tarımsal mekanizasyon 14.ulusal kongresi 1992, bildiriler ...vdemir/papers/natpapers/... · suyun...
TRANSCRIPT
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
540
DAMLA SULAMA SİSTEMİ VE DAMLATICI TİPLERİNDEKİ GELİŞMELER
Vedat DEMİR* Erdoğan UZ**
ÖZET
Özellikle son yıllarda yağışların azlığı ve yeterli sulama suyunun
bulunamayışı, dünyada sulama suyunun daha etkin kullanımını gündeme
getirmiştir. Amaca uygun sulama yaparak su tasarrufu sağlayan mikro sulama
yöntemleri içinde yer alan "Damla Sulama Sistemi" ülkemizde de hızla
yaygınlaşmaktadır. Bu makalede, damla sulama sisteminin tanıtımı yapılmış ve
damlatıcı tiplerindeki gelişmeler açıklanmıştır.
ABSTRACT
TRICKLE IRRIGATION SYSTEM AND DEVELOPMENTS ON THE EMITTER TYPES
The shortage of rain and the lack of sufficient water supplies in
recent years have put on the agenda that in the world the irrigation water
should be used more effective. Therefore, "Trickle irrigation System" which is
one of the micro irrigation methods that save water by effective irrigation is
rapidly spreading throughout to our country. In this paper, the trickle
irrigation system was definition and developments on the emitter types, were
explained.
* Arş.Gör.,E.U.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, Bornova-IZMIR
** Prof.Dr.,E.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü. Bornova-İZMİR
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
541
GİRİŞ
Günümüzde, hızlı nüfus artışı ve tarım alanlarının genişleme
olanağının kalmaması, toprak ve su kaynaklarından en iyi düzeyde yararlanmayı
gündeme getirmiştir. Özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerdeki tarımsal ürün
verimini belirleyen etmenlerin başında "sulama" gelmektedir.
Suyun rasyonel kullanımını sağlamak ve birim alan sulamasını daha
ekonomik hale getirip, birim alandan elde edilen geliri arttırmak için
geleneksel olarak kullanılan salma ve karık sulama yerine, bu yüzyılın başından
itibaren yağmurlama sulama ve daha sonralarıda mikro sulama sistemleri (damla
sulama, mini sprinkler, mikrojet vb.), teknolojik gelişmeye paralel olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
Mikro sulama sistemleri içinde yer alan damla sulama, plastik
endüstrisinin gelişimiyle, ekonomik, güvenilir ve kimyasal yönden dirençli
plastiklerin kullanımı ile ortaya çıkmıştır (3,5,8).
Hemen tüm koşullarda, damla sulama çoğu tip ürünlerin sulanmasında
kullanılabilen bir yöntemdir. Denilebilir ki, son yıllarda birçok endüstri
kuruluşu; damla sulama sistemlerinin dizaynı, yapımı ve tesis kurulması yönüyle
gelişimi üzerinde çalışmaktadır. Böylece damla sulama sistemlerinde kullanılan
ekipmanlarda başlıca gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bununla beraber, kullanıcının
kafasında halen birkaç aynı soru yer almaktadır.
"Damla sulama sistemi benim kullanımıma uygun mu? Eğer uygun ise
neden ve nasıl?". Bu sorunun cevaplanması, zamanla konuyla ilgili çalışan
araştırıcı ve üretici firmaların görevi olagelmiştir.
Klasik olarak damla sulama; bitkinin gelişimi için gerekli olan su
ve bitki besin maddelerinin (yapay gübrenin), bir iletim sistemi vasıtasıyla
taşınarak, lateral üzerine veya içine yerleştirilen özel yapıya sahip
"damlatıcı"larla, bitkide aşırı su isteği oluşturmadan düşük basınç altında
doğrudan bitki kök bölgesine verilmesi olarak tanımlanmaktadır (3,6,7).
