törenlerle kutlandı -...
TRANSCRIPT
â Pazartesi24
N İ S A N1961 k u b u l u ş
1951 YIL : 10K tT .^ 1 WI I ■f>1;V J H I u n W f > t 4 : l 1 ■ - , s„ , . „ „v „ , - b o z k m t - J S ^ M S ^ L ? 2 Σ ÎS2r“’ Adres: Glrne Caddesi, Lefkoşa - Kıbrıs Telefon: 2951 Telgraf: “ BOZKURT ” Fiyatı: IS Mil.
SİZ CrÇfKI[Ri StVtBılıRSıNiZ FAKAT... OTOMOBıliNiZSÜPER
•i s€vec.i\'iwnt
McGOvarpiR
lusal Egemenlik ve Törenlerle Kutlandı
ENÇLİK ve ÖĞRENCİLER AT ATüRKüN BÜSTÜNE ÇELENK KOYARAK S A Y fl DURUŞUNDA BULUNDULAR
Lefkoşa Spor Alanında tertiplenen Törende heyecanlıKonuşmalar Yapıldı
Bayramı Parlak
Reisicumhur Muavini lîr. Fazıl Küçük ve Türk Taksim Stadında’ki tortin esnasında muhtelif okul
(Foto Bozkurt . B İLB A Y )
Hiç bir kir veya pas tutmayan ıltın veya kristal topa benzeti- ebilen bazı yetkili şahıs veya »evrelerin durumu tozpembe jöstermek yönündeki gayretleri ne rağmen biz Kibrisin hariciye Bnde Türklerin ve Türk görüşlerinin büyük ölçüde ihmal edil- »jgıne şahit olmaktayız. “ Gülere ağlanacak halimize” kabilin- len yapılan açıklamalar karşılınca, sorularmızın gereği gibi tevıplandırılmadığını görerek,,u yöndeki tenkidlerimize de- Jam edecek ve yetkili çevrelerin indilerinden cevap bekliyece-
Kıbrısm dış ülkelerdeki se- taret ve konsolosukları kurulur en, Birleşmiş Milletlere baş
Jlege tayin edilirken, Türk fPlumunun ne derece haksızlı- %.“^M dığını bundan önce uhtellf vesilelerle belirtmiş bu nuyoruz. Bugün halen Dışlşle- m , f nllgl teŞkilâtsi7 bir haldek huri,^aşka’ bu bakanlıga “ ?„ TUrk memur veya müste
F »He tayin edilmiş değildir, emleketin dl* siyasetinin yö-
, «ilmesi gibi Türk toplumu ■ , , «yni derecede önemli bir nksiyonu olan Düşleri Bakan
ımda Türklerin rolü bulunmazımın sebebi acaba nedir? Ni- „ » “ bakanlığa Türkler de ta
bedilmiyor? Bu hususta ilgili S®vreleri ne gibi tesebbiis-
ı ae bulunmuşlardır.7t , ™ Cumhuriyetinin daha V .neıçta d|Ş siyaset konusun- ‘'rf.,-.0Caladlgl görülmektedir.1 ■, n. tam bir tarafsız siyaset
imesı, Asya-Afrika biokuna "dı.A I*1 ası’ Amerika ile dostleciıfmo auar Rusya ile de dost P. mesı hususunda solcu Rumsi " r aya attl6> fikirlerin dış î?«ette önemli bir rol oyna-
bugün artık aşikâr olmuş- ■ u siyaseti Türk vetklll çev ı o.iaıSvip ediy°rlar mı? Tas- I î? r*arsa *5una karşi ne , Sebbiislerde bulunmuşlar-
,Jl " Slî „ d,ş siyasetini çizen . toPİumunun gö-
-n 7, . siyaset çizilirken İtibara alınıyor mu?
f ama" zaman Kibrisin Bir- '5 Milletler BaşdelegesletlÜlT 50ssidis- Birleşmiş
e i v atl d^nyası ile TUr- ır, v>iYu" anistanın tutumuna b-, siyaset gütmektedir. kLnay Zenon Rossldls’e k im , veri,en direktifler mili n tasvip olunu-
“ • Bu direktifler TUrk ve irosullar arasında incele- Bİ7i~ rıara bağlanıyor mu?
et kr, anaatımızca dış si- anbs İ Untla ve Dışişleri ı Im X da, TUrklere haksızlık *^kta devam ediliyor. Bu-
ben?yip. da durumu toz JuL # *£ göstermek bu
•ayda değil, zarar geti-
BOZKURT
E Büyük, insan Atatürk’ün ulusal egemenliği kayıtsız şartsız ulusuna verişinin ve Türkiye Büyük Millet Mecisi’nin açılışının 41 inci yıldönümü ile Çocuk Bayramı, dün Türkiyede olduğu gib Kıbrıs’ta da parlak törenlerle kutlanmıştır.
Bu münasebetle Lefkoşada yapılan törene, başta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr Fazıl Küçük, Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş olmak üzere Kulüb, kurum temsilcileri lise veortaokul öğrencilerinin bü yük kurtarıcının Evkaf bahçesindeki büstüne çelenkler koymaları ve manevi huzurunda saygı duruşunda bulunmaları ile başlanmıştır.Daha sonra önde büyük bir Türk bayrağı taşyan kız ve erkek Öğrenciler, izciler, Kızılay ekipleri ile tâli ve ilkokul öğrencileri Erkek Lisesi Bandosunun refa- katnde İnönü Meydanı yoluyle törenin yapılacağı Lefkoşa Spor Alanına gidilmiştir.
Bu arada alanda marşlar ve sair müzik parçalan çalan Kıbrıs Türk Askerî Birliği Bandosu da halkın coşkun sevgi göster- lerne vesile olmuştur.
Saat 9.00 da sahaya varan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük, ile Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Büyükelçisii Emin Dirvana ve Tiirk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Raif Denk taş, Maarif Müdürü Hüsnü Fe- ridunun refakatinde öğrencilerin bayramlarını kutlamışlardır.
Bir küçüğün günün önemini belirten konuşmasından sonra dans, şiir ve Kibrisin Türkler ta rafından feth ve 16 Ağustos Türk askerinin yeniden adaya basmasını temsilen tablolar, ulu sal oyunlar ve Dağ başını Duman Almış marşıyla son verilmiştir.
Dün öğleden sonra Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük, resmî ikametgâhın da bir çocuk balosu vermiştir. Bu münasebetle Türkiye Devlet
ve hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel’e bir tebrik telgra fı gönderen Dr. Küçük, Kıbrıs Türkünün güven ve bağlılığını yemden belirtmiştir.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, kaza merkezleriyleTürk köylerinde de aynı heyecan ve sevinçle kutlanmış, Türk semt ve binaları bayraklarla süs lenmiş ışıklarla donatılmıştır.
M AttUSADAKi TÖREN23 Nisan, Mağuısa’da, da par
laik törenlerle kutlanmıştır. Sabah saat 8.30 da Namık Kemal Litsesmde toplanan çeşitli okulların öğrencileri ellerinde flama ve' bayrak ar olduğu halde bandonun refakatinde Namık Kemal Meydanına toplu bir yürüyüş yapmışlardır. Bunu tak;ben Cambulat türbesine gidilerek bir çelenk ko- nuımuş ve tekrar Namık Kemal Meydanına dönülmüştür.
Bandonun çaldığı istiklâl Marşı ile Namık Kemal Mey danındakl törene başlanmıştır, i örenin açılış komışnvi-'i Ma- ğusa’nm Türk Belediye Başkanı Kemal İsmail tarafından ye pılmıştır. Belediye Başkanının konuşmasını müteakip mubte- Jf hatipler günün önemini oe- ılrtnıışıer; ilkokul öğrencileri tarafından da konuşmalar yapılıp şiirler okunmuştur.
öğleden sonra saat 2,30 da :irit Meydanında törene devam ediieroik millî oyunlar ov nanmıştır
L A R N A K A ’D A K İ T Ö R E N23 Nisanın geçmiş yıllarda
ki törenleri gölgede bırakacak muazzam törenlerle kutlandığı bJdlrUır^ektedlr, Güllü ı iik törenine .Tuzla ilkokulunda başlanmış ve Başöğretmen İjİ- ani tarafından günün önemi-
iii belirten bir konuşma yapılmıştır. Bundan sonra öğrenci ler şiirler ve şarkılar okumuşlar, oyunlar oynamışlardır
Saat 8 de başta Bekir Taşa Orta Okulu bandosu olmak3 üzere öğrenciler ve izciler Türk semtinde büyük bir yürüyüş yapmışlar ve Lârnaka Atatürk ilkokulu avlusuna gelerek yerlerini almışlardır. Törene istiklâl Marşı ile başlanmış ve daiıa sonra Lârnuka Türk Belediye Başkanı Dr. Sadi ve Atatürk ilkokulu Ba-
Lefkoşa’dakl törende muhtelif okullara mensup talebelerin teşkil ettiği Bayrak Alayı, resmi geçit esnasında.(Foto Bozkurt BİLBAY)
Lefkoşa’da Taksim Stadında yapılan dünkü törende büyük a lâka toplayan Köşklü Çiftlik İlkokulu Mehter Takımı şereftribünü önünde konserini verir kön. (Foto Bozkurt - B İLB AY )
(Devaını 4’iincü Sayfada',
1 evmosım’daki törende bahriye» kıyafetindeki ilkokul talebeleri dans oynarlarken.i ' -' (Foto Bozkurt - ERD AL)
LEFKOŞA TÜRK BANKASISIZIN KENDİ BANKANIZDIR
Siz de Tanınızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırını*.Unutmayınız ki Dara evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA
TURIv » A N KASİ’NA yatırılırsa eti yüksek FAİZ gptj™;-
Asilerin Parise Baskın Yapmalarından Korkulmakta
BAŞKAN DE GAULLE OLAĞANÜSTÜ YETKİLERİNİ TATBİKMEVKİİNE^ KOYDU
Fransanın çeşitli bölgelerinde plâstik bombalar patladı
/AV
s
•:♦> <♦> <♦> K. A. M A N D O
SUNAR.
