tabaka ve muhaddislerin tabaka anlayı§ı -...

14
M.Ü. Dergisi 32 (2007/1), 5-18 Tabaka ve Muhaddislerin Tabaka Doç. Dr. Emin Özet ilim ve kÖIÜir tarihinin ortak kavramlanndan biri Tabakat kiraplan ·da, müslüman alimierin bu kavram çerçevesinde eserlerdir. telif erken dönem örneklerinden olan ve dini birçok ilmi disiplinde görülen bu eserlerin muhteva tertibi disipliniere ve müellülere göre Hatta tahakat içinde bile görülebilir. Biz bu makalede, hadis ilmi özelinde ele tabaka genel bilgi verdikten sonra, tabaka ve tabaka alanlan üzerinde · i\nahtar tabakat, saha be muhaddislerin isnad, ya§, nesil, akran Abstract The term is one of the of science and culture history. The Ta- books are the works which composcd by muslim scholars in term. These Me one ·or the genres of the in early Islamic period and also are see n in many scientific disci- plines, without religious or non-religious Content arrangemcnts of books difference according to disciplines and authors. Moreover, it mav be diffcrent in the book. In this article, we are going to approch the of in respect of hadith science and search about perspective of and rhcir this tenn. K ey Words: Tabaqah, tabaqat, biographical dicrionary, the tabaqa of (the of the prophet), the tabaqa of muhaddithiln, generation, . ilim ve kültür tarihinin ilk dönem telif türlerinden biri "tabakat" kitap- dini hemen her ilmi disiplinde, hatta meslek ve sanat o ilim, meslek veya sanat bu tür eserlere rastlamak mümkündür. 1 Birer biyografi olan bu eserler, telif rical telif "tabaka" göre düzenlenen bu eserler, her ilim veya meslek dalmda uygulanan nedeniyle arz eder. Bu müellifler alanda tabakat kitapla- * M.Ü. Fakültesi Üyesi. kr§. Sehavi, li men (n§r. Franz Rosenthal çev. Salih Ahmed Beyrut 1407/1986, s. 160 vd.

Upload: others

Post on 15-Feb-2021

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • M.Ü. İldhiyat Fakıllıesi Dergisi 32 (2007/1), 5-18

    Tabaka Kavramı ve Muhaddislerin Tabaka Anlayı§ı

    Doç. Dr. Emin AŞIKKUTLU*

    Özet

    İslam ilim ve kÖIÜir tarihinin ortak kavramlanndan biri "tabaka"dır. Tabakat kiraplan ·da, müslüman alimierin bu kavram çerçevesinde sınıflandırılıp biyografilcriııin anlatıldığı eserlerdir. İslam telif geleneğinin erken dönem örneklerinden olan ve dinl-gayr-ı dini ayırımı yapılmaksızın birçok ilmi disiplinde görülen bu eserlerin muhteva tertibi disipliniere ve müellülere göre değiıjir. Hatta aynı tahakat kitabı içinde bile farklılık görülebilir. Biz bu makalede, hadis ilmi özelinde ele alacağımız tabaka kavramı hakkında genel bilgi verdikten sonra, mulıaddisleriı-ı tabaka anlay!Jiları ve tabaka kullanını alanlan üzerinde duracağız. ·

    i\nahtar Kcliınclcr:Tahaka, tabakat, saha be tabakası, ı7.vtlcr tabakası, muhaddislerin tabakaları, isnad, ya§, nesil, akran

    Abstract

    The ıabaqah term is one of the conımon temıs of lslanıic science and culture history. The Ta-baqilı books are the works which composcd by muslim scholars in ıabaqah term. These Me one ·or the genres of the compositioıı in early Islamic period and also are see n in many scientific disci-plines, without religious or non-religious disctiınination. Content arrangemcnts of tlıese books difference according to diffcreııt disciplines and authors. Moreover, it mav be diffcrent in the ı;amc ıabaqilt book. In this article, we are going to approch the tcım of ıabaqah in respect of hadith science and search about perspective of muhadditlıeen and rhcir ıısing this tenn.

    K ey Words: Tabaqah, tabaqat, biographical dicrionary, the tabaqa of salıaba (the Companioııs of the prophet), the tabaqa of muhaddithiln, generation, eq~als .

    Giriş

    İslam ilim ve kültür tarihinin ilk dönem telif türlerinden biri "tabakat" kitap-larıdır. Dini-gayr-ı dini ayırımı yapılmaksızın hemen her ilmi disiplinde, hatta

    meslek ve sanat alanında o ilim, meslek veya sanat erbabını tanıtan bu tür

    eserlere rastlamak mümkündür. 1 Birer biyografi niteliğinde olan bu eserler, telif tarzı bakımından diğer rical kitaplarından ayrılır. İslam telif geleneğinde "tabaka" esasına göre muhtevaları düzenlenen bu eserler, her ilim veya meslek dalmda

    uygulanan tabakatandırma esaslarındaki farklılıklar nedeniyle deği§iklik arz eder.

