tarih çağlarındaki yanılgıya fetih 1453 de düştüöncesi, ‘tarih Öncesi’; yazıdan...

5
17 09 2013 AKSİYON www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 1/5 Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştü Yeni vizyona giren Fetih 1453 filminin yönetmeni Faruk Aksoy, fethin öneminden bahsederken ezber bozmadı. İstanbul’un fethiyle Ortaçağ’ın kapandığı ve Yeniçağ’ın açıldığı yanılgısını yineledi. Hepimiz okul hayatına başladığımız ilk günden itibaren, sınıf duvarlarında görmeye alıştığımız Tarih Çağları şeridini ezberleyerek büyüdük. Bu bilgileri edindiğimiz ya da adamakıllı kullandığımız dönemlerde Hz. Adem’in insanların atası ve ilk peygamber olduğu şeklinde bir inanç dizgesine de sahiptik ve iki bilgi arasındaki çelişkiyi gözden kaçırdık. İnancımızla bize öğretilenler ciddi manada bir çelişki oluşturduğu hâlde, belki de inanç ile bilgimizi karıştırmamak adına bunu hiç sorgulamadık. Tarih Çağları Şeması’nı sınıf duvarlarımızda görmek, onun mutlaka öğrenilmesi gereken bilimsel ve doğru bir bilgi olduğu düşüncesini zihinlerimize yerleştirdi. Aksini düşünmeyi gündemimize bile almadık. Hele bir de Fatih’in İstanbul’u fethiyle bir çağ açıp bir çağ kapattığını şemada görmemiz, kelimenin tam anlamıyla bu şemayı içselleştirmemize sebep oldu. Çünkü bizden bir şeyler vardı şemada. Çağ tasnifi, tarihin daha iyi araştırılması, öğretilmesi ve öğrenilmesini kolaylaştırmak için elbette gereklidir. Aynı zamanda tarih bilincinin oluşturulabilmesi noktasında çok önemli bir disiplindir.

Upload: others

Post on 24-Feb-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştüöncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar… Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç

17 09 2013 AKSİYON

www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 1/5

Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih1453 de düştü

Yeni vizyona giren Fetih 1453 filminin yönetmeni Faruk Aksoy, fethin

öneminden bahsederken ezber bozmadı. İstanbul’un fethiyle Ortaçağ’ın

kapandığı ve Yeniçağ’ın açıldığı yanılgısını yineledi.

Hepimiz okul hayatına başladığımız ilk günden itibaren, sınıf duvarlarında

görmeye alıştığımız Tarih Çağları şeridini ezberleyerek büyüdük. Bu bilgileri

edindiğimiz ya da adamakıllı kullandığımız dönemlerde Hz. Adem’in insanların

atası ve ilk peygamber olduğu şeklinde bir inanç dizgesine de sahiptik ve iki

bilgi arasındaki çelişkiyi gözden kaçırdık. İnancımızla bize öğretilenler ciddi

manada bir çelişki oluşturduğu hâlde, belki de inanç ile bilgimizi karıştırmamak

adına bunu hiç sorgulamadık.

Tarih Çağları Şeması’nı sınıf duvarlarımızda görmek, onun mutlaka öğrenilmesi

gereken bilimsel ve doğru bir bilgi olduğu düşüncesini zihinlerimize yerleştirdi.

Aksini düşünmeyi gündemimize bile almadık. Hele bir de Fatih’in İstanbul’u

fethiyle bir çağ açıp bir çağ kapattığını şemada görmemiz, kelimenin tam

anlamıyla bu şemayı içselleştirmemize sebep oldu. Çünkü bizden bir şeyler

vardı şemada.

Çağ tasnifi, tarihin daha iyi araştırılması, öğretilmesi ve öğrenilmesini

kolaylaştırmak için elbette gereklidir. Aynı zamanda tarih bilincinin

oluşturulabilmesi noktasında çok önemli bir disiplindir.

Page 2: Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştüöncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar… Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç

17 09 2013 AKSİYON

www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 2/5

Ancak bu tasnif, oluşturmak

istediğimiz kültürel dokuyla

uyuşmalıdır. Tarihi çağlara

ayırırken ortaya koyduğunuz

kilometre taşları, kültür

dünyamızın önemli kilometre

taşları olmak durumunda.