Damla sulama ile, topraktan buharlaşma ve sızma yoluyla kaybolan su
en iyi şekilde tamamlanıp toprağın infiltrasyon hızına yakın bir değerde
toprağa verilebilir. Burada ana ilke, toprağın tarla kapasitesine yakın su
ihtiyacını sürekli olarak korumak, diğer bir anlatımla toprağı kesintisiz
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
542
olarak su ile beslemektir. Böylece köklerin havalanmasına uygun nem temin
edilerek bu durum sürekli korunur. Diğer sulama yöntemlerinden olan karık ve
yağmurlama sulama, toprağın ıslak ve kuru dönemler izlemesine neden olur
(Şekil 1) (8).
ZAMAN
Şekil 1. Çeşitli sulama yöntemleri için toprak nem profili (8)
Toprak kuru olduğunda (solma noktasında) bitki bir gerilim altında
kalır ve kökler yüksek toprak sıcaklıklarıyla karşılaşır, toprak su ile
duyurulduğunda (doyma noktasında), köklerin yararlanabileceği çok az oksijen
bulunur. Toprak suyunun, doygunluk noktasından solma noktasına yaklaşan büyük
farklılıklar göstermesi, bitkide düzensiz büyümeye neden olmaktadır.
Şekil l'de görüldüğü gibi diğer sulama yöntemlerine göre damla
sulama yönteminde, toprak nemindeki ve sıcaklığındaki değişimlerden ötürü
oluşan gerilimin azaltılmasıyla, bitkilerin düzenli büyümesi sağlanmaktadır.
Yöntemin, verim ve düşük kaliteli su kullanımı yönünden de diğer
sulama yöntemlerine göre avantajları yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.
Ayrıca az su kullanılması nedeniyle yabancı ot sorunu da minimum düzeye
inecektir. Bakım işlemi yapılması gerektiğinde, yeni geliştirilen tekniklerle
lateraller bakım işleminden önce sıra aralarından kolayca toplanmakta ve bakım
işleminden sonra tekrar aynı teknikle sıra aralarına döşenebilmektedir.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNİN GELİŞİMİ
Damla sulama sisteminin en önemli elemanı damlatıcılardır. Damla
sulama sistemi de büyük ölçüde damlatıcı tiplerindeki gelişmeye paralel olarak
gelişmiştir.
Bu konudaki ilk çalışmalar 1860'lı yıllarda Alman araştırıcılar
tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak ilk çalışma raporu A.B.D.'de 1913
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
543
yılında Colarado Üniversitesi tarafından yayınlanmış ve sonuç, sistemin pratik
kullanımlar için oldukça pahalı olduğu şeklinde olmuştur. Daha sonra metal boru
üzerine küçük çaplı delikler delinmesi yoluyla oluşturulan damlatıcıların
bulunduğu sistem ortaya konmuştur. II. Dünya savaşından sonra plastik
endüstrisindeki gelişme neticesinde 1940'lı yılların sonlarında İngiltere'de
plastik borulu damla sulama sistemleri sera bitkilerinin sulanmasında
kullanılmaya başlanmıştır. Ekonomik olarak plastik boru üretiminin gelişmesi
neticesinde, sera dışındaki ürünlerde de ekonomik olarak damla sulama
yönteminin uygulanabileceği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur (3,5,8,9).
"Damla sulama ile toprağın, suyun depolandığı bir alan olarak
kullanılması düşüncesi terkedilmiş, günlük olarak buharlaşan su miktarının
tekrar toprağa verilmesi kavramı geliştirilmiştir".
1970 yılından itibaren yapılan çalışmalarla damla sulama sistemi
bugünkü durumuna gelmiştir.