    Bu farklılıklar, deği§ik müellifler tarafından aynı alanda yazılan tabakat kitapla-

    * M.Ü. İlahiyar Fakültesi Öğretim Üyesi. Örneğin kr§. Sehavi, Şemsüddin Muha:rıımed, el-İ'lan bi't-ıevbih li men zeınme eh/e't-ıe'rflı (n§r. Franz Rosenthal çev. Salih Ahmed ei-İili), Beyrut 1407/1986, s. 160 vd.

  • 6

  • Tabaka Kavramı ve Muhadcli!;lerin Tabaka Anlayı§ı -

  • 8 -9- Emin

    katılmakla birlikte, onun bu tesbitini daha da ileri götürerek müslümanların

    tabaka esasına göre taksim edilmesinin arka planında Kur'an ve sünnet odaklı bir

    dü§üncenin bulunduğunu söylemek mümkündür. Zira bizzat Allah Teala,

    Kur'an'da genelde müminleri, özelde sahabileri bazı kriteriere göre tasnif ederek,

    mesela cennetlik-cehennemlik, 14 cihada katılan-katılmayan, 15 Mekke'nin fethin-den önce infakta bulunan-bulunmayan 16 gibi ayınmh:.ır yapmaktadır. Nitekim Allah (c.c.), "muhacir ve ensardan ilk ~üslümanlar ile onlara güzellikle tabi olanlar" 17 ve "Ağaç altında btat edenler" 18 buyurarak kendilerinden razı olduğunu beyan ettiği "zor zaman"ın ilk müslüman §ahsiyetleri daha sonraki dönemler-

    de telif edilen tabakfıt kitaplarında daima ilk sırada yer almı§lardır. Hz. Peygam-

    ber'in "N esillerin en hayırlısı (hayru'l-kurı1n}, benim (içinde bulunduğum)

    nesildir. Sonra onları takip edenler, sonra da ardından gelenlerdir" buyurması, 19

    ümmetini "hayırlılık" açısından gruplara, yani tabakalara ayırdığını göstermekte-

    dir. Muhtemelen bu ve benzeri naslardan esinlenen İslam bilginlerinin zaman bakımü:ıdan birbirini takip eden nesiller halinde ilk dönem müslümanlarını

    sahabe, tabiln, etbau't-tabi!n ... diye tasnif etmeleri20 veya İbn Sa' d ve Hakim en-N'isabı1rl'nin yaptığı gibi müslüman olma önceliği, hicret, cihad ve fetih gibi

    tabaka kriterlerine göre muhtelif tabakalara ayırmaları bu görü§ü desteklemekte-

    dir.21 Bu durum aynı zamanda, sahabeyi tabakalara ayırma kriterinin sadece aynı nesle mensubiyetten ibaret olmadığını, bu kriterle birlikte zaman, mekan ve Hz.

    14 el-Ha§r/59, 20. 15 en-Nisa/4, 95. 16 el-Hadid/57, 10. n et-Tevbc/9, 100. 13 el-Fetih/48/18. ''' Buhari, "Fadailü'n-Nebi'', 1; Müslim, "Fadailü's-sahabe", 210, 211, 212. 10 Nitekim İbn Kesir (ö. 774/1372), .tabaka te§kilinde kırk yıllık ;;aman dilimini esas alırken

    "Nesillcrin en hayırlısı benim çağda§larımdır ... " hadisi ile birlikte §U zayıf hadise dayanır: "Üm-metim, be§ tabakadır. Bu tabakaların her biri kırk yıldır. Benim ve ashabımın bulunduğu tabaka, ehl-i ilm ve iman tabakasıdır. Onların ardından gelip SO yılına kadar onları takip edenler, iyiler ve müttakiler (ehl-i birr ve takva) tabakasıdır. Bunlardan sonra 120 yılına kadar gelecekler, bir-birlerine kar§ı §efkat ve yakınlık gösterenler (ehl-i terahum ve tevasul) tabakasıdır. Daha sonra 160 yılına kadar gelecek olanlar, aralarındaki bağları koparıp birbirlerine sırt çevirenler (ehl-i tekatu' ve tedabür) tabakasıdır. Nihayet 200 yılına kadar gelecek olanlar da çalkantı/anar§i ve harp ehli olanların tabakasıdır." (bk. İbnü'l-Cevzt, Ebu'l-Ferec Abdurrahman, Tellıihu [ülıı1mi ehli'l-es~r f1 ııyı1ni't-tiirih ve's-siyer, Beyrut 1418/1998, s. 527; Sehavi, Fethu'l-muğls, Beyrut 1403/1982, lll, 388). .

    ~ı İbn Sa'd, sahabeyi zaman, mekan hatta neseb kriterlerine göre be§ tabakaya ayınrken, Hakiıü bu taksimi daha da detaylandırarak onları on iki tabaka halinde gruplandınr. (bk. Subhi eıSalih, Hadis İlim/eri ve Hadis Istılahları (çev. M. Ya§ar Kandemir), İstanbul 1996, s. 289, 297; Fayda, a.g.ın., a.y.).

