tÜrkİye’de yerel yÖnetİmler-yapilanma …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/turkiye'de yerel...

28
1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL YÖNETİM İLİŞKİLERİ Prof. Dr.Zerrin Toprak DEÜ İk. İd. Bil.Fak, Kamu Yönetimi Bölümü [email protected] Yerel yönetimler, gerek demokratik hayatta oynadıkları roller, gerekse kamu hizmetlerinin halka sunulmasında ve erişiminde yüklendikleri fonksiyonlar sebebiyle yerel halkın yönetime katılmasının ilk aşamasıdır. Yerel yönetimlerin kuruluş yasalarıyla tanımlanmış bütün görevleri, kendileri tarafından yerine getirilmesi esası kabul edilmiştir. Bazı hizmetleri ihale vb yöntemlerle yaptırabilme nihai kontrol yetkisi ile birlikte kendisindedir. Böylelikle yerel birimlerin yerinde karar verme kapasitelerinin geliştirilmesi beklenmektedir. Merkez-yerel hizmet bütünlüğü ve yerelde yaşam kalitesi göstergelerine optimal düzeyde erişmek için hizmetlerde verimliliğin sağlanması, karar süreçlerine halkın katılımı ve hemşerinin yerel ve müşterek isteklerinin önem kazanması yerel mevzuatta öncelikle vurgulanmaktadır. Aşağıda “İl Özel İdaresi”, “Köyler” ve “Belediyeler” tanımlanması içinde yer alan yerel yönetim birimlerimizin örgütsel yapılanmaları ile bu örgütsel yapılanmanın içindeki demokrasinin işleyişine ilişkin ortaklıklar incelenmektedir. Hizmetlerde etkinliğin sağlanmasında örgüt mü önemlidir yoksa örgütün etkileri mi sorgulaması tercihinde “örgüt yapılanması” cevabı öne çıkmıştır. A. HUKUKİ DAYANAKLAR 1982 Anayasası idari yapılanma(1982,md.126) ve yerel yönetimlerin tiplerinin özelliğini (1982, md. 127) belirlemiştir. Buna göre;Türkiye, merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılmaktadır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezî idare teşkilatı kurulabilmektedir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenmektedir”(1982, md.126). “Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahallî idarelerin

Upload: buitruc

Post on 06-Feb-2018

259 views

Category:

Documents


7 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

1

TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA

MERKEZ –YEREL YÖNETİM İLİŞKİLERİ

Prof. Dr.Zerrin Toprak

DEÜ İk. İd. Bil.Fak, Kamu Yönetimi Bölümü

[email protected]

Yerel yönetimler, gerek demokratik hayatta oynadıkları roller, gerekse kamu

hizmetlerinin halka sunulmasında ve erişiminde yüklendikleri fonksiyonlar sebebiyle yerel

halkın yönetime katılmasının ilk aşamasıdır. Yerel yönetimlerin kuruluş yasalarıyla

tanımlanmış bütün görevleri, kendileri tarafından yerine getirilmesi esası kabul edilmiştir.

Bazı hizmetleri ihale vb yöntemlerle yaptırabilme nihai kontrol yetkisi ile birlikte

kendisindedir. Böylelikle yerel birimlerin yerinde karar verme kapasitelerinin geliştirilmesi

beklenmektedir. Merkez-yerel hizmet bütünlüğü ve yerelde yaşam kalitesi göstergelerine

optimal düzeyde erişmek için hizmetlerde verimliliğin sağlanması, karar süreçlerine halkın

katılımı ve hemşerinin yerel ve müşterek isteklerinin önem kazanması yerel mevzuatta

öncelikle vurgulanmaktadır. Aşağıda “İl Özel İdaresi”, “Köyler” ve “Belediyeler”

tanımlanması içinde yer alan yerel yönetim birimlerimizin örgütsel yapılanmaları ile bu

örgütsel yapılanmanın içindeki demokrasinin işleyişine ilişkin ortaklıklar incelenmektedir.

Hizmetlerde etkinliğin sağlanmasında örgüt mü önemlidir yoksa örgütün etkileri mi

sorgulaması tercihinde “örgüt yapılanması” cevabı öne çıkmıştır.

A. HUKUKİ DAYANAKLAR

1982 Anayasası idari yapılanma(1982,md.126) ve yerel yönetimlerin tiplerinin

özelliğini (1982, md. 127) belirlemiştir. Buna göre;“Türkiye, merkezî idare kuruluşu

bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre,

illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılmaktadır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına

dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili

içine alan merkezî idare teşkilatı kurulabilmektedir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla

düzenlenmektedir”(1982, md.126).

“Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını

karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda

gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahallî idarelerin

Page 2: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

2

kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir”

(1982, md. 127) hükmü ile 3 tip içinde yapılandırılmıştır.

1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli

İdareler İle Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 1981 tarihli

ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, 2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu,

2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu, 2004 tarihli ve 5393 sayılı Büyükkent Belediye

Kanunu ve 1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu, 2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahalli İdare

Birlikleri Kanunu, yerel yönetimlere yönelik temel kanunlardır.

B.YEREL YÖNETİM TİPLERİ ve KURULUŞ FELSEFESİ

Türkiye’de yerel yönetim birimleri 1982 Anayasası hükümlerine göre; il özel idaresi,

belediyeler (büyükkent ve belde belediyeleri) ve köylerdir. İl özel idareleri kanunla il

kurulduğunda ayni anda kurulmaktadır. İlin yüzölçümü ile ayni alanda ve il idaresiyle organik

bağlantılı bir modele dayandırılmıştır. Bu nedenle kanunla kurulan il sayısına eşit olarak 81 il

özel idaresi bulunmaktadır. Köy sayısı 2008 yılı itibariyle 34.349'dur. Yerel yönetimler,

seçimle tüzel kişilik kazanmaktadır. 2010 yılı itibariyle, Büyükkent Belediyesi 16, Büyükkent

İlçe Belediyesi 143, İl Belediyesi 65, İlçe Belediyesi 749, Belde Belediyesi 1.978 ve

toplamda 2.951 belediye bulunmaktadır.

Belediye nüfusu, doğumlar ve daha çok kentsel alanlara göçlerle artarak değişmektedir.

Türkiye’nin yerel yönetimleri içinde belediyeler ağırlıklı olarak küçük belediyelerdir.

Yerel yönetimlerin büyük ölçeklere yayılması, idarenin hizmet etkinliği yanında

iktidarın sahipliğinin de sorgulandığı bir alan yaratmıştır. Bu konu ayni zamanda seçmenin

tercihinin seçimlere daha fazla yansıması ile de ilişkilendirilebilir. Ancak nihai tahlilde, öne

çıkan, tekçi (uniter) yapılanmalarda, merkezi yönetimin atama yoluyla yönetici tayinini

önemsemesidir. Bu şekilde politik çekişmelerin hizmet etkinliğini ortadan kaldırmaması ve

halkın demokratik tercihlerinin özellikle meclisin önemsenmesi ile daha fazla “yerel

yönetime” yansıması istekliliği öne çıkarılmaktadır. 1990’lı yıllardan bu yana artan oranda

gelişen ve Avrupa Konseyi üye ülkelerindeki yerel yönetimlerin yapılanmasında dikkati

çeken husus, cumhuriyetle idare edilen ülkeler kadar, geleneksel olarak krallığın hüküm

sürdüğü ülkelerde de, başkan ve meclis yapılanmalarının oluşturduğu yerel örgütlenmelerde

daha çok siyasi güç olarak meclislerin öne çıkması eğiliminin başkanlarla dengelenmesidir.

Page 3: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

3

Ancak, başkanların da hizmette lider olması konusu öne çıkmaktadır. Hizmetlerde birlikte

sorumluluk yine yerel siyasetin biçimlenmesinde öne çıkan bir konudur. Türkiye için de

belediye başkanlarının siyasi lider mi yoksa hizmet lideri mi olması gerektiği tartışılmalıdır.

Yasal olarak hizmete odaklı bir yapı öngörülmekle birlikte, siyasi lider rolü oynayan yerel

yöneticiler bulunmaktadır.

Kent yönetim sisteminin temelinde, "hizmetlerde etkinlik" ve "demokratik katılımın"

ve “sorumluluk” ilkelerinin yürürlüğünün sağlanması için gerekli koşulların yaratılması önem

taşımaktadır. Günümüzde demokratik yerel yönetimlerden beklenen, sadece seçime iştirak

eden belde halkının diğer katılım yollarını da kullanarak kent yönetiminin içinde yer almasına

izin vermek değil, aynı zamanda heterojen yapıya sahip kent halkının seçilenler eliyle temsil

edilebilmesi ve meclis içinde de demokratik yapılanmanın en geniş anlamıyla

gerçekleştirilebilmesidir. Siyaset ve yönetimin ortaya çıkardığı ve geliştirdiği, partizanca

siyasi müdahaleden uzak "yönetsel etkinlik kavramı", yönetim dünyasını temsili

demokrasinin ilkeleriyle bağlayan bir bağ ve entelektüel bir araç olmuştur. Etkinlik; rekabet,

akılcılık, tarafsızlık ve planlamayı temsil etmektedir. Kent yönetiminin sahibi durumundaki

yerel yönetim yapılanmalarına yönelik son yıllardaki en önemli gelişme, yönetimi beldeye ait

teknik işlerin yerine getirilmesinde politikadan mümkün olduğu kadar arındırılarak, çağdaş iş

teknikleri ve yönetim düzenlemelerinin uygulanmasını sağlayacak mekanizmalara

yönelmedir.

