tmmob Şehir plancıları odası hhaabbeerr bbüülltteennii · 2014. 4. 29. · otostopçunun...

TMMOB

Şehir Plancıları Odası

HHaabbeerr BBüülltteennii223 ISSN 1300-7300 Ağustos-Eylül-Ekim 2013

2 şşppoo bbüülltteenn

TMMOBŞŞeehhiirr PPllaannccııllaarrıı OOddaassıı

SUNUŞKenti, kentin fiziksel varlığını üreten duruş, tutunuş değil,hareket ve akıştır. Her ölçekte akışı olanaklı kılan, denetleyenve yeniden üreten ise yoldur.. Bir anlamda kentin kökhücresidir yol.. Yapı taşı, oluşum ve dönüşümün dinamiğidir.Haber bülteninin 223. Sayısı, herkesi bir araya getirmesi, aynızeminde buluşturması adına en kamusal mekân olaraktanımlanabilecek yollara ve planlamaya dair bir gündemleşekilleniyor.

Bülten konusu, birleştireceği yerde ayırma tehlikesi yaratan “Bir Yol Hikayesi” ile açılıyor. ODTÜ Yolu olarak bilinenAnadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayan yol inşaatının hızlailerlemesi sonucu farklı aktörler arasında yaşanan çıkarçatışmalarıyla başlayan sonbaharı anlatabilmek adına, “yolunkenarında” ikamet eden şehir plancısı Duygu Cihanger,problemi aynı anda bir plancı ve bir mahalle sakini olarak nasılyorumlayabileceğinin cevabını arıyor.

Başkentin ulaşım sorunları ve sebeplerine dair sorular soranErhan Öncü ise yol temasını, ana ulaşım planı tanımıçerçevesinde Ankara örneği ile kapsamlı bir şekilde ele alıyor.Ankara Ana Ulaşım Planı bilmecesi, şehirciliğimizin ulaşımaverdiği değeri sorguluyor ve nasıl bir ana ulaşım planıistediğimizi tartışıyor.

Nehir Yüksel, planlamanın projecilikle karıştırıldığı İzmir’dekiKonak Tüneli örneğine karşı sürdürülen hukuk mücadelesisürecini anlatıyor. Bir yol projesinin planlama ilkelerini, korumakararlarını ve alana dair değerleri ve aynı zamanda problemalanlarını görmezden gelenleri gözlerini açmaya davet ediyor.

Kamusal alan olarak yol tartışmasında belki de en uzun erimlikavramsal şemayı ise Elifnaz Durusoy “Geçmişten Geleceğe BirYol Olarak Kültürel Rota” yazısı ile çiziyor. Yazı, beraberlerindebarındırdıkları kulturel birikimler ile insanları geçmişlerindenbugune, bugunden ise geleceğe taşıyan tarihi yollarınyaşatılarak kulturel rotalar olarak geleceğe aktarılmalarıkonusuna odaklanıyor, planlamayı ve mekanın ruhunugeçmişten geleceğe bir seyahate çağırıyor.

Ankara kentini yönetme yetkisini elinde tutanların sayısızörnekleriyle başkentlilere altın tepside sundukları katlıkavşaklar, köprülü geçişler ise Olgu Çalışkan’ın “GöremediğinKentin İmgelenmeyen Kimliği” yazısında, hız temelli ulaşımoperasyonlarının kentsel kimlik kaybı ve mekan algısındakikopmalara neden olması sorunsallarıyla değerlendiriliyor.

Bültenin ŞPO Öğrenci bölümü ise, Irmak Yavuz, EmreSöylemez ve Pelin Kılıç’ın yol ve kentlere farklı çerçevelerdenbakışlarını özetleyen değerli yazı ve görsellerle şekilleniyor.Oda Genel Merkezi ve şubelerimizden haberlerle devam edenbültenimizi zenginleştirmek ve birlikte üretmek adına, sizüyelerimizin kent ve planlama gündemine ilişkin yazı, fotoğrafvb. çalışmalarından oluşan değerli katkılarını ve paylaşımlarınıbekliyor, bu sayımızı keyifle okumanızı umuyoruz.

Haber Bülteni Yayın Kurulu

İÇİNDEKİLER

Yayın Türü: Yerel Süreli YayınÜç Aylık Haber BülteniOda birimlerine ve üyelere ücretsiz gönderilir.

Yayın İdare MerkeziAtatürk Bulvarı Bulvar Apartmanı No: 219 Daire: 7 Çankaya/ANKARATel: 0 312 417 87 70Fax: 0 312 417 90 55e-posta: [email protected]. www:spo.org.tr

TMMOB Şehir Plancıları Odası Adına Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri MüdürüNecati Uyar

Haber Bülteni Yayın KuruluDuygu CihangerFiliz HekimoğluOrhan SarıaltunÖzlem ŞenyolTuba İnal Çekiç

Haber Bülteni SekreteryasıDuygu Cihanger, Demir Demircioğlu, Ece Özden Pak,Funda Özcan, Gözde Güldal

Ön Kapak görseli: Dilara Büşra Cansever

Grafik ve Baskıya hazırlıkLeda Ajans • M. Gürbüz Fehim

BaskıAydan Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.Alınteri Bulvarı 3364. Sk. No: 4Ostim - Ankara - 312 354 46 27

Ağustos-Eylül-Ekim 2013 5000 adet basılmıştır.

GÜNDEMBir Yol Hikayesi ...............................................................3Ankara’nın Ulaşımdan Gelecek Ran>nı Planlasak Da Mı Yaratsak….............................................6100. Yıl Ve ODTÜ’de Neler Oluyor..................................8İzmir Tarihi Kent Merkezindeki Kara Delik; Konak Tüneli ................................................................12Geçmişten Geleceğe Bir Yol Olarak Kültürel Rota ...............................................................15Göremediğin Kentin İmgelenemeyen Kimliği ..............21

BULTEN’DE ÖĞRENCİYol, Seyahat, Şehir.....................................................23Last Train Home ...........................................................24Alice in the Ci=es .........................................................25

HABERLER Genel Merkez’den Haberler.........................................27

ŞUBELERDEN HABERLERAnkara Şube’den Haberler ...........................................33İstanbul Şube’den Haberler .........................................41İzmir Şube’den Haberler ..............................................49Antalya Şube’den Haberler ..........................................52Adana Şube’den Haberler ............................................54Trabzon Şube’den Haberler..........................................55

Konumuz ODTÜ Yolu1 iken edebiyatın hayatla, buikisinin de şehir ve insanla, dolayısıyla da şehir plan-lamayla kesiştiği yerde bir kitabın nasıl bir rolü ola-bilir? Otostopçunun Galaksi Rehberi2, uzaydakestirme bir yol inşa etmek için dünyanın yok edil-mesi hikayesi ile başlayan Douglas Adams tarafın-dan yazılmış beş kitaplık bir seri. Kitap, bizeplanlama meslek alanının etkinliğini, toplum gö-zündeki yerini, fiziki mekana müdahalenin günlükhayatın akışına doğrudan ve dolaylı etkilerini sor-

guladığımız uzun süren bir yaz mevsiminin sonundakendimizi karşıdakinin yerine koyma “yolunda”(empati mi demeli) ışık tutabilir mi?

2013 yazında kamuoyunda ODTÜ Yolu olarak bili-nen ve başta Ankara ili olmak üzere ülke gündeminiuzun süre meşgul eden Anadolu Bulvarı’nı, KonyaYolu’na bağlayan yol, planlama teorisi, pratiği ve busüreçlerdeki plancı-yönetici-toplum arasındaki iliş-kiler açısından bir artçı sarsıntı niteliği göstermiştir.

şşppoo bbüülltteenn 3


gündemgündem

DDUUYYGGUUCCİİHHAANNGGEERR

BPR YOL HPKAYESP

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu ÜyesiODTÜ Araştırma Görevlisi

1 Kamuoyunda ODTÜ Yolu olarak bilinen, Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayan dört gidiş, dört geliş olmak üzere toplam sekizşeritli olan bir erişim kontollü yoldur. Yol ODTÜ arazisine teğet geçmektedir ve büyük bir kısmı ise 100. Yıl ve Çiğdem Mahalle-si’ni ilgilendirmektedir.

2 Douglas Adams ,Otostopçunun Galaksi Rehberi, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

İşte tam da burada, roman kahramanı ArthurDent’in karşılaştığı benzer bir durumdan yola çıkı-larak, planlama kararlarının bireyi ve toplumu nekadar da yakından ilgilendirdiği, verilen mekansalbir kararın yıllar içinde ne kadar hayati bir hal aldığıörneklebilir. Sözü geçen roman da tıpkı evlerinin ya-nıbaşından ve okullarından ağaçların sökülmesi pa-hasına geçirelecek yolu istemeyen kentlilerindirenişi gibi başlıyor, Arthur Dent karşılaştığı ben-zer bir yol inşası için evinin yıkılmasına karşı buldo-zerlerin önüne yatmayı tercih ediyor. Bu anda isekendisini iknaya gelen belediye görevlisi L.Prosserkarşımıza çıkıyor:

“Saçmalamayın, kazanamayacağınızı siz de biliyor-sunuz. Sonsuza dek buldozerin önünde yatamazsı-nız.” Çamurun içinde yatan Arthur’un sesi onunkini bas-tırdı.“Benim gözüm kara,” dedi, “er mi yaman bey miyaman göreceğiz.”“Korkarım durumu kabul etmek zorunda kalacaksı-nız, bu kestirme yolun inşa edilmesi gerekiyor veinşa edilecek!”“Bunu ilk defa duyuyorum,” dedi Arthur, “pekineden inşa edilmesi gerekiyormuş?”“Neden inşa edilmesi gerekiyormuş da ne demek?Bu bir kestirme yol. Kestirme yollar inşa edilmeli-dir.”

Bir şehir plancısı, bu alıntıda kendinden bir şeylerbulabilir. Ancak, hangi karakteri kendisine dahayakın göreceği ayrı bir tartışma konusudur. Örne-ğin, bir 100. Yıl Mahallesi sakini ve yola komşu(!)bir kiracı olarak gün be gün karşımda yükselen yolduvarına bakıyorum, bir yandan da yolun meşrui-

yetinin dayandığı planlara. Bazen buldozerin önüneyatan Bay Dent oluyorum, bazen de yolun her ha-lükarda yapılması gerektiğini savunan L. Prosser.Tam da bu noktada, kestirme yolun gerekliliğine ta-kılıyor aklım. “Her yol kendi trafiğini yaratır” şiarıylaaldığımız ulaşım planlaması dersleri bir yanda, yö-neticilierin süreç boyunca ağızlarından düşmeyen“Bu yol Ankara’nın trafiğini rahatlatacak” çığlıklarıbir yanda. Sahi neden ve nasıldır bu bir noktadanbir yere sürekli, hızlı ve kolay gitme ihtiyacı?

“Kestirme yollar, bazı insanların A noktasından Bnoktasına çok hızlı bir şekilde gitmesini, bu sıradabaşka insanların da B noktasından A noktasına çokhızlı bir şekilde varmasını sağlayan buluşlardır. Tamortada bir nokta olan C noktasında yaşayan insan-larsa sık sık şunu merak ederdi: A noktasında ne varki bunca insan B noktasından oraya gitmek için canatıyor ve B noktasında ne var ki bunca insan A nok-tasından oraya gitmek için can atıyor? Çoğu kez in-sanların hangi lanet olası yerde olmak istediklerinekesin bir karar verip bu duruma bir son vermelerinidilerlerdi.”

İnsanların nerede olmak istediklerine karar vere-meme konusundan öte “A noktasında ne var kibunca insan B noktasından oraya gitmek için canatıyor ve B noktasında ne var ki bunca insan A nok-tasından oraya gitmek için can atıyor?” durumubir dizi arazi kullanımı kararları sonucunda şekille-nen apayrı bir kentsel gelişim süreci. Kent merke-zinde çalışırım ama daha yeni ve lüks, ya da bazendaha uygun fiyatlı konutta yaşarım kaygısı çoğu-muzun bildiği bir hadise olmakla birlikte bu iş yeri-konut ilişkisi. nice yıllardır plancı ve kentsosyologlarının bir numaralı çalışma alanlarındanolmuştur. Kısacası evet, yolun resmiyetini kanıtla-

Fotoğraf: http://www.kirmizihaber.com/wp-content/uploads/akm.jpg



mak adına geçmiş yıllarda onaylanan planların var-lığını bir plancı olarak savunuyorum. Özellikle üstölçekte bakıldığında kent içinde bir iç-çevre yolu(inner ring road) ihtiyacına yönelik verilen bir plankararından bahsediyoruz sonuç olarak.

Ama sonra bu süreçteki “mahalle sakini” konu-mumda, yerel yönetimin baskıcı tutumunu, yol in-şaatının başlamasından önce yerine getirilmeyen(ÇED Raporu gibi) bir dizi yasal gerekliliği, gözümünönünde yıllardır az da olsa serpildiklerini izlediğimağaçların kesildiğini ve “komşu teyzenin” sadecekenti ve mahallesi üzerinde söz sahibi olmak adınapolisin karşısına dikildiğini görüyorum. Yol inşaatıbir çok kent müştereğini karşı karşıya getitiyor. Buçerçevede problem tanımı, yerel ve merkezi yöne-timin kamunun bu projeden olumsuz etkilenen ke-simlerinin taleplerini demokratik bir anlayışla,müzakere ederek çözmeyi reddetmesi olarak karşı-mıza çıkıyor. Elinde plan yapma, uygulama ve kent-sel servis sunma gibi güçleri tutan yerel yönetim,yerleşim alanlarının ortasından yoğun ve hızlı birtrafiğe servis sunacak yolun geçmesini istemeyenÇiğdem ve 100. Yıl mahallesi sakinlerine, kampus-lerinin doğal ve mekansal bütünlüğünün bozulma-sının karşısında duran ODTÜ bileşenlerine kentinyönetimi sürecine katılma olanağı sunmuyor. Ve bunoktada da duruşları oldukça net , savları da: “Buyol 40 yıldır var.”

“Vaktinde herhangi bir öneri ya da itirazda bulun-maya hakkınız vardı, biliyorsunuz,” dedi Bay Pros-ser.“Vaktinde? Bunu ilk kez dün evime gelen bir işçidenduydum. Ona pencereleri silmeye mi geldin diyesordum, o da hayır evi yıkmaya geldim dedi.”“Ama, Bay Dent, planlar dokuz aydır yerel planlama

ofisinde duruyordu.”“Şey, evet, dün öğleden sonra, duyar duymaz doğ-rudan oraya gittim. Planların orada olduğunu du-yurmak için kılınızı bile kıpırdatmadınız, değil mi?Bunu gerçekten gidip birilerine ya da bir şeylere bil-dirmekten bahsediyorum.”“Ama taslaklar asılıydı...”“Asılı mıydı? Onları bulabilmek için en sonunda ki-lere inmek zorunda kaldım.”“Evrakların asıldığı bölüm orasıdır.”“Elimde bir fenerle.”“Şey, büyük olasılıkla ışıklar gitmişti.”“Merdivenler de gitmişti.”“Ama bakın, duyuruyu buldunuz, değil mi?”“Evet,” dedi Arthur, “evet, buldum. Kapısında Leo-para dikkat et yazılı bir tabela asılmış ve kullanıl-mayan bir helaya tıkılmış, kilitli bir dosya dolabınındibindeydi.”

Kitabın sonunda Bay Dent’in evine ne olduğu ko-nusu ise ODTÜ Yolu’nunki ile benzer, ancak ben deevimin penceresinden gördüğüm ağaçları sevmişbulunmuştum onu da içimden atamıyorum ve bubağlılık, bir şeyler yapma ihtiyacı, kentlinin kentiüzerinde söz sahibi olma telaşı hem bir plancıyıhem de bir kentliyi ayakta tutmaya yetiyor.

Başlarının üzerinden bir bulut geçti. Bulutun gölgesisoğuk çamurun içinde dirseğine dayanmış bir şe-kilde uzanan Arthur Dent’in üzerine düştü. ArthurDent’in evinin üzerine düştü. Bay Prosser kaşlarınıçatıp buluta baktı.

“Çok da matah bir ev değil,” dedi.“Üzgünüm, ama onu sevmiş bulundum bir kere.”



Başkent oluşundan bu yana “planlı kent” olması ileöğündüğümüz Ankara bu niteliğini çoktan kaybetti veartık çelişkili gibi görünen iki özelliği birlikte sürdürü-yor; “plansız bir ulaşıma” ve “ulaşımsız bir plana” sahip.

Plansız Ulaşım

Ankara plansız bir ulaşıma sahip, çünkü 1994 tarihli birAnkara Ulaşım Ana Planı (AUAP) olmasına karşılık Gök-çek’in uyguladığı ulaşım projelerinin büyük bölümü buplanda yer almıyor ve plan ilkelerine aykırı olduğu içinyerel yönetim meslek odalarının açtığı davaların ço-ğunu kaybediyor. Plana uygun olmayan projelerin ha-taları sonradan anlaşılsa bile, projeler kentte yaşamayadevam ediyor. Mithatpaşa üstgeçidi, Akay kavşağı gibiprojelerin “teknik yanlışlığı” kabul edilmiş ve ortadankaldırılması gereken hatalı projeler olduğu mahkemekararları ile tescillenmiş olmasına karşılık bu kararlarınuygulanması için cesur ve akılcı bir yönetici bekleniyor.

Yirmi yıldır yanlış ve çağdışı proje kararlarıyla bozulmuşbir ulaşım ana planının geçersiz olduğunu anlayan yö-netim bile artık yeni bir ulaşım ana planı hazırlanmasıgerektiğini kabul ederek çalışmalara başlamıştır. Yakla-şımları ve beklentileri “plan ve planlama kavramı ileuyuşmayan” birinin “aniden bastıran bu plan isteğinin”sebep ve olası sonuçlarının doğru değerlendirilmesi ge-rekmektedir. Yıllarca plana direnen, planla çelişen pro-jelerde ısrar eden, planı kişisel girişimlerine engelolarak değerlendiren ve kişisel kararlarını “noktasalplan yapmak” olarak gören birinin “acilen bir ulaşımana planı ihtiyacı hissetmesi” çok önemli bir gelişme-

dir. Bu plan ihtiyacı, seçimin kaybedilmesi olasılığı kar-şısında bazı kentsel alanların erişiminin artırılması vedeğerlenmesinin garanti altına alınması çabası olarakda değerlendirilebilir. Ya da yeni bir ulaşım ana planı,giderayak yirmi yılda yapılmış yanlışların üzerine sün-ger çekecek, devam eden davaların gerekçelerini orta-dan kaldıracak, bir beyaz sayfa ya da sihirli değnekolarak görülüyor olabilir. Acilen ulaşım ana planı hazır-lama krizinin gerçek sebepleri plan kararlarının açık-lanmasından sonra samanlıkta iğne bile olsa er geçortaya çıkacaktır.

Ulaşımsız Plan

Ankara’nın yürürlükte olan 2023 yılı hedefli 1/25000 öl-çekli Nazım İmar Planı ise bir ulaşım etüdü olmaksızınulaşım kararlarını belirleyen üst ölçekli bir plan olduğuiçin “ulaşımsız bir nazım imar planı”dır. Nazım imarplanlarının ulaşım planları ile uyumlu olarak hazırlan-maları, kentsel gelişim stratejilerinin bir ulaşım modelikullanılarak ulaşım açısından değerlendirilmeleri, kar-şılıklı etkileşim ve uyum içinde imar ve ulaşım kararla-rının birlikte oluşturulmaları gerekir. Oysa ki AnkaraNazım İmar Planı herhangi bir ulaşım talep tahmin mo-deli çalışması olmaksızın 40-50 yıl önceki yöntemler,yaklaşımlar ve teknolojiler kullanılarak elde edilmiş birnazım imar planıdır. Çağdaş ulaşım planlama teknik veyöntemleri kullanılmadan ulaşım kararları oluşturulmuşAnkara Nazım İmar Planı bu nedenle “ulaşımsız birplan”dır.

EERRHHAANNÖÖNNCCÜÜ

ANKARA’NINULAŞIMDAN

GELECEK RANTINIPLANLASAK DA MI

YARATSAK…Ulaşım UzmanıŞehir Y. Plancısı, Mimar



gündemgündem

“Akademik Plan” “Bilimsel Plan” mıdır?

Belediye yerel seçim öncesi ortaya çıkan bu ulaşım anaplanı acil ihtiyacını gidermek üzere Gazi Üniversitesin-den destek almayı uygun görmüş ve bu yönde çalışma-ları başlatmıştır. Gazi Üniversitesi ulaşım ana planıhazırlanması konusunda deneyimli ve yetkin bir üni-versite midir? Hayır, bu ulaşım ana planı üniversiteninhazırlayacağı ilk ulaşım ana planı olacaktır. Görevlendi-rilen ekip benzer ulaşım ana planlarında görev almışdeneyimli kadrolardan mı oluşmaktadır? Hayır, akade-min unvanları yoğun kadronun ulaşım ana planı dene-yimi yok denecek kadar azdır. Diğer büyükşehirlerdeyapıldığı gibi bir danışmanlık veya müşavirlik ihalesineçıkılsa, teklif veren danışman firmalar ve personelindenistenecek “benzer iş bitirme” ve “deneyim” koşullarınabu kurum ve ekip sahip midir? Hayır, ne benzer iş ve nede benzer görevleri gerçekleştirmiş olma koşulları sağ-lanamayacaktır. Diğer bir deyişle bu kurum ve kadro ileihaleye girmek için başvurulmuş olsaydı teklif vermekiçin bile yeterlilik verilmesi söz konusu olamayacaktı.

Sonuçları görmeden plan ekibinin değerlendirilmesidoğru olmamakla birlikte, daha önce Gökçek’e bu eği-tim kurumu tarafından katlı kavşaklarla Ankara trafiğiniçözdüğü için plaket verilmesi, AOÇ arsalarının tahsisigibi gelişmeler değerlendirildiğinde işbirliği ilkeleri ay-dınlanmakta, plan kararları konusunda dikkatli olun-ması gerektiği anlaşılmaktadır.

AUAP sorunları

Ankara Ulaşım Ana Planının bir çok özelliği yapılan ça-lışmaların boşa gitmesine yol açabilecek, sonuçların ge-çersizliğine sebep olabilecektir. Hazırlanmakta olanulaşım ana planı ile yürürlükteki nazım imar planı ara-sındaki ilişkiler bu tutarsızlıklar zincirinin ana sebebidir.

İlk olarak 2023 yılı için onaylı bir nazım imar planınınulaşım katmanı hazırlanırken ulaşım ana planının işve-ren tarafından açıklandığı gibi hedef yılının 2038 olaraköngörülmesidir. 2038 yılı için geçerli nazım imar planıkararları (nüfus, işgücü, öğrenci, işyeri, ders yeri sayıla-rının mekanda dağılımları) olmadan ulaşım talep tah-min modelinin işletilmesi söz konusu değildir. Elde 2023yılı için onaylı bir plan varken ulaşım ana planı mode-linde 2038 yılı için hangi “onaylanmamış planın verileri”kullanılacaktır?

İkinci temel sorun ise 2007 yılında onaylanmış nazımimar planının aradan geçen altı yılda sayısının 8 binigeçtiği söylenen plan tadilatları ile tamamen değiştiril-miş olmasıdır. Belediye, TOKİ ve benzeri “imar” kuru-luşlarının rantı körükleyen birbiri ile tutarsız tadilatparçaları ile nazım imar olanı aşırı şekilde yüklenmiş,çarpıtılmış ve bir yamalı bohçaya dönmüştür. Yürürlük-

teki nazım imar planına dayanarak ulaşım ana planı ha-zırlanmaya kalkışmak ölüye takım elbise dikmektenfarklı değildir, çünkü artık bu nazım imar planının ge-çerliliği kalmamıştır.

Onaylı nazım imar planı kararları ve ayrıntıları 1/25 binölçekte belirlenmişken ulaşım ana planı için daha ay-rıntılı verilerin kullanılması gerekmektedir. Mahalle öl-çeğine yakın büyüklükteki trafik analiz bölgelerine görenüfus, işgücü, öğrenci, işyeri, dersyeri sayılarının me-kanda dağılımlarının bilinmesi gerekirken mevcutnazım imar planı bu verileri sağlayabilecek ayrıntıda de-ğildir. Dolayısıyla ulaşım ana planında “onaysız bir pla-nın verilerinin” kullanılması gerekecek, bu da ulaşımana planının geçerliliğini tartışmalı hale getirecektir.

Bir diğer sorun ise kamuoyunda “bütünşehir” olarakadlandırılan idari düzenlemelerin sonuçlarının tama-men göz ardı edilmesidir. Yürürlükteki nazım imar planıbüyükşehir sınırları için plan kararları getirmişken artıkkentin kapsadığı alan üç kat genişlemiş, kent merkezin-den 150 km. uzaklıktaki köyler bile mahalleye dönüşm-üştür. Belediye bu mahallelere toplu ulaşım hizmetigötürme yükümlülüğü altında girerken ulaşım ana pla-nının bunu göz ardı etmesi söz konusu değildir.

Nasıl Bir UAP?

Ankara için sağlıklı ve güvenilir bir ulaşım ana planı ha-zırlanmasının ilk koşulu, planı isteyen ve uygulayacakkurum ve kişilerin sürdürülebilir, insan odaklı ulaşımtercihlerine inanmasıdır. Oysa ki yirmi yıllık deneyimAnkara’da insan değil, taşıt odaklı ulaşım projelerinintercih edildiğini, ulaşım projelerinin kentlilerin erişi-mine değil, rantın büyütülmesine odaklandığı göster-mektedir. Yirmi yıllık deneyimden sonra ulaşım anaplanının özünde bunun tersi bir yaklaşım beklenmesimümkün müdür?

Yerel seçimlerden sonra kent yönetimini üslenecek yeniekip öncelikle kendi ulaşım planlama ekibini Belediyeiçinde oluşturarak ulaşım ana planı hazırlanması ve uy-gulanmasını sürekli bir asli görev haline getirmelidir. Birçok belediyede benzerleri kurulmuş bulunan bu ekip,nazım imar planının öncelikle güncelleştirilmesi ve ay-rıntılandırılması çalışmaları ile bütünleşik bir şekildeyeni ulaşım ana planını hazırlamalı, ayrıntılandırmalı veuygulamalıdır.

Yaklaşım, ölçek, ve hedef yılı açısından nazım imar planıile uyumlu ve onunla iç içe hazırlanacak yeni ulaşım anaplanının temel özellikleri, şeffaf ve katılımcı süreçlerleoluşturulması, taşıtlara değil insanlara odaklanması,“rant için değil halk için bir plan” olarak geliştirilmesiolmalıdır.



2013 yazının başlarında inşaatı başlatılan, Anadolu Bul-varı’nı Konya Yolu’na bağlayan yol, güzergahının etkialanındaki mahalle sakinlerinden aldığı tepkiler ve ODTÜkampüsü ile ilgili problemlerle gündeme gelmiştir. 100.Yıl İnisiyatifi’nin (100. Yıl Mahallesi sakinlerinin, Gezi Olay-ları sonrasında oluşturduğu birlik) yolun geçeceği inşaatalanında başlattığı eylem çadırına 6 Eylül 2013 sabahındayapılan polis baskını ise ODTÜ öğrencileri, mahalle sakin-leri ve polis arasında günlerce sürecek olan olayların fi-tilini ateşlemiştir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, bu süreçte alanı il-gilendiren plan kararlarına ve bu kararların ne anlamageldiğini açıklamak üzere 9 soruyu cevaplayarak birbroşür hazırlamış, ilgili kamuoyunu bilgilendirmek adına100.Yıl Mahallesi sakinlerine ve ODTÜ öğrencilerinedağıtımını gerçekleştirmiştir.

100.Yıl ve ODTÜ’de neler oluyor?

6 Eylul 2013 sabahı ODTÜ’nun 100. Yıl girişine önce polissonra Ankara Buyukşehir Belediyesi’nin iş makinalarıgeldi.O gun, açılacak yola, ağaçlarıyla doğal sit olan ODTÜormanının ortadan kaldırılmasına ve 100. Yıl halkının buyolla değişecek yaşam koşullarına itiraz edenlerin seslerikısılmak istendi. Söyleyecek sözu olan mahallelilere veöğrencilere polis gaz bombaları ve TOMA’larla mudahaleetti. 6 Eylul şafağında mahallelinin bilgi paylaşımında bu-lunduğu direniş çadırı yıkıldı ve onlarca ağaç sökuldu.