  • Peygamber'le nesep yakınlığı gibi unsurların da onların tabakalandırılmasında

    önemli rol oynadığını, dolayısıyla ilk dönemdeki tabaka anlayı§ının, muhtemelen

    tarih ilminin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurma kaygısıyla sonraki döneme

    nisbetle daha karma§ık olduğunu göstermektedir. İbn Sa'd (ö. 230/844), Halife b. Hayyat (ö. 240/854), Müslim (ö. 261/875) ve Bah§el (ö. 292/905) gibi müellifle-

    rin Tabakatları bu tesbitin mevcut §ahitleridir.

    Tarih ilmi ile tabaka bilgisi arasında umum-husus ili§kisi mevcuttur. Rav! ta-

    nıtımında ikisi de mü§terek olmakla birlikte, Tarih ilmi, ayrıca olaylan naklet-

    mekle, Tabaka bilgisi'nden ayrılır. Tabakada aslolan, kronolojik sıra değil, mesela

    Bedir Sava§ı'na katılan bir saha.blnin katılmayandan sonra vefat etmesine rağ

    men sıralamada önce zikredilmesi gibi belli ortak kriteriere uygunluktur. 22

    Müteahhir alimler, bu iki bilgi kaynağını birbirinden ayırırlar. Onlara göre tarih

    kaynaklarının kullanımında §ahısların doğum ve ölüm tarihlerini öğrenmek asıl

    ve birinci!, hallerine vakıf olmak anz1 ve ikincil amaç iken, tabakat kaynakların

    da bunun tersine §ahısların durumlarını öğrenmek asıl, doğum ve ölüm tarihleri-. b'l k' A 23 nı ı me ıse anzı amaçtır.

    3. İlk örnekleri

    Oldukça erken dönemde telif edilmeye ba§lanan tabaka esaslı biyografi kitap-

    larının elde mevcut ilk örnekleri İbn Sa'd'ın (ö. 230/844) et-Tabakatü'l-kübrô.'sı24

    ile Halife b. Hayyar'ın (ö. 240/854) Kitflbü.'Habakaı'ı25 olarak kabul edilse de, literatürde bu tü rün bilinen ilk örnekleri her ikisi de 2071822 yılında vefat etmi§ iki müellife ait gözükmektedir: Heysem b. Ad! ve Muhammed b. Ömer el-Vakıd!. Çağda§ İslam ara§tırmacılarından Ekrem Ziya el-Ömer!, Heysem b. Adi'ye nisbet edilen Kitô.bü tabal

  • 10 {> Emin A§ıkkııtlu

    Mübarek'in (ö. 1811797) et-Tiirfh'lcd8 sayılmayacak olursa, yine Heysem b. Adı'ye nisbet edilen T abakatü's-sahabe adlı kitap, 29 müellifin telifte sahabeye öncelik vermi§ olma ihtimalinden dolayı konuyia ilgili ilk eser sayılması daha

    isabetli gözükmektedir. Diğer taraftan Heysem b. Adı ile aynı tarihte vefat edei1

    Vakıd1'nin Kitltbü't-tabakaı'ı30 bizzat günümüze ula§rrıasa da, ba§ta İbn Sa'd olmak üzere birçok tarih ve tabakat yazarının kaynağı olmakla §Öhret bulduğu

    halde ilk tabakat eseri sayılınasına mani ne gibi bir durumun bulunduğu, ayrıca

    izaha muhtaç bir husustur.

    4. Faydaları

    İslam ilim tarihinde en eski telif yöntemlerinden biri olarak tabaka kavramımn epey erken dönemde geli§tirilip kullanılınasının arka planında bu yöntemin

    sağladığı bazı kolaylıkların ve pratik faydaların bulunduğunu söylemek gerekir.

    Genelde İslam ilim ve kültür tarihi, özelde hadis ilmi ve tarihi açısından tabaka esaslı biyografik taksimin sağladığı faydaları iki grupta sıralamak mümkündür:

    a. Genel olarak;

    aa. Sahabenin İslam'::ı giri§, sava§, fetih, cihad gibi tarih! önem ta§ıyan konu-larla ilgili öncelik ve yararlılık durumlarının bilinmesini sağlar.

    ab. Sahabenin herbirinin ya§adığı dönem ve yerdeki bJnumunu bildirir.

    ac. Sahabenin mensup olduğu· kabile ve ailelere, ayrıca göç üp yerle§tiği §ehir

    ve belciciere göre dağılımını verir.

    ad. İslam coğrafyasında tarihi süreçte ya§anmi bilimsel harekerlilik ve faaliyet-ler hakkında bilgi verir.

    ae. Alimierin ilm! ve ahlak! mertebelerini bildirir. Böylece aynı tabaka veya farklı tabakalardaki alimler arasında mukayese yapma imkanı sağlar.

    b. Hadis ilmi ve tarihi açısından;

    ba. İsnaddaki irsal ve inkıtaı ortaya koyar.

    bb. İrsal ve inkıtanın türünü anlamaya imkan verir.