Beynelmilel
SUNA
<♦> <♦>
S S I A N
PAR İS : Dün akşam XJarıs‘- te bir radyo - televizyon .Konuşması yapan Fransız Cumhurbaşkanı General De Uaul- le Cumhuriyet mıüesaeseleri ulusunun istiklâli yurdun toprak bütünlüğü ve uluslararası taahttıütlerimi ifa kabiliyetleri \.il>im ve ani b durum, yüzün ıcn tehlikeye düşecek oıursa kendis.ne olağanii-tı yetkiler bahşeden anayasanın bu maddesini yürürlük mevkiine koy- f ’ıii'umı açıklamış ve hâlen Fran. z devletine karşı isyan etmiş bulunan generallere ordu dakl askerlerin itaat etmek 2i-'unda olmad kl.ırını Hldiye- rei; ettikleri sadakat yemininin generallere karşı cari olmadıkını tebliğ etmiştir.
İsyan hareketini menfur vc ahmakça girişilen b’ r serüven olarak tavsif eden De Gaul- ie, “ ulusun anİEimayan bil grup famatlk subayın bu dav- ranışla uluau ancak bir felâke te sürükleyebileceğini beyan etıo;iş ve bütün askerleri asile*
^
ri itaatten menederim.1 Ur.
•‘Asilerin geleceği, kanunun verebileceği en büyük cezayı çekmektir” diyen Cumhurbaşkanı Fransa’da meşru yetkiye sahip olan ancak kendisi olduğunu söylemiş ve bu yetki- leri meşru yollardan devredin-
demiş; mevkiine getirecek olan bu yetkileri deruhte etmek kararını alması üzerine parlamento otomatik olarak oturum, ha linıde kalarak Vâğveıdilmiyecek- tir.
Başkanın bazı müşavirleri, Cezayir’deki asi kuvvetlerin Paris’e pnraşütlerle anı bL
KAN(Pianoda) FERHUNDE ERKİN
Türkiye Büyükelçisi Ekselans Emin Dirvana’nm yüksek
himayelerinde<♦> <«• <«•
KEMAN RESİTALİCUMA 28 NİSAN
ö.s. SAAT 9 DA
PALLAS SinemasındaBilet Satış Yerleri:
RÜSTEM KİTABEYİ
PALLAS SİNEMASI<♦> w : ,' y
♦35
i
I * ı i
nI¥iİ1
ceye kadar görevini ifa edece- > baskın yapmalarından endişe ğini söyemlştir. i etmekte ve başkanı konuşması
Başkan De Gaulle’tin sini hemen hemen diktatör
Türkiye’de Yapılan 23 Nisan Törenleri
nı dün akşam yapmasını teş- kendi-1 vik etmekteydiler.
Hükümet kaynakları, isyanın Fransa’ya da geçmesini ön lemek amacıyla geniş ölçüde
Balabays Civarında Bir Türk öldürüldü
Balabayıs civarında bir Ru-
A N K A R A (RAD YO ) : 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dün Türkiye'nin bütün şdhir ve köylerinde1 mun bahçesinde Ali Rufi Kam- kublanmış ve muaızam tören-; buroğlu adında Kazafanalı bir ler düzenlenmiştir. (Türk ölü olarak bulunmuştur.
'Maktulün aldığı biçak yaraların Bu cümleden olmak üzere : dan öldüğü bildirilmektedir.
Temsilciler Meclisindi de bir ]tören hazırlanmış ve söz ola- 1 Bahçe sahibinin polise müra- raılt konuşan hatiblor günün caat ederek bahçesinde ölü bir önemini belirten konuşmalar şahsın bulunduğunu bildirmesi yapmışlardır. I üzerine polis cinayet mahalline
t od,bir ler alındığım tolld inmektedirler.
Bazı işçi birlikleriyle plyasl partiler, cumıhuriyetl.ı korunması İçin birlik halinde hareket edilmesini talep etmişlerdir.
B\ıgün için yanm saatlik bir gösteri yürüyüşü de düzefl lenmıiş bulunmaktadır.
öte yandan Frajnsa’mn çeşit ü bölgelerinde inflrtu eden altı plâstik bombanın 1 kişiyi öl dünlüğü 17 kişiyi de yaraladJ ğı blkllrilmektedlr.
De Ga.ulle, bu durum karşısı ndu sükûnet, itidal ve metanetini kaybetmemiştir.■ II IIU lU II I H I I I I I I I IM H I ll l lM M I lI H M IlO im ti tM M M m ı»
Bir Rum Kadını Boğazlandı
Fanulla adında takriben 45 yaşında bir Rum kadını dün akşam gece yarısına doğru Strovo lo-Lflkadamya yolu üzerindeki evinde boğazından kesilmek su. retlyle öldürülmüştür.
Rum kadının ölüm haberi Uze rine olay yerine giden polis araştırmalara başlamıştır.
TÜRK YUVALARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN -İŞ” KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI
MAHRUM ETMEYİNİZ.•
T Ü R K İ Y E $ B A N K A S Iparanızın.,
'y*\r
istikbalinizin emniyeti
PAZARTESİ SOHBETLERİ:
Hangimizinki Ciddi ?- Yatan Kurtaran Arslan - Hangisini Bilmiyor2Hangimizinki ciddi? da yok. Etraftakilere gülümsüyorlar, ob- 1
Haberiniz var mit huşlar fezaya in- jektıfe sırıtarak poz veriyorlar. Yani çe - <san gönderip tekrar gen getirdiler, bu kmmeseler ahlak ve fazilet üzerine bir <yuzuen, günlerdir dünyayı meşgul eden de nutuk çekecekler. «meselelerden biri de tiusıurm bu başarısı Mübarekler suçlu değil, “vatan kur- <oldu, insan bunu duyunca g/uyri ihtiyari taran arslan" dular sanki. ,sevmiyor. bu gun fezada dolaştık, yarın Aynı, Mermin, Venusun, dana auuııını bıımedıgım diğer gezegenlerin kapısını çalacağız, ' biz dünya nişanlan nihayet gfctom üteceğiz. Xi/t güzel ou komşuıuk doğrusu.
L,uzel olmasına güzel ama hani bizimkisi, gübrelikte yatıp ta rüyasında kendini padişahın suıayında gören tilkinin halene benzer.
Huşlar fezayı fethetmiş. Elbet de edecekler, bu mihaniki çalışmanın, bu dev adımlarla ilerleyişin karşısında ne dayanır ku'..
b u de bize bakın. Onlar fezaya adam yollamak için didinirlerken biz birbirimizi yemek çın didiniriz. Ha, bunun yanında bu de önemli teori ispatlamaya çalışıyoruz. Yok canım, öyle ayla, yıldızla ilgili bir teori degü. Unlardan çok daha önemli, çok daha hayati bir teori bu.L ] enamı Um vergisi laikliğe aynın değildir" İşte ispatlamaya çaldığımız teori.
bizim uğraştığıma bu culdi işlere bakıp ta Rusların boş işler peşinde koştu ğurıu gördükçe gülesim geliyor ıloğrusul.
Vatan kurtaran arslanŞu, herhangi bir suçtan yargılanması
yapılmak için polis nezaretinde mahkeme salonuna götürülürken çekilen ve gazetelerde neşredilen resimlere bilmem hiç dikkat ettiniz mü1 Etmedinizse bir edin. Edin de görün bizde suç işleyen insanların haleti ruhiyesini.
birader insan suç işleyince biraz hicap dyar, yüzü kızanr, ne bileyim ben hiç olmazsa bir pişmanlık duyar. Eh, yüzü kızaran, hicap duyan veya herhangi bit fiilinden ötürü pişmanlık duyan bir kimsenin başı eğik, yüzü ciddi olur. Duyduğu pişmanlığı her haliyle karşısındakine nıssettirir.