6 kişinin gözaltına alındığı o sabahın sonrasında, alandabelediye tarafından polis destekli “insansustu” birçabayla, yıkım ve ağaç katliamı başlatıldı. 6 Eylul gecesiise mahalleye ve ODTÜ kapısına yuzlerce çevik kuvvetyığıldı. 100. Yıl ve ODTÜ gaz altında bırakıldı. Polisin 100.Yıl içinde, ara sokaklardaki takındığı tavır, polis devletineözgu bir sıkıyönetimin izlerini taşıyordu.

Bugun çevik kuvvet, TOMA ve biber gazı korumalı yolçalışması ara vermeksizin devam ediyor. İş makineleri 24saat uyumuyor, uyutmuyor.Peki, 100. Yıl Mahalle sakin-lerinin ve ODTÜ öğrencilerinin karşı çıktığı, buyukşehirbelediye başkanın hakkında “neden halka soracak-mışım?” turunde beyanatlar verdiği bu “yol meselesi”gerçekte nedir?

Bu metin ODTÜ Yolu yapımsürecinde odamız tarafındankamuoyunu bilgilendirmekiçinhazırlanıp dağıtılanbroşürden alınmıştır.

100. YIL VE ODTÜ’DE

NELER OLUYOR?

Anadolu Blv.-Konya Yolu Bağlantı Yolu Hattı



gündemgündem

1- ODTÜ sınırları içinden geçirilmek istenen yollarhangileridir?

ODTÜ sınırları içerisinden geçirilmesi planlanan 2 adet yolbulunmaktadır. Bunların ilki ODTÜ’nun Bilkent girişinden(A7 kapısı) başlayan ve kampusu doğu-batı yönundekesen yoldur. Bu yola ODTÜ, hemzemin bir arterin yer-leşkeyi ikiye böleceği gerekçesiyle itiraz etmiş ve konuyuyargıya taşımış, Danıştay bu itirazı kabul ederek yolun açıl-masına izin vermemiştir. İkinci yol ise gunumuzde tartış-malara konu olan, Anadolu Bulvarı’nın devamı niteliğinde,bu yolu Konya Yolu’na bağlayan ve ilk olarak 1994 tarihli1/5000 ölçekli ODTÜ İmar Planı’nda da yer alan yoldur.Guzergahı ODTÜ A1 kapısından başlayarak ODTÜ sınırınıtakip eden yol, ODTÜ A4 kapısı yanından 100. Yıl-Çiğdemmahalleleri içinden geçmektedir.

Mevcut Planlarda ODTÜ Kampusu İçerisinden Geçen Yollar

2- 100. Yıl ve Çiğdem Mahallesinden geçen yol hangiamaçla planlanmıştı, gunumuzde geçerliliği nedir?

Bu yol 80’li yıllarda, Anadolu Bulvarı’nın ve EskişehirYolu’nun, 100.Yıl İşçi Bloklarından geçerek, önce Konyayoluna, devamında Öveçler ve Dikmen vadisi uzerindengeçerek Çankaya’ya ve doğuda Mamak’a bağlanmasıamacıyla planlanmıştır. Yol özellikle Ostim ve İvedik Or-ganize Sanayi Bölgesi gibi çalışma alanları ile Dikmen,Öveçler, Sokullu, Çankaya, Oran Sitesi, Ayrancı, Seyran-bağları ve Kırkkonaklar gibi konut alanlarının kentmerkezine uğramaksızın bağlantısını sağlamak amacıylatasarlanmıştır.

Yolun duzenlenmesi için belirlenmiş olan amaca erişim,Ankara Buyukşehir Belediyesi’nin son 20 yıldaki uygula-maları ile fiilen ortadan kaldırılmış, yolun surekliliğinisağlayacak olan Dikmen Vadisi uzerinde planlanmış olanve Dikmen Caddesi ile Hoşdere Caddesi’ni bağlayan köprugeçişi de iptal edilmiştir. Bugun gelinen durumda, sözkonusu yolun kent merkezindeki trafiğin rahatlatılmasıamacına hizmet etme olanağı kalmamıştır.

3- Yolun Ankara planlarındaki yeri ve yasaldayanakları nelerdir?

Anadolu Bulvarı ve devamı olan yol, Samsun Yolu, Konyaile Eskişehir ve İstanbul Yollarını birbirine bağlayan bir “iççevre yolu” olarak “Ankara Nazım Planı 1990” da yeralmıştır. Plan, 1982 yılında Ankara Buyukşehir Belediyesitarafından onaylanmış ve Anadolu Bulvarı bu Planuyarınca 1987-88 yıllarında inşa edilmiştir. Hedef yılı 1990olan Ankara Nazım Planı, araya giren askeri darbe ne-deniyle gecikmeli olarak onaylanmış, 1990’lı yıllardayeniden yapılması gereken plan uzun yıllar yenilenmemiş,Ankara Buyukşehir Belediyesi yönetimince ust ölçekli plandisiplini dışında parçacı rant projelerinin onaylanması veuygulanması tercih edilmiştir. Bugun tartışma konusu olanyol, Ankara Nazım Planı’nda bugunku gibi Konya Yolundabitmediği gibi, Dikmen Bölgesi ve Vadisini geçerekDoğukent Bulvarı uzerinden Mamak ve Samsun Yolunaulaşacak biçimde tasarlanmıştır.

Planlanan yolun asıl amacı Eskişehir yolunun trafiğini ra-hatlatmak değil, Çankaya İlçesi’nde yer alan konut böl-gelerini, İstanbul yolundaki iş ve kamu eliyle yenigeliştirilen konut bölgelerine (Batıkent), ve diğer taraftanMamak yönune bağlamak, kent merkezindeki trafiği ra-hatlatmaktır. (Kaldı ki planın yapıldığı tarihte Eskişehir Yol-unda Bilkent, Başkent Üniversitesi, AVM’ler ve kamukurumları olmadığı gibi, konut alanı olarak planlananÇayyolu’nda önerilen toplam nufus yalnızca 300.000kişidir ve giderilmesi gereken bir sıkışıklık da yoktur.)

Diğer yandan, Buyukşehir Belediyesinin zaman içindegerçekleştirdiği, başta Dikmen Vadisi Projesi olmak uzereNazım Plan kararlarına aykırı uygulamaları nedeniyle,bugunun tartışmalı yolu, Konya Yolunun doğusundaÖveçler Semti içinde eriyen bir guzergâha dönuşmuştur.Yolun butunluğunu ortadan kaldıran parçacı proje uygu-lamalarından sonra yapılmış olan yururlukteki 2023Başkent Ankara Nazım Planı, bu gerçeği yasallaştırmak-tan öteye geçememiş, yolun surekliliği yok edilmiştir.

1994 Ankara Nazım İmar Planında İç-Çevre Yolu OlarakDuşunulenYol



Bunun yanı sıra, planda korunan ve uzun yıllar tamam-lanmayan yaklaşık 4 km lik Eskişehir-Konya yolu bağlan-tısının geçtiği bölgede yapılan parçacı plan değişiklikleriile surekli olarak yoğunluklar artırılmış, bölge ulaşım vekentsel sosyal altyapı açışından sorunlu hale getirilmiştir.

4- Yolun guzergahında bulunan ODTÜ içinde kalan alan-ların koruma açısından yasal durumu nedir?

Tartışmalı yolun ODTÜ sınırları içine girdiği bölum ve A1(Eskişehir Yolu) girişinde duşunulen kavşağın universiteyerleşkesine girdiği bölge, 06.03.1995 tarihinden bu yana1. Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altındadır. Bugunsözu geçen alanda ODTÜ Rektörluğu’nun tespitlerine göre3000’in uzerinde ağaç bulunmaktadır. Mutlak korumakararı anlamına gelen 1. Derece Doğal Sit alanlarında, sitkararının gerekçesini oluşturan ağaçların ortadan kaldırıl-ması hukuka açıkça aykırıdır. Doğal sit niteliğine sahipalanlarda, kamu yararı gereği yapımı zorunlu hale gelenaltyapı tesislerinin uygulanmasında, alanın korunmasıgereken değerlerine zarar verilmemesi, butunluğunun ko-runması esastır. Bu kapsamda; korunacak alanda bulunanağaçların tespit edilerek, rölövelerinin çıkarılması, doğal

yapıyı koruyacak, arazi yapısına uygun guzergâh tespiti veprojelendirme yapılması zorunludur.

Diğer yandan, bir alanın “doğal sit” ilan edilmesiyle bir-likte yasal olarak bu alanda var olan tum imar planı karar-ları geçerliliğini yitirmektedir. Bu kapsamda, söz konusuyolun ODTÜ sınırları içinden geçen bölumunde geçerliherhangi bir imar planı kararı bulunmamaktadır. ODTÜarazisine ilişkin hazırlanmış olan koruma amaçlı imar planıise henuz onaylanmamış ve yururluğe girmemiştir. Bu ne-denle, geçerli plan kararı bulunmayan bir yol çalışmasınınyapılıyor olması da hukuksuzdur.

5- Yol inşaatı hangi yasal gereklilikler gözardı edilerekbaşlatılmıştır?

Önerilen yolun planlama yaklaşımları gunumuzbağlamında yanlış, tasarım standartları ise önerilen mev-cut projede çelişkili ve tutarsızdır. 2015 Ulaşım AnaPlanında sözu geçen bu yol için çevresindeki yerleşimlerinkullanabileceği bir işlev önerilmişken bugun transit ve hızlıtrafiğin desteklendiği sekiz şeritli bir proje devam etmek-tedir. Odamız tarafından yargıya da taşınmış olan yolun,otoyol standartlarında 8 şeritli bir yol olduğu, yolun 100.Yıl ve Çiğdem Mahallelerinde halkın yaşamını ve Ankarakenti içindeki butuncul niteliğini koruyan parçalanmamışaz sayıdaki doğal alanlardan birisi olan, koruma altındakiODTÜ ormanını doğrudan etkilenecek olması nedeniyleÇED Yönetmeliği’nin işletilmesi zorunludur. Ancak AnkaraBuyukşehir Belediyesi tarafından yola ilişkin Çevresel EtkiDeğerlendirmesi (ÇED) yapılmamıştır.

Planlama ve projelendirme sırasında herhangi bir taleptahmin çalışması yapılmadığı ve bilimsel teknikler kul-lanılmadığı için halen tek şeritli bir yol ile cevap ver-ilebilecek trafik hacmine karşılık gelen (600 araç/saat) birihtiyaç için, her bir yönde dörder şeritli yol yapılarak kamukaynakları verimli kullanılmamakta, israf edilmektedir.

Ankara 2015 Ana Ulaşım Planıʼnda Yol 2023 AnkaraNazım İmar Planıʼnda Yol

2023 Ankara Nazım İmar Planıʼnda Yol

ODTÜʼde Yol Guzergahı Üzerindeki I. Derece Doğal Sit Alanı





6. Yol sadece bir geçiş hattından öte Ankara, ODTÜ vemahallelerimiz için ne anlama gelmektedir?

Sosyo-mekânsal etkiler: 8 şeritli ve 50 metre genişliğindeolan bu yol projesinde insan ölçeği göz ardı edilmiştir. Çiğ-dem ve 100. Yıl mahallelerindeki komşuluk ilişkileri, yayaulaşılabilirliği, kentsel guvenlik hiçe sayılmıştır. Diğer yan-dan, buyuk bir öğrenci nufusunun ODTÜ’ye kolay er-işilebilirliği nedeniyle tercih ettiği bu iki mahallenin ODTÜile ilişkisi de görmezden gelinmiştir. Belediyenin yayın-ladığı tanıtım görsellerinde yol projesinde insanlarınyuruyebileceği, karşıdan karşıya guvenli ve kolay bir şek-ilde geçebileceği bir sistem duşunulmediği açıkçagörulmektedir. Öngörulen transit trafik 100. Yıl ve Çiğdemmahallelerinde yayaların, özellikle de çocuk ve yaşlılarınguvenliğini hiçe saymaktadır. Çevre sağlığına etkileri:Sağlıklı ve huzurlu bir çevre her kentlinin hakkıdır. Bu ne-denle, “burası kent, her yerde gurultu var” diyerek yolumeşrulaştırmaya çalışan anlayışın hızla terk edilmesi,problemli alanlarda yaşayan halkın yaşam duzeyinin iy-ileştirilmesi, yerel yönetimlerin birincil hedefi olmalıdır.Sözu geçen yol daha inşaat aşamasında yarattığı gurultuve toz kirliliğinin yanı sıra, 100. Yıl Mahallesi ve ÇamlıkSitesinde sıkça elektrik ve gunler suren su kesintilerineneden olmuştur. Henuz inşaat aşamasında urettiği ses ileevlerde oturmayı olanaksız kılan bu yolun açılmasıhalinde, yaratılacak teşvikle sayısı her geçen gun artacakaraç geçişinin yaratacağı gurultu ve egzoz kirliliği mahal-lelerin özellikle yola bakan evlerini yaşanılmaz hale ge-tirecektir.

7- Yol neden bugun açılmak isteniyor?

Uzun yıllar, otomobil öncelikli yol ve kavşaklar uzerindenyurutulen Ankara Buyukşehir Belediyesi’nin yanlış ulaşımpolitikaları ve seçim stratejileri nedeniyle, bilinçli bir şe-kilde yapımı geciktirilen ve Ulaştırma Bakanlığı tarafındandevralınan Metro bitirildiğinde, Eskişehir Yolu uzerindekisıkışıklık ortadan kalkacak ve bu yolun gerekliliği tartış-malı hale gelecektir. Bu gerçeklik ışığında;

- Açılacak geniş bulvar ile bölgede, rant amaçlı muda-halelerle surekli artan bina yukseklikleri ve yoğunluk-larının daha makul gösterilmek istenmesi,

- Bölgede yapılmak istenen, bölgeyi yaşanmaz hale ge-tirecek yeni rant projelerine otomobille daha kolayulaşılacağı, ulaşım sorununun çözuleceği yalanınındesteklenmek istenmesi,

- Projenin yanlışlığına karşı yapılan itirazlar ve yurutulenmucadele kullanılarak yaratılacak karşıtlıktan yerelseçimlerde Ankara Buyukşehir Belediye Başkanadaylığının çıkarılmak istenmesi, nedenleriyle yolunyapımında ısrar edildiği anlaşılmaktadır.

8- Yolun yapımı Ankara’nın trafik sorunlarını çözecekmidir?

Eskişehir Yolu’nda gunun hemen her saatinde gözlenentrafik sıkışıklığı, özellikle bu yol aksında kent çeperlerineyerleşen ancak kent merkezinde çalışan nufusun gittikçeartmasından ve yol uzerinde bulunan universiteler gibibuyuk arazi kullanımlarından kaynaklanmaktadır.Buyukşehir Belediyesi’nin bu gelişmeye uygun biçimdeyapılması gereken metroyu yapmamış olması ve özelaraçları destekleyecek yatırımlara yönelmesi, sorunundaha da buyumesine neden olmuştur.

Yolun Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlaması ve gun-luk 40.000 aracın bu yolu kullanması ve böylece EskişehirYolu’nda yaşanan sıkışıklığın rahatlayacağı iddia edilmek-tedir. 1993 yılından bu yana, Ankara kentinde ulaşım anaplanına esas kapsamlı ve sistematik veri derleme işlemigerçekleştirilmediğinden, bu tespitin ve kullanılan rakam-ların gerçeğe uygunluğu da tartışmalıdır. Gerçekte mevcuttrafik hacminin ne kadarlık bir yuzdesinin bu yolu kul-lanacağı belirsiz olmakla birlikte, her yolun yarattığıçekimle kendi trafiğini buyutuyor olması nedeniyle, olasıbir rahatlama uzun erimli olamayacaktır. Ankaratrafiğinde yaşanan sorunun gerçek çözumu olan toplutaşıma sistemleri kısa sure içinde yaşama geçirilmezse,açılacak yeni yollara ve yapılacak kavşaklara rağmensorun buyuyerek devam edecektir.

9- Gerekçe trafik sorunuysa, çözumu “aslında” nedir?

Öncelikle, bilimsel olarak bir çözum uretebilmek için, 20yıldır Ankara Buyukşehir Belediyesi’nde alışkanlığadönuşen ve bölgesel sıkışıklıklara neden olan mevcut imarplanlarına noktasal rant mudahalelerinden ve yoğunlukartışlarından vazgeçilmelidir.

-Eskişehir Yolu uzerine yerleşen nufusun kent merkezineulaşımında, özel araç kullanımına alternatif konforlu vehızlı erişim olanağı

metro ile olanaklıdır. Bu nedenle, yol yapımı durdurulmalıve Çayyolu Metrosunun açılması beklenmelidir.

—Trafik sorunlarına yönelik çözum arayışlarında, özel araçöncelikli ilkel anlayıştan vazgeçilmeli, toplu taşıma sis-temleri kullanılmalıdır.

-Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanmakta olduğuAnkara Buyukşehir Belediyesi tarafından ilan edilenAnkara Ulaşım Ana Planı’nın verileri beklenmeli, kamuoyuile paylaşılmalı, çözum önerileri katılımcı yöntemlerletartışmaya açılmalıdır.

Son yıllarda tüm kentlerde olduğu gibi İzmir’de de mer-kezi ve yerel yönetimlerin projelerinin önemli bir bölü-münü ulaşıma ilişkin düzenlemeler oluşturmaktadır.Birçok şehirde olduğu gibi İzmir’de de kentin üst ölçekliplanlarında ve ulaşım planlarında olmayan Konak Tüneliprojesi, Genel Seçimler öncesinde “35 İzmir” projeleriarasında, bir seçim vaadi olarak gündeme getirilmiştir.Birden bire, tepeden inme “biz size bunu yapacağız” şek-linde ortaya getirilmiş, uyulması gereken yasal zorunlu-luklar yok sayılarak imalata geçilmiştir. Tünelin ilk projegüzergahı Konak’tan Mürselpaşa Caddesine doğru uzan-makta iken hiçbir somutluğu olmayan düşünce aşama-sındaki proje, maliyeti gerekçe gösterilerek anidendeğiştirilmiştir.

Planı ve projesi olup olmadığı bilinmeyen, 1. DereceDeprem Bölgesinde Jeolojik- Jeoteknik Etütleri yapılma-dan, bir ulaşım projesinin kent gündeminde yer almasıve 24.11.2011 tarihinde temelinin atılması aslında ta-mamen politik bir manevradır, bir hukuksuzluk halidir.Hiçbir bilimsel veriye dayandırılmadan temeli atılantünel İzmir’in yürürlükteki nazım imar planlarında veUlaşım Ana Planı’nda bulunmamaktadır. Ulaştırma Ba-kanlığı tarafından temeli atılan projenin en vahim tarafıise Ulaştırma Bakanlığı’nın onaylanan “Türkiye Ulaşımve İletişim Stratejisi, Hedef 2023” Raporundaki toplu ta-şımaya öncelik tanıyan kararlarına aykırılık taşımasıdır.

NNEEHHİİRR YYÜÜKKSSEELL

PZMPRTARPHP KENT

MERKEZPNDEKPKARA DELPK;

KONAK TÜNELPTMMOB Şehir Plancıları OdasıPzmir Şube Başkanı



gündemgündem

Konak Tüneli, yepyeni bir proje gibi sunularak, kamuoyuyanlış bilgilendirilmiş, 1988 yılında ihale edilen İzmir-Urla- Çeşme Otoyolu’nun mahkeme kararı sonucu yapı-lamayan 3 km.lik Kordon yolu bölümüne alternatif ola-rak, 1988 tarihli projenin revizyonu olduğu iddia edilenbir proje izlenen propaganda ve bürokratik yöntemlerile de yaklaşık 20 yıl önce gündeme gelen İzmir kıyısın-dan otoyol geçirme projesi ile benzerlikler göstermek-tedir. Tıpkı dönemin Cumhurbaşkanı’nın 1991 yılındaİzmir’i ziyareti sırasında kordonda bir yol yapımı önerisiile başlayan süreçte, o dönemki merkezi hükümetin kentgeçişi projesinin, İzmir-Urla-Çeşme Otoyolu Projesi’neek olarak yapılmasını uygun görmesi gibi, İzmir kent bü-tününü ve kentsel ve arkeolojik sit kararı olan kent mer-kezini etkileyecek Konak Tüneli Projesi de demokratikkatılım sağlanmadan ve ulaşım talebinde yaratacağı de-ğişiklikler test edilmeden uygulamaya geçilmiş, onlardangizli, oldu-bittiye getirilerek temeli atılmış ve yasal statükazanmasından yaklaşık 17 ay önce inşa edilmeye baş-lanmıştır.

Bu süreçte basına yansıyan “Eğer yargıya gitme gibi birtalihsizlikte bulunurlarsa onları İzmir’e rezil ederiz.”şeklindeki ifadelerle, tehditlerle, üst yöneticilerin kendivizyonlarına göre, kendi damgalarını kente vurmaya ça-lışan bir yaklaşım ile her türlü bilimsel değerlerden uzak,“ben yaptım oldu - sitse de yapılır sit değilse de yapılır”mantığıyla, uygarlık tarihinin ve kentin belleği için refe-rans gösterilen Konak-Kemeraltı’na, 2500 yıllık bir kentinmerkezine, açılan bir kara delik açmaktan öteye gitme-mekte, kent merkezine bir düğüm atılmaktadır. Çünkütünelin çıktığı bölgede Kentsel + 3. Derece Arkeolojik SitAlanı, Tarihi Sit Alanı, 2. Derece Arkeolojik Sit alanı + 2.Derece Doğal Sit Alanı, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı vetescilli yapıları bulunmakta ve hazırlanan plan-projelerise sit alanlarını yok sayan bir yaklaşımla tüm uyarılararağmen “Bu proje arkeolojik araştırma değil, ulaşım pro-jesidir” diyerek arkeolojik öneme sahip alanları ve bul-guları yok sayan, tarihi dokuya ve siluete aykırı, bölgeninyaya odaklı dolaşımını engelleyen, şehircilik ve planlamaesaslarını, tüm bilimsel yaklaşımları yok sayan bir yakla-şımla devam etmektedir.

Dünyada Kent Merkezleri özellikle de tarihi merkezlertrafikten arındırılmaya, toplu taşıma sistemleri yaygın-laştırılmaya çalışılırken, Tünelin önerildiği Kemeraltıbölge özelinde öncelikli olması gerekenlerin insanlar,yayalar, yaya ulaşımı, kentsel, kültürel ve arkeolojik de-ğerler olması gerekirken, araçların kesintisiz akması içinönerilen yeni yollar, çağdaş planlama yaklaşımlarının ak-sine özel otomobil kullanımını arttırıcı nitelikte olması,Tarihi Kent merkezine trafik yüklemesi,

Ulaşım Master Planında belirlenmesi gereken Konak Tü-neli ve bağlantıları projesinin, bahse konu güzergahın ih-tiyacına/gerekliliğine yönelik mevcut ulaşım/trafikbilgilerine yönelik anketler, sayımlar ile günümüzdekabul gören sürdürülebilir ulaştırma sistemleri ve düşükkarbon salınımı kıstasları vb. açılardan kente etkilerineilişkin ayrıntılı çalışmalar yapılmadan bilinmeyen ne-denlerle oldubittiye getirilmeye çalışılması,

Tünele harcanacak önemli bir kaynağın, nazım planlardave ulaşım ana planında öngörülmeyen, fizibilitesi yapıl-mamış bir yatırıma harcanması yerine, Ulaşım Ana Planıkararlarına uygun olarak, ulaşım sorunlarının çağdaş çö-zümü olan raylı sistem yatırımlarına yönlendirmesi vb.nedenlerle TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesiolarak Konak Tünelinin telafisi mümkün olmayan zarar-lara yol açmaması için iki kez dava açmak zorunluluğudoğmuştur.

Bahri Baba Parkı’ndan Yeşildere Caddesi’ne uzanan yolgüzergâhına ilişkin hazırlanan proje( yol güzergahı),böl-gedeki kültür varlıklarının ve sit alamlarının Konak Tü-neli Projesinden etkilenmesi ile ilgili hiç bir bilimselaraştırma ve fizibilite raporu olmadan uygun bulunanİzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Ku-rulu’nun 23.11.2011 tarih ve 155 numaralı kararı’ na ve3194 sayılı İmar Kanununun 9. Maddesi kapsamında21.01.2013 tarih ve 1125 sayılı Bakanlık Makamı Olur’uile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan İzmir İli,



Konak-Yeşildere bağlantı yoluna ilişkin 1/5000 ölçekliNazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygu-lama İmar Planı Değişikliği’ne kentin kaynaklarınındoğru projelere yönlendirilmesi, artan taşıt trafiğini verikabul eden yaklaşımların hatalı olması ve yaya hareket-lerinin de taşıt hareketi kadar önemli olduğunu bir kezdaha hatırlatarak kamu yararına, şehircilik ilkelerine veplanlama esaslarına aykırı olması gerekçesi ile dava ko-nusu edilmiştir.



EELLİİFFNNAAZZ DDUURRUUSSOOYY

GEÇMPŞTEN GELECEĞE BPR YOLOLARAK KÜLTÜREL

ROTARestoratör, Şehir Plancısı, YTÜ Araştırma Görevlisi

1 Bu makale, Elifnaz Durusoy tarafından A. Güliz Bilgin Altınöz danışmanlığında 2013 yılında ODTÜ Mimarlık Bölümü RestorasyonY. Lisans Programı’nda tamamlanmış olan “From an Ancient Road to a Cultural Route: Conservation and Management of theRoad between Milas and Labraunda” başlıklı yüksek lisans tezi ile ilişkili olarak yapılmış bir araştırmanın sunumu niteliğindedir.Makalede, “kültürel rota” kavramının tanımı ve gelişimi genel olarak örneklerle sunulmakta, ancak Y. Lisans tezinin esas konusuolan ve tez kapsamında geliştirilen tarihi yolların kültürel rotalara dönüştürülmesi ile ilgili yöntem ve araçlar ile bunların “Milasve Labraunda arasındaki tarihi yol” üzerindeki uygulaması yer almamaktadır. Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgi için bakınız: Du-rusoy, E. (2013). From an Ancient Road to a Cultural Route: Conservation and Management of the Road between Milas andLabraunda, yayınlanmamış Y. Lisans Tezi, ODTÜ FBE Mimarlık Anabilim Dalı Restorasyon Y. Lisans Programı, Ankara.



Yollar insanların ulaşım hareketlerini düzenleyen ağ-lardır. İnsanoğlu tarafından uzun süreçler boyuncakullanılmış tarihi yollar, farklı dönemlerde var olmuşfarklı kültürlerin eserleri olan farklı “yer”leri birbirinebağlayan ve zaman içerisinde kendilerine eklemlenenfarklı alt birimler ile bütünleşmiş en temel yapıtaşla-rıdır. Ancak, doğal ya da insan kaynaklı tehditler, ta-rihi yolların zarar görmesine, bozulmasına ve hattayok olmasına sebep olabilmektedir. Bu bilgiler ışı-ğında, bu yazı; beraberlerinde barındırdıkları kültürelbirikimler ile insanları geçmişlerinden bugüne, bu-günden ise geleceğe taşıyan çok boyutlu yollar olarakkabul edilen tarihi yolların yaşatılarak kültürel rotalarolarak geleceğe aktarılmaları konusuna odaklanmak-tadır. Çalışmada, tarihi yollara kültürel rotalar olarakyeniden bakmanın katkıları örneklerle tartışılmakta-dır1. Bu bağlamda, bu makalede öncelikle; yol, tarihiyol ve kültürel rota kavramları tanımlanmış, gelişim-leri anlatılmış, ardından kültürel rotalar içlerinde ba-rındırdıkları bağlamlar kapsamında yorumlanmıştır.Sonuç bölümünde ise, dünyadan niteliklerine görefarklı kültürel rota örnekleri tanıtılmış, konu Anadoluözelinde sunulmuştur.

Yol, Tarihi Yol ve Kültürel Rota Kavramlarının Tanımve Gelişimleri:

Yollar insanların bir yerden başka bir yere akışını vetaşımını sağlayan kara, hava ve su bağlantılarıdır. Top-lumların en temel ihtiyaçlarından biri olan ulaşım ge-reksinimlerini karşılamak amacıyla inşa edilen yollar,farklı alanlar, yerleşimler, insanlar ve hatta kültürlerarasında etkileşim sağlamaktadırlar. Böylece, yollarsadece yer kürenin hayati dolaşım sistemi olmaktançıkarak; yapılar, yerleşimler, doğal alanlar ve somutolmayan kültürel miras öğeleri gibi etraflarında onlarıanlamlandıran parçalarla değer kazanan birer bütünolarak nitelendirilmektedirler.