    ıs İbnü'n·Nedim, a.g.e., s. 281,318. 29 a.g.e., s. 146. 30 a.g.e., s. 144.

  • be. İsnad problemlerinin tesbitine ve çözümüne katkıda bulunur.

    bd. Ravller arasında mukayeseye, böylece isnadlar arasında temyiz ve tercih

    yapmaya imkan verir.

    be. Muhtemel hoca tedlisini (tedllsü'ş-§üyuh) açığa çıkarır.

    Tabaka sisteminin yukarıda sayılan faydaları yanında bazı kusurları da söz ko-

    nusudur. Tabaka ayırımında standart kriterlerin bulunmayı§! sebebiyle tasnif

    yönteminin müelliften müellife, kitaptan kitaba, hatta aynı kitapta deği§mesi,

    buna bağlı ola-rak tabaka sayısının ve muhtevasının farklılık arz etmesi, ayrıca

    tabakalar arasında tedahül ~eydana gelmesi bu aksaklıkların ba§ında gelir. 31

    B. Muhaddislerin Tabaka Anlayışı

    Klasik hadis usulü kaynaklannda "tabaka" kavramı, ya§ ve isnadda veya sade-

    ce isnadda birbirine yakınibenzer olan kimselerin meydana getirdiği rav! grupları

    olarak tanımlanır.32 Muhaddisler, teorik olarak bu tanımda ittifak halinde gözük-se de, pratikte farklı tutumlar sergilemi§lerdir.

    Tarih! seyir açısından muhaddislerin tabaka anlayı§ını iki a§amada ele almak

    mümkündür:

    . 1. Aynı asırda/devirde ya§ayıp önemli bazı durumlar, olaylar veya vasıflar ba-

    kınundan ortak özelliğe sahip insan topluluğu. Mesela, Hz. Peygamber'i mü'min

    olarak gören ve bu iman üzere ölen insanların tamamı, bu ortuk özellikleri sebe-

    biyle kitle halinde "sahabe tabakası"nı oluşturur. Aynı §ekilde, muhikirler hicret

    etme, Bedidiler Bedir Sava§ı'na katılma,, tabirler "sahabeye yeti§me ortak özelliği"

    sebebiyle birer tabaka sayılır. Buna kar§ılık Med!neli tabiller hem tabii, hem de

    Med!neli olma özelliklerinden dolayı genel tabi! tabakasından ayrılarak "Med1neli

    tabiiler" diye kendi içinde ayrı bir tabaka meydana getirirler. Disiplinlerin henüz tam ayrı§mamasi sebebiyle tarihçi, hadisçi ayırımının net olarak yapılamadığı ilk

    dönemde İbn Sa'd, Halife b. Hayyar ve Fesev! gibi tabakat ve tarih müelliflerinde görülen bu tabaka anlayı§ı, daha sonraları Hakim en-N1sab0r1 tarafından da

    31 Tedahül örnekleri için bk. Hakim, Ebu Abdullah en-Nisablıri, ı'vla'rifeıii ulilmi'l-hadi.s, Beyrut 1397/1977, s. 25, 45-46; Nevevi, İıJiidii ııılliibi'l-hakiiik (thk. Nureddin !tr), Dınıa§k i412/1992, s. 201; İrak!, Ebu'l-Fadl Abdürrahim, Fethit'l-mıığis şerhıı Elfiyeti'l-hadfs (thk. Salah Muhammed), Beyrut 1421/2001, s. 365-366.

    31 Suyu tl, Celalüddin, Tedribü'r-riivf fi şerhi Takribi'n-Nevavi (dık. Muhainmed Ei~nen b. Abdullah eş-Şobravi), Kahire 1423/2002, s. 637; Aydınlı, Abdullah, Hadis Isıılah/an Sözlüğü, İstanbul 2006, s. 30 ı.

  • 12 ~Emin

    uygul3:_nmı§tır.33 Kısaca söylemek gerekirse, bu tür tabaka anlayı§ı hadisçilerle tarihçiler arasında mü§terektir.