Başkalarının dünyasına ait

önemli olayları, kendi dünyamızı

inşa etme noktasında kilometre

taşı olarak kullanırsak, bir

çelişki yaşamaktan

kurtulamayız. Doku uyuşmazlığı

olur. Zihin, kabul etmez bunu.

Şimdi ders kitaplarımızda yerini

almış, sınıf duvarlarımızda

bulunan 4 mevsimi

öğrendiğimiz doğrulukta

ezberlediğimiz, bazı çizgi

filmlerle doğruluğu, kesinliği ve

evrenselliği hakkında

şüphelerimizi ortadan kaldırdığımız tabloya dikkatle bakalım: Tarihin çağlara

ayrılmasında en belirgin nokta yazının bulunması olarak ön plana çıkıyor. Çünkü

yazının M.Ö. 3500’lü yıllarda Sümerler tarafından bulunmasıyla insanlığın büyük

bir devrim yaşadığı var sayılıyor ve çağlar yazıya göre tasnif ediliyor: Yazıdan

öncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar…

Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç yapabilen zeki bir tür olduğu

önyargısıyla oluşturulmuş. Kabataş, Yontmataş ve Cilalıtaş devirlerinden oluşan

Taş Devri ile Bakır, Tunç ve Demir devirlerinden oluşan Maden Devri. Aynı

tabloda Milat olarak, İsa Peygamberin doğumu esas alınmış.

Page 3: Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştüöncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar… Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç

17 09 2013 AKSİYON

www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 3/5

Devam edelim: İlk çağ, yazının bulunmasıyla başlıyor ve Batı Roma

İmparatorluğu’nun yıkılışına (476) kadar devam ediyor. Ortaçağ, Batı Roma

İmparatorluğu’nun yıkılışı ile başlıyor ve İstanbul’un fethine (1453) kadar

sürüyor. Yeniçağ, İstanbul’un fethiyle başlıyor ve Fransız İhtilali (1789) ile sona

eriyor. Yakınçağ ise, Fransız İhtilaliyle başlıyor ve günümüze kadar devam

ediyor. Şema bu...

Tarihin çağlara ayrılmasında toplumların sosyal ve kültürel hayatlarında etkili

olan olaylara yer verilir ve bu olayların kendi kültür coğrafyalarında yetişen

herkesin bilincinde etkin olması düşünülür. Dolayısıyla yukarıda belirtilen ve çağ

başlangıçlarına neden olan olayların Batı’nın kültür coğrafyasında bir karşılığı

vardır. Batılı herhangi bir ülkenin tarih kitaplarında bu tasnif kesinlikle

anlamlıdır. Ancak aynı şeyi Batı’nın kültür coğrafyası dışında bulunan ülkeler

için söylemek mümkün değildir.

Çağ tasnifi, bilimsel anlamda nesnel kabul edilen bir durum değildir. Genel-

geçer de değildir. Görece ve yanlıdır. Her kültür coğrafyası, kendi tarihini baz

alarak çağların başlangıç ve bitişleriyle ilgili olaylar belirleyebilir. Bu konuda

oluşturulabilecek her türlü dayatma, kültür despotizmi adına yapılmış demektir.

Bu bilgilerden hareketle yukarıdaki şemayı inceleyelim: Tarihin çağlara

ayrılmasında en belirgin noktanın yazının Sümerler tarafından bulunması

olduğu, yazıdan önceki dönemlerde insanların yaptıkları araç gereçlerin

işlenme şekli ve bunun için kullandıkları malzemelerle devir atladıkları, sürüler

hâlinde yaşayan insanların hayvanları yaklaşık 3 bin yıl sonra evcilleştirdikleri

ve tarımsal hayat ve üretime böylelikle geçtikleri söyleniyor. Oysa Hz. Adem ve

onun biri tarım diğeri hayvancılıkla uğraşan oğulları Habil ve Kabil’e ait bilgilerin

esamisi okunmuyor. Hz. Adem’e bütün isimlerin öğretilmesi ve ona 10 sahife

gönderilmesi bir bilgi olarak bile değerlendirilmiyor. Çünkü bu doğru bilginin

onların kültür dünyalarında tam anlamıyla bir karşılığı bulunmuyor.

Milat olarak Hz. İsa’nın doğumu esas alınıyor. Bu, Hıristiyan kültür coğrafyası

için yerinde olabilir. Ancak bir Budist’in dünyasında bunun hiçbir manası yoktur.