Ama bakın suçluların gazetelerdeki resimlerine. Sırıtmaktan, ağızlan kulaklarına varacak neredeyse. Yahu, insan hiç olmazsa objektif karşısında olsun kızarır, bozarır. Ama bunlarda o duygu
Hangisini bilmiyor?Geçen gun şu bizim Leymosun muha
birinin başından gülünç bur olay geçmiş. Hastahaneye bir yuruluun resmini çekmek için gitmiş fakat kapıdaki Hum polis buna engel olarak “olmaz” demiş, bir zım muhabir de napsın başlamış yüksek makamlardan izin kağıdı toplamaya. U da olmamış, hastahane mesul doktorunu görmüş. Ama kapıdaki polis Nuh diyor, peygfimber demiyor. Herif bir skoç inauıyle "olmaz’ demiş bir kere, ölmek var dönmek yok. Sonra bizimki de hemen karakola seğirtip “en yüksek rütbeli mesul Hum kumandanı nı görmüş. Hum kumandan da denizdeki bar lıklan bile güldüren bit lâf atmış: "D i ğer Rum gazetelerinin muhabirleri resim çekmedikleri için siz de çekemezsiniz" demiş.
İlâhi kumandan efendi, çok şakacısınız doğrusu. Yani fimdi biz bir olay oldğunaa hemen elimizde davul “Ey Rum meslektaşlarımız falan yerde şöyle bir hâdise oldu, haydin hep beraber otar yâ ’ mı diyeceğiz. Yoksa tarladan karpuz toplar gibi teker teker yazıhanelerinden mı toplıyacağvz.
Hani merhum Hocayı bir gün bir suçtan dolayı kadının huzuruna çıkarmışlar. Kadı meseleyi dinledikten sonra:
— Tabanlarrna yüz sopa vurun, demiş.Bunu duyan hoca gülmeğe başlamış.
Hocanın güldüğünü gören kadı ise büsbütün köpürmüş.
— Bre adam demiş, hem dayak yiyeceksin, hem de gülüyorsun.
Hoca da:— Elbette gülerim, çünkü sen ya sa
yı saymasını bilmiyorsun, ya da ömründe hiç dayak yememişsin, demiş.
Bizim şu “en yüksek rütbeli mesul Rum polis kumandanı * da ya gazeteciliğin ne olduğunu bilmiyor; ya da ne söylediğini.
Salih Çelebioğlu
SAYFA 2 MAAD TARAFINDAN SAYfS Aİ O P S
İçkili gecenin sabahına ait bildiklerimiz, bilmediklerimiz
“ Akşamdan Kalmalık!”İçkili gecenin sabahı nasıl olur, çoğumuzun malûmudur.
Sarhoş olmak çok kolaydır. Fakat bu sarhoşluğun ertesi
sabahki tesirlerini ve izlerini ortadan kaldırmak, hiç de ko
lay değildir ve bir akşamdan kalmaklığı da hekim eliyle
tedavi, kaabil değildir. İçilen bir içki ne kadar “seri” ise
“ertesi sabah” ta o derece berbat olur.
“Akşamdan kalmaklığın ye gâne sebebi, bir gece evvel vücudun kaldırabileceğinden daha fazla içki alınmış olmasıdır. Bununla beraber, içilen içkinin içen şahıs üzerinde yaptığı tesir, içki içerken alınan mezenin fazlalığına ve ya azlığına, içki içilen yerin kalabalık olup olmamasına, havasmm bozuk olup olmamasına ve nihayet içici âleminin devam müddetine bağlı-
A L K O L AZ M İK TAR D AALIN IRSAAz miktarda alındığı tak
dirde alkol bir ilâç kadar faydalıdır, fakat fazla alındığı takdirde bu ilâç derhal bir ze hir haline geliverir ve işin en çetrefil tarafı, ne miktara kadar içilen içkinin “yeter” ne miktardan sonrasının ise “Haddi aşkın,, olduğunun kati surette tesbit etmenin güç lüğüdür.
Normal bir insanın vücudu yarım satte bir kadeh rakının alkolünü massedebilir, buna rağmen, ancak son kadehin içilmesinden üç veya beş saat sonra kan tamamen alkolden temizlenmiş bir hale gelebilir.
Fakat yarım saatte bir kadeh değil de daha seri olarak içki içilmeye devam olun duğu takdirde kandaki alkol nispeti muntazam bir şekilde artmaya başlayacak ve bu
zden de evvelâ “çakırkeyif ; safhası başlayacak,, onu
“sarhoşluk,, safhası takip ede cek, alkol alınmaya devam edildiği takdirde nihayet “Tehlikeli,, safha gelip çatacaktır.
Şayet içki, derecesi yüksek sert içkilerdense veyahut da içki boş mideye almıyorsa bu takdirde alkol kana çok daha kolay karışır.
SARHOŞLUK Ö N LE Y ÎC lUNSURLARHalk arasında sarhoş olma
mak için içki âlemlerinden ve ya partilerden evvel bazı maddeler almak âdet olmuştur. Bu “sarhoşluk önleyid,, unsurları sayalım: Zeytinyağı midede bulunan bütün gıdaların ve mavilerin üzerine çık tığı ve alkol buhranlarının be vine kadar yükselmesine mâ-
yüzd lik sı
raftan, içki âlemlerinden evvel içilecek bir bardak sütün de midenin cidarım kaplamak suretiyle alkolün kana karışmasını geciktirdiğine ina nılır.
Böyle olmasına rağmen, bir kere içki alındıktan sonra vücut er veya geç onu gereken kanallardan geçirerek kana
karıştırmak mecburiyetindedir.
Vücut fazla miktarda alkol alındığı vakit, fevkalâde hallere mahsus olan bir faaliyet sistemini harekete geçirir. Böyle zamanlarda vücut, alkolün, bir kısmım ufak ufak yudumlar Halında vücudun muhtelif kısımlarında âdeta “rafa kaldırır» ve bunlarla bilâhara meşgul olur.
MECBURİ SATIŞ25. 4. 1961 tarihinde sabah saat
11. de Lefkosada saray önünde Lefko sa kaza mahkemesinin 5671 /60 N. lu r iti mucibince K. 560 N. lu vauxhall marka bir otomobilin acık artırma ile mecburi satışı olacaktır, en yüKsek fiyat verene makul görüldüğü takdirde Desin nara ile teslim edilecektir.
Vedat Salih Sheriff Vekili
İÇK İ A L E M İN D E N SONRA İçki âlemi sona erdikten
sonra işte vücudun muhtelif yerlere dağıttığı bu “alkol,, yudumları kana karışır ve “ak şamdan kalmalık,, dediğimiz hale vücudun muhtelif yerler de sakladığı bu “alkol yudum lan,, sebebiyet verir.
Şu anda, içki âleminin sabahı hâlâ gözleriniz, içlerine bir avuç kum atılmış gibi yanıyor veya biri balyozla kafanızın köküne darbeler indi- riyorsa, çektiklerinizin sadece hafif bir zehirlenme neticesi olduğunu biliniz.
Şayet bu hal arada bir oluyorsa o takdirde diyeceğimiz yok, bunun rahatsızlığını çek mek tamamen sizin bileceğiniz iştir, zira akşamdan kalmalık insan üzerinde hiçbir zaman devamlı bir iz bırakmaz. Zaten iştirâk edilen âlemin zevki ve eğlencesi yerindeyse bu kadarcık bir baş ağrısına seve seve katlanmak zor olmasa gerektir.
Fakat seyrek değil de, akşamdan kalmalık sık sık tekerrür ediyorsa veya artık muntazam bir gidiş halini al dıysa ve bilhassa keserek yemeklere de tesir ediyorsa, vü cudunuz çok geçmeden nev- rit veya bir karaciğer hastalığı şeklinde bir reaksiyonla baş kaldıracaktır. îşte o vakit fada içki içmenin cczasını içkiye tamamen veda etmek suretiyle bizzat çekeceksiniz.
Sayın Halkımıza BildiriL O Z A N
O T O B Ü S S E R V İ S İ yaz saatlerine Mayıs 1961 Pazartesi gününden itibaren baş-
lıyacağını müjdeler LEFKOŞADAN LEYMOSUNA ve BAFA
ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. 1.30 ö.s. saat 5.00 yalnız Leymosuna. LEYMOSUNDAN LEFKOŞAYA
ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. saat 1.30 — 5.00
LEYMOSUNDAN BAFA ö.e. saat 6.30 — 11.00 ö.s. saat 2.00 — 4.30
BAFTAN LEYMOSUNA ve LEFKOŞAYA ö.e. saat 5.30 — 7.00 — 10.00 ö.s. 1.30
NOT: PAZAR GÜNLERİ Lefkoşa-Leymosun ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Leymosun-Lefkoşa ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Baf - Leymosun ö.e. saat 7.00 ö.s. 1.30
Nihayet feza alimlerinin dilleri çözüldü. Ameı ı- kanın hazırlanan birçok feza projelerini
dünyaya açıkladılar
3 yıla kadar robot otomobiller ayın sathına inmiş olacaklar
Ayrıca sene sonundan evvel Ayın yüzünde daha önceden tesbit edilmiş bir bölgeye ilk ay gemisi fırlatılmış olacak
üç yıla kadar rimot kontrol sistemiyle dünyadan idare edilecek robot otomobiller, Ayın sathına inip gezmeye başlayacaklardır. Robot Ay otomobilleri, Amerikalı âlimler tarafından Amerika'daki birçok üste hazırlanmadadır. Bu hazırlık, son
derece gizli ve titiz lik içinde devam elmektedir.
