

Son olarak, Ünilig projesinin mimarı olan Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Genel Müdürlüğü’ne, destekçisi olan Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na, sürecin en önemli ortağı ve paydaşı olan YÖK başta olmak üzere üniversite rektörlüklerimize de katkılarından dolayı teşekkürlerimi iletmek istiyorum.”

TÜRKİYE BASKETBOL FEDERASYONUGeçtiğimiz sezon Ünilig Basketbol’a 18 ilden 22

üniversite katılmıştı. Toplamda 20 erkek takım 60

maç yaparken, bayanlarda 6 takım yer almış ve

aralarında 15 maç yapmışlardı. Erkeklerde toplamda

240 sporcu, bayanlarda ise 72 sporcu Ünilig Basketbol

müsabakalarında yer almıştı.

Bu sezon ise Basketbol branşında Ünilig’e katılan

il sayısı 29’a yükselirken üniversite sayısı da 45’e

yükseldi. Erkeklerde 44 takım bu sezon 259 maç

yaparken, bayanlarda 10 takım toplamda 77 maç

yapacak. Bu sezon 528 erkek, 120 bayan sporcu Ünilig

Basketbol müsabakalarında mücadele ediyor.

Erkeklerde 44 takımın katıldığı 2013 – 2014 sezonu ilk

tur müsabakalarında 10 grupta 44 takım mücadele

etti. Geçen sezonu ilk dört sırada tamamlayan takımlar

(Zirve Üniversitesi – Turgut Özal Üniversitesi – Trakya

Üniversitesi – İstanbul Üniversitesi) bu sezon ikinci

turda seri başı olarak başlamaya hak kazandılar.

İlk tur müsabakaları 12 Kasım 2013 - 17 Aralık 2013

tarihleri arasında oynandı. 120 müsabaka sonucunda

gruplarında ilk iki sırayı alan aşağıdaki takımlar bir üst

tura yükseldiler.

• Okan Üniversitesi

• Kocaeli Üniversitesi

• Yaşar Üniversitesi

• Doğuş Üniversitesi

• Canik Başarı Üniversitesi

• Özyeğin Üniversitesi

• Kırıkkale Üniversitesi

• İstanbul Teknik Üniversitesi

• Çukurova Üniversitesi

• Melikşah Üniversitesi

• Karabük Üniversitesi

• Toros Üniversitesi

• Beykent Üniversitesi

• Tunceli Üniversitesi

• Aksaray Üniversitesi

• Gaziantep Üniversitesi

• Fırat Üniversitesi

• 19 Mayıs Üniversitesi

• Bitlis Eren Üniversitesi

ÜNİLİG’DE İLK YARI


Erkeklerde ilk yarıyı yenilgisiz tamamlayarak öne çıkan

takımlar; Aksaray Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi,

Kocaeli Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Toros

Üniversitesi oldu.

Bayanlarda müsabakalar tek devrede gerçekleşmek-

tedir. 10 takımın katıldığı 2013 – 2014 sezonunda ba-

yanlar müsabakalarında 2 grupta 10 takım mücadele

etmektedir. Müsabakalar 03 Aralık 2013 / 30 Mart

2014 tarihleri arasında oynanmaktadır.

Ünilig, hem basketbol kariyerine eğitimi sebebiyle

devam edememiş hem de üniversite eğitimleri sırasında

basketbolun bir parçası olmak isteyen öğrencilere

basketbol oynama imkanı vermesi açısından çok

önemli bir organizasyondur. Basketbolun genel

tanıtımına katkıda bulunması açısından önemlidir.

Türkiye’nin hemen her bölgesinde üniversite eğitimi

almakta olan öğrenciler için başka şehirleri görme ve

kültürleri tanıma açısından büyük önem taşıyan Ünilig,

öğrencilerin eğitimleri sırasında spor yaşantılarına

devam etmeleri açısından teşvik edici niteliktedir.

ÜNİLİG Koordinatörü İlke ORTAÇ ALATAN:

“İlkini 2012-2013 sezonunda gerçekleştirdiğimiz Ünilig organizasyonu, 2013-2014 sezonuna geniş katılımı ile daha güçlü bir başlangıç yaptı. Bir önceki sezona göre erkeklerde ve bayanlarda katılımın iki katına çıkmış olması sevindirici. Spor Genel Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlediğimiz bu organizasyonda üniversite öğrencilerinin sosyal yaşantılarına basketbol ile renk ve heyecan katıyor olmak güzel. Diğer taraftan üniversiteler arası kaynaşma, dostluk ve beraberlik bu organizasyonun yola çıkış amaçlarından sadece biri. Öğrencilerin hiç görmedikleri başka şehirlerde basketbol vasıtasıyla yeni kültürlerle tanışıyor ve tanışacak olması ise değerli bir kazanım. İkinci yılımızda yarışma ruhuyla birlikte üniversitelilere yakışır sporcu kimliğinin ön planda olduğu heyecanlı ve güzel bir ilk turu geride bıraktık. Heyecanlı ve çekişmeli bir ikinci tur sonunda bu sezonun da şampiyonunu belirleyeceğiz. Tüm takımlardaki sporcularımıza hem öğrenim hayatlarında hem de bundan sonra oynayacakları maçlarda başarılar dilerken, antrenörlere, idareci ve yöneticilere de bu organizasyona verdiklerini destekten ötürü teşekkür ediyorum.”

HENTBOL FEDERASYONU2013-2014 sezonu ÜNİLİG Hentbol erkeklerde A

Grubu’nda 6, B Grubu’nda 5 takım olmak üzere

toplamda 11 takım yer almaktadır. Bayanlarda ise bu

sezon A Grubu’nda 4, B Grubu’nda ise 3 takım olmak

üzere toplamda 7 takım mücadele etmektedir.

Federasyon Başkanı Bilal EYÜBOĞLU:

“Ünilig alt yapıdan genç sporcuların yetişmesi için, üniversitelerde sporun yaygınlaşması için ve sporcu sayısının artması için büyük önem taşımaktadır. 2 yıldır düzenlenen bu organizasyon en fazla katılımlı ve yaygın spor organizasyonlarından biri olmayı başardı. ÜNİLİG sayesinde üniversite öğrencileri sporla daha çok iç içe olma imkanı elde etti.”

MASA TENİSİ FEDERASYONU2013-2014 sezonu ÜNİLİG’de Masa Tenisi branşında

erkeklerde 27, bayanlarda 19 takım yer aldı.

Erkeklerde ilk iki etap müsabakalarında öne

çıkan üniversiteler İstanbul Aydın Üniversitesi,

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Celal Bayar

Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi oldu. Bayanlarda

ise, Akdeniz Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi,

Celal Bayar Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi bu sezon

Masa Tenisi’nin başarılı takımları oldular.

Federasyon Başkanı Dr. Oktay ÇİMEN:

“2013-2014 sezonu ÜNİLİG Masa Tenisi branşında ilk yarı 2 etap sonunda yapılan yarışmalarla sona ermiş,

Müsabakalarda öne çıkan oyuncular erkeklerde; İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Yücel Hürtürk, İstanbul Üniversitesi’nden Deniz Hür ve Mehmet Deniz, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden Cüneyt Tardu ve Selçuk Üniversitesi’nden Mustafa Saraç olmuştur. Bayanlarda ise Dumlupınar Üniversitesi’nden Müge Kızılsayar ve Aylin Öztürk ve Akdeniz Üniversitesi’nden Burçak Baş, Şulenur Tosun ve Nermin Canter sezonun öne çıkan oyuncuları arasında yer almaktadır.”

TÜRKİYE ÜNİVERSİTE SPORLARI FEDERASYONU

TUSF Genel Sekreteri Erdoğan ÇELEBİ:

“Yüksek Öğretim Kurumlarında sporu her düzeyde ve çok yönlü olarak sevdirmek üniversiteli öğrencileri öncelikle spor yapmaya yönlendirmek, bunun için gerekli çalışmaları yapmak, üniversiteler arasında yapılacak yurtiçi yarışmaları düzenlemek federasyonumuzun görevleri arasında yer almaktadır.

2012- 2013 sezonunda federasyonumuz salon futbolu (futsal) erkek bayan toplam 59 üniversite , korumalı futbolda ise süperlig ve 1. ligde toplam

ÜNİLİG’DE İLK YARI

ÜNİLİG SPORTİF10

29 üniversitenin katılımı doğrultusunda başarı ile tamamlanmıştır.

2013- 2014 sezonunda buz hokeyi, ragbi ve tenis ilave edilerek 5 branşta ünilig faaliyetlerinin ifasını üstlenmiş bulunmaktadır.”

KORUMALI FUTBOLÜnilig Korumalı Futbol branşında Süper Lig ve 1.

Lig kategorileri 21 Aralık 2013 tarihinde başlayan

müsabakalar 2014 Mayıs ayında oynanacak finaller ile

sonlanacaktır.

Korumalı Futbol branşında toplam 60 karşılaşma

yapılacaktır. 1. Lig’de öne çıkan takımlar Afyon

Kocatepe Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi, Sakarya

Üniversitesi ve Koç Üniversitesi oldu. Süperlig’de

ise Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi,

Hacettepe Üniversitesi ve İTÜ sezonun öne çıkan

takımları arasında yer alıyor.

RAGBİÜnilig Ragbi branşında 20 Aralık 2013 tarihinde

başlayan müsabakaların Nisan 2014 tarihinde bitmesi

ön görülmektedir. 2013 - 2014 sezonunda Ragbi’de

hiç mağlubiyeti olmayan Koç Üniversitesi ve 19 Mayıs

Üniversitesi ÜNİLİG’in önde gelen takımları arasında

yer alıyorlar. Ayrıca Trakya Üniversitesi ve ODTÜ de

sezonun önde gelen takımları arasında bulunuyor.

BUZ HOKEYİ11 Aralık 2013 tarihinde başlayan Ünilig Buz Hokeyi’nde

grup müsabakaları Kocaeli ve İzmir’de oynandı.

Erkeklerde bu sezonun öne çıkan takımları Kocaeli

Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi

ve Ankara Üniversitesi oldu. Bayanlarda ise Kocaeli

Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi hiç mağlubiyet

almayarak grup maçlarını tamamlayan takımlar oldu.

TENİSÜnilig Tenis branşı grup müsabakaları 19 – 23 Şubat

2014 tarihleri arasında gerçekleşti. Erkeklerde Dicle

Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi, İstanbul Bilim

Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi öne çıkan

takımlar olurken; bayanlarda 19 Mayıs Üniversitesi,

Özyeğin Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Trakya

Üniversitesi grup müsabakalarında başarılı maçlara

imza attılar.

SALON FUTBOLUÜnilig Faaliyetleri arasında 2013-2014 sezonunda, top-

lam katılımdaki federasyonumuzun yüzdesi %68’e ula-

şırken bu güne dek sorunsuz biçimde Ünilig faaliyetleri

başarı ile sürdürülmektedir.

Federasyon Başkanı Prof. Dr. Kemal TAMER:

“Ünilig, üniversitelerimiz ve ülkemizde sporun gelişmesi açısından önemli bir organizasyon niteliği taşımaktadır.

Üniversite sporlarına sadece yarışma olarak bakmak yerine bu spor organizasyonlarına üniversite gençliğimizin eğitimi ve üniversitelerimizin dünya üniversiteleri arasında ön sıralarda yer almasına katkı sağlayacak bir araç olarak bakmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Üniversiteler eğitim, araştırma, hizmet, kültür ve spor faaliyetlerinin en üst düzeyde yürütüldüğü kurumlardır. Üniversite eğitiminde gençlerin zihinsel beceri ve kapasitelerinin geliştirilmesiyle birlikte fiziksel, ruhsal ve sosyal özelliklerinin de geliştirilmesi ülke kalkınması ve huzurlu toplumların yetiştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.

Gelecekte ülkemize yönetici, hekim, mühendis, öğretmen, avukat, hakim gibi her alanda hizmet verecek olan üniversite gençliğimizin bilimle birlikte sporun onlara sağlayacağı niteliklerle donatılması gerekmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı gençlerimiz üniversite eğitimiyle birlikte spora bizzat katılarak hayata hazırlanmalıdırlar.

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu olarak amacımız mümkün olduğunca çok sayıda gençlerimizin üniversite eğitimi sırasında yoğun bir şekilde spora katılımlarını sağlamaktır. Dolayısıyla yılları önce Korumalı Futbol ile başladığımız Ünilig, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü’nün özel destekleriyle bu yıl 9 branşta devam etmektedir.

Önümüzdeki yıllarda branş sayısıyla birlikte spor kalitesinin de sistemli bir şekilde artacağına ve bunun da hem ülke sporuna hem de üniversitelerin gelişimi ve öğrencilerimizin eğitimine değerli katkıda bulunacağına inanmaktayım.

İnsanın zihinsel yeteneklerini verimli bir şekilde kullanabilmesi ancak fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan ne kadar sağlıklı olduğuna bağlıdır.”

ÜNİLİG’TE İLK YARI


ÜNİLİG’TE İLK YARI


GSB İLE YÖK’TEN DEV ADIMÜNİVERSİTE Mİ, SPOR MU İKİLEMİNE SON


Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu

(YÖK) asında imzalanan ‘Gençlik, Spor Faaliyetlerinde

İşbirliği Anlaşması’ üniversitelerde spor adına bir çok

yenilik getirdi. Türk sporunda tarihi bir adım olarak ni-

telenen anlaşma ile Türkiye’de olimpik sporcular eği-

tim süreçlerinde yepyeni bir aşamaya geçti. Profesyo-

nel sporla uğraşan gençlerimizin “spor mu, eğitim mi”

paradoksunu ortadan kaldıran anlaşma, Türk sporun-

da antrenmanla eğitimin bağdaştırılmasını sağlarken,

bu yönde gelen eleştirileri de ortadan kaldırdı

OLİMPİK SPORCULARA EĞİTİM HAKKIYapılan yeni düzenlemeler ile artık Türkiye’de de spor

mu, eğitim mi paradoksu ortadan kalkıyor. Olimpik

sporcularımız atılan bu imza ile Türkiye’nin tüm üniver-

sitelerinde eğitim hakkına kavuşurken, Türkiye’de her-

hangi bir takıma transfer olduklarında, bulundukları

üniversitelerdeki kayıtlarını, transfer oldukları takımla-

rın bulundukları illerdeki aynı bölüme aktarabiliyorlar.

Bu çok önemli hamle ile Türk sporuna yeni bir yüz, yeni

bir vizyon kazandırılırken bir diğer önemli adım ise

Türkiye’nin 12 ilinde oluşturulan olimpik hazırlık mer-

kezleri. Anlaşma neticesinde herhangi bir ildeki milli

sporcumuz ya da olimpik hazırlık evresindeki spor-

cumuz Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM)’ne

seçildiği takdirde tayin edileceği ildeki üniversitenin

aynı bölümünde okuma hakkını kazanacak. Böylece

TOHM’ler YÖK’ün katkılarıyla sporu eğitime alternatif

değil tamamlayıcı bir unsur haline getirdi. TOHM’lere

seçilecek olan üniversiteli gençlerin eğitim özgürlüğü

temin edilmiş oldu.

SPORCULARA BİLİMSEL, PSİKOLOJİK DESTEK

Yapılan bu protokolle sağlanan ilerlemelerden bir di-

ğeri de dopingle mücadelede bilimsel destek oldu…

Ayrıca sporcu antrenman disiplinine bilimsel destek,

milli ve olimpik sporcuların beslenme ve diyetisyen

takviyelerine bilimsel destek ile tüm olimpik merkezle-

rin psikolojik ve rehabilitasyona yönelik eğitim süreç-

lerine bu protokol kapsamında destek sağlanmış oldu.

Hacettepe Beytepe Kampüsü’nde kurulacak Türkiye

Olimpik Sporlar Enstitüsü’nün de YÖK tarafından des-

teklenmesi bu protokol kapsamında mümkün. Diğer

bir yandan, Türkiye’de tıp fakültelerinde bulunan Spor

Hekimliği bölümleri ile yine hukuk fakültesi bünyesin-

deki Spor Hukuku bölümleri de, spor hukuku ve tıp

alanında destek vermeye devam ediyor.

ÜNİLİG YASAL ZEMİNE KAVUŞTUGençlik ve Spor Bakanlığı üniversitelerdeki spor ku-

lüplerini, sporcu gelişim ve eğitimlerini bugün olduğu

gibi protokole dayalı olarak daha sağlam bir şekilde

desteklemeye devam ediyor. Bakanlık ve YÖK arasın-

da atılan imzalarla bu yıl ikinci senesine giren Üniver-

siteler Spor Ligi de (ÜNİLİG) yasal zeminini kuvvetlen-

dirmiş oldu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan ‘Gençlik, Spor Faaliyetlerinde İşbirliği Anlaşması’ üniversitelerde sporun desteklenerek daha canlı hale gelmesi adına önemli gelişmeler sağladı. Anlaşmanın getirdiği en önemli yeniliklerden biri de olimpik sporcularımızın Türkiye’nin tüm üniversitelerinde eğitim hakkına kavuşması.

GSB ve YÖK’TEN DEV ADIM

ÜNİLİG SPORTİF14 14

63 110ilden üniversite

9branş

BASKETBOL BUZ HOKEYİHENTBOL KORUMALI FUTBOL MASA TENİSİ RAGBİSALON FUTBOLU TENİSVOLEYBOL

RAKAMLARLA ÜNİLİG


6294

1635 4659

toplamda sporcu

54

33 18

54

46

16

33

1573

1738 17

350toplamda takım

116 kadın234 erkek


SPORUN GİZLİKAHRAMANLARI:

GÖNÜLLÜLERSayısı her gün artan spor

organizasyonlarıyla dünya dev bir stadyuma dönüşürken çok farklı meslek dallarından gelen

binlerce gönüllü hem ülkelerinin bu organizasyonlardan alnının akıyla çıkmasını sağlıyor hem de kendileri için unutulmaz bir

deneyim yaşama şansı yakalıyor.


GÖNÜLLÜLER

Gönüllülüğün spor organizasyonlarında önemini anla-

yabilmek için daha önce yapılmış olimpiyatlardaki gö-

nüllü sayılarına bakmamız yeterlidir.

Gönüllülük sadece spor organizasyonları açısından de-

ğil gönüllüler açısından da büyük bir fırsat olarak kabul

ediliyor. Birlikte çalışmayı, koordinasyonu, üretmeyi

ve başarmayı öğrenebileceğimiz bu organizasyonlar

öğrencilik hayatında kendi gelişimimiz açısından bir

fırsat, aynı zamanda iş görüşmelerinde özgeçmişler-

de dikkat çekecek ve şirketlerin tercih edeceği aday

olmak için de iyi bir sebep. Ayrıca çoğu spor orga-

nizasyonu gönüllülerin konaklama, yeme – içme gibi

ihtiyaçlarını da karşıladığı için spor gönüllülüğü yeni

yerler görmek için de bulunmaz bir fırsat.

Spor gönüllüleri, kendi ülkelerinden hatta dünyanın

dört bir tarafından gelen kendileri gibi iyi bir kalbe,

birlikte çalışma azmine ve yeni insanlarla tanışma he-

yecanına sahip onlarca hatta yüzlerce kişiyle birlikte

bütün bir organizasyon boyunca beraber yaşarlar. Bu

da gençlere hayatları boyunca yanlarında olacak yeni

arkadaşlar kazandırır.

Büyük spor organizasyonları sadece oyuncuların kendi aralarında spor yaptıkları etkinlikler değil, bir şehrin hatta bir ülkenin tümüyle birlikte organize olduğu hatta birlikte nefes aldığı dev organizasyonlardır. Bu nedenle büyük organizasyonlar yapıldıkları şehrin ya da ülkenin adıyla anılırlar.

Sydney 2000 Olimpiyatları, Fransa 98 Dünya Kupası, Mersin 2013 Akdeniz Oyunları ve benzeri bütün bir kenti/ülkeyi ilgilendiren bu dev organizasyonların birkaç çalışanla yapılabilmesi de tabii ki mümkün değildir. Bu organizasyonların arka planında çalışan olmazsa olmazları gönüllüler işte tam burada imdada yetişirler.