    2, Ya§ ve isnadda veya sadece istıadda birbirine yakın olan kimselerin olu§-

    turduğy. grup.34 Buna göre tabaka, ya§ları birbirine yakın (ya§ta§/akran) olması sebebiyle "nesil"; ya§ları farklı olsa da hocalan veya talebderi itibariyle aralarında

    mü§tcreklik bulunması sebebiyle "dönem (devre) arkada§ı" öğrenci grubu gibi

    dü§ünülebilir. ݧte muhaddislerin yakla§ımına göre ~abaka, aynı dönemde ya§a-mı§, ya§ları birbirine yakın, hocaları ve talebderi arasında önemli ölçüde mü§te-

    reklik bulunan "akran" ra.viler için kullanılan bi~ kavramdır.35 Buna göre muhad-dislerin tabakalandırma yöntemi, rical kaynaklarında yoğun §ekilde görüleceği

    üzere zaman bakımından pe§pe§e gelen ve birbirleriyle görü§en nesiller bağlamın

    da yaptıklan "lika" esaslı bir taksime dayanır. Genel olarak bu anlamıyla muhad-

    disler arasında yaygın olan tabaka kavramı, tarihçiterin tabaka anlayı§ından

    ayrılır ve daha özel bir anlam ifade eder. Hadisteki pratik faydası ve basit olu§u

    sebebiyle zamanla revaç bulan bu tarz tabaka taksiminin somut örnekieri,

    ra.vilerin sahabe, tabiln, etbau't-tabiin ve tebeu'l-etba' diye dört ana tabakı:ıya

    ayrıldığı İbn Hibban'ın Kitiibii.'s-sikôlında/6 Hakim'in Ttin"hu NMbur'unda37 ve İbn Hacer'in Takrfbüt-Te/ı.zfb'inde38 görülebilir. Bu yöntemde bir ravinin tabaka-sının belirlenebilmesi, doğum ve öllim tarihi ile hoca ve talebelerinin bilinmesine

    bağlıdır.39

    Muhaddisler, bu genel kullanım tarzı yanında tabaka kavramını ba§ka anlam-

    larda da kullanmı§lardır. Bunlar, §U ba§lıklarda toplanabilir:

    1. Ravilerin güvenilirlik veya zayıflık durumianna göre mertebeleri

    Talıaka kelimesinin "hal, derece, mertebe" anlamı çerçevesine uygun dü§en

    böyle bir kullanım, İbn Ebt Hatim er-Razl'de görülür. O, "Ravtlerin tabakalarının, hallerine göre değerlerinin ve derecelerinin deği§tiğini açıklamak gerekir"

    J.ı bk. Hakim, a.g.e., s. 22-24. )4 Aydınlı, a.g.e., s. 301. ıs Subhi es-Salih, a.g.e., s. 292. 36 İbn Hibban, Kitabü's-Sikdt, III, 1, 466; IV, ı, 3, 594, 595; VI, ı, 670, 671; VIII, 1-2: IX, 293-

    294. 37

    . Ömeri, a.g.e., s. 182. ıs İbn Hacer, Takribü'ı-Tehz.lb (n§r. Adil Mür§id), Beyrut 1416/1996, s. 15. 39 İbnü's-Salah, a.g.e., s. 399.

  • Tabaka Kavramı ve Muhaddislerin Tabaka Anlayı§ı? 13

    diyerek ril.vtleri §öyle bir gruplandırmaya tabi tutar:40

    a. Rica! tenkidi konusunda uzman, rica! bilgisine vakıf, ara~tırmacı ravtler.

    Bunlar, tezkiye ve cerh-ta'dil yapmaya ehil kimselerdir.

    b. Şahsen adil, hadiste, hadis hıfzında güvenilir ve sağlam ravtler. Bunlar adil

    ravtlerdir.

    c. Doğru sözlü, dindar ve güvenilir olmakla birlikte, hadis rivayetinde ara sıra

    yanılan ravtler. Uzman münekkidler böyle ravtleri makbul, hadislerini huccet

    sayar.

    d. Doğru sözlü ve dindar olmakla birlikte (rivfiyctlerine) vehm, hata, yanılgı

    ve sehv hakim olan dalgın ravtler. Bunların rivayetleri, terğtb-terhtb ve zühd-

    adab konularında yazılır fakat helal-haram konusunda delil olmaz.

    e: Kendisini yukarıdaki ravtletden sayıp aralarına karı§ maya çali§an fakat rica! bilgini münekkidler tarafından yalancı olduğu anla§ılanlar. Bunların rivayetleriy-

    le me§gul olmaya değmez; hadisleri ise terk edilir, atılır.

    İbn Ebt Hatim'in, "Ravt tabakaları" ba§lığı altında yaptığı bu taksimin a§ağıyukarı aynısını "Meratibü'r-ruvat" ba§lığı altında tekrarlaması,41 bir benzerini "Deredl.tü ruvati'l-asar" ba§lığı altmda özetlemesi,42 tabaka kavramını, sözlük anlamına uygun olarak "derece, mertebe" kelimesiyle C§ anlamda kullandığım

    göstermektedir. Bu takdirde yine İbn Ebt Hatim'in, "Cerh ve ta'dtl lafızlarının deği§ik 'mertebelerde' olduğunu gördüm"43 sözü, tabaka kavramını cerh-ta'dtl lafızlarının mertebeleri anlammda da ku'nanmı§ olabileceğinin delilidir.