Günümüzde, sıkça kullandığımız yoğun trafiğe sahipçok şeritli yolların haricinde, uzun deneme ve yanılmasüreçlerinin, çabaların, geleneklerin, dinlerin ve hattadil ve düşüncelerin birer sonuç ürünü olarak oluştu-rulmuş tarihi yollar da bulunmaktadır (Fotoğraf 1 veFotoğraf 2). Bu gibi tarihi yollar tanıklık ettikleri dö-nemlerin doğal, teknik ve teknolojik, görsel ve este-tik, simgesel, işlevsel ve yönetsel özellikleri ilegeçmişlerinin fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik ya-pısını yansıtan ve buna bağlı olarak da özgün değerlertaşıyan korunması gerekli kültür varlıklarıdır.

gündemgündem

Fotoğraf 1: Yol (http://zete.com/2013/10/konfor-kisa-surdu-trafik-yine-felc/)

Fotoğraf 2: Yol(http://www.turizminsesi.com/haber/doga-severler-

2 Detaylı bilgi için bakınız: ICOMOS Kültürel Rotalar Tüzüğü, http://www.international.icomos.org/ charters/culturalroutes_e.pdf.



Nadiren görünür ve kullanılır durumlarda karşımızaçıkan tarihi yollar, çoğu zaman “modern” olarak nite-lendirilen basmakalıp asfaltların altında yok olmuşlarveya sadece izleri gözlemlenebilen patikalar, izleklerolarak kalmışlardır. Dolayısıyla, yapıldıkları dönemdenitibaren çeşitli kültürler tarafından kullanılıp barındır-dıkları kültürel birikim ile birlikte günümüz için birer“katma kültürel değer” oluşturan özel tarihi yollar ol-duğu gibi; kullanılmama, uygun olmayan işlevlerdeyoğun kullanım, bakımsızlık, ekonomik tercihler, po-litik krizler, doğal afetler, coğrafi keşifler, üretim ve tü-ketim biçimlerindeki değişiklik, kontrol edilemeyenkentsel büyüme ve rant sebeplerinden bir veya bir-kaçı dolayısıyla kültürel mirasın sürekliliği açısındanönemli boşluklara sebebiyet veren tarihi yollar damevcuttur.

Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda ve yerine tek-rar konulamayacak kültürel değerlerimizin çoğununçeşitli sebeplerle tehdit altında olduğu bugünler dik-kate alındığında, tarihi yolların geçmişlerinin anlaşıl-ması, bugüne kadar biriktirdikleri değerlerininsaptanması ve gelecekte sağlıklı bir şekilde var olupkültürel mirasın sürekliliğini sağlayabilmeleri için ye-niden değerlendirilip geleceğe aktarılmaları konusu-nun günden güne önem kazandığı oldukça açıktır. Bunoktada karşımıza tarihi yolların yaşatılarak sunulmasıiçin alternatif bir araç olan “kültürel rota” kavramı çık-maktadır.

Kültürel rotalar konusu ile ilk kez karşılaşıldığında, kav-ramın, gün geçtikçe klasik kitle turizmi anlayışındanuzaklaşan ve turistlerin değişen tatil tercihleri doğ-rultusunda kendine yer edinen birbirlerine benzerçekim merkezleri olarak düşünülmesi oldukça doğal-dır. Fakat, kültürel rotalar kavramının ortaya çıkma-sındaki en temel gerekçelerden biri sadece seyahatedenleri turistik anlamda yönlendirecek yollar oluş-turmak değil, çeşitli değerlerin sunumunu sağlayacak

tarihi yolları tanıtıp yeniden kullanılır hale getirmektir.Böylece, kültürel rotaların temel amacı, tarihi yollarhakkında gerekli bilgiyi ve değerleri aktarmak ve bun-ları birbirlerine bağlayarak bir bütün altında gezi, din-lence, gözlem, spor, eğlence ve/veya keşifgüzergâhlarını sunmak olarak tanımlanabilmektedir.

ICOMOS tarafından 2008 yılında yayınlanan KültürelRotalar Tüzüğü’nde de belirtildiği üzere, kültürel ro-talar çok çeşitli coğrafyalarda karşımıza çıkabilmekteve buna bağlı olarak tarihleri, simgesel özellikleri, iş-levleri, formları, sosyal ortamları ve ekonomik değer-leri birbirlerinden farklılaşabilmektedir2. İçlerindebarındırdıkları herhangi bir anıt, kent parçası veya kül-türel peyzaj öğesi ile karıştırılmaması gereken kültürelrotalar, aksine tüm bu bileşenlerin tekil değerlerini tekbir başlık altında toplayıp arttıran “kapsayıcı”, “kar-maşık”, “yenilikçi” ve “çok yönlü” dinamik düzenlerolarak kabul edilmektedir.

Aynı adla anılmasa da, kültürel rotalar kavramı ilk ola-rak Avrupa’daki önemli kültürel alanlara dair farkın-dalığı kültürel geziler ile arttırmayı hedefleyen AvrupaKonseyi’nin “Sürekli Avrupa (Continuous Europe)” adlıbir uzman grubu tarafından 1960’lı yıllarda tartışıl-maya başlanmıştır. Kavram, 1987 yılından itibaren yü-rütülmeye devam eden, ana fikri Avrupa’nın farklıülkelerinin ve kültür varlıklarının ortak birer kültürelmiras olduğunu ortaya koyarak zaman ve mekândaseyahat etmenin yolunu göstermek olarak belirlen-miş “Avrupa Kültür Yolları Programı (European Cultu-ral Routes Program)” ile sağlam temellereoturtulmuştur. 1980’li yılların sonu ve 1990’lı yıllarınbaşlarında konuya dair getirilen yeni yaklaşımlar ilebirlikte İspanya’da yer alan “Santiago de CompostelaYolu” nun 1987 yılında ilk “Avrupa Kültür Rotası (Eu-ropean Cultural Route)” olarak seçilmesiyle kültürelrota kavramının gerçek hayattaki karşılığı somut ola-rak hayat bulmuştur. Ardından, “Sınırları Olmayan Mi-

Fotoğraf 3: Dünyadan kültürel rota örnekleri ve sembolleri (http://www.coe.int/t/dg4/cultureheritage/culture/routes/)

Fotoğraf 4: Türkiye’den kültürel rota örnekleri ve sembolleri (http://cultureroutesinturkey.com/c/)



marlık” ikinci “Avrupa Kültür Rotası” olarak kabul edil-miştir. Böylece, Avrupa Konseyi tarafından örnek kül-türel rotalar olarak kabul edilen bu iki kültürel rotanınkendilerinden sonra belirlenecek kültürel rotalar içiniyi birer referans kaynağı oldukları söylenebilmekte-dir. Bu gelişmeyi takiben, 1990’lı yılların sonlarındanbaşlayan dönemde; “Roman Rotası”, “Hadrian Du-varı”, “Schichardt Güzergâhı”, “Termal Miras ve Ter-mal Kentler Rotası”, “Merkez Avrupa Demir Rotası”,“Don Kişot Yolu”, “Cluniac Reformu Yolu” ve “Darjee-ling Himalaya Demiryolu” gibi dünyanın dört bir ya-nında bulunup dini, ticari, askeri, mimari, doğal,sembolik vb. gibi farklı temalara sahip çok sayıda kül-türel rota oluşturulmuştur (Fotoğraf 3).

Tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yap-tığı düşünüldüğünde, bir kültür mozaiği olan Anado-lu’da da geçmişte var olmuş çeşitli uygarlıklara aitsosyal, kültürel, politik, dini ve sanatsal değerlerin ka-zındığı, bir kısmı kaybolmaya yüz tutmuş olsa da, gü-nümüze kadar yaşayabilmiş birçok tarihi yol olduğusonucuna varılabilmektedir. Anadolu’daki tarihi yolla-rın kültürel rotalar olarak gün yüzüne çıkartılmalarıçalışmaları, turizm olgusunun yıllardır bel kemiği olandeniz, kum ve güneş turizmini çeşitlendirip kültür,doğa ve ekoloji turizmi gibi sürdürülebilir turizm ça-balarına daha çok önem vermek ve bu sayede Ana-dolu’nun farklı kültürlerini tanımak, yakınbölgelerdeki tarihe tanıklık edebilmek, doğayla iç içeolmak ve dolayısıyla kırsal kalkınmayı arttırmak amaç-lanarak başlatılmıştır.

Bu kapsamda, ülkemizde tarihi yolların kültürel rota-lara dönüştürülmeleri 1999 yılında kullanıma açılan“Likya Yolu” ve 2004 yılında hayat bulan “St. PaulYolu” ile “Kültür Rotaları Derneği” ve “Türkiye’dekiKültürel Rotalar” gibi sivil toplum kuruluşları ile2010’lu yıllardan beri süregelen gelişmeler üzerine te-mellenmiştir. Ardından, 1. ve 2. Viyana Seferleri sıra-sında izlenilen yolları takiben oluşturulmuş “SultanYolu”nun ve Arnavutluk, Makedonya, Yunanistan veTürkiye topraklarından geçen “Egnatia Yolu”nun artarda “Avrupa Kültür Rotası” sıfatına layık görülmesi ileAnadolu’nun geçmişini yansıtan tarihi yolların kültürelrotalara dönüşümleri hız kazanmıştır. Bahsi geçenlerinharicinde; Türkiye’deki kültür rotaları “Abraham Yolu”,“Özgürlük Rotası”, “Hitit Yolu”, “Karya Yolu”, “Gastro-nomi Rotası”, “Sarıkamış Gezi Yolları”, “Ağrı Dağı Yü-rüyüş Yolu”, “Padişah Yolu”, “İstiklal Yolu”, “İbrahimPeygamber Rotası” ve “İdyma Yolu” gibi günümüzdesayısı yaklaşık 20’ye ulaşan uygulamalarla özellikleson zamanlarda artmaya başlamıştır (Fotoğraf 4).

Son dönem olarak da tanımlanabilecek, 2010’lu yıl-lardan günümüze kadar geçen zaman sürecinde ger-çekleştirilen bir dizi toplantı, proje ve çalıştayönderliğinde ise, hem ulusal hem de uluslararası plat-formlarda kendine yer edinmiş kültürel rotaların po-pülerliği alternatif turizm ile de ilişkilendirilerek güngeçtikçe artmaktadır. Bu kapsamda, sıkça kullanılmayabaşlanan bir çözüm yoluna dönüştüğü rahatlıkla söy-lenebilecek olan kültürel rotaların içlerinde barındır-dıkları farklı değer ve kültürel bileşenler ışığında ne

3 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.santiago-compostela.net/

4 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.donquijote.org/culture/spain/places/routes/don-quixote-route.asp

5 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.silkroadproject.org/

6 Detaylı bilgi için bakınız: http://www.eurail.com/trains-europe/scenic-trains/semmering-line



denli çeşitli olabileceklerini ve başarılı sunum teknik-leri dolayısıyla çektikleri ilgiyi anlayabilmek adına dün-yadan farklı özelliklere sahip birkaç örneğinincelenmesi yerinde olacaktır.

Dünyadan Kültürel Rota Örnekleri:

Santiago de Compostela Rotası: 1987 yılında tarihtekiilk “Avrupa Kültür Rotası” olan kabul edilen Santiagode Compostela Rotası, Avrupa’da bulunan tüm hacyollarının bünyesi altında buluştuğu, Fransa ve İs-panya sınırının kuzeyinden Santiago’ya uzanan birinanç güzergâhıdır (Fotoğraf 5). Hayata geçirilmesi sü-recindeki temel hedefleri Avrupa’daki tüm hac yolla-rını ortak bir dilde işaretlemek ve kültürel işbirliğiniyerel, ulusal ve bölgesel ölçeklerde sağlayarak müm-kün olan en iyi ağı yaratmak olarak belirlenen San-tiago de Compostela Rotası boyunca tarihi ve diniözellikler barındıran yaklaşık 1800 yapı bulunmakta-dır. Günümüzde hala milyonlarca hacının Santiago deCompostela’ya ulaşmak amacıyla yürüdüğü bu kültü-rel rota, orta çağda İber Yarımadası ve Avrupa’nın gerikalan bölümü arasında gerçekleşen dini ve kültürelalışveriş açısından çok önemli bir rol oynamıştır. Buözellikleri dolayısıyla 1993 yılında UNESCO Dünya Mi-rası Listesi’ne giren Santiago de Compostela Rotası, otarihten bu yana Hristiyanlık inanışının en önemli ta-nıklarından biri olarak kabul edilmektedir3.

Don Kişot Yolu: Ünlü roman kahramanı Don Kişot’unizlediği tarihi yol ve patikaların birbirlerine bağlanmasıile 1979 yılında Heinz Mariacher’in katkısıyla oluştu-rulan Don Kişot Rotası, İspanya’nın merkezinde yeralan Castilla-La Mancha düzlüğünde yer almakta ve148 İspanya kenti boyunca devam etmektedir (Fo-toğraf 6). Toledo’dan başlayıp Castilla-La Mancha’nınkuzey ucunda bulunan zengin Roma peyzajı ile sonbulan bu tarihi rota yaklaşık 2000 km uzunluğundaolup Avrupa’nın en uzun turistik rotasıdır. Farklı yaşve özellikteki turistlere hitap edebilmesi amacıyla çe-şitli zorluk derecelerine göre 56 farklı etaba bölünmüşve tüm etapları açıklayıcı bir şeklide işaretlenmiştir.Don Kişot Rotası; tanık olduğu tarihi değerler, köyler-deki yel değirmenleri, müzeler, Don Kişot’un macera-larını kaleme alan yazar olan Miguel de Cervantes’in

karakteri yarattığı ilk yer olan hapishane gibi fizikselelemanlar ve yol boyunca gerçekleştirilmeye devamedilen hayvancılık aktiviteleri ile Avrupa Konseyi tara-fından 2007 yılında “Avrupa Kültür Rotası” ilan edil-miştir4.

İpek Yolu: İpek Yolu, Çin’den başlayıp Anadolu’yagelen, Anadolu’dan ise Avrupa’ya kadar uzanan yak-laşık 6000 km’lik bir ticaret güzergâhı olup, geçmiştevar olmuş çok sayıda uygarlığın temel ekonomikgeçim kaynağı olarak bilinmektedir (Fotoğraf 7). Ta-rihte geçtiği farklı coğrafyalar arasında porselen, de-ğerli taşlar ve kağıt gibi ticari malların taşınması içinoluşturulan bu güçlü bağlantının ismi, üzerinde taşı-macılığı en sık yapılan ipekten gelmektedir. Zamaniçerisinde, bahsedilen ticari ve ekonomik işlevinin ha-ricinde kıtalar arasındaki kültür, din, dil, ırk, düşünce,bilim, teknik ve sanat alışverişine de imkân tanıyanİpek Yolu, tanıklık ettiği bölgelerde yaşayan kültürle-rin izlerini taşımakta ve bu doğrultuda da çok zenginbir kültürel çeşitliliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bugün,geçmişin izlerinin o dönem için taşımacıkta kullanılanen önemli araç olan develer üzerinde yol alınarak ha-tırlanabildiği turistik öneme sahip bir kültürel rotayadönüşen İpek Yolu boyunca karşılaşılan çoğu kültürelöğe restore edilmiş ve koruma altına alınmıştır5.

Semmering Demiryolu: Dağlık, yapılaşma koşullarınınoldukça zor olduğu bir Avusturya coğrafyasında inşaedilen ve Avrupa’nın ilk tren yolu olma özelliğinesahip Semmering Demiryolu’nun yapımı 1848-1854yılları arasında Carl von Ghega öncülüğünde tamam-lanmıştır (Fotoğraf 11). Etkileyici bir doğal peyzajdangeçerek toplamda 41 km yol alan Semmering Demir-yolu kültürel rotası boyunca 14 tünel, 16 viyadük,100’den fazla köprü ve 11 adet küçük metal köprü bu-lunmaktadır. Dolayısıyla, arazi koşulları da dikkatealındığında tren yolu yapımı sürecinde yeni bir teknikbakış açısı geliştirilmiş olduğundan, Semmering De-miryolu 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’negirme hakkına sahip olmuştur. Günümüzde, bizlereteknoloji ve doğanın iç içe geçtiği bir bütünü hakkıylasunan Semmering Demiryolu kültürel rotası, bulun-duğu alanı turizme açmış ve çevresinde çok sayıda ko-naklama hizmetini de beraberinde getirmiştir6.

7 Detaylı bilgi için bakınız: http://cultureroutesinturkey.com/c/

Fotoğraf 5: “Santiago de CompostelaYolu” (http://johnniewalker-san-tiago.blogspot.com/)

Fotoğraf 6: “Don Kişot Rotası”(http://www.easyvoyage.co.uk/spain/the-don-quixote-route-4123)

Fotoğraf 7: “Ppek Yolu”(http://blog.benetton.com/blog/a-trip-on-the-silk-road/)

Fotoğraf 8: “Semmering Demiryolu”(http://workbreaktravel.com/austria-in-unesco/)

Fotoğraf 9: “Likya Yolu” (http://culture-routesinturkey.com/c/lycian-way/)

Fotoğraf 10: “St. Paul Yolu”(http://www.getyourguide.com/antalya-l172/from-antalya-saint-paul-trail-11-day)

Fotoğraf 11: “Evliya Çelebi Yolu”(http://www.todayszaman.com/news-261013-evliya-celebi-way)

Fotoğraf 12: “Frig Yolu”(http://www.frigyolu.com/frigyolu-14)



Türkiye’den Kültürel Rota Örnekleri:7

Likya Yolu: Muğla’dan başlayarak Antalya’ya kadardeniz boyunca uzanan Akdeniz kentlerini kapsayan,tarihte Likya olarak adlandırılan bölgede yer alan yol-lardan oluşturulmuş bir kültürel rota olan Likya Yolu,dünyanın en önemli uzun mesafe yürüyüş yollarındanbiri olarak kabul edilmektedir (Fotoğraf 9). 1999 yı-lında doğa yürüyüşçüsü Kate Clow tarafından Türkiyekültür turizmine kazandırılan bu kültürel rota, yakla-şık 510 km uzunluğundadır. Doğanın ve tarihin izlerinitaşıyan Likya Yolu parkuru boyunca Antiphellos, Le-toon, Limyra, Simena ve Myra gibi çok sayıda antikkentler ile karşılaşılmaktadır. Tamamı yürüyüşçüleriçin işaretlenmiş ve bu sayede turistler için keşfetme-nin kolaylaştırıldığı Likya Yolu’nda son üç yıldır alter-natif bir spor aktivitesi olarak “Likya Yolu UltraMaratonu” düzenlenmektedir. Günde ortalama 20-40km koşulan, dolayısıyla toplamda 7 gün süren ve busüreç boyunca kültür rotası sınırları içerisindeki kamp-larda konaklanan “Likya Yolu Ultra Maratonu”na yüz-lerce yerli ve yabancı gönüllü katılmaktadır.

St. Paul Yolu: Perge Harabelerinden başlayıp YazılıKanyon Milli Parkı ile Toros Dağları boyunca devameden ve Isparta’ya doğru uzanan bir bölgede önemliRoma kentlerinin birbirine bağlayan St. Paul Yolu kül-türel rotası, Hristiyanlığın Batı Avrupa’ya yayılmasınısağlamak amacıyla kullanıldığı tarihi St. Paul Yolu üze-

rinden şekillenmiştir (Fotoğraf 10). “St. Paul’un Ayakİzleri” olarak da anılan St. Paul Yolu, Likya Yolu’ndansonra Türkiye’de bulunan en uzun ikinci kültürel rota-dır. Rota üzerinde coğrafi özelliklere göre şekillenmişköyler ve bu yerleşimlerde bulunan eski taş evler,doğal güzelliklerini koruyan kanyonlar, patikalar ve va-diler ile özellikle de Hristiyanlık tarihi açısından büyükönem taşıyan kilise ve anıtları gözlemlemek müm-kündür. Sınırları dâhilinde bulunan tepeler yılın çoğuayını karla kaplı olarak geçirdiğinden, St. Paul Yolu kül-tür rotası kış tırmanışına da olanak tanımaktadır.

Evliya Çelebi Yolu: Evliya Çelebi Yolu, ünlü seyyah,yazar ve tarihçisi Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sinde de betimlediği 1671 yılında İstanbul’dan başla-yıp Hicaz’daki kutsal topraklarda sonlandırdığı hac yol-culuğunun güzergâhını yeniden canlandırmayıamaçlayan bir kültürel rotadır (Fotoğraf 11). Evliya Çe-lebi’nin at sırtında gerçekleştirmesiyle hafızalardakalan bu uzun yolculuğu, günümüzde Türkiye’nin enuzun mesafe atlı gezi yolu olan Evliya Çelebi Yolu’nunoluşturulmasına vesile olmuştur. Batı Anadolu bo-yunca çoğu kırsal doku halinde karşımıza çıkan yerle-şimler ve doğal zenginlikler arasında can bulan bukültürel rota, günümüzde sürdürülebilir turizm yo-luyla çevresindeki yerleşimlerin ekonomik refahınıyükseltmekle ve özellikle kaybolmakta olan binicilikgeleneğini hem yerli halka hem de gelen misafirleretanıtmakla görevlendirilmiştir.

Frig Yolu: Ziyaretçilerini sadece tarihi ve doğal güzel-likleri ile değil, birbirinden lezzetli yerel tatları ile debuluşturan Frig Yolu, günümüzde Ankara, Afyonkara-hisar, Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan, geç-mişte ise Frigya olarak adlandırılan uygarlığın hükümsürdüğü bölgede yer almaktadır (Fotoğraf 12). FrigYolu kültürel rota projesi, Frigya Kültürel Mirasını Ko-ruma ve Kalkınma Birliği tarafından desteklenmiş, bukapsamda ziyaretçilerin bilinçli ve güvenli bir şekildeyürümelerini sağlamak amacıyla uluslararası stan-dartlarda işaretlenmiştir. Friglerin antik yürüyüş yol-larını, tarihi eserlerini ve alanda bulunan peri bacalarıgibi jeolojik, coğrafi ve doğal güzelliklerin bütününütek bir yürüyüş ve bisiklet parkuru altında sunan FrigYolu kültürel rotasının alternatif ve bağlantı yollarlabirlikte uzunluğu yaklaşık 500 km’yi bulmaktadır.

Sonuç:

Tarihi yollar kendilerini var eden medeniyetlerin vebu medeniyetler tarafından oluşturulup geçmiştenaktarılan zengin kültürel birikimlerin tarihi belgeleri-dir.

Örneklendirmelerde de altı çizildiği gibi sahip olduk-ları değerler bütününden hareketle kültürel rotalaradönüştürülerek bugüne yansıtılmış tarihi yollar, farklışekillerde yorumlanmış ve ziyaretçilere sunulmuştur.Bu sayede, süreklilik, estetik ve sanatsal, eğitim,belge, işlev, sembolik, sosyal ve/veya ekonomi değer-leri ile yeniden yorumlanan tarihi yollar, oldukça uzunyıllardan itibaren dünya genelinde ve daha yakın ta-rihlerden bu yana ülkemizde tarihin izlerini yenidencanlandırarak bulundukları bölgelerdeki genel yaşamkalitesini arttırıcı etkenler olmuşlardır.

Unutulmamalıdır ki, alanların kimliğini belirleyici öğe-lerin başında yaşanmışlıkları yansıtan tarihi yollar veçevrelerinde onlarla ilişki içerisinde olan kültürelmiras elemanları gelmektedir. Dolayısıyla, bu gibi ta-rihi yollar geçmişle gelecek arasındaki aracılıkları, do-ğaya olan katkıları, sosyal yaşama konu olmuş anılarıaçısından oldukça değerli birer fırsat olarak görülmeli,yok olmalarının önüne geçilmek için tehditlerindenarındırılıp birlikte anlam kazandıkları kültürel değerlerbütünü ile korunmalı, geliştirilmeli ve yaşatılmalıdırlar.





Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’inkatlı kavşakları konusunda görüşümün sorulması sonra-sında Ankara’nın uzun süredir tartıştığı sorun üzerine bi-lindik muhalif duruşu yeniden dillendirmenin korkusunuyaşıyordum ki birden geçtiğimiz Nisan ayında bir İngilizplancı ile gerçekleştirdiğim diyalog aklıma geldi. Lon-dra’da Terry Farrel & Partners mimarlık bürosunda birgrup genç kentsel tasarım öğrencisine yapılan bir diziproje sunuşundan sonra gerçekleşen diyalogda, kentinen yoğun trafik düğüm noktalarından biri olan St. GilesCircus’ta uygulanması önerilen paylaşımlı yol yüzeyi(shared space) projesini sordum: “Neden buna benzerbirçok durumda tercih edilegelen katlı kavşak seçeneğinidüşünmediniz?” Aldığım yanıt çok açıktı: “Birincisi este-tik değil, 1960’lardaki uygulamalardan sonra Londrahalkı benimsemedi. İkincisi, kentin trafik sorunu içinçözüm değil; başka noktalarda aşırı birikimlere nedenoluyor. Ve son olarak yüksek maliyetli..” Türk planlamacamiasının yıllardır öne sürdüğü argümanı bir de İngil-tere referansı ile meşrulaştırma niyetinde değilim.Ancak, olgunun işlevsel ve bırakalım; konunun maliyetboyutunun kamu yararı açısından bir emperyal başkentiçin taşıdığı anlamı (kimse alınmasın) gelişmekte olan biryarı-çevre ülke başkenti için taşımıyor oluşu utanılacakbir durumdur. Bu duruma neden olan siyasal irade tarihiçinde büyük bir sorumluluğa sahiptir. Nitekim halkınakçal birikiminin, yüksek maliyetli ve geri dönüşü ola-naksız altyapı yatırımları ile hem de planı olmayan keyfibir süreçle “işletimi”, herhangi bir çağdaş ülkede kamu-sal suç niteliğindedir.

Ne yazık ki kısa zaman aralıklarında farklı tipte, yoğun veyıkıcı süreçleri (apartmanlaşma, gecekondu ıslahları, TO-Kİleşme) yaşamış/ yaşamak zorunda kalmış bir toplum,kentsel altyapıya yönelik bu denli radikal şehircilik ope-rasyonlarını kolay kanıksayabiliyor ve hatta benimsiyor.M. Gökçek’in bu süreci ciddi bir pasif halk desteği ile yü-rüttüğü gözlerden kaçmamalıdır. Bu desteğin nedeni, bu-güne kadar (toplam 80’e yakın katlı kavşak ve üstgeçitile) yapılan müdehalenin ölçeği nedeniyle ilk etaptamevcut trafik akışında yaşanan kaçınılmaz iyileşmedir(“Fena mı oldu, adam trafiği rahatlattı” ile ifadesini bulananlayış). Sürekli büyüyen bir bünyede arazi kullanımı,merkezler kademelenmesi ve ulaşım birlikteliğindenuzak, salt kapasite artırımına dayalı bir yaklaşımın ilkel-liği bir yana; uzun vadede sistemin tıkanarak çuvallamasısonrasında geriye kalanın; toplu taşıma ayrılması gere-kirken “yola saçılan” kamu kaynakları, dönüştürülmesiolanaksız dev köstebek yuvaları ve bunun hesabını ka-muoyuna vermeden gitmiş bir siyasal iktidar olacağı ön-görüsü bir kehanet olmasa gerek. Ankara veİstanbul’daki “öncü” örneklerini görerek kendi kentle-rinde olur olmaz noktalarda uygulayan diğer Anadolubelediyelerinin yarattığı katlı kavşak tipolojisini; kentselmekan üzerindeki tahrip düzeyi, artırdığı trafik kazalarıya da beslediği karayolu bağımlı kentleşme biçimi (yayı-nım) sorunları çerçevesinde ele almak olanaklı. Ancakbu noktada sorunun başka bir boyutuna vurgu yapmakniyetindeyim: kentin kimliği ve imgelemi.