LONDON

2012

70,000

ATLANTA

1996

45,000

SYDNEY

2000

46,967

ATLA

NTA

1966

47,466

BEIJING 2010 100,000

BA

RC

ELO

NA

199

2

34

,54

8

SE

OU

L

198

8

27,2

21

28,7

42

LOS

A

NG

ELE

S

25,0

00

SOCHI

2014

18,500 VANCOUVER

2010

18,000 TURIN 2006

22,000 SALT LAKE CITY 2002

32,000 NAGANO 19989,054 LILLEHAMMER 1994

8,647

ALB

ERTV

ILLE

1992

9,4

98 G

ALG

AR

Y

199

8

10,4

50

SA

RA

JE

VO

198

4LA

KE

PL

AC

ID

198

0

6,7

03

FIFA

U20

2005

2,50

0

Organizasy

onla

r


GÖNÜLLÜLER

Spor gönüllüleri, organizasyonda düzenlenen etkinlik-

ler ya da organizasyon komitelerinin onlar için düzen-

ledikleri aktivitelerle oyunlar öncesi ve esnasında da

çoğu zaman bütün bir turnuvanın en çok eğlenenleri

arasındadır.

Gönüllüler Ne Yapar?Bir organizasyonda gönüllülerin girmeyeceği yer he-

men hemen yok gibidir. Pistte ya da sahada spor yap-

mak dışında bütün organizasyonun içerisinde bulunan

gönüllülerin yaptıkları işler ve yardımcı oldukları de-

partmanlardan bazılarını aşağıda görebilirsiniz.

• Bilgi işlem

• Ofis işlemleri

• Rehberlik – Tercümanlık

• Danışma

• VIP Hizmetleri

• Tribün Organizasyonu

• Ulaşım

• Konaklama

• Sağlık – İlkyardım

• Medya

• Lojistik

• İletişim

• Kayıt hizmetleri vb.

Bu ve buna benzer onlarca alanda sorumluluk alacak

gönüllülerin başvuruları değerlendirilirken adayların

yetenekleri ve özellikleri de dikkate alınır ve sonrasında

iş bölümü yapılır. Turizm Otelcilik öğrencisi bir gönüllü

gelen sporcu kafileleri ile ilgilenmeye yönlendirilirken,

inşaat mühendisi gönüllüleri platformların kurulmasın-

da kullanılabilir. Bu da gönüllülerin kendi mesleklerin-

de yeni şeyler öğrenebilmeleri için bir fırsat olacaktır.

Spor gönüllülüğü konusunda Türkiye’de çok önemli

bir yere sahip olan İlker Akansel siz değerli okurları-

mız için spor gönüllülüğünün kendisi için neler ifade

ettiğini anlattı.

İlker Akansel, Olimpiyat Oyunları’nda ve birçok önemli

uluslararası spor organizasyonunda gönüllü eğitmiş,

yönlendirmiş, motive etmiş ve çok öncesinde gönüllü

olarak çalışmış bir isim. Gençliğinde TSYD’de yüzdü ve

Bakırköy Spor Kulübü’nde tenis oynadı.

Uzun yıllar yurtdışında profesyonel kariyerini sürdüren

İlker Akansel, 2012 Londra Olimpiyatları’nda üst dü-

zeyde görev aldı.

“2012 Londra Olimpiyatları ile iki yıl kadar önce spor organizasyonları dünyasına, en büyük ve önemli olanında görev yaparak adım attım. Olimpiyat oyunlarının bir parçası olmak için birçok ülkeden gelen çok sayıda gönüllüyü eğittim ve oyunlar boyunca aralarında Britanya Olimpiyat Komitesi Başkanı ve FIFA Başkanı gibi yüksek profilli misafirlere mükemmel bir ulaşım hizmeti sunmuş olan gönüllüleri yönettim.”

2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda elde ettiği tecrü-

beyi Türkiye’ye aktarmak için dönen İlker Akansel FIFA

U20 Futbol Dünya Kupası; İstanbul ve Barselona’da

düzenlenen FINA Dünya Yüzme Şampiyonaları gibi

önemli organizasyonlara hem gönüllü hem de orga-

nizasyon komitesi üyesi olarak katıldı. Bu etkinliklerde

İlker Akansel Londra’da elde ettiği tecrübeyi genç gö-

nüllülere aktardı.

Akansel gönüllülüğün ne kadar önemli olduğunu şu

cümlelerle belirtiyor “Yurt dışında Türkiye’ye göre

daha köklü bir geçmişi olan gönüllülük gerek spor et-

kinliklerinin başarısı gerekse profesyonel gelişim an-


GÖNÜLLÜLER

lamlarında çok ciddiye alınan bir kavram. Maddi bir

karşılık beklemeden, sadece etkinlikte yaşadığı tec-

rübe karşılığında değerli zamanını ve emeğini veren

gönüllüye bu tercihi yaptığı için gösterilen saygı, min-

nettarlık ve yaşanan tecrübenin en güzel şekilde geç-

mesi için gösterilen özen en üst seviyede. 2012 Lond-

ra Olimpiyatları’nda makam aracını profesyonel şoför

yerine bir olimpiyat gönüllüsünün sürmesi konusunda

direten Britanya Olimpiyat Komitesi Başkanı bunun

güzel bir örneğiydi.”

FINA İstanbul 2012 Dünya Kısa Kulvar Yüzme

Şampiyonası’nda Türkiye gönüllülüğü ilk defa İlker

Akansel ve tecrübeli arkadaşları sayesinde tüm boyut-

larıyla uygulandı. Burada gelişmeye başlayan gönül-

lülük daha kapsamlı bir boyuta ulaştı ve Türkiye Spor

Gönüllüleri platformu altında birleşti.

İlker Akansel gönüllülük tecrübesini “Türkiye ve yurt

dışında yaşadığım tecrübeler ve bunların ortak payda-

ları spor gönüllülüğünün bir hareket olarak sınırları ne

kadar güzel bir şekilde aştığını ve sporun birleştirici ve

ilham verici boyutunun ne kadar önemli ve ayrılmaz bir

parçası olduğunu anlamamı sağladı. Bu yüzdendir ki

düzenlenen tüm uluslararası spor etkinlikleri bu boyu-

tu yaşatmak ve olimpiyatların temelinde yatan Olimpik

Ruh’un ana temaları olan ‘friendship’ (arkadaşlık), ‘so-

lidarity’ (dayanışma) ve ‘fair play’ (centilmenlik) kav-

ramlarının yayılmasında en büyük görevlerden birini

karşılıksızca üstlenen gönüllülere büyük bir yer verme-

ye özen gösteriyor.” cümleleriyle yorumladı.

Türkiye’de gönüllülüğün başarılı kılınması için gençle-

rin desteğine ihtiyaç olduğunu belirten İlker Akansel

“Üniversiteliler, umuyorum ki değerlendirmelerim sizi

gönüllülük konusunda daha çok şey öğrenmeye ve bir

gönüllü olmaya teşvik etmiştir. Spor dünyasında hem

etkinliklerin başarıları hem de spor ve sportmenlik kav-

ramlarının insanlığı ileri götürmesi için sizlerin değerli

katkılarına ihtiyacı var, ve bilin ki bu jestinize çok değer

veriliyor. Karşılığında size parçası olmaktan gurur du-

yacağınız, kişisel ve profesyonel hayatınıza değer ka-

tacak ve sizler gibi pırıl pırıl insanlar tanıyacağınız bir

tecrübe sunuluyor.” diye açıkladı.

İlker Akansel gönüllü olmak isteyen gençleri Türkiye

Spor Gönüllüleri platformuna davet ediyor. Eğer siz-

ler de gönüllülük hakkında bilgi almak istiyor ya da bu

ekibe dahil olmak istiyorsanız sosyal medya kanalları

üzerinden kendisine ulaşabilirsiniz:

facebook.com/groups/TurkiyeSporGonulluleritwitter.com/SportVolunTR

Mersin 2013 Akdeniz Oyunları2013 yılında ülkemiz, dünyanın en önemli spor aktivi-

telerinden biri olan Akdeniz Oyunları’na sahne oldu.

Mersin’de yapılan bu dev organizasyonun arka pla-

nında tabii ki spor gönüllüleri kendilerine yer buldu-

lar. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen katılımcılar

sayesinde kısa sürede, başarılı bir organizasyon dü-

zenleyen ülkemiz gönüllülerinin de gönüllerini hoş tut-

makta geri kalmadı. Hazırlık dönemi boyunca gece ve

gündüzleri yapılan birçok etkinlikte hem gönüllülerin

motivasyonları yüksek tutuldu hem de bir ömür boyu

sürecek arkadaşlıkların temelleri atılmış oldu.

Haziran 2013’te düzenlenen Akdeniz Oyunlarının ha-

zırlıklarına Eylül 2012’de başlayan gönüllüler yaptıkları

başvuruların ardından yılın ilk eğlencesini Açılış Partisi

ile gerçekleştirdiler, böylece birbirlerini ve onların da

katılımıyla düzenlenecek organizasyonu tanıma fırsatı

bulurlarken eğlenceli bir dönemin de başlangıcını yap-

mış oldular.

Konser ve EtkinliklerEkim ayı geldiğinde gönüllüler konserlerle coşarken

sevdikleri sanatçılarla da tanışma fırsatı buldular. Kla-

sik müzik severler için de yine Mersin’de Oda Orkestra-

sı Konseri ile sanatseverler müziğe doydular.

Kasım ayında da etkinliklerine hız kesmeden de-

vam eden gönüllüler; film gösterimleri, Mersin

Üniversitesi’nin basketbol karşılaşması, Oda Orkestrası

konseri ile hem iyice kaynaştı hem de birlikte çalışmak

için projeler hakkında fikir alışverişlerinde bulundu.

Aralık ayı geldiğinde gönüllülerimiz Mersin merkezin-

de yapılan organizasyonla Cennet Cehennem Mağa-

raları, Kanlı Divane gezisiyle turistik yerlerin de keyfini

çıkarmaya karar verdiler.

20 – 30 Haziran 2013

tarihleri arasında düzenlenen

Akdeniz Oyunları’nda 32 farklı ülkeden 4500 sporcu

mücadele ederken binlerce

gönüllü de organizasyonun

kusursuz olarak devam etmesi

için çaba gösterdi. 11000

başvuru içerisinden yapılan

değerlendirmeler sonucunda

kalan 5000 adet gönüllü

eğitimleri verilerek Mersin’de

yapılan Akdeniz Oyunları’nda

görev aldı.


GÖNÜLLÜLER


GÖNÜLLÜLER

Birlikte eğlenmenin yanı sıra, geleceğin yöneticileri

ve meslek sahipleri olacak üniversiteli ve liselilerden

oluşan gönüllülerimiz toplumsal ve sosyal bilinçlerini

de göstererek düzenlenen “Dünya Engelliler Günü Yü-

rüyüşü” gibi farkındalık yaratan etkinliklere katılırken

“Küresel Isınmanın Dehşet Verici Aritmetiği” konfe-

ransıyla da dünyamızın geleceği hakkında bilgi sahibi

oldular.

Turnuva yılı geldiğinde artık gönüllü başvuruları ta-

mamlanmış ve değerlendirmeler başlamıştı. Mayıs

ayına kadar katılımcıların yeteneklerine ve özelliklerine

göre departmanlara dağıtımları yapıldı, eğitimleri ve-

rildi ve Haziran ayındaki büyük heyecan için son hazır-

lıklara başlandı.

20 – 30 Haziran 2013 tarihleri arasında düzenlenen

Akdeniz Oyunları’nda 32 farklı ülkeden 4500 sporcu

mücadele ederken binlerce gönüllü de organizas-

yonun kusursuz olarak devam etmesi için çaba gös-

terdi. 11.000 başvuru içerisinden yapılan değerlen-

dirmeler sonucunda başvurusu kabul edilen 5000

gönüllü, eğitimleri verilerek Mersin’de yapılan Akdeniz

Oyunları’nda görev aldı.

Akdeniz Oyunları kapsamında yer alan gönüllüler her

organizasyonun olduğu gibi bu organizasyonun da

gizli kahramanı oldular. Oyunlardan önce ciddi bir eği-

tim sürecinden geçen gönüllüler, organizasyonun ade-

ta mihenk taşı oldular. Havalimanlarında ülke ekiplerini

karşılama, otellerine yerleştirme, biletleme, saha içi so-

rumlusu, malzeme sorumlusu hatta depoculuk gibi çe-

şitli görevleri yerine getirerek başarılı geçen oyunların

en çok aranan bireyleri oldular. Sağlık konusunda ye-

tenekli gönüllüler Doping numunelerinde çalıştılar. Ya-

bancı dil yeteneği olanları ise takımların tercümanlığı

gibi görevler üstlendi. Gönüllüler, sporun kaynağı olan

centilmenlik, dayanışma ve arkadaşlığı sonuna kadar

Akdeniz Oyunları’nda hem yaşadılar hem de yaşattılar.

Akdeniz Oyunları boyunca Mersin’de görev alan gö-

nüllüler, CV’lerine ekledikleri güzel bir tecrübenin öte-

sinde ömür boyu sürecek arkadaşlıkların tohumunu

attılar.

FIFA U20 DÜNYA KUPASI2013 yılında Türkiye bir başka turnuvaya daha ev sa-

hipliği yaptı. FIFA U20 Dünya Kupası yedi farklı ilimiz-

de oynanan maçlarla düzenlenirken arka planda gö-

nüllülerle birlikte yürüyen dev bir organizasyon yine

işin başındaydı. 28 Ocak 2013’te başlayan gönüllü

başvuru süreci 18 Mart 2013’te sona erdiğinde 1,5 aylık

kısa bir süre içerisinde akreditasyon, idari işler, hava-

limanı ulaşımları, şehir operasyonları, müsabaka ope-

rasyonları, etkinlik yönetimi, VIP ağırlama, bilgi işlem,

lojistik, pazarlama, medya, protokol, takım servisleri,

biletleme, ulaşım ve karşılaşma hizmetleri konularında

turnuvada gönüllü olarak görev yapmak için 42 farklı

ülkeden toplam 3716 kişi başvururken bunlardan 1500

tanesi turnuvada görev yapmaya hak kazandı. Yapılan

başvuruların 3142 tanesi 16 – 25 yaş aralığında yapılır-

ken çoğunluğu Türkiye’den olan gönüllü başvuruları-

nın bu yaş aralığında olması yetişen yeni neslin toplum

bilincinin ne kadar yüksek olduğunun ve gönüllülük

gibi ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden birinde her

geçen gün artan bir potansiyelimiz olduğunu göster-

miş oldu.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de gerçekleştirilen FIFA U20

Dünya Kupası’ndaki gönüllülüğü ve sporda gönüllüleri

Serbülent Şengün ile değerlendirdik. Sporda gönüllü-

lüğü bir etkinliğin en önemli unsuru olarak değerlendi-

ren Serbülent Şengün “Günlük operasyonlarımız için

olmasa bile özellikle etkinlik merkezli işlerimizde gö-

nüllülerle çalışmaya çok önem veriyoruz. Halihazırda

sürekli bir gönüllülük bir sistemimiz yok. Gönüllülük

ile ilgili temel olarak algılanması gereken husus; gö-

nüllüler bir etkinliğin bir yere aidiyetini en hızlı sağla-

yacak olgudur. O etkinliğin o yerde -bir okul/mahalle


GÖNÜLLÜLER

olabileceği gibi şehir hatta ülke olabilir- kök salması,

o yerde benimsenmesi ve kamuoyu desteği almasının

hızlanması için gönüllüler çok ciddi katkı sağlarlar. Gö-

nülllülük ile ilgili bazen, ücretsiz emek üreten insanlar

gibi yanlış bir anlayış gözlemlenebiliyor. Gönüllülerin

yarattıkları değer, emeklerinin maliyeti üzerinden he-

saplanabileceğinden çok çok daha kıymetlidir. Gönül-

lüler bir organizasyonun görünmeyen kahraman aday-

larıdır diyebilirim.”

FIFA U20 Dünya Kupası’ndaki gönüllülüğün seçimin-

deki kriterleri açıklayan Serbülent Şengün, organi-

zasyonun büyüklüğüne göre de seçim kriterlerinin

değişebileceğini söyledi. Şengün bizlere sunduğu de-

ğerlendirmesinde “Seçim kriteri de etkinliğin büyüklü-

ğüne, zamansal uzunluğuna ve etkinliğin özel doğasına

göre değişir. Bir günlük üniversite içerisinde yapılacak

bir etkinlikte, o üniversitenin içerisinden arkadaşlarla

çalışmak makul olur ve bu ‘seçim bilgilendirme – baş-

vuru – değerlendirme – seçim’ dörtlüsüyle hızlıca geli-

şebilir. Ama FIFA U20 gibi büyük etkinliklerde bu süreç

ciddi miktarda derinleşir. Baktığınız zaman yine aslın-

da ‘bilgilendirme – başvuru – değerlendirme – seçim’

süreçleri yaşanır. Ama bilgilendirmenin ölçeği büyür,

başvuru sırasında ön elemeler olabilir, değerlendirme

yaparken ve nihai seçim noktasında işin uluslararası

boyutu gözetilmek zorundadır, mümkün olduğu kadar

renkli ve farklılaşmış bir gönüllü havuzu oluşturmaya

çalışırsınız.” açıklamalarına yer verdi.

Türkiye, FIFA U20 Dünya Kupası’nda herhangi bir so-

run yaşamadan gönüllülerle iyi bir iş çıkardı. Organi-

zasyonun kusursuz işlemesi için çalışanlardan Serbü-

lent Şengün süreci şöyle anlatıyor: “Gönüllülerimiz tek

kelimeyle müthişti. Dışarıdan bakınca kimsenin fark

etmediği sadece organizasyonun içerisindekilerin çok

net bildiği büyük bir katkı sağladılar. Birçoğu sıkılma-

dı, yüzlerinde gülümseme hiç eksik olmadı, canhıraş

bir biçimde çalıştılar. Bazen canları sıkıldı ama hiç pes

etmediler. Tüm organizasyonlarda olduğu gibi Türkiye

U20 Dünya Kupası’nda da sürecin sonunu getireme-

yen arkadaşlar oldu ama gönüllülerin %95’iyle turnu-

vanın kapanışına kadar beraber çalıştık. Türkiye Fut-

bol Federasyonu içindeki ekip ve gönüllüler turnuva

boyunca kocaman bir ekip oldu. Bugün dahi birçok

gönüllü arkadaşımız ile gerek telefonla gerekse sosyal

medya kanalıyla iletişim halindeyiz. Bu turnuva gönül-

lü arkadaşlarımız için güzel bir deneyim ve anı oldu.”

Serbülent Şengün spor gönüllülüğünü bütün

gençlere tavsiye ediyor; gençlerin bambaşka

açılımlar yakalayabileceğini dile getiriyor. Şengün

değerlendirmesinin devamında “Spor gibi tempolu bir

etkinlikten bahsediyorsak, minimumda hızlı davranma,

karar verme ve uygulama becerilerini artırır. Bütün

bunların dışında ise birçok arkadaşlığın, dostluğun

ve uzun vadeli ilişkilerin tohumunu atarlar. Gönüllü

olan arkadaşlarına sorarlarsa bu dediğimi teyit

edebileceklerdir.” dedi.

Türkiye her yıl daha fazla uluslararası spor organizas-

yonuna ev sahipliği yaparken bu organizasyonların

gönüllüler olmaksızın yapılması da imkânsız görünü-

yor. Özellikle öğrenciler için spor gönüllülüğü hem yeni

insanlarla tanışabilecekleri ve aynı zamanda özgeç-

mişlerinde kullanabilecekleri güzel bir tecrübe hem de

ülkelerinin düzenlediği organizasyonlara katkı yaparak

mutlu olacakları manevi bir tatmin kaynağıdır.


Mardin, güneydoğunun tarih kokan şehirlerinden biri. Coğrafyasıyla, mimarisiyle kendini içine çeken memleket.

Medeniyetlerin Kesişme Noktası:

Mardin

§


Bir futsal karşılaşması getirdi bizi buraya. Mardin Ar-

tuklu Üniversitesi ile Batman Üniversitesi erkek futsal

takımlarının aralarında oynayacağı lig maçını yerinden

takip etme fırsatını yakaladık. Maçtan bir gün önce

şehire gelerek, şehri ve üniversiteyi gezmeyi ihmal et-

medik ve Mardin silüetinden Mezopotamya’yı izlerken

tarihe gözlerimizle şahit olduk.

Mardin’e ulaştıktan sonra bizi bütün içtenliğiyle karşı-

layan Mardin Artuklu Üniversitesi Spor Koordinatörü

Mehmet Fidan ile buluştuk. Kendisinin gözünden şeh-

rin tarihini ve kültürünü yakından tanıma şansını elde

ettik. Mehmet Bey öncelikle Fırat ve Dicle nehirlerinin

çevrelediği Mezopotamya’yı tarih boyunca ziyaret

eden birçok medeniyetin buraya kendi izini bırakmayı

ihmal etmediğini, farklı dini inanışlarla birlikte harman-

lanmış hanların, kervansarayların, kiliselerin ve özellik-

le camilerin Mardin’in kimliğini oluşturduğunu belirtti.