    Yukarıdaki anlamda bir tabaka taksüni, bu kez tamamen mecruh ravtler öze-

    linde Hakim en-Ntsaburt (ö. 405/1014) ve ondan naklen İbnü'l-Estr'de (ö. · 606/1209) görülür.44 Hakim, "Mecruh ravtlerin tabakaları" ba§lığı altmda ınceruh ravtleri cerh sebeplerine göre on tabakaya ayırır.

    a. En ağır cerh sebebi olan Hz. Peygamber adına yalan uydurma "kebtre"sini

    40 İbn Ebi Hatim er-Razi, Ebu Muhammed Abdurrahman, Kitilbü'l-Cerh ve't-ta'dil, Beyrut 1371!1952, I, 6-7.

    41 bk. İbn Ebi Ha tim, a.g.e., I, 10. 42 İbn Ebi Hatim, a.g.e., II, 37-38. 43 İbn Ebi Hatim, a.g.e., II, 3 7. 44 bk. Hakim en-Nisaburi, el-Medhal ila Usali'l-hadis (İbnü'l-Kayyım el-Cevziyye'nin ei-Merıiin/1-

    mün!fi ile birlikte), Beyrut 1408/1988, s. 159-173; İbnü'l-Esir, Camiıı'l-Usı'll fi ehildisi'r-Resill (thk. Muhammed Haınid el-Faki), I-XII, Beyrut, 1404/i984, I, 75-81.

  • 14 ~Emin

    irtikap edenler. Bunlar, en kötü ravı:ler tabakasını te~kil eder.

    b. Hadisiere isnad terkibi yapanlar.

    c. Rivayete kar§ı aç gözlülüklcri sebebiyle kendileri doğmadan önce ölmü§

    kimselerden (doğrudan) rivayette bulunan ilim ehli kimseler.

    d. Mevkı1fhadisleri merru olarak rivayet edenler.

    e. Mürsel hadisleri sahabi ravl ilave ederek (muttasıl)nakledenler:

    f. ibadet ve zühd yönü ağır basan, hadisle me§gul olmayıp rivayeri hafife alan-lar.

    g. Aslında çok hadis dinledikleri hocalarından duymadıkları hadisleri temyiz

    etmeden nakledenler.

    h. Hocalarından dinledikleri hadisleri gev§eklik gösterip zamanında yazmayan

    fakat ya§landıklarında satın aldıkları kitaplardan bu hadisleri nakledenler.

    ı. Hadisçi olmayan, bir muhaddis için gerekli bilgilerden yoksun, hadislerini

    ezber bilmediği için telkine maruz olanlar.

    i. Hadis uğruna rihlet etmi§, hadis yazmı§ ve hadisçi olarak §öhret bulmu§ fa-

    kat herhangi bir nedenle kitapları yok olduğu halde sorulduğunda ba§kalannın

    kitaplarından veya tahmini: olarak ezberinden rivayet edenler.

    2. Bir hadis hocasıriın rivayetlerindeki güvenilirlikleri bakırnından öğrencilerinin seviyeleri

    Muhaddisler, bazan bir hadis §eyhinin talebelerini, hocalarına mülazemeti,

    hıfz ve sağlamlık kalitesi gibi yönlerden tabakalara ayırarak tabaka kavramını

    biraz daha özele indirgedikleri görülür. Mesela Zührl'nin öğrencileri, her biri bir

    sonrakine göre daha üstün olan be§ tabakaya ayrılır.45

    a. Birinci tabaka: Zührl'den ayrılmayan, hıfz ve itkan sahibi, hadisleri son de-

    rece sah1h olan rav1ler yer alır. Buhad'nin §artma uygun olan bu rav1ler arasında

    Yunus b. Y ez! d, Ukayl b. Halid, Malik b. Enes, Süfyan es-Sevd ve Şuayb b. Eb1 Hamza vardır.

    b. İkinci tabaka: Bunlar, tesebbütte birinciler gibi fakat itkanda onların dO-

    45 İbn Hacer, Feıhu'l-bdri bi jerhi Sahihi'l-Buhô.ri, (Mukaddiıne), s. 7; Ahmed Emin, Dııha'l-İsliım, II, 113-114.

  • nunda kalan ve Zührl'ye mülazemetleri kısa sürdüğü için onun hadislerine

    a§inalık kesbedemeyen öğrencileridir: Müslim'in §artma uygun dü§en bu tabaka rav!leri arasında Evzai, Leys b. Sa'd ve Abdurrahman b. Halid ve İbn Ebu Zi'b sayılabilir.

    c. Üçüncü tabaka: Cafer b. Bürkan, Süfyan b. Hüseyn, ve İshak b. Yahya el-Kelb!,

    d. Dördüncü tabaka: Zem'a b. Salih, Muaviye b. Yahyaes-Sadefi ve Müsena b. el-Sabbah,

    e. Be§inci tabaka: Abdülk,uddCıs İbn Hab!b, el-Hakem b. Abdullah el-Eyl! ve Muhammed b. Said el-MaslCıb

    Buhar! öncelikle birinci tabaka rav!lerinin hadislerine itibar edip bazan ikinci

    tabakadakilerin hadisini alırken, Müslim ilk iki tabaka rav!lerinin hadislerine

    öncelik vermekle birlikte üçüncü tabakadakilerden hadis naklettiği de olur.