Günümüzde, damla sulama birçok alanda uygulanmaktadır. Bunları; -
Serada yetiştirilen ürünlerin, -Saksılarda yetiştirilen bitkilerin, -Meyve
bahçelerinin, -Bağların (özellikle eğimli arazideki bağlarda), -Tarlada
yetiştirilen bitkilerin (örneğin domates, biber vb.), -Açık alanların, park ve
bahçelerin, sulanması şeklinde sıralayabiliriz.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNİ OLUŞTURAN ELEMANLAR
Yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya konulan damla
sulama sistemi genel olarak Çizelge 3'de verilen elemanlardan oluşmaktadır. Bir
damla sulama sisteminin genel görünüşü Şekil 2'de verilmiştir (2,3,9).
Çizelge 3. Damla sulama sistemi elemanları
Damla Sulama Sistemi Kontrol Ünitesi Su İletim Ünitesi Damlatıcılar- Pompa - Boru sistemi (Lateraller) - Hat kaynaklı - Sıvı gübre tankı - Ara bağlantı parçaları - Nokta kaynaklı - Gübre uygulama ekipmanı - Vana ve geri dönüş valfi -Boylamasına gecik - Filtreler -Üzerine gecik - Basınç regülatörü - Su sayacı ve manometreler
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
544
Şekil 2. Bir damla sulama sisteminin genel görünüşü
1. Kontrol ünitesi
Kontrol ünitesi; kaynaktan alınan suyun belirli basınç altında
sisteme verilmesi, suyun damlatıcılarda tıkanma problemi oluşturmaması için
temizlenmesi ve bitki besin maddelerinin su ile sisteme verilmesinde
yararlanılan ünitedir. Bu ünite, Çizelge 3 ve Şekil 2'de verilen elemanlardan
oluşmaktadır. Halen basınç regülatörü dışındakilerin hepsi ülkemizde yerli
olarak imal edilmektedir.
2. Su İletim Ünitesi
Damla sulama sisteminde, kontrol ünitesinden damlatıcılara kadar
suyun iletilmesinde kullanılan kısımdır. Bu ünite; ana boru, yan ana boru,
lateraller ve ara bağlantı parçaları, vana ve geri dönüş valflerinden
oluşmaktadır (Şekil 2). Şu iletim ünitesi kullanım amacına uygun olarak sabit,
yarı sabit veya taşınabilir şekilde kurulabilir.
Ana boru ve yan ana borular: Genel olarak sert ve yumuşak PE veya
PVC borular, nadiren çelik borular kullanılmaktadır. Laterallerin ana boru ve
yan ana borulara bağlantısı düşük basınçlarda direk olarak laterallerin sıkı
geçmesiyle, yüksek basınçlarda ise çeşitli adaptörlerle ve "T" boru bağlantı
parçaları ile yapılmaktadır.
Lateraller: Belirli basınç altında yan ana boru veya ana borudan
aldığı suyu üzerinde bulunan damlatıcılara kadar ileten ünitedir. Lateraller
yetiştirilen bitki türüne bağlı olarak çeşitli sıra aralığı mesafesinde
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
545
tertiplenebilirler. Lateral olarak genellikle yumuşak Polybutylene (PB) veya
Polyetylene (PE) plastikten, 8 mm den 26 mm'ye kadar değişen çaplarda imal
edilen borular kullanılmaktadır. Ancak lateral olarak 16 mm çaplı PE borular
tavsiye edilmektedir.
3. Damlatıcılar
Bitkinin isteği olan suyu, belirli bir zaman süresinde ve basınç
altında sürekli olarak bitki kök bölgesine verilmesinde kullanılan, damla
sulama sisteminin en önemli elemanı kabul edilen ekipmana "damlatıcı" ismi
verilmektedir.
Damlatıcıların kendisinden beklenen görevleri yerine getirebilmesi
için bazı özellikleri taşıması istenmektedir (1,6,9).
a. Arazi yapısı (topografya) ve sürtünme nedeniyle ortaya çıkan yük
kayıplarının sebep olduğu basınç farklılıklarını gidererek, sulama suyunu
düşük basınç altında veya atmosfer basıncına eşit bir basınçla ve sabit bir
debide toprak yüzeyine verebilmelidir.
