t.c. Ġnkilap tarĠhĠ ve atatÜrkÇÜlÜk 1.ÜnĠte bĠr …selanik’te, çoğunluğu türkler...

6
T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR Öğrencilerimize faydalı olabilmek amacıyla kendi ders notlarımdan oluşturularak hazırlanmıştır. Zeki DOĞAN Sosyal Bilgiler Öğretmeni (Telif hakları tarafıma aittir.) sosyalciniz.wordpress.com SosyalBilgilerOğretmenlerii

Upload: others

Post on 09-Feb-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK

1.ÜNĠTE

BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR

Öğrencilerimize faydalı olabilmek amacıyla

kendi ders notlarımdan oluşturularak hazırlanmıştır.

Zeki DOĞAN

Sosyal Bilgiler Öğretmeni

(Telif hakları tarafıma aittir.)

sosyalciniz.wordpress.com SosyalBilgilerOğretmenlerii

Page 2: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

BATIYA ERKEN AÇILAN KENT: SELANĠK - FĠKĠR AKIMLARI

Selanik, Rumeli’de (Balkanlar) Ege denizi kıyısında yer alan ve

Osmanlı-Avrupa ticaretinin önemli noktalarından biri olan, önemli

bir kentti. Kara, deniz ve demiryolu ulaşımı gelişmişti. Üsküp, Belgrat,

Manastır ve İstanbul’a demir yolu ile bağlıydı.

Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni,

Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin bulunduğu bu

şehirde, çeşitli dillerde gazete ve dergiler yayınlanırdı.

Bu çok uluslu yapı, konuşulan diller, inançlar, gelenek ve

görenekler ülkede çok zengin bir sosyal ve kültürel yapının

oluşmasını sağlamıştı.

Gelişmiş bir kent olan Selanik'te çocukluğunu geçiren Atatürk'ün

fikri zenginliğinin ve ufkunun gelişmesinde bu şehrin olumlu

katkıları olmuştur.

Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıla

kadar huzur ve güven içerisinde

yaşayan milletler, Fransız Ġhtilali

ile ortaya çıkan milliyetçilik

düşüncesinden etkilenerek

çatışma ortamına (azınlık

isyanları) sürüklenmişlerdir. Bu

çatışma ortamında devleti

parçalanmaktan kurtarmak

amacıyla Osmanlı aydınları bazı

çareler aramış bunun sonucunda

yeni fikir akımları ortaya çıkmıştır.

BATICILIK: Osmanlı

Devleti’nin kurtuluşunun tek

yolunun batıya ayak

uydurarak çağın fikir ve

ihtiyaçlarına uygun medeni

bir millet ve devlet haline

gelmekten geçtiğini savunan

fikir akımıdır.

Cumhuriyetin ilanından

sonra inkılapların

yapılmasında etkili olmuştur.

OSMANLICILIK: Bu akıma

göre Osmanlı Devleti içindeki

tüm milletler ‘Osmanlılık’

duygusu ile Osmanlı milleti

haline getirilirse, devlet

içindeki değişik milletlerin

ayaklanmaları önlenmiş

olacaktır. ( I. Meşrutiyet )

Bu fikir Balkan uluslarının

Osmanlı Devletine isyan edip

bağımsızlıklarını ilan

etmeleriyle

uygulanamamıştır.

ĠSLAMCILIK: Bu akıma göre,

devletin parçalanmasını

engellemek için Müslüman

milletler Osmanlı

halifesinin liderliğinde tek

bir çatı altında

birleşmelidir.

Bu düşünce I. Dünya savaşı

yıllarında Arapların

Osmanlı Devletine karşı

isyanı ile iflas etmiştir.

(Ümmetçilik-Panislamizm)

TÜRKÇÜLÜK: Tüm

Türkleri milli bir duygu

ile bilinçlendirmeyi ve bir

bayrak altında toplamayı

amaçlamıştır.

Balkan Savaşlarından sonra

Osmanlı yönetimine hâkim

olan düşünce akımıdır.

Kurtuluş Savaşının

kazanılmasında etkili

olmuştur.

(Turancılık-PanTürkizm)

Coğrafi konumu

Ulaşımı gelişmiş

Ekonomik ve ticari

açıdan gelişmiş

Çok uluslu yapı

Farklı milletler

Kültürel zenginlik

Sosyal çeşitlilik

Basın ve fikir hayatı

Fikir ve düşünce

hayatını

şekillendirmiştir.

