tunus’ta güvenlİk sektörü reformu · 2018-06-27 · 2 tunus’ta güvenlİk sektörü reformu...

16
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAYIS 2015 Nebahat Tanrıverdi Yaşar, 2010 yılından bu yana ORSAM’da araştırma asistanı olarak görevine devam etmektedir. Temel olarak Tunus, Libya ve Mısır üzerine çalışan Tanrıverdi’nin özellikle Arap Baharı ve dönüşüm süreçlerine ilişkin çalışmaları bulunmaktadır. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Tanrıverdi, yüksek lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları bölümünde “Reconsidering Durability of Authoritarian Regime and Possibilities of Democratization in Tunisia” başlıklı tezi vererek tamamlamıştır. Tanrıverdi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine devam etmektedir. Tunus, 2011 sonrası dönüşümü ile demokratikleşme adına başarılı bir örnek olmaya devam etmektedir. Ancak demok- ratikleşme süreçleri için önemli bir adım olan otoriter re- jimlerin dayanağı haline gelen devlet kurumlarının yapısal reformlar ile dönüştürülmesi ülkede hala tamamlanama- mıştır. Özellikle güvenlik kurumlarında yapısal reformların henüz gerçekleştirilememiş olması ülkenin demokratikleş- mesi adına bir dizi riski ve kaygıyı beraberinde getirmekte- dir. Tunus 2013 yılından itibaren ciddi güvenlik sorunları ile karşı karşıya kalmakta ve karar alıcılar da bu duruma pa- ralel olarak güvenliği önceleyen yeni politikalara yönelmek- tedirler. Bu açıdan yapısal reformlar ile güvenlik kurumları- nın demokratikleşmenin önünü açan ve demokratikleşme- ye eşlik eden bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.Bu çalışma bu ihtiyacı ve önemi göz önünde bulundurarak Tu- nus’ta 2011 sonrası dönemde Tunus güvenlik kurumlarının yaşadığı dönüşümü incelemektedir. Güvenlik kurumlarının 2011 sonrası dönemdeki durumu ve değişimin muhteviyatı ile birlikte, ülkede son dört yılda değişen güvenlik tehditleri ve politikaları da mercek altına alınmaktadır. Nebahat TANRIVERDİ YAŞAR TUNUS’TA GüVENLİK SEKTöRü REFORMU No.25, MAYIS 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ

Upload: others

Post on 29-Jan-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

Nebahat Tanrıverdi Yaşar, 2010 yılından bu yana ORSAM’da araştırma asistanı olarak görevine devam etmektedir. Temel olarak Tunus, Libya ve Mısır üzerine çalışan Tanrıverdi’nin özellikle Arap Baharı ve dönüşüm süreçlerine ilişkin çalışmaları bulunmaktadır. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Tanrıverdi, yüksek lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Orta Doğu Araştırmaları bölümünde “Reconsidering Durability of Authoritarian Regime and Possibilities of Democratization in Tunisia” başlıklı tezi vererek tamamlamıştır. Tanrıverdi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine devam etmektedir.

Tunus, 2011 sonrası dönüşümü ile demokratikleşme adına başarılı bir örnek olmaya devam etmektedir. Ancak demok-ratikleşme süreçleri için önemli bir adım olan otoriter re-jimlerin dayanağı haline gelen devlet kurumlarının yapısal reformlar ile dönüştürülmesi ülkede hala tamamlanama-mıştır. Özellikle güvenlik kurumlarında yapısal reformların henüz gerçekleştirilememiş olması ülkenin demokratikleş-mesi adına bir dizi riski ve kaygıyı beraberinde getirmekte-dir. Tunus 2013 yılından itibaren ciddi güvenlik sorunları ile karşı karşıya kalmakta ve karar alıcılar da bu duruma pa-ralel olarak güvenliği önceleyen yeni politikalara yönelmek-tedirler. Bu açıdan yapısal reformlar ile güvenlik kurumları-nın demokratikleşmenin önünü açan ve demokratikleşme-ye eşlik eden bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.Bu çalışma bu ihtiyacı ve önemi göz önünde bulundurarak Tu-nus’ta 2011 sonrası dönemde Tunus güvenlik kurumlarının yaşadığı dönüşümü incelemektedir. Güvenlik kurumlarının 2011 sonrası dönemdeki durumu ve değişimin muhteviyatı ile birlikte, ülkede son dört yılda değişen güvenlik tehditleri ve politikaları da mercek altına alınmaktadır.