Genel olarak bir damlatıcının debisinin damlatıcıya giren suyun giriş
basıncına bağlı olduğu belirtilir. Bu ikisi (basınç-debi) arasındaki ilişki
birçok araştırmacı tarafından aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir (6,7).
q = k.hX
q : Damlatıcı debisi (l/h), k : Damlatıcı boyutlarını karakterize
eden katsayı, h : Damlatıcı basıncı (mSS), x : Damlatıcı akış rejimi katsayısı
(Laminar akışta x = 1.0, Türbülanslı akışta x = 0.5, Dengelenmiş akışta x=0.0)
b. Sıcaklık değişimleri damlatıcı debisi yeknesaklığını belirli düzeyde
etkilemelidir (sıcaklık değişimlerine karşı daha az hassas olmalıdır).
c. Tıkanma problemini önlemek için damlatıcı su akış kesiti yeterli
büyüklükte olmalıdır.
d. Damlatıcıların maliyetleri az olmalıdır (ucuz olmalıdır).
e. Damlatıcıların lateral üzerine yerleştirilmeleri ve bakımı kolay
olmalıdır.
Damla sulama sisteminin en önemli elemanı olan damlatıcıların
kendisinden beklenen görevleri gereği gibi yerine getirebilmeleri amacıyla
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
546
yapılan yoğun araştırmalar sonucunda, değişik tip ve yapıda damlatıcılar ortaya
konulmuştur. Damlatıcılar birbirinden farklı özelliklerine göre çok çeşitli
şekillerde sınıflandırılmıştır.
Suyun lateral üzerinden çıkış durumuna göre damlatıcılar iki ana
gruba ayrılırlar.
A- Hat Kaynaklı Damlatıcılar
Su, birbirine çok yakın konumlara yerleştirilen deliklerden veya
lateral hat boyunca gözenekli (süzgeç gibi) olan yan duvarlardan akar.
Genellikle yer altına yerleştirilerek çeşitli ürünlerin ve çim alanların
sulanmasında kullanılırlar (Şekil 3).
Şekil 3. Hat kaynaklı damlatıcı (gözenekli boru)
B- Nokta Kaynaklı Damlatıcılar
Su, bireysel olarak belirli aralıklarla yerleştirilen
damlatıcılardan akar ve damlatıcı aralıkları geniştir. Çok çıkışlı damlatıcılar
ise iki veya daha fazla yayılma noktasından suyu yayar. Yaygın olarak üretimi
yapılan damlatıcılar, nokta kaynaklı damlatıcı grubu içinde yer almaktadır.
Bu damlatıcılarda akış rejimlerine göre üç gruba ayrılır. 1.
Laminar Akışlı Damlatıcılar
Laminar akımda sıvı çok ince kalınlıkta tabakalar halinde ve bir
tabaka diğerinin üzerinde kayacak şekilde hareket eder. Sıvı parçacıkları
belirli ve izlenebilir akım çizgileri halinde hareket ederler. Genel kural
olarak sıvıların çok yavaş akımlarında (örneğin bal) laminar akım mevcuttur.
Spiral akış yollu (Şekil 4.a,b) ve kılcal borulu (Şekil 4. c) tip
damlatıcıları., laminar akışlı damlatıcılara örnek olarak gösterebiliriz.
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
547
Şekil 4. Laminar akışlı damlatıcılar
Laminar akışlı damlatıcılardan olan spiral akış yollu bir damlatıcının
Şekil 5'te verilen basınç-debi ilişkisine bakacak olursak, bu damlatıcıların
basınç-debi ilişkisinin doğrusal olduğu ve basınç artışına karşılık debisinin
de arttığı görülmektedir.