Bu fikir akımlarından hiçbiri Osmanlıyı dağılmaktan kurtaramamıştır.

OSMANLIYI DAĞILMAKTAN KURTARMAK ĠÇĠN ORTAYA ATILAN FĠKĠR AKIMLARI

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni-sosyalciniz.wordpress.com

Page 3: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

MUSTAFA KEMAL’ĠN EĞĠTĠM HAYATI

Geleneksel eğitim veren

bir okuldur.

Annesinin isteği üzerine

ilk olarak bu okula

gitmiĢtir.

Bu okulu bitirmemiĢtir.

Modern eğitim veren,

Selanik’in ilk özel Müslüman

okuludur.

Babasının isteği üzerine bu

okula gitmiştir. (1887)

Bu okulda okurken babası

ölmüĢ eğitimine bir süre ara

vermiĢtir.

İlkokuldan sonra bu okula

devam etmiştir. (RüĢtiye:

Ortaokul)

Bu okulda okurken gizlice

askeri okulun sınavlarına

girmiĢ ve kazanmıĢtır.

Bu okulu da bitirmemiĢtir.

Sınavlarına girerek

kazandığı bu okulda, zekâsı

ve üstün yetenekleriyle

öğretmenlerinin sevgisini

kazandı.

Kemal adını bu okuldaki

matematik öğretmeninden

almıştır. (1893)

Selanik Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra, 1896 yılında

Manastır Askeri İdadisine (lise) başladı. Derslerde

gösterdiği başarıyla hem öğretmenlerinin hem de

arkadaşlarının takdirini kazandı.

Bu okulda sınıf arkadaşı Ömer Naci sayesinde

edebiyata ve hitabete ilgi duydu. Fransızca özel

dersleri aldı.

Tarih öğretmeni Kolağası Tevfik Bey’in tarih bilgisi

onda tarih bilinci uyandırmıştır.

Askeri İdadi’de okurken özgürlükçü Fransız yazarlar ile

Namık Kemal ve Mehmet Emin Yurdakul gibi Türkçü-

milliyetçi yazarları okumuş ve etkilenmiştir.

Manastır Askeri İdadisini

bitirdikten sonra 1899 yılında

Harp Okulu’na girdi.

Harp Okulunda okurken

arkadaĢları ile birlikte bir dergi

çıkardı.

1902 ‘de Teğmen rütbesiyle

mezun oldu.

Harp Akademisinde okurken

derslerinin yanı sıra, ülkenin içinde

bulunduğu siyası durum ve

sorunları ile yakından ilgilendi.

Mustafa Kemal, Harp Akademisini

kurmay yüzbaĢı olarak bitirdi (11

Ocak 1905).

Ardından ilk görev yeri olan

ġam’daki 5.Ordu’ya atandı.

1-MAHALLE MEKTEBĠ 2-ġEMSĠ EFENDĠ OKULU 3-SELANĠK MÜLKĠYE RÜġTĠYESĠ 4-SELANĠK ASKERĠ RÜġTĠYESĠ

5-MANASTIR ASKERĠ ĠDADĠSĠ 6-ĠSTANBUL HARP OKULU 7-ĠSTANBUL HARP AKADEMĠSĠ

Atatürk’ün yetiştiği dönemde Osmanlı Devleti sınırları içinde farklı özelliklerde okullar

mevcuttu. Bir tarafta dini derslerin ağırlıkta olduğu mektep ve medreseler; diğer tarafta Batı

tarzı okullar, askeri okullar ve çeşitli meslek okulları vardı. Bunun yanında azınlık okulları

ile yabancı okullar da faaliyetteydi. Bu okulların her biri kendi amaçları doğrultusunda eğitim

yapıyordu.

Bu durum, Atatürk'ün yetiştiği dönemde

Osmanlı Devleti’nde eğitim birliği

olmadığını gösterir.

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni - sosyalciniz.wordpress.com

Page 4: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLİK HAYATI

İlk görev yeri olan Şam’daki 5. Ordu’ya Kurmay

Yüzbaşı olarak atandı.

Suriye'de bulunduğu sırada yakın arkadaşlarıyla

Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu (Ekim 1906).

Selanik başta olmak üzere birçok şehirde

cemiyetin şubesini açtı.

Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurması, liderlik

özelliğini, yöneticiliğini ve vatanseverliğini

göstermektedir.