Bundan başka, Amerika bu senenin sonundan evvel Ayın sathında önes den tesb it edilmiş bir bölgeye ilk
Ay gemisini fırla tacaktır. Bu açıkla maları aslen ÇeK olan Manchestoî Üniversitesi Şubesi şefi ve Batı Av rupa’nın Ay konusundaki mühim otoritesi savılan Prof. Zdenek Kopal, hafta içinde yapmıştır.
Prof. Kopal: "Aya göndereceğimiz ve onun sathında dolaşacak taşıtlar en gelleri hissedecek ve her türlü arızalı bölgede hareket edebilecektir.." demek tedir.
"Bu robot otomobillerin bize Ay'ın sathından göndereceği bilgiler sayesin de Ay'a ilk insanın gidebilmesi için bilinmesi gerekli bütün kısımları öğrene bileceğiz. Ve önümüzdeki on y İ zarfında da ilk insan Ay'ın sathına inmiş olacaktır. Amerika'da bu bahisteki çalışmalar çok seri bir hamleyle biiyük bir gizlilik içinde yürütülmektedir.
ALİMLER BİLE $A$KIMManchester şehri yakınlarındaki Jod-
reli Bank Radyo Teleskopunun Müdürü Sir. Bernard lovell.. Prof. Zdenek Kopal tarafından yapılan bu açıklamalar üzerine: "Evet Ay ile alâkalı çalışma ların hızla ilerlediğini biliyordum, ama projelerin bu kadar ileri bir safhası bulunduğundan katiyen haberim yoktu." demektedir. "Yine de bizden Av ile alâkalı çalışmalarda yardımımız istendiği vakit derhal harekete geçebilecek durumda bulunuyoruz."
Iıvjiliz M illî Feza Cemiyeti Av ve Seyy «reler Talî Komitesi Başkanı ve Amerika Millî Feza Meclisi üyesi olan Prof. Kopal halen Pirenelerdeki Pir du Midi Rasathanesinden Ay’ ın sathını tetkik ederek ilk ay yolcuları için Ay haritasını hazırlayan bir büyük bir Amerikan araştırma ekibine önderlik etmektedir.
Havanın bulutsuz olduğu her gece,
Prof. Pic du Midi'nin teleskopu vasıta siyle Ay'ın yüzlerce fotoğrafı çekilmek te sonra bu filmler develope edilmeden yıldırım hızıyla dan yollarından indirile rek civardaki bir Amerikan hava üssü ne ulaştırılmakta, sonra bu hava iissün den kalkan bir uçak derhal Atlantiği aşarak, bu film leri. Ay haritalarm.n ha zırlandığı Florida’ daki bir Amerikan Iıa ber merkezine yetiştirmektedir EN MÜHİM PROPAGANDA KOZU
Prof. Kopal, evvelki gün, Ingiltere'de Cheshire'deki evinde duvarda bulunan dik dörtgen biçiminde bir Ay haritası göstermiş sonra: "Ay'la alâkalı çalışmalarda birinciliği elde eden devle! e line paha biçilmez bir propaganda kozu geçirmiş olacaktır" demiştir.
"Ay'ın sathına ilk feza gemilerimizi bu senenin sonlarına doğru yollayacağız. Bu ilk denemeler "sert,, iniş şeklinde olacak ve cihaz Ay'ın sathına çar pınca parçalanacaktır. Bu cihazın içindeki âletlerin de Ay’ ın sathına çarpıp parçalanarak yayınlarına son verdikleri dakika cihazın Ay'a vardığını anlaya cağız. 18 aya kadar da Ay'ın sathına "yumuşak,, dediğimiz farzda cihazlar in dirmeğe bavlıyacağız. Bu cihazların Ay'ın sathına iniş hızları hafif olacak ve bu sayede cihazların Av'ın üzerine düşünce çarpma tesiriyle parçalan na'arı ve hasara uğramaları tehlikesi bertaraf edilmiş olacaktır. Bu sayede âletler ha sara uğramadan normal olarak ç ılışma larına devam edecek ve bize Ay'dan ha ber yollamağa başlayacaklardır
"Er geç iki üç seneye kadar da Av'ın sathına indireceğimiz ve dünyadan rimot kontrol sistemiyle sevk ve idare edilecek Ay arabaları.. Av'ın sat hında dolaşıp araştırmalar ve te tk ik ler yapmağa başlayacaklardır. Bütün bu araştırmaların istenilen neticeleri yetmesinden sonra da ilk insanın Ay'ın sat hına inebilmesi için yol açılmış olacak tır .."
YAZA GİRERKEN1961 Yaz Mevsiminin bütün orijinaliteliği
ile son modellerde mevsimlik ve yazlık elbiseler bir taraftan Londra ve Avrupa Moda Evlerinde görülmeğe başlarken diğer taraftan da AKARSU G1Y1MEV1NDE Sayın Bayanlarımızın gözlerini kamaştırmağa başlamıştır.
Meşhur Avrupa Moda Evleriyle yaptığımız faydah temaslar sayesinde, kalite, model, renk ve desen bakımından en müşkülpesent bir Bayanın dahi zevkine hitap eden bu gayet cazip elbise, etek ve bluzları sîzleri hayrette bırakacak ve belki de dikiş fiatma dahi muadil olmayan fiatlarla sunmaktayız.
Acele etmekle yalnız kendi menfaatinizi her bakımdan korumuş olursunuz.
Kıbrıs İthalâtçıları:AKARSU GİYİMEVî
Girne Caddesi 40 - 42
Tel 295 - Lef koşa
ÂLTİÖkKİBRİTLERİ
I* V7.AR1—
T.1:1
İN?
Birden önünde duran bir otomobilden çıkan iki kişi Eichmann’ı yakaladdar
Yahudi Cellâdı nihayet hüviyetini açıkladı “Evet, ben A. Eichmanniki kişinin yardımiyle vUm,. biır »damı,n EL ** ™%ı.n
* vNisanın son haftasından iti
baren, Eichmann’a hir can silkin tısı ânz olmuştu. B ir önsezi ile, etrafındaki çemberin gittik çe daralmakta olduğunu görüyor gibiydi.
Vincente Lopez’dekl büroda, Otto Kersten'le görüştükten sonra yer değiştirmeğe karar vertmiş ve -bundan ne karısına ne gelinine bahsetmişti. Gidere ği yeri kimsenin bihnmni i.« tem iyondu.
O gece hava sisliydi. Kasfge le bir otobüse bindi. Tucuman’ la Florida yol k a v la ğ ın d a otobüsten indi. Kalabalık arasına karışıp, gözden kaybolmak arzusundaydı.
(Bir aralık gözüne, bir fine- mianin ışıklı reklâmları ilişti... Gişeden bilet alarak İçeriye gir dİ. Fakat hir saatten fazla kal madı. Canı sıkılıyordu. Yüklü bir mıâzl zihninden geç.yor, aşıklan, ihtirasları, cinayetleri gözlerinin önünde canlanıyor du.
Sinemadan çıktıktan sonra ıblır bara girdi. B ir kaç kadeh iışki içti... Bu gece içki de onu sarmıyordu.
Gece yarasını iki saat, geçe, b it otelden içeriye girdi, oda istedi ve ertesi gün <3anta-Fe’ ye Hık otobüsün kaçta hareket ettiğini sordu.
Odasına çıktı, soyunmadan kendini yatağın üzerin; bırar tu
Sıkıntıdan terlemişti. Kapı tıkırdayınca gözlerini açtı... Kapıcı, onu uyandırmıştı... Hemen hazırlandı_ otelin parasına ödedi ve otobüs istasyonuna doğru yürüdü...Eichmann, nihayet yakalanıyor
Birden önünde bir otomobil durdu, Eichmann, hir iki adım geriye çekildi., İk i kişi, önüne dikilmişlerdi:
__Vesikanızı görelimEichmann, elini cektinin iç
cebine attı. Bu sırada, k! adam, kollarına yapıştılar....
— Şimdi tetiklik ederiz.. Hele İçeriye girelim.,.
Sürüşlercesine onu otomobilin arka tarafına soktular..
Arkaya binen iki kişi, onu aralarına oturtmuşlardı.
— Benden ne istiyorsunuz ? Vesikalarım tamam değil mi ?
Bu soru bir kaç saniye cevapsız kaldı. Sonra ıblr gülüf) duyuldu:
— Herr Eichmann, bir ziga ret almaz mısınız?
Eichmann, o zaman leci va ziyeti kavradı...
Otomobil( Buenos - A ire s - den ayrıldı. B 'ir saat sonra açiu lık bir yere gelmişlerdi. Çakı taşlı hir yolda, yol önünde ot1 mobil durdu. Biraz İleride tel katilı, kâgir bir ev görünüyordu.