Şekil 5. Spiral akış yollu damlatıcının basınç-debi ilişkisi (4)
Bu tip damlatıcılardan oluşturulan sistemlerde lateral üzerindeki
bir damlatıcıda sürtünme kayıpları nedeniyle birbirinden farklı basınçlar
oluşacağından, debi değerleri de farklı olacaktır. Debilerin farklı olması ise
yeknesak su dağılımını önemli derecede etkilemektedir.
2. Türbülans Akışlı Damlatıcılar
Türbülanslı akımın belirli özelliği düzensiz oluşudur. Belirli bir
frekansı ve izlediği belirli bir yol ve biçimi yoktur. Bu tip akımda bireysel
su parçacığı oldukça karışık bir yol izlemekte ve iki parçacığın hareketleri
hiçbir zaman birbirinin aynı olmamaktadır. Labirent (Şekil 6.a,b,c) veya
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
548
zig-zag uzun akış yollu (Şekil 6.d), orifis (Şekil 6.e) ve girdap odalı
(Şekil 6. f) tip damlatıcılar ı, türbülanslı akış yapan damlatıcılara
örnek olarak gösterebiliriz.
Şekil 6. Türbülanslı akış yapan damlatıcılar
Türbülanslı akış rejimine sahip damlatıcıların debi değerleri,
basınç değişimlerine karşı daha az değişim gösterir (Şekil 7).
Şekil 7. Zig-zag uzun akış yollu damlatıcının basıç-debi ilişkisi (4)
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
549
Şekil 7'den de görüldüğü gibi damlatıcıların debisi sistemdeki
basınç değişimlerinden laminar akışlı damlatıcılara oranla daha az
etkilenmektedirler.
3. Basınç Dengeleyicili (Dengelenmiş Akışlı) Damlatıcılar
Bu grup içerisine giren damlatıcıların akışları ne laminar ne de
türbülanslıdır. Damlatıcıların akış rejiminin değişimi, "damlatıcı debisini el
ile ayarlamak" suretiyle veya "otomatik olarak (kendi kendine) basınca karşı
debisini ayarlayan" damlatıcılarla olmaktadır.
Damlatıcı debisinin ayarlanması, ilk başlarda vidalı tip
damlatıcılarla yapılmıştır. Vida ile etkili delik çapı azaltılıp
çoğaltılmaktadır. Bu tip damlatıcılarda daha önce belirlenen debi değerlerinin
elde edilmesi için ayarlama işleminin lateral üzerine yerleştirilen her bir
damlatıcı için tek tek yapılması gerekmektedir. İşlemin oldukça zaman alıcı ve
yorucu olmasından dolayı, bu tip damlatıcıların kullanımı yaygınlaşmamıştır.
Buna karşın otomatik olarak basıncı dengeleyen damlatıcıların gelişmesinde
önderlik yapmışlardır. Sonuçta, ayarlanabilir delikli damlatıcıların olumsuz
yönlerini ortadan kaldıran, otomatik olarak basınca karşılık debiyi ayarlayan
damlatıcılar geliştirilmiştir.
Günümüzde değişik tiplerde üretilmekte olan basınç dengeleyicili
damlatıcılar, giriş basıncının geniş değişim aralıkları üzerinde sabit bir
debiye yakın değerler verecek şekilde dizayn ve imal edilmektedirler (Şekil 8).
Şekil 8. Dengelenmiş akışlı damlatıcı tipleri
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
550
Damlatıcı, debisinin ayarlanması yani basıncın dengelenmesi su
akış yolu üzerine yatay (Şekil 8.a,b,d) veya dik (Şekil 8.c) olarak
yerleştirilen membran yardımıyla olmaktadır. Elastik membran düz olarak
yapılabildiği gibi damlatıcının imalatına göre de değişik şekillerde
yapılabilmektedir (Şekil 8.d). Su akışı membranın altındaki kanaldan
gerçekleşmektedir. Su basıncı membran üzerine geldiğinden, basıncın şiddetine
göre kanal kesiti membran tarafından azalır veya artar. Sonuç olarak, basınç
arttığında akış kesiti azalır, su hızı artar. Basınç azaldığında ise kesit
alanı büyür ve su hızı azalır. Böylece akan su miktarı sürekli olarak sabit
kalır.