İstanbul'da meşrutiyet karşıtlarının çıkardığı 31 Mart

Ayaklanmasını bastırmak ve düzeni sağlamak

amacıyla Hareket Ordusu’nda kurmay yüzbaşı olarak

başarıyla görev yaptı.

31 Mart Olayı mevcut düzene karşı girişilen ilk

isyan hareketidir.

Mustafa Kemal’in 31 Mart isyanını bastırmada önemli

rol oynaması, meşrutiyet taraftarı yani yenilik yanlısı

olduğunu gösterir.

Fransız ve İngiliz birliklerinin ortaklaşa

düzenlediği askeri tatbikatlara Fethi Okyar

ile birlikte gözlemci olarak katılmış,

gelecekte hava kuvvetlerinin önemine

vurgu yapmıştır.

Yenilikçi kişiliğini, kendisini geliştirdiğini

ve ileri görüşlülüğünü gösterir.

İtalya'nın Trablusgarp'a saldırması üzerine gönüllü

subay arkadaşları ile birlikte gizlice Trablusgarp'a

gitti.

Halkı örgütleyerek Derne ve Tobruk'ta İtalyanlara

karşı başarılı savunma savaşları yaptı.

Başarılarından dolayı Mustafa Kemal binbaşılığa

terfi ettirildi.

Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal’in ilk askeri

başarısıdır.

Mustafa Kemal'in Trablusgarp'ta yerli halkı

İtalyanlara karşı örgütleyerek direnişe geçirmesi

onun teşkilatçılığı ile ilgilidir.

19.Tümen Komutanı olarak Arıburnu,

Conkbayırı, Anafartalar'da düşmana karşı

büyük başarılar elde eden Mustafa Kemal,

Osmanlı Devleti'nin bu cephedeki savaşı

kazanmasında önemli rol oynadı.

Mustafa Kemal, meşhur “Ben size taarruz

emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.”

sözünü burada söylemiştir. Bu söz onun

vatanseverliği ve liderliği ile ilgilidir.

Çanakkale savaşlarında düşmanın nereden

çıkarma yapacağını bilmesi ileri

görüşlülüğü ile ilgilidir.

Çanakkale Savaşlarında kazandığı başarılar

onun askeri dehasının tüm yurtta ve

dünyada tanınmasını sağlamıştır.

Bu cephedeki başarılarından sonra Albaylığa

yükselmiştir.

Ruslara karşı mücadele verilen bu cephede

16.Kolordu Komutanı olarak görev yaptı.

Burada Ruslar karşısında dağınık halde olan

birlikleri bir araya getirerek eksiklikleri

tamamlayan Mustafa Kemal, Rusların elinden Muş

ve Bitlis’i geri almayı başardı.

Bu başarı, Mustafa Kemal’in kişisel özelliklerinden

sabır ve disiplin anlayışını göstermektedir.

Tuğgeneralliğe yükselmiştir.

Suriye’deki 7. Ordu Komutanlığına atandı. Bir ara

Alman komutan ile düştüğü anlaşmazlık sebebiyle

istifa etmiş İstanbul’a dönmüştür.

1918 yılında tekrar 7.Ordunun bağlı olduğu

Yıldırım Orduları Grup Komutanı olarak atanmış

ve Halep’in kuzeyinde bir savunma hattı kurarak

İngiliz kuvvetlerini durdurmayı başarmıştır.

Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış

ve zafere ulaştırmıştır.

Kurtuluş Savaşı'nın her aşamasında Türk Milletine

liderlik etmiş, Türk halkını düşmana karşı

birleştirmiştir. (birleştirici ve bütünleştirici oluşu)

Başkomutan olarak orduyu yönettiği Sakarya

Meydan Savaşı ve Başkomutanlık Meydan

Muharebesi'ni kazanmıştır.

Türk milletinin her alanda çağdaşlaşmasını

hedef alan inkılapları gerçekleştirmiştir.

ŞAM’A ATANMASI (1905) 31 MART OLAYI (1909) PİKARDİ MANEVRALARI (1910)

TRABLUSGARP SAVAŞI (1911) ÇANAKKALE CEPHESİ (1915)

KAFKAS CEPHESİ (1916)

SURİYE CEPHESİ (1917)

KURTULUŞ SAVAŞI (1921-1922)

Zeki DOĞAN - Sosyal Bilgiler Öğretmeni

I. Dünya Savaşında sırasıyla Çanakkale,

Kafkas ve Suriye cephelerinde görev yaptı.

