tabaka copy

25
1867’de Britanya’da Toplumsal Tabakalaşma

Upload: ergunm

Post on 22-Jul-2015

268 views

Category:

Education


0 download

TRANSCRIPT

1867’de Britanya’da Toplumsal Tabakalaşma

Burjuvazi:Üst tabaka

Çoğu kez, kendini gömlek ve kasketi ile dolaşan halk adamından uzun

ceketi(redingot) ile ayırır.Bağcıklı potinleri ya da ince deriden çizmeleri vardır.Boynunda da geniş bir

kravat!

İyi çevreden kadın da kendini saç tuvaleti ve giyimi ile belli eder.Giyilen şeye göre bey ya da hanım, hanımkız olunur ya da

olunmaz.

Bireyi toplumda bir yere oturtan, giderek saygınlığını sağlayan paradır!

Para güçtür.Soylular ordu ve diplomasiyle ilgili işleri

kendilerine ayırmaya yatkınsa da bireysel yetenekleri sayesinde hukuk ve

tıp alanında kişi kendisine büyük bir saygınlık sağlayabilir.

Burjuvazi gibi yaşamak demek, dayalı-döşeli evi olmak, oğullarına yükseköğrenim gördürmek ve kızına çeyiz vermek demektir, eşi ise konuk kabul eder.

Deniz banyolarına giderler; gidemeyenler evlerinin yakınlarında gezintiyle yetinirler.Hepsi de tiyatroyu sever ve komedilere bayılırlar.Büyük tacir ve dokumacılar görkemli konaklarda otururlar; iş yaşamından çekildiklerinde de yaşamlarını şatolarında sürdürürler.

Yüzyılların Gerçeği ve Mirası,s.51-52

HEDEFİ

Tek başına iktidar olmak ve ayrıcalıklarını korumak.

ORTA SINIF:Küçük dükkan sahipleri,küçük işverenler ve tabakada çok az yer kaplasa da beyaz yakalı işçileri kapsıyordu. 1871’de dünyanın en büyük ticaret ve bankacılık işlerini yürütmek için 100.000 “ticaret memuru” ve “banka memuru”da bu tabakaya aitti.Beyaz yakalılar çok fazla refah içinde olmasalar da saygın bir konuma sahiptiler.Sanayi ve İmparatorluk, s.144

Orta sınıfın ve onlara benzemeyi arzulayanların en yaygın özellikleri evde hizmetçi çalıştırmalarıydı.Daha varlıklı olanlar için bir ölçü de sayıları 16.ooo’i bulan özel arabacılardır.

Sanayi ve İmparatorluk, s.144

HEDEFİ

Toplumsal fırsatlardan daha çok pay almak

Proleterya İşçi sınıfı 1850’li yıllarda sanayi öncesi çağların

yoksul çalışanlarından daha fazla kazanıyor ancak bunun karşılığını fazlasıyla ödüyorlar.(bkz.işçilerin çalışma koşulları)Diğer bir deyişle, sanayi devrimi onlara daha zor koşullarda ve daha uzun süre çalışma karşılığında daha çok kazanma imkanı vermiştir.(anımsa:taylor yöntemi=benlik duygusunun yitimi-yabancılaşma vb)

Hayat standartlarındaki değişim 1870’lerden itibaren İngiliz proleteryasının

yemek yeme alışkanlıkları değişmeye başladı. Lüks sayılan meyveler yenmeye başladı.İşçi

sınıfının meyve tüketimi marmelat yeme şeklinde oldu.İthal muz yenmeye başladı. Balık ve patates kızartması dükkanları ilk defa bu dönemde yaygınlaştı.

Salgın Hastalıklar

Kentler ve endüstri bölgeleri,plansız ve denetimsiz biçimde hızla büyüyor ve işçi sınıfının konut sorununu saymasak bile , sokakların temizlenmesi , içme suyu temini,sağlık önlemleri gibi kent yaşamının en temel hizmetleri, bu gelişmeye hiçbir biçimde ayak uyduramıyordu.Bu kentsel bozulmanın en gözle görünen sonucu kolera salgını oldu.

Burjuvazi yoksulların durumunu iyileştirmeye yönelik tedbirler alacağı yerde; kendini hastalıktan, pislikten, kötülükten korumayı tercih etti.Böylece; bütün Avrupa’nın büyük kentlerinde “iyi” batı yakasıyla “kötü-yoksul”doğu yakası arasında bir bölünme çıktı.

Yönetim, iş merkezi, burjuvaya ayrılan yerlerle yoksulların bulunduğu yerler ayrıldı.Bu sınıflar arasındaki muazzam

ayrılığın somutlaşmış haliydi.

Devrim Çağı, s.212

Tüm bunlar olup biterken 19.yüzyılın ilk yarısı sessizce büyüyen bir isyan

hareketine gebe idi.Proleterya için ayaklanma sadece mümkün değil; aynı zamanda zorunluydu da.1848’de Marx

ve Engels “Manifesto” yu yazdı.

Devrim Çağı, s.222

İşçilerin kötü çalışma koşullarının iyileştirilmesi kendiliğinden olmamıştır.Kazanılan her hak , alınan her mesafe işçilerin gayretleri, fedakarlıkları, çile ve ızdırapları pahasına elde edilmiştir.

(anımsa:Makina kırma eylemleri-Cartist hareket-Fabrika Reformu hareketi vb.)

Sonuç

İngiliz sanayileşmesinde olduğu gibi ekonomik büyüme toplumsal bir fedakarlık gerektirir.Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki ülkelerin ekonomik kalkınmasında fedakarlığın toplumun tüm katmanları arasında dengeli bir biçimde dağıtılması daha fazla önem taşımaktadır.