Nebahat TANRIVERDİ YAŞAR

TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu

No.25, MAYIS 2015

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ

Page 2: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

2

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

Tunus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk

noktasına ulaşan otoriter yönetim biçiminden hızlı, radikal ve görünür bir şe-kilde farklılaşarak derin bir dönüşüm yaşamaktadır. An-cak 2011 sonrası dönemde Tunus’un gerçekleştirdiği başarılı dönüşüme ve elde edilen önemli kazanımlara rağmen, ülkenin özellikle stratejik öneme sahip sektör ve kurumlarında yapısal re-formlar gerçekleştirebildiği-ni söylemek bir hayli zordur. Demokratikleşme sürecinin kendisi, oldukça uzun, on yıllar gerektiren ve zorlu bir dönüşümdür ve bu dönüşüm Latin Amerika ve Doğu Av-rupa başta olmak üzere ön-ceki örnekler de göz önünde bulundurulduğunda gerileme riski ile karşı karşıya kalan kırılgan ve hassas bir sü-reçtir. Bu bağlamda yapısal reformlar demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük bir önem taşımakta-dır. Bin Ali döneminde pek çok araştırmacı ve akade-misyen tarafından “polis devleti” olarak tarif edilen,

insan hakları derneklerinin “açık bir cezaevine” ben-zettiği Tunus için güvenlik kurumlarında demokratik usuller çerçevesinde yapı-sal reformların gerçekleş-tirilmesi, içinde bulunduğu kırılgan dönüşüm süreci iti-bariyle elzemdir. Özellikle son zamanlarda ülke ciddi güvenlik sıkıntıları ile karşı karşıya kalmakta ve bu du-rum da Tunuslular arasında hoşnutsuzluk yaratmaktadır. Bu nedenle yeni hükümetin güvenliği önceleyen yeni politikalara yöneleceği ön-görülmektedir. Bu açıdan yapısal reformlar ile güven-lik kurumlarının, demok-ratikleşmenin önünü açan ve demokratikleşmeye eşlik eden bir yapıya kavuşturul-ması gerekmektedir.

Güvenlik kurumlarının yapısal reformlarla dönüş-türülmesi ihtiyacı, Tunus’ta 2011’den beri güvenlik ve tehdit algısının hızlı bir şe-kilde dönüşmesi ile daha çok hissedilir hale gelmiştir. 2011 sonrasında dönemde Tunus’ta geçiş hükümetleri için öncelikli mesele, sokak

Page 3: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

3

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

Güvenlik kurumlarınınyapısal reformlarla dönüştürülmesiihtiyacı, Tunus’ta2011’den beri güvenlik vetehdit algısının hızlı bir şekildedönüşmesi ile dahaçok hissedilir hale gelmiştir.

asayişinin sağlanması ve eylemcilerin evlerine dön-mesiydi. 2010-2011 halk hareketi ile başlayan kitle mobilizasyonunun sonlan-dırılması amacı, 2011 ve 2012 yıllarında uygulanan politikaları büyük ölçüde şe-killendirmişti. Ancak 2013 yılı ile birlikte güvenlik ve tehdit algısı, salt asayiş so-runu olmaktan çıkmış, hızlı bir şekilde radikalizm ve terörizme doğru kaymıştır. Cezayir-Tunus sınırında ya-şanan çatışmaların artması, çok sayıda askerin bu çatış-malarda hayatını kaybetme-si ve bir dizi muhalif ismin siyasi suikastlara kurban gitmesi bu kaymanın ana nedenlerini oluşturmuştur. Ayrıca bu kaymada değişen bölgesel dinamiklerin payını da yadsımamak gerekmek-tedir. Mısır’da gerçekleşen darbenin ve darbe sonrası muhalefetin “terörle müca-dele” kapsamında bastırıl-ması ile Libya’da iç savaş ve istikrarsızlığın giderek daha güçlü hissedilen sınır aşan etkisi hem Tunuslula-rın hem de Tunuslu karar

alıcıların güvenlik algılarını dönüştürmüştür. Ayrıca hem muhalefetteki hem de koa-lisyon hükümetinde yer alan seküler elitlerin radikalizm yönündeki eleştiri ve kaygı-ları hızlı bir tırmanışa geç-miştir. 18 Mart’ta IŞİD’in parlamento binası yanındaki Bardo Müzesi’ne saldırma-sı ve 21 turisti öldürmesi ise Tunus’taki bahsi geçen kaygıların, başta Avrupa ül-keleri olmak üzere uluslara-rası aktörlerce de benimsen-mesine neden olmuştur. Bu genel dönüşüm bir yandan ülkenin ihtiyaç duyduğu gü-venlik kurumlarının yapısal anlamda reform edilmesini kaçınılmaz hale getirirken diğer yandan başarılı bir demokratik dönüşümü geri-letebilecek riskler barındır-maktadır.