Page 5: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

MUSTAFA KEMAL VE DÖRT ŞEHİR

Mustafa Kemal’in doğup büyüdüğü, çocukluğunun ve eğitim

hayatının geçtiği şehir olan Selanik, Osmanlı’nın önemli bir Balkan

kentiydi. Ege kıyısında bulunan Selanik’te deniz ticareti oldukça

gelişmişti.

Farklı milletlerin bulunduğu bu şehirde, çeşitli dillerde gazete ve

dergiler yayınlanırdı.

Mustafa Kemal, 1907’de askeri görevle geldiği Selanik’te İttihat ve

Terakki Cemiyetine katıldı.

Mustafa Kemal ordunun siyasetten ayrılması gerektiğini

düşündüğünden ve İttihat ve Terakki Cemiyeti ile olan fikir

uyuşmazlıkları sebebiyle cemiyetten ayrılarak kendini tamamen

askerlik mesleğine verdi.

Konsolosluklar ve ticaret şehri Manastır, aralarında çekişme olan

çeşitli din ve milliyetten insanları barındırıyordu. Sırbistan, Bulgaristan ve

Yunanistan, kiliseler aracılığıyla bölgeye hâkim olmak istiyordu.

Mustafa Kemal Askeri İdadide (lise) öğrenim görmek üzere geldiği

Manastır’da vatan ve hürriyet şiirleri yazan Namık Kemal’den,

milliyetçilik alanında Ziya Gökalp’ten ve Türkçülüğü savunan

Mehmet Emin Yurdakul’dan etkilenmiştir.

Mustafa Kemal’in tarih bilincinin gelişmesinde öğretmeni Mehmet

Tevfik Bey’in rolü büyüktür. Bu dönemde Türk kültür ve tarihi ile ilgili

okuduğu eserler sayesinde Mustafa Kemal'in fikir hayati şekillendi.

Burada bazı Fransız düşünürlerinin eserleriyle tanıştı.

1897 Türk-Yunan Savaşında savaşta başarılı olunmasına rağmen barış

masasında istenilenin alınamaması Mustafa Kemal’i derinden etkiledi.

İstanbul, Osmanlı’nın başkentiydi ve en gelişmiş şehriydi.

Mustafa Kemal, İstanbul’da hem asker hem öğrenci olarak

bulunmuştur.

Mustafa Kemal'in İstanbul’da bulunduğu Beyoğlu (Pera) ve Galata

civarı şehrin Batı’ya açılan yüzüydü. Avrupa elçiliklerinin yoğun

olduğu, sosyal ve kültürel yönden hareketli bir semtti.

Mustafa Kemal, okul yıllarında, arkadaşlarına konferans niteliğinde

konuşmalar yaparken sonraki yıllarda da İstanbul’da evinde

arkadaşlarıyla toplantılar düzenlemiş, ülke sorunlarını tartışmıştır.

Osmanlı’nın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik sorunları

yakından görmüştür.

Arkadaşlarıyla gazete ve dergi hazırlamıştır.

Mustafa Kemal, Balkan Savaşları sonrasında 1913'te Sofya Askeri

Ataşeliği’ne atanmıştır.

Sofya'da sosyal hayat çok canlıydı. Üst düzey yetkililerin katıldığı

danslı, yemekli toplantılarda Mustafa Kemal, Avrupa devletlerinin

temsilcileriyle doğrudan görüşme ve fikirlerini paylaşma imkânı

buldu.

Bulgaristan'da kalan Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türklerin yaşadıkları

yerleri ziyaret etti. Bulgaristan'da Türkçe olarak yayımlanan gazetelerle

irtibat kurarak bölgedeki Türklerin sosyal ve siyasi haklarının

yükseltilmesi çalışmalarına katıldı.

Bulgar Meclisinin toplantılarını (parlamento işleyişi) takip etti.

Mustafa Kemal, gözlemlerinin yer aldığı raporlarına kendi analizlerini de

ekleyerek bunları Osmanlı Hükümeti yetkilileriyle paylaştı.

Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya şehirleri Mustafa Kemal'in fikir hayatının oluşmasında büyük etkiye sahiptir. Selanik günümüzde Yunanistan; Manastır

Makedonya; İstanbul Türkiye; Sofya ise Bulgaristan sınırları İçinde yer almaktadır.