Eichmann’ı oraya götürdü ler...
Nazi cellâdı, bu evin kilçük fakat tertemiz bir odasında 15 gün kaldı... Bu nıüddet zarfında her ihtiyacı temin edildi Şişman, yaşlı bir kadın hizmet görüyordu. Yalnız, iki hafta m|üddetle odasında onu yalnız bırakmadılar. Onu getiren adamlardan birini, kary ilasının ayak ucunda, diğeri de has ucunda, gece gündüz gözlerin, kırpmadan onu beklediie-.
Akşam lan Etchmanın’a bir bardak dolusu yaşllimtrak bir su İçiriyorlar ve Eichmann, sabaha kadar deliksiz bir uyku çekiyordu.
19 Mayıs sabahı, muhafızları ona hlr takım yeni elbise bir gömlek ve ıbiır kravat getirdiler.
—Giyininiz Eichmann dediler. Seyahat uzun sürecek.. Eichmann, uçakla götürülüyor
20 Mayıs saat 17,52 de 4 x - A . G. E. işaretli EL-AL. uçağı Buenos . A ires hava meydanına iniyordu. Uçakta Arjantinin bağımsızlığa kavuşmasının ISO nci yıldönümü münasebetiyle tertiplenen törene katılım ak üze re Abba Eben başkanlığındaki İsrail heyeti ıbulunuyo.-du.
Uçağın muvasalatından 6 s a at sonra E L - A L , N ew York bürosundan verilen bir emirle, hazırlık yapılması ve geceleyin Recif, Dakar, Roma’ya ha»eket etmeleri bildirildi.
Hareketten beş dak ik ı evvr)
blndirlldiğini meydtn S f ı gördü. Bu durumu m erî? f mlş ve ilgililere müracaat ,,, mllşti İsrail heyetinden L memur, hava meydan, müJU l ne heyetten bir ki.<;inin al(g fazla alkol yüzünden bir h, ' gınlık geçirdiğim ve hu JhZ le iki arkadaşının yardım i vk
#8Sk oMuo gece ısaat 23.45 <j<>
havalandı...
48 saat sonra da Elehm,.n„ elleri kelepçeli olarak Yafa' daki İsrail Hâkimi önünde Set çek hüviyetini itiraf ediyordu
— Evet... Ben, Adolf Hclv maraı’ım,.,.
Vtm serinini çeviren- AZMİ NİHAÎ)
S O N
}.:LCVi.n ; M'INIF f vHlM - 12—
YÜKSEK KALtTE - UCUZ FIAT VE ZENGİN H E D l Y P i t
ALTIOK KİBRİTLERİNİNÜÇÜNCÜ PARTİSİ SATIŞA ÇIKARILMIŞTIR
, bil- düdüklü tencere - soba veelektrikli utu kazanabilirsiniz. Menfaatiniz için daima AT T I O K ’ıı tercih ediniz. J 1V,IVU
ALTIOKGENEL ACENTELİĞİ
Okulda çocuklar dersi tekrar ve hep birden bağırıp çağırırlarken Kays sevgilisinin yanına sokulur, halini bildirr, bambaşka hayaller kurardı. Fakat sözlerini apaçık da söyllyemezlerdi Söyledikleri sözlerin anlamı nedir, ne diyorlar, ne demek istiyorlar, bilemezlerdi. Okul azad edilince, Kays Leylâ ile buluşmak için şeytanlıklar, hileler düşünürdü. Kitabını bile bile kaybeder, üzüntüsünü haddinden fazla artırmış gösterir, Leylâmn yolunu bekler, durur.
— Kitabım koyboldu, acaba sen gördün mü diye sorardı. Bu bahane ile bir saniye olsun sevgilisini görerek gönlünü sevindirmek isterdi.
Yazı ilmine ömrünü harcayacak iki harfi yazmasını güzel öğrenmişti. Düz taş tahtaya ikişer tane “L" ve “V" lerini yazardı. Çünkü L. y. L. y. harfleri Leylâ diye of~“Sonra bu yazıyı: “ Leylâ.. Leylâ..” diye ezber söyler:
— Ah, derdi. Benim dileğim işte bu iki harftir, kabu iki harfle parlayacaktır.
Kays, bu türlü mâsum hile ve şeytanlıklarla synı da günlerini geçirmişti. Fakat tedbirle aşk zevk vermez, aşk ülkesinin sınırlarından içeri girmez. Aşk ile rüya biı uygun düşmez. Aşıka, daima hakir olmak, dile düşmek gere
Nitekim, bu aşk efsanesi de dilden dile düştü. Bu macera itec'ünvaya yayıldı. Herkes diyordu ki:
— Kays, Leylâ’nın esiri oldu. Leylâ da gönlünü Kayşa kap tırmış.
Kötü sözler yavaş yavaş yayılırken, bir gün macera, a Leylâ nın ve anasının kulağına da gitti.
Kadıncağız ateşle tutuştu. Yaslara boğuldu. O $once lı güzele dil uzattı:
«— Ey oynak kız. Dedi, Bu söylenenler, bu A£ !p. arayan|ar seni dillerine düşürmüşler, iftira _ köt{|ye
ana. Niçin, kendini ziyan etmektesin? Niçin S^zel 8 n? Nâ- çıkarıyorsun? Niçin sana bu ağız, kötüler iftirada bu unsu ^ ^ musa dokunan bu nasıl iştir? Se n ki, şü nazik bedenini _ Sf|! ri!Pı*1glSmu,Ammne yapayım ki, çok hafif hareket ediyor
8,lbi lütufkârlık bol. Amma ne diyeyim ki, çık. Akıllı hareket etmeği, böyle deliliğe çevirme. Kız- j ^ . dini ucuza satma, kadrini, kıymetini bil. Her yüze, 8.K,/ ’ d|Bıa|« ma. Her gördüğüne su gibi akma. Şarap, her ne kadar Kgf, safa bahşederse de ayağa da düşer, kadehe de.. Ayna g yıizlü olma. Nergis çlceöi eibl de saskın olma.»
ERTESİ 24 N İSA N , 1961
» S »
£
m
-------------------- -------------------------------------
^ HAFTADA BİRHAT i
Küçük ç o c u k la r ın , yaramazlık sayılan ve kendileri için önemli olan hareketleri
Yazan: Tuncer BAH ADIR U m um iyetle her anne- baba, küçük çocukların §
yaslarına göre tabiî sayarak yaptıkları hareketleri İ Namazlık olarak vasıflandırırlar ve sık sık usana- |rak bahsederler. 1
K onum uzun esası olan çocuklar, yürümeye baş- g ladıktan okul çağına kadar olanlardır.. Zaten çocuk * eğitimindeki en güç safhayı da çocukların bu çağı 1 teşkil etmektedir. |
Çocukların bu devrede lnrçııı olmaları, nıüte- § cessislikton doğan hareketleri yaparak anne ve ba- i balarını asabileştirip güçlük çıkarmalarının sebebini, '$ ocuk zekâsının bilhassa bu yaşta gelişmesinde ara- 8
malıyız- Çünkü, çocuk bu çağda, yürümeye başla- | diktan sonra gördüğü her şeyi öğrenmek kendine | has deneylerle keşfetmek ister. Oıııın için gördüğü $ her şeyi eller, tutar ağzına götürür, yere atar kırar, İ velhasıl anne ve babaları usandırırlar. i
Meselâ: çocuk yer - çekim kuvvetini bilmezken, % yere attığı bir eşyanın düştüğünü görünce hoşuna gider, güler ve ondan sonsuz zevk duyar. Boyuna bu hareketi tekrarlar. Kapıya vurur, babasının kitaplarını yırtar, koltuklara tırmanır, böylece önüne ^ geleni tahrip etmekte yarışa girer. Bu durum karşı* i sında anneler sinirlenir, çocuğu azarlama, dövme yoluna baş vururlar. Halbuki şunu unutmamamız ^ Scabeder ki, çocuk her kırdığı, tahrip ettiği eşya ile | yeni bilgiler elde eder. Onun için çocuğu lıırpalaya- * cağınıza ona usul halle anlatmanız lâzımdır. Çünkü çocuk kırdığı döktüğü eşyayı bizi asabileştirmek için | değil, kendi tecessüsünü gidermek maksadıyle ya- ^ par. Bu münasebetle çocuğu yaramazlıkla itham ede ^ ceğinize çocuğa daha basit ve sade eşyalarla imkân- &lar hazırlamanız faydalı ve çocuk için çok verimli *olur. Bahsettiğimiz tipteki çocukların, zekâ bakımın- İ dan uslu ve sakin oturan çocuklardan daha üstün ol- ^ dukları tesbit edilmiş bir durumdur. g
Çocuğu bütün hareketlerinden menedeceğinize, ^ ona yapacağınız daha uygun iş, bir oda ayırarak or- * da kendisini basit eşyalarla başbaşa bırakarak araş- * tımıa yapmasını, kabiliyet ve istidadım geliştirmesini sağlamamzdır. Fakat birçoklarımız çocuğa ayrı oda ayıramıyacağımız için ve ekseriyetle çocuk da oturma odamızda vektini geçirdiği için, orda bulunan, kırılacak kıymetli eşyaları, muvakkat bir zaman için kaldırarak oturma odasında çocuğa ayrı bir köşe ayırmalıyız.