Gerçekten de bunu sadece şehre şöyle bir göz gezdir-

meyle görmek mümkün. Yapılar şehrin dört bir tarafı-

na yayılmış durumda. Tüm bunların ise bir ortak nok-

tası var: Kesme taş işçiliği. Bu muazzam yapıları daha

da mükemmelleştiren taş mimari, şehrin adeta simgesi

olmuş durumda.

İşte bu simgelerden ilki; Ulu Cami. 11. yüzyılda Selçuklu-

ların temelini attığı ve Artuklular döneminde bugünkü

şeklini alan cami görenleri büyülüyor. Ayrıca Mehmet

Bey’in söylediğine göre büyük ihtişamıyla bizi selamla-

yan Ulu Cami, aynı zamanda Mardin’in en önemli iba-

det merkezlerinden biri olarak hizmet veriyor.


MEDENİYETLERİN KESİŞME NOKTASI: MARDİN

Yine taştan evlerin çevrelediği Cumhuriyet

Meydanı’ndan geçiyoruz. Bu sırada şehrin en işlek

yerlerinden biri olduğunu öğreniyoruz bu meydanın.

İnsanlar günlük işlerini halledebilmek için bu meydan

çevresinde bulunan dükkanlara uğruyor. Bir sonraki

durağımız ise Kasımiye Medresesi oluyor. Artukluların

ve Akkoyunluların ortaklaşa bu coğrafyaya hediye et-

tiği bir diğer mimari şaheser olan medrese her köşesin-

de bir başka ayrıntı barındırıyor.

Spor koordinatörümüz medresenin içerisinde bulunan

havuzu işaret ederek havuzun sembolik olarak insanın

doğumdan ölüme bütün yaşamını anlattığını söylüyor.

Medresenin içerisine girdiğimizde ise duvarlara işlen-

miş sembollerin tıp ve astronomi bilimlerine ait oldu-

ğunu belirtmeden geçmiyor.

Mardin Artuklu Üniversitesi de şehrin mimarisine ayak

uydurmuş durumda. Okulun Spor Koordinatörü Meh-

met Fidan ile birlikte üniversiteyi de gezme şansını

elde ettik. Muhtemelen ülkemizdeki en klas binalara

sahip bu üniversitede okuyan öğrencilere imrenme-

mek mümkün değil.

Sıra geldi futsala. Maç günü, sabahın erken saatlerin-

de uyanarak Mehmet Fidan ve okulun futsal antrenörü

Yaşar Şen ile buluşarak okul ve futsal hakkında biraz

sohbet ettik. Yıllarca Mardinspor formasını giymiş olan

Yaşar Şen, çok yeni bir takım olduklarını belirterek ön-

celiklerinin devamlılık olduğunu söyledi.

Mehmet Fidan ise, okulda Beden Eğitimi ve Spor Yük-

sek Okulu bulunmamasına rağmen spor faaliyetlerine

çok önem verdiklerini vurgulayarak futsalın okulda-

ki en önemli branşlardan biri olduğunu dile getirdi.

Fidan’ın konuşmasındaki en önemli nokta, asıl başarıyı

skorla ya da ligdeki sıralamada en üste çıkarak değil,

öğrencileri spora teşvik etmeyi sağladıklarında elde

edeceklerini belirtmesi oldu.

Maç saati yaklaşırken diğer oyuncularla birlikte kar-

nımızı doyurmayı da ihmal etmedik. Yüzlerindeki he-

yecan ve galibiyet hırsı o andan beri belli oluyordu.

Yemekten sonra yola koyulma vakti geldi. Maçın oy-

nanacağı Kızıltepe Spor Salonu yaklaşık 20 kilometre

uzaklıktaydı.

Beklenmedik derecede sessiz bir yolculukla spor salo-

nuna ulaştık, fazla vakit harcamadan oyuncular ısınma-

ya başladı. Biz de yolculuğumun başından beri yanı-

mızdan ayrılmayan fotoğraf makinemizi ve notlarımızı

hazırladık ve çok geçmeden ilk düdük geldi.

İki takım da karşılaşmaya oldukça sert başladı. Görünen

o ki bugün kaybetmeye kimsenin niyeti yoktu. İlk 5

dakikada orta saha mücadelesi üst düzeydeydi. Ancak

bir anlık konsantrasyon kaybı defansta hatayı getirdi

ve Batman Üniversitesi skodaki üstünlüğü eline geçirdi.

Ne var ki, bu üstünlük pek uzun sürmedi. Ataklarını

arttıran ev sahibi ekip art arda buldğu gollerle ilk yarıyı

5-2 önde kapattı. İkinci yarı da pek farklı geçmedi.

Rüzgarı arkasına alan Artuklu, önde olmanın verdiği

özgüvenle birlikte rakibi üzerinde baskı kurdu. Batman

temsilcisi her ne kadar bu baskıyı kımaya çalışsa da

bunda başarılı olamayınca mücadelenin galibi 9-4’lük

skorla Mardin Artuklu Üniversitesi oldu.

Maç sonunda her iki takım centilmence birbirlerini

tebrik edip soyunma odalarına yönelirken Artuklu

Üniversitesi antrenörü Yaşar Şen, Batman Üniversitesi

ile aynı güçte olmarına rağmen oyunu kendilerine

getiren en önemli unsurun istek olduğunu dile getirdi.


MEDENİYETLERİN KESİŞME NOKTASI: MARDİN

Bizim maça gelişimizin de kendilerine uğur getirdiğimi

söylemeyi de ihmal etmeyerek bu galibiyetten bize de

pay çıkardı.

Takımla birlikte bu galibiyeti ölümsüzleştiren fotoğra-

fımızı da çekildikten sonra tekrardan Mardin’e dönme

vakti geldi. Günümüzü güzel bir akşam yemeği ile son-

landırdıktan sonra oyuncularla ve Mardin’le yollarımız

ayrılma noktasına geldi. Kısa sürede çok ısındığımız bu

şehri arkada bırakmak pek kolay olmasa da yeniden

ziyaret edebilme düşüncesi içimizi rahatlatan bir detay

oldu.

Açıkça söylemek gerekirse, medeniyetlerin şehri Mar-

din cazibesiyle kendine hayran bıraktırdı. İçerisinde ise

vizyon sahibi, spora önem veren, güzel insanları ba-

rındırmasıyla da gönlümüzdeki yerini sağlama almayı

başardı diyebiliriz.


MA

RT

ÇIL

GIN

LIĞ

IB

AŞ

LI

YO

RMart ayının başlamasıyla

basketbol dünyası dev bir spor organizasyonuna

hazırlanıyor. 32 farklı konferanstan gelen 68 takım, 20 gün sürecek

dev organizasyonla sporseverlere Mart

Çılgınlığı’nı yaşatmaya hazırlanıyor.

29


National Collegiate Athletics Association, kısaca

NCAA sadece basketbolla değil üniversite seviyesin-

deki bütün takım sporlarıyla ilgilenen bir kuruluşken,

Amerika dışındaki ülkelerde NCAA denince akla ilk

olarak basketbol gelmesinin de sebepleri yok değil.

Bunlardan bir tanesi dünyanın en popüler basketbol

ligi NBA’in gelecekteki yıldızlarının ilk olarak parkeye

çıktığı yer olması. İkincisi de Amerikan Başkanlarının

bile üzerinde tahminler yürüttüğü fikstür tablolarıyla,

sürpriz sonuçlarıyla, oyuncuların amatör ruhlarıyla ve

basketbolun olmazsa olmazı smaçlarıyla tabii ki March

Madness, Türkçe haliyle Mart Çılgınlığı’dır.

Bin Dereden Gelen 68 Farklı Takım1939 yılında sekiz takımın başlattığı bir diğer adı da The

Big Dance (Büyük Dans) olan bu çılgınlıkta 2011 yılından

bu yana belirlenen statüyle beraber takım sayısı 68’e

yükselmiş durumda. Bu 68 takımdan 32 tanesini seç-

mek kolay. ABD’nİn her tarafına dağılmış olan 32 farklı

konferans liginin şampiyonu March Madness’a katılma

hakkını elde ediyor. Kalan 36 takımlık boş koltuğu be-

lirlemek için ise Seçim Komitesi (Selection Commitee)

Seçim Pazarı’nda (Selection Sunday) toplanıyor.

Yuvarlak Masa Şövalyelerinden On İki Kızgın Adama: Toplanan AdamlarSeçim Komitesi erkek basketbolu için toplanıyorsa er-

keklerden; kadın basketbolu için toplanıyorsa genelde

kadınlardan oluşuyor. Bu durumun erkekler için bu-

güne kadar iki adet istisnası olmuş; Judy Rose, 1999

– 2003 yılları arasında erkek basketbolu için seçim

komitesindeyken, Lynn Hickey 2007 – 2012 yılları ara-

sında bu görevi yapan ikinci kadın olmuş. Diğer yan-

dan Richard Ensor ise kadın basketbolu seçim komi-

tesine girmeyi başarabilen bugüne kadarki tek erkek

üye olmuş.

On kişiden oluşan ve beşer yıllık görev süreleri bulu-

nan bu komite sadece katılacak 36 takımı belirliyor

sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Aynı zamanda turnuva-

nın idaresi hakkında kararları verip hakemleri belirler,

takımların sezon değerlendirmelerini yapıp sıralar. Bu

sayede kimin kiminle karşılaşacağını ve gelecek turnu-

vanın salonlarını belirler.

Okullardan seçilerek gelen komite üyeleri kendi okul-

ları ile ilgili konular konuşulduğu esnada herhangi bir

yanlış anlaşılmaya ya da bir çatışmaya mahal verme-

mek için odadan çıkarlar ve sadece okulunun istatistiki

bilgilerinin öğrenilmesi için tekrar odaya çağrılabilirler.

Eğer komitede temsilcisi olmayan bir okulla ilgili bi-

linmesi gereken bir durum olursa ilgili okulun atletik

direktörü odaya girebilir fakat kendisine soru sorulma-

dan konuşamaz.

Kararlarını açıkladıkları gün milyonlarca Amerikalı’yı

televizyon başına kilitleyen bu komite kararlarını neye

göre veriyor, yüzlerce takım içerisinde seçilecek 36 ta-

kımı nasıl belirliyor sorusunun ise genel geçer bir kuralı

yok. Bütün takımlar konferans liglerinde ne kadar iyi

sonuçlar almış olurlarsa olsunlar ya da ratingleri ne ka-

dar yüksek olursa olsun Mart ayında yapılacak turnu-

vaya katılacaklarının garantisi yok ancak yine de ACC,

Atlantic-10, Big East, Big Ten, Big 12, Conference USA,

Mountain West, Pac-12 gibi büyük konferanslardaki

takımların şansı elbette daha yüksek olurken zaman

zaman orta düzey konferansların takımları da sürpriz

yaparak turnuvaya katılabiliyor.

Takımların seçimini yaptıktan sonra seçim komite-

sinin yapması gereken ikinci iş turnuva fikstür tablo-

sunu (brackets) belirlemek. Bunun için de katılan 68

takımı başarıları ve güçlerine göre sıralıyor ardından

konferanslarında şampiyon olarak gelmiş 32 takım içe-

risinden en zayıf dört tanesi ile seçim komitesi tarafın-

dan seçilen 36 takım içerisindeki en zayıf dört takım

arasında yapılan maçlarla dört takım eleniyor. March

Madness’ın bu ilk evresine yapılan maç sayısından do-

layı The First Four (İlk Dört) deniyor.

Artık elimizde finale yürüyecek 64 takımımız var ve

bu 64 takım 4 farklı bölgeye dağıtılıyor. Bu dört böl-

genin güç olarak birbirlerine yakın olmaları komitenin

sorumluluğunda olan bir durum. Bu dört bölge her yıl

farklı adlarla anılsalar da genel olarak coğrafi konum-

larına göre isimlendiriliyorlar.

Bracket ÇılgınlığıKatılacak 64 takım belirlenip sıralama yapıldıktan ve

on altışar takımlı dört bölgeye ayrıldıktan sonra bir

fikstür oluşturuluyor ve bu fikstüre göre de Amerika-

lıların brackets dediği bir tablo oluşuyor. Zaten çılgın-

lığın önemli bir kısmı da bu tablo üzerinde dönüyor.

Şirket ofislerinin çaycısından, insan kaynakları müdi-

resine; Amerikan Başkanı’ndan bar müdavimlerine ka-

dar milyonlarca Amerikalı, sonucunu tahmin etmenin

gerçekten çok güç olduğu ve son kırk yıl içinde üst

üste iki kez şampiyon olmayı başaran sadece iki takı-

mın olduğu bu şampiyonada ciddi bir tahmin çılgınlığı

MART ÇILGINLIĞI

Nasıl ki bir sporsevere NBA dediğinizde sizin neyi kastettiğinizi anında anlayabiliyorsa, biraz daha özele inip bir basketbolsevere NCAA dediğinizde de sizin Amerikan Kolej Basketbolunu kastettiğinizi anlaması çok da zaman almayacaktır.


yaşıyor. Hatta 2014 yılı için ünlü işadamı Warren Buf-

fet turnuvada oynanacak 64 maçın kazananını bilene

tam 1 milyar dolar vadederek bu çılgınlığı bambaşka

bir seviyeye taşıdı. Eğer iddiayı kazanmayı başarabilen

olursa -ki bu ihtimal 4.294.000’de 1- bu parayı yıllık 25

milyon dolar olarak 40 yıl boyunca ya da peşin 500

milyon dolar olarak alabilecek.

2014 Takvimi 2014 yılı konferans ligleri bu yazı yazıldığı esnada henüz

bitmediği için hangi takımların katılacağını bilemiyoruz

ancak bu yılki şampiyonayı takip etmek isteyenler için tur-

nuva takvimi aşağıdaki gibidir.

Turnuva Başlasın ArtıkTek maç eleme usülüne göre oynanan şampiyonada

her bir tur farklı adlarla anılıyor. The First Four’un ar-

dından The Second Round’da (İkinci tur) 64 takım mü-

cadele ederken 32 tanesi The Third Round’a (üçüncü

tur) çıkıyor. Sıralamada üstte olmak da tam olarak bu-

rada işe yarıyor keza 1. sırada olan takım kendi bölge-

sindeki 16. takımla, 2. sıradaki takım 15. sıradaki takımla

eşleşiyor. Bu şekilde ikinci turda her bölgede 8 maç

olmak üzere toplam 32 maç yapılıyor. Üçüncü turun

sonunda ilk haftayı tamamlayabilmiş takımlar bölgesel

yarı finallere (Sweet Sixteen) bu maçların galipleri de

bölgesel finallere (Elite Eight) kalıyor. Bölgesel yarıfi-

nal ve finaller şampiyonanın ikinci haftasında oynanı-

yor ve bölgesel finallerin ardından her bölgenin şampi-

yonu Final Four’a katılmaya hak kazanıyor.

Kalan dört takım arasında yapılan, önce yarıfinal ve

final maçlarıyla yılın NCAA Basketbol Şampiyonu be-

lirlenmiş oluyor.

Kimler Geldi Kimler Geçti?NCAA geleceğin NBA yıldızlarını göstermesi, profes-

yonellikten önceki son durak olmasıyla Amerikalıların

gözbebeği. Ayrıca büyük yıldızları daha NCAA ligle-

rinde izleyenler için “ben bunun küçüklüğünü bilirim”

demek için bulunmaz bir fırsat. Peki kolej liginde ken-

dini göstermiş dünyaca ünlü basketbolculara örnek

olarak kimleri verebiliriz?

Seçim Pazarı

İlk Tur UD Arena (Dayton, Ohio)

İkinci TurFirst Niagara Center (Buffalo, N.Y.) / BMO Harris Bradley

Center (Milwaukee) / Amway Center (Orlando, Fla.) / Veterans Memorial Arena (Spokane, Wash.)

Üçüncü TurPNC Arena (Raleigh, N.C.) / AT&T Center (San Antonio) / Viejas

Arena (San Diego) / Scottrade Center (St. Louis)

Güney ve Batı Bölgesel FinalleriFedExForum (Memphis, Tenn.)Honda Center (Anaheim, Calif.)

Doğu ve Ortabatı Bölgesel FinalleriMadison Square Garden (New York)

Lucas Oil Stadium (Indianapolis)

Final FourYarı Finaller

Cowboy Stadium (Arlington, Texas)

FİNALCowboy Stadium (Arlington, Texas)

MART ÇILGINLIĞI

16 MART

18/19 MART

20/22 MART

21/23 MART

27/29 MART

28/30 MART

5 NİISAN

7 NISAN

.

.31


Michael Jordan 1982 yılında North Carolina ile NCAA

şampiyonluğunu kazanmış. Hakeem Olajuwan 1983

yılındaki performansı ile en iyi oyuncu ödülü (Most

Outstanding Player) kazanan kişi olmuş. Aynı ödülü

ertesi yıl yine bir başka tanıdık isim Patrick Ewing elde

etmiş. Beşiktaş taraftarının her serbest atış sonrası

Amin diyerek tezahürat ettiği Khalid El-Amin de yine

NCAA’in bereketli salonlarından dünya basketboluna

gelen ve 1999’da En İyi İlk Beş’e seçilen bir diğer bas-

ketbolcu.

NCAA EkonomisiKolej basketbolu Amerikalılar açısından neredey-

se NBA kadar popüler bir oyun, sonuçların sürprize

açık oluşu, genç yeteneklerin mücadelesi ve yerelliğin

Amerikalılara verdiği haz ile büyük bir izleyici kitlesi

mevcut. Bu da tabii ki yayın hakları gibi gelir getiren

unsurlara etki ediyor ve 22 Nisan 2010’da yapılan an-

laşma ile 14 yıllık yayın hakkı için CBS/Turner işbirliği

tam 10.8 milyar dolar vermeyi taahhüt etmiş bulunu-

yor. Ayrıca NCAA’in çeşitli sponsorluklardan elde etti-

ği gelirler ve lisanslı ürün kazançlarıyla bu miktar daha

da artıyor.

Bu para yine en başta anlattığımız seçim komitesi

tarafından şampiyonaya katılan konferanslara dağıtı-

lırken konferanslar da bu paraları kendi sistemlerine

göre okullara dağıtıyorlar. Kimisi performansa dayalı

bir sistemle daha çok puan alan okula daha çok para

verirken, kimisi de eşitlikçi bir politika izleyebiliyor.

Türkiye’de NCAAÖzellikle son yıllarda NCAA maçlarının da canlı olarak

verilmeye başlanmasıyla Türkiye de Mart Çılgınlığı’na

kendini kaptırmaya başlamış durumda. Tabii ki NBA’in

popülaritesine ulaşabilmesinin pek imkanı yok ama

her geçen yıl daha fazla Türk basketbolsever gele-

ceğin yıldızlarını önceden keşfetmek ve internetin de

nimetlerinden faydalanarak takip ettikleri kolejleri ve

oyuncuları canlı yayında izlemek için saatlerini kurma-

ya başladı.

Kendilerini draft edecek kulüplere gösterebilmek için

varını yoğunu ortaya koyan bu gençlerin basketbolları

çoğu insana acemice gelse de verdikleri mücadele ile

sayısı azımsanmayacak derecede izleyici için NBA’in

normal sezon maçlarından daha fazla seyir zevki ver-

mekte.

32

MART ÇILGINLIĞI


MART ÇILGINLIĞI


SPOR BURSLARI

SPOR BURSLARI VE

ÖĞRENCİLERE FIRSATLARTürkiye’de profesyonel olarak spor yapan bir yandan da öğrenimlerine devam etmek isteyen öğrencileri YÖK, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve vakıf üniversiteleri sundukları imkanlarla destekliyor.


Hollywood filmlerine aşina olanlar üniversiteden burs

almak için büyük çabalar sarf eden ve heyecan yaşa-

yan başarılı sporcu gençlerin hikayelerine alışkındırlar.

Eğitim ücretlerinin oldukça yüksek olduğu A.B.D.’de

üniversite eğitimi alabilmek için özellikle spor bursları

yetenekli gençlere büyük fırsatlar sunuyor.