Bu çalışma bu ihtiyacı ve riskleri göz önünde bulun-durarak Tunus’ta 2011 son-rası dönemde Tunus güven-lik kurumlarının yaşadığı dönüşümü incelemektedir. Güvenlik kurumlarının 2011 sonrası dönemdeki durumu ve değişimin muhteviyatı ile

Page 4: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

4

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

birlikte, ülkede son dört yıl-da değişen güvenlik tehdit-leri ve politikaları da mer-cek altına alınmaktadır.

Tunus’ta Güvenlik Kurumları ve Durumları

Tunus Ordusu: Tunus ordu-su bölgede siyaset dışında kalması ve 2011’de Bin Ali iktidarının sona ermesinde oynadığı rol açısından ol-dukça özgün bir örnektir. Burgiba döneminden beri olası darbe girişimlerini en-gellemek adına sistematik olarak siyaset dengesinin dışına itilmiş ve kapasite-si sınırlandırılmış Tunus

ordusu, bu duruma rağmen küçük ama iyi eğitimli bir ordu olarak takdir edilmek-tedir. Ordu personeli 47.000 civarındadır.1 Tunus ordusu kara kuvvetleri, hava kuv-vetleri ve deniz kuvvetlerin-den oluşmaktadır. Kara kuv-vetlerinin 27.000 personeli olduğu ve teknik kapasite-sinin bölgedeki diğer ülke-lere nazaran oldukça sınırlı kaldığı ifade edilmektedir.2 Keza deniz kuvvetleri ve hava kuvvetlerinin personel ve teknik kapasite eksikliği yaşadığı aktarılmaktadır. Bu eksikliklerin yanısıra ba-ğımsızlıktan itibaren ülkede

Page 5: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

5

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

Burgiba döneminden beriolası darbe girişimlerini engellemekadına sistematikolarak siyaset dengesinindışına itilmiş ve kapasitesisınırlandırılmış Tunus ordusu,bu duruma rağmenküçük ama iyi eğitimli birordu olarak takdir edilmektedir.

ordunun siyasette etkin ol-masının önüne geçilmesi adına ordu ekonomik kay-naklardan da mahrum bıra-kılmıştır. Örneğin Mısır’da ordu ülke ekonomisinde ile-tişim, altyapı, inşaat ve gıda sektörlerindeki doğrudan yatırımları ile önemli bir monopol iken Tunus ordu-su ekonomik bir güce sahip değildir ve ana kaynağı olan bütçesi her yıl hükümet ta-rafından belirlenmektedir. Tunus ordusunun askeri har-camalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2005 yılında %1,5; 2006 yılında %1,6; 2007 yılında %1,3; 2008 yılında %1,3 ve 2009 yılında ise %1,3’tür.3 Bu oranlar 2011 sonrası dönem-de de önemli bir artış göster-memiş, 2012 yılında %1,8’e ve 2013 yılında ise %2’ye ancak ulaşabilmiştir.4 Öte yandan bu kısıtlı imkânlara rağmen Tunus ordusu 1960 yılından itibaren 16’sı Bir-leşmiş Milletler, 4’ü Afrika Birliği çatısı altında olmak üzere 20 adet barış gücü operasyonuna katılmıştır.5

Tunus ordusunun iç gü-venlik sorunlarının dışında tutulduğunu daha önce ifade etmiştik. Ancak bu duru-mun ülke tarihi açısından üç önemli istisnası bulunmak-tadır. Ordu ülkede 1978 işçi eylemlerinin, 1984 ekmek isyanlarının ve 2008 Gafsa isyanlarının bastırılmasında aktif rol oynamıştır. Ancak Tunus ordusu bu üç örnek dışında iç güvenlik mesele-lerinin dışında kalmıştır. Öte yandan 2011 yılında döne-min Genelkurmay Başkanı General Raşid Ammar, Bin Ali’nin eylemlerin ordu ta-rafından bastırılması emrine itaat etmeyerek Tunus siya-setinde gelişmelerin seyrini değiştirmiştir.

2011 sonrası süreçte halk arasında popülaritesi artan Tunus ordusu, yeniden iç güvenlik meselesine mü-dahil olmak zorunda kaldı. Bin Ali sonrası başlayan geçiş döneminde, özellik-le de 2011 yılı içerisinde, eski rejim ile olan yakın bağlarından ötürü emniyet güçleri sokaklardan çekil-miştir. Ortaya çıkan boşluk