Türkiye’de yerel yönetimlerde belediye örgütlenmesi ve seçim modelleri, 2004 ve

2005 yıllarındaki mevzuat kısmı değişikliklerine rağmen hala “güçlü başkanlık” sistemi

etkisini sürdürmektedir, kuşkusuz dayanağı bulunmaktadır. Bağlantılı olarak Lijphart’ın

tartıştığı gibi1 meclisin tipi, yürütme ve yasama organları arasındaki ilişkiler ağı, parti

yapılanması ve seçim sistemleri itibariyle Türkiye’nin demokrasisi, toplumsallaşmanın teşvik

edildiği bir demokrasi tipine (consociational democracy) tam olarak yatkın değildir. Bu yapı,

kuşkusuz kentsel hizmetlerin tercihinde katılımcı mekanizmaları yürürlüğe sokan yasal

düzenlemelere rağmen, seçimlerden sonraki yönetim sürecinde de etkili olmaktadır. Başka bir

ifadeyle seçim sonrasında da rekabetçi demokrasinin toplumda yarattığı alışkanlık, katılıma

çok yönlü etkide bulunabilecek eylemleri belirleyecek “fikir demokrasisini” olumsuz

etkilemektedir.

1 Arend LIJPHART (2002); “Negotiation democracy versus consencus democracy: Parallel conclusions and recommendations”, European Journal of Political Research, 41, s.107-108, 112.

Page 4: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

4

Türkiye’de yeniden yapılanma tartışmaları daha çok kentsel hizmetlerin yerine

getiriliş yönü, sorumluluk ve kontrol gibi konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Buna karşılık,

gerek büyükkentler gerekse diğer beldelere ilişkin mevzuat düzenlemelerine göre çalışan

belediye meclisi ve başkanın çalışmalarının yönü, etkinliği, meclis ile ilişkileri pek fazla

işlenip geliştirilmemiştir..

C. YEREL YÖNETİMLERDE SEÇME VE SEÇİLEBİLME HAKKI

1982 Anayasası'nda karar organlarının (il encümeni, belediye encümeni ve köy ihtiyar

meclisi) seçimle oluşturulacağı ifadesi yer almaktadır. Yerel yönetimlerde, yürütme görevi

yapan vali, belediye başkanı ve muhtar gibi kimselerin karar organı tanımına girmemesi, bu

yürütme organlarının seçimden başka yöntemlerle de, yani atama ile işbaşına getirilmeleri

yolunu açık tutmaktadır. Aslında bu düzenleme “vali”nin atanmış olmasında kaynaklanan

stütü farklılığına, karar tanımını uydurma anlamında da yorumlanabilir.

Yerel yönetimlerde seçimler beş yılda bir, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy,

açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. İl genel

meclisi ve belediye meclisi üyelikleri için yapılan seçimlerde, onda birlik baraj uygulamalı

nispi temsil sistemi, belediye başkanlığı seçiminde ise çoğunluk sistemi uygulanmaktadır.

Ancak milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde

yapılması gereken yerel yönetim organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel ve ara

seçimler milletvekili genel veya ara seçimiyle birlikte yapılmaktadır.

18 yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halk oylamasına katılma hakkına

sahiptir (298, md.6, Değişik 4125, 1995)2. 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11.

maddesinde belirtilen sakıncaları taşımamak şartıyla 25 yaşını dolduran her Türk vatandaşı

belediye başkanlığına, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliğine seçilebilir (2972, md.

9/1, Değişik 3950, 1993).

Seçme ve seçilebilme koşullarında( oylama hakkı), o yerleşimde belirli bir süre oturma

kuralı bulunmamaktadır. Oysa olmalıdır. Mevcut düzenleme bir taraftan seçimlerde adayların

“oy toplama” amaçlı etik olmayan eğilimleri nedeniyle gecekondulaşmayı teşvik ederken,

diğer yönüyle özellikle Büyükkentlerde diğer kentlerden “belediye başkanı ithali” konusunu

teşvik ederek yerel halkta huzursuzluk yaratmaktadır. Belediyelerde seçme ve seçilme

hakkının doğması için en az bir yıl gibi “ o beldede oturma” koşulunun uygulanması

2 Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Siyasi Partiler Kanunu ve Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 1995 tarihli ve 4125 sayılı Kanun.

Page 5: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

5

tartışılmaya değerdir. Onda birlik baraj sisteminin düşürülmesi örneğin beşte bire

dönüştürülmesinin önünde yatan engeller nelerdir? Genelde karşı duruş, mecliste bir partinin

çoğunluğunun sağlanamamasının meclisin çalışmalarını sekteye uğratacağı doğrultusunda

gelişmektedir. Aslında meclisin çalıştırılmamasına karşı, meclisi “hizaya sokan” hükümler

bulunmaktadır. Ayrıca çoğunluğun birlikte el kaldırması her zaman demokrasi anlamına

gelmemektedir. Aslında temsili yaygınlaştıracak bu tercih desteklenebilir bir nitelik

taşımaktadır.

İl Özel İdaresinin Organlarının Seçimi

Vali

Vali, İl'de genel yönetimin başı, dolayısıyla merkezi yönetim ile il özel idaresinin başı

ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Vali, merkezi yönetim tarafından atanmaktadır.

İl Genel Meclisi

İl özel idarelerinin karar organı olan, il genel meclisi üyeleri seçimi için her ilçe bir

seçim çevresidir. Seçimler serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm

esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılmaktadır. İl genel meclisi üyelikleri

yapılan seçimlerde, onda birlik baraj uygulamalı nispi temsil sistemi uygulanmaktadır.

İl Encümeni

İl encümeni seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır. İl encümeni valinin

başkanlığında, il genel meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla

seçeceği beş üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere valinin her yıl birim amirleri

arasından seçeceği beş üyeden oluşmaktadır.

İl özel idarelerinin yürütme organı valinin seçimle değil de atama yoluyla işbaşına

gelmesi yerel yönetimlerin özerkliği(idari ve mali) ilkesine uymadığı için, uzun zamandır

tartışma konusu yapılmıştır. Çeşitli toplantılarda valinin seçimle gelmesi doğrultusunda

tartışmalar sürerken, Türkiye'nin kamu yönetimi stratejisinde, valinin seçim yerine atama

yoluyla işbaşına gelmesinin daha isabetli olduğu görüşü savunulmaktadır. Belirtilen konuda

görüş birliğinin bulunmaması hatta kamu yönetimi yapılanma tartışmalarında atanmış valinin

öne çıkması ve ilin özel idaresinin örgütsel yapılanmasının içinde yer almasının ısrarla

korunduğu dikkate alınırsa, “valinin” seçimle gelmesi tartışmalarının gündemden düştüğünü

söyleyebiliriz. Öte yandan Valinin İl Özel İdaresinin başından yürütme organı olarak

ayrılmasına ilişkin düzenleme yapılamamıştır. İl Genel Meclisinin içinden organ sıfatı

Page 6: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

6

olmayan “meclis başkanının” seçilmesi ile yetinilmiştir. Buna karşılık denetleme görevi ise

erozyona uğratılmıştır. Bu konu denetleme bahsinde incelenecektir. Bu gelişmeler Valinin

ikili fonksiyonunun gelecek senaryosunda biterek, yürütme görevinin il genel idaresi ile

sınırlanacağı görüşüne bizi yaklaştırmaktadır”. Bugünkü haliyle her ne kadar Valinin

meclisin kararlarına karşı yargıya başvuru imkânı ortadan kalsa da, encümenin başı ve kontrol

eden statüsü ile valinin, uygulamada engelleyici bir rol alabileceği tartışılmaktadır.

Türkiye’nin Kamu Yönetimi teşkilatlanması içinde yeni bir yerel ya da merkezi birim

kurmak yerine giderek “il idaresi” modeli içinde ve bağlantılı değişiklikler yapmak, stratejik

açıdan, daha kabul edilebilir bir tercih olarak öne çıkmaktadır. Bu planlamada valinin devletin

gözü olarak, İl Genel İdaresinin başında olması önemini korumaktadır.

Türkiye’de il özel idarelerinin çalışmalarının il ve bölgede yarattığı katma değere

yönelik genel bir değerlendirme yapılmamaktadır. Aslında bölgelerarası dengesizliğin yol

açtığı, önemli gelir farklılıkları ile sosyo-kültürel unsurların da etkisi ile belediyelerin hizmet

sunumunda yetersiz kaldığı bilinmektedir. Özellikle geri kalmış yörelerimizde, il özel

idareleri faaliyetleri gözden kaçtığı için kurumun önemi vurgulanamamaktadır. Bu hususu

plan raporlarında da fark etmek mümkündür. il özel idarelerinin çalışmalarını takip eden

envanter çalışmaları yeterli değildir. Buna karşılık, büyük ölçekli hizmet birimleri,

hizmetlerde etkinlik ve demokratik katılımın sağlanmasında giderek artan oranda bir

gereklilik olarak öne çıkmaktadır. İl Özel İdarelerinin bu yeni konuma uygun, bölgede

merkez-yerel yönetim ilişkilerinin gelecek senaryosu tekrar yazılmalıdır. Valinin kontrolünde

büyük ölçekli alanlardaki kalkınmaya yönelik kurgulanan, Kalkınma Ajansları ile İl Özel

İdareleri ve Belediyeler ilişkileri üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu karma

örgütlenmede vali(valilerin) rolünün “ağabey vali” olduğu da önemsenmelidir.