Peki Türkiye’de yaşayan yetenekli sporcu gençleri na-

sıl fırsatlar bekliyor? Özellikle vakıf üniversitelerinin

yüksek ücretlerini göz önüne aldığımızda buralarda iyi

bir eğitim almak ve hayatına bir adım önde başlamak

isteyen bir genç için burs olanakları önemli bir fırsat.

Türk filmlerinde çok fazla işlenen bir konu olmasa da

aslında özellikle milli forma giyme başarısını yakalayan

öğrenciler için ülkemizde de oldukça geniş burs ve in-

dirim olanakları mevcut.

Yüksek Öğretim Kurumu milli sporcuların Beden Eği-

timi ve Spor Yüksekokulu tercihlerinde büyük avantaj

sağlamaktadır. Milli sporcu olduğunu belgeleyebilen

adaylar YGS’den taban puan almaları şartıyla yetenek

sınavlarına girerler. Yetenek sınavlarında da kendileri

gibi milli sporcularla yarışırlar. Bunun sonucunda tüm

aşamaları tamamlayan milli sporcular yüksekokula ka-

yıt hakkı kazanırlar.

Milli sporcular ilk üçte derece aldıkları takdirde bunu

belgeleyen bir yazıyla üniversitelerin beden eğitimi

ve spor yüksekokullarına YÖK’ün sağladığı özel kon-

tenjanla kayıt olmaya hak kazanırlar. YGS’de de taban

puan alan milli sporculara bu yolla doğrudan üniversi-

telerin beden eğitimi ve spor yüksekokulu bölümlerine

kayıt olma hakkı tanınır. Bugün Türkiye’de birçok milli

sporcu bu imkanlardan faydalanmaktadır. Gençlik ve

Spor Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet gösteren Kredi

ve Yurtlar Kurumu, sporcu öğrencilere burs kabulün-

de öncelik tanımaktadır. KYK, öncelik durumunu ‘’Ülke

adına müsabakalara katılan, milli olmuş Amatör Spor-

cu olan öğrenciler’’ adlı maddesi ile tanımlamaktadır.

Bu maddeyi sağlayan sporcular burs için, yazılı belge

ile Kredi Dairesi Başkanlığı’na başvurdukları takdirde

kendilerine öncelik hakkı tanınacaktır. Bu öncelik ola-

nağı aynı zamanda yurt imkanları için de geçerlidir.

Vakıf üniversitelerimizin birçoğu tenisten yüzmeye,

satrançtan basketbola kadar değişik spor dallarında

başarılı gençlere yüzde 100’e varan oranlarda spor

bursu veriyor.

Genellikle sınavlarda başarılı olan hatta dereceye gi-

ren yıldız öğrencilere verilen bursları daha çok duysak

da, başta milli forma giyenler olmak üzere, sporda da

yıldız olan öğrenciler farklı burs ve indirim olanakların-

dan yararlanabilir. İşte vakıf üniversitelerinin sporcular

için sağladıkları burs olanakları:

SPOR BURSLARI


SPOR BURSLARI

Atılım Üniversitesi

Eğitim öğretim başarısı öncelik-

li olmak üzere kendi branşından

Atılım Üniversitesi’ni temsil eden

sporculara yararlanabildiği burs

ile öğretim ücretinde %100, %50,

%25 ve %10 muafiyet uygulanıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi

Ulusal ve uluslararası başarısı bu-

lunan sporculara yüzde 100’e va-

ran oranda burs veriliyor.

Başkent Üniversitesi

Bireysel spor dallarında başarı

gösteren önlisans ve lisans öğ-

rencilerinden; Üniversite Sporları

Federasyonu’nun katıldığı ulusla-

rarası yarışmalarda birinci olan-

ların öğretim ücretlerinin tama-

mı, ikincilerin %75’i, üçüncülerin

%50’si; Üniversite Sporları Fede-

rasyonu tarafından düzenlenen

ulusal yarışmalarda birinci olan-

ların öğretim ücretlerinin %75’i,

ikincilerin %50’si, üçüncü olanların

%25’i karşılanıyor.

Beykent Üniversitesi

Spor bursu, üniversitenin bünye-

sinde yürütülen branşlar dahilinde

aşağıdaki koşulları taşıyan öğren-

cilere veriliyor: Bursa müracaat

ettiği tarih itibariyle son 3 yıl içe-

risinde milli sporcu olmak, Spor

Genel Müdürlüğü’nden aldığı milli

sporcu belgesini ibraz etmek, ta-

kım sporlarında bursa müracaat

ettiği yıl en üst ligde faal olarak

oynamak, Ülkemizi uluslararası

alanda temsil ederek madalya al-

mış olmak.

Çağ Üniversitesi

Ferdi spor dallarında son üç yıl

içerisinde ilk üç dereceye veya

branşında milli takıma giren öğ-

renciler ve okul takımında başarılı

olanlara yüzde 100’e varan oran-

larda burs veriliyor.

Çankaya Üniversitesi

Üniversitenin programlarına yer-

leşen öğrencilerden, üniversite

faaliyetleri dahilindeki spor branş-

larında üstün başarılı oldukları-

nı belgeleyenlerle, üstün başarı

gösterebilecekleri ümidi verenler

arasından kulüp ve üniversite ta-

kımlarında oynamaya hak kaza-

nan öğrencilere özel indirimler

sunuluyor.

Doğuş Üniversitesi

Milli sporcu öğrencilere %30, spor

dallarından birinde profesyonel

liglerde oynayan sporcu öğren-

cilere %25, Uluslararası müsaba-

kalarda ferdi spor dallarında son

üç yıl içinde ilk üç dereceye giren

sporcu öğrencilere %25, ulusal

müsabakalarda ferdi spor dalların-

da son üç yıl içinde ilk üç derece-

ye giren sporcu öğrencilere % 20

oranında öğrenim ücreti indirimi

yapiliyor.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Sanat, kültür veya spor alanında

üniversiteyi başarı ile temsil eden

öğrencilere Mütevelli Heyet tara-

fından belirlenen tutar ve sayıda

Sanat, Kültür ve Spor Bursu ve-

riliyor. Bu kapsamda Milli Sporcu

olanlara (son iki yılda milli olduk-

larını ilgili federasyonlarca belge-

lemeleri şartıyla) %100 öğrenim

bursu veriliyor. Dünya, Olimpiyat,

Avrupa, Türkiye şampiyonu olan-

lara her yıl 8 ay boyunca sırasıyla

600, 500 ve 400 TL nakit burs

veriliyor ve bu öğrencilerden öğ-

renim ücreti alınmıyor.

Işık Üniversitesi

Üniversitenin lisans programları-

na ücretli olarak yerleşerek kayıt

yaptıran ve herhangi bir spor da-

lında milli takım kadrosunda yer

alan ve lisansı halen devam eden

öğrenciye verilen indirim kapsa-

mında, milli olduğu dal ile ilgili

Işık Üniversitesi’nin okul takımın-

da yer alması veya alanında Işık

Üniversitesi’nin spor faaliyetlerin-

de haftada 4 (dört) saat çalışması

koşulu ile öğretim ücretinin %50’si

alınmıyor.

Işık Üniversitesi’nin lisans prog-

ramlarına ücretli olarak yerleşerek

kayıt yaptıran ve birinci lig kulüp-

lerinde lisanslı olarak spor yapan

öğrenciden, aynı dalda okul ta-

kımında yer alması veya alanında

Işık Üniversitesi’nin spor faaliyet-

lerinde haftada 4 (dört) saat çalış-

ması koşulu ile öğretim ücretinin

%25’i alınmıyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi

Üniversitenin burssuz programla-

rını kazanan öğrencilerden olup,

ulusal ve uluslararası yarışmalarda

altın madalya alan ve milli sporcu

olan öğrencilere Mütevelli Heyet

tarafından belirlenen miktarda

“Sporda Başarı Bursu” veriliyor.

Bilgi Üniversitesi

Spor branşında milli takım seviye-

sine yükselmiş veya milli olmasa

bile okul takımına seçildikten son-

ra yüksek performans göstermiş

olan burssuz okuyan öğrencilere,

Spor Koordinatörlüğü’nün teklifi

ve Burs Komitesi’nin tespit ede-

ceği oranlarda karşılıksız ‘spor-

cu bursu’ verilebiliyor. Bursun

verilmesindeki esas, söz konusu

öğrencinin eğitim başarısı önce-

likli olmak üzere, kendi branşın-

daki okul takımında İstanbul Bilgi

Üniversitesi’ni temsil etmesi. Burs

verilecek branşlar, Spor Birimi’nin

görüşü alınarak, Burs Komitesi ta-

rafından belirlenir.

İstanbul Kemerburgaz

Üniversitesi

Çeşitli spor veya sanat dalların-

da ulusal ve uluslararası başarılar

elde etmiş öğrenciler arasından

üniversite adına spor veya sanat

faaliyetlerinde bulunmak üzere

seçilenler ile üniversite adına ulu-

sal ve uluslararası başarılar elde

eden öğrencilere veriliyor.

İstanbul Kültür Üniversitesi

Üniversite öğrencilerinden her-

hangi biri faal milli sporcu ise katkı

payından %25; Üniversitenin her-

hangi bir okul takımında görev

alması halinde katkı payından %10


SPOR BURSLARI

oranında indirim sağlanıyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi

Milli sporculara kayıt oldukları yı-

lın öğrenim ücretinden % 100 burs

sağlanıyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi

Milli takım oyuncuları ve üniversite

takımında lisanslı oynayanlara tam

burs verilirken, başarılı sporcular

yarım burs alıyor.

İzmir Üniversitesi

Sporcu ve Sanat Bursu adı altın-

da, öğrencilerin sportif, sanatsal

beceri ve tecrübelerine destek

olmak amaçlı, Mütevelli Heyeti ta-

rafından verilen burslar bulunuyor.

Kadir Has Üniversitesi

İngilizce Hazırlık, Önlisans ve Li-

sans programlarına kayıt yaptıran

öğrencilerden branşlarında üstün

başarılı olduklarını belgeleyen ve

üniversite adına yarışmalara katı-

labilecek olanlara değerlendirme-

ler sonrası veriliyor.

KTO Karatay Üniversitesi

Sporcu bursu, takım sporlarında

ya da ferdi sporlarda üniversiteyi

temsil eden öğrencilere veriliyor.

Bu bursu alabilmek için takımın

ya da ferdî sporlarda sporcunun

ulusal ya da uluslararası alanda

yüksek başarılar elde etmesi gere-

kiyor. Bu burs aylık olabileceği gibi

bir defalık ödüllendirme şeklinde

de olabiliyor.

Okan Üniversitesi

Milli sporculara yüzde 100 öğre-

nim bursu veriliyor.

TED Üniversitesi

Futbol, basketbol, voleybol ve

hentbol branşlarında yapılan ulus-

lararası müsabakalarda ülkemizi

faal olarak temsil eden, A tipi Milli

Sporcu Belgesi almaya hak kazan-

mış üniversite ücretli lisans, yüksek

lisans veya doktora öğrencilerinin

ilgili spor branşında üniversite ve/

veya fakülte takımı oluşturulmuş

olması ve öğrencinin de takımda

yer alması kaydıyla belgenin ve-

rildiği ilgili eğitim-öğretim yılında

öğretim ücretlerinden % 50 ora-

nında indirim yapılıyor.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üni-

versitesi

Tam burslu kontenjanlar dışında

bir kontenjana kayıt yaptıran, her-

hangi bir spor dalında milli takım

kadrosunda yer alan ve kayıt sıra-

sında lisansı bulunan öğrenciler,

milli takım kadrosunda yer aldık-

ları sürece Milli Sporcu Burslusu

oluyorlar. Milli sporcu bursuna hak

kazanan öğrenciler öğrenim ücre-

tinden muaftır.

Üsküdar Üniversitesi

Üniversitenin programlarına kayıt

yaptıran öğrencilerden milli spor-

cu belgesini ibraz edenlere % 25,

spor dallarından birinde profes-

yonel liglerde oynayan sporculara

% 20, ulusal müsabakalarda ferdi

spor dallarında son üç yıl içinde ilk

üç dereceye giren sporculara % 15

oranında eğitim-öğretim ücreti in-

dirimi veriliyor.

Yeditepe Üniversitesi

Üniversitenin basketbol, voleybol,

hentbol spor takımlarına seçilen

ya da son iki yılda Milli Takım adına

yarışan öğrencilere yüzde 50 burs

veriliyor.

Zirve Üniversitesi

Karate, taekwondo, judo, badmin-

ton, atıcılık, masa tenisi, kort teni-

si, eskrim, güreş, atletizm, satranç

branşlarında milli sporcu olanlara,

son iki yılda milli olduklarını ilgili

federasyonca belgelemek, spora

aktif olarak devam ediyor olmak,

Zirve Üniversitesi Gençlik ve Spor

Kulübü Derneği adına lisans çıkar-

tarak yarışmalara katılmak şartıyla

%100 öğrenim bursu veriliyor.



38



39


HENTBOL BETÜL DÜZEN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

40


BUZ HOKEYİ MUHAMMET DÖLEK

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ


FUTSAL ESİN YILMAZ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

42


RAGBİ TUĞÇE KAYGUSUZ EGE ÜNİVERSİTESİ


KORUMALI FUTBOL CENK TAŞYÜREK İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ

44


TENİS MUSTAFA VATANSEVER YAŞAR ÜNİVERSİTESİ

46


BASKETBOL SUAT CEM USAL

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ


VOLEYBOL BÜŞRA EKER CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ


MASA TENİSİ AHMET ÖZDİZ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ


ROTTERDAMYOLCUSU K AL M ASIN

Avrupa çapında en büyük çok branşlı spor organizasyonlarından olan ve bu sene

ikinci defa düzenlenecek Avrupa Üniversite Oyunları, 24 Temmuz – 8 Ağustos 2014

tarihleri arasında Rotterdam’da.

51


Avrupa Üniversite Oyunları, Avrupa çapında en büyük

çok branşlı spor organizasyonları arasındadır. Avru-

pa Üniversite Sporları Birliği (EUSA) tarafından bu yıl

ikincisi düzenlenecek olan ve Hollanda’nın liman kenti

Rotterdam’da iki hafta sürecek olan organizasyon 45

Avrupa ülkesinin en yetenekli üniversiteli sporcularına

24 Temmuz – 8 Ağustos 2014 tarihleri arasında birlikte

eğlenmeyi, farklı kültürlerden insanlarla tanışmayı ve

en önemlisi üst düzey sportif rekabeti vadediyor.

Bundan tam 100 yıl önce Hollanda Ticaret Okulu ola-

rak açılmış olan Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nin

ev sahipliğinde yapılacak organizasyon aynı zamanda

üniversitenin yüzüncü yıl kutlamalarının da bir parçası

olacak.

RotterdamTurnuvalar hakkında bilgi vermeden önce

Rotterdam’dan biraz bahsetmek gerekir, 160 fark-

lı ulustan 600.000 kişilik nüfusa sahip olan şehir

Avrupa’nın en büyük limanına sahip olan ve deniz, de-

mir ve kara yollarının kesiştiği gerçek bir ticaret şeh-

ri. Maas Nehri ile hayat bulan şehirde nehir boyunca

uzanan gezinti parkurları kafeler ve nehrin üstündeki

dünyaca ünlü Erasmus Köprüsü ile şehre ayrı bir gü-

zellik katıyor. Rotterdam bir ticaret şehri ve bu neden-

le her gün yenilenen ve gelişen bir yapısı var. Modern

mimarinin en güzel eserlerinin bulunduğu şehirde öğ-

rencilerin yaşayabilmesi ve kendilerini geliştirebilmesi

için gereken her şey mevcut. Birçok uluslararası müze-

nin bulunduğu, tiyatroları ve uluslararası festivalleriyle

eğlencenin ve kültürel aktivitelerin hiç bitmediği bir

şehir olan Rotterdam farklı mutfakları barındıran son-

suz sayıda restoran seçenekleri ve eğlence hayatı ile

de misafirlerine güzel anılarla şehirden ayrılma fırsatı

veriyor.

Rotterdam Erasmus Üniversitesi Erasmus, Hollanda’nın en iyi 3. üniversitesi ve dünya-

nın en iyi 500 üniversitesi sıralamasında da 74. sırada.

8 Kasım 2013 yılında 100. yılını kutlayan Rotterdam

Erasmus Üniversitesi bu yaz yapılacak olan Avrupa

Üniversite Oyunları’nı da kutlamaların bir parçası ola-

rak görüyor. Üniversite kendisini tanıtırken uluslar ara-

sı bilginin işlendiği bir atölye, günümüz sosyal sorun-

larına odaklanılan eleştirel düşüncenin ve akademik

çalışmaların merkezi olduğuna, aynı zamanda insan

sağlığına katkıda bulunduğuna dikkat çekiyor. Rotter-

dam Erasmus Üniversitesi üç daldaki uzmanlığıyla öne

çıkıyor: Ekonomi ve İşletme, Tıp ve Hukuk.

Şehrin bir ticaret şehri olması ve üniversitenin de bu

kentin gözbebeği olmasıyla şehirde bulunan birçok

uluslararası şirket tarafından yapılan yardımlar ve iş-

birlikleri, üniversitede ideal bir akademik laboratuvar

ortamının oluşmasını sağlıyor. Üniversite Hastanesi de

şehirde sağlık alanında çok önemli bir rol üstlenmiş

durumda ve bölgenin sosyal ve kültürel altyapısına

büyük katkılar sunuyor.

ROTTERDAM


Bu yaz daha da sıcak olacak24 Temmuz – 8 Ağustos tarihleri arasında 10 farklı

branşta 45 ülkeden 3000 öğrenci sporcunun katılımı-

nın beklendiği Avrupa’nın en büyük öğrenci etkinliğin-

de Badminton, Basketbol, Hentbol, Rugby, Tenis, Fut-

sal, Futbol, Kürek, Voleybol ve Masa Tenisi turnuvaları

yapılacak.

Avrupa Üniversite Sporları Birliği’nin düzenlediği

EuGames’in ilki 2012 yılında İspanya’nın Cordoba ken-

tinde düzenlendi. 40 farklı ülkeden 2500 atletin katıl-

dığı bu ilk turnuva büyük bir başarı göstererek Avrupa

öğrencilerinin katılabileceği yeni bir organizasyonun

hayata geçmesini sağladı.

Ocak sonu itibariyle 31 ülkeden 276 takımın katılmak

için başvurduğu EuGames 2014 bu katılımcı sayısıyla

bile Avrupa’nın en büyük öğrenci organizasyonu ol-

mayı başarmış durumda. Çok az bir kontenjanın kaldı-

ğı organizasyonda oyunlar 100 yıllık tarihiyle köklü bir

üniversite olan Erasmus Üniversitesi Kampüsü’ndeki

ya da yine kampüsün çevresindeki tesislerde düzen-

lenecek.

Katılımcılara ve gönüllülere sadece sporu değil aynı

zamanda birlikte eğlenmeyi de vadeden Rotterdam

gündüzleri yapılacak spor etkinliklerinin ardından şe-

hir merkezinde ve kampüste düzenlenecek etkinlikler-

le de misafirlerini en iyi şekilde ağırlamayı planlıyor.

Spor Gönüllüleri İçin FırsatEğer siz de bir spor gönüllüsüyseniz ve bu yaz

Rotterdam’da yapılacak Avrupa’nın en büyük üniver-

site organizasyonlarından birinde bulunmak istiyorsa-

nız başvurunuzu yapmakta gecikmeyin. Yol ve kalacak

yerinizi bulabildiğiniz takdirde Oyunların Organizas-

yon Komitesi şu fırsatları sunuyor:

Turnuva direktörü Henk Smit katılımın

yüksekliği konusunda şunları söylüyor:

“Daha ilk genel duyurunun ardından gelen

276 takım katılımı bizim için çok güzel bir

sonuç. Turnuvayı birlikte düzenlediğimiz

ortaklarımızla beraber 2700’ün üzerinde

katılım beklerken bu eğlence ve spor

organizasyonu için çok az boş yer

kaldığını gururla belirtmek isterim.”

ROTTERDAM


ROTTERDAM

EUGames 2014’te TürkiyeRotterdam’a Türkiye’den yapılacak katılımlarda 2012 –

2013 sezonu sonuçları dikkate alınacak. Süper Lig ve

Türkiye Şampiyonaları’nda ilk ikiye kalan takımlardan

ilk sırada yer alan takımlar doğrudan, ikinci sıradaki

takımlar ise organizasyon komitesinin insiyatifi doğ-

rultusunda katılma hakkı elde ediyor. Eğer bu iki koşul

sağlanamazsa Türkiye Üniversite Sporları Federasyo-

nu tarafından başvurular doğrultusunda, sıralama göz

önüne alınarak Rotterdam’da ülkemiz temsil edilecek.