Eskiçağ, Batı Roma İmparatorluğu’nun 476’da yıkılışıyla sona eriyor ve Ortaçağ

başlıyor. Fakat Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışı sözgelimi, Hint tarihi için

hiçbir mana ifade etmiyor.

Ortaçağ, Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışıyla başlıyor ve 1453’te Doğu

Roma İmparatorluğu’nun yıkılışına kadar devam ediyor. Ancak nedense biz,

Doğu Roma İmparatorluğu’nun yıkılışı ile İstanbul’un fethini aynı

değerlendiriyoruz. Bu çağ tasnifine toplum olarak sahip çıkmamızı sağlayan en

önemli unsur, bu yanlış değerlendirmeden kaynaklanıyor. Doğu Roma

İmparatorluğu’nun yıkılışı ile İstanbul’un fethi aynı olaydır. Fakat olayların

adlandırılması, olaya hangi kültür coğrafyasından bakıldığıyla yakından ilgili.

Osmanlı kültür coğrafyasından bakan biri, 1453’te İstanbul’un fethedildiğini

görürken, Batının kültür dünyası içinden bakan biri aynı olayı Kutsal Roma

İmparatorluğu’nun Doğudaki son kalesi durumunda olan Doğu Roma

İmparatorluğu’nun yıkılışı olarak görüyor.

Page 4: Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştüöncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar… Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç

17 09 2013 AKSİYON

www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 4/5

Kaldı ki Yakınçağ’ın Fransız İhtilali ile başladığı dikkate alınırsa, 1453’ü

İstanbul’un fethi olarak adlandırmanın tablonun bütünlüğünde bir çelişki

oluşturacağı söylenebilir. Hz. İsa’nın doğumu, Batı Roma’nın yıkılışı ve Fransız

İhtilali, Avrupa kültür coğrafyasının önemli olayları arasında yer aldığı için

Osmanlı kültür coğrafyası içinde anlamlı bir yeri olan İstanbul’un fethi tabloda

aykırı kalıyor. Oysa İstanbul’un fethi yerine Doğu Roma İmparatorluğu’nun

yıkılışı konulduğunda tablo, kendi içerisinde tutarlı bir bütünlük oluşturmuş

olacaktır.

Müslüman kültür coğrafyası, zengin bir tarihsel geçmişe sahiptir. Tarih ilminin

şekillenmesi noktasında Avrupa’nın hiç de gerisinde değildir. Bu çerçeveden

hareketle Avrupa’nın ortaya koyduğu tarihsel birtakım yaklaşımların evrensellik

adı altında bizleri zihnen kucaklamasının dışına çıkmak gerekmektedir.

Yarınımızı doğru ve bize özgü şekillendirebilmek için dünü kendi norm ve

değerlerimizle okumak durumundayız.

Bugün artık, bir zamanlar zannedildiği gibi Avrupa’nın yaşadığı sürecin her

toplum tarafından yaşanılmasının zorunlu olmadığı çok sesli olarak dile

getiriliyor. Herkes ve her toplum kendisini yaşamak zorundadır.

Toplum olarak, sürdürülmesi gereken zihin inşa hareketini doğru bir zemin

üzerine bina etmeliyiz. Tarihçilerimiz bir araya gelerek okul kitaplarından

başlamak üzere, kendi kültür coğrafyamıza uygun, kendi dokumuzla

uyuşabilecek ve toplumumuza her yönüyle bilinç sunabilecek, bizden olan bir

çağ tasnifi şeması oluşturmak durumundadır. Bu sadece akademik bir çalışma

olarak değil, ders kitaplarında hızlı bir şekilde yer alıp topluma indirgenebilecek

bir çalışma olarak ortaya konulmalıdır. Çünkü bu bir ödevdir. Bakalım Fetih

1453 bu gündemi oluşturabilecek mi?

Page 5: Tarih çağlarındaki yanılgıya Fetih 1453 de düştüöncesi, ‘Tarih Öncesi’; yazıdan sonrası ‘Tarihi’ Çağlar… Yazı öncesi dönemler, insan cinsinin araç-gereç

17 09 2013 AKSİYON

www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=31954 5/5

2012-02-27

Muhabir: M. EDİP BEKİ (Tarihçi)