Kent yazınında sıkça kullanılan (bir yönüyle ezber halinegelen) kimlik kavramı, kentlerin temel üretim biçimleri

OOLLGGUUÇÇAALLIIŞŞKKAANN

GÖREMEDPĞPNKENTPN

PMGELENEMEYENKPMLPĞP*Dr., ODTÜ Öğretim Üyesi

GündemGündem

* Bu yazı 15 Eylül 2009 tarihinde Yeni Mimar dergisinin 77 sayısında aynı isimle yayımlanmıştır.

(sanayi kenti, kültür kenti vb.) gibi işlevsel kategorilerletanımlanmasının yanı sıra, fiziksel biçim kategorileri(kentin üst biçimi, dokusu ve dizini) ile de algısal düzeydeanlam kazanır.

Kentin fiziksel varlığını ve kompozisyon düzenini farklıaçı, uzaklık ve hız dilimlerinde sürekli olarak algılayanbirey, algılanan yapıyı zihninde karmaşık bir soyutlamasüreciyle yeniden inşa eder ve kentin imgelemini ortayaçıkarır. Duyusal olarak algıladığımız nesnenin zihinselyansıması ve bilişsel izi olarak tanımlayabileceğimiz im-gelem için en uygun düzeyde veri akışı gerekir. Yinele-melerle süreklilik kazanan imgelem, bakan göz için belirlibir anlam oluşturmada temeldir. Bu anlam, benzer biliş-sel yapıya sahip bireyler için ortak bir karaktere sahiptir.Mekanın kolektif düzeyde anlamlandırılabilir oluşu, kent-sel kimliğin inşası için ön koşuldur. Dolayısıyla kentinkimliğinin ortaya çıkışında,duyu biçimleri arasında (EskiYunanca’da “görmek” ve “bilmek” terimleri arasındakieşdeğerliliği anımsayarak) doğrudanlık ve süreklilik içe-ren görme, bu niteliğiyle imgelem yaratmada temel birişleve sahiptir. İmge ve anlam yaratmada bilişsel başa-rımı (performans) üst düzeyde tutan, duyusal veri akışı-nın sürekliliğidir. Farklılık içermeyen bir süreklilikyanimonotonluk, düzenli aralıklara sahip olmadığındanimgelem yaratma süreci sekteye uğrar. Aynı şekilde veriakışındaki ritmik olmayan düzensiz kesintiler, bozulmalardaimgelemi zora sokar. Çünkü, soyutlayacağınız, dolayı-sıyla imge yaratabileceğiniz düzende bir görsel veriyesahip değilsinizdir. Bu veriyi kenti algılayan insana sunanda kentin örüntüsü ve mekan dizinidir. Birçoğunun hala“kuşlar için geometri arayışı” olarak gördüğü kentsel ta-sarım disiplinin temel olarak denetlediği ve kurgusunuyaptığı, anlık olarak algılayamadığımız ama belli bir ha-reket bütününde derin ve dolaylı olarak farkındalık ya-rattığımız bu örünütü bütünü, kentsel dokudur. Kentioluşturan ve Bay Lynch’in beş başlık altında topladığıkentsel elemanlar (izler, nirengiler, alanlar, kıyılar ve

odaklar) bu örüntü üzerine yerleştiği andan itibaren kentimgesi algılanmaya hazır bir veri dizini sunar. Söz konusuelemanları bir bütüniçinde ilişkilendirmemizin altyapısı,kentin öncül hareket kanallarıdır. Metropolitenleşme sü-recini yaşamış ve belirli bir ölçek düzeyini aşan kentleriçin kentsel imge oluşturmada en etkin öğe, hareket al-gısıdır. Bu nedenle kentin yol ağı, yalnızca ulaşım anla-mında değil, yüksek hareket yetisine sahip (otomobilsahipliliği ve kullanım düzeyi yüksek) toplumlar için al-gısa düzeyde kritik bir öneme sahiptir.

En uç örneği başkentte yaşanmak üzere birçok büyükkentimizde uygulamaya konan hız temelli ulaşım ope-rasyonlarının alt üst ettiği şey, kente kimlik veren, varolan görsel algı örüntüleridir. Ankara üzerine yapmış ol-duğumuz çalışmada, altgeçitlerle yeniden inşa edilen ko-ridorlarda artan ortalama hızla birlikte sürücü önbakıkonisinde ve yanal bakı derinliklerinde önemli düşüşleryaşandığı görülüyor. Tüneller nedeniyle bakı aralıklarıdüzensizleşmiş, ortadan kaldırılan yüzey kavşakları iletemel kentsel elemanlardan olan “düğümler” geçersizkılınmış. Kentin tarihi eksenleri üzerine yoğunlaşan buoperasyonlar, kentsel imgede büyük öneme sahip ni-rengi niteliğindeki birçok yapıyı ve mekanı, hareketli göz-den gizledi. Söz konusu teknik düzenlemenin ideolojikmotivasyonu olan bir estetik operasyon olduğu savı, buanlamda çok da spekülatif görünmüyor. Kent yüzeyindederin yarılmalara neden olan hız kanalları, eskiden kar-şılıklı yoğun geçişkenliği olan farklı bölgeleri yalıtıyor vekent bütünündeki yüzey algısında ciddi kopukluklaraneden oluyor. Üst ölçekte geçişkenliği artırılan kentseldoku,okunabilirliğini yitirmiştir. Çünkü okuyan göz,metni görmeden hızla “ulaşmaktadır”. Farklı işlevlerleyeni vizyonlar atadığımız kenti, kimlik sahibi yapabilmekiçin onu öncelikle görmek gerekliliğini kavradığımızdaartık görmek için çok da fazla değer olmayabilir karşı-mızda.

Yararlanılan kaynaklar

• Arnheim, R., 1997 (1969) Visual Thinking, University of Ca-lifornia Press: Berkeley

• Çalışkan, O., MOTIONSCAPE: The Image of Space in Mo-tion, Journal of Architectural and Planning Research,

• Lynch, K., 1997 (1960) The Image of the City, The MITPress: Cambridge



En buyuk zorluk, spesifik olmayan sorunlarda yer alır. (Kartpostal, 2007)



Konumuz yol, bir yerden başka bir yere gitmemizi sağlayan çizgi, x ile y arasındaki doğru, başlayan ve biten, bazenuzun bazen kısa.. Bunlar yolu düşündüğümüzde aklımıza ilk gelen tanımlar. Fakat mühendisliğe olduğu kadar fotoğ-rafa, edebiyata, sanata konu olmuş daha derin anlamlar çıkarabileceğimiz bir olgu.

Hayatımızın çoğu yollarla kesişen zaman dilimlerinden oluşuyor, yürüyoruz, koşuyoruz, bisiklete biniyoruz, müzik din-liyoruz, duruyoruz, oturuyoruz, bazen otobüste bazen yürüyerek, varıyoruz. Ölçek değiştikçe deneyimler de değişiyor.Bazen yol mahallemizde çift kale kurup maç yaptığımız bir oyun alanına dönüşürken bazen kitap okurken uyuyakaldı-ğımız, uyandığımızda manzarayı seyrederken düşüncelere daldığımız bir yolculuk olabiliyor. Sait Faik’in dediği gibi ‘Se-yahatler çekiyor içimiz’ bazen günlerin rutininden bazense işlerin yoğunluğundan bıkıldığında. Varmak için değil,sadece hareket halinde olmak olduğu için insanoğlunun doğası. Birer yolcuya dönüşüyoruz. Yürürken. Arabada. Oto-büste. Kaldırımlar yürürken kendimizle konuştuğumuz ve etrafı keşfettiğimiz mekanlar oluyor. Şeritler takip ederkenkafamıza takılan bir sorunun çözümünü bulduğumuz yerlere dönüşüyor yollar. Gerçek yolcuya dönüşüyoruz. ÇünküBaudelaire’in dediği gibi “Gerçek yolcular gitmek için giderler, yürekleri balonlar gibidir, niçin olduğunu bilmeden gi-derler.”

Kim olduğumuzdan bağımsız olarak ele alındığında bile çok boyutlu, çok derin bu olgu olan yol, plancı kimliğimiz ek-lendiğinde yönlendirebileceğimiz bir araca dönüşüyor. Planda sadece iki boyutlu bir çizgiden oluşan bu olgu, üç bo-yutlu yaşamda mekanlar arası içi boş bir bağlantıdan ziyade kendi başına anlam kazanıyor, mekan oluyor. Aldığımızplanlama eğitiminde yolların insandan bağımsız insana karşı değil, insan için planlanması gerektiğini görüyoruz. Varı-şın öneminden ziyade yolda geçen süreci birer yolculuğa dönüştürmenin önemine inanıyoruz. Fakat bunları var olandinamiği yok etmeden ve büyük bir uzlaşma içinde yapmamız gerekiyor.

Günümüzde kent içinde, konut alanlarındayayalar ile ilişkisizleştirilmiş, yolculuktan ba-ğımsız olarak yayaların önüne tırmanmasıveya dolanması gereken engellerle bezen-miş planlama ilkeleriyle ilişkisi olmayan yol-lar planlanıyor. İnsanı yaya olmaktan vetoplu taşıma kullanan bireylerden çok özelaraç kullanan sürücüler olmaya teşvik eden,ne kadar çok ne kadar geniş olursa olsun‘her yolun kendi trafiğini yarattığı’ politika-lar ve sistemlerde yolculuklar gündelik ha-yatın kaçınılmaz işkencelerine dönüşüyor.Sadece seyahatin, hareket halinde olmanınverdiği huzur ya da en temel anlamıyla bunasahip olma hakkı yok oluyor. Kentler hayatı-mızı kolaylaştırma düşüncesiyle yola çıkılmışolsa da, yollarında sıkıldığımız, bunaldığımız,öfkelendiğimiz, umutsuzluğa kapıldığımızalanlar dönüşüyor.

YOLSEYAHAT

ŞEHİR

Fotoğraf: Ceren Tosun

Irmak Yavuz, ODTÜ 3. Sınıf

Filmin çarpıcı yanlarından biri olan bu 'göç' zamanından bazı görüntüler Çinin demografik yapısına dikkat çekiyor. Gün-ler bazen haftalar süren yolculuğun ciddiyetini bu sahnelerdeki kargaşadan, düzeni sağlamak için polis hatta askerle-rin de devreye girmesinden anlayabiliyoruz. İşçilerin yıl boyunca sohbetleri, etkinlikleri, amaçları bu yolculuk için biletbulabilme ve bahar tatillerini aileleri ile birlikte geçirebilme üzerinedir.

Dönemsel zorluklar ailelerin birbirlerinden ayrı kalması ve çocukların sağlıklı bir hayatı olmayışına neden olur. Budurum çocuklarının geleceği için çaba harcayan ebeveynlerin başarısızlığıyla sonuçlanır.

Filmde vurgulanmak istenen bir diğer konu ise, hem giderek artan nüfusun kentleşmeye olumsuz etkisi hem de olu-şan kentleşmenin bu nüfusa olumsuz etkisidir. Film bunu işçilerin herhangi bir rekreasyon alanı olmayışı, işçilerin iş-yerlerinde yatıp kalkması ve çocukların fabrikalarda makinaların arasında, çalışma masalarının üstelerinde uyumasıylagöstermiştir.

Sanayi devriminin 19.yüzyıldaki etkisinin 2007 yılında dahi görülmesinin, kırda yaşayan insanların kentteki işçi nüfu-suna dönüşmesi izleyiciler için kentleşmenin olumsuz yanını ve kentlerin artan nüfusa göre yetersizliğinin farkındalı-ğını sağlamaktadır.

Çarpıcı bir gerçeği belgesel yoluyla dile getiren bu film,çok kalabalık bir tren istasyonu görüntüsüyle ve “Çin’de toplam 130 milyon göçmen işçi bulunuyor. Onlaryıl içinde sadece Bahar Bayramı için memleketlerinedönüyor. Bu, dünyadaki en büyük insan göçüdür.”bilgisini vererek başlar. Film tüm dünyayı ilgilendirenbir sorun olan ulaşımın, işçiler ve onların yaşamlarınaetkisini anlatır.

Last Train Home, 2009 Amsterdam UluslararasıBelgesel Film Festivali’nde（IDFA）en iyi belgesel filmolarak seçilerek, IDFA Ödülü’nü kazanmıştır. Film,yoğun nüfusun kentleşmedeki önemini ve modernyaşamın ardındaki gerçekliği gösteriyor. Yönetmen FanLixing bu belgesel için Çinli işçilerin arasına girerekonlarla 3 yıl geçirmiş ve bu yolculuğu onların gözündenanlatmıştır.

Last Train Home, köyde yaşayan ailelerin büyükkentlerde iş bulup geride bıraktıkları çocuklarına dahaiyi bir gelecek sağlamak için katlandıkları zorluklarıanlatıyor. Kente çalışmaya giden işçilerin sadece bahartatillerinde aileleriyle birlikte olmak için trenyolculuğunu gerçekleştirebilme çabalarını gösteriyor.

Last TrainHome

Emre SöylemezGazi Üniversitesi - 1. Sınıf



Alice in theCities

Pelin KılıçGazi Üniversitesi - 4. Sınıf



Alice In The Ci=es, yeni Alman sinemasının öncü yönetmenlerinden olan Wim Wenders’ın yol üçlemesi olarak anılanbir dizi filmin ilkidir. Siyah beyaz çekilmiş bu yol filmi kentlerin hüznünü ve başrol oyuncusunun iç dünyasını daha çokortaya çıkarmaktadır.

Wim Wenders'in "çok gerçekçi bir masal" olarak tanımladığı "Alis Kentlerde" filminde, röportaj yapmak için gi@ğiABD'de herşeyi yabancı ve i=ci bularak bir kimlik bunalımına giren ve amaçsızca turlayan Alman gazeteci Philip 'in ül-kesine geri dönmeye karar vermesi, havaalanında karşılaş>ğı umutsuz bir kadının küçük kızı Alice'i kendisine emanetetmesiyle de yaşamının akışının tamamiyle değişmesi anla>lır.

Gazeteci Philip Win?er Amerikan arabasıyla gece gündüz Amerikan kentlerinde ve kırsal bölgelerinde seyahat eder,yol üstündeki bulduğu motellerde geceler. Sürekli olarak yanında taşıdığı polaroid makinasıyla Amerikanın manzara-larını fotoğraflar ancak bir türlü yazısını yazamaz. İçinde bulunduğu gürültülü, karmaşık ve makineleşmiş Amerikanyaşam tarzı ona tamamen yabancıdır. Bu durum sürekli yolculuk halinde bulunmasına sebep olmuştur. Çünkü Philipyolculuk sırasında hiçbir yere ait olmadığını hissetmektedir.

Filmin ilk sahnelerinde Philip’in arabasından odaklanılmış sabit bir plan görüyoruz ve bu plan Philip’in yolculuklarınınizlerini bize yansıtmaktadır.Yol, yol kenarındaki izler, direkler, ilan panoları, evler, çitler, bahçeler, hareket halinde olanyada olmayan herşey bu planın içerisinde yansı>lmaktadır. Bu yolculuk sırasında Wim Wenders’ın kamerası bize, 1974yılının amerikan kentlerinin konut =polojilerini anlatacak görsel kanıt niteliğindedir. Aynı zamanda bu sahnede Philip’inkendi iç dünyasını yansıtan, iç hesaplaşmalarının anla>ldığı ve aslında neden o yolculukta olduğunun ispa>nı ortayakoyan konuşmaları yer almaktadır. Bu sırada Philip polaroid makinasıyla bir benzin istasyonunun fotoğra(nı çeker , filmüzerinde görüntü oluşmaya başladığı sırada fotoğrafa bakıp “ Asla gördüğünü yansıtmıyorlar” der. Bu ifade film bo-yunca Philip’in ikilemde olduğu temel sorunun, fotoğrafların asla gerçeği yansıtmayacağını ancak gerçeği sürekli ara-yacağı durumunu yansıtmaktadır.



Planlama eği=mi görmekte olan, öğrenci komisyonuna ka>lmak ya da bultene katkıdabulunmak isteyen öğrenciler aşağıdaki mail adresleri aracılığıyla bize ulaşabilir.

[email protected]@gmail.com

Sonrasında Philip’in motel odasına yerleşerek televizyonda klasik amerikan filmi izlerken filmin reklamlar ile kesilmesiile çılgına dönüp televizyonu (rlatması Philip’in sisteme karşı koyan yolculuğa çıkma isteğinin kanı> niteliğindedir. Aynıtavır Philip in Alice’in annesi Lica ile kaldığı motelde söylediği “ amerikan televizyonunlarının en zalim yönü her ne kadarbu da oldukça kötü olsa da herşeyi reklamlarla kesmesi değil, önünde sonunda bütün programların reklama dönüş-türmesi” sözü bu durumu güçlendiren bir kanıAr. Bu durum sadece tüketmeye odaklanlanmış sevgisiz ve ile=şimsizamerikan yaşam tarzına karşı koyduğu tavrı ifade etmektedir.

Kimliğini yi=ren, dünya ile bağlan>sını kaybeden Philip halen varolduğunun kanı>na ih=yaç duymaktadır. Bunu kanıt-lama biçimi olarak yolculuk sırasında çek=ği fotoğrafları ve sürekli zihninde beliren hikayeyi seçiyor. Ancak varlığınıkanıtlamaktaki temel isteği aynı zamanda gördüklerinin gerçekten görüp görmediğini kanıtlama isteğiyle benzerdir vetabi çek=ği fotoğraflar asla gerçeğin yerini tutmayacak>r.

Herşeyden bıkan ve umudunu yi=ren Philip arabasını satar ve gazetesinin ir=bat bürosunun bulunduğu New York'a gelir.Kendisinden istenen röportajı yazamamış>r, röportajın yerine vermeye kalk>ğı polaroid fotoğrafları da büro şefi red-deder. Bunun üzerine bu tüke=m toplumunda bir işi kalmadığını düşünen Philip Münih'e dönmek üzere havaalanınagelir. Havaalanında tanış>ğı Lisa adında alman bir kadın ve onun 9 yaşındaki kızı Alice, Philp’ in haya>nın akışını de-ğiş=recek insanlardır. Havaalanında grev nedeniyle Almanya’ya uçuş olmadığını öğrenir ve sadece Amsterdam’ a gi-decek uçaktan yer ayırArabilirler. Philip o gece kendi kız arkadaşı tara(ndan terkedilince de Lisa ve Alice ile onların otelodasnda kalır. Ertesi gün Lisa kızını Philip'e emanet e@ğini yazan bir not bırakarak ortadan kaybolur. Sözde bir gün sonraonları Amsterdam'da karşılayacak>r.

Philip ve Alice aynı uçakla Amsterdam'a gelirler ama Lisa orada değildir. Böylece ikilinin günler boyu sürecek zoraki be-raberlikleri de başlamış olur. Philip Alice'i tek akrabası olan büyükannesine götürecek=r ama ellerinde büyükanneninevinin bir fotoğra( dışında açık bir adresi yoktur. Alice çok daha küçük bir yaştayken bu evde kalmış>r ve evi hayalmeyal ha>rlamaktadır. Şehrin adını ha?a büyükannesinin soyadını bile tam olarak ha>rlayamaz. Böylece Alice ve Phi-lip büyükannenin evinin fotoğra( ile 1970 lerin Almanyasında büyük bir gezin=ye çıkarlar.

Bu yolculuk sırasında zaman içerisinde Philip ve Alice’ in aralarında sıcak bir dostluk gelişir. Yalnızlığın ve çaresizliğinbirbirine yaklaş>rdığı bu iki insan otomobil ve trenlerle günler boyunca büyükanneyi arayacaklardır. Aslında yolculukve aradıkları ev bir simgedir, asıl aradıkları sevgidir. Alice ve Philip’ in tren ve otomobille yolculukları sırasında Ameri-ka’da New york, Hollanda’da Amsterdam ve Ba> Almanya’daki Wuppertal, Essen, Duisburg, Oberhausen ve Gelsen-kirchen kentlerinin 1970 lerdeki hallerini izleyebiliyoruz. Bu nedenle film 40 yıl öncesinin kentlerini keşfetmemizisağlayan belge niteliği de taşımaktadır.



TMMOB Şehir Plancıları Odası Raci Bademli İyi Uy-gulamalar Ödülü-2013 Yarışması`na son teslim tarihiolan 30.09.2013 tarihine kadar 17 proje ile başvurudabulunulmuştur. 04.10.2013 tarihinde TMMOB ŞehirPlancıları Odası Genel Merkezinde toplanan YarışmaJürisi tarafından, yapılan değerlendirmeler sonu-cunda; 3 katılımcıya, eşdeğer “iyi uygulamalarödülü”, 3 katılımcıya, eşdeğer “iyi uygulamalar özen-dirme ödülü” verilmesi kararlaştırılırken, 1 katılım-cıya da jüri kararıyla “kamusal hizmet sunumundayenilikçi ve yaratıcı uygulamalar özel ödülü” veril-mesi kararlaştırılmıştır. (raci yarışma-afişi_resim ek-lenecek)

Bu kapsamda, Jüri tarafından yapılan değerlendir-meler sonucunda;

ODTÜ Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Stüdyosuadına Prof. Dr. Baykan Günay`a “O.D.T.Ü. K.K.T.C.Yerleşkesi Tasarım Projesi” ile,

Kadıköy Belediyesi`ne; “Yel Değirmeni YenilemeProjesi” ile,

Selçuk Belediyesi`ne “Selçuk İstasyon Meydanı veÇevresi Düzenleme Projesi” ile,

2013 Yılı “RACİ BADEMLİ İYİ UYGULAMALARÖDÜLÜ” verilmesine,

İzmir Büyükşehir Belediyesi`ne “İzmir HavagazıFabrikası Restorasyon Ve Çevre Düzenleme Projesi”ile,

Kadıköy Belediyesi`ne “Tasarım Atölyesi Kadıköy(TAK)” projesi ile,

Antalya Büyükşehir Belediyesi`ne “Kepez YenidenYerleşim Projesi” ile,

2013 Yılı “RACİ BADEMLİ İYİ UYGULAMALARÖZENDİRME ÖDÜLÜ” verilmesine,

Balıkesir Belediyesi`ne, yarışmaya sunduğu “Yaşlı,Kimsesiz, Engelli Vatandaşlarımızın Evlerinin Temiz-lenmesi Projesi”, “Bayat Ekmek Toplama Kampan-yası“ ve “İtfaiye Eğitim Sahası ve Gönüllü İtfaiyecilikProjesi” değerlendirilerek, jüri tarafından Raci Ba-demli İyi Uygulamalar Özendirme Ödülü kapsa-mında, “kamusal hizmet sunumunda yenilikçi veyaratıcı uygulamalar özel ödülü” verilmesine;

Yarışmada ödül kazanan projelerin plaketlerinin 6-7-8 Kasım 2013 tarihlerinde İzmir`de Dokuz Eylül Üni-versitesi DESEM salonlarında düzenlenecek olan 8Kasım Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu programıçerçevesinde verilmesi kararlaştırıldı.

haberler ....haberler...haberlerhaberler ....haberler...haberler

GENEL MERKEZ

TMMOB ŞPORACİ BADEMLİ İYİ

UYGULAMALAR ÖDÜLÜ-2013 YARIŞMASI SONUÇLANDI

TÜRKİYE PLANLAMA OKULLARI BİRLİĞİŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞ-MASI 2012-2013 GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Şehir ve Bölge Plan-lama Öğrencileri Bi-tirme ProjesiYarışması 2012-2013Jürisi, 30.09.2013 tari-hinde TMMOB ŞehirPlancıları Odası İs-tanbul Şubesi`ndegerçekleştirilmiştir.Toplam 14 proje ya-rışmaya katılmışolup jüri tarafındanyapılan değerlen-dirme sonucu aşa-ğıda kimlik bilgileri

ve proje isimleri yer alan yarışmacılar ödül almayahak kazanmışlardır.

BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ · 50975 rumuzlu “Başkent Ankara`da Gecekondu

Bölgesi: Mamak Sorunsalı / Sosyal Dışlanmanın En-gellenmesi Yeni Kentsel dönüşüm Modeli Oluş-turma” isimli proje ile katılan Begüm SAKAR(GaziÜniversitesi)

İKİNCİLİK ÖDÜLÜ· 19735 rumuzlu “Koruma Amaçlı İmar Planı - Kü-

tahya” isimli proje ile katılan Pelin TATLI (İzmirYüksek Teknoloji Enstitüsü)

ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ· 15935 rumuzlu “Kütahya Germiyan Sokak ve Çev-

resi Kentsel Koruma Planlaması” isimli proje ile ka-tılan Cem DEMİR (İzmir Yüksek TeknolojiEnstitüsü)

MANSİYONLAR· 63975 rumuzlu “Geleneksel Tarihsel Alanlarda Çok

Katmanlı Koruma Problemi: Milas (Muğla) Kentselve Arkeolojik Sit Alanı” isimli proje ilekatılan Hatice Ecem DEMİRDEN (Dokuz EylülÜniversitesi)

· 73532 rumuzlu “Kütahya Kentsel Koruma Projesi”isimli proje ile katılan Selda ERDOĞAN, (İzmirYüksek Teknoloji Enstitüsü)

TMMOB ENGELLİ MÜHENDİS MİMARVE ŞEHİR PLANCILARI SEMPOZYUMU

TMMOB EngelliMühendis Mimarve Şehir PlancılarıSempozyumu 26Ekim 2013 Cumar-tesi günü AnkaraÇankaya Beledi-yesi Çağdaş Sanat-lar Merkezi’ndedüzenlendi. Odamız AnkaraŞube Sekreteri FilizHekimoğlu’ndaoturum başkanıolarak yer aldığı

sempozyum da Türkiye’de Engelli Politikaları, BMEngelli Hakları Sözleşmesinin Dayandığı Temel İl-keler ve Sözleşmenin Ülkemizdeki Durumu, En-gellilerin Tanımlanma Süreci ve Eğitimi,Engellilerin Toplumla Bütünleşme Sorunları, KonutMimarisinde Evrensel Tasarımın Önemi, Planlamave Kentsel Tasarım Aracılığı ile Mekanın EngelsizKılınması: Sorunlar ve Olanaklar, Engelsiz Kentle-rin Önündeki En Büyük Engel / Uygulama Kalite-sizliği, Engelliler İçin Konut / Dönüşebilir Konut,Erişilebilirlik: Yapılı Çevre, Ulusal ve UluslararasıMevzuatlar ile İletişim ve Bilgi Teknolojileri Yö-nünden İncelenmesi, Engelleri Aşma Yolunda YerelYönetim Çalışma Örneği: İzmir, Engelleri Aşma Yo-lunda Oda Çalışma Örneği : Necdet Eraslan ProjeYarışması / MMO İstanbul Şubesi, Kamusal Alan-larda Ulaşılabilirlik, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği veEngellilik, Engelliler İçin / Tasarım ve Analiz Stra-tejileri Açısından İrdelenmesi, Ulaşım Politikaları /Toplu Taşıma Araçları ve Erişilebilirlik konularınınele alınmıştır. Sempozyumun forum kısmında iseEngelli Mühendis Mimar ve Şehir Plancısı Olmakteması ile sempozyuma katılanlarla görüş alışverişiyapılmıştır.



TMMOB 42. DÖNEM 3. DANIŞMAKURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİTMMOB 42. Dönem 3. Danışma Kurulu toplantısı21 Eylül 2013 Cumartesi günü İMO Teoman Öztürktoplantı salonunda yapıldı. Toplantının gündeminiağırlıklı olarak Gezi Parkı ile başlayan olaylar veTMMOB’yi işlevsizleştirmeye, etkisizleştirmeye yö-nelik yasal düzenlemeler oluşturdu.

KAMULAŞTIRMA BİLİRKİŞİLİĞİ EĞİTİMİGERÇEKLEŞTİRİLDİ

01.01.2008 tarihinden itibaren kamulaştırma bilir-kişiliği, ancak meslek odaları tarafından verilen eği-timlere katılarak "Kamulaştırma Bilirkişiliği YetkiBelgesi" alanlar tarafından yapılabilmektedir.

Odamız Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi (MİSEM)bünyesinde yürütülen Kamulaştırma BilirkişiliğiEğitim Programı 5-6 Ekim tarihlerinde Ankara’da23 üyenin, 2-3 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da28 üyenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.

DENİZLİ İLİ FUAR ALANINA AİT PLANLARYARGIYA TAŞINDI

Denizli Belediye Meclisi’nin 03.06.2011 gün ve 443sayılı kararı ile onaylanan “Denizli-Merkez-Kayalar Mahallesi’ne ait 1/5000 ölçekli Nazım ve1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği”Odamız tarafından açılan ve Denizli 1. İdare Mah-kemesi’nde 2011-1359 esas no ile devam eden da-vada söz konusu planların iptal kararı alınmıştır.İptal kararı sonrasında hazırlanan yeni planlar daOdamız tarafından yargıya taşınmıştır.