13-23 Temmuz 2012 tarihlerinde Cordoba’da düzenle-

nen 1. Avrupa Üniversite Oyunları’nda Türkiye’den katı-

lan üniversiteler 2 altın, 1 gümüş ve 1 bronz olmak üzere

5 madalya kazandı. Futbol’da Haliç Üniversitesi altın

madalya kazanarak 3. kez Avrupa Şampiyonluğu’na

imza attı. Bahçeşehir Üniversitesi de Voleybol

Bayanlar’da altın madalya kazanarak ikinci kez Avrupa

Şampiyonu olma sevincini yaşadı. Hentbol’da Akde-

niz Üniversitesi bayan takımı bronz madalyanın sahibi

oldu. Uludağ Üniversitesi Badminton Tek Bayanlar ka-

tegorisinde Öznur Çalışkan ile gümüş madalya alırken,

Çift Bayanlar kategorisinde de İrem Nur Al – Rabia

Kurtuluş ikilisiyle Bronz madalyanın sahibi oldu. Birinci

Avrupa Oyunları’nda 5 madalyaya alan Türkiye’nin bu

yıl Rotterdam’dan madalya sayısını artırarak dönmesi-

ni bekliyoruz.

TakvimResmi açılışın 24 Temmuz’da yapılacağı organizasyon-

da oyunlar 22 Temmuz’da Masa Tenisi ile başlıyor. 18

gün sürecek oyunlarda program şöyle:

8 Ağustos oyunların son günü ve resmi kapanış göste-

rilerinin de yapılacağı gün olacak.

Oyunlara gönüllü olarak katılabilmek için aşağıdaki

özelliklere sahip olmanız gerekli.

Birçok farklı alanda gönüllü kabul eden bu büyük or-

ganizasyona siz de katılmak istiyorsanız eugames.com

üzerinden başvurabilirsiniz.

• Avrupa’nın öğrenciler için en büyük spor

organizasyonuna katkı sağlama fırsatı

• Muhteşem bir tecrübe

• Hayatınız boyunca unutamayacağınız

arkadaşlıklar

• Bir spor organizasyonunun arka planında

neler yaşandığını görme fırsatı

• Etkinlikler boyunca yiyecek ve içecek

• Özel hazırlanmış EUGames2014 tişörtü

• Eugames kapsamındaki toplu taşıma

olanaklarından ücretsiz faydalanma imkanı

• CV’nize ekleyebileceğiniz Eugames2014

gönüllü sertifikası

• 16 yaşından büyük olmak

• Hollandaca ya da İngilizce bilmek

• Yeterli düzeyde iş tecrübesi olması

• Başvurulan alanda yeterli düzeyde

beceri

• Gönüllü olmak için gereken heyecan

ve motivasyon

• Spora gönül vermiş olmak (özellikle

öğrenci sporlarına)

• Stres altında iş yapabilmek

• Takım oyuncusu olmak

• 13 Temmuz – 13 Ağustos 2014

tarihlerinde bu organizasyona zaman

ayırabilmek

Masa Tenisi 22 – 25 Temmuz

Hentbol 23 – 29 Temmuz

Futsal 23 – 29 Temmuz

Tenis 25 – 30 Temmuz

Rugby 29 – 31 Temmuz

Basketbol 2 – 6 Ağustos

Voleybol 2 – 8 Ağustos

Futbol 2 – 8 Ağustos

Badminton 3 – 8 Ağustos


ROTTERDAM


Son birkaç senedir Dicle Üniversitesi’nde üniversite

sporlarına yönelik çok fazla adım atıldığını biliyoruz.

Peki bu adımlardan yeteri kadar geri dönüş

aldığınızı düşünüyor musunuz?

Açıkçası biz bunun hemen geri dönmesini beklemiyo-

ruz. Öğrencilerimizin bir takım başarıları var, doğru.

Mesela futsalda dereceye girildi. Teniste de arkadaşla-

rımız son derece başarılı oldular. Ama bundan ziyade

bizim için ileriye yönelik önemli olan, öğrencilerimizin

hepsini bu işin içine katabilmek. Dışarıdan profesyo-

nel sporcuları takviye ederek, bu işi suni bir biçimde

büyütmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Sporcular

üniversite öğrencisiyse, aynı zamanda kendi öğrenci-

miz olmalı. Kendi öğrencilerimizle neyi yapabiliyorsak

RÖPORTAJ

Üniversite sporlarında büyük bir ivme yakalayan Dicle Üniversitesi’nin bu konuda büyük emekleri olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır ile bir araya geldik. Sır, Üniversiteler Spor Ligi ve Dicle Üniversitesi’ndeki spor faaliyetleri hakkında attıkları adımları ve geleceğe yönelik planlarını anlattı.

“Zihinlerin değişmesi lazım”

Prof. Dr. Aytekin Sır

§


yapmamız, bu konuda onları desteklememiz gerekti-

ğini düşünüyorum. Üniversiteler Spor Ligi’ni de öğren-

cilerin bir araya gelmesi, tanışması, üniversiteler arası

ilişkilerin gelişmesi açısından son derece başarılı bu-

luyorum.

Bu bağlamda bakanlık ve federasyonla ilişkileriniz

nasıl?

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, devletin üniversitemize

çok önemli desteği var. Mesela şu an kampüs içerisine

çok büyük bir spor kompleksi yapılıyor. Sayın başba-

kanımızın da bu konuda talimatı vardı. Hatta tribünle-

rin biraz daha geniş olması, daha büyük bir alan olması

yönünde talimatları olmuştu. Bu çerçevede planlar re-

vize edildi. Diğer taraftan yüzme havuzlarımız , tenis

kortlarımız, basketbol sahalarımız bulunmakta.

Spor alanların arttırılmasının yanında, öğrencilerin boş

zamanlarında bu alanlara yönlendirilmesi de gerekiyor.

Çünkü bakıyorsunuz özellikle öğlen aralarında acaba

çocuklar yararlanır mı diye hemen fakülte yanlarına

sahalar yaptık. Futbol, basketbol, voleybol oynama

imkanı sunduk. Ama öğrencilerimiz çok büyük bir ta-

lep göstermedi. Şu an spor yapan öğrencilerimiz daha

çok profesyonel öğrenciler. Yani sporla uzun süredir

ilgilenen insanlar. Ama gönül istiyor ki bütün öğrenci-

lerimiz boş zamanlarında sporla uğraşsın. Bu konuda

bir zihin değişimi gerekiyor. Bir de dediğim gibi, bu

kurumlar arası ilişkinin, öğrencilerle toplu halde yapı-

lacak etkinliklere katılma bakımından da faydası olur

diye düşünüyorum.

RÖPORTAJ

Üniversitenizdeki spor faaliyetleri esnasında oyun-

cuların sağlığını korumaya yönelik ne gibi uygula-

malar ve önlemler var. Siz de bir doktor olarak bu

konudan bahsedebilir misiniz?

Bizim hastanemizde, içerisinde hemşiresiyle doktoru

bulunan nakil araçlarımız var. Kulüplerin faaliyetleri

sırasında, yamaç paraşütü gibi risk içeren spor faali-

yetlerinde de diğer etkinliklerde, maçlarda da bu araç-

ları bulunduruyoruz. Bu tür durumlarda sadece kendi

araçlarımızı bulunduruyoruz. Eğer acil bir durum olur-

sa da 112 Acil’e haber veriyoruz. Ama öbür taraftan da

yine bizim kendi acil servisimiz, kendi hastanemiz var.

Onlar da bu konuda her zaman bize destek oluyorlar.

Dicle Üniversitesi’ni bölgede ve Türkiye genelinde

sportif başarı anlamında nerede görüyorsunuz şu

anda?

Aslında Üniversiteler Spor Ligi açısından baktığımızda

oyuncuların durumu belki fena değil ama gönül ister

ki çok daha büyük başarılara imza atılsın. Dünya ça-

pında da başarıları olsun. Ferdi olarak başarılar var,

mesela krosta Balkanlar’da ve Avrupa’da dereceye

giren öğrencilerimiz var. Bilek güreşinde, judoda da

ferdi olarak başarılar var. Ancak takım olarak da bü-

yük başarılar elde edilmesi gönlümüzden geçiyor. Bu

bağlamda henüz başlangıç aşamasında olduğumuzu

söyleyebilirim.


HEPSİ OKUMUŞ ÇOCUKLAR

Küçükken en çok duyduğumuz şeylerden birisi de ak-

şama kadar top peşinde koştuğumuz, bu nedenle de

derslerimizi ihmal ettiğimiz hakkında söylenen sözler-

di. Maalesef spor ya da sokak oyunları derslerimizin

karşısındaki en büyük engel gibi gösterilirken “sağlam

kafa sağlam vücutta bulunur” sözüne inat çocuklardan

ve gençlerden masa başında ders çalışmak dışında bir

şey yapmayan insanlar oluşturulmaya çalışılırdı.

Ülkenin gençliği bu spor ya da ders seçiminin arasında

mücadele ederken sporcuysan üniversiteli olamazsın

algısını yıkan, bir yandan üniversite okurken bir diğer

yandan üst düzey sporcu olan isimler de ülkemiz spor-

cu – öğrencilerine ışık olabildi.

Kolej Takımının Sarı Fırtınası: Metin TekinBu isimlerin başında muhteşem futbolunun yanı sıra,

efendiliği, mütevazılığı, düzgün kişiliğiyle ve aynı za-

manda Beşiktaşlılar için unutulmaz Metin – Ali – Fey-

yaz üçlüsünden biri olmasıyla gönüllerde taht kurmus

Sarı Fırtına Metin Tekin gelir.

Aslında MAF üçlüsü tümüyle üniversiteli olmasıyla da

Türk Futbolu’nda pek görülmeyen bir üçlüdür. Metin

Tekin İstanbul Üniversitesi İktisat, Ali Gültiken Mar-

mara Üniversitesi Ekonomi ve Feyyaz Uçar Marmara

Üniversitesi Spor Akademisi mezunu olarak üniversite

diplomalı sporcular olmuşlardır. Beşiktaş’a 1982 yılında

gelen Metin Tekin 1997 yılına kadar Beşiktaşlıların sev-

gilisi olmuş, oynadığı 320 maçta 77 gol atma başarısını

göstermiştir. MAF üçlüsünün sağ kanadında oynayan

ve fuleli deparları ile ünlenen Sarı Fırtına, Avrupa ku-

palarında da 6 gol atmayı başarmıştır.

1964 yılında doğan Metin Tekin futbola Kocaelis-

por altyapısında başladı ve A takıma bile çıkmadan

1982 yılında Beşiktaş’a transfer oldu. O dönemde

Beşiktaş’ın gençleştirme politikasının da etkisiyle ilk

on bire girmesi de kolay oldu ve ilk golünü de 1983 yılı-

nın Ocak ayında Adana Demirspor’a karşı attı. Maçtan

sonra bindiği taksinin şoförünün sorduğu, “Golleri kim

attı?” sorusuna “Ben attım.” cevabını vermiştir. Henüz

19 yaşındaki bu sarışın gence inanmayan taksicinin

“Bir soru sorduk adam gibi cevap versene kardeşim”

terslemesine maruz kalmış bunu da yıllar sonra bir te-

levizyon programında anlatmıştır.

Metin Tekin’i Türk futbolseverinin gözünde büyüten

saha dışı faktörlerin başında da etkileyici konuşması,

düzgün Türkçesi ve olaylara doğru bir bakış açısıyla

bakabilmesidir. Bunda da tabii ki aldığı eğitimin solu-

duğu üniversite havasının etkisi büyüktür. Üniversiteli

olup Beşiktaş gibi büyük bir takımda oynamak tabii ki

çok da kolay bir iş değil, ancak Sarı Fırtına o dönem-

de bu sorunları anlayışlı hocalarla aşmayı başarmışa

benziyor. Milli takım kampına gitmesi gereken bir hafta

sınav yapacak olan bir hocasından izin istediğinde milli

takım kampı kavramını dahi bilmeyen öğretmeni onu

izci sanmış, durum anlatıldığında da iznini verip derse

devamlılık konusunda gereken kolaylığı da sağlamış.

Günümüzde üniversiteler bu tarz eğitmen inisiyatifle-

rine bile gerek bırakmadan öğrencilerinin sportif faali-

yetlerine kurum düzeyinde destek veriyorlar.

HEPSİOKUMUŞ ÇOCUKLARTürkiye’de eğitim ve sporun bir arada yürütülmesine neredeyse imkansız gözüyle bakılsa da bunu başaranlar var. Milli takım seviyesinde performans sergileyen sporcular aynı zamanda Türkiye’nin en başarılı üniversitelerinde eğitmine devam ediyor.



SARI

metintekinFIRTINA

“Metin Tekin Beşiktaş taraftarı için her zaman özel bir oyuncu olmuştur öyle ki daha

sonra birlikte çok büyük başarılara imza atacağı Gordon Milne tarafından bir dönem

kadro dışı bırakılmış, bunun üzerine Beşiktaş taraftarları tarafından açlık grevi dahi

başlatılmıştır.”


RA

millivoleybolcu

CANSU

ders hocalarımızdan biri, derste bir şey yapamadığım

için, ‘Nasılsa bir faydan yok istersen çık’ diyerek kibar

bir dille beni dersten çıkardı. Çok şaşırmış ve utanmış-

tım” diyor. Milli oyuncu bütün zorluklara rağmen oku-

luna devam edeceğini ve mezun olacağına inandığını

söylüyor.

Büşra Cansu genç yaşına rağmen kariyerini başarılarla

doldurdu. Eczacıbaşı ile dört Türkiye Bayanlar Voley-

bol Ligi Şampiyonluğu, üç Türkiye Kupası ve iki Süper

Kupa’yı kaldırmayı başardı; Bayanlar Voleybol Milli

Takımı’yla da Yıldız Kızlar Dünya Voleybol Şampiyona-

sı ikinciliği, Voleybol Bayanlar Avrupa Ligi ikinciliği, Av-

rupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası üçünülüğü, FIVB

Dünya Grand Prix üçünücülüğü ve Akdeniz Oyunları

ikinciliği bulunmaktadır. Başarılı oyuncu aynı zamanda

2012 Yaz Olimpiyatları Bayanlar Voleybol Milli Takımı

kadrosunda yer aldı.

Büşra Cansu Eczacıbaşı Vitra ve Bayanlar Voleybol

Milli Takımı’nın vazgeçilmez oyuncusu olmayı başardı.

Bunun yanında da yaşıtları gibi üniversite hayatını da

sürdürmeye devam ediyor.

Voleybol Milli Takımı’nın Yıldızı: Büşra CansuBüşra Cansu bugün hem Voleybol Milli Takımı’nın yük-

selen yıldızı hem de Eczacıbaşı Vitra’nın vazgeçilmez

oyuncularından.

Türkiye’de eğitim ve sporun bir arada götürülmesine

neredeyse imkansız gözüyle bakılsa da başaranlar var.

Milli takım seviyesinde performans sergileyen spor-

cular aynı zamanda Türkiye’nin en başarılı üniversite-

lerinde eğitimine devam ediyor. 1990 doğumlu genç

oyuncunun başarı hikayesi henüz 11 yaşındayken Ko-

caeli Değirmendere Spor Kulübü’nde başladı. Büşra

Cansu voleybola nasıl başladığını TRT Spor’da şöyle

anlatıyor ‘’Spora başladığım dönemde ailemde sporla

ilgilenen biri yoktu. Benim kendi hevesimle ve dışarı-

dan görünen fiziksel üstünlüğüm sayesinde voleybola

başlama fırsatı buldum.’’

Büşra, Kocaeli Değirmenspor Altyapısı’nda kısa süre-

de kendini ispatladı ve Eczacıbaşı takımına transfer

oldu. Bu transfer gerçekleştiğinde genç oyuncu yal-

nızca 13 yaşındaydı. Transferi sonrası ailesinden uzak

kalan Büşra Cansu Eczacıbaşı’nı ailesi gibi görüyor.

Çok küçük yaşta ailesinin yanından bu takıma geldi-

ği için anne babasından çok antrenörlerini ve takım

arkadaşlarını görmesi böyle düşünmesinde en büyük

etken.

İstanbul ekibinde başarılı bir dönem geçiren Büşra

Cansu, burada ilk olarak Yıldız Takım’da yer aldı. Genç

oyuncu, A Takım’a yükselene kadar her yıl Türkiye

Şampiyonluğu’na uzanmayı başardı. 16 yaşında ilk kez

Yıldız Milli Takımı’na seçilen Büşra Cansu buradaki al-

tın jenerasyon ile birlikte Türkiye’nin başarılarına imza

atan isimlerden oldu. Avrupa’da birçok derece alan ta-

kımla beraber Yıldızlar Dünya Kupası’nda finale kadar

yükselen genç isimlerden birisi olmayı başardı.

Genç yaşına rağmen birçok başarıyı tadan oyuncu eği-

tim hayatını da ihmal etmiyor. Büşra Cansu Türkiye’nin

en üst düzeyinde voleybol maçlarında mücadele eder-

ken Bahçeşehir Üniversitesi’ne de başladı. Diğer pro-

fesyonel oyuncuların aksine Beden Eğitimi ve Spor

Yüksekokulu’nu tercih etmeyen yıldız oyuncu Grafik Ta-

sarım okumaya karar verdi. Kendi yaşıtları gibi üniver-

site okumayı çok istediğini Hürriyet Kampüs’e anlatan

Büşra Cansu: “Biz takımın küçükleri olarak okulun öne-

mini sanırım daha erken anladık, ancak okula gelmek

için çok çaba sarf ediyoruz. Kulüpten izin alamadığımız

dönemlerde okula kaçarak geliyoruz.” diyor.

Büşra Cansu Eczacıbaşı Vitra’yla Avrupa ve Türkiye

Ligleri’nde mücadele ediyor. Ayrıca Milli Takım’la da

maçlara çıkıyor. Yıldız oyuncu bu yoğun takvimiyle

beraber üniversitesine de devam ediyor. Bunun zorlu-

ğunu sıkça yaşadığını zaman zaman hocalarından ters

tepki bile aldığını anlatan Büşra Cansu, “Uygulamalı


Büşra Cansu genç oyunculara eğitim ha-yatını ihmal etmemelerini tavsiye ediyor. Yıldız oyuncu “Birinden birini seçmek çok zor, hele ki okulu da önemsiyorlar-sa... Ama ikisini bir arada yürütmeye ça-lışsınlar” diyor.


OZAN

milli

Korumalı Futbolcu Ozan ÖzdemirOzan Özdemir henüz 21 yaşında olmasına rağmen bi-

risi ay-yıldızlı olmak üzere üç ayrı formayla Korumalı

Futbol’da mücadele ediyor. Bunun yanında da Makina

Mühendisliği bölümünde eğitim hayatını sürdürüyor.

Genç oyuncu spor ve eğitimi birbirine entegre etmeyi

başarmış.

21 yaşındaki Ozan Özdemir yaklaşık 10 yıl basketbol

oynamış. Son altı yıldır da Korumalı Futbol oynayarak

spor hayatına devam ediyor. İlk olarak 14 yaşında bir

aile dostunun vasıtasıyla Korumalı Futbol’a başlayan

Ozan Özdemir daha lise zamanlarında eğitim hayatıyla

spor hayatını birbirine adapte etmeyi başarmış. Bunu

başarılı oyuncu şöyle açıklıyor;

Okul hayatıyla spor hayatının birbiriyle özleştirme-

nin önemine vurgu yapan Ozan Özdemir, Korumalı

Futbol’un hayatına etkisini şu cümlelerle açıklıyor “Ko-

rumalı Futbol, Satranç ve Atletizm’in birleşimi olarak

tabir ediliyor. Korumalı Futbol oynayarak vücudunuzu

kazanıyorsunuz ve samimi dostluklar da kurabiliyorsu-

nuz. Biz sahada kardeşlik duygusuna bağlıyız, herkes

birbiri için savaş veriyor sahada. Ayrıca bir örnek ve-

recek olursam ben lisedeyken takımdaki ağabeylerim

herhangi bir sınavım olduğunda bana yardım ederlerdi.

Korumalı Futbol, sporculuğumun dışında kendimi geliş-

tirmeme de büyük katkı sağladı.”