Page 6: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

6

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

ise ordu tarafından doldu-rularak, Tunus ordusu ülke içinde asayiş ve ülke gü-venliğinin sağlanmasının sorumluluğunu üstlenmiş-tir. Ancak bu durum ülke güvenliğinin daha sorunlu hale gelmesi ve terörizm tehdidinin ülke gündemin-de üst sıralara yükselme-siyle birlikte Tunus ordusu için büyük bir sorun hali-ne gelmiştir. 2012 yılında dönemin Savunma Bakanı Abdulkerim Zebidi’nin or-dunun asli görevlerine geri dönmesi gerektiğini söyle-mesi, mevcut sorunlu du-rumun ilanı olmuştur. 2013 yılında özellikle Tunus-Ce-zayir sınırında ağır kayıplar

vermesi ordunun daha fazla eleştirilmesine neden olmuş ve böylece askeri yetkililer İçişleri Bakanlığı ve Polis Teşkilatı’nın reforme edil-mesi yönünde yüksek sesli talepler dile getirmeye baş-lamıştır. Sonuç itibariyle bir süredir hem ordunun iç gü-venlik yükünü iç güvenlik teşkilatına devretmesi hem de kapasitesinin arttırılması ülke gündemindedir.

Tunus İç Güvenlik Teşki-latı: Tunus ordusu, Yasemin Devriminin kahramanı hali-ne gelip Tunuslular arasında popularitesini arttırırken, Tunus polisi eski rejime yö-nelen öfkenin odak noktası

Page 7: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

7

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

haline gelmiş ve Bin Ali’yi, ailesini ve rejimi koruyan güç olmakla suçlanmıştır. Bugün bile kurum hâlâ Tu-nuslulara yönelik işlediği baskı ve işkence suçları ile anılmaktadır. İçişleri Ba-kanlığı binasının önü, Bin Ali iktidarının sona erme-sinden sonra yaklaşık iki yıl boyunca eylemlerin önemli bir mekânı olmaya devam etmiştir. Yukarıda belirtil-diği gibi bu tepki nedeniyle 2011 sonrası dönemde polis gücü sokaklardan çekilmek zorunda kalmış ve çoğu gö-revleri ordu üstlenmiştir.

Esas itibari ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı iç güven-lik kurumları, Emniyet Teş-kilatı, Ulusal Muhafız Bir-liği, Yargı Polisi, Müdahale Timi ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Birliği’nden oluş-maktadır. Öte yandan Emni-yet Teşkilatı’nın çatısı altın-da Turizm Polisi, Üniversite Polisi ve Siyasi Polis6 gibi birbirinden ayrı pek çok bi-rim bulunmaktadır. Ülkenin sahil bölgesi ile kırsalda görev yapan ve paramiliter bir yapı olarak adlandırılan

Ulusal Muhafız Birliği’nin adı pek çok işkence vakası-na karışmıştır. Cumhurbaş-kanlığı Muhafız Birliği ise cumhurbaşkanı ve onun ai-lesini korumakla görevli bir kurumdur ve Bin Ali döne-minde karar alma mekaniz-malarına etki edebildiği id-dia edilmektedir. 2010-2011 ayaklanmaları sırasında Bin Ali eylemlerin bastırılması görevini Cumhurbaşkanlığı Muhafız Birliği genel mü-dürü Ali Şeriati’ye vermiş-tir. Ancak diğer güvenlik birimlerince sevilmeyen Ali Şeriati bu görevinde başarı-lı olamamıştır. Yargı Polisi, İçişleri Bakanlığı’na bağ-lı bir birimdir ancak görev yeri adliyelerdir. Özellikle Bin Ali döneminde işken-ce yapması ile bilinen bir birim olarak ün yapmıştır. Siyasi Polis ise Tunuslular arasında en kötü üne sahip olan birimdir, öyle ki 2011 sonrası dönemde birim ka-patılmak zorunda kalınmış ve tüm personeli düzenli polis birimlerine kaydırıl-mıştır. Siyasi Polis ülkede işkencenin yanı sıra yaptığı

İçişleriBakanlığına bağlı iç güvenlikkurumları, Emniyetteşkilatı, ulusal muhafızBirliği, Yargı Polisi, müdahaleTimi ve Cumhurbaşkanlığımuhafız Birliğindenoluşmaktadır.

Page 8: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

8

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

fişlemeler ile anılmaktadır. Fişleme dosyalarının akibeti ise hala bilinmemektedir.