Ne laminar ne de türbülanslı akışa sahip olmayan basınç
dengeleyicili damlatıcılarin basınç-debi ilişkisine bakacak olursak; Şekil 9'da
görüldüğü gibi, basıncın değişik değerlerine karşılık damlatıcı debisi sürekli
olarak sabit kalmaktadır. Yani lateral boyunca eğimden ve sürtünmeden dolayı
oluşan basınç değişimlerinden, damlatıcı debisi etkilenmemekte ve her
damlatıcıdan sabit bir debide su çıkışı sağlanmaktadır.
Şekil 9. Basınç dengeleyicili "a" damlatıcısının basınç-debi ilişkisi (4)
Basınç dengeleyicili tip damlatıcıların bir çoğu tek çıkışlıdır.
Fakat çok çıkışlı gruplar halinde imalatı da bulunmaktadır. Çok çıkışlı
damlatıcılarda her çıkış genellikle diğer çıkışlardan bağımsızdır ve basıncı
tam olarak dengelenmektedir.
Basınç dengeleyicili damlatıcılar özellikle inişli-çıkışlı yerlerde
ve lateral boyunca yeknesak (eşit) basınç uygulanması pratik olmayan uzun
lateraller için kullanışlıdır.
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
551
SONUÇ
- Basınç-Debi İlişkisi
Üç değişik akış rejimine sahip olan damlatıcıların basınç-debi
ilişkisini Şekil 10 üzerinde incelediğimizde, laminar ve türbülanslı akışa
sahip olan damlatıcıların debisi basınca bağlı olarak önemli derecede
değişmektedir. Bu ise lateral üzerinde bulunan damlatıcı debilerinin
birbirinden farklı olmasına neden olmaktadır. Lateralin başındaki ve sonundaki
damlatıcıların debisi birbirine eşit olmamakta, dolayısıyla lateral boyunca
yeknesak su dağılımı sağlanamamaktadır. Bu da laminar ve türbülanslı akışa
sahip damlatıcılarla oluşturulan çok uzun laterallerle sulanan bitkilerin,
uygulanan farklı su miktarı değerinden dolayı olumsuz yönde etkilenmelerine
neden olabilmektedir. Söz konusu etki özellikle eğimli arazide, inişi-çıkışı
çok olan arazilerde daha da belirginleşecektir.
Şekil 10. Değişik akış rejimine sahip damlatıcıların basınç-debi ilişkisi
Basınç dengeleyicili damlatıcılardan oluşan bir damla sulama
sisteminde ise, işletme basıncından sonraki basınç değerlerinde her bir
damlatıcı, basınca bağlı olmaksızın sabit bir debi ile su vermektedir (Şekil
10). Bu nedenle lateralin başındaki ve sonundaki damlatıcıların verdiği su
miktarı aynı kalmaktadır. Böylece suya bağlı olan bitki büyümesi her yerde aynı
olacaktır.
- Debi-Sıcaklık İlişkisi
Damlatıcıların yerine getirmesi gerekli olan temel isteklerden bir
diğeri de, sıcaklık değişimlerinden damlatıcı debisinin en az etkilenmesidir.
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
552
Bilindiği gibi sıvıların sıcaklıkla viskozitesi değişmektedir.
Sıcaklık arttıkça suyun akıcılığı da artmaktadır. Bu nedenle damla sulama
sistemlerinde kullanılan suyun sıcaklığı da büyük önem taşımaktadır. Özellikle
laminar akışlı damlatıcılarda, damlatıcı debisi suyun sıcaklığına bağlı olarak
büyük oranda değişim gösterir.