Küçük çocuklar, evde oyuncaklarından ayrı ev eşyaları ile de oynamak isterler ve hatta daha fazla zevk alırlar. Bu gibi ahvalde çocuğu hiç bir zaman korkııtmamalı “sus”, “yapma” , “ gürültü etme” gibi sözlerle kırmaınalıyız. Çocukların zararlı hareketlerinin önüne geçmek, âsâbi tavırlarla mümkün değildir. Sinirli hallerle çocuğu korkutmakla onu korkak ve çekingen ve dolayısıyle ona en büyük fenalığı yapmış oluruz.
Çocuk daimi olarak çevreye intibak etmek için çalışır haldedir. Kendine zararlı gördüğü hareketleri zamanla terkeder ve iyi alışkanlıklara sahip olmaya çalışır.
Çocuğun iyiye yönelmesindeki diğer bir çare de, aile dostlarımızın yanında çocuktan menfi bakımdan bahsetmemektir. Bilâkis iyi taraflarını söyliyerek onu övmeliyiz. Çünkü çocuk övüldüğünü başkasından işittikçe çok sevinir.
Evde sık sık çocukla meşgul olmak onun iyi yönden yetişmesine yardım edecek diğer bir yoldur. Çocuk, kendisi ile alâkadar olunduğunu farkettiği müddetçe haz duyar ve güvenli olur.
s
m' M * * * : - * - : - :■-v :-v
( B O Z E H B I ) SAYFA S
ELEFTERİYA Gazetesi, Belediyeler Meselesinin Salı günü yapılacak tartışılm asına temasla şunları yazıyor :
Makarios daveti üzere Cumhırreis- I '9inde yapılacak belediyeler meselesinin tartışılmasında bu meselenin müsbet bir hal çâresine bulunması mümkün olacağını zannederiz. Çünkü bu görüşmelerde Rum Belediye Reisleri takibedilerek en haklı ve en :vi hâl Çâresi hususunda görüşlerini açıklamak fırsatını bulacaktır. Söyle ki bulunacak hal çâresi hiçbir zaman Rum halkının menfaalenn? zarar vermesin. Zürih Andlasmasınm empoze edildiği Kıbrıs'ta halkın karşılaştığı en önemli konulardan biri, şüphesiz ki belediyelerin taksimidir. Türklerin serserice ısrarları karşısında belediyeleri1’ taksiminden kaçınılmadığına "göre Rum- lar da Rum cemaatlarının haklarını muhafaza etmek için her çâreve başvurmalıdırlar. Hiç şüphesiz Salı gün Makarios ile görüşülecek olan Rum Belediye Reisleri halkın bu haklarını koruyacaktır.
HARAVGI GAZETESİ şunları yazıyor :
Küba meselesinde Birleşmiş Millet lere bir karar sureti sunan Amerika Birleşik Devletleri'nin teklifi nerekli 2 / 3 rey çoğunluğunu saülavamadıöı için kabul edilmemiştir. Birleşik Amerika,, leyhinde rey kullanan merrJekef ler şunlardır : Amerika. Ingiltere, Fransa, Kıbrıs, Iran, Türkiye , Tunus ve Yunanistan. Aleyhte rey kullananlar Irak, Hindistan, Rusva, Libya, Fas. Suudi Arabistan, Sudan B. A. Cumhuriyeti, Yemen ve Yugoslavya'dır, Ür- dün müstenkif kalnvştır.
FILELEFTEROS Gazetesi, New York Times" gazetesinden şunlan ik tibas e d iy o r :
"New York Times" Gazetesi Gür- sel'e saldırarak Menderes ve arkadaşlarını idam etmemelidir. Türkçe'nin dostları ümit ediyor ki yeni iktidar hak ve hukuku merhamet ile iy m I bağdaştıracağını pek alâ biliyor. 0 halde evvelki veya düşük iktidar mensuplarını idam eden diner hükümet darbesi mesul şahıslarını, Türkiye taklit etmemelidir. Zira bu hareket çok aleyhine olacaktır. İdam kararlarının infaz edilmesi şüphesiz ki veni karışıklıklara sebebiyet verecektir. Maale sef Yassıadada mahkeme edilmekte olan 500 sabık iktidar mesuplarının duruşmalarına karşı çok cephe alanlar da vardı.
FILELEFTEROS Gazetesi New York Muhabirine atfen şımları neşrediyor :
Yunan Başbakanı ve D iş ile ri Pata- nının Amerika'da bulunmasını fırsat bi lerek Averof'a, Kıbrıs ve Atina basınında çok lâfı edilen Yunan Kıbrıs anlaşmazlığı hususunda ne düşündüğü nü sordum. Hariciye Vekili Averoı
RADYO -TVED NiCHOLS ORKESTRASI
J ' I H I I I I I I I I I I I I ,
N.choîs ve arkadaşları günümüzün değerli caz topluluklarından birini teşkilEdiyor
yıllan arasında da V.n rl- bir müddet İdare etmiştir.
kanın en meşhur eaacılariy- inceleri Loııis Armstrong le çalıştı. Bunların anısın la UJl g r in d e kuvvetle kalmış şunlar vardır: Benny Good- ()lan ıniiziwyetı bilâhare Blx
Amerikanın emektar trompetçilerinden Red Nlchol- * un ası) adı Erııest Lortng ^r- '**05 te Utalı eyaletinde dünyaya gelmiştir. Babası kolejde müzik öğretmeniydi- Red, Uk derslerini ondan 8Ml. 1923’ te Nevv York'a gevrek John Johnson ile ça’- ,n«Sa haşladı. 1025 ve t!)30
man, Jimıny Dorse.Y, J »<* „ eUU,rbecke’nln IHx eland Teagarden, Glenn Miller, H ;Iîine benzer bir tanda çal Eddle Lang, Gene Krııpa,. maga başlamıştır. Halen be
Bu arada müzikli komediler yaz cazcıların swlng stM - de Broadvvay orkes.ı,ısımda nln temsilcilerinden biridir.
KIBRIS RADYOSU. . . 24 Nisan 1961Satalı Yaymı
m S an Doruk'tan Şarkılar J Sanatkârlardan Şarkılar 7-30 Haberler
ÜO Paris'ten Müzİk S » Kapanış û jit Yaymı:
Açılış ye Progrer.ı Sazla Türküler ve Oyun
Havaları
12.30 önle Melodileri13.00 Safiye Aylâ ve Zeki
den Şarkılar13.30 Haberler13.45 İngilizce Program 14-30 Kapanış Akşam Yayını 16.59 Açılış ve Program17.00 Karma Türk Müziği17.30 Çocuk Saati18.00 İstekler Prooramı18.30 Radyo Dans Orkestrası
18.45 Karma Müzik Müren'- 19.00 İngilizce Program
19.30 Haberler19.45 Aile IsteHeri20.00 Zenci Şarkıcılar: trrha Kıtt20.45 Ebedileşen Türk Bestecileri:
Mısırlı İbrahim Efendi21.15 Piyano Müziği21.30 Perihan Sözeri'den Şarkılar22.00 Haberler22.15 Gece Müziği2 3.00 Kapanış •
f > »• • • • • • • • €
bir soruma önce hiç bir şey söylememiş mamafih şiddetli ısrarlarım üzerine şunları açıklamıştır :
Kıbrıs ile Yunanistan arasında husule nelen andlaşmazlığa kıymet vermiyorum. Lefkoşa ile Atina arasındaki münasebetler çok iyidir. Hatta Kara manlis Hükümetinin, Kıbrıs'a karşı bes lediği sıcak sevgi hisleri hudutsuzdur."
j)aha fazla malûmat vermesini iste- zaman şunları söyledi : Hiçbir
sebebi yoktur zannedirim
ETNİKI şunları y a z ı y o r :Polis halen Londra'da bulunan Anto-
nis Zaharias'ın tevkif edilmesi için karar almıştır. Hatta 1881 de geçirilen ve 1960 tarihinde Kıbrıs kanunlarıyla birleştirilen firarı suçlular kanunu tali- tinde Ingiltere'den resmen talep edilmesi düşünülüyormuş. Halbuk' daha geçen nün Rodostenus’un mahkemesinde adı geçen şahsın Ingiltere’ ye gitmesi için polisin yanında bulunduğu söyleniyor. Simdi soruyoruz :
Bu 180 derece dönüş niye? Acaba kulukça bir tavuk nibii kanatları altın de saklayarak kaçmasına yardım ettiği adamın kim olduğunu Polis ma kamları bilmiyorlar mı? Hayret doğrusu. Anlaşılmayacak işler bunlar.
EN HALİS EN TEMİZ VE EN UCUZ
Y e ş i l a d a Kuru Kahvesini Tercih Ediniz.