Belediye Yönetiminin Organlarının Seçimi

Belediye Yönetiminin organları belediye başkanı, belediye meclisi ve encümenidir.

Belediye Başkanı

Belediye başkanı seçimi için, her belde bir seçim çevresidir.

Büyükkent Belediye Başkanı

Büyükkent belediye başkanının seçiminde, seçim çevresi Büyükkent belediye sınırları

içidir. Büyükkent belediye sınırları içindeki ilçe belediye başkanlarının seçim çevreleri, ilçe

belediyesinin sınırları içidir.

Page 7: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

7

Belediye Meclisi

Belediye meclis üyeleri seçimi için, her belde bir seçim çevresidir.

Büyükkent Belediye Meclisi

Büyükkent Belediye Meclisi; İlçe belediyesi olarak Büyükkent belediye sınırları içine

katılan belediyelerde, Büyükkent belediye meclisinde seçiliş sıralarına göre tespit edilecek

ilçelerden beşte bir, oranında gelen meclis üyeleriyle oluşmaktadır3. Büyükkent içindeki diğer

ilçe belediyelerinin başkanları, Büyükkent belediye meclisinin doğal üyesidir.

5216 sayılı kanunda, meclisin oluşmasına yönelik kısmı ilga söz konusu olduğundan

yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca Büyükkent Belediyelerinin kalabalık yapısı önemli bir

konudur. İlçe belediye başkanlarının Büyükkent meclisi içindeki etkinliklerinin sorgulanması

ve doğal üyesi sayılsa da meclis üyesi olarak özellikle Büyükkent Belediye Başkanının

yeniden seçilmesinin gerekli olduğu durumlar ortaya çıktığında seçim yarışı içine girmesinin

yasal olarak engellenmesine yönelik düzenlemeler süreleri itibariyle de tartışılmalıdır.

Belediye Encümeni

Belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında;

- İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin

her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği üç üye, malî hizmetler birim

amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından bir yıl için seçeceği iki üye olmak üzere

yedi kişiden,

- Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için

gizli oyla seçeceği iki üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri

arasından bir yıl için seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden oluşmaktadır.

Büyükkent Belediye Encümeni

Büyükkent belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında, belediye meclisinin

kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri genel sekreter, biri mali

hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından

seçeceği beş üyeden oluşmaktadır.

3 http://www.mahalli-idareler.gov.tr/Mahalli/BldYonetimi.aspx; erişim: 21.10.2010

Page 8: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

8

Öncelikle son günlerde seçilmiş temsilcilerin başkan ve meclis üyelerinin

tamamıyla her gün mahkemeye gitmesinin hukuki boyutundaki temel ilkeler gözden

geçirilmelidir.

Diğer önemli konu ise, meclis ve encümen arasındaki idari ilişkilerdir. İl encümeni tek

başına yürütme organı olarak değerlendirilmekle birlikte, fonksiyonu itibariyle ağırlıklı olarak

karar organı özelliği de taşımaktadır.

Encümen seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır(5302, md.25). Oysa 1913 tarihli

İl Özel İdaresi Kanunu’nda, 1987 yılında yapılan değişiklik ile encümende seçilmiş ve

atanmış üyelerin oluşturulması Anayasa Mahkemesi’nin iptaline konu olmuştur. Anayasa

Mahkemesi, İl özel idaresinin organlarından "il daimi encümenine tabii üye olarak" il özel

idare müdürü ile köy hizmetleri il müdürü, bayındırlık ve iskân müdürünün katılmasını

öngören fıkrayı iptal etmiştir (A.Y.M; 22.3.1988 gün E:1987/ 18, K:1988 / 23). Anayasa

Mahkemesi'nin, bu kararında, İl özel idaresinin üç organından biri olan daimi encümenin bir

görüşme, danışma, denetim, karar ve yürütme organı olduğu, ancak karar organı olmak

niteliğinin ağırlık kazandığı belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kararı, Anayasanın

127. maddesinde, yerel yönetim karar organlarının seçmenler tarafından seçilecekleri ilkesine

dayandırılmış ve bu seçimin tek dereceli yapılacağı belirtilmiştir.

Nihai değerlendirmede, encümen yürütme organı ise, seçilmiş meclis üyelerine gerek

olmadığı ve memurlardan oluşmasının yeterli olduğunu hatırlatmak yerinde olacaktır. Eğer

karar organı ise, encümende atanmış üye olmamalıdır.

Mahalle Yönetimi

Belediye örgütlenmesi olan yerleşimlerde hizmetlerin yerine getirilmesi için ayrıca bir

mahalle yönetimi bulunmaktadır. Mahalle ayrı bir tüzel kişiliğe sahip değildir. Ancak

yönetimi seçimle oluşturulmaktadır. Mahalle muhtar ve ihtiyar heyeti, bir muhtar ile dört asil

ve dört yedek azadan oluşmaktadır.

Mahallelerde bir muhtar ve muhtarın başkanlığında bir ihtiyar heyeti bulunmaktadır.

Yapılacak işler bakımından bir kaç mahallenin bir muhtar ve ihtiyar heyetine bağlanması veya

bir mahallede birden fazla muhtar ve ihtiyar heyeti bulunması belediye meclisinin kararına ve

o mahallin en büyük mülkiye memurunun tasdikine bağlıdır.

Muhtarlarımızın yerelde yönetişim kurgusu içindeki yerleri netleştirilmelidir. İl Genel

Meclisi ve Belediye Meclisi ihtisas komisyonlarında ve Kent Konseyinde, davete bağlı

olmasa da, yer bulamamaktadırlar.

Page 9: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

9

Köy Yönetimlerinin Organlarının Seçimi

Köy yönetimlerinin organları muhtar, köy ihtiyar meclisi ve köy derneğidir.

Muhtar

Köy muhtarlığı seçimlerinde köy seçim çevresidir. Köy muhtarı, köyde altı aydan beri

oturmakta olan 25 yaşını tamamlamış, Türkçe okuyup yazma bilen, kanunca seçilmesinde

mani bulunmayan köylüler arasından çoğunluk usulüne göre genel, eşit ve gizli oyla

seçilmektedir. Siyasi adaylık usulü yoktur. Köy muhtarını köy derneği seçmektedir. Süresi

biten muhtar yeniden seçilebilir.

Bu düzenleme tartışılmalıdır. İlkokul mezuniyeti gerekliliğinin yetersizliği üzerinde

durmak gerekir. Siyasi adaylık usulüne Köy Yönetimlerinde, toplumsal huzur açısından

bakmak gerekir. Yerinde olmadığı kanaatindeyim.

Köy İhtiyar Meclisi

Köy ihtiyar meclisi üyeliği seçimlerinde köy seçim çevresidir ve siyasi adaylık usulü

yoktur. En az altı aydan beri o köyde oturmak şartıyla kanuni şartlara sahip, 25 yaşını

dolduran her Türk vatandaşı, ihtiyar meclisi üyesi seçilebilir. İlkokul mezuniyeti şartı

aranmaz, okur-yazar olmak yeterlidir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.

Köy Derneği

Köy muhtarını ve ihtiyar meclisi üyelerini seçmeye hakkı olan kadın ve erkek

köylülerin tümünden oluşan Köy Derneği, Köy Kanununa göre altı aydan beri köyde

oturmakta olan ve 18 yaşını tamamlamış kadın ve erkek seçmenlerden oluşmaktadır. Köydeki

seçmenler, doğal üye olarak Köy Derneğini oluşturmakta ve doğrudan temsil ile köy

yönetiminde söz sahibi olabilmektedir. Köy Derneğinin kaldırılarak, Belediye Encümeni

benzeri bir yapıya dönüştürülmesi tartışılmaktadır. Belediyelerde Kent Konseyi

uygulamalarına yönelirken, doğrudan demokrasiye örnek teşkil eden Köy Derneklerinin

yapısını bozmamak gerekir.

D. YEREL YÖNETİMLERDE EĞİTİM

Giderek ihtisaslaşan bir alan olan Yerel Yönetimlerde özellikle belediye başkanları,

meclis üyelerinin zorunlu eğitimi, eğitim alınacak konular, öğrenme çıktılarına dayanılarak

belirlenmelidir. Personelin eğitimi de standartlaştırılarak koordine edecek bir kurum

işbirliğinde istatistikî bölgelerle uyumlu (NUTS 2) , üniversitelerle irtibatlı

programlanmalıdır.

Page 10: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

10

E. VATANDAŞ KATILIMI VE BAŞVURU YOLLARI

Yerel yönetim mevzuatında, temel olarak “halkın fikirlerinin dikkate alınması ve

kurumlar arası işbirliği” gereğinin sağlanması öne çıkmıştır. Katılımın mekanizmaları aşağıda

gösterilmektedir.

Yerel Yönetimlerde Katılım Mekanizmaları

• Muhtarlıklar

• Belediyeler (Kent Konseyleri, İhtisas Komisyonları, Gönüllü Faaliyetler ve Ortak

Projeler)

• İl Özel İdareleri (İhtisas Komisyonları, Gönüllü Faaliyetler ve Ortak Projeler)

Muhtarlıklar

Mahalle yönetimleri öncelikle hemşehri hukuku hükümleriyle doğrudan bağlantılıdır.

Mahalle sakinlerinin gönüllü katılımlarıyla mahalleye yönelik çalışmalar ile mahallenin

yaşam kalitesinin geliştirilmesi, büyük ölçüde mahalle yönetiminin sorumluluğunu öne

çıkarmaktadır.