Sonuç olarak söylemek gerekirse; sulamanın, basınç dengeleyicili
damlatıcılarla yapılması ile diğer tip damlatıcıların kullanımıyla ortaya çıkan
olumsuzlukların çoğu giderilmiştir. Özellikle çok uzun laterallerin
kullanılması gerektiğinde ve engebeli arazide sulamada, diğerlerine tercih
edilebilirler. Her şeye karşın basınç dengeleyicili damlatıcıların maliyetleri
diğer tip damlatıcılara göre daha yüksektir.
Damla sulama sistemindeki gelişmeler yeterli görülmemekte ve sistemin
geliştirilmesine çalışılmaktadır. Sistemde kullanılan boruların esnek, yüksek
sıcaklıklara, yüksek basınca ve kemirgenlere karşı dayanıklı hale getirilmesi
amaçlanmaktadır. Damlatıcıların, basıncı tam olarak dengelemesine ve tıkanmayan
damlatıcıların geliştirilmesi üzerinde araştırmalar sürdürülmektedir. Ayrıca
bireysel olarak her bir damlatıcıyı açıp-kapayan otomatik nem alıcı cihazlarla
donatmak için de çalışmalar sürdürülmektedir.
Tarımsal Mekanizasyon 14.Ulusal Kongresi 1992, Bildiriler Kitabı, 540-552, Samsun
553
KAYNAKLAR
1. BOSWELL,M.J.,1986. Hydraulic Theory (Ed.) Micro-Irrigation Design
Manual. James Hardie Irrigation, 1588 N. Marshall Avenue P.O.Box
"X" El Cajon, CA 92022-2246 U.S.A.
2. BRALTS,V.F.,1986. Operational Principles-Field Performance and
Evaluation. in: Nakayama,F.S. and D.A.Bucks (Ed.), Trickle
Irrigation for Crop Production. Elsevier Science Publishers
B.V.,P.O.Box 211, 1000 AE Amsterdam,Netherlands.
3. BÖCKS,D.A. and S.DAVIS,1986. Introduction-Historical Development. in:
Nakayama,F.S. and D.A.Bucks (Ed.), Trickle Irrigation for Crop
Production. Elsevier Science Publishers B.V.,P.O.Box 211, 1000
AE Amsterdâm,Netherlands.
4. DEMİR,V.,1991. Türkiye'de Kullanımı Yaygın Olan Damla Sulama Boruları
ve Damlatıcıların İşletme Karakteristikleri Üzerinde Bir
Araştırma. 13. ulusal Tarımsal Mekanizasyon Kongresi Bildiriler
Kitabı, S.502-513, Konya.
5. HOWELL,T.A.,F.K.ALJIBURY,H.M.GITLIN,I.P.WU,A.W.WARRICK and P.A.C.RAATS,
Designing and Operation of Trickle (Drip) Systems. in:
Jensen,M.E.(Ed.), Design and Operation of Farm Irrigation
Systems. ASAE Monograph,N.3,2950 Niles Road, St.Joseph,
Michigan, 49085,ü.S.A.
6. KELLER,J. and D.KARMELI,1974. Trickle Irrigation Design Parameters.
Transactions of the ASAE 17 (3): 678-684.
7. KORUKÇU,A.,1980. Damla Sulamasında Yan Boru Uzunluklarının Saptanması
Üzerinde Bir Araştırma. A.Ü.Ziraat Fakültesi Yayınları: 742,
Bilimsel Araştırma ve İncelemeler: 432, A.Ü.Bafum«vi, Ankara.
8. TOBEY,S.,1989. Drip Irrigation What, Why and How. Salco Products, Inc.
Irrig.Systems. 4463 U.Rosecrans Ave.,Hawthorne, CA 90250, U.S.A.
9. TOBEY,S. and O.F.KUHLMAN,1985. Drip Irrigation, Advances in the Past
Decade. Proc. Third Inter'l. Drip/Trickle Irrig. Cong., Drip/ Trickle
in Action, ASAE St.Joseph,Michigan, p.603-608.