SELANİK MANASTIR

İSTANBUL

SOFYA

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Page 6: T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK 1.ÜNĠTE BĠR …Selanik’te, çoğunluğu Türkler olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar yaşamaktaydı. Farklı milletlerin

MUSTAFA KEMAL LĠDERLĠK YOLUNDA

Harp Akademisi’nden Kurmay YüzbaĢı olarak

mezun olması (1905)

ġam’daki 5. Orduya atanması (1905)

Manastırdaki 3.Ordu’da görevlendirilmesi (1907)

Hareket Ordusu Kurmay BaĢkanı (1909)

Trablusgarp’ta görev alması (1911)

Derne Komutanlığına getirilmesi (1912)

Sofya’da askeri ataĢe olarak atanması (1913)

Çanakkale Cephesi’nde 19.Tümen Komutanlığı

(1915)

Kafkas Cephesinde 16.Kolordu Komutanlığı (1917)

Suriye Cephesinde 7.Ordu Komutanlığı (1917) ve

Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı (1918)

ÜSTLENDĠĞĠ BAZI GÖREVLER

ATATÜRK’ÜN KĠġĠSEL ÖZELLĠKLERĠ

Vatan ve millet sevgisi

İdealistliği

Mantıklı ve gerçekçi

oluĢu

Sabır ve disiplin anlayışı

Ġleri görüĢlülüğü

Açık sözlülüğü

Gerçekçiliği

Çok yönlülüğü

Öğreticilik yönü

Sanatseverliği

Yöneticiliği

İnsan sevgisi

Yaratıcı düĢüncesi

Önder oluşu

Kararlı ve mücadeleci

oluĢu

Planlı çalışması

Ġnkılâpçılığı

Birleştirici ve

bütünleştirici oluşu

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Mondros AteĢkes AntlaĢması’ndan sonra Ġstanbul’a geldi (13 Kasım

1918). (Geldikleri gibi giderler.)

Ġstanbul’da bulunduğu zaman içerisinde memleketin kurtuluĢu ile ilgili

olarak güvendiği arkadaĢlarına Ali Fuat (Cebesoy), Rauf (Orbay) ve İsmet

(İnönü)] kendi fikirlerini anlattı.

ġiĢli’deki evinde arkadaĢlarıyla çeĢitli toplantılar düzenledi. Bu

görüşmeler sonunda ülkenin kurtuluĢunun milletin desteğine dayanan

bir mücadele ile sağlanabileceği kanaatine vardı.

Ġstanbul Ġtilaf devletlerinin sıkı bir denetimi altında bulunduğundan

burada bir şey yapmak mümkün değildi. Bu sebeple Mustafa Kemal PaĢa,

düĢündüklerini uygulamak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi.

Samsun’a çıktıktan(1919) sonra da Anadolu’nun birçok yöresinde

KurtuluĢ SavaĢı’nı baĢlatmak için hazırlıklarını devam ettirdi.

Kurtuluş Savaşı’nı BaĢkumandan olarak yöneten Mustafa Kemal Paşa

Sakarya, Büyük Taarruz ve BaĢkumandanlık Meydan SavaĢı’nı

kazanarak yurdumuzu iĢgalden kurtarmıĢtır.

Sakarya Meydan SavaĢı’ndaki baĢarılarından dolayı TBMM, Mustafa

Kemal’e “mareĢal” rütbesi ile “gazilik” unvanını vermiştir.

Atatürk, hayatının bütün aşamalarında lider kiĢiliğiyle ön plana çıkmasını

bilmiştir. Çanakkale, Filistin ve Suriye cephelerinde dağınık ve moral

olarak çökmüş birlikleri yeniden düzenleyerek düşmanın ilerleyişini

durdurmasını bilmiştir.

KurtuluĢ SavaĢı’nda askerî liderliğinin yanında siyasal liderlik görevini

de yürütmüştür. Samsun’a ulaştıktan sonra Amasya Genelgesi, Erzurum ve

Sivas kongrelerini düzenleyerek Millî Mücadele’nin önderi olmuştur.

Kurtuluş Savaşını kazanarak Türk milletini bağımsızlığına kavuşturmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına ve inkılapların gerçekleĢmesine

önderlik etmiĢtir.

MĠLLĠ MÜCADELEDE MUSTAFA KEMAL