Muhtarın yerelde yapılandırılmış müzakere ortamlarına katılımı cesaretlendirilmeli ve

kolaylaştırılmalıdır. Çalışmaların kaydını gösteren paydaş analizlerinde varlığı görünür

kılınmalıdır.

Kent Konseyi

Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin

geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye

duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme,

katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışmaktadır.

Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin,

varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve

kuruluşlarının yanı sıra mahalle muhtarlarının temsilcilerinin de katılımı düzenlemede yer

almıştır. Bu şekilde muhtarlık yönetimi kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli

yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlayabilecektir.

İhtisas Komisyonları

Mahalle muhtarları ve ildeki kamu kuruluşlarının amirleri ile ildeki kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler, sendikalar ve gündemdeki konularla ilgili sivil

Page 11: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

11

toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet alanlarına giren

konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına katılabilmekte ve görüş

bildirebilmektedir.

Stratejik Plân ve Performans Programı

Sürdürülebilir belediye anlayışının sağlanması için belediye yönetimi mahalle

ölçeğinden başlamak üzere stratejik planını katılımcı bir anlayışla hazırlamaktadır.

Belediyelerde Acil Durum Plânlaması

Kriz yönetimi planlaması, belediyelerin sınırlarının genişlemesi ve sorumluluklarının

artması anlamında giderek önem kazanmaktadır. Belediye; yangın, sanayi kazaları, deprem ve

diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak amacıyla beldenin

özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil durum plânlarını yapmakta, ekip ve

donanımı hazırlamaktadır.

Acil durum plânlarının hazırlanmasında ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek

teşekkülleriyle üniversitelerin ve diğer mahallî idarelerin görüşleri alınmaktadır.

İl Özel İdarelerinde Acil Durum Plânlaması

Acil durum planlaması ile ilgili olarak, il özel idaresi, yangın, sanayi kazaları, deprem

ve diğer doğal afetlerden korunmak veya bunların zararlarını azaltmak amacıyla ilin

özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil durum plânlarını yapmakta, ekip ve

donanımı hazırlamaktadır.

Acil durum plânlarının hazırlanmasında ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek

teşekkülleriyle üniversitelerin ve diğer mahallî idarelerin görüşleri alınmaktadır.

İl Özel İdaresi ve Belediyelerde Gönüllü Katılım

Sağlık, eğitim, spor, çevre, park, trafik, itfaiye, kütüphane, kültür, turizm ve sosyal

hizmetlerle; yaşlılara, kadınlara, gençlere, çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik

hizmetlere gönüllü katılıma ilişkin, İl Özel İdaresi ve Belediye Hizmetlerine Gönüllü Katılım

Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir(2005).

İl özel idaresi veya belediyeler, kendi özel kanunlarına uygun olarak aralarında

yapacakları protokol çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki

meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar, meslek odaları ve diğer yerel yönetim birimleri ile

ortak çalışma ve işbirliği yapabilir.

Page 12: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

12

Cumhuriyetin başlangıcından bu yana demokrasi adına herhalde ilk defa, seçimlerde

oy verme dışında, yerel yönetimlerde halkın yönetime katılımını slogan olmaktan

kurtarabilecek ciddi bir düzenleme yapılabilmiştir. Kaymakamlar ve ildeki kamu

kuruluşlarının amirleri, ildeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversite ve

sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili köy ve mahalle muhtarları ile sivil toplum

örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet alanlarına giren

konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına katılabilecek ve görüş

bildirebilecektir. Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden yararlanılabilecektir. Ancak

bugüne kadar bu konudaki performansı gösteren bilgilere ulaşılamamıştır. Gözlemler, ihtisas

komisyonlarına toplumsal sermayenin katılımının iki taraflı(ilgi grupları ve belediye ile il özel

idareleri yönüyle) sürekli bir programa oturtulmadığını göstermektedir. Ayrıca belediye

başkanlarının kanunda aksi bir hüküm olmadığı için kent konseyleri başkanı olma heveslerini

anlamak mümkün değildir, kent konseylerinin performans analizleri sorgulaması ilgili

merkezi yönetim birimlerince yapılmamaktadır.

İl Düzeyinde Katılımcı Bir Kalkınma Programı Olarak Kalkınma Ajansları

Kalkınma Ajansları kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki

işbirliğini geliştirmek, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla

uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgelerarası

ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulmuştur. Kalkınma Ajansları, kamu

kurum ve kuruluşları ile özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarının gönderecekleri

temsilcilerden oluşmakta ve Yönetim Kurulu kararları için çalışma grupları aracılığıyla

müzakereci modeller içinde çalışmaktadır.

Ülkelerin yönetimi ve bölgelerin özelliklerine göre kalkınma ajansların yapılanması

değişmektedir. Ajansları bazı ülkelerde şirket, bazı ülkelerde bölge yönetiminin altında bir

yapılanma bazı ülkelerde de kamu, sivil, özel ortaklaşa girişimleri şeklinde görmek

mümkündür. Kalkınma ajanslarının kent yönetimleriyle işbirliği ve uyumu değerlendirilmesi

gereken bir konudur. Londra, Berlin, Paris, Stockholm, Moskova kalkınma ajansları başkent

ajanslarıdır. Başkentin doğrudan ekonomik kalkınma hedefli stratejik planlamaların yanı sıra

toplumsal sermayenin güçlenmesi ve yaşam kalitesi göstergelerinin geliştirilmesi, kent

yönetimi ile irtibatlı çalışılması dikkati çeken önemli unsurlardır. Ülkemizde “Kalkınma

Ajansı” karma örgütlenme ile oluşturulmuş bölgesel hizmet odaklı yapılanmalarda, endüstri,

finans topluluklarının üst düzey yöneticileri karar alma ve politika oluşturmaya yönelik

organlarda yer aldığı toplumsal sermayenin üst düzeyde işlevsel olması beklenen “siyaset

Page 13: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

13

üstü” bir yapıda oluşturulmuştur. Mamafih, Türkiye’de Kamu Yönetiminin “merkezde karar

alma”, “gizlilik”, “kapalılık” ve katılıma uzak duran klasik sorunlarının yereldeki yönetişim

amaçlı yapılanmalarda bile zemin bulacağı endişesine karşılık, toplum merkezli ve katılımcı

modellerin faydasının anlaşılabilirliğini sağlayacak bir kurumsal-toplumsal eğitim gerekliliği

ortadadır. Ayrıca her iki Belediye Kanununda, Kalkınma Ajansı ile irtibatlı çalışma

ilişkilendirmesi yapılması gereği bulunmaktadır. Kalkınma Ajanslarının çalışmalarına ilişkin

mevzuatta da kent yönetimi ile ilişkilendirme zayıftır. Her iki kurumsal yapı mekansal ve

kurumsal yapılar içinde ilişkilendirilmemiş ayrı ayrı yerlerde durmaktadır.

Yerel Yönetim Kararlarına Karşı Başvuru Hakkı

1982 Anayasasına göre “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu

açıktır”(md.125). Ayrıca 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu(2004) ve ilgili

yönetmelikler uyarınca bilgiye erişme konusunda sınırlı da olsa adımlar atılmıştır.

Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve

açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve

usulleri düzenlemektir. Bilgiye Erişme Hakkı Kanunu; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu

kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanmaktadır.

Türk vatandaşlarının kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında,

Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma

biçimini Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun düzenlemektedir. Ayrıca Kamu

Denetçiliği Kurumsallığı sağlandığında ileri bir idari kontrol sağlanacağı düşünülmektedir.

Uygulamadaki kontrole yönelik belirtilen düzenlemeler çok etkili değildir. Nedeni ise,

“devlet sırrı” kavramını netleştirecek mevzuat çalışmalarının gecikmesidir. Bağlantılı olarak

“bilginin güncelleştirilmesi” ve istendiğinde “sağlanması” gibi Çevresel Bilgiye Erişme,

Kararlara Katılım ve Yargıya Başvuru konularındaki hükümleriyle öne çıkan ve Türkiye’nin

imzalamadığı (Aarhus Convention) Sözleşmede yer alan felsefi yaklaşıma, kamu

yönetiminin yaklaşamamasının sorgulanması önem taşımaktadır.

F. YEREL YÖNETİMLERDE DENETİM

Yerinden yönetim ilkesinin uygulandığı yerel yönetimler, kamu tüzel kişiliğine sahip

kuruluşlar olarak, merkezi yönetimin hiyerarşisi dışında ve ona karşı belirli ölçülerde

bağımsız birimlerdir. Bununla birlikte sahip oldukları “idari ve mali özerklik” sınırsız

özgürlük anlamına gelmemektedir.

Page 14: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

14

Türkiye'de idari denetim; yerinden yönetim üzerinde vesayet seklinde yapılmaktadır.

Merkezi yönetim, yerinden yönetimi, amirlik yetkisi bir ast - üst ilişkisi içerisinde

denetleyemez. Yerine geçip onun yerine karar alamaz. Denetim hukuka uygunluk ve mali

denetim olarak iki kısımda incelenmektedir.

• Hukuka uygunluk ilkesi, yalnızca idari işlemlerin herhangi bir yasaya aykırı

hüküm içermemesi anlamında değil, aynı zamanda hatta öncelikle mutlaka bir yasal dayanağa

sahip olma şeklinde anlaşılmaktadır.