Denizli Belediye Meclisi’nin 12.06.2013 gün ve 367sayılı kararı ile onaylanan “ Denizli ili, Merkez Ka-yalar Mahallesi, muhtelif parseller ve çevresine iliş-kin 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekliUygulama İmar Planı Değişikliği”nin yürütmesi-nin durdurulmasına ve takiben iptaline karar ve-rilmesi istemiyle Denizli 1. İdare Mahkemesi’nde13.09.2013 tarihinde yargıya taşınmış olup 2013-867esas no ile devam etmektedir.

Yargı Gündemi



BASINA VE KAMUOYUNA

17 AĞUSTOS’U UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ... 16.08.2013

Bugünden tam 14 yıl önce, 17 Ağustos 1999 tarihinde tüm Türkiye`yi sarsan depremin yarattığı duyarlılık ne yazıkki geçen zaman içinde yitirildi. İki yıl önce Van`da yaşandığı gibi, zaman zaman ülkemizin farklı bir köşesinde ya-şanan yeni bir deprem, yaşanacak yeni acıların varlığını hatırlatsa ve yanlışlarımızı yüzümüze vursa da, baştadeprem olmak üzere afetlere karşı sakınım önlemleri ne yazık ki bugün de alınmıyor.Ülke genelinde afetlere yönelik önlemlerin hızla yaşama geçirilmesi gerekirken, başta planlama ve yapılaşma ala-nında gerekli olan kamusal denetimler olmak üzere, alınması gereken önlemlerden hızla uzaklaşılıyor. Önlemle-rin alınması aşamasında deprem hatırlanmazken, kentsel dönüşüm adıyla sürdürülen projelerin önemli bir bölümüde dahil olmak üzere, deprem korkusunun pazarlama aracı olarak kullanımı ise ne yazık ki sürdürülüyor.Her ne kadar riskli yapıların yenilenmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmış olsa da, tıpkı 1999 öncesindeolduğu gibi ülke genelinde “Fay Hatları”nın “Pay Hatları”na dönüşümü de sürüyor.14 yıl da geçmiş olsa da, binlerce yurttaşımız yaşamını yitirmiş olsa da, yapılan hatalardan asla ders alınmıyor. Göl-cük Depremi sonrasında, depremzedelerin dile getirdiği “Fay hatlarının pay hatlarına dönüştürülmesi” operas-yonları hiç çekinmeden sürdürülüyor. Ankara`da İmrahor Vadisi`nde olduğu gibi, yapılaşma dışı tutulmasıgereken riskli vadi yamaçları çok katlı yapılaşmalara konu edilebilirken, Yalova`da 14 yıl önce yüzlerce yurttaşı-mıza mezar olan Hacımehmet Ovası örneğinde olduğu gibi, yaşamı riske atacak kat artışı kararları da acımasızcaalınabiliyor.Popülist yaklaşımların, rant ve paylaşım hesaplarının dayattığı kararlar, bir yandan kentlerimizi daha da ya-şanılmaz hale getirirken, diğer yandan kentsel alanda afet riskleri daha da büyüyor.

Afet risklerinin en aza indirilmesinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “sakınım planlaması” Kentleşme Şurasıgibi toplantılarda tartışılıp hayata geçirilmez ve sözde kalırken, belediyeler tarafından büyük bölümü “riski yüksek”alanlarda değil, “rantı yüksek” alanlarda sürdürülen “kentsel dönüşüm” uygulamaları tek çözümmüş gibi sunulu-yor.Bir yandan riskli yapıları törenle yıkan ülkemizde, diğer yandan yeni riskli ve sağlıksız kent bölgelerinin oluşumunagöz yumuluyor. Denetimsiz kentleşme ortamının ağır sonuçları ortadayken, rant projelerine karşı takındığı tavır ne-deniyle, ne yazık ki meslek odaları da denetim süreçlerinden tümüyle dışlanmaya çalışılıyor.Ülke genelinde takınılan bu tavrın ve yapılan uygulamaların bir bütün olarak yurttaşlarımızı yaşanacak afetlerdenkoruması olanaklı olmadığı gibi, yeni 17 Ağustosların gelecekte de yaşanması kaçınılmaz görünüyor.17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımızı bir kez daha özlemle anar ve yakın-larının acısını paylaşırken, yeniden aynı acıların yaşanmaması için, kentleşme süreçlerinde sorumluluğu bulunantüm kişi ve kurumların aldıkları kararları ve uygulamalarını bir kez daha gözden geçirmesini, rant ve pay hırsındanuzak durabilmelerini diliyoruz.17 Ağustos`u unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız…

Necati UYARTMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı

SAVAŞTAN YANA DEĞİL BARIŞTAN TARAFIZ! 31.08.2013

İnsanlık, tarihi boyunca, korku, acı, şiddet, kan ve gözyaşı dolu onbinlerce savaş yaşadıktan sonra yaşama hakkınınen kutsal insan hakkı olduğunu kabul etmiştir. Emperyalist savaşlar, etnisite, soy, sop, mezhep katliamları, geçmişyüzyıllarda olduğu gibi, günümüzde de kanlı biçimde sürdürülmektedir. Üstelik insanlığın yok edildiği bu savaş-lar egemenlik kurmanın ötesinde yeni kaynaklara kavuşmanın ve pazar ilişkileri oluşturmanın yolu haline gelmiş-tir. Emperyalistlerce “demokrasi götürmek” “insanlık adına cezalandırmak “ ..vs. gerekçelerle tanımlansa da, çıkarilişkilerinin de bir gereği olarak, gerçek niyet egemenlik alanlarının savaşlarla yeniden üretilmesidir.Bugünden tam 74 yıl önce, 1 Eylül 1939 tarihinde Nazi Alman orduları Polonya`ya saldırarak 20. yüzyılın en kanlısavaşını başlatmıştı. 60 milyonun üzerinde insanın ölümüne neden olan bu savaşın başlangıç günü olarak kabul edi-len ve Barış Günü ilan edilen 1 Eylül`ün yıldönümünde, Ortadoğu`da yeni bir savaşın çığırtkanlığı yapılmaktadır.Silah tüccarları, petrol ve kan içiciler ellerini ovuşturmaya başlamıştır. İnsanlık tarihinin rotası bir kez daha karan-lık ve kanlı sulara doğru yöneltilmektedir.Biz, kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar olarak hiçbir değerin insan yaşamından daha kutsal ve değerli olduğunukabul etmiyoruz! İçeride ve dışarıda çocuklarımızın ölmesine veya sakat kalmasına neden olabilecek hiçbir savaşıbenimsemiyoruz! Komşularımızla olan ilişkilerimizde iç çatışmayı besleyen ya da emperyalist bir müdahaleyi kış-kırtan politikaları kınıyoruz.Bizler, giderek şiddet toplumuna dönüşen, ulusal ya da uluslararası sorunlarını dayatma, şiddet ve güç kullanma yo-luyla çözmeye çalışan bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Etnisite, mezhep, cins ve cinsel yönelim ayrımı gözetmeksi-zin, bu ülkede yaşayan her bireyin ekonomik refah içinde, sağlıklı ve özgür olduğu, demokratik haklarını sonunakadar kullanabildiği, mahallesinden bölgesine kadar komşuları ile barış içinde yaşayabildiği bir ülke istiyoruz.YAŞASIN BARIŞ!

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

BU YIL DA DÜNYA KONUT GÜNÜ’NÜ YANLIŞ KARARLARGÖLGESİNDE KUTLUYORUZ 07.10.2013

Ülkemizde uzun yıllardan bu yana “Dünya Konut Günü” olarak kutlanan Ekim ayının ilk Pazartesi günü Bir-leşmiş Milletler tarafından “World Habitat Day” olarak ilan edilmiştir.





Birleşmiş Milletler tarafından her yıl “World Habitat Day” olarak kutlanan Ekim ayının ilk Pazartesi günü ülkemizdede “Dünya Konut Günü” adıyla kutlanmaktadır. Bu günün kutlanmasının başlıca amacı; herkesin temel ve eşit hak-larından biri olan, sağlıklı ve güvenli bir konutta yaşama hakkına dikkat çekilmesidir. Diğer yandan bu gün, tüm dün-yaya kentlerimizin geleceğini biçimlendirmede hepimizin sorumlu olduğunu hatırlatmayı da hedeflemektedir.Bu yılın kutlama teması “Kentsel Hareketlilik” olarak belirlenmiştir.

Birleşmiş Milletler tarafından her yıl farklı bir tema ile ele alınarak kutlanan “World Habitat Day” için bu yıl temaolarak “Kentsel Hareketlilik” belirlenmiştir. Kentsel yaşamın vazgeçilmez unsurlarından olan kentsel servislere eri-şimde, kentlerin genişlemesi sürecinde yaşanan sorunlara ve sürdürülebilir çözümlere dikkat çekme arayışı, tema-nın seçilmesinde belirleyici olmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından tema seçimi yapılırken, ulaşılabilir kentlerin,sürdürülebilir ulaşım türlerini desteklemesi gerektiğine de vurgu yapılmış, kentlerde her geçen gün daha fazla in-sanın özel araç kullanımı yerine, başta raylı sistemler ve otobüsler olmak üzere toplu taşıma araçlarını, bisiklet ve yayayollarını kullanma yönünde cesaretlendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından kentsel hareketlilik kavramının yalnızca ulaşım türü çerçevesinde ele alınarak tartışıl-maması gerektiği, ilkesel olarak kent planlama kararlarının ve kentsel tasarım uygulamalarının ulaşım altyapısını uza-tan kararlara değil, uygun kentsel yoğunluklar yaratılarak insanları ve mekânları kentsel alanda nasıl bir arayagetireceğine odaklanması gerektiğine de vurgu yapılmıştır. Ülkemiz kentlerinde son yıllarda geliştirilen ulaşım kararları Birleşmiş Milletler tarafından dikkat çekilen ilke-lere açıkça aykırıdır.

Ülkemiz kentlerinde nüfusa koşut olarak artan kentsel hareketlilik, kent içi ulaşım ve erişim sorunlarının da büyü-mesine neden olmaktadır. Yaşanan sorunlara yönelik çözüm arayışları ise ne yazık ki tam da Birleşmiş Milletler ta-rafından dikkat çekilen ve uzak durulması gerektiği vurgulanan, ulaşım altyapısını uzatan, özel araç öncelikli kararlarve yatırımlar olarak ortaya çıkmaktadır.Kentlerimizde yaygın biçimde yapımı gerçekleştirilen alt-üst geçitler, şerit genişletmeleri, yaya kaldırımlarının dar-altılması, sokakların ve kaldırımların otopark olarak kullanılması gibi kararlar ile kentlerimiz yaşanabilir olmaktanuzaklaşmaktadır.Çağdaş toplu taşıma sistemlerine, yaya yollarına, bisiklet yollarına yatırımların minimum düzeyde kaldığı kentleri-mizde, tıpkı Ankara`da günümüzde tartışması süren ve kamuoyunda ODTÜ Yoluolarak bilinen “kent içi otoyol” dü-zenlemesinde olduğu gibi kentsel hareketliliği özel araçlar üzerinden çözmeye yönelik adımlara her geçen gün biryenisi eklenmektedir.Kentlerimiz, sokakları ‘otoyola` ve ‘otoparka`, yaşam alanları ‘konut silolarına` dönüştürülerek yaşanmaz hale ge-tirilmektedir.

İzlenen yanlış kentleşme ve ulaşım politikaları ile kentlerimizin sokakları otoparklara ve otoyollara dönüştürülürken,sokaklar giderek insanlar tarafından kullanılamaz hale gelmektedir. Sağlıklı bir yaşam çevresi oluşumunda vazge-çilmez olan planlama ilkeleri göz ardı edilerek, rantın yönlendiriciliğinde arttırılan yoğunluklar ise yaşam alanları-mızın insan depolanan konut silolarına dönüşmesine neden olmaktadır.Yaşanan bu gerçeklik ışığında, bu yıl 7 Ekim tarihine rastlayan Dünya Konut Günü`nü kutlarken, tüm ilgili kesim-leri bir kez daha;· Birleşmiş Milletler tarafından da dile getirilen ilkeler doğrultusunda hareket etmeye, özel araç öncelikli kararlar ye-

rine, toplu taşıma sistemleri ile yaya ve bisiklet öncelikli kararlara imza atmaya,· Kentsel dönüşüm uygulamaları başta olmak üzere, herkes için temel bir insan hakkı olan “sağlıklı ve güvenli bir

konutta yaşama” hakkını ihlal eden uygulamalardan vazgeçmeye, çözüm adı altında insan deposu ‘konut siloları`üretmekten kaçınmaya,

davet ediyoruz. Necati UYAR

TMMOB Şehir Plancıları Odası



Basında Odamız.... 27 Eylül 2013 Cumhuriyet Gazetesi

17 Ekim 2013 Evrensel Gazetesi



Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Mer-kezi’nde düzenlenen Panel-Forum ile geç-mişten günümüze Ankara ulaşımplanlaması, ulaşım planlaması adına yapı-lan uygulamalar, Ankara ulaşımının so-runları, yapımı sürmekte olan 2038 AnkaraUlaşım Planı ve güncel ulaşım tartışmalarıarasında bulunan “ODTÜ Yolu” tartışıl-mıştır.

“ODTÜ Yolu Tartışmalarının GölgesindeDünden Bugüne Ankara Ulaşım Planla-ması” adıyla düzenlediğimiz PANEL – FO-RUM’da, konusunda uzman kişilerinpanelist olarak paylaştıkları görüş ve bilgi-lendirmeleri sonrasında; konunun doğru-dan ilgilisi olan üyelerimizin, ulaşımkonusu ile ilgili diğer meslek grubu men-suplarının, Ankara Halkının, Ankara Bü-yükşehir Belediyesi ulaşımuygulamalarından etkilenen mahalle sa-kinlerinin ve öğrencilerimizin de katkı,eleştiri, görüş ve önerileri ile katıldığıforum bölümü gerçekleştirilmiştir.

9 Ekim 2013 Çarşamba günü Saat 13:30’dabaşlayan etkinliğe; Şube Başkanımız OrhanSarıaltun moderatörlüğünde, Gazi Üniver-sitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hülagü Kap-lan, Atılım Üniversitesi öğretim üyesiSavaş Zafer Şahin, ODTÜ Öğretim Ela-manları Derneği başkanı Ali Gökmen, Ula-şım Plancısı Erhan Öncü ve şehir plancısıRıfat Türkkan panelist olarak katılmıştır.

ODTÜ Yolu Protestosuna Destek6 Eylül 2013 tarihinde, Ankara Büyükşehir Belediyesiyıkım ekibi, ODTU ormanı ile 100. Yıl ve Çiğdem ma-hallelerinden geçerek Eskişehir Yolu ile Konya Yolu’nubirbirine bağlaması planlanan ODTÜ Yolu projesi içinsabah saatlerinde ağaçları sökmek için ODTÜ A4 kapı-sına gelmiştir. Bölgede sürdürülen ağaç sökümü çalış-malarına karşı gerçekleştirilen protestolara ODTÜöğrencileri, öğretim üyeleri ve 100. Yıl Mahallesi halkıile birlikte Oda Genel Başkanımız Necati Uyar, AnkaraŞube Başkanımız Orhan Sarıaltun, Genel Merkez Yöne-tim Kurulu üyesi ve aynı zamanda 100. Mahallesi sakiniDuygu Cihanger, Ankara Şube çalışanı Gözde Güldal veduyarlı üyelerimiz katılmıştır.

ŞUBELERDENHABERLER ODTÜ YOLU

DÜZENLENEN PANEL-FORUM’DA TARTIŞILDI

ANKARA ŞUBE


GEZİ VE SONRASI; NE YAPMALI?

Gezi ve Sonrasıforumları, 17Ağustos Cumar-tesi günü “Gezive Sonrası 4 –Kent Sorunları:Ne Yapmalı?”başlığı ile panelve forum şek-linde Odtü Me-zunlar DerneğiVişnelik Tesisleritoplantı salo-nunda gerçekleş-tirilmiştir. İnşaatM ü h e n d i s l e r i

Odası Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, Mi-marlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan veŞehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı OrhanSarıaltun’un konuşmacı olarak katıldığı panellebaşlayan toplantı, katılımcıların görüşlerini aktar-dığı ve konuşmacılara sorularını yönelttiği forumile devam etmiştir. Yoğun ilgi gören etkinlikte ilksözü alan Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Baş-kanı Orhan Sarıaltun, konuşmasının başında 17Ağustos’un yaşattığı acılarla birlikte büyük bir dersolması gereken bir tarih olduğunu söyleyerek dep-remde kaybettiklerimizi andı. Kent sorunlarını ko-nuşmaya başlarken Cumhuriyetin ilanındanitibaren Ankara’nın kent tarihinden söz edilmesigerektiğini ifade eden Sarıaltun, Ankara’nın baş-kent olmasıyla birlikte, Mustafa Kemal Atatürk’ünplanlı başkent oluşturma düşüncesi ile hayatageçen imar yasasının, diğer kentlerin başlangıcınave günümüzde var olan imar yasalarına da önemlikatkı sağladığını ifade etti. 50’li yılların başında ya-şanan gecekondulaşmayı temel kırılma noktaların-dan biri olarak nitelendiren Sarıaltun, sermayeninihtiyaç duyduğu ucuz işgücünü sağlamak için dedesteklenen kente göçle birlikte Ankara’da da ge-cekondulaşma yaşandığını; ancak kentin iskelet ya-pısı İstanbul ve İzmir’e göre daha sağlam olduğuiçin bunun düzeltilebilir nitelikte yaşandığını söy-ledi. Sonraki dönemdeki imar afarı ve ıslah planla-

rıyla bu yapının düzeltilebilir niteliğinin ortadankalktığını belirten Sarıaltun, çevreyolu yapımınınrantın başlangıç noktalarından biri olduğunu söy-leyerek, ıslah planlarıyla gecekonduların düzel-tilme şansının ortadan kalkmasının yanı sıra, dereyataklarını geri kazanma olasılığının da yok oldu-ğunu söyledi. Belediye Başkanlarından Mehmet Al-tınsoy döneminde hazırlanan ulaşım ana planınadeğinen Sarıaltun, İncek ve Çayyolu’nun belediyesınırları içinde olmadığı halde yapılaşmaya başla-dıktan sonra ve parçacı yaklaşımlarla üretilen plan-larla bütünden kopuşların sürdüğünü anlattı.Mevcut planı da değerlendiren Sarıaltun, “Her si-tenin içinde alışveriş merkezi, sağlık tesisi ve hertürlü alan yerleşmeye başladı. Sokak öldüğü zamankent diye bir şey kalmayacak zaten. Kent parçala-rından oluşan bir mozaik olacaktır” dedi.

ENGELLİLERİN TOPLUMSAL ENTEGRAS-YONU’NUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

28 Ağustos 2013 tarihinde Rixos Otelde düzenlenen‘Engellilerin Toplumsal Entegrasyonunun Gelişti-rilmesi Projesi'nin açılış toplantısına Şube sekreteriFiliz Hekimoğlu katılım sağlamıştır. Toplantıda En-gelli bireylerin, hayatın tüm alanlarına, mal ve hiz-metlerine eşit erişimi ve 2 yıl sürecek olan hibeprojeler programı tanıtılmıştır.



MİMARLAR ODASI`NA YAPILAN POLİS BASKININI KINIYORUZ8.10.2013

En ufak muhalefete karşı siyasal güç kullanmayı alışkanlık haline getiren AKP iktidarı, 4 Ekim 2013 tarihinde sözde“korsan kitap” bulunduğuna ilişkin bir ihbara dayanarak TMMOB Mimarlar Odası‘na bir operasyon düzenlemiş-tir. Oda‘nın, meslek alanlarına ilişkin yıllardır derlediği teknik bilgi, birikim ve araştırmaları kapsayan yayınlara,hukuka aykırı bir biçimde soruşturma sonuna kadar, el konulmuştur.Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, AKP‘nin uygulamaya çalıştığı çoğu projenin, açtığı davalarla yasalara vemeslek kurallarına aykırı olduğunu ispatlarken, iktidar partisi de meslek odalarından yükselen muhalefeti farklı şe-killerde baskılamaya çalışmıştır. Mimarlar Odası‘na gerçekleştirilen bu son operasyon da söz konusu baskıların birörneğini oluşturmuştur.Yıllardır çalışmalarını ve yayınlarını meslektaşlarının ve halkın yararına, “kamu yararı ilkesi” çerçevesinde karşı-lıksız sunan Mimarlar Odası, doğayı, kenti ve insan haklarını savunan çalışmaları nedeniyle cezalandırılmak is-tenmiştir. Meslek alanlarına dair ilkelerinden, bugüne dek halkın yararına yürüttüğü örgütlü mücadelesindenvazgeçmeyen; gerçekleştirdiği her çalışmada halkına, meslek alanına sahip çıkan Mimarlar Odası baskı altına alın-maya çalışılmıştır. Ancak bilinmelidir ki; TMMOB Mimarlar Odası‘na yönelik uygulanan bu hukuka aykırı uygu-lama, TMMOB ve bağlı Odalarını haklı mücadelesinden asla vazgeçiremeyecektir.Kentlerimizi, doğamızı ve evrensel insan hakları yok sayan her türden girişime karşı mücadelemiz sürecek, teknikbilgi ve birikimimizi halkın ve toplumun yararına kullanmaya TMMOB ve bağlı Odaları olarak devam edeceğiz.Bu süreçte Mimarlar Odası‘na yapılan baskıyı kınıyor ve yürüttüğü ortak mücadelede hep birlikte olduğumuzu ka-muoyuna ve basınımıza saygı ile duyururuz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu

BASINA VE KAMUOYUNA 22.10.2013

Şubemiz, kamuoyunda “ODTÜ Yolu” olarak bilinen, Dumlupınar Bulvarı ile Mevlana Bulvarı Bağlantı yo-lunun kaçak inşası ve bu inşaatın sorumlusu olan İ. Melih Gökçek ve Belediye görevlileri hakkında suç du-yurusunda bulundu.TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı İ. Melih Gökçek hakkında;“mala zarar verme, görevi kötüye kullanmak ve kesinleşmemiş bir imar planına dayalı idari eylemde bulunmak vebu vesileyle kamunun zarara uğramasına sebep olmak” gerekçeleriyle ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCI-LIĞI‘NA Türk Ceza Kanunu‘nun 151. ve 152/1 maddesinin (a) ve (c) maddeleri uyarınca suç duyurusunda bu-lundu.Şubemiz tarafından savcılığa yapılan suç duyurusunda aşağıda özet olarak belirtilen gerekçeler ve ilgili ekleriniCumhuriyet Başsavcılığına iletmiştir;Koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planları Bakanlık tarafından 30.09.2013 tarih ve 15121 sayılı makam oluruile onaylanmış ve 04.10.2013 tarihinden itibaren askıya çıkarılmıştır. Hali hazırda askı süreci devam ederken18.10.201 3 Cuma gecesi saat 22:00 civarında başlayıp ertesi gün sabah saatlerine kadar Ankara Büyükşehir Be-lediyesine bağlı ekipler tarafından bu sit alanına müdahale edilmiş, koruma amaçlı imar planları doğrultu-sunda planlama alanında kalan yaklaşık 3000 ağaç kesilmiştir.Söz konusu planların 1 aylık askı süresi dolmadan önce Belediye görevlileri yaptığı işlemler, açıkça planlama mev-zuatına aykırı olup suç teşkil etmektedir. Keza planlama sürecinde 1 aylık askının öngörülmüş olmasının tek nedeniimar planlarına karşı varsa muhtemel itirazların yapılmasına imkân sağlamaktır ki bu itirazların uygun bulunupbulunmamasına ilişkin alınacak karar da, imar planı onama sürecinin tamamlanması için zorunlu bir süreçtir.Bu noktada özellikle dikkate alınması gereken bahsi geçen planlara hiçbir itiraz olmasa dahi, yapılan itirazlarıntümü reddedilecek de olsa yine de Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, mevzuatta açıkça belirtilen imar planıonama süreci tamamlanarak, planların kesinleşmesinin beklenmesi bir zorunluluktur. Bu zorunluluğa uyulmamışolması da açıkça suç teşkil etmektedir.

BASINA VE KAMUOYUNA



Kaldı ki onaylanan koruma amaçlı imar planlarında, alanın yol olarak ayrılması bu alandaki ağaçların kesilebilmesive yolun yapılması için yeterli değildir. Nazım ve Uygulama imar planları onaylandıktan sonraki aşama, 3194 s.İmar Kanunu‘nun 18. maddesine göre imar uygulaması yapılması, yol olarak kamuya terk edilecek alanın kadas-tro mülkiyeti olarak ayrışması gerekmektedir.Gerek imar planlarının kesinleşmemesi, gerekse onama süreci tamamlanan imar planının kamuya terk edilecekolan kısımlarını yasal belge olarak ortaya çıkarması gereken imar uygulamasının yapılmamış olmasının ortaya koy-duğu en önemli sonuçlardan biri, alanın halen ODTÜ‘nün mülkiyetinde olmasıdır. Diğer bir ifadeyle söz konusuplanlar kesinleşmeden ve imar uygulaması yapılmadan, yolun geçeceği alanda mülkiyet hakkı sona ermemektedir.Bu nedenle Belediye yetkililerinin 18.10.2013 tarihinde gerçekleştirmiş oldukları ve suç teşkil eden idari eylemleraçıkça mülkiyet hakkının ihlaline yöneliktir.Basına ve Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur

TMMOB Şehir Plancıları OdasıAnkara Şubesi

Basında Şube16 Ağustos – Cumhuriyet Gazetesi

19 Eylül – Hürriyet Ankara Gazetesi

6 Eylül – Sabah Ankara Gazetesi

Basında yeralan haberlerleilgili detaylı bilgilere www.spo.org.tr

adresinden ulaşabilirsiniz.



DEVAM EDEN DAVALAR

ULUS İÇİN BELİRLENEN GEÇİŞ DÖNEMİ KO-RUMA ESASLARI VE KULLANMA ŞARTLARIİPTAL EDİLDİ

Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Ko-ruma Bölge Müdürlüğü’nün 18.12.2008 tarih ve 263 sa-yılı kararının, karar ekinde bulunan “Ankara İli, Altındağİlçesi, Ulus, Hamamönü, Kale Bölgeleri Sit AlanlarıGeçiş Dönemi Koruma Esasları ve Kullanma Şart-ları”nın iptali istemi ile açılan 2013/882 esas sayılı dava-mızda Ankara 4. İdare mahkemesi 13.06.2013 tarihindedava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

YENİMAHALLE TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ -MİAALANI DEĞİŞİKLİĞİNE YÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.07.2012 günve 1186 sayılı kararı ile onaylanan, “Yenimahalle İlçesi15291 ada 1 sayılı parsele ilişkin 1/25000 ölçekli Nazımİmar Planı Değişikliği ve KDGPA sınır tespiti (Yeni-mahalle TED -MİA Alanı)”işleminin iptali istemi ile aç-tığımız Ankara 14. İdare mahkemesi 2012/1583 esassayısına kayıtlı davamızda mahkeme 05.07 2013 tari-hinde 1/25000 Nazım İmar Planı Değişikliği işlemindeyürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

BÖLGE PARKI ADIYLA YEŞİL ALANLARDA YAPI-LAŞMAYA YÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.09.2012 günve 1392 sayılı kararı ile onaylanan, “Yenimahalle İlçesi,Batıkent Kardelen Mahallesi, 105428 m2 yüzölçümlüPark Alanının, üzerinde ticari amaçlı yapılaşma gerçek-leştirmek amacıyla Bölge Parkı alanına dönüştürülme-sine ilişkin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği”işleminin iptali istemi ile açtığımız Ankara 17. İdare Mah-kemesi 2013/164 esas sayısına kayıtlı davamızda mah-keme 03.07.2013 tarihinde yürütmenin durdurulmasınakarar vermiştir.