Bu birimlerin toplam personel sayısının oldukça fazla olduğu iddia edilmekte ve farklı kaynaklarca yüksek rakamlar aktarılmaktadır. Ülkedeki polis sayısı 2011 öncesinde yabancı gözlem-cilere göre 80.000 civarında iken Tunuslu muhaliflere göre 133.000 civarındaydı.7 Cumhurbaşkanlığı Muhafız Birliğinin 8.000 personelden ve Ulusal Muhafız Birliği-nin ise 20.000 personelden oluştuğu iddia edilmektey-di.8 Ancak 2011 sonrası dö-nemde bu rakamların çokça

abartıldığı, tahminlerin yük-sek olmasının yarı-zamanlı çalışanlar ve muhbirlerin de bu güce dâhil edilmesinden kaynaklandığı ifade edilmek-tedir. İçişleri Bakanlığı’nda görevlendirilen reform ko-misyonundaki eski bakanlık yetkilisi Muhammed Lezher Ekremi, 2011 öncesinde iç güvenlik teşkilatının perso-nel sayısının 49.000 olduğu-nu, daha sonra 12.000 yeni polis alımı ile bu sayının 61.000’e yükseldiğini ifade etmiştir.9

İç güvenlik kurumların-dan cumhurbaşkanlığına yükselen Bin Ali, iç gü-venlik kurumlarının darbe

Page 9: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

9

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

yapmasını engellemek ama-cıyla iç güvenlik teşkilatı al-tındaki güvenlik kurumlarını çeşitlendirmiş ve bu farklı birimlerin merkezi koordi-nasyonuna engel olmuştur. Bu durum Bin Ali’ye karşı darbe yapılmasını engeller-ken, 2011 tarihinde iç gü-venlik teşkilatının ülke ge-neline yayılan büyük ölçekli eylemler karşısında yetersiz kalmasına neden olmuştur.

2011-2014 yılları arasın-da göreve gelen hükümetler, İçişleri Bakanlığı’nın yapı-sında çok az reform uygu-layabilmişlerdir. Bin Ali dö-neminde uzun yıllar önemli görevler üstlenen Muham-med Gannuşi’nin kurduğu ilk iki geçici hükümet döne-minde, yani Şubat 2011’de, İçişleri Bakanlığı’nda 42 üst düzey yetkili görevden alın-mıştır. İçişleri Bakanı Refik Belhac Kacem, Ulusal Mu-hafız Birliği genel müdürü ve Cumhurbaşkanlığı Mu-hafız Birliği genel müdürü tutuklanmışlar ve her biri 15 ila 20 yıl arasında hapis ce-zası almışlardır. Ancak 2014 yılına geldiğinde bu davalar

yeniden görülmeye başla-mış ve ceza indirimi ile ba-zıları cezaevinden çıkmıştır. Örneğin Bin Ali’nin en ya-kın adamlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Birliği genel müdürü Ali Şe-riati Mayıs 2014’de tahliye edilmiştir.10

Öte yandan İçişleri Ba-kanlığı, 2011 sonrası dönem-de göreve gelen hükümetle-re ve uygulanan reformlara en çok direnen kurumlardan biri olmuştur. Özellikle ilk troyka hükümetinin İçişleri Bakanı Ali Larayed’in re-formlar konusunda başarı-sız bir karneye sahip olduğu ifade edilmektedir. Ancak Lareyed’in başarısızlığında bakanlığın gösterdiği di-rencin payı küçümsenme-melidir. Örneğin Bakanlığı döneminde Larayed’i itibar-sızlaştıracağı düşünülen id-dia ve video kayıtları servis edilmiştir.11 2011 öncesi dö-nemde bakanlık tarafından ‘tehdit’ olarak tanımlanan, tutuklanan ve işkence de dâhil olmak üzere bir dizi cebri uygulamaya maruz ka-lan muhalif isimlerin yetkili

İçişleri Bakanlığı,2011 sonrası dönemdegöreve gelen hükümetlereve uygulanan reformlaraen çok direnen kurumlardanbiri olmuştur.

Page 10: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

10

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

pozisyonlara yükselmesi, İçişleri Bakanlığı’nın mev-cut kadrolarınca henüz tam anlamıyla kabul edilebilmiş değildir. Ancak bu sorunun sadece mevcut isimlerin tas-fiyesi ile değiştirilmesi de mümkün görünmemektedir. Bu nedenle de yapısal re-formların uygulanması ge-rekmektedir.

Dönüşüm Sancıları ve Yükselen Güvenlik Tehditleri

Derin bir dönüşüm süreci içerisinde olan Tunus, 2011 sonrası otokratlarından kur-tulan ancak kısa sürede oto-riter direnç ve istikrarsızlıkla

sarsılan diğer Kuzey Afrika ülkelerinin aksine, demokra-tikleşme yolunda ilerlemeye devam etmektedir. Ancak üllkede demokratikleşme önünde ciddi engeller ve zorluklar çıkmaya devam etmektedir. Bu engellerin ve zorlukların en çetinlerinden birisi de güvenlik sorunu-dur. 2011 sonrası dönemde önceleri asayiş ile ilgili iç güvenlik sorunları muhtevi-yatındaki güvenlik tehditle-ri, 2012 yılı ile birlikte böl-gesel güvenlik ile yakından ilintili ulusal güvenlik soru-nuna dönüşmüştür.