• Yerel Yönetimler ilgili mevzuat hükümlerine dayanılarak mali yönetim ve

kontrolü kapsamında da denetlenmektedir. Denetim; iç ve dış denetim olmak üzere iki

kısımda incelenmektedir.

İç Denetim

İç denetim, kamu malî yönetiminin bir unsuru olarak, kamu idarelerinin malî işlem ve

faaliyetlerine ilişkin tüm gelir, gider, varlık ve yükümlülüklerinin amacına ve mevzuatına

uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için uygulanan malî yönetim, harcama öncesi kontrol ile

harcama sonrası iç denetim faaliyetleridir.

Dış Denetim

Dış denetim Sayıştay tarafından harcama sonrası yapılacak denetimdir. Dış denetimin

amacı, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu

çerçevesinde, yönetimin malî faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef

ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi ve sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine

raporlanmasıdır.

Dış denetim sırasında, kamu idarelerinin iç denetçileri tarafından düzenlenen raporlar,

talep edilmesi halinde Sayıştay denetçilerinin bilgisine sunulmaktadır.

İl Özel İdarelerinde Denetim

• Denetimin Amacı

İl özel idarelerinin denetimi; faaliyet ve işlemlerinde hataların önlenmesine yardımcı

olmak, çalışanların ve il özel idaresi teşkilâtının hizmetlerini önceden belirlenmiş amaç ve

hedeflere, performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak analiz etmek,

karşılaştırmak ve ölçerek değerlendirmek, elde edilen sonuçları rapor hâline getirerek

ilgililere duyurmayı amaçlamaktadır.

Page 15: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

15

• Denetimin Kapsamı ve Türleri

İl özel idarelerinde iç ve dış denetim yapılmaktadır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka

uygunluk, malî ve performans denetimini kapsamaktadır.

İç ve dış denetim Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre

yapılmaktadır. Ayrıca, il özel idaresinin malî işlemler dışında kalan diğer idarî işlemleri,

idarenin bütünlüğüne ve kalkınma plânı ve stratejilerine uygunluğu açısından İçişleri

Bakanlığı, vali veya görevlendireceği elemanlar tarafından da denetlenir.

İl özel idarelerine bağlı kuruluş ve işletmeleri de benzer şekilde denetlenmektedir.

Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna açıklanmakta ve meclisin bilgisine sunulmaktadır.

İl Özel İdaresi Kanunu’ndaki önemli değişikliklerden birisi de valinin, vesayet

makamı olarak meclis kararlarındaki onay yetkisinin kaldırılmasıdır. Buna karşılık, İl genel

meclisi tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye

gönderilecektir. Valiye gönderilmeyen meclis kararları yürürlüğe girmemektedir. Bu

düzenleme aslında bir bakıma “gizli vesayet” değerlendirmesine alınabilir. Valiye kararların

gönderilmesinin temel mantığı, hukukilik kontrolüne dayanmaktadır. Ancak valinin

bilgilendirilmesini, yalnızca meclisin kararlarından haberdar edilmesi olgusu ile

sınırlandırmamak gerekir. Bağlantılı olarak valinin, hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine

doğrudan 60 gün içinde idari yargıya başvurması önem taşımaktaydı. Bu düzenlemeye göre

valinin il genel meclisinin kararları üzerinde hukuka uygunluk açısından, açıkça belirtilmiş,

denetimi bulunmaktaydı.(5302 sk. md.15) Kesinleşen il genel meclisi karar özetleri

toplantıyı izleyen en geç yedi gün içinde çeşitli yollarla halka duyurulmaktadır. Belirtilen bu

gelişme sayılabilecek değişiklik, önceki bölümlerde açıklanan Avrupa Yerel Yönetimler

Özerklik Şartı’nın hizmetlerde yerindelik kontrolünün yerel meclislere ait olmasına ilişkin

ilgili temel ilkeleriyle bu haliyle uyumludur ancak hukuki denetimin durdurulması ve

devletin hukuk yoluyla sürdürülebilirlik rolünün zedelenmesi hatta ortadan kalkması

yönüyle uyumsuzdur. Valinin il genel meclisinde sağlayamadığı kontrolü, encümenin

görevleri ve sahip olduğu yetkileri kullanarak sağlayabilir olması , isterse “engellemeci”

olabileceği gibi “negatif” değerlendirilmeye açıktır.

Nitekim, Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ ... ile yeniden görüşülmesi istenip de il

genel meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar …” ifadesi ile üçüncü

Page 16: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

16

fıkrası Anayasa Mahkemesinin 18/1/2007 tarihli ve E.:2005/32, K.:2007/3 sayılı Kararıyla

iptal edilmesi, böylece yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere il

genel meclisine iade edebileceği ve meclisin kararlarında salt çoğunlukla ısrar etmesi halinde

kabul edilmesi düzenlemesi, 29/12/2007 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girecek

şekilde hükme bağlanarak, yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durumda uygulamaya göre Vali,

ancak İl Genel Meclisine kararlarını gözden geçirmeyi hatırlatacak ve o aşamayı

tamamladıktan sonra yargıya başvuramayacaktır. Bu durumda, idarenin her türlü eylem ve

işlemleri yargı denetimine tabi olur ilkesi gereğince zarar görenler mahkemelere müracaat

edecektir. Valinin “devletin gözü olma fonksiyonunu”, rasyonel ölçüler konusu netleşmediği

için zedelenmektedir. Hangi kararların mülkü amir tarafından yapılacak hukukilik denetimine

esas olacağına ilişkin “onay” konusunun gözden geçirilerek, zamanında müdahale

yapılmasının belirlenmesinin gerekli olduğu ve “devletin/toplumun gözü” rolünün

zedelenmemesi kanaatini taşımaktayım. Bu düzenlemenin daha da hizmet sorunu yaratacak

hali Belediyeler için hükme bağlanmıştır. Aşağıda bu konu kendi bölümünde incelenmiştir.

Belediyelerde Denetim

• Denetimin Amacı

Belediyelerin denetimi; faaliyet ve işlemlerde hataların önlenmesi, çalışanların ve

belediye teşkilâtının gelişmesi, yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı

duruma gelmesini sağlamak amacıyla; hizmetleri mevzuata, önceden belirlenmiş amaç ve

hedeflere, performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre tarafsız olarak analiz etmek,

karşılaştırmak ve ölçerek değerlendirmek ve elde edilen sonuçları rapor hâline getirerek

ilgililere duyurmaktır.

Denetimin kapsamı ve türleri

Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk,

malî ve performans denetimini kapsamaktadır. İç ve dış denetim Kamu Malî Yönetimi ve

Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır. Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında kalan

diğer idarî işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı

tarafından da denetlenmektedir.

- Belediye İşletmelerinin Denetimi

Belediye Bütçesi dışında yer alan işletmelerin( belediyelere bağlı mezbaha, tamirhane,

huzurevi vb müesseselerle, belediye meclis kararı ile kurulan ve ayrı bir tüzel kişiliği

olmayan, ancak belediyeden ayrı bir bütçesi olan belediye işletmeleri ile özel kanunlarla

Page 17: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

17

kurulan İZSU(İzmir Su İdaresi), İSKİ(İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi) gibi belediyelere

bağlı idareler, belediye ve il özel idareleri ile bunların kendi aralarında veya diğer yerel

idareler ile birlikte oluşturdukları tüzel kişiliği haiz birliklerin, dış mali denetimi Sayıştay

tarafından yapılmaktadır.

- Yerel Yönetim Birliklerin Denetimi

Yerel yönetim birliklerinin denetimi İçişleri Bakanlığınca yapılır. Valiler ve

kaymakamlar gerekli gördüklerinde ülke düzeyinde kurulan birlikler dışındaki birlikleri

denetleyebilmektedir. Belediyelerin veya il özel idarelerinin üye oldukları yerel idare

birliklerinin mali işlemlerinin dışındaki denetimler Mülkiye Müfettişleri tarafından

yapılmaktadır. Kır Birlikleri Sayıştayın denetiminde değildir.

Meclis kararlarının kesinleşmesi (5393, md.23), yöntemindeki değişiklik Belediye

Kanunu’ndaki önemli yeniliklerden birisi olarak önemsenmektedir. Meclis tarafından

onaylanan kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yerelin en büyük mülkî

idare amirine gönderilmekte ve mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe

girememektedir. Kesinleşen meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde uygun araçlarla halka

duyurulmaktadır.

Bu düzenlemedeki felsefi dayanak, yerindelik denetiminin dışına çıkarak, kararların

yalnızca hukuka uygunluğunun “devletin ve hükümetin temsilcisi” olarak mülki amirler

tarafından kontrolünü sağlamak olduğu açıkça görülmektedir. İlk düzenlemede, meclisin

kabul ettiği ve kesinleşen ancak mülkî idare amirinin hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine

60 gün içinde idari yargıya başvurabilmesi öngörülmüştü. Ancak görülen durum, mülki

amirin hukuka aykırı gördüğü kararlara ilişkin vesayet görevini nasıl kullanacağı konusunun

ülkemizde sıkıntılı gündem özelliği taşımasıdır. Yeni düzenleme ile, Büyükkent ve belediye

meclislerinin aldığı kararları, vali veya kaymakamların mahkemeye götürme yetkisini

dolayısıyla vesayet yetkisini kaldırılmış(5393, md.23/5), mülki amirlerin mahkemeye

başvurmasını önleyen kararın bir yıl sonra yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır4. Bir yıl

içinde yasal düzenleme yapılmaması durumunda, belediye meclislerinde alınan kararlar

üzerinde idarenin vesayet yetkisi bulunmayacaktır. Bu durum bu haliyle hukuki kontrolü

ortadan kaldıracağı için duruma “yerel özerklik” ilkesi üzerinden bakılmasını haklı

4 Bu fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 4/2/2010 tarihli ve E.: 2008/27, K.: 2010/9 sayılı Kararı ile iptal edilmiş

olup Kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı 22/6/2010 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.