Ünilig Erkekler Korumalı Futbol’da da mücadele eden

Ozan Özdemir, Ünilig hakkında “Geçen yıl böyle bir

organizasyon olduğunu duyunca çok şaşırdım. Acaba

Amerikan Kolej (NCAA) sistemi ülkemize mi gelecek

diye. Gerçekten ama gerçekten çok başarılı bir or-

ganizasyon. Özellikle biz ünversiteli gençler için maç-

larımızın önemli insanlar tarafından takip edilmesi ve

okulumuzun adını buralarda duyurmak çok güzel bir

duygu. Geçen yıl dereceye giren takımları T.C. Gençlik

ve Spor Bakanımız Suat Kılıç kabul etmişti ve ödülleri

bizzat kendisi vermişti. Bu çok büyük bir onur ve o gün

oradaki ambiyans harikaydı. Ünilig’in katlana katlana

büyüyecğine ve buradan Avrupa’ya ve Amerika’ya pro-

fesyonel sporcular yetişeceğine inanıyorum” şeklinde

konuştu.

Ünilig’de A Milli Takım forması giymiş ender oyuncu-

lardan birisi olan Ozan Özdemir Korumalı Futbol’un

görmüş olduğu ilgiyi bizlere şu sözlerle açıkladı “İn-

sanlar yıllardır Futbol, Basketbol, Voleybol gibi branş-

ları izlemeye alıştığı için Korumalı Futbol biraz garip ve

eğlenceli geliyor. Korumalı Futbol ailesi olarak Ünilig’e

heyecan kattığımızı ben de düşünüyorum. Ünilig Ko-

rumalı Futbol Ligi’ni sıkı takip ediyorum. Ayırca ben de

Gazi Üniveristesi adına takımımla bu ligde müdecele

ediyorum.”

Başarılı sporcu öğrenci Ozan Özdemir sözlerine küçük

bir tavsiyede bulunarak son veriyor: “Lisedeki kardeş-

lerimizi ya da üniversite bünyesindeki her arkadaşı

takımımıza davet ediyorum. Unutmayın spor yapmak

sizi asla geri götürmez. Ayrıca bu spora ilgi duyan

ya da denemek isteyen herkesi aramızda görmekten

mutluluk duyarız.”

Ozan Özdemir genç yaşına rağmen birçok başarı elde

etti. Türkiye Amerikan Futbolu Ligi’nde oynayan ve A

Milli Takım’a da çağrılan en genç oyuncu olma ünvanını

taşıyor. 14 yaşında başladığı Korumalı Futbol’da Gazi

Warriors takımıyla iki lig şampiyonluğu yaşadı. Bunun

haricinde de Ünilig’de geçen sezon final mücadelesin-

de yer aldı. Ozan Özdemir bütün bu başarılarla dolu

spor hayatının yanı sıra Gazi Üniversitesi Makine Mü-

hendisliği gibi zorlu bir bölümde eğitim hayatına de-

vam ediyor.

Yaşıtlarına ve küçüklerine örnek teşkil eden Ozan

Özdemir’i Ünilig ailesi olarak tebrik ediyor, spor ve eği-

tim hayatında başarılarının devamını diliyoruz.


“Spor ve eğitim ayrı iki hayat gibi ama bir

yerde birleşiyorlar. Ben bu ikisini beraber yü-

rütmeyi daha lisedeyken takımdaki ağabey-

lerim sayesinde öğrenmiştim. Liseden çıkar

üniversiteye gelirdim, yemeğimi yer idmana

çıkardım. Bence spor yapmak insana çok

ama çok şey katıyor. Mesela tüm günü evde

geçirirseniz akşamları ders çalışacak ya da

başka bir aktivite gerçekleştirecek gücü bu-

lamıyorsunuz. Kendinizden beziyor, sıkılıyor-

sunuz; ancak o gün spor yapmışsanız ken-

dinizi gün boyu dinç hissedersiniz ve ders

çalışmak için de kendinizi hazır bulursunuz.

Bu zaten bilimsel bir gerçek. Vücuttaki hor-

monlar spor yaptıktan sonra dinç olmamızı

sağlıyor.”


SPOR YÖNETİMİ

YENİ DÜNYANIN PRESTİJLİ MESLEĞİ

SPOR YÖNETİMİTüm dünyada Spor Yönetimi Eğitim Programları’nın sayısı

giderek artmakta ve bu programlar sayesinde spora daha fazla

profesyonel bakış açısı kazandırılması ve sporun sağlıklı büyümesi

hedeflenmektedir.

Başta futbol olmak üzere sporun gün geçtikçe amatör

ruhtan uzaklaşıp, yayın hakları ihaleleri, dev stadyum

ve salon inşaatları, Olimpiyatlar, Dünya Kupası, Şampi-

yonlar Ligi ve benzeri yıl içine yayılmış spor turnuvala-

rıyla birçok sektörü içinde barındıran dev bir ekonomi

haline gelmiş durumda.

Bir kulübü teknik direktöre ya da koça emanet edebili-

riz, camialar kulüplerini belirli aralıklarla seçtikleri baş-

kanlara emanet ederler, peki ya başkanlar kulüplerinin

ekonomik ve sosyal gelişimlerini sağlamak, kulübü

mali olarak güçlü tutarken taraftarları ile aralarındaki

bağları sıkılaştırmak için gereken yöneticileri nereden

ve nasıl bulacaklar?

Olimpiyatların ilk mottosu olan “daha hızlı - daha yük-

sek - daha güçlü” ile özetleyebileceğimiz şekilde sonu

olmaksızın büyüyen bu sosyal ve ekonomik kavramın

yönetimi artık gönül bağıyla bir kulübe bağlanan zen-

gin bir iş adamının amatörlüğüne ya da bir sporun

başarılı ve eski icracısına bırakılamayacak bir duruma

gelmiştir. Bu nedenle tüm dünyada giderek artan sa-

yıda Spor Yönetimi Eğitim Programları açılmakta ve

spora daha fazla profesyonel bakış açısı kazandırılma-

ya çalışılmakta. Böylece sporun sağlıklı büyümesi de

desteklenmekte.

Spora yeni yöneticiler ve yeni profesyoneller kazan-

dıran bu programlardan sizler için birkaç tanesini in-

celedik:

FIFA MasterFIFA Master; Uluslararası Spor Eğitim Merkezi’nin İn-

giltere, İtalya ve İsviçre’den üç farklı üniversitenin katı-

lımıyla yürüttüğü ve FIFA tarafından da desteklenen,

öğrencilere spor hukuku, spor yönetimi ve spor işlet-


SPOR YÖNETİMİ

meciliği konularında on aylık eğitim veren bir program.

Dersler İsviçre’de University of Neutchâtel, İngiltere’de

De Montfort University ve İtalya’da SDA Bocconi

School of Management bünyesinde veriliyor.

20 farklı ülkeden katılımın olduğu programın bu yılki

başvuru takvimi kapanmış durumda, ancak önümüz-

deki dönem için başvuru tarihi Eylül 2014. Geleceğin

spor yönetici adayları için hazırlanmak ve araştırmak

adına yeterli zaman var. FIFA Master Programı’nın

adaylarda tecrübe şartı araması spor yöneticiliğine ilk

adımını atmak isteyenler için bu seçeneği yanlış adres

konumuna düşürüyor.

Programın FIFA programı kapsamında verilmesi sebe-

biyle de sisteme eleştirel yaklaşım eksikliği de hisse-

diliyor.

Birkbeck College Avrupa Spor Yönetimi Mas-ter Programı (MESGO)Güçlü eğitim köklerine sahip olan Birkbeck College

spor yönetimi programına ilk başlayan kurumlardan

birisi. Yönetim bilimlerindeki güçlü altyapısı ile diğer

okulların arasından sıyrılmayı başarıyor. Londra lo-

kasyonunda bulunan okul, iş ve spor dünyasıyla güçlü

bağlara sahip; bunun aracılığıyla da sık sık özel etkinlik

düzenliyor ve profesyoneller ile öğrencilerini buluştu-

rabiliyor.

The Birkbeck College Sport Business Centre kendisini

tanımlarken spor işletmeciliği konusunda uluslararası

düzeyde uzmanları bir araya getirerek yüksek düzeyde

bir araştırma kurumu olmasını ön plana çıkarıyor. Spor

dünyasının içerisindeki birçok organizasyona danış-

manlık veren merkezin eğitmenleri aynı zamanda spor

işletmeciliği hakkındaki makaleleri ve verdikleri konfe-

ranslarıyla spor dünyasında söz sahibi.

Birkbeck Koleji Londra’da olmanın avantajını ne kadar

iyi kullansa da yaşam maliyetleri öğrenciler için haya-

tı zorlaştırabilir. FIFA’dan farklı olarak Birkbeck Sport

Business Centre’ın belirli bir organizasyon ya da kulüp-

le organik bağı olmaması sisteme daha objektif baka-

bilmesine yardımcı oluyor.

MESGOMESGO da FIFA Master gibi öncelikle ulusal ve ulus-

lararası spor federasyonlarında tecrübe sahibi yöne-

ticilere yönelik, farklı üniversitelerin katılımıyla ger-

çekleşen bir program. MESGO Avrupa’daki altı farklı

federasyon (EHF – Hentbol; FIBA Europe – Basketbol;

FIRA- AER – Rugby; UEFA – Futbol; CEV – Voleybol;

IIHF – Buz Hokeyi) tarafından desteklenmektedir.

Eğitim dili İngilizce olan MESGO beş farklı Avrupa

üniversitesinin (Birkbeck Sport Business Centre, Birk-

beck College, University of London – İngiltere Centre

de Droit et d’Economie du Sport – Limoges, Fransa;

Johannes Gutenberg University of Mainz – Almanya;

Institut Nacional d’Educacio Fisica de Catalunya and

Lleida University – Barselona, İspanya; Sciences Po

Paris – Fransa) katılımıyla düzenlenmekte.

MESGO ekonomi, hukuk, işletme ve siyasal bilimler

alanlarında eğitim verirken özellikle sportif organizas-

yonların bugünkü ve gelecekteki sorunlarına yönelik

çalışmalara ağırlık vermektedir. MESGO programının

hedefinde farklı ülkelerin getirdiği farklı uygulamalarla

iyice karmaşıklaşmakta olan spor endüstrisini uluslara-

rası seviyede profesyonelleştirmeye çalışmak yatmak-

tadır. MESGO, Avrupa’daki spor endüstrisinin önemli

bir elementi olarak Avrupa sporunun karakteristik

özelliğini analiz ederken aşması gereken zorlukları ve

geleceğe yönelik atılımları da inceleyen bir program.

1 Ocak – 15 Nisan tarihleri arasında başvuruların alın-

dığı programa eğer beş yıllık bir yöneticilik kariyeri-

niz, üniversite diplomanız ve akıcı bir İngilizceniz varsa

başvurabilir, Eylül 2014’te başlayacak programa katı-

labilirsiniz.

Johan Cruyff Institute Spor YönetimiUluslararası Master Programı (MISM)

Hollanda’nın yetiştirdiği en büyük isimlerden birisi olan

Johan Cruyff 1999’da adına açtığı enstitü ile profes-

yonel spor yöneticisi yetiştirmeye başladı. İlk kursunu

Amsterdam’da açan kuruluş daha sonra Dünya ça-

pında büyük bir ağ haline dönüştü. İspanya, Meksika,

Peru, Malezya ve İsveç gibi ülkelerde spor yöneticisi

yetiştirmeye başladı.

Eğitim dilinde İngilizce haricinde İspanyolca’ya da yer

veren okul Barselona Kulübü ile olan bağı sayesin-

de öğrencilerine bazı olanaklar sağlamaya çalışıyor.

Cruyff Enstitüsü sağladığı online eğitim imkanı ile de

kapılarını tüm dünyaya açmış durumda.

Total Futbol’un kurucularından Johan Cruyff saha-

lardan geldiğini okulda da hissettiriyor. Diğer eğitim


SPOR YÖNETİMİ

kurumlarına göre eski sporcuların spor yönetimine gi-

rişine daha fazla odaklanmış durumda ve sahalardan

yöneticiliğe geçmeyi amaçlayanların tercih ettiği kurs-

ların başında geliyor. Akademik kadrosuysa yukarıda

belirttiğimiz kurslardaki kadar zengin değil.

Türkiye diğer ülkere göre Spor Yönetimi’ne daha geç

başlamasına rağmen ülkemizde de bu alan hızla geli-

şiyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Spor Yönetimi Yüksek Lisans ProgramıYurtdışındaki seçeneklerinin yanısıra Türkiye’de de

hızla açılan Spor Yönetimi yüksek lisans programlarıy-

la ülkemiz için de hızla artan Spor Yöneticisi ihtiyacına

da yurtiçinde çözüm aranmaya çalışılıyor. Bu eğitimi

veren üniversitelerden bir tanesi de Bahçeşehir Üni-

versitesi. Dünyadaki trendler spor eğitiminin spor yö-

netimi eğitimi ile ayrılması yönünde ilerlerken global-

leşme yolunda ilerleyen üniversitelerimiz de bundan

geri kalamazdı. Bu nedenle spor akademilerinden ayrı

olarak spor yönetimini de işletme tabanlı bir eğitim

olarak gören Bahçeşehir Üniversitesi, spor idareciliğini

bir meslek olarak düşünenler için ideal bir yüksek li-

sans programı sunuyor. Program tezli ve tezsiz olmak

üzere tercihe bırakılmaktadır.

Yüksek Lisans Programı yaklaşık üç akademik dönem-

de tamamlanıyor. Programın global ve lokal ihtiyaçlara

cevap verir bir hale gelmesi amaçlandığından sektör-

den çok sayıda yerli ve yabancı konuşmacıya yer

verilmiş. Önceki yıllarda ders veren veya katılan konuş-

macılardan bazıları; IOC üyesi ve Uluslararası Kürek

Federasyonu Başkanı Prof. Denis Oswald, FIFA eski

sözcüsü Andreas Herren, Eurosport’un eski Satış ve

Pazarlama Müdürü Patrick Cotting, Giuseppe RİZZEL-

LO ve Türkiye’deki çeşitli federasyonların yetkilileri ve

spor adamlarıdır.

Kadir Has Üniversitesi Spor İletişimi, Spor Hukuku ve Yönetimi Sertifika Programları

Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi

tarafından yürütülen sertifika programları ile spor

endüstrisine Türkiye’de de çözümler üretiliyor. Biri

Spor İletişimi Sertifika Programı, diğeri Spor Hukuku

ve Yönetimi olmak üzere üniversitede iki sertifika

programı mevcut. Kadir Has Üniversitesi’nin bu

programlarına giriş için herhangi bir tecrübe veya lisans

durumu aranmıyor. Bunun haricinde bu programlar için

yılda toplam 130 öğrenci alan üniversite, kayıt öncesi

yaptığı bir sınavla da öğrencilerine burs imkanları

sunuyor. Sertifika programlarında güçlü bir adakemik

kadro ve spor sektörünün liderleri tarafından eğitimler

veriliyor. Kadir Has Üniversitesi Spor İletişimi Sertifika

Programı, büyüyen spor endüstrisi ile beraber

daha da yaygınlaşan spor medyasına odaklanmış

durumda. Sertifika Programları dersine katılan

güçlü akademik kadronun yanı sıra spor medyasının

lokomotif isimleri de bu program kapsamında eğitim

veriyor. Spor İletişimi’nde; Fuat Akdağ, Atilla Gökçe,

Mehmet Demirkol, Okay Karacan, Mert Aydın, Banu

Yelkovan ve Bağış Erten gibi spor medyamızın önemli

isimlerinden ders almanız mümkün. Bağış Erten’in

koordinatörlüğünde hazırlanan Spor İletişimi Sertifika

Programı eğitim hayatına başladığı günden bu yana

birçok öğrencisine staj ve iş imkanı yaratabilmiştir.

Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku ve Yönetimi Prog-

ramı spor sektörüne iyi yetişmiş donanımlı profes-

yoneller katma amacıyla başlatıldı. Türkiye’nin spor

hukuku ve yönetimi alanlarını bir arada inceleyen en

kampsamlı programlardan biri. Programda yurtiçin-

den ve yurtdışından önemli isimler eğitim veriyor. Ka-

dir Has Üniversitesi Spor Hukuku ve Yönetimi Prog-

ramı öğrencilerine; UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Dr

Levent Bıçakcı, Mustafa Denizli, Omar Ongaro (FIFA),

Pedro Tomas Marques (UEFA), Sean Hamil (Birkbeck

College, Londra), Dr. Borja Garcia Garcia, Kemal Ka-

pulluoğlu, Deniz Gökçe, Tuğrul Akşar ve Mete İkiz gibi

tecrübeli isimlerden eğitim alma olanağı sunuyor.


SPOR YÖNETİMİ


ISC İşletme Fakültesi Spor Yönetimi ve Pazarlama MBA Programı

22 75 Evet 12 75/25 20 2 78,55

SPOR YÖNETİMİ PROGRAMLARISıra

01

02

03

04

05

06

07

08

09

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

19

21

22

23

24

25

Okul Bölüm Sınıf Mevcudu İşe Yerleştirme Kurs Uzunluğu (Ay) Erkek - Kadın (%) Uluslararası Öğrenciler (%) Öğretilen Dil Sayısı ToplamMezun Olduğu İlk Üç Ayda

Çalışmaya Başlama (%)

Ohio Üniversitesi MBA ve Spor Yönetimi Master Programı

32 100 Evet 12 64/36 16 1 95,33

The George Washington Üniversitesi, İşletme

Fakültesi22 83,3 Evet 24 60/40 10 1 86,32

CIES (The International Centre for Sports Studies)

FIFA Master, Spor Hukuku ve Yönetimi Uluslararası Master

Programı

29 92,3 Hayır 10 59/41 100 1 91,50

Massachusets Üniversitesi Amherst, Mark H.

McCormack Spor Yönetimi Departmanı

Spor Yönetimi MBA Programı


The Republic of San Marino Üniversitesi ve Parma

Üniversitesi20 91,66 Evet 12 65/35 10 1 86,24

Spor Master Programı: Organizasyon, Etkinlik ve Spor Strateji ve Planlama

Uluslararası Master Programı

23 93,3 Hayır 24 68/32 22 1 90,13

New Heaven Üniversitesi MSc Spor Yönetimi 34 50 Evet 21 64/40 20 1 70,38

AMOS Sport Business School


25 80 Evet 24 70/30 10 2 73,75

Coventry Business School MA / MSc Spor Yönetimi 16 75 Evet 12 70/30 77 1 75,61

Liverpool Üniversitesi MBA ( Futbol Endüstrisi) 29 65 Evet 12 87/13 66 1 75,68

Oregon LundquistCollege of Bussines James

H. Üniversitesi

Warsaw Spor Pazarlaması Merkezi

20 72,7 Evet 24 69/31 13,6 1 76,41

Northern Colorado Üniversitesi

Spor Yönetimi Master Programı

25 66,6 Evet 18 64/40 20 1 77,46

ESSEC Business SchoolSpor Pazarlaması Uluslarası

Master Programı 19 75 Hayır 18 64/36 7 2 78,18

Georgetown Üniversitesi Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

71 80,77 Evet 12 63/37 5 1 81,12

Virje Universiteit BrusselSpor, Ekonomi ve İletişim

Master Programı (PG SPORT)

60 22,22 Evet 12 67/33 23 3 58,62

Windsor Üniversitesi Spor YönetimiMaster Programı

9 44,4 Evet 16 75/25 24 1 63,07

Ca’ Foscari in Venice Üniversitesi

Spor İş Stratejileri Master Programı

35 50 Evet 9 65/35 26 1 64,05

Real Madrik International School and Universidad

Europea de Madrid

Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

50 50 Evet 9 70/30 28 2 64,05

South Carolina ÜniversitesiSpor Yönetimi

Master Programı 23 50 Evet 18 64/40 25 1 65,04

Johan Cryuff Enstitüsü Spor Yönetimi Uluslarası Master Programı (MISM)

36 57,14 Hayır 9 87,5/12,5 20 2 67

Bayreuth Üniversitesi Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

17 50 Hayır 24 75/25 0 1 67;83

Audencia Nantes, School of Management

Spor Organizasyonları Yönetimi Master Programı

22 63,63 Evet 12 90/10 5 1 69,26

Deakin Üniversitesi Spor Yönetimi MBA Programı 30 77,78 Evet 24 65/35 5 1 79,52

Florida Atlantic Üniversitesi Spor Yönetimi MBA Programı 15 75 Evet 24 65/35 10 1 78,74

AISTSSpor Yönetimi ve Teknolojisi

Master Programı 37 57,14 Evet 12 51/49 95 1 69,44


ISC İşletme Fakültesi Spor Yönetimi ve Pazarlama MBA Programı

22 75 Evet 12 75/25 20 2 78,55

SPOR YÖNETİMİ PROGRAMLARISıra

01

02

03

04

05

06

07

08

09

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

19

21

22

23

24

25

Okul Bölüm Sınıf Mevcudu İşe Yerleştirme Kurs Uzunluğu (Ay) Erkek - Kadın (%) Uluslararası Öğrenciler (%) Öğretilen Dil Sayısı ToplamMezun Olduğu İlk Üç Ayda

Çalışmaya Başlama (%)

Ohio Üniversitesi MBA ve Spor Yönetimi Master Programı

32 100 Evet 12 64/36 16 1 95,33

The George Washington Üniversitesi, İşletme

Fakültesi22 83,3 Evet 24 60/40 10 1 86,32

CIES (The International Centre for Sports Studies)

FIFA Master, Spor Hukuku ve Yönetimi Uluslararası Master

Programı

29 92,3 Hayır 10 59/41 100 1 91,50

Massachusets Üniversitesi Amherst, Mark H.