2011-2013 yılları ara-sındaki bir yıl boyunca Tu-nus’un öncelikli güvenlik

Page 11: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

11

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

meselesi, 2010-2011 ayak-lanmaları sonrası infiale yol açmadan sokakları sakin-leştirmek ve ülkedeki asa-yişi yeniden tesis etmekti. Bu dönemde daha önce bahsedildiği gibi iç güven-lik birimleri sokaklardan çekilmiş, Tunus ordusu bu görevleri yerine getirmek için görevlendirilmiştir. Bu dönemde güvenlik sorunları genel itibariyle asayiş soru-nu olarak görülmüştür. Bu yıllarda Tunus gündemi, de-mokratikleşme tartışmaları ekseninde şekillenmiştir. Bu duruma paralel olarak özel-likle ülkede hızlı bir yükse-liş trendi yakalayan Selefi gruplara karşı uzlaşmacı ve entegrasyona öncelik ve-ren bir politika izlenmiştir. Hamid Cebali başbakanlı-ğındaki birinci koalisyon hükümeti olabildiğince çok siyasi grubu siyasi sisteme entegre etmeye çalışmıştır. Bu dönemde Nahda’nın li-deri Raşid Gannuşi, Selefi gençlerle ve gruplarla bir araya gelerek ılımlı mesaj-lar vermeye çalışmış, Sele-fileri defaatle siyasete aktif

katılıma çağırmıştır. Raşid Gannuşi’nin Selefiler ile yaptığı görüşmelerde sarf ettiği sözler Tunus medya-sında genişçe yer almış ve “gizli yol haritasına sahip olmakla” suçlanmıştır. Bu eleştiriler üzerine Reuters’a mülakat veren Gannuşi, “Tunus’un geçmişinden ders alınması gerektiğinin” altını çizmiş ve parti olarak Selefileri “şeytanlaştırma-nın” radikalleşmeye neden olacağını söylemiştir.

Ancak 2013 yılında ülke siyasi suikastler ile si-yasi krizlere sürüklenmiş ve güvenlik meselesi ye-niden gündemde üst sıra-lara tırmanmıştır. Önce 6 Şubat 2013’te Şükrü Bela-yid’in, ardından 25 Temmuz 2013’te Muhammed Brah-mi’nin öldürülmesi derin siyasi krizleri tetiklemesinin yanısıra güvenlik algısının ve politikalarının toptan de-ğişimine de neden olmuştur. Başbakan Ali Larayed’in Mart 2013’te kurduğu ikin-ci koalisyon hükümeti dö-neminde önceki uzlaşmacı politikalar büyük oranda

2011sonrası dönemde önceleri asayiş ile ilgili içgüvenlik sorunları muhteviyatındakigüvenlik tehditleri,2012 yılı ile birlikte bölgeselgüvenlik ile yakındanilintili ulusal güvenlik sorununadönüşmüştür.

Page 12: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

12

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

terkedilmiş ve güvenlikçi politikalara kayma başla-mıştır. 27 Ağustos 2013’te ise Başbakan Larayed, ül-kede tırmanan şiddetin ve siyasi suikastların failleri-nin Ensar El Şeria olduğunu söyleyerek Ensar El Şeria’yı “terör örgütü” ilan etmiştir.12

Terörle mücadele ve gü-venlik politikalarının ağırlık kazandığı ikinci koalisyon hükümetinde, bu açıklama ile birlikte ülkenin kırsal kesimlerinde ve sınır böl-gelerinde operasyonlar baş-lamıştır. İkinci koalisyon hükümeti döneminde Nah-da Partisi Selefi gruplara

yönelik eleştiri dozunu artır-maya başlamış ve Selefileri ülkede silahlanmayı ve si-yasi istikrarsızlığı yaymaya çalıştıkları yönünde suçla-mıştır. Koalisyon hükümeti ise özellikle Tunus-Cezayir sınırında çıkan çatışmalar ve ülkenin kırsal kesiminde ele geçirilen silahların kaynağı olarak Selefi grupları göster-miştir. Bu politikalar Başba-kan Ali Larayed’in güvenlik danışmanı olan Mehdi Cuma tarafından kurulan teknokrat hükümeti tarafından geniş-letilerek devam ettirilmiştir. Teknokrat hükümeti bir yan-dan hem İçişleri Bakanlı-ğı’na bağlı kolluk kuvvetleri

Page 13: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

13

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

hem de ordu ile operasyon-lar düzenlemiş diğer yandan da “terörle mücadele” için bağımsız ve ayrı bir birim kurmaya çalışmıştır.