Page 18: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

18

çıkarmamaktadır. Belirtilen değişikliğin, Devletin sürdürülebilirliği ile birlikte

değerlendirilmesi gerekir.

Mülki amirlerin hukuka aykırı olsa bile meclis kararlarını yargıya taşıyamamasına

karşılık, Belediye başkanı hukuka aykırılık iddiası ile meclis kararlarını, gerekçesini de

belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir. Belediye

başkanının kabul ettiği ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının

salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşmektedir. Bu düzenleme ile bir bütün olarak

mülki amirler onay mercii olmaktan çıkarılmış, mülki idare amiri olarak vali ve kaymakama

uygun görülmeyen belediye meclisinin hukuka aykırı kararlarına karşı idari yargıya başvurma

yetkisi, siyasi hüviyeti olan belediye başkanına tanınmıştır(?). Esasen idarenin her türlü eylem

ve işlemlerinin yargı denetimine konu olması bağlamında, yerel meclislerin kararlarının

kamuoyunun kontrolünde olduğu söylenebilirse de, gerek yargı mekanizmalarının işleyiş hızı

gerekse baskı gruplarının yargıya başvuruya ilişkin tercihlerinin yönü her zaman rasyonel

gelişmeyebilir.

İl Özel İdareleri ve Belediyelerin karar alma süreçlerindeki denetimine ilişkin

gelişmeleri özetlemek gerekirse, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun karar alma

süreçlerinin kesinleşmesini düzenleyen 15/2 nci maddesi Anayasa Mahkemesinin 29.12.2007

tarihinde resmi gazetede yayınlanan kararıyla iptal edilmiştir. 5Kararın uygulanması bir yıl

ertelenmiştir. 30.12.2008 yılında öngörülen süre dolmuştur. Ancak kanun koyucu iptal edilen

kısımlar için yeniden düzenleme yapmamıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin 22.06.2010 tarih ve 27619 Sayılı Resmi Gazete’de ilan

edilen ve uygulaması bir yıl ertelenen kararıyla belediye meclislerinin karar alma süreci

değişmiş bulunmaktadır.6 Anayasa Mahkemesine 5216 sayılı Büyükkent Belediyesi

Kanununun 14/5 nci fıkrasını7 26.06.2010 tarih ve 27619 Sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen

ve uygulaması bir yıl ertelenen büyükkent belediye meclislerinin karar alma süreçleri

değişmiş bulunmaktadır.

Artık belediye ve büyükkent belediyeleri meclislerinin kararlarının valinin

onaylaması ve yargıya götürülme imkânı kalmamıştır. 26. 06.2011 tarihine kadar kanun

koyucunun iptal edilen kısımlara ilişkin yeniden düzenleme yapması gerekmektedir. 5 Anayasa Mahkemesi, T. 18/01/2007 ve E. 2005/32, K. 2007/3. , R.G. , 29.12.2007 tarih ve S. 26741.,http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=2499&content=, (16.06.2010) 6 Anayasa Mahkemesi, T. 22.06.2010, E.2008/27, K.2010/29,; R.G. , T. 22.06.2010, 27619 S. ; http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/amk2008-27.htm, 7 Anayasa Mahkemesi, T. 22.06.2010 ve E. 2008/28, K. 2010/30, R.G. , 22.06.2010 S. 27619, http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/amk 2008-28.htm, (22.07.2010).

Page 19: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

19

Ancak İl Genel Meclisi için öngörülen sürede düzenleme yapılmaması, idarenin

“niyetinin olmadığını” ? görüşüne bizi yaklaştırmaktadır.

Köy İdarelerinin Denetimi

Görevini gereği gibi yapmayan muhtarlar, köyün bağlı olduğu yönetim kurulu kararı

ile görevden uzaklaştırılabilir. Muhtarların köy yararına olmayan kararları da kaymakam veya

vali tarafından bozulabilir. Fakat idare amirleri, vesayet ilkesi gereğince, muhtarların yerine

karar alamazlar. Kaymakam veya vali, köy muhtarının kararını bozarken, bozma kararını

gerekçeli olarak yazmak, kararın hangi noktadan köy yararına ve yasalara aykırı olduğunu

belirtmek zorundadır. Vali veya kaymakam, belli bir konuyu veya görüşü köy muhtarına zorla

kabul ettirmeye yetkili değildir.

Etik Denetim

Kamu hizmetlerinde etkinlik ile ilgili önemli konulardan birisi de, personelle ilgili etik

değerler konusudur. Hizmetleri yürütürken karşılaşılan güven açığını azaltmak ve ortadan

kaldırma ihtiyacı giderek daha fazla önem kazanmıştır. Bağlantılı olarak, kamuda etik

değerlerin yerleştirilmesi amaçlı çalışmalar ve kurumsallaşmalar başlatılmıştır. Kamu

yönetiminde artan yolsuzluk, kural hâkimiyetini, demokrasi ve insan haklarını, sosyal adaleti,

iyi yönetişimi, rekabeti, iktisadi büyümeyi, demokratik kurumların istikrarını ve toplumun

ahlaki temellerini çürütmekte ve genel olarak devlet yönetiminde kriz algısını yoğunlaştırarak

demokratik meşruiyeti zaafa uğratmaktadır. Etiğin dayandığı temel değerler içinde, giderek

geliştirilen haklar kullanımı bulunmaktadır.

Yönetsel etik, “yönetim sürecinde kararların verilmesinde adil, tarafsız, varlık

haklarına saygı ve toplumsal bütünlüğü koruma, barışı sağlama gibi” demokrasinin temel

değerlerinin geliştirilmesine açık ve tartışılarak kabul edilmiş bu değerlere uygun hareket

edecek bir anlayış yerleştirmek ve uygulanmasını sağlamayı hedeflemektedir. Amaçların

gerçekleşmesinde en temel araç kamu hizmetini üretecek, yürütecek olan personeldir. Kamu

görevlisidir. Yerel yönetimlerin yürütmekten sorumlu oldukları yerel ve müşterek nitelikteki

kamu hizmetlerinin etkinliği ve verimliliği, istihdam ettikleri kamu personelinin taşıdıkları

çalışma ahlakı ve kişilik özellikleriyle doğrudan ilişkilidir.

Hizmetlerin planlanmasından kontrolüne kadar olan süreçte etik değerler içinde

hareket etmek, devletin yerelde temsilcisi durumundaki yerel yönetimlere olan güveni

artıracak ve hukuki düzenlemelerde yer alan katılım konularının işlevselliğini sağlayacaktır.

Kamu yönetiminde yaşanan güven açığının giderilmesi için etik kuralların oluşturulması ve

Page 20: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

20

etik kültürünün yerleşmesi için uluslar arası kuruluşlar tarafından çalışmalar yapılarak yol

gösterici, tanımlayıcı hukuki metinler hazırlanmıştır. Bu çalışmalardan birisi de,

Birleşmiş Milletler tarafından 1996 yılında kamu hizmetlerinin ve kamu görevlilerinin

faaliyetlerinin şeffaflığını sağlamak amacıyla “Yolsuzluğa Karşı Eylem ve Kamu Görevlileri

İçin Uluslararası Davranış Kuralları” ismiyle kabul edilen bir bildiridir. OECD tarafından da

“Kamu Yönetiminde Etik İlkeler” ismi altında üyelerine kamu hizmetlerinde etik davranış

ilkelerini hayata geçirmeleri için 1998 yılında yayınlanan tavsiye kararı bulunmaktadır.

Avrupa Konseyinin de personele yönelik temel çalışmaları bulunmaktadır. Konsey, 2000

yılında tüm kamu görevlileri tarafından uyulması gereken temel etik davranış kurallarını

içeren “Kamu Görevlileri İçin Davranış Kuralları” isimli belgeyi kabul etmiştir. Avrupa

Ombudsman Enstitüsü tarafından 1999 tarihinde, etik davranış kurallarını içeren “İyi Yönetim

İçin Davranış Kodu” adlı belge kabul edilmiştir. Avrupa’da yeniden yapılanma çalışmaları ve

katılımcı yönetim temelli çalışmalarla bağlantılı etik kurallara yönelik faaliyetler devam

ederken ülkemizde de gecikme ile de olsa paralel çalışmalar başlatılmıştır.

08.06.2004 tarihli 25486 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5176

sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması

Hakkında Kanun ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu oluşturulmuştur. 13.04.2005 tarihli 25785

sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri

ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile de kamu görevlileri etik davranış

ilkeleri belirlenmiştir. Kanunun amacı, kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık,

tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri

belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kuruluş, görev

ve çalışma usul ve esaslarının belirlenmesidir.