McCormack Spor Yönetimi Departmanı



The Republic of San Marino Üniversitesi ve Parma

Üniversitesi20 91,66 Evet 12 65/35 10 1 86,24

Spor Master Programı: Organizasyon, Etkinlik ve Spor Strateji ve Planlama

Uluslararası Master Programı

23 93,3 Hayır 24 68/32 22 1 90,13

New Heaven Üniversitesi MSc Spor Yönetimi 34 50 Evet 21 64/40 20 1 70,38

AMOS Sport Business School


25 80 Evet 24 70/30 10 2 73,75

Coventry Business School MA / MSc Spor Yönetimi 16 75 Evet 12 70/30 77 1 75,61

Liverpool Üniversitesi MBA ( Futbol Endüstrisi) 29 65 Evet 12 87/13 66 1 75,68

Oregon LundquistCollege of Bussines James

H. Üniversitesi

Warsaw Spor Pazarlaması Merkezi

20 72,7 Evet 24 69/31 13,6 1 76,41

Northern Colorado Üniversitesi

Spor Yönetimi Master Programı

25 66,6 Evet 18 64/40 20 1 77,46

ESSEC Business SchoolSpor Pazarlaması Uluslarası

Master Programı 19 75 Hayır 18 64/36 7 2 78,18

Georgetown Üniversitesi Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

71 80,77 Evet 12 63/37 5 1 81,12

Virje Universiteit BrusselSpor, Ekonomi ve İletişim

Master Programı (PG SPORT)

60 22,22 Evet 12 67/33 23 3 58,62

Windsor Üniversitesi Spor YönetimiMaster Programı

9 44,4 Evet 16 75/25 24 1 63,07

Ca’ Foscari in Venice Üniversitesi

Spor İş Stratejileri Master Programı

35 50 Evet 9 65/35 26 1 64,05

Real Madrik International School and Universidad

Europea de Madrid

Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

50 50 Evet 9 70/30 28 2 64,05

South Carolina ÜniversitesiSpor Yönetimi

Master Programı 23 50 Evet 18 64/40 25 1 65,04

Johan Cryuff Enstitüsü Spor Yönetimi Uluslarası Master Programı (MISM)

36 57,14 Hayır 9 87,5/12,5 20 2 67

Bayreuth Üniversitesi Spor Endüstrisi Yönetimi Master Programı

17 50 Hayır 24 75/25 0 1 67;83

Audencia Nantes, School of Management

Spor Organizasyonları Yönetimi Master Programı

22 63,63 Evet 12 90/10 5 1 69,26

Deakin Üniversitesi Spor Yönetimi MBA Programı 30 77,78 Evet 24 65/35 5 1 79,52

Florida Atlantic Üniversitesi Spor Yönetimi MBA Programı 15 75 Evet 24 65/35 10 1 78,74

AISTSSpor Yönetimi ve Teknolojisi

Master Programı 37 57,14 Evet 12 51/49 95 1 69,44

Kaynak: “University Challenge: SportBusiness International’s 2013 Lisansüstü Programları Sıralaması”


RÖPORTAJLAR

Ünilig Erkekler ve Bayanlar tenis müsabakaları Antalya

Belek’te grup ve eleme maçlarıyla başladı. Mücadele-

lerde takımların kalitesi ve oyuncuların arzusu üst dü-

zeydeydi. Belek’te Ünilig Tenis karşılaşmalarında yer

alan takımlar ile keyifli söyleşiler gerçekleştirdik. Tenis

turnuvasına nasıl hazırlandıklarını, üniversite ve spor

hayatlarını, genel performanslarını ve Ünilig hakkında

düşüncelerini bizlerle paylaştılar.

Ünilig erkekler ve bayanlar Tenis maçlarına damgası-

nı vuran Özyeğin Üniversitesi adına takım antrenöru

açıklamalarda bulundu. Tenis Koçu Deniz Kıyak başa-

rılı performansları hakkında “ÖzÜ Tenis Takımları ant-

renmanlarına 2013-2014 Akademik yılı başlangıcından

beri düzenli olarak devam etmektedir. Bu çerçevede

turnuva yaklaştıkça antrenman sayımızı çoğalttık ve

maçlara disiplinli bir çalışmayla devam ettik. Özellikle

maç sabahlarında erken saatlerde yaptığımız antren-

manların da başarımızda önemli etkisinin olduğunu

düşünüyorum.” dedi.

Yetenekli oyuncular için üniversitelerinde geniş im-

kanlar bulunduğunu söyleyen Deniz Kıyak “ÖzÜ ola-

rak başarılı ve genç sporculara ‘’Spor Bursu’’ ile eği-

timlerine destek programımız yer almaktadır, ayrıca

profesyonel sportif hayatları ile akademik hayatlarını

başarılı devam ettirmeleri için de kampüs içerisinde

sporcularımıza destek olmaya çalışıyoruz. Mimari açı-

dan da çok güzel bir spor merkezimiz bulunmakta, bu

alan içinde de çeşitli sportif imkanlardan tüm ÖzÜ ai-

lesi faydalanırken sporcu öğrencilerimize de bireysel

gelişimleri için spor ekibi olarak spor merkezlerinde

destek olmaktayız.” dedi.

Tenis antrenörü Deniz Kıyak Ünilig’e olumlu baktığını

ve planlanmayı da başarılı bulduğunu ifade etti. Kıyak

Türkiye’de bu gibi tenis organizasyonlarının üniversite

kampüslerinde de gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.

Kıyak, Ünilig Tenis Turnuvası’nın ileride çok daha başa-

rılı olacağını düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ünilig Tenis bayanlar ve erkekler grup maçlarında Dic-

le Üniversitesi de performansıyla dikkat çeken ekipler

arasındayıdı. Erkeklerde Play-Off müsabakalarına ka-

lan Dicle Üniversitesi, Bayanlar Eleme Maçları’nda ise

güçlü rakibi Özyeğin Üniversitesi engeline takıldı.

Belek’te Ünilig Tenis karşılaşmalarında yer alan

takımların turnuvaya nasıl hazırlandıklarını,

üniversite ve spor hayatlarını, genel

performanslarını ve Ünilig hakkında

düşüncelerini bizlerle paylaştılar.

ÜNİVERSİTELİ TENİSÇİLERBELEK’TE BULUŞTU


RÖPORTAJLAR


RÖPORTAJ

Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Bi-

lici Antalya Belek’te takımını yalnız bırakmadı. Ünilig

ve Türkiye’de tenisin gelişimi konusunda da açıklama-

larda bulunan Bilici “Gönül isterdi ki Ünilig gibi orga-

nizasyonlar önceden de olsaydı. Böyle turnuvalarda

emeği geçen herkesin çok büyük bir iş yaptığına inanı-

yoruz. Umarım bunun devamı gelir ve Ünilig uzun yıl-

lar devam eder. Ayrıca Türkiye’de de tenis son yıllarda

büyük bir sıçrama gerçekleştirdi. Tenise olan ilgi son

yıllarda arttı.” dedi.

19 Mayıs Üniversitesi’nin Takım Kaptanı Can Göktaş

ile Antalya Belek’te kısa değerlendirmeler aldık. Genç

oyuncu tenis tecrübesine, maçlara hazırlanışına ve bir-

çok konuya değindi. Kaptan Göktaş arka arkaya sert

maçlardaki başarılarını; düzenli uyku, düzenli beslen-

me ve mental açıdan hazır olmaya bağlıyor. Göktaş

tenise ilk başlangıcı hakkında “Üniversite ikinci sınıfta

tamamen amatör olarak başladım. Sonrasında keyif

aldıkça kortta daha fazla zaman geçirdim. Bu şekilde

tenisin tamamen içinde yer aldım. Şu anda da düşün-

cem bir tenis kulübünde antrenörlük yaparak bu spora

katkı sağlamak.” şeklinde düşüncelerini belirtti. Can

Göktaş kendisine Roger Federer’i örnek aldığını da

sözlerine ekledi.

19 Mayıs Üniversitesi erkek takım kaptanı açıklama-

larının ikinci bölümünde ise üniversite, spor ve Ünilig

hakkında kısa değerlendirmelerde bulundu. Göktaş

“tenisin diğer branşlara göre sosyal hayata çok fazla

artısı oldu. Farklı sosyal çevrelerden insanlarla beraber

oluyorsunuz, ortamlarınız ve bakış açınız değişiyor.

Ayrıca tenis’le beraber daha özenilen öğrenci sporcu

profilinde olduğumuzu da düşünüyorum. Ünilig’e de-

ğinecek olursak gayet olumlu ve iyi niyetli bir ortam

var. İlerleyen zamanlarda Ünilig’in daha profesyonel

bir organizasyona dönüşeceğini düşünüyorum.” şek-

linde sözlerini tamamladı.

Ünilig Tenis Turnuvası’nda iyi bir takım olduğunu

herkese gösteren Celal Bayar Üniversitesi erkeklerde

son dörde kalmayı başardı. Bayanlarda ise gruplardan

çıkmayı başaramasa da Manisa ekibinin gösterdiği

performans alkış aldı.

Celal Bayar Üniversitesi Tenis Antrenörü Tolga Beşikçi,

Antalya Belek’te Ünilig Sportif’e açıklamalarda

bulundu. Beşikçi, okullarının tenis branşına gösterdiği

ilgiden memnun olduğunu belirtti; “Celal Bayar

Üniversitesi tenis branşına gerekli desteği vermektedir.

Üniversitenin verdiği destekle birlikte bu branşta

kat ettiğimiz mesafe her geçen gün artmaktadır.

Tenise olan ilgiden dolayı önümüzdeki senelerde

okulumuzu tercih eden başarılı tenisçi sayısında bir

artış beklemekteyiz.” diye konuştu.

Ünilig tenis erkeklerde başarılı bir performans çizen

Polis Akademisi gruplardan çıkmayı başardı ancak

güçlü İstanbul Bilim Üniversitesi’ne 2-1 kaybedip final-

lere kalamadı. Polis Akademisi oyuncusu Ali Özbolat

hazırlık süreçlerinden ve Tenis’e başlama hikeyesinden

bahsetti; ‘’Turnuvaya gelmeden önce takıma sıkı bir

kondisyon yüklemesi yaptık. Turnuvaya da altı oyun-

cu gelmemiz sayesinde güçlü rakiplerimize karşı gali-

biyetler çıkarabildik.” dedi. Tenis kortlarına ilk çıkışını

Özbolat şöyle anlatıyor “Çocukluğumdan beri tenis

maçlarını ilgiliyle takip ediyorum. 2006 senesinde Po-

lis Koleji’ne girmeye hak kazandım. Burada idarecileri-

miz bizi sürekli spor yapmaya teşvik etti. Ben de sev-

diğim bir spor dalı olan tenis sporunu yapmaya karar

verdim. Sekiz yıldır da bu sporu severek yapıyorum.”

dedi.

Atılım Üniversitesi, Ünilig Tenis Turnuvası’na kalabalık

bir ekiple katıldı. Bayanlarda iyi bir mücadele örneği

gösteren ekip, eleme maçlarına çıkmaya hak kazandı.

Burada güçlü rakibi Trakya Üniversitesi engelini geçe-

medi. Erkekler kategorisinde de iyi oyunlar oynayan

takım buna rağmen grupları aşamadı ve turnuvaya

erken veda etti.

Spor Koordinatörü Yardımcısı Selvin Çiçek, Atılım Üni-

versitesi adına değerlendirmelerde bulundu. Çiçek,

Ünilig ve üniversiteleri hakkında ‘’Ünilig çok güzel bir

oganizasyon oldu. Türkiye’nin her bölgesinden ka-

tılım sağlaması turnuvaların daha renkli ve kalabalık

geçmesini sağlıyor. Biz Ünilig’de beş ayrı branşta yer

alıyoruz. Spor ve sporcunun desteklenmesi, bu tür

organizasyonların yapılmasına olanak sağlayacak ve

Ünilig’in kalitesi günden güne artıracak. Üniversite ola-

rak bizler de öğrencilerin spor yapmalarını teşvik edi-

yoruz. Spor Koordinatörlüğü olarak öğrencilerimizin

spor için istediği her şeyi yerine getirmeye ve onlara

spor yapabilmeleri için güzel bir ortam sağlamaya ça-

lışıyoruz. Öğrencilerimizi spora yönlendirmek için okul

içerisinde birçok aktivite düzenliyoruz. Spor yapan

öğrencilerimizi de destekliyoruz. Üst düzey sporcuları

üniversiteler arası yarışmalarda temsil etmeleri ve bu-

nunla birlikte iyi bir akademik eğitim almaları amacıyla

spor burslarıyla destek veriyoruz.’’

Biz de Ünilig ekibi olarak tüm üniversitelere ve spor-

culara mücadeleleri için teşekkür ediyor ve Play-off’a

kalan ekiplere başarılar diliyoruz.


RÖPORTAJ


KARİYERİNDEHIZLI YÜKSELMEK İSTİYORSAN

SPOR YAP!

KARİYERİNDEHIZLI YÜKSELMEK İSTİYORSAN

SPOR YAP!Spor yapmanın fiziksel ve zihinsel gelişimimizi olumlu etkilediğini artık hepimiz gayet iyi biliyoruz. Son dönemde yapılan araştırmalar olumlu etkilerin bunlarla sınırlı olmadığını, sporun aynı zamanda çalışma hayatımızı, kariyerimizi ve hatta kazancımızı da olumlu etkilediğini gösteriyor.


SPORUN KARİYERE ETKİLERİ

Üniversiteden mezun olma tarihimiz

yaklaştıkça hepimizin kafasında

aynı soru var: Bizi nasıl bir kariyer

bekliyor? Çoğumuz kariyer

hayatımızla ilgili planlar yapmaya

ve çoğunlukla da hayaller kurmaya

mezuniyet tarihimizden çok daha

önce başlıyoruz.

İyi bir kariyer için iyi bir eğitim

büyük önem taşıyor, bunu hepimiz

çok iyi biliyoruz ama aynı şekilde

sadece iyi bir eğitimin bizi kariyer

basamaklarında düşlediğimiz hızla

yükseltmeye yetmeyeceğinin de

farkındayız.

İş hayatı okul hayatına göre oldukça

zorlu. Bizi hem çok iyi rakipler

bekliyor hem de çok zor işler.

Peki bir adım öne geçebilmek için

yapabileceğimiz bir şey yok mu?

Aslında var: Spor yapmak.

Düzenli Spor Yapanlar Daha Çok KazanıyorGeçmiş yıllarda spor alışkanlıkları ve verimlilik üze-

rine pek çok araştırma yapılmış olsa da düzenli spor

yapmanın doğrudan gelir üzerindeki etkisini in-

celeyen ilk araştırma 2012 yılında Cleveland State

Üniversitesi’nden Vasilios Kosteas tarafından yapıldı.

Haziran 2012’de yayınlanan makale sadece akademik

çevrelerde değil iş dünyasında da dikkat çekti.

Araştırmaya göre düzenli spor yapanların (haftada en

az 3 saat) diğer melektaşlarından yaklaşık %9 daha

fazla gelir elde ettikleri sonucuna ulaşıldı. Bu oran ka-

dınlarda %11’e yakın. Kişinin yağ oranı da doğrudan be-

lirleyici bir unsur değil. Kilolu bir kişi (obez olmaması

kaydıyla) düzenli spor yapıyorsa genellikle olumlu gelir

etkisi bu kişiler için de geçerli oluyor.

Sporun zihinsel gelişim, biyolojik dayanıklılık, daha

yüksek enerji seviyelerine ulaşmak konularındaki etki-

sinin verimlilikte artışa ve daha yüksek kazanca çok ra-

hat çevrilebileceğini belirten Kosteas bir ropörtajında

işverenlerin bile spor yapan kişilerin daha iyi anladıkla-

rını düşündüklerini, bireysel adanmışlık, disiplin ve top-

lumsal uyumluluk sebebi ile tercih ettiklerini belirtiyor.

Ülkemizde henüz bu konuda kapsamlı bir araştırma

yok fakat sporun bireysel faydalarının ülkeler arasın-

da ciddi farklılıklar göstermeyeceğini ve her birey için

geçerli olduğunu göz önüne alırsak benzer etkilerin iş

hayatımıza yansımış olabileceğini söyleyebiliriz.

Spor ve iş hayatındaki başarıya inanan ve buna yatırım

yapan markalar da var. Bunların başında ülkemizde de

dört şehirde ofisi bulunan uluslararası denetim ve da-

nışmanlık firması Ernst and Young var. Rio 2016 Olim-

piyat Oyunları’nın da resmi destekçisi olan EY, kadın

ve spor ile ilgili bir araştırmaya imza attı ve bu konuda

global bir proje başlattı.

Uluslararası denetim ve danışmanlık firması Ernst and

Young’ın yayınladığı “Elit Kadın Sporculardan Sıradışı

Liderlere” raporu son dönemde bu konuda yapılmış

en bilinen araştırmalardan. Spor ve liderlik arasındaki

bağlantıya vurgu yapan ve sporcularin takım çalışma-

sına olan yatkınlığının altını çizen araştırmada, spor

yapan kadın yöneticilerin spor hayatlarında elde ettik-

leri becerilerin profesyonel başarılarındaki kritik rolü-

nü ortaya koyuyor.

EY’nin kurduğu “Kadın Sporcular Global Liderlik Ağı”

da sporcu kadın liderleri bir araya getiren bir oluşum.

Geleceğin kadınlarda olduğuna inanan ve kadının bi-

reysel gelişiminde sporun rolünü önemseyen kuruluş,

bu konuda etkinlikler düzenliyor ve Rio 2016 sponsor-

luğunu da bu alana yatırım yaparak aktive ediyor.


SPORUN KARİYERE ETKİLERİ

Raporda kadınların spora katılımı ile eğitim ve çalışma

hayatındaki başarı arasında doğrudan bir bağ olduğu

öne sürülüyor.

Çeşitli sektörlerden, cirosu en az $250m olan şirket-

lerden 821 üst düzey yönetici (%40’ı kadın) ile yapılan

ankette elde edilen veriler ilginç, bir o kadar da üniver-

siteli kadınları spora motive edecek rakamlar ortaya

koyuyor.

Kadınların %90’ı ilk, orta veya yüksek öğrenimleri sü-

resince spor yaptılar. C seviyede (CEO, COO, CFO ve

benzeri en üst seviye yöneticiler için kullanılan bir te-

rim) yöneticilik yapan kadınlarda bu oran %96’ya çı-

kıyor. C seviye kadın yöneticiler özellikle üniversite ve

çalışma hayatında aktif bir spor hayatına sahip. C se-

viye kadınların %67’si çalışma, %55’I üniversite döne-

minde aktif spor yapıyorlar. Diğer yönetici grubunda

bu oranların sırasıyla %55 ve %39 olduğu görülüyor.

Aşağıdaki iş ve politika dünyasının başarılı kadınları-

nın geçmişte aktif bir spor hayatları olduğunu biliyor

muydunuz?

• Brezilya Başkanı Dilma Rousseff eski bir voleybolcu

• IMF’in ilk kadın başkanı Christine Lagarde Fransa

senkronize yüzme milli tamının bir üyesiydi.