MÜHYE KEPEKLİ KDGPA SINIR BELİRLEMESİNEİPTAL KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16.01.2012 tarihve 124 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya İlçesi,Mühye Mahallesi, Kadastro 1664 ve 1665 no.lu parsel-lerin Kepekli Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanıilan edilmesi talebi ile sunulan 1/5000 ölçekli nazım imarplanı değişikliği ve sınır teklifi” işleminin iptali istemi ileaçtığımız Ankara 8. İdare Mahkemesi 2013/198 esas sa-yısına kayıtlı davamızda mahkeme 13.06.2013 tarihindeişlemin iptali kararı bildirmiştir.

ERYAMAN TİCARET ALANI PLAN DEĞİŞİKLİĞİNEYÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 29.11.2011 günve 3429 sayılı kararı ile onaylanan “Etimesgut İlçesi,45878 ada 2 ve 45882 ada 6 sayılı parsellere ait 1/5000 öl-çekli Nazım İmar Planı Değişikliği” (Eryaman TicaretAlanı) işleminin iptali istemi ile açtığımız Ankara 16.İdare Mahkemesi 2013/523 esas sayısına kayıtlı dava-mızda mahkeme 19.07.2013 tarihinde yürütmenin dur-durulmasına karar vermiştir.

YAKACIK NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNEYÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisinin 11.10.2012 günve 1711 sayılı kararı ile onaylanan “Yenimahalle İlçesi,Yakacık Mahallesi, muhtelif parsellere ait 1/5000 öl-çekli Nazım İmar Planı Değişikliği” işleminin iptali is-temi ile açtığımız Ankara13. İdare Mahkemesinde2013/166 esas sayısı ile devam eden davamızda mah-keme yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.

BAĞLICA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNEYÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 17.10.2011tarih ve 3019 sayılı kararı ile onaylanan “Etimesgut İl-çesi, Bağlıca Mahallesi, 46875 ada 1 sayılı (yeni 48621ada 1 sayılı) parsele ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmarPlanı Değişikliği” işleminin iptali istemi ile açtığımızAnkara 1. İdare Mahkemesinde 2011/1749 esas sayısı iledevam eden davamızda yürütmenin durdurulmasınakarar vermiştir.

GÖKÇEK’İN ‘DEMİR KAFES’İNE YÖNELİK 3 YÜ-RÜTMEYİ DURDURMA KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 günve 1511 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi 29096ada 6 nolu parselde (Demir Kafes) 1/5000 ve 1/1000 öl-çekli imar planı değişiklikleri” işleminin iptali istemiile açtığımız Ankara 10. İdare Mahkemesi 2013/793 esassayısına kayıtlı davamızda mahkeme yürütmenin dur-durulmasına karar vermiştir.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2012 günve 1511 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya İlçesi 29096ada 6 nolu parselde(Demir Kafes)1/5000 ve 1/1000 öl-çekli imar planı değişikliklerine askı süresi içinde ya-pılan itiraza ilişkin, 29096 ada 6 nolu parsel vegüneyinde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin14.12.2012 gün ve 2188 sayılı kararı ile onaylanan,1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleri” işle-minin iptali istemi ile açtığımız Ankara 16. İdare Mahke-mesi 2013/1131 esas sayısına kayıtlı davamızda

Yargı Gündemi



mahkeme keşif yapılmadan yürütmenin durdurulma-sına karar vermiştir.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.12.2012 günve 2188 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya İlçesi 29096ada 6 nolu parselde(Demir Kafes)” 1/5000 ve 1/1000 öl-çekli imar planı değişikliklerine karşı askı süresiiçinde yapılan itirazlar sonucunda 15.03.2013 gün ve489 sayılı meclis kararı ile onaylanan plan değişiklik-leri” işleminin iptali istemi ile açtığımız Ankara 10. İdareMahkemesi 2013/1498 esas sayısına kayıtlı davamızdamahkeme bilirkişi raporuna kadar yürütmenin durdu-rulmasına karar vermiştir.

KISMİ YOĞUNLUK ARTIŞINI AMAÇLAYAN PLANDEĞİŞİKLİKLERİNDE YÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.05.2012 günve 814 sayılı kararı ile onaylanan ve üst ölçekli plan ka-rarlarına aykırı, kamu yararı ön koşulunu sağlamayan,yapı ve nüfus yoğunluğunu arttıran, “Çankaya İlçesi Lo-dumlu 28822 ada 1 parsel, 28827 ada 1 parsel, 28828 ada1 parsel, 28834 ada 1 parsel, 28835 ada 1 parsel, 28836ada 1 parsel, 28837 ada 1 parsele ilişkin (Beytepe Su-kent Koop.)1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişik-liği” işleminin iptali talebi ile açtığımız davamızdaAnkara 17. İdare Mahkemesi 2012/1476 esas sayısına ka-yıtlı davamızda mahkeme yürütmenin durdurulmasınakarar vermiştir. �

YARGI KARARLARINA RAĞMEN YENİDEN YAPI-LAN PLAN DEĞİŞİKLİĞİNE YÜRÜTMEYİ DUR-DURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.12.2012 günve 2129 sayılı kararı ile onaylanan, “Kızılırmak-İvedikİsale Hattı Mahmatlı Etabına ait 1/1000 ölçekli uygu-lama imar planı” işleminin iptali istemiyle açtığımız da-vamızda Ankara 10. İdare Mahkemesi 2013/592 esassayısına kayıtlı davamızda mahkeme yürütmenin dur-durulmasına karar vermiştir.

MANİA HATLARI DAVAMIZDA TEKRAR YÜRÜT-MEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Etimesgut veGüvercinlik Hava Alanlarının Mania Hatlarına ilişkin13.04.2012 tarih ve 617 sayılı Kararı’nın iptaline karar ve-rilmesi istemi ile açtığımız, Ankara 10. İdare Mahkemesi2012/1121 esas sayısına kayıtlı davamızda Bölge İdareMahkemesi’nin yürütmenin durdurma kabulünü bozmakararı sonrasında, yapılan yeni bilirkişi incelemesindensonra, mahkeme tekrar yürütmenin durdurulmasınakarar vermiştir. �

PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ İLE YOĞUNLUK ARTIŞINAYÜRÜTMEYİ DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.09.2012 gün

ve 1535 sayılı kararı ile onaylanan, “Yenimahalle Alaca-atlı Mahallesi 63863 ada 1 ve 2 sayılı parsellere (eski44846 ada 12 sayılı parsel) ilişkin 1/5000 ölçekli nazımimar planı değişikliği” işleminin iptali istemi ile açtığı-mız, Ankara 10. İdare Mahkemesi 2013/86 esas sayısınakayıtlı davamızda mahkeme yürütmenin durdurulma-sına karar vermiştir.

ANKARA’NIN ÇILGIN PROJESİ GÜNEYKENT 3.ETAP PLANLARINA YÜRÜTME DURDURMA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.09.2012 günve 1532 sayılı kararı ile onaylanan “Gölbaşı İlçesi Kopa-ran 3.Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği(Güneykent 3. Etap)’’ işleminin iptali istemi ile açtığımızAnkara 12. İdare Mahkemesi 2013/20 esas sayısına ka-yıtlı davamızda mahkeme yürütmenin durdurulmasınakarar vermiştir.

ANKARA’NIN ÇILGIN PROJESİ GÜNEYKENT 4.ETAP PLANLARINA İPTAL

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.04.2012 günve 531 sayılı kararı ile onaylanan “Gölbaşı İlçesi 1/25.000ölçekli 2023 Yılı Başkent Ankara Nazım İmar Planı Re-vizyonu (Güneykent 4. Etap)’’ işleminin iptali istemi ileaçtığımız 2012/1318 esas sayılı davamızda Ankara 8.İdare Mahkemesi dava konusu işlemin iptaline kararvermiştir.

SÖĞÜTÖZÜ MİA ALANINDA KARMA KULLANIMÖNERİSİNE YÜRÜTME DURDURMA KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.03.2011 günve 496 sayılı kararıyla onaylanan “Çankaya 16136 ada 7ile 16373 ada 1 parsellerde 1/5000 ölçekli (MİA) Kent-sel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Sınırı (TPAOyanı- Söğütözü MİA)” işleminin iptali istemi ile açtığı-mız Ankara 12. İdare Mahkemesi 2013/1039 esas sayı-sına kayıtlı davamızda mahkeme dava sürecinin başındayürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.

DOĞAL EŞİKLERİN GÖZARDI EDİLDİĞİ PLAN-LARA İPTAL KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.01.2012 günve 147 sayılı kararı ile onaylanan “Emniyet Genel Mü-dürlüğü Uluslararası Polis Hava Harekat Merkezi Pro-jesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı”nın iptali istemi ileaçtığımız 2012/781 esas sayılı davamızda Ankara2. İdareMahkemesi dava konusu işlemin iptaline karar vermiş-tir.

DİKMEN VADİSİ KDGPA PLAN NOTLARI İPTALİDAVAMIZDA İŞLEMİN İPTALİ KARARI

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.12.2012 tarihve 2210 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya İlçesi, Dik-men Vadisi 1. Ve 2. Etap Kentsel Dönüşüm ve GelişimProje Alanı 16571 adaya ait 1/1000 ölçekli uygulama



imar ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği(Plan Notları_3)” işleminin iptali istemi ile açtığımız An-kara 5. İdare Mahkemesi 2013/636 esas sayısına kayıtlıdavamızda mahkeme işlemin iptali kararı vermiştir.

ALACAATLI DA YENİ DEĞİŞİKLİKLERE DE İPTALKARARI VERDİ

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.09.2012 günve 1536 sayılı kararı ile onaylanan, “Yenimahalle İlçesi,Alacaatlı 44847 ada 12 parsele ilişkin 1/5000 ölçeklinazım imar planı ( Alacaatlı 44847/12 Nip İptali_3) ” iş-leminin iptali istemi ile açtığımız Ankara 11. İdare Mah-kemesi 2013/587 esas sayısına kayıtlı davamızdamahkeme işlemin iptali kararı vermiştir.

“YETERLİLİK BELGESİ” BULUNMAYAN PLANCITARAFINDAN YAPILAN PLANLARA İPTALİ KA-RARI

Çorum Belediye Meclisi tarafından 05.11.2012 tarihinde202 numaralı karar ile onaylanan, “Polis Meslek Yük-sekokulu ilave-revizyon imar planı” işleminin iptali îs-temi ile açtığımız Ankara 1. İdare Mahkemesi 2013/490esas sayısına kayıtlı davamızda mahkeme “YeterlilikBelgesi” bulunmayan plancı tarafından yapıldığı ge-rekçesi ile işlemin iptali kararı vermiştir.

YENİ AÇILAN DAVALARAnkara kent gündeminin önemli bir kısmını planlamanınbilimsel, teknik ve hukuki ilkelerine aykırı plan değişik-likleri oluşturmaktadır. Gerek üst ölçekli plana, gerek tek-niğe, gerekse planlama mevzuatına aykırı plan ve plandeğişiklikleri, ölçeği, hizmet ettiği/ etkilediği alan venüfus büyüklüğü ile “emsal oluşturma niteliği” değer-lendirilerek bu 3 aylık dönemde de yargıya taşınmıştır.

• Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 29.03.2013 tarihli ve3174 sayılı Oluru ile onanmış olan Atatürk Orman Çift-liği Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanına Ait 1/10000 öl-çekli (KANİPD)koruma amaçlı nazım imar planıdeğişikliği ile Ankara ili Yenimahalle İlçesi AtatürkOrman Çiftliği Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanına Ait1/1000 ölçekli (KAUİP) (AOÇ Yenileme Alanı_2) ko-ruma amaçlı uygulama imar planının iptali istemi ile01.08.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.03.2013 günve 488 sayılı kararı ile onaylanan “Bala İlçesi, BeynamMahallesi, Söğütözü Çimşit mevkii tp. 2270 parselde1/25.000 ölçekli nazım imar, 1/5.000 ölçekli nazım imarPlanı Değişikliği”nin iptali istemi ile 01.08.2013 tari-hinde dava açılmıştır.

• 18 Temmuz 2013 Tarih ve 28711 sayılı Resmi Gazete’deyayınlanan Ankara ili, Yenimahalle ilçesinde bulunanalanın AOÇ Hayvanat Bahçesi Yenileme Alanına ilave

edilmesine dair Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiile 01.08.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.04.2013 günve 746 sayılı kararı ile kabul edilen Eskişehir Yolu Gü-neyi Tapulama ve İmar Parsellerine (YAPRACIK ) iliş-kin nazım imar planı değişikliklerinin iptaline kararverilmesi istemi ile 05.08.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 10.04.2013 günve 681 sayılı kararıyla onaylanan “Çankaya İlçesi Sö-gütözü 16136 ada 8 parsele (TPAO yanı-SÖĞÜTÖZÜMİA )” ilişkin 1/5000 Ölçekli nazım imar planı nın ip-taline karar verilmesi istemi ile 05.08.2013 tarihinde davaaçılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin Belören(SUSUZ) mevkii 1-10. Etaplar Kentsel Dönüşüm ve Ge-lişim Proje Alanı (KDGPA)Sınır Onayına ilişkin17.05.2013 gün ve 975-984 sayılı kararlarının iptali istemiile 04.09.2013 ve 23.09.2013 tarihlerinde 10 ayrı etaba 10ayrı dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.03.2013 günve 407 sayılı kararı ile onaylanan ‘’Gölbaşı İlçesi, Tu-luntaş Koparan Kentsel Gelişim Projesi (GüneykentKDGPA 1.Etap) 1. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar PlanıDeğişikliği ve tadilen onaylanan 1/1000 ölçekli uygu-lama imar planı değişikliği” işlemlerinin iptali istemiile 05.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.03.2013 günve 408 sayılı kararı ile onaylanan ‘’Tuluntaş KoparanKentsel Gelişim Projesi 2. Etap (Güneykent KDGPA2.Etap )1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği vetadilen onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planıdeğişikliği” işlemlerinin iptali istemi ile 05.09.2013 tari-hinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.03.2013 günve 513 sayılı kararı ile onaylanan, “Sincan Temelli YolBağlantısına ilişkin 1/5000 Ölçekli NİP.Rev.ve 1/25000Çiçekli 2023 Başkent Ankara nazım imar plan değişik-liği” ve 15.03.2013 gün ve 514 sayılı kararı ile onayla-nan, “Sincan Temelli Yol Bağlantısına ilişkin 1/1000Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği” işlemlerininiptali istemi ile 05.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.05.2013 tarihve 891 sayılı kararı ile onaylanan “Gölbaşı İlçesi İncektp. 74 parsel ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazımİmar Planı değişikliği” ve 15.05.2013 tarih ve 885 sayılıkararı ile onaylanan “Gölbaşı İlçesi İncek tp. 74 parselve çevresine ilişkin 1/25000 ölçekli Nazım İmar PlanRevizyonu” işlemlerinin iptali istemi ile 06.09.2013 tari-hinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.04.2013 günve 684 sayılı kararı ile onaylanan, “Yenimahalle 61003ada 2-3 sayılı parsellere ait (BATIKENT ATLAN-TİS)1/5000 Ölçekli Nazım ve 1/1000 Ölçekli Uygulamaİmar Planı Değişiklikleri” işleminin iptali istemi ile06.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.



• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.04.2013 günve 749 sayılı kararı ile onaylanan, “Sincan İlçesi Çiçek-tepe-Yenipeçenek (Muhtelif Parseller) 1/5.000 ölçekliNazım İmar Planı Değişiklikleri” işleminin iptali istemiile 06.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.03.2013 günve 505 sayılı kararı ile onaylanan, Çankaya İlçesi, ZiyaGökalp Caddesi ve Aksu Caddesi kesişiminde KolejKöprülü Kavşağı’na ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmarPlanı değişikliği ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmarPlanı değişikliği” işleminin iptali istemi ile 06.09.2013tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 17.05.2013 tarihve 939 sayılı “Dumlupınar ve Mevlana Bulvarı bağlan-tısı ODTÜ yol güzergahında 1/1000 ölçekli uygulamaimar ve koruma amaçlı uygulama imar planlarınınonayına ilişkin meclis kararının; uygulama imar planıkararının dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar plankararı ile anılan yol düzenlemesinin; Büyükşehir Be-lediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı BaşkentAnkara 2023 Nazım İmar Planına işlendiği kararın ve1994 de onaylanan Ana Ulaşım Planının Dumlupınarve Mevlana yol bağlantısının işlendiği kısmının” ip-tali istemi ile 13.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın25.04.2013 tarih ve 2013/70 sayılı kararı ile kabul edilen;Ankara İli, Çankaya İlçesi, Kızılay Mahallesinde, 4.006m² yüzölçümlü 1173 ada, 32 no’lu parsele (NecatibeyCaddesi Bakanlık TAU Binası) yönelik “Ticaret Alanı(TAKS:0,35; Hmax: 10 Kat)” kararı getirilmesine ilişkinÖzelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 1/5.000ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli uygulamaimar planı”nın iptali istemi ile 18.09.2013 tarihinde davaaçılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.05.2013 günve 963 sayılı kararı ile onaylanan, “Kuzey Ankara GirişiKentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Altındağ İlçesiKaracaören Mahallesinde emsal değerinin artırılma-sına ait 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği” iş-leminin iptali istemi ile 23.09.2013 tarihinde davaaçılmıştır.

• Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara II Nolu Kültür Var-lıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 27.06.2013 tarih ve509 sayılı kararının (Hergelen Meydanı) iptali istemi ile23.09.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.06.2013 günve 1161 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi 16136ada 7 ve 16373 ada 1 sayılı parsellere ait (TPOA yanı-Söğütözü MİA ) 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı de-ğişikliklerinin” iptali istemi ile 23.09.2013 tarihindedava açılmıştır.

• 644 sayılı KHK uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlı-ğı’nın 01.07.2013 tarih ve 9911 sayılı oluruyla onaylanan,“Van İli, Erciş İlçesi 1/5000 ölçekli nazım imar planınınve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının” iptali istemi

ile 04.10.2013 tarihinde dava açılmıştır. • Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.04.2013 gün

ve 590 sayılı kararı ile onaylanan “Mamak İlçesi Gü-neydoğu Ankara Kentsel Gelişim Alanı 2.Etap 1/5000ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulamaimar planları” nın iptali istemi ile 08.10.2013 tarihindedava açılmıştır.

• 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesi uyarınca05.06.2013 gün ve 9166 sayılı Makam Oluru ile onayla-nan, “Çankaya İlçesi, Erzurum Mahallesi 6047 ada 7parsel (Cebeci -İnönü Stadyumu) için hazırlanan1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli Nazımİmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı de-ğişikliği” işleminin iptali istemi ile 11.10.2013 tarihindedava açılmıştır.

• Türk Ceza Kanunu’nun 151. ve 152/1 maddesinin (a) ve(c) maddeleri uyarınca mala zarar verme, görevinin ge-reklerine uygun bir şekilde Ankara Büyükşehir Beledi-yesi Başkanı örnek sıfatı ile basiretli ve özenlidavranması gerekirken gerek kasten gerekse de ihmalengörevi kötüye kullanmak ve kesinleşmemiş bir imar pla-nına dayalı idari eylemde bulunmak ve bu vesileyle ka-munun zarara uğramasına sebep olmak suçlamaları ile,Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, “Şüpheliler An-kara Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim MelihGökçek ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin suçla il-gisi tespit edilecek diğer yetkililerine yönelik olarak18.10.2013 tarihi itibarıyla Ağaç Kesimi İçin Suç Duyu-rusu” 22.10.2013 tarihinde yapılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediyesi, “EGO Genel Müdürlü-ğü’nün 22.10.2013 tarihli basın açıklaması sonucundaöğrenilen ODTÜ’ye yapılan otobüs seferlerinin dur-durulmasına ilişkin” idari işleminin iptali istemi ile22.10.2013 tarihinde dava açılmıştır.

• Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 10.07.2013 tarihve 1271 sayılı kararı ile onaylanan “Keçiören İlçesi Bağ-lum 2. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000uygulama imar planı değişiklikleri” işleminin iptali is-temi ile 23.10.2013 tarihinde dava açılmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.07.2013 gün ve1350 sayılı kararı ile onaylanan, “Çankaya İlçesi Lodumlu28822 ada 1 parsel, 28827 ada 1 parsel, 28828 ada 1 parsel,28834 ada 1 parsel, 28835 ada 1 parsel, 28836 ada 1 parsel,28837 ada 1 parsele ilişkin (Beytepe_Sukent Koop.) 1/1000ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği” işleminin iptaliistemi ile 28.10.2013 tarihinde dava açılmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.07.2013 gün ve1341 sayılı kararı ile onaylanan “Yenimahalle İlçesi “Beş-tepeler Mahallesi OGM Başbakanlık Kampüsü-KonyaYolu Bağlantı Yolu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar PlanıDeğişikliği” işleminin iptali istemi ile 28.10.2013 tarihindedava açılmıştır.



Beykoz Koruma Amaçlı İmar PlanıDeğerlendirme Toplantısına Katıldık01 Ağustos tarihinde Beykoz Koruma Amaçlı İmarPlanı hakkındaki Toplantıya MO Kadıköy Temsilcili-ğinde gerçekleştirilecek, toplantıya Şubemizi temsilenYönetim Kurulu üyemiz Ahmet Kıvanç Kutluca katıl-mış, geçmişte Şubemizin bölgeye dair planlardan han-gilerini dava ve/veya itiraz konusu ettiğine dairbilgilendirme yapmıştır.

Kent Hakkı Paneli ve 3. KöprüBilgilendirme Sunumu02 Ağustos tarihinde Yoğurtçu Parkı Forum Alanı’ndagerçekleştirilen kent hakkı ve 3. Köprü toplantısına,Şubemiz Yönetim Kurulu üyesi Gürkan Akgün katı-lım göstermiş ve 3. Köprü hakkında bilgilendirme su-numu yapmıştır.

Karaburun Bilim Kongresi’ndeydik04 Eylül tarihinde İzmir, Karaburun Gündelik YaşamBilim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen “Ka-raburun Bilim Kongresi ”ne Gezi Parkı sürecini anlat-mak üzere Tayfun Kahraman, Kumru Çılgın veGürkan Akgün katılım göstermiştir.

Taksim Dayanışması ToplantılarınaKatılımımız sürüyorHer hafta Çarşamba günü gerçekleştirilen Taksim Da-yanışması toplantılarına Şubemizi temsilen TayfunKahraman ve Akif Burak Atlar tarafından katılımdevam etmektedir. Eylül ayında yasal süreci takipetmek üzere Taksim Dayanışması bünyesinde HukukKomisyonu kurulmasına karar verilmiştir.

Tarihi Yarımada - İstanbul BuluşmalarıŞPO Atölyesi05 Ekim tarihlerinde “Tarihi Yarımada” konulu İstan-bul Buluşmaları’nın Şubemiz Hazırlık Atölyesi gerçek-leştirilmiştir. Şube Başkanımız Tayfun Kahraman, Prof.Dr. İclal Dinçer, Yedikule Bostanları İnisiyatifinden Ale-xander Shopov, İstanbul S.O.S’den Hande Akarca,Fener-Balat Derneğinden Çiğdem Şahin, BisikletlilerDerneğinden Murat Suyabatmaz ve Ayhan Han’ın ka-tılımıyla Tarihi Yarımada’daki güncel durum görüşül-müş, dinleyicilere bilgilendirme yapılmıştır.

7. İstanbul Buluşmaları“Altüst İstanbul” teması ile 21-22 Ekim tarihinde 7. İs-tanbul Buluşmaları MSGSÜ’de gerçekleştirilmiş, 2gün süren etkinliklere yaklaşık 350 dinleyici katılımgöstermiş, etkinliğin twitter hesabından ise an be atı-lan tweetler ile ortalama 1500 kişiye erişilmiştir.

Friedrich Ebert Stiftung - TÜSES Yerel Yö-netimler Etkinliğindeydik27-28 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen FriedrichEbert Stiftung - TÜSES Yerel Yönetimler EtkinliğineŞube Başkanımız Tayfun Kahraman katılım göstermişolup Gezi Parkı süreci ve Odamızın görevleri hak-kında bilgilendirmede bulunmuştur.

Esenyurt TEM Güneyine İlişkin Nazım İmar Pla-nı’na İtiraz Edildiİstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12.04.2013 tarihve 829 sayılı kararı ile kabul edilerek, 23.05.2013 –24.06.2013 tarihleri arasında askıya çıkarılan 1/5000 Öl-çekli Esenyurt İlçesi TEM Güneyine İlişkin Nazım İmarPlanı’na İtiraz edilmiştir.İtiraz konusu 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı’na aitplan notlarındaki maddelerle kamu kullanımına ayrılanaçık alanların altında yapılaşmaya olanak sağlanması;Konut dışı kentsel çalışma alanlarında iki adet bodrumkatın emsal dışında tutulması; Esenyurt İlçesi’nde basınayansıyan haberlerden de bilinen çok sayıda mevzuata ay-kırı inşaatın yasallaştırılmak istenmesi gerekçeleriyle Şu-bemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Yassıada Planları’na İtiraz EdildiÇevre ve Şehircilik Bakanlığınca 29.05.2013 tarih ve 5446sayılı kararıyla onanan İstanbul İli, Adalar İlçesi, Hey-beliada Mahallesi, 156 ada, 1 No’lu parselin (Yassıada)“Askeri Alan” kullanımının “Turizm+Kültürel TesisAlanı”, “Kayalık Alan” ve “İskele Alanı” kullanımınadönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli KorumaAmaçlı Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekliKoruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’na itiraz edil-miştir.İtiraz konusu planın usul bakımından “kademeli birlik-telik” ve “plan hiyerarşisi” ne uymaması; Sorumlu kamukurumlarının görüşlerine başvurulmamış olması; Üst öl-çekli plan kararlarına aykırılık taşıması; Planların bü-tüncül planlama yaklaşımından uzak olması; Planlagerçekleşecek yapılaşmanın adanın ekolojik sürdürüle-bilirliğini tehdit edeceği; Planlara ait notlarda, önerilenarazi kullanım kararları ve değişikliklerini gerektirecek

İSTANBUL ŞUBE

İtirazlar




bilimsel nedenler, analiz ve tespitlere yer verilmemiş ol-ması gerekçeleriyle Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Kağıthane Talatpaşa’da 4519 Ada, 4 No’lu Parse-lin “Park Alanı”na Alınmasına İlişkin Değişikliğe İti-raz Edildi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 06.06.2013 tarihindeonaylanmış olan ve 21.06.2013 tarihinde askıya çıkarılanKağıthane İlçesi, Talatpaşa Mahallesi, 4519 Ada, 4 No’luparselin “Park Alanı”na alınmasına ilişkin hazırlanan1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Deği-şikliğine itiraz edilmiştir.

Dini tesis alanı ile park alanının aynı parselde düzenle-niyor olması; Nazım İmar Planı kapsamının parsel ba-zında yapılaşma koşullarını belirlemeye uygun olma-ması gerekçeleriyle Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Esenler İlçesi, Havaalanı Mahallesinin Riskli AlanBölgesi İmar Planı Değişikliği’ne İtiraz Edildi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 01.04.2013 tarihinde,5171 karar no ile onaylanarak, 25.06.2013 tarihinde İs-tanbul Valiliği, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nce as-kıya çıkarılan Esenler İlçesi, Havaalanı MahallesininRiskli Alan Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği’ne itirazedilmiştir.

Alanın hangi veriler doğrultusunda riskli alan ilan edil-diğinin belirsiz olması; Üst ve alt ölçekli iki planın aynımakam oluru ile aynı tarihte onaylanarak askıya çıkarıl-ması; Planda ve plan notlarında kanunda belirtilen “fenve sanat normları” ve yönetmelikte açıklanan “enerji ve-rimliliği”, “iklim duyarlılığı” ve “yaşam kalitesinin arttı-rılması” kavramlarıyla örtüşecek çalışmaların bulunma-ması nedenleriyle Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Şişli, Mecidiyeköy Mahallesi, 298 Pafta 2526 Ada6 ve 7 Sayılı Parsellere Ait Planı Değişikliği’ne İtirazEdildi

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 13.04.2013 tarihve 868 sayılı kararı ile kabul edilerek, 27.06.2013 –26.07.2013 tarihleri arasında askıya çıkarılan Şişli İlçesiMecidiyeköy Mahallesi, 298 Pafta 2526 Ada 6 ve 7 SayılıParsellere Ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişik-liği ‘ne itiraz edilmiştir.