Ancak güvenlik poli-tikalarındaki bu kaymaya rağmen 2011-2014 arasında görev yapan iki koalisyon hükümeti güvenlik politi-kaları ile demokratikleş-meyi dengede tutmaya ça-lışmıştır. Fakat Nida Tunus önderliğinde kurulan yeni hükümette bu hassasiyetle-rin devam edip etmeyeceği kaygıları bir hayli yüksektir. Nida Tunus’un kurucusu ve cumhurbaşkanı Kaid Sib-si, seçim zaferinin hemen ardından önümüzdeki dö-nemde hükümetin güven-likle ilgili olarak “sert” ve “yumuşak” güçlerini sefer-ber edeceğini ilan etmiştir. Sibsi tarafından ifade edilen “sert” tedbirler, Libya’daki çatışma ortamı, dolayısıy-la sınır güvenliği üzerinden tanımlanmakta ve ‘teknolo-jik olarak gelişmiş güvenlik tedbirleri’ni kapsamaktadır. Bu açıdan bağımsızlığın-dan bu yana profesyonel

anlamda kurumsallaşmış ya-pısına rağmen bölgenin en küçük ordularından birine sahip olan Tunus’ta önümüz-deki dönemde hükümet eliyle ordunun güçlendirileceğini düşünmek mümkün. Dolayı-sıyla önümüzdeki dönemde yeni hükümet ve cumhur-başkanı, bir yandan Tunus ordusun kapasitesinin arttırıl-masına, yani ordunun moder-nizasyonuna ağırlık verecek diğer yandan da orduyu iç güvenlik sorunlarından uzaklaştırıp ulusal ve sınır güvenliğine kaydırmaya ön-celik verecektir.Sibsi yumu-şak gücü tanımlarken “istih-barat toplamaya” gönderme yapmakta ve özellikle ül-kede camiler üzerinde dev-letin kontrolünün yeniden tesis edileceğinin sinyalle-rini vermektedir. Öncelikle istihbarat toplama, Bin Ali döneminde kullanılan en önemli baskı araçlarından biriydi. Bu yöndeki çabalar doğal olarak akla İçişleri Bakanlığı’na bağlı iç gü-venlik kurumlarını getiriyor. Eski dönemde “polis dev-leti” tanımlamaları yapılan

Nida Tunus’un kurucusu vecumhurbaşkanı kaid sibsi,seçim zaferinin hemenardından önümüzdeki dönemdehükümetin güvenlikleilgili olarak “sert” ve“yumuşak” güçlerini seferberedeceğini ilan etmiştir.

Page 14: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

14

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

Tunus’ta güvenlik ve istih-barat teşkilatlarının yapısal reformlar ile dönüştürülme-si 2011 sonrası dönemin en öne çıkan amaçlarından biri. Ancak önemli tasfiyelerin yapılmasına rağmen şimdi-ye kadar yapısal reformların uygulanması konusunda çok başarılı adımlar atılamamış olması kaygı vericidir.

Bu şartlar altında Nida Tunus çatısı altında eski re-jim partisinden önemli isim-lerin aktif siyasete dönmesi, eski istihbarat ve emniyet ağının yeniden canlandırıl-ması ihtimalini gündeme getiriyor. Ordunun iç güven-likte üstlendiği sorumluluk-ları devretmesi kaçınılmaz

ve gereklidir. Ancak yeni hükümetin güvenlik teşki-latlarının, yapısal reform konusunda isteksiz olma ihtimali yüksektir. Bunların yanı sıra camiler üzerinde devlet kontrolünün arttırı-lacağının Sibsi tarafından açıkça ifade edilmesi, ra-dikalizm söylemi altında iç güvenlik kaygılarının araçsallaştırılarak bir baskı mekanizmasına dönüştürül-mesi tehlikesini gündeme getiriyor.

Sonuç

Yeni dönemde güvenlik ko-nusunda, özellikle iç güven-likte ordunun ulusal emniyet

Page 15: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

15

ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ NO.25, MAyıS 2015

güçlerinin ağırlığının arta-cağına ilişkin güçlü sinyal-ler bulunmaktadır. Ancak Nida Tunus’un eski rejimle arasındaki bağ, bu politi-kaların demokratikleşmeyi ikinci plana itme tehlikesi-ni gündeme getirmektedir. Kısa vadede pratik sonuçlar elde etmek isteyecek yeni hükümetin güvenlik poli-tikalarına sırtını dayaması oldukça muhtemel olduğun-dan Nida Tunus ile güvenlik elitleri arasındaki ilişkiler önümüzdeki dönemde belir-leyici olacaktır.