Bu Kanun, genel bütçeye dâhil daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi

teşebbüsleri, döner sermayeli kuruluşlar, “yerel yönetimler ve bunların birlikleri”, kamu

tüzel kişiliğini haiz olarak kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair

adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan; yönetim ve denetim

kurulu ile kurul, üst kurul başkan ve üyeleri dâhil tüm personeli kapsamaktadır. Kamu

Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin bilgi

verme, saydamlık ve katılımcılık başlığı altında düzenlenen 19 ve yöneticilerin hesap verme

sorumluluğu başlığını taşıyan 20 nci maddeleri denetim açısından önemlidir. Yerel yönetimler

ve bunların birliklerinin üst düzey personeli Kamu Personeli Etik Kurulunun denetim yetkisi

içerisindedir. Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında

Page 21: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

21

Yönetmeliğinin Ek- C bendinde Kamu Görevlileri Etik Kurulu yetki alanına giren “Mahalli

İdarelerde; Büyükkent Belediye Başkanı, İl ve İlçe Belediye Başkanları, Büyükkent

Belediyesi Genel Sekreteri ve Genel Sekreter Yardımcıları, Büyükkent Belediyesi ve Bağlı

Kuruluşları Genel Müdürü, Büyükkent Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı, İl Belediye ve İl

Özel İdare Birlikleri ile bunların Üst Birlik Başkanları, Büyükkent Belediye Şirketleri Genel

Müdürleri, Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri, Büyükkent sınırları içindeki Belediye

Başkanlarını” Kanun ve yönetmelikteki hususları ve usulleri göz önünde bulundurmak

suretiyle denetleyebilir. Kurulun faaliyet raporlarında yerel yönetimlerde görev yapan

yukarıda sayılan görevliler hakkında verilmiş kararlar bulunmaktadır.

“Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında

Yönetmeliğin” 2. Bölümünde 18 etik ilke belirlenmiştir (Madde 5-Madde 22). Bu ilkeler:

• Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci

• Halka hizmet bilinci

• Hizmet standartlarına uyma

• Amaç ve misyona bağlılık

• Dürüstlük ve tarafsızlık

• Saygınlık ve güven

• Nezaket ve saygı

• Yetkili makamlara bildirim

• Çıkar çatışmasından kaçınma

• Görev ve yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması

• Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı

• Kamu malları ve kaynaklarının kullanımı

• Savurganlıktan kaçınma

• Bağlayıcı açıklamalar ve gerçek dışı beyan

• Bilgi verme, saydamlık ve katılımcılık

• Yöneticilerin hesap verme sorumluluğu

• Eski kamu görevlileriyle ilişkiler

• Mal bildiriminde bulunma olarak belirtilmiştir.

Türkiye’de ikamet eden yabancılara Kamu Görevlileri Etik Kuruluna başvuru hakkı

tanınmıştır. Yerel yönetimlerin idari alanlarında ikamet eden ve yaşayan yerleşik yabancılar

açısından da bakıldığında etik düzenlemelerin yaygın etkisi bulunmaktadır.

Page 22: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

22

Aslında denetimin kod adı, “ etik kurallar” olarak ifade edilebilir. Denetimin en

önemli unsurları içerisinde şeffaflık, katılımcılık ve hesap verme sorumluluğu yer almaktadır.

Yeni kamu yönetimi anlayışının da en belirgin vasıflarını ifade etmektedirler. İdari ve mali

sorumlulukların gereği gibi yerine getirilmesi için 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve

Kontrol Kanunu ile kamuda oluşturulan yeni mali yönetim ve denetim anlayışının tüm

unsurlarıyla hayata geçirilebilmesi için bütün kontrol sistemlerinin sağlıklı bir şekilde

kurulması, iç ve dış denetimin etkin ve koordineli bir şekilde çalışması esastır. İdarece

öngörülen tedbirler şunlardır:

• 5018 sayılı Kanunla uyum sağlayacak şekilde etkin bir dış denetim için Sayıştay ile

ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılması,

• Sayıştay’ın denetim kapasitesinin artırılması için eğitim faaliyetlerine ağırlık

verilmesi,

• Mali disiplinin sağlanması ve kamu harcamalarının verimliliğinin artırılması amacıyla

Sayıştay’ın uluslararası standartlarda denetim faaliyetlerinin kamuda

yaygınlaştırılmasının sağlanması,

• Sayıştay’ın denetim faaliyetlerinden beklenen verimin sağlanabilmesi için tüm

kamuda iç kontrol sistemlerinin uluslararası standartlarda kurulmuş ve iç denetimin de

işlerlik kazanmış olması gerekliliğinden hareketle, kamuda iç kontrol sistemleri ve iç

denetimin sağlıklı bir şekilde çalışması yönünde Sayıştay tarafından gerekli

girişimlerde bulunulması,

• Kamu kurum ve kuruluşlarında yönetimin sorumluluğunun güçlendirilmesi için

gerekli mali yönetim, iç kontrol ve iç denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde

uygulanmasına yönelik tedbirlerin güçlendirilmesi,

• Kamuda atanabilecek iç denetçi sayısını artırabilmek amacıyla eğitim ve sertifika

verme faaliyetlerine hız kazandırılmasıdır.

Page 23: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

23

G. YEREL YÖNETİMLERDE SEÇİLMİŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE

ÖZLÜK HAKLARI

• İl Özel İdareleri

İl Genel Meclis Başkanı

“Meclis Başkanı” meclisin içinden ve meclis üyeleri tarafından seçilmektedir. Meclis

toplantılarına katıldıkları her gün için il genel meclisi başkanına yasal olarak belirlenmiş

huzur hakkı ödenir.

İl Genel Meclis Üyeleri

İl genel meclisi üyeleri, görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren

iki yıl süreyle il özel idaresi ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak

taahhüde girememekte, komisyonculuk ve temsilcilik yapamamaktadır. Meclis toplantılarına

katıldıkları her gün için meclis üyelerine yasal olarak belirlenmiş huzur hakkı ödenir.

İl Encümeni

İl encümeni seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır. Encümen başkanına ve

üyelerine mevzuatta belirlenen miktarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur

üyelerine encümen üyeleri için belirlenen gösterge rakamının yarısı ödenir.

Vali

Vali, il özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Vali atamayla gelmektedir

ve il encümenine başkanlık eder. Devletin en yüksek memuru olarak maaş alır.

• Belediye Yönetimleri

Belediye kanununda, meclis üyelerinin huzur ve izin hakları, encümen üyelerine

verilecek ödenek, belediye başkanlarının özlük hakları idari vesayete konu edinilmeden

düzenlenmiştir.

• Meclis Başkanı ve Meclis üyeleri

Meclis başkan ve üyelerine, meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için

meclis tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı ödenecek gün sayısı

yasal olarak ödemelerin yapılacağı belirtilen toplantı günü sayısından fazla olamamaktadır.

Meclis üyelerine aynı gün için birden fazla huzur hakkı ödenemez.

Page 24: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

24

Meclis üyeleri hastalıkları süresince izinli sayılır. Ayrıca mazeretleri durumunda, bir

yıl içindeki toplantı süresinin yarısını aşmamak şartıyla istekleri üzerine meclis tarafından izin

verilebilir.

• Belediye Encümeni Üyeleri

Belediye ve Büyükkent belediye encümeninin başkanı ve seçilmiş üyelerine, yasal

olarak belirlenmiş aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine bu miktarın yarısı

ödenir.

• Belediye Başkanı

Belediye Başkanına aylık brüt ödenek ödenmektedir. Belediye başkanının görevli,

izinli ve hasta bulunduğu sürelerde ödeneği kesilmez.

• Başkan Vekili

Başkan vekiline, görev süresince başkana ödenen aylık brüt ödeneğin gün hesabı

üzerinden ödenek verilir.

Yerel Yönetimlerde, toplantıların tek gayesi gibi gösterilmemesi gereken huzur

hakkının sorgulanmasını kaldırmak için sabit bir rakama bağlanmalıdır. Encümenin memur

üyeleri için, ilave bir ödeme yapılmamalıdır.

İki kademeli yönetsel yapının hakim olduğu büyükkent belediyelerinde, belediye

meclislerinin doğal üyesi durumundaki ilçe belediye başkanlarının devamsızlıkları

incelemeye değerdir.

Diğer bir konu da, İlçe belediyelerinden belirli oranlarda büyükkent belediye

meclisinin oluşturulmasındaki felsefe, gerek ilçe belediyesi idari alanındaki görevler gerekse

büyükkent belediyesinin görevlerinin etkinliğinin sağlanmasında bütünleşik hareket

edebilmenin koşullarını oluşturmaktır. Görülen odur ki ilçe belediyeleri temsilcileri, ilçe

odaklı hareket etmeye eğilimlidir. Bir bakıma “birbirlerinin kararlarına müdahale etmeme

üzerinden geliştirilmiş politikalar” büyükkent adına rasyonel hareket etmeyi

zorlaştırmaktadır. Bu değişim Büyükkent belediye meclislerinin 100’lü rakamlara ulaşmasının

ne kadar demokratik olduğunun sorgulamasını da yanında getirmektedir. Bu konuda 25 üyeli

Büyük Londra Meclisi gibi bir yapılanma örnek alınabilir8.

8 Zerrin Toprak(2010); Yerel Yönetimler, İzmir.

Page 25: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

25

Mahalle Yönetimi

Mahallelerde bir muhtar ve muhtarın başkanlığında bir ihtiyar heyeti bulunmaktadır.

Mahalle muhtar ve ihtiyar heyeti, bir muhtar ile dört azadan oluşmaktadır. İhtiyar heyetinin

ayrıca dört yedek azası vardır. Mahalle muhtarlarının ödenekleri karşılığı her yıl İçişleri

Bakanlığının bütçesine konulur. Mahalle muhtarları görevli oldukları sürece aylık ödenek

alırlar. Hastalık, izin veya görevden ayrılma hallerinde bu ödenek vekillerine ödenmektedir.