Haklı ve yeterli gerekçe gösterilmeden parsel bazında de-ğişiklikle yapılaşma koşulları ve kullanımın değiştiril-mesi; Üst ve alt ölçekli planlarda konut alanı olan vemevcut durumda da yoğunlukla konut alanı olan böl-gede parsel bazında bir işlev değişikliğine gidilmesi;Gerek ulaşım altyapısı, gerek Turizm Tesis (Otel) Alanıiçin gereken diğer ticari ve hizmet amaçlı işlevlerin bir-

likte düşünülerek yer seçiminin yapılması gerektiği dü-şüncesiyle Plan Değişikliği ’ne Şubemiz tarafından itirazedilmiştir.

Bahçeşehir Gölet Alanı ve Pazar Alanı’na İlişkinİmar Planlarına İtiraz Edildi

31.07.2013 tarih ve 12735 sayılı Bakanlık Makam Olur’uile onaylanmış, 23.08.2013- 23.09.2013 tarihleri arasındaaskıda ilan edilen Başakşehir İlçesi, Bahçeşehir GöletAlanı İle Pazar Alanı ve 558 Ada, 1 Parsele Ait 1/5000 öl-çekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmarPlanı’na itiraz edilmiştir.

Plan değişikliği ile nüfus ve yapı yoğunluğunun arttırıl-ması, bölgenin donatı dengesinin göz ardı edilmesi; De-ğişiklikle gelecek ilave inşaat alanı ve işlevsel yoğunluklabirlikte bölgesel ölçekte ulaşım ve trafik taleplerinin deolumsuz etkileneceği gerekçeleriyle İmar Planı’na Şube-miz tarafından itiraz edilmiştir.

Riskli Alan İlan Edilen Esenler İlçesi, Tuna Mahal-lesine İlişkin Plan Değişikliğine İtiraz Edildi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 31.07.2013 tarihinde,12083 karar no ile onaylanarak, 06.09.2013 tarihinde İs-tanbul Valiliği, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nce as-kıya çıkarılan Esenler İlçesi, Tuna Mahallesinin RiskliAlan Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ‘ne itiraz edil-miştir.

Riskli alanın hangi veriler doğrultusunda riskli alan ilanedildiği, hangi risk türü ile karşı karşıya olunduğu ve burisk türünün yaratacağı tehlikeler ile ilgili detaylı verile-rin olmaması; Riskli alan ilan edilen bölgelere ilişkin kap-samlı bir bilgilendirmenin olmaması; Yönetmelik gereğihazırlanması gereken “kentsel tasarım” projelerinin ka-muoyuyla paylaşılmamış olması; Gerekçesi belirsiz bi-çimde riskli alan ilan edilen bölgenin yoğunluğunun 3emsale çıkartılmış olması; Bu emsal oranlarına rağmenbodrum katlarının emsale dahil edilmemiş olması; kent-sel, sosyal ve teknik alt yapı oranlarının belirlenemez ol-ması nedenleriyle Uygulama İmar Planı DeğişikliğineŞubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Sarıyer İlçesi, Gümüşdere - Kısırkaya Bölgesi Plan-larına İtiraz Edildi

Şubemiz tarafından, Gümüşdere-Kısırkaya Bölgesi1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı deği-şikliği ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmarPlanı’na itiraz edilmiştir.

Onaylı 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı ilearasında uyumsuzluk olması; İstanbul’un az sayıda kal-mış ve giderek azalan orman alanları üzerinde baskı ku-racak olması; planın, kamuya hizmet edecek donatı



alanlarını ve orman alanlarını ortadan kaldırması, planbütünlüğünü ve hiyerarşisini göz ardı etmesi ve tanım-lanan yapılaşma koşulları ile doğal alanlarda yerleşimbaskısını arttırması nedenleriyle; Koruma Amaçlı Nazımİmar Planı değişikliği ve Koruma Amaçlı Uygulama İmarPlanı’na Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Kartal İlçesi, Yukarı Mahalle Nazım İmar Planı veUygulama İmar Planı Değişikliği ‘ne İitiraz Edildi

Şubemiz tarafından, 644 sayılı Kanun Hükmünde Karar-name ile Bakanlık Makamının 11.07.2013 tarih ve 10580sayılı Olur’u ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onana-rak 06.08.2013 – 04.09.2013 tarihleri arasında askıda ilanedilen Kartal İlçesi, Yukarı Mahalle 2505 Ada, 2, 3, 7, 14,15, 16, 17, 18, 19 ve 20 Parsellere İlişkin Hazırlanan1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uy-gulama İmar Planı Değişikliği ‘ne itiraz edilmiştir.

Getirilen plan kararları ile sosyal ve teknik donatı denge-sinin bozulması ve yoğunluğun artması; Bölgede ayrıca-lıklı imar hakları oluşturulması; değişikliğin planbütünlüğünü bozucu olması gerekçesiyle Uygulama İmarPlanı Değişikliği ’ne Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Halkalı Toplu Konut Alanı Sınırları İçerisinde Muh-telif Parsellere İlişkin Planı Değişikliği’ne İtirazEdildi

Şubemiz tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Maka-mının 26.07.2013 tarih ve 11773 sayılı Olur’ları doğrultu-sunda onaylanan İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi,Halkalı Toplu Konut Alanı sınırları içerisinde 841 ada 1parsel, 421 ada 1 parsel ve 450 ada 10 parsele ilişkin1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve Uygulama İmar Planıve plan notu değişikliğine itiraz edilmiştir.

Plan değişikliklerinin yoğunluk artışına neden olması;Mevcut altyapının yetersiz kalmasına neden olacak dü-zenleme yapılması; Zorunluluk olmadığı halde sosyaldonatı alanlarının kaldırılmış olması; Kaldırılan sosyalve teknik altyapıya eş değer alan düzenlenmemiş olmasıgerekçeleriyle Nazım ve Uygulama İmar Planı ve plannotu değişikliğine Şubemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Üsküdar İlçesi, Altunizade Mahallesi’nde, Mar-mara Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hasta-nesi’nin Yer Aldığı Parsellere İlişkin PlanDeğişikliğine İtiraz Edildi

Şubemiz tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediye Mec-lisi’nin 10.07.2013 tarih ve 1411 sayılı kararı ile kabul edi-lerek, 16.09.2013 – 15.10.2013 tarihleri arasında askıyaçıkarılan İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Altunizade Mahal-lesi, 244DZIIIB (165-166) Pafta, 1313 Ada (E:1143 Ada), 2Parsel ile Kadastral Yol Alanına ait 1/5000 ölçekli Nazımİmar Planı Değişikliği ‘ne itiraz edilmiştir.

Özel sağlık tesisi işlevlendirmesinin bölgede var olanulaşım sorunlarını büyüteceği; Koruma Bölge KuruluMüdürlüğü’nün kararında yer alan görüşlerin ilgili planave plan notlarına yansıtılmadığı; kat yüksekliklerine iliş-kin kararın avan projeye ve belediye onayına bırakıldığı;bodrum katlardaki yapılaşmaların emsal dışında tutul-duğu; gerekçeleriyle Nazım İmar Planı Değişikliğine Şu-bemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Üsküdar İlçesi, Geri Görünüm ve Etkilenme Böl-gesi Planlarına İtiraz Edildi

Şubemiz tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlık maka-mının 04.09.2013 tarih ve 13949 sayılı Olur’ları ile 644 sa-yılı Olur’ları doğrultusunda onanan İstanbul İli, Üsküdarİlçesi, Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi 1/5000 Öl-çekli Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planı ve1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’naitiraz edilmiştir.

Plan ile konut alanlarında yoğunluğunu arttırıcı emsalve yükseklik değerlerinin verildiği; Yeterli analitik etütçalışması yapılmadan ve yaratacağı yapılaşma baskısı ilealtyapıyı zorlayıcı etkileri değerlendirilmeden onaylan-ması; mevcut planlarda park ve yeşil alan olarak belir-lenmiş bazı alanların yapılaşmaya açıldığı; gerekçeleriyleKoruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’na Şubemiz tara-fından itiraz edilmiştir.

Kartal İlçesi, Yukarı Mahalle Muhtelif Parsellereİlişkin Planlara İtiraz Edildi

644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlık Ma-kamının 11.07.2013 tarih ve 10580 sayılı Olur’u ile Çevreve Şehircilik Bakanlığınca onanarak 06.08.2013 –04.09.2013 tarihleri arasında askıda ilan edilen Kartal İl-çesi, Yukarı Mahalle 2505 Ada, 2, 3, 7, 14, 15, 16, 17, 18, 19ve 20 Parsellere İlişkin Hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazımİmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Deği-şikliği ‘ne 04.09.2013 tarihinde şubemiz tarafından itirazedilmiştir.

Söz konusu planlar 644 sayılı Kanun Hükmünde Karar-name ile Bakanlık Makamının 10.10.2013 tarih ve 15968sayılı Olur’u ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onana-rak 11.11.2013 – 10.12.2013 tarihleri arasında tekrar askıdailan edilmiş olup plan bütünlüğünü bozan, emsal teşkileden, mevzuat ve planlama ilkelerine aykırı usuller içer-mesinden dolayı Şubemizce tekrar itiraz edilmiştir.

Küçükçekmece, Halkalı Mah. 1 pafta 4423, 4424parseller Nazım İmar Planı Değişikliği’ne İtirazEdildi

13.09.2013 tarihinde onanarak 08.11.2013 tarihinde askıyaçıkarılan ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8/b maddesi



uyarınca 09.12.2013 tarihine kadar askıda kalacağı ilanedilen Küçükçekmece İlçesi, Halkalı Mah. 1 pafta 4423,4424 parsellere dair 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı De-ğişikliği ’ne Şubemizce itiraz edilmiştir.

1/5000 ölçekli Nazım İmar Planlarının konusu olmayan,aslen uygulama imar planında yapılması gereken dü-zenlemelerin yapılmış olması; Dini tesis alanı ile parkalanı gibi farklı işlevlerin aynı alanda tanımlanmış ol-ması; gerekçeleriyle Nazım İmar Planı Değişikliğine Şu-bemiz tarafından itiraz edilmiştir.

Bakırköy, Şenlik Mahallesi Muhtelif Parsellere İliş-kin Planlar Yargıda

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 06.12.2012 gün ve 363sayılı Makam Olur’u ile onaylanarak 24.01.2013-22.02.2013 tarihleri arasında askıda ilan edilen Bakırköyİlçesi, Şenlik Mahallesi 275 Ada 24, 27, 28, 29 Parseller,1229 Ada 1 Parsel, 297 Ada 62 Parsel ile 296 Ada 1 Parselve 22 Parsellerin Bir Kısmı ile 2, 3, 21 Parselleri Kapsa-yan Alana Ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişik-liği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı DeğişikliğiOdamız tarafından itiraz edilerek yargıya taşınmıştır.

Plan kararları ile sosyal ve teknik donatı dengesinin bo-zulması ve yoğunluğun artması; Bölgede ayrıcalıklı imarhakları oluşturulması; Değişikliklerin emsal teşkil edicive plan bütünlüğünü bozucu olması gerekçeleriyle1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği iptali istemiyleOdamız tarafından yargıya taşınmıştır.

Mecidiyeköy, Likör Fabrikası’nda Yeni Yargı SüreciBaşladı

Bakanlık Makamının 19.06.2013 tarih ve 6186 sayılıOlur’ları ile 644 sayılı Çevre ve Şehircilik BakanlığınınTeşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Ka-rarname hükümleri uyarınca tadilen onaylanan ve26.06.2013 - 25.07.2013 tarihleri arasında askıya çıkarılanİstanbul İli, Dikilitaş Mahallesi, 58 Pafta, 1199 Ada 230Parselde “Ticaret Alanı” na ilişkin 1/5000 ölçekli KorumaAmaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli KorumaAmaçlı Uygulama İmar Planı değişikliği Şubemizce yar-gıya taşınmıştır.

Dava konusu taşınmaz içinde yer alan parselde dahaönce T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca(TOKİ) 09.01.2008 tarihinde onaylanarak İstanbul Bü-yükşehir Belediye Meclisi tarafından 13.02.2008 tarih ve388 nolu karar ile kabul edilen Şişli Dikilitaş Mah. 58pafta, 1199 ada, 230 parsel 1/5000 ölçekli Nazım İmarPlanı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikli-

ği’ne karşı Odamızca İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin2009/1736 E. Sayılı dosyası üzerinden iptal davası açıl-mıştır. Mahkeme tarafından 1/5000 Ölçekli Nazım İmarDeğişikliği ile ilgili 24.07.2009 tarih ve E: 2008/1058 sayılıyürütmeyi durdurma kararı ve Uygulama İmar Planı de-ğişikliği hakkında 11.12.2009 tarih 2009/1736E. Sayılı Yü-rütmeyi Durdurma kararı bulunmaktadır.

Açtığımız dava sonucu Mahkeme tarafından verilen Yü-rütmeyi Durdurma kararına rağmen; 22.02.2011 tasdiktarihli 1/5000 ölçekli Şişli İlçesi (Dikilitaş Mahallesi), 58pafta, 1199 ada, 230 parsele ilişkin plan değişikliği ile yenibir plan onaylanmış, itirazlarımızın yeni onaylanan plan-larda da geçerliliğini koruduğu görüşmüş ve söz konusuplanlara karşı da Odamızca İstanbul 6. İdare Mahkeme-si’nin 2011/2244 E. Sayılı dosya üzerinden iptal davasıaçılmış ve 2011/920 Dosya Numaralı bilirkişi raporu le-himize verilmiş olup söz konusu dava süreci devam et-mektedir.

Devam eden yeni yargı sürecine rağmen, mahkemenindaha önce verdiği kararlar göz önünde bulundurulma-mış, bilimsel itirazlarımız bir kez daha göz ardı edilmişve Likör Fabrikası için hazırlanan ayrıcalıklı imar planıdeğişikliği bir kez daha onaylanarak yürürlüğe girmiş-tir. Dava konusu plan notlarında “Ticaret Alanı” olarakbelirlenen fonksiyonda; “iş merkezleri, ofis, büro, çarşı,çok katlı mağaza, alışveriş merkezleri, otel, motel, rezi-dans, apart rezidans vb. gibi konaklama tesisleri, sinema,tiyatro, banka ve finans kurumları ile tiyatro, müze, kü-tüphane gibi kültürel tesisler ve bunlara hizmet edecekafe, restoran gibi tesisler” yer alacaktır. Söz konusu kul-lanım türleri ve yüksek yapı yoğunluğu dikkate alındı-ğında mevcut ulaşım ağı üzerinde olumsuz etkilereneden olacağı açıkça görülmektedir.

İmar planı değişikliğine konu olan parsel, yoğun ticaretyapılarının bulunduğu alanların içindeki ana ulaşım aks-larından cephe alan bir konumda yer almaktadır. Plan ileöngörülen kullanımların zirve saatlerde ve gün içinde,plan değişikliğine konu arazi çevresinde yoğun bir araçtrafiği yaratması kaçınılmazdır. Söz konusu iki veri bir-likte değerlendirildiğinde, dava konusu plan ile getiril-mek istenen kullanım yoğunluğunun şehircilik ilkelerive planlama esasları bakımından uygun olmadığı açıkçaortadadır.

E:3.00 H:Serbest yapılanma şartlarında “Ticaret Alanı”naalınarak yapılaşma koşulları açısından ciddi sakıncalarıbarındıran, bölgede yapı, nüfus ve trafik yoğunluğunuarttıran, emsal teşkil edici ve plan bütünlüğünü bozucubir nitelik taşıyan İstanbul İli, Dikilitaş Mahallesi, 58Pafta, 1199 Ada 230 Parselde “Ticaret Alanı” na ilişkin1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı de-ğişikliği Şubemizce yargıya taşınmıştır.

Yargı Gündemi



BAKANLIĞIN GEZİ İTİRAZI REDDEDİLDİ(TOPÇU KIŞLASI İNŞAATI DURDURULDU)

Ulusal basında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafındanGezi Parkı Projesi için verilen yürütmeyi durdurmakararına itirazının reddine genişçe yer bulmuştur.Gezi Parkı çevresinde devam eden çalışmalar nede-niyle Peyzaj Mimarları Odası, Mimarlar Odası veOdamızın 6. İdare Mahkemesi’ne yapmış olduğu iti-razın ardından, inceleme sonucunda 7 Mayıs 2013 ta-rihinde ‘telafisi mümkün olmayan zararlar doğacağı’gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı yürütmenin dur-durulması kararına itiraz ederek savunmasını mah-kemeye sunmuştur. Mahkeme tarafından itirazdeğerlendirilmiş ve oy çokluğu ile yürütme kararı ye-rinde bulunmuştur. Mahkemenin Taksim Gezi Par-kı’na Topçu Kışlası yapılıp yapılamayacağına ilişkinkesin kararı ise 2 ay içinde vermesinin beklendiği be-lirtilmiştir. Konu hakkında Şube Başkanımız TayfunKahraman’ın “Şu anda mahkeme tarafından yürüt-mesinin durdurulmasının doğru olduğunu düşünü-yoruz. Çünkü İstanbul 2 No.’lu Koruma BölgeKurulu, Topçu Kışlasına ait elde hiçbir belge ve rölöveprojesi olmadığından bu yapının ihya edilmesininmümkün olmadığı kararını vermişti” sözlerine de yerverilmiştir. İlerleyen günlerde I. İdare Mahkemesi’ninTaksim Meydanı ile ilgili bütün projeleri iptal ettiğibilgisi kamuoyu ile paylaşılmış, karar tarihinin 6 Ha-ziran olduğu duyurulmuştur. Kararın duyurulma-ması tepkilere yol açarken, Şube Başkanımız TayfunKahraman’ın konu hakkındaki görüşleri; “Karar ça-lışmaları devam eden yayalaştırma, battı-çıktı, GeziParkı ve Topçu Kışlası gibi bütün projeleri kapsıyor.Burada alınmış olan lehimize bir bilirkişi raporu var.Daha önce açıklamıştık. Burada şunu sormak lazım:Kim kamu kaynaklarının israfına neden oldu? Mah-keme kararlarını beklemeden alelacele bu projeye baş-layanlar mı, yoksa bu projenin şehircilik ilkeleri veplanlama esaslarına aykırı olduğunu görerek kamuyararı için dava açan meslek odaları mı? Bunu dakamu vicdanının sorgulaması gerekiyor” şeklinde bir-den fazla yayında yer almıştır. Konuya dair haberlerise aşağıda başlıkları ile sıralanmıştır.

TAKSİM DAYANIŞMASI TEMSİLCİLERİGÖZALTINAALINDI, TMMOB TEPKİSİNİ BASIN AÇIKLAMASIYLADİLE GETİRDİ8 Temmuz tarihinde İstanbul Valisi Muammer Gülertarafından yapılan açıklama doğrultusunda yaşanan

olaylar sebebiyle uzun süre polis ablukasında tutulanGezi Parkı’nın halka açıldığı ilan edilmiştir. Parkı zi-yaret etmek isteyen Taksim Dayanışması bileşenleritemsilcileri ile Şubemiz Sekreteri Akif Burak Atlar vesekretarya çalışanı S. Sezi Zaman gözaltına alınmıştır.Gerçekleştirilen gözaltılar akabinde TMMOB İstanbulİKK tarafından basın açıklaması gerçekleştirilmiştir.Bunun yanı sıra Mimarlar Odası da gözaltılar hak-kında kınama yayınlamıştır. Olay ulusal medyadabüyük çaplı yankı uyandırmış, farklı yayın organlarıtarafından yayınlanmıştır. Konu hakkındaki haberlerise aşağıda liste halinde sıralanmıştır.

ASKERİ ALANLARDA BETONLAŞMA TEHLİKESİMilli Savunma Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışma ile as-keri alanların şehir dışına taşınması ve boşalacak ara-zilerin imara açılması gündemde olup uygulamahayata geçerse büyük şehirlerdeki ‘yeşilin son kalesi’olarak da tanımlanan kışlalar betonlaşma tehlikesi ilekarşı karşıya kalacaktır. Uzmanlar ise kışlaların yer al-dığı arazilerin halkın nefes alabileceği yeşil alanlarolarak kalması yönünde görüş bildirmiş, Şube Başka-nımız Tayfun Kahraman’ın da konuyla ilgili sözlerineyer verilmiş, ilgili haberler ise başlıklarıyla aşağıda sı-ralanmıştır.

YENİ KIYI DÜZENLEMESİ Yenikapı ve Maltepe Miting Alanı Projesi ardından 3.Havalimanı projesinin de duyurulmasının akabindeİstanbul’un kıyı alanlarının doldurularak inşaata açıl-masını tekrardan tartışma konusu haline getirmiştir.Adı geçen projelerin yanı sıra Tuzla’da Venedik Pro-jesi, Haliç’te yat limanı ve Karaköy Galata’daki kru-vaziyer limanı endişeleri arttırmıştır. Bunun yanı sıra

Basında Şube



Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı olarakgörevlendirilen Yiğit Bulut’un kıyılardaki çarpık ya-pılaşmayı denetleyecek komisyonda yer alacağınadair haberler ise endişelerin daha da artmasına nedenolmuştur. Konuyu haber konusuna dönüştüren ulu-sal yayın Şube Başkanımız Tayfun Kahraman ile ŞubeSekreterimiz Akif Burak Atlar’ın da görüşlerine baş-vurmuş, ilgili yayınlar aşağıda başlıkları ile sıralan-mıştır.

3. KÖPRÜ PLANLARIYapımına Haziran ayında başlanan 3. Köprünün deiçinde yer aldığı Kuzey Marmara otoyolu güzergâhı-nın imar planlarının iptal edildiği haberi gündeme ilksıradan girmiştir. Planların Ulaştırma Denizcilik veHaberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından iptaledildiği bilgisinin yanı sıra güzergâhta değişiklik ol-duğuna dair söylentilerin baş göstermesi bir gelirtransferi yaratma projesi olarak değerlendirilmiştir.Ulusal basında çeşitli yayın kuruluşları tarafındanhaber konusuna dönüştürülen gelişmeler yorumla-nırken aralarında Şube Başkanımız Tayfun Kahra-man’ın da yer aldığı uzmanların görüşlerinebaşvurulmuştur. İlgili haberler başlıkları ile aşağıdasırasıyla verilmiştir.

ALİAĞA ŞENLİĞİ’NDE GEZİ DİRENİŞİ KONUŞULACAK

İzmir Aliağa’da bu yıl 23.sü gerçekleştirilecek Dost-luk ve Barış Şenliği’nin ana konusu Gezi Parkı eylem-leri olarak belirlenmiştir. Çeşitli kültür-sanatetkinlikleri ile panellerin düzenlendiği etkinlikte GeziParkı eylemlerinde zorlu bir sınavdan geçen medya-nın tartışılacağı panele Şube Başkanımız Tayfun Kah-raman da konuşmacı olarak davet edilmiştir. Etkinliğeilişkin haberler başlıkları ile aşağıda sıralanmıştır.

22.08.2013 tarihli Aliağa Ekspres Gazetesi – Aliağa’da ‘Gezi’ konuşulacak

Kanal B – 18.09.2013

Haber programında Gezi Parkı eylemlerinde sırasındaTaksim Dayanışması adına Başbakanla görüşen he-yetten 6 kişinin ifadesinin alınması için soruşturmayısürdüren Savcının verdiği talimat konu edilmiştir,ismi geçen 6 kişi arasında Şube Başkanımız TayfunKahraman da yer almaktadır.

Kanal D – 18.09.2013

Kanal D Haber'de İstanbul Emniyet Genel Müdürlü-ğü’nün 164 polis hakkında orantısız güç soruşturmasıaçtığı belirtilmiş, Başbakan ile görüşen ve aralarındaŞube Başkanımız Tayfun Kahraman’ın da yer aldığıheyetin Savcı tarafından ifade vermek üzere talimatçıkartıldığı belirtilirken DİSK Genel Başkanı Kani Be-ko'da olayı gözdağı olarak yorumlamıştır.

Kanal B – 18.09.2013

Haber programında da içerisinde Şube BaşkanımızTayfun Kahraman’ın da yer aldığı Taksim Dayanış-ması heyetinin ifade vermesine yönelik talimat konuedilmiş, detaylar için DİSK Genel Sekreteri Arzu Çer-kezoğlu ile yapılan röportaj verilmiştir.

Kanal D – 19.09.2013

İrfan Değirmenci ile Günaydın programında da ŞubeBaşkanımız’ın da yer aldığı Taksim Dayanışması he-yetinin ifadeye çağırılması konu edilmiş, DİSK GenelBaşkanı Kani Beko ile yapılan röportaja yer verilmiştir.

CNNTürk – 19.09.2013

Güne Merhaba programında İstanbul’daki yapılaşmakonu edilmiş, Şube Yönetim Kurulu üyemiz ÇareOlgun Çalışkan ile yapılan röportaja yer verilmiştir.



Kanal B – 19.09.2013

Güne Bakış programında da Gezi Parkı eylemleri kap-samında soruşturmayı yöneten Savcı tarafından Tak-sim Dayanışması heyetinden ifadesinin alınmasıistenen 6 kişiden ve içlerinde Şube Başkanımız Tay-fun Kahraman’ın da bulunduğundan bahsedilmiştir.

Kanal B – 19.09.2013

Söz İstanbul’da programında da Şube Başkanımız’ında yer aldığı Taksim Dayanışması heyetinin ifadeyeçağırılması konu edilmiş, Dayanışma üyesi CemTüzün ile yapılan röportaja yer verilmiştir.

03.09.2013 tarihli Cumhuriyet Gazetesi “Tünel hukukdinlemedi” başlığı ile verdiği haberde Taksim Yaya-laştırma Projesi’nin dayanağı imar planlarının iptaledilmesine karşın tünel inşaatının tamamlandığı vebölgenin araç trafiğine kapatıldığı belirtilmiş, bununyanı sıra Mimarlar Odası ve Peyzaj Mimarları Odasıile Şubemizin açmış olduğu davadan detaylarıylabahsedilmiştir.

05.09.2013 tarihli Birgün Gazetesi “Fikirtepe’nin yeniplanı plansızlık” / “Bakanlık mahkemenin kararınıdikkate almadı” başlığı ile haber dosyası haline getir-diği Fikirtepe imar planlarını ve süreci detayları ilevermiş, konu hakkında Şube Sekreterimiz Akif BurakAtların görüşlerine paylaşmıştır.

06.09.2013 tarihli Radikal Gazetesi “Şen Mahalle be-tonlaşıyor” başlığı ile Elif İnce tarafından hazırlananSarıgöl haberini verirken, yıkım ve zorla tahliyeler iledönüşüm inşaatının devam ederken bölge için yeniimar planlarının askıya çıktığı belirtilmiştir. Konuhakkında Şube Sekreterimiz Akif Burak Atlar’ın gö-rüşlerine de yer verilmiştir.

09.09.2013 tarihli Star Gazetesi “Gözün aydın Geziruhu” başlığı ile verdiği haberde, 2020 Olimpiyatla-rına aday oan İstanbul’un Olimpiyatları kaybetmesiüzerine İstanbulluların tencere-tava çalarak kutlama-lar yaptığı belirtilirken, Şube Başkanımız Tayfun Kah-raman’ın kendi twitter hesabında Kuzey OrmanlarıSavunması hesabından atılan “Diren Tokyo, Türkiyeseninle” tweeti hatırlatılmıştır.

Ekim ayında yayınlanan Yapı Dergisi’nde “GüncelDosya: Adalar’a Yeni Planlar” başlığı ile paylaşılanhaber dosyasında yeni imar planları detayları ile konuedilmiş, uzman görüşleri paylaşılmış, Şubemiz Yöne-tim Kurulu üyesi ve konunun takipçisi Çare OlgunÇalışkan’ın da gelişmelere dair beyanlarına yer veril-miştir.

01.10.2013 tarihli Yeni İstanbul Dergisinde “En çıl-

gın proje: Kanal İstanbul” başlığı ile verilen haberde,Marmara ile Karadeniz’i bağlayacak 50 km’lik kanalprojesinin detayları paylaşılırken konu hakkında ŞubeBaşkanımız Tayfun Kahraman’ın görüşlerine de yerverilmiştir.

13.10.2013 tarihli Birgün Gazetesi Özgür Gürbüz kö-şesinde “Derin Dekolte” başlığı ile İstanbul’da ger-çekleştirilmesi planlanan ve/veya inşaataşamasındaki büyük projeleri konu ederken, bahsi2010 yılında Şubemiz tarafından yayınlanan 3. Köprüraporuna değinmiştir.