    Dördüncü ve be§inci tabakacia yer alan rav!lere ise hiçbiri itibar etmez. Zühr!'nin

    öğrencilerinin güvenilirlik dereceleri ile ilgili bu tabaka ayırımı, Nafi', A'me§,

    Katade gibileri için de geçerlidir.'16 Nitekim, Ali b. eFMed1n'i, Şa'bl'nin öğrencilerini üç tabakaya,47 Nesa! ise Nafi'in öğrencilerini on tabakaya ayırır.48

    Aynı anlamda benzer bir kullanım da bir ravlnin §eyhlerini taksirnde görülür.

    Mesela Zehcbi, Buharl'nin hocalarını isnadlarının ali olu§una göre be§ tabakaya ayırır.49

    3. İhtiva ettikleri rivayetlerin sıhhatine göre hadis kaynaklannın dereceleri

    Şah Veliyullah ed-Dihlevl ve ondan iktibasen Sıddlk Hasan el-KannCıd (ö;

    1308) ile el-MübarekfCırl (ö. 1353/1934) "hadis kitaplarının tabakaları" ba§lığı altında temel hadis kaynaklarını muhtelif tabakaları ve f~ırklı dereceleri bulundu-

    ğunu ve bunları bilmenin gerekli olduğunu belirttikten sonra, sıhhat ve §öhret

    itibariyle hadis kitaplarını be§ tabakaya ayırırlar.50

    46 İbn Hacer, a.g.e., a.y. 47 Zehebi, Siyenı a'lfımi'n-nübelô. (n§r. Şuayb ei-Amaüd), Beyrut 1405!1985, V. 415. 48 Zehebi. a.g.e., V, 96-97. 49 a.g.e., XII, 395-396. 50 Dihlevl, Şah Veliyullah, I-lııcceıiillahi'l-biiliğa, Kahire, t.y. s. 132 vd; Kanıuici, Sıddik Hasan, ei-

    Hiıta fi zikri's-Sılıalıi's-sitte, Beyrut 1405/i985, s. 114 vd; MübilrekfUri, Ebu'I-Ali Muhammed

  • 16 {> Emin A§ıkkutlu

    a. Birinci tabaka: Bunlar, en sahih hadisleri ihtiva eden İmam Malik'in Muvatta'ı ile Buhari ve Müslim'in Sahflı'leridir.

    b. İkinci tabaka: Muvatta' ve Salıfhayn derecesine ula§amayıp onlardan hemen

    sonra gelen Ebu Davud, Tirmizi ve N esai'nin Sünen'leridir.

    c. Üçüncü tabaka: Gerek Buhart ve Müslim'den önce, gerekse onlar zama-

    nında veya daha sonraki dönemde tasnif edilip sahth, hasen ve zayıf hadis ihtiva

    eden müsned, cô.mi' ve musannef türü eserler. Tayalisi'nin Mü.sned'i, Abdürrez-

    zak'ın Musannefi ve Taberani'nin Mu'cem'i böyledir.

    d. Dördüncü tabaka: Aradan asırlar geçtikten sonra ilk iki tabaka kaynakla-

    rında bulunmayıp müsned ve cami türü eserlerde kalmı§, zayıf ravllerin rivayet

    ettiği, daha çok felsefe ve vaaz çevrelerinde kullanılan isriiilt, hikemi sözleri ya da

    sahabe ve tabiln sözlerini toplamak amacıyla yazılmı§, zayıf ve mevzu hadisler

    ihtiva eden eserler. İbn Hibban ve İbn Adi'nin Dııafô.'ları ile Ebu Nuaym ve İbn Asakir'in kitapları gibi.

    e. Be§inci tabaka: Önceki dört tabaka eserlerinde herhangi bir aslı bulunma-yıp fıkıhçı, tasavvufçu ve tarihçiler arasında me§hur olmu§ veya alim geçinen katı

    dindarlar tarafından uydurulmu§ "sözde hadisleri" ihtiva eden kitaplar.51

    4. Ölüm tarihleri aynı veya birbirine yakın ravi grupları

    Bu anlamda tabaka, ölüm tarihleri birbirine yakın §ahıslardan olu§an grubu

    ifade etmektedir. Bu kullanırnın bir örneği Zehebl'nin e!-Mufn'inde görülür. O, ınezkür eserin ba§ında sahabe, tabiO.n, etbau't-tabiin ... muhaddislerini lika ve

    akran esasına göre sıralarken, 52 hicrf üçüncü asra geldiğinde bu tarzını deği§tirerek yıl esasına göre 20, 25, 30 yıl gibi periyodlar. halinde tabaka ayınınma dö-ner.53 Ancak bu tarzın en tipik örneği, Zehebi'nin Tiirfhu'!-İslfım'ıdır. Zehebi, bu eserinde, haltercemesini verdiği §ahısları ölüm tarihlerine göre lO'ar yıllık

    periyodlar halinde tabakalara ayırın ı§ tır. Örneğin hicrt 631-640 yılları arasında vefat edenleri 64. tabakacia toplamı§tır. İlk defa Zehebt'de görülen bu tarz tabaka ayırımı, ricale dair eserlerinde genellikle lika ve çağda§lık kriterini esas alan