Dönüşüm süreçlerinin zorlukları ile mücadele eden ülkelere destek sağlanması en sık tavsiye edilen husus-lardan biridir. Ancak ulus-lararası destek, özellikle güvenlik sorunlarının art-tığı ve istikrarsızlığın kü-resel güvenlik sorunlarına yol açtığı izleniminin güç-lendiği dönemlerde, güven-lik güçlerinin kapasitesinin

geliştirilmesine odaklan-maktadır. Bu noktada ulus-lararası desteğin önceliği veya amacı yapısal reform-lar aracılığı ile hesap verebi-lir, şeffaf ve demokratik bir güvenlik sektörü değildir. Tunus 2015 itibariyle tam olarak bu tehdit ile karşı kar-şıyadır. Bu tehdit güvenlik sektöründe yapısal reform-ların ötelendiği her gün daha da artmaktadır. Libya, Mali, Çad gibi komşularının sınır-larından taşan güvenlik so-runları; iç güvenlik ve asa-yiş problemleri, ordu-iç gü-venlik teşkilatları arasındaki görev dağılımının yeniden düzenlenmesi, sınır güven-liği gibi hususlar Tunus’un güvenlikçi politikalara kay-masına neden olacaktır. Bu durum ise hâlihazırda direnç gösteren mevcut güvenlik kurumlarının kapılarını re-formlara uzun bir süre daha kapatmasıyla sonuçlanabile-cek bir durumdur.

uluslararasıdesteğin önceliği veyaamacı yapısal reformlar aracılığıile hesap verebilir, şeffafve demokratik bir güvenliksektörü değildir. Tunus2015 itibariyle tam olarakbu tehdit ile karşı karşıyadır.Bu tehdit güvenlik sektöründeyapısal reformlarınötelendiği her gün daha daartmaktadır.

Page 16: TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu · 2018-06-27 · 2 TuNus’TA GüVENlİk sEkTöRü REfoRmu T unus’ta yeni siya-sal yapı, Bin Ali döneminde doruk noktasına ulaşan otoriter

16

Tunus’Ta Güvenlik sekTörü reformu

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM)Süleyman Nazif Sokak No: 12-B Çankaya / Ankara

Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48www.orsam.org.tr

ORSAM, Ortadoğu konusunda faaliyet gösteren tarafsız bir düşünce kuruluşudur. ORSAM Ortadoğu ile ilgili bilgi kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve bölge uzmanlarının düşüncelerini Türk akademik ve siyasi çevrelerine doğrudan yansıtabilmeyi hedefle-mektedir. Bu amaçlar doğrultusunda ORSAM, Ortadoğu ülkelerindeki devlet adamla-rının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak, yerel perspektiflerin güçlü yayın yelpazesiyle gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuy-la paylaşılmasını sağlamaktadır. ORSAM yayın yelpazesi içinde kitap, rapor, bülten, politika notu, konferans tutanağı ve ORSAM dergileri Ortadoğu Analiz ve Ortadoğu Etütleri bulunmaktadır.

©Bu metnin içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir. ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.

Kaynakça1 Dünya Bankası verileri, http://data.worldbank.org/indicator/MS.MIL.TOTL.P1

2 Querine Hanlon, Security Sector Reform in Tunisia, USİP, 2012, http://www.usip.org/sites/default/files/SR304.pdf

3 Dünya Bankası verileri, http://data.worldbank.org/indicator/MS.MIL.XPND.GD.ZS

4 Dünya Bankası verileri, http://data.worldbank.org/indicator/MS.MIL.XPND.GD.ZS

5 Tunus Savunma Bakanlığı Web Sitesi, “Participation of The Tunisian Armed Forces In The Missions Of Preservation Of The Peace”, http://www.defense.tn/en/index.php?option=com_content&task=view&id=43

6 Siyasi polis 2011 sonrası dönemde feshedilmiştir.

7 B. Hibou, “The Force of Obedience: The Political Economy of Repression in Tunisia”,s. 81.

8 Querine Hanlon, Security Sector Reform in Tunisia, USİP, 2012, http://www.usip.org/sites/default/files/SR304.pdf

9 Querine Hanlon, Security Sector Reform in Tunisia, USİP, 2012, http://www.usip.org/sites/default/files/SR304.pdf

10 Middle East Online, “‘Major shock’ in Tunisia as Ali Seriati leaves Mornaguia prison”, 17 Mayıs 2014, http://www.middle-east-online.com/english/?id=66000

11 France 24, “Leaked video: ‘The return of Ben Ali’s porno-politics’”, 20 Ocak 2012, http://observers.france24.com/content/20120120-leaked-video-ben-ali-porno-politics-minister-interior-ali-larayedh-ahmed-manai-prison-sex-government-tunisia?page=1

12 Maghrebia, “Tunisia declares Ansar al-Sharia terrorist group”, http://magharebia.com/en_GB/articles/awi/features/2013/08/28/feature-01