17.10.2013 tarihli Radikal Gazetesi “Fikir açıklamadaadı altında suç işlediler” başlığı ile verdiği haberdeTRT çalışanı 15 kişinin Gezi Parkı soruşturmasınaalındığını açıklamıştır. Taksim Dayanışması çağrısıylagerçekleştirilen etkinliklere destek verdikleri gerekçeolarak gösterildiği belirtilmiştir.

KUZEY ORMANLARI KATLEDİLİYOR

Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatına baş-lanan 3. Köprü çalışmaları ilerledikçe İstanbul’unKuzey Ormanlarında yapılan kıyım daha da belirginhale gelmiş, ulusal basında görüntülerle birlikte haberdosyaları oluşturulmuştur. Tempo Dergisi’nde ise sonbirkaç yılda onaylanan planlar sonucu kaybedilenyeşil alanların listesi hazırlanmıştır. Söz konusu ha-berler başlıkları ile aşağıda sıralanmıştır.

01.09.2013 - 20.10.2013



Tempo Dergisi - Yeşile vedaHürriyet Gazetesi – İstanbul’da yeşile vedaOrtdoğu Gazetesi – İstanbul’da yeşile veda08.09.2013 tarihli Sözcü Gazetesi – Yeşile Hastayımyalan İstanbul ormanları talanAydınlık Gazetesi – İstanbul halkı sokağa çıkıp pro-jeyi durdurmalıSunday’s Zaman Gazetesi – Scale of destruction inIstanbul increasingly visible

GEZİ PARKLI EYLEMLERİ HALKIN EYLEMLERE BAKIŞ AÇI-SINI DEĞİŞTİRDİ

Aliağa Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen ve buyıl 23.sü gerçekleştirilen Emek ve Barış Şenlikleri kap-samında “Gezi’den Önce, Gezi’den Sonra: DeğişenTürkiye ve Dünya” konulu panelde konuşmacı olarakyer alan Şube Başkanımız Tayfun Kahraman’ın “Ge-zi’den sonra hayatın kendisi direniş haline geldi. Ge-zi’de korku duvarlarını yıktık” cümlesi basında genişyer bulmuş, birçok yayın organı tarafından haber ko-nusu haline getirilmiştir. Söz konusu haberler ise baş-lıkları ile aşağıda sıralanmıştır.

Cumhuriyet Gazetesi – Korku duvarını yıktık

Dokuz Eylül İzmir Gazetesi – Gezi Parkı eylemleri korku duvarlarınıyıktı

TAKSİM DAYANIŞMASI HEYETİ İFADE VERDİ

Gezi Parkı olayları sırasında Başbakan ile görüşmedeyer alan, Dayanışma tarafından seçilen ve aralarındaŞube Başkanımız Tayfun Kahraman’ın da yer aldığıheyetin ifade vermeleri için Savcı tarafından talimatçıkarılması gündemde genişçe yer bulmuş; CemTüzün, Mimarlar Odasından Derya Karadağ ve ŞubeBaşkanımız Tayfun Kahraman ifade vermeye birliktegitmiştir. Mimarlar Odasından Mücella Yapıcı isebunun hukuksuzluk olduğunu gerekçeleri ile açıkla-mıştır. Süreç muhabirler tarafından ilgiyle takip edil-miş, söz konusu haberler ise başlıkları ile aşağıdasıralanmıştır.

Sözcü Gazetesi – Başbakan’la görüşen eylemciler ifade verdi

TAKSİM DAYANIŞMASI BİR HEYET İLE BERKİN ELVAN’IZİYARET ETTİ

Gezi Parkı eylemleri ile bağlantılı olarak İstanbul’undört bir yanında süregelen eylemlerden Okmey-danı’nda yapılanlar sırasında polislerin attığı bibergazı kapsülü ile başından yaralanan ilköğretim öğ-rencisi Berkin Elvan hala hastanede olup yaklaşık 4aydır uyumaktadır. Taksim Dayanışması adına bile-şen kurumların temsilcilerinden oluşan, aralarındaŞubemizi temsilen Gürkan Akgün’ün de yer aldığıheyet aileye destek ziyaretinde bulunmuş, söz konusuhabere yer veren gazeteler ise kullandıkları başlıklarile aşağıda sıralanmıştır.

Taraf Gazetesi – Taksim Dayanışması Berkin’i ziyaret etti



İKK Ka> A>k Bertaraf Tesisi Komisyon Toplan>sı Gerçekleş=rildiKatı Atık Bertaraf Tesisi Komisyonu’nun Çevre Mü-hendisleri Odası’nda 26.09.2013 Perşembe günü ger-çekleştirilen toplantısına Şube Yönetim KuruluBaşkanımız Nehir YÜKSEL, 7 Ekim 2013 Pazartesigünü Jeoloji Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirilentoplantısına ise Şube çalışanımız Funda ÖZCAN ka-tıldı. Yapılan toplantılar sonucu söz konusu proje ileilgili yer seçimine ilişkin hazırlanmış tüm rapor, bilgive belgelerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden talepedilmesine, alana gitmemiş ve ya tekrar gitmek iste-yen meslek odalarının katılımı ile alana ikinci bir gezidüzenlenmesine karar verilmiş, basından kaynaklıyanlış anlamalar üzerine İzmir İKK tarafından önemlibir konuda ortaklaştığımız en kısa metin üzerindenbasın açıklaması yapılması doğru olacağından sadecebu gündemle, konuyu bir kez daha tartışmak üzereBüyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen Katı AtıkTesisi ile ilgili teknoloji seçim raporunun da değerlen-dirildiği İKK toplantısı yapılmasının yararlı olacağıdüşüncesiyle 20 Kasım Çarşamba saat: 18.00’de ZiraatMühendisleri Odası'nda toplantı gerçekleştirilmiştir.

Tarihe Saygı / Yerel Koruma ÖdülleriDüzenleme Komitesi Toplan>sı Yapıldıİzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tarihe Saygı / YerelKoruma Ödülleri Düzenleme Komitesi çalışmalarıkapsamında 16.08.2013 günü saat 16.00’da İBŞB’de ya-pılan toplantıya Şube Yönetim Kurulu BaşkanımızNehir YÜKSEL katılmıştır. Toplantıda 39 başvurudan1 başvurunun kategorisinin değiştirilmesi koşuluyla,35 başvurunun Seçici Kurulun değerlendirmesine su-nulması kararlaştırmış, özellikle İzmir’in ilk apartmanörneği ve kent belleğinin nadide bir eseri olmasını gözönünde bulundurarak Anadolu Apartmanındaki res-torasyona ilişkin tarihi yapıların parselleri ile birliktedeğerlendirilerek tarihi kimliklerinin güçlendirilmesigerekliliğini göz önünde bulundurarak bu başvuruyakonu esaslı onarımın aynı parsel üzerinde AnadoluApartmanı’nın bahçesinde üretilerek simge değerinigölgelendirmiş olabileceğine, bulunduğu dokuya veyaşayış biçimine uyumunun sorgulanması gerektiğinedikkat çekilmiştir.

Körfez Temizleme ve Kanal ProjesiToplan>sı YapıldıT.C. Devlet Demiryolları ve İzmir Büyükşehir Beledi-yesi’nce ortaklaşa yürütülen İzmir Körfezi ve LimanıRehabilitasyon Projesi bilgilendirme toplantısı 20Ağustos Salı günü saat 14.00’de Ahmet Adnan Say-gun Sanat Merkezinde gerçekleştirilecekti. ToplantıyaŞube Yönetim Kurulu Sekreterimiz Özlem ŞENYOLKOCAER katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye BaşkanıAziz KOCAOĞLU'nun katıldığı toplantıda İzmir Kör-fezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi son durumu veİzmir Atık Depolama Alanı hakkında sunum yapıldıve odaların konu hakkında görüşleri alındı. İBB Ta-rihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri 2013 Seçici KurulToplantısı, 02.09.2013 02.09.2013 Pazartesi günü İzmirBüyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen “TariheSaygı Yerel Koruma Ödülleri Seçici Kurul Toplan-tısı’na Odamız adına Şube Yönetim Kurulu Başkanı-mız Nehir YÜKSEL katıldı. Koruma Ödüllerineönerilen eser/yapı/doku vb örnekler üzerinde Prof.Dr. Emel KAYIN ile birlikte bilgilendirmede bulu-nuldu ve öncesinde tespit edilen koruma konusundadikkat edilmesi gereken bilgiler paylaşıldı.

Mesleki Oryantasyon Eği=mi’ne Ka>ldık 27.09.2013 Cuma günü İzmir Yüksek Teknoloji Ensti-tüsü’nde gerçekleştirilen Mesleki Oryantasyon Eğiti-mi’ne Şube Yönetim Kurulu Başkanımız Nehir Yükselve Adil Tokay katıldı. Nehir Yüksel Şehir ve BölgePlanlama Bölümü öğrencilerine mesleğimiz hakkındabilgi verdikten sonra Adil Tokay İYTE mezunu bir öğ-renci olarak değerleme yaparak öğrencilerden gelensoruların yanıtladı.

Geçici Müdahale Pla<ormu; 'Kentsel Değil, Sanatla Dönüşüm' Sanatsal Etkinliği23.10.2013 Çarşamba günü Şubemiz Yönetim KuruluSekreteri Özlem ŞENYOL KOCAER’in de faaliyet gös-terdiği Kemeraltı Geçici Müdahale Platformu’nundaha toplumsal, daha çevreci, daha eğlenceli, daha ya-şanabilir bir kent arayışı içinde mekânı sanatla, yara-tıcılıkla yeniden kurgulamak amacıyla hayatageçirdiği etkinliğin birinci ayağı olan alan gezisine sa-natçıların Kemeraltı'nda seçilen atölye alanının tarih-sel ve yapılaşma sürecine dair bilgi vermek üzere

İZMİR ŞUBE




Şubemiz Yönetim Kurulu Üyesi Memnune BAHÇI-VAN rehber olarak katıldı. Aynı gün devamında Ke-meraltı'nın tarihi, kentsel dönüşüm ve sanat tarihikonularının konuşulduğu, Prof. Dr. Emel GÖKSU'nunda katıldığı söyleşiye konuşmacı olarak Şube YönetimKurulu Başkanımız Nehir YÜKSEL katıldı. Söyleşisonrasında mesleki anlamda farklı branşlardan in-sanların etkileşiminin sağlandığı bir ortam oluşturul-muştur.

Basmane Günleri24.10.2013 Perşembe günü İzmir Büyükşehir Beledi-yesi öncülüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen fotoğraf,resim, heykel, ebru sergileri, pandomim, söyleşi vesemt gezisi gibi birbirinden farklı etkinliklerin yer al-dığı “Basmane Günleri” etkinliğine Şube Yönetim Ku-rulu Başkanımız Nehir YÜKSEL katıldı. Prof.Dr.Gürhan TÜMER anısına saat: 14.00’de düzenlenecekpanelin moderatörlüğünü Doç.Dr. Emel KAYIN yap-mış olup, ‘Tarihsel çevrede, korumaya yönelik kent-sel dönüşüm’ konulu panelde Şehir Plancıları OdasıBaşkanı Nehir YÜKSEL, Şehir Plancısı Cengiz TÜRK-SOY ve Doğal ve Kültürel Yaşam Girişim SözcüsüAhmet Tuncay KARAÇORLU’nun yeraldığı toplan-tıda, Basmane’nin Agora, kale, burç, sur, han, hamam,türbe ve kitabe, köprü, su kemeri, köşk, ev, konak,cami, mescit, sinagog, kilise, sebil, çeşme, mezarlık,arasta ve ulu ağaç gibi kültür varlıkları, arkeolojik de-ğerlere sahip olduğu ve bölgeye ilişkin soylulaştır-maya yönelik müdahalelere karşı durulması veözellikle 5366 Sayılı Yasa kapsamında ülkemizde ya-

şanan olumsuz örneklerin bölgede yaşanılmaması ge-rektiği tartışılmıştır.

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 37. Kolokyumu Yürütme KuruluToplan>sı Şubemizde Yapıldı.27 Ağustos 2013 Salı günü Şubemizde düzenlenen yü-rütme kurulu toplantısına DEÜ temsilcileri, OdamızGenel Merkezi temsilcileri ve Şube Yönetim Kurulu-muz katıldı. Toplantıda bilim kurulunun değerlendir-meleri göz önünde bulundurularak Kolokyumdasunulacak bildiriler belirlendi. Seçilen bildiriler sınıf-landırılarak oturumlara dağıtıldı. Yürütme kurulununönerileri doğrultusunda oturum başkanları belirlene-rek program taslağı oluşturuldu. Önceki yürütme ku-rulu toplantısında gerçekleştirilmesi kararlaştırılan,büyükşehir belediye başkanları ve kapatılan belde be-lediye başkanlarının söz alacağı oturumlara ilişkin çe-şitli isimler önerildi. Bu öneriler doğrultusunda hangikurumlarla ne tür bir iletişim sürecine girileceği ko-nusunda bir yol haritası oluşturuldu. Kolokyuma ka-tılacak çağrılı bildiri sahiplerinin ve görevliöğrencilerin konaklamaları konusunda görüşülecekoteller ve misafirhaneler konusunda öneriler getirildi.Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir veBölge Planlama Bölümünün 30. Yıl mezuniyet töre-ninden sorumlu komisyonun çalışmaları ele alındı. 8Kasım Dünya Şehircilik Günü Kolokyum ve ŞehircilikKongreleri Düzenleme Yönergesi gereği çalışma tak-viminde tamamlanması gereken iş kalemleri hak-kında bilgi verilerek toplantı sona erdi.

Basında Şube7 Ağustos – Cumhuriyet Gazetesi



7 Ağustos – Cumhuriyet Gazetesi 14 Eylül – Milliyet Ege Gazetesi

9 Ağustos – Milliyet Ege Gazetesi 26 Eylül – Habertürk Gazetesi

5 Ekim – Dokuz Eylül Gazetesi

20 Ağustos – Günlük Evrensel Gazetesi



Ulaşım Proje Önerisi Toplantısıgerçekleştirildi27 Ağustos 2013 tarihinde ATSO’da gerçekleştirilentoplantıya Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi adınaşube başkanımız Haşim Dikencik katıldı. Gerçekleşti-rilen toplantıda ilgili meslek odalarının da katılımı ileAntalya’nın önemli sorunlarından biri olan ulaşım ko-nusunda sürdürülen proje önerileri tartışıldı.

Antalya Şube VII. Dönem 4. DanışmaKurulu Toplantısı Yapıldı7 Ekim 2013 tarihinde şubemizde gerçekleştirilen Da-nışma Kurulu toplantısında Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı tarafından onaylanarak askıya çıkarılan1/100.000 ölçekli “Antalya-Isparta-Burdur Çevre Dü-zeni Planı” ve Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafın-dan onaylanarak askıya çıkarılan 1/25.000 ÖlçekliNazım İmar Planı hakkında üyelerimizle bilgi payla-şılmış ve söz konusu planlar hakkında üyelerimizindeğerlendirmeleri alınmıştır.

Kemerağzı Kundu Güzeloba Mahallesine İlişkin AçılanDavada Yürütmeyi Durdurma Kararı Verildi

Antalya Kemerağzı-Kundu Kültür ve Turizm KorumaGelişim Bölgesi kapsamında kalan Muratpaşa Güze-loba Mahallesi 2103, 2107, 2210, 2216, 2239 ve 12700ada 7 ve 13 sayılı parsellere ilişkin 16.11.2011 tarihindeKültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların öncelikle yürüt-mesinin durdurulması ve sonrasında iptali istemiyleaçılan ve Danıştay 6. Dairede 2012/302 Esas No iledevam eden davada 08.04.2013 tarihinde yürütmeyidurdurma kararı verilmiştir.

Muratpaşa İlçesi’nde Turizm Tesis Alanını Konut Ala-nına Dönüştüren Değişikliği Yargıya Taşıdık

Şubemizce yapılan inceleme sonucunda mevzuata vekamu yararına aykırı olduğu belirlenen ve 10.04.2013tarih ve 235 sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Mec-lis kararı ile onaylanan, Muratpaşa İlçesi sınırlarındabulunan 18 M nolu imar paftasında yer alan 8490 ada9 parselin “Turizm Tesis Alanı”ndan “Konut Alanı”nadönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar

Planı değişikliğinin öncelikle yürütmesinin durdurul-ması ve takiben iptaline karar verilmesi talebi ile davaaçılmıştır.

Alanya İlçesi Demirtaş 1/25000 Ölçekli Çevre DüzeniPlanı’nı Yargıya Taşıdık

Şubemizce yapılan incelemede kamu yararına aykırıolduğu belirlenen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın22.04.2013 tarih ve 591/6294 sayılı Olur’uyla, 644 sa-yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Gö-revleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin7.maddesi uyarınca onaylanan “Demirtaş 1/25.000 öl-çekli Çevre Düzeni Planı”nın öncelikle yürütmesinindurdurulması ve takiben iptaline karar verilmesi ta-lebi ile dava açılmıştır.

Antalya Nazım İmar Planlarına Eklenen Geçici MaddeUygulama Sınırına ve Plan Notlarına Dava Açtık

10.04.2013 tarih ve 242 sayılı Antalya Büyükşehir Be-lediyesi Meclis kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekliNazım İmar Planlarına Antalya Büyükşehir Belediyesiİmar Yönetmeliği Geçici Madde Uygulama Sınırı veplan notlarının eklenmesi ile ilgili konunun 1999 yı-lından önce planlanmış olan Muratpaşa, Konyaaltı veKepez ilçe belediye sınırlarında kalan bütün mahalle-leri de kapsayacak şekilde kabulüne ilişkin kararın ip-taline karar verilmesi talebi ile dava açılmıştır.

Kemerağzı Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve GelişimBölgesi Revizyon Planına İtiraz

Antalya Kemerağzı Kundu Kültür ve Turizm Ko-ruma ve Gelişim Bölgesi kapsamında hazırlanan1/25000 ölçekli 1. Etap Çevre Düzeni RevizyonPlanı Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme veDeğerlendirme Kurulu’nun 15.07.2013 tarih ve161/14 sayılı kararı ile 2634 sayılı Turizm TeşvikKanunu’nun 7. maddesi uyarınca, Kültür ve Tu-rizm Bakanlığı tarafından 31.07.2013 tarihindeonaylanmış olup, Antalya Büyükşehir Beledi-yesi’nde 20.08.2013-20.09.2013 tarihleri arasında as-kıya çıkartılmıştır.

Antalya Kemerağzı-Kundu Kültür ve Turizm Ko-ruma ve Gelişim Bölgesi kapsamında Turizm Ba-kanlığı tarafından onaylanan 1. Etap 1/25000ölçekli çevre düzeni planı, 1/5000 ölçekli nazımimar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı-nın, açıklama raporu ve plan notlarının incelenmesisonucunda askı süresi içinde itiraz edilmiştir.

ANTALYA ŞUBE

Yargı Gündemiİtirazlar




Muratpaşa İlçesi, Konuksever Mahallesi 1/5000 Nazımİmar Planı’na İtiraz

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.08.2013tarih ve 481 sayılı kararı ile onaylanan Antalya İliMuratpaşa İlçesi sınırlarında bulunan 20K, 20L,21K, 21L nolu imar paftalarında yer alan 4438 ada2,3,4 nolu, 4440 ada 5 nolu, 4463 ada 16,17 nolu, 4464ada 16,17 nolu,4490 ada 5,6 nolu, 4491 ada 8,9,10,11nolu parseller ve yakın çevresindeki “Konut Alanı-nın”, “Ticaret Alanına” dönüştürülmesine ilişkin1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği AntalyaBüyükşehir Belediyesi’nde 28.08.2013-28.09.2013 ta-rihleri arasında askıya çıkartılmıştır.

İlgili plan, planlama mevzuatları ve tekniği gereğiincelenmiş olup, 3194 sayılı İmar Kanunu, ilgili yö-netmelikleri, şehircilik ilkeleri ve planlama esasla-rına ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleriyleitiraz edilmiştir. İlgili plana ilişkin hazırlanan1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinekarşı açılan 2013/209 Esas No’lu dava ise yargıdadevam ekmektedir.

Antalya Büyükşehir Belediyesi 1/25000 Ölçekli Nazımİmar Planı Revizyonu’na İtiraz

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 29.08.2013tarih ve 496 sayılı kararı ile onaylanan Antalya Bü-

yükşehir Belediyesi 1/25000 Ölçekli Nazım İmarPlanı Revizyonu Antalya Büyükşehir Belediye-si’nde 20.09.2013-20.10.2013 tarihleri arasında as-kıya çıkartılmıştır.

İlgili plan, Şubemiz tarafından planlama mevzuatı,planlama ilkeleri, tekniği ve kamu yararı doğrultu-sunda incelenmiş, plana 3194 sayılı İmar Kanunu,ilgili yönetmelikleri, şehircilik ilkeleri ve planlamaesaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu gerek-çeleriyle itiraz edilmiştir.

Döşemealtı İlçesi’nde Tarım Alanını Konut Alanına Dön-üştüren Nazım İmar Planı Değişikliğine İtiraz

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 10.09.2013tarih ve 521 sayılı kararı ile onaylanan Antalya İliDöşemealtı İlçesi sınırlarında bulunan N25D-23Dnolu imar paftasında yer alan 655 parseldeki tarımalanının konut alanı olarak planlanmasına ilişkin1/5000 ölçekli ilave Nazım İmar Planı değişikliği,Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde 26.09.2013-26.10.2013 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştır.

İlgili plana ilişkin Şubemiz tarafından yapılan in-celeme ve değerlendirmeler sonucunda planların3194 sayılı İmar Kanunu, ilgili yönetmelikleri, şe-hircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yara-rına aykırı olduğu gerekçeleriyle itiraz edilmiştir.

4 Ekim 2013 –AntalyaKörfez Gazetesi

Basında Şube



Yüreğir Köprülü Mahallesi`nde İlanEdilen Riskli Alan Kararını Yeni AdanaGazetesi’nde DeğerlendirdikBakanlar Kurulu kararıyla "Afet Riski Altındaki Alan-ların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun" çerçeve-sinde Yüreğir‘de riskli alan ilan edilen KöprülüMahallesi‘ndeki 29 hektarlık alan Seyhan gölününmuhteşem manzarasıyla dikkati çekiyor.

Yüreğir ilçesi Cumhuriyet Mahallesi sınırları içeri-sinde yer alan Sanayi ve Kozan çarşılarının bulun-duğu alanların "riskli alan" ilan edilmesinin ardındanKöprülü Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 29 hek-tarlık alan da afet riskli alan olarak 2 Eylül 2013 Pa-zartesi gününe ait Resmi Gazete‘de yer aldı. KararınYüreğir Belediyesi‘nin Çevre ve Şehircilik Bakan-lığı‘na başvurusu sonucu alındığı öğrenilirken, söz-konusu alanla ilgili kararın siyasi olduğu görüşüağırlık kazanmış ve Yeni Adana Gazetesi de bu gö-rüşlere yer vermişti.

Konunun önemine işaret eden Şube Başkanımız UlaşB. Çetinkaya, sözkonusu bölgede Yeni Adana Gaze-tesi Muhabiri M.Ömer Üney‘e açıklamalarda bu-lundu. Alanın hangi kriterlere göre riskli alanolduğunun bilinmediğini kaydeden Ulaş Çetinkaya,alanın bina yapısı olarak mühendislik hizmeti alma-dığını ancak çok katlı ve büyük yapılaşma bulunma-dığını, yer yer geniş parsellerin bulunduğunuvurguladı.

"Riskli Alanda Hareket Kabiliyeti Yüksek"

2 Eylül 2013 Pazartesi günlü Resmi Gazete‘de yer alankarar ile Yüreğir Belediyesi‘nin Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı‘na başvurusu sonucu onaylı 1/5.000 ölçekliNazım İmar Planı‘nda Kentsel Dönüşüm Alanı olarakyer alan bölgenin Afet riski taşıyan alan ilan edildiği-nin altını çizen Çetinkaya, şu önemli noktaya işaretetti:

"Onaylı İmar planından farklı olarak; yapılaşmadadaha hızlı hareket kabiliyeti vermesinden, yapılacakişlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın ekonomikdesteğini alabileceğinden ve yasal olarak durdurmaimkanı bulunmadığından kentsel dönüşüm alanı ola-rak belirlenen alanlar Afet riski taşıyan alanlara çev-rilmektedir. Alanın hangi kriterlere göre riskli alanolduğu bilinmemektedir. Bina yapısı olarak mühen-

dislik hizmeti almadığı gözlemsel olarak görülmektefakat çok katlı ve büyük yapılaşma bulunmaması yeryer geniş parsellerin bulunduğu bölgedir. Yüreğir il-çesinin büyük bir bölümünde bina kalitesi benzerolup zemin açısından ise zeminin en bozuk olan böl-geler D-400 Güneyindeki alanlardır."

"Geniş Bir Nehir Manzarasına Sahip"

D-400 güneyinde Sanayi çarşısı dışında hiçbir çalışmaalanı yokken Köprülü‘nün seçildiğine dikkati çekenÇetinkaya, bölgenin, Seyhan Nehri‘nin hemen doğu-sunda ve çok geniş nehir manzarasına sahip olması-nın önemini vurguladı.

"Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hak-kında Kanun"un kentlerin sorunlarına çözüm ürete-cek nitelikte olmadığını dile getiren Çetinkaya, "Butasarı ile çok büyük oranda deprem riski altındaki ül-kemizin planlama ve uygulama süreçlerine ait tüm işve işlemleri doğrudan TOKİ denetimine verilmekte-dir. Bu halkın yaşadığı mekanda söz söyleme hakkınıelinden alacak, yerel demokrasiyi ve belediyeleri iş-levsiz hale getirecektir. Seyhan Nehri Adana için birşanstır. Her iki yakasının birlikte bir bütün olarakNehir boyunca kentsel dönüşüm - yenileme alanı ola-rak yapılaşmayı azaltarak rekreasyon alanı olarakplanlanması gereklidir" diye konuştu.

5 Ocak Stadyum Alanını Konut Ve AVM AlanınaDönüştüren Projeyi Yargıya Taşıdık

5 Ocak Stadyumu’nun bulunduğu alanla ilgili yapı-lan imar planı değişikliğinin iptali için Adana 2. İdareMahkemesi’nde Odamızca dava açıldı. Söz konusualan imar planlarında “kentsel spor alanı” olarak dü-zenlenmiş alanlardandır. Tümüyle bir sosyal teknikaltyapı alanını ortadan kaldırarak rant amacıyla yapı-laşmaya açmayı amaçlayan plan değişikliği yürür-lükteki mevzuata, kamu yararına, şehircilik ilkelerine,planlama esaslarına aykırı olduğu gerekçeleriyle yar-gıya taşınmıştır.

ADANA ŞUBE




19 Eylül “Mühendis, Mimar ve ŞehirPlancıları Dayanışma Günü” etkinliğigerçekleştirildi19 Eylül 2013 Perşembe günü saat 13:00’te, TrabzonMeydan Parkı’nda, TMMOB Trabzon İKK Sekreter-yası tarafından düzenlenen, 19 Eylül Mühendis,Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü nedeniylemühendis, mimar ve şehir plancılarının katılımıylabasın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasınaOdamız adına Trabzon Şube Yönetim Kurulu üyemizErcan ŞEN katıldı.

Trabzon Kent Konseyi Yürütme KuruluToplantısı gerçekleştirildi21 Ekim 2013 Pazartesi günü, saat 19.00’de TrabzonBelediyesi Başkanlık katındaki toplantı salonunda dü-zenlenen Trabzon Kent Konseyi Yürütme Kurulu top-lantısına, Şube Yönetim Kurulu üyemiz Ercan ŞENkatıldı.

Trabzon İKK “Kentsel Dönüşüm Komisyonu”çalışmaları sürüyor27 Eylül 2013, 10 Ekim 2013, 24 Ekim 2013, 31 Ekim2013 tarihlerinde Trabzon Şubemizde, Şubemizin yü-rütücü olduğu TMMOB Trabzon İl Koordinasyon Ku-rulu Kentsel Dönüşüm Komisyonu toplantılarıgerçekleştirildi. Gerçekleştirilen toplantılarda hazırlıkçalışmaları süren Kentsel Dönüşüm Komisyonu Ra-poru üzerinde görüşme ve tartışmalar gerçekleştirildi.

TRABZON ŞUBE




tmmob Şehir plancıları odası hhaabbeerr bbüülltteennii · 2014. 4. 29. · otostopçunun...

Documents