    Abdurrahman, Mııkaddimeıii Tu.hfeıi'l-Ahvezı (thk. Abdurrahman Muhammed Osman), I-ll, y.y., t.y., s. 55 vd.

    51 Kannı1d, a.g.e., s. 122. 52 bk. Zehebi, e!-Mııin fi ıabakilıi'l-mııhaddisin (11§r. Muhammed Said b. Besyuni Zağlul), Beyrut

    1419/1998, s. 7-108. 53 bk. Zehebi, a.g.e., s. 109 vd.

  • Zehebi'nin bu eserinde tabaka kavramını "on, yirmi, otuz ... yıllık zaman dilimi

    manasma gelen "akd" anlamında kullandığını gösterir.54 İbn Kesir de tabaka te§kilinde kırk yıllık peryodu esas alır ve bunu yaparken "Ümmetimin en hayırlısı

    benim çağda§larımdır ... "55 hadisi ile "Ümmetim be§ tabakadır; bu tabakaların her biri kırk yıldır .. .''56 rivayetine dayanır. Muayyen bir zaman aralığı (akd) esasına göre böyle bir tabakalandırma, özellikle ilk asırlarda (hicri IV. asırdan önce) vefat

    etmi§ fakat ölüm tarihleri kesin olarak bilinemeyip sadece belli bir zaman aralığı

    içinde tahmin edilebilen §ahısların, durumlarına en uygun tabakalara yerle§tiril-

    mesine imkan vermesi bakımından önem ta§ır.

    5. Bir hadis nüshasında'sema kaydında adı geçen öğrenci grubu

    "Kitabetü't-tesmi'", "Kitabetü's-seh1a" veya sadece "sema"' denilen ve hadis

    nüshasının sayfalarının ba§ı, sonu veya görünebilen. herhangi bir yerinde yer alan

    ve bu ·kayıtta, besıneleden sonra nüshayı okutan hocanın ad, neseb, nisbe, künye lakab ve mezhep gibi kimlik bilgileri ile nüshanın musannifine varan senedini;

    besıneleden önce veya besınele satırının üstüne -eğer varsa- nüshayı oku-

    yan/dinleyen öğrenciyle birlikte bu nüshanın okunduğu hadis meclis (ler) inde

    hazır bulunan ve dinleyen diğer öğrencilerin isimleri, hadis meclisinin akdedildiği

    yerin adı, akdedildiği tarih açıkça ve güzelce yazılıp hacaya (müsmi') arzedilir. O

    da bu kayda tarih dü§erek imzalar. ݧte bu kayda "tabaka" (ç. tıbak) denir. Bir bakıma hadis meclislerinin sicilieri olarak muhafaza edilen bu tabakalar, öğrenci

    için bir icazet, rica! tarihçileri için bir bilgi kaynağı ve belge niteliği ta§ır. 57

    Zehebi'nin, Ebu Yahya el-Ulbi'nin (ö.· 6}1/1234) haltercemesinde naklettiği

    İbnü'l-Mecd'in: "Adının Abd'ın Müsned'inin 'tabaka'sına eklendiğini gördüm."58

    sözündeki tabaka kelimesi bu anlamdadır.

    Bu §ahıslara "tabaka" denilmesi, ya muayyen bir hadis kitabını belli bir hoca-

    dan sema yoluyla mü§tereken aldıklarından veya genelde birbirlerinin akranı

    olmalarından dolayıdır.

    54 Avvad, Be§§ar, ez-Zehebı ve Menheciihı1 fi kitilbiht Tô.rihu'l-İslô.m, s. 280-289. 55 Bııhan, "Fadailü'n-Nebl", 1; Müslim, "Fadailü's-sahabe", 210, 211, 212. 56 İbnü'l-Cevzi, Ebu'l-Ferec Abdurrahman, Telklhıı [ülıumi ehli'l-eser fi uyuni'ı-ıilrih ve's-siyer,

    Beyrut 1418/1998, s. 527. 51 Sehavi, Feıhu'l-muğfs, Il, 219 vd.; Suyilıi, Tedribü'r-rô.vt, Il, 89. Ayrıca ilginç sema kaydı örnekle-

    ri için bk. Ebu Gudde, Abdülfettah, el-İsnô.d mine'd-diıı, Beyrut 1412/1992, s.llJ-149. 58 Zehebi, a.g.e., XXII, 360.

  • 18 -