A d r e s :CAHİT AHMET
51 Mecidiye Sokak L e f k o s a
Tlazırlıvan: M. 5$. 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 □ □ □ □ □ □ □ □ ■ 2 □ □ □ ■ □ □ □ □ □3456 ■ □ □ □ □ □ □ □ □ 7
8 □ □ □ □ □ □ ■ □ □ 9 □ □ □ ■ □ □ □ □ □
S oldan Sağa:1. Yararlı olmıyan, 2. Edat,
Fıtık hastalığı ekseriya orada olur. 3. Kan emici küçük bir hayvandır. Enbüyük kara parçası, 4. En kuvvetli üıanç.Beygir, 5.------, 6. Tüıkiyedebir şehirdir, 7. Artı, 8. Arap köylüsü, Hane, 9. Bal ustası hayvan, Korku.
Yukarıdan aşağıya:1. Düşünce, Nota, 2. Kâinat,
Çiğner demektir, 3. Bir Kıbrıs köyü mensubu, 4.Genişlik, Çıngırak, 5. Beyaz, Yorgun, 6. Sucu, Harf okunuşu, 7. Ha raret verici. 8. Karşıt, İkamet gâh, 9. Hatıralar isimli eseriyle şöhret yapmış eski bir İtalyan maceraperesti.
DÜNKÜ BULMACAMIZIN H A L L t
Soldan Sağa :1. Sakat, Ada, 2. Aycık, 3.
Dayı, Sal, 4. Alış, Kıta, 5. Kasa kıran, 6. Ayık, Saka, 7. Ara nan, 8. His, 9. Şaşı bakış.
Yukarıdan Aşağıya :1. Sadakat, 2. Alay, Ha, 3.
Kayısı, İş, 4. Ayı şakası, 5. T.C. 6. Kısaca, 7. Aksıran, 8. Atakanı, 9. Avlanan.
pr-'ifi m
Leymosun Balık AvcılarınaM Ü J D E
Otomatikal Av Avlamak isteyen avcılar, şimdi her türlü malzemeyi HÜRRİYET TÎCARETEVI’nden en ehven fiat- larda temin edebilirler. Ticaretevimizi bir < defa ziyaret etmek, menfaatınıza olacaktır. SALİH ZARÎF CİM
Hürriyet Ticaretevi LEYMOSUN
BUGÜN PAZARTESİ 24.4.61
SOVYET HALK OYUNLARI SANATKÂRLARININ
LEFKOŞA halkı için son seansları
ROYAL TiyatrohanesindeSAAT ö.s. 8.00 de
Talebe seansı: Saat ö.s. 3.00 de Ve Mağusa yalnız iki seans için hazırlansın
Salı 25.4.61 IRAION Tiyatrohanesinde ö.s. Saat 7 ve 9 da
İSES5İZ HARP113
Biraz daha konuştuktan sonra, yanından ayrıldım ve çocuklara gözükmeden odama çıktım. Gaybubetim sırasın da bir sürü mektup gelmiş, masanın üzerine yığılmıştı.
Onlara şöyle bir göz attım. Bir sürü davetiye, okuyucu şikâyeti, yeni neşriyat haberleri ve ecnebi sefaret haber bültenlerinden ibaretti. Daha sonra tet kik etmek üzere, gözlerimden birine kilitledikten sonra, dahilî telefonu açıp santrala, Nuri luna ile Refik Gürcan'ın adresleriyle telefon numaralarını bul durmasını rica ettim.
Bunlardan ne elde edebileceğimi doğ ru dürüst ben de pek bilmiyordum ama, denize düşen yılana sarılır kabilinden, şansımı bir kere de bu yolda denemeye karar vermiştim. Herhalde elini kolunu bağlayıp boş oturmaktan çok daha iyi idi.
Biraz sonra santral cevap verdi:— “ Nuri Tuna'nın telefon numarası
yok efendim. Yalnız fabrikasında var. Bu saatte de oradan gece bekçisinden başka kimse yok."
— "Keşki ev adresini ondan alsav din iz/'
— "Aldım.."— "Güzel, ne imiş?"
— "İç Levent, 426 ncı sokak, 93 numara.."
— "Peki, öteki?"— "Refik Giirtan. Telefon 494765
Adres: Teşvikiye Sakızağacı Dere sokak Meram Apt. No. 48^6."
— "Çok teşekkür ederim Ali bey. Lütfen bu numarayı bana bağlar mısınız?.."
— "Emredersiniz?."Haydi hayırlısı. Bakalım bu sefer
bir ip ucu yakalıyabilecek miydim''Biraz sonra telefonun zili çalınca
ahizeyi kaldırdım. Karşımda bir kadın vardı.
— “ 49 47 65 numara mı?"— "Evet, kimi istiyorsunuz?"— “ Refik beyi rica etmiştim."— “ Kim arıyor?"
Su hanımların tecessüsüne de diyecek yoktur hani!.. Ayol kadıncağız, senin ne üzerine vazife?.. Ama olmaz İllâki sorup tahkik edeceklerdir...
— “ Murat deyiniz lütfen.. Murat Dacman..."
— "Bir dakika.."Az sonra kalın sesli bir erkek kar
şımdaydi:— "Buyurun?"— “ Burası Gün gazetesi, b ^ M"
raf Davman. Refik bey, sikinle bir mevzu hakkında görüşm.^k istiyordum Acaba rahatsız edebilir Tiyim?"
— "Estağfurullah efendim Yarın fabrikada beklerim."
işte bu kötüydü.— “ Bu akşam" dedim. "Acaba
mümkün değil mi?"— "Ah, çok özür dilerim- Bir
yere dâvetlivîz, şimdi çıkıyordum."— "YaaaL Anlıyorum.''
— "Neye dair görüşmek istiyordunuz? Telefonda sorunuz."
Pratik adamdı. Bu, hayli hoşuma gitti- Her ne kadar islediğim tam ne
ticeyi vermez ise de, faydadan hali ol- mıyacaktı.
— "Siz dedim. Kibrit imal ediyorsunuz. Bu hususta malumatınıza müracaat edecektim./'
— "Peki, buyurun, sorun/'Daha fazla beklemeden, hemen mev
zua girdim:— "Bu poşet kibrit'er hakkında bir
yazı yazacağım da, onun için malûmat almak istemiştim. Sız bu kibritleri hangi prensip üzerine yapıyorsunuz?"
— "Evvelâ piyasaya kendi firmamız altında çıkardık. Yassı ve değişik şekilde olduğu için, halk rağöer ediyordu. Sonra rakiplerimiz me/dana çıkmaya başlayınca, işi daha başka yoldan tutup, kendi hesabımıza değil, hususi firmalar namına imalât yapmaya ladık."
— "Nasıl?-"— "Yine k ib rit imâlediyor, fakat
bunları büyük partiler halinde sipariş alıyorduk- Meselâ, siz başka bir f ir manın sahibisiniz, malınızın reklâm edil meşini istiyorsunuz, o zaman bize müracaat ederek kibrit kutularımızın kapaklarına o reklâmın basılmasını is tiyorsunuz. Biz de sizden muayyen bir ücret ve garanti alarak, o şekiide is
tediğiniz kibritleri imâl ediyoruz."— “ Yâni, kibritleri piyasaye siz
sürmüyor musunuz?"— “ 5imdiye kadar firma he
yaptığımız firmanın nam ve hesabına... Böylelikle zarar etme ihtimâllerini orta dan yok ediyoruz."
— "Şimdiye kadar çok firma hesabına iş yaptınız mı?"
— “ Pek o kadar fazla değil... Ama şükür, idare ediyoruz."
— “ Bu firmaları hatırlayabilir mi siniz?"
Kısa bir sükût oldu:— “ Niçin sordunuz?"— “ Dedim ya, bir fik ir edinmek
iç in ../'— “ Peki söyleyeyim: Evvelâ Deniz
yolları ve Havayolları, bizim boşlıca müşterilerimizde. Bunların dışında bir - iki şarap âmili, iki makarna u .sı, bir konserve firması ve bir armatör müşterilerimizi teşkil eder."
Düşündüm. Macide'nin cebinde bulduğum kapağı yırtık poşetin, bu firma lardan birine ait olmasına iııman yoK- tu. Zira, bunlardan hangisi olursa, olsun, eline geçiren insanı, sağlam bir iz üzerinde götüremezdi.
(Devamı var)
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri
Birliği Büyükelçiliğinden :
B İ L D İ R İSovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Kıbrıs
Büyük Elçiliği, şimdi Lefkoşada Yüksek Anayasa Mahkemesi arkasında, Gladston sokağında No. 4 de bulunmaktadır..