Köy İdareleri

• Köy İhtiyar Heyeti

Köy İhtiyar Heyeti üyeleri ücret almamaktadır.

• Köy Derneği

Köy Derneği üyeleri, köyde seçmen statüsündeki kadın ve erkek köy halkından

oluşmaktadır, ücret almamaktadır.

Köy Derneği, Köy İhtiyar Meclisi ve Muhtar yapılanmasının özünü oluşturan köy

derneğinin doğrudan demokrasiye örnek teşkil eden bu demokratik yapılanmasından,

belediye örgütlenmesi benzeri bir yapıya geçerek, yerel katılım ilgisini kıran ve meclise

seçilenler ve seçilmeyenler arasında gelişecek parasal bir yarış ortamı köylerde

yaratılmamalıdır.

• Köy İdarelerinde Muhtar

Köy muhtarlarının ödenekleri karşılığı her yıl İçişleri Bakanlığının bütçesine konulur.

Köy muhtarları görevli oldukları sürece aylık ödenek alırlar. Hastalık, izin veya görevden

ayrılma hallerinde bu ödenek vekillerine ödenmektedir. Bu ödeneğin dışında köy bütçesine

ayrıca muhtar ödeneği konulabilir.

Köy idarelerine yönelik yapılanma çalışmaları devam etmektedir. Ancak bu yapıda “

Köy Derneği” kaldırılmaya çalışılmaktadır. Oysa müzakere ortamı olan köy derneklerinin

benzerleri belediyelerde “kent konseyleri” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle köylerin

belediye statüsüne geçme süreci de hatırlandığında, doğrudan demokrasiye öteden beri örnek

teşkil eden bu uygulamadan vazgeçilmemesi gerektiğini düşünmekteyim.

Ayrıca, toplumsal huzur yönüyle çok önemsenmesi gereken bir diğer konu da,

köylerde yabancılara yerleşim ve mülk edinmeye ilişkin siyasi bağlantılı idari

kolaylaştırmalar devam ederken, sadece gerçek kişilere ait tapu kadastro işlemleri yapılmış

Page 26: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

26

taşınmazlar için konut ve işyeri edinme hakkı varken (maksimum 2,5 hektar), ticaret şirketleri

için bu kısıtlamanın olmadığı görülmektedir. Hatta köylerin belediyelerin mahallesi durumuna

dönüştürüldüğünde yabancıların yerleşmesinin izne bağlı olması da kalkmaktadır. Bu durum

uluslar arası şirketlere direnmesi mali kısıtlar nedeniyle mümkün olamayacak küçük çiftçinin,

idari olarak yıpratılması anlamına gelebilecektir. Türk çiftçisinin ileri tarım teknolojilerine ve

bilgisine sahip uluslar arası şirketler karşısında rekabet etmesinin mümkün olmadığı çok

açıktır. Çiftçi sendikaları başta genetiği değiştirilmiş ürünler(GDO) olmak üzere çeşitli

nedenlerle küresel baskı ile zamanla çiftçilerimizin kendi topraklarında tarım işçisi durumuna

gelmesinden söz ederken, ürün yanında teknolojik tehditler de söz konusu olabilecektir. Bu

durumun önüne geçmek için köylerde tarım arazisi satın almak isteyen yabancı şirketlere

arazi satımında sınırlamalar ve bölgede çiftçinin ekonomik gerilemesinin önlenmesine yönelik

iktisadi tedbirler getirilebilir. Ayrıca tarım sektöründeki Türk vatandaşı girişimcilere

finansman ve bilgi desteği sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Doğal afetlerden en çok

etkilenen kırsal alanlar olduğu dikkate alındığında, köyün çevresiyle birlikte planlanması

önem taşımaktadır. Bölgesel gelişme stratejileri yönüyle de, kır kent bütünlüğünün birlikte

düşünülmesi ve eylem planlarının yapılması gereğini yeri gelmişken hatırlatılması yerinde

olacaktır.

SON SÖZ

Kamu, özel ve sivil işbirliğinde(yönetişim) pratiklerini uygulayabilme önemli bir

konudur. Siyasi erk merkezde tek karar verici ve yürüten olmamalıdır. Yerel yönetimlerin

kapasiteleri geliştirilmediğinde, gerek yerel gerekse merkezi yönetimine yabancılaşma ve

güvensizlik kaçınılmazdır. Sorunların çözümünde dayanışma, aktif katılım ve özellikle

kurumlar arası işbirliği önem taşımaktadır. Bu bağlamda başta üniversitelerimiz olmak üzere,

toplumun diğer yapısal unsurlarına çözümleyici roller düşmektedir.

Yerleşimlerin sürdürülebilirliği, yerel yönetimler kadar, o yerleşimdeki bireylere de

aittir. Yerelin başarması gereken önemli konu sağlıklı ve insan onuruna yakışan, kaliteli bir

yaşam çevresini sağlayacak sorumluluğu oluşturmaktır. Bu sorumluluk, yerelden başlayan ve

ulusala açılan bir gelişimdir. Bu yapı, kültürel çeşitlilikler içinde hoşgörülü, yeni katılımlara

açık ve bu yöndeki ilgisini sürekli ayakta tutabilen uzlaşmacı bir topluluk/toplum gerektirir.

Şüphesiz hükümet edenlerin de, yönetenler olarak toplumun demokratikleşmesinde ve birlikte

yönetimi(governance) gerçekleştirmede önemli sorumluluğu bulunmaktadır.

Page 27: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

27

Yerel yönetimler, halka en yakın kuruluşlar olarak halkla ilişkilerini geliştirmek

zorundadır. Bu çalışmaların sonucunda iki önemli aşamaya dikkat çekmenin önemi ortaya

çıkmaktadır. Bu aşamalar;

• Olumlu politik ve idari iklim oluşturarak halk ile yerel ve merkezi yönetim

arasında anlayış işbirliğini iyi niyeti ve halkın güvenini sağlamak,

• Yerel yönetimlerin halkın, hizmet beklentilerini de dikkate alarak yerel siyaseti

biçimlendirmesine yerel katkıyı almaktır.

Yerel halkın, yönetimin eylem ve işlemleri hakkında bilgi sahibi olması, kararların

nasıl ve kimler tarafından alındığını bilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, yerelin bilgilenme ile

yönetime katılması ve kamu yararının varlığını denetleyebilmesi mümkündür. Aynı zamanda

bu gelişmeler bir bakıma halkın yönetime ve aslında kendisi olan yerele sahip çıkmasını da

kolaylaştıracaktır

Ülkemizde, güçlü merkeziyetçi yönetim modeli, işlerini merkezde bireysel, kendi

adına ya da grup menfaatlerini kollamak için çözmeye çalışan, bu nedenle de toplumla

uzlaşamayan “bürokratik toplum" yapısı ortaya çıkarmıştır. Katılım mekanizmalarının doğru

işletilmesi bu kurguyu değiştirebilecek bir özellik taşımaktadır.

Yerel yönetimlerde hizmet etkinliğinin sağlanması büyük ölçüde mali yapısıyla da

yakından ilişkilidir. Yerelin mali yapısı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yürürlükteki

Büyükkent Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve İl Özel İdaresi Kanunu dikkate

alındığında, yönetimlere “idari ve mali özerklik” ilkesinin öne çıktığı görülmektedir. Ancak,

bir taraftan yerel yönetimler henüz yetkilerinin farkında değil iken, diğer taraftan da özellikle

mali konularda sınırlı özerklik yetkisinden bahsedilebilir. Ancak yerel kaynakların, gelirlerin

ve cezaların(çevre gibi) merkezi yönetime tamamen gitmesi ve küçük yüzdelerle geri dönmesi

veya hiç dönmemesi kabul edilebilir değildir. Hizmet etkinliğinin sağlanması için mali

kademelenme konusu üzerinde çalışılmalıdır.

Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki ağır vesayetinin hafifletilmesine

ilişkin geliştirilen çalışmalar ve desteklenen görüşlere karşın, yürürlüğe giren yerel

yönetimlere ilişkin mevzuat düzenlemelerine bir bütün olarak bakıldığında idari özerklik

açısından az çok bir gelişme görülmektedir. İdari ve Mali açıdan, “merkez bağımlısı” yerel

yönetim anlayışından uzaklaşılabilmiş değildir. Ayrıca hükümet edenlerin az gelişmiş ülke

yönetimlerinde rastlanan korku ve çıkar ilişkileri içinde oy toplama stratejilerine yüz

vermemeleri gerekmektedir. Birlikte karar alma ve etkinlik için araçlar kurgulandığında her

Page 28: TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA …kisi.deu.edu.tr/zerrin.toprak/TURKIYE'DE YEREL YONETIMLER YAPILA… · 1 TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLER-YAPILANMA MERKEZ –YEREL

28

zaman konu dönüp dolaşıp etik değerler ile doğal olarak ilişkilendirilmektedir. Yerel

yönetimlerden başlayarak ulusal düzeye açılan kademelenmede, müzakereci demokrasinin

varlığı ve demokratik yönetişim pratiklerinin yerleşmesi üzerinde durularak, Makyavelist

yaklaşımın işaret ettiği “çıkar ve korku” yu uyuşturacak “politik atmosfer” oluşturabileceğini

düşünmekteyim. Kuşkusuz demokrasi açılımlarındaki bu işbirliğinde yasal karar alıcılar ile

karara iştirak edenlerin (toplum) karşılıklı sorumluluğu bulunmaktadır.