• Hillary Clinton basketbol, futbol ve softball branşla-

rında aktif bir sporcuydu

• Ernst & Young Global Başkan Yardımcısı ve Forbes

Dünya’nın En Güçlü 100 Kadını listesinin daimi üyele-

rinden Beth Brooke üniversite döneminde Purdue bas-

ketbol takımının oyuncusuydu.

• Condoleezza Rice artistik paten ve tenis ile ilgilendi

• PepsiCo CEO’su Indra Nooyi Hindistan’da kriket ve

ABD’de beyzbol oynadı

• DuPont CEO’su Ellen Kullman Tufts Üniversitesi bas-

ketbol takımının bir oyuncusuydu

• Marvell Technology Group kurucu ortaklarından We-

ili Dai Çin’de yarı profesyonel tenis oynadı.

Spor Yapmaya Başlamak İçin Geç DeğilBu iki araştırma da spor yapmanın sadece fiziksel ve

zihinsel gelişimimizi değil aynı zamanda çalışma haya-

tımızı, kariyerimizi ve hatta kazancımızı da etkilediğini

gösteriyor.

Kariyer konusunda önümüze çıkacak sınavların önem-

li bir kısmında spor yapmak veya spor yapmış olmak

bize önemli bir avantaj sağlayabilir. Bu durumda bu

avantajı elimizden kaçırma lüksüne aslında pek azımız

sahibiz.

Spor yapan arkadaşlarımız şu an zaten şanslılar. Peki

spor yapmayan gençler ne yapmalı? Aslında spora

başlamanın bir yaşı yok. Spor yapmak zaten sadece

kariyerimiz için değil, sağlık için, arkadaşlarımızla iyi

vakit geçirmek için, kısacası hayat kalitemizi yükselt-

mek için herkese gerekli. Spora başlamak için aslında

hiçbir zaman çok geç değil.

“Spor yapmanın psikolojik ve fiziksel etkilerinin yanısıra zaman yönetimi ve planlama konusunda oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Ayrıca spor, zorluklarla mücadele etme konusunda önemli bir eğitim aracı. Tahmin edilenin aksine, iş hayatının stresini, zihinsel yorgunluğunu yaşayan biri için spor yapmak inanilmaz bir dinlenme fırsatı.”Zeynep Okuyan - EY Türkiye Ortağı

“İşverenler bile spor yapan kişilerin daha iyi anladıklarını düşünüyorlar, bireysel adanmışlık, disiplin ve toplumsal uyumluluk sebebi ile bu kişileri tercih ediyorlar.” Prof. Vasilios Kosteas – Ekonomi Bölümü Cleveland State Universitesi

Evet, profosyonel seviyede

%56%59

%67

C seviye*

*C seviye: CEO, COO, CFO ve benzeri en üst seviye yöneticiler için kullanılan bir terim

%55%38

%55%15

%09

Aşağıdaki grafikler Ernst and Young araştırmasından bir bölümdür.


2.10 KM2.10 KM0:23:55411 cals7’42”

0:23:55411 cals7’42”

SPORUYGULAMALARIGünümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte oluşturulan uygulamalar, spor sırasındaki performansınızı takip etmenize ve diğer insanların performanslarını izlemenize olanak sağlıyor.

76


2.10 KM2.10 KM0:23:55411 cals7’42”

0:23:55411 cals7’42”

Sports-trackerMilyonlarca kullanıcıya sahip bir Fitness uygulaması

olan Sports-tracker, ilk olarak sadece Nokia telefonlar-

da kullanılabilirken daha sonra iPhone ve Android’de

de kullanılmaya başlanmıştır. Bu uygulama sayesinde

performansınızı izleyebilir ve analiz edebilirsiniz. Aynı

zamanda egzersiz fotoğraflarınızı arkadaşlarınızla

paylaşabilirsiniz. Geçmiş bilgilerinizle birlikte ilerleme-

nizi izleyebilirsiniz. Sports-tracker nabız ile seviye atla-

yabilir kalp atış hızınızı takip edebilirsiniz.

DailymileSpor yaparken hedeflerine ulaşmak için birbirini teş-

vik etmeyi ve ilham vermeyi sağlamak amacıyla ku-

rulmuş bir sosyal platformdur. Yaptığınız antrenmanı,

çalışmayı ve koşuyu günlük olarak paylaşabileceği-

niz bir sosyal ağdır. Profilinizi oluşturduktan sonra

Workout kısmından o gün yaptığınız çalışmayı seçip,

km, zaman, hava koşulları gibi detayları girip bunları

arkadaşlarınız ile paylaşabiliyorsunuz. Arkadaşlarını-

zın antrenmanlarına yorum yapabiliyorsunuz. Ayrıca

motivasyon da yollayabiliyorsunuz. Çalışmalarınızı

hafta hafta kaydedebiliyorsunuz.

77


SPOR UYGULAMALARI

Strava

Bisiklet sporcularının antrenmanlarını GPS cihazlarıyla

kaydedebilecekleri uygulamalardan birisi. Kişinin ant-

renmanlarının belli bir kısmından segment oluşturarak

o aralıktaki performanslarını görebilme ve başka in-

sanların o aralıktaki performansları ile karşılaştırabil-

me, kategorilendirilmiş rampaları otomatik tespit edip

rota üzerinde işaretleme gibi öne çıkan özelliklere sa-

hiptir. Yeni yapılan düzenlemeyle birlikte ücretsiz üye-

lere aylık antrenman sınırı ortadan kaldırılıyor, paralı

üyelikte “suffer score” gibi ek bazı veriler görebiliyor-

sunuz.

Tüm dünyadan sporcuların buluştuğu bir topluluk olan

Strava, bir çeşit sosyal spor deneyimi yaşatıyor. Stra-

va; iPhone, Android ve özel bir GPS cihazı aracılığıyla

çalışır, performansınızı analiz etmenize ve ölçmenize

yardımcı olur. Aynı zamanda size eşlik ederek moti-

vasyonunuzun oluşmasını sağlar. Strava sayesinde ar-

kadaşlarınızı ve rakiplerinizi takip edebilirsiniz. Sosyal

medyada paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Aynı zaman-

da en popüler ve rekabetçi segmentleri bulabilirsiniz.

Böylelikle sporunuz için en iyi yerleri keşfedebilirsiniz.

Strava ile ilgilendiğiniz spor dalındaki tüm ekipmanları

takip edebilirsiniz.

Endomondo2007 Aralık ayında üç arkadaş girişimci olma hayal-

lerini gerçekleştirmeye karar vererek Endomondo’yu

kurdular. Spor yapmak isteyenler ya da sadece vü-

cutlarını şekillendirmek isteyen insanlar olarak işinizi

onlara bırakabilirsiniz. Endomondo’nun kurucu ortak-

larından biri olan Mette aynı zamanda şirketin CEO’su.

Aarhus Üniversitesi Politik Bilimler bölümünde yüksek

lisans yaptı. Endomondo’yu kurmadan önce McKinsey

& Co’da çalışıyordu. 8 yıllık profesyonel binicilik kariye-

rinden sonra Mette, yoğun iş hayatı nedeniyle Fitness’a

yöneldi. Bir diğer kurucu olan Christian, Danimarka

Teknik Üniversitesi’nde Mekanik Bilimi üzerine yüksek

lisans yaptı. Endomondo’yu kurmadan önce Christian

da Mette gibi McKinsey & Co’da çalışıyordu. Profesyo-

nel koşu hayatının yanı sıra, dünyanın en büyük koşu

organizasyonlarında görev aldı. Endomondo’nun ku-

rulduğu ilk günlerde Jakob ve diğer üyelerle birlikte

ilk maratonunu tamamladı. İsveç klasiği olarak bilinen

ülke çapındaki bu maraton 30 km koşu, 90 km kayak

yarışı, 300 km bisiklet yarışı ve 3 km açık nehir yüzme

kısımlarından oluşuyordu.

Endomondo’nun bir diğer kurucu ortağı olan Jakob

yüksek lisansını Kopenhag Üniversitesi’nde Politik Bi-

limler üzerine yaptı. Spor, mobil ve internet endüstrisi-

ni birleştirme tutkusu Jakob’un Endomondo ve sağlıklı

yaşama olan tutkusunu açıklamaktadır. Üniversitede

bulunduğu sürece, Fransa’da profesyonel kayak eğit-

menliği yaptı ve 2011’e kadar Danish Interski Team’in

bir parçasıydı. Vizyonları, spor yapmayı daha heye-

canlı kılmak ve aktif spor yapan insanları büyük bir

grupta birleştirme olanağı sunmak. Endomondo kulla-

nıcılarına bütün spor verilerini izleme ve kendi perfor-

mansını takip etme olanağı sunuyor. Ayrıca bu uygula-

ma ile sizinle ortak fikirde olan kişilerle arkadaş olabilir,

farklı insanlardan ilham alabilir, diğer kullanıcıların per-

formansları izleyebilir ve onlarla rekabet edebilirsiniz.

2008 Eylül ayında, Endomondo.com’un resmi olarak

ilk “alfa” sürümü Danimarka Kopenhag’da DHL yarı-

şı ile bağlantılı olarak 100.000 katılımcı ile piyasaya

sürüldü. Endomondo.com “beta” sürümünü ilk kul-

lanıcılardan gelen geri bildirimlere dayanarak 2009

Temmuz ayında piyasaya sürdü. O günden beri gelişti-

rilmeye devam edilmektedir.

Uygulama, mobil internet bağlantısı ve GPS sinyali ya-

kalayarak çalıştığı için sadece akıllı telefonlarda çalış-

maktadır. Spor sırasında yol aldığınız mesafeyi, yaktı-

ğınız kaloriyi aynı zamanda spor esnasında dinlediğiniz

müzikleri bile liste haline getirip yükleme yapabilmek-

tedir. Özellikle bisiklet turları için ideal bir uygulama.

Bisiklet ile gittiğiniz yolları Google Maps üzerinde gös-

terdiği için eğer bir daha aynı turu yapmak isterseniz

geçmişe dönüp gittiğiniz yeri takip edebilme şansına

sahipsiniz. Endomondo uygulamasını; Samsung, Hp,

Htc, Blackberry, iPhone, Lg, Motorola, Nokia ve Sony

Ericsson cihazları desteklemektedir. Yaptığınız etkin-

liklere isimler verebilir, ilgili fotoğrafları ekleyebilir ve

eğer sporunuzu birkaç kişi ile birlikte yaptıysanız o ki-

şileri de etkinliğinize ekleyebilirsiniz.

Adidas miCoach MobilmiCoach mobil uygulaması dahili GPS’i sayesinde ko-

şularınızı izlemek için sizin telefonunuzu kullanır. Sa-

dece bir aplikasyon değil aynı zamanda giyilebilir ci-

hazlarla etkileşim sağlayan bir arayüz. Spor salonunda

veya evde her zaman en iyi egzersizi yapmanızı sağlar.

Egzersiz programı hakkında daha fazla bilgi almak is-

tiyorsanız uyumlu telefonlara bir miCoach uygulaması

indirebilirsiniz. Bu uygulama, her egzersiz için sizi daha

doğru yönlendirebilmek amacıyla ses veya video ile

size eşlik ederek koçluk görevi üstlenir. miCoach saye-

sinde her idmandan sonra yeterli geri bildirim alabilir

ve zamanla istatistikleri izleyebilirsiniz. Micoach Mobile

IOS, Android ve Windows Phone 8 de dahil olmak üzere

geniş bir yelpazedeki akıllı telefon ve tablet cihazlarda

kullanılabilir.


SPOR UYGULAMALARI

miCoach SPEED_CELL ile spor salonunda, oyunda,

sahada her nerede olursanız olun adımlarınız kontrol

altında. Ayakkabılarınıza dışarıdan görünmeyecek şe-

kilde takılabilen bu araç sayesinde hareketleriniz 360

derece izlenir ve bu sayede hızınızı, katettiğiniz mesa-

feyi vb. bilgileri öğrenebilirsiniz. SPEED_CELL’e ek ola-

rak nabzınızı kontrol etmenize yarayan miCoach Heart

Rate Monitor, atak ve pasif olduğunuz dönemlerinizi

ölçen miCoach X_CELL gibi farklı cihazlara da sahiptir.

miCoach sizin için bir egzersiz programı ayarlar ve

bunu izlemenizde size yardımcı olur. Nereye giderseniz

gidin sizin kişisel antrenörünüz olarak kalabilir. Ücretsiz

olarak sizlere performansınızın grafiklerini de sunar. mi-

Coach sayesinde performansınızdaki iyileşmelerinizi de

takip edebilirsiniz.

Nike+Bu teknoloji sayesinde, yürüme, koşu süresince kate-

dilen mesafe, süre, hız, yakılan kalori miktarı ve bunun

gibi ihtiyaç duyulabilen bilgileri iPod’un ekranından

kontrol edebiliyor veya sesli olarak dinleyebiliyorsu-

nuz. Nike+ teknolojisi, Nike marka ayakkabıya yer-

leştirilmiş bir algılayıcı ve iPod bağlantı modülünden

oluşuyor. Nike+ ürünleri sayesinde iPod ile bağlantı

kurabilir spor esnasında gerekli bilgilerinizi kaydede-

bilirsiniz.

Nike+ App Koşu: Gittiğiniz her yerde kullanabileceği-

niz bir uygulama. Spor yaparken aldığınız ilerlemeleri

izler. Koşularınızı haritadan takip edebilirsiniz. Hız, za-

man, yakılan kalori gibi bilgileri sesli olarak geri bildirim

yapabilir. Koşularınızı paylaşabilir, sosyal medyadaki

arkadaşlarınızdan gerçek zamanlı olarak ya da koşu

öncesi/sonrası yorumlar alabilir ya da tebrik toplayabi-

lirsiniz. Kişisel olarak en iyi performansınızı yakalama-

da sizlere yardımcı olur. Performanslarınız sonrasında

başarısızlık rozetleri ya da başarı rozetleri kazanabilir

ve bu sayede motivasyonunuzu arttırabilirsiniz. Birlik-

te spor yaptığınız arkadaşlarınızı etiketleyebilir, yerel

hava hakkında bilgiler alabilir ve spor esnasında müzik

dinleyebilirsiniz.

Nike+ Sportwatch GPS: Bu saat size sadece zaman

göstermez, sporunuz sırasında sizi motive eder ve yolda

tutar. Sağ bileğinizde kendi kişisel antrenörünüzü taşı-

dığınız söylenebilir. Konum, hız, mesafe, tur ve yakılan

kalori bilgilerini izler. Geçmiş bilgilerinizi saklar ve kişisel

sekmeleri kayıtlı tutar.

Nike+ Fuelband GD: Yapılan her türlü spor için hesap

tutan, bu bilgileri sosyal ağlar ile paylaşabilen, USB

ve Bluetooth’a sahip olan bu bileklik ile günlük fiziksel

aktivitelerinizde kaç kalori yaktığınızı kontrol edebilir-

siniz.

Runkeeper

Runkeeper birçok spor branşını destekleyen ücretsiz

bir uygulama. Örneğin bisiklet sporunuz için kullan-

dığınız zaman tüm sürüş boyunca yaptığınız hız ista-

tistiğini, yaktığınız kaloriyi ve gittiğiniz rotayı Google

Maps üzerinden görebilme imkanını sunar. Yapmak is-

tediğiniz yolu km olarak ayarlayabilirsiniz ve bu mesa-

fe katedildiğinde uygulama otomatik olarak sizi uyarır.

Bu sayede antrenman yapanlara kolaylık sağlar. Ayrıca

tüm bunları Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda da

arkadaşlarınız ile paylaşabilme imkanı sunar. Yaptığı-

nız tüm aktiviteleri kaydedebilmesi sayesinde çok kul-

lanışlı bir uygulama olarak görülmektedir. Son derece

basit bir kullanıma sahip olan Runkeeper uygulamasını

kullanmak için üyelik oluşturma zorunluluğunuz yok-

tur.

MapmyrunSpor aktiviteniz sayesinde gerekli olan bilgilerinizi kay-

dedebileceğiniz bir uygulama. Parkur hazırladıktan

sonra siz koşarken size hızınızı, yaktığınız kaloriyi, sü-

renizi söylüyor ve bunları kaydedebiliyor. Antrenman

sırasında sesli bilgi desteği sağlıyor. Aktivitelerinizi

sosyal medya sitelerinde paylaşma imkanı sağlıyor.

Aynı zamanda başkalarının parkurlarına da ulaşmanızı

mümkün kılıyor. Daha sağlıklı yaşam için bu uygulama

sayesinde bir de beslenme ve kilo takibi yapabilirsiniz.

Uygulamayı kullanırken müzik dinleyebilir, arama ya-

pabilir ve telefonunuzun başka özelliklerini kullanabi-

lirsiniz. Koşu, yürüyüş ve bisiklet yollarını dünyanın en

büyük veritabanında aratma özelliğine sahiptir.


NASIL ÜNİLİG YAZARIOLURUM?Ünilig’le ilgili yazmak ve bizlerle

paylaşmak istermisiniz? Hazırladığınız

içeriği aşağıda belirtilen e-posta

adresine üniversiteniz tarafından

size verilen mail adresiniz ile veya

üniversite yetkilileriniz aracılığıyla bize

göndermeniz yeterli.

Bazıları doğuştan habercidir. Çevresini gözlemleme

ve gördüklerini yazıya dökme yeteneği bir anda ka-

zanılmaz, yılların birikimidir. Doğru kişiye, doğru anda,

doğru soruyu sormak bir haberi ‘manşet’e taşır. Sizin

de içinizde bir haberci, bir yazar, bir fotoğrafçı var mı?

Eğer cevabınız evetse yazımızı okumaya devam etme-

nizi öneririz.

Gün geçtikçe marka değeri artan Ünilig’de kendi üni-

versite takımınız veya takip ettiğiniz takımlarla ilgili

gelişmeleri bizimle paylaşabilirsiniz. Yazılarınız genel

olarak aşağıdaki konulardan oluşabilir:

Habercilikte sık duyduğumuz, teori olarak kalmaktan

çıkmış, pratikte defalarca kanıtlanmış bazı hususlar

var. Hepiniz 5N1K’yı duymuşsunuzdur. Kısaca hatırla-

yalım; 5N1K bir gazetecilik terimidir. Haberin öğeleri-

ni oluşturan “Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden?

Kim?” sorularının baş harflerinden oluşan bu terim; ha-

beri değerli kılan şeyin bu soruların cevapları olduğu-

nu vurgular. Hatta günümüzde iletişim fakültelerinde

bu sorulara bir de “Nereden?” sorusu eklenmiş ve bu

terimden 6N1K olarak bahsedilmektedir.

İletişimin kitabını yazan hocalarımızı dikkate alarak

bizler de sizden bize ilettiğiniz yazılarınızda bu sorula-

rın en azından birkaçına cevap vermiş olmanızı bekli-

yoruz. Yani yazılarınızda tarih, branş, takım ve yer bil-

gileri gibi bilgileri mutlaka belirtin.

Eğer fotoğraf göndermek isterseniz mutlaka fotoğra-

fınızın nereye/kime ait olduğu, kim tarafından çekildiği

ve eğer bu kişi siz değilseniz telif hakkı bilgisini ekle-

yin. Yazınızı daha ilgi çekici kılmak için varsa mutlaka

tamamlayıcı fotoğraf ya da videolar ekleyin (takım,

sporcu, antrenör, saha, maç gibi). Fotoğrafların bula-

nık olmaması, yeterli ışıkta çekilmiş olması ve yazınızla

ilgili olmasına dikkat edin.

Yazılarınız, fotoğraflarınız içeriğine göre Ünilig dergi-

sinde ya da Ünilig websitesinde isminizle yayınlanabilir.

Dilerseniz örnek haberler için sitemizi inceleyebilirsi-

niz: www.universitelersporligi.org

Ünilig kapsamında hazırladığınız yazıları, size

üniversiteniz tarafından verilen edu.tr uzantılı

mail adresileriniz ile veya üniversite yetkilileriniz

aracılığıyla [email protected] adresine

gönderebilirsiniz. Okul e-postaları haricindeki yazılar

dikkate alınmayacaktır. İlginiz için teşekkür ederiz.

• Belirleyeceğiniz takımla bir antrenman günü

• Bir takım antrenörü ile söyleşi

• Sporcu arkadaşlarınızın gençlere önerileri

• Bir müsabaka heyecanı

• Ünilig’den objektifinize takılanlar

• Sporcu / takım hikayeleri

82


www

universitelerligi

uniligsgm

universitelersporligi.org

Üniversiteler Spor Ligi Resmi Dergisi // MART 2014

Ünilig sportif dergisi - mart 2014

Documents