Büyükelçiliğin telefon numarası: 7 2 1 4 1 - 2
S.S.C.B. Kıbrıs Büyükelçiliğinden
BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU: (21 Ocak ■ 20 Şubat) ■ Çevrenizdekilerin dostluklarına
önem vermeniz icap ediyor. Sert ve düşüncesiz davranışlardan vazgeçiniz.BALIK BURCU: (21 Şubat • 20 Mart) - Bazı karanlık fikirlere kendinizi
kaptırıyorsunuz. Çevrenizle daha yakından ilgilenmeniz sizin için iyidir.KOÇ BURCU: (21 Mart • 20 Nisan) • Tatbik bakımından elverişli fikirlere
sahip olacaksınız Bunlardan faydalanmaya bakmalısınız. Sansınız iyi.BOĞA BURCU: (21 Nisan ■ 20 Mayıs) • İptidai ve müsamaha ile dav
randığınız takdirde karşılaşacağınız bir tekliften geniş ölçüde faydalanacaksınız.İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Haziran) Meslekî işlerinizle ilgili
bir konu sizi bir hayli meşgul edecek. Sinirlenmemeye çalışınız, netice müspetYENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) • Yakında bir teşebbüse gi
rişeceksiniz. Bunun neticesi müspet olacaktır. Bir yakınınızdan iyi bir haber varARSLAN BURCU: (21 Temmuz ■ 20 Ağustos) • Çevrenizdekiler üzerinde
uyandırmış bulunduğunuz müspet tesirin mükâfatını yakında göreceksiniz.BA$AK BURCU.- (21 Ağustos - 20 Eylül) • Gerek düşüncelerinizde, gerekse
fc hayatınızda ihtilâflı konulardan uzak kalmanız menfaatiniz irin lâzım.TERAZİ BURCU: (21 Eylül • 20 Ekim) - Savruk bazı halleriniz var. Birçok
işleriniz bu yüzden müspet sonuç vermiyor. Bilhassa malî alanda dikkat.AKREP BURCU : (21 Ekim • 20 Kasım) Hayalinizin tesiri altında kal
dığınız müddetçe başarılı neticeleri elde edemiyeceksiniz, realist olmasınız.YAY BURCU (21 Kasım • 20 Aralık) - Birçok işlerinizi müspet olarak b>
şeracak ve bundan manevî bir zevk duyacaksınız. İyi haberler alacaksınız.OĞLAK BURCU: (21 Aralık • 20 Ocak) - Lüzumsuz işlerle uğraşmaktan ve
bunlara para harcamaktan kaçınınız. Sıhhatinizle ilgilenmeniz icap ediyor.
İMAUMAULAR ARASINDAN TOKYOYATÜRKİSTANLI TÜMLER
Röportaj: ESAT SELÇUKBugün batı ve doğtı ola
rak İki kısma ayrılmış bulu nan Paklstamn yüzölçümü 346 bin 737 mil karedir. Seksen milyonu aşmakta o.an nüfusunun yüzde doksanı miisHiman geriye kahin kısmı ise Hindu, Budist, Ateşperest ve hrlstiyandır.
İslâm devletleri arasında en büyük miislüman topluluğunu barındıran bu ülkenin , kalkınma faallyetle- r: çok beğenilmek!» ve yabancı yazarların takdlrk&r sözlerini icap ettirmektedir. DÖVİZİN SAĞLANM ASI
Çünkü Eylib Han in baş-
yiyecek maddeleri vesikaya tabi tutulmuştur. Hatta et bile haftada İki defadan az yenilmekte; bu konudaki müracaatlar harfiyyen yeri ne getirilmektedir. Bundan dolayı birçok yerde, etiıı yo riııi tavuk ve balık almıştır.
TURİST CELBİ Eyüb Han başkanlığında
ki liıükûmetin (liğt-r bir fa aliyeti de, turist konusunda olmuştur, ilk iş olarak güm rük ve kanunlarında birçok değişiklik yapılmış; her turistin beraberinde beş bin rubi, yine beşbin rubiyi aş mamak üzere şahsi eşya ka
( 12 )inak için seccade, radyo, 20ü sigara ite elli puro getirmesine İzin verilmiştir.
Beş bin rubi, İki yüz seksen Ura tuttuğuna göre zu sen Ura tuttuğuna göre bu paraya ilâveten çek olarak götürülen para yine ayrı...
TURKİSTANLILAR...Pakistan’da Türkistan’
dan kaçarak Pakistan’a sığı nan Türklere de rastladım. Bütün İstekleri, Pakistan’dan Türkiye’ye gitmek ve ömürlerinin son yıllarım orada geçirmekti. Bı ıılar, Buhara, Taşkent ve Semer kant’tan kaçarak PaklstMi-
Resimler: Bozkuı t - E.S.
Varın sözünü edeceğim Singapur’un caddelerinden biri
kanlığı altında kurulan son hükümet,Uk olarak milli ge liri artırmak için dokuma sanayiini makineleştirmiş; memlekete fazla döviz sağlama amacıyla yiyecek roaa desl ihracını artırmıştır. Bu sebepten şeker, pirinç gibi
bilinden iki mücevher, bir elektrikli tıraş makinesi bir kol saati, bir ıııasa saati, iki dolma kalem, bir ütü, bir s'nema kurması projek tör de dahil 13 flinı, Wr dür biln, bir portatif gramofon, yaaı makinesi, nama* kıi-
a sığınmışlar ve PakistanlIların kardeşçe yardımlarını, ilgilerini görmüşlerdir. Oör inektedirler de.... Yakalanan Türklerin vahşiyane bir şekilde öldürüldükleri ve ya en hafifi kulaklarının, dillerinin ve burunlarının ke
Pakistan’daki binalardan biri
sildlğit gözlerinin çıkarıldığı düşünülürse Pakistan’a kaçmağı başaranların güze aldıkları tehlike daha İyi an taşılmış olur....
V A R IN :Camide öğ le U ykusu
SAYFA 4
Sabah sabah evden çıktım. GiinMn dündü, 23 Nisan. Atatürk meydanım uzandım. Her taraf bayraklarla don#, mışmış. Ne donatılması? Girne CjJ. desindeki tak'ın iki direğini gurSç nizdi siz. Ağlıyorlardı. Niçin bizi de bayraklarla süslemediniz der mhı halleri vardı. Belki yoktu ama kW «m . yordu kendi kendine. Mihnetlerin 16 Ağustosda Lefkoşa'ya yirerlerh altından geçtiği bu tak niye bavf# sızdı?
Girne Kulesi niye bayraksızla Unutuldum diye acı içindeydi k'jie 11 ■ ?J Ocakı' hatırladı da göz vaçarrcı bombalar yene ağlattı onu.
Bu millî nün çocuklarındı. Ara ^ cukları mı bekliyorlardı direklere b rak çeksinler.
Sonra? Sonrasını siz de qörm'işsü- nüzdür.
AS 667 numaralı, üzerinde L I. S, yazılı bir röb otomobili nird; sahasına .Zibil otomobiline de tıkıı- rılmış 50 kadar minik tale«, Mas»ltah ilgililere. Bizim çocukların ayakları var. Yaya da gelebilirlerdi.
Girne Halkevi Vatanspor Maçı
Yarıda KaldıLefkoşanın Gayri federe
kulüplerinden Vatan Spor dün Girneyi ziyaret etmiş ve Türk Halkevi ile bir dostluk maçı yapmıştır.
Hakem Ünal Mesudun ida resinde Saat 3.30 da başlıyan maçın ilk devresi 3-1 Halk Evinin lehine sona ermiş ikinci devrede çok güzel bir oyun çıkaran Vatansporlular 35, dakikaya kadar 4-3 galip duruma yükselmişlerdi
İşte bu dakikada Halk Evinin lehine verilen penaltiyi kabul etmıyen Vatan Sporlular, hakemin haksızlık yaptığını iddia ederek sahadan ay rılmışlardır.
ANKETİMİZ 30 NİSAN PA ZAR GÜNÜ SONA ERİYOR
“Hangi kulübün daha fazla taraftarı vardır’' isimli anketimiz, 30 Nisan Pazar günü akşamı sona erecektir. Bu tarihten itibaren gönderilecek olan kupon ve resimler muteber sayılmayacak ve gazetemizde neşredilmeyecektir.
Bunun için bütün taraftar okuyucularımızın, bu günden itibaren acele ederek re sim ve kupon göndermelerini tavsiye ederiz. Henüz siz de anketimize katılmamışsanız, bu gün bir kupon doldurarak bir resminizle birlikte adresimize gönderiniz.
Anketimize Gelen Resimler
Lefkoşa’daki törende İlkokul talebeleri daııs oynaı(Foto BoZkurt .
x w
Türkiye M illî lig maçlarına dün de devam edilmiş ve İstanbul'da oynanan maçlarda Galatasaray ■ Altav'ı \ ■ n, Feriköy de Karşıyaka'yı 2 ■ 1 mağlûp etmiştir.
Şafak Haydarpa Spor Birliği başkanlığından :
Umumi ToplantıBu akşam saat 130 da lokalimizde
yapılacak olan umumi toplantımıza bütün sporcu ve üve arkadaşların teşrifleri özlenir.
Gündem : Kulübü alâkadar eden meseleleri gözden geçirtmek ve bir karara bağlamak v.s..
Başkan Ahmet İt. Salih
Lefkoşa’dakl törende milli oyunlar oynayan kızlan naz. (Foto Bozkurt
D O Ğ U M T A R İ H İ
MEŞGULİYET
ADRES ..........
TUTTUĞUNUZ TAKIMIN ÎSMÎ